Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Devlet siyasal bir birliktir. Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birlik lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen birçok iç savaş, kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan İç Savaşı'nın anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.
Bütün toplumlar, bir devletin varlığı ile nitelenmezler. Avcı ve toplayıcı kültürler ve küçük tarım toplumlarında devlet kurumları yoktur. Devletin doğuşu, insanlık tarihindeki ayırıcı bir geçişi göstermektedir, çünkü devlet oluşumunda söz konusu olan politik gücün merkezîleşmesi, toplumsal değişim süreçlerinde yeni dinamikleri ortaya çıkarır.
Thomas Hobbes, devleti Leviathan adlı eserinde Tevrat'ta bahsedilen Livyatan canavarına benzetmiştir. Max Weber ise devletin meşru şiddet kullanma aracı olduğunu söylemiştir.
Tanımı
Tarih boyunca birçok devlet tanımı yapılmıştır. Devletin ortaya çıkışı, işlevi ve geleceği hakkında felsefi çözümlemeler yapılmıştır. Devlet kurumunun oluşmasına yol açan etkenlerin başında tarım devrimi gelir. Özellikle Asya'daki tarım topluluklarının topluluk üzerinde bir devlet olgusunu ilk olarak oluşturduğu söylenebilir.Devlet felsefesi alanında fikir beyan eden filozoflardan Platon’da devlet “birlikte yaşama zorunluluğundan doğan”, Aristoteles’te “doğal bir oluşum”, Ancillon’da dil, gibi iletişim ve toplumsallıktan doğan, Hobbes’da herkesin herkese karşı savaşını sona erdirmek için ortaya çıkan, Rousseau, Hobbes ve Locke'da toplum sözleşmesinin sonucu, Fichte’de saf insan amacının yüce aracı, Schelling’de mutlak olan, Hegel’de tözel irade olarak ahlaksal tin, Cicero’da hukukun sonucu olarak betimlenir. Günümüzde de birçok siyaset bilimci ve filozofun farklı tanımları vardır.Hukuki açıdan devlet, genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; "Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir." Bu tanımdaki unsurlar şunlardır:
- İnsan unsuru: Halk ya da millet unsuru olarak da adlandırılabilir. Belirli bir alanda birlikte yaşayan ve çeşitli bağlarla ortak yaşama iradesi gösteren insan topluluğudur. Bir devleti oluşturacak insanların sayısı hakkında bir alt sınır olmamakla birlikte devletin niteliğine göre makul bir alt sınır kabul edilebilir. Modern yaklaşıma göre millet unsurunun kurulabilmesi için manevi nitelikte bağlar yeterli olup bu manada birlikte yaşama iradesinin doğması yeterlidir.
- Egemenlik unsuru: Siyasal iktidar unsuru olarak da adlandırılan bu unsur, devletin esas kurucu unsurudur. Belirli bir yeryüzü parçası üzerinde yaşayan insan topluluğunun üstün irade çerçevesinde örgütlenmesidir. Egemenlik kavramı otoriteden farklı olarak ülke içinde biricik meşru güç kaynağı olmayı ifade ederken ülke dışında (uluslararası alanda) bağımsız olmak anlamına gelmektedir.
- Ülke unsuru: Ülke, coğrafi anlamda bir bütünlük teşkil eden ve sınırları belirlenebilir bir kara parçasını ifade eder. Ancak devletin sınırları konusunda bir tartışma bulunması mümkündür. Ancak devlet sınırları öngörülebilir bir toprağa sahip olmalıdır. Devletin ülkesi kara ülkesi, deniz ülkesi ve hava ülkesi olarak üçe ayrılır.
Kavramsal tarihi
İnsanlar Mezopotamya ve Nil kıyıları gibi sulak alanlar çevresinde toplanmaya başlamıştır. Bu bölgelerde tarımın ortaya çıkması ve suyun paylaştırılması için verilen mücadele, devlet kavramının ortaya çıkmasının en önemli sebeplerindendir. İlkel toplumlarda devletin oluşumunun başlangıç noktası toplumdaki farklılaşmalardır. Bu farklılaşmalar; göçebeler ve yerleşik yaşama biçimine sahip olanlar, çiftçiler ve çobanlar, halk ve büyük adamlar arasında gerçekleşmiştir ve zamanla eşitliğin bozulmasına sebep olarak devlet kavramını yaratan sebeplere dönüşmüştür. Tarımla birlikte mülkiyet kavramı var olmuş ve tarımsal ürünün eşit paylaşılmamasından dolayı toplumsal katmanlar meydana gelmiştir. Bu durum devletin oluşumuna yardımcı olmuştur. Tarımdan elde edilen hasılanın kaydedilme ihtiyacı yazının icadı ile paylaşım ve mülkiyeti koruma ihtiyacı da hukuk ve dinin oluşumuna zemin hazırlamıştır. Antik Çağ'da mülk sahiplerinin yaşadıkları kentin ve mülkiyetlerinin korunması ihtiyacı sonucu şehir devletleri ortaya çıkmıştır. Bu şehir devletlerine Antik Yunan’da Pôlis denmiştir. Bilinen ilk devlet olan Sümerlerin devletleşmesi güç ve mücadeleyle gerçekleşmiştir. Göçebe bir hayat tarzı olan Sümerler'in, Mezopotamya’da yerleşik hayat tarzı olan topluluklar üstünde egemenlik kurması ile birlikte ilk devlet ortaya çıkmıştır. Devletin kökeni aileye dayandırılmaktadır ve ailenin zaman içerisinde büyüyüp genişlemesiyle ve kan bağına sahip ailelerin de birleşmeleri ile birlikte devlet ortaya çıkmıştır.[]
Devlet otoritesine itaat
Devlet nizamında bir araya gelen bireyler, devleti üstün bir otorite olarak kabul ederler. Devletin varlığı, bireylere göre üstün bir konuma sahiptir. Devletin işleyiş yapısını oluşturan, kendisini ve bazı ayrıcalıklarını bireylere karşı üstün tutan varlığa "itaat skalası" denilir. Devlet; itaat skalası için en üst seviyede kendisini, yapısının ve işleyişinin korunması içinse en alt seviyede bireyleri tutmaktadır. Bireyler, devletin meşruluğunu sorgulama çabasına girmezler, devlete açıkça itaat gösterirler. Devletin normlarına, yürütme biçimine ve devlete karşı olan sorumluluklarına saygı gösterirler. Devlet ise bu saygınlığın ve itaatin karşısında, kendi kimliğini taşıyan bireylerine dış dünyada egemenliğini ve bağımsızlığını ilan etme fırsatını sunar.
Devlet ile hükûmet arasındaki farklar
- Devlet, hükûmetten daha geniştir. Hükûmet ise devletin bir parçasıdır.
- Devlet, devamlı ve süreklidir. Hükûmet ise geçicidir, kısa ömürlüdür.
- Hükûmet, devlet otoritesinin işletilmesini sağlayan bir araçtır. Hükûmet sadece devletin beyni olma görevindedir.
- Devlet, kişisel olmayan bir otoritedir. Memurlar bürokratik usullere göre işe alınır ve görevliler, hükûmetin ideolojik isteklerine duyarsız olacak şekilde seçilir.
- Devlet, ortak iyiyi ve genel iradeyi temsil etmeye çalışır. Fakat hükûmet ise belli ideolojileri temsil eder.
Modern devlet
Modern devlet anlayışı 15 ve 16. yüzyıllarda ortaya çıkmıştır. Modern devleti geleneksel devletten ayıran özellik; sahip olduğu egemenlik ve meşrutiyet anlayışıdır. Modern devlet anlayışı, belirli bir süreçteki ekonomik, sosyal, kültürel, toplumsal gelişmeler ışığında ortaya çıkmıştır. Oluşum süreci ilk olarak Machiavelli tarafından laik bir siyasal iktidar kurgusu temellerinin atılmasıyla başlayıp Jean Bodin'in egemenlik kavramını ortaya atmasıyla devam etmiş ve Thomas Hobbes'in toplum sözleşmesi kuramını geliştirmesiyle kendini geliştirmiştir. John Locke; serbest piyasa ekonomisi, kuvvetler ayrılığı, doğal haklar teorisi ve toplum sözleşmesiyle mutlakiyetçi görüşe karşı çıkmıştır. Locke'nin ardından Rousseau, toplumsal sözleşme kuramında egemenliğin kaynağını halka bağlamış ve devletin meşru kaynağını sağlamlaştırmıştır. , "millet" kavramı ile modern devlet anlayışına katkıda bulunmuştur.
Modern devletin nitelikleri; gelecek planları yapabilen, varlığını uzun dönemlerde tehdit edecek olan gelişmeleri fark edebilen, kendini eleştirebilen, değişim ve dönüşüm yeteneğine sahip olan bir yapılanmaya sahip olmasıdır. Modern devlet, temsili devlet olup sadece bir kesimi değil herkesi temsil eder.
Devlet şekilleri
Üniter (Tekli) Devletler
Siyasi otoritenin tek merkezde toplandığı, merkezî otoritenin tek bir anayasa ile sağlandığı devletlerdir. Yasama organının yaptığı kanunlar bütün ülkede uygulanır. (Örn.: Danimarka, Fransa, Birleşik Krallık, İsrail, İtalya, İrlanda, Norveç, Yunanistan, Türkiye)
Karma (Bileşik) Devletler
Birden fazla devletin kendi aralarında gerçekleştirdikleri bir anlaşma ile birleşmeleri sonucu oluşan devletlerdir. İki şekilde olabilir:
- Konfederasyon: Merkezi bir devlet olmamakla birlikte birden fazla bağımsız devletin bazı konularda iş birliği yapmak için oluşturduğu bir yapıdır. Her devlet kendi içinde bağımsızlığını korur. Ve istediği zaman konfederasyondan istediği zaman ayrılabilir.
- Federasyon: Federe denilen birden çok devletin kendi istekleriyle bir araya gelerek ortak bir anayasa etrafında federal devlet (merkezi devlet) oluşturmasıdır. Her federe devlet federal anayasa dışına çıkmayarak kendi içinde yasama, yürütme, yargı olarak diğer federelerden ayrı bir hukuksal kimliğe sahiptir. Ancak dış ilişkilerde egemenliği temsil eden federal devlet bu örgütlenme dışında kalan diğer devletlere karşı siyasi ya da askeri diğer dış ilişkilerde tek bir güç olarak temsil yetkisine sahiptir. Bu devlet yapısına örnek olarak ABD; Rusya yazılabilir.
Egemenliğin kaynağına göre devletler
Monarşik Devlet
Yasama, yargı yetkilerinin köklü bir hanedandan olan ve yönetimin miras usulü ile devredildiği bir kişi elinde toplandığı yönetim şekildir. Bu siyasal iktidarı elinde bulunduran güç farklı din ve kültürlerin getirdiği etki ile kral, han, sultan, padişah, imparator gibi unvanlar kullanabilir. Köklü bir yapıya sahip olan ve çok eski yıllara dayanan bu yönetim şekli farklı zaman dilimlerinde çağın değişmesi ile ayakta kalmak için gerektiğinde farklı biçimlere bürünmüştür. Monarşi çeşitleri ise;
1. Mutlak monarşi: Hükümdarın hakları sınırsız olarak mevcut olan ve tarihte bilinen en yaygın monarşi türüdür. Siyasi gücü elinde barındıran kişinin sözü kesindir. Yani yasama, yürütme ve yargı tek bir kişide toplanmaktadır.
2. Meşrutiyet: Mutlak monarşiye karşılık olarak meşrutiyette hükümdarın yetkileri bir anayasa ile sınırlandırılmıştır. Halk bir meclis seçer hükümdar en üst olarak bu birliği temsil eder ve bir onay makamıdır. Yani bu yönetim biçiminde hükümdarın yanında bir de halk tarafından seçilmiş bir meclis bulunmaktadır. Buna örnek olarak İngiltere, Danimarka, Hollanda, İspanya, Malezya, Nepal, Yeni Zelanda ve Tayland sıralanabilir.
Aristokratik Devlet
İlk olarak antik yunanda ortaya çıkan kelime anlamı olarak en iyi ve kudret anlamına gelen eski Yunancada aristos ve krotos'un birleşimi ile olan Aristokrasi bir çeşit sınıflandırma ve devlet yönetim biçimidir. Bu sınıflandırma zengin olan halk tabakasını soylu kesim adı altında diğer halk tabakasından ayırarak siyasal iktidarı elinde tutar. Kısaca tanımlarsak tabakalara bölünmüş bir yapıda üst tabakanın alt tabakayı yönetmesidir.
Teokratik Devlet
Hukuksal yapının dinsel nitelik taşımasıyla devletin dine tabi olduğu devlet biçimidir. Siyasi hakimiyet dini teşkilatın başında bulunan kişilere aittir. Bu yönetime örnek olabilecek devletler ise İlkel Yerli Kavimler, Hititler, Vatikan, Suudi Arabistan, İran olarak sıralanabilir.
Laik Devlet
Teokratik devlet anlayışının tam zıttı olarak karşımıza çıkar. Laik devlet anlayışında kurulmuş olan ya da var olan devletin iktidar kısmı yani hakim olan siyasi gücün kendisi ve bu siyasi gücü yöneten kişinin tamamen dinden ayrılmasıdır. Laik devlet anlayışı üzerine birçok açıklama yapılmış farklı tanımlar ortaya atılmıştır. Örneğin Ali Fuad Başgil " tarafsız ilkesi", Hilmi Ziya Ülken "saygı" ve " vicdan hürriyeti" üzerinde durarak farklı bakış açısı altında açıklamıştır. Ancak hepsinin varış noktası aynıdır. Kısacası tanımlamak gerekirse Laik Devlet din ve devlet işlerinin birbirinden tamamen ayrılmasıdır. Fransa, Türkiye, Portekiz, Meksika vb. birçok ülkede bu devlet anlayışı görülmektedir.
Demokratik Devlet
Temel bir tanımla; egemenliğin, halkın elinde bulunduğu devlet biçimidir. Demokratik Devlette esas anlayış din, dil, ırk ayrı gözetmeden herhangi bir ayrıcalığa tabi tutulmadan herkes devlet ve kanunlar önünde eşittir. Yasama, yürütme ve yargı güçler ayrılığı ilkesine dayanılarak farklı kollar tarafından yönetilerek devlete bağlı olma biçimidir. Başta olması gereken iktidar seçimle belirlenir. Ve halk tarafından oy çokluğuna sahip olan başa gelir. Herkesin seçme ve seçilme hakkı kanunlarla koruma altına alınmıştır.
Bir birimin devlet olarak nitelendirilebilmesi için diğer devletler tarafından tanınmasına gerek yoktur. Zira tanıma sadece uluslararası alanda ilişki kurmak için gerekli bir işlemdir.
Rakip Devlet Teorileri
Plüralist (Çoğulcu) Devlet
Liberal felsefeden doğmuştur ve bu nedenle "liberal teori" olarak anılır. Buna göre birey ön planda, devlet ikinci plandadır. Devletin ana görevi de toplumda bir "hakemlik" vazifesi gütmektir. Devlet, tarafsız bir şekilde hakemlik görevinde bulunursa o zaman ortak iyiyi sağlama yolunda çalışmış olur. Mülkiyet temelli devleti esas alır. Sermaye ve üretime devlet karışmaz.
Devletin olmadığı yerde bireyler birbirlerini istismar edebilir. John Locke, bu durumu "Nerede kanun yoksa orada özgürlük de yoktur." diyerek açıklamıştır. Buna rağmen devlet de bireyleri istismar edebilir. Buna önlem olarak anayasal düzen ortaya çıkar. Thomas Hobbs ise devlet olmazsa kaosun ortaya çıkacağını söylemiş ve vatandaşların mutlakiyetçilik ile kaos arasında bir tercih yapmaları gerektiğini belirtmiştir.
Toplum açısından plüralist devlet, liberal demokrasilerde iktidarın yaygın ve eşit bir biçimde dağılmasıdır. Devlet açısından ise muhtelif tüm sosyal grupların siyaseti etkilemesine açık bir düzendir. Devlet hiç kimsenin tarafını tutmaz; kendi çıkarı da yoktur.
Bu sistemin eleştirilen tarafı, devletin koruma için çok güçlü hale gelmesinin, ileride ekonomiye müdahale etmesine sebep olabilecek olmasıdır.
Kapitalist Devlet
Temel olarak bir sınıfın diğer sınıflar üzerinde hakimiyet sağladığı devlet teorisidir. Buna göre toplumun, ekonomik yapısıyla birlikte analiz edilmesi gerekir. Devlet ise sınıf sisteminden doğar ve sınıf sistemine dayanır; sosyal hayatın gerçek dayanağı olan altyapının koşullandırdığı üstyapının vücut bulmuş hâlidir. Kapitalist sistem bir siyasal araç olarak devleti meydana getirmiştir. Devlet bağımsız bir yapı değildir. Ekonomik iktidara, yani kapitalist sisteme hizmet eder.
Neo-marksistlerden Antonio Gramşi Marx'ın düşüncelerine "hegemonya" kavramını getirmiştir. Burjuvanın hegemonyasında devlet önemli bir araçtır. Bu hegemonya ise sadece ekonomiyle değil, düşünce ve inançları kabul ettirebilmekle ilgilidir.
Leviathan Devlet
Kendi kendine hizmet eden ve kendisini geliştiren bir canavar gibidir Leviathan devlet. Bu yaklaşım yeni sağcılara ve neo-liberallere aittir. Onlar için devlet, bireyi kısıtlayan ve ekonomik özgürlüğü tehdit eden; plüralistlerin hakem devlet öngörüsünün aksine her şeye müdahale eden bir 'dadı'dır. Bu yaklaşımın merkezinde, devletin toplumunkinden ayrı çıkarları olduğu düşüncesi yatar. Yeni sağcı düşünürler, devletlerin 20. yüzyıldaki müdahaleci eğilimlerinin sebebinin, kapitalizme denge getirerek sınıf çatışmasını çözmeyi ve istikrarı sağlamak değil, kendi amaçları ve iç dinamikleri olduğunu söyler.
Ataerkil (Patriarkal) Devlet
Feministlerin bakış açısıyla ortaya çıkmıştır. Fakat feminizmin sistematik bir devlet teorisi yoktur.
Liberal feministler plüralist devlet görüşünü benimser. Böylece toplumsal cinsiyete ilişkin eşitliğin reformlarla çözebileceğini söylerler. Kadınların oy hakkının olmadığı zamanlarda devletin ataerkil olduğunu ama yine de bu eşitsizliği çözebileceğini kabul ederler. Devlet müdahaleciliği ise bu eşitsizliği çözmede bir araç olarak kullanılabilir.
Radikal feministler devlete karşı olumsuz yaklaşır. Devlet iktidarının ataerkil bir baskıyı yansıttığını düşünürler. Ayrıca marksistlerle radikal feministler arasında belli noktalarda görüş birliği vardır. Her iki grup da devletin kendine özel çıkarları olduğu fikrini reddeder. Fakat marksistler devleti iktisadi bağlamda açıklarken feministler ataerkil aile yapısının neden olduğu toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle açıklar. Feministler için devlet 'erkekler tarafından, erkekler için' yönetilmektedir.
Kadının 'ev hanımı, anne' konumuna indirgendikçe devletin ataerkil yapısı sürmeye devam eder. Devlet, kadınları kamusal alana soksa bile bu eylem 'bakım meslekleri' grubundaki mesleklerle sınırlandığı sürece kadınlar, devlete daha bağımlı hâle gelecektir. Böylece kadınlar yedek emek ordusu olacaktır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ . 12 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2010.
- ^ Andrew Heywood Siyaset (say. 126, 127)
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2013.
- ^ Henri J.M.Claessen- Peter Skalnik, Erken Devlet, İmge Yay, s. 4
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Eylül 2013.
- ^ Franz Oppenheimer, Devlet, Phoenix Yay, s.29
- ^ BOGDANOR, Vernon. Blackwell'in Siyaset Bilimi Ansiklopedisi (1999 bas.). ANKARA: Ümit Yayıncılık. ss. Cilt 1- sayfa 197-198.
- ^ Üniversitesi, Ankara. . açık ders Ankara. 20 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2020.
- ^ Andrew Heywood Siyaset (say. 128)
- ^ . 8 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ (PDF). 3 Mart 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ a b c d e f g h Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş: Genel Esaslar ve Türk Anayasa Hukuku. BURSA, EKİN, 28. BASKI. 2019.
- ^ Kemal Gözler, Kısa Anayasa Hukuku. BURSA, EKİN, 16. BASKI. 2018.
- ^ "By: SALTUKLU, Zübeyir, ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, KAZIM KARABEKİR EĞİTİM FAKÜLTESİ, ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLARI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ, Uluslararası Sosyal Bilimler Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği".
- ^ Andrew Heywood Siyaset (say. 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135)
Konuyla ilgili yayınlar
- Gianfranco Poggi. Modern Devletin Gelişimi: Sosyolojik Bir Yaklaşım, çev: Şule Kut ve Binnaz Toprak. İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2019.
- Cemal Bali Akal (der.). Devlet Kuramı. Dost Kitabevi, 2018.
- Bob Jessop. Devlet Teorisi: Kapitalist Devleti Yerine Oturtmak, çev: Ahmet Özcan. Epos Yayınları, 2016.
- Martin Carnoy. Devlet ve Siyaset Teorisi, çev: Simten Coşar, Mehmet Yetiş, Aykut Örküp. Dipnot Yayınları, 2015.
- Charles Tilly. "Örgütlü Bir Suç Olarak Savaşmak ve Devlet Kurmak", çev: S. Erdem Türközü, Eren Buğlalılar, Bringing the State Back in, (ed.) Peter B. Evans, Theda Skocpol, Dietrich Rueschemeyer içinde. Cambridge University Press, 1985.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Devlet toprak butunlugune bagli olarak siyasal bakimdan orgutlenmis millet veya milletler toplulugunun olusturdugu tuzel varliktir Devlet siyasal bir birliktir Bunun icin her seyden once devleti kuran bireyler arasinda kulturel bir birlik lazimdir Ancak kulturel birlik devletin yasamasi icin yeterli degildir Tarihte gorulen bircok ic savas kulturel birligin devlet kurulmasinda yeterli olmadigini gostermektedir Amerikan Ic Savasi nin anayasal duzenin kurulmasinin ne kadar gerekli oldugunu ortaya koymasi ve savas kulturu yerine hukuk devlet iliskisinin kavranmasi acisindan onemi buyuktur Butun toplumlar bir devletin varligi ile nitelenmezler Avci ve toplayici kulturler ve kucuk tarim toplumlarinda devlet kurumlari yoktur Devletin dogusu insanlik tarihindeki ayirici bir gecisi gostermektedir cunku devlet olusumunda soz konusu olan politik gucun merkezilesmesi toplumsal degisim sureclerinde yeni dinamikleri ortaya cikarir Thomas Hobbes devleti Leviathan adli eserinde Tevrat ta bahsedilen Livyatan canavarina benzetmistir Max Weber ise devletin mesru siddet kullanma araci oldugunu soylemistir TanimiTarih boyunca bircok devlet tanimi yapilmistir Devletin ortaya cikisi islevi ve gelecegi hakkinda felsefi cozumlemeler yapilmistir Devlet kurumunun olusmasina yol acan etkenlerin basinda tarim devrimi gelir Ozellikle Asya daki tarim topluluklarinin topluluk uzerinde bir devlet olgusunu ilk olarak olusturdugu soylenebilir Devlet felsefesi alaninda fikir beyan eden filozoflardan Platon da devlet birlikte yasama zorunlulugundan dogan Aristoteles te dogal bir olusum Ancillon da dil gibi iletisim ve toplumsalliktan dogan Hobbes da herkesin herkese karsi savasini sona erdirmek icin ortaya cikan Rousseau Hobbes ve Locke da toplum sozlesmesinin sonucu Fichte de saf insan amacinin yuce araci Schelling de mutlak olan Hegel de tozel irade olarak ahlaksal tin Cicero da hukukun sonucu olarak betimlenir Gunumuzde de bircok siyaset bilimci ve filozofun farkli tanimlari vardir Hukuki acidan devlet genellikle unsurlarindan hareketle tanimlanir Buna gore devlet Ulkeadi verilen belirli bir toprak uzerinde yasayaninsantopluluklarinin bir egemenlik anlayisi ve hukuku icinde birsiyasi iktidaraltinda orgutlenmesidir Bu tanimdaki unsurlar sunlardir Insan unsuru Halk ya da millet unsuru olarak da adlandirilabilir Belirli bir alanda birlikte yasayan ve cesitli baglarla ortak yasama iradesi gosteren insan toplulugudur Bir devleti olusturacak insanlarin sayisi hakkinda bir alt sinir olmamakla birlikte devletin niteligine gore makul bir alt sinir kabul edilebilir Modern yaklasima gore millet unsurunun kurulabilmesi icin manevi nitelikte baglar yeterli olup bu manada birlikte yasama iradesinin dogmasi yeterlidir Egemenlik unsuru Siyasal iktidar unsuru olarak da adlandirilan bu unsur devletin esas kurucu unsurudur Belirli bir yeryuzu parcasi uzerinde yasayan insan toplulugunun ustun irade cercevesinde orgutlenmesidir Egemenlik kavrami otoriteden farkli olarak ulke icinde biricik mesru guc kaynagi olmayi ifade ederken ulke disinda uluslararasi alanda bagimsiz olmak anlamina gelmektedir Ulke unsuru Ulke cografi anlamda bir butunluk teskil eden ve sinirlari belirlenebilir bir kara parcasini ifade eder Ancak devletin sinirlari konusunda bir tartisma bulunmasi mumkundur Ancak devlet sinirlari ongorulebilir bir topraga sahip olmalidir Devletin ulkesi kara ulkesi deniz ulkesi ve hava ulkesi olarak uce ayrilir Kavramsal tarihiInsanlar Mezopotamya ve Nil kiyilari gibi sulak alanlar cevresinde toplanmaya baslamistir Bu bolgelerde tarimin ortaya cikmasi ve suyun paylastirilmasi icin verilen mucadele devlet kavraminin ortaya cikmasinin en onemli sebeplerindendir Ilkel toplumlarda devletin olusumunun baslangic noktasi toplumdaki farklilasmalardir Bu farklilasmalar gocebeler ve yerlesik yasama bicimine sahip olanlar ciftciler ve cobanlar halk ve buyuk adamlar arasinda gerceklesmistir ve zamanla esitligin bozulmasina sebep olarak devlet kavramini yaratan sebeplere donusmustur Tarimla birlikte mulkiyet kavrami var olmus ve tarimsal urunun esit paylasilmamasindan dolayi toplumsal katmanlar meydana gelmistir Bu durum devletin olusumuna yardimci olmustur Tarimdan elde edilen hasilanin kaydedilme ihtiyaci yazinin icadi ile paylasim ve mulkiyeti koruma ihtiyaci da hukuk ve dinin olusumuna zemin hazirlamistir Antik Cag da mulk sahiplerinin yasadiklari kentin ve mulkiyetlerinin korunmasi ihtiyaci sonucu sehir devletleri ortaya cikmistir Bu sehir devletlerine Antik Yunan da Polis denmistir Bilinen ilk devlet olan Sumerlerin devletlesmesi guc ve mucadeleyle gerceklesmistir Gocebe bir hayat tarzi olan Sumerler in Mezopotamya da yerlesik hayat tarzi olan topluluklar ustunde egemenlik kurmasi ile birlikte ilk devlet ortaya cikmistir Devletin kokeni aileye dayandirilmaktadir ve ailenin zaman icerisinde buyuyup genislemesiyle ve kan bagina sahip ailelerin de birlesmeleri ile birlikte devlet ortaya cikmistir kaynak belirtilmeli Devlet otoritesine itaatDevlet nizaminda bir araya gelen bireyler devleti ustun bir otorite olarak kabul ederler Devletin varligi bireylere gore ustun bir konuma sahiptir Devletin isleyis yapisini olusturan kendisini ve bazi ayricaliklarini bireylere karsi ustun tutan varliga itaat skalasi denilir Devlet itaat skalasi icin en ust seviyede kendisini yapisinin ve isleyisinin korunmasi icinse en alt seviyede bireyleri tutmaktadir Bireyler devletin mesrulugunu sorgulama cabasina girmezler devlete acikca itaat gosterirler Devletin normlarina yurutme bicimine ve devlete karsi olan sorumluluklarina saygi gosterirler Devlet ise bu sayginligin ve itaatin karsisinda kendi kimligini tasiyan bireylerine dis dunyada egemenligini ve bagimsizligini ilan etme firsatini sunar Devlet ile hukumet arasindaki farklarUlus devlet algisini olusturan Vestfalya Antlasmasi nin onculu olan Munster Antlasmasi imzalanirkenDevlet hukumetten daha genistir Hukumet ise devletin bir parcasidir Devlet devamli ve sureklidir Hukumet ise gecicidir kisa omurludur Hukumet devlet otoritesinin isletilmesini saglayan bir aractir Hukumet sadece devletin beyni olma gorevindedir Devlet kisisel olmayan bir otoritedir Memurlar burokratik usullere gore ise alinir ve gorevliler hukumetin ideolojik isteklerine duyarsiz olacak sekilde secilir Devlet ortak iyiyi ve genel iradeyi temsil etmeye calisir Fakat hukumet ise belli ideolojileri temsil eder Modern devletModern devlet anlayisi 15 ve 16 yuzyillarda ortaya cikmistir Modern devleti geleneksel devletten ayiran ozellik sahip oldugu egemenlik ve mesrutiyet anlayisidir Modern devlet anlayisi belirli bir surecteki ekonomik sosyal kulturel toplumsal gelismeler isiginda ortaya cikmistir Olusum sureci ilk olarak Machiavelli tarafindan laik bir siyasal iktidar kurgusu temellerinin atilmasiyla baslayip Jean Bodin in egemenlik kavramini ortaya atmasiyla devam etmis ve Thomas Hobbes in toplum sozlesmesi kuramini gelistirmesiyle kendini gelistirmistir John Locke serbest piyasa ekonomisi kuvvetler ayriligi dogal haklar teorisi ve toplum sozlesmesiyle mutlakiyetci goruse karsi cikmistir Locke nin ardindan Rousseau toplumsal sozlesme kuraminda egemenligin kaynagini halka baglamis ve devletin mesru kaynagini saglamlastirmistir millet kavrami ile modern devlet anlayisina katkida bulunmustur Modern devletin nitelikleri gelecek planlari yapabilen varligini uzun donemlerde tehdit edecek olan gelismeleri fark edebilen kendini elestirebilen degisim ve donusum yetenegine sahip olan bir yapilanmaya sahip olmasidir Modern devlet temsili devlet olup sadece bir kesimi degil herkesi temsil eder Devlet sekilleriUniter Tekli Devletler Siyasi otoritenin tek merkezde toplandigi merkezi otoritenin tek bir anayasa ile saglandigi devletlerdir Yasama organinin yaptigi kanunlar butun ulkede uygulanir Orn Danimarka Fransa Birlesik Krallik Israil Italya Irlanda Norvec Yunanistan Turkiye Karma Bilesik Devletler Birden fazla devletin kendi aralarinda gerceklestirdikleri bir anlasma ile birlesmeleri sonucu olusan devletlerdir Iki sekilde olabilir Konfederasyon Merkezi bir devlet olmamakla birlikte birden fazla bagimsiz devletin bazi konularda is birligi yapmak icin olusturdugu bir yapidir Her devlet kendi icinde bagimsizligini korur Ve istedigi zaman konfederasyondan istedigi zaman ayrilabilir Federasyon Federe denilen birden cok devletin kendi istekleriyle bir araya gelerek ortak bir anayasa etrafinda federal devlet merkezi devlet olusturmasidir Her federe devlet federal anayasa disina cikmayarak kendi icinde yasama yurutme yargi olarak diger federelerden ayri bir hukuksal kimlige sahiptir Ancak dis iliskilerde egemenligi temsil eden federal devlet bu orgutlenme disinda kalan diger devletlere karsi siyasi ya da askeri diger dis iliskilerde tek bir guc olarak temsil yetkisine sahiptir Bu devlet yapisina ornek olarak ABD Rusya yazilabilir Egemenligin kaynagina gore devletler Monarsik Devlet Yasama yargi yetkilerinin koklu bir hanedandan olan ve yonetimin miras usulu ile devredildigi bir kisi elinde toplandigi yonetim sekildir Bu siyasal iktidari elinde bulunduran guc farkli din ve kulturlerin getirdigi etki ile kral han sultan padisah imparator gibi unvanlar kullanabilir Koklu bir yapiya sahip olan ve cok eski yillara dayanan bu yonetim sekli farkli zaman dilimlerinde cagin degismesi ile ayakta kalmak icin gerektiginde farkli bicimlere burunmustur Monarsi cesitleri ise 1 Mutlak monarsi Hukumdarin haklari sinirsiz olarak mevcut olan ve tarihte bilinen en yaygin monarsi turudur Siyasi gucu elinde barindiran kisinin sozu kesindir Yani yasama yurutme ve yargi tek bir kiside toplanmaktadir 2 Mesrutiyet Mutlak monarsiye karsilik olarak mesrutiyette hukumdarin yetkileri bir anayasa ile sinirlandirilmistir Halk bir meclis secer hukumdar en ust olarak bu birligi temsil eder ve bir onay makamidir Yani bu yonetim biciminde hukumdarin yaninda bir de halk tarafindan secilmis bir meclis bulunmaktadir Buna ornek olarak Ingiltere Danimarka Hollanda Ispanya Malezya Nepal Yeni Zelanda ve Tayland siralanabilir Aristokratik Devlet Ilk olarak antik yunanda ortaya cikan kelime anlami olarak en iyi ve kudret anlamina gelen eski Yunancada aristos ve krotos un birlesimi ile olan Aristokrasi bir cesit siniflandirma ve devlet yonetim bicimidir Bu siniflandirma zengin olan halk tabakasini soylu kesim adi altinda diger halk tabakasindan ayirarak siyasal iktidari elinde tutar Kisaca tanimlarsak tabakalara bolunmus bir yapida ust tabakanin alt tabakayi yonetmesidir Teokratik Devlet Hukuksal yapinin dinsel nitelik tasimasiyla devletin dine tabi oldugu devlet bicimidir Siyasi hakimiyet dini teskilatin basinda bulunan kisilere aittir Bu yonetime ornek olabilecek devletler ise Ilkel Yerli Kavimler Hititler Vatikan Suudi Arabistan Iran olarak siralanabilir Laik Devlet Teokratik devlet anlayisinin tam zitti olarak karsimiza cikar Laik devlet anlayisinda kurulmus olan ya da var olan devletin iktidar kismi yani hakim olan siyasi gucun kendisi ve bu siyasi gucu yoneten kisinin tamamen dinden ayrilmasidir Laik devlet anlayisi uzerine bircok aciklama yapilmis farkli tanimlar ortaya atilmistir Ornegin Ali Fuad Basgil tarafsiz ilkesi Hilmi Ziya Ulken saygi ve vicdan hurriyeti uzerinde durarak farkli bakis acisi altinda aciklamistir Ancak hepsinin varis noktasi aynidir Kisacasi tanimlamak gerekirse Laik Devlet din ve devlet islerinin birbirinden tamamen ayrilmasidir Fransa Turkiye Portekiz Meksika vb bircok ulkede bu devlet anlayisi gorulmektedir Demokratik Devlet Temel bir tanimla egemenligin halkin elinde bulundugu devlet bicimidir Demokratik Devlette esas anlayis din dil irk ayri gozetmeden herhangi bir ayricaliga tabi tutulmadan herkes devlet ve kanunlar onunde esittir Yasama yurutme ve yargi gucler ayriligi ilkesine dayanilarak farkli kollar tarafindan yonetilerek devlete bagli olma bicimidir Basta olmasi gereken iktidar secimle belirlenir Ve halk tarafindan oy cokluguna sahip olan basa gelir Herkesin secme ve secilme hakki kanunlarla koruma altina alinmistir Bir birimin devlet olarak nitelendirilebilmesi icin diger devletler tarafindan taninmasina gerek yoktur Zira tanima sadece uluslararasi alanda iliski kurmak icin gerekli bir islemdir Rakip Devlet TeorileriPluralist Cogulcu Devlet Liberal felsefeden dogmustur ve bu nedenle liberal teori olarak anilir Buna gore birey on planda devlet ikinci plandadir Devletin ana gorevi de toplumda bir hakemlik vazifesi gutmektir Devlet tarafsiz bir sekilde hakemlik gorevinde bulunursa o zaman ortak iyiyi saglama yolunda calismis olur Mulkiyet temelli devleti esas alir Sermaye ve uretime devlet karismaz Devletin olmadigi yerde bireyler birbirlerini istismar edebilir John Locke bu durumu Nerede kanun yoksa orada ozgurluk de yoktur diyerek aciklamistir Buna ragmen devlet de bireyleri istismar edebilir Buna onlem olarak anayasal duzen ortaya cikar Thomas Hobbs ise devlet olmazsa kaosun ortaya cikacagini soylemis ve vatandaslarin mutlakiyetcilik ile kaos arasinda bir tercih yapmalari gerektigini belirtmistir Toplum acisindan pluralist devlet liberal demokrasilerde iktidarin yaygin ve esit bir bicimde dagilmasidir Devlet acisindan ise muhtelif tum sosyal gruplarin siyaseti etkilemesine acik bir duzendir Devlet hic kimsenin tarafini tutmaz kendi cikari da yoktur Bu sistemin elestirilen tarafi devletin koruma icin cok guclu hale gelmesinin ileride ekonomiye mudahale etmesine sebep olabilecek olmasidir Kapitalist Devlet Temel olarak bir sinifin diger siniflar uzerinde hakimiyet sagladigi devlet teorisidir Buna gore toplumun ekonomik yapisiyla birlikte analiz edilmesi gerekir Devlet ise sinif sisteminden dogar ve sinif sistemine dayanir sosyal hayatin gercek dayanagi olan altyapinin kosullandirdigi ustyapinin vucut bulmus halidir Kapitalist sistem bir siyasal arac olarak devleti meydana getirmistir Devlet bagimsiz bir yapi degildir Ekonomik iktidara yani kapitalist sisteme hizmet eder Neo marksistlerden Antonio Gramsi Marx in dusuncelerine hegemonya kavramini getirmistir Burjuvanin hegemonyasinda devlet onemli bir aractir Bu hegemonya ise sadece ekonomiyle degil dusunce ve inanclari kabul ettirebilmekle ilgilidir Leviathan Devlet Kendi kendine hizmet eden ve kendisini gelistiren bir canavar gibidir Leviathan devlet Bu yaklasim yeni sagcilara ve neo liberallere aittir Onlar icin devlet bireyi kisitlayan ve ekonomik ozgurlugu tehdit eden pluralistlerin hakem devlet ongorusunun aksine her seye mudahale eden bir dadi dir Bu yaklasimin merkezinde devletin toplumunkinden ayri cikarlari oldugu dusuncesi yatar Yeni sagci dusunurler devletlerin 20 yuzyildaki mudahaleci egilimlerinin sebebinin kapitalizme denge getirerek sinif catismasini cozmeyi ve istikrari saglamak degil kendi amaclari ve ic dinamikleri oldugunu soyler Ataerkil Patriarkal Devlet Feministlerin bakis acisiyla ortaya cikmistir Fakat feminizmin sistematik bir devlet teorisi yoktur Liberal feministler pluralist devlet gorusunu benimser Boylece toplumsal cinsiyete iliskin esitligin reformlarla cozebilecegini soylerler Kadinlarin oy hakkinin olmadigi zamanlarda devletin ataerkil oldugunu ama yine de bu esitsizligi cozebilecegini kabul ederler Devlet mudahaleciligi ise bu esitsizligi cozmede bir arac olarak kullanilabilir Radikal feministler devlete karsi olumsuz yaklasir Devlet iktidarinin ataerkil bir baskiyi yansittigini dusunurler Ayrica marksistlerle radikal feministler arasinda belli noktalarda gorus birligi vardir Her iki grup da devletin kendine ozel cikarlari oldugu fikrini reddeder Fakat marksistler devleti iktisadi baglamda aciklarken feministler ataerkil aile yapisinin neden oldugu toplumsal cinsiyet esitsizligiyle aciklar Feministler icin devlet erkekler tarafindan erkekler icin yonetilmektedir Kadinin ev hanimi anne konumuna indirgendikce devletin ataerkil yapisi surmeye devam eder Devlet kadinlari kamusal alana soksa bile bu eylem bakim meslekleri grubundaki mesleklerle sinirlandigi surece kadinlar devlete daha bagimli hale gelecektir Boylece kadinlar yedek emek ordusu olacaktir Ayrica bakinizDevletin kokeni Pretoryanizm Siyaset felsefesiKaynakca 12 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Ocak 2010 Andrew Heywood Siyaset say 126 127 Arsivlenmis kopya 2 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2013 Henri J M Claessen Peter Skalnik Erken Devlet Imge Yay s 4 Arsivlenmis kopya 6 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Eylul 2013 Franz Oppenheimer Devlet Phoenix Yay s 29 BOGDANOR Vernon Blackwell in Siyaset Bilimi Ansiklopedisi 1999 bas ANKARA Umit Yayincilik ss Cilt 1 sayfa 197 198 Universitesi Ankara acik ders Ankara 20 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Haziran 2020 Andrew Heywood Siyaset say 128 8 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF 3 Mart 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi a b c d e f g h Kemal Gozler Anayasa Hukukuna Giris Genel Esaslar ve Turk Anayasa Hukuku BURSA EKIN 28 BASKI 2019 Kemal Gozler Kisa Anayasa Hukuku BURSA EKIN 16 BASKI 2018 By SALTUKLU Zubeyir ATATURK UNIVERSITESI KAZIM KARABEKIR EGITIM FAKULTESI ORTAOGRETIM SOSYAL ALANLARI EGITIMI BOLUMU Uluslararasi Sosyal Bilimler Programlari Degerlendirme ve Akreditasyon Dernegi Andrew Heywood Siyaset say 128 129 130 131 132 133 134 135 Konuyla ilgili yayinlarGianfranco Poggi Modern Devletin Gelisimi Sosyolojik Bir Yaklasim cev Sule Kut ve Binnaz Toprak Istanbul Bilgi Universitesi 2019 Cemal Bali Akal der Devlet Kurami Dost Kitabevi 2018 Bob Jessop Devlet Teorisi Kapitalist Devleti Yerine Oturtmak cev Ahmet Ozcan Epos Yayinlari 2016 Martin Carnoy Devlet ve Siyaset Teorisi cev Simten Cosar Mehmet Yetis Aykut Orkup Dipnot Yayinlari 2015 Charles Tilly Orgutlu Bir Suc Olarak Savasmak ve Devlet Kurmak cev S Erdem Turkozu Eren Buglalilar Bringing the State Back in ed Peter B Evans Theda Skocpol Dietrich Rueschemeyer icinde Cambridge University Press 1985