Eşcinsellik veya homoseksüellik, aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.
Homoseksüellik, heteroseksüellik ve biseksüellikle birlikte karşıcinsel-eşcinsel spektrumundaki üç ana cinsel yönelimden biridir. İnsanların neden özel bir cinsel yönelim geliştirdiği konusunda bilim insanlarının ortak bir görüşü yoktur. Cinsel yönelimin kökeni konusunda genetik faktörler, erken rahim ortamı ya da ikisinin kombinasyonuna işaret eden biyolojik teoriler uzmanlar tarafından daha çok benimsenmiştir. Ailenin yetiştirme şeklinin ya da erken çocukluk deneyimlerinin cinsel yönelimi etkilediğine dair güçlü bir kanıt yoktur. Bazıları eşcinsel aktivitenin doğaya aykırı ya da fonksiyonel bir bozukluk olduğu görüşünde olsa da bu tartışmalıdır. Araştırmalar, eşcinselliğin ve bilhassa geyliğin hayvanlarda da oldukça yaygın olabildiğini ortaya çıkarmıştır. Araştırmalar, özellikle; penguenler, yunuslar, zürafalar ve aslanlar gibi geniş bir spektrumdaki pek çok hayvanın bu özelliğe sahip olabileceğini göstermiştir. Ayrıca eşcinselliğin insan cinselliğinin normal ve pozitif bir varyasyonu olduğunu, negatif psikolojik etkilerinin bir kaynağı olmadığını göstermektedir. Çoğu insan kendi cinsel yöneliminde çok az tercih hissi deneyimler ya da hiç deneyimlemez. Cinsel yönelimi değiştirmeyi amaçlayan psikolojik müdahalelerin işe yaradığını destekleyen yeterli kanıt yoktur.
Eşcinselleri tanımlamak için çok çeşitli kavramlar kullanılır. Eşcinsel kadınları tanımlamak için 1800'lü yıllardan beri kullanılan "lezbiyen" sözcüğünü karşılamak için Fransızca kökenli "gey" (Türkçe: gey veya gay, Fransızca: gai, İngilizce: gay) sözcüğü, 1960'larda önceleri sadece eşcinsel erkekleri tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla tüm eşcinseller için kullanılır hâle gelmiştir. Eşcinsellere cinsel yönelimlerinden dolayı uygulanan fiziksel ve sözlü şiddet, "eşcinsel" anlamına gelen argo tabirleri hakaret ya da aşağılama amaçlı kullanmak, birçok gelişmiş ülkede nefret suçu kapsamına girer ve cezai yaptırımla karşılaşılabilir.
Gey veya lezbiyen kimlikli ve eşcinsel deneyim yaşayan kişilerin sayısını ölçmek araştırmacılar için çeşitli nedenlerden dolayı zordur. Bu nedenlerin arasında eşcinsel kişilerin homofobik ve heteroseksist ayrımcılık yüzünden kimliklerini açık olarak belli etmemeleri de yer almaktadır. Eşcinsel davranışlar aynı zamanda birçok hayvan türünde gözlenmiştir.
Sadece nüfus sayımları ve politik şartlar görünürlüklerini kolaylaştırmasına rağmen birçok gey ve lezbiyen ciddi birliktelikler kurmaktadır. İlişkideki tarafların kendi psikolojik algılayışları açısından bu tür ilişkiler ile heteroseksüel ilişkiler arasında hiçbir fark yoktur. Kaydedilmiş tarih boyunca eşcinsel ilişkiler ve eylemler -aldıkları şekle ve bulundukları kültürlere bağlı olarak- zaman zaman takdir edilmiş zaman zaman da yargılanmışlardır. 19. yüzyılın sonlarından beri, eşcinsellerin görünürlük ve tanınmasının artırılmasının yanı sıra; evlilikler, medeni birliktelikler, evlat edinme ve ebeveynlik; işe ve askere alınma ile sağlık hizmetlerine eşit erişim gibi yasal hakların kazanılması için büyük bir mücadele verilmektedir.
Tarih
Birçok gey ve lezbiyen kişi duygusal veya cinsellik olarak hemcins ilişki içerisindedir. İlişkideki tarafların kendi psikolojik algılayışları açısından bu tür ilişkiler ile heteroseksüel ilişkiler arasında hiçbir fark yoktur. Kaydedilmiş tarih boyunca eşcinsel ilişkiler ve eylemler -aldıkları şekle ve bulundukları kültürlere bağlı olarak- zaman zaman takdir edilmiş zaman zaman da yargılanmışlardır. 19. yüzyılın sonlarından beri, eşcinsellerin görünürlük ve tanınmasının artırılmasının yanı sıra; evlilikler, medeni birliktelikler, evlat edinme ve ebeveynlik; işe ve askere alınma ile sağlık hizmetlerine eşit erişim gibi yasal hakların kazanılması için büyük bir mücadele verilmektedir.
Çok eskilere dayanan ve tıpta geniş tartışmalara neden olan, akıl almayacak yöntemlerle iyileştirilmeye çalışılan eşcinsellik modern zamanlarda artık bilim insanları tarafından bir hastalık olarak görülmemektedir. Son 35 yıldır psikologlar, psikiyatrlar ve diğer ruh sağlığı uzmanları eşcinselliğin hastalık, ruhsal bozukluk veya duygusal bir sorun olmadığını onayladılar. İlk olarak 1973’te Amerikan Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu eşcinselliğin hastalıklar kategorisinden çıkartılmasına karar verdi. Karar, Amerikan Psikiyatri Derneği’nin bir yıl sonra (1974) yapılan yıllık genel kurulunda üyelerin çoğunluğu tarafından onaylandı. Amerikan Psikiyatri Derneği, 2006’da yapmış olduğu genel kurulunda söz konusu kararı tekrar ifade etti. Benzer şekilde 17 Mayıs 1990 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği hastalıklar listesinden çıkardı. 1992’de bu karar, ICD-10 (Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırılması) listesine resmen kaydedildi. 1994 tarihinden itibaren WHO üyesi tüm ülkeler yeni sınıflandırmayı kullanmaya başladı. Eşcinselliğin bir hastalık, bozukluk ya da eksiklik olmadığını, 3 farklı cinsel yönelimden birisi olduğunu ve doğuştan ya da 3 ile 4 yaşlarına kadar belirlenen, kişinin kendi seçmediği bir durum olduğu tıp bilim tarafından tespit edilmiş ve bu durum kabul görmüş ve eşcinseller çoğu gelişmiş ülkelerde eşcinseller arası resmi evlilik dahil olmak üzere heteroseksüellerin sahip olduğu pek çok hakka kavuşmuştur.
Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), 1973 yılında eşcinselliği, "Akıl Hastalıkları Teşhis ve İstatistikleri Klavuzu"ndan çıkarmıştır. Günümüzde APA'nın pozisyonu, objektif ve iyi planlanmış bilimsel çalışmalar ve klinik literatür doğrultusunda eşcinselliğin insanların cinselliğinin "pozitif ve normal" çeşitlerinden biri olduğudur APA'ya göre eşcinselliğin geçmişte bir akıl hastalığı olarak görülmesinin nedeni, akıl sağlığı alanında çalışan profesyonellerin ve toplumun bu konuda taraflı şekilde bilgilendirilmiş olmasıdır.
1 Ocak 1993 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) eşcinselliği "Uluslararası Hastalıklar Sınıflandırması"ndan çıkarmıştır. ICD-10 maddesi "cinsel yönelim, tek başına, bir rahatsızlık/hastalık olarak kabul edilemez" şeklindedir.
Cinsel yönelim konum ve etimolojisi
Cinsel ilişkideki konumuna göre Batı ülkelerinde böyle bir ayırım artık yapılmamakla birlikte, eşcinselliğin daha yaşandığı, daha muhafazakâr ülkelerde eşcinsel erkekler "verici" (etken, aktif) ya da alıcı (edilgen, pasif) olarak ikiye ayrılmaktadır ve bu kültürlerde özellikle kadınsı görünümlü ya da pasif konumda olan erkekler eşcinsel olarak kabul edilmekte ve toplumun büyük bir kesimi tarafından dışlanmaktadırlar. Etken (aktif) ve edilgen (pasif) terimlerinin üstünlük veya aşağılık belirttiğinin düşünülmesi nedeni ile günümüzde artık bu terimlerin eşcinselleri tanımlarken kullanımından kaçınılmaya başlanılmıştır. Kadın ve erkeğin toplumsal kademelendirmesinde de etkenlik olumlu bir nitelik olarak erkeğe, edilgenlik ise olumsuz bir nitelik olarak kadına yüklenir.
Cinsel yönelim ve kimlik
Kinsey ölçeği
Heteroseksüel-Eşcinsel derecelendirme ölçeği olarak bilinen Kinsey ölçeği, kişinin belirlenmiş bir zamandaki cinsel aktivesinin geçmişini ya da bölümlerini tanımlamaya çalışır. Derecelendirme 0’dan 6’ya kadardır. 0 tümüyle heteroseksüel anlamına gelirken, 6 tümüyle eşcinsel anlamına gelmektedir. Ölçekte aseksüelleri de tanımlamak için ek olarak bir de “X” vardır.
Yönelim ve davranış
Amerikan Psikiyatri Kurumu, Amerikan Psikologlar Birliği ve Sosyal İşçilerin Ulusal Kurumu cinsel yönelimi kişinin sadece ayrık bir özelliği olarak değil, başkalarıyla tatmin edici birliktelik kurmaya çalışan kişinin evreni olarak tanımlamıştır:
Cinsel yönelim genellikle kişinin biyolojik cinsiyeti, cinsiyet kimliği ya da yaşı gibi bir özellik olarak ele alınmaktadır. Bu perspektif eksiktir çünkü cinsel yönelim her zaman ilişkisel terimlerde kullanılır ve diğer kişilerle birliktelik kurmayı gerektirir. Cinsel eylem ve romantik çekimler, kişinin birliktelik kurduğu kişilerin biyolojik cinsiyetine göre heteroseksüel ya da eşcinsel olarak sınıflandırılmıştır. Aslında kişiye yapılan eyleme duyulan arzu kişinin heteroseksüellik, eşcinsellik ya da biseksüelliğini ifade eder. Bu eylemler el ele tutuşma, öpüşme gibi basit şeyleri de içerir. Bu nedenle cinsel yönelim, kişilerin diğer kişilerle sevgi, bağlılık, samimiyet için kurduğu kişisel birlikteliklerle tamamen bağlantılıdır. Cinsel davranışlara ek olarak bu bağlar, partnerler arasındaki cinsel olmayan sevgi hareketlerini, paylaşılmış hedefleri, karşılıklı desteği ve devam eden sadakati de içerir.
Coming out
Coming out, kişinin cinsel yönelimini ya da cinsiyet kimliğini açıklamasıdır ve çeşitli şekilde psikolojik bir süreç ya da yolculuk olarak tanımlanır ya da deneyimlenir. Coming out genellikle üç evreden oluşur. İlk evre kendini bilme ve eşcinsel birlikteliklere açık olduğunu anlamadır. Bu genellikle içsel coming out olarak tanımlanır. İkinci evre kişinin diğer kişilere (örneğin aile, arkadaşlar ya da meslektaşlar) cinsel yönelimini açıklamaya karar vermesidir. 3. evre de genellikle kişinin açık bir şekilde LGBT bir birey olarak yaşamasını içerir. Bugünlerde Amerika’da insanlar genellikle lisede ya da üniversite yaşlarında cinsel yönelimlerini açıklamaktadır. Lezbiyen, gay ve biseksüeller (LGB), bu yaşlarda özellikle cinsel yönelimleri toplum tarafından kabul edilmediğinde diğer kişilere güvenmeyebilir veya yardım istemeyebilir.
Rosario, Schrimshaw, Hunter ve Braun'a (2006) göre lezbiyen, gay ve biseksüel kişilerin (LGB) cinsel kimlikleri kompleks ve zorlu bir süreçten geçmektedir. Diğer azınlık gruplarının aksine (örneğin etnik ve ırksal azınlıklar) çoğu LGB, kendi kimlikleri hakkında bir şeyler öğrenebileceği ve onlara destek verebilen kişilerin var olduğu bir toplulukta yetişmemektedir. Bunun yerine LGB’ler daha çok eşcinsellik hakkında bilgisiz ya da eşcinselliğe düşman bir toplulukta yetişmektedir.
Outing, kişinin cinsel yöneliminin kendi rızası olmadan topluma ifşa edilmesidir. Birçok politikacı, ünlü, askerlik hizmetlerinde çalışan kişiler ve rahiplerin kötü niyet, politik veya ahlaki nedenlerden dolayı cinsel yönelimleri ifşa edilmiştir.
Cinsiyet kimliği
Eşcinsel yönelimin önceden kişinin kendi cinsiyetiyle bağlantılı olduğu düşünülmüştür. Örneğin bir kadına ilgi duyan bir kadının maskülen özelliklere ya da bir erkeğe ilgi duyan bir erkeğin feminen özelliklere sahip olduğu anlayışı olmuştur. Ama 20.yüzyılın ortalarında cinsiyet kimliği cinsel yönelimden ayrı bir fenomen olarak görünmeye başlanmıştır.
Cinsel yönelimlerin dağılma oranları transgender ve cinsiyet kimliğiyle uyumlu kişiler (cisgender) arasında oldukça farklı olsa da transgender ve cinsiyet kimliğiyle uyumlu kişiler erkeklere, kadınlara ya da her iki cinse ilgi duyabilir. Heteroseksüel, eşcinsel ve biseksüel kişiler maskülen veya feminen olabilir ya da hem maskülen hem feminen özellikler gösterebilir. Buna ek olarak birçok lezbiyen ve gay toplulukların üyelerinde ya da destekçilerinde “cinsiyetiyle uyumlu heteroseksüel” ve “cinsiyetiyle uyumsuz eşcinsel” sterotipleri vardır. Ama J. Michael Bailey ve K.J. Zucker tarafından yapılan araştırmalar, çoğu gay ve lezbiyenin çocukluk yıllarında cinsiyet uyumsuzluğu yaşadığını bulmuştur.
Eşcinsel cinsel kimlik ve yönelimleri
Gey
"Gey" sözcüğü, Oxford İngilizce Sözlük'te "eşcinsel kişi (genellikle erkek)" olarak tanımlanır. "Eşcinsel erkek" anlamında bir kelime olmayışı konusundaki eksikliği gidermek için ilk olarak bu anlamda kullanılan Gey kelimesi, zamanla eşcinsel kişi olarak da kullanılmaya başlanmıştır.
Kökende "gey" sözcüğü Fransızca kökenli "gai" kökünden gelmektedir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen "gey" tabiri 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.İngilizcedeki gey kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı zamanla yok olmaya yüz tutmuştur.
Lezbiyen
Eşcinsel kadın anlamına gelen "lezbiyen" kelimesi 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır. Bu kelimenin kökeni eşcinsel kadın şair Sappho'nun memleketi Lesbos (Midilli) Adası'na dayanır. Sappho şiirlerinde, kadınlara karşı duygularından bahsetmiştir. Dilbilimi açısından lezbiyen kelimesi "Lesboslu" anlamına gelir.
Biseksüel
Biseksüel, duygusal veya cinsel yönelimi hem kendi hem de karşı cinsine dönük olan canlı. Biseksüel sözcüğü hem isim, hem sıfat olarak kullanılır. Bu cinsel yönelim, kimliğine sahip bir kimsenin aynı anda hem bir erkekle hem de bir kadınla cinsel olarak ilgili olması gerekmez. Bazı biseksüeller bu ya da öteki toplumsal cinsiyetle (veya her ikisiyle de) asla cinsel ilişkiye girmemişlerdir. Heteroseksüeller ve geyler ile lezbiyenler için geçerli olduğu üzere, cinsel çekim her arzu edildiğinde davranılmasını gerektirmez.
Eşcinsel birliktelikler
Eşcinsel yönelime sahip kişiler cinselliklerini çeşitli yollarla ifade edebilirler ve cinselliklerini davranışlarında ifade edebilirler ya da etmeyebilirler. Kinsey ölçeği, kişinin belirlenmiş bir zamandaki cinsel aktivitesinin geçmişini ya da bölümlerini tanımlamaya çalışır. Derecelendirme 0’dan 6’ya kadardır. 0 tümüyle heteroseksüel anlamına gelirken, 6 tümüyle eşcinsel anlamına gelmektedir. Araştırmalar birçok gay ve lezbiyenin ciddi ve uzun ömürlü ilişki istediklerini bulmuştur. Örneğin anket verileri gaylerin %40 ve %60 arasının, lezbiyenlerin de %45 ve %80 arasının o an romantik bir ilişki içinde olduklarını göstermektedir. Anket verileri aynı zamanda gay çiftlerin %18 ve %28 arasının ve lezbiyenlerin %8 ve %21 arasının Amerika Birleşik Devletleri'nde on yıl veya daha fazla birlikte yaşadıklarını göstermektedir. Araştırmalar eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftlerle eşit derecede birbirinden tatmin olduğunu ve ciddi ilişki kurduklarını bulmuştur. İlişkinin ciddiyeti ve ilişkiden tatmin olma konusunda yaş ve cinsiyet, cinsel yönelime göre daha güvenilir bir istatistiktir ve heteroseksüel ve eşcinseller romantik ilişkiler bakımından kıyaslanabilir beklentiler ve idealler paylaşmaktadırlar.
Eşcinselliğin demografisi
Gey ve lezbiyen popülasyonunun büyüklüğüyle ilgili güvenilir veriler kamu politikası için önemlidir. Örneğin demografiler, yerli ortaklık, eşcinsellerin evlat edinmesinin yasallaşması ve Amerikan ordusundaki Sorma Söyleme politikasının yararları ve maliyetlerini hesaplamaya yardım eder. Gay ve lezbiyen popülasyonuyla ilgili bilgiler, sosyal bilim adamlarının işçi pazarı tercihleri, insan sermayesi birikimi, ev halkı konusunda uzmanlaşma, ayrımcılık ve coğrafi konum hakkında kararlarla ilgili önemli soruları anlamasına da yardım eder.
Eşcinselliğin yaygınlığını ölçmek zordur. Birçok insan eşcinsel çekimlere sahip olmasına rağmen kimliklerini eşcinsel ya da biseksüel olarak görmek istemeyebilirler. Araştırma, cinsel yönelimi tanımlayabilen ya da tanımlayamayabilen bazı karakteristikleri ölçmek zorundadır. Eşcinsel arzulara sahip kişilerin sayısı bu arzularını fiile dönüştüren kişilerin sayısından, arzularını fiile dönüştüren kişilerin sayısı da kendi kimliğini gay, lezbiyen ya da biseksüel olarak gören kişilerin sayısından daha büyük olabilir.
1948 ve 1953 yılları arasında Alfred Kinsey, erkek deneklerin %46’sının her iki cinse cinsel olarak tepki verdiğini, %37’sininde en az bir eşcinsel deneyim yaşadığını rapor etmiştir. John Tukey, Kinsey’i rastgele değil uygun örnekler kullandığı için eleştirmiştir. Sonraki bir araştırmada örnek yanlılığı olmamasına rağmen benzer sonuçlar elde edilmiştir. LeVay, Kinsey’in sonuçlarının demografik araştırmaların yorumlanması gerektiğini gösteren bir uyarı niteliği taşıdığını belirtmiştir çünkü bilimsel metotlar kullanılmasına rağmen farklı kriterlerin kullanılmasının farklı sayılara ulaşmaya yol açabileceğini belirtmiştir.
Önemli araştırmalar insanların %2’den %11’e kadar bir kısmının geçmişlerinde eşcinsel aktivite yaşadığını göstermektedir. Eşcinsel çekimler ve/veya davranışlar rapor edildiğinde bu oran %16-21’e çıkmaktadır. 2006’daki bir araştırmada, araştırmaya katılanların %20’si bazı eşcinsel hisleri deneyimlediğini anonim olarak rapor etmiş ama sadece %2-3’ü kendi kimliğini eşcinsel olarak gördüğünü söylemiştir. 1992’de yapılan bir araştırmada Britanyalı erkeklerinin %6.1’i, Fransız erkeklerininse %4.1’inin eşcinsel deneyim yaşadığı rapor edilmiştir. 2008’de yapılmış bir anket, Britanyalıların %13’ünün eşcinsel aktivite yaşadığını ama sadece %6’sının kendi kimliklerini eşcinsel ya da biseksüel olarak gördüklerini bulmuştur. 2010’da Ulusal İstatistik Ofisi’inin (ONS) yaptığı bir anket, Britanyalıların %1.5’inin kendi kimliklerini eşcinsel ya da biseksüel olarak gördüğünü bulmuştur. ONS, bu bulguların %0.3’le %3’ arasında bir oranı gösteren araştırmalarla uyumlu olduğunu öne sürmüştür.
2008’de Amerika Birleşik Devletleri'nde başkanlık seçimleri gününde, oy verdikten sonra oylama yerinden çıkan oy verenler arasında yapılan seçim anketi, seçmenlerin %4’ünün gay, lezbiyen ya da biseksüel olduğunu göstermiştir. Bu oran 2004’teki oranla aynıdır. 2000’de yapılan ABD nüfus sayımı, evli olmayıp aynı evde yaşayan 601.209 eşcinsel çift olduğunu göstermiştir.
Eşcinsellik ve psikoloji
Psikoloji, eşcinsel yönelimi ayrık bir yönelim olarak araştıran ilk bilim dallarından biridir. Eşcinselliği ilk hastalık olarak sınıflandırma girişimi acemi Avrupalı seksolog hareketi tarafından yapılmıştır. 1886’da seksolog Richard von Krafft-Ebing, Psychopathia Sexualis adlı kitabında eşcinsellik gibi üremeyle sonuçlanmayan cinsel aktiviteleri cinsel sapkınlık olarak görmüştür. Eşcinselliğin hem doğuştan hem de sonradan kazanabileceğine ve eşcinselliği mastürbasyonu engelleyerek ve nevrozları tedavi ederek tedavi edebileceğine inanmıştır. Sigmund Freud’sa eşcinselliği kendini karşıt cinsteki ebeveyn ile özdeşleştirmenin de etkisiyle oluşmuş, psikoseksüel gelişimdeki çatışmaların bir sonucu olarak tanımlamıştır. 20. yüzyılının ortalarına kadar eşcinselliğin patolojik modelleri standarttır.
Amerikan Psikiyatri Kurumu, Amerikan Psikologlar Birliği ve Sosyal İşçiler Kurumu’nun açıklaması şu şekildedir.
“ | 1952’de Amerikan Psikiyatri Kurumu, Teşhis ve İstatistik Kılavuzu’nu (DSM) ilk yayınladığında eşcinsellik hastalıklar kategorisinin içindeydi. Ama hemen sonra sınıflandırma Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü tarafından yapılan araştırmalarda kritik incelemeye maruz kalmıştır. Yapılan araştırmalar eşcinselliğin bir bozukluk ya da anomali değil normal ve sağlıklı bir cinsel yönelim olduğunu göstermiştir. Araştırmaların sonuçları toplandığında tıp, ruh sağlığı ve davranışsal ve sosyal bilimlerdeki profesyoneller, eşcinselliğin bir ruh hastalığı olarak sınıflandırılmasının yanlış olduğu ve DSM sınıflandırmasının önceki sosyal normlara ve popülasyonu temsil etmeyen hastaların klinik izlenimlerine dayanan bilimsel olarak kanıtlanmamış tahminleri yansıttığı sonucuna ulaşmıştır. Bilimsel kanıtların tanınmasıyla Amerikan Psikiyatri Kurumu eşcinselliği 1973’te DSM’den çıkartmıştır. Amerikan Psikologlar Birliği 1975’te aynı pozisyonu benimsemiş ve diğer tüm ruh sağlığı profesyonellerini eşcinselliğin uzun süredir bir ruh hastalığı olarak damgalanmasının kaldırılması konusunda teşvik etmiştir. Sosyal İşçilerin Ulusal Kurumu da benzer prensibi benimsemiştir. | „ |
Davranışsal ve sosyal bilimlerin ve ruh sağlığı uzmanlık alanlarının uzun süredir olan ortak görüşü hemcinse karşı duyulan romantik, cinsel çekimlerin ve eşcinsel davranışların insan cinselliğinin normal ve pozitif bir varyasyonu olduğudur.Dünya Sağlık Örgütü, ICD-9’da (1977) ruh hastalığı olarak sınıflandırdığı eşcinselliği 17 Mayıs 1990’daki 43. Dünya Sağlık Kongresi’nin onayıyla ICD-10’da hastalık olmaktan çıkarmıştır. ICD-10’a psikolojik ve davranışsal bozukluklar nedeniyle cinsiyet kimliğini ya da cinsel yönelimini değiştirmek istemek anlamına gelen egodistonik cinsel yönelimi eklemiştir(F[7]). Çin Psikiyatri Kurumu, 5 yıllık bir araştırma sonunda 2001’de eşcinselliği ruh hastalığı sınıflandırmasından çıkarmıştır. Kraliyet Psikiyatrlar Derneği’nin açıklaması “Araştırmalar gay, lezbiyen veya biseksüel olmanın normal ruhsal sağlıkla uyumlu olduğunu göstermektedir. Ama toplumda ayrımcılığa uğrama ve arkadaş, aile ve diğer kişiler tarafından reddedilme ihtimali LGB’lerde (lezbiyen, gay ve biseksüel) beklenenden yüksek oranda ruhsal zorlanmaların görülmesine neden olmaktadır. ABD'deki muhafazakâr gruplar LGB’lerdeki ruhsal zorlanmaların yüksek oranda görülmesinin eşcinselliğin doğrudan kendisinden kaynaklandığını öne sürse de bu iddiayı ispatlayan bir kanıt yoktur.” şeklindedir.
Çoğu lezbiyen, gay ve biseksüel, heteroseksüellerle aynı nedenlerden (stres, ilişkilerindeki zorluklar, sosyal ve iş ortama uyum sağlama vb.) dolayı psikoterapi almak istemektedir. Cinsel yönelimleri tedavilerinde çok ya da az önem taşıyabilir ya da hiç önem taşımayabilir. Lezbiyen, gay ve biseksüel kişilerin psikoterapilerinde yüksek derecede anti-gay yaklaşımı görülme riski vardır.
Uygun bir psikoterapi aşağıdaki bilimsel verilere dayanmaktadır.
Değerlendirme | Açıklama |
---|---|
- | Eşcinsel çekimler, davranışlar ve yönelimler insan cinselliğinin normal ve pozitif bir varyasyonudur. Başka bir deyişle ruhsal ya da gelişimsel bir bozukluğun işareti değildir. |
- | Eşcinsellik ve biseksüellik damgalanmaktadır ve bu damgalanma kişinin hayatında negatif etkilere yok açmaktadır. |
- | Eşcinsel çekimler ve davranışlar çeşitli cinsel yönelim ve cinsel yönelim kimliklerinde görülebilir |
- | Gey, lezbiyen ve biseksüel kişiler heteroseksüller gibi tatmin edici hayatlar yaşayabilirler ve kurdukları ciddi birliktelikler önemli açılardan birbirine denktir. |
- | Eşcinsel yönelimin aile hayatının kötü olması ya da travma sonucu oluştuğunu destekleyen deneysel araştırma yoktur. |
19. ve 20. yüzyıllarda çeşitli psikologlar eşcinselliğin nedenleri ile ilgili teoriler geliştirdiler. Bunların çoğu eşcinselliği "akıl hastalığı" olarak tanımlıyordu. 19. yy psikologlarından , mastürbasyon, sadomazoşizm ve şehvet cinayetlerini "cinsel sapıklıklar" olarak tanımladığı 1886 tarihli kitabı 'de eşcinselliğin kalıtımsal olduğunu iddia etti. Çağdaşı Sigmund Freud, kendini karşıt cinsteki ebeveyn ile özdeşleştirmenin de etkisiyle oluşmuş, "psikoseksüel gelişimdeki çatışmaların bir sonucu" olarak tanımladı. Diğerleri, eşcinselliğin nedenlerini sosyal etkilerde ve anne karnındaki gelişim esansında gerçekleşen fizyolojik olaylarda aradılar. Eşcinselliğin nedenleri, muhtemelen, insanın doğuştan gelen veya doğasından kaynaklanan özellikleri ile çevresel faktörler ya da toplum etkisinin bir bileşimidir.
Eşcinselliğin olası nedenleri
Biyolojik faktörler
Araştırmacılar genler, doğum öncesi hormonlar ve beyin yapısını kapsayan, cinsel yönelimin gelişimiyle bağlantılı olma ihtimali olan birkaç biyolojik faktör tanımlamıştır.
Bilim insanları cinsel yönelimin tek bir faktör tarafından belirlenmediğine, genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğuna ve biyolojik faktörlerin genetik faktörlerle erken rahim ortamının kompleks etkileşimiyle bağlantılı olduğuna inanmış, biyolojik teorileri daha çok benimsemiştir. Bilim insanları cinsel yönelimin bir seçim olmadığına inanmaktadır. Kişi heteroseksüel, eşcinsel, biseksüel ya da aseksüel olmayı kendisi seçmemektedir. Erken çocukluk deneyimlerinin, ailenin yetiştirme şeklinin, cinsel tacize uğramanın ya da yaşanan kötü olayların cinsel yönelime etki ettiğine dair önemli bir kanıt yoktur ama araştırmalar ebeveynlerin herhangi bir cinsel yönelim hakkındaki düşüncelerinin çocuğun herhangi bir cinsel yönelimle bağlantılı davranışları nasıl deneyimleyeceğine etki edebileceğini bulmuştur.
Önceden eşcinselliğin aileyle yaşanan kötü deneyimler ya da yanlış bir psikolojik gelişme yüzünden oluştuğu düşünülmüştür ama bu varsayımlar yanlış bilgiye ve önyargıya dayanmaktadır. Şu anki araştırmalar cinsel yönelimin oluşumundaki biyolojik açıklamaları aramaktadır ama hiçbir tekrarlanan bilimsel araştırma cinsel yönelimin özel bir biyolojik etiyolojisinin olduğunu desteklememektedir. Ama bilimsel araştırmalar heteroseksüel ve eşcinsel kişilerde (bir takım biyolojik farklılıklar) bulmuştur. Bu biyolojik farklılıklar cinsel yönelimin oluşumuyla aynı temel nedene sahip olabilir.
Genetik araştırmalar
Cinsel yönelimin belirlenmesinde genetik ve çevrenin önemini kıyaslamak amacıyla birkaç ikiz çalışması yapılmıştır. 1991’de yapılan bir araştırmada Bailey ve Pillard, tek yumurta erkek ikizlerinde %52 oranında, çift yumurta erkek ikizlerinde ise %22 oranında eşcinsellik bakımından uyum bulmuştur. 2000’de Bailey, Dunne ve Martin 4,901 Avustralyalı ikiz üzerinde yaptığı araştırmada benzer sonuçlar bulmuştur. Tek yumurta erkek ikizlerinde %20 oranında uyum bulurlarken tek yumurta kız ikizlerinde yüzde %24 oranında uyum bulmuşlardır. Hershberger (2001) araştırmasında ikizler üstünde yapılmış 8 araştırmanın sonuçlarını birbiriyle karşılaştırmıştır. 8 araştırmanın 6’sında tek yumurta ikizlerinde, çift yumurta ikizlerine göre daha yüksek oranda uyum olduğu görünmüştür. Bu bulgular genetik faktörlerin cinsel yönelim üstündeki etkisinin önemli olduğunu destekler.
Bearman ve Brückner (2002) önceki araştırmaları az sayıda denek içermesi ve deneklerin popülasyonu temsil etmemesinden dolayı eleştirmiştir. Bearman ve Brückner, 289 tek yumurta ikizi ve 495 çift yumurta ikizi üstünde yaptığı araştırmada tek yumurta erkek ikizlerinde sadece %7.7, tek yumurta kız ikizlerinde ise sadece %5.3 oranında eşcinsellik bakımından uyum bulmuştur. Bulgular neticesinde sosyal çevreden bağımsız bir genetik etkiden söz edilemeyeceği öne sürülmüştür.
2010’da İsveç’te 7,600’den fazla ikiz üstünde yapılan bir araştırmada eşcinsel davranış hem genetik faktörlerle hem de kişiye özgü çevresel faktörlerle (örneğin doğum öncesi ortam, hastalık ve travma, akran grupları ve cinsel deneyimler) açıklanabileceğini bulmuştur. Araştırma aynı zamanda ailesel çevre, toplumun tutumu gibi paylaşılmış çevresel faktörlerin de zayıf ama yine de kayda değer derecede etki ettiğini bulmuştur. Kadınların cinsel yöneliminde genetik faktörlerin az derecede etki ettiği, erkeklerin cinsel yöneliminde ise paylaşılmış çevresel faktörlerin hiç etki etmediği görünmüştür. Biyometrik modelin bulgularına göre erkeklerin cinsel yöneliminde genetik faktörler %34-39, paylaşılmış çevresel faktörler %0, kişiye özgü çevresel faktörler %61-66 oranında etki etmektedir. Kadınların cinsel yöneliminde ise genetik faktörler %18-19, paylaşılmış çevresel faktörler %16-17, kişiye özgü çevresel faktörler %64-66 oranında etki etmektedir.
Cinsel yönelim üzerine yapılan kromozom bağlantısı çalışmaları genom boyunca birçok tetikleyici genetik faktörlerin varlığını göstermektedir. 1993’te Dean Hamer ve meslektaşları 76 gay kardeş ve ailelerinin bağlantı analiziyle ilgili bulgular yayınlamıştır. Hamer ve meslektaşları eşcinsel erkeklerin anne tarafında, baba tarafına göre daha çok gay kuzen ve gay dayıya sahip olduklarını bulmuştur. Bu annesel soyu gösteren gay kardeşler, x kromozomundaki 22 işaretleyici gen kullanılarak X kromozomu bağlantısı test edilmiştir. Başka bir araştırmada test edilen 40 kardeş çiftin 33’ünde Xq28’in uzak bölgesinde benzer aleller bulmuştur. Bu erkek kardeşler için beklenen oran olan %50’den önemli ölçüde daha yüksektir. Bu medyada birçok insan tarafından “gey geni” olarak adlandırılmış, önemli tartışmalara yol açmıştır. 1998’de Sanders ve meslektaşları benzer bir çalışma yapmış gay kardeşlerin baba tarafındaki amcaların %6’sının, anne tarafındaki dayılarınınsa yüzde %13’ünün eşcinsel olduğunu bulmuştur.
Hu ve meslektaşları tarafından yapılan bir sonraki analiz önceki bulguların doğruluğunu arttırmıştır. Bu araştırma gay kardeşlerin (yeni grup) %67’sinin Xq28’de, X kromozomunda bir işaretleyici gen paylaştıklarını ortaya çıkarmıştır. Başka iki araştırmada (Bailey ve meslektaşları, 1999; McKnight ve Malcolm, 2000) eşcinsel erkeklerin anne tarafındaki gay akrabaların fazlalığı bulunamamıştır. 1999’da Rice ve meslektaşları tarafından yapılan bir çalışmada Xq28 bağlantısı bulunamamıştır. Bütün kromozom bağlantısıyla ilgili dataların meta-analizi Xq28’le ilgili önemli bir bağlantı olduğunu göstermektedir ama aynı zamanda cinsel yönelimin tamamen genetik olduğunu açıklayabilmek için ek olarak başka genlerinde var olmak zorunda olduğunu göstermektedir. 894 heteroseksüel ve 694 eşcinsel erkek üstünde yapılan son bir araştırmada kromozom bağlantısı bulunamamıştır.
Mustantski (2005) kişilerin kendi ve yeni deneklere ek olarak daha önce Hamer (1993) ve Hu (1995) tarafından rapor edilen ailelerin sadece X kromozomunun scan edilmesi yerine bütün genomunu scan etmiştir. Araştırma, Hamer’in bulgularınınkine göre bir parça daha indirgenmiş Xq28 bağlantısı bulmuş, 7q36, 8p12 ve 10p26’dan başka önemli işaretleyici bulamamıştır. İlginç bir şekilde bulgular 10q26’in annesel soydan geldiğine dair önemli bir işaret göstermektedir. Bu önceki aile çalışmalarını desteklemektedir.
2004’te İtalyan araştırmacılar, 98 eşcinsel erkek ve 100 heteroseksüel erkeğin akrabalarını incelemiştir. Eşcinsel erkeklerin kadın akrabaları, heteroseksüel erkeklerinkine göre daha çok çocuk sahip olmaya eğilimli olduğu bulunmuştur. Ayrıca eşcinsel erkeklerin anne tarafındaki kadın akrabaları, baba tarafındaki kadın akrabalarına göre de daha çok çocuk sahip olmaya eğilimli olduğu gözlenmiştir. Araştırmacılar X kromozomundaki nesilden nesile geçen bir genetik materyalin, kız çocuklarda doğurganlığa, erkek çocuklarda ise eşcinselliğe neden olduğu sonucuna varmıştır.
2010’da Kore Gelişmiş Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’ndeki bir grup, bir dişi farenin üreme davranışıyla ilgili tek bir genini ortadan kaldırarak cinsel tercihini değiştirmeyi başarmıştır. Dişi fare gen olmayınca diğer dişi farelerin idrarına karşı maskülen bir cinsel davranış ve cinsel eğilim göstermiştir. Bu geni koruyan dişi farelerse erkek farelere cinsel ilgi duymuştur.
2014'te ABD'de Northwestern Üniversitesi’nde Michael Bailey tarafından yapılan bir araştırma, genetik faktörlerin erkeklerin cinsel yönelimini etkilediği ama tamamen de belirleyici olmadığını göstermiştir. 408 eşcinsel erkek kardeş çifti ve aileleri üstünde yapılan araştırmada eşcinsel erkeklerin X kromozomunun Xq28 bölgesinde benzer DNA işaretleri taşıdığı ve bu bölgedeki iki kromozomun erkeklerin cinsel yönelimini etkilediği bulunmuştur. Bu 1993’te yapılan Dean Hamer’ın araştırmasını desteklemektedir. Ayrıca Kromozom 8 adlı bir bölgenin de erkeklerin cinsel yönelimini etkilediği görünmüştür. Araştırmanın bulgularına göre genetik faktörler erkek eşcinselliğinde yüzde 30-40 oranında rol oynarken gerisinden çevresel faktörler sorumlu. Ama Michael Bailey çevresel faktörlerin illaki sosyal olarak sonradan kazanılan anlamı taşımadığı, doğumumuzda DNA’mızda olmayan her şeyin çevresel faktörler olarak kabul edildiğini söylemiştir.
Epigenetik araştırmalar ve teoriler
Bir araştırma annenin genetik yapısıyla oğullarının eşcinselliği arasında bir bağlantı bulmuştur. Kadınlar iki X kromozomuna sahiptir ve biri inaktive edilir. Bocklandt ve meslektaşları, eşcinsel oğullara sahip annelerin X kromozomu inaktivasyonlarının, eşcinsel erkek çocuğa sahip olmayan annelere göre önemli derecede daha yüksek oranda asimetri gösterdiğini bulmuştur. Eşcinsel bir erkek çocuğa sahip olmayan annelerin %4’ü X kromozomu inaktivasyonlarında asimetri gösterirken bu oran bir eşcinsel erkek çocuğa sahip annelerde %13, iki ya da daha fazla eşcinsel erkek çocuğa sahip annelerde %23’tür.
Gebelik ve doğum sonrası boyunca epi-işaretleyicilerin genlerin ifade edilmesi üstündeki kontrolü geçici olarak değişmektedir. Epi-işaretleyiciler histon proteinlerinin ve DNA histonlarına bağlanan metil ve asetil gruplarının modifikasyonudur. Proteinlerin fonksiyonunu değiştirir, genlerin ifade edilmesini etkiler. Epi-işaretleyiciler fetüsün normal bir cinsel gelişme yaşamasına yardım etmek için tasarlanmıştır ama mitoz bölünme sırasında çocuğa geçebilir. Bu epi-işaretleyiciler babadan kıza ya da anneden oğula geçtiğinde erkeklerdeki bazı özelliklerin feminenleşmesi ve kadınlardaki bazı özelliklerin maksülenleşmesi gibi ters etkilere neden olabilir. Feminenleşme ve maskülenleşmenin tersine dönmesi cinsel tercihinde tersine dönmesine neden olabilir.
Doğum öncesi hormonlar
Doğum öncesi hormonal teori, belli hormonların fetüsün cinsiyet farklılaşmasında rol oynaması gibi kişinin cinsel yönelimine de etki ettiğini söyler. Doğum öncesi hormonlar cinsel yönelimin ana belirleyicisi olabilir ya da genler, biyolojik faktörler, çevresel ve sosyal durumlarla birlikte yardımcı bir faktör olabilir. Gelişen beyin hücreleriyle etkileşim içinde olan hormonların ve genlerin etkilediği beyin yapısındaki farklılıkların cinsel yönelim dahil olmak üzere sayısız davranışlardaki cinsiyet farklılıkların temeli olduğuna inanılır. Doğum öncesi hormonlar çocuklardaki cinsiyete uygun davranışları (sex-typed behaivor) etkileyebilir. Bu hipotez memeli hayvanlar üstünde yapılan çok fazla sayıda yapılan deneysel çalışmalar sonucu ortaya atılmıştır. Benzer etkilerin insanlardaki nörodavranışsal gelişiminde görülmesi uzmanlar arasında büyük bir tartışma konusu olmuştur. Son yapılan çalışmalar doğum öncesi maruz kalınan androjenin çocuklardaki cinsiyete uygun davranışları etkilediğine dair kanıtlar bulmuştur.
Doğum öncesi maruz kalınan hormonların işaretlerinden biri işaret parmağı uzunluğunun yüzük parmağı uzunluğuna oranıdır. (Erkekler kızlara göre daha düşük 2D;4D oranına sahiptir.) Bağımsız araştırmalar lezbiyen kadınların daha maskülenleşmiş (daha düşük) 2D;4D oranlarına sahip olduğunu bulmuştur. Bu efekt henüz heteroseksüel ve eşcinsel erkeklerde gözlenmemiştir. Ama bu parmak oranlarının doğum öncesi androjenlerle bağlantılı olduğu tartışmalıdır. Başka doğum öncesi faktörlerde bunda rol oynayabilir. Bazı araştırmalar bu hipotezi desteklerken diğerleri desteklememiştir.
CAH hastaları (congenital adrenal hyperplasia, fetüs gelişirken yüksek androjen seviyelerinde oluşan otozomal resesif bir hastalık) anne karnında aşırı androjen hormonuna maruz kalmalarından dolayı değişen seviyelerde bir maskülenleşmiş vücuda ve daha çok maskülenleşmiş davranışlara sahiptir. Araştırmalar CAH hastalarının, kontrol grubundaki kadınlara göre daha çok eşcinsel ya da biseksüel yönelime sahip olduğunu göstermiştir. Geçmişte düşük yapmayı engellemek için kullanılan bir ilaç olan beyaz billur tozunun (diethylstilbestrol (DES)) kadınların cinsel yönelimiyle olan ilişkisi incelenmiş, anne karnındayken DES'e maruz kalmış kadınların kontrol grubundaki kadınlara göre daha yüksek oranda (%17’ye %0) eşcinsel birliktelik yaşadıklarını rapor edilmiştir. Ama DES kadınlarının büyük çoğunluğu tümüyle heteroseksüel yönelime sahip olduğu belirtilmiştir. CAH ve DES çalışmaları doğum öncesi hormonal teoriyi bir parça desteklemektedir ama sadece eşcinsel kadınların küçük bir bölümünün eşcinselliğini açıklamaktadır.
Kadınlar düşük frekanstaki sesleri erkeklere göre daha iyi duyarlar ve iç kulaklarındaki kokleadan ürettikleri oto-akustik emisyon (OAE), erkeklere göre daha yüksektir. Erkeklerin düşük frekanstaki sesleri algılamada daha kötü ve ürettikleri OAE’nin daha düşük seviyede olmasının sebebinin anne karnında daha fazla androjen hormonuna maruz kalmalarından dolayı olduğu düşünülmektedir. Dennis McFadden tarafından yapılan bir araştırma (1998) lezbiyen ve biseksüel kadınların ürettikleri OAE seviyesinin heteroseksüel kadınlara göre daha düşük (daha maskülenleşmiş) olduğunu bulmuştur. Ama heteroseksüel, eşcinsel ve biseksüel erkekler arasında önemli bir farklılık bulunamamıştır.
Blanchard ve Klassen (1997), her büyük erkek kardeşin bir erkeğin gay olma ihtimalini bir önceki erkek kardeşinkinin yaklaşık yüzde 33’ü kadar arttırdığını rapor etmiştir. Bu oran, cinsel yönelimle ilgili yapılmış araştırmalarda tanımlanmış en güvenilir epidemiyolojik değişkenlerden biridir. Bu bulgular sonucunda erkek fetüslerin, her erkek çocuk doğurdukça güçlenen annesel bağışıklık sistemini tetiklediği öne sürülmüştür. Bu anne immün hipotezi, erkek fetüsteki hücrelerin hamilelik ya da doğum sırasında annenin dolaşımına girmesiyle başlar. Erkek fetüsler, omurgalıların seksüel olarak farklılaşmasında rol oynadığı neredeyse kesin olarak bilinen HY antijenlerini üretir. Bu Y bağlantılı proteinler annenin bağışıklık sistemi tarafından tanınmaz çünkü annenin cinsiyeti dişidir. Bu tanınmazlık yüzünden anne plazental duvardan fetal bölüme kadar ulaşan antikorlar üretir. Bu anti-erkek antikorlar gelişen fetal beynin kan/beyin duvarını aşar ve beynin cinsel yönelimle bağlantılı, cinsiyete göre dimorfik yapılarını değiştirir. HY antijenlerinin beynin maskülenleşmesindeki kabiliyetini azaltan HY antikorları, erkek bebeğin büyüdüğünde kadınlardan çok erkeklere ilgi duyma ihtimalini arttırır. Buna doğum sırası efekti denir. Doğum sırası efekti, yaklaşık her 7 eşcinsel erkekten birinin eşcinselliğini açıklamaktadır. Kadınların cinsel yöneliminde ve büyük kız kardeşlere sahip olmakta doğum sırası efektinin herhangi bir etkisi olduğu gözükmemektedir.
Sol yanlı olma ihtimali eşcinsel kişilerde artmaktadır. Önceki çalışmaların meta-analizinde eşcinsel erkeklerin sol yanlı olma ihtimalinin heteroseksüel erkeklerinkinin %34’ü kadar daha fazla olduğu, eşcinsel kadınların sol yanlı olma ihtimalininse heteroseksüel kadınlarınkinin neredeyse iki katı (%91) olduğu bulunmuştur. Blanchard ve meslektaşları (2006) doğum sırası efektiyle el yanlılık arasında bağlantı kurmuş, doğum sırası efektinin sadece sağ yanlı erkekler için geçerli olduğunu iddia etmiştir.
Nörolojik araştırmalar
1991’de Simon LeVay, hipotalamustaki INAH1, INAH2, INAH3 ve INAH4 adı verilen 4 nöron grubunu incelemiştir. Beynin bu bölümünü önemlidir çünkü bu bölümün hayvanların cinsel davranışlarının düzenlenmesinde rol oynadığı kanıtlanmış ve INAH2 ve INAH3’ün erkeklerde ve kadınlarda farklılık gösterdiği rapor edilmiştir. Araştırma, AIDS yüzünden ölen 19 eşcinsel erkekten, cinsel yönelimleri bilinmeyen ama araştırmacılar tarafından heteroseksüel varsayılan, 6’sı AIDS’ten ölen 16 erkekten, yine araştırmacılar tarafından heteroseksüel varsayılan, 1’i AIDS’ten ölen 6 kadından oluşmaktaydı. Simon LeVay, heteroseksüel erkeklerdeki INAH3’ün büyüklüğünün, eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınlarınınkinin iki katı kadar olduğunu bulmuştur.
2001’de William Byne ve meslektaşları aynı araştırmayı 14 HIV pozitif eşcinsel erkek, heteroseksüel varsayılan 34 erkek (10 HIV pozitif) ve heteroseksüel varsayılan 34 kadın (9 HIV pozitif) üstünde tekrar yapmıştır. Araştırmacılar INAH3’ün büyüklüğünün heteroseksüel erkek ve kadınlarda önemli derecede farklılık gösterdiğini bulmuştur. Eşcinsel erkeklerinkinin görünüşte heteroseksüel erkeklerinkinden küçük, heteroseksüel kadınlarınkinden büyük olduğu bulunmuştur. Ama bu farklılığın tam olarak istatistiksel bir öneme sahip olmadığı tespit edilmiştir. Byne ve meslektaşları aynı zamanda INAH3’ün ağırlığını ve nöronlarının sayılarını da ölçmüştür. INAH3’ün ağırlığının sonuçları büyüklüğününkilerine benzer çıkmıştır. Heteroseksüel erkeklerdeki INAH3’ün ağırlığı, heteroseksüel kadınlarınkine göre önemli ölçüde daha yüksek çıkarken, eşcinsel erkeklerin sonuçları, heteroseksüel erkek ve kadınların arasında çıkmıştır. Ama farklılığın önemli derecede olmadığı görünmüştür. INAH3’teki nöron sayılarında kadın ve erkekler arasında farklılık bulunurken cinsel yönelimle bağlantılı bir farklılık bulunamamıştır.
Erkek terindeki testosterondan elde edilen androstadienin (AND) ve hamile kadınların idrarında bulunan östrojene benzeyen estratetraenolinin (EST) insanlardaki feromon olduğu düşünülmektedir. AND ve EST’in kişinin cinsel yönelimine bağlı olarak ön hipotalamustaki nöral devreleri aktivite ettiği gözlenmiştir. Ön hipotalamus üreme fonksiyonların sürecinde rol oynamaktadır ve son kanıtlar ön hipotalamusun cinsel davranış ve cinsel tercihte rol oynayan hormonal ve duyumsal ipuçlarını birleştirmede yardım ettiğini öne sürmektedir. 2005'te İvanka Savic ve ekibi yaptığı araştırmada erkeklik kimyasalı AND’ın heteroseksüel erkeklerin beyninin olfactory bölgesini (koklama duyusuna ait bölge), eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınlarınsa hipotalamus bölgesini aktivite ettiği bulunmuştur. Kadınlık kimyasalı EST’inse eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınların olfactory bölgesini, heteroseksüel erkeklerinse hipotalamus bölgesini aktivite ettiği bulunmuştur. Aynı ekibin 2006’da yaptıkları bir araştırmada lezbiyen kadınların beyinlerinin verdiği tepkilerin heteroseksüel kadınlardan farklı olup heteroseksüel erkeklerinkine bir parça benzediği ama bu benzerliğin heteroseksüel kadınlar ve eşcinsel erkekler arasındaki benzerlik kadar güçlü olmadığı bulunmuştur. Yine aynı ekibin 2008’de yaptığı bir araştırmada eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınların beyin yarımkürelerinin ortalama olarak simetri gösterdiği ama lezbiyen kadın ve heteroseksüel erkeklerin beyinlerinin asimetri gösterdiği, beyinlerinin sol yarımkürelerinin sağ yarımküreye göre bir parça daha büyük olduğu bulunmuştur.
2003’te Qazi Rahman tarafından yapılan bir araştırma, lezbiyen kadınların irkilme tepkisinin (yüksek bir ses gibi beklenmedik bir uyarı karşısındaki göz kırpma refleksi) heteroseksüel kadınlarınkine göre önemli ölçüde daha fazla maskülenleşmiş olduğunu bulmuştur. Bu araştırma, irkilme tepkisinin beynin limbik sistemi tarafından kontrol edilmesinden ve limbik sisteminin aynı zamanda cinsel davranışları da kontrol etmesiyle bilinmesinden dolayı kadınların cinsel yöneliminin en azından limbik sistemle bağlantılı olduğuna dair güçlü bir kanıt içermektedir.
1997’de Sanders ve Ross-Field doğum öncesi hormonların cinsel yönelimle bağlantılı fonksiyonel beyinsel asimetrilere yol açtığını öne sürmüştür. Bilişsel görevler seksüel olarak dimorfik olarak bilinir. Kadınların sözlü yeteneklerinin erkeklere göre daha gelişmiş olması indirgenmiş lateralizationla (bir fonksiyonun beynin sağ veya sol yarımküresinde yerleşik olması prensibi), erkeklerin uzaysal görevlerde kadınlara göre daha başarılı olması da belirgenleşmiş lateralizationla bağlantılıdır. Fonksiyonel beyinsel asimetriyi ölçen Vincent Mekanik Diyagramlar testinde hem eşcinsel erkekler hem heteroseksüel kadınlar heteroseksüel erkeklerden daha düşük skorlar elde etmiştir. Sözel performansı ölçen Wechsler Yetişkin Zeka Ölçeği’nde ise heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkekler, heteroseksüel erkeklere göre daha yüksek skorlar elde etmiştir. Cinsiyete göre farklı sonuçlar elde edilmesi beklenen birkaç testte de eşcinsel erkeklerle heteroseksüel kadınların sonuçları istatistiksel olarak birbirinden farklılık göstermezken, heteroseksüel erkeklerin sonuçları farklılık göstermiştir.
2003’te Chicago Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, eşcinsel erkeklerin beyni serotoninin geri alımını inhibite eden fluoksetine heteroseksüel erkeklerinkine göre farklı tepki verdiği, hipotalamuslarındaki glikoz metabolizmasının heteroseksüel erkeklere göre önemli ölçüde daha az olduğu bulunmuştur. Prefrontal korteks ve singulat korteks dahil olmak üzere beynin diğer bölgelerinde de ölçülen aktivasyonda da farklılıklar bulunmuştur.
2007’de Chicago’da yapılan bir araştırmada erkek meyve sineklerinin beyinlerinin cinsellikle ilgili bölgelerindeki bir gen değiştirilerek eşcinsel davranış göstermesi sağlanmıştır. Genin mutasyonundan sonra sinapsis adı verilen sinir hücreleri bağlantılarının güçlenmesi nedeniyle erkek meyve sinekleri diğer meyve sineklerinin erkek mi dişi mi olduğunu anlamaya yarayan “feromon” adlı kimyasal kokuları ayırt edememiş, hem dişi hem de diğer erkek meyve sineklerine kur yapmıştır.
Birçok türde seksüel farklılaşmanın belirgin bir özelliği preoptik hipotalamustaki seksüel dimorfik çekirdeğin (SDN) varlığıdır. SDN, erkeklerde dişilere göre daha büyüktür. Evcil koçların çoğunluğu dişi koyunlara ilgi duyarken, yaklaşık yüzde 8’i diğer koçlara ilgi duymaktadır. Roselli ve meslektaşları koyunların SDN’sini (kSDN) incelemiş, eşcinsel koçların kSDN’sinin, heteroseksüel koçlara göre daha küçük, dişi koyunlarınkine ise benzer olduğunu bulmuştur. Ayrıca kSDN’in nöronlarının aromataz aktivitesi, eşcinsel koçlarda heteroseksüel koçlara göre daha küçük olduğu bulunmuştur.
Çevresel faktörler
Profesyonel organizasyonların açıklamaları
Amerikan Pediatri Akademisi'nin 2004’teki açıklaması şu şekildedir:
“ | Herhangi bir cinsel yönelimin gelişiminin mekanizmaları belirsizliğini sürdürmektedir ama şu anki kaynaklar ve bu alandaki çoğu uzman cinsel yönelimin bir tercih/seçim olmadığını belirtmektedir. Kişi eşcinsel ya da heteroseksüel olmayı kendisi seçmemektedir. Cinsel yönelimle ilgili çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. Cinsel yönelim muhtemelen tek bir faktör tarafından değil, genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle oluşmaktadır. Son 10 yılda biyolojik temelli teoriler uzmanlar tarafından daha çok benimsenmiştir. İnsanların cinsel yöneliminin kökeniyle ilgili tartışmalar ve belirsizlik devam etmekle beraber ailenin yetiştirme şeklinin, cinsel tacizin ya da yaşanan kötü olayların cinsel yönelime etki ettiğine dair bilimsel bir kanıt yoktur. Şu anki bilgiler cinsel yönelimin erken çocukluk döneminde kurulduğunu göstermektedir. | „ |
Amerikan Psikiyatri Kurumu, Amerikan Psikologlar Birliği ve Sosyal İşçilerin Ulusal Kurumu'nun 2006’daki açıklaması şu şekildedir:
“ | İnsanların heteroseksüel, eşcinsel ya da biseksüel olmasına yol açan özel faktörler (biyolojik, psikolojik, ebeveynlerin cinsel yönelimi) hakkında ortak bir bilimsel görüş yoktur ama mevcut kanıtlar gay ve lezbiyenlerin çok büyük bir çoğunluğunun heteroseksüel çiftlerin yetiştirdiği ailelerden geldiğini, eşcinsel çiftlerin yetiştirdiği çocuklarınsa çok büyük bir çoğunluğunun heteroseksüel olduğunu göstermektedir. | „ |
Kraliyet Psikiyatrlar Derneği'nin 2007’deki açıklaması şu şekildedir:
“ | Neredeyse bir yüzyıl boyunca yapılan psikoanalitik ve psikolojik spekülasyonlara rağmen ailenin yetiştirme şeklinin ya da erken çocukluk deneyimlerinin kişide heteroseksüel ya da eşcinsel yönelimin oluşmasında bir rolü olduğuna dair önemli bir kanıt bulunamamıştır. Cinsel yönelim doğada biyolojik olarak görünebilir, genetik faktörlerin kompleks etkileşimi ve erken rahim ortamı tarafından belirlenebilir. Bu yüzden cinsel yönelim bir seçim değildir ama cinsel davranış açıkça bir seçimdir. | „ |
Amerikan Psikiyatri Kurumu'nun açıklaması şu şekildedir:
“ | Hiç kimse heteroseksüellik, eşcinsellik ve biseksüelliğin nasıl oluştuğunu bilmemektedir. Önceden eşcinselliğin aileyle yaşanan kötü deneyimler ya da yanlış bir psikolojik gelişme yüzünden oluştuğu düşünülmüştür ama bu varsayımlar yanlış bilgiye ve önyargıya dayanmaktadır. | „ |
Amerikan Psikiyatri Kurumu, Amerikan Psikologlar Birliği, California Psikologlar Birliği ve Sosyal İşçilerin Ulusal Kurumu 2007'deki açıklaması şu şekildedir:
“ | Birçok araştırma genetik, hormonal, gelişimsel, sosyal ve kültürel faktörlerin cinsel yönelim üstündeki etkisini incelemesine rağmen, bilim adamların cinsel yönelimin özel bir faktör ya da faktörler tarafından belirlendiği sonucuna ulaşmasına izin veren bir bulgu yoktur. Bu araştırmaların bazıları cinsel yönelimin gelişimini daha iyi anlamaya olanak tanıyabilir ama cinsel yönelimin nedenini veya nedenlerini bulmada sonuca ulaşmaya yardım etmez. | „ |
Evrimsel perspektifler
Gay amca hipotezi, çocuklara sahip olmayan insanların belki de aile genlerini sonraki nesillere yakın akrabalarının çocuklarına kaynaklar sağlayarak (yemek, gözetleme, savunma, barınak sağlama gibi) aktarabileceğini öne sürmektedir. Bu hipotez akraba seçilimi teorisinin genişletilmiş halidir. Akraba seçilimi aslında uyumsuzluk gibi görünen belli fedakâr aktiveleri açıklamak için geliştirilmiştir. İlk fikir 1932’de J. B. S. Haldane tarafından ortaya atılmış sonra John Maynard Smith, W. D. Hamilton ve Mary Jane West-Eberhard da dahil olmak üzere başkaları tarafından detaylandırılmıştır. Bu fikir aynı zamanda belli sosyal böceklerinin çoğu üremeyen üyelerinin paternlerini açıklamak için de kullanılmaktadır.
2008’deki bir çalışmada, araştırmacılar açıklamasında “Genlerin eşcinselliği etkilediğine dair önemli kanıtlar bulunmaktadır. Düşük başarılı üreme şansı getiren eşcinselliğin popülasyonda nispeten yüksek sıklıkta nasıl devam ettiği bilinmemektedir." demiştir. Araştırmacılar eşcinselliğe yatkın genlerin heteroseksüellere çiftleşme avantajı verdiğini bununda eşcinselliğin evrimini ve popülasyonda devam etmesini açıklayabileceğini öne sürmüştür. 2009’daki bir araştırma, eşcinsel erkelerin anne tarafındaki kadın akrabalarındaki doğurganlığın fazla olduğunu bulmuştur.
Bailey ve Zuk hayvanlardaki eşcinsel davranışların uyumlu olduğuna dair birkaç hipoteze atıfta bulunmuştur. Bu hipotezler farklı türlerde fazlasıyla değişiklik göstermektedir. Bailey ve Zuk aynı zamanda ilerdeki araştırmaların eşcinsel davranışın kökeninden daha çok evrimsel sonuçlarının araştırmasını tavsiye etmiştir.
Cinsel yönelimi değiştirme iddia ve eforları
Cinsel yönelimi değiştirme eforları (SOCE), eşcinsel ya da biseksüel yönelimi heteroseksüelliğe dönüştürmeyi amaçlayan metotlardır. Bu eforlar davranışsal teknikleri (örneğin onarım terapisi), psikoanalitik teknikleri, tıbbi yaklaşımları ve dinsel ve ruhsal yaklaşımları içerebilir. Dünyanın bazı yerlerindeyse “düzeltici tecavüz” (lezbiyen kadınlara heteroseksüelliğe dönmesi için yapılan tecavüz) gibi cinsel şiddetleri içerebilir.
SOCE’nin kişinin cinsel yönelimini değiştirmeyi başarıp başarmadığına dair bilimsel kesinliği gösteren bir araştırma yoktur. SOCE, dini kuruluşların benimsediği değerlerle LGBT hakları kuruluşları, profesyonel ve bilimsel kuruluşlar arasındaki gerginlik yüzünden tartışmalıdır. Davranışsal ve sosyal bilimlerin ve ruh sağlığı uzmanlık alanlarının uzun süredir olan ortak görüşü eşcinsellik ve biseksüelliğin insan cinselliğinin normal ve pozitif bir varyasyonu olduğu ve bu yüzden eşcinsellik ve biseksüelliğin bir ruh hastalığı olarak kabul edilmediğidir. Amerikan Psikiyatri Kurumu’nun açıklaması “Çoğu insan kendi cinsel yönelimlerinde az miktarda tercih hissini deneyimler ya da hiç deneyimlemez.” şeklindedir. Bazı kişiler ve gruplar eşcinselliği gelişimsel bozukluk ya da dini ve ahlaki çöküş olarak tanıtmakta ve psikoterapi ve dini eforları içeren SOCE’nin kişinin eşcinsel hislerini ve davranışlarını değiştirebileceğini iddia etmektedir. Bu kişiler ve grupların birçoğu eşcinselliğin aşağılayıcı, utanç verici bir şey olduğunu desteleyen dini, politik akımlardan olduğu gözlenmektedir.
Hiçbir önemli ruh sağlığı kuruluşu cinsel yönelimi değiştirme eforlarını uygun görmemiş, hemen hemen hepsi cinsel yönelimi değiştirmeyi amaçlayan tedavileri uyaran prensipleri benimsemiştir. Bu kuruluşlarda Amerikan Psikiyatri Kurumu, Amerikan Psikologlar Birliği, Amerika Birleşik Devletleri'deki Sosyal İşçilerin Ulusal Kurumu, Kraliyet Psikiyatrlar Derneği, ve Avustralya Psikologlar Derneği de yer almaktadır. Kraliyet Psikiyatrlar Derneği, ABD’nin Ulusal Araştırma ve Terapi Derneği NARTH gibi kuruluşların bilim tarafından desteklenmemesi ve önerdiği sözde eşcinsellik tedavilerin önyargı ve ayrımcılığa zemin hazırlaması konusundaki endişelerini Amerikan Psikiyatri Kurumu ve Amerikan Psikologlar Birliği’yle paylaşmıştır.
2012’de PanAmerikan Sağlık Örgütü (Dünya Sağlık Örgütü’nün Kuzey ve Güney Amerikan Kolu) insanların heteroseksüellik haricindeki yönelimlerini “tedavi” etmeyi amaçlayan servislerin tıbbi olarak doğrulanmamış olması ve insanların sağlığı için tehlikeli olması yüzünden uyarı niteliğinde bir açıklama yapmış, uzmanların ortak görüşünün eşcinselliğin insan cinselliğinin normal ve pozitif bir varyasyonu olduğunu ve eşcinselliğin patolojik bir durum olmadığını belirtmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, eşcinsel çocukların kendi istemedikleri halde bu tedavilere gitmeye bazen zorlandıklarını, özgürlüklerinin elinden alındığı ve bazen aylarca izole edildiklerini belirtmiştir. PanAmerikan Sağlık Örgütü bu tür etik olmayan tedavilerin sağlık hizmetlerinin ve insan haklarının ihlalinden dolayı ihbar edilmesini ve ulusal yönetmelik altında yaptırım uygulanmasını önermiştir.
Cinsel yönelimin esnekliği
Amerikan Psikiyatri Kurumu’nun açıklamasında “Bazı insanlar cinsel yönelimin doğuştan ve sabit olduğuna inanır ama cinsel yönelim kişinin yaşamı boyunca gelişir.” demiştir. Bağımlılık ve Ruh Sağlığı Merkezi (Centre for Addiction and Mental Health) açıklamasında “Bazı insanların cinsel yönelimi hayatları boyunca sürekli ve sabittir ama başka insanların cinsel yönelimi esnek olabilir ve zaman içinde değişebilir.” demiştir.
Esneklik ve cinsiyet
2004’te yapılan bir araştırma, heteroseksüel ve lezbiyen kadınların erkek-kadın, kadın-kadın, erkek-erkek erotik filmlerini izleyince gösterdikleri cinsel uyarılmaların birbirinden önemli ölçüde farklılık göstermediğini bulmuştur. Ama erkeklerde, heteroseksüel olanlar en çok kadın-kadın erotik filmlerinden uyarılırken eşcinsel olanlar en çok erkek-erkek erotik filmlerinden uyarıldığı gözlenmiştir. Araştırmacılar, kadınların cinsel arzularının erkekler kadar sert bir şekilde özel bir cinsiyete yönelmediği, zaman içinde daha değişmeye eğilimli olduğu sonucunu çıkartmıştır.
Eşcinsel ebeveynlik
Bilimsel araştırmalar gay ve lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği çocukların heteroseksüel çiftlerin yetiştirdiği çocuklar kadar uyumlu, kabiliyetli ve psikolojik olarak sağlıklı olduğunu göstermektedir. Bunun tersini gösteren bilimsel bir kanıt yoktur.
Bir araştırmanın sonuçlarında gay ve lezbiyen çiftlerin çocuklarının çoğunluğunun heteroseksüel kimlikli olmasına rağmen kısmen genetik faktörler (Amerika Birleşik Devletleri'ndeki eşcinsel çiftlerin çocuklarının %80’i kendi biyolojik çocuklarıdır.) ve aile sosyalizasyon süreci yüzünden (çocukların daha toleranslı okulda okuması, daha az heteroseksist çevre ve sosyal şartlarda yaşaması) geleneksel olarak cinsiyetlere yüklenen davranışları daha az gösterdiği ve homoerotik birlikteliklere daha açık olmaya eğilimli oldukları öne sürülmüştür. 2005'te Charlotte J. Patterson’ın Amerikan Psikiyatri Kurumu için yaptığı araştırmada gay ve lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği çocuklarda daha yüksek oranda eşcinsellik bulunamamıştır. Başka bir araştırmanın sonuçlarında gay ve lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği çocukların (özellikle lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği kızlar) heteroseksüel olmayan kimlikleri daha çok benimsemeye eğilimli oldukları öne sürülmüştür.
Yasalar ve politikalar
Eşcinselliğin yasallığı
Çoğu ülke, reşit olan ve akraba olmayan kişilerin karşılıklı rıza hâlinde cinsel ilişki yaşamalarını yasaklamaz. Bazı ülkeler eşcinsel çiftlere heteroseksüellerle eşit haklar, korumalar ve evlilik dahil ayrıcalıklar vermektedir. Bazı ülkeler kişileri heteroseksüel birlikteliklerle kısıtlar, başka bir deyişle eşcinsel aktivite yasa dışıdır. Eşcinsel aktivite yapanlara, İran ve Nijerya’nın bazı bölgeleri gibi yerlerde aşırı tutucu Müslümanlar tarafından ölüm cezası verilebilir. Ama genelde resmi kurallarla cezanın gerçekte uygulaması arasında önemli farklılıklar vardır.
Eşcinsel davranış, batı toplumunun bazı ülkelerinde suç olmaktan çıkarılsa da (örneğin 1932’de Polonya, 1933’te Danimarka, 1944’te İsveç, 1967’de Birleşik Krallık) eşcinsellerin bazı gelişmiş ülkelerde kısıtlı sivil haklar edinmeleri 1970’in ortalarından sonra olmaya başlamıştır. 2 Temmuz 2009’da Hindistan, eşcinselliği suç olmaktan çıkarmıştır. Bu konuda dönüm noktası Amerikan Psikiyatri Kurumu’nun 1973’te eşcinselliği Teşhis ve İstatistik Kılavuzu’ndan (DSM) çıkarmasıdır. Québec, 1977’de cinsel yönelim ayrımcılığını yasaklayan ilk eyalet olmuştur. 1980 ve 1990’larda çoğu gelişmiş ülke, eşcinsel davranışı suç olmaktan çıkarıp gay ve lezbiyenlere iş alanı, konaklama ve yapılan hizmetlerde ayrımcılık yapılmasını yasaklamıştır. Bugün, Orta Doğu ve Afrika’da birçok ülkede ve Asya ve ’te de birkaç ülkede eşcinsellik suçtur. Altı ülkede eşcinsel davranış ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılır, on ülkede ise ölüm cezasını getirir.
Eşcinsel evlilik
Eşcinsel evliliğe şu anda 28 ülkede izin verilmektedir. Hollanda 2001'de eşcinsel evliliği uygulayan dünyanın ilk ülkesiydi ve artık Almanya, Belçika, Güney Afrika, İspanya,İrlanda, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nde geçerlidir. İsrail'de, diğer ülkelerde yapılan eşcinsel evlilikler kabul edilmektedir, ama İsrail'de yapılan eşcinsel evlilikler yasal sayılmıyor.
Medeni birliktelik
Bazı diğer ülkeler, medeni birliktelikler kabul eden kanunlar uygulamaktadır. Bu medeni birliktelikler, eşcinsel çiftlere, karma çiftlerin yasal haklarına benzer haklar tanımak amacıyla uygulanıyor, örneğin vergi, miras ve göç hakkındaki yasal konularda. İskandinav ülkeleri, Avustralya, Birleşik Krallık, İsviçre, Avusturya ve Almanya medeni birliktelikleri kabul eden ülkelerdendir.
Medeni birliktelikleri ve evcil ortaklıkları kabul eden ABD eyaletleri ise şunlardır: 2000 yılında Kaliforniya ve Vermont, 2005'te Connecticut, 2006 da New Jersey, 2007 de Oregon ve 2008 de New Hampshire.
2006’da Amerikan Psikiyatri Kurumu, Amerikan Psikologlar Birliği ve Sosyal İşçilerin Ulusal Kurumu’nun California Yargıtayı’na yaptığı açıklama “Gay ve lezbiyenlerin kurdukları ciddi birliktelikler heteroseksüel birlikteliklere önemli açılardan birbirine denktir. Evlilik kurumunun sunduğu sosyal, psikolojik ve sağlık yararlarından eşcinsel çiftler yararlanamamaktadır. Eşcinsel çiftlerin evlenme hakkını reddederek eyalet, eşcinsellikle ilişkili tarihsel damgayı güçlendirmektedir. Eşcinsellik damgalanmaya devam etmektedir ve bu dalgalanma negatif sonuçlara yol açmaktadır.” şeklindedir. Ayrıca “Eşcinsel ve heteroseksüel çiftleri sivil evliliğin getirdiği yasal haklar, zorunluluklar ve yükümlülükler bakımından birbirinden ayırmayı gerektiğini gösteren bilimsel bir esas yoktur.” demiştir.
Toplum ve sosyoloji
Toplumun görüşü
Eşcinsellik gibi heteroseksüellik haricindeki yönelimlerin kabulünün oranı Asya ve Afrika ülkelerinde en düşük, Avrupa, Avustralya ve Amerika kıtasında en yüksektir. Batı toplumunun son 20-30 yılda eşcinselliği kabul oranı artmıştır.
Din
Eşcinsellikle din arasındaki ilişki zamandan yere göre fazlasıyla değişmektedir. Dinler, eşcinselliğe genel olarak yaklaşmaktadır. Bazıları eşcinsel yönelimin günah olduğunu belirtirken diğerleri sadece eşcinsel aktivitenin günah olduğunu belirtmektedir. Bazı dinler eşcinselliği kabul etmekte hatta eşcinselliği teşvik etmektedir.
Eşcinsellikle ilgili yanlış inanışlar
21. yüzyıla gelindiğinde birçok toplum cinselliği daha rahat ve açık bir şekilde tartışır hale geldi. İnsan cinselliğinin bir ifadesi olarak eşcinsellik kabul görmeye başladı ve bunun bir sonucu olarak eşcinsellikle ilgili hurafeler terk edilmeye başlandı. Özellikle 1950 ve 60'larda yaygın olan, erkek eşcinsellerin zayıf ve kadınsı oldukları, lezbiyenlerin erkeksi ve saldırgan oldukları inanışları büyük oranda terk edildi.
Eşcinsellere yönelik ayrımcılık
Eşcinsel zorbalığı
Eşcinsel zorbalığı heteroseksüel ya da cinsel yönelimi bilinmeyen bir kişinin lezbiyen, gay, biseksüel ya da transseksüel bir kişiyi sözlü ya da fiziksel olarak taciz etmesidir. 1998’de Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre Amerika’daki gençler her 14 dakikada bir “homo”, “i.ne” ve “karı kılıklı” gibi anti-gay hakaretler duymaktadır.
Heteroseksizm ve homofobi
Birçok kültürde eşcinseller sıklıkla önyargı ve ayrımcılığa uğramaktadır. 2011’de Hollanda’da yapılan bir araştırmaya göre Hollanda gençliğinin %49’u ve Hollanda’daki başka ırklardaki gençlerin %58’i eşcinselliği reddetmektedir. Eşcinseller diğer azınlık grupları gibi stereotipleştirilmektedir. Bunlar homofobi ve heteroseksizm (karşı cinsler arasındaki cinselliğin ve karşı cinsle olan birlikteliklerin lehine olacak şekilde negatif tutum, önyargı ve ayrımcılık) yüzünden olmaktadır. Heteroseksizm, herkesin heteroseksüel kabul edilmesi ve karşı cinse ilgi duymanın ve karşı cinsle olan birlikteliklerin norm olması ve bu yüzden üstün olduğu anlamını da içerir. Homofobi, eşcinsellere ya da eşcinselliğe karşı duyulan irrasyonel nefret, korku, hoşnutsuzluk ya da ayrımcılıktır. Homofobi farklı şekillerde gösterilir ve birçok farklı tiplerinin olduğu varsayılmaktadır. Bunların arasında içselleştirilmiş homofobi, sosyal homofobi, duygusal homofobi, rasyonelleştirilmiş homofobi ve diğerleri yer almaktadır. Buna benzer olarak (özel olarak lezbiyenleri hedef alma) ve bifobi (biseksüel insanlara karşı olma) kavramları da vardır. Bu tutumlar yüzünden işlenen cinayetler genel olarak nefret cinayeti ve olarak adlandırılır.
LGB’lerle (lezbiyen, gay ve biseksüel) ilgili stereotipler, LGB’lerin ciddi birliktelikler kuramadıkları, önüne gelen insanlarla cinsel ilişkiler kurdukları ve daha çok çocuklara tecavüz etme eğiliminde olduklarıdır. Ama bu iddiaları destekleyen bilimsel bir veri yoktur. Gay ve lezbiyenler ciddi birliktelikler kurabilmektedir ve bu birliktelikler heteroseksüel birlikteliklere önemli açılardan birbirine denktir. Cinsel yönelim, kişinin çocuklara tecavüz etme olasılığını etki etmemektedir.
Heteroseksüelliğe dönüşme isteği ile ilgili bazı analitik yaklaşım ve davranışçı terapiler mevcut olup başarıları oldukça şüphelidir. Bu terapiler eşcinselliği heteroseksüellikten daha az arzulanır hale getirmeye ya da eşcinsellikten alınan zevki azaltmaya yöneliktir ancak gerçekten iyi motive edilmiş bir grupta bile kişinin cinsel ve duygusal yöneliminin değiştirilemeyeceği ortaya çıkmıştır.
Karşı cinsten insanların ilişkiye girdiği heteroseksüelliğin karşıtı olarak aynı cinsten insanların ilişkiye girdiği eşcinselliğin yer aldığı bir dizi toplumsal arenada heteroseksüelliğe ayrıcalıklı rol atfedilen hetoreksizimi, eşcinsel bireye motive etmeye çalışmakta bireye hasta olarak bakış açısını ortaya çıkarmaktadır.
Eşcinsellere yönelik şiddet
Saldırgan ve kınayan bir çevre, şifahi ve fiziksel suistimal, aile ve diğer insanlar tarafından reddedilme ve tecrit yüzünden, gey ve lezbiyen gençlerin intihar etmeleri, madde bağımlısı olmaları, okulda sorunlar yaşamaları ve yalnız kalmaları olasılığı daha yüksektir.
Cinsellik ve cinsel yönelim, varlığın temel unsurları olarak kişisel kohezif duyguların ve dünyada rahat ediş düzeyinin önemli belirleyicileridir. Günümüzde eşcinselleri "onarma" ve cinsel yönelimlerini değiştirmeye çalışan ve bunu iddia eden müdahalelerin ise yararlılığına, işe yaradığına dair yeterli bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca, eşcinsellik ve biseksüellik insan cinselliğinin normal ve pozitif çeşitlerinden biridir ve yapılan çalışmalarda homoseksüelliğin hastalık veya anormallik olarak görmeye dair emprik veya bilimsel bir temel bulunamamıştır.
Eşcinsellere yönelik önyargı
Tıp ve psikoloji alanlarında eşcinsellik bir hastalık veya ruhsal bozukluk olarak kabul edilmese de, kapalı toplumlar genelinde eşcinselliğe hâlâ bir hastalık, ruhsal sorun ve sapıklık olarak bakılmakta ve eşcinsel bireyler dışlanmaktadır. Özellikle bazı geleneksel ve manevi değerleri kuvvetli olan toplumlar eşcinsellere "öteki" olarak bakmaktadır. Bu toplumlarda cinsel roller daha çocukluktan itibaren belirlenmekte ve heteroseksüel ilişkinin dışındaki ilişkiler onaylanmamaktadır. Eşcinselliğin "insan doğasına aykırı" olduğu öne sürülmekte, insanın temel amacı olduğu varsayılan "üreme"ye ket vurduğu savunulmaktadır. Oysa bilim, cinsel kimliğin, insanın temel amaç ve/veya güdülerine etki etmediğini savunmaktadır. Ayrıca, Antik Yunan-Roma kültüründe görüldüğü gibi geleneksel ve manevi değerleri kuvvetli ve ataerkil olan her toplum eşcinselliğe karşı değildir.
Gey ve lezbiyenlere yönelik şiddet
1998’de Matthew Shepard eşcinsel olduğu için Aaron McKinney ve Russell Henderson tarafından bir çite bağlanmış ve öldürülesiye dövülerek can vermiştir. Bu cinayet, nefret suçu kapsamlarına cinsel yöneliminde eklenmesine neden olmuştur. Lezbiyen kadınlara da heteroseksüelliğe dönmesi için tecavüz edilebilmektedir. Amerika’da FBI’ın raporlarına göre nefret cinayetlerinin %24’ü kişinin cinsel yönelimi yüzünden işlenmiştir. Bunların %56.7’si anti-eşcinsel erkek önyargısı, %11.1’i anti-eşcinsel kadın önyargısı, %29.6’sı cinsiyet gözetmeksizin anti-eşcinsel önyargısı yüzünden işlenmiştir.
Eşcinsel bireyler arasında intihar
Saldırgan ve kınayan bir çevre, şifahi ve fiziksel suistimal, aile ve diğer insanlar tarafından reddedilme ve tecrit yüzünden, gey ve lezbiyen gençlerin intihar etmeleri, madde bağımlısı olmaları, okulda sorunlar yaşamaları ve yalnız kalmaları olasılığı daha yüksektir.
Homofobiye bağlı intihar oranı özellikle eşcinsel gençlerde çok yüksektir. Birleşik Krallık'ta Stonewall adlı eşcinsel hakları örgütü tarafından yapılan bir ankete göre genç eşcinsellerin %17'si ölümle tehdit edilmiş ve %12'si cinsel istismar yaşamıştır. Bazı araştırmalara göre İrlanda'da eşcinsel gençlerin üçte biri intihar etmeye çalışmış; İskoçya'da 15 ve 26 yaşları arası eşcinsellerin yarısı intihar etmeyi düşünmüş; Fransa'da 20 yaşın altındaki eşcinsel erkeklerin %27'si intiharı denemiş; İtalya'da eşcinsellerin %13'ü intihar etmeye çalışmıştır. Belçika'da 15 ve 25 yaşları arasındaki eşcinsel gençlerin intihar riski oranı diğer kişilere nazaran beş kat daha yüksektir.Almanya'da 15 ve 27 yaşları arası eşcinsellerin %18'i en az bir kere intihar etmeyi denemiş, %66'sı kendi aileleri tarafından fiziksel veya sözlü istismar yaşamış, %27'si öğretmenler tarafından baskı görmüştür. 2007'de yapılan bir araştırmaya göre eşcinsellerin en az %30'da biri son 12 ay içerisinde hakarete maruz kalmış, tehdit edilmiş veya saldırıya uğramıştır.
Bazı ülkelerde okullarda homofobiyi önlemek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin; İspanya'da DecideT adlı LGBT hakları grubu homofobik baskı ve yıldırmayı engellemek amacıyla bir rehber yayınlamıştır.Batı Avrupa'da homofobi, sporda da çok yaygındır. Özellikle ragbi, futbol gibi maço kabul edilen spor camialarında çok sınırlı sayıda sporcu eşcinselliğini açığa vurmaya cesaret edebilmiştir. Bunun istisnalarından futbolcu Justin Fashanu, 1990 yılında eşcinselliğini ilân ettikten sonra hayranlarından, ailesinden ve takım arkadaşlarının dışlama ve hakaretlerine maruz kalmıştır. Kardeşi John Fashanu, onu alenen kardeşlikten reddetmiştir. Justin Fashanu 3 Mayıs 1998'de intihar etmiştir ve geride şu notu bırakmıştır:
« ...Suçlu olduğumu sanıyorum. Arkadaşlarımı ve ailemi daha çok utandırmak istemiyorum... Umut ediyorum ki çok sevdiğim İsa Mesih beni nezaketle karşılar, nihayet huzur bulurum. »
Arnavutluk millî futbol takımının eski menajeri Otto Barić, kendi takımında eşcinsel bir futbolcunun yer almasına asla izin vermeyeceğini ilân etmiştir; 31 Temmuz 2007'de, UEFA tarafından homofobi nedeniyle 3.000 avro para cezasına çarptırılmıştır. Sporda homofobi sadece futbola has bir şey değildir. Eşcinsel olan Berlin belediye başkanı Klaus Wowereit, şehrin yerel buz hokeyi takımını olan Berliner Eisbäre'nın maçlarından birini seyretmeye gittiği zaman karşı takımın taraftarları "Hauptstadt der Schwulen, wir sind die Hauptstadt der Schwulen" ('İbnelerin başkenti') şeklinde tezahürat yapmıştır.
Hukuk, politika ve toplum
Birçok ülkenin aksine yine birçok ülkede eşcinsellik veya erkek erkeğe seks, bir suç olarak kabul edilmektedir, fakat son yıllarda bu ülkelerin sayısı hızla düşmektedir.Uluslararası Af Örgütü'ne göre 2022'den beri yaklaşık 67 ülkede eşcinselliğe ceza verilmektedir. Eşcinsel ilişki veya herhangi bir eşcinsel harekette bulunanlara idam cezası verilen ülkeler şunlardır: Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Moritanya, Nijerya'nın kuzeyindeki bazı eyaletleri, Somali ve Yemen.
Tıbbi açıdan demografisi
İnsanlarda zamanla bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı bir hastalık olan AIDS veya HIV de insan bağışıklık yetmezliği virüsü (HIV); kan ve , sperm veya diğer cinsel sıvıların şahıslar arası transferi ile bulaşır. Ayrıca plasenta ya da süt yoluyla hasta anneden bebeğine bulaşır.
Bilinen ilk AIDS vakaları 1981'de ABD'nin New York ve Kaliforniya eyaletlerinde rapor edildi. AIDS teşhisi konulan ilk şahısların çoğu hastalığı cinsel yolla kapan ve şırıngaları ortak kullanan damardan alınan uyuşturucu bağımlılarıydı.
Günümüzde dünyada HIV'in en yaygın bulaşma yöntemi "heteroseksüel" cinsel ilişkidir. İlişki sırasında virüs vücuda vajinanın iç yüzeyi, penis, rektum ya da ağız yoluyla girer.
Diğer
Hayvanlarda eşcinsel davranışlar
Hayvanlar aleminde de eşcinsel davranış sergileyen ya da eşcinsel ilişkiye giren canlılar mevcuttur. Sosyal türlerde yaygın olan bu durum özellikle deniz kuşlarında ve memelilerinde, maymunlarda ve büyük insansılarda görülür. Eşcinsel davranış yaklaşık 1500 türde gözlemlenmiş, bunlardan yaklaşık 500'ü kapsamlı olarak incelenmiş ve dosyalanmıştır. Bu keşif, eşcinselliğin "biyolojik geçerliliği ve doğallığı" ile ilgili tartışmalar ve eşcinselliğin birey tarafından alınmış bir "sosyal karar" olduğu tartışmalarını hararetlendirmiştir. Örneğin bazı erkek penguen çiftlerinin hayat boyu çiftleştiği, beraber yuva yaptığı ve yuvarlak taşları yumurta gibi kullandıkları bilinmektedir. 2004 yılında, ABD'nin Central Park Hayvanat Bahçesi'ndeki görevliler, eşcinsel bir erkek penguen çiftinin taştan yumurtasını döllenmiş gerçek bir yumurta ile değiştirmiş, penguen çift yavruyu kendi yavrularıymış gibi yetiştirmiştir. Bu penguenler cinsel ilişkiye girmekte, birbirlerine şarkı söylemekte ve dişi penguenleri şiddetle reddetmektedir.
sineğinde hayvan eşcinselliğinin genetik kökleri ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda hayvanlarda eşcinsel birlikteliğin ve eşcinsel ilişkiye girmenin iki genden kaynaklanıyor olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Bu genlerin feromonlar vasıtasıyla ve beyin yapısını değiştirerek davranışları kontrol ettiği düşünülmektedir. Bu çalışmada çevresel faktörlerin sinek eşcinselliğindeki rolü de araştırılmıştır.
Georgetown Üniversitesi profesörlerinden Janet Mann'ın teorisine göre eşcinsel davranış biçimi -en azından yunuslarda- özellikle erkek bireyler arasındaki tür içi agresyonu azaltan evrimsel bir avantajdır. Bazı hayvan türlerinde doğum öncesinde eşcinselliğin mevcut olduğu yönündeki bazı bulgular, eşcinsel hakları konusunda sosyal ve politik sonuçlar doğurmuştur.
Ergenlikte eşcinsellik
20. yüzyılda ABD'de, "seks araştırmaları" adı altında, amacı cinsel ilişkileri incelemek olan bir sosyal ve oluşturuldu. Araştırmacı Alfred Kinsey'in 1948'deki raporuna göre eşcinsel aktivite gerek erkek gerekse kadın ergen Amerikalılar arasında oldukça yaygındı. Örneğin erkek deneklerin %30'u bir şekilde eşcinsel aktivitede bulunduğunu belirtti. Yine erkeklerin %10'u, 16 - 55 yaşları arasında, uzun süreli (1 ila 3 yıl) eşcinsel ilişki yaşadığını belirtti. Aynı çalışmada kadınların yarısına yakını eşcinsel aktivitede bulunduğunu belirtti. Kinsey'in metotları ve ulaştığı sonuçlar uzun yıllar tartışıldı. Yakın dönemde yapılan araştırmalarda Kinsey'inkilerden az ya da çok yüzdelere ulaşıldı. Örneğin 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre Norveçlilerin %12'si eşcinsel ilişkide bulunmuştur.[]
Alfred Kinsey cinsel aktiviteleri LGBT ya da heteroseksüel olarak ayırmaktansa, geniş bir yelpaze üzerinde değerlendiriyordu. Bu yelpazenin en uç noktalarını LGBT ya da heteroseksüel olmanın en ileri düzeyleri oluşturuyordu. Biseksüellerin orta noktada bulunduğu kabul edilirse diğer bireylerin her biri bu yelpazenin sağında veya solundaki bir noktada yer alıyordu. Örneğin (İng: situational homosexual activity), karşıt cinsin bulunmadığı hapishane gibi ortamlarda gerçekleşme eğilimindedir.
Türkiye’de eşcinsellik
Türkiye'de eşcinselliğin ve eşcinsel ilişkilerin çok eski tarihlere dayandığı bilinmekle birlikte yine günümüzde Türkiye, dünyada homofobi'nin en yaygın olduğu ülkelerden biridir. Türkiye'de homofobi karşısında pek çok aktivist tarafından özgürlükçü ve eşitlikçi hareketler gerçekleştirilmekte ve önyargıların kırılması için uğraş verilmektedir. Türkiye'de LGBT'lere karşı homofobinin çok yaygın olmasının temel nedenlerinden birisi Türk milletinde erkeklerin, erkeklik, yiğitlik, mertlik gibi kültürel kavramlarla övünmesi ve ataerkil bir toplum oluşundan kaynaklanmaktadır. Türkiye'de homofobi daha küçük yaştayken çocuklara bilinçaltından öğretilir. Örneğin; Erkek adam ağlamaz., Erkek adamın erkek çocuğu olur. gibi sözler küçük yaştan itibaren çocuklara söylenir. Bu sözler çocuklarda ister istemez bilinçaltında bir homofobi oluşturur. Türkiye'de eşcinsellere çoğu zaman adları ile değil de bir takım isimlerle hitap ederler. Örneğin; top, ibne, nonoş, yumuşak gibi kavramlarla eşcinsellere hitap edilir. Bu yüzden Türkiye'de eşcinsellerin çoğu heteroseksüel gibi görünürler. Türk televizyonlarında eşcinsel sahnelerin yayınlanmasına izin yoktur. RTÜK e2 ekranlarında yayınlanan bir dizide eşcinsel sahneler olduğu için diziye ceza vermiştir. Aynı şekilde RTÜK Digiturk Salon 2'de yayınlanan eşcinsel evlilik töreni ile ilgili bir sahne yayınlandığı için kanaldan savunma istemiştir.
Yine Türkiye gibi Rusya da, homofobinin yaygın olduğu bir ülkedir. Rusya'da eşcinseller yürüyüş yapmaya çalışmış ve yaptıkları yürüyüşlerden dolayı tutuklanmışlardır. 27 Mayıs 2007'de, gey ve lezbiyenlerden oluşan bir grup, Moskova Şehir Konseyi'ne yasaklanan gey onur yürüyüşünün serbest bırakılması için dilekçe vermeye çalıştıklarında aşırı ve Ortodoks radikaller tarafından hakaret ve saldırıya uğradılar. Yetkililer 20 eşcinseli tutukladılar. Moskova belediye başkanı yürüyüşü "şeytanî bir hareket" olarak tanımladı.
Avrupa'daki eşcinsellerin yakından takip ettiği Eurovision Şarkı Yarışması'nın 2009'da Moskova'da yapılacak olması, Rusya'daki eşcinselleri "Slavic Pride" adı altında bir onur yürüyüşü yapmaya cesaretlendirmişti. Ancak bu yürüyüşün yapılmasına izin verilmedi. 16 Mayıs 2009'da "yasadışı" şekilde toplanan göstericiler polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtıldı, 40 kadar aktivist tutuklandı. Rusya'da tabu olarak görülen eşcinsellik Rusya'daki Ortodoks Kilisesi tarafından da "günah" ilan edilmişti. Rusya'da eşcinsellik ruhsal hastalık kategorisinden ise, 1999 yılında çıkarılmıştı. Rusya'da eşcinsellik 1993 yılına kadar yasal suç olarak kabul ediliyordu.
Cinsel kimlik ve yönelimine göre semboller
LGBT topluluğunu ifade eden lezbiyen, gey, biseksüel ya da transgender birliğini göstermek ve cinsel tercih, kimlik ve yönelimleri tanımlamak için semboller, bayraklar kullanılmakta, semboller cinsel yönelimine göre LGBT'ler için gurur, değerler ve tanımlamaları ifade eder.
Ayrıca bakınız
Notlar
- Türkiye'de Cinsel Yönelim veya Cinsiyet Kimliği İzleme Raporu. İstanbul Bilgi Üniversitesi. 1 Ocak – 30 Haziran 2010.
- Nedim Şener, , (2008). Türkiye'de Farklı Olmak, Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler. Boğaziçi Üniversitesi.
- Bagemihl, Bruce (1999). Biological Exuberance: Animal Homosexuality and Natural Diversity. St. Martin's Press. ISBN .
- McConaghy, N; Hadzi-Pavlovic, D; Stevens, C; Manicavasagar, V (2006), "Fraternal Birth Order and Ratio of Heterosexual/Homosexual Feelings in Women and Men", Journal of Homosexuality, no. 4, cilt 51, ss. 161-174, doi:10.1016/j.evolhumbehav.2008.07.002, ISSN 0091-8369, OCLC 202629885, 8 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 11 Kasım 2011
Kaynakça
- ^ ""FARKLI CİNSEL YÖNELİME SAHİP BİREYLERİN YAŞAM DOYUMU, STRESLE BAŞA ÇIKMA STRATEJİLERİ VE PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI"" (PDF). Tez. Ankara Üniversitesi. Haziran 2014. 24 Mart 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 7 Mart 2021.
- ^ a b c d e f "Sexual Orientation, Homosexuality, and Bisexuality", HelpCenter.org, 8 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 30 Mart 2010
- ^ a b c d e f g (PDF). s. 30. 6 Kasım 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2010.
- ^ Frankowski BL; American Academy of Pediatrics Committee on Adolescence (Haziran 2004). . Pediatrics. 113 (6). ss. 1827-32. doi:10.1542/peds.113.6.1827. (PMID) 15173519. 20 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ a b c d e f g . The Royal College of Psychiatrists. 16 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2013.
- ^ Robinson, B. A. (2010). "Divergent beliefs about the nature of homosexuality". Religious Tolerance.org. 10 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2011.
- ^ Schlessinger, Laura (2010). "Dr. Laura Schlessinger and homosexuality". Religious Tolerance.org. 29 Ocak 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Eylül 2012.
- ^ . Washington Post (İngilizce). 30 Haziran 2022. 30 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ UK, PETA (8 Haziran 2021). . PETA UK (İngilizce). 5 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ a b ""Therapies" to change sexual orientation lack medical justification and threaten health". Pan American Health Organization. 26 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2012.archived here .
- ^ a b c d e American Psychological Association: Resolution on Appropriate Affirmative Responses to Sexual Orientation Distress and Change Efforts 1 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ CETAD, Eşcinsellik (Homoseksüellik) 23 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Erişim tarihi: 28 Eylül 2013
- ^ Pathophysiology of Male Homosexuality (PDF). ABC News. 14 Ocak 1991. 28 Haziran 2011 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Eylül 2013. (İngilizce)
- ^ "gay." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.
- ^ a b c (1996). Queer Science: The Use and Abuse of Research into Homosexuality 17 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Cambridge: The MIT Press
- ^ "Science Daily: Same-Sex Behavior Seen In Nearly All Animals". 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ "1,500 animal species practice homosexuality. The Medical News, 23 October 2006". 10 Şubat 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Sommer, Volker & Paul L. Vasey (2006), Homosexual Behaviour in Animals, An Evolutionary Perspective. Cambridge University Press, Cambridge.
- ^ Bagemihl 1999
- ^ Harrold, Max (16 Şubat 1999). "Biological Exuberance: Animal Homosexuality and Natural Diversity". The Advocate, reprinted in Highbeam Encyclopedia. 20 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Eylül 2007.
- ^ "Census statistics show quarter of California same-sex couples raising kids". 9 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ More Same-Sex Couples in Colorado, Census Shows
- ^ . 29 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ "Census 2010: One Quarter of Gay Couples Raising Children". 30 Haziran 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ . 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ . 19 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ . 30 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ . 26 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ "2010 Census indicates increase among same-sex homeowners in Oklahoma". 30 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ "Spike In Number of City's Same-Sex Couples". 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ a b "Case No. S147999 in the Supreme Court of California, In re Marriage Cases Judicial Council Coordination Proceeding No. 4365..." (PDF) (İngilizce). 18 Şubat 2011 tarihinde kaynağından (PDF).
- ^ a b (İngilizce). Amerikan Psikiyatri Birliği. 26 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2010.
- ^ Bion, Joseph Duffield Reed – Bion of Smyrna: The Fragments and the Adonis. Cambridge Üniversitesi Press, 1997.
- ^ Eşcinsellik Hastalık mıdır? Hastalıksa Tedavisi Var mıdır? 10 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Can Ses. 4 Ağustos 2010 tarihinde erişilmiştir.
- ^ Sexual orientation and homosexuality 8 Ağustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . APA.org. Erişim: 5 Ağustos 2011
- ^ a b c "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 15 Haziran 2010 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Kasım 2011.
- ^ Homosexuality was once thought to be a mental illness because mental health professionals and society had biased information. Sexual orientation and homosexuality 8 Ağustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . APA.org. Erişim: 5 Ağustos 2011
- ^ "Uluslararası Lezbiyen ve Gey Birliği (ILGA) resmi sitesi". 28 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ekim 2007.
- ^ . 6 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2007.
- ^ Journal of the history of philosophy
- ^ Springerlink.com[]
- ^ . The . 4 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Eylül 2011.
- ^ (Male volume, Table 141; Female volume, page 472)
- ^ Mary Zeiss Stange, Carol K. Oyster, Jane E. Sloan (2011). Encyclopedia of Women in Today's World. Sage Pubns. s. 2016. ISBN . 19 Şubat 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Aralık 2011.
- ^ "Coming Out: A Journey". Utahpridecenter.org. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Temmuz 2012.
- ^ In a joint statement with other major American medical organizations, the APA says that "different people realize at different points in their lives that they are heterosexual, gay, lesbian, or bisexual". "Just the Facts About Sexual Orientation & Youth: A Primer for Principals, Educators and School Personnel". American Academy of Pediatrics, American Counseling Association, American Association of School Administrators, American Federation of Teachers, American Psychological Association, American School Health Association, The Interfaith Alliance, National Association of School Psychologists, National Association of Social Workers, National Education Association. 1999. 7 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2007.
- ^ , , 2 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 4 Mayıs 2007
- ^ Rosario, M., Schrimshaw, E., Hunter, J., & Braun, L. (2006, February). Sexual identity development among lesbian, gay, and bisexual youths: Consistency and change over time. Journal of Sex Research, 43(1), 46–58. Retrieved April 4, 2009, from PsycINFO database.
- ^ Neumann, Caryn E (2004), , , 9 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 10 Kasım 2013
- ^ Minton, H. L. (1986). Femininity in men and masculinity in women: American psychiatry and psychology portray homosexuality in the 1930s, , 13(1), 1–21.
*Terry, J. (1999). An American obsession: Science, medicine, and homosexuality in modern society. Chicago: University of Chicago Press - ^ , Zucker, K.J. (1995), Childhood sex-typed behavior and sexual orientation: a conceptual analysis and quantitative review. Developmental Psychology 31(1):43
- ^ a b c d e Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003, "Gey" maddesi
- ^ a b Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003, "Lesbian" maddesi
- ^ a b "Resolution on Sexual Orientation and Marriage - Research Summary" (PDF). . 3 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 4 Ekim 2012.
- ^ "Relationship Satisfaction and Commitment". Eurekalert.org. 22 Ocak 2008. 19 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ağustos 2010.
- ^ Duffy, S.M/ (1985). . Journal of Homosexuality. 12 (2). ss. 1-23. doi:10.1300/J082v12n02_01. (PMID) 3835198. 19 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2009.
- ^ Charlotte, Baccman (1999). "Expectations of romantic relationships: A comparison between homosexual and heterosexual men with regard to Baxter's criteria". Social Behavior and Personality. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Ekim 2012.
- ^ a b c d "Demographics of the Gay and Lesbian Population in the United States: Evidence from Available Systematic Data Sources", Dan Black, Gary Gates, Seth Sanders, Lowell Taylor, Demography, Vol. 37, No. 2 (May, 2000), pp. 139–154 (available on JSTOR).
- ^ Sexual Behavior in the Human Male, p. 656
- ^ a b Harford, Tim (1 Ekim 2010). "More or Less examines Office for National Statistics figures on gay, lesbian and bisexual people". BBC. 5 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ (28 Temmuz 2000). "John Tukey, 85, Statistician; Coined the Word 'Software'". The New York Times.
- ^ "Biography 15.1, John W. Tukey (1915–2000)". 27 Şubat 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2009. John Tukey criticizes sample procedure
- ^ . 4 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013. Martin Duberman on Gebhart's "cleaning" of data
- ^ Billy JO, Tanfer K, Grady WR, Klepinger DH (1993). "The sexual behavior of men in the United States". Family Planning Perspectives. 25 (2). ss. 52-60. doi:10.2307/2136206. JSTOR 2136206. (PMID) 8491287.
- ^ Binson, Diane; Michaels, Stuart; Stall, Ron; Coates, Thomas J.; Gagnon, John H.; Catania, Joseph A. (1995). "Prevalence and Social Distribution of Men Who Have Sex with Men: United States and Its Urban Centers". The Journal of Sex Research. 32 (3). ss. 245-54. doi:10.1080/00224499509551795. JSTOR 3812794.
- ^ Johnson AM, Wadsworth J, Wellings K, Bradshaw S, Field J (Aralık 1992). "Sexual lifestyles and HIV risk". Nature. 360 (6403). ss. 410-2. doi:10.1038/360410a0. (PMID) 1448163.
- ^ Laumann, E. O., Gagnon, J. H., Michael, R. T., & Michaels, S. (1994). The social organization of sexuality: Sexual practices in the United States. Chicago: University of Chicago Press.[]
- ^ Wellings, K., Field, J., Johnson, A., & Wadsworth, J. (1994). Sexual behavior in Britain: The national survey of sexual attitudes and lifestyles. London, UK: Penguin Books.[]
- ^ Investigators ACSF (1992). "AIDS and sexual behaviour in France". Nature. 360 (6403). ss. 407-409. doi:10.1038/360407a0. (PMID) 1448162.
- ^ Bogaert AF (Eylül 2004). "The prevalence of male homosexuality: the effect of fraternal birth order and variations in family size". Journal of Theoretical Biology. 230 (1). ss. 33-7. doi:10.1016/j.jtbi.2004.04.035. (PMID) 15275997. Bogaert argues that: "The prevalence of male homosexuality is debated. One widely reported early estimate was 10% (e.g., Marmor, 1980; Voeller, 1990). Some recent data provided support for this estimate (Bagley and Tremblay, 1998), but most recent large national samples suggest that the prevalence of male homosexuality in modern western societies, including the United States, is lower than this early estimate (e.g., 1–2% in Billy et al., 1993; 2–3% in Laumann et al., 1994; 6% in Sell et al., 1995; 1–3% in Wellings et al., 1994). It is of note, however, that homosexuality is defined in different ways in these studies. For example, some use same-sex behavior and not same-sex attraction as the operational definition of homosexuality (e.g., Billy et al., 1993); many sex researchers (e.g., Bailey et al., 2000; Bogaert, 2003; Money, 1988; Zucker and Bradley, 1995) now emphasize attraction over overt behavior in conceptualizing sexual orientation." (p. 33) Also: "...the prevalence of male homosexuality (in particular, same-sex attraction) varies over time and across societies (and hence is a "moving target") in part because of two effects: (1) variations in fertility rate or family size; and (2) the fraternal birth order effect. Thus, even if accurately measured in one country at one time, the rate of male homosexuality is subject to change and is not generalizable over time or across societies." (p. 33)
- ^ Fay RE, Turner CF, Klassen AD, Gagnon JH (Ocak 1989). "Prevalence and patterns of same-gender sexual contact among men". Science. 243 (4889). ss. 338-48. doi:10.1126/science.2911744. (PMID) 2911744.
- ^ Sell RL, Wells JA, Wypij D (Haziran 1995). "The prevalence of homosexual behavior and attraction in the United States, the United Kingdom and France: results of national population-based samples". Archives of Sexual Behavior. 24 (3). ss. 235-48. doi:10.1007/BF01541598. (PMID) 7611844.
- ^ a b DOI:10.1007/978-0-387-09556-1
- ^ McConaghy et al., 2006
- ^ Sexual Behavior Levels Compared in Studies In Britain and France
- ^ "Sex uncovered poll: Homosexuality". Londra: Guardian. 26 Ekim 2008. 29 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ağustos 2010.
- ^ "Measuring Sexual Identity : Evaluation Report, 2010". . 23 Eylül 2010. 26 Haziran 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ . The Advocate. 7 Kasım 2008. 22 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2010.
- ^ Smith, David M.; Gates, Gary J. (22 Ağustos 2001). "Gay and Lesbian Families in the United States: Same-Sex Unmarried Partner Households" (PDF). 22 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 26 Ocak 2011.
- ^ Staff report (August 12, 1998). Gay Is Okay With APA—Forum Honors Landmark 1973 Events. 3 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . . 1998;280(6):497-499. doi:10.1001/jama.280.6.497.
- ^ a b American Psychological Association: Appropriate Therapeutic Responses to Sexual Orientation 15 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Stop discrimination against homosexual men and women". World Health Organisation — Europe. 17 Mayıs 2011. 9 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mart 2012.
- ^ "The decision of the World Health Organisation 15 years ago constitutes a historic date and powerful symbol for members of the LGBT community". ILGA. 30 Ekim 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ağustos 2010.
- ^ Shoffman, Marc (17 Mayıs 2006), "Homophobic stigma – A community cause", PinkNews.co.uk, 19 Nisan 2007 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 4 Mayıs 2007
- ^ The New York Times: Homosexuality Not an Illness, Chinese Say 9 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Royal College of Psychiatrists:
- ^ Cabaj, R; Stein, T. eds. Textbook of Homosexuality and Mental Health, p. 421
- ^ (D'Augelli & Patterson, 1995; DiPlacido, 1998; Herek & Garnets, 2007; Meyer, 1995, 2003)
- ^ (Diamond, 2006; Hoburg et al., 2004; Rust, 1996; Savin-Williams, 2005)
- ^ (APA, 2005c; Kurdek, 2001, 2003, 2004; Peplau & Fingerhut, 2007)
- ^ (Bell et al., 1981; Bene, 1965; Freund & Blanchard, 1983; Freund & Pinkava, 1961; Hooker, 1969; McCord et al., 1962; D. K. Peters & Cantrell, 1991; Siegelman, 1974, 1981; Townes et al., 1976)
- ^ a b c d e f "Eşcinsellik." Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
- ^ a b c "Sexual orientation, homosexuality and bisexuality". . 8 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2013.
- ^ a b c d e f g Frankowski BL; American Academy of Pediatrics Committee on Adolescence (Haziran 2004). . . 113 (6). ss. 1827-32. doi:10.1542/peds.113.6.1827. (PMID) 15173519. 20 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Garcia-Falgueras, Alicia, & Swaab, Dick F., Sexual Hormones and the Brain: An Essential Alliance for Sexual Identity and Sexual Orientation, in Endocrine Development, vol. 17, pp. 22–35 (2010) (ISSN 1421-7082) (authors are of Netherlands Institute for Neuroscience, of ) (author contact is 2d author) (vol. 17 is Sandro Loche, Marco Cappa, Lucia Ghizzoni, Mohamad Maghnie, & Martin O. Savage, eds., Pediatric Neuroendocrinology).
- ^ Vare, Jonatha W., and Terry L. Norton. "Understanding Gay and Lesbian Youth: Sticks, Stones and Silence." Cleaning House 71.6 (1998): 327-331: Education Full Text (H.W. Wilson). Web. 19 Apr. 2012.
- ^ "Different aspects of sexual orientation may be influenced to a greater or lesser degree [p. 303:] by experiential factors such that sexual experimentation with same-gender partners may be more dependent on a conducive family environment than the development of a gay or lesbian identity." Susan E. Golombok & Fiona L. Tasker, Do Parents Influence the Sexual Orientation of Their Children?, in J. Kenneth Davidson, Sr., & Nelwyn B. Moore, Speaking of Sexuality: Interdisciplinary Readings (Los Angeles, Calif.: Roxbury Publishing, 2001) (), pp. 302–303 (adapted from same authors, Do Parents Influence the Sexual Orientation of Their Children? Findings From a Longitudinal Study of Lesbian Families, in Developmental Psychology (American Psychological Association), vol. 32, 1996, 3–11) (author Susan Golombok prof. psychology, City Univ., London, id., p. xx, & author Fiona Tasker sr. lecturer, Birkbeck Coll., Univ. of London, id., p. xxiii).
- ^ "Whereas there is no evidence from the present investigation to suggest that parents have a determining influence on the sexual orientation of their children, the findings do indicate that by creating a climate of acceptance or rejection of homosexuality within the family, parents may have some impact on their children's sexual experimentation as heterosexual, lesbian, or gay." Do Parents Influence the Sexual Orientation of Their Children?, ibid., in Speaking of Sexuality, id., p. 303 (adapted per id., p. 303).
- ^ a b . American Psychiatric Association. 26 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2013.
- ^ Bailey JM, Pillard, RC (1991). "A Genetic Study of Male Sexual Orientation". Archives of General Psychiatry. 48 (12). ss. 1089-96. doi:10.1001/archpsyc.1991.01810360053008. (PMID) 1845227. 12 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Bailey JM, Dunne MP, Martin NG (Mart 2000). "Genetic and environmental influences on sexual orientation and its correlates in an Australian twin sample". J Pers Soc Psychol. 78 (3). ss. 524-36. doi:10.1037/0022-3514.78.3.524. (PMID) 10743878.
- ^ Hershberger, Scott L. 2001. Biological Factors in the Development of Sexual Orientation. Pp. 27–51 in Lesbian, Gay, and Bisexual Identities and Youth: Psychological Perspectives, edited by Anthony R. D’Augelli and Charlotte J. Patterson. Oxford, New York: Oxford University Press. Quoted in Bearman and Bruckner, 2002.
- ^ a b This work was published in the American Journal of Sociology (Bearman, P. S. & Bruckner, H. (2002) Opposite-sex twins and adolescent same-sex attraction. American Journal of Sociology 107, 1179–1205.) and is available only to subscribers. However, a final draft of the paper is available here 19 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . – there are no significant differences on the points cited between the final draft and the published version.
- ^ While inconsistent with modern findings, the first relatively large-scale twin study on sexual orientation was reported by in 1952. (See: Kallmann FJ (Nisan 1952). "Comparative twin study on the genetic aspects of male homosexuality". J. Nerv. Ment. Dis. 115 (4). ss. 283-97. (PMID) 14918012.). Examining only male twin pairs, he found a 100% concordance rate for homosexuality among 37 monozygotic (MZ) twin pairs, compared to a 12%–42% concordance rate among 26 dizygotic (DZ) twin pairs, depending on definition. In other words, every identical twin of a homosexual subject was also homosexual, while this was not the case for non-identical twins. This study was criticized for its vaguely described method of recruiting twins and for a high rate of among its subjects. (See Rosenthal, D., "Genetic Theory and Abnormal Behavior" 1970, New York: McGraw-Hill.)
- ^ Långström N, Rahman Q, Carlström E, Lichtenstein P (Şubat 2010). "Genetic and environmental effects on same-sex sexual behavior: a population study of twins in Sweden". Arch Sex Behav. 39 (1). ss. 75-80. doi:10.1007/s10508-008-9386-1. (PMID) 18536986.
- ^ Hamer DH, Hu S, Magnuson VL, Hu N, Pattatucci AM (Temmuz 1993). "A linkage between DNA markers on the X chromosome and male sexual orientation". Science. 261 (5119). ss. 321-7. doi:10.1126/science.8332896. (PMID) 8332896.
- ^ a b Wilson, G.D., & Rahman, Q. (2005). Born Gay: The Biology of Sex Orientation. London: Peter Owen Publishers.
- ^ Hu S, Pattatucci AM, Patterson C; ve diğerleri. (Kasım 1995). "Linkage between sexual orientation and chromosome Xq28 in males but not in females". Nat. Genet. 11 (3). ss. 248-56. doi:10.1038/ng1195-248. (PMID) 7581447.
- ^ Vilain E (2000). "Genetics of sexual development". Annu Rev Sex Res. Cilt 11. ss. 1-25. (PMID) 11351829.
- ^ DOI:10.1007/s10508-009-9499-1
- ^ Mustanski BS, Dupree MG, Nievergelt CM, Bocklandt S, Schork NJ, Hamer DH (Mart 2005). (PDF). Hum. Genet. 116 (4). ss. 272-8. doi:10.1007/s00439-004-1241-4. (PMID) 15645181. 15 Nisan 2005 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Camperio-Ciani A, Corna F, Capiluppi C (Kasım 2004). "Evidence for maternally inherited factors favouring male homosexuality and promoting female fecundity". Proc. Biol. Sci. 271 (1554). ss. 2217-21. doi:10.1098/rspb.2004.2872. (PMC) 1691850 $2. (PMID) 15539346.
- ^ Park, D; Choi, D; Lee, J; Lim, DS; Park, C (2010). "Male-like sexual behavior of female mouse lacking fucose mutarotase". BMC genetics. Cilt 11. s. 62. doi:10.1186/1471-2156-11-62. (PMC) 2912782 $2. (PMID) 20609214.
- ^ Teeman, Tim. (May 8, 2006). "Do You Have Gay DNA? 2 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .." TECH + HEALTH.
- ^ Bocklandt S, Horvath S, Vilain E, Hamer DH (Şubat 2006). . Hum. Genet. 118 (6). ss. 691-4. doi:10.1007/s00439-005-0119-4. (PMID) 16369763. 9 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Ruthenburg, A., C. Allis, and J. Wysocka. "Methylation of Lysine 4 on Histone H3: Intricacy of Writing and Reading a Single Epigenetic Mark." Molecular Cell 25.1 (2007): 15-30. Print.
- ^ Jablonka E and MJ Lamb (2010). Transgenerational epigenetic inheritance. In: M Pigliucci and GB Müller Evolution, the expanded synthesis
- ^ Friberg, Urban, Sergey Gavrilets, and William R. Rice. "Homosexuality as a Consequence of Epigenetically Canalized Sexual Development." The Quarterly Review of Biology 87.4 (2012): n. pag. Print.
- ^ "Gene Regulation May Explain How Homosexuality Flourishes." LiveScience.com. N.p., n.d. Web. 12 Apr. 2013.
- ^ Rice, William, and Urban Friberg. "Study Finds Epigenetics, Not Genetics, Underlies Homosexuality."
- ^ Wilson, G., & Q. Rahman, Born Gay: The Psychobiology of Human Sex Orientation, op. cit.
- ^ a b Garcia-Falgueras, Alicia, & Swaab, Dick F., Sexual Hormones and the Brain, op. cit., p. 24.
- ^ a b Hines, Melissa (Ekim 2010). "Sex-related variation in human behavior and the brain". Trends in Cognitive Sciences. 14 (10). ss. 448-456. doi:10.1016/j.tics.2010.07.005.
- ^ Williams, T. J.; Pepitone, ME; Christensen, SE; Cooke, BM; Huberman, AD; Breedlove, NJ; Breedlove, TJ; Jordan, CL; Breedlove, SM (Mart 2000). (PDF). Nature. 404 (6777). ss. 455-456. doi:10.1038/35006555. (PMID) 10761903. 26 Haziran 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Tortorice, J.L. (2002). "Written on the body: butch/femme lesbian gender identity and biological correlates". Rutgers Ph.D. Dissertation.
- ^ McFadden D, Shubel E (Aralık 2002). "Relative lengths of fingers and toes in human males and females". Hormones and Behavior. 42 (4). ss. 492-500. doi:10.1006/hbeh.2002.1833. (PMID) 12488115.
- ^ Hall LS, Love CT (Şubat 2003). "Finger-length ratios in female monozygotic twins discordant for sexual orientation". Archives of Sexual Behavior. 32 (1). ss. 23-8. doi:10.1023/A:1021837211630. (PMID) 12597269.
- ^ Rahman Q, Wilson GD (Nisan 2003). "Sexual orientation and the 2nd to 4th finger length ratio: evidence for organising effects of sex hormones or developmental instability?". Psychoneuroendocrinology. 28 (3). ss. 288-303. doi:10.1016/S0306-4530(02)00022-7. (PMID) 12573297.
- ^ Csathó A, Osváth A, Bicsák E, Karádi K, Manning J, Kállai J (Şubat 2003). "Sex role identity related to the ratio of second to fourth digit length in women". Biological Psychology. 62 (2). ss. 147-56. doi:10.1016/S0301-0511(02)00127-8. (PMID) 12581689.
- ^ Putz, D; Gaulin, Steven J.C.; Sporter, Robert J.; McBurney, Donald H. (2004). (PDF). Evolution and Human Behavior. 25 (3). s. 182. doi:10.1016/j.evolhumbehav.2004.03.005. 7 Ocak 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Rahman Q (Mayıs 2005). "Fluctuating asymmetry, second to fourth finger length ratios and human sexual orientation". Psychoneuroendocrinology. 30 (4). ss. 382-91. doi:10.1016/j.psyneuen.2004.10.006. (PMID) 15694118.
- ^ Kraemer B, Noll T, Delsignore A, Milos G, Schnyder U, Hepp U (2006). "Finger length ratio (2D:4D) and dimensions of sexual orientation". Neuropsychobiology. 53 (4). ss. 210-4. doi:10.1159/000094730. (PMID) 16874008.
- ^ Wallien MS, Zucker KJ, Steensma TD, Cohen-Kettenis PT (Ağustos 2008). "2D:4D finger-length ratios in children and adults with gender identity disorder". Hormones and Behavior. 54 (3). ss. 450-4. doi:10.1016/j.yhbeh.2008.05.002. (PMID) 18585715.
- ^ Gobrogge, Kyle L (Şubat 2008). "Genetic and Environmental Influences on 2D;4D Finger Length Ratios: A Study of Monozygotic and Dizygotic Male and Female Twins". Archives of Sexual Behavior. 37 (1). ss. 112-118. doi:10.1007/s10508-007-9272-2. (PMID) 18074216.
- ^ a b Gooren, Louis (Kasım 2006). "The biology of human psychosexual differentiation". Hormones and Behavior. 50 (4). ss. 589-601. doi:10.1016/j.yhbeh.2006.06.011. (PMID) 16870186.
- ^ , , & (Şubat 2008). "Sexual orientation in women with classical or non-classical congenital adrenal hyperplasia as a function of degree of prenatal androgen excess". . 37 (1). ss. 85-99. doi:10.1007/s10508-007-9265-1. (PMID) 18157628.
- ^ Peplau, Letitia (Ekim 2008). "Masculinity, Femininity and the Development of Sexual Orientation in Women". Journal of Gay & Lesbian Mental Health. 12 (1-2). ss. 145-165. doi:10.1300/J529v12n01_09.
- ^ McFadden D (2002). "Masculinization effects in the auditory system". Arch Sex Behav. 31 (1). ss. 99-111. doi:10.1023/A:1014087319682. (PMID) 11910797.
- ^ a b Blanchard R, Klassen P (Nisan 1997). "H-Y antigen and homosexuality in men". J. Theor. Biol. 185 (3). ss. 373-8. doi:10.1006/jtbi.1996.0315. (PMID) 9156085.
- ^ "Pas de Deux of Sexuality Is Written in the Genes". 10 Haziran 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Blanchard R (1997). "Birth order and sibling sex ratio in homosexual versus heterosexual males and females". Annu Rev Sex Res. Cilt 8. ss. 27-67. (PMID) 10051890.
- ^ a b & (Nisan 2011). "Sexual orientation, fraternal birth order, and the maternal immune hypothesis: a review". . 32 (2). ss. 247-254. doi:10.1016/j.yfrne.2011.02.004. (PMID) 21315103.
- ^ Cantor JM, Blanchard R, Paterson AD, Bogaert AF (Şubat 2002). "How many gay men owe their sexual orientation to fraternal birth order?" (PDF). Arch Sex Behav. 31 (1). ss. 63-71. doi:10.1023/A:1014031201935. (PMID) 11910793. 4 Ocak 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Bogaert AF (Şubat 2005). "Sibling sex ratio and sexual orientation in men and women: new tests in two national probability samples". Arch Sex Behav. 34 (1). ss. 111-6. doi:10.1007/s10508-005-1005-9. (PMID) 15772774.
- ^ Blanchard R, Lippa RA (Nisan 2007). "Birth order, sibling sex ratio, handedness, and sexual orientation of male and female participants in a BBC internet research project". Arch Sex Behav. 36 (2). ss. 163-76. doi:10.1007/s10508-006-9159-7. (PMID) 17345165.
- ^ a b Lalumière ML, Blanchard R, Zucker KJ (Temmuz 2000). "Sexual orientation and handedness in men and women: a meta-analysis". Psychological Bulletin. 126 (4). ss. 575-92. doi:10.1037/0033-2909.126.4.575. (PMID) 10900997.
- ^ Blanchard, R., Cantor, J. M., Bogaert, A. F., Breedlove, S. M., & Ellis, L. (2006). "Interaction of fraternal birth order and handedness in the development of male homosexuality". Archives of Sexual Behavior. 49 (3). ss. 405-414. (PMID) 16246335.
- ^ LeVay S (Ağustos 1991). "A difference in hypothalamic structure between heterosexual and homosexual men". Science. 253 (5023). ss. 1034-7. doi:10.1126/science.1887219. (PMID) 1887219.
- ^ Byne W, Tobet S, Mattiace LA; ve diğerleri. (Eylül 2001). "The interstitial nuclei of the human anterior hypothalamus: an investigation of variation with sex, sexual orientation, and HIV status". Horm Behav. 40 (2). ss. 86-92. doi:10.1006/hbeh.2001.1680. (PMID) 11534967.
- ^ Savic I, Berglund H, Lindström P (Mayıs 2005). "Brain response to putative pheromones in homosexual men". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 102 (20). ss. 7356-61. doi:10.1073/pnas.0407998102. (PMC) 1129091 $2. (PMID) 15883379.
- ^ Roach, John. (May 8, 2006). "Lesbians Respond Differently to "Human Pheromones," Study Says 6 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .." National Geographic News.
- ^ "Scans see 'gay brain differences' – BBC News". 1 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ Beale, Bob. (October 6, 2003). "[1] 12 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .." News in Science.
- ^ Sanders G, Wright M (Ekim 1997). "Sexual orientation differences in cerebral asymmetry and in the performance of sexually dimorphic cognitive and motor tasks". Archives of Sexual Behavior. 26 (5). ss. 463-80. doi:10.1023/A:1024551704723. (PMID) 9343633.
- ^ Kinnunen LH, Moltz H, Metz J, Cooper M (Ekim 2004). "Differential brain activation in exclusively homosexual and heterosexual men produced by the selective serotonin reuptake inhibitor, fluoxetine". Brain Research. 1024 (1–2). ss. 251-4. doi:10.1016/j.brainres.2004.07.070. (PMID) 15451388.
- ^ Keleveld. (December 11, 2007). "[2] 11 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .." NEWS.
- ^ & (Mart 2009). "Prenatal programming of sexual partner preference: the ram model". . 21 (4). ss. 359-364. doi:10.1111/j.1365-2826.2009.01828.x. (PMC) 2668810 $2. (PMID) 19207819.
- ^ a b (PDF). s. 33 n. 60 (p. 55 per Adobe Acrobat Reader); Corsini citation per id., Brief, p. 6 n. 4 (p. 28 per Adobe Acrobat Reader). 18 Ocak 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2013.
- ^ Mayr, E. (1982). The Growth of Biological Thought: Diversity, Evolution, and Inheritance. Cambridge: Harvard University Press. p598.
- ^ Zietsch, B., Morley, K., Shekar, S., Verweij, K., Keller, M., Macgregor, S.; ve diğerleri. (Kasım 2008). "Genetic factors predisposing to homosexuality may increase mating success in heterosexuals". Evolution and Human Behavior. 29 (6). ss. 424-433. doi:10.1016/j.evolhumbehav.2008.07.002.
- ^ Iemmola, Francesca and Camperio Ciani, Andrea (2009). "New Evidence of Genetic Factors Influencing Sexual Orientation in Men: Female Fecundity Increase in the Maternal Line". Archives of Sexual Behavior. Cilt 38. Springer Netherlands.
- ^ Bailey, N. W., & Zuk, M. (2009). Same-sex sexual behavior and evolution. Trends In Ecology & Evolution, 24(8), 439-446. doi:10.1016/j.tree.2009.03.014 [3] 14 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Appropriate Therapeutic Responses to Sexual Orientation" (PDF). 15 Haziran 2010 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Kasım 2011.
- ^ "Answers to Your Questions. For a Better Understanding of Sexual Orientation & Homosexuality" (PDF). American Psychological Association. 11 Ocak 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 20 Aralık 2010.
- ^ "Expert affidavit of Gregory M. Herek, Ph.D." (PDF). 25 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ağustos 2010.
- ^ a b Royal College of Psychiatrists: Statement from the Royal College of Psychiatrists' Gay and Lesbian Mental Health Special Interest Group 27 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Australian Psychological Society: Sexual orientation and homosexuality 17 Temmuz 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Statement of the American Psychological Association" (PDF). 10 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 24 Ağustos 2010.
- ^ American Psychiatric Association (Mayıs 2000). . Association of Gay and Lesbian Psychiatrics. 13 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ . Centre for Addiction and Mental Health. 17 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2007.
- ^ "Why women are leaving men for other women". CNN. 23 Nisan 2009. 14 Haziran 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mayıs 2009.
- ^ (PDF). 9 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2012.
- ^ "Elizabeth Short, Damien W. Riggs, Amaryll Perlesz, Rhonda Brown, Graeme Kane: Lesbian, Gay, Bisexual and Transgender (LGBT) Parented Families – A Literature Review prepared for The Australian Psychological Society" (PDF). 5 Kasım 2015 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 5 Kasım 2010.
- ^ (PDF). 17 Haziran 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2010.
- ^ Pawelski JG, Perrin EC, Foy JM; ve diğerleri. (Temmuz 2006). "The effects of marriage, civil union, and domestic partnership laws on the health and well-being of children". Pediatrics. 118 (1). ss. 349-64. doi:10.1542/peds.2006-1279. (PMID) 16818585.
- ^ Herek GM (Eylül 2006). (PDF). The American Psychologist. 61 (6). ss. 607-21. doi:10.1037/0003-066X.61.6.607. (PMID) 16953748. 10 Haziran 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
- ^ "How Does the Gender of Parents Matter". .interscience.wiley.com. 19 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2010.
- ^ (PDF). 2 Aralık 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2012.
- ^ DONALDSON JAMES, SUSAN (23 Haziran 2011). "Census 2010: One-Quarter of Gay Couples Raising Children". ABC News. 30 Haziran 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Temmuz 2013.
Still, more than 80 percent of the children being raised by gay couples are not adopted, according to Gates.
- ^ Stacey J, Biblarz TJ (2001). "(How) Does the Sexual Orientation of Parents Matter?" (PDF). American Sociological Review. 66 (2). ss. 159-183. 28 Eylül 2011 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 10 Kasım 2013.
This may be partly due to genetic and family socialization processes, but what sociologists refer to as "contextual effects" not yet investigated by psychologists may also be important...even though children of lesbian and gay parents appear to express a significant increase in homoeroticism, the majority of all children nonetheless identify as heterosexual, as most theories across the essentialistt" to "social constructionist" spectrum seem (perhaps too hastily) to expect.
- ^ American Psychological Association Lesbian & Gay Parenting 23 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ DOI:10.1017/S0021932010000325
- ^ Mitta, Manoj; Singh, Smriti (3 Temmuz 2009), "India decriminalises gay sex", The Times Of India, 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 10 Kasım 2013
- ^ Ottosson, Daniel (Kasım 2006), LGBT world legal wrap up survey (PDF), ILGA, 25 Eylül 2007 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 21 Eylül 2007
- ^ (PDF). Presbytery of Southern California of the . 19 Mart 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2008.
claiming that homosexuality is an unchosen "condition," rather than a sin of the heart, [...] contradicts the teaching of Scripture that both the desire and the act are sin.
- ^ Sex and Society - Volume 3 - Page 824
- ^ The Wiley-Blackwell Companion to Religion and Social Justice - Page 543, Michael D. Palmer, Stanley M. Burgess - 2012
- ^ Introduction to New and Alternative Religions in America, Eugene V. Gallagher, W. Michael Ashcraft - 2006
- ^ . Mental Health America formerly National Mental Health Association. 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2012.
- ^ . Expatica/COC. 21 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2012.
- ^ a b c d "homophobia." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.
- ^ a b '"Homophobia 21 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .."' Merriam-Webster Dictionary. 12 Ekim 2008.
- ^ '"Homophobia 5 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .."' Babylon Dictionary. 12 Ekim 2008.
- ^ . 4 Eylül 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2006.
- ^ Michael Lamb, Ph.D.: Affidavit – United States District Court for the District of Massachusetts (2009) 25 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Gregory M. Herek, Ph.D.: Facts About Homosexuality and Child Molestation 19 Nisan 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ American Psychological Association: Lesbian & Gay Parenting 23 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Hastarehberi.com'da Eşcinsellik 24 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ a b Report of the Secretary's Task Force on Youth Suicide, 1989, United States Government Printing Office, isbn=0160025087
- ^ "Brief of Amici Curiae American Psychological Association; Maine Psychological Association; National Association of Social Workers; National Association of Social Workers, Maine Chapter; Maine Association of Psychiatric Physicians; Child Welfare League of America; Maine Children's Alliance; Maine Medical Association; American Academy of Pediatrics, Maine Chapter; Evan B. Donaldson Adoption Institute; Kids First; and Community Counseling Center, In Support of Appellants (October 12, 2006)" (PDF). 20 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 23 Mayıs 2013.
- ^ "WHO". 5 Eylül 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Eylül 2007.
- ^ "Victims", FBI, 1 Mart 2021 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 26 Temmuz 2013
- ^ (İngilizce) 365Gay.com 29 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - 17 Percent Of UK Gay Students Threatened With Death
- ^ (İngilizce) C. Bagley ve P. Tremblay 6 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Suicidal behaviors in homosexual and bisexual males.
- ^ a b (Almanca) Die Zeit gazetesinin "Schwulsein heute - ganz normal? 9 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde ." makalesi.
- ^ "Sex uncovered poll: Homosexuality". The Guardian. Londra. 26 Ekim 2008. 29 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2010.
- ^ "Views of a Changing World 2003". The Pew Research Center. 3 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Ocak 2007.
- ^ (İngilizce) BrianDeer.com 15 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Brian Deer on Justin Fashanu, page 3
- ^ (İngilizce) Vicky Powell, "Suicide note increases speculation over death of Justin Fashanu", Gay Times, 237. sayı, Millivres Yayımcılık, Haziran 1998
- ^ (İspanyolca) El Mundo 6 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b c d e f "AIDS." Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
- ^ a b BBC Haberler. 19 Ekim 2006. "Oslo'daki gey hayvan gösterisi kalabalıkları cezbediyor" haberi. 29 Ekim 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- ^ Seed Magazine. 7 Haziran 2006. "Gey hayvanlar alemi" makalesi 19 Kasım 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- ^ Dinitia Smith, New York Times. 7 Şubat 2004. <"Central Park'ın gey penguenleri tartışmaları hararetlendirdi" makalesi 12 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .> (İngilizce)
- ^ Yamamoto D, Nakano Y (1999). "Sexual behavior mutants revisited: molecular and cellular basis of Drosophila mating". Cell. Mol. Life Sci. 56 (7-8): 634–46. doi:10.1007/s000180050458[]. PMID 11212311 22 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Yamamoto D, Ito H, Fujitani K (1996). "Genetic dissection of sexual orientation: behavioral, cellular, and molecular approaches in Drosophila melanogaster". Neurosci. Res. 26 (2): 95–107. doi:10.1016/S0168-0102(96)01087-5. PMID 8953572.
- ^ Ferveur JF, Savarit F, O'Kane CJ, Sureau G, Greenspan RJ, Jallon JM (1997). "Genetic feminization of pheromones and its behavioral consequences in Drosophila males". Science 276 (5318): 1555–8. doi:10.1126/science.276.5318.1555. PMID 9171057.
- ^ Yamamoto D, Fujitani K, Usui K, Ito H, Nakano Y (1998). "From behavior to development: genes for sexual behavior define the neuronal sexual switch in Drosophila". Mech. Dev. 73 (2): 135–46. doi:10.1016/S0925-4773(98)00042-2. PMID 9622612.
- ^ Zhang SD, Odenwald WF (1995). "Misexpression of the white (w) gene triggers male-male courtship in Drosophila". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 92 (12): 5525–9. doi:10.1073/pnas.92.12.5525. PMID 7777542.
- ^ Svetec N, Ferveur JF (2005). "Social experience and pheromonal perception can change male-male interactions in Drosophila melanogaster". J. Exp. Biol. 208 (Pt 5): 891–8. doi:10.1242/jeb.01454. PMID 15755887.
- ^ Mann, J. "Establishing Trust: Sociosexual behaviour and the development of male-male bonds among Indian Ocean bottlenose dolphin calves." Homosexual Behaviour in Animals: An Evolutionary Perspective. Ed. P. Vasey and V. Sommer. : Cambridge University Press, 2006.
- ^ Doughton, Sandi (2005-06-19), "Born gay? How biology may drive orientation", Seattle Times, nwsource 2 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Retrieved on 2007-09-08
- ^ http://www.odatv.com/n.php?n=osmanlinin-en-unlu-icoglani-0912121200 11 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Osmanlı'da Oğlancılık
- ^ See report of Kaos GL: Turkey's LGBT History: The 1990s 24 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Retrieved 16 October 2009.
- ^ "Appeals court says gay rights unit is OK". Hurriyet.com.tr. 14 Şubat 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2011.
- ^ "Turkey: Homophobic Violence Points to Rights Crisis | Human Rights Watch". Hrw.org. 21 Mayıs 2008. 21 Kasım 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2011.
- ^ Bilefsky, Dan (26 Kasım 2009). "Soul-Searching in Turkey After a Gay Man Is Killed". New York Times. ss. A16. 16 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2009.
- ^ The German Democratic Turkey Forum (DTF) has prepared a report with details on the killing 8 Kasım 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . and the subsequent court case; accessed on 31 March 2011.
- ^ Personel (22 Mart 2011). . www.gazeteport.com.tr. 25 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ [4] 8 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Russia: Update to RUS13194 of 16 February 1993 on the treatment of homosexuals
- ^ [5] 21 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . LGBT rights in Russia
- ^ [6] 28 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Rusya'daki Yürüyüş
- ^ ilk=Ryazan-41OZ-2006>. Управление Внутренних Дел по Рязанской области. 3 Nisan 2006. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (DOC) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2011.
Dış bağlantılar
Eşcinsellik hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Vikisözlük'te tanımlar | |
Commons'ta dosyalar | |
Vikisöz'de alıntılar |
- Eşcinsel kimlik de bireyin cinsel kimliğidir 28 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Gümüşhane Üniversitesi
- Türkiye'de Eşcinsellik 10 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Eşcinselliğin doğası hakkında farklı inançlar 10 Mayıs 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- İstanbul Onur Haftası gurur olması 30 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Escinsellik veya homoseksuellik ayni cinsiyetteki insanlar arasindaki romantizm cinsel cekim ya da cinsel davranistir Escinsellik bir yonelim olarak kisiyi agirlikli olarak ya da tumuyle kendisiyle ayni cinsiyette olan kisilere karsi romantik ya da cinsel cekimleri yasamaya yonlendiren kalici kisisel nitelik olarak ifade edilir Ayni zamanda kisiyi bu cekimlere dayanan davranislarla iliskili kimlik hissi ve bu cekimleri paylasan diger kisilerden olusan topluluga olan uyeligini de tanimlar Homoseksuellik heteroseksuellik ve biseksuellikle birlikte karsicinsel escinsel spektrumundaki uc ana cinsel yonelimden biridir Insanlarin neden ozel bir cinsel yonelim gelistirdigi konusunda bilim insanlarinin ortak bir gorusu yoktur Cinsel yonelimin kokeni konusunda genetik faktorler erken rahim ortami ya da ikisinin kombinasyonuna isaret eden biyolojik teoriler uzmanlar tarafindan daha cok benimsenmistir Ailenin yetistirme seklinin ya da erken cocukluk deneyimlerinin cinsel yonelimi etkiledigine dair guclu bir kanit yoktur Bazilari escinsel aktivitenin dogaya aykiri ya da fonksiyonel bir bozukluk oldugu gorusunde olsa da bu tartismalidir Arastirmalar escinselligin ve bilhassa geyligin hayvanlarda da oldukca yaygin olabildigini ortaya cikarmistir Arastirmalar ozellikle penguenler yunuslar zurafalar ve aslanlar gibi genis bir spektrumdaki pek cok hayvanin bu ozellige sahip olabilecegini gostermistir Ayrica escinselligin insan cinselliginin normal ve pozitif bir varyasyonu oldugunu negatif psikolojik etkilerinin bir kaynagi olmadigini gostermektedir Cogu insan kendi cinsel yoneliminde cok az tercih hissi deneyimler ya da hic deneyimlemez Cinsel yonelimi degistirmeyi amaclayan psikolojik mudahalelerin ise yaradigini destekleyen yeterli kanit yoktur Escinselleri tanimlamak icin cok cesitli kavramlar kullanilir Escinsel kadinlari tanimlamak icin 1800 lu yillardan beri kullanilan lezbiyen sozcugunu karsilamak icin Fransizca kokenli gey Turkce gey veya gay Fransizca gai Ingilizce gay sozcugu 1960 larda onceleri sadece escinsel erkekleri tanimlamak icin kullanilmaya baslanmistir Zamanla tum escinseller icin kullanilir hale gelmistir Escinsellere cinsel yonelimlerinden dolayi uygulanan fiziksel ve sozlu siddet escinsel anlamina gelen argo tabirleri hakaret ya da asagilama amacli kullanmak bircok gelismis ulkede nefret sucu kapsamina girer ve cezai yaptirimla karsilasilabilir Gey veya lezbiyen kimlikli ve escinsel deneyim yasayan kisilerin sayisini olcmek arastirmacilar icin cesitli nedenlerden dolayi zordur Bu nedenlerin arasinda escinsel kisilerin homofobik ve heteroseksist ayrimcilik yuzunden kimliklerini acik olarak belli etmemeleri de yer almaktadir Escinsel davranislar ayni zamanda bircok hayvan turunde gozlenmistir Sadece nufus sayimlari ve politik sartlar gorunurluklerini kolaylastirmasina ragmen bircok gey ve lezbiyen ciddi birliktelikler kurmaktadir Iliskideki taraflarin kendi psikolojik algilayislari acisindan bu tur iliskiler ile heteroseksuel iliskiler arasinda hicbir fark yoktur Kaydedilmis tarih boyunca escinsel iliskiler ve eylemler aldiklari sekle ve bulunduklari kulturlere bagli olarak zaman zaman takdir edilmis zaman zaman da yargilanmislardir 19 yuzyilin sonlarindan beri escinsellerin gorunurluk ve taninmasinin artirilmasinin yani sira evlilikler medeni birliktelikler evlat edinme ve ebeveynlik ise ve askere alinma ile saglik hizmetlerine esit erisim gibi yasal haklarin kazanilmasi icin buyuk bir mucadele verilmektedir TarihYunan mitolojisinde Apollon un asik oldugu ve guzel bir delikanli olan Hyacinth in olumu resimde iki sevgili sumbullerin icinde Jean Broc tarafindan Hyacinthos in Olumu tablosunda tasvir edilmistir 1801 Tarihte escinseller ve escinsel iliskiye girenler cezalara carptirilmaktaydi Resimde oglanci olarak tanimlanan iki escinsel sovalyenin Zurih duvarlari onunde diri diri yakilisi 1482 Bircok gey ve lezbiyen kisi duygusal veya cinsellik olarak hemcins iliski icerisindedir Iliskideki taraflarin kendi psikolojik algilayislari acisindan bu tur iliskiler ile heteroseksuel iliskiler arasinda hicbir fark yoktur Kaydedilmis tarih boyunca escinsel iliskiler ve eylemler aldiklari sekle ve bulunduklari kulturlere bagli olarak zaman zaman takdir edilmis zaman zaman da yargilanmislardir 19 yuzyilin sonlarindan beri escinsellerin gorunurluk ve taninmasinin artirilmasinin yani sira evlilikler medeni birliktelikler evlat edinme ve ebeveynlik ise ve askere alinma ile saglik hizmetlerine esit erisim gibi yasal haklarin kazanilmasi icin buyuk bir mucadele verilmektedir Cok eskilere dayanan ve tipta genis tartismalara neden olan akil almayacak yontemlerle iyilestirilmeye calisilan escinsellik modern zamanlarda artik bilim insanlari tarafindan bir hastalik olarak gorulmemektedir Son 35 yildir psikologlar psikiyatrlar ve diger ruh sagligi uzmanlari escinselligin hastalik ruhsal bozukluk veya duygusal bir sorun olmadigini onayladilar Ilk olarak 1973 te Amerikan Psikiyatri Dernegi Yonetim Kurulu escinselligin hastaliklar kategorisinden cikartilmasina karar verdi Karar Amerikan Psikiyatri Dernegi nin bir yil sonra 1974 yapilan yillik genel kurulunda uyelerin cogunlugu tarafindan onaylandi Amerikan Psikiyatri Dernegi 2006 da yapmis oldugu genel kurulunda soz konusu karari tekrar ifade etti Benzer sekilde 17 Mayis 1990 tarihinde Dunya Saglik Orgutu WHO escinselligi hastaliklar listesinden cikardi 1992 de bu karar ICD 10 Hastaliklarin Uluslararasi Siniflandirilmasi listesine resmen kaydedildi 1994 tarihinden itibaren WHO uyesi tum ulkeler yeni siniflandirmayi kullanmaya basladi Escinselligin bir hastalik bozukluk ya da eksiklik olmadigini 3 farkli cinsel yonelimden birisi oldugunu ve dogustan ya da 3 ile 4 yaslarina kadar belirlenen kisinin kendi secmedigi bir durum oldugu tip bilim tarafindan tespit edilmis ve bu durum kabul gormus ve escinseller cogu gelismis ulkelerde escinseller arasi resmi evlilik dahil olmak uzere heteroseksuellerin sahip oldugu pek cok hakka kavusmustur Amerikan Psikiyatri Birligi APA 1973 yilinda escinselligi Akil Hastaliklari Teshis ve Istatistikleri Klavuzu ndan cikarmistir Gunumuzde APA nin pozisyonu objektif ve iyi planlanmis bilimsel calismalar ve klinik literatur dogrultusunda escinselligin insanlarin cinselliginin pozitif ve normal cesitlerinden biri oldugudur APA ya gore escinselligin gecmiste bir akil hastaligi olarak gorulmesinin nedeni akil sagligi alaninda calisan profesyonellerin ve toplumun bu konuda tarafli sekilde bilgilendirilmis olmasidir 1 Ocak 1993 tarihinde Dunya Saglik Orgutu WHO escinselligi Uluslararasi Hastaliklar Siniflandirmasi ndan cikarmistir ICD 10 maddesi cinsel yonelim tek basina bir rahatsizlik hastalik olarak kabul edilemez seklindedir Cinsel yonelim konum ve etimolojisi21 Istanbul Onur Haftasi etkinliklerinin son gununde duzenlenen Istanbul Onur Yuruyusu nde iki escinsel birey Istiklal Caddesi Cinsel iliskideki konumuna gore Bati ulkelerinde boyle bir ayirim artik yapilmamakla birlikte escinselligin daha yasandigi daha muhafazakar ulkelerde escinsel erkekler verici etken aktif ya da alici edilgen pasif olarak ikiye ayrilmaktadir ve bu kulturlerde ozellikle kadinsi gorunumlu ya da pasif konumda olan erkekler escinsel olarak kabul edilmekte ve toplumun buyuk bir kesimi tarafindan dislanmaktadirlar Etken aktif ve edilgen pasif terimlerinin ustunluk veya asagilik belirttiginin dusunulmesi nedeni ile gunumuzde artik bu terimlerin escinselleri tanimlarken kullanimindan kacinilmaya baslanilmistir Kadin ve erkegin toplumsal kademelendirmesinde de etkenlik olumlu bir nitelik olarak erkege edilgenlik ise olumsuz bir nitelik olarak kadina yuklenir Cinsel yonelim ve kimlikKinsey olcegi Heteroseksuel Escinsel derecelendirme olcegi olarak bilinen Kinsey olcegi kisinin belirlenmis bir zamandaki cinsel aktivesinin gecmisini ya da bolumlerini tanimlamaya calisir Derecelendirme 0 dan 6 ya kadardir 0 tumuyle heteroseksuel anlamina gelirken 6 tumuyle escinsel anlamina gelmektedir Olcekte aseksuelleri de tanimlamak icin ek olarak bir de X vardir Yonelim ve davranis Her bir rengi icin farkli anlami olan escinsellik dayanismasinin sembollerinden Escinsel hareketi Amerikan Psikiyatri Kurumu Amerikan Psikologlar Birligi ve Sosyal Iscilerin Ulusal Kurumu cinsel yonelimi kisinin sadece ayrik bir ozelligi olarak degil baskalariyla tatmin edici birliktelik kurmaya calisan kisinin evreni olarak tanimlamistir Cinsel yonelim genellikle kisinin biyolojik cinsiyeti cinsiyet kimligi ya da yasi gibi bir ozellik olarak ele alinmaktadir Bu perspektif eksiktir cunku cinsel yonelim her zaman iliskisel terimlerde kullanilir ve diger kisilerle birliktelik kurmayi gerektirir Cinsel eylem ve romantik cekimler kisinin birliktelik kurdugu kisilerin biyolojik cinsiyetine gore heteroseksuel ya da escinsel olarak siniflandirilmistir Aslinda kisiye yapilan eyleme duyulan arzu kisinin heteroseksuellik escinsellik ya da biseksuelligini ifade eder Bu eylemler el ele tutusma opusme gibi basit seyleri de icerir Bu nedenle cinsel yonelim kisilerin diger kisilerle sevgi baglilik samimiyet icin kurdugu kisisel birlikteliklerle tamamen baglantilidir Cinsel davranislara ek olarak bu baglar partnerler arasindaki cinsel olmayan sevgi hareketlerini paylasilmis hedefleri karsilikli destegi ve devam eden sadakati de icerir Coming out Eski Izlanda basbakani Johanna Sigurdardottir modern zamanda escinsel oldugunu acikca beyan eden ilk basbakandir Coming out kisinin cinsel yonelimini ya da cinsiyet kimligini aciklamasidir ve cesitli sekilde psikolojik bir surec ya da yolculuk olarak tanimlanir ya da deneyimlenir Coming out genellikle uc evreden olusur Ilk evre kendini bilme ve escinsel birlikteliklere acik oldugunu anlamadir Bu genellikle icsel coming out olarak tanimlanir Ikinci evre kisinin diger kisilere ornegin aile arkadaslar ya da meslektaslar cinsel yonelimini aciklamaya karar vermesidir 3 evre de genellikle kisinin acik bir sekilde LGBT bir birey olarak yasamasini icerir Bugunlerde Amerika da insanlar genellikle lisede ya da universite yaslarinda cinsel yonelimlerini aciklamaktadir Lezbiyen gay ve biseksueller LGB bu yaslarda ozellikle cinsel yonelimleri toplum tarafindan kabul edilmediginde diger kisilere guvenmeyebilir veya yardim istemeyebilir Rosario Schrimshaw Hunter ve Braun a 2006 gore lezbiyen gay ve biseksuel kisilerin LGB cinsel kimlikleri kompleks ve zorlu bir surecten gecmektedir Diger azinlik gruplarinin aksine ornegin etnik ve irksal azinliklar cogu LGB kendi kimlikleri hakkinda bir seyler ogrenebilecegi ve onlara destek verebilen kisilerin var oldugu bir toplulukta yetismemektedir Bunun yerine LGB ler daha cok escinsellik hakkinda bilgisiz ya da escinsellige dusman bir toplulukta yetismektedir Outing kisinin cinsel yoneliminin kendi rizasi olmadan topluma ifsa edilmesidir Bircok politikaci unlu askerlik hizmetlerinde calisan kisiler ve rahiplerin kotu niyet politik veya ahlaki nedenlerden dolayi cinsel yonelimleri ifsa edilmistir Cinsiyet kimligi homoseksuel kelimesini ilk kez kullanan kisidir 1868 Macar Milli Kutuphanesi Escinsel yonelimin onceden kisinin kendi cinsiyetiyle baglantili oldugu dusunulmustur Ornegin bir kadina ilgi duyan bir kadinin maskulen ozelliklere ya da bir erkege ilgi duyan bir erkegin feminen ozelliklere sahip oldugu anlayisi olmustur Ama 20 yuzyilin ortalarinda cinsiyet kimligi cinsel yonelimden ayri bir fenomen olarak gorunmeye baslanmistir Cinsel yonelimlerin dagilma oranlari transgender ve cinsiyet kimligiyle uyumlu kisiler cisgender arasinda oldukca farkli olsa da transgender ve cinsiyet kimligiyle uyumlu kisiler erkeklere kadinlara ya da her iki cinse ilgi duyabilir Heteroseksuel escinsel ve biseksuel kisiler maskulen veya feminen olabilir ya da hem maskulen hem feminen ozellikler gosterebilir Buna ek olarak bircok lezbiyen ve gay topluluklarin uyelerinde ya da destekcilerinde cinsiyetiyle uyumlu heteroseksuel ve cinsiyetiyle uyumsuz escinsel sterotipleri vardir Ama J Michael Bailey ve K J Zucker tarafindan yapilan arastirmalar cogu gay ve lezbiyenin cocukluk yillarinda cinsiyet uyumsuzlugu yasadigini bulmustur Escinsel cinsel kimlik ve yonelimleriEscinsel evlilik destek icin icin Adam Bouska tarafindan Indiana Universitesi isbirligi ile cekilen fotografta Solomon Hursey ve Jonas Haefele isimli iki model Arzu ve ilgi noktasinda duygusal birlikteligi olan iki lezbiyen birey Gey Gey sozcugu Oxford Ingilizce Sozluk te escinsel kisi genellikle erkek olarak tanimlanir Escinsel erkek anlaminda bir kelime olmayisi konusundaki eksikligi gidermek icin ilk olarak bu anlamda kullanilan Gey kelimesi zamanla escinsel kisi olarak da kullanilmaya baslanmistir Kokende gey sozcugu Fransizca kokenli gai kokunden gelmektedir Aslen neseli umursamaz ve canli renkli gosterisli anlamlarina gelen gey tabiri 1960 li yillardan itibaren erkek escinseller tarafindan kendilerini tanimlamak amaciyla kullanilmaya baslanmistir Ingilizcedeki gey kelimesinin diger anlamlarinda kullanimi zamanla yok olmaya yuz tutmustur Lezbiyen Escinsel kadin anlamina gelen lezbiyen kelimesi 1800 lu yillardan beri kullanilmaktadir Bu kelimenin kokeni escinsel kadin sair Sappho nun memleketi Lesbos Midilli Adasi na dayanir Sappho siirlerinde kadinlara karsi duygularindan bahsetmistir Dilbilimi acisindan lezbiyen kelimesi Lesboslu anlamina gelir Biseksuel Biseksuel duygusal veya cinsel yonelimi hem kendi hem de karsi cinsine donuk olan canli Biseksuel sozcugu hem isim hem sifat olarak kullanilir Bu cinsel yonelim kimligine sahip bir kimsenin ayni anda hem bir erkekle hem de bir kadinla cinsel olarak ilgili olmasi gerekmez Bazi biseksueller bu ya da oteki toplumsal cinsiyetle veya her ikisiyle de asla cinsel iliskiye girmemislerdir Heteroseksueller ve geyler ile lezbiyenler icin gecerli oldugu uzere cinsel cekim her arzu edildiginde davranilmasini gerektirmez Escinsel birliktelikler Escinsel yonelime sahip kisiler cinselliklerini cesitli yollarla ifade edebilirler ve cinselliklerini davranislarinda ifade edebilirler ya da etmeyebilirler Kinsey olcegi kisinin belirlenmis bir zamandaki cinsel aktivitesinin gecmisini ya da bolumlerini tanimlamaya calisir Derecelendirme 0 dan 6 ya kadardir 0 tumuyle heteroseksuel anlamina gelirken 6 tumuyle escinsel anlamina gelmektedir Arastirmalar bircok gay ve lezbiyenin ciddi ve uzun omurlu iliski istediklerini bulmustur Ornegin anket verileri gaylerin 40 ve 60 arasinin lezbiyenlerin de 45 ve 80 arasinin o an romantik bir iliski icinde olduklarini gostermektedir Anket verileri ayni zamanda gay ciftlerin 18 ve 28 arasinin ve lezbiyenlerin 8 ve 21 arasinin Amerika Birlesik Devletleri nde on yil veya daha fazla birlikte yasadiklarini gostermektedir Arastirmalar escinsel ciftlerin heteroseksuel ciftlerle esit derecede birbirinden tatmin oldugunu ve ciddi iliski kurduklarini bulmustur Iliskinin ciddiyeti ve iliskiden tatmin olma konusunda yas ve cinsiyet cinsel yonelime gore daha guvenilir bir istatistiktir ve heteroseksuel ve escinseller romantik iliskiler bakimindan kiyaslanabilir beklentiler ve idealler paylasmaktadirlar Escinselligin demografisiAmerikan seksolog ve yazar Alfred Kinsey heteroseksuel escinsel derecelendirme olcegi olarak bilinen cinsel yonelim cetveli veya kinsey olceginde Erkekte Cinsel Davranis isimli eserinde The world is not to be divided into sheep and goats yani Dunya koyunlar ve keciler diye ikiye ayrilmiyor demis ve bu cinsel yonelim cetvelini ortaya atmistir Gey ve lezbiyen populasyonunun buyukluguyle ilgili guvenilir veriler kamu politikasi icin onemlidir Ornegin demografiler yerli ortaklik escinsellerin evlat edinmesinin yasallasmasi ve Amerikan ordusundaki Sorma Soyleme politikasinin yararlari ve maliyetlerini hesaplamaya yardim eder Gay ve lezbiyen populasyonuyla ilgili bilgiler sosyal bilim adamlarinin isci pazari tercihleri insan sermayesi birikimi ev halki konusunda uzmanlasma ayrimcilik ve cografi konum hakkinda kararlarla ilgili onemli sorulari anlamasina da yardim eder Escinselligin yayginligini olcmek zordur Bircok insan escinsel cekimlere sahip olmasina ragmen kimliklerini escinsel ya da biseksuel olarak gormek istemeyebilirler Arastirma cinsel yonelimi tanimlayabilen ya da tanimlayamayabilen bazi karakteristikleri olcmek zorundadir Escinsel arzulara sahip kisilerin sayisi bu arzularini fiile donusturen kisilerin sayisindan arzularini fiile donusturen kisilerin sayisi da kendi kimligini gay lezbiyen ya da biseksuel olarak goren kisilerin sayisindan daha buyuk olabilir 1948 ve 1953 yillari arasinda Alfred Kinsey erkek deneklerin 46 sinin her iki cinse cinsel olarak tepki verdigini 37 sininde en az bir escinsel deneyim yasadigini rapor etmistir John Tukey Kinsey i rastgele degil uygun ornekler kullandigi icin elestirmistir Sonraki bir arastirmada ornek yanliligi olmamasina ragmen benzer sonuclar elde edilmistir LeVay Kinsey in sonuclarinin demografik arastirmalarin yorumlanmasi gerektigini gosteren bir uyari niteligi tasidigini belirtmistir cunku bilimsel metotlar kullanilmasina ragmen farkli kriterlerin kullanilmasinin farkli sayilara ulasmaya yol acabilecegini belirtmistir Onemli arastirmalar insanlarin 2 den 11 e kadar bir kisminin gecmislerinde escinsel aktivite yasadigini gostermektedir Escinsel cekimler ve veya davranislar rapor edildiginde bu oran 16 21 e cikmaktadir 2006 daki bir arastirmada arastirmaya katilanlarin 20 si bazi escinsel hisleri deneyimledigini anonim olarak rapor etmis ama sadece 2 3 u kendi kimligini escinsel olarak gordugunu soylemistir 1992 de yapilan bir arastirmada Britanyali erkeklerinin 6 1 i Fransiz erkeklerininse 4 1 inin escinsel deneyim yasadigi rapor edilmistir 2008 de yapilmis bir anket Britanyalilarin 13 unun escinsel aktivite yasadigini ama sadece 6 sinin kendi kimliklerini escinsel ya da biseksuel olarak gorduklerini bulmustur 2010 da Ulusal Istatistik Ofisi inin ONS yaptigi bir anket Britanyalilarin 1 5 inin kendi kimliklerini escinsel ya da biseksuel olarak gordugunu bulmustur ONS bu bulgularin 0 3 le 3 arasinda bir orani gosteren arastirmalarla uyumlu oldugunu one surmustur 2008 de Amerika Birlesik Devletleri nde baskanlik secimleri gununde oy verdikten sonra oylama yerinden cikan oy verenler arasinda yapilan secim anketi secmenlerin 4 unun gay lezbiyen ya da biseksuel oldugunu gostermistir Bu oran 2004 teki oranla aynidir 2000 de yapilan ABD nufus sayimi evli olmayip ayni evde yasayan 601 209 escinsel cift oldugunu gostermistir Escinsellik ve psikolojiEscinsellik cinsellik disinda ayni cins veya cinsiyetteki insanlar arasindaki romantik duygusal cinsel cekim ya da cinsel davranislari ifade edebilir Psikoloji escinsel yonelimi ayrik bir yonelim olarak arastiran ilk bilim dallarindan biridir Escinselligi ilk hastalik olarak siniflandirma girisimi acemi Avrupali seksolog hareketi tarafindan yapilmistir 1886 da seksolog Richard von Krafft Ebing Psychopathia Sexualis adli kitabinda escinsellik gibi uremeyle sonuclanmayan cinsel aktiviteleri cinsel sapkinlik olarak gormustur Escinselligin hem dogustan hem de sonradan kazanabilecegine ve escinselligi masturbasyonu engelleyerek ve nevrozlari tedavi ederek tedavi edebilecegine inanmistir Sigmund Freud sa escinselligi kendini karsit cinsteki ebeveyn ile ozdeslestirmenin de etkisiyle olusmus psikoseksuel gelisimdeki catismalarin bir sonucu olarak tanimlamistir 20 yuzyilinin ortalarina kadar escinselligin patolojik modelleri standarttir Amerikan Psikiyatri Kurumu Amerikan Psikologlar Birligi ve Sosyal Isciler Kurumu nun aciklamasi su sekildedir 1952 de Amerikan Psikiyatri Kurumu Teshis ve Istatistik Kilavuzu nu DSM ilk yayinladiginda escinsellik hastaliklar kategorisinin icindeydi Ama hemen sonra siniflandirma Ulusal Ruh Sagligi Enstitusu tarafindan yapilan arastirmalarda kritik incelemeye maruz kalmistir Yapilan arastirmalar escinselligin bir bozukluk ya da anomali degil normal ve saglikli bir cinsel yonelim oldugunu gostermistir Arastirmalarin sonuclari toplandiginda tip ruh sagligi ve davranissal ve sosyal bilimlerdeki profesyoneller escinselligin bir ruh hastaligi olarak siniflandirilmasinin yanlis oldugu ve DSM siniflandirmasinin onceki sosyal normlara ve populasyonu temsil etmeyen hastalarin klinik izlenimlerine dayanan bilimsel olarak kanitlanmamis tahminleri yansittigi sonucuna ulasmistir Bilimsel kanitlarin taninmasiyla Amerikan Psikiyatri Kurumu escinselligi 1973 te DSM den cikartmistir Amerikan Psikologlar Birligi 1975 te ayni pozisyonu benimsemis ve diger tum ruh sagligi profesyonellerini escinselligin uzun suredir bir ruh hastaligi olarak damgalanmasinin kaldirilmasi konusunda tesvik etmistir Sosyal Iscilerin Ulusal Kurumu da benzer prensibi benimsemistir Davranissal ve sosyal bilimlerin ve ruh sagligi uzmanlik alanlarinin uzun suredir olan ortak gorusu hemcinse karsi duyulan romantik cinsel cekimlerin ve escinsel davranislarin insan cinselliginin normal ve pozitif bir varyasyonu oldugudur Dunya Saglik Orgutu ICD 9 da 1977 ruh hastaligi olarak siniflandirdigi escinselligi 17 Mayis 1990 daki 43 Dunya Saglik Kongresi nin onayiyla ICD 10 da hastalik olmaktan cikarmistir ICD 10 a psikolojik ve davranissal bozukluklar nedeniyle cinsiyet kimligini ya da cinsel yonelimini degistirmek istemek anlamina gelen egodistonik cinsel yonelimi eklemistir F 7 Cin Psikiyatri Kurumu 5 yillik bir arastirma sonunda 2001 de escinselligi ruh hastaligi siniflandirmasindan cikarmistir Kraliyet Psikiyatrlar Dernegi nin aciklamasi Arastirmalar gay lezbiyen veya biseksuel olmanin normal ruhsal saglikla uyumlu oldugunu gostermektedir Ama toplumda ayrimciliga ugrama ve arkadas aile ve diger kisiler tarafindan reddedilme ihtimali LGB lerde lezbiyen gay ve biseksuel beklenenden yuksek oranda ruhsal zorlanmalarin gorulmesine neden olmaktadir ABD deki muhafazakar gruplar LGB lerdeki ruhsal zorlanmalarin yuksek oranda gorulmesinin escinselligin dogrudan kendisinden kaynaklandigini one surse de bu iddiayi ispatlayan bir kanit yoktur seklindedir Cogu lezbiyen gay ve biseksuel heteroseksuellerle ayni nedenlerden stres iliskilerindeki zorluklar sosyal ve is ortama uyum saglama vb dolayi psikoterapi almak istemektedir Cinsel yonelimleri tedavilerinde cok ya da az onem tasiyabilir ya da hic onem tasimayabilir Lezbiyen gay ve biseksuel kisilerin psikoterapilerinde yuksek derecede anti gay yaklasimi gorulme riski vardir Uygun bir psikoterapi asagidaki bilimsel verilere dayanmaktadir Degerlendirme Aciklama Escinsel cekimler davranislar ve yonelimler insan cinselliginin normal ve pozitif bir varyasyonudur Baska bir deyisle ruhsal ya da gelisimsel bir bozuklugun isareti degildir Escinsellik ve biseksuellik damgalanmaktadir ve bu damgalanma kisinin hayatinda negatif etkilere yok acmaktadir Escinsel cekimler ve davranislar cesitli cinsel yonelim ve cinsel yonelim kimliklerinde gorulebilir Gey lezbiyen ve biseksuel kisiler heteroseksuller gibi tatmin edici hayatlar yasayabilirler ve kurduklari ciddi birliktelikler onemli acilardan birbirine denktir Escinsel yonelimin aile hayatinin kotu olmasi ya da travma sonucu olustugunu destekleyen deneysel arastirma yoktur 19 ve 20 yuzyillarda cesitli psikologlar escinselligin nedenleri ile ilgili teoriler gelistirdiler Bunlarin cogu escinselligi akil hastaligi olarak tanimliyordu 19 yy psikologlarindan masturbasyon sadomazosizm ve sehvet cinayetlerini cinsel sapikliklar olarak tanimladigi 1886 tarihli kitabi de escinselligin kalitimsal oldugunu iddia etti Cagdasi Sigmund Freud kendini karsit cinsteki ebeveyn ile ozdeslestirmenin de etkisiyle olusmus psikoseksuel gelisimdeki catismalarin bir sonucu olarak tanimladi Digerleri escinselligin nedenlerini sosyal etkilerde ve anne karnindaki gelisim esansinda gerceklesen fizyolojik olaylarda aradilar Escinselligin nedenleri muhtemelen insanin dogustan gelen veya dogasindan kaynaklanan ozellikleri ile cevresel faktorler ya da toplum etkisinin bir bilesimidir Escinselligin olasi nedenleriBiyolojik faktorler Arastirmacilar genler dogum oncesi hormonlar ve beyin yapisini kapsayan cinsel yonelimin gelisimiyle baglantili olma ihtimali olan birkac biyolojik faktor tanimlamistir Bilim insanlari cinsel yonelimin tek bir faktor tarafindan belirlenmedigine genetik hormonal ve cevresel faktorlerin bir kombinasyonu olduguna ve biyolojik faktorlerin genetik faktorlerle erken rahim ortaminin kompleks etkilesimiyle baglantili olduguna inanmis biyolojik teorileri daha cok benimsemistir Bilim insanlari cinsel yonelimin bir secim olmadigina inanmaktadir Kisi heteroseksuel escinsel biseksuel ya da aseksuel olmayi kendisi secmemektedir Erken cocukluk deneyimlerinin ailenin yetistirme seklinin cinsel tacize ugramanin ya da yasanan kotu olaylarin cinsel yonelime etki ettigine dair onemli bir kanit yoktur ama arastirmalar ebeveynlerin herhangi bir cinsel yonelim hakkindaki dusuncelerinin cocugun herhangi bir cinsel yonelimle baglantili davranislari nasil deneyimleyecegine etki edebilecegini bulmustur Onceden escinselligin aileyle yasanan kotu deneyimler ya da yanlis bir psikolojik gelisme yuzunden olustugu dusunulmustur ama bu varsayimlar yanlis bilgiye ve onyargiya dayanmaktadir Su anki arastirmalar cinsel yonelimin olusumundaki biyolojik aciklamalari aramaktadir ama hicbir tekrarlanan bilimsel arastirma cinsel yonelimin ozel bir biyolojik etiyolojisinin oldugunu desteklememektedir Ama bilimsel arastirmalar heteroseksuel ve escinsel kisilerde bir takim biyolojik farkliliklar bulmustur Bu biyolojik farkliliklar cinsel yonelimin olusumuyla ayni temel nedene sahip olabilir Genetik arastirmalar Cinsel yonelimin belirlenmesinde genetik ve cevrenin onemini kiyaslamak amaciyla birkac ikiz calismasi yapilmistir 1991 de yapilan bir arastirmada Bailey ve Pillard tek yumurta erkek ikizlerinde 52 oraninda cift yumurta erkek ikizlerinde ise 22 oraninda escinsellik bakimindan uyum bulmustur 2000 de Bailey Dunne ve Martin 4 901 Avustralyali ikiz uzerinde yaptigi arastirmada benzer sonuclar bulmustur Tek yumurta erkek ikizlerinde 20 oraninda uyum bulurlarken tek yumurta kiz ikizlerinde yuzde 24 oraninda uyum bulmuslardir Hershberger 2001 arastirmasinda ikizler ustunde yapilmis 8 arastirmanin sonuclarini birbiriyle karsilastirmistir 8 arastirmanin 6 sinda tek yumurta ikizlerinde cift yumurta ikizlerine gore daha yuksek oranda uyum oldugu gorunmustur Bu bulgular genetik faktorlerin cinsel yonelim ustundeki etkisinin onemli oldugunu destekler Bearman ve Bruckner 2002 onceki arastirmalari az sayida denek icermesi ve deneklerin populasyonu temsil etmemesinden dolayi elestirmistir Bearman ve Bruckner 289 tek yumurta ikizi ve 495 cift yumurta ikizi ustunde yaptigi arastirmada tek yumurta erkek ikizlerinde sadece 7 7 tek yumurta kiz ikizlerinde ise sadece 5 3 oraninda escinsellik bakimindan uyum bulmustur Bulgular neticesinde sosyal cevreden bagimsiz bir genetik etkiden soz edilemeyecegi one surulmustur 2010 da Isvec te 7 600 den fazla ikiz ustunde yapilan bir arastirmada escinsel davranis hem genetik faktorlerle hem de kisiye ozgu cevresel faktorlerle ornegin dogum oncesi ortam hastalik ve travma akran gruplari ve cinsel deneyimler aciklanabilecegini bulmustur Arastirma ayni zamanda ailesel cevre toplumun tutumu gibi paylasilmis cevresel faktorlerin de zayif ama yine de kayda deger derecede etki ettigini bulmustur Kadinlarin cinsel yoneliminde genetik faktorlerin az derecede etki ettigi erkeklerin cinsel yoneliminde ise paylasilmis cevresel faktorlerin hic etki etmedigi gorunmustur Biyometrik modelin bulgularina gore erkeklerin cinsel yoneliminde genetik faktorler 34 39 paylasilmis cevresel faktorler 0 kisiye ozgu cevresel faktorler 61 66 oraninda etki etmektedir Kadinlarin cinsel yoneliminde ise genetik faktorler 18 19 paylasilmis cevresel faktorler 16 17 kisiye ozgu cevresel faktorler 64 66 oraninda etki etmektedir Cinsel yonelim uzerine yapilan kromozom baglantisi calismalari genom boyunca bircok tetikleyici genetik faktorlerin varligini gostermektedir 1993 te Dean Hamer ve meslektaslari 76 gay kardes ve ailelerinin baglanti analiziyle ilgili bulgular yayinlamistir Hamer ve meslektaslari escinsel erkeklerin anne tarafinda baba tarafina gore daha cok gay kuzen ve gay dayiya sahip olduklarini bulmustur Bu annesel soyu gosteren gay kardesler x kromozomundaki 22 isaretleyici gen kullanilarak X kromozomu baglantisi test edilmistir Baska bir arastirmada test edilen 40 kardes ciftin 33 unde Xq28 in uzak bolgesinde benzer aleller bulmustur Bu erkek kardesler icin beklenen oran olan 50 den onemli olcude daha yuksektir Bu medyada bircok insan tarafindan gey geni olarak adlandirilmis onemli tartismalara yol acmistir 1998 de Sanders ve meslektaslari benzer bir calisma yapmis gay kardeslerin baba tarafindaki amcalarin 6 sinin anne tarafindaki dayilarininsa yuzde 13 unun escinsel oldugunu bulmustur Hu ve meslektaslari tarafindan yapilan bir sonraki analiz onceki bulgularin dogrulugunu arttirmistir Bu arastirma gay kardeslerin yeni grup 67 sinin Xq28 de X kromozomunda bir isaretleyici gen paylastiklarini ortaya cikarmistir Baska iki arastirmada Bailey ve meslektaslari 1999 McKnight ve Malcolm 2000 escinsel erkeklerin anne tarafindaki gay akrabalarin fazlaligi bulunamamistir 1999 da Rice ve meslektaslari tarafindan yapilan bir calismada Xq28 baglantisi bulunamamistir Butun kromozom baglantisiyla ilgili datalarin meta analizi Xq28 le ilgili onemli bir baglanti oldugunu gostermektedir ama ayni zamanda cinsel yonelimin tamamen genetik oldugunu aciklayabilmek icin ek olarak baska genlerinde var olmak zorunda oldugunu gostermektedir 894 heteroseksuel ve 694 escinsel erkek ustunde yapilan son bir arastirmada kromozom baglantisi bulunamamistir Mustantski 2005 kisilerin kendi ve yeni deneklere ek olarak daha once Hamer 1993 ve Hu 1995 tarafindan rapor edilen ailelerin sadece X kromozomunun scan edilmesi yerine butun genomunu scan etmistir Arastirma Hamer in bulgularininkine gore bir parca daha indirgenmis Xq28 baglantisi bulmus 7q36 8p12 ve 10p26 dan baska onemli isaretleyici bulamamistir Ilginc bir sekilde bulgular 10q26 in annesel soydan geldigine dair onemli bir isaret gostermektedir Bu onceki aile calismalarini desteklemektedir 2004 te Italyan arastirmacilar 98 escinsel erkek ve 100 heteroseksuel erkegin akrabalarini incelemistir Escinsel erkeklerin kadin akrabalari heteroseksuel erkeklerinkine gore daha cok cocuk sahip olmaya egilimli oldugu bulunmustur Ayrica escinsel erkeklerin anne tarafindaki kadin akrabalari baba tarafindaki kadin akrabalarina gore de daha cok cocuk sahip olmaya egilimli oldugu gozlenmistir Arastirmacilar X kromozomundaki nesilden nesile gecen bir genetik materyalin kiz cocuklarda dogurganliga erkek cocuklarda ise escinsellige neden oldugu sonucuna varmistir 2010 da Kore Gelismis Bilim ve Teknoloji Enstitusu ndeki bir grup bir disi farenin ureme davranisiyla ilgili tek bir genini ortadan kaldirarak cinsel tercihini degistirmeyi basarmistir Disi fare gen olmayinca diger disi farelerin idrarina karsi maskulen bir cinsel davranis ve cinsel egilim gostermistir Bu geni koruyan disi farelerse erkek farelere cinsel ilgi duymustur 2014 te ABD de Northwestern Universitesi nde Michael Bailey tarafindan yapilan bir arastirma genetik faktorlerin erkeklerin cinsel yonelimini etkiledigi ama tamamen de belirleyici olmadigini gostermistir 408 escinsel erkek kardes cifti ve aileleri ustunde yapilan arastirmada escinsel erkeklerin X kromozomunun Xq28 bolgesinde benzer DNA isaretleri tasidigi ve bu bolgedeki iki kromozomun erkeklerin cinsel yonelimini etkiledigi bulunmustur Bu 1993 te yapilan Dean Hamer in arastirmasini desteklemektedir Ayrica Kromozom 8 adli bir bolgenin de erkeklerin cinsel yonelimini etkiledigi gorunmustur Arastirmanin bulgularina gore genetik faktorler erkek escinselliginde yuzde 30 40 oraninda rol oynarken gerisinden cevresel faktorler sorumlu Ama Michael Bailey cevresel faktorlerin illaki sosyal olarak sonradan kazanilan anlami tasimadigi dogumumuzda DNA mizda olmayan her seyin cevresel faktorler olarak kabul edildigini soylemistir Epigenetik arastirmalar ve teoriler Bir arastirma annenin genetik yapisiyla ogullarinin escinselligi arasinda bir baglanti bulmustur Kadinlar iki X kromozomuna sahiptir ve biri inaktive edilir Bocklandt ve meslektaslari escinsel ogullara sahip annelerin X kromozomu inaktivasyonlarinin escinsel erkek cocuga sahip olmayan annelere gore onemli derecede daha yuksek oranda asimetri gosterdigini bulmustur Escinsel bir erkek cocuga sahip olmayan annelerin 4 u X kromozomu inaktivasyonlarinda asimetri gosterirken bu oran bir escinsel erkek cocuga sahip annelerde 13 iki ya da daha fazla escinsel erkek cocuga sahip annelerde 23 tur Gebelik ve dogum sonrasi boyunca epi isaretleyicilerin genlerin ifade edilmesi ustundeki kontrolu gecici olarak degismektedir Epi isaretleyiciler histon proteinlerinin ve DNA histonlarina baglanan metil ve asetil gruplarinin modifikasyonudur Proteinlerin fonksiyonunu degistirir genlerin ifade edilmesini etkiler Epi isaretleyiciler fetusun normal bir cinsel gelisme yasamasina yardim etmek icin tasarlanmistir ama mitoz bolunme sirasinda cocuga gecebilir Bu epi isaretleyiciler babadan kiza ya da anneden ogula gectiginde erkeklerdeki bazi ozelliklerin feminenlesmesi ve kadinlardaki bazi ozelliklerin maksulenlesmesi gibi ters etkilere neden olabilir Feminenlesme ve maskulenlesmenin tersine donmesi cinsel tercihinde tersine donmesine neden olabilir Dogum oncesi hormonlar Dogum oncesi hormonal teori belli hormonlarin fetusun cinsiyet farklilasmasinda rol oynamasi gibi kisinin cinsel yonelimine de etki ettigini soyler Dogum oncesi hormonlar cinsel yonelimin ana belirleyicisi olabilir ya da genler biyolojik faktorler cevresel ve sosyal durumlarla birlikte yardimci bir faktor olabilir Gelisen beyin hucreleriyle etkilesim icinde olan hormonlarin ve genlerin etkiledigi beyin yapisindaki farkliliklarin cinsel yonelim dahil olmak uzere sayisiz davranislardaki cinsiyet farkliliklarin temeli olduguna inanilir Dogum oncesi hormonlar cocuklardaki cinsiyete uygun davranislari sex typed behaivor etkileyebilir Bu hipotez memeli hayvanlar ustunde yapilan cok fazla sayida yapilan deneysel calismalar sonucu ortaya atilmistir Benzer etkilerin insanlardaki norodavranissal gelisiminde gorulmesi uzmanlar arasinda buyuk bir tartisma konusu olmustur Son yapilan calismalar dogum oncesi maruz kalinan androjenin cocuklardaki cinsiyete uygun davranislari etkiledigine dair kanitlar bulmustur Dogum oncesi maruz kalinan hormonlarin isaretlerinden biri isaret parmagi uzunlugunun yuzuk parmagi uzunluguna oranidir Erkekler kizlara gore daha dusuk 2D 4D oranina sahiptir Bagimsiz arastirmalar lezbiyen kadinlarin daha maskulenlesmis daha dusuk 2D 4D oranlarina sahip oldugunu bulmustur Bu efekt henuz heteroseksuel ve escinsel erkeklerde gozlenmemistir Ama bu parmak oranlarinin dogum oncesi androjenlerle baglantili oldugu tartismalidir Baska dogum oncesi faktorlerde bunda rol oynayabilir Bazi arastirmalar bu hipotezi desteklerken digerleri desteklememistir CAH hastalari congenital adrenal hyperplasia fetus gelisirken yuksek androjen seviyelerinde olusan otozomal resesif bir hastalik anne karninda asiri androjen hormonuna maruz kalmalarindan dolayi degisen seviyelerde bir maskulenlesmis vucuda ve daha cok maskulenlesmis davranislara sahiptir Arastirmalar CAH hastalarinin kontrol grubundaki kadinlara gore daha cok escinsel ya da biseksuel yonelime sahip oldugunu gostermistir Gecmiste dusuk yapmayi engellemek icin kullanilan bir ilac olan beyaz billur tozunun diethylstilbestrol DES kadinlarin cinsel yonelimiyle olan iliskisi incelenmis anne karnindayken DES e maruz kalmis kadinlarin kontrol grubundaki kadinlara gore daha yuksek oranda 17 ye 0 escinsel birliktelik yasadiklarini rapor edilmistir Ama DES kadinlarinin buyuk cogunlugu tumuyle heteroseksuel yonelime sahip oldugu belirtilmistir CAH ve DES calismalari dogum oncesi hormonal teoriyi bir parca desteklemektedir ama sadece escinsel kadinlarin kucuk bir bolumunun escinselligini aciklamaktadir Kadinlar dusuk frekanstaki sesleri erkeklere gore daha iyi duyarlar ve ic kulaklarindaki kokleadan urettikleri oto akustik emisyon OAE erkeklere gore daha yuksektir Erkeklerin dusuk frekanstaki sesleri algilamada daha kotu ve urettikleri OAE nin daha dusuk seviyede olmasinin sebebinin anne karninda daha fazla androjen hormonuna maruz kalmalarindan dolayi oldugu dusunulmektedir Dennis McFadden tarafindan yapilan bir arastirma 1998 lezbiyen ve biseksuel kadinlarin urettikleri OAE seviyesinin heteroseksuel kadinlara gore daha dusuk daha maskulenlesmis oldugunu bulmustur Ama heteroseksuel escinsel ve biseksuel erkekler arasinda onemli bir farklilik bulunamamistir Blanchard ve Klassen 1997 her buyuk erkek kardesin bir erkegin gay olma ihtimalini bir onceki erkek kardesinkinin yaklasik yuzde 33 u kadar arttirdigini rapor etmistir Bu oran cinsel yonelimle ilgili yapilmis arastirmalarda tanimlanmis en guvenilir epidemiyolojik degiskenlerden biridir Bu bulgular sonucunda erkek fetuslerin her erkek cocuk dogurdukca guclenen annesel bagisiklik sistemini tetikledigi one surulmustur Bu anne immun hipotezi erkek fetusteki hucrelerin hamilelik ya da dogum sirasinda annenin dolasimina girmesiyle baslar Erkek fetusler omurgalilarin seksuel olarak farklilasmasinda rol oynadigi neredeyse kesin olarak bilinen HY antijenlerini uretir Bu Y baglantili proteinler annenin bagisiklik sistemi tarafindan taninmaz cunku annenin cinsiyeti disidir Bu taninmazlik yuzunden anne plazental duvardan fetal bolume kadar ulasan antikorlar uretir Bu anti erkek antikorlar gelisen fetal beynin kan beyin duvarini asar ve beynin cinsel yonelimle baglantili cinsiyete gore dimorfik yapilarini degistirir HY antijenlerinin beynin maskulenlesmesindeki kabiliyetini azaltan HY antikorlari erkek bebegin buyudugunde kadinlardan cok erkeklere ilgi duyma ihtimalini arttirir Buna dogum sirasi efekti denir Dogum sirasi efekti yaklasik her 7 escinsel erkekten birinin escinselligini aciklamaktadir Kadinlarin cinsel yoneliminde ve buyuk kiz kardeslere sahip olmakta dogum sirasi efektinin herhangi bir etkisi oldugu gozukmemektedir Sol yanli olma ihtimali escinsel kisilerde artmaktadir Onceki calismalarin meta analizinde escinsel erkeklerin sol yanli olma ihtimalinin heteroseksuel erkeklerinkinin 34 u kadar daha fazla oldugu escinsel kadinlarin sol yanli olma ihtimalininse heteroseksuel kadinlarinkinin neredeyse iki kati 91 oldugu bulunmustur Blanchard ve meslektaslari 2006 dogum sirasi efektiyle el yanlilik arasinda baglanti kurmus dogum sirasi efektinin sadece sag yanli erkekler icin gecerli oldugunu iddia etmistir Norolojik arastirmalar 1991 de Simon LeVay hipotalamustaki INAH1 INAH2 INAH3 ve INAH4 adi verilen 4 noron grubunu incelemistir Beynin bu bolumunu onemlidir cunku bu bolumun hayvanlarin cinsel davranislarinin duzenlenmesinde rol oynadigi kanitlanmis ve INAH2 ve INAH3 un erkeklerde ve kadinlarda farklilik gosterdigi rapor edilmistir Arastirma AIDS yuzunden olen 19 escinsel erkekten cinsel yonelimleri bilinmeyen ama arastirmacilar tarafindan heteroseksuel varsayilan 6 si AIDS ten olen 16 erkekten yine arastirmacilar tarafindan heteroseksuel varsayilan 1 i AIDS ten olen 6 kadindan olusmaktaydi Simon LeVay heteroseksuel erkeklerdeki INAH3 un buyuklugunun escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarininkinin iki kati kadar oldugunu bulmustur 2001 de William Byne ve meslektaslari ayni arastirmayi 14 HIV pozitif escinsel erkek heteroseksuel varsayilan 34 erkek 10 HIV pozitif ve heteroseksuel varsayilan 34 kadin 9 HIV pozitif ustunde tekrar yapmistir Arastirmacilar INAH3 un buyuklugunun heteroseksuel erkek ve kadinlarda onemli derecede farklilik gosterdigini bulmustur Escinsel erkeklerinkinin gorunuste heteroseksuel erkeklerinkinden kucuk heteroseksuel kadinlarinkinden buyuk oldugu bulunmustur Ama bu farkliligin tam olarak istatistiksel bir oneme sahip olmadigi tespit edilmistir Byne ve meslektaslari ayni zamanda INAH3 un agirligini ve noronlarinin sayilarini da olcmustur INAH3 un agirliginin sonuclari buyuklugununkilerine benzer cikmistir Heteroseksuel erkeklerdeki INAH3 un agirligi heteroseksuel kadinlarinkine gore onemli olcude daha yuksek cikarken escinsel erkeklerin sonuclari heteroseksuel erkek ve kadinlarin arasinda cikmistir Ama farkliligin onemli derecede olmadigi gorunmustur INAH3 teki noron sayilarinda kadin ve erkekler arasinda farklilik bulunurken cinsel yonelimle baglantili bir farklilik bulunamamistir Erkek terindeki testosterondan elde edilen androstadienin AND ve hamile kadinlarin idrarinda bulunan ostrojene benzeyen estratetraenolinin EST insanlardaki feromon oldugu dusunulmektedir AND ve EST in kisinin cinsel yonelimine bagli olarak on hipotalamustaki noral devreleri aktivite ettigi gozlenmistir On hipotalamus ureme fonksiyonlarin surecinde rol oynamaktadir ve son kanitlar on hipotalamusun cinsel davranis ve cinsel tercihte rol oynayan hormonal ve duyumsal ipuclarini birlestirmede yardim ettigini one surmektedir 2005 te Ivanka Savic ve ekibi yaptigi arastirmada erkeklik kimyasali AND in heteroseksuel erkeklerin beyninin olfactory bolgesini koklama duyusuna ait bolge escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarinsa hipotalamus bolgesini aktivite ettigi bulunmustur Kadinlik kimyasali EST inse escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarin olfactory bolgesini heteroseksuel erkeklerinse hipotalamus bolgesini aktivite ettigi bulunmustur Ayni ekibin 2006 da yaptiklari bir arastirmada lezbiyen kadinlarin beyinlerinin verdigi tepkilerin heteroseksuel kadinlardan farkli olup heteroseksuel erkeklerinkine bir parca benzedigi ama bu benzerligin heteroseksuel kadinlar ve escinsel erkekler arasindaki benzerlik kadar guclu olmadigi bulunmustur Yine ayni ekibin 2008 de yaptigi bir arastirmada escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarin beyin yarimkurelerinin ortalama olarak simetri gosterdigi ama lezbiyen kadin ve heteroseksuel erkeklerin beyinlerinin asimetri gosterdigi beyinlerinin sol yarimkurelerinin sag yarimkureye gore bir parca daha buyuk oldugu bulunmustur 2003 te Qazi Rahman tarafindan yapilan bir arastirma lezbiyen kadinlarin irkilme tepkisinin yuksek bir ses gibi beklenmedik bir uyari karsisindaki goz kirpma refleksi heteroseksuel kadinlarinkine gore onemli olcude daha fazla maskulenlesmis oldugunu bulmustur Bu arastirma irkilme tepkisinin beynin limbik sistemi tarafindan kontrol edilmesinden ve limbik sisteminin ayni zamanda cinsel davranislari da kontrol etmesiyle bilinmesinden dolayi kadinlarin cinsel yoneliminin en azindan limbik sistemle baglantili olduguna dair guclu bir kanit icermektedir 1997 de Sanders ve Ross Field dogum oncesi hormonlarin cinsel yonelimle baglantili fonksiyonel beyinsel asimetrilere yol actigini one surmustur Bilissel gorevler seksuel olarak dimorfik olarak bilinir Kadinlarin sozlu yeteneklerinin erkeklere gore daha gelismis olmasi indirgenmis lateralizationla bir fonksiyonun beynin sag veya sol yarimkuresinde yerlesik olmasi prensibi erkeklerin uzaysal gorevlerde kadinlara gore daha basarili olmasi da belirgenlesmis lateralizationla baglantilidir Fonksiyonel beyinsel asimetriyi olcen Vincent Mekanik Diyagramlar testinde hem escinsel erkekler hem heteroseksuel kadinlar heteroseksuel erkeklerden daha dusuk skorlar elde etmistir Sozel performansi olcen Wechsler Yetiskin Zeka Olcegi nde ise heteroseksuel kadin ve escinsel erkekler heteroseksuel erkeklere gore daha yuksek skorlar elde etmistir Cinsiyete gore farkli sonuclar elde edilmesi beklenen birkac testte de escinsel erkeklerle heteroseksuel kadinlarin sonuclari istatistiksel olarak birbirinden farklilik gostermezken heteroseksuel erkeklerin sonuclari farklilik gostermistir 2003 te Chicago Universitesi nde yapilan bir arastirmada escinsel erkeklerin beyni serotoninin geri alimini inhibite eden fluoksetine heteroseksuel erkeklerinkine gore farkli tepki verdigi hipotalamuslarindaki glikoz metabolizmasinin heteroseksuel erkeklere gore onemli olcude daha az oldugu bulunmustur Prefrontal korteks ve singulat korteks dahil olmak uzere beynin diger bolgelerinde de olculen aktivasyonda da farkliliklar bulunmustur 2007 de Chicago da yapilan bir arastirmada erkek meyve sineklerinin beyinlerinin cinsellikle ilgili bolgelerindeki bir gen degistirilerek escinsel davranis gostermesi saglanmistir Genin mutasyonundan sonra sinapsis adi verilen sinir hucreleri baglantilarinin guclenmesi nedeniyle erkek meyve sinekleri diger meyve sineklerinin erkek mi disi mi oldugunu anlamaya yarayan feromon adli kimyasal kokulari ayirt edememis hem disi hem de diger erkek meyve sineklerine kur yapmistir Bircok turde seksuel farklilasmanin belirgin bir ozelligi preoptik hipotalamustaki seksuel dimorfik cekirdegin SDN varligidir SDN erkeklerde disilere gore daha buyuktur Evcil koclarin cogunlugu disi koyunlara ilgi duyarken yaklasik yuzde 8 i diger koclara ilgi duymaktadir Roselli ve meslektaslari koyunlarin SDN sini kSDN incelemis escinsel koclarin kSDN sinin heteroseksuel koclara gore daha kucuk disi koyunlarinkine ise benzer oldugunu bulmustur Ayrica kSDN in noronlarinin aromataz aktivitesi escinsel koclarda heteroseksuel koclara gore daha kucuk oldugu bulunmustur Cevresel faktorler Profesyonel organizasyonlarin aciklamalari Amerikan Pediatri Akademisi nin 2004 teki aciklamasi su sekildedir Herhangi bir cinsel yonelimin gelisiminin mekanizmalari belirsizligini surdurmektedir ama su anki kaynaklar ve bu alandaki cogu uzman cinsel yonelimin bir tercih secim olmadigini belirtmektedir Kisi escinsel ya da heteroseksuel olmayi kendisi secmemektedir Cinsel yonelimle ilgili cesitli teoriler ortaya atilmistir Cinsel yonelim muhtemelen tek bir faktor tarafindan degil genetik hormonal ve cevresel faktorlerin etkilesimiyle olusmaktadir Son 10 yilda biyolojik temelli teoriler uzmanlar tarafindan daha cok benimsenmistir Insanlarin cinsel yoneliminin kokeniyle ilgili tartismalar ve belirsizlik devam etmekle beraber ailenin yetistirme seklinin cinsel tacizin ya da yasanan kotu olaylarin cinsel yonelime etki ettigine dair bilimsel bir kanit yoktur Su anki bilgiler cinsel yonelimin erken cocukluk doneminde kuruldugunu gostermektedir Amerikan Psikiyatri Kurumu Amerikan Psikologlar Birligi ve Sosyal Iscilerin Ulusal Kurumu nun 2006 daki aciklamasi su sekildedir Insanlarin heteroseksuel escinsel ya da biseksuel olmasina yol acan ozel faktorler biyolojik psikolojik ebeveynlerin cinsel yonelimi hakkinda ortak bir bilimsel gorus yoktur ama mevcut kanitlar gay ve lezbiyenlerin cok buyuk bir cogunlugunun heteroseksuel ciftlerin yetistirdigi ailelerden geldigini escinsel ciftlerin yetistirdigi cocuklarinsa cok buyuk bir cogunlugunun heteroseksuel oldugunu gostermektedir Kraliyet Psikiyatrlar Dernegi nin 2007 deki aciklamasi su sekildedir Neredeyse bir yuzyil boyunca yapilan psikoanalitik ve psikolojik spekulasyonlara ragmen ailenin yetistirme seklinin ya da erken cocukluk deneyimlerinin kiside heteroseksuel ya da escinsel yonelimin olusmasinda bir rolu olduguna dair onemli bir kanit bulunamamistir Cinsel yonelim dogada biyolojik olarak gorunebilir genetik faktorlerin kompleks etkilesimi ve erken rahim ortami tarafindan belirlenebilir Bu yuzden cinsel yonelim bir secim degildir ama cinsel davranis acikca bir secimdir Amerikan Psikiyatri Kurumu nun aciklamasi su sekildedir Hic kimse heteroseksuellik escinsellik ve biseksuelligin nasil olustugunu bilmemektedir Onceden escinselligin aileyle yasanan kotu deneyimler ya da yanlis bir psikolojik gelisme yuzunden olustugu dusunulmustur ama bu varsayimlar yanlis bilgiye ve onyargiya dayanmaktadir Amerikan Psikiyatri Kurumu Amerikan Psikologlar Birligi California Psikologlar Birligi ve Sosyal Iscilerin Ulusal Kurumu 2007 deki aciklamasi su sekildedir Bircok arastirma genetik hormonal gelisimsel sosyal ve kulturel faktorlerin cinsel yonelim ustundeki etkisini incelemesine ragmen bilim adamlarin cinsel yonelimin ozel bir faktor ya da faktorler tarafindan belirlendigi sonucuna ulasmasina izin veren bir bulgu yoktur Bu arastirmalarin bazilari cinsel yonelimin gelisimini daha iyi anlamaya olanak taniyabilir ama cinsel yonelimin nedenini veya nedenlerini bulmada sonuca ulasmaya yardim etmez Evrimsel perspektifler Gay amca hipotezi cocuklara sahip olmayan insanlarin belki de aile genlerini sonraki nesillere yakin akrabalarinin cocuklarina kaynaklar saglayarak yemek gozetleme savunma barinak saglama gibi aktarabilecegini one surmektedir Bu hipotez akraba secilimi teorisinin genisletilmis halidir Akraba secilimi aslinda uyumsuzluk gibi gorunen belli fedakar aktiveleri aciklamak icin gelistirilmistir Ilk fikir 1932 de J B S Haldane tarafindan ortaya atilmis sonra John Maynard Smith W D Hamilton ve Mary Jane West Eberhard da dahil olmak uzere baskalari tarafindan detaylandirilmistir Bu fikir ayni zamanda belli sosyal boceklerinin cogu uremeyen uyelerinin paternlerini aciklamak icin de kullanilmaktadir 2008 deki bir calismada arastirmacilar aciklamasinda Genlerin escinselligi etkiledigine dair onemli kanitlar bulunmaktadir Dusuk basarili ureme sansi getiren escinselligin populasyonda nispeten yuksek siklikta nasil devam ettigi bilinmemektedir demistir Arastirmacilar escinsellige yatkin genlerin heteroseksuellere ciftlesme avantaji verdigini bununda escinselligin evrimini ve populasyonda devam etmesini aciklayabilecegini one surmustur 2009 daki bir arastirma escinsel erkelerin anne tarafindaki kadin akrabalarindaki dogurganligin fazla oldugunu bulmustur Bailey ve Zuk hayvanlardaki escinsel davranislarin uyumlu olduguna dair birkac hipoteze atifta bulunmustur Bu hipotezler farkli turlerde fazlasiyla degisiklik gostermektedir Bailey ve Zuk ayni zamanda ilerdeki arastirmalarin escinsel davranisin kokeninden daha cok evrimsel sonuclarinin arastirmasini tavsiye etmistir Cinsel yonelimi degistirme iddia ve eforlariCinsel yonelimi degistirme eforlari SOCE escinsel ya da biseksuel yonelimi heteroseksuellige donusturmeyi amaclayan metotlardir Bu eforlar davranissal teknikleri ornegin onarim terapisi psikoanalitik teknikleri tibbi yaklasimlari ve dinsel ve ruhsal yaklasimlari icerebilir Dunyanin bazi yerlerindeyse duzeltici tecavuz lezbiyen kadinlara heteroseksuellige donmesi icin yapilan tecavuz gibi cinsel siddetleri icerebilir SOCE nin kisinin cinsel yonelimini degistirmeyi basarip basarmadigina dair bilimsel kesinligi gosteren bir arastirma yoktur SOCE dini kuruluslarin benimsedigi degerlerle LGBT haklari kuruluslari profesyonel ve bilimsel kuruluslar arasindaki gerginlik yuzunden tartismalidir Davranissal ve sosyal bilimlerin ve ruh sagligi uzmanlik alanlarinin uzun suredir olan ortak gorusu escinsellik ve biseksuelligin insan cinselliginin normal ve pozitif bir varyasyonu oldugu ve bu yuzden escinsellik ve biseksuelligin bir ruh hastaligi olarak kabul edilmedigidir Amerikan Psikiyatri Kurumu nun aciklamasi Cogu insan kendi cinsel yonelimlerinde az miktarda tercih hissini deneyimler ya da hic deneyimlemez seklindedir Bazi kisiler ve gruplar escinselligi gelisimsel bozukluk ya da dini ve ahlaki cokus olarak tanitmakta ve psikoterapi ve dini eforlari iceren SOCE nin kisinin escinsel hislerini ve davranislarini degistirebilecegini iddia etmektedir Bu kisiler ve gruplarin bircogu escinselligin asagilayici utanc verici bir sey oldugunu desteleyen dini politik akimlardan oldugu gozlenmektedir Hicbir onemli ruh sagligi kurulusu cinsel yonelimi degistirme eforlarini uygun gormemis hemen hemen hepsi cinsel yonelimi degistirmeyi amaclayan tedavileri uyaran prensipleri benimsemistir Bu kuruluslarda Amerikan Psikiyatri Kurumu Amerikan Psikologlar Birligi Amerika Birlesik Devletleri deki Sosyal Iscilerin Ulusal Kurumu Kraliyet Psikiyatrlar Dernegi ve Avustralya Psikologlar Dernegi de yer almaktadir Kraliyet Psikiyatrlar Dernegi ABD nin Ulusal Arastirma ve Terapi Dernegi NARTH gibi kuruluslarin bilim tarafindan desteklenmemesi ve onerdigi sozde escinsellik tedavilerin onyargi ve ayrimciliga zemin hazirlamasi konusundaki endiselerini Amerikan Psikiyatri Kurumu ve Amerikan Psikologlar Birligi yle paylasmistir 2012 de PanAmerikan Saglik Orgutu Dunya Saglik Orgutu nun Kuzey ve Guney Amerikan Kolu insanlarin heteroseksuellik haricindeki yonelimlerini tedavi etmeyi amaclayan servislerin tibbi olarak dogrulanmamis olmasi ve insanlarin sagligi icin tehlikeli olmasi yuzunden uyari niteliginde bir aciklama yapmis uzmanlarin ortak gorusunun escinselligin insan cinselliginin normal ve pozitif bir varyasyonu oldugunu ve escinselligin patolojik bir durum olmadigini belirtmistir Dunya Saglik Orgutu escinsel cocuklarin kendi istemedikleri halde bu tedavilere gitmeye bazen zorlandiklarini ozgurluklerinin elinden alindigi ve bazen aylarca izole edildiklerini belirtmistir PanAmerikan Saglik Orgutu bu tur etik olmayan tedavilerin saglik hizmetlerinin ve insan haklarinin ihlalinden dolayi ihbar edilmesini ve ulusal yonetmelik altinda yaptirim uygulanmasini onermistir Cinsel yonelimin esnekligi Amerikan Psikiyatri Kurumu nun aciklamasinda Bazi insanlar cinsel yonelimin dogustan ve sabit olduguna inanir ama cinsel yonelim kisinin yasami boyunca gelisir demistir Bagimlilik ve Ruh Sagligi Merkezi Centre for Addiction and Mental Health aciklamasinda Bazi insanlarin cinsel yonelimi hayatlari boyunca surekli ve sabittir ama baska insanlarin cinsel yonelimi esnek olabilir ve zaman icinde degisebilir demistir Esneklik ve cinsiyet 2004 te yapilan bir arastirma heteroseksuel ve lezbiyen kadinlarin erkek kadin kadin kadin erkek erkek erotik filmlerini izleyince gosterdikleri cinsel uyarilmalarin birbirinden onemli olcude farklilik gostermedigini bulmustur Ama erkeklerde heteroseksuel olanlar en cok kadin kadin erotik filmlerinden uyarilirken escinsel olanlar en cok erkek erkek erotik filmlerinden uyarildigi gozlenmistir Arastirmacilar kadinlarin cinsel arzularinin erkekler kadar sert bir sekilde ozel bir cinsiyete yonelmedigi zaman icinde daha degismeye egilimli oldugu sonucunu cikartmistir Escinsel ebeveynlikBilimsel arastirmalar gay ve lezbiyen ciftlerin yetistirdigi cocuklarin heteroseksuel ciftlerin yetistirdigi cocuklar kadar uyumlu kabiliyetli ve psikolojik olarak saglikli oldugunu gostermektedir Bunun tersini gosteren bilimsel bir kanit yoktur Bir arastirmanin sonuclarinda gay ve lezbiyen ciftlerin cocuklarinin cogunlugunun heteroseksuel kimlikli olmasina ragmen kismen genetik faktorler Amerika Birlesik Devletleri ndeki escinsel ciftlerin cocuklarinin 80 i kendi biyolojik cocuklaridir ve aile sosyalizasyon sureci yuzunden cocuklarin daha toleransli okulda okumasi daha az heteroseksist cevre ve sosyal sartlarda yasamasi geleneksel olarak cinsiyetlere yuklenen davranislari daha az gosterdigi ve homoerotik birlikteliklere daha acik olmaya egilimli olduklari one surulmustur 2005 te Charlotte J Patterson in Amerikan Psikiyatri Kurumu icin yaptigi arastirmada gay ve lezbiyen ciftlerin yetistirdigi cocuklarda daha yuksek oranda escinsellik bulunamamistir Baska bir arastirmanin sonuclarinda gay ve lezbiyen ciftlerin yetistirdigi cocuklarin ozellikle lezbiyen ciftlerin yetistirdigi kizlar heteroseksuel olmayan kimlikleri daha cok benimsemeye egilimli olduklari one surulmustur Yasalar ve politikalarArjantin de escinsel evlilik ve erkek escinselligine destek amacli acilmis bir pankart Escinselligin yasalligi Dunyada escinselligin yasal durumu Escinselligin serbest oldugu ulkeler Escinsel evlilik Medeni birliktelik Escinsel ciftlerin resmi tanimalari yok Diger ulkelerden evlilik cuzdanlari kabul edilmektedir Escinselligin yasadisi oldugu ulkeler Ufak ceza Buyuk ceza Omur boyu hapis cezasi Olum cezasi Cogu ulke resit olan ve akraba olmayan kisilerin karsilikli riza halinde cinsel iliski yasamalarini yasaklamaz Bazi ulkeler escinsel ciftlere heteroseksuellerle esit haklar korumalar ve evlilik dahil ayricaliklar vermektedir Bazi ulkeler kisileri heteroseksuel birlikteliklerle kisitlar baska bir deyisle escinsel aktivite yasa disidir Escinsel aktivite yapanlara Iran ve Nijerya nin bazi bolgeleri gibi yerlerde asiri tutucu Muslumanlar tarafindan olum cezasi verilebilir Ama genelde resmi kurallarla cezanin gercekte uygulamasi arasinda onemli farkliliklar vardir Escinsel davranis bati toplumunun bazi ulkelerinde suc olmaktan cikarilsa da ornegin 1932 de Polonya 1933 te Danimarka 1944 te Isvec 1967 de Birlesik Krallik escinsellerin bazi gelismis ulkelerde kisitli sivil haklar edinmeleri 1970 in ortalarindan sonra olmaya baslamistir 2 Temmuz 2009 da Hindistan escinselligi suc olmaktan cikarmistir Bu konuda donum noktasi Amerikan Psikiyatri Kurumu nun 1973 te escinselligi Teshis ve Istatistik Kilavuzu ndan DSM cikarmasidir Quebec 1977 de cinsel yonelim ayrimciligini yasaklayan ilk eyalet olmustur 1980 ve 1990 larda cogu gelismis ulke escinsel davranisi suc olmaktan cikarip gay ve lezbiyenlere is alani konaklama ve yapilan hizmetlerde ayrimcilik yapilmasini yasaklamistir Bugun Orta Dogu ve Afrika da bircok ulkede ve Asya ve te de birkac ulkede escinsellik suctur Alti ulkede escinsel davranis omur boyu hapis cezasiyla cezalandirilir on ulkede ise olum cezasini getirir Escinsel evlilik Escinsel evlilige su anda 28 ulkede izin verilmektedir Hollanda 2001 de escinsel evliligi uygulayan dunyanin ilk ulkesiydi ve artik Almanya Belcika Guney Afrika Ispanya Irlanda Kanada ve Amerika Birlesik Devletleri nde gecerlidir Israil de diger ulkelerde yapilan escinsel evlilikler kabul edilmektedir ama Israil de yapilan escinsel evlilikler yasal sayilmiyor Medeni birliktelik Bazi diger ulkeler medeni birliktelikler kabul eden kanunlar uygulamaktadir Bu medeni birliktelikler escinsel ciftlere karma ciftlerin yasal haklarina benzer haklar tanimak amaciyla uygulaniyor ornegin vergi miras ve goc hakkindaki yasal konularda Iskandinav ulkeleri Avustralya Birlesik Krallik Isvicre Avusturya ve Almanya medeni birliktelikleri kabul eden ulkelerdendir Medeni birliktelikleri ve evcil ortakliklari kabul eden ABD eyaletleri ise sunlardir 2000 yilinda Kaliforniya ve Vermont 2005 te Connecticut 2006 da New Jersey 2007 de Oregon ve 2008 de New Hampshire 2006 da Amerikan Psikiyatri Kurumu Amerikan Psikologlar Birligi ve Sosyal Iscilerin Ulusal Kurumu nun California Yargitayi na yaptigi aciklama Gay ve lezbiyenlerin kurduklari ciddi birliktelikler heteroseksuel birlikteliklere onemli acilardan birbirine denktir Evlilik kurumunun sundugu sosyal psikolojik ve saglik yararlarindan escinsel ciftler yararlanamamaktadir Escinsel ciftlerin evlenme hakkini reddederek eyalet escinsellikle iliskili tarihsel damgayi guclendirmektedir Escinsellik damgalanmaya devam etmektedir ve bu dalgalanma negatif sonuclara yol acmaktadir seklindedir Ayrica Escinsel ve heteroseksuel ciftleri sivil evliligin getirdigi yasal haklar zorunluluklar ve yukumlulukler bakimindan birbirinden ayirmayi gerektigini gosteren bilimsel bir esas yoktur demistir Toplum ve sosyolojiToplumun gorusu 2007 yilindaki Escinsellik toplum tarafindan kabul edilmeli mi anketine ulkelerin evet deme oranlari 81 90 71 80 61 70 51 60 41 50 31 40 21 30 11 20 1 10 Bilgi yok Escinsellik gibi heteroseksuellik haricindeki yonelimlerin kabulunun orani Asya ve Afrika ulkelerinde en dusuk Avrupa Avustralya ve Amerika kitasinda en yuksektir Bati toplumunun son 20 30 yilda escinselligi kabul orani artmistir Din Escinsellikle din arasindaki iliski zamandan yere gore fazlasiyla degismektedir Dinler escinsellige genel olarak yaklasmaktadir Bazilari escinsel yonelimin gunah oldugunu belirtirken digerleri sadece escinsel aktivitenin gunah oldugunu belirtmektedir Bazi dinler escinselligi kabul etmekte hatta escinselligi tesvik etmektedir Escinsellikle ilgili yanlis inanislar 21 yuzyila gelindiginde bircok toplum cinselligi daha rahat ve acik bir sekilde tartisir hale geldi Insan cinselliginin bir ifadesi olarak escinsellik kabul gormeye basladi ve bunun bir sonucu olarak escinsellikle ilgili hurafeler terk edilmeye baslandi Ozellikle 1950 ve 60 larda yaygin olan erkek escinsellerin zayif ve kadinsi olduklari lezbiyenlerin erkeksi ve saldirgan olduklari inanislari buyuk oranda terk edildi Escinsellere yonelik ayrimcilikEscinsel zorbaligi Avrupa devletlerinde 2008 yilinda yapilan kanaatimce cinsel yonelime dayali ayrimcilik bu ulkede cok ya da gayet yaygindir anketine katilanlarin oranlari 61 100 51 60 41 50 31 40 0 30 Escinsel zorbaligi heteroseksuel ya da cinsel yonelimi bilinmeyen bir kisinin lezbiyen gay biseksuel ya da transseksuel bir kisiyi sozlu ya da fiziksel olarak taciz etmesidir 1998 de Ulusal Ruh Sagligi Enstitusu tarafindan yapilan bir arastirmaya gore Amerika daki gencler her 14 dakikada bir homo i ne ve kari kilikli gibi anti gay hakaretler duymaktadir Heteroseksizm ve homofobi Bircok kulturde escinseller siklikla onyargi ve ayrimciliga ugramaktadir 2011 de Hollanda da yapilan bir arastirmaya gore Hollanda gencliginin 49 u ve Hollanda daki baska irklardaki genclerin 58 i escinselligi reddetmektedir Escinseller diger azinlik gruplari gibi stereotiplestirilmektedir Bunlar homofobi ve heteroseksizm karsi cinsler arasindaki cinselligin ve karsi cinsle olan birlikteliklerin lehine olacak sekilde negatif tutum onyargi ve ayrimcilik yuzunden olmaktadir Heteroseksizm herkesin heteroseksuel kabul edilmesi ve karsi cinse ilgi duymanin ve karsi cinsle olan birlikteliklerin norm olmasi ve bu yuzden ustun oldugu anlamini da icerir Homofobi escinsellere ya da escinsellige karsi duyulan irrasyonel nefret korku hosnutsuzluk ya da ayrimciliktir Homofobi farkli sekillerde gosterilir ve bircok farkli tiplerinin oldugu varsayilmaktadir Bunlarin arasinda icsellestirilmis homofobi sosyal homofobi duygusal homofobi rasyonellestirilmis homofobi ve digerleri yer almaktadir Buna benzer olarak ozel olarak lezbiyenleri hedef alma ve bifobi biseksuel insanlara karsi olma kavramlari da vardir Bu tutumlar yuzunden islenen cinayetler genel olarak nefret cinayeti ve olarak adlandirilir LGB lerle lezbiyen gay ve biseksuel ilgili stereotipler LGB lerin ciddi birliktelikler kuramadiklari onune gelen insanlarla cinsel iliskiler kurduklari ve daha cok cocuklara tecavuz etme egiliminde olduklaridir Ama bu iddialari destekleyen bilimsel bir veri yoktur Gay ve lezbiyenler ciddi birliktelikler kurabilmektedir ve bu birliktelikler heteroseksuel birlikteliklere onemli acilardan birbirine denktir Cinsel yonelim kisinin cocuklara tecavuz etme olasiligini etki etmemektedir Heteroseksuellige donusme istegi ile ilgili bazi analitik yaklasim ve davranisci terapiler mevcut olup basarilari oldukca suphelidir Bu terapiler escinselligi heteroseksuellikten daha az arzulanir hale getirmeye ya da escinsellikten alinan zevki azaltmaya yoneliktir ancak gercekten iyi motive edilmis bir grupta bile kisinin cinsel ve duygusal yoneliminin degistirilemeyecegi ortaya cikmistir Karsi cinsten insanlarin iliskiye girdigi heteroseksuelligin karsiti olarak ayni cinsten insanlarin iliskiye girdigi escinselligin yer aldigi bir dizi toplumsal arenada heteroseksuellige ayricalikli rol atfedilen hetoreksizimi escinsel bireye motive etmeye calismakta bireye hasta olarak bakis acisini ortaya cikarmaktadir Escinsellere yonelik siddet Saldirgan ve kinayan bir cevre sifahi ve fiziksel suistimal aile ve diger insanlar tarafindan reddedilme ve tecrit yuzunden gey ve lezbiyen genclerin intihar etmeleri madde bagimlisi olmalari okulda sorunlar yasamalari ve yalniz kalmalari olasiligi daha yuksektir Cinsellik ve cinsel yonelim varligin temel unsurlari olarak kisisel kohezif duygularin ve dunyada rahat edis duzeyinin onemli belirleyicileridir Gunumuzde escinselleri onarma ve cinsel yonelimlerini degistirmeye calisan ve bunu iddia eden mudahalelerin ise yararliligina ise yaradigina dair yeterli bilimsel bir calisma bulunmamaktadir Ayrica escinsellik ve biseksuellik insan cinselliginin normal ve pozitif cesitlerinden biridir ve yapilan calismalarda homoseksuelligin hastalik veya anormallik olarak gormeye dair emprik veya bilimsel bir temel bulunamamistir Escinsellere yonelik onyargi Tip ve psikoloji alanlarinda escinsellik bir hastalik veya ruhsal bozukluk olarak kabul edilmese de kapali toplumlar genelinde escinsellige hala bir hastalik ruhsal sorun ve sapiklik olarak bakilmakta ve escinsel bireyler dislanmaktadir Ozellikle bazi geleneksel ve manevi degerleri kuvvetli olan toplumlar escinsellere oteki olarak bakmaktadir Bu toplumlarda cinsel roller daha cocukluktan itibaren belirlenmekte ve heteroseksuel iliskinin disindaki iliskiler onaylanmamaktadir Escinselligin insan dogasina aykiri oldugu one surulmekte insanin temel amaci oldugu varsayilan ureme ye ket vurdugu savunulmaktadir Oysa bilim cinsel kimligin insanin temel amac ve veya gudulerine etki etmedigini savunmaktadir Ayrica Antik Yunan Roma kulturunde goruldugu gibi geleneksel ve manevi degerleri kuvvetli ve ataerkil olan her toplum escinsellige karsi degildir Gey ve lezbiyenlere yonelik siddet 1998 de Matthew Shepard escinsel oldugu icin Aaron McKinney ve Russell Henderson tarafindan bir cite baglanmis ve oldurulesiye dovulerek can vermistir Bu cinayet nefret sucu kapsamlarina cinsel yoneliminde eklenmesine neden olmustur Lezbiyen kadinlara da heteroseksuellige donmesi icin tecavuz edilebilmektedir Amerika da FBI in raporlarina gore nefret cinayetlerinin 24 u kisinin cinsel yonelimi yuzunden islenmistir Bunlarin 56 7 si anti escinsel erkek onyargisi 11 1 i anti escinsel kadin onyargisi 29 6 si cinsiyet gozetmeksizin anti escinsel onyargisi yuzunden islenmistir Escinsel bireyler arasinda intiharSaldirgan ve kinayan bir cevre sifahi ve fiziksel suistimal aile ve diger insanlar tarafindan reddedilme ve tecrit yuzunden gey ve lezbiyen genclerin intihar etmeleri madde bagimlisi olmalari okulda sorunlar yasamalari ve yalniz kalmalari olasiligi daha yuksektir Homofobiye bagli intihar orani ozellikle escinsel genclerde cok yuksektir Birlesik Krallik ta Stonewall adli escinsel haklari orgutu tarafindan yapilan bir ankete gore genc escinsellerin 17 si olumle tehdit edilmis ve 12 si cinsel istismar yasamistir Bazi arastirmalara gore Irlanda da escinsel genclerin ucte biri intihar etmeye calismis Iskocya da 15 ve 26 yaslari arasi escinsellerin yarisi intihar etmeyi dusunmus Fransa da 20 yasin altindaki escinsel erkeklerin 27 si intihari denemis Italya da escinsellerin 13 u intihar etmeye calismistir Belcika da 15 ve 25 yaslari arasindaki escinsel genclerin intihar riski orani diger kisilere nazaran bes kat daha yuksektir Almanya da 15 ve 27 yaslari arasi escinsellerin 18 i en az bir kere intihar etmeyi denemis 66 si kendi aileleri tarafindan fiziksel veya sozlu istismar yasamis 27 si ogretmenler tarafindan baski gormustur 2007 de yapilan bir arastirmaya gore escinsellerin en az 30 da biri son 12 ay icerisinde hakarete maruz kalmis tehdit edilmis veya saldiriya ugramistir Bazi ulkelerde okullarda homofobiyi onlemek icin cesitli calismalar yapilmaktadir Ornegin Ispanya da DecideT adli LGBT haklari grubu homofobik baski ve yildirmayi engellemek amaciyla bir rehber yayinlamistir Bati Avrupa da homofobi sporda da cok yaygindir Ozellikle ragbi futbol gibi maco kabul edilen spor camialarinda cok sinirli sayida sporcu escinselligini aciga vurmaya cesaret edebilmistir Bunun istisnalarindan futbolcu Justin Fashanu 1990 yilinda escinselligini ilan ettikten sonra hayranlarindan ailesinden ve takim arkadaslarinin dislama ve hakaretlerine maruz kalmistir Kardesi John Fashanu onu alenen kardeslikten reddetmistir Justin Fashanu 3 Mayis 1998 de intihar etmistir ve geride su notu birakmistir Suclu oldugumu saniyorum Arkadaslarimi ve ailemi daha cok utandirmak istemiyorum Umut ediyorum ki cok sevdigim Isa Mesih beni nezaketle karsilar nihayet huzur bulurum Arnavutluk milli futbol takiminin eski menajeri Otto Baric kendi takiminda escinsel bir futbolcunun yer almasina asla izin vermeyecegini ilan etmistir 31 Temmuz 2007 de UEFA tarafindan homofobi nedeniyle 3 000 avro para cezasina carptirilmistir Sporda homofobi sadece futbola has bir sey degildir Escinsel olan Berlin belediye baskani Klaus Wowereit sehrin yerel buz hokeyi takimini olan Berliner Eisbare nin maclarindan birini seyretmeye gittigi zaman karsi takimin taraftarlari Hauptstadt der Schwulen wir sind die Hauptstadt der Schwulen Ibnelerin baskenti seklinde tezahurat yapmistir Hukuk politika ve toplumBircok ulkenin aksine yine bircok ulkede escinsellik veya erkek erkege seks bir suc olarak kabul edilmektedir fakat son yillarda bu ulkelerin sayisi hizla dusmektedir Uluslararasi Af Orgutu ne gore 2022 den beri yaklasik 67 ulkede escinsellige ceza verilmektedir Escinsel iliski veya herhangi bir escinsel harekette bulunanlara idam cezasi verilen ulkeler sunlardir Suudi Arabistan Birlesik Arap Emirlikleri Iran Moritanya Nijerya nin kuzeyindeki bazi eyaletleri Somali ve Yemen Tibbi acidan demografisiSili de escinsel evliligin yasallasmasi icin bir tanitim afisi solda Guvenli Seks e dikkat cekmek icin tarafindan hazirlanan bilgilendirme afisi sagda Insanlarda zamanla bagisiklik sisteminin cokmesine neden olan bulasici bir hastalik olan AIDS veya HIV de insan bagisiklik yetmezligi virusu HIV kan ve sperm veya diger cinsel sivilarin sahislar arasi transferi ile bulasir Ayrica plasenta ya da sut yoluyla hasta anneden bebegine bulasir Bilinen ilk AIDS vakalari 1981 de ABD nin New York ve Kaliforniya eyaletlerinde rapor edildi AIDS teshisi konulan ilk sahislarin cogu hastaligi cinsel yolla kapan ve siringalari ortak kullanan damardan alinan uyusturucu bagimlilariydi Gunumuzde dunyada HIV in en yaygin bulasma yontemi heteroseksuel cinsel iliskidir Iliski sirasinda virus vucuda vajinanin ic yuzeyi penis rektum ya da agiz yoluyla girer DigerHayvanlarda escinsel davranislar Siyah kugu olarak da bilinen kara kugular da escinsel davranislar gorulur Hayvanlar aleminde de escinsel davranis sergileyen ya da escinsel iliskiye giren canlilar mevcuttur Sosyal turlerde yaygin olan bu durum ozellikle deniz kuslarinda ve memelilerinde maymunlarda ve buyuk insansilarda gorulur Escinsel davranis yaklasik 1500 turde gozlemlenmis bunlardan yaklasik 500 u kapsamli olarak incelenmis ve dosyalanmistir Bu kesif escinselligin biyolojik gecerliligi ve dogalligi ile ilgili tartismalar ve escinselligin birey tarafindan alinmis bir sosyal karar oldugu tartismalarini hararetlendirmistir Ornegin bazi erkek penguen ciftlerinin hayat boyu ciftlestigi beraber yuva yaptigi ve yuvarlak taslari yumurta gibi kullandiklari bilinmektedir 2004 yilinda ABD nin Central Park Hayvanat Bahcesi ndeki gorevliler escinsel bir erkek penguen ciftinin tastan yumurtasini dollenmis gercek bir yumurta ile degistirmis penguen cift yavruyu kendi yavrulariymis gibi yetistirmistir Bu penguenler cinsel iliskiye girmekte birbirlerine sarki soylemekte ve disi penguenleri siddetle reddetmektedir sineginde hayvan escinselliginin genetik kokleri ile ilgili calismalar yapilmistir Bu calismalarda hayvanlarda escinsel birlikteligin ve escinsel iliskiye girmenin iki genden kaynaklaniyor olabilecegi sonucuna ulasilmistir Bu genlerin feromonlar vasitasiyla ve beyin yapisini degistirerek davranislari kontrol ettigi dusunulmektedir Bu calismada cevresel faktorlerin sinek escinselligindeki rolu de arastirilmistir Georgetown Universitesi profesorlerinden Janet Mann in teorisine gore escinsel davranis bicimi en azindan yunuslarda ozellikle erkek bireyler arasindaki tur ici agresyonu azaltan evrimsel bir avantajdir Bazi hayvan turlerinde dogum oncesinde escinselligin mevcut oldugu yonundeki bazi bulgular escinsel haklari konusunda sosyal ve politik sonuclar dogurmustur Ergenlikte escinsellik 20 yuzyilda ABD de seks arastirmalari adi altinda amaci cinsel iliskileri incelemek olan bir sosyal ve olusturuldu Arastirmaci Alfred Kinsey in 1948 deki raporuna gore escinsel aktivite gerek erkek gerekse kadin ergen Amerikalilar arasinda oldukca yaygindi Ornegin erkek deneklerin 30 u bir sekilde escinsel aktivitede bulundugunu belirtti Yine erkeklerin 10 u 16 55 yaslari arasinda uzun sureli 1 ila 3 yil escinsel iliski yasadigini belirtti Ayni calismada kadinlarin yarisina yakini escinsel aktivitede bulundugunu belirtti Kinsey in metotlari ve ulastigi sonuclar uzun yillar tartisildi Yakin donemde yapilan arastirmalarda Kinsey inkilerden az ya da cok yuzdelere ulasildi Ornegin 2003 yilinda yapilan bir arastirmaya gore Norveclilerin 12 si escinsel iliskide bulunmustur kaynak belirtilmeli Alfred Kinsey cinsel aktiviteleri LGBT ya da heteroseksuel olarak ayirmaktansa genis bir yelpaze uzerinde degerlendiriyordu Bu yelpazenin en uc noktalarini LGBT ya da heteroseksuel olmanin en ileri duzeyleri olusturuyordu Biseksuellerin orta noktada bulundugu kabul edilirse diger bireylerin her biri bu yelpazenin saginda veya solundaki bir noktada yer aliyordu Ornegin Ing situational homosexual activity karsit cinsin bulunmadigi hapishane gibi ortamlarda gerceklesme egilimindedir Turkiye de escinsellik Escinsel Onur Haftasi Yurusu Istiklal Caddesi 2012 Turkiye de escinselligin ve escinsel iliskilerin cok eski tarihlere dayandigi bilinmekle birlikte yine gunumuzde Turkiye dunyada homofobi nin en yaygin oldugu ulkelerden biridir Turkiye de homofobi karsisinda pek cok aktivist tarafindan ozgurlukcu ve esitlikci hareketler gerceklestirilmekte ve onyargilarin kirilmasi icin ugras verilmektedir Turkiye de LGBT lere karsi homofobinin cok yaygin olmasinin temel nedenlerinden birisi Turk milletinde erkeklerin erkeklik yigitlik mertlik gibi kulturel kavramlarla ovunmesi ve ataerkil bir toplum olusundan kaynaklanmaktadir Turkiye de homofobi daha kucuk yastayken cocuklara bilincaltindan ogretilir Ornegin Erkek adam aglamaz Erkek adamin erkek cocugu olur gibi sozler kucuk yastan itibaren cocuklara soylenir Bu sozler cocuklarda ister istemez bilincaltinda bir homofobi olusturur Turkiye de escinsellere cogu zaman adlari ile degil de bir takim isimlerle hitap ederler Ornegin top ibne nonos yumusak gibi kavramlarla escinsellere hitap edilir Bu yuzden Turkiye de escinsellerin cogu heteroseksuel gibi gorunurler Turk televizyonlarinda escinsel sahnelerin yayinlanmasina izin yoktur RTUK e2 ekranlarinda yayinlanan bir dizide escinsel sahneler oldugu icin diziye ceza vermistir Ayni sekilde RTUK Digiturk Salon 2 de yayinlanan escinsel evlilik toreni ile ilgili bir sahne yayinlandigi icin kanaldan savunma istemistir Yine Turkiye gibi Rusya da homofobinin yaygin oldugu bir ulkedir Rusya da escinseller yuruyus yapmaya calismis ve yaptiklari yuruyuslerden dolayi tutuklanmislardir 27 Mayis 2007 de gey ve lezbiyenlerden olusan bir grup Moskova Sehir Konseyi ne yasaklanan gey onur yuruyusunun serbest birakilmasi icin dilekce vermeye calistiklarinda asiri ve Ortodoks radikaller tarafindan hakaret ve saldiriya ugradilar Yetkililer 20 escinseli tutukladilar Moskova belediye baskani yuruyusu seytani bir hareket olarak tanimladi Avrupa daki escinsellerin yakindan takip ettigi Eurovision Sarki Yarismasi nin 2009 da Moskova da yapilacak olmasi Rusya daki escinselleri Slavic Pride adi altinda bir onur yuruyusu yapmaya cesaretlendirmisti Ancak bu yuruyusun yapilmasina izin verilmedi 16 Mayis 2009 da yasadisi sekilde toplanan gostericiler polis tarafindan siddet kullanilarak dagitildi 40 kadar aktivist tutuklandi Rusya da tabu olarak gorulen escinsellik Rusya daki Ortodoks Kilisesi tarafindan da gunah ilan edilmisti Rusya da escinsellik ruhsal hastalik kategorisinden ise 1999 yilinda cikarilmisti Rusya da escinsellik 1993 yilina kadar yasal suc olarak kabul ediliyordu Cinsel kimlik ve yonelimine gore semboller LGBT toplulugunu ifade eden lezbiyen gey biseksuel ya da transgender birligini gostermek ve cinsel tercih kimlik ve yonelimleri tanimlamak icin semboller bayraklar kullanilmakta semboller cinsel yonelimine gore LGBT ler icin gurur degerler ve tanimlamalari ifade eder Ayrica bakinizErkek erkege seks Escinsellikle ilgili epigenetik teoriler Heteroseksuellik ILGA LGBT Onur Yuruyusu LGBT sembolleri LGBT sosyal hareketleri Transgender Turk edebiyatinda escinsellik Cinsiyetlik Antik Yunan da escinsellikNotlarTurkiye de Cinsel Yonelim veya Cinsiyet Kimligi Izleme Raporu Istanbul Bilgi Universitesi 1 Ocak 30 Haziran 2010 Nedim Sener 2008 Turkiye de Farkli Olmak Din ve Muhafazakarlik Ekseninde Otekilestirilenler Bogazici Universitesi Bagemihl Bruce 1999 Biological Exuberance Animal Homosexuality and Natural Diversity St Martin s Press ISBN 0312192398 McConaghy N Hadzi Pavlovic D Stevens C Manicavasagar V 2006 Fraternal Birth Order and Ratio of Heterosexual Homosexual Feelings in Women and Men Journal of Homosexuality no 4 cilt 51 ss 161 174 doi 10 1016 j evolhumbehav 2008 07 002 ISSN 0091 8369 OCLC 202629885 8 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 11 Kasim 2011 Kaynakca FARKLI CINSEL YONELIME SAHIP BIREYLERIN YASAM DOYUMU STRESLE BASA CIKMA STRATEJILERI VE PSIKOLOJIK DAYANIKLILIK DUZEYLERININ KARSILASTIRILMASI PDF Tez Ankara Universitesi Haziran 2014 24 Mart 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 7 Mart 2021 a b c d e f Sexual Orientation Homosexuality and Bisexuality HelpCenter org 8 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 30 Mart 2010 a b c d e f g PDF s 30 6 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Aralik 2010 Frankowski BL American Academy of Pediatrics Committee on Adolescence Haziran 2004 Pediatrics 113 6 ss 1827 32 doi 10 1542 peds 113 6 1827 PMID 15173519 20 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 a b c d e f g The Royal College of Psychiatrists 16 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Haziran 2013 Robinson B A 2010 Divergent beliefs about the nature of homosexuality Religious Tolerance org 10 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2011 Schlessinger Laura 2010 Dr Laura Schlessinger and homosexuality Religious Tolerance org 29 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Eylul 2012 Washington Post Ingilizce 30 Haziran 2022 30 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Agustos 2023 UK PETA 8 Haziran 2021 PETA UK Ingilizce 5 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Agustos 2023 a b Therapies to change sexual orientation lack medical justification and threaten health Pan American Health Organization 26 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mayis 2012 archived here a b c d e American Psychological Association Resolution on Appropriate Affirmative Responses to Sexual Orientation Distress and Change Efforts 1 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde CETAD Escinsellik Homoseksuellik 23 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim tarihi 28 Eylul 2013 Pathophysiology of Male Homosexuality PDF ABC News 14 Ocak 1991 28 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Eylul 2013 Ingilizce gay Oxford Dictionary of English 2e Oxford University Press 2003 a b c 1996 Queer Science The Use and Abuse of Research into Homosexuality 17 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Cambridge The MIT Press ISBN 0 262 12199 9 Science Daily Same Sex Behavior Seen In Nearly All Animals 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 1 500 animal species practice homosexuality The Medical News 23 October 2006 10 Subat 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Sommer Volker amp Paul L Vasey 2006 Homosexual Behaviour in Animals An Evolutionary Perspective Cambridge University Press Cambridge ISBN 0 521 86446 1 Bagemihl 1999 Harrold Max 16 Subat 1999 Biological Exuberance Animal Homosexuality and Natural Diversity The Advocate reprinted in Highbeam Encyclopedia 20 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Eylul 2007 Census statistics show quarter of California same sex couples raising kids 9 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 More Same Sex Couples in Colorado Census Shows 29 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Census 2010 One Quarter of Gay Couples Raising Children 30 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 19 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 30 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 26 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 2010 Census indicates increase among same sex homeowners in Oklahoma 30 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Spike In Number of City s Same Sex Couples 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 a b Case No S147999 in the Supreme Court of California In re Marriage Cases Judicial Council Coordination Proceeding No 4365 PDF Ingilizce 18 Subat 2011 tarihinde kaynagindan PDF a b Ingilizce Amerikan Psikiyatri Birligi 26 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Aralik 2010 Bion Joseph Duffield Reed Bion of Smyrna The Fragments and the Adonis Cambridge Universitesi Press 1997 ISBN 0 521 57316 5 Escinsellik Hastalik midir Hastaliksa Tedavisi Var midir 10 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Can Ses 4 Agustos 2010 tarihinde erisilmistir Sexual orientation and homosexuality 8 Agustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde APA org Erisim 5 Agustos 2011 a b c Arsivlenmis kopya PDF 15 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Kasim 2011 Homosexuality was once thought to be a mental illness because mental health professionals and society had biased information Sexual orientation and homosexuality 8 Agustos 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde APA org Erisim 5 Agustos 2011 Uluslararasi Lezbiyen ve Gey Birligi ILGA resmi sitesi 28 Temmuz 2006 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Ekim 2007 6 Agustos 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Ekim 2007 Journal of the history of philosophy Springerlink com olu kirik baglanti The 4 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Eylul 2011 Male volume Table 141 Female volume page 472 Mary Zeiss Stange Carol K Oyster Jane E Sloan 2011 Encyclopedia of Women in Today s World Sage Pubns s 2016 ISBN 1 4129 7685 5 19 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Aralik 2011 Coming Out A Journey Utahpridecenter org 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Temmuz 2012 In a joint statement with other major American medical organizations the APA says that different people realize at different points in their lives that they are heterosexual gay lesbian or bisexual Just the Facts About Sexual Orientation amp Youth A Primer for Principals Educators and School Personnel American Academy of Pediatrics American Counseling Association American Association of School Administrators American Federation of Teachers American Psychological Association American School Health Association The Interfaith Alliance National Association of School Psychologists National Association of Social Workers National Education Association 1999 7 Agustos 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2007 2 Kasim 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi erisim tarihi 4 Mayis 2007 Rosario M Schrimshaw E Hunter J amp Braun L 2006 February Sexual identity development among lesbian gay and bisexual youths Consistency and change over time Journal of Sex Research 43 1 46 58 Retrieved April 4 2009 from PsycINFO database Neumann Caryn E 2004 9 Haziran 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi erisim tarihi 10 Kasim 2013 Minton H L 1986 Femininity in men and masculinity in women American psychiatry and psychology portray homosexuality in the 1930s 13 1 1 21 Terry J 1999 An American obsession Science medicine and homosexuality in modern society Chicago University of Chicago Press Zucker K J 1995 Childhood sex typed behavior and sexual orientation a conceptual analysis and quantitative review Developmental Psychology 31 1 43 a b c d e Oxford Dictionary of English 2e Oxford University Press 2003 Gey maddesi a b Oxford Dictionary of English 2e Oxford University Press 2003 Lesbian maddesi a b Resolution on Sexual Orientation and Marriage Research Summary PDF 3 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 4 Ekim 2012 Relationship Satisfaction and Commitment Eurekalert org 22 Ocak 2008 19 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Agustos 2010 Duffy S M 1985 Journal of Homosexuality 12 2 ss 1 23 doi 10 1300 J082v12n02 01 PMID 3835198 19 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Temmuz 2009 Charlotte Baccman 1999 Expectations of romantic relationships A comparison between homosexual and heterosexual men with regard to Baxter s criteria Social Behavior and Personality 4 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Ekim 2012 a b c d Demographics of the Gay and Lesbian Population in the United States Evidence from Available Systematic Data Sources Dan Black Gary Gates Seth Sanders Lowell Taylor Demography Vol 37 No 2 May 2000 pp 139 154 available on JSTOR Sexual Behavior in the Human Male p 656 a b Harford Tim 1 Ekim 2010 More or Less examines Office for National Statistics figures on gay lesbian and bisexual people BBC 5 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 28 Temmuz 2000 John Tukey 85 Statistician Coined the Word Software The New York Times Biography 15 1 John W Tukey 1915 2000 27 Subat 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2009 John Tukey criticizes sample procedure 4 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Martin Duberman on Gebhart s cleaning of data Billy JO Tanfer K Grady WR Klepinger DH 1993 The sexual behavior of men in the United States Family Planning Perspectives 25 2 ss 52 60 doi 10 2307 2136206 JSTOR 2136206 PMID 8491287 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Binson Diane Michaels Stuart Stall Ron Coates Thomas J Gagnon John H Catania Joseph A 1995 Prevalence and Social Distribution of Men Who Have Sex with Men United States and Its Urban Centers The Journal of Sex Research 32 3 ss 245 54 doi 10 1080 00224499509551795 JSTOR 3812794 Johnson AM Wadsworth J Wellings K Bradshaw S Field J Aralik 1992 Sexual lifestyles and HIV risk Nature 360 6403 ss 410 2 doi 10 1038 360410a0 PMID 1448163 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Laumann E O Gagnon J H Michael R T amp Michaels S 1994 The social organization of sexuality Sexual practices in the United States Chicago University of Chicago Press sayfa belirt Wellings K Field J Johnson A amp Wadsworth J 1994 Sexual behavior in Britain The national survey of sexual attitudes and lifestyles London UK Penguin Books sayfa belirt Investigators ACSF 1992 AIDS and sexual behaviour in France Nature 360 6403 ss 407 409 doi 10 1038 360407a0 PMID 1448162 Bogaert AF Eylul 2004 The prevalence of male homosexuality the effect of fraternal birth order and variations in family size Journal of Theoretical Biology 230 1 ss 33 7 doi 10 1016 j jtbi 2004 04 035 PMID 15275997 Bogaert argues that The prevalence of male homosexuality is debated One widely reported early estimate was 10 e g Marmor 1980 Voeller 1990 Some recent data provided support for this estimate Bagley and Tremblay 1998 but most recent large national samples suggest that the prevalence of male homosexuality in modern western societies including the United States is lower than this early estimate e g 1 2 in Billy et al 1993 2 3 in Laumann et al 1994 6 in Sell et al 1995 1 3 in Wellings et al 1994 It is of note however that homosexuality is defined in different ways in these studies For example some use same sex behavior and not same sex attraction as the operational definition of homosexuality e g Billy et al 1993 many sex researchers e g Bailey et al 2000 Bogaert 2003 Money 1988 Zucker and Bradley 1995 now emphasize attraction over overt behavior in conceptualizing sexual orientation p 33 Also the prevalence of male homosexuality in particular same sex attraction varies over time and across societies and hence is a moving target in part because of two effects 1 variations in fertility rate or family size and 2 the fraternal birth order effect Thus even if accurately measured in one country at one time the rate of male homosexuality is subject to change and is not generalizable over time or across societies p 33 Fay RE Turner CF Klassen AD Gagnon JH Ocak 1989 Prevalence and patterns of same gender sexual contact among men Science 243 4889 ss 338 48 doi 10 1126 science 2911744 PMID 2911744 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Sell RL Wells JA Wypij D Haziran 1995 The prevalence of homosexual behavior and attraction in the United States the United Kingdom and France results of national population based samples Archives of Sexual Behavior 24 3 ss 235 48 doi 10 1007 BF01541598 PMID 7611844 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b DOI 10 1007 978 0 387 09556 1 McConaghy et al 2006 Sexual Behavior Levels Compared in Studies In Britain and France Sex uncovered poll Homosexuality Londra Guardian 26 Ekim 2008 29 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Agustos 2010 Measuring Sexual Identity Evaluation Report 2010 23 Eylul 2010 26 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 The Advocate 7 Kasim 2008 22 Subat 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Aralik 2010 Smith David M Gates Gary J 22 Agustos 2001 Gay and Lesbian Families in the United States Same Sex Unmarried Partner Households PDF 22 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 26 Ocak 2011 Staff report August 12 1998 Gay Is Okay With APA Forum Honors Landmark 1973 Events 3 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde 1998 280 6 497 499 doi 10 1001 jama 280 6 497 a b American Psychological Association Appropriate Therapeutic Responses to Sexual Orientation 15 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Stop discrimination against homosexual men and women World Health Organisation Europe 17 Mayis 2011 9 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mart 2012 The decision of the World Health Organisation 15 years ago constitutes a historic date and powerful symbol for members of the LGBT community ILGA 30 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Agustos 2010 Shoffman Marc 17 Mayis 2006 Homophobic stigma A community cause PinkNews co uk 19 Nisan 2007 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 4 Mayis 2007 The New York Times Homosexuality Not an Illness Chinese Say 9 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Royal College of Psychiatrists Cabaj R Stein T eds Textbook of Homosexuality and Mental Health p 421 D Augelli amp Patterson 1995 DiPlacido 1998 Herek amp Garnets 2007 Meyer 1995 2003 Diamond 2006 Hoburg et al 2004 Rust 1996 Savin Williams 2005 APA 2005c Kurdek 2001 2003 2004 Peplau amp Fingerhut 2007 Bell et al 1981 Bene 1965 Freund amp Blanchard 1983 Freund amp Pinkava 1961 Hooker 1969 McCord et al 1962 D K Peters amp Cantrell 1991 Siegelman 1974 1981 Townes et al 1976 a b c d e f Escinsellik Encyclopaedia Britannica Encyclopaedia Britannica Online Encyclopaedia Britannica Inc a b c Sexual orientation homosexuality and bisexuality 8 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2013 a b c d e f g Frankowski BL American Academy of Pediatrics Committee on Adolescence Haziran 2004 113 6 ss 1827 32 doi 10 1542 peds 113 6 1827 PMID 15173519 20 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Garcia Falgueras Alicia amp Swaab Dick F Sexual Hormones and the Brain An Essential Alliance for Sexual Identity and Sexual Orientation in Endocrine Development vol 17 pp 22 35 2010 ISSN 1421 7082 authors are of Netherlands Institute for Neuroscience of author contact is 2d author vol 17 is Sandro Loche Marco Cappa Lucia Ghizzoni Mohamad Maghnie amp Martin O Savage eds Pediatric Neuroendocrinology Vare Jonatha W and Terry L Norton Understanding Gay and Lesbian Youth Sticks Stones and Silence Cleaning House 71 6 1998 327 331 Education Full Text H W Wilson Web 19 Apr 2012 Different aspects of sexual orientation may be influenced to a greater or lesser degree p 303 by experiential factors such that sexual experimentation with same gender partners may be more dependent on a conducive family environment than the development of a gay or lesbian identity Susan E Golombok amp Fiona L Tasker Do Parents Influence the Sexual Orientation of Their Children in J Kenneth Davidson Sr amp Nelwyn B Moore Speaking of Sexuality Interdisciplinary Readings Los Angeles Calif Roxbury Publishing 2001 ISBN 1 891487 33 7 pp 302 303 adapted from same authors Do Parents Influence the Sexual Orientation of Their Children Findings From a Longitudinal Study of Lesbian Families in Developmental Psychology American Psychological Association vol 32 1996 3 11 author Susan Golombok prof psychology City Univ London id p xx amp author Fiona Tasker sr lecturer Birkbeck Coll Univ of London id p xxiii Whereas there is no evidence from the present investigation to suggest that parents have a determining influence on the sexual orientation of their children the findings do indicate that by creating a climate of acceptance or rejection of homosexuality within the family parents may have some impact on their children s sexual experimentation as heterosexual lesbian or gay Do Parents Influence the Sexual Orientation of Their Children ibid in Speaking of Sexuality id p 303 adapted per id p 303 a b American Psychiatric Association 26 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Ocak 2013 Bailey JM Pillard RC 1991 A Genetic Study of Male Sexual Orientation Archives of General Psychiatry 48 12 ss 1089 96 doi 10 1001 archpsyc 1991 01810360053008 PMID 1845227 12 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bailey JM Dunne MP Martin NG Mart 2000 Genetic and environmental influences on sexual orientation and its correlates in an Australian twin sample J Pers Soc Psychol 78 3 ss 524 36 doi 10 1037 0022 3514 78 3 524 PMID 10743878 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Hershberger Scott L 2001 Biological Factors in the Development of Sexual Orientation Pp 27 51 in Lesbian Gay and Bisexual Identities and Youth Psychological Perspectives edited by Anthony R D Augelli and Charlotte J Patterson Oxford New York Oxford University Press Quoted in Bearman and Bruckner 2002 a b This work was published in the American Journal of Sociology Bearman P S amp Bruckner H 2002 Opposite sex twins and adolescent same sex attraction American Journal of Sociology 107 1179 1205 and is available only to subscribers However a final draft of the paper is available here 19 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde there are no significant differences on the points cited between the final draft and the published version While inconsistent with modern findings the first relatively large scale twin study on sexual orientation was reported by in 1952 See Kallmann FJ Nisan 1952 Comparative twin study on the genetic aspects of male homosexuality J Nerv Ment Dis 115 4 ss 283 97 PMID 14918012 Examining only male twin pairs he found a 100 concordance rate for homosexuality among 37 monozygotic MZ twin pairs compared to a 12 42 concordance rate among 26 dizygotic DZ twin pairs depending on definition In other words every identical twin of a homosexual subject was also homosexual while this was not the case for non identical twins This study was criticized for its vaguely described method of recruiting twins and for a high rate of among its subjects See Rosenthal D Genetic Theory and Abnormal Behavior 1970 New York McGraw Hill Langstrom N Rahman Q Carlstrom E Lichtenstein P Subat 2010 Genetic and environmental effects on same sex sexual behavior a population study of twins in Sweden Arch Sex Behav 39 1 ss 75 80 doi 10 1007 s10508 008 9386 1 PMID 18536986 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Hamer DH Hu S Magnuson VL Hu N Pattatucci AM Temmuz 1993 A linkage between DNA markers on the X chromosome and male sexual orientation Science 261 5119 ss 321 7 doi 10 1126 science 8332896 PMID 8332896 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Wilson G D amp Rahman Q 2005 Born Gay The Biology of Sex Orientation London Peter Owen Publishers Hu S Pattatucci AM Patterson C ve digerleri Kasim 1995 Linkage between sexual orientation and chromosome Xq28 in males but not in females Nat Genet 11 3 ss 248 56 doi 10 1038 ng1195 248 PMID 7581447 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Vilain E 2000 Genetics of sexual development Annu Rev Sex Res Cilt 11 ss 1 25 PMID 11351829 DOI 10 1007 s10508 009 9499 1 Mustanski BS Dupree MG Nievergelt CM Bocklandt S Schork NJ Hamer DH Mart 2005 PDF Hum Genet 116 4 ss 272 8 doi 10 1007 s00439 004 1241 4 PMID 15645181 15 Nisan 2005 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Camperio Ciani A Corna F Capiluppi C Kasim 2004 Evidence for maternally inherited factors favouring male homosexuality and promoting female fecundity Proc Biol Sci 271 1554 ss 2217 21 doi 10 1098 rspb 2004 2872 PMC 1691850 2 PMID 15539346 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Park D Choi D Lee J Lim DS Park C 2010 Male like sexual behavior of female mouse lacking fucose mutarotase BMC genetics Cilt 11 s 62 doi 10 1186 1471 2156 11 62 PMC 2912782 2 PMID 20609214 Teeman Tim May 8 2006 Do You Have Gay DNA 2 Mayis 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde TECH HEALTH Bocklandt S Horvath S Vilain E Hamer DH Subat 2006 Hum Genet 118 6 ss 691 4 doi 10 1007 s00439 005 0119 4 PMID 16369763 9 Haziran 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Ruthenburg A C Allis and J Wysocka Methylation of Lysine 4 on Histone H3 Intricacy of Writing and Reading a Single Epigenetic Mark Molecular Cell 25 1 2007 15 30 Print Jablonka E and MJ Lamb 2010 Transgenerational epigenetic inheritance In M Pigliucci and GB Muller Evolution the expanded synthesis Friberg Urban Sergey Gavrilets and William R Rice Homosexuality as a Consequence of Epigenetically Canalized Sexual Development The Quarterly Review of Biology 87 4 2012 n pag Print Gene Regulation May Explain How Homosexuality Flourishes LiveScience com N p n d Web 12 Apr 2013 Rice William and Urban Friberg Study Finds Epigenetics Not Genetics Underlies Homosexuality Wilson G amp Q Rahman Born Gay The Psychobiology of Human Sex Orientation op cit a b Garcia Falgueras Alicia amp Swaab Dick F Sexual Hormones and the Brain op cit p 24 a b Hines Melissa Ekim 2010 Sex related variation in human behavior and the brain Trends in Cognitive Sciences 14 10 ss 448 456 doi 10 1016 j tics 2010 07 005 Williams T J Pepitone ME Christensen SE Cooke BM Huberman AD Breedlove NJ Breedlove TJ Jordan CL Breedlove SM Mart 2000 PDF Nature 404 6777 ss 455 456 doi 10 1038 35006555 PMID 10761903 26 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Tortorice J L 2002 Written on the body butch femme lesbian gender identity and biological correlates Rutgers Ph D Dissertation McFadden D Shubel E Aralik 2002 Relative lengths of fingers and toes in human males and females Hormones and Behavior 42 4 ss 492 500 doi 10 1006 hbeh 2002 1833 PMID 12488115 Hall LS Love CT Subat 2003 Finger length ratios in female monozygotic twins discordant for sexual orientation Archives of Sexual Behavior 32 1 ss 23 8 doi 10 1023 A 1021837211630 PMID 12597269 Rahman Q Wilson GD Nisan 2003 Sexual orientation and the 2nd to 4th finger length ratio evidence for organising effects of sex hormones or developmental instability Psychoneuroendocrinology 28 3 ss 288 303 doi 10 1016 S0306 4530 02 00022 7 PMID 12573297 Csatho A Osvath A Bicsak E Karadi K Manning J Kallai J Subat 2003 Sex role identity related to the ratio of second to fourth digit length in women Biological Psychology 62 2 ss 147 56 doi 10 1016 S0301 0511 02 00127 8 PMID 12581689 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Putz D Gaulin Steven J C Sporter Robert J McBurney Donald H 2004 PDF Evolution and Human Behavior 25 3 s 182 doi 10 1016 j evolhumbehav 2004 03 005 7 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Rahman Q Mayis 2005 Fluctuating asymmetry second to fourth finger length ratios and human sexual orientation Psychoneuroendocrinology 30 4 ss 382 91 doi 10 1016 j psyneuen 2004 10 006 PMID 15694118 Kraemer B Noll T Delsignore A Milos G Schnyder U Hepp U 2006 Finger length ratio 2D 4D and dimensions of sexual orientation Neuropsychobiology 53 4 ss 210 4 doi 10 1159 000094730 PMID 16874008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Wallien MS Zucker KJ Steensma TD Cohen Kettenis PT Agustos 2008 2D 4D finger length ratios in children and adults with gender identity disorder Hormones and Behavior 54 3 ss 450 4 doi 10 1016 j yhbeh 2008 05 002 PMID 18585715 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Gobrogge Kyle L Subat 2008 Genetic and Environmental Influences on 2D 4D Finger Length Ratios A Study of Monozygotic and Dizygotic Male and Female Twins Archives of Sexual Behavior 37 1 ss 112 118 doi 10 1007 s10508 007 9272 2 PMID 18074216 a b Gooren Louis Kasim 2006 The biology of human psychosexual differentiation Hormones and Behavior 50 4 ss 589 601 doi 10 1016 j yhbeh 2006 06 011 PMID 16870186 amp Subat 2008 Sexual orientation in women with classical or non classical congenital adrenal hyperplasia as a function of degree of prenatal androgen excess 37 1 ss 85 99 doi 10 1007 s10508 007 9265 1 PMID 18157628 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Peplau Letitia Ekim 2008 Masculinity Femininity and the Development of Sexual Orientation in Women Journal of Gay amp Lesbian Mental Health 12 1 2 ss 145 165 doi 10 1300 J529v12n01 09 McFadden D 2002 Masculinization effects in the auditory system Arch Sex Behav 31 1 ss 99 111 doi 10 1023 A 1014087319682 PMID 11910797 a b Blanchard R Klassen P Nisan 1997 H Y antigen and homosexuality in men J Theor Biol 185 3 ss 373 8 doi 10 1006 jtbi 1996 0315 PMID 9156085 Pas de Deux of Sexuality Is Written in the Genes 10 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Blanchard R 1997 Birth order and sibling sex ratio in homosexual versus heterosexual males and females Annu Rev Sex Res Cilt 8 ss 27 67 PMID 10051890 a b amp Nisan 2011 Sexual orientation fraternal birth order and the maternal immune hypothesis a review 32 2 ss 247 254 doi 10 1016 j yfrne 2011 02 004 PMID 21315103 Cantor JM Blanchard R Paterson AD Bogaert AF Subat 2002 How many gay men owe their sexual orientation to fraternal birth order PDF Arch Sex Behav 31 1 ss 63 71 doi 10 1023 A 1014031201935 PMID 11910793 4 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bogaert AF Subat 2005 Sibling sex ratio and sexual orientation in men and women new tests in two national probability samples Arch Sex Behav 34 1 ss 111 6 doi 10 1007 s10508 005 1005 9 PMID 15772774 Blanchard R Lippa RA Nisan 2007 Birth order sibling sex ratio handedness and sexual orientation of male and female participants in a BBC internet research project Arch Sex Behav 36 2 ss 163 76 doi 10 1007 s10508 006 9159 7 PMID 17345165 a b Lalumiere ML Blanchard R Zucker KJ Temmuz 2000 Sexual orientation and handedness in men and women a meta analysis Psychological Bulletin 126 4 ss 575 92 doi 10 1037 0033 2909 126 4 575 PMID 10900997 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Blanchard R Cantor J M Bogaert A F Breedlove S M amp Ellis L 2006 Interaction of fraternal birth order and handedness in the development of male homosexuality Archives of Sexual Behavior 49 3 ss 405 414 PMID 16246335 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link LeVay S Agustos 1991 A difference in hypothalamic structure between heterosexual and homosexual men Science 253 5023 ss 1034 7 doi 10 1126 science 1887219 PMID 1887219 Byne W Tobet S Mattiace LA ve digerleri Eylul 2001 The interstitial nuclei of the human anterior hypothalamus an investigation of variation with sex sexual orientation and HIV status Horm Behav 40 2 ss 86 92 doi 10 1006 hbeh 2001 1680 PMID 11534967 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Savic I Berglund H Lindstrom P Mayis 2005 Brain response to putative pheromones in homosexual men Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 102 20 ss 7356 61 doi 10 1073 pnas 0407998102 PMC 1129091 2 PMID 15883379 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Roach John May 8 2006 Lesbians Respond Differently to Human Pheromones Study Says 6 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde National Geographic News Scans see gay brain differences BBC News 1 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Beale Bob October 6 2003 1 12 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde News in Science Sanders G Wright M Ekim 1997 Sexual orientation differences in cerebral asymmetry and in the performance of sexually dimorphic cognitive and motor tasks Archives of Sexual Behavior 26 5 ss 463 80 doi 10 1023 A 1024551704723 PMID 9343633 Kinnunen LH Moltz H Metz J Cooper M Ekim 2004 Differential brain activation in exclusively homosexual and heterosexual men produced by the selective serotonin reuptake inhibitor fluoxetine Brain Research 1024 1 2 ss 251 4 doi 10 1016 j brainres 2004 07 070 PMID 15451388 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Keleveld December 11 2007 2 11 Kasim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde NEWS amp Mart 2009 Prenatal programming of sexual partner preference the ram model 21 4 ss 359 364 doi 10 1111 j 1365 2826 2009 01828 x PMC 2668810 2 PMID 19207819 a b PDF s 33 n 60 p 55 per Adobe Acrobat Reader Corsini citation per id Brief p 6 n 4 p 28 per Adobe Acrobat Reader 18 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 13 Mart 2013 Mayr E 1982 The Growth of Biological Thought Diversity Evolution and Inheritance Cambridge Harvard University Press p598 Zietsch B Morley K Shekar S Verweij K Keller M Macgregor S ve digerleri Kasim 2008 Genetic factors predisposing to homosexuality may increase mating success in heterosexuals Evolution and Human Behavior 29 6 ss 424 433 doi 10 1016 j evolhumbehav 2008 07 002 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Iemmola Francesca and Camperio Ciani Andrea 2009 New Evidence of Genetic Factors Influencing Sexual Orientation in Men Female Fecundity Increase in the Maternal Line Archives of Sexual Behavior Cilt 38 Springer Netherlands KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bailey N W amp Zuk M 2009 Same sex sexual behavior and evolution Trends In Ecology amp Evolution 24 8 439 446 doi 10 1016 j tree 2009 03 014 3 14 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Appropriate Therapeutic Responses to Sexual Orientation PDF 15 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Kasim 2011 Answers to Your Questions For a Better Understanding of Sexual Orientation amp Homosexuality PDF American Psychological Association 11 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 20 Aralik 2010 Expert affidavit of Gregory M Herek Ph D PDF 25 Agustos 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 24 Agustos 2010 a b Royal College of Psychiatrists Statement from the Royal College of Psychiatrists Gay and Lesbian Mental Health Special Interest Group 27 Mayis 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Australian Psychological Society Sexual orientation and homosexuality 17 Temmuz 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Statement of the American Psychological Association PDF 10 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 24 Agustos 2010 American Psychiatric Association Mayis 2000 Association of Gay and Lesbian Psychiatrics 13 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 Centre for Addiction and Mental Health 17 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2007 Why women are leaving men for other women CNN 23 Nisan 2009 14 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mayis 2009 PDF 9 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 2 Eylul 2012 Elizabeth Short Damien W Riggs Amaryll Perlesz Rhonda Brown Graeme Kane Lesbian Gay Bisexual and Transgender LGBT Parented Families A Literature Review prepared for The Australian Psychological Society PDF 5 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 5 Kasim 2010 PDF 17 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Aralik 2010 Pawelski JG Perrin EC Foy JM ve digerleri Temmuz 2006 The effects of marriage civil union and domestic partnership laws on the health and well being of children Pediatrics 118 1 ss 349 64 doi 10 1542 peds 2006 1279 PMID 16818585 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Herek GM Eylul 2006 PDF The American Psychologist 61 6 ss 607 21 doi 10 1037 0003 066X 61 6 607 PMID 16953748 10 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2013 How Does the Gender of Parents Matter interscience wiley com 19 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Aralik 2010 PDF 2 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 2 Eylul 2012 DONALDSON JAMES SUSAN 23 Haziran 2011 Census 2010 One Quarter of Gay Couples Raising Children ABC News 30 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Temmuz 2013 Still more than 80 percent of the children being raised by gay couples are not adopted according to Gates Stacey J Biblarz TJ 2001 How Does the Sexual Orientation of Parents Matter PDF American Sociological Review 66 2 ss 159 183 28 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 10 Kasim 2013 This may be partly due to genetic and family socialization processes but what sociologists refer to as contextual effects not yet investigated by psychologists may also be important even though children of lesbian and gay parents appear to express a significant increase in homoeroticism the majority of all children nonetheless identify as heterosexual as most theories across the essentialistt to social constructionist spectrum seem perhaps too hastily to expect American Psychological Association Lesbian amp Gay Parenting 23 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde DOI 10 1017 S0021932010000325 Mitta Manoj Singh Smriti 3 Temmuz 2009 India decriminalises gay sex The Times Of India 11 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 10 Kasim 2013 Ottosson Daniel Kasim 2006 LGBT world legal wrap up survey PDF ILGA 25 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 21 Eylul 2007 PDF Presbytery of Southern California of the 19 Mart 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 27 Haziran 2008 claiming that homosexuality is an unchosen condition rather than a sin of the heart contradicts the teaching of Scripture that both the desire and the act are sin Sex and Society Volume 3 Page 824 The Wiley Blackwell Companion to Religion and Social Justice Page 543 Michael D Palmer Stanley M Burgess 2012 Introduction to New and Alternative Religions in America Eugene V Gallagher W Michael Ashcraft 2006 Mental Health America formerly National Mental Health Association 11 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Haziran 2012 Expatica COC 21 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Ocak 2012 a b c d homophobia Oxford Dictionary of English 2e Oxford University Press 2003 a b Homophobia 21 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Merriam Webster Dictionary 12 Ekim 2008 Homophobia 5 Subat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Babylon Dictionary 12 Ekim 2008 4 Eylul 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Eylul 2006 Michael Lamb Ph D Affidavit United States District Court for the District of Massachusetts 2009 25 Aralik 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gregory M Herek Ph D Facts About Homosexuality and Child Molestation 19 Nisan 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde American Psychological Association Lesbian amp Gay Parenting 23 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Hastarehberi com da Escinsellik 24 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Report of the Secretary s Task Force on Youth Suicide 1989 United States Government Printing Office isbn 0160025087 Brief of Amici Curiae American Psychological Association Maine Psychological Association National Association of Social Workers National Association of Social Workers Maine Chapter Maine Association of Psychiatric Physicians Child Welfare League of America Maine Children s Alliance Maine Medical Association American Academy of Pediatrics Maine Chapter Evan B Donaldson Adoption Institute Kids First and Community Counseling Center In Support of Appellants October 12 2006 PDF 20 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 23 Mayis 2013 WHO 5 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Eylul 2007 Victims FBI 1 Mart 2021 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 26 Temmuz 2013 Ingilizce 365Gay com 29 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde 17 Percent Of UK Gay Students Threatened With Death Ingilizce C Bagley ve P Tremblay 6 Mayis 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Suicidal behaviors in homosexual and bisexual males a b Almanca Die Zeit gazetesinin Schwulsein heute ganz normal 9 Subat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde makalesi Sex uncovered poll Homosexuality The Guardian Londra 26 Ekim 2008 29 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2010 Views of a Changing World 2003 The Pew Research Center 3 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Ocak 2007 Ingilizce BrianDeer com 15 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Brian Deer on Justin Fashanu page 3 Ingilizce Vicky Powell Suicide note increases speculation over death of Justin Fashanu Gay Times 237 sayi Millivres Yayimcilik Haziran 1998 Ispanyolca El Mundo 6 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b c d e f AIDS Encyclopaedia Britannica Encyclopaedia Britannica Online Encyclopaedia Britannica Inc a b BBC Haberler 19 Ekim 2006 Oslo daki gey hayvan gosterisi kalabaliklari cezbediyor haberi 29 Ekim 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Seed Magazine 7 Haziran 2006 Gey hayvanlar alemi makalesi 19 Kasim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Dinitia Smith New York Times 7 Subat 2004 lt Central Park in gey penguenleri tartismalari hararetlendirdi makalesi 12 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde gt Ingilizce Yamamoto D Nakano Y 1999 Sexual behavior mutants revisited molecular and cellular basis of Drosophila mating Cell Mol Life Sci 56 7 8 634 46 doi 10 1007 s000180050458 olu kirik baglanti PMID 11212311 22 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yamamoto D Ito H Fujitani K 1996 Genetic dissection of sexual orientation behavioral cellular and molecular approaches in Drosophila melanogaster Neurosci Res 26 2 95 107 doi 10 1016 S0168 0102 96 01087 5 PMID 8953572 Ferveur JF Savarit F O Kane CJ Sureau G Greenspan RJ Jallon JM 1997 Genetic feminization of pheromones and its behavioral consequences in Drosophila males Science 276 5318 1555 8 doi 10 1126 science 276 5318 1555 PMID 9171057 Yamamoto D Fujitani K Usui K Ito H Nakano Y 1998 From behavior to development genes for sexual behavior define the neuronal sexual switch in Drosophila Mech Dev 73 2 135 46 doi 10 1016 S0925 4773 98 00042 2 PMID 9622612 Zhang SD Odenwald WF 1995 Misexpression of the white w gene triggers male male courtship in Drosophila Proc Natl Acad Sci U S A 92 12 5525 9 doi 10 1073 pnas 92 12 5525 PMID 7777542 Svetec N Ferveur JF 2005 Social experience and pheromonal perception can change male male interactions in Drosophila melanogaster J Exp Biol 208 Pt 5 891 8 doi 10 1242 jeb 01454 PMID 15755887 Mann J Establishing Trust Sociosexual behaviour and the development of male male bonds among Indian Ocean bottlenose dolphin calves Homosexual Behaviour in Animals An Evolutionary Perspective Ed P Vasey and V Sommer Cambridge University Press 2006 Doughton Sandi 2005 06 19 Born gay How biology may drive orientation Seattle Times nwsource 2 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Retrieved on 2007 09 08 http www odatv com n php n osmanlinin en unlu icoglani 0912121200 11 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Osmanli da Oglancilik See report of Kaos GL Turkey s LGBT History The 1990s 24 Mayis 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Retrieved 16 October 2009 Appeals court says gay rights unit is OK Hurriyet com tr 14 Subat 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2011 Turkey Homophobic Violence Points to Rights Crisis Human Rights Watch Hrw org 21 Mayis 2008 21 Kasim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2011 Bilefsky Dan 26 Kasim 2009 Soul Searching in Turkey After a Gay Man Is Killed New York Times ss A16 16 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2009 The German Democratic Turkey Forum DTF has prepared a report with details on the killing 8 Kasim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde and the subsequent court case accessed on 31 March 2011 Personel 22 Mart 2011 www gazeteport com tr 25 Mart 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi 4 8 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Russia Update to RUS13194 of 16 February 1993 on the treatment of homosexuals 5 21 Agustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde LGBT rights in Russia 6 28 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Rusya daki Yuruyus ilk Ryazan 41OZ 2006 gt Upravlenie Vnutrennih Del po Ryazanskoj oblasti 3 Nisan 2006 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan DOC arsivlendi Erisim tarihi 5 Eylul 2011 Dis baglantilarVikipedi nin kardes projelerinden Escinsellik hakkinda daha fazla bilgi edininVikisozluk te tanimlarCommons ta dosyalarVikisoz de alintilarEscinsel kimlik de bireyin cinsel kimligidir 28 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gumushane Universitesi Turkiye de Escinsellik 10 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Escinselligin dogasi hakkinda farkli inanclar 10 Mayis 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Istanbul Onur Haftasi gurur olmasi 30 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce