Evcil kedi (Felis catus ya da Felis silvestris catus), küçük, genelde kıllı, evcilleştirilmiş, etobur memeli. Genelde ev hayvanı olarak beslenenlere ev kedisi, ya da diğer kedigillerden ve küçük kedilerden ayırmak gerekmiyorsa kısaca kedi denir. İnsanlar kedilerin arkadaşlığına ve böcek gibi ev zararlılarını avlayabilme yeteneğine önem vermektedir.
Kedi | |||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Çeşitli kedi tipleri | |||||||||||||||||||
Korunma durumu | |||||||||||||||||||
Evcil hayvan | |||||||||||||||||||
Biyolojik sınıflandırma | |||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
İkili adlandırma | |||||||||||||||||||
Felis catus | |||||||||||||||||||
Sinonimler | |||||||||||||||||||
|
Kediler anatomik olarak güçlü, esnek bedenleriyle, hızlı refleksleriyle, keskin, geri çekilebilen pençeleriyle ve küçük avları öldürmeye uyarlanmış dişleriyle diğer kedigillere benzerler. Kediler, insan kulakları için çok zayıf ya da çok yüksek frekanstaki sesleri duyabilirler. Karanlığa yakın ortamlarda görebilirler. Çoğu memeli gibi, kediler insanlara göre daha zayıf renkli görüşe ve daha güçlü koku alma duyusuna sahiptir.
70'ten fazla kedi ırkı olduğu tahmin edilmekle birlikte çeşitli uluslararası organizasyonlar tarafından tanınan ırkların sayısı tescil eden kurumun standartlarına göre farklılık gösterebilmektedir. Bu sayı, (IPCBA) International Progressive Cat Breeders Alliance tarafından 73, ABD merkezli en büyük ikinci organizasyon olan TICA (The International Cat Association) tarafından 58, CFA (The Cat Fanciers' Association) tarafından 44, Lüksemburg merkezli Federation International Feline (FIFE) tarafından 43 olarak açıklanmıştır.
Kediler, tek başlarına avlanmalarına rağmen sosyal bir türdür. Kedilerde iletişim; salgıladıkları kokular, kedi feromonları ve kedilere özgü vücut dilinin yanı sıra seslenme çeşitliliğini (miyavlama, mırıltı, sesini titretme, tıslama, hırıltı ve gırtlaksı ses) de içinde barındırır.
Kedilerin üreme hızı yüksektir. Kontrollü üreme halinde, çoğalabilirler ve tescilli cins hayvanlar olarak gösterilebilirler. Ev kedilerinin üreme kontrolündeki kısırlaştırma ile oluşan başarısızlık ve eski evcil hayvanları terk etme dünya çapında, hayvan nüfus kontrolünü gerektirecek kadar fazla sayıda sokak kedisiyle sonuçlandı. Bu nüfus sadece, yerel tür olmadığı Birleşik Devletler'de 60 milyona kadar çıkmıştır. Kediler Antik Mısır'da tapılan hayvanlar olduğundan beri, genellikle orada evcilleştirildiklerine inanılır, ama Neolitik dönem kadar eskiye dayanan evcilleştirme örneklerinin de olma olasılığı vardır.
2007'deki genetik bir çalışma, evcil kedilerin milattan önce 8000'de, Orta Doğu'da Afrika yaban kedisi (Felis silvestris lybica) soyundan türediğini ortaya çıkardı.Scientific American'a göre kediler, dünyadaki en popüler evcil hayvandır ve günümüzde insanların yaşadığı hemen hemen her yerde bulunurlar.
Etimoloji
Türkçeye muhtemelen Arapçadan geçen kedi adı neredeyse evrenseldir ve pek çok dilde aynı sözcüğün varyasyonları şeklindedir: İngilizce cat, Bulgarca kotka, Lehçe kot, Arapça qitt (erkek kedi) vs. Kedi sözcüğü muhtemelen Avrasya (Hami-Sami) kökenlidir. Buradan Latinceye ve diğer Avrupa dillerine yayılmıştır. Latincede MS 75 yılında catta şeklinde, Bizans Yunancasında MS 350 yılında katta şeklinde görülür. MS 700'lü yıllarda Avrupa'da, yine Latince kökenli ve kedi anlamına gelen feles sözcüğünün yerini alarak, yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Pisi ve puss gibi sözcükler ise muhtemelen kedilerin tehdit edildiklerinde çıkardığı his sesine benzetilerek oluşturulmuştur. Bu sözcükler bazı dillerde kedi kelimesi ile birleştirilerek yine kedi anlamında kullanılır: Rumence pisică, İngilizce pussycat gibi.
Köken ve tarihçe
Modern memelilerin evriminde "kedi paterni" çok erken dönemlerde belirginleşmiştir. Pek çok memeli türünün ataları birbirinden neredeyse ayırt edilemez şekilde iken kedilerin ataları tipik kedi biçimini almıştı. Kediler ilk olarak Pliyosen Çağında (5,3-3,6 milyon yıl önce) ortaya çıktı ve inanılmaz bir şekilde, günümüze dek çok az değişikliğe uğradı.
Evcilleşme
Antik kökenleri tam olarak bilinmese de evcil kedinin kökenleri en az 9.500 yıl öncesine, Orta Doğu'da ziraatin başladığı dönemlere kadar gider. Güney Kıbrıs'ta bir insan iskeletinin yanında bulunan bir kedi iskeleti aynı döneme denk gelir. Bunu destekler nitelikte son yapılan araştırmalar antik kökenlerini Yakın Doğu'ya götürmektedir. Ayrıca Çin'de bulunan yaklaşık 5.300 yıllık fosil kayıtlarına göre de günümüzün evcil kedisi cüssesinde kediler ziraat ile uğraşılan bölgelerde tahılla beslenen kemirgenleri avlıyorlardı. Bu bulgulara dayanılarak kedilerin, zararlıları avlamaları için, çiftçiler tarafından beslendikleri veya varlıklarına müsaade edildiği düşünülür. Kediler Çin'de 5. ve 6. hanedanların döneminde (yak. MÖ 2465-2150) kutsal sayılmakla birlikte, bu dönemde henüz evcil olup olmadığı kesin olarak bilinmez. Kediler, muhtemelen, tahılları korumaktaki etkinliğini fark eden Antik Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir. Kedilerin evcilleştirildiğine dair en güvenilir bulgular, MÖ 1500 tarihinden sonrasına rastlar.
Bugün genetik anlamda geçmişi eski çağlara dayanan evcil kedi cinsi 2 taneyle sınırlıdır. Bunlar Mısır Mau'su ve Habeş cinsi kedilerdir.
Arkeologların ve antropologların, insanoğlunun yaşamış olduğu mağara devri ile ilgili araştırmalarında birtakım kedi kemiklerine rastlanmaktadır, ancak bunların vahşi kedilere ait oldukları düşünülmektedir. Diğer taraftan, arkeolojik incelemeler, kedinin, bundan 3500 yıl önce Mısır toplumunda tamamen evcilleştirilmiş olarak yaşadığını ortaya koymaktadır. Ancak bu evcilleştirme sürecinin ne zaman başlamış olduğu tam olarak tespit edilememektedir.
Bugün, Filistin'in Batı Şeria topraklarında bulunan tarihi Jericho (Arapçası: Eriha) şehri civarında yapılan Neolitik Devire ait kazılarda zamanımızdan 9500 yıl öncesine ait kedi kemikleri bulunmuştur. Bu konuda fikir oluşmasına yarayan bir diğer husus da 1983 yılında Güney Kıbrıs'ta, bundan 9500 yıl öncesine ait bir kazıda, bir kediye ait olduğu tespit edilen bir çene kemiği bulunmuş olmasıdır. Bilinen bir başka gerçek de Kıbrıs adasında hiçbir zaman vahşi kedilerin yaşamamış olduğudur. Bu durumda, bu kedinin ancak deniz yolu ile, insanlarla birlikte Kıbrıs'a gelmiş olacağı sonucuna varılmaktadır. Arkeologlar, insanların o günkü basit teknelerine etrafa saldıran, tırmalayıp parçalayan vahşi bir kediyi alarak yola çıkıp, yeni yerleşim yerleri aramaya kalkışmalarının düşünülemeyeceği noktasından yola çıkarak, bu kedinin evcilleştirilmiş bir kedi olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu düşünceden hareketle kedinin evcilleştirilme sürecinin zamanımızdan 8000 yıl önce başlamış olacağı sonucuna varabiliriz.
Diğer taraftan, bugün dünyanın dört bir yanına dağılmış olan kedilerin iki cins vahşi kediden türemiş olduğu tespit edilmiştir:
- Afrika Yaban Kedisi (Felis silvestris lybica)
- Avrupa Yaban Kedisi (Felis silvestris silvestris)
İlk evcilleştirilen vahşi kediler eski Mısırlıların ehlileştirmiş oldukları Afrika kedisi Felis lybica'dır. Ehlileştirilmiş bu kedileri, Fenikelilerin, Akdeniz'in muhtelif yörelerindeki kolonilerine götürdükleri, buradan da İtalya'ya taşıdıkları anlaşılmaktadır. İtalya'dan Avrupa kıtasına geçen bu kediler, Avrupa'nın vahşi kedisi Felis silvestris ile birleşip ikinci bir kol olarak Dünya'ya yayılmışlardır. Daha sonraları, deniz ve kara ticaretinin yeni boyutlar kazanması ile gelişen nakliyecilik sayesinde dünyanın hemen her noktasına ulaşıp çoğalmışlardır. Değişik iklim şartları, gıda rejimleri ve diğer etkenlerle bugünkü kedi türleri ortaya çıkmıştır.
Antik Mısır'da kedi
Mısır antik Dünya'nın tahıl yetiştiren en büyük alanı oldu. Hasat edilen ürünleri saklamak üzere devasa tahıl ambarları inşa edildi. Bu durum fareleri, sıçanları ve vahşi kedileri kendine çekti. İnsanlar, kedilerin, farelerle baş etmeleri maksadıyla kediyi teşvik etmeye başladılar. Kediler, kemirgen popülasyonunu kontrol etmede çiftçilere çok yardımcı oluyorlardı. Belli bir süreç sonunda vahşi kediler, yaklaşılabilir, nazlı ve nihayetinde bakılabilir hayvanlar oldular. Kediler kendilerine olan ilgiyi, sevgileri ve bağlılıklarıyla ödüllendirdiler.
Zaman içerisinde Mısırlılar kediye tapmaya başladılar. Rahipler, bir kediyi kasten veya kazara öldürmenin cezasının ölüm olacağını beyan ettiler. Persler, Mısırlılarla olan savaşlarında, Mısırlıların kedilerini yücelttiklerini bildiklerinden canlı kedileri siper olarak kullandılar. Mısırlılar kedilerinin ölümleri üzerine derin bir yasa girdiler. Kediler ölümlerinden sonra mumyalandı ve kutsal yeraltı mezarlarında saklandı. Binlerce mumyalanmış kedi Mısır'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır.
Antik Mısır'daki bu periyodu anlatan duvar resimleri ve diğer tasvirler kedilere küpe, kolye gibi mücevherlerle tapınıldığını gösterir. Kedinin kuyruğu her zaman düzgünce hayvanın sağ tarafına kıvrılır, bu da Mısır hiyeroglif hayvanlarının yüzün sağa dönük olarak resmetme geleneğini yansıtır.
Kedileri besleme ve bakma geleneği zamanla Mısır'dan Orta Doğu ülkelerine sıçradı (önce Hindistan ve bugünkü İran, daha sonra Çin, Japonya, Yunanistan ve İtalya). Bu kültürlerin kedilere çok büyük ilgi ve saygıyla bakmalarına rağmen, kedi hiçbir zaman Mısır'daki gibi tanrılık derecesine ulaşamadı. İnsanların ürettikleri vazo, metal para ve heykel gibi şeyler kedinin görünüşünü tasvir etti.
Maalesef Orta Çağ boyunca kediler, istenmeyen gruplarla özdeşleştirildi. Orta Doğu'da çeşitli dinlerde tanrılaştırılan ve sevilen kedi ailesi, diğerlerinin gözünde şeytan haline geldi. Dini bağnazlar kediyi şeytani bir varlığa dönüştürdüler. Kedilerin, zehirleyici dişleri ve enfeksiyonlu nefesi olan ürkütücü güçlere sahip hayvanlar olduğu dedikoduları yayıldı. Bu dedikodulara onların gece yapılan alışkanlıkları ve bağımsızlık gibi davranışları eklendi. Pek çok insan kedilerden korkar hale geldi. Kedilerin cadılara benzediğine inanıldı ve yine pek çok kişi cadıların kara kedi formuna girip geceleri sessizce dolaşarak, kendisini mağdur etmiş insanlardan intikam almayı arzuladığına inandı. Dedikodular büyüdükçe kedi mezhepleri şekillendi.
İskandinav kökenli tanrı Freya'ya (Kahire Mısır Müzesi) tapınılması kediye yönelik dinsel ayinleri içeriyordu. Hristiyanlık ona tapınmayı da yasakladı ve Freya bir şeytan, kedi ise şeytanın görünüşü haline getirildi. Sonradan siyah ölüm diye isimlendirilen periyotta kedi popülasyonu arttı ve onlar veba taşıyan fareleri öldürmeye başladılar. Fare öldüren kedi sayısındaki ani artışla kediler üzerindeki olumsuz imaj zinciri kırıldı ve ayrıca vebanın bittiğine inanıldı. Ancak günümüzde hâlen "siyah kedi" inanışı az da olsa devam etmektedir.
Onların kıymetini anlayınca, insanoğlu kedigillere zulüm etmeye son verdi. Zaman geçtikçe kediler geliştiler ve evrim geçirerek bugün bildiğimiz pek çok tür ve renk çeşitliliğine sahip oldular.
Antik Mısırlılar, Tanrılar Tanrısı Ra ve Isis'in kızı kedi tanrı Bastet'e taparlardı. Bastet önceleri aslan başlı olarak ortaya çıkmış, daha sonraları kedi kafasına sahip olmuştur. Bast olarak da isimlendirilen tanrı, aşkın, doğurganlığın ve ayın tanrısıydı. Pek çok heykel bu tanrıya dik durmuş ayaklarının dibinde beş yavru kedi oynarken elinde de her şeyi gören kutsal gözün muskasını tutarken resmeder.
O dönemin kadınları Bast'ı tasvir eden amuletleri taşıyarak onun gibi hamile kalmayı dilerlerdi. Kedilerin doğruluğu arayan güçleri olduğuna ve yaşam sonrasını görebildiklerine inanılırdı. Bu yüzden Bast bazen "Doğruluk Leydi "'si diye isimlendirilir ve mumyalama seremonilerinde ölüm sonrası yaşamın garantisi olarak kullanılırdı.
Genetik
Evcil kediler ve en yakın ataları, 38 kromozoma ve yaklaşık 20,000 gene sahiptir. Kedilerde, insanlardaki doğuştan metabolizma bozukluklarına benzeyen, yaklaşık 250 adet kalıtsal genetik bozukluk tespit edilmiştir. Memelilerin metabolizmalarındaki yoğun benzerlik, kedigillere ait birçok hastalığın insanlar için geliştirilen genetik testler ile teşhisine imkân tanır.
Özellikler
Kedilerin özellikleri farklı kriterlere göre sınıflandırılabilir. Bunlar başlıca şu şekildedir.
Anatomi
Boyut
Evcil kedinin Avrupa yaban kedisi'nden daha küçük kafatası ve daha kısa kemikleri vardır.
Baş-vücut uzunluğunda ortalama 46 cm (18 in) ve 23-25 cm (9-10 in) ortalama yükseklik, kuyruk uzunlukları da yaklaşık 30 santimetre (12 in)’dir. Erkekler dişilerden daha büyüktür. Ortalama yetişkin erkek kediler 3,5 ile 7 kilogram arasında olurken, dişi kediler 2,5 ila 4,5 kilogram arasındadır. Uzun kuyruklu cinslerde kuyruklar ortalama 30 santim, baştan kuyruk sokumuna uzunluk 46 santim, yükseklikleri ise 23–25 cm civarındadır. Dişi kedilerin boy uzunluğu 50 cm'ye kadar çıkabilirken erkek kedilerde 70 cm'yi bulabilir.Maine Coon gibi iri türdeki evcil kedilerde boy uzunluğu 1 metreye varabilir.
İskelet
Kedilerde yedi boyun omuru vardır; 13 torasik omur (insanlarda 12 tane vardır); yedi bel omuru; üç sakral omur(çoğu memelide olduğu gibi, ancak insanlarda beş tane vardır); ve kuyrukta değişken sayıda kaudal omur (insanlarda bir dahili kuyruk sokumu ile kaynaşmış yalnızca üç ila beş körelmiş kaudal omur vardır).:11Ekstra bel ve torasik omurlar, kedinin omurga hareketliliği ve esnekliğinden sorumludur. Omurgaya 13 kaburga, omuz ve leğen kemiğine bağlıdır.:16 İnsan kollarından farklı olarak, kedi ön ayakları, vücutlarını kafalarına sığabilecekleri herhangi bir boşluktan geçmelerine izin veren serbest yüzen klavikula kemiklerle omuza bağlanır.
Kedilerin ayak yapıları hep ileriye gitmek için evrilmiştir. Geri geri gidebilirlerse de zorlanırlar.
230 kemikten oluşan iskelet sistemi insanınkinden oldukça farklı olup iskeletler arası oluşumlar vücudun esnemesine izin verecek şekildedir.
Kafatası
Kedi kafatası, çok büyük göz yuvalarına ve güçlü bir özel çenesiyle memeliler arasında nadirdir.:35 Çene içinde, kedilerin avını öldürmek ve etini parçalamak için uyarlanmış dişleri vardır. Kedi avının üstün atladığında iki uzun köpek dişi ile boyundan öldürücü bir ısırıkla ısırır, dişlerini avının omur arasına sokup omuriliği koparır ve geri dönüşsüz felce ve ölüme neden olur. Diğer kedigillerle karşılaştırıldığında evcil kedilerin çene boyutuna göre dar aralıklı köpek dişleri vardır, bu da küçük omurları olan küçük kemirgenlerin tercih ettikleri avlarına bir uyarlamadır.
Küçük azı dişi ve birinci azı diş birlikte ağzın her iki tarafında eti bir makas gibi küçük parçalara ayıran çifti oluşturur. Kedilerin küçük azı dişleri mamayı iyi çiğneyemez ve kediler büyük ölçüde çiğneme yetenekleri olmadığından bunlar beslenmede hayati önemdedir.:37 Kedilerin çoğu insandan daha iyi dişleri olsa da daha kalın koruyucu mine tabakası, daha az zararlı tükürük, dişler arasında daha az yiyecek parçacıklarının kalması ve çoğunlukla şekersiz gıdaları nedeniyle genellikle dişlerinin çürüme olasılığı daha azdır. Yine de ara sıra diş kaybına ve enfeksiyona maruz kalırlar.
Pençeler
Kedilerin uzatılabilir ve geri çekilebilir pençeleri vardır. Normal, rahat pozisyonlarında, pençeler deri ve kürkle kaplıdır ve patinin parmak uçlarını sarar. Bu, zeminle temastan kaynaklanan aşınmayı önleyerek pençeleri keskin tutar ve avın sessizce takip etmesine izin verir. Ön ayaklardaki pençeler tipik olarak arka ayaklardakilerden daha keskindir. Kediler, pençelerini bir veya daha fazla pençeye gönüllü olarak uzatabilir. Avlanma veya savunma, tırmanma, yoğurma veya yumuşak yüzeylerde ekstra çekiş için pençelerini uzatabilirler. Kediler, pürüzlü yüzeyleri çizerken pençe kılıflarının dış tabakasını sıyırır.
Çoğu kedinin ön patilerinde beş pençe arka patilerinde dört pençe vardır. , (İngilizce: dewclaw) diğer pençelere göre 'dır. Daha yakın olarak, altıncı bir "parmak" gibi görünen bir çıkıntıdır. Bileklerin iç kısmında bulunan ön patilerin bu özelliği, normal yürüyüşte hiçbir işlevi yoktur, ancak zıplarken kullanılan bir kaymayı önleyici uzuv olduğu düşünülmektedir. Bazı kedi ırkları fazladan rakamlara sahip olmaya eğilimlidir (). Polidaktili kediler, Kuzey Amerika'nın kuzeydoğu kıyılarında ve Büyük Britanya'da görülür.
Patiler kediler için hareketin ve dengenin temelidir. Tırmanmak, kazmak, savunmak, savaşmak ve döl vermek (cinsel sıvı atımı) için patilere ihtiyacı vardır. Bir kedinin patisi ayağının en son kemiğine bağlıdır. Pençeler esnek ve dönebilirdir. Böylelikle en iyi tırmalama açısını rahatlıkla yakalarlar. Pençeler protein ve keratin dolu bir deri ile çevrilidir. Ön ayakları beş, arka ayakları dört parmaklı olup, kancalı tırnaklarını içeri çekebilirler.
Solunum sistemi
Akciğerin içindeki tüpler oksijenin tüm akciğere dağılmasını sağlar. Akciğerler kedinin her iki tarafında ve diyaframın tam üstünde yer alır. Diyafram kedinin soluk alıp verme hızını kontrol eder. Soluk borusu bir anlamda akciğerlerin havalandırma sistemi olarak kabul edilebilir. Dışarı atılması gereken kirli hava ve alınması gereken temiz hava diyaframın kontrolünde soluk borusu aracılığıyla taşınır. Solunum sistemini oluşturan organlar birçok kedi hastalığının da hedefidirler.
Beyin
Kedi beyni 20 ile 30 gram arasındadır. Ama diğer memelilerle kıyaslandığında beyni bedenine göre en büyük olan memelidir. Beynin büyüklüğü ile zeka arasında bir bağlantı olsa da – örneğin suya dalabilen kuşların beyni diğer kuşlara göre yaptıkları eylemin karmaşıklığı sebebi ile daha büyüktür - beynin büyüklüğü ile zeka arasında her zaman için birebir ilinti kurmak doğru değildir. Söz gelimi kediler, kendilerinden çok daha iri olan aslanlarla kıyaslandığında daha zekidirler. Öte yandan kedigiller ailesindeki canlıların beyin yapısı inanılmaz derecede benzerlik gösterir.
Gezinme
Kedi parmak uçlarında dolaşır. Ayak kemikleri görünen bacağın alt kısmını oluştururken parmak uçlarında yürür. Çoğu memelinin aksine, "adımlamalı" yürüme biçimi kullanır ve vücudun bir tarafındaki iki bacağını diğer taraftaki bacaklardan önce hareket ettirir. Her bir arka patiyi karşılık gelen ön patinin izine yakın bir yere yerleştirerek, gürültüyü ve görünür izleri en aza indirerek doğrudan belli eder. Bu aynı zamanda engebeli arazide gezinirken arka patiler için sağlam bir duruş sağlar. Koşarak yürümeyi hızlandırdığı için, yürüyüşü "çapraz" bir yürüyüşe dönüşür: Çapraz olarak zıt arka ve ön bacaklar aynı anda hareket eder.
Duyular
Görme
- Çok ışık nedeniyle gözbebeğinin kısılması.
- Az ışıkta gözbebeğinin büyümesi.
- Kedinin gözlerinin tapetum lucidum tabakası ışığı yansıtır.
deyimlere geçecek ve çeşitli adlandırmalara girecek kadar hayranlık uyandırır. Kediler, gözleri ve görme yetenekleri ile ayırt edilir. Kedilerin gözleri avı gözleyebilmek için geniş ve büyüktür. Gözlerinin uzaklık duyarlılığı çok ve keskindir. Büyük gözler hem üç boyutlu görüşe hem de mesafelerin tam olarak tahmin edilmesine imkan verecek şekilde önden hizalanmıştır.
Kedilerin mükemmel gece görüşü vardır ve insanın görmesi için gereken ışık seviyesinin yalnızca altıda birinde kediler görebilir.:43 Bu kısmen, retinadan geçen herhangi ışığı tekrar göze yansıtan ve böylece gözün loş ışık duyarlılığını artıran tapetum lucidum'a (Türkçe: ışık halısı) sahip olan kedinin gözünden kaynaklanır. Büyük göz bebekleri loş ışığa uyumdur.
Kediler özellikle hızlı hareketleri algılamada iyidirler ve karanlıkta bir görüntüyü algılamaları için insanlara kıyasla yalnızca altıda bir ışık miktarına gerek duyarlar. Bu, retina üzerindeki yüksek yoğunluklu çubuklar ve gözün arkasındaki yansıtıcı bir tabakayla mümkün olur. Retinal reseptörlerin çubuk/koni oranı yaklaşık 63:1'dir (insanlarda 20:1), fakat retinanın merkezi (10:1) ile periferi (200:1) arasında büyük farklılıklar gösterir.
Başka bir nedense doğrudan retinanın arkasındaki ve çubuk ve konilerdeki fotopigment molekülleri tarafından emilmeyen ışığı yansıtan ve tekrar duyusal hücrelere yansıtan hücre tabakası tapetum lucidum'dur. Bu katman aynı zamanda kedi gözlerinin karanlıkta ışık yandığında parlıyormuş gibi görünmesinin nedenidir. Bu nedenle kediler ışık olduğu sürece alacakaranlıkta ve geceleri çok iyi görebilirler. Tamamen karanlık bir odada ise kediler de kördür.
Kedi gözlerini sadece biraz sağa veya sola hareket ettirebildiğinden farklı bir yöne bakmak için kafasını hareket ettirmek zorundadır. Öne bakan gözler görsel eksenlerin güçlü şekilde örtüşmesine ve böylece iyi uzamsal görüşe neden olur.
Kedinin görüş açısı 200° ila 220°'dir. Kalan ışığı daha iyi yakalayabilmek için, dikey olarak yarık şeklindeki gözbebekleri, parlaklık azaldıkça dairesel olarak açılır ve bu da aynı anda görme keskinliğini azaltır.
Gözbebeklerinin yarık benzeri daralması nedeniyle kedilerin parlak ışıkta görme keskinliği yatay ve dikey yapılar ve hareketler için farklıdır. Dikey çizgileri yatay olanlardan daha net görürler ve bu nedenle yatay hareketleri dikey olanlardan daha iyi algılayabilirler, bu da kedilerin belirli şeylere bakarken genellikle başlarını eğme nedenlerinden biridir.
Aynı koşullarda kedilerin yatay çizgileri insanlardan daha az net görmelerinin yanı sıra renk farklılıklarını algılama yetenekleri de daha az gelişmiştir. Bunun nedeni kedinin retinasındaki renge duyarlı koniler oranının insanlara göre çok daha az olması ve kedinin gözünde, tıpkı köpeğinki gibi, sadece iki tane olmasıdır. yeşil ve maviye duyarlı olan ancak kırmızıya duyarlı olmayan farklı koni türleri (). Kırmızı, ne köpeklerin ne de kedilerin göremediği bir renktir (ayrıca bkz: Köpeğin görüşü) ve muhtemelen sarının bir tonu olarak algılanır.
Kedinin (yarık gözbebekleri) vardır, bu ise kedinin parlak ışığı kromatik sapma olmadan odaklamasına olanak tanır. Az ışıkta kedinin gözbebekleri, gözlerinin açıkta kalan yüzeyinin çoğunu kaplayacak şekilde genişler.
Kediler çevrelerini mavi ve yeşilin farklı yoğunluk ve bileşimlerindeki tonlarda algılayabilir ve kedilerin gözlerinin de en hassas olduğu tercih ettikleri renk mavidir. Bu, Mainz Üniversitesi Zooloji Enstitüsü tarafından 2.000'den fazla deneyde kuruldu. Farklı aydınlatma koşullarında kedilerin mamalarına ulaşmak için sarı veya mavi seçenekleri vardı. Yüzde 95'i mavi rengi seçti.
Kedilerin oldukça az renk görüşü ve mavi ve sarımsı yeşile duyarlılık için optimize edilmiş yalnızca iki tür koni hücresi vardır; kırmızı ve yeşili ayırt etme yeteneği sınırlıdır.Çubuk hücreler dışındaki bir sistemden orta dalga boylarına bir tepki, üçüncü tip koni nedeniyle olabilir. Ancak bu, gerçek görüşü temsil etmekten ziyade az ışık seviyelerine uyum gibi görünür.
Kedinin gözleri saldırıda yaralanması için göz kapakları içindedir ayrıca görüşlerini engellemeden göz kırpmalarına imkan veren üçüncü bir göz kapakları vardır.
Bir kedinin gözü doğumdan 7 ila 10 gün sonra açılır. Tüm kediler açık mavi irislerle doğar ancak yetişkin göz rengi iki ayda gerçek rengini alır ve yalnızca doğumdan sonraki üç ay içinde tam gelişir.
İşitme
Ev kedisinin işitmesi en keskin 500 Hz ila 32 kHz aralığındadır. 55 Hz ile 79,000 Hz arasında değişen son derece geniş bir frekans aralığını algılayabilir. 10.5 oktavlar aralığını duyabilirken, insanlar ve köpekler yaklaşık 9 oktav aralığını duyabilir. İşitme hassasiyeti, sesleri yükselten ve bir gürültünün yerini tespit etmeye yardımcı olan büyük, hareketli dış kulakları ile geliştirilmiştir. Kemirgen avı tarafından yapılan ultrasonik çağrıları belirlemesini sağlayan ultrason'u tespit edebilir.
Koku
Kedilerin iyi gelişmiş koku ampulü ve yaklaşık 5.8 cm² büyüklüğündeki yüzeyiyle (insanlarınkinin yaklaşık iki katı) keskin koku alma duyusu vardır. Kedilerin ve diğer birçok hayvanın ağzında flehmening davranışında kullandıkları Jacobson organı vardır. İnsanların hissedemeyeceği şekilde belirli aromaları hissetmelerini sağlar. Kediler , gibi idrar püskürtme aracılığıyla iletişim kurma ve koku bezleri ile işaretleme gibi feromonlar'a duyarlıdır. Birçok kedi, özellikle kedi nanesi içeren bitkilere de güçlü tepki verir çünkü bu maddeyi milyarda bir parçadan daha az oranda tespit edebilirler. Kedilerin yaklaşık %70-80'i nepetalaktondan etkilenir.Actinidia polygama ve kedi otu gibi bitkilerde bu etkiyi yapabilir; bu bitkilerin kokularının feromonu taklit etmesi ve kedilerin sosyal veya cinsel davranışlarını uyarmasından kaynaklanabilir.
Tatma
Kedilerde insanlara kıyasla nispeten daha az tat tomurcuğu vardır (Kedilerde 470 ya da daha çok tat tomurcuğu, insan dilinde ise 9,000'den fazla tat tomurcuğu vardır). Evcil ve vahşi kediler, tatlı tat tomurcuklarının şekerli moleküllere bağlanmasını engelleyen ve onlara tat alma yeteneği bırakmayan bir paylaşır. Tat tomurcukları bunun yerine asitlere, protein gibi amino asitlere ve acı tatlara tepki verir. Kedilerin ayrıca yiyecekleri için belli bir sıcaklık tercihi vardır, taze bir avınkine benzer bir sıcaklıkta 38 °C (100 °F) yiyecekleri tercih eder ve soğuk veya buzdolabında sunulan yiyecekleri normalde reddeder (ki bu kediye "av" öğesinin uzun süre önce öldüğünü ve bu nedenle muhtemelen toksik veya ayrıştığını gösteren sinyaldir).
Kediler bir şey içerken dillerini inanılmaz bir hızla kullanırlar. Dil hızla suya dalar ve çıkar. Bir anlamda fillerin su içmesine benzer. Ağız suya değdirilmez, su dil aracılığıyla ağza taşınır. Kedilerin dili zımpara gibidir. Üzerinde onlarca küçük odacık ve diken gibi uzantılar (papilla konikalar) vardır ve su içme sırasında bu odacıklar su havuzcuklarına dönüşür. Suya dalan dilin üzerindeki odacıklar su ile dolar ve taşımada dökülmemesi için dil ağza doğru bükülür. Dil lapa yiyeceklerin yenmesinde de aynı işlevi görür, ayrıca kemik üzerinde kalan et parçalarını kazıyıp yemesini sağlar.
Kedilerin aynı zamanda dişleri de büyük işlevler görür. Yetişkin kedilerde 30'a yakın diş bulunurken yavrularda bu sayı 25'i pek geçmez.
Kedilerin beslenme sistemi proteinlere (et) ve yağlara dayanmaktadır. Bunun dışında bazı zamanlarda az miktarda bitkisel yiyecek (ot, yaprak vs.) yiyebilmektedir. Ayrıca kedilerde tatlı bir tat alma duyusu bulunmamaktadır. Kedilerin sürekli olarak tatlı tüketmesi durumunda, onlarda obezite, körlük ve zehirlenme görülebilmektedir. Ayrıca kediler tatlı yediğinde böbrekler zarar görmektedir.
Bıyıklar
Navigasyona ve duyuya yardımcı olmak için, kedilerin vücutlarında, özellikle de yüzlerinde düzinelerce hareketli bıyık (vibrissae) vardır. Bunlar, hem nesnelere doğrudan dokunarak hem de hava akımlarını algılayarak, boşlukların genişliği ve karanlıktaki nesnelerin konumu hakkında bilgi sağlar; ayrıca gözleri hasardan korumak için koruyucu de tetikler.
Kedi bıyığı (Latince: vibrissae) kalın kedi kılından iki ila üç kat daha kalındır. Burun bölgesinde üst dudağın yanlarından çıkan bıyıklar yine kedi kılına kıyasla üç kat daha derine gömülüdür. Bıyıkların kökleri sinir sistemi ile ilintilidir. Bıyıklar tarafından algılanan bir hareket hemen köklerden sinirlere ve oradan beyine iletilerek alınacak aksiyon konusunda bilgilendirme ve uyarı işlevi görür.
Davranış
Dışarıdaki kediler hem gündüz hem de gece aktiftir, ancak geceleri biraz daha aktiftirler. Evcil kediler zamanlarının çoğunu evlerinin yakınında geçirirler, ancak bu merkezi noktadan yüzlerce metre uzakta da olabilir. Bir çalışmada, 7 ila 28 hektar (17-69 akre) arasında değişen bölgelerde dolaştıkları belirlenmiştir. Kedilerin aktivitelerinin zamanlaması oldukça esnek ve çeşitlidir, bu da ev kedilerinin bu zamanlarda daha çok insan aktivitesine tepki olarak daha çok olabileceği demektir.
Kediler, özellikle yaşlandıkça çoğu hayvandan daha çok uyuyarak enerjilerini saklarlar. Günlük uyku süresi genellikle 12 ila 16 saat arasında ve ortalama da 13 ila 14 saattir. Bazı kediler 20 saate kadar uyuyabilir. Kısa bir dinlenme için "kedi uykusu" terimi, kedinin kısa bir süre için (hafifçe) uykuya dalma halini ifade eder. Kediler uyurken, genellikle kas seğirmelerinin eşlik ettiği kısa süreli hızlı göz hareketi uykusu yaşarlar, bu da rüya gördüklerini gösterir.
Sosyallik
Evcil kedinin sosyal davranışı, çok dağınık bireylerden, işbirliği yapan dişi gruplarına dayalı olarak bir besin kaynağı etrafında toplanan yabani kedi kolonilerine kadar değişir. Bu tür gruplar içinde genellikle bir kedi diğerlerine baskındır.
Kolonideki her kedi, dişi kedilerinkinden yaklaşık 10 kat daha büyük ve birkaç dişinin bölgesi ile örtüşebilen en büyük bölgeli cinsel aktif erkeklerle ayrı bölgesi vardır. Bu bölgeler idrar püskürtme ile, yüz bezlerinden salgılanan nesnelerle baş hizasında ovularak ve dışkılama ile işaretlenir. Bu bölgeler arasında kedilerin bölgesel çatışmalar olmadan birbirlerini izlediği ve selamladığı tarafsız alanlar vardır. Bu tarafsız alanların dışında, bölgenin sahipleri genellikle yabancı kedileri önce bakarak, tıslayarak ve ve bu işe yaramazsa kısa ama gürültülü ve şiddetli saldırılarla kovalarlar.
Bu sömürgeci organizasyona rağmen, kedilerin bir sosyal hayatta kalma stratejisi veya sürü zihniyeti yoktur ve her zaman yalnız avlanırlar.
İnsanlara ve diğer evcil hayvanlara yakın yaşam, kedilerde ortak yaşamayla ilgili (simbiyotik) sosyal uyuma yol açmıştır ve kediler, insanlara veya diğer hayvanlara karşı büyük bir sevgi gösterebilir. Etolojik olarak kedinin insan bakıcısı kedinin annesi için bir tür vekil işlevi yapar.
Yetişkin kediler, yaşamlarını bir tür uzatılmış yavruluk ve davranışsal neoteni içinde geçirir.
Tiz sesleri aç bir insan bebeğinin çığlıklarını taklit edebilir ve bu da insanların onları görmezden gelmelerini özellikle zorlaştırır. Ancak bazı evcil kediler az sosyalleşir.
Özellikle yaşlı kediler, yeni gelen yavru kedilere karşı ısırma ve tırmalamayı içeren saldırganlık gösterirler; Bu tür davranışlar kedi asosyal saldırganlığı olarak bilinir.
Evcil kedilerin insanlara veya diğer kedilere yönelik davranışlarının sosyal bağ için araç olduğu düşünülür.
İletişim
Evcil kediler iletişim için birçok sesi kullanır, bunlara , , , /, ve birkaç farklı miyavlama biçimi dahildir. Kulakların ve kuyruğun konumu, tüm vücudun gevşemesi ve pençelerin çıkarılması dahil olmak üzere beden dili, tümü ruh halinin göstergeleridir. Kuyruk ve kulaklar, kedilerde özellikle önemli sosyal sinyal mekanizmalarıdır. Yükseltilmiş kuyruk dostça bir selamlama anlamına gelir ve düzleştirilmiş kulaklarsa düşmanlığı gösterir. Kuyruk kaldırma aynı zamanda kedinin grubun sosyal hiyerarşi içindeki konumunu da gösterir, baskın bireylerin kuyruklarını astlarından daha az kaldırır. Vahşi kediler genellikle sessizdir.:208 Burun buruna dokunma da yaygın bir selamlamadır ve ardından kedilerden birinin başını kaldırıp başını eğerek talep ettiği gelebilir.
Mırıldama, anne kediler ve emziren yavru kediler arasında bir güvence mekanizması olarak evrimsel yarar olarak gelişmiş olabilir. Emziren kediler genellikle memnuniyet belirtisi olarak mırıldanırlar: okşanırken, rahatlarken, ya da yerken mırıldanırlar. Kedilerin mırıldandığı mekanizma belirsizdir. Kedinin, sesten açıkça sorumlu olan benzersiz bir anatomik özelliği yoktur.
Tımar
Kedilerin, kürklerini temiz tutmak için önemli ölçüde zaman harcadıkları bilinir. Kedinin dili, yaklaşık 500 μm uzunluğunda, geriye bakan ve papilla denilen dikenlere sahiptir. Bunlar, onları sert yapan keratin içerir, böylece papilla saç fırçası gibi davranır. Bazı kediler, özellikle uzun tüylü kediler, tımarlama sonucu midelerinde biriken tüyleri tüy yumağını ara sıra kusar. Bu kürk kümeleri genellikle sosis şeklindedir ve yaklaşık 2-3 cm (3⁄4-1+1⁄4 in) uzunluğundadır. Tüy yumakları, tüylerin bağırsak yoluyla yok edilmesini kolaylaştıran ilaçlarla ve ayrıca tüylerin tarak veya sert bir fırçayla düzenli olarak taranmasıyla önlenebilir.
Oyun
Evcil kediler özellikle küçük kedi yavruları oyun aşklarıyla bilinir. Bu davranış avlanmayı taklit eder ve yavru kedilerin avını takip etmeyi, yakalamayı ve öldürmeyi öğrenmelerine yardımcı olması açısından önemlidir. Kediler ayrıca birbirleriyle ve insanlarla oyun savaşına girerler. Bu davranış, kedilerin gerçek dövüş için gereken becerileri uygulamalarının bir yolu olabilir ve ayrıca diğer hayvanlara saldırmakla ilişkilendirdikleri korkuları da azaltabilir.
Kediler ayrıca aç olduklarında oyuncaklarla daha çok oynamaya meyillidir. Oyun ve avlanma arasındaki yakın benzerlik nedeniyle kediler, hızlı hareket eden ancak hızla ilgisini kaybeden küçük tüylü oyuncaklar gibi avına benzeyen nesnelerle oynamayı tercih ederler. Daha önce oynadıkları bir oyuncağa alışırlar. İp genellikle oyuncak olarak kullanılır ancak yenilirse kedinin dilinin ucuna takılabilir ve daha sonra bağırsaklara geçebilir ve ciddi hastalıklara, hatta ölüme neden olabilen tıbbi bir acil durumdur. İp yiyen kedilerin oluşturduğu riskler nedeniyle ip bazen kedilerin kovalayabileceği bi lazer işaretçinin noktası ile değiştirilebilir.
Üreme
Dişi kediler, bir yıl boyunca birkaç östrus döngüsü olan ve genellikle 21 gün süren polöstrus hayvanlardır. Genellikle Şubat ve Ağustos ayları arasında çiftleşmeye hazırdırlar.
Birkaç erkek kedi kızgınlık döneminde dişiyi cezbeder. Erkek kediler dişi kedi için kavga eder ve galip olan erkek kedi çiftleşme hakkını kazanır. İlk başta dişi erkeği reddeder ancak sonunda dişi erkeğin çiftleşmesine izin verir. Erkek kedinin penis'inde yaklaşık 1 mm (1⁄32 in) uzunlukta 120-150 arası geriye bakan olduğundan, erkek onu dışarı çekerken dişi yüksek sesle bağırır. Penisin geri çekilmesiyle, dikenler dişiye daha fazla cinsel uyarır, bu ise .
Ömür ve sağlık
Ortalama kedi ömrü 15 yıldır. Ancak kediler iyi bir beslenme ile 20 yıldan fazla yaşayabilirler.
Fizyoloji
Vücut sıcaklığı | 38.6 °C (101.5 °F) |
Kalp ritmi | Dakikada 120–140 |
Nefes ritmi | Dakikada 16–40 |
Kedilerin fizyolojileri diğer etobur memelilere benzemekle birlikte, kedilere özgü bazı özellikleri de çölde yaşayan türlerinden kendilerine miras kalmıştır. Kediler, su bulabildikleri sürece sıcak iklimlerde hayatta kalabilmektedirler. Ayrıca, derilerine doğru olan kan akışını azaltarak sıcaklığı koruyabilen kediler, ağızlarındaki buharlaşma ile ısıyı düşürebilmektedirler. Kediler, patilerindeki bezler sayesinde çok az da olsa terleme ve termo-regülasyon şansına sahiptirler.
Vücut sıcaklığının gün içerisinde değişiklik göstermemesi ve biyolojik saatlerinin eksikliği, kedilerin hem gündüz hem de gece aktif olabilme eğilimlerine yol açar.
Dışkılarının nispeten daha kuru ve idrarlarının daha koyu olması, kedilerin daha çok su tutabilmelerini sağlayan bir adaptasyondur.
Kediler etoburdur. Sindirim sistemleri eti etkin biçimde işleyecek şekilde evrildiğinden, bitkisel ürünleri zor sindirirler. Sindirim yolunun benzer memelilere göre daha kısa oluşu ve karbonhidratları sindirmek için gereken enzimlerden az miktarda bulunması, kedilerin bitki kaynaklı besinleri ve bazı yağ moleküllerini sindirmedeki becerilerini sınırlar. Bununla birlikte kediler arada sırada mevcut besinlerine ilaveten çim yemeyi tercih edebilirler. Çim, kediler için folik asit kaynağı ve sindirim sistemindeki kılları kolay atmak için bir lif kaynağıdır. Ev ortamında ise birçok bitki kediler için tehlikelidir, Bu yüzden önlem alınmalıdır.
Kedi tuvaleti
Evlerde beslenen evcil kediler tuvaletlerini evde tabanına serilmiş kedi tuvaletinin tabanına yapar.
Galeri
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b Wozencraft, W.C. (2005). "Species Felis catus". ; Reeder, D.M (Ed.). Mammal Species of the World: A Taxonomic and Geographic Reference (3. bas.). Johns Hopkins University Press. ss. 534–535. ISBN . OCLC 62265494.
- ^ Linnaeus, C. (1758). "Felis Catus". Systema naturae per regna tria naturae: secundum classes, ordines, genera, species, cum characteribus, differentiis, synonymis, locis (Latince). 1 (Tenth reformed bas.). Holmiae: Laurentii Salvii. s. 42.
- ^ Erxleben, J. C. P. (1777). "Felis Catus domesticus". Systema regni animalis per classes, ordines, genera, species, varietates cvm synonymia et historia animalivm. Classis I. Mammalia. Lipsiae: Weygandt. ss. 520-521.
- ^ a b "ITIS Standard Report Page: Felis catus". ITIS Online Database. Reston, Virginia: Integrated Taxonomic Information System. 2011. 2 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Aralık 2011.
- ^ . American Heritage Dictionary of the English Language (Education.Yahoo.com online bas.). Boston: Houghton Mifflin. 2010. 22 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2010.
- ^ . 15 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2015.
- ^ Rochlitz, Irene (2007). The Welfare of Cats. "Animal Welfare" series. Berlin: Springer. ss. 141-175. ISBN .
- ^ a b Wade, Nicholas (29 Haziran 2007). "Study Traces Cat's Ancestry to Middle East". New York Times. New York: . 18 Nisan 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Nisan 2008.
- ^ "Meet Helen and Aphrodite, Cyprus's Indigenous Cats". China Daily. 3 Kasım 2009. 29 Kasım 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2009.
- ^ "Oldest Known Pet Cat? 9500-year-old Burial Found on Cyprus". National Geographic News. National Geographic Society. 8 Nisan 2004. 6 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Ocak 2013.
- ^ Driscoll, Carlos A. (10 Haziran 2009). "The Evolution of House Cats". Scientific American. New York: Nature Pubg. Group. 19 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Ocak 2013.
- ^ a b c "cat." 5 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Online Etymology Dictionary. 9 Haziran 2014.
- ^ a b "puss." 5 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Online Etymology Dictionary. 9 Haziran 2014.
- ^ a b c d e "domestic cat." 8 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Britannica.com
- ^ Nilson, Sara M.; Gandolfi, Barbara; Grahn, Robert A.; Kurushima, Jennifer D.; Lipinski, Monika J.; Randi, Ettore; Waly, Nashwa E.; Driscoll, Carlos; Murua Escobar, Hugo; Schuster, Rolf K.; Maruyama, Soichi (Aralık 2022). "Genetics of randomly bred cats support the cradle of cat domestication being in the Near East". Heredity (İngilizce). 129 (6): 346-355. doi:10.1038/s41437-022-00568-4. ISSN 1365-2540. 17 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Şubat 2023.
- ^ Driscoll, Carlos A.; Menotti-Raymond, Marilyn; Roca, Alfred L.; Hupe, Karsten; Johnson, Warren E.; Geffen, Eli; Harley, Eric H.; Delibes, Miguel; Pontier, Dominique; Kitchener, Andrew C.; Yamaguchi, Nobuyuki (27 Temmuz 2007). "The Near Eastern Origin of Cat Domestication". Science (İngilizce). 317 (5837): 519-523. doi:10.1126/science.1139518. ISSN 0036-8075. (PMC) 5612713 $2. (PMID) 17600185. 17 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2023.
- ^ updated, Laura Geggel last (19 Haziran 2017). "Cat Tale: Ancient DNA Reveals How Your Kitty Came to Be". livescience.com (İngilizce). 18 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Şubat 2023.
- ^ O'Connor, T.P. (2007). "Wild or domestic? Biometric variation in the cat Felis silvestris" (PDF). International Journal of Osteoarchaeology. 17 (6): 581-595. doi:10.1002/oa.913. 21 Ocak 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 1 Ağustos 2021.
- ^ Sunquist, M.; Sunquist, F. (2002). "Domestic cat". Wild Cats of the World. University of Chicago Press. ss. 99-112. ISBN .
- ^ Koca, Mustafa Kemal. Kediler Hakkında Her Şey. Mustafa Kemal Koca. s. 7. 14 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Şubat 2020.
- ^ a b Walker, W.F. (1982). Study of the Cat with Reference to Human Beings (Fourth revised bas.). Thomson Learning/Cengage. ISBN .
- ^ Gillis, R., (Ed.) (2002). . Zoolab. La Crosse: Press. 6 Aralık 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2012.
- ^ a b c Case, Linda P. (2003). The Cat: Its behavior, nutrition, and health. Ames: Press. ISBN .
- ^ a b Smith, Patricia; Tchernov, Eitan (1992). Structure, Function, and Evolution of Teeth. . s. 217. ISBN .
- ^ Carr, William H.A. (1 Ocak 1978). The New Basic Book of the Cat. . s. 174. ISBN .
- ^ Kitchener, A.C.; Van Valkenburgh, B.; Yamaguchi, N. (2010). "Felid form and function". Macdonald, D.; Loveridge, A. (Ed.). Biology and Conservation of wild felids. Oxford University Press. ss. 83-106.
- ^ Armes, A.F. (1900). "Outline of cat lessons". The School Journal. LXI: 659. 6 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ağustos 2021.
- ^ Homberger DG, Ham K, Ogunbakin T, Bonin JA, Hopkins BA, Osborn ML (2009). "The structure of the cornified claw sheath in the domesticated cat (Felis catus): Implications for the claw-shedding mechanism and the evolution of cornified digital end organs". Journal of Anatomy. 214 (4): 620-43. doi:10.1111/j.1469-7580.2009.01068.x. (PMC) 2736126 $2. (PMID) 19422432.
- ^ Danforth, C.H. (1947). "Heredity of polydactyly in the cat". The Journal of Heredity. 38 (4): 107-112. doi:10.1093/oxfordjournals.jhered.a105701. (PMID) 20242531.
- ^ Lettice, L.A.; Hill, A.E.; Devenney, P.S.; Hill, R.E. (2008). "Point mutations in a distant sonic hedgehog cis-regulator generate a variable regulatory output responsible for preaxial polydactyly". Human Molecular Genetics. 17 (7): 978-985. doi:10.1093/hmg/ddm370 . (PMID) 18156157.
- ^ Pocock, R.I. (1917). "VII — On the external characters of the Felidæ". The Annals and Magazine of Natural History; Zoology, Botany, and Geology. 8. 19 (109): 113-136. doi:10.1080/00222931709486916.
- ^ Christensen, W. (2004). "The physical cat". Outwitting Cats. . ss. 22-45. ISBN .
- ^ Ollivier, F.J.; Samuelson, D.A.; Brooks, D.E.; Lewis, P.A.; Kallberg, M.E.; Komaromy, A.M. (2004). "Comparative morphology of the Tapetum Lucidum (among selected species)". Veterinary Ophthalmology. 7 (1): 11-22. doi:10.1111/j.1463-5224.2004.00318.x. (PMID) 14738502.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Wasistwas
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Malmström, T.; Kröger, R.H. (2006). "Pupil shapes and lens optics in the eyes of terrestrial vertebrates". Journal of Experimental Biology. 209 (1): 18-25. doi:10.1242/jeb.01959 . (PMID) 16354774.
- ^ Hammond, P.; Mouat, G.S.V. (1985). "The relationship between feline pupil size and luminance". Experimental Brain Research. 59 (3): 485-490. doi:10.1007/BF00261338. (PMID) 4029324.
- ^ Loop, M.S.; Bruce, L.L. (1978). "Cat color vision: The effect of stimulus size". Science. 199 (4334): 1221-1222. Bibcode:1978Sci...199.1221L. doi:10.1126/science.628838. (PMID) 628838.
- ^ Guenther, E.; Zrenner, E. (1993). "The spectral sensitivity of dark- and light-adapted cat retinal ganglion cells". Journal of Neuroscience. 13 (4): 1543-1550. doi:10.1523/JNEUROSCI.13-04-01543.1993. (PMC) 6576706 $2. (PMID) 8463834.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;chat_blanc
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Heffner, R.S. (1985). "Hearing range of the domestic cat" (PDF). Hearing Research. 19 (1): 85-88. doi:10.1016/0378-5955(85)90100-5. (PMID) 4066516. 7 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Ağustos 2021.
- ^ Heffner, H.E. (1998). "Auditory awareness". Applied Animal Behaviour Science. 57 (3–4): 259-268. doi:10.1016/S0168-1591(98)00101-4.
- ^ Heffner, R.S. (2004). "Primate hearing from a mammalian perspective". The Anatomical Record Part A: Discoveries in Molecular, Cellular, and Evolutionary Biology. 281 (1): 1111-1122. doi:10.1002/ar.a.20117. (PMID) 15472899.
- ^ Sunquist, M.; Sunquist, F. (2002). "What is a Cat?". Wild Cats of the World. University of Chicago Press. ss. 5-18. ISBN .
- ^ Blumberg, M.S. (1992). "Rodent ultrasonic short calls: Locomotion, biomechanics, and communication". Journal of Comparative Psychology. 106 (4): 360-365. doi:10.1037/0735-7036.106.4.360. (PMID) 1451418.
- ^ Moulton, David G. (1 Ağustos 1967). "Olfaction in mammals". American Zoologist. 7 (3): 421-429. doi:10.1093/icb/7.3.421 . ISSN 0003-1569. (PMID) 6077376. 6 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ağustos 2021.
- ^ Miyazaki, Masao; Yamashita, Tetsuro; Suzuki, Yusuke; Saito, Yoshihiro; Soeta, Satoshi; Taira, Hideharu; Suzuki, Akemi (October 2006). "A major urinary protein of the domestic ccat regulates the production of felinine, a putative pheromone precursor". Chemistry & Biology. 13 (10): 1071-1079. doi:10.1016/j.chembiol.2006.08.013 . (PMID) 17052611.
- ^ a b Sommerville, B. A. (1998). "Olfactory Awareness". Applied Animal Behaviour Science. 57 (3–4): 269-286. doi:10.1016/S0168-1591(98)00102-6.
- ^ Grognet, Jeff (June 1990). "Catnip: Its uses and effects, past and present". The Canadian Veterinary Journal. 31 (6): 455-456. (PMC) 1480656 $2. (PMID) 17423611.
- ^ Turner, Ramona (29 Mayıs 2007). "How does catnip work its magic on cats?". Scientific American. 22 Ekim 2013 tarihinde kaynağından .
- ^ Tucker, Arthur; Tucker, Sharon (1988). "Catnip and the catnip response". Economic Botany. 42 (2): 214-231. doi:10.1007/BF02858923.
- ^ a b Schelling, Christianne. "Do cats have a sense of taste?". CatHealth.com. 28 Ocak 2016 tarihinde kaynağından .
- ^ . Petside.com. 13 Mart 2012. 25 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2013.
- ^ Bradshaw, John W.S. (1 Temmuz 2006). "The evolutionary basis for the feeding behavior of domestic dogs (Canis familiaris) and cats (Felis catus)". Journal of Nutrition. 136 (7): 1927S-1931. doi:10.1093/jn/136.7.1927S . (PMID) 16772461.
- ^ Germain, E.; Benhamou, S.; Poulle, M.-L. (2008). "Spatio-temporal Sharing between the European Wildcat, the Domestic Cat and their Hybrids". Journal of Zoology. 276 (2): 195-203. doi:10.1111/j.1469-7998.2008.00479.x.
- ^ Barratt, D. G. (1997). "Home Range Size, Habitat Utilisation and Movement Patterns of Suburban and Farm Cats Felis catus". Ecography. 20 (3): 271-280. doi:10.1111/j.1600-0587.1997.tb00371.x. JSTOR 3682838.
- ^ Randall, W.; Johnson, R. F.; Randall, S.; Cunningham, J. T. (1985). "Circadian rhythms in food intake and activity in domestic cats". Behavioral Neuroscience. 99 (6): 1162-1175. doi:10.1037/0735-7044.99.6.1162. (PMID) 3843546.
- ^ Jouvet, M. (1979). "What Does a Cat Dream About?". Trends in Neurosciences. 2: 280-282. doi:10.1016/0166-2236(79)90110-3.
- ^ Pontier, D.; Natoli, E. (1996). "Male Reproductive Success in the Domestic Cat (Felis catus L.): A Case History". Behavioural Processes. 37 (1): 85-88. doi:10.1016/0376-6357(95)00070-4. (PMID) 24897162.
- ^ a b Crowell-Davis, S. L.; Curtis, T. M.; Knowles, R. J. (2004). (PDF). Journal of Feline Medicine and Surgery. 6 (1): 19-28. doi:10.1016/j.jfms.2003.09.013. (PMID) 15123163. 20 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Baron, A.; Stewart, C. N.; Warren, J. M. (1 Ocak 1957). "Patterns of Social Interaction in Cats (Felis domestica)". Behaviour. 11 (1): 56-66. doi:10.1163/156853956X00084. JSTOR 4532869.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Bradshaw
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Mills, D. S.; Marchant-Forde, J. (2010). Encyclopedia of Applied Animal Behaviour and Welfare. s. 518. ISBN . 7 Nisan 2017 tarihinde kaynağından .
- ^ McComb, K.; Taylor, A. M.; Wilson, C.; Charlton, B. D. (2009). "The Cry Embedded within the Purr". Current Biology. 19 (13): R507-508. doi:10.1016/j.cub.2009.05.033 . (PMID) 19602409.
- ^ Levine, E.; Perry, P.; Scarlett, J.; Houpt, K. (2005). (PDF). Applied Animal Behaviour Science. 90 (3–4): 325-336. doi:10.1016/j.applanim.2004.07.006. 26 Mart 2009 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Soennichsen, S.; Chamove, A. S. (2015). "Responses of cats to petting by humans". Anthrozoös. 15 (3): 258-265. doi:10.2752/089279302786992577.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Moelk1944
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Cafazzo, S.; Natoli, E. (2009). "The Social Function of Tail Up in the Domestic Cat (Felis silvestris catus)". Behavioural Processes. 80 (1): 60-66. doi:10.1016/j.beproc.2008.09.008. (PMID) 18930121.
- ^ Jensen, P. (2009). The Ethology of Domestic Animals. "Modular Text" series. Wallingford, England: . ISBN .
- ^ von Muggenthaler, E.; Wright, B. . BKSV.com. . 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Şubat 2010.
- ^ "The Cat's Remarkable Purr". ISnare.com. 13 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ağustos 2008.
- ^ "Why and How Do Cats Purr?". Everyday Mysteries: Fun Science Facts from the Library of Congress. Washington DC: Library of Congress. 3 Nisan 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Nisan 2011.
- ^ a b Hadzima, Eva (2016). . 6 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2016.
- ^ Boshel, J.; Wilborn, W. H; Singh, B. B.; Peter, S.; Stur, M. (1982). "Filiform Papillae of Cat Tongue". Acta Anatomica. 114 (2): 97-105. doi:10.1159/000145583. (PMID) 7180385.
- ^ Poirier, F. E.; Hussey, L. K. (1982). "Nonhuman Primate Learning: The Importance of Learning from an Evolutionary Perspective". Anthropology and Education Quarterly. 13 (2): 133-148. doi:10.1525/aeq.1982.13.2.05x1830j . JSTOR 3216627.
- ^ Hall, S. L. (1998). "Object play by adult animals". Byers, J. A.; Bekoff, M. (Ed.). Animal Play: Evolutionary, Comparative, and Ecological Perspectives. Cambridge University Press. ss. 45-60. ISBN .
- ^ Hall, S. L. (1998). "The Influence of Hunger on Object Play by Adult Domestic Cats". Applied Animal Behaviour Science. 58 (1–2): 143-150. doi:10.1016/S0168-1591(97)00136-6.
- ^ Hall, S. L. (2002). "Object Play in Adult Domestic Cats: The Roles of Habituation and Disinhibition". Applied Animal Behaviour Science. 79 (3): 263-271. doi:10.1016/S0168-1591(02)00153-3.
- ^ MacPhail, C. (2002). "Gastrointestinal obstruction". Clinical Techniques in Small Animal Practice. 17 (4): 178-183. doi:10.1053/svms.2002.36606. (PMID) 12587284.
- ^ "Fat Indoor Cats Need Exercise". Pocono Record. 2006. 14 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından .
- ^ Jemmett, J. E.; Evans, J. M. (1977). "A survey of sexual behaviour and reproduction of female cats". Journal of Small Animal Practice. 18 (1): 31-37. doi:10.1111/j.1748-5827.1977.tb05821.x. (PMID) 853730.
- ^ Aronson, L. R.; Cooper, M. L. (1967). (PDF). The Anatomical Record. 157 (1): 71-78. doi:10.1002/ar.1091570111. (PMID) 6030760. 19 Mart 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Kahn, Cynthia M.; Line, Scott (2007). Hollander, Joseph Lee (Ed.). The Merck/Merial Manual for Pet Health. Merck. ISBN .
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Evcil kedi Felis catus ya da Felis silvestris catus kucuk genelde killi evcillestirilmis etobur memeli Genelde ev hayvani olarak beslenenlere ev kedisi ya da diger kedigillerden ve kucuk kedilerden ayirmak gerekmiyorsa kisaca kedi denir Insanlar kedilerin arkadasligina ve bocek gibi ev zararlilarini avlayabilme yetenegine onem vermektedir KediCesitli kedi tipleriKorunma durumuEvcil hayvanBiyolojik siniflandirmaAlem AnimaliaSube ChordataSinif MammaliaTakim CarnivoraAlt takim FeliformiaFamilya FelidaeAlt familya FelinaeCins FelisTur F catusIkili adlandirmaFelis catusLinnaeus SinonimlerF catus domesticus 1777 F angorensis 1788 F vulgaris Fischer 1829 Kediler anatomik olarak guclu esnek bedenleriyle hizli refleksleriyle keskin geri cekilebilen penceleriyle ve kucuk avlari oldurmeye uyarlanmis disleriyle diger kedigillere benzerler Kediler insan kulaklari icin cok zayif ya da cok yuksek frekanstaki sesleri duyabilirler Karanliga yakin ortamlarda gorebilirler Cogu memeli gibi kediler insanlara gore daha zayif renkli goruse ve daha guclu koku alma duyusuna sahiptir 70 ten fazla kedi irki oldugu tahmin edilmekle birlikte cesitli uluslararasi organizasyonlar tarafindan taninan irklarin sayisi tescil eden kurumun standartlarina gore farklilik gosterebilmektedir Bu sayi IPCBA International Progressive Cat Breeders Alliance tarafindan 73 ABD merkezli en buyuk ikinci organizasyon olan TICA The International Cat Association tarafindan 58 CFA The Cat Fanciers Association tarafindan 44 Luksemburg merkezli Federation International Feline FIFE tarafindan 43 olarak aciklanmistir Kediler tek baslarina avlanmalarina ragmen sosyal bir turdur Kedilerde iletisim salgiladiklari kokular kedi feromonlari ve kedilere ozgu vucut dilinin yani sira seslenme cesitliligini miyavlama mirilti sesini titretme tislama hirilti ve girtlaksi ses de icinde barindirir Kedilerin ureme hizi yuksektir Kontrollu ureme halinde cogalabilirler ve tescilli cins hayvanlar olarak gosterilebilirler Ev kedilerinin ureme kontrolundeki kisirlastirma ile olusan basarisizlik ve eski evcil hayvanlari terk etme dunya capinda hayvan nufus kontrolunu gerektirecek kadar fazla sayida sokak kedisiyle sonuclandi Bu nufus sadece yerel tur olmadigi Birlesik Devletler de 60 milyona kadar cikmistir Kediler Antik Misir da tapilan hayvanlar oldugundan beri genellikle orada evcillestirildiklerine inanilir ama Neolitik donem kadar eskiye dayanan evcillestirme orneklerinin de olma olasiligi vardir 2007 deki genetik bir calisma evcil kedilerin milattan once 8000 de Orta Dogu da Afrika yaban kedisi Felis silvestris lybica soyundan turedigini ortaya cikardi Scientific American a gore kediler dunyadaki en populer evcil hayvandir ve gunumuzde insanlarin yasadigi hemen hemen her yerde bulunurlar EtimolojiTurkceye muhtemelen Arapcadan gecen kedi adi neredeyse evrenseldir ve pek cok dilde ayni sozcugun varyasyonlari seklindedir Ingilizce cat Bulgarca kotka Lehce kot Arapca qitt erkek kedi vs Kedi sozcugu muhtemelen Avrasya Hami Sami kokenlidir Buradan Latinceye ve diger Avrupa dillerine yayilmistir Latincede MS 75 yilinda catta seklinde Bizans Yunancasinda MS 350 yilinda katta seklinde gorulur MS 700 lu yillarda Avrupa da yine Latince kokenli ve kedi anlamina gelen feles sozcugunun yerini alarak yaygin sekilde kullanilmaya baslanmistir Pisi ve puss gibi sozcukler ise muhtemelen kedilerin tehdit edildiklerinde cikardigi his sesine benzetilerek olusturulmustur Bu sozcukler bazi dillerde kedi kelimesi ile birlestirilerek yine kedi anlaminda kullanilir Rumence pisică Ingilizce pussycat gibi Koken ve tarihceModern memelilerin evriminde kedi paterni cok erken donemlerde belirginlesmistir Pek cok memeli turunun atalari birbirinden neredeyse ayirt edilemez sekilde iken kedilerin atalari tipik kedi bicimini almisti Kediler ilk olarak Pliyosen Caginda 5 3 3 6 milyon yil once ortaya cikti ve inanilmaz bir sekilde gunumuze dek cok az degisiklige ugradi Evcillesme Mavi gozlu bir tekir Goz rengi mavi olan bir kedinin digerlerinden farki irisindeki melanin eksikligidir Goz yuvarlak sekle sahip oldugu icin isik yuvarlak yuzeyden kirilip mavi renge donusur Antik kokenleri tam olarak bilinmese de evcil kedinin kokenleri en az 9 500 yil oncesine Orta Dogu da ziraatin basladigi donemlere kadar gider Guney Kibris ta bir insan iskeletinin yaninda bulunan bir kedi iskeleti ayni doneme denk gelir Bunu destekler nitelikte son yapilan arastirmalar antik kokenlerini Yakin Dogu ya goturmektedir Ayrica Cin de bulunan yaklasik 5 300 yillik fosil kayitlarina gore de gunumuzun evcil kedisi cussesinde kediler ziraat ile ugrasilan bolgelerde tahilla beslenen kemirgenleri avliyorlardi Bu bulgulara dayanilarak kedilerin zararlilari avlamalari icin ciftciler tarafindan beslendikleri veya varliklarina musaade edildigi dusunulur Kediler Cin de 5 ve 6 hanedanlarin doneminde yak MO 2465 2150 kutsal sayilmakla birlikte bu donemde henuz evcil olup olmadigi kesin olarak bilinmez Kediler muhtemelen tahillari korumaktaki etkinligini fark eden Antik Misirlilar tarafindan evcillestirilmistir Kedilerin evcillestirildigine dair en guvenilir bulgular MO 1500 tarihinden sonrasina rastlar Bugun genetik anlamda gecmisi eski caglara dayanan evcil kedi cinsi 2 taneyle sinirlidir Bunlar Misir Mau su ve Habes cinsi kedilerdir Arkeologlarin ve antropologlarin insanoglunun yasamis oldugu magara devri ile ilgili arastirmalarinda birtakim kedi kemiklerine rastlanmaktadir ancak bunlarin vahsi kedilere ait olduklari dusunulmektedir Diger taraftan arkeolojik incelemeler kedinin bundan 3500 yil once Misir toplumunda tamamen evcillestirilmis olarak yasadigini ortaya koymaktadir Ancak bu evcillestirme surecinin ne zaman baslamis oldugu tam olarak tespit edilememektedir Bugun Filistin in Bati Seria topraklarinda bulunan tarihi Jericho Arapcasi Eriha sehri civarinda yapilan Neolitik Devire ait kazilarda zamanimizdan 9500 yil oncesine ait kedi kemikleri bulunmustur Bu konuda fikir olusmasina yarayan bir diger husus da 1983 yilinda Guney Kibris ta bundan 9500 yil oncesine ait bir kazida bir kediye ait oldugu tespit edilen bir cene kemigi bulunmus olmasidir Bilinen bir baska gercek de Kibris adasinda hicbir zaman vahsi kedilerin yasamamis oldugudur Bu durumda bu kedinin ancak deniz yolu ile insanlarla birlikte Kibris a gelmis olacagi sonucuna varilmaktadir Arkeologlar insanlarin o gunku basit teknelerine etrafa saldiran tirmalayip parcalayan vahsi bir kediyi alarak yola cikip yeni yerlesim yerleri aramaya kalkismalarinin dusunulemeyecegi noktasindan yola cikarak bu kedinin evcillestirilmis bir kedi oldugu konusunda hemfikirdirler Bu dusunceden hareketle kedinin evcillestirilme surecinin zamanimizdan 8000 yil once baslamis olacagi sonucuna varabiliriz Diger taraftan bugun dunyanin dort bir yanina dagilmis olan kedilerin iki cins vahsi kediden turemis oldugu tespit edilmistir Afrika Yaban Kedisi Felis silvestris lybica Avrupa Yaban Kedisi Felis silvestris silvestris Ilk evcillestirilen vahsi kediler eski Misirlilarin ehlilestirmis olduklari Afrika kedisi Felis lybica dir Ehlilestirilmis bu kedileri Fenikelilerin Akdeniz in muhtelif yorelerindeki kolonilerine goturdukleri buradan da Italya ya tasidiklari anlasilmaktadir Italya dan Avrupa kitasina gecen bu kediler Avrupa nin vahsi kedisi Felis silvestris ile birlesip ikinci bir kol olarak Dunya ya yayilmislardir Daha sonralari deniz ve kara ticaretinin yeni boyutlar kazanmasi ile gelisen nakliyecilik sayesinde dunyanin hemen her noktasina ulasip cogalmislardir Degisik iklim sartlari gida rejimleri ve diger etkenlerle bugunku kedi turleri ortaya cikmistir Antik Misir da kedi Gozlerinden biri sari digeri mavi olan tam heterokromiye sahip beyaz bir kedi Misir antik Dunya nin tahil yetistiren en buyuk alani oldu Hasat edilen urunleri saklamak uzere devasa tahil ambarlari insa edildi Bu durum fareleri sicanlari ve vahsi kedileri kendine cekti Insanlar kedilerin farelerle bas etmeleri maksadiyla kediyi tesvik etmeye basladilar Kediler kemirgen populasyonunu kontrol etmede ciftcilere cok yardimci oluyorlardi Belli bir surec sonunda vahsi kediler yaklasilabilir nazli ve nihayetinde bakilabilir hayvanlar oldular Kediler kendilerine olan ilgiyi sevgileri ve bagliliklariyla odullendirdiler Zaman icerisinde Misirlilar kediye tapmaya basladilar Rahipler bir kediyi kasten veya kazara oldurmenin cezasinin olum olacagini beyan ettiler Persler Misirlilarla olan savaslarinda Misirlilarin kedilerini yucelttiklerini bildiklerinden canli kedileri siper olarak kullandilar Misirlilar kedilerinin olumleri uzerine derin bir yasa girdiler Kediler olumlerinden sonra mumyalandi ve kutsal yeralti mezarlarinda saklandi Binlerce mumyalanmis kedi Misir da yapilan kazilarda ortaya cikarilmistir Antik Misir daki bu periyodu anlatan duvar resimleri ve diger tasvirler kedilere kupe kolye gibi mucevherlerle tapinildigini gosterir Kedinin kuyrugu her zaman duzgunce hayvanin sag tarafina kivrilir bu da Misir hiyeroglif hayvanlarinin yuzun saga donuk olarak resmetme gelenegini yansitir Kedileri besleme ve bakma gelenegi zamanla Misir dan Orta Dogu ulkelerine sicradi once Hindistan ve bugunku Iran daha sonra Cin Japonya Yunanistan ve Italya Bu kulturlerin kedilere cok buyuk ilgi ve saygiyla bakmalarina ragmen kedi hicbir zaman Misir daki gibi tanrilik derecesine ulasamadi Insanlarin urettikleri vazo metal para ve heykel gibi seyler kedinin gorunusunu tasvir etti Maalesef Orta Cag boyunca kediler istenmeyen gruplarla ozdeslestirildi Orta Dogu da cesitli dinlerde tanrilastirilan ve sevilen kedi ailesi digerlerinin gozunde seytan haline geldi Dini bagnazlar kediyi seytani bir varliga donusturduler Kedilerin zehirleyici disleri ve enfeksiyonlu nefesi olan urkutucu guclere sahip hayvanlar oldugu dedikodulari yayildi Bu dedikodulara onlarin gece yapilan aliskanliklari ve bagimsizlik gibi davranislari eklendi Pek cok insan kedilerden korkar hale geldi Kedilerin cadilara benzedigine inanildi ve yine pek cok kisi cadilarin kara kedi formuna girip geceleri sessizce dolasarak kendisini magdur etmis insanlardan intikam almayi arzuladigina inandi Dedikodular buyudukce kedi mezhepleri sekillendi Iskandinav kokenli tanri Freya ya Kahire Misir Muzesi tapinilmasi kediye yonelik dinsel ayinleri iceriyordu Hristiyanlik ona tapinmayi da yasakladi ve Freya bir seytan kedi ise seytanin gorunusu haline getirildi Sonradan siyah olum diye isimlendirilen periyotta kedi populasyonu artti ve onlar veba tasiyan fareleri oldurmeye basladilar Fare olduren kedi sayisindaki ani artisla kediler uzerindeki olumsuz imaj zinciri kirildi ve ayrica vebanin bittigine inanildi Ancak gunumuzde halen siyah kedi inanisi az da olsa devam etmektedir Onlarin kiymetini anlayinca insanoglu kedigillere zulum etmeye son verdi Zaman gectikce kediler gelistiler ve evrim gecirerek bugun bildigimiz pek cok tur ve renk cesitliligine sahip oldular Antik Misirlilar Tanrilar Tanrisi Ra ve Isis in kizi kedi tanri Bastet e taparlardi Bastet onceleri aslan basli olarak ortaya cikmis daha sonralari kedi kafasina sahip olmustur Bast olarak da isimlendirilen tanri askin dogurganligin ve ayin tanrisiydi Pek cok heykel bu tanriya dik durmus ayaklarinin dibinde bes yavru kedi oynarken elinde de her seyi goren kutsal gozun muskasini tutarken resmeder O donemin kadinlari Bast i tasvir eden amuletleri tasiyarak onun gibi hamile kalmayi dilerlerdi Kedilerin dogrulugu arayan gucleri olduguna ve yasam sonrasini gorebildiklerine inanilirdi Bu yuzden Bast bazen Dogruluk Leydi si diye isimlendirilir ve mumyalama seremonilerinde olum sonrasi yasamin garantisi olarak kullanilirdi GenetikEvcil kediler ve en yakin atalari 38 kromozoma ve yaklasik 20 000 gene sahiptir Kedilerde insanlardaki dogustan metabolizma bozukluklarina benzeyen yaklasik 250 adet kalitsal genetik bozukluk tespit edilmistir Memelilerin metabolizmalarindaki yogun benzerlik kedigillere ait bircok hastaligin insanlar icin gelistirilen genetik testler ile teshisine imkan tanir OzelliklerKedilerin ozellikleri farkli kriterlere gore siniflandirilabilir Bunlar baslica su sekildedir Anatomi Boyut Erkek bir kedinin anatomik semasi Evcil kedinin Avrupa yaban kedisi nden daha kucuk kafatasi ve daha kisa kemikleri vardir Bas vucut uzunlugunda ortalama 46 cm 18 in ve 23 25 cm 9 10 in ortalama yukseklik kuyruk uzunluklari da yaklasik 30 santimetre 12 in dir Erkekler disilerden daha buyuktur Ortalama yetiskin erkek kediler 3 5 ile 7 kilogram arasinda olurken disi kediler 2 5 ila 4 5 kilogram arasindadir Uzun kuyruklu cinslerde kuyruklar ortalama 30 santim bastan kuyruk sokumuna uzunluk 46 santim yukseklikleri ise 23 25 cm civarindadir Disi kedilerin boy uzunlugu 50 cm ye kadar cikabilirken erkek kedilerde 70 cm yi bulabilir Maine Coon gibi iri turdeki evcil kedilerde boy uzunlugu 1 metreye varabilir Iskelet Kedilerde yedi boyun omuru vardir 13 torasik omur insanlarda 12 tane vardir yedi bel omuru uc sakral omur cogu memelide oldugu gibi ancak insanlarda bes tane vardir ve kuyrukta degisken sayida kaudal omur insanlarda bir dahili kuyruk sokumu ile kaynasmis yalnizca uc ila bes korelmis kaudal omur vardir 11Ekstra bel ve torasik omurlar kedinin omurga hareketliligi ve esnekliginden sorumludur Omurgaya 13 kaburga omuz ve legen kemigine baglidir 16 Insan kollarindan farkli olarak kedi on ayaklari vucutlarini kafalarina sigabilecekleri herhangi bir bosluktan gecmelerine izin veren serbest yuzen klavikula kemiklerle omuza baglanir Kedilerin ayak yapilari hep ileriye gitmek icin evrilmistir Geri geri gidebilirlerse de zorlanirlar 230 kemikten olusan iskelet sistemi insaninkinden oldukca farkli olup iskeletler arasi olusumlar vucudun esnemesine izin verecek sekildedir Kafatasi Kedi kafatasiAcik disleri ve penceleriyle bir kedi Kedi kafatasi cok buyuk goz yuvalarina ve guclu bir ozel cenesiyle memeliler arasinda nadirdir 35 Cene icinde kedilerin avini oldurmek ve etini parcalamak icin uyarlanmis disleri vardir Kedi avinin ustun atladiginda iki uzun kopek disi ile boyundan oldurucu bir isirikla isirir dislerini avinin omur arasina sokup omuriligi koparir ve geri donussuz felce ve olume neden olur Diger kedigillerle karsilastirildiginda evcil kedilerin cene boyutuna gore dar aralikli kopek disleri vardir bu da kucuk omurlari olan kucuk kemirgenlerin tercih ettikleri avlarina bir uyarlamadir Kucuk azi disi ve birinci azi dis birlikte agzin her iki tarafinda eti bir makas gibi kucuk parcalara ayiran cifti olusturur Kedilerin kucuk azi disleri mamayi iyi cigneyemez ve kediler buyuk olcude cigneme yetenekleri olmadigindan bunlar beslenmede hayati onemdedir 37 Kedilerin cogu insandan daha iyi disleri olsa da daha kalin koruyucu mine tabakasi daha az zararli tukuruk disler arasinda daha az yiyecek parcaciklarinin kalmasi ve cogunlukla sekersiz gidalari nedeniyle genellikle dislerinin curume olasiligi daha azdir Yine de ara sira dis kaybina ve enfeksiyona maruz kalirlar Penceler Siyrilan pence kiliflari Kedilerin uzatilabilir ve geri cekilebilir penceleri vardir Normal rahat pozisyonlarinda penceler deri ve kurkle kaplidir ve patinin parmak uclarini sarar Bu zeminle temastan kaynaklanan asinmayi onleyerek penceleri keskin tutar ve avin sessizce takip etmesine izin verir On ayaklardaki penceler tipik olarak arka ayaklardakilerden daha keskindir Kediler pencelerini bir veya daha fazla penceye gonullu olarak uzatabilir Avlanma veya savunma tirmanma yogurma veya yumusak yuzeylerde ekstra cekis icin pencelerini uzatabilirler Kediler puruzlu yuzeyleri cizerken pence kiliflarinin dis tabakasini siyirir Cogu kedinin on patilerinde bes pence arka patilerinde dort pence vardir Ingilizce dewclaw diger pencelere gore dir Daha yakin olarak altinci bir parmak gibi gorunen bir cikintidir Bileklerin ic kisminda bulunan on patilerin bu ozelligi normal yuruyuste hicbir islevi yoktur ancak ziplarken kullanilan bir kaymayi onleyici uzuv oldugu dusunulmektedir Bazi kedi irklari fazladan rakamlara sahip olmaya egilimlidir Polidaktili kediler Kuzey Amerika nin kuzeydogu kiyilarinda ve Buyuk Britanya da gorulur Patiler kediler icin hareketin ve dengenin temelidir Tirmanmak kazmak savunmak savasmak ve dol vermek cinsel sivi atimi icin patilere ihtiyaci vardir Bir kedinin patisi ayaginin en son kemigine baglidir Penceler esnek ve donebilirdir Boylelikle en iyi tirmalama acisini rahatlikla yakalarlar Penceler protein ve keratin dolu bir deri ile cevrilidir On ayaklari bes arka ayaklari dort parmakli olup kancali tirnaklarini iceri cekebilirler Solunum sistemi Akcigerin icindeki tupler oksijenin tum akcigere dagilmasini saglar Akcigerler kedinin her iki tarafinda ve diyaframin tam ustunde yer alir Diyafram kedinin soluk alip verme hizini kontrol eder Soluk borusu bir anlamda akcigerlerin havalandirma sistemi olarak kabul edilebilir Disari atilmasi gereken kirli hava ve alinmasi gereken temiz hava diyaframin kontrolunde soluk borusu araciligiyla tasinir Solunum sistemini olusturan organlar bircok kedi hastaliginin da hedefidirler Beyin Kedi beyni 20 ile 30 gram arasindadir Ama diger memelilerle kiyaslandiginda beyni bedenine gore en buyuk olan memelidir Beynin buyuklugu ile zeka arasinda bir baglanti olsa da ornegin suya dalabilen kuslarin beyni diger kuslara gore yaptiklari eylemin karmasikligi sebebi ile daha buyuktur beynin buyuklugu ile zeka arasinda her zaman icin birebir ilinti kurmak dogru degildir Soz gelimi kediler kendilerinden cok daha iri olan aslanlarla kiyaslandiginda daha zekidirler Ote yandan kedigiller ailesindeki canlilarin beyin yapisi inanilmaz derecede benzerlik gosterir Gezinme Kedi parmak uclarinda dolasir Ayak kemikleri gorunen bacagin alt kismini olustururken parmak uclarinda yurur Cogu memelinin aksine adimlamali yurume bicimi kullanir ve vucudun bir tarafindaki iki bacagini diger taraftaki bacaklardan once hareket ettirir Her bir arka patiyi karsilik gelen on patinin izine yakin bir yere yerlestirerek gurultuyu ve gorunur izleri en aza indirerek dogrudan belli eder Bu ayni zamanda engebeli arazide gezinirken arka patiler icin saglam bir durus saglar Kosarak yurumeyi hizlandirdigi icin yuruyusu capraz bir yuruyuse donusur Capraz olarak zit arka ve on bacaklar ayni anda hareket eder Duyular Gorme Cok isik nedeniyle gozbebeginin kisilmasi Az isikta gozbebeginin buyumesi Kedinin gozlerinin tapetum lucidum tabakasi isigi yansitir Tapetum lucidum dan kamera flasinin yansimasiGoz kirpan bir kedinin ucuncu goz kapagi acilip kapanirken goruluyorBir operasyon sonrasinda cikartilmis bir kedinin gozu ve goz mercegi deyimlere gececek ve cesitli adlandirmalara girecek kadar hayranlik uyandirir Kediler gozleri ve gorme yetenekleri ile ayirt edilir Kedilerin gozleri avi gozleyebilmek icin genis ve buyuktur Gozlerinin uzaklik duyarliligi cok ve keskindir Buyuk gozler hem uc boyutlu goruse hem de mesafelerin tam olarak tahmin edilmesine imkan verecek sekilde onden hizalanmistir Kedilerin mukemmel gece gorusu vardir ve insanin gormesi icin gereken isik seviyesinin yalnizca altida birinde kediler gorebilir 43 Bu kismen retinadan gecen herhangi isigi tekrar goze yansitan ve boylece gozun los isik duyarliligini artiran tapetum lucidum a Turkce isik halisi sahip olan kedinin gozunden kaynaklanir Buyuk goz bebekleri los isiga uyumdur Kediler ozellikle hizli hareketleri algilamada iyidirler ve karanlikta bir goruntuyu algilamalari icin insanlara kiyasla yalnizca altida bir isik miktarina gerek duyarlar Bu retina uzerindeki yuksek yogunluklu cubuklar ve gozun arkasindaki yansitici bir tabakayla mumkun olur Retinal reseptorlerin cubuk koni orani yaklasik 63 1 dir insanlarda 20 1 fakat retinanin merkezi 10 1 ile periferi 200 1 arasinda buyuk farkliliklar gosterir Baska bir nedense dogrudan retinanin arkasindaki ve cubuk ve konilerdeki fotopigment molekulleri tarafindan emilmeyen isigi yansitan ve tekrar duyusal hucrelere yansitan hucre tabakasi tapetum lucidum dur Bu katman ayni zamanda kedi gozlerinin karanlikta isik yandiginda parliyormus gibi gorunmesinin nedenidir Bu nedenle kediler isik oldugu surece alacakaranlikta ve geceleri cok iyi gorebilirler Tamamen karanlik bir odada ise kediler de kordur Kedi gozlerini sadece biraz saga veya sola hareket ettirebildiginden farkli bir yone bakmak icin kafasini hareket ettirmek zorundadir One bakan gozler gorsel eksenlerin guclu sekilde ortusmesine ve boylece iyi uzamsal goruse neden olur Kedinin gorus acisi 200 ila 220 dir Kalan isigi daha iyi yakalayabilmek icin dikey olarak yarik seklindeki gozbebekleri parlaklik azaldikca dairesel olarak acilir ve bu da ayni anda gorme keskinligini azaltir Gozbebeklerinin yarik benzeri daralmasi nedeniyle kedilerin parlak isikta gorme keskinligi yatay ve dikey yapilar ve hareketler icin farklidir Dikey cizgileri yatay olanlardan daha net gorurler ve bu nedenle yatay hareketleri dikey olanlardan daha iyi algilayabilirler bu da kedilerin belirli seylere bakarken genellikle baslarini egme nedenlerinden biridir Ayni kosullarda kedilerin yatay cizgileri insanlardan daha az net gormelerinin yani sira renk farkliliklarini algilama yetenekleri de daha az gelismistir Bunun nedeni kedinin retinasindaki renge duyarli koniler oraninin insanlara gore cok daha az olmasi ve kedinin gozunde tipki kopeginki gibi sadece iki tane olmasidir yesil ve maviye duyarli olan ancak kirmiziya duyarli olmayan farkli koni turleri Kirmizi ne kopeklerin ne de kedilerin goremedigi bir renktir ayrica bkz Kopegin gorusu ve muhtemelen sarinin bir tonu olarak algilanir Kedinin yarik gozbebekleri vardir bu ise kedinin parlak isigi kromatik sapma olmadan odaklamasina olanak tanir Az isikta kedinin gozbebekleri gozlerinin acikta kalan yuzeyinin cogunu kaplayacak sekilde genisler Kediler cevrelerini mavi ve yesilin farkli yogunluk ve bilesimlerindeki tonlarda algilayabilir ve kedilerin gozlerinin de en hassas oldugu tercih ettikleri renk mavidir Bu Mainz Universitesi Zooloji Enstitusu tarafindan 2 000 den fazla deneyde kuruldu Farkli aydinlatma kosullarinda kedilerin mamalarina ulasmak icin sari veya mavi secenekleri vardi Yuzde 95 i mavi rengi secti Kedilerin oldukca az renk gorusu ve mavi ve sarimsi yesile duyarlilik icin optimize edilmis yalnizca iki tur koni hucresi vardir kirmizi ve yesili ayirt etme yetenegi sinirlidir Cubuk hucreler disindaki bir sistemden orta dalga boylarina bir tepki ucuncu tip koni nedeniyle olabilir Ancak bu gercek gorusu temsil etmekten ziyade az isik seviyelerine uyum gibi gorunur Kedinin gozleri saldirida yaralanmasi icin goz kapaklari icindedir ayrica goruslerini engellemeden goz kirpmalarina imkan veren ucuncu bir goz kapaklari vardir Bir kedinin gozu dogumdan 7 ila 10 gun sonra acilir Tum kediler acik mavi irislerle dogar ancak yetiskin goz rengi iki ayda gercek rengini alir ve yalnizca dogumdan sonraki uc ay icinde tam gelisir Isitme Mavi gozlu beyaz kedilerin 60 80 i sagirdir Ev kedisinin isitmesi en keskin 500 Hz ila 32 kHz araligindadir 55 Hz ile 79 000 Hz arasinda degisen son derece genis bir frekans araligini algilayabilir 10 5 oktavlar araligini duyabilirken insanlar ve kopekler yaklasik 9 oktav araligini duyabilir Isitme hassasiyeti sesleri yukselten ve bir gurultunun yerini tespit etmeye yardimci olan buyuk hareketli dis kulaklari ile gelistirilmistir Kemirgen avi tarafindan yapilan ultrasonik cagrilari belirlemesini saglayan ultrason u tespit edebilir Koku Kedilerin iyi gelismis koku ampulu ve yaklasik 5 8 cm buyuklugundeki yuzeyiyle insanlarinkinin yaklasik iki kati keskin koku alma duyusu vardir Kedilerin ve diger bircok hayvanin agzinda flehmening davranisinda kullandiklari Jacobson organi vardir Insanlarin hissedemeyecegi sekilde belirli aromalari hissetmelerini saglar Kediler gibi idrar puskurtme araciligiyla iletisim kurma ve koku bezleri ile isaretleme gibi feromonlar a duyarlidir Bircok kedi ozellikle kedi nanesi iceren bitkilere de guclu tepki verir cunku bu maddeyi milyarda bir parcadan daha az oranda tespit edebilirler Kedilerin yaklasik 70 80 i nepetalaktondan etkilenir Actinidia polygama ve kedi otu gibi bitkilerde bu etkiyi yapabilir bu bitkilerin kokularinin feromonu taklit etmesi ve kedilerin sosyal veya cinsel davranislarini uyarmasindan kaynaklanabilir Tatma Kedinin biyiklari dokunmaya karsi oldukca hassastir Kedilerde insanlara kiyasla nispeten daha az tat tomurcugu vardir Kedilerde 470 ya da daha cok tat tomurcugu insan dilinde ise 9 000 den fazla tat tomurcugu vardir Evcil ve vahsi kediler tatli tat tomurcuklarinin sekerli molekullere baglanmasini engelleyen ve onlara tat alma yetenegi birakmayan bir paylasir Tat tomurcuklari bunun yerine asitlere protein gibi amino asitlere ve aci tatlara tepki verir Kedilerin ayrica yiyecekleri icin belli bir sicaklik tercihi vardir taze bir avinkine benzer bir sicaklikta 38 C 100 F yiyecekleri tercih eder ve soguk veya buzdolabinda sunulan yiyecekleri normalde reddeder ki bu kediye av ogesinin uzun sure once oldugunu ve bu nedenle muhtemelen toksik veya ayristigini gosteren sinyaldir Kediler bir sey icerken dillerini inanilmaz bir hizla kullanirlar Dil hizla suya dalar ve cikar Bir anlamda fillerin su icmesine benzer Agiz suya degdirilmez su dil araciligiyla agza tasinir Kedilerin dili zimpara gibidir Uzerinde onlarca kucuk odacik ve diken gibi uzantilar papilla konikalar vardir ve su icme sirasinda bu odaciklar su havuzcuklarina donusur Suya dalan dilin uzerindeki odaciklar su ile dolar ve tasimada dokulmemesi icin dil agza dogru bukulur Dil lapa yiyeceklerin yenmesinde de ayni islevi gorur ayrica kemik uzerinde kalan et parcalarini kaziyip yemesini saglar Kedilerin ayni zamanda disleri de buyuk islevler gorur Yetiskin kedilerde 30 a yakin dis bulunurken yavrularda bu sayi 25 i pek gecmez Kedilerin beslenme sistemi proteinlere et ve yaglara dayanmaktadir Bunun disinda bazi zamanlarda az miktarda bitkisel yiyecek ot yaprak vs yiyebilmektedir Ayrica kedilerde tatli bir tat alma duyusu bulunmamaktadir Kedilerin surekli olarak tatli tuketmesi durumunda onlarda obezite korluk ve zehirlenme gorulebilmektedir Ayrica kediler tatli yediginde bobrekler zarar gormektedir Biyiklar Navigasyona ve duyuya yardimci olmak icin kedilerin vucutlarinda ozellikle de yuzlerinde duzinelerce hareketli biyik vibrissae vardir Bunlar hem nesnelere dogrudan dokunarak hem de hava akimlarini algilayarak bosluklarin genisligi ve karanliktaki nesnelerin konumu hakkinda bilgi saglar ayrica gozleri hasardan korumak icin koruyucu de tetikler Kedi biyigi Latince vibrissae kalin kedi kilindan iki ila uc kat daha kalindir Burun bolgesinde ust dudagin yanlarindan cikan biyiklar yine kedi kilina kiyasla uc kat daha derine gomuludur Biyiklarin kokleri sinir sistemi ile ilintilidir Biyiklar tarafindan algilanan bir hareket hemen koklerden sinirlere ve oradan beyine iletilerek alinacak aksiyon konusunda bilgilendirme ve uyari islevi gorur DavranisPirinc samani uzerinde yatan kedi Disaridaki kediler hem gunduz hem de gece aktiftir ancak geceleri biraz daha aktiftirler Evcil kediler zamanlarinin cogunu evlerinin yakininda gecirirler ancak bu merkezi noktadan yuzlerce metre uzakta da olabilir Bir calismada 7 ila 28 hektar 17 69 akre arasinda degisen bolgelerde dolastiklari belirlenmistir Kedilerin aktivitelerinin zamanlamasi oldukca esnek ve cesitlidir bu da ev kedilerinin bu zamanlarda daha cok insan aktivitesine tepki olarak daha cok olabilecegi demektir Kediler ozellikle yaslandikca cogu hayvandan daha cok uyuyarak enerjilerini saklarlar Gunluk uyku suresi genellikle 12 ila 16 saat arasinda ve ortalama da 13 ila 14 saattir Bazi kediler 20 saate kadar uyuyabilir Kisa bir dinlenme icin kedi uykusu terimi kedinin kisa bir sure icin hafifce uykuya dalma halini ifade eder Kediler uyurken genellikle kas segirmelerinin eslik ettigi kisa sureli hizli goz hareketi uykusu yasarlar bu da ruya gorduklerini gosterir Sosyallik Evcil kedinin sosyal davranisi cok daginik bireylerden isbirligi yapan disi gruplarina dayali olarak bir besin kaynagi etrafinda toplanan yabani kedi kolonilerine kadar degisir Bu tur gruplar icinde genellikle bir kedi digerlerine baskindir Kolonideki her kedi disi kedilerinkinden yaklasik 10 kat daha buyuk ve birkac disinin bolgesi ile ortusebilen en buyuk bolgeli cinsel aktif erkeklerle ayri bolgesi vardir Bu bolgeler idrar puskurtme ile yuz bezlerinden salgilanan nesnelerle bas hizasinda ovularak ve diskilama ile isaretlenir Bu bolgeler arasinda kedilerin bolgesel catismalar olmadan birbirlerini izledigi ve selamladigi tarafsiz alanlar vardir Bu tarafsiz alanlarin disinda bolgenin sahipleri genellikle yabanci kedileri once bakarak tislayarak ve ve bu ise yaramazsa kisa ama gurultulu ve siddetli saldirilarla kovalarlar Bu somurgeci organizasyona ragmen kedilerin bir sosyal hayatta kalma stratejisi veya suru zihniyeti yoktur ve her zaman yalniz avlanirlar Insanlara ve diger evcil hayvanlara yakin yasam kedilerde ortak yasamayla ilgili simbiyotik sosyal uyuma yol acmistir ve kediler insanlara veya diger hayvanlara karsi buyuk bir sevgi gosterebilir Etolojik olarak kedinin insan bakicisi kedinin annesi icin bir tur vekil islevi yapar Yetiskin kediler yasamlarini bir tur uzatilmis yavruluk ve davranissal neoteni icinde gecirir Tiz sesleri ac bir insan bebeginin cigliklarini taklit edebilir ve bu da insanlarin onlari gormezden gelmelerini ozellikle zorlastirir Ancak bazi evcil kediler az sosyallesir Ozellikle yasli kediler yeni gelen yavru kedilere karsi isirma ve tirmalamayi iceren saldirganlik gosterirler Bu tur davranislar kedi asosyal saldirganligi olarak bilinir Evcil kedilerin insanlara veya diger kedilere yonelik davranislarinin sosyal bag icin arac oldugu dusunulur Iletisim Ev kedisi seslenirken Evcil kediler iletisim icin bircok sesi kullanir bunlara ve birkac farkli miyavlama bicimi dahildir Kulaklarin ve kuyrugun konumu tum vucudun gevsemesi ve pencelerin cikarilmasi dahil olmak uzere beden dili tumu ruh halinin gostergeleridir Kuyruk ve kulaklar kedilerde ozellikle onemli sosyal sinyal mekanizmalaridir Yukseltilmis kuyruk dostca bir selamlama anlamina gelir ve duzlestirilmis kulaklarsa dusmanligi gosterir Kuyruk kaldirma ayni zamanda kedinin grubun sosyal hiyerarsi icindeki konumunu da gosterir baskin bireylerin kuyruklarini astlarindan daha az kaldirir Vahsi kediler genellikle sessizdir 208 Burun buruna dokunma da yaygin bir selamlamadir ve ardindan kedilerden birinin basini kaldirip basini egerek talep ettigi gelebilir Mirildama anne kediler ve emziren yavru kediler arasinda bir guvence mekanizmasi olarak evrimsel yarar olarak gelismis olabilir Emziren kediler genellikle memnuniyet belirtisi olarak mirildanirlar oksanirken rahatlarken ya da yerken mirildanirlar Kedilerin mirildandigi mekanizma belirsizdir Kedinin sesten acikca sorumlu olan benzersiz bir anatomik ozelligi yoktur Timar Kedinin dilindeki kancali papilla kurku temizlemeye ve cozmeye yardimci olmak icin sac fircasi gibi is gorur Kedilerin kurklerini temiz tutmak icin onemli olcude zaman harcadiklari bilinir Kedinin dili yaklasik 500 mm uzunlugunda geriye bakan ve papilla denilen dikenlere sahiptir Bunlar onlari sert yapan keratin icerir boylece papilla sac fircasi gibi davranir Bazi kediler ozellikle uzun tuylu kediler timarlama sonucu midelerinde biriken tuyleri tuy yumagini ara sira kusar Bu kurk kumeleri genellikle sosis seklindedir ve yaklasik 2 3 cm 3 4 1 1 4 in uzunlugundadir Tuy yumaklari tuylerin bagirsak yoluyla yok edilmesini kolaylastiran ilaclarla ve ayrica tuylerin tarak veya sert bir fircayla duzenli olarak taranmasiyla onlenebilir Oyun source source source source source source 14 haftalik yavru kediler arasinda dovus oyunu Evcil kediler ozellikle kucuk kedi yavrulari oyun asklariyla bilinir Bu davranis avlanmayi taklit eder ve yavru kedilerin avini takip etmeyi yakalamayi ve oldurmeyi ogrenmelerine yardimci olmasi acisindan onemlidir Kediler ayrica birbirleriyle ve insanlarla oyun savasina girerler Bu davranis kedilerin gercek dovus icin gereken becerileri uygulamalarinin bir yolu olabilir ve ayrica diger hayvanlara saldirmakla iliskilendirdikleri korkulari da azaltabilir Kediler ayrica ac olduklarinda oyuncaklarla daha cok oynamaya meyillidir Oyun ve avlanma arasindaki yakin benzerlik nedeniyle kediler hizli hareket eden ancak hizla ilgisini kaybeden kucuk tuylu oyuncaklar gibi avina benzeyen nesnelerle oynamayi tercih ederler Daha once oynadiklari bir oyuncaga alisirlar Ip genellikle oyuncak olarak kullanilir ancak yenilirse kedinin dilinin ucuna takilabilir ve daha sonra bagirsaklara gecebilir ve ciddi hastaliklara hatta olume neden olabilen tibbi bir acil durumdur Ip yiyen kedilerin olusturdugu riskler nedeniyle ip bazen kedilerin kovalayabilecegi bi lazer isaretcinin noktasi ile degistirilebilir Ureme Kediler ciftlestiginde erkek kedi ciftlesme icin elverisli bir pozisyon aldigindan disi kedinin boyun ucunu isirir Disi kediler bir yil boyunca birkac ostrus dongusu olan ve genellikle 21 gun suren polostrus hayvanlardir Genellikle Subat ve Agustos aylari arasinda ciftlesmeye hazirdirlar Birkac erkek kedi kizginlik doneminde disiyi cezbeder Erkek kediler disi kedi icin kavga eder ve galip olan erkek kedi ciftlesme hakkini kazanir Ilk basta disi erkegi reddeder ancak sonunda disi erkegin ciftlesmesine izin verir Erkek kedinin penis inde yaklasik 1 mm 1 32 in uzunlukta 120 150 arasi geriye bakan oldugundan erkek onu disari cekerken disi yuksek sesle bagirir Penisin geri cekilmesiyle dikenler disiye daha fazla cinsel uyarir bu ise Omur ve saglikOrtalama kedi omru 15 yildir Ancak kediler iyi bir beslenme ile 20 yildan fazla yasayabilirler FizyolojiNormal fizyolojik degerler 330 Vucut sicakligi 38 6 C 101 5 F Kalp ritmi Dakikada 120 140Nefes ritmi Dakikada 16 40Termograf Kedilerin fizyolojileri diger etobur memelilere benzemekle birlikte kedilere ozgu bazi ozellikleri de colde yasayan turlerinden kendilerine miras kalmistir Kediler su bulabildikleri surece sicak iklimlerde hayatta kalabilmektedirler Ayrica derilerine dogru olan kan akisini azaltarak sicakligi koruyabilen kediler agizlarindaki buharlasma ile isiyi dusurebilmektedirler Kediler patilerindeki bezler sayesinde cok az da olsa terleme ve termo regulasyon sansina sahiptirler Vucut sicakliginin gun icerisinde degisiklik gostermemesi ve biyolojik saatlerinin eksikligi kedilerin hem gunduz hem de gece aktif olabilme egilimlerine yol acar Diskilarinin nispeten daha kuru ve idrarlarinin daha koyu olmasi kedilerin daha cok su tutabilmelerini saglayan bir adaptasyondur Kediler etoburdur Sindirim sistemleri eti etkin bicimde isleyecek sekilde evrildiginden bitkisel urunleri zor sindirirler Sindirim yolunun benzer memelilere gore daha kisa olusu ve karbonhidratlari sindirmek icin gereken enzimlerden az miktarda bulunmasi kedilerin bitki kaynakli besinleri ve bazi yag molekullerini sindirmedeki becerilerini sinirlar Bununla birlikte kediler arada sirada mevcut besinlerine ilaveten cim yemeyi tercih edebilirler Cim kediler icin folik asit kaynagi ve sindirim sistemindeki killari kolay atmak icin bir lif kaynagidir Ev ortaminda ise bircok bitki kediler icin tehlikelidir Bu yuzden onlem alinmalidir Kedi tuvaletiEvlerde beslenen evcil kediler tuvaletlerini evde tabanina serilmis kedi tuvaletinin tabanina yapar GaleriKedi Yer SarkislaBeyaz ve Tekir kedibir British turu yavruAyrica bakinizEtoloji Kedi egitimiKaynakca a b Wozencraft W C 2005 Species Felis catus Reeder D M Ed Mammal Species of the World A Taxonomic and Geographic Reference 3 bas Johns Hopkins University Press ss 534 535 ISBN 978 0 8018 8221 0 OCLC 62265494 Linnaeus C 1758 Felis Catus Systema naturae per regna tria naturae secundum classes ordines genera species cum characteribus differentiis synonymis locis Latince 1 Tenth reformed bas Holmiae Laurentii Salvii s 42 Erxleben J C P 1777 Felis Catus domesticus Systema regni animalis per classes ordines genera species varietates cvm synonymia et historia animalivm Classis I Mammalia Lipsiae Weygandt ss 520 521 a b ITIS Standard Report Page Felis catus ITIS Online Database Reston Virginia Integrated Taxonomic Information System 2011 2 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Aralik 2011 American Heritage Dictionary of the English Language Education Yahoo com online bas Boston Houghton Mifflin 2010 22 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Ekim 2010 15 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Eylul 2015 Rochlitz Irene 2007 The Welfare of Cats Animal Welfare series Berlin Springer ss 141 175 ISBN 1 4020 6143 9 a b Wade Nicholas 29 Haziran 2007 Study Traces Cat s Ancestry to Middle East New York Times New York 18 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Nisan 2008 Meet Helen and Aphrodite Cyprus s Indigenous Cats China Daily 3 Kasim 2009 29 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2009 Oldest Known Pet Cat 9500 year old Burial Found on Cyprus National Geographic News National Geographic Society 8 Nisan 2004 6 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Ocak 2013 Driscoll Carlos A 10 Haziran 2009 The Evolution of House Cats Scientific American New York Nature Pubg Group 19 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Ocak 2013 a b c cat 5 Agustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Online Etymology Dictionary 9 Haziran 2014 a b puss 5 Agustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Online Etymology Dictionary 9 Haziran 2014 a b c d e domestic cat 8 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Britannica com Nilson Sara M Gandolfi Barbara Grahn Robert A Kurushima Jennifer D Lipinski Monika J Randi Ettore Waly Nashwa E Driscoll Carlos Murua Escobar Hugo Schuster Rolf K Maruyama Soichi Aralik 2022 Genetics of randomly bred cats support the cradle of cat domestication being in the Near East Heredity Ingilizce 129 6 346 355 doi 10 1038 s41437 022 00568 4 ISSN 1365 2540 17 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Subat 2023 Driscoll Carlos A Menotti Raymond Marilyn Roca Alfred L Hupe Karsten Johnson Warren E Geffen Eli Harley Eric H Delibes Miguel Pontier Dominique Kitchener Andrew C Yamaguchi Nobuyuki 27 Temmuz 2007 The Near Eastern Origin of Cat Domestication Science Ingilizce 317 5837 519 523 doi 10 1126 science 1139518 ISSN 0036 8075 PMC 5612713 2 PMID 17600185 17 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2023 KB1 bakim PMC bicimi link updated Laura Geggel last 19 Haziran 2017 Cat Tale Ancient DNA Reveals How Your Kitty Came to Be livescience com Ingilizce 18 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Subat 2023 O Connor T P 2007 Wild or domestic Biometric variation in the cat Felis silvestris PDF International Journal of Osteoarchaeology 17 6 581 595 doi 10 1002 oa 913 21 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 1 Agustos 2021 Sunquist M Sunquist F 2002 Domestic cat Wild Cats of the World University of Chicago Press ss 99 112 ISBN 978 0 226 77999 7 Koca Mustafa Kemal Kediler Hakkinda Her Sey Mustafa Kemal Koca s 7 14 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Subat 2020 a b Walker W F 1982 Study of the Cat with Reference to Human Beings Fourth revised bas Thomson Learning Cengage ISBN 978 0 03 057914 1 Gillis R Ed 2002 Zoolab La Crosse Press 6 Aralik 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Eylul 2012 a b c Case Linda P 2003 The Cat Its behavior nutrition and health Ames Press ISBN 978 0 8138 0331 9 a b Smith Patricia Tchernov Eitan 1992 Structure Function and Evolution of Teeth s 217 ISBN 978 965 222 270 1 Carr William H A 1 Ocak 1978 The New Basic Book of the Cat s 174 ISBN 978 0 684 15549 4 Kitchener A C Van Valkenburgh B Yamaguchi N 2010 Felid form and function Macdonald D Loveridge A Ed Biology and Conservation of wild felids Oxford University Press ss 83 106 Armes A F 1900 Outline of cat lessons The School Journal LXI 659 6 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Agustos 2021 Homberger DG Ham K Ogunbakin T Bonin JA Hopkins BA Osborn ML 2009 The structure of the cornified claw sheath in the domesticated cat Felis catus Implications for the claw shedding mechanism and the evolution of cornified digital end organs Journal of Anatomy 214 4 620 43 doi 10 1111 j 1469 7580 2009 01068 x PMC 2736126 2 PMID 19422432 Danforth C H 1947 Heredity of polydactyly in the cat The Journal of Heredity 38 4 107 112 doi 10 1093 oxfordjournals jhered a105701 PMID 20242531 Lettice L A Hill A E Devenney P S Hill R E 2008 Point mutations in a distant sonic hedgehog cis regulator generate a variable regulatory output responsible for preaxial polydactyly Human Molecular Genetics 17 7 978 985 doi 10 1093 hmg ddm370 PMID 18156157 Pocock R I 1917 VII On the external characters of the Felidae The Annals and Magazine of Natural History Zoology Botany and Geology 8 19 109 113 136 doi 10 1080 00222931709486916 Christensen W 2004 The physical cat Outwitting Cats ss 22 45 ISBN 978 1 59228 240 1 Ollivier F J Samuelson D A Brooks D E Lewis P A Kallberg M E Komaromy A M 2004 Comparative morphology of the Tapetum Lucidum among selected species Veterinary Ophthalmology 7 1 11 22 doi 10 1111 j 1463 5224 2004 00318 x PMID 14738502 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Wasistwas isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Malmstrom T Kroger R H 2006 Pupil shapes and lens optics in the eyes of terrestrial vertebrates Journal of Experimental Biology 209 1 18 25 doi 10 1242 jeb 01959 PMID 16354774 Hammond P Mouat G S V 1985 The relationship between feline pupil size and luminance Experimental Brain Research 59 3 485 490 doi 10 1007 BF00261338 PMID 4029324 Loop M S Bruce L L 1978 Cat color vision The effect of stimulus size Science 199 4334 1221 1222 Bibcode 1978Sci 199 1221L doi 10 1126 science 628838 PMID 628838 Guenther E Zrenner E 1993 The spectral sensitivity of dark and light adapted cat retinal ganglion cells Journal of Neuroscience 13 4 1543 1550 doi 10 1523 JNEUROSCI 13 04 01543 1993 PMC 6576706 2 PMID 8463834 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi chat blanc isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Heffner R S 1985 Hearing range of the domestic cat PDF Hearing Research 19 1 85 88 doi 10 1016 0378 5955 85 90100 5 PMID 4066516 7 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Agustos 2021 Heffner H E 1998 Auditory awareness Applied Animal Behaviour Science 57 3 4 259 268 doi 10 1016 S0168 1591 98 00101 4 Heffner R S 2004 Primate hearing from a mammalian perspective The Anatomical Record Part A Discoveries in Molecular Cellular and Evolutionary Biology 281 1 1111 1122 doi 10 1002 ar a 20117 PMID 15472899 Sunquist M Sunquist F 2002 What is a Cat Wild Cats of the World University of Chicago Press ss 5 18 ISBN 978 0 226 77999 7 Blumberg M S 1992 Rodent ultrasonic short calls Locomotion biomechanics and communication Journal of Comparative Psychology 106 4 360 365 doi 10 1037 0735 7036 106 4 360 PMID 1451418 Moulton David G 1 Agustos 1967 Olfaction in mammals American Zoologist 7 3 421 429 doi 10 1093 icb 7 3 421 ISSN 0003 1569 PMID 6077376 6 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Agustos 2021 Miyazaki Masao Yamashita Tetsuro Suzuki Yusuke Saito Yoshihiro Soeta Satoshi Taira Hideharu Suzuki Akemi October 2006 A major urinary protein of the domestic ccat regulates the production of felinine a putative pheromone precursor Chemistry amp Biology 13 10 1071 1079 doi 10 1016 j chembiol 2006 08 013 PMID 17052611 a b Sommerville B A 1998 Olfactory Awareness Applied Animal Behaviour Science 57 3 4 269 286 doi 10 1016 S0168 1591 98 00102 6 Grognet Jeff June 1990 Catnip Its uses and effects past and present The Canadian Veterinary Journal 31 6 455 456 PMC 1480656 2 PMID 17423611 Turner Ramona 29 Mayis 2007 How does catnip work its magic on cats Scientific American 22 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Tucker Arthur Tucker Sharon 1988 Catnip and the catnip response Economic Botany 42 2 214 231 doi 10 1007 BF02858923 a b Schelling Christianne Do cats have a sense of taste CatHealth com 28 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Petside com 13 Mart 2012 25 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Ocak 2013 Bradshaw John W S 1 Temmuz 2006 The evolutionary basis for the feeding behavior of domestic dogs Canis familiaris and cats Felis catus Journal of Nutrition 136 7 1927S 1931 doi 10 1093 jn 136 7 1927S PMID 16772461 Germain E Benhamou S Poulle M L 2008 Spatio temporal Sharing between the European Wildcat the Domestic Cat and their Hybrids Journal of Zoology 276 2 195 203 doi 10 1111 j 1469 7998 2008 00479 x Barratt D G 1997 Home Range Size Habitat Utilisation and Movement Patterns of Suburban and Farm Cats Felis catus Ecography 20 3 271 280 doi 10 1111 j 1600 0587 1997 tb00371 x JSTOR 3682838 Randall W Johnson R F Randall S Cunningham J T 1985 Circadian rhythms in food intake and activity in domestic cats Behavioral Neuroscience 99 6 1162 1175 doi 10 1037 0735 7044 99 6 1162 PMID 3843546 Jouvet M 1979 What Does a Cat Dream About Trends in Neurosciences 2 280 282 doi 10 1016 0166 2236 79 90110 3 Pontier D Natoli E 1996 Male Reproductive Success in the Domestic Cat Felis catus L A Case History Behavioural Processes 37 1 85 88 doi 10 1016 0376 6357 95 00070 4 PMID 24897162 a b Crowell Davis S L Curtis T M Knowles R J 2004 PDF Journal of Feline Medicine and Surgery 6 1 19 28 doi 10 1016 j jfms 2003 09 013 PMID 15123163 20 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Baron A Stewart C N Warren J M 1 Ocak 1957 Patterns of Social Interaction in Cats Felis domestica Behaviour 11 1 56 66 doi 10 1163 156853956X00084 JSTOR 4532869 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Bradshaw isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Mills D S Marchant Forde J 2010 Encyclopedia of Applied Animal Behaviour and Welfare s 518 ISBN 978 0 85199 724 7 7 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan McComb K Taylor A M Wilson C Charlton B D 2009 The Cry Embedded within the Purr Current Biology 19 13 R507 508 doi 10 1016 j cub 2009 05 033 PMID 19602409 Levine E Perry P Scarlett J Houpt K 2005 PDF Applied Animal Behaviour Science 90 3 4 325 336 doi 10 1016 j applanim 2004 07 006 26 Mart 2009 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Soennichsen S Chamove A S 2015 Responses of cats to petting by humans Anthrozoos 15 3 258 265 doi 10 2752 089279302786992577 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Moelk1944 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Cafazzo S Natoli E 2009 The Social Function of Tail Up in the Domestic Cat Felis silvestris catus Behavioural Processes 80 1 60 66 doi 10 1016 j beproc 2008 09 008 PMID 18930121 Jensen P 2009 The Ethology of Domestic Animals Modular Text series Wallingford England ISBN 978 1 84593 536 8 von Muggenthaler E Wright B BKSV com 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Subat 2010 The Cat s Remarkable Purr ISnare com 13 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Agustos 2008 Why and How Do Cats Purr Everyday Mysteries Fun Science Facts from the Library of Congress Washington DC Library of Congress 3 Nisan 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Nisan 2011 a b Hadzima Eva 2016 6 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Agustos 2016 Boshel J Wilborn W H Singh B B Peter S Stur M 1982 Filiform Papillae of Cat Tongue Acta Anatomica 114 2 97 105 doi 10 1159 000145583 PMID 7180385 Poirier F E Hussey L K 1982 Nonhuman Primate Learning The Importance of Learning from an Evolutionary Perspective Anthropology and Education Quarterly 13 2 133 148 doi 10 1525 aeq 1982 13 2 05x1830j JSTOR 3216627 Hall S L 1998 Object play by adult animals Byers J A Bekoff M Ed Animal Play Evolutionary Comparative and Ecological Perspectives Cambridge University Press ss 45 60 ISBN 978 0 521 58656 6 Hall S L 1998 The Influence of Hunger on Object Play by Adult Domestic Cats Applied Animal Behaviour Science 58 1 2 143 150 doi 10 1016 S0168 1591 97 00136 6 Hall S L 2002 Object Play in Adult Domestic Cats The Roles of Habituation and Disinhibition Applied Animal Behaviour Science 79 3 263 271 doi 10 1016 S0168 1591 02 00153 3 MacPhail C 2002 Gastrointestinal obstruction Clinical Techniques in Small Animal Practice 17 4 178 183 doi 10 1053 svms 2002 36606 PMID 12587284 Fat Indoor Cats Need Exercise Pocono Record 2006 14 Temmuz 2009 tarihinde kaynagindan Jemmett J E Evans J M 1977 A survey of sexual behaviour and reproduction of female cats Journal of Small Animal Practice 18 1 31 37 doi 10 1111 j 1748 5827 1977 tb05821 x PMID 853730 Aronson L R Cooper M L 1967 PDF The Anatomical Record 157 1 71 78 doi 10 1002 ar 1091570111 PMID 6030760 19 Mart 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Kahn Cynthia M Line Scott 2007 Hollander Joseph Lee Ed The Merck Merial Manual for Pet Health Merck ISBN 0 911910 99 9 Arsivlenmis kopya 25 Agustos 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Temmuz 2015 Arsivlenmis kopya 22 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Temmuz 2015