Farmakognozi, tıbbi bitkilerin ve diğer doğal maddelerin olası bir ilaç kaynağı olarak incelenmesidir. Amerikan Farmakognozi Derneği, farmakognoziyi "doğal kaynaklı ilaçların, etkin maddelerin veya potansiyel ilaçların ya da potansiyel etkin maddelerin fiziksel, kimyasal, biyokimyasal ve biyolojik özelliklerinin incelenmesi ve bunun yanı sıra doğal kaynaklardan yeni ilaçların araştırılması" olarak tanımlar.
Tanımlama
"Farmakognozi" kelimesi iki Yunanca kelimeden türemiştir: φάρμακον pharmakon () ve γνῶσις gnosis (bilgi) ya da Latince fiil cognosco (con 'ile' ve gnōscō 'bilmek'; Yunanca fiil γι(γ)νώσκω, gi(g)nόsko'dan köken alır, 'biliyorum, algılıyorum' anlamında), 'kavramsallaştırmak' veya 'tanımak' anlamına gelir.
"Farmakognozi" terimi ilk kez 1811'de Avusturyalı hekim Schmidt ve 1815'te Crr. Anotheus Seydler tarafından Analecta Pharmacognostica adlı çalışmasında kullanılmıştır.
Esasında 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başında "farmakognozi", ilaçlarla ham veya işlem görmemiş haliyle ilgilenen tıp veya emtia bilimleri dalını (Almanca'da Warenkunde) tanımlamak için kullanıldı. Ham ilaçlar, tıp için kullanılan bitki, hayvan veya mineral kökenli kurutulmuş, hazırlanmamış maddelerdir. Bu materyallerin pharmakognosie adı altında incelenmesi ilk olarak Avrupa'nın Almanca konuşulan bölgelerinde geliştirildi, diğer dil alanlarında ise Galen ve Dioscorides'in eserlerinden alınan eski terim materia medica sıklıkla kullanıldı. Almancada drogenkunde ("ham ilaç bilimi") terimi de eşanlamlı olarak kullanılmaktadır.
20. yüzyılın başlarında bu başlık esas olarak botanik tarafında gelişerek özellikle ilaçların hem bütün haliyle hem de toz halinde tanımı ve tanımlanmasıyla ilgilenmiştir. Çeşitli farmakognozi dalları, özellikle farmakope tanımlama ve kalite kontrol amaçları için hala temel öneme sahiptir, ancak diğer alanlardaki hızlı gelişme konuyu muazzam bir şekilde genişletmiştir. 21. yüzyılın gelişi, farmakognozide bir rönesans getirdi ve geleneksel botanik yaklaşımı moleküler ve metabolik seviyeye kadar genişletildi.
Daha önce bahsedilen tanıma ek olarak, Amerikan Farmakognozi Derneği ayrıca farmakognoziyi "tıbbi, ekolojik, tatlandırıcı veya diğer fonksiyonel özellikleri için yararlı olan doğal ürün molekülleri (tipik olarak ikincil metabolitler) çalışması" olarak tanımlar.Botanik, etnobotanik, deniz biyolojisi, mikrobiyoloji, bitkisel tıp, kimya, biyoteknoloji, fitokimya, farmakoloji, eczacılık, klinik eczacılık ve eczacılık uygulamaları dahil olmak üzere geniş bir biyolojik konu yelpazesine dayanan diğer tanımlar daha kapsayıcıdır.
- Tıbbi etnobotanik: Bitkilerin tıbbi amaçlar için geleneksel kullanımını inceler.
- Etnofarmakoloji: Geleneksel tıbbi maddelerin farmakolojik niteliklerini inceler.
- Fitoterapi: Bitki ekstrelerinin tıbbi kullanımını inceler.
- Fitokimya: Bitkisel kaynaklardan elde edilen yeni ilaç adaylarının tanımlanması dahil olmak üzere bitkilerden elde edilen kimyasal maddeleri inceler.
- Zoofarmakognozi: Hayvanların hasta olduklarında bitki, toprak ve böcekler ile kendi kendilerini tedavi etme sürecini inceler.
- Deniz (marin) farmakognozisi: Denizdeki organizmalardan türeyen kimyasalları inceler.
Biyolojik temeli
Tüm bitkiler, normal metabolik faaliyetlerinin bir parçası olarak kimyasal bileşikler üretir. Bu fitokimyasallar ikiye ayrılır:
: Tüm bitkilerde bulunan şekerler, yağlar vb.
İkincil metabolitler: Daha küçük bir bitki yelpazesinde bulunan ve daha spesifik bir işleve hizmet eden bileşiklerdir Örneğin bazı ikincil metabolitler bitkilerin avlanmalarını önlemek için kullandığı toksinlerdir ve diğerleri de tozlaşma için böcekleri çekmek için kullanılan feromonlardır. Bu metabolitler insanlarda terapötik etkilere sahip olabilir ve ilaç üretimi için saflaştırılabilir. Bunlara örnek olarak yıldız çiçeği köklerinden inülin, kınakına bitkisinden kinin, esrar çiçeklerinden THC ve CBD, haşhaş bitkisinden morfin ve kodein, yüksükotundan digoksin verilebilir.
Bitkiler çeşitli fitokimyasallar sentezler, ancak çoğu aşağıdakilerin türevleridir:
- Alkaloidler, bir nitrojen halkası içeren bir kimyasal bileşikler sınıfıdır. Alkaloidler, bakteriler, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar dahil olmak üzere çok çeşitli organizmalar tarafından üretilir ve ikincil metabolit olarak kabul edilen doğal ürünlerdir. Pek çok alkaloid, asit-baz ekstraksiyonu ile ham özlerden saflaştırılabilir. Çoğu alkaloid diğer organizmalar için toksiktir.
- Polifenoller (fenolikler), fenol halkaları içeren bileşiklerdir. Üzümlere mor rengini veren antosiyaninler, izoflavonlar, soyadaki fitoöstrojenler ve çaya astrenjan özelliğini veren tanenler fenolik bileşiklere örnek olarak verilebilir.
- Glikozitler, bir şeker (oz) molekülünün genellikle küçük bir organik molekül olan glusit olmayan bir madde (aglikon) ile birleşmesi ile oluşur. Glikozitler, canlı organizmalarda önemli rol oynar. Birçok bitki, kimyasalları inaktif glikozitler şeklinde depolar. Bunlar, şeker kısmının kırılmasına neden olan ve kimyasalın kullanıma hazır olmasını sağlayan enzim hidrolizi ile aktive edilebilir.
- Terpenler, çeşitli bitkiler, özellikle iğne yapraklılar tarafından üretilen, genellikle güçlü kokulu olan ve bu nedenle koruyucu bir işlevi olan büyük ve çeşitli organik bileşikler sınıfıdır. Reçinenin ve reçineden üretilen terebentinin ana bileşenleridir. Terpenler, karbon iskeletinin oksidasyonu veya yeniden düzenlenmesi gibi kimyasal olarak modifiye edildiğinde, ortaya çıkan bileşikler genellikle terpenoidler olarak anılır. Terpenler ve terpenoidler, birçok bitki ve çiçeğin temel bileşenleridir. Uçucu yağlar; gıda için doğal aroma katkıları olarak, parfümeride koku olarak ve aromaterapi gibi geleneksel ve alternatif tıp yöntemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğal terpenlerin ve terpenoidlerin sentetik varyasyonları ve türevleri, parfümeride kullanılan aromaların çeşitliliğini ve gıda katkı maddelerinde kullanılan aromaları da büyük ölçüde genişletir. Gül ve lavanta kokusu, monoterpenlerden kaynaklanmaktadır. Karotenoidler, kabak, mısır ve domateslerin kırmızı, sarı ve portakallarını üretir.
Doğal ürünlerin kimyası
Saf bir kimyasal ajanı doğal kaynaktan izole etmek için uygulanan genel protokol biyolojik aktivite ile yönlendirilen fraksiyonlama (BAYF)'dır, yani ekstrakte edilen (özütlenen) bileşenlerin fizikokimyasal özelliklerindeki farklılıklara göre adım adım ayrılması ve biyolojik aktivitenin değerlendirilmesi, bunları takiben seperasyon (ayırma) ve analiz aşamalarıdır. Genellikle bu tür bir çalışma, bilinen bir ham ilaç formülasyonunun belirli bir in vitro deneyde "aktif" olarak kabul edilmesinden sonra başlatılır. Eldeki çalışmanın nihai amacı gözlemlenen in vitro aktiviteden yüzlerce bileşik arasında hangilerinin sorumlu olduğunu belirlemekse şu adımlar izlenir:
- Ham ekstrenin fraksiyonize edilmesi (parçalara ayrılması) örn: çözücü partisyonu veya kromatografi yöntemleriyle
- Bu şekilde oluşturulan fraksiyonları in vitro deneylerle test edilmesi
- Saf ve etkin bileşikler elde edilene kadar 1. ve 2. adımların tekrarlanması
- Aktif bileşik(ler)in yapısını / yapılarının spektroskopik yöntemlerle belirlenmesi
Bitkisel Tıp
Asya ve Afrika'daki bazı ülkelerde, nüfusun %80'i temel sağlık hizmetleri için bitkisel ilaçlar da dahil olmak üzere geleneksel tıbba güveniyor. Yerli Amerikan kültürleri, Avrupa kolonizasyonundan önce geleneksel tıbba güvenmiştir, mesela törenlerde tütün içimi, potlaç törenleri ve herbalizm bunlara örnek olarak verilebilir. Geleneksel tıbbi uygulamaların bilgisi, özellikle Amazon'da yok olmaktadır.
Türkiye'de Farmakognozi
Anadolu halkının yabani bitkileri tıbbi amaçla kullanması çok eski devirlere kadar uzanmaktadır. Hitit dönemi tabletlerinde bulunan bazı reçete formüllerinde kayıtlı bitki adları bunun bir kanıtıdır. Bu dönemlerde yabani bitkilerden yararlanıldığı gibi, bazı önemli tıbbi bitkiler drog elde etmek için yetiştirilmekteydi. Ayrıca Hititler ve sonrasında Bizans döneminde Anadolu’dan elde edilen bazı drogların dış ülkelere satıldığı da bilinmektedir. Selçuklular döneminde Anadolu’da kullanılan bitkisel droglar hakkında en ayrıntılı bilgiler İbn Baytar’ın Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah isimli eserinde bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu’daki tıbbi bitki kullanımıyla ilgili bilgileri özellikle İbn Batuta ve Evliya Çelebi’nin eserlerinde bulunmaktadır. Türkiye'de kullanılan droglar üzerindeki ilk bilimsel araştırmalar 19. yüzyılın sonlarında başlamıştır. Bu konu ile daha çok eczacılar ilgilenmiştir. Yerli droglar üzerinde araştırmalar yaparak, sonuçlarını yayınlayanların başında Giorgio Della Suda (Faik Paşa) ve Pierre Apery gelmektedir. Anadolu’yu her yönüyle konu alan çalışmalar ancak Cumhuriyet döneminde güncellik kazanarak öne çıkmış ve bu nedenle de doğa ile insan ilişkileri konuları üzerinde araştırmalar ve yayınlar başlamıştır. İstanbul Üniversitesi Farmasötik Botanik ve Genetik Kürsüsü Başkanı Alfred Heilbronn, Türkiye’de tıbbi bitkiler alanında bugünkü anlamda, farmakognozik araştırmaları başlatmıştır. Türkiye'nin önemli farmakognozistleri arasında Turhan Baytop ve gösterilebilir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^
- ^ Harrison (November 1929). "Liddell and Scott, Part IV - A Greek-English Lexicon. Compiled by H. G. Liddell and R. Scott. A new edition … by H. Stuart Jones and R. Mckenzie. Part IV.: ⋯ξευτον⋯ω—θησαυριστικ⋯ς. Oxford: Clarendon Press, 1929. Paper, 10s. 6d." The Classical Review. 43 (5): 189. doi:10.1017/s0009840x00053762. ISSN 0009-840X.
- ^ Franchi, Stefano; Bianchini, Francesco, (Ed.) (1 Ocak 2011). The Search for a Theory of Cognition. doi:10.1163/9789401207157. ISBN .
- ^ Dhami, N. (2013). "Trends in Pharmacognosy: A modern science of natural medicines". Journal of Herbal Medicine. 3 (4): 123-131. doi:10.1016/j.hermed.2013.06.001.
- ^ . American Society of Pharmacognosy. 18 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Phytochemicals in Nutrition and Health. CRC Press. 2002. s. 123. ISBN . 19 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Aralık 2020.
- ^ Springbob, Karen & Kutchan, Toni M. (2009). "Introduction to the different classes of natural products". Plant-Derived Natural Products: Synthesis, Function, and Application. Springer. s. 3. ISBN .
- ^ . World Health Organization web site. 28 Nisan 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2009.
- ^ . www.aidsinfonet.org. 11 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2016.
- ^ "The role of ethnopharmacology in drug development". Bioactive Compounds from Plants. Ciba Foundation Symposium 154. New York: Wiley Interscience. 1990.
- ^ "Screening plants for new medicines". Biodiversity. Washington DC: National Academy Press. 1988. ss. 83-97.
- ^ "Ethnobotany and the identification of therapeutic agents from the rainforest". Bioactive Compounds. Ciba Foundation Symposium 154. New York: Wiley Interscience. 1990. ss. 22-31.
- ^ a b c "Etnobotanik ve Türkiye'de Yapılmış Etnobotanik Çalışmalara Genel Bir Bakış". 30 (1). Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi. Ocak 2010. ss. 49-80. Erişim tarihi: 21 Aralık 2020.
- ^ a b Turhan Baytop (1999). Türkiye'de Bitkiler ile Tedavi. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri.
- ^ Bulut, G., Narman (Erzurum) ve Köylerinde Halk İlacı Olarak Kullanılan Bitkiler, Yüksek Lisans Tezi, Danışman: Özgen, U., Atatürk Üniv. Sağlık Bil. Enst. (2005).
- ^ Asuman Baytop (2013). Türkiye'de Botanik Araştırmaları. Tübitak Yayınları Akademik Dizi 3.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Farmakognozi tibbi bitkilerin ve diger dogal maddelerin olasi bir ilac kaynagi olarak incelenmesidir Amerikan Farmakognozi Dernegi farmakognoziyi dogal kaynakli ilaclarin etkin maddelerin veya potansiyel ilaclarin ya da potansiyel etkin maddelerin fiziksel kimyasal biyokimyasal ve biyolojik ozelliklerinin incelenmesi ve bunun yani sira dogal kaynaklardan yeni ilaclarin arastirilmasi olarak tanimlar Dioscorides in si 1334 tarihli Arapca nusha cesitli bitkilerin tibbi ozelliklerini tarif eder Tanimlama Farmakognozi kelimesi iki Yunanca kelimeden turemistir farmakon pharmakon ve gnῶsis gnosis bilgi ya da Latince fiil cognosco con ile ve gnōscō bilmek Yunanca fiil gi g nwskw gi g nosko dan koken alir biliyorum algiliyorum anlaminda kavramsallastirmak veya tanimak anlamina gelir Farmakognozi terimi ilk kez 1811 de Avusturyali hekim Schmidt ve 1815 te Crr Anotheus Seydler tarafindan Analecta Pharmacognostica adli calismasinda kullanilmistir Esasinda 19 yuzyilda ve 20 yuzyilin basinda farmakognozi ilaclarla ham veya islem gormemis haliyle ilgilenen tip veya emtia bilimleri dalini Almanca da Warenkunde tanimlamak icin kullanildi Ham ilaclar tip icin kullanilan bitki hayvan veya mineral kokenli kurutulmus hazirlanmamis maddelerdir Bu materyallerin pharmakognosie adi altinda incelenmesi ilk olarak Avrupa nin Almanca konusulan bolgelerinde gelistirildi diger dil alanlarinda ise Galen ve Dioscorides in eserlerinden alinan eski terim materia medica siklikla kullanildi Almancada drogenkunde ham ilac bilimi terimi de esanlamli olarak kullanilmaktadir 20 yuzyilin baslarinda bu baslik esas olarak botanik tarafinda geliserek ozellikle ilaclarin hem butun haliyle hem de toz halinde tanimi ve tanimlanmasiyla ilgilenmistir Cesitli farmakognozi dallari ozellikle farmakope tanimlama ve kalite kontrol amaclari icin hala temel oneme sahiptir ancak diger alanlardaki hizli gelisme konuyu muazzam bir sekilde genisletmistir 21 yuzyilin gelisi farmakognozide bir ronesans getirdi ve geleneksel botanik yaklasimi molekuler ve metabolik seviyeye kadar genisletildi Daha once bahsedilen tanima ek olarak Amerikan Farmakognozi Dernegi ayrica farmakognoziyi tibbi ekolojik tatlandirici veya diger fonksiyonel ozellikleri icin yararli olan dogal urun molekulleri tipik olarak ikincil metabolitler calismasi olarak tanimlar Botanik etnobotanik deniz biyolojisi mikrobiyoloji bitkisel tip kimya biyoteknoloji fitokimya farmakoloji eczacilik klinik eczacilik ve eczacilik uygulamalari dahil olmak uzere genis bir biyolojik konu yelpazesine dayanan diger tanimlar daha kapsayicidir Tibbi etnobotanik Bitkilerin tibbi amaclar icin geleneksel kullanimini inceler Etnofarmakoloji Geleneksel tibbi maddelerin farmakolojik niteliklerini inceler Fitoterapi Bitki ekstrelerinin tibbi kullanimini inceler Fitokimya Bitkisel kaynaklardan elde edilen yeni ilac adaylarinin tanimlanmasi dahil olmak uzere bitkilerden elde edilen kimyasal maddeleri inceler Zoofarmakognozi Hayvanlarin hasta olduklarinda bitki toprak ve bocekler ile kendi kendilerini tedavi etme surecini inceler Deniz marin farmakognozisi Denizdeki organizmalardan tureyen kimyasallari inceler Biyolojik temeliCuha cicegindeki karotenoidler parlak kirmizi sari ve turuncu tonlar uretir Tum bitkiler normal metabolik faaliyetlerinin bir parcasi olarak kimyasal bilesikler uretir Bu fitokimyasallar ikiye ayrilir Tum bitkilerde bulunan sekerler yaglar vb Ikincil metabolitler Daha kucuk bir bitki yelpazesinde bulunan ve daha spesifik bir isleve hizmet eden bilesiklerdir Ornegin bazi ikincil metabolitler bitkilerin avlanmalarini onlemek icin kullandigi toksinlerdir ve digerleri de tozlasma icin bocekleri cekmek icin kullanilan feromonlardir Bu metabolitler insanlarda terapotik etkilere sahip olabilir ve ilac uretimi icin saflastirilabilir Bunlara ornek olarak yildiz cicegi koklerinden inulin kinakina bitkisinden kinin esrar ciceklerinden THC ve CBD hashas bitkisinden morfin ve kodein yuksukotundan digoksin verilebilir Bitkiler cesitli fitokimyasallar sentezler ancak cogu asagidakilerin turevleridir Alkaloidler bir nitrojen halkasi iceren bir kimyasal bilesikler sinifidir Alkaloidler bakteriler mantarlar bitkiler ve hayvanlar dahil olmak uzere cok cesitli organizmalar tarafindan uretilir ve ikincil metabolit olarak kabul edilen dogal urunlerdir Pek cok alkaloid asit baz ekstraksiyonu ile ham ozlerden saflastirilabilir Cogu alkaloid diger organizmalar icin toksiktir Polifenoller fenolikler fenol halkalari iceren bilesiklerdir Uzumlere mor rengini veren antosiyaninler izoflavonlar soyadaki fitoostrojenler ve caya astrenjan ozelligini veren tanenler fenolik bilesiklere ornek olarak verilebilir Glikozitler bir seker oz molekulunun genellikle kucuk bir organik molekul olan glusit olmayan bir madde aglikon ile birlesmesi ile olusur Glikozitler canli organizmalarda onemli rol oynar Bircok bitki kimyasallari inaktif glikozitler seklinde depolar Bunlar seker kisminin kirilmasina neden olan ve kimyasalin kullanima hazir olmasini saglayan enzim hidrolizi ile aktive edilebilir Terpenler cesitli bitkiler ozellikle igne yapraklilar tarafindan uretilen genellikle guclu kokulu olan ve bu nedenle koruyucu bir islevi olan buyuk ve cesitli organik bilesikler sinifidir Recinenin ve recineden uretilen terebentinin ana bilesenleridir Terpenler karbon iskeletinin oksidasyonu veya yeniden duzenlenmesi gibi kimyasal olarak modifiye edildiginde ortaya cikan bilesikler genellikle terpenoidler olarak anilir Terpenler ve terpenoidler bircok bitki ve cicegin temel bilesenleridir Ucucu yaglar gida icin dogal aroma katkilari olarak parfumeride koku olarak ve aromaterapi gibi geleneksel ve alternatif tip yontemlerinde yaygin olarak kullanilmaktadir Dogal terpenlerin ve terpenoidlerin sentetik varyasyonlari ve turevleri parfumeride kullanilan aromalarin cesitliligini ve gida katki maddelerinde kullanilan aromalari da buyuk olcude genisletir Gul ve lavanta kokusu monoterpenlerden kaynaklanmaktadir Karotenoidler kabak misir ve domateslerin kirmizi sari ve portakallarini uretir Dogal urunlerin kimyasi Digoksin yuksuk otu bitkisi Digitalis lanata ekstresinden elde edilen bir kardiyak glikozittir Digoksin cesitli kalp rahatsizliklarinin tedavisinde yaygin olarak kullanilmaktadir Saf bir kimyasal ajani dogal kaynaktan izole etmek icin uygulanan genel protokol biyolojik aktivite ile yonlendirilen fraksiyonlama BAYF dir yani ekstrakte edilen ozutlenen bilesenlerin fizikokimyasal ozelliklerindeki farkliliklara gore adim adim ayrilmasi ve biyolojik aktivitenin degerlendirilmesi bunlari takiben seperasyon ayirma ve analiz asamalaridir Genellikle bu tur bir calisma bilinen bir ham ilac formulasyonunun belirli bir in vitro deneyde aktif olarak kabul edilmesinden sonra baslatilir Eldeki calismanin nihai amaci gozlemlenen in vitro aktiviteden yuzlerce bilesik arasinda hangilerinin sorumlu oldugunu belirlemekse su adimlar izlenir Ham ekstrenin fraksiyonize edilmesi parcalara ayrilmasi orn cozucu partisyonu veya kromatografi yontemleriyle Bu sekilde olusturulan fraksiyonlari in vitro deneylerle test edilmesi Saf ve etkin bilesikler elde edilene kadar 1 ve 2 adimlarin tekrarlanmasi Aktif bilesik ler in yapisini yapilarinin spektroskopik yontemlerle belirlenmesiBitkisel Tip Asya ve Afrika daki bazi ulkelerde nufusun 80 i temel saglik hizmetleri icin bitkisel ilaclar da dahil olmak uzere geleneksel tibba guveniyor Yerli Amerikan kulturleri Avrupa kolonizasyonundan once geleneksel tibba guvenmistir mesela torenlerde tutun icimi potlac torenleri ve herbalizm bunlara ornek olarak verilebilir Geleneksel tibbi uygulamalarin bilgisi ozellikle Amazon da yok olmaktadir Turkiye de FarmakognoziAnadolu halkinin yabani bitkileri tibbi amacla kullanmasi cok eski devirlere kadar uzanmaktadir Hitit donemi tabletlerinde bulunan bazi recete formullerinde kayitli bitki adlari bunun bir kanitidir Bu donemlerde yabani bitkilerden yararlanildigi gibi bazi onemli tibbi bitkiler drog elde etmek icin yetistirilmekteydi Ayrica Hititler ve sonrasinda Bizans doneminde Anadolu dan elde edilen bazi droglarin dis ulkelere satildigi da bilinmektedir Selcuklular doneminde Anadolu da kullanilan bitkisel droglar hakkinda en ayrintili bilgiler Ibn Baytar in Kitab el Cami fi el Adviyye el Mufredah isimli eserinde bulunmaktadir Osmanli Imparatorlugu doneminde Anadolu daki tibbi bitki kullanimiyla ilgili bilgileri ozellikle Ibn Batuta ve Evliya Celebi nin eserlerinde bulunmaktadir Turkiye de kullanilan droglar uzerindeki ilk bilimsel arastirmalar 19 yuzyilin sonlarinda baslamistir Bu konu ile daha cok eczacilar ilgilenmistir Yerli droglar uzerinde arastirmalar yaparak sonuclarini yayinlayanlarin basinda Giorgio Della Suda Faik Pasa ve Pierre Apery gelmektedir Anadolu yu her yonuyle konu alan calismalar ancak Cumhuriyet doneminde guncellik kazanarak one cikmis ve bu nedenle de doga ile insan iliskileri konulari uzerinde arastirmalar ve yayinlar baslamistir Istanbul Universitesi Farmasotik Botanik ve Genetik Kursusu Baskani Alfred Heilbronn Turkiye de tibbi bitkiler alaninda bugunku anlamda farmakognozik arastirmalari baslatmistir Turkiye nin onemli farmakognozistleri arasinda Turhan Baytop ve gosterilebilir Ayrica bakinizFitoterapiKaynakca Harrison November 1929 Liddell and Scott Part IV A Greek English Lexicon Compiled by H G Liddell and R Scott A new edition by H Stuart Jones and R Mckenzie Part IV 3eyton w 8hsayristik s Oxford Clarendon Press 1929 Paper 10s 6d The Classical Review 43 5 189 doi 10 1017 s0009840x00053762 ISSN 0009 840X Franchi Stefano Bianchini Francesco Ed 1 Ocak 2011 The Search for a Theory of Cognition doi 10 1163 9789401207157 ISBN 9789401207157 Dhami N 2013 Trends in Pharmacognosy A modern science of natural medicines Journal of Herbal Medicine 3 4 123 131 doi 10 1016 j hermed 2013 06 001 American Society of Pharmacognosy 18 Agustos 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Phytochemicals in Nutrition and Health CRC Press 2002 s 123 ISBN 9781587160837 19 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Aralik 2020 Springbob Karen amp Kutchan Toni M 2009 Introduction to the different classes of natural products Plant Derived Natural Products Synthesis Function and Application Springer s 3 ISBN 9780387854977 World Health Organization web site 28 Nisan 2004 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Mart 2009 www aidsinfonet org 11 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Subat 2016 The role of ethnopharmacology in drug development Bioactive Compounds from Plants Ciba Foundation Symposium 154 New York Wiley Interscience 1990 Screening plants for new medicines Biodiversity Washington DC National Academy Press 1988 ss 83 97 Ethnobotany and the identification of therapeutic agents from the rainforest Bioactive Compounds Ciba Foundation Symposium 154 New York Wiley Interscience 1990 ss 22 31 a b c Etnobotanik ve Turkiye de Yapilmis Etnobotanik Calismalara Genel Bir Bakis 30 1 Hacettepe Universitesi Eczacilik Fakultesi Dergisi Ocak 2010 ss 49 80 Erisim tarihi 21 Aralik 2020 a b Turhan Baytop 1999 Turkiye de Bitkiler ile Tedavi Istanbul Nobel Tip Kitabevleri Bulut G Narman Erzurum ve Koylerinde Halk Ilaci Olarak Kullanilan Bitkiler Yuksek Lisans Tezi Danisman Ozgen U Ataturk Univ Saglik Bil Enst 2005 Asuman Baytop 2013 Turkiye de Botanik Arastirmalari Tubitak Yayinlari Akademik Dizi 3