Doktor Nâzım veya Selanikli Mehmed Nazım Bey (1872- 26 Ağustos 1926), Türk siyasetçi, hekim, 22 Temmuz 1918-8 Ekim 1918 arası Maârif Nazırı ve 1915-16 dönemi Fenerbahçe SK fahri başkanı.İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurucu liderlerinden ve Jön Türk Devrimi'nin öncü isimlerindendir. Askeri Tıbbiye'de okuduğu dönemlerde, daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir dönemine hükmedecek İttihat Terakki Fırkası'nın ve Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın kurulmasında, örgütlendirilmesinde ve Osmanlı toplumunda büyük bir dönüşüm sağlayan meşrutiyetin yeniden ilanında oldukça önemli rol almış birkaç yöneticisi arasındadır.
Doktor Nâzım | |
---|---|
Maârif-i Umûmiye nâzırı | |
Görev süresi 21 Temmuz 1918 - 8 Ekim 1918 | |
Hükümdar | VI. Mehmed |
Başbakan | Talat Paşa |
Yerine geldiği | Ali Münif Bey |
Yerine gelen | Gelenbevizade Mehmet Said |
11. Fenerbahçe SK Başkanı | |
Görev süresi 1915-1916 | |
Yerine geldiği | Mehmet Sabri Toprak |
Yerine gelen | Refik Ahmet Nuri Sekizinci |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1872 Selanik, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 26 Ağustos 1926 (54 yaşında) Ankara, Türkiye |
Milliyeti | Türk |
Partisi | İttihat ve Terakki |
Bitirdiği okul | Askeri Tıbbiye İdadisi Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Sorbonne Üniversitesi |
Mesleği | Hekim, siyasetçi |
1893 yılında gittiği Paris'te 14 yıl boyunca cemiyetin gelişmesi ve Meşrutiyet'in yeniden ilanı için çalıştı. II. Meşrutiyet'in ilanını sonuçlandırmak için 1907 yılında İzmir ve Selanik'e geçti, bunu başaran ekibin başında yer aldı. II. Abdülhamid'e etkin muhalefet düzenlediği dönemlerde daha çok demokrasi ve özgürlük ideolojileri temelinde siyaset yaptıysa da, 1911 yılından sonra İmparatorluğa karşı artan etnik bölücü faaliyetler, tüm ideolojik düşüncesini tamamıyla değiştirdi ve işlediği Osmanlıcılık siyaseti, Türk Milliyetçiliğine evrildi. Ayrıca bu dönemlerde Bahaddin Şakir ile birlikte 1913-1918 yılları arasında faaliyet gösteren Teşkîlât-ı Mahsûsa‘nın kurucusu oldu. Daha sonrasında I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar ideolojik olarak yönettiği cemiyette verilen bütün kararlarda söz sahibi oldu.
I. Balkan Savaşı sırasında 1912'de Selanik'in Yunanların eline geçmesi üzerine, Türk milliyetçisi olduğu gerekçesiyle yargılanmaksızın Atina'da bir hücrede tutuldu ve psikolojik baskıya maruz kaldı. İttihat Terakki Cemiyeti'nin talebi üzerine serbest bırakılarak İzmir'e gönderildi. Bu yaşadıklarının da etkisiyle savaştaki Bulgarların gerçekleştirmiş olduğu savaş suçlarını eleştiren ve Osmanlı Hristiyanlarından intikam alınmasını isteyen makaleler yayınladı.
1915-16 döneminde Fenerbahçe SK'nın Başkanlık makamında bulundu. Osmanlı Devleti'nde son Talat Paşa hükûmeti içinde, kendisi istemediği halde Talât Paşa'nın ısrarlarına karşın Maârif Nazırı (eğitim bakanı) olarak yer aldı. Osmanlı'nın yenilgisi ile biten I. Dünya Savaşı'ndan sonra İttihatçı arkadaşlarıyla beraber Avrupa'ya kaçtı ve 1922'de yurda dönebildi. Çeşitli siyasi etkinlikleri nedeniyle daha önce üç kez idam cezası alan Doktor Nâzım, son olarak 1926'da Atatürk'e karşı düzenlenen İzmir Suikastı'ndan dolayı kendisine suç isnat edildi ancak, bu konuya dair hakkında herhangi bir delil bulunamamasına karşın idamına karar verildi.
Yaşamı
1872'deSelanik'te dünyaya geldi. Babası, Selanik Türklerinden abani sarıklı bir ağa olarak tanınan Vardarlı Makedonya Türkleri boyuna mensup Hacı Abdülhamid Efendi, annesi Ayşe Hanım'dır. Babasını henüz bebekken kaybetti. Rüştiye (ortaokul) eğitimini Selanik'te tamamladıktan sonra 1885'te 15 yaşındayken İstanbul Askerî Tıbbiye İdâdîsi'ne girdi. Bu okuldaki üç yıllık eğitimin ardından Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'ye (Askeri Tıp Akademisi) girdi. Öğrencilik yıllarında Namık Kemal'in yazılarının etkisinde kaldı ve Tıbbiyede 4 Haziran 1889 tarihinde kurulan, daha sonra İttihat-Terakki adını alacak olan İttihâd-ı Osmânî Cemiyeti'ni Tıbbiyeden bir grup arkadaşıyla beraber kurmuş, ilk yıllarından itibaren cemiyet içinde aktif görevler almıştır. Öğrenimi sürmekte iken; 1893 yılında tıbbiyeden arkadaşları Ahmet Verdani ve Ali Zühtü Bey'lerle birlikte, daha önce buraya gelmiş bulunan Ahmed Rıza Bey'in grubuyla siyasi bağlantı kurmak amacıyla Paris'e gitmiş ve orada iki cemiyeti birleştirerek “Osmanlı İttihat ve Terakki” cemiyetini kurmuştur. Daha sonra ise burada, yarıda kalan öğrenimini tamamlamak için Sorbonne Üniversitesi'nin Tıp Fakültesi'ne kaydolmuştur.
Avrupa yılları
Doktor Nâzım ve arkadaşları, Paris'e kendilerinden 5 yıl önce gelen ve II. Abdülhamit'e karşı muhalefet eden Ahmet Rıza Bey ile iletişim kurmak, ona cemiyeti yurt dışında temsil etmesini önermekle görevlendirilmişti. Doktor Nâzım, Avrupa'daki Jön Türkler ile Osmanlı topraklarındaki muhalif gençlerin “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti” adı altında birleşmesine öncülük etti. Cemiyetin başkanlığını ilk etapta Ahmed Rıza üstlendi. Daha sonra Paris'teki İttihatçı gençleri bir araya toplamak amacıyla bir gazete çıkarılmasını teklif etti. Bunun üzerine 1 Aralık 1895'te Ahmed Rıza ile birlikte Meşveret gazetesini yayımladı. Burada "vatan" ve "millet" konularını içeren yazılar yazdı, II. Abdülhamid yönetimini eleştirdi. "Fransız modeli" bir yapılanmanın gerektiğini belirterek "demokratik" ve "laik" görüşleri savundu. Yazılarında “örgütlü muhalefet“ tezini işleyen Doktor Nâzım, 1894'te Osmanlı Terakkî ve İttihat Cemiyeti'nin kurulmasında etkili oldu. Doktor Nâzım, yarım kılan tıp eğitimini 1895'te Paris'te, Sorbonne Üniversitesi‘nde tamamlayarak, jinekolog doktor oldu ve Paris Hastanesi'nde göreve başladı.
1896 yılında II. Abdülhamit, İttihatçıların darbe yapacağına ilişkin bir istihbarat alması üzerine bir yandan İstanbul'da büyük bir tutuklama operasyonu düzenlerken, diğer yandan da Fransız hükûmetine; Paris'teki Jön Türk gençliği sınırdışı etmesi için baskılarını arttırmıştı. Bu baskılar sonucu Doktor Nâzım ve arkadaşları Fransa'dan sınır dışı edildi. Bu olay sonrası Belçika'da geçerek, eylemlerine buradan devam eden örgüt, yine II. Abdülhamid'in ısrarlarıyla buradan da sınır dışı edilince İsviçre'ye geçti. Doktor Nâzım, burada Tunalı Hilmi ve Abdullah Cevdet gibi isimlerin aralarında bulunduğu genç aydınları da örgüte kazandırdıktan sonra, gizlice Paris'e gitti. Doktor Nâzım’ın yoğun çabaları sonucunda, Temmuz 1897'de II. Abdülhamid'in baskısı ile kapatılmış, bir süre Belçika'ya ve ardından Cenevre'ye taşınan Meşveret gazetesinin ve cemiyetin tekrar Paris'e dönüşü gerçekleştirildi ve ardından, 1899'da yapılan kongrede yine Ahmed Rıza Bey'i destekledi. Bu arada cemiyete; yeni üyelerin kaydedilmesinde ve maddi yardım sağlanmasında çok etkisi oldu.
Cemiyetin 1896'da Paris'te düzenlediği olağanüstü toplantısında Mizancı Murad'ın başkan seçilmesinden sonra, cemiyetin merkezi Cenevre'ye taşındı ancak Mizancı Murad ile anlaşamayan Ahmed Rıza'nın Paris'te kalıp Fransızca Meşveret'i yayınlaması uygun görülmüştü. Doktor Nâzım da, onunla birlikte Paris'te kaldı. Zamanla cemiyet içerisindeki anlaşmazlıkların artması üzerine cemiyetin birtakım üyeleri, Ahmed Rıza ve Doktor Nâzım'ın cemiyetten çıkarılmasına karar verip bunu Mizan'da yayınladılar. (bu gelişme üzerine Mizancı Murad, başkanlığı bırakmak zorunda kalmış; yerine cemiyetin başkanlığına Çürüksulu Mahmud Bey getirilmiştir.) Cemiyet, kısa süre sonra dağılma sürecine girdi; Haziran 1897'de II. Abdülhamit'in serhafiyesi Ahmet Celalettin Paşa ile cemiyet namına görüşen Mizancı Murad, padişah affı ile İstanbul'a dönünce; onu, Türk sefaretlerinde görev kabul eden diğer Jön Türkler izledi. Doktor Nâzım, Sultanın tekliflerini kabul etmeyip, geriye kalan bir avuç hürriyet yanlısından birisiydi. Arkadaşları ile birlikte Meşveret'i yayınlamayı sürdürdü.
Jön Türkler'i birleştirmek amacıyla Prens Sabahattin'in girişimiyle 4-9 Şubat 1902'de Paris'te I. Jön Türk Kongresi'nde Doktor Nâzım, “Prens Sabahaddin'ci” grupla düşünsel ayrılığa düştü. Prens Sabahaddin ve Ali Kemal'in başını çektiği grup, düzenlenecek bir ihtilal için başka devletlerin işbirliğini uygun görüyor, Ahmet Rıza ve Doktor Nâzım ise bunu kabul etmiyordu. Kongre, bir karar alamadan dağıldı. Aynı tarihlerde İstanbul'da, Padişah fermanı ile Doktor Nâzım hakkındaki ilk idam kararı verildi.
Selanik ve İzmir
Prens Sabahaddin, 1907 yılında Teşebbüs-ü Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti adıyla yeni bir dernek kurarken; Doktor Nâzım, Bahattin Şakir ile birlikte Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti'nin başını çekti. Cemiyetin kadrolaşma ve teşkilâtlanma görevi 1907'de kendisine verildi. Onun gayretleriyle yurt içinde ve dışında yeni şubeler açıldı ve teşkilât aktif bir hale geldi. Bildiriler hazırlayarak her şubenin neler yapması gerektiğini, teşkilât ve kadrolaşma usullerini ayrıntılı biçimde anlattı. Siyasî faaliyetlerinden dolayı Doktor Nâzım vatan haini ilân edilerek idam cezasına mahkûm edilmiş olduğundan gizlice yurda dönmek için bazı teşebbüslerde bulundu. Aynı yıl, Talat Bey'in başını çektiği, merkezi Selanik olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin daveti üzerine Rum komitacıların yardımıyla Selanik'e geçti. Selânik'te Midhat Şükrü Bleda'nın evinde kaldı. Burada iken çalışmalarını yoğunlaştırıp teşkilâtı bütünleştirme girişiminde bulundu. İki örgüt, 27 Eylül 1907'de imzalanan bir belge ile birleştirildi. Doktor Nâzım, “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti” adının kullanılmasını kabul ettirdi. Doktor Nâzım ile İttihat ve Terakkî Cemiyeti yöneticileri, Selanik'te bir ihtilâlin yapılmasını karara bağlamışlardı. II. Abdülhamid yönetimine karşı gerçekleştirilecek ihtilâli ancak İzmir Kolordusu önleyebilirdi. Doktor Nâzım'ın esas amacı İzmir Kolordusu'na mensup subayları cemiyete üye yapmak ve onların yardımını sağlamaktı. İzmir'e varınca Binbaşı Tâhir Bey ve Halil Menteşe ile irtibat kurdu. Jandarma zâbiti Eşref Kuşçubaşı ile birlikte çalışmalarını yürüttü. İzmir'de Eşref Kuşçubaşı'nın jandarma, Sâmi Bey'in polis ve Reşid Bey'in İzmir inzibat âmirliklerine tayin edilmesi Doktor Nâzım'ın buradaki komitacılık faaliyetlerini kolaylaştırdı. İzmir'de Evliyâzadeler'den Refik Bey'in kızı Beria Hanım'la tanıştı ve daha sonra 1909 yılında onunla evlendi. İzmir'de çeşitli yerlerde merasimler düzenleyip kadrolaşmayı temin etti. Aydın ve Denizli'ye giderek tanınmış kişileri cemiyete üye yaptı. Çakıcı Mehmed Efe ile görüşüp onu II. Abdülhamid'e karşı yapılacak ihtilâle katılmaya davet etti. Böylelikle, II. Abdülhamit'in istibdat yönetimine karşı Paris'teki sivil örgütlenmenin yanı sıra, Selanik'te de askeri bir örgütlenme oluşmuştu.
23 Temmuz 1909 - 23 Temmuz 1910 tarihleri arasında İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nde kâtib-i umûmî (genel sekreter) olarak görev yapan Doktor Nâzım, Selanik'teki cemiyet ile yakınlaşması sonucu hürriyetin dağa çıkarak kazanılacağına kanaat getirdi. Payitaht'tan, Rumeli'deki ayaklanmaları bastırması için İzmir'deki konuşlu 3. Ordu'nun Selanik'e gönderilmesi emredilince, İzmir'deki askerler arasında örgütlenmeyi sağlamak için “Hoca Yâkub Efendi, Selânikli Nâzım, Yâkub Ağa, Tütüncü Yâkub Ağa, Rüstem” kimliğiyle İzmir'e gidip dükkân açtı. Bu dükkânda propaganda faaliyetleri yürüttü, birçok genci cemiyetin yeminli üyesi yaptı.
Makedonya'daki Kolağası Niyazi Bey ve ardından Binbaşı Enver Bey'in dağa çıkıp ihtilali başlatmasından sonra bölgeye gönderilen İzmir ordusunun ilk taburları Selanik rıhtımına çıktıklarında ihtilale katıldılar. 23 Temmuz 1908'de Makedonya'nın Köprülü Hükûmet Konağı önünde İkinci Meşrutiyet ilan edildi. O sırada Milas'ta bulunan Doktor Nâzım, ihtilal haberini alınca Selanik'e geçti; diğer yöneticiler gibi Londra Oteli'nin balkonundan nutuk verdi.
II. Meşrutiyet
Dr. Nâzım, Meşrutiyet'in ilanından sonra “Anadolu Vilayetleri Umumi Valisi” görevine getirildiği için İzmir'e döndü ancak aktif görevde yer almak yerine perde arkasında kalmayı istiyordu. Bu nedenle bir süre Selanik Belediye Hastanesi Baştabibi olarak çalıştı, ancak cemiyet merkez komitesinin sürekli üyesi olup 1911'e kadar cemiyetin genel sekreterliğini yaptı.
31 Mart İsyanı
31 Mart İsyanı'ndan sonra Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın iktidar olmasıyla başlayan ittihatçı avı sırasında 9 Kasım 1912'de Yunanistan'da yakalandı.
Bâb-ı Âli Baskını'nın ardından iktidara gelen ittihatçıların çabalarıyla serbest bırakıldı ve yurda döndü.
1912-1918
Doktor Nâzım, cemiyette çeşitli komisyonların yanında Paris'te, İttihat-Terakki Cemiyeti için birlikte çalıştığı yakın arkadaşı ve Fenerbahçe eski başkanlarından Dr. Hamid Hüsnü Kayacan'ın telkinleriyle 1915-16 döneminde Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bir devre fahri başkanlığını yürüttü. Daha sonrasında Celâl Sahir Erozan ile birlikte İzmir'de önce “Halka Doğru” dergisini çıkarmış ve Türk Ocakları'nın kuruluşu ve gelişiminde yardımcı olmuştur. Balkan Savaşı sırasında Hilal-i Ahmer adına; Selanik Devlet Hastanesi'nde baştabip iken, Yunan komitacıları tarafından esir alınarak Atina'ya götürülmüştür. Hapishanede 11 ay boyunca kaldığı bu dönemde Yunan komitacılar tarafından yoğun bir psikolojik saldırı altına alınmış ve kendisine İstanbul ve Selanik'in Yunanlar tarafından işgal edildiği, Selanik'teki annesi ile kızkardeşinin de İstanbul'a sürgün edildiği söylenerek, psikolojik baskı altında tutulmuştur. I. Dünya Savaşı'na girilmeden 2 ay önce İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin yoğun ısrarları sonrasında serbest bırakıldı ve İstanbul'a geri döndü. Burada Türkler'in ekonomik yönden fakir olduklarını görünce onları kalkındırma yolunda çalışmalar yaptı; iktisat kongreleri düzenleyerek ticaretle meşgul olmalarını teşvik etti. Rumelihisarı'nda kolektif bakkallık şirketi kurdu. I. Dünya Savaşı sırasında askere gitmek istediyse de İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin merkez-i umûmî üyeliği görevinde kalması daha uygun bulundu. Savaş esnasında Talat Paşa'nın zorlaması ile Men‘-i İhtikâr Komisyonu üyeliğini kabul etti. 11 ay süren Atina'daki mahpusluk dönemdeki yaşadığı travmalar sonrasında I. Balkan Savaşı'nda Bulgar ve Yunan komitacıların, Müslüman ahaliye yaptığı mezalimleri gerekçe göstererek, Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunan Hristiyan tebaadan intikam alınması için yazılar yazmıştır. Merkez-i Umumi'de, yani cemiyetin yüksek kurulunda Osmanlı Devleti'nin, I. Dünya Savaşı'na dahil olunma tartışmalarının yapıldığı dönemde, Osmanlı Devleti'nin, harbe katılmamasından yana olmuştur.
Maarif Nazırlığı
21 Temmuz 1918'de yeni kurulan hükûmette, istemediği halde Talat Paşa'nın ısrarına karşın, kısa bir süre Talat Paşa kabinesinde Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) oldu. Üç ay süren bu görevi sırasında devlet malını titizlikle koruduğu, hatta şahsına ayrılan makam arabasına bile binmediği belirtilir. Nazırlığı sürecinde ayrıca Avrupa'ya tahsil için Osmanlı gençlerinin gönderilmesini teşvikledi. I. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yenilmesinden sonra hükûmet düştü; İttihat ve Terakki Partisi ise kendisini feshetme karar aldı.
Almanya ve Rusya
Üst düzey İttihatçılar, bir Alman denizaltısı ile 2 Kasım 1918'de Almanya'ya giderken, aralarında bulunanlardan birisi de Doktor Nâzım idi. 5 Temmuz 1919'da işgal kuvvetlerinin baskısı ile Divan-ı Harb-i Örfi tarafından gıyabında ikinci kez idam kararı çıktı.
Berlin'de iken, İtilâf devletleri karşısında ezilen Müslüman milletlerin haklarının siyasal düzlemde korunması için 'nin kurulmasına yönelik çalışmalara katıldı. Enver Paşa'nın Bolşevikler'e esir düştüğünü öğrenince onu kurtarmak amacıyla Moskova'ya gitti ve onun hapisten çıkarılmasını sağladıktan sonra Berlin'e döndü. Berlin'de Müslüman milletlerin lehinde propaganda yapmak maksadıyla bir büro açtı. Burada yaptığı çalışmalarda Anadolu'da devam eden Millî Mücadele'yi destekledi. 1921'de Moskova ve Batum'a gitti ve buralarda da 'nin çalışmalarını yürüttü. Enver Paşa'nın yanında kalarak onun Anadolu'ya girip Mustafa Kemal Paşa'ya muhalif bir duruma düşmesini engelledi. Cemâl Paşa ile Çarçu'da buluştu ve Buhara'da Türkler'in teşkilatlanması çalışmalarında bulundu. Ancak Enver Bey'in askerî faaliyetleri bu çalışmaların aksamasına sebep oldu. Bunun üzerine Buhara'dan Moskova'ya döndü. Daha sonra bir süre tekrar Almanya'da yaşadı. 1922 yılında sırasıyla Ermeni Kırımı ile suçlanan Talat Paşa, Sait Halim Paşa, Bahaddin Şakir, Cemal Azmi ve Cemâl Paşa'lar'ın; Ermeni suikastçılar tarafından öldürülmesi, kendi hayatı hakkında endişelenmesine yol açtığından Alman polisinden koruma talep etti.
Doktor Nâzım, Talat Paşa'nın katilinin cezalandırılması ve Paşa'nın bir büstünün yapılması için uğraş verdi. Bu arada, Avrupa'da verimsiz olduğunu, Ankara'ya geçmek istediğini Mustafa Kemal Paşa'ya birden çok kez yazdıysa da cevap alamadı. Bunun hayal kırıklığı ile Moskova'ya Enver Paşa'nın yanına gitti. Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanıldığı haberi gelince Enver Paşa ile yolları ayrıldı. Yakın arkadaşı şair Nâzım Hikmet'in de yardımıyla hatıralarını yazmaya başladı ama bunları tamamlayamadı ve yayınlayamadı.
Enver Paşa Bolşevikler ile çarpışınca, Ruslar'ın kendisini Moskova'dan uzaklaştırmak istemesi üzerine Almanya'ya geri döndü. Ancak Almanya'da, Ermeni komitacılar tarafından öldürülme riski hala mevcuttu. İzmir'in kurtuluşundan sonra siyasî faaliyetlerde bulunmamak kaydıyla yurda dönmesine izin verildiğinden İzmir'e geldi.
Yurda dönüşü ve idamı
1922'de İzmir'e yerleşen Doktor Nâzım siyasetten elini eteğini çekti. Cumhuriyetin ilanından sonra da bacanağı Dışişleri Bakanı Doktor Tevfik Rüştü Aras başta olma üzere eski İttihatçılarla görüşmeye devam etti. Yahya Kemal Beyatlı'ya göre Doktor Nâzım; "katı, sinirli, sözünden dönmeyen, son derece dürüst, demokrat" bir şahıs olarak tanımlanmıştır. Kendisi için, Ermeni Soykırımı hakkında herhangi bir delil olmamasına rağmen suçlanmıştır. Bunun sebebi ise; 10 yıl süreyle İttihat ve Terakkî Cemiyeti merkez-i umûmî üyesi olması ve İngiltere karşıtı bir politika izlemesinden kaynaklanan bir “suizan”dan ibaret olduğu belirtilmiştir.
17 Haziran 1926'daki İzmir Suikastı dolayısıyla tutuklanan İttihatçılar arasında yer aldı. 1 Temmuz 1926 tarihinde tutuklandıktan sonra Ankara'ya getirildi. Ankara İstiklâl Mahkemesi tarafından yargılandı. Bu olayla ilgili herhangi bir bilgisi ve suçu olmadığını söyleyerek hakkındaki iddiaları reddetti. Mahkeme tarafından kendisine; suikast ile alakalı hiçbir soru sorulmamış, mahkeme boyunca yalnızca İttihat-Terakki Cemiyeti dönemindeki faaliyetleri hakkında sorgulanmıştır. Mahkeme heyeti ve savcılık iddianamesince kendisine şu yazılı suçlar atfedilmiştir;
- Müteareke yıllarında yurt dışında Ankara Hükûmeti aleyhine Enver Paşa ile gizli bir teşkilatta çalışmak, Batum Kongresi ve Batum macerası.
- Cavit Bey'in evinde yapılan toplantıya katılmak.
- Terakkiperver Partisi'ne maddi ve manevi yardımda bulunmak ve Şükrü Bey'e İzmir'deki seçim sonuçları hakkında mektup yazmak.
Doktor Nazım, bu suçlamalar dışında Enver Paşa'nın Moskova'dan kendisine yazdığı mektuptan dolayı da suçlu bulunmuştur. Ancak bununla birlikte; hayatı boyunca 3. kez idama mahkûm edildi ve 26 Ağustos 1926 Perşembe gecesi Cebeci'de asılmak suretiyle infaz gerçekleştirildi. Daha sonra 1956 yılında İzmir Suikastı yargılamaları birçok kişi tarafından tartışılmış ve bu tarihte bir iade-i itibar girişimi de yapılmış olsa da bu olay, sonuçlanamamıştır. İzmir suikastı davasına bakan yargıçlardan Ali Kılıç ise; “Ben bu davaya bakan hâkimim. Görüşümü verdiğim kararla belirtmiştim. Bugün o kararların müdafaası yalnız benim şahsıma kalmıştır. Bu işten çekinmem. Adli hata olup olmadığının araştırılması için hukuki bir yol varsa, elbette bu yola başvurulabilir” şeklinde beyanat vermiştir.
Kaynakça
- ^ a b Eyicil, Ahmet. "NÂZIM BEY - TDV İslâm Ansiklopedisi". Türkiye Diyanet Vakfı. 23 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Mart 2021.
- ^ a b Üngör, Prof. Dr. Uğur Ümit (2016) [2009]. Modern Türkiyenin İnşası: Doğu Anadolu'da Ulus, Devlet ve Şiddet (1913-1950). İstanbul: İletişim Yayınları. s. 97.
- ^ Ahmet Eyicil, “Doktor Nazım Bey”, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kuruluş ve Gelişmesine Hizmeti Geçen Türk Dünyası Aydınları Sempozyumu Bildirileri” (haz. Abdulkadir Yuvalı), Kayseri 1996, s. 197-206.
- ^ a b c d e f g h Vahit İpekçi, Dr. Nâzım Bey’in Siyasal Yaşamı, Yeditepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, İstanbul 2006
- ^ Kâzım Karabekir, I. Dünya Savaşı Anıları, Cihan Harbine Neden Girdik? Cihan Harbine Nasıl Girdik? Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik: Irak Cephesi Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu Sarıkamış, Kars ve Ötesi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2011, s.144.
- ^ Osman Selim Kocahanoğlu, İttihat - Terakkî’nin Sorgulanması ve Yargılanması Meclis-i Mebusân Tahkikatı Teşkilât-ı Mahsusa Ermeni Tehcirinin İçyüzü Dîvân-ı Harb-i Örfi Muhakemesi, İstanbul, 1998.
- ^ Enver Pascha, “Um Tripolis” (At Tripoli), Hugo Bruckmann Verlag, Munich, 1918, s. 7 vd.
- ^ Osmanlı İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin 1906-1907 Senelerine Ait Muhaberatının Kopya Defteri, s. 119-123, 180-181
- ^ Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat Terakki, Ankara 2001, s.28
- ^ Hüseyin Cahit Yalçın, İttihatçı Liderlerin Gizli Mektupları, İstanbul, 2002, s.109
- ^ TBMM Arşivi, dosya nr. 10:239-31, defter nr. 109; dosya nr. 10:239-31, defter nr. 170-11; dosya nr. 239/31, defter nr. 8; dosya nr. 239/31, defter nr. 11.
- ^ Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtnamesi, Doktor Nazım Bey'in Birinci Defteri, TBMM Arşivi Dosya No: 239-31, Defter No: 1-8
- ^ Cavid Bey'in Sorgusu (Ankara İstiklal Mahkemesi), Yakın Tarihimiz 26 Temmuz 1962, Cilt: 2, Sayı: 24
- ^ Tek Adam (III. Cilt). Şevket Süreyya Aydemir. Remzi Kitabevi. 17 Haziran 1965. s. 271-284. Erişim tarihi: 28 Eylül 2002.
- ^ Ahmet Eyicil, Doktor Nazım Bey, Ankara 2004, s.24-26
- ^ Yahya Kemal Beyatlı, Siyâsî ve Edebî Portreler, İstanbul 1968, s. 112-120
- ^ Ankara İstiklâl mahkemesi Zabıtnamesi, Doktor Nazım Bey'in Birinci Defteri, TBMM Arşivi, Dosya No: 239/31, Defter No: 1/8, sy: 1
- ^ Ahmet Bedevi Kuran, İnkılap Tarihimiz ve Jön Türkler, İstanbul 1945, s.31
- ^ Ahmed Bedevi Kuran, Osmanlı İmparatorluğu’nda ve Türkiye Cumhuriyeti’nde İnkılâp Hareketleri, İstanbul 1959
- ^ Eşref Kuşçubaşı, Doktor Nazım ve Hizmetleri, Karakteri Hakkındaki Görüşlerim (El Yazması) sy.28
- ^ Mithat Şükrü Bleda, İmparatorluğun Çöküşü, İstanbul 1986, s. 14-18, 24-25, 101-102, 157
- ^ Kazım Karabekir, “İstiklal Harbimizde Enver Paşa ve İttihat Terakki Erkanı”, İstanbul 1990, s.318-319 19
- ^ Yahya Kemal Beyatlı, Siyasi ve Edebi Portreler, İstanbul 1987, sy:8
- ^ Kazım Karabekir, İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1896-1909, İstanbul 1982, sy: 467
- ^ Kâzım Nami Duru, İttihat ve Terakki Hatıraları, İstanbul 1957, s. 8
- ^ Meşveret Gazetesi, 6 Kanun-i Sani 108, 10 Receb, 1313 Birinci sene numara 3, 5.1.
- ^ Ahmet Eyicil, “Doktor Nazım Bey”, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kuruluş ve Gelişmesine Hizmeti Geçen Türk Dünyası Aydınları Sempozyumu Bildirileri (haz. Abdulkadir Yuvalı), Kayseri 1996, s. 197-206
- ^ Hâkimiyet-i Milliye, 3 Ağustos 1926, Sayı: 1821
- ^ Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı, İstanbul 1981, s. 36
- ^ Falih Rıfkı Atay, "İddianame", "Hâkimiyet-i Milliye", 3 Ağustos 1926, Sayı: 1821
- ^ TBMM Arşivi, Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtnamesi, İzmir Suikasti, Dosya No: 239-31, Defter No: 11, sy: 1-3
- ^ Akşam Gazetesi, 27 Ağustos 1956.
Sportif görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Mehmet Sabri Toprak | 11. Fenerbahçe SK Başkanı 1916-1918 | Sonra gelen: Refik Ahmet Nuri Sekizinci |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Doktor Nazim veya Selanikli Mehmed Nazim Bey 1872 26 Agustos 1926 Turk siyasetci hekim 22 Temmuz 1918 8 Ekim 1918 arasi Maarif Naziri ve 1915 16 donemi Fenerbahce SK fahri baskani Ittihat Terakki Cemiyeti nin kurucu liderlerinden ve Jon Turk Devrimi nin oncu isimlerindendir Askeri Tibbiye de okudugu donemlerde daha sonrasinda Osmanli Imparatorlugu nun bir donemine hukmedecek Ittihat Terakki Firkasi nin ve Teskilat i Mahsusa nin kurulmasinda orgutlendirilmesinde ve Osmanli toplumunda buyuk bir donusum saglayan mesrutiyetin yeniden ilaninda oldukca onemli rol almis birkac yoneticisi arasindadir Doktor NazimMaarif i Umumiye naziriGorev suresi 21 Temmuz 1918 8 Ekim 1918Hukumdar VI MehmedBasbakan Talat PasaYerine geldigi Ali Munif BeyYerine gelen Gelenbevizade Mehmet Said11 Fenerbahce SK BaskaniGorev suresi 1915 1916Yerine geldigi Mehmet Sabri ToprakYerine gelen Refik Ahmet Nuri SekizinciKisisel bilgilerDogum 1872 Selanik Osmanli ImparatorluguOlum 26 Agustos 1926 54 yasinda Ankara TurkiyeMilliyeti TurkPartisi Ittihat ve TerakkiBitirdigi okul Askeri Tibbiye Idadisi Mekteb i Tibbiye i Sahane Sorbonne UniversitesiMeslegi Hekim siyasetci 1893 yilinda gittigi Paris te 14 yil boyunca cemiyetin gelismesi ve Mesrutiyet in yeniden ilani icin calisti II Mesrutiyet in ilanini sonuclandirmak icin 1907 yilinda Izmir ve Selanik e gecti bunu basaran ekibin basinda yer aldi II Abdulhamid e etkin muhalefet duzenledigi donemlerde daha cok demokrasi ve ozgurluk ideolojileri temelinde siyaset yaptiysa da 1911 yilindan sonra Imparatorluga karsi artan etnik bolucu faaliyetler tum ideolojik dusuncesini tamamiyla degistirdi ve isledigi Osmanlicilik siyaseti Turk Milliyetciligine evrildi Ayrica bu donemlerde Bahaddin Sakir ile birlikte 1913 1918 yillari arasinda faaliyet gosteren Teskilat i Mahsusa nin kurucusu oldu Daha sonrasinda I Dunya Savasi nin sonuna kadar ideolojik olarak yonettigi cemiyette verilen butun kararlarda soz sahibi oldu I Balkan Savasi sirasinda 1912 de Selanik in Yunanlarin eline gecmesi uzerine Turk milliyetcisi oldugu gerekcesiyle yargilanmaksizin Atina da bir hucrede tutuldu ve psikolojik baskiya maruz kaldi Ittihat Terakki Cemiyeti nin talebi uzerine serbest birakilarak Izmir e gonderildi Bu yasadiklarinin da etkisiyle savastaki Bulgarlarin gerceklestirmis oldugu savas suclarini elestiren ve Osmanli Hristiyanlarindan intikam alinmasini isteyen makaleler yayinladi 1915 16 doneminde Fenerbahce SK nin Baskanlik makaminda bulundu Osmanli Devleti nde son Talat Pasa hukumeti icinde kendisi istemedigi halde Talat Pasa nin israrlarina karsin Maarif Naziri egitim bakani olarak yer aldi Osmanli nin yenilgisi ile biten I Dunya Savasi ndan sonra Ittihatci arkadaslariyla beraber Avrupa ya kacti ve 1922 de yurda donebildi Cesitli siyasi etkinlikleri nedeniyle daha once uc kez idam cezasi alan Doktor Nazim son olarak 1926 da Ataturk e karsi duzenlenen Izmir Suikasti ndan dolayi kendisine suc isnat edildi ancak bu konuya dair hakkinda herhangi bir delil bulunamamasina karsin idamina karar verildi YasamiSelanikli Nazim Bey 1899 1872 deSelanik te dunyaya geldi Babasi Selanik Turklerinden abani sarikli bir aga olarak taninan Vardarli Makedonya Turkleri boyuna mensup Haci Abdulhamid Efendi annesi Ayse Hanim dir Babasini henuz bebekken kaybetti Rustiye ortaokul egitimini Selanik te tamamladiktan sonra 1885 te 15 yasindayken Istanbul Askeri Tibbiye Idadisi ne girdi Bu okuldaki uc yillik egitimin ardindan Mekteb i Tibbiye i Sahane ye Askeri Tip Akademisi girdi Ogrencilik yillarinda Namik Kemal in yazilarinin etkisinde kaldi ve Tibbiyede 4 Haziran 1889 tarihinde kurulan daha sonra Ittihat Terakki adini alacak olan Ittihad i Osmani Cemiyeti ni Tibbiyeden bir grup arkadasiyla beraber kurmus ilk yillarindan itibaren cemiyet icinde aktif gorevler almistir Ogrenimi surmekte iken 1893 yilinda tibbiyeden arkadaslari Ahmet Verdani ve Ali Zuhtu Bey lerle birlikte daha once buraya gelmis bulunan Ahmed Riza Bey in grubuyla siyasi baglanti kurmak amaciyla Paris e gitmis ve orada iki cemiyeti birlestirerek Osmanli Ittihat ve Terakki cemiyetini kurmustur Daha sonra ise burada yarida kalan ogrenimini tamamlamak icin Sorbonne Universitesi nin Tip Fakultesi ne kaydolmustur Avrupa yillari Doktor Nazim ve arkadaslari Paris e kendilerinden 5 yil once gelen ve II Abdulhamit e karsi muhalefet eden Ahmet Riza Bey ile iletisim kurmak ona cemiyeti yurt disinda temsil etmesini onermekle gorevlendirilmisti Doktor Nazim Avrupa daki Jon Turkler ile Osmanli topraklarindaki muhalif genclerin Osmanli Terakki ve Ittihat Cemiyeti adi altinda birlesmesine onculuk etti Cemiyetin baskanligini ilk etapta Ahmed Riza ustlendi Daha sonra Paris teki Ittihatci gencleri bir araya toplamak amaciyla bir gazete cikarilmasini teklif etti Bunun uzerine 1 Aralik 1895 te Ahmed Riza ile birlikte Mesveret gazetesini yayimladi Burada vatan ve millet konularini iceren yazilar yazdi II Abdulhamid yonetimini elestirdi Fransiz modeli bir yapilanmanin gerektigini belirterek demokratik ve laik gorusleri savundu Yazilarinda orgutlu muhalefet tezini isleyen Doktor Nazim 1894 te Osmanli Terakki ve Ittihat Cemiyeti nin kurulmasinda etkili oldu Doktor Nazim yarim kilan tip egitimini 1895 te Paris te Sorbonne Universitesi nde tamamlayarak jinekolog doktor oldu ve Paris Hastanesi nde goreve basladi II Mesrutiyet in ilanini saglayan ekip 1909 Doktor Nazim Ahmed Riza Prens Mustafa Fazil Pasa Ahmed Saib Samipasazade Sezai 1896 yilinda II Abdulhamit Ittihatcilarin darbe yapacagina iliskin bir istihbarat almasi uzerine bir yandan Istanbul da buyuk bir tutuklama operasyonu duzenlerken diger yandan da Fransiz hukumetine Paris teki Jon Turk gencligi sinirdisi etmesi icin baskilarini arttirmisti Bu baskilar sonucu Doktor Nazim ve arkadaslari Fransa dan sinir disi edildi Bu olay sonrasi Belcika da gecerek eylemlerine buradan devam eden orgut yine II Abdulhamid in israrlariyla buradan da sinir disi edilince Isvicre ye gecti Doktor Nazim burada Tunali Hilmi ve Abdullah Cevdet gibi isimlerin aralarinda bulundugu genc aydinlari da orgute kazandirdiktan sonra gizlice Paris e gitti Doktor Nazim in yogun cabalari sonucunda Temmuz 1897 de II Abdulhamid in baskisi ile kapatilmis bir sure Belcika ya ve ardindan Cenevre ye tasinan Mesveret gazetesinin ve cemiyetin tekrar Paris e donusu gerceklestirildi ve ardindan 1899 da yapilan kongrede yine Ahmed Riza Bey i destekledi Bu arada cemiyete yeni uyelerin kaydedilmesinde ve maddi yardim saglanmasinda cok etkisi oldu Cemiyetin 1896 da Paris te duzenledigi olaganustu toplantisinda Mizanci Murad in baskan secilmesinden sonra cemiyetin merkezi Cenevre ye tasindi ancak Mizanci Murad ile anlasamayan Ahmed Riza nin Paris te kalip Fransizca Mesveret i yayinlamasi uygun gorulmustu Doktor Nazim da onunla birlikte Paris te kaldi Zamanla cemiyet icerisindeki anlasmazliklarin artmasi uzerine cemiyetin birtakim uyeleri Ahmed Riza ve Doktor Nazim in cemiyetten cikarilmasina karar verip bunu Mizan da yayinladilar bu gelisme uzerine Mizanci Murad baskanligi birakmak zorunda kalmis yerine cemiyetin baskanligina Curuksulu Mahmud Bey getirilmistir Cemiyet kisa sure sonra dagilma surecine girdi Haziran 1897 de II Abdulhamit in serhafiyesi Ahmet Celalettin Pasa ile cemiyet namina gorusen Mizanci Murad padisah affi ile Istanbul a donunce onu Turk sefaretlerinde gorev kabul eden diger Jon Turkler izledi Doktor Nazim Sultanin tekliflerini kabul etmeyip geriye kalan bir avuc hurriyet yanlisindan birisiydi Arkadaslari ile birlikte Mesveret i yayinlamayi surdurdu Jon Turkler i birlestirmek amaciyla Prens Sabahattin in girisimiyle 4 9 Subat 1902 de Paris te I Jon Turk Kongresi nde Doktor Nazim Prens Sabahaddin ci grupla dusunsel ayriliga dustu Prens Sabahaddin ve Ali Kemal in basini cektigi grup duzenlenecek bir ihtilal icin baska devletlerin isbirligini uygun goruyor Ahmet Riza ve Doktor Nazim ise bunu kabul etmiyordu Kongre bir karar alamadan dagildi Ayni tarihlerde Istanbul da Padisah fermani ile Doktor Nazim hakkindaki ilk idam karari verildi Selanik ve Izmir Prens Sabahaddin 1907 yilinda Tesebbus u Sahsi ve Adem i Merkeziyet Cemiyeti adiyla yeni bir dernek kurarken Doktor Nazim Bahattin Sakir ile birlikte Osmanli Terakki ve Ittihat Cemiyeti nin basini cekti Cemiyetin kadrolasma ve teskilatlanma gorevi 1907 de kendisine verildi Onun gayretleriyle yurt icinde ve disinda yeni subeler acildi ve teskilat aktif bir hale geldi Bildiriler hazirlayarak her subenin neler yapmasi gerektigini teskilat ve kadrolasma usullerini ayrintili bicimde anlatti Siyasi faaliyetlerinden dolayi Doktor Nazim vatan haini ilan edilerek idam cezasina mahkum edilmis oldugundan gizlice yurda donmek icin bazi tesebbuslerde bulundu Ayni yil Talat Bey in basini cektigi merkezi Selanik olan Osmanli Hurriyet Cemiyeti nin daveti uzerine Rum komitacilarin yardimiyla Selanik e gecti Selanik te Midhat Sukru Bleda nin evinde kaldi Burada iken calismalarini yogunlastirip teskilati butunlestirme girisiminde bulundu Iki orgut 27 Eylul 1907 de imzalanan bir belge ile birlestirildi Doktor Nazim Osmanli Terakki ve Ittihat Cemiyeti adinin kullanilmasini kabul ettirdi Doktor Nazim ile Ittihat ve Terakki Cemiyeti yoneticileri Selanik te bir ihtilalin yapilmasini karara baglamislardi II Abdulhamid yonetimine karsi gerceklestirilecek ihtilali ancak Izmir Kolordusu onleyebilirdi Doktor Nazim in esas amaci Izmir Kolordusu na mensup subaylari cemiyete uye yapmak ve onlarin yardimini saglamakti Izmir e varinca Binbasi Tahir Bey ve Halil Mentese ile irtibat kurdu Jandarma zabiti Esref Kuscubasi ile birlikte calismalarini yuruttu Izmir de Esref Kuscubasi nin jandarma Sami Bey in polis ve Resid Bey in Izmir inzibat amirliklerine tayin edilmesi Doktor Nazim in buradaki komitacilik faaliyetlerini kolaylastirdi Izmir de Evliyazadeler den Refik Bey in kizi Beria Hanim la tanisti ve daha sonra 1909 yilinda onunla evlendi Izmir de cesitli yerlerde merasimler duzenleyip kadrolasmayi temin etti Aydin ve Denizli ye giderek taninmis kisileri cemiyete uye yapti Cakici Mehmed Efe ile gorusup onu II Abdulhamid e karsi yapilacak ihtilale katilmaya davet etti Boylelikle II Abdulhamit in istibdat yonetimine karsi Paris teki sivil orgutlenmenin yani sira Selanik te de askeri bir orgutlenme olusmustu 23 Temmuz 1909 23 Temmuz 1910 tarihleri arasinda Ittihat ve Terakki Cemiyeti nde katib i umumi genel sekreter olarak gorev yapan Doktor Nazim Selanik teki cemiyet ile yakinlasmasi sonucu hurriyetin daga cikarak kazanilacagina kanaat getirdi Payitaht tan Rumeli deki ayaklanmalari bastirmasi icin Izmir deki konuslu 3 Ordu nun Selanik e gonderilmesi emredilince Izmir deki askerler arasinda orgutlenmeyi saglamak icin Hoca Yakub Efendi Selanikli Nazim Yakub Aga Tutuncu Yakub Aga Rustem kimligiyle Izmir e gidip dukkan acti Bu dukkanda propaganda faaliyetleri yuruttu bircok genci cemiyetin yeminli uyesi yapti Makedonya daki Kolagasi Niyazi Bey ve ardindan Binbasi Enver Bey in daga cikip ihtilali baslatmasindan sonra bolgeye gonderilen Izmir ordusunun ilk taburlari Selanik rihtimina ciktiklarinda ihtilale katildilar 23 Temmuz 1908 de Makedonya nin Koprulu Hukumet Konagi onunde Ikinci Mesrutiyet ilan edildi O sirada Milas ta bulunan Doktor Nazim ihtilal haberini alinca Selanik e gecti diger yoneticiler gibi Londra Oteli nin balkonundan nutuk verdi II Mesrutiyet Dr Nazim Mesrutiyet in ilanindan sonra Anadolu Vilayetleri Umumi Valisi gorevine getirildigi icin Izmir e dondu ancak aktif gorevde yer almak yerine perde arkasinda kalmayi istiyordu Bu nedenle bir sure Selanik Belediye Hastanesi Bastabibi olarak calisti ancak cemiyet merkez komitesinin surekli uyesi olup 1911 e kadar cemiyetin genel sekreterligini yapti 31 Mart Isyani 31 Mart Isyani ndan sonra Hurriyet ve Itilaf Firkasi nin iktidar olmasiyla baslayan ittihatci avi sirasinda 9 Kasim 1912 de Yunanistan da yakalandi Bab i Ali Baskini nin ardindan iktidara gelen ittihatcilarin cabalariyla serbest birakildi ve yurda dondu 1912 1918 Doktor Nazim cemiyette cesitli komisyonlarin yaninda Paris te Ittihat Terakki Cemiyeti icin birlikte calistigi yakin arkadasi ve Fenerbahce eski baskanlarindan Dr Hamid Husnu Kayacan in telkinleriyle 1915 16 doneminde Fenerbahce Spor Kulubu nun bir devre fahri baskanligini yuruttu Daha sonrasinda Celal Sahir Erozan ile birlikte Izmir de once Halka Dogru dergisini cikarmis ve Turk Ocaklari nin kurulusu ve gelisiminde yardimci olmustur Balkan Savasi sirasinda Hilal i Ahmer adina Selanik Devlet Hastanesi nde bastabip iken Yunan komitacilari tarafindan esir alinarak Atina ya goturulmustur Hapishanede 11 ay boyunca kaldigi bu donemde Yunan komitacilar tarafindan yogun bir psikolojik saldiri altina alinmis ve kendisine Istanbul ve Selanik in Yunanlar tarafindan isgal edildigi Selanik teki annesi ile kizkardesinin de Istanbul a surgun edildigi soylenerek psikolojik baski altinda tutulmustur I Dunya Savasi na girilmeden 2 ay once Ittihat ve Terakki Cemiyeti nin yogun israrlari sonrasinda serbest birakildi ve Istanbul a geri dondu Burada Turkler in ekonomik yonden fakir olduklarini gorunce onlari kalkindirma yolunda calismalar yapti iktisat kongreleri duzenleyerek ticaretle mesgul olmalarini tesvik etti Rumelihisari nda kolektif bakkallik sirketi kurdu I Dunya Savasi sirasinda askere gitmek istediyse de Ittihat ve Terakki Cemiyeti nin merkez i umumi uyeligi gorevinde kalmasi daha uygun bulundu Savas esnasinda Talat Pasa nin zorlamasi ile Men i Ihtikar Komisyonu uyeligini kabul etti 11 ay suren Atina daki mahpusluk donemdeki yasadigi travmalar sonrasinda I Balkan Savasi nda Bulgar ve Yunan komitacilarin Musluman ahaliye yaptigi mezalimleri gerekce gostererek Osmanli Imparatorlugu nda bulunan Hristiyan tebaadan intikam alinmasi icin yazilar yazmistir Merkez i Umumi de yani cemiyetin yuksek kurulunda Osmanli Devleti nin I Dunya Savasi na dahil olunma tartismalarinin yapildigi donemde Osmanli Devleti nin harbe katilmamasindan yana olmustur Maarif Nazirligi 21 Temmuz 1918 de yeni kurulan hukumette istemedigi halde Talat Pasa nin israrina karsin kisa bir sure Talat Pasa kabinesinde Maarif Naziri Egitim Bakani oldu Uc ay suren bu gorevi sirasinda devlet malini titizlikle korudugu hatta sahsina ayrilan makam arabasina bile binmedigi belirtilir Nazirligi surecinde ayrica Avrupa ya tahsil icin Osmanli genclerinin gonderilmesini tesvikledi I Dunya Savasi nda Almanya nin yenilmesinden sonra hukumet dustu Ittihat ve Terakki Partisi ise kendisini feshetme karar aldi Almanya ve Rusya Ust duzey Ittihatcilar bir Alman denizaltisi ile 2 Kasim 1918 de Almanya ya giderken aralarinda bulunanlardan birisi de Doktor Nazim idi 5 Temmuz 1919 da isgal kuvvetlerinin baskisi ile Divan i Harb i Orfi tarafindan giyabinda ikinci kez idam karari cikti Berlin de iken Itilaf devletleri karsisinda ezilen Musluman milletlerin haklarinin siyasal duzlemde korunmasi icin nin kurulmasina yonelik calismalara katildi Enver Pasa nin Bolsevikler e esir dustugunu ogrenince onu kurtarmak amaciyla Moskova ya gitti ve onun hapisten cikarilmasini sagladiktan sonra Berlin e dondu Berlin de Musluman milletlerin lehinde propaganda yapmak maksadiyla bir buro acti Burada yaptigi calismalarda Anadolu da devam eden Milli Mucadele yi destekledi 1921 de Moskova ve Batum a gitti ve buralarda da nin calismalarini yuruttu Enver Pasa nin yaninda kalarak onun Anadolu ya girip Mustafa Kemal Pasa ya muhalif bir duruma dusmesini engelledi Cemal Pasa ile Carcu da bulustu ve Buhara da Turkler in teskilatlanmasi calismalarinda bulundu Ancak Enver Bey in askeri faaliyetleri bu calismalarin aksamasina sebep oldu Bunun uzerine Buhara dan Moskova ya dondu Daha sonra bir sure tekrar Almanya da yasadi 1922 yilinda sirasiyla Ermeni Kirimi ile suclanan Talat Pasa Sait Halim Pasa Bahaddin Sakir Cemal Azmi ve Cemal Pasa lar in Ermeni suikastcilar tarafindan oldurulmesi kendi hayati hakkinda endiselenmesine yol actigindan Alman polisinden koruma talep etti Doktor Nazim Talat Pasa nin katilinin cezalandirilmasi ve Pasa nin bir bustunun yapilmasi icin ugras verdi Bu arada Avrupa da verimsiz oldugunu Ankara ya gecmek istedigini Mustafa Kemal Pasa ya birden cok kez yazdiysa da cevap alamadi Bunun hayal kirikligi ile Moskova ya Enver Pasa nin yanina gitti Sakarya Meydan Muharebesi nin kazanildigi haberi gelince Enver Pasa ile yollari ayrildi Yakin arkadasi sair Nazim Hikmet in de yardimiyla hatiralarini yazmaya basladi ama bunlari tamamlayamadi ve yayinlayamadi Enver Pasa Bolsevikler ile carpisinca Ruslar in kendisini Moskova dan uzaklastirmak istemesi uzerine Almanya ya geri dondu Ancak Almanya da Ermeni komitacilar tarafindan oldurulme riski hala mevcuttu Izmir in kurtulusundan sonra siyasi faaliyetlerde bulunmamak kaydiyla yurda donmesine izin verildiginden Izmir e geldi Yurda donusu ve idami 1922 de Izmir e yerlesen Doktor Nazim siyasetten elini etegini cekti Cumhuriyetin ilanindan sonra da bacanagi Disisleri Bakani Doktor Tevfik Rustu Aras basta olma uzere eski Ittihatcilarla gorusmeye devam etti Yahya Kemal Beyatli ya gore Doktor Nazim kati sinirli sozunden donmeyen son derece durust demokrat bir sahis olarak tanimlanmistir Kendisi icin Ermeni Soykirimi hakkinda herhangi bir delil olmamasina ragmen suclanmistir Bunun sebebi ise 10 yil sureyle Ittihat ve Terakki Cemiyeti merkez i umumi uyesi olmasi ve Ingiltere karsiti bir politika izlemesinden kaynaklanan bir suizan dan ibaret oldugu belirtilmistir 17 Haziran 1926 daki Izmir Suikasti dolayisiyla tutuklanan Ittihatcilar arasinda yer aldi 1 Temmuz 1926 tarihinde tutuklandiktan sonra Ankara ya getirildi Ankara Istiklal Mahkemesi tarafindan yargilandi Bu olayla ilgili herhangi bir bilgisi ve sucu olmadigini soyleyerek hakkindaki iddialari reddetti Mahkeme tarafindan kendisine suikast ile alakali hicbir soru sorulmamis mahkeme boyunca yalnizca Ittihat Terakki Cemiyeti donemindeki faaliyetleri hakkinda sorgulanmistir Mahkeme heyeti ve savcilik iddianamesince kendisine su yazili suclar atfedilmistir Muteareke yillarinda yurt disinda Ankara Hukumeti aleyhine Enver Pasa ile gizli bir teskilatta calismak Batum Kongresi ve Batum macerasi Cavit Bey in evinde yapilan toplantiya katilmak Terakkiperver Partisi ne maddi ve manevi yardimda bulunmak ve Sukru Bey e Izmir deki secim sonuclari hakkinda mektup yazmak Doktor Nazim bu suclamalar disinda Enver Pasa nin Moskova dan kendisine yazdigi mektuptan dolayi da suclu bulunmustur Ancak bununla birlikte hayati boyunca 3 kez idama mahkum edildi ve 26 Agustos 1926 Persembe gecesi Cebeci de asilmak suretiyle infaz gerceklestirildi Daha sonra 1956 yilinda Izmir Suikasti yargilamalari bircok kisi tarafindan tartisilmis ve bu tarihte bir iade i itibar girisimi de yapilmis olsa da bu olay sonuclanamamistir Izmir suikasti davasina bakan yargiclardan Ali Kilic ise Ben bu davaya bakan hakimim Gorusumu verdigim kararla belirtmistim Bugun o kararlarin mudafaasi yalniz benim sahsima kalmistir Bu isten cekinmem Adli hata olup olmadiginin arastirilmasi icin hukuki bir yol varsa elbette bu yola basvurulabilir seklinde beyanat vermistir Kaynakca a b Eyicil Ahmet NAZIM BEY TDV Islam Ansiklopedisi Turkiye Diyanet Vakfi 23 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Mart 2021 a b Ungor Prof Dr Ugur Umit 2016 2009 Modern Turkiyenin Insasi Dogu Anadolu da Ulus Devlet ve Siddet 1913 1950 Istanbul Iletisim Yayinlari s 97 Ahmet Eyicil Doktor Nazim Bey Turkiye Cumhuriyeti Devleti nin Kurulus ve Gelismesine Hizmeti Gecen Turk Dunyasi Aydinlari Sempozyumu Bildirileri haz Abdulkadir Yuvali Kayseri 1996 s 197 206 a b c d e f g h Vahit Ipekci Dr Nazim Bey in Siyasal Yasami Yeditepe Universitesi Ataturk Ilkeleri ve Inkilap Tarihi Enstitusu Istanbul 2006 Kazim Karabekir I Dunya Savasi Anilari Cihan Harbine Neden Girdik Cihan Harbine Nasil Girdik Cihan Harbini Nasil Idare Ettik Irak Cephesi Erzincan ve Erzurum un Kurtulusu Sarikamis Kars ve Otesi Yapi Kredi Yayinlari Istanbul 2011 s 144 Osman Selim Kocahanoglu Ittihat Terakki nin Sorgulanmasi ve Yargilanmasi Meclis i Mebusan Tahkikati Teskilat i Mahsusa Ermeni Tehcirinin Icyuzu Divan i Harb i Orfi Muhakemesi Istanbul 1998 Enver Pascha Um Tripolis At Tripoli Hugo Bruckmann Verlag Munich 1918 s 7 vd Osmanli Ittihat ve Terakki Cemiyeti nin 1906 1907 Senelerine Ait Muhaberatinin Kopya Defteri s 119 123 180 181 Sina Aksin Jon Turkler ve Ittihat Terakki Ankara 2001 s 28 Huseyin Cahit Yalcin Ittihatci Liderlerin Gizli Mektuplari Istanbul 2002 s 109 TBMM Arsivi dosya nr 10 239 31 defter nr 109 dosya nr 10 239 31 defter nr 170 11 dosya nr 239 31 defter nr 8 dosya nr 239 31 defter nr 11 Ankara Istiklal Mahkemesi Zabitnamesi Doktor Nazim Bey in Birinci Defteri TBMM Arsivi Dosya No 239 31 Defter No 1 8 Cavid Bey in Sorgusu Ankara Istiklal Mahkemesi Yakin Tarihimiz 26 Temmuz 1962 Cilt 2 Sayi 24 Tek Adam III Cilt Sevket Sureyya Aydemir Remzi Kitabevi 17 Haziran 1965 s 271 284 Erisim tarihi 28 Eylul 2002 Ahmet Eyicil Doktor Nazim Bey Ankara 2004 s 24 26 Yahya Kemal Beyatli Siyasi ve Edebi Portreler Istanbul 1968 s 112 120 Ankara Istiklal mahkemesi Zabitnamesi Doktor Nazim Bey in Birinci Defteri TBMM Arsivi Dosya No 239 31 Defter No 1 8 sy 1 Ahmet Bedevi Kuran Inkilap Tarihimiz ve Jon Turkler Istanbul 1945 s 31 Ahmed Bedevi Kuran Osmanli Imparatorlugu nda ve Turkiye Cumhuriyeti nde Inkilap Hareketleri Istanbul 1959 Esref Kuscubasi Doktor Nazim ve Hizmetleri Karakteri Hakkindaki Goruslerim El Yazmasi sy 28 Mithat Sukru Bleda Imparatorlugun Cokusu Istanbul 1986 s 14 18 24 25 101 102 157 Kazim Karabekir Istiklal Harbimizde Enver Pasa ve Ittihat Terakki Erkani Istanbul 1990 s 318 319 19 Yahya Kemal Beyatli Siyasi ve Edebi Portreler Istanbul 1987 sy 8 Kazim Karabekir Ittihat ve Terakki Cemiyeti 1896 1909 Istanbul 1982 sy 467 Kazim Nami Duru Ittihat ve Terakki Hatiralari Istanbul 1957 s 8 Mesveret Gazetesi 6 Kanun i Sani 108 10 Receb 1313 Birinci sene numara 3 5 1 Ahmet Eyicil Doktor Nazim Bey Turkiye Cumhuriyeti Devleti nin Kurulus ve Gelismesine Hizmeti Gecen Turk Dunyasi Aydinlari Sempozyumu Bildirileri haz Abdulkadir Yuvali Kayseri 1996 s 197 206 Hakimiyet i Milliye 3 Agustos 1926 Sayi 1821 Falih Rifki Atay Zeytindagi Istanbul 1981 s 36 Falih Rifki Atay Iddianame Hakimiyet i Milliye 3 Agustos 1926 Sayi 1821 TBMM Arsivi Ankara Istiklal Mahkemesi Zabitnamesi Izmir Suikasti Dosya No 239 31 Defter No 11 sy 1 3 Aksam Gazetesi 27 Agustos 1956 Sportif goreviOnce gelen Mehmet Sabri Toprak 11 Fenerbahce SK Baskani 1916 1918 Sonra gelen Refik Ahmet Nuri Sekizinci