Romanya Sosyalist Cumhuriyeti (Rumence: Republica Socialistă România, RSR) 1947-1989 yılları arasında, Romanya'daki Marksist-Leninist tek parti rejimini tanımlar. Bu devlet, 1947'den 1965 yılına kadar Romanya Halk Cumhuriyeti (Republica Populară Romînă, RPR) olarak adlandırılmıştır. Ülke, anayasasında da belirtildiği üzere, Romanya Komünist Partisi yönetimi altında, Varşova Paktı üyesi, bir Doğu Bloku ülkesiydi.
Romanya Republica Socialistă România Romanya Sosyalist Cumhuriyeti | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1947-1989 | |||||||||||||||
Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Bayrağı Arma (1965-1989) | |||||||||||||||
Başkent | Bükreş | ||||||||||||||
Yaygın dil(ler) | Rumence (Resmi dil) Macarca, Çingenece | ||||||||||||||
Hükûmet | Üniter sosyalist totaliter tek parti rejimi | ||||||||||||||
Genel Sekreter | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Bakanlar Kurulu Başkanı | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Yasama organı | |||||||||||||||
Tarihî dönem | Soğuk Savaş | ||||||||||||||
| |||||||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||||||
• Toplam | 238391 km2 | ||||||||||||||
Nüfus | |||||||||||||||
• Sayılan | 23102000 | ||||||||||||||
Para birimi | Ley | ||||||||||||||
| |||||||||||||||
Günümüzdeki durumu | Romanya |
Coğrafi olarak; doğuda Karadeniz, kuzeydoğuda Sovyetler Birliği (Ukrayna ve Moldova SSC); kuzeyde Macaristan; batıda Yugoslavya ve nihayetinde güneyindeki Bulgaristan'la çevriliydi.
II. Dünya Savaşı'na Mihver Devletleri safında katılan Romanya, savaş kaybedilince Müttefiklerin üyesi Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi. Geniş kitlelerin katılımıyla gerçekleşen komünizm yanlısı gösterilerden sonra ve 'nun Sovyet üyesinin siyasi baskılarıyla, aralarında önceden yasa dışı ilan edilen Romanya Komünist Partisi üyelerinin de bulunduğu kişilerin olduğu, Sovyet yanlısı bir hükûmet 6 Mart 1945 tarihinde kuruldu. Komünist Parti üyeleri ve komünist sempatizanlar, eski yöneticilerin tamamını yavaş yavaş tasfiye ederek, iktidarın tamamını ele geçirdiler. Aralık 1947'de, Romanya Kralı I. Mihai tahttan indirildi ve Romanya Halk Cumhuriyeti ilan edildi.
İlk önce "" adı verilen, tüm vergilerden muaf Rumen-Sovyet şirketler kuruldu. Bu şirketler aracılığıyla, savaştan daha yeni mağlup çıkmış Romanya'nın belli başlı ekonomik kaynakları Sovyet kontrolüne geçmişti. Ekonominin belini büken diğer bir kara delik de SSCB'ye ödenen savaş tazminatlarıydı. Böyle olmakla birlikte, 1950'lere gelindiğinde Romanya'nın komünist liderleri, halka daha fazla bağımsızlık sözleri vermeye başladılar. 1958'e gelindiğinde Tüm Sovyet askerler Romanya'dan çekilmişti.
Nicolae Ceaușescu 1965'te Komünist Parti Genel Sekreteri, 1967 yılında Devlet Konseyi Başkanı, 1974 yılında da yeni ihdas olunan Romanya Devlet Başkanlığı görevine seçildi. Ceaușescu'nun 1968 yılında Çekoslovakya'nın İşgali durumuna karşı takındığı muhalif tutum, o esnada ülkenin içinde bulunduğu kısa süreli siyasi rahatlama dönemi, Ceaușescu'nun hem yurt içinde, hem de Batı'daki, imajını olumlu yönde etkiliyordu. Dış borçlarla sağlanan hızlı ekonomik büyüme kademeli olarak azaldı ve büyüme yerini kemer sıkma politikalarına bıraktı. Bu süreç, Aralık 1989'da Romanya Devrimi ile, totaliter Ceaușescu rejiminin yıkılmasıyla son buldu.
Komünist Romanya'da, özellikle de 1950'li yıllarda Stalin döneminde, çok sayıda insan idam edilerek öldürüldü. Hapiste ya da gözaltında ölenlerin sayısı da azımsanamayacak kadar çoktu. 1945-1965 yılları arasında, yargılamalar neticesinde infaz edilenlerin sayısı 137 kişi idi. Buna karşın, gözetim altındayken ölenlerin sayısının on binlerle, hatta yüz binlerle ifade edildiği belirtilmektedir. Bunun yanı sıra binlerce kişi çeşitli sebeplerle kovuşturmaya tabi tutuluyor, hapsediliyor ve ölüme varan işkencelere maruz kalıyorlardı.
Tarihçe
Sovyet işgali ve komünistlerin yükselişi
Ana siyasi partilerin desteklediği Kral I. Mihai Ağustos 1944'te Ion Antonescu'yu devirdikten sonra, Romanya'yı Mihver Devletleri ittifakından koparıp, Müttefikler'in safına geçti. Taraf değiştirse de, Romanya'nın Almanlarla birlikte Sovyet işgaline katılmasından kaynaklanan, ülkesine yönelik husumeti gideremedi. Romanya kuvvetleri Sovyet komutasında çeşitli cephelerde tüm güçleriyle omuz omuza savaşmalarına rağmen, Sovyetler Birliği Romanya'yı düşmandan ele geçirilmiş topraklar olarak görüyordu. Sovyet birlikleri, Rumen devletinin, Kuzey Transilvanya'nın güvenliğini ve istikrarını garanti edemeyeceği gerekçesi ile ülkede işgal güçleri olarak kalmaya devam ediyordu.
Yalta Konferansı'nda, Sovyetler Birliği'nin Romanya üzerindeki menfaat ve talepleri kabul edilmişti. Paris Barış Antlaşması neticesinde, Romanya müttefik bir devlet olarak kabul edilmediğinden, Kızıl Ordu Romanya topraklarında kalmaya devam edecekti. İlk başlarda, diğer tüm siyasi partiler gibi, Komünist Parti de, General yönetimindeki savaş hükûmetlerinde pek bir varlık gösteremedi. hükûmetinde varlıklarını biraz daha arttırdılar. Mart 1945'te, (Sabancılar Cephesi) isimli sol eğilimli, komünistlerle sıkı iş birliği içinde olan çiftçi örgütünün lideri Dr. Petru Groza Başbakan olunca, komünistler ağırlıklarını iyice hissettirir oldular. Groza hükûmeti, kâğıt üzerinde çok geniş bir tabana yayılmıştı. Koalisyonda, Demir Muhafızlar Partisi dışında kalan hemen tüm büyük partiler yer almakla birlikte, komünistler tüm kilit bakanlıkları ve görevleri ele geçirmişti. Komünistlere verilmeyen görevler de, görünürde komünist olmayan yandaşlara bırakılmıştı.
Hükûmetin tutumundan ve siyasi duruşundan rahatsız olan Kral, Groza'yı istifaya zorlamak için, hükûmetin çıkardığı hiçbir kanunu onaylayarak yürürlüğe sokmayacağını duyurdu. Bunun üzerine Groza Kral Mihai'nin onayını almaya gerek duymadan yasaları uygulamaya sokmaya başladı. 8 Kasım 1945 tarihinde, Kral Mihai'nin isim gününde, Bükreş'teki Kraliyet Sarayı önünde toplanan, kraliyet yanlıları ve karşıtları arasında, polis ve askerlerin de dahil olduğu, onlarca kişinin öldüğü ve yaralandığı çatışmalar meydana geldi. Sovyet subaylar, polis ve askerin halk üzerine ateş açmasını engelledi ve olayları da Sovyet askerler bastırdı.
Kralın karşı çıkmasına rağmen, Groza hükûmeti toprak reformu yaptı ve kadınlara oy hakkı tanıdı. Fakat bu hükûmet aynı zamanda, Romanya'ya Sovyet hakimiyetini de getirmişti. 19 Kasım 1946 tarihinde gerçekleştirilen seçimlerde, komünistlerin öncülük ettiği "Demokratik Partiler Bloku" oyların %84'lük kısmını elde etti. Bu seçimler; ülke çapındaki seçim yolsuzlukları, rakiplere gözdağı vermek için cinayete kadar varan eylemlerle birlikte anılacak, seçimlerin güvenilirliği üzerine ağır bir şaibe oluşacaktı. Arşiv belgeleri de, seçim sonuçlarına müdahale edildiğini doğrulamaktaydı.
Hükûmeti kurduktan sonra, Komünistler diğer merkez partileri siyasetten tasfiye etme eylemine girişti. Tasfiye eylemlerinin en dikkat çekeni, ("Partidul Național Țărănesc") liderlerinin, 1947 yılından ABD yetkilileriyle gizlice görüştüklerinin ortaya çıkmasıyla, bu partinin "vatana ihanetle" suçlanması oldu. Partinin yöneticileri, göstermelik bir mahkemede yargılanarak hapse atıldılar. Diğer siyasi partiler ise, Komünist Parti ile birleşmeye zorlanarak, siyasi yaşamdan silinip gittiler. 1946 ve 1947 yılları boyunca, savaşta Mihver Devletleri'nin yanında alan hükûmetin destekçilerinden yüzlercesi, Holokost'a katılmak ve Sovyetler Birliği'ne saldırmaktan, savaş suçlusu ilan edilerek infaz edildiler. Ion Antonescu da 1 Haziran 1946'da idam edildi.
1947 yılına gelindiğinde, Romanya monarşiye sahip tek Doğu Bloku ülkesiydi. Aynı yılın 30 Aralık tarihinde, Kral Mihai Sinaia'daki sarayında iken, Groza ve Gheorghiu-Dej tarafından Bükreş'e çağrıldı. Kendi ağzından yazılmış ve önceden hazırlanmış bir istifa mektubu kendisine verilerek imzalaması istendi. Saray komünist destekçisi askerler tarafından kuşatılarak ve sarayın tüm iletişimi kesilerek, istifa mektubu zorla imzalatıldı. Saatler sonra Parlamento, monarşinin lağvedildiğini duyurarak Halk cumhuriyeti ilan etti. Komünistler, 1948 Şubat ayında, sosyal demokratların geriye kalanını, kendilerine katılmaya ve Romanya İşçi Partisi adıyla yeni bir oluşumda birleşmeye zorladı. Daha özgür düşünceye sahip az sayıdaki sosyal demokrat da parti dışına itildi ve kurulacak çatı partisinin ismi de Romanya Komünist Partisi olarak değişti. Komünist olmayan politikacılar; ya hapse atıldı, ya infaz edildi ya da sürgüne kaçmak zorunda kaldı.
1936 Sovyet Anayasası'nın neredeyse birebir kopyası olan ile Romanya resmen komünist rejime geçti. Yeni anayasa, "faşist ve antidemokratik herhangi bir girişimi" yasaklamaktaydı ki, bu komünistlerin hoşuna gitmeyecek herhangi bir partinin ya da siyasi oluşumun yasaklanacağı anlamına geliyordu. Toplu tutuklamalar ve infazlar, her türlü politik baskı, köylülere kolektivizasyon konusunda yapılan baskılar, özel mülklerin kamulaştırılması gibi uygulamalar, 'nda (ve daha sonraki ve Anayasalarında da belirtilen) yer alan temel hak ve ifade özgürlüklerin sözde kaldığının, bu hükümlerin, 42 yıllık komünist rejim süresince, ne mahkemeler ne de yöneticiler tarafından dikkate alınmadığının göstergesiydi. Tüm bu art arda yazılan anayasalarda "herkesin dini inancında serbest olduğu" yazılmaktaysa da, devlet, ateizmi destekleyen politikalar izliyor ve bu yönde baskı uygulamaya devam ediyordu. Dini kurumların etkinliği yok edilmiş, ibadet mabetlerle sınırlanmış, görünür alanlarda dini gösteriler yapmak yasaklanmıştı. Ruhbanların toplum üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla, 1948'de, kiliseye ait, okullar da dahil, tüm mal varlıklarının kamulaştırılması kararı alındı. Ayrıca 'nin faaliyetleri yasaklandı ve Rumen Ortodoks Kilisesi ile birleştirildiği ilan edildi.
Romanya Halk Cumhuriyeti
İlk yıllar
İlk yıllar yeni rejimden kaynaklanan değişikliklerle ve iktidarı ele geçirmek için mücadele kliklerin savaşı neticesinde sayısız tutuklama olaylarıyla geçti. Romanya'da üretilen emtianın nominal fiyatlarla SSCB'ye ihracına izin veren anlaşması, ülke ekonomisini zaafa uğratıyordu. 11 Haziran 1948 tarihinde, tüm bankalar ve büyük işletmeler millileştirildi.
Komünist üst yönetime hakim olan, hepsi de Stalinci, politik ve felsefi derinlikten ziyade, kişisel özellikler tarafından belirlenmiş üç farklı önemli hizip bulunmaktaydı:
- Tüm savaş boyunca Moskova'da bulunan ve "Moskoflar" (Muskovitler) olarak anılan, önde gelen üyeleri ve olan grup.
- Aralarında Gheorghe Gheorghiu-Dej'in de bulunuğu ve savaş dönemin hapiste geçiren "Hapishane Komünistleri" diye anılan grup.
- Antonescu Hükûmeti zamanında ülkede kalarak gizlenen, Kral Mihai'nin 1944 Darbesi'nden sonra kurulan geniş yelpazeli hükûmette yer alan, diğer fraksiyonlardan daha az Stalinci, 'nun başı çektiği "Sekretarya Komünistleri" olarak alan grup.
"Muskovitler (yabancılar) Fraksiyonu" olarak adlandırılan Pauker ve arkadaşları, soldan sağa sapma göstermekle suçlanıyorlardı. Örneğin bu grup, başlangıçta kırsal burjuvaziyi tasfiye etmek yerine, onlarla iş birliği yapmış, ancak çok daha sonra bu tutumunu değiştirmişti.
Tüm bu hizipleşme, Joseph Stalin'in desteğini alan Gheorghiu-Dej'in "Hapishane Komünistleri"' grubunun oldu. Pauker, diğer 192,000 parti üyesi ile birlikte tasfiyeye uğrarken, Pătrășcanu göstermelik bir yargılamadan sonra idam edildi.
Gheorghiu-Dej dönemi
Gheorghiu-Dej, inançlı bir Stalinist idi ve 1953'te Joseph Stalin'in ölümünden sonra, Nikita Kruşçev'in başa geçmesiyle başlayan reformlardan hoşnut değildi. Comecon'un Romanya'yı, Doğu Bloku'nun "ekmek sepeti" haline getirme planlarına karşı da karşı çıkıyordu. Ağır sanayiye ve enerji üretimine dayanan bir ekonomik plan sürdürmeye çalışıyordu. Çalışma kamplarını kapattı, Tuna-Karadeniz Kanalı Projesi'nden vazgeçti, karne sistemini kaldırdı ve işçi ücretlerini arttırdı. Ayrıca, tarihsel olarak Romanya'nın bir parçası olarak addedilen toprakların, Moldova SSC olarak Sovyet Birliği'ne bağlı olması, halk arasında hoşnutsuzlukla karşılanıyordu. Tüm bu faktörlerin birleşmesiyle, Gheorghiu-Dej önderliğindeki Romanya, görece olarak daha bağımsız ve milliyetçi çizgiye kaydı.
Stalinizm ile özdeşleşen Gheorghiu-Dej, daha liberal bir Sovyet yönetiminin onun otoritesini sarsacağına inanıyordu. Pozisyonunu sağlamlaştırma amacıyla, siyasi ve ekonomik sistemi ne olursa olsun, Romanya'nın içişlerine müdahale etmeyen herhangi bir devletle karşılıklı eşitlik ilkeleri içinde ilişki kurmaya hazırdı. İzlediği bu politika, Self determinasyon ilkesini savunan ve, Sovyet hegemonyasına karşı çıkan Çin ile ilişkilerini güçlendirmesini sağladı.
Gheorghiu-Dej, 1954 yılında Parti Genel Sekreterliği görevinden istifa etti, fakat Başbakanlık görevine devam etti. Gheorghiu-Dej bu görevi iade alıncaya kadar aralarında Nicolae Ceaușescu'nun da olduğu dört kişilik bir ekip Parti Sekreterliği görevini bir yıl boyunca ortaklaşa sürdürdü. Uluslararası alanda takip ettiği politikalara rağmen, Romanya 1955 yılında Varşova Paktı'na üye oldu. Bu da Rumen ordusunun bir bölümünün, Sovyet askeri mekanizmasının emrine verilmesini gerektiriyordu. Romanya, daha sonrasında Varşova Paktı'na ait askeri tatbikatların kendi topraklarında yapılmasına izin vermeyerek, başka ülkelerde yapılan tatbikatlara katılımında da sınırlamalar getirecekti.
Sovyetler Birliği Başbakanı Nikita Khrushchev, 1956 yılında, Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi'nde yaptığı ve sonrasında "Gizli söylev" olarak anılacak, Stalin dönemini sert bir dille eleştiren konuşmasını yaptı. Gheorghiu-Dej ve Romanya İşçi Partisi (Partidul Muncitoresc Român, PMR) yönetimi de destalinizasyon sürecine kendi ülkelerinde destek oldular. Gheorghiu-Dej, komünist rejimin geçmişteki aşırılıkları konusunda, Pauker, Luca ve Georgescu'yu suçlayarak, onları günah keçisi yaptı. Hatta Stalinci unsurları, 1953'te Stalin henüz hayattayken tasfiye etmeye başladığını iddia etti. Kolektivizasyon işlemleri esnasında uygulanan şiddet ve baskı, büyük olasılıkla bizzat Gheorghui-Dej tarafından emredilmişti, öyle olmasa bile bu işlemi yürütenlere göz yuman da oydu. Gerçekte köylülere uygulanan baskıyı, çekirdek yönetim kadroda, yüksek sesle eleştiren Pauker idi. Zaten ona yöneltilen bu suçlamanın yersiz olduğu, baskıcı uygulamaların onun görevden alınmasından sonra da devam etmesinden anlaşılmaktaydı.
1956'da, Polonyalı komünist yöneticiler, Sovyetler Birliği'nin talep ettiği, daha uyumlu bir politbüro oluşturulması talebini kendi içişlerine müdahale sayarak, askeri tehditlere rağmen bu talebe karşı çıktılar. Bundan birkaç hafta sonra, bir halk ayaklanması ile Macaristan Komünist Partisi neredeyse alaşağı oluyordu. Polonya'nın bu ve Macaristan'daki ayaklanmalar, Romanya'daki işçi ve öğrencilere de ilham kaynağı oldu. Sokağa dökülen halk, daha fazla özgürlük, daha iyi yaşam koşulları ve Sovyet hakimiyetinin sonlanması yönündeki taleplerini dile getiriyorlardı. Macaristan'daki isyanın kendi ülkesine sıçraması endişesiyle, Gheorghiu-Dej bir dizi sıkı tedbirler aldı. Bu tedbirlere muhalifleri, özellikle de Macar asıllı olanları, hapse atmak da dahildi. Ayrıca olası bir tehdide karşı acil müdahale amacıyla, ülkedeki Sovyet askeri varlığını, özellikle de Macaristan sınırında olanakları, arttırdı. Romanya'daki ayaklanmalar kolaylıkla bastırıldıysa da, Macaristan'daki ayaklanmalar, ancak kanlı bir Sovyet askeri müdahalesi ile kontrol altına alındı.
1956 Devrimi'nden sonra, Gheorghiu-Dej Macaristan'ın Sovyetler Birliği tarafından göreve getirilen yeni lideri János Kádár ile yakın ilişkiler geliştirdi. Romanya, Macaristan'ın Devrimden önceki Başbakanı Imre Nagy'ı gözaltına alırak, Bükreş'in kuzeyindeki Snagov'da hapsetti. Sovyet ve Rumen yetkililer arasında süren bir dizi görüşme neticesinde, Nagy, yargılanmak üzere (yargılama sonrası idam edildi) Budapeşte'ye iade edildi. Rumen yetkililer Transylvania'da Cluj'da bulunan, Macarca eğitim veren Bólyai Üniversitesi'ni Rumen üniversiteleriyle birleştirerek varlığına son verdi. Ayrıca Macarca eğitim veren orta dereceli okulları, Rumence eğitim veren okullara dönüştürdüler. Gheorghiu-Dej, Macarların Transilvanya'yı işgal edeceği endişesini taşıyordu. Bir yandan Romanya Macarlarının kurduğu adlı örgüt liderlerini tutuklarken, diğer yandan SSCB baskısıyla Sekelistan'da, adıyla bir bölge kurulmasına izin vermek zorunda kalıyordu.
Halkın artan hoşnutsuzluğunu gidermek amacıyla, Romanya hükûmeti ağır sanayi yatırımlarında kısıntıya giderek, tüketim malları üretimini arttırdı. Ekonominin tek merkezden yönetilmesi fikrinden vazgeçilmiş, işçi ücretlerini arttırmış ve işçileri teşvik edici yöntemler geliştirilmiş ve onların örgütlenebilmelerinin önü açılmıştı. Küçük çiftçilere belli ürünleri üretmesi konusunda yapılan kısıtlamalar kaldırılmakla birlikte, 1950'li yılların ortasında, öncekiler kadar zalim yöntemler yardımıyla olmasa da, kolektivizasyon işlemlerine hız verilmişti. Yetkililer, 1962 yılında kolektivizasyonun tamamlandığını bildirdikleri zaman, kolektifler ve devlet kontrolündeki tarımsal alanlar, ekilebilir-dikilebilir alanların %77'lik kısmını oluşturuyordu.
Gheorghiu-Dej's partiyi Stalincilerden temizlediğini söylese de, 1944-1953 yılları arasındaki faaliyetleri yüzünden, bu konuda şüpheleri üzerinde taşımaya devam edecekti. 1956 yılı Mart ayında Romanya Komünist Partisi Genel Kurulunda, ikisi de Başbakan yardımcısı ve Politbüro üyesi olan ve Gheorghiu-Dej'i açıkça eleştirdiler. Kruşçev tipi liberalizasyonu savunan ve Moskova ile iyi ilişkilere sahip Constantinescu, Gheorghiu-Dej için başlıca tehlikeydi. Ancak 1957 yılında Constantinescu ve Chișinevschi Stalinci oldukları ve Pauker ile işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Komünist Parti'den tasfiye edildiler. Artık Gheorghiu-Dej'in liderliğini tehdit edebilecek kimse kalmamıştı. Constantinescu'nun yerine de Nikolay Çavuşesku çekirdek kadroya dahil edildi.
Baskıların artması, çalışma kampları ve antikomünist direniş
Komünist rejim güçlendikçe, tutuklananların sayısı da artıyordu. Tutuklananlar arasında toplumun tüm katmanlarından insanlar bulunuyordu. Ama özellikle; savaş öncesi elitler, entelektüeller, ruhban sınıfından insanlar, eski politikacılar, eğitimciler, aralarında sol görüşlülerin de olduğu eski politikacılar, kısaca anti komünist muhalefet yapma kapasitesine sahip aydınlar, hedef alınıyordu.
Toplu tutuklamalar ve muhalif avı sonucu, mevcut hapishanelerde yer kalmadı. Bu yüzden SSCB'deki gulag benzeri sistemi devreye sokuldu. Bunun yanında, yüz yıllık bir hayal olan projesinin, hayata geçirilmek istenmesi, çalışma kamplarının bir diğer bahanesiydi, ki kanal inşası sırasında birçok mahkûm yaşamını yitirecekti. , , ve gibi ünlü hapishanelerin yanı sıra çoğu Tuna Deltası'na inşa edilmişti.
Doğu Avrupa tarihinin en kötü ve en bilinen beyin yıkama olaylarından birisi Romanya'da, Bükreş'e 120 km uzaklıkta bulunan 'nde yaşanmıştı. Bu hapishane bugün bile, burada 1949-1952 yılları arasında yürütülen ve ‘Piteşti deneyimi’ veya ‘Piteşti fenomeni’ olarak adlandırılan uygulamalar nedeniyle, hala dehşetle anılmaktadır. Hapishanede rejim düşmanı olarak adlandırılan kişilerin yeniden eğitimi hedeflenmekteydi. Tutuklulara psikolojik ve fiziksel işkenceler yapılıyor, insanlıktan uzak, küçük düşürücü aşağılayıcı eylemlere tabi tutuluyorlardı. Sözde "eğitim" uygulamaları neticesinde onlarca kişi yaşamını yitirdi. Burada "yeniden eğitilmiş" bazı tutuklular sonradan bizzat birer işkenceci haline getirilmişlerdi. Buradan kurtulanların bir kısmı sonradan ya akıl hastanesine kapatıldı yahut intihar etti.
Komünist rejim, güneybatı Transilvanya'da Banat'ta yaşayan köylülerin, 18 Haziran 1951'den başlamak üzere, Yugoslavya sınırı yakınında bulunan karar verdi. Yaklaşık 45,000 kişi zorla yerlerinden edilerek 'nda iskan edildi. Bu eylemle hükûmetin bir amacı Tito'nun Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'ne karşı bir güvenlik çemberi oluşturmak iken, bir diğer amacı da geri kalan köylüleri tarım kolektiflerine katılmaya zorlamak için yıldırıcı bir taktik olarak kullanmaktı. Mecburi iskana tabi tutulan köylüler Bărăgan'da 5 yıl yaşamak zorunda kaldı.
Rejim karşıtlarının bir kısmı, 10-40 kişilik antikomünist partizan çeteler kurarak, silahlı direnişe başlamıştı. Aralarında ve gibi ünlü çetecilerin bulunduğu gruplar, polis karakollarına saldırıyor ve çeşitli sabotaj eylemleri yapıyordu. Çok sayıda askerin katıldığı operasyonlara ve gizli polis teşkilatının (Securitate) atüm gayretine rağmen, silahlı çeteler 1960'ların başına kadar dağlarda varlık gösterdi. Hatta önde gelen partizan önderlerden biri ancak 1974 yılında ele geçirilebildi.
Rejim karşıtı, şiddet içermeyen antikomünist direniş eylemlerinden birisi de ,ki etkileri tüm Doğu Bloku ülkelerinde hissedilmişti. Bazı üniversitelerde başlayan eylemler, sayısız tutuklama ve okuldan atılmalarla sonuçlandı. Eylemlerin en büyük ve organize olanı Timișoara'daki idi ve olayların sonunda 3000 kişi tutuklanmıştı. Bükreş ve Cluj'da, Macaristan'da devam eden antikomünist hareketle iş birliği sağlayarak, bu hareketleri koordine edebilmek amacıyla gruplar kuruldu. Hükûmetin buna tepkisi sert ve gecikmesiz oldu. Bazı öğrenciler tutuklanarak okuldan götürülürken, bazıları okuldan atıldı. Kimi öğretim görevlilerinin işine son verildi. Öğrenci faaliyetlerini zapturapta almak amacıyla yeni dernekler oluşturuldu.
Komünist Romanya'da, büyük çoğunluğu Gheorghiu-Dej yönetimi sırasında, gerek sırasında, gerekse de süren baskı ve işkenceler neticesinde on binlerce insan yaşamını yitirmişti.
Çavuşesku yönetimi
1965 yılında, Moskova'da tedavi görmekteyken öldü. Ölümüyle başlayan iktidar mücadelesini, önceleri pek de tanınmayan ve ön planda bulunmayan, Nicolae Ceaușescu kazandı. SSCB'de reformist bir süreç devam ederken, Gheorghiu-Dej oldukça Stalinci bir çizgide durmakta iken, Cevușesku başlangıçta reformist bir görünüm arz ediyordu.
Gheorghiu-Dej iktidarının son iki senesinde, Sovyet–Çin anlaşmazlığından istifade ederek, Sovyet hegemonyasına karşı çıkmıştı. Gheorghiu-Dej'in, Maurer gibi yandaşlarının da desteğini alan Çavuşeski, Dej ile aynı popüler politikayı sürdürdü. Batı ülkelerinin de aralarında olduğu birçok ülkeyle, Romanya'nın çıkarına görülen ilişkiler geliştirdi. 1950'lere damgasını vuran ve tüm ülkede hakim olan SSCB'nin kültürel etkisinden (özellikle Rus) çıkıldı. Batı medyasının ülkeye girmesine izin verildi.
İlk yıllar
21 Ağustos 1965 tarihinde, Cekoslavakya örneğinde olduğu gibi, ülkenin adı "Romanya Sosyalist Cumhuriyeti" (Republica Socialistă România-RSR), partinin adı da Partidul Communist Român, PCR; Romanya Komünist Partisi olarak değiştirildi.
İktidarının ilk yıllarında, Çavuşesku, hem ülke içinde hem de dışında, gerçekten popüler bir liderdi. Tarım ürünleri bollaşmış, değişik tüketim malları tekrar görünür olmuş, kültürel bir rahatlama dönemi başlamış ve Batı için esas önemlisi, Çavuşesku 1968 Çekoslovakya İşgali'ne açıkça karşı çıkıyordu. Ülke içindeki popülerliğinin azalmaya başladığı dönemde, Batılı ülke ve örgütlerle (IMF ve Dünya Bankası gibi) ilişkilerini geliştiriyordu. Bu da onun izlediği bağımsız dış politikanın sonucuydu. Çavuşesku yönetimindeki Romanya, Sovyetler Birliği'nin çeşitli nedenlerle ilişkilerinin bozuk olduğu, Batı Almanya, İsrail, Çin, Arnavutluk, Pinochet'nin Şili'si gibi ülkelerle olan diplomatik ilişkilerini güçlendirdi.
İnsan hakları ihlalleri
Ülkede doğum oranının düşüklüğü sebebiyle, Çavuşesku agresif bir doğum yanlısı kampanya başlattı. Doğum kontrolü ve kürtaj yasaklandı.Kadınlara rutin hamilelik testleri uygulanmaya başlandı. Çocuk sahibi olmayan ailelere ilave uygulandı ve bu ailelere ayrımcılık uygulandı. Çok daha sonra, 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün ve gibi bu dönemle ilgili filmler ve belgeseller yapılacaktı. Nüfustaki azalmaya karşı, Romanya Komünist Partisi toplam nüfusu 23 milyon kişiden 30 milyon kişiye çıkartma kararı aldı ve bunu sağlamak için, 1966 yılında yürürlüğe soktu.
Doğum yanlısı politikalar bir dereceye kadar başarı sağladı. 1960'ların sonunda doğum patlaması yaşandı. 1967-1968 yıllarında dünyaya gelen nesil, Romanya tarihindeki en kalabalık kuşaktı. Doğum oranları bir müddet yükselmeye devam ettiyse de, bu oran daha sonra, olaylarının artmasıyla epey azalacaktı. Çavuşesku'nun politikaları yüzünden, yasa dışı kürtaj işlemleri esnasında 9,000'den fazla kadın yaşamını yitirdi. Çocuklarına yeterli bakımı sağlayamayacağını düşünen aileler, çocuklarını yetimhanelere terk ediyorlardı. 1990'larda bu yetimhanelerin çoğu kapanınca, çocuklar kendilerini sokakta buldu. Çavușesku'nun izlediği doğum yanlısı politikalar sonucu dünyaya gelen kuşak, ironik bir şekilde, Çavuşesku'nun devrilip, onun idamla sonuçlanacak yargılamasının kapısını açacak Romanya Devrimi'nde başı çeken kuşaktı.
Gizli polis Securitate'ın özel yaşamı ihlal eden uygulamaları, sansür ve zorunlu iskan gibi uygulamalar, 1950'lerdeki benzerleri gibi çok ağır olmasa da, diğer insan hakkı ihlallerinin başlıcalarıydı.
Çavuşesku döneminde, İsrail ve Batı Almanya ile gizli bir ticaret de yürütülmekteydi ki, Romanya devleti, Alman veya İsrail kökenli olduğunu kanıtlayan Romanya vatandaşlarının, bu ülkelerin ödediği para karşılığında, bu iki ülkeye gitmelerine izin verilmekteydi.
Sanayileşme
Çavuşesku da, Gheorghiu-Dej'in izlediği sanayileşme politikalarını sürdürdü. Ekonomik olarak büyük gelişme kaydedildi. 1951'den 1974'e kadar geçen dönemde, Romanya'nın bürüt sanayi mamulleri üretimi yıllık ortalama %13 oranında arttı. Makine ve alet üretimi, traktör ve otomotiv sektörü, büyük tonajlı gemi üretimi, dizel elektrikli lokomotif üretimi, elektronik ve petrokimya endüstrisi gibi alanlarda büyük yatırımlar yapıldı. Romanya, dış ticaret alanında, makine, tüketim malları, kimyasal maddeler, tarım ve petrol ihraç eden bir ülkeydi.
1970'lerin ortalarından önce Bükreş, çoğu diğer şehirler gibi kentsel gelişime tabi tutularak, özellikle güney, doğu ve batı yönünde büyütüldü. Şehrin dış eteklerine doğru, bazıları önemli şehir planlaması örneklerinden olan, , , Titan veya gibi, yüksek nüfus yoğunluklu yurt bölgeleri inşa edildi. 1960 ve 70'ler boyunca yapılan koruma planları, Çavuşesku'nun Kuzey Kore ve Çin ziyaretinden sonra uygulamaya koyduğu ve Küçük Kültür Devrimi ("Mica revoluție culturală") adını verdiği reform hareketi ile son buldu. Bunu da adıyla anılan konuşmasında duyurmuştu. 1970'lerin sonuna doğru Bükreş metrosu inşaatına başlandı. İki yıl içinde projenin 10 km'lik kısmı tamamlandı. Sonraki iki yıl içinde de 9 km uzunluğunda tüneller kullanıma alınmıştı. 17 Ağustos 198 tarihine gelindiğinde 9, 49.01 km'lik metro sistemi, 34 istasyonda hizmet vermekteydi.
1977 yılında meydana gelen depremde başkent Bükreş'te pek çok bina yıkılmış, birçoğu da kullanılamaz hale gelmişti. Depremden etkilenen, tarihsel öneme sahip anıtların ve birçok mimari başyapıt sayılan eserlerin yıkılarak yeniden inşa edilmesini sağlayan uygun bir ortam oluşmuştu. Bu binalar arasında; Vǎcǎrești Manastırı (1722), "Sfânta Vineri" (1645) ve "Enei" (1611) Kiliseleri, Cotroceni (1679) ve Pantelimon (1750) Manastırları ve art deco tarzda yapılmış "Cumhuriyet Stadyumu" (ANEF Stadium, 1926) da bulunmaktaydı. evraklarına göre, Romanya'nın en ünlü mimarı tarafından yapılan Adalet Sarayı'nın bile 1990'larda yıkılması planlanmıştı. Uygulanan bir diğer taktik de, hasar görmüş binaları kendi haline bırakarak, yıkılmaya ve çürümeye terk etmekti. Dolayısıyla, depremden sonra oluşturulan proje, yıkılan binaların yeniden inşa edilmesi değil, bu binaların tamamen yıkılarak yerlerine yenisinin yapılması şeklindeydi. 1990 yılında Mimarlar Birliği tarafından yapılan incelemede, 77'si yüksek mimari öneme sahip ve çoğunluğu iyi durumda olan, 2000'den fazla binanın yıkıldığı bildirildi. Hatta Romanya Mimari Miras Listesinde bulunan Gara de Nord (şehrin ana tren garı) yıkılarak, yerine 1992 yılında yenisi yapıldı.
Tüm bunlara rağmen, hatta kafalarda pek çok kuşkuya yol açan, HIV virüsü bulaşmış yetim çocukların tedavisi sorununa rağmen, Romanya oldukça iyi bir eğitim ve okul sistemine sahipti. Ayrıca, Çavuşesku'nun tüm projeleri başarısız değildi. Ülkeye oldukça etkin bir enerji üretim ve iletim sistemi bıraktı. Bükreş Metrosu da onun eseriydi. Ayrıca vatandaşları için, tüm büyük şehirlerde yaşanabilir modern apartman daireleri inşa ettirdi.
1980'ler ve karne sistemi
Romanya uzun süre ekonomik gelişimini sürdürdü. Üretimdeki artış, halkın yaşam standartlarının yükselmesine yol açıyordu. 1950'den 1980'lerin ortasına kadar, ortalama net ücretler ortalama sekiz kat arttı. Tüketim fonlarındaki artış 22 kat idi. Büyük bir konut ve inşa (kültürel binalar dahil) projesi yürütülüyordu. Ülke nüfusunun %80'i bu dönemde yapılan yeni apartmanlara taşınmıştı.
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, 1981'de Romanya'da hayat standartları Avrupa ülkeleri arasında en düşük olanlardan birisiydi. Halk, gösteri ve ayaklanmalarla bu durum karşısındaki hoşnutsuzluğunu gösteriyordu. Hatta Ekim ayında Transilvanya üzerinde uçan Çavuşesku'nun içinde bulunduğu helikopter, kızgın göstericiler tarafından taş yağmuruna tutulmuştu. Batı ülkelerinden alınan dış borçları ödeyebilmek amacıyla, aralarında karne sisteminin bulunduğu bir dizi ekonomik kemer sıkma politikalarına başvuruldu. Yiyecek karneye bağlandı, düzenli enerji ve elektrik kesintileri uygulanmaya başlandı. İnsanlar ısınmak için gaz ve kömür sobalarına dönmek zorunda kalmışlardı.
Gıda maddelerinde uygulanmaya başlayan karne sistemi neticesinde, Komünist Parti, insanlara aldıkları gıdadaki kalori oranının %25 azaltarak nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda bir beslenme rehberi bile yayınladı. Ortalama gelire sahip bir Rumen için gıda kıtlığı ve açlık söz konusuydu. 1984'e gelindiğinde, yüksek tahıl rekoltesine ve gıda maddeleri üretimindeki artışa rağmen, çok geniş çaplı bir karne sistemi hayata geçirildi. Devlet bu kısıntıları "Rasyonel beslenme" ve Obeziteye karşı mücadele" kisvesi ile kitlelere kabul ettirmeye çalışıyordu. En fazla ulaşılabilen mallar, ihracat fazlası ürünlerdi. Zira ülke üretiminin büyük kısmı, rayiç bedelinin altında olsa da ihraç edilmekteydi. Zira dış borçları ödeyebilmek ve ağır sanayi hamlesini sürdürmek için, neredeyse tüm ekonomik amaç döviz elde etmek haline gelmişti.
Tarımda makineleşme ve gübre kullanımı ile, tarımsal üretim miktarı artmıştı. 1950'de kişi başına hububat üretimi 300 kg iken, 1982'ye gelindiğinde bu rakam 1 tona ulaşmıştı. 1980'lerin sonunda, Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu Romanya'yı; ortalama 71 yıl yaşam ortalaması, %96 okur-yazarlık oranı ve 3000 $ kişi başı yıllık gelirle, yüksek insani gelişim noktasında görüyordu.
Romanya'nın devasa rafineri kapasitesine rağmen, üretimdeki sert düşüşe paralel, petrol ürünleri, 1985 yılında sıkı bir karne sistemine bağlandı. Pazar günleri sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başladı. Otobüsler yakıt olarak yanıcı metan gazı kullanmaya başladı (halk otobüsleri şaka yollu "bomba" olarak adlandırıyordu); taksiler araçlarını benzin ya da mazot yerine, yanıcı metanol kullanacak hale getiriyorlardı. Ağır sanayi şirketlerinin enerji ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla, her ailenin elektrik kullanımı aylık 20 kWh ile sınırlandırıldı. Bu miktarın üzerindeki kullanımlar ağır biçimde vergilendiriliyordu. Her beş sokak lambasından biri yanıyordu. Ancak tek bir televizyon kanalı, günde ancak iki saat yayın yapabiliyordu.
Sistemizasyon: Yıkarak yeniden inşa etme
(Rumence: Sistematizarea), Çavuşesku döneminde uygulamaya konulan şehir planlama yöntemidir. Çavuşesku 1971 yılında Kuzey Kore'ye yaptığı ziyarette, bu ülkenin ideolojisinden etkilenerek, ülkesine döndükten sonra büyük bir kampanya başlattı.
1974'ten başlayarak "sistemizasyon" hareketine başlandı. Mevcut köy, kasaba ve şehirler, kısmen ya da tamamen yıkılarak yeniden inşa ediliyordu. Amaç Rumen toplumunu "çok yönlü gelişmiş bir sosyalist toplum" haline getirmekti. Bu politika blocuri adı verilen, yüksek yoğunluklu toplu konut projelerini de kapsıyordu.
1980'lerde, Çavuşesku kendisi için devasa bir saray inşaatı başlattı. Sarayın etrafına aynı görkem ve büyüklükte adında bir meydan inşa edildi. Tüm bunların inşası için, 1980'lerde, 8 km2'lik tarihi merkezde, aralarında kiliseler, manastırlar, sinagoglar ve bir art deco stadyumun da bulunduğu onlarca bina yerle bir edildi. Parlamento Sarayı ve , işleminin adeta birer canlı tezahürü idiler.
Artan baskılar ve devletin son yılları
Toplum üzerindeki baskı ve kontrol günden güne artıyordu. Telefon dinlemeleri artmış, Securitate daha fazla eleman istihdam etmeye başlamış, sansür şiddetlenmiş, toplumun geniş kesimi fişlemeye tabi tutulmuştu. Yapılan bir araştırmaya göre, 1989 yılına gelindiğinde, her üç kişiden biri gizli polis teşkilatının muhbiri haline gelmişti. Ülkenin içinde bulunduğu bu ağır koşullar yüzünden, Romanya'yı ziyaret eden turist sayısı %75 oranında azaldı. Romanya'ya seyahat düzenleyen üç büyük tur şirketi, 1987'de ülkeyi terk etti. Çavuşesku putlaştırılıyor, tüm cadde ve kamu binalarına resmi asılıyordu.
1988'de SSCB'de perestroyka ve glasnost politikaları etkiliydi. Çin'de devam eden bir ekonomik reform süreci vardı. Romanya'nın Stalinist sosyopolitik sistemi sıra dışı bir hale gelmişti. Mevcut rejimin tüm çabası ülkeyi dış dünyadan izole ederek, halkı dış dünyada olup bitenlerden uzak tutmaktı. Çavuşesku'nun Sovyet karşıtı duruşu sebebiyle, Batı, onun insan hakları konusundaki kötü karnesini görmezden gelmeye razıyken, Soğuk Savaş rüzgarları dinmeye başlamışken, bunun da artık çok önemi kalmamıştı. ABD ve Batılı müttefiklerinin Romanya'ya yönelik eleştirileri artmaya başladı. Tüm suçlama ve eleştiriler "yabancıların ülkemize müdahale çabaları" söylemiyle geçiştirilmeye çalışılıyordu.
Çöküş
Brașov İsyanı
Aralık 1989'daki "Devrim" ile sona erecek çöküş süreci, Braşov'da başladı. 15 Kasım 1987 tarihindeki isyan, Romanya'da komünizmin çöküşünün ilk habercisiydi.
İsyan Braşov'daki kamyon fabrikasında başladı. 14 Kasım gece vardiyası esnasında başlayan grev, işçilerin ertesi sabah şehir merkezindeki Komünist Parti binası önüne yürümeleriyle devam etti. Kalabalık, ilk başta ücret taleplerini yüksek sesle dile getiren kalabalığın bağırışları, bir müddet sonra komünizm ve Çavuşesku karşıtı sloganlara dönüşmüştü. Halkın katılımıyla daha da büyüyen isyanı ve sendikaların tutumunu, Çavuşesku rejimi yanlış değerlendirecek bu olayları doğru analiz edemeyecekti.
Devrimden önceki olaylar
Komünist Parti içinde önde gelen muhaliflerden bir kısmı, 1989 Mart ayında, Çavuşesku ve onun ekonomik politikalarını eleştiren bir mektup yayınladılar. Ancak bundan kısa bir süre sonra Çavuşesku çok önemli siyasi başarılar elde etti: Romanya, Çavuşesku'nun bile öngördüğü süreden önce, 11 milyar US$ civarındaki dış borcunu kapattı. Komünist Parti'nin 14 Kasım tarihindeki XIV. Kongresinde Çavuşesku yeniden Genel Sekreter olarak seçildi
Parti kongresinden önce, Kaloşvar ve Bükreşli öğrenciler, 11 Kasım 1989 tarihinde, başkentin Brezoianu Caddesi ve Kogalniceanu Bulvarı'nda, ellerinde taşıdıkları, reform taleplerini ve hükûmet karşıtı sloganları içeren pankart ve dövizlerle toplandılar. Gösterilerden sonra öğrencilerin bir kısmı tutuklanarak, sosyalist toplum düzenine karşı propaganda yapmakla suçlandılar. Öğrenciler 22 Aralık 1989 tarihinde serbest bırakıldı. Toplumun değişik kesimlerinden, Romanya'daki ekonomik duruma, siyasi ve kültürel baskılara dikkat çeken mektuplar yayınlandıysa da, bu mektuplar polis baskısını arttırmaktan başka işe yaramadı.
Devrim
16 Aralık'ta, muhalif papaz László Tőkés'in gözaltına alınmasını engellemek amacıyla, Timişoara'da bir protesto eylemi yapıldı. Tőkés, kısa bir süre önce rejim aleyhine Macar basınına demeç vermişti. Hükûmet de buna karşı onu "toplumdaki etnik düşmanlığı körüklemekle" suçladı. Cemaati, onun tutuklanmasını ve bir saldırıya uğramasını engellemek amacıyla evinin etrefına toplandı. Yoldan gelip geçenlerle birlikte, öğrencilerin de katılımıyla kalabalık kısa sürede büyüdü. Kısa süre içinde polis olay yerine ulaştı. Akşam saatlerinde, gösterilerin asıl amacıyla alakası kalmamıştı. Göstericileri bir kısmı, Komünist Parti'nin bölge temsilciliğinin bulunduğu binayı yakmaya kalkıştı. Bu girişime, gizli polis gaz bombaları kullanarak müdahale etti ve göstericilerin bir kısmını döverek gözaltına aldı. Akşam saat 9.00'da göstericiler geri çekilerek, etrafında yeniden bir araya gelerek, şehir merkezine doğru yürüyüşe geçtiler, ancak kısa bir süre sonra tekrar güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya geldiler.
Olaylar ertesi gün de devam etti. Protestocular partinin bölge binasına girmeyi başardılar. Ordu, olayları bastırmakta ve düzeni sağlamakta başarısız oldu. Kaos; silah sesleri, çıkan kavgalar, yakılan araçlar, yaralananlarla çok daha büyüdü.
Sovyetler Birliği'nin aksine, Romanya'da büyük bir yönetici elit kitlesi bulunmamaktaydı. İktidarın tamamı Çavuşesku ailesinin kontrolündeydi. Komünist Parti yetkilileri, çok da yüksek ücretlere sahip değildiler ve sıklıkla görev rotasyonuna tabi tutuluyorlardı. Bu da SSCB'de ve Macaristan'da, Gorbachev döneminde gelişen reformcu yapının oluşumunun önüne geçiyordu. Polonya örneğinde görülenin aksine, Çavuşesku, çıkan olayları, uyguladığı baskıları daha da arttırarak önleyeceğini düşünüyordu. Doğu Bloku'nda, Romanya neredeyse en son devrilen komünist rejim oldu ve rejim değişikliği çok sert şekilde gerçekleşmişti.
17 Aralık'ta Timișoara'da patlak veren olaylarda, güvenlik kuvvetlerinin, halka ateş açması sonucu, 100'e yakın insan öldü. İran'a taptığı iki günlük resmi ziyareti yarıda keserek ülkesine dönen Çavuşesku, 20 Aralık tarihinde yaptığı televizyon konuşmasında, olaylarda yabancı gizli servislerin parmağı olduğunu iddia ederek, dış mihrakların Romanya'nın egemenliğini hedef aldığını, ülkede karışıklık çıkarmayı hedeflediğini söyledi ve ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildiğini ve ertesi gün Bükreş'te bir miting düzenleyeceğini duyurdu. Ancak Timișoar'daki ayaklanma tüm ülkede duyulmuştu ve 21 Aralık sabahı protestolar diğer şehirlere sıçramıştı.
21 Aralık tarihinde Merkez Komite Binası önünde düzenlenen rejime destek mitingi birdenbire bir kaos ortamına dönüştü. Kitle, kimsenin aklına gelmeyen bir eylemde bulunmuştu. Çavuşesku konuşurken, onu dinleyen kitle tarafından, ilk kez yuhalanarak aleyhine sloganlar atılıyordu. Kendi taraftarlarının bile desteğini yitiren Çavuşesku, konuşmasını bırakarak, kendini binadan içeri attı. 21 Aralık gecesi, güvenlik kuvvetleriyle göstericiler arasında çatışma çıktı. Devrimin, izleyen sonraki günlerinde 1100'den fazla gösterici öldü. 22 Aralık sabahı, General Vasile Milea'nın düzenlenen bir suikastle öldürüldüğü duyuruldu. Milea'nın gerçekten öldürüldüğünü düşünen rütbesiz ve düşük rütbeli askerler, gruplar halinde isyancıların safına geçti. Ayaklananlar kısa bir süre içinde Parti merkezini kuşatarak, Çavuşesku'nun birkaç metre yakınına kadar ilerlediler. Securitate, onu kurtarmak için parmağını bile kıpırdatmadı. Çavuşesku, Parti binasının tepesinden helikopterle Târgoviște'ye kaçtı. Daha sonra yakalanarak, karısıyla birlikte, bu şehirde olağanüstü harp divanında yargılandı. Suçlu bulunan Çavuşesku çifti, 25 Aralık tarihinde kurşuna dizilerek infaz edildi. Bu olaydan sonra Romanya Komünist Partisi de dağıldı. Diğer eski Doğu Bloku ülkelerinin aksine, Romanya'da hiçbir siyasi oluşum, Komünist Parti mirasına sahip çıkmadı.
Kaynakça
- ^ Zwass, A. From Failed Communism to Underdeveloped Capitalism: Transformation of Eastern Europe, the Post-Soviet Union, and China. M.E. Sharpe, 1995
- ^ Balázs Szalontai, The Dynamics of Repression: The Global Impact of the Stalinist Model, 1944-1953. Russian History/Histoire Russe Vol. 29, Issue 2-4 (2003), pp. 415-442.
- ^ Tony Judt, , , 2005. . "In addition to well over a million in detainees in prison, labor camps, and slave labor on the , of whom tens of thousands died and whose numbers don't include those , Romania was remarkable for the severity of its prison conditions".
- ^ , Pe umerii lui Marx. O introducere în istoria comunismului românesc, , Bucharest, 2005. . During debates over the overall number of victims of the Communist government between 1947 and 1964, spoke of 282,000 arrests and 190,000 deaths in custody.
- ^ , Gulag: A History, Doubleday, April, 2003. . The author gives an estimate of 200,000 dead at the Danube-Black Sea Canal alone.
- ^ Romulus Rusan (dir.), in Du passé faisons table rase ! Histoire et mémoire du communisme en Europe, Robert Laffont, Paris, 2002, p. 376–377
- ^ David R. Stone, "The 1945 Ethridge Mission to Bulgaria and Romania and the Origins of the Cold War in the Balkans", Diplomacy & Statecraft, Volume 17, no. 1, March 2006, pp. 102-103.
- ^ Giurescu, "«Alegeri» după model sovietic", p.17 (citing Berry), 18 (citing Berry and note); Macuc, p.40; Tismăneanu, p.113
- ^ Giurescu, "«Alegeri» după model sovietic", p.18
- ^ Rădulescu-Motru, in Cioroianu, p.65
- ^ Frucht, R. Eastern Europe: An Introduction to the People, Lands, and Culture, Volume 1, pg. 759. ABC-CLIO (2005).
- ^ Marian Chiriac, Provocările diversitătii: politici publice privind minoritățile naționale și religioase în România, p. 111. Bucharest: Centrul de Resurse pentru Diversitate Etnoculturală, 2005,
- ^ Ageing, Ritual and Social Change: Comparing the Secular and Religious in Eastern and Western Europe; Ashgate AHRC/ESRC Religion and Society Series; Daniela Koleva; Peter Coleman; , 2016; Pgs. 6-7; "The Romanian Orthodox Church by contrast has shown a much stronger development since the Second World War. After the initial waves of militant atheism were spent, a strong spiritual renewal movement took place in the late 1950s, and there has been a stream of notable spiritual figures both before and after communism. ... There was also a lack of consistent suppression of the Romanian Orthodox church by communist authorities. A large number of churches were left open, and monasteries continued to function."
- ^ Elena Dragomir, Mircea Stănescu, 'The Media vs. Historical Accuracy. How Romania's Current Communist Trials Are Being Misrepresented', http://www.balkanalysis.com/romania/2015/01/11/the-media-vs-historical-accuracy-how-romanias-current-communist-trials-are-being-misrepresented/ 12 Eylül 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ "Trei mii de studenți timișoreni, arestați și torturați 3 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", România liberă, 25 October 2007.
- ^ Valentino, Benjamin A (2005). Final solutions: mass killing and genocide in the twentieth century. Cornell University Press. pp. 91-151.
- ^ Rummel, Rudolph, Statistics of Democide, 1997.
- ^ "Henry Shapiro, "Red Cultural Influence Vanishing in Romania", United Press International published in the Wilmington (N.C.) ''Star-News'', July 16, 1965". News.google.com. 17 Temmuz 1965. 18 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Mayıs 2013.
- ^ . 21 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2017.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Ocak 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Haziran 2017.
- ^ . 1 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2017.
- ^ Kligman, Gail. "Political Demography: The Banning of Abortion in Ceausescu's Romania". In Ginsburg, Faye D.; Rapp, Rayna, eds. Conceiving the New World Order: The Global Politics of Reproduction. Berkeley, CA: University of California Press, 1995 :234-255. Unique Identifier : AIDSLINE KIE/49442.
- ^ Levitt & Dubner, Steven & Stephen (2005). Freakonomics. 80 Strand, London WC2R ORL England: Penguin Group. s. 107. ISBN – Clays Ltd vasıtasıyla.
- ^ Hunt, Kathleen (24 Haziran 1990). "ROMANIA'S LOST CHILDREN: A Photo Essay by James Nachtwey". The New York Times. 24 Aralık 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Nisan 2010.
- ^ a b International Affairs, No. 3, Vol.31, 1985, page(s): 141–152
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 10 Haziran 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 27 Haziran 2017.
- ^ Emil Hurezeanu, as quoted (see note below) by: (Rumence) "Ziua care nu se uita. 15 noiembrie 1987, Brasov", Polirom, 2002, .
This is documented by the book's revision, available at (Rumence) librarie.net 4 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - ^ Brubaker, Rogers: Nationalist politics and everyday ethnicity in a Transylvanian town. Princeton University Press, 2006, page 119.
- ^ Sebetsyen, Victor (2009). Revolution 1989: The Fall of the Soviet Empire. New York, NY: . ISBN .
- ^ Meyer, Michael (2009). The Year That Changed the World: The Untold Story Behind the Fall of the Berlin Wall. Simon & Schuster. s. 196. ISBN .
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Komünist Romanya ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- ceausescu.org27 Ağustos 2000 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Sosyalist Romanya ile ilgili site, İngilizce.
- memorialsighet.ro5 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Komünist rejimde ölenleri anmak için yapılmış site.
- Euxeinos1 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 3/2011:
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Rumence Republica Socialistă Romania RSR 1947 1989 yillari arasinda Romanya daki Marksist Leninist tek parti rejimini tanimlar Bu devlet 1947 den 1965 yilina kadar Romanya Halk Cumhuriyeti Republica Populară Romină RPR olarak adlandirilmistir Ulke anayasasinda da belirtildigi uzere Romanya Komunist Partisi yonetimi altinda Varsova Pakti uyesi bir Dogu Bloku ulkesiydi RomanyaRepublica Socialistă Romania Romanya Sosyalist Cumhuriyeti1947 1989Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Bayragi Arma 1965 1989 Slogan Proletari din toate țările uniți vă Turkce Butun ulkelerin iscileri birlesin Milli mars 1947 1953 1953 1977 1977 1990 BaskentBukresYaygin dil ler Rumence Resmi dil Macarca CingeneceHukumetUniter sosyalist totaliter tek parti rejimiGenel Sekreter 1944 1954 1955 1965Gheorghe Gheorghiu Dej 1954 1955 1965 1989Nicolae CeaușescuBakanlar Kurulu Baskani 1947 1952 Ilk Petru Groza 1982 1989 Son Constantin DăscălescuYasama organiTarihi donemSoguk Savas Kurulusu1947 Monarsi kaldirildi30 Aralik 1947 1948 Anayasasinin kabulu13 Nisan 1948 1952 Anayasasinin kabulu24 Eylul 1952 1965 Anayasasinin kabulu21 Agustos 1965 Rejimin cokusu22 Aralik 1989 Dagilisi1989Yuzolcumu Toplam238391 km2Nufus Sayilan23102000Para birimiLeyOnculler ArdillarRomanya Kralligi RomanyaGunumuzdeki durumu Romanya Cografi olarak doguda Karadeniz kuzeydoguda Sovyetler Birligi Ukrayna ve Moldova SSC kuzeyde Macaristan batida Yugoslavya ve nihayetinde guneyindeki Bulgaristan la cevriliydi II Dunya Savasi na Mihver Devletleri safinda katilan Romanya savas kaybedilince Muttefiklerin uyesi Sovyetler Birligi tarafindan isgal edildi Genis kitlelerin katilimiyla gerceklesen komunizm yanlisi gosterilerden sonra ve nun Sovyet uyesinin siyasi baskilariyla aralarinda onceden yasa disi ilan edilen Romanya Komunist Partisi uyelerinin de bulundugu kisilerin oldugu Sovyet yanlisi bir hukumet 6 Mart 1945 tarihinde kuruldu Komunist Parti uyeleri ve komunist sempatizanlar eski yoneticilerin tamamini yavas yavas tasfiye ederek iktidarin tamamini ele gecirdiler Aralik 1947 de Romanya Krali I Mihai tahttan indirildi ve Romanya Halk Cumhuriyeti ilan edildi Ilk once adi verilen tum vergilerden muaf Rumen Sovyet sirketler kuruldu Bu sirketler araciligiyla savastan daha yeni maglup cikmis Romanya nin belli basli ekonomik kaynaklari Sovyet kontrolune gecmisti Ekonominin belini buken diger bir kara delik de SSCB ye odenen savas tazminatlariydi Boyle olmakla birlikte 1950 lere gelindiginde Romanya nin komunist liderleri halka daha fazla bagimsizlik sozleri vermeye basladilar 1958 e gelindiginde Tum Sovyet askerler Romanya dan cekilmisti Nicolae Ceaușescu 1965 te Komunist Parti Genel Sekreteri 1967 yilinda Devlet Konseyi Baskani 1974 yilinda da yeni ihdas olunan Romanya Devlet Baskanligi gorevine secildi Ceaușescu nun 1968 yilinda Cekoslovakya nin Isgali durumuna karsi takindigi muhalif tutum o esnada ulkenin icinde bulundugu kisa sureli siyasi rahatlama donemi Ceaușescu nun hem yurt icinde hem de Bati daki imajini olumlu yonde etkiliyordu Dis borclarla saglanan hizli ekonomik buyume kademeli olarak azaldi ve buyume yerini kemer sikma politikalarina birakti Bu surec Aralik 1989 da Romanya Devrimi ile totaliter Ceaușescu rejiminin yikilmasiyla son buldu Komunist Romanya da ozellikle de 1950 li yillarda Stalin doneminde cok sayida insan idam edilerek olduruldu Hapiste ya da gozaltinda olenlerin sayisi da azimsanamayacak kadar coktu 1945 1965 yillari arasinda yargilamalar neticesinde infaz edilenlerin sayisi 137 kisi idi Buna karsin gozetim altindayken olenlerin sayisinin on binlerle hatta yuz binlerle ifade edildigi belirtilmektedir Bunun yani sira binlerce kisi cesitli sebeplerle kovusturmaya tabi tutuluyor hapsediliyor ve olume varan iskencelere maruz kaliyorlardi TarihceSovyet isgali ve komunistlerin yukselisi Ana siyasi partilerin destekledigi Kral I Mihai Agustos 1944 te Ion Antonescu yu devirdikten sonra Romanya yi Mihver Devletleri ittifakindan koparip Muttefikler in safina gecti Taraf degistirse de Romanya nin Almanlarla birlikte Sovyet isgaline katilmasindan kaynaklanan ulkesine yonelik husumeti gideremedi Romanya kuvvetleri Sovyet komutasinda cesitli cephelerde tum gucleriyle omuz omuza savasmalarina ragmen Sovyetler Birligi Romanya yi dusmandan ele gecirilmis topraklar olarak goruyordu Sovyet birlikleri Rumen devletinin Kuzey Transilvanya nin guvenligini ve istikrarini garanti edemeyecegi gerekcesi ile ulkede isgal gucleri olarak kalmaya devam ediyordu Yalta Konferansi nda Sovyetler Birligi nin Romanya uzerindeki menfaat ve talepleri kabul edilmisti Paris Baris Antlasmasi neticesinde Romanya muttefik bir devlet olarak kabul edilmediginden Kizil Ordu Romanya topraklarinda kalmaya devam edecekti Ilk baslarda diger tum siyasi partiler gibi Komunist Parti de General yonetimindeki savas hukumetlerinde pek bir varlik gosteremedi hukumetinde varliklarini biraz daha arttirdilar Mart 1945 te Sabancilar Cephesi isimli sol egilimli komunistlerle siki is birligi icinde olan ciftci orgutunun lideri Dr Petru Groza Basbakan olunca komunistler agirliklarini iyice hissettirir oldular Groza hukumeti kagit uzerinde cok genis bir tabana yayilmisti Koalisyonda Demir Muhafizlar Partisi disinda kalan hemen tum buyuk partiler yer almakla birlikte komunistler tum kilit bakanliklari ve gorevleri ele gecirmisti Komunistlere verilmeyen gorevler de gorunurde komunist olmayan yandaslara birakilmisti Hukumetin tutumundan ve siyasi durusundan rahatsiz olan Kral Groza yi istifaya zorlamak icin hukumetin cikardigi hicbir kanunu onaylayarak yururluge sokmayacagini duyurdu Bunun uzerine Groza Kral Mihai nin onayini almaya gerek duymadan yasalari uygulamaya sokmaya basladi 8 Kasim 1945 tarihinde Kral Mihai nin isim gununde Bukres teki Kraliyet Sarayi onunde toplanan kraliyet yanlilari ve karsitlari arasinda polis ve askerlerin de dahil oldugu onlarca kisinin oldugu ve yaralandigi catismalar meydana geldi Sovyet subaylar polis ve askerin halk uzerine ates acmasini engelledi ve olaylari da Sovyet askerler bastirdi Kralin karsi cikmasina ragmen Groza hukumeti toprak reformu yapti ve kadinlara oy hakki tanidi Fakat bu hukumet ayni zamanda Romanya ya Sovyet hakimiyetini de getirmisti 19 Kasim 1946 tarihinde gerceklestirilen secimlerde komunistlerin onculuk ettigi Demokratik Partiler Bloku oylarin 84 luk kismini elde etti Bu secimler ulke capindaki secim yolsuzluklari rakiplere gozdagi vermek icin cinayete kadar varan eylemlerle birlikte anilacak secimlerin guvenilirligi uzerine agir bir saibe olusacakti Arsiv belgeleri de secim sonuclarina mudahale edildigini dogrulamaktaydi Hukumeti kurduktan sonra Komunistler diger merkez partileri siyasetten tasfiye etme eylemine giristi Tasfiye eylemlerinin en dikkat cekeni Partidul Național Țărănesc liderlerinin 1947 yilindan ABD yetkilileriyle gizlice gorustuklerinin ortaya cikmasiyla bu partinin vatana ihanetle suclanmasi oldu Partinin yoneticileri gostermelik bir mahkemede yargilanarak hapse atildilar Diger siyasi partiler ise Komunist Parti ile birlesmeye zorlanarak siyasi yasamdan silinip gittiler 1946 ve 1947 yillari boyunca savasta Mihver Devletleri nin yaninda alan hukumetin destekcilerinden yuzlercesi Holokost a katilmak ve Sovyetler Birligi ne saldirmaktan savas suclusu ilan edilerek infaz edildiler Ion Antonescu da 1 Haziran 1946 da idam edildi 1947 yilina gelindiginde Romanya monarsiye sahip tek Dogu Bloku ulkesiydi Ayni yilin 30 Aralik tarihinde Kral Mihai Sinaia daki sarayinda iken Groza ve Gheorghiu Dej tarafindan Bukres e cagrildi Kendi agzindan yazilmis ve onceden hazirlanmis bir istifa mektubu kendisine verilerek imzalamasi istendi Saray komunist destekcisi askerler tarafindan kusatilarak ve sarayin tum iletisimi kesilerek istifa mektubu zorla imzalatildi Saatler sonra Parlamento monarsinin lagvedildigini duyurarak Halk cumhuriyeti ilan etti Komunistler 1948 Subat ayinda sosyal demokratlarin geriye kalanini kendilerine katilmaya ve Romanya Isci Partisi adiyla yeni bir olusumda birlesmeye zorladi Daha ozgur dusunceye sahip az sayidaki sosyal demokrat da parti disina itildi ve kurulacak cati partisinin ismi de Romanya Komunist Partisi olarak degisti Komunist olmayan politikacilar ya hapse atildi ya infaz edildi ya da surgune kacmak zorunda kaldi 1936 Sovyet Anayasasi nin neredeyse birebir kopyasi olan ile Romanya resmen komunist rejime gecti Yeni anayasa fasist ve antidemokratik herhangi bir girisimi yasaklamaktaydi ki bu komunistlerin hosuna gitmeyecek herhangi bir partinin ya da siyasi olusumun yasaklanacagi anlamina geliyordu Toplu tutuklamalar ve infazlar her turlu politik baski koylulere kolektivizasyon konusunda yapilan baskilar ozel mulklerin kamulastirilmasi gibi uygulamalar nda ve daha sonraki ve Anayasalarinda da belirtilen yer alan temel hak ve ifade ozgurluklerin sozde kaldiginin bu hukumlerin 42 yillik komunist rejim suresince ne mahkemeler ne de yoneticiler tarafindan dikkate alinmadiginin gostergesiydi Tum bu art arda yazilan anayasalarda herkesin dini inancinda serbest oldugu yazilmaktaysa da devlet ateizmi destekleyen politikalar izliyor ve bu yonde baski uygulamaya devam ediyordu Dini kurumlarin etkinligi yok edilmis ibadet mabetlerle sinirlanmis gorunur alanlarda dini gosteriler yapmak yasaklanmisti Ruhbanlarin toplum uzerindeki etkisini azaltmak amaciyla 1948 de kiliseye ait okullar da dahil tum mal varliklarinin kamulastirilmasi karari alindi Ayrica nin faaliyetleri yasaklandi ve Rumen Ortodoks Kilisesi ile birlestirildigi ilan edildi Romanya Halk Cumhuriyeti Ilk yillar 1949 yilina ait Romanya Sovyet dostlugu icin cikartilan posta pulu Ilk yillar yeni rejimden kaynaklanan degisikliklerle ve iktidari ele gecirmek icin mucadele kliklerin savasi neticesinde sayisiz tutuklama olaylariyla gecti Romanya da uretilen emtianin nominal fiyatlarla SSCB ye ihracina izin veren anlasmasi ulke ekonomisini zaafa ugratiyordu 11 Haziran 1948 tarihinde tum bankalar ve buyuk isletmeler millilestirildi Komunist ust yonetime hakim olan hepsi de Stalinci politik ve felsefi derinlikten ziyade kisisel ozellikler tarafindan belirlenmis uc farkli onemli hizip bulunmaktaydi Tum savas boyunca Moskova da bulunan ve Moskoflar Muskovitler olarak anilan onde gelen uyeleri ve olan grup Aralarinda Gheorghe Gheorghiu Dej in de bulunugu ve savas donemin hapiste geciren Hapishane Komunistleri diye anilan grup Antonescu Hukumeti zamaninda ulkede kalarak gizlenen Kral Mihai nin 1944 Darbesi nden sonra kurulan genis yelpazeli hukumette yer alan diger fraksiyonlardan daha az Stalinci nun basi cektigi Sekretarya Komunistleri olarak alan grup Muskovitler yabancilar Fraksiyonu olarak adlandirilan Pauker ve arkadaslari soldan saga sapma gostermekle suclaniyorlardi Ornegin bu grup baslangicta kirsal burjuvaziyi tasfiye etmek yerine onlarla is birligi yapmis ancak cok daha sonra bu tutumunu degistirmisti Tum bu hiziplesme Joseph Stalin in destegini alan Gheorghiu Dej in Hapishane Komunistleri grubunun oldu Pauker diger 192 000 parti uyesi ile birlikte tasfiyeye ugrarken Pătrășcanu gostermelik bir yargilamadan sonra idam edildi Gheorghiu Dej donemi Gheorghiu Dej Gheorghiu Dej inancli bir Stalinist idi ve 1953 te Joseph Stalin in olumunden sonra Nikita Kruscev in basa gecmesiyle baslayan reformlardan hosnut degildi Comecon un Romanya yi Dogu Bloku nun ekmek sepeti haline getirme planlarina karsi da karsi cikiyordu Agir sanayiye ve enerji uretimine dayanan bir ekonomik plan surdurmeye calisiyordu Calisma kamplarini kapatti Tuna Karadeniz Kanali Projesi nden vazgecti karne sistemini kaldirdi ve isci ucretlerini arttirdi Ayrica tarihsel olarak Romanya nin bir parcasi olarak addedilen topraklarin Moldova SSC olarak Sovyet Birligi ne bagli olmasi halk arasinda hosnutsuzlukla karsilaniyordu Tum bu faktorlerin birlesmesiyle Gheorghiu Dej onderligindeki Romanya gorece olarak daha bagimsiz ve milliyetci cizgiye kaydi Stalinizm ile ozdeslesen Gheorghiu Dej daha liberal bir Sovyet yonetiminin onun otoritesini sarsacagina inaniyordu Pozisyonunu saglamlastirma amaciyla siyasi ve ekonomik sistemi ne olursa olsun Romanya nin icislerine mudahale etmeyen herhangi bir devletle karsilikli esitlik ilkeleri icinde iliski kurmaya hazirdi Izledigi bu politika Self determinasyon ilkesini savunan ve Sovyet hegemonyasina karsi cikan Cin ile iliskilerini guclendirmesini sagladi Gheorghiu Dej 1954 yilinda Parti Genel Sekreterligi gorevinden istifa etti fakat Basbakanlik gorevine devam etti Gheorghiu Dej bu gorevi iade alincaya kadar aralarinda Nicolae Ceaușescu nun da oldugu dort kisilik bir ekip Parti Sekreterligi gorevini bir yil boyunca ortaklasa surdurdu Uluslararasi alanda takip ettigi politikalara ragmen Romanya 1955 yilinda Varsova Pakti na uye oldu Bu da Rumen ordusunun bir bolumunun Sovyet askeri mekanizmasinin emrine verilmesini gerektiriyordu Romanya daha sonrasinda Varsova Pakti na ait askeri tatbikatlarin kendi topraklarinda yapilmasina izin vermeyerek baska ulkelerde yapilan tatbikatlara katiliminda da sinirlamalar getirecekti Sovyetler Birligi Basbakani Nikita Khrushchev 1956 yilinda Sovyetler Birligi Komunist Partisi 20 Kongresi nde yaptigi ve sonrasinda Gizli soylev olarak anilacak Stalin donemini sert bir dille elestiren konusmasini yapti Gheorghiu Dej ve Romanya Isci Partisi Partidul Muncitoresc Roman PMR yonetimi de destalinizasyon surecine kendi ulkelerinde destek oldular Gheorghiu Dej komunist rejimin gecmisteki asiriliklari konusunda Pauker Luca ve Georgescu yu suclayarak onlari gunah kecisi yapti Hatta Stalinci unsurlari 1953 te Stalin henuz hayattayken tasfiye etmeye basladigini iddia etti Kolektivizasyon islemleri esnasinda uygulanan siddet ve baski buyuk olasilikla bizzat Gheorghui Dej tarafindan emredilmisti oyle olmasa bile bu islemi yurutenlere goz yuman da oydu Gercekte koylulere uygulanan baskiyi cekirdek yonetim kadroda yuksek sesle elestiren Pauker idi Zaten ona yoneltilen bu suclamanin yersiz oldugu baskici uygulamalarin onun gorevden alinmasindan sonra da devam etmesinden anlasilmaktaydi 1956 da Polonyali komunist yoneticiler Sovyetler Birligi nin talep ettigi daha uyumlu bir politburo olusturulmasi talebini kendi icislerine mudahale sayarak askeri tehditlere ragmen bu talebe karsi ciktilar Bundan birkac hafta sonra bir halk ayaklanmasi ile Macaristan Komunist Partisi neredeyse alasagi oluyordu Polonya nin bu ve Macaristan daki ayaklanmalar Romanya daki isci ve ogrencilere de ilham kaynagi oldu Sokaga dokulen halk daha fazla ozgurluk daha iyi yasam kosullari ve Sovyet hakimiyetinin sonlanmasi yonundeki taleplerini dile getiriyorlardi Macaristan daki isyanin kendi ulkesine sicramasi endisesiyle Gheorghiu Dej bir dizi siki tedbirler aldi Bu tedbirlere muhalifleri ozellikle de Macar asilli olanlari hapse atmak da dahildi Ayrica olasi bir tehdide karsi acil mudahale amaciyla ulkedeki Sovyet askeri varligini ozellikle de Macaristan sinirinda olanaklari arttirdi Romanya daki ayaklanmalar kolaylikla bastirildiysa da Macaristan daki ayaklanmalar ancak kanli bir Sovyet askeri mudahalesi ile kontrol altina alindi 1956 Devrimi nden sonra Gheorghiu Dej Macaristan in Sovyetler Birligi tarafindan goreve getirilen yeni lideri Janos Kadar ile yakin iliskiler gelistirdi Romanya Macaristan in Devrimden onceki Basbakani Imre Nagy i gozaltina alirak Bukres in kuzeyindeki Snagov da hapsetti Sovyet ve Rumen yetkililer arasinda suren bir dizi gorusme neticesinde Nagy yargilanmak uzere yargilama sonrasi idam edildi Budapeste ye iade edildi Rumen yetkililer Transylvania da Cluj da bulunan Macarca egitim veren Bolyai Universitesi ni Rumen universiteleriyle birlestirerek varligina son verdi Ayrica Macarca egitim veren orta dereceli okullari Rumence egitim veren okullara donusturduler Gheorghiu Dej Macarlarin Transilvanya yi isgal edecegi endisesini tasiyordu Bir yandan Romanya Macarlarinin kurdugu adli orgut liderlerini tutuklarken diger yandan SSCB baskisiyla Sekelistan da adiyla bir bolge kurulmasina izin vermek zorunda kaliyordu Halkin artan hosnutsuzlugunu gidermek amaciyla Romanya hukumeti agir sanayi yatirimlarinda kisintiya giderek tuketim mallari uretimini arttirdi Ekonominin tek merkezden yonetilmesi fikrinden vazgecilmis isci ucretlerini arttirmis ve iscileri tesvik edici yontemler gelistirilmis ve onlarin orgutlenebilmelerinin onu acilmisti Kucuk ciftcilere belli urunleri uretmesi konusunda yapilan kisitlamalar kaldirilmakla birlikte 1950 li yillarin ortasinda oncekiler kadar zalim yontemler yardimiyla olmasa da kolektivizasyon islemlerine hiz verilmisti Yetkililer 1962 yilinda kolektivizasyonun tamamlandigini bildirdikleri zaman kolektifler ve devlet kontrolundeki tarimsal alanlar ekilebilir dikilebilir alanlarin 77 lik kismini olusturuyordu Gheorghiu Dej s partiyi Stalincilerden temizledigini soylese de 1944 1953 yillari arasindaki faaliyetleri yuzunden bu konuda supheleri uzerinde tasimaya devam edecekti 1956 yili Mart ayinda Romanya Komunist Partisi Genel Kurulunda ikisi de Basbakan yardimcisi ve Politburo uyesi olan ve Gheorghiu Dej i acikca elestirdiler Kruscev tipi liberalizasyonu savunan ve Moskova ile iyi iliskilere sahip Constantinescu Gheorghiu Dej icin baslica tehlikeydi Ancak 1957 yilinda Constantinescu ve Chișinevschi Stalinci olduklari ve Pauker ile isbirligi yaptiklari gerekcesiyle Komunist Parti den tasfiye edildiler Artik Gheorghiu Dej in liderligini tehdit edebilecek kimse kalmamisti Constantinescu nun yerine de Nikolay Cavusesku cekirdek kadroya dahil edildi Baskilarin artmasi calisma kamplari ve antikomunist direnis Komunist rejim guclendikce tutuklananlarin sayisi da artiyordu Tutuklananlar arasinda toplumun tum katmanlarindan insanlar bulunuyordu Ama ozellikle savas oncesi elitler entelektueller ruhban sinifindan insanlar eski politikacilar egitimciler aralarinda sol goruslulerin de oldugu eski politikacilar kisaca anti komunist muhalefet yapma kapasitesine sahip aydinlar hedef aliniyordu Toplu tutuklamalar ve muhalif avi sonucu mevcut hapishanelerde yer kalmadi Bu yuzden SSCB deki gulag benzeri sistemi devreye sokuldu Bunun yaninda yuz yillik bir hayal olan projesinin hayata gecirilmek istenmesi calisma kamplarinin bir diger bahanesiydi ki kanal insasi sirasinda bircok mahkum yasamini yitirecekti ve gibi unlu hapishanelerin yani sira cogu Tuna Deltasi na insa edilmisti Dogu Avrupa tarihinin en kotu ve en bilinen beyin yikama olaylarindan birisi Romanya da Bukres e 120 km uzaklikta bulunan nde yasanmisti Bu hapishane bugun bile burada 1949 1952 yillari arasinda yurutulen ve Pitesti deneyimi veya Pitesti fenomeni olarak adlandirilan uygulamalar nedeniyle hala dehsetle anilmaktadir Hapishanede rejim dusmani olarak adlandirilan kisilerin yeniden egitimi hedeflenmekteydi Tutuklulara psikolojik ve fiziksel iskenceler yapiliyor insanliktan uzak kucuk dusurucu asagilayici eylemlere tabi tutuluyorlardi Sozde egitim uygulamalari neticesinde onlarca kisi yasamini yitirdi Burada yeniden egitilmis bazi tutuklular sonradan bizzat birer iskenceci haline getirilmislerdi Buradan kurtulanlarin bir kismi sonradan ya akil hastanesine kapatildi yahut intihar etti Komunist rejim guneybati Transilvanya da Banat ta yasayan koylulerin 18 Haziran 1951 den baslamak uzere Yugoslavya siniri yakininda bulunan karar verdi Yaklasik 45 000 kisi zorla yerlerinden edilerek nda iskan edildi Bu eylemle hukumetin bir amaci Tito nun Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ne karsi bir guvenlik cemberi olusturmak iken bir diger amaci da geri kalan koyluleri tarim kolektiflerine katilmaya zorlamak icin yildirici bir taktik olarak kullanmakti Mecburi iskana tabi tutulan koyluler Bărăgan da 5 yil yasamak zorunda kaldi Rejim karsitlarinin bir kismi 10 40 kisilik antikomunist partizan ceteler kurarak silahli direnise baslamisti Aralarinda ve gibi unlu cetecilerin bulundugu gruplar polis karakollarina saldiriyor ve cesitli sabotaj eylemleri yapiyordu Cok sayida askerin katildigi operasyonlara ve gizli polis teskilatinin Securitate atum gayretine ragmen silahli ceteler 1960 larin basina kadar daglarda varlik gosterdi Hatta onde gelen partizan onderlerden biri ancak 1974 yilinda ele gecirilebildi Rejim karsiti siddet icermeyen antikomunist direnis eylemlerinden birisi de ki etkileri tum Dogu Bloku ulkelerinde hissedilmisti Bazi universitelerde baslayan eylemler sayisiz tutuklama ve okuldan atilmalarla sonuclandi Eylemlerin en buyuk ve organize olani Timișoara daki idi ve olaylarin sonunda 3000 kisi tutuklanmisti Bukres ve Cluj da Macaristan da devam eden antikomunist hareketle is birligi saglayarak bu hareketleri koordine edebilmek amaciyla gruplar kuruldu Hukumetin buna tepkisi sert ve gecikmesiz oldu Bazi ogrenciler tutuklanarak okuldan goturulurken bazilari okuldan atildi Kimi ogretim gorevlilerinin isine son verildi Ogrenci faaliyetlerini zapturapta almak amaciyla yeni dernekler olusturuldu Komunist Romanya da buyuk cogunlugu Gheorghiu Dej yonetimi sirasinda gerek sirasinda gerekse de suren baski ve iskenceler neticesinde on binlerce insan yasamini yitirmisti Cavusesku yonetimi Nicolae Ceaușescu 1965 yilinda Moskova da tedavi gormekteyken oldu Olumuyle baslayan iktidar mucadelesini onceleri pek de taninmayan ve on planda bulunmayan Nicolae Ceaușescu kazandi SSCB de reformist bir surec devam ederken Gheorghiu Dej oldukca Stalinci bir cizgide durmakta iken Cevușesku baslangicta reformist bir gorunum arz ediyordu Gheorghiu Dej iktidarinin son iki senesinde Sovyet Cin anlasmazligindan istifade ederek Sovyet hegemonyasina karsi cikmisti Gheorghiu Dej in Maurer gibi yandaslarinin da destegini alan Cavuseski Dej ile ayni populer politikayi surdurdu Bati ulkelerinin de aralarinda oldugu bircok ulkeyle Romanya nin cikarina gorulen iliskiler gelistirdi 1950 lere damgasini vuran ve tum ulkede hakim olan SSCB nin kulturel etkisinden ozellikle Rus cikildi Bati medyasinin ulkeye girmesine izin verildi Ilk yillar 21 Agustos 1965 tarihinde Cekoslavakya orneginde oldugu gibi ulkenin adi Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Republica Socialistă Romania RSR partinin adi da Partidul Communist Roman PCR Romanya Komunist Partisi olarak degistirildi Iktidarinin ilk yillarinda Cavusesku hem ulke icinde hem de disinda gercekten populer bir liderdi Tarim urunleri bollasmis degisik tuketim mallari tekrar gorunur olmus kulturel bir rahatlama donemi baslamis ve Bati icin esas onemlisi Cavusesku 1968 Cekoslovakya Isgali ne acikca karsi cikiyordu Ulke icindeki populerliginin azalmaya basladigi donemde Batili ulke ve orgutlerle IMF ve Dunya Bankasi gibi iliskilerini gelistiriyordu Bu da onun izledigi bagimsiz dis politikanin sonucuydu Cavusesku yonetimindeki Romanya Sovyetler Birligi nin cesitli nedenlerle iliskilerinin bozuk oldugu Bati Almanya Israil Cin Arnavutluk Pinochet nin Sili si gibi ulkelerle olan diplomatik iliskilerini guclendirdi Insan haklari ihlalleri in yururluge girmesinden sonra 1967 sonrasi toplam nufustaki buyuk sicramayi gosteren grafik Ulkede dogum oraninin dusuklugu sebebiyle Cavusesku agresif bir dogum yanlisi kampanya baslatti Dogum kontrolu ve kurtaj yasaklandi Kadinlara rutin hamilelik testleri uygulanmaya baslandi Cocuk sahibi olmayan ailelere ilave uygulandi ve bu ailelere ayrimcilik uygulandi Cok daha sonra 4 Ay 3 Hafta 2 Gun ve gibi bu donemle ilgili filmler ve belgeseller yapilacakti Nufustaki azalmaya karsi Romanya Komunist Partisi toplam nufusu 23 milyon kisiden 30 milyon kisiye cikartma karari aldi ve bunu saglamak icin 1966 yilinda yururluge soktu Dogum yanlisi politikalar bir dereceye kadar basari sagladi 1960 larin sonunda dogum patlamasi yasandi 1967 1968 yillarinda dunyaya gelen nesil Romanya tarihindeki en kalabalik kusakti Dogum oranlari bir muddet yukselmeye devam ettiyse de bu oran daha sonra olaylarinin artmasiyla epey azalacakti Cavusesku nun politikalari yuzunden yasa disi kurtaj islemleri esnasinda 9 000 den fazla kadin yasamini yitirdi Cocuklarina yeterli bakimi saglayamayacagini dusunen aileler cocuklarini yetimhanelere terk ediyorlardi 1990 larda bu yetimhanelerin cogu kapaninca cocuklar kendilerini sokakta buldu Cavușesku nun izledigi dogum yanlisi politikalar sonucu dunyaya gelen kusak ironik bir sekilde Cavusesku nun devrilip onun idamla sonuclanacak yargilamasinin kapisini acacak Romanya Devrimi nde basi ceken kusakti Gizli polis Securitate in ozel yasami ihlal eden uygulamalari sansur ve zorunlu iskan gibi uygulamalar 1950 lerdeki benzerleri gibi cok agir olmasa da diger insan hakki ihlallerinin baslicalariydi Cavusesku doneminde Israil ve Bati Almanya ile gizli bir ticaret de yurutulmekteydi ki Romanya devleti Alman veya Israil kokenli oldugunu kanitlayan Romanya vatandaslarinin bu ulkelerin odedigi para karsiliginda bu iki ulkeye gitmelerine izin verilmekteydi Sanayilesme 23 Agustos gosterileri Cavusesku da Gheorghiu Dej in izledigi sanayilesme politikalarini surdurdu Ekonomik olarak buyuk gelisme kaydedildi 1951 den 1974 e kadar gecen donemde Romanya nin burut sanayi mamulleri uretimi yillik ortalama 13 oraninda artti Makine ve alet uretimi traktor ve otomotiv sektoru buyuk tonajli gemi uretimi dizel elektrikli lokomotif uretimi elektronik ve petrokimya endustrisi gibi alanlarda buyuk yatirimlar yapildi Romanya dis ticaret alaninda makine tuketim mallari kimyasal maddeler tarim ve petrol ihrac eden bir ulkeydi 1970 lerin ortalarindan once Bukres cogu diger sehirler gibi kentsel gelisime tabi tutularak ozellikle guney dogu ve bati yonunde buyutuldu Sehrin dis eteklerine dogru bazilari onemli sehir planlamasi orneklerinden olan Titan veya gibi yuksek nufus yogunluklu yurt bolgeleri insa edildi 1960 ve 70 ler boyunca yapilan koruma planlari Cavusesku nun Kuzey Kore ve Cin ziyaretinden sonra uygulamaya koydugu ve Kucuk Kultur Devrimi Mica revoluție culturală adini verdigi reform hareketi ile son buldu Bunu da adiyla anilan konusmasinda duyurmustu 1970 lerin sonuna dogru Bukres metrosu insaatina baslandi Iki yil icinde projenin 10 km lik kismi tamamlandi Sonraki iki yil icinde de 9 km uzunlugunda tuneller kullanima alinmisti 17 Agustos 198 tarihine gelindiginde 9 49 01 km lik metro sistemi 34 istasyonda hizmet vermekteydi 1979 yilina ait posta pulu 1977 yilinda meydana gelen depremde baskent Bukres te pek cok bina yikilmis bircogu da kullanilamaz hale gelmisti Depremden etkilenen tarihsel oneme sahip anitlarin ve bircok mimari basyapit sayilan eserlerin yikilarak yeniden insa edilmesini saglayan uygun bir ortam olusmustu Bu binalar arasinda Vǎcǎrești Manastiri 1722 Sfanta Vineri 1645 ve Enei 1611 Kiliseleri Cotroceni 1679 ve Pantelimon 1750 Manastirlari ve art deco tarzda yapilmis Cumhuriyet Stadyumu ANEF Stadium 1926 da bulunmaktaydi evraklarina gore Romanya nin en unlu mimari tarafindan yapilan Adalet Sarayi nin bile 1990 larda yikilmasi planlanmisti Uygulanan bir diger taktik de hasar gormus binalari kendi haline birakarak yikilmaya ve curumeye terk etmekti Dolayisiyla depremden sonra olusturulan proje yikilan binalarin yeniden insa edilmesi degil bu binalarin tamamen yikilarak yerlerine yenisinin yapilmasi seklindeydi 1990 yilinda Mimarlar Birligi tarafindan yapilan incelemede 77 si yuksek mimari oneme sahip ve cogunlugu iyi durumda olan 2000 den fazla binanin yikildigi bildirildi Hatta Romanya Mimari Miras Listesinde bulunan Gara de Nord sehrin ana tren gari yikilarak yerine 1992 yilinda yenisi yapildi Tum bunlara ragmen hatta kafalarda pek cok kuskuya yol acan HIV virusu bulasmis yetim cocuklarin tedavisi sorununa ragmen Romanya oldukca iyi bir egitim ve okul sistemine sahipti Ayrica Cavusesku nun tum projeleri basarisiz degildi Ulkeye oldukca etkin bir enerji uretim ve iletim sistemi birakti Bukres Metrosu da onun eseriydi Ayrica vatandaslari icin tum buyuk sehirlerde yasanabilir modern apartman daireleri insa ettirdi 1980 ler ve karne sistemi 1980 lerde bir yemek yagi kuyrugu1989 da bir ekmek karnesi1986 da bir propaganda afisi Romanya uzun sure ekonomik gelisimini surdurdu Uretimdeki artis halkin yasam standartlarinin yukselmesine yol aciyordu 1950 den 1980 lerin ortasina kadar ortalama net ucretler ortalama sekiz kat artti Tuketim fonlarindaki artis 22 kat idi Buyuk bir konut ve insa kulturel binalar dahil projesi yurutuluyordu Ulke nufusunun 80 i bu donemde yapilan yeni apartmanlara tasinmisti Tum bu olumlu gelismelere ragmen 1981 de Romanya da hayat standartlari Avrupa ulkeleri arasinda en dusuk olanlardan birisiydi Halk gosteri ve ayaklanmalarla bu durum karsisindaki hosnutsuzlugunu gosteriyordu Hatta Ekim ayinda Transilvanya uzerinde ucan Cavusesku nun icinde bulundugu helikopter kizgin gostericiler tarafindan tas yagmuruna tutulmustu Bati ulkelerinden alinan dis borclari odeyebilmek amaciyla aralarinda karne sisteminin bulundugu bir dizi ekonomik kemer sikma politikalarina basvuruldu Yiyecek karneye baglandi duzenli enerji ve elektrik kesintileri uygulanmaya baslandi Insanlar isinmak icin gaz ve komur sobalarina donmek zorunda kalmislardi Gida maddelerinde uygulanmaya baslayan karne sistemi neticesinde Komunist Parti insanlara aldiklari gidadaki kalori oraninin 25 azaltarak nasil beslenmeleri gerektigi konusunda bir beslenme rehberi bile yayinladi Ortalama gelire sahip bir Rumen icin gida kitligi ve aclik soz konusuydu 1984 e gelindiginde yuksek tahil rekoltesine ve gida maddeleri uretimindeki artisa ragmen cok genis capli bir karne sistemi hayata gecirildi Devlet bu kisintilari Rasyonel beslenme ve Obeziteye karsi mucadele kisvesi ile kitlelere kabul ettirmeye calisiyordu En fazla ulasilabilen mallar ihracat fazlasi urunlerdi Zira ulke uretiminin buyuk kismi rayic bedelinin altinda olsa da ihrac edilmekteydi Zira dis borclari odeyebilmek ve agir sanayi hamlesini surdurmek icin neredeyse tum ekonomik amac doviz elde etmek haline gelmisti Tarimda makinelesme ve gubre kullanimi ile tarimsal uretim miktari artmisti 1950 de kisi basina hububat uretimi 300 kg iken 1982 ye gelindiginde bu rakam 1 tona ulasmisti 1980 lerin sonunda Birlesmis Milletler Insani Gelisim Raporu Romanya yi ortalama 71 yil yasam ortalamasi 96 okur yazarlik orani ve 3000 kisi basi yillik gelirle yuksek insani gelisim noktasinda goruyordu Romanya nin devasa rafineri kapasitesine ragmen uretimdeki sert dususe paralel petrol urunleri 1985 yilinda siki bir karne sistemine baglandi Pazar gunleri sokaga cikma yasagi uygulanmaya basladi Otobusler yakit olarak yanici metan gazi kullanmaya basladi halk otobusleri saka yollu bomba olarak adlandiriyordu taksiler araclarini benzin ya da mazot yerine yanici metanol kullanacak hale getiriyorlardi Agir sanayi sirketlerinin enerji ihtiyacini karsilayabilmek amaciyla her ailenin elektrik kullanimi aylik 20 kWh ile sinirlandirildi Bu miktarin uzerindeki kullanimlar agir bicimde vergilendiriliyordu Her bes sokak lambasindan biri yaniyordu Ancak tek bir televizyon kanali gunde ancak iki saat yayin yapabiliyordu Sistemizasyon Yikarak yeniden insa etme Bukres sehir merkezi Rumence Sistematizarea Cavusesku doneminde uygulamaya konulan sehir planlama yontemidir Cavusesku 1971 yilinda Kuzey Kore ye yaptigi ziyarette bu ulkenin ideolojisinden etkilenerek ulkesine dondukten sonra buyuk bir kampanya baslatti 1974 ten baslayarak sistemizasyon hareketine baslandi Mevcut koy kasaba ve sehirler kismen ya da tamamen yikilarak yeniden insa ediliyordu Amac Rumen toplumunu cok yonlu gelismis bir sosyalist toplum haline getirmekti Bu politika blocuri adi verilen yuksek yogunluklu toplu konut projelerini de kapsiyordu 1980 lerde Cavusesku kendisi icin devasa bir saray insaati baslatti Sarayin etrafina ayni gorkem ve buyuklukte adinda bir meydan insa edildi Tum bunlarin insasi icin 1980 lerde 8 km2 lik tarihi merkezde aralarinda kiliseler manastirlar sinagoglar ve bir art deco stadyumun da bulundugu onlarca bina yerle bir edildi Parlamento Sarayi ve isleminin adeta birer canli tezahuru idiler Artan baskilar ve devletin son yillari Komunist rejim Cavusesku ve esi Elena yi putlastirmak icim elinden geleni yapiyorduȘoimii Patriei adli 1976 da 4 7 arasi yaslarda cocuklar icin kurulan orgut Toplum uzerindeki baski ve kontrol gunden gune artiyordu Telefon dinlemeleri artmis Securitate daha fazla eleman istihdam etmeye baslamis sansur siddetlenmis toplumun genis kesimi fislemeye tabi tutulmustu Yapilan bir arastirmaya gore 1989 yilina gelindiginde her uc kisiden biri gizli polis teskilatinin muhbiri haline gelmisti Ulkenin icinde bulundugu bu agir kosullar yuzunden Romanya yi ziyaret eden turist sayisi 75 oraninda azaldi Romanya ya seyahat duzenleyen uc buyuk tur sirketi 1987 de ulkeyi terk etti Cavusesku putlastiriliyor tum cadde ve kamu binalarina resmi asiliyordu 1988 de SSCB de perestroyka ve glasnost politikalari etkiliydi Cin de devam eden bir ekonomik reform sureci vardi Romanya nin Stalinist sosyopolitik sistemi sira disi bir hale gelmisti Mevcut rejimin tum cabasi ulkeyi dis dunyadan izole ederek halki dis dunyada olup bitenlerden uzak tutmakti Cavusesku nun Sovyet karsiti durusu sebebiyle Bati onun insan haklari konusundaki kotu karnesini gormezden gelmeye raziyken Soguk Savas ruzgarlari dinmeye baslamisken bunun da artik cok onemi kalmamisti ABD ve Batili muttefiklerinin Romanya ya yonelik elestirileri artmaya basladi Tum suclama ve elestiriler yabancilarin ulkemize mudahale cabalari soylemiyle gecistirilmeye calisiliyordu Cokus Brașov Isyani Aralik 1989 daki Devrim ile sona erecek cokus sureci Brasov da basladi 15 Kasim 1987 tarihindeki isyan Romanya da komunizmin cokusunun ilk habercisiydi Isyan Brasov daki kamyon fabrikasinda basladi 14 Kasim gece vardiyasi esnasinda baslayan grev iscilerin ertesi sabah sehir merkezindeki Komunist Parti binasi onune yurumeleriyle devam etti Kalabalik ilk basta ucret taleplerini yuksek sesle dile getiren kalabaligin bagirislari bir muddet sonra komunizm ve Cavusesku karsiti sloganlara donusmustu Halkin katilimiyla daha da buyuyen isyani ve sendikalarin tutumunu Cavusesku rejimi yanlis degerlendirecek bu olaylari dogru analiz edemeyecekti Devrimden onceki olaylar Komunist Parti icinde onde gelen muhaliflerden bir kismi 1989 Mart ayinda Cavusesku ve onun ekonomik politikalarini elestiren bir mektup yayinladilar Ancak bundan kisa bir sure sonra Cavusesku cok onemli siyasi basarilar elde etti Romanya Cavusesku nun bile ongordugu sureden once 11 milyar US civarindaki dis borcunu kapatti Komunist Parti nin 14 Kasim tarihindeki XIV Kongresinde Cavusesku yeniden Genel Sekreter olarak secildi Parti kongresinden once Kalosvar ve Bukresli ogrenciler 11 Kasim 1989 tarihinde baskentin Brezoianu Caddesi ve Kogalniceanu Bulvari nda ellerinde tasidiklari reform taleplerini ve hukumet karsiti sloganlari iceren pankart ve dovizlerle toplandilar Gosterilerden sonra ogrencilerin bir kismi tutuklanarak sosyalist toplum duzenine karsi propaganda yapmakla suclandilar Ogrenciler 22 Aralik 1989 tarihinde serbest birakildi Toplumun degisik kesimlerinden Romanya daki ekonomik duruma siyasi ve kulturel baskilara dikkat ceken mektuplar yayinlandiysa da bu mektuplar polis baskisini arttirmaktan baska ise yaramadi Devrim 16 Aralik ta muhalif papaz Laszlo Tokes in gozaltina alinmasini engellemek amaciyla Timisoara da bir protesto eylemi yapildi Tokes kisa bir sure once rejim aleyhine Macar basinina demec vermisti Hukumet de buna karsi onu toplumdaki etnik dusmanligi koruklemekle sucladi Cemaati onun tutuklanmasini ve bir saldiriya ugramasini engellemek amaciyla evinin etrefina toplandi Yoldan gelip gecenlerle birlikte ogrencilerin de katilimiyla kalabalik kisa surede buyudu Kisa sure icinde polis olay yerine ulasti Aksam saatlerinde gosterilerin asil amaciyla alakasi kalmamisti Gostericileri bir kismi Komunist Parti nin bolge temsilciliginin bulundugu binayi yakmaya kalkisti Bu girisime gizli polis gaz bombalari kullanarak mudahale etti ve gostericilerin bir kismini doverek gozaltina aldi Aksam saat 9 00 da gostericiler geri cekilerek etrafinda yeniden bir araya gelerek sehir merkezine dogru yuruyuse gectiler ancak kisa bir sure sonra tekrar guvenlik kuvvetleriyle karsi karsiya geldiler Olaylar ertesi gun de devam etti Protestocular partinin bolge binasina girmeyi basardilar Ordu olaylari bastirmakta ve duzeni saglamakta basarisiz oldu Kaos silah sesleri cikan kavgalar yakilan araclar yaralananlarla cok daha buyudu Sovyetler Birligi nin aksine Romanya da buyuk bir yonetici elit kitlesi bulunmamaktaydi Iktidarin tamami Cavusesku ailesinin kontrolundeydi Komunist Parti yetkilileri cok da yuksek ucretlere sahip degildiler ve siklikla gorev rotasyonuna tabi tutuluyorlardi Bu da SSCB de ve Macaristan da Gorbachev doneminde gelisen reformcu yapinin olusumunun onune geciyordu Polonya orneginde gorulenin aksine Cavusesku cikan olaylari uyguladigi baskilari daha da arttirarak onleyecegini dusunuyordu Dogu Bloku nda Romanya neredeyse en son devrilen komunist rejim oldu ve rejim degisikligi cok sert sekilde gerceklesmisti 17 Aralik ta Timișoara da patlak veren olaylarda guvenlik kuvvetlerinin halka ates acmasi sonucu 100 e yakin insan oldu Iran a taptigi iki gunluk resmi ziyareti yarida keserek ulkesine donen Cavusesku 20 Aralik tarihinde yaptigi televizyon konusmasinda olaylarda yabanci gizli servislerin parmagi oldugunu iddia ederek dis mihraklarin Romanya nin egemenligini hedef aldigini ulkede karisiklik cikarmayi hedefledigini soyledi ve ulke genelinde sikiyonetim ilan edildigini ve ertesi gun Bukres te bir miting duzenleyecegini duyurdu Ancak Timișoar daki ayaklanma tum ulkede duyulmustu ve 21 Aralik sabahi protestolar diger sehirlere sicramisti 21 Aralik tarihinde Merkez Komite Binasi onunde duzenlenen rejime destek mitingi birdenbire bir kaos ortamina donustu Kitle kimsenin aklina gelmeyen bir eylemde bulunmustu Cavusesku konusurken onu dinleyen kitle tarafindan ilk kez yuhalanarak aleyhine sloganlar atiliyordu Kendi taraftarlarinin bile destegini yitiren Cavusesku konusmasini birakarak kendini binadan iceri atti 21 Aralik gecesi guvenlik kuvvetleriyle gostericiler arasinda catisma cikti Devrimin izleyen sonraki gunlerinde 1100 den fazla gosterici oldu 22 Aralik sabahi General Vasile Milea nin duzenlenen bir suikastle olduruldugu duyuruldu Milea nin gercekten olduruldugunu dusunen rutbesiz ve dusuk rutbeli askerler gruplar halinde isyancilarin safina gecti Ayaklananlar kisa bir sure icinde Parti merkezini kusatarak Cavusesku nun birkac metre yakinina kadar ilerlediler Securitate onu kurtarmak icin parmagini bile kipirdatmadi Cavusesku Parti binasinin tepesinden helikopterle Targoviște ye kacti Daha sonra yakalanarak karisiyla birlikte bu sehirde olaganustu harp divaninda yargilandi Suclu bulunan Cavusesku cifti 25 Aralik tarihinde kursuna dizilerek infaz edildi Bu olaydan sonra Romanya Komunist Partisi de dagildi Diger eski Dogu Bloku ulkelerinin aksine Romanya da hicbir siyasi olusum Komunist Parti mirasina sahip cikmadi Kaynakca Zwass A From Failed Communism to Underdeveloped Capitalism Transformation of Eastern Europe the Post Soviet Union and China M E Sharpe 1995 Balazs Szalontai The Dynamics of Repression The Global Impact of the Stalinist Model 1944 1953 Russian History Histoire Russe Vol 29 Issue 2 4 2003 pp 415 442 Tony Judt 2005 ISBN 1 59420 065 3 In addition to well over a million in detainees in prison labor camps and slave labor on the of whom tens of thousands died and whose numbers don t include those Romania was remarkable for the severity of its prison conditions Pe umerii lui Marx O introducere in istoria comunismului romanesc Bucharest 2005 ISBN 973 669 175 6 During debates over the overall number of victims of the Communist government between 1947 and 1964 spoke of 282 000 arrests and 190 000 deaths in custody Gulag A History Doubleday April 2003 ISBN 0 7679 0056 1 The author gives an estimate of 200 000 dead at the Danube Black Sea Canal alone Romulus Rusan dir in Du passe faisons table rase Histoire et memoire du communisme en Europe Robert Laffont Paris 2002 p 376 377 David R Stone The 1945 Ethridge Mission to Bulgaria and Romania and the Origins of the Cold War in the Balkans Diplomacy amp Statecraft Volume 17 no 1 March 2006 pp 102 103 Giurescu Alegeri după model sovietic p 17 citing Berry 18 citing Berry and note Macuc p 40 Tismăneanu p 113 Giurescu Alegeri după model sovietic p 18 Rădulescu Motru in Cioroianu p 65 Frucht R Eastern Europe An Introduction to the People Lands and Culture Volume 1 pg 759 ABC CLIO 2005 Marian Chiriac Provocările diversitătii politici publice privind minoritățile naționale și religioase in Romania p 111 Bucharest Centrul de Resurse pentru Diversitate Etnoculturală 2005 ISBN 978 9738 623 97 2 Ageing Ritual and Social Change Comparing the Secular and Religious in Eastern and Western Europe Ashgate AHRC ESRC Religion and Society Series Daniela Koleva Peter Coleman 2016 Pgs 6 7 The Romanian Orthodox Church by contrast has shown a much stronger development since the Second World War After the initial waves of militant atheism were spent a strong spiritual renewal movement took place in the late 1950s and there has been a stream of notable spiritual figures both before and after communism There was also a lack of consistent suppression of the Romanian Orthodox church by communist authorities A large number of churches were left open and monasteries continued to function Elena Dragomir Mircea Stănescu The Media vs Historical Accuracy How Romania s Current Communist Trials Are Being Misrepresented http www balkanalysis com romania 2015 01 11 the media vs historical accuracy how romanias current communist trials are being misrepresented 12 Eylul 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Trei mii de studenți timișoreni arestați și torturați 3 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Romania liberă 25 October 2007 Valentino Benjamin A 2005 Final solutions mass killing and genocide in the twentieth century Cornell University Press pp 91 151 Rummel Rudolph Statistics of Democide 1997 Henry Shapiro Red Cultural Influence Vanishing in Romania United Press International published in the Wilmington N C Star News July 16 1965 News google com 17 Temmuz 1965 18 Mayis 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Mayis 2013 21 Mart 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Haziran 2017 Arsivlenmis kopya 7 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Haziran 2017 1 Temmuz 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Haziran 2017 Kligman Gail Political Demography The Banning of Abortion in Ceausescu s Romania In Ginsburg Faye D Rapp Rayna eds Conceiving the New World Order The Global Politics of Reproduction Berkeley CA University of California Press 1995 234 255 Unique Identifier AIDSLINE KIE 49442 Levitt amp Dubner Steven amp Stephen 2005 Freakonomics 80 Strand London WC2R ORL England Penguin Group s 107 ISBN 9780141019017 Clays Ltd vasitasiyla Hunt Kathleen 24 Haziran 1990 ROMANIA S LOST CHILDREN A Photo Essay by James Nachtwey The New York Times 24 Aralik 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Nisan 2010 a b International Affairs No 3 Vol 31 1985 page s 141 152 Arsivlenmis kopya PDF 10 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 27 Haziran 2017 Emil Hurezeanu as quoted see note below by Rumence Ziua care nu se uita 15 noiembrie 1987 Brasov Polirom 2002 ISBN 973 681 136 0 This is documented by the book s revision available at Rumence librarie net 4 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Brubaker Rogers Nationalist politics and everyday ethnicity in a Transylvanian town Princeton University Press 2006 page 119 ISBN 0691128340 Sebetsyen Victor 2009 Revolution 1989 The Fall of the Soviet Empire New York NY ISBN 0 375 42532 2 Meyer Michael 2009 The Year That Changed the World The Untold Story Behind the Fall of the Berlin Wall Simon amp Schuster s 196 ISBN 978 1 4165 5845 3 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Komunist Romanya ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir ceausescu org27 Agustos 2000 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sosyalist Romanya ile ilgili site Ingilizce memorialsighet ro5 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Komunist rejimde olenleri anmak icin yapilmis site Euxeinos1 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde 3 2011