Laiklik veya laisizm (Fransızcadan : laïcité), devlet yönetiminde dinin veya dinsizliğin referans alınmamasını ve devletin din veya dinsizlik karşısında tarafsız ve tepkisiz olmasını savunan ilkedir.
Fransızcadan Türkçeye geçmiş olan "laik" sözcüğü, "din adamı olmayan kimse; din adamı dışında kalan halk" anlamına gelen Latince "laicus" sözcüğünden gelmektedir. Roma döneminde din adamlarına "Clerici", din adamı olmayanlara da "Laici" adı veriliyordu. Aynı terimin İngilizce karşılığı ise secularity olup, din ve devlet işlerinin ayrı tutulması anlamına gelir. Latince bir kelime olan çağ anlamına gelen "saeculum" kelimesinden geçmiştir. Sekülerizm Türkçeye lâiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa'da lâiklik için Laïcité (Laicisme) terimleri kullanılmaktadır. Kavramlar, her iki biçimde de cismi ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanın birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedir.
Kavram
Laik kelimesi Yunanca laos ismi ve laikos sıfatından gelir, Latincesi laicus'tur. Laos: halk, kalabalık, kitle demektir ve zıddı kleros'tur. Laikos; halka ait, ruhban olmayan demektir. Laicus; dinsel olmayan demektir. Lâiklik, Osmanlı döneminde Ziya Gökalp'in Lâ-dinî (dinsel olmayan), Ahmet İzzet Paşa'nın la-ruhbanî ve Ubeydullah Efendi'nin iş hükümeti deyişleri ile açıklanmaya çalışılmış olup bir süre kullanılan lâyisizm deyişi yerini tümüyle lâiklik terimine bırakmıştır. Laos/kleros karşıtlığı MÖ 3. yüzyılda, din yönetiminde iki sınıfı belirtmek üzere kullanılmıştır. Hristiyanlığın ilk yüzyılından itibaren kilise adamlarına klerikoi (Latince clerici), bunların dışında kalanlara laikoi (Latince laici) denilmiştir. Bu adlandırma, ruhani ve cismani bir ikiliğe de işaret eder. Yeni Çağ'da laik terimi, felsefi ve hukuki, siyasal bir anlamla genişleyerek devlet ve din ilişkilerine ait bir tarzı ifade etmeye başlamıştır. Fransa'da III. Cumhuriyet'te laicisme kelimesi dile girmiştir. İngilizcede, papazdan başka bütün halka lay, laity denir ve laic, secular kelimeleri de cismaniliği ifade eder. Latince saecularis'ten gelen secular, özellikle İngiliz ve Alman toplumunda kullanılır.
Siyasi anlamı üzerindeki tartışmalarda ise laiklik, liberalizmin fikri kaynaklarından biri sayılır ve siyasi kudretin dini kudretten ayrılmasını ifade eder. Teokratik devletten demokrasiye geçerken devlet otoritesiyle din otoritesi sınırlandırılmış, laiklik klasik demokrasinin gerekliliğinin bir icabı olmuştur. Buna göre kavram, çağdaşlaşma ve insan hakları ile yakın bağlantılıdır.
Hukuki tanımlara göreyse en yaygın tanım, devlet ile din işlerinin ayrılmasıdır. Devlet, bir dine inanıp inanmama meselesini özel bir problem sayar, fertlerinin sadece maddi yönüyle ilgilenir, kendisi devlet olarak hiçbir dini taşımaz, hiçbir dini ayine iştirak etmez, fakat fertlerin her türlü dini serbestliklerini kabul eder. Devlet, dini esaslara dayanan kanunlar yapamayacağı gibi, bütün dinlere eşit mesafede durur ve hiçbir şekilde dinlerin ibadet hüküm ve kurallarına müdahale edemez. Bununla birlikte din adına devlet düzenini bozacak davranışları önlemekle yükümlüdür.
Atatürk'e göre lâiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.
Kavramın tarihsel gelişimi Katolik Avrupa ile Anglosakson Avrupa arasında bir nüans yaratmıştır. Katolik ülkeler laik, diğerleri sekülerdir. Laik ülkelerde daha çok din devletin denetimi altındadır; buna mukabil seküler ülkelerde din ile devlet özerk iki alandır. Protestan ve Anglikan ülkelerdeki sekülerizm, günlük hayatı belirleyen dünyevi bir yaşama tarzını ifade eder ve dünyevi işlerde dini dışarıda bırakmak anlamını edinir. Bu ülkelerde millî kiliselerin Roma Kilisesinden ayrılmışlığı, Kraldan ayrı özerk kurum oluşu da kavrama etkinlik kazandırmıştır. Bu aynı zamanda uluslaşma ve burjuvazinin ortaya çıkışıyla da ilgilidir. Laikliğin Bizans sezaropapismine ve elitist hakimiyete, sekülerizmin ise Roma paganlığına ve vicdan özgürlüğüne yakın olduğu belirtilmiştir.
Devlet ve din arasındaki ilişkilere bir temel sağlayan laiklik, bu ilişkiler açısından üç özellik gösterir: Devlet dine bağlıdır (teokrasi, Tibet); din devlete bağlıdır (imparatorluk, Bizans, Osmanlı, İngiltere, Rusya); ikisi de özerktir (demokrasi, ABD, Avustralya, Belçika). Laik devleti Duguit şöyle tanımlar: “Din konusunda kendisi tarafsız olup, mensupları bir dini taşımakla birlikte kendisi devlet olmakla hiçbir dini özellik göstermeyen ve hiçbir din ayini yapmayan ve kendi namına yaptırmayan devlet.” Bugün bütün dünyada, cismani ve ruhani ayrılık anlamındaki temel ilkeler kabul görmekle birlikte, her devletin toplumuna ve kültürüne has özellikler de kavrama girmiştir. Atatürk'e göre “her faydalı ve yeni şeye karşı çıkmak irticadır”. İrtica, devletin laikleşmesiyle ilgili olarak kanun koyucunun hukuki normlarına aykırı hareketler, devletin dayandığı ana değerlere aykırı görüşleri bu açıdan etiketlemesi şeklinde tanımlanmakla beraber, dini kamuoyundaki dini vecibeleri yerine getirme davranışları ile bu anlayış sıklıkla karıştırılmakta, hatta seçimle işbaşına gelse dahi eğer bu aykırılık görülürse devlet en başta ordu kurumu olmak üzere müdahale edebilmektedir. Burada devlet, demokratik açıdan her türlü düşünceye geçit verse bile, bu düşüncelerin dine dayanıp dayanmadığı noktasında laikliğe aykırı hareketler kapsamında irticayı temel terim olarak benimsemiştir.
Laik düşüncenin tarihî ve felsefî temelleri
Laikliğin fiilen uygulandığı ilk devlet Büyük Selçuklu İmparatorluğuʼydu. 1050 yılında Selçuklu hakanı Tuğrul Bey, Abbâsî halifesi Kaimʼin Selçuklu Devleti üzerindeki politik yetkisini tanımayarak dinî görünüme sahip bir siyasal erkin otoritesine son vermiştir. Fransız akademisyen Joseph de Guignes kendi kitabında Tuğrul Beyʼin laik tutumunu ele almıştır. Bu tutuma, Fransız filozof Voltaire tarafından yazılan bir kitapta bu kaynak baz alınarak yer verilmiş ve yakın tarihte Mustafa Kemal Atatürk tarafından hilâfet sorunu konusunda tarihte Selçukluların yaptıkları örnek gösterilerek değinilmiştir.
Batıʼda laikliğin felsefi temelleri; Rönesans, Hümanizm ve Reform hareketleri ile bu akım düşünürlerinin eserlerinde kaynaklarını bulur. 16. yüzyılda İtalya’da doğan Rönesans, sanat ve edebiyatta Katolik Vatikan Papalığından ve onun dinsel temalarından uzaklaşarak antik Roma ve Yunan sanat ve felsefecilerinden beslendi. Yayıldığı ülkelere göre içerdiği sanat ve edebiyat tarzının farklı alanlarda oluşmasına yol açtı. Sanatta olduğu gibi edebiyat ve felsefe alanlarında da antik dönem eserlerine dönüşü simgelemesi Yeniden Doğuş olarak nitelenmesini sağladı. Rönesans, skolastik öğretileri yıkıma uğrattığı gibi canlandırdığı hümanist ve akılcı akımları, Avrupa ülkelerinin 18. yüzyıl Aydınlanma Çağı düşünürlerine miras bırakarak ve kökleri MÖ 6. yüzyıla kadar dayandırılan Hümanizm'in tekrar canlanmasını hazırlayarak insan aklına duyulan ilgi ve saygının başlatıcısı oldu.
Eski çağlardan beri din, insanların günlük yaşamında, toplumsal düzende ve devlet yapısında etkin bir unsur oluyordu. Din adamları Hristiyan dininin kurallarına göre insanların yaşamını yönlendiriyorlardı. Zamanla değişen ve gelişen ticaret ilişkileri, kentlerin zenginleşmeye başlaması, Hristiyan olmakla birlikte ayrı mezheplerden olanların çoğalması gibi etkenler Hristiyan dininin dönemin yeni koşullarına göre gözden geçirilmesini gerektirdi. 16. yüzyılda dinde Reform hareketi oldu. Edebiyat, sanat ve bilimde Rönesans diye adlandırılan canlanma ve atılım dönemi de 15. ve 16. yüzyıllarda gerçekleşti. Böylece Hristiyan dünyasında din, yaşamın birçok alanında etkisini yitirmeye başladı. Özellikle eğitim ve öğretim alanında yenileşmeler oldu. Din kurallarına uygun eğitim yapan kurumların yanı sıra özgür düşünceye ve inanç özgürlüğüne dayanan eğitim kurumları devlet tarafından açılmaya başlandı. 1789 Fransız Devrimi'nden sonra laiklik yavaş yavaş devletin bütün kurumlarında ve toplumda kendini kabul ettirdi.
Laikleşme süreci
Laisizasyon ya da lâikleşme süreci, seküler bir devlet yapısını Laïcité modeli ile benimsemiş olan Fransa'nın 19. yüzyılda geçirmiş olduğu lâisizme geçiş sürecidir. Fransa'da bu yüzyılda düşünce akımlarının dalgalı bir seyir izlemesiyle ülkenin tamamında insanların fikirlerinde büyük değişimler hâsıl olmuştu. Endüstri Devrimi ile birlikte ülkenin dışında cereyan eden ve acı veren pek çok hâdise bu yüzyılda Fransa'da büyük bir değişikliğin meydana gelmesinde önemli bir rol oynadı. Fransız Devrimi sonrasında, Roma Katolik Kilisesi'nin Fransa'daki dinî uygulamalarında bir düşüş meydana geldi. Bu yüzyılda Fransa'da Roma Katolik Kilisesi'nin karşılaştığı en önemli akımların başında pozitivizm ve rasyonalizm gelmekteydi. Fransa'da Kilise ile Devlet'i birbirinden ayıran Sekülerizasyon Yasası ise 1905 yılında çıkarıldı.
Ülkelere göre durum
Türkiye'de lâiklik
Laik toplum ve devlet yapısına verdiği önemle Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Atatürkçü düşünceyi edebiyat alanına kazandıran Falih Rıfkı Atay, Türk Hümanizmi eseri ile , Atatürk döneminin Millî Eğitim Bakanı ve 'nin Türkçeye çevrilmesini sağlayan Hasan Âli Yücel, Tonguç Baba olarak anılan ve Köy Enstitüleri alanındaki üstün çalışmaları ile bilinen İsmail Hakkı Tonguç, Cumhuriyet'in 50. yılına armağan ettiği Türkiye'de Çağdaşlaşma isimli kitabı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 75 adetlik ender kitapları arasında gösterilen Niyazi Berkes, daha gerilere gidilecek olursa Yunus Emre gibi tarihi kişilikler Türkiye'de hümanist değer yargısının gelişmesine rehberlik eden saygın düşünürler oldular.
Türk Hümanizmi adlı eserinde Suat Sinanoğlu, Atatürk'ün devrimlerinin ve reformlarının getirdiği kurum ve kuruluşların hümanist ruhu temsil ettiklerini ve bu ruhun TBMM, Medeni Kanun gibi eserleri taşıdığını belirtti. Bir insani değerler sistemi olarak tanımlanan hümanizm, cinsiyet, inanış veya başka bir fark gözetmeyen ulusçu ve eşitlikçi yapısı ile Laik Cumhuriyet'in temel felsefesi olduğu biçiminde yorumlandı.
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması yolunda hukuk alanında yapılan devrimler ve yenilikler, Cumhuriyet döneminin en önemli çağdaşlaşma hamleleri olarak ceza hukuku ve medeni hukuk düzenlemeleri ile gerçekleştirildi. Kadın veya erkek, kişisel kanaatlerine bağlı olmaksızın tüm vatandaşların eşit yasal haklara sahip olmaları ve hukuk birliğinin tesis edilmesi bu alanlardaki düzenlemeler ile gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen hukuk devrimi ile Sened-i İttifak'tan bu yana devam eden anayasallaşma süreci tamamlandı, hem hukuk hem de eğitim alanlarında Tanzimat ile birlikte oluşturulan ikili yapılara son verildi ve çağdaşlaşma süreci temellerine oturtuldu.
Türkiye Cumhuriyeti, ulusal bir devlet olarak kurulmuştur. Yani toplum, kendi kaderi hakkında karar verebilme erkine sahiptir ki; bu topluluğa “Türk ulusu” denir. Ulusun tebaası ne bir ırk, ne de bir ümmettir. Ulus, haklarını akla göre düzenleyen toplumdur. Bu bakımdan egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olması demek, devletin “lâik” olması demektir. Bazı çevreler, Türk Hukuku’nda lâikliğin bir tanımının olmadığını iddia etmektedirler. Oysa Anayasanın 24. maddesi, lâikliği, rasyonalist felsefenin çözümlemesine göre tanımlamıştır:
“ | Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. | „ |
— Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Madde 24 |
Dünyada lâiklik
Laik devletler Resmî dini olan devletler Belirsiz veya veri yok |
Anayasasında lâikliği deklare eden devletler
- Fransa (1958 Anayasası'nın 1. Maddesi)
- Japonya (1946 Anayasası'nın 20. Maddesi)
- Meksika (1917 Anayasası'nın 3. Maddesi)
- Portekiz (1976 Anayasası'nın 41. Maddesi)
- Türkiye (1982 Anayasası'nın 2. Maddesi)
Anayasasında lâiklik kaydı olmayan ancak lâik/seküler hukuka göre idare olunan devletler
Not: Bu başlıkta yer almayan devletler de vardır.
Ayrıca bakınız
Vikisözlük'te laiklik ile ilgili tanım bulabilirsiniz. |
Vikisöz'de laiklik ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
Kaynakça
- ^ . 17 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2013.
- ^ Joseph de Guignes (1758). Histoire générale des Huns, des Turcs, des Mogols, et des autres Tartares occidentaux, &c. avant et depuis Jésus-Christ jusqu'à présent: précédée d'une introduction contenant des tables chronol. & historiques des princes qui ont regné dans l'Asie (Fransızca). 4. Cilt. Desaint & Saillant. ss. 197-198. 26 Nisan 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mayıs 2024.
- ^ Voltaire (1829). Oeuvres de Voltaire: avec préfaces, avertissements notes, etc (Fransızca). 16. Cilt. Lefèvre. s. 151. 26 Nisan 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Nisan 2024.
- ^ Atatürkün el yazısı ATATÜRK Kol. Kls. Nu.: 11; Dosya Nu.: 232; Fihrist Nu.: 1-15
- ^ "T.B.M.M. Zabıt Ceridesi 130. İçtima 1.11.1338 Çarşamba 24. Cilt 1. Devre 3.İçtima Senesi" (PDF). 17 Temmuz 1920. 26 Nisan 2024 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 26 Nisan 2024.
- ^ "[[Türkiye Büyük Millet Meclisi]], TC. Anayasası, Madde 24". 16 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ekim 2013.
- ^ "Lâiklik Konusunda Kavram Kargaşası, Prof. Dr. M. Sadık Acar" (PDF). 31 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 25 Mart 2014.
Dış bağlantılar
- Council on Foreign Relations, Islam: Governing Under Sheria26 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- Qantara.de, The Future of the Sharia Is The Secular State 12 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- Gate Stone Institute, Sharia Law, Secular Law and Rabbinical Courts 4 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- Al Monitor, Is Turkey Headed for Sharia Rule? 15 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- Makale, Türkiye Cumhuriyetinin Temeli Laiklik 1 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Lâiklik Konusunda Kavram Kargaşası, Prof. Dr. M. Sadık Acar 31 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Laiklik veya laisizm Fransizcadan laicite devlet yonetiminde dinin veya dinsizligin referans alinmamasini ve devletin din veya dinsizlik karsisinda tarafsiz ve tepkisiz olmasini savunan ilkedir Fransizcadan Turkceye gecmis olan laik sozcugu din adami olmayan kimse din adami disinda kalan halk anlamina gelen Latince laicus sozcugunden gelmektedir Roma doneminde din adamlarina Clerici din adami olmayanlara da Laici adi veriliyordu Ayni terimin Ingilizce karsiligi ise secularity olup din ve devlet islerinin ayri tutulmasi anlamina gelir Latince bir kelime olan cag anlamina gelen saeculum kelimesinden gecmistir Sekulerizm Turkceye laiklik cagdaslasma veya dunyevilesme olarak uc farkli terimle cevrilebilmektedir Fransa da laiklik icin Laicite Laicisme terimleri kullanilmaktadir Kavramlar her iki bicimde de cismi ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanin birbirine karistirilmamasini ifade etmektedir KavramLaik kelimesi Yunanca laos ismi ve laikos sifatindan gelir Latincesi laicus tur Laos halk kalabalik kitle demektir ve ziddi kleros tur Laikos halka ait ruhban olmayan demektir Laicus dinsel olmayan demektir Laiklik Osmanli doneminde Ziya Gokalp in La dini dinsel olmayan Ahmet Izzet Pasa nin la ruhbani ve Ubeydullah Efendi nin is hukumeti deyisleri ile aciklanmaya calisilmis olup bir sure kullanilan layisizm deyisi yerini tumuyle laiklik terimine birakmistir Laos kleros karsitligi MO 3 yuzyilda din yonetiminde iki sinifi belirtmek uzere kullanilmistir Hristiyanligin ilk yuzyilindan itibaren kilise adamlarina klerikoi Latince clerici bunlarin disinda kalanlara laikoi Latince laici denilmistir Bu adlandirma ruhani ve cismani bir ikilige de isaret eder Yeni Cag da laik terimi felsefi ve hukuki siyasal bir anlamla genisleyerek devlet ve din iliskilerine ait bir tarzi ifade etmeye baslamistir Fransa da III Cumhuriyet te laicisme kelimesi dile girmistir Ingilizcede papazdan baska butun halka lay laity denir ve laic secular kelimeleri de cismaniligi ifade eder Latince saecularis ten gelen secular ozellikle Ingiliz ve Alman toplumunda kullanilir Siyasi anlami uzerindeki tartismalarda ise laiklik liberalizmin fikri kaynaklarindan biri sayilir ve siyasi kudretin dini kudretten ayrilmasini ifade eder Teokratik devletten demokrasiye gecerken devlet otoritesiyle din otoritesi sinirlandirilmis laiklik klasik demokrasinin gerekliliginin bir icabi olmustur Buna gore kavram cagdaslasma ve insan haklari ile yakin baglantilidir Hukuki tanimlara goreyse en yaygin tanim devlet ile din islerinin ayrilmasidir Devlet bir dine inanip inanmama meselesini ozel bir problem sayar fertlerinin sadece maddi yonuyle ilgilenir kendisi devlet olarak hicbir dini tasimaz hicbir dini ayine istirak etmez fakat fertlerin her turlu dini serbestliklerini kabul eder Devlet dini esaslara dayanan kanunlar yapamayacagi gibi butun dinlere esit mesafede durur ve hicbir sekilde dinlerin ibadet hukum ve kurallarina mudahale edemez Bununla birlikte din adina devlet duzenini bozacak davranislari onlemekle yukumludur Ataturk e gore laiklik yalniz din ve dunya islerinin ayrilmasi demek degildir Tum yurttaslarin vicdan ibadet ve din ozgurlugu de demektir Kavramin tarihsel gelisimi Katolik Avrupa ile Anglosakson Avrupa arasinda bir nuans yaratmistir Katolik ulkeler laik digerleri sekulerdir Laik ulkelerde daha cok din devletin denetimi altindadir buna mukabil sekuler ulkelerde din ile devlet ozerk iki alandir Protestan ve Anglikan ulkelerdeki sekulerizm gunluk hayati belirleyen dunyevi bir yasama tarzini ifade eder ve dunyevi islerde dini disarida birakmak anlamini edinir Bu ulkelerde milli kiliselerin Roma Kilisesinden ayrilmisligi Kraldan ayri ozerk kurum olusu da kavrama etkinlik kazandirmistir Bu ayni zamanda uluslasma ve burjuvazinin ortaya cikisiyla da ilgilidir Laikligin Bizans sezaropapismine ve elitist hakimiyete sekulerizmin ise Roma paganligina ve vicdan ozgurlugune yakin oldugu belirtilmistir Devlet ve din arasindaki iliskilere bir temel saglayan laiklik bu iliskiler acisindan uc ozellik gosterir Devlet dine baglidir teokrasi Tibet din devlete baglidir imparatorluk Bizans Osmanli Ingiltere Rusya ikisi de ozerktir demokrasi ABD Avustralya Belcika Laik devleti Duguit soyle tanimlar Din konusunda kendisi tarafsiz olup mensuplari bir dini tasimakla birlikte kendisi devlet olmakla hicbir dini ozellik gostermeyen ve hicbir din ayini yapmayan ve kendi namina yaptirmayan devlet Bugun butun dunyada cismani ve ruhani ayrilik anlamindaki temel ilkeler kabul gormekle birlikte her devletin toplumuna ve kulturune has ozellikler de kavrama girmistir Ataturk e gore her faydali ve yeni seye karsi cikmak irticadir Irtica devletin laiklesmesiyle ilgili olarak kanun koyucunun hukuki normlarina aykiri hareketler devletin dayandigi ana degerlere aykiri gorusleri bu acidan etiketlemesi seklinde tanimlanmakla beraber dini kamuoyundaki dini vecibeleri yerine getirme davranislari ile bu anlayis siklikla karistirilmakta hatta secimle isbasina gelse dahi eger bu aykirilik gorulurse devlet en basta ordu kurumu olmak uzere mudahale edebilmektedir Burada devlet demokratik acidan her turlu dusunceye gecit verse bile bu dusuncelerin dine dayanip dayanmadigi noktasinda laiklige aykiri hareketler kapsaminda irticayi temel terim olarak benimsemistir Laik dusuncenin tarihi ve felsefi temelleriLaikligin fiilen uygulandigi ilk devlet Buyuk Selcuklu Imparatorluguʼydu 1050 yilinda Selcuklu hakani Tugrul Bey Abbasi halifesi Kaimʼin Selcuklu Devleti uzerindeki politik yetkisini tanimayarak dini gorunume sahip bir siyasal erkin otoritesine son vermistir Fransiz akademisyen Joseph de Guignes kendi kitabinda Tugrul Beyʼin laik tutumunu ele almistir Bu tutuma Fransiz filozof Voltaire tarafindan yazilan bir kitapta bu kaynak baz alinarak yer verilmis ve yakin tarihte Mustafa Kemal Ataturk tarafindan hilafet sorunu konusunda tarihte Selcuklularin yaptiklari ornek gosterilerek deginilmistir Batiʼda laikligin felsefi temelleri Ronesans Humanizm ve Reform hareketleri ile bu akim dusunurlerinin eserlerinde kaynaklarini bulur 16 yuzyilda Italya da dogan Ronesans sanat ve edebiyatta Katolik Vatikan Papaligindan ve onun dinsel temalarindan uzaklasarak antik Roma ve Yunan sanat ve felsefecilerinden beslendi Yayildigi ulkelere gore icerdigi sanat ve edebiyat tarzinin farkli alanlarda olusmasina yol acti Sanatta oldugu gibi edebiyat ve felsefe alanlarinda da antik donem eserlerine donusu simgelemesi Yeniden Dogus olarak nitelenmesini sagladi Ronesans skolastik ogretileri yikima ugrattigi gibi canlandirdigi humanist ve akilci akimlari Avrupa ulkelerinin 18 yuzyil Aydinlanma Cagi dusunurlerine miras birakarak ve kokleri MO 6 yuzyila kadar dayandirilan Humanizm in tekrar canlanmasini hazirlayarak insan aklina duyulan ilgi ve sayginin baslaticisi oldu Eski caglardan beri din insanlarin gunluk yasaminda toplumsal duzende ve devlet yapisinda etkin bir unsur oluyordu Din adamlari Hristiyan dininin kurallarina gore insanlarin yasamini yonlendiriyorlardi Zamanla degisen ve gelisen ticaret iliskileri kentlerin zenginlesmeye baslamasi Hristiyan olmakla birlikte ayri mezheplerden olanlarin cogalmasi gibi etkenler Hristiyan dininin donemin yeni kosullarina gore gozden gecirilmesini gerektirdi 16 yuzyilda dinde Reform hareketi oldu Edebiyat sanat ve bilimde Ronesans diye adlandirilan canlanma ve atilim donemi de 15 ve 16 yuzyillarda gerceklesti Boylece Hristiyan dunyasinda din yasamin bircok alaninda etkisini yitirmeye basladi Ozellikle egitim ve ogretim alaninda yenilesmeler oldu Din kurallarina uygun egitim yapan kurumlarin yani sira ozgur dusunceye ve inanc ozgurlugune dayanan egitim kurumlari devlet tarafindan acilmaya baslandi 1789 Fransiz Devrimi nden sonra laiklik yavas yavas devletin butun kurumlarinda ve toplumda kendini kabul ettirdi Laiklesme sureciLaisizasyon ya da laiklesme sureci sekuler bir devlet yapisini Laicite modeli ile benimsemis olan Fransa nin 19 yuzyilda gecirmis oldugu laisizme gecis surecidir Fransa da bu yuzyilda dusunce akimlarinin dalgali bir seyir izlemesiyle ulkenin tamaminda insanlarin fikirlerinde buyuk degisimler hasil olmustu Endustri Devrimi ile birlikte ulkenin disinda cereyan eden ve aci veren pek cok hadise bu yuzyilda Fransa da buyuk bir degisikligin meydana gelmesinde onemli bir rol oynadi Fransiz Devrimi sonrasinda Roma Katolik Kilisesi nin Fransa daki dini uygulamalarinda bir dusus meydana geldi Bu yuzyilda Fransa da Roma Katolik Kilisesi nin karsilastigi en onemli akimlarin basinda pozitivizm ve rasyonalizm gelmekteydi Fransa da Kilise ile Devlet i birbirinden ayiran Sekulerizasyon Yasasi ise 1905 yilinda cikarildi Ulkelere gore durumTurkiye de laiklik Laik toplum ve devlet yapisina verdigi onemle Ziya Gokalp Fuat Koprulu Ataturkcu dusunceyi edebiyat alanina kazandiran Falih Rifki Atay Turk Humanizmi eseri ile Ataturk doneminin Milli Egitim Bakani ve nin Turkceye cevrilmesini saglayan Hasan Ali Yucel Tonguc Baba olarak anilan ve Koy Enstituleri alanindaki ustun calismalari ile bilinen Ismail Hakki Tonguc Cumhuriyet in 50 yilina armagan ettigi Turkiye de Cagdaslasma isimli kitabi Turkiye Cumhuriyeti tarihinin 75 adetlik ender kitaplari arasinda gosterilen Niyazi Berkes daha gerilere gidilecek olursa Yunus Emre gibi tarihi kisilikler Turkiye de humanist deger yargisinin gelismesine rehberlik eden saygin dusunurler oldular Turk Humanizmi adli eserinde Suat Sinanoglu Ataturk un devrimlerinin ve reformlarinin getirdigi kurum ve kuruluslarin humanist ruhu temsil ettiklerini ve bu ruhun TBMM Medeni Kanun gibi eserleri tasidigini belirtti Bir insani degerler sistemi olarak tanimlanan humanizm cinsiyet inanis veya baska bir fark gozetmeyen uluscu ve esitlikci yapisi ile Laik Cumhuriyet in temel felsefesi oldugu biciminde yorumlandi Din ve devlet islerinin birbirinden ayrilmasi yolunda hukuk alaninda yapilan devrimler ve yenilikler Cumhuriyet doneminin en onemli cagdaslasma hamleleri olarak ceza hukuku ve medeni hukuk duzenlemeleri ile gerceklestirildi Kadin veya erkek kisisel kanaatlerine bagli olmaksizin tum vatandaslarin esit yasal haklara sahip olmalari ve hukuk birliginin tesis edilmesi bu alanlardaki duzenlemeler ile gerceklestirildi Gerceklestirilen hukuk devrimi ile Sened i Ittifak tan bu yana devam eden anayasallasma sureci tamamlandi hem hukuk hem de egitim alanlarinda Tanzimat ile birlikte olusturulan ikili yapilara son verildi ve cagdaslasma sureci temellerine oturtuldu Turkiye Cumhuriyeti ulusal bir devlet olarak kurulmustur Yani toplum kendi kaderi hakkinda karar verebilme erkine sahiptir ki bu topluluga Turk ulusu denir Ulusun tebaasi ne bir irk ne de bir ummettir Ulus haklarini akla gore duzenleyen toplumdur Bu bakimdan egemenligin kayitsiz sartsiz ulusun olmasi demek devletin laik olmasi demektir Bazi cevreler Turk Hukuku nda laikligin bir taniminin olmadigini iddia etmektedirler Oysa Anayasanin 24 maddesi laikligi rasyonalist felsefenin cozumlemesine gore tanimlamistir Kimse Devletin sosyal ekonomik siyasi veya hukuki temel duzenini kismen de olsa din kurallarina dayandirma veya siyasi veya kisisel cikar yahut nufuz saglama amaciyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularini yahut dince kutsal seyleri istismar edemez ve kotuye kullanamaz Turkiye Cumhuriyeti Anayasasi Madde 24Dunyada laiklik Laik devletler Resmi dini olan devletler Belirsiz veya veri yokAnayasasinda laikligi deklare eden devletler Fransa 1958 Anayasasi nin 1 Maddesi Japonya 1946 Anayasasi nin 20 Maddesi Meksika 1917 Anayasasi nin 3 Maddesi Portekiz 1976 Anayasasi nin 41 Maddesi Turkiye 1982 Anayasasi nin 2 Maddesi Anayasasinda laiklik kaydi olmayan ancak laik sekuler hukuka gore idare olunan devletler Amerika Birlesik Devletleri Hindistan Kuba Irlanda Avustralya Endonezya Senegal Mali Tunus Not Bu baslikta yer almayan devletler de vardir Ayrica bakinizVikisozluk te laiklik ile ilgili tanim bulabilirsiniz Vikisoz de laiklik ile ilgili sozleri bulabilirsiniz Turkiye de laiklik Dunyada laiklik Islam ve laiklik Anti klerikalizm Emile Combes Ferdinand Buisson Jules Ferry Sekulerizm Laiklik Ataturk Ilkesi Sekuler devletKaynakca 17 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Ekim 2013 Joseph de Guignes 1758 Histoire generale des Huns des Turcs des Mogols et des autres Tartares occidentaux amp c avant et depuis Jesus Christ jusqu a present precedee d une introduction contenant des tables chronol amp historiques des princes qui ont regne dans l Asie Fransizca 4 Cilt Desaint amp Saillant ss 197 198 26 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mayis 2024 Voltaire 1829 Oeuvres de Voltaire avec prefaces avertissements notes etc Fransizca 16 Cilt Lefevre s 151 26 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Nisan 2024 Ataturkun el yazisi ATATURK Kol Kls Nu 11 Dosya Nu 232 Fihrist Nu 1 15 T B M M Zabit Ceridesi 130 Ictima 1 11 1338 Carsamba 24 Cilt 1 Devre 3 Ictima Senesi PDF 17 Temmuz 1920 26 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 26 Nisan 2024 Turkiye Buyuk Millet Meclisi TC Anayasasi Madde 24 16 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Ekim 2013 Laiklik Konusunda Kavram Kargasasi Prof Dr M Sadik Acar PDF 31 Temmuz 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 25 Mart 2014 Dis baglantilarCouncil on Foreign Relations Islam Governing Under Sheria26 Aralik 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Qantara de The Future of the Sharia Is The Secular State 12 Kasim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Gate Stone Institute Sharia Law Secular Law and Rabbinical Courts 4 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Al Monitor Is Turkey Headed for Sharia Rule 15 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Makale Turkiye Cumhuriyetinin Temeli Laiklik 1 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Laiklik Konusunda Kavram Kargasasi Prof Dr M Sadik Acar 31 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde