93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (Rusça: Русско-турецкая война, Russko-Turetskaya voyna; 1877-1878), Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Aleksandr döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devleti'nin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesi'nde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesi'nde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. Savaşın başlıca sebepleri; Osmanlı Devleti'nde yaşanan azınlık isyanları, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde, Osmanlı Devleti'nde yaşayan Hristiyanların insan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusya'nın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristan'ın bağımsızlık istekleri ve Panslavizm akımıdır. Avrupa'nın büyük güçleri savaşı önlemek için İstanbul'da Tersane Konferansı'nı toplamışlar, ancak Osmanlı Devleti'ne yaptıkları taleplerin reddedilmesi üzerine savaş patlak vermiştir.
93 Harbi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Büyük Doğu Buhranı ve Osmanlı-Rus Savaşları | |||||||
Plevne'de bir çarpışma | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
| Rus İmparatorluğu Romanya Sırbistan Bulgar Gönüllüler Karadağ Yunanistan Krallığı | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Ahmed Muhtar Paşa Osman Nuri Paşa × Süleyman Paşa Mehmed Ali Paşa Abdülkerim Paşa Ahmed Eyüb Paşa Geranduk Berzeg Paşa | II. Aleksandr Iosip Gurko İvan Lazarev Mihail Nikolayeviç Nikolay Nikolayeviç Mihail Skobelev Mihail Loris-Melikov I. Carol Kosta Protić I. Nikola | ||||||
Güçler | |||||||
281.000 | Rusya — 737.355 asker | ||||||
Kayıplar | |||||||
30.000 ölü ve 90.000 hastalık sebebiyle ölü | Rusya — 15.567 savaşta ölü | ||||||
400.000 Türk sivil koalisyon güçleri tarafından öldürüldü ve 500.000-1,5 milyon Türk ve Müslüman yerinden edildi. |
Yaklaşık 1 yıl süren savaşta Osmanlı orduları, savunma savaşı yapmıştır. Batılı devletler ise tarafsız kalarak, savaşı bitirmek için ara buluculuk yapmıştır. Özellikle Balkanlarda bu olaylar neticesinde etnik temizlikler yaşanmış ve yer yer kıyımlar görülmüştür. Sonunda batıdaki Osmanlı savunma hatlarını kıran Rus ordularının önü açılmış, dirençle karşılaşmadan İstanbul'un eşiğine (Yeşilköy) kadar ilerleyerek Osmanlı Devleti'nin varlığını tehdit etmiş ve bunun sonucunda Osmanlı Devleti Ayastefanos Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Ancak Batı Avrupa ülkelerinin bu antlaşmanın koşullarından hoşnut kalmamaları sonucu bu antlaşma geçerliliğini yitirmiş ve yeniden imzalanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti, çok fazla toprak kaybetmiş, Balkanlardaki nüfuzunu büyük ölçüde yitirmiştir. Balkanlar'da ve Kafkasya'da sayıları 1 milyonu aşkın Osmanlı vatandaşı mülteci konumuna düşmüş, savaş süresince ve savaştan sonra Anadolu'ya dev göç dalgaları yaşanmıştır. Ayrıca Batum'da yaşayan Müslüman Lazlar ve Gürcüler Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmışlardır.
Savaş öncesi durum
Osmanlı Devleti'ndeki Hristiyan hakları sorunu
Rus İmparatorluğu 18. yüzyılda güçlenmiş ve zamanla kendisini Ortodoks dünyasının lideri ve koruyucusu olarak görmeye başlamıştı. Bu nedenle de Osmanlı Devleti'nin Balkanlarda yaşayan ve çoğunluğu Ortodoks olan Hristiyan vatandaşlarının haklarını korumak bahanesiyle İstanbul'daki elçileri vasıtasıyla Osmanlı hükûmetinden çeşitli taleplerde bulunmaya başladı. Nitekim 1853 yılında, Rusya'nın Kudüs topraklarındaki İsa'nın doğduğu kilisenin anahtar hakimiyetinin Ortodokslara verilmesi talebi Kırım Savaşı'na yol açtı. Bu savaş Birleşik Krallık ve Fransa'nın da müdahalesiyle Osmanlı zaferiyle sonuçlandı. Ama yine de Rusların istediği gibi, kilisede Ortodoks rahiplere de söz sahipliği verildi. Böylece Rusya, kendisini Ortodoksların sözcüsü olarak kabul ettirmişti, nitekim Ortodokslar da bundan hoşnuttu. []
1858 yılında da Osmanlı yönetimindeki Lübnan topraklarında Hristiyanlarla ilgili bir sorun yaşandı. Fransızların desteklediği Maruniler ile İngilizlerin desteklediği Dürziler çatışmaya başlamıştı. Kayıplar artıyor ve bölgede iç savaş tehlikesi büyüyordu. Fransız basını, Lübnan'da Hristiyanlara yönelik katliamların yapıldığını yazıyordu. Dönemin Hariciye nazırı Keçecizade Fuat Paşa, Lübnan topraklarına giderek çatışmaları bastırdı. İsyanın ele başlarını idam ettirdi. Ama Osmanlı Devleti Fransız ve İngilizlerin baskısıyla Lübnan'a Hristiyan bir vali atanmasını kabul etmek zorunda kaldı. []
1861 yılında tahta çıkan sultan Abdülaziz'in döneminde de Osmanlı Devleti'nin Hristiyan halkları arasında huzursuzluklar devam etti. Saltanatının ilk yılında Sırbistan topraklarında ayaklanmalar başladı. Kendilerini geniş anlamdaki Slav milletinin bir parçası olarak kabul eden Sırp halkı özerklik talebiyle ayaklandı. Çeteler kuruldu. Müslüman halkla karşılıklı kıyımlar yaşandı. İstanbul hükûmeti, bölgeye müdahale etti. Fakat tam başarı elde edilemedi, Ömer Paşa kumandasındaki Osmanlı askerleri, Belgrad'ı topa tutunca birçok kayıp verildi. Avrupa kamuoyunda Osmanlıların aleyhinde bir tutum gelişti. Paris Antlaşması'nın ihlal edildiği söyleniyordu. Bunun üzerine görüşmeler yapıldı, Osmanlı Devleti için önemli olan birçok kale, özerkliğini kazanmış olan Sırbistan'a bırakıldı. Belgrad ve gerisi ise yine Osmanlı'da kaldı. 1864 yılında ikinci bir İstanbul protokolü yapıldı. Buna göre Romanya, prenslik haline geldi. Bölgedeki Osmanlı nüfuzu azalıyordu, daha sonra Romanya da özerkliğini kazandı ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında Rusya tarafında savaştı.[]
1866 yılında da Girit adasında ayaklanmalar patlak verdi. Bağımsızlığını 1832 yılında kazanmış olan Yunanistan Krallığı, Girit'i de Yunan yönetiminde görmek istiyordu. Yunanistan'ın kışkırtmalarıyla Girit adasında yaşayan Rum halkı Osmanlı yönetimine isyan etti (1866). Rum çetelerini Yunan Krallığı, dolaylı olarak da Avrupalı devletler destekliyordu. Bölgedeki kırımlar artmaya başladı, müdahalelerde sonuç alınamadı. Sadrazam da heyet topladı ve Girit idaresinde değişiklik yapıldı. Buna göre valinin iki yardımcısından biri de Rum olacaktı. Buna rağmen çete savaşları bitmedi, Yunanlar bu çeteleri desteklemeye devam edince Osmanlı Devleti ültimatom verdi. Ancak 1869 yılında Yunanistan'la yapılan bir anlaşma sonucu, Yunanistan bu tutumundan vazgeçti ama 19. yüzyılın sonlarında ayaklanmalar tekrar alevlendi ve 1898 yılında Girit'in özerklik kazanmasıyla sonuçlandı.
Avrupa'daki güç dengeleri
19. yüzyılın ortalarında Avrupa birçok savaşa sahne olmuştu. 1866 yılında bir Prusya-Avusturya Savaşı patlak verdi, 7 hafta süren savaşı Prusya ve müttefikleri kazandı. Böylece diğer Alman eyaletlerinde Prusya egemenliği baş gösterdi. 1870 yılında başlayan Fransa-Prusya Savaşı ise 1 yıl sürdü ve kesin Prusya zaferiyle sonuçlandı. Böylece Alman kökenli eyaletler birleşerek Alman İmparatorluğu'nu kurdular. Bundan itibaren Almanya sürekli güçlendi, Avrupa'nın söz sahibi ülkelerinden biri haline geldi. Fransa ise ağır bir darbe aldı, ekonomik açıdan önemli birçok topraklarını kaybetti ve III. Cumhuriyet kuruldu. 1866 yılındaki yenilgi sonrası Avusturya İmparatorluğu, prestij kaybetti ve Macaristan ile birleşerek Avusturya-Macaristan İmparatorluğunu kurdu. Avrupa'daki eyaletlere bölünmüş ülkelerin yönetimleri birleşik bir yönetim biçimine geçiyordu.
İtalyan birliğini kurma ümitleriyle Kırım Savaşı'na katılmış olan Sardinya Krallığı da 1861 yılında amacına ulaşarak bu birliği sağladı ve İtalya Krallığı kuruldu. İtalyanlar da aynı Almanlar gibi, gecikmeli olsa da sömürgeciliğe başladılar. 19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Avusturya güç kaybetmiş, İtalya ve Almanya ise güçlenmişti. Rusya ise yenileşme sürecindeydi. Kırım Savaşı'nda ağır bir yenilgi alan Ruslar, Prusyalı subaylar getiriyor ve orduyu ıslah ediyorlardı. Balkanlar'da da Slav propagandası yapılıyordu. İngiliz İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve İtalya Krallığı, Rusya'ya karşı bir tutum içindeydi. Avrupa ülkeleri arasında yalnızca Alman İmparatorluğu, Rusya'ya dostça davranıyordu.
Balkanlar'daki güç dengesi de değişmişti. Bölgedeki Osmanlı nüfuzu azalıyordu. Milliyetçilik akımı güçleniyor, bölgede katliamlar gerçekleşiyordu. Sırplar ve Yunanlar bağımsızlıklarını kazanmıştı. Romanya ise özerkleşmiş, Bosna'da da özgürlük hareketleri başlamıştı. Sırplar, Rusya'ya yaklaşıyor ve kendilerini ortak bir Slav ırkından sayıyordu. Osmanlı yönetimi 19. yüzyıl başlarından beri Balkanlardaki karışıklıklarla uğraşıyordu. 93 Harbi'ne birkaç yıl kala, Osmanlı Devleti'nde büyük bir ekonomik sıkıntı baş göstermişti. Bu sıkıntıyı gidermek üzere vergiler arttırıldı. Bu da Bulgar isyanları'na yol açtı.
1876 Balkan isyanları
Osmanlı hazinesi, Sultan Abdülmecid'in döneminden beri yapılan aşırı harcamalar sonucu Avrupa'ya karşı ağır bir şekilde borçlanmıştı ve bu borçları ödeyebilmek için Balkanlardaki vergileri yükseltmişti. Bu ağır vergiler Balkan halkları arasında hoşnutsuzluk yarattı. Ayrıca Kafkaslar'dan Ruslar tarafından Çerkes Sürgünü sonucu göçe zorlanan Çerkes ve Abhaz gibi Müslüman gruplar Balkanlar'da yerleştirilmiş; bu göçmenlerle Balkanlar'ın yerlisi olan Hristiyanlar arasında büyük bir düşmanlık ortaya çıkmıştı. Nisan 1876 zamanında ortaya çıkan Bulgar isyanları, başıbozuklar vasıtasıyla bastırıldı. Fakat isyanların bastırılması sırasında ölen Bulgarlar için Avrupa'da büyük bir sempati oluştu. İsyanlar sırasında ölen Müslümanların sayısını hiçe sayan Avrupa basını, Osmanlı Devleti'ne karşı çok olumsuz bir kamuoyu yarattı.
Bulgar isyanları'ndan kısa bir süre sonra, Sırplar da topyekûn savaşa girişti. 30 Haziran 1876 tarihinde Sırbistan, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. Temmuz ayına gelindiğinde, Bulgarları savunan Avrupa kamuoyu, Sırpları da savunmaya başladı. Rus çarı II. Alexander ve prens Aleksandr Mihayloviç Gorçakov, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu imparatoru Franz Joseph ile 8 Temmuz 1876 tarihinde bir görüşme yaparak Avusturya'ya, Osmanlı Devleti'ne karşı bir ittifak teklifinde bulundu. Avusturya ile Rusya, daha önce Osmanlı'ya karşı yaptıkları son ittifaklarını 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı'nda kurmuşlardı. Fakat Prusya'ya ve İtalya'ya yenilmiş olan Avusturya, henüz toparlanamadan bir savaşa daha girmek istemedi. Rusların büyük miktarda toprak teklifine rağmen sonuç alınamadı. Rus yönetimi yalnız kaldı. Temmuz ayında, Osmanlı Devleti'yle savaşan Sırp saflarında Rus askerleri de görünmeye başlamıştı. Ayrıca Rus ordusu, Sırplara silah ve asker yardımı da yapıyordu. Buna rağmen Osmanlı ordusu, Sırpları yenmeyi başardı. Sırpların hücum kolları imha edildi, savunma hatları saf dışı bırakıldı ve Sırbistan çok güç durumda kaldı. Ağustos ayında, Sırplar ateşkese razı oldular ve Avrupa'dan ara buluculuk yapmalarını istediler.
Savaşı önleme çabaları
Avrupa'nın da baskısıyla Osmanlı tarafı, barış yapmaya razı oldu. Balkanlardaki bütün bu sorunları çözüme ulaştırmak için İstanbul'daki Tersane-i Amire'de uluslararası bir konferans yapılmasına karar verildi. Tersane Konferansı adı verilen bu konferansta Osmanlı Devleti'ne Balkanlardaki Hristiyan halklarıyla ilgili ağır baskılar yapılması bekleniyordu. Konferansın kararlarını yumuşatmak için tahta yeni çıkmış olan II. Abdülhamit konferansın toplandığı 23 Aralık 1876 günü alelacele I. Meşrutiyet'i ilan etti. Ama yine de konferans Osmanlı Devleti'ne karşı çok ağır kararlarla sonuçlandı. Rusya, Paris Antlaşması'nın (1856) Karadeniz'de tersane ve savaş gemisi bulundurulmayacağına ilişkin hükümlerini tanımadığını Prusya'nın güçlendiği ve Avrupa dengelerinin sarsılmaya başladığı 1870'te bir nota ile Paris antlaşmasına taraf ülkelere bildirmişti.Bu nedenle kendisini Karadeniz ve Balkanlarda sınırlayan hemen tüm yükümlülüklerden kurtulmuştu. Ardından da Ortodoks uyruklarına söz konusu antlaşmadaki hükümleri uygulaması için Osmanlı Devleti'ne baskıda bulunmaya başladı. Bu sırada Birleşik Krallık, Rusya'nın Osmanlılara savaş ilan etmesini önlemek amacıyla Londra Konferansı'nın toplanmasına önayak oldu. Osmanlı sadrazamı İbrahim Edhem Paşa, konferansta hazırlanan 1877 Londra Protokolü'nü içişlerine müdahale sayarak reddetti. Ülkedeki Panslavist akımların etkisiyle protokolün reddini bir savaş nedeni sayacağını önceden bildirmiş olan Rusya 24 Nisan 1877'de Eflak ve Boğdan'a girerek Osmanlılara savaş açtı. Kısa bir süre sonra da tam bağımsızlığını kazanmak isteyen Rumenler savaşa Rusların safında katıldı.Bulgar isyancıları ve Sırplar da Osmanlılarla savaşan Ruslara ve Rumenlere katıldı.
Savaşın gidişi
Osmanlı İmparatorluğu'nu hem doğudan, hem de batıdan kıskaca almak isteyen Rusya, 24 Nisan 1877 tarihinde Osmanlı Devleti'ne bağlı Romanya'ya girdiği gibi, 27 Nisan 1877 tarihinde de Osmanlı Devleti'nin doğu sınırındaki Doğubayazıt'a girdi. Osmanlılar böylece Kafkasya ve Tuna olmak üzere iki cephede, kendilerinden silah ve asker gücü bakımından çok daha üstün durumdaki Rus ordusuna karşı zorlu bir savunma savaşı vermek zorunda kaldılar.
Tuna Cephesi
Hem Rus, hem de Osmanlı tarafının güçlerini en yoğunlaştırdığı cephe Tuna cephesi idi. Savaş başladığında Çırpanlı Abdülkerim Nadir Paşa Rumeli Ordusu başkomutanı olarak Balkanlardaki bütün Osmanlı birliklerinin en üst düzeydeki komutanı durumundaydı. Bölgedeki Osmanlı kuvvetleri Rusçuk, Silistre, Şumnu ve Varna arasında bulunan Ahmed Eyüb Paşa'nın komutasındaki Doğu Tuna Ordusu, Vidin'de üslenen Osman Nuri Paşa'nın komutasındaki Batı Tuna Ordusu ve ikisinin arasında yer alan Süleyman Hüsnü Paşa'nın komutasındaki Balkan Ordusu olmak üzere üç ordudan oluşuyordu. Balkanlardaki Rus birliklerinin en yüksek düzeydeki başkomutanı ise Grandük Nikolay Nikolayeviç idi. Ancak savaş meydanındaki Rus birliklerine komuta eden kişi General İosip Gurko idi.
Rusların Tuna'yı geçerek ilerlemeleri
Rus ordusu, savaş ilanından bir süre sonra Rumen ordularıyla beraber Tuna Nehri'nin kuzeyinde toplanmaya başladı. Osmanlı ordusu da hazırlıklarını sürdürüyor, gönüllü askerler yazılıyordu. Bu süreçte Rumen topçuları, nehirdeki Osmanlı gambotlarını dağıtmayı başardı. Böylece nehri savunan Osmanlı deniz gücü ortadan kalkmış oldu. Savaş ilanından iki ay sonra, 21 Haziran 1877 tarihinde Rus askerleri, tekneler ile nehri geçmeye başladı. Rusların nehri geçmesini önlemek ile görevlendirilen Osmanlı güçleri, zamanında yetişemedi. Ruslar nehri büyük bir direnişle karşılaşmadan aştı. Bu başarısızlık, avantajın Ruslara geçmesine sebep oldu. Zira Tuna'dan sonra daha büyük bir engel yoktu. 27 Haziran gecesi, Ziştovi'ye bağlanmak için gizlice bir köprü kuruldu.
Ruslar, nehri geçtikten beş gün sonra nehre en yakın yerler olan Ziştovi ile Niğbolu'ya taarruz etti. Ziştovi Muharebesi ve Niğbolu Muharebesi'ni kolayca kazandılar. Balkan ana ordusu henüz yetişememişti ve Rus askerleri, her bakımdan Türk askerlerine göre üstündü. Savaşın başındaki bu başarısızlıktan dolayı Başkumandan Abdülkerim Nadir Paşa görevden alındı ve 18 Temmuz'da yerine Mehmet Ali Paşa getirildi. Bu genç paşanın böyle önemli bir göreve getirilmesi, subaylar arasındaki birliği bozdu. Tırnova ve Niğbolu'nun düşmesi, Türk kamuoyunda büyük üzüntüye ve umutsuzluğa neden oldu. Çünkü Osmanlının planı bozuluyordu. Plan şöyle idi: Süleyman Hüsnü Paşa'nın birlikleri, Şıpka geçidini geçecek ve kontrol altında tutacaktı. Kuzeydeki Osmanlı orduları da (Osman Paşa ile Ahmed Eyüb Paşa'nın orduları) Rus ana ordusunu kıskaca alarak durduracaktı. Süleyman Paşa'nın ana ordusu da yetişince, nehre doğru Türk taarruzu başlayacak ve Ruslar, Türk toprağından atılacaktı. Nehrin geçilmesinden birkaç hafta sonra, 17 Temmuz 1877 tarihinde Şıpka geçidi de düştü.Vidin'deki Osman Paşa birlikleri Şıpka Geçidi düşünce yürüyüşe geçti. Plevne yönüne gidilecek, bölge kontrol altına alınacak ve Niğbolu da kurtarılacaktı.
Plevne Savunması
Ruslar, Bulgar topraklarında bir hayli ilerlemesine rağmen, kuzeyde hala direnen ve başarılı olan Osmanlı bölgeleri vardı. Oldukça stratejik önemi olan Plevne ve Lofça, henüz işgal edilmemişti. Daha doğuda olan ve Doğu Tuna Ordusunun kapısı olan Elena kasabası da Temmuz ayında Rus saldırısını püskürtmüştü. Osmanlı birlikleri Şıpka Geçidi'ni geri almak için çarpışırken General Yuri Şilder-Şuldner komutasındaki Rus birlikleri Osmanlı ordusunu Plevne'de abluka altına aldılar. Plevne Kalesinin komutanlığını Osman Nuri Paşa üstlenmişti. Kuşatmaya Rus generalleri Mihail Skobelev, Nikolay Kridener ve Kral I. Carol'un emrindeki Rumen askerleri de katıldı. Aslında Plevne'deki Osmanlı birliğinin amacı başkaydı; Niğbolu'ya gelinecek ve burada Rus ordusu durdurulacaktı. Fakat Niğbolu'ya Rus ana ordusunun girmesi, bir de Şıpka geçidinin düşmesi bu planı bozdu. Osman Nuri Paşa, yakınında bulunan Plevne'ye çekilmekle yetindi.
Plevne'deki Osmanlı orduları beklenmedik bir şekilde başarılı bir savunma koydular. Rus ordusu aylar boyunca taarruzlara devam etti. Fakat sonuç alamadılar ve çok fazla zayiat verdiler. Yaklaşık 5 ay boyunca Ruslar, bu kasabayı ele geçirmek için savaştı. Kuşatmanın ilk safhalarında tek yönlü taarruz uygulandı. Ağustos'ta Rus taarruzu geri püskürtüldü. Avrupa kamuoyunda Rusların yenileceği ve savaşı Osmanlıların kazanacağı söylenmeye başlandı. Rus ordusunda moralsizlik başladı. Plevne'ye güneydeki Lofça kasabasından da mühimmat ve takviye birlikleri geliyordu. Eylül ayına gelindiğinde Plevne'deki Osmanlı gücü 40.000 askeri bulmuştu. Rus generalleri, kasabayı tam bir kuşatma altına alma kararı aldılar. Bunun için Plevne'ye mühimmat ve takviye sağlayan Lofça'ya saldırıldı (Bkz. Lofça Muharebesi). Bu kasaba 3. Plevne Muharebesi'nden hemen önce kaybedildi. Buna rağmen 3. Plevne muharebesi Osmanlı zaferi ile sonuçlandı. Rus komutanlığı bunun üzerine Plevne'yi tamamen kuşatma kararı aldı. Radomirçe ve Teliş Mevziileri yoğun Rus saldırıları ile alınarak Plevne üzerindeki çember daraltıldı. Bunun yanında Gosif Gurko, 24 Ekimde Gorni Dubnik Muharebesi'ni kazanarak Sofya - Plevne arasındaki tek lojistik yolu da kesti. Böylece Plevne'ye giden tüm yollar kapanmış oldu. Buna rağmen Osmanlı direnişi devam etti. Erzağı, cephanesi biten Osmanlı askerleri, Rus taarruzlarına karşı bir süre daha direndi. Plevne'ye yapılan 13 Ekim ve 13-14 Kasımdaki Rus ve Rumen kısmi saldırıları püskürtüldü. Osman Paşa, güneydeki Şıpka Geçidi Muharebeleri'ndeki Osmanlı taarruzlarından ümitliydi. Bu saldırılar başarıya ulaşırsa, Plevne'ye yardım gelebilir ve Rus ordusu dağılabilirdi. Fakat Osmanlı taarruzları sonuç almıyordu.
2 Ekim'de başarısız bulunan Mehmet Ali Paşa da başkomutanlık görevinden alınarak yerine Süleyman Hüsnü Paşa getirildi. Süleyman Hüsnü Paşa, Deli Fuat Paşa ile birlikte Elena ve Tırnova, Maçka yönünde kuzey Bulgaristan'da Ruslara saldırılarda bulundu. 4 Aralık 1877'de Osmanlı Ordusu Elena Muharebesi'ni kazansa da bu muharebedeki zafer fazla bir yarar getiremedi. Zira Maçka yönündeki Osmanlı saldırıları bir ilerleme sağlayamadı. Artık gücü kalmayan Osmanlı askerleri, çareyi 9 Aralık günü yarma harekâtına girmekte buldu. Rusların ilk safları yarıldı fakat Osmanlı kaybı çok artmıştı ve Rusların gücü çok fazlaydı. Osman Nuri Paşa, 10 Aralık 1877 tarihinde teslim olmayı kabul etti. Plevne Savunması, yaklaşık 35.000 Rus kaybına sebep olmuştu. Plevne, Rus ana ordusunu durduran önemli bir noktaydı. Buranın da düşmesi, İstanbul'un yolunu açtı. Bununla birlikte Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Tırnova'yı ele geçirme ve Plevne'ye yardım götürme amaçlı Maçka Muharebesi'ni 12 Aralık 1877'de kaybederek zaten Plevne teslim olmasa bile, Plevne'deki kuşatmayı yarma ve Bulgaristan'dan Rusları çıkarmadaki son fırsatı da harcamıştı. Böylece Kuzey Bulgaristan'da Ruslar mevziilerini sağlamlaştırıp saldırıya geçti. Plevne'nin düşmesinden sonra Bulgar halkı, Türk yaralılarını katletmeye başladı, Sırplar da Osmanlılara karşı yoğun saldırıya geçtiler. Türk kontrolündeki Sırbistan'ın bazı güney bölgelerini ele geçirdiler. Batı ve Doğu Bulgaristan’da bulunan Çerkes gönüllü asker sayısının 15.000 civarındaydı, Osman Paşa’nın Plevne’deki ordusundaki Çerkes atlı asakir-i muavine sayısının 8.000 civarındaydı. Tuna Cephesi’ndeki Çerkes başıbozukların sayısı 20.000 civarında idi.
Osmanlıların Balkanlardaki son direnişleri
Plevne'nin doğusunda, Ahmed Eyüb Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu direniyordu. Elena'da Osmanlı başarısından sonra Rus ordusu taarruza devam etmişti. Rusçuk yönünden de başarılı bir direniş gerçekleşti. Fakat Rus ordusu, ani bir saldırı ile Köstence'ye girdi. 1878 yılına girildiğinde Rus ordusu, Plevne engelini de kaldırmıştı ve Ahmed Eyüb Paşa ordularına daha fazla yoğunlaştı. Köstence ve Rusçuk yönünden saldırıya geçtiler. Çapraz ateşe düşen Osmanlı ordusu fazla direnemedi. Dobruca ve Kavarna art arda düştü. Dağılmış Osmanlı askerleri, Varna'da teknelere binerek bölgeyi terk etti. Böylece Balkanlardaki Osmanlı direnişi son bulmuş oldu. Avrupa kamuoyunda savaşı Rusların yeneceği fikri benimsendi. Zira Şıpka Geçidi Muharebeleri de ağır Osmanlı yenilgisiyle sonuçlanmıştı. Plevne muharebesi devam ederken İosif Gurko komutasındaki sadece bir Rus tugayı, geçidi ele geçirmişti. Süleyman Hüsnü Paşa komutasındaki yaklaşık 30.000 kişilik Osmanlı tümeni de geçidin etrafını sarmış ve Ruslar zor durumda kalmıştı. Bu durum sebebiyle Süleyman Paşa, Osmanlı kamuoyunda kahraman olarak görülüyordu. Türk taarruzları Ocak'a kadar devam etti. Rus gücü 60.000'i buldu ve Ocak ayında Osmanlı birlikleri ani bir Rus saldırısına uğradı. Ağır zayiat veren Osmanlı askerleri, bölgeyi terk etti. Böylece Edirne'nin de yolu açılmış oldu. Şıpka geçidi, savaşın kaderini belirleyecek önemli bir geçitti. Savaş Osmanlı zaferiyle sonuçlansaydı, Plevne kuşatması kesin Osmanlı zaferiyle sonuçlanabilir ve Ruslar hızla çekilebilirdi.
Kafkasya cephesi
Kafkasya'da Rus ordusunun 75.000 askeri Rusya'nın Kafkasya valisi Grandük Mihail Nikolayeviç'in komutasında idi. Nikolayeviç'in emrindeki alt düzeydeki komutanlar ise çoğu Ermeni asıllı olan Beybut Şelkovnikov, Mihail Tarieloviç Loris-Melikov, İvan Davidoviç Lazarev ve Arshak Ter-Gukasov ile Rus asıllı Vasiliy Aleksandroviç Geyman idi. Rus ordusu yalnız değildi. Gürcüler Ermeniler, Terek Kazakları tarafından destekleniyorlardı. Osmanlı ordusu ise Ahmed Muhtar Paşa'nın komutasındaki 80.000 askerden oluşuyordu. Ruslar'ın kendi geliştirdikleri top mermileri bulunuyordu. Osmanlı'da ise İngiliz yapımı toplar mevcut idi. Rus topçu birlikleri, gelişme döneminde Prusyalı subaylarca eğitilmiş tecrübeli birliklerdi. Kafkas Rus ordusu, Akkilise - Gümrü ve Iğdır yönünden taarruza geçti. Osmanlı birlikleri ise Kobuleti - Kars - Ardahan ve Doğubayazıt arasında bulunuyordu. Gerandıqo Berzeg ise Güney Marmara bölgesinden, özellikle Manyas yöresinden Çerkeslerden oluşan "Kuva-yi Muavene" gönüllü süvari birliğini kurmuş ve 93 harbine Osmanlı saflarınd katılmıştır.
Doğubayazıt'ın düşmesi
Ruslar için Kafkasya cephesi, Tuna cephesi kadar başarılı olamadı. Çünkü yeterince ilerleme şansı bulamamışlardı. 27 Nisan 1877 tarihinde Doğubayazıt Rus işgaline girdi. Fakat Osmanlı vatandaşı müslüman grupları saldırıları sebebiyle ilerlemeleri zorlaştı. Arazinin aşırı dağlık olması, gerilla saldırıları ve Osmanlı direnişleri, Rusları durdurmaya yetiyordu. Kafkasya cephesinde Ahmed Muhtar Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri, General Loris-Melikov komutasındaki Ruslara karşı uzun süre direndi. 17 Mayıs'ta ise Ardahan Ruslarca işgal edildi. Böylece Rus ordusu stratejik önemi büyük Kars'ın gerisine sızdı. Mayıs ayının son haftasında Kars kuşatıldı. Fakat Kars gerisinde bulunan Halyaz ve Zivin bölgelerinde Osmanlı başarısı gerçekleşti. Daha sonra Gedikler Muharebesi (25 Ağustos 1877) ve Yahniler Muharebesi (4 Ekim 1877) de Osmanlı zaferiyle sonuçlandı. Böylece Kars'taki Rus tehlikesi savuşturuldu. Alacadağ Muharebesi'ne kadar Rusların kaybı 10.000 kadardı. Osmanlı kaybı ise yaklaşık 2.500 idi.
Kars-Erzurum savunması
15 Ekim'deki Digor'da gerçekleşen Alacadağ Muharebesi'nde Ruslar takviye ile Osmanlı savunma hattını arkadan çevirdi ve Osmanlı'nın 5-6.000 ölü ya da yaralı ile 8.500 savaş esiri kaybı oldu. Kafkas cephesindeki Osmanlı kuvvetleri çözülmeye başladı. 17 Kasım 1877 tarihinde Kars, tekrar kuşatıldı. Şehri yaklaşık 25.000 Osmanlı askeri savunuyordu. Cephane ve sayı üstünlüğü olan Rus ordusu, şehrin etrafını sarmıştı. Kars işgal edildi ve Osmanlı kaybı yaklaşık 2.500 ölü idi. Rusların kaybı da o kadardı ve Türkler, geri kalan askerlerini esir vermişti. Ahmed Muhtar Paşa, Kars-Erzurum arasında kurduğu savunma hattında kış koşullarını iyi değerlendirerek üstün bir savunma savaşı verdi.Deveboynu Muharebesi ağır Osmanlı kayıpları, Rus zaferi ile sonuçlanmasına, Ruslar ardından ilerleyerek Erzurum'a doğru taarruz etmelerine karşın bu savunma hattını geçemediler. Nene Hatun ve diğer Erzurumlu vatandaşlar Aziziye Tabyası'nda savunma yaptı. Türk kamuoyunda bu olay, kahramanca gösterildi. Gazi Ahmed Muhtar Paşa, çok yıpranmış ve destek alamayan ordusunun imha olmasından endişelendi. Osmanlı Erzurum'dan çekildi ancak Erzurum'un çevresi Rus Ordusunca sarılsa da Ruslar, ikinci bir sert direniş olabilir endişesiyle şehre tekrar doğrudan saldırmadılar. Erzurum'u tamamen sarıp abluka altında aldılar. Bununla birlikte Rus ordusu Bayburt ile Çoruh vadisine burada kurulmaya çalışılan, doğudaki son Osmanlı savunma hattına kadar ilerledi. Bu arada İstanbul'un Rus işgali tehlikesi altında kalma durumu belirince elindeki az kuvvetle başarılı bir savunma yaptığı düşünülen Ahmet Muhtar Paşa, buradaki görevinden alınıp, acilen balkanlardaki ve İstanbul'daki kuvvetlerin başına getirildi. Savaşın bitmesinden sonra Ayastefanos Antlaşmasında Erzurum Ruslara teslim edilip, bırakılsa da; Berlin Antlaşması sonrası Rus ordusu Erzurum'dan geri çekildi ama Kars, Ardahan, Artvin ve Batum; Berlin Antlaşması'yla Rusya'ya bırakıldı. Bu şehirler, yeni Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin Sovyetler Birliği ile 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması'na kadar Rusya'nın elinde kaldı.
Savaşın bitmesi
Rus ordularının duraklaması ve ateşkes imzası
1878 yılına girildiğinde Ruslar Plevne Savunması'nı kırmış, İstanbul'a doğru ilerlemeye başlamışlardı. Rusların İstanbul'a varana kadar önünü kesecek hiçbir ciddi Osmanlı savunma birlikleri bulunmuyordu. İstanbul'un işgal edilmesinden korkan Osmanlı Devleti, 31 Ocak 1878 tarihinde Rusya'ya ateşkes teklifinde bulundu. Bu arada Osmanlı'nın bu zayıf durumundan istifade eden Rus desteğiyle Yunanistan savunmasız durumdaki Teselya bölgesini işgal etti. Durum Osmanlı için faciaydı; bütün Bulgaristan, Kuzey Yunanistan, Makedonya, Sırbistan bölgeleri ile Edirne Rusya ve müttefiklerinin elindeydi. Ateşkes teklifi, Rusya tarafından kabul edildi. Fakat Rus kuvvetleri İstanbul'a doğru ilerlemeye devam ettiler. Tekirdağ, Çorlu Rus birliklerince işgal edildi. Nihayetinde Rus ordusu İstanbul'a da girdi. Balkanlarda Ruslara direnecek düzenli bir ordusu kalmayan Osmanlı İmparatorluğu yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Kuleli Askeri Lisesi tahliye edildi,İstanbul'da olağanüstü önlemler alınıyordu. Doğu cephesindeki başarıları sonrası buradan acilen İstanbul'daki Osmanlı Ordusunun komutanlığa getirilen Ahmet Muhtar Paşa, Yeşilköy'de Ruslara karşı elinde kalan son kuvvetleri bir araya getirip, son bir savunma hattı daha kurmaya uğraşıyordu. Avrupa ülkeleri ise Rusların bu başarısından hoşnut değildi. Birleşik Krallık, Rusların ilerlemesini durdurmak için İstanbul boğazına filosunu gönderdi. Rusya'ya verdiği bir nota ile Paris Antlaşması hükümlerince Rusların İstanbul'u işgal etmeleri halinde müdahale etme hakları bulunduğunu bildirdi.
Rus ordusu da Ayastefanos (Bugünkü adıyla Yeşilköy) bölgesinde durdu. Avrupalı devletlerin (Birleşik Krallık, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Almanya) ara buluculuğuyla ateşkes ilan edildi. 3 Mart 1878 tarihinde de Ayastefanos Antlaşması imzalandı. Antlaşma hükümleri, Osmanlı aleyhindeydi. Karadağ ve Sırbistan tamamen özgür olacak, yeni topraklar kazanacaklardı. Romanya da bağımsız olacaktı. Bulgaristan ise özerkleşecekti. Rusya, doğuda birçok ili topraklarına katıyor, ağır savaş tazminatı istiyordu. Osmanlı delegeleri bunu kabul etti. Fakat sonraki düzenlemeler ile bu antlaşma hiçbir zaman geçerli olamadı.
Diplomatik girişimler
Osmanlı padişahı II. Abdülhamit, ağır tazminat koşulunu kabul etmedi. Özellikle Birleşik Krallık da bu hükümleri uygun bulmadı. Osmanlı Devleti, Kıbrıs'ı Birleşik Krallık'a verdi ve barış görüşmelerinde İngiliz desteği sağlandı. 13 Haziran 1878 tarihinde, Berlin'de, şansölye Otto von Bismarck'ın başkanlığında görüşmeler başladı. 13 Temmuz 1878'de de Berlin Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma, Ayastefanos Antlaşması'na göre Osmanlı tarafı için daha iyiydi. Bosna-Hersek imtiyazlı bir devlet olarak kuruluyordu. Romanya ve Sırbistan bağımsız olacaktı. Bazı bölgeler Sırbistan'a bırakılacaktı. Doğuda ise Batum, Kars, Ardahan Rus idaresine bırakılıyordu. Bununla beraber Kıbrıs da Birleşik Krallık'a ödünç verilmişti (Britanya sonra bu adayı iade etmedi). Yine de, önceki antlaşmaya göre Osmanlı tarafının kazancı vardı. Çok daha az vergi verilecek, Doğubayazıt ve Erzurum geri alınacak, Selanik - Manastır - Üsküp bölgeleri Osmanlı idaresinde kalıyordu.
Savaş esnasında gerçekleşen kırımlar ve göçler
93 Harbi, Balkanlarda ve Kafkaslarda özellikle Müslüman - Türk kesimleri için çok etkili olmuştur. İşgale giren topraklardan kaçan Türk ve Müslüman halkları, daha güvenli olarak düşündükleri bölgelere göç etmişlerdi. Plevne Savunması sona erdiğinde Bulgar halkı kasabaya girmiş ve yaralı Türklerin hepsi katledilmiş, kemikleri de gübre fabrikalarına satılmıştır. Avrupalı devletler de, savaşın sonunda müzakereler için bu kırımları da sebep olarak göstermiştir. Mülteci sayıları 130.000 ila 1.5 milyon arasında farklı tahminlerle ifade edilmektedir. Mark Levene, bu kırımların Avrupalı devletlerce pek de dikkate alınmadığını belirtmiştir. Fransız komutan Romieu, Fransa Savaş Bakanlığı'na gönderdiği raporda, 1878 ve ilerleyen yıllarda, Ermeni çetelerinin Türklere karşı terörist faaliyetlerde bulunduklarını ve nefret beslediklerini belirtmiştir. Mülteciler, Osmanlı idaresindeki şehirlere gelmiş, camilere, mekteplere, sivil evlere sığınmışlardır. Bu da Osmanlı ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
Savaşın diğer sonuçları
93 Harbi, Balkanları baştan aşağı değiştirmeye yetmiştir. Savaş sonucunda 2 özgür devlet ve 2 özerk devlet kurulmuş, Osmanlı nüfuzu oldukça azalmış ve bölgede Rusların etkisi artmıştı. Bu savaş, Romanya için kurtuluş savaşı niteliğindeydi. Savaşta güç kazanan diğer bir devlet de Yunanistan Krallığı idi. Plevne Savunması sona erdikten sonra cesaretlenen Yunan ordusu, Teselya'ya girmişti. Kafkaslarda da stratejik önemi büyük birçok il, Rus idaresine geçmişti. Ayastefanos Antlaşmasına göre Rusya ve müttefiklerinin kazancı çok daha fazlaydı, fakat Osmanlı'nın diplomatik uğraşları sonucunda düzenlenen Berlin Müzakerelerinde bu kazanç indirgenmiş, tazminat hafifletilmiş ve kaybedilen birçok il geri alınmıştı. İki tarafın da kaybı oldukça fazlaydı. Rusya ve müttefiklerinin, 100.000'den fazla kaybı vardı. Osmanlı kayıpları da o kadardı. Hastalıktan ölenlerin sayısı iki tarafta da oldukça fazlaydı. Bununla beraber Plevne Savunması ve Aziziye Tabyası, Türk kamuoyunda kahramanca görülmüştü. Rusya ve müttefikleri de, Plevne Savunması ile Şıpka Geçidi Muharebeleri için anıtlar dikmişti. Osmanlı Devleti, bu savaştan sonra Balkanlardaki varlığını 35 yıl daha sürdürebilecekti. Sultan II. Abdülhamid, savaştan sonra meclisi süresiz olarak tatil etti ve mutlakiyet yönetimine geri dönüldü. Süleyman Hüsnü Paşa ve Abdülkerim Paşa yenilgi sorumlusu tutularak yargılandı. Osman Nuri Paşa ile Ahmed Muhtar Paşa ise "Gazi" unvanını aldı. Ahmed Eyüp Paşa da padişahın yaveri oldu. Ülke içerisinde padişaha güvenmeyenlerin sayısı arttı ve bunun sonucunda Çırağan Baskını yaşandı. Rus tarafında ise başarılı komutanların bazıları valiliğe atandı.
Savaşın sonunda, Vacha vadisinde 20 civarında köyde bulunan Pomakların başlattığı ayaklanma, Doğu Rumeli vilayetinden özerklik elde edilmesiyle sonuçlandı. Timraş köyünü merkez alarak kurulan özerk Timraş Cumhuriyeti 8 yıl kadar sürebilmiş, 1886'da Bulgaristan egemen olmuştur.
Etkileri
Edebiyat
Namık Kemal, 93 Harbi esnasında duygularını yazdığı "Vatan Mersiyesi"nde dile getirmiştir ve yazmış olduğu manzumelerle ülkedeki erkekleri vatan için yardıma çağırmıştır. Savaş sonrası "Vaveyla", "Hilal-i Osmani" gibi manzumeler yazmıştır. Savaş esnasında Recaizade Mahmud Ekrem halkı savaşa katmak ve hazırlamak için yazı ve manzumeler kaleme almıştır.
Sinema
- Bayazet (Rusça: Баязет, TV, 2003)
- Türk Hamlesi
- Vatan ve Namık Kemal
Galeri
- Gazi Osman Paşa'nın Rus Çarı tarafından kabulü
- Karikatürde Rusya, Osmanlılara saldıran Balkan ülkelerinin arkasındaki güç olarak tasvir edilmektedir (İngiliz Punch dergisinde yayınlanmıştır) 17 Haziran 1876
- Nene Hatun'un mezarı (Aziziye tabyası)
- Bulgaristan'daki Şıpka Geçidi anıtı
- Ayasofya'ya sığınmış mülteciler
- Giysi dağıtılan Müslüman - Türk mültecileri
-
-
-
-
-
-
-
- 93 Harbi gazileri
-
Ayrıca bakınız
Wikimedia Commons'ta 93 Harbi ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
Kaynakça
- ^ Schem, 1878, p. 231
- ^ Hotko, Samir. Plevne. 2007, p. 224
- ^ "Там /в Плевенско и Търновско/ действително се говори, че тези черкези отвличат деца от българи, загинали през последните събития." (Из доклада на английския консул в Русе Р. Рийд от 16.06.1876 г. до английския посланик в Цариград Х. Елиот. в Н. Тодоров, Положението, с. 316)
- ^ Hacısalihoğlu, Mehmet. Kafkasya'da Rus Kolonizasyonu, Savaş ve Sürgün (PDF). Yıldız Teknik Üniversitesi. 7 Ekim 2022 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 24 Nisan 2023.
- ^ BOA, HR. SYS. 1219/5, lef 28, p. 4
- ^ Karataş, Ömer. The Settlement of the Caucasian Emigrants in the Balkans during lkans during the 19th Century
- ^ Мерников А. Г., Спектор А. А. Всемирная история войн. — Минск: 2005. — С. 376. (Rusça)
- ^ Mustafa Ablak (yönetmen, kameraman), İlyas Engin ve Hanımgül Kübra Ablak (metin yazarları). Plevne Destanı ve Gazi Osman Paşa (mpg) (Belgesel). Anatolia Movies. Etkinlik zamanı: 08.20/1.07.21. Erişim tarihi: 9 Şubat 2011.[]
- ^ a b c d e f g Büyük Larousse, cilt VII, s.3282 - 3283, Milliyet Yayınları (1986)
- ^ Урланис Б. Ц. Войны и народонаселение Европы. — М.: 1960. (Rusça)
- ^ Scafes, Cornel, et. al., Armata Romania in Razvoiul de Independenta 1877-1878 (The Romanian Army in the War of Independence 187-1878). Bucuresti, Editura Sigma, 2002, p. 149 (Rumence)
- ^ The Middle East, Abstracts and Index (İngilizce). Northumberland Press. 1999.
- ^ Karpat, Kemal. Ottoman Population. pp. 72–75.
- ^ Olaylarla 15 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ilgili araştırma yazısı (İngilizce)
- ^ History of the Ottoman Empire and Modern Turkey: Volume 2, Reform, Revolution, and Republic: The Rise of Modern Turkey 1808-1975. Cambridge: Cambridge University Press, 1977, Shaw, Stanford J. and Ezel Kural Shaw, s. 142-143 .
- ^ The Autobiography of a Journalist, Volume II 27 Eylül 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- ^ Caroline Finkel, The History of the Ottoman Empire, sayfa: 467, 2005, Basic Books
- ^ Khvostov, VM. "Geçmişten Günümüze Dünya Diplomasi Tarihi - Doğu Krizi (1875-1977) - Reichstadt Antlaşması" (Rusça). www.diphis.ru. 11 Haziran 2008 tarihinde kaynağından .
- ^ Osmanlı Yüzyılları, Lord Kinross, 1977, s. 509, Morrow Quill
- ^ 93 Harbi kronolojisi 30 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- ^ Savaşta Osmanlı Ordusu'nun İkmali[]
- ^ . 8 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2014.
- ^ Bayonets before Bullets: The Imperial Russian Army, 1861-1914, Bruce Menning, Indiana University Press, 2000, s. 57 (İngilizce)
- ^ Osmanlının Balkanlardan Çekilişi Süleyman Hüsnü Paşa ve Dönemi, Erol Özbilgen, İz Yayıncılık, 2006,
- ^ Mustafa Ablak (yönetmen, kameraman), İlyas Engin ve Hanımgül Kübra Ablak (metin yazarları). Plevne Destanı ve Gazi Osman Paşa (mpg) (Belgesel). Anatolia Movies. Etkinlik zamanı: 22.45/1.07.21. Erişim tarihi: 9 Şubat 2011.[]
- ^ Plevne Kuşatması, Rupert Urneaux, 1958 (İngilizce)
- ^ Plevne Savunması 1877, Frederick William von Herbert, Longmans, Green, and Co, London, 1895, s. 131
- ^ "Great Victory Won by the Turks; Defear of the Russians After Two Days of Fighting, New York Times, 2 Ağustos 1877". 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Şubat 2011.
- ^ "The Battle At Plevna, Complete Rout of the Russians, New York Times, 17 Ağustos 1877". 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Şubat 2011.
- ^ Gazi Osman Paşa Plevne'ye Saplanan Tuğ, Sadettin Kaplan, İstanbul, Mart 2007,
- ^ Osmanlı Yüzyılları, Lord Kinross, 1977, s. 522, Morrow Quill (İngilizce)
- ^ Samir Hotko, 2007, s. 224
- ^ Schem, 1878, s. 231
- ^ Türk subaylarının planını içermektedir.
- ^ a b c (Ermenice) Hambartsumyan, Victor et al. Ռուս-Թուրքական Պատերազմ, 1877-1878 (The Russo-Turkish War, 1877-1878). Sovyet Ermeni Ansiklopedisi. vol. x. Erivan, Ermenistan SSR: Ermeni Bilim Akademisi. 1984, s. 93-94.
- ^ Abzakh, Faisal Musa (2007). اعلام الشراكسة (Arapça).
- ^ В. И. Ворошилов. История убыхов. Майкоп, 2006.
- ^ . Muammer Dursun Erer. 2013. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 31 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Kafkas savaş alanları, Allen and Muratoff, s. 546.
- ^ Sergüzeşt-i Hayatımın Cild-i Sanisi, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1996,
- ^ Kuleli tarihçesi[]
- ^ a b c d Balkan tarihi 6 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- ^ Büyük Tarih Atlası, Hürriyet Ofset yayınları, 1990
- ^ Rumeli'nin Kaybı Gelen Sivil Kayıp ve Göçler[]
- ^ Osmanlı Yüzyılları, 1977, Lord Kinross, s.522, Morrow Quill
- ^ Mustafa Ablak (yönetmen, kameraman), İlyas Engin ve Hanımgül Kübra Ablak (metin yazarları). Plevne Destanı ve Gazi Osman Paşa (mpg) (Belgesel). Anatolia Movies. Etkinlik zamanı: 1.03.47/1.07.21. Erişim tarihi: 9 Şubat 2011.[]
- ^ Levene, Mark, Genocide in the Age of the Nation State, I.B. Tauris, 2005, , s. 225-226. (İngilizce)
- ^ Halaçoğlu, Yusuf. Sürgünden Soykırıma Ermeni İddiaları. Babıali Kültür Yayıncılığı. ss. sf. 26.
- ^ Fransa millî Arşivi, Guerre Mondial, 1914-1918/Turquie/Vol. 890, Légion d'Orient-I (Septembre 1915-Novembre 1916)
- ^ Uçak, Nurcan (1997), 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'nin Türk edebiyatındaki akisleri, Ankara, s. 483
- ^ Uçak 1997, s. 487.
- ^ Uçak 1997, s. 495.
Dış bağlantılar
- 93 Harbi sırasında Yeşilköy’e kadar gelen Rus ordularının çektirdiği tarihi fotoğraflar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
93 Harbi ya da 1877 1878 Osmanli Rus Savasi Rusca Russko tureckaya vojna Russko Turetskaya voyna 1877 1878 Osmanli padisahi II Abdulhamit ve Rus cari II Aleksandr doneminde yapilmis olan bir Osmanli Rus Savasi dir Rumi takvime gore 1293 yilina denk geldiginden Osmanli tarihinde 93 Harbi olarak bilinir Hem Osmanli Devleti nin bati sinirindaki Tuna Balkan Cephesi nde hem de dogu sinirindaki Kafkas Cephesi nde savasilmistir Savasa hazirliksiz yakalanan Osmanli Devleti cok agir bir yenilgi almistir Savasin baslica sebepleri Osmanli Devleti nde yasanan azinlik isyanlari Rusya ve Bati Avrupa ulkelerinde Osmanli Devleti nde yasayan Hristiyanlarin insan haklarinin cignendigi konusunda olusan tek tarafli kamuoyu Rusya nin Balkanlardaki genisleme siyaseti Romanya ve Bulgaristan in bagimsizlik istekleri ve Panslavizm akimidir Avrupa nin buyuk gucleri savasi onlemek icin Istanbul da Tersane Konferansi ni toplamislar ancak Osmanli Devleti ne yaptiklari taleplerin reddedilmesi uzerine savas patlak vermistir 93 HarbiBuyuk Dogu Buhrani ve Osmanli Rus SavaslariPlevne de bir carpismaTarih24 Nisan 1877 3 Mart 1878BolgeBalkanlar ve Kafkasya Bulgaristan Bosna Hersek Sirbistan Karadag RomanyaSonucKesin Rus zaferi Ayastefanos Antlasmasi 3 Mart 1878 Berlin Antlasmasi 13 Temmuz 1878 Taraflar Osmanli Imparatorlugu Cerkes gonullulerRus Imparatorlugu Romanya Sirbistan Bulgar Gonulluler Karadag Yunanistan KralligiKomutanlar ve liderlerII Abdulhamid Ahmed Muhtar Pasa Osman Nuri Pasa Suleyman Pasa Mehmed Ali Pasa Abdulkerim Pasa Ahmed Eyub Pasa Geranduk Berzeg PasaII Aleksandr Iosip Gurko Ivan Lazarev Mihail Nikolayevic Nikolay Nikolayevic Mihail Skobelev Mihail Loris Melikov I Carol Kosta Protic I NikolaGucler281 000Rusya 737 355 asker Romanya 60 000 asker Sirbistan 81 500 asker Bulgaristan 40 000 asker Gerilla Karadag 25 000 askerKayiplar30 000 olu ve 90 000 hastalik sebebiyle oluRusya 15 567 savasta olu 56 652 yarali 6 824 yara sebebiyle olu 81 363 hastalik sebebiyle olu 1 713 baska sebeplerden olu 3 500 kayip 35 000 terhis Romanya 4 302 olu ve kayip 3 316 yarali 19 904 hasta Bulgaristan 15 000 olu ve yarali Sirbistan 5 000 olu ve yarali400 000 Turk sivil koalisyon gucleri tarafindan olduruldu ve 500 000 1 5 milyon Turk ve Musluman yerinden edildi Yaklasik 1 yil suren savasta Osmanli ordulari savunma savasi yapmistir Batili devletler ise tarafsiz kalarak savasi bitirmek icin ara buluculuk yapmistir Ozellikle Balkanlarda bu olaylar neticesinde etnik temizlikler yasanmis ve yer yer kiyimlar gorulmustur Sonunda batidaki Osmanli savunma hatlarini kiran Rus ordularinin onu acilmis direncle karsilasmadan Istanbul un esigine Yesilkoy kadar ilerleyerek Osmanli Devleti nin varligini tehdit etmis ve bunun sonucunda Osmanli Devleti Ayastefanos Antlasmasini imzalamak zorunda kalmistir Ancak Bati Avrupa ulkelerinin bu antlasmanin kosullarindan hosnut kalmamalari sonucu bu antlasma gecerliligini yitirmis ve yeniden imzalanan Berlin Antlasmasi ile Osmanli Devleti cok fazla toprak kaybetmis Balkanlardaki nufuzunu buyuk olcude yitirmistir Balkanlar da ve Kafkasya da sayilari 1 milyonu askin Osmanli vatandasi multeci konumuna dusmus savas suresince ve savastan sonra Anadolu ya dev goc dalgalari yasanmistir Ayrica Batum da yasayan Musluman Lazlar ve Gurculer Osmanli topraklarina goc etmek zorunda kalmislardir Savas oncesi durumOsmanli Devleti ndeki Hristiyan haklari sorunu Rus Imparatorlugu 18 yuzyilda guclenmis ve zamanla kendisini Ortodoks dunyasinin lideri ve koruyucusu olarak gormeye baslamisti Bu nedenle de Osmanli Devleti nin Balkanlarda yasayan ve cogunlugu Ortodoks olan Hristiyan vatandaslarinin haklarini korumak bahanesiyle Istanbul daki elcileri vasitasiyla Osmanli hukumetinden cesitli taleplerde bulunmaya basladi Nitekim 1853 yilinda Rusya nin Kudus topraklarindaki Isa nin dogdugu kilisenin anahtar hakimiyetinin Ortodokslara verilmesi talebi Kirim Savasi na yol acti Bu savas Birlesik Krallik ve Fransa nin da mudahalesiyle Osmanli zaferiyle sonuclandi Ama yine de Ruslarin istedigi gibi kilisede Ortodoks rahiplere de soz sahipligi verildi Boylece Rusya kendisini Ortodokslarin sozcusu olarak kabul ettirmisti nitekim Ortodokslar da bundan hosnuttu kaynak belirtilmeli 1858 yilinda da Osmanli yonetimindeki Lubnan topraklarinda Hristiyanlarla ilgili bir sorun yasandi Fransizlarin destekledigi Maruniler ile Ingilizlerin destekledigi Durziler catismaya baslamisti Kayiplar artiyor ve bolgede ic savas tehlikesi buyuyordu Fransiz basini Lubnan da Hristiyanlara yonelik katliamlarin yapildigini yaziyordu Donemin Hariciye naziri Kececizade Fuat Pasa Lubnan topraklarina giderek catismalari bastirdi Isyanin ele baslarini idam ettirdi Ama Osmanli Devleti Fransiz ve Ingilizlerin baskisiyla Lubnan a Hristiyan bir vali atanmasini kabul etmek zorunda kaldi kaynak belirtilmeli 1861 yilinda tahta cikan sultan Abdulaziz in doneminde de Osmanli Devleti nin Hristiyan halklari arasinda huzursuzluklar devam etti Saltanatinin ilk yilinda Sirbistan topraklarinda ayaklanmalar basladi Kendilerini genis anlamdaki Slav milletinin bir parcasi olarak kabul eden Sirp halki ozerklik talebiyle ayaklandi Ceteler kuruldu Musluman halkla karsilikli kiyimlar yasandi Istanbul hukumeti bolgeye mudahale etti Fakat tam basari elde edilemedi Omer Pasa kumandasindaki Osmanli askerleri Belgrad i topa tutunca bircok kayip verildi Avrupa kamuoyunda Osmanlilarin aleyhinde bir tutum gelisti Paris Antlasmasi nin ihlal edildigi soyleniyordu Bunun uzerine gorusmeler yapildi Osmanli Devleti icin onemli olan bircok kale ozerkligini kazanmis olan Sirbistan a birakildi Belgrad ve gerisi ise yine Osmanli da kaldi 1864 yilinda ikinci bir Istanbul protokolu yapildi Buna gore Romanya prenslik haline geldi Bolgedeki Osmanli nufuzu azaliyordu daha sonra Romanya da ozerkligini kazandi ve 1877 1878 Osmanli Rus Savasinda Rusya tarafinda savasti kaynak belirtilmeli 1866 yilinda da Girit adasinda ayaklanmalar patlak verdi Bagimsizligini 1832 yilinda kazanmis olan Yunanistan Kralligi Girit i de Yunan yonetiminde gormek istiyordu Yunanistan in kiskirtmalariyla Girit adasinda yasayan Rum halki Osmanli yonetimine isyan etti 1866 Rum cetelerini Yunan Kralligi dolayli olarak da Avrupali devletler destekliyordu Bolgedeki kirimlar artmaya basladi mudahalelerde sonuc alinamadi Sadrazam da heyet topladi ve Girit idaresinde degisiklik yapildi Buna gore valinin iki yardimcisindan biri de Rum olacakti Buna ragmen cete savaslari bitmedi Yunanlar bu ceteleri desteklemeye devam edince Osmanli Devleti ultimatom verdi Ancak 1869 yilinda Yunanistan la yapilan bir anlasma sonucu Yunanistan bu tutumundan vazgecti ama 19 yuzyilin sonlarinda ayaklanmalar tekrar alevlendi ve 1898 yilinda Girit in ozerklik kazanmasiyla sonuclandi Avrupa daki guc dengeleri Alman birligini saglayan Prusya lideri Otto von Bismarck 19 yuzyilin ortalarinda Avrupa bircok savasa sahne olmustu 1866 yilinda bir Prusya Avusturya Savasi patlak verdi 7 hafta suren savasi Prusya ve muttefikleri kazandi Boylece diger Alman eyaletlerinde Prusya egemenligi bas gosterdi 1870 yilinda baslayan Fransa Prusya Savasi ise 1 yil surdu ve kesin Prusya zaferiyle sonuclandi Boylece Alman kokenli eyaletler birleserek Alman Imparatorlugu nu kurdular Bundan itibaren Almanya surekli guclendi Avrupa nin soz sahibi ulkelerinden biri haline geldi Fransa ise agir bir darbe aldi ekonomik acidan onemli bircok topraklarini kaybetti ve III Cumhuriyet kuruldu 1866 yilindaki yenilgi sonrasi Avusturya Imparatorlugu prestij kaybetti ve Macaristan ile birleserek Avusturya Macaristan Imparatorlugunu kurdu Avrupa daki eyaletlere bolunmus ulkelerin yonetimleri birlesik bir yonetim bicimine geciyordu Italyan birligini kurma umitleriyle Kirim Savasi na katilmis olan Sardinya Kralligi da 1861 yilinda amacina ulasarak bu birligi sagladi ve Italya Kralligi kuruldu Italyanlar da ayni Almanlar gibi gecikmeli olsa da somurgecilige basladilar 19 yuzyilin sonlarina gelindiginde Avusturya guc kaybetmis Italya ve Almanya ise guclenmisti Rusya ise yenilesme surecindeydi Kirim Savasi nda agir bir yenilgi alan Ruslar Prusyali subaylar getiriyor ve orduyu islah ediyorlardi Balkanlar da da Slav propagandasi yapiliyordu Ingiliz Imparatorlugu Avusturya Macaristan Imparatorlugu ve Italya Kralligi Rusya ya karsi bir tutum icindeydi Avrupa ulkeleri arasinda yalnizca Alman Imparatorlugu Rusya ya dostca davraniyordu Balkanlar daki guc dengesi de degismisti Bolgedeki Osmanli nufuzu azaliyordu Milliyetcilik akimi gucleniyor bolgede katliamlar gerceklesiyordu Sirplar ve Yunanlar bagimsizliklarini kazanmisti Romanya ise ozerklesmis Bosna da da ozgurluk hareketleri baslamisti Sirplar Rusya ya yaklasiyor ve kendilerini ortak bir Slav irkindan sayiyordu Osmanli yonetimi 19 yuzyil baslarindan beri Balkanlardaki karisikliklarla ugrasiyordu 93 Harbi ne birkac yil kala Osmanli Devleti nde buyuk bir ekonomik sikinti bas gostermisti Bu sikintiyi gidermek uzere vergiler arttirildi Bu da Bulgar isyanlari na yol acti 1876 Balkan isyanlari Rus ressam Konstantin Makovsky tarafindan cizilen Turklerin Bulgarlara zulmetmesini resmeden propaganda amacli tablo Osmanli hazinesi Sultan Abdulmecid in doneminden beri yapilan asiri harcamalar sonucu Avrupa ya karsi agir bir sekilde borclanmisti ve bu borclari odeyebilmek icin Balkanlardaki vergileri yukseltmisti Bu agir vergiler Balkan halklari arasinda hosnutsuzluk yaratti Ayrica Kafkaslar dan Ruslar tarafindan Cerkes Surgunu sonucu goce zorlanan Cerkes ve Abhaz gibi Musluman gruplar Balkanlar da yerlestirilmis bu gocmenlerle Balkanlar in yerlisi olan Hristiyanlar arasinda buyuk bir dusmanlik ortaya cikmisti Nisan 1876 zamaninda ortaya cikan Bulgar isyanlari basibozuklar vasitasiyla bastirildi Fakat isyanlarin bastirilmasi sirasinda olen Bulgarlar icin Avrupa da buyuk bir sempati olustu Isyanlar sirasinda olen Muslumanlarin sayisini hice sayan Avrupa basini Osmanli Devleti ne karsi cok olumsuz bir kamuoyu yaratti Bulgar isyanlari ndan kisa bir sure sonra Sirplar da topyekun savasa giristi 30 Haziran 1876 tarihinde Sirbistan Osmanli Devleti ne savas ilan etti Temmuz ayina gelindiginde Bulgarlari savunan Avrupa kamuoyu Sirplari da savunmaya basladi Rus cari II Alexander ve prens Aleksandr Mihaylovic Gorcakov Avusturya Macaristan Imparatorlugu imparatoru Franz Joseph ile 8 Temmuz 1876 tarihinde bir gorusme yaparak Avusturya ya Osmanli Devleti ne karsi bir ittifak teklifinde bulundu Avusturya ile Rusya daha once Osmanli ya karsi yaptiklari son ittifaklarini 1787 1792 Osmanli Rus Savasi nda kurmuslardi Fakat Prusya ya ve Italya ya yenilmis olan Avusturya henuz toparlanamadan bir savasa daha girmek istemedi Ruslarin buyuk miktarda toprak teklifine ragmen sonuc alinamadi Rus yonetimi yalniz kaldi Temmuz ayinda Osmanli Devleti yle savasan Sirp saflarinda Rus askerleri de gorunmeye baslamisti Ayrica Rus ordusu Sirplara silah ve asker yardimi da yapiyordu Buna ragmen Osmanli ordusu Sirplari yenmeyi basardi Sirplarin hucum kollari imha edildi savunma hatlari saf disi birakildi ve Sirbistan cok guc durumda kaldi Agustos ayinda Sirplar ateskese razi oldular ve Avrupa dan ara buluculuk yapmalarini istediler Savasi onleme cabalari Tersane Konferansi na katilan delegeler Avrupa nin da baskisiyla Osmanli tarafi baris yapmaya razi oldu Balkanlardaki butun bu sorunlari cozume ulastirmak icin Istanbul daki Tersane i Amire de uluslararasi bir konferans yapilmasina karar verildi Tersane Konferansi adi verilen bu konferansta Osmanli Devleti ne Balkanlardaki Hristiyan halklariyla ilgili agir baskilar yapilmasi bekleniyordu Konferansin kararlarini yumusatmak icin tahta yeni cikmis olan II Abdulhamit konferansin toplandigi 23 Aralik 1876 gunu alelacele I Mesrutiyet i ilan etti Ama yine de konferans Osmanli Devleti ne karsi cok agir kararlarla sonuclandi Rusya Paris Antlasmasi nin 1856 Karadeniz de tersane ve savas gemisi bulundurulmayacagina iliskin hukumlerini tanimadigini Prusya nin guclendigi ve Avrupa dengelerinin sarsilmaya basladigi 1870 te bir nota ile Paris antlasmasina taraf ulkelere bildirmisti Bu nedenle kendisini Karadeniz ve Balkanlarda sinirlayan hemen tum yukumluluklerden kurtulmustu Ardindan da Ortodoks uyruklarina soz konusu antlasmadaki hukumleri uygulamasi icin Osmanli Devleti ne baskida bulunmaya basladi Bu sirada Birlesik Krallik Rusya nin Osmanlilara savas ilan etmesini onlemek amaciyla Londra Konferansi nin toplanmasina onayak oldu Osmanli sadrazami Ibrahim Edhem Pasa konferansta hazirlanan 1877 Londra Protokolu nu icislerine mudahale sayarak reddetti Ulkedeki Panslavist akimlarin etkisiyle protokolun reddini bir savas nedeni sayacagini onceden bildirmis olan Rusya 24 Nisan 1877 de Eflak ve Bogdan a girerek Osmanlilara savas acti Kisa bir sure sonra da tam bagimsizligini kazanmak isteyen Rumenler savasa Ruslarin safinda katildi Bulgar isyancilari ve Sirplar da Osmanlilarla savasan Ruslara ve Rumenlere katildi Savasin gidisiSavasin haritasi Osmanli Imparatorlugu nu hem dogudan hem de batidan kiskaca almak isteyen Rusya 24 Nisan 1877 tarihinde Osmanli Devleti ne bagli Romanya ya girdigi gibi 27 Nisan 1877 tarihinde de Osmanli Devleti nin dogu sinirindaki Dogubayazit a girdi Osmanlilar boylece Kafkasya ve Tuna olmak uzere iki cephede kendilerinden silah ve asker gucu bakimindan cok daha ustun durumdaki Rus ordusuna karsi zorlu bir savunma savasi vermek zorunda kaldilar Tuna Cephesi Hem Rus hem de Osmanli tarafinin guclerini en yogunlastirdigi cephe Tuna cephesi idi Savas basladiginda Cirpanli Abdulkerim Nadir Pasa Rumeli Ordusu baskomutani olarak Balkanlardaki butun Osmanli birliklerinin en ust duzeydeki komutani durumundaydi Bolgedeki Osmanli kuvvetleri Ruscuk Silistre Sumnu ve Varna arasinda bulunan Ahmed Eyub Pasa nin komutasindaki Dogu Tuna Ordusu Vidin de uslenen Osman Nuri Pasa nin komutasindaki Bati Tuna Ordusu ve ikisinin arasinda yer alan Suleyman Husnu Pasa nin komutasindaki Balkan Ordusu olmak uzere uc ordudan olusuyordu Balkanlardaki Rus birliklerinin en yuksek duzeydeki baskomutani ise Granduk Nikolay Nikolayevic idi Ancak savas meydanindaki Rus birliklerine komuta eden kisi General Iosip Gurko idi Ruslarin Tuna yi gecerek ilerlemeleri Rus ordusu kucuk filolar ile Tuna Nehri ni gecerken 21 Haziran 1877 Rus ordusu savas ilanindan bir sure sonra Rumen ordulariyla beraber Tuna Nehri nin kuzeyinde toplanmaya basladi Osmanli ordusu da hazirliklarini surduruyor gonullu askerler yaziliyordu Bu surecte Rumen topculari nehirdeki Osmanli gambotlarini dagitmayi basardi Boylece nehri savunan Osmanli deniz gucu ortadan kalkmis oldu Savas ilanindan iki ay sonra 21 Haziran 1877 tarihinde Rus askerleri tekneler ile nehri gecmeye basladi Ruslarin nehri gecmesini onlemek ile gorevlendirilen Osmanli gucleri zamaninda yetisemedi Ruslar nehri buyuk bir direnisle karsilasmadan asti Bu basarisizlik avantajin Ruslara gecmesine sebep oldu Zira Tuna dan sonra daha buyuk bir engel yoktu 27 Haziran gecesi Zistovi ye baglanmak icin gizlice bir kopru kuruldu Nigbolu nun Rus guclerince isgali Ruslar nehri gectikten bes gun sonra nehre en yakin yerler olan Zistovi ile Nigbolu ya taarruz etti Zistovi Muharebesi ve Nigbolu Muharebesi ni kolayca kazandilar Balkan ana ordusu henuz yetisememisti ve Rus askerleri her bakimdan Turk askerlerine gore ustundu Savasin basindaki bu basarisizliktan dolayi Baskumandan Abdulkerim Nadir Pasa gorevden alindi ve 18 Temmuz da yerine Mehmet Ali Pasa getirildi Bu genc pasanin boyle onemli bir goreve getirilmesi subaylar arasindaki birligi bozdu Tirnova ve Nigbolu nun dusmesi Turk kamuoyunda buyuk uzuntuye ve umutsuzluga neden oldu Cunku Osmanlinin plani bozuluyordu Plan soyle idi Suleyman Husnu Pasa nin birlikleri Sipka gecidini gececek ve kontrol altinda tutacakti Kuzeydeki Osmanli ordulari da Osman Pasa ile Ahmed Eyub Pasa nin ordulari Rus ana ordusunu kiskaca alarak durduracakti Suleyman Pasa nin ana ordusu da yetisince nehre dogru Turk taarruzu baslayacak ve Ruslar Turk topragindan atilacakti Nehrin gecilmesinden birkac hafta sonra 17 Temmuz 1877 tarihinde Sipka gecidi de dustu Vidin deki Osman Pasa birlikleri Sipka Gecidi dusunce yuruyuse gecti Plevne yonune gidilecek bolge kontrol altina alinacak ve Nigbolu da kurtarilacakti Plevne Savunmasi 30 Agustos 1877 tarihinde Rus taarruzu ile Plevne nin on saflari ele gecirildi Az sonra Osman Pasa nin emriyle yeni taburlar geldi ve Rus askerleri bu tabyalardan cikmak zorunda kaldi Ruslar Bulgar topraklarinda bir hayli ilerlemesine ragmen kuzeyde hala direnen ve basarili olan Osmanli bolgeleri vardi Oldukca stratejik onemi olan Plevne ve Lofca henuz isgal edilmemisti Daha doguda olan ve Dogu Tuna Ordusunun kapisi olan Elena kasabasi da Temmuz ayinda Rus saldirisini puskurtmustu Osmanli birlikleri Sipka Gecidi ni geri almak icin carpisirken General Yuri Silder Suldner komutasindaki Rus birlikleri Osmanli ordusunu Plevne de abluka altina aldilar Plevne Kalesinin komutanligini Osman Nuri Pasa ustlenmisti Kusatmaya Rus generalleri Mihail Skobelev Nikolay Kridener ve Kral I Carol un emrindeki Rumen askerleri de katildi Aslinda Plevne deki Osmanli birliginin amaci baskaydi Nigbolu ya gelinecek ve burada Rus ordusu durdurulacakti Fakat Nigbolu ya Rus ana ordusunun girmesi bir de Sipka gecidinin dusmesi bu plani bozdu Osman Nuri Pasa yakininda bulunan Plevne ye cekilmekle yetindi Plevne Savunmasi nin komutani Osman Nuri Pasa Plevne deki Osmanli ordulari beklenmedik bir sekilde basarili bir savunma koydular Rus ordusu aylar boyunca taarruzlara devam etti Fakat sonuc alamadilar ve cok fazla zayiat verdiler Yaklasik 5 ay boyunca Ruslar bu kasabayi ele gecirmek icin savasti Kusatmanin ilk safhalarinda tek yonlu taarruz uygulandi Agustos ta Rus taarruzu geri puskurtuldu Avrupa kamuoyunda Ruslarin yenilecegi ve savasi Osmanlilarin kazanacagi soylenmeye baslandi Rus ordusunda moralsizlik basladi Plevne ye guneydeki Lofca kasabasindan da muhimmat ve takviye birlikleri geliyordu Eylul ayina gelindiginde Plevne deki Osmanli gucu 40 000 askeri bulmustu Rus generalleri kasabayi tam bir kusatma altina alma karari aldilar Bunun icin Plevne ye muhimmat ve takviye saglayan Lofca ya saldirildi Bkz Lofca Muharebesi Bu kasaba 3 Plevne Muharebesi nden hemen once kaybedildi Buna ragmen 3 Plevne muharebesi Osmanli zaferi ile sonuclandi Rus komutanligi bunun uzerine Plevne yi tamamen kusatma karari aldi Radomirce ve Telis Mevziileri yogun Rus saldirilari ile alinarak Plevne uzerindeki cember daraltildi Bunun yaninda Gosif Gurko 24 Ekimde Gorni Dubnik Muharebesi ni kazanarak Sofya Plevne arasindaki tek lojistik yolu da kesti Boylece Plevne ye giden tum yollar kapanmis oldu Buna ragmen Osmanli direnisi devam etti Erzagi cephanesi biten Osmanli askerleri Rus taarruzlarina karsi bir sure daha direndi Plevne ye yapilan 13 Ekim ve 13 14 Kasimdaki Rus ve Rumen kismi saldirilari puskurtuldu Osman Pasa guneydeki Sipka Gecidi Muharebeleri ndeki Osmanli taarruzlarindan umitliydi Bu saldirilar basariya ulasirsa Plevne ye yardim gelebilir ve Rus ordusu dagilabilirdi Fakat Osmanli taarruzlari sonuc almiyordu Rusya nin Tuna cephesi komutani Nikolay Nikolayevic 2 Ekim de basarisiz bulunan Mehmet Ali Pasa da baskomutanlik gorevinden alinarak yerine Suleyman Husnu Pasa getirildi Suleyman Husnu Pasa Deli Fuat Pasa ile birlikte Elena ve Tirnova Macka yonunde kuzey Bulgaristan da Ruslara saldirilarda bulundu 4 Aralik 1877 de Osmanli Ordusu Elena Muharebesi ni kazansa da bu muharebedeki zafer fazla bir yarar getiremedi Zira Macka yonundeki Osmanli saldirilari bir ilerleme saglayamadi Artik gucu kalmayan Osmanli askerleri careyi 9 Aralik gunu yarma harekatina girmekte buldu Ruslarin ilk saflari yarildi fakat Osmanli kaybi cok artmisti ve Ruslarin gucu cok fazlaydi Osman Nuri Pasa 10 Aralik 1877 tarihinde teslim olmayi kabul etti Plevne Savunmasi yaklasik 35 000 Rus kaybina sebep olmustu Plevne Rus ana ordusunu durduran onemli bir noktaydi Buranin da dusmesi Istanbul un yolunu acti Bununla birlikte Suleyman Pasa komutasindaki Osmanli ordusu Tirnova yi ele gecirme ve Plevne ye yardim goturme amacli Macka Muharebesi ni 12 Aralik 1877 de kaybederek zaten Plevne teslim olmasa bile Plevne deki kusatmayi yarma ve Bulgaristan dan Ruslari cikarmadaki son firsati da harcamisti Boylece Kuzey Bulgaristan da Ruslar mevziilerini saglamlastirip saldiriya gecti Plevne nin dusmesinden sonra Bulgar halki Turk yaralilarini katletmeye basladi Sirplar da Osmanlilara karsi yogun saldiriya gectiler Turk kontrolundeki Sirbistan in bazi guney bolgelerini ele gecirdiler Bati ve Dogu Bulgaristan da bulunan Cerkes gonullu asker sayisinin 15 000 civarindaydi Osman Pasa nin Plevne deki ordusundaki Cerkes atli asakir i muavine sayisinin 8 000 civarindaydi Tuna Cephesi ndeki Cerkes basibozuklarin sayisi 20 000 civarinda idi Osmanlilarin Balkanlardaki son direnisleri Plevne nin dogusunda Ahmed Eyub Pasa komutasindaki Osmanli ordusu direniyordu Elena da Osmanli basarisindan sonra Rus ordusu taarruza devam etmisti Ruscuk yonunden de basarili bir direnis gerceklesti Fakat Rus ordusu ani bir saldiri ile Kostence ye girdi 1878 yilina girildiginde Rus ordusu Plevne engelini de kaldirmisti ve Ahmed Eyub Pasa ordularina daha fazla yogunlasti Kostence ve Ruscuk yonunden saldiriya gectiler Capraz atese dusen Osmanli ordusu fazla direnemedi Dobruca ve Kavarna art arda dustu Dagilmis Osmanli askerleri Varna da teknelere binerek bolgeyi terk etti Boylece Balkanlardaki Osmanli direnisi son bulmus oldu Avrupa kamuoyunda savasi Ruslarin yenecegi fikri benimsendi Zira Sipka Gecidi Muharebeleri de agir Osmanli yenilgisiyle sonuclanmisti Plevne muharebesi devam ederken Iosif Gurko komutasindaki sadece bir Rus tugayi gecidi ele gecirmisti Suleyman Husnu Pasa komutasindaki yaklasik 30 000 kisilik Osmanli tumeni de gecidin etrafini sarmis ve Ruslar zor durumda kalmisti Bu durum sebebiyle Suleyman Pasa Osmanli kamuoyunda kahraman olarak goruluyordu Turk taarruzlari Ocak a kadar devam etti Rus gucu 60 000 i buldu ve Ocak ayinda Osmanli birlikleri ani bir Rus saldirisina ugradi Agir zayiat veren Osmanli askerleri bolgeyi terk etti Boylece Edirne nin de yolu acilmis oldu Sipka gecidi savasin kaderini belirleyecek onemli bir gecitti Savas Osmanli zaferiyle sonuclansaydi Plevne kusatmasi kesin Osmanli zaferiyle sonuclanabilir ve Ruslar hizla cekilebilirdi Kafkasya cephesi Kafkasya Cephesi haritasi Kafkasya da Rus ordusunun 75 000 askeri Rusya nin Kafkasya valisi Granduk Mihail Nikolayevic in komutasinda idi Nikolayevic in emrindeki alt duzeydeki komutanlar ise cogu Ermeni asilli olan Beybut Selkovnikov Mihail Tarielovic Loris Melikov Ivan Davidovic Lazarev ve Arshak Ter Gukasov ile Rus asilli Vasiliy Aleksandrovic Geyman idi Rus ordusu yalniz degildi Gurculer Ermeniler Terek Kazaklari tarafindan destekleniyorlardi Osmanli ordusu ise Ahmed Muhtar Pasa nin komutasindaki 80 000 askerden olusuyordu Ruslar in kendi gelistirdikleri top mermileri bulunuyordu Osmanli da ise Ingiliz yapimi toplar mevcut idi Rus topcu birlikleri gelisme doneminde Prusyali subaylarca egitilmis tecrubeli birliklerdi Kafkas Rus ordusu Akkilise Gumru ve Igdir yonunden taarruza gecti Osmanli birlikleri ise Kobuleti Kars Ardahan ve Dogubayazit arasinda bulunuyordu Gerandiqo Berzeg ise Guney Marmara bolgesinden ozellikle Manyas yoresinden Cerkeslerden olusan Kuva yi Muavene gonullu suvari birligini kurmus ve 93 harbine Osmanli saflarind katilmistir Dogubayazit in dusmesi Dogubeyazit savunmasi Ruslar icin Kafkasya cephesi Tuna cephesi kadar basarili olamadi Cunku yeterince ilerleme sansi bulamamislardi 27 Nisan 1877 tarihinde Dogubayazit Rus isgaline girdi Fakat Osmanli vatandasi musluman gruplari saldirilari sebebiyle ilerlemeleri zorlasti Arazinin asiri daglik olmasi gerilla saldirilari ve Osmanli direnisleri Ruslari durdurmaya yetiyordu Kafkasya cephesinde Ahmed Muhtar Pasa komutasindaki Osmanli birlikleri General Loris Melikov komutasindaki Ruslara karsi uzun sure direndi 17 Mayis ta ise Ardahan Ruslarca isgal edildi Boylece Rus ordusu stratejik onemi buyuk Kars in gerisine sizdi Mayis ayinin son haftasinda Kars kusatildi Fakat Kars gerisinde bulunan Halyaz ve Zivin bolgelerinde Osmanli basarisi gerceklesti Daha sonra Gedikler Muharebesi 25 Agustos 1877 ve Yahniler Muharebesi 4 Ekim 1877 de Osmanli zaferiyle sonuclandi Boylece Kars taki Rus tehlikesi savusturuldu Alacadag Muharebesi ne kadar Ruslarin kaybi 10 000 kadardi Osmanli kaybi ise yaklasik 2 500 idi Kars Erzurum savunmasi Osmanli Kafkas Cephesi komutani Ahmed Muhtar PasaRusya nin Kafkas Cephesi komutani Mihail Nikolayevic Romanov 15 Ekim deki Digor da gerceklesen Alacadag Muharebesi nde Ruslar takviye ile Osmanli savunma hattini arkadan cevirdi ve Osmanli nin 5 6 000 olu ya da yarali ile 8 500 savas esiri kaybi oldu Kafkas cephesindeki Osmanli kuvvetleri cozulmeye basladi 17 Kasim 1877 tarihinde Kars tekrar kusatildi Sehri yaklasik 25 000 Osmanli askeri savunuyordu Cephane ve sayi ustunlugu olan Rus ordusu sehrin etrafini sarmisti Kars isgal edildi ve Osmanli kaybi yaklasik 2 500 olu idi Ruslarin kaybi da o kadardi ve Turkler geri kalan askerlerini esir vermisti Ahmed Muhtar Pasa Kars Erzurum arasinda kurdugu savunma hattinda kis kosullarini iyi degerlendirerek ustun bir savunma savasi verdi Deveboynu Muharebesi agir Osmanli kayiplari Rus zaferi ile sonuclanmasina Ruslar ardindan ilerleyerek Erzurum a dogru taarruz etmelerine karsin bu savunma hattini gecemediler Nene Hatun ve diger Erzurumlu vatandaslar Aziziye Tabyasi nda savunma yapti Turk kamuoyunda bu olay kahramanca gosterildi Gazi Ahmed Muhtar Pasa cok yipranmis ve destek alamayan ordusunun imha olmasindan endiselendi Osmanli Erzurum dan cekildi ancak Erzurum un cevresi Rus Ordusunca sarilsa da Ruslar ikinci bir sert direnis olabilir endisesiyle sehre tekrar dogrudan saldirmadilar Erzurum u tamamen sarip abluka altinda aldilar Bununla birlikte Rus ordusu Bayburt ile Coruh vadisine burada kurulmaya calisilan dogudaki son Osmanli savunma hattina kadar ilerledi Bu arada Istanbul un Rus isgali tehlikesi altinda kalma durumu belirince elindeki az kuvvetle basarili bir savunma yaptigi dusunulen Ahmet Muhtar Pasa buradaki gorevinden alinip acilen balkanlardaki ve Istanbul daki kuvvetlerin basina getirildi Savasin bitmesinden sonra Ayastefanos Antlasmasinda Erzurum Ruslara teslim edilip birakilsa da Berlin Antlasmasi sonrasi Rus ordusu Erzurum dan geri cekildi ama Kars Ardahan Artvin ve Batum Berlin Antlasmasi yla Rusya ya birakildi Bu sehirler yeni Turkiye Cumhuriyeti Hukumetinin Sovyetler Birligi ile 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlasmasi na kadar Rusya nin elinde kaldi Savasin bitmesiRus ordularinin duraklamasi ve ateskes imzasi Ayastefanos Antlasmasi nin imzalandigi konak 1878 yilina girildiginde Ruslar Plevne Savunmasi ni kirmis Istanbul a dogru ilerlemeye baslamislardi Ruslarin Istanbul a varana kadar onunu kesecek hicbir ciddi Osmanli savunma birlikleri bulunmuyordu Istanbul un isgal edilmesinden korkan Osmanli Devleti 31 Ocak 1878 tarihinde Rusya ya ateskes teklifinde bulundu Bu arada Osmanli nin bu zayif durumundan istifade eden Rus destegiyle Yunanistan savunmasiz durumdaki Teselya bolgesini isgal etti Durum Osmanli icin faciaydi butun Bulgaristan Kuzey Yunanistan Makedonya Sirbistan bolgeleri ile Edirne Rusya ve muttefiklerinin elindeydi Ateskes teklifi Rusya tarafindan kabul edildi Fakat Rus kuvvetleri Istanbul a dogru ilerlemeye devam ettiler Tekirdag Corlu Rus birliklerince isgal edildi Nihayetinde Rus ordusu Istanbul a da girdi Balkanlarda Ruslara direnecek duzenli bir ordusu kalmayan Osmanli Imparatorlugu yikilma tehlikesiyle karsi karsiyaydi Kuleli Askeri Lisesi tahliye edildi Istanbul da olaganustu onlemler aliniyordu Dogu cephesindeki basarilari sonrasi buradan acilen Istanbul daki Osmanli Ordusunun komutanliga getirilen Ahmet Muhtar Pasa Yesilkoy de Ruslara karsi elinde kalan son kuvvetleri bir araya getirip son bir savunma hatti daha kurmaya ugrasiyordu Avrupa ulkeleri ise Ruslarin bu basarisindan hosnut degildi Birlesik Krallik Ruslarin ilerlemesini durdurmak icin Istanbul bogazina filosunu gonderdi Rusya ya verdigi bir nota ile Paris Antlasmasi hukumlerince Ruslarin Istanbul u isgal etmeleri halinde mudahale etme haklari bulundugunu bildirdi Ayastefanos Antlasmasi nin imzalanmasi Rus ordusu da Ayastefanos Bugunku adiyla Yesilkoy bolgesinde durdu Avrupali devletlerin Birlesik Krallik Avusturya Macaristan Imparatorlugu Almanya ara buluculuguyla ateskes ilan edildi 3 Mart 1878 tarihinde de Ayastefanos Antlasmasi imzalandi Antlasma hukumleri Osmanli aleyhindeydi Karadag ve Sirbistan tamamen ozgur olacak yeni topraklar kazanacaklardi Romanya da bagimsiz olacakti Bulgaristan ise ozerklesecekti Rusya doguda bircok ili topraklarina katiyor agir savas tazminati istiyordu Osmanli delegeleri bunu kabul etti Fakat sonraki duzenlemeler ile bu antlasma hicbir zaman gecerli olamadi Diplomatik girisimler Osmanli padisahi II Abdulhamit agir tazminat kosulunu kabul etmedi Ozellikle Birlesik Krallik da bu hukumleri uygun bulmadi Osmanli Devleti Kibris i Birlesik Krallik a verdi ve baris gorusmelerinde Ingiliz destegi saglandi 13 Haziran 1878 tarihinde Berlin de sansolye Otto von Bismarck in baskanliginda gorusmeler basladi 13 Temmuz 1878 de de Berlin Antlasmasi imzalandi Bu antlasma Ayastefanos Antlasmasi na gore Osmanli tarafi icin daha iyiydi Bosna Hersek imtiyazli bir devlet olarak kuruluyordu Romanya ve Sirbistan bagimsiz olacakti Bazi bolgeler Sirbistan a birakilacakti Doguda ise Batum Kars Ardahan Rus idaresine birakiliyordu Bununla beraber Kibris da Birlesik Krallik a odunc verilmisti Britanya sonra bu adayi iade etmedi Yine de onceki antlasmaya gore Osmanli tarafinin kazanci vardi Cok daha az vergi verilecek Dogubayazit ve Erzurum geri alinacak Selanik Manastir Uskup bolgeleri Osmanli idaresinde kaliyordu Savas esnasinda gerceklesen kirimlar ve gocler Tirnova dan kacan Musluman Turk grubu 93 Harbi Balkanlarda ve Kafkaslarda ozellikle Musluman Turk kesimleri icin cok etkili olmustur Isgale giren topraklardan kacan Turk ve Musluman halklari daha guvenli olarak dusundukleri bolgelere goc etmislerdi Plevne Savunmasi sona erdiginde Bulgar halki kasabaya girmis ve yarali Turklerin hepsi katledilmis kemikleri de gubre fabrikalarina satilmistir Avrupali devletler de savasin sonunda muzakereler icin bu kirimlari da sebep olarak gostermistir Multeci sayilari 130 000 ila 1 5 milyon arasinda farkli tahminlerle ifade edilmektedir Mark Levene bu kirimlarin Avrupali devletlerce pek de dikkate alinmadigini belirtmistir Fransiz komutan Romieu Fransa Savas Bakanligi na gonderdigi raporda 1878 ve ilerleyen yillarda Ermeni cetelerinin Turklere karsi terorist faaliyetlerde bulunduklarini ve nefret beslediklerini belirtmistir Multeciler Osmanli idaresindeki sehirlere gelmis camilere mekteplere sivil evlere siginmislardir Bu da Osmanli ekonomisini olumsuz etkilemistir Savasin diger sonuclari Rusya tarafindan yaptirilan Plevne Aniti 93 Harbi Balkanlari bastan asagi degistirmeye yetmistir Savas sonucunda 2 ozgur devlet ve 2 ozerk devlet kurulmus Osmanli nufuzu oldukca azalmis ve bolgede Ruslarin etkisi artmisti Bu savas Romanya icin kurtulus savasi niteligindeydi Savasta guc kazanan diger bir devlet de Yunanistan Kralligi idi Plevne Savunmasi sona erdikten sonra cesaretlenen Yunan ordusu Teselya ya girmisti Kafkaslarda da stratejik onemi buyuk bircok il Rus idaresine gecmisti Ayastefanos Antlasmasina gore Rusya ve muttefiklerinin kazanci cok daha fazlaydi fakat Osmanli nin diplomatik ugraslari sonucunda duzenlenen Berlin Muzakerelerinde bu kazanc indirgenmis tazminat hafifletilmis ve kaybedilen bircok il geri alinmisti Iki tarafin da kaybi oldukca fazlaydi Rusya ve muttefiklerinin 100 000 den fazla kaybi vardi Osmanli kayiplari da o kadardi Hastaliktan olenlerin sayisi iki tarafta da oldukca fazlaydi Bununla beraber Plevne Savunmasi ve Aziziye Tabyasi Turk kamuoyunda kahramanca gorulmustu Rusya ve muttefikleri de Plevne Savunmasi ile Sipka Gecidi Muharebeleri icin anitlar dikmisti Osmanli Devleti bu savastan sonra Balkanlardaki varligini 35 yil daha surdurebilecekti Sultan II Abdulhamid savastan sonra meclisi suresiz olarak tatil etti ve mutlakiyet yonetimine geri donuldu Suleyman Husnu Pasa ve Abdulkerim Pasa yenilgi sorumlusu tutularak yargilandi Osman Nuri Pasa ile Ahmed Muhtar Pasa ise Gazi unvanini aldi Ahmed Eyup Pasa da padisahin yaveri oldu Ulke icerisinde padisaha guvenmeyenlerin sayisi artti ve bunun sonucunda Ciragan Baskini yasandi Rus tarafinda ise basarili komutanlarin bazilari valilige atandi Savasin sonunda Vacha vadisinde 20 civarinda koyde bulunan Pomaklarin baslattigi ayaklanma Dogu Rumeli vilayetinden ozerklik elde edilmesiyle sonuclandi Timras koyunu merkez alarak kurulan ozerk Timras Cumhuriyeti 8 yil kadar surebilmis 1886 da Bulgaristan egemen olmustur EtkileriEdebiyat Namik Kemal 93 Harbi esnasinda duygularini yazdigi Vatan Mersiyesi nde dile getirmistir ve yazmis oldugu manzumelerle ulkedeki erkekleri vatan icin yardima cagirmistir Savas sonrasi Vaveyla Hilal i Osmani gibi manzumeler yazmistir Savas esnasinda Recaizade Mahmud Ekrem halki savasa katmak ve hazirlamak icin yazi ve manzumeler kaleme almistir Sinema Bayazet Rusca Bayazet TV 2003 Turk Hamlesi Vatan ve Namik KemalGaleriGazi Osman Pasa nin Rus Cari tarafindan kabulu Karikaturde Rusya Osmanlilara saldiran Balkan ulkelerinin arkasindaki guc olarak tasvir edilmektedir Ingiliz Punch dergisinde yayinlanmistir 17 Haziran 1876 Nene Hatun un mezari Aziziye tabyasi Bulgaristan daki Sipka Gecidi aniti Ayasofya ya siginmis multeciler Giysi dagitilan Musluman Turk multecileri Berlin Kongresi Suleyman Husnu Pasa Mehmet Ali Pasa Cirpanli Abdulkerim Nadir Pasa Ahmed Eyub Pasa I Carol Mihail Tarielovic Loris Melikov 93 Harbi gazileri Mihail SkobelevAyrica bakinizWikimedia Commons ta 93 Harbi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Kaynakca Schem 1878 p 231 Hotko Samir Plevne 2007 p 224 Tam v Plevensko i Trnovsko dejstvitelno se govori che tezi cherkezi otvlichat deca ot blgari zaginali prez poslednite sbitiya Iz doklada na anglijskiya konsul v Ruse R Rijd ot 16 06 1876 g do anglijskiya poslanik v Carigrad H Eliot v N Todorov Polozhenieto s 316 Hacisalihoglu Mehmet Kafkasya da Rus Kolonizasyonu Savas ve Surgun PDF Yildiz Teknik Universitesi 7 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 24 Nisan 2023 BOA HR SYS 1219 5 lef 28 p 4 Karatas Omer The Settlement of the Caucasian Emigrants in the Balkans during lkans during the 19th Century Mernikov A G Spektor A A Vsemirnaya istoriya vojn Minsk 2005 S 376 Rusca Mustafa Ablak yonetmen kameraman Ilyas Engin ve Hanimgul Kubra Ablak metin yazarlari Plevne Destani ve Gazi Osman Pasa mpg Belgesel Anatolia Movies Etkinlik zamani 08 20 1 07 21 Erisim tarihi 9 Subat 2011 olu kirik baglanti a b c d e f g Buyuk Larousse cilt VII s 3282 3283 Milliyet Yayinlari 1986 Urlanis B C Vojny i narodonaselenie Evropy M 1960 Rusca Scafes Cornel et al Armata Romania in Razvoiul de Independenta 1877 1878 The Romanian Army in the War of Independence 187 1878 Bucuresti Editura Sigma 2002 p 149 Rumence The Middle East Abstracts and Index Ingilizce Northumberland Press 1999 Karpat Kemal Ottoman Population pp 72 75 Olaylarla 15 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde ilgili arastirma yazisi Ingilizce History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Volume 2 Reform Revolution and Republic The Rise of Modern Turkey 1808 1975 Cambridge Cambridge University Press 1977 Shaw Stanford J and Ezel Kural Shaw s 142 143 ISBN 0 521 29166 6 The Autobiography of a Journalist Volume II 27 Eylul 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Caroline Finkel The History of the Ottoman Empire sayfa 467 2005 Basic Books Khvostov VM Gecmisten Gunumuze Dunya Diplomasi Tarihi Dogu Krizi 1875 1977 Reichstadt Antlasmasi Rusca www diphis ru 11 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan Osmanli Yuzyillari Lord Kinross 1977 s 509 Morrow Quill 93 Harbi kronolojisi 30 Aralik 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Savasta Osmanli Ordusu nun Ikmali olu kirik baglanti 8 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Agustos 2014 Bayonets before Bullets The Imperial Russian Army 1861 1914 Bruce Menning Indiana University Press 2000 s 57 Ingilizce Osmanlinin Balkanlardan Cekilisi Suleyman Husnu Pasa ve Donemi Erol Ozbilgen Iz Yayincilik 2006 ISBN 975 355 609 8 Mustafa Ablak yonetmen kameraman Ilyas Engin ve Hanimgul Kubra Ablak metin yazarlari Plevne Destani ve Gazi Osman Pasa mpg Belgesel Anatolia Movies Etkinlik zamani 22 45 1 07 21 Erisim tarihi 9 Subat 2011 olu kirik baglanti Plevne Kusatmasi Rupert Urneaux 1958 Ingilizce Plevne Savunmasi 1877 Frederick William von Herbert Longmans Green and Co London 1895 s 131 Great Victory Won by the Turks Defear of the Russians After Two Days of Fighting New York Times 2 Agustos 1877 6 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Subat 2011 The Battle At Plevna Complete Rout of the Russians New York Times 17 Agustos 1877 6 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Subat 2011 Gazi Osman Pasa Plevne ye Saplanan Tug Sadettin Kaplan Istanbul Mart 2007 ISBN 978 975 269 278 7 Osmanli Yuzyillari Lord Kinross 1977 s 522 Morrow Quill Ingilizce Samir Hotko 2007 s 224 Schem 1878 s 231 Turk subaylarinin planini icermektedir a b c Ermenice Hambartsumyan Victor et al Ռուս Թուրքական Պատերազմ 1877 1878 The Russo Turkish War 1877 1878 Sovyet Ermeni Ansiklopedisi vol x Erivan Ermenistan SSR Ermeni Bilim Akademisi 1984 s 93 94 Abzakh Faisal Musa 2007 اعلام الشراكسة Arapca V I Voroshilov Istoriya ubyhov Majkop 2006 Muammer Dursun Erer 2013 24 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 31 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kafkas savas alanlari Allen and Muratoff s 546 Serguzest i Hayatimin Cild i Sanisi Gazi Ahmed Muhtar Pasa Tarih Vakfi Yurt Yayinlari 1996 ISBN 975 333 045 6 Kuleli tarihcesi olu kirik baglanti a b c d Balkan tarihi 6 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Buyuk Tarih Atlasi Hurriyet Ofset yayinlari 1990 Rumeli nin Kaybi Gelen Sivil Kayip ve Gocler olu kirik baglanti Osmanli Yuzyillari 1977 Lord Kinross s 522 Morrow Quill Mustafa Ablak yonetmen kameraman Ilyas Engin ve Hanimgul Kubra Ablak metin yazarlari Plevne Destani ve Gazi Osman Pasa mpg Belgesel Anatolia Movies Etkinlik zamani 1 03 47 1 07 21 Erisim tarihi 9 Subat 2011 olu kirik baglanti Levene Mark Genocide in the Age of the Nation State I B Tauris 2005 ISBN 978 1 84511 057 4 s 225 226 Ingilizce Halacoglu Yusuf Surgunden Soykirima Ermeni Iddialari Babiali Kultur Yayinciligi ss sf 26 Fransa milli Arsivi Guerre Mondial 1914 1918 Turquie Vol 890 Legion d Orient I Septembre 1915 Novembre 1916 Ucak Nurcan 1997 1877 1878 Osmanli Rus Harbi nin Turk edebiyatindaki akisleri Ankara s 483 Ucak 1997 s 487 Ucak 1997 s 495 Dis baglantilar93 Harbi sirasinda Yesilkoy e kadar gelen Rus ordularinin cektirdigi tarihi fotograflar