Uzay kolonizasyonu (uzay yerleşimi veya dünya dışı kolonizasyon olarak da adlandırılır), uzayın veya Dünya dışındaki gök cisimlerinin kalıcı yerleşim veya Dünya dışı bölge olarak kullanılmasıdır.
Dünya dışı uzayın iskânı ve bölgesel kullanımı, örneğin uzay yerleşimleri veya dünya dışı madencilik işletmeleri için önerilmiştir. Bugüne kadar, geçici uzay habitatları dışında kalıcı bir uzay yerleşimi kurulmadığı gibi, herhangi bir dünya dışı bölge veya arazi de yasal olarak talep edilmemiştir. Uzayda toprak iddiasında bulunmak, uzayı ortak bir miras olarak tanımlayan uluslararası uzay hukuku tarafından yasaklanmıştır. Uluslararası uzay hukuku, uzayın sömürgeleştirilmesini ve askerileştirilmesini önlemeyi amaçlamış ve özellikle sabit yörünge veya Ay gibi sınırlı alanlar için uzaya erişimi ve uzayın paylaşımını düzenleyecek uluslararası rejimlerin kurulmasını savunmuştur.
Uzay yerleşimi lehinde ve aleyhinde birçok argüman ortaya atılmıştır. Kolonileşme lehine en yaygın iki argüman, gezegen ölçeğinde (doğal veya insan kaynaklı) bir felaket durumunda insan uygarlığının ve yaşamının Dünya'da kalması ve uzayda insan toplumunun genişlemesini sağlayabilecek ek kaynakların bulunmasıdır. En yaygın itirazlar arasında kozmosun metalaştırılmasının, büyük ekonomik ve askeri kurumlar da dahil olmak üzere, halihazırda güçlü olanların çıkarlarını artıracağı endişesi; aynı kaynakların Dünya'da harcanmasına kıyasla muazzam fırsat maliyeti; savaşlar, ekonomik eşitsizlik ve çevresel bozulma gibi önceden var olan zararlı süreçlerin şiddetlenmesi yer almaktadır.
Bir uzay yerleşimi, çok sayıda sosyo-politik soruyu gündeme getirecek bir emsal teşkil edecektir. Sadece gerekli altyapının inşası bile ürkütücü teknolojik ve ekonomik zorluklar ortaya çıkaracaktır. Uzay yerleşimleri genel olarak, uzayda insan yaşamına son derece düşman olan ve Dünya'dan bakım ve tedarik için erişilemeyen bir ortamda, çok sayıda insanın neredeyse tüm ihtiyaçlarını (ya da tamamını) karşılayacak şekilde tasarlanır. Kontrollü ekolojik yaşam destek sistemleri gibi şu anda ilkel olan teknolojilerin büyük ölçüde geliştirilmesini gerektirecektir. Yörüngesel uzay uçuşunun yüksek maliyeti (Falcon Heavy ile alçak Dünya yörüngesine kg başına yaklaşık 1400$ veya pound başına 640 $) göz önüne alındığında, bir uzay yerleşimi şu anda büyük ölçüde pahalı olacaktır. Teknolojik açıdan, uzaya erişimi daha ucuz hale getirme (yeniden kullanılabilir fırlatma sistemleri yörüngeye kg başına 20 $'a ulaşabilir), ve otomatik üretim ve inşaat teknikleri oluşturma konusunda devam eden ilerlemeler vardır.
Henüz devlet ya da özel herhangi bir büyük ölçekli kuruluş tarafından uzay yerleşimi inşa etmeye yönelik bir plan bulunmamaktadır. Bununla birlikte, yıllar boyunca uzay yerleşimleri için birçok öneri, spekülasyon ve tasarım yapılmıştır ve önemli sayıda uzay kolonizasyonu savunucusu ve grubu aktiftir. Freeman Dyson gibi birçok ünlü bilim adamı uzay yerleşimi lehinde görüş bildirmiştir.
Tanım
Bu terim çok geniş bir şekilde kullanılmış, robotik de olsa her türlü kalıcı insan varlığına uygulanmış, özellikle de "yerleşim" terimiyle birlikte, araştırma istasyonlarından uzayda kendi kendini idame ettiren topluluklara kadar her türlü insan uzay habitatına kesin olmayan bir şekilde uygulanmıştır.
Koloni ve kolonizasyon kelimeleri Dünya'daki sömürgecilik tarihine dayanan terimlerdir, bu da onu bir insan coğrafyası ve özellikle de siyasi bir terim haline getirmektedir. Uzaydaki herhangi bir kalıcı insan faaliyeti ve gelişimi için bu geniş kullanım, özellikle sömürgeci ve farklılaştırılmamış olarak eleştirilmiştir. (bkz. aşağıdaki İtirazlar bölümü).
Bu anlamda bir koloni, toprak talep eden ve bunu yerleşimciler ya da onların metropolü için kullanan bir yerleşimdir. Bu nedenle bir insan ileri karakolu, muhtemelen bir uzay habitatı veya hatta bir uzay yerleşimi olsa da, otomatik olarak bir uzay kolonisi oluşturmaz. Yine de ticaret fabrikaları gibi antrepolar sıklıkla kolonilere dönüşmüştür. Dolayısıyla herhangi bir üslenme kolonileşmenin bir parçası olabilirken, kolonileşme üslenmenin ötesinde daha fazla hak talebine açık bir süreç olarak anlaşılabilir. Şimdiye kadar en uzun süre işgal edilen dünya dışı yaşam alanı olan Uluslararası Uzay İstasyonu, toprak talebinde bulunmaz ve bu nedenle genellikle bir koloni olarak kabul edilmez.
Tarih
İlk uzay uçuşu programları başladığında, RAAF Woomera Range Kompleksi, Guyana Uzay Merkezi veya çağdaş olarak Mauna Kea teleskopundaki astronomi için yerli halkların yerleri gibi Dünya üzerindeki sömürge alanlarını kısmen kullandılar ve kullanmaya devam ettiler. 1950'lerde yörüngesel uzay uçuşu başarıldığında, sömürgecilik hâlâ güçlü bir uluslararası projeydi, örneğin ABD'nin uzay programını ve genel olarak uzayı " Yeni Sınır "ın bir parçası olarak ilerletmesini kolaylaştırmak. Ancak uzay çağının ilk on yıllarında sömürgecilikten kurtulma, birçok yeni bağımsız ülke üreterek yeniden güç kazandı. Bağımsızlığına yeni kavuşan bu ülkeler, uzay hukuku gündeme geldiğinde ve uluslararası düzeyde müzakere edildiğinde, sömürgecilik karşıtı bir duruş ve uzay faaliyetinin düzenlenmesini talep ederek uzay yolculuğu yapan ülkelerle karşı karşıya geldi. Uzay uçuşu kabiliyetine sahip birkaç ülke arasında kara kapma ve uzayda bir silahlanma yarışı nedeniyle çatışma korkusu büyüdü ve nihayetinde uzay yolculuğu yapan ülkeler tarafından paylaşıldı. Bu, 1967 tarihli Dış Uzay Antlaşması'ndan başlayarak, uzayı " tüm insanlığın bölgesi " olarak adlandıran ve uzayın uluslararası düzenlemesi ve paylaşımı için hükümler sağlayan, üzerinde anlaşmaya varılan uluslararası uzay hukukunun ifadesini üretti.
Durağan uyduların ortaya çıkışı, uzayda sınırlı alan durumunu gündeme getirdi. Bir zamanlar sömürge imparatorluklarının kolonileri olan, ancak uzay uçuşu yetenekleri olmayan bir grup ekvatoral ülke, 1976'da Bogota Deklarasyonu'nu imzaladı. Bu ülkeler, durağan yörüngenin sınırlı bir doğal kaynak olduğunu ve insanlığın ortak alanı olan uzayın bir parçası olmadığını görerek doğrudan aşağıdaki ekvator ülkelerine ait olduğunu ilan ettiler. Bu sayede deklarasyon, egemenliklerini emperyalist olarak tanımlayarak, uzay yolculuğu yapan ülkelerin yerdurağan yörüngenin egemenliğine meydan okudu. Dahası, uzaydaki bu hakimiyet, erişim düzenlemesi eksikliği nedeniyle sürekli artan uzay enkazı örneğinde olduğu gibi, uzaya erişimi garanti eden Dış Uzay Anlaşmasına yönelik tehditlerin habercisi oldu.
1977'de nihayet ilk sürdürülebilir uzay yaşam alanı olan Salyut 6 istasyonu Dünya'nın yörüngesine yerleştirildi. Sonunda ilk uzay istasyonlarının yerini, günümüzün uzaydaki en büyük insan ileri karakolu ve bir uzay yerleşimine en yakın olan ISS aldı. Çok taraflı bir rejim altında inşa edilen ve işletilen bu istasyon, örneğin Ay çevresinde ve muhtemelen Ay'da olduğu gibi, gelecekteki istasyonlar için bir plan haline geldi. Uluslararası Ay Antlaşması, Ay faaliyeti için uluslararası bir rejim talep etti, ancak şu anda Artemis Anlaşmalarında olduğu gibi çok taraflı olarak geliştiriliyor. Şimdiye kadar farklı bir gök cismi üzerindeki tek yaşam alanı, mürettebatlı aya iniş yapanların geçici yaşam alanları olmuştur.
Kavramsal
Francis Drake ve Christoph Columbus gibi gelecekteki sömürgecilerin Ay'a ulaşmaları ve dolayısıyla orada yaşayan insanlar için ilk öneriler, 17. yüzyılın ilk yarısında John Wilkins tarafından A Discourse Concerning a New Planet'te yapılmıştır.
Uzay kolonizasyonu üzerine bilinen ilk çalışma, yerleşik bir yapay uydu hakkında Edward Everett Hale tarafından yazılan 1869 romanı The Brick Moon'du. 1897'de Kurd Lasswitz uzay kolonileri hakkında da yazdı.
Rus roket bilimi öncüsü Konstantin Tsiolkovsky, 1900'lerde yazdığı Beyond Planet Earth adlı kitabında uzay topluluğunun unsurlarını öngördü. Tsiolkovsky, uzay yolcularına seralar inşa ettirdi ve uzayda mahsul yetiştirdi. Tsiolkovsky, uzaya gitmenin mükemmel insanlara yardımcı olacağına, ölümsüzlüğe ve barışa yol açacağına inanıyordu.
1920'lerde John Desmond Bernal, Hermann Oberth, Guido von Pirquet ve Herman Noordung bu fikri daha da geliştirdi. Wernher von Braun, 1952 tarihli bir Colliers makalesinde fikirlerine katkıda bulundu. 1950'lerde ve 1960'larda, Dandridge M. Cole fikirlerini yayınladı.
Konuyla ilgili başka bir ufuk açıcı kitap, 1977'de Gerard K. O'Neill tarafından yazılan The High Frontier: Human Colonies in Space kitabıydı ve bunu aynı yıl TA Heppenheimer tarafından yazılan Colonies in Space izledi.
Marianne J. Dyson, Home on the Moon'u yazdı; 2003'te Bir Uzay Sınırında Yaşamak;, Lunar Base Handbook'u 2006'da yazdı ve ardından Harrison Schmitt'in 2007'de yazdığı Return to the Moon'u
Konumlar
Konum, uzay kolonizasyonu savunucuları arasında sık sık bir çekişme noktasıdır. Kolonizasyon yeri fiziksel bir gezegen, cüce gezegen, doğal uydu veya asteroit veya yörüngede olabilir. Güneş Sisteminin kolonizasyonu en çok ilgiyi görmüştür.
Bir cisim üzerinde olmayan yerleşimler için ayrıca uzay habitatına bakınız.
Dünya yakınındaki uzay
Ay
Ay, Dünya'ya yakınlığı ve daha düşük kurtulma hızı nedeniyle kolonizasyon için bir hedef olarak tartışılmaktadır. Kutuplara yakın, kalıcı olarak gölgelenmiş kraterlerde bol miktarda buz hapsolmuştur, bu da bir Ay kolonisinin su ihtiyacını karşılayabilir, ancak cıvanın da benzer şekilde burada hapsolduğuna dair göstergeler sağlık açısından endişeler doğurabilir.Altın, gümüş ve muhtemelen platin gibi doğal değerli metaller de elektrostatik toz taşınımı ile Ay kutuplarında yoğunlaşmıştır. Bununla birlikte, Ay'ın atmosfer eksikliği yüzünden uzay radyasyonundan veya göktaşlarından koruma sağlamaz, bu nedenle, koruma elde etmek için ay lav tüpleri önerilmiştir. 1/6 g'ın insan sağlığını uzun süre korumak için yeterli olup olmadığı bilinmediğinden, Ay'ın düşük yüzey yerçekimi de endişe vericidir. Bir ay üssü kurmaya olan ilgi, 21. yüzyılda Mars kolonizasyonuna ara olarak, araştırma, madencilik ve kalıcı yerleşim ile ticaret tesisleri için Moon Village gibi önerilerle arttı.
Rusya (2014) gibi bir dizi devlet uzay ajansı,[]Çin (2012) Ve[]ABD ilk ay ileri karakolunu inşa etmek için periyodik olarak ay planlarını yayınladı.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA)Başkanı Jan Woerner, Ay Köyü olarak adlandırılan bir konseptle, Ay'ın yetenekleri konusunda ülkeler ve şirketler arasında işbirliği önerdi.
Aralık 2017 tarihli bir direktifte, Trump Yönetimi NASA'yı Dünya yörüngesinin ötesindeki diğer (BEO) varış noktalarına giden yola bir ay görevi dahil etmeye yönlendirdi.
Mayıs 2018'de yapılan bir röportajda Blue Origin CEO'su Jeff Bezos, Blue Origin'in Blue Moon aya iniş aracını özel finansmanla kendi başına inşa edip uçuracağını ancak çok daha hızlı inşa edeceklerini ve eğer yapılırsa daha fazlasını başaracaklarını belirtti. mevcut hükûmet uzay ajansları ile bir ortaklık. Bezos, özellikle Aralık 2017 NASA yönü ve ESA Moon Village konseptlerinden bahsetti.
Lagrange noktaları
Dünya'ya yakın bir başka olasılık da, bir uzay kolonisinin süresiz olarak yüzebileceği kararlı Dünya-Ay Lagrange noktaları L4 ve L5'tir. L5 Topluluğu bu noktalarda uzay istasyonları inşa ederek yerleşimi teşvik etmek amacıyla kurulmuştur. Gerard K. O'Neill 1974'te özellikle L5 noktasının binlerce yüzen koloni için uygun olduğunu ve bu noktadaki sığ etkin potansiyel nedeniyle kolonilere kolaylıkla gidip gelinebileceğini öne sürmüştür.
İç gezegenler
Güneş Sistemindeki birçok gezegen, kolonizasyon ve dünyalaştırma için düşünülmüştür. İç Güneş Sisteminde kolonizasyon için ana adaylar Mars ve Venüs'tür. Kolonizasyon için diğer olası adaylar arasında Ay ve hattaMerkür sayılabilir.
Merkür
Bir zamanlar Ay gibi uçucu madde bakımından fakir bir cisim olduğu düşünülen Merkür'ün artık uçucu madde bakımından zengin olduğu bilinmektedir; şaşırtıcı bir şekilde iç Güneş Sistemi'ndeki diğer tüm karasal cisimlerden daha fazla uçucu maddeye sahiptir. Gezegen aynı zamanda Dünya/Ay sisteminden altı buçuk kat daha fazla güneş akısı almakta, bu da güneş enerjisini çok etkili bir enerji kaynağı haline getirmektedir; yörüngedeki güneş dizileri aracılığıyla bu enerjiden yararlanılabilir ve yüzeye ışınlanabilir ya da diğer gezegenlere ihraç edilebilir.
Jeolog Stephen Gillett 1996 yılında bu durumun Merkür'ü güneş yelkenli uzay araçları inşa etmek ve fırlatmak için ideal bir yer haline getirebileceğini öne sürmüştür. Uzaya çıktıklarında güneş yelkenleri açılacaktır. Kütle sürücüsü için güneş enerjisini elde etmek kolay olmalı ve Merkür yakınlarındaki güneş yelkenleri Dünya yakınlarındakinden 6,5 kat daha fazla itme gücüne sahip olacaktır. Bu da Merkür'ü Venüs'e gönderilecek (ve dünyalaştırılacak) donanımın yapımında kullanılacak malzemelerin elde edilmesi için ideal bir yer haline getirebilir. Ayrıca Merkür üzerinde ya da yakınında, yakın yıldız sistemlerine lazer itmeli ışık yelkenleri gibi büyük ölçekli mühendislik faaliyetleri için güç üretmek üzere geniş güneş kolektörleri inşa edilebilir.
Merkür'ün eksenel eğimi olmadığından, kutuplarına yakın krater tabanları ebedi karanlıkta kalır ve Güneş'i asla görmez. Soğuk tuzaklar olarak işlev görürler ve jeolojik dönemler boyunca uçucu maddeleri hapsederler. Merkür'ün kutuplarının 1014–1015 kg su içerdiği ve muhtemelen yaklaşık 5,65×109m³ hidrokarbonla kaplı olduğu tahmin edilmektedir. Bu da tarımı mümkün kılacaktır. Merkür'ün yüksek ışık yoğunluğundan ve uzun gününden faydalanmak için bitki çeşitlerinin geliştirilebileceği öne sürülmüştür. Kutuplarda Merkür'ün geri kalanında görülen önemli gece-gündüz değişimleri yaşanmaz, bu da kutupları koloni kurmak için gezegendeki en iyi yer haline getirir.
Bir başka seçenek de, gece-gündüz değişimlerinin sıcaklıkların kabaca sabit kalmasını sağlayacak kadar sönümleneceği yeraltında yaşamaktır. Ay ve Mars'ta olduğu gibi Merkür'de de bu amaca uygun lav tüpleri bulunduğuna dair işaretler vardır. Merkür'ün kutupları etrafındaki bir halkada yeraltı sıcaklıkları Dünya'daki oda sıcaklığına, 22±1 °C'ye bile ulaşabilir; ve bu sadece yaklaşık 0,7 m'den başlayan derinliklerde elde edilir. Bu uçucu maddelerin varlığı ve enerji bolluğu Alexander Bolonkin ve James Shifflett'in Merkür'ü kolonizasyon için Mars'a tercih etmelerine yol açmıştır.
Yine de üçüncü bir seçenek, Merkür'ün 176 gün süren gündüz-gece döngüsü terminatörün çok yavaş hareket ettiği anlamına geldiğinden, gece tarafında kalmak için sürekli hareket etmek olabilir.
Merkür çok yoğun olduğu için daha küçük bir gezegen olmasına rağmen yüzey yerçekimi Mars gibi 0.38g'dir. Buna uyum sağlamak, Ay'ın yerçekiminden (0,16g) daha kolay olacaktır, ancak yine de gezegenden daha düşük kaçış hızıyla ilgili avantajlar sunar. Merkür'ün yakınlığı, ona asteroitler ve dış gezegenlere göre avantajlar sağlar ve düşük sinodik periyodu, Dünya'dan Merkür'e fırlatma pencerelerinin Dünya'dan Venüs veya Mars'a olanlardan daha sık olduğu anlamına gelir.
Olumsuz tarafı, bir Merkür kolonisi radyasyondan ve güneş patlamalarından önemli ölçüde korunma gerektirecektir ve Merkür havasız olduğu için dekompresyon ve aşırı sıcaklıklar sürekli risk olacaktır.
Venüs
Venüs'teki yüzey koşulları insan yaşamına son derece elverişsizdir: ortalama yüzey sıcaklığı 464 °C'dir (kurşunu eritecek kadar sıcak) ve ortalama yüzey basıncı Dünya'nın atmosfer basıncının 92 katıdır - kabaca Dünya okyanuslarının altındaki bir kilometre derinliğe eşdeğerdir. (Bazı farklılıklar vardır; yüksekliği nedeniyle Maxwell Montes'in zirvesi sadece 380 °C ve 45 bar'dır, bu da onu Venüs'ün yüzeyindeki en soğuk ve en az basınçlı yer yapar. Yaklaşık 700 °C'de bazı sıcak noktalar da vardır). Sürekli bulut örtüsü nedeniyle yüzeyde güneş enerjisi mevcut değildir ve karbondioksit atmosferi zehirlidir.
Bununla birlikte, Venüs'ün üst atmosferi çok daha Dünya benzeri koşullara sahiptir ve en azından 1971'den beri Sovyet bilim adamları tarafından makul bir kolonizasyon yeri olarak önerilmiştir. 50 km'den biraz fazla yükseklikte (bulut tepeleri), atmosfer basıncı kabaca Dünya yüzeyindekine eşittir ve sıcaklıklar 0-50 °C arasında değişir. Yaşam için gerekli olan uçucu elementler mevcuttur (hidrojen, karbon, nitrojen, oksijen ve sülfür) ve bulutların üzerinde güneş enerjisi bol miktarda bulunmaktadır. Basınçlandırma gerekli olmayacaktır; hatta insanlar oksijen tedariki ve sülfürik asit damlacıklarına karşı koruma sağlayan giysilerle güvenli bir şekilde yaşam alanlarının dışına çıkabilirler. Geoffrey Landis, solunabilir havanın Venüs'ün atmosferinde kaldırıcı bir gaz olduğuna dikkat çekmiştir: bir metreküp hava yarım kilogram kaldırır ve Venüs'teki bir şehir büyüklüğünde oksijen ve nitrojen dolu bir aerostat bir şehrin kütlesini kaldırabilir. Bu da Venüs için bir kolonizasyon yöntemi olarak yüzen aerostat şehirleri önermektedir. Dışarısı ile içerisi arasında basınç farkı olmaması, habitat ihlallerini onarmak için yeterli zaman olduğu anlamına gelir. Dünya'nın üç katından biraz fazla yüzölçümüyle, bu tür bir milyar şehir için bile yer olacaktır. Atmosfer bu yükseklikte yeterli radyasyon kalkanı sağlar ve Venüs'ün 0.90g yerçekimi mikro yerçekiminin olumsuz sağlık etkilerini önlemek için muhtemelen yeterlidir.
Venüs'te bir gün yüzeyde çok uzundur, ancak atmosfer gezegenden çok daha hızlı döner (süperrotasyon adı verilen bir fenomen), bu nedenle yüzen bir yaşam alanı sadece yaklaşık yüz saatlik bir güne sahip olacaktır. Landis bunu çok daha uzun olan Dünya'daki kutup gün ve geceleriyle karşılaştırıyor. Venüs'te daha yüksek enlemlerde yüzen bir yaşam alanı normal bir 24 saatlik döngüye yaklaşacaktır. Yüzeydeki madencilik önemli endüstriyel metallere erişim sağlayacaktır ve yüksek sıcaklıklara dayanması için uçaklar, balonlar ya da fulleren kablolar aracılığıyla erişilebilir. Yaşam alanının madencilik cihazlarına göre hareket halinde olması sorunundan kaçınmak için, yaşam alanı alt atmosfere inebilir: bu bölge daha sıcaktır, ancak Landis büyük boyutlu bir yaşam alanının daha yüksek sıcaklıklarda kısa bir süre kalmakla sorun yaşamayacak kadar ısı kapasitesine sahip olacağını savunuyor.
Venüs'ün kolonileştirilmesi, uzay uçuşunun şafağından bu yana birçok bilim kurgu eserinin konusu olmuştur ve hala hem kurgusal hem de bilimsel açıdan tartışılmaktadır. Venüs için öneriler, üst-orta atmosferde yüzen kolonilere ve dünyayı şekillendirmeye odaklanıyor.
Mars
Mars'ın varsayımsal kolonizasyonu kamu uzay ajansları ve özel şirketlerin ilgisini çekmiş ve bilim kurgu yazılarında, filmlerde ve sanatta kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Kalıcı yerleşimi araştırmaya yönelik en son taahhütler arasında kamu uzay ajansları-NASA, ESA, Roscosmos, ISRO ve CNSA ile özel kuruluşlar-SpaceX, Lockheed Martin ve Boeing yer almaktadır.
Asteroit kuşağı
Asteroit kuşağında önemli miktarda malzeme mevcuttur, ancak uzayın geniş bir bölgesini kapladığı için ince bir şekilde dağılmıştır. En büyük asteroit, yaklaşık 940 km çapıyla bir cüce gezegen olacak kadar büyük olan Ceres'tir. Sonraki en büyük iki asteroid Pallas ve Vesta olup her ikisinin de çapı yaklaşık 520 km'dir. Vidasız ikmal gemileri, 500 milyon kilometrelik alanı geçerken bile çok az teknolojik ilerleme ile pratik olmalıdır. Kolonistler, asteroitlerinin Dünya'ya ya da önemli kütleye sahip başka bir cisme çarpmamasını sağlamak konusunda güçlü bir çıkara sahip olacaklardır, ancak herhangi bir boyuttaki bir asteroiti[] hareket ettirmekte son derece zorlanacaklardır. Dünya ve çoğu asteroidin yörüngeleri delta-v açısından birbirlerinden çok uzaktır ve asteroidal cisimler muazzam bir momentuma sahiptir. Roketler ya da kütle sürücüleri belki de asteroitlerin üzerine yerleştirilerek yollarını güvenli bir rotaya yönlendirebilirler.
Ceres'te hayatta kalma, yakıt ve muhtemelen Mars ve Venüs'ün dünyalaştırılması için önemli olan su, amonyak ve metan bulunmaktadır. Koloni bir yüzey kraterinde ya da yeraltında kurulabilir. Ancak Ceres'te bile yüzeydeki yerçekimi 0.03g gibi çok küçük bir değerdedir ve bu da mikro yerçekiminin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için yeterli değildir (Ceres'e ulaşımı kolaylaştırsa da). Bu nedenle ya tıbbi tedaviler ya da yapay yerçekimi gerekecektir. Buna ek olarak, ana asteroit kuşağını kolonileştirmek için muhtemelen Ay ve Mars'ta halihazırda mevcut olan altyapı gerekecektir.
Bazıları Ceres'in asteroit madenciliği için bir ana üs ya da merkez olarak kullanılabileceğini öne sürmüştür. Ancak Geoffrey A. Landis, birden fazla asteroitten yararlanılacaksa, asteroit kuşağının bir asteroit madenciliği üssü için uygun bir yer olmadığına dikkat çekmiştir: asteroitler birbirine yakın değildir ve rastgele seçilen iki asteroitin Güneş'ten birbirlerine zıt taraflarda olma olasılığı oldukça yüksektir. Böyle bir üssün Venüs gibi bir iç gezegende inşa edilmesinin daha iyi olacağını öne sürüyor: iç gezegenler daha yüksek yörünge hızlarına sahiptir, bu da herhangi bir asteroide transfer süresini kısaltır ve Güneş'in etrafında daha hızlı dolanır, böylece asteroide fırlatma pencereleri daha sık olur (daha düşük bir sinodik dönem). Dolayısıyla Venüs uçuş süresi açısından asteroitlere Dünya ya da Mars'tan daha yakındır. Venüs-Ceres ve Venüs-Vesta yolculukları için transfer süreleri minimum enerjili yörüngeler boyunca sırasıyla sadece 1,15 ve 0,95 yıldır; bu da sırasıyla 1,29 ve 1,08 yıl olan Dünya-Ceres ve Dünya-Vesta'dan bile daha kısadır.
Dış gezegenlerin uyduları
Dış gezegenlere yapılan insan misyonlarının, yolculuk boyunca uzay radyasyonu ve mikro yerçekiminin etkileri nedeniyle hızlı bir şekilde ulaşması gerekecek. 2012 yılında Thomas B. Kerwick, dış gezegenlere olan uzaklığın insanlı keşifleri şimdilik pratik olmaktan çıkardığını yazmış, Mars'a gidiş-dönüş seyahat sürelerinin iki yıl olarak tahmin edildiğini ve Jüpiter'in Dünya'ya en yakın olduğu mesafenin Mars'ın Dünya'ya en yakın olduğu mesafeden on kat daha uzak olduğunu belirtmiştir. Ancak bu durumun "uzay aracı tasarımında kaydedilecek önemli ilerlemelerle" değişebileceğini belirtti. Jüpiter'e makul bir sürede yolculuk yapmanın bir yolu olarak nükleer-termal veya nükleer-elektrik motorları önerildi. Soğuk, uzay giysileri ve üsler için sağlam bir ısı enerjisi kaynağı gerektiren bir faktör olacaktır. Dış gezegenlerin daha büyük uydularının çoğu, insan yaşamını sürdürmek için yararlı olabilecek su buzu, sıvı su ve organik bileşikler içerir.
Robert Zubrin Satürn, Uranüs ve Neptün'ü kolonizasyon için avantajlı yerler olarak önermiştir çünkü atmosferleri döteryum ve helyum-3 gibi füzyon yakıtları için iyi kaynaklardır. Zubrin, Satürn'ün en yakın ve mükemmel bir uydu sistemine sahip olması nedeniyle en önemli ve değerli olacağını öne sürmüştür. Jüpiter'in yüksek yerçekimi atmosferinden gaz çıkarmayı zorlaştırmakta ve güçlü radyasyon kuşağı sistemini geliştirmeyi zorlaştırmaktadır. Öte yandan, füzyon gücü henüz elde edilememiştir ve helyum-3'ten füzyon gücü elde etmek geleneksel döteryum-trityum füzyonundan daha zordur. Jeffrey Van Cleve, Carl Grillmair ve Mark Hanna bunun yerine Uranüs'e odaklanıyor, çünkü helyum-3'ü atmosferden yörüngeye çıkarmak için gereken delta-v Jüpiter için gerekenin yarısı ve Uranüs'ün atmosferi helyum açısından Satürn'ünkinden beş kat daha zengin.
Jüpiter'in Galilean uyduları (Io, Europa, Ganymede ve Callisto) ve Satürn'ün Titan'ı, Dünya'nın Ay'ı ile karşılaştırılabilir yerçekimine sahip tek uydulardır. Ay, 0,17g; Io, 0,18g; Europa, 0,13g; Ganymede, 0,15g; Callisto, 0,13g; ve Titan, 0,14g yerçekimine sahiptir. Neptün'ün Triton'u Ay'ın yerçekiminin yaklaşık yarısına (0,08g) sahiptir; diğer yuvarlak uydular daha da azdır (Uranüs'ün Titania ve Oberon'undan başlayarak yaklaşık 0,04g).
Jüpiter uyduları
Ay | Sv / gün |
---|---|
Io | 36 |
Europa | 5.40 |
Ganymede | 0,08 |
Callisto | 0,0001 |
Jüpiter sistemi genel olarak, derin bir yerçekimi kuyusu da dahil olmak üzere kolonizasyon için belirli dezavantajlara sahiptir. Jüpiter'in manyetosferi, Io'daki korumasız yerleşimcilere günde yaklaşık 36 Sv ve Europa'da günde yaklaşık 5.40 Sv sağlayan yoğun iyonlaştırıcı radyasyon ile Jüpiter'in uydularını bombalar. Birkaç gün içinde yaklaşık 0,75 Sv'ye maruz kalmak radyasyon zehirlenmesine neden olmak için yeterlidir ve yaklaşık 5 Birkaç gün boyunca Sv ölümcüldür.
Jüpiter'in kendisi de diğer gaz devleri gibi başka dezavantajlara sahiptir. Üzerine inilebilecek erişilebilir bir yüzey yoktur ve hafif hidrojen atmosferi Venüs için önerildiği gibi bir tür hava habitatı için iyi bir kaldırma kuvveti sağlamayacaktır.
Io ve Europa'daki radyasyon seviyeleri, korumasız insanları bir Dünya günü içinde öldürecek kadar aşırıdır. Bu nedenle, sadece Callisto ve belki de Ganymede bir insan kolonisini makul bir şekilde destekleyebilir. Callisto Jüpiter'in radyasyon kuşağının dışında yörüngede dönmektedir. Ganymede'in alçak enlemleri, radyasyon kalkanı ihtiyacını tamamen ortadan kaldıracak kadar olmasa da, ayın manyetik alanı tarafından kısmen korunmaktadır. Her ikisinde de su, silikat kayası ve madencilikle çıkarılıp inşaat için kullanılabilecek metaller mevcuttur.
Io'nun volkanizması ve gelgit ısınması değerli kaynaklar oluştursa da, bunlardan yararlanmak muhtemelen pratik değildir. EEuropa su (yeraltı okyanusunun tüm Dünya okyanuslarının toplamından iki kat daha fazla su içermesi bekleniyor) ve muhtemelen oksijen açısından zengindir, ancak metal ve minerallerin ithal edilmesi gerekecektir. Europa'da yabancı mikrobiyal yaşam varsa, insan bağışıklık sistemleri buna karşı koruma sağlayamayabilir. Bununla birlikte, yeterli radyasyon kalkanı, Europa'yı bir araştırma üssü için ilginç bir yer haline getirebilir. Özel Artemis Project, 1997'de Europa'yı kolonileştirmek için bir plan hazırladı; yüzey iglolarını buzu delmek ve altındaki okyanusu keşfetmek için üs olarak kullandı ve insanların buz tabakasındaki "hava ceplerinde" yaşayabileceğini öne sürdü. Ganymede ve Callisto'nun da iç okyanuslara sahip olması bekleniyor. Güneş Sisteminin daha fazla araştırılması için yakıt üretecek bir yüzey üssü inşa etmek mümkün olabilir.
2003 yılında NASA, Güneş Sisteminin gelecekteki keşfiyle ilgili olarak HOPE (Revolutionary Concepts for Human Outer Planet Exploration, İnsan Dış Gezegen Keşfi için Devrimsel Kavramlar) adlı bir çalışma gerçekleştirdi. Seçilen hedef, Jüpiter'e olan uzaklığı ve dolayısıyla gezegenin zararlı radyasyonu nedeniyle Callisto idi. Güneş Sisteminin daha fazla araştırılması için yakıt üretecek bir yüzey üssü inşa etmek mümkün olabilir. HOPE, tahrik teknolojilerinde önemli ilerlemeler olduğunu varsayarak, mürettebatlı bir görev için yaklaşık 2-5 yıllık bir gidiş-dönüş süresi tahmin etti.
Io, elverişsiz ortamı nedeniyle kolonileşme için ideal değildir. Ay, yüksek volkanik aktiviteye neden olan yüksek gelgit kuvvetlerinin etkisi altındadır. Jüpiter'in güçlü radyasyon kuşağı Io'yu gölgede bırakır ve aya günde 36 Sv radyasyon gönderir. Ay ayrıca son derece kurudur. Io, dört Galile uydusu arasında kolonileşme için en az ideal olan yerdir. Buna rağmen, volkanları kolonileşmeye daha uygun olan diğer uydular için enerji kaynağı olabilir.
Artemis Project, Europa'yı kolonileştirmek için bir plan önerdi. Bilim adamları iglolarda yaşar ve herhangi bir yeraltı okyanusunu keşfederek Europan buz kabuğunu delerlerdi. Rapor ayrıca hava ceplerinin insan yerleşimi için kullanımını tartışıyor.
Ganymede Güneş Sistemi'ndeki en büyük uydudur. Ganymede, Jüpiter'in manyetik alanı tarafından gölgelenmiş olsa da manyetosferi olan tek uydudur. Bu manyetik alan nedeniyle Ganymede, günde yaklaşık 0,08 Sv radyasyon aldığı için yüzey yerleşimlerinin mümkün olabileceği sadece iki Jovian uydusundan biridir. Ganymede dünyalaştırılabilir.
Keck Gözlemevi 2006 yılında ikili Jüpiter trojanı 617 Patroclus'un ve muhtemelen diğer birçok Jüpiter trojanının muhtemelen bir toz tabakasıyla birlikte su buzundan oluştuğunu duyurdu. Bu durum, bu bölgede su ve diğer uçucu maddelerin çıkarılmasının ve belki de önerilen Gezegenlerarası Ulaşım Ağı aracılığıyla Güneş Sistemi'nin başka bir yerine taşınmasının çok da uzak olmayan bir gelecekte mümkün olabileceğini göstermektedir. Bu da Ay, Merkür ve ana kuşak asteroitlerinin kolonileştirilmesini daha pratik hale getirebilir.
Satürn uyduları
Satürn'ün yuvarlak olabilecek kadar büyük yedi uydusu vardır: Satürn'den artan uzaklık sırasına göre bunlar Mimas, Enceladus, Tethys, Dione, Rhea, Titan ve Iapetus'tur. Titan en büyük ve Ay benzeri bir yerçekimine sahip tek uydudur: Güneş Sistemi'nde yoğun bir atmosfere sahip tek uydudur ve karbon içeren bileşikler açısından zengindir, bu da kolonileşme hedefi olarak önermektedir. Titan'da su buzu ve büyük metan okyanusları vardır. Robert Zubrin, Titan'ın yaşamı desteklemek için gerekli tüm elementlerin bolluğuna sahip olduğunu ve Titan'ı kolonileşme için belki de dış Güneş Sistemi'ndeki en avantajlı yer haline getirdiğini tespit etmiştir.
Europa'da okyanusu yüzeyden ayıran kilometrelerce buza kıyasla güney kutbunda yüzeyden sadece onlarca metre buzla ayrılan bir yeraltı okyanusuna sahip olan küçük ay Enceladus da ilgi çekicidir. Burada uçucu ve organik bileşikler mevcuttur ve ayın bir buz dünyası için yüksek yoğunluğu (1,6 g/cm3) çekirdeğinin silikatlar açısından zengin olduğunu göstermektedir.
Satürn'ün radyasyon kuşağı Jüpiter'inkinden çok daha zayıftır, bu nedenle radyasyon burada daha az sorun teşkil eder. Dione, Rhea, Titan ve Iapetus radyasyon kuşağının dışında yörüngede dönerler ve Titan'ın kalın atmosferi kozmik radyasyona karşı yeterince kalkan oluşturacaktır.
Robert Zubrin, Satürn, Uranüs ve Neptün'ü "Güneş Sisteminin Basra Körfezi" olarak, bir füzyon ekonomisini yürütmek için en büyük döteryum ve helyum-3 kaynakları olarak tanımladı; göreceli yakınlık, düşük radyasyon ve geniş uydu sistemi. Öte yandan, gezegen bilimci John Lewis 1997 tarihli Mining the Sky (Gökyüzü Madenciliği) adlı kitabında, Uranüs'ün, yüklü bir tanker uzay aracının kendisini dışarı itmesini kolaylaştıran çok daha sığ yerçekimi kuyusu nedeniyle helyum-3 madenciliği için en uygun yer olduğunda ısrar etmektedir. Ayrıca Uranüs bir buz devidir ve bu da helyumun atmosferden ayrılmasını kolaylaştıracaktır.
Zubrin, Titan'ın yaşamı desteklemek için gerekli tüm elementlere bol miktarda sahip olduğunu ve Titan'ı kolonileşme için dış Güneş Sistemi'ndeki belki de en avantajlı yer haline getirdiğini belirtti. Zubrin, "Bazı açılardan Titan, insan kolonizasyonu için Güneş Sistemi içindeki en misafirperver dünya dışı gezegendir" dedi.Terraforming Dünyalaştırma konusunda çok sayıda yayını bulunan bir uzman olan Christopher McKay, aynı zamanda Ocak 2005'te Titan'a inen Huygens sondasının yardımcı araştırmacılarından biridir. Titan'ın yüzeyi çoğunlukla kraterleşmemiştir ve bu nedenle çok genç ve aktif olduğu ve muhtemelen çoğunlukla su buzundan ve kutup bölgelerinde sıvı hidrokarbon göllerinden (metan / etan) oluştuğu sonucuna varılmıştır. Sıcaklık kriyojenik (95 K) olsa da bir üssü destekleyebilmelidir, ancak Titan'ın yüzeyi ve üzerindeki faaliyetler hakkında daha fazla bilgi gereklidir. Kalın atmosfer ve olası ani seller gibi hava koşulları da dikkate alınması gereken faktörlerdir. 9 Mart 2006'da NASA'nın Cassini uzay sondası, Enceladus'ta sıvı su olduğuna dair olası kanıtlar buldu. O maddeye göre, "sıvı su cepleri yüzeyin altında onlarca metreden fazla olamaz." Bu bulgular 2014 yılında NASA tarafından doğrulandı. Bu, sıvı suyun Enceladus'ta, örneğin Europa'da olduğundan çok daha kolay ve güvenli bir şekilde toplanabileceği anlamına gelir (yukarıya bakın). Suyun, özellikle de sıvı suyun keşfi, genellikle bir gök cismini kolonizasyon için çok daha olası bir aday yapar. Enceladus'un faaliyetinin alternatif bir modeli, sıvı su püskürmelerinden daha düşük sıcaklıklar gerektiren bir süreç olan metan/su klatratlarının ayrışmasıdır. Enceladus'un daha yüksek yoğunluğu, temel operasyonlar için malzeme sağlayabilecek Satürn'ün ortalamasından daha büyük bir silikat çekirdeğine işaret ediyor.
Trans-Neptün bölgesi
Freeman Dyson, birkaç yüzyıl içinde insan uygarlığının Kuiper kuşağına taşınmış olacağını öne sürmüştür. Neptün'ün yörüngesinin dışında, Kuiper kuşağında ve İç ve Dış Oort bulutunda birkaç yüz milyar ila trilyon kuyruklu yıldız benzeri buz zengini cisim bulunmaktadır. Bunlar, önemli miktarda döteryum ve helyum-3 de dahil olmak üzere yaşam için gerekli tüm bileşenleri (su buzu, amonyak ve karbon açısından zengin bileşikler) içerebilir. Dyson'ın önerisinden bu yana, bilinen Neptün ötesi cisimlerin sayısı büyük ölçüde artmıştır. Kolonistler cüce gezegenin buzlu kabuğunda veya mantosunda yaşayabilir, füzyon veya jeotermal ısıyı kullanabilir ve uçucu maddeler ve mineraller için yumuşak buz veya sıvı iç okyanusta madencilik yapabilirler. Hafif yerçekimi ve bunun sonucunda buz manto veya iç okyanustaki düşük basınç göz önüne alındığında, kayalık çekirdeğin dış yüzeyini kolonileştirmek, kolonistlere en fazla sayıda mineral ve uçucu kaynak sağlamanın yanı sıra onları soğuktan da yalıtabilir. Arka plan radyasyon seviyelerinin düşük olması muhtemel olduğundan, yüzey habitatları veya kubbeleri de bir başka olasılıktır.
Gaz devleri etrafında yörüngede
Ayrıca, Güneş Sistemi'nin gaz devi gezegenlerinin üst atmosferlerine keşif ve muhtemelen termonükleer yakıt olarak birim kütle başına çok yüksek bir değere sahip olabilecek helyum-3 madenciliği için robotik aerostatlar yerleştirme önerileri de vardır.
Uranüs dört gaz devi arasında en düşük kaçış hızına sahip olduğundan, helyum-3 için bir maden sahası olarak önerilmiştir. Eğer robotik faaliyetlerin insan gözetiminde yapılması gerekli görülürse, Uranüs'ün doğal uydularından biri üs olarak kullanılabilir.
Neptün'ün uydularından birinin kolonizasyon için kullanılabileceği varsayılıyor.Triton'un yüzeyi, muhtemelen amonyak/sudan oluşan bir yeraltı okyanusunu ima eden kapsamlı jeolojik aktivite belirtileri gösteriyor. Teknoloji, böyle bir jeotermal enerjiden yararlanmanın mümkün olduğu noktaya kadar ilerlerse, nükleer füzyon gücüyle desteklenen Triton gibi kriyojenik bir dünyayı kolonileştirmeyi mümkün kılabilir.
Güneş Sisteminin ötesinde
Güneş Sistemi'nin ötesine bakıldığında, kolonileşme hedefi olabilecek birkaç yüz milyar kadar potansiyel yıldız bulunmaktadır. Asıl zorluk diğer yıldızlara olan büyük mesafelerdir: Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerden kabaca yüz bin kat daha uzakta. Bu da çok yüksek hız (ışık hızının kesirli bir yüzdesinden biraz daha fazla) ya da yüzyıllar veya bin yıllar süren seyahat sürelerinin bir kombinasyonunun gerekli olacağı anlamına gelir. Bu hızlar mevcut uzay aracı tahrik sistemlerinin sağlayabileceğinin çok ötesindedir.
Uzayda kolonileşme teknolojisi prensipte insanoğlunun ışık hızından (c) çok daha düşük olan yüksek ama rölativistik altı hızlarda genişlemesine olanak sağlayabilir. Yıldızlararası bir koloni gemisi, büyük itici güç kabiliyetleri ve bağımsız enerji üretimi ile birlikte bir uzay habitatına benzer olacaktır.
Hem bilim adamları tarafından hem de sert bilim kurguda önerilen varsayımsal yıldız gemisi kavramları şunları içerir:
- Bir nesil gemisi ışıktan çok daha yavaş hareket eder ve bunun sonucunda yıldızlararası yolculuk süresi onlarca yıl ya da yüzyıllar sürer. Mürettebat yolculuk tamamlanmadan önce nesilden nesile geçecektir, dolayısıyla mevcut insan ömrü varsayıldığında ilk mürettebattan hiçbirinin varış noktasına kadar hayatta kalması beklenmez.
- Mürettebatın çoğunun veya tamamının yolculuğu bir tür kış uykusunda veya askıya alınmış animasyonda geçirdiği, bazılarının veya tamamının varış noktasına ulaşmasına izin veren bir uyuyan gemi.
- Embriyo taşıyan yıldızlararası bir yıldız gemisi (EIS), bir nesil gemisinden ya da uyuyan gemiden çok daha küçüktür ve insan embriyolarını ya da DNA'larını donmuş ya da hareketsiz halde varış noktasına taşır. (Burada ihmal edilen bu tür yolcuların doğumu, yetiştirilmesi ve eğitilmesindeki bariz biyolojik ve psikolojik sorunlar temel olmayabilir).
- Nükleer füzyon veya fisyonla çalışan bir tür gemi (örneğin iyon sürücüsü), belki de %10 c'ye varan hızlara ulaşarak yakın yıldızlara bir insan ömrüyle karşılaştırılabilir sürelerde tek yönlü yolculuklara izin verir.
- Orion-gemisi projesi, Freeman Dyson tarafından önerilen ve bir yıldız gemisini itmek için nükleer patlamaları kullanacak olan nükleer enerjili bir konsepttir. Benzer potansiyel hız kapasitesine sahip, ancak muhtemelen daha kolay bir teknolojiye sahip, önceki nükleer roket konseptlerinin özel bir durumu.
- Güneş Sisteminden bir tür güç ışınlaması kullanan lazer tahrik konseptleri, hafif yelkenli ya da başka bir geminin, yukarıdaki füzyonla çalışan elektrikli roketin teorik olarak ulaşabileceği hızlara benzer yüksek hızlara ulaşmasını sağlayabilir. Bu yöntemler varış noktasında durmak için ek nükleer itici güç gibi bazı araçlara ihtiyaç duyacaktır, ancak hibrid (hızlanma için hafif yelken, yavaşlama için füzyon-elektrik) bir sistem mümkün olabilir.
- Yüklenen insan zihinleri ya da yapay zeka, radyo ya da lazer aracılığıyla ışık hızında, kendini kopyalayan uzay araçlarının sübliminal olarak seyahat ettiği ve altyapı kurduğu ve muhtemelen bazı zihinleri de getirdiği yıldızlararası hedeflere iletilebilir. Dünya dışı zeka da bir başka uygun varış noktası olabilir.Yukarıdaki kavramlar, temel enerji ve reaksiyon kütlesi hususları nedeniyle yüksek, ancak yine de alt rölativistik hızlarla sınırlı görünmektedir ve hepsi de uzay kolonizasyon teknolojisinin mümkün kılabileceği, on yıllardan yüzyıllara kadar yaşam sürelerine sahip bağımsız habitatlara izin veren yolculuk süreleri gerektirecektir. Yine de c'nin %0.1'i kadar bir ortalama hızda bile insan yıldızlararası genişlemesi, Güneş'in galaktik yörünge süresi olan ~240.000.000 yılın yarısından daha kısa bir sürede tüm Galaksiye yerleşmeye izin verecektir ki bu da diğer galaktik süreçlerin zaman ölçeğiyle karşılaştırılabilir. Dolayısıyla, yakın rölativistik hızlarda yıldızlararası seyahat hiçbir zaman mümkün olmasa bile (ki bu şu anda belirlenemez), uzay kolonizasyonunun geliştirilmesi, henüz makul bir şekilde öngörülemeyen teknolojik ilerlemeler gerektirmeden insanlığın Güneş Sistemi'nin ötesine genişlemesine izin verebilir. Bu durum, yaygın olarak dikkat çekilen birçok doğal ve insan kaynaklı tehlike göz önüne alındığında, kozmik zaman ölçeklerinde akıllı yaşamın hayatta kalma şansını büyük ölçüde artırabilir.
Eğer insanlık büyük miktarda, tüm gezegenlerin kütle enerjisi mertebesinde bir enerjiye erişebilirse, Alcubierre sürücüleri inşa etmek mümkün hale gelebilir. Bunlar mevcut fizik koşullarında mümkün olabilecek birkaç süperluminal seyahat yönteminden biridir. Bununla birlikte, ortaya çıkan temel zorluklar nedeniyle böyle bir cihazın asla var olamayacağı muhtemeldir. Bu konuda daha fazla bilgi için Alcubierre Sürücüsü yapmanın ve kullanmanın zorlukları bölümüne bakınız.
Galaksiler arası seyahat
Galaksiler arasındaki mesafeler, yıldızlar arasındaki mesafelerden bir milyon kat daha uzaktır ve bu nedenle galaksiler arası kolonizasyon, kendi kendini idame ettiren özel yöntemlerle milyonlarca yıllık yolculukları içerecektir.
Hukuk, yönetim ve egemenlik
Bu başlık herhangi bir .Ağustos 2021) () ( |
Uzay faaliyetleri yasal olarak ana uluslararası anlaşma olan Dış Uzay Anlaşmasına dayanmaktadır. Ancak uzay hukuku, çok daha az onaylanan Ay Antlaşması gibi diğer uluslararası anlaşmaları ve çeşitli ulusal yasaları içeren daha geniş bir yasal alan haline gelmiştir.
Dış Uzay Antlaşması, birinci maddesinde uzay faaliyetlerinin temel sonuçlarını belirlemiştir: "Ay ve diğer gök cisimleri de dahil olmak üzere dış uzayın keşfi ve kullanımı, ekonomik veya bilimsel gelişme derecelerine bakılmaksızın tüm ülkelerin yararına ve çıkarına olacak şekilde gerçekleştirilecek ve tüm insanlığın malı olacaktır."
Ve ikinci maddede şöyle devam eder: "Ay ve diğer gök cisimleri de dahil olmak üzere dış uzay, egemenlik iddiasıyla, kullanım veya işgal yoluyla ya da başka herhangi bir yolla ulusal temellüke tabi değildir."
Uluslararası uzay hukukunun gelişimi büyük ölçüde dış uzayın insanlığın ortak mirası olarak tanımlanması etrafında dönmüştür. William A. Hyman tarafından 1966 yılında sunulan Uzayın Magna Carta'sı dış uzayı açıkça terra nullius olarak değil res communis olarak çerçevelemiş, bu da daha sonra Birleşmiş Milletler Dış Uzayın Barışçıl Amaçlarla Kullanımı Komitesi'nin çalışmalarını etkilemiştir.
Sebepler
İnsan uygarlığının hayatta kalması
Uzay kolonizasyonu çağrısı yapan birincil argüman, insan uygarlığının ve karasal yaşamın uzun vadeli hayatta kalmasıdır. Dünya dışında alternatif yerler geliştirerek, insanlar da dahil olmak üzere gezegenin türleri, kendi gezegenimizde doğal veya insan yapımı felaketler olması durumunda yaşayabilir.
Teorik fizikçi ve kozmolog Stephen Hawking iki kez uzay kolonizasyonunun insanlığı kurtarmanın bir yolu olduğunu savundu. 2001 yılında Hawking, uzayda koloniler kurulamadığı takdirde insan ırkının önümüzdeki bin yıl içinde yok olacağını tahmin etmişti. 2010 yılında, insanlığın iki seçenekle karşı karşıya olduğunu belirtti: ya önümüzdeki iki yüz yıl içinde uzayı kolonileştiririz ya da uzun vadeli yok olma olasılığıyla karşı karşıya kalırız.
2005 yılında, o zamanki NASA Yöneticisi Michael Griffin, uzay kolonizasyonunu mevcut uzay uçuşu programlarının nihai hedefi olarak tanımladı ve şunları söyledi:
Eskiden Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'ndan olan , Foreign Affairs'de (Yaz 1980), küresel nükleer savaş durumunda uzayın kolonileştirilmesinin insanlığı koruyacağını yazdı. Fizikçi Paul Davies ayrıca, gezegensel bir felaketin Dünya'daki insan türünün hayatta kalmasını tehdit etmesi durumunda, kendi kendine yeten bir koloninin Dünya'yı "tersine kolonileştirebileceği" ve insan uygarlığını yeniden kurabileceği görüşünü destekliyor. Yazar ve gazeteci William E. Burrows ve biyokimyacı Robert Shapiro, insan uygarlığının Dünya dışında bir " yedeğini " oluşturmak amacıyla, Uygarlığı Kurtarma İttifakı adlı özel bir proje önerdiler.
J. Richard Gott, Kopernik prensibine dayanarak, insan ırkının 7.8 milyon yıl daha hayatta kalabileceğini, ancak diğer gezegenleri kolonileştirmesinin mümkün olmadığını tahmin etmiştir. Bununla birlikte, yanıldığının kanıtlanmasını umduğunu ifade etmiştir, çünkü "diğer dünyaları kolonileştirmek, bahislerimizi korumak ve türümüzün hayatta kalma olasılığını artırmak için en iyi şansımızdır".
2019'da yapılan teorik bir çalışmada, bir grup araştırmacı insan uygarlığının uzun vadeli yörüngesi üzerine kafa yoruyor. Dünya'nın sonlu olması ve Güneş Sistemi'nin sınırlı süresi nedeniyle, insanlığın uzak gelecekte hayatta kalması için büyük olasılıkla kapsamlı uzay kolonizasyonu gerektireceği tartışılmaktadır.:8, 22fİnsanlığın bu 'astronomik yörüngesi', tabir edildiği şekliyle, dört adımda gerçekleşebilir: İlk adım, ister uzayda ister Dünya'dan uzaktaki gök cisimlerinde olsun, çeşitli yaşanabilir yerlerde bol miktarda uzay kolonisi kurulabilir ve buna izin verilebilir. başlangıç için Dünya'dan gelen desteğe bağımlı kalmak. İkinci adımda, bu koloniler kademeli olarak kendi kendine yeterli hale gelebilir ve Dünya'daki ana uygarlık başarısız olursa veya ölürse hayatta kalmalarını sağlar. Üçüncü adım, koloniler uzay istasyonlarında veya gök cisimlerinde, örneğin terraforming yoluyla kendi yaşam alanlarını geliştirebilir ve genişletebilir. Dördüncü adımda, koloniler kendi kendini kopyalayabilir ve uzayda yeni koloniler kurabilir, bu daha sonra kendini tekrar edebilen ve kozmos boyunca katlanarak devam edebilen bir süreç. Bununla birlikte, bu astronomik yörünge, kaynakların tükenmesi veya çeşitli insan grupları arasındaki zorlayıcı rekabet nedeniyle büyük olasılıkla kesintiye uğrayacağı ve sonunda düşeceği ve bazı 'yıldız savaşları' senaryolarına yol açacağı için kalıcı olmayabilir.:23–25
Uzaydaki geniş kaynaklar
Uzaydaki kaynaklar hem malzeme hem de enerji bakımından muazzamdır. Farklı tahminlere göre Güneş Sistemi tek başına, çoğu Güneş'in kendisinden olmak üzere, Dünya'daki mevcut insan nüfusunun birkaç bin ila bir milyar katını desteklemeye yetecek kadar malzeme ve enerjiye sahiptir.
Asteroit madenciliği de uzay kolonizasyonunda önemli bir oyuncu olacaktır. Yapı ve kalkan yapmak için gerekli su ve malzemeler asteroitlerde kolayca bulunabilir. Dünya'da ikmal yapmak yerine, daha iyi bir uzay yolculuğunu kolaylaştırmak için asteroitlerde madencilik ve yakıt istasyonları kurulması gerekiyor. Optik madencilik, NASA'nın asteroitlerden malzeme çıkarmayı tanımlamak için kullandığı terimdir. NASA, Ay'a, Mars'a ve ötesine yapılacak keşifler için asteroitlerden elde edilen itici yakıtın kullanılmasının 100 milyar dolar tasarruf sağlayacağına inanıyor. Finansman ve teknoloji tahmin edilenden daha erken sağlanırsa, asteroit madenciliği on yıl içinde mümkün olabilir.
Yukarıdaki altyapı gereksinimlerinin bazı kalemleri Dünya'da zaten kolayca üretilebilmesine ve bu nedenle ticari kalemler olarak çok değerli olmamasına rağmen (oksijen, su, ana metal cevherleri, silikatlar, vb.), diğer yüksek değerli kalemler daha bol, daha kolay üretilebilir, daha yüksek kalitededir veya yalnızca uzayda üretilebilir. Bunlar (uzun vadede) uzay altyapısına yapılacak ilk yatırımdan çok yüksek bir getiri sağlayacaktır.
Bu yüksek değerli ticari mallardan bazıları değerli metaller, değerli taşlar, güç, güneş pilleri, bilyalı rulmanlar, yarı iletkenler, ve farmasötiklerdir.
Her ikisi de Dünya'ya yakın küçük asteroidler olan 3554 Amun ya da (6178) 1986 DA büyüklüğündeki küçük bir asteroidden metal çıkarılması, insanların tarih boyunca çıkardığı metal miktarının 30 katına denk gelecektir. Bu büyüklükteki bir metal asteroit 2001 piyasa fiyatlarıyla yaklaşık 20 trilyon ABD doları değerinde olacaktır
Bu kaynakların ticari olarak kullanılmasının önündeki başlıca engeller, ilk yatırım maliyetinin çok yüksek olması, bu yatırımlardan beklenen geri dönüş için gereken sürenin çok uzun olması (Eros Projesi 50 yıllık bir geliştirme planlamaktadır) ve bu girişimin daha önce hiç yapılmamış olması, yani yatırımın yüksek riskli doğasıdır.
Daha az olumsuz sonuçla genişleme
İnsanların genişlemesi ve teknolojik ilerleme genellikle bir tür çevresel yıkımla, ekosistemlerin ve beraberindeki vahşi yaşamın yok edilmesiyle sonuçlanmıştır. Geçmişte, genişleme genellikle birçok yerli halkın yerinden edilmesi pahasına gerçekleşmiş, bunun sonucunda bu halklara yönelik muamele tecavüzden soykırıma kadar uzanmıştır. Uzayda bilinen bir yaşam olmadığı için, bazı uzay yerleşimi savunucularının da belirttiği gibi, bunun bir sonuç olması gerekmez. Ancak Güneş Sistemi'ndeki bazı cisimlerde yerli yaşam formları bulunma potansiyeli vardır ve bu nedenle uzay kolonizasyonunun olumsuz sonuçları göz ardı edilemez.
Karşı argümanlar, sömürü mantığını değil, sadece konumu değiştirmenin daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmayacağını belirtiyor.
Aşırı nüfus artışı ve kaynak talebinin azaltılması
Uzay kolonizasyonu için bir argüman, kaynakların tükenmesi gibi Dünya'nın aşırı nüfusunun önerilen etkilerini azaltmaktır. Uzayın kaynakları kullanıma açılsaydı ve yaşamı destekleyen uygun yaşam alanları inşa edilseydi, Dünya artık büyümenin sınırlarını belirleyemezdi. Dünya kaynaklarının çoğu yenilenemez olmasına rağmen, gezegen dışı koloniler gezegenin kaynak gereksinimlerinin çoğunu karşılayabilir. Dünya dışı kaynakların mevcudiyeti ile karasal olanlara olan talep azalacaktır. Bu fikrin savunucuları arasında Stephen Hawking ve Gerard K. O'Neill bulunmaktadır.
Kozmolog Carl Sagan ve bilim kurgu yazarları Arthur C. Clarke, ve Isaac Asimov, dahil olmak üzere diğerleri, herhangi bir fazla nüfusu uzaya göndermenin insan aşırı nüfusuna uygun bir çözüm olmadığını savundu. Clarke'a göre, "nüfus savaşı burada, Dünya'da yapılmalı veya kazanılmalıdır". Bu yazarların sorunu, uzaydaki kaynakların eksikliği değil (Mining the Sky gibi kitaplarda gösterildiği gibi), Dünya'daki aşırı nüfusu "çözmek" için çok sayıda insanı uzaya göndermenin fiziksel olarak pratik olmamasıdır.
Diğer argümanlar
Uzay kolonizasyonunun savunucuları, varsayılan bir doğuştan gelen keşfetme ve keşfetme dürtüsünden bahsediyorlar ve bunu ilerlemenin ve gelişen medeniyetlerin merkezindeki bir nitelik olarak adlandırıyorlar.
Nick Bostrom, faydacı Nick Bostrom, faydacı bir bakış açısıyla, çok büyük bir nüfusun çok uzun bir süre (muhtemelen milyarlarca yıl) yaşamasını sağlayacağı ve bu da muazzam miktarda fayda (veya mutluluk) üreteceği için uzay kolonizasyonunun başlıca hedef olması gerektiğini savunmuştur. Nihai kolonizasyon olasılığını arttırmak için varoluşsal riskleri azaltmanın, uzay kolonizasyonunun daha erken gerçekleşebilmesi için teknolojik gelişmeyi hızlandırmaktan daha önemli olduğunu iddia etmektedir. Çalışmasında, acı acı çekme sorununa rağmen yaratılan yaşamların pozitif etik değere sahip olacağını varsaymaktadır.
Freeman Dyson ile 2001 yılında yapılan bir röportajda, J. Richard Gott ve Sid Goldstein'a neden bazı insanların uzayda yaşaması gerektiği soruldu. Cevapları şuydu:
- Hayatı ve güzelliği evrene yaymak
- Türümüzün hayatta kalmasını sağlamak
- Güneş enerjisi uyduları, asteroit madenciliği ve uzay üretimi gibi yeni alan ticarileştirme biçimleriyle para kazanmak
- İnsanları ve endüstriyi uzaya taşıyarak Dünya'nın çevresini kurtarın
Biyotik etik, yaşamın kendisine değer veren bir etik dalıdır. Biyotik etik ve bunun uzaya uzantısı olan panbiyotik etik için, yaşamı güvence altına almak ve çoğaltmak ve yaşamı en üst düzeye çıkarmak için uzayı kullanmak bir insan amacıdır.
Zorluklar
Dış Güneş Sistemini kolonileştirmede pek çok sorun olacaktır. Bunlar şunlardır:
- Dünya'dan uzaklık: Dış gezegenler Dünya'dan iç gezegenlere göre çok daha uzaktır ve bu nedenle ulaşılması daha zor ve zaman alıcı olacaktır. Buna ek olarak, dönüş yolculukları da zaman ve mesafe göz önüne alındığında çok pahalıya mal olabilir.
- Aşırı soğuk: Dış Güneş Sistemi'nin birçok yerinde sıcaklıklar mutlak sıfıra yakındır.
- Güç: Güneş enerjisi dış Güneş Sistemi'nde iç Güneş Sistemi'ne göre çok daha az yoğunlaşmıştır. Bir çeşit yoğunlaştırma aynası kullanılarak orada kullanılıp kullanılamayacağı ya da nükleer gücün gerekli olup olmayacağı belirsizdir. Gezegenlerin ya da uyduları olan cüce gezegenlerin yerçekimsel potansiyel enerjisinin kullanılması da önerilmiştir.
- Düşük yerçekiminin insan vücudu üzerindeki etkileri: Gaz devlerinin tüm uyduları ve tüm dış cüce gezegenler çok düşük bir yerçekimine sahiptir, en yükseği Io'nun yerçekimidir (0.183 g) ve bu Dünya'nın yerçekiminin 1/5'inden daha azdır. Apollo programından bu yana tüm mürettebatlı uzay uçuşları Alçak Dünya yörüngesiyle sınırlandırılmıştır ve bu tür düşük yerçekimi ivmelerinin insan vücudu üzerindeki etkilerini test etme fırsatı olmamıştır. Düşük yerçekimli ortamların ağırlıksız ortamda uzun süreli maruz kalmaya çok benzer etkileri olabileceği tahmin edilmektedir. Bu tür etkiler, uzay aracının döndürülerek yapay yerçekimi yaratılmasıyla önlenebilir.
Eleştiriler
Uzay kolonizasyonu, 1758 gibi erken bir tarihte aşırı insan nüfusu sorununa bir çözüm olarak görüldü ve Stephen Hawking'in uzay araştırmalarını sürdürme nedenlerinden biri olarak listelendi. Ancak eleştirmenler, 1980'lerden bu yana nüfus artış oranlarındaki yavaşlamanın aşırı nüfus riskini azalttığını belirtiyor.
Eleştirmenler ayrıca, uzaydaki ticari faaliyetlerin maliyetlerinin Dünya merkezli endüstrilere karşı kârlı olamayacak kadar yüksek olduğunu ve bu nedenle, öngörülebilir gelecekte uzay kaynaklarının önemli ölçüde sömürülmesinin olası olmadığını savunuyorlar.
Diğer itirazlar arasında, kozmosun sömürgeleştirilmesi ve metalaştırılmasının, büyük finans kurumları, büyük havacılık ve uzay şirketleri ve askeri-endüstriyel kompleks gibi büyük ekonomik ve askeri kurumlar da dahil olmak üzere halihazırda güçlü olanların çıkarlarını artıracağı, yeni savaşlara yol açacağı ve işçilerin ve kaynakların önceden var olan sömürüsünü, ekonomik eşitsizliği, yoksulluğu, sosyal bölünmeyi ve marjinalleşmeyi, çevresel bozulmayı ve diğer zararlı süreçleri veya kurumları daha da kötüleştireceği yönündeki endişeler yer almaktadır.
Diğer endişeler arasında insanların artık insan olarak değil, maddi varlıklar olarak görüldüğü bir kültürün yaratılması da yer almaktadır. Uzay kolonizasyonunun izole kolonilerde yaşayan insanların psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için insan onuru, ahlak, felsefe, kültür, biyoetik ve bu yeni "toplumlardaki" megaloman liderlerin tehdidi gibi konuların ele alınması gerekecektir.
İnsan ırkının geleceği için bir alternatif veya ek olarak, birçok bilim kurgu yazarı 'iç-uzay' alanına, yani insan zihninin ve insan bilincinin bilgisayar destekli keşfine odaklanmıştır - muhtemelen gelişimsel olarak bir Matrioshka Beynine giden yolda.
Robotik uzay araçları, sınırlı görev süresi ve insan görevlerinde yer alan yüksek yaşam desteği ve dönüş nakliyesi maliyeti olmaksızın aynı bilimsel avantajların çoğunu elde etmek için bir alternatif olarak önerilmektedir.
Fermi paradoksunun - "başka kimse yapmıyor" - bir sonucu da, uzaylı kolonizasyon teknolojisine dair hiçbir kanıt bulunmadığı için, aynı teknoloji seviyesini kendimizin kullanmasının bile istatistiksel olarak mümkün olmadığı argümanıdır.
Kolonyalizm
Uzay kolonizasyonu, postkolonyalemperyalizmin ve sömürgeciliğin devamı, kolonizasyon yerine dekolonizasyon çağrısı olarak tartışılmıştır. Eleştirmenler, mevcut siyasi-yasal rejimlerin ve onların felsefi temellerinin, uzayın emperyalist gelişimine avantaj sağladığını ve uzay kolonizasyonundaki kilit karar vericilerin genellikle özel şirketlere bağlı zengin seçkinler olduğunu ve uzay kolonizasyonunun sıradan değil, öncelikle akranlarına hitap edeceğini iddia ediyor. vatandaşlar. Ayrıca, kapsayıcı ve demokratik katılım ve herhangi bir uzay keşfi, altyapı veya yerleşim uygulamasına ihtiyaç olduğu tartışılmaktadır. Uzay hukuku uzmanı Michael Dodge'a göre, Dış Uzay Anlaşması gibi mevcut uzay yasası uzaya erişimi garanti ediyor, ancak sosyal kapsayıcılığı zorunlu kılmıyor veya devlet dışı aktörleri düzenlemiyor.
Özellikle "Yeni Sınır" anlatısı, yerleşimci sömürgeciliğin ve açık kaderin yansımasız devamı olarak eleştirildi ve varsayılan insan doğasının temeli olarak keşif anlatısını sürdürdü. Joon Yun, uzay kolonizasyonunu insanın hayatta kalmasına bir çözüm olarak ve kirlilik gibi küresel sorunların emperyalist olduğunu düşünüyor, bu tür diğerleri uzayı sömürgeciliğin yeni bir fedakarlık alanı olarak tanımlıyor.
, üzerine düşünülmezse sömürgeciliğin değil, sömürgeciliğin uzaya taşınacağını savunuyor.
Daha spesifik olarak, Venüs'ün atmosferik uzayında yerleşime karşı Mars'ın bölgesel kolonizasyonunu savunmak, yüzeycilik olarak adlandırıldı,Thomas Gold'un yüzey şovenizmine benzer bir kavram.
Mauna Kea Gözlemevleri gibi daha genel olarak uzay altyapısı da sömürgeci olmakla eleştirildi ve protesto edildi.Guyana Uzay Merkezi, kolonizasyonu Dünya'da ve uzayda bir sorun olarak birbirine bağlayan sömürge karşıtı protestoların da yeri olmuştur.
Dünya dışı ilk temas senaryosuyla ilgili olarak, kolonyal dili kullanmak için kullanılmasının bu tür ilk izlenimleri ve karşılaşmaları tehlikeye atacağı iddia edildi.
Dahası, bir bütün olarak uzay uçuşu ve daha özel olarak uzay hukuku, sömürgeci bir miras üzerine inşa edildiği ve uzaya erişimin ve faydalarının paylaşımını kolaylaştırmadığı için postkolonyal bir proje olarak eleştirilmiş, bunun yerine uzay uçuşunun sömürgeciliği ve emperyalizmi sürdürmek için kullanılmasına sıklıkla izin vermiştir.
Gezegen koruması
Mars'a giden robot uzay araçlarının sterilize edilmesi, aracın dış yüzeyinde en fazla 300.000 spor bulunması ve su içeren "özel bölgelere" temas etmeleri halinde daha kapsamlı bir şekilde sterilize edilmeleri gerekmektedir, aksi takdirde yaşam tespit deneyleri ya da gezegenin kendisi kirlenebilir.
İnsanlar, insan mikrobiyomunun binlerce türünden tipik olarak yüz trilyon mikroorganizmaya ev sahipliği yaptığından ve bunlar insanın hayatını korurken ortadan kaldırılamadığından, insan misyonlarını bu düzeyde sterilize etmek imkansızdır. Sınırlama tek seçenek gibi görünüyor, ancak sert bir iniş (yani çarpışma) durumunda büyük bir zorluk teşkil ediyor. Bu konuda birkaç gezegen atölye çalışması yapıldı, ancak henüz ileriye dönük bir yol için nihai bir kılavuz yok. İnsan kaşifler, dünya dışı mikroorganizmaları taşırken gezegene dönerlerse istemeden Dünya'yı kirletebilirler.
Sömürgeciler için fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlık riskleri
Bir kolonizasyon girişimine katılabilecek insanların sağlığı artan fiziksel, zihinsel ve duygusal risklere maruz kalacaktır. NASA, yerçekimi olmadan kemiklerin mineral kaybederek osteoporoza neden olduğunu öğrendi. Kemik yoğunluğu ayda %1 oranında azalabilir, bu da yaşamın ilerleyen dönemlerinde osteoporoza bağlı kırık riskinin artmasına neden olabilir. Başa doğru sıvı kayması görme sorunlarına neden olabilir. NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki kapalı ortamlarda izolasyonun, muhtemelen kapalı alanlar ve uzun uzay uçuşunun monotonluğu ve sıkıcılığı nedeniyle depresyona, uyku bozukluklarına ve kişisel etkileşimlerin azalmasına yol açtığını tespit etmiştir. Sirkadiyen ritim de, gün batımı ve gün doğumu zamanlamasının bozulmasının uyku üzerindeki etkileri nedeniyle uzay yaşamının etkilerine karşı hassas olabilir. Bu durum yorgunluğun yanı sıra uykusuzluk gibi diğer uyku sorunlarına da yol açarak üretkenliklerini azaltabilir ve ruh sağlığı bozukluklarına neden olabilir Yüksek enerjili radyasyon kolonizatörlerin karşı karşıya kalacağı bir sağlık riskidir, çünkü derin uzaydaki radyasyon astronotların şu anda alçak Dünya yörüngesinde karşılaştıklarından daha ölümcüldür. Uzay araçlarındaki metal kalkanlar uzay radyasyonunun sadece %25-30'una karşı koruma sağlayarak kolonizatörleri radyasyonun diğer %70'ine ve bunun kısa ve uzun vadeli sağlık komplikasyonlarına maruz bırakabilir.
Uygulama
Uzayda koloniler kurmak için su, gıda, alan, insan, inşaat malzemeleri, enerji, ulaşım, iletişim, yaşam desteği, simüle edilmiş yerçekimi, radyasyondan korunma ve sermaye yatırımına erişim gerekmektedir. Kolonilerin gerekli fiziksel kaynakların yakınında yer alması muhtemeldir. Uzay mimarisi pratiği, uzay uçuşunu insan dayanıklılığının kahramanca bir testi olmaktan çıkarıp rahat bir deneyimin sınırları içinde normalliğe dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Diğer sınır açıcı girişimlerde olduğu gibi, uzay kolonizasyonu için gerekli sermaye yatırımı muhtemelen hükûmetlerden gelecektir, John Hickman ve Neil deGrasse Tyson tarafından ortaya atılan bir argüman.
Yaşam desteği
Uzay yerleşimlerinde, bir yaşam destek sistemi "çökmeden" tüm besin maddelerini geri dönüştürmeli veya ithal etmelidir. Uzaydaki yaşam desteğine en yakın karasal analog muhtemelen bir nükleer denizaltıdır. Nükleer denizaltılar mekanik yaşam destek sistemleri kullanarak insanları aylarca su yüzeyine çıkmadan destekleyebilmektedir ve aynı temel teknoloji muhtemelen uzayda da kullanılabilir. Ancak nükleer denizaltılar "açık döngü" ile çalışırlar - deniz suyundan oksijen çekerler ve mevcut oksijeni geri dönüştürmelerine rağmen tipik olarak karbondioksiti denize atarlar. Yaygın olarak önerilen bir başka yaşam destek sistemi de Biyosfer 2 gibi kapalı bir ekolojik sistemdir.
Sağlık risklerine çözümler
Geleceğin sömürgecileri ve öncüleri için birçok fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlık riski olmasına rağmen, bu sorunları düzeltmek için çözümler önerilmiştir. Mars500, HI-SEAS ve SMART-OP, yalnızlığın ve uzun süre kapalı kalmanın etkilerini azaltmaya yardımcı olma çabalarını temsil eder. Aile üyeleriyle iletişim halinde olmak, tatilleri kutlamak ve kültürel kimlikleri sürdürmek, ruh sağlığının bozulmasını en aza indirmede etkili oldu. Ayrıca astronotların endişelerini azaltmalarına yardımcı olacak geliştirme aşamasındaki sağlık araçları ve kapalı bir ortamda mikropların ve bakterilerin yayılmasını azaltmaya yönelik yararlı ipuçları da bulunmaktadır. Astronotlar için radyasyon riski, sık sık izleme ve mekik üzerindeki korumadan uzağa odaklanarak azaltılabilir. Gelecekteki uzay ajansları ayrıca, her sömürgecinin kasın bozulmasını önlemek için zorunlu miktarda günlük egzersiz yapmasını sağlayabilir.
Radyasyon koruması
Kozmik ışınlar ve güneş patlamaları uzayda ölümcül bir radyasyon ortamı yaratır. Dünya yörüngesinde, Van Allen kuşakları Dünya atmosferinin üzerinde yaşamayı zorlaştırır. Manyetik veya plazma radyasyon kalkanları geliştirilmedikçe, yaşamı korumak için yerleşim yerlerinin gelen radyasyonun çoğunu emmeye yetecek kütle ile çevrelenmesi gerekir.
Metrekare yüzey alanı başına dört metrik tonluk pasif kütle koruması, radyasyon dozunu yılda birkaç mSv veya daha azına düşürecek, bu da Dünya'daki bazı yüksek nüfuslu doğal arka plan alanlarının oranının çok altında. Bu, Ay toprağının ve asteroitlerin oksijene, metallere ve diğer yararlı malzemelere dönüştürülmesinden arta kalan malzeme (cüruf) olabilir. Bununla birlikte, bu kadar büyük kütleye sahip gemilerin manevra yapması için önemli bir engel teşkil etmektedir (hareketli uzay aracının özellikle daha az kütleli aktif kalkan kullanması muhtemeldir). Atalet, dönüşü başlatmak veya durdurmak için güçlü iticileri veya bir geminin iki büyük bölümünü zıt yönlerde döndürmek için elektrik motorlarını gerektirecektir. Koruyucu malzeme, dönen bir iç kısım etrafında sabit olabilir.
Psikolojik uyum
Uzun süreli bir uzay görevinin getirdiği monotonluk ve yalnızlık, astronotları kabin hummasına veya psikotik bir mola vermeye yatkın hale getirebilir. Dahası, uykusuzluk, yorgunluk ve aşırı iş yükü bir astronotun uzay gibi her eylemin kritik olduğu bir ortamda iyi performans gösterme yeteneğini etkileyebilir
Ekonomi
Uzayın kolonileştirilmesi için gerekli yöntemler, uzayın ticari kullanımından elde edilecek tahmini karlara ek olarak, amaç için toplanan kümülatif fonları karşılayacak kadar ucuz hale geldiğinde (daha ucuz fırlatma sistemleri ile uzaya erişim gibi) kabaca mümkün olduğu söylenebilir
Geleneksel fırlatma maliyetleri göz önüne alındığında uzay kolonizasyonu için gereken büyük miktarlardaki paranın hemen elde edilebileceğine dair bir beklenti olmasa da, 2010'lu yıllarda fırlatma maliyetlerinde radikal bir düşüş yaşanması ve dolayısıyla bu yöndeki çabaların maliyetinin azalması ihtimali bulunmaktadır. Alçak Dünya yörüngesine 13.150 kg'a (28.990 lb) kadar faydalı yük fırlatma başına 56,5 milyon ABD$'lık yayınlanmış fiyatıyla SpaceX Falcon 9 roketleri halihazırda "sektördeki en ucuz" roketlerdir. SpaceX'in yeniden kullanılabilir fırlatma sistemi geliştirme programının bir parçası olarak Falcon 9'ların yeniden kullanılabilmesini sağlamak üzere geliştirilmekte olan ilerlemeler "fiyatı büyüklük sırasına göre düşürebilir, daha fazla uzay tabanlı girişimi tetikleyebilir ve bu da ölçek ekonomileri yoluyla uzaya erişim maliyetini daha da düşürebilir." SpaceX'in yeniden kullanılabilir teknolojiyi geliştirmede başarılı olması halinde, bunun "uzaya erişim maliyeti üzerinde büyük bir etki yaratması" ve uzay fırlatma hizmetlerinde giderek daha rekabetçi hale gelen piyasayı değiştirmesi beklenmektedir.alçak Dünya yörüngesine, SpaceX Falcon 9 roketleri zaten "sektörün en ucuzları". Şu anda SpaceX'in yeniden kullanılabilir fırlatma sistemi geliştirme programının bir parçası olarak yeniden kullanılabilir Falcon 9'ları mümkün kılmak için geliştirilmekte olan ilerlemeler "fiyatı birkaç kat düşürebilir, uzaya dayalı daha fazla işletmeyi ateşleyebilir ve bu da uzaya erişim maliyetini daha da düşürebilir. ölçek ekonomileri aracılığıyla."
Başkan'ın Amerika Birleşik Devletleri Uzay Araştırmaları Politikasının Uygulanması Komisyonu, uzay kolonizasyonunun başarılması için belki de hükûmet tarafından bir teşvik ödülü oluşturulmasını, örneğin Ay'a insan yerleştiren ve Dünya'ya dönmeden önce onları belirli bir süre yaşatan ilk kuruluşa ödül verilmesini önermiştir.
Para ve para birimi
Uzmanlar, uzayda kurulacak toplumlarda para ve para birimlerinin olası kullanımlarını tartışmışlardır. Yarı Evrensel Galaksiler Arası Mezhep veya QUID, gezegenler arası gezginler için uzaya uygun bir polimer PTFE'den yapılmış fiziksel bir para birimidir. QUID, İngiltere Ulusal Uzay Merkezi ve Leicester Üniversitesi'nden bilim adamları tarafından döviz şirketi Travelex için tasarlandı.
Diğer olasılıklar, Elon Musk tarafından önerildiği gibi, kripto para biriminin birincil para birimi biçimi olarak dahil edilmesini içerir.
Kaynaklar
Ay, Mars, asteroitler veya metal açısından zengin gezegen Merkür'deki koloniler yerel malzemeleri çıkarabilir. Ay, argon, helyum ve karbon, hidrojen ve nitrojen bileşikleri gibi uçucu maddeler açısından yetersizdir. LCROSS çarpma aracı, Ay için yüksek su konsantrasyonuna sahip olduğu için seçilen Cabeus kraterini hedef aldı. İçinde bir miktar su tespit edilen bir malzeme bulutu patladı. Misyon baş bilimcisi Anthony Colaprete, Cabeus kraterinin %1 veya muhtemelen daha fazla su içeren malzeme içerdiğini tahmin ediyor. Su buzu, ay kutuplarının yakınındaki diğer sürekli gölgeli kraterlerde de bulunmalıdır. Helyum, güneş rüzgarı tarafından regolith'e bırakıldığı Ay'da yalnızca düşük konsantrasyonlarda bulunmasına rağmen, her yerde tahminen bir milyon ton He-3 bulunmaktadır. Aynı zamanda endüstriyel açıdan önemli oksijen, silikon ve demir, alüminyum ve titanyum gibi metallere sahiptir.
Malzemeleri Dünya'dan fırlatmak pahalıdır, bu nedenle koloniler için toplu malzemeler Ay'dan, Dünya'ya yakın bir nesneden (NEO), Phobos'tan veya Deimos'tan gelebilir. Bu tür kaynakları kullanmanın faydaları şunları içerir: daha düşük bir yerçekimi kuvveti, kargo gemilerinde atmosferik sürtünme olmaması ve zarar görecek biyosfer olmaması. Birçok NEO, önemli miktarda metal içerir. Daha kuru bir dış kabuğun (tıpkı şist gibi) altında, diğer bazı NEO'lar, milyarlarca ton su buzu ve kerojen hidrokarbonların yanı sıra bazı nitrojen bileşikleri içeren aktif olmayan kuyruklu yıldızlardır.
Daha uzakta, Jüpiter'in Truva asteroitlerinin su buzu ve diğer uçucu maddeler açısından zengin olduğu düşünülüyor.
Bazı hammaddelerin geri dönüştürülmesi neredeyse kesinlikle gerekli olacaktır.
Enerji
Yörüngedeki güneş enerjisi bol ve güvenilirdir ve günümüzde uydulara güç sağlamak için yaygın olarak kullanılmaktadır. Boş uzayda gece yoktur ve güneş ışığını engelleyecek bulutlar veya atmosfer yoktur. Işık yoğunluğu ters kare yasasına uyar. Dolayısıyla, Güneş'ten d uzaklığında mevcut olan güneş enerjisi E = 1367/d2 W/m2'dir; burada d astronomik birimlerle (AU) ölçülür ve 1367 watt/m2 Dünya'nın Güneş'e olan yörünge uzaklığı olan 1 AU'da mevcut olan enerjidir.
Uzayın ağırlıksız ve vakumlu ortamında, çok hafif destek yapılarına sahip metalik folyodan yapılmış devasa parabolik yansıtıcılarla güneş fırınlarında endüstriyel süreçler için yüksek sıcaklıklar kolayca elde edilebilir. Güneş ışığını radyasyon kalkanlarının etrafından yaşam alanlarına (kozmik ışınların görüş hattına girmesini önlemek ya da Güneş'in görüntüsünün "gökyüzünde" hareket ediyormuş gibi görünmesini sağlamak için) ya da ekinlerin üzerine yansıtacak düz aynalar daha da hafif ve yapımı daha kolaydır.
Yerleşimcilerin elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak için büyük güneş enerjisi fotovoltaik hücre dizilerine veya termik santrallere ihtiyaç duyulacaktır. Dünya'nın gelişmiş bölgelerinde elektrik tüketimi ortalama 1 kilovat/kişi (ya da yılda kişi başına kabaca 10 megavat-saat) olabilir. Bu enerji santralleri, gücü iletmek için kablolar kullanılıyorsa ana yapılardan kısa bir mesafede veya kablosuz güç iletimi ile çok daha uzakta olabilir.
İlk uzay yerleşimi tasarımlarının önemli bir ihracatının, Dünya'daki konumlara ya da Ay'daki kolonilere veya uzaydaki diğer konumlara güç göndermek için kablosuz güç aktarımı (faz kilitli mikrodalga ışınları veya özel güneş pillerinin yüksek verimlilikle dönüştürdüğü dalga boylarını yayan lazerler) kullanacak büyük güneş enerjisi uyduları (SPS) olması bekleniyordu. Dünya'daki konumlar için bu güç elde etme yöntemi son derece zararsızdır, sıfır emisyon ve watt başına geleneksel güneş panellerine göre çok daha az yer alanı gerekir. Bu uydular öncelikle Ay veya asteroit kaynaklı malzemelerden inşa edildikten sonra, SPS elektriğinin fiyatı fosil yakıt veya nükleer enerjiden elde edilen enerjiden daha düşük olabilir; bunların yerini alması, elektrik üretiminden kaynaklanan sera gazlarının ve nükleer atıkların ortadan kaldırılması gibi önemli faydalar sağlayacaktır.
Güneş enerjisinin kablosuz olarak Dünya'dan Ay'a aktarılması da uzay kolonizasyonu ve enerji kaynakları için önerilen bir fikirdir. Apollo görevleri sırasında NASA için çalışan fizikçi Dr. David Criswell, uzaydan enerji aktarmak için güç ışınları kullanma fikrini ortaya attı. Yaklaşık 12 cm dalga boyuna sahip mikrodalgalar olan bu ışınlar atmosferden geçerken neredeyse hiç etkilenmeyecektir. Ayrıca insanlardan ya da hayvan faaliyetlerinden uzak tutmak için daha endüstriyel alanlara da yönlendirilebilirler Bu sayede güneş enerjisinin daha güvenli ve güvenilir yöntemlerle aktarılması mümkün olacaktır.
2008'de bilim adamları Maui'deki bir dağdan Hawaii adasına 20 watt'lık bir mikrodalga sinyali gönderebildiler. O zamandan bu yana JAXA ve Mitsubishi, yörüngeye 1 gigawatt'a kadar enerji üretebilecek uydular yerleştirmek için 21 milyar dolarlık bir projede bir araya geldi. Bunlar, uzay tabanlı güneş enerjisi için enerjinin kablosuz olarak iletilmesini sağlamak için günümüzde yapılan sonraki gelişmelerdir.
Ancak, uzaydaki diğer konumlara kablosuz olarak iletilen SPS gücünün değeri tipik olarak Dünya'dakinden çok daha yüksek olacaktır. Aksi takdirde, güç üretme araçlarının bu projelere dahil edilmesi ve Dünya'ya fırlatma maliyetlerinin ağır cezasını ödemesi gerekecektir. Bu nedenle, Dünya'ya gönderilen güç için önerilen tanıtım projeleri dışında, SPS elektriği için ilk önceliğin iletişim uyduları, yakıt depoları veya alçak Dünya yörüngesi (LEO) ile jeosenkron yörünge (GEO), Ay yörüngesi veya yüksek eksantrikli Dünya yörüngesi (HEEO) gibi diğer yörüngeler arasında kargo ve yolcu taşıyan "yörünge römorkörü" iticileri gibi uzaydaki konumlar olması muhtemeldir: 132 Sistem aynı zamanda enerjiyi elektriğe dönüştürmek için uydulara ve Dünya'daki alıcı istasyonlara dayanacaktır. Bu sayede enerji gündüzden geceye kolayca aktarılabilecek, yani 7/24 güvenilir olacaktır.:132
Ay'da veya Mars'ta bulunan koloniler için bazen nükleer enerji önerilir, çünkü bu yerlerde güneş enerjisi arzı çok kesintilidir; Ay, iki Dünya haftası süren gecelere sahiptir. Mars'ta geceler, nispeten yüksek yerçekimi ve güneş panellerini örtmek ve bozmak için büyük toz fırtınalarının olduğu bir atmosfer var. Ayrıca, Mars'ın Güneş'ten daha uzak olması (1,52 astronomik birim, AU), Dünya yörüngesine kıyasla Mars'ta güneş enerjisinin yalnızca 1/1,52 2 veya yaklaşık %43'ünün mevcut olduğu anlamına gelir. Başka bir yöntem, yukarıda açıklandığı gibi güneş enerjisi uydularından (SPS'ler) kablosuz olarak ay veya Mars kolonilerine enerji iletmek olabilir; Bu konumlarda güç üretmenin zorlukları, SPS'lerin oradaki göreceli avantajlarını, Dünya üzerindeki konumlara ışınlanan güçten çok daha fazla hale getiriyor. Yaşam desteği, bakım, iletişim ve araştırma sağlamak için bir Ay üssü ve enerjisinin gereksinimlerini de karşılayabilmek için, ilk kolonilerde hem nükleer hem de güneş enerjisinin bir kombinasyonu kullanılacaktır.
Ay ve uzay gibi havasız ortamlarda ve daha az ölçüde çok ince Mars atmosferinde hem solar termal hem de nükleer enerji üretimi için ana zorluklardan biri üretilen kaçınılmaz ısının dağıtılmasıdır. Bu da oldukça geniş radyatör alanları gerektirir.
Kendini kopyalama
Uzay üretimi kendi kendini kopyalamayı sağlayabilir. Bazıları bunun nihai hedef olduğunu düşünüyor çünkü kolonilerde üstel bir artışa izin verirken Dünya'ya olan maliyetleri ve bağımlılığı ortadan kaldırıyor. Böyle bir koloninin kurulmasının, Dünya'nın ilk kendini kopyalama eylemi olacağı tartışılabilir. Ara hedefler, Dünya'dan yalnızca bilgi (bilim, mühendislik, eğlence) bekleyen kolonileri ve entegre devreler, ilaçlar, genetik materyal ve aletler gibi yalnızca periyodik olarak hafif nesneler tedarik etmeyi gerektiren kolonileri içerir.
Nüfus boyutu
2002 yılında antropolog John H. Moore, 150-180 kişilik bir nüfusun istikrarlı bir toplumun 60 ila 80 nesil boyunca, yani 2.000 yıla eşdeğer bir süre boyunca var olmasına izin vereceğini tahmin etmiştir.
Astrofizikçi Frédéric Marin ve parçacık fizikçisi Camille Beluffi, 6.300 yıllık bir yolculuk varsayımıyla, Proxima Centauri'ye ulaşacak bir nesil gemisi için asgari uygulanabilir nüfusun görevin başında 98 yerleşimci olacağını hesapladılar (daha sonra mürettebat, gemi içinde birkaç yüz yerleşimciden oluşan istikrarlı bir nüfusa ulaşana kadar üreyecektir).
2020'de Jean-Marc Salotti, dünya dışı bir dünyada hayatta kalmak için minimum yerleşimci sayısını belirlemek için bir yöntem önerdi. Tüm faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için gereken süre ile tüm insan kaynaklarının çalışma sürelerinin karşılaştırılmasına dayanır. Mars için 110 kişi gerekli olacaktır.
Savunuculuk
Birkaç özel şirket, Mars'ın kolonileştirilmesine yönelik planlarını açıkladı. Uzay kolonizasyonu çağrısına öncülük eden girişimciler arasında Elon Musk, Dennis Tito ve Bas Lansdorp yer alıyor.
İlgili kuruluşlar
Uzay kolonizasyonuna katkıda bulunan kuruluşlar şunlardır:
- Ulusal Uzay Topluluğu, Dünya'nın ötesinde gelişen topluluklarda yaşayan ve çalışan insanların vizyonuna sahip bir kuruluştur. NSS ayrıca uzay yerleşimi üzerine tam metin makaleler ve kitaplardan oluşan kapsamlı bir kitaplığa sahiptir.
- Space Frontier Foundation, uzay gelişimi hakkında güçlü serbest piyasa, kapitalist görüşler dahil olmak üzere uzay savunuculuğu gerçekleştirir.
- Mars Derneği, Robert Zubrin'in Mars Direct planını ve Mars'a yerleşimi teşvik ediyor.
- Uzay Yerleşimi Enstitüsü, bir ömür boyu uzay kolonizasyonu gerçekleştirmenin yollarını arıyor.
- SpaceX, Mars'ta uzun vadeli insan yerleşimini sağlamak amacıyla kapsamlı bir uzay uçuşu ulaşım altyapısı geliştiriyor.
- Uzay Araştırmaları Enstitüsü, özellikle O'Neill silindirleri olmak üzere, uzaydaki yerleşim yerlerinin incelenmesini finanse etmektedir.
- Alliance to Rescue Civilization, Ay'da ve Dünya'dan uzaktaki diğer yerlerde insan uygarlığının yedeklerini kurmayı planlıyor.
- Artemis Projesi, özel bir ay yüzeyi istasyonu kurmayı planlıyor. [1] 25 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- İngiliz Gezegenler Arası Topluluğu, bir Mars kolonisi, gelecekteki itme sistemleri (bkz. Daedalus Projesi ), terraforming ve diğer yaşanabilir dünyaların yerini belirleme dahil olmak üzere uzayın keşfedilmesi ve kullanılmasına yönelik fikirleri teşvik eder.
- Haziran 2013'te BIS, Gerard O'Neill'in 1970'lerdeki uzay kolonisi çalışmalarını o zamandan bu yana kaydedilen ilerlemeler ışığında yeniden incelemek için SPACE projesini başlattı. Bu çabanın ilerleyişi, derginin Eylül 2019'daki özel sayısında ayrıntılı olarak anlatıldı
- Asgardia (ulus) - Dış Uzay Antlaşması tarafından konulan sınırlamaları aşmak isteyen bir kuruluş.
- Kıbrıs Uzay Araştırma Teşkilatı (CSEO), uzay keşfini ve kolonizasyonu teşvik eder ve uzayda işbirliğini teşvik eder.
Uzay yerleşiminin karasal benzerleri
Birçok uzay ajansı, gelişmiş yaşam destek sistemleri için test yatakları inşa eder, ancak bunlar kalıcı kolonizasyon için değil, uzun süreli insan uzay uçuşu için tasarlanmıştır.
- Kendi kendine yeten bir yerleşime bir analog inşa etmeye yönelik en ünlü girişim, Dünya'nın biyosferini kopyalamaya çalışan Biosphere 2'dir .
- BIOS-3, 1972'de Sibirya'nın Krasnoyarsk şehrinde tamamlanan başka bir kapalı ekosistemdir.
- Mars Çölü Araştırma İstasyonu da benzer nedenlerle bir habitata sahiptir, ancak çevredeki iklim kesinlikle yaşanmaz değildir.
- Devon Adası Mars Arktik Araştırma İstasyonu, dünya dışı karakol inşaatı ve işletimi için bazı uygulamalar da sağlayabilir.
Medya ve kurguda
Yerleşik uzay yaşam alanları bilim kurgu öykülerinde stok bir unsur olsa da, yaşanabilir bir dünyanın yerleşimi ve işgali ile ilgili sosyal veya pratik temaları araştıran kurgusal eserler çok daha nadirdir.
- Solaris, yerleşik gezegenlerin uzay kolonizasyonuna yönelik eleştirisiyle tanınır. Bir noktada karakterlerden biri şöyle diyor:
Bizler insancıl ve şövalyeyiz; diğer ırkları köleleştirmek istemiyoruz, sadece onlara değerlerimizi miras bırakmak ve karşılığında miraslarını devralmak istiyoruz. Kendimizi Kutsal Temas Şövalyeleri olarak görüyoruz. Bu da başka bir yalan. Biz sadece insanı arıyoruz. Başka dünyalara ihtiyacımız yok. Bizim aynalara ihtiyacımız var. (§6:72)
2022'de Rudolph Herzog ve Werner Herzog, Lucianne Walkowicz ile birlikte Last exit: Space adlı derinlemesine bir belgesel sundu.
Ayrıca bakınız
Bu başlık herhangi bir .Haziran 2017) () ( |
Kaynakça
- ^ a b c "The Geostationary Orbit: A Critical Legal Geography of Space's Most Valuable Real Estate". The Sociological Review. SAGE Publications. 57 (1_suppl): 47-65. 2009. doi:10.1111/j.1467-954x.2009.01816.x. ISSN 0038-0261. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ a b . Wilson Center. 1 Ekim 2021. 5 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2022.
- ^ Alan Marshall (1995) Development and Imperialism in Space 26 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Space Policy Vol. 11, Issue 1, pp41-52.
- ^ Dark Skies: Space Expansionism, Planetary Geopolitics, and the Ends of Humanity (İngilizce). Oxford University Press. 2020. ISBN . OCLC 1145940182. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ "Space colonization and suffering risks: Reassessing the "maxipok rule"". Futures (İngilizce). 100: 74-85. June 2018. doi:10.1016/j.futures.2018.04.008. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ a b . . Nov 2010. 3 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ekim 2016.
- ^ . 7 Şubat 2012. 24 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2015.
- ^ a b Britt, Robert Roy (8 Ekim 2001). . space.com. 25 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2006..
- ^ . Fast Company. 28 Mayıs 2010. 31 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2015.
- ^ . 7 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2017.
- ^ Mike Wall (25 Ekim 2019). . . 25 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2020.
- ^ . Newsweek. 25 Mayıs 2018. 25 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2021.
, said that the one word he shies away from is colony, preferring settlement because the first "confuses the issue with imperialism."
Yazar|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Society & Space. 30 Mayıs 2022. 29 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2022. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ "The cultural landscape of interplanetary space". Journal of Social Archaeology. SAGE Publications. 5 (1): 85-107. 2005. doi:10.1177/1469605305050148. ISSN 1469-6053. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Haris Durrani (19 Temmuz 2019). . The Nation. 20 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2022.
- ^ Alan Marshall (February 1995). "Development and imperialism in space". Space Policy. 11 (1): 41-52. doi:10.1016/0265-9646(95)93233-B. 21 Ocak 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Haziran 2020.
- ^ The Human Archaeology of Space: Lunar, Planetary and Interstellar Relics of Exploration. McFarland, Incorporated, Publishers. 2014. s. 44. ISBN . Erişim tarihi: 15 Ekim 2022. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Columbia Journal of Transnational Law. 5 Aralık 2017. 21 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2022.
- ^ . Log In ‹ Blogs @ Columbia Law School. 21 Ocak 2018. 23 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2022. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ "Is the Gateway the right way to the moon?". SpaceNews. 25 Aralık 2018. 28 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2022. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . The Space Review. 29 Haziran 2020. 14 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2022.
- ^ . The Space Treaty Institute – Dedicated to Peace and Sustainability in Outer Space. Our Mission. 11 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2022.
- ^ Caroline Haskins (14 Ağustos 2018). "THE RACIST LANGUAGE OF SPACE EXPLORATION". 8 Kasım 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Kasım 2020.
- ^ E. E. Hale. "". Atlantic Monthly, Vol. 24, 1869.
- ^ K. E. Tsiolkovsky. Beyond Planet Earth. Trans. by Kenneth Syers. Oxford, 1960
- ^ Dandridge M. Cole and Donald W. Cox Islands in Space. Chilton, 1964
- ^ a b G. K. O'Neill. The High Frontier: Human Colonies in Space. Morrow, 1977.
- ^ T. A. Heppenheimer. Colonies in Space. Stackpole Books, 1977
- ^ Marianne J. Dyson: Living on a Space Frontier. National Geographic, 2003
- ^ Peter Eckart. Lunar Base Handbook. McGraw-Hill, 2006
- ^ Harrison H. Schmitt. Return to the Moon. Springer, 2007.
- ^ . . 23 Eylül 2009. 26 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2009.
- ^ Reed Jr. (1999). "Don't drink the water". Meteoritics & Planetary Science. 34 (5): 809-811. doi:10.1111/j.1945-5100.1999.tb01394.x.
- ^ a b Platts (12 Aralık 2013). "Prospecting for Native Metals in Lunar Polar Craters". 7th Symposium on Space Resource Utilization. doi:10.2514/6.2014-0338. ISBN .
- ^ "Moon hole might be suitable for colony". CNN. 1 Ocak 2010. 23 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- ^ "The effects of prolonged weightlessness and reduced gravity environments on human survival". Journal of the British Interplanetary Society. 46 (3): 97-106. March 1993. (PMID) 11539500. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Should we build a village on the Moon? 4 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Richard Hollingham, BBC News. 1 July 2015.
- ^ China plots 2017 mission to plan MOON COLONY 21 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., 21 September 2012
- ^ . 12 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2017.
- ^ a b c "Bezos outlines vision of Blue Origin's lunar future". . 29 Mayıs 2018. 20 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ağustos 2018. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ "Text of Remarks at Signing of Trump Space Policy Directive 1 and List of Attendees" 12 Mayıs 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Marcia Smith, Space Policy Online, 11 December 2017, accessed 21 August 2018.
- ^ O'Neill (September 1974). "The colonization of space". Physics Today. 27 (9): 32-40. doi:10.1063/1.3128863.
- ^ "NASA - Colonization of Venus by Geoffrey A. Landis" (PDF). 25 Ocak 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- ^ "Should we colonize the Moon? And how much would it cost?". 8 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- ^ "NASA - Pathways to Colonization by Smitherman Jr" (PDF). 10 Nisan 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- ^ McCubbin (2012). "Is Mercury a volatile-rich planet?". Geophysical Research Letters (İngilizce). 39 (9): n/a. doi:10.1029/2012GL051711. ISSN 1944-8007.
- ^ a b c d "Chapter 19: Economic Development of Mercury: A Comparison with Mars Colonization". Inner Solar System: Prospective Energy and Material Resources. Springer-Verlag. 2015. ss. 407-419. ISBN . Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ a b c d e f . . 3 Ağustos 2016. 5 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Stanley Schmidt and , eds., "Islands in the Sky: Bold New Ideas for Colonizing Space"; Wiley, 1996, p. 71-84
- ^ . einstein-schrodinger.com. n.d. 13 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . NASA Goddard Space Flight Center. 25 Kasım 2020. 11 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Basilevsky A. T., Head J. W. (2003). "The surface of Venus". Reports on Progress in Physics. 66 (10): 1699-1734. doi:10.1088/0034-4885/66/10/R04.
- ^ McGill G. E.; Stofan E. R.; Smrekar S. E. (2010). "Venus tectonics". T. R. Watters; R. A. Schultz (Ed.). Planetary Tectonics. Cambridge University Press. ss. 81-120. ISBN . Yazar eksik
|soyadı2=
(); r eksik|soyadı1=
() - ^ a b c d e "Colonization of Venus". Conference on Human Space Exploration, Space Technology & Applications International Forum, Albuquerque NM. 654: 1193-1198. Feb 2–6, 2003. doi:10.1063/1.1541418. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
(); draft version of the full paper 25 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde . available at NASA Technical Reports Server (accessed 16 May 2012) - ^ Badescu, Viorel (2015). Zacny, Kris (Ed.). Inner Solar System: Prospective Energy and Material Resources. Heidelberg: Springer-Verlag GmbH. s. 492. ISBN . 21 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023. r eksik
|soyadı1=
(). - ^ Daniel Oberhaus and Alex Pasternack, "Why We Should Build Cloud Cities on Venus" 29 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Motherboard, Feb 2 2015 (accessed March 26, 2017).
- ^ a b c . . 20 Kasım 2019. 6 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Boş kaynak ()
- ^ a b c d e f g h Kerwick (2012). "Colonizing Jupiter's Moons: An Assessment of Our Options and Alternatives". Journal of the Washington Academy of Sciences. 98 (4): 15-26. 17 Kasım 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Ağustos 2021.
- ^ a b c d . . 23 Kasım 2016. 25 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ocak 2022. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ G.J. Consalmagno, Ice-rich moons and the physical properties of ice, Journal of Physical Chemistry, vol. 87, no. 21, 1983, p. 4204-4208.
- ^ Ralph Lorenz and , Lifting Titan's veil: exploring the giant moon of Saturn, Cambridge University Press, 2002
- ^ a b c . . 22 Aralık 2016. 24 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Day (28 Eylül 2015). "The helium-3 incantation". The Space Review. 27 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ocak 2019.
- ^ (PDF). NASA. 2004. 17 Mart 2004 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ . 25 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2009.
- ^ a b c d Frederick A. Ringwald (29 Şubat 2000). . California State University, Fresno. 25 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2009.
- ^ R. Walker Fillius, Carl E. McIlwain, and Antonio Mogro-Campero, Radiation Belts of Jupiter: A Second Look, Science, Vol. 188. no. 4187, pp. 465–467, 2 May 1975
- ^ Robert Zubrin, Entering Space: Creating a Spacefaring Civilization, section: Colonizing the Jovian System, pp. 166-170, Tarcher/Putnam, 1999,
- ^ a b c d Robert Zubrin, Entering Space: Creating a Spacefaring Civilization, section: Titan, pp. 163–170, Tarcher/Putnam, 1999,
- ^ Hendrix ve diğerleri. (2019). "The NASA Roadmap to Ocean Worlds". Astrobiology. 19 (1): 1-27. doi:10.1089/ast.2018.1955. (PMC) 6338575 $2. (PMID) 30346215.
- ^ . 24 Aralık 2016. 24 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Robert Zubrin, Entering Space: Creating a Spacefaring Civilization, section: The Persian Gulf of the Solar System, pp. 161-163, Tarcher/Putnam, 1999,
- ^ . . 22 Kasım 2007. 8 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2011.
- ^ Freeman Dyson, The Sun, The Genome, and The Internet (1999) Oxford University Press.
- ^ Freeman Dyson, "The World, the Flesh, and the Devil", Third J.D. Bernal Lecture, May 1972, reprinted in Communication with Extraterrestrial Intelligence, Carl Sagan, ed., MIT Press, 1973,
- ^ Robert Zubrin, Entering Space: Creating a Spacefaring Civilization, section: Settling the Outer Solar System: The Sources of Power, pp. 158-160, Tarcher/Putnam, 1999,
- ^ (PDF). Icarus. 166 (2): 436. 2003. doi:10.1016/j.icarus.2003.09.009. 12 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2023. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Burruss (September–October 1987). "Intergalactic Travel: The Long Voyage From Home". The Futurist. 21 (5): 29-33.
- ^ Fogg, Martyn (November 1988). "The Feasibility of Intergalactic Colonisation and its Relevance to SETI". Journal of the British Interplanetary Society. 41 (11): 491-496. 26 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- ^ Armstrong, Stuart (2013). "Eternity in six hours: intergalactic spreading of intelligent life and sharpening the Fermi paradox" (PDF). Acta Astronautica. Future of Humanity Institute, Philosophy Department, Oxford University. 89: 1-13. doi:10.1016/j.actaastro.2013.04.002. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- ^ . . 25 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2020.
- ^ a b c d "Is Spaceflight Colonialism?". The Nation. 19 Temmuz 2019. 20 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Ekim 2020. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Alexander Lock (6 Haziran 2015). . The British Library - Medieval manuscripts blog. 20 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2020.
- ^ . Forbes. 20 Temmuz 2019. 20 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Vox (İngilizce). 22 Ekim 2018. 24 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ The Future of Humanity: Terraforming Mars, Interstellar Travel, Immortality, and Our Destiny Beyond Earth. Doubleday. 2018. ss. 3-6. ISBN .
It is as inescapable as the laws of physics that humanity will one day confront some type of -level . . . . [W]e face threats [that include] global warming . . . . . . . . . the possibility that may awaken from its long slumber . . . [and] another . . . . [from one of the] several thousand NEOs (near-Earth objects) that cross the orbit of the Earth. . . . . Life is too precious to be placed on a single planet . . . . Perhaps our fate is to become a multiplanet species that lives .
Yazar|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . The Telegraph. 16 Ekim 2001. 26 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ağustos 2012. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ "Stephen Hawking: mankind must colonise space or die out". The Guardian (İngilizce). 9 Ağustos 2010. ISSN 0261-3077. 22 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2020. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Foreign Affairs. 58 (5): 1129-36. Yaz 1980. doi:10.2307/20040585. 13 Ekim 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . The New York Times. 1 Ağustos 2006. 17 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2010. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . The New York Times. 17 Temmuz 2007. 29 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2017. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ a b c (PDF). Foresight. Bingley: Emerald Group Publishing. 21 (1): 53-83. 2019. doi:10.1108/FS-04-2018-0037. 2 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2019. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Estimated 3000 times the land area of Earth. O'Neill, Gerard K. (1976, 2000). . Apogee Books
- ^ Estimated 10 quadrillion (1016) people. Lewis, John S. (1997). . Helix Books/Addison-Wesley. version 3
- ^ Estimated 5 quintillion (5 x 1018) people. Savage, Marshall (1992, 1994). . Little, Brown.
- ^ . BBC. 22 Temmuz 1999. 7 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2009. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ a b c Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;panix.com
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ (İngilizce). 2 Şubat 2017. 26 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2019.
- ^ . 54th International Astronautical Congress. Bremen, Germany. 2003. IAC-03-IAA.3.1.06. 9 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2009. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Space Settlement Institute. 3 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2014.
- ^ Savage, Marshall (1992, 1994). . Little, Brown.
- ^ See for example, the work of Dr. Alan Marshall in Alan Marshall (1993) 'Ethics and the Extraterrestrial Environment 29 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .', Journal of Applied Philosophy, Vol. 10, No 2, pp227-237; Alan Marshall (1994) 'Martians Beware', New Zealand Science Monthly, December 1994 issue; Alan Marshall (1997) 'Extraterrestrial Environmentalism', Australian Science, Vol. 18, No. 2, Winter issue, pp25-27. July 1997; and "Cosmic Preservationist", The Word: New Scientist 2 Mayıs 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., January 4th, 2003 issue.
- ^ a b Joon Yun (2 Ocak 2020). . Worth.com. 2 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2020.
- ^ Vajk (1 Ocak 1976). "The impact of space colonization on world dynamics". Technological Forecasting and Social Change (İngilizce). 9 (4): 361-99. doi:10.1016/0040-1625(76)90019-6. ISSN 0040-1625.
- ^ O'Neill, Colonies in Space; Pournelle, A Step Farther Out.
- ^ . 17 Ağustos 2014. 17 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2021.
- ^ a b Greetings, Carbon-Based Bipeds! (1999) Arthur C. Clarke, Voyager
- ^ The Good Earth Is Dying (1971) Isaac Asimov (published in Der Spiegel)
- ^ Clarke, Arthur C. (1962). "Rocket to the Renaissance". Profiles of the Future: An Inquiry Into the Limits of the Possible.
- ^ McKnight, John Carter (20 Mart 2003). . Space Daily. 14 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2013.
- ^ Bostrom (November 2003). . Utilitas. 15 (3): 308-14. doi:10.1017/S0953820800004076. 9 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2009.
- ^ Alleyne (9 Ağustos 2010). . 23 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2018.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;tsr2009
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ "Nicole Oresme on the Nature, Reflection, and Speed of Light". Isis. 72 (3): 357-74 [367-74]. 1981. doi:10.1086/352787. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . curiosity.com. 14 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018.
- ^ . Scientific American (İngilizce). 14 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018.
- ^ . Forbes (İngilizce). 14 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Business Insider. 14 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018.
- ^ (8 Haziran 2011). . Roger Launius's Blog. 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2021.
- ^ Robert Z. Pearlman (18 Eylül 2019). . Space.com. 18 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2020.
- ^ . NPR.org. 28 Ekim 2015. 28 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2022.
- ^ Gabrielle Cornish (22 Temmuz 2019). . The Washington Post (İngilizce). 23 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2019.
- ^ a b Caroline Haskins (14 Ağustos 2018). . The Outline (İngilizce). 16 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019.
- ^ a b . National Geographic. 9 Kasım 2018. 16 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2019. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ a b Alan Marshall (February 1995). "Development and imperialism in space". Space Policy. 11 (1): 41-52. doi:10.1016/0265-9646(95)93233-B. 22 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Haziran 2020.
- ^ a b c . Newsweek. 25 Mayıs 2018. 25 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Science. 9 Kasım 2018. 4 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2021.
- ^ a b DNLee (26 Mart 2015). . Scientific American (İngilizce). 14 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019.
- ^ Keith A. Spencer (8 Ekim 2017). . Salon.com (İngilizce). 19 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019.
- ^ Zuleyka Zevallos (26 Mart 2015). . Other Sociologist (İngilizce). 11 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019.
- ^ Keith A. Spencer (2 Mayıs 2017). . (İngilizce). 3 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019.
- ^ . Slate Magazine. 30 Mart 2021. 30 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Eylül 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Undark Magazine. 18 Mart 2021. 18 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . The Verge. 21 Temmuz 2021. 21 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Filling Space. 18 Şubat 2021. 9 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2021.
- ^ The Cosmos is Not Finished (PhD dissertation tez). University of Western Ontario. 30 Ekim 2020. 9 Kasım 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Eylül 2021.
- ^ . Laughing Squid. 5 Mart 2015. 7 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ David Warmflash (14 Mart 2017). . Vision Learning (İngilizce). 11 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019.
- ^ . Society & Space. 6 Eylül 2021. 7 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2021.
- ^ . BBC News (İngilizce). 10 Ocak 2018. 11 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2019.
- ^ Lauren Silverman (4 Mart 2017). . NPR.org. 5 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2019.
- ^ a b Kirsten Weir (1 Haziran 2018). . American Psychological Association. 12 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2019.
We are a circadian species, and if you don't have the proper lighting to maintain that , it can create significant problems for crew members
- ^ a b c (İngilizce). NASA. 2 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2019.
- ^ John Hickman (2010). Reopening the Space Frontier. Common Ground. .
- ^ John Hickman (November 1999). . Journal of Evolution and Technology. 4. ISSN 1541-0099. 4 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2013.
- ^ Neil deGrasse Tyson (2012). Space Chronicles: Facing the Ultimate Frontier. W.W. Norton & Company. .
- ^ . Airiti Library. 7 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2018. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ ; G. M. Lisovsky; R. D. MacElroy (2003). Manmade Closed Ecological Systems. . ISBN . Yazar eksik
|soyadı2=
() - ^ (İngilizce). 4 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2019.
- ^ . Phys.org (İngilizce). 4 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2019.
- ^ Clynes, Manfred E. and Nathan S. Kline, (1960) "Cyborgs and Space," Astronautics, September, pp. 26–27 and 74–76;
- ^ . SpaceX. 2013. 7 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Aralık 2013.
- ^ a b . Foreign Policy. 9 Aralık 2013. 10 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Aralık 2013. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . BBC News. 30 Eylül 2013. 3 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2013. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Space.com. 10 Ekim 2007. 21 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2019. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Popular Mechanics (İngilizce). 29 Aralık 2020. 29 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2021. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . The San Francisco Chronicle. 10 Ekim 2009. 21 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2015. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . 1996. ISBN . Eksik ya da boş
|başlık=
() - ^ . UC Berkeley. 1 Şubat 2006. 11 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2009. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ McGraw-Hill Encyclopedia of Science & Technology, 8th Edition 1997; vol. 16 p. 654
- ^ . large.stanford.edu. 24 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2019.
- ^ a b (PDF). 14 Şubat 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2017.
- ^ "Beaming energy from space". Nature. 16 Eylül 2008. doi:10.1038/news.2008.1109. ISSN 0028-0836. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . Popular Science. 2 Haziran 2011. 27 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ (PDF). U.S. National Security Space Office. 10 Ekim 2007. 26 Eylül 2022 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2022.
- ^
- ^ "Where are they?". Scientific American. 283 (1). July 2000. ss. 38-43. 26 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Margulis (1995). "Life as a planetary phenomenon: the colonization of Mars". Microbiología. 11: 173-84. (PMID) 11539563.
- ^ . New Scientist. 15 Şubat 2002. 16 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Marin (2018). "Computing the minimal crew for a multi-generational space travel towards Proxima Centauri b". Journal of the British Interplanetary Society. 71: 45. arXiv:1806.03856 $2.
- ^ "This is how many people we'd have to send to Proxima Centauri to make sure someone actually arrives". . 22 Haziran 2018. 1 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
"We can then conclude that, under the parameters used for those simulations, a minimum crew of 98 settlers is needed for a 6,300-year multi-generational space journey towards Proxima Centauri b," say Marin and Beluffi.
- ^ Salotti (16 Haziran 2020). "Minimum Number of Settlers for Survival on Another Planet". Scientific Reports. 10 (1): 9700. doi:10.1038/s41598-020-66740-0. (PMC) 7297723 $2. (PMID) 32546782.
- ^ . Nss.org. 16 Aralık 2011. 12 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2013.
- ^ . space-settlement-institute.org. 28 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2015.
- ^ . Teslarati. 24 Aralık 2018. 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2018. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ "Musk teases new details about redesigned next-generation launch system". . 24 Aralık 2018. 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Aralık 2018. Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (); Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ . The British Interplanetary Society (İngilizce). 11 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2022.
- ^ "BIS SPACE Project special issue" (PDF). . 72 (9/10). September 2019. 12 Aralık 2022 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- ^ . EcoWatch (İngilizce). 16 Ekim 2015. 14 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018.
- ^ . 12 Aralık 2016. 14 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2018.
- ^ . MNN - Mother Nature Network (İngilizce). 14 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2018.
- ^ Ann Weinstone (July 1994). "Resisting Monsters: Notes on "Solaris"". Science Fiction Studies. SF-TH Inc. 21 (2): 173-190. 8 Şubat 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Şubat 2021."Lem's critique of colonialism, as he broadly defines it, is articulated by Snow, one of the other scientists on the space station, who says in the book's most frequently quoted passage.
- ^ . Ars Technica. 12 Mart 2022. 12 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2022. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
()
İleri okumalar
- Evraklar
- Yap, Xiao-Shan & Rakhyun E. Kim (2023). "Towards Earth-Space Governance in a Multi-Planetary Era". Earth System Governance, 16: 100173.
- Ferrando, Francesca (July 2016). "Why Space Migration Must Be Posthuman". The Ethics of Space Exploration. Space and Society. New York, US: Springer. ss. 137-152. doi:10.1007/978-3-319-39827-3_10. ISBN .
- Tiziani, Moreno (Jun 2013). (PDF). Antrocom Online Journal of Anthropology. Rome, Italy: Antrocom. 9 (1): 225-236. ISSN 1973-2880. 2 Aralık 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2013.
- Foss, Nicole (December 2016). Mass Extinction and Mass Insanity. 28 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023.
- Harrison, Albert A. (2002). Spacefaring: The Human Dimension. Berkeley, CA, US: University of California Press. ISBN .
- Seedhouse, Erik (2009). Lunar Outpost: The Challenges of Establishing a Human Settlement on the Moon. Chichester, UK: Praxis Publishing Ltd. ISBN . Also see [2] 5 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Seedhouse, Erik (2009). Martian Outpost: The Challenges of Establishing a Human Settlement on Mars. Popular Astronomy. Chichester, UK: Praxis Publishing Ltd. Bibcode:2009maou.book.....S. ISBN .
- Seedhouse, Erik (2012). Interplanetary Outpost: The Human and Technological Challenges of Exploring the Outer Planets. Berlin: Springer. ISBN .
- Cameron M. Smith, Evan T. Davies (2012). Emigrating Beyond Earth: Human Adaptation and Space Colonization. Berlin: Springer-Verlag. ISBN .
- Video
- . March 2017. 23 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() Posted on the official YouTube channel of . - Opening the High Frontier. December 2018. 7 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ağustos 2023. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() Affordable to everyone spaceflight is the key to building a spacefaring civilization. Posted on Vimeo.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Uzay kolonizasyonu uzay yerlesimi veya dunya disi kolonizasyon olarak da adlandirilir uzayin veya Dunya disindaki gok cisimlerinin kalici yerlesim veya Dunya disi bolge olarak kullanilmasidir Hayali bir ay madenciligi tesisini tasvir eden bir gorselNASA nin Mars ta yiyecek yetistirme planlarinin tasviriNASA nin Yuksek Irtifa Venus Operasyon Konsepti nin HAVOC Venus unde murettebatli bir yuzer karakolun tasviriGunes gezegenler ve cuce gezegenler Dunya disi uzayin iskani ve bolgesel kullanimi ornegin uzay yerlesimleri veya dunya disi madencilik isletmeleri icin onerilmistir Bugune kadar gecici uzay habitatlari disinda kalici bir uzay yerlesimi kurulmadigi gibi herhangi bir dunya disi bolge veya arazi de yasal olarak talep edilmemistir Uzayda toprak iddiasinda bulunmak uzayi ortak bir miras olarak tanimlayan uluslararasi uzay hukuku tarafindan yasaklanmistir Uluslararasi uzay hukuku uzayin somurgelestirilmesini ve askerilestirilmesini onlemeyi amaclamis ve ozellikle sabit yorunge veya Ay gibi sinirli alanlar icin uzaya erisimi ve uzayin paylasimini duzenleyecek uluslararasi rejimlerin kurulmasini savunmustur Uzay yerlesimi lehinde ve aleyhinde bircok arguman ortaya atilmistir Kolonilesme lehine en yaygin iki arguman gezegen olceginde dogal veya insan kaynakli bir felaket durumunda insan uygarliginin ve yasaminin Dunya da kalmasi ve uzayda insan toplumunun genislemesini saglayabilecek ek kaynaklarin bulunmasidir En yaygin itirazlar arasinda kozmosun metalastirilmasinin buyuk ekonomik ve askeri kurumlar da dahil olmak uzere halihazirda guclu olanlarin cikarlarini artiracagi endisesi ayni kaynaklarin Dunya da harcanmasina kiyasla muazzam firsat maliyeti savaslar ekonomik esitsizlik ve cevresel bozulma gibi onceden var olan zararli sureclerin siddetlenmesi yer almaktadir Bir uzay yerlesimi cok sayida sosyo politik soruyu gundeme getirecek bir emsal teskil edecektir Sadece gerekli altyapinin insasi bile urkutucu teknolojik ve ekonomik zorluklar ortaya cikaracaktir Uzay yerlesimleri genel olarak uzayda insan yasamina son derece dusman olan ve Dunya dan bakim ve tedarik icin erisilemeyen bir ortamda cok sayida insanin neredeyse tum ihtiyaclarini ya da tamamini karsilayacak sekilde tasarlanir Kontrollu ekolojik yasam destek sistemleri gibi su anda ilkel olan teknolojilerin buyuk olcude gelistirilmesini gerektirecektir Yorungesel uzay ucusunun yuksek maliyeti Falcon Heavy ile alcak Dunya yorungesine kg basina yaklasik 1400 veya pound basina 640 goz onune alindiginda bir uzay yerlesimi su anda buyuk olcude pahali olacaktir Teknolojik acidan uzaya erisimi daha ucuz hale getirme yeniden kullanilabilir firlatma sistemleri yorungeye kg basina 20 a ulasabilir ve otomatik uretim ve insaat teknikleri olusturma konusunda devam eden ilerlemeler vardir Henuz devlet ya da ozel herhangi bir buyuk olcekli kurulus tarafindan uzay yerlesimi insa etmeye yonelik bir plan bulunmamaktadir Bununla birlikte yillar boyunca uzay yerlesimleri icin bircok oneri spekulasyon ve tasarim yapilmistir ve onemli sayida uzay kolonizasyonu savunucusu ve grubu aktiftir Freeman Dyson gibi bircok unlu bilim adami uzay yerlesimi lehinde gorus bildirmistir TanimBu terim cok genis bir sekilde kullanilmis robotik de olsa her turlu kalici insan varligina uygulanmis ozellikle de yerlesim terimiyle birlikte arastirma istasyonlarindan uzayda kendi kendini idame ettiren topluluklara kadar her turlu insan uzay habitatina kesin olmayan bir sekilde uygulanmistir Koloni ve kolonizasyon kelimeleri Dunya daki somurgecilik tarihine dayanan terimlerdir bu da onu bir insan cografyasi ve ozellikle de siyasi bir terim haline getirmektedir Uzaydaki herhangi bir kalici insan faaliyeti ve gelisimi icin bu genis kullanim ozellikle somurgeci ve farklilastirilmamis olarak elestirilmistir bkz asagidaki Itirazlar bolumu Bu anlamda bir koloni toprak talep eden ve bunu yerlesimciler ya da onlarin metropolu icin kullanan bir yerlesimdir Bu nedenle bir insan ileri karakolu muhtemelen bir uzay habitati veya hatta bir uzay yerlesimi olsa da otomatik olarak bir uzay kolonisi olusturmaz Yine de ticaret fabrikalari gibi antrepolar siklikla kolonilere donusmustur Dolayisiyla herhangi bir uslenme kolonilesmenin bir parcasi olabilirken kolonilesme uslenmenin otesinde daha fazla hak talebine acik bir surec olarak anlasilabilir Simdiye kadar en uzun sure isgal edilen dunya disi yasam alani olan Uluslararasi Uzay Istasyonu toprak talebinde bulunmaz ve bu nedenle genellikle bir koloni olarak kabul edilmez TarihIlk uzay ucusu programlari basladiginda RAAF Woomera Range Kompleksi Guyana Uzay Merkezi veya cagdas olarak Mauna Kea teleskopundaki astronomi icin yerli halklarin yerleri gibi Dunya uzerindeki somurge alanlarini kismen kullandilar ve kullanmaya devam ettiler 1950 lerde yorungesel uzay ucusu basarildiginda somurgecilik hala guclu bir uluslararasi projeydi ornegin ABD nin uzay programini ve genel olarak uzayi Yeni Sinir in bir parcasi olarak ilerletmesini kolaylastirmak Ancak uzay caginin ilk on yillarinda somurgecilikten kurtulma bircok yeni bagimsiz ulke ureterek yeniden guc kazandi Bagimsizligina yeni kavusan bu ulkeler uzay hukuku gundeme geldiginde ve uluslararasi duzeyde muzakere edildiginde somurgecilik karsiti bir durus ve uzay faaliyetinin duzenlenmesini talep ederek uzay yolculugu yapan ulkelerle karsi karsiya geldi Uzay ucusu kabiliyetine sahip birkac ulke arasinda kara kapma ve uzayda bir silahlanma yarisi nedeniyle catisma korkusu buyudu ve nihayetinde uzay yolculugu yapan ulkeler tarafindan paylasildi Bu 1967 tarihli Dis Uzay Antlasmasi ndan baslayarak uzayi tum insanligin bolgesi olarak adlandiran ve uzayin uluslararasi duzenlemesi ve paylasimi icin hukumler saglayan uzerinde anlasmaya varilan uluslararasi uzay hukukunun ifadesini uretti Tamamlanmis Ay Bayragi Duzeneginin bir resmi SSCB ve ABD Dis Uzay Anlasmasi uyarinca Ay uzerinde herhangi bir hak iddia etmemekle birlikte flama birakma ve bayrak cekme faaliyetlerinde bulunmustur Duragan uydularin ortaya cikisi uzayda sinirli alan durumunu gundeme getirdi Bir zamanlar somurge imparatorluklarinin kolonileri olan ancak uzay ucusu yetenekleri olmayan bir grup ekvatoral ulke 1976 da Bogota Deklarasyonu nu imzaladi Bu ulkeler duragan yorungenin sinirli bir dogal kaynak oldugunu ve insanligin ortak alani olan uzayin bir parcasi olmadigini gorerek dogrudan asagidaki ekvator ulkelerine ait oldugunu ilan ettiler Bu sayede deklarasyon egemenliklerini emperyalist olarak tanimlayarak uzay yolculugu yapan ulkelerin yerduragan yorungenin egemenligine meydan okudu Dahasi uzaydaki bu hakimiyet erisim duzenlemesi eksikligi nedeniyle surekli artan uzay enkazi orneginde oldugu gibi uzaya erisimi garanti eden Dis Uzay Anlasmasina yonelik tehditlerin habercisi oldu 1977 de nihayet ilk surdurulebilir uzay yasam alani olan Salyut 6 istasyonu Dunya nin yorungesine yerlestirildi Sonunda ilk uzay istasyonlarinin yerini gunumuzun uzaydaki en buyuk insan ileri karakolu ve bir uzay yerlesimine en yakin olan ISS aldi Cok tarafli bir rejim altinda insa edilen ve isletilen bu istasyon ornegin Ay cevresinde ve muhtemelen Ay da oldugu gibi gelecekteki istasyonlar icin bir plan haline geldi Uluslararasi Ay Antlasmasi Ay faaliyeti icin uluslararasi bir rejim talep etti ancak su anda Artemis Anlasmalarinda oldugu gibi cok tarafli olarak gelistiriliyor Simdiye kadar farkli bir gok cismi uzerindeki tek yasam alani murettebatli aya inis yapanlarin gecici yasam alanlari olmustur Kavramsal Francis Drake ve Christoph Columbus gibi gelecekteki somurgecilerin Ay a ulasmalari ve dolayisiyla orada yasayan insanlar icin ilk oneriler 17 yuzyilin ilk yarisinda John Wilkins tarafindan A Discourse Concerning a New Planet te yapilmistir Uzay kolonizasyonu uzerine bilinen ilk calisma yerlesik bir yapay uydu hakkinda Edward Everett Hale tarafindan yazilan 1869 romani The Brick Moon du 1897 de Kurd Lasswitz uzay kolonileri hakkinda da yazdi Rus roket bilimi oncusu Konstantin Tsiolkovsky 1900 lerde yazdigi Beyond Planet Earth adli kitabinda uzay toplulugunun unsurlarini ongordu Tsiolkovsky uzay yolcularina seralar insa ettirdi ve uzayda mahsul yetistirdi Tsiolkovsky uzaya gitmenin mukemmel insanlara yardimci olacagina olumsuzluge ve barisa yol acacagina inaniyordu 1920 lerde John Desmond Bernal Hermann Oberth Guido von Pirquet ve Herman Noordung bu fikri daha da gelistirdi Wernher von Braun 1952 tarihli bir Colliers makalesinde fikirlerine katkida bulundu 1950 lerde ve 1960 larda Dandridge M Cole fikirlerini yayinladi Konuyla ilgili baska bir ufuk acici kitap 1977 de Gerard K O Neill tarafindan yazilan The High Frontier Human Colonies in Space kitabiydi ve bunu ayni yil TA Heppenheimer tarafindan yazilan Colonies in Space izledi Marianne J Dyson Home on the Moon u yazdi 2003 te Bir Uzay Sinirinda Yasamak Lunar Base Handbook u 2006 da yazdi ve ardindan Harrison Schmitt in 2007 de yazdigi Return to the Moon uKonumlarSanatci Les Bossinas in 1989 tarihli Mars gorevi konsepti Konum uzay kolonizasyonu savunuculari arasinda sik sik bir cekisme noktasidir Kolonizasyon yeri fiziksel bir gezegen cuce gezegen dogal uydu veya asteroit veya yorungede olabilir Gunes Sisteminin kolonizasyonu en cok ilgiyi gormustur Bir cisim uzerinde olmayan yerlesimler icin ayrica uzay habitatina bakiniz Dunya yakinindaki uzay Bir ay ussu tasviriAy Ay Dunya ya yakinligi ve daha dusuk kurtulma hizi nedeniyle kolonizasyon icin bir hedef olarak tartisilmaktadir Kutuplara yakin kalici olarak golgelenmis kraterlerde bol miktarda buz hapsolmustur bu da bir Ay kolonisinin su ihtiyacini karsilayabilir ancak civanin da benzer sekilde burada hapsolduguna dair gostergeler saglik acisindan endiseler dogurabilir Altin gumus ve muhtemelen platin gibi dogal degerli metaller de elektrostatik toz tasinimi ile Ay kutuplarinda yogunlasmistir Bununla birlikte Ay in atmosfer eksikligi yuzunden uzay radyasyonundan veya goktaslarindan koruma saglamaz bu nedenle koruma elde etmek icin ay lav tupleri onerilmistir 1 6 g in insan sagligini uzun sure korumak icin yeterli olup olmadigi bilinmediginden Ay in dusuk yuzey yercekimi de endise vericidir Bir ay ussu kurmaya olan ilgi 21 yuzyilda Mars kolonizasyonuna ara olarak arastirma madencilik ve kalici yerlesim ile ticaret tesisleri icin Moon Village gibi onerilerle artti Rusya 2014 gibi bir dizi devlet uzay ajansi kaynak belirtilmeli Cin 2012 Ve ne zaman ABD ilk ay ileri karakolunu insa etmek icin periyodik olarak ay planlarini yayinladi Avrupa Uzay Ajansi ESA Baskani Jan Woerner Ay Koyu olarak adlandirilan bir konseptle Ay in yetenekleri konusunda ulkeler ve sirketler arasinda isbirligi onerdi Aralik 2017 tarihli bir direktifte Trump Yonetimi NASA yi Dunya yorungesinin otesindeki diger BEO varis noktalarina giden yola bir ay gorevi dahil etmeye yonlendirdi Mayis 2018 de yapilan bir roportajda Blue Origin CEO su Jeff Bezos Blue Origin in Blue Moon aya inis aracini ozel finansmanla kendi basina insa edip ucuracagini ancak cok daha hizli insa edeceklerini ve eger yapilirsa daha fazlasini basaracaklarini belirtti mevcut hukumet uzay ajanslari ile bir ortaklik Bezos ozellikle Aralik 2017 NASA yonu ve ESA Moon Village konseptlerinden bahsetti Lagrange noktalari Ay ve Dunya nin kutlecekimsel potansiyelinin bes Dunya Ay Lagrange noktasini gosteren bir kontur grafigi Dunya ya yakin bir baska olasilik da bir uzay kolonisinin suresiz olarak yuzebilecegi kararli Dunya Ay Lagrange noktalari L4 ve L5 tir L5 Toplulugu bu noktalarda uzay istasyonlari insa ederek yerlesimi tesvik etmek amaciyla kurulmustur Gerard K O Neill 1974 te ozellikle L5 noktasinin binlerce yuzen koloni icin uygun oldugunu ve bu noktadaki sig etkin potansiyel nedeniyle kolonilere kolaylikla gidip gelinebilecegini one surmustur Ic gezegenler Gunes Sistemindeki bircok gezegen kolonizasyon ve dunyalastirma icin dusunulmustur Ic Gunes Sisteminde kolonizasyon icin ana adaylar Mars ve Venus tur Kolonizasyon icin diger olasi adaylar arasinda Ay ve hattaMerkur sayilabilir Merkur Bir sanatcinin dunyevilestirilmis Merkur tasviri Bir zamanlar Ay gibi ucucu madde bakimindan fakir bir cisim oldugu dusunulen Merkur un artik ucucu madde bakimindan zengin oldugu bilinmektedir sasirtici bir sekilde ic Gunes Sistemi ndeki diger tum karasal cisimlerden daha fazla ucucu maddeye sahiptir Gezegen ayni zamanda Dunya Ay sisteminden alti bucuk kat daha fazla gunes akisi almakta bu da gunes enerjisini cok etkili bir enerji kaynagi haline getirmektedir yorungedeki gunes dizileri araciligiyla bu enerjiden yararlanilabilir ve yuzeye isinlanabilir ya da diger gezegenlere ihrac edilebilir Jeolog Stephen Gillett 1996 yilinda bu durumun Merkur u gunes yelkenli uzay araclari insa etmek ve firlatmak icin ideal bir yer haline getirebilecegini one surmustur Uzaya ciktiklarinda gunes yelkenleri acilacaktir Kutle surucusu icin gunes enerjisini elde etmek kolay olmali ve Merkur yakinlarindaki gunes yelkenleri Dunya yakinlarindakinden 6 5 kat daha fazla itme gucune sahip olacaktir Bu da Merkur u Venus e gonderilecek ve dunyalastirilacak donanimin yapiminda kullanilacak malzemelerin elde edilmesi icin ideal bir yer haline getirebilir Ayrica Merkur uzerinde ya da yakininda yakin yildiz sistemlerine lazer itmeli isik yelkenleri gibi buyuk olcekli muhendislik faaliyetleri icin guc uretmek uzere genis gunes kolektorleri insa edilebilir Merkur un eksenel egimi olmadigindan kutuplarina yakin krater tabanlari ebedi karanlikta kalir ve Gunes i asla gormez Soguk tuzaklar olarak islev gorurler ve jeolojik donemler boyunca ucucu maddeleri hapsederler Merkur un kutuplarinin 1014 1015 kg su icerdigi ve muhtemelen yaklasik 5 65 109m hidrokarbonla kapli oldugu tahmin edilmektedir Bu da tarimi mumkun kilacaktir Merkur un yuksek isik yogunlugundan ve uzun gununden faydalanmak icin bitki cesitlerinin gelistirilebilecegi one surulmustur Kutuplarda Merkur un geri kalaninda gorulen onemli gece gunduz degisimleri yasanmaz bu da kutuplari koloni kurmak icin gezegendeki en iyi yer haline getirir Bir baska secenek de gece gunduz degisimlerinin sicakliklarin kabaca sabit kalmasini saglayacak kadar sonumlenecegi yeraltinda yasamaktir Ay ve Mars ta oldugu gibi Merkur de de bu amaca uygun lav tupleri bulunduguna dair isaretler vardir Merkur un kutuplari etrafindaki bir halkada yeralti sicakliklari Dunya daki oda sicakligina 22 1 C ye bile ulasabilir ve bu sadece yaklasik 0 7 m den baslayan derinliklerde elde edilir Bu ucucu maddelerin varligi ve enerji bollugu Alexander Bolonkin ve James Shifflett in Merkur u kolonizasyon icin Mars a tercih etmelerine yol acmistir Yine de ucuncu bir secenek Merkur un 176 gun suren gunduz gece dongusu terminatorun cok yavas hareket ettigi anlamina geldiginden gece tarafinda kalmak icin surekli hareket etmek olabilir Merkur cok yogun oldugu icin daha kucuk bir gezegen olmasina ragmen yuzey yercekimi Mars gibi 0 38g dir Buna uyum saglamak Ay in yercekiminden 0 16g daha kolay olacaktir ancak yine de gezegenden daha dusuk kacis hiziyla ilgili avantajlar sunar Merkur un yakinligi ona asteroitler ve dis gezegenlere gore avantajlar saglar ve dusuk sinodik periyodu Dunya dan Merkur e firlatma pencerelerinin Dunya dan Venus veya Mars a olanlardan daha sik oldugu anlamina gelir Olumsuz tarafi bir Merkur kolonisi radyasyondan ve gunes patlamalarindan onemli olcude korunma gerektirecektir ve Merkur havasiz oldugu icin dekompresyon ve asiri sicakliklar surekli risk olacaktir Venus Venus bulutlari arasindaki bir arastirma istasyonu tasviri Venus teki yuzey kosullari insan yasamina son derece elverissizdir ortalama yuzey sicakligi 464 C dir kursunu eritecek kadar sicak ve ortalama yuzey basinci Dunya nin atmosfer basincinin 92 katidir kabaca Dunya okyanuslarinin altindaki bir kilometre derinlige esdegerdir Bazi farkliliklar vardir yuksekligi nedeniyle Maxwell Montes in zirvesi sadece 380 C ve 45 bar dir bu da onu Venus un yuzeyindeki en soguk ve en az basincli yer yapar Yaklasik 700 C de bazi sicak noktalar da vardir Surekli bulut ortusu nedeniyle yuzeyde gunes enerjisi mevcut degildir ve karbondioksit atmosferi zehirlidir Bununla birlikte Venus un ust atmosferi cok daha Dunya benzeri kosullara sahiptir ve en azindan 1971 den beri Sovyet bilim adamlari tarafindan makul bir kolonizasyon yeri olarak onerilmistir 50 km den biraz fazla yukseklikte bulut tepeleri atmosfer basinci kabaca Dunya yuzeyindekine esittir ve sicakliklar 0 50 C arasinda degisir Yasam icin gerekli olan ucucu elementler mevcuttur hidrojen karbon nitrojen oksijen ve sulfur ve bulutlarin uzerinde gunes enerjisi bol miktarda bulunmaktadir Basinclandirma gerekli olmayacaktir hatta insanlar oksijen tedariki ve sulfurik asit damlaciklarina karsi koruma saglayan giysilerle guvenli bir sekilde yasam alanlarinin disina cikabilirler Geoffrey Landis solunabilir havanin Venus un atmosferinde kaldirici bir gaz olduguna dikkat cekmistir bir metrekup hava yarim kilogram kaldirir ve Venus teki bir sehir buyuklugunde oksijen ve nitrojen dolu bir aerostat bir sehrin kutlesini kaldirabilir Bu da Venus icin bir kolonizasyon yontemi olarak yuzen aerostat sehirleri onermektedir Disarisi ile icerisi arasinda basinc farki olmamasi habitat ihlallerini onarmak icin yeterli zaman oldugu anlamina gelir Dunya nin uc katindan biraz fazla yuzolcumuyle bu tur bir milyar sehir icin bile yer olacaktir Atmosfer bu yukseklikte yeterli radyasyon kalkani saglar ve Venus un 0 90g yercekimi mikro yercekiminin olumsuz saglik etkilerini onlemek icin muhtemelen yeterlidir Venus te bir gun yuzeyde cok uzundur ancak atmosfer gezegenden cok daha hizli doner superrotasyon adi verilen bir fenomen bu nedenle yuzen bir yasam alani sadece yaklasik yuz saatlik bir gune sahip olacaktir Landis bunu cok daha uzun olan Dunya daki kutup gun ve geceleriyle karsilastiriyor Venus te daha yuksek enlemlerde yuzen bir yasam alani normal bir 24 saatlik donguye yaklasacaktir Yuzeydeki madencilik onemli endustriyel metallere erisim saglayacaktir ve yuksek sicakliklara dayanmasi icin ucaklar balonlar ya da fulleren kablolar araciligiyla erisilebilir Yasam alaninin madencilik cihazlarina gore hareket halinde olmasi sorunundan kacinmak icin yasam alani alt atmosfere inebilir bu bolge daha sicaktir ancak Landis buyuk boyutlu bir yasam alaninin daha yuksek sicakliklarda kisa bir sure kalmakla sorun yasamayacak kadar isi kapasitesine sahip olacagini savunuyor Venus un kolonilestirilmesi uzay ucusunun safagindan bu yana bircok bilim kurgu eserinin konusu olmustur ve hala hem kurgusal hem de bilimsel acidan tartisilmaktadir Venus icin oneriler ust orta atmosferde yuzen kolonilere ve dunyayi sekillendirmeye odaklaniyor Mars Insanli Mars ucusu tasviri Mars in varsayimsal kolonizasyonu kamu uzay ajanslari ve ozel sirketlerin ilgisini cekmis ve bilim kurgu yazilarinda filmlerde ve sanatta kapsamli bir sekilde ele alinmistir Kalici yerlesimi arastirmaya yonelik en son taahhutler arasinda kamu uzay ajanslari NASA ESA Roscosmos ISRO ve CNSA ile ozel kuruluslar SpaceX Lockheed Martin ve Boeing yer almaktadir Asteroit kusagi Asteroit kusaginda onemli miktarda malzeme mevcuttur ancak uzayin genis bir bolgesini kapladigi icin ince bir sekilde dagilmistir En buyuk asteroit yaklasik 940 km capiyla bir cuce gezegen olacak kadar buyuk olan Ceres tir Sonraki en buyuk iki asteroid Pallas ve Vesta olup her ikisinin de capi yaklasik 520 km dir Vidasiz ikmal gemileri 500 milyon kilometrelik alani gecerken bile cok az teknolojik ilerleme ile pratik olmalidir Kolonistler asteroitlerinin Dunya ya ya da onemli kutleye sahip baska bir cisme carpmamasini saglamak konusunda guclu bir cikara sahip olacaklardir ancak herhangi bir boyuttaki bir asteroiti kaynak belirtilmeli hareket ettirmekte son derece zorlanacaklardir Dunya ve cogu asteroidin yorungeleri delta v acisindan birbirlerinden cok uzaktir ve asteroidal cisimler muazzam bir momentuma sahiptir Roketler ya da kutle suruculeri belki de asteroitlerin uzerine yerlestirilerek yollarini guvenli bir rotaya yonlendirebilirler Ceres te hayatta kalma yakit ve muhtemelen Mars ve Venus un dunyalastirilmasi icin onemli olan su amonyak ve metan bulunmaktadir Koloni bir yuzey kraterinde ya da yeraltinda kurulabilir Ancak Ceres te bile yuzeydeki yercekimi 0 03g gibi cok kucuk bir degerdedir ve bu da mikro yercekiminin olumsuz etkilerini ortadan kaldirmak icin yeterli degildir Ceres e ulasimi kolaylastirsa da Bu nedenle ya tibbi tedaviler ya da yapay yercekimi gerekecektir Buna ek olarak ana asteroit kusagini kolonilestirmek icin muhtemelen Ay ve Mars ta halihazirda mevcut olan altyapi gerekecektir Bazilari Ceres in asteroit madenciligi icin bir ana us ya da merkez olarak kullanilabilecegini one surmustur Ancak Geoffrey A Landis birden fazla asteroitten yararlanilacaksa asteroit kusaginin bir asteroit madenciligi ussu icin uygun bir yer olmadigina dikkat cekmistir asteroitler birbirine yakin degildir ve rastgele secilen iki asteroitin Gunes ten birbirlerine zit taraflarda olma olasiligi oldukca yuksektir Boyle bir ussun Venus gibi bir ic gezegende insa edilmesinin daha iyi olacagini one suruyor ic gezegenler daha yuksek yorunge hizlarina sahiptir bu da herhangi bir asteroide transfer suresini kisaltir ve Gunes in etrafinda daha hizli dolanir boylece asteroide firlatma pencereleri daha sik olur daha dusuk bir sinodik donem Dolayisiyla Venus ucus suresi acisindan asteroitlere Dunya ya da Mars tan daha yakindir Venus Ceres ve Venus Vesta yolculuklari icin transfer sureleri minimum enerjili yorungeler boyunca sirasiyla sadece 1 15 ve 0 95 yildir bu da sirasiyla 1 29 ve 1 08 yil olan Dunya Ceres ve Dunya Vesta dan bile daha kisadir Dis gezegenlerin uydulari Europa da varsayimsal bir okyanus kriyobotu tasviri Dis gezegenlere yapilan insan misyonlarinin yolculuk boyunca uzay radyasyonu ve mikro yercekiminin etkileri nedeniyle hizli bir sekilde ulasmasi gerekecek 2012 yilinda Thomas B Kerwick dis gezegenlere olan uzakligin insanli kesifleri simdilik pratik olmaktan cikardigini yazmis Mars a gidis donus seyahat surelerinin iki yil olarak tahmin edildigini ve Jupiter in Dunya ya en yakin oldugu mesafenin Mars in Dunya ya en yakin oldugu mesafeden on kat daha uzak oldugunu belirtmistir Ancak bu durumun uzay araci tasariminda kaydedilecek onemli ilerlemelerle degisebilecegini belirtti Jupiter e makul bir surede yolculuk yapmanin bir yolu olarak nukleer termal veya nukleer elektrik motorlari onerildi Soguk uzay giysileri ve usler icin saglam bir isi enerjisi kaynagi gerektiren bir faktor olacaktir Dis gezegenlerin daha buyuk uydularinin cogu insan yasamini surdurmek icin yararli olabilecek su buzu sivi su ve organik bilesikler icerir Robert Zubrin Saturn Uranus ve Neptun u kolonizasyon icin avantajli yerler olarak onermistir cunku atmosferleri doteryum ve helyum 3 gibi fuzyon yakitlari icin iyi kaynaklardir Zubrin Saturn un en yakin ve mukemmel bir uydu sistemine sahip olmasi nedeniyle en onemli ve degerli olacagini one surmustur Jupiter in yuksek yercekimi atmosferinden gaz cikarmayi zorlastirmakta ve guclu radyasyon kusagi sistemini gelistirmeyi zorlastirmaktadir Ote yandan fuzyon gucu henuz elde edilememistir ve helyum 3 ten fuzyon gucu elde etmek geleneksel doteryum trityum fuzyonundan daha zordur Jeffrey Van Cleve Carl Grillmair ve Mark Hanna bunun yerine Uranus e odaklaniyor cunku helyum 3 u atmosferden yorungeye cikarmak icin gereken delta v Jupiter icin gerekenin yarisi ve Uranus un atmosferi helyum acisindan Saturn unkinden bes kat daha zengin Jupiter in Galilean uydulari Io Europa Ganymede ve Callisto ve Saturn un Titan i Dunya nin Ay i ile karsilastirilabilir yercekimine sahip tek uydulardir Ay 0 17g Io 0 18g Europa 0 13g Ganymede 0 15g Callisto 0 13g ve Titan 0 14g yercekimine sahiptir Neptun un Triton u Ay in yercekiminin yaklasik yarisina 0 08g sahiptir diger yuvarlak uydular daha da azdir Uranus un Titania ve Oberon undan baslayarak yaklasik 0 04g Jupiter uydulari Callisto daki bir us tasviriJupiter radyasyonu Ay Sv gunIo 36Europa 5 40Ganymede 0 08Callisto 0 0001 Jupiter sistemi genel olarak derin bir yercekimi kuyusu da dahil olmak uzere kolonizasyon icin belirli dezavantajlara sahiptir Jupiter in manyetosferi Io daki korumasiz yerlesimcilere gunde yaklasik 36 Sv ve Europa da gunde yaklasik 5 40 Sv saglayan yogun iyonlastirici radyasyon ile Jupiter in uydularini bombalar Birkac gun icinde yaklasik 0 75 Sv ye maruz kalmak radyasyon zehirlenmesine neden olmak icin yeterlidir ve yaklasik 5 Birkac gun boyunca Sv olumculdur Jupiter in kendisi de diger gaz devleri gibi baska dezavantajlara sahiptir Uzerine inilebilecek erisilebilir bir yuzey yoktur ve hafif hidrojen atmosferi Venus icin onerildigi gibi bir tur hava habitati icin iyi bir kaldirma kuvveti saglamayacaktir Io ve Europa daki radyasyon seviyeleri korumasiz insanlari bir Dunya gunu icinde oldurecek kadar asiridir Bu nedenle sadece Callisto ve belki de Ganymede bir insan kolonisini makul bir sekilde destekleyebilir Callisto Jupiter in radyasyon kusaginin disinda yorungede donmektedir Ganymede in alcak enlemleri radyasyon kalkani ihtiyacini tamamen ortadan kaldiracak kadar olmasa da ayin manyetik alani tarafindan kismen korunmaktadir Her ikisinde de su silikat kayasi ve madencilikle cikarilip insaat icin kullanilabilecek metaller mevcuttur Io nun volkanizmasi ve gelgit isinmasi degerli kaynaklar olustursa da bunlardan yararlanmak muhtemelen pratik degildir EEuropa su yeralti okyanusunun tum Dunya okyanuslarinin toplamindan iki kat daha fazla su icermesi bekleniyor ve muhtemelen oksijen acisindan zengindir ancak metal ve minerallerin ithal edilmesi gerekecektir Europa da yabanci mikrobiyal yasam varsa insan bagisiklik sistemleri buna karsi koruma saglayamayabilir Bununla birlikte yeterli radyasyon kalkani Europa yi bir arastirma ussu icin ilginc bir yer haline getirebilir Ozel Artemis Project 1997 de Europa yi kolonilestirmek icin bir plan hazirladi yuzey iglolarini buzu delmek ve altindaki okyanusu kesfetmek icin us olarak kullandi ve insanlarin buz tabakasindaki hava ceplerinde yasayabilecegini one surdu Ganymede ve Callisto nun da ic okyanuslara sahip olmasi bekleniyor Gunes Sisteminin daha fazla arastirilmasi icin yakit uretecek bir yuzey ussu insa etmek mumkun olabilir 2003 yilinda NASA Gunes Sisteminin gelecekteki kesfiyle ilgili olarak HOPE Revolutionary Concepts for Human Outer Planet Exploration Insan Dis Gezegen Kesfi icin Devrimsel Kavramlar adli bir calisma gerceklestirdi Secilen hedef Jupiter e olan uzakligi ve dolayisiyla gezegenin zararli radyasyonu nedeniyle Callisto idi Gunes Sisteminin daha fazla arastirilmasi icin yakit uretecek bir yuzey ussu insa etmek mumkun olabilir HOPE tahrik teknolojilerinde onemli ilerlemeler oldugunu varsayarak murettebatli bir gorev icin yaklasik 2 5 yillik bir gidis donus suresi tahmin etti Io elverissiz ortami nedeniyle kolonilesme icin ideal degildir Ay yuksek volkanik aktiviteye neden olan yuksek gelgit kuvvetlerinin etkisi altindadir Jupiter in guclu radyasyon kusagi Io yu golgede birakir ve aya gunde 36 Sv radyasyon gonderir Ay ayrica son derece kurudur Io dort Galile uydusu arasinda kolonilesme icin en az ideal olan yerdir Buna ragmen volkanlari kolonilesmeye daha uygun olan diger uydular icin enerji kaynagi olabilir Jupiter in manyetik alani ve es donuslu rotasyonu zorlayan akimlar Artemis Project Europa yi kolonilestirmek icin bir plan onerdi Bilim adamlari iglolarda yasar ve herhangi bir yeralti okyanusunu kesfederek Europan buz kabugunu delerlerdi Rapor ayrica hava ceplerinin insan yerlesimi icin kullanimini tartisiyor Ganymede Gunes Sistemi ndeki en buyuk uydudur Ganymede Jupiter in manyetik alani tarafindan golgelenmis olsa da manyetosferi olan tek uydudur Bu manyetik alan nedeniyle Ganymede gunde yaklasik 0 08 Sv radyasyon aldigi icin yuzey yerlesimlerinin mumkun olabilecegi sadece iki Jovian uydusundan biridir Ganymede dunyalastirilabilir Keck Gozlemevi 2006 yilinda ikili Jupiter trojani 617 Patroclus un ve muhtemelen diger bircok Jupiter trojaninin muhtemelen bir toz tabakasiyla birlikte su buzundan olustugunu duyurdu Bu durum bu bolgede su ve diger ucucu maddelerin cikarilmasinin ve belki de onerilen Gezegenlerarasi Ulasim Agi araciligiyla Gunes Sistemi nin baska bir yerine tasinmasinin cok da uzak olmayan bir gelecekte mumkun olabilecegini gostermektedir Bu da Ay Merkur ve ana kusak asteroitlerinin kolonilestirilmesini daha pratik hale getirebilir Saturn uydulari Ligeia Mare Titan da bir deniz solda Dunya daki Superior Golu ne kiyasla sagda Saturn un yuvarlak olabilecek kadar buyuk yedi uydusu vardir Saturn den artan uzaklik sirasina gore bunlar Mimas Enceladus Tethys Dione Rhea Titan ve Iapetus tur Titan en buyuk ve Ay benzeri bir yercekimine sahip tek uydudur Gunes Sistemi nde yogun bir atmosfere sahip tek uydudur ve karbon iceren bilesikler acisindan zengindir bu da kolonilesme hedefi olarak onermektedir Titan da su buzu ve buyuk metan okyanuslari vardir Robert Zubrin Titan in yasami desteklemek icin gerekli tum elementlerin bolluguna sahip oldugunu ve Titan i kolonilesme icin belki de dis Gunes Sistemi ndeki en avantajli yer haline getirdigini tespit etmistir Europa da okyanusu yuzeyden ayiran kilometrelerce buza kiyasla guney kutbunda yuzeyden sadece onlarca metre buzla ayrilan bir yeralti okyanusuna sahip olan kucuk ay Enceladus da ilgi cekicidir Burada ucucu ve organik bilesikler mevcuttur ve ayin bir buz dunyasi icin yuksek yogunlugu 1 6 g cm3 cekirdeginin silikatlar acisindan zengin oldugunu gostermektedir Saturn un radyasyon kusagi Jupiter inkinden cok daha zayiftir bu nedenle radyasyon burada daha az sorun teskil eder Dione Rhea Titan ve Iapetus radyasyon kusaginin disinda yorungede donerler ve Titan in kalin atmosferi kozmik radyasyona karsi yeterince kalkan olusturacaktir Robert Zubrin Saturn Uranus ve Neptun u Gunes Sisteminin Basra Korfezi olarak bir fuzyon ekonomisini yurutmek icin en buyuk doteryum ve helyum 3 kaynaklari olarak tanimladi goreceli yakinlik dusuk radyasyon ve genis uydu sistemi Ote yandan gezegen bilimci John Lewis 1997 tarihli Mining the Sky Gokyuzu Madenciligi adli kitabinda Uranus un yuklu bir tanker uzay aracinin kendisini disari itmesini kolaylastiran cok daha sig yercekimi kuyusu nedeniyle helyum 3 madenciligi icin en uygun yer oldugunda israr etmektedir Ayrica Uranus bir buz devidir ve bu da helyumun atmosferden ayrilmasini kolaylastiracaktir Zubrin Titan in yasami desteklemek icin gerekli tum elementlere bol miktarda sahip oldugunu ve Titan i kolonilesme icin dis Gunes Sistemi ndeki belki de en avantajli yer haline getirdigini belirtti Zubrin Bazi acilardan Titan insan kolonizasyonu icin Gunes Sistemi icindeki en misafirperver dunya disi gezegendir dedi Terraforming Dunyalastirma konusunda cok sayida yayini bulunan bir uzman olan Christopher McKay ayni zamanda Ocak 2005 te Titan a inen Huygens sondasinin yardimci arastirmacilarindan biridir Titan in yuzeyi cogunlukla kraterlesmemistir ve bu nedenle cok genc ve aktif oldugu ve muhtemelen cogunlukla su buzundan ve kutup bolgelerinde sivi hidrokarbon gollerinden metan etan olustugu sonucuna varilmistir Sicaklik kriyojenik 95 K olsa da bir ussu destekleyebilmelidir ancak Titan in yuzeyi ve uzerindeki faaliyetler hakkinda daha fazla bilgi gereklidir Kalin atmosfer ve olasi ani seller gibi hava kosullari da dikkate alinmasi gereken faktorlerdir 9 Mart 2006 da NASA nin Cassini uzay sondasi Enceladus ta sivi su olduguna dair olasi kanitlar buldu O maddeye gore sivi su cepleri yuzeyin altinda onlarca metreden fazla olamaz Bu bulgular 2014 yilinda NASA tarafindan dogrulandi Bu sivi suyun Enceladus ta ornegin Europa da oldugundan cok daha kolay ve guvenli bir sekilde toplanabilecegi anlamina gelir yukariya bakin Suyun ozellikle de sivi suyun kesfi genellikle bir gok cismini kolonizasyon icin cok daha olasi bir aday yapar Enceladus un faaliyetinin alternatif bir modeli sivi su puskurmelerinden daha dusuk sicakliklar gerektiren bir surec olan metan su klatratlarinin ayrismasidir Enceladus un daha yuksek yogunlugu temel operasyonlar icin malzeme saglayabilecek Saturn un ortalamasindan daha buyuk bir silikat cekirdegine isaret ediyor Trans Neptun bolgesi Freeman Dyson birkac yuzyil icinde insan uygarliginin Kuiper kusagina tasinmis olacagini one surmustur Neptun un yorungesinin disinda Kuiper kusaginda ve Ic ve Dis Oort bulutunda birkac yuz milyar ila trilyon kuyruklu yildiz benzeri buz zengini cisim bulunmaktadir Bunlar onemli miktarda doteryum ve helyum 3 de dahil olmak uzere yasam icin gerekli tum bilesenleri su buzu amonyak ve karbon acisindan zengin bilesikler icerebilir Dyson in onerisinden bu yana bilinen Neptun otesi cisimlerin sayisi buyuk olcude artmistir Kolonistler cuce gezegenin buzlu kabugunda veya mantosunda yasayabilir fuzyon veya jeotermal isiyi kullanabilir ve ucucu maddeler ve mineraller icin yumusak buz veya sivi ic okyanusta madencilik yapabilirler Hafif yercekimi ve bunun sonucunda buz manto veya ic okyanustaki dusuk basinc goz onune alindiginda kayalik cekirdegin dis yuzeyini kolonilestirmek kolonistlere en fazla sayida mineral ve ucucu kaynak saglamanin yani sira onlari soguktan da yalitabilir Arka plan radyasyon seviyelerinin dusuk olmasi muhtemel oldugundan yuzey habitatlari veya kubbeleri de bir baska olasiliktir Gaz devleri etrafinda yorungede Ayrica Gunes Sistemi nin gaz devi gezegenlerinin ust atmosferlerine kesif ve muhtemelen termonukleer yakit olarak birim kutle basina cok yuksek bir degere sahip olabilecek helyum 3 madenciligi icin robotik aerostatlar yerlestirme onerileri de vardir Uranus dort gaz devi arasinda en dusuk kacis hizina sahip oldugundan helyum 3 icin bir maden sahasi olarak onerilmistir Eger robotik faaliyetlerin insan gozetiminde yapilmasi gerekli gorulurse Uranus un dogal uydularindan biri us olarak kullanilabilir Neptun un uydularindan birinin kolonizasyon icin kullanilabilecegi varsayiliyor Triton un yuzeyi muhtemelen amonyak sudan olusan bir yeralti okyanusunu ima eden kapsamli jeolojik aktivite belirtileri gosteriyor Teknoloji boyle bir jeotermal enerjiden yararlanmanin mumkun oldugu noktaya kadar ilerlerse nukleer fuzyon gucuyle desteklenen Triton gibi kriyojenik bir dunyayi kolonilestirmeyi mumkun kilabilir Gunes Sisteminin otesinde Buyuk Macellan Bulutu nda bir yildiz olusum bolgesi Gunes Sistemi nin otesine bakildiginda kolonilesme hedefi olabilecek birkac yuz milyar kadar potansiyel yildiz bulunmaktadir Asil zorluk diger yildizlara olan buyuk mesafelerdir Gunes Sistemi ndeki gezegenlerden kabaca yuz bin kat daha uzakta Bu da cok yuksek hiz isik hizinin kesirli bir yuzdesinden biraz daha fazla ya da yuzyillar veya bin yillar suren seyahat surelerinin bir kombinasyonunun gerekli olacagi anlamina gelir Bu hizlar mevcut uzay araci tahrik sistemlerinin saglayabileceginin cok otesindedir Uzayda kolonilesme teknolojisi prensipte insanoglunun isik hizindan c cok daha dusuk olan yuksek ama rolativistik alti hizlarda genislemesine olanak saglayabilir Yildizlararasi bir koloni gemisi buyuk itici guc kabiliyetleri ve bagimsiz enerji uretimi ile birlikte bir uzay habitatina benzer olacaktir Hem bilim adamlari tarafindan hem de sert bilim kurguda onerilen varsayimsal yildiz gemisi kavramlari sunlari icerir Bir nesil gemisi isiktan cok daha yavas hareket eder ve bunun sonucunda yildizlararasi yolculuk suresi onlarca yil ya da yuzyillar surer Murettebat yolculuk tamamlanmadan once nesilden nesile gececektir dolayisiyla mevcut insan omru varsayildiginda ilk murettebattan hicbirinin varis noktasina kadar hayatta kalmasi beklenmez Murettebatin cogunun veya tamaminin yolculugu bir tur kis uykusunda veya askiya alinmis animasyonda gecirdigi bazilarinin veya tamaminin varis noktasina ulasmasina izin veren bir uyuyan gemi Embriyo tasiyan yildizlararasi bir yildiz gemisi EIS bir nesil gemisinden ya da uyuyan gemiden cok daha kucuktur ve insan embriyolarini ya da DNA larini donmus ya da hareketsiz halde varis noktasina tasir Burada ihmal edilen bu tur yolcularin dogumu yetistirilmesi ve egitilmesindeki bariz biyolojik ve psikolojik sorunlar temel olmayabilir Nukleer fuzyon veya fisyonla calisan bir tur gemi ornegin iyon surucusu belki de 10 c ye varan hizlara ulasarak yakin yildizlara bir insan omruyle karsilastirilabilir surelerde tek yonlu yolculuklara izin verir Orion gemisi projesi Freeman Dyson tarafindan onerilen ve bir yildiz gemisini itmek icin nukleer patlamalari kullanacak olan nukleer enerjili bir konsepttir Benzer potansiyel hiz kapasitesine sahip ancak muhtemelen daha kolay bir teknolojiye sahip onceki nukleer roket konseptlerinin ozel bir durumu Gunes Sisteminden bir tur guc isinlamasi kullanan lazer tahrik konseptleri hafif yelkenli ya da baska bir geminin yukaridaki fuzyonla calisan elektrikli roketin teorik olarak ulasabilecegi hizlara benzer yuksek hizlara ulasmasini saglayabilir Bu yontemler varis noktasinda durmak icin ek nukleer itici guc gibi bazi araclara ihtiyac duyacaktir ancak hibrid hizlanma icin hafif yelken yavaslama icin fuzyon elektrik bir sistem mumkun olabilir Yuklenen insan zihinleri ya da yapay zeka radyo ya da lazer araciligiyla isik hizinda kendini kopyalayan uzay araclarinin subliminal olarak seyahat ettigi ve altyapi kurdugu ve muhtemelen bazi zihinleri de getirdigi yildizlararasi hedeflere iletilebilir Dunya disi zeka da bir baska uygun varis noktasi olabilir Yukaridaki kavramlar temel enerji ve reaksiyon kutlesi hususlari nedeniyle yuksek ancak yine de alt rolativistik hizlarla sinirli gorunmektedir ve hepsi de uzay kolonizasyon teknolojisinin mumkun kilabilecegi on yillardan yuzyillara kadar yasam surelerine sahip bagimsiz habitatlara izin veren yolculuk sureleri gerektirecektir Yine de c nin 0 1 i kadar bir ortalama hizda bile insan yildizlararasi genislemesi Gunes in galaktik yorunge suresi olan 240 000 000 yilin yarisindan daha kisa bir surede tum Galaksiye yerlesmeye izin verecektir ki bu da diger galaktik sureclerin zaman olcegiyle karsilastirilabilir Dolayisiyla yakin rolativistik hizlarda yildizlararasi seyahat hicbir zaman mumkun olmasa bile ki bu su anda belirlenemez uzay kolonizasyonunun gelistirilmesi henuz makul bir sekilde ongorulemeyen teknolojik ilerlemeler gerektirmeden insanligin Gunes Sistemi nin otesine genislemesine izin verebilir Bu durum yaygin olarak dikkat cekilen bircok dogal ve insan kaynakli tehlike goz onune alindiginda kozmik zaman olceklerinde akilli yasamin hayatta kalma sansini buyuk olcude artirabilir Eger insanlik buyuk miktarda tum gezegenlerin kutle enerjisi mertebesinde bir enerjiye erisebilirse Alcubierre suruculeri insa etmek mumkun hale gelebilir Bunlar mevcut fizik kosullarinda mumkun olabilecek birkac superluminal seyahat yonteminden biridir Bununla birlikte ortaya cikan temel zorluklar nedeniyle boyle bir cihazin asla var olamayacagi muhtemeldir Bu konuda daha fazla bilgi icin Alcubierre Surucusu yapmanin ve kullanmanin zorluklari bolumune bakiniz Galaksiler arasi seyahat Galaksiler arasindaki mesafeler yildizlar arasindaki mesafelerden bir milyon kat daha uzaktir ve bu nedenle galaksiler arasi kolonizasyon kendi kendini idame ettiren ozel yontemlerle milyonlarca yillik yolculuklari icerecektir Hukuk yonetim ve egemenlikBu baslik herhangi bir kaynak icermemektedir Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek bu basligin gelistirilmesine yardimci olunuz Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Agustos 2021 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Uzay faaliyetleri yasal olarak ana uluslararasi anlasma olan Dis Uzay Anlasmasina dayanmaktadir Ancak uzay hukuku cok daha az onaylanan Ay Antlasmasi gibi diger uluslararasi anlasmalari ve cesitli ulusal yasalari iceren daha genis bir yasal alan haline gelmistir Dis Uzay Antlasmasi birinci maddesinde uzay faaliyetlerinin temel sonuclarini belirlemistir Ay ve diger gok cisimleri de dahil olmak uzere dis uzayin kesfi ve kullanimi ekonomik veya bilimsel gelisme derecelerine bakilmaksizin tum ulkelerin yararina ve cikarina olacak sekilde gerceklestirilecek ve tum insanligin mali olacaktir Ve ikinci maddede soyle devam eder Ay ve diger gok cisimleri de dahil olmak uzere dis uzay egemenlik iddiasiyla kullanim veya isgal yoluyla ya da baska herhangi bir yolla ulusal temelluke tabi degildir Uluslararasi uzay hukukunun gelisimi buyuk olcude dis uzayin insanligin ortak mirasi olarak tanimlanmasi etrafinda donmustur William A Hyman tarafindan 1966 yilinda sunulan Uzayin Magna Carta si dis uzayi acikca terra nullius olarak degil res communis olarak cercevelemis bu da daha sonra Birlesmis Milletler Dis Uzayin Bariscil Amaclarla Kullanimi Komitesi nin calismalarini etkilemistir Ay yuzeyine ilk murettebatli Ay inisinde Apollo 11 Amerika Birlesik Devletleri bayraginin konuslandirilmasi Dunya da tarihsel olarak uygulananin aksine bir toprak iddiasi olusturmaz cunku ABD Dis Uzay Anlasmasini ona bagli kalarak ve boyle bir anlasma yapmayarak guclendirdi bolgesel iddia SebeplerInsan uygarliginin hayatta kalmasi Uzay kolonizasyonu cagrisi yapan birincil arguman insan uygarliginin ve karasal yasamin uzun vadeli hayatta kalmasidir Dunya disinda alternatif yerler gelistirerek insanlar da dahil olmak uzere gezegenin turleri kendi gezegenimizde dogal veya insan yapimi felaketler olmasi durumunda yasayabilir Teorik fizikci ve kozmolog Stephen Hawking iki kez uzay kolonizasyonunun insanligi kurtarmanin bir yolu oldugunu savundu 2001 yilinda Hawking uzayda koloniler kurulamadigi takdirde insan irkinin onumuzdeki bin yil icinde yok olacagini tahmin etmisti 2010 yilinda insanligin iki secenekle karsi karsiya oldugunu belirtti ya onumuzdeki iki yuz yil icinde uzayi kolonilestiririz ya da uzun vadeli yok olma olasiligiyla karsi karsiya kaliriz 2005 yilinda o zamanki NASA Yoneticisi Michael Griffin uzay kolonizasyonunu mevcut uzay ucusu programlarinin nihai hedefi olarak tanimladi ve sunlari soyledi Eskiden Amerika Birlesik Devletleri Disisleri Bakanligi ndan olan Foreign Affairs de Yaz 1980 kuresel nukleer savas durumunda uzayin kolonilestirilmesinin insanligi koruyacagini yazdi Fizikci Paul Davies ayrica gezegensel bir felaketin Dunya daki insan turunun hayatta kalmasini tehdit etmesi durumunda kendi kendine yeten bir koloninin Dunya yi tersine kolonilestirebilecegi ve insan uygarligini yeniden kurabilecegi gorusunu destekliyor Yazar ve gazeteci William E Burrows ve biyokimyaci Robert Shapiro insan uygarliginin Dunya disinda bir yedegini olusturmak amaciyla Uygarligi Kurtarma Ittifaki adli ozel bir proje onerdiler J Richard Gott Kopernik prensibine dayanarak insan irkinin 7 8 milyon yil daha hayatta kalabilecegini ancak diger gezegenleri kolonilestirmesinin mumkun olmadigini tahmin etmistir Bununla birlikte yanildiginin kanitlanmasini umdugunu ifade etmistir cunku diger dunyalari kolonilestirmek bahislerimizi korumak ve turumuzun hayatta kalma olasiligini artirmak icin en iyi sansimizdir 2019 da yapilan teorik bir calismada bir grup arastirmaci insan uygarliginin uzun vadeli yorungesi uzerine kafa yoruyor Dunya nin sonlu olmasi ve Gunes Sistemi nin sinirli suresi nedeniyle insanligin uzak gelecekte hayatta kalmasi icin buyuk olasilikla kapsamli uzay kolonizasyonu gerektirecegi tartisilmaktadir 8 22fInsanligin bu astronomik yorungesi tabir edildigi sekliyle dort adimda gerceklesebilir Ilk adim ister uzayda ister Dunya dan uzaktaki gok cisimlerinde olsun cesitli yasanabilir yerlerde bol miktarda uzay kolonisi kurulabilir ve buna izin verilebilir baslangic icin Dunya dan gelen destege bagimli kalmak Ikinci adimda bu koloniler kademeli olarak kendi kendine yeterli hale gelebilir ve Dunya daki ana uygarlik basarisiz olursa veya olurse hayatta kalmalarini saglar Ucuncu adim koloniler uzay istasyonlarinda veya gok cisimlerinde ornegin terraforming yoluyla kendi yasam alanlarini gelistirebilir ve genisletebilir Dorduncu adimda koloniler kendi kendini kopyalayabilir ve uzayda yeni koloniler kurabilir bu daha sonra kendini tekrar edebilen ve kozmos boyunca katlanarak devam edebilen bir surec Bununla birlikte bu astronomik yorunge kaynaklarin tukenmesi veya cesitli insan gruplari arasindaki zorlayici rekabet nedeniyle buyuk olasilikla kesintiye ugrayacagi ve sonunda dusecegi ve bazi yildiz savaslari senaryolarina yol acacagi icin kalici olmayabilir 23 25 Uzaydaki genis kaynaklar Uzaydaki kaynaklar hem malzeme hem de enerji bakimindan muazzamdir Farkli tahminlere gore Gunes Sistemi tek basina cogu Gunes in kendisinden olmak uzere Dunya daki mevcut insan nufusunun birkac bin ila bir milyar katini desteklemeye yetecek kadar malzeme ve enerjiye sahiptir Asteroit madenciligi de uzay kolonizasyonunda onemli bir oyuncu olacaktir Yapi ve kalkan yapmak icin gerekli su ve malzemeler asteroitlerde kolayca bulunabilir Dunya da ikmal yapmak yerine daha iyi bir uzay yolculugunu kolaylastirmak icin asteroitlerde madencilik ve yakit istasyonlari kurulmasi gerekiyor Optik madencilik NASA nin asteroitlerden malzeme cikarmayi tanimlamak icin kullandigi terimdir NASA Ay a Mars a ve otesine yapilacak kesifler icin asteroitlerden elde edilen itici yakitin kullanilmasinin 100 milyar dolar tasarruf saglayacagina inaniyor Finansman ve teknoloji tahmin edilenden daha erken saglanirsa asteroit madenciligi on yil icinde mumkun olabilir Yukaridaki altyapi gereksinimlerinin bazi kalemleri Dunya da zaten kolayca uretilebilmesine ve bu nedenle ticari kalemler olarak cok degerli olmamasina ragmen oksijen su ana metal cevherleri silikatlar vb diger yuksek degerli kalemler daha bol daha kolay uretilebilir daha yuksek kalitededir veya yalnizca uzayda uretilebilir Bunlar uzun vadede uzay altyapisina yapilacak ilk yatirimdan cok yuksek bir getiri saglayacaktir Bu yuksek degerli ticari mallardan bazilari degerli metaller degerli taslar guc gunes pilleri bilyali rulmanlar yari iletkenler ve farmasotiklerdir Her ikisi de Dunya ya yakin kucuk asteroidler olan 3554 Amun ya da 6178 1986 DA buyuklugundeki kucuk bir asteroidden metal cikarilmasi insanlarin tarih boyunca cikardigi metal miktarinin 30 katina denk gelecektir Bu buyuklukteki bir metal asteroit 2001 piyasa fiyatlariyla yaklasik 20 trilyon ABD dolari degerinde olacaktir Bu kaynaklarin ticari olarak kullanilmasinin onundeki baslica engeller ilk yatirim maliyetinin cok yuksek olmasi bu yatirimlardan beklenen geri donus icin gereken surenin cok uzun olmasi Eros Projesi 50 yillik bir gelistirme planlamaktadir ve bu girisimin daha once hic yapilmamis olmasi yani yatirimin yuksek riskli dogasidir Daha az olumsuz sonucla genisleme Insanlarin genislemesi ve teknolojik ilerleme genellikle bir tur cevresel yikimla ekosistemlerin ve beraberindeki vahsi yasamin yok edilmesiyle sonuclanmistir Gecmiste genisleme genellikle bircok yerli halkin yerinden edilmesi pahasina gerceklesmis bunun sonucunda bu halklara yonelik muamele tecavuzden soykirima kadar uzanmistir Uzayda bilinen bir yasam olmadigi icin bazi uzay yerlesimi savunucularinin da belirttigi gibi bunun bir sonuc olmasi gerekmez Ancak Gunes Sistemi ndeki bazi cisimlerde yerli yasam formlari bulunma potansiyeli vardir ve bu nedenle uzay kolonizasyonunun olumsuz sonuclari goz ardi edilemez Karsi argumanlar somuru mantigini degil sadece konumu degistirmenin daha surdurulebilir bir gelecek yaratmayacagini belirtiyor Asiri nufus artisi ve kaynak talebinin azaltilmasi Uzay kolonizasyonu icin bir arguman kaynaklarin tukenmesi gibi Dunya nin asiri nufusunun onerilen etkilerini azaltmaktir Uzayin kaynaklari kullanima acilsaydi ve yasami destekleyen uygun yasam alanlari insa edilseydi Dunya artik buyumenin sinirlarini belirleyemezdi Dunya kaynaklarinin cogu yenilenemez olmasina ragmen gezegen disi koloniler gezegenin kaynak gereksinimlerinin cogunu karsilayabilir Dunya disi kaynaklarin mevcudiyeti ile karasal olanlara olan talep azalacaktir Bu fikrin savunuculari arasinda Stephen Hawking ve Gerard K O Neill bulunmaktadir Kozmolog Carl Sagan ve bilim kurgu yazarlari Arthur C Clarke ve Isaac Asimov dahil olmak uzere digerleri herhangi bir fazla nufusu uzaya gondermenin insan asiri nufusuna uygun bir cozum olmadigini savundu Clarke a gore nufus savasi burada Dunya da yapilmali veya kazanilmalidir Bu yazarlarin sorunu uzaydaki kaynaklarin eksikligi degil Mining the Sky gibi kitaplarda gosterildigi gibi Dunya daki asiri nufusu cozmek icin cok sayida insani uzaya gondermenin fiziksel olarak pratik olmamasidir Diger argumanlar Uzay kolonizasyonunun savunuculari varsayilan bir dogustan gelen kesfetme ve kesfetme durtusunden bahsediyorlar ve bunu ilerlemenin ve gelisen medeniyetlerin merkezindeki bir nitelik olarak adlandiriyorlar Nick Bostrom faydaci Nick Bostrom faydaci bir bakis acisiyla cok buyuk bir nufusun cok uzun bir sure muhtemelen milyarlarca yil yasamasini saglayacagi ve bu da muazzam miktarda fayda veya mutluluk uretecegi icin uzay kolonizasyonunun baslica hedef olmasi gerektigini savunmustur Nihai kolonizasyon olasiligini arttirmak icin varolussal riskleri azaltmanin uzay kolonizasyonunun daha erken gerceklesebilmesi icin teknolojik gelismeyi hizlandirmaktan daha onemli oldugunu iddia etmektedir Calismasinda aci aci cekme sorununa ragmen yaratilan yasamlarin pozitif etik degere sahip olacagini varsaymaktadir Freeman Dyson ile 2001 yilinda yapilan bir roportajda J Richard Gott ve Sid Goldstein a neden bazi insanlarin uzayda yasamasi gerektigi soruldu Cevaplari suydu Hayati ve guzelligi evrene yaymak Turumuzun hayatta kalmasini saglamak Gunes enerjisi uydulari asteroit madenciligi ve uzay uretimi gibi yeni alan ticarilestirme bicimleriyle para kazanmak Insanlari ve endustriyi uzaya tasiyarak Dunya nin cevresini kurtarin Biyotik etik yasamin kendisine deger veren bir etik dalidir Biyotik etik ve bunun uzaya uzantisi olan panbiyotik etik icin yasami guvence altina almak ve cogaltmak ve yasami en ust duzeye cikarmak icin uzayi kullanmak bir insan amacidir ZorluklarDis Gunes Sistemini kolonilestirmede pek cok sorun olacaktir Bunlar sunlardir Dunya dan uzaklik Dis gezegenler Dunya dan ic gezegenlere gore cok daha uzaktir ve bu nedenle ulasilmasi daha zor ve zaman alici olacaktir Buna ek olarak donus yolculuklari da zaman ve mesafe goz onune alindiginda cok pahaliya mal olabilir Asiri soguk Dis Gunes Sistemi nin bircok yerinde sicakliklar mutlak sifira yakindir Guc Gunes enerjisi dis Gunes Sistemi nde ic Gunes Sistemi ne gore cok daha az yogunlasmistir Bir cesit yogunlastirma aynasi kullanilarak orada kullanilip kullanilamayacagi ya da nukleer gucun gerekli olup olmayacagi belirsizdir Gezegenlerin ya da uydulari olan cuce gezegenlerin yercekimsel potansiyel enerjisinin kullanilmasi da onerilmistir Dusuk yercekiminin insan vucudu uzerindeki etkileri Gaz devlerinin tum uydulari ve tum dis cuce gezegenler cok dusuk bir yercekimine sahiptir en yuksegi Io nun yercekimidir 0 183 g ve bu Dunya nin yercekiminin 1 5 inden daha azdir Apollo programindan bu yana tum murettebatli uzay ucuslari Alcak Dunya yorungesiyle sinirlandirilmistir ve bu tur dusuk yercekimi ivmelerinin insan vucudu uzerindeki etkilerini test etme firsati olmamistir Dusuk yercekimli ortamlarin agirliksiz ortamda uzun sureli maruz kalmaya cok benzer etkileri olabilecegi tahmin edilmektedir Bu tur etkiler uzay aracinin dondurulerek yapay yercekimi yaratilmasiyla onlenebilir ElestirilerUzay kolonizasyonu 1758 gibi erken bir tarihte asiri insan nufusu sorununa bir cozum olarak goruldu ve Stephen Hawking in uzay arastirmalarini surdurme nedenlerinden biri olarak listelendi Ancak elestirmenler 1980 lerden bu yana nufus artis oranlarindaki yavaslamanin asiri nufus riskini azalttigini belirtiyor Elestirmenler ayrica uzaydaki ticari faaliyetlerin maliyetlerinin Dunya merkezli endustrilere karsi karli olamayacak kadar yuksek oldugunu ve bu nedenle ongorulebilir gelecekte uzay kaynaklarinin onemli olcude somurulmesinin olasi olmadigini savunuyorlar Diger itirazlar arasinda kozmosun somurgelestirilmesi ve metalastirilmasinin buyuk finans kurumlari buyuk havacilik ve uzay sirketleri ve askeri endustriyel kompleks gibi buyuk ekonomik ve askeri kurumlar da dahil olmak uzere halihazirda guclu olanlarin cikarlarini artiracagi yeni savaslara yol acacagi ve iscilerin ve kaynaklarin onceden var olan somurusunu ekonomik esitsizligi yoksullugu sosyal bolunmeyi ve marjinallesmeyi cevresel bozulmayi ve diger zararli surecleri veya kurumlari daha da kotulestirecegi yonundeki endiseler yer almaktadir Diger endiseler arasinda insanlarin artik insan olarak degil maddi varliklar olarak goruldugu bir kulturun yaratilmasi da yer almaktadir Uzay kolonizasyonunun izole kolonilerde yasayan insanlarin psikolojik ve sosyal ihtiyaclarini karsilayabilmesi icin insan onuru ahlak felsefe kultur biyoetik ve bu yeni toplumlardaki megaloman liderlerin tehdidi gibi konularin ele alinmasi gerekecektir Insan irkinin gelecegi icin bir alternatif veya ek olarak bircok bilim kurgu yazari ic uzay alanina yani insan zihninin ve insan bilincinin bilgisayar destekli kesfine odaklanmistir muhtemelen gelisimsel olarak bir Matrioshka Beynine giden yolda Robotik uzay araclari sinirli gorev suresi ve insan gorevlerinde yer alan yuksek yasam destegi ve donus nakliyesi maliyeti olmaksizin ayni bilimsel avantajlarin cogunu elde etmek icin bir alternatif olarak onerilmektedir Fermi paradoksunun baska kimse yapmiyor bir sonucu da uzayli kolonizasyon teknolojisine dair hicbir kanit bulunmadigi icin ayni teknoloji seviyesini kendimizin kullanmasinin bile istatistiksel olarak mumkun olmadigi argumanidir Kolonyalizm Uzay ucusunu kolonyal cabalara baglayan Gemini 5 gorev rozeti 1965 Lunar Gateway in logosu ve adi bazilarinin Mars i Amerikan siniriyla ve Amerikan yerlesimci somurgeciliginin apacik kader zihniyetiyle iliskilendirdigini dusundugu St Louis Gateway Arch a gonderme yapiyor Uzay kolonizasyonu postkolonyalemperyalizmin ve somurgeciligin devami kolonizasyon yerine dekolonizasyon cagrisi olarak tartisilmistir Elestirmenler mevcut siyasi yasal rejimlerin ve onlarin felsefi temellerinin uzayin emperyalist gelisimine avantaj sagladigini ve uzay kolonizasyonundaki kilit karar vericilerin genellikle ozel sirketlere bagli zengin seckinler oldugunu ve uzay kolonizasyonunun siradan degil oncelikle akranlarina hitap edecegini iddia ediyor vatandaslar Ayrica kapsayici ve demokratik katilim ve herhangi bir uzay kesfi altyapi veya yerlesim uygulamasina ihtiyac oldugu tartisilmaktadir Uzay hukuku uzmani Michael Dodge a gore Dis Uzay Anlasmasi gibi mevcut uzay yasasi uzaya erisimi garanti ediyor ancak sosyal kapsayiciligi zorunlu kilmiyor veya devlet disi aktorleri duzenlemiyor Ozellikle Yeni Sinir anlatisi yerlesimci somurgeciligin ve acik kaderin yansimasiz devami olarak elestirildi ve varsayilan insan dogasinin temeli olarak kesif anlatisini surdurdu Joon Yun uzay kolonizasyonunu insanin hayatta kalmasina bir cozum olarak ve kirlilik gibi kuresel sorunlarin emperyalist oldugunu dusunuyor bu tur digerleri uzayi somurgeciligin yeni bir fedakarlik alani olarak tanimliyor uzerine dusunulmezse somurgeciligin degil somurgeciligin uzaya tasinacagini savunuyor Daha spesifik olarak Venus un atmosferik uzayinda yerlesime karsi Mars in bolgesel kolonizasyonunu savunmak yuzeycilik olarak adlandirildi Thomas Gold un yuzey sovenizmine benzer bir kavram Mauna Kea Gozlemevleri gibi daha genel olarak uzay altyapisi da somurgeci olmakla elestirildi ve protesto edildi Guyana Uzay Merkezi kolonizasyonu Dunya da ve uzayda bir sorun olarak birbirine baglayan somurge karsiti protestolarin da yeri olmustur Dunya disi ilk temas senaryosuyla ilgili olarak kolonyal dili kullanmak icin kullanilmasinin bu tur ilk izlenimleri ve karsilasmalari tehlikeye atacagi iddia edildi Dahasi bir butun olarak uzay ucusu ve daha ozel olarak uzay hukuku somurgeci bir miras uzerine insa edildigi ve uzaya erisimin ve faydalarinin paylasimini kolaylastirmadigi icin postkolonyal bir proje olarak elestirilmis bunun yerine uzay ucusunun somurgeciligi ve emperyalizmi surdurmek icin kullanilmasina siklikla izin vermistir Gezegen korumasi Mars a giden robot uzay araclarinin sterilize edilmesi aracin dis yuzeyinde en fazla 300 000 spor bulunmasi ve su iceren ozel bolgelere temas etmeleri halinde daha kapsamli bir sekilde sterilize edilmeleri gerekmektedir aksi takdirde yasam tespit deneyleri ya da gezegenin kendisi kirlenebilir Insanlar insan mikrobiyomunun binlerce turunden tipik olarak yuz trilyon mikroorganizmaya ev sahipligi yaptigindan ve bunlar insanin hayatini korurken ortadan kaldirilamadigindan insan misyonlarini bu duzeyde sterilize etmek imkansizdir Sinirlama tek secenek gibi gorunuyor ancak sert bir inis yani carpisma durumunda buyuk bir zorluk teskil ediyor Bu konuda birkac gezegen atolye calismasi yapildi ancak henuz ileriye donuk bir yol icin nihai bir kilavuz yok Insan kasifler dunya disi mikroorganizmalari tasirken gezegene donerlerse istemeden Dunya yi kirletebilirler Somurgeciler icin fiziksel zihinsel ve duygusal saglik riskleri Bir kolonizasyon girisimine katilabilecek insanlarin sagligi artan fiziksel zihinsel ve duygusal risklere maruz kalacaktir NASA yercekimi olmadan kemiklerin mineral kaybederek osteoporoza neden oldugunu ogrendi Kemik yogunlugu ayda 1 oraninda azalabilir bu da yasamin ilerleyen donemlerinde osteoporoza bagli kirik riskinin artmasina neden olabilir Basa dogru sivi kaymasi gorme sorunlarina neden olabilir NASA Uluslararasi Uzay Istasyonu ndaki kapali ortamlarda izolasyonun muhtemelen kapali alanlar ve uzun uzay ucusunun monotonlugu ve sikiciligi nedeniyle depresyona uyku bozukluklarina ve kisisel etkilesimlerin azalmasina yol actigini tespit etmistir Sirkadiyen ritim de gun batimi ve gun dogumu zamanlamasinin bozulmasinin uyku uzerindeki etkileri nedeniyle uzay yasaminin etkilerine karsi hassas olabilir Bu durum yorgunlugun yani sira uykusuzluk gibi diger uyku sorunlarina da yol acarak uretkenliklerini azaltabilir ve ruh sagligi bozukluklarina neden olabilir Yuksek enerjili radyasyon kolonizatorlerin karsi karsiya kalacagi bir saglik riskidir cunku derin uzaydaki radyasyon astronotlarin su anda alcak Dunya yorungesinde karsilastiklarindan daha olumculdur Uzay araclarindaki metal kalkanlar uzay radyasyonunun sadece 25 30 una karsi koruma saglayarak kolonizatorleri radyasyonun diger 70 ine ve bunun kisa ve uzun vadeli saglik komplikasyonlarina maruz birakabilir UygulamaUzayda koloniler kurmak icin su gida alan insan insaat malzemeleri enerji ulasim iletisim yasam destegi simule edilmis yercekimi radyasyondan korunma ve sermaye yatirimina erisim gerekmektedir Kolonilerin gerekli fiziksel kaynaklarin yakininda yer almasi muhtemeldir Uzay mimarisi pratigi uzay ucusunu insan dayanikliliginin kahramanca bir testi olmaktan cikarip rahat bir deneyimin sinirlari icinde normallige donusturmeyi amaclamaktadir Diger sinir acici girisimlerde oldugu gibi uzay kolonizasyonu icin gerekli sermaye yatirimi muhtemelen hukumetlerden gelecektir John Hickman ve Neil deGrasse Tyson tarafindan ortaya atilan bir arguman Yasam destegi Uzay yerlesimlerinde bir yasam destek sistemi cokmeden tum besin maddelerini geri donusturmeli veya ithal etmelidir Uzaydaki yasam destegine en yakin karasal analog muhtemelen bir nukleer denizaltidir Nukleer denizaltilar mekanik yasam destek sistemleri kullanarak insanlari aylarca su yuzeyine cikmadan destekleyebilmektedir ve ayni temel teknoloji muhtemelen uzayda da kullanilabilir Ancak nukleer denizaltilar acik dongu ile calisirlar deniz suyundan oksijen cekerler ve mevcut oksijeni geri donusturmelerine ragmen tipik olarak karbondioksiti denize atarlar Yaygin olarak onerilen bir baska yasam destek sistemi de Biyosfer 2 gibi kapali bir ekolojik sistemdir Saglik risklerine cozumler Gelecegin somurgecileri ve onculeri icin bircok fiziksel zihinsel ve duygusal saglik riski olmasina ragmen bu sorunlari duzeltmek icin cozumler onerilmistir Mars500 HI SEAS ve SMART OP yalnizligin ve uzun sure kapali kalmanin etkilerini azaltmaya yardimci olma cabalarini temsil eder Aile uyeleriyle iletisim halinde olmak tatilleri kutlamak ve kulturel kimlikleri surdurmek ruh sagliginin bozulmasini en aza indirmede etkili oldu Ayrica astronotlarin endiselerini azaltmalarina yardimci olacak gelistirme asamasindaki saglik araclari ve kapali bir ortamda mikroplarin ve bakterilerin yayilmasini azaltmaya yonelik yararli ipuclari da bulunmaktadir Astronotlar icin radyasyon riski sik sik izleme ve mekik uzerindeki korumadan uzaga odaklanarak azaltilabilir Gelecekteki uzay ajanslari ayrica her somurgecinin kasin bozulmasini onlemek icin zorunlu miktarda gunluk egzersiz yapmasini saglayabilir Radyasyon korumasi Kozmik isinlar ve gunes patlamalari uzayda olumcul bir radyasyon ortami yaratir Dunya yorungesinde Van Allen kusaklari Dunya atmosferinin uzerinde yasamayi zorlastirir Manyetik veya plazma radyasyon kalkanlari gelistirilmedikce yasami korumak icin yerlesim yerlerinin gelen radyasyonun cogunu emmeye yetecek kutle ile cevrelenmesi gerekir Metrekare yuzey alani basina dort metrik tonluk pasif kutle korumasi radyasyon dozunu yilda birkac mSv veya daha azina dusurecek bu da Dunya daki bazi yuksek nufuslu dogal arka plan alanlarinin oraninin cok altinda Bu Ay topraginin ve asteroitlerin oksijene metallere ve diger yararli malzemelere donusturulmesinden arta kalan malzeme curuf olabilir Bununla birlikte bu kadar buyuk kutleye sahip gemilerin manevra yapmasi icin onemli bir engel teskil etmektedir hareketli uzay aracinin ozellikle daha az kutleli aktif kalkan kullanmasi muhtemeldir Atalet donusu baslatmak veya durdurmak icin guclu iticileri veya bir geminin iki buyuk bolumunu zit yonlerde dondurmek icin elektrik motorlarini gerektirecektir Koruyucu malzeme donen bir ic kisim etrafinda sabit olabilir Psikolojik uyum Uzun sureli bir uzay gorevinin getirdigi monotonluk ve yalnizlik astronotlari kabin hummasina veya psikotik bir mola vermeye yatkin hale getirebilir Dahasi uykusuzluk yorgunluk ve asiri is yuku bir astronotun uzay gibi her eylemin kritik oldugu bir ortamda iyi performans gosterme yetenegini etkileyebilir Ekonomi Uzayin kolonilestirilmesi icin gerekli yontemler uzayin ticari kullanimindan elde edilecek tahmini karlara ek olarak amac icin toplanan kumulatif fonlari karsilayacak kadar ucuz hale geldiginde daha ucuz firlatma sistemleri ile uzaya erisim gibi kabaca mumkun oldugu soylenebilir Geleneksel firlatma maliyetleri goz onune alindiginda uzay kolonizasyonu icin gereken buyuk miktarlardaki paranin hemen elde edilebilecegine dair bir beklenti olmasa da 2010 lu yillarda firlatma maliyetlerinde radikal bir dusus yasanmasi ve dolayisiyla bu yondeki cabalarin maliyetinin azalmasi ihtimali bulunmaktadir Alcak Dunya yorungesine 13 150 kg a 28 990 lb kadar faydali yuk firlatma basina 56 5 milyon ABD lik yayinlanmis fiyatiyla SpaceX Falcon 9 roketleri halihazirda sektordeki en ucuz roketlerdir SpaceX in yeniden kullanilabilir firlatma sistemi gelistirme programinin bir parcasi olarak Falcon 9 larin yeniden kullanilabilmesini saglamak uzere gelistirilmekte olan ilerlemeler fiyati buyukluk sirasina gore dusurebilir daha fazla uzay tabanli girisimi tetikleyebilir ve bu da olcek ekonomileri yoluyla uzaya erisim maliyetini daha da dusurebilir SpaceX in yeniden kullanilabilir teknolojiyi gelistirmede basarili olmasi halinde bunun uzaya erisim maliyeti uzerinde buyuk bir etki yaratmasi ve uzay firlatma hizmetlerinde giderek daha rekabetci hale gelen piyasayi degistirmesi beklenmektedir alcak Dunya yorungesine SpaceX Falcon 9 roketleri zaten sektorun en ucuzlari Su anda SpaceX in yeniden kullanilabilir firlatma sistemi gelistirme programinin bir parcasi olarak yeniden kullanilabilir Falcon 9 lari mumkun kilmak icin gelistirilmekte olan ilerlemeler fiyati birkac kat dusurebilir uzaya dayali daha fazla isletmeyi atesleyebilir ve bu da uzaya erisim maliyetini daha da dusurebilir olcek ekonomileri araciligiyla Baskan in Amerika Birlesik Devletleri Uzay Arastirmalari Politikasinin Uygulanmasi Komisyonu uzay kolonizasyonunun basarilmasi icin belki de hukumet tarafindan bir tesvik odulu olusturulmasini ornegin Ay a insan yerlestiren ve Dunya ya donmeden once onlari belirli bir sure yasatan ilk kurulusa odul verilmesini onermistir Para ve para birimi Uzmanlar uzayda kurulacak toplumlarda para ve para birimlerinin olasi kullanimlarini tartismislardir Yari Evrensel Galaksiler Arasi Mezhep veya QUID gezegenler arasi gezginler icin uzaya uygun bir polimer PTFE den yapilmis fiziksel bir para birimidir QUID Ingiltere Ulusal Uzay Merkezi ve Leicester Universitesi nden bilim adamlari tarafindan doviz sirketi Travelex icin tasarlandi Diger olasiliklar Elon Musk tarafindan onerildigi gibi kripto para biriminin birincil para birimi bicimi olarak dahil edilmesini icerir Kaynaklar Ay Mars asteroitler veya metal acisindan zengin gezegen Merkur deki koloniler yerel malzemeleri cikarabilir Ay argon helyum ve karbon hidrojen ve nitrojen bilesikleri gibi ucucu maddeler acisindan yetersizdir LCROSS carpma araci Ay icin yuksek su konsantrasyonuna sahip oldugu icin secilen Cabeus kraterini hedef aldi Icinde bir miktar su tespit edilen bir malzeme bulutu patladi Misyon bas bilimcisi Anthony Colaprete Cabeus kraterinin 1 veya muhtemelen daha fazla su iceren malzeme icerdigini tahmin ediyor Su buzu ay kutuplarinin yakinindaki diger surekli golgeli kraterlerde de bulunmalidir Helyum gunes ruzgari tarafindan regolith e birakildigi Ay da yalnizca dusuk konsantrasyonlarda bulunmasina ragmen her yerde tahminen bir milyon ton He 3 bulunmaktadir Ayni zamanda endustriyel acidan onemli oksijen silikon ve demir aluminyum ve titanyum gibi metallere sahiptir Malzemeleri Dunya dan firlatmak pahalidir bu nedenle koloniler icin toplu malzemeler Ay dan Dunya ya yakin bir nesneden NEO Phobos tan veya Deimos tan gelebilir Bu tur kaynaklari kullanmanin faydalari sunlari icerir daha dusuk bir yercekimi kuvveti kargo gemilerinde atmosferik surtunme olmamasi ve zarar gorecek biyosfer olmamasi Bircok NEO onemli miktarda metal icerir Daha kuru bir dis kabugun tipki sist gibi altinda diger bazi NEO lar milyarlarca ton su buzu ve kerojen hidrokarbonlarin yani sira bazi nitrojen bilesikleri iceren aktif olmayan kuyruklu yildizlardir Daha uzakta Jupiter in Truva asteroitlerinin su buzu ve diger ucucu maddeler acisindan zengin oldugu dusunuluyor Bazi hammaddelerin geri donusturulmesi neredeyse kesinlikle gerekli olacaktir Enerji Yorungedeki gunes enerjisi bol ve guvenilirdir ve gunumuzde uydulara guc saglamak icin yaygin olarak kullanilmaktadir Bos uzayda gece yoktur ve gunes isigini engelleyecek bulutlar veya atmosfer yoktur Isik yogunlugu ters kare yasasina uyar Dolayisiyla Gunes ten d uzakliginda mevcut olan gunes enerjisi E 1367 d2 W m2 dir burada d astronomik birimlerle AU olculur ve 1367 watt m2 Dunya nin Gunes e olan yorunge uzakligi olan 1 AU da mevcut olan enerjidir Uzayin agirliksiz ve vakumlu ortaminda cok hafif destek yapilarina sahip metalik folyodan yapilmis devasa parabolik yansiticilarla gunes firinlarinda endustriyel surecler icin yuksek sicakliklar kolayca elde edilebilir Gunes isigini radyasyon kalkanlarinin etrafindan yasam alanlarina kozmik isinlarin gorus hattina girmesini onlemek ya da Gunes in goruntusunun gokyuzunde hareket ediyormus gibi gorunmesini saglamak icin ya da ekinlerin uzerine yansitacak duz aynalar daha da hafif ve yapimi daha kolaydir Yerlesimcilerin elektrik enerjisi ihtiyacini karsilamak icin buyuk gunes enerjisi fotovoltaik hucre dizilerine veya termik santrallere ihtiyac duyulacaktir Dunya nin gelismis bolgelerinde elektrik tuketimi ortalama 1 kilovat kisi ya da yilda kisi basina kabaca 10 megavat saat olabilir Bu enerji santralleri gucu iletmek icin kablolar kullaniliyorsa ana yapilardan kisa bir mesafede veya kablosuz guc iletimi ile cok daha uzakta olabilir Ilk uzay yerlesimi tasarimlarinin onemli bir ihracatinin Dunya daki konumlara ya da Ay daki kolonilere veya uzaydaki diger konumlara guc gondermek icin kablosuz guc aktarimi faz kilitli mikrodalga isinlari veya ozel gunes pillerinin yuksek verimlilikle donusturdugu dalga boylarini yayan lazerler kullanacak buyuk gunes enerjisi uydulari SPS olmasi bekleniyordu Dunya daki konumlar icin bu guc elde etme yontemi son derece zararsizdir sifir emisyon ve watt basina geleneksel gunes panellerine gore cok daha az yer alani gerekir Bu uydular oncelikle Ay veya asteroit kaynakli malzemelerden insa edildikten sonra SPS elektriginin fiyati fosil yakit veya nukleer enerjiden elde edilen enerjiden daha dusuk olabilir bunlarin yerini almasi elektrik uretiminden kaynaklanan sera gazlarinin ve nukleer atiklarin ortadan kaldirilmasi gibi onemli faydalar saglayacaktir Gunes enerjisinin kablosuz olarak Dunya dan Ay a aktarilmasi da uzay kolonizasyonu ve enerji kaynaklari icin onerilen bir fikirdir Apollo gorevleri sirasinda NASA icin calisan fizikci Dr David Criswell uzaydan enerji aktarmak icin guc isinlari kullanma fikrini ortaya atti Yaklasik 12 cm dalga boyuna sahip mikrodalgalar olan bu isinlar atmosferden gecerken neredeyse hic etkilenmeyecektir Ayrica insanlardan ya da hayvan faaliyetlerinden uzak tutmak icin daha endustriyel alanlara da yonlendirilebilirler Bu sayede gunes enerjisinin daha guvenli ve guvenilir yontemlerle aktarilmasi mumkun olacaktir 2008 de bilim adamlari Maui deki bir dagdan Hawaii adasina 20 watt lik bir mikrodalga sinyali gonderebildiler O zamandan bu yana JAXA ve Mitsubishi yorungeye 1 gigawatt a kadar enerji uretebilecek uydular yerlestirmek icin 21 milyar dolarlik bir projede bir araya geldi Bunlar uzay tabanli gunes enerjisi icin enerjinin kablosuz olarak iletilmesini saglamak icin gunumuzde yapilan sonraki gelismelerdir Ancak uzaydaki diger konumlara kablosuz olarak iletilen SPS gucunun degeri tipik olarak Dunya dakinden cok daha yuksek olacaktir Aksi takdirde guc uretme araclarinin bu projelere dahil edilmesi ve Dunya ya firlatma maliyetlerinin agir cezasini odemesi gerekecektir Bu nedenle Dunya ya gonderilen guc icin onerilen tanitim projeleri disinda SPS elektrigi icin ilk onceligin iletisim uydulari yakit depolari veya alcak Dunya yorungesi LEO ile jeosenkron yorunge GEO Ay yorungesi veya yuksek eksantrikli Dunya yorungesi HEEO gibi diger yorungeler arasinda kargo ve yolcu tasiyan yorunge romorkoru iticileri gibi uzaydaki konumlar olmasi muhtemeldir 132 Sistem ayni zamanda enerjiyi elektrige donusturmek icin uydulara ve Dunya daki alici istasyonlara dayanacaktir Bu sayede enerji gunduzden geceye kolayca aktarilabilecek yani 7 24 guvenilir olacaktir 132 Ay da veya Mars ta bulunan koloniler icin bazen nukleer enerji onerilir cunku bu yerlerde gunes enerjisi arzi cok kesintilidir Ay iki Dunya haftasi suren gecelere sahiptir Mars ta geceler nispeten yuksek yercekimi ve gunes panellerini ortmek ve bozmak icin buyuk toz firtinalarinin oldugu bir atmosfer var Ayrica Mars in Gunes ten daha uzak olmasi 1 52 astronomik birim AU Dunya yorungesine kiyasla Mars ta gunes enerjisinin yalnizca 1 1 52 2 veya yaklasik 43 unun mevcut oldugu anlamina gelir Baska bir yontem yukarida aciklandigi gibi gunes enerjisi uydularindan SPS ler kablosuz olarak ay veya Mars kolonilerine enerji iletmek olabilir Bu konumlarda guc uretmenin zorluklari SPS lerin oradaki goreceli avantajlarini Dunya uzerindeki konumlara isinlanan gucten cok daha fazla hale getiriyor Yasam destegi bakim iletisim ve arastirma saglamak icin bir Ay ussu ve enerjisinin gereksinimlerini de karsilayabilmek icin ilk kolonilerde hem nukleer hem de gunes enerjisinin bir kombinasyonu kullanilacaktir Ay ve uzay gibi havasiz ortamlarda ve daha az olcude cok ince Mars atmosferinde hem solar termal hem de nukleer enerji uretimi icin ana zorluklardan biri uretilen kacinilmaz isinin dagitilmasidir Bu da oldukca genis radyator alanlari gerektirir Kendini kopyalama Uzay uretimi kendi kendini kopyalamayi saglayabilir Bazilari bunun nihai hedef oldugunu dusunuyor cunku kolonilerde ustel bir artisa izin verirken Dunya ya olan maliyetleri ve bagimliligi ortadan kaldiriyor Boyle bir koloninin kurulmasinin Dunya nin ilk kendini kopyalama eylemi olacagi tartisilabilir Ara hedefler Dunya dan yalnizca bilgi bilim muhendislik eglence bekleyen kolonileri ve entegre devreler ilaclar genetik materyal ve aletler gibi yalnizca periyodik olarak hafif nesneler tedarik etmeyi gerektiren kolonileri icerir Nufus boyutu 2002 yilinda antropolog John H Moore 150 180 kisilik bir nufusun istikrarli bir toplumun 60 ila 80 nesil boyunca yani 2 000 yila esdeger bir sure boyunca var olmasina izin verecegini tahmin etmistir Astrofizikci Frederic Marin ve parcacik fizikcisi Camille Beluffi 6 300 yillik bir yolculuk varsayimiyla Proxima Centauri ye ulasacak bir nesil gemisi icin asgari uygulanabilir nufusun gorevin basinda 98 yerlesimci olacagini hesapladilar daha sonra murettebat gemi icinde birkac yuz yerlesimciden olusan istikrarli bir nufusa ulasana kadar ureyecektir 2020 de Jean Marc Salotti dunya disi bir dunyada hayatta kalmak icin minimum yerlesimci sayisini belirlemek icin bir yontem onerdi Tum faaliyetlerin gerceklestirilmesi icin gereken sure ile tum insan kaynaklarinin calisma surelerinin karsilastirilmasina dayanir Mars icin 110 kisi gerekli olacaktir SavunuculukBirkac ozel sirket Mars in kolonilestirilmesine yonelik planlarini acikladi Uzay kolonizasyonu cagrisina onculuk eden girisimciler arasinda Elon Musk Dennis Tito ve Bas Lansdorp yer aliyor Ilgili kuruluslar Uzay kolonizasyonuna katkida bulunan kuruluslar sunlardir Ulusal Uzay Toplulugu Dunya nin otesinde gelisen topluluklarda yasayan ve calisan insanlarin vizyonuna sahip bir kurulustur NSS ayrica uzay yerlesimi uzerine tam metin makaleler ve kitaplardan olusan kapsamli bir kitapliga sahiptir Space Frontier Foundation uzay gelisimi hakkinda guclu serbest piyasa kapitalist gorusler dahil olmak uzere uzay savunuculugu gerceklestirir Mars Dernegi Robert Zubrin in Mars Direct planini ve Mars a yerlesimi tesvik ediyor Uzay Yerlesimi Enstitusu bir omur boyu uzay kolonizasyonu gerceklestirmenin yollarini ariyor SpaceX Mars ta uzun vadeli insan yerlesimini saglamak amaciyla kapsamli bir uzay ucusu ulasim altyapisi gelistiriyor Uzay Arastirmalari Enstitusu ozellikle O Neill silindirleri olmak uzere uzaydaki yerlesim yerlerinin incelenmesini finanse etmektedir Alliance to Rescue Civilization Ay da ve Dunya dan uzaktaki diger yerlerde insan uygarliginin yedeklerini kurmayi planliyor Artemis Projesi ozel bir ay yuzeyi istasyonu kurmayi planliyor 1 25 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingiliz Gezegenler Arasi Toplulugu bir Mars kolonisi gelecekteki itme sistemleri bkz Daedalus Projesi terraforming ve diger yasanabilir dunyalarin yerini belirleme dahil olmak uzere uzayin kesfedilmesi ve kullanilmasina yonelik fikirleri tesvik eder Haziran 2013 te BIS Gerard O Neill in 1970 lerdeki uzay kolonisi calismalarini o zamandan bu yana kaydedilen ilerlemeler isiginda yeniden incelemek icin SPACE projesini baslatti Bu cabanin ilerleyisi derginin Eylul 2019 daki ozel sayisinda ayrintili olarak anlatildi Asgardia ulus Dis Uzay Antlasmasi tarafindan konulan sinirlamalari asmak isteyen bir kurulus Kibris Uzay Arastirma Teskilati CSEO uzay kesfini ve kolonizasyonu tesvik eder ve uzayda isbirligini tesvik eder Uzay yerlesiminin karasal benzerleriBircok uzay ajansi gelismis yasam destek sistemleri icin test yataklari insa eder ancak bunlar kalici kolonizasyon icin degil uzun sureli insan uzay ucusu icin tasarlanmistir Kendi kendine yeten bir yerlesime bir analog insa etmeye yonelik en unlu girisim Dunya nin biyosferini kopyalamaya calisan Biosphere 2 dir BIOS 3 1972 de Sibirya nin Krasnoyarsk sehrinde tamamlanan baska bir kapali ekosistemdir Mars Colu Arastirma Istasyonu da benzer nedenlerle bir habitata sahiptir ancak cevredeki iklim kesinlikle yasanmaz degildir Devon Adasi Mars Arktik Arastirma Istasyonu dunya disi karakol insaati ve isletimi icin bazi uygulamalar da saglayabilir Medya ve kurgudaYerlesik uzay yasam alanlari bilim kurgu oykulerinde stok bir unsur olsa da yasanabilir bir dunyanin yerlesimi ve isgali ile ilgili sosyal veya pratik temalari arastiran kurgusal eserler cok daha nadirdir Solaris yerlesik gezegenlerin uzay kolonizasyonuna yonelik elestirisiyle taninir Bir noktada karakterlerden biri soyle diyor Bizler insancil ve sovalyeyiz diger irklari kolelestirmek istemiyoruz sadece onlara degerlerimizi miras birakmak ve karsiliginda miraslarini devralmak istiyoruz Kendimizi Kutsal Temas Sovalyeleri olarak goruyoruz Bu da baska bir yalan Biz sadece insani ariyoruz Baska dunyalara ihtiyacimiz yok Bizim aynalara ihtiyacimiz var 6 72 2022 de Rudolph Herzog ve Werner Herzog Lucianne Walkowicz ile birlikte Last exit Space adli derinlemesine bir belgesel sundu Ayrica bakinizBu baslik herhangi bir kaynak icermemektedir Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek bu basligin gelistirilmesine yardimci olunuz Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Haziran 2017 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Asteroit madenciligi Kolonilesme biyoloji Antarktika nin kolonilestirilmesi Kubbeli sehir Dunya disi sivi su Mars One Mars to Stay Megayapi O Neill cylinder Gezegensel yasanabilirlik Gunes benzeri Uzay hukuku Dunyalastirma Gunes Sistemi kesiflerinin zaman cizelgesi Yeralti sehriKaynakca a b c The Geostationary Orbit A Critical Legal Geography of Space s Most Valuable Real Estate The Sociological Review SAGE Publications 57 1 suppl 47 65 2009 doi 10 1111 j 1467 954x 2009 01816 x ISSN 0038 0261 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim a b Wilson Center 1 Ekim 2021 5 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Ekim 2022 Alan Marshall 1995 Development and Imperialism in Space 26 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Space Policy Vol 11 Issue 1 pp41 52 Dark Skies Space Expansionism Planetary Geopolitics and the Ends of Humanity Ingilizce Oxford University Press 2020 ISBN 978 0 19 009024 1 OCLC 1145940182 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Space colonization and suffering risks Reassessing the maxipok rule Futures Ingilizce 100 74 85 June 2018 doi 10 1016 j futures 2018 04 008 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim a b Nov 2010 3 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Ekim 2016 7 Subat 2012 24 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Haziran 2015 a b Britt Robert Roy 8 Ekim 2001 space com 25 Kasim 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Temmuz 2006 Fast Company 28 Mayis 2010 31 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Haziran 2015 7 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Agustos 2017 Mike Wall 25 Ekim 2019 25 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Kasim 2020 Newsweek 25 Mayis 2018 25 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Ekim 2021 said that the one word he shies away from is colony preferring settlement because the first confuses the issue with imperialism Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Society amp Space 30 Mayis 2022 29 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2022 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The cultural landscape of interplanetary space Journal of Social Archaeology SAGE Publications 5 1 85 107 2005 doi 10 1177 1469605305050148 ISSN 1469 6053 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Haris Durrani 19 Temmuz 2019 The Nation 20 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2022 Alan Marshall February 1995 Development and imperialism in space Space Policy 11 1 41 52 doi 10 1016 0265 9646 95 93233 B 21 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Haziran 2020 The Human Archaeology of Space Lunar Planetary and Interstellar Relics of Exploration McFarland Incorporated Publishers 2014 s 44 ISBN 978 0 7864 5994 0 Erisim tarihi 15 Ekim 2022 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Columbia Journal of Transnational Law 5 Aralik 2017 21 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2022 Log In Blogs Columbia Law School 21 Ocak 2018 23 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2022 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Is the Gateway the right way to the moon SpaceNews 25 Aralik 2018 28 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2022 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim ESA Blog Navigator Navigator page for active ESA blogs 23 Kasim 2016 30 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2022 The Space Review 29 Haziran 2020 14 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Ekim 2022 The Space Treaty Institute Dedicated to Peace and Sustainability in Outer Space Our Mission 11 Mart 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Ekim 2022 Caroline Haskins 14 Agustos 2018 THE RACIST LANGUAGE OF SPACE EXPLORATION 8 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Kasim 2020 E E Hale Atlantic Monthly Vol 24 1869 K E Tsiolkovsky Beyond Planet Earth Trans by Kenneth Syers Oxford 1960 Dandridge M Cole and Donald W Cox Islands in Space Chilton 1964 a b G K O Neill The High Frontier Human Colonies in Space Morrow 1977 T A Heppenheimer Colonies in Space Stackpole Books 1977 Marianne J Dyson Living on a Space Frontier National Geographic 2003 Peter Eckart Lunar Base Handbook McGraw Hill 2006 Harrison H Schmitt Return to the Moon Springer 2007 23 Eylul 2009 26 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2009 Reed Jr 1999 Don t drink the water Meteoritics amp Planetary Science 34 5 809 811 doi 10 1111 j 1945 5100 1999 tb01394 x a b Platts 12 Aralik 2013 Prospecting for Native Metals in Lunar Polar Craters 7th Symposium on Space Resource Utilization doi 10 2514 6 2014 0338 ISBN 978 1 62410 315 5 Moon hole might be suitable for colony CNN 1 Ocak 2010 23 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 The effects of prolonged weightlessness and reduced gravity environments on human survival Journal of the British Interplanetary Society 46 3 97 106 March 1993 PMID 11539500 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Should we build a village on the Moon 4 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Richard Hollingham BBC News 1 July 2015 China plots 2017 mission to plan MOON COLONY 21 Agustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde 21 September 2012 12 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Mart 2017 a b c Bezos outlines vision of Blue Origin s lunar future 29 Mayis 2018 20 Temmuz 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Agustos 2018 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Text of Remarks at Signing of Trump Space Policy Directive 1 and List of Attendees 12 Mayis 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Marcia Smith Space Policy Online 11 December 2017 accessed 21 August 2018 O Neill September 1974 The colonization of space Physics Today 27 9 32 40 doi 10 1063 1 3128863 NASA Colonization of Venus by Geoffrey A Landis PDF 25 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Agustos 2023 Should we colonize the Moon And how much would it cost 8 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 NASA Pathways to Colonization by Smitherman Jr PDF 10 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Agustos 2023 McCubbin 2012 Is Mercury a volatile rich planet Geophysical Research Letters Ingilizce 39 9 n a doi 10 1029 2012GL051711 ISSN 1944 8007 a b c d Chapter 19 Economic Development of Mercury A Comparison with Mars Colonization Inner Solar System Prospective Energy and Material Resources Springer Verlag 2015 ss 407 419 ISBN 978 3 319 19568 1 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim a b c d e f 3 Agustos 2016 5 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Stanley Schmidt and eds Islands in the Sky Bold New Ideas for Colonizing Space Wiley 1996 p 71 84 einstein schrodinger com n d 13 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Temmuz 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim NASA Goddard Space Flight Center 25 Kasim 2020 11 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Nisan 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Basilevsky A T Head J W 2003 The surface of Venus Reports on Progress in Physics 66 10 1699 1734 doi 10 1088 0034 4885 66 10 R04 McGill G E Stofan E R Smrekar S E 2010 Venus tectonics T R Watters R A Schultz Ed Planetary Tectonics Cambridge University Press ss 81 120 ISBN 978 0 521 76573 2 Yazar eksik soyadi2 yardim r eksik soyadi1 yardim a b c d e Colonization of Venus Conference on Human Space Exploration Space Technology amp Applications International Forum Albuquerque NM 654 1193 1198 Feb 2 6 2003 doi 10 1063 1 1541418 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim draft version of the full paper 25 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde available at NASA Technical Reports Server accessed 16 May 2012 Badescu Viorel 2015 Zacny Kris Ed Inner Solar System Prospective Energy and Material Resources Heidelberg Springer Verlag GmbH s 492 ISBN 978 3319195681 21 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 r eksik soyadi1 yardim Daniel Oberhaus and Alex Pasternack Why We Should Build Cloud Cities on Venus 29 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Motherboard Feb 2 2015 accessed March 26 2017 a b c 20 Kasim 2019 6 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Bos kaynak yardim a b c d e f g h Kerwick 2012 Colonizing Jupiter s Moons An Assessment of Our Options and Alternatives Journal of the Washington Academy of Sciences 98 4 15 26 17 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Agustos 2021 a b c d 23 Kasim 2016 25 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Ocak 2022 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim G J Consalmagno Ice rich moons and the physical properties of ice Journal of Physical Chemistry vol 87 no 21 1983 p 4204 4208 Ralph Lorenz and Lifting Titan s veil exploring the giant moon of Saturn Cambridge University Press 2002 a b c 22 Aralik 2016 24 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Day 28 Eylul 2015 The helium 3 incantation The Space Review 27 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Ocak 2019 PDF NASA 2004 17 Mart 2004 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi 25 Temmuz 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2009 a b c d Frederick A Ringwald 29 Subat 2000 California State University Fresno 25 Temmuz 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2009 R Walker Fillius Carl E McIlwain and Antonio Mogro Campero Radiation Belts of Jupiter A Second Look Science Vol 188 no 4187 pp 465 467 2 May 1975 Robert Zubrin Entering Space Creating a Spacefaring Civilization section Colonizing the Jovian System pp 166 170 Tarcher Putnam 1999 1 58542 036 0 a b c d Robert Zubrin Entering Space Creating a Spacefaring Civilization section Titan pp 163 170 Tarcher Putnam 1999 978 1 58542 036 0 Hendrix ve digerleri 2019 The NASA Roadmap to Ocean Worlds Astrobiology 19 1 1 27 doi 10 1089 ast 2018 1955 PMC 6338575 2 PMID 30346215 24 Aralik 2016 24 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Robert Zubrin Entering Space Creating a Spacefaring Civilization section The Persian Gulf of the Solar System pp 161 163 Tarcher Putnam 1999 1 58542 036 0 22 Kasim 2007 8 Nisan 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Agustos 2011 Freeman Dyson The Sun The Genome and The Internet 1999 Oxford University Press 0 19 513922 4 Freeman Dyson The World the Flesh and the Devil Third J D Bernal Lecture May 1972 reprinted in Communication with Extraterrestrial Intelligence Carl Sagan ed MIT Press 1973 0 262 69037 3 Robert Zubrin Entering Space Creating a Spacefaring Civilization section Settling the Outer Solar System The Sources of Power pp 158 160 Tarcher Putnam 1999 1 58542 036 0 PDF Icarus 166 2 436 2003 doi 10 1016 j icarus 2003 09 009 12 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Nisan 2023 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Burruss September October 1987 Intergalactic Travel The Long Voyage From Home The Futurist 21 5 29 33 Fogg Martyn November 1988 The Feasibility of Intergalactic Colonisation and its Relevance to SETI Journal of the British Interplanetary Society 41 11 491 496 26 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 Armstrong Stuart 2013 Eternity in six hours intergalactic spreading of intelligent life and sharpening the Fermi paradox PDF Acta Astronautica Future of Humanity Institute Philosophy Department Oxford University 89 1 13 doi 10 1016 j actaastro 2013 04 002 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Agustos 2023 25 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Kasim 2020 a b c d Is Spaceflight Colonialism The Nation 19 Temmuz 2019 20 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Ekim 2020 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Alexander Lock 6 Haziran 2015 The British Library Medieval manuscripts blog 20 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Kasim 2020 Forbes 20 Temmuz 2019 20 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Eylul 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Vox Ingilizce 22 Ekim 2018 24 Ekim 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Nisan 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The Future of Humanity Terraforming Mars Interstellar Travel Immortality and Our Destiny Beyond Earth Doubleday 2018 ss 3 6 ISBN 978 0385542760 It is as inescapable as the laws of physics that humanity will one day confront some type of level W e face threats that include global warming the possibility that may awaken from its long slumber and another from one of the several thousand NEOs near Earth objects that cross the orbit of the Earth Life is too precious to be placed on a single planet Perhaps our fate is to become a multiplanet species that lives Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The Telegraph 16 Ekim 2001 26 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Agustos 2012 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Stephen Hawking mankind must colonise space or die out The Guardian Ingilizce 9 Agustos 2010 ISSN 0261 3077 22 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Foreign Affairs 58 5 1129 36 Yaz 1980 doi 10 2307 20040585 13 Ekim 2004 tarihinde kaynagindan arsivlendi Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The New York Times 1 Agustos 2006 17 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Mayis 2010 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The New York Times 17 Temmuz 2007 29 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Subat 2017 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim a b c PDF Foresight Bingley Emerald Group Publishing 21 1 53 83 2019 doi 10 1108 FS 04 2018 0037 2 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2019 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Estimated 3000 times the land area of Earth O Neill Gerard K 1976 2000 Apogee Books 1 896522 67 X Estimated 10 quadrillion 1016 people Lewis John S 1997 Helix Books Addison Wesley 0 201 32819 4 version 3 Estimated 5 quintillion 5 x 1018 people Savage Marshall 1992 1994 Little Brown 0 316 77163 5 BBC 22 Temmuz 1999 7 Mart 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Mayis 2009 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim a b c Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi panix com isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Ingilizce 2 Subat 2017 26 Subat 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Subat 2019 54th International Astronautical Congress Bremen Germany 2003 IAC 03 IAA 3 1 06 9 Agustos 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Mayis 2009 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Space Settlement Institute 3 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Eylul 2014 Savage Marshall 1992 1994 Little Brown 0 316 77163 5 See for example the work of Dr Alan Marshall in Alan Marshall 1993 Ethics and the Extraterrestrial Environment 29 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Journal of Applied Philosophy Vol 10 No 2 pp227 237 Alan Marshall 1994 Martians Beware New Zealand Science Monthly December 1994 issue Alan Marshall 1997 Extraterrestrial Environmentalism Australian Science Vol 18 No 2 Winter issue pp25 27 July 1997 and Cosmic Preservationist The Word New Scientist 2 Mayis 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde January 4th 2003 issue a b Joon Yun 2 Ocak 2020 Worth com 2 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Haziran 2020 Vajk 1 Ocak 1976 The impact of space colonization on world dynamics Technological Forecasting and Social Change Ingilizce 9 4 361 99 doi 10 1016 0040 1625 76 90019 6 ISSN 0040 1625 O Neill Colonies in Space Pournelle A Step Farther Out 17 Agustos 2014 17 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Agustos 2021 a b Greetings Carbon Based Bipeds 1999 Arthur C Clarke Voyager 0 00 224698 8 The Good Earth Is Dying 1971 Isaac Asimov published in Der Spiegel Clarke Arthur C 1962 Rocket to the Renaissance Profiles of the Future An Inquiry Into the Limits of the Possible McKnight John Carter 20 Mart 2003 Space Daily 14 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Mart 2013 Bostrom November 2003 Utilitas 15 3 308 14 doi 10 1017 S0953820800004076 9 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Ekim 2009 Alleyne 9 Agustos 2010 23 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Nisan 2018 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi tsr2009 isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Nicole Oresme on the Nature Reflection and Speed of Light Isis 72 3 357 74 367 74 1981 doi 10 1086 352787 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim curiosity com 14 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Agustos 2018 Scientific American Ingilizce 14 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Agustos 2018 Forbes Ingilizce 14 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Agustos 2018 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Business Insider 14 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Agustos 2018 8 Haziran 2011 Roger Launius s Blog 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Eylul 2021 Robert Z Pearlman 18 Eylul 2019 Space com 18 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Haziran 2020 NPR org 28 Ekim 2015 28 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Haziran 2022 Gabrielle Cornish 22 Temmuz 2019 The Washington Post Ingilizce 23 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Eylul 2019 a b Caroline Haskins 14 Agustos 2018 The Outline Ingilizce 16 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2019 a b National Geographic 9 Kasim 2018 16 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Ekim 2019 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim a b Alan Marshall February 1995 Development and imperialism in space Space Policy 11 1 41 52 doi 10 1016 0265 9646 95 93233 B 22 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Haziran 2020 a b c Newsweek 25 Mayis 2018 25 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Kasim 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Science 9 Kasim 2018 4 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Kasim 2021 a b DNLee 26 Mart 2015 Scientific American Ingilizce 14 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2019 Keith A Spencer 8 Ekim 2017 Salon com Ingilizce 19 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2019 Zuleyka Zevallos 26 Mart 2015 Other Sociologist Ingilizce 11 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2019 Keith A Spencer 2 Mayis 2017 Ingilizce 3 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2019 Slate Magazine 30 Mart 2021 30 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Eylul 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Undark Magazine 18 Mart 2021 18 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The Verge 21 Temmuz 2021 21 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Kasim 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Filling Space 18 Subat 2021 9 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Eylul 2021 The Cosmos is Not Finished PhD dissertation tez University of Western Ontario 30 Ekim 2020 9 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Eylul 2021 Laughing Squid 5 Mart 2015 7 Mart 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Eylul 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim David Warmflash 14 Mart 2017 Vision Learning Ingilizce 11 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2019 Society amp Space 6 Eylul 2021 7 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Eylul 2021 BBC News Ingilizce 10 Ocak 2018 11 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Nisan 2019 Lauren Silverman 4 Mart 2017 NPR org 5 Mart 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mart 2019 a b Kirsten Weir 1 Haziran 2018 American Psychological Association 12 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2019 We are a circadian species and if you don t have the proper lighting to maintain that it can create significant problems for crew members a b c Ingilizce NASA 2 Subat 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Mart 2019 John Hickman 2010 Reopening the Space Frontier Common Ground 978 1 86335 800 2 John Hickman November 1999 Journal of Evolution and Technology 4 ISSN 1541 0099 4 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Aralik 2013 Neil deGrasse Tyson 2012 Space Chronicles Facing the Ultimate Frontier W W Norton amp Company 978 0 393 08210 4 Airiti Library 7 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Eylul 2018 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim G M Lisovsky R D MacElroy 2003 Manmade Closed Ecological Systems Taylor amp Francis ISBN 0 415 29998 5 Yazar eksik soyadi2 yardim Ingilizce 4 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2019 Phys org Ingilizce 4 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Mart 2019 Clynes Manfred E and Nathan S Kline 1960 Cyborgs and Space Astronautics September pp 26 27 and 74 76 SpaceX 2013 7 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Aralik 2013 a b Foreign Policy 9 Aralik 2013 10 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Aralik 2013 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim BBC News 30 Eylul 2013 3 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ekim 2013 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Space com 10 Ekim 2007 21 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ocak 2019 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Popular Mechanics Ingilizce 29 Aralik 2020 29 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Subat 2021 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The San Francisco Chronicle 10 Ekim 2009 21 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2015 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim 1996 ISBN 0 7844 0177 2 Eksik ya da bos baslik yardim UC Berkeley 1 Subat 2006 11 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Mayis 2009 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim McGraw Hill Encyclopedia of Science amp Technology 8th Edition 1997 vol 16 p 654 large stanford edu 24 Ekim 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Subat 2019 a b PDF 14 Subat 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 18 Eylul 2017 Beaming energy from space Nature 16 Eylul 2008 doi 10 1038 news 2008 1109 ISSN 0028 0836 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Popular Science 2 Haziran 2011 27 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim PDF U S National Security Space Office 10 Ekim 2007 26 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2022 Where are they Scientific American 283 1 July 2000 ss 38 43 26 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Margulis 1995 Life as a planetary phenomenon the colonization of Mars Microbiologia 11 173 84 PMID 11539563 New Scientist 15 Subat 2002 16 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Marin 2018 Computing the minimal crew for a multi generational space travel towards Proxima Centauri b Journal of the British Interplanetary Society 71 45 arXiv 1806 03856 2 This is how many people we d have to send to Proxima Centauri to make sure someone actually arrives 22 Haziran 2018 1 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 We can then conclude that under the parameters used for those simulations a minimum crew of 98 settlers is needed for a 6 300 year multi generational space journey towards Proxima Centauri b say Marin and Beluffi Salotti 16 Haziran 2020 Minimum Number of Settlers for Survival on Another Planet Scientific Reports 10 1 9700 doi 10 1038 s41598 020 66740 0 PMC 7297723 2 PMID 32546782 Nss org 16 Aralik 2011 12 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Aralik 2013 space settlement institute org 28 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Haziran 2015 Teslarati 24 Aralik 2018 24 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Aralik 2018 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Musk teases new details about redesigned next generation launch system 24 Aralik 2018 25 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Aralik 2018 Birden fazla yazar name list parameters kullanildi yardim Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The British Interplanetary Society Ingilizce 11 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2022 BIS SPACE Project special issue PDF 72 9 10 September 2019 12 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Agustos 2023 EcoWatch Ingilizce 16 Ekim 2015 14 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Agustos 2018 12 Aralik 2016 14 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Agustos 2018 MNN Mother Nature Network Ingilizce 14 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Agustos 2018 Ann Weinstone July 1994 Resisting Monsters Notes on Solaris Science Fiction Studies SF TH Inc 21 2 173 190 8 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Subat 2021 Lem s critique of colonialism as he broadly defines it is articulated by Snow one of the other scientists on the space station who says in the book s most frequently quoted passage Ars Technica 12 Mart 2022 12 Mart 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2022 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Ileri okumalarEvraklarYap Xiao Shan amp Rakhyun E Kim 2023 Towards Earth Space Governance in a Multi Planetary Era Earth System Governance 16 100173 Ferrando Francesca July 2016 Why Space Migration Must Be Posthuman The Ethics of Space Exploration Space and Society New York US Springer ss 137 152 doi 10 1007 978 3 319 39827 3 10 ISBN 978 3 319 39825 9 Tiziani Moreno Jun 2013 PDF Antrocom Online Journal of Anthropology Rome Italy Antrocom 9 1 225 236 ISSN 1973 2880 2 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 1 Aralik 2013 Foss Nicole December 2016 Mass Extinction and Mass Insanity 28 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 Harrison Albert A 2002 Spacefaring The Human Dimension Berkeley CA US University of California Press ISBN 978 0 520 23677 6 Seedhouse Erik 2009 Lunar Outpost The Challenges of Establishing a Human Settlement on the Moon Chichester UK Praxis Publishing Ltd ISBN 978 0 387 09746 6 Also see 2 5 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Seedhouse Erik 2009 Martian Outpost The Challenges of Establishing a Human Settlement on Mars Popular Astronomy Chichester UK Praxis Publishing Ltd Bibcode 2009maou book S ISBN 978 0 387 98190 1 Seedhouse Erik 2012 Interplanetary Outpost The Human and Technological Challenges of Exploring the Outer Planets Berlin Springer ISBN 978 1 4419 9747 0 Cameron M Smith Evan T Davies 2012 Emigrating Beyond Earth Human Adaptation and Space Colonization Berlin Springer Verlag ISBN 978 1 4614 1164 2 Video March 2017 23 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Agustos 2023 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Posted on the official YouTube channel of Opening the High Frontier December 2018 7 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Agustos 2023 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Affordable to everyone spaceflight is the key to building a spacefaring civilization Posted on Vimeo