Erken modern felsefe (ayrıca klasik modern felsefe), Batı düşüncesinin gelişen bir hareketiydi. Madde ve zihin gibi konuları teoriler ve söylemlerle inceleyen felsefe tarihinde, modern felsefe olarak anılan dönemin başlangıcıyla örtüşen bir dönemdir. Ortaçağ felsefe döneminin ardından gelmiştir. Erken modern felsefenin genellikle 16. ve 18. yüzyıllar arasında meydana geldiği düşünülse de bazı filozoflar ve tarihçiler bu dönemi biraz daha erkene çekmektedirler. Bu dönemde, felsefenin günümüzdeki anlayışına katkı sağlayan Descartes, Locke, Hume ve Kant gibi etkili filozoflar yer almaktadır.
Genel özet
Tarihsel olarak erken modern dönem, yaklaşık 1500-1789 yılları arasındadır, ancak "erken modern felsefe" adı altında genellikle daha dar bir zaman dilimini ifade etmek için kullanılmaktadır.
En dar anlamda, terim esas olarak 17. ve 18. yüzyıl felsefesini tanımlar ve genellikle René Descartes ile başlar. Bu tür analizlere genellikle dahil olmuş 17. yüzyıl filozofları arasında Thomas Hobbes, Blaise Pascal, Baruch Spinoza, Gottfried Wilhelm Leibniz ve Isaac Newton yer almaktadır. 18. yüzyıl, genellikle Aydınlanma Çağı olarak bilinir ve bu dönemde John Locke, George Berkeley ve David Hume gibi erken modern figürleri bulunur.
Terim bazen daha geniş bir bağlamda ele alınarak, 16. yüzyıldan önceki düşünürler Niccolò Machiavelli, Martin Luther, John Calvin, Michel de Montaigne ve Francis Bacon gibi isimleri kapsar. Bazı tanımlar ise Voltaire, Giambattista Vico ve Thomas Paine gibi düşünürleri de "erken modern" etiketi altında değerlendirir. En geniş tanıma göre, erken modern dönemin Immanuel Kant'ın 1804'teki ölümüyle sona erdiği söylenir. Bu şekilde bakıldığında, dönem son Rönesans filozoflarından Aydınlanma Çağı'nın son günlerine kadar uzanmaktadır. Çoğu uzman, dönemin René Descartes’ın 1641'de Paris’te yayınlanan Meditationes de Prima Philosophiae () eseri ile başlayıp, Alman filozof Immanuel Kant’ın 1780'lerdeki Critique of Pure Reason (Saf Aklın Eleştirisi) eseriyle sona erdiğini kabul eder.
Bu dönemde çeşitli düşünürler zorlayıcı felsefi problemlerle karşı karşıya kaldılar: Klasik Aristotelesçilik ve Hristiyan teolojisinin ilkelerini, Kopernik, Galileo ve Newton'un ardından gelen yeni teknolojik gelişmelerle bağdaştırmak. Cansız nesnelerin hareketini fiziksel olmayan bir şeyin müdahalesi olmadan yöneten, matematiksel olarak tanımlanabilen evrensel yasaların hükmettiği modern bir mekanik kozmos imgesi, özellikle zihin, beden ve Tanrı hakkındaki yerel düşünce biçimlerini ciddi şekilde zorladı. Buna karşılık, deneysel gelişmelerde yer alan birçok filozof, insanların evren ile ilişkisine dair çeşitli bakış perspektifler geliştirip mükemmelleştirdiler.
Batı düşüncesini derinlemesine şekillendiren üç kritik tarihsel olay, Keşif Çağı, modern bilimin gelişmesi ve Protestan Reformasyonu ile sonuçlanan mezhep çatışmalarıydı. Felsefe ile bilimsel araştırma arasındaki ilişki karmaşıktı, çünkü birçok erken modern bilim insanı kendilerini filozof olarak tanımlamakta ve bu iki disiplini birbirine karıştırmaktaydı. Bu iki alan sonunda birbirinden ayrılacaktı. Bilimsel kesinlik konusundaki çağdaş felsefenin epistemolojik ve metodolojik kaygıları, böyle bir ayrılığa rağmen devamlılığını sürdürdü.
Erken modern entelektüel dönem de Batı felsefesinin gelişmesine katkı sağladı. Metafizik, toplumsal varlık, epistemoloji ve akılcı düşünce gibi yeni felsefi teoriler ortaya atıldı. Gerçekliği araştırmak için akılcılığın, mantığın ve akıl yürütmenin ön plana atıldığı rasyonalizmin ilerletilmesi ve genişletilmesi üzerine güçlü bir vurgu vardı.
Aydınlanma dönemi
Aydınlanma, aynı zamanda Aydınlanma Çağı olarak da tanımlanan 18. yüzyıl Avrupa'sında fikirler dünyasına hakim olan bir felsefi harekettir. Bu hareket, aklın temel güç ve meşruiyet kaynağı olduğu ilkesine dayanmaktaydı ve özgürlük, ilerleme, hoşgörü, kardeşlik, anayasal yönetim ve kilise-devlet ayrımı gibi prensipleri savunuyordu. Aydınlanma, bilime ve indirgemeciliğe odaklanmanın yanı sıra, dini baskıya karşı artan bir şüphecilik ile tanımlandı. Aydınlanma idealleri, monarşi ve kiliseye meydan okuyarak 18. ve 19. yüzyılların siyasi sorunlarının temelini attı. Fransız tarihçilere göre, Aydınlanma Çağı, Louis XIV'nin öldüğü 1715 yılında başlamış ve Fransız Devrimi'nin gerçekleştiği 1789 yılında sona ermiştir. Bazı çağdaş tarihçilere göre ise, bu dönem 1620'lerde, Bilimsel Devrim'in doğuşuyla başlamaktadır. Ancak, 18. yüzyılın ilk birkaç on yılı ve 19. yüzyılın ilk birkaç on yılı boyunca, hareketin çeşitli ulusal varyasyonları gelişmiştir.
17. yüzyılda Aydınlanma'nın önemli öncüleri olan İngiliz Francis Bacon ve Thomas Hobbes, Fransız René Descartes ve Galileo Galilei, Johannes Kepler ve Gottfried Wilhelm Leibniz gibi Bilimsel Devrim'in önde gelen doğa filozoflarıydı. Aydınlanma'nın kökenleri genellikle 1680'ler İngiltere'sine dayandırılır; bu dönemde Isaac Newton "Principia Mathematica" (1686) adlı eserini yayımlamış ve John Locke "" (1689) adlı eserini kaleme almıştır. Bu iki eser, Aydınlanma'nın bilim, matematik ve felsefede büyük ilerlemeler kaydetmesinin temelini oluşturmuştur.
Aydınlanma Çağı hızla Avrupa'nın geneline yayılıyordu. On yedinci yüzyılın sonlarında Isaac Newton gibi bilimciler ve John Locke gibi yazarlar mevcut düzeni sorguladılar. Newton'un yerçekimi ve hareket yasaları, evreni herhangi bir manevi olgudan bağımsız doğal ilkeler açısından tanımladı. Locke, İngiltere'nin siyasi istikrarsızlığının ardından, halkın doğal yaşam, özgürlük ve mülkiyet haklarını savunmayan bir hükûmeti değiştirme özgürlüğüne sahip olduğunu savundu. İnsanlar, insanları sonsuz lanetlenmeye kader koyabilen ve despotik bir hükümdarın yönetmesine güç sağlayan bir Tanrı'nın varlığına olan güvenlerini kaybetmeye başladılar. Bu fikirler Avrupa'yı kalıcı olarak değiştirecekti.
Başlıca Aydınlanma hareketleri
18.yüzyılın ortalarında Avrupa, yerleşik teorilere ve dogmalara meydan okuyan bir felsefi ve bilimsel etkinlik patlaması yaşadı. Voltaire ve Jean-Jacques Rousseau, felsefi hareketin öncülerinden olarak, din ve Katolik teoloji yerine akıl üzerine kurulu bir toplum, doğal hukuk temelli yeni bir sivil düzen ve deney ve gözleme dayanan bir bilim savundular. Siyaset filozofu Montesquieu, ABD Anayasası'nı hazırlayanlar tarafından coşkuyla kabul edilen hükûmetin güçler ayrılığı fikrini önerdi.
İki ayrı Aydınlanma felsefesi okulu vardı. Spinoza'nın teorisinden esinlenilen radikal Aydınlanma, demokrasi, bireysel özgürlük, ifade özgürlüğü ve dini otoritenin kaldırılmasını savundu. René Descartes, John Locke, Christian Wolff ve Isaac Newton tarafından desteklenen ikinci, daha ılımlı tür, reform ile eski güç ve dini kurumlar arasında bir denge politikasını amaçladı.
Bilim, sonunda Aydınlanma söylemini ve düşüncesini domine etmeye başladı. Sayısız Aydınlanma yazarı ve düşünürü bilimsel geçmişe sahipti ve bilimsel ilerlemeyi, özgür konuşma ve fikirlerin gelişmesi konusunda dinin ve geleneksel otoritenin çöküşü ile eş değer olarak nitelendirdi. Genel olarak, Aydınlanma bilimi, ampirizme ve mantıksal akıl yürütmeye büyük önem verdi ve Aydınlanma'nın ilerleme ve gelişme idealiyle yadsınamaz bir şekilde bağlantılıydı. Bununla birlikte, Aydınlanma ideallerinin çoğunda olduğu gibi, bilimin avantajları genel olarak kabul görmüyordu.
Aydınlanma, geleneksel olarak, günümüz Batı siyasi ve entelektüel kültürünün temelini attığı kabul edilir. Batı'da demokratik ilkeler ve kurumlar üzerine odaklanan ve modern, liberal demokrasilerin kurulmasıyla sonuçlanan bir siyasi modernleşme dönemi başlattı. Avrupa liberal düşüncesinin temelleri arasında bireysel hak, tüm insanların doğal eşitliği, güçler ayrılığı, siyasi düzenin yapay doğası (bu da sivil toplum ve devlet arasındaki sonraki ayrımı tetikledi), tüm meşru siyasi gücün "temsilci" olması ve halkın rızasını gerektirdiği ve liberal yorumculuk yer alır.
Aydınlanma dönemi eleştirisi, Avrupa'nın önceki yüzyılındaki dini kargaşaya bir tepkiydi. Aydınlanma entelektüelleri, örgütlü dinin siyasi hakimiyetini sınırlamayı, böylece bir başka hoşgörüsüz dini şiddet dönemini önlemeyi amaçladılar. Deizm (Tanrı'nın Yaratıcı olduğuna, ancak İncil veya diğer otoriter kaynaklara referans olmaksızın inanma) ve ateizm gibi birçok yeni kavram ortaya çıktı. İkincisi oldukça tartışıldı, ancak az sayıda destekçi kazandı. Voltaire gibi birçok kişi, yanlış yapanları cezalandıran bir Tanrı'ya inanılmadığında, toplumun ahlaki düzeninin bozulma tehlikesiyle karşı karşıya kalınacağına inanıyordu.
Nitelikler
Erken modern dönem, insan çabasının birçok alanında meydana gelen dramatik değişimlerden doğmuştur. En önemli özellikler arasında bilimin şekillenmesi, bilimsel ilerlemenin hızlanması ve sekülerleştirilmiş siyaset, hukuk mahkemeleri ve ulus devletin oluşturulması yer alır. Modern döneme ait geleneksel kavramlara, örneğin empiristler ve rasyonalistler arasındaki ayrım gibi, bazı şüpheler vardı; bu, etik, siyasi felsefe ve metafizik epistemolojiden uzaklaşan felsefi ve tarihi bir değişimi temsil ediyordu.
Bireycilik de inanç ve otoriteye bir tepki olarak ortaya çıktı, o dönemin istenilen siyasi lideri kim olursa olsun Hristiyanlık ve Hristiyanlaştırılmış felsefenin onunla birleşmesine meydan okudu. Burjuvazinin süregelen yükselişi, Kilise'nin gücüne meydan okuyacak ve sonunda kilise ile devletin ayrılmasına giden yolculuğa başlatacaktı Modern Avrupa'nın siyasi ve ekonomik durumu, özellikle etik ve siyaset felsefesi olmak üzere felsefi düşünce üzerinde etkili olacaktı.
Bu dönemde Bilimsel Devrim de meşruiyet kazandı. başa çıkma girişimleri, akademik felsefi gelenekte kökenleri olan üç temel anlaşmazlık üzerine odaklandı ve tartışıldı. Leibniz ve Spinoza gibi filozoflar, Tanrı'nın niteliksel sonsuzluğunu matematiksel soyut sonsuzluk kavramından ayırmak için bu tanımı kullandılar. Erken modern düşünürler, fiili sonsuzluk ile potansiyel sonsuzluk arasında bir ayrım yaptılar. Akademik gelenek, yaratılmış dünyada fiili sonsuzlukların varlığını geleneksel olarak reddetmiş, ancak Aristoteles'in Zeno'nun paradokslarına yaklaşımını takip ederek potansiyel sonsuzlukları kabul etmiştir. Ayrıca, erken modern düşüncenin ortaya çıkışı, dönemin entelektüel ve kültürel bağlamındaki değişikliklerle bağlantılıydı; bu değişiklikler arasında doğal bilimin ilerlemesi, Katolik ve Protestan kiliseleri içindeki ve arasındaki teolojik çelişkiler ve modern ulus devletin büyümesi yer alıyordu.
Önemli düşünürler
Descartes, Spinoza, Leibniz, Berkeley, Hume, Hobbes ve Kant, yanı sıra Hugo Grotius, Pierre Gassendi, , Nicolas Malebranche, Pierre Bayle, Samuel von Pufendorf ve Francis Hutcheson gibi filozoflar, çeşitli felsefi dönemlerde geliştirdikleri kuramlar ve teorilerle erken modern felsefenin önemli figürleri olarak kabul edilirler.
John Locke tarafından geliştirilen doğal hukuk siyaset felsefesi, erken modern düşüncede yaygın ve önemli bir kavramdı. Doğal hukuk, bireysel haklar ve öznel iddialar haline evrildi. Aristoteles'in zaten bilinen felsefesine ek, Locke, hükûmetin vatandaşlarına temel ve doğal haklar vermesi gerektiğini öne sürdü. Alternatif olarak, Thomas Hobbes, doğal hukukun sınırlı bir alanı olduğunu iddia etti. Kontrolsüz özgürlük, herkesin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir savaş durumuna yol açtı. Hobbes, bu şiddet halini, felsefenin en ünlü pasajlarından birinde şöyle özetledi: "Ve insanın hayatı yalnız, kötü, iğrenç, vahşi ve kısa". Thomas Hobbes'un dünya görüşü, sosyal ve siyasi düzene ve insanların iç savaş tehlikesi veya riski olmadan nasıl bir arada yaşayabileceklerine odaklandı.
Thomas Hobbes
Hobbes'un ahlaki ve siyasi teorisi, doğal hakların bir değerlendirmesini içerir. Hobbes'un doğal haklar kavramı, insanı bir "doğa durumu" içinde de değerlendiriyordu. Ona göre, temel doğal (insan) hakkı, doğasını korumak için gücünü istediği gibi kullanmaktı, ki bu da hayatını korumaktı.
Doğal özgürlük, Hobbes'un prensip olarak adlandırdığı evrensel yasalardan farklıdır ya da akıl yoluyla keşfedilen ve bir insanın yaşamını yok edecek veya ona yaşamını sürdürme araçlarını elinden alacak bir şey yapmasını yasaklayan kurallardan farklıdır.
Hobbes'un görüşüne göre, yaşam sadece özgürlüklerden oluşuyor ve "Bu yüzden, herkesin her şeye, hatta birbirlerinin bedenlerine bile hakkı var. Ancak, herhangi bir malın doğal insan haklarına sahip olduğu sürece, kimse için uzun vadeli güvenlik olamaz."
Bu, " adı verilen bir duruma yol açacaktı, insanlar birbirlerini öldürecek, çalmak ve köleleştirmek zorunda kalacaklardı. Hobbes, sınırsız haklar tarafından üretilen bir kaos durumunda insan varoluşunun yalnız, yoksul, çirkin, vahşi ve kısa olduğunu teorileştirdi. Bu nedenle, insanlar birçok temel haklarını feda etmeyi kabul edeceklerdi ki bir siyasi ve medeni toplum inşa edebilsinler. Toplumsal sözleşme teorisi, bu erken argümantasyon kullanılarak ilk defa açıklanmıştır.
Doğal veya kurumsal yasalar, öncelikle bir egemen otorite tarafından tesis edilmeden önce işe yaramaz. Doğru ve haksız hakkında konuşmadan önce, bazı zorlayıcı otoritelerin insanları sözlerini tutmaya zorlaması gerekmektedir. Devletin kurulmasından önce böyle bir zorlayıcı güç yoktur. Bu zorlayıcı Devlet, Hobbes'un görüşüne göre, yabancı müdahalelerden ve birbirlerinden vatandaşların güvenliğini garanti altına almak için mülkiyeti el koyma hakkına sahiptir.
Sosyal sözleşme teorisine göre, "devredilemez haklar", insanların egemenliğe devredemeyeceği haklardır. Bu içsel haklar, kanuna bağlı olmaksızın kabul edilen haklar olarak düşünülmüştür. Sadece en güçlüleri kendi ayrıcalıklarını doğa durumunda kullanabilir. Bu nedenle, bireyler korunmak için doğal haklarını feda ederler ve böylece bunu yapma gücü tarafından verilen yasal haklara sahip olurlar.
Tarihsel kölelik ve otoriter yönetimlere yönelik birçok gerekçe, özgürlük ve özgürlükten vazgeçme haklarına ilişkin rıza esaslı düzenlemeleri içerir. Hukuki olarak devredilemezlik argümanları, tüm istenmeyen köleleştirmeye karşı anti-kölelik hareketinin temelini oluşturdu, sadece açıkça tanımlanan kölelik değil, kanunen kölelik olarak tanımlanan tüm zorla köleleştirmeye karşı argüman sunar. Bir hakkın hukuken haksızca bölünmesi anlaşması hukuka aykırı olacaktır. Benzer şekilde, bu argüman, demokratik hareket tarafından, bir halkı zorla köleleştiren açık veya örtük sosyal anlaşmaları (örneğin, Thomas Hobbes'un Leviathan'ındaki pactum subjectionis) reddetmek için kullanılmıştır.
Etki
21.yüzyıla kadar, erken modern felsefe anlatıları ve geleneksel ders içerikleri, Anglosakson üniversitelerinde sunulan derslerde Descartes, Leibniz, Locke, Spinoza, Berkeley, Hume ve Kant gibi isimlerden oluşan bir tarih hakimdi.
Erken modern dönem teorileri, siyasi felsefe dahil olmak üzere birçok modern gelişmeyi önemli ölçüde etkilemiştir. Amerikalı siyaset filozofu , erken modern dönemde birbirleriyle ilişkili iki dönüşümü incelemiştir. Birincisi, insanın doğuştan politik bir varlık olduğunu savunan siyasi natüralizm ile insanın doğal halinin politik olmadığını savunan siyasi anti-naturalizm arasındaki metafiziksel karşıtlık. İkincisi ise, "karmaşık, bürokratik sistemlerden, iç içe geçmiş dini ve sözleşmeye dayalı ilişkilerden" "bağımsız, bölgesel devletler" biçimini alan siyasi kültürlere doğru tarihsel kayma. Bu dönüşümlerin nasıl gerçekleştiğini gözlemlemek önemlidir, çünkü erken modern dönem siyasi teorisyenleri tarafından öne sürülen fikirler, bugün var olan siyasi kurumların yaratılmasında önemli bir rol oynamıştır.
Erken modern felsefenin gelişimi, dönemin entelektüel ve kültürel ortamındaki önemli gelişmelerle, bilimdeki gelişmeler, Katolik ve Protestan kiliseleri ve modern ulus devletin yükselişiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olarak kabul edilmiştir.
Kaynakça
- ^ Tlumak, Jeffrey (11 Ocak 2013). "Classical Modern Philosophy". doi:10.4324/9780203642429.
- ^ Berman, Marshall (1982). All that is solid melts into air. The experience of modernity. New York: Simon, Schuster. ISBN .
- ^ Leiter, Brian, (Ed.) (5 Ağustos 2004). The Future for Philosophy. Oxford University PressOxford. ISBN .
- ^ a b c Zalta, Edward (1 Eylül 2006). "The Stanford Encyclopedia of Philosophy: A university/library partnership in support of scholarly communication and open access". College & Research Libraries News. 67 (8): 502-504. doi:10.5860/crln.67.8.7670. ISSN 2150-6698.
- ^ Levers, Merry-Jo D. (1 Ocak 2013). "Philosophical Paradigms, Grounded Theory, and Perspectives on Emergence". SAGE Open (İngilizce). 3 (4): 215824401351724. doi:10.1177/2158244013517243. ISSN 2158-2440. 21 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Garber, Daniel; Rutherford, Donald, (Ed.) (6 Aralık 2018). Oxford Studies in Early Modern Philosophy, Volume VIII. 1 (İngilizce). Oxford University Press. doi:10.1093/oso/9780198829294.001.0001. ISBN . 19 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Wu, Kun (1 Aralık 2016). "The Interaction and Convergence of the Philosophy and Science of Information". Philosophies (İngilizce). 1 (3): 228-244. doi:10.3390/philosophies1030228. ISSN 2409-9287. 20 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Beatty, Joy E.; Leigh, Jennifer S. A.; Dean, Kathy Lund (2009). "Philosophy Rediscovered: Exploring the Connections Between Teaching Philosophies, Educational Philosophies, and Philosophy". Journal of Management Education (İngilizce). 33 (1): 99-114. doi:10.1177/1052562907310557. ISSN 1052-5629. 21 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Schmidt, James (2006). "What Enlightenment Was, What It Still Might Be, and Why Kant May Have Been Right After All". American Behavioral Scientist (İngilizce). 49 (5): 647-663. doi:10.1177/0002764205282215. ISSN 0002-7642. 21 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ "The origins of military thought: from the Enlightenment to Clausewitz". Choice Reviews Online. 27 (05): 27-2960-27-2960. 1 Ocak 1990. doi:10.5860/choice.27-2960. ISSN 0009-4978.
- ^ Nicolaidis, Efthymios; Delli, Eudoxie; Livanos, Nikolaos; Tampakis, Kostas; Vlahakis, George (20 Eylül 2016). "Science and Orthodox Christianity: An Overview". Isis (İngilizce). 107 (3): 542-566. doi:10.1086/688704. ISSN 0021-1753. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Zafirovski, Milan (2011). The Enlightenment and Its Effects on Modern Society (İngilizce). New York, NY: Springer New York. doi:10.1007/978-1-4419-7387-0. ISBN .
- ^ Sellars, John (2020). "RENAISSANCE HUMANISM AND PHILOSOPHY AS A WAY OF LIFE". Metaphilosophy (İngilizce). 51 (2-3): 226-243. doi:10.1111/meta.12409. ISSN 0026-1068. 19 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Ash, Eric H. (2010). "Introduction: Expertise and the Early Modern State". Osiris (İngilizce). 25 (1): 1-24. doi:10.1086/657254. ISSN 0369-7827. 16 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Spruyt, Hendrik (2002). "T HE O RIGINS, D EVELOPMENT, AND P OSSIBLE D ECLINE OF THE M ODERN S TATE". Annual Review of Political Science (İngilizce). 5 (1): 127-149. doi:10.1146/annurev.polisci.5.101501.145837. ISSN 1094-2939. 1 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Carmichael, D. J. C. (1990). "Hobbes on Natural Right in Society: The Leviathan Account". Canadian Journal of Political Science (İngilizce). 23 (1): 3-21. doi:10.1017/S0008423900011598. ISSN 0008-4239.
- ^ Estrada, Fernando (2012). "El Leviathan de Thomas Hobbes (The Leviathan of Thomas Hobbes)". SSRN Electronic Journal (İngilizce). doi:10.2139/ssrn.2127939. ISSN 1556-5068.
- ^ McCrudden, C. (1 Eylül 2008). "Human Dignity and Judicial Interpretation of Human Rights". European Journal of International Law. 19 (4): 655-724. doi:10.1093/ejil/chn043. ISSN 0938-5428.
- ^ Minogue, K. R. (1970). "THE LOGIC OF LEVIATHAN". Philosophical Books (İngilizce). 11 (3): 10-12. doi:10.1111/j.1468-0149.1970.tb00060.x. ISSN 0031-8051. 19 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Skinner, Quentin (1966). "III. The Ideological Context of Hobbes's Political Thought". The Historical Journal (İngilizce). 9 (3): 286-317. doi:10.1017/S0018246X66000014. ISSN 0018-246X.
- ^ Nodelman, Uri; Allen, Colin; Zalta, Edward N. (2002). "Stanford encyclopedia of philosophy". Proceedings of the second ACM/IEEE-CS joint conference on Digital libraries - JCDL '02. New York, New York, USA: ACM Press. doi:10.1145/544317.544327.
- ^ Ellerman, David (2010). "Inalienable Rights: A Litmus Test for Liberal Theories of Justice". Law and Philosophy (İngilizce). 29 (5): 571-599. doi:10.1007/s10982-010-9076-8. ISSN 0167-5249.
- ^ De Caro, Mario; Macarthur, David, (Ed.) (15 Aralık 2008). Naturalism in Question. Harvard University Press. ISBN .
- ^ Brutentz, K. (2009). "On Restructurization of Modern International Relations". World Economy and International Relations (12): 26-37. doi:10.20542/0131-2227-2009-12-26-37. ISSN 0131-2227.
- ^ Brooks, Thom (2013). "In Defence of Political Theory: Impact and Opportunities". Political Studies Review (İngilizce). 11 (2): 209-215. doi:10.1111/1478-9302.12007. ISSN 1478-9299. 29 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
- ^ Loewenstein, David; Shell, Alison (3 Temmuz 2019). "Early Modern Literature and England's Long Reformation". Reformation (İngilizce). 24 (2): 53-58. doi:10.1080/13574175.2019.1665264. ISSN 1357-4175. 19 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Erken modern felsefe ayrica klasik modern felsefe Bati dusuncesinin gelisen bir hareketiydi Madde ve zihin gibi konulari teoriler ve soylemlerle inceleyen felsefe tarihinde modern felsefe olarak anilan donemin baslangiciyla ortusen bir donemdir Ortacag felsefe doneminin ardindan gelmistir Erken modern felsefenin genellikle 16 ve 18 yuzyillar arasinda meydana geldigi dusunulse de bazi filozoflar ve tarihciler bu donemi biraz daha erkene cekmektedirler Bu donemde felsefenin gunumuzdeki anlayisina katki saglayan Descartes Locke Hume ve Kant gibi etkili filozoflar yer almaktadir Genel ozetTarihsel olarak erken modern donem yaklasik 1500 1789 yillari arasindadir ancak erken modern felsefe adi altinda genellikle daha dar bir zaman dilimini ifade etmek icin kullanilmaktadir En dar anlamda terim esas olarak 17 ve 18 yuzyil felsefesini tanimlar ve genellikle Rene Descartes ile baslar Bu tur analizlere genellikle dahil olmus 17 yuzyil filozoflari arasinda Thomas Hobbes Blaise Pascal Baruch Spinoza Gottfried Wilhelm Leibniz ve Isaac Newton yer almaktadir 18 yuzyil genellikle Aydinlanma Cagi olarak bilinir ve bu donemde John Locke George Berkeley ve David Hume gibi erken modern figurleri bulunur Terim bazen daha genis bir baglamda ele alinarak 16 yuzyildan onceki dusunurler Niccolo Machiavelli Martin Luther John Calvin Michel de Montaigne ve Francis Bacon gibi isimleri kapsar Bazi tanimlar ise Voltaire Giambattista Vico ve Thomas Paine gibi dusunurleri de erken modern etiketi altinda degerlendirir En genis tanima gore erken modern donemin Immanuel Kant in 1804 teki olumuyle sona erdigi soylenir Bu sekilde bakildiginda donem son Ronesans filozoflarindan Aydinlanma Cagi nin son gunlerine kadar uzanmaktadir Cogu uzman donemin Rene Descartes in 1641 de Paris te yayinlanan Meditationes de Prima Philosophiae eseri ile baslayip Alman filozof Immanuel Kant in 1780 lerdeki Critique of Pure Reason Saf Aklin Elestirisi eseriyle sona erdigini kabul eder Bu donemde cesitli dusunurler zorlayici felsefi problemlerle karsi karsiya kaldilar Klasik Aristotelescilik ve Hristiyan teolojisinin ilkelerini Kopernik Galileo ve Newton un ardindan gelen yeni teknolojik gelismelerle bagdastirmak Cansiz nesnelerin hareketini fiziksel olmayan bir seyin mudahalesi olmadan yoneten matematiksel olarak tanimlanabilen evrensel yasalarin hukmettigi modern bir mekanik kozmos imgesi ozellikle zihin beden ve Tanri hakkindaki yerel dusunce bicimlerini ciddi sekilde zorladi Buna karsilik deneysel gelismelerde yer alan bircok filozof insanlarin evren ile iliskisine dair cesitli bakis perspektifler gelistirip mukemmellestirdiler Bati dusuncesini derinlemesine sekillendiren uc kritik tarihsel olay Kesif Cagi modern bilimin gelismesi ve Protestan Reformasyonu ile sonuclanan mezhep catismalariydi Felsefe ile bilimsel arastirma arasindaki iliski karmasikti cunku bircok erken modern bilim insani kendilerini filozof olarak tanimlamakta ve bu iki disiplini birbirine karistirmaktaydi Bu iki alan sonunda birbirinden ayrilacakti Bilimsel kesinlik konusundaki cagdas felsefenin epistemolojik ve metodolojik kaygilari boyle bir ayriliga ragmen devamliligini surdurdu Erken modern entelektuel donem de Bati felsefesinin gelismesine katki sagladi Metafizik toplumsal varlik epistemoloji ve akilci dusunce gibi yeni felsefi teoriler ortaya atildi Gercekligi arastirmak icin akilciligin mantigin ve akil yurutmenin on plana atildigi rasyonalizmin ilerletilmesi ve genisletilmesi uzerine guclu bir vurgu vardi Aydinlanma donemiAydinlanma ayni zamanda Aydinlanma Cagi olarak da tanimlanan 18 yuzyil Avrupa sinda fikirler dunyasina hakim olan bir felsefi harekettir Bu hareket aklin temel guc ve mesruiyet kaynagi oldugu ilkesine dayanmaktaydi ve ozgurluk ilerleme hosgoru kardeslik anayasal yonetim ve kilise devlet ayrimi gibi prensipleri savunuyordu Aydinlanma bilime ve indirgemecilige odaklanmanin yani sira dini baskiya karsi artan bir suphecilik ile tanimlandi Aydinlanma idealleri monarsi ve kiliseye meydan okuyarak 18 ve 19 yuzyillarin siyasi sorunlarinin temelini atti Fransiz tarihcilere gore Aydinlanma Cagi Louis XIV nin oldugu 1715 yilinda baslamis ve Fransiz Devrimi nin gerceklestigi 1789 yilinda sona ermistir Bazi cagdas tarihcilere gore ise bu donem 1620 lerde Bilimsel Devrim in dogusuyla baslamaktadir Ancak 18 yuzyilin ilk birkac on yili ve 19 yuzyilin ilk birkac on yili boyunca hareketin cesitli ulusal varyasyonlari gelismistir 17 yuzyilda Aydinlanma nin onemli onculeri olan Ingiliz Francis Bacon ve Thomas Hobbes Fransiz Rene Descartes ve Galileo Galilei Johannes Kepler ve Gottfried Wilhelm Leibniz gibi Bilimsel Devrim in onde gelen doga filozoflariydi Aydinlanma nin kokenleri genellikle 1680 ler Ingiltere sine dayandirilir bu donemde Isaac Newton Principia Mathematica 1686 adli eserini yayimlamis ve John Locke 1689 adli eserini kaleme almistir Bu iki eser Aydinlanma nin bilim matematik ve felsefede buyuk ilerlemeler kaydetmesinin temelini olusturmustur Aydinlanma Cagi hizla Avrupa nin geneline yayiliyordu On yedinci yuzyilin sonlarinda Isaac Newton gibi bilimciler ve John Locke gibi yazarlar mevcut duzeni sorguladilar Newton un yercekimi ve hareket yasalari evreni herhangi bir manevi olgudan bagimsiz dogal ilkeler acisindan tanimladi Locke Ingiltere nin siyasi istikrarsizliginin ardindan halkin dogal yasam ozgurluk ve mulkiyet haklarini savunmayan bir hukumeti degistirme ozgurlugune sahip oldugunu savundu Insanlar insanlari sonsuz lanetlenmeye kader koyabilen ve despotik bir hukumdarin yonetmesine guc saglayan bir Tanri nin varligina olan guvenlerini kaybetmeye basladilar Bu fikirler Avrupa yi kalici olarak degistirecekti Baslica Aydinlanma hareketleri18 yuzyilin ortalarinda Avrupa yerlesik teorilere ve dogmalara meydan okuyan bir felsefi ve bilimsel etkinlik patlamasi yasadi Voltaire ve Jean Jacques Rousseau felsefi hareketin onculerinden olarak din ve Katolik teoloji yerine akil uzerine kurulu bir toplum dogal hukuk temelli yeni bir sivil duzen ve deney ve gozleme dayanan bir bilim savundular Siyaset filozofu Montesquieu ABD Anayasasi ni hazirlayanlar tarafindan coskuyla kabul edilen hukumetin gucler ayriligi fikrini onerdi Iki ayri Aydinlanma felsefesi okulu vardi Spinoza nin teorisinden esinlenilen radikal Aydinlanma demokrasi bireysel ozgurluk ifade ozgurlugu ve dini otoritenin kaldirilmasini savundu Rene Descartes John Locke Christian Wolff ve Isaac Newton tarafindan desteklenen ikinci daha ilimli tur reform ile eski guc ve dini kurumlar arasinda bir denge politikasini amacladi Bilim sonunda Aydinlanma soylemini ve dusuncesini domine etmeye basladi Sayisiz Aydinlanma yazari ve dusunuru bilimsel gecmise sahipti ve bilimsel ilerlemeyi ozgur konusma ve fikirlerin gelismesi konusunda dinin ve geleneksel otoritenin cokusu ile es deger olarak nitelendirdi Genel olarak Aydinlanma bilimi ampirizme ve mantiksal akil yurutmeye buyuk onem verdi ve Aydinlanma nin ilerleme ve gelisme idealiyle yadsinamaz bir sekilde baglantiliydi Bununla birlikte Aydinlanma ideallerinin cogunda oldugu gibi bilimin avantajlari genel olarak kabul gormuyordu Aydinlanma geleneksel olarak gunumuz Bati siyasi ve entelektuel kulturunun temelini attigi kabul edilir Bati da demokratik ilkeler ve kurumlar uzerine odaklanan ve modern liberal demokrasilerin kurulmasiyla sonuclanan bir siyasi modernlesme donemi baslatti Avrupa liberal dusuncesinin temelleri arasinda bireysel hak tum insanlarin dogal esitligi gucler ayriligi siyasi duzenin yapay dogasi bu da sivil toplum ve devlet arasindaki sonraki ayrimi tetikledi tum mesru siyasi gucun temsilci olmasi ve halkin rizasini gerektirdigi ve liberal yorumculuk yer alir Aydinlanma donemi elestirisi Avrupa nin onceki yuzyilindaki dini kargasaya bir tepkiydi Aydinlanma entelektuelleri orgutlu dinin siyasi hakimiyetini sinirlamayi boylece bir baska hosgorusuz dini siddet donemini onlemeyi amacladilar Deizm Tanri nin Yaratici olduguna ancak Incil veya diger otoriter kaynaklara referans olmaksizin inanma ve ateizm gibi bircok yeni kavram ortaya cikti Ikincisi oldukca tartisildi ancak az sayida destekci kazandi Voltaire gibi bircok kisi yanlis yapanlari cezalandiran bir Tanri ya inanilmadiginda toplumun ahlaki duzeninin bozulma tehlikesiyle karsi karsiya kalinacagina inaniyordu NiteliklerErken modern donem insan cabasinin bircok alaninda meydana gelen dramatik degisimlerden dogmustur En onemli ozellikler arasinda bilimin sekillenmesi bilimsel ilerlemenin hizlanmasi ve sekulerlestirilmis siyaset hukuk mahkemeleri ve ulus devletin olusturulmasi yer alir Modern doneme ait geleneksel kavramlara ornegin empiristler ve rasyonalistler arasindaki ayrim gibi bazi supheler vardi bu etik siyasi felsefe ve metafizik epistemolojiden uzaklasan felsefi ve tarihi bir degisimi temsil ediyordu Bireycilik de inanc ve otoriteye bir tepki olarak ortaya cikti o donemin istenilen siyasi lideri kim olursa olsun Hristiyanlik ve Hristiyanlastirilmis felsefenin onunla birlesmesine meydan okudu Burjuvazinin suregelen yukselisi Kilise nin gucune meydan okuyacak ve sonunda kilise ile devletin ayrilmasina giden yolculuga baslatacakti Modern Avrupa nin siyasi ve ekonomik durumu ozellikle etik ve siyaset felsefesi olmak uzere felsefi dusunce uzerinde etkili olacakti Bu donemde Bilimsel Devrim de mesruiyet kazandi basa cikma girisimleri akademik felsefi gelenekte kokenleri olan uc temel anlasmazlik uzerine odaklandi ve tartisildi Leibniz ve Spinoza gibi filozoflar Tanri nin niteliksel sonsuzlugunu matematiksel soyut sonsuzluk kavramindan ayirmak icin bu tanimi kullandilar Erken modern dusunurler fiili sonsuzluk ile potansiyel sonsuzluk arasinda bir ayrim yaptilar Akademik gelenek yaratilmis dunyada fiili sonsuzluklarin varligini geleneksel olarak reddetmis ancak Aristoteles in Zeno nun paradokslarina yaklasimini takip ederek potansiyel sonsuzluklari kabul etmistir Ayrica erken modern dusuncenin ortaya cikisi donemin entelektuel ve kulturel baglamindaki degisikliklerle baglantiliydi bu degisiklikler arasinda dogal bilimin ilerlemesi Katolik ve Protestan kiliseleri icindeki ve arasindaki teolojik celiskiler ve modern ulus devletin buyumesi yer aliyordu Onemli dusunurlerDescartes Spinoza Leibniz Berkeley Hume Hobbes ve Kant yani sira Hugo Grotius Pierre Gassendi Nicolas Malebranche Pierre Bayle Samuel von Pufendorf ve Francis Hutcheson gibi filozoflar cesitli felsefi donemlerde gelistirdikleri kuramlar ve teorilerle erken modern felsefenin onemli figurleri olarak kabul edilirler John Locke tarafindan gelistirilen dogal hukuk siyaset felsefesi erken modern dusuncede yaygin ve onemli bir kavramdi Dogal hukuk bireysel haklar ve oznel iddialar haline evrildi Aristoteles in zaten bilinen felsefesine ek Locke hukumetin vatandaslarina temel ve dogal haklar vermesi gerektigini one surdu Alternatif olarak Thomas Hobbes dogal hukukun sinirli bir alani oldugunu iddia etti Kontrolsuz ozgurluk herkesin hayatta kalma mucadelesi verdigi bir savas durumuna yol acti Hobbes bu siddet halini felsefenin en unlu pasajlarindan birinde soyle ozetledi Ve insanin hayati yalniz kotu igrenc vahsi ve kisa Thomas Hobbes un dunya gorusu sosyal ve siyasi duzene ve insanlarin ic savas tehlikesi veya riski olmadan nasil bir arada yasayabileceklerine odaklandi Thomas Hobbes Hobbes un ahlaki ve siyasi teorisi dogal haklarin bir degerlendirmesini icerir Hobbes un dogal haklar kavrami insani bir doga durumu icinde de degerlendiriyordu Ona gore temel dogal insan hakki dogasini korumak icin gucunu istedigi gibi kullanmakti ki bu da hayatini korumakti Dogal ozgurluk Hobbes un prensip olarak adlandirdigi evrensel yasalardan farklidir ya da akil yoluyla kesfedilen ve bir insanin yasamini yok edecek veya ona yasamini surdurme araclarini elinden alacak bir sey yapmasini yasaklayan kurallardan farklidir Hobbes un gorusune gore yasam sadece ozgurluklerden olusuyor ve Bu yuzden herkesin her seye hatta birbirlerinin bedenlerine bile hakki var Ancak herhangi bir malin dogal insan haklarina sahip oldugu surece kimse icin uzun vadeli guvenlik olamaz Bu herkesin herkese karsi savasi adi verilen bir duruma yol acacakti insanlar birbirlerini oldurecek calmak ve kolelestirmek zorunda kalacaklardi Hobbes sinirsiz haklar tarafindan uretilen bir kaos durumunda insan varolusunun yalniz yoksul cirkin vahsi ve kisa oldugunu teorilestirdi Bu nedenle insanlar bircok temel haklarini feda etmeyi kabul edeceklerdi ki bir siyasi ve medeni toplum insa edebilsinler Toplumsal sozlesme teorisi bu erken argumantasyon kullanilarak ilk defa aciklanmistir Dogal veya kurumsal yasalar oncelikle bir egemen otorite tarafindan tesis edilmeden once ise yaramaz Dogru ve haksiz hakkinda konusmadan once bazi zorlayici otoritelerin insanlari sozlerini tutmaya zorlamasi gerekmektedir Devletin kurulmasindan once boyle bir zorlayici guc yoktur Bu zorlayici Devlet Hobbes un gorusune gore yabanci mudahalelerden ve birbirlerinden vatandaslarin guvenligini garanti altina almak icin mulkiyeti el koyma hakkina sahiptir Sosyal sozlesme teorisine gore devredilemez haklar insanlarin egemenlige devredemeyecegi haklardir Bu icsel haklar kanuna bagli olmaksizin kabul edilen haklar olarak dusunulmustur Sadece en gucluleri kendi ayricaliklarini doga durumunda kullanabilir Bu nedenle bireyler korunmak icin dogal haklarini feda ederler ve boylece bunu yapma gucu tarafindan verilen yasal haklara sahip olurlar Tarihsel kolelik ve otoriter yonetimlere yonelik bircok gerekce ozgurluk ve ozgurlukten vazgecme haklarina iliskin riza esasli duzenlemeleri icerir Hukuki olarak devredilemezlik argumanlari tum istenmeyen kolelestirmeye karsi anti kolelik hareketinin temelini olusturdu sadece acikca tanimlanan kolelik degil kanunen kolelik olarak tanimlanan tum zorla kolelestirmeye karsi arguman sunar Bir hakkin hukuken haksizca bolunmesi anlasmasi hukuka aykiri olacaktir Benzer sekilde bu arguman demokratik hareket tarafindan bir halki zorla kolelestiren acik veya ortuk sosyal anlasmalari ornegin Thomas Hobbes un Leviathan indaki pactum subjectionis reddetmek icin kullanilmistir Etki21 yuzyila kadar erken modern felsefe anlatilari ve geleneksel ders icerikleri Anglosakson universitelerinde sunulan derslerde Descartes Leibniz Locke Spinoza Berkeley Hume ve Kant gibi isimlerden olusan bir tarih hakimdi Erken modern donem teorileri siyasi felsefe dahil olmak uzere bircok modern gelismeyi onemli olcude etkilemistir Amerikali siyaset filozofu erken modern donemde birbirleriyle iliskili iki donusumu incelemistir Birincisi insanin dogustan politik bir varlik oldugunu savunan siyasi naturalizm ile insanin dogal halinin politik olmadigini savunan siyasi anti naturalizm arasindaki metafiziksel karsitlik Ikincisi ise karmasik burokratik sistemlerden ic ice gecmis dini ve sozlesmeye dayali iliskilerden bagimsiz bolgesel devletler bicimini alan siyasi kulturlere dogru tarihsel kayma Bu donusumlerin nasil gerceklestigini gozlemlemek onemlidir cunku erken modern donem siyasi teorisyenleri tarafindan one surulen fikirler bugun var olan siyasi kurumlarin yaratilmasinda onemli bir rol oynamistir Erken modern felsefenin gelisimi donemin entelektuel ve kulturel ortamindaki onemli gelismelerle bilimdeki gelismeler Katolik ve Protestan kiliseleri ve modern ulus devletin yukselisiyle ayrilmaz bir sekilde baglantili olarak kabul edilmistir Kaynakca Tlumak Jeffrey 11 Ocak 2013 Classical Modern Philosophy doi 10 4324 9780203642429 Berman Marshall 1982 All that is solid melts into air The experience of modernity New York Simon Schuster ISBN 978 0 671 24602 0 Leiter Brian Ed 5 Agustos 2004 The Future for Philosophy Oxford University PressOxford ISBN 978 0 19 924728 8 a b c Zalta Edward 1 Eylul 2006 The Stanford Encyclopedia of Philosophy A university library partnership in support of scholarly communication and open access College amp Research Libraries News 67 8 502 504 doi 10 5860 crln 67 8 7670 ISSN 2150 6698 Levers Merry Jo D 1 Ocak 2013 Philosophical Paradigms Grounded Theory and Perspectives on Emergence SAGE Open Ingilizce 3 4 215824401351724 doi 10 1177 2158244013517243 ISSN 2158 2440 21 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Garber Daniel Rutherford Donald Ed 6 Aralik 2018 Oxford Studies in Early Modern Philosophy Volume VIII 1 Ingilizce Oxford University Press doi 10 1093 oso 9780198829294 001 0001 ISBN 978 0 19 882929 4 19 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Wu Kun 1 Aralik 2016 The Interaction and Convergence of the Philosophy and Science of Information Philosophies Ingilizce 1 3 228 244 doi 10 3390 philosophies1030228 ISSN 2409 9287 20 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Beatty Joy E Leigh Jennifer S A Dean Kathy Lund 2009 Philosophy Rediscovered Exploring the Connections Between Teaching Philosophies Educational Philosophies and Philosophy Journal of Management Education Ingilizce 33 1 99 114 doi 10 1177 1052562907310557 ISSN 1052 5629 21 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Schmidt James 2006 What Enlightenment Was What It Still Might Be and Why Kant May Have Been Right After All American Behavioral Scientist Ingilizce 49 5 647 663 doi 10 1177 0002764205282215 ISSN 0002 7642 21 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 The origins of military thought from the Enlightenment to Clausewitz Choice Reviews Online 27 05 27 2960 27 2960 1 Ocak 1990 doi 10 5860 choice 27 2960 ISSN 0009 4978 Nicolaidis Efthymios Delli Eudoxie Livanos Nikolaos Tampakis Kostas Vlahakis George 20 Eylul 2016 Science and Orthodox Christianity An Overview Isis Ingilizce 107 3 542 566 doi 10 1086 688704 ISSN 0021 1753 12 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Zafirovski Milan 2011 The Enlightenment and Its Effects on Modern Society Ingilizce New York NY Springer New York doi 10 1007 978 1 4419 7387 0 ISBN 978 1 4419 7386 3 Sellars John 2020 RENAISSANCE HUMANISM AND PHILOSOPHY AS A WAY OF LIFE Metaphilosophy Ingilizce 51 2 3 226 243 doi 10 1111 meta 12409 ISSN 0026 1068 19 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Ash Eric H 2010 Introduction Expertise and the Early Modern State Osiris Ingilizce 25 1 1 24 doi 10 1086 657254 ISSN 0369 7827 16 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Spruyt Hendrik 2002 T HE O RIGINS D EVELOPMENT AND P OSSIBLE D ECLINE OF THE M ODERN S TATE Annual Review of Political Science Ingilizce 5 1 127 149 doi 10 1146 annurev polisci 5 101501 145837 ISSN 1094 2939 1 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Carmichael D J C 1990 Hobbes on Natural Right in Society The Leviathan Account Canadian Journal of Political Science Ingilizce 23 1 3 21 doi 10 1017 S0008423900011598 ISSN 0008 4239 Estrada Fernando 2012 El Leviathan de Thomas Hobbes The Leviathan of Thomas Hobbes SSRN Electronic Journal Ingilizce doi 10 2139 ssrn 2127939 ISSN 1556 5068 McCrudden C 1 Eylul 2008 Human Dignity and Judicial Interpretation of Human Rights European Journal of International Law 19 4 655 724 doi 10 1093 ejil chn043 ISSN 0938 5428 Minogue K R 1970 THE LOGIC OF LEVIATHAN Philosophical Books Ingilizce 11 3 10 12 doi 10 1111 j 1468 0149 1970 tb00060 x ISSN 0031 8051 19 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Skinner Quentin 1966 III The Ideological Context of Hobbes s Political Thought The Historical Journal Ingilizce 9 3 286 317 doi 10 1017 S0018246X66000014 ISSN 0018 246X Nodelman Uri Allen Colin Zalta Edward N 2002 Stanford encyclopedia of philosophy Proceedings of the second ACM IEEE CS joint conference on Digital libraries JCDL 02 New York New York USA ACM Press doi 10 1145 544317 544327 Ellerman David 2010 Inalienable Rights A Litmus Test for Liberal Theories of Justice Law and Philosophy Ingilizce 29 5 571 599 doi 10 1007 s10982 010 9076 8 ISSN 0167 5249 De Caro Mario Macarthur David Ed 15 Aralik 2008 Naturalism in Question Harvard University Press ISBN 978 0 674 27197 5 Brutentz K 2009 On Restructurization of Modern International Relations World Economy and International Relations 12 26 37 doi 10 20542 0131 2227 2009 12 26 37 ISSN 0131 2227 Brooks Thom 2013 In Defence of Political Theory Impact and Opportunities Political Studies Review Ingilizce 11 2 209 215 doi 10 1111 1478 9302 12007 ISSN 1478 9299 29 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024 Loewenstein David Shell Alison 3 Temmuz 2019 Early Modern Literature and England s Long Reformation Reformation Ingilizce 24 2 53 58 doi 10 1080 13574175 2019 1665264 ISSN 1357 4175 19 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2024