Yahya Kemal Beyatlı, doğum adıyla Ahmed Agâh, (2 Aralık 1884, Üsküp - 1 Kasım 1958, İstanbul), Türk şair, mütefekkir, yazar, siyasetçi ve diplomattır.
Yahya Kemal Beyatlı | |
---|---|
Doğum | Ahmed Agâh 2 Aralık 1884 Üsküp, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 1 Kasım 1958 (73 yaşında) Fatih, İstanbul, Türkiye |
Defin yeri | Aşiyan Mezarlığı, İstanbul |
Milliyet | Türk |
Eğitim | İstanbul Üniversitesi, Sorbonne Üniversitesi |
Meslek | Yazar, şair, siyasetçi, diplomat |
Siyasi parti | Cumhuriyet Halk Partisi |
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden biridir. Şiirleri Divan edebiyatı ile modern şiir arasında köprülük görevi üstlenmiştir. Türk edebiyat tarihi içinde Dört Aruzcu'dan biri olarak kabul edilir. Sağlığında Türk edebiyatının başaktörleri arasında kabul edilmiş ancak hiç kitap yayımlamamıştır.
Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde milletvekilliği ve bürokratlık gibi siyasi ve idari görevler üstlenmiştir.
Hayatı
İlk yılları
2 Aralık 1884 tarihinde Üsküp'te dünyaya geldi. Annesi, ünlü divan şairi Leskofçalı Galip’in yeğeni Nakiye Hanım; babası eski icra memuru dönemin belediye başkanı İbrahim Naci Bey'dir.
İlköğrenimine, 1889 yılında Üsküp'te Sultan Murat Külliyesi'nin bir parçası olan Yeni Mektep'te başladı. Daha sonra yine Üsküp'te bulunan Mektebi Edeb'e devam etti. 1892'de Üsküp İdadisi'ne girdi.
1897 yılında ailesiyle Selanik'e taşındı. Çok sevdiği ve etkilendiği annesinin veremden ölümü onu çok etkiledi. Babasının tekrar evlenmesi üzerine ailesinin yanından ayrılıp Üsküp'e döndüyse de, kısa süre sonra Selanik'e geri geldi. Esrar takma adı ile şiirler yazdı.
Ortaöğrenimine devam etmek üzere 1902 yılında İstanbul’a gönderildi. Servet-i Fünuncu İrtika ve Malumat adlı dergilerde, Agâh Kemal mahlasıyla şiirler yazmaya başladı.
Okuduğu Fransızca romanların ve Jön Türkler'e duyduğu ilginin etkisiyle 1903 yılındaII. Abdülhamit baskısı altındaki İstanbul’dan kaçarak Paris’e gitti.
Paris yılları
Paris yıllarında Ahmet Rıza, Sami Paşazade Sezai, Mustafa Fazıl Paşa, Prens Sabahattin, Abdullah Cevdet, Abdülhak Şinasi Hisar gibi Jön Türkler'le tanıştı. Hiç dil bilmeden gittiği kentte hızlı bir şekilde Fransızca öğrendi.
1904 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde siyaset bilimi bölümüne kaydoldu. Okulda ders veren tarihçi ’den etkilendi. Okul hayatı boyunca derslerinin yanı sıra tiyatro ile ilgilendi. Kütüphanelerde tarih hakkında araştırmalar yaptı. Fransız şairlerin kitaplarını inceledi. Tarih alanındaki incelemeleri sonucu 1071 yılındaki Malazgirt Meydan Muharebesi'nin Türk tarihinin başlangıcı sayılması gerektiği görüşüne vardı. Araştırmaları ve sosyal etkinlikleri derslere zaman ayırmasını ve sınavlarda başarılı olmasını engelleyince bölüm değiştirerek edebiyat fakültesine geçti, ancak bu bölümden de mezun olamadı. Paris’te geçirdiği dokuz yılda tarih bakışı, şairliği, kişiliği gelişti.
İstanbul'a dönüşü
1913 yılında İstanbul'a döndü. Darüşşafaka İdadisi'nde tarih ve edebiyat öğretmenliği yaptı. Bir süre Medresetü'l-Vaizin'de uygarlık tarihi dersi verdi. Bu yıllarda Üsküp ve Rumeli’nin Osmanlı devletinin elinden çıkması onu derinden üzdü.
Ziya Gökalp, Tevfik Fikret, Yakup Kadri gibi şahsiyetlerle tanıştı. 1916’da Ziya Gökalp’in tavsiyesi ile Darülfünun'a medeniyet tarihi müderrisi olarak girdi. Sonraki yıllarda garp edebiyatı tarihi, Türk edebiyatı tarihi derslerini de okuttu. Hayatının sonuna kadar çok yakın dostu olarak kalan Ahmet Hamdi Tanpınar, onun Darülfünun'da öğrencisi oldu.
Bir yandan da edebî faaliyetlerini sürdüren Yahya Kemal, Türk dili, Türk tarihi konularında gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Peyam gazetesinde Süleyman Nadi mahlasıyla, Çamlar Altında Muhasebe başlığı altında yazılar kaleme aldı. 1910’dan beri yazmakta olduğu şiirlerini ilk defa 1918 yılında Yeni Mecmua adlı dergide yayınladı. Türk edebiyatının başaktörleri arasında yer aldı.
Dergâh dergisi
Mondros Mütarekesi’nin ardından gençleri etrafında toplayarak Dergâh adlı bir dergi kurdu. Dergi kadrosunda Ahmet Hamdi Tanpınar, Nurullah Ataç, Ahmet Kutsi Tecer, Abdülhak Şinasi Hisar gibi isimler yer aldı. Yahya Kemal’in yakından ilgilendiği bu dergide yayınlanan tek şiiri Ses manzumesidir. Ancak dergi için pek çok düzyazı kaleme alan yazar, bu yazılarla Anadolu’da devam eden Millî Mücadele’ye destek verdi ve İstanbul’da Kuvayımilliye ruhunu canlı tutmaya çalıştı. Benzer yazıları İleri ve Tevhid-i Efkâr gazetelerinde de sürekli yayınlandı.
Mustafa Kemal ile tanışma
Yahya Kemal, Türk Kurtuluş Savaşı’nın Türkler'in zaferi ile sonuçlanmasının ardından İzmir’den Bursa’ya gelen Mustafa Kemal’i tebrik için Darülfünun tarafından gönderilen heyette yer aldı. Bursa’dan Ankara’ya giderken Mustafa Kemal’e eşlik etti ve ondan Ankara’ya gelmesi için davet aldı.
19 Eylül 1922’de Darülfünun Edebiyat Medresesi'nin müderrisler toplantısında Mustafa Kemal’e fahri doktorluk ünvanı verilmesini teklif eden Yahya Kemal’in bu teklifi, oy birliğiyle kabul edildi.
Ankara yılları
1922’de Ankara’ya giden Yahya Kemal, Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde başyazarlık yaptı. O yıl, Lozan görüşmelerinde Türk heyetine danışman atandı. 1923'te Lozan’dan döndükten sonra II. Dönem TBMM’ye Urfa milletvekili olarak seçildi. Milletvekilliği 1926’ya kadar devam etti.
Diplomatik görevleri
1926’da İbrahim Tali Öngören’in yerine Varşova’ya elçi olarak atandı. 1930’da Lizbon büyükelçisi olarak Portekiz’e gitti. İspanya orta elçiliği görevi de kendisine verildi. Madrid’de görev yapan ikinci edebiyatçı sefir oldu. İspanya Kralı XIII. Alfonso ile yakın dostluk kurdu. 1932’de Madrid elçiliğindeki görevine son verildi.
Yeniden TBMM’ye girişi
İlk defa 1923-1926 arasında Urfa milletvekili olarak görev yapan Yahya Kemal, 1933 yılında Madrid’deki diplomatik görevinden döndükten sonra milletvekili seçimlerine girdi. 1934 yılında Yozgat milletvekili oldu. O yıl çıkan soyadı kanunundan sonra Beyatlı soyadını aldı. Ertesi seçim döneminde Tekirdağ milletvekili olarak meclise girdi. 1943’te İstanbul’dan milletvekili seçildi. Milletvekilliği döneminde Ankara Palas'ta yaşadı.
Pakistan elçiliği
Yahya Kemal, 1946 seçimlerinde meclise giremedi ve bağımsızlığını yeni ilan etmiş Pakistan'a 1947’de büyükelçi olarak atandı. Yaş haddinden emekli oluncaya kadar Karaçi'de elçilik görevini sürdürdü. 1949’da yurda döndü.
Emeklilik yılları
Emekli olduktan sonra İzmir, Bursa, Kayseri, Malatya, Adana, Mersin ve civarını ziyaret etti. Atina, Kahire, Beyrut, Şam, Trablusşam gezilerine çıktı. İstanbul’da Park Otel’e yerleşti; ömrünün son yıllarını bu otelde geçirdi. Taha Toros, burada Yahya Kemal’in 1930’lu yıllardan itibaren değişik aralıklarla, 19 yıl oturduğunu yazmıştır.
1949’da İnönü Armağanı'nı aldı. 1956 yılında Hürriyet gazetesi her hafta bir şiirine yer vererek tüm şiirlerini yayınlamaya başladı.
Ölümü ve sonrası
Yakalandığı bir çeşit bağırsak iltihabı nedeniyle tedavi için 1957’de Paris'e gitti. Bir yıl sonra 1 Kasım 1958 Cumartesi günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti. Cenazesi Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi.
Şair, şiirlerini mükemmel hâle getirmediği gerekçesiyle sağlığında kitaplaştırmak istememiştir. 1 Kasım 1958 tarihinde vefatı üzerine, İstanbul Fetih Cemiyeti'nin 7 Kasım 1959 günkü toplantısında Nihad Sami Banarlı'nın teklifiyle kurulmasına karar verilir ve eserleri yayınlanır.
1961 yılında Divanyolu, Çarşıkapı’da yer alan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi'nde Yahya Kemal Müzesi açıldı.
1968 yılında Hüseyin Gezer tarafından yapılan bir heykeli İstanbul'daki Maçka Parkına yerleştirildi.
Edebî anlayışı
Yahya Kemal, nesir alanında da eser vermiş olmakla birlikte şair olarak isim yapmış bir edebiyatçıdır. Şekil açısından Divan şiir geleneğini ve aruz veznini kullanmıştır. Üslup açısından iki ayrı anlayışta şiirleri vardır: bunlardan birisi devrine göre genellikle sade, doğal ve yaşayan bir Türkçe ile şiir yazmaktır (bu tür şiirleri özellikle ilk baskısı 1961 yılında yapılan Kendi Gök Kubbemiz başlıklı şiir kitabında toplanmıştır); diğeri ise tarihin eski devirlerine ait olayları devrinin diliyle ifade etme düşüncesidir (ilk baskısı 1962'de yapılan Eski Şiirin Rüzgârıyle başlıklı şiir kitabındaki manzumelerde bu anlayışı sergilemiştir).
Fransa'da bulunduğu yıllarda karşılaştığı Mallarmé'nin şu cümlesinin Yahya Kemal'in aradığı şiir dilini bulmasında etkili olduğu düşünülür: "En iyi Fransızcayı Louvre Sarayı'nın kapıcısı konuşur." Yahya Kemal, bu cümle üzerinde uzun uzun düşündükten sonra, şiirlerinde kullanacağı dili yakalar; Louvre Sarayı'nın kapıcısının okumuş yazmış bir aydın olmadığı gibi okuyup yazması olmayan bir cahil de olmadığını; bu durumda en iyi Fransızca'yı orta tabakanın, yani "halk"ın konuşabileceğini anlayarak orta tabakanın konuşmasına dikkat eder. Şair, bu düşüncelerin etkisiyle henüz dil inkılabından yirmi beş-otuz yıl önce sade Türkçe şiirler yazmaya yönelmiştir.
Türkiye Türkçesi ile söylediği şiirlerinin yanında Osmanlı Türkçesi ile şiirler yazan Yahya Kemal'in eski dil ve nazım şekilleriyle söylemesinin arkasında, Türk edebiyatını bir bütün olarak algılaması ve tarihin eski devirlerine ait olayları devrinin diliyle ifade etme düşüncesi vardır. Eskiyi reddetme yerine olduğu gibi kabullenme ve yeniden yorumlayarak günümüze taşıma çabası içinde olmuştur. Geçmiş devirlerde yaşanmış olayları ait oldukları devrin diliyle ifade etme düşüncesiyle yazdığı şiirlere örnek olarak Yavuz Sultan Selim'i ve döneminin olaylarını, tahta çıkışından ölümüne kadar kronolojik bir şekilde hikâye eden Selimnâme, bestelenmiş şiirleri arasında yer alan Çubuklu Gazeli, Ezân-ı Muhammedi, Vedâ Gazeli, İstanbul'u Fetheden Yeniçeriye Gazel verilebilir.
Şiirin vezin, kafiye ve iç ahenge dayandığına inanan şairin hemen hemen tüm şiirleri aruz vezni ile yazılmıştır. Hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri "Ok"tur. Onun bütün şiirlerini aruzla yazması ve mısraya olan saygısı, şiirine şekil mükemmelliği getirmiştir. Ona göre şiir sıradan cümlelerden değil nağmeden oluşur, bu yüzden sesle okunmaya muhtaçtır. Kelimelerin kulakla seçilmesi ve mısradaki yerlerinin bulunması gerekir. Ona göre bir mısranın şiir olması, ahenkle ve titizlikle yazılmasıyla mümkündür. Onun için "şiir musikiden ayrı bir musiki"dir. bu anlayışının bir sonucu olarak, şiirlerinin üzerinde yıllarca çalışmış ve henüz nağmeye dönüşmediğine inandığı mısralar için en uygun kelimeleri ve istifi buluncaya kadar şiirlerini tamamlanmış saymamıştır.
Yahya Kemal'in şiir dilinin en belirgin yönlerinden biri "sentezciliği"dir. Paris'te kaldığı dokuz yıl boyunca okuduğu şairlerin (Mallarmé, Paul Verlaine, Paul Valery, Charles Baudelaire, Gerard de Nerval, Victor Hugo, , , Rimbaud, , , Theophile Gautier, , Lamartine, , Edgar Poe, Maeterlinck, Verhaeren) etkilerini özgün bir sentez yaparak yeni bir şiir yapısı kurmuştur. Kimi şiirleri klasik, kimileri romantik, bazısı sembolist, pek çoğu parnasyen olarak kabul edilir. Fransız şiirini taklit etmemiş, oradan öğrendiklerini kendi şiir anlayışı ile yoğurarak yeni yorumlara ulaşmıştır. Bu sentezciliği sonucu yorumlardan birisi de yapmacıksız olmasına özen gösterilmiş, doğal ve samimi anlamlar içeren kelimelerle şiir yazılması görüşü olan "Beyaz Lisan" anlayışıdır.
Yahya Kemal'in şiirinde geniş bir Osmanlı coğrafyası yer bulmuştur. Onun şiirlerinde hatırlanan mekanlar, Çaldıran, Mohaç, Kosova, Niğbolu, Varna, Belgrad gibi yeni Türk devletinin sınırları dışında kalmış, bir zamanlar Osmanlı mülkü olan ya da Osmanlı'nın temas ettiği topraklardır. Türk tarihiyle ilgili olmamakla beraber Yahya Kemal'in görüp yaşadığı Endülüs, Madrid, , Paris ve Nis de şiirlerinde yer almıştır. Türkiye sınırları içinde Bursa, Konya, İzmir, Van, Çanakkale, Maraş, Kayseri, Malazgirt, Amid (Diyarbakır), Tekirdağ adı şiirlerinde geçer ama diğer şehirler üzerinde değil, onların da temsilcisi olan İstanbul üzerinde yoğunlukla durulmuştur. Üsküdar gibi, Atik Valide gibi, Kocamustafapaşa gibi eski İstanbul'un semtlerini şiirleştirmiştir. İstanbul algısının merkezindeki mekân ise Süleymaniye Camisi olmuştur.
Eserleri
- Kendi Gök Kubbemiz (1961)
- Eski Şiirin Rüzgârıyle (1962)
- Rubailer ve Hayyam’ın Rubailerini Türkçe Söyleyiş (1963)
- Aziz İstanbul (1964)
- Eğil Dağlar
- Siyâsi Hikâyeler (1968)
- (1972)
- Pek Sevgili Beybabacığım: Yahya Kemal'den Babasına Kartpostallar (1998)
- Sessiz Gemi
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Özel
- ^ a b c d Mehmed Mehmedoğlu. . Düşünce Kahvesi. 16 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2009.
- ^ Yahya Kemal, Çocukluğum, Gençliğim, Siyâsî ve Edebî Hâtıralarım, İstanbul Fetih Cemiyeti, 7. Baskı, İstanbul 2015.
- ^ a b c d Tozluyurt, Meral. "Yahya Kemal Beyatlı'nın siyasi portresi". Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi, 2007. 1 Ekim 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2016.
- ^ Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal, Sayfa 72
- ^ . 21 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2012.
- ^ . 21 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2012.
- ^ a b . 30 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2012.
- ^ . muharremkayamsgsu.tr.gg. 15 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2022.
- ^ a b c Aktan, Bilal. . turkoloji.cu.edu.tr. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı:14, Yıl: Nisan 2006. 25 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2016.
- ^ a b c Zavotçu, Gencay. (PDF). kosbed.kocaeli.edu.tr. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 6, Yıl: 2003 / 2. 25 Aralık 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2016.
- ^ Okay, M. Orhan. (PDF). islamansiklopedisi.info. Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt 6, Yıl 1992. 15 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2016.
- ^ a b Kavşut, Taylan Özgür. "Son Divan Şairi, İlk İstanbul Şairi: Yahya Kemal Beyatlı". Hariciye Aylık Düşünce Dergisi, Aralık 2011. 26 Ocak 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Eylül 2016.
- ^ a b c Çıkla, Selçuk. "Yahya Kemal ve "Beyaz Lisan"". İnsan Bilimleri Araştırmaları Yıl 10, Sayı 20, 2008. 5 Nisan 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Eylül 2016.
- ^ Yivli, Oktay. "Yahya Kemal'in Şiirinde Mekân". Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Cilt 97, Sayı: 696, Yıl: Aralık 2009k. Erişim tarihi: 29 Eylül 2016.
- Genel
- Tanpınar, Ahmet Hamdi (1995), Yahya Kemal, Dergah Yayınları,
Dış bağlantılar
Yahya Kemal Beyatlı hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Commons'ta dosyalar | |
Vikisöz'de alıntılar | |
Vikikaynak'ta belgeler |
- Şiirleri 19 Kasım 2004 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yahya Kemal Beyatli dogum adiyla Ahmed Agah 2 Aralik 1884 Uskup 1 Kasim 1958 Istanbul Turk sair mutefekkir yazar siyasetci ve diplomattir Yahya Kemal BeyatliDogumAhmed Agah 2 Aralik 1884 1884 12 02 Uskup Osmanli ImparatorluguOlum1 Kasim 1958 73 yasinda Fatih Istanbul TurkiyeDefin yeriAsiyan Mezarligi IstanbulMilliyetTurkEgitimIstanbul Universitesi Sorbonne UniversitesiMeslekYazar sair siyasetci diplomatSiyasi partiCumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet donemi Turk siirinin en buyuk temsilcilerinden biridir Siirleri Divan edebiyati ile modern siir arasinda kopruluk gorevi ustlenmistir Turk edebiyat tarihi icinde Dort Aruzcu dan biri olarak kabul edilir Sagliginda Turk edebiyatinin basaktorleri arasinda kabul edilmis ancak hic kitap yayimlamamistir Yeni kurulan Turkiye Cumhuriyeti nde milletvekilligi ve burokratlik gibi siyasi ve idari gorevler ustlenmistir HayatiIlk yillari 2 Aralik 1884 tarihinde Uskup te dunyaya geldi Annesi unlu divan sairi Leskofcali Galip in yegeni Nakiye Hanim babasi eski icra memuru donemin belediye baskani Ibrahim Naci Bey dir Ilkogrenimine 1889 yilinda Uskup te Sultan Murat Kulliyesi nin bir parcasi olan Yeni Mektep te basladi Daha sonra yine Uskup te bulunan Mektebi Edeb e devam etti 1892 de Uskup Idadisi ne girdi 1897 yilinda ailesiyle Selanik e tasindi Cok sevdigi ve etkilendigi annesinin veremden olumu onu cok etkiledi Babasinin tekrar evlenmesi uzerine ailesinin yanindan ayrilip Uskup e donduyse de kisa sure sonra Selanik e geri geldi Esrar takma adi ile siirler yazdi Ortaogrenimine devam etmek uzere 1902 yilinda Istanbul a gonderildi Servet i Fununcu Irtika ve Malumat adli dergilerde Agah Kemal mahlasiyla siirler yazmaya basladi Okudugu Fransizca romanlarin ve Jon Turkler e duydugu ilginin etkisiyle 1903 yilindaII Abdulhamit baskisi altindaki Istanbul dan kacarak Paris e gitti Paris yillari Paris yillarinda Ahmet Riza Sami Pasazade Sezai Mustafa Fazil Pasa Prens Sabahattin Abdullah Cevdet Abdulhak Sinasi Hisar gibi Jon Turkler le tanisti Hic dil bilmeden gittigi kentte hizli bir sekilde Fransizca ogrendi 15 Mart 1928 tarihli Servet i Funun dergisinde Varsova elcisi Yahya Kemal Bey 1904 yilinda Sorbonne Universitesi nde siyaset bilimi bolumune kaydoldu Okulda ders veren tarihci den etkilendi Okul hayati boyunca derslerinin yani sira tiyatro ile ilgilendi Kutuphanelerde tarih hakkinda arastirmalar yapti Fransiz sairlerin kitaplarini inceledi Tarih alanindaki incelemeleri sonucu 1071 yilindaki Malazgirt Meydan Muharebesi nin Turk tarihinin baslangici sayilmasi gerektigi gorusune vardi Arastirmalari ve sosyal etkinlikleri derslere zaman ayirmasini ve sinavlarda basarili olmasini engelleyince bolum degistirerek edebiyat fakultesine gecti ancak bu bolumden de mezun olamadi Paris te gecirdigi dokuz yilda tarih bakisi sairligi kisiligi gelisti Istanbul a donusu 1913 yilinda Istanbul a dondu Darussafaka Idadisi nde tarih ve edebiyat ogretmenligi yapti Bir sure Medresetu l Vaizin de uygarlik tarihi dersi verdi Bu yillarda Uskup ve Rumeli nin Osmanli devletinin elinden cikmasi onu derinden uzdu Ziya Gokalp Tevfik Fikret Yakup Kadri gibi sahsiyetlerle tanisti 1916 da Ziya Gokalp in tavsiyesi ile Darulfunun a medeniyet tarihi muderrisi olarak girdi Sonraki yillarda garp edebiyati tarihi Turk edebiyati tarihi derslerini de okuttu Hayatinin sonuna kadar cok yakin dostu olarak kalan Ahmet Hamdi Tanpinar onun Darulfunun da ogrencisi oldu Bir yandan da edebi faaliyetlerini surduren Yahya Kemal Turk dili Turk tarihi konularinda gazete ve dergilerde yazilar yazdi Peyam gazetesinde Suleyman Nadi mahlasiyla Camlar Altinda Muhasebe basligi altinda yazilar kaleme aldi 1910 dan beri yazmakta oldugu siirlerini ilk defa 1918 yilinda Yeni Mecmua adli dergide yayinladi Turk edebiyatinin basaktorleri arasinda yer aldi Dergah dergisi Mondros Mutarekesi nin ardindan gencleri etrafinda toplayarak Dergah adli bir dergi kurdu Dergi kadrosunda Ahmet Hamdi Tanpinar Nurullah Atac Ahmet Kutsi Tecer Abdulhak Sinasi Hisar gibi isimler yer aldi Yahya Kemal in yakindan ilgilendigi bu dergide yayinlanan tek siiri Ses manzumesidir Ancak dergi icin pek cok duzyazi kaleme alan yazar bu yazilarla Anadolu da devam eden Milli Mucadele ye destek verdi ve Istanbul da Kuvayimilliye ruhunu canli tutmaya calisti Benzer yazilari Ileri ve Tevhid i Efkar gazetelerinde de surekli yayinlandi Mustafa Kemal ile tanisma Yahya Kemal Turk Kurtulus Savasi nin Turkler in zaferi ile sonuclanmasinin ardindan Izmir den Bursa ya gelen Mustafa Kemal i tebrik icin Darulfunun tarafindan gonderilen heyette yer aldi Bursa dan Ankara ya giderken Mustafa Kemal e eslik etti ve ondan Ankara ya gelmesi icin davet aldi 19 Eylul 1922 de Darulfunun Edebiyat Medresesi nin muderrisler toplantisinda Mustafa Kemal e fahri doktorluk unvani verilmesini teklif eden Yahya Kemal in bu teklifi oy birligiyle kabul edildi Ankara yillari 1922 de Ankara ya giden Yahya Kemal Hakimiyet i Milliye gazetesinde basyazarlik yapti O yil Lozan gorusmelerinde Turk heyetine danisman atandi 1923 te Lozan dan dondukten sonra II Donem TBMM ye Urfa milletvekili olarak secildi Milletvekilligi 1926 ya kadar devam etti Diplomatik gorevleri 1926 da Ibrahim Tali Ongoren in yerine Varsova ya elci olarak atandi 1930 da Lizbon buyukelcisi olarak Portekiz e gitti Ispanya orta elciligi gorevi de kendisine verildi Madrid de gorev yapan ikinci edebiyatci sefir oldu Ispanya Krali XIII Alfonso ile yakin dostluk kurdu 1932 de Madrid elciligindeki gorevine son verildi Yeniden TBMM ye girisi Ilk defa 1923 1926 arasinda Urfa milletvekili olarak gorev yapan Yahya Kemal 1933 yilinda Madrid deki diplomatik gorevinden dondukten sonra milletvekili secimlerine girdi 1934 yilinda Yozgat milletvekili oldu O yil cikan soyadi kanunundan sonra Beyatli soyadini aldi Ertesi secim doneminde Tekirdag milletvekili olarak meclise girdi 1943 te Istanbul dan milletvekili secildi Milletvekilligi doneminde Ankara Palas ta yasadi Pakistan elciligi Yahya Kemal 1946 secimlerinde meclise giremedi ve bagimsizligini yeni ilan etmis Pakistan a 1947 de buyukelci olarak atandi Yas haddinden emekli oluncaya kadar Karaci de elcilik gorevini surdurdu 1949 da yurda dondu Emeklilik yillari Emekli olduktan sonra Izmir Bursa Kayseri Malatya Adana Mersin ve civarini ziyaret etti Atina Kahire Beyrut Sam Trablussam gezilerine cikti Istanbul da Park Otel e yerlesti omrunun son yillarini bu otelde gecirdi Taha Toros burada Yahya Kemal in 1930 lu yillardan itibaren degisik araliklarla 19 yil oturdugunu yazmistir 1949 da Inonu Armagani ni aldi 1956 yilinda Hurriyet gazetesi her hafta bir siirine yer vererek tum siirlerini yayinlamaya basladi Olumu ve sonrasiYahya Kemal Beyatli nin Asiyan Mezarligi girisinde bulunan anit mezari Yakalandigi bir cesit bagirsak iltihabi nedeniyle tedavi icin 1957 de Paris e gitti Bir yil sonra 1 Kasim 1958 Cumartesi gunu Cerrahpasa Tip Fakultesi Hastanesi nde vefat etti Cenazesi Asiyan Mezarligi na defnedildi Sair siirlerini mukemmel hale getirmedigi gerekcesiyle sagliginda kitaplastirmak istememistir 1 Kasim 1958 tarihinde vefati uzerine Istanbul Fetih Cemiyeti nin 7 Kasim 1959 gunku toplantisinda Nihad Sami Banarli nin teklifiyle kurulmasina karar verilir ve eserleri yayinlanir 1961 yilinda Divanyolu Carsikapi da yer alan Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Medresesi nde Yahya Kemal Muzesi acildi 1968 yilinda Huseyin Gezer tarafindan yapilan bir heykeli Istanbul daki Macka Parkina yerlestirildi Edebi anlayisiYahya Kemal nesir alaninda da eser vermis olmakla birlikte sair olarak isim yapmis bir edebiyatcidir Sekil acisindan Divan siir gelenegini ve aruz veznini kullanmistir Uslup acisindan iki ayri anlayista siirleri vardir bunlardan birisi devrine gore genellikle sade dogal ve yasayan bir Turkce ile siir yazmaktir bu tur siirleri ozellikle ilk baskisi 1961 yilinda yapilan Kendi Gok Kubbemiz baslikli siir kitabinda toplanmistir digeri ise tarihin eski devirlerine ait olaylari devrinin diliyle ifade etme dusuncesidir ilk baskisi 1962 de yapilan Eski Siirin Ruzgariyle baslikli siir kitabindaki manzumelerde bu anlayisi sergilemistir Fransa da bulundugu yillarda karsilastigi Mallarme nin su cumlesinin Yahya Kemal in aradigi siir dilini bulmasinda etkili oldugu dusunulur En iyi Fransizcayi Louvre Sarayi nin kapicisi konusur Yahya Kemal bu cumle uzerinde uzun uzun dusundukten sonra siirlerinde kullanacagi dili yakalar Louvre Sarayi nin kapicisinin okumus yazmis bir aydin olmadigi gibi okuyup yazmasi olmayan bir cahil de olmadigini bu durumda en iyi Fransizca yi orta tabakanin yani halk in konusabilecegini anlayarak orta tabakanin konusmasina dikkat eder Sair bu dusuncelerin etkisiyle henuz dil inkilabindan yirmi bes otuz yil once sade Turkce siirler yazmaya yonelmistir Turkiye Turkcesi ile soyledigi siirlerinin yaninda Osmanli Turkcesi ile siirler yazan Yahya Kemal in eski dil ve nazim sekilleriyle soylemesinin arkasinda Turk edebiyatini bir butun olarak algilamasi ve tarihin eski devirlerine ait olaylari devrinin diliyle ifade etme dusuncesi vardir Eskiyi reddetme yerine oldugu gibi kabullenme ve yeniden yorumlayarak gunumuze tasima cabasi icinde olmustur Gecmis devirlerde yasanmis olaylari ait olduklari devrin diliyle ifade etme dusuncesiyle yazdigi siirlere ornek olarak Yavuz Sultan Selim i ve doneminin olaylarini tahta cikisindan olumune kadar kronolojik bir sekilde hikaye eden Selimname bestelenmis siirleri arasinda yer alan Cubuklu Gazeli Ezan i Muhammedi Veda Gazeli Istanbul u Fetheden Yeniceriye Gazel verilebilir Siirin vezin kafiye ve ic ahenge dayandigina inanan sairin hemen hemen tum siirleri aruz vezni ile yazilmistir Hece olcusuyle yazdigi tek siiri Ok tur Onun butun siirlerini aruzla yazmasi ve misraya olan saygisi siirine sekil mukemmelligi getirmistir Ona gore siir siradan cumlelerden degil nagmeden olusur bu yuzden sesle okunmaya muhtactir Kelimelerin kulakla secilmesi ve misradaki yerlerinin bulunmasi gerekir Ona gore bir misranin siir olmasi ahenkle ve titizlikle yazilmasiyla mumkundur Onun icin siir musikiden ayri bir musiki dir bu anlayisinin bir sonucu olarak siirlerinin uzerinde yillarca calismis ve henuz nagmeye donusmedigine inandigi misralar icin en uygun kelimeleri ve istifi buluncaya kadar siirlerini tamamlanmis saymamistir Yahya Kemal in siir dilinin en belirgin yonlerinden biri sentezciligi dir Paris te kaldigi dokuz yil boyunca okudugu sairlerin Mallarme Paul Verlaine Paul Valery Charles Baudelaire Gerard de Nerval Victor Hugo Rimbaud Theophile Gautier Lamartine Edgar Poe Maeterlinck Verhaeren etkilerini ozgun bir sentez yaparak yeni bir siir yapisi kurmustur Kimi siirleri klasik kimileri romantik bazisi sembolist pek cogu parnasyen olarak kabul edilir Fransiz siirini taklit etmemis oradan ogrendiklerini kendi siir anlayisi ile yogurarak yeni yorumlara ulasmistir Bu sentezciligi sonucu yorumlardan birisi de yapmaciksiz olmasina ozen gosterilmis dogal ve samimi anlamlar iceren kelimelerle siir yazilmasi gorusu olan Beyaz Lisan anlayisidir Yahya Kemal in siirinde genis bir Osmanli cografyasi yer bulmustur Onun siirlerinde hatirlanan mekanlar Caldiran Mohac Kosova Nigbolu Varna Belgrad gibi yeni Turk devletinin sinirlari disinda kalmis bir zamanlar Osmanli mulku olan ya da Osmanli nin temas ettigi topraklardir Turk tarihiyle ilgili olmamakla beraber Yahya Kemal in gorup yasadigi Endulus Madrid Paris ve Nis de siirlerinde yer almistir Turkiye sinirlari icinde Bursa Konya Izmir Van Canakkale Maras Kayseri Malazgirt Amid Diyarbakir Tekirdag adi siirlerinde gecer ama diger sehirler uzerinde degil onlarin da temsilcisi olan Istanbul uzerinde yogunlukla durulmustur Uskudar gibi Atik Valide gibi Kocamustafapasa gibi eski Istanbul un semtlerini siirlestirmistir Istanbul algisinin merkezindeki mekan ise Suleymaniye Camisi olmustur EserleriKendi Gok Kubbemiz 1961 Eski Siirin Ruzgariyle 1962 Rubailer ve Hayyam in Rubailerini Turkce Soyleyis 1963 Aziz Istanbul 1964 Egil Daglar Siyasi Hikayeler 1968 1972 Pek Sevgili Beybabacigim Yahya Kemal den Babasina Kartpostallar 1998 Sessiz GemiAyrica bakiniz Akinci siiri Mohac Turkusu siiri MEB 100 Turk EdebiyatcisiKaynakcaOzel a b c d Mehmed Mehmedoglu Dusunce Kahvesi 16 Haziran 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Haziran 2009 Yahya Kemal Cocuklugum Gencligim Siyasi ve Edebi Hatiralarim Istanbul Fetih Cemiyeti 7 Baski Istanbul 2015 a b c d Tozluyurt Meral Yahya Kemal Beyatli nin siyasi portresi Gazi Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu yuksek lisans tezi 2007 1 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2016 Ahmet Hamdi Tanpinar Yahya Kemal Sayfa 72 ISBN 975 7462 79 9 21 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Mart 2012 21 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Mart 2012 a b 30 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Mart 2012 muharremkayamsgsu tr gg 15 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Ocak 2022 a b c Aktan Bilal turkoloji cu edu tr Dumlupinar Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayi 14 Yil Nisan 2006 25 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Eylul 2016 a b c Zavotcu Gencay PDF kosbed kocaeli edu tr Kocaeli Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi Sayi 6 Yil 2003 2 25 Aralik 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 29 Eylul 2016 Okay M Orhan PDF islamansiklopedisi info Turk Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi Cilt 6 Yil 1992 15 Temmuz 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 29 Eylul 2016 a b Kavsut Taylan Ozgur Son Divan Sairi Ilk Istanbul Sairi Yahya Kemal Beyatli Hariciye Aylik Dusunce Dergisi Aralik 2011 26 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Eylul 2016 a b c Cikla Selcuk Yahya Kemal ve Beyaz Lisan Insan Bilimleri Arastirmalari Yil 10 Sayi 20 2008 5 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Eylul 2016 Yivli Oktay Yahya Kemal in Siirinde Mekan Turk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi Cilt 97 Sayi 696 Yil Aralik 2009k Erisim tarihi 29 Eylul 2016 GenelTanpinar Ahmet Hamdi 1995 Yahya Kemal Dergah Yayinlari ISBN 975 7462 79 9 Dis baglantilarVikipedi nin kardes projelerinden Yahya Kemal Beyatli hakkinda daha fazla bilgi edininCommons ta dosyalarVikisoz de alintilarVikikaynak ta belgelerSiirleri 19 Kasim 2004 tarihinde Wayback Machine sitesinde