Makedon Hanedanı yönetiminde Bizans İmparatorluğu, 9. yüzyılın sonlarından 11. yüzyılın başlarına kadar süren bir canlanma yaşadı. Makedon imparatorları döneminde imparatorluk Adriyatik Denizi, Güney İtalya ve Bulgar Çarı Samuil'in tüm toprakları üzerinde kontrol sağladı. Makedon Hanedanlığı dönemi, felsefe ve sanat gibi alanlarda kültürel bir canlanma ile karakterize edildi ve "Bizans'ın Altın Çağı" olarak adlandırıldı.
Bizans İmparatorluğu | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
867-1056 | |||||||||||||||
İmparator II. Basileios'un ölümünün arifesinde İmparatorluğun sınırları | |||||||||||||||
Başkent | Konstantinopolis | ||||||||||||||
Yaygın dil(ler) | Orta Çağ Yunancası, Eski Arnavutça, Latin dilleri, Ermenice, Eski Kilise Slavcası, Güney Slav Dilleri, Süryanice | ||||||||||||||
Resmî din | Rum Ortodoks Kilisesi | ||||||||||||||
Hükûmet | Bürokratik yarı-seçimli monarşi | ||||||||||||||
İmparator | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Tarihçe | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
|
İmparatorluğun kentleri bayındır hale geldi ve yeniden tesis edilen güvenlik nedeniyle refah eyaletlere yayıldı. Ülke çapında nüfus ve üretim arttı, bu durum da ticaret için yeni talepleri teşvik etti.
Kültürel açıdan eğitim ve öğrenimde önemli bir artış yaşandı. Artan kültürel ilerleme ilerleyen yıllarda tarihçiler tarafından Makedon Rönesansı olarak adlandırılmıştır. Bu dönemde Antik metinler korundu ve yeniden kopyalandı. Bizans sanatı gelişti ve muhteşem mozaikler birçok yeni kilisenin iç mekanlarını süsledi.
İmparatorluk, yüzölçümü olarak Jüstinyen dönemine (İmparatorluk sınırlarının en geniş olduğu dönem) kıyasla çok daha küçük olmasına rağmen, toprakları hem daha az dağılmış hem de siyasi ve kültürel olarak daha bütünleşmiş olduğundan dolayı daha güçlüydü.[]
İç Gelişmeler
Geleneksel olarak "Bizans Rönesansı" adı verilen Bizans İmparatorluğu'nun yeniden toparlanması sürecinin başlangıcı, Makedonya Hanedanı'nın kurucusu I. Basileios'a (s. 867-886) atfedilse de, bazı bilim insanları Basileios'un selefi III. Mihail'in (s. 842-867) ve onun yardımcıları olan bilge devlet adamları Bardas (ö. 866) ile Theoktistos'un (ö. 855) reformlarını da Bizans Rönesansının parçası olarak kabul etmişlerdir. Özellikle Theoktistos bilim ile kültürü destekledi ve dikkatli bir mali politika izleyerek devlet hazinesindeki altın miktarını sürekli artırdı. Makedonya hanedanının yükselişi, imparatorluğun dini birliğini güçlendiren gelişmelerle aynı zamana denk geldi.
İkonoklazm hareketi büyük bir gerileme yaşadı; bu durum imparatorlar tarafından hareketin yumuşak bir şekilde bastırılmasını ve önceki yüzyıllarda imparatorluğun gücünü içeriden tüketen dinsel gerilimlerin hafifletilmesini sağladı. Bazı taktiksel yenilgilere rağmen; imparatorluğun idari, teşri (yasama), iktisadi ve kültürel durumu Basileios'un halefleri, özellikle de I. Romanos (920-944) döneminde iyileşmeye devam etti. İmparatorluğun askeri ve idari sisteminin temel yapıtaşı olan Tema sistemi bu dönemde nihai şeklini aldı. Kilise kurumu; İkonoklazm hareketini himaye etmeyi bırakan imparatorluk yönetimini desteklemeye başladı ve devlet, ordunun önemli bir bölümünü oluşturan küçük çiftçiler lehine toprak sahibi soylular sınıfının gücünü sınırladı. Bu koşullar, imparatorların Abbasilerin başını çektiği İslam devletlerine karşı savaşma kabiliyetine olumlu katkıda bulunmuştur.
Müslümanlara Karşı Savaşlar
867 yılına gelindiğinde imparatorluk hem doğuda hem de batıda konumunu sağlamlaştırmış; devletin savunmaya dayalı askeri yapısının başarısı, imparatorların doğuda yeniden fetih savaşları planlamalarına olanak vermişti.
Yeniden fetih süreci zaferler ve ardından gelen mağlubiyetlerle değişken bir şekilde başladı. Girit'in geçici süreli yeniden fethini (843-44) Bitinya'dan başlayıp İstanbul Boğazı kıyılarına dökülen Mauropotamos (Kara Dere) kenarında Bizans ordusunun ezici bir yenilgisi izledi. İmparatorlar, Sicilya'nın Müslümanlar tarafından fethini de engelleyemediler. Günümüz Tunusunu sıçrama tahtası, hareket üssü olarak kullanan Müslümanlar; 831'de Palermo'yu, 842'de Messina'yı, 859'da Enna'yı, 878'de Siraküza'yı, 900'de Katanya'yı ve 902'de son Rum kalesi olan Taormina kalesini fethettiler.
Bu olumsuzluklar daha sonra Mısır'ın Dimyat kentinin zapt edilmesiyle (853), Malatya Emiri'nin mağlubiyete uğratılmasıyla (863), Dalmaçya üzerinde imparatorluk otoritesinin tesis edilmesiyle (867) ve I. Basileios'un Fırat'a doğru yaptığı taarruzlarla (870'ler) dengelendi.
Bizans İmparatorluğu'nun doğu eyaletlerinde büyük bir taraftar kitlesine sahip olan ve Bizans yönetimi tarafından dini olarak baskı altına alınan Pavlus mezhebi mensupları, Abbasi ordusuna katılıp imparatorluğa karşı mücadele etmeye başladılar. Müslümanlarla işbirliği yapan Pavlusçuları bastırmak için birkaç defa askeri sefer düzenlendi ve nihayetinde I. Basileios tarafından yenilgiye uğratıldılar. Arap Müslümanlardan gelen tehditler, aralarında yaşadıkları iç çekişmeler ve Türklerin doğuda yükselişiyle birlikte azaldı.
904 yılında imparatorluğun ikinci büyük kenti Selanik, mühtedi bir Rum olan Trabluslu Leon'un önderliğindeki Abbasi filosu tarafından yağmalanınca imparatorluk büyük bir felaketle karşılaştı. Bizanslılar buna 908 yılında bir Abbasi donanmasını yok ederek ve iki yıl sonra da Suriye'deki Laodikya şehrini yağmalayarak karşılık verdiler fakat Laodikya baskını, Akdeniz'deki Müslüman hakimiyetini kırmaya yetmedi. Girit Müslümanları, Laodikya'dan bir yıl sonra 911'de Girit'i geri almaya çalışan imparatorluk güçlerine ezici bir yenilgi yaşattılar.
İmparatorluğun Müslümanlarla komşu olduğu doğu sınırında durum değişkendi; Bizanslılar dönüşümlü olarak saldırı veya savunma halinde bulunuyorlardı. 860'ta ilk defa Konstantinopolis yakınlarında beliren Kiev Rusları da yeni bir zorluk oluşturuyordu. Ruslar; 941 yılında bir kez daha İstanbul Boğazı'nın Asya kıyılarında belirdiler ancak bu kez Rumlar tarafından yenilgiye uğratıldılar. Bu durum, 907'den sonra istilacıları yalnızca diplomasiyle geri püskürtmeyi başarabilen Bizans'ın askeri durumundaki iyileşmeyi gözler önüne serdi. Rusları yenen kişi, Mezopotamya'daki seferleriyle tanınan general İoannis Kurkuas idi. Kurkuas'ın 943'te başlayan Mezopotamya seferinin doruk noktası, 944'te Edessa'nın geri alınmasıydı. Kurkuas, Hristiyan kutsal emaneti olan Mandylion'u Edessa'dan Konstantinopolis'e getirdi ve bundan ötürü kentte kutlamalar yapıldı.
Asker kökenli imparatorlar II. Nikiforos Fokas (s. 963-969) ve I. İoannis Çimiskes (s. 969-976) imparatorluğun sınırlarını Suriye'ye kadar genişlettiler, kuzeybatı Irak emirlerini yendiler ve Girit ile Kıbrıs adalarını geri aldılar. Bizans, Mezopotamya'da oldukça güçlendi. Hatta İoannis'in yönetimi zarfında, imparatorluğun orduları güneydeki Kudüs kentini tehdit etmeye başlamıştı. Halep Emirliği ve komşuları, imparatorluğun doğudaki vasalları haline geldiler. İmparatorluğun doğudaki hakimiyetine yönelik en büyük tehdit ise Mısırdaki Fatımi hilafetiydi.
Bulgaristan Savaşları
Yeni Hıristiyanlaşmış Bulgaristan üzerindeki dinsel üstünlük sorunu nedeniyle Roma Piskoposluğu ile imparatorluğun geleneksel mücadelesi devam etti. Bu durum, 894 yılında güçlü Çar I. Simeon'un bir işgal girişimine yol açtı ancak bu işgal girişimi, Macarların yardımına başvuran Bizans diplomasisi tarafından geri püskürtüldü. Fakat 896'da yaşanan Bulgarofigon Savaşı'nda Bizans kuvvetleri yenildi ve Bulgarlara yıllık haraç ödemek zorunda kaldılar. 912'de Simeon, Bizanslıların kendisine Bulgaristan Basileusu (imparator) unvanını vermesini sağladı. Ayrıca, genç imparator VII. Konstantinos'u kızlarından biriyle evlendirdi. Konstantinopolis'te çıkan bir isyan Simeon'un hanedanları birleştirmeye yönelik olan bu projesini durdurdu. Çar, bunun üzerine Trakya'yı tekrar işgal etti ve Adrianapolis'i zapt etti.
Leo Fokas ve Romanos Lekapenos komutasında düzenlenen büyük bir imparatorluk seferi, 917'de meydana gelen Achelous Muharebesi neticesinde Bizans'ın ezici yenilgisiyle sonuçlandı. Ertesi yıl Bulgarlar, bugünkü Kuzey Yunanistan'ı, Korint'e kadar yağmaladılar. Bir kaç yıl sonra, 923'te Bulgarlar Aprianapolis'i tekrar ele geçirdiler ve 924 senesinde de Konstantinopolis'i kuşattılar. Kuzeyden gelen baskılar ancak Çar Simeon'un 927'deki ölümünden sonra hafifledi.
İmparator II. Basileios (s. 976-1025) döneminde Bulgaristan, Bizans ordusunun her yıl düzenlediği seferlerin hedefi haline geldi. Savaş yaklaşık yirmi yıl sürdü ancak sonunda Kleidon Muharebesi'nde Bulgar kuvvetleri tamamen yenildiler ve esir alındılar. Ortaçağ efsanelerine göre, esirler 100'er kişilik gruplara ayrıldılar. Bu gruplardaki 100 Bulgar askerinden 99'unun gözleri kör edildi ve geriye kalan birer kişi, yurttaşlarını memleketlerine götürmeleri için tek gözleri görecek şekilde bırakıldılar. Rivayete göre, yaşlı Bulgar Çarı Samuil eskiden güçlü olan ordusunun kalıntılarını gördüğünde kalp krizinden öldü. 1018 yılında Bulgaristan teslim oldu ve Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi, böylece Herakleios'un zamanından beri elde tutulamayan Tuna sınırı yeniden tesis edildi.
Bu dönemde Kutsal Roma Cermen İmparatoru II. Otto'nun eşi olan Bizans prensesi Theophanu, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun taht naibesi olarak görev yaptı ve böylece Bizans kültürünün batıya doğru yayılmasının önünü açtı.
Kiev Knezliği ile İlişkiler
İmparatorluk, Karadeniz'in kuzeyinde ortaya çıkmış olan Kiev Rus devletiyle, 800-1100 yılları arasında karmaşık ilişkiler geliştirdi. Bizans İmparatorluğu, kısa zaman içerisinde Kiev'in başlıca ticarî ve kültürel ortağı haline geldi. Rusların Hristiyanlığı kabulünün ardından Büyük Vladimir, ülkesi içerisindeki çok sayıda katedral ve kilisede bir hayli sayıda Rum mimar ve sanatkârı çalıştırarak Bizans etkisini daha da yaygınlaştırdı.
Kiev Rus knezleri sık sık Bizans imparatorluk ailesi mensuplarıyla evlendirildi ve Konstantinopolis sık sık knezlerin ordularını kullandı; bu orduların en bilineniyse Büyük Vladimir'in Bizans'a hediye olarak gönderdiği Vareg Muhafızları (acımasız İskandinav paralı askerlerinden oluşan bir ordu) idi. Kimileri bunun, Basil'in kız kardeşi Anna'nın Vladimir ile evlenmesi karşılığında yapıldığına inanıyor. Ancak İlk Vakayiname'de, evliliğin Rusların Ortodoksluğa geçmesi karşılığında gerçekleştiği; Vareg Muhafızlarının bu değişimin bir yan ürünü (her ne kadar önemli olsa da) olduğu belirtilmektedir.
İki ülke arasındaki ilişkiler her zaman dostça değildi. Bu üç yüz yıllık süre zarfında Konstantinopolis ve diğer Bizans şehirleri Kiev Rus orduları tarafından defalarca saldırıya uğradı (bkz. Rus-Bizans Savaşları). Kievliler, İmparatorluğu gerçekten tehlikeye atacak kadar ileri gitmedi; savaşlar ağırlıklı olarak Bizanslıları giderek daha elverişli ticaret anlaşmaları imzalamaya zorlamak için bir araçtı; bu anlaşmaların metinleri İlk Vakayiname'de (Rus-Bizans Antlaşması (907)) ve diğer tarihi belgelerde kayıtlıdır. Bununla birlikte Konstantinopolis; Kiev Rusları, Bulgaristan ve Polonya'yı sürekli olarak birbirine düşürüyordu.
Kiev Rus Knezliği üzerindeki Bizans etkisi küçümsenemeyecek kadar fazladır. Bizans tarzı yazı, Bulgaristan'dan alınan Kiril alfabesi sayesinde Rusların standart yazı aracı haline geldi, Bizans mimarisi Kiev'de egemen oldu. Kiev Ruslarının başlıca ticaret ortağı olan Bizans İmparatorluğu; onların kuruluşunda, yükselişinde ve gerileyişinde kritik bir rol oynadı.
Zafer
Bizans İmparatorluğu artık doğuda Ermenistan'a, batıda Güney İtalya'daki Calabria'ya kadar uzanıyordu.Bulgaristan'ın fethinden, Gürcistan ve Ermenistan'ın bazı kısımlarının ilhakına, Fatımîlerin Antakya hariç işgalci güçlerinin tamamen yok edilmesine kadar pek çok başarı elde edildi. Ancak bu zaferler bile yeterli değildi; Basileios, Sicilya'nın Arap-Müslüman işgaline uğramasını bir rezalet olarak değerlendiriyordu. Bu doğrultuda, üç yüz yıldan fazla bir süre imparatorluğa ait olan adayı (~MS 535-~902) geri almayı planladı. Ancak imparatorun 1025 yılındaki ölümü bu projenin rafa kalkmasına neden oldu.
11. yüzyıl aynı zamanda dinsel olaylar açısından da önemli bir yüzyıldı. 1054 senesinde Yunanca ve Slavca konuşan Doğu ile Latince konuşan Batı Hristiyan gelenekleri arasındaki ilişkiler geri dönülemez bir krize ulaştı. Her ne kadar kurumsal ayrışma resmen ilan edilmiş olsa da, 16 Temmuz Cumartesi günü öğle sonrasında icra edilen Kutsal Litürji esnasında üç papalık elçisinin Ayasofya'ya girerek sunağın üzerine aforoz boğası (yazısı) koymalarıyla ortaya çıkan Büyük Bölünme, Hristiyan dünyasında yüzyıllardır süren kademeli ayrışmanın doruk noktasıydı. Bölünme doktrinel anlaşmazlıklar (özellikle Doğu Kilisesi'nin Batı Kilisesi'ne ait olan filioque veya Kutsal Ruh'un iki kere ortaya çıkması fikirlerini kabul etmeyi reddetmesi) yüzünden ortaya çıkmış olsa da, idari ve siyasi konulardaki anlaşmazlıklar yüzyıllardır devam ediyordu. Doğu Ortodoks Kilisesi ile Batı Katolik Kilisesi'nin resmen ayrılması, Avrupa'nın ve Hıristiyanlığın geleceği açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğurmuştur.
Hanedanın Sona Ermesi
Ülke sınırlarını genişleten imparator II. Basileios, 1025 yılında çocuksuz olarak vefat etti. Onun ölümünün ardından saltanatı süresince eş-imparator olarak yanında bulunmuş biraderi VIII. Konstantinos tek imparator olarak tahta çıktı. Fakat hanedanın Basileios'tan sonra gelen imparatorları devlet yönetimi konusunda yetenekli olamadıkları için imparatorluğun güçlenmesi süreci durakladı. VIII. Konstantinos üç yıl olarak tek başına imparatorluk yaptıktan sonra 1028'de öldü. Ölümünden önce erkek çocuğu olmadığı için kızı Zoe'yi varisi ilan eden İmparator Konstantinos, Zoe adına imparatorluğu yönetmesi için Konstantinopolis Eparkhosu (valisi) olarak görev yapan Romanos'u onunla evlendirdi. Zoe imparatoriçe olduktan sonra Bizans İmparatorluğu, eşleri olan III. Romanos, IV. Mihail ve IX. Konstantinos tarafından idare edildi. İmparatorluk sathında artan yolsuzluk, kazanılan başarıların yarattığı rehavet ve sarayda gerçekleşen entrikalar bu imparatorların etkili bir yönetim sergilemelerinin önüne geçti. İmparatoriçe Zoe 1050'de öldükten sonra son eşi IX. Konstantinos imparatorluğu yönetmeye devam etti ve Makedon Hanedanının son üyesi olan Theodora (VIII. Kosntantinos'un kızı, Zoe'nin küçük kız kardeşi) ile eş-imparator olarak görev yaptı. IX. Konstantinos 1055'te vefat edince Theodora tek imparatoriçe olarak yönetimi devraldı fakat ertesi yıl olan 1056'da çocuksuz olarak vefat etti. Böylece Makedon Hanedanı'nın soyu kesilmiş oldu. İmparatoriçe Theodora, ölümünden önce saray görevlilerinden olan Mihail'i varisi seçti fakat seçtiği varis kısa süre sonra tahttan indirildi.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Browning, Robert (1992). The Byzantine Empire. Washington, DC: The Catholic University of America Press. s. 95. ISBN .
- ^ a b c d e f g h Norwich, John Julius (1998). A Short History of Byzantium. Penguin. ISBN .
- ^ a b c d e f Ostrogosky, Georg (2006) [İlk olarak 1940'ta yayınlanmıştır.]. Bizans Devleti Tarihi. Işıltan, Fikret tarafından çevrildi. Ankara: Türk Tarih Kurumu. ss. 203-276. ISBN .
- ^ Лаврентьевская летопись [Códice de Laurencio] (Rusça). 1. Colección completa de Crónicas de Rusia. ss. 95-102.
- ^ Angold, Michael (1997). The Byzantine Empire, 1025–1204. Longman. ISBN .
- ^ Prince Oleg's Campaign Against Constantinople
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Makedon Hanedani yonetiminde Bizans Imparatorlugu 9 yuzyilin sonlarindan 11 yuzyilin baslarina kadar suren bir canlanma yasadi Makedon imparatorlari doneminde imparatorluk Adriyatik Denizi Guney Italya ve Bulgar Cari Samuil in tum topraklari uzerinde kontrol sagladi Makedon Hanedanligi donemi felsefe ve sanat gibi alanlarda kulturel bir canlanma ile karakterize edildi ve Bizans in Altin Cagi olarak adlandirildi Bizans ImparatorluguBasileia Ῥwmaiwn Grekce Imperium Romanum Latince 867 1056Imparator II Basileios un olumunun arifesinde Imparatorlugun sinirlariBaskentKonstantinopolisYaygin dil ler Orta Cag Yunancasi Eski Arnavutca Latin dilleri Ermenice Eski Kilise Slavcasi Guney Slav Dilleri SuryaniceResmi dinRum Ortodoks KilisesiHukumetBurokratik yari secimli monarsiImparator 867 886I Basil 1055 1056TheodoraTarihce Kurulusu867 III Mihail in olumu24 Eylul 867 Imparatorice Theodora nin olumu31 Agustos 1056 Dagilisi1056Onculler ArdillarBirinci Bulgar Imparatorlugu Puglia ve Calabria DukluguRas Katepanligi Imparatorlugun kentleri bayindir hale geldi ve yeniden tesis edilen guvenlik nedeniyle refah eyaletlere yayildi Ulke capinda nufus ve uretim artti bu durum da ticaret icin yeni talepleri tesvik etti Kulturel acidan egitim ve ogrenimde onemli bir artis yasandi Artan kulturel ilerleme ilerleyen yillarda tarihciler tarafindan Makedon Ronesansi olarak adlandirilmistir Bu donemde Antik metinler korundu ve yeniden kopyalandi Bizans sanati gelisti ve muhtesem mozaikler bircok yeni kilisenin ic mekanlarini susledi Imparatorluk yuzolcumu olarak Justinyen donemine Imparatorluk sinirlarinin en genis oldugu donem kiyasla cok daha kucuk olmasina ragmen topraklari hem daha az dagilmis hem de siyasi ve kulturel olarak daha butunlesmis oldugundan dolayi daha gucluydu kaynak belirtilmeli Ic GelismelerGeleneksel olarak Bizans Ronesansi adi verilen Bizans Imparatorlugu nun yeniden toparlanmasi surecinin baslangici Makedonya Hanedani nin kurucusu I Basileios a s 867 886 atfedilse de bazi bilim insanlari Basileios un selefi III Mihail in s 842 867 ve onun yardimcilari olan bilge devlet adamlari Bardas o 866 ile Theoktistos un o 855 reformlarini da Bizans Ronesansinin parcasi olarak kabul etmislerdir Ozellikle Theoktistos bilim ile kulturu destekledi ve dikkatli bir mali politika izleyerek devlet hazinesindeki altin miktarini surekli artirdi Makedonya hanedaninin yukselisi imparatorlugun dini birligini guclendiren gelismelerle ayni zamana denk geldi Ikonoklazm hareketi buyuk bir gerileme yasadi bu durum imparatorlar tarafindan hareketin yumusak bir sekilde bastirilmasini ve onceki yuzyillarda imparatorlugun gucunu iceriden tuketen dinsel gerilimlerin hafifletilmesini sagladi Bazi taktiksel yenilgilere ragmen imparatorlugun idari tesri yasama iktisadi ve kulturel durumu Basileios un halefleri ozellikle de I Romanos 920 944 doneminde iyilesmeye devam etti Imparatorlugun askeri ve idari sisteminin temel yapitasi olan Tema sistemi bu donemde nihai seklini aldi Kilise kurumu Ikonoklazm hareketini himaye etmeyi birakan imparatorluk yonetimini desteklemeye basladi ve devlet ordunun onemli bir bolumunu olusturan kucuk ciftciler lehine toprak sahibi soylular sinifinin gucunu sinirladi Bu kosullar imparatorlarin Abbasilerin basini cektigi Islam devletlerine karsi savasma kabiliyetine olumlu katkida bulunmustur Muslumanlara Karsi SavaslarBizans Imparatorlugu sinirlari yaklasik MS 867 867 yilina gelindiginde imparatorluk hem doguda hem de batida konumunu saglamlastirmis devletin savunmaya dayali askeri yapisinin basarisi imparatorlarin doguda yeniden fetih savaslari planlamalarina olanak vermisti Yeniden fetih sureci zaferler ve ardindan gelen maglubiyetlerle degisken bir sekilde basladi Girit in gecici sureli yeniden fethini 843 44 Bitinya dan baslayip Istanbul Bogazi kiyilarina dokulen Mauropotamos Kara Dere kenarinda Bizans ordusunun ezici bir yenilgisi izledi Imparatorlar Sicilya nin Muslumanlar tarafindan fethini de engelleyemediler Gunumuz Tunusunu sicrama tahtasi hareket ussu olarak kullanan Muslumanlar 831 de Palermo yu 842 de Messina yi 859 da Enna yi 878 de Sirakuza yi 900 de Katanya yi ve 902 de son Rum kalesi olan Taormina kalesini fethettiler Bu olumsuzluklar daha sonra Misir in Dimyat kentinin zapt edilmesiyle 853 Malatya Emiri nin maglubiyete ugratilmasiyla 863 Dalmacya uzerinde imparatorluk otoritesinin tesis edilmesiyle 867 ve I Basileios un Firat a dogru yaptigi taarruzlarla 870 ler dengelendi Bizans Imparatorlugu nun dogu eyaletlerinde buyuk bir taraftar kitlesine sahip olan ve Bizans yonetimi tarafindan dini olarak baski altina alinan Pavlus mezhebi mensuplari Abbasi ordusuna katilip imparatorluga karsi mucadele etmeye basladilar Muslumanlarla isbirligi yapan Pavlusculari bastirmak icin birkac defa askeri sefer duzenlendi ve nihayetinde I Basileios tarafindan yenilgiye ugratildilar Arap Muslumanlardan gelen tehditler aralarinda yasadiklari ic cekismeler ve Turklerin doguda yukselisiyle birlikte azaldi 904 yilinda imparatorlugun ikinci buyuk kenti Selanik muhtedi bir Rum olan Trabluslu Leon un onderligindeki Abbasi filosu tarafindan yagmalaninca imparatorluk buyuk bir felaketle karsilasti Bizanslilar buna 908 yilinda bir Abbasi donanmasini yok ederek ve iki yil sonra da Suriye deki Laodikya sehrini yagmalayarak karsilik verdiler fakat Laodikya baskini Akdeniz deki Musluman hakimiyetini kirmaya yetmedi Girit Muslumanlari Laodikya dan bir yil sonra 911 de Girit i geri almaya calisan imparatorluk guclerine ezici bir yenilgi yasattilar Imparatorlugun Muslumanlarla komsu oldugu dogu sinirinda durum degiskendi Bizanslilar donusumlu olarak saldiri veya savunma halinde bulunuyorlardi 860 ta ilk defa Konstantinopolis yakinlarinda beliren Kiev Ruslari da yeni bir zorluk olusturuyordu Ruslar 941 yilinda bir kez daha Istanbul Bogazi nin Asya kiyilarinda belirdiler ancak bu kez Rumlar tarafindan yenilgiye ugratildilar Bu durum 907 den sonra istilacilari yalnizca diplomasiyle geri puskurtmeyi basarabilen Bizans in askeri durumundaki iyilesmeyi gozler onune serdi Ruslari yenen kisi Mezopotamya daki seferleriyle taninan general Ioannis Kurkuas idi Kurkuas in 943 te baslayan Mezopotamya seferinin doruk noktasi 944 te Edessa nin geri alinmasiydi Kurkuas Hristiyan kutsal emaneti olan Mandylion u Edessa dan Konstantinopolis e getirdi ve bundan oturu kentte kutlamalar yapildi Asker kokenli imparatorlar II Nikiforos Fokas s 963 969 ve I Ioannis Cimiskes s 969 976 imparatorlugun sinirlarini Suriye ye kadar genislettiler kuzeybati Irak emirlerini yendiler ve Girit ile Kibris adalarini geri aldilar Bizans Mezopotamya da oldukca guclendi Hatta Ioannis in yonetimi zarfinda imparatorlugun ordulari guneydeki Kudus kentini tehdit etmeye baslamisti Halep Emirligi ve komsulari imparatorlugun dogudaki vasallari haline geldiler Imparatorlugun dogudaki hakimiyetine yonelik en buyuk tehdit ise Misirdaki Fatimi hilafetiydi Bulgaristan SavaslariImparator II Basileios Bulgar Kiran s 976 1025 Yeni Hiristiyanlasmis Bulgaristan uzerindeki dinsel ustunluk sorunu nedeniyle Roma Piskoposlugu ile imparatorlugun geleneksel mucadelesi devam etti Bu durum 894 yilinda guclu Car I Simeon un bir isgal girisimine yol acti ancak bu isgal girisimi Macarlarin yardimina basvuran Bizans diplomasisi tarafindan geri puskurtuldu Fakat 896 da yasanan Bulgarofigon Savasi nda Bizans kuvvetleri yenildi ve Bulgarlara yillik harac odemek zorunda kaldilar 912 de Simeon Bizanslilarin kendisine Bulgaristan Basileusu imparator unvanini vermesini sagladi Ayrica genc imparator VII Konstantinos u kizlarindan biriyle evlendirdi Konstantinopolis te cikan bir isyan Simeon un hanedanlari birlestirmeye yonelik olan bu projesini durdurdu Car bunun uzerine Trakya yi tekrar isgal etti ve Adrianapolis i zapt etti Leo Fokas ve Romanos Lekapenos komutasinda duzenlenen buyuk bir imparatorluk seferi 917 de meydana gelen Achelous Muharebesi neticesinde Bizans in ezici yenilgisiyle sonuclandi Ertesi yil Bulgarlar bugunku Kuzey Yunanistan i Korint e kadar yagmaladilar Bir kac yil sonra 923 te Bulgarlar Aprianapolis i tekrar ele gecirdiler ve 924 senesinde de Konstantinopolis i kusattilar Kuzeyden gelen baskilar ancak Car Simeon un 927 deki olumunden sonra hafifledi Imparator II Basileios s 976 1025 doneminde Bulgaristan Bizans ordusunun her yil duzenledigi seferlerin hedefi haline geldi Savas yaklasik yirmi yil surdu ancak sonunda Kleidon Muharebesi nde Bulgar kuvvetleri tamamen yenildiler ve esir alindilar Ortacag efsanelerine gore esirler 100 er kisilik gruplara ayrildilar Bu gruplardaki 100 Bulgar askerinden 99 unun gozleri kor edildi ve geriye kalan birer kisi yurttaslarini memleketlerine goturmeleri icin tek gozleri gorecek sekilde birakildilar Rivayete gore yasli Bulgar Cari Samuil eskiden guclu olan ordusunun kalintilarini gordugunde kalp krizinden oldu 1018 yilinda Bulgaristan teslim oldu ve Bizans Imparatorlugu nun bir parcasi haline geldi boylece Herakleios un zamanindan beri elde tutulamayan Tuna siniri yeniden tesis edildi Bu donemde Kutsal Roma Cermen Imparatoru II Otto nun esi olan Bizans prensesi Theophanu Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu nun taht naibesi olarak gorev yapti ve boylece Bizans kulturunun batiya dogru yayilmasinin onunu acti Kiev Knezligi ile IliskilerKnez Oleg atlarin cektigi teknelerden olusan bir filoyu Cargrad surlarina dogru goturuyor Bir Ortacag Kiev tasviri 907 Imparatorluk Karadeniz in kuzeyinde ortaya cikmis olan Kiev Rus devletiyle 800 1100 yillari arasinda karmasik iliskiler gelistirdi Bizans Imparatorlugu kisa zaman icerisinde Kiev in baslica ticari ve kulturel ortagi haline geldi Ruslarin Hristiyanligi kabulunun ardindan Buyuk Vladimir ulkesi icerisindeki cok sayida katedral ve kilisede bir hayli sayida Rum mimar ve sanatkari calistirarak Bizans etkisini daha da yayginlastirdi Kiev Rus knezleri sik sik Bizans imparatorluk ailesi mensuplariyla evlendirildi ve Konstantinopolis sik sik knezlerin ordularini kullandi bu ordularin en bilineniyse Buyuk Vladimir in Bizans a hediye olarak gonderdigi Vareg Muhafizlari acimasiz Iskandinav parali askerlerinden olusan bir ordu idi Kimileri bunun Basil in kiz kardesi Anna nin Vladimir ile evlenmesi karsiliginda yapildigina inaniyor Ancak Ilk Vakayiname de evliligin Ruslarin Ortodoksluga gecmesi karsiliginda gerceklestigi Vareg Muhafizlarinin bu degisimin bir yan urunu her ne kadar onemli olsa da oldugu belirtilmektedir Iki ulke arasindaki iliskiler her zaman dostca degildi Bu uc yuz yillik sure zarfinda Konstantinopolis ve diger Bizans sehirleri Kiev Rus ordulari tarafindan defalarca saldiriya ugradi bkz Rus Bizans Savaslari Kievliler Imparatorlugu gercekten tehlikeye atacak kadar ileri gitmedi savaslar agirlikli olarak Bizanslilari giderek daha elverisli ticaret anlasmalari imzalamaya zorlamak icin bir aracti bu anlasmalarin metinleri Ilk Vakayiname de Rus Bizans Antlasmasi 907 ve diger tarihi belgelerde kayitlidir Bununla birlikte Konstantinopolis Kiev Ruslari Bulgaristan ve Polonya yi surekli olarak birbirine dusuruyordu Kiev Rus Knezligi uzerindeki Bizans etkisi kucumsenemeyecek kadar fazladir Bizans tarzi yazi Bulgaristan dan alinan Kiril alfabesi sayesinde Ruslarin standart yazi araci haline geldi Bizans mimarisi Kiev de egemen oldu Kiev Ruslarinin baslica ticaret ortagi olan Bizans Imparatorlugu onlarin kurulusunda yukselisinde ve gerileyisinde kritik bir rol oynadi ZaferBizans Imparatorlugu artik doguda Ermenistan a batida Guney Italya daki Calabria ya kadar uzaniyordu Bulgaristan in fethinden Gurcistan ve Ermenistan in bazi kisimlarinin ilhakina Fatimilerin Antakya haric isgalci guclerinin tamamen yok edilmesine kadar pek cok basari elde edildi Ancak bu zaferler bile yeterli degildi Basileios Sicilya nin Arap Musluman isgaline ugramasini bir rezalet olarak degerlendiriyordu Bu dogrultuda uc yuz yildan fazla bir sure imparatorluga ait olan adayi MS 535 902 geri almayi planladi Ancak imparatorun 1025 yilindaki olumu bu projenin rafa kalkmasina neden oldu 11 yuzyil ayni zamanda dinsel olaylar acisindan da onemli bir yuzyildi 1054 senesinde Yunanca ve Slavca konusan Dogu ile Latince konusan Bati Hristiyan gelenekleri arasindaki iliskiler geri donulemez bir krize ulasti Her ne kadar kurumsal ayrisma resmen ilan edilmis olsa da 16 Temmuz Cumartesi gunu ogle sonrasinda icra edilen Kutsal Liturji esnasinda uc papalik elcisinin Ayasofya ya girerek sunagin uzerine aforoz bogasi yazisi koymalariyla ortaya cikan Buyuk Bolunme Hristiyan dunyasinda yuzyillardir suren kademeli ayrismanin doruk noktasiydi Bolunme doktrinel anlasmazliklar ozellikle Dogu Kilisesi nin Bati Kilisesi ne ait olan filioque veya Kutsal Ruh un iki kere ortaya cikmasi fikirlerini kabul etmeyi reddetmesi yuzunden ortaya cikmis olsa da idari ve siyasi konulardaki anlasmazliklar yuzyillardir devam ediyordu Dogu Ortodoks Kilisesi ile Bati Katolik Kilisesi nin resmen ayrilmasi Avrupa nin ve Hiristiyanligin gelecegi acisindan genis kapsamli sonuclar dogurmustur Hanedanin Sona ErmesiUlke sinirlarini genisleten imparator II Basileios 1025 yilinda cocuksuz olarak vefat etti Onun olumunun ardindan saltanati suresince es imparator olarak yaninda bulunmus biraderi VIII Konstantinos tek imparator olarak tahta cikti Fakat hanedanin Basileios tan sonra gelen imparatorlari devlet yonetimi konusunda yetenekli olamadiklari icin imparatorlugun guclenmesi sureci durakladi VIII Konstantinos uc yil olarak tek basina imparatorluk yaptiktan sonra 1028 de oldu Olumunden once erkek cocugu olmadigi icin kizi Zoe yi varisi ilan eden Imparator Konstantinos Zoe adina imparatorlugu yonetmesi icin Konstantinopolis Eparkhosu valisi olarak gorev yapan Romanos u onunla evlendirdi Zoe imparatorice olduktan sonra Bizans Imparatorlugu esleri olan III Romanos IV Mihail ve IX Konstantinos tarafindan idare edildi Imparatorluk sathinda artan yolsuzluk kazanilan basarilarin yarattigi rehavet ve sarayda gerceklesen entrikalar bu imparatorlarin etkili bir yonetim sergilemelerinin onune gecti Imparatorice Zoe 1050 de oldukten sonra son esi IX Konstantinos imparatorlugu yonetmeye devam etti ve Makedon Hanedaninin son uyesi olan Theodora VIII Kosntantinos un kizi Zoe nin kucuk kiz kardesi ile es imparator olarak gorev yapti IX Konstantinos 1055 te vefat edince Theodora tek imparatorice olarak yonetimi devraldi fakat ertesi yil olan 1056 da cocuksuz olarak vefat etti Boylece Makedon Hanedani nin soyu kesilmis oldu Imparatorice Theodora olumunden once saray gorevlilerinden olan Mihail i varisi secti fakat sectigi varis kisa sure sonra tahttan indirildi Ayrica bakinizMakedon Hanedani Bizans imparatorlari listesi II BasileiosKaynakca Browning Robert 1992 The Byzantine Empire Washington DC The Catholic University of America Press s 95 ISBN 978 0 8132 0754 4 a b c d e f g h Norwich John Julius 1998 A Short History of Byzantium Penguin ISBN 0 14 025960 0 a b c d e f Ostrogosky Georg 2006 Ilk olarak 1940 ta yayinlanmistir Bizans Devleti Tarihi Isiltan Fikret tarafindan cevrildi Ankara Turk Tarih Kurumu ss 203 276 ISBN 975 16 0348 X Lavrentevskaya letopis Codice de Laurencio Rusca 1 Coleccion completa de Cronicas de Rusia ss 95 102 Angold Michael 1997 The Byzantine Empire 1025 1204 Longman ISBN 0 582 29468 1 Prince Oleg s Campaign Against Constantinople