Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli. () |
Johann Wolfgang Von Goethe (28 Ağustos 1749, Frankfurt – 22 Mart 1832, Weimar), Alman hezarfen; edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğabilimcidir. 1776 yılından itibaren, Weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur.
Johann Wolfgang von Goethe | |
---|---|
Doğum | 28 Ağustos 1749 Frankfurt, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu |
Ölüm | 22 Mart 1832 (82 yaşında) Weimar, Saksonya-Weimar-Eisenach, Alman Konfederasyonu |
Meslek | Şair, Roman yazarı, Oyun yazarı, Doğa filozofu, Diplomat, Devlet memuru |
Milliyet | Alman |
Edebî akım | Fırtına ve Coşku Weimar Klasisizmi Bilimde Romantizm |
Evlilik | (1806- Ölümü:1816) |
İmza | |
Goethe, şiir, drama, hikâye (düzyazı ve dörtlük şeklinde), otobiyografik, estetik, sanat ve edebiyat teorisi, ayrıca doğa bilimleri olmak üzere birçok esere imza atmıştır. Bununla birlikte, zengin bir içeriğe sahip olan mektup çeşidi, önemli edebi eserlerindendir. ‘Fırtına ve Coşku’ (Sturm und Drang) döneminin en önemli öncüsü ve temsilcisi olmuştur. 1774 yılında Genç Werther’in Acıları adlı eseri ile bütün Avrupa’da ün yapmıştır. Daha sonra, 1790 yılından itibaren, Friedrich Schiller ile birlikte ortak ve dönüşümlü bir şekilde, içeriksel ve biçimsel olarak, Antik kültür anlayışı üzerinde yoğunlaşarak, Weimar Klasik’in en önemli temsilcisi olmuştur. Goethe, aynı zamanda, yurt dışında da Alman edebiyatının temsilcisi olarak kabul edilmiştir.
Değeri, ölümünden sonra azalmaya başladığı sıralarda, Goethe, 1871 yılından itibaren, Alman ulusal kimliğiyle, Alman Kraliyet’inde taçlandırılmıştır. Sadece eserlerine yönelik değil, aynı zamanda örnek alınacak yaşantısına yönelik de bir hayranlık oluşmuştur. Goethe, bugüne kadar, en önemli Alman edebiyatçı olarak kabul edilmiş, eserleri ise dünya edebiyatı zirvesinde yerini almıştır.
Hayatı
Çocukluğu ve gençliği
Johann Wolfgang von Goethe, 28 Ağustos 1749 tarihinde, Frankfurt Großer Hirschgraben caddesindeki bugünkü Goethe Evi’nde (Goethehaus) dünyaya gelmiştir. Babası Johann Caspar Goethe (1710 -1782), bir hukukçu olmasına rağmen mesleğini icra etmemiş, fakat oğluna da maddi sıkıntı çekmeden bir hayat sağlayan imkânlarıyla yaşamını sürdürmüştür. Araştırmacı ve geniş bilgiyle donatılmış bir kişiliğe sahip olan Caspar, bununla birlikte, aile içi problemlerle de yılmadan savaşacak kadar güçlü ve azimli idi.
‘Textor’ soyadı ile doğmuş olan Goethe’nin annesi Catherina Elisabeth Goethe (1731 -1808) ise, Frankfurt’un varlıklı ve tanınmış ailelerinden birindendir. Hoşsohbet ve hayat dolu olan Catherina Elisabeth, 38 yaşındaki hukukçu Caspar Goethe ile hayatını birleştirmiştir. Johann Wolfgang’dan sonra dört çocuk daha dünyaya getirmiştir, fakat bunlardan sadece Goethe’den biraz daha genç olan kardeşi Cornelia hayatta kalmıştır. Goethe ile kız kardeşi arasında sağlam bir güven ilişkisi oluşmuştur.
Goethe, babasından edindiği disiplin, ciddiyet ve akıl unsurunu, annesinden edindiği hayal gücü, anlatma zevki ve duygu unsurunu geliştirme fırsatı bularak, dengeli bir bütünlükten, henüz çocukluktayken nasibini almıştır. 1756’dan 1758 yılına kadar, bir devlet okulunda öğrenim görmüştür. Aydınlıkçı ve modern görüşleri olan Johann Caspar, oğluna, özel öğretmenlerin ışığında ve kendi yol göstericiliği doğrultusunda küçük yaşlardan itibaren oldukça iyi ve kapsamlı bir eğitim imkânı sağlamıştır. Goethe’nin çalışma takviminde, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Latince, Yunanca gibi dil öğrenimlerinin yanı sıra, bilimsel konular, din ve çizim gibi alanlar da yer almıştır. Ayrıca, çello ve piyano çalmayı, biniciliği, eskrimi ve dans etmeyi öğrenmiştir. Onu özellikle görsel sanatlara yaklaştıran olay Yedi Yıl Savaşları olmuştur. Avusturya – Fransa birliğinin Frankfurt’u işgal etmesinden hemen sonra, Goethe’lerin evi karargâh binası yapılmıştır ve küçük Goethe, güzel sanatlara düşkün komutanlar sayesinde Fransız sanatıyla tanışma fırsatı bulmuştur.
Edebiyatla erken yaşta ilgilenmeye başlaması, annesinin gece anlattığı hikâyeler ve neşeli bir Protestan aileden aldığı İncil derslerinden ileri gelmiştir. Goethe evde çok okuduğu için, babası ona yaklaşık 2000 ciltten oluşan bir kitaplık oluşturmuştur. Böylece Goethe daha çocuklukta Dr. Faust’un farklı hikâyelerini öğrenme imkânı bulmuştur.
Leipzig
Goethe, babasının yönlendirmesi ile 1765 yılı ilkbahar aylarında, Leipzig’de hukuk öğrenimine başlamıştır. İlk önceleri, toplumda yerini alabilmesi için kılık-kıyafet ve görgü kuralları konusunda şık yaşam tarzına ayak uydurmak zorunda kalmıştır.
Çok geçmeden zorunlu öğrenimini ihmal etmeye başlamıştır. Her ne kadar öğrencilerinin şiirsel denemeleri üzerinde çok durmasa da, Hristiyan Fürchtegott Gellert’in derslerine katılmayı tercih etmiştir. Daha Frankfurt’tayken çizim derslerini devam ettirdiği dönemlerde Antik sanat anlayışı ile yakınlaşmasına vesile olan ressam ile burada, Leipzig’de bizzat tanışması, hayatındaki önemli karşılaşmalardan biri olmuştur. Oeser, buna ilişkin olarak, sanat anlayışı ve kabiliyeti konusunda Goethe’yi teşvik etmiştir ve Goethe, bir bakır ustasının yanında, oymacılık ve gravür tekniklerini öğrenme imkânı bulmuştur.
16 -17 yaşlarında olan Goethe, aynı zamanda, ailesinden uzakta özgürlüğün tadını çıkarmıştır. Tiyatro gösterilerine ileriki zamanlarda bir edebiyat klasiği haline gelecek olan ünlü draması Faust’un birinci bölümü için kendisine esin kaynağı olacak Auerbach lokantasında arkadaşlarıyla akşamları vakit geçirmiştir. Goethe, ilk aşk macerasını Leipzig günlerinde yaşamıştır. Fakat bir zanaatkâr kızı olan Kätchen Schönkopf ile yaşadığı aşk, iki yıl sonra iki tarafın da rızası ile sona ermiştir. Yaşadığı bu duygusal karışıklık, Goethe’nin yazı stilini etkilemiştir; daha önceleri ise Rokoko kültürünün etkisi altında şiirler yazmıştır, bu yüzden şiirleri, üslup bakımından daha özgür ve daha coşkulu olmuştur. Fakat gerçek duygularla, Rokoko kültürünün her şeyi hafife alan üslubunu bütünleştirememiş ve Leipzig’i sevememiştir.
1768 yılı Haziran ayında ağır şekilde hastalanan Goethe (bu konuda farklı görüşler söz konusudur; ancak en yakın ihtimal, genç Goethe’nin gece ve hareketli sosyal hayatın etkisiyle bitkin düştüğü yöndedir), eğitimini yazın daha rahat ve huzurlu bir ortamda sürdürebilmek için, 1770'te Frankfurt’a geri dönmüştür. Annesi ve kızkardeşinin bakıcılığında sağlığı iyiye gitmeye başlarken, aynı yıl, şiirlerinin bir araya getirildiği ‘Arnette’ adlı ilk şiir kitabını yayımlamıştır.
Frankfurt ve Strasburg
Goethe’nin hayati tehlikesi olan hastalığı, uzun bir istirahat dönemi gerektirmiştir ve Goethe’yi Pietizm düşüncelerine itmiştir. Aynı zamanda Goethe, daha sonra Faust eserinde de başvuracağı mistik ve simyevi yazılar ve kitaplarla ilgilenmiştir. Buna bağlı olarak da, aynı dönemde, ilk tiyatro eseri olan Die Mitschuldigen komedisini ele almıştır.
Goethe, öğrenimine 1770 yılı Nisan ayında Strazburg’da devam etmiştir. Bu defa kendini azimle hukuk eğitimine vermiştir. Fakat kişisel hayatındaki bazı şahsiyetler için de zaman bulmuştur. Bunlardan en önemlisi Teolog, sanat ve edebiyat kuramcısı olan Johann Gottfried Herder olmuştur. Herder, Goethe’yi Homeros, Shekespeare, Ossian gibi yazarların kendilerine özgü dil kullanımlarına, ayrıca halk edebiyatına yönlendirmiştir ve Goethe’nin edebi gelişimine yönelik önemli etkilerde bulunmuştur. Daha sonra, Goethe’nin tavsiyesi üzerine Weimar hizmetine alınmıştır. Bu sırada Goethe, başkenti Strassburg olan Alsace bölgesinin doğasından bir hayli etkilenerek, ilk kez doğanın organik olduğunu keşfedip, tabiat bilimine ilişkin teoriler üretmeye başlamıştır.
Sesenheim’da yaptığı bir gezinti esnasında bir papaz kızı olan Friederike Brion’la tanışmış ve ona âşık olmuştur. Genç Goethe, Straßburg’dan ayrılışında bu ilişkiyi bitirmiştir ve daha sonradan Sesenheim Lieder (Willkommen und Abschied, Mailied, Heidenröslein…) olarak tanınacak olan, Friederike’ye dair yazdığı şiirler ise, “yeni bir lirik çağın” başlangıcı olmuştur. Bu şiirleri, Alman edebiyatında manzumenin ilk örnekleri arasında yerini almıştır. Sesenheimer Lieder, “Anakreontik” dönemine özgü yapay saray aşk söylemleri yerine, içinde yazarının hayat deneyimlerini barındıran, yaşanan birçok şeyi doğrudan işleyen sahici duyguları içeren, belli bir kalıp söylemden sıyrılarak gerçek yaşamı temel alan Yaşantılama Şiirinin (Erlebnislyrik) ilk örnekleri olmuştur.
Goethe, 1771 yazında, hukuk alanında doktora tezini yaparken, üniversite aynı zamanda ona burs edinme olanağı sunmuştur. 6 Ağustos 1771’de “cum applaus”, yani “yüksek takdir” belgesi almasının temel nedeni, “Positiones Juris” başlığı altındaki Latince 56 tezi olmuştur. 55. tezinde ise, bir çocuk katilinin, ölüm cezasına çarptırılıp çarptırılmamasına ilişkin bir tartışma konusu yaratmıştır. Bu konuyu “Gretchen” trajedisinde sanatsal bir formda yeniden ele almıştır. Bu dönemde Gotik sanatla da ilgilenmiştir. Straßburg Katedrali mimarı Erwin von Steinbach’ın üslubundan oldukça etkilenen Goethe, Gotik mimari tarzını yazıya dönüştürmeye çalışmış ve etkisini yitiren bu üslubun yeniden değerini kazanmasına imkân verecek olan Von Deutscher Baukunst (Alman Mimarisi Üzerine) adlı makaleyi yazmıştır.
‘Fırtına ve Coşku’ dönemi
Frankfurt’a dönüşünde Goethe, yeni yetişen hukukçuların kısa zamanda ilgisini çeken ve küçük kıskançlıklarına neden olan, Weimar’a dönüşüne kadar dört yıl boyunca çalıştırdığı bir avukatlık bürosu açmıştır. Goethe için edebiyat, avukatlıktan daha önemli olmuştur. 1771 yılı sonunda ise “Geschichte Gottfriedens von Berlichingen mit der eisernen Hand” adlı eserini kâğıda dökmüştür. Çalışmasından sonra, 1773’te Götz von Berlichingen adlı dramasını yayımlamıştır. Gelecek nesillere kalacak olan bu verimli eseri çarpıcı bir rağbet görmüş ve Fırtına ve Coşku döneminin temel yapıtı olarak kabul edilmiştir. Orta Çağ etkisiyle, coşkunluk akımı ile işlenmiş bu oyun, dönemin en zengin piyeslerinden biri olmuştur ve Orta Çağ’a ilişkin kavramları yeniden su yüzüne çıkarmıştır.
Goethe, 1772 Mayıs’ında babasının teşvik etmesiyle Wetzlar Alman Yüksek Mahkemesi’nde asistan olarak göreve başlamıştır. 1772 ve 73 yılları arasında tiyatro oyunları ve kitaplarla ilgilenerek Frankfurter Gelehrte Anzeige adlı kültür ve sanat dergisinde eleştirel yazılar yazmıştır. Goethe’nin meslek arkadaşı Johann Christian Kestner, zamanın Goethe’sini şöyle tanımlamıştır: “Goethe, muhteşem hayal gücüne sahip bir dehadır. Kendi ruhunun yaratıcısıdır. Asil bir düşünce tarzına sahiptir. Goethe, tam bir karakter adamıdır. Tuhaftır ve söylemlerinde kendi canını sıkabilecek farklılıklara sahiptir. Tabii ki çocuklarda, bayanların odasında ve diğer birçok kişiye karşı davranışlarında takdir edilmektedir. Hoşuna giden bir şeyi, bir başkasının hoşlanıp hoşlanmayacağını, onun moda olup olmayacağını veya yaşam tarzının buna müsaade edip etmeyeceğini düşünmeksizin yapmaktadır. Tüm zorluklar ise ondan korkmaktadır”.
Goethe, yeniden hukuk çalışmalarına daha az ilgi göstermeye başlamıştır. Bunun yerine, Antik Çağ yazarlarıyla ilgilenmiş ve arkadaşı Kestner’in nişanlısı Charlotte Buff’a âşık olmuştur. Bu durum, iki ay sonra tehlike arz etmeye başlayınca Wetzlar’i alelacele terk etmiştir. Bir buçuk yıl sonra ise edindiği bu aşk tecrübesiyle diğer hayat tecrübelerini, Genç Werther’in Acıları (Die Leiden des jungen Werthers) adlı romanında bir araya getirmiştir. Aşırı melankoli içeren bu eseri, kısa zamanda Goethe’yi tüm Avrupa’da ün sahibi yapmıştır. Goethe, kitabın müthiş başarısının ve buna ilişkin olarak o zamanın gereksinimlerini karşılayan Werther Etkisi’nin sırrını açıklamıştır. Eser, özellikle Avrupa’da yankı uyandırarak, gençlerin aynı yola başvurmasına ve intihara yönelmesine neden olacak kadar gerçekçi bir anlatıma sahiptir.
Wetzlar’den dönüşünün ve Weimar’a seyahatinin arasında geçen yıl, Goethe’nin en verimli dönemi olmuştur. Ünlü yapıtı Werther’in dışında, büyük destansı şiirler (Ganymed, Prometheus, ), çok sayıda kısa drama (Das Jahrmarktsfest zu Plundersweilern und Götter, Heiden und Wieland) ile birlikte Clavigo ve Stella dramalarını kaleme almıştır. Goethe, aynı zamanda, Faust serilerini ilk kez bu dönemde ele almıştır. Alman bir şair olan Klopstock’un od üslubundan ve Grek şair Pindaros’un övgü üslubundan yararlanarak tabiattaki coşkun duyguları, övgü şiirleriyle anlatmıştır. Belirli kalıplardan uzak kalarak, serbest vezinli ses ahengine sahip bu yeni manzumeleri, dünya edebiyatına Goethe kazandırmıştır. Bunlardan en önemlisi, Prometheus olmuştur.
Goethe, 1775 yılında, bir banker kızı olan Lili Schönemann ile nişanlanmıştır. Fakat bu ilişki, çevre ve yaşam tarzı açısından ailelerin uyuşmazlığı nedeniyle yıpranmıştır, buna ilişkin olarak Goethe, kendi idealleri ile evliliğin bağdaşamayabileceği konusunda endişeye düşmüştür. Bu boşluğu doldurabilmek için ise Cristian ve Friedrich Leopold zu Stolberg-Stolberg kardeşlerin, İsviçre’yi dolaşarak aylarca sürecek olan seyahat davetini değerlendirmiştir. Ekim ayında bu nişanlılık durumu tamamen sona ermiştir. Hayal kırıklığına uğrayan Goethe, 18 yaşındaki dük Karl August tarafından Weimar’a davet edilmiştir.
Weimar’da başkanlık
Goethe, Kasım 1775'te Weimar’a gelmiştir. Yaklaşık 6000 nüfusa sahip olan başkent Saksonya-Weimar-Eisennach, düşes’in annesi Anna Amelia’nın etkisiyle kültürel bir şehir haline gelmiştir. Goethe bu dönemde bir süre politika ile ilgilenmiştir ve Dük’ün özel danışmanlığını yapmıştır. İlk kez 1771 yılında ele aldığı Kur'an tefsirleri üzerindeki çalışmalarına burada da devam etmiştir. Özellikle, doğu uygarlığı ile ilgilenen bir tarihçi olan ’in Kuran çevirisini sürekli olarak okuyan Goethe, Almanya’da İslamiyet’e pozitif yaklaşan ilk edebiyatçı olmuştur.
Devlet hizmeti
Goethe, aristokrasiye karşı direnerek 1776 yazında dük’ün danışman kurulunun üyesi olmuştur. Bir sonraki sene, yeni kurulan maden ocağı komisyonuna yönetici olarak seçilerek, 1779 yılında yol yapımı komisyonu yöneticisi; 1782’de ise maliye bakanı olarak çalışmaya devam etmiştir. Goethe, işini büyük bir hırsla yapmıştır. Onun temel arzusu, eş zamanlı ekonomik destekle, resmi harcamaları sınırlandırarak devletin mali durumunu düzeltmek olmuştur. Özellikle zorlu mücadelenin yarıya indirilmesiyle, net tasarruflar elde edilerek bu kısmen başarılmıştır. Öte yandan, Goethe’nin kendi kararıyla geliştirmekte olduğu bakır ve gümüş ocağı işletmesi fazla başarı elde edememiştir.
Goethe’nin bakanlar kurulundaki etkileri, edebiyat çevresince oldukça farklı değerlendirilmiştir. Bazı yazarlar Goethe’yi köylülerin baskıcı ve ağır vergi yükünden kurtulmaları için çaba gösteren yenilikçi bir politikacı olarak nitelerken, diğer çevrelerce Goethe’nin hem ülke çocuklarının Prusya ordusuna zorunlu olarak katılmasından hem de konuşma özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin önlemlerden yana olduğu belirtilir. Bir başka durumda ise Goethe, çaresizlikten evlilik dışı bebeğini öldürmüş olan bir annenin idam cezasına oylamada bulunmuş; daha sonra ise –düşüncesinin aksine- “Gretchen” trajedisinde merhamet dolu davranışını ele almıştır. Fakat buna ilişkin olarak Goethe’nin kişisel görüşü mü olduğu yoksa çoğunluk görüşüne boyun mu eğdiği konusunda herhangi bir bilgi yoktur.
Goethe’nin devlet hizmetindeki aktif çalışmalarına ilişkin gayreti bitmemiştir. Yapmış olduğu resmi faaliyetler beraberinde resmi mükâfatlar getirmiştir; Goethe’ye resmi unvan verilmesinin yanı sıra 1882 yılında önemli bir aristokratik unvana layık görülmüştür. Çoğunlukla resmî görevler çerçevesinde, Weimar’daki ilk on yıl, 1779’da İsviçre’ye, ayrıca birçok kez Harz bölgesine olmak üzere çeşitli seyahatlerde bulunmuştur. 1785 yılında ise, Karlsbad’daki bir tedaviyle yıllık kaplıca seyahatlerine başlamıştır.
Edebiyat ve doğa bilimleri
Goethe, Weimar’da geçirdiği ilk on yıl içerisinde, mecmualardaki dağınık bazı şiirlerinden başka hiçbir şey yayımlamamıştır. Günlük işlerinin yoğunluğundan, ciddi edebiyat çalışmalarına çok az zaman ayırabilmiştir. Özellikle, saray festivallerinin düzenlenmesi ve tiyatro oyunları için çalışmıştır.
Bu dönemin iddialı çalışmaları, trajedisinin ilk düzyazı özeti ile birlikte Egmont, Tasso oyunları ile Wilhelm Meister adlı roman çalışmaları olmuştur. Bu oyunlardaki kadın figürleri ele alan Goethe, özellikle Antik Çağ’da Euripides’in de ele aldığı gibi, mitolojik kahraman ‘’ karakterinin bazı yönleri üzerinde durmuştur. Ayrıca Charlotte von Stein için yazdığı aşk şiirlerinin (örn. Neden bize bu derin bakışları verdin? “Warum gabst du uns die tiefen Blicke?”) yanı sıra , Wanderers Nachtlied, Grenzen der Menscheit ve Das Göttliche gibi dönemin en tanınmış şiirleri ortaya çıkmıştır.
Goethe, 1780 yılında, sistematik olarak bilimsel doğa sorunlarını araştırmaya başlamıştır. Daha sonra bunları, madencilik, çiftçilik ve kömür işletmeciliği alanlarındaki sorunlarla resmi uğraşlarına uygulamıştır. Başlıca ilgi alanları; Yer Bilimi, Madencilik, Bitki Bilimi (Botanik) ve Osteoloji (Kemik Bilimi) olmuştur. 1784 yılında bu alanda, insandaki çene kemiğini keşfetmeyi başarmıştır. Aynı yıl içerisinde ise Granit hakkındaki makalesini yazmış ve Roman der Erde (Yeryüzünün Romanı) başlıklı kitabını tasarlamıştır.
Charlotte von Stein ile ilişkisi
Goethe’nin Weimar’da geçirdiği on yıl içerisindeki en önemli ve en etkileyici ilişkisi, bir saray nedimesi olan Charlotte von Stein ile olmuştur. Goethe’den yedi yaş büyük olan Charlotte, yedi çocuğundan dört tanesini kaybetmiştir ve anlaşmalı bir evlilik yaşamıştır. Goethe’nin yaklaşık 2000 mektubu ve not kâğıdı, bu samimi, sıra dışı aşk ilişkisinin belgeleri olmuştur (Bayan Stein’ın mektupları ele geçirilememiştir). Stein bir eğitimci olarak Goethe’yi teşvik etmiştir: Ona saray görgü kurallarını öğretmiş, iç huzursuzluğu konusunda onu teskin etmiş ve disiplinini güçlendirmede ona katkıda bulunmuştur. Bunu bir aşk ilişkisinden mi kaynaklanan ya da masumca bir dostluktan mı kaynaklanan davranış olduğu konusunda kesin bir yargıya varılamaz. Birçok yazar, Bayan Stein’ın, Goethe’nin cinsel isteklerini reddettiğini ortaya koymaktadır. Sürekli olarak ise, psikanalist ’in Goethe’nin ilk cinsel deneyimini 38 yaşında Roma’da yaşadığı iddiasına inanılır.
Söz konusu ilişki, Goethe’nin, hayal kırıklığına uğrayan Bayan Stein’ın da affedemediği 1786’da yaptığı gizli Roma seyahatinden dönüşünden sonra sona ermiştir. Goethe sonrasında ileride eşi olacak Christiane Vulpius ile ilişkiye başlamıştır. Yine de gerek Goethe ve gerek von Stein, yaşlılıkta, yeniden dostane bir ilişkide bulunmuştur.
İtalya seyahati
Goethe, 1786 yılında bunalıma girmiştir. Charlotte von Stein ile ilişkisi giderek artan bir isteksizlik yarattığından, mesleğindeki faaliyetlerini ümit ettiği şekilde yerine getirememiştir ve saray yaşantısının zorluklarından rahatsızlık duymuştur. Fakat her şeyden önce bir kimlik bunalımı içerisine girmiştir. Artık kendi ölçütlerinin neler olduğunu bilemeden, kendi kendisiyle çelişir hale gelmiştir. Bu durumu, İtalya’ya yapacağı bir seyahatle ortadan kaldırma yolunu seçmiştir. Eylül 1786’da sadece hizmetçisi Philipp Seidel’e haber vererek yola çıkmıştır. Amacının ne olduğu bilinmeyen bu gizli seyahat, Goethe’nin görevinden istifa ederek; ancak gelirini kazanmaya devam etmek için Goethe’ye olanak sağlayan bir stratejinin parçası olmuştur. Aynı zamanda, Werther’in dünya çapında tanınan yazarı Goethe, toplumdaki sosyal kontrol olmadan, farklı şekilde hareket edemediğinden, takma bir adla seyahat etmiştir. Verona, Vicenza ve Venedik’teki ikametlerinden sonra, Kasım ayında Roma’ya gelmiştir. Napoli ve Sicilya’ya yaptığı dört aylık gezisinin yanı sıra, Kasım’ın sonuna kadar da Roma’da kalmıştır. Goethe, İtalya gezisi esnasında Roma ve Grek sanatının değişik stillerini, ayrıntılı olarak araştırma fırsatını yakalamıştır. Bunlarla birlikte, İtalya’nın farklı, Akdeniz’e has olan tabiatı üzerinde durarak, fikir üretmeye başlamıştır. İnsan anatomisi üzerine de kapsamlı çalışmalar yaparak, bilimsel teoriler ortaya atmıştır. Siena, Floransa, Parma ve Milano şehirlerine yaptığı seyahatlerin ardından, iki yıl sonra, Weimar’a geri dönmüştür.
Goethe, İtalya’da, Rönesans ve Antik dönemin yapı ve sanat çalışmalarını öğrenmiş ve onlara hayran kalmıştır, özellikle Raffael ve dönemin mimarı Andrea Pallodio’ya hayranlık duymuştur. Sanat arkadaşlarının yönetimi altında, çizim çalışmalarını büyük bir gururla sürdürmüştür; Goethe’nin yaklaşık 850 çizimi İtalya dönemine aittir. İlk kez o anda, sadece sanatçı olarak değil, aynı zamanda yazar olarak da doğmuş olduğu sonucuna varmıştır. İtalya’da edebiyat çalışmalarına da ilgi göstermiştir: Diğer çalışmalarının arasında, düzyazı şeklinde önceden mevcut bulunan, kafiye tarzındaki Iphigenie çalışmasına yönelmiş, 12 yıl önce başladığı Egmont eserini tamamlamış ve Tasso adlı tiyatro eserine devam etmiştir, bunların yanı sıra ise bitki bilimi üzerine araştırmalar yapmıştır.
İtalya seyahati, Goethe’ye köklü bir deneyim kazandırmıştır ve bunu İtalya’da edindiği deneyim olan bir “yeniden doğuş” olarak nitelendirmiştir. Bu deneyimin sonunda kendini yeniden bulmuş ve gelecekteki faaliyetlerini sınırlandırmak için, karakterine nelerin uygun olacağına dair karar almıştır. Bununla birlikte, Goethe, Fırtına ve Coşku döneminden sıyrılarak, Klasisizme bu dönemde geçiş yapmıştır ve bu dönem Goethe ile birlikte Alman edebiyat tarihinde, Klasizm başlangıç tarihi kabul edilmiştir.
Weimar klasik dönem
Christiane Vulpius ile ilişkisi
Goethe, dönüşünden birkaç hafta sonra, 23 yaşındaki Christiane Vulpius ile bir aşk ilişkisine başlamıştır ve aynı zamanda onu hayat arkadaşı olarak kabul etmiştir. Aralık 1789’da oğlu August dünyaya gelmiştir; August’dan sonra doğmuş olan dört çocuğundan her biri sadece birkaç gün yaşayabilmiştir. Goethe’nin içinde bulunduğu Weimar toplumu, az eğitimli, basit ilişkiler yaşamış olan bu bayanı içerisine kabul etmemiştir. Çoğunlukla, bu uygunsuz ilişkinin gayrimeşru yanı da eklendiğinde, toplum, onu sıradan ve eğlence düşkünü biri olarak nitelendirmiştir. Goethe ise Vulpius’un doğallığını ve neşeli karakterini sevmiştir. Christiane’nin 1816 yılındaki ölümüne kadar, ‘küçük vamp kadın’ ile olan ilişkisine sahip çıkarak, 1806 yılında yaptığı bir nikâhla onun toplum içinde yer almasını sağlamıştır.
Resmi görevleri ve siyaset
Goethe, dönüşünden sonra, birçok resmî görev konusunda, dük tarafından affedilmiştir; kuruldaki başkanlığını ve bununla birlikte siyasi etkisini devam ettirmiştir. Resmi yapı faaliyetlerinin denetlenmesi ve çizim okullarının yöneticiliği olmak üzere kültürel ve bilimsel alanda birçok görev üstlenmiştir. 1791 yılından 1817’ye kadar Weimar Saray Tiyatrosu’nun yöneticiliğini yapmıştır. Bunun yanı sıra Goethe, dükalığa ait olan Jena Üniversitesi’nde görev almıştır. Johann Gottlieb Fichte, Georg Hegel, Friedrich Schelling ve Friedrich Schiller’in de arasında bulunduğu birçok tanınmış profesörün daveti, Goethe’nin desteği sayesinde olmuştur. 1807 yılında Goethe’ye, Jena Üniversitesi’nin denetlenmesi görevinin verilmesinin ardından, Goethe öncelikli olarak, doğa bilimleri fakültesinin genişletilmesi için çaba göstermiştir.
Goethe’nin görevleri arasında, İtalya seyahatinden dönmekte olan dük’ün annesini getirmek üzere, 1790 yılında Venedik’e yaptığı dört aylık bir seyahat de yer almıştır. Fakat ülkedeki politik ve sosyal yolsuzlukları da keşfetmesi üzerine, hayal kırıklığına uğrayarak, ilk İtalya seyahatinin verdiği hazzı duyamamıştır.
1789 yılında, Goethe’nin olumsuz baktığı Fransız Devrimi, Avrupa’yı sarsmıştır. Goethe, ağır hareket edilen yeniliklerden yana olmuştur ve özellikle devrim izinde yapılan güç aşırılıklarından nefret etmiştir; diğer yandan ise, bunu eski rejimin bir kusuru olarak görmüştür. Daha sonra geçmişe uzanarak şunları dile getirmiştir: “Herhangi büyük bir devrimin, asla ulusun değil, tamamen hükümetin hatası olduğuna inandım. Hükümetler, devamlı olarak adalete uygun olup, geliştikleri sürece, devrimler tamamen gereksiz hale gelir; öyle ki onları zamana uygun yeniliklerle karşılarlar ve alt kesimden zorunluluklar diretilinceye kadar, çok uzun süre mücadelede bulunmazlar.”
Goethe, 1792 yılında, dük’ün isteği üzerine, devrimci Fransa’ya karşı ilk ittifak savaşı için dük’e refakat etmiştir. Üç ay boyunca sefaleti görmüş ve Fransa’nın zaferiyle sonuçlanan bu taarruzla karşı karşıya kalmıştır. Ardından bir üç ay daha, 1793 yazında yazar, dük’ün isteği üzerine Mainz şehrinin kuşatması için geçirmiştir.
Dükalık, 1796 yılında, Basel’in Prusya-Fransa barış antlaşmasına katılmıştır. Bu on yıllık barış dönemi ise, savaş nedeniyle sarsılan Avrupa’da, Weimar Klasik’in en parlak devrinin yaşanmasına imkân sağlamıştır.
Doğa bilimi, edebiyat, Schiller ile anlaşma
İtalya seyahatinden sonra Goethe, öncelikli olarak doğa bilimi ile ilgilenmiştir. 1790 yılında, Versuch die Metamorphose der Pflanzen zu erklären (Bitkilerin Morfolojik Yapısının Açıklanması) başlıklı denemesini yayımlamıştır, bununla birlikte hayatının sonuna kadar ilgileneceği Renk Teorisi üzerine araştırmalarına başlamıştır.
Bunu aksine, edebi eserleri ise durgun bir döneme girmiştir. Bunun sebepleri, Goethe’nin eski arkadaş çevresinin soğukluğu ve ilgisizliği, devrimin yaratmış olduğu sarsıntı ve Goethe’nin yeni edinmiş olduğu sanat anlayışına tamamen aykırı düşen eserlerinin toplumdaki anlık başarısı olmuştur.
1790'lı yıllardaki eserlerine, dönüşünden sonra kısa bir zamanda oluşturduğu, antik dönemin erotik edebiyat formundaki, Christiane’ye olan tutkusunu içeren ve erotik şiirlerin bir derlemesi olan Römischen Elegien () adlı eseri de dâhil olmuştur. İkinci İtalya seyahati, nüktelerin ve Avrupa’nın genel durumu üzerine yazılmış olan mizahi şiirlerin bir derlemesi olan Venedig Epigramları’nın ortaya çıkmasını sağlamıştır. 1792-93 yıllarında Goethe, altı vezin ölçümlü dize şeklindeki Reineke Fuchs destanını düzenlemiştir. Devrimin etkileri altında, yergici, devrim karşıtı ve aynı zamanda bir o kadar da mutlakiyet karşıtı olan birçok komedya ortaya çıkmıştır: Der Groß-Cophta 1791 (Büyük Cophta 1791), Der Bürgergeneral 1793 (Yurttaş General 1793) ve parça şeklindeki Die Aufgeregten 1793. “Bütün bunlar, devrim olayını uygun bir biçimde sahnelemek için, Goethe’nin başarısızlıkla sonuçlanan çabalarını belgeler”.
1794 yazında, Jena yakınlarında yaşayan tarih profesörü Friedrich Schiller, çıkarmakta olduğu Horen isimli kültür ve sanat dergisi için, Goethe’ye işbirliği teklifinde bulunmuştur. Her iki yazar da, yakın bir ilişki içerisine girmeksizin, geçmişte birçok kez bir araya gelmiştir.
Goethe’nin Schiller’in teklifini kabul etmesinin ardından, her ikisi de, en yüksek sanat tarzı olarak Antik döneme yönelim; bir o kadar da devrim anlayışını reddetme konusunda hemfikir olmuşlardır. Bu, tüm kişiselliği bir tarafa bırakıp, karakter ve çalışma tarzlarıyla birbirinden etkilenerek şekillenen yoğun bir işbirliğinin başlangıcı olmuştur.
Her ikisi de, temel estetik sorunlara dair yaptıkları ortak görüşmede, ‘Weimar Klasik’ döneminin edebiyat devri olması gereken bir sanat ve edebiyat anlayışı geliştirmişlerdir. Aynı şekilde Schiller’in de olmak üzere, edebi başarıları sekteye uğramış olan Goethe, kendisinden on yaş daha genç olan biri ile yaptığı özendirici işbirliğinin etkisi konusunda birçok kez şunları vurgulamıştır: “Onlar, bana ikinci bir gençliği aşıladılar ve beni tekrar yazarlığa yükselttiler”.
Her iki yazar da, birbirlerinin eserlerindeki canlı teorik ve pratik kısımlardan yararlanmışlardır. Bu yüzden Schiller, Goethe’nin Wilhelm Meisters Lehrjahre (Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları) adlı romanına, eleştirel bir yaklaşımla eşlik etmekte ve ‘Faust’ adlı eserinin devamlılığı için onu cesaretlendirirken, Goethe de, Schiller’in Wallenstein adlı eserine etkide bulunmuştur. Bunun yanı sıra, ortak yayın projeleri de önem arz etmiştir. Her ne kadar Schiller, Goethe’nin kısa ömürlü dergisi Propylän’e hemen hemen hiç katılmamış olsa da, Horen ve aynı zamanda kendisi tarafından yayımlanan Musen-Almanach dergilerinde sayısız çalışma yayımlamıştır. Musen-Almanach dergisi, 1797 yılında, ortak şekilde ele alınan Xenien adlı şiirlerin bir koleksiyonunu oluşturmuştur. Daha sonraki yıllarda ise bu dergide, yazarların en ünlü baladları yayımlanmıştır.
Goethe bu dönemde, bilinen eserlerinin yanında, Unterhaltung deutscher Ausgewanderten (Alman Göçmenlerin Sohbetleri) adlı eserini ve dönemin güncel olaylarını, altı ölçülü dize şeklinde ortaya koyan epik şiiri Hermann und Dorothea’yı (Hermann ve Dorothea) ele almıştır. Bu eseriyle Goethe, ‘klasik’ okur başarısını elde etmiştir. Bununla birlikte, Der Schatzgräber () ve Der Zauberlehrling (Büyücü Çığlığı) adlı en tanınmış baladlarını bu dönemde kaleme almıştır.
Damgasını vurduğu Weimar Klasik dönemi ise, 1805 yılında Schiller’in ölümü ile sona ermiştir.
Sonraki Goethe
Goethe, 1805 yılında Schiller’in ölümünü büyük bir kayıp olarak nitelendirmiştir. Buna ilişkin olarak, farklı hastalıklarla da sarsılmıştır (Erizipel, böbrek sancısı). Yol arkadaşının kaybının yanı sıra, Goethe’nin hayatında iz bırakan bir diğer dönüm noktası da Napoleon Bonaparte ile baş gösteren savaş olmuştur. Goethe, düküyle beraber dilenerek ve iltica edecek bir yer arayarak, Almanya’yı dolaştıklarını zihninde canlandırmıştır (kötümserliğe olan eğilimini, kendisinin ‘karanlık yanı’ olarak adlandırmıştır.)
Christiane ile olan sağlam evliliği, 1807 yılında, Jena’daki kitap satıcısı Fromman’ın bakıcısının 18 yaşındaki kızı Minna Herzlieb’e karşı ilgisinin artmasına engel olamamıştır. Son romanı ‘Gönül Yakınlıkları’ (Die Wahlverwandschaften), dönemin iç deneyimlerinin izlerini taşımaktadır.
Goethe, çok yönlü evrensel bir deha olmayı çok isterdi, fakat bunun için deneyim bilgisinin milyonlarca kafası olan ejderhasına boyun eğmek zorundaydı. Buna rağmen, 1806 yılından itibaren, eserlerinin yeni bir derlemesini hazırlamıştır (Cotta, Stuttgart). Bu sebeple, ‘Faust’un ilk cildini’ de sonunda tamamlamayı başarmıştır.
Goethe, 1809 yılında, bir otobiyografi ele almaya başlamıştır. Bir yıl sonra ise, çok uzun süre onu işgal eden ‘Renk Teorisi’ (Farbenlehre) adlı eserini yayımlamıştır. Yurt dışının ve tüm çağların edebiyat araştırmasını yapmıştır. Halk, Fransız egemenliğine karşı baş kaldırırken, Goethe, zihnen Yakın Doğu’ya yönelmiştir: Arapça ve İran dili öğrenimine başlamış, Kuran’ı hatmetmiş ve İranlı şair Hafis’i okuma fırsatı bulmuştur. Bettina Brentano Weimar’da ortaya çıktığında, Goethe’nin, gençliği konusunda annesinden edindiği bilgilerle, ‘Hayatımdan. Edebiyat ve Hakikat’ (Aus meinem Leben. Dichtung und Wahrheit) başlıklı biyografisinin gidişatına yardımda bulunmuştur. Goethe, daha sonra bu betimlemeyi, ‘Yıllıklar’ (Annalen) ve ‘1786’dan 1788’e kadar İtalya Seyahati’ isimli eserlerindeki sayısız eklemelerle donatmıştır. Friedrich Rimer (1805’ten beri oğlunun öğretmeni), sekreter olarak kısa zamanda Goethe’nin vazgeçilmezi olmuştur; Goethe’nin kulağına, Beethoven’in ‘müzik gürültüsü’nden daha hoş geldiği Carl Friedrich Zelter ile otuz yılı aşkın bir süredir devam etmiş olan uzun bir mektuplaşma dönemine girmiştir (1799-1832). Bu mektuplaşma sayesinde Goethe, ondan sadece müzik konusunda değil, dostluk bağlamında da çok şey edinebilmiştir.
Goethe, 1814 yılında, Rhein ve Main çevrelerine seyahat etmiştir. Goethe’nin tavsiyesi üzerine ve huzurunda, birkaç hafta sonra evlenen banker Johann Jakob von Willemer ve ortağı Marianne Jung ile Frankfurt’da karşılaşmıştır. Goethe her ne kadar 65 yaşında olsa da, hiçbir şekilde kendisini çok yaşlı hissetmemiş ve Marianna’ya âşık olmuştur. Marianna, edebiyat ortağı ve tanrıçası olmuştur. Goethe, bir sonraki yıl Willemer’leri tekrar ziyaret etmiştir; -bu, memleketini son görüşü olmuştur. Willemer’lerin daha sonraki davetine karşılık vermemiştir. Fakat devamında, ‘Doğu-Batı Divanı’ (West-östlicher Divan) adlı eserini tamamlayana kadar, ‘Gül ve Bülbül, Aşk ve Şarap’ adlı şiirlerin dizeleri ortaya çıkmıştır. Daha sonra Marianna, bu aşk şiirlerinin büyük bir kısmının kendisinden kaynaklandığını ortaya atmıştır.
Yoğunlaşması ve çalışmalarını tamamlaması
Goethe’nin eşi Bayan Christiane, uzun süren rahatsızlığının ardından, 1816 yılında yaşamını yitirmiştir. Goethe, 1817 yılında, saray tiyatrosu yöneticiliğinden istifa etmiştir. Bu dönemden itibaren, Goethe’nin sağlığı ile gelini ilgilenmiştir. Dükalık ise, -Goethe’nin endişelerinin aksine- Napolyon savaşlarının kargaşasından hiç zarar görmeden çıkabilmeyi başarmıştır, hatta Carl August, bunu ‘Saray Macerası’ olarak adlandırmıştır. Bu macera, Jena’daki öğrencilerde ve diğer yerlerde yankı uyandırdığı esnada, Goethe çalışmalarını düzene koymuştur. Bu yıllarda, ‘Geschichte meines botanischen Studiums’ (Bitki Bilimi Öğreniminin Tarihçesi) adlı eser ortaya çıkmıştır (1817). Bunu 1824 yılına kadar, Morfoloji, Jeoloji ve Mineroloji alanlarına ilişkin fikirler başta olmak üzere, ‘Zur Naturwissenschaft überhaupt’ (Genel olarak Doğa Bilimlerine Dair) başlıklı eserinin serilerindeki fikirler takip etmiştir (burada, 1790 yılında sevgilisi için kaleme almış olduğu, ağıt tarzındaki ‘Bitki Morfolojisi’nin tasviri de yer almaktadır). Ayrıca Goethe bu dönemde, ilk kez 1813 yılının başlarında Tahran’ı ziyaret etmiş olan doğa bilimcisi Heinrich Cotta ile iletişim kurmuştur.
Goethe, Karl Friedrich Reinhard ve Kapsar Maria von Sternberg ile arkadaşlığını sona erdirmiştir. Ara sıra ‘Urworte. Orphisch’ adlı şiirinde son bulan gizemli düşüncelere adamıştır kendini. Günlüğü ve uzun süredir muhafaza ettiği notları, Goethe’ye ‘İtalya Seyahati’ (Italienische Reise) adlı eserini tamamlama fırsatı sunmuştur. 1821’de ise bunu küçük çaptaki romanlarının bir derlemesi olan ‘Wilhelm Meister’in Seyahat Yılları’ (Wilhelm Meisters Wanderjahre) başlıklı eseri takip etmiştir.
Son çalışmaları ve seyahatleri
Goethe, 1823 yılında, kalp zarı iltihabı (Perikarditis) hastalığına yakalanmıştır. İstirahatinden sonra ise kendini manevi anlamda eskisinden daha canlı hissetmiştir. İhtiyar Goethe, Karlsbad’da annesiyle beraber tanımış olduğu 19 yaşındaki Ulrike von Levetzow’a evlenme teklifinde bulunmuştur. Yaşadığı hüsranı, eve dönüş yolculuğunda ruhundan kopan ‘Marienbad Ağıdı’ (Marienbader Elegie) adlı eseri ile kâğıda dökmüştür. Daha sonra iç dünyasında ve çevresinde daima sessizliği ve sakinliği tercih etmiştir. Günlerini daima münzevi bir şekilde geçirmiştir. ‘Faust’ eserinin ikinci bölümünü tekrar ele almıştır. Kendisi hemen hemen hiç yazmamış, fakat yazdırmıştır. Böylelikle Goethe, yalnızca geniş kapsamlı bir mektuplaşma ile kalmamış, aynı zamanda bilgisini ve yaşam tarzını, geçmişe dayanan bu görüşmelerde, sadakatli genç şair Johann Peter Eckermann’a emanet etmiştir.
1828 yılında, Goethe’nin oğlu, destekçisi dükün adını taşıyan Karl August hayatını kaybetmiştir. Goethe, oğlunun ölümüne Roma’da iken katlanmak zorunda kalmıştır. Aynı yıl içerisinde, ‘Faust’ eserinin ikinci bölümünü tamamlamıştır. Faust, onun için, yıllar boyu en önemli şeyi oluşturan, biçimsel olarak bir sahne eseri, fakat hemen hemen hiç sahnede sergilenemez, fantastik bir resim tabakası olmasından önce birçok şiiri gibi büyük anlama sahip olan bir eserdi. Goethe son olarak, Georges Cuvier ve Etienne Geoffroy Saint-Hilaire isimli iki paleontolog arasındaki tartışmaya katılmıştır (yıkımcılık vs. türlerin gelişim sürekliliği). ‘Farbenlehre’ (Renk Teorisi) adlı eseriyle de hiçbir şekilde açıklayamamış olduğu Gökkuşağı gibi, Yer Bilimi (Jeoloji) ve Evrimcilik konuları da Goethe’yi uğraştırmıştır.
Aynı zamanda bitkilerin nasıl yetiştiği konusu da Goethe’yi bırakmamıştır. Goethe, ölümünden birkaç hafta önce, Ferdinand Wackenroder’a şunları yazmıştır.
'Çok çeşitli yollarla, bir veya aynı kurala bağlı kalarak, hangi yolla bitkilerin başkalaşım (metamorfoz) geçireceği, yaşamın organik-kimyasal değişmesine yaklaşmanın ne derece mümkün olacağı konusu ile büyük ölçüde ilgileniyorum. Yalnız, bitkilerin ışığa karşı tepki göstermeleri gibi, bitki kökleri tarafından emilen nemin onun tarafından değiştirilmesi bana açık görünüyor, bundan ötürü, iskotoları şişiren rüzgârın türünü daha yakından net bir şekilde görmede, sizin masumca karşı çıktığınız istek ortaya çıktı.'
Ölümü
Goethe, (muhtemelen kalp krizinden) 22 Mart 1832’de hayata veda etmiştir. Son sözlerinin “daha fazla ışık” ifadesi olduğu tartışmaya açık kalmıştır. Bu ifade, söz konusu dakikada ölüm yatağında iken, Goethe’nin yanında olmayan doktoru Carl Vogel’e ulaştırılmıştır. Goethe, 26 Mart’da Weimar Mezarlığında toprağa verilmiştir.
Edebiyat ve müziğe etkisi
Goethe’nin kendisinden sonra gelen Alman şair ve yazarlara etkisi her yerde geçerliliğini korumaktadır, öyle ki burada, belli ölçülerde kendisi ve eserleriyle uyum içerisinde olan sadece birkaç yazar adlandırılabilmektedir.
Romantik dönem’in şair ve yazarları, Fırtına ve Coşku döneminin duygu aşırılığından yola çıkmışlardır. Franz Grillparzer Goethe’yi, birçok kez kendine örnek almıştır ve bununla, estetik alışkanlıkların yanı sıra her türlü siyasi Radikalizm (Köktencilik) karşısında temkinli duruşunu sergilemiştir. Friedrich Nietzsche tüm hayatı boyunca Goethe’ye hürmet etmiştir ve özellikle halefi olarak, bunu Hristiyanlığa ve Almanya’ya ilişkin kuşkucu davranışlarında ortaya koymuştur. Hugo von Hoffmanstahl 1922 yılında şunları yazmıştır: “Goethe, eğitim temeli olarak tüm kültürü teşkil etmektedir” ve “Goethe’nin düzyazıdaki sözlerinden, bugün belki tüm Alman Üniversitelerinden olduğundan daha fazla okuma geleneği türeyecektir.”. Goethe’nin eserlerine ilişkin birçok makale kaleme alınmıştır. Thomas Mann ise Goethe’ye karşı yoğun sempati duymuştur. Sadece yazar kimliğine değil, aynı zamanda tüm alışkanlıkları ve karakter özelliklerine hayran kalmıştır. Thomas Mann da Goethe hakkında makale ve denemeler yazmıştır ve 1932 ile 1948 yıllarındaki Goethe-yıldönümü kutlamalarına ilişkin can alıcı konuşmalarda bulunmuştur. Lotte in Weimar isimli romanında Goethe’yi yaşatmıştır ve Doktor Faustus adlı romanla Faust serilerini yeniden ele almıştır. Ulrich Plenzdorf, Die neuen Leiden des jungen Werthers (Genç Werther’in Yeni Acıları) romanında, 1970'li yıllarda Almanya’daki Werther denklemini yeniden kurgulamıştır.
Goethe’nin sayısız şiiri, şairin sanat şarkılarının gelişmesine destekte bulunması suretiyle, -özellikle 19. yy bestecileri tarafından- bestelenmiştir.
Müzikal anlamda en yaratıcı Goethe yorumcusu, aralarında popülerliğe ulaşmış olan Heidenröslein, Gretchen Çıkrık Başında (Gretchen am Spinnrade) ve Gürgen Kralı (Erlkönig) adlı şiirlerin bulunduğu, yaklaşık 80 Goethe bestesiyle Franz Schubert olmuştur. Goethe ile kişisel olarak tanışan Felix Mendelssohn Bartholdy, İlk Cadılar Bayramı (Die erste Walpurgisnacht) baladını bestelemiş, aynı şekilde Hugo Wolf da Wilhelm Meister ve Doğu-batı Divanı’ındaki (West-östlicher Divan) diğer şiirleri ele almıştır.
Doğa bilimci olarak alımlanışı ve kabulü
Goethe’nin doğa bilimsel çalışmaları, çağdaş bilim insanları tarafından kabul edilmiş ve ciddiye alınmıştır; Goethe, doğa araştırmacısı Alexander von Humboldt, Doktor Christoph Wilhelm Hufeland ve kimyacı Johann Wolfgang Döbereiner gibi itibar sahibi araştırmacılarla iletişim halinde olmuştur. Başta (Farbenlehre) olmak üzere tüm eserleri, başlangıçtan itibaren edebiyat alanında tartışma yaratmıştır; doğa biliminin yol kat etmesiyle birlikte Goethe teorilerinin ciddi anlamda köhneleştiği ileri sürülmüştür. Goethe’nin doğa bilimsel konumu ve önemi, Charles Darwin’in çalışması Die Entstehung der Arten () eserinin yayımlandığı yıl olan 1859’dan itibaren, gelip geçici bir yeniliğin etkisi altına girmiştir. Goethe’nin, faal dünyanın sürekli olarak değişimi konusunda ortaya koyduğu hipotez ve organik türlerin, ortak ana bir türe dayandığı konusunda yaptığı ilişkilendirme, onun Evrim Teorisi’nin kâşifi olduğunu ortaya koymuştur.
1883- 1897 yıllarında Rudolf Steiner, Goethe’nin doğa bilimi çalışmalarını tekrar gündeme taşıyıp ortaya çıkarmıştır. Goethe’nin bilgi birikimlerini, sonradan oluşturduğu dünya görüşü Antroposofi’nin içerisine “Goetheanismus” olarak dâhil ettiği çağdaş materyalist- mekanik doğa anlayışına ve düşüncelerine bir karşıt seçenek olarak görmüştür. -O zamandan beri sonuçları dar anlamda bilimin standartlarına uygun düşmese de-, Goethe’nin insanları etkileyen tüm doğa bilgisi yöntemleri, modern doğa bilimin mekanik dünya görüşü ve etkin hale gelen teknikleşmesine ilişkin alternatiflere göre kamusal müzakere içinde araştırıldığında, sonradan güncellik kazanmıştır. Böylelikle bu, 20. yy’ın başlarında yazar Houston Stewart Chamberlain tarafından ele alınmış ve 1980'li yıllardan bu yana Yeni Çağ Hareketleri (New Age) çerçevesinde devamlılığını korumuştur.
Eserleri (seçmeler)
Goethe’nin sık aralıklarla başlayıp da bazen on yıl ara verdiği; çoktan basıma girmiş olan önemli çalışmaları ve ilk defa yıllar sonra basılan, tamamlanmış bazı çalışmaları olmak üzere önemli türde birçok eseri olmuştur. Bu nedenle bazen, oluşum zamanına göre eserlerinin tarihlerini belirlemek zordur. Aşağıda verilen eser listesi, (tahmin edilen) oluşum zamanlarına göre sıralanmaktadır.
Dramaları
- Sevgilinin Keyfi (Pastoral)-(Die Laune des Verliebten), başlangıç 1768, yayın 1806
- Suça Katılanlar (Komedi)-(Die Mitschuldigen), başlangıç 1769, yayın 1787
- Demir Elli Götz von Berlichingen (Drama, çeviren: Ahmet Adnan,1933)-(Götz von Berlichingen mit der eisernen Hand),1773
- Ein Fastnachtsspiel vom Pater Brey, 1774
- Jahrmarktsfest zu Plundersweilern, 1774
- Götter, Helden und Wieland (Piyes), 1774
- Clavigo (Trajedi), 1774
- Egmont (Trajedi), başlangıç 1775, yayın 1788
- Erwin und Elmire (Müzikal piyes), 1775
- Die Geschwister. Ein Schauspiel in einem Akt, 1776
- Stella. Ein Schauspiel für Liebende, 1776
- Der Triumph der Empfindsamkeit (Dram), 1777
- Proserpina (Monodram), 1778/1779
- Iphigenie auf Tauris (Drama), düzyazı 1779, yayın 1787
- Torquato Tasso (Drama), başlangıç 1780, yayın 1790
- Faust. Bir Fragman (Faust. Ein Fragmant), 1790
- Büyük Cophta (Komedi)- (Der Groß-Cophta), 1792
- Yurttaş General (Komedi)- (Der Bürgergeneral), 1793
- Faust. Bir Trajedi (Faust’un ilk bölümüne uygun- çeviren: Seniha Bedri Göknil, 1935) / (Faust. Eine Tragödie), başlangıç 1797, bu başlık altında ilk olarak 1808 yılında yayımlandı.
- Muhammed, Voltaire’in Trajedi Çalışması ve Çevirisi (Mahomet, Übersetzung und Bearbeitung von Voltaire), 1802
- Die naturliche Tochter (Trajedi), 1803
- Pandora (Piyes), oluşum 1807/08, yayın 1817
- Faust 2 (Faust’un 2. bölümü), 1832
Romanları ve öyküleri
- Genç Werther’in Acıları (Mektup roman, çeviren: Nurullah Ataç, 1930)-(Die Leiden des jungen Werthers), 1774
- Wilhelm Meister’in aktörlüğü, rejisörlüğü ve sahne şairliği (Roman), başlangıç 1776, yayın 1911
- Alman Göçmenlerin Sohbetleri (öykü)- (Unterhaltungen deutscher Ausgewanderten)
- Öyküler (Novelle), başlangıç 1797
- Wilhelm Meister’in Seyahat Yılları (Roman)- (Wilhelm Meisters Wanderjahre), başlangıç 1777, yayın 1821
- Gönül Yakınlıkları (Roman)- (Die Wahlverwandschaften), 1807
Destanları
- Reineke Fuchs (Fabl), 1794
- Hermann und Dorothea (Destansı şiir, altı vezin ölçümlü), 1798
Şiirleri
- 1771: Mailied
- 1771: Wilkommen und Abschied
- 1774: Prometheus
- 1774/1775: Vor Gericht (Şiir)
- 1777: An den Mond
- 1782: Gürgen Kralı (Balad, çeviren: Musa Aksoy)- (Der Erlkönig)
- 1797: Hazine Avcısı (Balad)- (Der Schatzgräber)
- 1799: İlk Cadılar Bayramı (Balad, Felix Mendelsohn Bartholdy tarafından, Soli, Koro ve Orkestra eşliğinde bir Kantat olarak bestelenmiştir.)
- 1815: Totentanz
- 1822: Dem aufgehenden Vollmonde (Şiir, Dornburg 25 Ağustos 1828)
Şiir koleksiyonları ve epigram derlemeleri
- Roma Ağıtları (çevirmen: Ahmet Cemal, yayın 1996)- (Römischen Elegien)
- Venezianische Epigramme, 1790
- Xenien (Epigram, Friedrich Schiller ile ortak), yayın1796
- Doğu-batı Divanı (çevirmen: Senail Özkan, 1948)- (West-östlicher Divan), yayın 1819, gelişme 1827
Estetik ve Felsefe çalışmaları
- Maximen und Reflexionen, 1833 (ölümünden sonra yayımlanmıştır.)
- Über den Dilettantismus (Fragman, Friedrich Schiller ile ortak), 1799
- Über Kunst und Altertum (6 Cilt, Johann Heinrich Mayer ile ortak), 1816-32
Doğa Bilimi çalışmaları
- Über den Granit, 1784
- Über den Zwischenkiefer der Menschen und Tiere, 1786
- Beiträge zur Optik (Deneme, 2 Cilt),1791/92
- Renk Teorisi (Tez)- (Zur Farbenlehre), 1810
Otobiyografi çalışmaları
- Hayatımdan. Edebiyat ve Hakikat (Otobiyografik Çalışma, 4 Cilt)- (Aus meinem Leben. Dichtung und Wahrheit),1811-33
- İtalya Seyahati (Gezi Yazısı, çevirmen: Göknil Seniha Bedri, 1955)- (İtalienische Reise), 1816/17
- Kampagne in Frankreich (Rapor), 1822
Kaynak7 Mart 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Doğa bilimi çalışmaları
Goethe’nin tabiat anlayışına uygun olan araç, gözlemleme olmuştur. Mikroskop gibi araç ve gereçlere şüpheyle yaklaşarak şunları dile getirmiştir: “İnsanoğlu kendi kendisine ve kendisi için, zihinsel duyarlılığını kullandığı sürece, en büyük ve en muhteşem araçtır ve deneylerin adeta insandan soyutlandırılmış olması, fiziğin en büyük felaketidir. Suni araçların gösterdiği şeye, doğanın gücünün yetebildiğini sınırlandırarak ve kanıtlamak isteyerek yaklaşması oldukça açıktır.” Goethe, insanı da içerisine dâhil eden tüm ilişkisi kapsamında doğayı tanımaya gayret göstermiştir. Bu sıralarda bilimin kullanmaya başladığı soyutlanmaya karşı, nesnelerin buna bağlı olarak gitgide soyutluk kazanmasından dolayı, kuşkulu bir şekilde yaklaşmıştır. Ancak Goethe’nin deneyimleri modern doğa bilimi ile bağdaşmamaktadır.
Goethe’nin doğa bilimi uğraşıları, Faust dizisi, Die Metamorphose der Pflanzen (Bitkilerin Morfolojik Yapısı) ve Gingo biloba eserleri başta olmak üzere, birçok kez edebiyatında yer almıştır.
Goethe, canlı doğanın sürekli bir değişim içerisinde olduğunu tasvir etmiştir. Bu yüzden bütün türlerin “Ana Bitki”den (Urpflanze) oluşması gerektiğinden yola çıkarak, birbirinden farklı bitki türlerinin ortak bir temel yapıdan ileri geldiğini ortaya koymak için, ilk olarak Bitki Bilimi (Botanik) alanında araştırma yapmıştır. Daha sonra ise, tek tek çiçekler üzerinde yoğunlaşmış; çiçek kısımları ve meyvelerin, sonunda oluşmuş olan yaprakları ifade ettiğine inanmıştır. Yapmış olduğu gözlemlerin sonuçlarını, Versuch die Metamorphose der Pflanzen zu erklaeren (Bitkilerin Morfolojik yapısını açıklama denemesi) adlı dergisinde yayımlamıştır (1790). Goethe, 1780 yılında Anatomi alanında, Anatomi profesörü Justus Cristian Loder ile ortak çalışarak, insan embriyosundaki (zannedilen) ara çene kemiğini keşfetmesiyle büyük bir coşku yaşamıştır. O zamana kadar sadece memeli hayvanlarda ortaya çıkan ara çene kemiği, insanlarda doğumdan önce, çevreleyen üst çene kemiği ile birleşmektedir. Goethe’nin insanlarda ortaya çıkardığı bu kanıt, -bilim insanları tarafından reddedilen- hayvanlar ile olan akrabalığın önemli bir belgesi olmuştur.
Goethe, 1810 yılında yayımlanan Renk Teorisi (Farbenlehre) adlı eserini, temel bilimsel doğa çalışması olarak ele almıştır ve birçok eleştirmene karşı, buna ilişkin ortaya attığı tezlerini ısrarla savunmuştur. Yaşlılığında ise, bu çalışmalarının edebi eserlerinden çok daha fazla değere sahip olduğunu dile getirmiştir. Goethe, kanıtlamasında Isaac Newton’a Renk Teorisi çalışması ile karşı çıkarak, beyaz ışığın farklı renkteki ışıklardan meydana geldiğini ortaya koymuştur. Kendi gözlemlerinden sonuca vararak, ışığın bölünemez bir birim olduğunu ve renklerin, açık ve koyunun, aydınlık ve karanlığın birleşiminden, hatta bulanık bir ışığın da aracılığı ile oluştuğuna inanmıştır. Örneğin güneş, önüne bir sis tabakası yayıldığında kızıl ışıklar saçmaktadır ve etrafı karanlık düşürmektedir. Bu olayın Goethe döneminden daha önce, Newton’un teorisi ile açıklandığı ortaya koyulmuştur. Renk Teorisi, çoktan bilim dünyası tarafından reddedilmiş olsa da kendi özünde o dönemden sonraki çağdaş ressamları, özellikle Philipp Otto Runge’yi etkilemiştir; buna ilişkin olarak Goethe, Renk Psikolojisi’nin temelini oluşturmayı başarmıştır.
Goethe, Jeoloji (Yer Bilimi) alanında öncelikle, ölümünde 17.800’ün üzerinde taşın bir araya geldiği mineral-koleksiyonunun oluşumunu ele almıştır. Kütle türlerinin somut bilgisi konusunda ise, yeryüzünün maddesel niteliğine genel kanılar getirmek ve yeryüzü tarihine uzanmak istemiştir. Kimya araştırmalarının taze bilgilerini büyük bir ilgi ile takip etmiş ve Jena Üniversitesi’ndeki yetkileri çerçevesinde, bir Alman Üniversitesinde ilk kimya bölümünü kurmuştur.
Goethe soyu
Johann Wolfgang von Goethe ve eşi Bayan Christiane’nin beş çocuğu olmuştur. En büyükleri August dışında, bir tanesi ölü doğmuş, diğerleri ise birkaç hafta ya da gün sonra ölmüşlerdir. August, üç çocuğa sahip olmuştur: Walther Wolfgang (9 Nisan 1818 - 15 Nisan 1885), Wolfgang Maximilian (18 Eylül 1820 - 20 Ocak 1883) ve Alma Sedina (29 Ekim 1827 - 29 Eylül 1844). August, babasından iki yıl önce Roma’da hayatını kaybetmiştir. Eşi Ottilie von Goethe, August’un ölümünden sonra, bir yıl sonra ölen Anna Sibylle adında bir çocuk daha (August’dan olmayan) dünyaya getirmiştir. Çocukları bekâr kalmıştır, böylelikle Goethe’nin birinci dereceden soyu tarihe karışmıştır. Goethe’nin kız kardeşi Cornelia’nın, bugün soyu hâlâ devam etmekte olan iki çocuğu (Goethe’nin torun yeğenleri) olmuştur.
Değeri ve İlgi Görmesi
Goethe’nin bir yazar olarak kabulü, çarpıcı bir şekilde çeşitlilik gösterir ve eserlerinin edebi-sanatsal anlamlarının çok daha ötesine gider. Bu yüzden, sadece bazı noktalar göz önünde bulundurularak değerlendirilebilmektedir.
Hayatta iken benimsenişi
Goethe 25 yaşında iken çoktan Werther eseri ile şöhretinin doruğuna ulaşmıştır. Eser, her okur sınıfına hitap etmiş ve “din, dünya görüşü ve sosyal politika”ya ilişkin sorunlara eğilerek, büyük bir kargaşaya neden olmuştur. Daha sonraki yayınlar ise, bu sebeple okurun su yüzüne çıkmış beklentilerine karşılık verememiştir. Goethe’nin – Hermann ve Dorothea ve Faust’un ilk bölümü haricinde- daha sonraki eserleri, oluşan edebiyat çevrelerine uygun düşmüştür, fakat orada da tam olarak anlaşılamamış ve fazla basım görmemiştir. Buna bağlı olarak 19. yy’ın başlarında, Goethe’yi azizleştirip efsanevi hale getirerek, sürekli büyüyen bir okur tabakası ve çevresi oluşmaya başlamıştır. Daha sonraki yıllarda, Goethe’nin evinin, tüm Avrupa’dan edebi okurlarca oluşan bir ziyaretçi akını çekmesi, yazarın yurt dışında da gördüğü ilginin kanıtı olmuştur.
Goethe portresinin değişimi
Goethe’nin değeri, ölümünden sonra ilk defa azalmaya başlamıştır. Vormärz dönemine (1830’lar), Goethe’nin muhafazakâr politik tutumundan daha uygun olan devrim eğilimleri ile Schiller, Goethe’yi gölgesinde bırakmıştır. “Goethe fanatikleri”nin yanı sıra Goethe’yi vatan hainliği, daha doğrusu dinsizlik ile suçlayan millî eleştirmenler (Ludwig Börne) ve kilise eleştirmenleri ortaya çıkmıştır.
Goethe 1860 yıllarından bu yana, Alman okullarında derslere konu edilmiştir.
Goethe Çağı nispeten, 1871’de imparatorluğun kurulmasıyla sona ermiştir. “Yüce” Goethe, kurulan imparatorluğun dehası ilan edilmiştir. Goethe görevlerinin bir derlemesi ve edebi eserler üzerindeki Goethe yazıları ortaya çıkmıştır. Goethe (vakfı) toplumu (Goethegesellschaft) 1885 yılından bu yana, kendisini Goethe çalışmalarının araştırması ve yayılmasına adamıştır; bu topluma, aralarında Alman imparatorluğu çiftinin yanı sıra toplumun yurt içi ve yurt dışındaki ileri gelenleri de dâhil olmuştur. Goethe çalışmalarına olan ilginin, arkasından genel bir düşünceyle şiir eserlerinin yavaş yavaş kaybolmaya yüz tuttuğu düzgün, hareketli ve zengin, bir o kadar da büsbütün bir ahenk içerisindeki hayatının sanatına nakledilmesi, imparatorluğun Goethe tapınmasına özgü olmuştur. Bu nedenle 1880 yılında yazar Wilhelm Raabe şunları yazmıştır: “Goethe, Alman ulusuna şairanelik vb. şeyleri bırakmamıştır, onlar Goethe’nin hayatından, baştan sona kadar eksiksiz bir insanı tanıma fırsatı bulmuşlardır.” İnsanlar gıpta edilen hayatını örnek alarak, Goethe araştırmalarından, kendi hayatlarının gidişatları konusunda tavsiye ve yararlar çıkarmaya çalışmıştır. Ancak bununla birlikte, toplumun bazı kesimlerinde Goethe tapınmasının gereksizliğini savunan sesler de yükselmiştir.
Gottfried Keller 1884'te şunları dile getirmiştir: “Kutsal isimler, her konuşmaya hükmediyor, her yeni toplum ise Goethe hakkında konuşuyor; fakat artık kendisi okunmuyor, bu nedenle eserleri de artık tanınmıyor ve bunlar hakkında bilgi sahibi olunamıyor”. Friedrich Nietzsche ise 1878 yılında şunları yazmıştır: “Goethe, Alman tarihinde sonu olmayan bir olaydır: Son yetmiş yıldaki Alman siyasetinde, kim Goethe’yi birazcık tasvir etmeye muktedir olabilirdi ki!” Weimar Hükûmeti (1919-1933) Goethe’yi, kesinlikle yeni devletin manevi temeli olarak nitelendirmiştir. Goethe Weimar döneminde (Birinci Dünya Savaşı sonrası ile Nazi Almanya’sına kadarki dönem), solcular tarafından eleştirilmiştir: Hermann Hesse şu soruyu dile getirmiştir: “Goethe, sadece orta sınıf kahramanı, madun, kısa süreli, bugün çoktan solmuş olan ideolojinin yaratıcısı olma konusunda, onu hiç okumamış olan saf Marksistlerin tanımladığı kadar var mıydı?”.
Nasyonal sosyalizm, Goethe’yi pek ifade etmemiştir. Onun Hümanizm, Kozmopolitizm anlayışı ve “kişinin kendi başının çaresine bakması ve tüm insanlığı baz alması” olarak oluşturmuş olduğu ideoloji, faşist ideoloji hükmüne baş kaldırmıştır. Alfred Rosenberg, 1930 yılında “Der Mythus des 20. Jahrhunderts” (20. yy.ın Efsanesi) adlı kitabında, “şiirlerde olduğu gibi hayatta da, düşünceye dayatma yapılmasını reddettiğinden ve bağnaz bir fikrin hâkimiyetinden nefret ettiğinden dolayı”, Goethe’nin gelecek “amansız mücadele dönemleri”ne uygun olmadığından bahsetmiştir.
Goethe 1945’ten sonra, her iki Alman devletinde de, “bir yeniden doğuş” dönemine uğramıştır. Geçmiş yıllarda barbarlığın hâkim olduğu Almanya’da, daha iyi ve daha insancıl bir toplumun temsilcisi olmuştur. Fakat doğuda ve batıdaki Goethe, bir benimseme anlayışı olarak farklı izler altında şekillenmiştir. Öncelikle Georg Lukács’ın öncülüğünde, bir Marksist-Leninist düşünce ortaya çıkmıştır. Goethe, Fransız Devrimi'nin müttefiki ve 1848-49 devriminin öncüsü; “Faust” eseri ise, “sosyal toplumun oluşması için üretken güç” ilan edilmiştir. Buna karşılık olarak Federal Cumhuriyet'te, geleneksel Goethe portresinden yola çıkılmıştır. 1860'lı yılların sonundan itibaren, “Klasiğin yergisi” eğilimi ön plana çıkınca da Goethe, artık zamana ayak uyduramaz biri olarak anılmıştır.
Müslümanlar, Goethe’nin yoğun İslam uğraşılarından yola çıkarak, zaman zaman onun kendilerinden biri olduğunu düşünmüşlerdir. Bununla birlikte 1995 yılında, Goethe’nin adı İslami hukuk çerçevesinde, ölümünden sonra “Muhammed Johann Wolfgang von Goethe” şeklinde değiştirilmiştir.
Eserleri
Goethe toplumsal ve teknolojik ilerlemeye, insanlık erdemlerini yadsımadan doya doya yaşamaya inanıyordu. Kafka, Goethe'yi "hayat üzerine söylenebilecek olan her şeyi söyleyen biri" olarak tanımlamaktadır. Bununla, onun yapıtlarındaki ayrıntı fazlalığına ve felsefi derinliğe dikkat çekmektedir.
- 1771: , şiir
- 1773: Prometheus, şiir
- 1773: , drama
- 1774: Genç Werther'in Acıları, roman
- 1774: , şiir
- 1775: , tragedya
- 1782: , şiir
- 1787: , drama
- 1786: Novella, öykü
- 1788: , drama
- 1790: , bilimsel deneme
- 1790: Torquato Tasso, drama
- 1790: , şiir koleksiyonu
- 1793: , düz yazı
- 1794: , fabl
- 1795: (Yeşil Yılan ve Güzel Lily), peri masalı
- 1794-95: Unterhaltungen deutscher Ausgewanderten, peri masalları içeren öykü Das Märchen
- 1795-96 (Friedrich Schiller ile ortak yapıt): Die Xenien, epigram toplaması
- 1796: Wilhelm Meisters Lehrjahre, roman
- 1797: , şiir; Fantasia Film tarafından animasyon haline getirilmiştir.
- 1798: , destansı şiir
- 1798: Die Weissagungen des Bakis
- 1798/01: , periyodik
- 1803: , Fransız devrimi üzerine bölümler içeren oyun
- 1805:
- 1808: Faust, Dramanın ilk parçası
- 1809: , roman
- 1810: , Bilimsel yazı
- 1811-1830: , 4 parçalık otobiyografik çalışma
- 1813: Bulgu, şiir
- 1817: , gezi yazısı
- 1819: West-östlicher Divan
- 1821: (Wilhelm Meister's Journeyman Years, or the Renunciants/Wilhelm Meister's Travels), roman
- 1823: Marienbad Ağıtı, şiir
- 1832: Faust, drama
- 1832/33:
- 1836:
Vikisöz'de Johann Wolfgang von Goethe ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
Kaynakça
Johann Wolfgang von Goethe hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Commons'ta dosyalar | |
Vikisöz'de alıntılar |
- ^ , Bodo Morawe: Goethes Briefe. 2. edition. Vol. 1: Briefe der Jahre 1764–1786. Christian Wegner, Hamburg 1968, p. 709
- ^ "Johann Wolfgang von Goethe". 25 Şubat 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Şubat 2010.
- ^ Prof. Dr. Ataç, Gürsel, "Fikir Mimarları-Goethe", Say Yayınları
- ^ Özdemir, Ömer, "Kitap Zamanı", Goethe'nin Yaşamından..., Yıl:4 Sayı:44, 7 Eylül 2009, s. 20
Dış bağlantılar
- Goethe-Institut25 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Johann Wolfgang von Goethe -- Britannica Student Encyclopedia14 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Johann Wolfgang von Goethe haber gazete kitap akademik JSTOR Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Johann Wolfgang Von Goethe 28 Agustos 1749 Frankfurt 22 Mart 1832 Weimar Alman hezarfen edebiyatci siyasetci ressam ve dogabilimcidir 1776 yilindan itibaren Weimar dukaliginin bakani olarak cesitli idari ve siyasi gorevlerde bulunmustur Johann Wolfgang von GoetheDogum28 Agustos 1749 1749 08 28 Frankfurt Kutsal Roma Cermen ImparatorluguOlum22 Mart 1832 82 yasinda Weimar Saksonya Weimar Eisenach Alman KonfederasyonuMeslekSair Roman yazari Oyun yazari Doga filozofu Diplomat Devlet memuruMilliyetAlmanEdebi akimFirtina ve Cosku Weimar Klasisizmi Bilimde RomantizmEvlilik 1806 Olumu 1816 Etkiledikleri Carlyle Cassirer Darwin Freud Grass Gide Hesse Hegel Jung Kundera Kierkegaard Lamarck Machado Mann Nietzsche Preseren Robakidze Schiller Spengler Stirner Schelling Schopenhauer Steiner Thoreau Tesla Turgenev Wittgenstein Wagner RankeEtkilendikleri Calderon Goldsmith Herder Homer Kalidasa Kant Lessing Linnaeus Rousseau Schiller Shakespeare Spinoza Swedenborg WinckelmannImzaGoethe nin Leipzig deki Heykeli Goethe siir drama hikaye duzyazi ve dortluk seklinde otobiyografik estetik sanat ve edebiyat teorisi ayrica doga bilimleri olmak uzere bircok esere imza atmistir Bununla birlikte zengin bir icerige sahip olan mektup cesidi onemli edebi eserlerindendir Firtina ve Cosku Sturm und Drang doneminin en onemli oncusu ve temsilcisi olmustur 1774 yilinda Genc Werther in Acilari adli eseri ile butun Avrupa da un yapmistir Daha sonra 1790 yilindan itibaren Friedrich Schiller ile birlikte ortak ve donusumlu bir sekilde iceriksel ve bicimsel olarak Antik kultur anlayisi uzerinde yogunlasarak Weimar Klasik in en onemli temsilcisi olmustur Goethe ayni zamanda yurt disinda da Alman edebiyatinin temsilcisi olarak kabul edilmistir Degeri olumunden sonra azalmaya basladigi siralarda Goethe 1871 yilindan itibaren Alman ulusal kimligiyle Alman Kraliyet inde taclandirilmistir Sadece eserlerine yonelik degil ayni zamanda ornek alinacak yasantisina yonelik de bir hayranlik olusmustur Goethe bugune kadar en onemli Alman edebiyatci olarak kabul edilmis eserleri ise dunya edebiyati zirvesinde yerini almistir HayatiCocuklugu ve gencligi Goethehaus Goethe nin dogdugu ev Johann Wolfgang von Goethe 28 Agustos 1749 tarihinde Frankfurt Grosser Hirschgraben caddesindeki bugunku Goethe Evi nde Goethehaus dunyaya gelmistir Babasi Johann Caspar Goethe 1710 1782 bir hukukcu olmasina ragmen meslegini icra etmemis fakat ogluna da maddi sikinti cekmeden bir hayat saglayan imkanlariyla yasamini surdurmustur Arastirmaci ve genis bilgiyle donatilmis bir kisilige sahip olan Caspar bununla birlikte aile ici problemlerle de yilmadan savasacak kadar guclu ve azimli idi Textor soyadi ile dogmus olan Goethe nin annesi Catherina Elisabeth Goethe 1731 1808 ise Frankfurt un varlikli ve taninmis ailelerinden birindendir Hossohbet ve hayat dolu olan Catherina Elisabeth 38 yasindaki hukukcu Caspar Goethe ile hayatini birlestirmistir Johann Wolfgang dan sonra dort cocuk daha dunyaya getirmistir fakat bunlardan sadece Goethe den biraz daha genc olan kardesi Cornelia hayatta kalmistir Goethe ile kiz kardesi arasinda saglam bir guven iliskisi olusmustur Goethe babasindan edindigi disiplin ciddiyet ve akil unsurunu annesinden edindigi hayal gucu anlatma zevki ve duygu unsurunu gelistirme firsati bularak dengeli bir butunlukten henuz cocukluktayken nasibini almistir 1756 dan 1758 yilina kadar bir devlet okulunda ogrenim gormustur Aydinlikci ve modern gorusleri olan Johann Caspar ogluna ozel ogretmenlerin isiginda ve kendi yol gostericiligi dogrultusunda kucuk yaslardan itibaren oldukca iyi ve kapsamli bir egitim imkani saglamistir Goethe nin calisma takviminde Fransizca Ingilizce Italyanca Latince Yunanca gibi dil ogrenimlerinin yani sira bilimsel konular din ve cizim gibi alanlar da yer almistir Ayrica cello ve piyano calmayi biniciligi eskrimi ve dans etmeyi ogrenmistir Onu ozellikle gorsel sanatlara yaklastiran olay Yedi Yil Savaslari olmustur Avusturya Fransa birliginin Frankfurt u isgal etmesinden hemen sonra Goethe lerin evi karargah binasi yapilmistir ve kucuk Goethe guzel sanatlara duskun komutanlar sayesinde Fransiz sanatiyla tanisma firsati bulmustur Edebiyatla erken yasta ilgilenmeye baslamasi annesinin gece anlattigi hikayeler ve neseli bir Protestan aileden aldigi Incil derslerinden ileri gelmistir Goethe evde cok okudugu icin babasi ona yaklasik 2000 ciltten olusan bir kitaplik olusturmustur Boylece Goethe daha cocuklukta Dr Faust un farkli hikayelerini ogrenme imkani bulmustur Leipzig Goethe babasinin yonlendirmesi ile 1765 yili ilkbahar aylarinda Leipzig de hukuk ogrenimine baslamistir Ilk onceleri toplumda yerini alabilmesi icin kilik kiyafet ve gorgu kurallari konusunda sik yasam tarzina ayak uydurmak zorunda kalmistir Cok gecmeden zorunlu ogrenimini ihmal etmeye baslamistir Her ne kadar ogrencilerinin siirsel denemeleri uzerinde cok durmasa da Hristiyan Furchtegott Gellert in derslerine katilmayi tercih etmistir Daha Frankfurt tayken cizim derslerini devam ettirdigi donemlerde Antik sanat anlayisi ile yakinlasmasina vesile olan ressam ile burada Leipzig de bizzat tanismasi hayatindaki onemli karsilasmalardan biri olmustur Oeser buna iliskin olarak sanat anlayisi ve kabiliyeti konusunda Goethe yi tesvik etmistir ve Goethe bir bakir ustasinin yaninda oymacilik ve gravur tekniklerini ogrenme imkani bulmustur 16 17 yaslarinda olan Goethe ayni zamanda ailesinden uzakta ozgurlugun tadini cikarmistir Tiyatro gosterilerine ileriki zamanlarda bir edebiyat klasigi haline gelecek olan unlu dramasi Faust un birinci bolumu icin kendisine esin kaynagi olacak Auerbach lokantasinda arkadaslariyla aksamlari vakit gecirmistir Goethe ilk ask macerasini Leipzig gunlerinde yasamistir Fakat bir zanaatkar kizi olan Katchen Schonkopf ile yasadigi ask iki yil sonra iki tarafin da rizasi ile sona ermistir Yasadigi bu duygusal karisiklik Goethe nin yazi stilini etkilemistir daha onceleri ise Rokoko kulturunun etkisi altinda siirler yazmistir bu yuzden siirleri uslup bakimindan daha ozgur ve daha coskulu olmustur Fakat gercek duygularla Rokoko kulturunun her seyi hafife alan uslubunu butunlestirememis ve Leipzig i sevememistir 1768 yili Haziran ayinda agir sekilde hastalanan Goethe bu konuda farkli gorusler soz konusudur ancak en yakin ihtimal genc Goethe nin gece ve hareketli sosyal hayatin etkisiyle bitkin dustugu yondedir egitimini yazin daha rahat ve huzurlu bir ortamda surdurebilmek icin 1770 te Frankfurt a geri donmustur Annesi ve kizkardesinin bakiciliginda sagligi iyiye gitmeye baslarken ayni yil siirlerinin bir araya getirildigi Arnette adli ilk siir kitabini yayimlamistir Frankfurt ve Strasburg Goethe nin hayati tehlikesi olan hastaligi uzun bir istirahat donemi gerektirmistir ve Goethe yi Pietizm dusuncelerine itmistir Ayni zamanda Goethe daha sonra Faust eserinde de basvuracagi mistik ve simyevi yazilar ve kitaplarla ilgilenmistir Buna bagli olarak da ayni donemde ilk tiyatro eseri olan Die Mitschuldigen komedisini ele almistir Goethe ogrenimine 1770 yili Nisan ayinda Strazburg da devam etmistir Bu defa kendini azimle hukuk egitimine vermistir Fakat kisisel hayatindaki bazi sahsiyetler icin de zaman bulmustur Bunlardan en onemlisi Teolog sanat ve edebiyat kuramcisi olan Johann Gottfried Herder olmustur Herder Goethe yi Homeros Shekespeare Ossian gibi yazarlarin kendilerine ozgu dil kullanimlarina ayrica halk edebiyatina yonlendirmistir ve Goethe nin edebi gelisimine yonelik onemli etkilerde bulunmustur Daha sonra Goethe nin tavsiyesi uzerine Weimar hizmetine alinmistir Bu sirada Goethe baskenti Strassburg olan Alsace bolgesinin dogasindan bir hayli etkilenerek ilk kez doganin organik oldugunu kesfedip tabiat bilimine iliskin teoriler uretmeye baslamistir Sesenheim da yaptigi bir gezinti esnasinda bir papaz kizi olan Friederike Brion la tanismis ve ona asik olmustur Genc Goethe Strassburg dan ayrilisinda bu iliskiyi bitirmistir ve daha sonradan Sesenheim Lieder Willkommen und Abschied Mailied Heidenroslein olarak taninacak olan Friederike ye dair yazdigi siirler ise yeni bir lirik cagin baslangici olmustur Bu siirleri Alman edebiyatinda manzumenin ilk ornekleri arasinda yerini almistir Sesenheimer Lieder Anakreontik donemine ozgu yapay saray ask soylemleri yerine icinde yazarinin hayat deneyimlerini barindiran yasanan bircok seyi dogrudan isleyen sahici duygulari iceren belli bir kalip soylemden siyrilarak gercek yasami temel alan Yasantilama Siirinin Erlebnislyrik ilk ornekleri olmustur Goethe 1771 yazinda hukuk alaninda doktora tezini yaparken universite ayni zamanda ona burs edinme olanagi sunmustur 6 Agustos 1771 de cum applaus yani yuksek takdir belgesi almasinin temel nedeni Positiones Juris basligi altindaki Latince 56 tezi olmustur 55 tezinde ise bir cocuk katilinin olum cezasina carptirilip carptirilmamasina iliskin bir tartisma konusu yaratmistir Bu konuyu Gretchen trajedisinde sanatsal bir formda yeniden ele almistir Bu donemde Gotik sanatla da ilgilenmistir Strassburg Katedrali mimari Erwin von Steinbach in uslubundan oldukca etkilenen Goethe Gotik mimari tarzini yaziya donusturmeye calismis ve etkisini yitiren bu uslubun yeniden degerini kazanmasina imkan verecek olan Von Deutscher Baukunst Alman Mimarisi Uzerine adli makaleyi yazmistir Firtina ve Cosku donemi Frankfurt a donusunde Goethe yeni yetisen hukukcularin kisa zamanda ilgisini ceken ve kucuk kiskancliklarina neden olan Weimar a donusune kadar dort yil boyunca calistirdigi bir avukatlik burosu acmistir Goethe icin edebiyat avukatliktan daha onemli olmustur 1771 yili sonunda ise Geschichte Gottfriedens von Berlichingen mit der eisernen Hand adli eserini kagida dokmustur Calismasindan sonra 1773 te Gotz von Berlichingen adli dramasini yayimlamistir Gelecek nesillere kalacak olan bu verimli eseri carpici bir ragbet gormus ve Firtina ve Cosku doneminin temel yapiti olarak kabul edilmistir Orta Cag etkisiyle coskunluk akimi ile islenmis bu oyun donemin en zengin piyeslerinden biri olmustur ve Orta Cag a iliskin kavramlari yeniden su yuzune cikarmistir Goethe 1772 Mayis inda babasinin tesvik etmesiyle Wetzlar Alman Yuksek Mahkemesi nde asistan olarak goreve baslamistir 1772 ve 73 yillari arasinda tiyatro oyunlari ve kitaplarla ilgilenerek Frankfurter Gelehrte Anzeige adli kultur ve sanat dergisinde elestirel yazilar yazmistir Goethe nin meslek arkadasi Johann Christian Kestner zamanin Goethe sini soyle tanimlamistir Goethe muhtesem hayal gucune sahip bir dehadir Kendi ruhunun yaraticisidir Asil bir dusunce tarzina sahiptir Goethe tam bir karakter adamidir Tuhaftir ve soylemlerinde kendi canini sikabilecek farkliliklara sahiptir Tabii ki cocuklarda bayanlarin odasinda ve diger bircok kisiye karsi davranislarinda takdir edilmektedir Hosuna giden bir seyi bir baskasinin hoslanip hoslanmayacagini onun moda olup olmayacagini veya yasam tarzinin buna musaade edip etmeyecegini dusunmeksizin yapmaktadir Tum zorluklar ise ondan korkmaktadir Goethe yeniden hukuk calismalarina daha az ilgi gostermeye baslamistir Bunun yerine Antik Cag yazarlariyla ilgilenmis ve arkadasi Kestner in nisanlisi Charlotte Buff a asik olmustur Bu durum iki ay sonra tehlike arz etmeye baslayinca Wetzlar i alelacele terk etmistir Bir bucuk yil sonra ise edindigi bu ask tecrubesiyle diger hayat tecrubelerini Genc Werther in Acilari Die Leiden des jungen Werthers adli romaninda bir araya getirmistir Asiri melankoli iceren bu eseri kisa zamanda Goethe yi tum Avrupa da un sahibi yapmistir Goethe kitabin muthis basarisinin ve buna iliskin olarak o zamanin gereksinimlerini karsilayan Werther Etkisi nin sirrini aciklamistir Eser ozellikle Avrupa da yanki uyandirarak genclerin ayni yola basvurmasina ve intihara yonelmesine neden olacak kadar gercekci bir anlatima sahiptir Wetzlar den donusunun ve Weimar a seyahatinin arasinda gecen yil Goethe nin en verimli donemi olmustur Unlu yapiti Werther in disinda buyuk destansi siirler Ganymed Prometheus cok sayida kisa drama Das Jahrmarktsfest zu Plundersweilern und Gotter Heiden und Wieland ile birlikte Clavigo ve Stella dramalarini kaleme almistir Goethe ayni zamanda Faust serilerini ilk kez bu donemde ele almistir Alman bir sair olan Klopstock un od uslubundan ve Grek sair Pindaros un ovgu uslubundan yararlanarak tabiattaki coskun duygulari ovgu siirleriyle anlatmistir Belirli kaliplardan uzak kalarak serbest vezinli ses ahengine sahip bu yeni manzumeleri dunya edebiyatina Goethe kazandirmistir Bunlardan en onemlisi Prometheus olmustur Goethe 1775 yilinda bir banker kizi olan Lili Schonemann ile nisanlanmistir Fakat bu iliski cevre ve yasam tarzi acisindan ailelerin uyusmazligi nedeniyle yipranmistir buna iliskin olarak Goethe kendi idealleri ile evliligin bagdasamayabilecegi konusunda endiseye dusmustur Bu boslugu doldurabilmek icin ise Cristian ve Friedrich Leopold zu Stolberg Stolberg kardeslerin Isvicre yi dolasarak aylarca surecek olan seyahat davetini degerlendirmistir Ekim ayinda bu nisanlilik durumu tamamen sona ermistir Hayal kirikligina ugrayan Goethe 18 yasindaki duk Karl August tarafindan Weimar a davet edilmistir Weimar da baskanlik Goethe Kasim 1775 te Weimar a gelmistir Yaklasik 6000 nufusa sahip olan baskent Saksonya Weimar Eisennach duses in annesi Anna Amelia nin etkisiyle kulturel bir sehir haline gelmistir Goethe bu donemde bir sure politika ile ilgilenmistir ve Duk un ozel danismanligini yapmistir Ilk kez 1771 yilinda ele aldigi Kur an tefsirleri uzerindeki calismalarina burada da devam etmistir Ozellikle dogu uygarligi ile ilgilenen bir tarihci olan in Kuran cevirisini surekli olarak okuyan Goethe Almanya da Islamiyet e pozitif yaklasan ilk edebiyatci olmustur Devlet hizmeti Goethe aristokrasiye karsi direnerek 1776 yazinda duk un danisman kurulunun uyesi olmustur Bir sonraki sene yeni kurulan maden ocagi komisyonuna yonetici olarak secilerek 1779 yilinda yol yapimi komisyonu yoneticisi 1782 de ise maliye bakani olarak calismaya devam etmistir Goethe isini buyuk bir hirsla yapmistir Onun temel arzusu es zamanli ekonomik destekle resmi harcamalari sinirlandirarak devletin mali durumunu duzeltmek olmustur Ozellikle zorlu mucadelenin yariya indirilmesiyle net tasarruflar elde edilerek bu kismen basarilmistir Ote yandan Goethe nin kendi karariyla gelistirmekte oldugu bakir ve gumus ocagi isletmesi fazla basari elde edememistir Goethe nin bakanlar kurulundaki etkileri edebiyat cevresince oldukca farkli degerlendirilmistir Bazi yazarlar Goethe yi koylulerin baskici ve agir vergi yukunden kurtulmalari icin caba gosteren yenilikci bir politikaci olarak nitelerken diger cevrelerce Goethe nin hem ulke cocuklarinin Prusya ordusuna zorunlu olarak katilmasindan hem de konusma ozgurlugunun sinirlandirilmasina iliskin onlemlerden yana oldugu belirtilir Bir baska durumda ise Goethe caresizlikten evlilik disi bebegini oldurmus olan bir annenin idam cezasina oylamada bulunmus daha sonra ise dusuncesinin aksine Gretchen trajedisinde merhamet dolu davranisini ele almistir Fakat buna iliskin olarak Goethe nin kisisel gorusu mu oldugu yoksa cogunluk gorusune boyun mu egdigi konusunda herhangi bir bilgi yoktur Goethe nin devlet hizmetindeki aktif calismalarina iliskin gayreti bitmemistir Yapmis oldugu resmi faaliyetler beraberinde resmi mukafatlar getirmistir Goethe ye resmi unvan verilmesinin yani sira 1882 yilinda onemli bir aristokratik unvana layik gorulmustur Cogunlukla resmi gorevler cercevesinde Weimar daki ilk on yil 1779 da Isvicre ye ayrica bircok kez Harz bolgesine olmak uzere cesitli seyahatlerde bulunmustur 1785 yilinda ise Karlsbad daki bir tedaviyle yillik kaplica seyahatlerine baslamistir Edebiyat ve doga bilimleri Goethe Weimar da gecirdigi ilk on yil icerisinde mecmualardaki daginik bazi siirlerinden baska hicbir sey yayimlamamistir Gunluk islerinin yogunlugundan ciddi edebiyat calismalarina cok az zaman ayirabilmistir Ozellikle saray festivallerinin duzenlenmesi ve tiyatro oyunlari icin calismistir Bu donemin iddiali calismalari trajedisinin ilk duzyazi ozeti ile birlikte Egmont Tasso oyunlari ile Wilhelm Meister adli roman calismalari olmustur Bu oyunlardaki kadin figurleri ele alan Goethe ozellikle Antik Cag da Euripides in de ele aldigi gibi mitolojik kahraman karakterinin bazi yonleri uzerinde durmustur Ayrica Charlotte von Stein icin yazdigi ask siirlerinin orn Neden bize bu derin bakislari verdin Warum gabst du uns die tiefen Blicke yani sira Wanderers Nachtlied Grenzen der Menscheit ve Das Gottliche gibi donemin en taninmis siirleri ortaya cikmistir Goethe 1780 yilinda sistematik olarak bilimsel doga sorunlarini arastirmaya baslamistir Daha sonra bunlari madencilik ciftcilik ve komur isletmeciligi alanlarindaki sorunlarla resmi ugraslarina uygulamistir Baslica ilgi alanlari Yer Bilimi Madencilik Bitki Bilimi Botanik ve Osteoloji Kemik Bilimi olmustur 1784 yilinda bu alanda insandaki cene kemigini kesfetmeyi basarmistir Ayni yil icerisinde ise Granit hakkindaki makalesini yazmis ve Roman der Erde Yeryuzunun Romani baslikli kitabini tasarlamistir Charlotte von Stein ile iliskisi Goethe nin Weimar da gecirdigi on yil icerisindeki en onemli ve en etkileyici iliskisi bir saray nedimesi olan Charlotte von Stein ile olmustur Goethe den yedi yas buyuk olan Charlotte yedi cocugundan dort tanesini kaybetmistir ve anlasmali bir evlilik yasamistir Goethe nin yaklasik 2000 mektubu ve not kagidi bu samimi sira disi ask iliskisinin belgeleri olmustur Bayan Stein in mektuplari ele gecirilememistir Stein bir egitimci olarak Goethe yi tesvik etmistir Ona saray gorgu kurallarini ogretmis ic huzursuzlugu konusunda onu teskin etmis ve disiplinini guclendirmede ona katkida bulunmustur Bunu bir ask iliskisinden mi kaynaklanan ya da masumca bir dostluktan mi kaynaklanan davranis oldugu konusunda kesin bir yargiya varilamaz Bircok yazar Bayan Stein in Goethe nin cinsel isteklerini reddettigini ortaya koymaktadir Surekli olarak ise psikanalist in Goethe nin ilk cinsel deneyimini 38 yasinda Roma da yasadigi iddiasina inanilir Soz konusu iliski Goethe nin hayal kirikligina ugrayan Bayan Stein in da affedemedigi 1786 da yaptigi gizli Roma seyahatinden donusunden sonra sona ermistir Goethe sonrasinda ileride esi olacak Christiane Vulpius ile iliskiye baslamistir Yine de gerek Goethe ve gerek von Stein yaslilikta yeniden dostane bir iliskide bulunmustur Italya seyahati Goethe 1786 yilinda bunalima girmistir Charlotte von Stein ile iliskisi giderek artan bir isteksizlik yarattigindan meslegindeki faaliyetlerini umit ettigi sekilde yerine getirememistir ve saray yasantisinin zorluklarindan rahatsizlik duymustur Fakat her seyden once bir kimlik bunalimi icerisine girmistir Artik kendi olcutlerinin neler oldugunu bilemeden kendi kendisiyle celisir hale gelmistir Bu durumu Italya ya yapacagi bir seyahatle ortadan kaldirma yolunu secmistir Eylul 1786 da sadece hizmetcisi Philipp Seidel e haber vererek yola cikmistir Amacinin ne oldugu bilinmeyen bu gizli seyahat Goethe nin gorevinden istifa ederek ancak gelirini kazanmaya devam etmek icin Goethe ye olanak saglayan bir stratejinin parcasi olmustur Ayni zamanda Werther in dunya capinda taninan yazari Goethe toplumdaki sosyal kontrol olmadan farkli sekilde hareket edemediginden takma bir adla seyahat etmistir Verona Vicenza ve Venedik teki ikametlerinden sonra Kasim ayinda Roma ya gelmistir Napoli ve Sicilya ya yaptigi dort aylik gezisinin yani sira Kasim in sonuna kadar da Roma da kalmistir Goethe Italya gezisi esnasinda Roma ve Grek sanatinin degisik stillerini ayrintili olarak arastirma firsatini yakalamistir Bunlarla birlikte Italya nin farkli Akdeniz e has olan tabiati uzerinde durarak fikir uretmeye baslamistir Insan anatomisi uzerine de kapsamli calismalar yaparak bilimsel teoriler ortaya atmistir Siena Floransa Parma ve Milano sehirlerine yaptigi seyahatlerin ardindan iki yil sonra Weimar a geri donmustur Goethe Italya da Ronesans ve Antik donemin yapi ve sanat calismalarini ogrenmis ve onlara hayran kalmistir ozellikle Raffael ve donemin mimari Andrea Pallodio ya hayranlik duymustur Sanat arkadaslarinin yonetimi altinda cizim calismalarini buyuk bir gururla surdurmustur Goethe nin yaklasik 850 cizimi Italya donemine aittir Ilk kez o anda sadece sanatci olarak degil ayni zamanda yazar olarak da dogmus oldugu sonucuna varmistir Italya da edebiyat calismalarina da ilgi gostermistir Diger calismalarinin arasinda duzyazi seklinde onceden mevcut bulunan kafiye tarzindaki Iphigenie calismasina yonelmis 12 yil once basladigi Egmont eserini tamamlamis ve Tasso adli tiyatro eserine devam etmistir bunlarin yani sira ise bitki bilimi uzerine arastirmalar yapmistir Italya seyahati Goethe ye koklu bir deneyim kazandirmistir ve bunu Italya da edindigi deneyim olan bir yeniden dogus olarak nitelendirmistir Bu deneyimin sonunda kendini yeniden bulmus ve gelecekteki faaliyetlerini sinirlandirmak icin karakterine nelerin uygun olacagina dair karar almistir Bununla birlikte Goethe Firtina ve Cosku doneminden siyrilarak Klasisizme bu donemde gecis yapmistir ve bu donem Goethe ile birlikte Alman edebiyat tarihinde Klasizm baslangic tarihi kabul edilmistir Weimar klasik donem Christiane Vulpius ile iliskisi Goethe donusunden birkac hafta sonra 23 yasindaki Christiane Vulpius ile bir ask iliskisine baslamistir ve ayni zamanda onu hayat arkadasi olarak kabul etmistir Aralik 1789 da oglu August dunyaya gelmistir August dan sonra dogmus olan dort cocugundan her biri sadece birkac gun yasayabilmistir Goethe nin icinde bulundugu Weimar toplumu az egitimli basit iliskiler yasamis olan bu bayani icerisine kabul etmemistir Cogunlukla bu uygunsuz iliskinin gayrimesru yani da eklendiginde toplum onu siradan ve eglence duskunu biri olarak nitelendirmistir Goethe ise Vulpius un dogalligini ve neseli karakterini sevmistir Christiane nin 1816 yilindaki olumune kadar kucuk vamp kadin ile olan iliskisine sahip cikarak 1806 yilinda yaptigi bir nikahla onun toplum icinde yer almasini saglamistir Resmi gorevleri ve siyaset Goethe donusunden sonra bircok resmi gorev konusunda duk tarafindan affedilmistir kuruldaki baskanligini ve bununla birlikte siyasi etkisini devam ettirmistir Resmi yapi faaliyetlerinin denetlenmesi ve cizim okullarinin yoneticiligi olmak uzere kulturel ve bilimsel alanda bircok gorev ustlenmistir 1791 yilindan 1817 ye kadar Weimar Saray Tiyatrosu nun yoneticiligini yapmistir Bunun yani sira Goethe dukaliga ait olan Jena Universitesi nde gorev almistir Johann Gottlieb Fichte Georg Hegel Friedrich Schelling ve Friedrich Schiller in de arasinda bulundugu bircok taninmis profesorun daveti Goethe nin destegi sayesinde olmustur 1807 yilinda Goethe ye Jena Universitesi nin denetlenmesi gorevinin verilmesinin ardindan Goethe oncelikli olarak doga bilimleri fakultesinin genisletilmesi icin caba gostermistir Goethe nin gorevleri arasinda Italya seyahatinden donmekte olan duk un annesini getirmek uzere 1790 yilinda Venedik e yaptigi dort aylik bir seyahat de yer almistir Fakat ulkedeki politik ve sosyal yolsuzluklari da kesfetmesi uzerine hayal kirikligina ugrayarak ilk Italya seyahatinin verdigi hazzi duyamamistir 1789 yilinda Goethe nin olumsuz baktigi Fransiz Devrimi Avrupa yi sarsmistir Goethe agir hareket edilen yeniliklerden yana olmustur ve ozellikle devrim izinde yapilan guc asiriliklarindan nefret etmistir diger yandan ise bunu eski rejimin bir kusuru olarak gormustur Daha sonra gecmise uzanarak sunlari dile getirmistir Herhangi buyuk bir devrimin asla ulusun degil tamamen hukumetin hatasi olduguna inandim Hukumetler devamli olarak adalete uygun olup gelistikleri surece devrimler tamamen gereksiz hale gelir oyle ki onlari zamana uygun yeniliklerle karsilarlar ve alt kesimden zorunluluklar diretilinceye kadar cok uzun sure mucadelede bulunmazlar Goethe 1792 yilinda duk un istegi uzerine devrimci Fransa ya karsi ilk ittifak savasi icin duk e refakat etmistir Uc ay boyunca sefaleti gormus ve Fransa nin zaferiyle sonuclanan bu taarruzla karsi karsiya kalmistir Ardindan bir uc ay daha 1793 yazinda yazar duk un istegi uzerine Mainz sehrinin kusatmasi icin gecirmistir Dukalik 1796 yilinda Basel in Prusya Fransa baris antlasmasina katilmistir Bu on yillik baris donemi ise savas nedeniyle sarsilan Avrupa da Weimar Klasik in en parlak devrinin yasanmasina imkan saglamistir Doga bilimi edebiyat Schiller ile anlasma Italya seyahatinden sonra Goethe oncelikli olarak doga bilimi ile ilgilenmistir 1790 yilinda Versuch die Metamorphose der Pflanzen zu erklaren Bitkilerin Morfolojik Yapisinin Aciklanmasi baslikli denemesini yayimlamistir bununla birlikte hayatinin sonuna kadar ilgilenecegi Renk Teorisi uzerine arastirmalarina baslamistir Bunu aksine edebi eserleri ise durgun bir doneme girmistir Bunun sebepleri Goethe nin eski arkadas cevresinin soguklugu ve ilgisizligi devrimin yaratmis oldugu sarsinti ve Goethe nin yeni edinmis oldugu sanat anlayisina tamamen aykiri dusen eserlerinin toplumdaki anlik basarisi olmustur 1790 li yillardaki eserlerine donusunden sonra kisa bir zamanda olusturdugu antik donemin erotik edebiyat formundaki Christiane ye olan tutkusunu iceren ve erotik siirlerin bir derlemesi olan Romischen Elegien adli eseri de dahil olmustur Ikinci Italya seyahati nuktelerin ve Avrupa nin genel durumu uzerine yazilmis olan mizahi siirlerin bir derlemesi olan Venedig Epigramlari nin ortaya cikmasini saglamistir 1792 93 yillarinda Goethe alti vezin olcumlu dize seklindeki Reineke Fuchs destanini duzenlemistir Devrimin etkileri altinda yergici devrim karsiti ve ayni zamanda bir o kadar da mutlakiyet karsiti olan bircok komedya ortaya cikmistir Der Gross Cophta 1791 Buyuk Cophta 1791 Der Burgergeneral 1793 Yurttas General 1793 ve parca seklindeki Die Aufgeregten 1793 Butun bunlar devrim olayini uygun bir bicimde sahnelemek icin Goethe nin basarisizlikla sonuclanan cabalarini belgeler 1794 yazinda Jena yakinlarinda yasayan tarih profesoru Friedrich Schiller cikarmakta oldugu Horen isimli kultur ve sanat dergisi icin Goethe ye isbirligi teklifinde bulunmustur Her iki yazar da yakin bir iliski icerisine girmeksizin gecmiste bircok kez bir araya gelmistir Goethe nin Schiller in teklifini kabul etmesinin ardindan her ikisi de en yuksek sanat tarzi olarak Antik doneme yonelim bir o kadar da devrim anlayisini reddetme konusunda hemfikir olmuslardir Bu tum kisiselligi bir tarafa birakip karakter ve calisma tarzlariyla birbirinden etkilenerek sekillenen yogun bir isbirliginin baslangici olmustur Her ikisi de temel estetik sorunlara dair yaptiklari ortak gorusmede Weimar Klasik doneminin edebiyat devri olmasi gereken bir sanat ve edebiyat anlayisi gelistirmislerdir Ayni sekilde Schiller in de olmak uzere edebi basarilari sekteye ugramis olan Goethe kendisinden on yas daha genc olan biri ile yaptigi ozendirici isbirliginin etkisi konusunda bircok kez sunlari vurgulamistir Onlar bana ikinci bir gencligi asiladilar ve beni tekrar yazarliga yukselttiler Her iki yazar da birbirlerinin eserlerindeki canli teorik ve pratik kisimlardan yararlanmislardir Bu yuzden Schiller Goethe nin Wilhelm Meisters Lehrjahre Wilhelm Meister in Ciraklik Yillari adli romanina elestirel bir yaklasimla eslik etmekte ve Faust adli eserinin devamliligi icin onu cesaretlendirirken Goethe de Schiller in Wallenstein adli eserine etkide bulunmustur Bunun yani sira ortak yayin projeleri de onem arz etmistir Her ne kadar Schiller Goethe nin kisa omurlu dergisi Propylan e hemen hemen hic katilmamis olsa da Horen ve ayni zamanda kendisi tarafindan yayimlanan Musen Almanach dergilerinde sayisiz calisma yayimlamistir Musen Almanach dergisi 1797 yilinda ortak sekilde ele alinan Xenien adli siirlerin bir koleksiyonunu olusturmustur Daha sonraki yillarda ise bu dergide yazarlarin en unlu baladlari yayimlanmistir Goethe bu donemde bilinen eserlerinin yaninda Unterhaltung deutscher Ausgewanderten Alman Gocmenlerin Sohbetleri adli eserini ve donemin guncel olaylarini alti olculu dize seklinde ortaya koyan epik siiri Hermann und Dorothea yi Hermann ve Dorothea ele almistir Bu eseriyle Goethe klasik okur basarisini elde etmistir Bununla birlikte Der Schatzgraber ve Der Zauberlehrling Buyucu Cigligi adli en taninmis baladlarini bu donemde kaleme almistir Damgasini vurdugu Weimar Klasik donemi ise 1805 yilinda Schiller in olumu ile sona ermistir Sonraki Goethe Goethe 1805 yilinda Schiller in olumunu buyuk bir kayip olarak nitelendirmistir Buna iliskin olarak farkli hastaliklarla da sarsilmistir Erizipel bobrek sancisi Yol arkadasinin kaybinin yani sira Goethe nin hayatinda iz birakan bir diger donum noktasi da Napoleon Bonaparte ile bas gosteren savas olmustur Goethe dukuyle beraber dilenerek ve iltica edecek bir yer arayarak Almanya yi dolastiklarini zihninde canlandirmistir kotumserlige olan egilimini kendisinin karanlik yani olarak adlandirmistir Christiane ile olan saglam evliligi 1807 yilinda Jena daki kitap saticisi Fromman in bakicisinin 18 yasindaki kizi Minna Herzlieb e karsi ilgisinin artmasina engel olamamistir Son romani Gonul Yakinliklari Die Wahlverwandschaften donemin ic deneyimlerinin izlerini tasimaktadir Goethe cok yonlu evrensel bir deha olmayi cok isterdi fakat bunun icin deneyim bilgisinin milyonlarca kafasi olan ejderhasina boyun egmek zorundaydi Buna ragmen 1806 yilindan itibaren eserlerinin yeni bir derlemesini hazirlamistir Cotta Stuttgart Bu sebeple Faust un ilk cildini de sonunda tamamlamayi basarmistir Goethe 1809 yilinda bir otobiyografi ele almaya baslamistir Bir yil sonra ise cok uzun sure onu isgal eden Renk Teorisi Farbenlehre adli eserini yayimlamistir Yurt disinin ve tum caglarin edebiyat arastirmasini yapmistir Halk Fransiz egemenligine karsi bas kaldirirken Goethe zihnen Yakin Dogu ya yonelmistir Arapca ve Iran dili ogrenimine baslamis Kuran i hatmetmis ve Iranli sair Hafis i okuma firsati bulmustur Bettina Brentano Weimar da ortaya ciktiginda Goethe nin gencligi konusunda annesinden edindigi bilgilerle Hayatimdan Edebiyat ve Hakikat Aus meinem Leben Dichtung und Wahrheit baslikli biyografisinin gidisatina yardimda bulunmustur Goethe daha sonra bu betimlemeyi Yilliklar Annalen ve 1786 dan 1788 e kadar Italya Seyahati isimli eserlerindeki sayisiz eklemelerle donatmistir Friedrich Rimer 1805 ten beri oglunun ogretmeni sekreter olarak kisa zamanda Goethe nin vazgecilmezi olmustur Goethe nin kulagina Beethoven in muzik gurultusu nden daha hos geldigi Carl Friedrich Zelter ile otuz yili askin bir suredir devam etmis olan uzun bir mektuplasma donemine girmistir 1799 1832 Bu mektuplasma sayesinde Goethe ondan sadece muzik konusunda degil dostluk baglaminda da cok sey edinebilmistir Goethe 1814 yilinda Rhein ve Main cevrelerine seyahat etmistir Goethe nin tavsiyesi uzerine ve huzurunda birkac hafta sonra evlenen banker Johann Jakob von Willemer ve ortagi Marianne Jung ile Frankfurt da karsilasmistir Goethe her ne kadar 65 yasinda olsa da hicbir sekilde kendisini cok yasli hissetmemis ve Marianna ya asik olmustur Marianna edebiyat ortagi ve tanricasi olmustur Goethe bir sonraki yil Willemer leri tekrar ziyaret etmistir bu memleketini son gorusu olmustur Willemer lerin daha sonraki davetine karsilik vermemistir Fakat devaminda Dogu Bati Divani West ostlicher Divan adli eserini tamamlayana kadar Gul ve Bulbul Ask ve Sarap adli siirlerin dizeleri ortaya cikmistir Daha sonra Marianna bu ask siirlerinin buyuk bir kisminin kendisinden kaynaklandigini ortaya atmistir Yogunlasmasi ve calismalarini tamamlamasi Goethe nin esi Bayan Christiane uzun suren rahatsizliginin ardindan 1816 yilinda yasamini yitirmistir Goethe 1817 yilinda saray tiyatrosu yoneticiliginden istifa etmistir Bu donemden itibaren Goethe nin sagligi ile gelini ilgilenmistir Dukalik ise Goethe nin endiselerinin aksine Napolyon savaslarinin kargasasindan hic zarar gormeden cikabilmeyi basarmistir hatta Carl August bunu Saray Macerasi olarak adlandirmistir Bu macera Jena daki ogrencilerde ve diger yerlerde yanki uyandirdigi esnada Goethe calismalarini duzene koymustur Bu yillarda Geschichte meines botanischen Studiums Bitki Bilimi Ogreniminin Tarihcesi adli eser ortaya cikmistir 1817 Bunu 1824 yilina kadar Morfoloji Jeoloji ve Mineroloji alanlarina iliskin fikirler basta olmak uzere Zur Naturwissenschaft uberhaupt Genel olarak Doga Bilimlerine Dair baslikli eserinin serilerindeki fikirler takip etmistir burada 1790 yilinda sevgilisi icin kaleme almis oldugu agit tarzindaki Bitki Morfolojisi nin tasviri de yer almaktadir Ayrica Goethe bu donemde ilk kez 1813 yilinin baslarinda Tahran i ziyaret etmis olan doga bilimcisi Heinrich Cotta ile iletisim kurmustur Goethe Karl Friedrich Reinhard ve Kapsar Maria von Sternberg ile arkadasligini sona erdirmistir Ara sira Urworte Orphisch adli siirinde son bulan gizemli dusuncelere adamistir kendini Gunlugu ve uzun suredir muhafaza ettigi notlari Goethe ye Italya Seyahati Italienische Reise adli eserini tamamlama firsati sunmustur 1821 de ise bunu kucuk captaki romanlarinin bir derlemesi olan Wilhelm Meister in Seyahat Yillari Wilhelm Meisters Wanderjahre baslikli eseri takip etmistir Son calismalari ve seyahatleri Goethe 1823 yilinda kalp zari iltihabi Perikarditis hastaligina yakalanmistir Istirahatinden sonra ise kendini manevi anlamda eskisinden daha canli hissetmistir Ihtiyar Goethe Karlsbad da annesiyle beraber tanimis oldugu 19 yasindaki Ulrike von Levetzow a evlenme teklifinde bulunmustur Yasadigi husrani eve donus yolculugunda ruhundan kopan Marienbad Agidi Marienbader Elegie adli eseri ile kagida dokmustur Daha sonra ic dunyasinda ve cevresinde daima sessizligi ve sakinligi tercih etmistir Gunlerini daima munzevi bir sekilde gecirmistir Faust eserinin ikinci bolumunu tekrar ele almistir Kendisi hemen hemen hic yazmamis fakat yazdirmistir Boylelikle Goethe yalnizca genis kapsamli bir mektuplasma ile kalmamis ayni zamanda bilgisini ve yasam tarzini gecmise dayanan bu gorusmelerde sadakatli genc sair Johann Peter Eckermann a emanet etmistir 1828 yilinda Goethe nin oglu destekcisi dukun adini tasiyan Karl August hayatini kaybetmistir Goethe oglunun olumune Roma da iken katlanmak zorunda kalmistir Ayni yil icerisinde Faust eserinin ikinci bolumunu tamamlamistir Faust onun icin yillar boyu en onemli seyi olusturan bicimsel olarak bir sahne eseri fakat hemen hemen hic sahnede sergilenemez fantastik bir resim tabakasi olmasindan once bircok siiri gibi buyuk anlama sahip olan bir eserdi Goethe son olarak Georges Cuvier ve Etienne Geoffroy Saint Hilaire isimli iki paleontolog arasindaki tartismaya katilmistir yikimcilik vs turlerin gelisim surekliligi Farbenlehre Renk Teorisi adli eseriyle de hicbir sekilde aciklayamamis oldugu Gokkusagi gibi Yer Bilimi Jeoloji ve Evrimcilik konulari da Goethe yi ugrastirmistir Ayni zamanda bitkilerin nasil yetistigi konusu da Goethe yi birakmamistir Goethe olumunden birkac hafta once Ferdinand Wackenroder a sunlari yazmistir Cok cesitli yollarla bir veya ayni kurala bagli kalarak hangi yolla bitkilerin baskalasim metamorfoz gecirecegi yasamin organik kimyasal degismesine yaklasmanin ne derece mumkun olacagi konusu ile buyuk olcude ilgileniyorum Yalniz bitkilerin isiga karsi tepki gostermeleri gibi bitki kokleri tarafindan emilen nemin onun tarafindan degistirilmesi bana acik gorunuyor bundan oturu iskotolari sisiren ruzgarin turunu daha yakindan net bir sekilde gormede sizin masumca karsi ciktiginiz istek ortaya cikti Olumu Goethe muhtemelen kalp krizinden 22 Mart 1832 de hayata veda etmistir Son sozlerinin daha fazla isik ifadesi oldugu tartismaya acik kalmistir Bu ifade soz konusu dakikada olum yataginda iken Goethe nin yaninda olmayan doktoru Carl Vogel e ulastirilmistir Goethe 26 Mart da Weimar Mezarliginda topraga verilmistir Edebiyat ve muzige etkisiGoethe nin kendisinden sonra gelen Alman sair ve yazarlara etkisi her yerde gecerliligini korumaktadir oyle ki burada belli olculerde kendisi ve eserleriyle uyum icerisinde olan sadece birkac yazar adlandirilabilmektedir Romantik donem in sair ve yazarlari Firtina ve Cosku doneminin duygu asiriligindan yola cikmislardir Franz Grillparzer Goethe yi bircok kez kendine ornek almistir ve bununla estetik aliskanliklarin yani sira her turlu siyasi Radikalizm Koktencilik karsisinda temkinli durusunu sergilemistir Friedrich Nietzsche tum hayati boyunca Goethe ye hurmet etmistir ve ozellikle halefi olarak bunu Hristiyanliga ve Almanya ya iliskin kuskucu davranislarinda ortaya koymustur Hugo von Hoffmanstahl 1922 yilinda sunlari yazmistir Goethe egitim temeli olarak tum kulturu teskil etmektedir ve Goethe nin duzyazidaki sozlerinden bugun belki tum Alman Universitelerinden oldugundan daha fazla okuma gelenegi tureyecektir Goethe nin eserlerine iliskin bircok makale kaleme alinmistir Thomas Mann ise Goethe ye karsi yogun sempati duymustur Sadece yazar kimligine degil ayni zamanda tum aliskanliklari ve karakter ozelliklerine hayran kalmistir Thomas Mann da Goethe hakkinda makale ve denemeler yazmistir ve 1932 ile 1948 yillarindaki Goethe yildonumu kutlamalarina iliskin can alici konusmalarda bulunmustur Lotte in Weimar isimli romaninda Goethe yi yasatmistir ve Doktor Faustus adli romanla Faust serilerini yeniden ele almistir Ulrich Plenzdorf Die neuen Leiden des jungen Werthers Genc Werther in Yeni Acilari romaninda 1970 li yillarda Almanya daki Werther denklemini yeniden kurgulamistir Goethe nin sayisiz siiri sairin sanat sarkilarinin gelismesine destekte bulunmasi suretiyle ozellikle 19 yy bestecileri tarafindan bestelenmistir Muzikal anlamda en yaratici Goethe yorumcusu aralarinda populerlige ulasmis olan Heidenroslein Gretchen Cikrik Basinda Gretchen am Spinnrade ve Gurgen Krali Erlkonig adli siirlerin bulundugu yaklasik 80 Goethe bestesiyle Franz Schubert olmustur Goethe ile kisisel olarak tanisan Felix Mendelssohn Bartholdy Ilk Cadilar Bayrami Die erste Walpurgisnacht baladini bestelemis ayni sekilde Hugo Wolf da Wilhelm Meister ve Dogu bati Divani indaki West ostlicher Divan diger siirleri ele almistir Doga bilimci olarak alimlanisi ve kabuluGoethe nin doga bilimsel calismalari cagdas bilim insanlari tarafindan kabul edilmis ve ciddiye alinmistir Goethe doga arastirmacisi Alexander von Humboldt Doktor Christoph Wilhelm Hufeland ve kimyaci Johann Wolfgang Dobereiner gibi itibar sahibi arastirmacilarla iletisim halinde olmustur Basta Farbenlehre olmak uzere tum eserleri baslangictan itibaren edebiyat alaninda tartisma yaratmistir doga biliminin yol kat etmesiyle birlikte Goethe teorilerinin ciddi anlamda kohnelestigi ileri surulmustur Goethe nin doga bilimsel konumu ve onemi Charles Darwin in calismasi Die Entstehung der Arten eserinin yayimlandigi yil olan 1859 dan itibaren gelip gecici bir yeniligin etkisi altina girmistir Goethe nin faal dunyanin surekli olarak degisimi konusunda ortaya koydugu hipotez ve organik turlerin ortak ana bir ture dayandigi konusunda yaptigi iliskilendirme onun Evrim Teorisi nin kasifi oldugunu ortaya koymustur 1883 1897 yillarinda Rudolf Steiner Goethe nin doga bilimi calismalarini tekrar gundeme tasiyip ortaya cikarmistir Goethe nin bilgi birikimlerini sonradan olusturdugu dunya gorusu Antroposofi nin icerisine Goetheanismus olarak dahil ettigi cagdas materyalist mekanik doga anlayisina ve dusuncelerine bir karsit secenek olarak gormustur O zamandan beri sonuclari dar anlamda bilimin standartlarina uygun dusmese de Goethe nin insanlari etkileyen tum doga bilgisi yontemleri modern doga bilimin mekanik dunya gorusu ve etkin hale gelen tekniklesmesine iliskin alternatiflere gore kamusal muzakere icinde arastirildiginda sonradan guncellik kazanmistir Boylelikle bu 20 yy in baslarinda yazar Houston Stewart Chamberlain tarafindan ele alinmis ve 1980 li yillardan bu yana Yeni Cag Hareketleri New Age cercevesinde devamliligini korumustur Eserleri secmeler Goethe nin sik araliklarla baslayip da bazen on yil ara verdigi coktan basima girmis olan onemli calismalari ve ilk defa yillar sonra basilan tamamlanmis bazi calismalari olmak uzere onemli turde bircok eseri olmustur Bu nedenle bazen olusum zamanina gore eserlerinin tarihlerini belirlemek zordur Asagida verilen eser listesi tahmin edilen olusum zamanlarina gore siralanmaktadir Dramalari Sevgilinin Keyfi Pastoral Die Laune des Verliebten baslangic 1768 yayin 1806 Suca Katilanlar Komedi Die Mitschuldigen baslangic 1769 yayin 1787 Demir Elli Gotz von Berlichingen Drama ceviren Ahmet Adnan 1933 Gotz von Berlichingen mit der eisernen Hand 1773 Ein Fastnachtsspiel vom Pater Brey 1774 Jahrmarktsfest zu Plundersweilern 1774 Gotter Helden und Wieland Piyes 1774 Clavigo Trajedi 1774 Egmont Trajedi baslangic 1775 yayin 1788 Erwin und Elmire Muzikal piyes 1775 Die Geschwister Ein Schauspiel in einem Akt 1776 Stella Ein Schauspiel fur Liebende 1776 Der Triumph der Empfindsamkeit Dram 1777 Proserpina Monodram 1778 1779 Iphigenie auf Tauris Drama duzyazi 1779 yayin 1787 Torquato Tasso Drama baslangic 1780 yayin 1790 Faust Bir Fragman Faust Ein Fragmant 1790 Buyuk Cophta Komedi Der Gross Cophta 1792 Yurttas General Komedi Der Burgergeneral 1793 Faust Bir Trajedi Faust un ilk bolumune uygun ceviren Seniha Bedri Goknil 1935 Faust Eine Tragodie baslangic 1797 bu baslik altinda ilk olarak 1808 yilinda yayimlandi Muhammed Voltaire in Trajedi Calismasi ve Cevirisi Mahomet Ubersetzung und Bearbeitung von Voltaire 1802 Die naturliche Tochter Trajedi 1803 Pandora Piyes olusum 1807 08 yayin 1817 Faust 2 Faust un 2 bolumu 1832Romanlari ve oykuleri Genc Werther in Acilari Mektup roman ceviren Nurullah Atac 1930 Die Leiden des jungen Werthers 1774 Wilhelm Meister in aktorlugu rejisorlugu ve sahne sairligi Roman baslangic 1776 yayin 1911 Alman Gocmenlerin Sohbetleri oyku Unterhaltungen deutscher Ausgewanderten Oykuler Novelle baslangic 1797 Wilhelm Meister in Seyahat Yillari Roman Wilhelm Meisters Wanderjahre baslangic 1777 yayin 1821 Gonul Yakinliklari Roman Die Wahlverwandschaften 1807Destanlari Reineke Fuchs Fabl 1794 Hermann und Dorothea Destansi siir alti vezin olcumlu 1798Siirleri 1771 Mailied 1771 Wilkommen und Abschied 1774 Prometheus 1774 1775 Vor Gericht Siir 1777 An den Mond 1782 Gurgen Krali Balad ceviren Musa Aksoy Der Erlkonig 1797 Hazine Avcisi Balad Der Schatzgraber 1799 Ilk Cadilar Bayrami Balad Felix Mendelsohn Bartholdy tarafindan Soli Koro ve Orkestra esliginde bir Kantat olarak bestelenmistir 1815 Totentanz 1822 Dem aufgehenden Vollmonde Siir Dornburg 25 Agustos 1828 Siir koleksiyonlari ve epigram derlemeleri Roma Agitlari cevirmen Ahmet Cemal yayin 1996 Romischen Elegien Venezianische Epigramme 1790 Xenien Epigram Friedrich Schiller ile ortak yayin1796 Dogu bati Divani cevirmen Senail Ozkan 1948 West ostlicher Divan yayin 1819 gelisme 1827Estetik ve Felsefe calismalari Maximen und Reflexionen 1833 olumunden sonra yayimlanmistir Uber den Dilettantismus Fragman Friedrich Schiller ile ortak 1799 Uber Kunst und Altertum 6 Cilt Johann Heinrich Mayer ile ortak 1816 32Doga Bilimi calismalari Uber den Granit 1784 Uber den Zwischenkiefer der Menschen und Tiere 1786 Beitrage zur Optik Deneme 2 Cilt 1791 92 Renk Teorisi Tez Zur Farbenlehre 1810Otobiyografi calismalari Hayatimdan Edebiyat ve Hakikat Otobiyografik Calisma 4 Cilt Aus meinem Leben Dichtung und Wahrheit 1811 33 Italya Seyahati Gezi Yazisi cevirmen Goknil Seniha Bedri 1955 Italienische Reise 1816 17 Kampagne in Frankreich Rapor 1822 Kaynak7 Mart 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Doga bilimi calismalariGoethe nin tabiat anlayisina uygun olan arac gozlemleme olmustur Mikroskop gibi arac ve gereclere supheyle yaklasarak sunlari dile getirmistir Insanoglu kendi kendisine ve kendisi icin zihinsel duyarliligini kullandigi surece en buyuk ve en muhtesem aractir ve deneylerin adeta insandan soyutlandirilmis olmasi fizigin en buyuk felaketidir Suni araclarin gosterdigi seye doganin gucunun yetebildigini sinirlandirarak ve kanitlamak isteyerek yaklasmasi oldukca aciktir Goethe insani da icerisine dahil eden tum iliskisi kapsaminda dogayi tanimaya gayret gostermistir Bu siralarda bilimin kullanmaya basladigi soyutlanmaya karsi nesnelerin buna bagli olarak gitgide soyutluk kazanmasindan dolayi kuskulu bir sekilde yaklasmistir Ancak Goethe nin deneyimleri modern doga bilimi ile bagdasmamaktadir Goethe nin doga bilimi ugrasilari Faust dizisi Die Metamorphose der Pflanzen Bitkilerin Morfolojik Yapisi ve Gingo biloba eserleri basta olmak uzere bircok kez edebiyatinda yer almistir Goethe canli doganin surekli bir degisim icerisinde oldugunu tasvir etmistir Bu yuzden butun turlerin Ana Bitki den Urpflanze olusmasi gerektiginden yola cikarak birbirinden farkli bitki turlerinin ortak bir temel yapidan ileri geldigini ortaya koymak icin ilk olarak Bitki Bilimi Botanik alaninda arastirma yapmistir Daha sonra ise tek tek cicekler uzerinde yogunlasmis cicek kisimlari ve meyvelerin sonunda olusmus olan yapraklari ifade ettigine inanmistir Yapmis oldugu gozlemlerin sonuclarini Versuch die Metamorphose der Pflanzen zu erklaeren Bitkilerin Morfolojik yapisini aciklama denemesi adli dergisinde yayimlamistir 1790 Goethe 1780 yilinda Anatomi alaninda Anatomi profesoru Justus Cristian Loder ile ortak calisarak insan embriyosundaki zannedilen ara cene kemigini kesfetmesiyle buyuk bir cosku yasamistir O zamana kadar sadece memeli hayvanlarda ortaya cikan ara cene kemigi insanlarda dogumdan once cevreleyen ust cene kemigi ile birlesmektedir Goethe nin insanlarda ortaya cikardigi bu kanit bilim insanlari tarafindan reddedilen hayvanlar ile olan akrabaligin onemli bir belgesi olmustur Goethe 1810 yilinda yayimlanan Renk Teorisi Farbenlehre adli eserini temel bilimsel doga calismasi olarak ele almistir ve bircok elestirmene karsi buna iliskin ortaya attigi tezlerini israrla savunmustur Yasliliginda ise bu calismalarinin edebi eserlerinden cok daha fazla degere sahip oldugunu dile getirmistir Goethe kanitlamasinda Isaac Newton a Renk Teorisi calismasi ile karsi cikarak beyaz isigin farkli renkteki isiklardan meydana geldigini ortaya koymustur Kendi gozlemlerinden sonuca vararak isigin bolunemez bir birim oldugunu ve renklerin acik ve koyunun aydinlik ve karanligin birlesiminden hatta bulanik bir isigin da araciligi ile olustuguna inanmistir Ornegin gunes onune bir sis tabakasi yayildiginda kizil isiklar sacmaktadir ve etrafi karanlik dusurmektedir Bu olayin Goethe doneminden daha once Newton un teorisi ile aciklandigi ortaya koyulmustur Renk Teorisi coktan bilim dunyasi tarafindan reddedilmis olsa da kendi ozunde o donemden sonraki cagdas ressamlari ozellikle Philipp Otto Runge yi etkilemistir buna iliskin olarak Goethe Renk Psikolojisi nin temelini olusturmayi basarmistir Goethe Jeoloji Yer Bilimi alaninda oncelikle olumunde 17 800 un uzerinde tasin bir araya geldigi mineral koleksiyonunun olusumunu ele almistir Kutle turlerinin somut bilgisi konusunda ise yeryuzunun maddesel niteligine genel kanilar getirmek ve yeryuzu tarihine uzanmak istemistir Kimya arastirmalarinin taze bilgilerini buyuk bir ilgi ile takip etmis ve Jena Universitesi ndeki yetkileri cercevesinde bir Alman Universitesinde ilk kimya bolumunu kurmustur Goethe soyuJohann Wolfgang von Goethe ve esi Bayan Christiane nin bes cocugu olmustur En buyukleri August disinda bir tanesi olu dogmus digerleri ise birkac hafta ya da gun sonra olmuslerdir August uc cocuga sahip olmustur Walther Wolfgang 9 Nisan 1818 15 Nisan 1885 Wolfgang Maximilian 18 Eylul 1820 20 Ocak 1883 ve Alma Sedina 29 Ekim 1827 29 Eylul 1844 August babasindan iki yil once Roma da hayatini kaybetmistir Esi Ottilie von Goethe August un olumunden sonra bir yil sonra olen Anna Sibylle adinda bir cocuk daha August dan olmayan dunyaya getirmistir Cocuklari bekar kalmistir boylelikle Goethe nin birinci dereceden soyu tarihe karismistir Goethe nin kiz kardesi Cornelia nin bugun soyu hala devam etmekte olan iki cocugu Goethe nin torun yegenleri olmustur Degeri ve Ilgi GormesiGoethe nin bir yazar olarak kabulu carpici bir sekilde cesitlilik gosterir ve eserlerinin edebi sanatsal anlamlarinin cok daha otesine gider Bu yuzden sadece bazi noktalar goz onunde bulundurularak degerlendirilebilmektedir Hayatta iken benimsenisi Goethe 25 yasinda iken coktan Werther eseri ile sohretinin doruguna ulasmistir Eser her okur sinifina hitap etmis ve din dunya gorusu ve sosyal politika ya iliskin sorunlara egilerek buyuk bir kargasaya neden olmustur Daha sonraki yayinlar ise bu sebeple okurun su yuzune cikmis beklentilerine karsilik verememistir Goethe nin Hermann ve Dorothea ve Faust un ilk bolumu haricinde daha sonraki eserleri olusan edebiyat cevrelerine uygun dusmustur fakat orada da tam olarak anlasilamamis ve fazla basim gormemistir Buna bagli olarak 19 yy in baslarinda Goethe yi azizlestirip efsanevi hale getirerek surekli buyuyen bir okur tabakasi ve cevresi olusmaya baslamistir Daha sonraki yillarda Goethe nin evinin tum Avrupa dan edebi okurlarca olusan bir ziyaretci akini cekmesi yazarin yurt disinda da gordugu ilginin kaniti olmustur Goethe portresinin degisimi Goethe nin degeri olumunden sonra ilk defa azalmaya baslamistir Vormarz donemine 1830 lar Goethe nin muhafazakar politik tutumundan daha uygun olan devrim egilimleri ile Schiller Goethe yi golgesinde birakmistir Goethe fanatikleri nin yani sira Goethe yi vatan hainligi daha dogrusu dinsizlik ile suclayan milli elestirmenler Ludwig Borne ve kilise elestirmenleri ortaya cikmistir Goethe 1860 yillarindan bu yana Alman okullarinda derslere konu edilmistir Goethe Cagi nispeten 1871 de imparatorlugun kurulmasiyla sona ermistir Yuce Goethe kurulan imparatorlugun dehasi ilan edilmistir Goethe gorevlerinin bir derlemesi ve edebi eserler uzerindeki Goethe yazilari ortaya cikmistir Goethe vakfi toplumu Goethegesellschaft 1885 yilindan bu yana kendisini Goethe calismalarinin arastirmasi ve yayilmasina adamistir bu topluma aralarinda Alman imparatorlugu ciftinin yani sira toplumun yurt ici ve yurt disindaki ileri gelenleri de dahil olmustur Goethe calismalarina olan ilginin arkasindan genel bir dusunceyle siir eserlerinin yavas yavas kaybolmaya yuz tuttugu duzgun hareketli ve zengin bir o kadar da busbutun bir ahenk icerisindeki hayatinin sanatina nakledilmesi imparatorlugun Goethe tapinmasina ozgu olmustur Bu nedenle 1880 yilinda yazar Wilhelm Raabe sunlari yazmistir Goethe Alman ulusuna sairanelik vb seyleri birakmamistir onlar Goethe nin hayatindan bastan sona kadar eksiksiz bir insani tanima firsati bulmuslardir Insanlar gipta edilen hayatini ornek alarak Goethe arastirmalarindan kendi hayatlarinin gidisatlari konusunda tavsiye ve yararlar cikarmaya calismistir Ancak bununla birlikte toplumun bazi kesimlerinde Goethe tapinmasinin gereksizligini savunan sesler de yukselmistir Gottfried Keller 1884 te sunlari dile getirmistir Kutsal isimler her konusmaya hukmediyor her yeni toplum ise Goethe hakkinda konusuyor fakat artik kendisi okunmuyor bu nedenle eserleri de artik taninmiyor ve bunlar hakkinda bilgi sahibi olunamiyor Friedrich Nietzsche ise 1878 yilinda sunlari yazmistir Goethe Alman tarihinde sonu olmayan bir olaydir Son yetmis yildaki Alman siyasetinde kim Goethe yi birazcik tasvir etmeye muktedir olabilirdi ki Weimar Hukumeti 1919 1933 Goethe yi kesinlikle yeni devletin manevi temeli olarak nitelendirmistir Goethe Weimar doneminde Birinci Dunya Savasi sonrasi ile Nazi Almanya sina kadarki donem solcular tarafindan elestirilmistir Hermann Hesse su soruyu dile getirmistir Goethe sadece orta sinif kahramani madun kisa sureli bugun coktan solmus olan ideolojinin yaraticisi olma konusunda onu hic okumamis olan saf Marksistlerin tanimladigi kadar var miydi Nasyonal sosyalizm Goethe yi pek ifade etmemistir Onun Humanizm Kozmopolitizm anlayisi ve kisinin kendi basinin caresine bakmasi ve tum insanligi baz almasi olarak olusturmus oldugu ideoloji fasist ideoloji hukmune bas kaldirmistir Alfred Rosenberg 1930 yilinda Der Mythus des 20 Jahrhunderts 20 yy in Efsanesi adli kitabinda siirlerde oldugu gibi hayatta da dusunceye dayatma yapilmasini reddettiginden ve bagnaz bir fikrin hakimiyetinden nefret ettiginden dolayi Goethe nin gelecek amansiz mucadele donemleri ne uygun olmadigindan bahsetmistir Goethe 1945 ten sonra her iki Alman devletinde de bir yeniden dogus donemine ugramistir Gecmis yillarda barbarligin hakim oldugu Almanya da daha iyi ve daha insancil bir toplumun temsilcisi olmustur Fakat doguda ve batidaki Goethe bir benimseme anlayisi olarak farkli izler altinda sekillenmistir Oncelikle Georg Lukacs in onculugunde bir Marksist Leninist dusunce ortaya cikmistir Goethe Fransiz Devrimi nin muttefiki ve 1848 49 devriminin oncusu Faust eseri ise sosyal toplumun olusmasi icin uretken guc ilan edilmistir Buna karsilik olarak Federal Cumhuriyet te geleneksel Goethe portresinden yola cikilmistir 1860 li yillarin sonundan itibaren Klasigin yergisi egilimi on plana cikinca da Goethe artik zamana ayak uyduramaz biri olarak anilmistir Muslumanlar Goethe nin yogun Islam ugrasilarindan yola cikarak zaman zaman onun kendilerinden biri oldugunu dusunmuslerdir Bununla birlikte 1995 yilinda Goethe nin adi Islami hukuk cercevesinde olumunden sonra Muhammed Johann Wolfgang von Goethe seklinde degistirilmistir EserleriGoethe toplumsal ve teknolojik ilerlemeye insanlik erdemlerini yadsimadan doya doya yasamaya inaniyordu Kafka Goethe yi hayat uzerine soylenebilecek olan her seyi soyleyen biri olarak tanimlamaktadir Bununla onun yapitlarindaki ayrinti fazlaligina ve felsefi derinlige dikkat cekmektedir 1771 siir 1773 Prometheus siir 1773 drama 1774 Genc Werther in Acilari roman 1774 siir 1775 tragedya 1782 siir 1787 drama 1786 Novella oyku 1788 drama 1790 bilimsel deneme 1790 Torquato Tasso drama 1790 siir koleksiyonu 1793 duz yazi 1794 fabl 1795 Yesil Yilan ve Guzel Lily peri masali 1794 95 Unterhaltungen deutscher Ausgewanderten peri masallari iceren oyku Das Marchen 1795 96 Friedrich Schiller ile ortak yapit Die Xenien epigram toplamasi 1796 Wilhelm Meisters Lehrjahre roman 1797 siir Fantasia Film tarafindan animasyon haline getirilmistir 1798 destansi siir 1798 Die Weissagungen des Bakis 1798 01 periyodik 1803 Fransiz devrimi uzerine bolumler iceren oyun 1805 1808 Faust Dramanin ilk parcasi 1809 roman 1810 Bilimsel yazi 1811 1830 4 parcalik otobiyografik calisma 1813 Bulgu siir 1817 gezi yazisi 1819 West ostlicher Divan 1821 Wilhelm Meister s Journeyman Years or the Renunciants Wilhelm Meister s Travels roman 1823 Marienbad Agiti siir 1832 Faust drama 1832 33 1836 Vikisoz de Johann Wolfgang von Goethe ile ilgili sozleri bulabilirsiniz KaynakcaVikipedi nin kardes projelerinden Johann Wolfgang von Goethe hakkinda daha fazla bilgi edininCommons ta dosyalarVikisoz de alintilar Bodo Morawe Goethes Briefe 2 edition Vol 1 Briefe der Jahre 1764 1786 Christian Wegner Hamburg 1968 p 709 Johann Wolfgang von Goethe 25 Subat 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Subat 2010 Prof Dr Atac Gursel Fikir Mimarlari Goethe Say Yayinlari Ozdemir Omer Kitap Zamani Goethe nin Yasamindan Yil 4 Sayi 44 7 Eylul 2009 s 20Dis baglantilarGoethe Institut25 Mayis 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Johann Wolfgang von Goethe Britannica Student Encyclopedia14 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde