Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Ağustos 2020) () ( |
Orta Çağ, tarihçiler tarafından 5. yüzyılın sonlarından 15. yüzyılın sonlarına kadar sürdüğü söylenen tarihî dönemi ifade eden kavramdır. Orta Çağ dönemine verilen bir diğer isim olan "Klasik Sonrası Dönem" terimi, "Klasik Antik Çağ" döneminin adından türetilmiş olsa da, daha geniş bir coğrafi tanıma sahiptir. Orta Çağ, tarihçiler tarafından ihtilaflar olmasıyla birlikte, genel olarak MS 500–1500 aralığındaki dönemi kapsamaktadır ve Antik Çağ (MÖ 3000–MS 500) ile modern zamanlar arasında ayrı bir dönem olarak görülmektedir.
Genel kabule göre Orta Çağ, MS 375 civarında gerçekleşen Kavimler Göçü veya y. 476'da Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşü ile başlamış ve 1453 yılında Osmanlılar tarafından İstanbul'un ele geçirilmesi ve Bizans İmparatorluğu'nun yıkılışı veya 1492'de Kristof Kolomb öncülüğünde Amerika kıtasının keşfedilmesiyle sona ermiştir. Ancak genel olarak Orta Çağ, 500 – 1500 yılları arasını kapsamaktadır.
Antik Çağ'ın en güçlü devletlerinden biri olan Roma İmparatorluğu'nun Doğu kanadı olan Bizans İmparatorluğu, Orta Çağ'ın sonlarına kadar varlığını sürdürdü. 7. yüzyıl başlarında, Orta Doğu'da, Muhammed önderliğinde yeni bir monoteist İbrahimî din olan İslam doğdu. Yeni inanç, Avrasya ve dünya tarihini köklü bir biçimde değiştirdi.Erken Müslüman fetihleri sonucunda Orta Doğu'nun tamamı, Kuzey Afrika, Batı Asya, Hint anakarası ve İber Yarımadası'nı kapsayan büyük ölçekte bir İslam İmparatorluğu ortaya çıktı. İslam dünyası, 8. yüzyılın ortalarından 15. yüzyıl sonlarına kadar bilimsel, teknolojik, sanat, kültür, askerî gibi pek çok alanda dünyanın en gelişmiş medeniyeti oldu. Bu bilgi birikimi, "İslam'ın Altın Çağı" olarak bilinen dönemi yaşattı.
Orta Çağ ayrıca; Haçlı Seferleri'nin başlangıcını, Mezoamerika'da medeniyetlerin gelişmesini ve etkileyici eserler inşa etmelerini, Hristiyan dünyasının 11. yüzyıl ortalarında ikili mezhep ayrılığına düşmesini, 13. yüzyıl başlarında Orta Asya'da başlayan Moğol istilalarını, Abbâsî Halifeliği'nin parçalanıp dünyanın farklı bölgelerinde farklı İslam devletlerinin ortaya çıkmasını, Batı Afrika'da Mali İmparatorluğu'nun yükselişini, 1299'da Batı Anadolu'da Osmanlı Beyliği'nin kuruluşunu ve Orta Doğu ticaret yolları vasıtasıyla Avrupa ve Asya medeniyetleri arasında ekonomik ve kültürel temasın sağlanmasını kapsamaktadır.
Kronoloji
Tarih | Olay |
---|---|
536 | Doğu Roma İmparatorluğu ordusu, Belisarius'un komutasında Roma'yı yeniden ele geçirerek Ostrogotları sürer. |
y. 550 | Güney Arabistan'daki Himyar Krallığı yıkılır. |
y. 570 | İslam dininin peygamberi Muhammed, Arabistan'ın Mekke şehrinde doğar. |
y. 610 | Muhammed, kendisine vahiy indiğini açıklar ve İslam dini ortaya çıkar. |
622 | Muhammed ve takipçileri Mekke'yi terk ederek Medine'ye yerleşir. |
632 | Peygamber Muhammed ölür ve İslam dini Arap Yarımadası'na egemen olur. |
637 | Müslümanların ordusu Kudüs'ü kuşatıp ele geçirir. |
762 | Abbasi halifesi Mansur, Bağdat'ı kurar ve İslam'ın Altın Çağı başlar. Bağdat, Müslüman alimlerin merkezi olur. |
793 | Viking savaşçıları, İngiltere'nin kuzeyindeki kutsal Lindisfarne adasındaki manastıra acımasız bir baskın düzenler. |
800 | Frankların kralı Şarlman, Roma'da imparatorluk tacı takar. |
825 | Harizmi, ondalık gösterimini Hindistan'dan İslam dünyasına tanıtır. |
1071 | Selçuklu Türkleri Malazgirt'te Bizans İmparatorluğu'nu mağlup eder ve Romen Diyojen'i esir alır. |
1096 | Kutsal Topraklar'ı Müslümanlardan geri almak için Haçlı Seferleri başlar. |
1099 | Hristiyan şövalyeler Kudüs'ü Müslümanların elinden alır. Filistin ve Suriye'de Haçlı devletleri kurulur. |
1120 | Kamboçya'da Hindu tapınağı Angkor Vat'ın inşası başlar. Angkor Vat, dünyanın en büyük dini yapısı haline gelir. |
1120 | Tapınak Şövalyeleri tarikatı kurulur. |
1187 | Müslüman lider Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü Hristiyanların elinden geri alır ve III. Haçlı Seferi başlar. |
y. 1200 | Peru'da, Cuzco Vadisi'nde İnka Uygarlığı ortaya çıkar. |
1206 | Moğol hükümdarı Temuçin, Cengiz Han unvanını alır ve Moğol istilaları başlar. |
1215 | İngiltere kralı John, Magna Carta anlaşmasını imzalar. |
y. 1250 | Aztekler, Meksika Vadisi'ne gelir. |
1258 | Bağdat'ın Moğollar tarafından yağmalanmasıyla Abbasi Halifeliği sona erer. |
1275 | Venedikli tüccar ve gezgin Marco Polo, Kubilay Han'ın sarayına ulaşır. |
1324 | Mali'nin varlıklı hükümdarı Mansa Musa, Mekke'ye hacca gider ve İslam, Batı Afrika'da yayılır. |
1347 | Veba salgını, İpek Yolu aracılığıyla Asya'dan Avrupa'ya taşınır. |
1453 | Konstantinopolis, II. Mehmed komutasındaki Osmanlı Türkleri tarafından fethedilir ve Bizans İmparatorluğu yıkılır. |
1492 | İtalyan kaşif Kristof Kolomb, Amerika kıtasına ulaşır. |
Geç Roma İmparatorluğu
Roma İmparatorluğu en geniş sınırlarına ikinci yüzyılda ulaştı. Bunu takip eden iki yüzyıl Roma İmparatorluğu'nun ağır ağır çöküşüne ve sınırlardaki kontrolü yitirmesine şahit oldu. 285’te imparator Diocletian imparatorluğu doğu ve batı olmak üzere ikiye bölmüştü. Bu doğu-batı ayrımı imparatorluğun başkentini Konstantinopolis’e taşıyan Konstantin döneminde de devam etti.
Roma İmparatorluğu'nun sınır komşuları daha güçlü hale geldiğinden, 4. yüzyılda imparatorluğun askerî harcamaları arttı. Daha önce ticaret ilişkileri içinde bulundukları kabileler imparatorluğun içine sızarak zenginliğinden yararlanmaya çalıştılar. Diocletian reformlarıyla vergi sistemini ve orduyu düzenledi ayrıca yönetimde güçlü bir bürokrasi oluşturdu. Bu reformlar imparatorluğa zaman kazandırdı ancak bu reformlar çok fazla para gerektirdi. Roma’nın düşen geliri imparatorluğu vergilere bağımlı kıldı. Gelecekte aksilikler Roma’nın zenginliğini ordusuna harcamasına neden olacaktı. Bu sınır genişletme döneminde ekonomik sorunlar kritik bir problem haline gelecekti. 378’deki Hadrianapolis (Edirne) Muharebesi yenilgisi Roma ordusuna çok fazla zarar verdi ve imparatorluğun batısını savunmasız bırakılmasına neden oldu. Batı da güçlü ordu olmaması ve imparator Konstantin’den herhangi bir kurtuluş vaadi gelmemesinden dolayı imparatorluğun batısı uzlaşma yoluna girdi.
Geleneksel tarihte ‘Barbar akınları’ olarak bilinen ‘Göç Dönemi’ oldukça anlaşılması güç ve aşamalı bir dönemdi. Bazı tarihçiler bu döneme ‘Karanlık Çağ’ adını verdi. Bu dönemdeki barbar kavimlerin bazıları Roma’nın klasik kültürünü inkâr ederken, bazıları ise tamamen kabullendi hatta göz dikti.Ostrogot lideri Thedoric bu kültürü kabullenen ve kendini Roma kültürünün mirasçısı olarak görenlere bir örnektir. Avarlar, Bulgarlar, Hunlar, Macarlar’ın yanında birçok Cermen kavim ve Slav halklar, Roma sınırlarına göç ettiler. Bazı gruplar Roma senatosu ya da imparatorunun onayıyla Roma sınırlarına yerleşti. Tarımsal arazi karşılığında bu kavimler Roma’ya askeri destek sundu. Diğer saldırılar küçük çaplı, yağmalama amaçlı saldırılardı. Bu saldırıların en bilineni 410'da Vizigotlar tarafından gerçekleştirilen ve Roma’nın yağmalanmasıyla sonuçlananıdır.
5. yüzyılda Roma’nın kurumları çökmeye başladı. Batı’nın son imparatoru Romulus Augustus 476'da barbar kral Odoacer tarafından tahttan indirildi. Doğu Roma İmparatorluğu (batının tamamen düşmesinden sonra Bizans İmparatorluğu) düzenini batıyı kendi kaderine terk ederek sağladı. Bizans imparatorlarının bu sınırlarda hak iddia etmesine rağmen barbar krallar kendilerini batının imparatoru olarak görmeye başladı. Bundan sonraki üç yüzyıl boyunca batının yasal bir imparatoru olmayacaktı. Bunun yerine barbar desteği sağlayan krallar tarafından yönetildi. Bazı krallar sadece vekillik alarak kral unvanıyla yönetirken bazıları kendi isimleriyle yönetti. 5. yüzyıl boyunca şehirler düşmeye başladı ve güçlendirilen duvarlarla korunmaya çalışıldı. İmparatorluğun batısı altyapısal olarak çöküşler yaşadı ve merkez yönetim tarafından müdahale edilmedi. Şehirlerde yapılan savaş arabası yarışları, yolların düzenlenmesi, su kemerleri gibi düzenlemeleri genellikle piskoposlar tarafından yapıldı. Hippo piskoposu Augustinus yönetici gibi davranan piskoposların bir örneğidir.
Zaman çizelgesi
Erken Dönem Orta Çağ
8. yüzyılda Roma merkezi otoritesini kaybetmiş, kırsallaşmış ve büyük güç olma özelliğini kaybetmişti. 5’inci ve 8’inci yüzyıllar arasında Roma merkezi yönetiminin bıraktığı boşluğu yeni halklar ve güçlü bireysel hareketler doldurdu. Cermen kabileleri imparatorluğun eski sınırlarında bölgesel egemenlikler kurdular. Bu kabileler İtalya’da Ostrogotlar, İspanya’da Vizigotlar, Gaul’de (Fransa) Franklar, Britanya’da Anglo-Saxonlar ve Kuzey Afrika’da Vandallar'dır. Roma’nın gücünü kaybetmesinin sosyal etkilerinin anlaşılması güçtür. Şehirler ve tüccarlar güvenli ticaretin ekonomik yararlarından mahrum kaldılar ve imparatorluğun entelektüel gelişimi kültürel ve eğitimsel birliğin olmamasından dolayı olumsuz etkilendi.
Roma sosyal yapısının bozulması dramatiktir. Ticaret yapmak ve şehirlerarası ulaşım eskisi kadar güvenli olmadığından ticarette ve üretimde düşüş görüldü. Uzun mesafeli ticarete dayanan sanayiler; örneğin çanak-çömlek ticareti kısa sürede ortadan kalktı.
7 ve 8. yüzyıllarda Müslümanların İspanya, Kuzey Afrika, Mısır, Pers İmparatorluğu, Portekiz, Suriye ve Akdeniz’in diğer kısımlarını ele geçirmesiyle deniz ticaretlerini arttırdı.
Beceriksiz yöneticilerin üstünkörü çalışmaları kütüphane, umumi banyo, meydan ve eğitim kurumları kurmak için yeterli değildi. Yeni yapılar eskilerinden çok daha küçük ve gösterişsizdi. Şehir duvarları ardındaki Romalı mülk sahipleri büyük değişikliklere sıcak bakmıyorlardı ve kolayca topraklarını bırakıp başka bir yere hareket etmek istemiyorlardı. Bazılarının elinden malları alındı ve Bizans sınırlarına kaçtılar, diğerleri ise yeni yöneticileriyle iyi ilişkiler geliştirmeye çalıştılar. İspanya ve İtalya gibi yerlerde Roma yasalarının ve inançlarının sürdürülmesi gerektiğine inanıldı. Diğer nüfusun yoğun olduğu bölgelerdekiler yeni giyinme şekilleri, yeni bir dil ve yeni gelenek ihtiyacı duydular.
Katolik Kilisesi’nin kültürel açıdan birleştirici bir etkisi vardı. Katolikler tarafından nüfuslanmış bazı bölgeler Aryan yöneticiler tarafından işgal edildi. Frankların lideri I. Clovis Aryanizme karşı Katolikliği seçen liderlerden biridir. I. Clovis’in Katolikliği benimsemesi Gaul’deki Frank kabileleri açısından bir dönüm noktasıdır. Piskoposlar aldıkları eğitimden dolayı Orta Çağ toplumunun merkezindeydi. Sonuç olarak yönetimde önemli rol oynadılar. Ancak Batı Avrupa’nın merkezinin dışında kalan bazı bölgeler Hristiyanlık ya da klâsik Roma geleneğinden hiç etkilenmeden kaldılar. Avarlar ve Vikingler gibi savaşçı toplumlar Batı Avrupa’da yeni doğmakta olan toplumlar için hâlâ tehlike oluşturuyordu.
Erken Dönem Orta Çağı monastizmin doğuşuna da tanık oldu. Toplumdan ayrılıp ruhani hayata yönelmek kişilerin tercihiyken, Avrupa monastizmi şeklini Mısır ve Suriye’de meydana çıkan gelenek ve ideolojilerden aldı. Monastizmin ruhani uygulamalara yaklaşımına dendi ve öncülüğünü 4. yüzyılda Aziz Pachomius yaptı. Monastik düşünce Mısır’dan Avrupa’ya 5. yüzyılda hiyeroglif edebiyatla yayıldı. 6. yüzyılda Aziz benedictus monastismizn belirleyici kurallarını idare ve dinî âyinler hakkında detaylı bir şekilde yazdı. Orta Çağ'da manastırlar ve keşişler dini ve politik konularda derin etkiye sahipti, mesela zengin ailelerin toprak güvencesi, yeni fethedilen yerlerde kraliyet propagandası ve eğitim gibi konularda çok etkiliydiler.
Romanesk sanatın doğuşu olan 8. yüzyıla kadar İtalya dışında taş binalara ilgi yoktu. Roma’daki bina malzemeleri, bu türde eserler yapmak için çalındı. Roma ve Bizans etkisi baskın kalsa da Keltik ve Cermen barbar kavimlerin mimari şekilleri Hristiyan sanatıyla birleştirildi. Batı Avrupa’da yüksek kalitede mücevherler ve dini sanat eserleri yapıldı. Charlamagne ve diğer krallar dini sanat eserlerinin yapılmasına büyük destek verdiler. Bu dönemdeki bazı sanat eserlerinde altın gümüş ve değerli pigmentler kullanılarak İncil’den öyküler anlatılmaya çalışıldı.
Karolenjler
Fransa’nın Gaul bölgesinde iki yeni güç ortaya çıktı; Avusturasya ve Neustrasya. Bu krallıklar efsanevi kralları ’den sonra üç yüzyıl boyunca Merovenj Hanedanından gelen krallar tarafından yönetildi. Merovenj ailesi dönem dönem aile bireyleri arasında anlaşmazlıklar çıkan bir aileydi. Merovenj tahtına geçme kuralı kan bağıydı. Ancak 7. yüzyılda Austrasian ailesi güç kazandı ve Merovenjler geleneksel figür olarak korundu. Merovenjler Baltık üzerinden Avrupayla ticaret ilişkilerinde bulundu. Merovenj kültürü ‘Romanlaştırılmış’ olarak tanımlanabilir, örneğin Roma paralarındaki yönetici sembollerine, piskoposluğa ve manastırlara çok önem verdiler. Bazıları Merovenjlerin Bizans’la ilişki içinde olduğunu düşündü. Ancak Merovenjler seçkin kişilerin ölülerini toprak mezarlara gömdüler ve nesillerini hayvan figürleriyle işaretlediler.
7. yüzyıl Austrasia ve Neustria arasında iç savaşların yaşandığı bir dönemdir. Bazı aile büyükleri bu savaş ortamından yararlandı. Örneğin bu durumdan yararlanarak kendini Merovingian Sarayı’nın başkanı ilan etti ve büyük zenginlik ve destek elde etti. Kendi soyundan gelen diğer nesiller de onun bu konumundan yararlandı ve sarayda danışmanlık ve vekillik gibi görevlere geldiler. Hanedanlık 732’de Charles Martel’in Müslümanları yenmesiyle yeni bir yön aldı. Karolenj hanedanlığı III. Pepin önderliğinde 753'te Austrasia ve Neustrialar’ın yönetimlerini ele geçirdi. Çağdaş kayıtlara göre Pepin bu darbe için gücünü Papa’dan aldı. Pepin’in darbesi Morevenjlerin beceriksiz ve zalim yöneticiler olduğu yolunda yapılan propagandalarla kuvvetlendirildi ve Charles Martel’in başarıları ve ailesinin dindarlığı yüceltilerek öyküleştirildi. 783’te Pepin öldüğünde imparatorluğu oğulları Karl ve Carloman’ın ellerine bıraktı. Carloman doğal nedenlerle öldükten sonra Karl Carloman’ın küçük oğlunun tahta geçmesini engelledi ve kendini birleşmiş Austrasia ve Neustria krallıklarının imparatoru ilan etti. Karl çağdaşları tarafından ‘Büyük Karl’ ya da Şarlman olarak bilindi. 774’te başlayan sistemli toprak genişlemesi Avrupa’yı büyük oranda bir araya getirdi. 800’den sonraki savaşlarda birçok soylu müttefik edinerek geniş toprakları yönetti. Orta Çağ’ın soylularının çoğu köklerini bu genişleme sürecinde ortaya çıkan Karolenj hanedanlığına dayandırmak istedi.
Şarlman’in 800 yılının yılbaşı günü taç giyme töreni, 476’dan beri mevcut olan güç boşluğunu doldurduğu için Orta Çağ tarihinin dönüm noktası olarak bilinir. Bu tören Şarlman’nin liderliğinde de değişikliğe yol açtı. İmparatorluğun otoritesini görmüş olan din adamlarını sistematik bir şekilde etrafında toplandı ve imparatorluğun en uç yerlerine otoritesini ulaştırdı. Ayrıca kendi sınırları içindeki kiliselerde değişmez ayin düzenini bir kenara iterek değişiklikler yapmaya çalıştı.
Karolenj Rönesansı
Şarlman’nin Aachen’deki sarayı kültürün yeniden doğuş merkeziydi ve ‘Karolenj Rönesansı’ olarak da bilinir. Bu dönemde okur-yazarlık oranında artış görüldü, sanatta, mimaride, hukukta ve dini eserlerde gelişmeler görülür. Klasik Latin edebiyatı almış olan İngiliz keşiş Alcuin, Aachen’a davet edildi. Bu Latin kültürüne dönüş Orta Çağ Latin gelişmeleri için önemli bir basamaktır. Bu dönemde bütün Avrupa’da iletişimi kolaylaştıran bir yazı düzeni kullanıldı. Almanya’da Karolenj hanedanlığının düşmesi ve Anglosaksonlar’ın güç sahibi olmasını izledi.
Orta Çağ’ın Zirve Dönemi
Orta Çağ’ın Zirve Dönemi, tarihçiler tarafından 11. ve 13. yüzyıllar arasında Avrupa’nın şehirleşme süreci, askeri gelişme ve düşünsel etkinliklerin canlandığı dönem olarak tanımlanır. Bu canlanma yağmacı İskandinavya’nın ve Macarlar’ın Hristiyanlığı kabullenmesiyle ivme kazandı. Bu dönemde Avrupa’nın nüfusu büyük miktarda artış göstermiştir. Nüfus şehirlerde yoğunlaştı ve buradaki insanlar uzaklardaki tarım alanlarını işgal etmeye çalıştılar. Antik şehirler Akdeniz kıyısında toplandı. 1200’de gelişmekte olan merkez şehirler yollar ve nehirlerle birbirlerine bağlı ve kıtanın ortasında bulunuyorlardı. Bu dönemin sonunda Paris’in nüfusu yaklaşık olarak 200.000’di. İtalya’nın merkezi, kuzeyi ve Flandra’da özerk yönetimli şehirlerin ortaya çıkması ekonomik hareketlenmeye, yeni dini ve ticari kurumların ortaya çıkmasına neden oldu. Baltık kıyısındaki ticaret şehirleri Hansa Birliği olarak bilinen anlaşmayı yaptılar ve bu antlaşmada Venedik, Ceneviz ve Pisa gibi İtalyan şehir-devletleri yer aldı ve ticaret alanlarını Akdeniz boyunca genişlettiler. Bu dönem Fransa, İngiltere ve İspanya kralları için şekillenme dönemiydi; güçlerini pekiştirdiler ve yönetimi kolaylaştıracak yeni kurumlar kurdular. Laik krallardan bağımsızlık fikrini oluşturan , Hristiyan dünyasında laik bir hâkimiyet kurdu. Tarihçilerin dedikleri düşünce 13. yüzyılda, III. Innocent’in papalığı döneminde en yüksek noktasına ulaştı. Kuzey Haçlı Seferleri, Baltık ve Finlerdeki pagan bölgelerdeki Hristiyan krallıklardaki ve askeri düzendeki gelişmeler Avrupa’daki birçok yerli halkı asimile olmaya zorladı. Moğol istilaları dışında barbar saldırıları durdu.
Roma Dönemi Sonrası Krallıklar
Roma sonrası dünyada, Roma kültürünün istilacı kavimlerin gelenekleriyle kaynaşması ayrıntılı bir şekilde belgelenmiştir. Özgür erkek kabile üyelerine siyasi konularda Roma devletinde yaygın olandan daha fazla söz hakkı tanıyan yerel yönetim meclisleri, yasama ve yargı organlarına dönüşmüştür. Romalılar ve istilacılar tarafından bırakılan maddi eserler genellikle birbirlerine benzer ve kabile eşyaları genellikle Roma eşyaları örnek alınarak yapılmışlardır. Yeni krallıkların bilimsel ve yazılı kültürünün büyük bir kısmı Roma entelektüel geleneklerine dayanıyordu.
Haçlı Seferleri
Haçlı Seferleri Kudüs’ü Müslüman kontrolünden kurtarmak için yapılan donanımlı seferlerdir. Kudüs 7. yüzyılda, Yakın Doğu, Kuzey Afrika ve Anadolu’yla birlikte Müslüman kontrolü altına girmişti. Birinci Haçlı Seferi, Bizans imparatoru I. Aleksios'a yardım etmesini istemesi nedeniyle, bunu sağlamak için 1095 yılında Papa II. Urbanus’un Clermont Konseyi’nde verdiği vaazla başladı. Urbanus Haçlı seferlerine katılan Hristiyanların günahlarının daha bu dünyada iken bağışlanacağını ve kutsal Kudüs’e yerleşme imkanları olacağını vadetti. Bu arzuyla Avrupa toplumunun her sınıfından binlerce insan bu amaçla harekete geçti ve uzun, serüvenli ve çok çarpışmalı geçen bir kara yolculuğu sonunda 1099'da Kudüs ve diğer bölgeler ele geçirildi. Hareket ilk desteğini Franklardan aldı; Arapların Haçlı Seferlerine "Franj" demesi bu yüzdendir.Bu bölgede çok küçük bir azınlık olmalarına rağmen, Haçlılar işgallerini pekiştirmek için Haçlı devletleri kurdular, bunlar ; Kudüs Krallığı, Urfa Kontluğu, Antakya Prensliği, Trablus Kontluğu’dur. 13. yüzyılda bu şehirler arasında ve etrafındaki Müslüman şehirleri arasında birçok anlaşmazlık çıktı. Haçlı Seferleri’nin temel amacı kurulan bu şehirlerle kaybedilen yerleri geri almaktı. Tapınak Şövalyeleri bu amaçta destek sağlanması için oluşturulmuş birliklerdir.
Orta Çağ'ın büyük bir döneminde 8. yüzyıldan itibaren Avrupa’nın büyük bir kısmı olan güneyi Müslümanlar eline geçmişti ve Avrupa'nın politik etkisi dışında kalmıştı. 11. yüzyıldan başlayarak ta 15. yüzyıllara kadar Avrupa içinde yapılan Hristiyan hücumları ve Haçlı Seferleri ile Hristiyanlar Müslümanların egemenliği altındaki Güney Fransa, İspanya, Portekiz ve Güney İtalya’daki tüm toprakları geri aldılar. Buna karşılık Müslümanlar geri saldırıları ile Asya’daki Haçlıların fethettikleri tüm toprakları geri aldılar. Bu dönemde Bizans İmparatorluğu çöküşe geçmişti. 1071'de Malazgirt Savaşı’ndan sonra imparatorluk ciddi anlamda çöküş ve yenilenme sürecine girdi. Dördüncü Haçlı Seferi’nde 1204'te Konstantinopolis’in Haçlı Frankların eline geçmesi çöküşü iyice açığa çıkardı. Konstantinopolis’in Bizanslılarca 1261'de geri alınmasına rağmen devlet artık sadece ismen bir imparatorluk olmuştu ve Bizans devleti 1453’e kadar ayakta kaldı.
Bilim ve teknoloji
Erken Dönem Orta Çağ ve İslam’ın Altın Çağı’nda, İslam felsefesi, bilimi ve teknolojisi Batı Avrupa’dan çok daha fazla gelişmişti. İslam âlimleri eski gelenekleri incelediler ve kendilerinin yeni buluşlarını, yeniliklerini de ekleyerek yeni bir kültür oluşturdular. Roma rakamlarının yerini onluk sisteme dayalı numara sisteminin alması ve cebir matematiksel işlemlerde kolaylık sağladı. Diğer bir sonuç ise Latince konuşan toplumların geçişte kaybolan felsefe ve edebiyata ulaşmasıdır. 12. yüzyıldaki Latince çeviriler Aristoteles’in felsefesine ve 12. yüzyılın Rönesansı olarak bilinen İslam bilimsel gelişmelerine olan tutkuyu besledi. Ticaret yollarının eskiden olduğu gibi güvenli hale gelmesi ve düzenli ekonomik gelişme, ticaretin gelişmesine zemin hazırladı. Avrupa’nın belli başlı şehirlerinde üniversiteler kurulduğunda, 11. yüzyılın katedral okulları ve manastırlar eğitimin ana kaynağıydı. Eğitim daha geniş kitlelere ulaşabildi, sanatta müzikte ve dini eserlerde gözle görülür gelişmeler görüldü. Avrupa’da görkemli katedraller inşa edildi, ilk önce Romanesk ve daha sonra daha dekoratif olan Gotik mimari kullanıldı.
12 ve 13. yüzyılda Avrupa’da köklü icatlar, yenilikler, geleneksel üretim şekillerinde ve ekonomide köklü değişiklikler görülür. Bu dönem top, gözlük ve artezyenin icadı gibi teknolojik gelişmelerin görüldüğü ve doğudan barut, ipek, pusula gibi yeniliklerin alındığı dönemdir. Ayrıca gemicilik ve saat yapımında büyük gelişmeler görülür ve bu gelişmeler ‘Coğrafi Keşifler’e zemin hazırlamıştır. Birçok sayıda tıp, bilim konularındaki Arapça ve Yunanca eser çevrilmiş ve Avrupa’ya dağıtılmıştır. Özellikle Aristoteles yeni düzenlenen üniversitelerin kurulması aşamasında gerçekçi ve mantıksal yaklaşımı nedeniyle büyük önem kazanmıştır.
Din Alanında Değişiklikler
11. yüzyılda seçkinler keşişlerin iyi bir dini temel kurmak için keşişlerin kendi kurallarına uymadıklarını düşündüğünden önem kazandı. Bu dönemde keşişlerin dua edenleri Tanrı’ya ulaştırarak dünyayı daha iyi bir yer haline getirdikleri için çok faydalı bir iş yaptığına inanılıyordu. Ancak eğer keşişler erdemli kişiler değilse bu vakit boşa gitmiş olacaktı. Bu korkudan dolayı 909’da Macon’da Cluny Manastır’ı kuruldu. Bu reformlaştırılmış manastır kısa zamanda katılığıyla ün saldı. Cluny daha kaliteli bir ruhani düzen oluşturmak için kendi başrahibini kendi seçti ve ekonomik ve politik açıdan bağımsızlığı sağlamak için Papa’nın koruması altına girdi. Kötü manastır kanunların karşı pratik bir çözüm üretti ve 11. yüzyılda Cluny’nin başrahipleri imparatorluğun politik işlerinde fikir bildirmeye, Fransa ve İtalya’daki manastırları düzenlemeye çağrıldı.
Monastik reformlar laik kiliseleri de etkiledi. 1049’da IX. Leo’nun Papalığa atanması önemli bir sorun oluşturdu. Bu sürtüşme bazı piskoposların atanması hakkındaydı ve Papa VII. Gregorius, IV. Heinrich ve Kutsal Roma İmparatoru arasında geçti. Daha sonra atama, rahiplerin evlenmesi ve dinsel unvanların satılmasını kapsayan ideolojik bir savaş haline geldi. İmparator Kilise’nin korunmasını kendinin en önemli hakkı ve sorumluluğu olduğunu düşündü. Buna karşılık Papa kilisenin yerel hükümdarlardan bağımsız olması gerektiğini savundu. Bu savaş ortamı IV. Heinrich’in 1085’te Roma’yı ziyaret etmesi ve birkaç ay sonra da Papa’nın ölmesiyle son buldu ancak problem çözülmeden kaldı.Bu anlaşmazlık papalık monarşisinin otoritelerden bağımsız geliştiğini gösterir. Bu olay ayrıca Cermen prenslerinin Cermen İmparatoruna karşı güçlenmesinin sonucudur.
Bu dönem büyük dini hareketlerin olduğu dönemdir. Daha önce bahsedilen Haçlı Seferleri’nin etkisi inkâr edilemez. Aynı şekilde monastik reform seçkinleri ve keşişleri etkileyen bir olaydır. Diğer gruplar dini yaşamı yenide şekillendirmeye çalıştılar. Geniş topraklara sahip seçkinler yeni kiliseler yapılmasını finanse ederek Kilise’nin günlük yaşamdaki etkisini arttırdılar. Katedral yasaları monastik kuralları benimsedi. İşçi sınıfı ve toplumun alt tabaka insanları Havariler gibi yaşamaya son verdiler ve dinin belirlenmiş doktrinleri konusunda yeni fikirler ortaya oydular. 12. yüzyılda papalığın Kilise’yi yenileme çabalarının sıradan insanları etkilediği inkar edilemese de insanların da onları etkilediği kolayca görülebilir. Waldensian ve Humiliati gibi yeni dini gruplar monastik manastırı kabullenmediği için kınandılar.
Cluny Reformu
10. yüzyılda büyük bir yaratıcı reform hareketi başladı. Bunun merkezinde manastır ideallerinin yeniden canlandırılması vardı. Birkaç asilzade, dejenere olan manastırcılığı kökenlerine döndürmeyi ve Benedikt'in 'KURAL'ına uymayı amaçlayan yeni manastırlar oluşturdu. Bunların çoğu, Karolenjler'in eski merkezi topraklarındaydı ve reform fikri buradan dışarı doğru yayılmaya başladı. Bu manastırların en tanınmışı Burgondiya'daki Cluny Manastırı'ydı. 910 yılında kurulan bu manastır, neredeyse iki buçuk asır boyuna kilise reformunun itici gücü oldu. 12. yüzyıl ortalarında gücünün doruğunda iken bazıları Filistin gibi uzak yerlerdeki üç yüzden fazla manastırı yönlendirme için Cluny'ye bakıyorlardı. Çünkü bu manastır Roma'daki Aziz Peter'den sonra Batı Hristiyanlığının en büyük kilisesine sahipti.
Geç Dönem Orta Çağ
Geç Dönem Orta Çağ felaketler ve zorluklar dönemiydi. Bu dönemde iklim tarihçilerinin de ortaya koyduğu gibi tarım iklim değişiminden oldukça etkilendi ve 1315-1317 yılları arasında kıtlığa neden oldu. Bakteriyel hastalık olan ‘veba’ iyi beslenemeyen nüfusa söndürülemeyen bir ateş gibi yayıldı ve 14. yüzyıldaki nüfusun neredeyse dörtte üçünü hatta bazı bölgelerde yarısını öldürdü. Büyük miktarda toprak terk edildi ve buradaki ürünler işlenmeden kaldı. İşçi sayısında azalma sonucunda işçilerin maaşı arttı ve toprak sahipleri işçileri topraklarında çalışmaya ikna etmeye çalıştı. Ayrıca işçiler de daha çok kazanç hak ettiklerini savunarak isyan ettiler. Bu kriz dönemi aksine Erken Modern Çağlar’a zemin hazırlayan yaratıcı sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelere şahit oldu. Bu dönem Katolik kilisesinin de kendi içinde bölünmeye başladığı dönemdir. Bu bölünme döneminde Kilise üç farklı papa tarafından aynı zamanda yönetildi. Kilise papalığın otoritesini yitirdi ve ulusal kiliselerin oluşmasına neden oldu. Roma İmparatorluğunun son düşüşü Konstantinopolis’in 1453’te Osmanlı Türkleri egemenliği altına girmesidir. Bu olay Avrupa’nın ekonomisi, kültürü ve dininde büyük etkiye sahiptir.
Kültür
Mutfaktakiler
Orta Çağ mutfağı, 5. ve 16. yüzyıl Avrupa kültürlerinin besinlerine, yeme alışkanlıklarına ve yemek pişirme yöntemlerine verilen genel addır. Bu dönem boyunca beslenme düzeni ve pişirme yöntemleri Avrupa genelinde değişimlere uğramış ve tüm bu değişiklikler Avrupa'nın modern mutfak kültürünün temelini oluşturmuştur.
Bu dönemde ekmek tüm Avrupa'da ana besin ögesi olarak kullanılır, tüketimde bunu yulaf lapası ve makarna gibi tahıldan yapılmış yemekler izlerdi. Et ise sebze ve tahıllardan daha pahalı ve seçkin bir yiyecekti. Çeşni olarak en çok kullanılan ürünler şarap, koruk suyu ve sirkeydi. Yemekleri tatlandırmak için almaya gücü yetenler en sık bal ve şekere başvururdu. Et türlerinde en çok tercih edilenler tavuk ve domuz eti olur, toprak işlemede büyük öneme sahip olan büyükbaş hayvanların etleri ise her zaman daha az kullanılırdı. Kuzey Avrupa toplumları et gereksinimini büyük ölçüde morina ve ringa balıkları ile sağlar, bunun yanında diğer tatlı ve tuzlu su balıkları da yaygın biçimde tüketilirdi. Bademin hem acı hem de tatlısı yemeklerde garnitür olarak kullanılır ya da öğütülerek çorba ve yahnilere kıvam vermek için serpilirdi. Badem sütü, oruç ve paskalya perhizleri boyunca hayvan sütüne alternatif olarak içilen bir içecekti.
Bu dönemlerde yavaş ulaşım ve yetersiz saklama koşulları pek çok yiyeceğin uzun mesafeli ticaretini engelliyordu. Birçok yerde sadece varlıklı kişilerin, genellikle de soylu takımının baharat ve otlar gibi pahalı ürünleri getirmeye gücü yetiyordu. Bu nedenle zenginlerin ve soyluların mutfakları, yabancı kültürlerden etkilenmeye daha açık olmuştur. Toplumda bulunan her sınıfın bir üst sınıfı taklit etmesi sonucu, uluslararası ticaretle ve savaşlarla edinilen yeni alışkanlıklar zamanla yoksullar arasında da yaygınlaşmıştır.
Açlık ve kıtlığın olağan hâle geldiği ve toplumdaki sınıf ayrılıklarının en ağır biçimde hissedildiği bu dönemlerde yiyecekler, sosyal statünün en önemli göstergelerinden biri olmuştur. Piyasada güçlükle bulunmalarının yanı sıra lüks gıdaların tüketimi yasalarca da toplumun kimi sınıflarına yasaklanmış ve soylular sınıfına mensup olmayan sonradan görmelerin ("nouveau riche") göze çarpan tüketimine bir sınır getirilmiştir. Ayrıca, kişinin yediği yemekle iş gücünün arasında kutsal ya da doğal bir bağ olduğu inancı yaygın olduğu için, yasalar, çalışan sınıfın yiyeceklerinin daha az inceltilmiş olması koşulunu getirmiştir. Bu nedenle, o dönemde beden gücü ile çalışan sınıfın yemekleri daha iri parçalı ve daha ucuzdur. Aynı dönemde tıp alanında da hekimler pahalı tonikleri, egzotik baharatları soylu kesimin hastalarına tavsiye ederken, daha kokulu, düşük kaliteli otları alt sınıflara önerirlerdi.
Kaynakça
- Özel
- ^ . dergipark.org.tr. 15 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2023.
- ^ . Evrim Ağacı. 1 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2023.
- ^ . www.britannica.com (İngilizce). 17 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2023.
- ^ a b c Tarih Kitabı (The History Book), Alfa Yayınları, 3. baskı, 2021. (sayfa: 74-75)
- ^ Weller, R. Charles (6 Kasım 2017). 21st-Century Narratives of World History: Global and Multidisciplinary Perspectives (İngilizce). Springer. ISBN . 20 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Eylül 2022.
- ^ Hines, John; Nielsen, Karen Høilund; Siegmund, Frank (1999). The Pace of Change: Studies in Early-medieval Chronology (İngilizce). Oxbow Books. ISBN . 26 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Nisan 2023.
- ^ . Habertürk. 14 Mart 2023. 26 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2023.
- ^ Kaegi, Walter E.; Kaegi, Walter Emil (30 Mart 1995). Byzantium and the Early Islamic Conquests (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN . 26 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mart 2023.
- ^ Donner, Fred M. (14 Temmuz 2014). The Early Islamic Conquests (İngilizce). Princeton University Press. ISBN . 26 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mart 2023.
- ^ . www.britannica.com (İngilizce). 17 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2023.
- ^ Tansey, et al. Gardner's Art Through the Ages p. 242
- ^ Stalley Early Medieval Architecture p. 73
- ^ Wickham, Chris (28 Ocak 2010). The Inheritance of Rome. The Penguin History of Europe (İngilizce). Penguin Books. ss. 98-101. 10 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Şubat 2024.
- ^ Roger Collins (1991). Early Medieval Europe, 300-1000 (İngilizce). Red Globe Press. ss. 99-100. 5 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Temmuz 2010.
- ^ Miri Rubin (1 Aralık 2014). The Middle Ages: A Very Short Introduction. Very Short Introductions. (İngilizce). Oxford University Press. ss. 11-13. 11 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2014.
- ^ Kısa Dünya Tarihi-J.M.ROBERTS
- Genel
- Agibalova, Ye.; Donskoy, G. (2017). Ortaçağ Tarihi. Yordam Kitap. ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Orta Cag haber gazete kitap akademik JSTOR Agustos 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Orta Cag tarihciler tarafindan 5 yuzyilin sonlarindan 15 yuzyilin sonlarina kadar surdugu soylenen tarihi donemi ifade eden kavramdir Orta Cag donemine verilen bir diger isim olan Klasik Sonrasi Donem terimi Klasik Antik Cag doneminin adindan turetilmis olsa da daha genis bir cografi tanima sahiptir Orta Cag tarihciler tarafindan ihtilaflar olmasiyla birlikte genel olarak MS 500 1500 araligindaki donemi kapsamaktadir ve Antik Cag MO 3000 MS 500 ile modern zamanlar arasinda ayri bir donem olarak gorulmektedir Orta Cag 5 yuzyil 15 yuzyil I JustinianusIslam in yayilis haritasi 622 750 Islam in Altin CagiHacli SeferleriMogol istilalariIstanbul un Fethi Genel kabule gore Orta Cag MS 375 civarinda gerceklesen Kavimler Gocu veya y 476 da Bati Roma Imparatorlugu nun cokusu ile baslamis ve 1453 yilinda Osmanlilar tarafindan Istanbul un ele gecirilmesi ve Bizans Imparatorlugu nun yikilisi veya 1492 de Kristof Kolomb onculugunde Amerika kitasinin kesfedilmesiyle sona ermistir Ancak genel olarak Orta Cag 500 1500 yillari arasini kapsamaktadir Antik Cag in en guclu devletlerinden biri olan Roma Imparatorlugu nun Dogu kanadi olan Bizans Imparatorlugu Orta Cag in sonlarina kadar varligini surdurdu 7 yuzyil baslarinda Orta Dogu da Muhammed onderliginde yeni bir monoteist Ibrahimi din olan Islam dogdu Yeni inanc Avrasya ve dunya tarihini koklu bir bicimde degistirdi Erken Musluman fetihleri sonucunda Orta Dogu nun tamami Kuzey Afrika Bati Asya Hint anakarasi ve Iber Yarimadasi ni kapsayan buyuk olcekte bir Islam Imparatorlugu ortaya cikti Islam dunyasi 8 yuzyilin ortalarindan 15 yuzyil sonlarina kadar bilimsel teknolojik sanat kultur askeri gibi pek cok alanda dunyanin en gelismis medeniyeti oldu Bu bilgi birikimi Islam in Altin Cagi olarak bilinen donemi yasatti Orta Cag ayrica Hacli Seferleri nin baslangicini Mezoamerika da medeniyetlerin gelismesini ve etkileyici eserler insa etmelerini Hristiyan dunyasinin 11 yuzyil ortalarinda ikili mezhep ayriligina dusmesini 13 yuzyil baslarinda Orta Asya da baslayan Mogol istilalarini Abbasi Halifeligi nin parcalanip dunyanin farkli bolgelerinde farkli Islam devletlerinin ortaya cikmasini Bati Afrika da Mali Imparatorlugu nun yukselisini 1299 da Bati Anadolu da Osmanli Beyligi nin kurulusunu ve Orta Dogu ticaret yollari vasitasiyla Avrupa ve Asya medeniyetleri arasinda ekonomik ve kulturel temasin saglanmasini kapsamaktadir KronolojiTarih Olay536 Dogu Roma Imparatorlugu ordusu Belisarius un komutasinda Roma yi yeniden ele gecirerek Ostrogotlari surer y 550 Guney Arabistan daki Himyar Kralligi yikilir y 570 Islam dininin peygamberi Muhammed Arabistan in Mekke sehrinde dogar y 610 Muhammed kendisine vahiy indigini aciklar ve Islam dini ortaya cikar 622 Muhammed ve takipcileri Mekke yi terk ederek Medine ye yerlesir 632 Peygamber Muhammed olur ve Islam dini Arap Yarimadasi na egemen olur 637 Muslumanlarin ordusu Kudus u kusatip ele gecirir 762 Abbasi halifesi Mansur Bagdat i kurar ve Islam in Altin Cagi baslar Bagdat Musluman alimlerin merkezi olur 793 Viking savascilari Ingiltere nin kuzeyindeki kutsal Lindisfarne adasindaki manastira acimasiz bir baskin duzenler 800 Franklarin krali Sarlman Roma da imparatorluk taci takar 825 Harizmi ondalik gosterimini Hindistan dan Islam dunyasina tanitir 1071 Selcuklu Turkleri Malazgirt te Bizans Imparatorlugu nu maglup eder ve Romen Diyojen i esir alir 1096 Kutsal Topraklar i Muslumanlardan geri almak icin Hacli Seferleri baslar 1099 Hristiyan sovalyeler Kudus u Muslumanlarin elinden alir Filistin ve Suriye de Hacli devletleri kurulur 1120 Kambocya da Hindu tapinagi Angkor Vat in insasi baslar Angkor Vat dunyanin en buyuk dini yapisi haline gelir 1120 Tapinak Sovalyeleri tarikati kurulur 1187 Musluman lider Selahaddin Eyyubi Kudus u Hristiyanlarin elinden geri alir ve III Hacli Seferi baslar y 1200 Peru da Cuzco Vadisi nde Inka Uygarligi ortaya cikar 1206 Mogol hukumdari Temucin Cengiz Han unvanini alir ve Mogol istilalari baslar 1215 Ingiltere krali John Magna Carta anlasmasini imzalar y 1250 Aztekler Meksika Vadisi ne gelir 1258 Bagdat in Mogollar tarafindan yagmalanmasiyla Abbasi Halifeligi sona erer 1275 Venedikli tuccar ve gezgin Marco Polo Kubilay Han in sarayina ulasir 1324 Mali nin varlikli hukumdari Mansa Musa Mekke ye hacca gider ve Islam Bati Afrika da yayilir 1347 Veba salgini Ipek Yolu araciligiyla Asya dan Avrupa ya tasinir 1453 Konstantinopolis II Mehmed komutasindaki Osmanli Turkleri tarafindan fethedilir ve Bizans Imparatorlugu yikilir 1492 Italyan kasif Kristof Kolomb Amerika kitasina ulasir Gec Roma ImparatorluguDort Tetrark i betimleyen bir Gec Roma heykeli bugun Venedik Italya da bulunmaktadir Roma Imparatorlugu en genis sinirlarina ikinci yuzyilda ulasti Bunu takip eden iki yuzyil Roma Imparatorlugu nun agir agir cokusune ve sinirlardaki kontrolu yitirmesine sahit oldu 285 te imparator Diocletian imparatorlugu dogu ve bati olmak uzere ikiye bolmustu Bu dogu bati ayrimi imparatorlugun baskentini Konstantinopolis e tasiyan Konstantin doneminde de devam etti Roma Imparatorlugu nun sinir komsulari daha guclu hale geldiginden 4 yuzyilda imparatorlugun askeri harcamalari artti Daha once ticaret iliskileri icinde bulunduklari kabileler imparatorlugun icine sizarak zenginliginden yararlanmaya calistilar Diocletian reformlariyla vergi sistemini ve orduyu duzenledi ayrica yonetimde guclu bir burokrasi olusturdu Bu reformlar imparatorluga zaman kazandirdi ancak bu reformlar cok fazla para gerektirdi Roma nin dusen geliri imparatorlugu vergilere bagimli kildi Gelecekte aksilikler Roma nin zenginligini ordusuna harcamasina neden olacakti Bu sinir genisletme doneminde ekonomik sorunlar kritik bir problem haline gelecekti 378 deki Hadrianapolis Edirne Muharebesi yenilgisi Roma ordusuna cok fazla zarar verdi ve imparatorlugun batisini savunmasiz birakilmasina neden oldu Bati da guclu ordu olmamasi ve imparator Konstantin den herhangi bir kurtulus vaadi gelmemesinden dolayi imparatorlugun batisi uzlasma yoluna girdi Geleneksel tarihte Barbar akinlari olarak bilinen Goc Donemi oldukca anlasilmasi guc ve asamali bir donemdi Bazi tarihciler bu doneme Karanlik Cag adini verdi Bu donemdeki barbar kavimlerin bazilari Roma nin klasik kulturunu inkar ederken bazilari ise tamamen kabullendi hatta goz dikti Ostrogot lideri Thedoric bu kulturu kabullenen ve kendini Roma kulturunun mirascisi olarak gorenlere bir ornektir Avarlar Bulgarlar Hunlar Macarlar in yaninda bircok Cermen kavim ve Slav halklar Roma sinirlarina goc ettiler Bazi gruplar Roma senatosu ya da imparatorunun onayiyla Roma sinirlarina yerlesti Tarimsal arazi karsiliginda bu kavimler Roma ya askeri destek sundu Diger saldirilar kucuk capli yagmalama amacli saldirilardi Bu saldirilarin en bilineni 410 da Vizigotlar tarafindan gerceklestirilen ve Roma nin yagmalanmasiyla sonuclananidir 5 yuzyilda Roma nin kurumlari cokmeye basladi Bati nin son imparatoru Romulus Augustus 476 da barbar kral Odoacer tarafindan tahttan indirildi Dogu Roma Imparatorlugu batinin tamamen dusmesinden sonra Bizans Imparatorlugu duzenini batiyi kendi kaderine terk ederek sagladi Bizans imparatorlarinin bu sinirlarda hak iddia etmesine ragmen barbar krallar kendilerini batinin imparatoru olarak gormeye basladi Bundan sonraki uc yuzyil boyunca batinin yasal bir imparatoru olmayacakti Bunun yerine barbar destegi saglayan krallar tarafindan yonetildi Bazi krallar sadece vekillik alarak kral unvaniyla yonetirken bazilari kendi isimleriyle yonetti 5 yuzyil boyunca sehirler dusmeye basladi ve guclendirilen duvarlarla korunmaya calisildi Imparatorlugun batisi altyapisal olarak cokusler yasadi ve merkez yonetim tarafindan mudahale edilmedi Sehirlerde yapilan savas arabasi yarislari yollarin duzenlenmesi su kemerleri gibi duzenlemeleri genellikle piskoposlar tarafindan yapildi Hippo piskoposu Augustinus yonetici gibi davranan piskoposlarin bir ornegidir Zaman cizelgesiErken Donem Orta CagOstrogot lider Teoderik in bir madeni parasi Milano Italya MO 491 501 dolaylarinda 8 yuzyilda Roma merkezi otoritesini kaybetmis kirsallasmis ve buyuk guc olma ozelligini kaybetmisti 5 inci ve 8 inci yuzyillar arasinda Roma merkezi yonetiminin biraktigi boslugu yeni halklar ve guclu bireysel hareketler doldurdu Cermen kabileleri imparatorlugun eski sinirlarinda bolgesel egemenlikler kurdular Bu kabileler Italya da Ostrogotlar Ispanya da Vizigotlar Gaul de Fransa Franklar Britanya da Anglo Saxonlar ve Kuzey Afrika da Vandallar dir Roma nin gucunu kaybetmesinin sosyal etkilerinin anlasilmasi guctur Sehirler ve tuccarlar guvenli ticaretin ekonomik yararlarindan mahrum kaldilar ve imparatorlugun entelektuel gelisimi kulturel ve egitimsel birligin olmamasindan dolayi olumsuz etkilendi Roma sosyal yapisinin bozulmasi dramatiktir Ticaret yapmak ve sehirlerarasi ulasim eskisi kadar guvenli olmadigindan ticarette ve uretimde dusus goruldu Uzun mesafeli ticarete dayanan sanayiler ornegin canak comlek ticareti kisa surede ortadan kalkti 7 ve 8 yuzyillarda Muslumanlarin Ispanya Kuzey Afrika Misir Pers Imparatorlugu Portekiz Suriye ve Akdeniz in diger kisimlarini ele gecirmesiyle deniz ticaretlerini arttirdi Beceriksiz yoneticilerin ustunkoru calismalari kutuphane umumi banyo meydan ve egitim kurumlari kurmak icin yeterli degildi Yeni yapilar eskilerinden cok daha kucuk ve gosterissizdi Sehir duvarlari ardindaki Romali mulk sahipleri buyuk degisikliklere sicak bakmiyorlardi ve kolayca topraklarini birakip baska bir yere hareket etmek istemiyorlardi Bazilarinin elinden mallari alindi ve Bizans sinirlarina kactilar digerleri ise yeni yoneticileriyle iyi iliskiler gelistirmeye calistilar Ispanya ve Italya gibi yerlerde Roma yasalarinin ve inanclarinin surdurulmesi gerektigine inanildi Diger nufusun yogun oldugu bolgelerdekiler yeni giyinme sekilleri yeni bir dil ve yeni gelenek ihtiyaci duydular Katolik Kilisesi nin kulturel acidan birlestirici bir etkisi vardi Katolikler tarafindan nufuslanmis bazi bolgeler Aryan yoneticiler tarafindan isgal edildi Franklarin lideri I Clovis Aryanizme karsi Katolikligi secen liderlerden biridir I Clovis in Katolikligi benimsemesi Gaul deki Frank kabileleri acisindan bir donum noktasidir Piskoposlar aldiklari egitimden dolayi Orta Cag toplumunun merkezindeydi Sonuc olarak yonetimde onemli rol oynadilar Ancak Bati Avrupa nin merkezinin disinda kalan bazi bolgeler Hristiyanlik ya da klasik Roma geleneginden hic etkilenmeden kaldilar Avarlar ve Vikingler gibi savasci toplumlar Bati Avrupa da yeni dogmakta olan toplumlar icin hala tehlike olusturuyordu Erken Donem Orta Cagi monastizmin dogusuna da tanik oldu Toplumdan ayrilip ruhani hayata yonelmek kisilerin tercihiyken Avrupa monastizmi seklini Misir ve Suriye de meydana cikan gelenek ve ideolojilerden aldi Monastizmin ruhani uygulamalara yaklasimina dendi ve onculugunu 4 yuzyilda Aziz Pachomius yapti Monastik dusunce Misir dan Avrupa ya 5 yuzyilda hiyeroglif edebiyatla yayildi 6 yuzyilda Aziz benedictus monastismizn belirleyici kurallarini idare ve dini ayinler hakkinda detayli bir sekilde yazdi Orta Cag da manastirlar ve kesisler dini ve politik konularda derin etkiye sahipti mesela zengin ailelerin toprak guvencesi yeni fethedilen yerlerde kraliyet propagandasi ve egitim gibi konularda cok etkiliydiler Romanesk sanatin dogusu olan 8 yuzyila kadar Italya disinda tas binalara ilgi yoktu Roma daki bina malzemeleri bu turde eserler yapmak icin calindi Roma ve Bizans etkisi baskin kalsa da Keltik ve Cermen barbar kavimlerin mimari sekilleri Hristiyan sanatiyla birlestirildi Bati Avrupa da yuksek kalitede mucevherler ve dini sanat eserleri yapildi Charlamagne ve diger krallar dini sanat eserlerinin yapilmasina buyuk destek verdiler Bu donemdeki bazi sanat eserlerinde altin gumus ve degerli pigmentler kullanilarak Incil den oykuler anlatilmaya calisildi Karolenjler Aachen deki Aachen Katedrali 805 te tamamlandi Fransa nin Gaul bolgesinde iki yeni guc ortaya cikti Avusturasya ve Neustrasya Bu kralliklar efsanevi krallari den sonra uc yuzyil boyunca Merovenj Hanedanindan gelen krallar tarafindan yonetildi Merovenj ailesi donem donem aile bireyleri arasinda anlasmazliklar cikan bir aileydi Merovenj tahtina gecme kurali kan bagiydi Ancak 7 yuzyilda Austrasian ailesi guc kazandi ve Merovenjler geleneksel figur olarak korundu Merovenjler Baltik uzerinden Avrupayla ticaret iliskilerinde bulundu Merovenj kulturu Romanlastirilmis olarak tanimlanabilir ornegin Roma paralarindaki yonetici sembollerine piskoposluga ve manastirlara cok onem verdiler Bazilari Merovenjlerin Bizans la iliski icinde oldugunu dusundu Ancak Merovenjler seckin kisilerin olulerini toprak mezarlara gomduler ve nesillerini hayvan figurleriyle isaretlediler 7 yuzyil Austrasia ve Neustria arasinda ic savaslarin yasandigi bir donemdir Bazi aile buyukleri bu savas ortamindan yararlandi Ornegin bu durumdan yararlanarak kendini Merovingian Sarayi nin baskani ilan etti ve buyuk zenginlik ve destek elde etti Kendi soyundan gelen diger nesiller de onun bu konumundan yararlandi ve sarayda danismanlik ve vekillik gibi gorevlere geldiler Hanedanlik 732 de Charles Martel in Muslumanlari yenmesiyle yeni bir yon aldi Karolenj hanedanligi III Pepin onderliginde 753 te Austrasia ve Neustrialar in yonetimlerini ele gecirdi Cagdas kayitlara gore Pepin bu darbe icin gucunu Papa dan aldi Pepin in darbesi Morevenjlerin beceriksiz ve zalim yoneticiler oldugu yolunda yapilan propagandalarla kuvvetlendirildi ve Charles Martel in basarilari ve ailesinin dindarligi yuceltilerek oykulestirildi 783 te Pepin oldugunde imparatorlugu ogullari Karl ve Carloman in ellerine birakti Carloman dogal nedenlerle oldukten sonra Karl Carloman in kucuk oglunun tahta gecmesini engelledi ve kendini birlesmis Austrasia ve Neustria kralliklarinin imparatoru ilan etti Karl cagdaslari tarafindan Buyuk Karl ya da Sarlman olarak bilindi 774 te baslayan sistemli toprak genislemesi Avrupa yi buyuk oranda bir araya getirdi 800 den sonraki savaslarda bircok soylu muttefik edinerek genis topraklari yonetti Orta Cag in soylularinin cogu koklerini bu genisleme surecinde ortaya cikan Karolenj hanedanligina dayandirmak istedi Sarlman in 800 yilinin yilbasi gunu tac giyme toreni 476 dan beri mevcut olan guc boslugunu doldurdugu icin Orta Cag tarihinin donum noktasi olarak bilinir Bu toren Sarlman nin liderliginde de degisiklige yol acti Imparatorlugun otoritesini gormus olan din adamlarini sistematik bir sekilde etrafinda toplandi ve imparatorlugun en uc yerlerine otoritesini ulastirdi Ayrica kendi sinirlari icindeki kiliselerde degismez ayin duzenini bir kenara iterek degisiklikler yapmaya calisti Karolenj Ronesansi Sarlman nin Aachen deki sarayi kulturun yeniden dogus merkeziydi ve Karolenj Ronesansi olarak da bilinir Bu donemde okur yazarlik oraninda artis goruldu sanatta mimaride hukukta ve dini eserlerde gelismeler gorulur Klasik Latin edebiyati almis olan Ingiliz kesis Alcuin Aachen a davet edildi Bu Latin kulturune donus Orta Cag Latin gelismeleri icin onemli bir basamaktir Bu donemde butun Avrupa da iletisimi kolaylastiran bir yazi duzeni kullanildi Almanya da Karolenj hanedanliginin dusmesi ve Anglosaksonlar in guc sahibi olmasini izledi Orta Cag in Zirve DonemiFransa nin kuzey kiyisindaki Mont Saint Michel manastiri ve tahkimatli yerlesimi Orta Cag in semboliklesmis yapitidir ve Limbourg kardeslerin resmini yaptigi 1430 lardan beri cok az degismistir Orta Cag in Zirve Donemi tarihciler tarafindan 11 ve 13 yuzyillar arasinda Avrupa nin sehirlesme sureci askeri gelisme ve dusunsel etkinliklerin canlandigi donem olarak tanimlanir Bu canlanma yagmaci Iskandinavya nin ve Macarlar in Hristiyanligi kabullenmesiyle ivme kazandi Bu donemde Avrupa nin nufusu buyuk miktarda artis gostermistir Nufus sehirlerde yogunlasti ve buradaki insanlar uzaklardaki tarim alanlarini isgal etmeye calistilar Antik sehirler Akdeniz kiyisinda toplandi 1200 de gelismekte olan merkez sehirler yollar ve nehirlerle birbirlerine bagli ve kitanin ortasinda bulunuyorlardi Bu donemin sonunda Paris in nufusu yaklasik olarak 200 000 di Italya nin merkezi kuzeyi ve Flandra da ozerk yonetimli sehirlerin ortaya cikmasi ekonomik hareketlenmeye yeni dini ve ticari kurumlarin ortaya cikmasina neden oldu Baltik kiyisindaki ticaret sehirleri Hansa Birligi olarak bilinen anlasmayi yaptilar ve bu antlasmada Venedik Ceneviz ve Pisa gibi Italyan sehir devletleri yer aldi ve ticaret alanlarini Akdeniz boyunca genislettiler Bu donem Fransa Ingiltere ve Ispanya krallari icin sekillenme donemiydi guclerini pekistirdiler ve yonetimi kolaylastiracak yeni kurumlar kurdular Laik krallardan bagimsizlik fikrini olusturan Hristiyan dunyasinda laik bir hakimiyet kurdu Tarihcilerin dedikleri dusunce 13 yuzyilda III Innocent in papaligi doneminde en yuksek noktasina ulasti Kuzey Hacli Seferleri Baltik ve Finlerdeki pagan bolgelerdeki Hristiyan kralliklardaki ve askeri duzendeki gelismeler Avrupa daki bircok yerli halki asimile olmaya zorladi Mogol istilalari disinda barbar saldirilari durdu Roma Donemi Sonrasi Kralliklar Roma sonrasi dunyada Roma kulturunun istilaci kavimlerin gelenekleriyle kaynasmasi ayrintili bir sekilde belgelenmistir Ozgur erkek kabile uyelerine siyasi konularda Roma devletinde yaygin olandan daha fazla soz hakki taniyan yerel yonetim meclisleri yasama ve yargi organlarina donusmustur Romalilar ve istilacilar tarafindan birakilan maddi eserler genellikle birbirlerine benzer ve kabile esyalari genellikle Roma esyalari ornek alinarak yapilmislardir Yeni kralliklarin bilimsel ve yazili kulturunun buyuk bir kismi Roma entelektuel geleneklerine dayaniyordu Hacli Seferleri Hacli Seferleri Kudus u Musluman kontrolunden kurtarmak icin yapilan donanimli seferlerdir Kudus 7 yuzyilda Yakin Dogu Kuzey Afrika ve Anadolu yla birlikte Musluman kontrolu altina girmisti Birinci Hacli Seferi Bizans imparatoru I Aleksios a yardim etmesini istemesi nedeniyle bunu saglamak icin 1095 yilinda Papa II Urbanus un Clermont Konseyi nde verdigi vaazla basladi Urbanus Hacli seferlerine katilan Hristiyanlarin gunahlarinin daha bu dunyada iken bagislanacagini ve kutsal Kudus e yerlesme imkanlari olacagini vadetti Bu arzuyla Avrupa toplumunun her sinifindan binlerce insan bu amacla harekete gecti ve uzun seruvenli ve cok carpismali gecen bir kara yolculugu sonunda 1099 da Kudus ve diger bolgeler ele gecirildi Hareket ilk destegini Franklardan aldi Araplarin Hacli Seferlerine Franj demesi bu yuzdendir Bu bolgede cok kucuk bir azinlik olmalarina ragmen Haclilar isgallerini pekistirmek icin Hacli devletleri kurdular bunlar Kudus Kralligi Urfa Kontlugu Antakya Prensligi Trablus Kontlugu dur 13 yuzyilda bu sehirler arasinda ve etrafindaki Musluman sehirleri arasinda bircok anlasmazlik cikti Hacli Seferleri nin temel amaci kurulan bu sehirlerle kaybedilen yerleri geri almakti Tapinak Sovalyeleri bu amacta destek saglanmasi icin olusturulmus birliklerdir Orta Cag in buyuk bir doneminde 8 yuzyildan itibaren Avrupa nin buyuk bir kismi olan guneyi Muslumanlar eline gecmisti ve Avrupa nin politik etkisi disinda kalmisti 11 yuzyildan baslayarak ta 15 yuzyillara kadar Avrupa icinde yapilan Hristiyan hucumlari ve Hacli Seferleri ile Hristiyanlar Muslumanlarin egemenligi altindaki Guney Fransa Ispanya Portekiz ve Guney Italya daki tum topraklari geri aldilar Buna karsilik Muslumanlar geri saldirilari ile Asya daki Haclilarin fethettikleri tum topraklari geri aldilar Bu donemde Bizans Imparatorlugu cokuse gecmisti 1071 de Malazgirt Savasi ndan sonra imparatorluk ciddi anlamda cokus ve yenilenme surecine girdi Dorduncu Hacli Seferi nde 1204 te Konstantinopolis in Hacli Franklarin eline gecmesi cokusu iyice aciga cikardi Konstantinopolis in Bizanslilarca 1261 de geri alinmasina ragmen devlet artik sadece ismen bir imparatorluk olmustu ve Bizans devleti 1453 e kadar ayakta kaldi Bilim ve teknoloji Erken Donem Orta Cag ve Islam in Altin Cagi nda Islam felsefesi bilimi ve teknolojisi Bati Avrupa dan cok daha fazla gelismisti Islam alimleri eski gelenekleri incelediler ve kendilerinin yeni buluslarini yeniliklerini de ekleyerek yeni bir kultur olusturdular Roma rakamlarinin yerini onluk sisteme dayali numara sisteminin almasi ve cebir matematiksel islemlerde kolaylik sagladi Diger bir sonuc ise Latince konusan toplumlarin geciste kaybolan felsefe ve edebiyata ulasmasidir 12 yuzyildaki Latince ceviriler Aristoteles in felsefesine ve 12 yuzyilin Ronesansi olarak bilinen Islam bilimsel gelismelerine olan tutkuyu besledi Ticaret yollarinin eskiden oldugu gibi guvenli hale gelmesi ve duzenli ekonomik gelisme ticaretin gelismesine zemin hazirladi Avrupa nin belli basli sehirlerinde universiteler kuruldugunda 11 yuzyilin katedral okullari ve manastirlar egitimin ana kaynagiydi Egitim daha genis kitlelere ulasabildi sanatta muzikte ve dini eserlerde gozle gorulur gelismeler goruldu Avrupa da gorkemli katedraller insa edildi ilk once Romanesk ve daha sonra daha dekoratif olan Gotik mimari kullanildi 12 ve 13 yuzyilda Avrupa da koklu icatlar yenilikler geleneksel uretim sekillerinde ve ekonomide koklu degisiklikler gorulur Bu donem top gozluk ve artezyenin icadi gibi teknolojik gelismelerin goruldugu ve dogudan barut ipek pusula gibi yeniliklerin alindigi donemdir Ayrica gemicilik ve saat yapiminda buyuk gelismeler gorulur ve bu gelismeler Cografi Kesifler e zemin hazirlamistir Bircok sayida tip bilim konularindaki Arapca ve Yunanca eser cevrilmis ve Avrupa ya dagitilmistir Ozellikle Aristoteles yeni duzenlenen universitelerin kurulmasi asamasinda gercekci ve mantiksal yaklasimi nedeniyle buyuk onem kazanmistir Din Alaninda Degisiklikler Cluny Manastiri donemin en etkili manastirlarindandir 11 yuzyilda seckinler kesislerin iyi bir dini temel kurmak icin kesislerin kendi kurallarina uymadiklarini dusundugunden onem kazandi Bu donemde kesislerin dua edenleri Tanri ya ulastirarak dunyayi daha iyi bir yer haline getirdikleri icin cok faydali bir is yaptigina inaniliyordu Ancak eger kesisler erdemli kisiler degilse bu vakit bosa gitmis olacakti Bu korkudan dolayi 909 da Macon da Cluny Manastir i kuruldu Bu reformlastirilmis manastir kisa zamanda katiligiyla un saldi Cluny daha kaliteli bir ruhani duzen olusturmak icin kendi basrahibini kendi secti ve ekonomik ve politik acidan bagimsizligi saglamak icin Papa nin korumasi altina girdi Kotu manastir kanunlarin karsi pratik bir cozum uretti ve 11 yuzyilda Cluny nin basrahipleri imparatorlugun politik islerinde fikir bildirmeye Fransa ve Italya daki manastirlari duzenlemeye cagrildi Monastik reformlar laik kiliseleri de etkiledi 1049 da IX Leo nun Papaliga atanmasi onemli bir sorun olusturdu Bu surtusme bazi piskoposlarin atanmasi hakkindaydi ve Papa VII Gregorius IV Heinrich ve Kutsal Roma Imparatoru arasinda gecti Daha sonra atama rahiplerin evlenmesi ve dinsel unvanlarin satilmasini kapsayan ideolojik bir savas haline geldi Imparator Kilise nin korunmasini kendinin en onemli hakki ve sorumlulugu oldugunu dusundu Buna karsilik Papa kilisenin yerel hukumdarlardan bagimsiz olmasi gerektigini savundu Bu savas ortami IV Heinrich in 1085 te Roma yi ziyaret etmesi ve birkac ay sonra da Papa nin olmesiyle son buldu ancak problem cozulmeden kaldi Bu anlasmazlik papalik monarsisinin otoritelerden bagimsiz gelistigini gosterir Bu olay ayrica Cermen prenslerinin Cermen Imparatoruna karsi guclenmesinin sonucudur Bu donem buyuk dini hareketlerin oldugu donemdir Daha once bahsedilen Hacli Seferleri nin etkisi inkar edilemez Ayni sekilde monastik reform seckinleri ve kesisleri etkileyen bir olaydir Diger gruplar dini yasami yenide sekillendirmeye calistilar Genis topraklara sahip seckinler yeni kiliseler yapilmasini finanse ederek Kilise nin gunluk yasamdaki etkisini arttirdilar Katedral yasalari monastik kurallari benimsedi Isci sinifi ve toplumun alt tabaka insanlari Havariler gibi yasamaya son verdiler ve dinin belirlenmis doktrinleri konusunda yeni fikirler ortaya oydular 12 yuzyilda papaligin Kilise yi yenileme cabalarinin siradan insanlari etkiledigi inkar edilemese de insanlarin da onlari etkiledigi kolayca gorulebilir Waldensian ve Humiliati gibi yeni dini gruplar monastik manastiri kabullenmedigi icin kinandilar Cluny Reformu10 yuzyilda buyuk bir yaratici reform hareketi basladi Bunun merkezinde manastir ideallerinin yeniden canlandirilmasi vardi Birkac asilzade dejenere olan manastirciligi kokenlerine dondurmeyi ve Benedikt in KURAL ina uymayi amaclayan yeni manastirlar olusturdu Bunlarin cogu Karolenjler in eski merkezi topraklarindaydi ve reform fikri buradan disari dogru yayilmaya basladi Bu manastirlarin en taninmisi Burgondiya daki Cluny Manastiri ydi 910 yilinda kurulan bu manastir neredeyse iki bucuk asir boyuna kilise reformunun itici gucu oldu 12 yuzyil ortalarinda gucunun dorugunda iken bazilari Filistin gibi uzak yerlerdeki uc yuzden fazla manastiri yonlendirme icin Cluny ye bakiyorlardi Cunku bu manastir Roma daki Aziz Peter den sonra Bati Hristiyanliginin en buyuk kilisesine sahipti Gec Donem Orta CagGec Donem Orta Cag felaketler ve zorluklar donemiydi Bu donemde iklim tarihcilerinin de ortaya koydugu gibi tarim iklim degisiminden oldukca etkilendi ve 1315 1317 yillari arasinda kitliga neden oldu Bakteriyel hastalik olan veba iyi beslenemeyen nufusa sondurulemeyen bir ates gibi yayildi ve 14 yuzyildaki nufusun neredeyse dortte ucunu hatta bazi bolgelerde yarisini oldurdu Buyuk miktarda toprak terk edildi ve buradaki urunler islenmeden kaldi Isci sayisinda azalma sonucunda iscilerin maasi artti ve toprak sahipleri iscileri topraklarinda calismaya ikna etmeye calisti Ayrica isciler de daha cok kazanc hak ettiklerini savunarak isyan ettiler Bu kriz donemi aksine Erken Modern Caglar a zemin hazirlayan yaratici sosyal ekonomik ve teknolojik gelismelere sahit oldu Bu donem Katolik kilisesinin de kendi icinde bolunmeye basladigi donemdir Bu bolunme doneminde Kilise uc farkli papa tarafindan ayni zamanda yonetildi Kilise papaligin otoritesini yitirdi ve ulusal kiliselerin olusmasina neden oldu Roma Imparatorlugunun son dususu Konstantinopolis in 1453 te Osmanli Turkleri egemenligi altina girmesidir Bu olay Avrupa nin ekonomisi kulturu ve dininde buyuk etkiye sahiptir KulturMutfaktakiler Harman doven koyluler Takvim es sihha dan 15 yuzyil Orta Cag mutfagi dekoru Orta Cag mutfagi 5 ve 16 yuzyil Avrupa kulturlerinin besinlerine yeme aliskanliklarina ve yemek pisirme yontemlerine verilen genel addir Bu donem boyunca beslenme duzeni ve pisirme yontemleri Avrupa genelinde degisimlere ugramis ve tum bu degisiklikler Avrupa nin modern mutfak kulturunun temelini olusturmustur Bu donemde ekmek tum Avrupa da ana besin ogesi olarak kullanilir tuketimde bunu yulaf lapasi ve makarna gibi tahildan yapilmis yemekler izlerdi Et ise sebze ve tahillardan daha pahali ve seckin bir yiyecekti Cesni olarak en cok kullanilan urunler sarap koruk suyu ve sirkeydi Yemekleri tatlandirmak icin almaya gucu yetenler en sik bal ve sekere basvururdu Et turlerinde en cok tercih edilenler tavuk ve domuz eti olur toprak islemede buyuk oneme sahip olan buyukbas hayvanlarin etleri ise her zaman daha az kullanilirdi Kuzey Avrupa toplumlari et gereksinimini buyuk olcude morina ve ringa baliklari ile saglar bunun yaninda diger tatli ve tuzlu su baliklari da yaygin bicimde tuketilirdi Bademin hem aci hem de tatlisi yemeklerde garnitur olarak kullanilir ya da ogutulerek corba ve yahnilere kivam vermek icin serpilirdi Badem sutu oruc ve paskalya perhizleri boyunca hayvan sutune alternatif olarak icilen bir icecekti Bu donemlerde yavas ulasim ve yetersiz saklama kosullari pek cok yiyecegin uzun mesafeli ticaretini engelliyordu Bircok yerde sadece varlikli kisilerin genellikle de soylu takiminin baharat ve otlar gibi pahali urunleri getirmeye gucu yetiyordu Bu nedenle zenginlerin ve soylularin mutfaklari yabanci kulturlerden etkilenmeye daha acik olmustur Toplumda bulunan her sinifin bir ust sinifi taklit etmesi sonucu uluslararasi ticaretle ve savaslarla edinilen yeni aliskanliklar zamanla yoksullar arasinda da yayginlasmistir Aclik ve kitligin olagan hale geldigi ve toplumdaki sinif ayriliklarinin en agir bicimde hissedildigi bu donemlerde yiyecekler sosyal statunun en onemli gostergelerinden biri olmustur Piyasada guclukle bulunmalarinin yani sira luks gidalarin tuketimi yasalarca da toplumun kimi siniflarina yasaklanmis ve soylular sinifina mensup olmayan sonradan gormelerin nouveau riche goze carpan tuketimine bir sinir getirilmistir Ayrica kisinin yedigi yemekle is gucunun arasinda kutsal ya da dogal bir bag oldugu inanci yaygin oldugu icin yasalar calisan sinifin yiyeceklerinin daha az inceltilmis olmasi kosulunu getirmistir Bu nedenle o donemde beden gucu ile calisan sinifin yemekleri daha iri parcali ve daha ucuzdur Ayni donemde tip alaninda da hekimler pahali tonikleri egzotik baharatlari soylu kesimin hastalarina tavsiye ederken daha kokulu dusuk kaliteli otlari alt siniflara onerirlerdi KaynakcaOzel dergipark org tr 15 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mart 2023 Evrim Agaci 1 Temmuz 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mart 2023 www britannica com Ingilizce 17 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mart 2023 a b c Tarih Kitabi The History Book Alfa Yayinlari 3 baski 2021 sayfa 74 75 Weller R Charles 6 Kasim 2017 21st Century Narratives of World History Global and Multidisciplinary Perspectives Ingilizce Springer ISBN 978 3 319 62078 7 20 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Eylul 2022 Hines John Nielsen Karen Hoilund Siegmund Frank 1999 The Pace of Change Studies in Early medieval Chronology Ingilizce Oxbow Books ISBN 978 1 900188 78 4 26 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Nisan 2023 Haberturk 14 Mart 2023 26 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mart 2023 Kaegi Walter E Kaegi Walter Emil 30 Mart 1995 Byzantium and the Early Islamic Conquests Ingilizce Cambridge University Press ISBN 978 0 521 48455 8 26 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mart 2023 Donner Fred M 14 Temmuz 2014 The Early Islamic Conquests Ingilizce Princeton University Press ISBN 978 1 4008 4787 7 26 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mart 2023 www britannica com Ingilizce 17 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mart 2023 Tansey et al Gardner s Art Through the Ages p 242 Stalley Early Medieval Architecture p 73 Wickham Chris 28 Ocak 2010 The Inheritance of Rome The Penguin History of Europe Ingilizce Penguin Books ss 98 101 10 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Subat 2024 Roger Collins 1991 Early Medieval Europe 300 1000 Ingilizce Red Globe Press ss 99 100 5 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Temmuz 2010 Miri Rubin 1 Aralik 2014 The Middle Ages A Very Short Introduction Very Short Introductions Ingilizce Oxford University Press ss 11 13 11 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2014 Kisa Dunya Tarihi J M ROBERTS GenelAgibalova Ye Donskoy G 2017 Ortacag Tarihi Yordam Kitap ISBN 978 605 172 210 8