Dopamin (DA, 3,4-dihidroksifeniletilamin), hücrelerde ve canlılarda önemli rol oynayan bir moleküldür. Çoğu hayvanda ve bazı bitkilerde sentezlenir. Katekolamin ve feniletilamin familyasından olan bir organik bileşiktir.Beyin ve böbreklerde sentezlenen L-DOPA molekülünden bir adet karboksil grubunun çıkarılmasıyla sentezlenen bir amindir. Dopamin, merkezi sinir sisteminde nörotransmiter olarak görev yapar. Nörotransmitterler beynin belirli bölgelerinde sentezlenir, ancak sistemsel olarak birçok bölgeyi etkilerler. Beyin, biri ödül sisteminde önemli bir rol oynayan birkaç farklı dopamin yolağı içerir. Hafıza, hareket, motivasyon, ruh hali ve dikkat süresi dahil olmak üzere birçok vücut fonksiyonunda rol oynar. Genellikle yapılması durumunda sonucunda ödül beklenen eylemler ve aktiviteler, beyindeki dopamin seviyesini artırır. Birçok bağımlılık yapan ilaç dopamin seviyelerini arttırarak çalışır.
Adlandırmalar | |
---|---|
4-(2-aminoethyl)benzene-1,2-diol | |
Diğer adlar Oksitiramin, Prolaktin inhibe edici faktör, Prolaktin inhibe edici hormon | |
Tanımlayıcılar | |
| |
3D model (JSmol) |
|
ChemSpider |
|
DrugBank |
|
ECHA InfoCard | 100.000.101 |
KEGG |
|
PubChem CID |
|
CompTox Bilgi Panosu (EPA) |
|
| |
Özellikler | |
Kimyasal formül | C8H11NO2 |
Molekül kütlesi | 153,18 g mol−1 |
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C [77 °F], 100 kPa). | |
Popüler kültürde ve medyada, dopamin genellikle "mutluluk hormonu" olarak tasvir edilir. Ancak farmakolojideki mevcut görüş, dopaminin sonucunda ödül beklenen aktiviteler için motivasyon hissiyatında (arzu etme) rol oynadığıdır. Eğer yapılması düşünülen eylem sonucunda ödül getirmiyor ise veya eylemin sonucu canlı için öneme sahip değilse dopamin salgısında azalma, eğer eylemin sonucunda beklenen bir ödül (örnek; yemek pişiren bir kişi, yemeği yeme ödülü ile motive olarak hareket eder) var ise dopamin salgısında artış görülür.
Merkezi sinir sisteminin dışında, dopamin temel olarak hücrelerin iletişiminde rol oynar. Kan damarlarında norepinefrin salınımını inhibe eder ve vazodilatör görevi görür; böbreklerde sodyum atılımını ve idrar çıkışını artırır; pankreasta insülin üretimini azaltır; sindirim sisteminde gastrointestinal motiliteyi (içeriğin sindirim sistemi boyunca hareket etme hızı) azaltır ve bağırsak mukozasını korur; bağışıklık sisteminde lenfositlerin aktivitesini azaltır.
Sinir sisteminin bazı hastalıkları, dopamin sisteminin işlev bozuklukları ile ilişkilidir. Bu hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı temel ilaçlar, dopaminin etkilerini değiştirerek çalışır. Parkinson hastalığı (PD), Huntington hastalığı, fibromiyalji, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), huzursuz bacak sendromu, madde kullanım bozuklukları, bipolar bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), majör depresif bozukluk ve şizofreni dopamin sistemi bozuklukları ile ilişkilendirilmiştir.
Görevleri
Hücresel etkileri
Familya | Reseptör | Gen | Tip | Menakizma |
---|---|---|---|---|
D1-benzeri | D1 | DRD1 | Gs-bağlı | Hücre içi cAMP seviyelerini enzimini aktive ederek arttırır |
D5 | DRD5 | |||
D2-benzeri | D2 | DRD2 | Gi-bağlı | Hücre içi cAMP seviyelerini enzimini inhibe ederek azaltır |
D3 | DRD3 | |||
D4 | DRD4 | |||
TAAR | TAAR1 | TAAR1 | Gs-bağlı Gq-bağlı | Hücre içi kalsiyum ve cAMP seviyelerini arttırır |
Dopamin, etkilerini hücre yüzeyi reseptörlerine bağlanarak ve aktive ederek gösterir. Ayrıca insalarda dopamin, TAAR1 reseptörü için yüksek bir afiniyete sahiptir. Memelilerde, D1'den D5'e kadar beş alt tip dopamin reseptörü tanımlanmıştır. Dopaminin kendisini stimülan veya inhibitör olarak tanımlamak yanlıştır. Dopaminin bir hedef nöron üzerindeki etkisi, o nöronun zarında hangi tip reseptörlerin bulunduğuna ve o nöronun ikinci haberci cAMP'ye verdiği iç tepkilere bağlıdır.
Depolanması, serbest bırakılması ve geri alınımı
Beynin içinde, dopamin bir nörotransmitter ve nöromodülatör olarak işlev görür ve tüm monoamin nörotransmiterlerinde ortak olan bir dizi mekanizmalar tarafından kontrol edilir. Sentezlendikten sonra dopamin, hücre içi sıvıdan (sitozol) bir tür olan tarafından taşınır. Dopamin, atılana kadar bu veziküllerde depolanır. Genellikle, dopamin salınımı, aksiyon potansiyelinin neden olduğu ekzositoz adı verilen bir süreç yoluyla gerçekleşir, ancak hücre içi TAAR1 aktivitesi de dopamin salınımını tetikleyebilir.
Sinapsa girdikten sonra dopamin, dopamin reseptörlerine bağlanır ve onları aktive eder. Bu aktive edilen reseptörler, dendritlerde (postsinaptik nöron) bulunan postsinaptik dopamin reseptörleri veya bir (presinaptik nöron) zarında bulunan presinaptik otoreseptörler'den (örneğin, D2sh ve presinaptik D3 reseptörleri) biri olabilir. Postsinaptik nöron bir aksiyon potansiyeli ortaya çıkardıktan sonra, dopamin molekülleri hızla reseptörlerinden bağımsız hale gelir. Daha sonra ya ya da tarafından aracılık edilen geri alım yoluyla presinaptik hücreye geri emilirler. Sitozole geri döndüğünde dopamin, monoamin oksidaz tarafından katalize edilebilir veya VMAT2 tarafından veziküllere geri taşınarak tekrar kullanılabilir.
Merkezi sinir sistemi
Merkezi sinir sisteminde (MSS) dopamin; hareket, bilişsellik, duygulanım ve nöroendokrin salgılanımının kontrolünde rol oynar. "" hücre grupları ve yolakları, bir tür nöromodülatör olan dopamin sistemini oluşturur. Bu dopaminerjik hücre grupları ilk olarak 1964'te Annica Dahlström ve Kjell Fuxe tarafından şema haline getirilmiştir. Bu gurplara "A" harfi ile başlayan etiketler verilmiştir. Şemalarında, A1'den A7'ye kadar olan alanlar noradrenalin yolaklarını içerirken, A8'den A14'e kadar olan alanlar dopamin yolaklarını içerir.
Dopaminerjik nöronlar (dopamin üreten sinir hücreleri) nispeten az bir miktarda bulunur. İnsan beyninde toplamda 400.000 civarında dopaminerjik nöron bulunur. Ancak bu nöronların aksonları beynin diğer birçok bölgesine uzanır ve hedefleri üzerinde güçlü etkiler gösterirler. Günümüzde bilim adamlarının tanımladığı dopaminerjik alanlar, substantia nigra (kara madde, A8 ve 19), (A10), arka hipotalamus (A11), arkuat nukleus (yaysı nukleus, A12), (A13) ve (A14)'tur.
Substantia nigra
Substantia nigra, bazal ganglionun bir parçası olan küçük bir orta beyin bölgesidir. Substantia nigra, ve olmak üzere ikiye ayrılır. Dopaminerjik nöronlar esas olarak pars kompaktada (A8) ve pars kompaktanın yakınlarında (A9) bulunur. İnsanlarda, dopaminerjik nöronların pars kompaktadan projeksiyonu (), motor fonksiyonlarının kontrolünde ve yeni motor becerilerin öğrenilmesinde önemli bir rol oynar.
Ventral tagmental alan
Ventral tegmental alan (VTA), bir orta beyin bölgesidir. VTA dopaminerjik nöronların en belirgin grubu aracılığıyla prefrontal kortekse projekte olur. Başka bir küçük grup ise aracılığıyla projekte olur. Birlikte, bu iki yolak olarak adlandırılır. VTA ayrıca amigdala, singulat korteks, hipokampus ve olfaktör bulbusa dopaminerjik projeksiyonlar gönderir. Mezokortikolimbik nöronlar, ödül sisteminde merkezi bir rol oynar. Günümüzdeki araştırmalar, dopaminin bir dizi beyin bölgesi üzerindeki etkileri sayesinde itici uyaranlara karşı koşullanmada (deneyim yolu ile zararlı olduğu öğrenilmiş aktivitelerden uzak durma) çok önemli bir rol oynadığını göstermektedir.
Hipotalamus
Arka hipotalamusta omuriliğe sinyal gönderen dopaminerjik nöronlar vardır, fakat dopaminin bu bölgedeki işlevi tam olarak bilinmemektedir. Bu alandaki patolojinin huzursuz bacak sendromunda rol oynadığına dair bazı kanıtlar vardır.
Hipotalamusta bulunan arkuat nukleus ve periventriküler nukleus, dopaminerjik bir yolak olan aracılığı ile hipofiz bezine giderek prolaktin hormonunun salgılanmasını inhibe eder. Dopamin, prolaktin salgılanmasının birincil nöroendokrin inhibitörüdür. Prolaktin sekresyonunu inhibe etmesi bağlamında, dopamin, bazen prolaktin inhibe edici faktör, prolaktin inhibe edici hormon veya prolaktostatin olarak adlandırılır.
Arkuat ve periventriküler nukleus arasında gruplanan zona incerta, hipotalamusun çeşitli bölgelerine sinyal gönderir. Ergenlik döneminde erkek ve dişi üreme sistemlerinin gelişimini aktive etmek için gerekli olan gonadotropin salgılatıcı hormonun (GnRH) salınımını kontrol eder.
Bazal ganglion
Omurgalıların beynindeki en büyük ve en önemli dopamin kaynakları, substantia nigra ve ventral tegmental bölgedir. Bu yapılar birbirleriyle yakından ilişkilidir ve birçok yönden işlevsel olarak benzerdirler. Her ikisi de orta beyinde yer alır. Bazal gangliyonun en büyük bileşeni striatumdur. Substantia nigra, dorsal striatuma dopaminerjik sinyal gönderirken ventral tegmental alan, ventral striatuma benzer tipte bir dopaminerjik sinyal gönderir.
Bazal ganglionun işlevleri günümüzde henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Genel olarak kabul gören en popüler hipotezler, bazal ganglionun temel bir rol oynadığını öne sürer. Eylem seçilim teorisi, en basit haliyle, bir canlının birkaç davranışın mümkün olduğu bir durumda olduğunda, bazal ganglionun bu davranışlardan hangisinin gerçekleştirileceğini belirlediğini öne sürer. Bu teoriye göre bazal ganglion, davranışları başlatmaktan sorumludur. Ancak bu davranışların eyleme nasıl geçirileceğinin ayrıntılarını belirlemekten sorumlu değildir. Başka bir deyişle, bazal ganglion, esasen bir karar verme sistemi oluşturur.
Bazal ganglion birkaç bölüme ayrılabilir. Bu bölümlerden her biri belirli türdeki eylemlerin kontrolünde yer alır. Bazal ganglionun ventral bölümü (ventral striatum ve ventral tegmental alanı içerir), tüm organizma düzeyinde eylemleri seçerek hiyerarşinin en üst düzeyinde çalışır. Dorsal bölümler (dorsal striatum ve substantia nigra'yı içerir) belirli bir davranış kalıbını uygulamak için kullanılan belirli kasları ve hareketleri seçerek daha düşük bir hiyerarşide çalışır.
Dopamin, eylem seçim sürecine iki önemli yolla katkıda bulunur. İlk olarak, eylemleri başlatmak için "eşiği" belirler. Dopamin aktivitesinin seviyesi ne kadar yüksekse, belirli bir davranışı uyandırmak için gereken itici güç o kadar düşük olur. Sonuç olarak, yüksek düzeyde dopamin, ve dürtüsel (impulsif) davranışa yol açar; düşük dopamin seviyeleri uyuşukluk ve yavaşlamış yanıtlara yol açar. Parkinson hastalığı, substantia nigra devresindeki dopamin seviyelerinin büyük ölçüde azalmasına sebep olur. Bu hastalığı taşıyan kişilerde fiziksel olarak harekete geçmekte zorluk görülür. Ancak, hastalığı olan kişiler ciddi bir tehdit gibi güçlü uyaranlarla karşı karşıya kaldıklarında, tepkileri sağlıklı bir insanınkı kadar şiddetli olabilir. Zıt olarak, metilfenidat veya amfetamin gibi dopamin salınımını artıran ilaçlar, yüksek aktivite seviyeleri üretebilir. Yüksek dozlarda bu ilaçlar, psikomotor ajitasyon ve sterotipik hareketlere sebep olabilir.
Dopaminin ikinci önemli etkisi “öğretici” bir sinyal olmasıdır. Bir eylemi gerçekleştirirken dopamin aktivitesinde bir artış olursa, bazal ganglionun (network), gelecekte benzer durumlar ortaya çıktığında aynı yanıtı uyandırmayı kolaylaştıracak şekilde değişime uğrar.
Ödül
Ödül sistemini tartışmak için kullanılan dilde "ödül", arzu etme (isteme) ve beğenme (zevk alma) davranışına neden olan bir uyarıcının çekici ve motivasyonel özelliğidir. Ödüllendirici bir uyaran, canlıyı onu istemeye ve onu gerçekleştirmeyi seçmeye teşvik edebilen bir uyarandır. Zevk, öğrenme (örneğin, klasik ve ) ve yaklaşma (isteme ve arzu etme) davranışı, ödülün üç ana işlevidir. Ödülün bir yönü olarak "zevk", ödülün bir tanımını sağlar; ancak, tüm zevkli uyaranlar ödüllendirici olsa da, tüm ödüllendirici uyaranlar zevkli değildir (örnek: para gibi dışsal ödüller). Ödüllendirici uyaranların motivasyonel veya arzu edilen yönü, ödülün ortaya çıkardığı isteme hissiyatından kaynaklanırken, içsel ödüllerden (çekici olan ve doğası gereği zevkli oldukları için davranışı motive eden koşulsuz ödüller) alınan zevk, ödülü aldıktan sonra tüketmekten kaynaklanır. "Incentive salience" adında bir nöropsikolojik model, içsel olarak ödüllendirici bir uyaranın bu iki bileşenini birbirinden ayırır. Bu modelde istemek veya arzu, "yaklaşma" davranışına karşılık gelirken, beğenme veya haz (zevk), "tamamlayıcı" davranışa karşılık gelir. Örnek olarak, uyuşturucu bağımlısı olan insanlarda, bağımlılık yapan bir maddeyi kullanma arzusu arttıkça "yaklaşma" kavramı ile "tamamlayıcı" kavramı birbirinden ayrışır; uyuşturucuya karşı gelişen tolerans nedeniyle onu tüketmekten elde edilen zevk azalır.
Merkezi sinir sisteminin dışında
Dopamin kan-beyin bariyerini geçmez, bu nedenle periferik alanlardaki sentezi ve işlevleri, beyindeki sentezinden ve işlevlerinden büyük ölçüde bağımsızdır. Kanda önemli miktarlarda dopamin dolaşır, ancak dopaminin buradaki işlevleri tam olarak bilinmemektedir. Dopamin, kan plazmasında epinefrin ile benzer miktarlarda bulunur, ancak insanlarda, plazmadaki dopaminin %95'inden fazlası, dopamin sülfat formundadır. Bunun sebebi kanda serbest dolaşan dopaminin 1A3/1A4 enzimleri tarafından katalize edilmesidir. Dopamin sülfatın bilinen hiçbir biyolojik işlevi yoktur ve idrarla vücuttan atılır.
Dopamin, periferik dokulardaki dopamin reseptörlerine etki edebilir veya dopamin beta hidroksilaz enzimi tarafından norepinefrine dönüştürülebilir. Bazı atardamar duvarlarında dopamin reseptörleri bulunur. Dopaminin bu reseptörlere bağlanması nöradrenalinin salınımını engelleyerek vazodilatasyona sebep olur.
Bağışıklık sistemi
Bağışıklık sisteminde dopamin, bağışıklık hücrelerine, özellikle lenfositlerde bulunan reseptörlere etki eder. Ayrıca dopamin, dalak, kemik iliği ve dolaşım sistemindeki bağışıklık hücrelerini de etkileyebilir. Ek olarak, dopamin, bağışıklık hücrelerinin kendileri tarafından sentezlenebilir. Dopaminin lenfositler üzerindeki ana etkisi, aktivasyon seviyelerini azaltmaktır. Bu sistemin işlevsel önemi belirsizdir, ancak bu sistem sinir sistemi ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşimler için olası bir yol sağlar ve bazı otoimmün bozukluklardan sorumlu olabilir.
Böbrekler
Renal dopaminerjik sistemi, tüm dopamin reseptör alt tiplerinin bulunduğu nefron hücrelerinde bulunur. Dopamin böbreklerde tübül hücreleri tarafından sentezlenir ve salınır. Fonksiyonları arasında böbreklere kan akışını artırmak, glomerüler filtrasyon hızını artırmak ve idrarda sodyum atılımını artırmak yer alır. Bu nedenle, renal dopamin fonksiyonundaki bozukluklar, sodyum atılımının azalmasına ve sonuç olarak hipertansiyona neden olabilir.
Pankreas
Pankreasta dopaminin rolü karmaşıktır. Pankreas, ekzokrin ve endokrin bileşen olmak üzere iki bölümden oluşur. Ekzokrin kısım, sindirim enzimlerini ve dopamin de dahil olmak üzere diğer bazı maddeleri sentezler ve ince bağırsağa salgılar. Salgılanan bu dopaminin ince bağırsağa girdikten sonraki işlevi tam olarak bilinmemektedir. Bilim insanlarının bu konuda hipotezleri, dopaminin bağırsak mukozasını hasardan koruduğu ve gastrointestinal motiliteyi azalttığı yönündedir.
Pankreasın endokrin kısmı, insülin dahil olmak üzere bazı hormonları sentezler ve kan dolaşımına salgılar. İnsülini sentezleyen kısımlardaki beta hücrelerinin dopamin reseptörleri içerdiğine ve dopaminin bu hücrelerin inüsülin sentezini azalttığı yönünde kanıtlar vardır. Bu bölgedeki dopaminin kaynağı net olarak belirlenmemiştir; kan dolaşımında dolaşan ve sempatik sinir sisteminden türetilen dopaminden gelebilir veya diğer pankreas hücreleri tarafından lokal olarak sentezlenebilir.
Hastalıklar, bozukluklar ve farmakoloji
Dopamin; Parkinson hastalığı (PD), Huntington hastalığı, fibromiyalji, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), huzursuz bacak sendromu, madde kullanım bozuklukları, bipolar bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), majör depresif bozukluk ve şizofreni gibi birçok önemli tıbbi durumda merkezi bir rol oynar. Dopaminin kendisinin dışında, beynin veya vücudun çeşitli bölgelerindeki dopamin sistemlerine etki eden başka birçok önemli ilaç vardır, bunlara ve antipsikotikler örnek verilebilir.
Multipl skleroz
Çalışmalar, dopamin dengesizliğinin multipl sklerozda görülen yorgunluğa neden olduğunu öne sürmektedir. Multipl sklerozlu hastalarda dopamin, periferik kan mononükleer hücreleri tarafından IL-17 ve IFN-γ üretimini engeller.
Parkinson hastalığı ve L-DOPA
Parkinson hastalığı, kaslarda sertlik, hareketin yavaşlaması ve kullanılmadığında bacakların titremesi gibi hareket bozuklukları ile karakterize edilen, yaşa bağlı bir hastalıktır. İleri evrelerde demansa, ardından da ölüme kadar ilerleyebilir. Bu hastalığın ana semptomları, substantia nigra'daki dopamin salgılayan hücrelerin kaybından kaynaklanır. Bu dopamin hücreleri özellikle hasara karşı savunmasızdır. Ensefalit (beyin iltihabı) ve tekrarlanan beyin sarsıntıları (hafif travmatik beyin hasarı) gibi fiziksel darbeler veya gibi bazı kimyasal zehirlenme biçimleri yüksek oranlarda dopaminerjik hücre kaybına neden olabilir. Bu, Parkinson hastası olmayan kişilerde Parkinsonizme yol açabilir.
Parkinsonizm için en yaygın kullanılan tedavi, dopaminin metabolik öncüsü olan L-DOPA'dır. L-DOPA, beyinde ve vücudun çeşitli bölgelerinde enzimi tarafından dopamine dönüştürülür. Tedavide dopamin yerine L-DOPA'nın kullanılmasının sebebi L-DOPA'nın dopaminden farklı olarak kan-beyin bariyerini geçebilmesidir.
L-DOPA tedavisi, kaybolan dopamin hücrelerini geri getiremez, ancak kalan hücrelerin daha fazla dopamin üretmesine neden olur, böylece kaybı en azından bir dereceye kadar telafi eder. Fakat hastalığın ileri evrelerinde tedavi başarısız olmaya başlar. Çünkü hücre kaybı o kadar şiddetlidir ki, kalan hücreler L-DOPA seviyelerinden bağımsız olarak yeterli dopamin üretme kapasitesine sahip değildir. Bromokriptin, ve monoamin oksidaz inhibitörleri gibi dopamin işlevini artıran diğer ilaçlar da bazen Parkinsonizmi tedavi etmek için kullanılır, ancak çoğu durumda L-DOPA, olumlu etkiler ve olumsuz yan etkiler arasında en iyi dengeyi sağlamaktadır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
Bozulan dopamin nörotransmiysonu, bozulmuş bilişsel kontrol ile ilişkili bir durum olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile ilişkilidir. DEHB, dikkat eksikliği, impulsif davranışlar ve bir şeyleri unutma veya detayları kaçırma (işleyen hafıza problemleri) dahil olmak üzere birçok farklı probleme yol açar. Diğer nörotransmitter reseptörleri ve taşıyıcıları ile bağlantılara ek olarak, dopamin reseptörleri, ve DEHB arasında genetik bağlantılar vardır. Dopamin ve DEHB arasındaki en önemli ilişki, DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlardır. DEHB için en sık kullanılan ilaçlar olan metilfenidat (Ritalin, Concerta) ve amfetamin/dextroamfetamin (Evekeo, Adderall, Dexedrine) gibi psikostimülanlar, beyinde hem dopamin hem de norepinefrin düzeylerini arttırarak çalışırlar.
Madde bağımlılığı ve psikostimülanlar
Kokain, metamfetamin, amfetamin/dekstroamfetamin (Adderall), metilfenidat gibi psikostimulanlar, çeşitli mekanizmalar yoluyla beyindeki dopamin seviyelerini esas olarak veya kısmen artırarak etkilerini gösterirler. Kokain ve metilfenidat, dopamin birer dopamin geri alım inhibitörüdür. Bu moleküller dopamin geri alımını inhibe ederek bulunan dopamin miktarının artmasına neden olur. Kokain gibi, metamfetamin ve amfetamin de sinaptik boşlukta bulunan dopamin miktarını arttırır, ancak bunu farklı mekanizmalar ile gerçekleştirirler.
Psikostimulanların etkileri arasında kalp atış hızında artış, vücut ısısı ve terlemedeki artışlar; uyanıklık, dikkat ve dayanıklılıkta artış ve aktivitelerden alınan zevkte artış bulunur. Ancak daha yüksek dozlarda ajitasyon, anksiyete ve hatta gerçeklikle temas kaybı (derealizasyon) meydana gelebilir. Bu gruptaki ilaçlar, beyindeki dopamin ödül sistemi üzerindeki aktive edici etkileri nedeniyle yüksek bir bağımlılık potansiyeline sahiptir. Ancak bazıları, düşük dozlarda, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve narkolepsi tedavisinde kullanılır.
Çeşitli bağımlılık yapan ilaçlar, ödülle ilgili dopamin aktivitesinde bir artış sağlar.Nikotin, kokain ve metamfetamin gibi stimülanların dopamin üzerindeki etkileri, bu maddelerin bağımlılık yapmasının ana sebebi olarak kabul edilir. Bir opioid olan heroin gibi diğer bağımlılık yapan ilaçlar için, artan dopamin seviyeleri bağımlılıkta sadece ufak bir rol oynamaktadır. Psikostimulanlara bağımlı kişiler yoksunluk durumunda, alkol yoksunluğu veya opioid yoksunluğunda görülen fiziksel semptomları yaşamazlar. Bunun yerine, psikolojik bağımlılığın neden olduğu irratibilite, huzursuzluk ve diğer uyarılma semptomları ile karakterize edilen maddeyi kullanmaya yönelik yönelik yoğun bir arzu, özlem yaşarlar.
Dopamin sistemi, bağımlılığın çeşitli yönlerinde çok önemli bir rol oynar. En erken aşamada, beyindeki dopamin reseptörlerinin ifadesini değiştiren genetik farklılıklar, bir kişinin psikostimülanları çekici mi yoksa itici mi bulacağına karar verir. Tekrarlayan yüksek doz psikostümilan tüketiminin sebep olduğu dopamin seviyelerindeki kronik artış, beyinde fiziksel olarak değişime neden olur. Psikostümilan bağımlılığının tedavisi çok zordur, çünkü kullanım dursa bile psikolojik olarak geri çekilmeyle gelen yoğun madde kullanma isteği azalmaz.
Psikotik bozukluklar ve antipsikotikler
1950'lerin başında psikiyatristler, tipik antipsikotikler olarak bilinen bir ilaç sınıfının, şizofreninin psikotik semptomlarını azaltmada genellikle etkili olduğunu keşfetmişlerdir. İlk yaygın olarak kullanılan antipsikotik klorpromazinin piyasaya sürülmesi, takip eden yıllarda birçok şizofreni hastasının akıl hastanelerinden taburcu olmasını sağladı. 1970'lerde araştırmacılar, tipik antipsikotiklerin Dopamin D2 reseptörlerini antagonize ederek çalıştığını anlamışlardır. Bu olay, şizofreninin büyük ölçüde beyin dopamin sistemlerinin hiperaktivitesinden kaynaklandığını öne süren şizofreninin dopamin hipotezinin ortaya atılmasına neden olmuştur. Dopamin hipotezi, psikotik semptomların metamfetamin gibi dopamini artıran uyarıcılar tarafından sıklıkla yoğunlaştırıldığı ve bu ilaçların yeterince yüksek dozlarda alındığında sağlıklı insanlarda da psikoza neden olabildiğinden destek almıştır. Sonraki yıllarda, daha az ciddi yan etkiye sahip olan ve diğer nörotransmitterler üzerinde de etkisi olan atipik antipsikotikler piyasaya sürülmüştür. Bu yeni nesil antipsikotiklerin çoğu dopaminin aktivitesini direkt olarak engellemez, bunun yerine dopamin aktivitesinde değişiklikler meydana getirirler.
İlerleyen dönemlerdeki araştırmalar, psikozun sadece dopaminden çok daha fazla faktör ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Bu, dopamin teorisinin yetersiz bir teori olduğunu ortaya çıkarmıştır. Şizofreni hastaları genellikle dopamin aktivitelerinde ölçülebilir bir artış göstermezler. Buna rağmen, antipsikotiklerin etkili olması dopaminin psikozun ana sebebi olmasa da psikoz üzerinde dolaylı bir etkisi olduğunu göstermektedir. Antipsikotiklerin neden çalıştığı ve psikozun neyden kaynaklandığı, hala psikiyatristler ve sinirbilimciler arasında bir tartışma konusudur.
Şizofreninin yanı sıra antipsikotikler, bipolar bozukluk ve psikotik depresyon ve bazı kişilik bozuklukları gibi birçok psikotik bozukluğun tedavisinde kullanılır.
Majör depresif bozukluk ve dopaminerjik antidepresanlar
Majör Depresif Bozukluk (MDD), dünya çapında en yaygın görülen mental bozukluklardan biridir. Her ne kadar günümüzde depresyonun ilk basamak tedavisinde kullanılan ilaçlar dopamin üzerinde bir etki göstermese de, bütün monoamin nörotransmitterlerin (nöradrenalin, dopamin ve serotonin) depresyon üzerinde etkisi olduğu bilinmektedir. Günümüzde, MDD için onaylanmış antidepresanların çoğu, monoaminerjik mekanizmalar yoluyla hareket etmektedir. Trisiklik antidepresanlar (TCA'lar) ve monoamin oksidaz inhibitörleri (MAO'lar) gibi birinci nesil antidepresanlar, serotonin ve norepinefrin monoaminlerinin geri alımını, metabolizmasını veya reseptör farmakodinamiğini değiştirir. Ayrıca, MAO inhibitörleri dopamin metabolizmasını inhibe ederek beyindeki dopamin miktarını arttırır. Birinci nesil antidepresanlardan daha az yan etkiye sahip olan ikinci nesil antidepresanlar, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ve serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri gibi ilaçlarla monoaminerjik sinir iletimini hedefler. SSRI'ların birinci nesil ajanlara kıyasla daha az yan etkiye sahip olmaları ve çok daha iyi tolare edilmelerine rağmen etkinlikleri sınırlıdır.
Anhedoni (bireysel motivasyon ve haz alabilme seviyesinin/kabiliyetinin düşmesi/kaybı), Parkinson hastalığı ve şizofreni gibi çeşitli dopamin ile ilişkili mental ve norödejeneratif bozuklukta görülen bir semptomdur ve depresyonda da görülür. Günümüzdeki araştırmalar, SSRI'lar gibi ikinci nesil antidepresanların, depresyonda motivasyon ve ödülle ilgili bilişsel bozulma gibi anhedoni semptomlarının tedavisinde etkili olmadığını ortaya koymuştur. Anhedoninin yalnızca zevk alma yeteneğinin kaybı olarak tanımlanmadığını, aynı zamanda ödül almayla ilgili beklenti, motivasyon ve karar verme süreçlerinin bozulmasını kapsadığını belirtmek önemlidir. Bunlar, ödül sisteminde potansiyel bir bozukluğun göstergesidir. Bu, ödül sisteminin ana modülatör molekülü olan dopaminin işlevinde bir bozukluğa işaret eder. Tarihsel olarak depresyon, her ne kadar serotonin (5-HT) ve norepinefrin içeren sinir ağlarının işlev bozuklukları ile ilişkilendirilmiş olsa da, günümüzdeki modern tekniklerin yardımı ile, depresyonda olan kişilerin dopamin sisteminde de işlev bozuklukları olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, anhedonisi olan depresif hastalarda, PET görüntüleme çalışmaları, sağlıklı deneklere kıyasla önemli ölçüde daha az (DAT) aktivitesi tespit etmiştir, bu da dopamin seviyelerinde bir düşüş olduğunu düşündürmektedir.
Günümüzde her ne kadar en sık kullanılan antidepresanlar SSRI'lar olsa da, bu ilaçların etki göstermemesi durumunda diğer monoaminler üzerinde etkisi olan ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlardan bazıları dopamin seviyelerini direkt olarak veya dolaylı yollardan arttırarak çalışır. Bunlara örnek olarak dopamin-nörepinefrin geri alım inhibitörü bupropion ve N-metil-d-aspartat antagonisti ketamin örnek verilebilir. Dopaminin etkisini arttıran bu ilaçlar, anhedoninin azalması için etkilidir. Bununla birlikte, amfetamin gibi bazı dopaminejrik psikostimülanların depresyonun tedavisinde etkili olabileceği düşünülmektedir.
Kimyasal yapısı
Dopamin molekülü, etil zinciri yoluyla birbirine bağlı bir amin grubu ile bir katekol yapısından (iki hidroksil yan grubuna sahip bir benzen halkası) oluşur. Dopamin, nörotransmiterler norepinefrin ve adrenalini de içeren bir familya olan katekolaminlerin mümkün olan en basit halidir. Amin eki ile bir benzen halkasının varlığı, dopamini bir ikame edilmiş feniletilamin yapar. Çoğu amin gibi, dopamin de organik bir bazdır.
Kaynakça
- ^ a b PubChem. . pubchem.ncbi.nlm.nih.gov (İngilizce). 7 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2022.
- ^ . Cleveland Clinic. 17 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2022.
- ^ Berridge, Kent C. (1 Nisan 2007). "The debate over dopamine's role in reward: the case for incentive salience". Psychopharmacology (İngilizce). 191 (3): 391-431. doi:10.1007/s00213-006-0578-x. ISSN 1432-2072.
- ^ Wise, Roy A.; Robble, Mykel A. (4 Ocak 2020). "Dopamine and Addiction". Annual Review of Psychology (İngilizce). 71 (1): 79-106. doi:10.1146/annurev-psych-010418-103337. ISSN 0066-4308. 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c d e f Nestler, Eric J. (2009). Molecular neuropharmacology : a foundation for clinical neuroscience. 2nd ed. Steven E. Hyman, Robert C. Malenka. New York: McGraw-Hill Medical. ISBN . OCLC 273018757.
- ^ Baliki, Marwan N.; Mansour, Ali; Baria, Alex T.; Huang, Lejian; Berger, Sara E.; Fields, Howard L.; Apkarian, A. Vania (9 Ekim 2013). "Parceling Human Accumbens into Putative Core and Shell Dissociates Encoding of Values for Reward and Pain". Journal of Neuroscience (İngilizce). 33 (41): 16383-16393. doi:10.1523/JNEUROSCI.1731-13.2013. ISSN 0270-6474. (PMC) 3792469 $2. (PMID) 24107968.
- ^ Wenzel, Jennifer M.; Rauscher, Noah A.; Cheer, Joseph F.; Oleson, Erik B. (21 Ocak 2015). "A Role for Phasic Dopamine Release within the Nucleus Accumbens in Encoding Aversion: A Review of the Neurochemical Literature". ACS Chemical Neuroscience (İngilizce). 6 (1): 16-26. doi:10.1021/cn500255p. ISSN 1948-7193. (PMC) 5820768 $2. (PMID) 25491156. 23 Kasım 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Puglisi-Allegra, Stefano; Ventura, Rossella (2012). "Prefrontal/accumbal catecholamine system processes high motivational salience". Frontiers in Behavioral Neuroscience. 6. doi:10.3389/fnbeh.2012.00031. ISSN 1662-5153. (PMC) 3384081 $2. (PMID) 22754514.
- ^ . Verywell Health (İngilizce). 11 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2022.
- ^ a b c Carter JE, Johnson JH, Baaske DM (1982). "Dopamine Hydrochloride, Analytical Profiles of Drug Substances". ScienceDirect. 4 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c Grandy, David K.; Miller, Gregory M.; Li, Jun-Xu (1 Şubat 2016). ""TAARgeting Addiction"—The Alamo Bears Witness to Another Revolution: An Overview of the Plenary Symposium of the 2015 Behavior, Biology and Chemistry Conference". Drug and Alcohol Dependence (İngilizce). 159: 9-16. doi:10.1016/j.drugalcdep.2015.11.014. ISSN 0376-8716. (PMC) 4724540 $2. (PMID) 26644139.
- ^ a b c d e The dopamine receptors. 2nd ed. Kim A. Neve. New York: Humana Press. 2010. ISBN . OCLC 567352997.
- ^ a b Eiden, Lee E.; Schäfer, Martin K.-H.; Weihe, Eberhard; Schütz, Burkhard (1 Şubat 2004). "The vesicular amine transporter family (SLC18): amine/proton antiporters required for vesicular accumulation and regulated exocytotic secretion of monoamines and acetylcholine". Pflügers Archiv (İngilizce). 447 (5): 636-640. doi:10.1007/s00424-003-1100-5. ISSN 1432-2013.
- ^ a b Beaulieu, Jean-Martin; Gainetdinov, Raul R. (1 Mart 2011). "The Physiology, Signaling, and Pharmacology of Dopamine Receptors". Pharmacological Reviews (İngilizce). 63 (1): 182-217. doi:10.1124/pr.110.002642. ISSN 0031-6997. (PMID) 21303898. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Torres, Gonzalo E.; Gainetdinov, Raul R.; Caron, Marc G. (Ocak 2003). "Plasma membrane monoamine transporters: structure, regulation and function". Nature Reviews Neuroscience (İngilizce). 4 (1): 13-25. doi:10.1038/nrn1008. ISSN 1471-0048. 29 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Jaber, M.; Robinson, S. W.; Missale, C.; Caron, M. G. (1996). "Dopamine receptors and brain function". Neuropharmacology. 35 (11): 1503-1519. doi:10.1016/s0028-3908(96)00100-1. ISSN 0028-3908. (PMID) 9025098. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b Dahlstroem, A.; Fuxe, K. (1964). "EVIDENCE FOR THE EXISTENCE OF MONOAMINE-CONTAINING NEURONS IN THE CENTRAL NERVOUS SYSTEM. I. DEMONSTRATION OF MONOAMINES IN THE CELL BODIES OF BRAIN STEM NEURONS". Acta Physiologica Scandinavica. Supplementum: SUPPL 232:1-55. ISSN 0302-2994. (PMID) 14229500. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Schultz, Wolfram (1 Temmuz 2007). "Multiple Dopamine Functions at Different Time Courses". Annual Review of Neuroscience (İngilizce). 30 (1): 259-288. doi:10.1146/annurev.neuro.28.061604.135722. ISSN 0147-006X. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c d e f g Björklund, Anders; Dunnett, Stephen B. (1 Mayıs 2007). "Dopamine neuron systems in the brain: an update". Trends in Neurosciences (İngilizce). 30 (5): 194-202. doi:10.1016/j.tins.2007.03.006. ISSN 0166-2236. (PMID) 17408759. 16 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Fadok, Jonathan P.; Dickerson, Tavis M. K.; Palmiter, Richard D. (9 Eylül 2009). "Dopamine Is Necessary for Cue-Dependent Fear Conditioning". Journal of Neuroscience (İngilizce). 29 (36): 11089-11097. doi:10.1523/JNEUROSCI.1616-09.2009. ISSN 0270-6474. (PMC) 2759996 $2. (PMID) 19741115. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Tang, Wei; Kochubey, Olexiy; Kintscher, Michael; Schneggenburger, Ralf (13 Mayıs 2020). "A VTA to Basal Amygdala Dopamine Projection Contributes to Signal Salient Somatosensory Events during Fear Learning". Journal of Neuroscience (İngilizce). 40 (20): 3969-3980. doi:10.1523/JNEUROSCI.1796-19.2020. ISSN 0270-6474. (PMC) 7219297 $2. (PMID) 32277045. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Jo, Yong S.; Heymann, Gabriel; Zweifel, Larry S. (21 Kasım 2018). "Dopamine Neurons Reflect the Uncertainty in Fear Generalization". Neuron (İngilizce). 100 (4): 916-925.e3. doi:10.1016/j.neuron.2018.09.028. ISSN 0896-6273. (PMC) 6226002 $2. (PMID) 30318411.
- ^ Paulus, Walter; Schomburg, Eike D. (1 Haziran 2006). "Dopamine and the spinal cord in restless legs syndrome: Does spinal cord physiology reveal a basis for augmentation?". Sleep Medicine Reviews (İngilizce). 10 (3): 185-196. doi:10.1016/j.smrv.2006.01.004. ISSN 1087-0792. 7 Kasım 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c Ben-Jonathan N, Hnasko R. . Endocrine Reviews. Oxford Academic. doi:10.1210/er.22.6.724. 3 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Fix, James D. (2008). Neuroanatomy. 4th ed. Philadelphia: Wolters Kluwer/Lippincott Williams & Wilkins. ISBN . OCLC 85817989.
- ^ a b c d e Chakravarthy, V. S.; Joseph, Denny; Bapi, Raju S. (1 Eylül 2010). "What do the basal ganglia do? A modeling perspective". Biological Cybernetics (İngilizce). 103 (3): 237-253. doi:10.1007/s00422-010-0401-y. ISSN 1432-0770.
- ^ a b Floresco, Stan B. (3 Ocak 2015). "The Nucleus Accumbens: An Interface Between Cognition, Emotion, and Action". Annual Review of Psychology (İngilizce). 66 (1): 25-52. doi:10.1146/annurev-psych-010213-115159. ISSN 0066-4308. 5 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b Balleine, Bernard W; Dezfouli, Amir; Ito, Makato; Doya, Kenji (1 Ekim 2015). "Hierarchical control of goal-directed action in the cortical–basal ganglia network". Current Opinion in Behavioral Sciences. Neuroeconomics (İngilizce). 5: 1-7. doi:10.1016/j.cobeha.2015.06.001. ISSN 2352-1546. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b Jankovic, J. (1 Nisan 2008). "Parkinson's disease: clinical features and diagnosis". Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry (İngilizce). 79 (4): 368-376. doi:10.1136/jnnp.2007.131045. ISSN 0022-3050. (PMID) 18344392. 7 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Pattij, Tommy; Vanderschuren, Louk J. M. J. (1 Nisan 2008). "The neuropharmacology of impulsive behaviour". Trends in Pharmacological Sciences (İngilizce). 29 (4): 192-199. doi:10.1016/j.tips.2008.01.002. ISSN 0165-6147. (PMID) 18304658. 10 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c d e Schultz, Wolfram (1 Temmuz 2015). "Neuronal Reward and Decision Signals: From Theories to Data". Physiological Reviews. 95 (3): 853-951. doi:10.1152/physrev.00023.2014. ISSN 0031-9333. (PMC) 4491543 $2. (PMID) 26109341. 3 Eylül 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Robinson, Terry E.; Berridge, Kent C. (1 Eylül 1993). "The neural basis of drug craving: An incentive-sensitization theory of addiction". Brain Research Reviews (İngilizce). 18 (3): 247-291. doi:10.1016/0165-0173(93)90013-P. ISSN 0165-0173. 4 Şubat 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Berridge, Kent C; Robinson, Terry E; Aldridge, J Wayne (1 Şubat 2009). "Dissecting components of reward: 'liking', 'wanting', and learning". Current Opinion in Pharmacology. Neurosciences (İngilizce). 9 (1): 65-73. doi:10.1016/j.coph.2008.12.014. ISSN 1471-4892. (PMC) 2756052 $2. (PMID) 19162544. 14 Ekim 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c d National Collaborating Centre for Chronic Conditions (2006). Parkinson's Disease: National Clinical Guideline for Diagnosis and Management in Primary and Secondary Care. Royal College of Physicians (UK). ISBN . OCLC 939595060.
- ^ a b c Eisenhofer, Graeme; Kopin, Irwin J.; Goldstein, David S. (1 Eylül 2004). "Catecholamine Metabolism: A Contemporary View with Implications for Physiology and Medicine". Pharmacological Reviews (İngilizce). 56 (3): 331-349. doi:10.1124/pr.56.3.1. ISSN 0031-6997. (PMID) 15317907. 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Missale, C.; Nash, S. R.; Robinson, S. W.; Jaber, M.; Caron, M. G. (Ocak 1998). "Dopamine receptors: from structure to function". Physiological Reviews. 78 (1): 189-225. doi:10.1152/physrev.1998.78.1.189. ISSN 0031-9333. (PMID) 9457173. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b Pellicano, Clelia; Pontieri, Francesco E.; Fanciulli, Alessandra; Buttarelli, Francesca R. "The Dopaminergic System in Peripheral Blood Lymphocytes: From Physiology to Pharmacology and Potential Applications to Neuropsychiatric Disorders". Current Neuropharmacology (İngilizce). 9 (2): 278-288. doi:10.2174/157015911795596612. (PMC) 3131719 $2. (PMID) 22131937. 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b Sarkar, Chandrani; Basu, Biswarup; Chakroborty, Debanjan; Dasgupta, Partha Sarthi; Basu, Sujit (1 Mayıs 2010). "The immunoregulatory role of dopamine: An update". Brain, Behavior, and Immunity (İngilizce). 24 (4): 525-528. doi:10.1016/j.bbi.2009.10.015. ISSN 0889-1591. (PMC) 2856781 $2. (PMID) 19896530. 7 Kasım 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Hussain, Tahir; Lokhandwala, Mustafa F. (Şubat 2002). "Renal Dopamine Receptors and Hypertension". Experimental Biology and Medicine (İngilizce). 228 (2): 134-142. doi:10.1177/153537020322800202. ISSN 1535-3702. 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Marcelo Roberto Choi, Nicolá Martí, S; n Kouyoumdzian, Natalia Lucí a Rukavina Mikusic, Marí a Cecilia Kravetz, Marí Iné, A; Rosó, S; N, Martí Rodrí, N; guez Fermepin, Belisario Enrique Ferná ndez (6 Mayıs 2015). "Renal dopaminergic system: Pathophysiological implications and clinical perspectives". World Journal of Nephrology (İngilizce). 4 (2): 196-212. doi:10.5527/wjn.v4.i2.196. (PMC) 4419129 $2. (PMID) 25949933. 8 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c Rubí, Blanca; Maechler, Pierre (Aralık 2012). "Minireview: New Roles for Peripheral Dopamine on Metabolic Control and Tumor Growth: Let's Seek the Balance". Endocrinology. 151 (12): 5570-5581. doi:10.1210/en.2010-0745. ISSN 0013-7227.
- ^ Dobryakova, Ekaterina; Genova, Helen M.; DeLuca, John; Wylie, Glenn R. (2015). "The Dopamine Imbalance Hypothesis of Fatigue in Multiple Sclerosis and Other Neurological Disorders". Frontiers in Neurology. 6. doi:10.3389/fneur.2015.00052. ISSN 1664-2295. (PMC) 4357260 $2. (PMID) 25814977.
- ^ Marino, Franca; Cosentino, Marco (Nisan 2016). "Repurposing dopaminergic drugs for MS — the evidence mounts". Nature Reviews Neurology (İngilizce). 12 (4): 191-192. doi:10.1038/nrneurol.2016.33. ISSN 1759-4766. 8 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Parkinson's disease and movement disorders. 5th ed. Joseph Jankovic, Eduardo Tolosa. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins. 2007. ISBN . OCLC 70119702.
- ^ Tuite, Paul J.; Krawczewski, Kimberly (Nisan 2007). "Parkinsonism: A Review-of-Systems Approach to Diagnosis". Seminars in Neurology (İngilizce). 27 (02): 113-122. doi:10.1055/s-2007-971174. ISSN 0271-8235. 16 Eylül 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2022.
- ^ Handbook of psychopharmacology. Leslie L. Iversen, Susan D. Iversen, Solomon H. Snyder. New York: Plenum Press. 1975-1983. ISBN . OCLC 643778868.
- ^ . Mayo Clinic (İngilizce). 14 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2022.
- ^ Wu, Jing; Xiao, Haifan; Sun, Hongjuan; Zou, Li; Zhu, Ling-Qiang (1 Haziran 2012). "Role of Dopamine Receptors in ADHD: A Systematic Meta-analysis". Molecular Neurobiology (İngilizce). 45 (3): 605-620. doi:10.1007/s12035-012-8278-5. ISSN 1559-1182.
- ^ Berridge, Craig W.; Devilbiss, David M. (15 Haziran 2011). "Psychostimulants as Cognitive Enhancers: The Prefrontal Cortex, Catecholamines, and Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder". Biological Psychiatry (İngilizce). 69 (12): e101-e111. doi:10.1016/j.biopsych.2010.06.023. ISSN 0006-3223. (PMC) 3012746 $2. (PMID) 20875636.
- ^ . Cleveland Clinic. 3 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2022.
- ^ a b c Ghodse, Hamid (11 Şubat 2010). Ghodse's Drugs and Addictive Behaviour: A Guide to Treatment (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN . 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Siciliano, Cody A.; Jones, Sara R. (Ağustos 2007). "Cocaine Potency at the Dopamine Transporter Tracks Discrete Motivational States During Cocaine Self-Administration". Neuropsychopharmacology (İngilizce). 42 (9): 1893-1904. doi:10.1038/npp.2017.24. ISSN 1740-634X. (PMC) 5520781 $2. (PMID) 28139678. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Heal, David J.; Pierce, David M. (1 Eylül 2006). "Methylphenidate and its Isomers". CNS Drugs (İngilizce). 20 (9): 713-738. doi:10.2165/00023210-200620090-00002. ISSN 1179-1934.
- ^ a b Freye, E. (2009). Pharmacology and abuse of cocaine, amphetamines, ecstasy and related designer drugs : a comprehensive review on their mode of action, treatment of abuse and intoxication. Dordrecht: Springer. ISBN . OCLC 489218895.
- ^ Miller, Gregory M. (Ocak 2011). "The emerging role of trace amine-associated receptor 1 in the functional regulation of monoamine transporters and dopaminergic activity: TAAR1 regulation of monoaminergic activity". Journal of Neurochemistry (İngilizce). 116 (2): 164-176. doi:10.1111/j.1471-4159.2010.07109.x. (PMC) 3005101 $2. (PMID) 21073468. 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Kimko, Hui C.; Cross, James T.; Abernethy, Darrell R. (1 Aralık 1999). "Pharmacokinetics and Clinical Effectiveness of Methylphenidate". Clinical Pharmacokinetics (İngilizce). 37 (6): 457-470. doi:10.2165/00003088-199937060-00002. ISSN 1179-1926.
- ^ Mignot, Emmanuel J. M. (1 Ekim 2012). "A Practical Guide to the Therapy of Narcolepsy and Hypersomnia Syndromes". Neurotherapeutics (İngilizce). 9 (4): 739-752. doi:10.1007/s13311-012-0150-9. ISSN 1878-7479. (PMC) 3480574 $2. (PMID) 23065655.
- ^ Nutt, David J.; Lingford-Hughes, Anne; Erritzoe, David; Stokes, Paul R. A. (Mayıs 2015). "The dopamine theory of addiction: 40 years of highs and lows". Nature Reviews Neuroscience (İngilizce). 16 (5): 305-312. doi:10.1038/nrn3939. ISSN 1471-0048. 10 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Sinha, Rajita (1 Ağustos 2013). "The clinical neurobiology of drug craving". Current Opinion in Neurobiology. 23/4 Addiction (İngilizce). 23 (4): 649-654. doi:10.1016/j.conb.2013.05.001. ISSN 0959-4388. (PMC) 3735834 $2. (PMID) 23764204.
- ^ a b Volkow, N. D.; Baler, R. D. (1 Ocak 2014). "Addiction science: Uncovering neurobiological complexity". Neuropharmacology. NIDA 40th Anniversary Issue (İngilizce). 76: 235-249. doi:10.1016/j.neuropharm.2013.05.007. ISSN 0028-3908. (PMC) 3818510 $2. (PMID) 23688927. 6 Kasım 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Nestler, Eric J. (28 Aralık 2012). "Transcriptional Mechanisms of Drug Addiction" (İngilizce). 10 (3): 136-143. doi:10.9758/cpn.2012.10.3.136. ISSN 1738-1088. (PMC) 3569166 $2. (PMID) 23430970. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2022.
- ^ a b c Healy, David (2002). The creation of psychopharmacology. Cambridge, MA: Harvard University Press. ISBN . OCLC 47625320.
- ^ Laurence L. Brunton, Björn C. Knollmann, Randa Hilal-Dandan. Goodman & Gilman's : the Pharmacological Basis of Therapeutics, 13e (İngilizce). McGraw-Hill Education LLC. ss. 55-417. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c . Schizophrenia Bulletin. Oxford Academic. doi:10.1093/schbul/sbp006. (PMC) 2669582 $2. (PMID) 19325164. 3 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Horacek, Jiri; Bubenikova-Valesova, Vera; Kopecek, Milan; Palenicek, Tomas; Dockery, Colleen; Mohr, Pavel; Höschl, Cyril (1 Mayıs 2006). "Mechanism of Action of Atypical Antipsychotic Drugs and the Neurobiology of Schizophrenia". CNS Drugs (İngilizce). 20 (5): 389-409. doi:10.2165/00023210-200620050-00004. ISSN 1179-1934.
- ^ . Psych Scene Hub (İngilizce). 2 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ . www.mind.org.uk (İngilizce). 16 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ . National Institute of Mental Health (NIMH) (İngilizce). 1 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ a b c Belujon, Pauline; Grace, Anthony A (29 Haziran 2017). "Dopamine System Dysregulation in Major Depressive Disorders". International Journal of Neuropsychopharmacology. 20 (12): 1036-1046. doi:10.1093/ijnp/pyx056. ISSN 1461-1457. (PMC) 5716179 $2. (PMID) 29106542. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Pary, Raymond; Scarff, Jonathan R.; Jijakli, Amal; Tobias, Carmelita; Lippmann, Steven (Nisan 2015). "A Review of Psychostimulants for Adults With Depression". Federal Practitioner. 32 (Suppl 3): 30S-37S. ISSN 1078-4497. (PMC) 6375494 $2. (PMID) 30766117. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ . www.britannica.com (İngilizce). 13 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2022.
- ^ . www.chemicalland21.com. 20 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2022.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dopamin DA 3 4 dihidroksifeniletilamin hucrelerde ve canlilarda onemli rol oynayan bir molekuldur Cogu hayvanda ve bazi bitkilerde sentezlenir Katekolamin ve feniletilamin familyasindan olan bir organik bilesiktir Beyin ve bobreklerde sentezlenen L DOPA molekulunden bir adet karboksil grubunun cikarilmasiyla sentezlenen bir amindir Dopamin merkezi sinir sisteminde norotransmiter olarak gorev yapar Norotransmitterler beynin belirli bolgelerinde sentezlenir ancak sistemsel olarak bircok bolgeyi etkilerler Beyin biri odul sisteminde onemli bir rol oynayan birkac farkli dopamin yolagi icerir Hafiza hareket motivasyon ruh hali ve dikkat suresi dahil olmak uzere bircok vucut fonksiyonunda rol oynar Genellikle yapilmasi durumunda sonucunda odul beklenen eylemler ve aktiviteler beyindeki dopamin seviyesini artirir Bircok bagimlilik yapan ilac dopamin seviyelerini arttirarak calisir Dopamin AdlandirmalarIUPAC adi4 2 aminoethyl benzene 1 2 diolDiger adlarOksitiramin Prolaktin inhibe edici faktor Prolaktin inhibe edici hormonTanimlayicilarCAS numarasi 51 61 6 3D model JSmol Etkilesimli goruntuChemSpider 661DrugBank DB00988ECHA InfoCard 100 000 101KEGG C03758PubChem CID 681CompTox Bilgi Panosu EPA DTXSID6022420SMILES NCCc1cc O c O cc1OzelliklerKimyasal formul C8H11NO2Molekul kutlesi 153 18 g mol 1Aksi belirtilmedigi surece madde verileri Standart sicaklik ve basinc kosullarinda belirtilir 25 C 77 F 100 kPa Bilgi kutusu kaynaklari Populer kulturde ve medyada dopamin genellikle mutluluk hormonu olarak tasvir edilir Ancak farmakolojideki mevcut gorus dopaminin sonucunda odul beklenen aktiviteler icin motivasyon hissiyatinda arzu etme rol oynadigidir Eger yapilmasi dusunulen eylem sonucunda odul getirmiyor ise veya eylemin sonucu canli icin oneme sahip degilse dopamin salgisinda azalma eger eylemin sonucunda beklenen bir odul ornek yemek pisiren bir kisi yemegi yeme odulu ile motive olarak hareket eder var ise dopamin salgisinda artis gorulur Merkezi sinir sisteminin disinda dopamin temel olarak hucrelerin iletisiminde rol oynar Kan damarlarinda norepinefrin salinimini inhibe eder ve vazodilator gorevi gorur bobreklerde sodyum atilimini ve idrar cikisini artirir pankreasta insulin uretimini azaltir sindirim sisteminde gastrointestinal motiliteyi icerigin sindirim sistemi boyunca hareket etme hizi azaltir ve bagirsak mukozasini korur bagisiklik sisteminde lenfositlerin aktivitesini azaltir Sinir sisteminin bazi hastaliklari dopamin sisteminin islev bozukluklari ile iliskilidir Bu hastaliklari tedavi etmek icin kullanilan bazi temel ilaclar dopaminin etkilerini degistirerek calisir Parkinson hastaligi PD Huntington hastaligi fibromiyalji dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu DEHB huzursuz bacak sendromu madde kullanim bozukluklari bipolar bozukluk obsesif kompulsif bozukluk OKB major depresif bozukluk ve sizofreni dopamin sistemi bozukluklari ile iliskilendirilmistir GorevleriHucresel etkileri Dopaminin insan beynindeki ana hedefleri Familya Reseptor Gen Tip MenakizmaD1 benzeri D1 DRD1 Gs bagli Hucre ici cAMP seviyelerini enzimini aktive ederek arttirirD5 DRD5D2 benzeri D2 DRD2 Gi bagli Hucre ici cAMP seviyelerini enzimini inhibe ederek azaltirD3 DRD3D4 DRD4TAAR TAAR1 TAAR1 Gs bagli Gq bagli Hucre ici kalsiyum ve cAMP seviyelerini arttirir Dopamin etkilerini hucre yuzeyi reseptorlerine baglanarak ve aktive ederek gosterir Ayrica insalarda dopamin TAAR1 reseptoru icin yuksek bir afiniyete sahiptir Memelilerde D1 den D5 e kadar bes alt tip dopamin reseptoru tanimlanmistir Dopaminin kendisini stimulan veya inhibitor olarak tanimlamak yanlistir Dopaminin bir hedef noron uzerindeki etkisi o noronun zarinda hangi tip reseptorlerin bulunduguna ve o noronun ikinci haberci cAMP ye verdigi ic tepkilere baglidir Depolanmasi serbest birakilmasi ve geri alinimi Bir sinapsta dopaminin islenmesi Beynin icinde dopamin bir norotransmitter ve noromodulator olarak islev gorur ve tum monoamin norotransmiterlerinde ortak olan bir dizi mekanizmalar tarafindan kontrol edilir Sentezlendikten sonra dopamin hucre ici sividan sitozol bir tur olan tarafindan tasinir Dopamin atilana kadar bu vezikullerde depolanir Genellikle dopamin salinimi aksiyon potansiyelinin neden oldugu ekzositoz adi verilen bir surec yoluyla gerceklesir ancak hucre ici TAAR1 aktivitesi de dopamin salinimini tetikleyebilir Sinapsa girdikten sonra dopamin dopamin reseptorlerine baglanir ve onlari aktive eder Bu aktive edilen reseptorler dendritlerde postsinaptik noron bulunan postsinaptik dopamin reseptorleri veya bir presinaptik noron zarinda bulunan presinaptik otoreseptorler den ornegin D2sh ve presinaptik D3 reseptorleri biri olabilir Postsinaptik noron bir aksiyon potansiyeli ortaya cikardiktan sonra dopamin molekulleri hizla reseptorlerinden bagimsiz hale gelir Daha sonra ya ya da tarafindan aracilik edilen geri alim yoluyla presinaptik hucreye geri emilirler Sitozole geri dondugunde dopamin monoamin oksidaz tarafindan katalize edilebilir veya VMAT2 tarafindan vezikullere geri tasinarak tekrar kullanilabilir Merkezi sinir sistemi Baslica ana dopamin yolaklari Odul yolunun bir parcasi olarak dopamin ventral tegmental alan VTA icinde yer alan noronlarin govdelerinde uretilir ve nukleus akumbens ve prefrontal kortekste salinir Dopaminin motor islevleri dopamini ureten ve dorsal striatuma salan substantia nigra daki hucre govdelerine baglidir Merkezi sinir sisteminde MSS dopamin hareket bilissellik duygulanim ve noroendokrin salgilaniminin kontrolunde rol oynar hucre gruplari ve yolaklari bir tur noromodulator olan dopamin sistemini olusturur Bu dopaminerjik hucre gruplari ilk olarak 1964 te Annica Dahlstrom ve Kjell Fuxe tarafindan sema haline getirilmistir Bu gurplara A harfi ile baslayan etiketler verilmistir Semalarinda A1 den A7 ye kadar olan alanlar noradrenalin yolaklarini icerirken A8 den A14 e kadar olan alanlar dopamin yolaklarini icerir Dopaminerjik noronlar dopamin ureten sinir hucreleri nispeten az bir miktarda bulunur Insan beyninde toplamda 400 000 civarinda dopaminerjik noron bulunur Ancak bu noronlarin aksonlari beynin diger bircok bolgesine uzanir ve hedefleri uzerinde guclu etkiler gosterirler Gunumuzde bilim adamlarinin tanimladigi dopaminerjik alanlar substantia nigra kara madde A8 ve 19 A10 arka hipotalamus A11 arkuat nukleus yaysi nukleus A12 A13 ve A14 tur Substantia nigra Substantia nigra bazal ganglionun bir parcasi olan kucuk bir orta beyin bolgesidir Substantia nigra ve olmak uzere ikiye ayrilir Dopaminerjik noronlar esas olarak pars kompaktada A8 ve pars kompaktanin yakinlarinda A9 bulunur Insanlarda dopaminerjik noronlarin pars kompaktadan projeksiyonu motor fonksiyonlarinin kontrolunde ve yeni motor becerilerin ogrenilmesinde onemli bir rol oynar Ventral tagmental alan Ventral tegmental alan VTA bir orta beyin bolgesidir VTA dopaminerjik noronlarin en belirgin grubu araciligiyla prefrontal kortekse projekte olur Baska bir kucuk grup ise araciligiyla projekte olur Birlikte bu iki yolak olarak adlandirilir VTA ayrica amigdala singulat korteks hipokampus ve olfaktor bulbusa dopaminerjik projeksiyonlar gonderir Mezokortikolimbik noronlar odul sisteminde merkezi bir rol oynar Gunumuzdeki arastirmalar dopaminin bir dizi beyin bolgesi uzerindeki etkileri sayesinde itici uyaranlara karsi kosullanmada deneyim yolu ile zararli oldugu ogrenilmis aktivitelerden uzak durma cok onemli bir rol oynadigini gostermektedir Hipotalamus Arka hipotalamusta omurilige sinyal gonderen dopaminerjik noronlar vardir fakat dopaminin bu bolgedeki islevi tam olarak bilinmemektedir Bu alandaki patolojinin huzursuz bacak sendromunda rol oynadigina dair bazi kanitlar vardir Hipotalamusta bulunan arkuat nukleus ve periventrikuler nukleus dopaminerjik bir yolak olan araciligi ile hipofiz bezine giderek prolaktin hormonunun salgilanmasini inhibe eder Dopamin prolaktin salgilanmasinin birincil noroendokrin inhibitorudur Prolaktin sekresyonunu inhibe etmesi baglaminda dopamin bazen prolaktin inhibe edici faktor prolaktin inhibe edici hormon veya prolaktostatin olarak adlandirilir Arkuat ve periventrikuler nukleus arasinda gruplanan zona incerta hipotalamusun cesitli bolgelerine sinyal gonderir Ergenlik doneminde erkek ve disi ureme sistemlerinin gelisimini aktive etmek icin gerekli olan gonadotropin salgilatici hormonun GnRH salinimini kontrol eder Bazal ganglion Bazal ganglionun ana devreleri striatuma giden dopaminerjik yolak acik mavi ile gosterilmistir Omurgalilarin beynindeki en buyuk ve en onemli dopamin kaynaklari substantia nigra ve ventral tegmental bolgedir Bu yapilar birbirleriyle yakindan iliskilidir ve bircok yonden islevsel olarak benzerdirler Her ikisi de orta beyinde yer alir Bazal gangliyonun en buyuk bileseni striatumdur Substantia nigra dorsal striatuma dopaminerjik sinyal gonderirken ventral tegmental alan ventral striatuma benzer tipte bir dopaminerjik sinyal gonderir Bazal ganglionun islevleri gunumuzde henuz tam olarak anlasilamamistir Genel olarak kabul goren en populer hipotezler bazal ganglionun temel bir rol oynadigini one surer Eylem secilim teorisi en basit haliyle bir canlinin birkac davranisin mumkun oldugu bir durumda oldugunda bazal ganglionun bu davranislardan hangisinin gerceklestirilecegini belirledigini one surer Bu teoriye gore bazal ganglion davranislari baslatmaktan sorumludur Ancak bu davranislarin eyleme nasil gecirileceginin ayrintilarini belirlemekten sorumlu degildir Baska bir deyisle bazal ganglion esasen bir karar verme sistemi olusturur Bazal ganglion birkac bolume ayrilabilir Bu bolumlerden her biri belirli turdeki eylemlerin kontrolunde yer alir Bazal ganglionun ventral bolumu ventral striatum ve ventral tegmental alani icerir tum organizma duzeyinde eylemleri secerek hiyerarsinin en ust duzeyinde calisir Dorsal bolumler dorsal striatum ve substantia nigra yi icerir belirli bir davranis kalibini uygulamak icin kullanilan belirli kaslari ve hareketleri secerek daha dusuk bir hiyerarside calisir Dopamin eylem secim surecine iki onemli yolla katkida bulunur Ilk olarak eylemleri baslatmak icin esigi belirler Dopamin aktivitesinin seviyesi ne kadar yuksekse belirli bir davranisi uyandirmak icin gereken itici guc o kadar dusuk olur Sonuc olarak yuksek duzeyde dopamin ve durtusel impulsif davranisa yol acar dusuk dopamin seviyeleri uyusukluk ve yavaslamis yanitlara yol acar Parkinson hastaligi substantia nigra devresindeki dopamin seviyelerinin buyuk olcude azalmasina sebep olur Bu hastaligi tasiyan kisilerde fiziksel olarak harekete gecmekte zorluk gorulur Ancak hastaligi olan kisiler ciddi bir tehdit gibi guclu uyaranlarla karsi karsiya kaldiklarinda tepkileri saglikli bir insaninki kadar siddetli olabilir Zit olarak metilfenidat veya amfetamin gibi dopamin salinimini artiran ilaclar yuksek aktivite seviyeleri uretebilir Yuksek dozlarda bu ilaclar psikomotor ajitasyon ve sterotipik hareketlere sebep olabilir Dopaminin ikinci onemli etkisi ogretici bir sinyal olmasidir Bir eylemi gerceklestirirken dopamin aktivitesinde bir artis olursa bazal ganglionun network gelecekte benzer durumlar ortaya ciktiginda ayni yaniti uyandirmayi kolaylastiracak sekilde degisime ugrar Odul Odul sistemini tartismak icin kullanilan dilde odul arzu etme isteme ve begenme zevk alma davranisina neden olan bir uyaricinin cekici ve motivasyonel ozelligidir Odullendirici bir uyaran canliyi onu istemeye ve onu gerceklestirmeyi secmeye tesvik edebilen bir uyarandir Zevk ogrenme ornegin klasik ve ve yaklasma isteme ve arzu etme davranisi odulun uc ana islevidir Odulun bir yonu olarak zevk odulun bir tanimini saglar ancak tum zevkli uyaranlar odullendirici olsa da tum odullendirici uyaranlar zevkli degildir ornek para gibi dissal oduller Odullendirici uyaranlarin motivasyonel veya arzu edilen yonu odulun ortaya cikardigi isteme hissiyatindan kaynaklanirken icsel odullerden cekici olan ve dogasi geregi zevkli olduklari icin davranisi motive eden kosulsuz oduller alinan zevk odulu aldiktan sonra tuketmekten kaynaklanir Incentive salience adinda bir noropsikolojik model icsel olarak odullendirici bir uyaranin bu iki bilesenini birbirinden ayirir Bu modelde istemek veya arzu yaklasma davranisina karsilik gelirken begenme veya haz zevk tamamlayici davranisa karsilik gelir Ornek olarak uyusturucu bagimlisi olan insanlarda bagimlilik yapan bir maddeyi kullanma arzusu arttikca yaklasma kavrami ile tamamlayici kavrami birbirinden ayrisir uyusturucuya karsi gelisen tolerans nedeniyle onu tuketmekten elde edilen zevk azalir Merkezi sinir sisteminin disinda Dopamin kan beyin bariyerini gecmez bu nedenle periferik alanlardaki sentezi ve islevleri beyindeki sentezinden ve islevlerinden buyuk olcude bagimsizdir Kanda onemli miktarlarda dopamin dolasir ancak dopaminin buradaki islevleri tam olarak bilinmemektedir Dopamin kan plazmasinda epinefrin ile benzer miktarlarda bulunur ancak insanlarda plazmadaki dopaminin 95 inden fazlasi dopamin sulfat formundadir Bunun sebebi kanda serbest dolasan dopaminin 1A3 1A4 enzimleri tarafindan katalize edilmesidir Dopamin sulfatin bilinen hicbir biyolojik islevi yoktur ve idrarla vucuttan atilir Dopamin periferik dokulardaki dopamin reseptorlerine etki edebilir veya dopamin beta hidroksilaz enzimi tarafindan norepinefrine donusturulebilir Bazi atardamar duvarlarinda dopamin reseptorleri bulunur Dopaminin bu reseptorlere baglanmasi noradrenalinin salinimini engelleyerek vazodilatasyona sebep olur Bagisiklik sistemi Bagisiklik sisteminde dopamin bagisiklik hucrelerine ozellikle lenfositlerde bulunan reseptorlere etki eder Ayrica dopamin dalak kemik iligi ve dolasim sistemindeki bagisiklik hucrelerini de etkileyebilir Ek olarak dopamin bagisiklik hucrelerinin kendileri tarafindan sentezlenebilir Dopaminin lenfositler uzerindeki ana etkisi aktivasyon seviyelerini azaltmaktir Bu sistemin islevsel onemi belirsizdir ancak bu sistem sinir sistemi ve bagisiklik sistemi arasindaki etkilesimler icin olasi bir yol saglar ve bazi otoimmun bozukluklardan sorumlu olabilir Bobrekler Renal dopaminerjik sistemi tum dopamin reseptor alt tiplerinin bulundugu nefron hucrelerinde bulunur Dopamin bobreklerde tubul hucreleri tarafindan sentezlenir ve salinir Fonksiyonlari arasinda bobreklere kan akisini artirmak glomeruler filtrasyon hizini artirmak ve idrarda sodyum atilimini artirmak yer alir Bu nedenle renal dopamin fonksiyonundaki bozukluklar sodyum atiliminin azalmasina ve sonuc olarak hipertansiyona neden olabilir Pankreas Pankreasta dopaminin rolu karmasiktir Pankreas ekzokrin ve endokrin bilesen olmak uzere iki bolumden olusur Ekzokrin kisim sindirim enzimlerini ve dopamin de dahil olmak uzere diger bazi maddeleri sentezler ve ince bagirsaga salgilar Salgilanan bu dopaminin ince bagirsaga girdikten sonraki islevi tam olarak bilinmemektedir Bilim insanlarinin bu konuda hipotezleri dopaminin bagirsak mukozasini hasardan korudugu ve gastrointestinal motiliteyi azalttigi yonundedir Pankreasin endokrin kismi insulin dahil olmak uzere bazi hormonlari sentezler ve kan dolasimina salgilar Insulini sentezleyen kisimlardaki beta hucrelerinin dopamin reseptorleri icerdigine ve dopaminin bu hucrelerin inusulin sentezini azalttigi yonunde kanitlar vardir Bu bolgedeki dopaminin kaynagi net olarak belirlenmemistir kan dolasiminda dolasan ve sempatik sinir sisteminden turetilen dopaminden gelebilir veya diger pankreas hucreleri tarafindan lokal olarak sentezlenebilir Hastaliklar bozukluklar ve farmakolojiDopamin Parkinson hastaligi PD Huntington hastaligi fibromiyalji dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu DEHB huzursuz bacak sendromu madde kullanim bozukluklari bipolar bozukluk obsesif kompulsif bozukluk OKB major depresif bozukluk ve sizofreni gibi bircok onemli tibbi durumda merkezi bir rol oynar Dopaminin kendisinin disinda beynin veya vucudun cesitli bolgelerindeki dopamin sistemlerine etki eden baska bircok onemli ilac vardir bunlara ve antipsikotikler ornek verilebilir Multipl skleroz Calismalar dopamin dengesizliginin multipl sklerozda gorulen yorgunluga neden oldugunu one surmektedir Multipl sklerozlu hastalarda dopamin periferik kan mononukleer hucreleri tarafindan IL 17 ve IFN g uretimini engeller Parkinson hastaligi ve L DOPA Parkinson hastaligi kaslarda sertlik hareketin yavaslamasi ve kullanilmadiginda bacaklarin titremesi gibi hareket bozukluklari ile karakterize edilen yasa bagli bir hastaliktir Ileri evrelerde demansa ardindan da olume kadar ilerleyebilir Bu hastaligin ana semptomlari substantia nigra daki dopamin salgilayan hucrelerin kaybindan kaynaklanir Bu dopamin hucreleri ozellikle hasara karsi savunmasizdir Ensefalit beyin iltihabi ve tekrarlanan beyin sarsintilari hafif travmatik beyin hasari gibi fiziksel darbeler veya gibi bazi kimyasal zehirlenme bicimleri yuksek oranlarda dopaminerjik hucre kaybina neden olabilir Bu Parkinson hastasi olmayan kisilerde Parkinsonizme yol acabilir Parkinsonizm icin en yaygin kullanilan tedavi dopaminin metabolik oncusu olan L DOPA dir L DOPA beyinde ve vucudun cesitli bolgelerinde enzimi tarafindan dopamine donusturulur Tedavide dopamin yerine L DOPA nin kullanilmasinin sebebi L DOPA nin dopaminden farkli olarak kan beyin bariyerini gecebilmesidir L DOPA tedavisi kaybolan dopamin hucrelerini geri getiremez ancak kalan hucrelerin daha fazla dopamin uretmesine neden olur boylece kaybi en azindan bir dereceye kadar telafi eder Fakat hastaligin ileri evrelerinde tedavi basarisiz olmaya baslar Cunku hucre kaybi o kadar siddetlidir ki kalan hucreler L DOPA seviyelerinden bagimsiz olarak yeterli dopamin uretme kapasitesine sahip degildir Bromokriptin ve monoamin oksidaz inhibitorleri gibi dopamin islevini artiran diger ilaclar da bazen Parkinsonizmi tedavi etmek icin kullanilir ancak cogu durumda L DOPA olumlu etkiler ve olumsuz yan etkiler arasinda en iyi dengeyi saglamaktadir Dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu Bozulan dopamin norotransmiysonu bozulmus bilissel kontrol ile iliskili bir durum olan dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu DEHB ile iliskilidir DEHB dikkat eksikligi impulsif davranislar ve bir seyleri unutma veya detaylari kacirma isleyen hafiza problemleri dahil olmak uzere bircok farkli probleme yol acar Diger norotransmitter reseptorleri ve tasiyicilari ile baglantilara ek olarak dopamin reseptorleri ve DEHB arasinda genetik baglantilar vardir Dopamin ve DEHB arasindaki en onemli iliski DEHB tedavisinde kullanilan ilaclardir DEHB icin en sik kullanilan ilaclar olan metilfenidat Ritalin Concerta ve amfetamin dextroamfetamin Evekeo Adderall Dexedrine gibi psikostimulanlar beyinde hem dopamin hem de norepinefrin duzeylerini arttirarak calisirlar Madde bagimliligi ve psikostimulanlar Kokain metamfetamin amfetamin dekstroamfetamin Adderall metilfenidat gibi psikostimulanlar cesitli mekanizmalar yoluyla beyindeki dopamin seviyelerini esas olarak veya kismen artirarak etkilerini gosterirler Kokain ve metilfenidat dopamin birer dopamin geri alim inhibitorudur Bu molekuller dopamin geri alimini inhibe ederek bulunan dopamin miktarinin artmasina neden olur Kokain gibi metamfetamin ve amfetamin de sinaptik boslukta bulunan dopamin miktarini arttirir ancak bunu farkli mekanizmalar ile gerceklestirirler Psikostimulanlarin etkileri arasinda kalp atis hizinda artis vucut isisi ve terlemedeki artislar uyaniklik dikkat ve dayaniklilikta artis ve aktivitelerden alinan zevkte artis bulunur Ancak daha yuksek dozlarda ajitasyon anksiyete ve hatta gerceklikle temas kaybi derealizasyon meydana gelebilir Bu gruptaki ilaclar beyindeki dopamin odul sistemi uzerindeki aktive edici etkileri nedeniyle yuksek bir bagimlilik potansiyeline sahiptir Ancak bazilari dusuk dozlarda dikkat eksikligi hiperaktivite bozuklugu DEHB ve narkolepsi tedavisinde kullanilir Cesitli bagimlilik yapan ilaclar odulle ilgili dopamin aktivitesinde bir artis saglar Nikotin kokain ve metamfetamin gibi stimulanlarin dopamin uzerindeki etkileri bu maddelerin bagimlilik yapmasinin ana sebebi olarak kabul edilir Bir opioid olan heroin gibi diger bagimlilik yapan ilaclar icin artan dopamin seviyeleri bagimlilikta sadece ufak bir rol oynamaktadir Psikostimulanlara bagimli kisiler yoksunluk durumunda alkol yoksunlugu veya opioid yoksunlugunda gorulen fiziksel semptomlari yasamazlar Bunun yerine psikolojik bagimliligin neden oldugu irratibilite huzursuzluk ve diger uyarilma semptomlari ile karakterize edilen maddeyi kullanmaya yonelik yonelik yogun bir arzu ozlem yasarlar Dopamin sistemi bagimliligin cesitli yonlerinde cok onemli bir rol oynar En erken asamada beyindeki dopamin reseptorlerinin ifadesini degistiren genetik farkliliklar bir kisinin psikostimulanlari cekici mi yoksa itici mi bulacagina karar verir Tekrarlayan yuksek doz psikostumilan tuketiminin sebep oldugu dopamin seviyelerindeki kronik artis beyinde fiziksel olarak degisime neden olur Psikostumilan bagimliliginin tedavisi cok zordur cunku kullanim dursa bile psikolojik olarak geri cekilmeyle gelen yogun madde kullanma istegi azalmaz Psikotik bozukluklar ve antipsikotikler 1950 lerin basinda psikiyatristler tipik antipsikotikler olarak bilinen bir ilac sinifinin sizofreninin psikotik semptomlarini azaltmada genellikle etkili oldugunu kesfetmislerdir Ilk yaygin olarak kullanilan antipsikotik klorpromazinin piyasaya surulmesi takip eden yillarda bircok sizofreni hastasinin akil hastanelerinden taburcu olmasini sagladi 1970 lerde arastirmacilar tipik antipsikotiklerin Dopamin D2 reseptorlerini antagonize ederek calistigini anlamislardir Bu olay sizofreninin buyuk olcude beyin dopamin sistemlerinin hiperaktivitesinden kaynaklandigini one suren sizofreninin dopamin hipotezinin ortaya atilmasina neden olmustur Dopamin hipotezi psikotik semptomlarin metamfetamin gibi dopamini artiran uyaricilar tarafindan siklikla yogunlastirildigi ve bu ilaclarin yeterince yuksek dozlarda alindiginda saglikli insanlarda da psikoza neden olabildiginden destek almistir Sonraki yillarda daha az ciddi yan etkiye sahip olan ve diger norotransmitterler uzerinde de etkisi olan atipik antipsikotikler piyasaya surulmustur Bu yeni nesil antipsikotiklerin cogu dopaminin aktivitesini direkt olarak engellemez bunun yerine dopamin aktivitesinde degisiklikler meydana getirirler Ilerleyen donemlerdeki arastirmalar psikozun sadece dopaminden cok daha fazla faktor ile iliskili oldugunu ortaya koymustur Bu dopamin teorisinin yetersiz bir teori oldugunu ortaya cikarmistir Sizofreni hastalari genellikle dopamin aktivitelerinde olculebilir bir artis gostermezler Buna ragmen antipsikotiklerin etkili olmasi dopaminin psikozun ana sebebi olmasa da psikoz uzerinde dolayli bir etkisi oldugunu gostermektedir Antipsikotiklerin neden calistigi ve psikozun neyden kaynaklandigi hala psikiyatristler ve sinirbilimciler arasinda bir tartisma konusudur Sizofreninin yani sira antipsikotikler bipolar bozukluk ve psikotik depresyon ve bazi kisilik bozukluklari gibi bircok psikotik bozuklugun tedavisinde kullanilir Major depresif bozukluk ve dopaminerjik antidepresanlar Major Depresif Bozukluk MDD dunya capinda en yaygin gorulen mental bozukluklardan biridir Her ne kadar gunumuzde depresyonun ilk basamak tedavisinde kullanilan ilaclar dopamin uzerinde bir etki gostermese de butun monoamin norotransmitterlerin noradrenalin dopamin ve serotonin depresyon uzerinde etkisi oldugu bilinmektedir Gunumuzde MDD icin onaylanmis antidepresanlarin cogu monoaminerjik mekanizmalar yoluyla hareket etmektedir Trisiklik antidepresanlar TCA lar ve monoamin oksidaz inhibitorleri MAO lar gibi birinci nesil antidepresanlar serotonin ve norepinefrin monoaminlerinin geri alimini metabolizmasini veya reseptor farmakodinamigini degistirir Ayrica MAO inhibitorleri dopamin metabolizmasini inhibe ederek beyindeki dopamin miktarini arttirir Birinci nesil antidepresanlardan daha az yan etkiye sahip olan ikinci nesil antidepresanlar secici serotonin geri alim inhibitorleri SSRI lar ve serotonin norepinefrin geri alim inhibitorleri gibi ilaclarla monoaminerjik sinir iletimini hedefler SSRI larin birinci nesil ajanlara kiyasla daha az yan etkiye sahip olmalari ve cok daha iyi tolare edilmelerine ragmen etkinlikleri sinirlidir Anhedoni bireysel motivasyon ve haz alabilme seviyesinin kabiliyetinin dusmesi kaybi Parkinson hastaligi ve sizofreni gibi cesitli dopamin ile iliskili mental ve norodejeneratif bozuklukta gorulen bir semptomdur ve depresyonda da gorulur Gunumuzdeki arastirmalar SSRI lar gibi ikinci nesil antidepresanlarin depresyonda motivasyon ve odulle ilgili bilissel bozulma gibi anhedoni semptomlarinin tedavisinde etkili olmadigini ortaya koymustur Anhedoninin yalnizca zevk alma yeteneginin kaybi olarak tanimlanmadigini ayni zamanda odul almayla ilgili beklenti motivasyon ve karar verme sureclerinin bozulmasini kapsadigini belirtmek onemlidir Bunlar odul sisteminde potansiyel bir bozuklugun gostergesidir Bu odul sisteminin ana modulator molekulu olan dopaminin islevinde bir bozukluga isaret eder Tarihsel olarak depresyon her ne kadar serotonin 5 HT ve norepinefrin iceren sinir aglarinin islev bozukluklari ile iliskilendirilmis olsa da gunumuzdeki modern tekniklerin yardimi ile depresyonda olan kisilerin dopamin sisteminde de islev bozukluklari oldugu anlasilmistir Ayrica anhedonisi olan depresif hastalarda PET goruntuleme calismalari saglikli deneklere kiyasla onemli olcude daha az DAT aktivitesi tespit etmistir bu da dopamin seviyelerinde bir dusus oldugunu dusundurmektedir Gunumuzde her ne kadar en sik kullanilan antidepresanlar SSRI lar olsa da bu ilaclarin etki gostermemesi durumunda diger monoaminler uzerinde etkisi olan ilaclar kullanilabilir Bu ilaclardan bazilari dopamin seviyelerini direkt olarak veya dolayli yollardan arttirarak calisir Bunlara ornek olarak dopamin norepinefrin geri alim inhibitoru bupropion ve N metil d aspartat antagonisti ketamin ornek verilebilir Dopaminin etkisini arttiran bu ilaclar anhedoninin azalmasi icin etkilidir Bununla birlikte amfetamin gibi bazi dopaminejrik psikostimulanlarin depresyonun tedavisinde etkili olabilecegi dusunulmektedir Kimyasal yapisiDopamin molekulu etil zinciri yoluyla birbirine bagli bir amin grubu ile bir katekol yapisindan iki hidroksil yan grubuna sahip bir benzen halkasi olusur Dopamin norotransmiterler norepinefrin ve adrenalini de iceren bir familya olan katekolaminlerin mumkun olan en basit halidir Amin eki ile bir benzen halkasinin varligi dopamini bir ikame edilmis feniletilamin yapar Cogu amin gibi dopamin de organik bir bazdir Dopamin in kimyasal yapisiFeniletilamin in kimyasal yapisiKatekol un kimyasal yapisiKaynakca a b PubChem pubchem ncbi nlm nih gov Ingilizce 7 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2022 Cleveland Clinic 17 Nisan 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2022 Berridge Kent C 1 Nisan 2007 The debate over dopamine s role in reward the case for incentive salience Psychopharmacology Ingilizce 191 3 391 431 doi 10 1007 s00213 006 0578 x ISSN 1432 2072 Wise Roy A Robble Mykel A 4 Ocak 2020 Dopamine and Addiction Annual Review of Psychology Ingilizce 71 1 79 106 doi 10 1146 annurev psych 010418 103337 ISSN 0066 4308 6 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b c d e f Nestler Eric J 2009 Molecular neuropharmacology a foundation for clinical neuroscience 2nd ed Steven E Hyman Robert C Malenka New York McGraw Hill Medical ISBN 978 0 07 164119 7 OCLC 273018757 Baliki Marwan N Mansour Ali Baria Alex T Huang Lejian Berger Sara E Fields Howard L Apkarian A Vania 9 Ekim 2013 Parceling Human Accumbens into Putative Core and Shell Dissociates Encoding of Values for Reward and Pain Journal of Neuroscience Ingilizce 33 41 16383 16393 doi 10 1523 JNEUROSCI 1731 13 2013 ISSN 0270 6474 PMC 3792469 2 PMID 24107968 KB1 bakim PMC bicimi link Wenzel Jennifer M Rauscher Noah A Cheer Joseph F Oleson Erik B 21 Ocak 2015 A Role for Phasic Dopamine Release within the Nucleus Accumbens in Encoding Aversion A Review of the Neurochemical Literature ACS Chemical Neuroscience Ingilizce 6 1 16 26 doi 10 1021 cn500255p ISSN 1948 7193 PMC 5820768 2 PMID 25491156 23 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Puglisi Allegra Stefano Ventura Rossella 2012 Prefrontal accumbal catecholamine system processes high motivational salience Frontiers in Behavioral Neuroscience 6 doi 10 3389 fnbeh 2012 00031 ISSN 1662 5153 PMC 3384081 2 PMID 22754514 KB1 bakim PMC bicimi link Verywell Health Ingilizce 11 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2022 a b c Carter JE Johnson JH Baaske DM 1982 Dopamine Hydrochloride Analytical Profiles of Drug Substances ScienceDirect 4 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b c Grandy David K Miller Gregory M Li Jun Xu 1 Subat 2016 TAARgeting Addiction The Alamo Bears Witness to Another Revolution An Overview of the Plenary Symposium of the 2015 Behavior Biology and Chemistry Conference Drug and Alcohol Dependence Ingilizce 159 9 16 doi 10 1016 j drugalcdep 2015 11 014 ISSN 0376 8716 PMC 4724540 2 PMID 26644139 KB1 bakim PMC bicimi link a b c d e The dopamine receptors 2nd ed Kim A Neve New York Humana Press 2010 ISBN 978 1 60327 333 6 OCLC 567352997 a b Eiden Lee E Schafer Martin K H Weihe Eberhard Schutz Burkhard 1 Subat 2004 The vesicular amine transporter family SLC18 amine proton antiporters required for vesicular accumulation and regulated exocytotic secretion of monoamines and acetylcholine Pflugers Archiv Ingilizce 447 5 636 640 doi 10 1007 s00424 003 1100 5 ISSN 1432 2013 a b Beaulieu Jean Martin Gainetdinov Raul R 1 Mart 2011 The Physiology Signaling and Pharmacology of Dopamine Receptors Pharmacological Reviews Ingilizce 63 1 182 217 doi 10 1124 pr 110 002642 ISSN 0031 6997 PMID 21303898 9 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Torres Gonzalo E Gainetdinov Raul R Caron Marc G Ocak 2003 Plasma membrane monoamine transporters structure regulation and function Nature Reviews Neuroscience Ingilizce 4 1 13 25 doi 10 1038 nrn1008 ISSN 1471 0048 29 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Jaber M Robinson S W Missale C Caron M G 1996 Dopamine receptors and brain function Neuropharmacology 35 11 1503 1519 doi 10 1016 s0028 3908 96 00100 1 ISSN 0028 3908 PMID 9025098 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b Dahlstroem A Fuxe K 1964 EVIDENCE FOR THE EXISTENCE OF MONOAMINE CONTAINING NEURONS IN THE CENTRAL NERVOUS SYSTEM I DEMONSTRATION OF MONOAMINES IN THE CELL BODIES OF BRAIN STEM NEURONS Acta Physiologica Scandinavica Supplementum SUPPL 232 1 55 ISSN 0302 2994 PMID 14229500 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Schultz Wolfram 1 Temmuz 2007 Multiple Dopamine Functions at Different Time Courses Annual Review of Neuroscience Ingilizce 30 1 259 288 doi 10 1146 annurev neuro 28 061604 135722 ISSN 0147 006X 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b c d e f g Bjorklund Anders Dunnett Stephen B 1 Mayis 2007 Dopamine neuron systems in the brain an update Trends in Neurosciences Ingilizce 30 5 194 202 doi 10 1016 j tins 2007 03 006 ISSN 0166 2236 PMID 17408759 16 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Fadok Jonathan P Dickerson Tavis M K Palmiter Richard D 9 Eylul 2009 Dopamine Is Necessary for Cue Dependent Fear Conditioning Journal of Neuroscience Ingilizce 29 36 11089 11097 doi 10 1523 JNEUROSCI 1616 09 2009 ISSN 0270 6474 PMC 2759996 2 PMID 19741115 9 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Tang Wei Kochubey Olexiy Kintscher Michael Schneggenburger Ralf 13 Mayis 2020 A VTA to Basal Amygdala Dopamine Projection Contributes to Signal Salient Somatosensory Events during Fear Learning Journal of Neuroscience Ingilizce 40 20 3969 3980 doi 10 1523 JNEUROSCI 1796 19 2020 ISSN 0270 6474 PMC 7219297 2 PMID 32277045 9 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Jo Yong S Heymann Gabriel Zweifel Larry S 21 Kasim 2018 Dopamine Neurons Reflect the Uncertainty in Fear Generalization Neuron Ingilizce 100 4 916 925 e3 doi 10 1016 j neuron 2018 09 028 ISSN 0896 6273 PMC 6226002 2 PMID 30318411 KB1 bakim PMC bicimi link Paulus Walter Schomburg Eike D 1 Haziran 2006 Dopamine and the spinal cord in restless legs syndrome Does spinal cord physiology reveal a basis for augmentation Sleep Medicine Reviews Ingilizce 10 3 185 196 doi 10 1016 j smrv 2006 01 004 ISSN 1087 0792 7 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b c Ben Jonathan N Hnasko R Endocrine Reviews Oxford Academic doi 10 1210 er 22 6 724 3 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Fix James D 2008 Neuroanatomy 4th ed Philadelphia Wolters Kluwer Lippincott Williams amp Wilkins ISBN 978 0 7817 7245 7 OCLC 85817989 a b c d e Chakravarthy V S Joseph Denny Bapi Raju S 1 Eylul 2010 What do the basal ganglia do A modeling perspective Biological Cybernetics Ingilizce 103 3 237 253 doi 10 1007 s00422 010 0401 y ISSN 1432 0770 a b Floresco Stan B 3 Ocak 2015 The Nucleus Accumbens An Interface Between Cognition Emotion and Action Annual Review of Psychology Ingilizce 66 1 25 52 doi 10 1146 annurev psych 010213 115159 ISSN 0066 4308 5 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b Balleine Bernard W Dezfouli Amir Ito Makato Doya Kenji 1 Ekim 2015 Hierarchical control of goal directed action in the cortical basal ganglia network Current Opinion in Behavioral Sciences Neuroeconomics Ingilizce 5 1 7 doi 10 1016 j cobeha 2015 06 001 ISSN 2352 1546 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b Jankovic J 1 Nisan 2008 Parkinson s disease clinical features and diagnosis Journal of Neurology Neurosurgery amp Psychiatry Ingilizce 79 4 368 376 doi 10 1136 jnnp 2007 131045 ISSN 0022 3050 PMID 18344392 7 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Pattij Tommy Vanderschuren Louk J M J 1 Nisan 2008 The neuropharmacology of impulsive behaviour Trends in Pharmacological Sciences Ingilizce 29 4 192 199 doi 10 1016 j tips 2008 01 002 ISSN 0165 6147 PMID 18304658 10 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b c d e Schultz Wolfram 1 Temmuz 2015 Neuronal Reward and Decision Signals From Theories to Data Physiological Reviews 95 3 853 951 doi 10 1152 physrev 00023 2014 ISSN 0031 9333 PMC 4491543 2 PMID 26109341 3 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Robinson Terry E Berridge Kent C 1 Eylul 1993 The neural basis of drug craving An incentive sensitization theory of addiction Brain Research Reviews Ingilizce 18 3 247 291 doi 10 1016 0165 0173 93 90013 P ISSN 0165 0173 4 Subat 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Berridge Kent C Robinson Terry E Aldridge J Wayne 1 Subat 2009 Dissecting components of reward liking wanting and learning Current Opinion in Pharmacology Neurosciences Ingilizce 9 1 65 73 doi 10 1016 j coph 2008 12 014 ISSN 1471 4892 PMC 2756052 2 PMID 19162544 14 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link a b c d National Collaborating Centre for Chronic Conditions 2006 Parkinson s Disease National Clinical Guideline for Diagnosis and Management in Primary and Secondary Care Royal College of Physicians UK ISBN 9781860162831 OCLC 939595060 a b c Eisenhofer Graeme Kopin Irwin J Goldstein David S 1 Eylul 2004 Catecholamine Metabolism A Contemporary View with Implications for Physiology and Medicine Pharmacological Reviews Ingilizce 56 3 331 349 doi 10 1124 pr 56 3 1 ISSN 0031 6997 PMID 15317907 6 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Missale C Nash S R Robinson S W Jaber M Caron M G Ocak 1998 Dopamine receptors from structure to function Physiological Reviews 78 1 189 225 doi 10 1152 physrev 1998 78 1 189 ISSN 0031 9333 PMID 9457173 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b Pellicano Clelia Pontieri Francesco E Fanciulli Alessandra Buttarelli Francesca R The Dopaminergic System in Peripheral Blood Lymphocytes From Physiology to Pharmacology and Potential Applications to Neuropsychiatric Disorders Current Neuropharmacology Ingilizce 9 2 278 288 doi 10 2174 157015911795596612 PMC 3131719 2 PMID 22131937 6 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link a b Sarkar Chandrani Basu Biswarup Chakroborty Debanjan Dasgupta Partha Sarthi Basu Sujit 1 Mayis 2010 The immunoregulatory role of dopamine An update Brain Behavior and Immunity Ingilizce 24 4 525 528 doi 10 1016 j bbi 2009 10 015 ISSN 0889 1591 PMC 2856781 2 PMID 19896530 7 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Hussain Tahir Lokhandwala Mustafa F Subat 2002 Renal Dopamine Receptors and Hypertension Experimental Biology and Medicine Ingilizce 228 2 134 142 doi 10 1177 153537020322800202 ISSN 1535 3702 6 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Marcelo Roberto Choi Nicola Mart amp iacute S n Kouyoumdzian Natalia Luci a Rukavina Mikusic Mari a Cecilia Kravetz Mari In amp eacute A Ros amp oacute S N Marti Rodr amp iacute N guez Fermepin Belisario Enrique Ferna ndez 6 Mayis 2015 Renal dopaminergic system Pathophysiological implications and clinical perspectives World Journal of Nephrology Ingilizce 4 2 196 212 doi 10 5527 wjn v4 i2 196 PMC 4419129 2 PMID 25949933 8 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link a b c Rubi Blanca Maechler Pierre Aralik 2012 Minireview New Roles for Peripheral Dopamine on Metabolic Control and Tumor Growth Let s Seek the Balance Endocrinology 151 12 5570 5581 doi 10 1210 en 2010 0745 ISSN 0013 7227 Dobryakova Ekaterina Genova Helen M DeLuca John Wylie Glenn R 2015 The Dopamine Imbalance Hypothesis of Fatigue in Multiple Sclerosis and Other Neurological Disorders Frontiers in Neurology 6 doi 10 3389 fneur 2015 00052 ISSN 1664 2295 PMC 4357260 2 PMID 25814977 KB1 bakim PMC bicimi link Marino Franca Cosentino Marco Nisan 2016 Repurposing dopaminergic drugs for MS the evidence mounts Nature Reviews Neurology Ingilizce 12 4 191 192 doi 10 1038 nrneurol 2016 33 ISSN 1759 4766 8 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Parkinson s disease and movement disorders 5th ed Joseph Jankovic Eduardo Tolosa Philadelphia Lippincott Williams amp Wilkins 2007 ISBN 0 7817 7881 6 OCLC 70119702 Tuite Paul J Krawczewski Kimberly Nisan 2007 Parkinsonism A Review of Systems Approach to Diagnosis Seminars in Neurology Ingilizce 27 02 113 122 doi 10 1055 s 2007 971174 ISSN 0271 8235 16 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2022 Handbook of psychopharmacology Leslie L Iversen Susan D Iversen Solomon H Snyder New York Plenum Press 1975 1983 ISBN 978 1 4684 3171 1 OCLC 643778868 Mayo Clinic Ingilizce 14 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2022 Wu Jing Xiao Haifan Sun Hongjuan Zou Li Zhu Ling Qiang 1 Haziran 2012 Role of Dopamine Receptors in ADHD A Systematic Meta analysis Molecular Neurobiology Ingilizce 45 3 605 620 doi 10 1007 s12035 012 8278 5 ISSN 1559 1182 Berridge Craig W Devilbiss David M 15 Haziran 2011 Psychostimulants as Cognitive Enhancers The Prefrontal Cortex Catecholamines and Attention Deficit Hyperactivity Disorder Biological Psychiatry Ingilizce 69 12 e101 e111 doi 10 1016 j biopsych 2010 06 023 ISSN 0006 3223 PMC 3012746 2 PMID 20875636 KB1 bakim PMC bicimi link Cleveland Clinic 3 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2022 a b c Ghodse Hamid 11 Subat 2010 Ghodse s Drugs and Addictive Behaviour A Guide to Treatment Ingilizce Cambridge University Press ISBN 978 1 139 48567 8 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Siciliano Cody A Jones Sara R Agustos 2007 Cocaine Potency at the Dopamine Transporter Tracks Discrete Motivational States During Cocaine Self Administration Neuropsychopharmacology Ingilizce 42 9 1893 1904 doi 10 1038 npp 2017 24 ISSN 1740 634X PMC 5520781 2 PMID 28139678 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Heal David J Pierce David M 1 Eylul 2006 Methylphenidate and its Isomers CNS Drugs Ingilizce 20 9 713 738 doi 10 2165 00023210 200620090 00002 ISSN 1179 1934 a b Freye E 2009 Pharmacology and abuse of cocaine amphetamines ecstasy and related designer drugs a comprehensive review on their mode of action treatment of abuse and intoxication Dordrecht Springer ISBN 978 90 481 2448 0 OCLC 489218895 Miller Gregory M Ocak 2011 The emerging role of trace amine associated receptor 1 in the functional regulation of monoamine transporters and dopaminergic activity TAAR1 regulation of monoaminergic activity Journal of Neurochemistry Ingilizce 116 2 164 176 doi 10 1111 j 1471 4159 2010 07109 x PMC 3005101 2 PMID 21073468 6 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Kimko Hui C Cross James T Abernethy Darrell R 1 Aralik 1999 Pharmacokinetics and Clinical Effectiveness of Methylphenidate Clinical Pharmacokinetics Ingilizce 37 6 457 470 doi 10 2165 00003088 199937060 00002 ISSN 1179 1926 Mignot Emmanuel J M 1 Ekim 2012 A Practical Guide to the Therapy of Narcolepsy and Hypersomnia Syndromes Neurotherapeutics Ingilizce 9 4 739 752 doi 10 1007 s13311 012 0150 9 ISSN 1878 7479 PMC 3480574 2 PMID 23065655 KB1 bakim PMC bicimi link Nutt David J Lingford Hughes Anne Erritzoe David Stokes Paul R A Mayis 2015 The dopamine theory of addiction 40 years of highs and lows Nature Reviews Neuroscience Ingilizce 16 5 305 312 doi 10 1038 nrn3939 ISSN 1471 0048 10 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Sinha Rajita 1 Agustos 2013 The clinical neurobiology of drug craving Current Opinion in Neurobiology 23 4 Addiction Ingilizce 23 4 649 654 doi 10 1016 j conb 2013 05 001 ISSN 0959 4388 PMC 3735834 2 PMID 23764204 KB1 bakim PMC bicimi link a b Volkow N D Baler R D 1 Ocak 2014 Addiction science Uncovering neurobiological complexity Neuropharmacology NIDA 40th Anniversary Issue Ingilizce 76 235 249 doi 10 1016 j neuropharm 2013 05 007 ISSN 0028 3908 PMC 3818510 2 PMID 23688927 6 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Nestler Eric J 28 Aralik 2012 Transcriptional Mechanisms of Drug Addiction Ingilizce 10 3 136 143 doi 10 9758 cpn 2012 10 3 136 ISSN 1738 1088 PMC 3569166 2 PMID 23430970 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link a b c Healy David 2002 The creation of psychopharmacology Cambridge MA Harvard University Press ISBN 0 674 00619 4 OCLC 47625320 Laurence L Brunton Bjorn C Knollmann Randa Hilal Dandan Goodman amp Gilman s the Pharmacological Basis of Therapeutics 13e Ingilizce McGraw Hill Education LLC ss 55 417 9 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b c Schizophrenia Bulletin Oxford Academic doi 10 1093 schbul sbp006 PMC 2669582 2 PMID 19325164 3 Subat 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ekim 2022 KB1 bakim PMC bicimi link Horacek Jiri Bubenikova Valesova Vera Kopecek Milan Palenicek Tomas Dockery Colleen Mohr Pavel Hoschl Cyril 1 Mayis 2006 Mechanism of Action of Atypical Antipsychotic Drugs and the Neurobiology of Schizophrenia CNS Drugs Ingilizce 20 5 389 409 doi 10 2165 00023210 200620050 00004 ISSN 1179 1934 Psych Scene Hub Ingilizce 2 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ekim 2022 www mind org uk Ingilizce 16 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ekim 2022 National Institute of Mental Health NIMH Ingilizce 1 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ekim 2022 a b c Belujon Pauline Grace Anthony A 29 Haziran 2017 Dopamine System Dysregulation in Major Depressive Disorders International Journal of Neuropsychopharmacology 20 12 1036 1046 doi 10 1093 ijnp pyx056 ISSN 1461 1457 PMC 5716179 2 PMID 29106542 9 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Pary Raymond Scarff Jonathan R Jijakli Amal Tobias Carmelita Lippmann Steven Nisan 2015 A Review of Psychostimulants for Adults With Depression Federal Practitioner 32 Suppl 3 30S 37S ISSN 1078 4497 PMC 6375494 2 PMID 30766117 9 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Ekim 2022 www britannica com Ingilizce 13 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2022 www chemicalland21 com 20 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2022