I. Kılıç Arslan ya da Kılıçarslan (Arap alfabesiyle: قلج أرسلان) (1079 - 13 Temmuz 1107), Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın oğlu ve ikinci Anadolu Selçuklu sultanıdır.
I. Kılıç Arslan قِلِج اَرسلان | |||||
---|---|---|---|---|---|
Anadolu Selçuklu Sultanı | |||||
Hüküm süresi | 1092-1107 | ||||
Önce gelen | I. Süleyman Şah | ||||
Sonra gelen | Şahinşah | ||||
Doğum | 1079 | ||||
Ölüm | 13 Temmuz 1107 Habur Çayı | ||||
Defin | Silvan, Diyarbakır | ||||
Çocuk(lar)ı | Şahinşah, Mesud, Saide Hanım | ||||
| |||||
Hanedan | Selçuklu Hanedanı | ||||
Babası | Kutalmışoğlu Süleyman Şah | ||||
Dini | İslam |
I. Haçlı Seferi’nde mağlup olup başkent İznik’i Bizans’a teslim etmek zorunda kaldıktan sonra 1101 Haçlı Seferi’nde üç ayrı Haçlı ordusuna karşı kazandığı başarılarla Haçlı hareketini durdurmuş; İstanbul’dan Suriye’ye giden yolun hem Bizans, hem de Haçlı ordularına kapanmasını sağlamıştır.
I. Kılıç Arslan, Haçlılarla yaptığı mücadelelerin yanı sıra Anadolu’da yaptığı seferlerle devletinin rakibi Danişmendli Beyliği’nin nüfuzunu kırmak için çalıştı; son döneminde Malatya'yı merkez yaparak devleti Doğu Anadolu'nun en güçlü devleti hâline getirdi. Dedesi Kutalmış’tan beri süregelen Büyük Selçuklu tahtını ele geçirme çabasını sürdürerek Musul'u ele geçirdi. Burada Büyük Selçuklu hükümdarı adına okunan hutbeyi kendi adına çevirterek Büyük Selçuklu tahtına adaylığını gösterdi.
Genç yaşta ölümü ile Haçlılar’a karşı yürütülen mücadele ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin siyasî birliği zaafa uğramış, Anadolu Selçukluları fetret devri içine girmiştir.
Yetişkinlik öncesi
Doğum tarihi ve yeri kesin olarak bilinmez. Babası, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’tır. Adı Bizans kaynaklarında “Klitziasthlas” olarak geçer; Latin kroniklerinde babasının adıyla (Soliman) zikredilir.
Süleyman Şah'ın 1086 yılında Suriye seferinde Melik Tutuş’la mücadelesi sırasında giriştikleri Ayn Seylem Savaşı'nda ölümünden sonra oğulları Kılıç Arslan ve Kulan Arslan, Tutuş tarafından Antakya'ya götürülmüştür. Daha sonra 1087 ilkbaharında bölgeye gelen Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah ise Kılıç Arslan ve Kulan Arslan'ı İsfahan'a götürmüştür. Böylece Melikşah, ölümüne kadar Süleyman Şah'ın bu iki oğlunu serbest bırakmamış ve 1086-1092 yılları arasında Kutalmışoğulları'nın Anadolu'da hakimiyetlerine müsaade etmemiştir. Bu yüzden Anadolu Selçuklu Devleti, Melikşah'ın ölümüne kadar altı yıl saltanat naibi Ebu'l-Kasım’ın hükümdarlığında kalmıştır. Kılıç Arslan ve Kulan Arslan, 1092 yılında Melikşah'ın ölümüyle beraber serbest kalmış ve İznik'e gitmişlerdir. Bâzı kaynaklara göre Melikşah'ın ölümünden sonra meydana gelen taht kavgaları sırasında ortaya çıkan karışıklıktan yararlanarak kaçmışlar, bâzı kaynaklara göre Büyük Selçuklu tahtına çıkan Sultan Berkyaruk’un izni ile Anadolu'ya geçebilmişlerdir.
Tahta çıkışı
Kılıç Arslan ve Kulan Arslan İznik'e ulaştıklarında Bizanslılar, şehri kuşatma altına almış durumdaydılar. Ebu-l Kasım’ın ölümü üzerine yerine geçen Ebu'l Gazi, Süleyman Şah'ın oğulları İznik'e gelince, idareyi onlara devretti. Büyük kardeş Kılıç Arslan, sultan unvanını aldı ve İznik'teki muhariblerin kadın ve çocuklarını getirerek şehirde yerleştirerek şehri kendisine payitaht (başkent) yaptı. Bu tedbirleri alan Kılıç Arslan, Ebu'l Gazi'yi başkentin kumandanlığından alarak yerine Muhammed'i beylerbeyi makamına çıkarmış ve diğer beyleri onun idaresine vermiştir.
Geçmişte babasına tâbî olan Anadolu'daki feodal beyler, babasının ölümünden sonra müstakil hareket etmeye başlamış olduğundan tahta çıktığı sırada sadece kendisi gelene kadar Ebu'l Kasım'ın ve Ebu'l Kasım'dan sonra kardeşi Ebu'l Gazi'nin muhafaza etmiş olduğu yerler Kılıç Arslan'ın kontrolünde bulunmaktaydı.
Bizans ile ilişkiler
İznik'te yönetimi ele alan Kılıç Arslan, bir taraftan babası Süleyman Şah'ın ölümünden beri dağılmış bulunan devletin birliğini kurmaya çalışırken, bir taraftan da Bizans'a karşı sürdürülen mücadeleyi devam ettirme taraftarıydı. İlk önce İznik’i kuşatmış olan Bizans ordusunu geri çekilmek zorunda bıraktı. Bizanslıların taarruza geçerek Marmara sahillerini işgale başlamaları üzerine beylerbeyi makamına çıkardığı İlhan lakaplı İlhan Muhammed'i Bizans üzerine göndermedi. İlhan Muhammed Apolyont ve Kapıdağ havalisini işgal edince Bizans imparatoru I. Aleksios, kendisine karşı denizden bir ordu gönderse de İlhan Muhammed, gölün girişinde şiddetli bir hücum yaparak Bizanslılar'ı bozguna uğratmıştır. Fakat imparatorun karadan gönderdiği ordu İlhan'ı esir ve mağlup etmiştir. Bizans'a karşı düzenlenen ilk sefer böylece sonuçsuz kalmıştır.
Bu sırada Anadolu'nun batısında yeni bir Türk beyi adından söz ettirmeye başlamıştı. İzmir'i ele geçirerek kendi donanmasını oluşturan Çaka Bey, Bizans'a karşı seferler düzenlemekteydi. Çaka Bey, Ebu'l Kasım'ın devleti idare ettiği dönemde Selçuklularla ittifak yapmıştı ve geçmişte Midilli, Sakız, İstanköy ve Rodos adalarını da fethederek Bizans'ın başkenti İstanbul'u tehlikeye atmıştı. Çaka Bey’in günden güne gücünü artırarak bölgede etkili nüfuz sahibi olması üzerine Sultan Kılıç Arslan aynı düşmana karşı savaşan Çaka Bey ile ittifak kurmaya çalıştı ve kızı ile 1092 yılında diplomatik amaçlı bir evlilik gerçekleştirdi. Bu arada Çaka Bey, denize açılarak Çanakkale istikametinde ilerlemiş ve o dönem Bizans'ın doğu gümrüğü sayılan Abidos'u kuşatmıştı. Selçukluların Çaka Bey ile ortak hareket etmesini önlemek isteyen Bizans imparatoru I. Aleksios, Çaka Bey'in asıl niyetinin İznik olduğunu söyleyerek Kılıçarslan'ı kayınpederine karşı kışkırttı. Kılıç Arslan, Çaka Bey'in gittikçe güçlenmesini kendisi açısından endişe verici bularak Bizans ile ittifak kurdu. Abidos kuşatması sırasında Bizans donanması denizden, Selçuklu ordusu ise karadan Çaka Bey'e karşı harekete geçti. İki devlet arasındaki ittifaktan haberi olmayan Çaka Bey, I. Kılıç Arslan ile bir görüşme talep etti. Kendisini merasimle karşılayan I. Kılıç Arslan, verilen ziyafet sırasında kılıcını çekerek Çaka Bey'i öldürdü.
Çaka Bey'in ölümünden sonra Kılıç Arslan ve imparator I. Aleksios aralarında varmış oldukları anlaşmanın devam etmesine karar verdiler. Ancak bu barış dönemi kısa sürdü. Türkler Bitinya bölgesindeki Bizans topraklarına akınlar düzenlemeye başladı. Balkanlarda Kumanlar ile savaşmakta olan imparator, bu savaşı bitirdikten sonra Türk akınlarına karşı Sapanca Gölü'nün güneyinden İzmit körfezine uzanan bir kanal kazdırıp içini su ile doldurarak Türklerin İzmit çevresine girmesini engellemek istedi. Fakat bu işe girişemeden Mayıs 1096’da Haçlı Kuvvetlerinin Tuna’yı aşarak imparatorluk topraklarına girdiğini öğrendi.
Halkın Haçlı Seferi
İmparator Aleksios Komnenos, Türkleri Anadolu'dan atmak ve kaybedilen toprakları geri almak maksadıyla 1091'de Papa II. Urban'dan yardım talebinde bulunmuştu. Ne var ki Bizans'ın istediği küçük askeri yardımlar yerine çok büyük kitleler harekete geçmiş ve çoğu disiplinsiz, savaştan anlamayan insanlardan oluşan ilk Haçlı kitleleri Avrupa'dan yola çıkarak akın halinde doğuya ilerlemişlerdi. Keşiş Pierre L'Ermite'in idaresinde toplanmış Fransız, Alman, İtalyan ve diğer milletlerden oluşan ilk Haçlı ordusu, yağma ve çapulla yol alarak İstanbul'a ulaşınca İmparator Aleksios Komnenos, birliklerin kente zarar vermesini önlemek için harekete geçti.
1 Ağustos 1096'da İstanbul'a varan bu ordu hemen Boğaz'dan Anadolu'ya geçirilerek Yalova yakınlarındaki karargâhına yerleştirildi. Haçlılar böylece Türkiye Selçuklu Devleti'nin sınırına ulaşarak yağma akınları yapmaya başladı. İmparator I. Aleksios’la, Bizans’ın kendilerine sağlayacağı yardıma karşılık Anadolu’da ele geçirecekleri yerleri bu devlete bırakacakları hususunda bir anlaşma yapan Haçlılar, Selçuklu başkenti İznik yakınlarına kadar ilerleyerek buradaki köyleri yağmaladılar.
Eylül ayı sonlarına doğru 6.000 kişilik Alman-İtalyan birliğinin İznik civarındaki Kserigordos adında bir kaleyi ele geçirdiğini öğrenen Sultan Kılıç Arslan bir ordu göndererek kaleyi geri aldı. Selçuklu karşısında alınan bu mağlubiyetin intikamını almak üzere yaklaşık 20.000 kişiden oluşan Haçlı ordusu 'tan ayrılarak İznik üzerine yürüdü. Düşmanı karşılamak üzere yola çıkan Selçuklu ordusu Drakon (Kırkgeçit) adlı köyde yapılan savaşta galip gelerek Haçlı karargahını da ele geçirdi. Ancak bunlar, Anna Komnini'ye göre İlhan'ın, İbnü'l Kalanisi'ye göre Kılıç Arslan'ın kardeşi Kulan Arslan'ın (bazı kaynaklarda Davud olarak geçer) komutasındaki Selçuklu ordusu ve Türkmenler tarafından İzmit'e ulaşamadan imha edilmiştir. Bazı kaynaklara göre Anadolu Selçukluları 60.000 Haçlıyı imha etmiştir.
Malatya kuşatması
Keşiş Pierre L'Ermite'in ordusuna karşı kazanılan başarı, Kılıç Arslan'ın Haçlılar'ı küçümsemesine yol açtı. Haçlıların İznik'e kadar ilerleyemeyeceğini ve ülkesi için bir tehdit olamayacağını düşünerek 1095'te Kardeşi Kulan Arslan’ı yerine vekil bırakıp Ermeni Gabriel'in kontrolündeki Malatya üzerine yürüdü.
Eski bir Bizans valisi olan Ermeni Gabriel, daha sonra Türk beylerinin hakimiyetini tanıyarak hakimiyetini korumuştu. Kılıç Arslan, Orta Anadolu’da güçlü bir devlet haline gelen Selçukluların rakibi Danişmendliler’den önce kenti ele geçirmek genişlemesini engellemek istiyordu. Malatya'yı günlerce kuşatmasına rağmen sağlam şehir surlarını geçemeyen Kılıç Arslan, bu sırada çok büyük ve askerî gücü yüksek bir Haçlı ordusunun İstanbul'dan Anadolu'ya geçerek İznik üzerine hareket ettiğini haber alınca kuşatmayı kaldırdı ve İznik'e dönmek için yola çıktı. Bundan sonra I. Kılıç Arslan uzun süre Haçlılar ile mücadele etmek zorunda kalmış ve 1105 yılına kadar yaklaşık on yıl doğuya karşı bir harekette bulunamamıştır.
Birinci Haçlı Seferi
Disiplinsiz halk kitlelerinden oluşan ilk Haçlı ordusundan sonra Bizans'ın başkenti İstanbul'a kontların ve düklerin komutasındaki, disiplinli ve savaşçı şövalyelerden oluşan Haçlılar gelmişti. Miğferli ve zırhlı 100.000 askerden başka diğer asker, kadın ve çocuklarla beraber sayıları 600.000'i bulmuştur. Haçlılar, İstanbul'a ulaştıklarında I. Aleksios ile bir anlaşma yapmış ve Anadolu'ya geçirilmişlerdir. Bu antlaşmaya göre Haçlılar, Anadolu'da ele geçirdikleri yerleri Bizans'a teslim edecek, Bizanslılar da Anadolu'da Haçlılar'a rehberlik yapacaktır. Nitekim bu gelen Haçlılar ve Bizanslılar, Anadolu Selçukluları'nın başkenti İznik'i kuşattılar. İznik'in surlarla ve göl sularıyla çevrili olmasından dolayı kuşatma zorlaşmış ve şehirdeki Türkler, göl vasıtasıyla temel ihtiyaçlarını karşılamışlardır. Bu sırada Kılıç Arslan Malatya şehrini kuşatmaktaydı ve İznik'ten gelen yardım çağrılarıyla kuşatmayı kaldırarak süratle batıya hareket etmiştir.
Kılıç Arslan Mayıs ayı sonunda, 30 günden fazla süren bir yürüyüşten sonra İznik önlerine varabildi. Mayıs sonlarına doğru İznik’e ulaştığında Haçlı orduları şehri kuşatma altına almışlardı ve gönderdiği öncü birliği de başarılı olamamıştı. Kuşatma, ilk anda kara kesiminden yapılmıştı. Daha sonra, ilk başta kuşatamadıkları güney kapısını da sarmışlar, ardından kentin İznik Gölü üzerinden erzak sağlayabildiği görülünce göle hafif tekneler getirilmiş, erzak ikmali önlenmişti. Bu yüzden şehrin altındaki ovaya ordugah kuran Kılıç Arslan, kuşatmayı yarmayı denemiş ne var ki Haçlılar’ın sayıca üstünlüğü yüzünden kuşatmayı yaramamıştır. Bunun üzerine Kılıç Arslan, böyle tepeden tırnağa zırhlı bir ordunun karşısında kendi ordusunu yıpratmamak için geri çekilmiş ve İznik'teki müdafilerin yazdığı mektuplarda istediklerini tercih etmekte serbest bırakmıştır. Kent komutası, İmparator I. Aleksios’un Haçlılar’la birlik olduğunu, onun tarafından İznik gölüne gönderilen gemilerle kendilerine gelecek yardım yolunun kapandığını ve Haçlılar’ın yeni aldıkları takviye birlikleriyle bir hücuma hazırlandığını görerek, Bizans Kumandanı Manuel Butumites’le canlarını ve ailelerini kurtarmak koşulu üzerinde anlaşarak 19 Haziran 1097 tarihinde şehri ona teslim ettiler. Bizans imparatoru, çoğunu Peçenek Türkleri'nin teşkil ettiği 40.000 kişilik bir orduyu Tadık'ın komutasında şehri teslim almaya memur etmiş ve böylece İznik, Bizanslılar'ın eline geçti ve Selçuklu Devleti başkentini kaybetti. Kılıç Arslan’ın eşi ve çocukları İstanbul'a götürüldü. Bizans İmparatoru Selçuklu esirlerine çok iyi muamele yapmış; onları fidye karşılığı serbest bırakmıştır. Kılıç Arslan’ın eşi (Çaka Bey'in kızı) ve çocukları ise fidye almaksızın serbest bırakıldı. 325 yılında toplanan konsil ile meşhur olan bu şehir böylece tekrar Bizanslılar'ın eline geçmiş ve Orhan Gazi tarafından 1331 yılında ele geçirilmesine (İznik Kuşatması (1331)) kadar onların elinde kalmıştır. Bizans imparatoru I. Aleksios, İznik'in alındığını bütün Avrupa'ya mektuplarla bildirmiş ve Avrupa'da büyük bir sevinç yaratmıştır.
Haçlılar İznik'in alınmasından sonra Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başladılar. Kılıç Arslan ise ordusuyla İznik önünden çekildikten sonra Anadolu'daki Türk kuvvetlerini toplamaya çalıştı. Danişmendli Gümüştekin ile Kayseri emiri Hasan'ı (Kılıç Arslan'ın kardeşi Kulan Arslan'ın oğlu olduğu söylenir,)yardımına çağırdı. Konya ve kuvvetlerini Dorileon'da (Eskişehir) topladı.
Türkler; Boemondo'un kumandasında Dorileon'a (Şarhöyük / Eskişehir) gelen ilk Haçlı kuvvetlerini eski taktikleriyle vurup çekilmişler ve Haçlılar'a kayıp verdirmişlerdir. Fakat Boemondo'dan sonra Godefroy de Bouillon, Hugue, Saint-Gilles, Robert Curthose, Tancred ve Blois kontu Stephen kumandasındaki bütün Haçlılar'ın yetişerek taarruza geçmişlerdir. Temmuz sıcağında cereyan eden Dorileon Muharebesi'ne şahit olan bir Haçlı yazarı; "Türklerin metanet, kahramanlık ve savaş kabiliyetlerini kim tasvir edebilir." der. Ayrıca Türklerin; Arapları, Ermenileri, Süryanileri ve Rumları korkuttukları gibi Haçlılar'ı da tehdit edebileceklerini sandıklarını kaydederek "Onlar Haçlılar ile aynı menşeden geldiklerini ileri sürüyor; Haçlılar ile kendileri müstesna, kimsenin şövalye olamayacağını iddia ediyorlardı. Buna kimsenin itiraz edemeyeceği hakikatini söyleyeceğim. Eğer onlar Hristiyan olsalar idi şüphesiz kudret, cesaret ve muharebe ilminde kimse onlara müsavi olamazdı" diyerek taraflı bir tutum izlemiş ve Türklere olan hayranlığını dile getirmiştir. Haçlılar bu muharebedeki Selçuklu gücünü gayet abartmaktadırlar; ama son araştırmalara göre I. Kılıç Arslan gücünün 6.000-7.000 kişilik bir hafif süvari birliği olduğu kabul edilmektedir. Bu muharebede ana harp gücü zırhlı ağır süvari şövalyelerinden oluşan Haçlı ordusu galip geldi. Bütün gün süren savaşın ardından gece olunca sultan ordusunu daha fazla yıpratmadan geri çekmeye karar verdi.
Kılıç Arslan kuvvetleri Haçlılar ve Bizanslıların ağır süvari taarruzlarını en azından bir süre önlemişler ve 4.000 civarında zayiat verdirmiştirler. Böyle büyük ve baştan aşağı zırhlı bir orduya taarruz durumunda sarılma ve yok olma tehlikesini gören Kılıç Arslan; ordusunu muhafaza etmek ve düşmanı çete savaşlarıyla yıpratmak maksadıyla ricat etmiştir. 4 Temmuz 1097 tarihinde sona eren savaş sonrası Haçlılar; Kılıç Arslan'ın bıraktığı altın, gümüş, çok miktarda at, deve, öküz, katır, koyun ve türlü ganimetleri ele geçirmişlerdir. Bununla beraber Selçuklular hemen hemen hiç esir vermemiştir. Haçlı müelliflerine göre Türkler; savaş sonrası gittikleri şehirlerde Hristiyanlara neşeli görünmüşler ve zafer kazanmış gibi davranmışlardır, Kılıç Arslan'ın esirleri, başka yoldan götürdüğünü belirtmişlerdir. Diğer yandan Türkler bütün yol boyu ile Konya'yı terk ve tahrip ederek Haçlılar'ı yiyecek maddelerinden mahrum bırakmışlar; sıcak, yorgunluk ve ara sıra baskınlarla onlara kayıplar verdirmişlerdir.
Dorileon Savaşı'yla beraber Türkler; Marmara ve diğer sahil bölgelerini kaybederek Orta Anadolu'da toplanmaya başlamışlardır. Haçlılar ise bir-iki gün Dorileon'da kaldıktan sonra Bizans kıtalarıyla beraber harekete geçmişler ve Bizanslılar onları, Emir Dağı ile Sultan Dağı'ndan önce Akşehir'e, oradan Konya'ya ulaştırmışlardır. Kılıç Arslan; Danişmend Ahmed Gazi, Hasan Bey ve diğer beyleriyle Haçlı ordusuna son bir darbe vurmak istemiş ve bu maksatla tüm kuvvetle Ereğli'de toplanmışlardır. Fakat Haçlılar'ın muhafaza ettikleri zırhlı kuvvetlerin karşısında mücadele edilemeyeceği anlaşılınca geri çekilmişlerdir. Haçlılar, Ereğli'de ikiye ayrılarak bir kısmı Gülek Geçidi'ni aşarak Kilikya'ya girmiş büyük kısmıysa kuzeye kıvrılarak Kayseri istikametinde ilerlemiştir. Kayseri emiri Hasan Bey, bu Haçlılar ile çetin bir savaş vermiş ve çekildiği dağ yamaçlarında çok zayiata uğramıştır. Hasan Bey, burada o kadar çok şehit vermiştirki kendi adını alan bu Hasan Dağı'nda onun namına yapılan bir takım türbe ve ziyaretgahlar asırlarca Türklerin hatıralarında yaşamıştır.
Kuzeye kıvrılan Haçlılar; Türklerin tahliye ettikleri Kayseri, Komana (Tokat), Göksun ve Maraş yoluyla güneye ilerlerken, Kilikya'ya giren Haçlılar Tarsus, Adana ve Mamistra şehirlerini hücumla Türkler'den almışlardır. Tarsus'ta zayiat veren Türkler, diğer şehirleri mukavemet etmeden bırakmışlardır. Kılıç Arslan, Buldacı'nın liderliğinde Büyük Selçuklu sultanı Berkyaruk'a gönderdiği bir elçi heyetiyle yardım istemiştir. Berkyaruk ise gülerek "Dünyanın hiçbir milletinin Türklere bu kadar fenalık yapamaz" şeklinde bir yanıt vermiştir. Aynı şekilde Musul atabeyi Kerboğa da Kılıç Arslan'ın bu sözlerine hayret ettiğini, Keşiş Piyer'in İznik önlerinde imha edilen kuvvetlerini ve hala her tarafın cesetlerle dolu olduğunu belirtmiştir.
Büyük Haçlı taarruzu Anadolu Selçukluları'nı büyük bir zaafa ve sarsıntıya uğratmıştır. Bizanslılar, Anadolu'nun tüm sahil bölgelerini işgal etmişler; Çaka Bey'in İzmir'de vücuda getirdiği devleti ortadan kaldırmışlar ve tüm Batı Anadolu ile Karadeniz sahillerini ilhak etmişlerdir. Gülek Geçidi'ni aşıp Kilikya'ya giren Haçlılar sebebiyle şehirler ve ovalarda yerleşen Türklerin çekilmesiyle beraberse Toros Dağlarına sığınan Ermeniler yavaş yavaş şehir ve ovalara inmeye başlayarak bir prenslik vücuda getirmeye başlamışlardır.
Bu mağlubiyetten sonra I. Kılıç Arslan Haçlıların en çabuk bir şekilde Anadolu'dan geçmesine izin vermeyi ve onlarla doğrudan doğruya çatışmaya girişmemeyi tercih etti. Anadolu'da ilerleyen Haçlı ordusu önündeki insan ve hayvan iaşelerini önceden tahrip ederek, onları uzaktan takip etme stratejisini uyguladı. Bundan sonra bu Haçlı ordusunun Anadolu'dan geçişinde Haçlı ordusunun doğrudan doğruya karşısına çıkan Selçuklu ordusu bulunmadı.
I. Haçlı Seferi ordularının Anadolu'dan geçişi Anadolu Selçuklu Devleti'ne büyük bir darbe vurdu. Bizans kuvvetlerinin karşı saldırısıyla Ege ve Marmara kıyılarına kadar ulaşan topraklar kaybedildi ve Selçuklular Orta Anadolu'ya çekilmek zorunda kaldı. Eskişehir ve Akşehir’de savunma hattı kurdu.
Kılıç Arslan bir taraftan Haçlıların topraklarına verdiği zararları gidermeye çalışırken, bir taraftan da Bizans kuvvetlerine karşı da mücadele verdi. Bundan başka, I. Haçlı Seferi arkasından durmadan Avrupa'dan gelen küçüklü büyüklü Haçlı gruplarına da karşı mücadele etmek zorunda kaldı. Bunlar arasında 1099 yılında Danimarka Kralının oğlu Sweyn the Crusader (Svend Korsfarer) idaresindeki orduyu Akşehir ile Ilgın arasında tamamen yok etti.
1101 Haçlı Seferi
Danişmend Gazi; 1100 yılında Suriye'de yerleşmiş bulunan Haçlılar'ı Malatya civarında mağlup ve esir ederek bazı Haçlı prenslerini Niksar'da hapsetmiştir. Bu esnada Kılıç Arslan'ın da Danişmend Gazi ile beraber bulunduğu veya yardım kuvveti gönderdiği bazı kaynaklarda belirtilse de bunlar kesin değildir. Nitekim Danişmend Ahmed Gazi'nin bu zaferi ve bazı Frank prenslerinin esir düşmesi sonucu Avrupa'dan yeni Haçlı orduları harekete geçmiştir. Bu 1101 yılı ek Haçlı seferi İstanbul'dan birbiri arkasından yürüyüşe geçen üç değişik sefer ordusu halindeydi. Birincisi Mayıs 1001'de İtalya'dan Lombardlardan oluşan 20.000 kişilik bir Haçlı ordusu Ankara üzerinden Niksar ve Merzifon'a yürüdü. İkinci ek Haçlı ordusu Haziran sonunda Nevers Kontu Giyom'un komutasında Fransızlardan oluşmaktaydı ve Ankara, Konya üzerinden Ereğli'ye ilerledi. Üçüncü ek Haçlı ordusu Akitanya'lı Giyom idaresinde Fransızlar ve Bavyera Dükü Wolf komutasında Almanlardan oluşmakta idi ve ikinci orduyu bir hafta arayla takip edip Bizans topraklarından sonra Anadolu'ya geçen bu Haçlı ordusu, İznik-Eskişehir istikametinde ilerlerken Kılıç Arslan'ın taarruzları karşısında kayıplar vermiştir. Daha sonra bu ordu; Çankırı ve Ankara'yı geçip Niksar'a ulaşmak isterken Kılıç Arslan ve Danişmend Ahmed Gazi tarafından Amasya civarında, 1101 yılında tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu ilk ordunun arkasından gelen; Nevers, Poitier kontları ve Saint Gilles kumandasındaki ordu, Niksar yolunun tehlikelerini görerek Birinci Haçlı Seferi'ndeki gibi Akşehir, Konya ve Ereğli yolunu takip etmiştir. Sultan, bu orduyu Eskişehir, Akşehir, Konya bölgelerinde çok kayba uğratmış ve Ereğli'de tamamen kılıçtan geçirmiştir. Bu zaferle beraber Türkler, Birinci Haçlı Seferi'nin intikamını almıştır. Kaynaklar, I. Haçlı Seferi'ne katılan 300.000 kişiden sadece birkaç bininin Antakya'ya ulaşabildiğini belirtirler.
Birinci Haçlı Seferi’nden sonra uzaktan takip stratejisi uygulayan I. Kılıç Arslan, 1001'deki ek Haçlı seferi için stratejisini değiştirdi. Haçlı ordusunun yolu üzerinde ve yakınlarında bulunan bütün yerleşimleri ve yetiştirilen hububat ve yiyecekleri yakıp yıkmaya; Haçlı ordusuna iaşe ve hayvan yemi sağlanmasını önlemeye çalıştı. Önemli su, kuyu ve kaynaklarını battal etmeye veya zehirlemeye karar vererek Haçlıların susuzluktan zayıf düşmelerini sağladı. Bu yeni strateji daha başarılı sonuçlar verdi ve 1101 yılı ek Haçlı seferine iştirak eden üç Haçlı ordusu da, Anadolu içinde (birincisi Merzifon'da; ikincisi ve üçüncüsü de Ereğli'de) imha edildi. İznik'in kaybı ve Birinci Haçlı Seferi fırtınasından sonra Anadolu Türkleri kendilerini toparlamaya başlamış ve Kılıç Arslan, Konya'yı yeni payitaht yapmıştır. Daha 1102 yılında Konyalı Abdullah (el-Konevi) isminde bir alimin Konya'dan Şam'a gidip vaazlarda bulunması bu şehrin az bir müddet zarfında nasıl bir Türk - İslam şehri haline geldiğini göstermektedir. Kılıç Arslan'ın, Bizans'a karşı savunmada bulunduğu muhakkak olmasına rağmen, bir müddet onun faaliyetleri hakkında tafsilat bulunmamaktadır.
Güneydoğu Anadolu'daki Faaliyetleri
I. Haçlı Seferi ile beraber Haçlılar; Anadolu'dan geçme ümit ve cesaretlerini kaybetmişlerdir. Yine Bizans imparatoru I. Aleksios; Haçlı seferlerinin artık tehlikeli olmaya başladığını görünce Kılıç Arslan'la temas kurmuştur. Amasya zaferinden sonra Danişmend Gümüştekin Gazi'in Malatya'yı fethetmesi ve diğer meseleler, Kılıç Arslan'ı şarka çekmekteydi. Böylece Anadolu Selçukluları ile Bizans arasında Haçlılar'a karşı bir antlaşma yapılmıştır.[] Bu antlaşmayla beraber fiili olarak Bizans işgalinde bulunan Marmara sahilleri, İzmir bölgesi ve Antalya havalisi Bizans'a, geri kalan Anadolu Türklere bırakılmıştır. Ayrıca Müslüman ve Hristiyan kaynaklar, I. Aleksios ile Kılıç Arslan arasında Haçlılar'a karşı bir ittifak yapıldığını doğrularlar ve Bizanslılar'ın, Kılıç Arslan'dan aldıkları destekle Bohemond komutasındaki Haçlılar'ı mağlup ettiğini belirtirler.[]
Kılıç Arslan, babası Süleyman Şah'ın fethettiği ancak 1097 yılında Haçlılar tarafından ele geçirilen Antakya'yı geri almak için 1103 yılında sefer düzenledi. Haçlılarla mücadelesi sırasında diğer Anadolu Türk beylerinin yanı sıra Danişmend Beyi Gümüştekin’le de işbirliği yapmış olmasına rağmen, Antakya seferine çıktığı sırada Danişmend Beyi ile arası, 18 Eylül 1102’de Malatya’nın Gümüştekin tarafından zapt edilmiş olması nedeniyle açıktı. Gümüştekin tarafından Niksar'da esir tutulan Antakya Kontu I. Boemondo fidyesi konusunda da aralarında anlaşmazlık vardı. I. Boemondo, serbest bırakılması karşılığında fidye ödemeyi teklif ediyor; Kontu kendisi için tehlikeli bulan Bizans İmparatoru ise onun hapiste tutulması karşılığında iki katını öneriyordu. Kılıç Arslan, hem Anadolu Sultanı olması ve hem de Amasya’daki haçlı yenilgisinde Danişmend beyi ile birlikte savaşması nedeniyle teklif edilen tutarın yarısını kendisine istiyordu. Kılıç Arslan, Maraş’a geldiği sırada Gümüştekin’in Boemond’un teklifini kabul edip onu serbest bırakıldığını öğrenince Antakya seferini yarıda bıraktı ve Danişmend üzerine yürümüştür. Kılıç Arslan ve Gümüştekin arasında 1103 yılı ağustos ayında Maraş yakınlarında yapılan muharebede Gümüştekin yenilgiye uğramıştır. Sivas’a çekilen Gümüştekin 1104 yılında ölmüştür. Gümüştekin’le yaptığı muharebeden sonra aynı yıl Maraş’ı ele geçirmiştir. Gümüştekin’in ölümünü ve ardından yaşanan taht kavgalarını değerlendirerek Malatya’yı kuşatmıştır. Kent, 1105 yılı 28 Haziran – 2 Eylül arasında kuşatma altında mücadele eden Gümüştekin’in oğlu Yağı-sıyan, daha fazla direnilemeyeceğini anlayarak şehri teslim etmiştir.
Kılıç Arslan'ın şarkta yayılma siyasetini başlatmasıyla beraber Büyük Selçuklular ile Anadolu Selçukluları arasındaki ailevi rekabet tekrar alevlenmiştir. Babası Süleyman Şah gibi Kılıç Arslan ve haleflerini şarka çeken başlıca nedenlerden biri Büyük Selçuklular'la olan ailevi rekabettir. Başka bir nedense İslam medeniyeti hudutları içinde gelişen şarkın, Orta Anadolu'ya göre çok ileri bir medeniyete sahip olmasıdır. Bu dönem Doğu Anadolu'da, Büyük Selçuklular'a bağlı beyler hüküm sürmekteydi. Diyarbakır'da Yınal oğlu İbrahim, Siirt'te Kızıl Arslan, Erzen'de Alp-tekin, Hani'de Şahruh, Ahlat'ta Sökmen el-Kutbî, Harput'ta Çubuk oğlu Mehmed ve Meyyafarkin'de (günümüzde Silvan) Ziyaeddin Mehmed hakimdi. Kılıç Arslan buraları almak niyetindeydi ve Muhammed Tapar ile Berkyaruk arasındaki taht mücadeleleri kendisine fırsat vermekteydi. Haçlılar karşısında kazandığı savaşlar ve Malatya'nın ele geçirilmesi Kılıç Arslan'ın bölgedeki itibarını yükseltmişti.
Nitekim Ziyaeddin Mehmed, Sultan'ı Meyyafarkin'e davet etmiş ve Kılıç Arslan onu vezir yaparak Elbistan'ı kendisine ikta etmiştir. Yine aynı yılda, 1105 yılında diğer Doğu Anadolu beylikleri de Kılıç Arslan'a bağlılıklarını bildirmişlerdir. Daha sonra Kılıç Arslan; babasının kölesi ve kendisinin atabeyi Humar-taş'ı (Sıbt, 144a) Meyyafarkin'e vali yapmıştır. Bütün Doğu Anadolu halkı, Haçlılar'a karşı Sultan Kılıç Arslan'ın idaresine girmekten memnun olmuştur. Doğu Anadolu'da sadece Erzurum'a hakim Saltuklu ve Ahlat'a hakim Sökmenli beyleri Büyük Selçuklular'a bağlılığı devam etmişlerdir. Meyyâfârikîn beyi tarafından şehir kendisine teslim edildi. Bölgede etkin beylerin büyük kısmı kendisine itaatlerini bildirdiler. Daha sonra Kılıç Arslan, topladığı Doğu Anadolu emirleriyle beraber Urfa kontu 'e karşı harekete geçmiştir. Çünkü Baudouin civar bölgelere ve Mardin Artuklu beyi Uluğ-salar'ın memleketine akın yaparak birçok ganimet elde etmişti. Kılıç Arslan 1106 yılında Urfa'yı kuşattı; ancak şehrin sağlam surlarını aşamadı. Bu sırada Musul Valisi 'ün Harran'daki adamları şehri teslim etmek üzere kendisini çağırmasıyla kuşatmayı kaldırdı ve Harran'a giderek şehri teslim aldı. Fakat hastalanan Kılıç Arslan, Malatya'ya dönünce Urfa kuşatması kalmış ve Anadolu Selçukluları'nın şarkta genişleme siyaseti bir müddet ileri gidememiştir.
Kılıç Arslan'ın Güneydoğu Anadolu'daki faaliyetleri Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar'ın dikkatini çekti ve Musul valisi olan Çökürmüş'ün yerine Emir 'yı görevlendirdi. Çökürmüş Bey, Emir Çavlı tarafından yenilgiye uğratılmasına rağmen şehir halkı Musul'u vermediği gibi Kılıç Arslan'a haber gönderip şehri teslim almasını istediler. Şehir ileri gelenleri yapılan anlaşma uyarınca Kılıç Arslan 22 Mart 1107'de Musul'a girdi. Burada ilk iş olarak Muhammed Tapar adına okutulan hutbeyi kendi adına çevirerek Büyük Selçuklu Sultanlığı'na adaylığını gösterdi.
Bu dönem de Büyük Selçuklu sultanı Muhammed Tapar, Musul eyaletini Çökermiş'in elinden almış ve yerini Çavlı'yı tayin etmiştir. Emir Çavlı'nın Çökermiş'i öldürmesi üzerine Musul ileri gelenleri Çökermiş'in oğlu Zengi'ye itaat etmişlerdir. Emir Çavlı'nın Musul'u kuşatması üzerine şehrin muhafızı olan Çökermiş'in kölesi Oğuzoğlu (Guzoğlu); şehri müdafaa etmiştir. Kuşatma sürerken Zengi'nin adamları Malatya'ya, Kılıç Arslan'a haber göndererek Musul'u kendisine teslim edeceklerini bildirmişlerdir. Bunun üzerine Kılıç Arslan Musul üzerine hareket etmiş ve Nusaybin'de Çavlı'yı mağlup etmiştir. 22 Mart 1107 tarihinde Musul'a giren Kılıç Arslan; Çökermiş'in oğlu ve adamlarına hilatler vermiş, Sultan Muhammed Tapar adına okunan hutbeyi kendi adına çevirmiştir. Askerlere çeşitli ihsanlarda bulunan Kılıç Arslan, Oğuzoğlu'ndan kaleyi almış ve onu Dizdar (kale muhafızı) yapmıştır. Ayrıca Kılıç Arslan halka adalet dağıtmış ve onların gönüllerini alarak ihdas edilen vergileri kaldırmış; Şehrizur'lu Ebu Muhammed Abdullah bin Kasım'ı Musul kadılığına ve Ebu'l-Berekat Muhammed bin Muhammed'i şehir reisliğine getirmiştir. Bu sırada Kılıç Arslan'ın yanında Diyarbakır beyi Yınal oğlu İbrahim ve Harput beyi Çubuk oğlu Muhammed'de bulunmuştur.
Ölümü
Kılıç Arslan'ın bu başarıları Mardin Artuklu Beyi İlgazi ile Halep Selçuk Emiri Rıdvan'ı rahatsız etti ve bu Beyler Emir Çavlı'ya katıldı. Daha sonra bu destekle kuvvetleri artan Emir Çavlı, Kılıç Arslan'a itaat eden Rahle şehrini kuşatma sonrasında 1107 yılında ele geçirdi. Gelişen bu olayları haber alınca Emir Çavlı'nın üzerine yürümeye karar verdi. Kılıç Arslan, 11 yaşındaki oğlu Mesud'u (veya Şahin Şah) melik ve Bozmış Bey'i kumandan olarak tayin etmiş, yanlarında 6.000 süvari bırakmıştır. Zevcesi de oğluyla beraber Musul'da kalarak Anlaşma gereğince Bizanslılar ile beraber Haçlılar ve Bohemond'a karşı gönderdiği kuvvetlerini kendisine iltihaka çağırmıştır. Düşman kuvvetlerinin sayıca çok olmasına rağmen Anadolu'da dağınık halde bulunan kuvvetlerinin gelmesini beklemeden Halep'den Melik Rıdvan ve Artuklu İl-Gazi'nin kuvvetlerini yanına alarak ilerleyen Çavlı'ya karşı harekete geçmiştir. Kılıç Arslan rakibine nazaran daha az bir kuvvete sahipti ve Bizanslılar'la beraber olan askerleri kendisine henüz iltihak etmiş değildi. Buna rağmen yaz mevsiminin sıcağında, 13 Temmuz 1107 tarihinde Kılıç Arslan başlarda üstünlüğe elinde tutuyordu. Fakat Kılıç Arslan'a bağlılıklarını bildiren Doğu Anadolu beyleri şimdi eskiden bağlı oldukları Büyük Selçuklu sultanı Muhammed Tapar'ın kumandanı Çavlı'nın askerlerinin sayıca çok olmasından da endişeye kapılarak taraf değiştirdiler ve Sultan'ın bozguna uğramasına sebep olmuşlardır. Bu tehlikeli duruma rağmen Kılıç Arslan atılganlık göstermiş ve bizzat Çavlı'nın üzerine atlayarak onun savaş gömleğini (Kezagand) kesmiştir. Buna rağmen muharebenin sonucu değişmemiş ve Kılıç Arslan çekilmeye karar vermiştir. Bu çekilme sırasında atıyla Habur Çayı'nı geçmek isterken, 14 Haziran 1107 günü kendisinin ve atının zırhlarının ağırlığı sebebiyle boğularak ölmüştür. Birkaç gün sonra kıyıya vuran cesedi; civardaki Şemsaniyye köyüne ve oradan tabuta konarak Meyyafarkin'e (Silvan) götürülerek defnedilmiştir. Meyyafarkin valisi bulunan atabeyi Kılıç Arslan'a bir türbe yaptırmış ve bu türbe "Kubbet us-Sultan" adını almıştır. Daha sonra bu türbeye birçok Türk büyüğü ve bizzat Kılıç Arslan'ın kızı Sa'ide Hatun 1130 yılında defnedilmiş, buraya bir zaviye yapılmıştır. İlerleyen zamanlarda büyüyen bu yere Sultan mahallesi denmiştir.
Emir Çavlı, kazandığı bu zaferden sonra Musul üzerine yürümüş ve mukavemet edemeyeceğini anlayan Bozmış Bey, şehri teslim ederek Kılıç Arslan'ın zevcesi ve küçük oğlu Tuğrul-Arslan'ı Malatya'ya götürmüştür. Kılıç Arslan'ın diğer oğlu Mesud (Şahin Şah) ise Çavlı tarafından yakalanıp Sultan Muhammed Tapar'a göndermiştir. Ahlat beyi Sökmen; 1109 Mayıs ayı esnasında, şiddetli bir kış içinde süren yedi aylık bir kuşatma sonucu Kılıç Arslan'ın atabeyi Humar-taş'ın elindeki Meyyafarkin'i almış ve onun me'un, a'şar, kist, darbhane, ihtisab ve emlak vergilerini kaldırmıştır. Kılıç Arslan; babası Süleyman Şah gibi Büyük Selçuklular'a karşı hakimiyet mücadelesine ve rekabete girişmiş, bu yolda iddialı bir şekilde ilerleyerek Musul'u topraklarına katmış ama daha fazla ilerleyemerek mağlup olmuş ve Habur Çayı'nı geçerken boğularak ölmüştür. Anadolu Selçukluları'nın mağlup olduğu ve Kılıç Arslan'ın, Habur Çayı'nda boğularak öldüğü savaştan sonra Büyük Selçuklu ülkesinde, Emir Çavlı'nın yine mağlup olduğu ve Kılıç Arslan'ın Bağdat şehrini işgal ettiği şeklinde bazı dedikodular yayılmış ve bunun üzerine endişelenen dönemin Büyük Selçuklu sultanı Muhammed Tapar; Haşhaşiler'e karşı ilan ettiği cihad hareketini durdurmuş ama Kılıç Arslan'ın zafer kazandığı şeklindeki haberlerin asılsızlığını öğrenince cihada devam etmiştir.
Kılıç Arslan'ın Anadolu'ya gelişi, Türkler arasında nasıl bir sevinç yarattıysa ölümü de o derece bir hüzün ve matem yaratmıştır. Kılıç Arslan; Türkler arasında nasıl sevildiyse aynı şekilde egemenliği altında yaşayan diğer milletlerce de çok sevilmiştir. Öyle ki Ermeni tarihçisi Urfalı Mathieu; "Ölümü Hristiyanlar için bir yas oldu. Zira bu hükümdar çok alicenap ve hayırseverdi." der Yine Kılıç Arslan'ın, Haçlılar'ın İznik kuşatması öncesinde gerçekleştirdiği Malatya muhasarası esnasında şehrin Süryanileri, şehrin hakimi Gabriel yerine Kılıç Arslan'ı tercih etmişlerdir. Kılıç Arslan'ın ölümüyle beraber memleket, Süleyman Şah'ın ölümünden sonrakinden bile daha beter bir buhran yaşamıştır. Kılıç Arslan'ın ölümü esnasında Şahin Şah, Mesud, Arap ve Tuğrul Arslan adlı dört oğlu bulunmaktaydı. Bazı kaynaklar Göksün adlı bir oğlu daha olduğunu da rivayet etmektedir
12 Ocak 2021 tarihinde, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, kayıp mezarın Diyarbakır'ın ilçesi Silvan'da, şehir merkezindeki Orta Çeşme Parkı'ndaki türbede Kılıçarslan ve kızı 'a ait iki mezarın 2 tarihçi, 1 sanat tarihçisi, 1 arkeolog ve 1 yazma eser uzmanından oluşan komisyon ile bulunduğunu açıkladı.
Ayrıca bakınız
Notlar
- ^ a b c "Arşivlenmiş kopya". 12 Ocak 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ocak 2021.
- ^ a b c "Mehmet Ali Hacıgökmen, "Türkiye Selçukluları Zamanında Konya'nın Devlet Merkezi Oluşu", Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 29, Yıl 2011". 6 Ekim 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ekim 2015.
- ^ a b c "Işın Demirkent, Kılıcarslan I, Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, yıl: 2002, cilt: 25" (PDF). 29 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Eylül 2015.
- ^ Sıbt, Topkapı (III. Ahmed), no:2997; Ebu'l Ferec, Chronography, s.229; Aleksiad, II, s.63; Urfalı Mathieu, s.191
- ^ "Sefer Solmaz, "Selçuklu Tarihini Derinden Etkileyen Bir Olay: Selçuklu-Yabgulu Mücadelesi", Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı: 35, Yıl: 2014'2" (PDF). 29 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Eylül 2015.
- ^ Aleksiad, II, s.78-79
- ^ a b c d e f g h Demirkent, Işın (2014). Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ISBN .
- ^ Aleksiad, II, s.80-81
- ^ Aksoy, Hatice. . Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Dergisi Sayı 7, yıl 2017. 23 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2020.
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.127
- ^ Alexis Comnene Chalandon, s.159
- ^ I. Vasiliev, s.43
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;ReferenceC
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ A. A. Vasiliev, Historie de l'Empire Byzantin, Paris 1932, II, s.19-43
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.129
- ^ Aleksiad, II, s.210-211
- ^ Albert d'Aix, Historie des faits et des Gestes dans les regions d'Outremer, Fi. trc. M. Guizot, Paris 1824, I, s.23-33
- ^ Raymond d'Agiles, (M. Guizot), II, s.237-238
- ^ İbnü'l Kalanisi, s.134
- ^ Foucher de Chartres, M. Guizot, s.25-26; Mathieu 500.000 (s.216), 'Azimi 300.000 (s.371)
- ^ Foucher de Chartres, s.28
- ^ Aleksiad, III, s.11
- ^ Historie anonyme de la Premiere Croisade, Trc. L. Brehier, Paris 1924, s.41
- ^ Orderic de Vital, M. Guizot, t. III, s.441
- ^ İznik 27 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.130
- ^ Historie anonyme, s.34-43
- ^ Keşiş Robert, Historie de la Premiere Croisade, Fr. trc., M. Guizot, s.329-334
- ^ Foucher de Chartres, s.24-27
- ^ Aleksiad, III, s.7-23
- ^ Urfalı Mathieu, s.214-216
- ^ Süryani Mihael, s.187
- ^ Süryani anonimi, s.70
- ^ 'Azimi s.372
- ^ İbnü'l Kalanisi s.134
- ^ İbn ül-Esir, X, s.95
- ^ Sıbt, XIII, 121 b
- ^ C. Riant, Inventaire critique des lettres historiques des Croisades (Archives de l'Orient Latin), Paris 1881, I, S.148
- ^ Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.130-131
- ^ Historie anonyme, s.52-53
- ^ Orderic Vital, III, s.446
- ^ Tudebode, Fr. trc. Michaud, Bibliothéque des Croisades, Paris 1829, I, s.254-255
- ^ Bennett, The Hutchinson Dictionary of Ancient and Medieval Warfare, say. 103
- ^ Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.131-132
- ^ Historie anonyme, s.53-54
- ^ Keşiş Robert, s.337-339
- ^ Aleksiad, III, s.18-19
- ^ Foucher de Chartres, s.30-32
- ^ Guillaume de Tyr, I, s.104-106
- ^ 'Azimi, s.372
- ^ a b Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.133
- ^ Albert d'Aix, Guizot, I, s.193-199
- ^ Historie anonyme, s.57-65
- ^ Guillaume de Tyr, I, s.110-120
- ^ Foucher de Chartres, s.34-35
- ^ Raoul de Caen, Faits gestes du prince Tancréde, s.72-86
- ^ a b 'Azimi, s.375
- ^ İbnü'l Kalanisi, s.138
- ^ Urfalı Mathieu, s.241-244
- ^ Albert d'Aix, s.32-35
- ^ Foucher de Chartres, s.132-134
- ^ Guillaume de Tyr, I, s.327-328
- ^ Süryani Anonimi, s.74
- ^ İbn ul-Esir, X ,s.120
- ^ İbn Kesir, XII, s.162
- ^ “I. Kılıçarslan (1092-1107)”, E-tarih.org sitesi, 19.01.2019
- ^ Sıbt, s.139a
- ^ İbnü'l Kalanisi, s.143
- ^ Urfalı Mathieu, s.261
- ^ Ceren Ünal, “Danişmendoğlu Melik Şemseddin İsmail Döneminde Basılmış Bir Bakır Sikke 5 Şubat 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 508
- ^ Süryani Mihael, s.192
- ^ Ebu'l Ferec, s.239
- ^ İbn ul-Azrak, 166a
- ^ Sıbt, 144a
- ^ Süryani Mihael, s.193
- ^ İbn ül-Esir, X, s.135
- ^ Urfalı Mathieu,s.253, 263
- ^ İbnü'l Kalanisi, s.150
- ^ İbn ul-Esir, X, s.145
- ^ 'Azimi, s.376
- ^ Osman Turan, Selçuklular Tarihi, s.168
- ^ Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.137
- ^ İbn ul-Azrak, 166a-167
- ^ İbnü'l Kalanisi, s.156-158
- ^ İbn ul-Esir, X, s.148-151
- ^ Sıbt, 144a, 150a-151a
- ^ Urfalı Mathieu, s.263-264
- ^ Süryani Mihael, s.162-193
- ^ Ebu'l Ferec, s.240-241
- ^ İbn ul-Azrak, 166b
- ^ İbn ul-Esir, X, s.151
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s.139
- ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Tarihi, s.228
- ^ Urfalı Mathieu, s.264
- ^ Urfalı Mathieu, s.263
- ^ Süryani Mihael, s.350
Dış kaynaklar
Wikimedia Commons'ta I. Kılıç Arslan ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Demirkent, Işın (2014). Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ISBN .
I. Kılıç Arslan Alt kolu Türkiye Doğumu: 1079 Ölümü: 1107 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: I. Süleyman Şah (Sultan olarak) (1078-1086) Ebu'l-Kasım (İznik Valisi olarak) (1086-1092) | Türkiye Selçuklu Sultanı 1092 – 1107 | Sonra gelen: Şahinşah |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
I Kilic Arslan ya da Kilicarslan Arap alfabesiyle قلج أرسلان 1079 13 Temmuz 1107 Anadolu Selcuklu Devleti nin kurucusu Kutalmisoglu Suleyman Sah in oglu ve ikinci Anadolu Selcuklu sultanidir I Kilic Arslan ق ل ج ا رسلانAnadolu Selcuklu SultaniHukum suresi1092 1107Once gelenI Suleyman SahSonra gelenSahinsahDogum1079Olum13 Temmuz 1107 Habur CayiDefinSilvan DiyarbakirCocuk lar iSahinsah Mesud Saide HanimTam adiKilic Arslan bin SuleymanHanedanSelcuklu HanedaniBabasiKutalmisoglu Suleyman SahDiniIslam I Hacli Seferi nde maglup olup baskent Iznik i Bizans a teslim etmek zorunda kaldiktan sonra 1101 Hacli Seferi nde uc ayri Hacli ordusuna karsi kazandigi basarilarla Hacli hareketini durdurmus Istanbul dan Suriye ye giden yolun hem Bizans hem de Hacli ordularina kapanmasini saglamistir I Kilic Arslan Haclilarla yaptigi mucadelelerin yani sira Anadolu da yaptigi seferlerle devletinin rakibi Danismendli Beyligi nin nufuzunu kirmak icin calisti son doneminde Malatya yi merkez yaparak devleti Dogu Anadolu nun en guclu devleti haline getirdi Dedesi Kutalmis tan beri suregelen Buyuk Selcuklu tahtini ele gecirme cabasini surdurerek Musul u ele gecirdi Burada Buyuk Selcuklu hukumdari adina okunan hutbeyi kendi adina cevirterek Buyuk Selcuklu tahtina adayligini gosterdi Genc yasta olumu ile Haclilar a karsi yurutulen mucadele ve Anadolu Selcuklu Devleti nin siyasi birligi zaafa ugramis Anadolu Selcuklulari fetret devri icine girmistir Yetiskinlik oncesiDogum tarihi ve yeri kesin olarak bilinmez Babasi Anadolu Selcuklu Devleti nin kurucusu Kutalmisoglu Suleyman Sah tir Adi Bizans kaynaklarinda Klitziasthlas olarak gecer Latin kroniklerinde babasinin adiyla Soliman zikredilir Suleyman Sah in 1086 yilinda Suriye seferinde Melik Tutus la mucadelesi sirasinda giristikleri Ayn Seylem Savasi nda olumunden sonra ogullari Kilic Arslan ve Kulan Arslan Tutus tarafindan Antakya ya goturulmustur Daha sonra 1087 ilkbaharinda bolgeye gelen Buyuk Selcuklu Devleti Sultani Meliksah ise Kilic Arslan ve Kulan Arslan i Isfahan a goturmustur Boylece Meliksah olumune kadar Suleyman Sah in bu iki oglunu serbest birakmamis ve 1086 1092 yillari arasinda Kutalmisogullari nin Anadolu da hakimiyetlerine musaade etmemistir Bu yuzden Anadolu Selcuklu Devleti Meliksah in olumune kadar alti yil saltanat naibi Ebu l Kasim in hukumdarliginda kalmistir Kilic Arslan ve Kulan Arslan 1092 yilinda Meliksah in olumuyle beraber serbest kalmis ve Iznik e gitmislerdir Bazi kaynaklara gore Meliksah in olumunden sonra meydana gelen taht kavgalari sirasinda ortaya cikan karisikliktan yararlanarak kacmislar bazi kaynaklara gore Buyuk Selcuklu tahtina cikan Sultan Berkyaruk un izni ile Anadolu ya gecebilmislerdir Tahta cikisiKilic Arslan ve Kulan Arslan Iznik e ulastiklarinda Bizanslilar sehri kusatma altina almis durumdaydilar Ebu l Kasim in olumu uzerine yerine gecen Ebu l Gazi Suleyman Sah in ogullari Iznik e gelince idareyi onlara devretti Buyuk kardes Kilic Arslan sultan unvanini aldi ve Iznik teki muhariblerin kadin ve cocuklarini getirerek sehirde yerlestirerek sehri kendisine payitaht baskent yapti Bu tedbirleri alan Kilic Arslan Ebu l Gazi yi baskentin kumandanligindan alarak yerine Muhammed i beylerbeyi makamina cikarmis ve diger beyleri onun idaresine vermistir Gecmiste babasina tabi olan Anadolu daki feodal beyler babasinin olumunden sonra mustakil hareket etmeye baslamis oldugundan tahta ciktigi sirada sadece kendisi gelene kadar Ebu l Kasim in ve Ebu l Kasim dan sonra kardesi Ebu l Gazi nin muhafaza etmis oldugu yerler Kilic Arslan in kontrolunde bulunmaktaydi Bizans ile iliskilerI Aleksios Caka Bey bustu Iznik te yonetimi ele alan Kilic Arslan bir taraftan babasi Suleyman Sah in olumunden beri dagilmis bulunan devletin birligini kurmaya calisirken bir taraftan da Bizans a karsi surdurulen mucadeleyi devam ettirme taraftariydi Ilk once Iznik i kusatmis olan Bizans ordusunu geri cekilmek zorunda birakti Bizanslilarin taarruza gecerek Marmara sahillerini isgale baslamalari uzerine beylerbeyi makamina cikardigi Ilhan lakapli Ilhan Muhammed i Bizans uzerine gondermedi Ilhan Muhammed Apolyont ve Kapidag havalisini isgal edince Bizans imparatoru I Aleksios kendisine karsi denizden bir ordu gonderse de Ilhan Muhammed golun girisinde siddetli bir hucum yaparak Bizanslilar i bozguna ugratmistir Fakat imparatorun karadan gonderdigi ordu Ilhan i esir ve maglup etmistir Bizans a karsi duzenlenen ilk sefer boylece sonucsuz kalmistir Bu sirada Anadolu nun batisinda yeni bir Turk beyi adindan soz ettirmeye baslamisti Izmir i ele gecirerek kendi donanmasini olusturan Caka Bey Bizans a karsi seferler duzenlemekteydi Caka Bey Ebu l Kasim in devleti idare ettigi donemde Selcuklularla ittifak yapmisti ve gecmiste Midilli Sakiz Istankoy ve Rodos adalarini da fethederek Bizans in baskenti Istanbul u tehlikeye atmisti Caka Bey in gunden gune gucunu artirarak bolgede etkili nufuz sahibi olmasi uzerine Sultan Kilic Arslan ayni dusmana karsi savasan Caka Bey ile ittifak kurmaya calisti ve kizi ile 1092 yilinda diplomatik amacli bir evlilik gerceklestirdi Bu arada Caka Bey denize acilarak Canakkale istikametinde ilerlemis ve o donem Bizans in dogu gumrugu sayilan Abidos u kusatmisti Selcuklularin Caka Bey ile ortak hareket etmesini onlemek isteyen Bizans imparatoru I Aleksios Caka Bey in asil niyetinin Iznik oldugunu soyleyerek Kilicarslan i kayinpederine karsi kiskirtti Kilic Arslan Caka Bey in gittikce guclenmesini kendisi acisindan endise verici bularak Bizans ile ittifak kurdu Abidos kusatmasi sirasinda Bizans donanmasi denizden Selcuklu ordusu ise karadan Caka Bey e karsi harekete gecti Iki devlet arasindaki ittifaktan haberi olmayan Caka Bey I Kilic Arslan ile bir gorusme talep etti Kendisini merasimle karsilayan I Kilic Arslan verilen ziyafet sirasinda kilicini cekerek Caka Bey i oldurdu Caka Bey in olumunden sonra Kilic Arslan ve imparator I Aleksios aralarinda varmis olduklari anlasmanin devam etmesine karar verdiler Ancak bu baris donemi kisa surdu Turkler Bitinya bolgesindeki Bizans topraklarina akinlar duzenlemeye basladi Balkanlarda Kumanlar ile savasmakta olan imparator bu savasi bitirdikten sonra Turk akinlarina karsi Sapanca Golu nun guneyinden Izmit korfezine uzanan bir kanal kazdirip icini su ile doldurarak Turklerin Izmit cevresine girmesini engellemek istedi Fakat bu ise girisemeden Mayis 1096 da Hacli Kuvvetlerinin Tuna yi asarak imparatorluk topraklarina girdigini ogrendi Halkin Hacli SeferiImparator Aleksios Komnenos Turkleri Anadolu dan atmak ve kaybedilen topraklari geri almak maksadiyla 1091 de Papa II Urban dan yardim talebinde bulunmustu Ne var ki Bizans in istedigi kucuk askeri yardimlar yerine cok buyuk kitleler harekete gecmis ve cogu disiplinsiz savastan anlamayan insanlardan olusan ilk Hacli kitleleri Avrupa dan yola cikarak akin halinde doguya ilerlemislerdi Kesis Pierre L Ermite in idaresinde toplanmis Fransiz Alman Italyan ve diger milletlerden olusan ilk Hacli ordusu yagma ve capulla yol alarak Istanbul a ulasinca Imparator Aleksios Komnenos birliklerin kente zarar vermesini onlemek icin harekete gecti 1 Agustos 1096 da Istanbul a varan bu ordu hemen Bogaz dan Anadolu ya gecirilerek Yalova yakinlarindaki karargahina yerlestirildi Haclilar boylece Turkiye Selcuklu Devleti nin sinirina ulasarak yagma akinlari yapmaya basladi Imparator I Aleksios la Bizans in kendilerine saglayacagi yardima karsilik Anadolu da ele gecirecekleri yerleri bu devlete birakacaklari hususunda bir anlasma yapan Haclilar Selcuklu baskenti Iznik yakinlarina kadar ilerleyerek buradaki koyleri yagmaladilar Eylul ayi sonlarina dogru 6 000 kisilik Alman Italyan birliginin Iznik civarindaki Kserigordos adinda bir kaleyi ele gecirdigini ogrenen Sultan Kilic Arslan bir ordu gondererek kaleyi geri aldi Selcuklu karsisinda alinan bu maglubiyetin intikamini almak uzere yaklasik 20 000 kisiden olusan Hacli ordusu tan ayrilarak Iznik uzerine yurudu Dusmani karsilamak uzere yola cikan Selcuklu ordusu Drakon Kirkgecit adli koyde yapilan savasta galip gelerek Hacli karargahini da ele gecirdi Ancak bunlar Anna Komnini ye gore Ilhan in Ibnu l Kalanisi ye gore Kilic Arslan in kardesi Kulan Arslan in bazi kaynaklarda Davud olarak gecer komutasindaki Selcuklu ordusu ve Turkmenler tarafindan Izmit e ulasamadan imha edilmistir Bazi kaynaklara gore Anadolu Selcuklulari 60 000 Hacliyi imha etmistir Malatya kusatmasiKesis Pierre L Ermite in ordusuna karsi kazanilan basari Kilic Arslan in Haclilar i kucumsemesine yol acti Haclilarin Iznik e kadar ilerleyemeyecegini ve ulkesi icin bir tehdit olamayacagini dusunerek 1095 te Kardesi Kulan Arslan i yerine vekil birakip Ermeni Gabriel in kontrolundeki Malatya uzerine yurudu Eski bir Bizans valisi olan Ermeni Gabriel daha sonra Turk beylerinin hakimiyetini taniyarak hakimiyetini korumustu Kilic Arslan Orta Anadolu da guclu bir devlet haline gelen Selcuklularin rakibi Danismendliler den once kenti ele gecirmek genislemesini engellemek istiyordu Malatya yi gunlerce kusatmasina ragmen saglam sehir surlarini gecemeyen Kilic Arslan bu sirada cok buyuk ve askeri gucu yuksek bir Hacli ordusunun Istanbul dan Anadolu ya gecerek Iznik uzerine hareket ettigini haber alinca kusatmayi kaldirdi ve Iznik e donmek icin yola cikti Bundan sonra I Kilic Arslan uzun sure Haclilar ile mucadele etmek zorunda kalmis ve 1105 yilina kadar yaklasik on yil doguya karsi bir harekette bulunamamistir Birinci Hacli SeferiI Hacli seferi sirasinda Anadolu 1097 I Hacli Seferi basindaki Dorileon Muharebesi sirasinda Haclilarin saldirisini gosteren resim Disiplinsiz halk kitlelerinden olusan ilk Hacli ordusundan sonra Bizans in baskenti Istanbul a kontlarin ve duklerin komutasindaki disiplinli ve savasci sovalyelerden olusan Haclilar gelmisti Migferli ve zirhli 100 000 askerden baska diger asker kadin ve cocuklarla beraber sayilari 600 000 i bulmustur Haclilar Istanbul a ulastiklarinda I Aleksios ile bir anlasma yapmis ve Anadolu ya gecirilmislerdir Bu antlasmaya gore Haclilar Anadolu da ele gecirdikleri yerleri Bizans a teslim edecek Bizanslilar da Anadolu da Haclilar a rehberlik yapacaktir Nitekim bu gelen Haclilar ve Bizanslilar Anadolu Selcuklulari nin baskenti Iznik i kusattilar Iznik in surlarla ve gol sulariyla cevrili olmasindan dolayi kusatma zorlasmis ve sehirdeki Turkler gol vasitasiyla temel ihtiyaclarini karsilamislardir Bu sirada Kilic Arslan Malatya sehrini kusatmaktaydi ve Iznik ten gelen yardim cagrilariyla kusatmayi kaldirarak suratle batiya hareket etmistir Kilic Arslan Mayis ayi sonunda 30 gunden fazla suren bir yuruyusten sonra Iznik onlerine varabildi Mayis sonlarina dogru Iznik e ulastiginda Hacli ordulari sehri kusatma altina almislardi ve gonderdigi oncu birligi de basarili olamamisti Kusatma ilk anda kara kesiminden yapilmisti Daha sonra ilk basta kusatamadiklari guney kapisini da sarmislar ardindan kentin Iznik Golu uzerinden erzak saglayabildigi gorulunce gole hafif tekneler getirilmis erzak ikmali onlenmisti Bu yuzden sehrin altindaki ovaya ordugah kuran Kilic Arslan kusatmayi yarmayi denemis ne var ki Haclilar in sayica ustunlugu yuzunden kusatmayi yaramamistir Bunun uzerine Kilic Arslan boyle tepeden tirnaga zirhli bir ordunun karsisinda kendi ordusunu yipratmamak icin geri cekilmis ve Iznik teki mudafilerin yazdigi mektuplarda istediklerini tercih etmekte serbest birakmistir Kent komutasi Imparator I Aleksios un Haclilar la birlik oldugunu onun tarafindan Iznik golune gonderilen gemilerle kendilerine gelecek yardim yolunun kapandigini ve Haclilar in yeni aldiklari takviye birlikleriyle bir hucuma hazirlandigini gorerek Bizans Kumandani Manuel Butumites le canlarini ve ailelerini kurtarmak kosulu uzerinde anlasarak 19 Haziran 1097 tarihinde sehri ona teslim ettiler Bizans imparatoru cogunu Pecenek Turkleri nin teskil ettigi 40 000 kisilik bir orduyu Tadik in komutasinda sehri teslim almaya memur etmis ve boylece Iznik Bizanslilar in eline gecti ve Selcuklu Devleti baskentini kaybetti Kilic Arslan in esi ve cocuklari Istanbul a goturuldu Bizans Imparatoru Selcuklu esirlerine cok iyi muamele yapmis onlari fidye karsiligi serbest birakmistir Kilic Arslan in esi Caka Bey in kizi ve cocuklari ise fidye almaksizin serbest birakildi 325 yilinda toplanan konsil ile meshur olan bu sehir boylece tekrar Bizanslilar in eline gecmis ve Orhan Gazi tarafindan 1331 yilinda ele gecirilmesine Iznik Kusatmasi 1331 kadar onlarin elinde kalmistir Bizans imparatoru I Aleksios Iznik in alindigini butun Avrupa ya mektuplarla bildirmis ve Avrupa da buyuk bir sevinc yaratmistir Haclilar Iznik in alinmasindan sonra Anadolu iclerine dogru ilerlemeye basladilar Kilic Arslan ise ordusuyla Iznik onunden cekildikten sonra Anadolu daki Turk kuvvetlerini toplamaya calisti Danismendli Gumustekin ile Kayseri emiri Hasan i Kilic Arslan in kardesi Kulan Arslan in oglu oldugu soylenir yardimina cagirdi Konya ve kuvvetlerini Dorileon da Eskisehir topladi Turkler Boemondo un kumandasinda Dorileon a Sarhoyuk Eskisehir gelen ilk Hacli kuvvetlerini eski taktikleriyle vurup cekilmisler ve Haclilar a kayip verdirmislerdir Fakat Boemondo dan sonra Godefroy de Bouillon Hugue Saint Gilles Robert Curthose Tancred ve Blois kontu Stephen kumandasindaki butun Haclilar in yetiserek taarruza gecmislerdir Temmuz sicaginda cereyan eden Dorileon Muharebesi ne sahit olan bir Hacli yazari Turklerin metanet kahramanlik ve savas kabiliyetlerini kim tasvir edebilir der Ayrica Turklerin Araplari Ermenileri Suryanileri ve Rumlari korkuttuklari gibi Haclilar i da tehdit edebileceklerini sandiklarini kaydederek Onlar Haclilar ile ayni menseden geldiklerini ileri suruyor Haclilar ile kendileri mustesna kimsenin sovalye olamayacagini iddia ediyorlardi Buna kimsenin itiraz edemeyecegi hakikatini soyleyecegim Eger onlar Hristiyan olsalar idi suphesiz kudret cesaret ve muharebe ilminde kimse onlara musavi olamazdi diyerek tarafli bir tutum izlemis ve Turklere olan hayranligini dile getirmistir Haclilar bu muharebedeki Selcuklu gucunu gayet abartmaktadirlar ama son arastirmalara gore I Kilic Arslan gucunun 6 000 7 000 kisilik bir hafif suvari birligi oldugu kabul edilmektedir Bu muharebede ana harp gucu zirhli agir suvari sovalyelerinden olusan Hacli ordusu galip geldi Butun gun suren savasin ardindan gece olunca sultan ordusunu daha fazla yipratmadan geri cekmeye karar verdi Kilic Arslan kuvvetleri Haclilar ve Bizanslilarin agir suvari taarruzlarini en azindan bir sure onlemisler ve 4 000 civarinda zayiat verdirmistirler Boyle buyuk ve bastan asagi zirhli bir orduya taarruz durumunda sarilma ve yok olma tehlikesini goren Kilic Arslan ordusunu muhafaza etmek ve dusmani cete savaslariyla yipratmak maksadiyla ricat etmistir 4 Temmuz 1097 tarihinde sona eren savas sonrasi Haclilar Kilic Arslan in biraktigi altin gumus cok miktarda at deve okuz katir koyun ve turlu ganimetleri ele gecirmislerdir Bununla beraber Selcuklular hemen hemen hic esir vermemistir Hacli muelliflerine gore Turkler savas sonrasi gittikleri sehirlerde Hristiyanlara neseli gorunmusler ve zafer kazanmis gibi davranmislardir Kilic Arslan in esirleri baska yoldan goturdugunu belirtmislerdir Diger yandan Turkler butun yol boyu ile Konya yi terk ve tahrip ederek Haclilar i yiyecek maddelerinden mahrum birakmislar sicak yorgunluk ve ara sira baskinlarla onlara kayiplar verdirmislerdir Dorileon Savasi yla beraber Turkler Marmara ve diger sahil bolgelerini kaybederek Orta Anadolu da toplanmaya baslamislardir Haclilar ise bir iki gun Dorileon da kaldiktan sonra Bizans kitalariyla beraber harekete gecmisler ve Bizanslilar onlari Emir Dagi ile Sultan Dagi ndan once Aksehir e oradan Konya ya ulastirmislardir Kilic Arslan Danismend Ahmed Gazi Hasan Bey ve diger beyleriyle Hacli ordusuna son bir darbe vurmak istemis ve bu maksatla tum kuvvetle Eregli de toplanmislardir Fakat Haclilar in muhafaza ettikleri zirhli kuvvetlerin karsisinda mucadele edilemeyecegi anlasilinca geri cekilmislerdir Haclilar Eregli de ikiye ayrilarak bir kismi Gulek Gecidi ni asarak Kilikya ya girmis buyuk kismiysa kuzeye kivrilarak Kayseri istikametinde ilerlemistir Kayseri emiri Hasan Bey bu Haclilar ile cetin bir savas vermis ve cekildigi dag yamaclarinda cok zayiata ugramistir Hasan Bey burada o kadar cok sehit vermistirki kendi adini alan bu Hasan Dagi nda onun namina yapilan bir takim turbe ve ziyaretgahlar asirlarca Turklerin hatiralarinda yasamistir Kuzeye kivrilan Haclilar Turklerin tahliye ettikleri Kayseri Komana Tokat Goksun ve Maras yoluyla guneye ilerlerken Kilikya ya giren Haclilar Tarsus Adana ve Mamistra sehirlerini hucumla Turkler den almislardir Tarsus ta zayiat veren Turkler diger sehirleri mukavemet etmeden birakmislardir Kilic Arslan Buldaci nin liderliginde Buyuk Selcuklu sultani Berkyaruk a gonderdigi bir elci heyetiyle yardim istemistir Berkyaruk ise gulerek Dunyanin hicbir milletinin Turklere bu kadar fenalik yapamaz seklinde bir yanit vermistir Ayni sekilde Musul atabeyi Kerboga da Kilic Arslan in bu sozlerine hayret ettigini Kesis Piyer in Iznik onlerinde imha edilen kuvvetlerini ve hala her tarafin cesetlerle dolu oldugunu belirtmistir Buyuk Hacli taarruzu Anadolu Selcuklulari ni buyuk bir zaafa ve sarsintiya ugratmistir Bizanslilar Anadolu nun tum sahil bolgelerini isgal etmisler Caka Bey in Izmir de vucuda getirdigi devleti ortadan kaldirmislar ve tum Bati Anadolu ile Karadeniz sahillerini ilhak etmislerdir Gulek Gecidi ni asip Kilikya ya giren Haclilar sebebiyle sehirler ve ovalarda yerlesen Turklerin cekilmesiyle beraberse Toros Daglarina siginan Ermeniler yavas yavas sehir ve ovalara inmeye baslayarak bir prenslik vucuda getirmeye baslamislardir Bu maglubiyetten sonra I Kilic Arslan Haclilarin en cabuk bir sekilde Anadolu dan gecmesine izin vermeyi ve onlarla dogrudan dogruya catismaya girismemeyi tercih etti Anadolu da ilerleyen Hacli ordusu onundeki insan ve hayvan iaselerini onceden tahrip ederek onlari uzaktan takip etme stratejisini uyguladi Bundan sonra bu Hacli ordusunun Anadolu dan gecisinde Hacli ordusunun dogrudan dogruya karsisina cikan Selcuklu ordusu bulunmadi I Hacli Seferi ordularinin Anadolu dan gecisi Anadolu Selcuklu Devleti ne buyuk bir darbe vurdu Bizans kuvvetlerinin karsi saldirisiyla Ege ve Marmara kiyilarina kadar ulasan topraklar kaybedildi ve Selcuklular Orta Anadolu ya cekilmek zorunda kaldi Eskisehir ve Aksehir de savunma hatti kurdu Kilic Arslan bir taraftan Haclilarin topraklarina verdigi zararlari gidermeye calisirken bir taraftan da Bizans kuvvetlerine karsi da mucadele verdi Bundan baska I Hacli Seferi arkasindan durmadan Avrupa dan gelen kucuklu buyuklu Hacli gruplarina da karsi mucadele etmek zorunda kaldi Bunlar arasinda 1099 yilinda Danimarka Kralinin oglu Sweyn the Crusader Svend Korsfarer idaresindeki orduyu Aksehir ile Ilgin arasinda tamamen yok etti 1101 Hacli Seferi1101 yilindaki Hacli seferi Danismend Gazi 1100 yilinda Suriye de yerlesmis bulunan Haclilar i Malatya civarinda maglup ve esir ederek bazi Hacli prenslerini Niksar da hapsetmistir Bu esnada Kilic Arslan in da Danismend Gazi ile beraber bulundugu veya yardim kuvveti gonderdigi bazi kaynaklarda belirtilse de bunlar kesin degildir Nitekim Danismend Ahmed Gazi nin bu zaferi ve bazi Frank prenslerinin esir dusmesi sonucu Avrupa dan yeni Hacli ordulari harekete gecmistir Bu 1101 yili ek Hacli seferi Istanbul dan birbiri arkasindan yuruyuse gecen uc degisik sefer ordusu halindeydi Birincisi Mayis 1001 de Italya dan Lombardlardan olusan 20 000 kisilik bir Hacli ordusu Ankara uzerinden Niksar ve Merzifon a yurudu Ikinci ek Hacli ordusu Haziran sonunda Nevers Kontu Giyom un komutasinda Fransizlardan olusmaktaydi ve Ankara Konya uzerinden Eregli ye ilerledi Ucuncu ek Hacli ordusu Akitanya li Giyom idaresinde Fransizlar ve Bavyera Duku Wolf komutasinda Almanlardan olusmakta idi ve ikinci orduyu bir hafta arayla takip edip Bizans topraklarindan sonra Anadolu ya gecen bu Hacli ordusu Iznik Eskisehir istikametinde ilerlerken Kilic Arslan in taarruzlari karsisinda kayiplar vermistir Daha sonra bu ordu Cankiri ve Ankara yi gecip Niksar a ulasmak isterken Kilic Arslan ve Danismend Ahmed Gazi tarafindan Amasya civarinda 1101 yilinda tamamen ortadan kaldirilmistir Bu ilk ordunun arkasindan gelen Nevers Poitier kontlari ve Saint Gilles kumandasindaki ordu Niksar yolunun tehlikelerini gorerek Birinci Hacli Seferi ndeki gibi Aksehir Konya ve Eregli yolunu takip etmistir Sultan bu orduyu Eskisehir Aksehir Konya bolgelerinde cok kayba ugratmis ve Eregli de tamamen kilictan gecirmistir Bu zaferle beraber Turkler Birinci Hacli Seferi nin intikamini almistir Kaynaklar I Hacli Seferi ne katilan 300 000 kisiden sadece birkac bininin Antakya ya ulasabildigini belirtirler Birinci Hacli Seferi nden sonra uzaktan takip stratejisi uygulayan I Kilic Arslan 1001 deki ek Hacli seferi icin stratejisini degistirdi Hacli ordusunun yolu uzerinde ve yakinlarinda bulunan butun yerlesimleri ve yetistirilen hububat ve yiyecekleri yakip yikmaya Hacli ordusuna iase ve hayvan yemi saglanmasini onlemeye calisti Onemli su kuyu ve kaynaklarini battal etmeye veya zehirlemeye karar vererek Haclilarin susuzluktan zayif dusmelerini sagladi Bu yeni strateji daha basarili sonuclar verdi ve 1101 yili ek Hacli seferine istirak eden uc Hacli ordusu da Anadolu icinde birincisi Merzifon da ikincisi ve ucuncusu de Eregli de imha edildi Iznik in kaybi ve Birinci Hacli Seferi firtinasindan sonra Anadolu Turkleri kendilerini toparlamaya baslamis ve Kilic Arslan Konya yi yeni payitaht yapmistir Daha 1102 yilinda Konyali Abdullah el Konevi isminde bir alimin Konya dan Sam a gidip vaazlarda bulunmasi bu sehrin az bir muddet zarfinda nasil bir Turk Islam sehri haline geldigini gostermektedir Kilic Arslan in Bizans a karsi savunmada bulundugu muhakkak olmasina ragmen bir muddet onun faaliyetleri hakkinda tafsilat bulunmamaktadir Guneydogu Anadolu daki FaaliyetleriI Boemeondo nun serbest birakilmasi Gumustekin Gazi ile Kilicarslan in arasini acti I Hacli Seferi ile beraber Haclilar Anadolu dan gecme umit ve cesaretlerini kaybetmislerdir Yine Bizans imparatoru I Aleksios Hacli seferlerinin artik tehlikeli olmaya basladigini gorunce Kilic Arslan la temas kurmustur Amasya zaferinden sonra Danismend Gumustekin Gazi in Malatya yi fethetmesi ve diger meseleler Kilic Arslan i sarka cekmekteydi Boylece Anadolu Selcuklulari ile Bizans arasinda Haclilar a karsi bir antlasma yapilmistir kaynak belirtilmeli Bu antlasmayla beraber fiili olarak Bizans isgalinde bulunan Marmara sahilleri Izmir bolgesi ve Antalya havalisi Bizans a geri kalan Anadolu Turklere birakilmistir Ayrica Musluman ve Hristiyan kaynaklar I Aleksios ile Kilic Arslan arasinda Haclilar a karsi bir ittifak yapildigini dogrularlar ve Bizanslilar in Kilic Arslan dan aldiklari destekle Bohemond komutasindaki Haclilar i maglup ettigini belirtirler kaynak belirtilmeli Kilic Arslan babasi Suleyman Sah in fethettigi ancak 1097 yilinda Haclilar tarafindan ele gecirilen Antakya yi geri almak icin 1103 yilinda sefer duzenledi Haclilarla mucadelesi sirasinda diger Anadolu Turk beylerinin yani sira Danismend Beyi Gumustekin le de isbirligi yapmis olmasina ragmen Antakya seferine ciktigi sirada Danismend Beyi ile arasi 18 Eylul 1102 de Malatya nin Gumustekin tarafindan zapt edilmis olmasi nedeniyle acikti Gumustekin tarafindan Niksar da esir tutulan Antakya Kontu I Boemondo fidyesi konusunda da aralarinda anlasmazlik vardi I Boemondo serbest birakilmasi karsiliginda fidye odemeyi teklif ediyor Kontu kendisi icin tehlikeli bulan Bizans Imparatoru ise onun hapiste tutulmasi karsiliginda iki katini oneriyordu Kilic Arslan hem Anadolu Sultani olmasi ve hem de Amasya daki hacli yenilgisinde Danismend beyi ile birlikte savasmasi nedeniyle teklif edilen tutarin yarisini kendisine istiyordu Kilic Arslan Maras a geldigi sirada Gumustekin in Boemond un teklifini kabul edip onu serbest birakildigini ogrenince Antakya seferini yarida birakti ve Danismend uzerine yurumustur Kilic Arslan ve Gumustekin arasinda 1103 yili agustos ayinda Maras yakinlarinda yapilan muharebede Gumustekin yenilgiye ugramistir Sivas a cekilen Gumustekin 1104 yilinda olmustur Gumustekin le yaptigi muharebeden sonra ayni yil Maras i ele gecirmistir Gumustekin in olumunu ve ardindan yasanan taht kavgalarini degerlendirerek Malatya yi kusatmistir Kent 1105 yili 28 Haziran 2 Eylul arasinda kusatma altinda mucadele eden Gumustekin in oglu Yagi siyan daha fazla direnilemeyecegini anlayarak sehri teslim etmistir Kilic Arslan in sarkta yayilma siyasetini baslatmasiyla beraber Buyuk Selcuklular ile Anadolu Selcuklulari arasindaki ailevi rekabet tekrar alevlenmistir Babasi Suleyman Sah gibi Kilic Arslan ve haleflerini sarka ceken baslica nedenlerden biri Buyuk Selcuklular la olan ailevi rekabettir Baska bir nedense Islam medeniyeti hudutlari icinde gelisen sarkin Orta Anadolu ya gore cok ileri bir medeniyete sahip olmasidir Bu donem Dogu Anadolu da Buyuk Selcuklular a bagli beyler hukum surmekteydi Diyarbakir da Yinal oglu Ibrahim Siirt te Kizil Arslan Erzen de Alp tekin Hani de Sahruh Ahlat ta Sokmen el Kutbi Harput ta Cubuk oglu Mehmed ve Meyyafarkin de gunumuzde Silvan Ziyaeddin Mehmed hakimdi Kilic Arslan buralari almak niyetindeydi ve Muhammed Tapar ile Berkyaruk arasindaki taht mucadeleleri kendisine firsat vermekteydi Haclilar karsisinda kazandigi savaslar ve Malatya nin ele gecirilmesi Kilic Arslan in bolgedeki itibarini yukseltmisti Nitekim Ziyaeddin Mehmed Sultan i Meyyafarkin e davet etmis ve Kilic Arslan onu vezir yaparak Elbistan i kendisine ikta etmistir Yine ayni yilda 1105 yilinda diger Dogu Anadolu beylikleri de Kilic Arslan a bagliliklarini bildirmislerdir Daha sonra Kilic Arslan babasinin kolesi ve kendisinin atabeyi Humar tas i Sibt 144a Meyyafarkin e vali yapmistir Butun Dogu Anadolu halki Haclilar a karsi Sultan Kilic Arslan in idaresine girmekten memnun olmustur Dogu Anadolu da sadece Erzurum a hakim Saltuklu ve Ahlat a hakim Sokmenli beyleri Buyuk Selcuklular a bagliligi devam etmislerdir Meyyafarikin beyi tarafindan sehir kendisine teslim edildi Bolgede etkin beylerin buyuk kismi kendisine itaatlerini bildirdiler Daha sonra Kilic Arslan topladigi Dogu Anadolu emirleriyle beraber Urfa kontu e karsi harekete gecmistir Cunku Baudouin civar bolgelere ve Mardin Artuklu beyi Ulug salar in memleketine akin yaparak bircok ganimet elde etmisti Kilic Arslan 1106 yilinda Urfa yi kusatti ancak sehrin saglam surlarini asamadi Bu sirada Musul Valisi un Harran daki adamlari sehri teslim etmek uzere kendisini cagirmasiyla kusatmayi kaldirdi ve Harran a giderek sehri teslim aldi Fakat hastalanan Kilic Arslan Malatya ya donunce Urfa kusatmasi kalmis ve Anadolu Selcuklulari nin sarkta genisleme siyaseti bir muddet ileri gidememistir Kilic Arslan in Guneydogu Anadolu daki faaliyetleri Buyuk Selcuklu Sultani Muhammed Tapar in dikkatini cekti ve Musul valisi olan Cokurmus un yerine Emir yi gorevlendirdi Cokurmus Bey Emir Cavli tarafindan yenilgiye ugratilmasina ragmen sehir halki Musul u vermedigi gibi Kilic Arslan a haber gonderip sehri teslim almasini istediler Sehir ileri gelenleri yapilan anlasma uyarinca Kilic Arslan 22 Mart 1107 de Musul a girdi Burada ilk is olarak Muhammed Tapar adina okutulan hutbeyi kendi adina cevirerek Buyuk Selcuklu Sultanligi na adayligini gosterdi Bu donem de Buyuk Selcuklu sultani Muhammed Tapar Musul eyaletini Cokermis in elinden almis ve yerini Cavli yi tayin etmistir Emir Cavli nin Cokermis i oldurmesi uzerine Musul ileri gelenleri Cokermis in oglu Zengi ye itaat etmislerdir Emir Cavli nin Musul u kusatmasi uzerine sehrin muhafizi olan Cokermis in kolesi Oguzoglu Guzoglu sehri mudafaa etmistir Kusatma surerken Zengi nin adamlari Malatya ya Kilic Arslan a haber gondererek Musul u kendisine teslim edeceklerini bildirmislerdir Bunun uzerine Kilic Arslan Musul uzerine hareket etmis ve Nusaybin de Cavli yi maglup etmistir 22 Mart 1107 tarihinde Musul a giren Kilic Arslan Cokermis in oglu ve adamlarina hilatler vermis Sultan Muhammed Tapar adina okunan hutbeyi kendi adina cevirmistir Askerlere cesitli ihsanlarda bulunan Kilic Arslan Oguzoglu ndan kaleyi almis ve onu Dizdar kale muhafizi yapmistir Ayrica Kilic Arslan halka adalet dagitmis ve onlarin gonullerini alarak ihdas edilen vergileri kaldirmis Sehrizur lu Ebu Muhammed Abdullah bin Kasim i Musul kadiligina ve Ebu l Berekat Muhammed bin Muhammed i sehir reisligine getirmistir Bu sirada Kilic Arslan in yaninda Diyarbakir beyi Yinal oglu Ibrahim ve Harput beyi Cubuk oglu Muhammed de bulunmustur OlumuKilic Arslan in bu basarilari Mardin Artuklu Beyi Ilgazi ile Halep Selcuk Emiri Ridvan i rahatsiz etti ve bu Beyler Emir Cavli ya katildi Daha sonra bu destekle kuvvetleri artan Emir Cavli Kilic Arslan a itaat eden Rahle sehrini kusatma sonrasinda 1107 yilinda ele gecirdi Gelisen bu olaylari haber alinca Emir Cavli nin uzerine yurumeye karar verdi Kilic Arslan 11 yasindaki oglu Mesud u veya Sahin Sah melik ve Bozmis Bey i kumandan olarak tayin etmis yanlarinda 6 000 suvari birakmistir Zevcesi de ogluyla beraber Musul da kalarak Anlasma geregince Bizanslilar ile beraber Haclilar ve Bohemond a karsi gonderdigi kuvvetlerini kendisine iltihaka cagirmistir Dusman kuvvetlerinin sayica cok olmasina ragmen Anadolu da daginik halde bulunan kuvvetlerinin gelmesini beklemeden Halep den Melik Ridvan ve Artuklu Il Gazi nin kuvvetlerini yanina alarak ilerleyen Cavli ya karsi harekete gecmistir Kilic Arslan rakibine nazaran daha az bir kuvvete sahipti ve Bizanslilar la beraber olan askerleri kendisine henuz iltihak etmis degildi Buna ragmen yaz mevsiminin sicaginda 13 Temmuz 1107 tarihinde Kilic Arslan baslarda ustunluge elinde tutuyordu Fakat Kilic Arslan a bagliliklarini bildiren Dogu Anadolu beyleri simdi eskiden bagli olduklari Buyuk Selcuklu sultani Muhammed Tapar in kumandani Cavli nin askerlerinin sayica cok olmasindan da endiseye kapilarak taraf degistirdiler ve Sultan in bozguna ugramasina sebep olmuslardir Bu tehlikeli duruma ragmen Kilic Arslan atilganlik gostermis ve bizzat Cavli nin uzerine atlayarak onun savas gomlegini Kezagand kesmistir Buna ragmen muharebenin sonucu degismemis ve Kilic Arslan cekilmeye karar vermistir Bu cekilme sirasinda atiyla Habur Cayi ni gecmek isterken 14 Haziran 1107 gunu kendisinin ve atinin zirhlarinin agirligi sebebiyle bogularak olmustur Birkac gun sonra kiyiya vuran cesedi civardaki Semsaniyye koyune ve oradan tabuta konarak Meyyafarkin e Silvan goturulerek defnedilmistir Meyyafarkin valisi bulunan atabeyi Kilic Arslan a bir turbe yaptirmis ve bu turbe Kubbet us Sultan adini almistir Daha sonra bu turbeye bircok Turk buyugu ve bizzat Kilic Arslan in kizi Sa ide Hatun 1130 yilinda defnedilmis buraya bir zaviye yapilmistir Ilerleyen zamanlarda buyuyen bu yere Sultan mahallesi denmistir Emir Cavli kazandigi bu zaferden sonra Musul uzerine yurumus ve mukavemet edemeyecegini anlayan Bozmis Bey sehri teslim ederek Kilic Arslan in zevcesi ve kucuk oglu Tugrul Arslan i Malatya ya goturmustur Kilic Arslan in diger oglu Mesud Sahin Sah ise Cavli tarafindan yakalanip Sultan Muhammed Tapar a gondermistir Ahlat beyi Sokmen 1109 Mayis ayi esnasinda siddetli bir kis icinde suren yedi aylik bir kusatma sonucu Kilic Arslan in atabeyi Humar tas in elindeki Meyyafarkin i almis ve onun me un a sar kist darbhane ihtisab ve emlak vergilerini kaldirmistir Kilic Arslan babasi Suleyman Sah gibi Buyuk Selcuklular a karsi hakimiyet mucadelesine ve rekabete girismis bu yolda iddiali bir sekilde ilerleyerek Musul u topraklarina katmis ama daha fazla ilerleyemerek maglup olmus ve Habur Cayi ni gecerken bogularak olmustur Anadolu Selcuklulari nin maglup oldugu ve Kilic Arslan in Habur Cayi nda bogularak oldugu savastan sonra Buyuk Selcuklu ulkesinde Emir Cavli nin yine maglup oldugu ve Kilic Arslan in Bagdat sehrini isgal ettigi seklinde bazi dedikodular yayilmis ve bunun uzerine endiselenen donemin Buyuk Selcuklu sultani Muhammed Tapar Hashasiler e karsi ilan ettigi cihad hareketini durdurmus ama Kilic Arslan in zafer kazandigi seklindeki haberlerin asilsizligini ogrenince cihada devam etmistir Kilic Arslan in Anadolu ya gelisi Turkler arasinda nasil bir sevinc yarattiysa olumu de o derece bir huzun ve matem yaratmistir Kilic Arslan Turkler arasinda nasil sevildiyse ayni sekilde egemenligi altinda yasayan diger milletlerce de cok sevilmistir Oyle ki Ermeni tarihcisi Urfali Mathieu Olumu Hristiyanlar icin bir yas oldu Zira bu hukumdar cok alicenap ve hayirseverdi der Yine Kilic Arslan in Haclilar in Iznik kusatmasi oncesinde gerceklestirdigi Malatya muhasarasi esnasinda sehrin Suryanileri sehrin hakimi Gabriel yerine Kilic Arslan i tercih etmislerdir Kilic Arslan in olumuyle beraber memleket Suleyman Sah in olumunden sonrakinden bile daha beter bir buhran yasamistir Kilic Arslan in olumu esnasinda Sahin Sah Mesud Arap ve Tugrul Arslan adli dort oglu bulunmaktaydi Bazi kaynaklar Goksun adli bir oglu daha oldugunu da rivayet etmektedir 12 Ocak 2021 tarihinde Diyarbakir Dicle Universitesi Rektoru Prof Dr Mehmet Karakoc kayip mezarin Diyarbakir in ilcesi Silvan da sehir merkezindeki Orta Cesme Parki ndaki turbede Kilicarslan ve kizi a ait iki mezarin 2 tarihci 1 sanat tarihcisi 1 arkeolog ve 1 yazma eser uzmanindan olusan komisyon ile bulundugunu acikladi Ayrica bakinizTurkiye Selcuklu Devleti Turkiye Selcuklu sultanlari listesi Birinci Hacli seferi Antakya PrensligiNotlar a b c Arsivlenmis kopya 12 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Ocak 2021 a b c Mehmet Ali Hacigokmen Turkiye Selcuklulari Zamaninda Konya nin Devlet Merkezi Olusu Turkiyat Arastirmalari Dergisi Sayi 29 Yil 2011 6 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Ekim 2015 a b c Isin Demirkent Kilicarslan I Turk Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi yil 2002 cilt 25 PDF 29 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Eylul 2015 Sibt Topkapi III Ahmed no 2997 Ebu l Ferec Chronography s 229 Aleksiad II s 63 Urfali Mathieu s 191 Sefer Solmaz Selcuklu Tarihini Derinden Etkileyen Bir Olay Selcuklu Yabgulu Mucadelesi Turkiyat Arastirmalari Dergisi Sayi 35 Yil 2014 2 PDF 29 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Eylul 2015 Aleksiad II s 78 79 a b c d e f g h Demirkent Isin 2014 Turkiye Selcuklu Hukumdari Sultan I Kilic Arslan Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari ISBN 978 975 16 2673 8 Aleksiad II s 80 81 Aksoy Hatice Selcuk Universitesi Selcuklu Arastirmalari Dergisi Sayi 7 yil 2017 23 Subat 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Subat 2020 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 127 Alexis Comnene Chalandon s 159 I Vasiliev s 43 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi ReferenceC isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme A A Vasiliev Historie de l Empire Byzantin Paris 1932 II s 19 43 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 129 Aleksiad II s 210 211 Albert d Aix Historie des faits et des Gestes dans les regions d Outremer Fi trc M Guizot Paris 1824 I s 23 33 Raymond d Agiles M Guizot II s 237 238 Ibnu l Kalanisi s 134 Foucher de Chartres M Guizot s 25 26 Mathieu 500 000 s 216 Azimi 300 000 s 371 Foucher de Chartres s 28 Aleksiad III s 11 Historie anonyme de la Premiere Croisade Trc L Brehier Paris 1924 s 41 Orderic de Vital M Guizot t III s 441 Iznik 27 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turk Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 130 Historie anonyme s 34 43 Kesis Robert Historie de la Premiere Croisade Fr trc M Guizot s 329 334 Foucher de Chartres s 24 27 Aleksiad III s 7 23 Urfali Mathieu s 214 216 Suryani Mihael s 187 Suryani anonimi s 70 Azimi s 372 Ibnu l Kalanisi s 134 Ibn ul Esir X s 95 Sibt XIII 121 b C Riant Inventaire critique des lettres historiques des Croisades Archives de l Orient Latin Paris 1881 I S 148 Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 130 131 Historie anonyme s 52 53 Orderic Vital III s 446 Tudebode Fr trc Michaud Bibliotheque des Croisades Paris 1829 I s 254 255 Bennett The Hutchinson Dictionary of Ancient and Medieval Warfare say 103 Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 131 132 Historie anonyme s 53 54 Kesis Robert s 337 339 Aleksiad III s 18 19 Foucher de Chartres s 30 32 Guillaume de Tyr I s 104 106 Azimi s 372 a b Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 133 Albert d Aix Guizot I s 193 199 Historie anonyme s 57 65 Guillaume de Tyr I s 110 120 Foucher de Chartres s 34 35 Raoul de Caen Faits gestes du prince Tancrede s 72 86 a b Azimi s 375 Ibnu l Kalanisi s 138 Urfali Mathieu s 241 244 Albert d Aix s 32 35 Foucher de Chartres s 132 134 Guillaume de Tyr I s 327 328 Suryani Anonimi s 74 Ibn ul Esir X s 120 Ibn Kesir XII s 162 I Kilicarslan 1092 1107 E tarih org sitesi 19 01 2019 Sibt s 139a Ibnu l Kalanisi s 143 Urfali Mathieu s 261 Ceren Unal Danismendoglu Melik Semseddin Ismail Doneminde Basilmis Bir Bakir Sikke 5 Subat 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 508 Suryani Mihael s 192 Ebu l Ferec s 239 Ibn ul Azrak 166a Sibt 144a Suryani Mihael s 193 Ibn ul Esir X s 135 Urfali Mathieu s 253 263 Ibnu l Kalanisi s 150 Ibn ul Esir X s 145 Azimi s 376 Osman Turan Selcuklular Tarihi s 168 Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 137 Ibn ul Azrak 166a 167 Ibnu l Kalanisi s 156 158 Ibn ul Esir X s 148 151 Sibt 144a 150a 151a Urfali Mathieu s 263 264 Suryani Mihael s 162 193 Ebu l Ferec s 240 241 Ibn ul Azrak 166b Ibn ul Esir X s 151 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Zamaninda Turkiye s 139 Prof Dr Osman Turan Selcuklular Tarihi s 228 Urfali Mathieu s 264 Urfali Mathieu s 263 Suryani Mihael s 350Dis kaynaklarWikimedia Commons ta I Kilic Arslan ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Demirkent Isin 2014 Turkiye Selcuklu Hukumdari Sultan I Kilic Arslan Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari ISBN 978 975 16 2673 8 I Kilic ArslanSelcuklu HanedaniAlt kolu TurkiyeDogumu 1079 Olumu 1107Resmi unvanlarOnce gelen I Suleyman Sah Sultan olarak 1078 1086 Ebu l Kasim Iznik Valisi olarak 1086 1092 Turkiye Selcuklu Sultani 1092 1107 Sonra gelen Sahinsah