Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.
Adlandırmalar | |
---|---|
Su, oksidan | |
Diğer adlar Hidrojen oksit, Dihidrojen monoksit (DHMO), Hidrojen monoksit, Dihidrojen oksit, Hidrojen hidroksit (HH veya HOH), Hidrik asit, Hidrohidroksik asit, Hidroksik asit, Hidrol, μ-Oksido dihidrojen | |
Tanımlayıcılar | |
| |
3D model (JSmol) |
|
ChEBI |
|
ChemSpider |
|
ECHA InfoCard | 100.028.902 |
PubChem CID |
|
RTECS numarası |
|
CompTox Bilgi Panosu (EPA) |
|
| |
Özellikler | |
Kimyasal formül | H2O |
Molekül kütlesi | 18,02 g mol−1 |
Görünüm | Beyaz katı veya biraz maviye çalan neredeyse renksiz, şeffaf, kristalli katı veya sıvı. |
Koku | Kokusuz |
Yoğunluk | 999,9720 kg/m³ ≈ 1 t/m³ = 1 kg/L = 1 g/cm³ ≈ 62,4 lb/ft3 (sıvı, maksimum, ~4 °C) 917 kg/m³ (katı) |
Erime noktası | 0,00 °C (32,00 °F; 273,155 K) |
Kaynama noktası | 100 °C (212 °F; 373,155 K) |
Çözünürlük | Haloalkanlar, alifatik ve aromatik hidrokarbonlar ve eterlerde az çözünür. Metanol, etanol, izopropanol, aseton ve gliserol ile karışabilir. |
Asitlik (pKa) | 15,74 ( ~35–36 °C) 14,0 (25°C) |
(pKb) | 15,74 |
Tehlikeler | |
NFPA 704 (yangın karosu) | |
Parlama noktası | Yanıcı değildir. |
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C [77 °F], 100 kPa). | |
Doğada su katı, sıvı ve gaz hâllerinde görülür. Kimyasal formülü (H2O) 2 hidrojen ve 1 oksijen atomundan meydana gelir. H+ iyonu içeren bir madde ile (ör. asit) ve OH- iyonu içeren maddenin (ör: baz) verdiği nötralleşme tepkimesi ile oluşur.
Bilim insanları Dünya'daki hayatın suda başladığını düşünmektedir. Su moleküler yapısı oldukça basit ve bol bulunan bir madde olmasına rağmen belirli koşullarda diğer bileşiklerden oldukça farklı davranışlar sergiler. Örneğin katı (buz) hâldeki su sıvı hâldeki suyun üzerinde yüzer. Dünyadaki hemen hemen tüm diğer bileşiklerde ise katı faz sıvı fazdan yoğundur ve katı fazdaki bileşik batar. Suyun bu özelliğinin bazı avantajları vardır. Örneğin soğuk bir bölgede göl yüzeyini kaplayan buz tabakası yalıtıcı görevi görür ve dipteki hayatı korur. Buzun çökmesi durumunda canlılar şiddetli soğuğa maruz kalacağından hayatlarını devam ettirmeleri imkânsız hâle gelecektir.
Su yanıcı bir madde değildir. Bu özelliği nedeniyle ateş söndürücü olarak kullanılır. Fakat suyun bileşimindeki oksijen yakıcı bir gazdır, hidrojen ise yanıcı bir gazdır. Oksijen ve hidrojen birleşerek söndürücü bir madde olan suyu meydana getirirler.
H2O saf suyu ve bileşiğini temsil eder, saf suya tabii en yakın örnek yağmur suyudur. Saf su canlılar için içilebilir su değildir, insanlara yararı yoktur. Suyun akışkan olması dışında insanlar ve canlılar için içinde taşıdığı mineraller çok önemlidir. Canlıların içmesi gereken suda çeşitli mineraller olması gerekmektedir. Yağmur suyu yani saf su, yağdıktan sonra toprağa düşünce toprağın yapısındaki mineralleri toplar, yeryüzünde bu yağmur suları bir akarsu oluşturur bu içilebilir bir sudur. Genelde toprak altındaki suları kirleten bina yapılaşmaları, sanayiden, insan hayat alanından vs uzak sağlığa uygun olması için çok yüksek yerlerde, dağlardaki akarsu ya da tabii su kaynağı bulunup buralara su doldurma tesisi yapılır, bu tabii mineralli sular şişelenip marketlerde "tabii kaynak suyu" olarak satılır. Her bölgedeki toprakta mineraller ve oranları farklıdır, bu yüzden suyun faydaları bölgelere göre değişebilir.
Etimoloji
Türkçede yer alan su kelimesinin kökeni Eski Türkçe sub veya suv sözcüklerine dayanmaktadır. Orijinal biçimi sub olan sözcük 9. yüzyıldan itibaren suw biçimine evrilmiştir. Son sesteki dudaksıl suvar-, sıva-, sıvık, sıvı gibi türevlerde korunmuştur. Kelime olarak Orhun Yazıtları'nda kaydedilmiştir.
Eski Türkçede suv, sub zamanla su sözcüğüne dönüşmüştür, tüm Türk dilleriyle hemen hemen aynıdır.
Azerice; su Kazakça; sw Kırgızca; suu Özbekçe; suv Türkmence; suw Uygurca; su
Tüm Türk dillerinde ortak konuşulan bu dil atası Çinceye dayanmaktadır. Çince 水 (Shuǐ) kelimesine dayanmaktadır.[]
Çinceden Japoncaya geçen kanjisi on okunuşu 水 (sui)dir. Japoncada kun okunuşu 水 (mizu) olarak söylenir.
Moğolcada us olarak tam tersi olarak söylenir.
Korecede su sözcüğün karşılığı 물(mul) olmasına rağmen, Korece Çinceden aldığı birleşik sözcüklerde Türkçedeki gibi "su" derler. Örneğin Çince 水位 (shuǐwèi) anlamı "su seviyesi" demektir, korecede 수위 (suwi) olarak söylenir.
Uzun yıllar Çin'e bağımlı olarak kalan Tibet ise Çinceden Tibetçeye geçen sözcük ཆུ། (çuu olarak okunur). Günümüzdeki "Su" sözcüğü Çinceden yayılarak Tibet-birman ailesine kadar, Altay dillerine kadar dayanan büyük bir geçmişi vardır.
Fiziksel özellikleri
Kohezyon ve adhezyon
Su, kendi molekülleri arasındaki çekim kuvveti (kohezyon) sayesinde dağılmadan kalabilir. Moleküllerinin dipol (kutuplaşmış) olması nedeniyle su, birçok maddeye yapışabilir ve ıslatma özelliği buradan gelir.
Su aynı zamanda adhezyon (farklı iki maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvveti) kuvveti yüksek bir maddedir. Hidrojen bağı nedeniyle su molekülleri birbirlerini de çekerler yani su molekülleri arasında kohezyon gücü de çok yüksektir. Suyun kohezyon ve adhezyon yetenekleri, suyun belirli kılcal yapılar içinde kopmadan yükselmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Bu da bitkilerin karada hayatlarını sürdürmeleri açısından önem arz eder.
Suyun sekliğini sağlayan kohezyon maddesi, adhezyon kuvveti ile çarpışarak suyu daha sek hâle getirir. Molekülleri sekleşen su, artık daha yumuşak ve saftır. Suyun rengini ve tadını sekliği belirler.
Yüzey gerilimi
Su, molekülleri arasındaki güçlü kohezyon kuvveti nedeniyle oluşan yüksek yüzey gerilimine sahiptir. Bu görülebilir bir etkidir, örneğin, küçük miktardaki su çözünemez bir yüzey üzerine (örnek: polietilen) konduğunda, su, diğer madde ile beraber düşene dek kalacaktır.
Bu kuvvetin kaynağı temel olarak su moleküllerini bir arada tutan moleküller arası çekici kuvvetlerdir. Suyun içinde olan moleküller her yönden komşu moleküllerle kuşatıldıkları için, üzerlerine etkiyen toplam kuvvet sıfırdır. Buna karşın, yüzeydeki moleküllerin sadece bir tarafı diğer su molekülleriyle çevrili olduğu için, bunlar içeriye doğru net bir kuvvetle çekilirler. Bu durum yüzeyde bir gerilme oluşturup yüzeyin minimum olmasını sağlar. Hacimleri eşit birçok geometrik şekil içinde yüzey alanı en az olan küredir. Su damlalarının küresel bir şekil alması da yüzey geriliminin en az yüzey oluşturacak şekilde molekülleri hareket ettirmesidir.
Kılcal hareket
Kılcal hareket, suyun çok dar (kılcal) bir boru/kanalda yerçekimi kuvvetine karşı hareketini ifade eder. Bu hareket oluşur, çünkü su boru/kanalın yüzeyine yapışır ve daha sonra boru/kanala yapışan su, kohezyon kuvveti sayesinde üzerinden daha fazla suyun geçmesini sağlar. İşlem, yerçekimi adhezyon kuvvetini yenecek kadar su boru/kanaldan yukarı geçinceye dek tekrarlanır. Bu olayı doğada da görmek mümkündür. Örneğin ağaçların kılcal damarlarında su en yüksek dallara kadar yerçekimine karşı hareket edebilmektedir. Buna aynı zamanda kapiler etki denmektedir.
Erime
1 gram buzu eritmek için 0 °C'de 80 kalori gerekir. Erime ısısının yüksek olması suyun donmasını geciktirir; böylece biyolojik sistemler düşük sıcaklıklara dayanıklı olabilen özelliklerini kazanırlar.
Özgül ısı
Suyun ısınma (özgül) ısısı yüksektir. 1 gr suyun sıcaklığını 1 °C arttırmak için 1 kalorilik enerji gereklidir. Bu özgül ısı, amonyak dışındaki tüm maddelerinkinden yüksektir. Böylece su sıcaklıklarda fazla artış olmadan daha fazla enerji depolayabilir ve böylece canlı sistemde sıcaklık ve metabolik olaylar daha kararlı olabilmektedir.
Buharlaşma
Suyun gizli buharlaşma ısısı yüksektir. 100 °C'de 1 g suyu 1 g su buharı hâline dönüştürmek için 539 kaloriye ihtiyaç vardır. Gizli buharlaşma ısısının yüksekliği canlı sisteminin olmasında en önemli katkıya sahiptir. Suyun gizli buharlaşma ısısı, H bağlarından dolayı yüksektir.
Donma
Suyun basit fakat çevre açısından son derece önemli bir özelliği de suyun sıvı hâli üzerinde batmadan yüzebilen, suyun katı hâli olan buzdur. Bu katı faz, (sadece düşük sıcaklıklarda oluşabilen) hidrojen bağları arasındaki geometriden dolayı, sıvı hâldeki su kadar yoğun değildir. Hemen hemen tüm diğer maddeler için, katı form sıvı formdan daha yoğundur. Standart atmosferik basınçtaki taze su, en yoğun hâlini 3,98 °C'de alır ve aşağı hareket eder, daha fazla soğuması hâlinde yoğunluğu azalır ve yukarı doğru yükselir. Bu dönüşüm, derindeki suyun, derinde olmayan sudan daha sıcak kalmasına sebep olur, bu yüzden suyun büyük miktardaki alt bölümü 4 °C civarında sabit kalırken, buz öncelikle yüzeyde oluşmaya başlar ve daha sonra aşağı yayılır. Bu etkiden dolayı, göllerin yüzeyi buz ile kaplanır. Hemen hemen tüm diğer kimyasal maddelerin katı hâlleri, sıvı hâline göre yoğun olduğundan dipten yukarı donmaya başlarlar.
Suyun hacmi, bilinen tüm sıvıların aksine, belirli bir sıcaklığa (+4 °C'ye) düşene kadar azalır, daha sonra tekrar artmaya başlar. Donduğunda ise hacmi sıvı hâle göre daha fazladır. Bu nedenle suyun katı hâli, sıvı hâlinden daha hafiftir. Bu yüzden buz, suyun dibine batmayıp su üstünde yüzer. Suyun bu özelliği hayatın kış aylarında ya da her zaman soğuk olan bölgelerde sudaki hayatın devam etmesine olanak tanır. Deniz, nehir ve göllerin üst kısmı donar, buz üst kısımda kaldığı için su içindeki canlılar hayatlarını sürdürmeye devam edebilirler.
Üçlü noktası
Suyun üçlü noktası (saf hâldeki sıvı su, buz ve su buharının dengede bulunduğu sıcaklık ve basınç kombinasyonu), kelvin sıcaklık ölçü biriminin tanımlanması için kullanılır. Sonuç olarak, suyun üçlü nokta sıcaklığı, 273,16 Kelvin (0,01 °C) ve basıncı 611,73 Pascal'dır (0,0060373 ATM).
Elektriksel iletkenlik
Su içindeki tüm elektriksel özelliği sağlayan etkenler, suyun içinde çözülmüş olan karbondioksit ve mineral tuzların iyonlarıdır. Su, iki su molekülünün bir hidroksit anyonu ve bir hidronyum katyonu hâlini alması ile kendini iyonize eder, fakat bu elektrik akımının yaptığı iş veya zararlı etkilerini taşımak için yeterli değildir. ("Saf" su içinde, hassas ölçüm cihazları, 0,055 µS gibi çok zayıf bir elektriksel iletkenlik değeri saptayabilirler.) Saf su, oksijen ve hidrojen gazları içinde de çözülmüş iyonlar olmadan elektroliz olabilir; bu çok yavaş bir süreçtir ve bu şekilde çok küçük bir akım iletilir. (Elektroliz, elektrik akımı yardımıyla, bir sıvı içinde çözünmüş kimyasal bileşiklerin ayrıştırılması işlemine denir.)
Suyun hâlleri
Su yerkürede değişik hâllerde bulunur: su buharı, (bulutlar), su (denizler, göller), buz (kar, dolu, buzullar) gibi. Su sürekli olarak su döngüsü olarak bilinen döngü içinde değişik fiziksel hâllere dönüşür.
Yağışın insanlık ve tarım için öneminden dolayı, değişik biçimlerine farklı isimler verilmiştir: çoğu ülkede genel ismi yağmurdur, dolu, kar, sis ve çiy diğer örneklerdir. Uygun şartlar oluştuğunda, havadaki su damlacıkları güneş ışığını kırarak, gökkuşağı oluştururlar.
Temel olarak, su akışı, nehirler ve tarım için su ihtiyacı gibi, insanlık tarihinde büyük roller oynamıştır. Nehirler ve denizler, ticaret ve ulaşım için elverişli yollar sunmuştur. Su akışı, erozyon etkisi ile çevrenin şekillenmesinde büyük roller oynayarak, vadiler ve deltalar oluşmasını sağlamış ve insanların yerleşimine uygun arazi ve alanlar meydana getirmiştir.
Su aynı zamanda zemine nüfuz ederek, yer altına doğru iner. Bu yeraltı suları daha sonra tekrar yüzeye çıkarak tabii kaynaklar, sıcak su kaynakları ve gayzerler oluşturur. Yeraltı suları, aynı zamanda ambalajlanarak maden suyu olarak satılmaktadır.
Su, kendi içinde farklı maddelerin koku ve tatlarını barındırabilir. Bu nedenle, insan ve hayvanların, suyun içilebilirliğini anlamak için duyuları gelişmiştir. Hayvanlar genel olarak, tuzlu deniz suyunun ve bataklık suyunun tadından hoşlanmaz, dağlardan veya yeraltından gelen saf kaynak sularını ararlar. Kaynak suyu veya mineral su diye bilinen tat, aslında suyun içinde çözülmüş olan minerallerin tadıdır. Saf su (H2O), tatsızdır. Bu yüzden, kaynak veya mineral suyunun saflığı diye bilinen şey, suyun içinde zararlı (toksik) maddeler, kir, toz veya mikrobik organizmalar olmadığını belirtir.
İnsan hayatındaki yeri
Yetişkin bir insan vücut ağırlığının %60-70'i (2/3'si) sudur. Bu oran yaşa, cinsiyete, kiloya bağlı olarak farklılık gösterir. Örneğin yeni doğan bebeklerin vücudundaki su oranı %75'tir. Hayatın ilk 5 gününde %70'e inen su oranı, sonradan yavaş yavaş azalarak bir yaşın sonunda yetişkindeki su oranına yaklaşır. Erkeklerdeki su oranı kadınlara, şişmanlar zayıflara oranla daha fazladır. Yaş ilerledikçe de vücut suyunda azalma görülür.
Su besinler ve içeceklerle de sindirim yoluyla vücuda alınır. Vücuda alınan su sindirim sisteminde emildikten sonra kana geçer. Kan dolaşımı ile vücuda dağılır ve kılcal damarlardan çıkarak doku sıvısını oluşturur. Hücre içinde bazı kimyasal reaksiyonlara katıldıktan sonra tekrar hücre dışına çıkar ve tekrar doku sıvısına dönüşür. Dokulardan kan dolaşımına katılır. Kan dolaşımı aracılığı ile böbreklere gelerek önemli bir kısmı idrar olarak vücut dışına atılır. Diğer bir kısmı ise deri, solunum ve sindirim sistemi vasıtasıyla kullanılıp vücuttan atılır.
Yetişkin bir insanın günlük su ihtiyacı 2500-2600 ml kadardır. Suyun vücuda alımı ve atılımı bir denge içinde oluşur. Vücutta normal sıvı hacminin korunması için günlük sıvı alımının günlük sıvı kaybına eşit olması gerekir. Bu denge bozulduğunda hastalıklar ortaya çıkar. Yemek yemeden aylarca yaşanabilir, ancak susuz sadece birkaç gün dayanılabilir. İnsan vücudunda su dengesini düzenleyen merkezler ve sistemler mevcuttur.
- Vücuda su alımı (Hidrasyon) : Vücuda besinlerle (1000nbsp;ml) ve içeceklerle (1200nbsp;ml) ağız yoluyla su alımına ekzojen su kazanımı denir. Bir de vücudumuzda hücre metabolizması esnasında meydana gelen kimyasal reaksiyonlar sonucu oksidasyon ürünü olarak 300nbsp;ml kadar su açığa çıkar. Vücutta bu şekilde su açığa çıkmasına endojen su kazanımı denir.
- Vücuttan su kaybı (Dehidrasyon) : Vücuda alınan su, idrarla böbreklerden (1500nbsp;ml kadarı), solunum havasıyla akciğerlerden (500 ml kadarı), terleme yolu ile deriden (500nbsp;ml kadarı) ve gaita ile bağırsaklardan (100nbsp;ml kadarı) vücut dışına atılır.
- %1: Susuzluk hissi, sıcaklık düzeninin bozulması, performans azalması,
- %3: Vücut sıcaklık düzenin iyice bozulması, aşırı susuzluk hissi,
- %4: Fiziksel performansın %20-30 düşmesi,
- %5: Baş ağrısı, yorgunluk,
- %6: Hâlsizlik, titreme,
- %7: Fiziksel faaliyet sürerse bayılma,
- %10: Bilinç kaybı,
- %11: Vücut dirençsizliği, olası ölüm,
- %12: %97 oranında ölüm,
- %15: %100 ölüm.
Suyun vücuttaki görevleri
- Hücrelerin ihtiyacı olan maddeleri hücreye taşımak,
- Hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan katı maddelerin çözünmesini sağlamak,
- Hücrelerde metabolik faaliyetler sonucu oluşan atık maddeleri boşaltım organlarına (böbrek, akciğer, deri, sindirim kanalı) taşıyarak vücut dışına atılımını sağlamak,
- Vücut sıcaklığını dengede tutmak,
- Kanın hacmini dengelemek,
- Besinlerin sindirimine yardımcı olmak,
- O2 aktarımını kolaylaştırır
- Beyin, omurilik gibi bazı organları dış etkenlerden korumak, suyun görevleridir.
Kaynakça
- ^ "Definition of Hydrol". Merriam-Webster. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.(abonelik gereklidir)
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Haziran 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
- ^ a b c d e f "water." 12 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Britannica.com
- ^ . Nişanyan Sözlük. 25 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2021.
Orhun Yazıtları'nda "yir sub idisiz kalmazun tip [yer su sahipsiz kalmasın deyip]" şekliyle
Dış bağlantılar
- Doğada su, National Geographic, Mayıs 2007, tarihten sayfalar, s. 164, ISSN 1302-8464
- . 29 Mayıs 2014. 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2015.
- . 16 Mayıs 2014. 15 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2015.
Wikimedia Commons'ta water ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Su Dunya uzerinde bol miktarda bulunan ve tum canlilarin yasamasi icin vazgecilmez olan kokusuz ve tatsiz bir kimyasal bilesiktir Siklikla renksiz olarak tanimlanmasina ragmen kizil dalga boylarinda isigi hafifce emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir Su AdlandirmalarIUPAC adiSu oksidanDiger adlarHidrojen oksit Dihidrojen monoksit DHMO Hidrojen monoksit Dihidrojen oksit Hidrojen hidroksit HH veya HOH Hidrik asit Hidrohidroksik asit Hidroksik asit Hidrol m Oksido dihidrojenTanimlayicilarCAS numarasi 7732 18 53D model JSmol Etkilesimli goruntuChEBI CHEBI 15377ChemSpider 937ECHA InfoCard 100 028 902PubChem CID 962RTECS numarasi ZC0110000CompTox Bilgi Panosu EPA DTXSID6026296SMILES OOzelliklerKimyasal formul H2OMolekul kutlesi 18 02 g mol 1Gorunum Beyaz kati veya biraz maviye calan neredeyse renksiz seffaf kristalli kati veya sivi Koku KokusuzYogunluk 999 9720 kg m 1 t m 1 kg L 1 g cm 62 4 lb ft3 sivi maksimum 4 C 917 kg m kati Erime noktasi 0 00 C 32 00 F 273 155 K Kaynama noktasi 100 C 212 F 373 155 K Cozunurluk Haloalkanlar alifatik ve aromatik hidrokarbonlar ve eterlerde az cozunur Metanol etanol izopropanol aseton ve gliserol ile karisabilir Asitlik pKa 15 74 35 36 C 14 0 25 C pKb 15 74TehlikelerNFPA 704 yangin karosu 000Parlama noktasi Yanici degildir Aksi belirtilmedigi surece madde verileri Standart sicaklik ve basinc kosullarinda belirtilir 25 C 77 F 100 kPa Bilgi kutusu kaynaklari Dogada su kati sivi ve gaz hallerinde gorulur Kimyasal formulu H2O 2 hidrojen ve 1 oksijen atomundan meydana gelir H iyonu iceren bir madde ile or asit ve OH iyonu iceren maddenin or baz verdigi notrallesme tepkimesi ile olusur Bilim insanlari Dunya daki hayatin suda basladigini dusunmektedir Su molekuler yapisi oldukca basit ve bol bulunan bir madde olmasina ragmen belirli kosullarda diger bilesiklerden oldukca farkli davranislar sergiler Ornegin kati buz haldeki su sivi haldeki suyun uzerinde yuzer Dunyadaki hemen hemen tum diger bilesiklerde ise kati faz sivi fazdan yogundur ve kati fazdaki bilesik batar Suyun bu ozelliginin bazi avantajlari vardir Ornegin soguk bir bolgede gol yuzeyini kaplayan buz tabakasi yalitici gorevi gorur ve dipteki hayati korur Buzun cokmesi durumunda canlilar siddetli soguga maruz kalacagindan hayatlarini devam ettirmeleri imkansiz hale gelecektir Su yanici bir madde degildir Bu ozelligi nedeniyle ates sondurucu olarak kullanilir Fakat suyun bilesimindeki oksijen yakici bir gazdir hidrojen ise yanici bir gazdir Oksijen ve hidrojen birleserek sondurucu bir madde olan suyu meydana getirirler H2O saf suyu ve bilesigini temsil eder saf suya tabii en yakin ornek yagmur suyudur Saf su canlilar icin icilebilir su degildir insanlara yarari yoktur Suyun akiskan olmasi disinda insanlar ve canlilar icin icinde tasidigi mineraller cok onemlidir Canlilarin icmesi gereken suda cesitli mineraller olmasi gerekmektedir Yagmur suyu yani saf su yagdiktan sonra topraga dusunce topragin yapisindaki mineralleri toplar yeryuzunde bu yagmur sulari bir akarsu olusturur bu icilebilir bir sudur Genelde toprak altindaki sulari kirleten bina yapilasmalari sanayiden insan hayat alanindan vs uzak sagliga uygun olmasi icin cok yuksek yerlerde daglardaki akarsu ya da tabii su kaynagi bulunup buralara su doldurma tesisi yapilir bu tabii mineralli sular siselenip marketlerde tabii kaynak suyu olarak satilir Her bolgedeki toprakta mineraller ve oranlari farklidir bu yuzden suyun faydalari bolgelere gore degisebilir EtimolojiTurkcede yer alan su kelimesinin kokeni Eski Turkce sub veya suv sozcuklerine dayanmaktadir Orijinal bicimi sub olan sozcuk 9 yuzyildan itibaren suw bicimine evrilmistir Son sesteki dudaksil suvar siva sivik sivi gibi turevlerde korunmustur Kelime olarak Orhun Yazitlari nda kaydedilmistir Eski Turkcede suv sub zamanla su sozcugune donusmustur tum Turk dilleriyle hemen hemen aynidir Azerice su Kazakca sw Kirgizca suu Ozbekce suv Turkmence suw Uygurca su Tum Turk dillerinde ortak konusulan bu dil atasi Cinceye dayanmaktadir Cince 水 Shuǐ kelimesine dayanmaktadir kaynak belirtilmeli Cinceden Japoncaya gecen kanjisi on okunusu 水 sui dir Japoncada kun okunusu 水 mizu olarak soylenir Mogolcada us olarak tam tersi olarak soylenir Korecede su sozcugun karsiligi 물 mul olmasina ragmen Korece Cinceden aldigi birlesik sozcuklerde Turkcedeki gibi su derler Ornegin Cince 水位 shuǐwei anlami su seviyesi demektir korecede 수위 suwi olarak soylenir Uzun yillar Cin e bagimli olarak kalan Tibet ise Cinceden Tibetceye gecen sozcuk ཆ cuu olarak okunur Gunumuzdeki Su sozcugu Cinceden yayilarak Tibet birman ailesine kadar Altay dillerine kadar dayanan buyuk bir gecmisi vardir Fiziksel ozellikleriKohezyon ve adhezyon Su kendi molekulleri arasindaki cekim kuvveti kohezyon sayesinde dagilmadan kalabilir Molekullerinin dipol kutuplasmis olmasi nedeniyle su bircok maddeye yapisabilir ve islatma ozelligi buradan gelir Su ayni zamanda adhezyon farkli iki maddenin molekulleri arasindaki cekim kuvveti kuvveti yuksek bir maddedir Hidrojen bagi nedeniyle su molekulleri birbirlerini de cekerler yani su molekulleri arasinda kohezyon gucu de cok yuksektir Suyun kohezyon ve adhezyon yetenekleri suyun belirli kilcal yapilar icinde kopmadan yukselmesine ve tasinmasina yardimci olur Bu da bitkilerin karada hayatlarini surdurmeleri acisindan onem arz eder Suyun sekligini saglayan kohezyon maddesi adhezyon kuvveti ile carpisarak suyu daha sek hale getirir Molekulleri seklesen su artik daha yumusak ve saftir Suyun rengini ve tadini sekligi belirler Yuzey gerilimi Su molekulleri arasindaki guclu kohezyon kuvveti nedeniyle olusan yuksek yuzey gerilimine sahiptir Bu gorulebilir bir etkidir ornegin kucuk miktardaki su cozunemez bir yuzey uzerine ornek polietilen kondugunda su diger madde ile beraber dusene dek kalacaktir Bu kuvvetin kaynagi temel olarak su molekullerini bir arada tutan molekuller arasi cekici kuvvetlerdir Suyun icinde olan molekuller her yonden komsu molekullerle kusatildiklari icin uzerlerine etkiyen toplam kuvvet sifirdir Buna karsin yuzeydeki molekullerin sadece bir tarafi diger su molekulleriyle cevrili oldugu icin bunlar iceriye dogru net bir kuvvetle cekilirler Bu durum yuzeyde bir gerilme olusturup yuzeyin minimum olmasini saglar Hacimleri esit bircok geometrik sekil icinde yuzey alani en az olan kuredir Su damlalarinin kuresel bir sekil almasi da yuzey geriliminin en az yuzey olusturacak sekilde molekulleri hareket ettirmesidir Kilcal hareket Kilcal hareket suyun cok dar kilcal bir boru kanalda yercekimi kuvvetine karsi hareketini ifade eder Bu hareket olusur cunku su boru kanalin yuzeyine yapisir ve daha sonra boru kanala yapisan su kohezyon kuvveti sayesinde uzerinden daha fazla suyun gecmesini saglar Islem yercekimi adhezyon kuvvetini yenecek kadar su boru kanaldan yukari gecinceye dek tekrarlanir Bu olayi dogada da gormek mumkundur Ornegin agaclarin kilcal damarlarinda su en yuksek dallara kadar yercekimine karsi hareket edebilmektedir Buna ayni zamanda kapiler etki denmektedir Erime 1 gram buzu eritmek icin 0 C de 80 kalori gerekir Erime isisinin yuksek olmasi suyun donmasini geciktirir boylece biyolojik sistemler dusuk sicakliklara dayanikli olabilen ozelliklerini kazanirlar Ozgul isi Suyun isinma ozgul isisi yuksektir 1 gr suyun sicakligini 1 C arttirmak icin 1 kalorilik enerji gereklidir Bu ozgul isi amonyak disindaki tum maddelerinkinden yuksektir Boylece su sicakliklarda fazla artis olmadan daha fazla enerji depolayabilir ve boylece canli sistemde sicaklik ve metabolik olaylar daha kararli olabilmektedir Buharlasma Suyun gizli buharlasma isisi yuksektir 100 C de 1 g suyu 1 g su buhari haline donusturmek icin 539 kaloriye ihtiyac vardir Gizli buharlasma isisinin yuksekligi canli sisteminin olmasinda en onemli katkiya sahiptir Suyun gizli buharlasma isisi H baglarindan dolayi yuksektir Donma Suyun basit fakat cevre acisindan son derece onemli bir ozelligi de suyun sivi hali uzerinde batmadan yuzebilen suyun kati hali olan buzdur Bu kati faz sadece dusuk sicakliklarda olusabilen hidrojen baglari arasindaki geometriden dolayi sivi haldeki su kadar yogun degildir Hemen hemen tum diger maddeler icin kati form sivi formdan daha yogundur Standart atmosferik basinctaki taze su en yogun halini 3 98 C de alir ve asagi hareket eder daha fazla sogumasi halinde yogunlugu azalir ve yukari dogru yukselir Bu donusum derindeki suyun derinde olmayan sudan daha sicak kalmasina sebep olur bu yuzden suyun buyuk miktardaki alt bolumu 4 C civarinda sabit kalirken buz oncelikle yuzeyde olusmaya baslar ve daha sonra asagi yayilir Bu etkiden dolayi gollerin yuzeyi buz ile kaplanir Hemen hemen tum diger kimyasal maddelerin kati halleri sivi haline gore yogun oldugundan dipten yukari donmaya baslarlar Suyun hacmi bilinen tum sivilarin aksine belirli bir sicakliga 4 C ye dusene kadar azalir daha sonra tekrar artmaya baslar Dondugunda ise hacmi sivi hale gore daha fazladir Bu nedenle suyun kati hali sivi halinden daha hafiftir Bu yuzden buz suyun dibine batmayip su ustunde yuzer Suyun bu ozelligi hayatin kis aylarinda ya da her zaman soguk olan bolgelerde sudaki hayatin devam etmesine olanak tanir Deniz nehir ve gollerin ust kismi donar buz ust kisimda kaldigi icin su icindeki canlilar hayatlarini surdurmeye devam edebilirler Denizli de Karci Dagi ndan Akan bir AkarsuUclu noktasi Suyun uclu noktasi saf haldeki sivi su buz ve su buharinin dengede bulundugu sicaklik ve basinc kombinasyonu kelvin sicaklik olcu biriminin tanimlanmasi icin kullanilir Sonuc olarak suyun uclu nokta sicakligi 273 16 Kelvin 0 01 C ve basinci 611 73 Pascal dir 0 0060373 ATM Elektriksel iletkenlik Su icindeki tum elektriksel ozelligi saglayan etkenler suyun icinde cozulmus olan karbondioksit ve mineral tuzlarin iyonlaridir Su iki su molekulunun bir hidroksit anyonu ve bir hidronyum katyonu halini almasi ile kendini iyonize eder fakat bu elektrik akiminin yaptigi is veya zararli etkilerini tasimak icin yeterli degildir Saf su icinde hassas olcum cihazlari 0 055 µS gibi cok zayif bir elektriksel iletkenlik degeri saptayabilirler Saf su oksijen ve hidrojen gazlari icinde de cozulmus iyonlar olmadan elektroliz olabilir bu cok yavas bir surectir ve bu sekilde cok kucuk bir akim iletilir Elektroliz elektrik akimi yardimiyla bir sivi icinde cozunmus kimyasal bilesiklerin ayristirilmasi islemine denir Suyun halleri Su yerkurede degisik hallerde bulunur su buhari bulutlar su denizler goller buz kar dolu buzullar gibi Su surekli olarak su dongusu olarak bilinen dongu icinde degisik fiziksel hallere donusur Snowflakes Kartaneleri Wilson Bentley 1902 Gokkusagi yagmur damlaciklarinin tabii optik prizma ozelligi ile isigin yansimasindan olusur Yagisin insanlik ve tarim icin oneminden dolayi degisik bicimlerine farkli isimler verilmistir cogu ulkede genel ismi yagmurdur dolu kar sis ve ciy diger orneklerdir Uygun sartlar olustugunda havadaki su damlaciklari gunes isigini kirarak gokkusagi olustururlar Temel olarak su akisi nehirler ve tarim icin su ihtiyaci gibi insanlik tarihinde buyuk roller oynamistir Nehirler ve denizler ticaret ve ulasim icin elverisli yollar sunmustur Su akisi erozyon etkisi ile cevrenin sekillenmesinde buyuk roller oynayarak vadiler ve deltalar olusmasini saglamis ve insanlarin yerlesimine uygun arazi ve alanlar meydana getirmistir Su ayni zamanda zemine nufuz ederek yer altina dogru iner Bu yeralti sulari daha sonra tekrar yuzeye cikarak tabii kaynaklar sicak su kaynaklari ve gayzerler olusturur Yeralti sulari ayni zamanda ambalajlanarak maden suyu olarak satilmaktadir Su kendi icinde farkli maddelerin koku ve tatlarini barindirabilir Bu nedenle insan ve hayvanlarin suyun icilebilirligini anlamak icin duyulari gelismistir Hayvanlar genel olarak tuzlu deniz suyunun ve bataklik suyunun tadindan hoslanmaz daglardan veya yeraltindan gelen saf kaynak sularini ararlar Kaynak suyu veya mineral su diye bilinen tat aslinda suyun icinde cozulmus olan minerallerin tadidir Saf su H2O tatsizdir Bu yuzden kaynak veya mineral suyunun safligi diye bilinen sey suyun icinde zararli toksik maddeler kir toz veya mikrobik organizmalar olmadigini belirtir Insan hayatindaki yeriYetiskin bir insan vucut agirliginin 60 70 i 2 3 si sudur Bu oran yasa cinsiyete kiloya bagli olarak farklilik gosterir Ornegin yeni dogan bebeklerin vucudundaki su orani 75 tir Hayatin ilk 5 gununde 70 e inen su orani sonradan yavas yavas azalarak bir yasin sonunda yetiskindeki su oranina yaklasir Erkeklerdeki su orani kadinlara sismanlar zayiflara oranla daha fazladir Yas ilerledikce de vucut suyunda azalma gorulur Su besinler ve iceceklerle de sindirim yoluyla vucuda alinir Vucuda alinan su sindirim sisteminde emildikten sonra kana gecer Kan dolasimi ile vucuda dagilir ve kilcal damarlardan cikarak doku sivisini olusturur Hucre icinde bazi kimyasal reaksiyonlara katildiktan sonra tekrar hucre disina cikar ve tekrar doku sivisina donusur Dokulardan kan dolasimina katilir Kan dolasimi araciligi ile bobreklere gelerek onemli bir kismi idrar olarak vucut disina atilir Diger bir kismi ise deri solunum ve sindirim sistemi vasitasiyla kullanilip vucuttan atilir Yetiskin bir insanin gunluk su ihtiyaci 2500 2600 ml kadardir Suyun vucuda alimi ve atilimi bir denge icinde olusur Vucutta normal sivi hacminin korunmasi icin gunluk sivi aliminin gunluk sivi kaybina esit olmasi gerekir Bu denge bozuldugunda hastaliklar ortaya cikar Yemek yemeden aylarca yasanabilir ancak susuz sadece birkac gun dayanilabilir Insan vucudunda su dengesini duzenleyen merkezler ve sistemler mevcuttur Vucuda su alimi Hidrasyon Vucuda besinlerle 1000nbsp ml ve iceceklerle 1200nbsp ml agiz yoluyla su alimina ekzojen su kazanimi denir Bir de vucudumuzda hucre metabolizmasi esnasinda meydana gelen kimyasal reaksiyonlar sonucu oksidasyon urunu olarak 300nbsp ml kadar su aciga cikar Vucutta bu sekilde su aciga cikmasina endojen su kazanimi denir Vucuttan su kaybi Dehidrasyon Vucuda alinan su idrarla bobreklerden 1500nbsp ml kadari solunum havasiyla akcigerlerden 500 ml kadari terleme yolu ile deriden 500nbsp ml kadari ve gaita ile bagirsaklardan 100nbsp ml kadari vucut disina atilir 1 Susuzluk hissi sicaklik duzeninin bozulmasi performans azalmasi 3 Vucut sicaklik duzenin iyice bozulmasi asiri susuzluk hissi 4 Fiziksel performansin 20 30 dusmesi 5 Bas agrisi yorgunluk 6 Halsizlik titreme 7 Fiziksel faaliyet surerse bayilma 10 Bilinc kaybi 11 Vucut direncsizligi olasi olum 12 97 oraninda olum 15 100 olum Suyun vucuttaki gorevleri Hucrelerin ihtiyaci olan maddeleri hucreye tasimak Hucrelerin fonksiyonlarini yerine getirebilmesi icin gerekli olan kati maddelerin cozunmesini saglamak Hucrelerde metabolik faaliyetler sonucu olusan atik maddeleri bosaltim organlarina bobrek akciger deri sindirim kanali tasiyarak vucut disina atilimini saglamak Vucut sicakligini dengede tutmak Kanin hacmini dengelemek Besinlerin sindirimine yardimci olmak O2 aktarimini kolaylastirir Beyin omurilik gibi bazi organlari dis etkenlerden korumak suyun gorevleridir Kaynakca Definition of Hydrol Merriam Webster 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Nisan 2016 abonelik gereklidir Arsivlenmis kopya 2 Haziran 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Nisan 2016 Arsivlenmis kopya 14 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Nisan 2016 a b c d e f water 12 Subat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Britannica com Nisanyan Sozluk 25 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Agustos 2021 Orhun Yazitlari nda yir sub idisiz kalmazun tip yer su sahipsiz kalmasin deyip sekliyle Dis baglantilarDogada su National Geographic Mayis 2007 tarihten sayfalar s 164 ISSN 1302 8464 29 Mayis 2014 7 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Ocak 2015 16 Mayis 2014 15 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Ocak 2015 Wikimedia Commons ta water ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur