Neoklasik iktisat, mal ve hizmetlerin üretim, tüketim ve değerlemesinin (fiyatlandırma) arz ve talep modeli tarafından yönlendirildiğinin gözlemlendiği bir ekonomi yaklaşımıdır. Bu düşünceye göre, bir mal veya hizmetin değeri, geliri kısıtlı bireyler tarafından faydanın ve üretim maliyetleriyle karşı karşıya olan ve mevcut bilgi ve üretim faktörlerini kullanan firmalar tarafından kârın varsayımsal maksimizasyonu yoluyla belirlenir. Bu yaklaşım genellikle rasyonel seçim teorisine başvurularak gerekçelendirilmiştir.
Neoklasik iktisat tarihsel olarak mikroekonomiye hakim olmuş ve Keynesyen iktisat ile birlikte 1950'lerden 1970'lere kadar "neo-Keynesyen iktisat" olarak ana akım iktisada hakim olan neoklasik sentezi oluşturmuştur. 1970'lerden 1990'lara kadar makroekonomik olguları açıklamada yeni klasik makroekonomi olarak yeni Keynesyen iktisat ile rekabet etmiş ve yeni Keynesçilik ile birlikte yeni neoklasik sentezin bir parçası olarak tanımlanmıştır. Neoklasik iktisada birçok eleştiri getirilmiş, bunlardan bazıları neoklasik teorinin yeni versiyonlarına dahil edilmiş, bazıları ise ayrı alanlar olarak kalmıştır.
Sınıflandırma
Bu terim ilk olarak Thorstein Veblen tarafından 1900 tarihli "Ekonomi Biliminin Ön Kabulleri" adlı makalesinde ortaya atılmıştır; bu makalede Veblen, Alfred Marshall ve diğerlerinin geleneğindeki marjinalistleri Avusturya Okulu'ndakilerle ilişkilendirmiştir.
Burada, teorinin tanınmış iki ya da üç ana "okulunun" göreceli iddiaları hakkında, elimizdeki amaç için, Avusturya okulu olarak adlandırılan okulun, farklı vurgu dağılımı dışında, neo-klasiklerden neredeyse hiç ayırt edilemeyeceği gibi biraz açık bir bulgunun ötesinde bir karar verme girişiminde bulunulmayacaktır. Bir yanda modernleştirilmiş klasik görüşler ile diğer yanda tarihsel ve Marksist okullar arasındaki fark o kadar büyüktür ki, ikincisinin önermelerinin birincisiyle aynı inceleme bağlılığı altında ele alınmasını engelleyecek kadar büyüktür.
Daha sonra John Hicks, George Stigler ve diğerleri tarafından Carl Menger, William Stanley Jevons, Léon Walras, John Bates Clark ve diğerlerinin çalışmalarını içerecek şekilde kullanılmıştır. Günümüzde genellikle ana akım iktisada atıfta bulunmak için kullanılmakla birlikte, özellikle kurumsal iktisat, çeşitli tarihsel iktisat okulları ve Marksist iktisadın yanı sıra çeşitli diğer heterodoks iktisat yaklaşımlarını da kapsayan bir şemsiye terim olarak da kullanılmaktadır.
Neoklasik ekonomi, birçok ekonomik düşünce okulunda ortak olan bazı varsayımlarla karakterize edilir. Neoklasik iktisat ile neyin kastedildiği konusunda tam bir mutabakat yoktur ve bunun sonucunda çeşitli sorun alanlarına ve etki alanlarına yönelik neoklasik yaklaşımlar geniş bir yelpazede yer almaktadır - neoklasik emek teorilerinden neoklasik demografik değişim teorilerine kadar.
Teori
Varsayımlar ve hedefler
E. Roy Weintraub tarafından neoklasik iktisadın üç varsayıma dayandığı ifade edilmiştir, ancak neoklasik teorinin bazı dalları farklı yaklaşımlara sahip olabilir:
- İnsanlar, tanımlanabilen ve değerlerle ilişkilendirilebilen sonuçlar arasında rasyonel tercihlere sahiptir.
- Bireyler faydalarını, firmalar ise karlarını maksimize eder.
- İnsanlar tam ve ilgili bilgiler temelinde bağımsız hareket ederler.
Bu üç varsayımdan yola çıkan neoklasik iktisatçılar, kıt kaynakların alternatif amaçlar arasında tahsisini anlamak için bir yapı inşa etmişlerdir - aslında bu tür bir tahsisi anlamak, neoklasik teorisyenler için genellikle iktisadın tanımı olarak kabul edilir. William Stanley Jevons "Ekonomi sorununu" şu şekilde ortaya koymuştur.
Belirli topraklara ve diğer malzeme kaynaklarına sahip, çeşitli ihtiyaçları ve üretim güçleri olan belirli bir nüfus göz önüne alındığında: emeklerini, ürünlerinin faydasını en üst düzeye çıkaracak şekilde kullanma biçimi gereklidir.
Neoklasik ekonominin temel varsayımlarından, ekonomik faaliyetin çeşitli alanlarına ilişkin çok çeşitli teoriler ortaya çıkmaktadır. Örneğin, neoklasik firma teorisinin temelinde kar maksimizasyonu yatarken, talep eğrilerinin türetilmesi tüketim mallarının anlaşılmasına, arz eğrisi ise üretim faktörlerinin analiz edilmesine olanak sağlar. Fayda maksimizasyonu, neoklasik tüketim teorisinin, tüketim malları için talep eğrilerinin türetilmesinin ve işgücü arz eğrileri ile rezervasyon talebinin türetilmesinin kaynağıdır.
Arz ve talep modeli
Piyasa analizi tipik olarak, bir elmanın neden bir otomobilden daha ucuza mal olduğu, iş performansının neden bir ücret gerektirdiği veya tasarrufun ödülü olarak faizin nasıl hesaba katılacağı gibi fiyat sorularına verilen neoklasik cevaptır. Neoklasik piyasa analizinin önemli bir aracı, arz ve talep eğrilerini gösteren grafiktir. Eğriler, bireysel alıcıların ve bireysel satıcıların davranışlarını yansıtmaktadır. Alıcılar ve satıcılar bu piyasalarda ve bu piyasalar aracılığıyla birbirleriyle etkileşime girerler ve bu etkileşimler aldıkları ve sattıkları her şeyin piyasa fiyatlarını belirler. Aşağıdaki grafikte, alınan/satılan emtianın spesifik fiyatı P* ile gösterilmektedir.
Etkileşimlerinin mutabık kalınan sonuçlarına ulaşırken, alıcı ve satıcıların piyasa davranışları tercihleri (= istekler, faydalar, zevkler, seçimler) ve üretken yetenekleri (= teknolojiler, kaynaklar) tarafından yönlendirilir. Bu durum alıcılar ve satıcılar arasında karmaşık bir ilişki yaratmaktadır. Dolayısıyla, arz ve talebin geometrik analitiği, bunların etkileşimini tanımlamanın ve keşfetmenin yalnızca basitleştirilmiş bir yoludur. Piyasa arz ve talebi firmalar ve bireyler arasında toplanır. Bunların etkileşimi denge çıktısını ve fiyatını belirler. Her bir üretim faktörü için piyasa arz ve talebi, denge gelirini ve gelir dağılımını belirlemek için piyasa nihai çıktısı için olanlara benzer şekilde türetilir. Faktör talebi, söz konusu faktörün çıktı piyasasındaki marjinal verimlilik ilişkisini içerir.
Neoklasik ekonomi, aracı maksimizasyon problemlerinin çözümleri olan dengeleri vurgular. Ekonomilerdeki düzenlilikler, ekonomik olguların aktörlerin davranışları üzerinden toplanarak açıklanabileceği görüşü olan metodolojik bireycilik ile açıklanmaktadır. Vurgu mikroekonomi üzerinedir. Bireysel davranıştan önce gelen ve onu koşullandırdığı düşünülebilecek kurumlara vurgu yapılmamaktadır. Ekonomik sübjektivizm bu vurgulara eşlik eder.
Fayda değer teorisi
Neoklasik ekonomi, bir malın değerinin kullanıcı tarafından deneyimlenen marjinal fayda tarafından belirlendiğini ifade eden fayda teorisini kullanır. Bu, neoklasik ekonomi ile değerin üretim için gerekli emek tarafından belirlendiği emek teorisini kullanan Klasik ve Marksist gibi diğer önceki ekonomik teoriler arasındaki temel ayırt edici faktörlerden biridir.
Neoklasik değer teorisinin kısmi tanımı, bir piyasa mübadele nesnesinin değerinin, bireylerin tercihleri ve üretken yetenekleri arasındaki insan etkileşimi tarafından belirlendiğini ifade eder. Bu, en önemli neoklasik hipotezlerden biridir. Ancak neoklasik teori, alıcı ve satıcıların arz ve talep davranışlarına tam olarak neyin neden olduğunu ve insanların tercihlerinin ve üretken yeteneklerinin piyasa fiyatlarını tam olarak nasıl belirlediğini de sorar. Dolayısıyla, neoklasik değer teorisi bu güçlerin bir teorisidir: insanların tercihleri ve üretken yetenekleri. Bunlar arz ve talep davranışının ve dolayısıyla değerin nihai nedensel belirleyicileridir. Neoklasik ekonomiye göre, bireysel tercihler ve üretken yetenekler, diğer tüm ekonomik olayları (talepler, arzlar ve fiyatlar) yaratan temel güçlerdir.
Paranın Cambridge miktar teorisi
Paranın miktar teorisinin Cambridge versiyonu esas olarak Alfred Marshall, Arthur Cecil Pigou, Ralph George Hawtrey ve Dennis Holme Robertson tarafından geliştirilmiştir ve para teorisinin gelir versiyonu olarak anlaşılmaktadır. Paranın Cambridge miktar teorisinin temeli Cambridge denklemidir:
nerede para talebidir, reel gelirin nakit şeklindeki kısmını ifade eden Cambridge (Marshall) katsayısıdır, fiyat seviyesi ve reel gelirdir. Cambridge denkleminin sol tarafı para arzını, yani insanların ellerinde bulunan para miktarını ifade ederken, sağ tarafı ise insanların gerçekten sahip olmak istedikleri nakit miktarını, yani para talebini ifade etmektedir. Bu nedenle Cambridge denklemi, para piyasasındaki denge koşullarını araştırmaya odaklanmaktadır.
Piyasa başarısızlığı ve dışsallıklar
Neoklasik teori, ekonomik faaliyetleri düzenlemek için piyasaları tercih etmesine rağmen, dışsallıkların varlığı nedeniyle piyasaların her zaman sosyal olarak arzu edilen sonucu üretmediğini kabul eder. Dışsallıklar bir tür piyasa başarısızlığı olarak kabul edilir. Neoklasik ekonomistler, piyasa sonuçlarında dışsallıklara atfettikleri önem açısından farklılık göstermektedir.
Pareto kriteri
Çok sayıda katılımcının olduğu bir piyasada ve uygun koşullar altında, her bir mal için, tüm refah artırıcı işlemlerin gerçekleşmesini sağlayan tek bir fiyat olacaktır. Bu fiyat, tercihlerini takip eden bireylerin eylemleri tarafından belirlenir. Eğer bu fiyatlar esnekse, yani tüm taraflar karşılıklı olarak faydalı buldukları herhangi bir fiyattan işlem yapabiliyorlarsa, uygun varsayımlar altında, tüm refah artırıcı işlemlere izin veren fiyat seviyelerinde uzlaşma eğiliminde olacaklardır. Bu varsayımlar altında, serbest piyasa süreçleri bir sosyal refah optimumuna yol açmaktadır. Bu tür bir grup refahı, kaşifi Vilfredo Pareto'dan sonra Pareto optimumu (kriteri) olarak adlandırılır. Wolff ve Resnick (2012) Pareto optimalitesini başka bir şekilde tanımlamaktadır. Onlara göre, "Pareto optimal noktası" terimi, bir ekonominin talep (marjinal faydaların oranı olarak) ve arz (marjinal maliyetlerin oranı olarak) taraflarının birbiriyle dengede olduğunu gösteren tüketim ve üretim eşitliğini ifade eder. Pareto optimum noktası aynı zamanda toplumun potansiyel çıktısını tam olarak gerçekleştirdiğini gösterir.
Neoklasik ekonomide normatif yargılar Pareto kriteri tarafından şekillendirilir. Sonuç olarak, pek çok neoklasik ekonomist, hiç kimsenin daha kötü durumda olmayacağı bir değişiklik yapmak çok zor olduğundan, piyasalara devlet müdahalesi konusunda nispeten laissez-faire yaklaşımını tercih etmektedir. Bununla birlikte, daha az muhafazakâr birçok neoklasik iktisatçı bunun yerine telafi ilkesini kullanmaktadır; bu ilkeye göre, kaybedenler uygulamada telafi edilmese bile, toplam kazançlar toplam kayıplardan daha büyükse bir müdahale iyidir.
Uluslararası ticaret
Neoklasik ekonomi, David Ricardo'nun karşılaştırmalı üstünlük teorisine göre serbest ticareti desteklemektedir. Bu fikir, iki ülke arasındaki serbest ticaretin her zaman karşılıklı olarak faydalı olduğunu, çünkü her iki ülkede de en yüksek toplam tüketime izin verdiğini savunur.
Kökeni
18'inci ve 19'uncu yüzyıllarda geliştirilen klasik ekonomi, bir değer teorisi ve dağılım teorisi içeriyordu. Bir ürünün değerinin, o ürünün üretilmesiyle ilgili maliyetlere bağlı olduğu düşünülüyordu. Klasik iktisatta maliyetlerin açıklanması aynı zamanda dağıtımın da açıklanmasıydı. Bir toprak sahibi kira alır, işçiler ücret alır ve kapitalist bir kiracı çiftçi yatırımlarından kar elde eder. Bu klasik yaklaşım Adam Smith ve David Ricardo'nun çalışmalarını içermektedir.
Ancak, bazı ekonomistler yavaş yavaş bir malın tüketici tarafından algılanan değerini vurgulamaya başladılar. Bir ürünün değerinin, tüketici için fayda (kullanışlılık) farklılıkları ile açıklanması gerektiğine dair bir teori önermişlerdir. (İngiltere'de ekonomistler faydayı Jeremy Bentham'ın ve daha sonra John Stuart Mill'in faydacılığına uygun olarak kavramsallaştırma eğilimindeydiler).
Politik ekonomiden ekonomiye atılan üçüncü adım, marjinalizmin ve ekonomik aktörlerin marjlara dayalı kararlar aldığı önermesinin ortaya atılmasıydı. Örneğin, bir kişi ilk sandviçten sonra ne kadar doyduğuna bağlı olarak ikinci bir sandviç almaya karar verir, bir firma çalışanın getireceği kârda beklenen artışa bağlı olarak yeni bir çalışanı işe alır. Bu, klasik politik ekonominin toplam karar alma mekanizmasından farklıdır, çünkü su gibi hayati malların nasıl ucuz, lükslerin ise pahalı olabileceğini açıklar.
Marjinal devrim
Ekonomi teorisinde klasik iktisattan neoklasik iktisada doğru yaşanan değişim "marjinal devrim" olarak adlandırılsa da, sürecin bu terimin önerdiğinden daha yavaş olduğu ileri sürülmüştür. Sıklıkla William Stanley Jevons'ın Politik Ekonomi Teorisi (1871), Carl Menger'in İktisadın Prensipleri (1871) ve Léon Walras'ın Saf Ekonominin Unsurları (1874-1877) adlı eserleriyle tarihlendirilir. Ekonomi tarihçileri ve ekonomistler tartışmışlardır:
- Bu devrim için faydacılığın mı yoksa marjinalizmin mi daha önemli olduğu ("marjinal fayda" ifadesindeki ismin mi yoksa sıfatın mı daha önemli olduğu)
- Düşüncede devrim niteliğinde bir değişim mi yoksa seleflerine göre kademeli bir gelişim ve vurgu değişimi mi söz konusu?
- Bu ekonomistleri bir arada gruplandırmak, benzerliklerinden daha önemli olan farklılıkları gizliyor olabilir.
Özellikle, Jevons kendi ekonomisini Jeremy Bentham'ın faydacılığının bir uygulaması ve gelişimi olarak görmüş ve hiçbir zaman tam olarak gelişmiş bir genel denge teorisine sahip olmamıştır. Menger bu hedonik anlayışı benimsememiş, azalan marjinal faydayı olası kullanımların öznel önceliklendirilmesi açısından açıklamış ve dengesizliği ve ayrıklığı vurgulamıştır; ayrıca Menger'in ekonomide matematik kullanımına itirazı varken, diğer ikisi teorilerini 19. yüzyıl mekaniğinden esinlenerek oluşturmuştur. Jevons, Bentham'ın ya da Mill'in hedonik anlayışını temel alırken, Walras bireysel ruhu açıklamaktan çok piyasaların etkileşimiyle ilgilenmiştir.
Alfred Marshall'ın ders kitabı Ekonominin İlkeleri (1890), bir nesil sonra İngiltere'de hakim ders kitabı oldu. Marshall'ın etkisi başka yerlere de yayıldı; İtalyanlar Maffeo Pantaleoni'ye "İtalya'nın Mareşali" diyerek iltifat ediyorlardı. Marshall, klasik iktisadın fiyatları üretim maliyetiyle açıklamaya çalıştığını düşünüyordu. Daha önceki marjinalistlerin fayda ve talebi aşırı vurgulayarak bu dengesizliği düzeltmede çok ileri gittiklerini ileri sürmüştür. Marshall'a göre "Bir kağıt parçasını kesen makasın üst bıçağı mı yoksa alt bıçağı mı olduğu konusunda, değerin fayda mı yoksa üretim maliyeti tarafından mı belirlendiği konusunda tartışmak kadar makul bir şey yoktur".
Marshall fiyatı arz ve talep eğrilerinin kesişimi ile açıklamıştır. Farklı piyasa "dönemlerinin" ortaya konması Marshall'ın önemli bir yeniliğiydi:
- Pazar dönemi. Piyasada satılmak üzere üretilen mallar, örneğin bir balık pazarında, veri olarak alınır. Fiyatlar piyasaları temizlemek için hızla ayarlanır.
- Kısa dönem. Endüstriyel kapasite verili olarak alınır. Çıktı seviyesi, istihdam seviyesi, hammadde girdileri ve fiyatlar, karların maksimize edildiği marjinal maliyet ve marjinal geliri eşitlemek için dalgalanır. Kısa dönem dengesinde sabit faktörler için ekonomik rantlar mevcuttur ve kar oranı sektörler arasında eşitlenmemiştir.
- Uzun dönem. Fabrikalar ve makineler gibi sermaye malları stoku verili olarak alınmaz. Kâr maksimizasyonu dengeleri hem endüstriyel kapasiteyi hem de bu kapasitenin hangi seviyede işletileceğini belirler.
- Çok uzun dönem. Teknoloji, nüfus eğilimleri, alışkanlıklar ve gelenekler verili olarak alınmaz, çok uzun dönemli modellerde değişmesine izin verilir.
Marshall arz ve talebi istikrarlı fonksiyonlar olarak ele almış ve fiyatların arz ve talep açıklamalarını tüm dönemlere yaymıştır. Arzın daha uzun vadede daha kolay değişebileceğini ve dolayısıyla çok uzun vadede fiyatın daha önemli bir belirleyicisi haline geleceğini savunmuştur.
Cambridge ve Lozan okulu
Cambridge ve Lozan iktisat okulları neoklasik iktisadın temelini oluşturmaktadır. 1930'lara kadar neoklasik iktisadın evrimi Cambridge okulu tarafından belirlenmiş ve marjinal denge teorisine dayanmıştır. 1930'ların başında, Lozan genel denge teorisi neoklasik iktisadın genel temeli haline geldi ve marjinal denge teorisi bunun basitleştirilmesi olarak anlaşıldı.
Cambridge okulunun düşüncesi, klasik politik iktisadın ve geleneklerinin adımlarını devam ettirmiş, ancak marjinalist devrimden kaynaklanan yeni yaklaşıma dayanmıştır. Kurucusu Alfred Marshall'dı ve başlıca temsilcileri arasında Arthur Cecil Pigou, Ralph George Hawtrey ve Dennis Holme Robertson vardı. Pigou, refah ekonomisi teorisi ve paranın miktar teorisi üzerinde çalışmıştır. Hawtrey ve Robertson, para teorisine Cambridge nakit dengesi yaklaşımını geliştirmiş ve ticaret döngüsü teorisini etkilemiştir. 1930'lara kadar John Maynard Keynes de Cambridge okulunun teorik kavramlarını etkilemiştir. Cambridge okulunun temel özelliği ekonomiye araçsal yaklaşımıydı - teorik iktisatçının rolü önce ekonomik analizin teorik araçlarını tanımlamak ve ancak daha sonra bunları gerçek ekonomik sorunlara uygulamaktır.
Lozan iktisadi düşünce okulunun başlıca temsilcileri Léon Walras, Vilfredo Pareto ve Enrico Barone'dir. Okul, genel denge teorisini geliştirmesiyle ün kazanmıştır. Çağdaş ekonomide genel denge teorisi, Yeni klasik makroekonomi ve Yeni Keynesyen makroekonomi şeklinde ana akım ekonominin metodolojik temelini oluşturmaktadır.
Evrim
Neoklasik iktisadın evrimi üç aşamaya ayrılabilir. İlk aşama (= Keynesyen öncesi aşama) neoklasik iktisadın ilk oluşumu (on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı) ile 1930'larda Keynesyen iktisadın gelişi arasında tarihlendirilir. İkinci aşama 1940 yılı ile 1970'lerin yarısı arasına tarihlenmektedir. Bu dönemde Keynesyen iktisat dünya ekonomisine hakim olmuş ancak neoklasik iktisat varlığını sürdürmüştür. Mikroekonomi teorisini geliştirmeye devam etti ve kendi makroekonomi teorisini oluşturmaya başladı. Neoklasik makroekonomik teorinin gelişimi, paranın miktar teorisinin ve bölüşüm teorisinin gelişimine dayanıyordu. İkinci aşamanın ürünlerinden biri, neoklasik mikroekonomi ve Keynesyen makroekonominin özel bir kombinasyonunu temsil eden Neoklasik sentezdi. Üçüncü aşama 1970'lerde başlamış ve neoklasik rönesans, neoklasik iktisadın yeniden canlanması olarak adlandırılmıştır. Bu dönemde Neo-Keynesyen iktisat krizdeydi ve bu da Monetarizm, Yeni klasik makroekonomi, Arz yanlı iktisat veya Kamu tercihi teorisi gibi yeni neoklasik düşünce çizgilerinin yaratılmasını teşvik etti. Bu teorilerin farklı odak ve yaklaşımlarına rağmen, hepsi geleneksel neoklasik iktisadın teorik ve metodolojik ilkelerine dayanmaktadır.
Neoklasik iktisatta önemli bir değişiklik 1933 yılı civarında meydana gelmiştir. Joan Robinson ve Edward H. Chamberlin, Eksik Rekabet Ekonomisi (1933) ve Tekelci Rekabet Teorisi (1933) adlı kitaplarının neredeyse eş zamanlı olarak yayınlanmasıyla, eksik rekabet modellerini tanıttılar. Piyasa biçimleri ve endüstriyel organizasyon teorileri bu çalışmadan doğmuştur. Ayrıca, marjinal gelir eğrisi gibi bazı araçları da vurgulamışlardır. Robinson kitabında bir tür sınırlı rekabeti resmileştirmiştir. Çalışmalarının refah ekonomisi açısından sonuçları endişe vericiydi: piyasa mekanizmasının, işçilere marjinal emek verimliliklerinin tam değerine göre ödeme yapılmayacak şekilde işlediğini ve tüketici egemenliği ilkesinin de zedelendiğini ima ediyordu. Bu teori, 1940'lı ve 1950'li yıllarda birçok Batı ülkesinin anti-güven politikalarını büyük ölçüde etkilemiştir.
Joan Robinson'un eksik rekabet üzerine çalışması, en azından Piero Sraffa tarafından vurgulanan Marshallian kısmi denge teorisinin bazı sorunlarına bir yanıttı. Anglo-Amerikan iktisatçılar da bu sorunlara, Avrupa kıtasında Walras ve Vilfredo Pareto tarafından geliştirilen genel denge teorisine yönelerek yanıt verdiler. John Hicks'in Değer ve Sermaye (1939) adlı kitabı, İngilizce konuşan meslektaşlarını bu geleneklerle tanıştırmada etkili olmuştur. O da Avusturya Okulu ekonomisti Friedrich Hayek'in, Hicks'in daha sonra eğitim gördüğü Londra Ekonomi Okulu'na geçmesinden etkilendi.
Bu gelişmelere kayıtsızlık eğrileri ve sıralı fayda teorisi gibi yeni araçlar eşlik etmiştir. Neoklasik ekonominin matematiksel gelişmişlik düzeyi artmıştır. Paul Samuelson'un Ekonomik Analizin Temelleri (1947) adlı kitabı matematiksel modellemedeki bu artışa katkıda bulunmuştur.
Amerikan iktisadında iki savaş arası dönemin çoğulcu olduğu, neoklasik iktisat ve kurumsalcılığın bağlılık için yarıştığı ileri sürülmüştür. Chicago ekolünün ilk iktisatçılarından Frank Knight her iki ekolü birleştirmeye çalışmıştır. Ancak matematikteki bu artışa, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Anglo-Amerikan üniversitelerinde neoklasik ekonominin daha fazla hakim olması eşlik etti. Bazıları,McCarthycilik gibi dış siyasi müdahalelerin ve iç ideolojik zorbalığın bu yükselişte önemli bir rol oynadığını savunmaktadır.
Hicks'in Değer ve Sermaye adlı kitabı iki ana bölümden oluşmaktadır. Muhtemelen hemen etkili olmayan ikincisi ise geçici bir denge modeli sunmuştur. Hicks, Hayek'in zamanlararası koordinasyon kavramından doğrudan etkilenmiş ve Lindhal'in daha önceki çalışmalarıyla paralellik göstermiştir. Bu, ayrıştırılmış uzun dönemli modellerin terk edilmesinin bir parçasıydı. Bu eğilim muhtemelen Arrow-Debreu zamanlararası denge modeli ile doruk noktasına ulaşmıştır. Arrow-Debreu modelinin kanonik sunumları Gérard Debreu'nun Değer Teorisi (1959) ve Arrow ve Hahn'ın "Genel Rekabet Analizi" (1971) adlı eserlerinde yer almaktadır.
Neoklasik sentez
Bu gelişmelerin birçoğu, hem ekonometride, yani mal ve hizmetlerdeki fiyat ve değişimlerin yanı sıra bunların toplam miktarlarını ölçme becerisinde hem de makroekonominin, yani tüm ekonomilerin incelenmesinin yaratılmasındaki gelişmelerin arka planındaydı. Neo-klasik mikroekonomi ile Keynesyen makroekonomiyi birleştirme girişimi, 1950'lerden 1970'lere kadar İngilizce konuşulan ülkelerde ekonomik düşüncenin baskın paradigması olan neoklasik senteze yol açacaktır. Örneğin Hicks ve Samuelson Keynesyen ekonominin ana akımlaşmasında etkili olmuşlardır.
Neo-Keynesyen iktisadın hakimiyeti, 1970'lerdeki ekonomik krizleri açıklamaktaki yetersizliği nedeniyle sarsılmıştır - neoklasik iktisat, makroekonomi olgusunu neoklasik mikroekonomi kullanarak açıklamaya çalışan yeni klasik okul olarak makroekonomide belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu ve çağdaşı Yeni Keynesyen iktisat, 1990'ların yeni neoklasik sentezine katkıda bulunmuş ve bugün ana akım makroekonominin çoğunu bilgilendirmiştir.
Cambridge sermaye tartışması
Neoklasik genel denge teorisinin zaman içinde gelişen ve sermaye mallarını içeren bir ekonomiyle uyumlu hale getirilmesinde sorunlar mevcuttur. Bu durum, 1960'larda neoklasik iktisadın geçerliliğine ilişkin büyük bir tartışmada - "Cambridge sermaye tartışması"- ekonomik büyüme, sermaye, toplam teori ve bölüşümün marjinal verimlilik teorisi üzerinde durularak incelenmiştir. Neoklasik iktisatçılar tarafından Arrow-Debreu modelini istikrar ve tekliğin dengesizlik incelemelerine genişletmek için dahili girişimler de olmuştur. Ancak, Sonnenschein-Mantel-Debreu teoremi olarak bilinen bir sonuç, dengenin istikrarlı ve benzersiz olmasını sağlamak için yapılması gereken varsayımların oldukça kısıtlayıcı olduğunu göstermektedir.
Eleştiriler
İktisatta neoklasik yaklaşım baskın olsa da, iktisat alanı Marksist, davranışsal, Schumpeterci, kalkınmacı, Avusturyacı, post-Keynesyen ve kurumsalcı okullar gibi diğerlerini de içerir. Tüm bu okullar neoklasik okulla ve birbirleriyle farklılık göstermekte ve neoklasik iktisada çeşitli eleştiriler getirmektedir. Tüm eleştiriler diğer okullardan gelmiyor: Nobel Ödülü sahibi ve Dünya Bankası'nın eski baş ekonomisti Joseph Stiglitz gibi bazı önde gelen ekonomistler ana akım neoklasik ekonomiyi yüksek sesle eleştiriyor.
Metodoloji ve matematiksel modeller
Bazıları ana akım ekonomideki çağdaş araştırmalarda kullanılan matematiksel modelleri neoklasik ekonomiyi aşmış olarak görürken, diğerleri buna katılmıyor. Matematiksel modeller ayrıca oyun teorisi, doğrusal programlama ve ekonometri alanındakileri de içerir. Neoklasik iktisadı eleştirenler, yüksek matematiksel yöntemin doğası gereği yanlış olduğunu düşünenler ve neoklasik iktisadın başka sorunları olsa bile matematiksel yöntemin yararlı olduğunu düşünenler olarak ikiye ayrılır.
Tony Lawson gibi eleştirmenler, neoklasik iktisadın fonksiyonel ilişkilere olan güveninin, bir değişken hakkındaki bilginin diğerini güvenilir bir şekilde tahmin edemediği sosyal olgular için yetersiz olduğunu iddia etmektedir. Ekonomik sonuçları etkileyen farklı faktörler bir laboratuvarda deneysel olarak birbirinden izole edilemez; bu nedenle matematiksel ekonomik analizin açıklayıcı ve öngörücü gücü sınırlıdır. Lawson, sosyal bilimlerdeki olayların nedenlerini belirlemek için daha uygun olduğunu söylediği zıt açıklama adı verilen alternatif bir yaklaşım önermektedir. Daha genel olarak, bir bilim olarak ekonomiye yönelik eleştiriler çeşitlilik göstermektedir; bazıları tüm matematiksel ekonominin sorunlu ve hatta sahte bilim olduğuna inanırken, diğerleri hala yararlı olduğuna ancak diğer alanlara göre daha az kesinliğe ve daha yüksek metodoloji sorunları riskine sahip olduğuna inanmaktadır.
Yirminci yüzyılın en önde gelen ve etkili neoklasik iktisatçılarından biri olan Milton Friedman, ekonomik modellerdeki varsayımların genellikle gerçekçi olmadığı yönündeki eleştirilere, teorilerin varsayımlarının sözde gerçekçiliğinden ziyade olayları tahmin etme yeteneklerine göre değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek yanıt vermiştir. Aksine, daha saçma varsayımlara sahip bir teorinin daha güçlü tahmin gücüne sahip olduğunu iddia etmiştir. Bir teorinin gerçekliği teorik olarak açıklama yeteneğinin, bu tahmine ulaşma yöntemi ne olursa olsun, gerçekliği ampirik olarak tahmin etme yeteneğine kıyasla önemsiz olduğunu savunmuştur.
Nesnellik ve çoğulculuk
Neoklasik iktisat, bazen "değerden bağımsız" olduğunu iddia etmesine rağmen normatif bir önyargıya sahip olduğu için sıklıkla eleştirilmektedir. Bu tür eleştirmenler, genellikle öğrencilere birden fazla ekonomi teorisinin öğretilmesi ve ekonomi bölümlerinin daha çoğulcu olması gerektiğini savunmak için neoklasik ekonominin ideolojik bir yönünü savunmaktadır.
Rasyonel davranış varsayımları
Neoklasik iktisadın en çok eleştirilen yönlerinden biri, insan davranışı ve rasyonalite hakkındaki varsayımlarıdır. Edward Fullbrook'a göre, bu varsayımlar insan davranışları incelenerek doğru oldukları gözlemlendiği için değil, piyasa dengesine ulaşmak için gerekli koşullar oldukları için seçilmiştir. "Ekonomik insan" ya da neoklasik varsayımlara göre hareket eden varsayımsal bir insan, insanların gerçekte davrandıkları gibi davranmak zorunda değildir. Ekonomist ve kapitalizm eleştirmeni Thorstein Veblen, neoklasik ekonominin bir insanı "alanını değiştiren ama kendisini olduğu gibi bırakan uyarıcıların dürtüsü altında homojen bir mutluluk arzusu küresi gibi salınan, zevklerin ve acıların yıldırım hesaplayıcısı" olarak varsaydığını iddia etmiştir.
Veblen'in tanımlaması, yaygın olarak eleştirilen bir dizi rasyonellik varsayımına atıfta bulunmaktadır: insanların katı bir faydacı çerçeve kullanarak karar verdikleri, seçenekleri hakkında mükemmel bilgiye sahip oldukları, tüm olası seçenekler için faydayı hemen hesaplamalarına olanak tanıyan mükemmel bilgi işleme yeteneğine sahip oldukları ve seçimleri çevrelerinden veya diğer insanlardan etkilenmeyen bağımsız karar vericiler oldukları. Veblen Kurumsal okuldan gelirken, Davranışsal ekonomi okulu insan karar verme mekanizmalarını ve bunların neoklasik rasyonalite varsayımlarından nasıl farklılaştığını incelemeye odaklanmıştır. Özgeci veya empatiye dayalı davranış, davranışsal ekonomistler tarafından incelenen ve insanların yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiği yönündeki neoklasik varsayımdan farklı olan bir başka "rasyonel olmayan" karar verme biçimidir. Davranışsal ekonomistler, psikolojik, nörolojik ve hatta duygusal faktörlerin ekonomik algıları ve davranışları nasıl önemli ölçüde etkilediğini açıklamaktadır.
Ekonomist Gary Becker tarafından kaleme alınan ve 1962 yılında Politik Ekonomi Dergisi'nde yayınlanan "İrrasyonel Davranış ve Ekonomik Teori" başlıklı makaleye göre rasyonel seçim teorisi sorunlu olmak zorunda değildir. Becker'a göre bu makale, "modern ekonominin önemli teoremlerinin, sadece rasyonel davranışı ve özel durumlar olarak hayatta kalma argümanlarını değil, aynı zamanda pek çok irrasyonel davranışı da içeren genel bir ilkeden nasıl kaynaklandığını" göstermektedir. Çalışmada, piyasa katılımcılarının rasyonel davranışlarının yanı sıra farklı irrasyonel davranış türlerinin geniş bir yelpazesinden kaynaklandığı gösterilen belirli önemli teoremler ve sonuçlar, piyasa talep eğrilerinin aşağı doğru eğimli veya "negatif eğimli" olduğu ve bir endüstrinin rekabetçi bir endüstriden tamamen tekelci bir kartele dönüşmesi ve karların her zaman maksimize edilmesi durumunda, kartel altındaki firma başına çıktının, endüstrinin rekabetçi olduğu zamanki denge seviyesine kıyasla azalacağıdır.
Bu makale büyük ölçüde Armen Alchian'ın 1950 tarihli "Belirsizlik, Evrim ve Ekonomi Teorisi" başlıklı makalesine dayanmaktadır. Bu makale, arz analizi için rasyonel tüketim varsayımına, temsili firmaya ve neoklasik iktisatçıların piyasalardaki firma davranışlarını analiz etme biçimine dayanmaktan ayrı bir gerekçe ortaya koymaktadır; bu analiz, söz konusu firmalardaki karar vericilerin rasyonel davranışlarına ya da başka herhangi bir tür öngörülü veya hedefe yönelik davranışlarına uygulanmamaktadır. Becker'in 1962 tarihli müteakip makalesi neoklasik piyasa talep analizi için bağımsız bir gerekçe sunmaktadır. Bu iki makale, aksi takdirde mantıksız olarak eleştirilecek varsayımlara dayanmaksızın, arz ve talep analizi için neoklasik metodolojinin kullanılmasına yönelik ayrı gerekçeler sunmaktadır.
Metodolojik bireycilik
Neoklasik ekonomi, homo-economicus'un ekonomik davranışını incelemek için bir yaklaşım sunar. Bu teori metodolojik bireyciliğe dayanır ve sosyal olgulara atomistik bir yaklaşım benimser; buna göre sosyal atomlar bireyler ve onların eylemleridir. Bu doktrine göre, bireyler sosyal olgulardan bağımsızdır, ancak bunun tersi doğru değildir. Bireylerin eylemleri makro ölçekteki davranışları açıklayabilir ve sosyal koleksiyonlar toplamlardan başka bir şey değildir ve bileşenlerine hiçbir şey katmazlar. Metodolojik bireycilik, kurumlar veya davranış kuralları gibi karmaşık sosyal olguları reddetmese de, herhangi bir açıklamanın bu kurumların kurucu bileşenlerinin özelliklerine dayanması gerektiğini savunur. Bu, sosyal sistemin özelliklerinin bireylerin tercihlerinden ve eylemlerinden türetildiğine inanılan indirgemeci bir yaklaşımdır.
Bu yaklaşıma getirilen bir eleştiri, bireylerin tercihlerinin ve çıkarlarının sabit olmadığıdır. Yapılar bireylerin tercihlerini bağlamsallaştırır. Sosyal inşacılara göre, sistemler aktörlerle birlikte oluşturulur ve sistem içindeki fikirler aktörlerin kimliklerini, çıkarlarını ve dolayısıyla davranışlarını tanımlar. Bu bağlamda, farklı koşullarda bulunan (farklı izlenim ve deneyimlere maruz kalan) aktörler, çıkar ve tercihlerini hem kendi içlerinde hem de zaman içinde farklı şekilde inşa edeceklerdir. Ekonomi teorisinin bireyci temeli göz önüne alındığında, eleştirmenler bu teorinin bireysel eylemin yapısal bağlamlarını dikkate alması gerektiğini savunmaktadır.
Eşitsizlik
Neoklasik ekonomi sıklıkla eşitsizliği artıran politikaları desteklemekle ve eşitsizliğin ekonomik sonuçlar üzerindeki etkisini görememekle eleştirilmektedir. İlk iddia söz konusu olduğunda, neoklasik iktisat genellikle ekonomik eşitsizliği azaltan politikaları destekleyen analizler için kullanılır - özellikle gelirin azalan marjinal faydasını belirleyerek, daha yoksul bireylerin gelirdeki belirli bir artıştan benzer zengin bireylere göre daha fazla net fayda elde etmesini sağlayarak, ancak daha genel olarak herhangi bir politikanın eşitsizlik üzerindeki etkisinin değerlendirildiği birincil araç olarak. İkinci iddia söz konusu olduğunda, neoklasik ekonomi, eşitsizlik ve ekonomik sonuçlar arasındaki ilişkinin incelendiği hakim mercektir.
Piyasa etiği
Neoklasik ekonomi, piyasa mübadelesinin genellikle malların en etkin şekilde tahsis edilmesiyle sonuçlandığı ilkesi nedeniyle malların metalaştırılmasını ve özelleştirilmesini teşvik etme eğilimindedir. Örneğin, bazı ekonomistler, hayat kurtaran organların arzını artırdığı ve istekli bağışçılara mali açıdan fayda sağladığı gerekçesiyle insan organları için piyasaları desteklemektedir. Bununla birlikte, ahlak felsefesinde piyasaların belirli mallar için kullanılmasının doğası gereği etik dışı olduğuna dair argümanlar vardır. Siyaset felsefecisi Michael Sandel, piyasa mübadelelerinin iki etik sorunu olduğunu özetlemektedir: zorlama ve yolsuzluk. Zorlama, piyasa katılımının savunucuların sıklıkla iddia ettiği kadar özgür olmaması nedeniyle gerçekleşir: insanlar genellikle hayatta kalmanın tek yolu bu olduğu için piyasalara katılırlar, bu da gerçekten gönüllü değildir. Yolsuzluk, bir malın metalaştırılmasının onun değerini doğal olarak nasıl düşürebileceğini açıklar.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Kenton, W. (September 24, 2020) Define Neoclassical Economics, Investopedia. Available at: https://www.investopedia.com/terms/n/neoclassical.asp 11 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Accessed: April 24, 2021).
- ^ Encyclopedia Britannica (July 20, 1998) Alfred Marshall, Britannica. Available at: https://www.britannica.com/biography/Alfred-Marshall 6 Haziran 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Accessed: May 13, 2021).
- ^ Antonietta Campus (1987), "marginal economics.” The v. 3, p. 323.
- ^ Clark, B. (1998). Principles of political economy: A comparative approach. Westport, Connecticut: Praeger. Nadeau, R. L. (2003). The Wealth of Nature: How mainstream economics has failed the environment. New York City, NY: Columbia University Press.
- ^ a b Colander, David; "The Death of Neoclassical Economics 11 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .," Journal of the History of Economic Thought 22(2), 2000.
- ^ (1986). On the origins of the term "neoclassical". Cambridge Journal of Economics, 10(3), 265–70. [1][]
- ^ Veblen, T. (1900). 'The Preconceptions of Economic Science – III', The Quarterly Journal of Economics, 14(2), 240–69. (Term on pg. 261).
- ^ a b George J. Stigler (1941 [1994]). Production and Distribution Theories. New York: Macmillan. Preview. 11 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Fonseca G. L.; “Introduction to the Neoclassicals” 12 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., The New School.
- ^ E. Roy Weintraub. (2007). "Neoclassical Economics". The Concise Encyclopedia Of Economics. Retrieved September 26, 2010, from http://www.econlib.org/library/Enc1/NeoclassicalEconomics.html 11 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ William Stanley Jevons (1879, 2nd ed., p. 289), The Theory of Political Economy 11 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Theory of Political Economy.] Italics in original.
- ^ Philip H. Wicksteed The Common Sense of Political Economy
- ^ Wolff, R. D. and Resnick, S. A. (2012) Contending Economic Theories. The MIT Press. pp. 56.
- ^ Wolff, R. D. and Resnick, S. A. (2012) Contending Economic Theories. The MIT Press. pp. 57–58.
- ^ . 3 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Christopher Bliss (1987), "distribution theories, neoclassical", The New Palgrave: A Dictionary of Economics, v. 1, pp. 883–86, doi:10.1057/978-1-349-95121-5 105-1.
- ^ Robert F. Dorfman (1987), "marginal productivity theory", The , v. 3, pp. 323–25, doi:10.1057/978-1-349-95121-5 988-2.
- ^ C.E. Ferguson (1969). The Neoclassical Theory of Production and Distribution. Cambridge. , ch. 1: pp. 1–10 10 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (excerpt).
- ^ a b c d Chang, Ha-Joon (2014). Economics : the user's guide. Gretna. ISBN . OCLC 872706010.
- ^ Wolff, R. D. and Resnick, S. A. (2012) Contending Economic Theories. The MIT Press. pp. 58–59.
- ^ KODEROVÁ, Jitka, SOJKA, Milan a HAVEL, Jan. Teorie peněz. Praha: Wolters Kluwer Česká republika, 2011. s. 54–56. . Dostupné také z: https://ndk.cz/uuid/uuid:96fbfe70-60ab-11e6-b155-001018b5eb5c 26 Mart 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ CAPORASO, James A., and LEVINE, David P., 1992, Theories of Political Economy. Cambridge: Cambridge University Press. pp. 82–83.
- ^ Wolff, R. D., and Resnick, S. A. (2012) Contending Economic Theories. The MIT Press. pp. 101.
- ^ "Chapter 3: Trade Agreements and Economic Theory | Wilson Center". www.wilsoncenter.org (İngilizce). 2 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Mayıs 2021.
- ^ (2008). "marginal revolution," , 2nd Edition. Abstract 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ a b William Jaffé (1976) "Menger, Jevons, and Walras De-Homogenized", Economic Inquiry, V. 14 (December): 511–25
- ^ Philip Mirowski (1989) More Heat than Light: Economics as Social Physics, Physics as Nature's Economics, Cambridge University Press.
- ^ a b SOJKA, M. (2010) Dějiny ekonomických teorií. Prague: Havlíček Brain Team. pp. 153. . Available at: https://ndk.cz/uuid/uuid:1c8026b0-5fc7-11e6-b155-001018b5eb5c 20 Eylül 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ SOJKA, M. (2010) Dějiny ekonomických teorií. Prague: Havlíček Brain Team. pp. 140–141. . Available at: https://ndk.cz/uuid/uuid:1c8026b0-5fc7-11e6-b155-001018b5eb5c 20 Eylül 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ KODEROVÁ, J., SOJKA, M. and HAVEL, J. (2011) Teorie peněz. Praha: Wolters Kluwer Česká republika. pp. 46–47. . Available at: https://ndk.cz/uuid/uuid:961ebdd0-60ab-11e6-b155-001018b5eb5c 20 Eylül 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ SCREPANTI, E. and ZAMAGNI, S. (2005) An Outline of the History of Economic Thought. Second Edition. New York: Oxford University Press Inc. pp. 277.
- ^ Frederic Lee (2009), A History of Heterodox Economics: Challenging the mainstream in the twentieth century, London and New York: Routledge.
- ^ Olivier Jean Blanchard (1987). "neoclassical synthesis", The , v. 3, pp. 634–36.
- ^ Clark, B. (1998). Principles of political economy: A comparative approach. Westport, Connecticut: Praeger.
- ^ Snowdon, Brian; Vane, Howard (2005), Modern Macroeconomics, Cheltenham: E Elgar, ISBN
- ^ Woodford, Michael (2009), "Convergence in Macroeconomics: Elements of the New Synthesis" (PDF), American Economic Journal: Macroeconomics, 1 (1), ss. 267-79, doi:10.1257/mac.1.1.267, 21 Aralık 2008 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 11 Ekim 2023
- ^ Mankiw, N Gregory, "New Keynesian Economics", The Concise Encyclopedia of Economics, Library of Economics and Liberty, 13 Şubat 2021 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 11 Ekim 2023
- ^ Avi J. Cohen and G. C. Harcourt (2003) Whatever happened to the Cambridge theory controversies? Journal of Economic Perspectives, V. 17, No. 1, pp. 199–214.
- ^ "Interview with Joseph Stiglitz". archive.globalpolicy.org. 15 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Nisan 2021.
- ^ David Colander, Richard Holt, and J. Barkley Rosser Jr. (2004) The changing face of mainstream economics, Review of Political Economy, V. 16, No. 4: pp. 485–99)
- ^ Matias Vernengo (2010) Conversation or monologue? On advising heterodox economists, Journal of Post Keynesian Economics, V. 32, No. 3" pp. 485–99.
- ^ Jamie Morgan (ed.) (2016) 'What is Neoclassical Economics? Debating the origins, meaning and significance', Routledge.
- ^ Edward Fullbrook, (Ed.) (2004). A guide to what's wrong with economics. Londra: Anthem. ISBN . OCLC 860303932.
- ^ Shiller, Robert J. (6 Kasım 2013). . Project Syndicate (İngilizce). 9 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2021.
- ^ Jamie Morgan, (Ed.) (2016). What is neoclassical economics?: debating the origins, meaning and significance. Londra. ISBN . OCLC 930083125.
- ^ Daniel M. Hausman, (Ed.) (2008). The philosophy of economics: an anthology (3.3yer=New York bas.). Cambridge University Press. ISBN . OCLC 192048246.
- ^ For example, see and (Dec. 1975) An Essay on Post-Keynesian Theory: A New Paradigm in Economics, Journal of Economic Literature.
- ^ Hayes, W.M.; Lynne, G.D. (2013). The Evolution of Ego and Empathy: Progress in Forming the Centerpiece for Ecological Economic Theory In: Robert B. Richardson (ed.) In Building a Green Economy: Perspectives from Ecological Economics. East Lansing, MI: Michigan State University Press. ss. 107-118.
- ^ A guide to what's wrong with economics. Edward Fullbrook. Londra: Anthem. 2004. ISBN . OCLC 56646531.
- ^ Parvin, Manoucher (1992). "Is Teaching Neoclassical Economics as the Science of Economics Moral?". The Journal of Economic Education. 23 (1): 65-78. doi:10.2307/1183480. ISSN 0022-0485. JSTOR 1183480. 29 Ocak 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Ekim 2023.
- ^ A guide to what's wrong with economics. Edward Fullbrook. Londra: Anthem. 2004. ISBN . OCLC 860303932.
- ^ Thaler, R.H.; Sunstein, C.R. (2008). Nudge: Improving Decisions About Health, Wealth, and Happiness. New Haven, MA: Yale University Press.
- ^ Thorstein Veblen (1898) Why Is Economics Not an Evolutionary Science?, reprinted in The Place of Science in Modern Civilization (New York, 1919), p. 73.
- ^ Cory, G.A. (2006). "A Behavioral Model of the Dual Motive Approach to Behavioral Economics and Social Exchange". Journal of Socio-Economics. 35 (4): 592-612. doi:10.1016/j.socec.2005.12.017.
- ^ Lynne, G.D.; Czap, N.V.; Czap, H.J; Burbach, M.E. "Theoretical Foundation for Empathy Conservation: Toward Avoiding the Tragedy of the Commons". Review of Behavioral Economics. 3: 245-279.
- ^ Cartwright, Alex C. (July 2015). "Richard H. Thaler: Misbehaving: the making of behavioral economics". Public Choice. 164 (1–2): 185-188. doi:10.1007/s11127-015-0276-5. ISSN 0048-5829.
- ^ Becker, G. (1962). 'Irrational Behavior and Economic Theory', Journal of Political Economy, 70(1), 1–13. Available at: https://www.jstor.org/stable/1827018?seq=1 29 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Accessed: May 3, 2021).
- ^ Alchian, A. (1950). 'Uncertainty, Evolution, and Economic Theory', Journal of Political Economy, 58(1), 211–221. Available at: https://www.jstor.org/stable/1827159?seq=1 24 Mayıs 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Accessed: May 28, 2021).
- ^ Heath, J. (2005). Methodological individualism. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 30 Eylül 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Ekim 2023.
- ^ Janaćković, Marko; Petrović-Ranđelović, Marija (22 Kasım 2019). "Relationship Between Ease of Doing Business Indicators and the Foreign Direct Investment Inflows in the Republic of Serbia". Facta Universitatis, Series: Economics and Organization: 269. doi:10.22190/fueo1903269j . ISSN 2406-050X.
- ^ Corsten, Michael (March 1998). "Review Symposium on Searle : John Searle, The Construction of Social Reality. Free Press, New York, 1995. Pp. 241. $25. I. Between Constructivism and Realism—Searle's Theory of the Construction of Social Reality". Philosophy of the Social Sciences. 28 (1): 102-121. doi:10.1177/004839319802800105. ISSN 0048-3931.
- ^ Hay, Colin (2002). Political Analysis: a Critical Introduction. ISBN . OCLC 945766614.
- ^ Leightner, Jonathan (June 2005). "Utility Maximization, Morality, and Religion". Journal of Economic Issues. 39 (2): 375-381. doi:10.1080/00213624.2005.11506814. 23 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Ekim 2023.
- ^ Layard, R.; Mayraz, G.; Nickell, S. (2008). "The marginal utility of income". Journal of Public Economics. 92 (8–9): 1846-1857. doi:10.1016/j.jpubeco.2008.01.007.
- ^ Federico Cingano (2014). "Trends in Income Inequality and its Impact on Economic Growth". OECD Social, Employment and Migration Working Papers. doi:10.1787/5jxrjncwxv6j-en .
- ^ topeditor (13 Kasım 2007). . The Wall Street Journal (İngilizce). ISSN 0099-9660. 2 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2021.
- ^ Sandel, Michael (May 1998). (PDF). The Tanner Lectures on Human Values, The University of Utah. 21 Nisan 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2021.
Ekonomi veya finans ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Neoklasik iktisat mal ve hizmetlerin uretim tuketim ve degerlemesinin fiyatlandirma arz ve talep modeli tarafindan yonlendirildiginin gozlemlendigi bir ekonomi yaklasimidir Bu dusunceye gore bir mal veya hizmetin degeri geliri kisitli bireyler tarafindan faydanin ve uretim maliyetleriyle karsi karsiya olan ve mevcut bilgi ve uretim faktorlerini kullanan firmalar tarafindan karin varsayimsal maksimizasyonu yoluyla belirlenir Bu yaklasim genellikle rasyonel secim teorisine basvurularak gerekcelendirilmistir Neoklasik iktisat tarihsel olarak mikroekonomiye hakim olmus ve Keynesyen iktisat ile birlikte 1950 lerden 1970 lere kadar neo Keynesyen iktisat olarak ana akim iktisada hakim olan neoklasik sentezi olusturmustur 1970 lerden 1990 lara kadar makroekonomik olgulari aciklamada yeni klasik makroekonomi olarak yeni Keynesyen iktisat ile rekabet etmis ve yeni Keynescilik ile birlikte yeni neoklasik sentezin bir parcasi olarak tanimlanmistir Neoklasik iktisada bircok elestiri getirilmis bunlardan bazilari neoklasik teorinin yeni versiyonlarina dahil edilmis bazilari ise ayri alanlar olarak kalmistir SiniflandirmaBu terim ilk olarak Thorstein Veblen tarafindan 1900 tarihli Ekonomi Biliminin On Kabulleri adli makalesinde ortaya atilmistir bu makalede Veblen Alfred Marshall ve digerlerinin gelenegindeki marjinalistleri Avusturya Okulu ndakilerle iliskilendirmistir Burada teorinin taninmis iki ya da uc ana okulunun goreceli iddialari hakkinda elimizdeki amac icin Avusturya okulu olarak adlandirilan okulun farkli vurgu dagilimi disinda neo klasiklerden neredeyse hic ayirt edilemeyecegi gibi biraz acik bir bulgunun otesinde bir karar verme girisiminde bulunulmayacaktir Bir yanda modernlestirilmis klasik gorusler ile diger yanda tarihsel ve Marksist okullar arasindaki fark o kadar buyuktur ki ikincisinin onermelerinin birincisiyle ayni inceleme bagliligi altinda ele alinmasini engelleyecek kadar buyuktur Daha sonra John Hicks George Stigler ve digerleri tarafindan Carl Menger William Stanley Jevons Leon Walras John Bates Clark ve digerlerinin calismalarini icerecek sekilde kullanilmistir Gunumuzde genellikle ana akim iktisada atifta bulunmak icin kullanilmakla birlikte ozellikle kurumsal iktisat cesitli tarihsel iktisat okullari ve Marksist iktisadin yani sira cesitli diger heterodoks iktisat yaklasimlarini da kapsayan bir semsiye terim olarak da kullanilmaktadir Neoklasik ekonomi bircok ekonomik dusunce okulunda ortak olan bazi varsayimlarla karakterize edilir Neoklasik iktisat ile neyin kastedildigi konusunda tam bir mutabakat yoktur ve bunun sonucunda cesitli sorun alanlarina ve etki alanlarina yonelik neoklasik yaklasimlar genis bir yelpazede yer almaktadir neoklasik emek teorilerinden neoklasik demografik degisim teorilerine kadar TeoriVarsayimlar ve hedefler E Roy Weintraub tarafindan neoklasik iktisadin uc varsayima dayandigi ifade edilmistir ancak neoklasik teorinin bazi dallari farkli yaklasimlara sahip olabilir Insanlar tanimlanabilen ve degerlerle iliskilendirilebilen sonuclar arasinda rasyonel tercihlere sahiptir Bireyler faydalarini firmalar ise karlarini maksimize eder Insanlar tam ve ilgili bilgiler temelinde bagimsiz hareket ederler Bu uc varsayimdan yola cikan neoklasik iktisatcilar kit kaynaklarin alternatif amaclar arasinda tahsisini anlamak icin bir yapi insa etmislerdir aslinda bu tur bir tahsisi anlamak neoklasik teorisyenler icin genellikle iktisadin tanimi olarak kabul edilir William Stanley Jevons Ekonomi sorununu su sekilde ortaya koymustur Belirli topraklara ve diger malzeme kaynaklarina sahip cesitli ihtiyaclari ve uretim gucleri olan belirli bir nufus goz onune alindiginda emeklerini urunlerinin faydasini en ust duzeye cikaracak sekilde kullanma bicimi gereklidir Neoklasik ekonominin temel varsayimlarindan ekonomik faaliyetin cesitli alanlarina iliskin cok cesitli teoriler ortaya cikmaktadir Ornegin neoklasik firma teorisinin temelinde kar maksimizasyonu yatarken talep egrilerinin turetilmesi tuketim mallarinin anlasilmasina arz egrisi ise uretim faktorlerinin analiz edilmesine olanak saglar Fayda maksimizasyonu neoklasik tuketim teorisinin tuketim mallari icin talep egrilerinin turetilmesinin ve isgucu arz egrileri ile rezervasyon talebinin turetilmesinin kaynagidir Arz ve talep modeli Piyasa analizi tipik olarak bir elmanin neden bir otomobilden daha ucuza mal oldugu is performansinin neden bir ucret gerektirdigi veya tasarrufun odulu olarak faizin nasil hesaba katilacagi gibi fiyat sorularina verilen neoklasik cevaptir Neoklasik piyasa analizinin onemli bir araci arz ve talep egrilerini gosteren grafiktir Egriler bireysel alicilarin ve bireysel saticilarin davranislarini yansitmaktadir Alicilar ve saticilar bu piyasalarda ve bu piyasalar araciligiyla birbirleriyle etkilesime girerler ve bu etkilesimler aldiklari ve sattiklari her seyin piyasa fiyatlarini belirler Asagidaki grafikte alinan satilan emtianin spesifik fiyati P ile gosterilmektedir Etkilesimlerinin mutabik kalinan sonuclarina ulasirken alici ve saticilarin piyasa davranislari tercihleri istekler faydalar zevkler secimler ve uretken yetenekleri teknolojiler kaynaklar tarafindan yonlendirilir Bu durum alicilar ve saticilar arasinda karmasik bir iliski yaratmaktadir Dolayisiyla arz ve talebin geometrik analitigi bunlarin etkilesimini tanimlamanin ve kesfetmenin yalnizca basitlestirilmis bir yoludur Piyasa arz ve talebi firmalar ve bireyler arasinda toplanir Bunlarin etkilesimi denge ciktisini ve fiyatini belirler Her bir uretim faktoru icin piyasa arz ve talebi denge gelirini ve gelir dagilimini belirlemek icin piyasa nihai ciktisi icin olanlara benzer sekilde turetilir Faktor talebi soz konusu faktorun cikti piyasasindaki marjinal verimlilik iliskisini icerir Neoklasik ekonomi araci maksimizasyon problemlerinin cozumleri olan dengeleri vurgular Ekonomilerdeki duzenlilikler ekonomik olgularin aktorlerin davranislari uzerinden toplanarak aciklanabilecegi gorusu olan metodolojik bireycilik ile aciklanmaktadir Vurgu mikroekonomi uzerinedir Bireysel davranistan once gelen ve onu kosullandirdigi dusunulebilecek kurumlara vurgu yapilmamaktadir Ekonomik subjektivizm bu vurgulara eslik eder Fayda deger teorisi Neoklasik ekonomi bir malin degerinin kullanici tarafindan deneyimlenen marjinal fayda tarafindan belirlendigini ifade eden fayda teorisini kullanir Bu neoklasik ekonomi ile degerin uretim icin gerekli emek tarafindan belirlendigi emek teorisini kullanan Klasik ve Marksist gibi diger onceki ekonomik teoriler arasindaki temel ayirt edici faktorlerden biridir Neoklasik deger teorisinin kismi tanimi bir piyasa mubadele nesnesinin degerinin bireylerin tercihleri ve uretken yetenekleri arasindaki insan etkilesimi tarafindan belirlendigini ifade eder Bu en onemli neoklasik hipotezlerden biridir Ancak neoklasik teori alici ve saticilarin arz ve talep davranislarina tam olarak neyin neden oldugunu ve insanlarin tercihlerinin ve uretken yeteneklerinin piyasa fiyatlarini tam olarak nasil belirledigini de sorar Dolayisiyla neoklasik deger teorisi bu guclerin bir teorisidir insanlarin tercihleri ve uretken yetenekleri Bunlar arz ve talep davranisinin ve dolayisiyla degerin nihai nedensel belirleyicileridir Neoklasik ekonomiye gore bireysel tercihler ve uretken yetenekler diger tum ekonomik olaylari talepler arzlar ve fiyatlar yaratan temel guclerdir Paranin Cambridge miktar teorisi Paranin miktar teorisinin Cambridge versiyonu esas olarak Alfred Marshall Arthur Cecil Pigou Ralph George Hawtrey ve Dennis Holme Robertson tarafindan gelistirilmistir ve para teorisinin gelir versiyonu olarak anlasilmaktadir Paranin Cambridge miktar teorisinin temeli Cambridge denklemidir Md kPY displaystyle M d kPY nerede Md displaystyle M d para talebidir k displaystyle k reel gelirin nakit seklindeki kismini ifade eden Cambridge Marshall katsayisidir P displaystyle P fiyat seviyesi ve Y displaystyle Y reel gelirdir Cambridge denkleminin sol tarafi para arzini yani insanlarin ellerinde bulunan para miktarini ifade ederken sag tarafi ise insanlarin gercekten sahip olmak istedikleri nakit miktarini yani para talebini ifade etmektedir Bu nedenle Cambridge denklemi para piyasasindaki denge kosullarini arastirmaya odaklanmaktadir Piyasa basarisizligi ve dissalliklar Neoklasik teori ekonomik faaliyetleri duzenlemek icin piyasalari tercih etmesine ragmen dissalliklarin varligi nedeniyle piyasalarin her zaman sosyal olarak arzu edilen sonucu uretmedigini kabul eder Dissalliklar bir tur piyasa basarisizligi olarak kabul edilir Neoklasik ekonomistler piyasa sonuclarinda dissalliklara atfettikleri onem acisindan farklilik gostermektedir Pareto kriteri Cok sayida katilimcinin oldugu bir piyasada ve uygun kosullar altinda her bir mal icin tum refah artirici islemlerin gerceklesmesini saglayan tek bir fiyat olacaktir Bu fiyat tercihlerini takip eden bireylerin eylemleri tarafindan belirlenir Eger bu fiyatlar esnekse yani tum taraflar karsilikli olarak faydali bulduklari herhangi bir fiyattan islem yapabiliyorlarsa uygun varsayimlar altinda tum refah artirici islemlere izin veren fiyat seviyelerinde uzlasma egiliminde olacaklardir Bu varsayimlar altinda serbest piyasa surecleri bir sosyal refah optimumuna yol acmaktadir Bu tur bir grup refahi kasifi Vilfredo Pareto dan sonra Pareto optimumu kriteri olarak adlandirilir Wolff ve Resnick 2012 Pareto optimalitesini baska bir sekilde tanimlamaktadir Onlara gore Pareto optimal noktasi terimi bir ekonominin talep marjinal faydalarin orani olarak ve arz marjinal maliyetlerin orani olarak taraflarinin birbiriyle dengede oldugunu gosteren tuketim ve uretim esitligini ifade eder Pareto optimum noktasi ayni zamanda toplumun potansiyel ciktisini tam olarak gerceklestirdigini gosterir Neoklasik ekonomide normatif yargilar Pareto kriteri tarafindan sekillendirilir Sonuc olarak pek cok neoklasik ekonomist hic kimsenin daha kotu durumda olmayacagi bir degisiklik yapmak cok zor oldugundan piyasalara devlet mudahalesi konusunda nispeten laissez faire yaklasimini tercih etmektedir Bununla birlikte daha az muhafazakar bircok neoklasik iktisatci bunun yerine telafi ilkesini kullanmaktadir bu ilkeye gore kaybedenler uygulamada telafi edilmese bile toplam kazanclar toplam kayiplardan daha buyukse bir mudahale iyidir Uluslararasi ticaret Neoklasik ekonomi David Ricardo nun karsilastirmali ustunluk teorisine gore serbest ticareti desteklemektedir Bu fikir iki ulke arasindaki serbest ticaretin her zaman karsilikli olarak faydali oldugunu cunku her iki ulkede de en yuksek toplam tuketime izin verdigini savunur Kokeni18 inci ve 19 uncu yuzyillarda gelistirilen klasik ekonomi bir deger teorisi ve dagilim teorisi iceriyordu Bir urunun degerinin o urunun uretilmesiyle ilgili maliyetlere bagli oldugu dusunuluyordu Klasik iktisatta maliyetlerin aciklanmasi ayni zamanda dagitimin da aciklanmasiydi Bir toprak sahibi kira alir isciler ucret alir ve kapitalist bir kiraci ciftci yatirimlarindan kar elde eder Bu klasik yaklasim Adam Smith ve David Ricardo nun calismalarini icermektedir Ancak bazi ekonomistler yavas yavas bir malin tuketici tarafindan algilanan degerini vurgulamaya basladilar Bir urunun degerinin tuketici icin fayda kullanislilik farkliliklari ile aciklanmasi gerektigine dair bir teori onermislerdir Ingiltere de ekonomistler faydayi Jeremy Bentham in ve daha sonra John Stuart Mill in faydaciligina uygun olarak kavramsallastirma egilimindeydiler Politik ekonomiden ekonomiye atilan ucuncu adim marjinalizmin ve ekonomik aktorlerin marjlara dayali kararlar aldigi onermesinin ortaya atilmasiydi Ornegin bir kisi ilk sandvicten sonra ne kadar doyduguna bagli olarak ikinci bir sandvic almaya karar verir bir firma calisanin getirecegi karda beklenen artisa bagli olarak yeni bir calisani ise alir Bu klasik politik ekonominin toplam karar alma mekanizmasindan farklidir cunku su gibi hayati mallarin nasil ucuz lukslerin ise pahali olabilecegini aciklar Marjinal devrim Ekonomi teorisinde klasik iktisattan neoklasik iktisada dogru yasanan degisim marjinal devrim olarak adlandirilsa da surecin bu terimin onerdiginden daha yavas oldugu ileri surulmustur Siklikla William Stanley Jevons in Politik Ekonomi Teorisi 1871 Carl Menger in Iktisadin Prensipleri 1871 ve Leon Walras in Saf Ekonominin Unsurlari 1874 1877 adli eserleriyle tarihlendirilir Ekonomi tarihcileri ve ekonomistler tartismislardir Bu devrim icin faydaciligin mi yoksa marjinalizmin mi daha onemli oldugu marjinal fayda ifadesindeki ismin mi yoksa sifatin mi daha onemli oldugu Dusuncede devrim niteliginde bir degisim mi yoksa seleflerine gore kademeli bir gelisim ve vurgu degisimi mi soz konusu Bu ekonomistleri bir arada gruplandirmak benzerliklerinden daha onemli olan farkliliklari gizliyor olabilir Ozellikle Jevons kendi ekonomisini Jeremy Bentham in faydaciliginin bir uygulamasi ve gelisimi olarak gormus ve hicbir zaman tam olarak gelismis bir genel denge teorisine sahip olmamistir Menger bu hedonik anlayisi benimsememis azalan marjinal faydayi olasi kullanimlarin oznel onceliklendirilmesi acisindan aciklamis ve dengesizligi ve ayrikligi vurgulamistir ayrica Menger in ekonomide matematik kullanimina itirazi varken diger ikisi teorilerini 19 yuzyil mekaniginden esinlenerek olusturmustur Jevons Bentham in ya da Mill in hedonik anlayisini temel alirken Walras bireysel ruhu aciklamaktan cok piyasalarin etkilesimiyle ilgilenmistir Alfred Marshall in ders kitabi Ekonominin Ilkeleri 1890 bir nesil sonra Ingiltere de hakim ders kitabi oldu Marshall in etkisi baska yerlere de yayildi Italyanlar Maffeo Pantaleoni ye Italya nin Maresali diyerek iltifat ediyorlardi Marshall klasik iktisadin fiyatlari uretim maliyetiyle aciklamaya calistigini dusunuyordu Daha onceki marjinalistlerin fayda ve talebi asiri vurgulayarak bu dengesizligi duzeltmede cok ileri gittiklerini ileri surmustur Marshall a gore Bir kagit parcasini kesen makasin ust bicagi mi yoksa alt bicagi mi oldugu konusunda degerin fayda mi yoksa uretim maliyeti tarafindan mi belirlendigi konusunda tartismak kadar makul bir sey yoktur Marshall fiyati arz ve talep egrilerinin kesisimi ile aciklamistir Farkli piyasa donemlerinin ortaya konmasi Marshall in onemli bir yeniligiydi Pazar donemi Piyasada satilmak uzere uretilen mallar ornegin bir balik pazarinda veri olarak alinir Fiyatlar piyasalari temizlemek icin hizla ayarlanir Kisa donem Endustriyel kapasite verili olarak alinir Cikti seviyesi istihdam seviyesi hammadde girdileri ve fiyatlar karlarin maksimize edildigi marjinal maliyet ve marjinal geliri esitlemek icin dalgalanir Kisa donem dengesinde sabit faktorler icin ekonomik rantlar mevcuttur ve kar orani sektorler arasinda esitlenmemistir Uzun donem Fabrikalar ve makineler gibi sermaye mallari stoku verili olarak alinmaz Kar maksimizasyonu dengeleri hem endustriyel kapasiteyi hem de bu kapasitenin hangi seviyede isletilecegini belirler Cok uzun donem Teknoloji nufus egilimleri aliskanliklar ve gelenekler verili olarak alinmaz cok uzun donemli modellerde degismesine izin verilir Marshall arz ve talebi istikrarli fonksiyonlar olarak ele almis ve fiyatlarin arz ve talep aciklamalarini tum donemlere yaymistir Arzin daha uzun vadede daha kolay degisebilecegini ve dolayisiyla cok uzun vadede fiyatin daha onemli bir belirleyicisi haline gelecegini savunmustur Cambridge ve Lozan okulu Cambridge ve Lozan iktisat okullari neoklasik iktisadin temelini olusturmaktadir 1930 lara kadar neoklasik iktisadin evrimi Cambridge okulu tarafindan belirlenmis ve marjinal denge teorisine dayanmistir 1930 larin basinda Lozan genel denge teorisi neoklasik iktisadin genel temeli haline geldi ve marjinal denge teorisi bunun basitlestirilmesi olarak anlasildi Cambridge okulunun dusuncesi klasik politik iktisadin ve geleneklerinin adimlarini devam ettirmis ancak marjinalist devrimden kaynaklanan yeni yaklasima dayanmistir Kurucusu Alfred Marshall di ve baslica temsilcileri arasinda Arthur Cecil Pigou Ralph George Hawtrey ve Dennis Holme Robertson vardi Pigou refah ekonomisi teorisi ve paranin miktar teorisi uzerinde calismistir Hawtrey ve Robertson para teorisine Cambridge nakit dengesi yaklasimini gelistirmis ve ticaret dongusu teorisini etkilemistir 1930 lara kadar John Maynard Keynes de Cambridge okulunun teorik kavramlarini etkilemistir Cambridge okulunun temel ozelligi ekonomiye aracsal yaklasimiydi teorik iktisatcinin rolu once ekonomik analizin teorik araclarini tanimlamak ve ancak daha sonra bunlari gercek ekonomik sorunlara uygulamaktir Lozan iktisadi dusunce okulunun baslica temsilcileri Leon Walras Vilfredo Pareto ve Enrico Barone dir Okul genel denge teorisini gelistirmesiyle un kazanmistir Cagdas ekonomide genel denge teorisi Yeni klasik makroekonomi ve Yeni Keynesyen makroekonomi seklinde ana akim ekonominin metodolojik temelini olusturmaktadir EvrimNeoklasik iktisadin evrimi uc asamaya ayrilabilir Ilk asama Keynesyen oncesi asama neoklasik iktisadin ilk olusumu on dokuzuncu yuzyilin ikinci yarisi ile 1930 larda Keynesyen iktisadin gelisi arasinda tarihlendirilir Ikinci asama 1940 yili ile 1970 lerin yarisi arasina tarihlenmektedir Bu donemde Keynesyen iktisat dunya ekonomisine hakim olmus ancak neoklasik iktisat varligini surdurmustur Mikroekonomi teorisini gelistirmeye devam etti ve kendi makroekonomi teorisini olusturmaya basladi Neoklasik makroekonomik teorinin gelisimi paranin miktar teorisinin ve bolusum teorisinin gelisimine dayaniyordu Ikinci asamanin urunlerinden biri neoklasik mikroekonomi ve Keynesyen makroekonominin ozel bir kombinasyonunu temsil eden Neoklasik sentezdi Ucuncu asama 1970 lerde baslamis ve neoklasik ronesans neoklasik iktisadin yeniden canlanmasi olarak adlandirilmistir Bu donemde Neo Keynesyen iktisat krizdeydi ve bu da Monetarizm Yeni klasik makroekonomi Arz yanli iktisat veya Kamu tercihi teorisi gibi yeni neoklasik dusunce cizgilerinin yaratilmasini tesvik etti Bu teorilerin farkli odak ve yaklasimlarina ragmen hepsi geleneksel neoklasik iktisadin teorik ve metodolojik ilkelerine dayanmaktadir Neoklasik iktisatta onemli bir degisiklik 1933 yili civarinda meydana gelmistir Joan Robinson ve Edward H Chamberlin Eksik Rekabet Ekonomisi 1933 ve Tekelci Rekabet Teorisi 1933 adli kitaplarinin neredeyse es zamanli olarak yayinlanmasiyla eksik rekabet modellerini tanittilar Piyasa bicimleri ve endustriyel organizasyon teorileri bu calismadan dogmustur Ayrica marjinal gelir egrisi gibi bazi araclari da vurgulamislardir Robinson kitabinda bir tur sinirli rekabeti resmilestirmistir Calismalarinin refah ekonomisi acisindan sonuclari endise vericiydi piyasa mekanizmasinin iscilere marjinal emek verimliliklerinin tam degerine gore odeme yapilmayacak sekilde isledigini ve tuketici egemenligi ilkesinin de zedelendigini ima ediyordu Bu teori 1940 li ve 1950 li yillarda bircok Bati ulkesinin anti guven politikalarini buyuk olcude etkilemistir Joan Robinson un eksik rekabet uzerine calismasi en azindan Piero Sraffa tarafindan vurgulanan Marshallian kismi denge teorisinin bazi sorunlarina bir yanitti Anglo Amerikan iktisatcilar da bu sorunlara Avrupa kitasinda Walras ve Vilfredo Pareto tarafindan gelistirilen genel denge teorisine yonelerek yanit verdiler John Hicks in Deger ve Sermaye 1939 adli kitabi Ingilizce konusan meslektaslarini bu geleneklerle tanistirmada etkili olmustur O da Avusturya Okulu ekonomisti Friedrich Hayek in Hicks in daha sonra egitim gordugu Londra Ekonomi Okulu na gecmesinden etkilendi Bu gelismelere kayitsizlik egrileri ve sirali fayda teorisi gibi yeni araclar eslik etmistir Neoklasik ekonominin matematiksel gelismislik duzeyi artmistir Paul Samuelson un Ekonomik Analizin Temelleri 1947 adli kitabi matematiksel modellemedeki bu artisa katkida bulunmustur Amerikan iktisadinda iki savas arasi donemin cogulcu oldugu neoklasik iktisat ve kurumsalciligin baglilik icin yaristigi ileri surulmustur Chicago ekolunun ilk iktisatcilarindan Frank Knight her iki ekolu birlestirmeye calismistir Ancak matematikteki bu artisa Ikinci Dunya Savasi ndan sonra Anglo Amerikan universitelerinde neoklasik ekonominin daha fazla hakim olmasi eslik etti Bazilari McCarthycilik gibi dis siyasi mudahalelerin ve ic ideolojik zorbaligin bu yukseliste onemli bir rol oynadigini savunmaktadir Hicks in Deger ve Sermaye adli kitabi iki ana bolumden olusmaktadir Muhtemelen hemen etkili olmayan ikincisi ise gecici bir denge modeli sunmustur Hicks Hayek in zamanlararasi koordinasyon kavramindan dogrudan etkilenmis ve Lindhal in daha onceki calismalariyla paralellik gostermistir Bu ayristirilmis uzun donemli modellerin terk edilmesinin bir parcasiydi Bu egilim muhtemelen Arrow Debreu zamanlararasi denge modeli ile doruk noktasina ulasmistir Arrow Debreu modelinin kanonik sunumlari Gerard Debreu nun Deger Teorisi 1959 ve Arrow ve Hahn in Genel Rekabet Analizi 1971 adli eserlerinde yer almaktadir Neoklasik sentez Bu gelismelerin bircogu hem ekonometride yani mal ve hizmetlerdeki fiyat ve degisimlerin yani sira bunlarin toplam miktarlarini olcme becerisinde hem de makroekonominin yani tum ekonomilerin incelenmesinin yaratilmasindaki gelismelerin arka planindaydi Neo klasik mikroekonomi ile Keynesyen makroekonomiyi birlestirme girisimi 1950 lerden 1970 lere kadar Ingilizce konusulan ulkelerde ekonomik dusuncenin baskin paradigmasi olan neoklasik senteze yol acacaktir Ornegin Hicks ve Samuelson Keynesyen ekonominin ana akimlasmasinda etkili olmuslardir Neo Keynesyen iktisadin hakimiyeti 1970 lerdeki ekonomik krizleri aciklamaktaki yetersizligi nedeniyle sarsilmistir neoklasik iktisat makroekonomi olgusunu neoklasik mikroekonomi kullanarak aciklamaya calisan yeni klasik okul olarak makroekonomide belirgin bir sekilde ortaya cikmistir Bu ve cagdasi Yeni Keynesyen iktisat 1990 larin yeni neoklasik sentezine katkida bulunmus ve bugun ana akim makroekonominin cogunu bilgilendirmistir Cambridge sermaye tartismasi Neoklasik genel denge teorisinin zaman icinde gelisen ve sermaye mallarini iceren bir ekonomiyle uyumlu hale getirilmesinde sorunlar mevcuttur Bu durum 1960 larda neoklasik iktisadin gecerliligine iliskin buyuk bir tartismada Cambridge sermaye tartismasi ekonomik buyume sermaye toplam teori ve bolusumun marjinal verimlilik teorisi uzerinde durularak incelenmistir Neoklasik iktisatcilar tarafindan Arrow Debreu modelini istikrar ve tekligin dengesizlik incelemelerine genisletmek icin dahili girisimler de olmustur Ancak Sonnenschein Mantel Debreu teoremi olarak bilinen bir sonuc dengenin istikrarli ve benzersiz olmasini saglamak icin yapilmasi gereken varsayimlarin oldukca kisitlayici oldugunu gostermektedir ElestirilerIktisatta neoklasik yaklasim baskin olsa da iktisat alani Marksist davranissal Schumpeterci kalkinmaci Avusturyaci post Keynesyen ve kurumsalci okullar gibi digerlerini de icerir Tum bu okullar neoklasik okulla ve birbirleriyle farklilik gostermekte ve neoklasik iktisada cesitli elestiriler getirmektedir Tum elestiriler diger okullardan gelmiyor Nobel Odulu sahibi ve Dunya Bankasi nin eski bas ekonomisti Joseph Stiglitz gibi bazi onde gelen ekonomistler ana akim neoklasik ekonomiyi yuksek sesle elestiriyor Metodoloji ve matematiksel modeller Bazilari ana akim ekonomideki cagdas arastirmalarda kullanilan matematiksel modelleri neoklasik ekonomiyi asmis olarak gorurken digerleri buna katilmiyor Matematiksel modeller ayrica oyun teorisi dogrusal programlama ve ekonometri alanindakileri de icerir Neoklasik iktisadi elestirenler yuksek matematiksel yontemin dogasi geregi yanlis oldugunu dusunenler ve neoklasik iktisadin baska sorunlari olsa bile matematiksel yontemin yararli oldugunu dusunenler olarak ikiye ayrilir Tony Lawson gibi elestirmenler neoklasik iktisadin fonksiyonel iliskilere olan guveninin bir degisken hakkindaki bilginin digerini guvenilir bir sekilde tahmin edemedigi sosyal olgular icin yetersiz oldugunu iddia etmektedir Ekonomik sonuclari etkileyen farkli faktorler bir laboratuvarda deneysel olarak birbirinden izole edilemez bu nedenle matematiksel ekonomik analizin aciklayici ve ongorucu gucu sinirlidir Lawson sosyal bilimlerdeki olaylarin nedenlerini belirlemek icin daha uygun oldugunu soyledigi zit aciklama adi verilen alternatif bir yaklasim onermektedir Daha genel olarak bir bilim olarak ekonomiye yonelik elestiriler cesitlilik gostermektedir bazilari tum matematiksel ekonominin sorunlu ve hatta sahte bilim olduguna inanirken digerleri hala yararli olduguna ancak diger alanlara gore daha az kesinlige ve daha yuksek metodoloji sorunlari riskine sahip olduguna inanmaktadir Yirminci yuzyilin en onde gelen ve etkili neoklasik iktisatcilarindan biri olan Milton Friedman ekonomik modellerdeki varsayimlarin genellikle gercekci olmadigi yonundeki elestirilere teorilerin varsayimlarinin sozde gercekciliginden ziyade olaylari tahmin etme yeteneklerine gore degerlendirilmesi gerektigini soyleyerek yanit vermistir Aksine daha sacma varsayimlara sahip bir teorinin daha guclu tahmin gucune sahip oldugunu iddia etmistir Bir teorinin gercekligi teorik olarak aciklama yeteneginin bu tahmine ulasma yontemi ne olursa olsun gercekligi ampirik olarak tahmin etme yetenegine kiyasla onemsiz oldugunu savunmustur Nesnellik ve cogulculuk Neoklasik iktisat bazen degerden bagimsiz oldugunu iddia etmesine ragmen normatif bir onyargiya sahip oldugu icin siklikla elestirilmektedir Bu tur elestirmenler genellikle ogrencilere birden fazla ekonomi teorisinin ogretilmesi ve ekonomi bolumlerinin daha cogulcu olmasi gerektigini savunmak icin neoklasik ekonominin ideolojik bir yonunu savunmaktadir Rasyonel davranis varsayimlari Neoklasik iktisadin en cok elestirilen yonlerinden biri insan davranisi ve rasyonalite hakkindaki varsayimlaridir Edward Fullbrook a gore bu varsayimlar insan davranislari incelenerek dogru olduklari gozlemlendigi icin degil piyasa dengesine ulasmak icin gerekli kosullar olduklari icin secilmistir Ekonomik insan ya da neoklasik varsayimlara gore hareket eden varsayimsal bir insan insanlarin gercekte davrandiklari gibi davranmak zorunda degildir Ekonomist ve kapitalizm elestirmeni Thorstein Veblen neoklasik ekonominin bir insani alanini degistiren ama kendisini oldugu gibi birakan uyaricilarin durtusu altinda homojen bir mutluluk arzusu kuresi gibi salinan zevklerin ve acilarin yildirim hesaplayicisi olarak varsaydigini iddia etmistir Veblen in tanimlamasi yaygin olarak elestirilen bir dizi rasyonellik varsayimina atifta bulunmaktadir insanlarin kati bir faydaci cerceve kullanarak karar verdikleri secenekleri hakkinda mukemmel bilgiye sahip olduklari tum olasi secenekler icin faydayi hemen hesaplamalarina olanak taniyan mukemmel bilgi isleme yetenegine sahip olduklari ve secimleri cevrelerinden veya diger insanlardan etkilenmeyen bagimsiz karar vericiler olduklari Veblen Kurumsal okuldan gelirken Davranissal ekonomi okulu insan karar verme mekanizmalarini ve bunlarin neoklasik rasyonalite varsayimlarindan nasil farklilastigini incelemeye odaklanmistir Ozgeci veya empatiye dayali davranis davranissal ekonomistler tarafindan incelenen ve insanlarin yalnizca kendi cikarlari dogrultusunda hareket ettigi yonundeki neoklasik varsayimdan farkli olan bir baska rasyonel olmayan karar verme bicimidir Davranissal ekonomistler psikolojik norolojik ve hatta duygusal faktorlerin ekonomik algilari ve davranislari nasil onemli olcude etkiledigini aciklamaktadir Ekonomist Gary Becker tarafindan kaleme alinan ve 1962 yilinda Politik Ekonomi Dergisi nde yayinlanan Irrasyonel Davranis ve Ekonomik Teori baslikli makaleye gore rasyonel secim teorisi sorunlu olmak zorunda degildir Becker a gore bu makale modern ekonominin onemli teoremlerinin sadece rasyonel davranisi ve ozel durumlar olarak hayatta kalma argumanlarini degil ayni zamanda pek cok irrasyonel davranisi da iceren genel bir ilkeden nasil kaynaklandigini gostermektedir Calismada piyasa katilimcilarinin rasyonel davranislarinin yani sira farkli irrasyonel davranis turlerinin genis bir yelpazesinden kaynaklandigi gosterilen belirli onemli teoremler ve sonuclar piyasa talep egrilerinin asagi dogru egimli veya negatif egimli oldugu ve bir endustrinin rekabetci bir endustriden tamamen tekelci bir kartele donusmesi ve karlarin her zaman maksimize edilmesi durumunda kartel altindaki firma basina ciktinin endustrinin rekabetci oldugu zamanki denge seviyesine kiyasla azalacagidir Bu makale buyuk olcude Armen Alchian in 1950 tarihli Belirsizlik Evrim ve Ekonomi Teorisi baslikli makalesine dayanmaktadir Bu makale arz analizi icin rasyonel tuketim varsayimina temsili firmaya ve neoklasik iktisatcilarin piyasalardaki firma davranislarini analiz etme bicimine dayanmaktan ayri bir gerekce ortaya koymaktadir bu analiz soz konusu firmalardaki karar vericilerin rasyonel davranislarina ya da baska herhangi bir tur ongorulu veya hedefe yonelik davranislarina uygulanmamaktadir Becker in 1962 tarihli muteakip makalesi neoklasik piyasa talep analizi icin bagimsiz bir gerekce sunmaktadir Bu iki makale aksi takdirde mantiksiz olarak elestirilecek varsayimlara dayanmaksizin arz ve talep analizi icin neoklasik metodolojinin kullanilmasina yonelik ayri gerekceler sunmaktadir Metodolojik bireycilik Neoklasik ekonomi homo economicus un ekonomik davranisini incelemek icin bir yaklasim sunar Bu teori metodolojik bireycilige dayanir ve sosyal olgulara atomistik bir yaklasim benimser buna gore sosyal atomlar bireyler ve onlarin eylemleridir Bu doktrine gore bireyler sosyal olgulardan bagimsizdir ancak bunun tersi dogru degildir Bireylerin eylemleri makro olcekteki davranislari aciklayabilir ve sosyal koleksiyonlar toplamlardan baska bir sey degildir ve bilesenlerine hicbir sey katmazlar Metodolojik bireycilik kurumlar veya davranis kurallari gibi karmasik sosyal olgulari reddetmese de herhangi bir aciklamanin bu kurumlarin kurucu bilesenlerinin ozelliklerine dayanmasi gerektigini savunur Bu sosyal sistemin ozelliklerinin bireylerin tercihlerinden ve eylemlerinden turetildigine inanilan indirgemeci bir yaklasimdir Bu yaklasima getirilen bir elestiri bireylerin tercihlerinin ve cikarlarinin sabit olmadigidir Yapilar bireylerin tercihlerini baglamsallastirir Sosyal insacilara gore sistemler aktorlerle birlikte olusturulur ve sistem icindeki fikirler aktorlerin kimliklerini cikarlarini ve dolayisiyla davranislarini tanimlar Bu baglamda farkli kosullarda bulunan farkli izlenim ve deneyimlere maruz kalan aktorler cikar ve tercihlerini hem kendi iclerinde hem de zaman icinde farkli sekilde insa edeceklerdir Ekonomi teorisinin bireyci temeli goz onune alindiginda elestirmenler bu teorinin bireysel eylemin yapisal baglamlarini dikkate almasi gerektigini savunmaktadir Esitsizlik Neoklasik ekonomi siklikla esitsizligi artiran politikalari desteklemekle ve esitsizligin ekonomik sonuclar uzerindeki etkisini gorememekle elestirilmektedir Ilk iddia soz konusu oldugunda neoklasik iktisat genellikle ekonomik esitsizligi azaltan politikalari destekleyen analizler icin kullanilir ozellikle gelirin azalan marjinal faydasini belirleyerek daha yoksul bireylerin gelirdeki belirli bir artistan benzer zengin bireylere gore daha fazla net fayda elde etmesini saglayarak ancak daha genel olarak herhangi bir politikanin esitsizlik uzerindeki etkisinin degerlendirildigi birincil arac olarak Ikinci iddia soz konusu oldugunda neoklasik ekonomi esitsizlik ve ekonomik sonuclar arasindaki iliskinin incelendigi hakim mercektir Piyasa etigi Neoklasik ekonomi piyasa mubadelesinin genellikle mallarin en etkin sekilde tahsis edilmesiyle sonuclandigi ilkesi nedeniyle mallarin metalastirilmasini ve ozellestirilmesini tesvik etme egilimindedir Ornegin bazi ekonomistler hayat kurtaran organlarin arzini artirdigi ve istekli bagiscilara mali acidan fayda sagladigi gerekcesiyle insan organlari icin piyasalari desteklemektedir Bununla birlikte ahlak felsefesinde piyasalarin belirli mallar icin kullanilmasinin dogasi geregi etik disi olduguna dair argumanlar vardir Siyaset felsefecisi Michael Sandel piyasa mubadelelerinin iki etik sorunu oldugunu ozetlemektedir zorlama ve yolsuzluk Zorlama piyasa katiliminin savunucularin siklikla iddia ettigi kadar ozgur olmamasi nedeniyle gerceklesir insanlar genellikle hayatta kalmanin tek yolu bu oldugu icin piyasalara katilirlar bu da gercekten gonullu degildir Yolsuzluk bir malin metalastirilmasinin onun degerini dogal olarak nasil dusurebilecegini aciklar Ayrica bakinizPiyasa ekonomisi Mikroekonomi Equilibrium noktasiKaynakca Kenton W September 24 2020 Define Neoclassical Economics Investopedia Available at https www investopedia com terms n neoclassical asp 11 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Accessed April 24 2021 Encyclopedia Britannica July 20 1998 Alfred Marshall Britannica Available at https www britannica com biography Alfred Marshall 6 Haziran 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Accessed May 13 2021 Antonietta Campus 1987 marginal economics The v 3 p 323 Clark B 1998 Principles of political economy A comparative approach Westport Connecticut Praeger Nadeau R L 2003 The Wealth of Nature How mainstream economics has failed the environment New York City NY Columbia University Press a b Colander David The Death of Neoclassical Economics 11 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Journal of the History of Economic Thought 22 2 2000 1986 On the origins of the term neoclassical Cambridge Journal of Economics 10 3 265 70 1 olu kirik baglanti Veblen T 1900 The Preconceptions of Economic Science III The Quarterly Journal of Economics 14 2 240 69 Term on pg 261 a b George J Stigler 1941 1994 Production and Distribution Theories New York Macmillan Preview 11 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Fonseca G L Introduction to the Neoclassicals 12 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde The New School E Roy Weintraub 2007 Neoclassical Economics The Concise Encyclopedia Of Economics Retrieved September 26 2010 from http www econlib org library Enc1 NeoclassicalEconomics html 11 Subat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde William Stanley Jevons 1879 2nd ed p 289 The Theory of Political Economy 11 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Theory of Political Economy Italics in original Philip H Wicksteed The Common Sense of Political Economy Wolff R D and Resnick S A 2012 Contending Economic Theories The MIT Press pp 56 Wolff R D and Resnick S A 2012 Contending Economic Theories The MIT Press pp 57 58 978 0262517836 3 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Christopher Bliss 1987 distribution theories neoclassical The New Palgrave A Dictionary of Economics v 1 pp 883 86 doi 10 1057 978 1 349 95121 5 105 1 Robert F Dorfman 1987 marginal productivity theory The v 3 pp 323 25 doi 10 1057 978 1 349 95121 5 988 2 C E Ferguson 1969 The Neoclassical Theory of Production and Distribution Cambridge 9780521076296 ch 1 pp 1 10 10 Mayis 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde excerpt a b c d Chang Ha Joon 2014 Economics the user s guide Gretna ISBN 978 0 7181 9703 2 OCLC 872706010 Wolff R D and Resnick S A 2012 Contending Economic Theories The MIT Press pp 58 59 978 0262517836 KODEROVA Jitka SOJKA Milan a HAVEL Jan Teorie penez Praha Wolters Kluwer Ceska republika 2011 s 54 56 ISBN 978 80 7357 640 0 Dostupne take z https ndk cz uuid uuid 96fbfe70 60ab 11e6 b155 001018b5eb5c 26 Mart 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde CAPORASO James A and LEVINE David P 1992 Theories of Political Economy Cambridge Cambridge University Press pp 82 83 ISBN 978 0 521 41561 3 Wolff R D and Resnick S A 2012 Contending Economic Theories The MIT Press pp 101 978 0262517836 Chapter 3 Trade Agreements and Economic Theory Wilson Center www wilsoncenter org Ingilizce 2 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Mayis 2021 2008 marginal revolution 2nd Edition Abstract 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b William Jaffe 1976 Menger Jevons and Walras De Homogenized Economic Inquiry V 14 December 511 25 Philip Mirowski 1989 More Heat than Light Economics as Social Physics Physics as Nature s Economics Cambridge University Press a b SOJKA M 2010 Dejiny ekonomickych teorii Prague Havlicek Brain Team pp 153 ISBN 978 80 87109 21 2 Available at https ndk cz uuid uuid 1c8026b0 5fc7 11e6 b155 001018b5eb5c 20 Eylul 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde SOJKA M 2010 Dejiny ekonomickych teorii Prague Havlicek Brain Team pp 140 141 ISBN 978 80 87109 21 2 Available at https ndk cz uuid uuid 1c8026b0 5fc7 11e6 b155 001018b5eb5c 20 Eylul 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde KODEROVA J SOJKA M and HAVEL J 2011 Teorie penez Praha Wolters Kluwer Ceska republika pp 46 47 ISBN 978 80 7357 640 0 Available at https ndk cz uuid uuid 961ebdd0 60ab 11e6 b155 001018b5eb5c 20 Eylul 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde SCREPANTI E and ZAMAGNI S 2005 An Outline of the History of Economic Thought Second Edition New York Oxford University Press Inc pp 277 Frederic Lee 2009 A History of Heterodox Economics Challenging the mainstream in the twentieth century London and New York Routledge Olivier Jean Blanchard 1987 neoclassical synthesis The v 3 pp 634 36 Clark B 1998 Principles of political economy A comparative approach Westport Connecticut Praeger Snowdon Brian Vane Howard 2005 Modern Macroeconomics Cheltenham E Elgar ISBN 978 1 84542 208 0 Woodford Michael 2009 Convergence in Macroeconomics Elements of the New Synthesis PDF American Economic Journal Macroeconomics 1 1 ss 267 79 doi 10 1257 mac 1 1 267 21 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 11 Ekim 2023 Mankiw N Gregory New Keynesian Economics The Concise Encyclopedia of Economics Library of Economics and Liberty 13 Subat 2021 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 11 Ekim 2023 Avi J Cohen and G C Harcourt 2003 Whatever happened to the Cambridge theory controversies Journal of Economic Perspectives V 17 No 1 pp 199 214 Interview with Joseph Stiglitz archive globalpolicy org 15 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Nisan 2021 David Colander Richard Holt and J Barkley Rosser Jr 2004 The changing face of mainstream economics Review of Political Economy V 16 No 4 pp 485 99 Matias Vernengo 2010 Conversation or monologue On advising heterodox economists Journal of Post Keynesian Economics V 32 No 3 pp 485 99 Jamie Morgan ed 2016 What is Neoclassical Economics Debating the origins meaning and significance Routledge Edward Fullbrook Ed 2004 A guide to what s wrong with economics Londra Anthem ISBN 978 0 85728 737 3 OCLC 860303932 Shiller Robert J 6 Kasim 2013 Project Syndicate Ingilizce 9 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Nisan 2021 Jamie Morgan Ed 2016 What is neoclassical economics debating the origins meaning and significance Londra ISBN 978 1 317 33451 4 OCLC 930083125 Daniel M Hausman Ed 2008 The philosophy of economics an anthology 3 3yer New York bas Cambridge University Press ISBN 978 0 511 37141 7 OCLC 192048246 For example see and Dec 1975 An Essay on Post Keynesian Theory A New Paradigm in Economics Journal of Economic Literature Hayes W M Lynne G D 2013 The Evolution of Ego and Empathy Progress in Forming the Centerpiece for Ecological Economic Theory In Robert B Richardson ed In Building a Green Economy Perspectives from Ecological Economics East Lansing MI Michigan State University Press ss 107 118 A guide to what s wrong with economics Edward Fullbrook Londra Anthem 2004 ISBN 1 84331 148 8 OCLC 56646531 Parvin Manoucher 1992 Is Teaching Neoclassical Economics as the Science of Economics Moral The Journal of Economic Education 23 1 65 78 doi 10 2307 1183480 ISSN 0022 0485 JSTOR 1183480 29 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Ekim 2023 A guide to what s wrong with economics Edward Fullbrook Londra Anthem 2004 ISBN 978 0 85728 737 3 OCLC 860303932 Thaler R H Sunstein C R 2008 Nudge Improving Decisions About Health Wealth and Happiness New Haven MA Yale University Press Thorstein Veblen 1898 Why Is Economics Not an Evolutionary Science reprinted in The Place of Science in Modern Civilization New York 1919 p 73 Cory G A 2006 A Behavioral Model of the Dual Motive Approach to Behavioral Economics and Social Exchange Journal of Socio Economics 35 4 592 612 doi 10 1016 j socec 2005 12 017 Lynne G D Czap N V Czap H J Burbach M E Theoretical Foundation for Empathy Conservation Toward Avoiding the Tragedy of the Commons Review of Behavioral Economics 3 245 279 Cartwright Alex C July 2015 Richard H Thaler Misbehaving the making of behavioral economics Public Choice 164 1 2 185 188 doi 10 1007 s11127 015 0276 5 ISSN 0048 5829 Becker G 1962 Irrational Behavior and Economic Theory Journal of Political Economy 70 1 1 13 Available at https www jstor org stable 1827018 seq 1 29 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde Accessed May 3 2021 Alchian A 1950 Uncertainty Evolution and Economic Theory Journal of Political Economy 58 1 211 221 Available at https www jstor org stable 1827159 seq 1 24 Mayis 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Accessed May 28 2021 Heath J 2005 Methodological individualism Metaphysics Research Lab Stanford University 30 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Ekim 2023 Janackovic Marko Petrovic Ranđelovic Marija 22 Kasim 2019 Relationship Between Ease of Doing Business Indicators and the Foreign Direct Investment Inflows in the Republic of Serbia Facta Universitatis Series Economics and Organization 269 doi 10 22190 fueo1903269j ISSN 2406 050X Corsten Michael March 1998 Review Symposium on Searle John Searle The Construction of Social Reality Free Press New York 1995 Pp 241 25 I Between Constructivism and Realism Searle s Theory of the Construction of Social Reality Philosophy of the Social Sciences 28 1 102 121 doi 10 1177 004839319802800105 ISSN 0048 3931 Hay Colin 2002 Political Analysis a Critical Introduction ISBN 978 1 137 24149 8 OCLC 945766614 Leightner Jonathan June 2005 Utility Maximization Morality and Religion Journal of Economic Issues 39 2 375 381 doi 10 1080 00213624 2005 11506814 23 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Ekim 2023 Layard R Mayraz G Nickell S 2008 The marginal utility of income Journal of Public Economics 92 8 9 1846 1857 doi 10 1016 j jpubeco 2008 01 007 Federico Cingano 2014 Trends in Income Inequality and its Impact on Economic Growth OECD Social Employment and Migration Working Papers doi 10 1787 5jxrjncwxv6j en topeditor 13 Kasim 2007 The Wall Street Journal Ingilizce ISSN 0099 9660 2 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mayis 2021 Sandel Michael May 1998 PDF The Tanner Lectures on Human Values The University of Utah 21 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 2 Mayis 2021 Ekonomi veya finans ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz