Yunan – Pers Savaşları, (sıklıkla Pers Savaşları olarak da geçer), Ahameniş İmparatorluğu (Pers İmparatorluğu) ile Yunan kent devletleri arasında MÖ 500 ile MÖ 459 arasında gerçekleşen bir dizi muharebedir. Politik olarak bölünmüş Antik Yunanistan'la, dönemin en güçlü imparatorluğu olan Pers İmparatorluğu arasındaki çatışmalar, esasen Büyük Kiros'un, MÖ 547 yılında İyonya'yı istila etmesiyle başlamıştı. Gerçekte Grek dünyası açısından Pers İmparatorluğu ile aradaki düşmanlık, İmparatorluk'un Büyük İskender'in seferi sonunda dağılmasına kadar iki yüzyıldan fazla bir süre devam etmiştir. Bu düşmanlık, Pers ordularının Yunanistan'a karşı MÖ 490'da ve MÖ 480-479 yıllarındaki iki saldırısıyla sıcak çatışmaya dönüşmüştü.
Pers-Yunan savaşları | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
| |||||||
Taraflar | |||||||
Yunan kent devletleri İttifakı | Ahameniş İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Miltiades Kallimakhos Themistokles Aristides I. Leonidas (ölü) | I. Serhas (ölü) (ölü) (ölü) |
Grek bakış açısından tüm bu çekişmeler "Med olayı" olarak tanımlanmıştır. Yunanlar, Pers İmparatorluğu'nu oldukça iyi tanıyor ve bir Pers hanedanı tarafından yönetildiğini biliyor olmalarına karşın, ilk tanıdıkları adla, Medler olarak tanımlamaya devam ediyorlardı.
Aristagoras, Pers desteğiyle Milet'e tiran olduktan sonra MÖ 499'da, yine Pers desteğini alarak Nakşa adasına karşı bir istila hareketine girişmiştir. Ancak Aristagoras'ın bu seferi bir hezimetle sonuçlanmış ve Pers Sarayı tarafından azledilmekle karşı karşıya kalmıştır. Bunun üzerine, Pers Sarayı karşısında kendi durumunu tehlikede görerek Anadolu'da Pers karşıtı bir başkaldırıyı desteklemeye yönelmiştir. Bu durum İyon Ayaklanması'nı başlattı. Ayaklanma, MÖ 493 yılına kadar, Önasya'ya kademeli olarak yayılarak sürmüştür. Atina ve Eretria'nın askeri desteğini sağlayan Aristagoras, bu destek kuvvetlerinin yardımıyla MÖ 498 yılında, Pers bölgesel başkenti durumundaki Sard'ı ele geçirip yaktı. Pers Kralı I. Darius Atina ve Eretria'dan bu isyana destek oldukları için intikam yemini etmiştir. İsyan, MÖ 497-495 yılları boyunca her iki taraf için de bir açmaz halinde devam etmiştir. Pers kuvvetleri MÖ 494 yılında yeniden toparlanıp isyanın Milet'deki merkez üssüne hücum ettiler. Lade Deniz Muharebesi'nde İyon donanması kesin bir yenilgiye uğradı. Ardından Milet kuşatıldı, ele geçirildi ve halkı sürüldü. Bu yenilgi İyon İsyanı'nın çözülmesine yol açtı ve son direnme güçleri de bir sonraki yıl ezildi.
Yeni ayaklanmalardan ve Yunanistan'ın yeniden bu ayaklanmaları desteklemesinden kaçınmayı amaçlayan I. Darius, Yunanistan'ı istila etmek ve Atina ile Eretria'yı Sard yıkımından dolayı cezalandırmak için bir sefere karar vermiştir. Yunanistan'a yönelen ilk Pers istilası MÖ 492 yılında başlatıldı. Pers orduları komutanı General Mardonius, Trakya'yı ve Makedonya'da bir kısım bölgeyi ele geçirdikten sonra, bir dizi terslik nedeniyle seferine planlanandan önce son vermek zorunda kalmıştır. Karşılaşılan ilk terslik donanmasının Aynoroz Dağı kıyılarında bir fırtınaya yakalanmasıydı. General Trakya'da bir savaşı yönetirken meydana gelen bu yıkımda, Herodot'a göre Pers donanması 300 gemi ve 20 bin adam kaybetmiştir. General Marsonius'un Donanmasız kalması, kuvvetlerini Anadolu'ya çekmek zorunda bırakıyordu. Generalin Trakya'da yaralanması üzerine görevden alındı ve ordunun komutası 'e, donanma ise 'e verildi. İki yıl sonra MÖ 490'da toplanan güçlü bir ordu ve donanma, Ege Denizi üzerinden seferi yeniden başlattılar. Bu Pers seferi, önce Nakşa'yı kuşatılıp yakılıp yıkılmaktan sonra Kiklad Adaları'nın diğer kent devletlerini Pers hakimiyeti altına aldı. Daha sonra batıya yönelen Donanma, Eretria'yı düşürmüştür. Yunanistan anakarasında karaya çıkan Pers ordusu Maraton Muharebesi'nde Atina kuvvetleri tarafından kesin bir yenilgiye uğratıldı. Bu yenilgi seferi başarısızlığa uğratmıştır.
Bu yenilgiden sonra I. Darius Yunanistan'ın istilası için yeni bir plan hazırlıklarına girişti. Fakat MÖ 486 yılında ölmesi üzerine bu istila oğlu ve ardılı I. Serhas'a kalmıştır. I. Serhas Antik Dünya'nın gördüğü en büyük orduyla Sard'dan hareket etti. Askerlerini ve malzemeyi Çanakkale Boğazı'ndan karşıya geçirmek için Abidos'tan Sestos'a uzanan iki yüzer köprü kurdurttu. Bu kesimde Çanakkale Boğazı yaklaşık olarak 1,3 km.dir. Ancak ordu henüz karşıya geçmeden çıkan bir fırtınayla köprüler tahrip olmuştur. Gayelana gelen Serhas köprülerin inşasından sorumlu adamlarının kellerini vurdurmuştur. İkinci köprü dönemin savaş gemileri olan Pentekontera ve triremelerle oluşturuldu. Atina ve Sparta'nın başı çektiği Grek ittifakına karşı Thermopylae Muharebesi'ni kazanan Pers ordusu, ilerleyerek Yunan anakarasının büyük bir bölümünü istila etmiştir. Bu sırada Grek İttifakı Donanması, Pers Donanması ile giriştiği Artemision Deniz Muharebesi ardından geri çekildi. Ancak Grek Donanması'nı bütünüyle imha etmeye yönelen Pers Donanması Salamis Deniz Muharebesi'nde ağır bir yenilgiye uğradı. Bir sonraki yıl toplanan Grek kuvvetleri saldırıya geçerek Platea Muharebesi'nde Pers ordusunu yenilgiye uğrattılar. Deniz yenilgisinin üstüne gelen karadaki bu yenilgi Pers İmparatorluğu'nun Yunanistan Seferi'nin de sonunu getirmiş oldu.
Yenilgi Pers askeri yönetiminin düzenini bozmuştu. Bundan yararlanan Grek İttifakı Donanması MÖ 27 Ağustos 479'da Mykale Muharebesi'nde Pers Donanması'ndan geriye kalanları da imha etmiştir. Daha sonra fakat yine aynı yıl içinde Sestos kuşatılmış ve buradaki Pers garnizonu imha edilmiştir. Bir yıl sonra Byzantion'daki Pers garnizonu da aynı akıbete uğradı. Böylece Pers Ordusu bütünüyle püskürtülmüş, Ege Denizi'ndeki ve Yunanistan'daki Pers tehdidi ortadan kaldırılmıştı. Spartalı General Pausanias'ın Byzantium'u kuşatması sırasındaki uygulamaları Yunanistan'da Sparta açısından olumsuz sonuçlar doğurdu. Pausanias'ın bazı Pers savaş esirlerini serbest bırakması tepki çekti. General, bu askerlerin kaçtığını iddia ettiyse de daha sonra I. Darius'a bir mektup göndererek Yunanistan'ın işgalinde yardımcı olmayı önerdi. Bunun karşılığında kızıyla evlenmek istiyordu. Bu gelişmeler Sparta'nın müttefiki olan kent devletlerinin Atina safına geçmelerine neden olmuştur. Atina önderliğinde gelişen bu ittifak daha sonra Attik Delos Birliği olarak bilinecektir. Attik Delos Birliği izleyen 30 yıl boyunca Pers gücüne karşı, Avrupa topraklarındaki kalan Pers kuvvetlerinin de püskürtülmesiyle başlayan seferlere devam etti. MÖ 466 yılında kazanılan 'yle Attik Delos Birliği, hem bir zafer daha kazandı, hem de İyonya kent devletleri üzerindeki Pers hakimiyeti sona erdirildi. Ancak Birliğin de karıştığı MÖ 460-454 yıllarındaki Mısır'daki ayaklanma, çok ağır bir yenilgi oldu ve Pers hakimiyetine karşı sürdürülen askerî harekâtların durdurulmasına yol açtı. (Kıbrıs)'a MÖ 451 yılında gönderilen bir filonun küçük bir kısmı adaya ulaşabildi. Filonun geri çekilmesiyle Grek – Pers Savaşları sona ermiş oldu. Atina ile Pers sarayı arasında bir barış antlaşması imzalandı. Bazı tarihi kaynaklarda iki güç arasındaki düşmanlığın sonunu ifade ettiği kabul edilen bu barış Kallias Barışı olarak bilinmektedir. Barış, tüm Ege kıyılarındaki kent devleri üzerinde kurulmuş olan satraplıklara son verdiği gibi Ege'yi Pers gemilerine kapatmıştır. Diğer yandan Atina da Mısır, Kıbrıs ve Libya'daki Pers etki alanlarını kabul etmektedir.
Tarihi kaynaklar
Grek – Pers Savaşları üzerine birinci el kaynakların hemen hemen tümü Grek kaynaklarıdır. Pers tarihçilerin çalışmalarından hiçbiri günümüze ulaşmadı. Bunun sonucu olarak gerek Grek- Pers Savaşları, gerekse de Persler konusundaki bilgilerimizin az çok "taraflı" olduğunu kabul etmek gerekecektir. Belli bir tarihe kadar ana kaynak Grek tarihçi Herodot'tur. "Tarihin babası" olarak bilinen Herodot, MÖ 484'te Pers hakimiyetindeki Karya'daki Halikarnassos kentinde dünyaya gelmiştir. Herodot'un MÖ 440-430 yıllarında yazdığı "Enquiries" (Histories), Grek – Pers Savaşlarını da konu edinmiş olup günümüzde geçerli bir kaynak olarak görülür. Herodot'un tarzı tümüyle öyküleştirme tarzıydı ve en azından batı toplumları açısından tanınan bir tarih anlatımı olarak görülmektedir. Herodot'un, olayları tanrıların istek ve kaprislerine, kişilerin iddialarına dayanmadan diğer yandan olayların tarihsel değerlerini nispeten objektif vermesi, bir tarihçi için aranan bir nitelik dizisi olarak kabul edilmektedir. Herodot'tan sonraki, Tukididis gibi bazı tarihçiler, her ne kadar onun tarzını izlemişlerse de eleştirmekten geri kalmamışlardır. Bununla birlikte Tukididis kendi tarih çalışmasını, Herodot'un bıraktığı yerden, Sestos Kuşatması'ndan başlatmayı seçmiştir. Muhtemelen, Herodot'un çalışmasının düzeltilmeye ya da yeniden yazılmaya gerek duymayacak kadar doğru olduğunu düşünmüştü. Örneğin Plutarkhos da Herodot'u bir denemesinde yeterince Yunan yanlısı olmamakla suçlayarak eleştirmiş, "barbarperver" olarak tanımlamıştır.Rönesans Avrupa'sında çok okunmaya devam ediyor olsa da Herodot hakkında olumsuz bir yargı sürmüştü. Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde, bir kısım arkeolojik bulgularla defalarca desteklenince Herodot'un değeri kabul edilir olmuştur. Günümüz yaygın görüşü, Herodot'un çalışmasının son derece değerli bir tarih kaydı olduğu yönündedir. Bununla birlikte, özellikle birliklerdeki mevcutlar ve tarihler konusunda verdiği ayrıntıların yer yer kuşkuyla karşılanması da söz konusu olmaktadır. Öte yandan halen birçok tarihçi, Herodot'un anlatımının Pers karşıtı bir eğilimde olduğuna ve olayların, dramatik bir etki yaratmak amacıyla abartılmış ya da süslenmiş olduğu kanısındadır.
Ne yazık ki Yunanistan'daki İkinci Pers İstilası sonları ile Peloponez Savaşı arasındaki dönemle ilgili olarak Grek askeri tarihi konusunda günümüze kadar ulaşabilen pek az kaynak bulunmaktadır. Antik tarihçiler tarafından kimi zaman "pentekontaetia" olarak adlandırılan bu dönem, Yunanistan'da görece bir barış ve refah dönemiydi. Döneme ilişkin en zengin kaynak, aynı zamanda döneme en yakın kaynak, Tukididis'in "Peloponez Savaşı Tarihi" adını verdiği çalışmasıdır. Tukididis'in bu çalışması, günümüz tarihçileri tarafından da en güvenilir birinci el kaynak olarak kabul edilmektedir. Tukididis, Pelopones Savaşı'nı anlatırken, tarih vermeden ve kısa olarak Pers-Yunan savaşları hakkında da bilgi vermiştir. Fakat muhtemelen böyle tercih ettiği için esas olarak Atina gücünün artışını anlatır. Bununla birlikte Tukididis'in çalışması, dönemle ilgili genel hatların belirlenmesinde kullanılabilir. Ayrıca arkeolojik kayıtlar ve diğer antik yazarların konuya ilişkin verdiği bilgilerle ayrıntılara inilecek şekilde genişletilebilir.
Tüm dönem hakkında daha geniş ayrıntıyı Plutarkhos'un Themistokles, Aristides ve Kimon'un biyografileri üzerine yaptığı çalışmalarında bulabilmekteyiz. Plutarkhos dönemin tarihi üzerine söz konusu olaylardan yaklaşık 600 yıl sonra yazmıştır. Bu bağlamda ikinci derecede bir kaynak sayılması gerekir. Fakat sık sık verdiği isimler, yazdıklarının bir dereceye kadar doğrulanmasına olanak vermektedir Bu biyografi çalışmalarında, artık hayatta olmayan bazı antik tarihçilerden alıntı yapmıştır. Öyle ki, Herodot ve Tukididis tarafından çalışmalarında ihmal edilmiş ayrıntıları vermektedir. Dönem hakkında çağımıza ulaşan bir diğer önemli çalışma MÖ 90-30 yıllarında yaşamış olan Diodorus'un "Tarih Kitaplığı" adını verdiği çalışmasıdır. Bu çalışmasını, geniş bir tarih çalışması olan 'a dayandırmaktadır. Diodorus da ikincil bir kaynaktır. Fakat çoğu kez modern tarihçiler tarafından, tarzı ve yanlışları nedeniyle ciddiye alınmaz. Yine de başka kaynaklarda bulunmayan birçok ayrıntıya yer vermiştir.
Daha dağınık ayrıntılar bir coğrafyacı olan Pausanias'ın "Yunanistan'ın Tasviri" adlı çalışmasında bulunabilmektedir. Diğer yandan MS 10. Yüzyılda yazılmış bir Bizans ansiklopedisi olan Suda, yine bazı ayrıntılar vermektedir. Daha sınırlı kaynaklar olarak Pompeius Trogus'un, Cornelius Nepos'un ve Ctesilas'ın çalışmaları bulunmaktadır. Fakat bu çalışmalar söz konusu döneme ilişkin olarak pek güvenilir sayılmazlar.
Yakın geçmiş
Klasik Dönemde çok sayıda Grek yurttaşının, Miken Uygarlığı'nın çöküşünü izleyen Akdeniz Karanlık Çağı başlarında Yunanistan'dan kaçarak Önasya'ya göç ettiği ve orada yerleştiği kabul edilmektedir. Günümüz tarihçileri böylesi bir göçün gerçekleştiğini kabul ediyorlar. Bununla birlikte Yunanistan'dan Batı Anadolu'ya olan göçlerinin bu kadar yalın bir açıklaması olmadığı görüşünde olanlar da vardır. MÖ 2. binyılın sonlarında başladığı kabul edilen bu göç dalgası daha sonraki yüzyıllarda Anadolu'nun Ege ve Karadeniz kıyılarında pek çok yerleşme (koloni) kurulmasına yol açmıştır. Bu yerleşimciler, üç kabile grubudur, , Dorlar ve İyonlar. İyonlar Lidya ve Karya sahil kesimi civarına yerleşerek bölgede 12 İyonya kent devleti kurdular. Bu kentler, Karya'da Milet, Myus, Priene, Lidya'da Efes, , Lebedos, Teos, Klazomenai, Phokaia ve Erythrae ve Ege Adaları'ndaki kent devletleri olan Sisam ile Sakız Adalarındadır. Örneğin Teos (günümüzde Seferihisar) Boeotia'dan gelen yerleşimciler tarafından kurulmuştu. İyon kentleri bağımsız kent devletleri olmalarına karşın ortak kültürel miraslarının bir uzantısı olarak sembolik bir ortak tapınak ve dini toplanma mekanları vardı; Panionion. Panionion hakkkında MÖ 6. yüzyıl öncesine ait çok az bulgu vardır. Muhtemelen daha sonraki tarihlerde geliştirilmişti. Bu sayede diğer kent devletlerini, hatta diğer İyon kabilelerini dahil etmedikleri bir kültürel birlik oluşmuştur.
İyon kentleri Lidyalılar'ın Batı Anadolu'yu istila ettiği tarihlere kadar bağımsız birer kent devleti olarak varlıklarını sürdürdüler. Lidya Kralı MÖ 5. Yüzyıl sonlarında Milet'le karşı babasından miras kalan savaşı sürdürdü ve bu on iki yıl süren savaşın sonucunda Milet'le Lidya arasında bir ittifak antlaşması yapıldı. Bu antlaşmaya göre Milet içişlerinde özerkliğini korumuştu ama dış ilişkilerini Lidya takip edecekti. Ayrıca bu tarihlerde Lidya, Med İmparatorluğu ile savaş halindeydi ve Milet, Lidya ordusunu desteklemek üzere bir askerî birlik gönderdi. Savaşın sonunda Lidya ile Med İmparatorluğu arasında bir barış sağlandı ve ana hattıyla Kızılırmak iki hükümdarlık arasındaki sınır olarak kabul edildi. II. Alyattes'in oğlu ünlü kral Krezüs, MÖ 560'ta tahta geçti. Kısa hükümdarlık süresinde Önasya'daki diğer Grek kent devletlerini de hakimiyeti altına aldı.
Bundan kısa süre sonra bir Pers prensi olan Büyük Kiros MÖ 553 yılında Med Kralı Astyages'e karşı bir isyan başlattı. Kiros, Astyages'in torunlarından biriydi ve Med aristokrasisinden bazı unsurlarca destekleniyordu. Kiros'un isyanının devamında, MÖ 550 yılında kazandığı zafer, Med İmparatorluğu topraklarında bir süreç içinde Akamenid İmparatorluğu'nu kurmasının yolunu açmıştır. Diğer yanda doğudaki bu imparatorluğun içine düştüğü kargaşalığı izlemekte olan Lidya Kralı Krezüs, bu durumun kendi krallığını genişletmek için bir fırsat sağladığını görmüştü. Ancak harekete geçmeden önce bunun olumlu sonuçlar doğurup doğurmayacağı konusunda Delfi Tapınağının kehanetine başvurdu. Kahinler, farklı anlamlara çekilebilecek bir karşılık verdiler. Tarihte ünlü olan bu karşılık, "Krezüs Kızılırmak'ı geçerse büyük bir imparatorluk yıkılacak" şeklindedir. Aslında iki imparatorluktan biri yıkılacaktı. Kahinler, her kehanette ya da her ileriyi görme iddiasında olduğu gibi, her durumda haklı çıkmayı garantileyecek bir şey söylemişlerdi. Krezüs, kahinlerin vermiş oldukları cesaretle saldırıya geçti ve İmparatorluğu yıkıma uğradı.
Lidya'yla savaş hali sürerken Kiros İyon kentlerine ulaklar göndererek Lidya hakimiyetine karşı ayaklanmalarını istedi. Ancak İyon kentleri bunu reddettiler. Kiros, Lidya'nın istilasını tamamladıktan sonra İyon kent devletleri, Lidya'yla olan bağımlılık ilişkilerinin aynı şekilde Pers İmparatorluğu'nca da tanınmasını istediler. Fakat Kiros, İyon kentlerinin ayaklanarak kendisini desteklemedikleri için bu isteği kabul etmeyeceğini bildirmiştir. Bu geri çevirme açık bir savaş habercisiydi. İyon kentleri bu durumda kentlerini savunma hazırlıklarına girişmek durumunda kaldılar ve bu çerçevede Panionion'da toplantı düzenlediler. Kiros ise bir Med generali olan 'i Anadolu'ya göndermiştir. Mazares, Priene'yi ele geçirdi, tüm Menderes Ovası'nı ezip geçti, 'yı yağmaladı. Ancak bu sırada hastalanıp öldü. Yerine bir Med generali olan gönderildi. Harpagos, birçoğunun duvarları önüne toprak yığarak çok sayıda kenti ele geçirdi. General Harpagus'un ilk saldırısı Phokaia (günümüzde Foça) üzerine olmuştur. Ardından Teos'a (günümüzde Seferihisar) üzerine ilerleyen Pers kuvvetleri tarafından Önasya'daki Milet dışındaki diğer kentler de istila edildi. Milet daha önce Kiros'la anlaşmıştı ve bu anlaşmaya bağlı kalmıştı. Adalardaki kent devletleri de, Batı Anadolu'da olanları haber alarak çatışmaya girmeden Pers hakimiyetine boyun eğdiler.
İstilanın izleyen yıllarında İyon pasif direnişi, bu başlangıçtaki yılgınlığı geride bırakarak inatçı bir pasif karşı koyma göstermiştir. II. Kiros, İmparatorluğun diğer bölgelerinde Musevi din adamları gibi, "seçkin" grupları, hakimiyetini güçlendirmek amacıyla desteklemiş, kollamıştı. Söz konusu dönemde Anadolu'daki Grek kent devletlerinde benzer bir seçkin zümre yoktu. Her ne kadar aristokrat bir toprak sahipliği varsa da bu sınıf kendi içinde birlik halinde değil, hatta kaçınılmaz olarak birbirine rakip durumdaydı. Bu yüzden Persler İyon kent devletlerinde Pers yanlısı bir kralın yönetime gelmesini, kendilerini İyonya'nın iç çatışmalarına sürüklese de desteklemek durumunda kalmışlardır. Bu krallar yerel halk arasında hep "tiran" olarak adlandırılmıştır. Pers İmparatorluğu yönünden ortaya çıkabilecek bir risk, bazı tiranların kendi yönetimlerini olabildiğince bağımsız kılma girişimleri olabilecekti ve bunların bir şekilde değiştirilmesi zorunluydu. Tiranlar da ayrıca zorlu bir işin üstesinden gelmeliydiler, vatandaşlarının Pers düşmanlığını yumuşatmalı, mümkünse gidermeliydiler. Geçmişte de Grek kent devletleri zaman zaman tiranlar tarafından yönetilmişti ancak, bu yönetimler sonuçta çökmüştür. Söz konusu tiranların güce ve liderlik yeteneğine gereksinimleri vardı ve zaten bu nitelikleri taşıyorlardı. Oysa Pers Sarayı tarafından atanan krallarda her zaman bu yeteneklerin olması beklenemez. Pers askeri kuvvetlerinin desteğini sağlayan kralların halk desteğine ihtiyaçları yoktu. Bu nedenle diledikleri gibi hükümdarlık etmekteydiler. Dolayısıyla Grek – Pers Savaşları'nın hemen öncesinde İyon nüfus zaten yönetimden hoşnutsuzdu. Bu bağlamda muhtemelen bir ayaklanmanın subjektif koşulları hazırdı.
Çatışmanın kaynakları
Med İmparatorluğu'nu MÖ 550 yılında yıkarak bağımsızlıklarını kazanan Persler hızla bir imparatorluk haline geldiler. Kısa sürede (Lidya Krallığı)'nı yıkarak batıda sınırlarını Ege kıyılarına uzattılar. Ardından kuzeyde Hazar Denizi kıyılarına, doğuda Hindistan'a kadar genişlediler. Çok kısa süre sonra Babil İmparatorluğu'nu yıkarak tüm Levant'ı, MÖ 525 yılında da Mısır topraklarını kontrolleri altına aldılar. Neredeyse çeyrek asır içinde, "dünyada bilinen bütün yerleşik yaşamın hakimiyeti" ellerine geçmiştir. Geriye, bu anlamda Trakya ve Yunanistan ile halen bağımsızlığını koruyan bazı Ege Adaları kalmıştır. Bu merkezler üzerinde hakimiyet kuruduğunda çağın tüm dünya ticareti Pers hakimiyeti altına alınacaktır. Nitekim I. Darius, MÖ 500'lerin sonlarında İskit topraklarının ciddi bir bölümünü istila ettikten sonra ordusunu Trakya'ya çevirmişti. Muhtemelen İmparatorluk'un batı sınırlarında bir şeylerin eksikliğini hissetmişti. Bu büyük ölçüde ticaretle ilişkili eksikliklerdi. Bu eksikliği gidermek için ordu İstanbul Boğazı'nı geçerek Trakya topraklarında ilerlerken donanma da Tuna Nehri girişine yelken açmıştır. Sonunda bu bölgeleri de kontrolü altına almıştır.
Batı Anadolu kıyılarındaki Grek kolonileşmesi, MÖ 8. yüzyıldan itibaren Ege ve Akdeniz deniz ticaretinde Grek ve Fenike kent devletleri arasındaki rekabeti doruk noktasına taşımıştır. Bu çekişmenin sonucunda deniz ticaretindeki Grek rekabet üstünlüğü, Ege Denizi'ni Fenike ticaretine engellemiştir. Pers İmparatorluğu Doğu Akdeniz kıyılarını ele geçirdiğinde Grek – Fenike ticati rekabetini de devralmış oldu. Kuşkusuz Pers Sarayı açısından deniz ticareti çok önemli bir gelir kaynağıdır. Dolayısıyla İmparatorluk, Akdeniz ve Ege deniz ticaretine hakim olmayı hedefleyecektir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde hem kara hakimiyeti, hem de deniz hakimiyeti amacı, yani tüm dünya ticaretini ele geçirme amacı, Pers İmparatorluğu'nun yayılma stratejisinde ana hedefi Yunanistan anakarası yapmaktadır. Serhas'ın Pers ileri gelenleriyle sefer öncesinde yaptığı toplantıda söyledikleri de aynı yöndedir, "Pers topraklarıyla cennetin gökyüzünün sınırlarını aynı yapmış olacağız." Ancak istila girişiminde belirleyici neden, deniz ticaretindeki rekabettir.
Pers hakimiyeti Anadolu kıyılarındaki Grek kent devletleri için ağır bir yük olmuştur. Örneğin Teos, Pers hakimiyetine kadar giderek zenginleşen bir kentti. Deniz ticaretinin kontrolünün Perslere kaymasının yanında, Pers hakimiyeti altındaki tüm bölgelerde uygulanan haraç ve istendiğinde asker, malzeme sağlamak gibi askeri yükümlülükler vardır. Yıllık olarak ödenecek haraç tutarı her ulus için ayrı ayır belirlenmiştir. Ödeme, gümüş üzerinden yapılır ve belirlenmiş olan tutarı Babil talentidir. Babil talenti Attik talentten 1 / 6 oranında fazladır, yani 30,3 kg.dır. Örneğin İyonya, Karya, Likya ve Pamfilya için yıllık haraç 400 talenttir. Bu yaklaşık olarak 12,12 ton gümüştür. Lidya ve 500 talent, (15,15 ton) Mısır ise 700 talent (21,21 ton) yıllık haraç ödemekle yükümlüdür. Bu ödemeler kuşkusuz ki söz konusun toplumların geçim durumunu ciddi biçimde etkileyecektir. Sonuç olarak Pers hakimiyeti Anadolu kıyılarındaki ve Ege Adaları'ndaki kentlerin ekonomilerinde ciddi bir daralmaya neden olurken Yunanistan'daki kent devletlerinde de, deniz ve kara ticaretinin Pers kontrolüne geçmesine de bağlı olarak, fakat daha sınırlı ölçüde olmak üzere aynı yönde etkiler yaratmıştı.
MÖ V. yüzyılda Doğu Akdeniz'de savaşlar
Kara savaşları
Grek – Pers Savaşları'nda her iki taraf da esas olarak mızraklı piyade birlikleri ve hafif okçu sınıfına dayanan kuvvetler kullandılar. Grek kuvvetleri esas olarak ağır piyade kullanırken Pers ordusunda hafif piyade birlikleri ağırlıktaydı.
Pers kuvvetleri
Pers ordusu, İmparatorluğun geniş topraklarından ve farklı toplumlardan gelen, unsurlardan oluşmaktaydı. Yine de, Herodot'a göre ordunun genelinde, en azından silahlarda ve savaş tarzında bir tek tiplilik ve uyumluluk vardır. Bunların bir kısmı İmparatoluk tebaasından askeri yükümlüklere bağlı olarak toplanan askerlerdir. Bir kısmı ise müttefik krallıklardan gelen birlikler ve kiralanan paralı askerlerdir. Bu birlikler, iyi eğitimli, Pers - Med piyade ve süvari teşkilleriyle desteklenirdi. Bunlar, İmparatorluk'un düzenli birlikleridir. Bu unsurlar kendi donanım ve silahlarıyla orduya katılır, kendi tarzlarında savaşırlardı. Profesyonel askerlerden oluşan düzenli birlikler, Ölümsüzler gibi, tek tip donanıma sahiptiler. Göçebe topluluklardan ok, yay, mızrak gibi hafif silahlı askerler, muharebeye girmeyen işçi taburları, eşler, cariyeler ve köleler, Pers askeri garnizonlarında ve kamplarında hep görülen kalabalıkları oluştururlar.
Birlikler çoğunlukla yay-ok, kısa mızrak, kılıç ya da balta ile silahlanmış olup hasır bir kalkan taşıyorlardı. Askerler deri bir göğüs zırhı kuşanmışlardır. Fakat yüksek sınıftan kişiler daha iyi korumalı olarak metal göğüs zırhı kullanmaktaydılar. Pers ordusu başta kitlesel ok atışıyla düşmanlarını yıpratmak, ardından sonuç alıcı darbeyi indirmek için mızrak ve kılıçlarla göğüs göğüse çatışmaya girmek şeklinde bir savaş tarzı izliyorlardı. Pers piyade oluşumlarının sparabara olarak adlandırılan ilk hattı ok ve yay taşımaz, daha büyük hasır kalkan ve daha uzun (2 metreye yakın) bir mızrak taşırlardı. Pers ordusunun bel kemiğini oluşturan bu oluşum ön hatta bir "kalkan duvarı" oluşturarak diğer birlikleri karşı tarafın ok atışlarından korumaktaydı. Fakat asıl işlevleri, "düşman"la ilk göğüs göğüse çatışmaya girecek olan birlikler olmalarıdır. Pers süvarisi ise çoğunlukla okçu süvariden oluşan hafif süvariydi.
Grek kuvvetleri
Grek kent devletleri arasındaki savaş tarzı, esas olarak okçularla ve sapancılarla desteklenen hoplitlerin falanks düzenine dayanmaktadır. En azından MÖ 650'ye kadar uzanan bir dönem için böyledir. Söz konusu tarih bir Grek seramiğinin tarihlendirilmesine dayanmaktadır. Hoplitler, ağır piyade olarak uygulamada, bu şekilde savaşabilmek için gereken teçhizatı sağlayabilecek olanakları olan orta sınıf halktan oluşurdu. Atinalılar bu sınıfa "zeugites" adını vermiştir. Hoplitlerin silahları bir göğüs zırhı, karnın alt kısmını koruyan geniş bir kemer, dizlikler, tolga, aspis ya da hoplon adı verilen büyük, yuvarlak ve dışbükey bir kalkandan oluşurdu. Hoplitlerin esas silahları ise dori adını verdikleri uzun kargıdır. Bu mızrak, Pers askerlerindeki mızraklardan önemli ölçüde uzundur. Ayrıca "xiphos" adı verilen bir kılıç taşırlardı. Ağır zırh ve uzun bir mızrak, göğüs göğüse mücadelede Greklere önemli bir üstünlük ve uzun menzilli silahlara karşı ciddi bir koruma sağlamaktadır. "Peltast" ve "Psiloi" adı verilen hafif piyade unsurları da Grek kuvvetlerinin bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu oluşumların Grek ordularında önemi ve yeri giderek artmıştır. Örneğin Platea Muharebesi'ne ordunun yarıdan fazlası psiloi unsurlardan oluşuyordu. Zırh, tolga ve güçlü bir kalkan alacak maddi olanakları olmayan yoksul kesimden yetişkin erkekler savaşlara bu şekilde silahlanarak katılabiliyorlardı. Grek – Pers Savaşları'nda Grek ordusunda süvari kullanıldığına ilişkin bir bilgimiz yoktur.
Deniz savaşı
MÖ 5. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında kullanılan en gelişkin savaş gemileri triremelerdir. Uzunlukları 36 - 40 metre, genişlikleri ise 6 metre olan bu gemiler üç sıra kürekçi takımına sahiptir. Uygun rüzgar olduğunda toplam alanı 175 metrekareyi bulan yelken takımıyla hareket edebilirlerdi. Ancak yeterli rüzgar olmadığında kürekçi takımıyla hareket edilmektedir. Ancak muharebelerde, gereken manevraları yapabilmek için mutlaka kürekçi takımına dayanmak zorundadırlar. Bu gemilerde 170'i kürekçi olmak üzere 200 mürettebat istihdam edilmektedir. Denizci olarak kaptanın dışında en önemli eleman dümencidir. Kıçta, iki dümenle gemiye yön verirdi ve usta bir dümencinin savaştaki başarıda önemli payı olurdu. Pers-Yunan savaşları döneminde Grek triremeleri 10 savaşçı ve 4 okçu bulundurmaktadır. Pers triremelerinde ise 40 savaşçı ve okçu olurdu. Sadece bu unsurlardan otuz kadarı ve gemi kaptanı Persdir, çoğu kez kalanı Saka savaşçılarıdır. Gemiler, kürekçiler ve diğer savaşçılar, bağımlı devletler tarafından sağlanmaktadır. Silahlı adamların Pers ve Saka olması, özellikle Grekçe konuşan mürettebatın muharebede taraf değiştirmesini önlerdi. Grek Donanması'nda ise tüm gemiler, kürekçiler ve savaşçılar Grektir.
O dönemde Akdeniz'de temel deniz muharebesi taktikleri gemilerin pruvasında bulunan ve geminin pruvasından 2 metreden biraz fazla ileri uzanan, üç yanı keskinmahmuzu kullanarak düşman gemisini mahmuzlayarak batırmaktı. Eğer bu mümkün olmazsa trireme düşman gemisine olabildiğince yakın geçiş yapmaya ve bir taraftaki kürekleri kırarak gemiyi manevra yapmaz hale getirmeye çalışırdı. Bir başka manevra da düşman gemisine bordalayarak asker çıkarmaktı. Bu kez düşman gemisi güvertesinde kıyasıya bir çatışma yaşanırdı ki, bu herhangi bir kara çatışmasıyla hemen hemen aynı şartlarda olurdu. Her iki tarafın savaş gemilerinde bu tür olası bir çatışma için asker bulunmaktadır. Grek İttifakı Donanması'nda tam silahlı hoplitler, Pers Donanması'nda ise hafif piyadeler. Bordalamakta amaç, doğal olarak "düşman" gemisini ele geçirmektir. Her iki taraf için de, mürettebat manevrada usta ise mahmuzlamayı, yeterince usta değilse bordalamayı tercih etmek gerekecektir.
MÖ VI. yüzyıl (500'lü yıllar) öncesinde mahmuzlu savaş gemileri olduğuna ilişkin herhangi bir kanıt günümüze ulaşmış değildir. Mahmuzlu savaş gemilerine dair ilk kanıt MÖ VI. yüzyıl ortalarına denk gelen Herodot'un kaydıdır. Mahmuz, düşman gemisinin bordasını parçalayabilmesi için tunç kaplamayla sağlamlaştırılırdı. Bu yüzden geminin en pahalıya mal olan bölümüdür. Mahmuzlu gemiler, her şeyden önce çarpışmanın darbe etkisine dayanacak kadar güçlü inşa edilmeliydiler. Dahası mahmuz için gereken tunç hem oldukça pahalıdır, hem de tek parça halinde dökülen bu kısımn için uzman dökümcülere gerek duyulacaktır. Mahmuzlama, oldukça ustalık gerektiren bir manevradır. Mahmuzlama doğru yönde yapılmalı ve uygun vuruş durumuna kadar olabilecek en yüksek hızda ilerlemelidir. Bu hızın saatte 9-10 deniz mili olduğu hesaplanmaktadır. Bu anda kürekçilere emir verilir ve mahmuzlama hızına düşülür. Bu mahmuzlama hızı iyi belirlenmeli, etkili bir vuruş yapmaya yeterli olduğu gibi darbeden sonra düşman gemisinden kurtulmayı sağlayacak bir hız olmalıdır. Aksi takdirde düşman gemisine takılınıp kalınırdı. Bu durum ise, her iki geminin de aynı kaderi paylaşmasına yol açacaktır. Bu nedenle mahmuzlamanın hemen ardından kürekçilere verilen emirle geriye kürek çekilirdi.
Daha deneyimli donanmalar, "diekplous" olarak adlandırılan bir manevra uygulamaya başlamışlardı. Bu manevrada düşman hattı, bir kesimde güç yığılarak yarılmaya çalışılır, böylece düşman gemilerine geriden saldırılırdı. Bu arada, düşman gemileri hattındaki boşluklara süzülüp onlara yandan saldırmayı esas almaktadır.
Pers donanası ağırlıklı olarak Fenike, Mısır, ve (Kıbrıs) gemilerinden oluşmaktadır. Pers İmparatorluğu'nun diğer sahil bölgeleri savaşın gidişatı boyunca gemi olarak katkıda bulunacaktır.
İyon Ayaklanması (MÖ 499 – 493)
İyonya Ayaklanması, Önasya'da Pers hakimiyetine karşı askeri bir başkaldırıdır. İsyana, Aiolis, , Kıbrıs, Karya da katılmıştır ve MÖ 499 – 493 yıllarını kapsamıştır. Ayaklanma, Milet tiranları Histiaeus ve 'ın baskıcı yönetimlerine ve genel olarak yine Pers Sarayı tarafından atanmış Önasya'daki Grek kent devletleri tiranlarına karşı duyulan hoşnutsuzluktan kaynaklanmıştır.
Milet tiranı Aristagoras, MÖ 499 yılında Ege'deki Nakşa Adası'nı ele geçirmek için Sard Satrabı ile birleşik bir sefer başlatmıştır. Bu sefere çıkmaktaki amacı, Milet'teki durumunu, hem saygınlık, hem de parasal yönden sağlamlaştırmaktı. Bu seferin başarısızlıkla sonuçlanması Aristagoras'ı daha da olumsuz etkilemiştir. Pers Sarayı'nca görevden alınacağını düşünmeye başlamıştır. Azledilmeyi beklemek yerine, tüm Batı Anadolu'ya yayılacak bir ayaklanma başlattı.
Atina ve Eretria birlikleri ile desteklenmiş İyon birlikleri MÖ 498'de harekete geçtiler, Sard'ın aşağı kentini ele geçirip yaktılar. Ancak aşağı kentte yangın çıkması üzerine kuşatmayı kaldırıp geri çekildiler. Geri çekilirken, Sard'a yardım için gönderilen Pers birliklerince izlendiler ve Efes yakınlarında bu birliklerin süvari unsurlarınca savaşa zorlandılar. (Efes Muharebesi) olarak anılacak bu muharebede Grek birlikleri ağır biçimde hırpalandılar. Sard'a karşı girişilen bu İyon saldırısı, ilk ve son saldırgan girişim olmuştur. Bundan sonra İyon kentleri hep savunmada kalmıştır. Ancak Pers tepkisi şiddetli oldu. Ayaklanan tüm bölgelerin, en ücra köşelerine varıncaya dek kontrol altına almak için MÖ 497 yılında üç koldan saldırıya geçtiler. Fakat Karya'nın da ayaklanması üzerine en büyük kuvvet, yön değiştirerek Karya'ya yönelmiştir.Karya üzerine ilerleyen Pers birlikleri ilk muharebelerde başarılı olup Halikarnassos üzerine ilerlediler. 'ya ulaşan bu hatta Karya kuvvetleri tarafından tuzağına düşürüldüler. Buradaki (Pedasa Muharebesi), Pers ordusunun imha olması, Daurises ve komutanlarının savaş alanında ölmesiyle sonuçlanmıştır. Burada uğranılan ağır yenilgi, MÖ 496 – 495 yıllarında savaşın duraklamasına yol açmıştır.
Kendini toparlayan Pers Sarayı, orduyu ve donanmayı yeniden tertipleyerek MÖ 494 yılında, ayaklanmanın merkez üssü durumundaki Milet'i hedef almıştır. İyon Filosu Milet'i deniz tarafından savunmaya çalıştı, ancak Lade Deniz Muharebesi'nde ağır bir yenilgiye uğradı ve muharebe alanından çekilerek Sisam'a sığındı. Milet kuşatıldı, ele geçirildi ve halkı köle edildi. Bir yandan İyon Donanması'nın uğradığı yenildi, diğer yandan Milet'in düşmesi İyon Ayaklanması'nın da sonunu getirmeye yetmiştir. Bu yenilgiler ardından Karya da Pers hakimiyetine boyun eğdi. Pers kuvvetleri MÖ 493 yılını, Anadolu'nun batı sahillerinde halen direnmekte olan kent devletlerini ezmekle geçirdi. Ardından adil ve dürüst olduğu ileri sürülen bir barış antlaşması yürürlüğe konuldu.
İyon Ayaklanması, Grek dünyasıyla Pers İmparatorluğu arasındaki ilk geniş çaplı çatışmadır ve Grek – Pers Savaşı'nın ilk evresini oluşturur. Önasya kesin bir biçimde Pers hakimiyetine girdiyse de I. Darius'un ayaklanmaya destek oldukları için Atina ve Eretria'yı cezalandırmaya kararlıydı. İmparatorluğunun istikrarına karşı süregelen bir tehdit olarak gördüğü Grek dünyasını, tüm Yunanistan'ı istila etmeye karar vermesine nedendir.
Yunanistan'a Birinci Pers Saldırısı (MÖ 492 – 490)
İyonya'nın istilasından sonra Persler bir sonraki hareketlerini planlamaya giriştiler. Bu hareket tarzı, Atina ve Eretria'yı cezalandırmak ve Yunanistan'dan imparatorluklarına gelecek tehdidi ortadan kaldırmak üzerine kurulu olacaktır. Yunanistan'ın istilasını amaçlayan Pers harekâtı iki ana seferden oluşacaktı.
Mardonius Seferi (MÖ 492)
İlk askeri sefer I. Darius'un damadı olan tarafından yürütüldü. Mardonius'un görevi Trakya'ya yeniden boyun eğdirmekti. Trakya, MÖ 513'te Pers hakimiyeti altına alınmış, ama İyon Ayaklanması sırasında Pers etkisinden çıkmıştı. Mardonius, Makedonya'yı Pers İmparatorluğu'na bağlı bir ülke haline getirmeyi başarmıştır. Daha önce müttefik fakat bağımsızdı. Ancak seferin devamında Mardonisun donanması Aynoroz Yarımadası koyunda yakalandığı bir fırtınada ağır kayıplara uğradı. Bu nedenle sefer ilerleyemedi. Mardonius daha sonra Trak kabilelerinin kampına düzenlediği bir baskın sırasında yaralandı. Böylece Orduyla birlikte Asya'ya geri döndü.
Ertesi yıl Darius, niyetini açıkça ortaya koyarak tüm Grek kent devletlerine elçiler gönderdi ve onlardan kendi iradesine ve yönetimine boyun eğmelerini istedi. Atina ve Sparta hariç diğerlerinin büyük bölümü boyun eğdiler. Atina ve Sparta ise elçileri infaz ettiler. Bu davranış açıkça savaş ilanıydı. Bunun üzerine Darius, bir sonraki yıl girişilecek bir askerî harekât için hazırlıklara başladı.
Datis Seferi (MÖ 490)
MÖ 490'da Amiral 'e ve Satrap Artaphemes'in oğlu General Artaphemes'e, ordu ve donanmadan oluşan bir istila seferi için komutanlık verildi ve Donanma 'dan yelken açtı. Donanma'nın ilk hedefi Rodos'tu. Amiral Datis, Ada'nın kentini kuşattı fakat bu kuşatma başarılı olmadı. Bu konuyla ilgili Ada'daki bir Lidya tapınağının vakanüvisinde kayıt tutulmuştur. Bu kez Nakşa Adası'na yelken açıldı. Amaç, Artaphernes'in harekâtını başarısız kılan direnmenin intikamını almaktı. Ada sakinlerinden çoğu dağlara çekildiyse de Pers askerleri tarafından ele geçirilip köle yapıldılar. Pers Ordusu kenti ve tapınağı yakmıştır. Filo, Ege'yi adeta adadan ataya sekerek katederek Eretria yönünde ilerledi. Bu ilerlemede her adadan asker ve rehine alındı.
Donanma Eğriboz'a ve ana hedeflerden ilkine Eretria'ya yöneldi. Eretrialılar Perslerin karaya çıkmasını ya da ilerlemesini engellemek için hiçbir girişimde bulunmadılar. Böylece kentlerinin kuşatılmasına izin verdiler. Altı gün boyunca surların önünde her iki taraf için kayıplara mal olan çatışmalar sürdü. Ancak yedinci gün iki saygın Eretrialı, kente ihanet ederek kapıları açtı. Kent, yerle bir edildi, tapınaklar ve kutsal mekanlar yağmalandı ve yakıldı. Kent halkı da I. Darius'un komutanlarının açıklamalarına göre tümüyle köleleştirildi.
Maraton Muharebesi
Pers Donanması ve Ordusu, Attika Yarımadası sahillerinden güneye inerek 'nde, Atina'dan yaklaşık 40 km. mesafede karaya asker çıkarmıştır. Perslerle savaş deneyimi olan Miltiades komutasındaki Atina Ordusu, Maraton Ovası'nın iki yanını da tutmak için yürüyüşe geçmiştir. Ovadaki beş gün savaşsız geçti. Sonra Atina komutanlığı saldırmaya karar verdi. Pers Ordusu'nun sayısal üstünlüğüne karşın, hoplitlerin Pers hafif zıhlı piyadesi karşısında kesin bir üstünlüğü, bu muharebe sırasında açıkça görülmüştür. Pers Ordusu'ndan sağ kalanlar savaş alanını terk ederek gemilere çekildiler. Herodot savaş alanında 6.400 Pers cesedi olduğunu yazmaktadır. Atina'nın kayıpları ise sadece 192 kişidir.
Pers Donanması kısa sürede denize açılırken Atina Ordusu da olabildiğince hızla Atina'ya döndü. Datis'in Atina yakınlarına yapabileceği bir çıkarmayı önlemek için zamanla yarışarak Atina'ya ulaştılar. Fırsatı kaçırdığını gören Artaphemes o senenin seferini sona erdirerek Asya limanlarına geri dönmüştür.
Maraton Muharebesi Grek – Pers Savaşı'nda, Grek kuvvetlerinin Pers Ordusu'nun üstesinden gelebileceğini göstermesi açısından bir dönüm noktası sayılabilir. Dahası, ağır silahlanmış hoplitlerin, akıllıca sevk ve idare edildiğinde daha üstün bir askeri oluşum olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca Maraton Muharebesi, günümüzün maraton yarışına ilham teşkil etmesi yönünden de ünlüdür.
Ara dönem MÖ 490 – 480
Pers İmparatorluğu
İlk istila girişiminin başarısız olması ardından, Yunanistan'ı tümüyle işgal etme için I. Darius, devasa bir ordu toplamaya girişti. Ancak önce Babil'de iki ayaklanma oldu. Ardından MÖ 486 yılında Mısır tebaası ayaklandı. Bu iki ayaklanma da Grek dünyası için büyük bir şans olarak görülebilir. Bu sayede Pers seferi gecikmiştir ve Atina, MÖ 486 yılında bulunan geniş bir gümüş yatağından, güçlü bir donanma inşa edebilmek için yararlanacak zamanı bulmuştur. Bu durum, Yunanistan seferini belirsiz bir tarihe ertelenmesine neden olmuştur. I. Darius, Mısır üzerine yürümek için hazırlıklarını sürdürürken öldü. Tahta oğlu ve varisi I. Serhas geçmiştir. I. Serhas Mısır ayaklanmasını bastırdıktan sonra hızla, babasının hazırlıkların başlattığı Yunanistan üzerine sefer için çalışmaya başladı. Bu sefer, büyük çaplı bir istila olmasından dolayı ayrıntılı bir planlamayı, büyük miktarda malzeme ve erzağı tedarik etmeyi, büyük sayıda asker toplamayı gerektirecektir. I. Serhas'ın Yunanistan'a giriş planı, Çanakkale Boğazı kıyılarına ulaşarak buradan yüzer köprülerle Gelibolu Yarımadası'na geçmektir. Daha ileriki aşamada Aynoroz Yarımadası'nın kıstağında bir kanal kazmak içinde planlamalar yapılmış, kazı çalışmaları başlatılmıştır. Bu civarda MÖ 492 yılında sahil hattını geçen Mardonius'un donanması yakalandığı fırtınada elden çıkmıştı. Bu plan, çağdaş bir askerî harekât için bile üstesinden gelinmesi güç teknik sorunlar içeren bir plandı. Bu haliyle I. Serhas'ın hırsını ve cesaretini yansıtmaktadır.
Aralarında Argos'un da olduğu birkaç Grek kent devleti Pers İmparatorluğu'yla yakınlaşma eğilimindeydiler. Bu kentler, Pers Ordusu sınırlarına ulaştığında bütünüyle tarafsız kalma sözü verdiler.Teselya'nın Larisa kentinin yönetiminde etkin olan Aleuadae ailesi, Pers istilasını kendi güç alanlarını genişletmek için bir fırsat olarak görmekteydiler.Tebai ise, açıkça Pers yandaşı olmasa da istila kuvvetleri Yunanistan'a girdiğinde destek olmaya yanaşacak gibi görünüyordu.
Yaklaşık dört yıl süren hazırlıklar ardından I. Serhas, MÖ 481 yılında Yunanistan'ın istilası için harekete geçti. Herodot, Pers Ordusu'na asker veren 46 etnik grubun adını belirtmektedir. Ordu, MÖ 481 yılının yaz ve sonbahar aylarında Önasya'da toplandı. Doğu satraplıklarından ordular Kapadokya civarında toplanıyor ve kışı geçirmek üzere Serhas'ın geldiği Sard'a intikal ediyordu. Bahar başlarında bu kuvvetler Abidos'a ilerlediler ve orada batı satraplıklarının kuvvetleriyle birleştiler.
Pers kuvvetleri
I. Serhas'ın, Yunanistan'ı istila için topladığı kuvvetlerin sayısı, sonu gelmez tartışmalara konu olagelmiştir. Birçok günümüz tarihçisi, Herodot'un verdiği 2,5 milyonluk rakamı ve diğer antik tarihçilerin rakamlarını gerçekçi bulmayarak kabul etmezler. Konu halen tartışılır olmakla birlikte 200 bin rakamı, fazla itiraz görmemektedir ve makul sayılır.
Pers Filosu'nun büyüklüğü de, daha az olmakla birlikte ayrı bir tartışma konusudur. Herodot ve diğer antik yazarlar, 1.207 gemi sayısında aşağı yukarı hemfikirdir. Antik çağdaki donanmaların genel yapısına bakıldığında 1.200 civarında bir rakamın makul kabul edilmesi mümkündür. Günümüz tarihçilerinden bir kısmı, Salamis Deniz Muharebesi'deki sayı bundan doğal olarak daha düşük olmak kaydıyla bu rakamı kabul etmektedir. Bu konudaki diğer çalışmalar, İlyada'da Grek donanması toplam rakamı konusundaki verilere dayanarak karşı çıkmaktadır. Pers İmparatorluğu'nun Ege'de 600 gibi bir rakamdan fazla savaş gemisini toplayamayacağı ileri sürülmektedir.
Grek kent devletleri
Atina
Maraton Muharebesi'nin kahramanı kabul edilen Miltiades, savaştan sonraki yılda küçük bir çatışmada yaralandı. Sağlığını kaybetmesinden yararlanan Atina'nın eski ve soylu bir ailesi olan Alcmaeonid ailesi Miltiades'in kovuşturulması için harekete geçti. Miltiades'e, Atinalıları yanıltmak suçunda yüklü bir para cezası verildi. Fakat yaralanmasından birkaç hafta sonra öldü.
Yoksulların desteğine dayanan Themistokles, Miltiades'in ölümünden doğan boşluğu doldurdu ve izleyen on yıl boyunca Atina'da en güçlü politikacı oldu. Bu dönem boyunca Themistokles, Atina'nın güçlü bir donanmaya sahip olması gerektiği görüşünü sürekli savunmuştur. Esasen Themistokles'in çıkış noktası MÖ 491 yılında gelişen bir dizi olaya dayanmaktadır. Bu sene I. Darius'un Grek kent devletlerine elçiler göndererek kendisine boyun eğmelerini istemişti. Aegina Darius'un iradesini kabul etmiştir. Bu durumda Atina'nı limanının hemen karşısındaki Aegina'nın bir Pers deniz üssü halline getirilebileceği endişesi doğmuştur. Bunun üzerine Sparta'dan destek istendi. Sorun Sparta tarafından çözümlendiyse de Themistokles, Aegina Donanması karşısında güçlü bir donanmaya sahip olmayı savunmaya başlamıştır. Destek sağlamak için olanakları da vardı, çünkü Aegina, deniz ticaretinde Atina'nın en güçlü rakiplerinden biridir. Aegina'nın Pers talepleri karşısında takınabileceği tutum, elverişli bir siyasi bahane olarak kullanıldı. Atina, Aegina'yı Yunanistan'a ihanet etmekle, Pers askerî gücünü davet etmekle suçladı. Kısa süre sonra Atina'nın 'daki maden ocaklarında MÖ 483'te büyük bir gümüş damarı bulunmuştur. Themistokles, gümüş madeninin yeni bir trireme filosu yapılmasında kullanılmasını öneriyordu ve böyle bir filonun Aegina ile uzun süreli bir savaşı destekleyeceğini savundu.Plutarkhos, Themistokles'in bilinçli olarak Pers İmparatorluğu'ndan söz etmediğini ileri sürmektedir. Bir bakıma, Pers İmparatorluğu'nun Atinalılar gözünde uzak bir tehdit olduğunu görüyordu. Yine de bu filonun asıl amacı Pers gücüne karşı koymak olacaktı. Ancak pek çok Atinalının böyle bir filoya Pers tehdidine karşı koyabilmek için ihtiyaçları olduğunu kabul ettikleri ileri sürülebilir. Atinalılar bu sürede, Pers İmparatorluğu'nun Yunanistan'ı istila etme niyetini açıkça görebiliyorlardı. Themistokles'in deniz gücüne ilişkin politikası, Pers tehdidinin varlığıyla daha da güçlü bir politik tutum olarak görünüyordu. Sonuçta bu gümüş madeninden yararlanılarak Atina Donanması 200 triremeden oluşan bir deniz gücü haline getirilmiştir.
Themistokles'in donanma konusundaki politik görüşü, Aristides'in güçlü karşı çıkışlarına rağmen kolaylıkla kabul görmüştür. Orta sınıf bir aileden gelen ve Themistokles'in en büyük rakibi olan Aristides, bu politikaya kesin olarak karşıdır. Esasen bu teklifin kolayca kabul edilmesi, bir ölçüde en yoksul Atinalılar için, donanmada kürekçi olarak iş olanağı sağlayacağı içindi. Sonuç olarak gümüş madeni, güçlü bir donanma inşası için kullanıldı. Aristides Themistokles'in politikasına karşı çıkmayı sürdürdü. Kış boyunca oluşan bu iki karşıt siyasi fraksiyon arasındaki gerilim giderek arttı. Sonuç olarak MÖ 482'de Themistokles ile Aristides arasındaki karşıtlık, açık bir mücadeleye dönüştü. Aynı yıl Holland'a göre tarihin ilk referandumuyla Aristides sürgüne gönderildi ve Themistokles'in politikası benimsendi. Öyle ki Atinalılar, Pers istilası hazırlıklarının farkında olduklarından Themistokles'in istediğinden daha çok geminin yapımı için onay vermiş oldular. Böylece Pers saldırısı yaklaşırken Themistokles, Atina'nın politik liderliğini elde etmişti. Donanmanın kaç gemiye çıkarılacağı konusunda antik kaynaklarda açık bir ifade yoktur. Bazı tarihçiler, başta 100 gemi öngörüldüğünü, İkinci Pers İstilası girişimi sırasında ikinci bir oylamayla bu sayının arttırıldığını ileri sürmektedirler.
Sparta
Sparta Kralı MÖ 491 yılında yerini kuzeni 'e devretmek zorunda kalmıştı. Ancak bu yeterli olmadı, MÖ 490'dan kısa bir süre sonra, geçmişte Pers Sarayı'na bağlılık gösteren Aegina Adası karşısındaki tutumu nedeniyle ağır baskı altında kaldı. Bu baskıyla sürgünü seçti ve Perslere sığındı. Demaratus daha sonra I. Darius'a ardından da I. Serhas'a, Yunanistan'la ilgili konularda danışmanlık yaptı. İkinci Pers İstilası sırasında I. Serhas'ın yanındaydı. Herodot'un 7. kitabının sonunda Demaratus'un, Yunanistan'ı hedef alan ikinci saldırısı başladığında Sparta'ya balmumu kaplanmış boş bir tablet gönderdiğinden söz edilir. Balmumu kazındığında, I. Serhas'ın planını gösteren, böylece Spartalıları uyaran bir mesaj ortaya çıkmıştır. Kleomenes'in kızı, Leonidas'ın karısı olan Gorgo dışında hiç kimse balmumunu kazımayı akıl edememişti, bir o akıl etmişti. Ancak pek çok tarihçi bu bölümün, 7. kitabın sonu ile 8. kitabın başı arasındaki boşluğu doldurmak için başka bir tarihçi tarafından sonradan eklendiğini düşünmektedir. Dolayısıyla Herodot'un bu anlatımının doğruluğu kesin değildir.
Grek İttifakı
I. Serhas, MÖ 481 yılında özellikle Atina ve Sparta'yı hariç tutarak diğer Grek kent devletlerine elçiler göndererek, "toprak ve su" sunulmasını istedi. Çağın geleneklerine göre bu, bağlılık anlamındaydı. Yunanistan'ın kuzey kesimindeki pek çok kent devleti, Pers topraklarına daha yakın olmalarının verdiği endişeyle bu isteği kabul etmiştir. Bu yaklaşımın Yunanistan'ın güney kesimde yarattığı tepki, bu iki kent devleti etrafında bir araya gelme süreci başlattı. MÖ 481 baharında bazı Grek kent devletleri Korint'te toplanarak bir ittifak oluşturdular. Bu ittifakın yardım talep etmek için elçi göndermek ve ortak görüşe varıldığında katılan kent devletlerinden savunma noktalarına asker sevk etme yetkisi vardır. Herodot'da bu ittifaka özgün bir ad geçmez. Kısaca "οἱ Ἕλληνες" olarak adlandırır. Genel anlamda "Perslere karşı ittifak yemini etmiş olan Grekler" olarak anlaşılabilir. Buradan itibaren "Grek İttifakı" olarak bahsedilecektir. Sparta ve Atina bu ittifakta lider güç konumundaydılar. Yine de tüm kent devletlerinin görüşleri, bir savunma stratejisi oluştururken belirleyici rol oynamıştır. Müttefikler kongresinin iç işleyişi ya da oturumlardaki tartışmalar hakkında fazla bir bilgi yoktur. Sadece, hemen hemen 700 olan Grek kent devletlerinin 70'inin delege gönderdiğini biliyoruz. Bununla birlikte, birçok kent devleti halihazırda birbirleriyle teknik olarak savaş durumundayken bu birlik dikkate değerdir.
Yunanistan'a İkinci Pers Saldırısı (MÖ 480 – 479)
Trakya, Makedonya ve Teselya MÖ 480 başları
Tüm ordunun Çanakkale Boğazı kıyılarında toplanmasından sonra I. Serhas ordusunu, burada kurulan iki yüzer köprüden Çanakkale Boğazı'nı geçirerek (karşıda, günümüzde yakınlarındaki Sestos'a) karşıya geçirilerek ileri harekete başlattı. Ordu'nun Çanakkale Boğazı'nı geçişi muhtemelen MÖ 480 yılının Mart ayındadır. Bu yüzer köprüler toplam 600 teknenin birbirine bağlanmasıyla oluşturulmuştur. Gemiler, akıntıya dik olarak birbirine bağlanmış, üzerlerine kalaslar uzatılıp kenetlenmiş, daha sonra tahta bir taban döşenmiştir. Bu tahta taban üzerine toprak atılmıştır. Son olarak da iki yana korkuluklar yapılmıştır. Köprülerin üç yerinde, gemilerin geçebilmesi için açıklık vardır. Yüzer köprüler üzerinden asker ve malzeme sevkiyatı yapılırken bu açıklıklar muhtemelen çekilen halatlar yardımıyla kapatılıyordu. Yine de akıntı ve rüzgar için iki yanlarda denize demir atılmıştır.
Avrupa Kıtası'na geçişi tamamlanan Pers Ordusu Yunanistan üzerine yürümeye başlamıştır. Ordunun, Avrupa Kıtası'na geçirildiği bölge olan Hellespont'dan (bugünkü Gelibolu Yarımadası) 'ye (günümüz Orta Makedonya'nın doğu sınırlarında) ulaşması üç ay sürmüştür. Bu arada 'ta duraklayıp donanmanın ulaşması beklenmiştir. Burada I. Serhas, ilk yürüyüşe geçildiğinde etnik kökene göre düzenlenmiş orduyu, taktik birimler olarak yeniden tertipledi.
Grek İttifakı Kongresi MÖ 480 yılı baharında yeniden toplandı. Bu toplantıda Pers ilerleyişini durdurmak için savunmanın, Tesalya'daki dar Tapınak Vadisi'nde yapılmasına karar verilmiştir. Sparta Kralı Euenetus ve Themistokles komutasında 10 bin kişilik bir kuvvet geçide gönderildi. Ancak geçide ulaştıklarında Makedonya Kralı I. Alexander'dan habercileri kampa gelmiştir. Bu haberciler, Pers Ordusu'nun ve Donanması'nın büyüklüğünü anlatarak "ayaklar altında çiğnenmemelerini, oradan ayrılmalarını" tavsiye etmişlerdir. Bu arada Tapınak Vadisi'nin Teselya'ya ulaşan tek yol olmadığı, Makedonya'nın tepelik bölgesinden geçen bir başka yol daha olduğu keşfedildi. Bu durumda Pers ordusunun vadiyi hiç kullanmadan Sarantoporo Geçidi üzerinden yürüyebileceği, Grek kuvvetlerinin gerisine sarkarak bu orduyu imha edeceği açıktır. Bunun üzerine vadiyi tutmak için gönderilen Grek kuvvetleri geri çekilmiştir.
Kısa bir süre sonra da Pers Ordusu'nun Çanakkale Boğazı'nı geçtiği haberi ulaştı. Bu durum üzerine Themistokles, Müttefikler'e ikinci bir strateji önermiştir. Themistokles'e göre Yunanistan'ın güneyine, Boeotia, Attika ve Mora Yarımadası'na inmek için Pers Ordusu, yine aynı şekilde dar bir geçit olan Thermopylae Geçidi'nden geçmek zorunda olacaktı. Burada Grek hoplitler, sayıca çok üstün de olsa Pers Ordusu'nu kolaylıkla durdurabilirdi. Öte yandan, Pers Ordusu'nun Thermopylae Geçidi gibi dar bir geçitten kaçınmak için deniz yolunu seçmesi durumunda, Atina ve Müttefik donanması Eğriboz'un kuzeyindeki Artemision Boğazı'nı tutmalıydı. Bu taktik olarak da zorunluydu çünkü, Pers Donanması Thermopylae kuvvetlerinin gerisine asker çıkarabilirdi. Karada Thermopylae Geçidi'ni, denizde de Artemision Boğazı'nı, savunmanın dayanak noktaları olarak almak şeklindeki bu ikili strateji Kongre'de kabul edilmiştir. Ancak Mora Yarımadası halkı, yarımadayı Korint Kıstağı'nda savunmak için bu planın dışında kaldılar. Bu yüzden Atina'nın çocuk ve kadın nüfusu, Salamis Adası'na tahliye edilmek zorunda kalınacaktır.
Thermopylae ve Artemision Deniz muharebeleri (MÖ 480 Ağustos)
I. Serhas, Thermopylae'ye ulaşma zamanının hem Olimpiyat Oyunları'na hem de Sparta'nın önemli bir ulusal kutlaması olan Carneia'ya denk geleceğini hesaplamıştı. Spartalılar açısından bu dönemde savaşmak, kutsal değerlere saygısızlık sayılmaktadır. Bu uygun olmayan koşullara karşın topraklarına yaklaşan tehdidi ciddiyetini gören Sparta, Kral I. Leonidas'ı kişisel korumasını oluşturan 300 hippeisi (kraliyet muhafızları) savaşa sevk etmiştir. Geleneksel olarak seçkin savaşçılar olan hippeislerin yerine, halen çocuk yaşta sayılacak acemiler alındı. Leonidas, Grek İttifakı'na katılmış olan Mora'dan ve Thermopylae yolundaki diğer kentlerden katılan kuvvetlerce güçlendirildi. Bu kuvvetler Thermopylae Geçidi'ne ulaştıklarında, en dar yerinde daha önce Fokida'lıların inşa etmiş olduğu savunma duvarını işgal ettiler. Duvar, onarıldı ve Pers Ordusu'nu karşılamak üzere hazırlıklara girişildi.
Pers Ordusu Thermopylae'ye Ağustos ayı ortalarına ulaşmıştır. Serhas, Grek İttifakı'nı oluşturan birliklerin gevşemeleri beklentisiyle dört gün saldırıya geçmeyerek hareketsiz kalmıştır. Ama bu beklemede daha gerçekçi nedenler, fırtına nedeniyle Donanma'nın halen bölgeye ulşamamış olmasıdır. Sonunda I. Serhas, Müttefiklerin geçidi savunmakta kararlı olduğuna inandı, Donanma da bölgeye ulaşmıştı ve birliklerine saldırı emri verdi. Ancak Geçit, falanks düzeni için neredeyse ideal bir durum yaratıyordu. Pers saldırıları savunma hattını yaramadı. İki gün boyunca Grek savunması, Ölümsüzleri'in taarruzları da dahil olmak üzere tüm Pers saldırılarını durdurmayı başarmıştır. Ancak ikinci günün sonuna doğru Ephialtes adında bir köylü Perslere, Grek hatlarının gerisine çıkabilecekleri bir dağ patikasında rehberlik edebileceğini söylemiştir. Gözcüler kuşatılmak üzere olduklarını bildirdiğinde Kral Leonidas Grek kuvvetlerinin büyük bölümünü geri göndererek, muhtemelen iki bin adamıyla artçı kuvvet olarak kaldı ve geri çekilmeyi örttü. Muharebenin son gününde Kral Leonidas ve adamları duvarlardan ileri çıkarak Pers saldırılarını göğüsledi. Geçidin geniş bir bölümünde, yapabildikleri kadar Pers askerini öldürmeye çalıştılar. Sonuçta Kral Leonidas ve tüm adamları öldürülmüştür.
Thermopylae Muharebesi sırasında 271 triremeden oluşan bir Grek İttifakı Donanması Artemision Boğazı'nı Pers Donanması geçişini önlemek üzere tutmuştu. Bu önlemle Thermopylae kuvvetlerinin deniz kanadı örtülmüş oldu. Grek İttifakı Donanması üç gün boyunca Boğazı muharebe ederek tutmayı başarmıştı. Zaten üçüncü günün akşamı, Kral Leonidas ve kuvvetlerinin kaderi hakkındaki bilgi Donanma'ya ulaştı. Hem uğranılan kayıplardan, hem de Artemision Boğazı'nı tutmanın artık gereği kalmadığından Donanma, Artemision Boğazı'nı bırakarak Salamis Adası'na çekilmiştir.
Salamis Deniz Muharebesi (MÖ 480)
Thermopylae Muharebesi'nin zaferi tüm Boeotia'nın ve Attika'nın Pers Ordusu önünde açılmasını sağlamıştır. Buradaki yenilgi, Grek İttifakı'nın Atina da dahil olmak üzere Korint Kıstağı kuzeyindeki tüm Grek kentlerini Pers hakimiyetine terk etmesine neden oldu. Bu arada Atina'da halen kalan sivil nüfus da Grek İttifakı Donanması'yla Salamis Adası'na tahliye edildi. Diğer yandan Atina'dan çekilen Peloponez kuvvetleri, Yunanistan anakarası ile Mora Yarımadası'nı bağlayan Korint Kıstağı boyuna bir savunma hattı hazırlamaya başlamıştır. Bir başka önlem olarak da Megara'dan gelen yol tahrip edildi. Sonuçta Atina düştü. Küçük bir grup Atinalı Akropolis'te kendilerini savunmaya çalıştı ama sonunda ezildiler. Ardından I. Serhas, Atina'nın yerle bir edilmesini emretmiştir.
Pers Ordusu bu aşamada Yunanistan'ın büyük bir bölümünü istila etmiştir. Ancak I. Serhas, Thermopylae Geçidi'ndeki ve Artemision Boğazı'ndaki gibi bir karşı koyuşu muhtemelen beklemiyordu. Artık savaşı olabildiğince kısa sürede sona erdirmek kararındadır. I. Serhas, eğer Grek İttifakı Donanmasını imha edebilseydi, Grek dünyasını teslim olmaya zorlamak için avantajlı bir durumda olabileceğini söylemek olanaklıdır. Diğer yandan Themistokles'in umduğu gibi Grek Donanması Pers Donanması'nı imha edebilirse, Yunanistan'ın istilasını o aşamada engelleyebilecekti. Bu nedenle Grek İttifakı Donanması, Pers Donanması'nın gelişi yakın olmasına karşın Eylül ayında Salamis Körfezi'nde kalmıştır. Hatta Atina düştükten sonra bile Pers Donanması'nı Themistokles'in hilesi ile savaşa çekmek için özellikle Salamis sahilleri açığındadır. Ancak Donanma'nın Salamis'te topluca kalması, görünüşe göre bütünüyle Themistokles'in çaba ve gayretleriyle olmuştur. Esasen Grek komutanlar, Korint Kıstağı'nı dahi bırakıp, kentlerinin savunması için çekilmek kararındaydılar. Yine Themistokles'in ustaca bir hilesi ile Pers Donanması Salamis Boğazına girmiş ve Salamis Deniz Muharebesi'ni başlatmıştır. Bu sıkışık alanda kalabalık Pers Donanması manevra yapmakta zorlandı ve savaş düzeni bozuldu. Bu fırsattan yararlanan Grek İttifakı Donanması saldırıya geçti ve en az 200 Pers gemisini batırdı ya da ele geçirdi. Bu deniz zaferi, Mora Yarımadası'nı bir istiladan kurtarmıştır.
Pers deniz gücünün üstünlüğü ortadan kalkınca I. Serhas, Grek İttifakı Donanması'nın Çanakkale Boğazı'na yelken açarak duba köprüyü imha etmesinden endişe etmeye başlamıştır. Generallerinden Mardinaus, seçkin piyade ve süvari birliklerinden oluşan bir orduyla Yunanistan'da kalmaya ve istilayı tamamlamaya gönüllü oldu. I. Serhas ise ordunun büyük bir bölümüyle Asya'ya geri çekilmiştir. General Mardonius, kışı Boeotia ve Tesalya'da geçirirken Atinalılar bu sayede yakılıp yıkılmış kentlerine geri dönme ve kışı orada geçirme fırsatı buldular.
Platea Muharebesi ve Mykale Muharebesi (MÖ 479 Haziran)
Kış süresince Grek İttifakı içinde bazı gerginlikler kendini belli etmeye başlamıştı. Gerginlik bir bakıma Atina'dan kaynaklandı. Atina, Korint Kıstağı'nın gerisinde güvenlik altında değildi. Grek İttifakı savunma stratejisi kentin bir işine yaramıyordu. Oysa Atina Donanması, Mora Yarımadası'nın güvenliğinde kilit rol oynamaktadır. Böyle olunca Atina'yı da içine alacak bir savunma stratejisi belirlenmesini istediler. Ancak bu istekleri karşılık bulmamıştır. Bunun verdiği rahatsızlıkla baharda, Grek İttifakı Donanması'ndan çekilmeye karar verdiler. Grek İttifakı Mora Kıstağı'ndan ileriye bir ordu göndermeyi riskli bulurken diğer yandan General Mardonius da Kıstağa saldırmayı yarasız görerek bu yüzden Tesalya'da hareketsiz kalmıştır. Bir ara, Atina'ya Makedonya Kralı I. Aleksander'in arabuluculuğuyla bir barış önerisinde bulunarak Grek İttifakı'nı kırmak için harekete geçti. Ancak Atina, Sparta'nın bu öneriden haberi olduğundan emindi ve bu yüzden öneriyi geri çevirdi. Bunun üzerine Pers kuvvetleri yeniden Atina üzerine yürüdü ve bir kez daha tahliye edilmiş olan kenti ele geçirdi. General Mardonius, Salamis'e çekilmiş olan Atinalılara barış teklifini bir kez daha yeniledi. Ancak bir kez daha reddedildi. Atina, Megara ve Sparta'ya elçi göndererek yardım istediler. Eğer Sparta yardım etmeyecek olursa Pers taleplerini kabul etmekle tehdit ediyorlardı. Buna karşılık Sparta, Mora kent devletlerinden topladığı büyük bir orduyla Perslerin üzerine yürüdü.
Üzerine bir ordunun geldiğini öğrenen General Mardonius, Boeotia'ya Plateaa yakınlarına çekilmeye başladı. Amacı, Grek İttifakı kuvvetlerini, süvarilerini kullanabileceği açık bir araziye çekmekti. Sparta kral naibi Pausanias komutasındaki müttefik ordusu, böylesi bir taktikle karşılaşmaktan kaçınarak Plateaa dışında yüksek bir arazide kamp kurmuştur. Çatışmalar ve menavralarla geçen birkaç günden sonra Pausaias, bir gece vakti kuvvetlerin başlangıç mevzilerine çekilmesi emri verdi. Bu manevra durumu olumsuz hale getirdi. Atina, Sparta ve Tegean birlikleri birbirinden koparak farklı tepelerde kalmış oldular ve böylece güçleri yayıldı. Saldırmak için daha iyi bir fırsat olamayacağını gören Mardonius, tüm ordusuna ileri hareket emri vermiştir. Ancak Pers piyadesi, ağır zırhlı Grek hoplitleri karşısında etkili olamadı ve Spartalılar General Mardonius'un muhafız hattını yararak onu öldürdüler. Pers ordusu bozgun halinde dağıldı. Dağılan birliklerden 40 bin asker Tesalya üzerine çekilmeyi başardı. Artabazus komutasındaki bu birlikler Byzantion üzerinden Asya'ya geçtiler. Fakat askeri kampa çekilenler orada tuzağa düştüler ve kılıçtan geçirildiler.
Herodot, Plateaa Muharebesi'nin öğleden sonrasında, zafer kazanıldığı haberinin Grek İttifakı Donanmasına ulaştığını yazmaktadır. Donanma bu sırada İyonya kıyılarında, Mykale Dağı açıklarındaydı. Bu haber Grek Donanması'ndaki askerlerin morali üzerinde olumlu bir etki sağladı. Aynı gün gerçekleşen Mykale Muharebesi kesin bir Grek zaferiyle sonuçlandı. Pers Donanması'nın kalıntıları da, ki bu gemiler sahile çekilmişti, imha edilince I. Serhas'ın deniz gücü tümüyle ortadan kalktı. Artık Grek deniz gücü Ege Denizi'nde duruma hakimdi. Günümüz tarihçileri her iki savaşın da aynı gün gerçekleşmiş olmasından kuşkuludur. Mykale Muharebesi'nin, Platea haberi Grek kuvvetlerine ulaştığı gün gerçekleşmiş olabileceği ileri sürülmektedir.
Grek karşı saldırısı (MÖ 479–478)
Mykale Muharebesi savaşın bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Savaşın yeni bir evresinin başlangıcı sayılır ve bu noktadan itibaren Grek İttifakı kuvvetleri Yunanistan dışındaki Pers gücüne karşı taarruzi bir strateji izleyecektir. Esasen Grek kuvvetleri Platea'de de karşı taarruzdaydı. Ancak Platea Yunanistan topraklarında olduğundan "savunma" bağlamında değerlendirilir. Mykale zaferinin ilk etkisi, Önasya'daki Grek kent devletlerinin Pers baskısına karşı ikinci kez ayaklanmaya hazır hale getirmesidir. Sisamlılar ve Miletliler, Mykale Muharebesi'nde Pers kuvvetleriyle canla başla savaşmışlardı. Kendilerine güveni gelen bu kentler İyonya'daki ayaklanmaya öncülük etti ve diğer kent devletleri de onlara katıldı.
Sestos Kuşatması
Mykale Muharebesi'nden kısa bir süre sonra, Grek İttifakı Donanması duba köprüyleri tahrip etmek için Çanakkale Boğazı'na hareket etti. Ancak bu zaten yapılmıştı. Grek İttifakı Donanması'nın Peloponez kent devletlerine bağlı gemileri Yunanistan'a döndüler. Atina Donanması ise halen Perslerin elinde olan Gelibolu Yarımadası açıklarında, savaş durumunda kalmıştır. Persler ve onların müttefikleri, bölgenin en iyi tahkim edilmiş kenti olan Sestos'a sığındılar. Bögeye ulaşınca Atinalılar kenti kuşattı. Uzun bir kuşatmadan sonra kent düşmüştür. Herodot'un çalışması da Sestos Kuşatması'ya sona ermektedir. Bu olayları izleyen otuz yıl içinde başta Atina egemen olmak üzere Grek yayılması, Pers kontrolünü tüm Trakya'dan, Makedonya'dan, Ege Adaları'ndan ve İyonya'dan sürüp atacaklardır. Pers İmparatorluğu ile Yunanistan arasında barış MÖ 449 yılındaki Kallias Barışı ile kurulmuş ve yarım yüzyıllık savaşı sona erdirmiştir.
Sestos'un alınmasından sonra Atina kuvvetleri bölgedeki Pers kuvvetlerinin izini sürmüştür. Uzun bir mücadelenin ardından Pers kuvvetleri imha edilmiştir. Tutsaklar arasındaki Artayctes, Elaeus kentini yağmalamış olmasının bir karşılığı olarak çarmıha gerildi.
Kıbrıs
Halen devam eden Grek İttifakı koşulları altında MÖ 478 yılında, 20 Peloponez ve 30 Atina gemisinden oluşan, fakat sayısı bilinmeyen asker taşıyan bir filoyu, General Pausanias genel komutasında harekete geçirildi. Tukidides'e göre bu filo Kıbrıs'a yelken açmıştı ve "adanın daha büyük bir bölümünü kontrolü altına almıştı". Ancak Tukidides'in bununla ne kastettiği açık değildir. Bir görüşe göre bu sefer esasen Kıbrıs'taki Pers garnizonunu basmak ve olabildiğince fazla savaş ganimeti ele geçirmek içindi. Grek kuvvetlerinin adayı ele geçirme girişimi yönünde herhangi bir kaynak yoktur. Zaten kısa süre sonra Byzantion'a yelken açmışlardır. Esasen Ada'ya MÖ 478 yılında Attik Delos Birliği'nin bir seferi olmuştu. Bu seferde, Ada'da bir Grek garnizonunun var olmadığı görülmüştür. Olmuşsa bile kısa sürede tasfiye edildiği anlaşılıyor.
Byzantion
Grek Donanması Byzantion'a ulaştıktan sonra, kenti bir kuşatmanın ardından ele geçirmiştir. Sestos ve Byzantion'un ele geçirilmesi Greklere hem Asya'yı Avrupa'ya bağlayan bu iki önemli boğaz üzerinde kontrol sağladı, hem de ticaret alanlarını Karadeniz'e kadar yayma olanağı verdi. Kuşlatmanın başlamasıyla, General Pausanias için mesleki kariyeri yönünden bir yıkıma yol açacak olaylar da yaşanmaya başlamıştır. Neler gerçekleştiği bugün için tam olarak bilinmiyor. Tukididis, az sayıda detay vermiştir. Ondan sonraki tarihçiler ise pek çok ürkütücü imalarda bulunmaktadır. Tüm kibirli ve keyfi uygulamalarıyla (Tukididis "zorbalık" olarak tanımlanmaktadır) General Pausanias birçok müttefik birliğinin tepkisini çekmiştir. Özellikle Pers tahakkümünden henüz kurtulmuş olanlar kentlerden birliklerinde bu böyledir. Bu olaylar üzerine Sparta Pausanias'ı yargılanmak üzere geri çağırmak zorunda kalmıştır. İyon kentleri ve diğerleri Atina'nın harekâtın komutasını üstlenmesini istediler, Atina da komutayı üstlendi. Pausanias ise her ne kadar sonuçta aklandıysa da itibarı yıpranmıştı. Bu olaylar nedeniye yeniden Byzantion'a general olarak atanmadı. Daha sonra Sparta General Dorkis'i, komutayı müttefik kuvvetlerden devralmak için Byzantion'a göndermiştir. Ancak müttefik kuvvetlerin artık Sparta liderliğini kabullenmeye razı olmadıklarını görerek ülkesine geri döndü.
Attik Delos Birliği Savaşları MÖ 477–449
Attik Delos Birliği
Byzantion Muharebesi'nden sonra Sparta, Perslera karşı savaşa devam etmekte isteksiz görünmektedir. Sparta'ya göre, Yunanistan'ın ve Önasya'daki Grek kent devletlerinin Pers baskısından kurtarılmasıyla savaşın amacına zaten ulaşılmıştı. Muhtemelen bu tutum, Asya'da Grek varlığının uzun vadede güven altına alınmasının olanaksız bir amaç olduğu yönünde bir yargıya dayanıyordu. Mykale Muharebesi sonrasında Sparta Kralı Leotychides, Önasya'daki tüm Grek nüfusun Avrupa topraklarına nakledilmesini önermişti. Bu Grek nüfus böylece Pers boyunduruğundan kalıcı olarak kurtarılacak ve Yunanistan Grek kent devletleri üzerinden ağır bir sorumluluk kaldırılmış olacaktı. Mykale Muharebesi'nin Atinalı Komutanı bu öneriye şiddetle karşı çıkmıştır. Esasen İyonya'da yer alan kentler, Atinalı yerleşimciler tarafından kurulan kentlerdi ve Atina, destek görmese bile bu kentleri savunmaya kararlıydı. Olayların bu aşaması, Grek İttifakı'nda Atina'nın liderliği kesin olarak üstlendiği bir dönüşümü ifade etmektedir. Sparta'nın Byzantion Muharebesi'nden sonra Grek İttifakı'ndan çekilmesi, bir bakıma kaçınılmaz olarak liderliği Atina'ya terk etmesiyle sonuçlanmıştır.
Pers istilasına karşı savaşan kent devletlerinin gevşek ittifakında Sparta ve Peloponez Birliği başat rol oynamıştı. Bu kent devletlerinin ittifaktan çekilmesi üzerine Perslere karşı savaşı sürdürebilmek için kutsal Delos adasında yeni bir konferans toplanmıştır. Burada oluşan yeni ittifak Ege Adaları'nın büyük bir kısmının katılımı ile oluşturulmuştur ve Attik Delos Birliği olarak bilinecektir. Tukididis'e göre Birlik'in resmi amacı, "Pers Kralı'nın ülkelerine verdiği zararın öcünü almaktı." Gerçekte tüm girişimler üç amaca yönelmiştir, gelecekte girişilecek istilanın hazırlıkları, Perslerden intikam alma arayışı ve savaş ganimetlerinin paylaşımının düzenlenmesi. İttifaka katılan kent devletlerine, ya birleşik orduya asker vermek ya da vergi ile katkıda bulunmak olarak iki seçenek verilmiştir. Kent devletlerinin çoğu vergiyi tercih etmişlerdir.
Pers topraklarına sefer
Attik Delos Birliği, MÖ 470'lerde Trakya'da ve Ege Adaları'nda sefere başladı. Seferin bu ilk evresinde komuta Atinalı politikacı Kimon tarafından üstlenilmişti ve bu bölgede kalan Pers garnizonları imha edildi. Kimon hemen sonra, bölgede Grek askerî gücünü pekiştirmek amacıyla Önasya'ya girmiştir.Pamfilya'daki 'nde Atina ve müttefik donanması Pers Donanması karşısında şok edici bir zafer kazandı. Ardından karaya çıkan birlikler, giriştikleri saldırı sonucunda Pers Ordusu'nu bozguna uğrattılar. Muharebeden sonra Pers tarafı, olabildiğince savaşa girmekten kaçınan pasif bir tutum almıştır.
Atina, MÖ 460'lı yılların sonunda doğru, Mısır'daki Pers Satraplığı'na karşı ayaklanmayı desteklemek yönünde harekete geçmiştir. Bu amaçla bölgeye görevlendirilen Grek görev kuvvetinin ilk manevraları başarılı geçtiyse de, Memfis'teki Pers kuvvetlerini üç yıllık kuşatmaya karşın ele geçiremediler. Dahası bir Pers karşı saldırısı sonucu bu kez Grek kuvvetler kuşatıldı. On sekiz aylık kuşatmanın ardından da imha oldular. Bu felaket Yunanistan'da devam eden savaşla birleşince Atina, Pers İmparatorluğu ile olan savaşı bıraktı. Ancak MÖ 451 yılında Yunanistan'da sağlanan ateşkes, Atina'nın yeniden Pers İmparatorluğu'na karşı bir savaşa atılmasını sağladı ve Kıbrıs'a Kimon komutasında, müttefiklerin de katıldığı bir sefer düzenlendi. Ancak, Kıbrıs'ın güney sahillerinde antik bir yerleşim olan Kition (günümüzde Larnaka) kuşatması sırasında Kimon öldü. Ölümü Atina birliklerinden gizlendi ve yatakta emir veriyor izlenimi yaratıldı. Bununla birlikte Atina kuvvetleri Kıbrıs'ın kuzey sahilindeki Salamis'e geri çekilmeye karar vermiştir. Kition'dan ayrıldıktan 30 gün sonra Grek ittifak kuvvetleri, Kilikya, Fenike ve Kıbrıs unsurlarını da içeren bir Pers Donanması'na Salamis açıklarında saldırı düzenlendi. Bu muharebede kazanılan zafer üzerine seferin amacına ulaştığına karar verilerek Yunanistan'a geri dönüldü. Bu son muharebe Attik Delos Birliği ile Pers İmparatorluğu arasındaki çatışmaların, dolayısıyla Grek – Pers Savaşı'nın sonunu teşkil etmektedir.
Barış
Kıbrıs'taki Salamis Deniz Muharebesi'nden sonrası için Tukididis Perslerle herhangi bir çatışmadan söz etmemektedir. Kestirmeden, Greklerin kentlerine döndüğünü yazmıştır. Diğer yandan Diodorus, Salamis Muharebesi sonrasında Pers İmparatorluğu ile "Kallias Barışı" olarak bilinecek olan bir barış antlaşması yapıldığını yazmıştır. Diodorus muhtemelen Epiros'un tarih çalışmasını izleyerek – ki öğretmeni İsokrates'ten muhtemelen etkilenmiştir – barış antlaşmasına atıfta bulunmaktadır. MÖ 4. yüzyılda dahi barış antlaşması, bir kavram olarak yerleşmiş değildi. Bu dönemin iki tarih yazarı Kallisthenes ve bunun varlığından söz etmez.
Muhtemelen ilk önce Atinalılar Perslerle bir pazarlık görüşmesi için girişimde bulunmuşlardı. Plutarkhos'a göre, Eurymedon Muharebesi'nden sonra, Serhas'ın ardılı , Atina elçisinin hazır bulunduğu bir görüşmede, Greklerle bir barış antlaşması üzerinde görüşmüş ve anlaşmıştı. Ancak Plutarkhos da, Grek tarihçi Kallisthenes'ı böyle bir barış antlaşmasının varlığını reddettiğini kabul etmektedir. Herodot da bir Atina elçisinin başkanlığında bir heyetin Artaxerxes'le bir görüşme için Suşa'ya gönderildiğinden söz etmektedir. Bu heyette Argos'tan delegelerin bulunması tarihlendirmenin MÖ 461 olarak öngörülmesini gerektirmektedir. Atina ile Argos, bu tarihten sonra ilttifak kurmuşlardır. Argoslu delegelerin, bir çeşit barış antlaşması sağlama yolları aradıkları ve bu girişimin başarısız olmasının, Atina'nın Mısır ayaklanmasını destekleme kararında rol oynadığı ileri sürülebilir. Bu nedenle antik kaynaklar, bu şekilde resmi bir barışın olup olmadığı, varsa tarihi konusunda net değildir.
Modern tarihçiler arasında da görüş birliği yoktur. Antlaşmanın varlığını kabul edenler olduğu gibi kabul etmeyenler de vardır. Holland, Atina ile Pers İmparatorluğu arasında uzlaşmaya varan bir sonuç elde edildiğini, ancak bunun gerçek bir antlaşma olmadığını savunmaktadır. Bir görüşe göre, Kallisthenes'in Eurymedon Muharebesi'nden sonra bir antlaşma yapıldığını reddetmesi, başkaca bir antlaşmanın yapılmamış olduğunu gerektirmez. dahası, yine bir Grek tarihçi olan , gerçekte bir görüşmenin Pers Sarayı ile MÖ 423'te yapıldığını öne sürmektedir. Bu görüşler doğru ise bir antlaşmanın varlığının kabul edilmesi önünde büyük bir engel ortadan kalkacaktır. Antlaşmanın varlığı konusunda bir başka argüman ise Atina kuvvetlerinin Kıbrıs'tan MÖ 449 yılındaki ani çekilmesidir. Bu durum, bir barış antlaşmasının yapılmış olması ya da olasılığının doğması ile açıklanabilir. Bütün bu tartışmalar bir yana, Diodorus antlaşmanın koşullarını ayrıntılı olarak vermiştir. Antlaşmanın ayrıntıların veren diğer antik kaynaklar bu çerçevede tutarlıdır.
- Asya'daki tüm Grek kentleri kendi yasaları çerçevesinde yaşar ve otonomdurlar.
- Pers Satrapları ve orduları, Isokrates'e göre Kızılırmak'ın batısına geçmeyeceklerdir. Kallisthenes'e göre ise Ege Denizi'ne atla bir günlük ya da Ephorus ve Diodorus'a göre yaya olarak üç günlük yoldan fazla yaklaşmayacaklardır.
- Hiçbir Pers savaş gemisi Faselis'ten batıya ve günümüz İstanbul Boğazı'nın kuzey tarafından batıya yelken açmayacaktır.
- Bu kurallara uyulduğu sürece Atina da Pers hakimiyetindeki topraklarına karşı askeri bir harekâtta bulunmayacaktır.
Sonuçları ve daha sonraki çatışmalar
Pers İmparatorluğu ile girişilen bu savaşın sonlarına doğru Attik Delos Birliği, Atina İmparatorluğu'na dönüşme yoluna iyiden iyiye girmiştir. Savaşın sona ermesine karşın Atina'nın müttefiklerinin, hem parasal hem de gemi yönünden Atina'yı destekleme yükümlülükleri devam ettirilmiştir. Yunanistan'da iki güç odağı Atina ve Sparta arasındaki , MÖ 460 – 445 yılları arasında sürmüş, nihayetinde otuz yıllık bir antlaşmayla ateşkes sağlanmıştı. Ancak bu ateşkes, Atina ile Sparta arasındaki çekişmeyi sona erdirmemiş, sadece 14 yıl sonra bu iki güç, Peloponez Savaşı'nda yeniden çatışmaya girmiştir. Bu yıkıcı savaş 27 yıl sürmüş, sonuçta Atina gücünün tümüyle kırılmasına yol açmıştır. Atina İmparatorluğu parçalanmış ve Yunanistan'da artık Sparta hegemonyası oluşmuştur. Ancak bu savaşlar sadece Atina'yı değil tüm Yunanistan kent devletlerini önemli ölçüde zayıflatmıştır.
Grekler karşısında defalarca yenilgiye uğrayan ve iç isyanlarla savaş kapasitesi zayıflatılan Pers İmparatorluğu, MÖ 449'dan itibaren I. Artakserkes ve ardılları tarafından böl ve yönet stratejisini benimsemiştir. Greklerle açık bir çatışmadan kaçınılarak, bunun yerine Sparta'ya karşı Atina'yı kullanma yönünde bir siyaset izlendi. Bu amaç için politikacılara başvuruldu. Bu şekilde kendi aralarındaki sürtüşmelere dalan Grek dünyasının dikkati Pers İmparatorluğu'ndan uzaklaştırıldı. Grek dünyasıyla Pers İmparatorluğu arasında MÖ 396 yılına kadar bir çatışma gerçekleşmedi. Sparta Kralı MÖ 396 yılında başlattığı bir seferle Önasya'da geniş bir istila hareketine girişti.
Attik Delos Birliği Savaşları Grek dünyası ile Pers İmparatorluğu arasındaki güç dengesini Yunanistan lehine değiştirmişti. Bununla birlikte Yunanistan'da taraflar arasında sonraki yarım yüzyıl boyunca süren iç çekişmeler yıpratıcıydı. Bu çatışmalarla Pers İmparatorluğu'nun güç dengesindeki konumunu önemli ölçüde düzeltilmiş oldu. Pers İmparatorluğu'nun MÖ 411'de Peloponez Savaşı'na katılması, Sparta ile karşılıklı bir savunma işbirliğiyle şekillendi. Böylece deniz güçlerini Atina'ya karşı harekete geçirmesiyle, İyonya'da Pers kontrolüne zemin oluşturdu. Pers prensi Kiros, MÖ 404'te tahtı ele geçime girişimi için Yunanistan'dan 13 bin paralı asker toplamıştır. Grek askerler –ki, 700 - 800 kadar Spartalı asker de vardı- antlaşmanın şartları gereği savaşa katıldıklarını düşünüyorlardı ve ordunun gerçek amacından habersizdiler. Ancak Kiros'un bu girişimi başarısız oldu. Fakat bu arada İyon kent devletleri yeniden ayaklanmışlardı. Pers İmparatorluğu bunun üzerine dikkatini tekrar Önasya'ya çevirmiştir. Teslim olmayı kabul etmeyen İyon kent devletleri Sparta'dan yardım istediler. Sparta bu isteğe MÖ 396 - 395 yıllarında karşılık vermiştir. Ancak Atina Pers İmparatorluğu yanında yer alınca Yunanistan'da yeniden Korint Savaşı olarak bilinen geniş çaplı bir savaşa yol açıldı. Savaşın sonuna doğru MÖ 387'de Sparta, durumunu desteklemek için Pers İmparatorluğu'ndan yardım istemek durumda kalmıştır. "Kral Barışı" olarak anılacak bir antlaşma savaşın sonunu getirecekti. II. Artakserkes, Sparta'dan Önasya'daki kentleri geri istedi ve bu isteğini elde etti. Bu küçük düşürücü antlaşma, önceki yüzyıldaki tüm Grek kazanımlarını silip götürmüştür. Sparta, Yunanistan üzerindeki hegemonyası uğruna Önasya'daki Grek varlığını feda etmişti. Grek dünyasıyla Akamenid İmparatorluğu arasındaki nihai hesaplaşma, bundan 53 yıl sonra Büyük İskender'in Asya Seferi'ne çıkmasıyla başlamış, Akamenid İmparatorluğu yıkılarak hem Grek dünyasında, hem de Asya içlerinde Helenistik Dönem başlamıştır.,
Notlar
- ^ John Van Antwerp Fine, (The ancient Greeks: a critical history) Tom Holland (Persian Fire: The First World Empire and the Battle for the West)
Kaynakça
- ^ "Encyclopaedia Britannica: Greco-Persian Wars". 10 Şubat 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ağustos 2012.
- ^ Victor Ehrenberg, Sh.: 99 – 100
- ^ Herodot 6, 44-45
- ^ Herodot 7.33, 34
- ^ a b Suna Doğaner, Sh.: 25
- ^ a b c d e f . 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2012.
- ^ Cicero, On the Laws I, 5
- ^ a b Holland, Sh.: xvi - xvii.
- ^ "Tukididis, 1.22". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Kasım 2012.
- ^ a b Finley, Sh.: 15.
- ^ Holland, Sh.: xxiv.
- ^ a b Holland, Sh.: 377
- ^ Fehling, Sh.: 1 - 277.
- ^ Finley, Sh.: 16.
- ^ Kagan, Sh.: 77.
- ^ Sealey, Sh.: 264.
- ^ Fine, Sh.: 336.
- ^ Finley, Sh.: 29 - 30.
- ^ a b Sealey, Sh.: 248.
- ^ Fine, Sh.: 343
- ^ Tukididis, 1.137 25 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Themistokles'le ilgili ayrıntılar )
- ^ a b c d e f Fine, Sh.: 360.
- ^ Green, Greek History 480 - 431 BC, Sh.: 1 - 13.
- ^ Roebuck, Sh.: 2
- ^ Traver, Sh.: 115 - 116.
- ^ "Tukididis, 1.12". 21 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ Osborne, Sh.: 35 - 37
- ^ Snodgrass, Sh.: 373 - 376
- ^ Thomas & Contant, Sh.: 72 - 73
- ^ a b c d e Suna Doğaner, Anadolu'nun 200 Yıllık İşgali Dönemi 18 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 19 Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "sd19" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ "Herodot, 1.142". 2 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Kasım 2012.
- ^ "Herodot, 1.144". 8 Haziran 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.149". 10 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.145". 10 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ a b . 19 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2012.
- ^ Hall, Sh.: 68
- ^ "Herodot, 1.143.3". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.148". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ Vanessa B. Gorman, Miletos, the ornament of Ionia: history of the city to 400 BCE(University of Michigan Press) 2001 – Sh.: 123
- ^ "Herodot, 1.174". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ a b Holland, Sh.: 9 - 12.
- ^ Bernard Lewis, Ortadoğu Sh.: 30
- ^ "Herodot, 1.53.3". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 13 - 14.
- ^ "Herodot, 1.141.3". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.141.1". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.141.4". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.161.1". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.162.1-2". 26 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 1.169.1-2". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ a b c d e Holland, Sh.: 147 - 151.
- ^ a b Fine, The Ancient Greeks: A Critical History 5 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 269 - 277.]
- ^ a b Holland, Sh.: 155 - 157.
- ^ a b Edward J. Siegfried, Analytical Study of Battle Strategies Used at Matathon (490 BCE) 8 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 1
- ^ Chaliand, Gérard, Nomadic empires: from Mongolia to the Danube
- ^ a b Suna Doğaner, Sh.: 20
- ^ "Herodot, 7.8C.1". 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Aralık 2012.
- ^ Suna Doğaner, Sh.: 21
- ^ a b c "Darius: the list of satrapies". 6 Ocak 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Kasım 2012.
- ^ Robin Waterfield, Carolyn Dewald, The histories Herodot (1998), Sh.: 593.
- ^ a b c d e Lazenby, Sh.: 23 - 29
- ^ a b c d e Lazenby, Sh.: 256
- ^ . 14 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2012.
- ^ Holland, Sh.: 196
- ^ Farrokh, Sh.: 76
- ^ Lazenby, Sh.: 232
- ^ Holland, Sh.: 69 - 72
- ^ Holland, Sh.: 217
- ^ Lazenby, Sh.: 227–228
- ^ a b c d B. Strauss, Sh.: xvii
- ^ a b Belkan Ağar, Sh.: 2
- ^ a b B. Strauss, Sh.: xviii
- ^ B. Strauss, Sh.: xix
- ^ a b c d Lazenby, Sh.: 34–37 Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "L34" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ Holland, Sh.: 320–326
- ^ "Herodot, 7.61 - 80". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ Belkan Ağar, Sh.: 28
- ^ Belkan Ağar, Sh.: 27-28
- ^ a b Belkan Ağar, Sh.: 29
- ^ "Herodot, 7.89.1". 2 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 7.89.1 - 3". 2 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ a b Holland, Sh.: 153 - 154.
- ^ "Herodot, 5.31.1". 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.34.1-4". 26 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.101.1". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.102.3". 23 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.116". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.117". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.121". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ Boardman et al, Sh.: 481 - 490. 8 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Herodot, 6.6.1". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.14.2". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.19.3". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.25.2". 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.31.1 - 2". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.32". 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b c Holland, Sh.: 175 - 177.
- ^ a b Holland, Sh.: 177 - 178.
- ^ "Herodot, 6.43.1 Herodot, 5.99.1". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 153.
- ^ "Herodot, 6.44.1". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.45.1". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.45.2". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.48.1 - 2". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.48.1". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 178–179
- ^ a b Holland, Sh.: 181 - 183.
- ^ Lind. Chron. D 1-59 in Higbie (2003)
- ^ a b Holland, Sh.: 183 - 186
- ^ "Herodot, 6.96". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.100.1 - 3". 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b "Herodot, 6.101.2". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b "Herodot, 6.101.3". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Edward Shepherd Creasy Fifteen Decesive Battles of the World From Marathon to Waterloo 28 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Lazenby, Sh.: 59 - 62.
- ^ a b Holland, Sh.: 195 - 197.
- ^ "Herodot, 6.117.1". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b "Herodot, 6.116". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b c Plutarch, Themistocles, 4
- ^ a b Holland, Sh.: 202 - 203.
- ^ "Herodot, 7.7". 3 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 206 - 208.
- ^ a b Holland, Sh.: 208 - 211.
- ^ "Herodot, 7.22 - 23". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 213 - 214.
- ^ "Herodot, 7.150.3". 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 7.6.2". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 225.
- ^ Holland, Sh.: 263.
- ^ "Herodot, 7.61 - 80". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 7.26.1". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b "Herodot, 7.37.1". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ de Souza, Sh.: 41.
- ^ Köster (1934)
- ^ Holland, Sh.: 320.
- ^ a b Lazenby, Sh.: 93 - 94.
- ^ Green, Sh.: 61.
- ^ Burn, Sh.: 331.
- ^ a b c d e Holland, Sh.: 214 - 217.
- ^ Holland, Sh.: 179–181
- ^ Philip Smith, A History Of The World From The Earliest Records To The Present Time] Sh.: 383-384
- ^ a b c d e Holland, Sh.: 219 - 222.
- ^ a b c Fine, Sh.: 292
- ^ The Greco-Persian Wars 24 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Historyworld
- ^ Holland, Sh.: 217 - 219.
- ^ Plutarch, Themistocles, 5
- ^ Holland, Sh.: 223 - 224.
- ^ "Herodot, 7.239.2 - 4". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ How & Wells, note to Herodot VII, 239
- ^ "Herodot, 7.32". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 7.145.1 - 2". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 7.148.1". 26 Eylül 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Kasım 2012.
- ^ Holland, Sh.: 226.
- ^ a b Suna Doğaner, Sh.: 24
- ^ Joseph Cummins, Why Some Wars Never End Sh.: 20
- ^ Jack Cassin-Scott, The Greek and Persian Wars 500-323 BC Sh.: 10
- ^ "Herodot, 7.100.1". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 248 - 249.
- ^ "Herodot, 7.173.3". 24 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b "Herodot, 7.173.4". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 7.174.1". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland Sh.: 255 - 257.
- ^ a b "Herodot, 8.40.1". 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ a b c Holland, Sh.: 257 - 259.
- ^ Holland, Sh.: 262 - 264.
- ^ J. Cummins, Sh.: 21
- ^ "Herodot, 7.210.1". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 274.
- ^ "Herodot, 7.225.3". 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 255
- ^ Lazenby, Sh.: 137–138
- ^ "Herodot, 8.21.2". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 300.
- ^ Holland, Sh.: 305 - 306
- ^ a b Holland, Sh.: 327 - 329.
- ^ Holland, Sh.: 308 - 309
- ^ Holland, Sh.: 303.
- ^ "Herodot, 8.63.1". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 310 - 315
- ^ "Herodot, 8.89.2". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 320 - 326.
- ^ "Herodot, 8.97.1". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 8.100.5". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ a b Holland, Sh.: 333 - 335.
- ^ a b Holland, Sh.: 336 - 338.
- ^ "Herodot, 9.6". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 9.7". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 9.10.1". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Holland, -Sh.: 339.
- ^ a b c Holland, Sh.: 342 - 349.
- ^ "Herodot, 9.59.1". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Herodot, 61, 62, 63
- ^ "Herodot, 9.63.2". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 9.66.3". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ Murat Arslan, Pausanias'ın Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi[] Sh.: 52
- ^ "Herodot, 9.65". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 350 - 355.
- ^ "Herodot, 9.101.1". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 357 - 358.
- ^ Dandamaev, Sh.: 223
- ^ Lazenby, Sh.: 247.
- ^ "Herodot, 9.104.1". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Aralık 2012.
- ^ Thucydides I, 89 8 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Herodot, 9.106.4". 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 9.114.1". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 9.114.2". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ a b c Holland, Sh.: 359 - 363
- ^ Murat Arslan – Nihal Tümer Önen, Akdeniz Korsan Yuvaları sh.: 190[]
- ^ "Herodot, 9.118.2". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 9.120.4". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2012.
- ^ a b c Thucydides I, 94 26 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Sealey, Sh.: 242
- ^ Fine, Sh.: 331.
- ^ Fine, Sh.: 331
- ^ D. Kagan, Sh.: 38
- ^ a b "Tukididis, 1.95". 26 Eylül 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Aralık 2012.
- ^ a b c Holland, Sh.: 362.
- ^ a b Thucydides I, 96 26 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Sealey, Sh.: 250.
- ^ Plutarch, Cimon, 12
- ^ a b Plutarch, Cimon, 13
- ^ Thucydides I, 104 26 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Thucydides I, 109
- ^ Sealey, Sh.: 271 - 273.
- ^ a b Thucydides I, 112 26 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Plutarch, Cimon, 19
- ^ a b Diodorus XII, 4 26 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Sealey, Sh.: 280.
- ^ Herodot VII, 151 26 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Kagan, Sh.: 84.
- ^ a b Holland, Sh.: 366. Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "h366" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ Fine, Sh.: 363.
- ^ Sealey, Sh.: 282
- ^ Kagan, Sh.: 128.
- ^ Holland, Sh.: 371.
- ^ Xenophon, Hellenica II, 2
- ^ a b c Dandamaev, Sh.: 256.
- ^ Rung, Sh.: 36.
- ^ Xenophon, Hellenica III, 1
- ^ Xenophon, Hellenica III, 2 - 4
- ^ Xenophon, Hellenica V, I
- ^ Dandamaev, Sh.: 294
Kaynakça
Antik kaynaklar
- * Histories26 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . İngilizce
- * Herodotos, Tarih - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
- Tukididis History of the Peloponnesian War
- Xenophon, Anabasis, Hellenica
- Plutarkhos Parallel Lives, Themistokles, Aristides
- Diodorus Bibliotheca historica
- Cornelius Nepos, Lives of the Eminent Commanders
Günümüz kaynakları
- Suna Doğaner, Anadolu'nun 200 Yıllık İşgali Dönemi18 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- J. Boardman, J. B. Bury, S. A. Cook, F. A. Adcock, N. G. L. Hammond, M. P. Charlesworth, D. M. Lewis, N. H. Baynes, M. Ostwald – C. T. Seltman The Cambridge Ancient History, vol. 5. (1988) Cambridge University Press
- A. R. Burn, Persia and the Greeks The Cambridge History of Iran, Volume 2: The Median and Achaemenid Periods The Cambridge Ancient History vol. 5. Cambridge University Press
- M. A. Dandamaev, A political history of the Achaemenid empire
- Philip de Suaza, The Greek and Persian Wars, 499-386 BC (2003) Osprey Publishing
- John Van Antwerp Fine, The ancient Greeks: a critical history Harvard University Press (1983)
- Moses Finley, Thucydides – History of the Peloponnesian War (1972)
- Peter Green, Diodorus Siculus – Greek history 480–431 BC University of Texas Press
- Jonathon Hall, Hellenicity: between ethnicity and culture University of Chicago Press
- Carolyn Higbie, The Lindian Chronicle and the Greek Creation of their Pas. Oxford University Press
- Tom Holland, Persian Fire: The First World Empire and the Battle for the West Abacus
- Donald Kagan, The Outbreak of the Peloponnesian War Cornell University Press
- A. J. Köster, tudien zur Geschichte des Antikes Seewesens
- J. F. Lazenby, The Defence of Greece 490–479 BC Aris & Phillips Ltd.
- Robin Osborn, Greece in the making, 1200-479 BC Routledge
- R. Roebuck, Cornelius Nepos – Three Lives Bolchazy-Carducci Publishers
- Eduard Rung, Diplomacy in Graeco-Persian relations". - de Souza, P & France, J. War and peace in ancient and medieval history. University of California Press
- Raphael, Sealey, A history of the Greek city states, ca. 700-338 B.C. University of California Press
- Antony Snodgrass, The dark age of Greece: an archaeological survey of the eleventh to the eighth centuries BC. Routledge
- Carol G. Thomas, Craig Conant, Citadel to City-State: The Transformation of Greece, 1200-700 B.C.E. Indiana University Press
- Andrew Traver, From polis to empire, the ancient world, c. 800 B.C.-A.D. 500: a biographical dictionary Greenwood Publishing Group
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yunan Pers Savaslari siklikla Pers Savaslari olarak da gecer Ahamenis Imparatorlugu Pers Imparatorlugu ile Yunan kent devletleri arasinda MO 500 ile MO 459 arasinda gerceklesen bir dizi muharebedir Politik olarak bolunmus Antik Yunanistan la donemin en guclu imparatorlugu olan Pers Imparatorlugu arasindaki catismalar esasen Buyuk Kiros un MO 547 yilinda Iyonya yi istila etmesiyle baslamisti Gercekte Grek dunyasi acisindan Pers Imparatorlugu ile aradaki dusmanlik Imparatorluk un Buyuk Iskender in seferi sonunda dagilmasina kadar iki yuzyildan fazla bir sure devam etmistir Bu dusmanlik Pers ordularinin Yunanistan a karsi MO 490 da ve MO 480 479 yillarindaki iki saldirisiyla sicak catismaya donusmustu Pers Yunan savaslariTarihMO 500 MO 459BolgeYunanistan Ege Adalari Bati Anadolu KibrisSonucKesin Yunan zaferiTaraflarYunan kent devletleri IttifakiAhamenis ImparatorluguKomutanlar ve liderlerMiltiades Kallimakhos Themistokles Aristides I Leonidas olu I Serhas olu olu olu Grek bakis acisindan tum bu cekismeler Med olayi olarak tanimlanmistir Yunanlar Pers Imparatorlugu nu oldukca iyi taniyor ve bir Pers hanedani tarafindan yonetildigini biliyor olmalarina karsin ilk tanidiklari adla Medler olarak tanimlamaya devam ediyorlardi Aristagoras Pers destegiyle Milet e tiran olduktan sonra MO 499 da yine Pers destegini alarak Naksa adasina karsi bir istila hareketine girismistir Ancak Aristagoras in bu seferi bir hezimetle sonuclanmis ve Pers Sarayi tarafindan azledilmekle karsi karsiya kalmistir Bunun uzerine Pers Sarayi karsisinda kendi durumunu tehlikede gorerek Anadolu da Pers karsiti bir baskaldiriyi desteklemeye yonelmistir Bu durum Iyon Ayaklanmasi ni baslatti Ayaklanma MO 493 yilina kadar Onasya ya kademeli olarak yayilarak surmustur Atina ve Eretria nin askeri destegini saglayan Aristagoras bu destek kuvvetlerinin yardimiyla MO 498 yilinda Pers bolgesel baskenti durumundaki Sard i ele gecirip yakti Pers Krali I Darius Atina ve Eretria dan bu isyana destek olduklari icin intikam yemini etmistir Isyan MO 497 495 yillari boyunca her iki taraf icin de bir acmaz halinde devam etmistir Pers kuvvetleri MO 494 yilinda yeniden toparlanip isyanin Milet deki merkez ussune hucum ettiler Lade Deniz Muharebesi nde Iyon donanmasi kesin bir yenilgiye ugradi Ardindan Milet kusatildi ele gecirildi ve halki suruldu Bu yenilgi Iyon Isyani nin cozulmesine yol acti ve son direnme gucleri de bir sonraki yil ezildi Yeni ayaklanmalardan ve Yunanistan in yeniden bu ayaklanmalari desteklemesinden kacinmayi amaclayan I Darius Yunanistan i istila etmek ve Atina ile Eretria yi Sard yikimindan dolayi cezalandirmak icin bir sefere karar vermistir Yunanistan a yonelen ilk Pers istilasi MO 492 yilinda baslatildi Pers ordulari komutani General Mardonius Trakya yi ve Makedonya da bir kisim bolgeyi ele gecirdikten sonra bir dizi terslik nedeniyle seferine planlanandan once son vermek zorunda kalmistir Karsilasilan ilk terslik donanmasinin Aynoroz Dagi kiyilarinda bir firtinaya yakalanmasiydi General Trakya da bir savasi yonetirken meydana gelen bu yikimda Herodot a gore Pers donanmasi 300 gemi ve 20 bin adam kaybetmistir General Marsonius un Donanmasiz kalmasi kuvvetlerini Anadolu ya cekmek zorunda birakiyordu Generalin Trakya da yaralanmasi uzerine gorevden alindi ve ordunun komutasi e donanma ise e verildi Iki yil sonra MO 490 da toplanan guclu bir ordu ve donanma Ege Denizi uzerinden seferi yeniden baslattilar Bu Pers seferi once Naksa yi kusatilip yakilip yikilmaktan sonra Kiklad Adalari nin diger kent devletlerini Pers hakimiyeti altina aldi Daha sonra batiya yonelen Donanma Eretria yi dusurmustur Yunanistan anakarasinda karaya cikan Pers ordusu Maraton Muharebesi nde Atina kuvvetleri tarafindan kesin bir yenilgiye ugratildi Bu yenilgi seferi basarisizliga ugratmistir Bu yenilgiden sonra I Darius Yunanistan in istilasi icin yeni bir plan hazirliklarina giristi Fakat MO 486 yilinda olmesi uzerine bu istila oglu ve ardili I Serhas a kalmistir I Serhas Antik Dunya nin gordugu en buyuk orduyla Sard dan hareket etti Askerlerini ve malzemeyi Canakkale Bogazi ndan karsiya gecirmek icin Abidos tan Sestos a uzanan iki yuzer kopru kurdurttu Bu kesimde Canakkale Bogazi yaklasik olarak 1 3 km dir Ancak ordu henuz karsiya gecmeden cikan bir firtinayla kopruler tahrip olmustur Gayelana gelen Serhas koprulerin insasindan sorumlu adamlarinin kellerini vurdurmustur Ikinci kopru donemin savas gemileri olan Pentekontera ve triremelerle olusturuldu Atina ve Sparta nin basi cektigi Grek ittifakina karsi Thermopylae Muharebesi ni kazanan Pers ordusu ilerleyerek Yunan anakarasinin buyuk bir bolumunu istila etmistir Bu sirada Grek Ittifaki Donanmasi Pers Donanmasi ile giristigi Artemision Deniz Muharebesi ardindan geri cekildi Ancak Grek Donanmasi ni butunuyle imha etmeye yonelen Pers Donanmasi Salamis Deniz Muharebesi nde agir bir yenilgiye ugradi Bir sonraki yil toplanan Grek kuvvetleri saldiriya gecerek Platea Muharebesi nde Pers ordusunu yenilgiye ugrattilar Deniz yenilgisinin ustune gelen karadaki bu yenilgi Pers Imparatorlugu nun Yunanistan Seferi nin de sonunu getirmis oldu Yenilgi Pers askeri yonetiminin duzenini bozmustu Bundan yararlanan Grek Ittifaki Donanmasi MO 27 Agustos 479 da Mykale Muharebesi nde Pers Donanmasi ndan geriye kalanlari da imha etmistir Daha sonra fakat yine ayni yil icinde Sestos kusatilmis ve buradaki Pers garnizonu imha edilmistir Bir yil sonra Byzantion daki Pers garnizonu da ayni akibete ugradi Boylece Pers Ordusu butunuyle puskurtulmus Ege Denizi ndeki ve Yunanistan daki Pers tehdidi ortadan kaldirilmisti Spartali General Pausanias in Byzantium u kusatmasi sirasindaki uygulamalari Yunanistan da Sparta acisindan olumsuz sonuclar dogurdu Pausanias in bazi Pers savas esirlerini serbest birakmasi tepki cekti General bu askerlerin kactigini iddia ettiyse de daha sonra I Darius a bir mektup gondererek Yunanistan in isgalinde yardimci olmayi onerdi Bunun karsiliginda kiziyla evlenmek istiyordu Bu gelismeler Sparta nin muttefiki olan kent devletlerinin Atina safina gecmelerine neden olmustur Atina onderliginde gelisen bu ittifak daha sonra Attik Delos Birligi olarak bilinecektir Attik Delos Birligi izleyen 30 yil boyunca Pers gucune karsi Avrupa topraklarindaki kalan Pers kuvvetlerinin de puskurtulmesiyle baslayan seferlere devam etti MO 466 yilinda kazanilan yle Attik Delos Birligi hem bir zafer daha kazandi hem de Iyonya kent devletleri uzerindeki Pers hakimiyeti sona erdirildi Ancak Birligin de karistigi MO 460 454 yillarindaki Misir daki ayaklanma cok agir bir yenilgi oldu ve Pers hakimiyetine karsi surdurulen askeri harekatlarin durdurulmasina yol acti Kibris a MO 451 yilinda gonderilen bir filonun kucuk bir kismi adaya ulasabildi Filonun geri cekilmesiyle Grek Pers Savaslari sona ermis oldu Atina ile Pers sarayi arasinda bir baris antlasmasi imzalandi Bazi tarihi kaynaklarda iki guc arasindaki dusmanligin sonunu ifade ettigi kabul edilen bu baris Kallias Barisi olarak bilinmektedir Baris tum Ege kiyilarindaki kent devleri uzerinde kurulmus olan satrapliklara son verdigi gibi Ege yi Pers gemilerine kapatmistir Diger yandan Atina da Misir Kibris ve Libya daki Pers etki alanlarini kabul etmektedir Tarihi kaynaklarHerodot Grek Pers Savaslari uzerine birinci el kaynaklarin hemen hemen tumu Grek kaynaklaridir Pers tarihcilerin calismalarindan hicbiri gunumuze ulasmadi Bunun sonucu olarak gerek Grek Pers Savaslari gerekse de Persler konusundaki bilgilerimizin az cok tarafli oldugunu kabul etmek gerekecektir Belli bir tarihe kadar ana kaynak Grek tarihci Herodot tur Tarihin babasi olarak bilinen Herodot MO 484 te Pers hakimiyetindeki Karya daki Halikarnassos kentinde dunyaya gelmistir Herodot un MO 440 430 yillarinda yazdigi Enquiries Histories Grek Pers Savaslarini da konu edinmis olup gunumuzde gecerli bir kaynak olarak gorulur Herodot un tarzi tumuyle oykulestirme tarziydi ve en azindan bati toplumlari acisindan taninan bir tarih anlatimi olarak gorulmektedir Herodot un olaylari tanrilarin istek ve kaprislerine kisilerin iddialarina dayanmadan diger yandan olaylarin tarihsel degerlerini nispeten objektif vermesi bir tarihci icin aranan bir nitelik dizisi olarak kabul edilmektedir Herodot tan sonraki Tukididis gibi bazi tarihciler her ne kadar onun tarzini izlemislerse de elestirmekten geri kalmamislardir Bununla birlikte Tukididis kendi tarih calismasini Herodot un biraktigi yerden Sestos Kusatmasi ndan baslatmayi secmistir Muhtemelen Herodot un calismasinin duzeltilmeye ya da yeniden yazilmaya gerek duymayacak kadar dogru oldugunu dusunmustu Ornegin Plutarkhos da Herodot u bir denemesinde yeterince Yunan yanlisi olmamakla suclayarak elestirmis barbarperver olarak tanimlamistir Ronesans Avrupa sinda cok okunmaya devam ediyor olsa da Herodot hakkinda olumsuz bir yargi surmustu Ancak 19 yuzyila gelindiginde bir kisim arkeolojik bulgularla defalarca desteklenince Herodot un degeri kabul edilir olmustur Gunumuz yaygin gorusu Herodot un calismasinin son derece degerli bir tarih kaydi oldugu yonundedir Bununla birlikte ozellikle birliklerdeki mevcutlar ve tarihler konusunda verdigi ayrintilarin yer yer kuskuyla karsilanmasi da soz konusu olmaktadir Ote yandan halen bircok tarihci Herodot un anlatiminin Pers karsiti bir egilimde olduguna ve olaylarin dramatik bir etki yaratmak amaciyla abartilmis ya da suslenmis oldugu kanisindadir Ne yazik ki Yunanistan daki Ikinci Pers Istilasi sonlari ile Peloponez Savasi arasindaki donemle ilgili olarak Grek askeri tarihi konusunda gunumuze kadar ulasabilen pek az kaynak bulunmaktadir Antik tarihciler tarafindan kimi zaman pentekontaetia olarak adlandirilan bu donem Yunanistan da gorece bir baris ve refah donemiydi Doneme iliskin en zengin kaynak ayni zamanda doneme en yakin kaynak Tukididis in Peloponez Savasi Tarihi adini verdigi calismasidir Tukididis in bu calismasi gunumuz tarihcileri tarafindan da en guvenilir birinci el kaynak olarak kabul edilmektedir Tukididis Pelopones Savasi ni anlatirken tarih vermeden ve kisa olarak Pers Yunan savaslari hakkinda da bilgi vermistir Fakat muhtemelen boyle tercih ettigi icin esas olarak Atina gucunun artisini anlatir Bununla birlikte Tukididis in calismasi donemle ilgili genel hatlarin belirlenmesinde kullanilabilir Ayrica arkeolojik kayitlar ve diger antik yazarlarin konuya iliskin verdigi bilgilerle ayrintilara inilecek sekilde genisletilebilir Tum donem hakkinda daha genis ayrintiyi Plutarkhos un Themistokles Aristides ve Kimon un biyografileri uzerine yaptigi calismalarinda bulabilmekteyiz Plutarkhos donemin tarihi uzerine soz konusu olaylardan yaklasik 600 yil sonra yazmistir Bu baglamda ikinci derecede bir kaynak sayilmasi gerekir Fakat sik sik verdigi isimler yazdiklarinin bir dereceye kadar dogrulanmasina olanak vermektedir Bu biyografi calismalarinda artik hayatta olmayan bazi antik tarihcilerden alinti yapmistir Oyle ki Herodot ve Tukididis tarafindan calismalarinda ihmal edilmis ayrintilari vermektedir Donem hakkinda cagimiza ulasan bir diger onemli calisma MO 90 30 yillarinda yasamis olan Diodorus un Tarih Kitapligi adini verdigi calismasidir Bu calismasini genis bir tarih calismasi olan a dayandirmaktadir Diodorus da ikincil bir kaynaktir Fakat cogu kez modern tarihciler tarafindan tarzi ve yanlislari nedeniyle ciddiye alinmaz Yine de baska kaynaklarda bulunmayan bircok ayrintiya yer vermistir Daha daginik ayrintilar bir cografyaci olan Pausanias in Yunanistan in Tasviri adli calismasinda bulunabilmektedir Diger yandan MS 10 Yuzyilda yazilmis bir Bizans ansiklopedisi olan Suda yine bazi ayrintilar vermektedir Daha sinirli kaynaklar olarak Pompeius Trogus un Cornelius Nepos un ve Ctesilas in calismalari bulunmaktadir Fakat bu calismalar soz konusu doneme iliskin olarak pek guvenilir sayilmazlar Yakin gecmisKlasik Donemde cok sayida Grek yurttasinin Miken Uygarligi nin cokusunu izleyen Akdeniz Karanlik Cagi baslarinda Yunanistan dan kacarak Onasya ya goc ettigi ve orada yerlestigi kabul edilmektedir Gunumuz tarihcileri boylesi bir gocun gerceklestigini kabul ediyorlar Bununla birlikte Yunanistan dan Bati Anadolu ya olan goclerinin bu kadar yalin bir aciklamasi olmadigi gorusunde olanlar da vardir MO 2 binyilin sonlarinda basladigi kabul edilen bu goc dalgasi daha sonraki yuzyillarda Anadolu nun Ege ve Karadeniz kiyilarinda pek cok yerlesme koloni kurulmasina yol acmistir Bu yerlesimciler uc kabile grubudur Dorlar ve Iyonlar Iyonlar Lidya ve Karya sahil kesimi civarina yerleserek bolgede 12 Iyonya kent devleti kurdular Bu kentler Karya da Milet Myus Priene Lidya da Efes Lebedos Teos Klazomenai Phokaia ve Erythrae ve Ege Adalari ndaki kent devletleri olan Sisam ile Sakiz Adalarindadir Ornegin Teos gunumuzde Seferihisar Boeotia dan gelen yerlesimciler tarafindan kurulmustu Iyon kentleri bagimsiz kent devletleri olmalarina karsin ortak kulturel miraslarinin bir uzantisi olarak sembolik bir ortak tapinak ve dini toplanma mekanlari vardi Panionion Panionion hakkkinda MO 6 yuzyil oncesine ait cok az bulgu vardir Muhtemelen daha sonraki tarihlerde gelistirilmisti Bu sayede diger kent devletlerini hatta diger Iyon kabilelerini dahil etmedikleri bir kulturel birlik olusmustur Iyon kentleri Lidyalilar in Bati Anadolu yu istila ettigi tarihlere kadar bagimsiz birer kent devleti olarak varliklarini surdurduler Lidya Krali MO 5 Yuzyil sonlarinda Milet le karsi babasindan miras kalan savasi surdurdu ve bu on iki yil suren savasin sonucunda Milet le Lidya arasinda bir ittifak antlasmasi yapildi Bu antlasmaya gore Milet icislerinde ozerkligini korumustu ama dis iliskilerini Lidya takip edecekti Ayrica bu tarihlerde Lidya Med Imparatorlugu ile savas halindeydi ve Milet Lidya ordusunu desteklemek uzere bir askeri birlik gonderdi Savasin sonunda Lidya ile Med Imparatorlugu arasinda bir baris saglandi ve ana hattiyla Kizilirmak iki hukumdarlik arasindaki sinir olarak kabul edildi II Alyattes in oglu unlu kral Krezus MO 560 ta tahta gecti Kisa hukumdarlik suresinde Onasya daki diger Grek kent devletlerini de hakimiyeti altina aldi Bundan kisa sure sonra bir Pers prensi olan Buyuk Kiros MO 553 yilinda Med Krali Astyages e karsi bir isyan baslatti Kiros Astyages in torunlarindan biriydi ve Med aristokrasisinden bazi unsurlarca destekleniyordu Kiros un isyaninin devaminda MO 550 yilinda kazandigi zafer Med Imparatorlugu topraklarinda bir surec icinde Akamenid Imparatorlugu nu kurmasinin yolunu acmistir Diger yanda dogudaki bu imparatorlugun icine dustugu kargasaligi izlemekte olan Lidya Krali Krezus bu durumun kendi kralligini genisletmek icin bir firsat sagladigini gormustu Ancak harekete gecmeden once bunun olumlu sonuclar dogurup dogurmayacagi konusunda Delfi Tapinaginin kehanetine basvurdu Kahinler farkli anlamlara cekilebilecek bir karsilik verdiler Tarihte unlu olan bu karsilik Krezus Kizilirmak i gecerse buyuk bir imparatorluk yikilacak seklindedir Aslinda iki imparatorluktan biri yikilacakti Kahinler her kehanette ya da her ileriyi gorme iddiasinda oldugu gibi her durumda hakli cikmayi garantileyecek bir sey soylemislerdi Krezus kahinlerin vermis olduklari cesaretle saldiriya gecti ve Imparatorlugu yikima ugradi Lidya yla savas hali surerken Kiros Iyon kentlerine ulaklar gondererek Lidya hakimiyetine karsi ayaklanmalarini istedi Ancak Iyon kentleri bunu reddettiler Kiros Lidya nin istilasini tamamladiktan sonra Iyon kent devletleri Lidya yla olan bagimlilik iliskilerinin ayni sekilde Pers Imparatorlugu nca da taninmasini istediler Fakat Kiros Iyon kentlerinin ayaklanarak kendisini desteklemedikleri icin bu istegi kabul etmeyecegini bildirmistir Bu geri cevirme acik bir savas habercisiydi Iyon kentleri bu durumda kentlerini savunma hazirliklarina girismek durumunda kaldilar ve bu cercevede Panionion da toplanti duzenlediler Kiros ise bir Med generali olan i Anadolu ya gondermistir Mazares Priene yi ele gecirdi tum Menderes Ovasi ni ezip gecti yi yagmaladi Ancak bu sirada hastalanip oldu Yerine bir Med generali olan gonderildi Harpagos bircogunun duvarlari onune toprak yigarak cok sayida kenti ele gecirdi General Harpagus un ilk saldirisi Phokaia gunumuzde Foca uzerine olmustur Ardindan Teos a gunumuzde Seferihisar uzerine ilerleyen Pers kuvvetleri tarafindan Onasya daki Milet disindaki diger kentler de istila edildi Milet daha once Kiros la anlasmisti ve bu anlasmaya bagli kalmisti Adalardaki kent devletleri de Bati Anadolu da olanlari haber alarak catismaya girmeden Pers hakimiyetine boyun egdiler Istilanin izleyen yillarinda Iyon pasif direnisi bu baslangictaki yilginligi geride birakarak inatci bir pasif karsi koyma gostermistir II Kiros Imparatorlugun diger bolgelerinde Musevi din adamlari gibi seckin gruplari hakimiyetini guclendirmek amaciyla desteklemis kollamisti Soz konusu donemde Anadolu daki Grek kent devletlerinde benzer bir seckin zumre yoktu Her ne kadar aristokrat bir toprak sahipligi varsa da bu sinif kendi icinde birlik halinde degil hatta kacinilmaz olarak birbirine rakip durumdaydi Bu yuzden Persler Iyon kent devletlerinde Pers yanlisi bir kralin yonetime gelmesini kendilerini Iyonya nin ic catismalarina suruklese de desteklemek durumunda kalmislardir Bu krallar yerel halk arasinda hep tiran olarak adlandirilmistir Pers Imparatorlugu yonunden ortaya cikabilecek bir risk bazi tiranlarin kendi yonetimlerini olabildigince bagimsiz kilma girisimleri olabilecekti ve bunlarin bir sekilde degistirilmesi zorunluydu Tiranlar da ayrica zorlu bir isin ustesinden gelmeliydiler vatandaslarinin Pers dusmanligini yumusatmali mumkunse gidermeliydiler Gecmiste de Grek kent devletleri zaman zaman tiranlar tarafindan yonetilmisti ancak bu yonetimler sonucta cokmustur Soz konusu tiranlarin guce ve liderlik yetenegine gereksinimleri vardi ve zaten bu nitelikleri tasiyorlardi Oysa Pers Sarayi tarafindan atanan krallarda her zaman bu yeteneklerin olmasi beklenemez Pers askeri kuvvetlerinin destegini saglayan krallarin halk destegine ihtiyaclari yoktu Bu nedenle diledikleri gibi hukumdarlik etmekteydiler Dolayisiyla Grek Pers Savaslari nin hemen oncesinde Iyon nufus zaten yonetimden hosnutsuzdu Bu baglamda muhtemelen bir ayaklanmanin subjektif kosullari hazirdi Catismanin kaynaklariMO V yuzyil sonlarinda Akamenid Imparatorlugu Med Imparatorlugu nu MO 550 yilinda yikarak bagimsizliklarini kazanan Persler hizla bir imparatorluk haline geldiler Kisa surede Lidya Kralligi ni yikarak batida sinirlarini Ege kiyilarina uzattilar Ardindan kuzeyde Hazar Denizi kiyilarina doguda Hindistan a kadar genislediler Cok kisa sure sonra Babil Imparatorlugu nu yikarak tum Levant i MO 525 yilinda da Misir topraklarini kontrolleri altina aldilar Neredeyse ceyrek asir icinde dunyada bilinen butun yerlesik yasamin hakimiyeti ellerine gecmistir Geriye bu anlamda Trakya ve Yunanistan ile halen bagimsizligini koruyan bazi Ege Adalari kalmistir Bu merkezler uzerinde hakimiyet kurudugunda cagin tum dunya ticareti Pers hakimiyeti altina alinacaktir Nitekim I Darius MO 500 lerin sonlarinda Iskit topraklarinin ciddi bir bolumunu istila ettikten sonra ordusunu Trakya ya cevirmisti Muhtemelen Imparatorluk un bati sinirlarinda bir seylerin eksikligini hissetmisti Bu buyuk olcude ticaretle iliskili eksikliklerdi Bu eksikligi gidermek icin ordu Istanbul Bogazi ni gecerek Trakya topraklarinda ilerlerken donanma da Tuna Nehri girisine yelken acmistir Sonunda bu bolgeleri de kontrolu altina almistir Bati Anadolu kiyilarindaki Grek kolonilesmesi MO 8 yuzyildan itibaren Ege ve Akdeniz deniz ticaretinde Grek ve Fenike kent devletleri arasindaki rekabeti doruk noktasina tasimistir Bu cekismenin sonucunda deniz ticaretindeki Grek rekabet ustunlugu Ege Denizi ni Fenike ticaretine engellemistir Pers Imparatorlugu Dogu Akdeniz kiyilarini ele gecirdiginde Grek Fenike ticati rekabetini de devralmis oldu Kuskusuz Pers Sarayi acisindan deniz ticareti cok onemli bir gelir kaynagidir Dolayisiyla Imparatorluk Akdeniz ve Ege deniz ticaretine hakim olmayi hedefleyecektir Tum bunlar bir araya geldiginde hem kara hakimiyeti hem de deniz hakimiyeti amaci yani tum dunya ticaretini ele gecirme amaci Pers Imparatorlugu nun yayilma stratejisinde ana hedefi Yunanistan anakarasi yapmaktadir Serhas in Pers ileri gelenleriyle sefer oncesinde yaptigi toplantida soyledikleri de ayni yondedir Pers topraklariyla cennetin gokyuzunun sinirlarini ayni yapmis olacagiz Ancak istila girisiminde belirleyici neden deniz ticaretindeki rekabettir Pers hakimiyeti Anadolu kiyilarindaki Grek kent devletleri icin agir bir yuk olmustur Ornegin Teos Pers hakimiyetine kadar giderek zenginlesen bir kentti Deniz ticaretinin kontrolunun Perslere kaymasinin yaninda Pers hakimiyeti altindaki tum bolgelerde uygulanan harac ve istendiginde asker malzeme saglamak gibi askeri yukumlulukler vardir Yillik olarak odenecek harac tutari her ulus icin ayri ayir belirlenmistir Odeme gumus uzerinden yapilir ve belirlenmis olan tutari Babil talentidir Babil talenti Attik talentten 1 6 oraninda fazladir yani 30 3 kg dir Ornegin Iyonya Karya Likya ve Pamfilya icin yillik harac 400 talenttir Bu yaklasik olarak 12 12 ton gumustur Lidya ve 500 talent 15 15 ton Misir ise 700 talent 21 21 ton yillik harac odemekle yukumludur Bu odemeler kuskusuz ki soz konusun toplumlarin gecim durumunu ciddi bicimde etkileyecektir Sonuc olarak Pers hakimiyeti Anadolu kiyilarindaki ve Ege Adalari ndaki kentlerin ekonomilerinde ciddi bir daralmaya neden olurken Yunanistan daki kent devletlerinde de deniz ve kara ticaretinin Pers kontrolune gecmesine de bagli olarak fakat daha sinirli olcude olmak uzere ayni yonde etkiler yaratmisti MO V yuzyilda Dogu Akdeniz de savaslarKara savaslari Grek Pers Savaslari nda her iki taraf da esas olarak mizrakli piyade birlikleri ve hafif okcu sinifina dayanan kuvvetler kullandilar Grek kuvvetleri esas olarak agir piyade kullanirken Pers ordusunda hafif piyade birlikleri agirliktaydi Pers kuvvetleri Pers on hat piyadesi Pers ordusu Imparatorlugun genis topraklarindan ve farkli toplumlardan gelen unsurlardan olusmaktaydi Yine de Herodot a gore ordunun genelinde en azindan silahlarda ve savas tarzinda bir tek tiplilik ve uyumluluk vardir Bunlarin bir kismi Imparatoluk tebaasindan askeri yukumluklere bagli olarak toplanan askerlerdir Bir kismi ise muttefik kralliklardan gelen birlikler ve kiralanan parali askerlerdir Bu birlikler iyi egitimli Pers Med piyade ve suvari teskilleriyle desteklenirdi Bunlar Imparatorluk un duzenli birlikleridir Bu unsurlar kendi donanim ve silahlariyla orduya katilir kendi tarzlarinda savasirlardi Profesyonel askerlerden olusan duzenli birlikler Olumsuzler gibi tek tip donanima sahiptiler Gocebe topluluklardan ok yay mizrak gibi hafif silahli askerler muharebeye girmeyen isci taburlari esler cariyeler ve koleler Pers askeri garnizonlarinda ve kamplarinda hep gorulen kalabaliklari olustururlar Birlikler cogunlukla yay ok kisa mizrak kilic ya da balta ile silahlanmis olup hasir bir kalkan tasiyorlardi Askerler deri bir gogus zirhi kusanmislardir Fakat yuksek siniftan kisiler daha iyi korumali olarak metal gogus zirhi kullanmaktaydilar Pers ordusu basta kitlesel ok atisiyla dusmanlarini yipratmak ardindan sonuc alici darbeyi indirmek icin mizrak ve kiliclarla gogus goguse catismaya girmek seklinde bir savas tarzi izliyorlardi Pers piyade olusumlarinin sparabara olarak adlandirilan ilk hatti ok ve yay tasimaz daha buyuk hasir kalkan ve daha uzun 2 metreye yakin bir mizrak tasirlardi Pers ordusunun bel kemigini olusturan bu olusum on hatta bir kalkan duvari olusturarak diger birlikleri karsi tarafin ok atislarindan korumaktaydi Fakat asil islevleri dusman la ilk gogus goguse catismaya girecek olan birlikler olmalaridir Pers suvarisi ise cogunlukla okcu suvariden olusan hafif suvariydi Grek kuvvetleri Grek askerleriBir Grek kent devletleri arasindaki savas tarzi esas olarak okcularla ve sapancilarla desteklenen hoplitlerin falanks duzenine dayanmaktadir En azindan MO 650 ye kadar uzanan bir donem icin boyledir Soz konusu tarih bir Grek seramiginin tarihlendirilmesine dayanmaktadir Hoplitler agir piyade olarak uygulamada bu sekilde savasabilmek icin gereken techizati saglayabilecek olanaklari olan orta sinif halktan olusurdu Atinalilar bu sinifa zeugites adini vermistir Hoplitlerin silahlari bir gogus zirhi karnin alt kismini koruyan genis bir kemer dizlikler tolga aspis ya da hoplon adi verilen buyuk yuvarlak ve disbukey bir kalkandan olusurdu Hoplitlerin esas silahlari ise dori adini verdikleri uzun kargidir Bu mizrak Pers askerlerindeki mizraklardan onemli olcude uzundur Ayrica xiphos adi verilen bir kilic tasirlardi Agir zirh ve uzun bir mizrak gogus goguse mucadelede Greklere onemli bir ustunluk ve uzun menzilli silahlara karsi ciddi bir koruma saglamaktadir Peltast ve Psiloi adi verilen hafif piyade unsurlari da Grek kuvvetlerinin bir bolumunu olusturmaktadir Bu olusumlarin Grek ordularinda onemi ve yeri giderek artmistir Ornegin Platea Muharebesi ne ordunun yaridan fazlasi psiloi unsurlardan olusuyordu Zirh tolga ve guclu bir kalkan alacak maddi olanaklari olmayan yoksul kesimden yetiskin erkekler savaslara bu sekilde silahlanarak katilabiliyorlardi Grek Pers Savaslari nda Grek ordusunda suvari kullanildigina iliskin bir bilgimiz yoktur Deniz savasiBir trireme filosunun temsili resmiGunumuzde aslina uygun insa edilmis bir baska trireme MO 5 yuzyilda Akdeniz de deniz savaslarinda kullanilan en geliskin savas gemileri triremelerdir Uzunluklari 36 40 metre genislikleri ise 6 metre olan bu gemiler uc sira kurekci takimina sahiptir Uygun ruzgar oldugunda toplam alani 175 metrekareyi bulan yelken takimiyla hareket edebilirlerdi Ancak yeterli ruzgar olmadiginda kurekci takimiyla hareket edilmektedir Ancak muharebelerde gereken manevralari yapabilmek icin mutlaka kurekci takimina dayanmak zorundadirlar Bu gemilerde 170 i kurekci olmak uzere 200 murettebat istihdam edilmektedir Denizci olarak kaptanin disinda en onemli eleman dumencidir Kicta iki dumenle gemiye yon verirdi ve usta bir dumencinin savastaki basarida onemli payi olurdu Pers Yunan savaslari doneminde Grek triremeleri 10 savasci ve 4 okcu bulundurmaktadir Pers triremelerinde ise 40 savasci ve okcu olurdu Sadece bu unsurlardan otuz kadari ve gemi kaptani Persdir cogu kez kalani Saka savascilaridir Gemiler kurekciler ve diger savascilar bagimli devletler tarafindan saglanmaktadir Silahli adamlarin Pers ve Saka olmasi ozellikle Grekce konusan murettebatin muharebede taraf degistirmesini onlerdi Grek Donanmasi nda ise tum gemiler kurekciler ve savascilar Grektir O donemde Akdeniz de temel deniz muharebesi taktikleri gemilerin pruvasinda bulunan ve geminin pruvasindan 2 metreden biraz fazla ileri uzanan uc yani keskinmahmuzu kullanarak dusman gemisini mahmuzlayarak batirmakti Eger bu mumkun olmazsa trireme dusman gemisine olabildigince yakin gecis yapmaya ve bir taraftaki kurekleri kirarak gemiyi manevra yapmaz hale getirmeye calisirdi Bir baska manevra da dusman gemisine bordalayarak asker cikarmakti Bu kez dusman gemisi guvertesinde kiyasiya bir catisma yasanirdi ki bu herhangi bir kara catismasiyla hemen hemen ayni sartlarda olurdu Her iki tarafin savas gemilerinde bu tur olasi bir catisma icin asker bulunmaktadir Grek Ittifaki Donanmasi nda tam silahli hoplitler Pers Donanmasi nda ise hafif piyadeler Bordalamakta amac dogal olarak dusman gemisini ele gecirmektir Her iki taraf icin de murettebat manevrada usta ise mahmuzlamayi yeterince usta degilse bordalamayi tercih etmek gerekecektir MO VI yuzyil 500 lu yillar oncesinde mahmuzlu savas gemileri olduguna iliskin herhangi bir kanit gunumuze ulasmis degildir Mahmuzlu savas gemilerine dair ilk kanit MO VI yuzyil ortalarina denk gelen Herodot un kaydidir Mahmuz dusman gemisinin bordasini parcalayabilmesi icin tunc kaplamayla saglamlastirilirdi Bu yuzden geminin en pahaliya mal olan bolumudur Mahmuzlu gemiler her seyden once carpismanin darbe etkisine dayanacak kadar guclu insa edilmeliydiler Dahasi mahmuz icin gereken tunc hem oldukca pahalidir hem de tek parca halinde dokulen bu kisimn icin uzman dokumculere gerek duyulacaktir Mahmuzlama oldukca ustalik gerektiren bir manevradir Mahmuzlama dogru yonde yapilmali ve uygun vurus durumuna kadar olabilecek en yuksek hizda ilerlemelidir Bu hizin saatte 9 10 deniz mili oldugu hesaplanmaktadir Bu anda kurekcilere emir verilir ve mahmuzlama hizina dusulur Bu mahmuzlama hizi iyi belirlenmeli etkili bir vurus yapmaya yeterli oldugu gibi darbeden sonra dusman gemisinden kurtulmayi saglayacak bir hiz olmalidir Aksi takdirde dusman gemisine takilinip kalinirdi Bu durum ise her iki geminin de ayni kaderi paylasmasina yol acacaktir Bu nedenle mahmuzlamanin hemen ardindan kurekcilere verilen emirle geriye kurek cekilirdi Daha deneyimli donanmalar diekplous olarak adlandirilan bir manevra uygulamaya baslamislardi Bu manevrada dusman hatti bir kesimde guc yigilarak yarilmaya calisilir boylece dusman gemilerine geriden saldirilirdi Bu arada dusman gemileri hattindaki bosluklara suzulup onlara yandan saldirmayi esas almaktadir Pers donanasi agirlikli olarak Fenike Misir ve Kibris gemilerinden olusmaktadir Pers Imparatorlugu nun diger sahil bolgeleri savasin gidisati boyunca gemi olarak katkida bulunacaktir Iyon Ayaklanmasi MO 499 493 Iyonya Ayaklanmasi Onasya da Pers hakimiyetine karsi askeri bir baskaldiridir Isyana Aiolis Kibris Karya da katilmistir ve MO 499 493 yillarini kapsamistir Ayaklanma Milet tiranlari Histiaeus ve in baskici yonetimlerine ve genel olarak yine Pers Sarayi tarafindan atanmis Onasya daki Grek kent devletleri tiranlarina karsi duyulan hosnutsuzluktan kaynaklanmistir Milet tirani Aristagoras MO 499 yilinda Ege deki Naksa Adasi ni ele gecirmek icin Sard Satrabi ile birlesik bir sefer baslatmistir Bu sefere cikmaktaki amaci Milet teki durumunu hem sayginlik hem de parasal yonden saglamlastirmakti Bu seferin basarisizlikla sonuclanmasi Aristagoras i daha da olumsuz etkilemistir Pers Sarayi nca gorevden alinacagini dusunmeye baslamistir Azledilmeyi beklemek yerine tum Bati Anadolu ya yayilacak bir ayaklanma baslatti Iyon Ayaklanmasi sirasindaki askeri harekatlar Atina ve Eretria birlikleri ile desteklenmis Iyon birlikleri MO 498 de harekete gectiler Sard in asagi kentini ele gecirip yaktilar Ancak asagi kentte yangin cikmasi uzerine kusatmayi kaldirip geri cekildiler Geri cekilirken Sard a yardim icin gonderilen Pers birliklerince izlendiler ve Efes yakinlarinda bu birliklerin suvari unsurlarinca savasa zorlandilar Efes Muharebesi olarak anilacak bu muharebede Grek birlikleri agir bicimde hirpalandilar Sard a karsi girisilen bu Iyon saldirisi ilk ve son saldirgan girisim olmustur Bundan sonra Iyon kentleri hep savunmada kalmistir Ancak Pers tepkisi siddetli oldu Ayaklanan tum bolgelerin en ucra koselerine varincaya dek kontrol altina almak icin MO 497 yilinda uc koldan saldiriya gectiler Fakat Karya nin da ayaklanmasi uzerine en buyuk kuvvet yon degistirerek Karya ya yonelmistir Karya uzerine ilerleyen Pers birlikleri ilk muharebelerde basarili olup Halikarnassos uzerine ilerlediler ya ulasan bu hatta Karya kuvvetleri tarafindan tuzagina dusurulduler Buradaki Pedasa Muharebesi Pers ordusunun imha olmasi Daurises ve komutanlarinin savas alaninda olmesiyle sonuclanmistir Burada ugranilan agir yenilgi MO 496 495 yillarinda savasin duraklamasina yol acmistir Kendini toparlayan Pers Sarayi orduyu ve donanmayi yeniden tertipleyerek MO 494 yilinda ayaklanmanin merkez ussu durumundaki Milet i hedef almistir Iyon Filosu Milet i deniz tarafindan savunmaya calisti ancak Lade Deniz Muharebesi nde agir bir yenilgiye ugradi ve muharebe alanindan cekilerek Sisam a sigindi Milet kusatildi ele gecirildi ve halki kole edildi Bir yandan Iyon Donanmasi nin ugradigi yenildi diger yandan Milet in dusmesi Iyon Ayaklanmasi nin da sonunu getirmeye yetmistir Bu yenilgiler ardindan Karya da Pers hakimiyetine boyun egdi Pers kuvvetleri MO 493 yilini Anadolu nun bati sahillerinde halen direnmekte olan kent devletlerini ezmekle gecirdi Ardindan adil ve durust oldugu ileri surulen bir baris antlasmasi yururluge konuldu Iyon Ayaklanmasi Grek dunyasiyla Pers Imparatorlugu arasindaki ilk genis capli catismadir ve Grek Pers Savasi nin ilk evresini olusturur Onasya kesin bir bicimde Pers hakimiyetine girdiyse de I Darius un ayaklanmaya destek olduklari icin Atina ve Eretria yi cezalandirmaya kararliydi Imparatorlugunun istikrarina karsi suregelen bir tehdit olarak gordugu Grek dunyasini tum Yunanistan i istila etmeye karar vermesine nedendir Yunanistan a Birinci Pers Saldirisi MO 492 490 Iyonya nin istilasindan sonra Persler bir sonraki hareketlerini planlamaya giristiler Bu hareket tarzi Atina ve Eretria yi cezalandirmak ve Yunanistan dan imparatorluklarina gelecek tehdidi ortadan kaldirmak uzerine kurulu olacaktir Yunanistan in istilasini amaclayan Pers harekati iki ana seferden olusacakti Mardonius Seferi MO 492 Ilk askeri sefer I Darius un damadi olan tarafindan yurutuldu Mardonius un gorevi Trakya ya yeniden boyun egdirmekti Trakya MO 513 te Pers hakimiyeti altina alinmis ama Iyon Ayaklanmasi sirasinda Pers etkisinden cikmisti Mardonius Makedonya yi Pers Imparatorlugu na bagli bir ulke haline getirmeyi basarmistir Daha once muttefik fakat bagimsizdi Ancak seferin devaminda Mardonisun donanmasi Aynoroz Yarimadasi koyunda yakalandigi bir firtinada agir kayiplara ugradi Bu nedenle sefer ilerleyemedi Mardonius daha sonra Trak kabilelerinin kampina duzenledigi bir baskin sirasinda yaralandi Boylece Orduyla birlikte Asya ya geri dondu Ertesi yil Darius niyetini acikca ortaya koyarak tum Grek kent devletlerine elciler gonderdi ve onlardan kendi iradesine ve yonetimine boyun egmelerini istedi Atina ve Sparta haric digerlerinin buyuk bolumu boyun egdiler Atina ve Sparta ise elcileri infaz ettiler Bu davranis acikca savas ilaniydi Bunun uzerine Darius bir sonraki yil girisilecek bir askeri harekat icin hazirliklara basladi Datis Seferi MO 490 MO 490 da Amiral e ve Satrap Artaphemes in oglu General Artaphemes e ordu ve donanmadan olusan bir istila seferi icin komutanlik verildi ve Donanma dan yelken acti Donanma nin ilk hedefi Rodos tu Amiral Datis Ada nin kentini kusatti fakat bu kusatma basarili olmadi Bu konuyla ilgili Ada daki bir Lidya tapinaginin vakanuvisinde kayit tutulmustur Bu kez Naksa Adasi na yelken acildi Amac Artaphernes in harekatini basarisiz kilan direnmenin intikamini almakti Ada sakinlerinden cogu daglara cekildiyse de Pers askerleri tarafindan ele gecirilip kole yapildilar Pers Ordusu kenti ve tapinagi yakmistir Filo Ege yi adeta adadan ataya sekerek katederek Eretria yonunde ilerledi Bu ilerlemede her adadan asker ve rehine alindi Donanma Egriboz a ve ana hedeflerden ilkine Eretria ya yoneldi Eretrialilar Perslerin karaya cikmasini ya da ilerlemesini engellemek icin hicbir girisimde bulunmadilar Boylece kentlerinin kusatilmasina izin verdiler Alti gun boyunca surlarin onunde her iki taraf icin kayiplara mal olan catismalar surdu Ancak yedinci gun iki saygin Eretriali kente ihanet ederek kapilari acti Kent yerle bir edildi tapinaklar ve kutsal mekanlar yagmalandi ve yakildi Kent halki da I Darius un komutanlarinin aciklamalarina gore tumuyle kolelestirildi Maraton Muharebesi Pers Donanmasi ve Ordusu Attika Yarimadasi sahillerinden guneye inerek nde Atina dan yaklasik 40 km mesafede karaya asker cikarmistir Perslerle savas deneyimi olan Miltiades komutasindaki Atina Ordusu Maraton Ovasi nin iki yanini da tutmak icin yuruyuse gecmistir Ovadaki bes gun savassiz gecti Sonra Atina komutanligi saldirmaya karar verdi Pers Ordusu nun sayisal ustunlugune karsin hoplitlerin Pers hafif zihli piyadesi karsisinda kesin bir ustunlugu bu muharebe sirasinda acikca gorulmustur Pers Ordusu ndan sag kalanlar savas alanini terk ederek gemilere cekildiler Herodot savas alaninda 6 400 Pers cesedi oldugunu yazmaktadir Atina nin kayiplari ise sadece 192 kisidir Pers Donanmasi kisa surede denize acilirken Atina Ordusu da olabildigince hizla Atina ya dondu Datis in Atina yakinlarina yapabilecegi bir cikarmayi onlemek icin zamanla yarisarak Atina ya ulastilar Firsati kacirdigini goren Artaphemes o senenin seferini sona erdirerek Asya limanlarina geri donmustur Maraton Muharebesi Grek Pers Savasi nda Grek kuvvetlerinin Pers Ordusu nun ustesinden gelebilecegini gostermesi acisindan bir donum noktasi sayilabilir Dahasi agir silahlanmis hoplitlerin akillica sevk ve idare edildiginde daha ustun bir askeri olusum oldugunu ortaya koymustur Ayrica Maraton Muharebesi gunumuzun maraton yarisina ilham teskil etmesi yonunden de unludur Ara donem MO 490 480 Pers Imparatorlugu Ilk istila girisiminin basarisiz olmasi ardindan Yunanistan i tumuyle isgal etme icin I Darius devasa bir ordu toplamaya giristi Ancak once Babil de iki ayaklanma oldu Ardindan MO 486 yilinda Misir tebaasi ayaklandi Bu iki ayaklanma da Grek dunyasi icin buyuk bir sans olarak gorulebilir Bu sayede Pers seferi gecikmistir ve Atina MO 486 yilinda bulunan genis bir gumus yatagindan guclu bir donanma insa edebilmek icin yararlanacak zamani bulmustur Bu durum Yunanistan seferini belirsiz bir tarihe ertelenmesine neden olmustur I Darius Misir uzerine yurumek icin hazirliklarini surdururken oldu Tahta oglu ve varisi I Serhas gecmistir I Serhas Misir ayaklanmasini bastirdiktan sonra hizla babasinin hazirliklarin baslattigi Yunanistan uzerine sefer icin calismaya basladi Bu sefer buyuk capli bir istila olmasindan dolayi ayrintili bir planlamayi buyuk miktarda malzeme ve erzagi tedarik etmeyi buyuk sayida asker toplamayi gerektirecektir I Serhas in Yunanistan a giris plani Canakkale Bogazi kiyilarina ulasarak buradan yuzer koprulerle Gelibolu Yarimadasi na gecmektir Daha ileriki asamada Aynoroz Yarimadasi nin kistaginda bir kanal kazmak icinde planlamalar yapilmis kazi calismalari baslatilmistir Bu civarda MO 492 yilinda sahil hattini gecen Mardonius un donanmasi yakalandigi firtinada elden cikmisti Bu plan cagdas bir askeri harekat icin bile ustesinden gelinmesi guc teknik sorunlar iceren bir plandi Bu haliyle I Serhas in hirsini ve cesaretini yansitmaktadir Aralarinda Argos un da oldugu birkac Grek kent devleti Pers Imparatorlugu yla yakinlasma egilimindeydiler Bu kentler Pers Ordusu sinirlarina ulastiginda butunuyle tarafsiz kalma sozu verdiler Teselya nin Larisa kentinin yonetiminde etkin olan Aleuadae ailesi Pers istilasini kendi guc alanlarini genisletmek icin bir firsat olarak gormekteydiler Tebai ise acikca Pers yandasi olmasa da istila kuvvetleri Yunanistan a girdiginde destek olmaya yanasacak gibi gorunuyordu Yaklasik dort yil suren hazirliklar ardindan I Serhas MO 481 yilinda Yunanistan in istilasi icin harekete gecti Herodot Pers Ordusu na asker veren 46 etnik grubun adini belirtmektedir Ordu MO 481 yilinin yaz ve sonbahar aylarinda Onasya da toplandi Dogu satrapliklarindan ordular Kapadokya civarinda toplaniyor ve kisi gecirmek uzere Serhas in geldigi Sard a intikal ediyordu Bahar baslarinda bu kuvvetler Abidos a ilerlediler ve orada bati satrapliklarinin kuvvetleriyle birlestiler Pers kuvvetleri I Serhas in Yunanistan i istila icin topladigi kuvvetlerin sayisi sonu gelmez tartismalara konu olagelmistir Bircok gunumuz tarihcisi Herodot un verdigi 2 5 milyonluk rakami ve diger antik tarihcilerin rakamlarini gercekci bulmayarak kabul etmezler Konu halen tartisilir olmakla birlikte 200 bin rakami fazla itiraz gormemektedir ve makul sayilir Pers Filosu nun buyuklugu de daha az olmakla birlikte ayri bir tartisma konusudur Herodot ve diger antik yazarlar 1 207 gemi sayisinda asagi yukari hemfikirdir Antik cagdaki donanmalarin genel yapisina bakildiginda 1 200 civarinda bir rakamin makul kabul edilmesi mumkundur Gunumuz tarihcilerinden bir kismi Salamis Deniz Muharebesi deki sayi bundan dogal olarak daha dusuk olmak kaydiyla bu rakami kabul etmektedir Bu konudaki diger calismalar Ilyada da Grek donanmasi toplam rakami konusundaki verilere dayanarak karsi cikmaktadir Pers Imparatorlugu nun Ege de 600 gibi bir rakamdan fazla savas gemisini toplayamayacagi ileri surulmektedir Grek kent devletleri Atina Maraton Muharebesi nin kahramani kabul edilen Miltiades savastan sonraki yilda kucuk bir catismada yaralandi Sagligini kaybetmesinden yararlanan Atina nin eski ve soylu bir ailesi olan Alcmaeonid ailesi Miltiades in kovusturulmasi icin harekete gecti Miltiades e Atinalilari yaniltmak sucunda yuklu bir para cezasi verildi Fakat yaralanmasindan birkac hafta sonra oldu Yoksullarin destegine dayanan Themistokles Miltiades in olumunden dogan boslugu doldurdu ve izleyen on yil boyunca Atina da en guclu politikaci oldu Bu donem boyunca Themistokles Atina nin guclu bir donanmaya sahip olmasi gerektigi gorusunu surekli savunmustur Esasen Themistokles in cikis noktasi MO 491 yilinda gelisen bir dizi olaya dayanmaktadir Bu sene I Darius un Grek kent devletlerine elciler gondererek kendisine boyun egmelerini istemisti Aegina Darius un iradesini kabul etmistir Bu durumda Atina ni limaninin hemen karsisindaki Aegina nin bir Pers deniz ussu halline getirilebilecegi endisesi dogmustur Bunun uzerine Sparta dan destek istendi Sorun Sparta tarafindan cozumlendiyse de Themistokles Aegina Donanmasi karsisinda guclu bir donanmaya sahip olmayi savunmaya baslamistir Destek saglamak icin olanaklari da vardi cunku Aegina deniz ticaretinde Atina nin en guclu rakiplerinden biridir Aegina nin Pers talepleri karsisinda takinabilecegi tutum elverisli bir siyasi bahane olarak kullanildi Atina Aegina yi Yunanistan a ihanet etmekle Pers askeri gucunu davet etmekle sucladi Kisa sure sonra Atina nin daki maden ocaklarinda MO 483 te buyuk bir gumus damari bulunmustur Themistokles gumus madeninin yeni bir trireme filosu yapilmasinda kullanilmasini oneriyordu ve boyle bir filonun Aegina ile uzun sureli bir savasi destekleyecegini savundu Plutarkhos Themistokles in bilincli olarak Pers Imparatorlugu ndan soz etmedigini ileri surmektedir Bir bakima Pers Imparatorlugu nun Atinalilar gozunde uzak bir tehdit oldugunu goruyordu Yine de bu filonun asil amaci Pers gucune karsi koymak olacakti Ancak pek cok Atinalinin boyle bir filoya Pers tehdidine karsi koyabilmek icin ihtiyaclari oldugunu kabul ettikleri ileri surulebilir Atinalilar bu surede Pers Imparatorlugu nun Yunanistan i istila etme niyetini acikca gorebiliyorlardi Themistokles in deniz gucune iliskin politikasi Pers tehdidinin varligiyla daha da guclu bir politik tutum olarak gorunuyordu Sonucta bu gumus madeninden yararlanilarak Atina Donanmasi 200 triremeden olusan bir deniz gucu haline getirilmistir Themistokles in donanma konusundaki politik gorusu Aristides in guclu karsi cikislarina ragmen kolaylikla kabul gormustur Orta sinif bir aileden gelen ve Themistokles in en buyuk rakibi olan Aristides bu politikaya kesin olarak karsidir Esasen bu teklifin kolayca kabul edilmesi bir olcude en yoksul Atinalilar icin donanmada kurekci olarak is olanagi saglayacagi icindi Sonuc olarak gumus madeni guclu bir donanma insasi icin kullanildi Aristides Themistokles in politikasina karsi cikmayi surdurdu Kis boyunca olusan bu iki karsit siyasi fraksiyon arasindaki gerilim giderek artti Sonuc olarak MO 482 de Themistokles ile Aristides arasindaki karsitlik acik bir mucadeleye donustu Ayni yil Holland a gore tarihin ilk referandumuyla Aristides surgune gonderildi ve Themistokles in politikasi benimsendi Oyle ki Atinalilar Pers istilasi hazirliklarinin farkinda olduklarindan Themistokles in istediginden daha cok geminin yapimi icin onay vermis oldular Boylece Pers saldirisi yaklasirken Themistokles Atina nin politik liderligini elde etmisti Donanmanin kac gemiye cikarilacagi konusunda antik kaynaklarda acik bir ifade yoktur Bazi tarihciler basta 100 gemi ongoruldugunu Ikinci Pers Istilasi girisimi sirasinda ikinci bir oylamayla bu sayinin arttirildigini ileri surmektedirler Sparta Sparta Krali MO 491 yilinda yerini kuzeni e devretmek zorunda kalmisti Ancak bu yeterli olmadi MO 490 dan kisa bir sure sonra gecmiste Pers Sarayi na baglilik gosteren Aegina Adasi karsisindaki tutumu nedeniyle agir baski altinda kaldi Bu baskiyla surgunu secti ve Perslere sigindi Demaratus daha sonra I Darius a ardindan da I Serhas a Yunanistan la ilgili konularda danismanlik yapti Ikinci Pers Istilasi sirasinda I Serhas in yanindaydi Herodot un 7 kitabinin sonunda Demaratus un Yunanistan i hedef alan ikinci saldirisi basladiginda Sparta ya balmumu kaplanmis bos bir tablet gonderdiginden soz edilir Balmumu kazindiginda I Serhas in planini gosteren boylece Spartalilari uyaran bir mesaj ortaya cikmistir Kleomenes in kizi Leonidas in karisi olan Gorgo disinda hic kimse balmumunu kazimayi akil edememisti bir o akil etmisti Ancak pek cok tarihci bu bolumun 7 kitabin sonu ile 8 kitabin basi arasindaki boslugu doldurmak icin baska bir tarihci tarafindan sonradan eklendigini dusunmektedir Dolayisiyla Herodot un bu anlatiminin dogrulugu kesin degildir Grek Ittifaki I Serhas MO 481 yilinda ozellikle Atina ve Sparta yi haric tutarak diger Grek kent devletlerine elciler gondererek toprak ve su sunulmasini istedi Cagin geleneklerine gore bu baglilik anlamindaydi Yunanistan in kuzey kesimindeki pek cok kent devleti Pers topraklarina daha yakin olmalarinin verdigi endiseyle bu istegi kabul etmistir Bu yaklasimin Yunanistan in guney kesimde yarattigi tepki bu iki kent devleti etrafinda bir araya gelme sureci baslatti MO 481 baharinda bazi Grek kent devletleri Korint te toplanarak bir ittifak olusturdular Bu ittifakin yardim talep etmek icin elci gondermek ve ortak goruse varildiginda katilan kent devletlerinden savunma noktalarina asker sevk etme yetkisi vardir Herodot da bu ittifaka ozgun bir ad gecmez Kisaca oἱ Ἕllhnes olarak adlandirir Genel anlamda Perslere karsi ittifak yemini etmis olan Grekler olarak anlasilabilir Buradan itibaren Grek Ittifaki olarak bahsedilecektir Sparta ve Atina bu ittifakta lider guc konumundaydilar Yine de tum kent devletlerinin gorusleri bir savunma stratejisi olustururken belirleyici rol oynamistir Muttefikler kongresinin ic isleyisi ya da oturumlardaki tartismalar hakkinda fazla bir bilgi yoktur Sadece hemen hemen 700 olan Grek kent devletlerinin 70 inin delege gonderdigini biliyoruz Bununla birlikte bircok kent devleti halihazirda birbirleriyle teknik olarak savas durumundayken bu birlik dikkate degerdir Yunanistan a Ikinci Pers Saldirisi MO 480 479 Trakya Makedonya ve Teselya MO 480 baslari Tum ordunun Canakkale Bogazi kiyilarinda toplanmasindan sonra I Serhas ordusunu burada kurulan iki yuzer kopruden Canakkale Bogazi ni gecirerek karsida gunumuzde yakinlarindaki Sestos a karsiya gecirilerek ileri harekete baslatti Ordu nun Canakkale Bogazi ni gecisi muhtemelen MO 480 yilinin Mart ayindadir Bu yuzer kopruler toplam 600 teknenin birbirine baglanmasiyla olusturulmustur Gemiler akintiya dik olarak birbirine baglanmis uzerlerine kalaslar uzatilip kenetlenmis daha sonra tahta bir taban dosenmistir Bu tahta taban uzerine toprak atilmistir Son olarak da iki yana korkuluklar yapilmistir Koprulerin uc yerinde gemilerin gecebilmesi icin aciklik vardir Yuzer kopruler uzerinden asker ve malzeme sevkiyati yapilirken bu acikliklar muhtemelen cekilen halatlar yardimiyla kapatiliyordu Yine de akinti ve ruzgar icin iki yanlarda denize demir atilmistir Avrupa Kitasi na gecisi tamamlanan Pers Ordusu Yunanistan uzerine yurumeye baslamistir Ordunun Avrupa Kitasi na gecirildigi bolge olan Hellespont dan bugunku Gelibolu Yarimadasi ye gunumuz Orta Makedonya nin dogu sinirlarinda ulasmasi uc ay surmustur Bu arada ta duraklayip donanmanin ulasmasi beklenmistir Burada I Serhas ilk yuruyuse gecildiginde etnik kokene gore duzenlenmis orduyu taktik birimler olarak yeniden tertipledi Grek Ittifaki Kongresi MO 480 yili baharinda yeniden toplandi Bu toplantida Pers ilerleyisini durdurmak icin savunmanin Tesalya daki dar Tapinak Vadisi nde yapilmasina karar verilmistir Sparta Krali Euenetus ve Themistokles komutasinda 10 bin kisilik bir kuvvet gecide gonderildi Ancak gecide ulastiklarinda Makedonya Krali I Alexander dan habercileri kampa gelmistir Bu haberciler Pers Ordusu nun ve Donanmasi nin buyuklugunu anlatarak ayaklar altinda cignenmemelerini oradan ayrilmalarini tavsiye etmislerdir Bu arada Tapinak Vadisi nin Teselya ya ulasan tek yol olmadigi Makedonya nin tepelik bolgesinden gecen bir baska yol daha oldugu kesfedildi Bu durumda Pers ordusunun vadiyi hic kullanmadan Sarantoporo Gecidi uzerinden yuruyebilecegi Grek kuvvetlerinin gerisine sarkarak bu orduyu imha edecegi aciktir Bunun uzerine vadiyi tutmak icin gonderilen Grek kuvvetleri geri cekilmistir Kisa bir sure sonra da Pers Ordusu nun Canakkale Bogazi ni gectigi haberi ulasti Bu durum uzerine Themistokles Muttefikler e ikinci bir strateji onermistir Themistokles e gore Yunanistan in guneyine Boeotia Attika ve Mora Yarimadasi na inmek icin Pers Ordusu yine ayni sekilde dar bir gecit olan Thermopylae Gecidi nden gecmek zorunda olacakti Burada Grek hoplitler sayica cok ustun de olsa Pers Ordusu nu kolaylikla durdurabilirdi Ote yandan Pers Ordusu nun Thermopylae Gecidi gibi dar bir gecitten kacinmak icin deniz yolunu secmesi durumunda Atina ve Muttefik donanmasi Egriboz un kuzeyindeki Artemision Bogazi ni tutmaliydi Bu taktik olarak da zorunluydu cunku Pers Donanmasi Thermopylae kuvvetlerinin gerisine asker cikarabilirdi Karada Thermopylae Gecidi ni denizde de Artemision Bogazi ni savunmanin dayanak noktalari olarak almak seklindeki bu ikili strateji Kongre de kabul edilmistir Ancak Mora Yarimadasi halki yarimadayi Korint Kistagi nda savunmak icin bu planin disinda kaldilar Bu yuzden Atina nin cocuk ve kadin nufusu Salamis Adasi na tahliye edilmek zorunda kalinacaktir Thermopylae ve Artemision Deniz muharebeleri MO 480 Agustos I Serhas Thermopylae ye ulasma zamaninin hem Olimpiyat Oyunlari na hem de Sparta nin onemli bir ulusal kutlamasi olan Carneia ya denk gelecegini hesaplamisti Spartalilar acisindan bu donemde savasmak kutsal degerlere saygisizlik sayilmaktadir Bu uygun olmayan kosullara karsin topraklarina yaklasan tehdidi ciddiyetini goren Sparta Kral I Leonidas i kisisel korumasini olusturan 300 hippeisi kraliyet muhafizlari savasa sevk etmistir Geleneksel olarak seckin savascilar olan hippeislerin yerine halen cocuk yasta sayilacak acemiler alindi Leonidas Grek Ittifaki na katilmis olan Mora dan ve Thermopylae yolundaki diger kentlerden katilan kuvvetlerce guclendirildi Bu kuvvetler Thermopylae Gecidi ne ulastiklarinda en dar yerinde daha once Fokida lilarin insa etmis oldugu savunma duvarini isgal ettiler Duvar onarildi ve Pers Ordusu nu karsilamak uzere hazirliklara girisildi Pers Ordusu Thermopylae ye Agustos ayi ortalarina ulasmistir Serhas Grek Ittifaki ni olusturan birliklerin gevsemeleri beklentisiyle dort gun saldiriya gecmeyerek hareketsiz kalmistir Ama bu beklemede daha gercekci nedenler firtina nedeniyle Donanma nin halen bolgeye ulsamamis olmasidir Sonunda I Serhas Muttefiklerin gecidi savunmakta kararli olduguna inandi Donanma da bolgeye ulasmisti ve birliklerine saldiri emri verdi Ancak Gecit falanks duzeni icin neredeyse ideal bir durum yaratiyordu Pers saldirilari savunma hattini yaramadi Iki gun boyunca Grek savunmasi Olumsuzleri in taarruzlari da dahil olmak uzere tum Pers saldirilarini durdurmayi basarmistir Ancak ikinci gunun sonuna dogru Ephialtes adinda bir koylu Perslere Grek hatlarinin gerisine cikabilecekleri bir dag patikasinda rehberlik edebilecegini soylemistir Gozculer kusatilmak uzere olduklarini bildirdiginde Kral Leonidas Grek kuvvetlerinin buyuk bolumunu geri gondererek muhtemelen iki bin adamiyla artci kuvvet olarak kaldi ve geri cekilmeyi orttu Muharebenin son gununde Kral Leonidas ve adamlari duvarlardan ileri cikarak Pers saldirilarini gogusledi Gecidin genis bir bolumunde yapabildikleri kadar Pers askerini oldurmeye calistilar Sonucta Kral Leonidas ve tum adamlari oldurulmustur Thermopylae Muharebesi sirasinda 271 triremeden olusan bir Grek Ittifaki Donanmasi Artemision Bogazi ni Pers Donanmasi gecisini onlemek uzere tutmustu Bu onlemle Thermopylae kuvvetlerinin deniz kanadi ortulmus oldu Grek Ittifaki Donanmasi uc gun boyunca Bogazi muharebe ederek tutmayi basarmisti Zaten ucuncu gunun aksami Kral Leonidas ve kuvvetlerinin kaderi hakkindaki bilgi Donanma ya ulasti Hem ugranilan kayiplardan hem de Artemision Bogazi ni tutmanin artik geregi kalmadigindan Donanma Artemision Bogazi ni birakarak Salamis Adasi na cekilmistir Salamis Deniz Muharebesi MO 480 Thermopylae Muharebesi nin zaferi tum Boeotia nin ve Attika nin Pers Ordusu onunde acilmasini saglamistir Buradaki yenilgi Grek Ittifaki nin Atina da dahil olmak uzere Korint Kistagi kuzeyindeki tum Grek kentlerini Pers hakimiyetine terk etmesine neden oldu Bu arada Atina da halen kalan sivil nufus da Grek Ittifaki Donanmasi yla Salamis Adasi na tahliye edildi Diger yandan Atina dan cekilen Peloponez kuvvetleri Yunanistan anakarasi ile Mora Yarimadasi ni baglayan Korint Kistagi boyuna bir savunma hatti hazirlamaya baslamistir Bir baska onlem olarak da Megara dan gelen yol tahrip edildi Sonucta Atina dustu Kucuk bir grup Atinali Akropolis te kendilerini savunmaya calisti ama sonunda ezildiler Ardindan I Serhas Atina nin yerle bir edilmesini emretmistir Pers Ordusu bu asamada Yunanistan in buyuk bir bolumunu istila etmistir Ancak I Serhas Thermopylae Gecidi ndeki ve Artemision Bogazi ndaki gibi bir karsi koyusu muhtemelen beklemiyordu Artik savasi olabildigince kisa surede sona erdirmek kararindadir I Serhas eger Grek Ittifaki Donanmasini imha edebilseydi Grek dunyasini teslim olmaya zorlamak icin avantajli bir durumda olabilecegini soylemek olanaklidir Diger yandan Themistokles in umdugu gibi Grek Donanmasi Pers Donanmasi ni imha edebilirse Yunanistan in istilasini o asamada engelleyebilecekti Bu nedenle Grek Ittifaki Donanmasi Pers Donanmasi nin gelisi yakin olmasina karsin Eylul ayinda Salamis Korfezi nde kalmistir Hatta Atina dustukten sonra bile Pers Donanmasi ni Themistokles in hilesi ile savasa cekmek icin ozellikle Salamis sahilleri acigindadir Ancak Donanma nin Salamis te topluca kalmasi gorunuse gore butunuyle Themistokles in caba ve gayretleriyle olmustur Esasen Grek komutanlar Korint Kistagi ni dahi birakip kentlerinin savunmasi icin cekilmek kararindaydilar Yine Themistokles in ustaca bir hilesi ile Pers Donanmasi Salamis Bogazina girmis ve Salamis Deniz Muharebesi ni baslatmistir Bu sikisik alanda kalabalik Pers Donanmasi manevra yapmakta zorlandi ve savas duzeni bozuldu Bu firsattan yararlanan Grek Ittifaki Donanmasi saldiriya gecti ve en az 200 Pers gemisini batirdi ya da ele gecirdi Bu deniz zaferi Mora Yarimadasi ni bir istiladan kurtarmistir Pers deniz gucunun ustunlugu ortadan kalkinca I Serhas Grek Ittifaki Donanmasi nin Canakkale Bogazi na yelken acarak duba kopruyu imha etmesinden endise etmeye baslamistir Generallerinden Mardinaus seckin piyade ve suvari birliklerinden olusan bir orduyla Yunanistan da kalmaya ve istilayi tamamlamaya gonullu oldu I Serhas ise ordunun buyuk bir bolumuyle Asya ya geri cekilmistir General Mardonius kisi Boeotia ve Tesalya da gecirirken Atinalilar bu sayede yakilip yikilmis kentlerine geri donme ve kisi orada gecirme firsati buldular Platea Muharebesi ve Mykale Muharebesi MO 479 Haziran Kis suresince Grek Ittifaki icinde bazi gerginlikler kendini belli etmeye baslamisti Gerginlik bir bakima Atina dan kaynaklandi Atina Korint Kistagi nin gerisinde guvenlik altinda degildi Grek Ittifaki savunma stratejisi kentin bir isine yaramiyordu Oysa Atina Donanmasi Mora Yarimadasi nin guvenliginde kilit rol oynamaktadir Boyle olunca Atina yi da icine alacak bir savunma stratejisi belirlenmesini istediler Ancak bu istekleri karsilik bulmamistir Bunun verdigi rahatsizlikla baharda Grek Ittifaki Donanmasi ndan cekilmeye karar verdiler Grek Ittifaki Mora Kistagi ndan ileriye bir ordu gondermeyi riskli bulurken diger yandan General Mardonius da Kistaga saldirmayi yarasiz gorerek bu yuzden Tesalya da hareketsiz kalmistir Bir ara Atina ya Makedonya Krali I Aleksander in arabuluculuguyla bir baris onerisinde bulunarak Grek Ittifaki ni kirmak icin harekete gecti Ancak Atina Sparta nin bu oneriden haberi oldugundan emindi ve bu yuzden oneriyi geri cevirdi Bunun uzerine Pers kuvvetleri yeniden Atina uzerine yurudu ve bir kez daha tahliye edilmis olan kenti ele gecirdi General Mardonius Salamis e cekilmis olan Atinalilara baris teklifini bir kez daha yeniledi Ancak bir kez daha reddedildi Atina Megara ve Sparta ya elci gondererek yardim istediler Eger Sparta yardim etmeyecek olursa Pers taleplerini kabul etmekle tehdit ediyorlardi Buna karsilik Sparta Mora kent devletlerinden topladigi buyuk bir orduyla Perslerin uzerine yurudu Uzerine bir ordunun geldigini ogrenen General Mardonius Boeotia ya Plateaa yakinlarina cekilmeye basladi Amaci Grek Ittifaki kuvvetlerini suvarilerini kullanabilecegi acik bir araziye cekmekti Sparta kral naibi Pausanias komutasindaki muttefik ordusu boylesi bir taktikle karsilasmaktan kacinarak Plateaa disinda yuksek bir arazide kamp kurmustur Catismalar ve menavralarla gecen birkac gunden sonra Pausaias bir gece vakti kuvvetlerin baslangic mevzilerine cekilmesi emri verdi Bu manevra durumu olumsuz hale getirdi Atina Sparta ve Tegean birlikleri birbirinden koparak farkli tepelerde kalmis oldular ve boylece gucleri yayildi Saldirmak icin daha iyi bir firsat olamayacagini goren Mardonius tum ordusuna ileri hareket emri vermistir Ancak Pers piyadesi agir zirhli Grek hoplitleri karsisinda etkili olamadi ve Spartalilar General Mardonius un muhafiz hattini yararak onu oldurduler Pers ordusu bozgun halinde dagildi Dagilan birliklerden 40 bin asker Tesalya uzerine cekilmeyi basardi Artabazus komutasindaki bu birlikler Byzantion uzerinden Asya ya gectiler Fakat askeri kampa cekilenler orada tuzaga dustuler ve kilictan gecirildiler Herodot Plateaa Muharebesi nin ogleden sonrasinda zafer kazanildigi haberinin Grek Ittifaki Donanmasina ulastigini yazmaktadir Donanma bu sirada Iyonya kiyilarinda Mykale Dagi aciklarindaydi Bu haber Grek Donanmasi ndaki askerlerin morali uzerinde olumlu bir etki sagladi Ayni gun gerceklesen Mykale Muharebesi kesin bir Grek zaferiyle sonuclandi Pers Donanmasi nin kalintilari da ki bu gemiler sahile cekilmisti imha edilince I Serhas in deniz gucu tumuyle ortadan kalkti Artik Grek deniz gucu Ege Denizi nde duruma hakimdi Gunumuz tarihcileri her iki savasin da ayni gun gerceklesmis olmasindan kuskuludur Mykale Muharebesi nin Platea haberi Grek kuvvetlerine ulastigi gun gerceklesmis olabilecegi ileri surulmektedir Grek karsi saldirisi MO 479 478 Mykale Muharebesi savasin bir donum noktasini olusturmaktadir Savasin yeni bir evresinin baslangici sayilir ve bu noktadan itibaren Grek Ittifaki kuvvetleri Yunanistan disindaki Pers gucune karsi taarruzi bir strateji izleyecektir Esasen Grek kuvvetleri Platea de de karsi taarruzdaydi Ancak Platea Yunanistan topraklarinda oldugundan savunma baglaminda degerlendirilir Mykale zaferinin ilk etkisi Onasya daki Grek kent devletlerinin Pers baskisina karsi ikinci kez ayaklanmaya hazir hale getirmesidir Sisamlilar ve Miletliler Mykale Muharebesi nde Pers kuvvetleriyle canla basla savasmislardi Kendilerine guveni gelen bu kentler Iyonya daki ayaklanmaya onculuk etti ve diger kent devletleri de onlara katildi Sestos Kusatmasi Mykale Muharebesi nden kisa bir sure sonra Grek Ittifaki Donanmasi duba kopruyleri tahrip etmek icin Canakkale Bogazi na hareket etti Ancak bu zaten yapilmisti Grek Ittifaki Donanmasi nin Peloponez kent devletlerine bagli gemileri Yunanistan a donduler Atina Donanmasi ise halen Perslerin elinde olan Gelibolu Yarimadasi aciklarinda savas durumunda kalmistir Persler ve onlarin muttefikleri bolgenin en iyi tahkim edilmis kenti olan Sestos a sigindilar Bogeye ulasinca Atinalilar kenti kusatti Uzun bir kusatmadan sonra kent dusmustur Herodot un calismasi da Sestos Kusatmasi ya sona ermektedir Bu olaylari izleyen otuz yil icinde basta Atina egemen olmak uzere Grek yayilmasi Pers kontrolunu tum Trakya dan Makedonya dan Ege Adalari ndan ve Iyonya dan surup atacaklardir Pers Imparatorlugu ile Yunanistan arasinda baris MO 449 yilindaki Kallias Barisi ile kurulmus ve yarim yuzyillik savasi sona erdirmistir Sestos un alinmasindan sonra Atina kuvvetleri bolgedeki Pers kuvvetlerinin izini surmustur Uzun bir mucadelenin ardindan Pers kuvvetleri imha edilmistir Tutsaklar arasindaki Artayctes Elaeus kentini yagmalamis olmasinin bir karsiligi olarak carmiha gerildi Kibris Halen devam eden Grek Ittifaki kosullari altinda MO 478 yilinda 20 Peloponez ve 30 Atina gemisinden olusan fakat sayisi bilinmeyen asker tasiyan bir filoyu General Pausanias genel komutasinda harekete gecirildi Tukidides e gore bu filo Kibris a yelken acmisti ve adanin daha buyuk bir bolumunu kontrolu altina almisti Ancak Tukidides in bununla ne kastettigi acik degildir Bir goruse gore bu sefer esasen Kibris taki Pers garnizonunu basmak ve olabildigince fazla savas ganimeti ele gecirmek icindi Grek kuvvetlerinin adayi ele gecirme girisimi yonunde herhangi bir kaynak yoktur Zaten kisa sure sonra Byzantion a yelken acmislardir Esasen Ada ya MO 478 yilinda Attik Delos Birligi nin bir seferi olmustu Bu seferde Ada da bir Grek garnizonunun var olmadigi gorulmustur Olmussa bile kisa surede tasfiye edildigi anlasiliyor Byzantion Grek Donanmasi Byzantion a ulastiktan sonra kenti bir kusatmanin ardindan ele gecirmistir Sestos ve Byzantion un ele gecirilmesi Greklere hem Asya yi Avrupa ya baglayan bu iki onemli bogaz uzerinde kontrol sagladi hem de ticaret alanlarini Karadeniz e kadar yayma olanagi verdi Kuslatmanin baslamasiyla General Pausanias icin mesleki kariyeri yonunden bir yikima yol acacak olaylar da yasanmaya baslamistir Neler gerceklestigi bugun icin tam olarak bilinmiyor Tukididis az sayida detay vermistir Ondan sonraki tarihciler ise pek cok urkutucu imalarda bulunmaktadir Tum kibirli ve keyfi uygulamalariyla Tukididis zorbalik olarak tanimlanmaktadir General Pausanias bircok muttefik birliginin tepkisini cekmistir Ozellikle Pers tahakkumunden henuz kurtulmus olanlar kentlerden birliklerinde bu boyledir Bu olaylar uzerine Sparta Pausanias i yargilanmak uzere geri cagirmak zorunda kalmistir Iyon kentleri ve digerleri Atina nin harekatin komutasini ustlenmesini istediler Atina da komutayi ustlendi Pausanias ise her ne kadar sonucta aklandiysa da itibari yipranmisti Bu olaylar nedeniye yeniden Byzantion a general olarak atanmadi Daha sonra Sparta General Dorkis i komutayi muttefik kuvvetlerden devralmak icin Byzantion a gondermistir Ancak muttefik kuvvetlerin artik Sparta liderligini kabullenmeye razi olmadiklarini gorerek ulkesine geri dondu Attik Delos Birligi Savaslari MO 477 449Attik Delos Birligi Byzantion Muharebesi nden sonra Sparta Perslera karsi savasa devam etmekte isteksiz gorunmektedir Sparta ya gore Yunanistan in ve Onasya daki Grek kent devletlerinin Pers baskisindan kurtarilmasiyla savasin amacina zaten ulasilmisti Muhtemelen bu tutum Asya da Grek varliginin uzun vadede guven altina alinmasinin olanaksiz bir amac oldugu yonunde bir yargiya dayaniyordu Mykale Muharebesi sonrasinda Sparta Krali Leotychides Onasya daki tum Grek nufusun Avrupa topraklarina nakledilmesini onermisti Bu Grek nufus boylece Pers boyundurugundan kalici olarak kurtarilacak ve Yunanistan Grek kent devletleri uzerinden agir bir sorumluluk kaldirilmis olacakti Mykale Muharebesi nin Atinali Komutani bu oneriye siddetle karsi cikmistir Esasen Iyonya da yer alan kentler Atinali yerlesimciler tarafindan kurulan kentlerdi ve Atina destek gormese bile bu kentleri savunmaya kararliydi Olaylarin bu asamasi Grek Ittifaki nda Atina nin liderligi kesin olarak ustlendigi bir donusumu ifade etmektedir Sparta nin Byzantion Muharebesi nden sonra Grek Ittifaki ndan cekilmesi bir bakima kacinilmaz olarak liderligi Atina ya terk etmesiyle sonuclanmistir Pers istilasina karsi savasan kent devletlerinin gevsek ittifakinda Sparta ve Peloponez Birligi basat rol oynamisti Bu kent devletlerinin ittifaktan cekilmesi uzerine Perslere karsi savasi surdurebilmek icin kutsal Delos adasinda yeni bir konferans toplanmistir Burada olusan yeni ittifak Ege Adalari nin buyuk bir kisminin katilimi ile olusturulmustur ve Attik Delos Birligi olarak bilinecektir Tukididis e gore Birlik in resmi amaci Pers Krali nin ulkelerine verdigi zararin ocunu almakti Gercekte tum girisimler uc amaca yonelmistir gelecekte girisilecek istilanin hazirliklari Perslerden intikam alma arayisi ve savas ganimetlerinin paylasiminin duzenlenmesi Ittifaka katilan kent devletlerine ya birlesik orduya asker vermek ya da vergi ile katkida bulunmak olarak iki secenek verilmistir Kent devletlerinin cogu vergiyi tercih etmislerdir Pers topraklarina seferAttik Delos Birligi MO 470 lerde Trakya da ve Ege Adalari nda sefere basladi Seferin bu ilk evresinde komuta Atinali politikaci Kimon tarafindan ustlenilmisti ve bu bolgede kalan Pers garnizonlari imha edildi Kimon hemen sonra bolgede Grek askeri gucunu pekistirmek amaciyla Onasya ya girmistir Pamfilya daki nde Atina ve muttefik donanmasi Pers Donanmasi karsisinda sok edici bir zafer kazandi Ardindan karaya cikan birlikler giristikleri saldiri sonucunda Pers Ordusu nu bozguna ugrattilar Muharebeden sonra Pers tarafi olabildigince savasa girmekten kacinan pasif bir tutum almistir Atina MO 460 li yillarin sonunda dogru Misir daki Pers Satrapligi na karsi ayaklanmayi desteklemek yonunde harekete gecmistir Bu amacla bolgeye gorevlendirilen Grek gorev kuvvetinin ilk manevralari basarili gectiyse de Memfis teki Pers kuvvetlerini uc yillik kusatmaya karsin ele geciremediler Dahasi bir Pers karsi saldirisi sonucu bu kez Grek kuvvetler kusatildi On sekiz aylik kusatmanin ardindan da imha oldular Bu felaket Yunanistan da devam eden savasla birlesince Atina Pers Imparatorlugu ile olan savasi birakti Ancak MO 451 yilinda Yunanistan da saglanan ateskes Atina nin yeniden Pers Imparatorlugu na karsi bir savasa atilmasini sagladi ve Kibris a Kimon komutasinda muttefiklerin de katildigi bir sefer duzenlendi Ancak Kibris in guney sahillerinde antik bir yerlesim olan Kition gunumuzde Larnaka kusatmasi sirasinda Kimon oldu Olumu Atina birliklerinden gizlendi ve yatakta emir veriyor izlenimi yaratildi Bununla birlikte Atina kuvvetleri Kibris in kuzey sahilindeki Salamis e geri cekilmeye karar vermistir Kition dan ayrildiktan 30 gun sonra Grek ittifak kuvvetleri Kilikya Fenike ve Kibris unsurlarini da iceren bir Pers Donanmasi na Salamis aciklarinda saldiri duzenlendi Bu muharebede kazanilan zafer uzerine seferin amacina ulastigina karar verilerek Yunanistan a geri donuldu Bu son muharebe Attik Delos Birligi ile Pers Imparatorlugu arasindaki catismalarin dolayisiyla Grek Pers Savasi nin sonunu teskil etmektedir BarisKibris taki Salamis Deniz Muharebesi nden sonrasi icin Tukididis Perslerle herhangi bir catismadan soz etmemektedir Kestirmeden Greklerin kentlerine dondugunu yazmistir Diger yandan Diodorus Salamis Muharebesi sonrasinda Pers Imparatorlugu ile Kallias Barisi olarak bilinecek olan bir baris antlasmasi yapildigini yazmistir Diodorus muhtemelen Epiros un tarih calismasini izleyerek ki ogretmeni Isokrates ten muhtemelen etkilenmistir baris antlasmasina atifta bulunmaktadir MO 4 yuzyilda dahi baris antlasmasi bir kavram olarak yerlesmis degildi Bu donemin iki tarih yazari Kallisthenes ve bunun varligindan soz etmez Muhtemelen ilk once Atinalilar Perslerle bir pazarlik gorusmesi icin girisimde bulunmuslardi Plutarkhos a gore Eurymedon Muharebesi nden sonra Serhas in ardili Atina elcisinin hazir bulundugu bir gorusmede Greklerle bir baris antlasmasi uzerinde gorusmus ve anlasmisti Ancak Plutarkhos da Grek tarihci Kallisthenes i boyle bir baris antlasmasinin varligini reddettigini kabul etmektedir Herodot da bir Atina elcisinin baskanliginda bir heyetin Artaxerxes le bir gorusme icin Susa ya gonderildiginden soz etmektedir Bu heyette Argos tan delegelerin bulunmasi tarihlendirmenin MO 461 olarak ongorulmesini gerektirmektedir Atina ile Argos bu tarihten sonra ilttifak kurmuslardir Argoslu delegelerin bir cesit baris antlasmasi saglama yollari aradiklari ve bu girisimin basarisiz olmasinin Atina nin Misir ayaklanmasini destekleme kararinda rol oynadigi ileri surulebilir Bu nedenle antik kaynaklar bu sekilde resmi bir barisin olup olmadigi varsa tarihi konusunda net degildir Modern tarihciler arasinda da gorus birligi yoktur Antlasmanin varligini kabul edenler oldugu gibi kabul etmeyenler de vardir Holland Atina ile Pers Imparatorlugu arasinda uzlasmaya varan bir sonuc elde edildigini ancak bunun gercek bir antlasma olmadigini savunmaktadir Bir goruse gore Kallisthenes in Eurymedon Muharebesi nden sonra bir antlasma yapildigini reddetmesi baskaca bir antlasmanin yapilmamis oldugunu gerektirmez dahasi yine bir Grek tarihci olan gercekte bir gorusmenin Pers Sarayi ile MO 423 te yapildigini one surmektedir Bu gorusler dogru ise bir antlasmanin varliginin kabul edilmesi onunde buyuk bir engel ortadan kalkacaktir Antlasmanin varligi konusunda bir baska arguman ise Atina kuvvetlerinin Kibris tan MO 449 yilindaki ani cekilmesidir Bu durum bir baris antlasmasinin yapilmis olmasi ya da olasiliginin dogmasi ile aciklanabilir Butun bu tartismalar bir yana Diodorus antlasmanin kosullarini ayrintili olarak vermistir Antlasmanin ayrintilarin veren diger antik kaynaklar bu cercevede tutarlidir Asya daki tum Grek kentleri kendi yasalari cercevesinde yasar ve otonomdurlar Pers Satraplari ve ordulari Isokrates e gore Kizilirmak in batisina gecmeyeceklerdir Kallisthenes e gore ise Ege Denizi ne atla bir gunluk ya da Ephorus ve Diodorus a gore yaya olarak uc gunluk yoldan fazla yaklasmayacaklardir Hicbir Pers savas gemisi Faselis ten batiya ve gunumuz Istanbul Bogazi nin kuzey tarafindan batiya yelken acmayacaktir Bu kurallara uyuldugu surece Atina da Pers hakimiyetindeki topraklarina karsi askeri bir harekatta bulunmayacaktir Sonuclari ve daha sonraki catismalarPers Imparatorlugu ile girisilen bu savasin sonlarina dogru Attik Delos Birligi Atina Imparatorlugu na donusme yoluna iyiden iyiye girmistir Savasin sona ermesine karsin Atina nin muttefiklerinin hem parasal hem de gemi yonunden Atina yi destekleme yukumlulukleri devam ettirilmistir Yunanistan da iki guc odagi Atina ve Sparta arasindaki MO 460 445 yillari arasinda surmus nihayetinde otuz yillik bir antlasmayla ateskes saglanmisti Ancak bu ateskes Atina ile Sparta arasindaki cekismeyi sona erdirmemis sadece 14 yil sonra bu iki guc Peloponez Savasi nda yeniden catismaya girmistir Bu yikici savas 27 yil surmus sonucta Atina gucunun tumuyle kirilmasina yol acmistir Atina Imparatorlugu parcalanmis ve Yunanistan da artik Sparta hegemonyasi olusmustur Ancak bu savaslar sadece Atina yi degil tum Yunanistan kent devletlerini onemli olcude zayiflatmistir Grekler karsisinda defalarca yenilgiye ugrayan ve ic isyanlarla savas kapasitesi zayiflatilan Pers Imparatorlugu MO 449 dan itibaren I Artakserkes ve ardillari tarafindan bol ve yonet stratejisini benimsemistir Greklerle acik bir catismadan kacinilarak bunun yerine Sparta ya karsi Atina yi kullanma yonunde bir siyaset izlendi Bu amac icin politikacilara basvuruldu Bu sekilde kendi aralarindaki surtusmelere dalan Grek dunyasinin dikkati Pers Imparatorlugu ndan uzaklastirildi Grek dunyasiyla Pers Imparatorlugu arasinda MO 396 yilina kadar bir catisma gerceklesmedi Sparta Krali MO 396 yilinda baslattigi bir seferle Onasya da genis bir istila hareketine giristi Attik Delos Birligi Savaslari Grek dunyasi ile Pers Imparatorlugu arasindaki guc dengesini Yunanistan lehine degistirmisti Bununla birlikte Yunanistan da taraflar arasinda sonraki yarim yuzyil boyunca suren ic cekismeler yipraticiydi Bu catismalarla Pers Imparatorlugu nun guc dengesindeki konumunu onemli olcude duzeltilmis oldu Pers Imparatorlugu nun MO 411 de Peloponez Savasi na katilmasi Sparta ile karsilikli bir savunma isbirligiyle sekillendi Boylece deniz guclerini Atina ya karsi harekete gecirmesiyle Iyonya da Pers kontrolune zemin olusturdu Pers prensi Kiros MO 404 te tahti ele gecime girisimi icin Yunanistan dan 13 bin parali asker toplamistir Grek askerler ki 700 800 kadar Spartali asker de vardi antlasmanin sartlari geregi savasa katildiklarini dusunuyorlardi ve ordunun gercek amacindan habersizdiler Ancak Kiros un bu girisimi basarisiz oldu Fakat bu arada Iyon kent devletleri yeniden ayaklanmislardi Pers Imparatorlugu bunun uzerine dikkatini tekrar Onasya ya cevirmistir Teslim olmayi kabul etmeyen Iyon kent devletleri Sparta dan yardim istediler Sparta bu istege MO 396 395 yillarinda karsilik vermistir Ancak Atina Pers Imparatorlugu yaninda yer alinca Yunanistan da yeniden Korint Savasi olarak bilinen genis capli bir savasa yol acildi Savasin sonuna dogru MO 387 de Sparta durumunu desteklemek icin Pers Imparatorlugu ndan yardim istemek durumda kalmistir Kral Barisi olarak anilacak bir antlasma savasin sonunu getirecekti II Artakserkes Sparta dan Onasya daki kentleri geri istedi ve bu istegini elde etti Bu kucuk dusurucu antlasma onceki yuzyildaki tum Grek kazanimlarini silip goturmustur Sparta Yunanistan uzerindeki hegemonyasi ugruna Onasya daki Grek varligini feda etmisti Grek dunyasiyla Akamenid Imparatorlugu arasindaki nihai hesaplasma bundan 53 yil sonra Buyuk Iskender in Asya Seferi ne cikmasiyla baslamis Akamenid Imparatorlugu yikilarak hem Grek dunyasinda hem de Asya iclerinde Helenistik Donem baslamistir Notlar John Van Antwerp Fine The ancient Greeks a critical history Tom Holland Persian Fire The First World Empire and the Battle for the West Kaynakca Encyclopaedia Britannica Greco Persian Wars 10 Subat 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Agustos 2012 Victor Ehrenberg Sh 99 100 Herodot 6 44 45 Herodot 7 33 34 a b Suna Doganer Sh 25 a b c d e f 29 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Kasim 2012 Cicero On the Laws I 5 a b Holland Sh xvi xvii Tukididis 1 22 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Kasim 2012 a b Finley Sh 15 Holland Sh xxiv a b Holland Sh 377 Fehling Sh 1 277 Finley Sh 16 Kagan Sh 77 Sealey Sh 264 Fine Sh 336 Finley Sh 29 30 a b Sealey Sh 248 Fine Sh 343 Tukididis 1 137 25 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Themistokles le ilgili ayrintilar a b c d e f Fine Sh 360 Green Greek History 480 431 BC Sh 1 13 Roebuck Sh 2 Traver Sh 115 116 Tukididis 1 12 21 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Osborne Sh 35 37 Snodgrass Sh 373 376 Thomas amp Contant Sh 72 73 a b c d e Suna Doganer Anadolu nun 200 Yillik Isgali Donemi18 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 19 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi sd19 adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme Herodot 1 142 2 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Kasim 2012 Herodot 1 144 8 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 149 10 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 145 10 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 a b 19 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Kasim 2012 Hall Sh 68 Herodot 1 143 3 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 148 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Vanessa B Gorman Miletos the ornament of Ionia history of the city to 400 BCE University of Michigan Press 2001 Sh 123 Herodot 1 174 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 a b Holland Sh 9 12 Bernard Lewis Ortadogu Sh 30 Herodot 1 53 3 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Holland Sh 13 14 Herodot 1 141 3 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 141 1 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 141 4 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 161 1 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 162 1 2 26 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 1 169 1 2 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 a b c d e Holland Sh 147 151 a b Fine The Ancient Greeks A Critical History 5 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 269 277 a b Holland Sh 155 157 a b Edward J Siegfried Analytical Study of Battle Strategies Used at Matathon 490 BCE 8 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 1 Chaliand Gerard Nomadic empires from Mongolia to the Danube ISBN 978 0 7658 0204 0 a b Suna Doganer Sh 20 Herodot 7 8C 1 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Aralik 2012 Suna Doganer Sh 21 a b c Darius the list of satrapies 6 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Kasim 2012 Robin Waterfield Carolyn Dewald The histories Herodot 1998 Sh 593 a b c d e Lazenby Sh 23 29 a b c d e Lazenby Sh 256 14 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Kasim 2012 Holland Sh 196 Farrokh Sh 76 Lazenby Sh 232 Holland Sh 69 72 Holland Sh 217 Lazenby Sh 227 228 a b c d B Strauss Sh xvii a b Belkan Agar Sh 2 a b B Strauss Sh xviii B Strauss Sh xix a b c d Lazenby Sh 34 37 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi L34 adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme Holland Sh 320 326 Herodot 7 61 80 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Belkan Agar Sh 28 Belkan Agar Sh 27 28 a b Belkan Agar Sh 29 Herodot 7 89 1 2 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 7 89 1 3 2 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 a b Holland Sh 153 154 Herodot 5 31 1 5 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 5 34 1 4 26 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 5 101 1 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 5 102 3 23 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 5 116 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 5 117 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 5 121 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Boardman et al Sh 481 490 8 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Herodot 6 6 1 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 6 14 2 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 6 19 3 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 5 25 2 5 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 6 31 1 2 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 6 32 5 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b c Holland Sh 175 177 a b Holland Sh 177 178 Herodot 6 43 1 Herodot 5 99 1 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 153 Herodot 6 44 1 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 5 45 1 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 5 45 2 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 6 48 1 2 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 6 48 1 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 178 179 a b Holland Sh 181 183 Lind Chron D 1 59 in Higbie 2003 a b Holland Sh 183 186 Herodot 6 96 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 6 100 1 3 24 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b Herodot 6 101 2 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b Herodot 6 101 3 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Edward Shepherd Creasy Fifteen Decesive Battles of the World From Marathon to Waterloo28 Kasim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Lazenby Sh 59 62 a b Holland Sh 195 197 Herodot 6 117 1 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b Herodot 6 116 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b c Plutarch Themistocles 4 a b Holland Sh 202 203 Herodot 7 7 3 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 206 208 a b Holland Sh 208 211 Herodot 7 22 23 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Aralik 2012 Holland Sh 213 214 Herodot 7 150 3 24 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 7 6 2 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 225 Holland Sh 263 Herodot 7 61 80 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Aralik 2012 Herodot 7 26 1 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b Herodot 7 37 1 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 de Souza Sh 41 Koster 1934 Holland Sh 320 a b Lazenby Sh 93 94 Green Sh 61 Burn Sh 331 a b c d e Holland Sh 214 217 Holland Sh 179 181 Philip Smith A History Of The World From The Earliest Records To The Present Time Sh 383 384 a b c d e Holland Sh 219 222 a b c Fine Sh 292 The Greco Persian Wars 24 Agustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Historyworld Holland Sh 217 219 Plutarch Themistocles 5 Holland Sh 223 224 Herodot 7 239 2 4 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 How amp Wells note to Herodot VII 239 Herodot 7 32 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 7 145 1 2 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 7 148 1 26 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Kasim 2012 Holland Sh 226 a b Suna Doganer Sh 24 Joseph Cummins Why Some Wars Never End Sh 20 Jack Cassin Scott The Greek and Persian Wars 500 323 BC Sh 10 Herodot 7 100 1 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 248 249 Herodot 7 173 3 24 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b Herodot 7 173 4 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Herodot 7 174 1 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 255 257 a b Herodot 8 40 1 5 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 a b c Holland Sh 257 259 Holland Sh 262 264 J Cummins Sh 21 Herodot 7 210 1 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Holland Sh 274 Herodot 7 225 3 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Holland Sh 255 Lazenby Sh 137 138 Herodot 8 21 2 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Holland Sh 300 Holland Sh 305 306 a b Holland Sh 327 329 Holland Sh 308 309 Holland Sh 303 Herodot 8 63 1 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Holland Sh 310 315 Herodot 8 89 2 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Holland Sh 320 326 Herodot 8 97 1 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 8 100 5 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 a b Holland Sh 333 335 a b Holland Sh 336 338 Herodot 9 6 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 9 7 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 9 10 1 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Holland Sh 339 a b c Holland Sh 342 349 Herodot 9 59 1 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 61 62 63 Herodot 9 63 2 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 9 66 3 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Murat Arslan Pausanias in Byzantion Hakimiyeti ve Komplo Teorisi olu kirik baglanti Sh 52 Herodot 9 65 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 350 355 Herodot 9 101 1 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Holland Sh 357 358 Dandamaev Sh 223 Lazenby Sh 247 Herodot 9 104 1 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Aralik 2012 Thucydides I 89 8 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Herodot 9 106 4 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 9 114 1 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 9 114 2 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 a b c Holland Sh 359 363 Murat Arslan Nihal Tumer Onen Akdeniz Korsan Yuvalari sh 190 olu kirik baglanti Herodot 9 118 2 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 Herodot 9 120 4 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2012 a b c Thucydides I 94 26 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sealey Sh 242 Fine Sh 331 Fine Sh 331 D Kagan Sh 38 a b Tukididis 1 95 26 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Aralik 2012 a b c Holland Sh 362 a b Thucydides I 96 26 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sealey Sh 250 Plutarch Cimon 12 a b Plutarch Cimon 13 Thucydides I 104 26 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Thucydides I 109 Sealey Sh 271 273 a b Thucydides I 112 26 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Plutarch Cimon 19 a b Diodorus XII 4 26 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Sealey Sh 280 Herodot VII 151 26 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kagan Sh 84 a b Holland Sh 366 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi h366 adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme Fine Sh 363 Sealey Sh 282 Kagan Sh 128 Holland Sh 371 Xenophon Hellenica II 2 a b c Dandamaev Sh 256 Rung Sh 36 Xenophon Hellenica III 1 Xenophon Hellenica III 2 4 Xenophon Hellenica V I Dandamaev Sh 294KaynakcaAntik kaynaklar Herodot Histories26 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Herodotos Tarih Turkiye Is Bankasi Kultur YayinlariTukididis History of the Peloponnesian War Xenophon Anabasis Hellenica Plutarkhos Parallel Lives Themistokles Aristides Diodorus Bibliotheca historica Cornelius Nepos Lives of the Eminent CommandersGunumuz kaynaklari Suna Doganer Anadolu nun 200 Yillik Isgali Donemi18 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde J Boardman J B Bury S A Cook F A Adcock N G L Hammond M P Charlesworth D M Lewis N H Baynes M Ostwald C T Seltman The Cambridge Ancient History vol 5 1988 Cambridge University Press A R Burn Persia and the Greeks The Cambridge History of Iran Volume 2 The Median and Achaemenid Periods The Cambridge Ancient History vol 5 Cambridge University Press M A Dandamaev A political history of the Achaemenid empire Philip de Suaza The Greek and Persian Wars 499 386 BC 2003 Osprey Publishing John Van Antwerp Fine The ancient Greeks a critical history Harvard University Press 1983 Moses Finley Thucydides History of the Peloponnesian War 1972 Peter Green Diodorus Siculus Greek history 480 431 BC University of Texas Press Jonathon Hall Hellenicity between ethnicity and culture University of Chicago Press Carolyn Higbie The Lindian Chronicle and the Greek Creation of their Pas Oxford University Press Tom Holland Persian Fire The First World Empire and the Battle for the West Abacus Donald Kagan The Outbreak of the Peloponnesian War Cornell University Press A J Koster tudien zur Geschichte des Antikes Seewesens J F Lazenby The Defence of Greece 490 479 BC Aris amp Phillips Ltd Robin Osborn Greece in the making 1200 479 BC Routledge R Roebuck Cornelius Nepos Three Lives Bolchazy Carducci Publishers Eduard Rung Diplomacy in Graeco Persian relations de Souza P amp France J War and peace in ancient and medieval history University of California Press Raphael Sealey A history of the Greek city states ca 700 338 B C University of California Press Antony Snodgrass The dark age of Greece an archaeological survey of the eleventh to the eighth centuries BC Routledge Carol G Thomas Craig Conant Citadel to City State The Transformation of Greece 1200 700 B C E Indiana University Press Andrew Traver From polis to empire the ancient world c 800 B C A D 500 a biographical dictionary Greenwood Publishing Group