Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın (Dünya'nın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkla erimiş kayalar) yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir.Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda (bazıları çok aktif olan) birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji (yanardağ bilimi) denir.
Öte yandan magma düşük oranlarda (%52'den az) silikat içerirse lava "mafik" adı verilir ve püskürürken çok akışkan hâle gelir. Uzun mesafelerce akabilir. Mafik lav akışının iyi bir örneği, İzlanda'nın neredeyse coğrafî merkezindeki bir püskürme yarığının aşağı yukarı 8.000 yıl önce oluşturduğu Büyük Thjórsárhraun akıntısıdır. Bu lav akıntısı, 130 km ötedeki denize varıncaya kadar akmaya devam etmiş ve 800 km²lik bir alanı kaplamıştır. Felsik ve mafik terimleri yerine bazen daha eski olan "asidik" ve "bazik" terimlerinin kullanıldığı görülür; ancak bu terimler artık daha az kullanılır olmuşlardır.
Etimoloji
Volkan kelimesi Türkçeye Fransızcadan geçmiş olup Türkçedeki ilk kullanımı 1862'ye tarihlenmiştir. Fransızcaya ise İtalyanca dilinden aktarılmıştır ve kökensel olarak İtalya'da yer alan Vulcano volkanik adası ile ilişkilidir. Adanın ismi ise Roma mitolojisindeki demircilik, ateş ve yanardağ tanrısı Vulcanus'dan türemiştir. Yanardağ kelimesi ise Türkçe kaynaklarda ilk olarak 1876 yılında kullanılmıştır. 19. yy sonlarında aynı kökten ortaya çıkmış bürkân (بركان) kelimesi ise modern Arap dillerinde yaygındır ve Osmanlıcaya yeni Mısır Arapçasından alınmıştır. Osmanlıcada yanardağlar için kûh-i ateşfeşân kullanımı da yer almıştır.
Yanardağ türleri
- Kalkan yanardağlar: Şekli kalkana benzeyen dağlar oluşturacak şekilde zamanla biriken yüksek miktarda lav çıkartan yanardağlar çoklukla Havai ve İzlanda'da görülürler. Lav akışları genellikle çok kızgın ve çok akışkan olup uzun akıntılara neden olurlar. Yeryüzündeki en büyük lav kalkanı, 120 km çapındaki ve deniz tabanından zirvesine 9.000 m yüksekliğindeki Mauna Loa'dır. Mars'taki Olympus Mons, bir kalkan yanardağıdır ve Güneş Sistemi'nde şimdiye kadar keşfedilmiş olan en yüksek dağdır.
- Lav kalkanının daha küçük olanlarına "lav kubbesi" (İngilizce: tholoid), "lav konisi" ve "lav kümbeti" adı verilir.
- Volkanik koniler, yanardağın ağzında biriken ufak kaya parçacıkları fırlatan püskürmelerden dolayı oluşur. Bu püskürmeler, 30–300 m yüksekliğinde, koni şeklinde tepeler oluşturur ve nispeten kısa ömürlü olurlar.
- Japonya'daki Fuji Dağı, İtalya'daki Vezüv, Antarktika'daki Erebus ya da kuzeybatı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Rainier gibi stratovolkanlar ya da kompozit yanardağlar, hem lav akıntılarından hem de püskürtülerden oluşmuş yüksek, koni şeklinde dağlardır.
- Süper yanardağlar, geniş çanakları olan, kıtasal yıkım ve küresel iklim değişiklikleri yaratma potansiyelleri bulunan yanardağ sınıfına verilen addır. Bu sınıftaki yanardağlara aday olarak Yellowstone Millî Parkı ve gösterilebilir; ancak kesin bir tanımlama yapmak, asgari bir tanımlayıcı şart bulunmadığı için çok zordur.
Yanardağlar genellikle ya tektonik plaka sınırlarında ya da sıcak noktalarda yer alırlar. Yanardağlar uyuyan (etkin olmayan) ya da faal (aktif -neredeyse sürekli çıkış ve kesikli püskürmeler) olabilirler, önceden tahmin edilemeden hâlâ değiştirebilirler.
Karadaki yanardağlar genellikle, çıkışların yıllar içinde sürekli birikmesiyle koni ya da kül konisi şeklini alırlar. Suyun altında ise, yanardağlar genellikle fazlasıyla dik sütunlar oluşturur ve yıllar içinde okyanus yüzeyine çıkarak yeni adacıklar hâline gelirler.
Yanardağ etkinlikleri genellikle depremler, sıcak su kaynakları, çamur kazanları ve kaynaçlar gibi yer etkinlikleriyle beraber görülürler. Püskürmelerden önce genellikle düşük şiddette depremler görülür.
Şaşırtıcı olsa da, volkan bilimciler, etkin yanardağların sınıflandırılmasında fikir birliğine varmamışlardır. Bir yanardağın yaşam süresi, birkaç aydan birkaç milyon yıla kadar değişebilir. Bu tür bir sınıflandırma yapmak, insanların, hatta bazen uygarlıkların bile varlık süreleri göz önüne alındığında anlamsız görünebilir. Örneğin, yeryüzündeki yanardağların birçoğu, geçen birkaç binyılda birçok kez püskürmüşlerdir, ama günümüzde herhangi bir etkinlik göstermemektedirler. Bu tür yanardağların uzun ömürleri göz önüne alındığında çok etkin oldukları söylenebilir. Ancak ömürlerimiz düşünülürse etkin değildirler. Bu tanımı daha da karmaşıklaştıran ise, harekete geçen ama püskürmeyen yanardağlardır. Bu yanardağlar etkin midir?
Bilim insanları genellikle, püsküren ya da yeni gaz çıkışları veya beklenmedik deprem etkinliği gibi hareketlilikler gösteren yanardağları etkin olarak kabul ederler. Birçok bilim insanı, yazılı tarihte püskürdüğü bilinen yanardağların da etkin olduğunu kabul ederler. Yazılı tarihin bölgeden bölgeye farklılıklar gösterdiğini, örneğin Akdeniz'de 3.000 yıl geriye, ABD'nin Büyük Okyanus kıyısında 300 yıl, Havai'de ise 200 yıl geriye kadar gittiğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Uyuyan yanardağlar, şu an (yukarıdaki tanıma göre) etkin olmayan, ama her an hareketlenmesi ya da patlaması muhtemel yanardağlardır.
Sönmüş yanardağlar ise, bilim insanlarının bir daha püskürmelerini olası görmedikleri yanardağlardır. Bir yanardağın gerçekten sönmüş olup olmadığının belirlenmesi zordur. Örneğin, çanakların milyonlarca yıllık ömürleri olduğu bilindiğinden, on binlerce yıl püskürmemiş bir çanağın sönmüş değil uyuyan olarak tanımlanması gerekir. Yellowstone Millî Parkı'nda bulunan Yellowstone Çanağı, en az 2.000.000 yaşındadır ve 70.000 yıldan beri hiç püskürmemiştir, fakat bilim insanları tarafından sönmüş olarak tanımlanmaz. Doğrusu, çanak sık sık depremler yarattığı, etkin bir jeotermal sistemi bulunduğu ve yüzeyi hızlı değiştiği için, birçok bilim insanı tarafından çok etkin bir yanardağ olarak kabul edilir.
Teoride yanardağlar
Oluşum
Yeryuvarlağının iç kesimlerinin çoğu gibi, magmanın hareketleri ve dinamikleri de fazla iyi anlaşılamamıştır. Ancak bir püskürmenin yanardağın altında bulunan katı bir tabakaya (Dünya'nın kabuğuna) doğru magmanın hareket ederek bir "magma odacığı"nı işgal etmesinin ardından geldiği bilinmektedir. Sonunda, odacıktaki magma yukarı doğru itilir ve gezegenin yüzeyine lav olarak yayılır ya da yükselen magma civardaki yer şekillerinde bulunan suyu ısıtır ve patlamalı buhar çıkışlarına neden olur. Bu çıkışlar ya da magmadan kaçan gazlar, kaya, kül, volkanik cam veya volkanik külün kuvvetli bir şekilde fırlatılmasına yol açar. Püskürmeler daima kuvvetli olmasa da, akıntı veya büyük patlamalar şeklinde olabilirler.
Karada bulunan çoğu yanardağ yok edici plaka marjlarında oluşurlar, yani okyanus kabuğu, daha yoğun olduğu için kıta kabuğunun altına itilir. Hareketli bu plakaların arasındaki sürtünme okyanus kabuğunun erimesine neden olur ve düşen yoğunluk yeni oluşan magmanın yükselmesine yol açar. Magma yükseldikçe kıta kabuğundaki zayıf alanlardan geçer ve bir veya daha çok yanardağ olarak püskürür. Örneğin, St. Helens Yanardağı, okyanus plakası olan Juan de Fuca Plakası ve kıta plakası olan Kuzey Amerika Plakası arasındaki marjdan içeride, karadadır.
Duman olarak düşünülen, su buharı ve çoklukla kükürt buharlarıyla karışmış çok büyük miktarlarda ince tozdur. Ateş gibi görünen ise püsküren maddelerin parlamasıdır. Parlamanın nedeni, yüksek sıcaklıktır ve bu parlama toz ve buhar bulutlarından yansır ve bu yansıma da ateşe benzer.
Bir yanardağın en şüpheli bölümü, genellikle kabaca dairesel olan ve içindeki menfez(ler)den (yarıklardan) gaz, lav ve püskürtü şeklinde magma çıkan krateridir. Bir kraterin boyutları büyük olabilir ve bazen derinliği de çok fazla olabilir. Bu tarzda çok büyük şekillere genellikle kaldera denir. Bazı yanardağlar yalnızca kraterlerden oluşurlar ve dağları neredeyse hiç yoktur, fakat çoğu kez krater, inanılmaz yüksekliklere ulaşabilen dağın tepesindedir. Ana bir kraterle sonlanan yanardağlara genelde konik denir.
Yanardağ konileri genelde daha küçük boyutlarda, arada püskürmelerle havaya fırlatılan (püskürtü) kaya kütlelerinin de bulunduğu seyrek külden oluşmuş yapılardır. Yanardağın kraterinde içinden sürekli buhar çıkışı ve kül ve kaya püskürmesi olan birden fazla koni bulunabilir. Bazı yanardağlarda bu koniler dağın derinliklerindeki yarıklarda yer alabilir.
Püskürmeleri tahmin etmek
Bilim, henüz yanardağ püskürmelerinin tam olarak ne zaman meydana geleceğini tahmin edememektedir; ancak geçmişte püskürme olasılığını tahmin etmekte ilerlemeler kaydedilmiştir.
Volkan bilimciler, püskürmeleri tahmin etmek için aşağıdaki belirtileri kullanırlar:
Sismisite
Yanardağlar uyanırlarken ve püskürmeye hazırlanırlarken her zaman sismik hareket (küçük depremler ve sarsıntılar) gösterirler. Bazı yanardağlar sürekli düşük düzeyde sismik faaliyet gösterirler ama bu faaliyetteki bir artış, patlamaya işaret edebilir. Ortaya çıkan depremlerin türleri, nerede başlayıp bittikleri de önemli sinyallerdir. Volkanik sismisite üç ana biçimde görülür: kısa dönemli depremler, uzun dönemli depremler ve dalgalı sarsıntı.
Kısa dönemli depremler fay depremleri gibidirler. Bunlar, magma yukarı doğru çıkarken gevrek kayanın kırılmasından ortaya çıkarlar. Bu kısa dönemli depremler magmanın yüzeye yakın bir yerde büyüdüğünü işaret eder.
Uzun dönemli depremlerin, bir yanardağın "tesisat sistemindeki" gaz basıncının artışına işaret ettiği düşünülür. Bu depremler, ev tesisatlarında bazen duyulan tangırtıları andırır. Bu salınımlar, yanardağ kubbesinin altındaki magma odacıkları düşünülürse, bir bölmedeki akustik titreşimlere eşdeğerdir.
Dalgalı sarsıntı, yüzey altında sürekli bir magma hareketi olduğu zaman ortaya çıkar.
Sismik örüntüler, karmaşık ve yorumlanması zor olgulardır. Ancak artan faaliyet, özellikle de uzun dönemler baskın olmaya başlayıp dalgalı sarsıntılar olunca korku yaratırlar.
Aralık 2000'de, Meksika'daki Ulusal Felaket Önleme Merkezi'ndeki bilim insanları, Meksika Kenti dışındaki Popocatépetl Yanardağı'nın püskürmesini iki gün öncesinden tahmin ettiler. Tahmin, İsviçreli bir volkan bilimci olan M. Chouet tarafından yapılan ve uzun dönemli salınımların artışı üzerine sürdürülen araştırmalar sonucunda yapıldı. Hükûmet 10 binlerce kişiyi şehirden uzaklaştırdı. 48 saat sonra, yanardağ püskürdü. Bu püskürme, Popocatépetl Yanardağı'nın bin yıl boyunca karşılaşılan en büyük püskürmesiydi.
Yeryüzü şeklinin bozulması
Yanardağın şişmesi, yüzeye yakın bir yerde magma biriktiğini gösterir. Etkin bir yanardağı gözlemleyen bilim insanları genellikle dağın eteklerindeki eğimi ölçer ve şişmedeki değişim oranını gözlerler. Artan bir şişme oranı, özellikle de kükürtdioksit çıkışlarında ve dalgalı sarsıntılarda bir artış varsa, kısa bir süre içinde gerçekleşebilecek bir püskürme ya da patlamayı işaret eder.
Kaynakça
- ^ Erinç, Sırrı (2000). Jeomorfoloji 1 (2000 bas.). İstanbul: Der yayınları. s. 206.
- ^ . 4 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ağustos 2019.
- ^ . Nişanyan Sözlük. 24 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2021.
- ^ . Nişanyan Sözlük. 20 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2021.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Yanardağ ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Dünyanın En Büyük Yanardağı - Tamu Massif12 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yanardag ya da volkanik dag magmanin Dunya nin ic tabakalarinda bulunan yuksek basinc ve yuksek sicaklikla erimis kayalar yeryuzunden disari puskurerek ciktigi cografi yer sekilleridir Gunes Sistemi nde bulunan kayalik gezegen ve uydularda bazilari cok aktif olan bircok yanardag olmasina ragmen bu olgu en azindan Dunya da genellikle tektonik plaka sinirlarinda gorulur Ne var ki onemli istisnalar vardir Yanardaglarin arastirildigi bilim dalina volkanoloji yanardag bilimi denir Alaska eyaletinin Aleut Adalari ndaki Uluslararasi Uzay Istasyonu ndan cekilmis Endonezya daki Java Adasi nda bulunan Semeru Yanardagi Ote yandan magma dusuk oranlarda 52 den az silikat icerirse lava mafik adi verilir ve puskururken cok akiskan hale gelir Uzun mesafelerce akabilir Mafik lav akisinin iyi bir ornegi Izlanda nin neredeyse cografi merkezindeki bir puskurme yariginin asagi yukari 8 000 yil once olusturdugu Buyuk Thjorsarhraun akintisidir Bu lav akintisi 130 km otedeki denize varincaya kadar akmaya devam etmis ve 800 km lik bir alani kaplamistir Felsik ve mafik terimleri yerine bazen daha eski olan asidik ve bazik terimlerinin kullanildigi gorulur ancak bu terimler artik daha az kullanilir olmuslardir EtimolojiVolkan kelimesi Turkceye Fransizcadan gecmis olup Turkcedeki ilk kullanimi 1862 ye tarihlenmistir Fransizcaya ise Italyanca dilinden aktarilmistir ve kokensel olarak Italya da yer alan Vulcano volkanik adasi ile iliskilidir Adanin ismi ise Roma mitolojisindeki demircilik ates ve yanardag tanrisi Vulcanus dan turemistir Yanardag kelimesi ise Turkce kaynaklarda ilk olarak 1876 yilinda kullanilmistir 19 yy sonlarinda ayni kokten ortaya cikmis burkan بركان kelimesi ise modern Arap dillerinde yaygindir ve Osmanlicaya yeni Misir Arapcasindan alinmistir Osmanlicada yanardaglar icin kuh i atesfesan kullanimi da yer almistir Yanardag turleriKalkan yanardaglar Sekli kalkana benzeyen daglar olusturacak sekilde zamanla biriken yuksek miktarda lav cikartan yanardaglar coklukla Havai ve Izlanda da gorulurler Lav akislari genellikle cok kizgin ve cok akiskan olup uzun akintilara neden olurlar Yeryuzundeki en buyuk lav kalkani 120 km capindaki ve deniz tabanindan zirvesine 9 000 m yuksekligindeki Mauna Loa dir Mars taki Olympus Mons bir kalkan yanardagidir ve Gunes Sistemi nde simdiye kadar kesfedilmis olan en yuksek dagdir Lav kalkaninin daha kucuk olanlarina lav kubbesi Ingilizce tholoid lav konisi ve lav kumbeti adi verilir Volkanik koniler yanardagin agzinda biriken ufak kaya parcaciklari firlatan puskurmelerden dolayi olusur Bu puskurmeler 30 300 m yuksekliginde koni seklinde tepeler olusturur ve nispeten kisa omurlu olurlar Japonya daki Fuji Dagi Italya daki Vezuv Antarktika daki Erebus ya da kuzeybati Amerika Birlesik Devletleri ndeki Rainier gibi stratovolkanlar ya da kompozit yanardaglar hem lav akintilarindan hem de puskurtulerden olusmus yuksek koni seklinde daglardir Super yanardaglar genis canaklari olan kitasal yikim ve kuresel iklim degisiklikleri yaratma potansiyelleri bulunan yanardag sinifina verilen addir Bu siniftaki yanardaglara aday olarak Yellowstone Milli Parki ve gosterilebilir ancak kesin bir tanimlama yapmak asgari bir tanimlayici sart bulunmadigi icin cok zordur Yanardaglar genellikle ya tektonik plaka sinirlarinda ya da sicak noktalarda yer alirlar Yanardaglar uyuyan etkin olmayan ya da faal aktif neredeyse surekli cikis ve kesikli puskurmeler olabilirler onceden tahmin edilemeden hala degistirebilirler Karadaki yanardaglar genellikle cikislarin yillar icinde surekli birikmesiyle koni ya da kul konisi seklini alirlar Suyun altinda ise yanardaglar genellikle fazlasiyla dik sutunlar olusturur ve yillar icinde okyanus yuzeyine cikarak yeni adaciklar haline gelirler Yanardag etkinlikleri genellikle depremler sicak su kaynaklari camur kazanlari ve kaynaclar gibi yer etkinlikleriyle beraber gorulurler Puskurmelerden once genellikle dusuk siddette depremler gorulur Sasirtici olsa da volkan bilimciler etkin yanardaglarin siniflandirilmasinda fikir birligine varmamislardir Bir yanardagin yasam suresi birkac aydan birkac milyon yila kadar degisebilir Bu tur bir siniflandirma yapmak insanlarin hatta bazen uygarliklarin bile varlik sureleri goz onune alindiginda anlamsiz gorunebilir Ornegin yeryuzundeki yanardaglarin bircogu gecen birkac binyilda bircok kez puskurmuslerdir ama gunumuzde herhangi bir etkinlik gostermemektedirler Bu tur yanardaglarin uzun omurleri goz onune alindiginda cok etkin olduklari soylenebilir Ancak omurlerimiz dusunulurse etkin degildirler Bu tanimi daha da karmasiklastiran ise harekete gecen ama puskurmeyen yanardaglardir Bu yanardaglar etkin midir Bilim insanlari genellikle puskuren ya da yeni gaz cikislari veya beklenmedik deprem etkinligi gibi hareketlilikler gosteren yanardaglari etkin olarak kabul ederler Bircok bilim insani yazili tarihte puskurdugu bilinen yanardaglarin da etkin oldugunu kabul ederler Yazili tarihin bolgeden bolgeye farkliliklar gosterdigini ornegin Akdeniz de 3 000 yil geriye ABD nin Buyuk Okyanus kiyisinda 300 yil Havai de ise 200 yil geriye kadar gittigini goz onunde bulundurmak gerekir Uyuyan yanardaglar su an yukaridaki tanima gore etkin olmayan ama her an hareketlenmesi ya da patlamasi muhtemel yanardaglardir Sonmus yanardaglar ise bilim insanlarinin bir daha puskurmelerini olasi gormedikleri yanardaglardir Bir yanardagin gercekten sonmus olup olmadiginin belirlenmesi zordur Ornegin canaklarin milyonlarca yillik omurleri oldugu bilindiginden on binlerce yil puskurmemis bir canagin sonmus degil uyuyan olarak tanimlanmasi gerekir Yellowstone Milli Parki nda bulunan Yellowstone Canagi en az 2 000 000 yasindadir ve 70 000 yildan beri hic puskurmemistir fakat bilim insanlari tarafindan sonmus olarak tanimlanmaz Dogrusu canak sik sik depremler yarattigi etkin bir jeotermal sistemi bulundugu ve yuzeyi hizli degistigi icin bircok bilim insani tarafindan cok etkin bir yanardag olarak kabul edilir Teoride yanardaglarAdi Yuksekligi m Bolge Yer Notlar Son aktiviteAgri Dagi 5 137 Dogu Anadolu Bolgesi Turkiye stratovolkan 2 Temmuz 1840Erebus Dagi 3 794 Ross Adasi Antarktika StratovolkanEtna 3 350 Sicilya Italya Aktif stratovolkan 1 Aralik 2023Hekla 1 488 Kuzey Atlantik Izlanda StratovolkanKilauea 4 091 Havai ABD Kalkan volkan 8 Haziran 2023Krakatoa 813 Rakata Endonezya 1883 teki patlamasinda dunya da kaydedilen en yuksek sesi meydana getirdiLlaima 3 125 Guney Amerika Sili Stratovolkan 5 Nisan 2009Mauna Kea 4 207 3 Havai ABD Faal olmayan kalkan volkanMauna Loa 4 169 Havai ABD Kalkan volkan 29 Kasim 20223 286 Washington ABDMount Fuji 3 776 Honshu Japonya Stratovolkan 1707 1708Mount Hood 3 426 Oregon ABD yari faal stratovolkan 1866Rainier Dagi 4 392 Washington ABD Stratovolkan 1894Mount Shasta 4 322 Kaliforniya ABDNemrut Dagi Bitlis 2948 Dogu Anadolu Turkiye Stratovolkan 1692Novarupta 841 Alaska ABD StratovolkanPelee 1 397 Martinik Martinik 8 Mayis 1902Popocatepetl 5 462 Meksiko Meksika 2000Santorini 300 Santorini adasi Yunanistan 1650St Helens Dagi 2 550 Washington ABD StratovolkanSurtsey 155 Surtsey adasi Izlanda 1963 te meydana geldi 5 Haziran 1967Tambora 2 722 Sumbawa Endonezya Stratovolkan 1815 teki patlamasi kaydedilen en buyuk volkanik patlama oldu 1967Teide 3 718 Tenerife Kanarya Adalari Ispanya 1909Tungurahua 5 016 Guney Amerika Ekvador stratovolkan 17 Agustos 2006Vezuv Yanardagi 1 281 Napoli koyu Italya stratovolkan daki patlamasinda Pompei Herculaneum ve stabia sehirlerini haritadan sildi 1944Olusum Volkanik patlama diyagrami 1 Kul bulutu 2 Lapilli volkanik bacadan firlayan kucuk kati parcaciklar 3 Lav gozesi 4 Volkanik kul yagmuru 5 Yanardag yumrusu 6 Lav 7 Kul ve lav katmani 8 Jeolojik katmanlar Ingilizce stratum 9 Yanal volkanik tabaka 10 11 Magma odacigi 12 Volkanik duvar Yeryuvarlaginin ic kesimlerinin cogu gibi magmanin hareketleri ve dinamikleri de fazla iyi anlasilamamistir Ancak bir puskurmenin yanardagin altinda bulunan kati bir tabakaya Dunya nin kabuguna dogru magmanin hareket ederek bir magma odacigi ni isgal etmesinin ardindan geldigi bilinmektedir Sonunda odaciktaki magma yukari dogru itilir ve gezegenin yuzeyine lav olarak yayilir ya da yukselen magma civardaki yer sekillerinde bulunan suyu isitir ve patlamali buhar cikislarina neden olur Bu cikislar ya da magmadan kacan gazlar kaya kul volkanik cam veya volkanik kulun kuvvetli bir sekilde firlatilmasina yol acar Puskurmeler daima kuvvetli olmasa da akinti veya buyuk patlamalar seklinde olabilirler Depremlere ve volkanik puskurmeye yol acan yok edici marj diyagrami Karada bulunan cogu yanardag yok edici plaka marjlarinda olusurlar yani okyanus kabugu daha yogun oldugu icin kita kabugunun altina itilir Hareketli bu plakalarin arasindaki surtunme okyanus kabugunun erimesine neden olur ve dusen yogunluk yeni olusan magmanin yukselmesine yol acar Magma yukseldikce kita kabugundaki zayif alanlardan gecer ve bir veya daha cok yanardag olarak puskurur Ornegin St Helens Yanardagi okyanus plakasi olan Juan de Fuca Plakasi ve kita plakasi olan Kuzey Amerika Plakasi arasindaki marjdan iceride karadadir Duman olarak dusunulen su buhari ve coklukla kukurt buharlariyla karismis cok buyuk miktarlarda ince tozdur Ates gibi gorunen ise puskuren maddelerin parlamasidir Parlamanin nedeni yuksek sicakliktir ve bu parlama toz ve buhar bulutlarindan yansir ve bu yansima da atese benzer Bir yanardagin en supheli bolumu genellikle kabaca dairesel olan ve icindeki menfez ler den yariklardan gaz lav ve puskurtu seklinde magma cikan krateridir Bir kraterin boyutlari buyuk olabilir ve bazen derinligi de cok fazla olabilir Bu tarzda cok buyuk sekillere genellikle kaldera denir Bazi yanardaglar yalnizca kraterlerden olusurlar ve daglari neredeyse hic yoktur fakat cogu kez krater inanilmaz yuksekliklere ulasabilen dagin tepesindedir Ana bir kraterle sonlanan yanardaglara genelde konik denir Yanardag konileri genelde daha kucuk boyutlarda arada puskurmelerle havaya firlatilan puskurtu kaya kutlelerinin de bulundugu seyrek kulden olusmus yapilardir Yanardagin kraterinde icinden surekli buhar cikisi ve kul ve kaya puskurmesi olan birden fazla koni bulunabilir Bazi yanardaglarda bu koniler dagin derinliklerindeki yariklarda yer alabilir Puskurmeleri tahmin etmek Bilim henuz yanardag puskurmelerinin tam olarak ne zaman meydana gelecegini tahmin edememektedir ancak gecmiste puskurme olasiligini tahmin etmekte ilerlemeler kaydedilmistir 18 Mayis 1980 de puskuren St Helens Yanardagi Volkan bilimciler puskurmeleri tahmin etmek icin asagidaki belirtileri kullanirlar Sismisite Yanardaglar uyanirlarken ve puskurmeye hazirlanirlarken her zaman sismik hareket kucuk depremler ve sarsintilar gosterirler Bazi yanardaglar surekli dusuk duzeyde sismik faaliyet gosterirler ama bu faaliyetteki bir artis patlamaya isaret edebilir Ortaya cikan depremlerin turleri nerede baslayip bittikleri de onemli sinyallerdir Volkanik sismisite uc ana bicimde gorulur kisa donemli depremler uzun donemli depremler ve dalgali sarsinti Kisa donemli depremler fay depremleri gibidirler Bunlar magma yukari dogru cikarken gevrek kayanin kirilmasindan ortaya cikarlar Bu kisa donemli depremler magmanin yuzeye yakin bir yerde buyudugunu isaret eder Uzun donemli depremlerin bir yanardagin tesisat sistemindeki gaz basincinin artisina isaret ettigi dusunulur Bu depremler ev tesisatlarinda bazen duyulan tangirtilari andirir Bu salinimlar yanardag kubbesinin altindaki magma odaciklari dusunulurse bir bolmedeki akustik titresimlere esdegerdir Dalgali sarsinti yuzey altinda surekli bir magma hareketi oldugu zaman ortaya cikar Sismik oruntuler karmasik ve yorumlanmasi zor olgulardir Ancak artan faaliyet ozellikle de uzun donemler baskin olmaya baslayip dalgali sarsintilar olunca korku yaratirlar Aralik 2000 de Meksika daki Ulusal Felaket Onleme Merkezi ndeki bilim insanlari Meksika Kenti disindaki Popocatepetl Yanardagi nin puskurmesini iki gun oncesinden tahmin ettiler Tahmin Isvicreli bir volkan bilimci olan M Chouet tarafindan yapilan ve uzun donemli salinimlarin artisi uzerine surdurulen arastirmalar sonucunda yapildi Hukumet 10 binlerce kisiyi sehirden uzaklastirdi 48 saat sonra yanardag puskurdu Bu puskurme Popocatepetl Yanardagi nin bin yil boyunca karsilasilan en buyuk puskurmesiydi Yeryuzu seklinin bozulmasi Yanardagin sismesi yuzeye yakin bir yerde magma biriktigini gosterir Etkin bir yanardagi gozlemleyen bilim insanlari genellikle dagin eteklerindeki egimi olcer ve sismedeki degisim oranini gozlerler Artan bir sisme orani ozellikle de kukurtdioksit cikislarinda ve dalgali sarsintilarda bir artis varsa kisa bir sure icinde gerceklesebilecek bir puskurme ya da patlamayi isaret eder Kaynakca Erinc Sirri 2000 Jeomorfoloji 1 2000 bas Istanbul Der yayinlari s 206 4 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Agustos 2019 Nisanyan Sozluk 24 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Kasim 2021 Nisanyan Sozluk 20 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Kasim 2021 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Yanardag ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Dunyanin En Buyuk Yanardagi Tamu Massif12 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde