Yunanistan'a birinci Pers saldırısı, Yunan-Pers Savaşları'nın bir bölümü olarak MÖ 492-490 yıları arasında gerçekleşen ve Atina ordusunun Maraton Muharebesi'ndeki kesin zaferiyle sona eren savaştır. Yunanistan'ın istilasını amaçlayan harekât, iki ayrı sefer olarak Ahameniş İmparatoru I. Darius'un emriyle başlatıldı. I. Darius'un öncelikli hedefi, İyon Ayaklanması'nı askeri yönden destekleyen Atina ve Eretria şehir devletlerinden öç almaktı. I. Darius, bu durumu aynı zamanda İmparatorluğu'nun sınırlarını Avrupa topraklarında genişletmek ve imparatorluğun batı sınırlarını güven altına almak için bir fırsat olarak değerlendirmek istemiştir.
Yunanistan'a birinci Pers saldırısı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Yunan-Pers Savaşları olay ve seferleri | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Ahameniş İmparatorluğu | Atina | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
| Miltiades |
İlk sefer MÖ 492 yılında General komutasında, İyon Ayaklanması sırasında Pers hakimiyetinin gevşediği Trak kabileleri üzerine yapılmış, diğer yandan Makedonya Krallığı Pers Sarayı'na bağlı bir devlet olmak zorunda bırakmıştı. Ancak Aynoroz Yarımadası açıklarında yakalanılan bir fırtınayla General Mardonius'un filosu ağır kayıplar verince seferin sürdürülmesi olanaksız hale gelmiştir. Bir sonraki yıl I. Darius Yunanistan üzerindeki niyetini açığa vurarak Yunanistan'daki tüm kent devletlerine elçiler göndererek kendi iradesine boyun eğmelerini istedi. Diğer kent devletlerinin neredeyse tümü boyun eğmeyi kabul ederken Atina ve Sparta gönderilen Pers elçilerini öldürmüştür. Atina ve Sparta'nın açıkça savaş ilan etmeleri karşısında I. Darius, bir sonraki sene çıkılacak seferin hazırlıklarına başlanmasını emretmiştir.
İkinci sefer, bir Med generali olan komutası altında ve İyon Ayaklanması sırasında önemli rol üstlenmiş olan Sard Satrab'ı 'in oğlu Artaphernes yardımcı komutanlığında MÖ 490 yılında yapılmıştır. Seferin ilk darbesi Nakşa üzerine yönelmiş, kent ele geçirilip yakılmıştır. Daha sonra Kiklad Adaları'nın diğer adaları da istila edilerek Pers İmparatorluğu'nun etki alanına katıldı. Donanma Eretria yakınlarında çıkarma yapmış, ardından kenti kuşatan Pers kuvvetleri kısa sürede kenti ele geçirmiştir. Eretria yerle bir edildi ve halkı köleleştirildi. Ardından Attika'ya yelken açan Pers Donanması Maraton Ovası'na asker çıkarmıştır. Burada görece daha küçük bir Atina ordusunca karşılaşan bu kuvvetler Maraton Muharebesi'nde ağır bir yenilgiye uğramışlardır. Bu yenilgi seferin başarılı bir sonuca ulaştırılmasını engellemiştir. Yenilgi üzerine Pers kuvvetleri Batı Anadolu kıyılarındaki ana üslerine geri çekilmişlerdir. Yine de sefer amaçlarından önemli bir kısmını gerçekleştirmiş sayılırdı. Eretria, cezalandırılmıştı ve Nakşa, deniz ticaretinden çıkarılarak Ege Denizi Pers hakimiyeti altına alınmıştı. Diğer yandan Pers İmparatorluğu'nun etki alanındaki topraklarla ilgilenmenin nelere mal olabileceği konusunda, Yunanistan kent devletlerine ağır bir ders verilmiştir. Seferin tamamlanmamış olması, I. Darius'un Atina ve Sparta'yı Pers İmparatorluğu'nun Batı Anadolu'daki topraklarındaki Yunan asıllı olan tebaasını kışkırtmaması için daha güçlü bir darbe yaratacak sefer hazırlıklarına girişmesine yol açmıştır. Ancak Mısır'daki ayaklanma seferi geciktirdi ve bu arada I. Darius öldü. Bu durumda Yunanistan'ın istilası işi, yerine tahta geçen oğlu I. Serhas'a kalmıştır.
Antik kaynaklar
Yunan-Pers Savaşları konusunda esas kaynak Karyalı tarihçi Herodot'un çalışmasıdır. "Tarihin babası" olarak bilinen Herodot, Önasya'daki o zaman için Pers hakimiyetinde olan Halikarnas'da MÖ 484 yılında doğmuştu. Herodot, Historia adlı çalışmasını MÖ 440-430 yılları arasında yazmıştır. Bu çalışmasında Yunan-Pers Savaşları'nı işlemiştir. Söz konusu savaşların MÖ 450 yılında sona erdiği düşünülürse, Herodot'un bu çalışması, konu aldığı olaylarla çağdaş sayılır. Herodot'un tarzı tümüyle öyküleştirme tarzıydı ve en azından batı toplumları açısından tanınan bir tarih anlatımı olarak görülmektedir. Herodot'un, olayları tanrıların istek ve kaprislerine, kişilerin iddialarına dayanmadan diğer yandan olayların tarihsel değerlerini nispeten objektif vermesi, bir tarihçi için aranan bir nitelik dizisi olarak kabul edilmektedir. Herodot'tan sonraki, Tukididis gibi bazı tarihçiler, her ne kadar onun tarzını izlemişlerse de eleştirmekten geri kalmamışlardır. Bununla birlikte Tukididis kendi tarih çalışmasını, Herodot'un bıraktığı yerden, Sestos Kuşatması'ndan başlatmayı seçmiştir. Muhtemelen, Herodot'un çalışmasının düzeltilmeye ya da yeniden yazılmaya gerek duymayacak kadar doğru olduğunu düşünmüş olmalıdır. Örneğin Plutarkhos da Herodot'u bir denemesinde yeterince Yunan yanlısı olmamakla suçlayarak eleştirmiş, "barbarperver" olarak tanımlamıştır.Rönesans Avrupa'sında çok okunmaya devam ediyor olsa da Herodot hakkında olumsuz bir yargı sürmüştü. Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde, bir kısım arkeolojik bulgularla defalarca desteklenince Herodot'un değeri kabul edilir olmuştur. Günümüz yaygın görüşü, Herodot'un çalışmasının son derece değerli bir tarih kaydı olduğu yönündedir. Bununla birlikte, özellikle birliklerdeki mevcutlar ve tarihler konusunda verdiği ayrıntıların yer yer kuşkuyla karşılanması da söz konusu olmaktadır. Öte yandan halen birçok tarihçi, Herodot'un anlatımının Pers karşıtı bir eğilimde olduğuna ve olayların, dramatik bir etki yaratmak amacıyla abartılmış ya da süslenmiş olduğu kanısındadır.
Sicilyalı tarihçi Diodorus, kısmen Eforus'tan yararlanarak Yunan – Pers Savaşları'yla ilgili bazı bilgileri MÖ 1. yüzyılda kaleme aldığı çalışmasında işlemiştir. Diodorus'un verdiği bilgiler Herodot'la büyük ölçüde uyumludur. Yunan – Pers Savaşları daha az ayrıntı verilerek birkaç antik tarihçi tarafından daha anlatılmaktadır. Bunların arasında , Plutarkhos ve oyun yazarı Eshilos sayılabilir. Yılanlı Sütun gibi bazı arkeolojik buluntular da Herodot'un anlatımlarını desteklemektedir.
Çatışmanın kaynakları ve Harekat öncesi
Med İmparatorluğu'nu MÖ 550 yılında yıkarak bağımsızlıklarını kazanan Persler Med İmparatorluğu'nu MÖ 550 yılında yıkarak bağımsızlıklarını kazanan Persler hızla bir imparatorluk haline geldiler. Kısa sürede (Lidya Krallığı)'nı yıkarak batıda sınırlarını Ege kıyılarına uzattılar. Ardından kuzeyde Hazar Denizi kıyılarına, doğuda Hindistan'a kadar genişlediler. Çok kısa süre sonra Babil İmparatorluğu'nu yıkarak tüm Levant'ı, MÖ 525 yılında da Mısır topraklarını kontrolleri altına aldılar. Neredeyse çeyrek asır içinde, "dünyada bilinen bütün yerleşik yaşamın hakimiyeti" ellerine geçmiştir. Geriye, bu anlamda Trakya ve Yunanistan ile halen bağımsızlığını koruyan bazı Ege Adaları kalmıştır. Bu merkezler üzerinde hakimiyet kuruduğunda çağın tüm dünya ticareti Pers hakimiyeti altına alınacaktır. Nitekim I. Darius, MÖ 500'lerin sonlarında İskit topraklarının ciddi bir bölümünü istila ettikten sonra ordusunu Trakya'ya çevirmişti. Muhtemelen İmparatorluk'un batı sınırlarında bir şeylerin eksikliğini hissetmişti. Bu büyük ölçüde ticaretle ilişkili eksikliklerdi. Bu eksikliği gidermek için ordu İstanbul Boğazı'nı geçerek Trakya topraklarında ilerlerken donanma da Tuna Nehri girişine yelken açmıştır. Sonunda bu bölgeleri de kontrolü altına almıştır.
Batı Anadolu kıyılarındaki Grek kolonileşmesi, MÖ 8. yüzyıldan itibaren Ege ve Akdeniz deniz ticaretinde Grek ve Fenike kent devletleri arasındaki rekabeti doruk noktasına taşımıştır. Bu çekişmenin sonucunda deniz ticaretindeki Grek rekabet üstünlüğü, Ege Denizi'ni Fenike ticaretine engellemiştir. Pers İmparatorluğu Doğu Akdeniz kıyılarını ele geçirdiğinde Grek – Fenike ticati rekabetini de devralmış oldu. Kuşkusuz Pers Sarayı açısından deniz ticareti çok önemli bir gelir kaynağıdır. Dolayısıyla İmparatorluk, Akdeniz ve Ege deniz ticaretine hakim olmayı hedefleyecektir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde hem kara hakimiyeti, hem de deniz hakimiyeti amacı, yani tüm dünya ticaretini ele geçirme amacı, Pers İmparatorluğu'nun yayılma stratejisinde ana hedefi Yunanistan anakarası yapmaktadır. Ancak belirleyici neden, deniz ticaretindeki rekabettir.
Pers hakimiyeti Anadolu kıyılarındaki Grek kent devletleri için ağır bir yük olmuştur. Örneğin Teos, Pers hakimiyetine kadar giderek zenginleşen bir kentti. Deniz ticaretinin kontrolünün Perslere kaymasının yanında, Pers hakimiyeti altındaki tüm bölgelerde uygulanan haraç ve istendiğinde asker, malzeme sağlamak gibi askeri yükümlülükler vardır. Yıllık olarak ödenecek haraç tutarı her ulus için ayrı ayır belirlenmiştir. Ödeme, gümüş üzerinden yapılır ve belirlenmiş olan tutarı Babil talentidir. Babil talenti Attik talentten 1 / 6 oranında fazladır, yani 30,3 kg.dır. Örneğin İyonya, Karya, Likya ve Pamfilya için yıllık haraç 400 talenttir. Bu yaklaşık olarak 12,12 ton gümüştür. Lidya ve 500 talent, (15,15 ton) Mısır ise 700 talent (21,21 ton) yıllık haraç ödemekle yükümlüdür. Bu ödemeler kuşkusuz ki söz konusun toplumların geçim durumunu ciddi biçimde etkileyecektir. Sonuç olarak Pers hakimiyeti Anadolu kıyılarındaki ve Ege Adaları'ndaki kentlerin ekonomilerinde ciddi bir daralmaya neden olurken Yunanistan'daki kent devletlerinde de, deniz ve kara ticaretinin Pers kontrolüne geçmesine de bağlı olarak, fakat daha sınırlı ölçüde olmak üzere aynı yönde etkiler yaratmıştı.
İmparatorluk'un yayıldığı tüm bölgelerdeki durum bu çerçevededir. Bu ekonomik baskının yarattığı hoşnutsuzlukla tebaası arasında halen ayaklanma dinamikleri canlıydı. Öte yandan Pers Kralı I. Darius tahtı bir darbeyle ele geçirmişti ve hükümdarlık yıllarında önemli sayılacak bir süreyi tebaasının hükümranlığına karşı ayaklanmalarını bastırmakla geçirmişti. Bu ayaklanmalardan biri de İyon Ayaklanması olmuştur. İyonya, coğrafi olarak imparatorluğun doğal genişleme uzantısı olarak görülmektedir. Bununla birlikte İyonlar, tüm Ege Denizi'ne sahili olan topraklardaki Yunanca konuşan topluluklarla kültürel olarak güçlü bağları olan bir halktır. Her şey bir yana, Batı Anadolu kıyılarına Yunanistan'dan göç edip yerleşmişlerdi. Diğer yandan İmparatorluk, İyon Ayaklanması'ndan önceki yıllarda topraklarını Avrupa'ya doğru genişletme çabası içindeydi. Bu yönde, Traklar'a boyun eğdirdi ve Makedonya Krallığı'nı müttefik olmaya zorlamıştı. Avrupa topraklarına genişleme yöneliminin Yunanistan'ı da hedef alması, Antik Yunan dünyasının politik bölünmüşlüğü karşısında bir bakıma kaçınılmazdı. Diğer yandan İyon Ayaklanması İmparatorluğu parçalanmaya götürecek bir girişimdi. Her ne kadar ayaklanma bastırıldıysa da Yunanistan anakarasındaki Grek kent devletlerinin varlığı, Pers İmparatorluğu'nun batı toprakları için hala bir tehdit olmaya devam ediyordu. Bu durumda I. Darius, İyon Ayaklanması'na askeri planda destek oldukları için Grek kent devletlerini cezalandırmaya, ama esas olarak Yunan anakarasıyla Ege'ye boyun eğdirmeye, en azından pasivize etmeye karar vermiştir.
İyon Ayaklanması, Pers Satrabı ile Milet tiranı Aristagoras'ın ortak bir seferiyle Nakşa Adası'nın istilası girişimiyle başlamıştı. Aristagoras'ın planladığı ve yönettiği bu girişimin başarısızlığa uğraması üzerine Artaphernes muhtemelen O'nu görevden almaya karar vermişti. Fakat Aristagoras daha önce davranarak tiranlığı bıraktı ve Milet'de demokrasiyi ilan etti. Bu gerçekte Milet'in bağımsızlık ilan etmesiydi. Diğer İyon kent devletleri de böyle bir başkaldırıya hazırdılar. Pers Sarayı'nın atadığı tiranları devirerek onlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler. Diğer yandan Aristagoras Yunan anakarasındaki kent devletlerini ayaklanmayı desteklemeleri konusunda ikna etmeye çalıştı. Ancak sadece Atina ve Eretria buna yanaştılar.
Atina'nın İyon Ayaklanması'na destek sağlaması, MÖ 6. yüzyılın sonlarına doğru Atina Demokrasisi'nin kurulmasıyla başlayan bir dizi karmaşık olayların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Atinalılar MÖ 510 yılında, Sparta Kralı I. Kleomenes'in yardımıyla Atina kralı Hippias'ı devirmişlerdi. Hippias Sard'a kaçarak Pers Satraplık Sarayı'na sığındı. Atina'da yeniden kral olmasına destek olurlarsa kentin kontrolünü Pers Sarayı'na vadetti. Bu arada I. Kleomenes, Atina'da Sparta yanlısı bir krallık kurması için İsagoras'ı destekliyordu. İsagoras, Atina yönetiminin geleneksel olarak kendilerine miras olduğunu ileri süren güçlü ve soylu Alcmaenidae ailesinden Kleistenes'in siyasi rakibiydi. Kleistenes'in karşılığı son derece radikal ve güçlü oldu, Atinalılar'a, soyluların o denli nefret ettiği demokrasiyi vadetmişti. Ailesinin Atina üzerindeki etkisini tümüyle ortadan kaldıran böyle bir girişimde Kleistenes'in amacı açık değildir. Muhtemelen Atina aristokrasinin gününün dolduğunu fark etmişti. Bu durumda Atina'nın Sparta'nın kuklası durumuna düşmesini bir şekilde önlemeye çalışmıştı. Ancak bu vaadin bir sonucu olarak İsagoras, diğer muhalifleriyle birlikte Kleistenes ve ailesini Atina'dan sürmüştür. Ancak demokrasi vaadi Atinalıları harekete geçirdi, ayaklanıldı ve İsagoras'la I. Kleomenes kentten kovuldu. Ardından Kleisthenes MÖ 507'de Atina'ya geri döndü ve hızla demokratik bir yönetim kurulmaya başlandı. Demokrasinin kurulmasıyla Atina, Yunanistan'ın önde gelen kent devletlerinden biri haline gelmiştir. Demokratik yönetime geçen Atina'nın bundan böyle Hippias'ın ya da başka birinin krallığını ve ayrıca ister Sparta, ister başka bir güç olsun, dış bir gücün hegemonyasına mücadele etmeden boyun eğmeyeceği ortadadır.
Ancak I. Kleomenes bekleneceği gibi Atina'daki bu gelişmelerden rahatsızlık duyacak ve Sparta ordusuyla birlikte Atina üzerine yürüyecektir. Sparta'nın, İsagoras'ı yeniden Atina kralı yapmak amaçlı bu girişimi bir fiyaskoya dönüştü. Yine de daha kötü gelişmelerden çekinen Atinalılar, bir önlem alma ihtiyacıyla Sard Satrabı Artaphernes'e elçiler göndererek Pers İmparatorluğu'ndan yardım istediler. Artaphernes, tabi olmanın geleneksel bir göstergesi olan "toprak ve su" istemiştir. Atina elçileri bu isteği kabul ettiler. Ancak Atina'ya döndüklerinde şiddetle suçlandılar. Olaylar bu aşamaya geldiğinde I. Kleomenes, Hippias'yı yeniden Atina kralı yapmak için bir komplo girişime yönelmiştir. Ancak bu girişim başarısız oldu ve Hippias yine Sard'a giderek Artaphernes'i Atina'ya boyun eğdirmek yönünde ikna etmeye çalıştı. Atina da bu kez Artaphernes'i bu yönde harekete geçmekten vazgeçirmek için elçiler gönderdiyse de Artaphernes, Hippias'ın tekrar kral olarak Atina'ya kabul edilmesini emretmiştir. Atina bunu kabul etmedi ve Pers imparatorluğu ile savaşa girmeyi göze aldı. Bu olayların gelişiminde Aristagoras'ın İyonya'daki ayaklanmaya destek istemesi, zaten Pers İmparatorluğu ile düşmanca bir tutuma girmiş olan Atina için, karşılanması zor bir istek değildi. Gerçekte İyon demokrasileri Atina örneğinden esinlenmişti. Dahası İyon kentleri başlangıçta birer Atina kolonisiydiler. Bu etmenler de Atina'nın İyon Ayaklanması'nı desteklemesinde etkisi kuşkusuz ki olmuştur.
Diğer yandan Eretria'nin İyon Ayaklanmasını askeri yönden desteklemesinin nedenler çok açık değildir. Muhtemelen ticari nedenler önemli olmuştur. Eretria, Ege'deki Pers hakimiyetinin tehdit ettiği ticarete dayanan bir kentti. Bir diğer bakış açısından, Herodot, Eretria'nın bir süre önce 'nde kendisine destek veren Milet'e borcunu ödemek istediğini ileri sürmektedir.
Sonuç olarak Atina ve Eretria İyon Ayaklanması'nı desteklemek için Batı Anadolu'ya 25 triremeden oluşan bir kuvvet gönderdiler. İyon kuvvetleriyle birleşen bu kuvvetler doğrudan bölgenin Pers Satraplığı olan Sard'a yürümüşlerdir. Artaphernes baskına uğramıştır. Emri altındaki kuvvetlerle, aşağı kenti bırakıp iç kaleye çekildi ve orada savunmaya geçti. İyon, Atina ve Eretria kuvvetleri dış kaleyi aldılar ve aşağı kente girdiler Ancak seferin bütün kazanımı bu kadardı. Sard'dan çekilerek Efes'e doğru yürüyüşe geçtiklerinde onları izleyen Pers kuvvetleriyle Efes yakınlarında muharebeye girmeye zorlandılar. Burada gerçekleşen (Efes Muharebesi)'nde ağır kayıplara uğradılar. Girişim bir yandan başarısız olmuş, diğer yandan da Eretria'nın ve özellikle de Atina'nın, I. Darius'un düşmanlığını kazanmalarına yol açmıştır. Darius, her iki kent devletinden de intikam almaya yemin etmiştir.
Ayaklanmayı bastırmak için Pers orduları Batı Anadolu'ya sevk edildi. Bir dizi kara muharebesinin devamında, MÖ 494'teki Lade Deniz Muharebesi'ndeki Pers zaferi İyon Ayaklanması'nın çözülmesine neden olmuştur. Ardından Pers donanması Batı Anadolu'daki tüm İyon kentlerini art arda ele geçirdi. I. Darius ayaklanmayı, İmparatorluğun sınırlarını Ege ve Marmara adalarına kadar genişletmek için bir fırsat olarak görmüş, bu adalara saldırmıştır. İyon Ayaklanması'nın bastırılmasından sonra, hem Atina ve Eretria'yı cezalandırmak, hem de İmparatorluk'a yönelen Yunanistan kaynaklı tehdidi bütün bütün ortadan kaldırmak için planlamalara başlanmıştır.
Mardonius Seferi (MÖ 492)
I. Darius'un kara ordusu ve donanmadan oluşan bir sefer kuvveti, MÖ 492 yılının bahar aylarında teşkil edilmişti. Ordu ve donanmanın komutanlığına I. Darius'un damadı olan atanmıştır. Mardonius (Persce Marduniya) aynı zamanda, I. Darius'un tahtı ele geçirme mücadelesinde yanında yer alan Pers soylusu Gobryas'ın oğludur. Bu politik ittifak, Darius'un Gobryas'ın kızıyla, Gobryas'ın da Darius'un kız kardeşiyle evlenmesiyle pekiştirilmiş, Mardonius da Darius'un kızıyla evlendirilmiştir. Seferin nihai amacı Atina ve Eretria üzerine yürümek olmakla birlikte asıl niyetin olabildiğince fazla sayıda Grek kent devletinin kontrol altına alınması da amaçlanmaktadır. Diğer yandan Hippias'ın yeniden Atina tahtına oturmasının sağlanmasının yeterli olacağı, seferin esas hedefinin bu olduğu da ileri sürülmektedir. Hippias'ın, Atina'daki Pers karşıtı partinin liderlerini bir şekilde ortadan kaldıracağına kuşku yoktur. Bu noktadan sonra Eretria konusunda Atina'dan yararlanmak da mümkün olacaktır.
General Mardonius kuvvetlerinin önünde, deniz ve kara olmak üzere iki yol vardır. ancak, tüm kara ordusunun, atların ve sefer için gerekli tüm diğer şeylerle birlikte ikmal malzemesinin donanmayla taşınmasındaki olağanüstü güçlükler göz önüne alınarak, ordunun karadan gitmesine karar verilmiştir.Kilikya'dan hareket eden Pers ordusu Çanakkale Boğazı yönünde ilerlerken General ise donanmayla hareket etmiştir. Donanma İyonya kıyılarına hareket etti. General Mardonius, İyonya'da kısa bir süre kalmıştır. Bu süre içinde uzlaştırıcı bir politikayı uygulamaya koymuş İyon Ayaklanması'nın bastırılmasından sonra Pers Sarayı'nca yeniden kent devletleri yönetimine getirilmiş olan tiranları görevden almış, bu kentlerde demokrasiyi ilan etmiştir. İyon Ayaklanması'na yol açan genel hoşnutsuzlukta bu tiranların yönetimi önemli bir paya sahipti. Esesen bu demokrasi, birer kukla yönetimdi. Yine de İyonların yeniden ayaklanmasının önüne geçecek bir önlem olarak görülmüştür.
Daha sonra ordu karadan ilerlerken donanma da Çanakkale Boğazı'na hareket etmiştir. Burada ordu gemilere alınarak Avrupa tarafına geçirildi. Seferin ilk hedefi Taşoz Adası'ydı ve donanma tarafından ele geçirildi. Bir Grek yerleşmesi olan ada altın madenleriyle değerliydi, bundan böyle Pers Sarayı'na haraç ödeyecekti. Ordu Trakya üzerine ilerledi ve buradaki kabileler savaşmadan teslim oldular ve yeniden Pers hakimiyetine girdiler. Bu kabileler I. Darius'un İskit Seferi'nin ardından MÖ 512 yılında Pers hakimiyetine girmişlerdi. Makedonya'ya ilerleyen ordu Makedonya Krallığı'nı bağımlı bir krallık haline getirdi. Daha önce Pers İmparatorluğu'nun müttefiki olmakla birlikte bağımsız bir krallıktı. Bu arada Filo, Aynoroz Yarımadası'nı dolaşmak üzere güneye yelken açmıştır. Ancak burada patlak veren şiddetli bir fırtına donanmayı sahile sürmüştür. Herodot'un belirttiğine göre fırtınada 300 gemi batmış, 20 bin Pers askeri kaybedilmiştir. Makedonya'daki Pers ordusu ise, bir Trak kabilesi olan Brygianların gece baskınına uğramıştır. Kampa yapılan bu baskında çok sayıda asker ölürken General Mardonius da yaralanmıştır. Yaralanmasına karşın Brygianları yenilgiye uğratarak yeniden Pers hakimiyeti altına aldı. Donanmanın çok büyük bir kısmı elden çıkmıştır ve ordunun mevcudu ciddi biçimde azalmıştır. Bu durumda General Mardonius'un elinde harekâtı sürdürecek güç bulunmamaktadır. Bunun üzerine ordusuyla Çanakkale Boğazı'na dönmüştür. Donanmadan arta kalanlar ise Asya kıyılarına çekildi. Her ne kadar bu sefer düş kırıklığı yaratacak bir şekilde sona ermişse de Persler yönünden, Yunanistan kara yaklaşımları güven altına alınmış oldu. Diğer yandan General Mardonius oldukça başarılıydı. Ordunun Tuna Nehri kıylarına ulaştığına işaret eden buluntular vardır. Diğer yandan Grekler, I. Darius'un Yunanistan hakkındaki niyetlerinden kuşkuya yer bırakmayacak biçimde emin olmuşlardı.
Diplomatik girişim (MÖ 491)
Bir önceki yılki seferin, Yunanistan üzerindeki Pers niyetini açığa vurmasıyla Grek kent devletlerinin direncinin zayıflatmış olabileceğini düşünen I. Darius, MÖ 491 yılı içinde diplomatik bir girişimde bulunmaya karar vermiştir. Bu kararla, tüm Grek kent devletlerine elçiler göndererek, geleneksel olarak boyun eğmeği simgeleyen "toprak ve su" istemiştir. Pers İmparatorluğu'nun Yunanistan'a yönelecek gazabından çekinen birçok kent devletleri ve başta Aegina Adası olmak üzere Yunanistan'a yakın tüm adalar bu teklife olumlu bakmış, Pers Sarayı'na toprak ve su göndermiştir. Ancak Atina elçileri yargılayıp daha sonra da idam etti. Spartalılar ise kestirmeden, bir kuyuya atarak öldürdüler. Bu uzlaşmaz tutum, aralarındaki düşmanlığa rağmen Atina ve Sparta'yı yakın gelecekteki savaş için ittifak oluşturmaya itmiştir. Herodot'un anlatımına göre Darius bu girişimiyle aynı sırada hükümranlığı altındaki tüm sahil kentlerine haberciler göndermiş, savaş gemisi ve atları taşımak için nakliye gemileri inşa edilmesini emretmiştir.
Aegina'nın Pers elçilerinin teklifini kabul etmesi, Atina'yı derhal harekete geçirmiştir. Aegina'nın bu tutumunu Atina'ya karşı düşmanca niyetler güttüğüne yordular. Öyle ki Aegina Perslerle bir olup Atina'ya saldıracaktı. Pers Donanması'nın adayı bir deniz üssü olarak kullanacağı ndişesi önemli bir sorundu Sparta'ya duruma müdahale önerdi. Bu endişenin temelinde, Ada'nın Atina'nın ana limanı olan 'a son derece yakın olmasında yatmaktadır. Bu durum askeri açıdan korkunç sayılmasının dışında Atina kentinin tahıl ihtiyacını karşılamasını da ciddi biçimde tehlikeye düşürecektir. Çünkü Atina, kentin tahıl ihtiyacının önemli bir kısmını Ege Denizi üzerinden yaptığı ithalatla karşılamaktadır. Diğer yandan Atina, deniz ticaretinde en büyük rakibi olan Aegina'yı, Pers iradesine boyun eğmekle tüm Yunanistan'a ihanet etmiş olarak ilan etmiştir. Aetina'nın tutumunun, Pers İmparatorluğu'nu Yunanistan'dan intikamını alsın diye davet etmek olduğu ileri sürüldü. Nitekim Herodot, Atina'nın bu boyun eğme meselesini bir bahane olarak kullandığını yazmıştır. Bunun üzerine Kral I. Kleomenes, Aegina meselesine doğrudan doğruya kişisel olarak müdahale etmek üzere Adaya gitti. Ancak bu gidiş hiç de barışçı değildir, Ada'nın önde gelenlerini tutuklayacaktır. Çok büyük olasılıkla yanına bir birlik almıştır. Ancak Krios adında biri Kral'ı, Sparta'nın onayını almadan, Atina'dan rüşvet aldığı için bu işe kalkışmakla suçlamıştır. Ayrıca "Sparta liderlerimizi tutuklamak istiyorsa iki kıralıyla gelmeliydi" karşı çıkışıyla karşılaşmıştır. Bunun üzerine Kleomenes geri dönmeye karar verilmiştir. I. Kleomenes satın aldığı Delfi Rahipleri'nin desteğiyle, Demaratus'un gayrimeşru olduğunu ilan etti. Bunun üzerine Demaratus'un yerine kuzeni Leotychides geçti. Aeginalılar'a karşı şiddetli bir hınç duyan Kleomenes, Leotychides'i de yanına alarak cezalandırmak iüzere Ada'ya gitmiştir. Bu durumda kendilerini destekleyecek bir Sparta kralı kalmayan, tersine iki Sparta kralını karşılarında bulan Aeginalılar boyun eğdiler ve istenmeyen herhangi bir tutum içine girmeyeceklerinin bir garantisi olarak rehineler vermeye razı oldular. Kleomenes, en soylu, en zengin ve en güçlü on kişi seçerek yanına aldı ve bu kişileri Atina'ya bıraktı. Esasen Kleomenes'in seçtiği bu on kişi, Ada'daki Pers yanlısı hizipin önde gelenlerindendir. Bu rehin alma olayı MÖ 491 yılının eylül ayında gerçekleşmiştir. Aslında Atina ile Aegina arasındaki bu gerginlik yıllarca sürmüş ve sonuçta dolaylı olarak Atina'nın ve Themistokles'in işine yaramıştır. Themistokles, yeni ve güçlü bir donanma inşa edilmesinin gereğini, Atina donanmasının demode olmasına ve Aegina donanması karşısında yetersiz kalmasına dayandırmıştır. Atinalıları ikna etmekte başarılıydı ve bu donanma, yıllar sonra Pers istilası karşısında en önemli askerî güç oldu.
Ancak Kleomenes'in Delfi Rahipleri'ne rüşvet verdiğinin Sparta'da duyulmasının üzerine kentten uzaklaşmak zorunda kalmıştır. Fakat daha sonra Kuzey Peleponnes'teki takdir toplayan çalışmalarıyla Spartalılar'ın tutumu yumuşadı ve kente geri çağrıldı. MÖ 491 boyunca Sparta'daki davranışları çoğunluk tarafından fazlasıyla akıl dışı bulunmuştur. Durum böyle olunca hapis cezasına çarptırıldı. Fakat bir sonraki gün ölü bulundu. Ölümü üzerine yerine üvey kardeşi I. Leonidas geçmiştir.
Datis seferi (MÖ 490)
Sparta'daki bu istikrarsız durumu bir avantaj olarak gören I. Darius, Atina ve Eretria'yı cezalandırmak için Yunanistan üzerine yeni bir sefer başlatmaya karar vermiştir. Başkent Susa'da bir ordu toplandı. Ordu, bir donanmanın toplandığı Kilikya'ya yürüyüşe geçirildi. Seferin komutası bir Med General olan 'e ve Sard Satrabı 'in oğlu Artaphernes'e verilmiştir. Pers Komutanlığı sefer sırasında yeri geldiğinde sürgündeki Atina Kralı Hippias'ın rehberliğinden de yararlanmıştır. Bu kez, Mardonius Seferi'ndeki gibi bir deniz faciasından kaçınmak için Donanma Güney Ege üzerinden bir rota izlenmesine ve bu rota boyunca henüz Pers Sarayı'na boyun eğmemiş olan adalara uğranmasına, dolayısıyla tüm güçlükler göze alınarak ordunun donanmayla taşınmasına karar verilmiştir. Ordu Kilikya'da, Aleian Ovası'nda (günümüzde Çukurova) toplanmış ve buradan donanmaya alınmıştır.
Pers kuvvetleri
Herodot'a göre Pers Filosu 600 triremeden oluşmaktadır. Tarihsel kaynaklarda bu Pers Filosu'na kaç nakliye gemisinin katılmış olduğu konusunda bir bilgi yoktur. Çağdaş tarihçiler arasında bu rakamı makul bulanlar vardır. Ancak farklı görüşler de vardır. Altıyüz sayısını, hem triremeler hem de nakliye gemileri toplamı olarak düşünenler olduğu gibi, atların taşınması için ayrıca 600 triremenin daha donanmaya katıldığı ileri sürülmektedir. Bir karşılaştırma yapabilmek yönünden belirtilebilir ki, Herodot, I. Serhas'ın MÖ 480 yılındaki Yunanistan'a İkinci Pers Saldırısı için 1.207 trireme ve nakliye gemileri olmak üzere toplam 3 bin parça tekneden oluşan bir donanmanın seferber edildiğini yazmaktadır.
Herodot Pers Ordusu'nun mevcudu hakkında bir bilgi vermemektedir. Sadece güçlü piyade unsurlarından söz etmektedir. Yakın tarihlerde yaşamış olan Yunan ozan Simonides, 200 bin kişilik bir ordudan bahsetmektedir. Daha geç dönemden Romalı yazar Cornelius Nepos ise Pers Ordusu'nun 200 bin piyade ve 10 bin süvari gibi bir kuvvetten oluştuğunu yazmıştır.Plutarkhos, Pausanias ve bir Bizans ansiklopedisi olan Suda 300 bin,Platon ve ise 500 bin, tarihçi Justin de 600 bin rakamlarını vermektedir.
Günümüz tarihçileri çoğunlukla bu rakamları abartılı bulmaktadır. Konuyla ilgili bir yaklaşım, 600 triremenin taşıyabileceği asker sayısını hesaplamaktır. Herodot Yunanistan'a İkinci Pers Saldırısı sırasında triremelere, Pers, Saka ve Med askeri olmak üzere 30 asker yüklendiğini yazmaktadır. Bu durumda 600 triremenin asker taşıma kapasitesi 18 -26 bin arasında bir rakam olmalıdır. Bununla birlikte günümüzde farklı tarihçilere göre Pers piyade mevcudu için verilen rakamlar 18 bin ile 100 bin arasında değişmektedir. Yine de genel kabul görebilecek makul rakam 25 bin civarında olmaktadır.
İstila seferleri için kullanılan Pers piyadesi genel olarak tüm imparatorluk topraklarından toplanan karma piyade unsurudur. Dolayısıyla farklı etnik gruplardan, bölgelerden gelen askerlerdi. Bu bölgelerden askerlerin bazıları Hyrkania, Afganistan, Fırat Havzası, İndus Nehri Havzası, Ceyhun ve Nil havzalarının askerleri, Horasan'dan süvariler ve Etiyopya'dan okçulardır. Dil ve farklı askeri geleneklerin bu karmaşası, kuşkusuz Pers askeri liderliği için sevk ve idaresi zor bir ordu meydana getirmektedir. Ancak Herodot'a göre Pers ordusunun zırh tipi ve savaş biçimi konusunda genel bir tarzı, bir tek tipliliği vardı. Piyade genel olarak kısa mızrak, daha ağı ve usun olan süvari mızrağı, tek yan keskin eğik namlulu pala ve kılıç, ok ve yayla silahlanır, hasır bir kalkan taşır ve bir kısmı zırh olarak deri bir "yelek" kuşanırlardı. Bir istisna olarak Pers asıllı piyade ise göğüs kafesini ve boynu örten bir çeşit zırh kuşanırlardı. Farklı silahlanan etnik gruplar da Pers ordusunda yer almaktadır. Örneğin ünlü Saka baltalı askerleri gibi. Pers ordusunun seçkin birliklerinin Pers, Med, Saka ve Huzistan Halkı'ndan oluşmaktadır. Herodot Maraton Muharebesi'nde özellikle Pers ve Saka birliklerinden söz etmektedir. En güçlü kabul edilen piyade grubu Pers ve Saka askerlerinden oluşan ve muharebede ordunun merkezinde yer alan gruptur. Sakalar çoğunlukla zırhsız okçulardır. Herodot baltalı Saka savaşçılarından da söz etmektedir. Ölümsüzler olarak adlandırılan saray muhafızlarının kılıç, kısa mızrak, hasır kalkan ve uzun hançerlerle silahlandıklarını da yazmaktadır. Okçular hem yay, hem de mızrak ve kılıç taşırlardı. Tolga kullanılmazdı. Ön hatlardakiler gerron adı verilen oval hasır bir kalkan taşırlardı. Pers ordusunda metal pullardan / parçalardan oluşan göğüs zırhı istisnadır. Tüm bunlardan görüleceği gibi Pers askerlerinin silahlanma tarzı hoplitlerden bütünüyle farklıdır.
Perslerin savaş tarzı kılıç ve mızraklarla nihai darbeyi indirmeden önce, yakın dövüşten kaçınarak ok ve benzeri silahlarla düşmanı yıpratmak esasına dayanıyordu.
Pers süvari birliklerinin mevcudu 1-3 bin arasında tahmin edilmektedir. Pers süvarisi çoğunlukla Pers, Med, Baktriya, Huzistan ve Saka savaşçılarından oluşuyordu. Bu birlikler büyük ölçüde hafif zırhlı, mızraklı ve okçu süvarilerdir. Herodot süvarinin triremelerle taşındığını iddia etmektedir ki bu pek olası değildir. Süvarinin, özellikle atların donanmaya katılan bir kısım nakliye gemisiyle taşınmış olması gerekir. Bugün için bin kadar süvarinin taşınması için 30-40 nakliye gemisinin gerekeceği tahmin edilmektedir.
Sefer
Lindos
Kilikya'dan denize açılan Pers Donanması'nın ilk hedefi Rodos Adası olmuştur. Ada halkı dehşet içinde kalelere, çoğunluğu da kent surları ardına sığınmıştır. Pers kuvvetleri komutanı Datis, adadaki Lindos kentini kuşatmış, kentin kısa sürede susuzluktan kırılarak teslim olmasını beklemiştir. Ancak kısa süre sonra güçlü bir yağmur bu umutları boşa çıkardı. Bunun üzerine kuşatma kaldırıldı. Tüm bunları Lindos'taki bir tapınağın kayıtlarından öğrenebiliyoruz. Bu mevsimde hiç de olağan olmayan yağmur, tanrıların Lindos'u koruduğu şeklinde yorumlanmıştır. Bazı Lindoslular da rüyalarında Tanrıçay'ı (Atena) gördükleri rivayetini yaydılar. Öte yandan bu yazıtın, atalarının İyon Ayaklanması'na ihanet etmediğini kanıtlamak isteyen Rodoslu bir yurtseverin uydurması olduğu yönünde görüşler vardır. Herodot'ta bu konuda bir kayıt da yoktur.
Nakşa
Filo buradan İyonya kıyıları açığından kuzey yönünde ilerlemiş, Sisam Adası civarında batı yönünde dönüş yaparak Ege Denizi'ne açılmıştır. Ege'ye açılan donanma, on yıl önce İyon Ayaklanması'nın hemen öncesinde gerçekleştirilen ve Nakşa'nın başarılı bir savunma sergilediği Nakşa Seferi'nin öcünü almak için Nakşa Adası'na yönelmiştir. Halkın bir kısmı dağlara kaçtıysa da Pers askerleri tarafından yakalanarak köle edilmiştir. Daha sonra kent ve tapınakları yakıldı.
Kiklad Adaları
Nakşa'dan hareket eden Pers Donanması, önemli yerleşim olan diğer Kiklad Adaları'nı teker teker dolaşmıştır. Bu arada yolu üzerindeki her adadan rehineler ve asker alarak yollarına devam etmişlerdir. Donanma daha sonra Delos'a yönelmiştir. Bu ada halkı da yerleşimleri terk ederek kaçıştı. Pers gücünü Nakşa'da ortaya koyduktan sonra General Datis, kendisine boyun eğecek olan ada halklarına karşı daha ılımlı olmaya yönelmiştir. Donanma'nın Delos sahillerine yanaşmasına dahi izin verilmedi, Ada'nın batısındaki sahillerine çekildi. Hemen ardından Deloslular'a bir ulak göndererek bu yaklaşımını ilan etmiştir.
Neden benim niyetimi bu denli yanlış değerlendiriyor ve kaçıyorsunuz? İki tanrının doğduğu bu topraklarda, ne ülkeye ne de halkına bir kötülük yapmak ne benim niyetimdir, ne de Kralımın bana verdiği emir bu yöndedir. Bu yüzden evlerinize dönün ve adanızda yaşamaya devam edin.
General Datis, Ada halkına ve mülklerine zarar verilmeyeceği yönünde söz verdi. Ardından yanına sadece birkaç hizmetkar alarak karaya çıktı. Apollon ve Artemis'in doğduğu ada olduğuna inanılan Grek dünyasının bu kült merkezindeki tapınakta, Tanrı ve Tanrıça'ya büyük miktarda adaklar sundu. Sadece Apollon'a saygı göstermek için Apollon tapınağı sunağında 300 talent değerinde buhur yakmıştır.
Pers Donanması'nın Kilikya'dan denize açılması ile Delos'a ulaşması arasında ele geçirilen adalarda, bir deniz iletişim hattı oluşturulmasını sağlayacak üsler kurulmuştu. Artık Yunanistan Anakarası üzerine gidilebilirdi. Delos'tan denize açılan Donanma Eretria yönünde harekete geçmiştir.
Eğriboz
Deniz yolculuğunun sonunda donanma Eğriboz Adası'nın güney ucundaki kenti açıklarına ulaşmıştır. Karystos'a gönderilen elçiler, sadece erzak ve asker talep ettiklerini vurgulayarak boyun eğilmesini istediler. Ancak kent, Datis'in kendileriyle zaman kaybetmeyeceğini, daha önemli hedeflerine yöneleceğini düşünmek gibi bir hata içindeydiler ve Pers önerilerini geri çevirdiler. Gerçekte kentleri, Eretria'nın da üzerinde olduğu adanın bir ucundaydı ve General Datis'in metodik planının bir parçasını oluşturuyordu. Bunun üzerine önce, kent halkının surlar üzerinden izleyebileceği yakın civardaki çiftikler, malikaneler yağmalandı, ateşe verildi. Daha sonra kent kuşatma altına alınmıştır. Binlerce ok kent surları üzerinden akarken hata anlaşılmıştı. Karystos sonunda Datis'in isteklerini kabul etti. General Datis Karystos'un düşmesinden sonra Eretria üzerine ilerlemiştir. Donanma denizden devam ederken Ordu, geçtiği yerleri yakıp yıkarak karadan ilerledi.
Eretria Kuşatması
Donanma daha sonra seferin ana hedeflerinden ilki olan Eretria yönünde harekete geçmiştir. Herodot'a göre Eretrialılar en iyi stratejinin ne olacağı konusunda fikir ayrılığına düşmüşlerdir. Bir kısmı dağlara çekilmeyi, bir kısmı kuşatma altında direnmeyi, bir kısmı ise Pers iradesine boyun eğmeyi gerekli görüyordu. Ancak çoğunluğun kararı kentte kalıp savunmak yönündeydi. Yine de Atina'dan ve Sparta'dan destek kuvveti göndermesini istediler. Sparta'dan herhangi bir yanıt gelmedi. Atina ise, kendi topraklarının korunmasını zaafa uğratmamak için kuvvet göndermeye yanaşmamıştır. Bunun yerine Eğriboz kıyılarındaki Halkis'e, Eretria'ya 4 bin kişilik bir kuvvet gönderilmesi için talimat verilmiştir. Halkis, 20 yıl önce Atinalı göçmenlerin yerleştiği bir kentti ve askeri tarzda, bir garnizon koloni şeklinde kurulmuştu. Ancak Eretrialılar halen bir strateji belirlemekte zorlanıyorlardı. Bu nedenle Halkis'ten gelen kuvvet kentte kalamayarak geri dönmüştür. Eretria'nın bu tutumuyla getireceğini düşünerek aileleriyle birlikte Atina'ya çekildiler.
Sonuç olarak Eretria kuvvetleri Pers Ordusu'nun ana kuvvetlerinin de karaya çıkmasını ve ileri hareketlerini engellemek yönünde bir girişimde bulunmamıştır. Eretria'dan bazı gruplar, civardaki tepelerde Pers ileri kuvvetleriyle çarpıştılarsa da etkili bir güç olamamışlardır. Böylece kentin kuşatılmasına izin vermiş oldular. Altı gün boyunca Pers kuvvetleri kent surlarına, her iki taraf için de ağır kayıplarla sonuçlanan saldırılarda bulundular. Yedinci gün, Eritria'nın önde gelenlerinden iki kişi, kentlerine ihanet ederek Pers kuvvetlerine kapıları açtılar. Kentin tapınakları ve kutsal mekanları yağmalandı ve daha sonra da ateşe verildi. Sivil halk kısmen katliama uğradı. Dahası I. Darius'un emirleri gereği sağ kalan tüm kent halkı köleleştirildi.
Pers kuvvetleri, Eretria'yı da deniz ulaşım hattı'nın bir uç üssü olarak düzenlemek için birkaç gün bölgede kaldılar. Daha sonra Pers Donanması, Eğriboz Boğazı'ndan güneye doğru, sahile yakın bir rota izleyerek Attika'ya yelken açmıştır.
Maraton Muharebesi
Datis Seferi'nin Ege Denizi'ndeki harekâtları, tek başına bile başarılı bir sefer sayılabilirdi. Bu harekâtlar sonucunda Ege Denizi, bütünüyle Yunanistan Anakarası ile Batı Anadolu arasında bir tampon bölge haline getirilmiştir. Bu durum tespiti, Datis Seferi hakkında bir yaklaşıma dayanak olmaktadır. Bu yaklaşıma göre Datis'in amacı Ege Denizi'ni böylesi bir tampon bölge haline dönüştürmek ve Eretria'yı almaktı. Bundan sonra, eski Atina Kralı Hippias'ın yeniden tahtı ele geçirmesi için çalışılacaktı.
Pers donanması daha sonra yeniden denize açılarak Attika sahilinden güneye indi ve Atina'ya yaklaşık 40 km. mesafedeki Maraton Koyu'nda karaya çıktı. Bu hedefi, eski Atina tiranı Peisistratus'un oğlu Hippias'ın öğüdüne uyarak seçmişlerdi. Atina kuvvetleri de, Maraton Ovası'na ilerledi ve burada savunma düzenine geçti. Kısa süre sonra Plataea'dan gelen küçük bir kuvvet de onlara katılmıştır. Atina Ordusu yola çıkmadan önce Atina'nın en ünlü ve başarılı koşucusu Pheidippides (ya da Philippides), Sparta ordusunun Atina'ya hareket etmesini istemek üzere Sparta'ya gönderildi. Ancak Pheidippides Sparta'ya ulaştığında, Sparta'nın önemli bir ulusal festivali olan Carneia sırasıydı. Ona, Sparta ordusunun kutsal barış dönemi olan o günlerde savaşa gidemeyeceği anlatıldı. Sparta geleneklerine göre ancak bir sonraki dolunayın doğuşundan sonra savaşa izin vardı. Bu durumda Atina'nın takviye alması için en azından on gün geçmesi gerekmektedir. Bu koşulları içinde Atinalılar, Plataea'dan gelen hoplitlerle takviye edilen Atina kuvvetlerinin, Maraton'da direnmesine karar vermiştir.
Maraton Ovası, her iki taraf da beş gün boyunca hareketsiz kalmıştır. Atina – Plataea Ordusu'nun hareketsizliği anlaşılabilir, sayıca bire iki dezavantajlıydılar, Sparta Ordusu'nun gelişini beklemek mantıklı olurdu ve saldırıya geçme durumunda Pers süvarisinin kanat açıklarından geçerek geriden saldırmasından kaçınmak gerekmektedir. Ancak Pers Komutanlığı'nın Maraton Ovası'nda kesin sonuç aramaması ilginçtir. İngiliz askeri tarihçi Basil Liddell Hart'a göre General Datis'in stratejisinin ilk safhası Atina Ordusu'nu kentten yeterince uzaklaştırmaktı ki bu sağlanmıştı. Datis'in stratejisinin ikinci safhası ise Atina'daki Hippias yandaşlarının bu durumdan yararlanarak yönetimi ele geçirmesiydi.
Ordu Komutanı Kallimakhis ve diğer on Atina generalinin güvenini kazanan Miltiades savaş komutanı seçilmiştir. Miltiades muhtemelen bir kısım Pers kuvvetinin, özellikle süvarinin gemilere alındığını öğrenince Datis'in planını fark etti ve kendi karşı planını hazırladı. Buna göre derhal Pers kuvvetlerine saldırarak imha edecek, Maraton Ovası'nda bir örtme kuvveti bırakarak hiç zaman kaybetmeden Atina – Plataea Ordusu'nun büyük kısmıyla Atina'ya yürüyecek ve kenti koruyacaktı.
Miltiades'in saldırıyı karar vermesinin ertesi günü, MÖ 12 Ağustos 490 günü şafağında Atina – Plataea Ordusu saldırıya geçmiştir. Atina – Plataea Ordusu'nun merkezi, önce direnen daha sonra yüklenen Pers ve Saka askerleri tarafından geri atılmaya başlanmıştır. Ancak kanatlar saldırıda başarılı oldular ve Pers kuvvetlerini geri attılar. Pers askerleri gemilere doğru kaçarken Atina ve Plataea askerleri kanatlardan çark ederek merkezin üstüne kapandılar ve merkezdeki Pers kuvvetlerini çembere aldılar. Bu kesimde de Pers ordusundan sağ kalanlar gemilere kaçtılar. Herodot savaş alanında 6.400 Pers ölü sayılmış olduğunu, Atina kayıplarının 192 olduğunu yazmaktadır. Platea kayıpların konusunda Herodot bir rakam vermez. Fakat Maraton Ovası'nda 1970 yılında yapılan kazılarda Platea Tümülüs'ünde 11 mezar ortaya çıkarılmıştır.
Muharebenin hemen ardından Miltiades, bir kısım askeri Maraton Ovası'nda bırakmış, Atina – Plataea Ordusu'nun büyük kısmını, olabildiğince hızlı bir şekilde Atina yönünde yürüyüşe geçmiştir. Atina kuvvetleri, Pers Donanması'nın karaya güvenle asker çıkarmasını önlemek için zamanında bölgeye ulaşmışlardır. Bu fırsatı böylece kaçırmış olan Pers Donanması Asya kıyılarına geri dönmüştür. Ertesi gün Sparta Ordusu Atina'ya ulaşmıştır. Aradaki mesafe olan 220 km.yi sadece üç günde almış oldukları iddia edilmektedir. Maraton Ovası'na uğrayıp muharebe alanını gören Spartalılar'ın, Atina'nın büyük bir zafer kazanmış olduğunu kabul ettiği söylenmektedir.
Sonuçları ve devamı
Eğer Datis'in planının Ege Adalarını ve Eretria'yı ele geçirmek ve Hippias'ı yeniden Atina tahtına getirmediyse, ordunun doğrudan Atina'ya saldırmaması bu plana uygun düşmektedir. Dahası Maraton Ovası'nda Pers kuvvetlerinin beş gün boyunca hareketsiz kalması, diğer deyişle çıkarma bölgesinde kesin sonuç aramaması da anlam kazanmaktadır. Datis'in stratejisinin ilk kısmını, Atina Ordusu'nu kentten yeterince uzağa çekmek, böylece Hippias yandaşlarının iktidarı ele geçirmesi için ortam yaratmak olduğu öne sürülmektedir. Datis'in stratejisinin ilk bölümü işe yaramıştı. Ancak görünüşe göre Hippias yandaşları, herhangi bir nedenle Atina'da kontrolü ele geçiremediler. Bunun üzerine Datis, stratejisinde değişiklik yaparak karadaki kuvvetlerinin bir bölümünü donanmaya çekmeye başladı. Planı, Maraton Ovası'nda bir tespit kuvveti bırakarak Atina Ordusu'nu orada tutmak, bu arada esas kuvvetleriyle Atina'ya saldırmak için, kente en yakın ve ana limanın yer aldığı 'na bir çıkarma yapmaktı. Ancak Miltiades, Maraton Ovası'nda savaşsız geçen beş gün içinde ve sonunda, bu stratejileri fark etti ve Ordu'nun Atina'ya dönmesi gerektiğini anladı. Maraton Ovası'nda Pers kuvvetlerini bırakamayacağı için de önce Maraton'da saldırdı, Pers kuvvetlerini attıktan sonra, bir örtme kuvveti bırakarak Atina'ya yürüyüş emri verdi. Datis'in Yunanistan Anakarası'ndaki harekâtını, dolayısıyla Yunanistan'a Birinci Pers Saldırısı'nı sona erdiren esasan Maraton Ovası'ndaki muharebeden çok Atina – Plataea Ordusu'nun Atina'ya yürüyüşe geçmesidir.
Maraton Muharebesi'nde uğranılan yenilgi bir süre için Pers İmparatorluğu'nun Yunanistan'ı işgal etme planını kesintiye uğratmıştır. Bununla birlikte bu seferde Trakya ve Kiklad Adaları Pers İmparatorluğu eline geçmiş ve Makedonya ise boyun eğmiş, bağlı bir krallık haline gelmiştir. Yine de I. Darius, İmparatorluğun batı sınırlarını güven altına almak için Yunanistan'ı istila etmek kararından vazgeçmiş değildir. Ayrıca Atina, İyon Ayaklanması'ndaki rolü, diğer yandan hem Atina, hem de Sparta, Pers elçilerine yaptıklarından dolayı cezalandırılmış değildir.
Bu durumda I. Darius Yunanistan'ın istilası için yeni bir ordu ve donanma hazırlamaya girişti. Ancak MÖ 486 yılında Mısır'da ortaya çıkan bir ayaklanma, Yunanistan Seferi'ni belirsiz bir süre erteletmiştir. Daha sonra I. Darius, Mısır üzerine bir sefer hazırlıkları içindeyken öldü ve Pers tahtına oğlu I. Serhas geçti. Mısır'daki ayaklanmayı bastıran I. Serhas çok hızlı bir şekilde Yunanistan üzerine yapacağı seferin hazırlıklarına girişti. Hazırlıklar MÖ 480 yılında tamamlandı ve Yunanistan'a İkinci Pers Saldırısı için oluşturulan kuvvetlere bu kez bizzat I. Serhas komuta etti.
Önemi
Yunanistan'a yönelik ilk istila girişimi başlarda oldukça başarılı gelişmiş, yeni topraklar imparatorluğa katılırken Eretria ağır biçimde cezalandırılmış, gösterdikleri direnmenin öcü alınmıştı. Fakat harekâtın sonunda Maraton'daki tek yenilgi seferi diğer ana hedeflerine ulaşamadan sona erdirmiş, İmparatorluk'un kaynaklarını da büyük ölçüde tüketmişti. Diğer yandan Maraton, Yunanistan için son derece parlak bir zaferdi. Grekler ilk kez bir Pers ordusunu yenilgiye uğratıyorlardı ve Perslerin yenilmez olmadığını gördüler. Bunun devamı olarak, boyun eğmektense Pers iradesine karşı koymanın mümkün olduğu anlaşılmış oldu.
Bu bakış tarzı değişimi genç Atina Demokrasisi'nde bir kendine güven duygusu ve inancı yaratmış, birlik olmak ve kendi güçlerine güvenmekle güçlü olunabileceğini göstermiştir. Öyle ki Maraton Muharebesi esasen Atina'nın altın çağının başlangıcını işaret etmektedir. Bu aslında tüm Yunanistan için geçerliydi. Bu zaferin sağladığı gelişmelerle Yunanistan, sonraki üç yüz yıl boyunca Batı Kültürü'nün doğuşuna sahne olmuştur. Askeri olarak muharebenin sonucu, falanks düzenindeki hoplitlerin askeri yeteneğini çok net olarak ortaya koymuştur. Bu savaş tarzı Grek kent devletleri arasındaki savaşlar sırasında geliştirilmişti. Tarafların tümüyle aynı savaş tarzını kullanmış olmalarından, hoplitlerin falanks düzeninin avantaj ve dezavantajları ortaya çıkmamıştı. Maraton Muharebesi bu savaş tarzının ilk kez hafif zırhlı birliklerle karşılaşmasıydı ve hoplitlerin ne denli etkili olduğunu göstermiştir. Yine de falaks düzeni süvari karşısında zayıftı. Bu yüzden Grek kuvvetleri Platea Muharebesi'nde Pers süvarisine karşı son derece dikkatli olmak zorunda kalmıştır. Fakat uygun şartlarda ve biçimde kullanıldığında halen oldukça etkili bir muharebe tertiplenmesi olduğu açıktır. Diğer yandan Pers üst komutanlığı Maraton Muharebesi'ni yeterince değerlendirememiş görünmektedir. İkinci Pers istilasında Pers piyade kuvvetlerinin tertibinin pek değişmediği söylenebilir. Oysa, İmparatorluk'un hüküm sürdüğü topraklarda hoplit ayarında ağır piyade geleneği vardır. Bu durum, İyon Ayaklanması sırasında, özellikle Karya'da hoplitlerden oluşan kuvvetler karşısında başarılı olmanın getirdiği bir rahatlık olarak da görülebilir.
Notlar
Kaynakça
- ^ Cicero, On the Laws I, 5
- ^ a b c d Holland, Sh.: xvi–xvii.
- ^ Thucydides, History of the Peloponnesian War, e.g. I, 22 5 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Finley, Sh.: 15.
- ^ Holland, p. xxiv.
- ^ David Pipes, Herodotus: Father of History, Father of Lies 27 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Holland, Sh.: 377.
- ^ Fehling, Sh.: 1–277.
- ^ Diodorus Siculus, Bibliotheca Historica 24 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Herodot, 9.81 21 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Dipnot
- ^ a b c d Suna Doğaner, Sh.: 19-20
- ^ a b Edward J. Siegfried, Analytical Study of Battle Strategies Used at Matathon (490 BCE) 8 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 1
- ^ Chaliand, Gérard, Nomadic empires: from Mongolia to the Danube
- ^ a b Suna Doğaner, Sh.: 20
- ^ Suna Doğaner, Sh.: 25
- ^ "Teos". 19 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ Suna Doğaner, Sh.: 21
- ^ a b c d e "Darius: the list of satrapies". 6 Ocak 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ Robin Waterfield, Carolyn Dewald, The histories Herodot (1998), Sh.: 593.
- ^ a b Holland, Sh.: 47–55
- ^ a b Holland, Sh.: 58–62
- ^ Holland, Sh.: 203
- ^ The Ionian Revolt: The Catalyst of the Greco-Persian Wars
- ^ Fine, Sh.: 276
- ^ a b Holland, 171–178
- ^ "Herodot, 5.105.2". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b c Holland, Sh.: 154–157
- ^ "Herodot, 5.38.1". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b c d e f Holland, Sh.: 157–161
- ^ "Herodot, 5.65.1 - 2". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b Holland, Sh.: 131–132
- ^ a b c Holland, Sh.: 133–136
- ^ Holland, Sh.: 136–138
- ^ a b c Holland, Sh.: 142
- ^ "Herodot, 5.96.1". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.96.2". 20 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b "Herodot, 5.99.1 Herodot, 5.99.1". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 160
- ^ Holland, Sh.: 168
- ^ Holland, Sh.: 176
- ^ "Herodot, 6.31.1 - 3". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.33.1". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ Holland, Sh.: 177–178
- ^ "Herodot, 6.43.1 Herodot, 5.99.1". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b c "– livius.org". 26 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012.
- ^ a b "Herodot, 6.43.4". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b c "Herodot, 6.44.1". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b c Sir Perchy Sykes, History of Persia 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 190
- ^ "Herodot, 6.43.2". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.43.3". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b c d e . 19 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012.
- ^ Holland, Sh.: 153
- ^ "Herodot, 6.44.2 - 3". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 5.45.1". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ a b c d . 13 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012.
- ^ "Herodot, 5.45.2". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ a b c d Holland, Sh.: 178–179
- ^ "Herodot, 6.48.1 - 2". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.49.1". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.48.2". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b "Herodot, 6.49.3". 25 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b c d e Holland, Sh.: 179–181
- ^ a b "Herodotus' eighteenth logos: affairs in Greece – livius.org". 19 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012.
- ^ Philip Smith, A History Of The World From The Earliest Records To The Present Time 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 383-384
- ^ "Herodot, 6.50.1". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.50.2". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.73.2". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.74.1". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2012.
- ^ a b Holland, Sh.: 181–183
- ^ "Herodot, 6.94.2". 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Kasım 2012.
- ^ a b Prof. Dr. Oğuz Tekin, Hellen ve Roma Tarihi 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 41
- ^ Herodotus VI, 95 5 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Livio Stecchini, The Persian Wars 25 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Green, Sh.: 90
- ^ a b c d e f Lazenby, Sh.: 46
- ^ "Herodot, 7.97.1". 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.95.1". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ Cornelius Nepos, Miltiades, Sh.: 4
- ^ a b Plutarch, Moralia, 305B
- ^ a b Pausanias IV, 22
- ^ a b Suda dictionary, entry Hippias
- ^ "Herodot, 7.184.2". 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ Kampouris (2000)
- ^ Davis, Sh.: 9–13
- ^ a b Holland, Sh.: 390
- ^ Lloyd, Sh.: 164
- ^ Edward J. Siegfried, Sh.: 22
- ^ a b c d e f g Lazenby, Sh.: 23–29
- ^ a b Holland, Sh.: 195–197
- ^ Holland, Sh.: 17–18
- ^ "Herodot, 6.113.1". 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ Edward J. Siegfried, Sh.: 8
- ^ Ιστορία του Ελληνικού Έθνους (History of the Greek nation volume Β), Athens 1971
- ^ Lazenby, Sh.: 232
- ^ A. Kuhrt, The Persian Empire Volume 1 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 224,225
- ^ "The Museum of the Goddess Athena – Lindia Temple". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012.
- ^ Shaye J. D. Cohen, The Significance of Yavneh and Other Essay in Jewish Hellenism 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 170
- ^ a b c "Datis – livius.org". 21 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012.
- ^ a b c d e Holland, Sh.: 183–186
- ^ "Herodot, 6.96". 23 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.97.1". 8 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ Andrew Robert Burn, Persia and the Greeks: The Defence of the West, C. 546-478 B.C. 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 237
- ^ a b "Herodot, 6.97.2". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ George Grote, A History of Greece: From the Time of Solon to 403 BC 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 175
- ^ Edward J. Siegfried, Analytical Study of Battle Strategies Used at Matathon (490 BCE) 8 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 9
- ^ "Herodot, 6.99.2". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ W. S. Walton, The Demos at Dawn: Marathon, 490 BCE Sh.: 295-296
- ^ a b W. S. Walton, Sh.: 296
- ^ a b c "Herodot, 6.100.1 - 3". 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ a b c d e f "Herodot, 6.101.2". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ a b Andrew Robert Burn, Persia and the Greeks: The Defence of the West, C. 546-478 B.C. 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 237
- ^ Sir Perchy Sykes, Sh.: 191
- ^ "Herodot, 5.77.2". 26 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ W. S. Walton, Sh.: 294
- ^ W. S. Walton, Sh.: 298
- ^ W. S. Walton, 297
- ^ a b Dimitris Gedeon Hear, The Battle of Marathon – September 490 BC 23 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Herodot, 6.101.3". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ John Boardman, N. G. L. Hammond, D. M. Lewis, M. Ostwald, The Cambridge History – Cilt IV 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 506
- ^ Herodotus VI, 102 10 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b c d e f Holland, Sh.: 187–190
- ^ "Herodot, 6.106.3". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ Lazenby, Sh.: 59–62
- ^ a b B. H. Liddell Hart, Strateji Dolaylı Tutum, Sh.: 54
- ^ Edward J. Siegfried, Sh.: 11
- ^ D.W. Olson et al., Sh.: 34–41
- ^ Holland, Sh.: 191–195
- ^ Edward J. Siegfried, Sh.: 23
- ^ "Herodot, 6.113". 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.117.1". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ Janice Siegel, Dr. J's Illustrated Persian Wars 5 Aralık 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Holland, Sh.: 218
- ^ a b c "Herodot, 6.116". 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ "Herodot, 6.120". 2 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2012.
- ^ "Livius.org Battle of Marathon". 20 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ağustos 2012.
- ^ Holland, Sh.: 177
- ^ a b c Holland, Sh.: 202–203
- ^ Holland, Sh.: 206–208
- ^ Holland, Sh.: 208–211
- ^ Holland, Sh.: 240–244
- ^ Holland, Sh.: 200
- ^ Holland, Sh.: 201
- ^ Holland, Sh.: 138
- ^ Fuller, Sh.: 11–32
- ^ a b Holland, Sh.: 194–197
- ^ Holland, Sh.: 344–352
- ^ a b Lazenby, Sh.: 28
Antik kaynaklar
- * Histories26 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . İngilizce
- * Herodotos, Tarih - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
- Thucydides, History of The Peloponnesian Wars
- Diodorus Siculus, Library
- , Funeral Oration
- Plato, Menexenus
- Xenophon Anabasis
- Cornelius Nepos Lives of the Eminent Commanders (Miltiades)
- Plutarch Parallel Lives (Aristides, Themistocles), On the Malice of Herodotus
- , Description of Greece
- Epitome of the Philippic History of Pompeius Trogus
- , Bibliotheca or Myriobiblon: Epitome of Persica by
- Suda Dictionary
Çağdaş kaynaklar
- Peter Green, The Greco-Persian Wars 1996 University of California Press
- Tom Holland, Persian Fire: The First World Empire and the Battle for the West Abacus 2006
- J. F. Lazenby, The Defence of Greece 490–479 BC. Aris & Phillips Ltd., 1993
- Alan Lloyd, Marathon:The Crucial Battle That Created Western Democracy. Souvenir Press, 2004.
- Paul Davis, 100 Decisive Battles. Oxford University Press, 1999.
- C. Higbie, The Lindian Chronicle and the Greek Creation of their Past. Oxford University Press, 2003.
- J. Powell, D. W. Blakeley, T. Powell, Biographical Dictionary of Literary Influences: The Nineteenth Century, 1800-1914. Greenwood Publishing Group, 2001.
- J. F. C. Fuller, A Military History of the Western World Funk & Wagnalls, 1954.
- J. V. A. Fine, The Ancient Greeks: A Critical History. Harvard University Press, 1983
- D. Fehling, Herodotus and His "Sources": Citation, Invention, and Narrative Art. İngilizce çeviri J.G. Howie. Leeds: Francis Cairns, 1989.
- Moses Finley, Thucydides – History of the Peloponnesian War İngilizce çeviri Rex Warner - Penguin 1972
- B. H. Liddell Hart, Strateji Dolaylı Tutum Doruk Yayıncılık – 2003
- W. S. Walton, The Demos at Dawn: Marathon, 490 BCE 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yunanistan a birinci Pers saldirisi Yunan Pers Savaslari nin bir bolumu olarak MO 492 490 yilari arasinda gerceklesen ve Atina ordusunun Maraton Muharebesi ndeki kesin zaferiyle sona eren savastir Yunanistan in istilasini amaclayan harekat iki ayri sefer olarak Ahamenis Imparatoru I Darius un emriyle baslatildi I Darius un oncelikli hedefi Iyon Ayaklanmasi ni askeri yonden destekleyen Atina ve Eretria sehir devletlerinden oc almakti I Darius bu durumu ayni zamanda Imparatorlugu nun sinirlarini Avrupa topraklarinda genisletmek ve imparatorlugun bati sinirlarini guven altina almak icin bir firsat olarak degerlendirmek istemistir Yunanistan a birinci Pers saldirisiYunan Pers Savaslari olay ve seferleriTarihMO 492 490BolgeTrakya Makedonya Kikladlar Egriboz AttikaSonucTrakya Makedonya ve Ege Denizi nde Pers basarisi Attika da Grek zaferiTaraflarAhamenis ImparatorluguAtinaKomutanlar ve liderlerMiltiades Ilk sefer MO 492 yilinda General komutasinda Iyon Ayaklanmasi sirasinda Pers hakimiyetinin gevsedigi Trak kabileleri uzerine yapilmis diger yandan Makedonya Kralligi Pers Sarayi na bagli bir devlet olmak zorunda birakmisti Ancak Aynoroz Yarimadasi aciklarinda yakalanilan bir firtinayla General Mardonius un filosu agir kayiplar verince seferin surdurulmesi olanaksiz hale gelmistir Bir sonraki yil I Darius Yunanistan uzerindeki niyetini aciga vurarak Yunanistan daki tum kent devletlerine elciler gondererek kendi iradesine boyun egmelerini istedi Diger kent devletlerinin neredeyse tumu boyun egmeyi kabul ederken Atina ve Sparta gonderilen Pers elcilerini oldurmustur Atina ve Sparta nin acikca savas ilan etmeleri karsisinda I Darius bir sonraki sene cikilacak seferin hazirliklarina baslanmasini emretmistir Ikinci sefer bir Med generali olan komutasi altinda ve Iyon Ayaklanmasi sirasinda onemli rol ustlenmis olan Sard Satrab i in oglu Artaphernes yardimci komutanliginda MO 490 yilinda yapilmistir Seferin ilk darbesi Naksa uzerine yonelmis kent ele gecirilip yakilmistir Daha sonra Kiklad Adalari nin diger adalari da istila edilerek Pers Imparatorlugu nun etki alanina katildi Donanma Eretria yakinlarinda cikarma yapmis ardindan kenti kusatan Pers kuvvetleri kisa surede kenti ele gecirmistir Eretria yerle bir edildi ve halki kolelestirildi Ardindan Attika ya yelken acan Pers Donanmasi Maraton Ovasi na asker cikarmistir Burada gorece daha kucuk bir Atina ordusunca karsilasan bu kuvvetler Maraton Muharebesi nde agir bir yenilgiye ugramislardir Bu yenilgi seferin basarili bir sonuca ulastirilmasini engellemistir Yenilgi uzerine Pers kuvvetleri Bati Anadolu kiyilarindaki ana uslerine geri cekilmislerdir Yine de sefer amaclarindan onemli bir kismini gerceklestirmis sayilirdi Eretria cezalandirilmisti ve Naksa deniz ticaretinden cikarilarak Ege Denizi Pers hakimiyeti altina alinmisti Diger yandan Pers Imparatorlugu nun etki alanindaki topraklarla ilgilenmenin nelere mal olabilecegi konusunda Yunanistan kent devletlerine agir bir ders verilmistir Seferin tamamlanmamis olmasi I Darius un Atina ve Sparta yi Pers Imparatorlugu nun Bati Anadolu daki topraklarindaki Yunan asilli olan tebaasini kiskirtmamasi icin daha guclu bir darbe yaratacak sefer hazirliklarina girismesine yol acmistir Ancak Misir daki ayaklanma seferi geciktirdi ve bu arada I Darius oldu Bu durumda Yunanistan in istilasi isi yerine tahta gecen oglu I Serhas a kalmistir Antik kaynaklarHerodot Yunan Pers Savaslari konusunda esas kaynak Karyali tarihci Herodot un calismasidir Tarihin babasi olarak bilinen Herodot Onasya daki o zaman icin Pers hakimiyetinde olan Halikarnas da MO 484 yilinda dogmustu Herodot Historia adli calismasini MO 440 430 yillari arasinda yazmistir Bu calismasinda Yunan Pers Savaslari ni islemistir Soz konusu savaslarin MO 450 yilinda sona erdigi dusunulurse Herodot un bu calismasi konu aldigi olaylarla cagdas sayilir Herodot un tarzi tumuyle oykulestirme tarziydi ve en azindan bati toplumlari acisindan taninan bir tarih anlatimi olarak gorulmektedir Herodot un olaylari tanrilarin istek ve kaprislerine kisilerin iddialarina dayanmadan diger yandan olaylarin tarihsel degerlerini nispeten objektif vermesi bir tarihci icin aranan bir nitelik dizisi olarak kabul edilmektedir Herodot tan sonraki Tukididis gibi bazi tarihciler her ne kadar onun tarzini izlemislerse de elestirmekten geri kalmamislardir Bununla birlikte Tukididis kendi tarih calismasini Herodot un biraktigi yerden Sestos Kusatmasi ndan baslatmayi secmistir Muhtemelen Herodot un calismasinin duzeltilmeye ya da yeniden yazilmaya gerek duymayacak kadar dogru oldugunu dusunmus olmalidir Ornegin Plutarkhos da Herodot u bir denemesinde yeterince Yunan yanlisi olmamakla suclayarak elestirmis barbarperver olarak tanimlamistir Ronesans Avrupa sinda cok okunmaya devam ediyor olsa da Herodot hakkinda olumsuz bir yargi surmustu Ancak 19 yuzyila gelindiginde bir kisim arkeolojik bulgularla defalarca desteklenince Herodot un degeri kabul edilir olmustur Gunumuz yaygin gorusu Herodot un calismasinin son derece degerli bir tarih kaydi oldugu yonundedir Bununla birlikte ozellikle birliklerdeki mevcutlar ve tarihler konusunda verdigi ayrintilarin yer yer kuskuyla karsilanmasi da soz konusu olmaktadir Ote yandan halen bircok tarihci Herodot un anlatiminin Pers karsiti bir egilimde olduguna ve olaylarin dramatik bir etki yaratmak amaciyla abartilmis ya da suslenmis oldugu kanisindadir Sicilyali tarihci Diodorus kismen Eforus tan yararlanarak Yunan Pers Savaslari yla ilgili bazi bilgileri MO 1 yuzyilda kaleme aldigi calismasinda islemistir Diodorus un verdigi bilgiler Herodot la buyuk olcude uyumludur Yunan Pers Savaslari daha az ayrinti verilerek birkac antik tarihci tarafindan daha anlatilmaktadir Bunlarin arasinda Plutarkhos ve oyun yazari Eshilos sayilabilir Yilanli Sutun gibi bazi arkeolojik buluntular da Herodot un anlatimlarini desteklemektedir Catismanin kaynaklari ve Harekat oncesiMO 5 yuzyil sonlarinda Ahamenis Imparatorlugu Med Imparatorlugu nu MO 550 yilinda yikarak bagimsizliklarini kazanan Persler Med Imparatorlugu nu MO 550 yilinda yikarak bagimsizliklarini kazanan Persler hizla bir imparatorluk haline geldiler Kisa surede Lidya Kralligi ni yikarak batida sinirlarini Ege kiyilarina uzattilar Ardindan kuzeyde Hazar Denizi kiyilarina doguda Hindistan a kadar genislediler Cok kisa sure sonra Babil Imparatorlugu nu yikarak tum Levant i MO 525 yilinda da Misir topraklarini kontrolleri altina aldilar Neredeyse ceyrek asir icinde dunyada bilinen butun yerlesik yasamin hakimiyeti ellerine gecmistir Geriye bu anlamda Trakya ve Yunanistan ile halen bagimsizligini koruyan bazi Ege Adalari kalmistir Bu merkezler uzerinde hakimiyet kurudugunda cagin tum dunya ticareti Pers hakimiyeti altina alinacaktir Nitekim I Darius MO 500 lerin sonlarinda Iskit topraklarinin ciddi bir bolumunu istila ettikten sonra ordusunu Trakya ya cevirmisti Muhtemelen Imparatorluk un bati sinirlarinda bir seylerin eksikligini hissetmisti Bu buyuk olcude ticaretle iliskili eksikliklerdi Bu eksikligi gidermek icin ordu Istanbul Bogazi ni gecerek Trakya topraklarinda ilerlerken donanma da Tuna Nehri girisine yelken acmistir Sonunda bu bolgeleri de kontrolu altina almistir Bati Anadolu kiyilarindaki Grek kolonilesmesi MO 8 yuzyildan itibaren Ege ve Akdeniz deniz ticaretinde Grek ve Fenike kent devletleri arasindaki rekabeti doruk noktasina tasimistir Bu cekismenin sonucunda deniz ticaretindeki Grek rekabet ustunlugu Ege Denizi ni Fenike ticaretine engellemistir Pers Imparatorlugu Dogu Akdeniz kiyilarini ele gecirdiginde Grek Fenike ticati rekabetini de devralmis oldu Kuskusuz Pers Sarayi acisindan deniz ticareti cok onemli bir gelir kaynagidir Dolayisiyla Imparatorluk Akdeniz ve Ege deniz ticaretine hakim olmayi hedefleyecektir Tum bunlar bir araya geldiginde hem kara hakimiyeti hem de deniz hakimiyeti amaci yani tum dunya ticaretini ele gecirme amaci Pers Imparatorlugu nun yayilma stratejisinde ana hedefi Yunanistan anakarasi yapmaktadir Ancak belirleyici neden deniz ticaretindeki rekabettir Pers hakimiyeti Anadolu kiyilarindaki Grek kent devletleri icin agir bir yuk olmustur Ornegin Teos Pers hakimiyetine kadar giderek zenginlesen bir kentti Deniz ticaretinin kontrolunun Perslere kaymasinin yaninda Pers hakimiyeti altindaki tum bolgelerde uygulanan harac ve istendiginde asker malzeme saglamak gibi askeri yukumlulukler vardir Yillik olarak odenecek harac tutari her ulus icin ayri ayir belirlenmistir Odeme gumus uzerinden yapilir ve belirlenmis olan tutari Babil talentidir Babil talenti Attik talentten 1 6 oraninda fazladir yani 30 3 kg dir Ornegin Iyonya Karya Likya ve Pamfilya icin yillik harac 400 talenttir Bu yaklasik olarak 12 12 ton gumustur Lidya ve 500 talent 15 15 ton Misir ise 700 talent 21 21 ton yillik harac odemekle yukumludur Bu odemeler kuskusuz ki soz konusun toplumlarin gecim durumunu ciddi bicimde etkileyecektir Sonuc olarak Pers hakimiyeti Anadolu kiyilarindaki ve Ege Adalari ndaki kentlerin ekonomilerinde ciddi bir daralmaya neden olurken Yunanistan daki kent devletlerinde de deniz ve kara ticaretinin Pers kontrolune gecmesine de bagli olarak fakat daha sinirli olcude olmak uzere ayni yonde etkiler yaratmisti Imparatorluk un yayildigi tum bolgelerdeki durum bu cercevededir Bu ekonomik baskinin yarattigi hosnutsuzlukla tebaasi arasinda halen ayaklanma dinamikleri canliydi Ote yandan Pers Krali I Darius tahti bir darbeyle ele gecirmisti ve hukumdarlik yillarinda onemli sayilacak bir sureyi tebaasinin hukumranligina karsi ayaklanmalarini bastirmakla gecirmisti Bu ayaklanmalardan biri de Iyon Ayaklanmasi olmustur Iyonya cografi olarak imparatorlugun dogal genisleme uzantisi olarak gorulmektedir Bununla birlikte Iyonlar tum Ege Denizi ne sahili olan topraklardaki Yunanca konusan topluluklarla kulturel olarak guclu baglari olan bir halktir Her sey bir yana Bati Anadolu kiyilarina Yunanistan dan goc edip yerlesmislerdi Diger yandan Imparatorluk Iyon Ayaklanmasi ndan onceki yillarda topraklarini Avrupa ya dogru genisletme cabasi icindeydi Bu yonde Traklar a boyun egdirdi ve Makedonya Kralligi ni muttefik olmaya zorlamisti Avrupa topraklarina genisleme yoneliminin Yunanistan i da hedef almasi Antik Yunan dunyasinin politik bolunmuslugu karsisinda bir bakima kacinilmazdi Diger yandan Iyon Ayaklanmasi Imparatorlugu parcalanmaya goturecek bir girisimdi Her ne kadar ayaklanma bastirildiysa da Yunanistan anakarasindaki Grek kent devletlerinin varligi Pers Imparatorlugu nun bati topraklari icin hala bir tehdit olmaya devam ediyordu Bu durumda I Darius Iyon Ayaklanmasi na askeri planda destek olduklari icin Grek kent devletlerini cezalandirmaya ama esas olarak Yunan anakarasiyla Ege ye boyun egdirmeye en azindan pasivize etmeye karar vermistir Iyon Ayaklanmasi Pers Satrabi ile Milet tirani Aristagoras in ortak bir seferiyle Naksa Adasi nin istilasi girisimiyle baslamisti Aristagoras in planladigi ve yonettigi bu girisimin basarisizliga ugramasi uzerine Artaphernes muhtemelen O nu gorevden almaya karar vermisti Fakat Aristagoras daha once davranarak tiranligi birakti ve Milet de demokrasiyi ilan etti Bu gercekte Milet in bagimsizlik ilan etmesiydi Diger Iyon kent devletleri de boyle bir baskaldiriya hazirdilar Pers Sarayi nin atadigi tiranlari devirerek onlar da bagimsizliklarini ilan ettiler Diger yandan Aristagoras Yunan anakarasindaki kent devletlerini ayaklanmayi desteklemeleri konusunda ikna etmeye calisti Ancak sadece Atina ve Eretria buna yanastilar Kleisthenes Atina nin Iyon Ayaklanmasi na destek saglamasi MO 6 yuzyilin sonlarina dogru Atina Demokrasisi nin kurulmasiyla baslayan bir dizi karmasik olaylarin sonucu olarak ortaya cikmistir Atinalilar MO 510 yilinda Sparta Krali I Kleomenes in yardimiyla Atina krali Hippias i devirmislerdi Hippias Sard a kacarak Pers Satraplik Sarayi na sigindi Atina da yeniden kral olmasina destek olurlarsa kentin kontrolunu Pers Sarayi na vadetti Bu arada I Kleomenes Atina da Sparta yanlisi bir krallik kurmasi icin Isagoras i destekliyordu Isagoras Atina yonetiminin geleneksel olarak kendilerine miras oldugunu ileri suren guclu ve soylu Alcmaenidae ailesinden Kleistenes in siyasi rakibiydi Kleistenes in karsiligi son derece radikal ve guclu oldu Atinalilar a soylularin o denli nefret ettigi demokrasiyi vadetmisti Ailesinin Atina uzerindeki etkisini tumuyle ortadan kaldiran boyle bir girisimde Kleistenes in amaci acik degildir Muhtemelen Atina aristokrasinin gununun doldugunu fark etmisti Bu durumda Atina nin Sparta nin kuklasi durumuna dusmesini bir sekilde onlemeye calismisti Ancak bu vaadin bir sonucu olarak Isagoras diger muhalifleriyle birlikte Kleistenes ve ailesini Atina dan surmustur Ancak demokrasi vaadi Atinalilari harekete gecirdi ayaklanildi ve Isagoras la I Kleomenes kentten kovuldu Ardindan Kleisthenes MO 507 de Atina ya geri dondu ve hizla demokratik bir yonetim kurulmaya baslandi Demokrasinin kurulmasiyla Atina Yunanistan in onde gelen kent devletlerinden biri haline gelmistir Demokratik yonetime gecen Atina nin bundan boyle Hippias in ya da baska birinin kralligini ve ayrica ister Sparta ister baska bir guc olsun dis bir gucun hegemonyasina mucadele etmeden boyun egmeyecegi ortadadir Ancak I Kleomenes beklenecegi gibi Atina daki bu gelismelerden rahatsizlik duyacak ve Sparta ordusuyla birlikte Atina uzerine yuruyecektir Sparta nin Isagoras i yeniden Atina krali yapmak amacli bu girisimi bir fiyaskoya donustu Yine de daha kotu gelismelerden cekinen Atinalilar bir onlem alma ihtiyaciyla Sard Satrabi Artaphernes e elciler gondererek Pers Imparatorlugu ndan yardim istediler Artaphernes tabi olmanin geleneksel bir gostergesi olan toprak ve su istemistir Atina elcileri bu istegi kabul ettiler Ancak Atina ya donduklerinde siddetle suclandilar Olaylar bu asamaya geldiginde I Kleomenes Hippias yi yeniden Atina krali yapmak icin bir komplo girisime yonelmistir Ancak bu girisim basarisiz oldu ve Hippias yine Sard a giderek Artaphernes i Atina ya boyun egdirmek yonunde ikna etmeye calisti Atina da bu kez Artaphernes i bu yonde harekete gecmekten vazgecirmek icin elciler gonderdiyse de Artaphernes Hippias in tekrar kral olarak Atina ya kabul edilmesini emretmistir Atina bunu kabul etmedi ve Pers imparatorlugu ile savasa girmeyi goze aldi Bu olaylarin gelisiminde Aristagoras in Iyonya daki ayaklanmaya destek istemesi zaten Pers Imparatorlugu ile dusmanca bir tutuma girmis olan Atina icin karsilanmasi zor bir istek degildi Gercekte Iyon demokrasileri Atina orneginden esinlenmisti Dahasi Iyon kentleri baslangicta birer Atina kolonisiydiler Bu etmenler de Atina nin Iyon Ayaklanmasi ni desteklemesinde etkisi kuskusuz ki olmustur Diger yandan Eretria nin Iyon Ayaklanmasini askeri yonden desteklemesinin nedenler cok acik degildir Muhtemelen ticari nedenler onemli olmustur Eretria Ege deki Pers hakimiyetinin tehdit ettigi ticarete dayanan bir kentti Bir diger bakis acisindan Herodot Eretria nin bir sure once nde kendisine destek veren Milet e borcunu odemek istedigini ileri surmektedir Sonuc olarak Atina ve Eretria Iyon Ayaklanmasi ni desteklemek icin Bati Anadolu ya 25 triremeden olusan bir kuvvet gonderdiler Iyon kuvvetleriyle birlesen bu kuvvetler dogrudan bolgenin Pers Satrapligi olan Sard a yurumuslerdir Artaphernes baskina ugramistir Emri altindaki kuvvetlerle asagi kenti birakip ic kaleye cekildi ve orada savunmaya gecti Iyon Atina ve Eretria kuvvetleri dis kaleyi aldilar ve asagi kente girdiler Ancak seferin butun kazanimi bu kadardi Sard dan cekilerek Efes e dogru yuruyuse gectiklerinde onlari izleyen Pers kuvvetleriyle Efes yakinlarinda muharebeye girmeye zorlandilar Burada gerceklesen Efes Muharebesi nde agir kayiplara ugradilar Girisim bir yandan basarisiz olmus diger yandan da Eretria nin ve ozellikle de Atina nin I Darius un dusmanligini kazanmalarina yol acmistir Darius her iki kent devletinden de intikam almaya yemin etmistir Ayaklanmayi bastirmak icin Pers ordulari Bati Anadolu ya sevk edildi Bir dizi kara muharebesinin devaminda MO 494 teki Lade Deniz Muharebesi ndeki Pers zaferi Iyon Ayaklanmasi nin cozulmesine neden olmustur Ardindan Pers donanmasi Bati Anadolu daki tum Iyon kentlerini art arda ele gecirdi I Darius ayaklanmayi Imparatorlugun sinirlarini Ege ve Marmara adalarina kadar genisletmek icin bir firsat olarak gormus bu adalara saldirmistir Iyon Ayaklanmasi nin bastirilmasindan sonra hem Atina ve Eretria yi cezalandirmak hem de Imparatorluk a yonelen Yunanistan kaynakli tehdidi butun butun ortadan kaldirmak icin planlamalara baslanmistir Mardonius Seferi MO 492 I Darius un kara ordusu ve donanmadan olusan bir sefer kuvveti MO 492 yilinin bahar aylarinda teskil edilmisti Ordu ve donanmanin komutanligina I Darius un damadi olan atanmistir Mardonius Persce Marduniya ayni zamanda I Darius un tahti ele gecirme mucadelesinde yaninda yer alan Pers soylusu Gobryas in ogludur Bu politik ittifak Darius un Gobryas in kiziyla Gobryas in da Darius un kiz kardesiyle evlenmesiyle pekistirilmis Mardonius da Darius un kiziyla evlendirilmistir Seferin nihai amaci Atina ve Eretria uzerine yurumek olmakla birlikte asil niyetin olabildigince fazla sayida Grek kent devletinin kontrol altina alinmasi da amaclanmaktadir Diger yandan Hippias in yeniden Atina tahtina oturmasinin saglanmasinin yeterli olacagi seferin esas hedefinin bu oldugu da ileri surulmektedir Hippias in Atina daki Pers karsiti partinin liderlerini bir sekilde ortadan kaldiracagina kusku yoktur Bu noktadan sonra Eretria konusunda Atina dan yararlanmak da mumkun olacaktir General Mardonius kuvvetlerinin onunde deniz ve kara olmak uzere iki yol vardir ancak tum kara ordusunun atlarin ve sefer icin gerekli tum diger seylerle birlikte ikmal malzemesinin donanmayla tasinmasindaki olaganustu guclukler goz onune alinarak ordunun karadan gitmesine karar verilmistir Kilikya dan hareket eden Pers ordusu Canakkale Bogazi yonunde ilerlerken General ise donanmayla hareket etmistir Donanma Iyonya kiyilarina hareket etti General Mardonius Iyonya da kisa bir sure kalmistir Bu sure icinde uzlastirici bir politikayi uygulamaya koymus Iyon Ayaklanmasi nin bastirilmasindan sonra Pers Sarayi nca yeniden kent devletleri yonetimine getirilmis olan tiranlari gorevden almis bu kentlerde demokrasiyi ilan etmistir Iyon Ayaklanmasi na yol acan genel hosnutsuzlukta bu tiranlarin yonetimi onemli bir paya sahipti Esesen bu demokrasi birer kukla yonetimdi Yine de Iyonlarin yeniden ayaklanmasinin onune gececek bir onlem olarak gorulmustur Daha sonra ordu karadan ilerlerken donanma da Canakkale Bogazi na hareket etmistir Burada ordu gemilere alinarak Avrupa tarafina gecirildi Seferin ilk hedefi Tasoz Adasi ydi ve donanma tarafindan ele gecirildi Bir Grek yerlesmesi olan ada altin madenleriyle degerliydi bundan boyle Pers Sarayi na harac odeyecekti Ordu Trakya uzerine ilerledi ve buradaki kabileler savasmadan teslim oldular ve yeniden Pers hakimiyetine girdiler Bu kabileler I Darius un Iskit Seferi nin ardindan MO 512 yilinda Pers hakimiyetine girmislerdi Makedonya ya ilerleyen ordu Makedonya Kralligi ni bagimli bir krallik haline getirdi Daha once Pers Imparatorlugu nun muttefiki olmakla birlikte bagimsiz bir krallikti Bu arada Filo Aynoroz Yarimadasi ni dolasmak uzere guneye yelken acmistir Ancak burada patlak veren siddetli bir firtina donanmayi sahile surmustur Herodot un belirttigine gore firtinada 300 gemi batmis 20 bin Pers askeri kaybedilmistir Makedonya daki Pers ordusu ise bir Trak kabilesi olan Brygianlarin gece baskinina ugramistir Kampa yapilan bu baskinda cok sayida asker olurken General Mardonius da yaralanmistir Yaralanmasina karsin Brygianlari yenilgiye ugratarak yeniden Pers hakimiyeti altina aldi Donanmanin cok buyuk bir kismi elden cikmistir ve ordunun mevcudu ciddi bicimde azalmistir Bu durumda General Mardonius un elinde harekati surdurecek guc bulunmamaktadir Bunun uzerine ordusuyla Canakkale Bogazi na donmustur Donanmadan arta kalanlar ise Asya kiyilarina cekildi Her ne kadar bu sefer dus kirikligi yaratacak bir sekilde sona ermisse de Persler yonunden Yunanistan kara yaklasimlari guven altina alinmis oldu Diger yandan General Mardonius oldukca basariliydi Ordunun Tuna Nehri kiylarina ulastigina isaret eden buluntular vardir Diger yandan Grekler I Darius un Yunanistan hakkindaki niyetlerinden kuskuya yer birakmayacak bicimde emin olmuslardi Diplomatik girisim MO 491 Bir onceki yilki seferin Yunanistan uzerindeki Pers niyetini aciga vurmasiyla Grek kent devletlerinin direncinin zayiflatmis olabilecegini dusunen I Darius MO 491 yili icinde diplomatik bir girisimde bulunmaya karar vermistir Bu kararla tum Grek kent devletlerine elciler gondererek geleneksel olarak boyun egmegi simgeleyen toprak ve su istemistir Pers Imparatorlugu nun Yunanistan a yonelecek gazabindan cekinen bircok kent devletleri ve basta Aegina Adasi olmak uzere Yunanistan a yakin tum adalar bu teklife olumlu bakmis Pers Sarayi na toprak ve su gondermistir Ancak Atina elcileri yargilayip daha sonra da idam etti Spartalilar ise kestirmeden bir kuyuya atarak oldurduler Bu uzlasmaz tutum aralarindaki dusmanliga ragmen Atina ve Sparta yi yakin gelecekteki savas icin ittifak olusturmaya itmistir Herodot un anlatimina gore Darius bu girisimiyle ayni sirada hukumranligi altindaki tum sahil kentlerine haberciler gondermis savas gemisi ve atlari tasimak icin nakliye gemileri insa edilmesini emretmistir Aegina nin Pers elcilerinin teklifini kabul etmesi Atina yi derhal harekete gecirmistir Aegina nin bu tutumunu Atina ya karsi dusmanca niyetler guttugune yordular Oyle ki Aegina Perslerle bir olup Atina ya saldiracakti Pers Donanmasi nin adayi bir deniz ussu olarak kullanacagi ndisesi onemli bir sorundu Sparta ya duruma mudahale onerdi Bu endisenin temelinde Ada nin Atina nin ana limani olan a son derece yakin olmasinda yatmaktadir Bu durum askeri acidan korkunc sayilmasinin disinda Atina kentinin tahil ihtiyacini karsilamasini da ciddi bicimde tehlikeye dusurecektir Cunku Atina kentin tahil ihtiyacinin onemli bir kismini Ege Denizi uzerinden yaptigi ithalatla karsilamaktadir Diger yandan Atina deniz ticaretinde en buyuk rakibi olan Aegina yi Pers iradesine boyun egmekle tum Yunanistan a ihanet etmis olarak ilan etmistir Aetina nin tutumunun Pers Imparatorlugu nu Yunanistan dan intikamini alsin diye davet etmek oldugu ileri suruldu Nitekim Herodot Atina nin bu boyun egme meselesini bir bahane olarak kullandigini yazmistir Bunun uzerine Kral I Kleomenes Aegina meselesine dogrudan dogruya kisisel olarak mudahale etmek uzere Adaya gitti Ancak bu gidis hic de barisci degildir Ada nin onde gelenlerini tutuklayacaktir Cok buyuk olasilikla yanina bir birlik almistir Ancak Krios adinda biri Kral i Sparta nin onayini almadan Atina dan rusvet aldigi icin bu ise kalkismakla suclamistir Ayrica Sparta liderlerimizi tutuklamak istiyorsa iki kiraliyla gelmeliydi karsi cikisiyla karsilasmistir Bunun uzerine Kleomenes geri donmeye karar verilmistir I Kleomenes satin aldigi Delfi Rahipleri nin destegiyle Demaratus un gayrimesru oldugunu ilan etti Bunun uzerine Demaratus un yerine kuzeni Leotychides gecti Aeginalilar a karsi siddetli bir hinc duyan Kleomenes Leotychides i de yanina alarak cezalandirmak iuzere Ada ya gitmistir Bu durumda kendilerini destekleyecek bir Sparta krali kalmayan tersine iki Sparta kralini karsilarinda bulan Aeginalilar boyun egdiler ve istenmeyen herhangi bir tutum icine girmeyeceklerinin bir garantisi olarak rehineler vermeye razi oldular Kleomenes en soylu en zengin ve en guclu on kisi secerek yanina aldi ve bu kisileri Atina ya birakti Esasen Kleomenes in sectigi bu on kisi Ada daki Pers yanlisi hizipin onde gelenlerindendir Bu rehin alma olayi MO 491 yilinin eylul ayinda gerceklesmistir Aslinda Atina ile Aegina arasindaki bu gerginlik yillarca surmus ve sonucta dolayli olarak Atina nin ve Themistokles in isine yaramistir Themistokles yeni ve guclu bir donanma insa edilmesinin geregini Atina donanmasinin demode olmasina ve Aegina donanmasi karsisinda yetersiz kalmasina dayandirmistir Atinalilari ikna etmekte basariliydi ve bu donanma yillar sonra Pers istilasi karsisinda en onemli askeri guc oldu Ancak Kleomenes in Delfi Rahipleri ne rusvet verdiginin Sparta da duyulmasinin uzerine kentten uzaklasmak zorunda kalmistir Fakat daha sonra Kuzey Peleponnes teki takdir toplayan calismalariyla Spartalilar in tutumu yumusadi ve kente geri cagrildi MO 491 boyunca Sparta daki davranislari cogunluk tarafindan fazlasiyla akil disi bulunmustur Durum boyle olunca hapis cezasina carptirildi Fakat bir sonraki gun olu bulundu Olumu uzerine yerine uvey kardesi I Leonidas gecmistir Datis seferi MO 490 Sparta daki bu istikrarsiz durumu bir avantaj olarak goren I Darius Atina ve Eretria yi cezalandirmak icin Yunanistan uzerine yeni bir sefer baslatmaya karar vermistir Baskent Susa da bir ordu toplandi Ordu bir donanmanin toplandigi Kilikya ya yuruyuse gecirildi Seferin komutasi bir Med General olan e ve Sard Satrabi in oglu Artaphernes e verilmistir Pers Komutanligi sefer sirasinda yeri geldiginde surgundeki Atina Krali Hippias in rehberliginden de yararlanmistir Bu kez Mardonius Seferi ndeki gibi bir deniz faciasindan kacinmak icin Donanma Guney Ege uzerinden bir rota izlenmesine ve bu rota boyunca henuz Pers Sarayi na boyun egmemis olan adalara ugranmasina dolayisiyla tum guclukler goze alinarak ordunun donanmayla tasinmasina karar verilmistir Ordu Kilikya da Aleian Ovasi nda gunumuzde Cukurova toplanmis ve buradan donanmaya alinmistir Pers kuvvetleri Trireme filosu icin bir canlandirma Herodot a gore Pers Filosu 600 triremeden olusmaktadir Tarihsel kaynaklarda bu Pers Filosu na kac nakliye gemisinin katilmis oldugu konusunda bir bilgi yoktur Cagdas tarihciler arasinda bu rakami makul bulanlar vardir Ancak farkli gorusler de vardir Altiyuz sayisini hem triremeler hem de nakliye gemileri toplami olarak dusunenler oldugu gibi atlarin tasinmasi icin ayrica 600 triremenin daha donanmaya katildigi ileri surulmektedir Bir karsilastirma yapabilmek yonunden belirtilebilir ki Herodot I Serhas in MO 480 yilindaki Yunanistan a Ikinci Pers Saldirisi icin 1 207 trireme ve nakliye gemileri olmak uzere toplam 3 bin parca tekneden olusan bir donanmanin seferber edildigini yazmaktadir Herodot Pers Ordusu nun mevcudu hakkinda bir bilgi vermemektedir Sadece guclu piyade unsurlarindan soz etmektedir Yakin tarihlerde yasamis olan Yunan ozan Simonides 200 bin kisilik bir ordudan bahsetmektedir Daha gec donemden Romali yazar Cornelius Nepos ise Pers Ordusu nun 200 bin piyade ve 10 bin suvari gibi bir kuvvetten olustugunu yazmistir Plutarkhos Pausanias ve bir Bizans ansiklopedisi olan Suda 300 bin Platon ve ise 500 bin tarihci Justin de 600 bin rakamlarini vermektedir Gunumuz tarihcileri cogunlukla bu rakamlari abartili bulmaktadir Konuyla ilgili bir yaklasim 600 triremenin tasiyabilecegi asker sayisini hesaplamaktir Herodot Yunanistan a Ikinci Pers Saldirisi sirasinda triremelere Pers Saka ve Med askeri olmak uzere 30 asker yuklendigini yazmaktadir Bu durumda 600 triremenin asker tasima kapasitesi 18 26 bin arasinda bir rakam olmalidir Bununla birlikte gunumuzde farkli tarihcilere gore Pers piyade mevcudu icin verilen rakamlar 18 bin ile 100 bin arasinda degismektedir Yine de genel kabul gorebilecek makul rakam 25 bin civarinda olmaktadir Susa daki Pers Sarayi duvarlarindan Pers mizrakli suvarisi okculari Istila seferleri icin kullanilan Pers piyadesi genel olarak tum imparatorluk topraklarindan toplanan karma piyade unsurudur Dolayisiyla farkli etnik gruplardan bolgelerden gelen askerlerdi Bu bolgelerden askerlerin bazilari Hyrkania Afganistan Firat Havzasi Indus Nehri Havzasi Ceyhun ve Nil havzalarinin askerleri Horasan dan suvariler ve Etiyopya dan okculardir Dil ve farkli askeri geleneklerin bu karmasasi kuskusuz Pers askeri liderligi icin sevk ve idaresi zor bir ordu meydana getirmektedir Ancak Herodot a gore Pers ordusunun zirh tipi ve savas bicimi konusunda genel bir tarzi bir tek tipliligi vardi Piyade genel olarak kisa mizrak daha agi ve usun olan suvari mizragi tek yan keskin egik namlulu pala ve kilic ok ve yayla silahlanir hasir bir kalkan tasir ve bir kismi zirh olarak deri bir yelek kusanirlardi Bir istisna olarak Pers asilli piyade ise gogus kafesini ve boynu orten bir cesit zirh kusanirlardi Farkli silahlanan etnik gruplar da Pers ordusunda yer almaktadir Ornegin unlu Saka baltali askerleri gibi Pers ordusunun seckin birliklerinin Pers Med Saka ve Huzistan Halki ndan olusmaktadir Herodot Maraton Muharebesi nde ozellikle Pers ve Saka birliklerinden soz etmektedir En guclu kabul edilen piyade grubu Pers ve Saka askerlerinden olusan ve muharebede ordunun merkezinde yer alan gruptur Sakalar cogunlukla zirhsiz okculardir Herodot baltali Saka savascilarindan da soz etmektedir Olumsuzler olarak adlandirilan saray muhafizlarinin kilic kisa mizrak hasir kalkan ve uzun hancerlerle silahlandiklarini da yazmaktadir Okcular hem yay hem de mizrak ve kilic tasirlardi Tolga kullanilmazdi On hatlardakiler gerron adi verilen oval hasir bir kalkan tasirlardi Pers ordusunda metal pullardan parcalardan olusan gogus zirhi istisnadir Tum bunlardan gorulecegi gibi Pers askerlerinin silahlanma tarzi hoplitlerden butunuyle farklidir Perslerin savas tarzi kilic ve mizraklarla nihai darbeyi indirmeden once yakin dovusten kacinarak ok ve benzeri silahlarla dusmani yipratmak esasina dayaniyordu Pers suvari birliklerinin mevcudu 1 3 bin arasinda tahmin edilmektedir Pers suvarisi cogunlukla Pers Med Baktriya Huzistan ve Saka savascilarindan olusuyordu Bu birlikler buyuk olcude hafif zirhli mizrakli ve okcu suvarilerdir Herodot suvarinin triremelerle tasindigini iddia etmektedir ki bu pek olasi degildir Suvarinin ozellikle atlarin donanmaya katilan bir kisim nakliye gemisiyle tasinmis olmasi gerekir Bugun icin bin kadar suvarinin tasinmasi icin 30 40 nakliye gemisinin gerekecegi tahmin edilmektedir Sefer Lindos Akropol u Kilikya dan denize acilan Pers Donanmasi nin ilk hedefi Rodos Adasi olmustur Ada halki dehset icinde kalelere cogunlugu da kent surlari ardina siginmistir Pers kuvvetleri komutani Datis adadaki Lindos kentini kusatmis kentin kisa surede susuzluktan kirilarak teslim olmasini beklemistir Ancak kisa sure sonra guclu bir yagmur bu umutlari bosa cikardi Bunun uzerine kusatma kaldirildi Tum bunlari Lindos taki bir tapinagin kayitlarindan ogrenebiliyoruz Bu mevsimde hic de olagan olmayan yagmur tanrilarin Lindos u korudugu seklinde yorumlanmistir Bazi Lindoslular da ruyalarinda Tanricay i Atena gordukleri rivayetini yaydilar Ote yandan bu yazitin atalarinin Iyon Ayaklanmasi na ihanet etmedigini kanitlamak isteyen Rodoslu bir yurtseverin uydurmasi oldugu yonunde gorusler vardir Herodot ta bu konuda bir kayit da yoktur Naksa Filo buradan Iyonya kiyilari acigindan kuzey yonunde ilerlemis Sisam Adasi civarinda bati yonunde donus yaparak Ege Denizi ne acilmistir Ege ye acilan donanma on yil once Iyon Ayaklanmasi nin hemen oncesinde gerceklestirilen ve Naksa nin basarili bir savunma sergiledigi Naksa Seferi nin ocunu almak icin Naksa Adasi na yonelmistir Halkin bir kismi daglara kactiysa da Pers askerleri tarafindan yakalanarak kole edilmistir Daha sonra kent ve tapinaklari yakildi Kiklad Adalari Kiklad Adalari Naksa dan hareket eden Pers Donanmasi onemli yerlesim olan diger Kiklad Adalari ni teker teker dolasmistir Bu arada yolu uzerindeki her adadan rehineler ve asker alarak yollarina devam etmislerdir Donanma daha sonra Delos a yonelmistir Bu ada halki da yerlesimleri terk ederek kacisti Pers gucunu Naksa da ortaya koyduktan sonra General Datis kendisine boyun egecek olan ada halklarina karsi daha ilimli olmaya yonelmistir Donanma nin Delos sahillerine yanasmasina dahi izin verilmedi Ada nin batisindaki sahillerine cekildi Hemen ardindan Deloslular a bir ulak gondererek bu yaklasimini ilan etmistir Neden benim niyetimi bu denli yanlis degerlendiriyor ve kaciyorsunuz Iki tanrinin dogdugu bu topraklarda ne ulkeye ne de halkina bir kotuluk yapmak ne benim niyetimdir ne de Kralimin bana verdigi emir bu yondedir Bu yuzden evlerinize donun ve adanizda yasamaya devam edin General Datis Ada halkina ve mulklerine zarar verilmeyecegi yonunde soz verdi Ardindan yanina sadece birkac hizmetkar alarak karaya cikti Apollon ve Artemis in dogdugu ada olduguna inanilan Grek dunyasinin bu kult merkezindeki tapinakta Tanri ve Tanrica ya buyuk miktarda adaklar sundu Sadece Apollon a saygi gostermek icin Apollon tapinagi sunaginda 300 talent degerinde buhur yakmistir Pers Donanmasi nin Kilikya dan denize acilmasi ile Delos a ulasmasi arasinda ele gecirilen adalarda bir deniz iletisim hatti olusturulmasini saglayacak usler kurulmustu Artik Yunanistan Anakarasi uzerine gidilebilirdi Delos tan denize acilan Donanma Eretria yonunde harekete gecmistir Egriboz Deniz yolculugunun sonunda donanma Egriboz Adasi nin guney ucundaki kenti aciklarina ulasmistir Karystos a gonderilen elciler sadece erzak ve asker talep ettiklerini vurgulayarak boyun egilmesini istediler Ancak kent Datis in kendileriyle zaman kaybetmeyecegini daha onemli hedeflerine yonelecegini dusunmek gibi bir hata icindeydiler ve Pers onerilerini geri cevirdiler Gercekte kentleri Eretria nin da uzerinde oldugu adanin bir ucundaydi ve General Datis in metodik planinin bir parcasini olusturuyordu Bunun uzerine once kent halkinin surlar uzerinden izleyebilecegi yakin civardaki ciftikler malikaneler yagmalandi atese verildi Daha sonra kent kusatma altina alinmistir Binlerce ok kent surlari uzerinden akarken hata anlasilmisti Karystos sonunda Datis in isteklerini kabul etti General Datis Karystos un dusmesinden sonra Eretria uzerine ilerlemistir Donanma denizden devam ederken Ordu gectigi yerleri yakip yikarak karadan ilerledi Eretria Kusatmasi Donanma daha sonra seferin ana hedeflerinden ilki olan Eretria yonunde harekete gecmistir Herodot a gore Eretrialilar en iyi stratejinin ne olacagi konusunda fikir ayriligina dusmuslerdir Bir kismi daglara cekilmeyi bir kismi kusatma altinda direnmeyi bir kismi ise Pers iradesine boyun egmeyi gerekli goruyordu Ancak cogunlugun karari kentte kalip savunmak yonundeydi Yine de Atina dan ve Sparta dan destek kuvveti gondermesini istediler Sparta dan herhangi bir yanit gelmedi Atina ise kendi topraklarinin korunmasini zaafa ugratmamak icin kuvvet gondermeye yanasmamistir Bunun yerine Egriboz kiyilarindaki Halkis e Eretria ya 4 bin kisilik bir kuvvet gonderilmesi icin talimat verilmistir Halkis 20 yil once Atinali gocmenlerin yerlestigi bir kentti ve askeri tarzda bir garnizon koloni seklinde kurulmustu Ancak Eretrialilar halen bir strateji belirlemekte zorlaniyorlardi Bu nedenle Halkis ten gelen kuvvet kentte kalamayarak geri donmustur Eretria nin bu tutumuyla getirecegini dusunerek aileleriyle birlikte Atina ya cekildiler Sonuc olarak Eretria kuvvetleri Pers Ordusu nun ana kuvvetlerinin de karaya cikmasini ve ileri hareketlerini engellemek yonunde bir girisimde bulunmamistir Eretria dan bazi gruplar civardaki tepelerde Pers ileri kuvvetleriyle carpistilarsa da etkili bir guc olamamislardir Boylece kentin kusatilmasina izin vermis oldular Alti gun boyunca Pers kuvvetleri kent surlarina her iki taraf icin de agir kayiplarla sonuclanan saldirilarda bulundular Yedinci gun Eritria nin onde gelenlerinden iki kisi kentlerine ihanet ederek Pers kuvvetlerine kapilari actilar Kentin tapinaklari ve kutsal mekanlari yagmalandi ve daha sonra da atese verildi Sivil halk kismen katliama ugradi Dahasi I Darius un emirleri geregi sag kalan tum kent halki kolelestirildi Pers kuvvetleri Eretria yi da deniz ulasim hatti nin bir uc ussu olarak duzenlemek icin birkac gun bolgede kaldilar Daha sonra Pers Donanmasi Egriboz Bogazi ndan guneye dogru sahile yakin bir rota izleyerek Attika ya yelken acmistir Maraton Muharebesi Datis Seferi nin Ege Denizi ndeki harekatlari tek basina bile basarili bir sefer sayilabilirdi Bu harekatlar sonucunda Ege Denizi butunuyle Yunanistan Anakarasi ile Bati Anadolu arasinda bir tampon bolge haline getirilmistir Bu durum tespiti Datis Seferi hakkinda bir yaklasima dayanak olmaktadir Bu yaklasima gore Datis in amaci Ege Denizi ni boylesi bir tampon bolge haline donusturmek ve Eretria yi almakti Bundan sonra eski Atina Krali Hippias in yeniden tahti ele gecirmesi icin calisilacakti Pers donanmasi daha sonra yeniden denize acilarak Attika sahilinden guneye indi ve Atina ya yaklasik 40 km mesafedeki Maraton Koyu nda karaya cikti Bu hedefi eski Atina tirani Peisistratus un oglu Hippias in ogudune uyarak secmislerdi Atina kuvvetleri de Maraton Ovasi na ilerledi ve burada savunma duzenine gecti Kisa sure sonra Plataea dan gelen kucuk bir kuvvet de onlara katilmistir Atina Ordusu yola cikmadan once Atina nin en unlu ve basarili kosucusu Pheidippides ya da Philippides Sparta ordusunun Atina ya hareket etmesini istemek uzere Sparta ya gonderildi Ancak Pheidippides Sparta ya ulastiginda Sparta nin onemli bir ulusal festivali olan Carneia sirasiydi Ona Sparta ordusunun kutsal baris donemi olan o gunlerde savasa gidemeyecegi anlatildi Sparta geleneklerine gore ancak bir sonraki dolunayin dogusundan sonra savasa izin vardi Bu durumda Atina nin takviye almasi icin en azindan on gun gecmesi gerekmektedir Bu kosullari icinde Atinalilar Plataea dan gelen hoplitlerle takviye edilen Atina kuvvetlerinin Maraton da direnmesine karar vermistir Maraton Ovasi her iki taraf da bes gun boyunca hareketsiz kalmistir Atina Plataea Ordusu nun hareketsizligi anlasilabilir sayica bire iki dezavantajliydilar Sparta Ordusu nun gelisini beklemek mantikli olurdu ve saldiriya gecme durumunda Pers suvarisinin kanat aciklarindan gecerek geriden saldirmasindan kacinmak gerekmektedir Ancak Pers Komutanligi nin Maraton Ovasi nda kesin sonuc aramamasi ilginctir Ingiliz askeri tarihci Basil Liddell Hart a gore General Datis in stratejisinin ilk safhasi Atina Ordusu nu kentten yeterince uzaklastirmakti ki bu saglanmisti Datis in stratejisinin ikinci safhasi ise Atina daki Hippias yandaslarinin bu durumdan yararlanarak yonetimi ele gecirmesiydi Ordu Komutani Kallimakhis ve diger on Atina generalinin guvenini kazanan Miltiades savas komutani secilmistir Miltiades muhtemelen bir kisim Pers kuvvetinin ozellikle suvarinin gemilere alindigini ogrenince Datis in planini fark etti ve kendi karsi planini hazirladi Buna gore derhal Pers kuvvetlerine saldirarak imha edecek Maraton Ovasi nda bir ortme kuvveti birakarak hic zaman kaybetmeden Atina Plataea Ordusu nun buyuk kismiyla Atina ya yuruyecek ve kenti koruyacakti Miltiades in saldiriyi karar vermesinin ertesi gunu MO 12 Agustos 490 gunu safaginda Atina Plataea Ordusu saldiriya gecmistir Atina Plataea Ordusu nun merkezi once direnen daha sonra yuklenen Pers ve Saka askerleri tarafindan geri atilmaya baslanmistir Ancak kanatlar saldirida basarili oldular ve Pers kuvvetlerini geri attilar Pers askerleri gemilere dogru kacarken Atina ve Plataea askerleri kanatlardan cark ederek merkezin ustune kapandilar ve merkezdeki Pers kuvvetlerini cembere aldilar Bu kesimde de Pers ordusundan sag kalanlar gemilere kactilar Herodot savas alaninda 6 400 Pers olu sayilmis oldugunu Atina kayiplarinin 192 oldugunu yazmaktadir Platea kayiplarin konusunda Herodot bir rakam vermez Fakat Maraton Ovasi nda 1970 yilinda yapilan kazilarda Platea Tumulus unde 11 mezar ortaya cikarilmistir Muharebenin hemen ardindan Miltiades bir kisim askeri Maraton Ovasi nda birakmis Atina Plataea Ordusu nun buyuk kismini olabildigince hizli bir sekilde Atina yonunde yuruyuse gecmistir Atina kuvvetleri Pers Donanmasi nin karaya guvenle asker cikarmasini onlemek icin zamaninda bolgeye ulasmislardir Bu firsati boylece kacirmis olan Pers Donanmasi Asya kiyilarina geri donmustur Ertesi gun Sparta Ordusu Atina ya ulasmistir Aradaki mesafe olan 220 km yi sadece uc gunde almis olduklari iddia edilmektedir Maraton Ovasi na ugrayip muharebe alanini goren Spartalilar in Atina nin buyuk bir zafer kazanmis oldugunu kabul ettigi soylenmektedir Sonuclari ve devamiEger Datis in planinin Ege Adalarini ve Eretria yi ele gecirmek ve Hippias i yeniden Atina tahtina getirmediyse ordunun dogrudan Atina ya saldirmamasi bu plana uygun dusmektedir Dahasi Maraton Ovasi nda Pers kuvvetlerinin bes gun boyunca hareketsiz kalmasi diger deyisle cikarma bolgesinde kesin sonuc aramamasi da anlam kazanmaktadir Datis in stratejisinin ilk kismini Atina Ordusu nu kentten yeterince uzaga cekmek boylece Hippias yandaslarinin iktidari ele gecirmesi icin ortam yaratmak oldugu one surulmektedir Datis in stratejisinin ilk bolumu ise yaramisti Ancak gorunuse gore Hippias yandaslari herhangi bir nedenle Atina da kontrolu ele geciremediler Bunun uzerine Datis stratejisinde degisiklik yaparak karadaki kuvvetlerinin bir bolumunu donanmaya cekmeye basladi Plani Maraton Ovasi nda bir tespit kuvveti birakarak Atina Ordusu nu orada tutmak bu arada esas kuvvetleriyle Atina ya saldirmak icin kente en yakin ve ana limanin yer aldigi na bir cikarma yapmakti Ancak Miltiades Maraton Ovasi nda savassiz gecen bes gun icinde ve sonunda bu stratejileri fark etti ve Ordu nun Atina ya donmesi gerektigini anladi Maraton Ovasi nda Pers kuvvetlerini birakamayacagi icin de once Maraton da saldirdi Pers kuvvetlerini attiktan sonra bir ortme kuvveti birakarak Atina ya yuruyus emri verdi Datis in Yunanistan Anakarasi ndaki harekatini dolayisiyla Yunanistan a Birinci Pers Saldirisi ni sona erdiren esasan Maraton Ovasi ndaki muharebeden cok Atina Plataea Ordusu nun Atina ya yuruyuse gecmesidir Maraton Muharebesi nde ugranilan yenilgi bir sure icin Pers Imparatorlugu nun Yunanistan i isgal etme planini kesintiye ugratmistir Bununla birlikte bu seferde Trakya ve Kiklad Adalari Pers Imparatorlugu eline gecmis ve Makedonya ise boyun egmis bagli bir krallik haline gelmistir Yine de I Darius Imparatorlugun bati sinirlarini guven altina almak icin Yunanistan i istila etmek kararindan vazgecmis degildir Ayrica Atina Iyon Ayaklanmasi ndaki rolu diger yandan hem Atina hem de Sparta Pers elcilerine yaptiklarindan dolayi cezalandirilmis degildir Bu durumda I Darius Yunanistan in istilasi icin yeni bir ordu ve donanma hazirlamaya giristi Ancak MO 486 yilinda Misir da ortaya cikan bir ayaklanma Yunanistan Seferi ni belirsiz bir sure erteletmistir Daha sonra I Darius Misir uzerine bir sefer hazirliklari icindeyken oldu ve Pers tahtina oglu I Serhas gecti Misir daki ayaklanmayi bastiran I Serhas cok hizli bir sekilde Yunanistan uzerine yapacagi seferin hazirliklarina giristi Hazirliklar MO 480 yilinda tamamlandi ve Yunanistan a Ikinci Pers Saldirisi icin olusturulan kuvvetlere bu kez bizzat I Serhas komuta etti OnemiYunan hopliti ve Pers savascisi birbirleriyle savasiyor Antik kylix te tasvir MO 5 Atina Ulusal Arkeoloji Muzesi Yunanistan a yonelik ilk istila girisimi baslarda oldukca basarili gelismis yeni topraklar imparatorluga katilirken Eretria agir bicimde cezalandirilmis gosterdikleri direnmenin ocu alinmisti Fakat harekatin sonunda Maraton daki tek yenilgi seferi diger ana hedeflerine ulasamadan sona erdirmis Imparatorluk un kaynaklarini da buyuk olcude tuketmisti Diger yandan Maraton Yunanistan icin son derece parlak bir zaferdi Grekler ilk kez bir Pers ordusunu yenilgiye ugratiyorlardi ve Perslerin yenilmez olmadigini gorduler Bunun devami olarak boyun egmektense Pers iradesine karsi koymanin mumkun oldugu anlasilmis oldu Bu bakis tarzi degisimi genc Atina Demokrasisi nde bir kendine guven duygusu ve inanci yaratmis birlik olmak ve kendi guclerine guvenmekle guclu olunabilecegini gostermistir Oyle ki Maraton Muharebesi esasen Atina nin altin caginin baslangicini isaret etmektedir Bu aslinda tum Yunanistan icin gecerliydi Bu zaferin sagladigi gelismelerle Yunanistan sonraki uc yuz yil boyunca Bati Kulturu nun dogusuna sahne olmustur Askeri olarak muharebenin sonucu falanks duzenindeki hoplitlerin askeri yetenegini cok net olarak ortaya koymustur Bu savas tarzi Grek kent devletleri arasindaki savaslar sirasinda gelistirilmisti Taraflarin tumuyle ayni savas tarzini kullanmis olmalarindan hoplitlerin falanks duzeninin avantaj ve dezavantajlari ortaya cikmamisti Maraton Muharebesi bu savas tarzinin ilk kez hafif zirhli birliklerle karsilasmasiydi ve hoplitlerin ne denli etkili oldugunu gostermistir Yine de falaks duzeni suvari karsisinda zayifti Bu yuzden Grek kuvvetleri Platea Muharebesi nde Pers suvarisine karsi son derece dikkatli olmak zorunda kalmistir Fakat uygun sartlarda ve bicimde kullanildiginda halen oldukca etkili bir muharebe tertiplenmesi oldugu aciktir Diger yandan Pers ust komutanligi Maraton Muharebesi ni yeterince degerlendirememis gorunmektedir Ikinci Pers istilasinda Pers piyade kuvvetlerinin tertibinin pek degismedigi soylenebilir Oysa Imparatorluk un hukum surdugu topraklarda hoplit ayarinda agir piyade gelenegi vardir Bu durum Iyon Ayaklanmasi sirasinda ozellikle Karya da hoplitlerden olusan kuvvetler karsisinda basarili olmanin getirdigi bir rahatlik olarak da gorulebilir Notlar Apollo ve Artemis kastediliyor Kaynakca Cicero On the Laws I 5 a b c d Holland Sh xvi xvii Thucydides History of the Peloponnesian War e g I 22 5 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Finley Sh 15 Holland p xxiv David Pipes Herodotus Father of History Father of Lies 27 Aralik 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Holland Sh 377 Fehling Sh 1 277 Diodorus Siculus Bibliotheca Historica 24 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Herodot 9 81 21 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dipnot a b c d Suna Doganer Sh 19 20 a b Edward J Siegfried Analytical Study of Battle Strategies Used at Matathon 490 BCE 8 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 1 Chaliand Gerard Nomadic empires from Mongolia to the Danube ISBN 978 0 7658 0204 0 a b Suna Doganer Sh 20 Suna Doganer Sh 25 Teos 19 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Suna Doganer Sh 21 a b c d e Darius the list of satrapies 6 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Robin Waterfield Carolyn Dewald The histories Herodot 1998 Sh 593 a b Holland Sh 47 55 a b Holland Sh 58 62 Holland Sh 203 The Ionian Revolt The Catalyst of the Greco Persian Wars Fine Sh 276 a b Holland 171 178 Herodot 5 105 2 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b c Holland Sh 154 157 Herodot 5 38 1 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b c d e f Holland Sh 157 161 Herodot 5 65 1 2 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b Holland Sh 131 132 a b c Holland Sh 133 136 Holland Sh 136 138 a b c Holland Sh 142 Herodot 5 96 1 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 5 96 2 20 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b Herodot 5 99 1 Herodot 5 99 1 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Holland Sh 160 Holland Sh 168 Holland Sh 176 Herodot 6 31 1 3 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 6 33 1 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Holland Sh 177 178 Herodot 6 43 1 Herodot 5 99 1 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b c livius org 26 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Agustos 2012 a b Herodot 6 43 4 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b c Herodot 6 44 1 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b c Sir Perchy Sykes History of Persia 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 190 Herodot 6 43 2 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 6 43 3 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b c d e 19 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2012 Holland Sh 153 Herodot 6 44 2 3 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 5 45 1 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 a b c d 13 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2012 Herodot 5 45 2 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 a b c d Holland Sh 178 179 Herodot 6 48 1 2 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 6 49 1 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 6 48 2 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b Herodot 6 49 3 25 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b c d e Holland Sh 179 181 a b Herodotus eighteenth logos affairs in Greece livius org 19 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Agustos 2012 Philip Smith A History Of The World From The Earliest Records To The Present Time 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 383 384 Herodot 6 50 1 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 6 50 2 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 6 73 2 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 Herodot 6 74 1 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2012 a b Holland Sh 181 183 Herodot 6 94 2 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Kasim 2012 a b Prof Dr Oguz Tekin Hellen ve Roma Tarihi19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 41 Herodotus VI 95 5 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Livio Stecchini The Persian Wars 25 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Green Sh 90 a b c d e f Lazenby Sh 46 Herodot 7 97 1 4 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Herodot 6 95 1 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Cornelius Nepos Miltiades Sh 4 a b Plutarch Moralia 305B a b Pausanias IV 22 a b Suda dictionary entry Hippias Herodot 7 184 2 24 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Kampouris 2000 Davis Sh 9 13 a b Holland Sh 390 Lloyd Sh 164 Edward J Siegfried Sh 22 a b c d e f g Lazenby Sh 23 29 a b Holland Sh 195 197 Holland Sh 17 18 Herodot 6 113 1 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Edward J Siegfried Sh 8 Istoria toy Ellhnikoy E8noys History of the Greek nation volume B Athens 1971 Lazenby Sh 232 A Kuhrt The Persian Empire Volume 1 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 224 225 The Museum of the Goddess Athena Lindia Temple 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Agustos 2012 Shaye J D Cohen The Significance of Yavneh and Other Essay in Jewish Hellenism 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 170 a b c Datis livius org 21 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2012 a b c d e Holland Sh 183 186 Herodot 6 96 23 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Aralik 2012 Herodot 6 97 1 8 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Andrew Robert Burn Persia and the Greeks The Defence of the West C 546 478 B C 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 237 a b Herodot 6 97 2 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 George Grote A History of Greece From the Time of Solon to 403 BC 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 175 Edward J Siegfried Analytical Study of Battle Strategies Used at Matathon 490 BCE 8 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 9 Herodot 6 99 2 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 W S Walton The Demos at Dawn Marathon 490 BCE Sh 295 296 a b W S Walton Sh 296 a b c Herodot 6 100 1 3 24 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 a b c d e f Herodot 6 101 2 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 a b Andrew Robert Burn Persia and the Greeks The Defence of the West C 546 478 B C 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 237 Sir Perchy Sykes Sh 191 Herodot 5 77 2 26 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 W S Walton Sh 294 W S Walton Sh 298 W S Walton 297 a b Dimitris Gedeon Hear The Battle of Marathon September 490 BC 23 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Herodot 6 101 3 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 John Boardman N G L Hammond D M Lewis M Ostwald The Cambridge History Cilt IV19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 506 Herodotus VI 102 10 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b c d e f Holland Sh 187 190 Herodot 6 106 3 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Lazenby Sh 59 62 a b B H Liddell Hart Strateji Dolayli Tutum Sh 54 Edward J Siegfried Sh 11 D W Olson et al Sh 34 41 Holland Sh 191 195 Edward J Siegfried Sh 23 Herodot 6 113 21 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Herodot 6 117 1 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Janice Siegel Dr J s Illustrated Persian Wars5 Aralik 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Holland Sh 218 a b c Herodot 6 116 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Herodot 6 120 2 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2012 Livius org Battle of Marathon 20 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Agustos 2012 Holland Sh 177 a b c Holland Sh 202 203 Holland Sh 206 208 Holland Sh 208 211 Holland Sh 240 244 Holland Sh 200 Holland Sh 201 Holland Sh 138 Fuller Sh 11 32 a b Holland Sh 194 197 Holland Sh 344 352 a b Lazenby Sh 28 Antik kaynaklar Herodot Histories26 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Herodotos Tarih Turkiye Is Bankasi Kultur YayinlariThucydides History of The Peloponnesian Wars Diodorus Siculus Library Funeral Oration Plato Menexenus Xenophon Anabasis Cornelius Nepos Lives of the Eminent Commanders Miltiades Plutarch Parallel Lives Aristides Themistocles On the Malice of Herodotus Description of Greece Epitome of the Philippic History of Pompeius Trogus Bibliotheca or Myriobiblon Epitome of Persica by Suda DictionaryCagdas kaynaklar Peter Green The Greco Persian Wars 1996 University of California Press ISBN 0 520 20313 5 Tom Holland Persian Fire The First World Empire and the Battle for the West Abacus 2006 ISBN 0 385 51311 9 J F Lazenby The Defence of Greece 490 479 BC Aris amp Phillips Ltd 1993 ISBN 0 85668 591 7 Alan Lloyd Marathon The Crucial Battle That Created Western Democracy Souvenir Press 2004 ISBN 0 285 63688 X Paul Davis 100 Decisive Battles Oxford University Press 1999 ISBN 1 57607 075 1 C Higbie The Lindian Chronicle and the Greek Creation of their Past Oxford University Press 2003 J Powell D W Blakeley T Powell Biographical Dictionary of Literary Influences The Nineteenth Century 1800 1914 Greenwood Publishing Group 2001 ISBN 978 0 313 30422 4 J F C Fuller A Military History of the Western World Funk amp Wagnalls 1954 J V A Fine The Ancient Greeks A Critical History Harvard University Press 1983 ISBN 0 674 03314 0 D Fehling Herodotus and His Sources Citation Invention and Narrative Art Ingilizce ceviri J G Howie Leeds Francis Cairns 1989 Moses Finley Thucydides History of the Peloponnesian War Ingilizce ceviri Rex Warner Penguin 1972 ISBN 0 14 044039 9 B H Liddell Hart Strateji Dolayli Tutum Doruk Yayincilik 2003 W S Walton The Demos at Dawn Marathon 490 BCE 19 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde