Bir uydu sistemi, bir gezegen kütleli cismin (alt kahverengi cüceler ve yetim gezegenler dahil) veya bir küçük gezegenin etrafında ya da onun çift merkezi üzerindeki bir yörüngede bulunan, kütleçekimsel olarak birbirine bağlı nesneler kümesidir. Genel olarak, uydu sistemi bir doğal uydular kümesidir, ancak bu tür sistemler aynı zamanda , halka sistemleri, uyducuklar, küçük gezegen uyduları ve yapay uydular gibi cisimlerden oluşabileceği gibi bunların her biri kendi uydu sistemlerine de sahip olabilir. (bkz. Alt Uydular ). Bazı cisimler birincil yörüngelerinden yerçekimsel olarak etkilenen yörüngelere sahip olan yarı uydulara da sahiptir, ancak bunlar genellikle uydu sisteminin bir parçası olarak kabul edilmezler. Uydu sistemleri, manyetik, gelgit, atmosferik, yörünge rezonansları ve librasyon gibi yörüngesel etkileşimleri içeren karmaşık ilişki biçimlerine sahip olabilir. Büyük uydu nesnelerinin her biri Roma rakamlarıyla gösterilir. Uydu sistemleri ya ana cismin iyelik sıfatlarıyla (örneğin "Joviyen sistemi") veya daha az yaygın olarak birincil cisimlerin adıyla (örneğin "Jüpiter sistemi") anılır. Yalnızca bir uydunun bilindiği veya ortak bir ağırlık merkezine sahip ikili sistem olduğu durumlarda, birincil cisim ve büyük uydunun isimleri tire ile bağlanarak ifade edilebilir (örneğin " Dünya-Ay sistemi ").
Pek çok Güneş Sistemi nesnesinin bir uydu sistemine sahip olduğu bilinmesine rağmen bunların kökenlerine ilişkin belirsizlikler bulunmaktadır. Dikkate değer örnekler arasında, bilinen 95 uydusuyla (büyük Galile uyduları dahil) Jüpiter sistemi ve bilinen 146 uydusuyla (Titan ve Güneş Sistemi'ndeki en görünür halkalar dahil) Satürn Sistemi yer alır. Her iki uydu sistemi de büyük ve çeşitlidir, hatta Güneş Sistemi'ndeki dev gezegenlerin tamamı büyük uydu sistemlerine ve gezegen halkalarına sahiptir. Bu noktadan hareketle bunun genel bir eğilim olduğu anlaşılmaktadır. Güneş'ten daha uzaktaki bazı nesneler de, birden fazla uydudan oluşan uydu sistemlerine sahiptir; bunlar arasında birden fazla nesnenin ortak bir kütle merkezinin etrafında döndüğü karmaşık Plüton sisteminin yanı sıra birçok asteroit ve plütino da bulunmaktadır. Dünya-Ay sistemi ve Mars'ın iki küçük doğal uydudan meydana gelen sistemi dışında, diğer karasal gezegenler genellikle uydu sistemi olarak kabul edilmezler. Dünya'dan fırlatılan yapay uydular bu karasal gezegenlerin bazılarının yörüngesinde bulunmaktadır.
Doğal uyduların yaygın olduğu çıkarımına rağmen, Güneş Sistemi dışındaki uydu sistemleri hakkında çok az şey bilinmektedir. J1407b güneş dışı bir uydu sistemine örnektir. Ayrıca kendi gezegen sisteminden fırlatılan yetim gezegenlerin de bir uydu sistemine sahip olabileceği ileri sürülmektedir.
Doğal oluşum ve evrimi
Gezegen sistemleri gibi uydu sistemleri de kütleçekim kuvvetinin bir ürünüdür ancak aynı zamanda hayali kuvvetler tarafından da varlığını sürdürmektedir. Genel fikir birliğine göre, çoğu gezegen sisteminin yığılma diskleri kaynaklı olarak oluştuğu düşünülse de, uydu sistemlerinin oluşumu hakkında daha az veri bulunmaktadır. Pek çok uydunun kökeni vaka bazında araştırılmakta olup, daha büyük sistemlerin bir veya daha fazla sürecin birleşimiyle oluştuğu düşünülmektedir.
Sistem kararlılığı
Hill küresi, bir gök cisminin çekim gücüne hakim olduğu bölgedir. Güneş Sistemi gezegenleri arasında yer alan Neptün ve Uranüs, Güneş'e uzak yörüngelerde Güneş'in çekim etkisinin azalması nedeniyle en büyük Hill kürelerine sahip olan iki gezegendir. Bununla birlikte, dev gezegenlerin tümü 100 milyon kilometre çap civarında bir Hill küresine sahiptir. Buna karşılık Merkür ve Ceres'in Güneş'e daha yakın olan Hill küreleri ise oldukça dardır. Hill küresinin dışında Lagrange noktaları hariç olmak üzere, Güneş'in kütleçekim etkisi yüksektir.
Uydular, ana cismin önünde ve arkasında yer alan L4 ve L5 Lagrange noktalarında kararlı bir durumda bulunmaktadır. Bunlar, ortak tabanı iki kütlenin merkezleri arasındaki çizgi olan yörünge düzlemindeki iki eşkenar üçgenin üçüncü köşelerinde yer alır. Öyle ki bu noktalar, daha büyük kütlenin etrafındaki yörüngesi nispetinde daha küçük cismin arkasında (L5) veya önünde (L4) bulunur. Üçgen noktalar (L4 ve L5), M1/M2 oranının yaklaşık 24,96 olması koşuluyla kararlı denge noktalarıdır. Bu noktalardaki bir cisim tedirgin edildiğinde noktadan uzaklaşır, ancak tedirginlikle artan veya azalan faktörün (kütle çekimi veya açısal momentum kaynaklı hız) tersi faktör de aynı şekilde artar veya azalır ve cismin yolunu noktanın etrafında kararlı, barbunya fasulyesi şeklinde bir yörüngeye doğru büker (birlikte dönen referans sisteminde görüldüğü üzere).
Genellikle doğal uyduların, gezegenin dönüş yönüyle (doğrusal yön yörünge olarak bilinir) aynı yörüngede dolanması gerektiği düşünülür. Bu nedenle, bu yörüngede dolanan uydular için düzenli uydu terminolojisi kullanılır. Bununla birlikte, gezegenin döndüğü yönün tersine (retrograd) bir yörünge de mümkündür. Bu istisnai cisimler için ise düzensiz uydu terimi kullanılır ve kütleçekimsel yakalanma yoluyla yörüngeye yerleştiği düşünülür.
Yığılma teorileri
Dev gezegenlerin etrafındaki yığılma diskleri, gezegenlerin oluştuğu yıldızların etrafındaki disk oluşumuna benzer bir şekilde meydana gelebilir (örneğin, bu durum, Uranüs, Satürn ve Jüpiter'in uydu sistemlerinin oluşumuna ilişkin teorilerden biridir). Bu erken gaz bulutu, ön-uydu diski (Dünya-Ay sistemi söz konusu olduğunda ön-ay diski) olarak bilinen bir tür gezegen çöküntü çemberidir. Gezegenlerin oluşumu sırasındaki gaz modelleri, gezegen-uydu(lar) kütle oranı için 10.000:1'lik genel bir kuralla örtüşmektedir ( bunun önemli bir istisnası Neptün'dür). Yığılma, bazıları tarafından Dünya-Ay sisteminin kökeni için bir teori olarak da ileri sürülmektedir, ancak sistemin açısal momentumu ve Ay'ın daha küçük olan demir çekirdek yapısı nedeniyle bu teori tam olarak doğrulanamamaktadır.
Enkaz diskleri
Uydu sistemi oluşumu için ileri sürülen bir diğer mekanizma da enkaz yığılmasıdır. Galile uydularının daha erken dönemlerde parçalanan uyduların dağılması sonucu oluşan yeni nesil uydular olduğu düşünülmektedir. Halka sistemleri, Roche limiti yakınında dağılmış uyduların bir sonucu olabilen bir çeşit gezegen çöküntü çemberidir. Bu tür diskler zaman içinde birleşerek doğal uyduları meydana getirebilir.
Çarpışma teorileri
Çarpışma, başta Dünya ve Plüton olmak üzere uydu sistemlerinin oluşumuna ilişkin önde gelen teorilerden birisidir. Böyle bir sistemdeki nesneler çarpışma ailesinin bir parçası olabilir ve bu köken, yörünge elemanları ve bileşimleri karşılaştırılarak doğrulanabilir. Ay'ın kökeninin dev çarpışmalar olabileceğini göstermek için bilgisayar simülasyonları kullanılmaktadır. Devasa çarpışma nedeniyle Dünya'nın erken dönemlerinde birden fazla uydunun oluştuğu düşünülmektedir. Plüton sisteminin yanı sıra diğer Kuiper kuşağı nesneleri ve asteroitlerin oluşumunu açıklamak için de benzer modeller kullanılmaktadır. Bu aynı zamanda Mars'ın uydularının kökenine dair de geçerli bir teori olarak öne çıkmaktadır. Her iki bulgu seti de Phobos'un kökeninin, Mars ile gerçekleşen bir çarpışma sonucu dışa doğru fırlayan ve Mars yörüngesinde yeniden biriken malzemelerden form kazanmasını desteklemektedir. Çarpışma aynı zamanda Uranüs sistemindeki tuhaflıkları açıklamak için de kullanılmaktadır. 2018'de geliştirilen modeller, gezegenin olağandışı dönüşünün, Dünya'nın iki katı büyüklüğünde bir nesneyle eğik bir çarpışma yaşandığını desteklemekte ve bu nesnenin sistemin buzul yapıdaki uydularını oluşturmak üzere yeniden bir araya gelmiş olduğunun olasılık dahilinde olduğunu öne sürmektedir.
Kütleçekimsel yakalama teorileri
Bazı teoriler, kütleçekimsel yakalama fenomeninin Neptün'ün büyük uydusu Triton'un, Mars'ın uydularının ve Satürn'ün uydusu Phoebe'nin kökeni olduğunu ileri sürmektedir. Bazı bilim adamları, genç gezegenlerin etrafındaki geniş atmosferlerin, yakalanmaya yardımcı olmak için çevreden geçen nesnelerin hareketini yavaşlatan bir mekanizma olduğunu öne sürmektedirler. Hipotez, Jüpiter ve Satürn'ün düzensiz uydu yörüngelerini açıklamak için ortaya atılmıştır. Yakalanmanın en belirgin işaretlerinden biri, bir cismin dönmekte olduğu gezegenin bir yüzüne yaklaşması sonucu ortaya çıkabilen ters yönlü bir yörüngeye oturmasıdır. Yakalamanın Dünya'nın uydusu Ay'ının da kökeni olduğu öne sürülmüş olmasına rağmen, daha sonrasında anlaşıldığı üzere Dünya ve Ay örneklerinde bulunan hemen hemen aynı izotop oranları nedeniyle bu teori geniş çapta kabul görmemiştir.
Geçici yakalama
Doğal uydu yakalama sürecine dair bulgular Jüpiter tarafından yakalanan nesnelerin doğrudan gözlemlenmesiyle elde edilmiştir. En uzunu yaklaşık on iki yıl süren bu tip beş adet yakalama gözlemlenmiştir. Bilgisayar modellemesine dayanarak, kuyruklu yıldızının gelecekteki 18 yıl sürecek olan yakalanmasının 2068 yılında başlayacağı tahmin edilmektedir. Ancak geçici olarak yakalanan yörüngeler oldukça düzensiz ve istikrarsızdır, bu nedenle kararlı bir şekilde yakalanmanın ardındaki teorik süreçler istisnai olarak gerçekleşebilir.
Tartışmalı teoriler
ve Shklovsky'nin "İçi Boş Phobos" hipotezi gibi bazı tartışmalı erken dönem teorileri uyduların hiçbir şekilde doğal olarak oluşmadığını öne sürmektedir. Bu teoriler genellikle Occam'ın usturasını geçememektedir. Yapay uydular artık Güneş Sistemi'nde yaygın olarak görülse de, bunların en büyüğü olan Uluslararası Uzay İstasyonu'nun en geniş boyutu 108,5 metredir ve en küçük doğal uyduların birkaç kilometrelik boyutlarına kıyasla çok küçüktür.
Önemli uydu sistemleri
Günberi sırasına göre birden fazla nesneden oluşan veya gezegen kütleli nesnelerin etrafında bulunan Güneş Sistemi'nde yer alan bilinen uydu sistemleri:
Gezegen kütlesi
Cisim | Sınıf | Günberi (AU) | Doğal uyduları | Gezegen kütleli uyduları | Yapay uyduları | Halkalar/ Halka grupları | Notlar |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Venüs | Gezegen | 0,7184 | 1 | Bkz.Akatsuki (uzay aracı) | |||
Dünya | Gezegen | 0,9832687 | 1 | The Moon | 2,465* | Bkz., , | |
Ay | Doğal uydu | 1,0102 | 10* | Bkz., | |||
Mars | Gezegen | 1,3814 | 2 | 11* | *6 tanesi terk edilmiştir. (Bkz.) | ||
1 Ceres | Cüce Gezegen | 2,5577 | 1* | *Dawn | |||
Jüpiter | Gezegen | 4,95029 | 95 | Ganymede, Callisto, Io, Europa | 1 | 4 | Halka sistemiyle birlikte dört büyükGalilei uydusu, Juno 2017 itibariyle, Bkz.Jüpiter'in uyduları veJüpiter'in halkaları |
Satürn | Gezegen | 9,024 | 146 | Titan, Rhea, lapetus, Dione, Tethys, Enceladus, Mimas | 7 | ||
Uranüs | Gezegen | 20,11 | 28 | Titania, Oberon | 13 | Halka sistemiyle birlikte, Bkz.Uranüs'ün uyduları | |
134340 Plüton-Charon | Cüce Gezegen (ikili) | 29,658 | 5 | Charon (ikili) | Bkz. Pluton'un uyduları | ||
Neptün | Gezegen | 29,81 | 16 | Triton | 5 | Halka sistemiyle birlikte, Bkz. Neptün'ün uyduları | |
90482 Orcus | Cüce Gezegen | 30,866 | 1 | Vanth? | |||
225088 Gonggong | Cüce Gezegen | 33,781 | 1 | ||||
136108 Haumea | Cüce Gezegen | 34,952 | 2 | 1 | Bkz. Haumea'nın uyduları, halka sistemi bulunduğu 2017'de keşfedildi. | ||
Cüce Gezegen candidate | 35,199 | 1 | |||||
120347 Salacia | Cüce Gezegen candidate | 37,697 | 1 | ||||
136199 Eris | Cüce Gezegen | 37,911 | 1 | Dysnomia | |||
136472 Makemake | Cüce Gezegen | 38,590 | 1 | ||||
174567 Varda | Cüce Gezegen candidate | 39,510 | 1 | Ilmarë | |||
50000 Quaoar | Cüce Gezegen | 41,868 | 1 | 2 | Halka sistemi bulunduğu 2023'te keşfedildi |
Küçük Güneş Sistemi cisimleri
Cisim | Sınıf | Günberi (AU) | Doğal uyduları | Yapay uyduları | Halkaları/ Halka grupları | Notlar |
---|---|---|---|---|---|---|
Merkür geçişli | 0,20009 | 1 | İkili sistem | |||
Aten | 0,27733 | 1 | İkili sistem | |||
Dünya'ya yakın | 0,95490 | 2 | Üçlü sistem | |||
Dünya'ya yakın | 1,03628119 | 2 | Üçlü sistem | |||
Dünya'ya yakın | 1,0376 | 1 | İkili sistem | |||
(67P/Churyumov–Gerasimenko) | Kuyruklu yıldız | 1,2432 | 1* | *Rosetta, 2014 Ağustos'tan beri | ||
Mars geçişli | 1,6423 | 2 | İkili sistem | |||
Ana kuşak asteroidi | 1,9916 | 2 | İkili sistem | |||
41 Daphne | Ana kuşak asteroidi | 2,014 | 1 | İkili sistem | ||
216 Kleopatra | Ana kuşak asteroidi | 2,089 | 2 | |||
93 Minerva | Ana kuşak asteroidi | 2,3711 | 2 | |||
45 Eugenia | Ana kuşak asteroidi | 2,497 | 2 | |||
130 Elektra | Ana kuşak asteroidi | 2,47815 | 3 | |||
22 Kalliope | Ana kuşak asteroidi | 2,6139 | 1 | İkili: | ||
Ana kuşak asteroidi | 2,6606 | 1 | İkili: | |||
87 Sylvia | Ana kuşak asteroidi | 3,213 | 2 | |||
107 Camilla | Cybele asteroitleri | 3,25843 | 2 | Üçlü sistem | ||
617 Patroclus | Jüpiter truvalısı | 4,4947726 | 1 | İkili: Menoetius | ||
2060 Chiron | Centaur | 8,4181 | 2 | |||
10199 Chariklo | Centaur | 13,066 | 2 | Halka sistemine sahip olduğu bilinen ilk küçük gezegen, bkz. | ||
Neptün ötesi cisim | 30,555 | 2 | Üçlü/İkili sistem ve eşlikçileri | |||
Kuiper kuşağı nesnesi | 40,085 | 1 | İkili: | |||
Kuiper kuşağı nesnesi | 40,847 | 1 | İkili: |
Özellikler ve etkileşimler
Özellikle de birden fazla gezegen kütleli cismi içeren doğal uydu sistemleri, birden fazla cisim üzerinde veya daha geniş bir sistemde etkileri olabilecek karmaşık etkileşimlere sahip olabilir.
Halka sistemleri
Halka sistemleri toz, uyducuk veya diğer küçük nesnelerden meydana gelmiş olan nesneler topluluğudur, En dikkate değer örnekleri arasında Satürn çevresindeki halka sistemleri bulunmaktadır, ancak diğer üç gaz devinin (Jüpiter, Uranüs ve Neptün) de çevrelerinde halka sistemleri bulunduğu bilinmektedir. Dış gezegenlerle ilgili çalışmalar, bunların dev gezegenlerin çevresinde yaygın olabileceğini göstermektedir. J1407b adlı ötegezegenin çevresinde keşfedilen 90 milyon km'lik (0,6 AU) gezegensel halka sistemi, "Satürn steroitleri" veya "Süper Satürnler" olarak tanımlanmıştır. Parlaklık ve yansıtma analizleri, daha da geniş bir diskin bulunabileceğini göstermektedir.
Başka nesnelerin de halka sistmlerine sahip olduğu keşfedilmiştir. Cüce gezegen Haumea, halka sistemine sahip olduğu tespit edilen ilk küçük gezegen ve Neptün ötesi cisimdir. Çapı yaklaşık 250 kilometre (160 mi) olarak ölçülen bir centaur olarak sınıflandırılan 10199 Chariklo, şimdiye kadar bir halka sistemine sahip olduğu keşfedilen en küçük nesnedir. Bu nesne, , arasında 9 kilometre (6 mi) boşluk bulunan, iki adet (6-7 kilometre (4 mi) ve 2–4 kilometre (2 mil) genişliğinde) dar ve yoğun bir halka sistemine sahiptir. Satürn uydusu Rhea, bir uydunun etrafında oluştuğu ilk kez ön görülen, parçacıklı bir disk içinde üç dar, nispeten yoğun şeritten oluşan zayıf bir halka sistemine sahip olabilir.
Çoğu halkanın kararsız olduğu ve on ya da yüz milyonlarca yıl içinde dağılacağı düşünülmekteydi. Ancak Satürn'ün halkaları üzerinde yapılan çalışmalar, bunların Güneş Sistemi'nin ilk günlerinden kalma olabileceğini göstermektedir. Mevcut teoriler, bazı halka sistemlerinin tekrar eden döngüler halinde oluşabileceğini ve Roche limitine ulaşır ulaşmaz parçalanan doğal uydulara birikebileceğini öne sürmektedir. Bu teori Satürn'ün halkalarının ve Mars'ın uydularının uzun ömürlülüğünü açıklamak için kullanılmaktadır.
Yerçekimi etkileşimleri
Yörünge konfigürasyonları
, Laplace düzlemi tarafından tanımlanan devinimleri ile bir sistem içindeki uyduların hareketini tanımlar. Çoğu uydu sistemi birincil uydunun ekliptik düzleminde yörüngede bulunur. Bunun bir istisnası, gezegenin ekvator düzleminde yörüngede dönen Dünya'nın uydusudur.
Yörüngedeki cisimlerin birbirleri üzerinde uyguladıkları düzenli, periyodik yerçekimi etkisi yörünge rezonansı olarak bilinir. Yörüngesel rezonanslar birçok uydu sisteminde mevcuttur:
- 2:4 Tethys – Mimas (Satürn'ün uyduları)
- 1:2 Dione – Enceladus (Satürn'ün uyduları)
- 3:4 Hyperion – Titan (Satürn'ün uyduları)
- 1:2:4 Ganymede – Europa – Io (Jüpiter'in uyduları)
- 1:3:4:5:6 yakın rezonanslar - Styx, Nix, Kerberos ve Hydra (Plüton'un uyduları) (Styx rezonanstan yaklaşık %5,4, Nix yaklaşık %2,7, Kerberos yaklaşık %0,6 ve Hydra yaklaşık %0,3).
Diğer olası yörünge etkileşimleri arasında librasyon ve eş yörünge yapıları sayılabilir. Satürn uyduları Janus ve Epimetheus yörüngelerini paylaşırlar, yarı büyük eksenlerindeki fark her ikisinin de ortalama çapından daha azdır. Librasyon, yörüngedeki cisimlerin birbirlerine göre algılanan salınım hareketidir. Dünya-Ay uydu sisteminin bu etkiyi yarattığı bilinmektedir.
Birkaç sistemin ortak bir çift merkezinin yörüngesinde döndüğü ve ikili yoldaşlar olarak adlandırıldığı bilinmektedir. En dikkate değer sistem, aynı zamanda bir cüce gezegen ikilisi olan Plüton sistemidir. ve gibi neredeyse eşit kütleye sahip "gerçek ikililer" de dahil olmak üzere birkaç küçük gezegen de bu yapıyı paylaşmaktadır. Nix, Hydra (Plüton'un uyduları) ve Hyperion (Satürn'ün uydusu) örneklerinde olduğu gibi, bazı yörünge etkileşimleri ve ikili konfigürasyonların daha küçük uyduların küresel olmayan biçimler almasına ve dönmek yerine düzensiz bir şekilde "yuvarlanmasına" neden olduğu bulunmuştur.
Gelgit etkileşimi
Gelgit ivmesi de dahil olmak üzere gelgit enerjisinin hem birincil cisim hem de uydular üzerinde çeşitli etkileri olabilir. Ay'ın gelgit kuvvetleri Dünya'yı ve gezegenin hidrosferini deforme etmektedir, benzer şekilde diğer gezegenlerin uydularında da gelgit sürtünmesinden kaynaklanan ısının bu uyduların jeolojik olarak hareketli yapılarının bir nedeni olduğu bulunmuştur. Fiziksel deformasyonun bir başka uç örneği ise adlı Dünya'ya yakın asteroidin, kendi uydusunun gelgit kuvvetleri tarafından şekillendirilen devasa ; bu tür deformasyonlar Dünya'ya yakın asteroidler arasında yaygın olabilmektedir.
Gelgit etkileşimleri de kararlı yörüngelerin zaman içinde değişmesine neden olur. Örneğin Triton'un Neptün etrafındaki yörüngesi giderek bozulmaktadır ve bundan 3,6 milyar yıl sonra Triton'un Neptün'ün Roche limiti içerisinden geçeceği ve bunun da ya Neptün'ün atmosferiyle çarpışmasına ya da Triton'un parçalanarak Satürn'ün etrafındakine benzer şekilde Neptün çevresinde büyük bir halka oluşturmasına neden olacağı tahmin edilmektedir. Benzer bir süreç Phobos'u da Mars'a yaklaştırmaktadır ve 50 milyon yıl içinde onun da ya gezegenle çarpışacağı ya da bir gezegen halkası oluşturarak parçalanacağı tahmin edilmektedir.Gelgit ivmesi ise Ay'ı yavaş yavaş Dünya'dan uzaklaştırır, öyle ki sonunda Ay kütleçekim bağlarından kurtulabilir ve sistemden dışarı fırlayabilir.
Tedirginlik ve istikrarsızlık
Ana cismin gelgit kuvvetleri uydular üzerinde yaygın olsa da, çoğu uydu sistemi kararlı durumda kalmaktadır. Uyduların kendi kütleçekimleri de birbirlerine etki ettiğinden, özellikle erken oluşum dönemlerinde uydular arasında tedirginlikler meydana gelebilir ve bu da uyduların sistemden fırlamasına ya da uydular arasında veya birincil cisimle çarpışmalara yol açabilir. Simülasyonlar bu tür etkileşimlerin Uranüs sisteminin iç uydularının yörüngelerinin kaotik ve muhtemelen kararsız olmalarına neden olduğunu göstermektedir.Io'nun gösterdiği bazı hareketler, yörüngelerinin rezonansa girmesi nedeniyle Europa'nın kütleçekiminden kaynaklanan tedirginliklerle açıklanabilir. Neptün'ün, bilinen diğer tüm dev gezegenlerde görüldüğü gibi ana gezegen ve ortak uydular arasındaki 10.000:1 kütle oranını takip etmemesinin bir nedeni olarak da bu tedirginlik teorisi öne sürülmüştür. Dünya-Ay sistemine ilişkin diğer bir teoriye göre, Ay ile aynı zamanda oluşan ikinci bir eşlikçinin, sistemin erken dönemlerinde Ay tarafından tedirgin edilerek Ay ile çarpışmasına neden olmuş olabileceği öne sürülmektedir.
Atmosferik ve manyetik etkileşim
Bazı uydu sistemlerine dahil olan bazı cisimler arasında gaz geçişleri gerçekleştiği bilinmektedir. Bu duruma ilişkin dikkate değer örnekler arasında Jüpiter, Satürn ve Plüton sistemleri yer almaktadır. (Io'dan kaynaklanan plazma torusu) etkisi, Jüpiter'in volkanik uydusu Io'nun, Jüpiter ile Europa dahil diğer nesnelerin zayıf bir atmosferi bulunması nedeniyle esas olarak bir oksijen ve kükürt aktarımıdır. Satürn'ün uydusu Enceladus tarafından üretilen bir oksijen ve hidrojen torusu, Satürn çevresindeki E halkasının bir parçasını oluşturmaktadır. Plüton ve Charon arasındaki nitrojen gazı aktarımı da benzer şekilde modellenmiştir ve New Horizons uzay sondası tarafından gözlemlenebilir olması beklenmektedir. Satürn'ün uydusuTitan (nitrojen) ve Neptün'ün uydusu Triton'un (hidrojen) da benzer bir torus ürettiği tahmin edilmektedir.
Uydu sistemlerinde karmaşık manyetik etkileşimler gözlemlenmiştir. Bunlardan en önemlisi Jüpiter'in güçlü manyetik alanının Ganymede ve Io ile olan etkileşimidir. Gözlemler, bu tür etkileşimlerin uyduların atmosferlerinin sıyrılmasına ve etkileyici kutup ışıklarının oluşmasına neden olabileceğini göstermektedir.
Tarih
Uydu sistemleri kavramı tarih öncesine dayanmaktadır. İlk insanlar tarafından da Ay biliniyordu. En eski astronomi modelleri, Dünya'nın etrafında dönen gök cisimlerine (ya da bir "gök küresine") dayanıyordu. Bu fikir jeosentrizm (Dünya'nın evrenin merkezi olduğu) olarak biliniyordu. Ancak yermerkezli model, Venüs ya da Mars gibi gözlemlenen diğer gezegenlerin yörüngesinde dönen gök cisimleri olasılığını genellikle kabul etmemekteydi.
(d. 190 M.Ö.), gelgit fenomenini da inceleyen gözlemler yapmıştır; bunun Ay'ın çekiminden ve Dünya'nın Dünya - Ay çift merkezi etrafında dönmesinden kaynaklandığını iddia etmiştir.
Günmerkezcilik (Güneş'in evrenin merkezi olduğu doktrini) 16. yüzyılda popülerlik kazanmaya başladıkça, astronominin odak noktası gezegenlere yöneldi ve gezegenlerin uydu sistemleri fikri genel olarak gözden düştü. Ancak bu modellerin bazılarında Güneş ve Ay, Dünya'nın uyduları olarak gösterilmeye devam edilmiştir.
Nicholaus Copernicus, öldüğü yıl olan 1543'te, Dē Revolutionibus Orbium Coelestium (Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine) adlı eserinde Ay'ın Dünya etrafında döndüğünü gösteren bir model ortaya atmıştır.
Gezegenlerin yörüngesinde dönen gök cisimlerine ilişkin ilk kesin kanıtın elde edilebilmesi ise 1609 veya 1610'da Galileo tarafından Galilei uydularının keşfedilmesine kadar mümkün olmamıştır.
Halka sistemi olarak tabir edilen adlandırma, ilk olarak 1655 yılında Christiaan Huygens'in Satürn'ün halkalarla çevrili olduğunu düşünmesiyle ortaya çıkmıştır.
Dünya dışında bir uydu sistemini keşfeden ilk uzay sondası, 1969 yılında Phobos'u gözlemlemekle görevlendirilen Mariner 7 idi. İkiz sondalar Voyager 1 ve Voyager 2, ise 1979'da Jüpiter sistemini keşfeden ilk sondalardır.
Bölgeler ve yaşanabilirlik
Gelgit ısınma modellerine dayanarak, bilim insanları gezegen sistemlerindekine benzer şekilde uydu sistemlerinde de bazı bölgeler tanımlamışlardır. Bu bölgelerden biri de gezegen çevresindeki yaşanabilir bölgedir (ya da "yaşanabilir kenar"). Bu teoriye göre, gezegenlerine yaşanabilir sınırdan daha yakın bir konumda bulunan uydular, yüzeylerinde sıvı suyu barındıramazlar. Tutulmaların etkileri ve bir uydunun yörünge kararlılığından kaynaklanan kısıtlamalar da bu kavrama dahil edildiğinde, bir uydunun yörünge eksantrikliğine bağlı olarak, bir uydunun yıldızsal yaşanabilir bölge içinde yaşanabilir uydulara ev sahipliği yapabilmesi için kabaca 0,2 güneş kütlesi birimlik minimum bir kütleye sahip olması gerektiği görülür.
Ana gezegenin içsel manyetik alanı tarafından kritik bir şekilde tetiklenen öte uyduların manyetik ortamı, öte uyduların yaşanabilirliği üzerinde bir başka etki olarak tanımlanmıştır. En önemlisi, dev bir gezegenden yaklaşık 5 ila 20 gezegen yarıçapı arasındaki mesafelerde bulunan uyduların yansıma ve gelgit ısınması açısından yaşanabilir olabileceği, ancak yine de gezegensel manyetosferin yaşanabilirliklerini kritik bir şekilde etkileyeceği bulunmuştur.
Ayrıca bakınız
Notlar
- ^ Daha kesin olarak, ≈ 24,9599357944
Kaynakça
- ^ a b Sheppard, Scott S. "The Jupiter Satellite and Moon Page". Carnegie Institution, Department of Terrestrial Magnetism. 18 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Temmuz 2018.
- ^ a b Matthew A. Kenworthy, Eric E. Mamajek (22 Ocak 2015). "Modeling giant extrasolar ring systems in eclipse and the case of J1407b: sculpting by exomoons?". The Astrophysical Journal (İngilizce). 800 (2): 126. arXiv:1501.05652 $2. doi:10.1088/0004-637X/800/2/126.
- ^ The Survival Rate of Ejected Terrestrial Planets with Moons by J. H. Debes, S. Sigurdsson
- ^ "The Lagrange Points" (PDF). 20 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Haziran 2024., Neil J. Cornish with input from Jeremy Goodman
- ^ a b Encyclopedia of the solar system. Academic Press. 2007.
- ^ Mousis, O. (2004). "Modeling the thermodynamical conditions in the Uranian subnebula – Implications for regular satellite composition". Astronomy & Astrophysics. 413: 373–380. doi:10.1051/0004-6361:20031515.
- ^ D'Angelo, G.; Podolak, M. (2015). "Capture and Evolution of Planetesimals in Circumjovian Disks". The Astrophysical Journal. 806 (1): 29pp. arXiv:1504.04364 $2. doi:10.1088/0004-637X/806/2/203.
- ^ Ward, William R.; Canup, Robin M. (2010). "Circumplanetary Disk Formation". The Astronomical Journal. 140 (5): 1168-1193. doi:10.1088/0004-6256/140/5/1168. ISSN 0004-6256.
- ^ Bate et al 2003 (Monthly Notices of RSA, vol. 341, pp. 213-229)
- ^ a b "The Formation of the Moon". 27 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2024.
- ^ Giuranna, M.; Roush, T. L.; Duxbury, T.; Hogan, R. C.; ve diğerleri. (2010). "Compositional Interpretation of PFS/MEx and TES/MGS Thermal Infrared Spectra of Phobos" (PDF). European Planetary Science Congress Abstracts, Vol. 5. 12 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Ekim 2010.
- ^ "Mars Moon Phobos Likely Forged by Catastrophic Blast". Space.com. 27 Eylül 2010. 30 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2010.
- ^ Hunt, Garry E.; Patrick Moore (1989). Atlas of Uranus. Cambridge University Press. ss. 78-85. ISBN .
- ^ Morbidelli, A.; Tsiganis, K.; Batygin, K.; Crida, A.; Gomes, R. (2012). "Explaining why the uranian satellites have equatorial prograde orbits despite the large planetary obliquity". Icarus. 219 (2): 737-740. arXiv:1208.4685 $2. doi:10.1016/j.icarus.2012.03.025. ISSN 0019-1035.
- ^ Kegerreis, J. A.; Teodoro, L. F. A.; Eke, V. R.; Massey, R. J.; Catling, D. C.; Fryer, C. L.; Korycansky, D. G.; Warren, M. S.; Zahnle, K. J. (2018). "Consequences of Giant Impacts on Early Uranus for Rotation, Internal Structure, Debris, and Atmospheric Erosion". The Astrophysical Journal. 861 (1): 52. arXiv:1803.07083 $2. doi:10.3847/1538-4357/aac725. ISSN 1538-4357.
- ^ Agnor, C. B.; Hamilton, D. P. (2006). "Neptune's capture of its moon Triton in a binary–planet gravitational encounter" (PDF). Nature. 441 (7090): 192-4. doi:10.1038/nature04792. (PMID) 16688170. 14 Ekim 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2024.
- ^ "Origin of Martian Moons from Binary Asteroid Dissociation" 21 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., AAAS - 57725, American Association for Advancement of Science Annual Meeting 2002
- ^ Johnson, Torrence V.; Lunine, Jonathan I. (2005). "Saturn's moon Phoebe as a captured body from the outer Solar System". Nature. 435 (7038): 69-71. doi:10.1038/nature03384. (PMID) 15875015.
- ^ Martinez, C. (6 Mayıs 2005). "Scientists Discover Pluto Kin Is a Member of Saturn Family". Cassini–Huygens News Releases. 10 Mayıs 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Jewitt, David; Haghighipour, Nader (2007), "Irregular Satellites of the Planets: Products of Capture in the Early Solar System", Annual Review of Astronomy and Astrophysics, 45 (1), ss. 261-295, arXiv:astro-ph/0703059 $2, Bibcode:2007ARA&A..45..261J, doi:10.1146/annurev.astro.44.051905.092459
- ^ Wiechert, U.; Halliday, A. N.; Lee, D.-C.; Snyder, G. A.; Taylor, L. A.; Rumble, D. (October 2001). "Oxygen Isotopes and the Moon-Forming Giant Impact". Science. 294 (12): 345-348. doi:10.1126/science.1063037. (PMID) 11598294.
- ^ Ohtsuka, Katsuhito; Yoshikawa, M.; Asher, D. J.; Arakida, H.; Arakida, H. (October 2008). "Quasi-Hilda comet 147P/Kushida-Muramatsu. Another long temporary satellite capture by Jupiter". . 489 (3): 1355–1362. arXiv:0808.2277 $2. doi:10.1051/0004-6361:200810321.
- ^ Kerensa McElroy (14 Eylül 2009). "Captured comet becomes moon of Jupiter". Cosmos Online. 18 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2009.
- ^ O'Neill, Ian (12 Ocak 2012). "'Saturn on Steroids' Exoplanet Discovered?". Discovery News. 11 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2014.
- ^ Gigantic ring system around J1407b much larger, heavier than Saturn’s 25 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., on University of Rochester website.
- ^ Osborn, H. P.; ve diğerleri. (2017). "Periodic Eclipses of the Young Star PDS 110 Discovered with WASP and KELT Photometry". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 471 (1): 740-749. arXiv:1705.10346 $2. doi:10.1093/mnras/stx1249.
- ^ Ortiz, J. L.; Santos-Sanz, P.; Sicardy, B.; ve diğerleri. (2017). "The size, shape, density and ring of the dwarf planet Haumea from a stellar occultation". Nature. 550 (7675): 219-223. arXiv:2006.03113 $2. doi:10.1038/nature24051. (PMID) 29022593.
- ^ a b Braga-Ribas, F.; Sicardy, B.; Ortiz, J. L.; Snodgrass, C.; Roques, F.; Vieira-Martins, R.; Camargo, J. I. B.; Assafin, M.; Duffard, R.; Jehin, E.; Pollock (26 Mart 2014). "A ring system detected around the Centaur (10199) Chariklo". Nature. 508 (7494): 72-75. arXiv:1409.7259 $2. doi:10.1038/nature13155. (PMID) 24670644.
- ^ Klotz, Irene (27 Mart 2014). "Step aside Saturn: Little asteroid has rings too". Thomson Reuters. 29 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2014.
- ^ Jones, Geraint H.; ve diğerleri. (March 2008). "The Dust Halo of Saturn's Largest Icy Moon, Rhea". Science. AAAS. 319 (5868): 1380-1384. doi:10.1126/science.1151524. (PMID) 18323452.
- ^ "Saturn's Rings May Be Old Timers". NASA (News Release 2007-149). 12 Aralık 2007. 15 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2008.
- ^ "Saturn's moons could reassemble after a cosmic smash-up". 22 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2024.
- ^ a b V V Belet︠s︡kiĭ (2001). Essays on the Motion of Celestial Bodies. Birkhäuser. s. 183. ISBN .
- ^ Tremaine, S.; Touma, J.; Namouni, F. (2009). "Satellite dynamics on the Laplace surface". . 137 (3): 3706-3717. arXiv:0809.0237 $2. doi:10.1088/0004-6256/137/3/3706.
- ^ Matson, J. (11 Temmuz 2012). "New Moon for Pluto: Hubble Telescope Spots a 5th Plutonian Satellite". Scientific American web site. 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2012.
- ^ "Pluto's Moons Are Even Weirder Than Thought". Space.com. 11 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2024.
- ^ Ostro, Steven. J.; Margot, J.-L.; Benner, L. A. M.; Giorgini, J. D.; Scheeres, D. J.; Fahnestock, E. G.; Broschart, S. B.; Bellerose, J.; Nolan, M. C.; Magri, C.; Pravec (2006). "Radar Imaging of Binary Near-Earth Asteroid (66391) 1999 KW4". Science. 314 (5803): 1276-1280. doi:10.1126/science.1133622. ISSN 0036-8075. (PMID) 17038586.
- ^ a b Chyba, C. F.; Jankowski, D. G.; Nicholson, P. D. (July 1989). "Tidal evolution in the Neptune-Triton system". . 219 (1–2): L23-L26.
- ^ "NASA – Phobos". Solarsystem.nasa.gov. 26 Kasım 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2014.
- ^ Robert Roy Britt (18 Ağustos 2006). "Earth's moon could become a planet". CNN Science & Space. 2 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2009.
- ^ Showalter, Mark R.; Lissauer, Jack J. (17 Şubat 2006). "The Second Ring-Moon System of Uranus: Discovery and Dynamics". Science. 311 (5763): 973-977. doi:10.1126/science.1122882. (PMID) 16373533.
- ^ Naeye, R. (September 2006). "How Moon Mass is Maintained". . 112 (3): 19.
- ^ Jutzi, M.; Asphaug, E. (2011). "Forming the lunar farside highlands by accretion of a companion moon". Nature. 476 (7358): 69-72. doi:10.1038/nature10289. ISSN 0028-0836. (PMID) 21814278.
- ^ Tucker, O.J.; Johnson, R.E.; Young, L.A. (2015). "Gas transfer in the Pluto–Charon system: A Charon atmosphere". Icarus. 246: 291-297. doi:10.1016/j.icarus.2014.05.002. ISSN 0019-1035.
- ^ Lucio Russo, Flussi e riflussi, Feltrinelli, Milano, 2003, .
- ^ Alexander, A. F. O'D. (1962). The Planet Saturn. Quarterly Journal of the Royal Meteorological Society. 88. Londra: Faber and Faber Limited. ss. 108-109. doi:10.1002/qj.49708837730. ISBN .
- ^ Heller, René (September 2012). "Exomoon habitability constrained by energy flux and orbital stability". Astronomy and Astrophysics. 545: L8. arXiv:1209.0050 $2. doi:10.1051/0004-6361/201220003.
- ^ Heller, René (September 2013). "Magnetic shielding of exomoons beyond the circumplanetary habitable edge". The Astrophysical Journal Letters. 776 (2): L33. arXiv:1309.0811 $2. doi:10.1088/2041-8205/776/2/L33.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bir uydu sistemi bir gezegen kutleli cismin alt kahverengi cuceler ve yetim gezegenler dahil veya bir kucuk gezegenin etrafinda ya da onun cift merkezi uzerindeki bir yorungede bulunan kutlecekimsel olarak birbirine bagli nesneler kumesidir Genel olarak uydu sistemi bir dogal uydular kumesidir ancak bu tur sistemler ayni zamanda halka sistemleri uyducuklar kucuk gezegen uydulari ve yapay uydular gibi cisimlerden olusabilecegi gibi bunlarin her biri kendi uydu sistemlerine de sahip olabilir bkz Alt Uydular Bazi cisimler birincil yorungelerinden yercekimsel olarak etkilenen yorungelere sahip olan yari uydulara da sahiptir ancak bunlar genellikle uydu sisteminin bir parcasi olarak kabul edilmezler Uydu sistemleri manyetik gelgit atmosferik yorunge rezonanslari ve librasyon gibi yorungesel etkilesimleri iceren karmasik iliski bicimlerine sahip olabilir Buyuk uydu nesnelerinin her biri Roma rakamlariyla gosterilir Uydu sistemleri ya ana cismin iyelik sifatlariyla ornegin Joviyen sistemi veya daha az yaygin olarak birincil cisimlerin adiyla ornegin Jupiter sistemi anilir Yalnizca bir uydunun bilindigi veya ortak bir agirlik merkezine sahip ikili sistem oldugu durumlarda birincil cisim ve buyuk uydunun isimleri tire ile baglanarak ifade edilebilir ornegin Dunya Ay sistemi Bir sanatcinin gozunden Saturn un uydu sistemiSaturn halkalari ve buyuk buzul uydulari Mimas tan Rhea ya Pek cok Gunes Sistemi nesnesinin bir uydu sistemine sahip oldugu bilinmesine ragmen bunlarin kokenlerine iliskin belirsizlikler bulunmaktadir Dikkate deger ornekler arasinda bilinen 95 uydusuyla buyuk Galile uydulari dahil Jupiter sistemi ve bilinen 146 uydusuyla Titan ve Gunes Sistemi ndeki en gorunur halkalar dahil Saturn Sistemi yer alir Her iki uydu sistemi de buyuk ve cesitlidir hatta Gunes Sistemi ndeki dev gezegenlerin tamami buyuk uydu sistemlerine ve gezegen halkalarina sahiptir Bu noktadan hareketle bunun genel bir egilim oldugu anlasilmaktadir Gunes ten daha uzaktaki bazi nesneler de birden fazla uydudan olusan uydu sistemlerine sahiptir bunlar arasinda birden fazla nesnenin ortak bir kutle merkezinin etrafinda dondugu karmasik Pluton sisteminin yani sira bircok asteroit ve plutino da bulunmaktadir Dunya Ay sistemi ve Mars in iki kucuk dogal uydudan meydana gelen sistemi disinda diger karasal gezegenler genellikle uydu sistemi olarak kabul edilmezler Dunya dan firlatilan yapay uydular bu karasal gezegenlerin bazilarinin yorungesinde bulunmaktadir Dogal uydularin yaygin oldugu cikarimina ragmen Gunes Sistemi disindaki uydu sistemleri hakkinda cok az sey bilinmektedir J1407b gunes disi bir uydu sistemine ornektir Ayrica kendi gezegen sisteminden firlatilan yetim gezegenlerin de bir uydu sistemine sahip olabilecegi ileri surulmektedir Dogal olusum ve evrimiGezegen sistemleri gibi uydu sistemleri de kutlecekim kuvvetinin bir urunudur ancak ayni zamanda hayali kuvvetler tarafindan da varligini surdurmektedir Genel fikir birligine gore cogu gezegen sisteminin yigilma diskleri kaynakli olarak olustugu dusunulse de uydu sistemlerinin olusumu hakkinda daha az veri bulunmaktadir Pek cok uydunun kokeni vaka bazinda arastirilmakta olup daha buyuk sistemlerin bir veya daha fazla surecin birlesimiyle olustugu dusunulmektedir Sistem kararliligi L4 yercekimi ivmeleri Hill kuresi bir gok cisminin cekim gucune hakim oldugu bolgedir Gunes Sistemi gezegenleri arasinda yer alan Neptun ve Uranus Gunes e uzak yorungelerde Gunes in cekim etkisinin azalmasi nedeniyle en buyuk Hill kurelerine sahip olan iki gezegendir Bununla birlikte dev gezegenlerin tumu 100 milyon kilometre cap civarinda bir Hill kuresine sahiptir Buna karsilik Merkur ve Ceres in Gunes e daha yakin olan Hill kureleri ise oldukca dardir Hill kuresinin disinda Lagrange noktalari haric olmak uzere Gunes in kutlecekim etkisi yuksektir Uydular ana cismin onunde ve arkasinda yer alan L4 ve L5 Lagrange noktalarinda kararli bir durumda bulunmaktadir Bunlar ortak tabani iki kutlenin merkezleri arasindaki cizgi olan yorunge duzlemindeki iki eskenar ucgenin ucuncu koselerinde yer alir Oyle ki bu noktalar daha buyuk kutlenin etrafindaki yorungesi nispetinde daha kucuk cismin arkasinda L5 veya onunde L4 bulunur Ucgen noktalar L4 ve L5 M1 M2 oraninin yaklasik 24 96 olmasi kosuluyla kararli denge noktalaridir Bu noktalardaki bir cisim tedirgin edildiginde noktadan uzaklasir ancak tedirginlikle artan veya azalan faktorun kutle cekimi veya acisal momentum kaynakli hiz tersi faktor de ayni sekilde artar veya azalir ve cismin yolunu noktanin etrafinda kararli barbunya fasulyesi seklinde bir yorungeye dogru buker birlikte donen referans sisteminde goruldugu uzere Genellikle dogal uydularin gezegenin donus yonuyle dogrusal yon yorunge olarak bilinir ayni yorungede dolanmasi gerektigi dusunulur Bu nedenle bu yorungede dolanan uydular icin duzenli uydu terminolojisi kullanilir Bununla birlikte gezegenin dondugu yonun tersine retrograd bir yorunge de mumkundur Bu istisnai cisimler icin ise duzensiz uydu terimi kullanilir ve kutlecekimsel yakalanma yoluyla yorungeye yerlestigi dusunulur Yigilma teorileri Dev gezegenlerin etrafindaki yigilma diskleri gezegenlerin olustugu yildizlarin etrafindaki disk olusumuna benzer bir sekilde meydana gelebilir ornegin bu durum Uranus Saturn ve Jupiter in uydu sistemlerinin olusumuna iliskin teorilerden biridir Bu erken gaz bulutu on uydu diski Dunya Ay sistemi soz konusu oldugunda on ay diski olarak bilinen bir tur gezegen cokuntu cemberidir Gezegenlerin olusumu sirasindaki gaz modelleri gezegen uydu lar kutle orani icin 10 000 1 lik genel bir kuralla ortusmektedir bunun onemli bir istisnasi Neptun dur Yigilma bazilari tarafindan Dunya Ay sisteminin kokeni icin bir teori olarak da ileri surulmektedir ancak sistemin acisal momentumu ve Ay in daha kucuk olan demir cekirdek yapisi nedeniyle bu teori tam olarak dogrulanamamaktadir Enkaz diskleri Uydu sistemi olusumu icin ileri surulen bir diger mekanizma da enkaz yigilmasidir Galile uydularinin daha erken donemlerde parcalanan uydularin dagilmasi sonucu olusan yeni nesil uydular oldugu dusunulmektedir Halka sistemleri Roche limiti yakininda dagilmis uydularin bir sonucu olabilen bir cesit gezegen cokuntu cemberidir Bu tur diskler zaman icinde birleserek dogal uydulari meydana getirebilir Carpisma teorileri Pluton un uydularinin olusumu Sekil 1 Pluton a yaklasan bir Kuiper kusagi nesnesi 2 KBO Pluton u etkiliyor 3 Pluton un cevresinde bir toz halkasi olusuyor 4 enkaz birleserek Charon u olusturur 5 Pluton ve Charon kuresel cisimlere donusurler Carpisma basta Dunya ve Pluton olmak uzere uydu sistemlerinin olusumuna iliskin onde gelen teorilerden birisidir Boyle bir sistemdeki nesneler carpisma ailesinin bir parcasi olabilir ve bu koken yorunge elemanlari ve bilesimleri karsilastirilarak dogrulanabilir Ay in kokeninin dev carpismalar olabilecegini gostermek icin bilgisayar simulasyonlari kullanilmaktadir Devasa carpisma nedeniyle Dunya nin erken donemlerinde birden fazla uydunun olustugu dusunulmektedir Pluton sisteminin yani sira diger Kuiper kusagi nesneleri ve asteroitlerin olusumunu aciklamak icin de benzer modeller kullanilmaktadir Bu ayni zamanda Mars in uydularinin kokenine dair de gecerli bir teori olarak one cikmaktadir Her iki bulgu seti de Phobos un kokeninin Mars ile gerceklesen bir carpisma sonucu disa dogru firlayan ve Mars yorungesinde yeniden biriken malzemelerden form kazanmasini desteklemektedir Carpisma ayni zamanda Uranus sistemindeki tuhafliklari aciklamak icin de kullanilmaktadir 2018 de gelistirilen modeller gezegenin olagandisi donusunun Dunya nin iki kati buyuklugunde bir nesneyle egik bir carpisma yasandigini desteklemekte ve bu nesnenin sistemin buzul yapidaki uydularini olusturmak uzere yeniden bir araya gelmis oldugunun olasilik dahilinde oldugunu one surmektedir Kutlecekimsel yakalama teorileri Mars uydu sisteminin kokenine iliskin tartismali asteroit kusagi teorisini gosteren bir animasyon Bazi teoriler kutlecekimsel yakalama fenomeninin Neptun un buyuk uydusu Triton un Mars in uydularinin ve Saturn un uydusu Phoebe nin kokeni oldugunu ileri surmektedir Bazi bilim adamlari genc gezegenlerin etrafindaki genis atmosferlerin yakalanmaya yardimci olmak icin cevreden gecen nesnelerin hareketini yavaslatan bir mekanizma oldugunu one surmektedirler Hipotez Jupiter ve Saturn un duzensiz uydu yorungelerini aciklamak icin ortaya atilmistir Yakalanmanin en belirgin isaretlerinden biri bir cismin donmekte oldugu gezegenin bir yuzune yaklasmasi sonucu ortaya cikabilen ters yonlu bir yorungeye oturmasidir Yakalamanin Dunya nin uydusu Ay inin da kokeni oldugu one surulmus olmasina ragmen daha sonrasinda anlasildigi uzere Dunya ve Ay orneklerinde bulunan hemen hemen ayni izotop oranlari nedeniyle bu teori genis capta kabul gormemistir Gecici yakalama Dogal uydu yakalama surecine dair bulgular Jupiter tarafindan yakalanan nesnelerin dogrudan gozlemlenmesiyle elde edilmistir En uzunu yaklasik on iki yil suren bu tip bes adet yakalama gozlemlenmistir Bilgisayar modellemesine dayanarak kuyruklu yildizinin gelecekteki 18 yil surecek olan yakalanmasinin 2068 yilinda baslayacagi tahmin edilmektedir Ancak gecici olarak yakalanan yorungeler oldukca duzensiz ve istikrarsizdir bu nedenle kararli bir sekilde yakalanmanin ardindaki teorik surecler istisnai olarak gerceklesebilir Tartismali teoriler ve Shklovsky nin Ici Bos Phobos hipotezi gibi bazi tartismali erken donem teorileri uydularin hicbir sekilde dogal olarak olusmadigini one surmektedir Bu teoriler genellikle Occam in usturasini gecememektedir Yapay uydular artik Gunes Sistemi nde yaygin olarak gorulse de bunlarin en buyugu olan Uluslararasi Uzay Istasyonu nun en genis boyutu 108 5 metredir ve en kucuk dogal uydularin birkac kilometrelik boyutlarina kiyasla cok kucuktur Onemli uydu sistemleriPluton Charon sistemi yorunge yollari gosterilmistir Hubble Uzay Teleskobu tarafindan Temmuz 2012 de cekilen Nix Hydra Kerberos ve Styx in yorungesindeki Pluton ve Charon ikili sistemiDunya ya yakin asteroit 136617 1994 CC ve uydu sisteminin radar goruntulerinin bir animasyonu Gunberi sirasina gore birden fazla nesneden olusan veya gezegen kutleli nesnelerin etrafinda bulunan Gunes Sistemi nde yer alan bilinen uydu sistemleri Gezegen kutlesi Cisim Sinif Gunberi AU Dogal uydulari Gezegen kutleli uydulari Yapay uydulari Halkalar Halka gruplari NotlarVenus Gezegen 0 7184 1 Bkz Akatsuki uzay araci Dunya Gezegen 0 9832687 1 The Moon 2 465 Bkz Ay Dogal uydu 1 0102 10 Bkz Mars Gezegen 1 3814 2 11 6 tanesi terk edilmistir Bkz 1 Ceres Cuce Gezegen 2 5577 1 DawnJupiter Gezegen 4 95029 95 Ganymede Callisto Io Europa 1 4 Halka sistemiyle birlikte dort buyukGalilei uydusu Juno 2017 itibariyle Bkz Jupiter in uydulari veJupiter in halkalariSaturn Gezegen 9 024 146 Titan Rhea lapetus Dione Tethys Enceladus Mimas 7Uranus Gezegen 20 11 28 Titania Oberon 13 Halka sistemiyle birlikte Bkz Uranus un uydulari134340 Pluton Charon Cuce Gezegen ikili 29 658 5 Charon ikili Bkz Pluton un uydulariNeptun Gezegen 29 81 16 Triton 5 Halka sistemiyle birlikte Bkz Neptun un uydulari90482 Orcus Cuce Gezegen 30 866 1 Vanth 225088 Gonggong Cuce Gezegen 33 781 1136108 Haumea Cuce Gezegen 34 952 2 1 Bkz Haumea nin uydulari halka sistemi bulundugu 2017 de kesfedildi Cuce Gezegen candidate 35 199 1120347 Salacia Cuce Gezegen candidate 37 697 1136199 Eris Cuce Gezegen 37 911 1 Dysnomia136472 Makemake Cuce Gezegen 38 590 1174567 Varda Cuce Gezegen candidate 39 510 1 Ilmare50000 Quaoar Cuce Gezegen 41 868 1 2 Halka sistemi bulundugu 2023 te kesfedildiKucuk Gunes Sistemi cisimleri Cisim Sinif Gunberi AU Dogal uydulari Yapay uydulari Halkalari Halka gruplari NotlarMerkur gecisli 0 20009 1 Ikili sistemAten 0 27733 1 Ikili sistemDunya ya yakin 0 95490 2 Uclu sistemDunya ya yakin 1 03628119 2 Uclu sistemDunya ya yakin 1 0376 1 Ikili sistem67P Churyumov Gerasimenko Kuyruklu yildiz 1 2432 1 Rosetta 2014 Agustos tan beriMars gecisli 1 6423 2 Ikili sistemAna kusak asteroidi 1 9916 2 Ikili sistem41 Daphne Ana kusak asteroidi 2 014 1 Ikili sistem216 Kleopatra Ana kusak asteroidi 2 089 293 Minerva Ana kusak asteroidi 2 3711 245 Eugenia Ana kusak asteroidi 2 497 2130 Elektra Ana kusak asteroidi 2 47815 322 Kalliope Ana kusak asteroidi 2 6139 1 Ikili Ana kusak asteroidi 2 6606 1 Ikili 87 Sylvia Ana kusak asteroidi 3 213 2107 Camilla Cybele asteroitleri 3 25843 2 Uclu sistem617 Patroclus Jupiter truvalisi 4 4947726 1 Ikili Menoetius2060 Chiron Centaur 8 4181 210199 Chariklo Centaur 13 066 2 Halka sistemine sahip oldugu bilinen ilk kucuk gezegen bkz Neptun otesi cisim 30 555 2 Uclu Ikili sistem ve eslikcileriKuiper kusagi nesnesi 40 085 1 Ikili Kuiper kusagi nesnesi 40 847 1 Ikili Ozellikler ve etkilesimlerOzellikle de birden fazla gezegen kutleli cismi iceren dogal uydu sistemleri birden fazla cisim uzerinde veya daha genis bir sistemde etkileri olabilecek karmasik etkilesimlere sahip olabilir Halka sistemleri Jupiter in halkalarinin olusumuna iliskin bir model Halka sistemleri toz uyducuk veya diger kucuk nesnelerden meydana gelmis olan nesneler toplulugudur En dikkate deger ornekleri arasinda Saturn cevresindeki halka sistemleri bulunmaktadir ancak diger uc gaz devinin Jupiter Uranus ve Neptun de cevrelerinde halka sistemleri bulundugu bilinmektedir Dis gezegenlerle ilgili calismalar bunlarin dev gezegenlerin cevresinde yaygin olabilecegini gostermektedir J1407b adli otegezegenin cevresinde kesfedilen 90 milyon km lik 0 6 AU gezegensel halka sistemi Saturn steroitleri veya Super Saturnler olarak tanimlanmistir Parlaklik ve yansitma analizleri daha da genis bir diskin bulunabilecegini gostermektedir Baska nesnelerin de halka sistmlerine sahip oldugu kesfedilmistir Cuce gezegen Haumea halka sistemine sahip oldugu tespit edilen ilk kucuk gezegen ve Neptun otesi cisimdir Capi yaklasik 250 kilometre 160 mi olarak olculen bir centaur olarak siniflandirilan 10199 Chariklo simdiye kadar bir halka sistemine sahip oldugu kesfedilen en kucuk nesnedir Bu nesne arasinda 9 kilometre 6 mi bosluk bulunan iki adet 6 7 kilometre 4 mi ve 2 4 kilometre 2 mil genisliginde dar ve yogun bir halka sistemine sahiptir Saturn uydusu Rhea bir uydunun etrafinda olustugu ilk kez on gorulen parcacikli bir disk icinde uc dar nispeten yogun seritten olusan zayif bir halka sistemine sahip olabilir Cogu halkanin kararsiz oldugu ve on ya da yuz milyonlarca yil icinde dagilacagi dusunulmekteydi Ancak Saturn un halkalari uzerinde yapilan calismalar bunlarin Gunes Sistemi nin ilk gunlerinden kalma olabilecegini gostermektedir Mevcut teoriler bazi halka sistemlerinin tekrar eden donguler halinde olusabilecegini ve Roche limitine ulasir ulasmaz parcalanan dogal uydulara birikebilecegini one surmektedir Bu teori Saturn un halkalarinin ve Mars in uydularinin uzun omurlulugunu aciklamak icin kullanilmaktadir Yercekimi etkilesimleri Yorunge konfigurasyonlari Uc Galilei uydusunun sergiledigi Laplace rezonansi Sekildeki oranlar yorunge donemlerine aittir Baglanti noktalari kisa renk degisiklikleriyle vurgulanir Janus ve Epimetheus un at nali degisim yorungelerinin donen referans duzlemi tasviri Laplace duzlemi tarafindan tanimlanan devinimleri ile bir sistem icindeki uydularin hareketini tanimlar Cogu uydu sistemi birincil uydunun ekliptik duzleminde yorungede bulunur Bunun bir istisnasi gezegenin ekvator duzleminde yorungede donen Dunya nin uydusudur Yorungedeki cisimlerin birbirleri uzerinde uyguladiklari duzenli periyodik yercekimi etkisi yorunge rezonansi olarak bilinir Yorungesel rezonanslar bircok uydu sisteminde mevcuttur 2 4 Tethys Mimas Saturn un uydulari 1 2 Dione Enceladus Saturn un uydulari 3 4 Hyperion Titan Saturn un uydulari 1 2 4 Ganymede Europa Io Jupiter in uydulari 1 3 4 5 6 yakin rezonanslar Styx Nix Kerberos ve Hydra Pluton un uydulari Styx rezonanstan yaklasik 5 4 Nix yaklasik 2 7 Kerberos yaklasik 0 6 ve Hydra yaklasik 0 3 Diger olasi yorunge etkilesimleri arasinda librasyon ve es yorunge yapilari sayilabilir Saturn uydulari Janus ve Epimetheus yorungelerini paylasirlar yari buyuk eksenlerindeki fark her ikisinin de ortalama capindan daha azdir Librasyon yorungedeki cisimlerin birbirlerine gore algilanan salinim hareketidir Dunya Ay uydu sisteminin bu etkiyi yarattigi bilinmektedir Birkac sistemin ortak bir cift merkezinin yorungesinde dondugu ve ikili yoldaslar olarak adlandirildigi bilinmektedir En dikkate deger sistem ayni zamanda bir cuce gezegen ikilisi olan Pluton sistemidir ve gibi neredeyse esit kutleye sahip gercek ikililer de dahil olmak uzere birkac kucuk gezegen de bu yapiyi paylasmaktadir Nix Hydra Pluton un uydulari ve Hyperion Saturn un uydusu orneklerinde oldugu gibi bazi yorunge etkilesimleri ve ikili konfigurasyonlarin daha kucuk uydularin kuresel olmayan bicimler almasina ve donmek yerine duzensiz bir sekilde yuvarlanmasina neden oldugu bulunmustur Gelgit etkilesimi Gelgit cikintisinin Dunya nin donusuyle nasil ileri itildigini gosteren Dunya Ay sisteminin semasi Bu ofset cikinti Ay a net bir tork uygulayarak onu guclendirirken Dunya nin donusunu yavaslatir Gelgit ivmesi de dahil olmak uzere gelgit enerjisinin hem birincil cisim hem de uydular uzerinde cesitli etkileri olabilir Ay in gelgit kuvvetleri Dunya yi ve gezegenin hidrosferini deforme etmektedir benzer sekilde diger gezegenlerin uydularinda da gelgit surtunmesinden kaynaklanan isinin bu uydularin jeolojik olarak hareketli yapilarinin bir nedeni oldugu bulunmustur Fiziksel deformasyonun bir baska uc ornegi ise adli Dunya ya yakin asteroidin kendi uydusunun gelgit kuvvetleri tarafindan sekillendirilen devasa bu tur deformasyonlar Dunya ya yakin asteroidler arasinda yaygin olabilmektedir Gelgit etkilesimleri de kararli yorungelerin zaman icinde degismesine neden olur Ornegin Triton un Neptun etrafindaki yorungesi giderek bozulmaktadir ve bundan 3 6 milyar yil sonra Triton un Neptun un Roche limiti icerisinden gececegi ve bunun da ya Neptun un atmosferiyle carpismasina ya da Triton un parcalanarak Saturn un etrafindakine benzer sekilde Neptun cevresinde buyuk bir halka olusturmasina neden olacagi tahmin edilmektedir Benzer bir surec Phobos u da Mars a yaklastirmaktadir ve 50 milyon yil icinde onun da ya gezegenle carpisacagi ya da bir gezegen halkasi olusturarak parcalanacagi tahmin edilmektedir Gelgit ivmesi ise Ay i yavas yavas Dunya dan uzaklastirir oyle ki sonunda Ay kutlecekim baglarindan kurtulabilir ve sistemden disari firlayabilir Tedirginlik ve istikrarsizlik Ana cismin gelgit kuvvetleri uydular uzerinde yaygin olsa da cogu uydu sistemi kararli durumda kalmaktadir Uydularin kendi kutlecekimleri de birbirlerine etki ettiginden ozellikle erken olusum donemlerinde uydular arasinda tedirginlikler meydana gelebilir ve bu da uydularin sistemden firlamasina ya da uydular arasinda veya birincil cisimle carpismalara yol acabilir Simulasyonlar bu tur etkilesimlerin Uranus sisteminin ic uydularinin yorungelerinin kaotik ve muhtemelen kararsiz olmalarina neden oldugunu gostermektedir Io nun gosterdigi bazi hareketler yorungelerinin rezonansa girmesi nedeniyle Europa nin kutlecekiminden kaynaklanan tedirginliklerle aciklanabilir Neptun un bilinen diger tum dev gezegenlerde goruldugu gibi ana gezegen ve ortak uydular arasindaki 10 000 1 kutle oranini takip etmemesinin bir nedeni olarak da bu tedirginlik teorisi one surulmustur Dunya Ay sistemine iliskin diger bir teoriye gore Ay ile ayni zamanda olusan ikinci bir eslikcinin sistemin erken donemlerinde Ay tarafindan tedirgin edilerek Ay ile carpismasina neden olmus olabilecegi one surulmektedir Atmosferik ve manyetik etkilesim Jupiter sistemindeki Io yesil ve Europa mavi tarafindan uretilen gaz toruslari Bazi uydu sistemlerine dahil olan bazi cisimler arasinda gaz gecisleri gerceklestigi bilinmektedir Bu duruma iliskin dikkate deger ornekler arasinda Jupiter Saturn ve Pluton sistemleri yer almaktadir Io dan kaynaklanan plazma torusu etkisi Jupiter in volkanik uydusu Io nun Jupiter ile Europa dahil diger nesnelerin zayif bir atmosferi bulunmasi nedeniyle esas olarak bir oksijen ve kukurt aktarimidir Saturn un uydusu Enceladus tarafindan uretilen bir oksijen ve hidrojen torusu Saturn cevresindeki E halkasinin bir parcasini olusturmaktadir Pluton ve Charon arasindaki nitrojen gazi aktarimi da benzer sekilde modellenmistir ve New Horizons uzay sondasi tarafindan gozlemlenebilir olmasi beklenmektedir Saturn un uydusuTitan nitrojen ve Neptun un uydusu Triton un hidrojen da benzer bir torus urettigi tahmin edilmektedir Jupiter in kuzey kutup isiklarinin ana isik ovalini kutupsal emisyonlari ve Jupiter in dogal uydulariyla etkilesimi sonucu olusan noktalari gosteren goruntusu Uydu sistemlerinde karmasik manyetik etkilesimler gozlemlenmistir Bunlardan en onemlisi Jupiter in guclu manyetik alaninin Ganymede ve Io ile olan etkilesimidir Gozlemler bu tur etkilesimlerin uydularin atmosferlerinin siyrilmasina ve etkileyici kutup isiklarinin olusmasina neden olabilecegini gostermektedir TarihEl Biruni nin astronomi calismalarindan bir ornek Gunes in konumuna gore Ay in farkli evrelerini aciklamaktadir Uydu sistemleri kavrami tarih oncesine dayanmaktadir Ilk insanlar tarafindan da Ay biliniyordu En eski astronomi modelleri Dunya nin etrafinda donen gok cisimlerine ya da bir gok kuresine dayaniyordu Bu fikir jeosentrizm Dunya nin evrenin merkezi oldugu olarak biliniyordu Ancak yermerkezli model Venus ya da Mars gibi gozlemlenen diger gezegenlerin yorungesinde donen gok cisimleri olasiligini genellikle kabul etmemekteydi d 190 M O gelgit fenomenini da inceleyen gozlemler yapmistir bunun Ay in cekiminden ve Dunya nin Dunya Ay cift merkezi etrafinda donmesinden kaynaklandigini iddia etmistir Gunmerkezcilik Gunes in evrenin merkezi oldugu doktrini 16 yuzyilda populerlik kazanmaya basladikca astronominin odak noktasi gezegenlere yoneldi ve gezegenlerin uydu sistemleri fikri genel olarak gozden dustu Ancak bu modellerin bazilarinda Gunes ve Ay Dunya nin uydulari olarak gosterilmeye devam edilmistir Nicholaus Copernicus oldugu yil olan 1543 te De Revolutionibus Orbium Coelestium Goksel Kurelerin Devinimleri Uzerine adli eserinde Ay in Dunya etrafinda dondugunu gosteren bir model ortaya atmistir Gezegenlerin yorungesinde donen gok cisimlerine iliskin ilk kesin kanitin elde edilebilmesi ise 1609 veya 1610 da Galileo tarafindan Galilei uydularinin kesfedilmesine kadar mumkun olmamistir Halka sistemi olarak tabir edilen adlandirma ilk olarak 1655 yilinda Christiaan Huygens in Saturn un halkalarla cevrili oldugunu dusunmesiyle ortaya cikmistir Dunya disinda bir uydu sistemini kesfeden ilk uzay sondasi 1969 yilinda Phobos u gozlemlemekle gorevlendirilen Mariner 7 idi Ikiz sondalar Voyager 1 ve Voyager 2 ise 1979 da Jupiter sistemini kesfeden ilk sondalardir Bolgeler ve yasanabilirlikSanatcinin yildiz cevresindeki yasanabilir bolge icinde yorungede donen yuzey suyu okyanuslarina sahip bir uydu izlenimi Gelgit isinma modellerine dayanarak bilim insanlari gezegen sistemlerindekine benzer sekilde uydu sistemlerinde de bazi bolgeler tanimlamislardir Bu bolgelerden biri de gezegen cevresindeki yasanabilir bolgedir ya da yasanabilir kenar Bu teoriye gore gezegenlerine yasanabilir sinirdan daha yakin bir konumda bulunan uydular yuzeylerinde sivi suyu barindiramazlar Tutulmalarin etkileri ve bir uydunun yorunge kararliligindan kaynaklanan kisitlamalar da bu kavrama dahil edildiginde bir uydunun yorunge eksantrikligine bagli olarak bir uydunun yildizsal yasanabilir bolge icinde yasanabilir uydulara ev sahipligi yapabilmesi icin kabaca 0 2 gunes kutlesi birimlik minimum bir kutleye sahip olmasi gerektigi gorulur Ana gezegenin icsel manyetik alani tarafindan kritik bir sekilde tetiklenen ote uydularin manyetik ortami ote uydularin yasanabilirligi uzerinde bir baska etki olarak tanimlanmistir En onemlisi dev bir gezegenden yaklasik 5 ila 20 gezegen yaricapi arasindaki mesafelerde bulunan uydularin yansima ve gelgit isinmasi acisindan yasanabilir olabilecegi ancak yine de gezegensel manyetosferin yasanabilirliklerini kritik bir sekilde etkileyecegi bulunmustur Ayrica bakinizKucuk gezegen uydusu Alt uydu Cift gezegen Yari uydu Dunya disi yorunge araclarinin listesiNotlar Daha kesin olarak 25 6212 displaystyle tfrac 25 sqrt 621 2 24 9599357944Kaynakca a b Sheppard Scott S The Jupiter Satellite and Moon Page Carnegie Institution Department of Terrestrial Magnetism 18 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Temmuz 2018 a b Matthew A Kenworthy Eric E Mamajek 22 Ocak 2015 Modeling giant extrasolar ring systems in eclipse and the case of J1407b sculpting by exomoons The Astrophysical Journal Ingilizce 800 2 126 arXiv 1501 05652 2 doi 10 1088 0004 637X 800 2 126 The Survival Rate of Ejected Terrestrial Planets with Moons by J H Debes S Sigurdsson The Lagrange Points PDF 20 Subat 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF Erisim tarihi 26 Haziran 2024 Neil J Cornish with input from Jeremy Goodman a b Encyclopedia of the solar system Academic Press 2007 Mousis O 2004 Modeling the thermodynamical conditions in the Uranian subnebula Implications for regular satellite composition Astronomy amp Astrophysics 413 373 380 doi 10 1051 0004 6361 20031515 D Angelo G Podolak M 2015 Capture and Evolution of Planetesimals in Circumjovian Disks The Astrophysical Journal 806 1 29pp arXiv 1504 04364 2 doi 10 1088 0004 637X 806 2 203 Ward William R Canup Robin M 2010 Circumplanetary Disk Formation The Astronomical Journal 140 5 1168 1193 doi 10 1088 0004 6256 140 5 1168 ISSN 0004 6256 Bate et al 2003 Monthly Notices of RSA vol 341 pp 213 229 a b The Formation of the Moon 27 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Haziran 2024 Giuranna M Roush T L Duxbury T Hogan R C ve digerleri 2010 Compositional Interpretation of PFS MEx and TES MGS Thermal Infrared Spectra of Phobos PDF European Planetary Science Congress Abstracts Vol 5 12 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF Erisim tarihi 1 Ekim 2010 Mars Moon Phobos Likely Forged by Catastrophic Blast Space com 27 Eylul 2010 30 Eylul 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Ekim 2010 Hunt Garry E Patrick Moore 1989 Atlas of Uranus Cambridge University Press ss 78 85 ISBN 978 0 521 34323 7 Morbidelli A Tsiganis K Batygin K Crida A Gomes R 2012 Explaining why the uranian satellites have equatorial prograde orbits despite the large planetary obliquity Icarus 219 2 737 740 arXiv 1208 4685 2 doi 10 1016 j icarus 2012 03 025 ISSN 0019 1035 Kegerreis J A Teodoro L F A Eke V R Massey R J Catling D C Fryer C L Korycansky D G Warren M S Zahnle K J 2018 Consequences of Giant Impacts on Early Uranus for Rotation Internal Structure Debris and Atmospheric Erosion The Astrophysical Journal 861 1 52 arXiv 1803 07083 2 doi 10 3847 1538 4357 aac725 ISSN 1538 4357 Agnor C B Hamilton D P 2006 Neptune s capture of its moon Triton in a binary planet gravitational encounter PDF Nature 441 7090 192 4 doi 10 1038 nature04792 PMID 16688170 14 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 26 Haziran 2024 Origin of Martian Moons from Binary Asteroid Dissociation 21 Subat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi AAAS 57725 American Association for Advancement of Science Annual Meeting 2002 Johnson Torrence V Lunine Jonathan I 2005 Saturn s moon Phoebe as a captured body from the outer Solar System Nature 435 7038 69 71 doi 10 1038 nature03384 PMID 15875015 Martinez C 6 Mayis 2005 Scientists Discover Pluto Kin Is a Member of Saturn Family Cassini Huygens News Releases 10 Mayis 2005 tarihinde kaynagindan arsivlendi Jewitt David Haghighipour Nader 2007 Irregular Satellites of the Planets Products of Capture in the Early Solar System Annual Review of Astronomy and Astrophysics 45 1 ss 261 295 arXiv astro ph 0703059 2 Bibcode 2007ARA amp A 45 261J doi 10 1146 annurev astro 44 051905 092459 Wiechert U Halliday A N Lee D C Snyder G A Taylor L A Rumble D October 2001 Oxygen Isotopes and the Moon Forming Giant Impact Science 294 12 345 348 doi 10 1126 science 1063037 PMID 11598294 Ohtsuka Katsuhito Yoshikawa M Asher D J Arakida H Arakida H October 2008 Quasi Hilda comet 147P Kushida Muramatsu Another long temporary satellite capture by Jupiter 489 3 1355 1362 arXiv 0808 2277 2 doi 10 1051 0004 6361 200810321 Kerensa McElroy 14 Eylul 2009 Captured comet becomes moon of Jupiter Cosmos Online 18 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Eylul 2009 O Neill Ian 12 Ocak 2012 Saturn on Steroids Exoplanet Discovered Discovery News 11 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ocak 2014 Gigantic ring system around J1407b much larger heavier than Saturn s 25 Aralik 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi on University of Rochester website Osborn H P ve digerleri 2017 Periodic Eclipses of the Young Star PDS 110 Discovered with WASP and KELT Photometry Monthly Notices of the Royal Astronomical Society 471 1 740 749 arXiv 1705 10346 2 doi 10 1093 mnras stx1249 Ortiz J L Santos Sanz P Sicardy B ve digerleri 2017 The size shape density and ring of the dwarf planet Haumea from a stellar occultation Nature 550 7675 219 223 arXiv 2006 03113 2 doi 10 1038 nature24051 PMID 29022593 a b Braga Ribas F Sicardy B Ortiz J L Snodgrass C Roques F Vieira Martins R Camargo J I B Assafin M Duffard R Jehin E Pollock 26 Mart 2014 A ring system detected around the Centaur 10199 Chariklo Nature 508 7494 72 75 arXiv 1409 7259 2 doi 10 1038 nature13155 PMID 24670644 KB1 bakim goster yazarlar link Klotz Irene 27 Mart 2014 Step aside Saturn Little asteroid has rings too Thomson Reuters 29 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Mart 2014 Jones Geraint H ve digerleri March 2008 The Dust Halo of Saturn s Largest Icy Moon Rhea Science AAAS 319 5868 1380 1384 doi 10 1126 science 1151524 PMID 18323452 Saturn s Rings May Be Old Timers NASA News Release 2007 149 12 Aralik 2007 15 Nisan 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Nisan 2008 Saturn s moons could reassemble after a cosmic smash up 22 Subat 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Haziran 2024 a b V V Belet s kiĭ 2001 Essays on the Motion of Celestial Bodies Birkhauser s 183 ISBN 978 3 7643 5866 2 Tremaine S Touma J Namouni F 2009 Satellite dynamics on the Laplace surface 137 3 3706 3717 arXiv 0809 0237 2 doi 10 1088 0004 6256 137 3 3706 Matson J 11 Temmuz 2012 New Moon for Pluto Hubble Telescope Spots a 5th Plutonian Satellite Scientific American web site 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Temmuz 2012 Pluto s Moons Are Even Weirder Than Thought Space com 11 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Haziran 2024 Ostro Steven J Margot J L Benner L A M Giorgini J D Scheeres D J Fahnestock E G Broschart S B Bellerose J Nolan M C Magri C Pravec 2006 Radar Imaging of Binary Near Earth Asteroid 66391 1999 KW4 Science 314 5803 1276 1280 doi 10 1126 science 1133622 ISSN 0036 8075 PMID 17038586 a b Chyba C F Jankowski D G Nicholson P D July 1989 Tidal evolution in the Neptune Triton system 219 1 2 L23 L26 NASA Phobos Solarsystem nasa gov 26 Kasim 2002 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Agustos 2014 Robert Roy Britt 18 Agustos 2006 Earth s moon could become a planet CNN Science amp Space 2 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Kasim 2009 Showalter Mark R Lissauer Jack J 17 Subat 2006 The Second Ring Moon System of Uranus Discovery and Dynamics Science 311 5763 973 977 doi 10 1126 science 1122882 PMID 16373533 Naeye R September 2006 How Moon Mass is Maintained 112 3 19 Jutzi M Asphaug E 2011 Forming the lunar farside highlands by accretion of a companion moon Nature 476 7358 69 72 doi 10 1038 nature10289 ISSN 0028 0836 PMID 21814278 Tucker O J Johnson R E Young L A 2015 Gas transfer in the Pluto Charon system A Charon atmosphere Icarus 246 291 297 doi 10 1016 j icarus 2014 05 002 ISSN 0019 1035 Lucio Russo Flussi e riflussi Feltrinelli Milano 2003 88 07 10349 4 Alexander A F O D 1962 The Planet Saturn Quarterly Journal of the Royal Meteorological Society 88 Londra Faber and Faber Limited ss 108 109 doi 10 1002 qj 49708837730 ISBN 978 0 486 23927 9 Heller Rene September 2012 Exomoon habitability constrained by energy flux and orbital stability Astronomy and Astrophysics 545 L8 arXiv 1209 0050 2 doi 10 1051 0004 6361 201220003 Heller Rene September 2013 Magnetic shielding of exomoons beyond the circumplanetary habitable edge The Astrophysical Journal Letters 776 2 L33 arXiv 1309 0811 2 doi 10 1088 2041 8205 776 2 L33