Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve karşı savunmasız olan kullanılmıştır.Aralık 2023) () ( |
Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Şubat 2023) () ( |
İspanya tarihi, İspanya'da tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan dönem boyunca yaşanan olayları kapsar.
İnsan uygarlığının İber yarımadasındaki tarihi günümüzden 35.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Bu dönem boyunca İber yarımadası Keltler, Kartacalılar, Fenikeliler, Yunanlar dahil birçok kavim tarafından istilaya uğramıştır. MÖ 2. yüzyılda İspanya, Roma Cumhuriyeti'nin bir parçası haline geldi. 410 yılında İspanya bir Cermen ırkı olan Vizigotların eline geçti. Orta Çağ boyunca süren anlaşmazlıklara rağmen, İspanya Avrupa'daki en eski millî devletlerden biridir. İspanya'nın bugünkü sınırları on beşinci yüzyılın sonlarında çizilmiş ve Aragonlu II. Fernando ile Kastiyalı I. Isabel'in evlenmesiyle tek bir taht altında birleştirilmişti. 16. ve 17. yüzyıllarda Portekiz de bir süreliğine bu İber birliğinin bir parçasıydı.
İspanya 16. yüzyılda Avrupa'daki en büyük güç haline gelmiş ve bu dönemden 18. yüzyıla kadar Avrupa'daki meselelerle oldukça yakından ilgilenmiştir. İspanya'nın kralları Avrupa'nın birçok yerine yayılmış eyaletlere hükmediyordu. İspanyol İmparatorluğu evrensel bir imparatorluktu ve birçok yere, özellikle de Amerika'da oldukça yayılmıştı, öyle ki İspanyolca bugün dahi İspanya sınırları dışındaki 200 milyonun ana dili durumundadır.
Yinelenen siyasi kararsızlık, siyasete askeri müdahaleler, sık sık ortaya çıkan iç savaşlar ve baskıcı hükûmetlerin hüküm sürmesi modern İspanyol tarihini oluşturan olaylardı. On dokuzuncu yüzyılda İspanya'da İngiltere ve Fransa'dakine benzemeyen parlamenter monarşiyi sağlayan anayasal bir sistem vardı, fakat bu sistem İspanyol toplumunun sosyal, ekonomik ve ideolojik bakımdan ayakta durmasını sağlayacak kuruluşları geliştirebilecek kapasitede değildi.
500.000'den fazla kişinin öldüğü İspanyol İç Savaşı (1936 - 1939) nesillerdir süregelen anlaşmazlıkları daha geniş bir boyutta ve daha kanlı bir şekilde yeniden gözler önüne serdi. Katolik Kilisesi'nin sosyal ve siyasi rolü, sınıf farklılıkları ve Bask ve Katalan milliyetçilerinin cephesinde bölgesel özerklik savaşı merkezli bu anlaşmazlıklar milliyetçi lider Generalissimo Francisco Franco y Bahamonde (1939 - 1975) liderliğinde bastırılmış fakat tam olarak ortadan kaldırılamamıştı. Bu anlaşmazlıklar, Franco rejiminin son yıllarında militanların yenilik çağrıları ve artan terör eylemlerinin ülkenin istikrarını tehdit etmeye başlaması sonucunda tekrar alevlenmişti.
Franco'nun 1975 Kasım'ında ölmesi üzerine İspanya tahtına geçen I. Juan Carlos'un İspanya'yı demokratik bir ülke haline getireceği yönünde çok az belirti olmasına karşın, o ve Başbakan Adolfo Suarez Gonzalez (1976 - 1981) İspanya'yı üç yıl içinde şiddete başvurmadan diktatör bir rejimden çoksesli bir parlamenter demokrasiye geçirmiştir. Bu başarı, İspanya'nın tarihi bölünmüşlüğünün iyileşmesi yönünde ilk kilometre taşını koymuş oldu.
Demokrasiye bu barışçıl geçişte genç kralın siyasi kurumlara bağlılığının yanı sıra başbakanının mevcut siyasi durumda gerekli olan yenilikler konusunda oldukça öngörülü olması da büyük önem taşımaktadır. Şubat 1981'de başarısızlıkla sonuçlanan bir darbe ve Ekim 1982'de gücün barışçıl bir şekilde bir partiden diğerine geçmesi İspanyol toplumunun demokratik prensiplerinin ne derece olduğunu gözler önüne serdi.
Batı Avrupa hükûmetleri, II. Dünya Savaşı'nın hemen ardından otoriter rejimi olan ülkelerle işbirliği yapmayı reddetmiş ve ülkeyi bölgenin siyasi, ekonomik ve savunma kurumlarından dışlamışlardı. Fakat Soğuk Savaş'ın başlamasıyla birlikte İspanya'nın Batı Avrupa'nın savunması açısından stratejik öneminin artması diğer siyasi etkenlerin önüne geçerek Franco rejiminin dışlanmasına bir son vermişti. İlk olarak 1953 yılında yapılan karşılıklı anlaşmalar sonucunda Amerika Birleşik Devletleri'nin Batı Avrupa'nın savunmasını desteklemek için İspanya'da bir hava ve deniz üssü ağı oluşturmasına izin verildi. İspanya 1955 yılında Birleşmiş Milletler üyesi oldu ve 1982'de NATO'ya girdi.
İberler
Yunanlar tarafından daha sonra İberler (veya Ebro sakinleri) olarak adlandırılacak olan halk İspanya'ya MÖ üçüncü bin yılda göç etmişti. İberlerin kökeni hakkında kesin bir bilgi olmamasına rağmen, arkeolojik bulgular ışığında, kullandıkları eşyalar ve tarım alanındaki yetenekleri Akdeniz'in doğu kıyılarından geldikleri tezini büyük ölçüde destekliyor. İberler, coğrafik olarak birbirinden ayrılmış, küçük, birbirine bağlı, yerleşik kabileler halinde yaşıyorlardı. Her kabile kendine has bölgesel ve siyasi kimlikler geliştirmişti ve kabile içi savaşlar oldukça yaygındı. Aynı dönemde Akdeniz kökenli başka halklar da yarımadaya yerleşmiş ve İberler ile birlikte farklı halklarla da karışmışlardı.
Keltler MÖ 7. ve 9. yüzyıllarda iki büyük göçle Pireneler üzerinden İspanya'ya gelmişlerdi. Keltler genellikle ve Ebro nehirlerinin kuzeyindeki bölgeye yerleşip burada İberler ile karışarak diye adlandırılan topluluğu oluşturmuşlardı. Keltiberler çiftçilik ve hayvancılığın yanı sıra Kelt'lerin anavatanları Tuna, İtalya ve Güney Fransa'dan geçerek getirdikleri metal işçiliği konusunda da oldukça başarılıydılar. Kelt etkisi Keltiber kültüründe oldukça baskındı. Keltiberler anaerkil ve bağımsız klanları dışında hiçbir sosyal veya siyasi düzen oluşturmamışlardı.
Batı Pireneler'de bulunan diğer etnik gruplardan biri olan Basklar yarımadaya İberler'den daha evvel gelmişti. Bask dili hiçbir dille akraba değildir ve onu Latin dönemi öncesi İberlerle tanımlama çalışmaları da inandırıcılıktan oldukça uzak çalışmalardır. Bask ismi ise Romalılar tarafından adlandırıldıkları kelimesinden türemiştir.
İberler Bronz Çağı'nda (MÖ 1900 - 1600) bütün Akdeniz kıyısı boyunca yeniden bir canlanma yaşadılar. Muhtemelen kabilelerin birleşmesi sonucunda İber Yarımadası'nın doğusunda ve güneyinde bir çeşit şehir devletler sistemi kuruldu. Yönetimleri eski kabile modelini takip ediyordu ve savaşçı ve rahip sınıfları tarafından despotça yönetiliyorlardı. Ekonomisi altın ve gümüş ihracatına ve kalay ve bakır (İspanya'da bolca bulunuyordu) ticaretine dayanan gelişmiş bir kentsel topluluk ortaya çıktı.
Fenikeliler, Yunanlar ve Kartacalılar İspanya'nın kıyı şeridinin kontrolü ve iç bölgelerdeki kaynaklar için İberler ile rekabete girdiler. Tireli tüccarlar en erken MÖ 1100 yılında Cadiz'deki ilk karakolu, "etrafı duvarla çevrili yeri" kurmuş oldukları kabul ediliyor. Eğer kabul edilen kurulma tarihi doğruysa, Cadiz Batı Avrupa'nın en eski şehri olduğu, hatta Kuzey Afrika'daki Kartaca'dan bile daha eski olduğu anlamına gelir. Fenikeli denizciler Cadiz'den Afrika'nın batı kıyılarını Senegal'e kadar keşfettiler ve Atlantik Okyanusu'nun açıklarına kadar gittikleri biliniyor.
Rodos Adası'ndan gelen Yunan akıncıları MÖ 8. yüzyılda İspanya'da karaya çıktılar. Massilia'daki (daha sonra Marsilya adını alacak) Yunan kolonisi artık Katalonya adı verilen Keltiberlerle ticari bağlantılar kurdular. Massilialılar MÖ 6. yüzyılda yarımadanın Akdeniz kıyısında daha sonra birçok benzeri kurulacak olan ilk polis 'ı kurdular.
Hispania
Kartaca (I. Pön Savaşı)'nda (MÖ 264 - 41) Romalılara yenildikten sonra Sicilya kaybını, İspanya'da ticarete dayalı bir imparatorluk kurarak telafi etti. Hannibal (II. Pön Savaşı)'nda (MÖ 218 - 201) İtalya'yı istila ederken, Roma orduları da İspanya'yı işgal etti. İberler'in direnişi oldukça sert oldu, ama MÖ 19'da Roma İmparatoru Augustus (MÖ 27 - MS 14) İspanyayı fethetmeyi başarmıştı.
Bu fethin hemen ardından İberler'in Romalılaştırılması başladı. Romalılar tarafından Hispania adı verilen İspanya sadece siyasi bir birim değil, ayrıca üç tane birbirinden bağımsız yönetilen eyalet (MS 4. yüzyıldan sonra 9 eyalet) durumuna gelmişti. Daha önemlisi, İspanya bundan sonraki 400 yıl içinde kozmopolitan bir dünya imparatorluğunun çatısı altında hukuk, dil ve Romalı yaşam tarzı ile birbirine bağlanmıştı.
İber kabile reisleri ve oligarşi yöneticileri Romalı aristokrasisine kabul edildiler ve İspanya'nın ve imparatorluğun yönetiminde yer aldılar. Aristokratlar tarafından idare edilen adı verilen büyük topraklar İberler'de bulunan toprak idare sistemine entegre edildi.
Romalılar mevcut şehirleri geliştirdi, Zaragoza, Mérida ve Valensiya'yı kurdu ve yarımadada refah seviyesini arttırdı. İspanya'nın ekonomisi Roma kontrolünde gelişti. İspanya Kuzey Afrika ile birlikte Romalı pazarlarının ambarı olarak hizmet verdi ve limanlarından altın, yün, zeytinyağı ve şarap ihraç edildi. Tarımsal üretim sulama projelerinin kullanılmasıyla arttı. Hispanoromalılar - Romalılaştırılmış İberler ve İber soyu olan Roma askerleri ve kolonistler - MS birinci yüzyılın sonunda tam bir Roma vatandaşı statüsüne eriştiler. Trajan (98 - 117), Hadrianus (117 - 38) ve Marcus Aurelius (161 - 80) İspanya'da doğmuştur.
Hristiyanlık İspanya'ya ilk yüzyılda geldi ve ikinci yüzyılda şehirlerde oldukça yaygınlaştı. Kırsal bölgelerde ise Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu'nda resmi din olduğu 4. yüzyılın sonlarına kadar yayılma oldukça yavaş gerçekleşti. Kabul edilen doktrine karşı gelen birçok tarikat ortaya çıkmasına rağmen, İspanyol kilisesi Roma piskoposuna bağlı kaldı. Piskoposlar yerel yönetimlerin zayıfladığı beşinci yüzyılda düzeni sağlamak için otoritelerini kullanmışlardır. Piskoposlar konseyi Vizigot hakimiyeti sırasında büyük bir istikrar unsuru olmuştur.
405 yılında iki Cermen kabilesi Vandallar ve Suevi Ren Nehri'ni geçip Galya'lılara saldırdı, bu iki kabile Vizigotlar tarafından İspanya'ya püskürtüldü. Suevi İber Yarımadası'nın kuzeybatı ucunda, uzak bir yerde bir krallık kurdu. Sayıları hiç 80.000'i aşmayan acımasız Vandallar, kendi adlarını taşıyan Andalucía'yı işgal ettiler.
Vizigotlar
İspanya'nın büyük bir kısmı kontrolü dışında olduğundan Batı Roma İmparatoru Honorius (395 - 423) kızkardeşi Galla Placidia ve kocası Vizigot Kralı Ataulf'u İber Yarımadası'nda düzeni sağlamakla görevlendirdi ve korumaları şartıyla o bölgeye yerleşip bölgeyi yönetme hakkı verdi. Romalılaşmış Vizigotlar Suevi'ye boyun eğdirirken, Vandalları da Kuzey Afrika'ya göç etmeye zorladı. 484 yılında Toledo'yu İspanyol monarşilerinin başkenti ilan ettiler. Vizigot işgali hiçbir suretle barbarca bir istila değildi. Başarılı Vizigot kralları, Roma İmparatoru'nun adıyla yönetmek için görevlendirilmiş olan aristokratlar sıfatıyla İspanya'da hüküm sürdü.
İspanya'nın 4 milyonluk nüfusu içinde yalnızca 300.000'i Cermen kökenliydi ve nüfuzları İspanyol tarihinde genellikle önemsiz görülüyordu. Seçkin savaşçı soylulardı, ama birçoğu Tejo Nehri vadisinde veya merkezdeki platoda yaşayan çobanlar veya çiftçilerdi. Mülki idareyi Hispano-Romalılar sürdürdü, Latince yönetim ve ticaret dili olmaya devam etti.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlqTDJNNUwxWnBjMmxuYjNSb1gwdHBibWRrYjIwdWFuQm5MekkxTUhCNExWWnBjMmxuYjNSb1gwdHBibWRrYjIwdWFuQm4uanBn.jpg)
Vizigot yönetiminde kültür, Roma dönemindeki kadar parlak değildi ve formel eğitim ve yönetim, bunu yapabilecek en uygun kişiler Hispano-Romalı rahip sınıfında olduğundan kilisenin eline geçti. Bütün Avrupa'da olduğu gibi Erken Orta Çağ'da kilise toplumun en birleştirici unsuru ve Romalı düzeninin devamını bünyesinde barındıran bir kurumdu.
Din Roma Katoliği Hispano-Romalılar ve dinsiz olarak gördükleri Ari Vizigot derebeylerinin arasındaki anlaşmazlıkların tek kaynağıydı. Bu sürtüşmeler bazen açık isyanlar ve Vizigotlar aristokrasisi içindeki inatçı lobiler monarşinin güçleşmesine yol açtılar. 589 yılında isimli bir Vizigot hükümdar Toledo'da piskoposlar konseyinin karşısında Ari soyunu reddedip Katolik olduğunu açıkladı, bu Vizigot monarşisi ve Hispano-Romalılar arasındaki bağı kuvvetlendirmişti. İspanyol tarihinde siyasi birliğin din birliğiyle sağlandığı son olay olmayacaktı.
Yine de iç savaş, kral ailesine düzenlenen suikastler ve yağmalar bütün ülkede devam ediyordu ve savaş beyleri ve büyük toprak sahiplerinin geniş güçleri vardı ve bunları keyfi kullanıyorlardı. Kan davaları araştırılmadan kapanıyordu. Vizigotlar Roma devletinin mirasını almış ve geliştirmişti ama onu kendi aleyhine kullanabilme yeteneğine sahip değildi. Tahta geçme konusunda büyük karışıklık yaşadıkları bir dönemde, karşıt gruplar Yunanlar, Frankler ve nihayet Müslümanların iç meselelerine ve kral seçimlerine karışmalarını teşvik ettiler.
Endülüs dönemi
Sekizinci yüzyılın başlarında Kuzey Afrika'dan gelen ordular İspanya'nın Vizigot savunmasını yoklamaya başladı ve nihayet yüzyıllarca sürecek Müslüman egemenliğini başlattılar. İber Yarımadasını istila eden bu Müslüman Mağribiler, Araplar ve Araplar tarafından fethedilip Müslümanlık dinine geçen Fas'ın Berberi halkından oluşuyordu.
711 yılında Tanca'nın Berberi yöneticisi Tarık bin Ziyad 12.000 kişilik bir orduyla İspanya'daki bir dağlık buruna çıkartma yaptı (daha sonra onuruna Cebelitarık adının geldiği Jabal Tariq yani Tarık Dağı adı verildi). Vizigot bir klanın daveti üzerine Kral Rodrigo'ya karşı isyanda destek olması için gelmişlerdi. Rodrigo savaşta ölünce İspanya kralsız kalmıştı. Tarık Fas'a geri dönmüş, fakat ertesi yıl (712) Kuzey Afrika'da yöneticilik yapan Müslüman Musa bin Nusayr en iyi adamlarından oluşan bir orduyla kalma amacıyla İspanya'ya geldi. Üç yıl içinde en kuzeydeki dağlık bölge haricinde diğer bütün bölgeleri hakimiyeti altına aldı ve Fransa'ya akın etmeye başladı, bu akınlar 732 yılında Puvatya Muharebesi sonucu yavaşladı.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh5THpJd0wwRm5aVjl2Wmw5RFlXeHBjR2h6TG5CdVp5OHpNakJ3ZUMxQloyVmZiMlpmUTJGc2FYQm9jeTV3Ym1jPS5wbmc=.png)
Endülüs adı verilen Müslüman İspanya, Şam Helifesi'nin mülki ve dini liderliğinde örgütleniyordu. İspanya'daki yöneticiler genellikle siyasi anlayışları büyük ölçüde Bizans uygulamalarından etkilenmiş olan Suriyelilerdi.
Fakat İspanya'daki Moorlar'ın en büyük bölümünü Kuzey Afrika'nın Berberi halkı oluşturuyordu; yeni Müslümanlaştırıldıklarından içlerinde büyük bir dini şevk ve köktendincilik söz konusuydu. Berberi göçmenler ülke genelinde yayıldılar ve işgal edilen topraklardaki nüfusun yaklaşık yüzde 20'sini oluşturuyorlardı. Araplar yeniden hayata getirilen şehirlerde ve Romalılar'dan ve Vizigotlar'dan miras aldıkları latifundolarda bir aristokrasi oluşturdular.
Vizigot soylularının birçoğu Müslüman oldu ve yeni toplumdaki öncelikli pozisyonlarını korudular. Sözde Hristiyan olan kırsal kesim de başarılı bir şekilde Müslümanlaştırılmıştı. Buna rağmen şehirlerde Hristiyan bir Hispano-Romalı topluluk yaşamaya devam etti. Bununla birlikte nüfusun yüzde 5'lik bölümünden fazlasını oluşturan Yahudiler ticaret, bilim ve meslek konularında öncü bir rol oynamaya devam ettiler.
Şam'daki Arap ağırlıklı Emevi hanedanlığı 756 yılında Abbasiler tarafından yıkıldı ve halifelik Bağdat'a taşındı. Kaçan Emevi prenslerinden biri İspanya'ya gelerek I. Abdurrahman adıyla (756 - 788) siyasi anlamda bağımsız bir Emirlik kurdu (Kurtuba Emirliği). Bu hanedanlık 250 yıl boyunca bolluk içinde yaşadı. Avrupa'da hiçbir ülke bu dönemde Endülüs'ün zenginliği, gücü ve başarısıyla boy ölçüşemiyordu.
929 yılında, birçok yönetici sınıfından olan insan gibi, yarı Avrupalı olan III. Abdurrahman (912 - 961) emirliği halifelik statüsüne yükseltti. Bu olay İspanya'nın Bağdat ile olan son bağını kopardı ve Endülüs'ün hükümdarlarına dini ve siyasi anlamda tam bir bağımsızlık tanıdı.
Abdurrahman'ın torunu II. Hişam 976 yılında tacı aldığında on iki yaşındaydı; Vezir ( olarak bilinir) vekil oldu (981 - 1002) ve kendini diktatör ilan etti. Bundan sonraki yirmi altı yıl boyunca halife sadece bir yan figür olurken, gerçek hükümdar El Mansurdu. El Mansur yeniden çıkabilecek herhangi bir sivil anlaşmazlığa karşı halifeliğin dini ve siyasi birliğin bir idealini sembolize etmesini istiyordu. Paralı askerleri Hristiyanlardan oluşmasına rağmen El Mansur sınırdaki Hristiyan devletlere cihat çağrısında bulunuyor, onlara yazları yıllık harekâtlar düzenliyor, böylece sadece İspanya'daki Müslümanları ortak bir sebep için bir araya getirmekle kalmayıp kuzeydeki geçici Müslüman kontrolünü de genişletmeyi düşünüyordu.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh4THpFM0wwTmhiR2xtWVhSbFh6YzFNQzVxY0djdk16SXdjSGd0UTJGc2FXWmhkR1ZmTnpVd0xtcHdadz09LmpwZw==.jpg)
Kurtuba Halifeliği El Mansur'un diktatörlüğünde uzun süre yaşamadı. Tahta talip olan diğerleri, yerel aristokratlar ve Tavaif-ül Mülkden hak talep eden askeri kumandanlar veya bölgesel şehir devletler halifeliği parçaladı. Sevilla, Granada, Valensiya ve Zaragoza gibi bazı taifalar güçlü emirliklere dönüştü ama hepsi kendi aralarında siyasi kargaşalara sahne oldu ve ortaya çıkan Hristiyan devletleri tarafından alındılar.
Araplar, Berberiler ve Müslümanlaştırılan İspanyolların arasındaki ilişkileri iyi tutmak çok zordu. Böyle heterojen bir nüfusu bir arada tutabilmek için İspanyol Müslümanlığı ahlak ve yasalara saygıyı vurgulamıştı. Bağnaz Berberilerin baskıları Endülüs'teki Hristiyanlar (Mozaraplar) ve Yahudilerin de anlaşmazlıklar çıkarmasına yol açmıştı.
Mozaraplar farklı bir sınıf olarak kabul ediliyordu; din ve vergilendirme konusu haricinde Müslümanlaştırılan İspanyollardan farklı olmasalar da. Hristiyanlar çok ağır vergiler vermek zorunda bırakılmışlardı. Genellikle şehir tüccarları ve sanatçıydılar. Kiliselerinin birkaç kısıtlama dışında yaşamasına izin verilmişti, ama gelişmesi yasaktı. Piskoposlara ve manastıra ait yapıya el sürülmemişti falat öğreti engellenmiş ve entelektüel girişim ortadan kaldırılmıştı.
9. yüzyılda Kurtuba'daki Mozaraplar piskoposluğunun liderliğinde halkı Peygamber Muhammet'i inkâr etmek için şehit olmaya davet etti. Hristiyan devletlerin Endülüs'ün emniyeti için büyük bir tehlike olmaya başladığı 11. yüzyıla kadar Mozaraplar'a şiddet çok nadir görülmüştü. Birçok Mozarap Hristiyan kuzeye kaçtı.
Kastilya ve Aragon
Sekizinci yüzyılda Müslüman işgaline direnenler İspanya'nın en az Romalılaştırılmış ve Hristiyanlaştırılmış eski Suevi krallığının bulunduğu Asturias dağlarına sığınmış olan Vizigot savaşçılarından oluşan küçük bir grupla sınırlıydı. Oviedo Kralı (718 - 737) yerlileri önce kendilerini savunmaya, daha sonra da saldırmaya teşvik etti; böylece Orta Çağ İspanyol tarihinin en büyük kısmını oluşturan 700 yıl boyunca sürecek yeniden fetih (İspanyolca Reconquista) başlamış oldu. Asturias'ta yaşam savaşı olarak başlayan hareket, Müslümanları İspanya'dan çıkarmak ve İspanya'da yeniden bir monarşi kurmak için bir haçlı seferine dönüşmüştü.
León kralları olarak bilinen, Pelayo'dan sonra tahta çıkan krallar Asturias'ın güneyine doğru Hristiyan kontrolündeki bölgeleri genişletti, yerleşim olmayan bu yerleri Müslümanlara karşı güçlendirip bu sınıra yerleştiler. Krallığın siyasi merkezi askeri sınıra doğru kaydı.
Onuncu yüzyılda Leon Krallığı'nı korumak için Ebro Nehri boyunca, daha sonra Kastilya, yani "kaleler ülkesi" adı verilecek olan bölgeye kaleler inşa edildi. Bölgeye onu korumak isteyen sınır savaşçıları ve özgür köylüler yerleştirilmişti, bunlara Leon kralları tarafından (özel imtiyazlar ve ayrıcalıklar) adı verilen ayrıcalıklar tanındığından bölgede kesin bir otonomi sahibiydiler. Kastilya zor sınır şartları altında kendi diyalekti, değerleri ve gelenekleri olan ayrı bir topluluk oluşturdu. Kastilya ayrıca babadan oğula geçen bir savaşçı sınıfı da yaratmıştı, sınır bu sınıfı oldukça "demokratikleştirmişti": bütün savaşçılar eşitti ve herkes savaşçıydı.
Kastilya 981 yılında bağımsız bir devlet haline geldi. Kastilya ve Leon evlilik yoluyla birçok kez birleşse de krallar ülkelerini sürekli olarak oğulları arasında paylaştırıyordu. Ama iki krallık yönetiminde 1230 yılında tamamen birleşti.
Komşu Frankların koruması altında Pireneler'in kıyısında ve Katalonya kıyılarında Fransa sınırını Müslüman İspanya'ya karşı korumak için küçük devletler kuruldu. İspanyol sınırı adı verilen bu bölgenin dışında Aragon Krallığı ve Katalonya eyaletleri ortaya çıktı ve Kastilya-Leon gibi sınırlarını genişlettiler. (Sınır devletlerinden günümüze kadar tek gelen devlet Andorra'dır).
Katalonya'daki eyaletlerin en büyük özelliği Barselonalı kontlar tarafından yönetilmeleriydi. Bunlar 9. yüzyılın sonunda, kendi bölgesinin Fransız tahtından bağımsız olduğunu ilan eden, Pireneler'in iki tarafındaki kilise ve yönetimi tekeline alan ve onarı - Frenk geleneğine uygun olarak - aile üyeleri arasında paylaştıran 'in (874 - 898) torunlarıydı. 1100 yılında Barcelona bütün Katalonya ve Balear Adaları üzerinde hakim duruma geldi. Aragon ve Katalan eyaletleri 1137 yılında Barcelona Kontu ve Aragon tahtının varisi 'nın evlenmesiyle birleştirildi. Berenguer Aragon kralı unvanını alsa da topraklarını Katalonya kontu olarak yönetmeye devam etti. Berenguer ve ondan sonra gelen hükümdarlar, farklı yönetimleri, hukuku, para birimi ve siyasi yönelimi olan bu iki ülkeyi yönettiler.
Valencia 1238 yılında onu yöneten emiri devirip Aragon ve Katalonya ile birleşti. Üç krallıktan oluşan bu birlik, Aragon (birlik genellikle bu isimle anılıyordu) Akdeniz ticaretinin kontrolü için Venedik ve Cenova ile mücadele etti. Aragon'un ticari ilgisi Karadeniz'e kadar uzandı ve Barcelona ve Valencia limanları tekstil, ilaç, baharat ve köle ile dolup taştı.
Aralarındaki anlaşmazlıklar yüzünden Müslüman kontrolündeki topraklar on birinci yüzyıldan itibaren yavaş yavaş Kastilyalıların eline geçmeye başladı. 1085 yılında Toledo da kaybedilince, emirler, Kuzeybatı Afrika'yı birkaç yıl içinde kontrol altına alan militan Berberi Murabıtlar'dan yardım istediler. Murabıtlar Zaragoza haricindeki bütün Endülüs'ü kendi krallıklarına kattılar. Kendi İslam görüşlerine dayalı olarak yeniden bir dini diriliş yaratmaya çalıştılar. Fakat İspanya'da misyonerlik çabaları kısa bir süre içinde canlılığını kaybetti. Murabıt devleti on ikinci yüzyılın ortasında kontrol ettikleri bölgeyi Fas'tan İspanya'ya kadar genişleten başka bir dini grup olan Muvahhidler tarafından ikiye ayrıldı. Bu grup Sevilla'yı başkentleri yapmıştı. Muravvidler de Murabıtlar'ın hedeflerini paylaşıyordu ve Hristiyan devletler için askeri anlamda daha büyük bir tehlike oluşturuyorlardı. Fakat ilerlemeleri 1212 yılında Reconquista tarihi için çok önemli bir olay olan Las Navas de Tolosa Muharebesi ile durdurulmuştu. Bu savaş sonucunda Müslüman gücü zayıflamıştı. 1248 yılında Sevilla'yı aldı ve Endülüs'ü sadece Muvahhidler'e ihanet ederek İspanyolların himayesini kazanan Gırnata Emirliği ile sınırlandırdı. Granada Müslüman bir devlet olarak kalmıştı, fakat Kastilya'nın sömürgesiydi. Aragon on üçüncü yüzyılda Valencia'yı ilhak ederek heeflediği topraklara kavuşmuştu. Katalanlar ise daha çok toprak sahibi olmak istiyordu ve ekonomik görüşleri topraklarını genişletmeyi düşünmeyen darkafalı Aragon soylularına üstün gelmişti. 1276'dan 1285'e kadar Aragon krallığı yapan III. Pedro, 1282 yılında Sicilya ada krallığında çıkan Sicilya Vesperleri isyanı sonucu sürgün edilen Fransız Angevins (Anjou) yerine Sicilya tahtına seçildi. Sicilya ve daha sonra Napoli İspanyol tahtlarının parçası oldu ve Aragon İspanya'yı on sekizinci yüzyıla kadar etkileyecek olan İtalyan politikasına karışmaya başladı.
Geleneksel olarak Avrupa meselelerinden uzaklaşan Kastilya Atlantik'te bir tüccar filosu geliştirdi ve Fransa, İngiltere ve Hollanda kıyılarındaki ticari hakimiyet için Hansa Birliği ile başarılı bir şekilde yarıştı. Fakat Kastilya'da elde edilen ekonomik gelişmeyi devam ettirecek ekonomik şartlar mevcut değildi. Bu hem ekonomik yapıdan hem de Kastilyalıların tutumundan kaynaklanıyordu. Kısıtlı kuruluşlar ekonominin bütün noktalarında etkindi - üretim, ticaret ve hatta nakliyat. Bu kuruluşlardan en güçlüsü Mesta, Kastilya'nın en büyük ihracat maddesi olan yün üretimini kontrol ediyordu. Ekonomik gelişmenin bir başka engeli de toplumsal anlamda çok değer taşımamasıydı. Soylular işi kendi kazançları olarak görüyordu ve gelirlerini ve prestijlerini toprak sahibi olarak kazanıyorlardı.
İspanyol İmparatorluğu
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTgyTHpZeEwwVnRjR1Z5YjNKZlkyaGhjbXhsYzE5MkxuQnVaeTh4TlRCd2VDMUZiWEJsY205eVgyTm9ZWEpzWlhOZmRpNXdibWM9LnBuZw==.png)
16. ve 17. yüzyıllar İspanya'nın tarihinde en büyük güce ulaştığı yıllardır. 1492'de Müslümanların son kalesi Granada Krallığı yıkıldı. Aynı yıl Kristof Kolomb İspanyol hükümdarının maddi desteğiyle Amerika'yı keşfettiği ünlü gezisine çıktı. Bu yolculuk, İspanya'nın dünyanın en büyük sömürge imparatorluklarından birini kurmasına yol açtı. Bu dönemde İspanya İtalya, Hollanda'yı egemenliği altına almakla kalmadı, Güney ve Kuzey Amerika'nın büyük bir bölümünü ve Filipinleri sömürgesi haline getirdi. 1588 yılında İspanyol Armada'nın İngiliz donanmasına yenilmesini takip eden taht ve din kavgaları sonunda İspanya zayıflamaya başladı. 1640'ta Portekiz'i, 1714'te ise Avrupa'daki bazı topraklarını ve Cebelitarık'ı kaybetti.
İspanya'nın Habsburg soyundan gelen son kralı II. Carlos, 1700'de ölmeden önce tahtını yeğeni Fransa kralı XIV. Louis'e bıraktığını açıkladı. II. Carlos ölünce, XIV. Louis tahtı torunu Philippe'a (İspanyolca Felipe)vermeyi düşündü. Ancak XIV. Louis'un önünde bir engel vardı; Habsburg soyundan gelen II. Carlos'un gene Habsburg soyundan gelen kuzeni Kutsal Roma-Cermen İmparatoru tahtta hak iddia ediyordu. XIV. Louis onun hakkını hiçe saydı ve İngiltere, Prusya, Felemenk Cumhuriyeti'nin desteklediği Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu İspanya, Cenova ve Köln elektörlüğünün desteklediği Fransa'ya savaş açtı. Böylece patlak veren İspanya Veraset Savaşları (1701-14)sonucu imzalanan Utrecht Barışı ile İspanyol tahtına XIV. Louis'nun yeğeni V. Philippe çıkarken; İspanya Amerika'daki bazı topraklarını ve İspanyol Felemenki gibi topraklarını kaybetti. Böylece İspanya'da Habsburg dönemi bitti, Bourbon dönemi başladı. Kısa aralıklar hariç İspanya günümüze kadar bu hanedan tarafından yönetilmiştir. Günümüzdeki İspanya kralı I. Juan Carlos ta Bourbon hanedanından gelmektedir.
19. yüzyılın başlarında İspanya İmparatorluğu tamamen dağıldı. İspanyolların Amerika'daki bütün sömürgeleri bağımsızlıklarını kazandılar. Ellerinde sadece Küba ve Porto Riko kaldı.
Cumhuriyet, İç savaş ve Faşizm
1873 yılında İspanya tarihinde ilk defa olarak kısa ömürlü bir cumhuriyet kuruldu. I. Dünya Savaşı'nda İspanya tarafsız devlet kaldı, fakat savaştan büyük ölçüde etkilendi. Fransa İspanya'nın bazı topraklarına saldırıp işgal etti. General Primoderivera, çıkan ayaklanmaları bastırarak ülkede diktatörlük kurdu. 1930 yılında iktidardan düştü. Bir yıl sonra yapılan seçimleri Cumhuriyetçilerin kazanması sonucu Kral On sekizinci Alfonso ülkeyi terk etti. 1931 yılında kurulan İkinci Cumhuriyet 1936'da yapılan seçimlere kadar sürdü. Seçimlerde solcuların başarılı olması üzerine ise çok kanlı bir savaş olan İspanya İç Savaşı baş gösterdi.
1939'da iç savaşın sona ermesiyle General Francisco Franco Devlet Başkanı oldu. 1936-1974 yılları arasında İspanya Franco'nun diktatörlük dönemini yaşadı. II. Dünya Savaşı'na katılmayan İspanya'da ordunun desteğiyle Franco savaştan sonra da yerini korudu. 1975 yılında Franco'nun ölmesiyle yerine İspanya kralı I. Juan Carlos tahta çıktı ve İspanya cumhuriyet yönetimine geri döndü.
Demokrasiye Dönüş
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdmRISXZkR2gxYldJdllpOWlNaTlGYkY5UVlXbHpYekl6TFRBeUxURTVPREV1YW5Cbkx6SXdNSEI0TFVWc1gxQmhhWE5mTWpNdE1ESXRNVGs0TVM1cWNHYz0uanBn.jpg)
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh6THpNNEwwcDFZVzVmUTJGeWJHOXpYMlJoWDBWemNHRnVhR0V1YW5Cbkx6RXdNSEI0TFVwMVlXNWZRMkZ5Ykc5elgyUmhYMFZ6Y0dGdWFHRXVhbkJuLmpwZw==.jpg)
1976'da Franco'nun atadığı başbakan Navarro'nun istifası üzerine Kral Carlos Abolfo Sourez'i başbakanlığa atadı. 15 Haziran 1977'de 41 yıl sonra ilk defa genel seçimler yapıldı. Sourez'in başkanı olduğu Demokratik Merkez Birliği çoğunluğu elde etti. 1981'de sağcı Albay Antonio Tejero'nun meclisi basarak yaptığı darbe girişimi sonuçsuz kaldı. 1982 seçimlerini ise İspanyol Sosyalist İşçi Partisi seçimi büyük çoğunluğu elde ederek kazandı ve 46 yıl sonra İspanya'da yeniden bir sol iktidarın doğmasını sağladı.
1980'li yıllarda Avrupa Birliği'ne katılan İspanya 2003 yılında başlayan Irak Savaşı'nda ABD'nin yanında yer aldı. İspanya'nın son yıllardaki tarihindeki en önemli olay 11 Mart 2004 tarihinde Madrid kentindeki yolcu trenlerine yapılan bombalı saldırılardır. Bu terör olayları sonucunda 191 kişi öldü, 2.050 kişi yaralandı.
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Kasım 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Ocak 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Nisan 2009.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Nisan 2009.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Ocak 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Nisan 2009.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve baglanti olumune karsi savunmasiz olan yalin URL ler kullanilmistir Maddenin dogrulanabilir kalmasini ve maddede tutarli bir kaynak biciminin surdurulebilmesini saglamak adina lutfen bunlari tamamlayin Aralik 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Ispanya tarihi haber gazete kitap akademik JSTOR Subat 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Ispanya tarihi Ispanya da tarih oncesi donemlerden gunumuze kadar uzanan donem boyunca yasanan olaylari kapsar Insan uygarliginin Iber yarimadasindaki tarihi gunumuzden 35 000 yil oncesine kadar uzanmaktadir Bu donem boyunca Iber yarimadasi Keltler Kartacalilar Fenikeliler Yunanlar dahil bircok kavim tarafindan istilaya ugramistir MO 2 yuzyilda Ispanya Roma Cumhuriyeti nin bir parcasi haline geldi 410 yilinda Ispanya bir Cermen irki olan Vizigotlarin eline gecti Orta Cag boyunca suren anlasmazliklara ragmen Ispanya Avrupa daki en eski milli devletlerden biridir Ispanya nin bugunku sinirlari on besinci yuzyilin sonlarinda cizilmis ve Aragonlu II Fernando ile Kastiyali I Isabel in evlenmesiyle tek bir taht altinda birlestirilmisti 16 ve 17 yuzyillarda Portekiz de bir sureligine bu Iber birliginin bir parcasiydi Ispanya 16 yuzyilda Avrupa daki en buyuk guc haline gelmis ve bu donemden 18 yuzyila kadar Avrupa daki meselelerle oldukca yakindan ilgilenmistir Ispanya nin krallari Avrupa nin bircok yerine yayilmis eyaletlere hukmediyordu Ispanyol Imparatorlugu evrensel bir imparatorluktu ve bircok yere ozellikle de Amerika da oldukca yayilmisti oyle ki Ispanyolca bugun dahi Ispanya sinirlari disindaki 200 milyonun ana dili durumundadir Yinelenen siyasi kararsizlik siyasete askeri mudahaleler sik sik ortaya cikan ic savaslar ve baskici hukumetlerin hukum surmesi modern Ispanyol tarihini olusturan olaylardi On dokuzuncu yuzyilda Ispanya da Ingiltere ve Fransa dakine benzemeyen parlamenter monarsiyi saglayan anayasal bir sistem vardi fakat bu sistem Ispanyol toplumunun sosyal ekonomik ve ideolojik bakimdan ayakta durmasini saglayacak kuruluslari gelistirebilecek kapasitede degildi 500 000 den fazla kisinin oldugu Ispanyol Ic Savasi 1936 1939 nesillerdir suregelen anlasmazliklari daha genis bir boyutta ve daha kanli bir sekilde yeniden gozler onune serdi Katolik Kilisesi nin sosyal ve siyasi rolu sinif farkliliklari ve Bask ve Katalan milliyetcilerinin cephesinde bolgesel ozerklik savasi merkezli bu anlasmazliklar milliyetci lider Generalissimo Francisco Franco y Bahamonde 1939 1975 liderliginde bastirilmis fakat tam olarak ortadan kaldirilamamisti Bu anlasmazliklar Franco rejiminin son yillarinda militanlarin yenilik cagrilari ve artan teror eylemlerinin ulkenin istikrarini tehdit etmeye baslamasi sonucunda tekrar alevlenmisti Franco nun 1975 Kasim inda olmesi uzerine Ispanya tahtina gecen I Juan Carlos un Ispanya yi demokratik bir ulke haline getirecegi yonunde cok az belirti olmasina karsin o ve Basbakan Adolfo Suarez Gonzalez 1976 1981 Ispanya yi uc yil icinde siddete basvurmadan diktator bir rejimden coksesli bir parlamenter demokrasiye gecirmistir Bu basari Ispanya nin tarihi bolunmuslugunun iyilesmesi yonunde ilk kilometre tasini koymus oldu Demokrasiye bu bariscil geciste genc kralin siyasi kurumlara bagliliginin yani sira basbakaninin mevcut siyasi durumda gerekli olan yenilikler konusunda oldukca ongorulu olmasi da buyuk onem tasimaktadir Subat 1981 de basarisizlikla sonuclanan bir darbe ve Ekim 1982 de gucun bariscil bir sekilde bir partiden digerine gecmesi Ispanyol toplumunun demokratik prensiplerinin ne derece oldugunu gozler onune serdi Bati Avrupa hukumetleri II Dunya Savasi nin hemen ardindan otoriter rejimi olan ulkelerle isbirligi yapmayi reddetmis ve ulkeyi bolgenin siyasi ekonomik ve savunma kurumlarindan dislamislardi Fakat Soguk Savas in baslamasiyla birlikte Ispanya nin Bati Avrupa nin savunmasi acisindan stratejik oneminin artmasi diger siyasi etkenlerin onune gecerek Franco rejiminin dislanmasina bir son vermisti Ilk olarak 1953 yilinda yapilan karsilikli anlasmalar sonucunda Amerika Birlesik Devletleri nin Bati Avrupa nin savunmasini desteklemek icin Ispanya da bir hava ve deniz ussu agi olusturmasina izin verildi Ispanya 1955 yilinda Birlesmis Milletler uyesi oldu ve 1982 de NATO ya girdi IberlerYunanlar tarafindan daha sonra Iberler veya Ebro sakinleri olarak adlandirilacak olan halk Ispanya ya MO ucuncu bin yilda goc etmisti Iberlerin kokeni hakkinda kesin bir bilgi olmamasina ragmen arkeolojik bulgular isiginda kullandiklari esyalar ve tarim alanindaki yetenekleri Akdeniz in dogu kiyilarindan geldikleri tezini buyuk olcude destekliyor Iberler cografik olarak birbirinden ayrilmis kucuk birbirine bagli yerlesik kabileler halinde yasiyorlardi Her kabile kendine has bolgesel ve siyasi kimlikler gelistirmisti ve kabile ici savaslar oldukca yaygindi Ayni donemde Akdeniz kokenli baska halklar da yarimadaya yerlesmis ve Iberler ile birlikte farkli halklarla da karismislardi Keltler MO 7 ve 9 yuzyillarda iki buyuk gocle Pireneler uzerinden Ispanya ya gelmislerdi Keltler genellikle ve Ebro nehirlerinin kuzeyindeki bolgeye yerlesip burada Iberler ile karisarak diye adlandirilan toplulugu olusturmuslardi Keltiberler ciftcilik ve hayvanciligin yani sira Kelt lerin anavatanlari Tuna Italya ve Guney Fransa dan gecerek getirdikleri metal isciligi konusunda da oldukca basariliydilar Kelt etkisi Keltiber kulturunde oldukca baskindi Keltiberler anaerkil ve bagimsiz klanlari disinda hicbir sosyal veya siyasi duzen olusturmamislardi Bati Pireneler de bulunan diger etnik gruplardan biri olan Basklar yarimadaya Iberler den daha evvel gelmisti Bask dili hicbir dille akraba degildir ve onu Latin donemi oncesi Iberlerle tanimlama calismalari da inandiriciliktan oldukca uzak calismalardir Bask ismi ise Romalilar tarafindan adlandirildiklari kelimesinden turemistir Iberler Bronz Cagi nda MO 1900 1600 butun Akdeniz kiyisi boyunca yeniden bir canlanma yasadilar Muhtemelen kabilelerin birlesmesi sonucunda Iber Yarimadasi nin dogusunda ve guneyinde bir cesit sehir devletler sistemi kuruldu Yonetimleri eski kabile modelini takip ediyordu ve savasci ve rahip siniflari tarafindan despotca yonetiliyorlardi Ekonomisi altin ve gumus ihracatina ve kalay ve bakir Ispanya da bolca bulunuyordu ticaretine dayanan gelismis bir kentsel topluluk ortaya cikti Fenikeliler Yunanlar ve Kartacalilar Ispanya nin kiyi seridinin kontrolu ve ic bolgelerdeki kaynaklar icin Iberler ile rekabete girdiler Tireli tuccarlar en erken MO 1100 yilinda Cadiz deki ilk karakolu etrafi duvarla cevrili yeri kurmus olduklari kabul ediliyor Eger kabul edilen kurulma tarihi dogruysa Cadiz Bati Avrupa nin en eski sehri oldugu hatta Kuzey Afrika daki Kartaca dan bile daha eski oldugu anlamina gelir Fenikeli denizciler Cadiz den Afrika nin bati kiyilarini Senegal e kadar kesfettiler ve Atlantik Okyanusu nun aciklarina kadar gittikleri biliniyor Rodos Adasi ndan gelen Yunan akincilari MO 8 yuzyilda Ispanya da karaya ciktilar Massilia daki daha sonra Marsilya adini alacak Yunan kolonisi artik Katalonya adi verilen Keltiberlerle ticari baglantilar kurdular Massilialilar MO 6 yuzyilda yarimadanin Akdeniz kiyisinda daha sonra bircok benzeri kurulacak olan ilk polis i kurdular HispaniaKartaca I Pon Savasi nda MO 264 41 Romalilara yenildikten sonra Sicilya kaybini Ispanya da ticarete dayali bir imparatorluk kurarak telafi etti Hannibal II Pon Savasi nda MO 218 201 Italya yi istila ederken Roma ordulari da Ispanya yi isgal etti Iberler in direnisi oldukca sert oldu ama MO 19 da Roma Imparatoru Augustus MO 27 MS 14 Ispanyayi fethetmeyi basarmisti Bu fethin hemen ardindan Iberler in Romalilastirilmasi basladi Romalilar tarafindan Hispania adi verilen Ispanya sadece siyasi bir birim degil ayrica uc tane birbirinden bagimsiz yonetilen eyalet MS 4 yuzyildan sonra 9 eyalet durumuna gelmisti Daha onemlisi Ispanya bundan sonraki 400 yil icinde kozmopolitan bir dunya imparatorlugunun catisi altinda hukuk dil ve Romali yasam tarzi ile birbirine baglanmisti Iber kabile reisleri ve oligarsi yoneticileri Romali aristokrasisine kabul edildiler ve Ispanya nin ve imparatorlugun yonetiminde yer aldilar Aristokratlar tarafindan idare edilen adi verilen buyuk topraklar Iberler de bulunan toprak idare sistemine entegre edildi Romalilar mevcut sehirleri gelistirdi Zaragoza Merida ve Valensiya yi kurdu ve yarimadada refah seviyesini arttirdi Ispanya nin ekonomisi Roma kontrolunde gelisti Ispanya Kuzey Afrika ile birlikte Romali pazarlarinin ambari olarak hizmet verdi ve limanlarindan altin yun zeytinyagi ve sarap ihrac edildi Tarimsal uretim sulama projelerinin kullanilmasiyla artti Hispanoromalilar Romalilastirilmis Iberler ve Iber soyu olan Roma askerleri ve kolonistler MS birinci yuzyilin sonunda tam bir Roma vatandasi statusune eristiler Trajan 98 117 Hadrianus 117 38 ve Marcus Aurelius 161 80 Ispanya da dogmustur Hristiyanlik Ispanya ya ilk yuzyilda geldi ve ikinci yuzyilda sehirlerde oldukca yayginlasti Kirsal bolgelerde ise Hristiyanligin Roma Imparatorlugu nda resmi din oldugu 4 yuzyilin sonlarina kadar yayilma oldukca yavas gerceklesti Kabul edilen doktrine karsi gelen bircok tarikat ortaya cikmasina ragmen Ispanyol kilisesi Roma piskoposuna bagli kaldi Piskoposlar yerel yonetimlerin zayifladigi besinci yuzyilda duzeni saglamak icin otoritelerini kullanmislardir Piskoposlar konseyi Vizigot hakimiyeti sirasinda buyuk bir istikrar unsuru olmustur 405 yilinda iki Cermen kabilesi Vandallar ve Suevi Ren Nehri ni gecip Galya lilara saldirdi bu iki kabile Vizigotlar tarafindan Ispanya ya puskurtuldu Suevi Iber Yarimadasi nin kuzeybati ucunda uzak bir yerde bir krallik kurdu Sayilari hic 80 000 i asmayan acimasiz Vandallar kendi adlarini tasiyan Andalucia yi isgal ettiler VizigotlarIspanya nin buyuk bir kismi kontrolu disinda oldugundan Bati Roma Imparatoru Honorius 395 423 kizkardesi Galla Placidia ve kocasi Vizigot Krali Ataulf u Iber Yarimadasi nda duzeni saglamakla gorevlendirdi ve korumalari sartiyla o bolgeye yerlesip bolgeyi yonetme hakki verdi Romalilasmis Vizigotlar Suevi ye boyun egdirirken Vandallari da Kuzey Afrika ya goc etmeye zorladi 484 yilinda Toledo yu Ispanyol monarsilerinin baskenti ilan ettiler Vizigot isgali hicbir suretle barbarca bir istila degildi Basarili Vizigot krallari Roma Imparatoru nun adiyla yonetmek icin gorevlendirilmis olan aristokratlar sifatiyla Ispanya da hukum surdu Ispanya nin 4 milyonluk nufusu icinde yalnizca 300 000 i Cermen kokenliydi ve nufuzlari Ispanyol tarihinde genellikle onemsiz goruluyordu Seckin savasci soylulardi ama bircogu Tejo Nehri vadisinde veya merkezdeki platoda yasayan cobanlar veya ciftcilerdi Mulki idareyi Hispano Romalilar surdurdu Latince yonetim ve ticaret dili olmaya devam etti Vizigot yonetiminde kultur Roma donemindeki kadar parlak degildi ve formel egitim ve yonetim bunu yapabilecek en uygun kisiler Hispano Romali rahip sinifinda oldugundan kilisenin eline gecti Butun Avrupa da oldugu gibi Erken Orta Cag da kilise toplumun en birlestirici unsuru ve Romali duzeninin devamini bunyesinde barindiran bir kurumdu Din Roma Katoligi Hispano Romalilar ve dinsiz olarak gordukleri Ari Vizigot derebeylerinin arasindaki anlasmazliklarin tek kaynagiydi Bu surtusmeler bazen acik isyanlar ve Vizigotlar aristokrasisi icindeki inatci lobiler monarsinin guclesmesine yol actilar 589 yilinda isimli bir Vizigot hukumdar Toledo da piskoposlar konseyinin karsisinda Ari soyunu reddedip Katolik oldugunu acikladi bu Vizigot monarsisi ve Hispano Romalilar arasindaki bagi kuvvetlendirmisti Ispanyol tarihinde siyasi birligin din birligiyle saglandigi son olay olmayacakti Yine de ic savas kral ailesine duzenlenen suikastler ve yagmalar butun ulkede devam ediyordu ve savas beyleri ve buyuk toprak sahiplerinin genis gucleri vardi ve bunlari keyfi kullaniyorlardi Kan davalari arastirilmadan kapaniyordu Vizigotlar Roma devletinin mirasini almis ve gelistirmisti ama onu kendi aleyhine kullanabilme yetenegine sahip degildi Tahta gecme konusunda buyuk karisiklik yasadiklari bir donemde karsit gruplar Yunanlar Frankler ve nihayet Muslumanlarin ic meselelerine ve kral secimlerine karismalarini tesvik ettiler Endulus donemiSekizinci yuzyilin baslarinda Kuzey Afrika dan gelen ordular Ispanya nin Vizigot savunmasini yoklamaya basladi ve nihayet yuzyillarca surecek Musluman egemenligini baslattilar Iber Yarimadasini istila eden bu Musluman Magribiler Araplar ve Araplar tarafindan fethedilip Muslumanlik dinine gecen Fas in Berberi halkindan olusuyordu 711 yilinda Tanca nin Berberi yoneticisi Tarik bin Ziyad 12 000 kisilik bir orduyla Ispanya daki bir daglik buruna cikartma yapti daha sonra onuruna Cebelitarik adinin geldigi Jabal Tariq yani Tarik Dagi adi verildi Vizigot bir klanin daveti uzerine Kral Rodrigo ya karsi isyanda destek olmasi icin gelmislerdi Rodrigo savasta olunce Ispanya kralsiz kalmisti Tarik Fas a geri donmus fakat ertesi yil 712 Kuzey Afrika da yoneticilik yapan Musluman Musa bin Nusayr en iyi adamlarindan olusan bir orduyla kalma amaciyla Ispanya ya geldi Uc yil icinde en kuzeydeki daglik bolge haricinde diger butun bolgeleri hakimiyeti altina aldi ve Fransa ya akin etmeye basladi bu akinlar 732 yilinda Puvatya Muharebesi sonucu yavasladi Endulus adi verilen Musluman Ispanya Sam Helifesi nin mulki ve dini liderliginde orgutleniyordu Ispanya daki yoneticiler genellikle siyasi anlayislari buyuk olcude Bizans uygulamalarindan etkilenmis olan Suriyelilerdi Fakat Ispanya daki Moorlar in en buyuk bolumunu Kuzey Afrika nin Berberi halki olusturuyordu yeni Muslumanlastirildiklarindan iclerinde buyuk bir dini sevk ve koktendincilik soz konusuydu Berberi gocmenler ulke genelinde yayildilar ve isgal edilen topraklardaki nufusun yaklasik yuzde 20 sini olusturuyorlardi Araplar yeniden hayata getirilen sehirlerde ve Romalilar dan ve Vizigotlar dan miras aldiklari latifundolarda bir aristokrasi olusturdular Vizigot soylularinin bircogu Musluman oldu ve yeni toplumdaki oncelikli pozisyonlarini korudular Sozde Hristiyan olan kirsal kesim de basarili bir sekilde Muslumanlastirilmisti Buna ragmen sehirlerde Hristiyan bir Hispano Romali topluluk yasamaya devam etti Bununla birlikte nufusun yuzde 5 lik bolumunden fazlasini olusturan Yahudiler ticaret bilim ve meslek konularinda oncu bir rol oynamaya devam ettiler Sam daki Arap agirlikli Emevi hanedanligi 756 yilinda Abbasiler tarafindan yikildi ve halifelik Bagdat a tasindi Kacan Emevi prenslerinden biri Ispanya ya gelerek I Abdurrahman adiyla 756 788 siyasi anlamda bagimsiz bir Emirlik kurdu Kurtuba Emirligi Bu hanedanlik 250 yil boyunca bolluk icinde yasadi Avrupa da hicbir ulke bu donemde Endulus un zenginligi gucu ve basarisiyla boy olcusemiyordu 929 yilinda bircok yonetici sinifindan olan insan gibi yari Avrupali olan III Abdurrahman 912 961 emirligi halifelik statusune yukseltti Bu olay Ispanya nin Bagdat ile olan son bagini kopardi ve Endulus un hukumdarlarina dini ve siyasi anlamda tam bir bagimsizlik tanidi Abdurrahman in torunu II Hisam 976 yilinda taci aldiginda on iki yasindaydi Vezir olarak bilinir vekil oldu 981 1002 ve kendini diktator ilan etti Bundan sonraki yirmi alti yil boyunca halife sadece bir yan figur olurken gercek hukumdar El Mansurdu El Mansur yeniden cikabilecek herhangi bir sivil anlasmazliga karsi halifeligin dini ve siyasi birligin bir idealini sembolize etmesini istiyordu Parali askerleri Hristiyanlardan olusmasina ragmen El Mansur sinirdaki Hristiyan devletlere cihat cagrisinda bulunuyor onlara yazlari yillik harekatlar duzenliyor boylece sadece Ispanya daki Muslumanlari ortak bir sebep icin bir araya getirmekle kalmayip kuzeydeki gecici Musluman kontrolunu de genisletmeyi dusunuyordu Kurtuba Halifeligi El Mansur un diktatorlugunde uzun sure yasamadi Tahta talip olan digerleri yerel aristokratlar ve Tavaif ul Mulkden hak talep eden askeri kumandanlar veya bolgesel sehir devletler halifeligi parcaladi Sevilla Granada Valensiya ve Zaragoza gibi bazi taifalar guclu emirliklere donustu ama hepsi kendi aralarinda siyasi kargasalara sahne oldu ve ortaya cikan Hristiyan devletleri tarafindan alindilar Araplar Berberiler ve Muslumanlastirilan Ispanyollarin arasindaki iliskileri iyi tutmak cok zordu Boyle heterojen bir nufusu bir arada tutabilmek icin Ispanyol Muslumanligi ahlak ve yasalara saygiyi vurgulamisti Bagnaz Berberilerin baskilari Endulus teki Hristiyanlar Mozaraplar ve Yahudilerin de anlasmazliklar cikarmasina yol acmisti Mozaraplar farkli bir sinif olarak kabul ediliyordu din ve vergilendirme konusu haricinde Muslumanlastirilan Ispanyollardan farkli olmasalar da Hristiyanlar cok agir vergiler vermek zorunda birakilmislardi Genellikle sehir tuccarlari ve sanatciydilar Kiliselerinin birkac kisitlama disinda yasamasina izin verilmisti ama gelismesi yasakti Piskoposlara ve manastira ait yapiya el surulmemisti falat ogreti engellenmis ve entelektuel girisim ortadan kaldirilmisti 9 yuzyilda Kurtuba daki Mozaraplar piskoposlugunun liderliginde halki Peygamber Muhammet i inkar etmek icin sehit olmaya davet etti Hristiyan devletlerin Endulus un emniyeti icin buyuk bir tehlike olmaya basladigi 11 yuzyila kadar Mozaraplar a siddet cok nadir gorulmustu Bircok Mozarap Hristiyan kuzeye kacti Kastilya ve AragonSekizinci yuzyilda Musluman isgaline direnenler Ispanya nin en az Romalilastirilmis ve Hristiyanlastirilmis eski Suevi kralliginin bulundugu Asturias daglarina siginmis olan Vizigot savascilarindan olusan kucuk bir grupla sinirliydi Oviedo Krali 718 737 yerlileri once kendilerini savunmaya daha sonra da saldirmaya tesvik etti boylece Orta Cag Ispanyol tarihinin en buyuk kismini olusturan 700 yil boyunca surecek yeniden fetih Ispanyolca Reconquista baslamis oldu Asturias ta yasam savasi olarak baslayan hareket Muslumanlari Ispanya dan cikarmak ve Ispanya da yeniden bir monarsi kurmak icin bir hacli seferine donusmustu Leon krallari olarak bilinen Pelayo dan sonra tahta cikan krallar Asturias in guneyine dogru Hristiyan kontrolundeki bolgeleri genisletti yerlesim olmayan bu yerleri Muslumanlara karsi guclendirip bu sinira yerlestiler Kralligin siyasi merkezi askeri sinira dogru kaydi Onuncu yuzyilda Leon Kralligi ni korumak icin Ebro Nehri boyunca daha sonra Kastilya yani kaleler ulkesi adi verilecek olan bolgeye kaleler insa edildi Bolgeye onu korumak isteyen sinir savascilari ve ozgur koyluler yerlestirilmisti bunlara Leon krallari tarafindan ozel imtiyazlar ve ayricaliklar adi verilen ayricaliklar tanindigindan bolgede kesin bir otonomi sahibiydiler Kastilya zor sinir sartlari altinda kendi diyalekti degerleri ve gelenekleri olan ayri bir topluluk olusturdu Kastilya ayrica babadan ogula gecen bir savasci sinifi da yaratmisti sinir bu sinifi oldukca demokratiklestirmisti butun savascilar esitti ve herkes savasciydi Kastilya 981 yilinda bagimsiz bir devlet haline geldi Kastilya ve Leon evlilik yoluyla bircok kez birlesse de krallar ulkelerini surekli olarak ogullari arasinda paylastiriyordu Ama iki krallik yonetiminde 1230 yilinda tamamen birlesti Komsu Franklarin korumasi altinda Pireneler in kiyisinda ve Katalonya kiyilarinda Fransa sinirini Musluman Ispanya ya karsi korumak icin kucuk devletler kuruldu Ispanyol siniri adi verilen bu bolgenin disinda Aragon Kralligi ve Katalonya eyaletleri ortaya cikti ve Kastilya Leon gibi sinirlarini genislettiler Sinir devletlerinden gunumuze kadar tek gelen devlet Andorra dir Katalonya daki eyaletlerin en buyuk ozelligi Barselonali kontlar tarafindan yonetilmeleriydi Bunlar 9 yuzyilin sonunda kendi bolgesinin Fransiz tahtindan bagimsiz oldugunu ilan eden Pireneler in iki tarafindaki kilise ve yonetimi tekeline alan ve onari Frenk gelenegine uygun olarak aile uyeleri arasinda paylastiran in 874 898 torunlariydi 1100 yilinda Barcelona butun Katalonya ve Balear Adalari uzerinde hakim duruma geldi Aragon ve Katalan eyaletleri 1137 yilinda Barcelona Kontu ve Aragon tahtinin varisi nin evlenmesiyle birlestirildi Berenguer Aragon krali unvanini alsa da topraklarini Katalonya kontu olarak yonetmeye devam etti Berenguer ve ondan sonra gelen hukumdarlar farkli yonetimleri hukuku para birimi ve siyasi yonelimi olan bu iki ulkeyi yonettiler Valencia 1238 yilinda onu yoneten emiri devirip Aragon ve Katalonya ile birlesti Uc kralliktan olusan bu birlik Aragon birlik genellikle bu isimle aniliyordu Akdeniz ticaretinin kontrolu icin Venedik ve Cenova ile mucadele etti Aragon un ticari ilgisi Karadeniz e kadar uzandi ve Barcelona ve Valencia limanlari tekstil ilac baharat ve kole ile dolup tasti Aralarindaki anlasmazliklar yuzunden Musluman kontrolundeki topraklar on birinci yuzyildan itibaren yavas yavas Kastilyalilarin eline gecmeye basladi 1085 yilinda Toledo da kaybedilince emirler Kuzeybati Afrika yi birkac yil icinde kontrol altina alan militan Berberi Murabitlar dan yardim istediler Murabitlar Zaragoza haricindeki butun Endulus u kendi kralliklarina kattilar Kendi Islam goruslerine dayali olarak yeniden bir dini dirilis yaratmaya calistilar Fakat Ispanya da misyonerlik cabalari kisa bir sure icinde canliligini kaybetti Murabit devleti on ikinci yuzyilin ortasinda kontrol ettikleri bolgeyi Fas tan Ispanya ya kadar genisleten baska bir dini grup olan Muvahhidler tarafindan ikiye ayrildi Bu grup Sevilla yi baskentleri yapmisti Muravvidler de Murabitlar in hedeflerini paylasiyordu ve Hristiyan devletler icin askeri anlamda daha buyuk bir tehlike olusturuyorlardi Fakat ilerlemeleri 1212 yilinda Reconquista tarihi icin cok onemli bir olay olan Las Navas de Tolosa Muharebesi ile durdurulmustu Bu savas sonucunda Musluman gucu zayiflamisti 1248 yilinda Sevilla yi aldi ve Endulus u sadece Muvahhidler e ihanet ederek Ispanyollarin himayesini kazanan Girnata Emirligi ile sinirlandirdi Granada Musluman bir devlet olarak kalmisti fakat Kastilya nin somurgesiydi Aragon on ucuncu yuzyilda Valencia yi ilhak ederek heefledigi topraklara kavusmustu Katalanlar ise daha cok toprak sahibi olmak istiyordu ve ekonomik gorusleri topraklarini genisletmeyi dusunmeyen darkafali Aragon soylularina ustun gelmisti 1276 dan 1285 e kadar Aragon kralligi yapan III Pedro 1282 yilinda Sicilya ada kralliginda cikan Sicilya Vesperleri isyani sonucu surgun edilen Fransiz Angevins Anjou yerine Sicilya tahtina secildi Sicilya ve daha sonra Napoli Ispanyol tahtlarinin parcasi oldu ve Aragon Ispanya yi on sekizinci yuzyila kadar etkileyecek olan Italyan politikasina karismaya basladi Geleneksel olarak Avrupa meselelerinden uzaklasan Kastilya Atlantik te bir tuccar filosu gelistirdi ve Fransa Ingiltere ve Hollanda kiyilarindaki ticari hakimiyet icin Hansa Birligi ile basarili bir sekilde yaristi Fakat Kastilya da elde edilen ekonomik gelismeyi devam ettirecek ekonomik sartlar mevcut degildi Bu hem ekonomik yapidan hem de Kastilyalilarin tutumundan kaynaklaniyordu Kisitli kuruluslar ekonominin butun noktalarinda etkindi uretim ticaret ve hatta nakliyat Bu kuruluslardan en guclusu Mesta Kastilya nin en buyuk ihracat maddesi olan yun uretimini kontrol ediyordu Ekonomik gelismenin bir baska engeli de toplumsal anlamda cok deger tasimamasiydi Soylular isi kendi kazanclari olarak goruyordu ve gelirlerini ve prestijlerini toprak sahibi olarak kazaniyorlardi Ispanyol ImparatorluguIspanya nin Habsburglu krali V Karl 16 ve 17 yuzyillar Ispanya nin tarihinde en buyuk guce ulastigi yillardir 1492 de Muslumanlarin son kalesi Granada Kralligi yikildi Ayni yil Kristof Kolomb Ispanyol hukumdarinin maddi destegiyle Amerika yi kesfettigi unlu gezisine cikti Bu yolculuk Ispanya nin dunyanin en buyuk somurge imparatorluklarindan birini kurmasina yol acti Bu donemde Ispanya Italya Hollanda yi egemenligi altina almakla kalmadi Guney ve Kuzey Amerika nin buyuk bir bolumunu ve Filipinleri somurgesi haline getirdi 1588 yilinda Ispanyol Armada nin Ingiliz donanmasina yenilmesini takip eden taht ve din kavgalari sonunda Ispanya zayiflamaya basladi 1640 ta Portekiz i 1714 te ise Avrupa daki bazi topraklarini ve Cebelitarik i kaybetti Ispanya nin Habsburg soyundan gelen son krali II Carlos 1700 de olmeden once tahtini yegeni Fransa krali XIV Louis e biraktigini acikladi II Carlos olunce XIV Louis tahti torunu Philippe a Ispanyolca Felipe vermeyi dusundu Ancak XIV Louis un onunde bir engel vardi Habsburg soyundan gelen II Carlos un gene Habsburg soyundan gelen kuzeni Kutsal Roma Cermen Imparatoru tahtta hak iddia ediyordu XIV Louis onun hakkini hice saydi ve Ingiltere Prusya Felemenk Cumhuriyeti nin destekledigi Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu Ispanya Cenova ve Koln elektorlugunun destekledigi Fransa ya savas acti Boylece patlak veren Ispanya Veraset Savaslari 1701 14 sonucu imzalanan Utrecht Barisi ile Ispanyol tahtina XIV Louis nun yegeni V Philippe cikarken Ispanya Amerika daki bazi topraklarini ve Ispanyol Felemenki gibi topraklarini kaybetti Boylece Ispanya da Habsburg donemi bitti Bourbon donemi basladi Kisa araliklar haric Ispanya gunumuze kadar bu hanedan tarafindan yonetilmistir Gunumuzdeki Ispanya krali I Juan Carlos ta Bourbon hanedanindan gelmektedir 19 yuzyilin baslarinda Ispanya Imparatorlugu tamamen dagildi Ispanyollarin Amerika daki butun somurgeleri bagimsizliklarini kazandilar Ellerinde sadece Kuba ve Porto Riko kaldi Cumhuriyet Ic savas ve FasizmGeneral Francisco Franco 1873 yilinda Ispanya tarihinde ilk defa olarak kisa omurlu bir cumhuriyet kuruldu I Dunya Savasi nda Ispanya tarafsiz devlet kaldi fakat savastan buyuk olcude etkilendi Fransa Ispanya nin bazi topraklarina saldirip isgal etti General Primoderivera cikan ayaklanmalari bastirarak ulkede diktatorluk kurdu 1930 yilinda iktidardan dustu Bir yil sonra yapilan secimleri Cumhuriyetcilerin kazanmasi sonucu Kral On sekizinci Alfonso ulkeyi terk etti 1931 yilinda kurulan Ikinci Cumhuriyet 1936 da yapilan secimlere kadar surdu Secimlerde solcularin basarili olmasi uzerine ise cok kanli bir savas olan Ispanya Ic Savasi bas gosterdi 1939 da ic savasin sona ermesiyle General Francisco Franco Devlet Baskani oldu 1936 1974 yillari arasinda Ispanya Franco nun diktatorluk donemini yasadi II Dunya Savasi na katilmayan Ispanya da ordunun destegiyle Franco savastan sonra da yerini korudu 1975 yilinda Franco nun olmesiyle yerine Ispanya krali I Juan Carlos tahta cikti ve Ispanya cumhuriyet yonetimine geri dondu Demokrasiye DonusDarbenin yasandigi 23 Subat 1981 tarihli El Pais gazetesi Gazetenin mansetindeki El Pais Anayasayi destekliyor slogani darbeye karsi onemli bir direnis olmustur Ispanya krali Carlos 1976 da Franco nun atadigi basbakan Navarro nun istifasi uzerine Kral Carlos Abolfo Sourez i basbakanliga atadi 15 Haziran 1977 de 41 yil sonra ilk defa genel secimler yapildi Sourez in baskani oldugu Demokratik Merkez Birligi cogunlugu elde etti 1981 de sagci Albay Antonio Tejero nun meclisi basarak yaptigi darbe girisimi sonucsuz kaldi 1982 secimlerini ise Ispanyol Sosyalist Isci Partisi secimi buyuk cogunlugu elde ederek kazandi ve 46 yil sonra Ispanya da yeniden bir sol iktidarin dogmasini sagladi 1980 li yillarda Avrupa Birligi ne katilan Ispanya 2003 yilinda baslayan Irak Savasi nda ABD nin yaninda yer aldi Ispanya nin son yillardaki tarihindeki en onemli olay 11 Mart 2004 tarihinde Madrid kentindeki yolcu trenlerine yapilan bombali saldirilardir Bu teror olaylari sonucunda 191 kisi oldu 2 050 kisi yaralandi Kaynakca Arsivlenmis kopya 14 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 10 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Nisan 2009 Arsivlenmis kopya 22 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Nisan 2009 Arsivlenmis kopya 10 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Nisan 2009