II. Mahmud (Osmanlı Türkçesi: محمود ثانى Mahmud-u sānī, محمود عدلى Mahmud-u Âdlî; d. 20 Temmuz 1785, İstanbul – ö. 1 Temmuz 1839, İstanbul), 30. Osmanlı padişahı ve 109. İslam halifesidir. Osman Gazi ve Sultan İbrahim'den sonra Osmanlı Hanedanı'nın üçüncü ve son soy atasıdır. Son altı Osmanlı padişahından ikisi onun oğlu dördü ise torunudur.
II. Mahmud | |||||
---|---|---|---|---|---|
İslâm Halifesi Emîrü'l-mü'minîn İki Kutsal Caminin Hizmetkârı | |||||
Fransız ressam Henri–Guillaume Schlesinger tarafından çizilmiş portresi, 1839. | |||||
30. Osmanlı Padişahı | |||||
Hüküm süresi | 28 Temmuz 1808 - 1 Temmuz 1839 (30 yıl, 11 ay ve 3 gün) | ||||
Önce gelen | IV. Mustafa | ||||
Sonra gelen | Abdülmecid | ||||
109. İslâm Halifesi | |||||
Hüküm süresi | 28 Temmuz 1808 - 1 Temmuz 1839 | ||||
Önce gelen | IV. Mustafa | ||||
Sonra gelen | Abdülmecid | ||||
Doğum | 20 Temmuz 1785 Topkapı Sarayı, Konstantiniyye, Osmanlı İmparatorluğu | ||||
Ölüm | 1 Temmuz 1839 (53 yaşında) Konstantiniyye, Osmanlı İmparatorluğu | ||||
Defin | II. Mahmud Türbesi, Fatih, İstanbul, Türkiye | ||||
Eş(ler)i | |||||
Çocuk(lar)ı | |||||
| |||||
Hanedan | Osmanlı Hanedanı | ||||
Babası | I. Abdülhamid | ||||
Annesi | Nakşidil Sultan | ||||
Dini | İslam | ||||
İmza |
Tahtta kaldığı 31 yıl, Osmanlı tarihinin siyasi açıdan en bunalımlı dönemlerinden biridir. Balkanlarda imparatorluğun dağılma sürecini başlatan Sırp ve Yunan isyanları; Rus, İngiliz ve Fransız donanmalarının Navarin'de Osmanlı donanmasını imha etmesi ve asi ilan ettiği Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın ordularının Suriye ve Anadolu'yu geçerek Kütahya'ya kadar gelmeleri gibi olaylar ile karşı karşıya kalan Sultan II. Mahmud, bir diğer taraftan gerçekleştirdiği reformlarla imparatorluğun çehresini değiştirerek Osmanlı modernleşmesinin temellerini atmış, ölümünden dört ay sonra ilan edilen Tanzimat Fermanı'na giden yolun hazırlayıcısı olmuştur. Hükümdarlığı dönemindeki icraatları nedeniyle bazıları kendini devleti tekrar ihya etmek üzere her yüzyılda bir gelmesi beklenen müceddid olarak kabul edip büyük sıfatıyla yâd etmiş; muhalifleri ise yaptığı reformlardan dolayı "gavûr padişah" olarak nitelendirmişlerdir. Siyaseten (yargılamasız) idam yetkisini kullanan son padişahtır.
Şehzadelik yılları
Sultan II. Mahmud, 20 Temmuz 1785’te Topkapı Sarayı'nda dünyaya geldi. Babası, Sultan I. Abdülhamid; annesi ise I. Abdülhamid'in sekizinci hanımı olan Nakşidil Sultan'dır. Bütün hayatı boyunca kullanacağı "Adlî" mahlası, kendine doğduğu zaman verilmiştir.
Şehzade Mahmud, peder-i âlileri öldüğünde henüz 4 yaşındaydı. Sultan I. Abdülhamid’in ardından 1789'da tahta çıkan III. Selim kısır olduğu için Şehzade Mahmud ile çocuğu gibi ilgilenmişti. Şehzade Mahmud’un kendinden 6 yaş büyük olan ağabeyi Şehzade Mustafa ile birlikte ikisinin de eğitimlerine önem vermiş hatta onlara dönemin koşullarının elverdiği ölçüde özgürlük de tanımıştır. Şehzade Mahmud, Topkapı Sarayı'nda 'ne devam edip, geleneksel tarzda bir eğitim alırken; diğer taraftan Sultan Selim onu sık sık yanına çağırıp siyasal ve diplomatik sorunlar üzerine sohbetler ederdi. Şehzade Mahmud reformların gerekliliği ile Sultan Selim’in bir dizi reform çabası içerisinde geçen saltanatı sırasında tanışmıştır.
Büyük bir müzisyen olan III. Selim, dönemin musikî üstatlarını toplayarak Topkapı Sarayı'nda fasıl heyeti düzenlerdi. Sultan II. Mahmud'un şehzadeliğinde bu musiki ortamından etkilendiği çok açıktır ki kendi de tambur çalar ve ney üflerdi. Mûsikî sevgisi, onun da tüm hayatına damgasını vurmuştur ve kuzenine yakın seviyede büyük bir bestekâr olmuştur.[]
III. Selim, sık sık Galata Mevlevihanesi'ne giderek Şeyh Gâlib'i ziyaret eder, burada ney üfleyip semâ âyinlerine katılır, şiir sohbetleri yapardı.[] Bu toplantılar, aynı sıklıkla sarayda da tekrarlanırdı.
Mahmud'un hat sanatı ile olan ilgisi de şehzadelik yıllarında başlamış ve iyi bir hattat olarak yetiştirilmişti. Sarayın hat hocalarından Kebecizâde Mehmet Vasfî Efendi’den sülûs, nesih dersleri almış; şehzadeliğinin son yıllarında 1807’de bir hilye yazarak icâzet almaya hak kazanmıştı.
Mahmud, şehzadeliği sırasında topçuluk alanında kendini geliştirerek topçulukla ilgili bir risâle de yazmıştı. Ayrıca Sadabad'da bulunan kendi adına yazılmış bir dikilitaşta, Mahmud'un buradan karşı tepelere top atış talimleri yapmasının anısına o taşın dikildiği belirtilir.
Tahta çıkışı
Şehzade Mahmud, ağabeyi Sultan IV. Mustafa'nın 14 aylık saltanatı boyunca korku dolu günler geçirdi. İstanbul’dan sağ kurtulup kaçabilen Nizam-ı Cedidciler Rumelide yenilikçi ve III. Selim yanlısı olan Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa’nın yanına sığınmışlardı. Tarihe Rusçuk ayanı diye geçen bu kişiler, III. Selim’i tekrar tahta çıkarmaya karar vermişlerdi. Alemdar Mustafa Paşa 28 Temmuz 1808'de 15 bin kişilik ordusu ile Sultan III. Selim'i tahta çıkarmak için Topkapı Sarayına dayandığında tahtta bulunan Sultan IV. Mustafa, Sultan III. Selim ve kardeşi Şehzade Mahmud'un ölüm emrini verdi. Haremdeki dairesinde feci şekilde öldürülen Sultan Selim'in cesedi Arz Odası'nın önünde bırakıldı ve Alemdar Mustafa Paşa, sarayın Babüssade kapısını kırdığında tahta çıkarmak için geldiği Sultan III. Selim'in cesedi ile karşılaştı. Bunun üzerine Şehzade Mahmud'un derhal bulunup getirilmesini emretti. O sırada haremde Şehzade Mahmud'u katletmek için cellatlar ile Şehzadenin hizmetkarları arasında çatışmalar yaşanıyordu. Şehzadenin maiyetindeki cariyelerden Cevri Kalfa'nın hamam külhanından aldığı bir kase külü katillerin yüzüne avuç avuç atmasıyla kazanılan zamanla ağalar Şehzade Mahmud’u damdan kaçırmayı akıl ettiler. Haremden Kuşhane’nin damına geçen şehzade, kuşaklarla birbirine bağlanan iki merdivenle Başimam Hafız Ahmet Efendi ve arkadaşları tarafından Enderun avlusuna indirildi ve Alemdar Mustafa Paşa'nın bulunduğu yere getirildi. Oradan Hırka-i Saadet dairesine geçilerek Sultan II. Mahmud'a biat edildi. Sultan II. Mahmud tahtı borçlu olduğu Alemdar Mustafa Paşa'yı sadrazamlığa getirdi. Tahta çıktığı ilk gün Sultan III. Selim'in ölümüne sebep olanlar birer birer idam edildi ve o gün sarayın kapısında 33 kesik baş sergilendi. Ancak Sultan II. Mahmud, Alemdar Mustafa Paşa'nın ısrarına rağmen ağabeyi Sultan IV. Mustafa'yı öldürtmedi. Buna karşın Sultan IV. Mustafa, daha sonraları, 17 Kasım 1808'de, yeniçeriler ile beraber tekrar tahta geçme planları yaptığı gerekçesiyle şeyhülislam fetvası ile boğdurtulmuştur. Sultan II. Mahmud, hayatının kurtulmasını sağlayan Cevri kalfayı ise Hazinedarbaşılığına getirdi ve ona Çamlıca'da geniş arazi vererek bir de köşk yaptırdı.
İstanbul’daki karışıklıklar ve güvensizlik nedeniyle Sultan Mahmud’un kılıç alayı uzun bir gecikmeden sonra 13 Eylül 1808’de yapıldı. O gün, Topkapı Sarayı’ndan çıkılarak Seyf-i Nebevi’yi Silahdar Ağa alayın önünde taşırken Enderun müezzinleri tekbir getiriyor; Alemdarın seğmenleri de muhafızlık ediyordu. Sultan Mahmud, Eyüp Sultan’da Muhammed’in halifesi olduğu için ona izafe edilen kılıcı sağ tarafına; atası Osman Gazi’nin kılıcını ise Osman oğullarının soy atası olması umut edildiği için sol tarafına kuşandı.
Saltanatı dönemindeki önemli siyasi olaylar
Sened-i İttifak ve Alemdar Vakası
Sultan Mahmud, ilk olarak tahta geçmesine yardımcı olan Alemdar Mustafa Paşa'ya geniş yetkiler vererek iç karışıklıklara ve devletin otoritesinin zayıflamasına neden olan ayanlar meselesinin çözülmesini istedi. Bunun üzerine 29 Eylül 1808'de İstanbul'da toplanan ayanlar ile hükûmetin emirlerini yerine getireceklerine dair Sened-i İttifak'ı imzaladı. Bu olay padişahın ayanlar karşısında çaresiz durumda görülmesine yol açtığı için bu belgeler kısa bir süre sonra yok edildi. Amcasının oğlu III. Selim'in yolundan ilerleyen Sultan Mahmud, Nizam-ı Cedid ordusunu Sekban-ı Cedid adıyla yeniden düzenledi. Sekban-ı Cedid'in giderek güçlenmesi ve aylıklarının fazla olması nedeniyle rahatsız olan Yeniçeriler ayaklandılar. Bu ayaklanmada Alemdar Mustafa Paşa öldü. İstanbul'da birçok yangının ve yağmanın başlaması üzerine 18 Kasım 1808'de Sekban-ı Cedid ocağı kaldırıldı.
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı ve Bükreş Antlaşması
Sultan Mahmud padişah olduğunda Ruslarla sınır muharebeleri devam ediyordu. 1810‘da Ruslar ikinci defa Silistre kalesini kuşatmışlardı. 1811‘de Napolyon Ruslara savaş açınca Osmanlı sınırındaki Rus baskısı azaldı, bir rahatlama oldu. Bu sıralarda Napolyon, Rusya seferine çıkmak üzereydi. Osmanlıya da Rusya’ya yürümesini teklif etti. Fakat İngiltere ve Osmanlı dışında bütün Avrupa’yı işgal etmiş olan Napolyon'a güvenilip müttefik olarak kabul edilemedi, Sultan Mahmud teklifi reddetti. Ruslarla 28 Mayıs 1812’de Bükreş Anlaşması yapıldı. 8 Eylül 1812 tarihinde imzalanan Bükreş Antlaşması ile Rusya, Eflak ve Boğdan'dan ile birlikte işgal ettiği topraklardan çekilecek, Besarabya bölgesi ise Ruslar'da kalacaktı.
Sırp İsyanının Bastırılması ve Ayanlara Karşı Mücadele
Sırp meselesini halletmek Sultan Mahmud için en hayati meselelerden biriydi. Sırplar 9 yıldır isyan halindeydi. Bu isyanlar bir türlü bastırılamamıştı. Rumelideki 3. Ordu bunun için görevlendirildi. Hurşit Ahmet Paşa, tertip ettiği 80 bin kişilik ordusuyla Niş’ten yürüyüşe geçerek Sırpların üzerine yürüdü. 30 Ekim 1813’te Hurşit Ahmet Paşa Belgrad’a girdi. Sırplar'ın eline geçen kaleler ve şehirlerin geri alınmasıyla isyan sona erdi. İsyanın lideri Kara Yorgi Avusturya’ya kaçmak zorunda kaldı.
Sultan II. Mahmud, Bükreş Antlaşması'nın getirdiği barış ortamını fırsat bilerek tahta geçer geçmez imzalamak zorunda kaldığı Sened-i İttifak’ı, devlete başkaldıran ayanları ortadan kaldırmak için bir delil kabul etti. Alemdar’ın öldürülmesinden sonra Rumeli’de ve Anadolu’da ayanlar, başkenti hiçe sayarak hareketlerine devam ettiler. Sultan Mahmud Otoritesini imparatorluğun her tarafında geçirmek için bu ayanlara karşı esaslı bir harekete geçti. Bu doğrultuda yapılan çalışmalarla ayanlardan bir kısmı öldürüldü. Bazıları da sürüldü. Bütün bu ayaklanmalara ve iç harplere rağmen Rumeli’de ve Anadolu’da devlet otoritesini kurmak mümkün oldu.
1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı
1813 yılındaki Gülistan Antlaşması ile Azerbaycan ve Kafkaslar'da Ruslara büyük ölçüde toprak kaptıran İran'daki Kaçar Hanedanı, bu toprak kayıplarını Osmanlılar'dan toprak alarak telafi etmek istediği için Avrupalıların da kışkırtmalarıyla Bağdat ve Şehrizor bölgelerine saldırılar düzenledi. Sınır olaylarının ve saldırıların yoğunlaşması üzerine II. Mahmud, İran'a savaş ilan etti (1820).
İran orduları, Osmanlı idaresinden memnun olmayan Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı İran (Kaçar) yanlısı aşiretlerin de yardımıyla Doğubeyazıt ve Bitlis'i aldıktan sonra Erzurum ve Diyarbakır'a doğru iki koldan ilerlediler. Savaş, Osmanlıların aleyhine devam ederken İran Ordusunda büyük bir kolera salgını başladı. İran Ordusu'nun ağır kayıplar vermesi üzerine Kaçar hükümdarı Feth Ali Şah barış istedi ve Erzurum Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmayla İran ele geçirdiği yerleri geri vererek eski sınırlarına çekilmeyi kabul etti.
Yunan İsyanı ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı
1821 yılında Yunan âsilerin Mora’daki sivil Türkler’i kılıçtan geçirmeleri üzerine II. Mahmud, isyanın başlıca tahrikçisi olan İstanbul’daki Ortodoks Patriğini astırdı. Romanya’da da Rusya’nın tahrikiyle bir isyan çıktı. Türk ordusu, bu isyanı kolayca bastırdı. Fakat Mora isyanı bastırılamadı. Zira bir Fransız kolordusu başta olmak üzere bütün Avrupa’dan yardım alıyordu. Yalnız Avusturya Osmanlı’yı tutuyordu. Prusya, İngiltere ve İspanya tarafsızdı. Rusya ile Fransa, Yunanistan’a bağımsızlık verilmesini şiddetle istiyorlardı. Lord Cochrane ve Sir Richard Church gibi İngiliz generallerinin komutasındaki Yunanlar, tamamen ezilmişler; isyan Mısır ordusu tarafından tamamen bastırılmıştı ki 20 Ekim 1827’de Navarin faciası oldu. Türk donanması, Mora’nın güneybatısındaki bu limanda bulunuyordu. İngiliz – Fransız – Rus müttefik donanması, savaş bayrağı çekmek usulden olduğu halde bunu yapmaksızın limana girdi, böyle bir hareket beklemeyen Osmanlı donanmasına birdenbire ateş açıp imha etti. Navarin faciasının hemen akabinde 1828'de Rusya da Yunanistan ile ilgili istekleri kabul ettirmek için Osmanlı Devletine savaş açtı. Bir sene önce donanması Navarin'de yok olan, Yeniçeriler’i de kanlı bir katliamla ortadan kaldıran, yeni modern ordusu henüz çekirdek halinde bulunan II. Mahmud, Avrupa’nın baskısına karşı koyamadı. Rus ordusunun Balkanları geçip Edirne’ye kadar gelmesi üzerine Rusya ile Edirne Antlaşması imzalandı. Ruslar, bütün Osmanlı topraklarından çekildi. Ancak Yunanistan’a bağımsızlık koparmakla yetindi, böylece Balkanlar’daki Ortodokslar arasında koruyucu rolüne sahip çıkmayı umuyordu. Mora ve Attika yarımadaları ile Eğriboz ve Kiklad adalarından ibaret küçücük 49.414 km² bir Yunan Krallığı kuruldu.
Fransa'nın Cezayir'i İşgali
1797 yılında Yeniçeriler'in Cezayir'in yönetimi için seçtiği İzmirli Hüseyin Paşa, Fransa için borç para vermişti ancak Fransa borcu ödemeyince Hüseyin Paşa'nın hakaretlerinden dolayı iki ülke arasında gerginlik oluştu. Bu sırada, düşmek üzere olduğu için halkı dış meselelerle oyalamak istiyen Fransa Kralı X. Charles de 1830 yılında da Cezayir'i işgal etti. Ancak o sırada Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın isyanının başlaması üzerine Cezayir meselesi sonuçsuz kaldı. Buna rağmen bazı Türk sancakbeyleri, bilhassa İstanbul sancakbeyi Ahmet Paşa, Fransızları yıllarca uğraştırdı.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Mora’da büyük güçler karşısındaki kayıplarını tazmin için Sultan Mahmud’dan zengin insan ve doğa kaynakları olan Suriye eyaletinin valiliğini istedi. Sultan Mahmud ona, bunun yerine Girit valiliğini verdi ama adada düzen sağlamanın kendi için büyük mali yük getireceğinin farkında olduğundan Mehmet Ali Paşa bunu reddetti. 1831’de Suriye’ye karşı karadan ve denizden bir sefere girişti. Yeniden canlandırılan Mısır ordusuna komuta eden oğlu İbrahim Paşa, Akka, Şam, Hama ve Humus'u alarak Toroslar'ı aştı. Anadolu'da yerel nüfustan heyecanlı bir karşılama gördü. Sultan Mahmud, böylesine açık bir isyana tahammül gösteremezdi. Mehmet Ali Paşa ve oğlu İbrahim Paşa asi ilan edilip üzerlerine Sadrazam Reşid Mehmet Paşa komutasında bir ordu gönderildi. İki ordu Konya'da karşılaştığında Osmanlı ordusu yenildi ve sadrazam esir alındı.
Kütahya Anlaşması
Mehmet Ali Paşa, Sultan Mahmud’tan af dilemek ve kazandığı toprakları elinde tutmayı talep etmek üzere bir mektup yazarken, İbrahim Paşa babasına kendi adına hutbe okutup, sikke kestirip bağımsızlık ilan etmesi için baskı yapıyordu. Ocak 1833’te İbrahim Paşa, Bursa’ya bir adımlık mesafedeki Kütahya’ya varmıştı. Mısırlıların ilerlemesi, İstanbul’un tedarik hatlarını kısmen kesmiş kentte açlık tehlikesi baş göstermişti. Ne İngiltere ne de Fransa’da kesin yardım vaadi alamayan Sultan Mahmud yardım için Çar Nikolay’a başvurmak zorunda kaldı. Mehmet Ali Paşa’nın başarıları herkesten çok Rusya’da kuşku uyandırmıştı. Çünkü Mehmet Ali Paşa’nın İstanbul’da yerleşmesi ve Osmanlı yönetimine el koyarak Rusya dibinde zayıf Osmanlı İmparatorluğu yerine diri ve kuvvetli bir imparatorluk kurması demekti. Bu ise Rusya'nın 200 yıldır sürdürdüğü politikasının sonu demekti. Bu düşünceler nedeni ile Rusya Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğü prensibini kabul ettiği gibi bunun için derhal harekete geçti. Rus Çarı, generallerinden Muraviyef’i Rus görüşünü bildirmek üzere İstanbul'a ve Kahire’ye gönderdi. Çar, Sultan Mahmud’a yardım; Mehmet Ali Paşa’ya da derhal muharebeyi durdurmasını teklif ediyordu.
Şubat 1833’te komutasındaki 9 harp gemisinden oluşan bir Rus filosu İstanbul boğazına girerek Büyükdere önlerinde demirledi. Bu olay Fransa ve İngiltere'yi o vakte kadar içlerine gömüldükleri uyuşukluktan uyandırdı. Fransa elçisi, Rus donanmasının İstanbul'dan uzaklaşmasının Sultan Mahmud ile Mehmet Ali Paşanın anlaşmalarına bağlı olduğuna inanıyordu. Bunun üzerine Sultan Mahmud’un onaması ile Mehmet Ali Paşa'ya Kudüs, Akka, Trablusşam ve Nablus sancaklarını kabul ettirerek padişahla barış yapmasını teklif etti. Teklifi kabul etmediği takdirde Fransa'nın da kendine silahla karşılık vereceğini belirtti. Mehmet Ali Paşa, teklifi kabul etmemekle birlikte Beriyettüşşam ve Adana sancağının da kendine bırakılması için Sultan Mahmud’a ültimatom verdi. Bu ültimatoma müspet cevap verilmediği takdirde İbrahim Paşa’yı Üsküdar üzerine yürümekle görevlendiriyordu. Bu sıralar Mehmet Ali Paşa’nın entrikaları ile Anadolu’da padişaha karşı yer yer isyanlar çıkmış bulunuyordu. Kastamonu’da Tahmiscioğlu, İzmir’de Mehmet Ağa isminde biri padişahın memurlarını atarak Mehmet Ali Paşa’nın idaresini kurmaya yeltendiler.
Sultan Mahmud bu durum karşısında başkentin güvenliğini bile tehlikede görüyordu. Ulemanın ve halkın homurdanmalarına 15 bin kişilik bir Rus kuvveti 5 Nisan 1833’te Boğaziçinin Anadolu yakasına çıktı. Bu olay Fransız ve İngiliz elçilerine dehşet saldı. Rusların İstanbul’dan uzaklaşmaları Mehmet Ali Paşa'nın Anadolu'yu boşaltması ile mümkündü. Elçiler Sultan Mahmud’u Mehmet Ali Paşa ile anlaşma yapması için zorlamaya başladı. Sultan Mahmud, yeni barış teşebbüslerinde bulunmayı kabul etti. Amedci Reşit Bey, Fransız elçisi Varenne ile İbrahim Paşa’nın ordugahına barış tekliflerini götürdü. Uzun boylu tartışmalar neticesinde nihayet Mehmet Ali Paşa ile Sultan Mahmud arasında 14 Mayıs 1833’te Kütahya Barış Anlaşması imzalandı. Bu barışa göre Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Şam; İbrahim Paşa’ya ise Cidde valiliğine ek olarak Adana valiliği verildi. Bundan başka Anadolu'da Mehmet Ali tarafını tutmuş olanlar için de genel af ilan edildi. Kütahya barışından sonra İbrahim Paşa kuvvetleri Anadolu'yu boşalttı.
Hünkar İskelesi Anlaşması ve Boğazlar sorunu
İngiltere ve Fransa, Mehmet Ali Paşa ile padişahın arasını bulayım derken daha çok Mehmet Ali Paşa'nın çıkarlarını kollayan bir barış ortaya çıkmıştı. Rusya ise Mısır isyanının ilk gününden beri dostluk göstermişti. Yakınlığı sebebi ile Rusya en kısa zamanda yardım için donanma ve asker gönderebilirdi. Sultan Mahmud bu durumu Rus elçisine açtı. Rusya ile saldırmazlık ve savunma ittifakı için Çar'a müracaatta bulundu. Çar, ittifak düşüncesini onayladı. 8 Temmuz 1833’te ise Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında Hünkar İskelesi Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Osmanlı Devleti boğazlara hiçbir yabancı harp gemisinin girmesine izin vermeyecek, Rusya ile Batılı devletler arasında bir savaş olursa Osmanlı boğazları Rusya ile harp halinde olan devlete kapayacaktı. Buna karşılık Rus gemileri boğazlardan her iki istikamette gidip gelebileceklerdi.
Anlaşmanın imzalandığını öğrenir öğrenmez Paris ve Londra'da kıyametler koptu. Fransa ve İngiltere Akdeniz'deki filolarını çoğalttılar. Bir İngiliz filosu İzmir önlerinde görüldü. Bir ara boğazların zorlanması ve Karadeniz'deki Rus filosunun batırılması bile düşünüldü. Fakat daha sonra Avusturya ve Prusya’nın da Rusya'dan yana tavır almaları üzerine Hünkar İskelesi Anlaşmasının yürürlüğe girmemesini temin etmek için yeni bir müdahale durumu olmaması adına Kahire ve İstanbul'a tavsiyelerde bulunmaya başladılar. Rusya, Batı ile savaşa girdiği anda Osmanlıların, boğazları Batılılara kapatacağı hususu, Rusya'nın bu dönemde rekabet içinde olduğu Birleşik Krallık ve Fransa'ya karşı konması ile Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır.
Baltalimanı Ticaret Anlaşması
Kütahya Barışı ne Sultan Mahmud’u ne de Mehmet Ali Paşa'yı memnun etmişti. Sultan Mahmud çok şey kaybettiğini, Mehmet Ali Paşa ise az kazandığını düşünüyordu. Sultan Mahmud için Mehmet Ali Paşa, vücudu er geç ortadan kaldırılması gereken bir asi idi. Bu yoldaki düşüncesi o kadar genişti ki bir gün İstanbul'un mukadderi ile kendini ilgilendirmek isteyenlere “İmparatorluğun ve İstanbul'un ne önemi var, Mehmet Ali'nin başını getirecek olana İmparatorluğu da İstanbul’u da bağışlamaya hazırım.” demesi meşhurdur. İlk anlaşmazlık Mısır’ın İstanbul’a göndereceği para yüzünden çıktı. Mehmet Ali, 32 bin kese altın göndermek isteyince Sultan Mahmud vilayetlere göre bu paranın yetersiz olduğunu ileri sürdü fakat fazlasını elde edemedi. İbrahim Paşa, halifeliği İstanbul’dan Kahireye çekmeyi düşünüyordu. Çünkü kutsal şehirler Mekke ve Medine, Kavalalıların elindeydi. Mısır, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrıldığı vakit padişah kendini hutbede (Mekke ve Medine'nin hizmetkarı) olarak gösteremeyecekti. Kaldı ki Osmanlıların halifelik iddiası Mısır'ı ele geçirmelerinden sonra güçlenerek artmıştı.
İşte bu ortamda hem İngilizlerin yardımını sağlamak hem de Mehmet Ali’ye bir darbe vurmak üzere 16 Ağustos 1838’de İngilizler ile bir ticaret anlaşması imzalandı. Hariciye Nazırı Mustafa Reşid Paşa’nın Boğaziçi’ndeki Baltalimanı’nda bulunan konağında paşa ile İngiliz elçisi Ponsonby arasında imzalanan anlaşmaya göre Osmanlı İmparatorluğu, kendi ihtiyaç duyduğu yerli ham maddelerin yabancı tüccarlar tarafından yurt dışına çıkarılmasını önleyen yed-i vahid (tekel) usulü kaldırılıyordu. Mısır’ın kapitalist gelişmesinde stratejik bir rol oynayan dış ticaret tekeli bu anlaşmaya dayanarak yıkılmıştır. Bu hüküm, Mısır kalkınmasının can damarı olan mekanizmayı tahrip edip Mısır’ı çökertmek için konmuştu. Fakat ülkenin başka bölgelerinde de geçerli olacaktı. Baltalimanı Ticaret Anlaşması ile İngiltere’ye çok daha önce verilmiş olan bazı imtiyazlar yeniden onaylanıp önemli ölçüde genişletilmiştir. İngiliz tüccarlar, iç ticarette en imtiyazlı yerli tüccardan daha fazla vergi ödemeyecekti. İngiliz gemileriyle gelen İngiliz malları için bir defa gümrük ödendikten sonra mallar alıcı tarafından nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti. İngiliz ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek, Osmanlı limanlarında bir gemiden diğerine aktarma yapabilecek ve transit ticaretten alınan vergi resmi kaldırılacaktı. Örneğin Selanik'ten İstanbul'a mal gönderen Müslüman yerli tüccar devlete transit gümrük vergisi ödediği halde İngiliz tüccar bu vergiden muaf olmuştur. İngiliz tüccarlar sadece İngiliz mallarını değil, dış ülkelerden gelmiş her türlü malı ülkenin her yerinde serbestçe alıp satabileceklerdi. Anlaşma 8 Ekim 1838'de Kraliçe Viktorya, bir ay sonra da Sultan II. Mahmud tarafından onaylandı. 1830’larda Avrupa’da gümrük duvarlarının yükselip birtakım mallara yasaklamalar getirilmesi sonucu İngilizler yeni pazarlar bulmak üzere Ortadoğu ve Uzakdoğu’ya yönelmişlerdi. İngilizler, Mısır’ın kalkınmasını sağlayan ticaretine darbe vurmak üzere hem de Osmanlı İmparatorluğu’nda İngilizlerin serbest ticaret yapabilmeleri için yed-i vahid usulünün kaldırılmasında ısrar etmişlerdi. İngilizler’in Ortadoğu ticaretine ilgilerinin artması Sultan Mahmud’un İngiltere politikasına olan güvensizliğini de ortadan kaldırıyordu.
Nizip Savaşı
İngiltere ile yapılan Baltalimanı Ticaret Anlaşması ile İngiltere'nin siyasi desteği sağlanmıştı. Zaten Osmanlı ordusundaki reform çalışmaları ciddi anlamda devam etmekte ve yeniden düzenleme sağlanmaktaydı. Mehmet Ali Paşa etrafında örülmekte olan çemberden kurtulmak ümidi ile elinde bulunan yerlerin babadan oğula geçmek üzere kalıtsal valiliğini istedi. Bunun dışında İstanbul’a göndermek zorunda olduğu vergiyi göndermemekle birlikte bağımsızlığını ilan etti. Sultan Mahmud, Mehmet Ali Paşa’ya karşı savaşa girişilmesi için 21 Nisan 1839’da emir verdi. İki ordu Fırat nehrinin ötesinde Nizip’te karşılaştı.
Osmanlı ordusunun başında orduyu modernleştirme çabaları içerisinde Avrupa'dan getirtilen Prusyalı 3 subay bulunuyordu. Bir cuma günü Prusyalı subaylar, Osmanlı ordusu Mısır ordusunu yenecek bir durumdayken hemen muharebeye girilmesi için başkomutan Hafız Paşa’ya tavsiyede bulundular. Fakat orada bulunan ulema, Cuma günü harp yapılmasının şer’an caiz olmadığını ileri sürdüler. Ertesi gün Prusyalı subaylar bir gece baskını yapılmasını tavsiye ettiler. Ulema bu seferde ansızın gece haydut gibi baskın yapılmasının padişahın askerlerinin şanına yakışmayacağını ileri sürdüler. Bu esnada İbrahim Paşa ordusu Osmanlı ordusunu kuşatacak bir konum kazandı. 29 Haziran’da başlayan Mısır ordusu saldırısı sonucu Osmanlı ordusu 4 saat içinde perişan oldu. Harp meydanında binlerce ölü on binlerce esir ve 160 parça top bırakıldı. Bir defa daha İbrahim Paşa kuvvetlerine Anadolu ve İstanbul kapıları açılmıştı. Sultan Mahmud, 1 Temmuz 1839’da mağlubiyet haberinin İstanbul’a varmasından birkaç gün önce öldü.
Saltanatı döneminde gerçekleştirdiği reformlar
Sultan II. Mahmud dönemi, Osmanlı tarihinde Batılılaşma süreci içerisinde büyük öneme sahiptir. Sultan II. Mahmud, Osmanlı Devleti’ne yeniden bir düzen verilmesi amacıyla bütün işlerinde Batı teknik ve kültüründen faydalanma yolunu tuttu. Tarihlere Vaka-i Hayriye olarak geçen Yeniçeri Ocağının kanlı bir şekilde kaldırılması hadisesinden sonra kurduğu Avrupai tarzda eğitim gören Asakir-i Mansure-i Muhammediyye (Türkçe: Muhammed'in zafer kazanmış orduları) ordusu ile modern Türk ordusunun temellerini attı. 1828 yılında yayınladığı Kıyafet Nizamnamesi ile sarık, kavuk ve biniş giyilmesini yasaklayıp ceket, pantolon, fes giyilmesi kuralını getirdi ve kendi de sakalını kısa keserek modern kıyafetler ile halkın içine çıktı. Portrelerini yaptırarak devlet dairelerine astırdı. Devlet ve saray teşkilatında geniş ölçüde değişiklik yaparak Tımar Sistemi, Enderun ve Divan-ı Hümayun’u lağvedip çeşitli bakanlıklar ve meclisler kurdu. 1831 yılında modern anlamda ilk nüfus sayımını gerçekleştirdi, ilk posta teşkilatını kurdurdu ve Osmanlı tarihindeki ilk resmi Türkçe gazete olan Takvim-i Vekayi onun döneminde yayımlandı. Sultan II. Mahmud, yapmakta olduğu reformların kalıcılığını bunların manasını kavrayacak nesillerin yetiştirilmesi ile mümkün görüyordu. Bunun için de eğitime çok önem verdi. İlköğretimi zorunlu hale getirerek bugünkü ilkokula denk rüşdiye okullarını kurdu. Avrupai tarzda eğitim vermek amacıyla İstanbul'da, Türkiye'nin ilk modern tıp okulu olan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ve modern anlamda ilk harp okulu olan Mekteb-i Harbiyeyi kurdu.
Sultan Mahmud’dan önce yapılan yeni düzen çalışmaları daha çok orduda ve cemiyetin bazı müesseselerinde yapılmış fakat hükûmet kurumlarının yapısına ve şekillerine dokunulmamıştı. Bu itibarla Sultan Mahmud’un hükûmet kurumlarında yaptığı düzen, Batılılaşma yolunda yapılan çalışmaların önemli bir merhalesidir. Sultan Mahmud, devletin içte ve dışta karşılaştığı son derece ciddî ve hayatî tehlikelerle karşı karşıya gelmesine rağmen giriştiği ıslahat etkinliklerinde yılmadan, usanmadan cesaretle büyük çabalar gösterdi. Özellikle 1826’da Yeniçeri Ocağı’nı kapattıktan sonra kendini daha güçlü hisseden Sultan Mahmud ömrünün son yıllarında merkezî idare ve hükûmet teşkilatında büyük düzenlemelere giderek “modern” bir devlet teşkilatı ve bürokrasisi kurmaya çalıştı. Bu doğrultudaki çalışmalarıyla Avrupa tarzında bir hükûmet teşkilinin ilk örneklerini verdi.
Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra Topkapı Sarayı’nda Yeniçerilerin maaşlarının verildiği 3 ayda bir gerçekleşen ulufe merasimleri de tarihe karışmıştı. Ulufe merasimlerinde ve elçilerin kabulünde Divan-ı Hümayun'un toplanması geleneklerinin de tarihe karışmasının ardından Sultan II. Mahmud 1834 yılında Divan-ı Hümayunu lağvetti. Onun yerine Meclis-i Vâlâ ve Meclis-i Vükela’yı kurdu ve birçok bakanlıklar teşkil edildi. Sadaret kethüdağlığı dahiliye nezaretine, reisülküttaplık hariciye nezaretine, defterdarlık maliye nezaretine çevrildi. Sadrazamlık unvanı başvekile çevrildi. Sadrazam, padişahın mutlak vekili olmaktan çıktı. Bu sıfatla yetkiler nazırlara (bakanlara) geçti. Başvekilliğe ilk defa olarak Rauf Paşa getirildi. Modern manada bakanlıkların kurulmasındaki amaç Avrupa'daki gibi kabine sistemine geçişin alt yapısını hazırlamaktı. Şeyhülislamlık hükûmet yönetimi ve planlama kurullarının dışında bırakılmıştır. Sultan Mahmud, şeyhülislamlığı Müslüman olmayan halkların millet örgütlerinin din başkanlığı anlamına benzer bir şekilde bir çeşit İslam milletinin din görevlisi haline getirdi. Sadrazamlık kaldırılınca eskiden iki kazasker aracılığı ile o makama bağlı olan kadılıklar ve şeriat mahkemeleri de şeyhülislamlığa bağlandı. Böylece şeyhülislamlık dinsel hukuk genel direktörlüğü diyebileceğimiz bir niteliğe girdi. Eski totaliter din-devlet bileşiminde ilk çatlama, ilk ikilenme bu şekilde başladı.
Meclis-i Vâlâ, adalet işlerinden yüksek düzeyde sorumlu bir meclisti. 24 Mart 1838’de Gülhane’de kurulmuştur. Memurların muhakemesi, hükûmet ile halk arasındaki davaların görüşülmesi gibi mühim meseleler ile ilgilenen bu meclis, Danıştay ve Yargıtay yetkilerine sahip en önemli organ olarak kuruldu. Başkanlığına eski seraskerler Koca Hüsrev Paşa’nın getirildiği meclis beş üyeden oluşmaktaydı. Başkan ve üyeleri, vezirler ve yüksek rütbe sahipleri arasından seçilirlerdi. Kararlar çoğunluğa göre verilirdi. Oyların eşitliği halinde son söz padişahın olurdu. II. Mahmud devrinin sonlarında, 1838’de bakanlıkların teşkil edilmesiyle modern anlamda bir hükûmet şekline doğru yönelme olmuştu. Divan-ı Hümayun’un yerini bakanların teşkil ettiği Meclis-i Vükela veya diğer adı ile Meclis-i Has almaya başlamıştı. Bu meclise Sultan’ın Bakanlar Meclisi anlamında “Meclis-i Has-ı Vükela” da denir. Nazırların toplandığı padişahın hususi danışma kurulu olarak faaliyet gösteren meclistir. Meclis-i Vükela, başvekilin başkanlığında toplanıp önemli devlet işlerini görüşür ve icra işlerinde nezaretler arasında koordinasyonu sağlardı. Nazırların her biri nezaretlerinin görev alanına giren işlerden sorumluydu. Meclis, gerekli gördüğü veya alt kademedeki diğer meclislerin hazırladığı tasarıları ve meseleleri tartışıp gerekli düzeltmeleri yapar, daha sonra sadrazam bunları bir tezkereyle padişahın onayına sunardı.
II. Mahmud özel mülkiyete aykırı olduğu gerekçesiyle Müsadere'yi kaldırmıştır.
Ölümü
Vereme yakalanmış olan Sultan Mahmud, 1839 yazında rahatsızlığı iyice artınca sıcak yaz günlerinde Çamlıca havasının kendine iyi geleceğini ümit ederek bunaltıcı bir yaz gününde Beşiktaş Sarayı’ndan birkaç yakınının eşliğinde saltanat kayığına binerek Üsküdar’a geçti, oradan da Çamlıca’ya geçerek eşi Bezmialem Sultan ve oğlu Abdülmecit ile birlikte kardeşi Esma Sultan'ın buradaki köşküne yerleşti. Sultan Mahmud’un hastalığının ağırlaştığı günlerde, Meclis-i Vala Reisi Koca Hüsrev Paşa, güvendiği saray adamları aracılığıyla padişahın durumunun dışarıdan duyulmaması için önlemler aldırmış, kendi de hasta padişahın yattığı Çamlıca Kasrı'nın bir odasına yerleşmişti. Amacı ölümden, herkesten önce haberdar olmak ve padişahlık müjdesini de yine herkesten önce Şehzade Abdülmecit’e ulaştırarak bulunduğu görevden sadrazamlığa atanmaktı.[] Şehzade Abdülmecit ve annesi Bezmialem Sultan da ölüm haberini bekliyorlardı.
Sultan Mahmud’dan umut kesildiği sırada sözde devleti ve milleti düşünen kimi devlet adamları ve Hüsrev Paşa, koma halindeki padişahın tahttan indirilmesine fetva alıp oğlu Şehzade Abdülmecit’i bir an evvel tahta oturtmak düşüncesindeydiler.[] Buna karşılık Sultan Mahmud’a çok bağlı bir grup saray erkanı ise hekimlerin padişahı kasten tedavi etmedikleri, şayet oğlu Şehzade Abdülmecit ortadan kaldırılırsa mecbur kalıp iyileştirecekleri inancıyla daha korkunç, tehlikeli ve duygusal çareler peşindeydiler. Bunların başında da Hüsrev Paşa’nın siyasi rakibi Kaptan-ı Derya Müşir Ahmet Fevzi Paşa vardı. Hüsrev Paşa, olasılıkla kendi uydurması olan bu suikast ihtimalinden genç şehzadeyi ve annesi Bezmialem Sultan’ı gizlice bilgilendirerek onları kendine minnettar kalmayı gözetmişti. Bu gizli hesapları komadaki padişah sezmiş ya da ona acımayarak kulağına fısıldayanlar olmuş olmalı ki ölümün beklendiği o günlerde Sultan Mahmud oğlu Şehzade Abdülmecit’e ve annesi Bezmialem Sultan’a küskündü.[] Ölüm döşeğindeyken Şehzade Abdülmecit babasını son kez görmek isteğiyle gizlice odasına girmiş ayaklarına yüzünü sürüp ağlarken,[] durumu fark eden Sultan Mahmud son takatini sarf edip oğlunun yüzünü tekmelemişti.[] Sultan Mahmud 2 Temmuz 1839 Pazartesi günü sabaha karşı öldü. Hüsrev Paşa Sultan Mahmud’un öldüğünü öğrenir öğrenmez yanından ayırmadığı Serasker Said Paşa’yı güvenlik önlemleri ve cülus hazırlıklarıyla görevlendirdi ve Bezmialem Sultan’a oğlunu cülus merasimine hazırlaması için haber gönderdi.
Sultan II. Mahmud’un cenazesini oğlu Şehzade Abdülmecit gördükten sonra seher vakti Harem iskelesine indirilip, oradan yedi çifte kayıkla Topkapı Sarayı’na getirilip, Hırka-i Saadet Dairesinin şadırvanı önünde yıkanıp kefenlenmişti. Sultan Abdülmecit’in Topkapı Sarayı’ndaki cülus merasiminden sonra Sultan II. Mahmud’un cenaze namazı kılınıp, cenaze alayı düzenlenerek birden bastıran yağmur altında kız kardeşi Esma Sultan’ın isteğiyle naaşı Esma Sultan’ın Cağaloğlu’ndaki köşküne defnedildi. Projesi Hassa Mimarı Garabet Amira Balyan'a ait olan ve Abdülhalim Efendi'nin nezaretinde yapılan Sultan II. Mahmud’un Cağaloğlu’ndaki türbesi bir yılda tamamlandı.
Mimari çalışmalar
Sultan II. Mahmud döneminde, mimari alanda da yeni bir gelişmenin başladığı görülür. İmparatorluğun değişik bölgelerinde birbirinden güzel yapılar inşa edildi. Sultan II. Mahmud'un yaptırdığı eserlerden bazıları şunlardır; , İzmir Bıyıklıoğlu Mahmud Camii, hayatını kurtaran 'nın adını verdiği sıbyan mektebi, Tophane Nusretiye Camii, Arnavutköy Tevfikiye Camii, , Hidayet Camii İstanbul Kocamustafapaşa ve külliyesi, İstanbul Şamlar köyü tarihi camii ve bendi, Taşkışla, Gülhane Parkı girişindeki Alay Köşkü.
Sultan II. Mahmud ayrıca, İstanbul'daki bütün büyük camilerin tamirini de yaptırdı. Unkapanı köprüsü yine onun zamanında yapıldı. Mekke'de bir medrese yaptırdı ve Mescid-i Aksa'yı tamir ettirdi. Aynı zamanda hattat, bestekâr ve şair olan Sultan II. Mahmud yazdığı şiirlerde Adlî mahlasını kullandı.
Ailesi
Kız Kardeşleri
- Rana Sultan (d.1790- ö.1871)
- Esma Sultan (I. Abdülhamid'in kızı) (d.1778- ö.1848)
Eşleri
- Bezmialem Valide Sultan (d.1807 - ö.1853)
- Pertevniyal Valide Sultan (d.1812 - ö.1883)
- Haciye Pertev-Piyale Nev-fidan Kadın Efendi (d.1793 - ö.1855)
- (ö.1839)
- (ö.1809)
- (ö.1825)
- (d.1793 - ö.1870)
- Haciye Hoşyar Kadın Efendi (ö.1859)
- Hüsn-i Melek Kadın Efendi (d.1812 - ö.1856)
- Nurtab Kadın Efendi (d.1810 - ö.1886)
- Misl-i Na-yab Kadın Efendi (ö.1825)
- Perviz-felek Kadın Efendi (ö.1863)
- Zeyin-i Felek Kadın Efendi (ö.1842)
- Vuzlat Kadın Efendi (ö.1830)
- Zer-Nigar Kadın Efendi (ö.1832)
- Ebr-i Reftar Kadın Efendi (ö.1825)
- Lebriz Felek Kadın Efendi (d.1810 - ö.1865)
- Tiryal Kadın Efendi (d.1810 - ö.1883)
Erkek çocukları
- Abdülmecid (d.1823 - ö.1861)
- Abdülaziz (d.1830 - ö.1876)
- Şehzade Ahmed (d.1814 - ö.1815)
- Şehzade Ahmed (d.1819 - ö.1819)
- Şehzade Ahmed (d.1819 - ö.1819)
- Şehzade Ahmed (d.1822 - ö.1823)
- Şehzade Ahmed (d.1823 - ö.1824)
- Şehzade Bayezid (d.1812 - ö.1812)
- Şehzade Abdülhamit (d.1811 - ö.1815)
- Şehzade Abdülhamit (d.1813 - ö.1825)
- Şehzade Abdülhamit (d.1827 - ö.1828)
- Şehzade Süleyman (d.1817 - ö.1819)
- Şehzade Mehmet (d.1814 - ö.1814)
- Şehzade Mehmet (d.1816 - ö.1816)
- Şehzade Mehmed (d.1822 - ö.1822)
- Şehzade Murat (d.1827 - ö.1828)
- Şehzade Hafiz (d.1836 - ö.1839)
- Şehzade Nizameddin (d.1835 - ö.1838)
- Şehzade Osman (d.1813 - ö.1814)
- Şehzade Kemalüddin (d.1813 - ö.1814)
- Şehzade Abdullah (d.1820 - ö.1820)
- Şehzade Mahmud (d.1822 - ö.1822)
Kız çocukları
- Emine Sultan (d.1813 - ö.1814)
- Hamide Sultan (d.1817 - ö.1818)
- Hayriye Sultan (d.1831 - ö.1832)
- Şah Sultan (d.1812 - ö.1814)
- Saliha Sultan (d.1811 - ö.1843)
- Ayşe Sultan (d.1809 - ö.1810)
- Atiye Sultan (d.1824 - ö.1850)
- Fatma Sultan (d.1828 - ö.1830)
- Munire Sultan (d.1824 -ö.1825)
- Fatıma Sultan (d.1809 - ö.1809)
- Mihrimah Sultan (d.1812 - ö.1838)
- Adile Sultan (d.1826 - ö.1899)
- Fatma Sultan (d.1810 - ö.1825)
- Emine Sultan (d.1814 - ö.1814)
- Şah Sultan (d.1814 - ö.1817)
- Emine Sultan (d.1815 - ö.1816)
- Zeynep Sultan (d.1815 - ö.1816)
- Cemile Sultan (d.1818 - ö.1818)
- Hamide Sultan (d.1818 - ö.1819)
- Hatice Sultan (d.1825 - ö.1842)
- Hayriye Sultan (d.1832 - ö.1833)
- Refia Sultan (d.1836 - ö.1839)
Kaynakça
- ^ Robert Mantran (Haziran 1995). Osmanlı İmparatorluğu Tarihi 2. II. Mahmut ve İktidardaki Kararsızlıkları. ADAM. ss. 27-31.
- ^ Bardakçı, Murat (16 Kasım 2003). "Kısır hükümdar, halkı sevinsin diye baba olduğunu ilan etti". Üçüncü Selim, 1789'da Osmanlı tahtına geçtiği sırada devlet perişan bir haldeydi. Halk, yenilgilerle sonuçlanan savaşlar ve krizler yüzünden canından bezmişti, yeni padişaha büyük umutlar bağlanmıştı ve genç padişahtan bir erkek evlat bekleniyordu. Hürriyet. 28 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Eylül 2020.
- ^ Sakaoğlu, 2005.s.460.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta II. Mahmud ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Sakaoğlu, Necdet (1999). Bu Mülkün Sultanları. İstanbul: Oğlak Yayınları. . say.415-435
- Kinross, Lord (1977). The Ottoman Centuries. İstanbul: Sander Kitabevi. . (İngilizce)
- Costanza, Maurizio (2010). La Mezzaluna sul filo - La riforma ottomana di Mahmûd II. Venedik: Marcianum Press. . (İtalyanca)
II. Mahmud Doğumu: 20 Temmuz 1785 Ölümü: 1 Temmuz 1839 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen IV. Mustafa | Osmanlı Sultanı 15 Kasım 1808 - 1 Temmuz 1839 | Sonra gelen I. Abdülmecid |
Sünni İslam unvanları | ||
Önce gelen IV. Mustafa | İslam Halifesi 15 Kasım 1808 - 1 Temmuz 1839 | Sonra gelen I. Abdülmecid |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
II Mahmud Osmanli Turkcesi محمود ثانى Mahmud u sani محمود عدلى Mahmud u Adli d 20 Temmuz 1785 Istanbul o 1 Temmuz 1839 Istanbul 30 Osmanli padisahi ve 109 Islam halifesidir Osman Gazi ve Sultan Ibrahim den sonra Osmanli Hanedani nin ucuncu ve son soy atasidir Son alti Osmanli padisahindan ikisi onun oglu dordu ise torunudur II MahmudIslam Halifesi Emiru l mu minin Iki Kutsal Caminin HizmetkariFransiz ressam Henri Guillaume Schlesinger tarafindan cizilmis portresi 1839 30 Osmanli PadisahiHukum suresi28 Temmuz 1808 1 Temmuz 1839 30 yil 11 ay ve 3 gun Once gelenIV MustafaSonra gelenAbdulmecid109 Islam HalifesiHukum suresi28 Temmuz 1808 1 Temmuz 1839Once gelenIV MustafaSonra gelenAbdulmecidDogum20 Temmuz 1785 Topkapi Sarayi Konstantiniyye Osmanli ImparatorluguOlum1 Temmuz 1839 53 yasinda Konstantiniyye Osmanli ImparatorluguDefinII Mahmud Turbesi Fatih Istanbul TurkiyeEs ler iHaciye Nevfidan Kadin Hosyar Kadin Asubcan Kadinefendi Bezmialem Valide Sultan Pertevniyal Sultan DigerleriCocuk lar iSaliha Sultan Mihrimah Sultan Abdulmecid Atiye Sultan Adile Sultan AbdulazizTam adiMahmud Han bin AbdulhamidHanedanOsmanli HanedaniBabasiI AbdulhamidAnnesiNaksidil SultanDiniIslamImza Tahtta kaldigi 31 yil Osmanli tarihinin siyasi acidan en bunalimli donemlerinden biridir Balkanlarda imparatorlugun dagilma surecini baslatan Sirp ve Yunan isyanlari Rus Ingiliz ve Fransiz donanmalarinin Navarin de Osmanli donanmasini imha etmesi ve asi ilan ettigi Misir Valisi Kavalali Mehmet Ali Pasa nin ordularinin Suriye ve Anadolu yu gecerek Kutahya ya kadar gelmeleri gibi olaylar ile karsi karsiya kalan Sultan II Mahmud bir diger taraftan gerceklestirdigi reformlarla imparatorlugun cehresini degistirerek Osmanli modernlesmesinin temellerini atmis olumunden dort ay sonra ilan edilen Tanzimat Fermani na giden yolun hazirlayicisi olmustur Hukumdarligi donemindeki icraatlari nedeniyle bazilari kendini devleti tekrar ihya etmek uzere her yuzyilda bir gelmesi beklenen muceddid olarak kabul edip buyuk sifatiyla yad etmis muhalifleri ise yaptigi reformlardan dolayi gavur padisah olarak nitelendirmislerdir Siyaseten yargilamasiz idam yetkisini kullanan son padisahtir Sehzadelik yillariSultan II Mahmud 20 Temmuz 1785 te Topkapi Sarayi nda dunyaya geldi Babasi Sultan I Abdulhamid annesi ise I Abdulhamid in sekizinci hanimi olan Naksidil Sultan dir Butun hayati boyunca kullanacagi Adli mahlasi kendine dogdugu zaman verilmistir Sehzade Mahmud peder i alileri oldugunde henuz 4 yasindaydi Sultan I Abdulhamid in ardindan 1789 da tahta cikan III Selim kisir oldugu icin Sehzade Mahmud ile cocugu gibi ilgilenmisti Sehzade Mahmud un kendinden 6 yas buyuk olan agabeyi Sehzade Mustafa ile birlikte ikisinin de egitimlerine onem vermis hatta onlara donemin kosullarinin elverdigi olcude ozgurluk de tanimistir Sehzade Mahmud Topkapi Sarayi nda ne devam edip geleneksel tarzda bir egitim alirken diger taraftan Sultan Selim onu sik sik yanina cagirip siyasal ve diplomatik sorunlar uzerine sohbetler ederdi Sehzade Mahmud reformlarin gerekliligi ile Sultan Selim in bir dizi reform cabasi icerisinde gecen saltanati sirasinda tanismistir Buyuk bir muzisyen olan III Selim donemin musiki ustatlarini toplayarak Topkapi Sarayi nda fasil heyeti duzenlerdi Sultan II Mahmud un sehzadeliginde bu musiki ortamindan etkilendigi cok aciktir ki kendi de tambur calar ve ney uflerdi Musiki sevgisi onun da tum hayatina damgasini vurmustur ve kuzenine yakin seviyede buyuk bir bestekar olmustur kaynak belirtilmeli III Selim sik sik Galata Mevlevihanesi ne giderek Seyh Galib i ziyaret eder burada ney ufleyip sema ayinlerine katilir siir sohbetleri yapardi kaynak belirtilmeli Bu toplantilar ayni siklikla sarayda da tekrarlanirdi Mahmud un hat sanati ile olan ilgisi de sehzadelik yillarinda baslamis ve iyi bir hattat olarak yetistirilmisti Sarayin hat hocalarindan Kebecizade Mehmet Vasfi Efendi den sulus nesih dersleri almis sehzadeliginin son yillarinda 1807 de bir hilye yazarak icazet almaya hak kazanmisti Mahmud sehzadeligi sirasinda topculuk alaninda kendini gelistirerek topculukla ilgili bir risale de yazmisti Ayrica Sadabad da bulunan kendi adina yazilmis bir dikilitasta Mahmud un buradan karsi tepelere top atis talimleri yapmasinin anisina o tasin dikildigi belirtilir Tahta cikisi1826 yilinda gerceklestirdigi kiyafet inkilabindan evvelki hali Sehzade Mahmud agabeyi Sultan IV Mustafa nin 14 aylik saltanati boyunca korku dolu gunler gecirdi Istanbul dan sag kurtulup kacabilen Nizam i Cedidciler Rumelide yenilikci ve III Selim yanlisi olan Ruscuk ayani Alemdar Mustafa Pasa nin yanina siginmislardi Tarihe Ruscuk ayani diye gecen bu kisiler III Selim i tekrar tahta cikarmaya karar vermislerdi Alemdar Mustafa Pasa 28 Temmuz 1808 de 15 bin kisilik ordusu ile Sultan III Selim i tahta cikarmak icin Topkapi Sarayina dayandiginda tahtta bulunan Sultan IV Mustafa Sultan III Selim ve kardesi Sehzade Mahmud un olum emrini verdi Haremdeki dairesinde feci sekilde oldurulen Sultan Selim in cesedi Arz Odasi nin onunde birakildi ve Alemdar Mustafa Pasa sarayin Babussade kapisini kirdiginda tahta cikarmak icin geldigi Sultan III Selim in cesedi ile karsilasti Bunun uzerine Sehzade Mahmud un derhal bulunup getirilmesini emretti O sirada haremde Sehzade Mahmud u katletmek icin cellatlar ile Sehzadenin hizmetkarlari arasinda catismalar yasaniyordu Sehzadenin maiyetindeki cariyelerden Cevri Kalfa nin hamam kulhanindan aldigi bir kase kulu katillerin yuzune avuc avuc atmasiyla kazanilan zamanla agalar Sehzade Mahmud u damdan kacirmayi akil ettiler Haremden Kushane nin damina gecen sehzade kusaklarla birbirine baglanan iki merdivenle Basimam Hafiz Ahmet Efendi ve arkadaslari tarafindan Enderun avlusuna indirildi ve Alemdar Mustafa Pasa nin bulundugu yere getirildi Oradan Hirka i Saadet dairesine gecilerek Sultan II Mahmud a biat edildi Sultan II Mahmud tahti borclu oldugu Alemdar Mustafa Pasa yi sadrazamliga getirdi Tahta ciktigi ilk gun Sultan III Selim in olumune sebep olanlar birer birer idam edildi ve o gun sarayin kapisinda 33 kesik bas sergilendi Ancak Sultan II Mahmud Alemdar Mustafa Pasa nin israrina ragmen agabeyi Sultan IV Mustafa yi oldurtmedi Buna karsin Sultan IV Mustafa daha sonralari 17 Kasim 1808 de yeniceriler ile beraber tekrar tahta gecme planlari yaptigi gerekcesiyle seyhulislam fetvasi ile bogdurtulmustur Sultan II Mahmud hayatinin kurtulmasini saglayan Cevri kalfayi ise Hazinedarbasiligina getirdi ve ona Camlica da genis arazi vererek bir de kosk yaptirdi Istanbul daki karisikliklar ve guvensizlik nedeniyle Sultan Mahmud un kilic alayi uzun bir gecikmeden sonra 13 Eylul 1808 de yapildi O gun Topkapi Sarayi ndan cikilarak Seyf i Nebevi yi Silahdar Aga alayin onunde tasirken Enderun muezzinleri tekbir getiriyor Alemdarin segmenleri de muhafizlik ediyordu Sultan Mahmud Eyup Sultan da Muhammed in halifesi oldugu icin ona izafe edilen kilici sag tarafina atasi Osman Gazi nin kilicini ise Osman ogullarinin soy atasi olmasi umut edildigi icin sol tarafina kusandi Saltanati donemindeki onemli siyasi olaylarSened i Ittifak ve Alemdar Vakasi Sultan Mahmud ilk olarak tahta gecmesine yardimci olan Alemdar Mustafa Pasa ya genis yetkiler vererek ic karisikliklara ve devletin otoritesinin zayiflamasina neden olan ayanlar meselesinin cozulmesini istedi Bunun uzerine 29 Eylul 1808 de Istanbul da toplanan ayanlar ile hukumetin emirlerini yerine getireceklerine dair Sened i Ittifak i imzaladi Bu olay padisahin ayanlar karsisinda caresiz durumda gorulmesine yol actigi icin bu belgeler kisa bir sure sonra yok edildi Amcasinin oglu III Selim in yolundan ilerleyen Sultan Mahmud Nizam i Cedid ordusunu Sekban i Cedid adiyla yeniden duzenledi Sekban i Cedid in giderek guclenmesi ve ayliklarinin fazla olmasi nedeniyle rahatsiz olan Yeniceriler ayaklandilar Bu ayaklanmada Alemdar Mustafa Pasa oldu Istanbul da bircok yanginin ve yagmanin baslamasi uzerine 18 Kasim 1808 de Sekban i Cedid ocagi kaldirildi 1806 1812 Osmanli Rus Savasi ve Bukres Antlasmasi Bukres Antlasmasina gore Osmanli Devleti sinirlari Sultan Mahmud padisah oldugunda Ruslarla sinir muharebeleri devam ediyordu 1810 da Ruslar ikinci defa Silistre kalesini kusatmislardi 1811 de Napolyon Ruslara savas acinca Osmanli sinirindaki Rus baskisi azaldi bir rahatlama oldu Bu siralarda Napolyon Rusya seferine cikmak uzereydi Osmanliya da Rusya ya yurumesini teklif etti Fakat Ingiltere ve Osmanli disinda butun Avrupa yi isgal etmis olan Napolyon a guvenilip muttefik olarak kabul edilemedi Sultan Mahmud teklifi reddetti Ruslarla 28 Mayis 1812 de Bukres Anlasmasi yapildi 8 Eylul 1812 tarihinde imzalanan Bukres Antlasmasi ile Rusya Eflak ve Bogdan dan ile birlikte isgal ettigi topraklardan cekilecek Besarabya bolgesi ise Ruslar da kalacakti Sirp Isyaninin Bastirilmasi ve Ayanlara Karsi Mucadele Sirp meselesini halletmek Sultan Mahmud icin en hayati meselelerden biriydi Sirplar 9 yildir isyan halindeydi Bu isyanlar bir turlu bastirilamamisti Rumelideki 3 Ordu bunun icin gorevlendirildi Hursit Ahmet Pasa tertip ettigi 80 bin kisilik ordusuyla Nis ten yuruyuse gecerek Sirplarin uzerine yurudu 30 Ekim 1813 te Hursit Ahmet Pasa Belgrad a girdi Sirplar in eline gecen kaleler ve sehirlerin geri alinmasiyla isyan sona erdi Isyanin lideri Kara Yorgi Avusturya ya kacmak zorunda kaldi Sultan II Mahmud Bukres Antlasmasi nin getirdigi baris ortamini firsat bilerek tahta gecer gecmez imzalamak zorunda kaldigi Sened i Ittifak i devlete baskaldiran ayanlari ortadan kaldirmak icin bir delil kabul etti Alemdar in oldurulmesinden sonra Rumeli de ve Anadolu da ayanlar baskenti hice sayarak hareketlerine devam ettiler Sultan Mahmud Otoritesini imparatorlugun her tarafinda gecirmek icin bu ayanlara karsi esasli bir harekete gecti Bu dogrultuda yapilan calismalarla ayanlardan bir kismi olduruldu Bazilari da suruldu Butun bu ayaklanmalara ve ic harplere ragmen Rumeli de ve Anadolu da devlet otoritesini kurmak mumkun oldu 1821 1823 Osmanli Iran Savasi 1813 yilindaki Gulistan Antlasmasi ile Azerbaycan ve Kafkaslar da Ruslara buyuk olcude toprak kaptiran Iran daki Kacar Hanedani bu toprak kayiplarini Osmanlilar dan toprak alarak telafi etmek istedigi icin Avrupalilarin da kiskirtmalariyla Bagdat ve Sehrizor bolgelerine saldirilar duzenledi Sinir olaylarinin ve saldirilarin yogunlasmasi uzerine II Mahmud Iran a savas ilan etti 1820 Iran ordulari Osmanli idaresinden memnun olmayan Dogu Anadolu Bolgesi ndeki bazi Iran Kacar yanlisi asiretlerin de yardimiyla Dogubeyazit ve Bitlis i aldiktan sonra Erzurum ve Diyarbakir a dogru iki koldan ilerlediler Savas Osmanlilarin aleyhine devam ederken Iran Ordusunda buyuk bir kolera salgini basladi Iran Ordusu nun agir kayiplar vermesi uzerine Kacar hukumdari Feth Ali Sah baris istedi ve Erzurum Antlasmasi yapildi Bu antlasmayla Iran ele gecirdigi yerleri geri vererek eski sinirlarina cekilmeyi kabul etti Yunan Isyani ve 1828 1829 Osmanli Rus Savasi Edirne Antlasmasi na gore Osmanli sinirlari 1821 yilinda Yunan asilerin Mora daki sivil Turkler i kilictan gecirmeleri uzerine II Mahmud isyanin baslica tahrikcisi olan Istanbul daki Ortodoks Patrigini astirdi Romanya da da Rusya nin tahrikiyle bir isyan cikti Turk ordusu bu isyani kolayca bastirdi Fakat Mora isyani bastirilamadi Zira bir Fransiz kolordusu basta olmak uzere butun Avrupa dan yardim aliyordu Yalniz Avusturya Osmanli yi tutuyordu Prusya Ingiltere ve Ispanya tarafsizdi Rusya ile Fransa Yunanistan a bagimsizlik verilmesini siddetle istiyorlardi Lord Cochrane ve Sir Richard Church gibi Ingiliz generallerinin komutasindaki Yunanlar tamamen ezilmisler isyan Misir ordusu tarafindan tamamen bastirilmisti ki 20 Ekim 1827 de Navarin faciasi oldu Turk donanmasi Mora nin guneybatisindaki bu limanda bulunuyordu Ingiliz Fransiz Rus muttefik donanmasi savas bayragi cekmek usulden oldugu halde bunu yapmaksizin limana girdi boyle bir hareket beklemeyen Osmanli donanmasina birdenbire ates acip imha etti Navarin faciasinin hemen akabinde 1828 de Rusya da Yunanistan ile ilgili istekleri kabul ettirmek icin Osmanli Devletine savas acti Bir sene once donanmasi Navarin de yok olan Yeniceriler i de kanli bir katliamla ortadan kaldiran yeni modern ordusu henuz cekirdek halinde bulunan II Mahmud Avrupa nin baskisina karsi koyamadi Rus ordusunun Balkanlari gecip Edirne ye kadar gelmesi uzerine Rusya ile Edirne Antlasmasi imzalandi Ruslar butun Osmanli topraklarindan cekildi Ancak Yunanistan a bagimsizlik koparmakla yetindi boylece Balkanlar daki Ortodokslar arasinda koruyucu rolune sahip cikmayi umuyordu Mora ve Attika yarimadalari ile Egriboz ve Kiklad adalarindan ibaret kucucuk 49 414 km bir Yunan Kralligi kuruldu Fransa nin Cezayir i Isgali Fransa nin Cezayir i isgali sonrasi Osmanli sinirlari 1797 yilinda Yeniceriler in Cezayir in yonetimi icin sectigi Izmirli Huseyin Pasa Fransa icin borc para vermisti ancak Fransa borcu odemeyince Huseyin Pasa nin hakaretlerinden dolayi iki ulke arasinda gerginlik olustu Bu sirada dusmek uzere oldugu icin halki dis meselelerle oyalamak istiyen Fransa Krali X Charles de 1830 yilinda da Cezayir i isgal etti Ancak o sirada Kavalali Mehmet Ali Pasa nin isyaninin baslamasi uzerine Cezayir meselesi sonucsuz kaldi Buna ragmen bazi Turk sancakbeyleri bilhassa Istanbul sancakbeyi Ahmet Pasa Fransizlari yillarca ugrastirdi Kavalali Mehmet Ali Pasa isyani Kavalali Mehmet Ali Pasa Auguste Couder tarafindan 1841 de yapilan portresi Kavalali Mehmet Ali Pasa Mora da buyuk gucler karsisindaki kayiplarini tazmin icin Sultan Mahmud dan zengin insan ve doga kaynaklari olan Suriye eyaletinin valiligini istedi Sultan Mahmud ona bunun yerine Girit valiligini verdi ama adada duzen saglamanin kendi icin buyuk mali yuk getireceginin farkinda oldugundan Mehmet Ali Pasa bunu reddetti 1831 de Suriye ye karsi karadan ve denizden bir sefere giristi Yeniden canlandirilan Misir ordusuna komuta eden oglu Ibrahim Pasa Akka Sam Hama ve Humus u alarak Toroslar i asti Anadolu da yerel nufustan heyecanli bir karsilama gordu Sultan Mahmud boylesine acik bir isyana tahammul gosteremezdi Mehmet Ali Pasa ve oglu Ibrahim Pasa asi ilan edilip uzerlerine Sadrazam Resid Mehmet Pasa komutasinda bir ordu gonderildi Iki ordu Konya da karsilastiginda Osmanli ordusu yenildi ve sadrazam esir alindi Kutahya Anlasmasi Mehmet Ali Pasa Sultan Mahmud tan af dilemek ve kazandigi topraklari elinde tutmayi talep etmek uzere bir mektup yazarken Ibrahim Pasa babasina kendi adina hutbe okutup sikke kestirip bagimsizlik ilan etmesi icin baski yapiyordu Ocak 1833 te Ibrahim Pasa Bursa ya bir adimlik mesafedeki Kutahya ya varmisti Misirlilarin ilerlemesi Istanbul un tedarik hatlarini kismen kesmis kentte aclik tehlikesi bas gostermisti Ne Ingiltere ne de Fransa da kesin yardim vaadi alamayan Sultan Mahmud yardim icin Car Nikolay a basvurmak zorunda kaldi Mehmet Ali Pasa nin basarilari herkesten cok Rusya da kusku uyandirmisti Cunku Mehmet Ali Pasa nin Istanbul da yerlesmesi ve Osmanli yonetimine el koyarak Rusya dibinde zayif Osmanli Imparatorlugu yerine diri ve kuvvetli bir imparatorluk kurmasi demekti Bu ise Rusya nin 200 yildir surdurdugu politikasinin sonu demekti Bu dusunceler nedeni ile Rusya Osmanli Imparatorlugu nun toprak butunlugu prensibini kabul ettigi gibi bunun icin derhal harekete gecti Rus Cari generallerinden Muraviyef i Rus gorusunu bildirmek uzere Istanbul a ve Kahire ye gonderdi Car Sultan Mahmud a yardim Mehmet Ali Pasa ya da derhal muharebeyi durdurmasini teklif ediyordu Kiyafet inkilabi oncesi II Mahmud Han Subat 1833 te komutasindaki 9 harp gemisinden olusan bir Rus filosu Istanbul bogazina girerek Buyukdere onlerinde demirledi Bu olay Fransa ve Ingiltere yi o vakte kadar iclerine gomuldukleri uyusukluktan uyandirdi Fransa elcisi Rus donanmasinin Istanbul dan uzaklasmasinin Sultan Mahmud ile Mehmet Ali Pasanin anlasmalarina bagli olduguna inaniyordu Bunun uzerine Sultan Mahmud un onamasi ile Mehmet Ali Pasa ya Kudus Akka Trablussam ve Nablus sancaklarini kabul ettirerek padisahla baris yapmasini teklif etti Teklifi kabul etmedigi takdirde Fransa nin da kendine silahla karsilik verecegini belirtti Mehmet Ali Pasa teklifi kabul etmemekle birlikte Beriyettussam ve Adana sancaginin da kendine birakilmasi icin Sultan Mahmud a ultimatom verdi Bu ultimatoma muspet cevap verilmedigi takdirde Ibrahim Pasa yi Uskudar uzerine yurumekle gorevlendiriyordu Bu siralar Mehmet Ali Pasa nin entrikalari ile Anadolu da padisaha karsi yer yer isyanlar cikmis bulunuyordu Kastamonu da Tahmiscioglu Izmir de Mehmet Aga isminde biri padisahin memurlarini atarak Mehmet Ali Pasa nin idaresini kurmaya yeltendiler Sultan Mahmud bu durum karsisinda baskentin guvenligini bile tehlikede goruyordu Ulemanin ve halkin homurdanmalarina 15 bin kisilik bir Rus kuvveti 5 Nisan 1833 te Bogazicinin Anadolu yakasina cikti Bu olay Fransiz ve Ingiliz elcilerine dehset saldi Ruslarin Istanbul dan uzaklasmalari Mehmet Ali Pasa nin Anadolu yu bosaltmasi ile mumkundu Elciler Sultan Mahmud u Mehmet Ali Pasa ile anlasma yapmasi icin zorlamaya basladi Sultan Mahmud yeni baris tesebbuslerinde bulunmayi kabul etti Amedci Resit Bey Fransiz elcisi Varenne ile Ibrahim Pasa nin ordugahina baris tekliflerini goturdu Uzun boylu tartismalar neticesinde nihayet Mehmet Ali Pasa ile Sultan Mahmud arasinda 14 Mayis 1833 te Kutahya Baris Anlasmasi imzalandi Bu barisa gore Mehmet Ali Pasa ya Misir ve Girit valiliklerine ek olarak Sam Ibrahim Pasa ya ise Cidde valiligine ek olarak Adana valiligi verildi Bundan baska Anadolu da Mehmet Ali tarafini tutmus olanlar icin de genel af ilan edildi Kutahya barisindan sonra Ibrahim Pasa kuvvetleri Anadolu yu bosaltti Hunkar Iskelesi Anlasmasi ve Bogazlar sorunu Ingiltere ve Fransa Mehmet Ali Pasa ile padisahin arasini bulayim derken daha cok Mehmet Ali Pasa nin cikarlarini kollayan bir baris ortaya cikmisti Rusya ise Misir isyaninin ilk gununden beri dostluk gostermisti Yakinligi sebebi ile Rusya en kisa zamanda yardim icin donanma ve asker gonderebilirdi Sultan Mahmud bu durumu Rus elcisine acti Rusya ile saldirmazlik ve savunma ittifaki icin Car a muracaatta bulundu Car ittifak dusuncesini onayladi 8 Temmuz 1833 te ise Rusya ile Osmanli Imparatorlugu arasinda Hunkar Iskelesi Anlasmasi imzalandi Anlasmaya gore Osmanli Devleti bogazlara hicbir yabanci harp gemisinin girmesine izin vermeyecek Rusya ile Batili devletler arasinda bir savas olursa Osmanli bogazlari Rusya ile harp halinde olan devlete kapayacakti Buna karsilik Rus gemileri bogazlardan her iki istikamette gidip gelebileceklerdi Anlasmanin imzalandigini ogrenir ogrenmez Paris ve Londra da kiyametler koptu Fransa ve Ingiltere Akdeniz deki filolarini cogalttilar Bir Ingiliz filosu Izmir onlerinde goruldu Bir ara bogazlarin zorlanmasi ve Karadeniz deki Rus filosunun batirilmasi bile dusunuldu Fakat daha sonra Avusturya ve Prusya nin da Rusya dan yana tavir almalari uzerine Hunkar Iskelesi Anlasmasinin yururluge girmemesini temin etmek icin yeni bir mudahale durumu olmamasi adina Kahire ve Istanbul a tavsiyelerde bulunmaya basladilar Rusya Bati ile savasa girdigi anda Osmanlilarin bogazlari Batililara kapatacagi hususu Rusya nin bu donemde rekabet icinde oldugu Birlesik Krallik ve Fransa ya karsi konmasi ile Bogazlar sorunu ortaya cikmistir Baltalimani Ticaret Anlasmasi II Mahmud kabiri Kutahya Barisi ne Sultan Mahmud u ne de Mehmet Ali Pasa yi memnun etmisti Sultan Mahmud cok sey kaybettigini Mehmet Ali Pasa ise az kazandigini dusunuyordu Sultan Mahmud icin Mehmet Ali Pasa vucudu er gec ortadan kaldirilmasi gereken bir asi idi Bu yoldaki dusuncesi o kadar genisti ki bir gun Istanbul un mukadderi ile kendini ilgilendirmek isteyenlere Imparatorlugun ve Istanbul un ne onemi var Mehmet Ali nin basini getirecek olana Imparatorlugu da Istanbul u da bagislamaya hazirim demesi meshurdur Ilk anlasmazlik Misir in Istanbul a gonderecegi para yuzunden cikti Mehmet Ali 32 bin kese altin gondermek isteyince Sultan Mahmud vilayetlere gore bu paranin yetersiz oldugunu ileri surdu fakat fazlasini elde edemedi Ibrahim Pasa halifeligi Istanbul dan Kahireye cekmeyi dusunuyordu Cunku kutsal sehirler Mekke ve Medine Kavalalilarin elindeydi Misir Osmanli Imparatorlugu ndan ayrildigi vakit padisah kendini hutbede Mekke ve Medine nin hizmetkari olarak gosteremeyecekti Kaldi ki Osmanlilarin halifelik iddiasi Misir i ele gecirmelerinden sonra guclenerek artmisti Iste bu ortamda hem Ingilizlerin yardimini saglamak hem de Mehmet Ali ye bir darbe vurmak uzere 16 Agustos 1838 de Ingilizler ile bir ticaret anlasmasi imzalandi Hariciye Naziri Mustafa Resid Pasa nin Bogazici ndeki Baltalimani nda bulunan konaginda pasa ile Ingiliz elcisi Ponsonby arasinda imzalanan anlasmaya gore Osmanli Imparatorlugu kendi ihtiyac duydugu yerli ham maddelerin yabanci tuccarlar tarafindan yurt disina cikarilmasini onleyen yed i vahid tekel usulu kaldiriliyordu Misir in kapitalist gelismesinde stratejik bir rol oynayan dis ticaret tekeli bu anlasmaya dayanarak yikilmistir Bu hukum Misir kalkinmasinin can damari olan mekanizmayi tahrip edip Misir i cokertmek icin konmustu Fakat ulkenin baska bolgelerinde de gecerli olacakti Baltalimani Ticaret Anlasmasi ile Ingiltere ye cok daha once verilmis olan bazi imtiyazlar yeniden onaylanip onemli olcude genisletilmistir Ingiliz tuccarlar ic ticarette en imtiyazli yerli tuccardan daha fazla vergi odemeyecekti Ingiliz gemileriyle gelen Ingiliz mallari icin bir defa gumruk odendikten sonra mallar alici tarafindan nereye goturulurse goturulsun bir daha gumruk odenmeyecekti Ingiliz ticaret gemileri bogazlardan serbestce gecebilecek Osmanli limanlarinda bir gemiden digerine aktarma yapabilecek ve transit ticaretten alinan vergi resmi kaldirilacakti Ornegin Selanik ten Istanbul a mal gonderen Musluman yerli tuccar devlete transit gumruk vergisi odedigi halde Ingiliz tuccar bu vergiden muaf olmustur Ingiliz tuccarlar sadece Ingiliz mallarini degil dis ulkelerden gelmis her turlu mali ulkenin her yerinde serbestce alip satabileceklerdi Anlasma 8 Ekim 1838 de Kralice Viktorya bir ay sonra da Sultan II Mahmud tarafindan onaylandi 1830 larda Avrupa da gumruk duvarlarinin yukselip birtakim mallara yasaklamalar getirilmesi sonucu Ingilizler yeni pazarlar bulmak uzere Ortadogu ve Uzakdogu ya yonelmislerdi Ingilizler Misir in kalkinmasini saglayan ticaretine darbe vurmak uzere hem de Osmanli Imparatorlugu nda Ingilizlerin serbest ticaret yapabilmeleri icin yed i vahid usulunun kaldirilmasinda israr etmislerdi Ingilizler in Ortadogu ticaretine ilgilerinin artmasi Sultan Mahmud un Ingiltere politikasina olan guvensizligini de ortadan kaldiriyordu Nizip Savasi Ingiltere ile yapilan Baltalimani Ticaret Anlasmasi ile Ingiltere nin siyasi destegi saglanmisti Zaten Osmanli ordusundaki reform calismalari ciddi anlamda devam etmekte ve yeniden duzenleme saglanmaktaydi Mehmet Ali Pasa etrafinda orulmekte olan cemberden kurtulmak umidi ile elinde bulunan yerlerin babadan ogula gecmek uzere kalitsal valiligini istedi Bunun disinda Istanbul a gondermek zorunda oldugu vergiyi gondermemekle birlikte bagimsizligini ilan etti Sultan Mahmud Mehmet Ali Pasa ya karsi savasa girisilmesi icin 21 Nisan 1839 da emir verdi Iki ordu Firat nehrinin otesinde Nizip te karsilasti Osmanli ordusunun basinda orduyu modernlestirme cabalari icerisinde Avrupa dan getirtilen Prusyali 3 subay bulunuyordu Bir cuma gunu Prusyali subaylar Osmanli ordusu Misir ordusunu yenecek bir durumdayken hemen muharebeye girilmesi icin baskomutan Hafiz Pasa ya tavsiyede bulundular Fakat orada bulunan ulema Cuma gunu harp yapilmasinin ser an caiz olmadigini ileri surduler Ertesi gun Prusyali subaylar bir gece baskini yapilmasini tavsiye ettiler Ulema bu seferde ansizin gece haydut gibi baskin yapilmasinin padisahin askerlerinin sanina yakismayacagini ileri surduler Bu esnada Ibrahim Pasa ordusu Osmanli ordusunu kusatacak bir konum kazandi 29 Haziran da baslayan Misir ordusu saldirisi sonucu Osmanli ordusu 4 saat icinde perisan oldu Harp meydaninda binlerce olu on binlerce esir ve 160 parca top birakildi Bir defa daha Ibrahim Pasa kuvvetlerine Anadolu ve Istanbul kapilari acilmisti Sultan Mahmud 1 Temmuz 1839 da maglubiyet haberinin Istanbul a varmasindan birkac gun once oldu Saltanati doneminde gerceklestirdigi reformlar1829 yilinda gerceklestirdigi kilik kiyafet devrimi sonrasindaki giysileriyleTesavir i Selatin i Osmaniyye adli eserde yer alan portresi Sultan II Mahmud donemi Osmanli tarihinde Batililasma sureci icerisinde buyuk oneme sahiptir Sultan II Mahmud Osmanli Devleti ne yeniden bir duzen verilmesi amaciyla butun islerinde Bati teknik ve kulturunden faydalanma yolunu tuttu Tarihlere Vaka i Hayriye olarak gecen Yeniceri Ocaginin kanli bir sekilde kaldirilmasi hadisesinden sonra kurdugu Avrupai tarzda egitim goren Asakir i Mansure i Muhammediyye Turkce Muhammed in zafer kazanmis ordulari ordusu ile modern Turk ordusunun temellerini atti 1828 yilinda yayinladigi Kiyafet Nizamnamesi ile sarik kavuk ve binis giyilmesini yasaklayip ceket pantolon fes giyilmesi kuralini getirdi ve kendi de sakalini kisa keserek modern kiyafetler ile halkin icine cikti Portrelerini yaptirarak devlet dairelerine astirdi Devlet ve saray teskilatinda genis olcude degisiklik yaparak Timar Sistemi Enderun ve Divan i Humayun u lagvedip cesitli bakanliklar ve meclisler kurdu 1831 yilinda modern anlamda ilk nufus sayimini gerceklestirdi ilk posta teskilatini kurdurdu ve Osmanli tarihindeki ilk resmi Turkce gazete olan Takvim i Vekayi onun doneminde yayimlandi Sultan II Mahmud yapmakta oldugu reformlarin kaliciligini bunlarin manasini kavrayacak nesillerin yetistirilmesi ile mumkun goruyordu Bunun icin de egitime cok onem verdi Ilkogretimi zorunlu hale getirerek bugunku ilkokula denk rusdiye okullarini kurdu Avrupai tarzda egitim vermek amaciyla Istanbul da Turkiye nin ilk modern tip okulu olan Mekteb i Tibbiye i Sahane ve modern anlamda ilk harp okulu olan Mekteb i Harbiyeyi kurdu Sultan Mahmud dan once yapilan yeni duzen calismalari daha cok orduda ve cemiyetin bazi muesseselerinde yapilmis fakat hukumet kurumlarinin yapisina ve sekillerine dokunulmamisti Bu itibarla Sultan Mahmud un hukumet kurumlarinda yaptigi duzen Batililasma yolunda yapilan calismalarin onemli bir merhalesidir Sultan Mahmud devletin icte ve dista karsilastigi son derece ciddi ve hayati tehlikelerle karsi karsiya gelmesine ragmen giristigi islahat etkinliklerinde yilmadan usanmadan cesaretle buyuk cabalar gosterdi Ozellikle 1826 da Yeniceri Ocagi ni kapattiktan sonra kendini daha guclu hisseden Sultan Mahmud omrunun son yillarinda merkezi idare ve hukumet teskilatinda buyuk duzenlemelere giderek modern bir devlet teskilati ve burokrasisi kurmaya calisti Bu dogrultudaki calismalariyla Avrupa tarzinda bir hukumet teskilinin ilk orneklerini verdi Yeniceri Ocaginin kaldirilmasindan sonra Topkapi Sarayi nda Yenicerilerin maaslarinin verildigi 3 ayda bir gerceklesen ulufe merasimleri de tarihe karismisti Ulufe merasimlerinde ve elcilerin kabulunde Divan i Humayun un toplanmasi geleneklerinin de tarihe karismasinin ardindan Sultan II Mahmud 1834 yilinda Divan i Humayunu lagvetti Onun yerine Meclis i Vala ve Meclis i Vukela yi kurdu ve bircok bakanliklar teskil edildi Sadaret kethudagligi dahiliye nezaretine reisulkuttaplik hariciye nezaretine defterdarlik maliye nezaretine cevrildi Sadrazamlik unvani basvekile cevrildi Sadrazam padisahin mutlak vekili olmaktan cikti Bu sifatla yetkiler nazirlara bakanlara gecti Basvekillige ilk defa olarak Rauf Pasa getirildi Modern manada bakanliklarin kurulmasindaki amac Avrupa daki gibi kabine sistemine gecisin alt yapisini hazirlamakti Seyhulislamlik hukumet yonetimi ve planlama kurullarinin disinda birakilmistir Sultan Mahmud seyhulislamligi Musluman olmayan halklarin millet orgutlerinin din baskanligi anlamina benzer bir sekilde bir cesit Islam milletinin din gorevlisi haline getirdi Sadrazamlik kaldirilinca eskiden iki kazasker araciligi ile o makama bagli olan kadiliklar ve seriat mahkemeleri de seyhulislamliga baglandi Boylece seyhulislamlik dinsel hukuk genel direktorlugu diyebilecegimiz bir nitelige girdi Eski totaliter din devlet bilesiminde ilk catlama ilk ikilenme bu sekilde basladi II Mahmud un bir portresi bilinmeyen ressam Meclis i Vala adalet islerinden yuksek duzeyde sorumlu bir meclisti 24 Mart 1838 de Gulhane de kurulmustur Memurlarin muhakemesi hukumet ile halk arasindaki davalarin gorusulmesi gibi muhim meseleler ile ilgilenen bu meclis Danistay ve Yargitay yetkilerine sahip en onemli organ olarak kuruldu Baskanligina eski seraskerler Koca Husrev Pasa nin getirildigi meclis bes uyeden olusmaktaydi Baskan ve uyeleri vezirler ve yuksek rutbe sahipleri arasindan secilirlerdi Kararlar cogunluga gore verilirdi Oylarin esitligi halinde son soz padisahin olurdu II Mahmud devrinin sonlarinda 1838 de bakanliklarin teskil edilmesiyle modern anlamda bir hukumet sekline dogru yonelme olmustu Divan i Humayun un yerini bakanlarin teskil ettigi Meclis i Vukela veya diger adi ile Meclis i Has almaya baslamisti Bu meclise Sultan in Bakanlar Meclisi anlaminda Meclis i Has i Vukela da denir Nazirlarin toplandigi padisahin hususi danisma kurulu olarak faaliyet gosteren meclistir Meclis i Vukela basvekilin baskanliginda toplanip onemli devlet islerini gorusur ve icra islerinde nezaretler arasinda koordinasyonu saglardi Nazirlarin her biri nezaretlerinin gorev alanina giren islerden sorumluydu Meclis gerekli gordugu veya alt kademedeki diger meclislerin hazirladigi tasarilari ve meseleleri tartisip gerekli duzeltmeleri yapar daha sonra sadrazam bunlari bir tezkereyle padisahin onayina sunardi II Mahmud ozel mulkiyete aykiri oldugu gerekcesiyle Musadere yi kaldirmistir OlumuII Mahmud Turbesi Cemberlitas Fatih Eminonu Istanbul Vereme yakalanmis olan Sultan Mahmud 1839 yazinda rahatsizligi iyice artinca sicak yaz gunlerinde Camlica havasinin kendine iyi gelecegini umit ederek bunaltici bir yaz gununde Besiktas Sarayi ndan birkac yakininin esliginde saltanat kayigina binerek Uskudar a gecti oradan da Camlica ya gecerek esi Bezmialem Sultan ve oglu Abdulmecit ile birlikte kardesi Esma Sultan in buradaki koskune yerlesti Sultan Mahmud un hastaliginin agirlastigi gunlerde Meclis i Vala Reisi Koca Husrev Pasa guvendigi saray adamlari araciligiyla padisahin durumunun disaridan duyulmamasi icin onlemler aldirmis kendi de hasta padisahin yattigi Camlica Kasri nin bir odasina yerlesmisti Amaci olumden herkesten once haberdar olmak ve padisahlik mujdesini de yine herkesten once Sehzade Abdulmecit e ulastirarak bulundugu gorevden sadrazamliga atanmakti kaynak belirtilmeli Sehzade Abdulmecit ve annesi Bezmialem Sultan da olum haberini bekliyorlardi Sultan Mahmud dan umut kesildigi sirada sozde devleti ve milleti dusunen kimi devlet adamlari ve Husrev Pasa koma halindeki padisahin tahttan indirilmesine fetva alip oglu Sehzade Abdulmecit i bir an evvel tahta oturtmak dusuncesindeydiler kaynak belirtilmeli Buna karsilik Sultan Mahmud a cok bagli bir grup saray erkani ise hekimlerin padisahi kasten tedavi etmedikleri sayet oglu Sehzade Abdulmecit ortadan kaldirilirsa mecbur kalip iyilestirecekleri inanciyla daha korkunc tehlikeli ve duygusal careler pesindeydiler Bunlarin basinda da Husrev Pasa nin siyasi rakibi Kaptan i Derya Musir Ahmet Fevzi Pasa vardi Husrev Pasa olasilikla kendi uydurmasi olan bu suikast ihtimalinden genc sehzadeyi ve annesi Bezmialem Sultan i gizlice bilgilendirerek onlari kendine minnettar kalmayi gozetmisti Bu gizli hesaplari komadaki padisah sezmis ya da ona acimayarak kulagina fisildayanlar olmus olmali ki olumun beklendigi o gunlerde Sultan Mahmud oglu Sehzade Abdulmecit e ve annesi Bezmialem Sultan a kuskundu kaynak belirtilmeli Olum dosegindeyken Sehzade Abdulmecit babasini son kez gormek istegiyle gizlice odasina girmis ayaklarina yuzunu surup aglarken kaynak belirtilmeli durumu fark eden Sultan Mahmud son takatini sarf edip oglunun yuzunu tekmelemisti kaynak belirtilmeli Sultan Mahmud 2 Temmuz 1839 Pazartesi gunu sabaha karsi oldu Husrev Pasa Sultan Mahmud un oldugunu ogrenir ogrenmez yanindan ayirmadigi Serasker Said Pasa yi guvenlik onlemleri ve culus hazirliklariyla gorevlendirdi ve Bezmialem Sultan a oglunu culus merasimine hazirlamasi icin haber gonderdi Gunumuzde Topkapi Sarayi nda sergilenen II Mahmud un tahti Sultan II Mahmud un cenazesini oglu Sehzade Abdulmecit gordukten sonra seher vakti Harem iskelesine indirilip oradan yedi cifte kayikla Topkapi Sarayi na getirilip Hirka i Saadet Dairesinin sadirvani onunde yikanip kefenlenmisti Sultan Abdulmecit in Topkapi Sarayi ndaki culus merasiminden sonra Sultan II Mahmud un cenaze namazi kilinip cenaze alayi duzenlenerek birden bastiran yagmur altinda kiz kardesi Esma Sultan in istegiyle naasi Esma Sultan in Cagaloglu ndaki koskune defnedildi Projesi Hassa Mimari Garabet Amira Balyan a ait olan ve Abdulhalim Efendi nin nezaretinde yapilan Sultan II Mahmud un Cagaloglu ndaki turbesi bir yilda tamamlandi Mimari calismalarSultan II Mahmud doneminde mimari alanda da yeni bir gelismenin basladigi gorulur Imparatorlugun degisik bolgelerinde birbirinden guzel yapilar insa edildi Sultan II Mahmud un yaptirdigi eserlerden bazilari sunlardir Izmir Biyiklioglu Mahmud Camii hayatini kurtaran nin adini verdigi sibyan mektebi Tophane Nusretiye Camii Arnavutkoy Tevfikiye Camii Hidayet Camii Istanbul Kocamustafapasa ve kulliyesi Istanbul Samlar koyu tarihi camii ve bendi Taskisla Gulhane Parki girisindeki Alay Kosku Sultan II Mahmud ayrica Istanbul daki butun buyuk camilerin tamirini de yaptirdi Unkapani koprusu yine onun zamaninda yapildi Mekke de bir medrese yaptirdi ve Mescid i Aksa yi tamir ettirdi Ayni zamanda hattat bestekar ve sair olan Sultan II Mahmud yazdigi siirlerde Adli mahlasini kullandi AilesiKiz Kardesleri Rana Sultan d 1790 o 1871 Esma Sultan I Abdulhamid in kizi d 1778 o 1848 Esleri Bezmialem Valide Sultan d 1807 o 1853 Pertevniyal Valide Sultan d 1812 o 1883 Haciye Pertev Piyale Nev fidan Kadin Efendi d 1793 o 1855 o 1839 o 1809 o 1825 d 1793 o 1870 Haciye Hosyar Kadin Efendi o 1859 Husn i Melek Kadin Efendi d 1812 o 1856 Nurtab Kadin Efendi d 1810 o 1886 Misl i Na yab Kadin Efendi o 1825 Perviz felek Kadin Efendi o 1863 Zeyin i Felek Kadin Efendi o 1842 Vuzlat Kadin Efendi o 1830 Zer Nigar Kadin Efendi o 1832 Ebr i Reftar Kadin Efendi o 1825 Lebriz Felek Kadin Efendi d 1810 o 1865 Tiryal Kadin Efendi d 1810 o 1883 Erkek cocuklari Abdulmecid d 1823 o 1861 Abdulaziz d 1830 o 1876 Sehzade Ahmed d 1814 o 1815 Sehzade Ahmed d 1819 o 1819 Sehzade Ahmed d 1819 o 1819 Sehzade Ahmed d 1822 o 1823 Sehzade Ahmed d 1823 o 1824 Sehzade Bayezid d 1812 o 1812 Sehzade Abdulhamit d 1811 o 1815 Sehzade Abdulhamit d 1813 o 1825 Sehzade Abdulhamit d 1827 o 1828 Sehzade Suleyman d 1817 o 1819 Sehzade Mehmet d 1814 o 1814 Sehzade Mehmet d 1816 o 1816 Sehzade Mehmed d 1822 o 1822 Sehzade Murat d 1827 o 1828 Sehzade Hafiz d 1836 o 1839 Sehzade Nizameddin d 1835 o 1838 Sehzade Osman d 1813 o 1814 Sehzade Kemaluddin d 1813 o 1814 Sehzade Abdullah d 1820 o 1820 Sehzade Mahmud d 1822 o 1822 Kiz cocuklari Emine Sultan d 1813 o 1814 Hamide Sultan d 1817 o 1818 Hayriye Sultan d 1831 o 1832 Sah Sultan d 1812 o 1814 Saliha Sultan d 1811 o 1843 Ayse Sultan d 1809 o 1810 Atiye Sultan d 1824 o 1850 Fatma Sultan d 1828 o 1830 Munire Sultan d 1824 o 1825 Fatima Sultan d 1809 o 1809 Mihrimah Sultan d 1812 o 1838 Adile Sultan d 1826 o 1899 Fatma Sultan d 1810 o 1825 Emine Sultan d 1814 o 1814 Sah Sultan d 1814 o 1817 Emine Sultan d 1815 o 1816 Zeynep Sultan d 1815 o 1816 Cemile Sultan d 1818 o 1818 Hamide Sultan d 1818 o 1819 Hatice Sultan d 1825 o 1842 Hayriye Sultan d 1832 o 1833 Refia Sultan d 1836 o 1839 Kaynakca Robert Mantran Haziran 1995 Osmanli Imparatorlugu Tarihi 2 II Mahmut ve Iktidardaki Kararsizliklari ADAM ss 27 31 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Bardakci Murat 16 Kasim 2003 Kisir hukumdar halki sevinsin diye baba oldugunu ilan etti Ucuncu Selim 1789 da Osmanli tahtina gectigi sirada devlet perisan bir haldeydi Halk yenilgilerle sonuclanan savaslar ve krizler yuzunden canindan bezmisti yeni padisaha buyuk umutlar baglanmisti ve genc padisahtan bir erkek evlat bekleniyordu Hurriyet 28 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Eylul 2020 Sakaoglu 2005 s 460 Dis baglantilarWikimedia Commons ta II Mahmud ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Sakaoglu Necdet 1999 Bu Mulkun Sultanlari Istanbul Oglak Yayinlari ISBN 875 329 299 6 say 415 435 Kinross Lord 1977 The Ottoman Centuries Istanbul Sander Kitabevi ISBN 0 224 01379 8 Ingilizce Costanza Maurizio 2010 La Mezzaluna sul filo La riforma ottomana di Mahmud II Venedik Marcianum Press ISBN 978 88 6512 032 3 Italyanca II MahmudOsmanli HanedaniDogumu 20 Temmuz 1785 Olumu 1 Temmuz 1839Resmi unvanlarOnce gelen IV Mustafa Osmanli Sultani 15 Kasim 1808 1 Temmuz 1839 Sonra gelen I AbdulmecidSunni Islam unvanlariOnce gelen IV Mustafa Islam Halifesi 15 Kasim 1808 1 Temmuz 1839 Sonra gelen I Abdulmecid