Havacılık tarihi, insanlığın ilk günlerindeki ilkel uçuş denemeleri ve 17 Aralık 1903'te Wright Kardeşlerin ilk havadan ağır motorlu uçuşu yapması da dahil olmak üzere insanlı uçuşun gelişiminin tamamıdır.
İnsanın, kuşları gözlemlemeye başladığı ilk günlerden beri var olan uçma tutkusunun en erken öykülerinden biri Yunan Mitolojisindeki anlatımıyla Daedalus ve oğlu İkarus'un efsanesidir. Diğer Hint, Çin ve Orta Çağ efsaneleri de vardır. Bu efsaneye göre Kral Minos, baba Daedalus ve oğlunu Girit Adasına hapseder. Hapis hayatından sıkılan Daedalus'un aklına kaz tüylerinden kanatlar yapıp bunları kullanarak adadan kaçmak gelir. İşte böylece bilinen en eski efsanevi insanlı uçuşu gerçekleştirmiş olurlar. Kısacası, ilkel havacılık diye adlandırabileceğimiz bu dönemde insanlar, kuşları taklit etmekten öteye gidemediler, ancak daha sonra balon, zeplin, planör ve en sonunda da uçak gibi değişik tipteki hava taşıtlarını da bulmaktan geri kalmadılar.
Hava aracı tasarımcıları, araçlarının daha hızlı olması, daha uzağa, daha yükseğe gidebilmesi ve daha kolay kontrol edilebilir olması için çok uğraştılar.
- Uçak motorları, zamanla daha verimli duruma gelerek, buharlıdan pistonluya daha sonrasında da jet ve roket motoruna kadar geliştirildi.
- Hava taşıtları daha güvenli, malzemeleri daha dayanıklı ve hafif hâle geldi. Başlangıçta uçaklar, kanvas kumaştan ve tahtadan yapılıyordu. Daha sonra kanvasın yerini vernikli kumaş ve çelik borular aldı. II. Dünya Savaşı sırasında ise alüminyum monokok üretim yaygın duruma geldi. Günümüzde hava taşıtları, daha hafif, daha dayanıklı ve daha kolay şekillendirilebilir oldukları için özellikle karbon fiberden ve kompozit malzemelerden üretiliyor.
- Hava taşıtlarını kumanda etmek için kullanılan yöntemler her gün biraz daha gelişmektedir. Başlangıçta planörlerin kumandası kullanıcının tüm vücudunun hareketi ile ya da Alphonse Pénaudda olduğu gibi kanatlar yukarı doğru yükselen ve uca doğru sivrileşen bir forma sahipti. (Bugünkü modern kanat şekli) Kuyruk ise, yatay konumlamayı sağlaması için ayarlanabilir yapıda ve aynı kanat özelliklerini taşıyordu. Çağdaş uçaklar ise elektronik olarak bilgisayarlar aracılığıyla kumanda edilmektedir. Çağdaş savaş uçakları tüm karşılayacak biçimde, uçuş bilgisayarından aldıkları sürekli komutlarla dengeli uçuşlarını sağlamaktadırlar.
20. yüzyıl öncesi
9. yüzyılda, Córdoba'lı Abbas İbn Firnas ilk uçan planörleri yapmış olarak bilinirler., 1010 yılında aynı yapmış ve muhtemelen Daedalus'un öyküsünden etkilenerek 200 metrenin üzerinde bir uçuş yapmıştır.[]
Yaptığı Çin gezisinin ardından Marco Polo rüzgârın etkisiyle uçan ve insan taşıyan uçurtmalarla ilgili öyküler getirmiştir.[] "Pao Phu Tau", 4. yüzyılda döner kanatlı hava taşıtlarının (helikopterlerin) varlığını iddia eden bir Çin kitabıdır.
Yaklaşık 2 yüzyıl sonra, 15. yüzyılda, Marco Polo'nun gezisinin kehanetleri gerçekleşmiş ve Leonardo da Vinci çizimleri günümüze kadar ulaşmış bir planör tasarlamıştır. Bu planör o dönemde inşa edilmemiş, ancak günümüze kadar ulaşan planlarından o dönemdeki malzemeler kullanılarak 19. yüzyılın sonlarında imal edilmiştir. Bu tasarım, uçurmaya değecek bir tasarım olduğu için ve Vinci'nin orijinal planlarından yola çıkılarak yapılan bir prototip olduğu için uçurulmuş, gerçekten de uçtuğu görülmüştür, ancak tabii ki orijinal tasarıma, günümüz bilgisi kullanılarak bazı müdahalelerde bulunulmuştur. Leonardo aynı dönemde bir de helikopter tasarımı yapmıştır, ancak bu tasarımın uçamayacağı açıktır.[]
17. yüzyılda Türk bilim adamı Lagari Hasan Çelebi, kendi tasarladığı ve büyük bir kafes ile ona bağlı konik biçimli ve içi barut dolu bir haznesi olan bir füze (roket) yardımıyla kendisini havaya fırlatmıştır. Uçuş, Osmanlı padişahı IV. Murad'ın kızının doğum günü kutlamalarında yapılmıştır.
Bu uçuşun ardından Boğaziçine yumuşak bir iniş yaptığına ve Sultan IV. Murad'ın kendisini bu başarısından ötürü orduda yüksek bir rütbeyle onurlandırdığına inanılır. Uçuşun yaklaşık 20 saniye sürdüğü ve yine yaklaşık 300 metre yüksekliğe ulaşıldığı tahmin edilmektedir. (Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde geçmektedir.)
1638 yılında, Hezarfen Ahmet Çelebi, kuşlardan esinlenerek tasarladığı bir çift kanatla Boğaziçi üzerinde uçmuştur. Boğazın Avrupa yakasındaki Galata Kulesi'nden uçuşuna başlayıp, süzülerek, 3 kilometrelik bir mesafeyi kat edip boğazın Asya yakasına, yaralanmadan, inmiştir. (Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde geçmektedir.)
1670 yılında, basılmış olan bir yayınında[], havadan hafif uçuşun içi vakumlanarak boşaltılmış bakır folyolardan yapılmış kürelerle olası olduğundan bahsetmiştir. . Aslında esas noktayı kaçırmamakla beraber bu tasarımda atladığı nokta kürelerin etrafını saran havanın basıncının kürelerin içlerine doğru ezilmelerine yani büzülmelerine neden olacağını atlamış olmasıdır.
Havadan hafif uçuş
Her ne kadar, çoğumuz insanlı uçuşun 1900'lerin başında uçak ile başladığını sansa da aslında insanlar yaklaşık bir 200 senedir uçuyorlardı.
Çoğunluk tarafından kabul edilmiş ilk insanlı uçuş 1783 yılında Paris'te gerçekleşmiştir. Jean-François Pilâtre de Rozier ve , Montgolfier kardeşler tarafından icat edilmiş bir kullanarak 8 km yolalmışlardır. Balon, odun ateşi ile ısıtılıyor ve kumanda edilemiyordu, bu da rüzgâr nereye götürürse oraya uçuyordu anlamına geliyordu.
Balonculuk, 18. yüzyılın sonlarına doğru çok yaygın bir uğraş haline geldi ve böylece yükseklik ile atmosfer arasındaki ilişkinin keşfedilmesini sağlamış oldu.
Şimdi zeplin dediğimiz yönlendirilebilir, kumanda edilebilir, balonların kumanda sistemlerinin geliştirilmesi üzerindeki çalışmalar tüm 1800lü yıllar boyunca devam etti. İlk kontrol edilebilen ve yönlendirilebilen 1852 yılında tarafından 24 km uçularak buharlı motoru olan bir hava taşıtı ile yapıldığına inanılır.
Bir başka kayda değer gelişme ise 1884 yılında, ve 'in Fransız Ordusu'na ait elektrik motorlu bir zeplin olan (Fransa) ile ilk tam olarak kumanda edilebilen serbest uçuşu yapmaları olmuştur. 170 ft (~51 m) uzunluğundaki ve 66000 ft³ (~1869 m³) hacmindeki zeplin, 8,5 beygirgücündeki bir elektrik motorunun yardımı ile 23 dakikada 8 km mesafe katetmiştir.
Ancak, bu hava taşıtları çok kırılgandılar ve ömürleri çok kısa idi. Kumanda edilebilen uçuşların sıradan hale gelmesi ancak, içten yanmalı motorların bulunması ile mümkün oldu.
Her ne kadar, zeplinler I. ve II. Dünya Savaşlarında kullanılmış, hatta günümüzde bile sınırlı oranda kullanılıyor olsalar bile, gelişimleri havadan ağır hava taşıtlarının gelişimiyle durmuştur.
Kavramın daha iyi anlaşılması
Havacılık üzerine basılmış ilk yayın, Emanuel Swedenborg tarafından 1716 yılında yapılmış olan . Bu uçan makine, etrafını çok güçlü bir kanvas kumaşının sardığı çok hafif bir iskelete ve onun iki yanında yatay aksta hareket eden iki geniş kürek ya da kanata sahiptir ki bu kanatlar yukarı hareketlerinde hiçbir dirence maruz kalmaz iken aşağı hareketlerinde taşıma kuvvetini sağlamaktadırlar. Swedenborg, makinenin uçamayacağını çok iyi biliyordu ancak bunu uçma probleminin çözümüne yönelik iyi bir başlangıç olarak tahmin ediyordu. "İnsan vücudunun ağırlığından hafif olan ve daha büyük bir kuvvet gerektiren böyle bir makine hakkında konuşmak onu gerçeğe dönüştürmekten zor görünür. Belki de mekanik bilimi bu makineye bir anlam kazandıracaktır. Eğer avantajları ve gerekliliği anlaşılırsa, belki de zaman içinde bizim çizimimiz geliştirilecek ve bizim şu anda sadece tahmin edebildiğimiz şeyin amacına ulaşılacaktır. Halihazırda, her ne kadar ilk denemeleri için bazı fedakarlıklarda bulunulmuş ve kaybedilmiş bir bacak ya da kolu umursamamış olsalar da bu tür uçuşların doğada tehlikesiz yapılabileceğinin kanıtları bulunmaktadır." Swedenborg, bir hava taşıtını güçlendirerek (motor gücü) uçmanın temel sorunun çözümlenebileceğini söyleyerek geleceği gördüğünü kanıtlamıştır.
18. yüzyılın son yıllarında, Sir George Cayley uçuşun fiziki üzerindeki ilk titiz çalışmaları başlatmıştır. 1799 yılında bir planör planı sergiledi. Bu planör, kanatlarının planform yapısı dışında tamamen moderndi ve kumanda için ayrı bir kuyruğu vardı ve dengeyi daha iyi sağlayabilmek için pilot ağırlık merkezinin altına yerleştirilmişti ve bu aracın modelini 1804 yılında uçurdu. Takip eden 50 yıl boyunca, havacılık üzerinde çalışmaya devam eden Cayley, taşıma ve sürükleme gibi aerodinamiğin birçok temel kavramını geliştirdi. Hem içten hem de barut ile doldurduğu dıştan yanmalı motorları kullanmasına rağmen, ilk güç verilmiş, hava taşıtı modelini yapma işini güç vermek için kauçuk (lastik) gücünü kullanan Alphonse Penaud'a bırakmıştır. Daha sonra Cayley, araştırmasını tam boyutlu bir araç yapmak için kullandı ve bunu ilk önce 1849 yılında insansız olarak uçurdu, sonra da Yorkshire'da 1853 yılında yardımcısı 'dan 'a kısa bir uçuş yaptı.
1848 yılında, ilk buhar motorlu modelin test uçuşunu Chard, Somerset İngiltere'de gerçekleştirdi. Bu 'insansız' bir uçuştu.
1856 yılında, Fransız , plajda, bir at tarafından çekilen planörü "L'Albatros artificiel" ile ilk kalktığı yerden daha yükseğe çıkan uçuşu yapmıştır. Planörünün 100 m yükseldiği ve 200 m yol aldığı rapor edilmiştir.
1874 yılında, , alüminyumdan yapılmış, kanat açıklığı 13 m olan ve pilot hariç ağırlığı sadece 80 kg olan büyük bir tek kanat (monoplane) uçağı Brest, Fransa'da üretmiştir. Bu uçakla birçok deneme yapılmış ve uçağın kendi gücüyle kalkıp süzülüp daha sonra güvenli bir şekilde yere inebileceği kanıtlanmıştır. Bu da bunu, her ne kadar uçuş çok kısa bir mesafe ve süre için olsa bile, tarihteki ilk kendinden güçlendirilmiş (powered flight) uçuş yapmıştır.
Uçma sanatını geliştiren kişilerden biri de 'dır. Wenham, bir seri insansız başarısız planör imal etme teşebbüsünde bulunmuştur. Çalışmaları esnasında, kuş kanadı benzeri bir kanattaki taşımanın çoğunun kanadın önünde oluştuğunu bulmuştur. Bunu daha da ileri götürmüş ve ince kanatların birçok kişinin iddiasının aksine yarasa kanadı tipi kanatlardan daha iyi olduğunu, çünkü bu tür ince kanatların ağırlıklarına oranla daha çok hücum kenarları olduğunu fark etmiştir. Günümüzde bu ölçüm, kanadın olarak bilinmektedir. 1866'da bu çalışmasını o sıralarda yeni oluşmaya başlamış olan sunmuş ve çalışmasını kanıtlamak için, 1871 yılında, dünyanın ilk rüzgâr tünelini inşa etmeye karar vermiştir. Topluluğun üyeleri, tüneli kullanarak kavisli kanatların, taşıma-sürükleme oranı 5:1 olan ve 15° hücum açısında Cayley'in Newtonsal ilişkilendirmesinden daha çok taşıma yarattığını bulmuşlardır. Bu da havadan ağır uçan makinaların, önceleri onları güçlendirmenin (motor vs ile) ve uçuşu kumanda etmenin problem olarak görünmesine rağmen kolaylıkla üretilebileceğini göstermişti.
Adımları hızlandırmak
1880'ler, 20. yüzyıla kadar birçok araştırmanın yer aldığı ateşli bir çalışma dönemi oldu. 1880'lerdeki gelişmelerin başlamasıyla ilk gerçek anlamda pratik planörün inşası olanaklı oldu. Bu dönemde şu üç kişi gerçekten aktif rol aldılar: Otto Lilienthal, ve . Gerçek anlamda çağdaş planörlerden biri tarafından üretildi ve bu planör kontrollü bir şekilde 28 Ağustos 1883'te San Diego'nun dışında uçuşunu gerçekleştirdi. Bu uğraşlar ancak çok yıllar sonrası bilinir oldu. Bir başka delta kanat tarzı planör Viyana yakınlarında 1877 yılında Wilhelm Kress tarafından yapıldı.
Alman otto Lilienthal, Wenham'ın çalışmasını 1874'te ikiye katlamış, çok geliştirerek 1889 tüm çalışmalarını yayınlamıştır. Ayrıca bir seri çok daha iyi planörler üretmiş ve 1891 yılında bu planörlerle 25 m mesafeli uçuşları sıradan hale getirmiştir. Tüm çalışmalarını fotoğraflamak da dahil olmak üzere titizlikle kayıt altına almıştır ve işte bu yüzden erken dönem öncüleri arasında en iyi tanınanlardan biri olmuştur. Onun bulduğu hava taşıtı günümüzde yelken kanat olarak bilinmektedir.
Lilienthal, uçağa motor takıldığı andan itibaren havacılığın kanunlarını daha ileri boyutta çalışmanın olası olmadığını biliyordu. Onun bulduğu ve tanımladığı bu kanunlar ondan sonra gelenlere bıraktığı en önemli mirası idi ve takipçileri bu kanunları kullanarak birçok deneme ve hata yapmaktan tasarruf etmiş oldular.
1896 yılında, en son tasarımı ile uçuş yaptığı esnada, şiddetli bir rüzgâr tarafından aracın kanatları kırılınca 17 m yükseklikten düşüp omurgasının kırılması nedeniyle öldüğünde, o ana kadar değişik tasarımlarla 2500 uçuş gerçekleştirmişti. Düşüşünün ertesi günü ölürken son sözleri "Kurbanlar verilmelidir" olmuştur. Lilienthal ölmeden önce tasarımlarını güçlendirmek için uygun küçük motorlar üzerinde çalışıyordu.
, Lilienthal'ın bıraktığı yerden devam ederek hava taşıtı tasarımlarının erken emekliliğini önlemiş ve birçok planörün geliştirilmesini finanse etmiştir. Ekibi, 1896 yılının yazında, tasarımlarını Indiana'daki Miller plajında yaptı ve en iyisinin daha çağdaş görünümlü çift kanatlı (biplane) tasarımın olduğu sonucuna vardı. Lilienthal gibi, Chanute da tüm çalışmalarını fotoğraflayarak kayıt altına aldı ve kendisiyle aynı kafadaki tüm dünyadaki kişilerle iletişime geçti. Chanute kuşların aksine insanların içgüdüleri ile değil de manuel olarak yapmaları gereken dengeli uçuş konusuyla özelikle ilgileniyordu. En büyük sorun dikey denge idi, çünkü hücum açısı arttırıldığında basınç merkezi öne kayıyor ve bu da hücum açısının daha çok artmasına ve derhal müdahale edilmezse taşıtın burun yukarı yapmasına ve tutunma kaybına neden oluyordu.
Bu dönem boyunca gerçek olarak güçlendirilmiş (motor vs.) hava taşıtını yapmak için birçok deneme olmuştur. Ancak Lilienthal ve Chanute tarafından tanımlamış sorunları dikkate almayan birçok amatör havacının, denemelerinin çoğu başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
1890 yılında , Fransa Paris yakınlarında tarihteki ilk "uzun mesafeli" pervaneli uçuş olacak uçuşu bir buhar motorlu Eole ismini verdiği hava taşıtı ile 50 m gibi kısa bir mesafe uçarak gerçekleştirdi. Bu denemeden sonra inşası tam 5 yıl sürecek daha büyük bir tasarım üzerinde çalışmaya başladı. Ancak, Avion III adındaki bu tasarım çok ağırdı ve çok güçlükle havalanabiliyordu. Uçağın 300 metrelik bir mesafeyi yerden çok az yükselerek kat ettiği rapor edilmiştir.
Sir , İngiltere'de bir seri tasarım üzerinde çalışmış ve en sonunda her biri 180 beygir gücünde (134 kW) olan 2 adet düşük ağırlıklı buhar motoru ile donanmış, kanat açıklığı 32 m, ağırlığı 3175 kg olan bir dev tasarlamıştır. Maxim, bu büyüklükteki bir tasarımı üretimin temel sorunlarını incelemek için üretmişti ve kumanda sistemi eklememişti çünkü böyle bir taşıtla uçmaya çalışmanın güvenli olmayacağını biliyordu. Bunun için, hava taşıtının üzerinde gidebileceği 550m uzunluğunda bir raylı deneme yolu inşa etti. Sorunlar üzerinde çalışmak için birkaç deneme koşusu yaptıktan sonra, 31 Temmuz 1894'te uyguladığı kuvvet ayarlarını arttırarak bir seri deneme koşusu daha yaptı. İlk iki denemesi başarılı oldu ve araç rayların üzerinde uçuyordu. Öğleden sonra, ekip tam güç elde etmek için buhar kazanlarının tamamını devreye soktu ve bu da yolun 180. metresinde aracın hızının 68 km/s hıza ulaşmasına ve kendisini raylardan ayırarak havalanmasına neden olarak 60 m yükseklikte bir süre uçtuktan sonra yere çakılmasına neden oldu. Ters giden şansı O'nun çalışmalarına 1900'lerdeki bir grup daha küçük ve benzinle çalışan tasarım üzerinde çalışmasına kadar engel oldu.
Bir diğer başarılı erken dönem tasarımcı da Samuel Pierpont Langley idi. Gökbilim bilimindeki seçkin bir kariyerin ardından, günümüzdeki adıyla , o zamanki adıyla Smithsonian Enstitüsü'nde kalarak aerodinamik alanında çok ciddi araştırmalar yapmıştır. 1891 yılında, çalışmalarını Aerodinamik Deneyler adında yayınladı ve sonra da tasarımlarını üretmeye başladı. 6 Mayıs 1896'da, Aerodrome No. 5 adını verdiği üretimi, 40 km/s hızda, birincisi 1000 m, ikincisi 700 m olmak üzere iki kere uçarak ilk başarılı ve kayda değer bir tasarımdaki araç olarak havadan ağır uçuşu gerçekleştirdi. 28 Kasım'da ise bir başka başarılı uçuşu benzer bir model olan Aerodrome N. 6 ile gerçekleştirdi ve bu sefer yaklaşık 1460 m uçmayı başardı.
Bir başka havadan ağır uçuş denemesi ise tarafından, İngiltere'de yapıldı. Pilcher, 1890'ların ortalarına kadar başarıyla uçan; adları The Bat (Yarasa), The Beetle (Böcek), The Hawk (Şahin) ve The Gull (Martı) olan birçok çalışan planör üretti. 1899 yılında, günümüzdeki çalışmaların da uçabileceğini gösterdiği motorla güçlendirilmiş bir hava taşıtı prototipi inşa etti, ancak bu aracı deneyemeden önce bir planör kazasında öldü ve çalışmaları yıllarca unutuldu.
1900-1914 Arası "Öncüler Dönemi"
Havadan hafif
Rutin kontrollü uçuş yapılabilen ilk hava araçları iskeletsiz zeplinlerdi ve daha sonra bunlar "blimp" adıyla anılacaklardı. Bu türün en başarılı öncü uygulayıcısı Brezilyalı Alberto Santos-Dumont idi. Santos-Dumont, bir balon ile içten yanmalı bir motoru çok verimli bir şekilde ilişkilendirmiştir. 1901 yılında, "Numara 6" adlı zeplinini Paris semalarında Saint Cloud Parkında Eiffel Kulesinin etrafında dolaştırıp 30 dakikanın altında geri geldiğinde Deutsch de la Meurtha ödülünü kazandığında dünya çapında bir üne kavuşmuştur. Zeplinlerdeki bu başarısının ardından çeşitli hava taşıtları tasarlama ve üretme işine koyulmuştur.
Zeplin
İskeletsiz zeplinlerin büyük başarılar elde ettiği dönemde kumanda edilebilir iskeletli zeplinler de büyük gelişmeler gösteriyordu. Aslında iskeletli zeplinler sabit kanatlı hava taşıtlarına göre kargo taşıma kapasitesi yönünden daha çok daha verimli olarak on yıllarca kullanıldılar. Kumanda edilebilir tasarım Alman kontu Ferdinand von Zeppelin tarafından geliştirilmiştir.
İlk gerçek anlamdaki Zeplinin inşası 1899 yılında Friedrichshafen'deki MAnzell koyundaki Constance Gölünde yer alan şişirme tesislerinde başladı. Bu başlangıç işlemlerini çok kolaylaştırıyordu çünkü adı geçen tesis rüzgâra göre ayarlanabiliyordu. İlk zeplin prototipi olan LZ 1 ("Luftschiff Zeppelin") 128 m idi ve dengeleri iki askı yeri arasındaki hareketli ağırlıkla sağlanmış 10,6 kW (14,2 ps) gücünde iki adet Daimler marka motora sahipti.
Langley
Aerodrome No.5 ve ardından da No. 6 nın başarısıyla, Langley insan taşımaya uygun gerçek boyutta bir versiyon tasarlamak için finans arama girişimlerine başladı. Hükûmetten 50.000$ almayı başardı ve belki de böylece o sıralarda yeni yeni başlayan İspanyol-Amerikan Savaşını körüklemiş oldu. Langley, Aerodrome A olarak bilinen modelin büyütülmüş ölçekteki şeklini inşa etmek amacıyla, 18 Haziran 1901 de iki kere uçup daha sonra da 1903'te daha güçlü bir motorla uçacak olan Çeyrek ölçülü Aerodrome dediği daha küçük bir tasarımı üretmeye başladı.
Temel tasarımı başarılı olarak test edildikten sonra, daha uygun bir motor sorunu üzerinde çalışmaya başladı. Bu amaçla Stephen Balzer ile anlaştı ancak 12 hp (9 kW) olmasını umduğu bir motorun Balzer tarafından sadece 8 hp (6 kW) olarak üretilmesiyle hayal kırıklığına uğradı. Langley'in yardımcısı , aynı performansta bir motoru yapmanın yıllar alabileceği ve 950 dev/dk'da 52 bg (39 kW) güce ulaşan 5 silindirli bir yıldız motor tasarladı. Böylece bu güçteki bir motor tasarımıyla elindeki hava aracı tasarımını birleştiren Langley artık daha ümitliydi.
Ancak tasarladığı taşıtın çok kırılgan olması onu hayal kırıklığına uğrattı. Birçok küçük modelden kullanılarak yapılan gerçek boyutlardaki tasarımda olduğu gibi, bu tür yaklaşımın yani küçük model baz alınarak üretilen büyük modelin hava taşıtını istenenden daha ağır bir hale getireceği gerçeğini atlamıştı. basitleştirmek gerekirse yaptığı büyük ölçekli tasarım uçamayacak kadar ağırdı. 1903'te yaptığı her iki denemede de hava taşıtları kalktıktan çok kısa bir süre sonra suya çakıldılar.
Böylece daha fazla finans bulamayınca Lagley'in çalışmaları sonlanmış oldu. Sadece birkaç hafta sonra Wright kardeşler'in adına yakışır tasarımı Flyer (Uçucu) başarıyla uçacaktı.
(, Aerodrome'a çeşitli modifiyeler (eklemeler-değişiklikler) yaptı ve 1914 yılında onu başarıyla uçurdu - İşte bu yüzden Smithsonian Enstitüsü hala "uçan ilk makina"nın Aerodrome olduğu iddiasını sürdürmektedir.)
Wright Kardeşler
Lilienthal'ın uçmadan önce sıçra prensibinden yola çıkan Wright kardeşler, güçlendirilmiş (motorlu) bir taşıt üretmeden önce 1900'den 1902 yılına kadar bir seri uçurtma ve planör denemeleri yaptılar. Planörleri, her ne kadar 19. Yüzyıl'daki öncellerinin yazdığı ve tecrübe ettikleri kadar olmasa da çalışıyordu. 1900 yılında uçurdukları ilk planör ancak umduklarının yarısı kadar taşıma sağlamıştı. Takip eden yıl ürettikleri ikinci planör ise çok daha kötü sonuç vermişti. Pes etmek yerine, Wright kardeşler tasarladıkları 200 kanat üzerinde taşıma ve sürükleme hesapları ile ilgili deneyler yapacakları ve ölçümler için değişik aletlerle geliştirdikleri kendi rüzgâr tünellerini inşa ettiler. Sonuç olarak, taşıma ve sürükleme ile ilgili kendilerinden öncekilerin yaptıkları hataları düzelttiler. Ancak 1883'ten beri bilinen ve onlara daha büyük bir avantaj sağlaması olası olan Reynold sayısı etkisini gözden kaçırdılar. Böylece buldukları yeni hesaplamaları kullanarak 1902 yılında uçuracakları üçüncü planörü inşa ettiler. Bu model öncekilerden çok daha başarılı oldu. Sonunda, bu sıkı ve titiz çalışmaları, modellerini denemek için bir rüzgâr tüneli inşa etmeleri ve gerçek boyuttaki modellerinin test uçuşlarını yapmaları sadece doğru çalışan bir hava taşıtı imal etmelerini sağlamamış aynı zamanda tüm bu çalışmaları uçak mühendisliğinin de gelişmesine önayak olmuştur.
Wright kardeşlerin takımı hem güçlendirilmiş (motor vs. ile) hem de kontrol edilebilir olan tasarımların sorunları üzerinde ciddi anlamda çalışan ilk tasarım takımı olmuştur. Her iki sorun da uğraşması çok zor olmasına rağmen asla çekiciliğini yitirmemiştir. Sonuç olarak, güç problemlerini çözecek bir motor imal etmişlerdir ve kontrol problemlerini de "eğilmiş kanat" (wing warping) adını verdikleri bir sistemle çözmüşlerdir. Bu yöntem, her ne kadar sadece havacılık tarihinin ilk yıllarındaki düşük hızlardaki uçuşların kontrol problemini çözmüş olsa da aynı zamanda daha sonra geliştirilecek olan eleronların temelini atmıştır. Birçok havacılık öncüsü güvenliği çoğunlukla şansa bırakmış olsa da, Wright'ların tasarımı daha çok kendilerine öğretme ihtiyacı hissettikleri gereksiz risklerden uzak durma ve çakılmadan kaçınma prensibinden etkilenmiştir. Bunun nedeni daha hızlı uçmalarını sağlayacak güçten (motordan) yoksun olmaları değil, düşük hızda denemeler yapmalarının ve rüzgârı karşıdan almalarının nedeni daha güvenli uçuş yapmak içindi. Bu ayrıca tasarımlarının arkadan ağır olması ve tasarımlarında kanart ile tarzı kanatlar kullanmalarındandı.
Wright kardeşler, havadan ağır sürdürülebilir ilk kontrol edilebilir ve motorlu uçuşu 17 Aralık 1903'te Kuzey Karolina 'te yapmıştır.
Orville Wright tarafından yapılan 12 saniye süren ve 37 m'lik olan ilk uçuş sonradan çok ünlenecek bir fotoğrafla kayıt altına alınmıştır. Aynı gün, dördüncü uçuşta Willbur Wright 59 saniyelik ve 260 metrelik bir uçuş yapmıştır. Yaptıkları uçuş denemeleri 4 cankurtaran ve kasabadan bir kişi tarafından izlenmiştir ve bu da bu uçuşları hem halka açık ilk uçuş yapmış hem de en iyi kayıt altına alınan uçuş yapmıştır.
Diğer öncü uçuşlar
Aynı dönemde diğer mucitler de kısa uçuşlar yapmış ya da yaptıklarını iddia etmişlerdir. 14 Ağustos 1901 yılında, Gustave Whitehead güçlendirilmiş bir taşıt ile uçtuğunu rapor etmiştir. Ancak bu uçuşunu kayıt altına almayı becerememiş olmasına rağmen, daha sonra uçtuğu adlı taşıtın bir kopyası başarıyla uçurulmuştur. da 15 Mayıs 1902 de başarıya ulaştığını iddia etmiştir. 31 Mart 1903 yılında, Yeni Zelanda'da, Richard Pearse ve South Canterbury çiftçisi bir tekkanat üretip bunu defalarca başarılı bir şekilde uçurmuşlardır. Ancak, Pearse'ın kendisi bile bunun kontrolsüz bir uçuş olduğunu itiraf etmiştir ve uçuşun daha doğru dürüst bir yükseklik (irtifa) kazanmadan çakılarak bittiğini belirtmiştir.
Pearse'dan sadece birkaç ay sonra, , 1903 yılının Ağustos ayında kısa motorize bir uçuş yapmıştır. Jatho'nun kanat tasarımı ve aracının hava hızı kontrol kumanda yüzeylerinin uçağı kumanda edecek kadar iyi çalışmasına elvermemiştir.
Ayrıca 1903 yılında, bazı tanıklar, 'un doğu İskoçya'daki Dundee yakınlarındaki Errol köyünde ilk uçuşlarını yaptığını iddia etmişlerdir. Bir kez daha olayla ilgili fotoğraf ve tutulmuş yazılı kayıt olmadığı için bu iddianın doğruluğunu kanıtlamak güçleşmiştir.
Wright Kardeşler, 1905 yılında Ohio Dayton'da ve 1904 yılında arkadaşlarını, komşularını ve gazetecileri çağırarak daha birçok (80'nin üzerinde) halka açık uçuş gerçekleştirmişlerdir. Ancak bu davetlere çağırdıklarında sadece çok azı ilgi göstermişlerdir.
Alberto Santos-Dumont 1906 yılının 13 Eylül'ünde Avrupa'da halka açık bir uçuş yaptı. Bir , elevator ve eğik kanat kullandı ve 221 metrelik bir mesafeyi katetti. Bu uçağın herhangi bir karşı rüzgâr ve kalkış için bir mancınık gerektiriyor olmamasından ötürü, bazıları bu uçuşu ilk motorlu uçuş saymaktadırlar.
Henry Farman ve adlı iki İngiliz mucit de ayrı ayrı motorlu uçuş üzerinde çalışıyorlardı. Ocak 1908'de Farman, her ne kadar bu zamana kadar daha uzun mesafeli uçuşlar yapılmış olsa da, 1 km'den daha uzun uçuş yaptığı bir makina ile Grand Prix d'Aviation ödülünü kazanmıştır. Daha uzun uçuşlara örnek vermek gerekirse; Wright Kardeşler 1905 yılında 39 km'den daha uzun uçuşlar yapmıştı. Dunne'nin ilk çalışması tarafından desteklenmiş ve İskoçya'daki 'te büyük bir gizlilik içinde test edilmişti. En iyi erken dönem tasarımı olan D4 Perthshire'daki Blair Atholl'da 1908 yılının Aralık ayında uçmuştu. Dunne'nin erken dönem havacılığına kazandırdığı en önemli katkı dengeydi ki bu hem Wright kardeşlerin hem de 'nin çalışmalarındaki anahtar sorundu.
14 Mayıs 1908'de Wright Kardeşler ilk 2 kişilik uçuş olarak kabul edilecek olan uçuşu Charlie Furnas'ı yolcu alarak yaptılar.
8 Temmuz 1908'de Thérèse Peltier, İtalya Milano'da, Leon Delagrange ile yaklaşık 200 m uçarak ilk yolcu olarak uçan kadın olmuştur.
Orville, Virginia'daki Fort Myer'de, iki kişilik uçağını askeri olarak test ederken uçak çakılmış ve bunun neticesinde motorlu bir uçuşta ölen ilk insan olmuştur.
Bayan Hart O. Berg, 1908'in sonlarına doğru Le Mans Fransa'da Wilbur Wright ile bir uçakta yolcu olarak uçarak yolcu olarak uçan ilk Amerikalı kadın olmuştur.
25 Temmuz 1909'da, Fransız , İngiliz Kanalını uçakla geçen ilk insan olmuştur. Calais'ten Dover'e olan uçuşu 37 dakika sürmüştür. Bu uçuş onun tekkanatlı bir tasarımı olan 'i geliştirmesiyle gerçekleşti ve Kanalı geçerek London Daily Mail'den 1000 £'luk bir ödül kazandı.
22 Ekim 1909'da Raymonde de Laroche, havadan ağır motorlu bir uçağı kullanan ilk kadın oldu. Aynı zamanda dünya üzerinde pilotluk lisansı alan ilk kadın da oldu.
Uçağın buluşu Wright Kardeşlere mal edilmiş olsa da, birçok ulusun kendi havacılık tarihlerinde kendi yaşadıkları ilkler vardır. Örneğin, Rumen mühendis 'nın (1872-1950), karşı rüzgâra gereksinim duymadan tamamen kendi gücüyle havalanabilen kendinden pervaneli ilk havadan ağır uçağı ürettiği iddia edilir. Vuia uçağı Paris yakınlarındaki Montesson'da 1906 yılının 18 Martında inşa etmiş ve kullanmıştır. Hiçbir uçuşu 30 metreden daha uzun mesafeli olmamıştır. Buna kıyasla, Ekim 1905'te Wright Kardeşler 39 km mesafeyi aşan, 39 dakika süren ve Huffman Prairie üzerinde dolanan bir uçuş yapmışlardır.
Her ne kadar ilk gerçek anlamda tanımlanabilecek helikopter, (Almanya 1936) olsa da, yerden havalanabilen ilk helikopter 1907 yılında uçmuştur.
İlk Askeri Amaçla Kullanımlar
Uçaklar neredeyse icat edilir edilmez askeri hizmete de dahil edilmiştir. Uçakları askeri amaçla kullanan ilk devlet İtalya(İtalya Krallığı) olmuştur. İtalyan uçakları Trablusgarp Savaşı (29 Eylül 1911-18 Ekim 1912) içerisinde Libya'da bombalama ve keşif amacıyla Osmanlı İmparatorluğu'na karşı görev almışlardır. Bu uçaklar ilk keşif görevini 23 Ekim 1911'de, ilk bombalama görevini ise 1 Kasım 1911'de gerçekleştirmişlerdir. Ayrıca tarihte düşürülen ilk savaş uçağı da bu savaş içerisinde Osmanlı askerlerinin tüfek atışıyla düşürülmüştür.
Savaşta uçak kullanımını İtalya'dan sonra Bulgaristan Krallığı devam ettirmiştir. Bulgaristan uçakları I. Balkan Savaşı'nda (8 Ekim 1912 - 30 Mayıs 1913) Osmanlı'ya karşı keşif amaçlı kullanılmıştır.
1914 - 1918: I. Dünya Savaşı
Ana madde:
Uçakların, saldırı, savunma ve keşif amaçlı olarak gerçek anlamda kullanıldığı ilk savaş I. Dünya Savaşı olmuştur.
I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri ve İttifak Devletleri'nin her ikisi de uçakları epeyce kullandılar. Savaşın en ünlü uçağı Sopwith Camel idi ve diğer tüm uçaklardan daha fazla hava zaferi kazanmıştı ancak aynı zamanda da birçok pilotun ölmesine neden olan zor ve kullanışsız kumanda sistemiyle ünlenmişti.
Havacılar, modern çağın teke tek savaşan şövalyeleri olarak görüldüler. Birçok pilot yaptıkları havadan havaya çarpışmalarıyla ünlendiler. Bunlar arasında en çok bilineni Kızıl Baron lakaplı Manfred von Richthofen idi ve en ünlülerinden olan da dahil olmak üzere birçok değişik uçakla yaptığı havadan havaya çarpışmada 80'den fazla uçak düşürmüştü. Öbür taraftan İtilaf Devletlerinden en çok ünlenen pilot ise birçok zaferi olan olmuştur.
I. Dünya Savaşı sırasında uçakları silah olarak kullanma fikri başlarda gülünç bulunmuş olsa bile, önde gelen tüm kuvvetler uçakları bir fotoğraf çekme aracı olarak kullanma fikrini asla küçümsememişlerdir. Büyük kuvvetlerin tamamı tipik olarak savaş öncesi spor modellerden amacına göre modifiye edilmiş uçakları sadece fotoğraf çekme amaçlı da olsa mutlaka keşif takımlarında bulunduruyorlardı. İlk çabaları düşük yük taşıma kapasiteleri yüzünden zorlaştırılmış olsa da, sonraları iki kişilik modellerin geliştirilmesiyle bu çabalar anlam kazanmışlardır.
Uçaklar birbirlerine ateş etmeye başlamadan hemen önce sorun silahı yerleştirerek uygun durağan bir konumun bulunamamasıydı. Fransızlar bu sorunu, 1914 yılında 'un uçağının önüne bir makinalı tüfek takmasıyla çözdüler, fakat 5 zafer kazanarak, ilk "uçan as|as" oldu ve sonrasında da çarpışmada ölen ilk as olacaktı.
1918 - 1939: "Altın Çağ"
I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı arasında geçen yıllar uçak teknolojisinde büyük gelişmelere sahne olmuştur.
Bu dönemde uçak, çoğunlukla tahta ve kanvas (bir çeşit kumaş) malzemesi kullanılarak üretilmekten, neredeyse tamamen alüminyumdan üretilmeye doğru bir geçiş yaptı. Yine bu dönemde motor teknolojisinde de dev gelişmeler oldu ve sıralı su soğutmalı tip motorlardan yıldız ve hava soğutmalı tip motorlara geçildi. Bu sayede elde edilen itme kuvvetinde çok büyük bir artış oldu. Tüm bu gelişmeler sonucunda alınan ödül ise uçuşların mesafesinin ve yapılan hızın artması oldu. Örneğin Charles Lindbergh, Atlantiği durmaksızın geçen ilk pilot olmasa da yalnız başına geçen ilk pilot olarak Orteig Ödülü olan 25.000£'u aldı. İlk değildi çünkü ondan tam sekiz yıl önce yine Atlantik, ama bu sefer iki kişi tarafından, bir Vickers Vimy uçağı ile Yüzbaşı John Alcock ve Teğmen tarafından, 14 Haziran 1919 tarihinde, Newfoundland'teki St. John'dan İrlanda'daki Clifden'e uçularak geçilmiş ve Northcliffe Ödülü olan 10.000£ kazanılmıştı.
Pilotlar, II. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni edindikleri kabiliyetleri göstermekte daha hevesli oldular. Birçok Amerikalı pilot, oldu ve küçük kasabalarda hem gösteriler yaptılar hem de isteyen kişilere ücret karşılığı uçma deneyimi kazandırdılar. Ayrıca yine bu dönemde uçakların yarıştırıldığı birçok hava gösterisi düzenlendi. Bu tür yarışlar hem motor alanında hem de gövde tasarımı alanında büyük gelişmelere yol açtı. Pilotlar nakit para için yarıştıkça bu onları hep daha hızlıyı bulmaya teşvik etti. Bu hava cambazlarının belki de en ünlüsü Amelia Earhart'tı. Aynı zamanda, Atlantik ve İngiliz Kanalını geçen ilk kadın olma rekorunun da sahibiydi.
İskoçya'daki Doğu Lothian'dan havalanıp New York'taki 'da inip sonra tekrar İngiltere'deki Pulham'a dönen adlı zeplin, Atlantiği geçen havadan hafif ilk hava taşıtı olmuştur. 1929 yılına gelindiğinde, zeplin teknolojisi öyle bir noktaya gelmiştir ki eylül ayında ilk dünya turunu Graf Zeppelin adlı gemi ve yine ekim ayında aynı hava taşıtı ilk ticari transatlantik uçuşu gerçekleştirmiştir. Maalesef, kumanda edilebilir zeplinlerin ömrü 1937 yılındaki meşhur Hindenburg faciası ile son bulmuştur. Hindenburg'un New Jersey 'teki iniş alanındaki tutuşup çakılmasının ardından, her ne kadar güvertedeki yolcuların büyük çoğunluğu kurtulmuş olsa da, insanlar yolculukları için zeplinleri kullanmayı bıraktılar. Hindenburg faciası, 21 Temmuz 1919'da Chicago'deki 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan Winged Foot Express kazasınında üstüne gelince bu durum zeplinlerin tarih sahnesindeki yerlerini almasına neden oldu.
1930'larda hem Almanya'da hem de İngiltere'de jet motorunun geliştirilmeye başlandı. İngiltere'de, Frank Whittle 1930 yılında bir jet motoru patenti aldı ve 30ların sonuna doğru da bir motor geliştirmeye başladı. Almanya'da, Hans von Ohain kendi jet motorunun patentini 1936 yılında aldı ve benzer bir motoru geliştirmeye başladı. Her ikisi de birbirlerinden habersizdi ve hem Almanya hem de İngiltere kendi jet uçaklarını II. Dünya Savaşı'nın sonunda geliştirmişlerdi.
1939 - 1945: II. Dünya Savaşı
II. Dünya Savaşı, hava taşıtlarının gelişimi ve üretimlerinde çok büyük adımlara sahne oldu. Savaşa dahil olan tüm ülkeler hava taşıtı ve buna bağlı silah sistemlerinde Almanların V-2 füzesi gibi çok fazla geliştirme ve üretim yaptılar ve bunun sonunda II. Dünya Savaşı ilk uzun mesafeli bombardıman uçağı ile ilk jet avcı uçağına tanık olmuş oldu. İlk gerçek anlamdaki jet uçağın modeli Alman Heinkel He 178'di ve 1939 yılında tarafından uçuruldu. Bunun öncü prototipi ise 16 Aralık kısa mesafeli bir uçuş yapmıştı. İlk füze olan V-1 ve ilk balistik füze V-2 de Almanlar tarafından geliştirilmişti. Bundan ne jet uçakları ne de balistik füzeler çok etkilendi çünkü ne V-1 çok effektifti ne de V-2 kullanışlı olacak sayılarda üretilmişlerdi. P-51 Mustang uçağının geliştirilmesi taşınan yükün artması açısından ağır bombardıman uçaklarının gelişimi için önemli bir noktaydı. Aşağıdaki tablo ABD'deki uçak üretimini ve özellikle de savaşın bu üretime olan belirgin etkisini göstermektedir:
Tip | 1940 | 1941 | 1942 | 1943 | 1944 | 1945 | Toplam |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Süper Ağır Bombardıman Uçakları | 0 | 0 | 4 | 91 | 1,147 | 2,657 | 3,899 |
Ağır Bombardıman Uçakları | 19 | 181 | 2,241 | 8,695 | 3,681 | 27,874 | 42,691 |
Orta seviyeli Bombardıman Uçakları | 24 | 326 | 2,429 | 3,989 | 3,636 | 1,432 | 11,836 |
Hafif Bombardıman Uçakları | 16 | 373 | 1,153 | 2,247 | 2,276 | 1,720 | 7,785 |
Avcı Uçakları | 187 | 1,727 | 5,213 | 11,766 | 18,291 | 10,591 | 47,775 |
Keşif Uçakları | 10 | 165 | 195 | 320 | 241 | 285 | 1,216 |
Taşıyıcı Uçaklar | 5 | 133 | 1,264 | 5,072 | 6,430 | 3,043 | 15,947 |
Eğitim Uçakları | 948 | 5,585 | 11,004 | 11,246 | 4,861 | 825 | 34,469 |
İletişim Uçakları | 0 | 233 | 2,945 | 2,463 | 1,608 | 2,020 | 9,269 |
Yıllık Toplam | 1,209 | 8,723 | 26,448 | 45,889 | 51,547 | 26,254 | 160,070 |
Ayrıca 'ne bakınız.
1945 - 1991: Soğuk Savaş
Ticari havacılık, II. Dünya Savaşı'ndan sonra eski askeri uçakları kullanarak insan ve eşya taşımacılığı yapılarak gelişmeye başladı. Birkaç yıl içinde, Kuzey Amerika, Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerini kapsayan uçuşlar yapan birçok şirket kuruldu. Bu hızlı ilerleme B-29 ve Lancaster gibi geniş gövdeli bombardıman uçaklarının kolayca ticari uçaklara dönüştürülebilmesinden kaynaklandı. Aynı zamanda DC-3'nin sayesinde de daha kolay ve uzun uçuşlar olanaklı oldu. İngiliz Comet'ten sonra, Kuzey Amerika'nın ilk ticari jet uçağı Eylül 1949 yılında uçan oldu. 1952 yılına gelindiğinde, De Havilland Comet uçağını tarifeli seferlerine almıştı bile. Ancak bu teknik gelişmeler devam ederken, bu uçak metal yorgunluğunun neden olması ve özellikle de pencerelerinin şekli nedeniyle, üzerinde oluşan birçok yapısal çatlaktan çok çekmiştir. Metal yorgunluğu, kabinin sürekli döngüsel olarak basınçlandırılması ve ardından da basınçsızlandırılması sonucunda oluşmuş ve tabii ki bu da uçağın gövdesinin feci bir şekilde hasarlanmasına neden olmuştur. Bu sorunlar çözüldüğünde, diğer jet yolcu uçakları çoktan göklerdeki yerlerini almışlardı ki bunlardan bir tanesi de idi ve bu uçak yolculara sunulan konfor ve güvenliği daha yüksek seviyelere taşımıştı. 707 uçağı, ticari havacılığın günümüzdeki yaygın ve gelişmiş konumuna gelmesinde bir öncü olmuştur.
II. Dünya Savaşının sonunda bile, hala, uçak ve füze teknolojilerinde daha fazla gelişmeye gereksinim vardı. Daha savaşın bitmesinin üzerinden çok geçmemiş olsa da, Ekim 1947'de, Chuck Yeager Bell X-1 adlı füze ile ses hızını geçti. Her ne kadar, savaş sırasında, bazı pilotların bombardıman için daldıklarında ses hızını geçtiklerine dair söylentiler olmuş olsa da, bu uçuş, kontrollü ve seviyeli bir şekilde ses duvarının geçildiği ilk uçuş olmuştur. Bunu takiben 1948 ve 1952 yıllarında, bir jet uçağı Atlantiği ilk defa geçmiş ve Avustralya'ya ilk durmadan yapılan uçuş gerçekleşmiştir.
1950'ler askeri havacılık tarihinde yeni bir çağ olarak yazılacaktı. Sovyetler Birliği, Kuzey Amerika ve Avrupa'ya Nükleer silahlar taşıyacak kadar uzun mesafeli uçuşlar yapabilecek bombardıman uçaklarını geliştirdiğinde, Batı ülkeleri buna o uçakları, hedeflerine ulaşmadan önce yakalayıp yokedecek engelleyici uçaklar ile karşılık verdiler.
1961 yılında, gökyüzü insanlı uçuş için artık bir sınır oluşturmaktan çıktı ve Yuri Gagarin dünyadan ayrılıp, 108 dakikalık bir yörünge uçuşunu yapmıştı bile. Bu aşama, 1957 yılında Sputnik 1'in Sovyetler Birliği tarafından uzaya fırlatılmasıyla başlamış olan uzay yarışını hızlandırdı. Birleşik Devletler, buna yanıtı Merkür uzay kapsülü ile Alan Shepard'ı bir yörünge altı uçuş için uzaya göndererek verdi. 'in 1963 yılı da uzay gönderilmesiyle Kanada uzaya bir uydu gönderen üçüncü ülke oldu. ABD ve SSCB arasındaki bu uzay yarışı, insanoğlunun 1969 yılında aya inmesiyle insanlı uçuşun doruk noktasına ulaşmasına neden oldu.
Bu dönemde havacılık tarihindeki tek gelişme uzayda elde edilen bu başarı değildi elbette. 1967 yılında, X-15 adlı uçak, bir uçak için elde edilmiş en hızlı rekoru 6,1 Mach (7.297 km/s) değerine ulaşarak belirliyordu. Atmosfer dışında uçmaları için tasarlanmış uçakları bir kenara koyarsak, bu rekor, o güne kadar motorlu uçuş için elde edilmiş en yüksek hava hızı olmuştur. 2004 itibarıyla rekorunu http://tr.wikipedia.org/wiki/X-43AX-43A'ya kaptırmıştır.
Aynı 1969 yılında, Neil Armstrong ve Buzz Aldrin de aya ayak bastılar ve Boeing firması hava taşımacılığının geleceğini yansıtan Boeing 747 tasarımıyla dikkatleri üzerine çekti. Bu uçak bugün hala inşa edilmiş en büyük uçaklardan biridir ve her yıl milyonlarca yolcu taşımaktadır. Ticari havacılık, İngiliz Havayollarının 1976 yılında Concorde uçağıyla sesüstü Atlantik uçuşu sağlamasıyla daha da büyük bir gelişme gösterdi. Birkaç yıl önce Atlantiği 2 saatin altında bir zamanda uçan SR-71 Karakuş adlı uçak hız rekorunu kırmıştı ve Concorde bu gelişmeyi yolcu taşıdığı halde takip etmişti.
20. yüzyılın dördüncü çeyreği, ilk 3 çeyreğin aksine havacılıktaki gelişmeler açısından daha yavaş geçti. Artık uçuş hızında, mesafelerinde ve teknolojisinde devrimsel gelişmeler olmuyordu. Yüzyılın bu dönemi daha çok havacılık elektroniğindeki temel gelişimlere ve havacılıktaki ufak tefek ilerlemelere sahne oldu.
Örneğin, 1979 yılında , İngiliz kanalını geçen ilk insan gücüyle çalışan hava taşıtı oldu. Bu başarı yüzyıllardır süre gelen insan hayal gücünün gerçeğe dönüşümü olmasına rağmen ne ticari ne de askeri havacılığın gelişimine büyük bir katkı sağladı. 1986 yılında ve dünyanın çevresini hiç yakıt ikmali yapmadan ve inmeden bir uçakla katettiler. 199 yılında , dünyanın etrafını balonla dolaşan ilk insan oldu. 20. yüzyılın sonuna gelindiğinde, sesaltı havacılık için artık geliştirilmesi gereken küçük veya büyük başarıların tamamı elde edilmişti. Bundan sonra, gözler uzayın keşfine ve sesten hızlı uçuşa yönelmişti. Artık, Ansari X Ödülü gibi ödüller sayesinde birçok havacılık tutkununun amacı kişisel sesten hızlı roketlerini yaparak atmosfer dışına çıkmayı başarmak olacaktı.
2001 - günümüz
21. yüzyılın başında sesaltı havacılık, tamamen kendi kendini yönetebilen veya uzaktan yönlendirilebilen taşıtlar için pilot kavramını ortadan kaldırma konusuna odaklandı. Birçok İnsansız Hava Aracı ya da İHA geliştirildi. 2001 Nisan'ında insansız hava taşıtı Global Hawk, Amerika'daki Edwards Hava Üssünden kalkıp Avustralya'ya durmadan ve yakıt ikmali yapmadan uçtu. Bu bugüne kadar bir noktadan diğer bir noktaya yapılmış en uzun insansız hava aracı uçuşuydu ve tam 23 saat 23 dakika sürmüştü. 2003 Ekim'inde ilk defa Atlantik'i geçecek ve tamamen kendi kendine kontrollü olan bilgisayar kontrollü bir model uçağın uçuşu gerçekleşti.
Ticari havacılık, 21. yüzyılın başında bir dönemin sonunu Concorde uçaklarının emekliye ayrılmasıyla gördü. Concorde'un ona özel tasarımı olan ince yapısı ve bundan kaynaklanan yolcu sınırlaması ile çok fazla olan yakıt tüketimi onun her ne kadar iyi bir ticari uçak olmasını engelliyor gibi görünse de British Airways bu uçağın operasyonundan gözle görünür bir gelir elde etmişlerdi.
Bu geri adıma ve havacılığın gelişimindeki yavaşlamaya rağmen, 21. yüzyılın havacılık açısından parlak bir yüzyıl olacağı kanısı genel bir kanıdır. Uçaklar ve füzeler, hızları ve taşıma kapasiteleri bakımından özgün ve asla küçümsenmemesi gereken kabiliyetler taşımaktalar. İnsanların bir yerden bir yere gitmesine gerek duyulduğu sürece havacılığa da gerek duyulacaktır.
Dış bağlantılar
- http://www.flyingmachines.org/—İngilizce
- http://www.thewrightbrothers.org/fivefirstflights.html—İngilizce[]
- —İngilizce
- Küçük havacılık bilgisayar oyunları 10 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .—İngilizce
- Washington Üniversitesi Kütüphanesi Sayısal Koleksiyonu – Taşımacılık Fotoğrafları4 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .—İngilizce
- —İngilizce
Kaynakça
- İngilizce Vikipedi 22 Haziran 2016 tarihli "Havacılık Tarihi" maddesi
- ^ . 21 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2008.
- ^ a b "Telegram from Orville Wright in Kitty Hawk, North Carolina, to His Father Announcing Four Successful Flights, 1903 December 17". World Digital Library. 17 Aralık 1903. 28 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Temmuz 2013.
- ^ a b Havacılık Tarihi (İngilizce wikipedia "History of Aviation")
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Havacilik tarihi insanligin ilk gunlerindeki ilkel ucus denemeleri ve 17 Aralik 1903 te Wright Kardeslerin ilk havadan agir motorlu ucusu yapmasi da dahil olmak uzere insanli ucusun gelisiminin tamamidir 1908 de vagon uzerinde Wright Model A ucagi Insanin kuslari gozlemlemeye basladigi ilk gunlerden beri var olan ucma tutkusunun en erken oykulerinden biri Yunan Mitolojisindeki anlatimiyla Daedalus ve oglu Ikarus un efsanesidir Diger Hint Cin ve Orta Cag efsaneleri de vardir Bu efsaneye gore Kral Minos baba Daedalus ve oglunu Girit Adasina hapseder Hapis hayatindan sikilan Daedalus un aklina kaz tuylerinden kanatlar yapip bunlari kullanarak adadan kacmak gelir Iste boylece bilinen en eski efsanevi insanli ucusu gerceklestirmis olurlar Kisacasi ilkel havacilik diye adlandirabilecegimiz bu donemde insanlar kuslari taklit etmekten oteye gidemediler ancak daha sonra balon zeplin planor ve en sonunda da ucak gibi degisik tipteki hava tasitlarini da bulmaktan geri kalmadilar Hava araci tasarimcilari araclarinin daha hizli olmasi daha uzaga daha yuksege gidebilmesi ve daha kolay kontrol edilebilir olmasi icin cok ugrastilar Ucak motorlari zamanla daha verimli duruma gelerek buharlidan pistonluya daha sonrasinda da jet ve roket motoruna kadar gelistirildi Hava tasitlari daha guvenli malzemeleri daha dayanikli ve hafif hale geldi Baslangicta ucaklar kanvas kumastan ve tahtadan yapiliyordu Daha sonra kanvasin yerini vernikli kumas ve celik borular aldi II Dunya Savasi sirasinda ise aluminyum monokok uretim yaygin duruma geldi Gunumuzde hava tasitlari daha hafif daha dayanikli ve daha kolay sekillendirilebilir olduklari icin ozellikle karbon fiberden ve kompozit malzemelerden uretiliyor Hava tasitlarini kumanda etmek icin kullanilan yontemler her gun biraz daha gelismektedir Baslangicta planorlerin kumandasi kullanicinin tum vucudunun hareketi ile ya da Alphonse Penaudda oldugu gibi kanatlar yukari dogru yukselen ve uca dogru sivrilesen bir forma sahipti Bugunku modern kanat sekli Kuyruk ise yatay konumlamayi saglamasi icin ayarlanabilir yapida ve ayni kanat ozelliklerini tasiyordu Cagdas ucaklar ise elektronik olarak bilgisayarlar araciligiyla kumanda edilmektedir Cagdas savas ucaklari tum karsilayacak bicimde ucus bilgisayarindan aldiklari surekli komutlarla dengeli ucuslarini saglamaktadirlar 20 yuzyil oncesiHavacilik tarihi sol asagi kosesinden saatin ters yonunde Montgolfier Kardesler 1784 Annonay daki ilk balon deneyimi 1783 Charles nin Paris ilk balon deneymi 1783 Pilatre de Rozier ve nin ilk hava yolculugu 1783 Charles ve in ilk hava yolculugu 1783 nun ilk balon direksiyonu denemesi 1784 ve Jefferies nin balonla Mans Denizi gecmesi 1785 Pilatre de Rozier ve in olumleri 1785 Ilk kesif balonu L Entreprenant in Maubeuge den Charleroi ya nakli 1794 Fleurus Muharebesi nde Coutelle nin bindigi L Entreprenant balonu 1794 Havacilik tarihi sag ust kosesinden saatin ters yonunde Mainz Kusatmasi sirasinda Komutan 1795 Gecen yuzyilin hava seyrusefer utopyalari Sebastien Lenormand in ilk parasut deneyimi Montpellier 1783 Jacques Garnerin in parasutle inmesi 1797 Gay Lussac ve Biot 4 000 metre yuksekliginde 1804 Napolyon un tac giyme logolu balon 1804 Bayan Blanchard in olumu 1819 Adriyatik Denizi nde ve iki ortagi 1804 Harris in olumu 1824 Italyan balikcilar tarafindan kurtarilan 1846 kromlitograf Paris 1890 1900Havacilik ust sirada nin havacilik makinesi Montgolfiers nin balonu Blanchard in balonu orta sirada Garnerin in parasutu yukseliste Charles amp in balonu Garnerin in parasutu iniste alt sirada tarafindan kullanilan kanatlarin sekli tarafindan kullanilan kanatlarin sekli gravur 1818 Leonardo da Vinci nin Ornithopterinin kanatlari 9 yuzyilda Cordoba li Abbas Ibn Firnas ilk ucan planorleri yapmis olarak bilinirler 1010 yilinda ayni yapmis ve muhtemelen Daedalus un oykusunden etkilenerek 200 metrenin uzerinde bir ucus yapmistir kaynak belirtilmeli Yaptigi Cin gezisinin ardindan Marco Polo ruzgarin etkisiyle ucan ve insan tasiyan ucurtmalarla ilgili oykuler getirmistir kaynak belirtilmeli Pao Phu Tau 4 yuzyilda doner kanatli hava tasitlarinin helikopterlerin varligini iddia eden bir Cin kitabidir Yaklasik 2 yuzyil sonra 15 yuzyilda Marco Polo nun gezisinin kehanetleri gerceklesmis ve Leonardo da Vinci cizimleri gunumuze kadar ulasmis bir planor tasarlamistir Bu planor o donemde insa edilmemis ancak gunumuze kadar ulasan planlarindan o donemdeki malzemeler kullanilarak 19 yuzyilin sonlarinda imal edilmistir Bu tasarim ucurmaya degecek bir tasarim oldugu icin ve Vinci nin orijinal planlarindan yola cikilarak yapilan bir prototip oldugu icin ucurulmus gercekten de uctugu gorulmustur ancak tabii ki orijinal tasarima gunumuz bilgisi kullanilarak bazi mudahalelerde bulunulmustur Leonardo ayni donemde bir de helikopter tasarimi yapmistir ancak bu tasarimin ucamayacagi aciktir kaynak belirtilmeli 17 yuzyilda Turk bilim adami Lagari Hasan Celebi kendi tasarladigi ve buyuk bir kafes ile ona bagli konik bicimli ve ici barut dolu bir haznesi olan bir fuze roket yardimiyla kendisini havaya firlatmistir Ucus Osmanli padisahi IV Murad in kizinin dogum gunu kutlamalarinda yapilmistir Bu ucusun ardindan Bogazicine yumusak bir inis yaptigina ve Sultan IV Murad in kendisini bu basarisindan oturu orduda yuksek bir rutbeyle onurlandirdigina inanilir Ucusun yaklasik 20 saniye surdugu ve yine yaklasik 300 metre yukseklige ulasildigi tahmin edilmektedir Evliya Celebi nin seyahatnamesinde gecmektedir 1638 yilinda Hezarfen Ahmet Celebi kuslardan esinlenerek tasarladigi bir cift kanatla Bogazici uzerinde ucmustur Bogazin Avrupa yakasindaki Galata Kulesi nden ucusuna baslayip suzulerek 3 kilometrelik bir mesafeyi kat edip bogazin Asya yakasina yaralanmadan inmistir Evliya Celebi nin seyahatnamesinde gecmektedir 1670 yilinda basilmis olan bir yayininda kaynak belirtilmeli havadan hafif ucusun ici vakumlanarak bosaltilmis bakir folyolardan yapilmis kurelerle olasi oldugundan bahsetmistir Aslinda esas noktayi kacirmamakla beraber bu tasarimda atladigi nokta kurelerin etrafini saran havanin basincinin kurelerin iclerine dogru ezilmelerine yani buzulmelerine neden olacagini atlamis olmasidir Havadan hafif ucus Ilk balonlu yukselis 15 Ekim 1783 te 25 metre yukselerek Marquis d Arlandes ve Pilatre de Rozier tarafindan Montgolfier balonu ile yapilmistirGiffard tarafindan 1852 yilinda bulunmus olan yonlendirilebilir balon1884 La France ilk tam olarak kumanda edilebilen zeplin Her ne kadar cogumuz insanli ucusun 1900 lerin basinda ucak ile basladigini sansa da aslinda insanlar yaklasik bir 200 senedir ucuyorlardi Cogunluk tarafindan kabul edilmis ilk insanli ucus 1783 yilinda Paris te gerceklesmistir Jean Francois Pilatre de Rozier ve Montgolfier kardesler tarafindan icat edilmis bir kullanarak 8 km yolalmislardir Balon odun atesi ile isitiliyor ve kumanda edilemiyordu bu da ruzgar nereye gotururse oraya ucuyordu anlamina geliyordu Balonculuk 18 yuzyilin sonlarina dogru cok yaygin bir ugras haline geldi ve boylece yukseklik ile atmosfer arasindaki iliskinin kesfedilmesini saglamis oldu Simdi zeplin dedigimiz yonlendirilebilir kumanda edilebilir balonlarin kumanda sistemlerinin gelistirilmesi uzerindeki calismalar tum 1800lu yillar boyunca devam etti Ilk kontrol edilebilen ve yonlendirilebilen 1852 yilinda tarafindan 24 km ucularak buharli motoru olan bir hava tasiti ile yapildigina inanilir Bir baska kayda deger gelisme ise 1884 yilinda ve in Fransiz Ordusu na ait elektrik motorlu bir zeplin olan Fransa ile ilk tam olarak kumanda edilebilen serbest ucusu yapmalari olmustur 170 ft 51 m uzunlugundaki ve 66000 ft 1869 m hacmindeki zeplin 8 5 beygirgucundeki bir elektrik motorunun yardimi ile 23 dakikada 8 km mesafe katetmistir Ancak bu hava tasitlari cok kirilgandilar ve omurleri cok kisa idi Kumanda edilebilen ucuslarin siradan hale gelmesi ancak icten yanmali motorlarin bulunmasi ile mumkun oldu Her ne kadar zeplinler I ve II Dunya Savaslarinda kullanilmis hatta gunumuzde bile sinirli oranda kullaniliyor olsalar bile gelisimleri havadan agir hava tasitlarinin gelisimiyle durmustur Kavramin daha iyi anlasilmasi Sir George Cayley in kumanda edilebilir parasutuPlanaphore Alphonse Penaud un model ucagi 1871 Havacilik uzerine basilmis ilk yayin Emanuel Swedenborg tarafindan 1716 yilinda yapilmis olan Bu ucan makine etrafini cok guclu bir kanvas kumasinin sardigi cok hafif bir iskelete ve onun iki yaninda yatay aksta hareket eden iki genis kurek ya da kanata sahiptir ki bu kanatlar yukari hareketlerinde hicbir dirence maruz kalmaz iken asagi hareketlerinde tasima kuvvetini saglamaktadirlar Swedenborg makinenin ucamayacagini cok iyi biliyordu ancak bunu ucma probleminin cozumune yonelik iyi bir baslangic olarak tahmin ediyordu Insan vucudunun agirligindan hafif olan ve daha buyuk bir kuvvet gerektiren boyle bir makine hakkinda konusmak onu gercege donusturmekten zor gorunur Belki de mekanik bilimi bu makineye bir anlam kazandiracaktir Eger avantajlari ve gerekliligi anlasilirsa belki de zaman icinde bizim cizimimiz gelistirilecek ve bizim su anda sadece tahmin edebildigimiz seyin amacina ulasilacaktir Halihazirda her ne kadar ilk denemeleri icin bazi fedakarliklarda bulunulmus ve kaybedilmis bir bacak ya da kolu umursamamis olsalar da bu tur ucuslarin dogada tehlikesiz yapilabileceginin kanitlari bulunmaktadir Swedenborg bir hava tasitini guclendirerek motor gucu ucmanin temel sorunun cozumlenebilecegini soyleyerek gelecegi gordugunu kanitlamistir 18 yuzyilin son yillarinda Sir George Cayley ucusun fiziki uzerindeki ilk titiz calismalari baslatmistir 1799 yilinda bir planor plani sergiledi Bu planor kanatlarinin planform yapisi disinda tamamen moderndi ve kumanda icin ayri bir kuyrugu vardi ve dengeyi daha iyi saglayabilmek icin pilot agirlik merkezinin altina yerlestirilmisti ve bu aracin modelini 1804 yilinda ucurdu Takip eden 50 yil boyunca havacilik uzerinde calismaya devam eden Cayley tasima ve surukleme gibi aerodinamigin bircok temel kavramini gelistirdi Hem icten hem de barut ile doldurdugu distan yanmali motorlari kullanmasina ragmen ilk guc verilmis hava tasiti modelini yapma isini guc vermek icin kaucuk lastik gucunu kullanan Alphonse Penaud a birakmistir Daha sonra Cayley arastirmasini tam boyutlu bir arac yapmak icin kullandi ve bunu ilk once 1849 yilinda insansiz olarak ucurdu sonra da Yorkshire da 1853 yilinda yardimcisi dan a kisa bir ucus yapti 1848 yilinda ilk buhar motorlu modelin test ucusunu Chard Somerset Ingiltere de gerceklestirdi Bu insansiz bir ucustu ve ucan makinasi Albatros II 1868 1856 yilinda Fransiz plajda bir at tarafindan cekilen planoru L Albatros artificiel ile ilk kalktigi yerden daha yuksege cikan ucusu yapmistir Planorunun 100 m yukseldigi ve 200 m yol aldigi rapor edilmistir 1874 yilinda aluminyumdan yapilmis kanat acikligi 13 m olan ve pilot haric agirligi sadece 80 kg olan buyuk bir tek kanat monoplane ucagi Brest Fransa da uretmistir Bu ucakla bircok deneme yapilmis ve ucagin kendi gucuyle kalkip suzulup daha sonra guvenli bir sekilde yere inebilecegi kanitlanmistir Bu da bunu her ne kadar ucus cok kisa bir mesafe ve sure icin olsa bile tarihteki ilk kendinden guclendirilmis powered flight ucus yapmistir in tek kanadi monoplane Ucma sanatini gelistiren kisilerden biri de dir Wenham bir seri insansiz basarisiz planor imal etme tesebbusunde bulunmustur Calismalari esnasinda kus kanadi benzeri bir kanattaki tasimanin cogunun kanadin onunde olustugunu bulmustur Bunu daha da ileri goturmus ve ince kanatlarin bircok kisinin iddiasinin aksine yarasa kanadi tipi kanatlardan daha iyi oldugunu cunku bu tur ince kanatlarin agirliklarina oranla daha cok hucum kenarlari oldugunu fark etmistir Gunumuzde bu olcum kanadin olarak bilinmektedir 1866 da bu calismasini o siralarda yeni olusmaya baslamis olan sunmus ve calismasini kanitlamak icin 1871 yilinda dunyanin ilk ruzgar tunelini insa etmeye karar vermistir Toplulugun uyeleri tuneli kullanarak kavisli kanatlarin tasima surukleme orani 5 1 olan ve 15 hucum acisinda Cayley in Newtonsal iliskilendirmesinden daha cok tasima yarattigini bulmuslardir Bu da havadan agir ucan makinalarin onceleri onlari guclendirmenin motor vs ile ve ucusu kumanda etmenin problem olarak gorunmesine ragmen kolaylikla uretilebilecegini gostermisti Adimlari hizlandirmak 1880 ler 20 yuzyila kadar bircok arastirmanin yer aldigi atesli bir calisma donemi oldu 1880 lerdeki gelismelerin baslamasiyla ilk gercek anlamda pratik planorun insasi olanakli oldu Bu donemde su uc kisi gercekten aktif rol aldilar Otto Lilienthal ve Gercek anlamda cagdas planorlerden biri tarafindan uretildi ve bu planor kontrollu bir sekilde 28 Agustos 1883 te San Diego nun disinda ucusunu gerceklestirdi Bu ugraslar ancak cok yillar sonrasi bilinir oldu Bir baska delta kanat tarzi planor Viyana yakinlarinda 1877 yilinda Wilhelm Kress tarafindan yapildi Otto Lilienthal havadan agir ucan bir makina yapan ilk adamlardan biri Alman otto Lilienthal Wenham in calismasini 1874 te ikiye katlamis cok gelistirerek 1889 tum calismalarini yayinlamistir Ayrica bir seri cok daha iyi planorler uretmis ve 1891 yilinda bu planorlerle 25 m mesafeli ucuslari siradan hale getirmistir Tum calismalarini fotograflamak da dahil olmak uzere titizlikle kayit altina almistir ve iste bu yuzden erken donem onculeri arasinda en iyi taninanlardan biri olmustur Onun buldugu hava tasiti gunumuzde yelken kanat olarak bilinmektedir Lilienthal ucaga motor takildigi andan itibaren havaciligin kanunlarini daha ileri boyutta calismanin olasi olmadigini biliyordu Onun buldugu ve tanimladigi bu kanunlar ondan sonra gelenlere biraktigi en onemli mirasi idi ve takipcileri bu kanunlari kullanarak bircok deneme ve hata yapmaktan tasarruf etmis oldular 1896 yilinda en son tasarimi ile ucus yaptigi esnada siddetli bir ruzgar tarafindan aracin kanatlari kirilinca 17 m yukseklikten dusup omurgasinin kirilmasi nedeniyle oldugunde o ana kadar degisik tasarimlarla 2500 ucus gerceklestirmisti Dususunun ertesi gunu olurken son sozleri Kurbanlar verilmelidir olmustur Lilienthal olmeden once tasarimlarini guclendirmek icin uygun kucuk motorlar uzerinde calisiyordu Lilienthal in biraktigi yerden devam ederek hava tasiti tasarimlarinin erken emekliligini onlemis ve bircok planorun gelistirilmesini finanse etmistir Ekibi 1896 yilinin yazinda tasarimlarini Indiana daki Miller plajinda yapti ve en iyisinin daha cagdas gorunumlu cift kanatli biplane tasarimin oldugu sonucuna vardi Lilienthal gibi Chanute da tum calismalarini fotograflayarak kayit altina aldi ve kendisiyle ayni kafadaki tum dunyadaki kisilerle iletisime gecti Chanute kuslarin aksine insanlarin icguduleri ile degil de manuel olarak yapmalari gereken dengeli ucus konusuyla ozelikle ilgileniyordu En buyuk sorun dikey denge idi cunku hucum acisi arttirildiginda basinc merkezi one kayiyor ve bu da hucum acisinin daha cok artmasina ve derhal mudahale edilmezse tasitin burun yukari yapmasina ve tutunma kaybina neden oluyordu in Eole adli aracinin patent cizimleri tarihteki ilk pervaneli ucusu yapmistir Clement Ader in Avion III unun 1897 fotografi Bu donem boyunca gercek olarak guclendirilmis motor vs hava tasitini yapmak icin bircok deneme olmustur Ancak Lilienthal ve Chanute tarafindan tanimlamis sorunlari dikkate almayan bircok amator havacinin denemelerinin cogu basarisizlikla sonuclanmistir 1890 yilinda Fransa Paris yakinlarinda tarihteki ilk uzun mesafeli pervaneli ucus olacak ucusu bir buhar motorlu Eole ismini verdigi hava tasiti ile 50 m gibi kisa bir mesafe ucarak gerceklestirdi Bu denemeden sonra insasi tam 5 yil surecek daha buyuk bir tasarim uzerinde calismaya basladi Ancak Avion III adindaki bu tasarim cok agirdi ve cok guclukle havalanabiliyordu Ucagin 300 metrelik bir mesafeyi yerden cok az yukselerek kat ettigi rapor edilmistir Sir Ingiltere de bir seri tasarim uzerinde calismis ve en sonunda her biri 180 beygir gucunde 134 kW olan 2 adet dusuk agirlikli buhar motoru ile donanmis kanat acikligi 32 m agirligi 3175 kg olan bir dev tasarlamistir Maxim bu buyuklukteki bir tasarimi uretimin temel sorunlarini incelemek icin uretmisti ve kumanda sistemi eklememisti cunku boyle bir tasitla ucmaya calismanin guvenli olmayacagini biliyordu Bunun icin hava tasitinin uzerinde gidebilecegi 550m uzunlugunda bir rayli deneme yolu insa etti Sorunlar uzerinde calismak icin birkac deneme kosusu yaptiktan sonra 31 Temmuz 1894 te uyguladigi kuvvet ayarlarini arttirarak bir seri deneme kosusu daha yapti Ilk iki denemesi basarili oldu ve arac raylarin uzerinde ucuyordu Ogleden sonra ekip tam guc elde etmek icin buhar kazanlarinin tamamini devreye soktu ve bu da yolun 180 metresinde aracin hizinin 68 km s hiza ulasmasina ve kendisini raylardan ayirarak havalanmasina neden olarak 60 m yukseklikte bir sure uctuktan sonra yere cakilmasina neden oldu Ters giden sansi O nun calismalarina 1900 lerdeki bir grup daha kucuk ve benzinle calisan tasarim uzerinde calismasina kadar engel oldu Bir diger basarili erken donem tasarimci da Samuel Pierpont Langley idi Gokbilim bilimindeki seckin bir kariyerin ardindan gunumuzdeki adiyla o zamanki adiyla Smithsonian Enstitusu nde kalarak aerodinamik alaninda cok ciddi arastirmalar yapmistir 1891 yilinda calismalarini Aerodinamik Deneyler adinda yayinladi ve sonra da tasarimlarini uretmeye basladi 6 Mayis 1896 da Aerodrome No 5 adini verdigi uretimi 40 km s hizda birincisi 1000 m ikincisi 700 m olmak uzere iki kere ucarak ilk basarili ve kayda deger bir tasarimdaki arac olarak havadan agir ucusu gerceklestirdi 28 Kasim da ise bir baska basarili ucusu benzer bir model olan Aerodrome N 6 ile gerceklestirdi ve bu sefer yaklasik 1460 m ucmayi basardi Bir baska havadan agir ucus denemesi ise tarafindan Ingiltere de yapildi Pilcher 1890 larin ortalarina kadar basariyla ucan adlari The Bat Yarasa The Beetle Bocek The Hawk Sahin ve The Gull Marti olan bircok calisan planor uretti 1899 yilinda gunumuzdeki calismalarin da ucabilecegini gosterdigi motorla guclendirilmis bir hava tasiti prototipi insa etti ancak bu araci deneyemeden once bir planor kazasinda oldu ve calismalari yillarca unutuldu 1900 1914 Arasi Onculer Donemi Havadan hafif Santos Dumont 6 Deutsch Odulunu almak icin Eiffel Kulesinin etrafinda donuyor Fotograf Smithsonian Enstitusune aittir SI Neg No 85 3941 Rutin kontrollu ucus yapilabilen ilk hava araclari iskeletsiz zeplinlerdi ve daha sonra bunlar blimp adiyla anilacaklardi Bu turun en basarili oncu uygulayicisi Brezilyali Alberto Santos Dumont idi Santos Dumont bir balon ile icten yanmali bir motoru cok verimli bir sekilde iliskilendirmistir 1901 yilinda Numara 6 adli zeplinini Paris semalarinda Saint Cloud Parkinda Eiffel Kulesinin etrafinda dolastirip 30 dakikanin altinda geri geldiginde Deutsch de la Meurtha odulunu kazandiginda dunya capinda bir une kavusmustur Zeplinlerdeki bu basarisinin ardindan cesitli hava tasitlari tasarlama ve uretme isine koyulmustur Zeplin Iskeletsiz zeplinlerin buyuk basarilar elde ettigi donemde kumanda edilebilir iskeletli zeplinler de buyuk gelismeler gosteriyordu Aslinda iskeletli zeplinler sabit kanatli hava tasitlarina gore kargo tasima kapasitesi yonunden daha cok daha verimli olarak on yillarca kullanildilar Kumanda edilebilir tasarim Alman kontu Ferdinand von Zeppelin tarafindan gelistirilmistir Ilk gercek anlamdaki Zeplinin insasi 1899 yilinda Friedrichshafen deki MAnzell koyundaki Constance Golunde yer alan sisirme tesislerinde basladi Bu baslangic islemlerini cok kolaylastiriyordu cunku adi gecen tesis ruzgara gore ayarlanabiliyordu Ilk zeplin prototipi olan LZ 1 Luftschiff Zeppelin 128 m idi ve dengeleri iki aski yeri arasindaki hareketli agirlikla saglanmis 10 6 kW 14 2 ps gucunde iki adet Daimler marka motora sahipti Langley Potomac Nehri uzerindeki havacilik deneyi 1903 Samuel Pierpont Langley Aerodrome No 5 ve ardindan da No 6 nin basarisiyla Langley insan tasimaya uygun gercek boyutta bir versiyon tasarlamak icin finans arama girisimlerine basladi Hukumetten 50 000 almayi basardi ve belki de boylece o siralarda yeni yeni baslayan Ispanyol Amerikan Savasini koruklemis oldu Langley Aerodrome A olarak bilinen modelin buyutulmus olcekteki seklini insa etmek amaciyla 18 Haziran 1901 de iki kere ucup daha sonra da 1903 te daha guclu bir motorla ucacak olan Ceyrek olculu Aerodrome dedigi daha kucuk bir tasarimi uretmeye basladi Temel tasarimi basarili olarak test edildikten sonra daha uygun bir motor sorunu uzerinde calismaya basladi Bu amacla Stephen Balzer ile anlasti ancak 12 hp 9 kW olmasini umdugu bir motorun Balzer tarafindan sadece 8 hp 6 kW olarak uretilmesiyle hayal kirikligina ugradi Langley in yardimcisi ayni performansta bir motoru yapmanin yillar alabilecegi ve 950 dev dk da 52 bg 39 kW guce ulasan 5 silindirli bir yildiz motor tasarladi Boylece bu gucteki bir motor tasarimiyla elindeki hava araci tasarimini birlestiren Langley artik daha umitliydi Ancak tasarladigi tasitin cok kirilgan olmasi onu hayal kirikligina ugratti Bircok kucuk modelden kullanilarak yapilan gercek boyutlardaki tasarimda oldugu gibi bu tur yaklasimin yani kucuk model baz alinarak uretilen buyuk modelin hava tasitini istenenden daha agir bir hale getirecegi gercegini atlamisti basitlestirmek gerekirse yaptigi buyuk olcekli tasarim ucamayacak kadar agirdi 1903 te yaptigi her iki denemede de hava tasitlari kalktiktan cok kisa bir sure sonra suya cakildilar Boylece daha fazla finans bulamayinca Lagley in calismalari sonlanmis oldu Sadece birkac hafta sonra Wright kardesler in adina yakisir tasarimi Flyer Ucucu basariyla ucacakti Aerodrome a cesitli modifiyeler eklemeler degisiklikler yapti ve 1914 yilinda onu basariyla ucurdu Iste bu yuzden Smithsonian Enstitusu hala ucan ilk makina nin Aerodrome oldugu iddiasini surdurmektedir Wright Kardesler Lilienthal in ucmadan once sicra prensibinden yola cikan Wright kardesler guclendirilmis motorlu bir tasit uretmeden once 1900 den 1902 yilina kadar bir seri ucurtma ve planor denemeleri yaptilar Planorleri her ne kadar 19 Yuzyil daki oncellerinin yazdigi ve tecrube ettikleri kadar olmasa da calisiyordu 1900 yilinda ucurduklari ilk planor ancak umduklarinin yarisi kadar tasima saglamisti Takip eden yil urettikleri ikinci planor ise cok daha kotu sonuc vermisti Pes etmek yerine Wright kardesler tasarladiklari 200 kanat uzerinde tasima ve surukleme hesaplari ile ilgili deneyler yapacaklari ve olcumler icin degisik aletlerle gelistirdikleri kendi ruzgar tunellerini insa ettiler Sonuc olarak tasima ve surukleme ile ilgili kendilerinden oncekilerin yaptiklari hatalari duzelttiler Ancak 1883 ten beri bilinen ve onlara daha buyuk bir avantaj saglamasi olasi olan Reynold sayisi etkisini gozden kacirdilar Boylece bulduklari yeni hesaplamalari kullanarak 1902 yilinda ucuracaklari ucuncu planoru insa ettiler Bu model oncekilerden cok daha basarili oldu Sonunda bu siki ve titiz calismalari modellerini denemek icin bir ruzgar tuneli insa etmeleri ve gercek boyuttaki modellerinin test ucuslarini yapmalari sadece dogru calisan bir hava tasiti imal etmelerini saglamamis ayni zamanda tum bu calismalari ucak muhendisliginin de gelismesine onayak olmustur Wright Flyer Wright Ucucu Ucan ilk surdurulebilir kumanda edilebilir ve guclendirilmis motorlu ucak Wright kardeslerin takimi hem guclendirilmis motor vs ile hem de kontrol edilebilir olan tasarimlarin sorunlari uzerinde ciddi anlamda calisan ilk tasarim takimi olmustur Her iki sorun da ugrasmasi cok zor olmasina ragmen asla cekiciligini yitirmemistir Sonuc olarak guc problemlerini cozecek bir motor imal etmislerdir ve kontrol problemlerini de egilmis kanat wing warping adini verdikleri bir sistemle cozmuslerdir Bu yontem her ne kadar sadece havacilik tarihinin ilk yillarindaki dusuk hizlardaki ucuslarin kontrol problemini cozmus olsa da ayni zamanda daha sonra gelistirilecek olan eleronlarin temelini atmistir Bircok havacilik oncusu guvenligi cogunlukla sansa birakmis olsa da Wright larin tasarimi daha cok kendilerine ogretme ihtiyaci hissettikleri gereksiz risklerden uzak durma ve cakilmadan kacinma prensibinden etkilenmistir Bunun nedeni daha hizli ucmalarini saglayacak gucten motordan yoksun olmalari degil dusuk hizda denemeler yapmalarinin ve ruzgari karsidan almalarinin nedeni daha guvenli ucus yapmak icindi Bu ayrica tasarimlarinin arkadan agir olmasi ve tasarimlarinda kanart ile tarzi kanatlar kullanmalarindandi Wright kardesler havadan agir surdurulebilir ilk kontrol edilebilir ve motorlu ucusu 17 Aralik 1903 te Kuzey Karolina te yapmistir Orville Wright tarafindan yapilan 12 saniye suren ve 37 m lik olan ilk ucus sonradan cok unlenecek bir fotografla kayit altina alinmistir Ayni gun dorduncu ucusta Willbur Wright 59 saniyelik ve 260 metrelik bir ucus yapmistir Yaptiklari ucus denemeleri 4 cankurtaran ve kasabadan bir kisi tarafindan izlenmistir ve bu da bu ucuslari hem halka acik ilk ucus yapmis hem de en iyi kayit altina alinan ucus yapmistir Diger oncu ucuslar Ayni donemde diger mucitler de kisa ucuslar yapmis ya da yaptiklarini iddia etmislerdir 14 Agustos 1901 yilinda Gustave Whitehead guclendirilmis bir tasit ile uctugunu rapor etmistir Ancak bu ucusunu kayit altina almayi becerememis olmasina ragmen daha sonra uctugu adli tasitin bir kopyasi basariyla ucurulmustur da 15 Mayis 1902 de basariya ulastigini iddia etmistir 31 Mart 1903 yilinda Yeni Zelanda da Richard Pearse ve South Canterbury ciftcisi bir tekkanat uretip bunu defalarca basarili bir sekilde ucurmuslardir Ancak Pearse in kendisi bile bunun kontrolsuz bir ucus oldugunu itiraf etmistir ve ucusun daha dogru durust bir yukseklik irtifa kazanmadan cakilarak bittigini belirtmistir Pearse dan sadece birkac ay sonra 1903 yilinin Agustos ayinda kisa motorize bir ucus yapmistir Jatho nun kanat tasarimi ve aracinin hava hizi kontrol kumanda yuzeylerinin ucagi kumanda edecek kadar iyi calismasina elvermemistir Ayrica 1903 yilinda bazi taniklar un dogu Iskocya daki Dundee yakinlarindaki Errol koyunde ilk ucuslarini yaptigini iddia etmislerdir Bir kez daha olayla ilgili fotograf ve tutulmus yazili kayit olmadigi icin bu iddianin dogrulugunu kanitlamak guclesmistir Wright Kardesler 1905 yilinda Ohio Dayton da ve 1904 yilinda arkadaslarini komsularini ve gazetecileri cagirarak daha bircok 80 nin uzerinde halka acik ucus gerceklestirmislerdir Ancak bu davetlere cagirdiklarinda sadece cok azi ilgi gostermislerdir Alberto Santos Dumont 1906 yilinin 13 Eylul unde Avrupa da halka acik bir ucus yapti Bir elevator ve egik kanat kullandi ve 221 metrelik bir mesafeyi katetti Bu ucagin herhangi bir karsi ruzgar ve kalkis icin bir mancinik gerektiriyor olmamasindan oturu bazilari bu ucusu ilk motorlu ucus saymaktadirlar Henry Farman ve adli iki Ingiliz mucit de ayri ayri motorlu ucus uzerinde calisiyorlardi Ocak 1908 de Farman her ne kadar bu zamana kadar daha uzun mesafeli ucuslar yapilmis olsa da 1 km den daha uzun ucus yaptigi bir makina ile Grand Prix d Aviation odulunu kazanmistir Daha uzun ucuslara ornek vermek gerekirse Wright Kardesler 1905 yilinda 39 km den daha uzun ucuslar yapmisti Dunne nin ilk calismasi tarafindan desteklenmis ve Iskocya daki te buyuk bir gizlilik icinde test edilmisti En iyi erken donem tasarimi olan D4 Perthshire daki Blair Atholl da 1908 yilinin Aralik ayinda ucmustu Dunne nin erken donem havaciligina kazandirdigi en onemli katki dengeydi ki bu hem Wright kardeslerin hem de nin calismalarindaki anahtar sorundu 14 Mayis 1908 de Wright Kardesler ilk 2 kisilik ucus olarak kabul edilecek olan ucusu Charlie Furnas i yolcu alarak yaptilar 8 Temmuz 1908 de Therese Peltier Italya Milano da Leon Delagrange ile yaklasik 200 m ucarak ilk yolcu olarak ucan kadin olmustur Orville Virginia daki Fort Myer de iki kisilik ucagini askeri olarak test ederken ucak cakilmis ve bunun neticesinde motorlu bir ucusta olen ilk insan olmustur Bayan Hart O Berg 1908 in sonlarina dogru Le Mans Fransa da Wilbur Wright ile bir ucakta yolcu olarak ucarak yolcu olarak ucan ilk Amerikali kadin olmustur 25 Temmuz 1909 da Fransiz Ingiliz Kanalini ucakla gecen ilk insan olmustur Calais ten Dover e olan ucusu 37 dakika surmustur Bu ucus onun tekkanatli bir tasarimi olan i gelistirmesiyle gerceklesti ve Kanali gecerek London Daily Mail den 1000 luk bir odul kazandi 22 Ekim 1909 da Raymonde de Laroche havadan agir motorlu bir ucagi kullanan ilk kadin oldu Ayni zamanda dunya uzerinde pilotluk lisansi alan ilk kadin da oldu Ucagin bulusu Wright Kardeslere mal edilmis olsa da bircok ulusun kendi havacilik tarihlerinde kendi yasadiklari ilkler vardir Ornegin Rumen muhendis nin 1872 1950 karsi ruzgara gereksinim duymadan tamamen kendi gucuyle havalanabilen kendinden pervaneli ilk havadan agir ucagi urettigi iddia edilir Vuia ucagi Paris yakinlarindaki Montesson da 1906 yilinin 18 Martinda insa etmis ve kullanmistir Hicbir ucusu 30 metreden daha uzun mesafeli olmamistir Buna kiyasla Ekim 1905 te Wright Kardesler 39 km mesafeyi asan 39 dakika suren ve Huffman Prairie uzerinde dolanan bir ucus yapmislardir Her ne kadar ilk gercek anlamda tanimlanabilecek helikopter Almanya 1936 olsa da yerden havalanabilen ilk helikopter 1907 yilinda ucmustur Ilk Askeri Amacla KullanimlarUcaklar neredeyse icat edilir edilmez askeri hizmete de dahil edilmistir Ucaklari askeri amacla kullanan ilk devlet Italya Italya Kralligi olmustur Italyan ucaklari Trablusgarp Savasi 29 Eylul 1911 18 Ekim 1912 icerisinde Libya da bombalama ve kesif amaciyla Osmanli Imparatorlugu na karsi gorev almislardir Bu ucaklar ilk kesif gorevini 23 Ekim 1911 de ilk bombalama gorevini ise 1 Kasim 1911 de gerceklestirmislerdir Ayrica tarihte dusurulen ilk savas ucagi da bu savas icerisinde Osmanli askerlerinin tufek atisiyla dusurulmustur Savasta ucak kullanimini Italya dan sonra Bulgaristan Kralligi devam ettirmistir Bulgaristan ucaklari I Balkan Savasi nda 8 Ekim 1912 30 Mayis 1913 Osmanli ya karsi kesif amacli kullanilmistir 1914 1918 I Dunya SavasiAna madde Ucaklarin saldiri savunma ve kesif amacli olarak gercek anlamda kullanildigi ilk savas I Dunya Savasi olmustur Sopwith Camel I Dunya Savasi nda Itilaf Devletleri ve Ittifak Devletleri nin her ikisi de ucaklari epeyce kullandilar Savasin en unlu ucagi Sopwith Camel idi ve diger tum ucaklardan daha fazla hava zaferi kazanmisti ancak ayni zamanda da bircok pilotun olmesine neden olan zor ve kullanissiz kumanda sistemiyle unlenmisti Havacilar modern cagin teke tek savasan sovalyeleri olarak gorulduler Bircok pilot yaptiklari havadan havaya carpismalariyla unlendiler Bunlar arasinda en cok bilineni Kizil Baron lakapli Manfred von Richthofen idi ve en unlulerinden olan da dahil olmak uzere bircok degisik ucakla yaptigi havadan havaya carpismada 80 den fazla ucak dusurmustu Obur taraftan Itilaf Devletlerinden en cok unlenen pilot ise bircok zaferi olan olmustur I Dunya Savasi sirasinda ucaklari silah olarak kullanma fikri baslarda gulunc bulunmus olsa bile onde gelen tum kuvvetler ucaklari bir fotograf cekme araci olarak kullanma fikrini asla kucumsememislerdir Buyuk kuvvetlerin tamami tipik olarak savas oncesi spor modellerden amacina gore modifiye edilmis ucaklari sadece fotograf cekme amacli da olsa mutlaka kesif takimlarinda bulunduruyorlardi Ilk cabalari dusuk yuk tasima kapasiteleri yuzunden zorlastirilmis olsa da sonralari iki kisilik modellerin gelistirilmesiyle bu cabalar anlam kazanmislardir Ucaklar birbirlerine ates etmeye baslamadan hemen once sorun silahi yerlestirerek uygun duragan bir konumun bulunamamasiydi Fransizlar bu sorunu 1914 yilinda un ucaginin onune bir makinali tufek takmasiyla cozduler fakat 5 zafer kazanarak ilk ucan as as oldu ve sonrasinda da carpismada olen ilk as olacakti 1918 1939 Altin Cag I Dunya Savasi ve II Dunya Savasi arasinda gecen yillar ucak teknolojisinde buyuk gelismelere sahne olmustur Alcock ve Brown St John Newfoundland ten havalaniyor 1919 Bu donemde ucak cogunlukla tahta ve kanvas bir cesit kumas malzemesi kullanilarak uretilmekten neredeyse tamamen aluminyumdan uretilmeye dogru bir gecis yapti Yine bu donemde motor teknolojisinde de dev gelismeler oldu ve sirali su sogutmali tip motorlardan yildiz ve hava sogutmali tip motorlara gecildi Bu sayede elde edilen itme kuvvetinde cok buyuk bir artis oldu Tum bu gelismeler sonucunda alinan odul ise ucuslarin mesafesinin ve yapilan hizin artmasi oldu Ornegin Charles Lindbergh Atlantigi durmaksizin gecen ilk pilot olmasa da yalniz basina gecen ilk pilot olarak Orteig Odulu olan 25 000 u aldi Ilk degildi cunku ondan tam sekiz yil once yine Atlantik ama bu sefer iki kisi tarafindan bir Vickers Vimy ucagi ile Yuzbasi John Alcock ve Tegmen tarafindan 14 Haziran 1919 tarihinde Newfoundland teki St John dan Irlanda daki Clifden e ucularak gecilmis ve Northcliffe Odulu olan 10 000 kazanilmisti Pilotlar II Dunya Savasi ndan sonra yeni edindikleri kabiliyetleri gostermekte daha hevesli oldular Bircok Amerikali pilot oldu ve kucuk kasabalarda hem gosteriler yaptilar hem de isteyen kisilere ucret karsiligi ucma deneyimi kazandirdilar Ayrica yine bu donemde ucaklarin yaristirildigi bircok hava gosterisi duzenlendi Bu tur yarislar hem motor alaninda hem de govde tasarimi alaninda buyuk gelismelere yol acti Pilotlar nakit para icin yaristikca bu onlari hep daha hizliyi bulmaya tesvik etti Bu hava cambazlarinin belki de en unlusu Amelia Earhart ti Ayni zamanda Atlantik ve Ingiliz Kanalini gecen ilk kadin olma rekorunun da sahibiydi Iskocya daki Dogu Lothian dan havalanip New York taki da inip sonra tekrar Ingiltere deki Pulham a donen adli zeplin Atlantigi gecen havadan hafif ilk hava tasiti olmustur 1929 yilina gelindiginde zeplin teknolojisi oyle bir noktaya gelmistir ki eylul ayinda ilk dunya turunu Graf Zeppelin adli gemi ve yine ekim ayinda ayni hava tasiti ilk ticari transatlantik ucusu gerceklestirmistir Maalesef kumanda edilebilir zeplinlerin omru 1937 yilindaki meshur Hindenburg faciasi ile son bulmustur Hindenburg un New Jersey teki inis alanindaki tutusup cakilmasinin ardindan her ne kadar guvertedeki yolcularin buyuk cogunlugu kurtulmus olsa da insanlar yolculuklari icin zeplinleri kullanmayi biraktilar Hindenburg faciasi 21 Temmuz 1919 da Chicago deki 12 kisinin olumuyle sonuclanan Winged Foot Express kazasininda ustune gelince bu durum zeplinlerin tarih sahnesindeki yerlerini almasina neden oldu 1930 larda hem Almanya da hem de Ingiltere de jet motorunun gelistirilmeye baslandi Ingiltere de Frank Whittle 1930 yilinda bir jet motoru patenti aldi ve 30larin sonuna dogru da bir motor gelistirmeye basladi Almanya da Hans von Ohain kendi jet motorunun patentini 1936 yilinda aldi ve benzer bir motoru gelistirmeye basladi Her ikisi de birbirlerinden habersizdi ve hem Almanya hem de Ingiltere kendi jet ucaklarini II Dunya Savasi nin sonunda gelistirmislerdi 1939 1945 II Dunya SavasiB 29 Superfortress Superkale Agir bombardiman ucagi II Dunya Savasi hava tasitlarinin gelisimi ve uretimlerinde cok buyuk adimlara sahne oldu Savasa dahil olan tum ulkeler hava tasiti ve buna bagli silah sistemlerinde Almanlarin V 2 fuzesi gibi cok fazla gelistirme ve uretim yaptilar ve bunun sonunda II Dunya Savasi ilk uzun mesafeli bombardiman ucagi ile ilk jet avci ucagina tanik olmus oldu Ilk gercek anlamdaki jet ucagin modeli Alman Heinkel He 178 di ve 1939 yilinda tarafindan ucuruldu Bunun oncu prototipi ise 16 Aralik kisa mesafeli bir ucus yapmisti Ilk fuze olan V 1 ve ilk balistik fuze V 2 de Almanlar tarafindan gelistirilmisti Bundan ne jet ucaklari ne de balistik fuzeler cok etkilendi cunku ne V 1 cok effektifti ne de V 2 kullanisli olacak sayilarda uretilmislerdi P 51 Mustang ucaginin gelistirilmesi tasinan yukun artmasi acisindan agir bombardiman ucaklarinin gelisimi icin onemli bir noktaydi Asagidaki tablo ABD deki ucak uretimini ve ozellikle de savasin bu uretime olan belirgin etkisini gostermektedir Tip 1940 1941 1942 1943 1944 1945 ToplamSuper Agir Bombardiman Ucaklari 0 0 4 91 1 147 2 657 3 899Agir Bombardiman Ucaklari 19 181 2 241 8 695 3 681 27 874 42 691Orta seviyeli Bombardiman Ucaklari 24 326 2 429 3 989 3 636 1 432 11 836Hafif Bombardiman Ucaklari 16 373 1 153 2 247 2 276 1 720 7 785Avci Ucaklari 187 1 727 5 213 11 766 18 291 10 591 47 775Kesif Ucaklari 10 165 195 320 241 285 1 216Tasiyici Ucaklar 5 133 1 264 5 072 6 430 3 043 15 947Egitim Ucaklari 948 5 585 11 004 11 246 4 861 825 34 469Iletisim Ucaklari 0 233 2 945 2 463 1 608 2 020 9 269Yillik Toplam 1 209 8 723 26 448 45 889 51 547 26 254 160 070 Ayrica ne bakiniz 1945 1991 Soguk SavasD H Comet dunyanin ilk jet yolcu ucagi Ticari havacilik II Dunya Savasi ndan sonra eski askeri ucaklari kullanarak insan ve esya tasimaciligi yapilarak gelismeye basladi Birkac yil icinde Kuzey Amerika Avrupa ve dunyanin diger bolgelerini kapsayan ucuslar yapan bircok sirket kuruldu Bu hizli ilerleme B 29 ve Lancaster gibi genis govdeli bombardiman ucaklarinin kolayca ticari ucaklara donusturulebilmesinden kaynaklandi Ayni zamanda DC 3 nin sayesinde de daha kolay ve uzun ucuslar olanakli oldu Ingiliz Comet ten sonra Kuzey Amerika nin ilk ticari jet ucagi Eylul 1949 yilinda ucan oldu 1952 yilina gelindiginde De Havilland Comet ucagini tarifeli seferlerine almisti bile Ancak bu teknik gelismeler devam ederken bu ucak metal yorgunlugunun neden olmasi ve ozellikle de pencerelerinin sekli nedeniyle uzerinde olusan bircok yapisal catlaktan cok cekmistir Metal yorgunlugu kabinin surekli dongusel olarak basinclandirilmasi ve ardindan da basincsizlandirilmasi sonucunda olusmus ve tabii ki bu da ucagin govdesinin feci bir sekilde hasarlanmasina neden olmustur Bu sorunlar cozuldugunde diger jet yolcu ucaklari coktan goklerdeki yerlerini almislardi ki bunlardan bir tanesi de idi ve bu ucak yolculara sunulan konfor ve guvenligi daha yuksek seviyelere tasimisti 707 ucagi ticari havaciligin gunumuzdeki yaygin ve gelismis konumuna gelmesinde bir oncu olmustur II Dunya Savasinin sonunda bile hala ucak ve fuze teknolojilerinde daha fazla gelismeye gereksinim vardi Daha savasin bitmesinin uzerinden cok gecmemis olsa da Ekim 1947 de Chuck Yeager Bell X 1 adli fuze ile ses hizini gecti Her ne kadar savas sirasinda bazi pilotlarin bombardiman icin daldiklarinda ses hizini gectiklerine dair soylentiler olmus olsa da bu ucus kontrollu ve seviyeli bir sekilde ses duvarinin gecildigi ilk ucus olmustur Bunu takiben 1948 ve 1952 yillarinda bir jet ucagi Atlantigi ilk defa gecmis ve Avustralya ya ilk durmadan yapilan ucus gerceklesmistir 1950 ler askeri havacilik tarihinde yeni bir cag olarak yazilacakti Sovyetler Birligi Kuzey Amerika ve Avrupa ya Nukleer silahlar tasiyacak kadar uzun mesafeli ucuslar yapabilecek bombardiman ucaklarini gelistirdiginde Bati ulkeleri buna o ucaklari hedeflerine ulasmadan once yakalayip yokedecek engelleyici ucaklar ile karsilik verdiler 1961 yilinda gokyuzu insanli ucus icin artik bir sinir olusturmaktan cikti ve Yuri Gagarin dunyadan ayrilip 108 dakikalik bir yorunge ucusunu yapmisti bile Bu asama 1957 yilinda Sputnik 1 in Sovyetler Birligi tarafindan uzaya firlatilmasiyla baslamis olan uzay yarisini hizlandirdi Birlesik Devletler buna yaniti Merkur uzay kapsulu ile Alan Shepard i bir yorunge alti ucus icin uzaya gondererek verdi in 1963 yili da uzay gonderilmesiyle Kanada uzaya bir uydu gonderen ucuncu ulke oldu ABD ve SSCB arasindaki bu uzay yarisi insanoglunun 1969 yilinda aya inmesiyle insanli ucusun doruk noktasina ulasmasina neden oldu Bu donemde havacilik tarihindeki tek gelisme uzayda elde edilen bu basari degildi elbette 1967 yilinda X 15 adli ucak bir ucak icin elde edilmis en hizli rekoru 6 1 Mach 7 297 km s degerine ulasarak belirliyordu Atmosfer disinda ucmalari icin tasarlanmis ucaklari bir kenara koyarsak bu rekor o gune kadar motorlu ucus icin elde edilmis en yuksek hava hizi olmustur 2004 itibariyla rekorunu http tr wikipedia org wiki X 43AX 43A ya kaptirmistir Apollo 11 Ay a insan goturmek icin havalaniyor Ayni 1969 yilinda Neil Armstrong ve Buzz Aldrin de aya ayak bastilar ve Boeing firmasi hava tasimaciliginin gelecegini yansitan Boeing 747 tasarimiyla dikkatleri uzerine cekti Bu ucak bugun hala insa edilmis en buyuk ucaklardan biridir ve her yil milyonlarca yolcu tasimaktadir Ticari havacilik Ingiliz Havayollarinin 1976 yilinda Concorde ucagiyla sesustu Atlantik ucusu saglamasiyla daha da buyuk bir gelisme gosterdi Birkac yil once Atlantigi 2 saatin altinda bir zamanda ucan SR 71 Karakus adli ucak hiz rekorunu kirmisti ve Concorde bu gelismeyi yolcu tasidigi halde takip etmisti 20 yuzyilin dorduncu ceyregi ilk 3 ceyregin aksine havaciliktaki gelismeler acisindan daha yavas gecti Artik ucus hizinda mesafelerinde ve teknolojisinde devrimsel gelismeler olmuyordu Yuzyilin bu donemi daha cok havacilik elektronigindeki temel gelisimlere ve havaciliktaki ufak tefek ilerlemelere sahne oldu Ornegin 1979 yilinda Ingiliz kanalini gecen ilk insan gucuyle calisan hava tasiti oldu Bu basari yuzyillardir sure gelen insan hayal gucunun gercege donusumu olmasina ragmen ne ticari ne de askeri havaciligin gelisimine buyuk bir katki sagladi 1986 yilinda ve dunyanin cevresini hic yakit ikmali yapmadan ve inmeden bir ucakla katettiler 199 yilinda dunyanin etrafini balonla dolasan ilk insan oldu 20 yuzyilin sonuna gelindiginde sesalti havacilik icin artik gelistirilmesi gereken kucuk veya buyuk basarilarin tamami elde edilmisti Bundan sonra gozler uzayin kesfine ve sesten hizli ucusa yonelmisti Artik Ansari X Odulu gibi oduller sayesinde bircok havacilik tutkununun amaci kisisel sesten hizli roketlerini yaparak atmosfer disina cikmayi basarmak olacakti 2001 gunumuz21 yuzyilin basinda sesalti havacilik tamamen kendi kendini yonetebilen veya uzaktan yonlendirilebilen tasitlar icin pilot kavramini ortadan kaldirma konusuna odaklandi Bircok Insansiz Hava Araci ya da IHA gelistirildi 2001 Nisan inda insansiz hava tasiti Global Hawk Amerika daki Edwards Hava Ussunden kalkip Avustralya ya durmadan ve yakit ikmali yapmadan uctu Bu bugune kadar bir noktadan diger bir noktaya yapilmis en uzun insansiz hava araci ucusuydu ve tam 23 saat 23 dakika surmustu 2003 Ekim inde ilk defa Atlantik i gececek ve tamamen kendi kendine kontrollu olan bilgisayar kontrollu bir model ucagin ucusu gerceklesti Ticari havacilik 21 yuzyilin basinda bir donemin sonunu Concorde ucaklarinin emekliye ayrilmasiyla gordu Concorde un ona ozel tasarimi olan ince yapisi ve bundan kaynaklanan yolcu sinirlamasi ile cok fazla olan yakit tuketimi onun her ne kadar iyi bir ticari ucak olmasini engelliyor gibi gorunse de British Airways bu ucagin operasyonundan gozle gorunur bir gelir elde etmislerdi Bu geri adima ve havaciligin gelisimindeki yavaslamaya ragmen 21 yuzyilin havacilik acisindan parlak bir yuzyil olacagi kanisi genel bir kanidir Ucaklar ve fuzeler hizlari ve tasima kapasiteleri bakimindan ozgun ve asla kucumsenmemesi gereken kabiliyetler tasimaktalar Insanlarin bir yerden bir yere gitmesine gerek duyuldugu surece havaciliga da gerek duyulacaktir Dis baglantilarhttp www flyingmachines org Ingilizce http www thewrightbrothers org fivefirstflights html Ingilizce olu kirik baglanti Ingilizce Kucuk havacilik bilgisayar oyunlari 10 Mart 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Washington Universitesi Kutuphanesi Sayisal Koleksiyonu Tasimacilik Fotograflari4 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce IngilizceKaynakcaIngilizce Vikipedi 22 Haziran 2016 tarihli Havacilik Tarihi maddesi 21 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2008 a b Telegram from Orville Wright in Kitty Hawk North Carolina to His Father Announcing Four Successful Flights 1903 December 17 World Digital Library 17 Aralik 1903 28 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Temmuz 2013 a b Havacilik Tarihi Ingilizce wikipedia History of Aviation