Bu maddedeki üslubun, ansiklopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir. |
Dünya çapında önemli futbol rekabetleri bulunmaktadır. Özellikle 1980'li yıllara kadar İngiltere'de aynı şehrin takımları arasında yapılan karşılaşmalara "derby" (Türkçe "derbi") adı verilirdi. Ancak gelişen ekonomik şartlar ve futbolun endüstrileşmesi sonucu derbi kavramı da genişlemiştir. Günümüzde aynı şehrin takımları arasında oynanan karşılaşmaların yanı sıra tarihî geçmişi bulunan, ekonomik gücü olan, medya ve halk desteğine sahip kulüplerin kendi aralarındaki rekabetleri de derbi olarak adlandırılmaktadır.
Eskiden daha çok saha sonuçları ve kupalarla ölçeklendirilen derbi rekabetleri; günümüzde taraftar sayısı, medya desteği, forma satışları, TV izlenme oranları gibi kavramlarla da değerlendirilmektedir.
Afrika (CAF)
Wydad Casabalanca - Raja Casabalanca
Asya (AFC)
Avustralya
Sydney FC-West Sydney Wanderers
Hindistan
İran
Japonya derbileri
Kawasaki FrontaleYokohoma F Merinos
Kuveyt
Almanya
Bayern Munich - 1860 Munich
Münih kentinin takımlarını karşı karşıya getiren karşılaşmalardır. Bayern Münih rakibine karşı üstünlük kurmuştur.FC Bayern 28 kere lig şampiyonu olmuş,TSV 1860 München ise sadece 1966'da bir şampiyonluk görmüştür. 1860 Münih,2004 yılından beri 2. Ligde oynamaktadır. Bayern'in Bavyera genelinde taraftar kitlesi vardır. 1860 Münih ise Münih'te kemikleşmiş bir taraftara sahiptir.
Borussia Dortmund - Schalke 04 Gelsenkirchen
Dünyanın en büyük derbileri arasında gösterilir. Almanlar tarafından Revierderby olarak adlandırılır. Diğer ismi ise Ruhr Derbisi olarak adlandırılabilir. Bu derbinin Ruhr adını almasının sebebi ise bu iki takımın şehirlerinin Ruhr havzasında yer almasıdır.
Dortmund ve Gelsenkirchen şehirleri sanayi dalı başta olmak üzere günümüzde dahi çekişme içerisindedirler. Her iki takımda II. Dünya Savaşı yıllarında Nazi diktatörlüğüne baş kaldırmakla tanınır. Fakat iki şehir halkı pek anlaşamazlar. Schalke taraftarı Dortmund'un Juventus ile oynadığı UEFA Kupası finalinde Juventus'u desteklemiş, Dortmundlu taraftarlarda bu yüzden Almanya-Hollanda maçında maç boyunca Schalkeli futbolculara küfürlü bir dil kullanmıştır.
İlk maç 3 Mayıs 1925'te oynanmıştır ve Schalke 4-2 kazanmıştır.
1925 yılından bu yana oynanan 132 derbide 55 maçı Schalke 04 kazanmıştır, 46 maçı da Borussia Dortmund kazandı. 34 maç berabere biterken, 260 gol Schalke 04'ten geldi, Borussia Dortmund ise 204 golle karşılık verdi.
Bayern Münih - Borussia Dortmund
Avusturya
Rapid Wien - Austria Wien
Viyana şehrinin iki takımı mazilerini arasalar da, aralarında ülke çapında büyük ve köklü bir rekabet vardır. İlk defa 8 Eylül 1911'de karşılaştılar ve Rapid, Austria'yı 4-1 yenmeyi başarmıştır. Bugüne kadar Rapid 124 kere kazanırken, Austria 109 kere galip gelebilmiştir. Lig şampiyonluğu konusunda ise Rapid'in rakibine karşı 32-21 gibi büyük bir üstünlüğü göze çarpar.
Azerbaycan
Neftçi Bakü - Kepez Gence
Azerbaycan'ın bu iki en büyük şehri ve takımı arasında büyük bir rekabet olmuştur. Ülkenin iki en büyük takımı arasında olan bu rekabetin kökü Sovyetler dönemine dayanır. 1992'den bu yana iki takımın arasında oynanan maçlarda 19 kez Neftçi Bakü galibiyet alırken 15 kez Kepez zafer almıştır. Sadece 7 kez berabere kalmışlardır.
Neftçi Bakü - Qarabağ Ağdam
Azerbaycan'ın en başarılı görülen iki takımı arasında büyük bir rekabet söz konusu olmuştur. İlk kez 26 Eylül 1992 tarihinde gerçekleşen karşılaşma 1-1 berabere bitmiştir. Azerbaycan Liginde Karabağ FK'nin 10 şampiyonluğuna karşı Neftçi 9 kez mutlu sona ulaşmış. Azerbaycan Kupası'nda ise "Karabağ"nin 7 şampiyonluğuna karşı "Neftçi" 6 şampiyonluk kazanmıştır. Azerbaycan Liginde ve Kupasında bu güne kadar oynanan 89 maçlarda 23 kez "Neftçi" galibiyet alırken 35 kez "Karabağ" sahadan galip ayrılmıştır. 31 maç berabere bitmiştir.
Kepez Gence - Turan Tovuz
Batı Derbisi. Azerbaycan'ın Batı bölgesinin iki takımı arasında büyük rekabet vardır.
Çek Cumhuriyeti
Sparta Prag - Slavia Prag
Çekya futbolu, Çekoslovakya'dan ayrıldıktan sonra hafif bir düşüş yaşasa da bu iki başkent kulübü Çek futbolunu ayakta tutan takımlar olmuşlardır. 29 Mart 1896'da ilk defa karşılaşmışlar ve maçtan gol sesi çıkmamıştır.
Sparta Prag Çekoslovak Ligini 21 kere, Çek Ligini ise 11 kere kazanmıştır.Slavia Praha ise Çekoslovak Ligini 13 kere, Çek Ligini ise 3 kere kazanarak rakibinin biraz gerisinde kalmıştır. Başkent Prag'da aralarındaki çekişme günümüzde de sürmektedir.
Danimarka
Brondby - Copenhagen
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın iki kulübünün karşılaşmalarıdır.Kopenhag son 11 senede 8 kere Danimarka Ligini kazandığından ve son yıllarda Şampiyonlar Liginde de boy gösterdiğinden rakibine büyük üstünlük kurmuştur.Brondby ise rakibine oranla daha köklü bir kulüptür. Danimarka Kupasını 6 kere kazanmıştır. Kopenhag ise 4 kere kazanabilmiştir.
Fareo Adaları(Danimarka)
B36 Tórshavn - HB Tórshavn
Diğer derbiler gibi olmasa da iki takım arasında yıllara dayanan bir rekabet bulunmaktadır. Tórshavn kentinin iki takımı Gundadalur Stadyumunda iç saha maçlarını oynamaktadırlar. İki kulübün tarihlerinde Havnar Bóltfelag'ın 22 lig, 26 kupa şampiyonluğu bulunmakla birlikte rakip B36 Tórshavn'ın 10 lig ve 5 kupa şampiyonluğu bulunmaktadır.
Fransa
Bordeaux - Toulouse
Saint-Étienne - Olympique Lyonnais
Lille - Lens
Monaco - Nice
Nantes - Rennes
Ajaccio - Bastia
Fransa'nın adası olan Korsika'nın iki takımı; Ajaccio ile Bastia arasında geçen rekabet Fransa'da çok fazla önemsenmese de Korsika'da büyük önem kazanmaktadır. Maçlar genelde çekişmeli geçmektedir. Hemen hemen her maç hem futbolcular, hem de taraftarlar arasında gerginlikler yaşanmakta ve bu durum bazen kavgayla da sonuçlanmaktadır. Özellikle; 2 Mart 2013'te oynanan maçta tam 5 kırmızı kart çıkmıştır (2'si Bastia ve 3'ü Ajaccio) ve bu kırmızı kart sayısı; "bir Ligue 1 maçında en çok çıkan kırmızı kart" rekorunu elinde bulundurmaktadır. İlk kez 1965 yılında karşılaşan takımlar genelde Fransa 1. Ligi'nde karşılaşmışlardır ve Bastia 17, Ajaccio 10 galibiyet alırken, 6 kez de berabere bitmiştir.
Olympique de Marseille - Paris Saint Germain
Fransa'nın en büyük üç şehrinden ikisi arasındaki rekabetten kaynaklanan bir derbidir. Fransızlar 'Le Classique' diye adlandırır. Derbinin geniş bir tarihi veya hikâyesi yoktur fakat Fransa'nın en etkili derbilerinden birinin olmasının nedenini ülkeye göçen Afrikalı göçmenler oluşturur.Paris ve Marsilya'nın varoşlarındaki bu gençler aralarındaki hemen her karşılaşmada önlenemeyen kavgalara tutuşmaktadırlar. Bugüne kadar sayısız yaralanma ve bir felç ile bir ölüm olayı gerçekleşti. Aralarındaki maçlarda Marsilya 31 kere ile daha çok gülen taraf olmuştur.Saint Germain'in sadece 41 yıllık bir mazisi olmasından dolayı derbinin 40 yıllık bir mazisi vardır. İlk kez 1971'de karşılaşmışlardır.
Olympique de Marseille - Olympique Lyonnais
Güneydoğu Fransa'nın Paris'ten sonraki en büyük iki şehrinin takımları arasındaki maçlara sahne olur. Derbinin adı; Choc des Olympiques'dir. Son yıllarda Fransa futbolunun demir başı olan bu iki takımın karşılaşmalarında tek bir neden yoktur. Çünkü takımların başarıları şehir ekonomisi için de büyük anlam taşır.Marsilya 34, Lyon ise 31 kere galip gelmiştir.
Olympique Marsilya 1991'de finalde kaybettiği Şampiyonlar Ligi'ni 1993'te kazanarak büyük sükse yapmıştır. Lyon ise 2010'da bu alanda yarı final oynamıştır. Lyon 2002 ile 2008 yıllarında üst üste 7 şampiyonluk kazandı ve Fransa'yı domine etti. Lyon'un başka da şampiyonluğu bulunmamaktadır.Marsilya ise 10 kere Fransa lig şampiyonu olmuştur.
Olympique Lyonnais - Saint Etienne
Fransa'nın en çekişmeli rekabetidir. Güneydoğu Fransa'daki Rhône-Alpes bölgesinde aralarında 50 km. mesafe bulunan komşuları,Rhône Nehri ayırır. Bundan dolayı Fransızlar Rhone derbisi diye adlandırır.Saint Etienne 39 kez kazanırken,Lyon buna 32 galibiyetle cevap vermiştir. İlk maç 28 Ekim 1951'de yapılmıştır.
20.yüzyılda Lyon, St.Etienne'in başarılarını izledi. St.Etienne Fransa'da fırtına gibi esip 10 kez şampiyon olurken, Lyon'un tek şampiyonluğu yoktu .Fakat 21.yüzyılda Lyon fırtınasını komşuları izlemek zorunda kaldı .Üst üste 7 kere şampiyon olan Lyon, St.Etienne'in çok önüne geçti.Şampiyon Kulüpler Kupası'nda 1976'da bir kez de final oynayan St.Etienne, Lyon'u 21.yüzyılda Avrupa'da izlemek zorunda kaldı.
Son senelerde ise St.Etienne aradaki farkı kapatmaya başlamıştır.
Galler
Cardiff City - Swansea City
Galler'deki en büyük iki büyük takım arasında oynanır. 7 Eylül 1912'de Swansea'nin o zamanki sahası Vetch Field'da oynanmış ve 1-1 berabere sonuçlanmıştır. Güney Galler derbisi olarak adlandırılır.Cardiff 43 kere kazanmıştır. Swansea'nin ise 35 galibiyeti vardır.
Son senelerde iki takım da büyük atılım göstermiştir. Cardiff 2009-2010 ve 2010-2011 sezonlarında Play-offlarda elendi. Swansea ise 2011-2012'de Premier League'de oynayacak ilk Galler takımı oldu.
Hırvatistan
Dinamo Zagreb - Hajduk Split
Kulüpler bazında Avrupa Kupalarında fazla varlık gösteremese de Hırvatistan futbolu çıkardığı yıldızlarla dünya çapında tanınmış bir ekoldür. Kulüpler arasında en büyük derbi ise Hırvatistan'ın en büyük iki şehri Zagreb ile Split arasındaki rekabete dayanır.Yugoslavya'nın dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Hırvatistan'da bu iki kulüp artık savaş yıllarının acılarını silmekte ve geleceğe aydınlık bir şekilde bakmaktadırlar. Yugoslavya Ligi'nde Hajduk Split 7 kere şampiyon olmuş,Dinamo Zagreb ise 4 kere şampiyon olabilmiştir. Hırvatistan Liginde ise Zagreb 13-6 ile şampiyonlukta üstünlük sağlamıştır.
Hollanda
Ajax Amsterdam - PSV Eindhoven
Hollanda'nın en büyük derbisidir. Taraftarın fazla ateşli olmaması nedeniyle karşılaşmalar çok fazla hikâyeye konu olmamıştır. Derbi olmasının temel nedeni ise kulüplerin Hollanda tarihindeki tartışmasız en büyük iki kulüp olmasıdır .Ajax'ın 22 PSV'nin 18 lig şampiyonluğu vardır. İki takımın Avrupa'da da önemli şampiyonlukları vardır. Hollanda'nın en başarılısı olmak için yapılan bu rekabet günümüzde de çekişmelere sahne olmaktadır.
Ajax Amsterdam-Feyenoord
İngiltere
Arsenal - Chelsea
Son yıllarda Londra'nın en çok ön plana çıkan iki takımı olduklarından özellikle son yıllardaki maçları çok daha çekişmeli geçmektedir. Aralarındaki ilk lig maçı 9 Kasım 1907'de Stamford Bridge'de oynanmıştır. Aralarındaki seyirci sayısı en yüksek karşılaşma ise 82.905 kişi ile 1935'te Stamford Bridge'de oynanmıştır. Aralarında oynadıkları 174 karşılaşmanın 69'unu Kuzey Londra temsilcisi Arsenal kazanırken,Batı Londra takımı Chelsea 54 kere gülmüştür. 51 karşılaşma berabere sonuçlanmıştır. Arsenal'in 249 golüne Chelsea 224 gol ile cevap vermiştir.
Arsenal - Tottenham Hotspur
Londra'nın en prestijli derbisidir. Kuzey Londra'nın iki takımı Kuzey Londra'nın en büyüğü olabilmek için yüz yılı aşkın süredir büyük rekabet göstermektedirler.İlk buluşma 19 Kasım 1887'de o zamanlarda Arsenal'in ikamet yeri olan Manor Ground'da oynandı.Maçın bitimine 15 dakika kala ve Tottenham 2-1 öndeyken, havanın kararması nedeniyle maç iptal edildi.İlk lig maçı ise 4 Aralık 1909'da oynandı ve maçı Arsenal 1-0 kazandı.
Arsenal 1910'da iflasın eşiğine gelir ve kulübü zengin bir İngiliz satın alır. Kulüp,1913 yılında Plumstead'den Kuzey Londra'ya Highbury'ye taşınır .İşte bu olay Tottenham taraftarlarını kızdırır. Çünkü onlar Londra'nın kuzeyini paylaşmak istemezler. Aralarındaki maçlar Arsenal’in Highbury’e 1913'te taşınmasıyla derbi niteliği kazandı ki Highbury, Tottenham'a 4 mil uzaklıktaydı. Komşu olarak ilk 1914 yılında Spurs'un sahası White Hart Lane'de karşılaştılar. O zaman Arsenal 2. Ligdeyken Spurs 1. Ligdeydi. Arsenal maçı 5-1 kazandı.
Birinci Dünya Savaşından sonra iki takımın bugünlere kadar sürecek olan düşmanlık hikâyelerinin temelleri atıldı.Savaştan sonra 1. Ligi genişletmeyi düşünen yetkililer bir toplantı düzenledi.Toplantıda 19.sıradaki Chelsea oylamayla ligde kalırken, 20.sıradaki Tottenham düşürülüyordu.İkinci Ligi 3.bitiren Barnsley de düşürülüyordu ki ligi normalde 6.bitiren Arsenal oylamaya yanlış hesaplamalar ve masa altı oyunlarıyla 5.olarak katıldı. (Yanlış hesaplama 1975 yılında İngiltere Futbol Ligleri tarafından onaylanmıştır. Arsenal bununla da kalmayıp oylama süresince gizli kulislerle ve masa altı oyunlarıyla Birinci Lige çıkarılmıştır ki bu Tottenham'ın İkinci Ligde oynaması demekti).Bu olaydan 1 yıl sonra tekrar lige yükselen Tottenham ilk maçta intikamını almış ve savaşın bugünlere kadar geleceğinin haberini vermiştir.
Arsenal'in bugüne kadar rakibine galibiyetlerde 71-52 üstünlüğü vardır. 47 maç ise berabere sonuçlanmıştır.
Aston Villa - Birmingham City
Birmingham, İngiltere'nin ikinci büyük şehridir. Bundan dolayı derbilere İngilizler 'Second City Derby' demektedirler.Şehrin iki takımı Aston Villa ile Birmingham City FC'nin tek derdi ise Birmingham şehrine sahip olmaktır. 27 Eylül 1879'da başlayan rekabetlerinin ilk buluşma noktası o zamanlar Small Heath adını kullanan Birmingham City'nin sahası Muntz Street idi.Aston Villa oyuncuları tarafından "yalnızca mağaracılık için uygun" olarak tanımlanan Birmingham'ın sahası Muntz Street'te yapılan maç,Birmingham'ın 1-0'lık galibiyetiyle sonuçlandı.İki takım arasındaki ilk resmî maç 1887'de oynandı.Aston Villa; FA Cup ikinci tur mücadelesini 4-0'lık sonuçla kazandı.1894'te oynanan ilk lig maçında ise yine Aston Villa, sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı.
Aston Villa'nın 50 galibiyetine, Birmingham 37 galibiyet ile karşılık verebilmiştir.
Everton - Liverpool
İngiltere’nin kuzey batısındaki Mersey Nehri, coğrafi olarak fazla büyük bir nehir olmasa da yine de dünyada en çok bilinen nehirlerden biridir.Çünkü bu nehir içinden geçtiği Liverpool şehrinin mavi ve kırmızı komşularını yaklaşık 116 yıldır kendi ismi etrafında karşı karşıya getirmektedir.İngiltere'nin en büyük derbilerinden biri olan 'Merseyside Derbisi', Liverpool şehrinin ya da başka bir deyişle Merseyside Bölgesinin kırmızıları ile mavilerinin savaşıdır. 13 Ekim 1894'te başlayan rekabette ilk gülen 3-0 ile ev sahibi Everton olmuştur.
1900’lü yılların ilk yarısında Everton hem daha eski olmanın, hem de İngiltere liginin kurucu kulüplerinden biri olmanın verdiği avantajla rekabetin daha üstün olan kulübüydü. Ancak 1965'li yıllardan sonra rekabette Liverpool damgası oluşmaya başladı. Bu yıllara kadar ligde şampiyonluk sayıları bakımından bir Liverpool, bir Everton öne geçiyordu. Ve daha önemlisi Avrupa kupası başarısı diye bir şey söz konusu değildi. Ama 1965 li yıllardan itibaren Bill Shankly ile başlayan, Bob Paisley, Kenny Daglish ile devam eden bir Liverpool fırtınası bu rekabetin seyrini tamamen değiştirdi. 1973-1984 yılları arasında, yani sadece 11 yıl içinde alınan 2 UEFA ve 4 Şampiyon Kulüpler Kupası Şampiyonluklarına sadece 1984-85 sezonunda 1 Kupa Galipleri Kupası ile karşılık verebildi Everton. Aslında 1985 yılından sonra başka başarılar da kazanabilirdi. Çünkü takım 1985 ve 1987 yıllarında ligde şampiyon olmuş ve Liverpool fırtınasını dindirmişti. Ama Heysel Faciası ile gelen süresiz men cezası, Everton’ın da olası Avrupa başarılarını engellemiş oldu. (Olay sonucu, İngiltere'ye ve İngiliz takımlarına uluslararası karşılaşmalardan 5 yıl men cezası verilmiştir. Liverpool'a ise 8 yıl ceza verilmiştir.)
Everton tribünleri ve taraftarları ise Liverpool’un son 40 yılda kazandığı pek çok başarıya rağmen kulüplerini sevmekten hiçbir zaman vazgeçmediler. Avrupa Kupalarında Liverpool’un başarılarının gölgesinde kalmış olsa da, Liverpool şehrinde bu kulübün oldukça büyük bir taraftar kitlesi var. Yıllardır Liverpool takımında forma giymiş, bu kulübün sembol futbolcularından biri olmuş Graeme Souness’in bir beyanatı da bu durumun net bir açıklayıcısı : Everton are a bigger club than Liverpool. I really mean that. Everywhere you go on Merseyside you bump into Everton supporters. Türkçesi : Everton, Liverpool'dan daha büyük bir kulüptür. Bunu gerçekten ifade ediyorum.Merseyside'da nereye gitseniz Everton taraftarlarına karışırsınız.
Merseyside derbisinin seyrini değiştiren, dolayısıyla Liverpool taraftarları için çok özel olan kişi hiç tartışmasız Bill Shankly’dir. Kasım 1959 - Temmuz 1974 yılları arasında Liverpool’un menajerliğini yapan ve Avrupa’da fırtına gibi esecek olan takımın temellerini atan Shankly, verdiği bir beyanatla da hem Liverpool taraftarlarının hem de Everton taraftarlarının kalplerinde yer etmiş bir kişidir. Tabi Everton taraftarının kalbindeki yeri pek iyimser değildir: In my time at Liverpool we always said we had the best two teams in Merseyside, Liverpool and Liverpool reserves. Türkçesi : Benim zamanımda çoğunlukla şunu söylerdik : Merseyside'da en iyi iki takım Liverpool ve Liverpool Rezerv(Paf) takımıdır.
1983-1834 Lig Kupası Finalini tam 100.000 kişi izlemiştir. Aralarında oynadıkları maçlarda ise Liverpool'un 85-66 galibiyet üstünlüğü vardır. 64 maç ise berabere bitmiştir. Liverpool gol sayılarında 258-249 üstün olan taraftır.
Liverpool - Manchester United
Liverpool ile Manchester şehirlerinin rekabeti ne ise Liverpool ile United takımlarının rekabeti de odur. Bu tam anlamıyla bir İngiltere Derbisidir. Liverpool ve Manchester arasındaki rekabet, 19. yüzyıldaki sanayi devrimi ile yaşıttır. Yani futboldan önce başka meselelere kadar uzanır.
Başta tekstil olmak üzere imalat üretiminin başkenti olan Manchester, sanayi devriminin başladığı ilk şehir olarak, ezeli rekabete 1-0 önde başladı. Bilimsel sosyalizmin kutsal kitaplarını yazan Marx ve Engels sanayi devrimi sürecindeki üretim ilişkileri sürecini irdelerken sürekli olarak Manchester’a atıfta bulundular. Başta İrlanda ve İskoçya olmak üzere İngiltere’nin tüm iç sömürgelerinden ucuz iş gücü Manchester’a akın ettiğinde, Liverpool dünyanın en büyük ve işlek limanlarından birisini restore etti ve o zamanların ticaretin en kârlı yolu olan deniz ticaretinin bayrağını İngiltere’nin gönderine çekerek durumu 1-1 yaptı.Her iki şehir de sanayi devriminin kurumsallaşması sürecinde daha ucuz bir iş gücüne olan talebin bağlamında göçmenlerin akımına uğradı. Henüz sosyologlar “multietnik” terimini icat etmeden ve insan hakları savunucuları “bir arada yaşam”ı kutsamadan önce dünyanın ilk multietnik bir arada yaşamın gerçekleştiği şehirler Liverpool ve Manchester oldular. Bu da daha sonraları her iki şehirle özdeşleşecek ve İngiltere’nin başka hiçbir yerinde eşine rastlanmayacak Liverpool’lu “Scouser” ve Manchester'lı “Mancunian” aksanlarının gelişimini sağladı. 20. yüzyılın hemen başındaki İngilizce sözlüklerinde sadece Manchesterlı ve Liverpoollulara özgü yeni bir İngilizce diyalekti yer almaya başladı.
Liverpool ve Manchester’da, İngilizlerin iç sömürgelerinden gelen göçmenlerin yanı sıra dünyanın her yerinde renkleri yüzünden horlanan Afrika kökenli siyahlar, Çinliler ve ticarete olan üstün yetenekleri ile dinleri yüzünden aşağılanan, her türlü faşizmin hedefi haline gelen Museviler ilk kez diğerleri tarafından eşit muamele ve haklara tabi oldular. Multietnik yapının kurduğu sosyo-ekonomik denge her iki şehri Ada’nın en cazip modern yaşam merkezleri haline getirirken, Manchester 19. yüzyılın sonunda büyük Manchester Kanalı’nı açarak, Liverpool’daki deniz ticaretinin merkezi olan limanın tekeline son verdi ve 2-1 öne geçti.Futbol sahasında ise ilk gol Manchester United’dan gelmiş gibi gözükse de Manchester United 1878’de ilk kurulduğunda adı Newton Heath FC’di. Newton, tam da kurucuları olan İrlandalı göçmen işçilere atıfta bulunarak adını Manchester Celtic yapmaya karar verdiğinde, içeri giren İtalyan göçmen Louis Rocca 1902 yılında “Eğer takımımızın adını tek bir etnik kökene indirgersek Liverpool’luların dilinden kurtulamayız” diyerek Manchester United adını önerdi ve bu isim oybirliğiyle kabul edilirken efsanenin temelleri atıldı. Lancashire bölgesinin diğer yakasındaki, sadece 400 mil uzaklıktaki Liverpool’da ise çoktan 1892 yılında Everton kulübünden ayrılan Houlding’in Liverpool FC’si kurulmuştu bile.Her iki takım da endüstriyel ekonomi bağlamında Ada’nın öncü şehirleri olmalarına rağmen II. Dünya Savaşı öncesinde futbolda şehirlerine kimliklerine göre son derece sıradan takımlardı. 1911 yılında, Old Trafford adlı Manchester şehrinin bitmek tükenmek bilmeyen hayallerini temsil eden futbol tapınağının açılışında Manchester United, Liverpool ile karşılaşacaktı.Manchester’ın kızılları 3-0 öne geçmesine rağmen Liverpool efsanevi geri dönüşlerinden ilkini yaparak 4-3 kazanacak tarihi rekabette skoru 2-2’ye eşitleyecekti.Rekabet bu olaydan sonra iyice kızışıyor ve günümüzün en büyük yarışlarından biri haline geliyordu.
2001’de Liverpool hem UEFA Kupası, hem EFL Cup, hem de FA Cup’ta şampiyon olurken 11 yıl sonra büyük bir geri dönüşü müjdeleyecek ama gerisi gelmeyecekti.Manchesterlılar için 1999 kazandıkları UEFA Şampiyonlar Ligi, FA Cup, İngiltere Ligi üçlemesinden sonra sadece bir “Mickey Mouse üçlemesi” olabilecek Liverpool geri dönüşü, sadece medyanın partizanca bir histerisinden başka bir şey değildi.Ama bir zamanlar Liverpool’un taraftar grubu Kop’un ilahı olan Robbie Fowler, Manchester City formasıyla United filelerini havalandırdığında farklı düşünüyordu: 2006 kışında Manchester United’a golünü attığında elleriyle “Beş” işareti yaparak Liverpool’un kazandığı toplamdaki beş Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’na gönderme yapmış diğer eliyle de Manchester United’ın kazandığı “sadece” iki Avrupa’nın en büyük kupası şampiyonluğuyla alay etmişti.
Günümüzde ise Manchester United taraftarları Liverpool ile 1990 yılında beri kazanamadığı Lig şampiyonluğundan dolayı alay etmektedirler. Liverpool 18 şampiyonluğa sahipken, Manchester United onları 19 şampiyonlukla geride bırakmayı başarmıştır.
Manchester United,Liverpool'a karşı 71-61 galibiyet üstünlüğü sağlamıştır. 50 maç ise berabere sonuçlanmıştır.
Manchester United - Manchester City
İlk karşılaşma 12 Kasım 1881'de oynandı ve o zamanki adı Newton Heath olan kırmızı formalı Manchesterlılar, o zaman adı St.Marks olan Manchesterın mavi formalılarını 3-0 yendi.Bu karşılaşma 150 yılına doğru giden Manchester derbilerinin ilk kıvılcımıydı.
Manchesterlılar, diğer İngiltere şehirlerine karşı ben İngiliz değilim Manchesterlıyım diyerek bir nevi İzmir'in Karşıyakası olmaktadır. Fakat sıra kendi aralarındaki maçlara geldiğinde ise bir City taraftarı için United; United taraftarı için ise City taraftarı olmak kadar büyük bir suç olamaz.
Manchester’ın mavi yakası City, ezeli rakipleri United’ın stadı Old Trafford’un Manchester şehrinin dışında olmasına ve taraftarlarının yarısından fazlasının Manchester dışından olmasına gönderme yaparak “Adımızda da vurguladığımız gibi” asıl Manchester olduklarını iddia ederler. Unitedlılar ise 90'lı ve 2000'li yıllarda İngiltere’nin en başarılı ve dünyanın kendi yağıyla kavrulan en zengin takımı olduklarını ileri sürüp “Nasıl olur da 29 yıldır tek bir kupa kazanamayan City asıl Manchester olduğunu iddia edebilir?” diye ezeli rakiplerini alaya alır.
İşin aslı, 19. yüzyılın sonlarında kurulan her iki takımın da benimsedikleri ilk isimlerinde Manchester şehrinin adı geçmez. 1878 yılında Newton Heath adıyla kurulan Manchester United, şehre bağlı ilçelerden birinin adını kullanır. Manchester City ise ilk olarak kilise çalışanlarının girişimiyle 1880 yılında St. Marks adıyla futbol hayatına başlar. 1887 yılında Ardwick AFC adını alan kulüp, 1893-94 yılında yaşadığı ekonomik krizden sonra adını değiştirmek zorunda kaldığında Manchester City ismini seçer.Mavilerin City adını benimsemesinden 8 yıl sonra, rakipleri misali bir ekonomik yeniden yapılanma süreci yaşayan Newton Heath yöneticileri, Manchester Central ve Manchester Celtic isimleri arasında kararsız kalırken, Louis Rocca isimli bir İtalyan göçmen şehirde birçok farklı etnik topluluğun bir arada yaşamasına gönderme yaparak Manchester United ismini ortaya atar. 26 Nisan 1902’de Manchester United adı oybirliğiyle kabul edilerek tescil edilir.
Manchester'ın kuzeyi ve şehir dışı ağırlıklı olarak United'ı destekler.Şehir merkezi ve güneyi ise takımları her ne kadar United'în çok arkasında kalmış olsa bile mavi-beyaz renklere gönül verir.
Şeyh Mansour bin Zayed Al Nahyan, City kulübünü satın alıp kulübe büyük yıldızlar kazandırınca maviler, kırmızıları hiç olmadığı kadar zorlamaya başladı.2011'de ilk defa UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılacak olan City'nin gelecek senelerde United'ı geçip geçemeyeceği ise şehrin insanlarını heyecanlandırmaktadır.
Oynanan toplam 174 maçta United 72 kere kazanırken City galibiyette 44 rakamını gördü. 52 maç ise berabere sonuçlandı.
Millwall - West Ham United
Eğer Thames Nehri Londra'nın bu iki yakasını ayırmasaydı sonuç ne olurdu,Londralılar bunu düşünmek bile istemezler. Sadece Büyük Britanya'da değil belki Dünya'da daha fanatik ve kulübüne bu kadar sıkı sıkıya bağlı taraftarlar yoktur.İşte bu yüzden aralarındaki rekabet Green Street Hooligans filmine de konu olmuştur.Millwall ve West Ham'ın ülke genelinde dikkat çekici bir başarıları olmasa da bu iki küçük Londra kulübü taraftarları ve rekabetleri sayesinde dünyaya konu olmuşlardır.
Millwall F.C’nin kafakağıdında 1885 yazmaktadır. Londra’nın doğusunda Thames nehrinin hemen kenarında Isle of dogs denilen yerde kurulmuştur. Kulübün kurucuları James Morton isimli bir demir tüccarının Millwall tersanesinde açtığı konserve yiyecek firmasının çalışanlarıdır.İşçilerin tamamı olmasa da büyük çoğunluğu Morton gibi İskoçya vatandaşıdır. Kulübün ilk başkanı ise İrlandalı William Murraydır.
Kulübün ilk ismini bulundukları tersanenin isminden dem vurarak Millwall Rovers olarak belirlemişler.Renkleri de mavi ve beyazdır. İlk yıllarında “tersaneciler” olarak anılan kulüp 1900 yılında FA Cup yarı finaline yükseldiğinde armasına bir aslan eklemiş ve o tarihten sonra da “The Lions” yani aslanlar olarak anılmışlardır. Kulübün mottosu da tam taraftarlarının ruh halini yansıtan “We Fear No Foe”(hiçbir düşmandan korkmuyoruz) dur.Mottosundan da anlaşılacağı üzere Millwall kendi taraftarları dışında herkesin nefret ettiği bir kulüptür. Yani çok fazla düşmanı var.
West Ham United ise 1895 yılında Thames Ironworks F.C ismiyle bu tersanenin işçileri tarafından kurulmuş. Kulüp 1900 yılına kadar bu isimle kalmış, şu anki stadları Upton Park’a taşındıktan sonra ise mahallelerinin ismi olan West Ham United ismini almışlar. İşçilik köklerini ölümsüzleştirmek içinde amblemlerine çekiç eklemişler ve bu tarihten sonra da “The hammers”(çekiçler) olarak anılmışlar.
Upton Park’a taşınmalarının ardından ilk maçlarını 23 Eylül 1897'de ezeli rakip Millwall ile yapıp 3-0 kazanmışlar. 10.000 kişinin önünde oynanan bu karşılaşma Daily Mirror’a da konu olmuş ve komşu mahallelerin maçını West Ham’ın kazandığını duyurmuş gazete.Bu karşılaşmadan sonra Thames'in iki işçi mahallelerinin takımı olan Millwall ile West Ham United arasındaki ezeli rekabet tam anlamıyla başlamış oluyordu.Esas patlak veren olaylar ise 1920'de tersaneler arasındaki grev kavgasıydı.Millwall çalışanları Thames işçisi birini öldürünce mahalle savaşları başlamış oldu.
Birbirlerine çok yakın ama birbirlerinden ölesiye uzak iki mahallenin, iki halkın Güney Londra’nın ara sokaklarından tüm Dünya’ya yayılan nefretinin hikâyesinin matematiksel sonuçlarında ise Millwall 38, West Ham ise 33 kere galip gelmiş; 26 maç ise berabere sonuçlanmıştır.
Newcastle United - Sunderland
Kuzey İngiltere'nin soğuk iki memleketinin büyük rekabetine İngilizler 'Tyne-Wear Derbisi' demektedirler. Tyne-Wear, Tyne Nehrinden dolayı İngilterenin kuzeydoğusundaki bu bölgeye verilen isimdir. Kuzeyinde Newcastle, güneyinde ise Sunderland şehirleri bulunur.
İngiltere’nin kuzeydoğusundaki Tyne-Wear Bölgesi’ndeki Newcastle-Sunderland rekabetinin ilk kez İngiliz İç Savaşı’yla başladığına inanılır. Stuart Dönemi’nin hemen arkasından patlak veren savaşta Newcastle kraliyet yanlılarının saflarına katılırken, Sunderland ise parlamenter sisteme destek verenlerin başında gelir. İç savaş sonrası kurulan parlamento bir süre sonra yerini tekrar krallığa bırakırken, bu iki şehrin çekişmesi de sona ermemiştir. 18. yüzyılın sonlarında, Fransa destekli Katolik Jakobitler’in Hannoverli Kral George’a karşı giriştikleri isyanlarda iki şehir yine ayrı cephelerdeydi. Newcastle, George’un yanında yer alırken, Sunderland, Stuart Monarşisi’nin geri gelmesini isteyen isyancılardan yana tavır koymuştu.
Rekabetin futbol tarafına bakıldığında ise Newcastle United ve Sunderland’in ilk yıllarda doğrudan bir çekişmeye girmedikleri görülür.İki takımın oynadığı ilk maçın tarihinin 1883 olmasına rağmen maçların derbi hüviyeti kazanması dokuz yıl alır. Bunun nedeni ise 19. yüzyılın son yıllarında iki kulübün de kentlerindeki tek takım olmamasıdır. Eski adıyla Newcastle East End, West End’le; AFC Sunderland ise Albion’la üstünlük mücadelesini sürdürürken, 1892′de iki kentte de birer kulüp dağılıyor ve Newcastle-Sunderland rekabetinin futbol ayağı tam anlamıyla bu yıldan itibaren başlar. Hâlen pek çok kaynak, iki kulübün birbiriyle yaptığı maçları sıralarken ilk karşılaşma olarak 1888 yılındaki FA Cup mücadelesini alır.
Newcastle United’ın Birinci Lig’e çıkışı ve çok kısa sürede başa güreşir hâle gelmesi derbinin de seyrini bir hayli değiştirir. Sunderland’in şampiyon, rakibinin ise üçüncü bitirdiği 1901-02 sezonunda Paskalya Cuması’nda Newcastle’ın sahası St.James Park’ta oynanan maça kapasitenin tam kırk bin üzerinde seyirci gelir. 1903-04 sezonu ise tarihe Newcastle’ın ligi ilk kez Sunderland’in önünde bitirdiği sezon olarak yazılır. Daha sonraki yıllarda ise Newcastle da şampiyonluk kazanmaya başlar ve derbi iyice keyiflenir. Newcastle’ın dört yıl içinde üçüncü kez şampiyon olduğu 1908-1909 sezonunda kendi evinde Sunderland’den yirmi sekiz dakika içinde sekiz gol yemesi ve maçı 1-0′dan 1-9 kaybetmesi unutulmazlar arasına girer. Bu yıllar aslında hem iki ekibin hem de derbinin altın yıllarıdır.Çünkü sonrasında Liverpool,Manchester United,Arsenal,Wolverhampton,Burnley gibi takımların şampiyonlukları Kuzeydoğu İngiltere futbolunun liderliğini düşürecektir.
Nottingham Forest - Notts County
Nottingham şehrini paylaşan iki takımın derbileridir.Notts County dünyanın en eski profesyonel futbol takımı olarak dikkat çeker. En büyük başarısı 1893-1894 FA Cup şampiyonluğudur.Nottingham Forest ise İngiltere'nin en dikkat çekici takımlarından biridir. 4 Lig Kupası,2 FA Cup ve 1 Lig şampiyonluğu bir kenarda dursun, 1979 ve 1980 yıllarında UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanarak İngilizlerin saygı duyduğu bir takım haline gelmiştir.
İki rakip ilk defa Forest kurulduktan bir sene sonra 1866 senesinde karşılaştılar.İlk resmi maçları ise 16 Kasım 1878 tarihinde FA Cup mücadelesiydi.Bu maçı Forest 3-1 kazandı.
Nottts County ilk yıllarda daha çok ön safta olan takım olmasına rağmen 1970'lerden sonra hep rakibinin gerisinde kaldı.Aralarındaki son lig maçı 1994 yılında oynandı.Her iki takım da son yıllarda atılım göstermektedir. 2007-2008 sezonunda Forest, EFL League One'dan Champhionship'e çıktı.2010-2011 ssezonunda ise Premier League'i Play-Offlarda kaçırdı.Notts County ise 2009-2010 sezonunda League One'a yükseldi.
Nottingham küçük bir şehir ve uzun yıllardır başarıya aç olduğundan olsa gerek iki kulüp arasında fazla gerginlik çıkmaz.Misafir taraftarlar genelde dostça karşılanırlar.
Sheffield United - Sheffield Wednesday
Sheffield, küçük bir şehir olsa da futboldaki ünü kendisinden büyüktür. Çünkü dünyanın gelmiş geçmiş en eski takımı olan Sheffield FC bu topraklarda kurulmuştur. Ayrıca dünya futbol tarihindeki ilk derbi maçının da Sheffield takımları olan Sheffield FC ile Hallam FC arasında oynandığı da bilinmektedir. Ne var ki bu takımlar bugünlerde amatör düzeyde kaldığından esas rekabet United ile Wednesday arasındadır.Rekabet sıkı sıkıyadır. 45 maçı United 41 maçı Wednesday kazanmış, 39 maç berabere bitmiştir. Sheffield kentinin son zamanlarda derbilerinin eskisine göre biraz daha sade geçmesinde takımların eski mazilerini araması etkilidir. Şu anda Sheffield United Premier League'de iken, Sheffield Wednesday ise Championship'tedir.
İspanya
Celta Vigo - Deportovi La Coruna
Deportivo La Coruna – Celta Vigo derbisinde rekabetin sebebi Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz’e hakim olduğu tarihe dayanır.
Akdeniz’in hakimi, Tarihin önemli denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa’ La Coruna kentinin insanlarıyla iyi ilişkiler kurmuş ve bunun sonucunda La Corunalılar, Barbaros Hayrettin Paşa’yı desteklemişlerdir. Bu durumu kabullenemeyen komşu şehrin Vigolu insanları, La Corunaları vatan hainliğiyle suçladılar ve onlara ‘Turco’ yani Türk lakabını taktılar. Buna karşılık La Corunalılar da Portekiz’e yakınlıklarından dolayı Vigolulara ‘Portugués' yani 'Portekizli' lakabını uygun gördüler.
Bu düşmanlık yıllar sonra Futbol tribünlerine yansıdı. Celta Vigolu taraftarlar maçlarda ‘Türkler dışarı’ diye tezahürat yapaken Deportivo La Coruna’lı taraftarlar Türklüğün utanılacak şey olmadığını ve bununla gurur duyduklarını ifade ediyorlar.
Hatta bu konuda bir adım atarak şehirde 'La Pasion Turca' isimli dernek kurdular. 10 Kasım 2015 yılında Atatürk’ün ölüm yıl döneminde özel bir görsel çalışma yaparak gönüllerimizi fethettiler.
Türk hayranlıklarını, halen Riazor Stadı’nın kale arkası tribününde çoğu maçlarda Türk bayrağı açarak gösteriyorlar.
Athletic Bilbao - Real Sociedad
Bask Bölgesi İspanya'nın en milliyetçi kesimidir. Bundan dolayı da her zaman İspanyollarca dışarı planda tutulmuş, sevilmemiştir. Fakat aralarındaki birliktelik onları her zaman güçlü kılmıştır.İşte bu birliktelik Bask Özerk Bölgesinin bu iki takımının maçlarında da vardır. Beklenenin aksine karşılaşmaları dostça geçmektedir. Taraftarlar maçları hep beraber aynı tribünde yan yana izlemektedirler. Athletic Bilbao,Real Madrid ve Barcelona ile beraber hiç küme düşmeyen (80 sezon) 3 takımdan bir tanesidir. San Sebastian kentinin takımı Real Sociedad ise 68 sezon La Liga'da mücadele etmiş,16 sezonunu da 2. Lig'de geçirmiştir.
Aralarında ilk maç Şubat 1929'da oynandı.Şuana kadar Athletic'in galibiyetlerde 61-44 üstünlüğü vardır. 38 maç berabere bitmiştir.
Atletico de Madrid - Real Madrid
Madrid'in iki köklü kulübünü karşı karşıya getiren karşılaşmalardır. Real Madrid kralın ve yüksek kesimin takımı olarak anılmıştır. Atletico ise halkın işçi sınıfının takımı olmuştur. Her ne kadar günümüzde böyle bir ayrım pek kalmasa da ilk senelerde bunun etkisiyle maçlar hep kıran kırana geçmiştir. İlk lig maçını 1928-1929 sezonunda oynadılar ve Real Madrid 2-1 kazandı. Günümüzde de Real Madrid'in 80-35 galibiyet üstünlüğü bulunmaktadır.
1950'li yıllara kadar hep kafa kafaya gittiler. 1955'te her ikisinin de dörder şampiyonlukları vardı. Fakat fark 1956'dan sonra açılmaya başladı.Ferenc Puskás, Alfredo Di Stéfano gibi efsane isimlerle Real Madrid 1956-1970 arasında 10 lig şampiyonluğu kazandı. Atletico Madrid ise 2 kere bu sevinci yaşayabildi. Bundan da önemlisi Real Madrid üst üste 5 kere Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu yaşadı. Bu tarihten sonra da Atletico, Real'in başarılarını izlemek zorunda kaldı.
Real Madrid, başarılarının da etkisiyle dünya çapında taraftarı olan bir kulüptür. Atletico'yu ise Güney Madrid'deki işçi sınıfı ağırlıklı bir kesim destekler. Fakat Atletico taraftarı Real taraftarına göre daha ateşlidir.
Barcelona - Real Madrid
Dünya çapında bilinen ismiyle El Clásico, günümüzde dünyanın en çok seyredilen karşılaşmalarına konu olur. Gerçek nedeni Barcelona ile Real Madrid'in İspanya'nın en büyük iki kulübü olması değildir. Sebep İspanyanın ta kendisidir. Kralın takımı olarak bilinen Real Madrid merkeziyetçi yapıyı ve İspanya diktatörü Francisco Franco'yu temsil eder. Diktatör Franco, efsane yıldız Alfredo Di Stéfano'yu bile zorla Barcelona'ya imza atacakken Real Madrid'e getirtir.Katalan halkının takımı Barcelona ise ayrılıkçı, cumhuriyetçi kesimi temsil eder. Bağımsız Katalunya'nın hayallerini kuran halkının günümüzde bile en büyük sesidir. Aralarında ilk maç 17 Şubat 1902'de yapıldı.İlk lig maçı ise 17 Şubat 1929'da oynandı ve Real Madrid deplasmanda 2-1 kazandı.
Diktatör Franco,Katalanca ve Baskça'nın İspanya'da konuşulmasını bile yasaklar ve Bask ile Katalunya'nın özerkliğine son verir. Bu durum sonrasında yüzbinlerce kişinin öleceği 1936-1939 İspanya İç Savaşı'na neden olacaktır.
İspanya'da ilk defa 1977'de genel seçimler yapıldı.İspanya demokrasiye doğru hızlı bir atılım yaptı.Fakat uzun seneler Barcelona taraftarları,Real Madrid’i İspanya’yı 1939’den 1975'e dek demir yumrukla yöneten General Franco’nun rejimine benzetirken, Madridlilerse Katalan ekibini ayrılıkçılıkla özleştirdi.Ancak artık bu günlerde Kralcı-Cumhuriyetçi ayrımının zamanla silinmeye yüz tuttuğu da açıkça görülüyor. Barcelona ve Real Madrid arasındaki nefret tarihsel ve politik nedenlerle başlamış olsa bile şimdiki rekabetin nedeni daha çok malî niteliklere sahiptir.Reklam yapma telâşı futbol endüstrisinin bu iki devinin arasındaki rekabetin en büyük yapıtaşlarından biri hâline geldi.
Real Madrid 86 kere galip geldi.Barça ise 83 kere.44 maç berabere bitti.Real'in 353 golüne karşılık,Barça 342 gol atmıştır.
Barcelona - Espanyol
Barselona kentinin iki takımı arasındaki maçlardır.İspanyollar El derbi barceloní diye adlandırırlar. Cumhuriyetçi ve ayrılıkçı Barcelona'ya karşı,Espanyol kralı desteklemiştir. Bundan dolayı iki kulüp de hiç hafife alınmayacak kadar büyük bir rekabet içerisindedirler.İlk maç 7 Nisan 1929'da oynandı.Barcelona 85 kere kazanmıştır. Espanyol ise 34 kere galip gelebilmiştir. 34 maç ise berabere sonuçlanmıştır. Espanyol'un hep Barcelona'nın gölgesinde kalması derbinin önemini azaltsa da derbi günlerinde şehrin havası değişir.
Real Betis - Sevilla
Sevilla kenti İspanya'nın en büyük kentlerinden biridir. Daha çok Endülüs şehri olarak bilinir.Sevilla ve Real Betis takımının da derbileri bu şehrin en dikkat çekici özelliklerindendir.İki takımın da çok ciddi taraftar potansiyeli vardır.İlk defa 8 Ekim 1915'te karşılaştılar ve maç günümüze kadar rekabetlerinin kıran kırana geçeceğinin habercisi gibiydi.Maçı Sevilla 4-3 kazandı.
Aralarındaki istatistikler dahi kıran kıranadır. Betis 36 kere,Sevilla ise 51 kere kazanmıştır.İki takımın da birer tane La Liga şampiyonluğu bulunmaktadır.Copa del Rey'i Sevilla 5 kere,Betis ise 2 kere kazanmıştır.
Son yıllarda Sevilla daha üstün olan taraftır.İki kere UEFA Kupası almaları bunda büyük pay sahibidir. Betis ise son yıllarda maddi sıkıntılar yaşamaktadır. La Liga'dan Segunda'ya düşmüşlerse de 1 sene sonra yeniden 2011-2012 sezonunda La Liga'da oynama hakkı elde etmeyi başarmışlardır.
İskoçya
Celtic - Rangers
Glasgow derbisi Dünya üzerindeki en zorlu ve karmaşık futbol maçlarından biridir.İki takım arasındaki ezeli rekabet 'Old Firm' olarak bilinir ve iki tarafı birbirinden ayıran şey; din ile politikadır.İlk defa 28 Mayıs 1888'de karşı karşıya geldiler. Aralarında tam 399 karşılaşma oynandı. Rangers 159, Celtic ise 144 kere kazandı ve 96 maç ise beraberlikle sonuçlanmıştır.
Celtic 1888’de Glasgow şehrinin Doğu’sunda İrlanda nüfusunun yüksek olduğu ve Katolik vakıflarına bolca bağış yapılan bölgede kuruldu.Bölgede yer alan İrlandalıların büyük çoğunluğu gece kondularda ve kenar mahallelerde yaşarken yabancı muamelesi gördükleri dönemde çok düşük maaşlara çalışmayı kabul ettiler. Bu durum Katoliklerin Protestanlara nazaran çok daha düşük bir yaşam kalitesi içinde yaşamasına yol açtı.Büyük bir taraftar desteğini arkasına alan ve Edinburgh’daki Hibernian kulübünden de birçok katolik oyuncu tranfer eden Celtic kısa sürede oldukça iyi durumda olan ve Govan’da kurulmuş olan Rangers’ın ezeli rakibi oldu.
Rangers sadece Protestanlara açık bir kulüp olarak başlarken Celtic’de rakibi gibi ilk zamanlarda sadece Katolik oyunculara sahada şans tanıdı.Zamanla Katolikler tarafından Katolik Takımı olarak görülmeye başlanan Celtic karşısında yer alan Rangers ise Protestanların desteğiyle anti-Katalolik bir kulüp oldu.İşte bu durum sonuç olarak futbolda mezhep savaşlarını doğurdu.Günümüzde bile Katolik-Protestan kavgalarının eskisine nazaran daha nadir de olsa sürdüğü Britanya'da; bu iki kulüpten Rangers Protestanları,Celtic ise Katolikleri temsil eder.
Günümüzde bu iki kulüp Scottish Premier Leaguei domine etmektedirler. Ligde bu iki takım dışında en son 1984-1985 sezonunda Aberdeen FC şampiyon oldu.İlk yıllarında iki takım da kendi mezhebi dışında oyuncu almıyordu.Bugünlerde iki ekipte de fazla yerel bölge futbolcusu kalmadı, ancak taraftar ilk günkü kadar ateşli ve heyecanlı bir şekilde bağlı olduğu renkleri destekliyor.
İtalya
Inter - Milan
Milano kentinin devleri arasındaki bu mücadelelere İtalyanlar Derby della Madonnina demektedirler. 10 Ocak 1910'da başlayan bu rekabette Milan 108 kez kazanarak rakibine galibiyet sayısında üstünlük kurmuştur.Paolo Maldini tam 56 kere Milano derbisinde boy göstermiştir.
Milan, 16 Eylül 1899 tarihinde, Milano’daki Du Nord otelinin bir odasında kuruldu.Kuruluşundan 2 yıl sonra yani 1901 yılında ilk İtalya Ligi şampiyonluğunu kazandı.bu şampiyonluğu 1906 ve 1907 yıllarında kazanılan üst üste 2 şampiyonluk daha izledi.Artık Milan, dönemin İtalyan futbolunda oldukça önemli ve büyük kulüpler arasındaki yerini almıştı.Bu görünüm altında, Milan’ın ve İtalya futbolunun geleceğini etkileyecek bir olayın gerçekleşeceği 1908 yılına gelindi.
9 Mart 1908 tarihinde, Milan kulübü içinde anlaşmazlık yaşayan bir grup, kulüpten ayrılmaya ve yeni bir kulüp kurmaya karar verdiler."Football Club Internazionale Milano" kulübünü kurdular. Kulübe yabancı uyruklu futbolcuları da çekebilmek maksadıyla kulübün ismini Internazionale Milano (Uluslararası Milano) olarak seçmişlerdi.Bunun da bir göstergesi olarak, takımın ilk kaptanı İsviçreli Hernst Manktl olmuştu.Kulüp renk olarak mavi ve siyahı seçti.Inter de aynı Milan gibi, kuruluşundan 2 yıl sonra, yani 1910 yılında ilk italya ligi şampiyonluğunu kazandı.Böylece İtalya'nın bu büyük ezeli rekabeti 1908 yılında başlamış oldu.
Inter kurulduktan sonra, Milan’da uzun yıllar sürecek bir durgunluk dönemi başladı.Milan kulübü 1907 yılından sonra ilk şampiyonluğunu 1950-51 sezonunda kazanabildi.Tam 44 yıl şampiyonluk bekledi.Bu 44 yıl boyunca tek bir kupa da kazanamadı.Aynı dönemde Inter ise 1910, 1920, 1930, 1938, 1940 yıllarında italya ligi şampiyonluğunu, 1939 yılında da Coppa Italia kazanmış, Milano şehrinin demirbaşı olmuştu. Giuseppe Meazza önderliğindeki kadrosu dünya futbol tarihine unutulmayacak bir şekilde yazılacaktı.
1951 yılından sonra, her iki kulüp karşılıklı olarak şampiyonluklar kazanmaya devam ettiler.Inter, Milan’ın 1951 yılına kadar devam eden şampiyonluksuz yıllarında elde ettiği "daha çok şampiyon olma" unvanını çok uzun yıllar elinde tuttu.Öyle ki Inter İtalya’da her 10 şampiyonluğa verilen sarı yıldızı Milan’dan tam 13 sene önce 1965-66 sezonunun sonunda göğsüne taktı. Milan ise 1978-79 sezonunun sonunda bu hakkı kazandı.Inter'in 20.yüzyıldaki son İtalya Ligi şampiyonluğunu kazandığı 1988-89 sezonunun sonunda şampiyonluk sayılarında Inter 13, Milan 11 idi.O yıldan sonra, Inter'in bir duraklama dönemine girmesi ve Milan’ın Fabio Capello ile büyük çıkış yakalaması sonucunda, Milan 1991-92 ve 1992-93 sezonlarındaki şampiyonluklarıyla durumu 13-13 yaptı.Milan, 1993-94, 1995-96 ve 1998-99 sezonlarında 3 kez daha şampiyon olarak durumu 16-13’e getirdi.2006'da İtalya'da şike skandalı patlak verince Inter ancak şampiyon olabildi.Inter 2006'dan 2010'a kadar üst üste 5 kere şampiyon oldu.Milan ise 2004 ve 2011'de şampiyon olmayı başardı.Şu anda Milan'ın 19, Inter'in de 20 şampiyonluğu bulunmaktadır.
İki takım da San Siro'yu kullanmaktadır. Karşılaşma günleri Milano'da hayat durmaktadır. Taraftarların hazırladığı koreografiler ise nefesleri kesmektedir.
Juventus - Torino
Torino kentinin takımları arasındaki mücadelelerdir. 13 Ocak 1907'de başlayan rekabette Juventus 91,Torino ise 74 kere kazanmıştır. Günümüzde Juventus,Torino'ya büyük üstünlük kurmuştur. Fakat bu asla her zaman böyle olmamıştır.
Torino, o zamanlarda büyüklüğünü yüceltmek için söylenen adıyla Il Grande Torino sadece İtalyan değil Dünya futbolunda fırtına gibi esti.Valentino Mazzolalı kadrosuyla 1940'lı yıllarda 5 kere şampiyon oldu.İtalyan futbol tarihinin o güne kadarki en başarılı takımıydı.Fakat bir uçak kazasında bir efsane yok olacaktı. 11 Mayıs 1947'de İtalyan millî takımı, Macaristan ile oynanan karşılaşmadan dönüyordu.İçinde 10 Torinolu futbolcunun bulunduğu uçak düştü.Valentino Mazzolanın da bulunduğu Torino'nun efsane oyuncuları öldü.Il Grande Torino(Büyük Torino) bir daha asla kendini toparlayamadı.1949-50 şampiyonu olan Juventus ipleri eline aldı.Böylece Torino üstünlüğü Juventus'a geçmiş oldu.Bu tarihten sonra Torino sadece bir kere, 1975-76 sezonunda şampiyon olabildi. Toplamda 7 İtalya lig şampiyonluğuna karşılık,Juventus'un 27 şampiyonluğu vardır. Bir şampiyonluğu da 2006'da şike yaptığı gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Juventus'un İtalya çapında taraftar kitlesi vardır. Torino'yu ise sadece Torino şehrindeki kesim destekler. Torino'nun daha az ve elit bir taraftar grubu vardır.
Lazio - Roma
Roma derbisi,İtalyanca da Derby della Capitale, İtalya'nın en büyük iki derbisinden biri olarak gösterilir.İki takım ilk defa 8 Aralık 1929'da karşı karşıya gelmişlerdir.Roma 1-0 kazanmıştır. Aralarındaki maçlarda Roma 65 kere,Lazio ise 45 kere gülmüştür.
Roma, başkentteki işçi ve göçmenlerin, sol görüşlü futbol tutkunlarının temsilcisidir.Öbür tarafta ise sırtını uzun süre eski İtalyan faşist lider Benito Musolini'ye dayamış ırkçı tavırlarıyla ünlenmiş Lazio yer alır. Büyük savaştan sonra birçok takım Nazi Almanyası askerlerinin özel birliği SS'i anımsattığı için SS(Società Sportiva) harflerini kaldırırken Lazio bununla gurur duymaya devam etmiştir. Son yıllara kadar kadrosunda hiç zenci futbolcu da barındırmamıştır.
SS Lazio 9 Ocak 1900 yılında İtalyan ordusunda görevli bir kişi olan Bigarelli tarafından kurulmuştur. Lazio ilk olarak bir atletizm kulübü olarak kuruldu.Olimpiyatların yapıldığı ilk yer Yunanistan olduğu için kulübün rengi Mavi-Beyaz olarak belirlendi.Amblemlerine ise gücü temsil eden kartal yerleştirildi.Roma'da bir bölge olan Lazio ismi takıma verildi.Lazio Roma şehrinin ilk takımı olmuştu ki taraftarları da Romalıları kızdırırken hep bu tabiri kullanırlar:İlk önce biz vardık! Lazio ilk olarak 1902 yılında futbolla tanıştı.Böylelikle artık Roma şehrinde de futbol oynayan bir takım bulunuyordu.Roma ise Lazio'dan 27 sene sonra yani 1927'de Alba, Fortitudo, ProRoma, Roma FBC takımlarının birleşimiyle kuruldu.Renkleri Turuncu-Gül kurusu gibi ilginç bir renk olan Roma'nın ambleminde ise mitolojiye göre Romus ve Romulus'un kardeşlerini emziren Dişi Kurt bulunur. Laziolu taraftarlar takımlarının daha eski bir tarihte kurulmasından dolayı önünmüşlerdir, fakat bunun tersi olarak Roma taraftarlarıda kurulduklarından 15 yıl sonra şampiyonluğu tatmışlardır. Ancak Lazio ise tam 74 yıl sonra yani 1974'te ilk şampiyonluğunu yaşamıştır.İşte bu Roma taraftarları için övünç kaynağı,Lazio taraftarları için ise tam bir handikaptır.
İtalya'nın en ateşli, risk derecesi yüksek derbisi olarak bilinir.İki takım taraftarları arasında yaşanan olaylar çoğu zaman futbolun önüne geçmiştir. Bir Lazio taraftarı olan Vincenzo Paparelli, 28 Ekim 1979 yılında bir Roma derbisinde rakip taraftarlar tarafından ateşlenen bir işaret fişeğinin kendisine isabet etmesiyle hayatanı kaybetmiştir. Paparelli, İtalya'daki ikinci "futbolda şiddet" kurbanıdır ve Lazio taraftarı her yıl kendisi için anma töreni düzenler. 21 Mart 2004 yılındaki derbinin öncesinde de büyük olaylar çıkmış ve Roma taraftarı küçük bir çocuk, maç öncesi çıkan olayları bastırmaya polisin açtığı ateş sonunda hayatını kaybetmişti.Bunun üzerine Roma'nın taraftar temsilcileri sahaya girip kaptan Totti'yi biraz da tehditkar söylemlerle maçın oynanmaması için uyarmış ve maç da ileri bir tarihe ertelenmişti.
İki takımın müzesinde ise Roma 3 İtalya Ligi Şampiyonluğu, 7 Coppa Italia, 1 Avrupa Fuar Şehirleri Kupası bulundurur. Lazio ise 2 İtalya Ligi Şampiyonluğu, 4 Coppa Italia, 1 UEFA Kupa Galipleri Kupası, 1 UEFA Süper Kupası kazanmıştır.
Güneşin Derbisi
Napoli ve Roma kentinin devleri arasındaki bu mücadelelere İtalyanlar Derby del Sole demektedirler. İki takımın maçları güvenlik sebebi ile gündüz oynanmakta olup İtalya'nın en büyük derbileri arasında yer almaktadır
Güney Kıbrıs Rum Kesimi
Omonia - Apoel
Kıbrıs Harekâtı ile yarısı Türk askerlerince alınan Lefkoşa(Türkçesi : Lefkoşa) bölgesinin iki takımı arasındaki derbilerdir.Rumlarca Nicosia Derbisi ya da Kıbrıs Derbisi olarak adlandırılır.Kıbrıs Cumhuriyeti futbolla adı fazla duyulmamış olsa da bu iki takım taraftarları arasındaki rekabet çoğunlukla futbolun da önüne geçmektedir.
Kıbrıs'ın Rum tarafındaki Lefkoşa takımlarının mücadelesi siyasete uzanır.Rum milliyetçilerinin takımı ve halen Türk karşıtı tavırlarıyla tanınan Apoel'e karşı Omonia her zaman Türk yanlısı bir tavır sergilemiştir. Bazı karşılaşmalarda Türk bayrağı açarlar ve böyle karşılaşmaların tansiyonunu yükseltirler. Birçok karşılaşmalarında olaylar çıkar ve yaralanmalar olur.
Apoel 28 kere,Omonia ise 40 kere galip gelmiştir.İki takımın bu kadar ezeli rakip olmalarına karşın aynı stadı kullanması da dikkat çekici bir başka husustur.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC)
Çetinkaya - Küçük Kaymaklı
Çetinkaya - Yenicami Ağdelen
Küçük Kaymaklı - Yenicami Ağdelen
Doğan Türk Birliği - Türk Ocağı Limasol
1974'ten sonra Leymosun (Limasol)'dan ayrılıp Girne'ye yerleşen iki takımın güneyde başlayıp kuzeyde sürmekte olan ve Kuzey Kıbrıs'ın en köklü derbilerinden biri kabul edilen karşılaşmadır.
Bu derbi; Kuzey Kıbrıs'ta taraftarlarının daha çok memur kesiminden olması nedeniyle DTB futbol takımına Kravatlılar, Limasol'da yük gemilerine eşya taşıyan ve mauna diye isimlendirilen kayıklarda işçi olarak çalışan futbolseverler tarafından kurulduğu için TOL'a da Maunacılar dendiği için bu derbi de Kravatlılar - Maunacılar derbisi olarak da bilinir.
"Leymosun derbisi"ni, Kıbrıs'ın tek gerçek derbisi olarak görenler de vardır. Bu derbi gibi; iki farklı şehirde, dört farklı bayrak altında, üç ayrı cumhuriyette yaşanan ve devam eden bir başka derbi yoktur. DTB - TOL derbisi; İngiliz sömürge döneminde doğdu; Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde sürdü; otonom yönetim, federe devlet ve "KKTC"de aynı coşkuyla yaşanıyor.
Kıbrıs spor basınının derbi maçları ile ilgili olarak Limasol'a has bir meyve olan cümbezi kimin yiyeceğine dair attığı başlıklar da önemli bir derbi klasiği haline gelmişti.
BAF Ülkü Yurdu - Binatlı
1974'ten sonra Kıbrıs Cumhuriyeti sınırları içinde kalan Baf'tan ayrılıp Güzelyurt'a yerleşen Baf Ülkü Yurdu'nun yine aynı bölgede başarılı oyunlar çıkaran Binatlı Yılmaz Spor Kulübü'nün özellikle bir dönem epey ses getirmiş derbisidir. Zamanla BÜY'ün alt liglere düşmesiyle eski önemini kaybetse de Kuzey Kıbrıs'ın batısındaki en önemli derbi olarak bilinmektedir.
Portekiz
Benfica - Sporting Lizbon
Portekiz'in başkenti Lizbon'un iki köklü takımı arasındaki rekabettir.Derby de Lisboa, Derby Eterno, Derby da Segunda Circular veya Derby da Capital şeklinde adlandırılır. Aralarındaki rekabet 1 Aralık 1907'de başlamış ve Sporting'in 2-1 üstünlüğü ile tamamlanmıştır. Toplamda 285 kere karşılaşmışlar ve Benfica 123 kere galip gelirken, Sporting 104 kere kazanmıştır. Gollerde ise Benfica'nın 490-447 üstünlüğü bulunmaktadır. 1946'da Benfica rakibini 7-2, 1950'de ise Sporting 8-1 ile hezimete uğratmayı başarmıştır.
İki kulübün stadları bir cadde ile ayrılmaktadır. Bu yakınlık da aralarındaki rekabete ayrı bir hava katmıştır. Ayrıca Portekiz'in eski sömürgelerinde de bu iki takımın maçları halen büyük heyecana sahne olmaktadır.İki kulüp de tarihinde pek çok başarıya imza atmıştır ve bu bir asırı aşkın süredir çekişme halinde devam etmektedir. Sporting'in 19 lig şampiyonluğuna karşılık, Benfica'nın 37 şampiyonluğu bulunmaktadır.Taça de Portugal'nı ise Benfica 26,Sporting 17 kez kazanmıştır. Sporting'in bir adet Şampiyon Kulüpler Kupasına karşılık, Benfica Avrupa'da Şampiyon Kulüpler Kupası'nı 2 kere kazanmıştır.
Benfica - Porto
Portekiz'in en başarılı ve en popüler iki kulübünün karşılaşmalarıdır.Porto ve Lizbon şehirleri tarih boyunca Portekiz ülkesini hep ayakta tutan şehirler olmuştur. Bu rekabet futbola da yansımıştır.O Clássico diye adlandırılır.Benfica'nın 37 şampiyonluğuna karşılık, Porto 30 şampiyonluğa sahiptir. Özellikle son yıllarda bu farkı kapatmaya başlayan taraf olan Porto, kupadaki şampiyonluklarda ise 37-30 ile yine geride olan taraftır. Fakat son yıllarda Porto Portekiz futbolunda ilk defa Benfica'yı net bir şekilde geride bırakmıştır.İki takımın da ikişer UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bulunmaktadır. Porto'nun ayrıca 2 UEFA Kupası ve 1 de UEFA Süper Kupası bulunmaktadır.
Porto - Sporting Lizbon
Portekiz'de üçüncü önemli derbi olarak kabul görür. Portekiz futbolunun üç lokomotifinden ikisi arasındaki karşılaşmalarda Sporting 77-76 üstün olan taraftır. 20.yüzyılda Sporting ülke genelinde daha ön planda olan taraftı.21.yüzyıldan itibaren Porto kazandığı başarılarla rakibini geride bırakmıştır. Sporting'in Avrupa'da 1964'te kazandığı UEFA Kupa Galipleri Kupası müzesindeki tek Avrupa kupasıdır. Buna karşılık Porto'nun toplamda 7 Avrupa Kupası vardır. Fakat Sporting ile hemen her maçı ülkede büyük heyecana sahne olmaya devam etmektedir.
Romanya
Dinamo Bükreş - Steaua Bükreş
Bükreş kentinin iki takımı arasındaki mücadelelerdir.Steaua takımı ordunun desteğini alan bir takım olarak ön plana çıkmıştır.Dinamo taraftarları da buna karşı muhalif bir tutum sergilemiş ve bir ara da komünizme yakınlıklarıyla dikkat çekmişlerdir. 1988'de oynanan derbi maçı ise akıllara kazınan en dikkat çekici karşılaşma olarak bilinir. Derbi 1-1 sona erer. Ne var ki Romanya'nın cumhurbaşkanı Çavuşesku skoru 2-1 Steaua lehine tayin etti.Bu Dinamo taraftarları tarafından büyük kızgınlığa sebebiyet verdi.
Aralarında oynanan maçlarda Dinamo 54 kere kazanırken, Steaua 49 kere kazanabilmiştir. Steaua'nun 23, Dinamo'nun 18 lig şampiyonluğu bulunmaktadır. Steaua ayrıca bir kez de UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanarak büyük sükse yapmıştır.
Rapid Bükreş - Steaua Bükreş
Bükreş derbisinin çekişmeli geçmesinin ana etkeni Steaua taraftarlarının Rapid București taraftarlarına karşı ırkçı bir tutum sergilemesidir. Steaua taraftarları,Rapid taraftarlarını çingene olarak adlandırırlar.
Steaua 56 kere kazanırken, Rapid 28 kere kazanmıştır. Steaua genel başarılarda da rakibine önemli bir üstünlük sağlamıştır.Rapid'in Steaua ve Dinamo'ya göre daha mütevazı sayıda bir taraftarı olsa da aralarındaki Bükreş derbilerinde stad tamamen dolmaktadır.
Rusya
CSKA Moskova - Spartak Moskova
Rusya'nın başkentinin ve Rus futbolunun en köklü iki kulübünün aralarındaki karşılaşmalardır. Sadece futbol değil, her alanda karşılaşmaları rekabet içinde geçer.Moskova şehri Lokomotiv ve Dinamo ile birlikte dört takım ile Rus Birinci Liginde temsil edilmektedir. Ayrıca köklü kulüplerden Torpedo Moskva ile FK Moskva da yakın zamanda Moskova'yı en üst ligde temsil etmişlerdir. Fakat bu kadar Moskova takımı arasından sıyrılan en önemli iki kulüp CSKA ile Spartak takımlarıdır.
CSKA Moskova, 1911 senesinde Rus Ordusuna mensup kişilerce kuruldu.Ordu takımı olarak bilinir ve günümüzde bile ordu ile ciddi ilişkileri vardır. Spartak Moskova ise 1922 senesinde daha çok halk sendikası ve işçiler tarafından desteklenerek kuruldu.Kulüplerin aralarında ciddi bir ordu-halk veya patron-işçi çatışması olmadı.Aralarındaki rekabeti esas büyüten başarılarıydı.
1930'larda Sovyet Ligi oynanmaya başladığında Spartak ile Dinamo takımları Moskova futbolunun önde gelen iki kulübüne bürünmüşlerdi.2.Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Birliği süper güç konumuna gelmeye başladı.Ordu CSKA takımına büyük yatırım yaptı ve CSKA 1946'dan 1951'e kadar sadece bir sene şampiyonluğu kaybetti.Fakat sonraki yıllarda Spartak yine üstünlüğü sağladı ve 1950,60,70 ve 80'lerde dokuz şampiyonluk daha kazandı.CSKA ise sadece 1970 ve 1991'de şampiyonluk görerek Dinamo ve Spartak'ın gerisinde kaldı.Sovyetler dağılana kadar Spartak 12, CSKA ise 7 şampiyonluk kazandı.Dinamo Kyiv ve Dinamo Moskova'nın 54 sene ile hep yer aldığı Sovyet Birinci Liginde Spartak 53 sene, CSKA ise 48 sene mücadele etti.
Spartak, 1992'de Sovyetler dağıldıktan sonra Rusya Liginde, ezici bir üstünlük sağladı.Rus Ordusu toparlanma sürecindeyken CSKA çok zor zamanlar geçirdi.90'larda Spartak 7 şampiyonluk kazanırken, CSKA şampiyonluk göremedi.2000 ve 2001'de Spartak iki şampiyonluk daha elde etti.Sonraki yıllarda ise kulüp bazında iyi bir yapılanmaya giden CSKA 2003, 2005 ve 2006'da üç kez şampiyonluk yaşadı ve ek olarak 2005 yılında UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası'nı kazandı.Bununla beraber Sovyetler dağıldıktan sonra Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek Rus takımı olarak tarihe geçti.
Son yıllarda Moskova futboluna Kazan ve Sankt-Peterburg şehirleri darbe vurmuş ve 2006'dan sonra hiçbir Moskova ekibi şampiyonluk görememiştir. 1990'lardan itibaren Dinamo'nun eski gücünü yitirmesi sonrası Moskova'da bu iki kulüp ön plana çıkmıştır. CSKA eskisi gibi ordu mensuplarının desteklediği değil, halkın desteklediği bir kimliği büründükten sonra taraftar sayısında da Spartak ile neredeyse eşdeğer olmuştur. Böylece Moskova'da en çok ilgi gösterilen derbi maçını bu iki kulüp oynamaktadırlar.
Bu iki Moskova takımı Fifa ve Uefa dan men edildi
CSKA Moskova - Lokomotiv Moskova
Spartak Moskova - Zenit St.Petersburg
Sankt-Peterburg şehri Rus Çarlığı'nın son yıllarında ve Rus İmparatorluğu döneminde ülkenin başkentiydi.Bu durum 1917 senesindeki devrime kadar böyle devam etti.Sonrasında Moskova başkent ilan edildi.Yatırımlar Moskova'ya yönelince şehirlerarası bir rekabet ortamı oluştu.Bu durum futbola da yansıdı.Moskova takımları Sovyet döneminde Rus futbolunu önde götürdü.1984 senesinde Zenit bir kere şampiyonluk yaşadı.Spartak Moscow ise 12 şampiyonluğa sahipti.Rusya'nın ikinci büyük şehri olan St.Petersburg'un futbolda bu kadar geri kalması yadırganır oldu.
Sovyet dağılıp Moskova eski otoritesini yitirdikten sonra, diğer Rus şehirleri gibi St.Petersburg da toparlanma dönemine girdi.Şehrin Leningrad ismi St.Petersburg olarak eski ismine döndürüldüğü gibi takımında adı Zenit Leningrad'dan, FK Zenit olarak değiştirildi.Kulüp kalkınma sürecine girdi.1989'da düştükleri 2. Ligden 1. Lig'e 1992 senesinde geri alındılar. (Sovyetler dağıldı ve ligdeki takım sayısı azalınca Zenit lige geri alındı).İlk sene 16. olarak bir kez daha 2. Lige düştüler. 1995'te kulüp yeniden 1. Lige yükseldi.O yıllarda Spartak Rossiyskaya Premyer-Liga domine ediyordu.Zenit her sene daha da toparlanmaya başladı.1990'ların sonlarında ligi zorlar hale geldi.2001 yılında ligi üçüncü bitirmeyi başardı.2003 yılında ise ligi ikinci bitirdi.2007 yılında şampiyon olmayı başardı.Böylece Alania'nın 1995 senesindeki şampiyonluğundan sonraki ilk Moskova dışı şampiyon oldu.2010 senesinde bir kere daha şampiyon olmayı başarınca Zenit ile Moskova takımları arasındaki rekabet kızıştı.
Sovyetler döneminde Zenit'in pek başarılı olamamasından dolayı hafif olan rekabet günümüzde eski ve yeni başkent rekabeti olarak çok daha çekişmeli olarak sürmektedir. Zenit'in hemen her Moskova takımıyla maçı çekişmeli ve zaman zaman olaylı olsa da özellikle Spartak ile arasında çok daha çekişmeli maçlar olmaktadır.
Sırbistan
Crvena zvezda - Partizan Belgrad
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın iki kulübünün arasındaki karşılaşmalardır. Sırplar aralarındaki ölesiye rekabetten dolayı Ölümsüz Derbi olarak adlandırır. Avrupa'nın en ateşli ve gerilim dozu yüksek derbilerinden bir tanesi olarak kabul görür.Crvena zvezda (Türkçe 'Kızılyıldız' adının Sırpça yazılışıdır. Uluslararası karşılaşmalarda da bu isim ile adlandırılır. Türkiye'de genelde Kızılyıldız olarak bilinir) ile Partizan takımları arasında oynanan bu karşılaşmaların öyküsü siyasete uzanır ve bu da ortaya ilginç bir öykü olarak çıkar.
II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası işgali altında kalan Sırbistan'da faşist güçlere karşı örgütlenen gençler tarafından 4 Mart 1945'te Kızılyıldız kurulur. Kızılyıldız halk takımı olarak taraftar toplar. 4 Ekim 1945'te ise Mihver Devletleri'ne karşı savaşan Yugoslav Halk Ordusu'nun mensupları tarafından Partizan Belgrad kurulur. Kızılyıldız halkın, Partizan ise adından da anlaşılabileceği gibi ordunun takımı olarak ön plana çıkar. Savaş sonrası güçlenen Sosyalist rejim Yugoslavya'yı da etkisi altına alır. Bu rejim sırasında iki kulüpte milliyetçi Sırp kimliklerini ön plana çıkarmışlardır. Sırp-Hırvat çekişmesi ile Hajduk Split ve Dinamo Zagreb ile birlikte Yugoslavya'nın dört büyük kulübü olarak anılmışlardır.
1992'de Yugoslavya'dan Hırvatistan kopunca aralarındaki rekabet daha da kızıştı.Sırplar ve Boşnaklar arasındaki savaş sırasında iki kulüp de milliyetçilikten, ırkçılığa kayma eğilimi gösterdi.Partizan taraftarları Radovan Karadzic posteri açacak kadar ileri gitti.Günümüzde de bu durum 1990'lı yıllardaki kadar olmasa da kendini göstermektedir.
Aralarında oynanan maçlarda Kızılyıldız 99 kere, Partizan ise 71 kere kazanmış, 43 maç ise berabere bitmiştir. Yugoslavya 1992'de dağılma sürecine girene kadar Kızılyıldız Yugoslav futbolunda ön plana çıkan ekip oldu.Yugoslavya Ligini Partizan 11, Kızılyıldız 19 kere kazanmıştır. 1992'den sonraki Yugoslavya Federal Cumhuriyeti zamanında ise Partizan 8, Kızılyıldız 5 kere şampiyon oldu.Karadağ, Sırbistan'dan ayrıldıktan sonra ise Superliga'yı Partizan 4, Kızılyıldız ise 1 kere kazanmştır. Son yıllarda Partizan rakibinin bir adım daha önünde gibi görünse de toplam da Kızılyıldız'ın daha başarılı olduğu görünmektedir. Avrupa'da Kızılyıldız'ın birer tane Şampiyon Kulüpler Kupası ve Kıtalararası Kupası vardır. Partizan ise Şampiyon Kulüpler Kupası'nda 1966 senesinde bir kere final oynamayı başarmıştır.
Sırbistan'da %50'lik kesimin Kızılyıldız, %32'lik kesimin ise Partizan'ı desteklediği bir araştırmada belirtilmiştir. Ayrıca eski Yugoslavya ülkeleri olan Karadağ ve Bosna-Hersek'te de pek çok Kızılyıldız ve Partizan taraftarı olduğu bilinmektedir. Günümüzdeki maçlarında pek çok şiddet olayı yaşanmaktadır. Ne var ki söz konusu Sırp milliyetçiliği ise iki kulüp taraftarı da özellikle Hırvat,Bosnalı,Karadağlı ve Kosovalılara karşı ırkçı tutumlar sergilemekte ve dünyanın tepkisini çekmektedirler.
Slovakya
Slovan Bratislava - Spartak Trnava
Slovakya'nın en büyük derbisidir. Geçmişte Avrupa'da UEFA Kupa Galipleri Kupasını müzesine götüren Slovan Bratislava ile Şampiyon Kulüpler Kupasında yarı final oynatan Spartak Trnava mazilerini arasalarda aralarındaki maçlar hala büyük çekişmeye sahne olmaktadır.Çekoslovak Liginde 8 şampiyonluğu,Slovak Liginde ise 6 şampiyonluğu bulunan Slovan Bratislava Slovakya'nın en başarılı takımıdır. Spartak Trnava ise onu izler.
Günümüzde iki takım da Avrupa'da adından fazla söz edememektedirler. Slovan,2008-2009 ve 2010-2011'de Slovakya Ligini kazanarak yeniden toparlanma dönemine girdi.Spartak Trnava'nın ise henüz Slovakya lig şampiyonluğu yoktur. Slovan 59 kere,Trnava ise 41 kere derbide gülen taraf olmuştur.
Türkiye
Akdeniz
Adanaspor - Adana Demirspor
Adanasporlular, Demirspor'u kurum takımı olması nedeniyle Ankara takımı olmakla suçlarlar. Onlara göre gerçek Adana halkının takımı Adanaspordur. Adana turuncudur. Demirsporlular ise buna karşılık gerçek halkın takımının Demirspor olduğunu ve Adanaspor'un zenginlerin takımı olduğunu iddia ederler ve demirsporların klasik rengi mavi ve laciverti tercih ederler.
1938 yılında Devlet Demiryolları işçileri tarafından temelleri atılan ve 1940'ta kurulan Demirspor, uzun süre Adana futbolunu sırtlayan takım olur. 1960-61 sezonunda üç büyük il dışında 1. Lig'de oynayan ilk takım olan Demirspor, ertesi sene küme düşer.
1954 yılında kurulan Adanaspor ise Adana Demirspor'un şehrin rantını üstüne aldığını ve şike yaptığını vurgulayan Adanalılar tarafından kurulur ve ilk senede kendilerine rakip olur. Demirspor her ne kadar işçi takımı olarak kurulmuşsa da 1970'lere kadar Adana halkının çoğunluğu Demirspor'u destekler. Demirspor Adana halkının takımı olur.
1971 senesinde ise 1. Lig'e çıkmayı başaran Adanaspor ipleri eline alır. İki sene sonra ise Demirspor da 1. Lig'e çıkınca rekabet kızışır. Adana'nın üst kesimi daha çok Adanaspor'u tercih eder, işçi sınıfı ve alt kesim ise Demirspor'u destekler. Adanaspor 1976-77 senesinde ilk defa Avrupa'da mücadele eder ve daha sonra iki defa daha Avrupa'da oynayarak büyük bir taraftar kitlesi oluşturur ve ilk defa taraftar açısından Demirspor'a bu kadar büyük rakip olur. 1984'e kadar aralıksız 1. Lig'de oynayan iki takım aynı sene küme düşerler. Bu süreç içerisinde Avrupa'da oynamasının etkisiyle Adanaspor daha çok öne çıksa da Demirspor da ligi bir kere altıncı bitirir ve istikrarlı dereceler elde eder.
1987'de yeniden 1. Lig'e çıkan ve 3 sene üst üste oynayan Demirspor'a karşılık, Adanaspor da 1988 ve 1991 yılları arasında üç kere en üst ligde rakip olur. 90'larda Demirspor üç sene daha 1. Lig'de oynayarak Adanaspor'u geride bırakır. Adanaspor 1990'ların başında şirketleşmeye başlar. 21.yüzyılın başında Uzan tarafından satın alınınca maddi olarak da üstünlüğü ele geçirir. 1998-2001 ve 2002-2004 yılları arasında 1. Lig'de oynar ve Demirspor bu yıllarda 2. Lig'de oynamak zorunda kalır. Uzan Grubu iflas edince Adanaspor da iflas eder. 2005-2006'da ve 2006-2007'de 3. Lig'e kadar düşen Adanaspor,Ceyhanspor'u satın alarak yeniden yükselişe geçer. 2007-2008'de Adana Demirspor ile aynı gruba düşen ve nefes nefese şampiyonluk için yarışan Adanaspor buradan da 1. Lig'e yeniden dönmeyi başarır. Ayrıca aynı sene Yükselme Grubu maçlarında tribünler yarı yarıya bölünerek özlenen bir tablo gerçeleşmiştir. Adana Demirspor ise o yıl play-off finalinde elenerek Adanaspor'un gerisinde kalır.
Son yıllarda Demirspor birçok kez 1. Lig'in kapısından dönerek rakibine lig olarak da ortak olmayı başaramamıştır. Adanaspor ise birkaç yıldır Süper Lig için çabalamaktadır ve 2009-2010 senesinde çok yaklaşmışsa da Bucaspor'a averaj ile geçilmiştir. Sonunda 2015-16 1. Lig sezonunda Adanaspor şampiyon olarak Süper Lig'e çıktı. Demirspor ise play-off'a kaldı fakat finalde elendi. Ama Adanaspor çıktığı yıl sonuncu olarak tekrar 1. Lig'e indi. Demirspor ise 2020-21 1. Lig sezonunda şampiyon olarak Süper Lig'e çıktı.
Aralarında oynanan 61 resmi maçta Adanaspor'un 22, Adana Demirspor'un ise 18 galibiyeti bulunmaktadır. 24 maç berabere sonuçlanmıştır.
Adanaspor - Mersin İdman Yurdu
Mersin,Osmanlı'nın son yıllarında başlamak üzere, deniz ticaretinin gelişmesiyle beraber Adana'ya her zaman rakip olmuştur. Aralarındaki bu rekabetin futbola sıçraması da kaçınılmaz olduğundan, Çukurova Derbisi diye adlandırılan bu maçlar; Akdeniz'in liman şehirlerinin bir nevi aralarındaki rekabetidir.
Mersin İdman Yurdu ilk yıllarda bu bölgede futbol oynamak isteyen takımların dileğini yerine getirebilecek tek ciddi takımdı.1940'ta Demirspor kendisine rakip olsa da çok ön plana çıkamadı.1967'de Başbakanlık Kupası'nı alarak Çukurova'nın en hakim takımı haline gelmişti.Bu yıllarda Adanaspor ise gelişme sürecini tamamlamak üzereydi.1967'den 1974'e kadar yedi sene aralıksız 1. Lig'de oynayan İdman Yurdu,1971'de Adanaspor ve 1973'te Demirspor'un da gelmesiyle kendine ciddi rakipler buldu.1975'te yeniden üst lige çıkan ve üst üste 11 sene burada oynayan Mersin İdman Yurdu ayrıca 1982-83 senesinde Türkiye Kupası'nda final oynadı ve ertesi sene UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda mücadele etmeyi başardı.Bu yıllarda üç kere Avrupa'da oynayan Adanaspor,Mersin İdman Yurdu'nun en büyük rakibi oldu.1981'de son kez küme düşen Mersin temsilcisi, yeniden 1. Lig'e çıkmak için 2011'e kadar beklemek zorunda kaldı.Adanaspor ise bu zaman diliminde rakibine karşılık daha ön planda olan taraftı.
2009-2010 sezonunda Adanaspor Süper Lig'e çok yaklaştı.Rakibini deplasmanda 2-1 mağlup ederek düşme hattına yaklaştırdı.Mersin taraftarı ise buna karşılık ilişkilerinin yakın seviyede olduğu Bucaspor lehine her maçta tezahürat yaparak Adanaspor'a karşı psikolojik baskı da kurmasıyla dikkat çekerek derbiye renk kattı. Adanaspor'un üst lige çıkamamasında payı olan Mersin taraftarı ile Mersin İdman Yurdu ise 2011-2012'de yeniden en üst ligde oynama hakkı elde ederek bir adım da olsa rakibinin yeniden önüne geçmeyi başardı. Ancak bu ligde geçirilen iki sezonun ardından Mersin İdman Yurdu 2012 - 2013 sezonunda tekrar küme düştü .
Aralarındaki maçlar özellikle son yıllarda Türkiye'de Göztepe-Karşıyaka maçlarından sonra en şiddetli karşılaşmalar olarak da dikkat çekti.
Adana Demirspor - Mersin İdman Yurdu
Çukurova Derbisi diye nitelendirilen Adana ile Mersin şehirlerinin takımlarının karşılıklı rekabetlerinin en büyüğü olarak kabul edilir. Bunda iki takımın büyük taraftar kitlesine sahip olmuş olması önemli etkendir. Ayrıca Türk futbolunun kilometre taşı olan bu iki takım Çukurova futbolunu da ön planda tutmuştur.
1925'te kurulan Mersin İdman Yurdu ilk yıllarda bölgenin tek hakim takımıydı.1940'ta demiryolu işçileri Adana Demirspor'u kurmaya karar verince ve birkaç sene sonra 1. Lig'de oynayan ilk Çukurova takımı olunca aralarıdaki rekabet kızıştı.1968'de 1. Lig'e çıkan Mersin ekibi burada uzun yıllar oynadı.1. Lig'de uzun seneler birbirine rakip olan bu iki takım arasında Çukurova'nın en büyük takımı olma yarışı, rekabeti iyice kızıştırdı. 1980, 1990 ve 2000'lerde Adana şehri, futbolda Mersin'in önüne geçti.Uzun yıllar bu böyle devam etse de aralarındaki maçlarda her zaman seyirci sayısı yüksek oldu.
Son yıllarda ise Mersin İdman Yurdu daha ön planda olan takım oldu.2010-2011 sezonunda şampiyon olan Mersin İdman Yurdu, Adana Demirspor'un bir adım önüne geçmiş gibi görünse de; Çukurova'nın bu düşman kardeşleri arasındaki rekabet bölgede eski sıcaklığıyla sürmektedir.
Mersin İdman Yurdu - Tarsus İdman Yurdu
Tarsus, antik çağlardan beri Mersin ile ilişkisi olan bir yerleşim yeri olmuştur. Kent limanından gelen mallar buradan Anadolu ve Orta Doğu'ya ithal edilirdi.Bu günümüzde dahi hemen hemen böyledir. Bu iki kentin futbolda ise yardımlaşmasından ziyade rekabeti ön plana çıkmıştır. Bu rekabet Mersin İdman Yurdu'nun da kurulmasından öncedir.
1923'te kurulan Tarsus İdman Yurdu o sene,Mersinli gençlerden futbol maçı yapmak için teklif alır.Halep'ten getirdikler bir topları vardır. Ancak formaları yoktur. Tarsuslu bir hanıma forma diktirmek isterler. Ne var ki sadece sarı ve lacivert renk vardır. Bu renklerde sahaya çıkar ve Mersinli gençlerle karşılaşırlar. Bu renkler zamanla sevilir ve benimsenir.İki sene sonra Mersin İdman Yurdu kurulacaktır.
Mersin İdman Yurdu uzun süre Mersin'in adını duyuran tek takım oldu.Şehir takımı olması ve bundan dolayı büyük destek görmesi ile 1. Lig'de günümüzde de oynamış ve oynayan tek Mersin takımıdır. Tarsus ise 1984'te şampiyonluğu son anda Kayserispor'a kaptırınca 1. Lig'e çıkmayı kıl payı kaçırdı.Son yıllarda şampiyonlukları zorlayan bir takım olmasına rağmen amacına ulaşamadı.Mersin ise 2010-2011'de Süper Lig'e çıkarak 3. Lig'e düşen rakibiyle aradaki farkı iyice açtı. Durum günümüzde böyle olsa da rekabeti çok eskiye dayanan Mersin'in iki temsilcisi arasındaki her karşılaşma büyük yankı uyandırmaya devam etmektedir.
Doğu Anadolu
Elazığspor - Diyarbakırspor
Elazığ ve Diyarbakır şehirleri 20.yüzyılın başlarından beri, hep yan yana anılmış yakın ilişkiler kurulmuş şehirler olarak bilinmişlerdir. Futbolda ise bölgeyi sahiplenme yarışı bunu rekabete dönüştürmüştür.
1977 senesinde ilk defa 1. Lig'e yükselen Diyarbakırspor, burada üç sene oynayarak Doğu'nun ilk ciddi temsilcisi konumuna gelmiştir. Bundan sonra 21.yüzyıla kadar da Elazığspor'u geride bırakmıştır. Zaman zaman 2. Lig'de karşılaşmaları aralarındaki rekabeti büyütmüştür.
2001'de Süper Lig'e yükselen Diyarbakırspor'un ardından bir sene sonra Elazığspor ilk defa Süper Lig'e yükselince rekabet iyice kızıştı.2002-2003 senesinde son hafta Diyarbakırspor-Elazığspor maçı ise büyük tartışmalara neden oldu. Elazığspor maçı kazanarak ligde kaldı,Altay ise küme düştü.
Elazığspor her şeye rağmen bir sonraki sene yeniden 2. Lig'e düştü.Diyarbakırspor ise 2006 senesine kadar Süper Lig'de kalmayı başardı.2008'den 2011'e kadar 2. Lig'de oynayan Elazığspor yeniden toparlanarak 2011-2012 senesinde yeniden 1. Lig'de oynamaya hak kazandı.Diyarbakırspor ise ekonomik sorunlardan dolayı 2010-2011 senesinde 2. Lig'e düştü. Ardından art arda küme düşerek 2016-17 sezonunda 'e kadar düştü. Ama Elazığspor 2013-14 sezonuna kadar Süper Lig'de kalmayı başardı ve rakibiyle aradaki farkı iyice açtı. Ama Elazığspor 2013-14 sezonu ligden düştü ve kendini ekonomik zorluklar içerisinde buldu. Ardından 2. Lig'e indi. 2020-21 sezonu'da 17. Sırada 3. Lig'e düştü. Hala ekonomik zorluklarla ve yönetim hatalarıyla mücadele ediyor. Ama Diyarbakırspor hızla toparlandı ve sezonundan itibaren her sene bir üst lige 'nden Bölgesel Amatör Lig'e çıktı.
Aralarındaki 47 karşılaşmada Diyarbakırspor'un 22, Elazığspor'un ise 11 galibiyeti bulunmaktadır. 14 karşılaşma ise berabere bitmiştir.
Elazığspor - Malatyaspor
Doğu ve Güneydoğu'daki en büyük rekabet olarak bilinir. Rekabet Elazığ ve Malatya şehirlerinin arasındaki çekişmeye dayanır. Elazığlılar, Malatyanın kayırılması ve buna karşılık Elazığ'a hiç yatırım yapılmamış olmasını neden gösterirler. Günümüzde bile hemen her alanda çekişme içinde olan bu iki şehir, takımlarının da arasında futbol rekabeti çıkmasına neden olmuşlardır. Birçok karşılaşmada rakip takım tarafına geçtikleri ve ezeli rakipleri aleyhine tezahürat yaptıkları bilinir. Ayrıca birbirlerine yakınlıklarıyla bilinen Malatyaspor ile Diyarbakırspor, Elazığspor'a karşılık aynı cephede saf alırlar. Elazığspor ile yapılan karşılaşmalarda birbirlerine destek verdikleri pek çok kez görülmüştür.
İlk defa 1969'da 3. Lig'de karşı karşıya geldiler.İlk mücadeleleri 0-0 sonuçlandı. Malatya'daki maçta ise Malatyaspor 4-1 kazandı. Bu skor Elazığlıları huzursuz etmiştir. Elazığspor'a ciddi yatırımlar yapılmaya başlanır ve takım 1975'te 2. Lig'e yükselir. Malatyaspor ise dört sene sonrasında 1977'de 3. Lig'e düşer. Elazığspor'un üstünlüğü fazla sürmez. Malatyaspor 1980'de yeniden 2. Lig'e yükselir. Dört sene sonra ise tarihinde ilk defa 1. Lig'e yükselince şehirde büyük bir sahiplenme duygusu oluşur. 1990'a kadar en üst ligde oynamayı başaran Malatyaspor ile 20. yüzyılda hiç en üst lig göremeyen Elazığspor 1990'larda 1. Ligi pek çok defa zorlasalarda çıkmayı başaramazlar.
2001'de Malatyaspor, Diyarbakırspor ile birlikte aynı sene Süper Lig'e çıkınca; altlarında kalan Elazığspor'a artık en üst lige çıkmak farz olmuştur. Şehir halkı takım üstünde büyük bir baskı oluşturur. Ertesi sene Elazığspor bu baskının da etkisiyle tarihinde ilk defa Süper Lig'e çıkmayı başarır. 2002-2004 yılları Doğu Futbolunun altın yılları olarak bilinir. Üç Doğu temsilcisi en üst ligdedirler.Malatyaspor ligi beşinci bitirerek UEFA Kupası'na katılmayı başarır. Elazığ bir kez daha rakibinin gerisinde kalır. Ertesi sene Malatyaspor UEFA Kupası'nda Basel'e ilk turda elense de Avrupa'da oynayan ilk Doğu takımı olarak Türkiye'de sempatik bir yer edinir. Elazığspor ise ertesi sene yeniden 2. Lig'in yolunu tutar. Malatyaspor ise 2006'da son defa Süper Lig'de mücadele eder.
2006-2007'de Elazığspor Play-Off'u son anda kaçırır, Malatyaspor ise Play-Off'ta elenir ve böylece iki takım son kez yaklaştıkları Süper Lig'e çıkamazlar. Bu tarihten sonra iki kulüpte de ekonomik kriz yaşanır. Elazığspor ertesi sene 2. Lig'e düşer. Malatya taraftarları bu duruma karşılık lokma döktürerek Elazığlılarla bir nevi alay ederler. Fakat aynı şey Malatyaspor'un başına ertesi sene gelir ve bu sefer de Elazığlılar lokma döktürürler. 2009-2010 senesinde iki kulüp de çok zor bir sezon geçirir. İflasın eşiğindeki iki kulüpten Malatyaspor küme düşer. Elazığspor ise son haftalarda aldığı kritik sonuçlar sayesinde zorlukla ligde kalır. Ertesi sene Elazığspor yeniden toparlanır ve ilk senesinde 1. Lig'e geri dönmeyi başarır. Bir sonraki sene ise Süper Lig'e çıkmayı başaran Elazığspor günümüzde hâlen Süper Lig'deki yerini korumaktayken toparlanamayarak iflas eden Malatyaspor ise 3. Lig'de Amatör Lig'e düşer.
Malatyalılar günümüzde Malatyaspor'un zamanında pilot takımı olarak bilinen Yeni Malatyaspor'a umut bağlamış durumdadırlar. Malatya Belediyespor'u isim değişikleriyle Yeni Malatyaspor'a dönüştürdüler ve yatırımlarını bu kulüp üzerine şekillendirmeye başladılar. Bir zamanların efsane takımları Malatyaspor'un ise profesyonel liglere dönüp yeniden Elazığspor'a rakip olup olamayacağı ise merak konusudur. Ayrıca Yeni Malatyaspor aynı sene 1. Lig'e çıkmayı Play-Off'larda kaçırmıştır.
Elazığspor ile Malatyaspor arasında oynanan 48 maçın 21 tanesini Elazığspor, 15 tanesini ise Malatyaspor kazanmış; 12 karşılaşma berabere sonuçlanmıştır.
Ege
Altay - Bucaspor
İzmir'in iki kulübü arasındaki maçlardır. Altay uzun süre 1. Lig'de,Bucaspor da uzun süre 2. Liglerde oynadığından aralarında sadece 6 resmi karşılaşma oynanmıştır. Altay 3, Bucaspor 1 kere kazanırken 2 maç da berabere sonuçlanmıştır. En unutulmaz ve en kalabalık maç 11 Nisan 2010'da oynanan son maçtır. Bucaspor ile Altay 1-1 berabere kalmış ve Bucaspor Süper Lig'e averajla çıkmıştır. Altay ise Play-Offlara kalmış sonrasında üst lige çıkmayı başaramamıştır.
Aralarında sadece 6 resmi karşılaşma oynanmasına rağmen Bucaspor ile Altay arasında rekabet kent genelinde sürmektedir.
Altay - Göztepe
Ana Madde: Altay-Göztepe derbisi
1923-24 ve 1924-25 sezonlarında İzmir lig şampiyonu olan Altay, o yıllarda İzmir'in en kuvvetli temsilcisiydi. Fakat başarı aynı zamanda çekişmeleri ve anlaşmazlıkları da getirecekti. 1923'te Ankara seyahati sırasında bir grup ayrılarak Altınordu'yu kurdu. Fakat sorunlar bitmemişti. 1925'te bu kez Aydın'a giden kafilede tren yolculuğu sırasında tartışma çıktı. Alsancaklılar ile arası açık olan Güzelyalılılar tartışma sonrası bağları tamamen kopardı. Böylece Güzelyalı kulübü Göztepe kurulmuş oldu. 1941 senesine kadar Göztepe etkili olamadı. Altay ise 7 şampiyonluk kazandı. Göztepe tek şampiyonluğunu Doğanspor adı altında alabildi. Fakat Göztepe 1941-1944 arasında üst üste 3 kere İzmir şampiyonu olunca rakibine üstünlük kurmaya başladı. Ulusal Futbol Ligi kurulana kadar ise Altay 6 şampiyonluk daha kazandı. Göztepe ise 2 şampiyonluk alarak Altay'ın biraz daha gölgesinde kaldı.
Göztepe, Avrupa kupalarında başarılı olunca Altınordu, İzmirspor ve Karşıyaka'yı gölgede bıraktı. 1960'lı yıllarda en büyük rakibi Altay'dı. Altay'da istikrarlı dereceler elde ediyor ve Türkiye'yi Avrupa kupalarında temsil ediyordu. İki takım da bu dönemde ikişer Türkiye Kupası şampiyonluğu elde etti. Bunlardan 1967 Türkiye Kupası finalinde iki takım karşı karşıya geldi ve maç 2-2 sona erdi. O zamanın kuralları gereği para atışı yapıldı ve Altay kupayı müzesine götürdü. Göztepe'yi bu yıllarda bir adım öne çıkaran ise sürekli ilk turlarda kupaya veda eden Altay'ın aksine, Fuar Şehirleri Kupası'nda yarı final ve UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek final oynamasıydı.
1980'li ve 1990'lı yıllarda Altay, 1. Lig'de birkaç sene haricinde sürekli yer aldı. Göztepe ise 1982'de düştü ve ancak 1999'da tekrar çıkabildi. Bu senelerde Altay ciddi taraftar potansiyeli topladı. Karşıyaka ve Göztepe ile beraber en çok taraftara sahip üç takımdan biri oldu. Göztepe ise 1999'da 1. Lig'e çıkarak itibarını yeniden kazandı. Fakat 2000'li yıllardaki kriz ve Amatör Lig'e kadar düşmesi Göztepe'ye büyük bir darbe vurdu. Altay ise bu senelerde büyük şanssızlıklar yaşayarak birkaç kez Süper Lig'in kapısından dönmek zorunda kaldı.
Altay ile Göztepe arasında 54 lig maçında Altay 23, Göztepe ise 11 galibiyete sahiptir. 20 maç ise beraberlikle sona ermiştir. Göztepe, Altay’a karşı son galibiyetini 1979-80 sezonunda 3-1 ile elde etmiştir.
Göztepe'nin İzmir'i sahiplenmesine karşın, Altay İzmir'in merkezinin ve daha üst tabakaların takımı olarak bilinmiştir. Son senelerde bu durum göçlerle değişmeye uğrasa da Altay'ın taraftarı hala yoğunluk olarak Alsancak ve çevresindendir. Göztepe ise Güzelyalı ve çevresi ağırlıklı olsa da genel anlamda İzmir çapında taraftara sahiptir.
Altay - Karşıyaka
Karşıyaka, 1912 senesinde İzmir'in ilk Türk futbol kulübü olarak kuruldu. Bölgedeki tek Türk takımı olan ve İzmir'de azınlık takımlarının olduğunu söylerek Türk ve İslam'ın tek temsilcisi olduğunu belirten Karşıyakalılar, bundan dolayı da renklerini kırmızı ve yeşil olarak belirledi. Ne var ki bu konuda çok fazla beklemeleri gerekmeyecekti. İki sene sonra İzmir'de Altay kulübü kurulacak ve uzun süre şehirdeki tek rakipleri olacaktır.
Cumhuriyet kurulduktan sonra İzmir Ligi'nde ilk iki sene Altay şampiyon oldu. Ertesi sene Karşıyaka kazanınca aralarındaki rekabet iyice kızıştı. Sonraki 11 senede ise Altay 5 kere şampiyon olurken, Karşıyaka hiç şampiyonluk kazanamadı. Bu yıllarda İzmir futbolunda Altay'ın büyük bir üstünlüğü bulunuyordu. Ayrıca bünyesinden Göztepe ve Altınordu isimli iki kulüp daha çıkmasına rağmen en başarılı takım konumundaydılar. Millî ligler başlayana kadar da Altay 9 şampiyonluk daha elde etti. Karşıyaka ise 3 şampiyonluk elde edebildi. Altay 16 şampiyonlukla liglere de açık ara farkla İzmir'in en başarılı takımı unvanıyla başladı. İlk sene Karşıyaka 2. Ligden 1. Lige çıktı ve ilk defa 1960 senesinde karşılaştılar. Karşıyaka bu maçı 2-0 kazandı.
Altay liglerde İzmir'in takımlarına karşı büyük bir üstünlük kurmuştur. 41 sene Süper Lig'de oynayarak bu ligde en fazla oynayan 5.takımdır. En son küme düşmeden önce ise üç büyüklerden sonra Süper Lig'de en fazla oynayan takımdı. Karşıyaka ise toplamda 16 sene en üst ligde oynamıştır. Altay'ın ayrıca 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu bulunmaktadır. Ayrıca bu kupada 5 kere final oynamış ve 2 kere de ligi üçüncü sırada tamamlamıştır.
1960 ve 1970'li senelerde Göztepe ve Altay'ın gerisinde kalan Karşıyaka, 1980'li yıllarda İzmir futbolunu Altay'la beraber Birinci Lig'de en fazla temsil eden takım oldu. 1990'lı yıllarda ise 3 sezon 1. Lig'de oynayan Karşıyaka 2000'li yıllarda 1. Lig'de oynayamadı. Altay ise 2 sene mücadele edebildi.
Karşıyaka her ne kadar sportif başarı olarak Altay'ın çok gerisinde kalsa da, taraftarı ve Karşıyakalılık kimliği kulübü ön planda tutan etken olmuştur. Altay'ın 2. Lig'e düşmesi sonrası 2011-2012 sezonunda Karşıyaka tarihinde ilk defa Altay'dan üst düzey bir ligde mücadele edecektir.
Aralarında oynanan 55 maçta Altay 24 kere, Karşıyaka 12 kere gülmüştür. 19 maç ise berabere bitmiştir.
Akhisarspor - Turgutluspor
Manisa ilinin en büyük iki ilçesinin iki takımı arasındaki mücadelelerdir. 1985'te ilk defa 3. Ligde karşı karşıya geldiler ve ilk maç 1-1 sonuçlandı. İki takımın da önemli bir sportif başarısı olmasa da Turgutlu ve Akhisar ilçelerinin geçmişten beri olan komşuluk rekabetleri bu takımlar arasında da iddialı maçlar oynanmasına vesile olmuştur. İki takımda çok büyük bir taraftar potansiyeline sahip olmasa da aralarında oynadıkları her maç dolu tribünlere karşı oynanır.
Turgutluspor ilk defa 1992-1993 senesinde 2. Lige çıkmıştır. Akhisar Belediyespor ise 2007-2008 sezonunda 2. Lig'e çıkmıştır. 2009-2010 senesinde ise 1. Lig'e çıkarak ilk defa Turgutluspor'un önüne geçmiştir.
Aralarında oynanan 30 resmi maçta Turgutluspor 15-6 galibiyet üstünlüğüne sahiptir. 9 maç ise berabere bitmiştir. Akhisar Belediye Spor 2012-2013 sezonun Süper Lig'de Mücadele edecektir.
Aydınspor - Nazilli Belediyespor
Aydın takımlarının mücadelelerine sahne olur.Aydınspor 1984 senesinde aralarındaki ilk maçı 6-1 kazanmıştır.Nazilli ilçesinin Aydın merkeziyle rekabeti sonucu doğmuştur. Aydınspor 1990-1993 seneleri arasında 1. Lig'de mücadele etmiştir.Nazilli Belediyespor ise en yüksek 2. Lig'de mücadele edebilmiştir. Aydınspor genelde rakibine göre daha çok başarılara imza atmıştır.
Nazillispor, son yıllarda ise Aydınspor'un yaşadığı maddi kriz nedeniyle Amatör Lig'e kadar düşmesi sonucu rakibine üstünlük kurmuştur. 2011-2012 senesinde 3. Lig'e geri dönen Aydınspor ile yeniden karşılaşacaklardır. Aralarındaki maçlarda ise Nazilli Belediyespor 13 kere kazanmıştır. Aydınspor'un 9 galibiyeti vardır. 3 maç ise berabere bitmiştir.
Bucaspor - Göztepe
Buca, Cumhuriyet dönemine kadar Rum, Yahudi ve Türklerin beraber yaşadığı ve levantenlerin köşklerinin bulunduğu İzmir il merkezine uzak bir kasaba konumundaydı. İzmir'e olan bu uzaklığı da bölgede futbolun gelişmesini geciktirdi. Her ne kadar Bucaspor 1928 senesinde kurulmuş olsa da uzun seneler İzmir Mahalli Liglerinde oynadı.
Göztepe ise İzmir'in merkezindeki diğer kulüpler gibi profesyonel liglere erken dahil oldu ve 1960'lı senelerde Avrupa'da önemli başarılara imza attı. Göztepe ve İzmir merkezinin Bucalılara köylü gözüyle bakması rekabetin fitilini ateşleyen kıvılcım olmuştur. Buca her ne kadar artık merkez bir ilçeyse de, eskiden otobüs ve trenin İzmir merkezine seyrek gitmesi ve Buca*nın insanlarının çiftçilikle geçinmesi İzmir'in ise modern olarak ön plana çıkmasından dolayı günümüzde bile aralarındaki rekabetlerinde bu durum söz konusu edilebilmektedir. 2010 senesinde Bucaspor, Süper Lig'e çıktığında Bucalılar Köylünün Zaferi sloganlarını tercih etmişler ve İzmir'in köy olarak görünen ilçesinin İzmir'in tek Süper Lig takımı olmasını vurgulamışlardır.
1980'li yıllarda Buca, İzmir'in merkezi bir ilçesi haline geldi.1984 senesinde 3. Lig'e dahil oldu. Göztepe ise bu senelerde 1982'de düştüğü 2. Lig'de mücadele ediyordu. Bucaspor 1989-1990 senesinde şampiyon olarak 2. Lig'e çıkmayı başarınca iki takım ilk defa 1990-1991 2. Lig B Grubunda karşılaştılar. Bucaspor lige 4te 4 yaparak girmiş ve Fırtına lakabını almıştı. Lider Bucaspor'un ardından ikinci Göztepe ise 9 puandaydı. Bucaspor, Alsancak Stadyumu'nda Göztepe'yi 2-1 yendi ve 5te 5 yaparak 1. Lig'e çıkma yolunda lige müthiş bir başlangıç yapmış oldu.Aralarında birçok kritik maçın olduğu rekabet böylece başlamış oluyordu.
Yedi sene boyunca aynı ligde oynadılar. Zaman zaman 1. Lig'i zorlasalar da üst lige çıkamadılar. Göztepe ve Bucaspor birer kez 3-0 kazanırken, Bucaspor'un 4-3 kazandığı karşılaşma ise aralarındaki en gollü karşılaşma oldu. 1997-98 ve 1998-99 sezonlarında ise Karşıyaka ile de aynı ligde yer aldıklarından maçların güvenliği nedeniyle Göztepe, İstanbul takımlarının ağırlıkta olduğu A Grubu'nda oynadı.1998-1999 senesinde 1. Lig'e çıkan Göztepe, ertesi sene yeniden düştü.
2000-2001 senesinde yeniden karşılaştılar.İki takımın da birer kez galip geldiği bu sezonda Göztepe yeniden 1. Lig'e çıktı. Bucaspor'un sondan bir önceki haftada 2-1 kazandığı karşılaşmada Göztepe taraftarları, Bucaspor lehine tezahürat yaptılar. Bucaspor'un üç puan alarak ligde kalma yolunda avantaj yakaladığı bu haftada rakip takımlar Göztepe'nin Bucaspor'a bilerek yenildiğini iddia etti.
2000'li yılların başlarında Bucaspor, sarı ve laciverte kırmızı rengini ekledi. Bu durum kulüp ve taraftar bazından büyük huzursuzluk yatarınca yönetim kurulu kırmızı rengi iptal etti.
2004-2005 senesinde ise aralarındaki en gerilim dolu maç oynandı.Ligin bitimine 5 hafta kala Göztepe'nin Aydınspor'un 6 puan gerisinde olduğu ve mutlak kazanması gereken maçta Göztepe bir de penaltı kaçırdığı ilk devreyi 1-0 üstün tamamladı.2001 yılına atıfta bulunarak Bucaspor taraftarları Göztepe lehine tezahürat yaptı. Ne var ki ikinci yarıda Bucaspor skoru 2-1'e çevirip Göztepe'nin 3. Lig'e düşmesi büyük oranda kesinleşince maç sonlarına doğru ve sonrasında olaylar çıktı. Bu maçtan sonra da hep zıt saflarda yer aldılar. Ayrıca aynı sene Göztepe, Bucaspor'u 3-0 ile Türkiye Kupası dışına itti.İlk lig maçını ise Bucaspor deplasmanda 2-1 kazandı.
İki takım son olarak 2009'da Türkiye Kupasında karşılaştı ve Bucaspor rakibini 1-0 yenerek eledi.
Son yıllarda Bucaspor üst üste iki senede iki şampiyonluk yaşayarak Süper Lig'e kadar çıkarken, Göztepe Amatör Lig'e kadar düşünce Bucaspor rakibine karşı büyük bir başarı üstünlüğü kursa da Göztepe dört sene içinde üç lig atlayarak yeniden 1. Lig'e çıktı. Bucaspor ise Süper Lig'den 1. Lig'e düştü.
Aralarında şu ana 26 maç oynandı. İzmir'in sarı-lacivertlileri 11 kere kazanırken, Göztepe 10 kere galip geldi.5 maç ise berabere sonuçlandı.
Bucaspor, taraftarı çoğunluk olarak Buca'dan olmasına rağmen İzmir'in en büyük ikinci ilçesinin takımı olmasının avantajıyla önemli bir taraftar kitlesini barındırmaktadır. Önceki senelerde Buca'da çok taraftarı olmasıyla bilinen Göztepe ise son yıllarda buradaki etkinliğini Bucaspor'a kaptırmıştır. İzmir'in sahibi olduğunu iddia eden Göztepe ile Karşıyaka ile birlikte İzmir'in bir diğer aykırı takımı olan Bucaspor'un rekabeti 2011-2012 senesinde 6 sene sonra maç oynanarak devam edecektir.
Bucaspor - Karşıyaka
Karşıyaka ve Bucaspor'un ortak özelliği Cumhuriyet'in ilk yıllarında İzmir merkezine uzak olmalarıdır. Bu durum da İzmir'in merkezi takımları olan Göztepe,Altay,İzmirspor ve Altınordu ile soyutlaşmalarına yol açmıştır. Günümüzde bile hala kendilerine diğer İzmir takımlarına olduğu kadar destek verilmediğini zaman zaman vurgulamaktadırlar. Türk soylularının köşklerinin bulunduğu Karşıyaka ile levantenlerin köşklerinin bulunduğu Buca zamanla İzmir'in merkezi ilçesi durumuna gelmişseler de günümüzde hala Bucalı ve Karşıyakalı olmalarını kendilerini İzmirli olmaktan ön sıraya koymaktadırlar.
Bucaspor ile Karşıyaka arasındaki ilk maç ise 1992'de 2. Lig'de oynandı ve Karşıyaka 2-0 kazandı.Aralarında oynanan 31 karşılaşmada Karşıyaka 15 kere Bucaspor ise 8 kere galip gelmiştir. 8 maç ise berabere bitmiştir. Aralarındaki en gollü maç 2002'de 4-4 biten maç oldu.Ayrıca 1997'de Bucaspor'un 4-3 kazandığı maçta 4 gol atan Bucaspor'un unutulmaz oyuncusu Tevfik Cihan Bulut İzmir derbilerinde bir maçta en çok gol atan oyuncu unvanına sahiptir.
Bucaspor, 4 Nisan 2010'da oynanan unutulmaz maçta ise rakibini 3-2 yendi ve bu maçta Süper Lig için büyük avantaj yakalarken rakibini de Play-Off'a itti.
Karşıyaka ve Buca halkı büyük oranda kendi ilçesinin takımını tutmaktadır ve günümüzde hala İzmir'i kendi ilçesinden sonraya koymaktadır. Aralarında ise her şeye rağmen İzmir rekabeti devam etmektedir.
Bucaspor - Turgutluspor
Bucaspor ve Turgutluspor 1985 senesinde lige beraber dahil olmuşlardır. Bu seneden sonra tam 17 kere aynı liglerde yer almışlardır. Aralarındaki ilk karşılaşmayı Turgutluspor 3-1 kazanmıştır. Aralarındaki 52 maçta Bucaspor 19 kere, Turgutluspor ise 15 kere kazanmıştır. 18 maç berabere bitmiştir.
Aralarındaki rekabetin temelinin tek bir nedeni yoktur. Yıllardan beri sık sık aynı ligde olmaları ve çıkma ve düşme konusunda rekabet etmeleri bunun temel nedenidir. Son senelerde ise taraftarlar arasında gerçekleşen hadiseler de maçların rekabete dönüşmesine yol açmıştır.Turgutlu ve Buca arası 45 dakikadır ve bundan dolayı da aralarında yapılan maçlarda iki takım taraftarının da kalabalık gelmesi nedeniyle özellikle son maçlar olaylı geçmiştir.
1996-1997 senesinde iki takım nefes nefese mücadele vermiş ve Bucaspor aynı puanda olmasına rağmen rakibini averajla geçerek Klasman Grubunu lider tamamlamış ve 1. Lig için Play-Off oynamaya hak kazanmıştır.
Bucaspor son üç sezonda iki şampiyonluk elde edip bir kere de Süper Lig'de oynamanın da etkisiyle rakibine her anlamda önemli bir üstünlük kurmuştur. Ayrıca altyapısı ve tesisleşmesiyle de eskiden olan rekabette artık büyük üstünlüğe sahiptir.
Göztepe - Karşıyaka
1960'lı yıllara kadar İzmir şehir merkezi, Güzelyalı, Konak ve Alsancak'tan ibaret olmuştur. Cumhuriyetten önce ise Konak ve Alsancak'ta Yahudi,Rum ve Avrupa Mahalleleri yer alırdı.Körfez'in karşı yakasında ise Karşıyaka bulunurdu.Burası tamamen Türk mahallelerinden oluşur bundan dolayı da Karşıyakalılar kendilerini İzmir'in Türk kesimi olarak görürlerdi.Bundan dolayıdır ki sonrasında kuracakları futbol kulüplerinin renkleri de Türk'ün kırmızısını ve İslam'ın yeşilini taşıyacaktır. Karşıyakalılar, Biz Karşıyakalıyız der körfezin karşısına geçerken de İzmir'e gidiyorum diye konuşurlardı.Bu durum Osmanlı yıllarında başlamış ve İzmir göçlerle metropol konumuna gelene kadar 1980'li yıllara kadar sürmüştür. İşte Karşıyaka böyle bir geleneğin takımıdır. Günümüzde Bayraklı ve Bornova ilçeleri Karşıyaka ile İzmir şehir merkezini hemen hemen birbirine bağlamış durumdadır. Ne var ki Karşıyakalılar ile İzmir arasındaki futbol rekabeti ise en az eskisi kadar sıcaktır.
Göztepe, İzmir'in Güzelyalı semtinde kurulmuş olan bir kulüptür. Her ne kadar semt kulübü olarak yola başlamış olsalar da bir İzmir takımı görünümündedirler.İzmir'in Karşıyaka ve çevresi dışındaki hemen her yerinden taraftarları vardır. Göztepe bir anlamda Karşıyakalılara karşı İzmir kentinin tepkisidir.
Ülkede futbol ilk olarak İzmir'de oynanır. Burada İngilizlerin Bornova çayırlarında başlattığı futbol hareketine Rum ve Ermeni gençler de katılır. Karşıyakalılar vatandaki kötü gidişata sessiz kalmaya niyetli değildirler. Kendi deyimleriyle Gavur İzmirdeki yabancı takımlara karşı bir Türk takımı oluşturmanın zamanı gelmiştir. Böyle bir ortamda işgale direnişin bir yolunun da futbol olacağına inanan her halk gibi Karşıyakalı gençler de satın aldıkları bir topla futbol hayatlarına başlamışlardır. Burada İzmir'in azınlık takımlarıyla oynarlar. Karşıyaka resmi olarak da, İzmir'in ilk Türk futbol kulübü olarak 1912 senesinde Karşıyaka Muaresei Bedeniye Kulübü adıyla kurulur. Fakat bu yalnızlıkları çok fazla sürmez.İki sene sonra 1914 yılında Altay kulübü kurulur. Altay, Karşıyaka'nın o yıllardaki en büyük rakibi olur. 1920'li yıllara kadar gösterdiği başarılarla Karşıyaka’nın bir adım önüne geçse de başarıyı sahiplenme duygusu Altay’ın içindeki grupları birer birer ayrılmaya sevk eder. 1923 yılında Altınordu Altay'dan ayrılarak İzmir'in üçüncü futbol kulübü olarak kurulur.İki sene sonra ise Altay'ın Aydın'a yaptığı seyahat sırasında grupta bir anlaşmazlık çıkar ve Güzelyalıdaki gençler 1925 senesinde nihayet Göztepe'yi kurarlar.
Göztepe, kurulduktan on dört sene sonra 1939'da ilk İzmir şampiyonluğunu İzmirspor ile birleştiği Doğanspor adı altında alır. Ertesi sene yeniden ayrılırlar. 1942 ve 1944 yılları arasında da üst üste üç kere İzmir şampiyonu olurlar. Artık Karşıyaka'nın koltuğu ciddi anlamda sallanmaktadır. Göztepe başarılı oldukça İzmir'i sahiplenlenme yarışı iyice kızışır. Altınordu,İzmirspor ve Altay daha çok üst tabakayı temsil ederler ve bu duruma biraz daha yabancı kalırlar. Karşıyaka, İzmir Körfezi'nin kuzey kısmının gururu olmuştur. Göztepe ise artık Güzelyalı semtinden İzmir kentine yayılmıştır.İşte kutuplaşma ve ezeli rekabet kuvvetli bir biçimde başlamıştır.Türkiye Futbol Ligi kurulana kadar da İzmir'de ikişer şampiyonluk daha kazanırlar. 1959'da Türkiye Ulusal Futbol Ligi kurulur.İstanbul,Ankara ve İzmir kulüpleri bu lige katılır.İzmir'in son şampiyonu Karşıyaka ile Göztepe de bu kulüpler arasındadırlar. Aralarındaki ilk lig maçı 8 Mart 1959'da Alsancak Stadyumu'nda oynandı ve Göztepe 3-2 kazandı.İlk sene Göztepe ligi dördüncü, Karşıyaka ise altıncı tamamladı.Artık ünleri ülke çapına da yayılmıştır. 5 Mart 1961'deki 6-2 biten Karşıyaka galibiyeti ise Göztepe'nin itibarını biraz düşürür.
Göztepe'nin altın yılları 1960'lı senelerdir. Altay bu turnuvada İzmir'i temsil eden ilk takım olsa da,İzmir ve Türkiye'nin gururu 1964 ile 1971 yıllarındaki Avrupa arenasında Fuar Şehirleri Kupası'nda (Günümüzde UEFA Avrupa Ligi) yarı final oynayan Göztepe olmuştur. Ayrıca UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda da bir kere çeyrek final oynama başarısı gösteren Göztepe, o yıllarda artık İzmir'in en büyük takımıdır.İzmir'de Göztepe çılgınlığı baş göstermiştir.İzmirliler Göztepe İzmirdir demektedirler. Göztepe, İzmir'i dünyaya da tanıtan bir ikon haline gelmiştir.Gürsel Aksel, Fevzi Zemzem, Ali Artuner, Nevzat Güzelırmak gibi efsane isimler İstanbul takımlarının müthiş tekliflerine rağmen Göztepe'de kalmayı tercih ederler. O zamanlar bir İzmirlinin top peşinde koşarkenki en büyük hayali bir Gürsel Aksel olabilmektir. Bu duruma Karşıyakalılar sessiz kalmazlar ve Biz İzmirli değiliz Karşıyakalıyız diyerek bağları koparırlar. Artık plakaları otuz beş değil, otuz beş buçuktur. Bu duruma karşı Göztepeliler de biz İzmir'i temsil ediyoruz diyerek Tam 35 sözünü kullanmaya başlarlar.
Karşıyaka ise 1960 ve 1970'li yıllarda 2. Lig ile 1. Lig arasında gidip geldi.İstediği başarıları yakalayamadı. Göztepe ayrıca 1967'de final oynadığı kupada, 1969 ve 1970'te de Türkiye Kupasını da müzesine götürdü.1969'da final oynadığı kupada ise 1970'te Cumhurbaşkanlığı Kupasını da (Günümüzde Türkiye Süper Kupası) müzesine götürmeyi başardı.
1980'li yılların en dikkat çekici olayında, 16 Mayıs 1981'de ise Türkiye tarihinin en büyük derbilerinden biri oynandı. Dünya futbol tarihine ikinci lig tarihindeki en kalabalık karşılaşma olarak geçen ve resmi kurumlarca da tescillenen bu karşılaşma öncesi iki takımdan Karşıyaka 1 puan farkla 33. haftaya giriyordu ve kazandığı takdirde son hafta öncesi 1. Lig'e çıkmayı garantileyecekti.Göztepe ise kazanarak son haftaya 1 puan önde girmeyi hesaplıyordu. Karşılaşmada tribünler ikiye bölünmüştü.40.000 Karşıyakalı, 40.000 Göztepeli takımlarını destekledi. Maça Ege çevresinden seyirciler geldi. Karnaval havasında geçen karşılaşma 0-0 sona erdi ve Karşıyaka son haftaya avantajlı girdi.Son hafta ise Karşıyaka yönetiminin uğruna tren kaldıracağı Bandırmaspor deplasmanında Karşıyaka gol atamayacak, Göztepe ise evinde Balıkesirspor'u 3-2 yenerek Süper Lig'e çıkacaktı.
1982'de Göztepe küme düştü ve tam 19 sene burada mücadele etmek zorunda kaldı. Karşıyaka ise bu süre zarfında yedi sezon Birinci Lig'de mücadele etti ve Göztepe'nin önüne geçti.Karşıyaka 1996'da son kez küme düştü ve bir daha en üst düzey ligde oynayamadı.Göztepe 1999'da Süper Lig'e geri döndü.Böylece yeniden ipleri eline aldı. Fakat mazisini yakalayamadı. İlk sene küme düştü. İki sene sonra yeniden çıktı ilk sene yedinci olarak UEFA Kupası'nı kıl payı kaçırdı.Fakat ertesi sene hemşehrisi Altay ile birlikte yeniden küme düştü.Kulüp borç krizi yüzünden transfer yasağıyla karşı karşıya kaldı ve beş senede dört lig düştü.Amatör Lig'e kadar düşen Göztepe için Karşıyaka taraftarı lokma döktürdü ve Göztepe için sela okuttu. Göztepe ise bitti denilen yerde Altınbaş Holding'in takımı almasıyla küllerinden doğdu.Dört senede üç lig atladı ve 2011-2012 sezonunda yeniden 1. Lig'de oynayacak.Bu süre zarfında Karşıyaka ise iki kere Süper Lig'in kapısından döndü.İlk olarak 2008-2009 sezonunda Play-off finalinde Kasımpaşa'ya 2-1 ile kaybetti.Ertesi sene ise yine Play-Offlarda grubu 3.bitirerek Süper Lig'e çıkamadı.
Tam 7 sene sonra 1. Lig'de yeniden karşılaşacak olan İzmir'in ezeli rakipleri toplamda 43 kere karşı karşıya geldiler.İki takım da on yedişer galibiyete sahipler. 9 maç ise berabere sonuçlanmıştır.
Güneydoğu Anadolu
İç Anadolu
Ankaragücü - Gençlerbirliği
Başkent Ankara, Dünya'nın pek çok başkentinin aksine her ne kadar büyük bir futbol rekabetine sahip olmasa da, her şeye rağmen Türk Futbolunun iki köklü kulübü MKE Ankaragücü ile Gençlerbirliği senelerdir oynadıkları Süper Lig'de ister istemez bir rekabete sahip olmuşlardır. Ankaragücü ile Gençlerbirliği, İstanbul veya İzmir takımlarında olduğu gibi belli bölgenin takımı değildirler ve bu durum da özel bir rekabetin veya hikâyenin ortaya çıkmamasında önemli etken olmuştur.
İki kulüp ilk defa 1959-1960 sezonunda karşı karşıya geldiler. Ankaragücü 4-2 kazandı.O yıllarda Ankara'dan pek çok takım en üst ligde mücadele ettiğinden iki kulüp arasında herhangi bir rekabet söz konusu değildi.Bu durum çok uzun yıllar böyle devam etti.Ankaragücü'nün toplamda 49, Gençlerbirliği'nin ise 40 sene Süper Lig'de mücadele etmiş olması ve Ankara takımlarına bu konuda büyük fark atmış olmaları belli bir süre sonra rekabeti getirmiştir.İki kulüp özellikle 1980'den sonra bu konuda iyice ön plana çıkmaya başladı.1977-78 senesinde Ankaragücü ligden düşünce Ankara şehri ilk defa temsilcisiz kaldı.1980-81 senesi sonunda Darbe Hükûmeti Ankara'nın 1. Lig'de kulübü olmamasına dikkat çekerek o senenin Türkiye Kupası şampiyonu Ankaragücünü 1. Lig'e aldı. Bu karar yurt genelinde huzursuzluk yarattı. Gençlerbirliği de bu durumdan rahatsız olan takımlar arasındaydı.
1983'te 1. Lig'e yeniden dönen Gençlerbirliği 1987'de Türkiye Kupası'nı kazandı. 1988-89'da yeniden 2. Lig'de oynadı fakat ertesi sene yeniden ve son kez 1. Lig'e yükseldi.Ankaragücü ise 1981'den sonra hep en üst ligde yer aldı. İki takım böylece yirmi seneyi aşkın bir süredir beraber Ankara şehrini temsil etmektedirler. Zaman zaman karşılaştırılsalar da aralarındaki maçlarda kayda değer bir olay görülmemiştir. Genelde maçları dostane bir havada geçer. Ankaragücü taraftar potansiyeli bakımından rakibine üstünlük kurmuştur.
Aralarındaki maçlarda Ankaragücü 32-28 galibiyetlerde üstün olan taraf olmuştur.
Çorumspor - Tokatspor
İç Anadolu Bölgesi'nin iki kulübü tarihlerinde hiç Süper Lig'de oynamamış olsalar da bir komşuluk rekabetine sahiptirler. İki kulüpten Tokatspor bir defa Türkiye Kupası'nda gruplara kalmıştır.Çorumspor ile Tokatspor ayrıca 2008-2009 ve 2009-2010 sezonlarında Yükselme Grubunda beraber yer almışlar fakat 1. Lig'e yükselememişlerdir.
Aralarında ilk maç 1970'te yapılmış ve Çorumspor 1-0 kazanmıştır. Galibiyet sayılarında ise Tokatspor'un 22-20 üstünlüğü vardır.
Kayserispor - Sivasspor
Anadolu Derbisi olarak adlandırılır.Şehirler arasındaki rekabet kendini futbolda da göstermiştir.İlk defa 1967'de karşılaştılar ve Kayserispor 3-0 kazandı.Bu karşılaşmada ölümler gerçekleşti ve daha ilk maçta büyük rekabet başlamış oldu. (Bakınız : 1967 Kayseri stadyum faciası).Bu olaylardan sonra rövanş maçı güvenlik nedeniyle Ankara'da oynandı.İki takım uzun yıllar aynı liglerde mücadele ettirilmedi.1974'te Türkiye Kupası'nda üçüncü kez karşı karşıya geldiler ve Kayserispor 2-1 kazandı.Lig maçı ise ancak 1991'de yapıldı.3. Lig'deki bu maçlarda ise Kayserispor'un 2-0 ve 1-0'lık üstünlükleri vardı.Kayserispor birçok defa kendine Süper Lig'de yer buldu fakat Sivasspor 2005 yılına kadar hiç Süper Lig'de oynayamadı.
Sivasspor ilk defa 2007-2008'de şampiyonluğa oynayarak dikkat çekti.2008-2009'da bir kez daha şampiyonluğu zorladı.Kayserispor ise istikrarlı dereceler alarak rakibinden çok aşağıda kalmadı.
Aralarında oynanan maçlarda Kayserispor 12, Sivasspor 13 galibiyet alırken 10 maç berabere bitmiştir.
Karadeniz
Çaykur Rizespor - Trabzonspor
Trabzonspor ve Çaykur Rizespor arasındaki fitili ateşleyen en önemli neden Çaykur'dur. Rize çok gelişmeden önce Trabzon'da bulunan Çaykur birçok kişinin çalıştığı bir sektör olmuştur. Fakat Çaykur'un Rize'ye taşınması Trabzonluların tepkisini çekmiştir. Bu durum iki il arasındaki düşmanlığı arttırdı. Bu durum futbola da yansıdı.Trabzonspor genellikle rakibini devirirken Rize'nin sürpriz yaşattığı anlar da olmuştur. Aralarındaki 36 maçın 23'ünü Trabzonspor, 6'sını Çaykur Rizespor kazanmıştır. 7'si ise beraberedir. Maç Rize'de Trabzonspor için 3-0 galibiyet ile sona erdi. Trabzonspor, Trabzon'da Çaykur Rizespor'a 5-2 attı.
Giresunspor - Orduspor
Fındık ile kaderi değişen iki şehrin hikâyesi siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda da devam etmiştir. İki şirin Karadeniz şehrinin tarlı rekabeti Karadeniz'e damgasını vurmuştur. Fındık üzerinden yürütülen yarışı Giresun Kalite Yağlı Fındığın dünya standartları tarafından onaylanınca bu alanda zaferi Giresun kazanmış olsa da. Ordu birçok ekonomik alanda ilerleme kaydetmiştir. Son yapılan yasayla Ordu büyükşehir olmuş fakat Orduspor Giresunspor kadar kaliteli bir futbol hayatı devam ettirememiştir.
Samsunspor - Trabzonspor
Marmara
İstanbulspor - Galatasaray
İstanbulspor - Beşiktaş
İstanbulspor - Fenerbahçe
Bandırmaspor - Balıkesirspor
Beşiktaş - Galatasaray
Beşiktaş - Fenerbahçe
Fenerbahçe - Galatasaray
Kasımpaşa-Karagümrük rekabeti
Kocaelispor - Sakaryaspor rekabeti
Antalyaspor - Alanyaspor rekabeti
Ukrayna
Dinamo Kiev - Shakhtar Donetsk
Ukrayna'nın en başarılı takımlarının maçlarıdır. Heyecan ülke genelinde yaşanır.Dinamo Kyiv ilk 10 sene 9 kere şampiyon oldu.Sovyetler Birliği döneminde de Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin tartışmasız en başarılı takımıydı.Sonraki 10 senede ise 6 kere Shakhtar Donetsk ipi göğüsledi.Dinamo ise 4 kere şampiyon oldu.Bu iki takım dışında sadece Tavriya Simferopol Premyer-Lihanın kurulduğu ilk sene olan 1992'de ipi göğüslemeyi başarabildi.Aralarındaki maçlarda ise Dinamo Kiev 66 kere kazanırken,Shakhtar Donetsk 33 kere güldü.
Shakhtar Donetsk - Metallurg Donetsk
Ukrayna'nın ikinci büyük kenti Donetsk'in takımları arasında oynanır. Shakhtar'ın çok büyük bir üstünlüğü vardır. Taraftar olarak da Shakhtar'ın büyük potansiyeli varken,Metallurg kemik taraftara sahiptir. 1996'dan 2006'ya kadar üst üste 18 Donetsk derbisi kazanan Shakhtar, toplamda 26 kez kazanmış,2 kez berabere kalmış ve sadece 2 kere kaybetmiştir.
Yunanistan
Aris - PAOK
Yunanistan'ın ikinci büyük şehri olan Selanik,Aris ve PAOK arasında Avrupa'nın en büyük şehir derbilerinden birine ev sahipliği yapar. Takımların Avrupa genelinde büyük başarıları olmasa da taraftarlarının arasındaki rekabet onları başarılarından öteye taşımıştır.
Aris taraftarları, PAOK taraftarlarını Türk olmakla suçlar. Nedeni PAOK'un İstanbul'da kurulmuş bir kulüp olması ve 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesinden sonra Yunanistan'a gelmiş Rumlar tarafından Selanik'e yerleşmiş olmasıdır. Arisliler ırkçı taraftarlar ve Türk düşmanı olarak bilinirler. PAOK ise onlara göre daha ılımlıdır.
Şu ana kadar Aris 36,PAOK ise 48 kez kazanmıştır. Aris'in ayrıca 3 Yunanistan Ligi şampiyonluğuna karşılık,PAOK 3 kez lig şampiyonu olmuştur. Yunanistan Kupasını ise Aris 1,PAOK 4 kez havaya kaldırmıştır.
Olympiakos Piraeus - Panathinaikos Atina
Atina derbisidir. Panathinaikos Atina'nın merkezinde bulunur.Olympiakos ise Atina'nın 12 km. uzağındaki Pire'de bulunur. Sadece futbol değil basketbol başta olmak üzere nerede karşılaşsalar büyük rekabet içindedirler.
İlk kez 1 Haziran 1930'da karşılaşmışlardır. Panathinaikos,8-2 galip ayrılmıştır ve bu aralarındaki en farklı skordur. Hemen ertesi hafta Pire’de oynanacak olan 8-2’nin rövanşı için Pire emniyeti Panathinaikos taraftarlarının can güvenliğini garanti edemeyeceğini açıklamıştır. Böylece daha ilk maçtan itibaren rekabetin başladığı anlaşılır. Bugün bu iki takım, Yunanistan'daki iki ayrı sosyal kesimi temsil etmektedir. Panathinaikos taraftarları zengin, Olympiakos taraftarları ise fakir kesimden oluşur. Şiddet gösterilerine sahne olan ilk maç, 1949 yılında oynandı. iki takımın taraftarları ve futbolcuları birbirine girdi ve iki oyuncu hastaneye kaldırıldı.
Matematiksel verilerde ise, Olympiakos 57 kere kazanırken,Panathinaikos 35 kere gülebilmiştir. Panathinaikos Şampiyon Kulüpler Kupası'nda 1971'de final oynamıştır. Olympiakos 38 kere lig şampiyonu olurken,Panathinaikos 20 kere lig şampiyonu olabildi.
Arjantin
Boca Juniors - River Plate
Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in güneydeki La Boca ilçesinin takımı Boca Juniors ile kuzeydeki Belgrano ilçesinin takımı River Plate arasındaki karşılaşmalardır. Avrupa kıtası dışında en çekişmeli rekabetlerdir. Dünyanın en büyük derbilerinden biri olarak kabul edilir. Arjantin Ligi'nin çoğu takımı zaten başkent Buenos Airesdendir. Başkentte, herkes her an futbolla ilgilenir ve futbolla yatıp kalkar.İstatistiklere göre Arjantinli futbol taraftarları arasında %70'ten fazlası Boca Juniors veya River Plate takımlarını tutmaktadır. Aynı istatistiğe göre, Boca'nın taraftarı %41, River'ın ise %32 dolaylarındadır. Arjantin'in resmi dili olan İspanyolca Superclásico olarak adlandırılır. Türkçesi Süperderbi anlamına gelir. Superclasico aynı zamanda, İngiliz gazetesi The Observer'in 'Dünyada ölmeden önce izlenmesi gereken 50 spor olayı' arasında ilk sıraya koyduğu derbidir.
İlk defa 2 Ağustos 1908 tarihinde bir dostluk maçı için karşı karşıya geldiklerinde kimse bu ilk karşılaşmanın büyük bir rekabet hikâyesinin başlangıcı olacağını tahmin edemezdi.İlk derbiyi Boca 2-1 kazandı.Aralarında ilk resmi maç ise 24 Ağustos 1913 tarihinde oynanmıştır.River Plate'in 2-1 üstünlüğü ile bitmiştir.İki kulübün arası zaten gergindi.Bu gerginlik sonucu da ayrıntılı olarak bilinmese de karşılaşma sonrası olayların çıktığı bilinmektedir. Böylece rekabet daha ilk resmi maçta başlamıştır.
İki takımda başlangıçta Buenos Aires'in La Boca kesiminde kurulmuştu.Ne var ki River Plate sonradan zengin bir kesim tarafından alınır ve kentin kuzeyine taşınır. Bu taşınma sonrası Bocalılar rakip taraftarları zenginlerin takımı olarak lanse eder ve halkın takımının Boca olduğunu ileri sürerler. Bu durum sonradan üst kısım-alt kısım savaşına dönüşür. Bocalılar River Plate taraftarlarına Gallinas yani 'tavuk' diye hitap eder ve onların her şeyden korktuklarını düşünür.River taraftarları ise buna karşılık Bocalılara los puercos yani 'domuzlar' der. Bunun nedeni ise Boca taraftarlarının daha yoksul mahallelerden gelmeleridir. Ek olarak da bosteros yani leş kokan derler. Bunun nedeni ise Boca'nın kötü kokan bir nehrin kenarında kurulmuş olmasıdır. Gerçekten de günümüzde bile halen La Boca bölgesi başkentin yoksul kesiminden ve varoşlarından meydana geldiğinden alt tabaka daha çok Boca'yı tutar. Daha lüks konutların yükseldiği Belgrano bölgesi ve çevresi ise River Platelidir. La Boca İtalyan göçmenlerin kurduğu bir bölge olduğu için günümüzde kendilerine Los Xeneizes yani 'Cenovalılar' demektedirler.River Plate takımı ise Los Millionarios yani 'Milyonerler' olarak anılır.
Boca-River derbilerinde pek çok kez kavga ve yaralanmalar görülmüştür. Boca taraftarları yoksul kesimden gelmelerinin de büyük etkisiyle daha kavgacı ve şiddet yanlısı olarak bilinirler. 1968’de, River taraftarlarının üzerine tutuşturup attıkları kağıt parçalarından çıkan panikte 74 Riverlı ölmüştür. 1994'te ise 2-0 kaybettikleri bir derbi sonrasında iki River taraftarını öldüren Boca’nın taraftar çeteleri olaydan dört gün sonra Buenos Aires kentinin duvarlarına 'River:2 Boca:2' yazmışlardır. Bu olay, büyük tartışmalara yol açmış ve kentte güvenliğin sorgulanmasına yol açmıştır.
River Plate 33 şampiyonlukla ligde en fazla şampiyon olan takımdır. Onu 23 şampiyonlukla Boca Juniors izler. Aralarında belli bir takımın üstünlük kurduğu belli bir dönem hemen hiç yoktur. Hemen her dönem eşit üstünlüklerle geçmiştir. Fakat son yıllarda River Plate'in biraz daha düşüşte olduğu söylenebilir. 2010-2011 sezonunda River Plate bir alt lige düşmüştür. Aralarında oynanan toplam 351 maçta ise Boca'nın 127, River Plate'in ise 112 galibiyeti bulunmaktadır, 112 maçta taraflar eşitliği bozamamıştır.
Independiente - Racing
Estudiantes - Gimnasia La Plata
Newell Old Boys - Rosario Central
Brezilya
Palmeiras-Santos
Santos-Sao Paulo FC
Bolivya
Bolivar-Strongest
20. yy'ın başında başlayan Bolivya'nın en ünlü ve en büyük derbisidir. Bu derbi Bolivya'da hemen hemen tüm kitlelerin odağı haline gelmiştir.
Ekvador
Barcelona-Emelec
Ekvator'un en büyük derbisidir. Barcelona ve Emelec bölgeleri tersane olduğu için bu derbiye "El Clásico del Astillero" tersane klasik derbisi de denmektedir.
Kolombiya
Paraguay
Peru
Alianza Lima-Universitario
Superclásico Peruano (Peru Süper Klasiko) adıyla bilinen Allianza Lima ve Universtario takımları arasında yaşanan büyük Peru derbisidir. Bu rekabet ilk olarak 23 Eylül 1928 yılında başlamış ve ilk maçı Universitario 1-0 kazanmıştır.
Şili
Uruguay
Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler (CONCACAF)
ABD ve Kanada
El Salvador
Guatemala
Honduras
Kosta Rika
Meksika
Okyanusya (OFC)
Yeni Zelanda
Kaynakça
- ^ . www.transfermarkt.com.tr. 14 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2022.
- ^ . www.goal.com. 15 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2022.
- ^ Bastia 1-0 Ajaccio 2 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Maçkolik (1 Ocak 2018 tarihinde erişilmiştir.)
- ^ . www.fourfourtwo.com.tr. 3 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2022.
- ^ . 24 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2015.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki uslubun ansiklopedik bir yazidan beklenen resmi ve ciddi usluba uygun olmadigi dusunulmektedir Maddeyi gelistirerek ya da konuyla ilgili tartismaya katilarak Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Dunya capinda onemli futbol rekabetleri bulunmaktadir Ozellikle 1980 li yillara kadar Ingiltere de ayni sehrin takimlari arasinda yapilan karsilasmalara derby Turkce derbi adi verilirdi Ancak gelisen ekonomik sartlar ve futbolun endustrilesmesi sonucu derbi kavrami da genislemistir Gunumuzde ayni sehrin takimlari arasinda oynanan karsilasmalarin yani sira tarihi gecmisi bulunan ekonomik gucu olan medya ve halk destegine sahip kuluplerin kendi aralarindaki rekabetleri de derbi olarak adlandirilmaktadir Eskiden daha cok saha sonuclari ve kupalarla olceklendirilen derbi rekabetleri gunumuzde taraftar sayisi medya destegi forma satislari TV izlenme oranlari gibi kavramlarla da degerlendirilmektedir Afrika CAF Fas Wydad Casabalanca Raja Casabalanca Misir Al Ahly Zamalek TunusAsya AFC Avustralya Sydney FC West Sydney Wanderers Hindistan Iran Perspolis Istiklal Japonya derbileri Kawasaki FrontaleYokohoma F Merinos KuveytAlmanyaBayern Munich 1860 Munich Munih kentinin takimlarini karsi karsiya getiren karsilasmalardir Bayern Munih rakibine karsi ustunluk kurmustur FC Bayern 28 kere lig sampiyonu olmus TSV 1860 Munchen ise sadece 1966 da bir sampiyonluk gormustur 1860 Munih 2004 yilindan beri 2 Ligde oynamaktadir Bayern in Bavyera genelinde taraftar kitlesi vardir 1860 Munih ise Munih te kemiklesmis bir taraftara sahiptir Borussia Dortmund Schalke 04 Gelsenkirchen Dunyanin en buyuk derbileri arasinda gosterilir Almanlar tarafindan Revierderby olarak adlandirilir Diger ismi ise Ruhr Derbisi olarak adlandirilabilir Bu derbinin Ruhr adini almasinin sebebi ise bu iki takimin sehirlerinin Ruhr havzasinda yer almasidir Dortmund ve Gelsenkirchen sehirleri sanayi dali basta olmak uzere gunumuzde dahi cekisme icerisindedirler Her iki takimda II Dunya Savasi yillarinda Nazi diktatorlugune bas kaldirmakla taninir Fakat iki sehir halki pek anlasamazlar Schalke taraftari Dortmund un Juventus ile oynadigi UEFA Kupasi finalinde Juventus u desteklemis Dortmundlu taraftarlarda bu yuzden Almanya Hollanda macinda mac boyunca Schalkeli futbolculara kufurlu bir dil kullanmistir Ilk mac 3 Mayis 1925 te oynanmistir ve Schalke 4 2 kazanmistir 1925 yilindan bu yana oynanan 132 derbide 55 maci Schalke 04 kazanmistir 46 maci da Borussia Dortmund kazandi 34 mac berabere biterken 260 gol Schalke 04 ten geldi Borussia Dortmund ise 204 golle karsilik verdi Bayern Munih Borussia DortmundAvusturyaRapid Wien Austria Wien Viyana sehrinin iki takimi mazilerini arasalar da aralarinda ulke capinda buyuk ve koklu bir rekabet vardir Ilk defa 8 Eylul 1911 de karsilastilar ve Rapid Austria yi 4 1 yenmeyi basarmistir Bugune kadar Rapid 124 kere kazanirken Austria 109 kere galip gelebilmistir Lig sampiyonlugu konusunda ise Rapid in rakibine karsi 32 21 gibi buyuk bir ustunlugu goze carpar AzerbaycanNeftci Baku Kepez Gence Azerbaycan in bu iki en buyuk sehri ve takimi arasinda buyuk bir rekabet olmustur Ulkenin iki en buyuk takimi arasinda olan bu rekabetin koku Sovyetler donemine dayanir 1992 den bu yana iki takimin arasinda oynanan maclarda 19 kez Neftci Baku galibiyet alirken 15 kez Kepez zafer almistir Sadece 7 kez berabere kalmislardir Neftci Baku Qarabag Agdam Azerbaycan in en basarili gorulen iki takimi arasinda buyuk bir rekabet soz konusu olmustur Ilk kez 26 Eylul 1992 tarihinde gerceklesen karsilasma 1 1 berabere bitmistir Azerbaycan Liginde Karabag FK nin 10 sampiyonluguna karsi Neftci 9 kez mutlu sona ulasmis Azerbaycan Kupasi nda ise Karabag nin 7 sampiyonluguna karsi Neftci 6 sampiyonluk kazanmistir Azerbaycan Liginde ve Kupasinda bu gune kadar oynanan 89 maclarda 23 kez Neftci galibiyet alirken 35 kez Karabag sahadan galip ayrilmistir 31 mac berabere bitmistir Kepez Gence Turan Tovuz Bati Derbisi Azerbaycan in Bati bolgesinin iki takimi arasinda buyuk rekabet vardir Cek CumhuriyetiSparta Prag Slavia Prag Cekya futbolu Cekoslovakya dan ayrildiktan sonra hafif bir dusus yasasa da bu iki baskent kulubu Cek futbolunu ayakta tutan takimlar olmuslardir 29 Mart 1896 da ilk defa karsilasmislar ve mactan gol sesi cikmamistir Sparta Prag Cekoslovak Ligini 21 kere Cek Ligini ise 11 kere kazanmistir Slavia Praha ise Cekoslovak Ligini 13 kere Cek Ligini ise 3 kere kazanarak rakibinin biraz gerisinde kalmistir Baskent Prag da aralarindaki cekisme gunumuzde de surmektedir DanimarkaBrondby Copenhagen Danimarka nin baskenti Kopenhag in iki kulubunun karsilasmalaridir Kopenhag son 11 senede 8 kere Danimarka Ligini kazandigindan ve son yillarda Sampiyonlar Liginde de boy gosterdiginden rakibine buyuk ustunluk kurmustur Brondby ise rakibine oranla daha koklu bir kuluptur Danimarka Kupasini 6 kere kazanmistir Kopenhag ise 4 kere kazanabilmistir Fareo Adalari Danimarka B36 Torshavn HB Torshavn Diger derbiler gibi olmasa da iki takim arasinda yillara dayanan bir rekabet bulunmaktadir Torshavn kentinin iki takimi Gundadalur Stadyumunda ic saha maclarini oynamaktadirlar Iki kulubun tarihlerinde Havnar Boltfelag in 22 lig 26 kupa sampiyonlugu bulunmakla birlikte rakip B36 Torshavn in 10 lig ve 5 kupa sampiyonlugu bulunmaktadir FransaBordeaux Toulouse Saint Etienne Olympique Lyonnais Lille Lens Monaco Nice Nantes Rennes Ajaccio Bastia Fransa nin adasi olan Korsika nin iki takimi Ajaccio ile Bastia arasinda gecen rekabet Fransa da cok fazla onemsenmese de Korsika da buyuk onem kazanmaktadir Maclar genelde cekismeli gecmektedir Hemen hemen her mac hem futbolcular hem de taraftarlar arasinda gerginlikler yasanmakta ve bu durum bazen kavgayla da sonuclanmaktadir Ozellikle 2 Mart 2013 te oynanan macta tam 5 kirmizi kart cikmistir 2 si Bastia ve 3 u Ajaccio ve bu kirmizi kart sayisi bir Ligue 1 macinda en cok cikan kirmizi kart rekorunu elinde bulundurmaktadir Ilk kez 1965 yilinda karsilasan takimlar genelde Fransa 1 Ligi nde karsilasmislardir ve Bastia 17 Ajaccio 10 galibiyet alirken 6 kez de berabere bitmistir Olympique de Marseille Paris Saint Germain Fransa nin en buyuk uc sehrinden ikisi arasindaki rekabetten kaynaklanan bir derbidir Fransizlar Le Classique diye adlandirir Derbinin genis bir tarihi veya hikayesi yoktur fakat Fransa nin en etkili derbilerinden birinin olmasinin nedenini ulkeye gocen Afrikali gocmenler olusturur Paris ve Marsilya nin varoslarindaki bu gencler aralarindaki hemen her karsilasmada onlenemeyen kavgalara tutusmaktadirlar Bugune kadar sayisiz yaralanma ve bir felc ile bir olum olayi gerceklesti Aralarindaki maclarda Marsilya 31 kere ile daha cok gulen taraf olmustur Saint Germain in sadece 41 yillik bir mazisi olmasindan dolayi derbinin 40 yillik bir mazisi vardir Ilk kez 1971 de karsilasmislardir Olympique de Marseille Olympique Lyonnais Guneydogu Fransa nin Paris ten sonraki en buyuk iki sehrinin takimlari arasindaki maclara sahne olur Derbinin adi Choc des Olympiques dir Son yillarda Fransa futbolunun demir basi olan bu iki takimin karsilasmalarinda tek bir neden yoktur Cunku takimlarin basarilari sehir ekonomisi icin de buyuk anlam tasir Marsilya 34 Lyon ise 31 kere galip gelmistir Olympique Marsilya 1991 de finalde kaybettigi Sampiyonlar Ligi ni 1993 te kazanarak buyuk sukse yapmistir Lyon ise 2010 da bu alanda yari final oynamistir Lyon 2002 ile 2008 yillarinda ust uste 7 sampiyonluk kazandi ve Fransa yi domine etti Lyon un baska da sampiyonlugu bulunmamaktadir Marsilya ise 10 kere Fransa lig sampiyonu olmustur Olympique Lyonnais Saint Etienne Fransa nin en cekismeli rekabetidir Guneydogu Fransa daki Rhone Alpes bolgesinde aralarinda 50 km mesafe bulunan komsulari Rhone Nehri ayirir Bundan dolayi Fransizlar Rhone derbisi diye adlandirir Saint Etienne 39 kez kazanirken Lyon buna 32 galibiyetle cevap vermistir Ilk mac 28 Ekim 1951 de yapilmistir 20 yuzyilda Lyon St Etienne in basarilarini izledi St Etienne Fransa da firtina gibi esip 10 kez sampiyon olurken Lyon un tek sampiyonlugu yoktu Fakat 21 yuzyilda Lyon firtinasini komsulari izlemek zorunda kaldi Ust uste 7 kere sampiyon olan Lyon St Etienne in cok onune gecti Sampiyon Kulupler Kupasi nda 1976 da bir kez de final oynayan St Etienne Lyon u 21 yuzyilda Avrupa da izlemek zorunda kaldi Son senelerde ise St Etienne aradaki farki kapatmaya baslamistir GallerCardiff City Swansea City Galler deki en buyuk iki buyuk takim arasinda oynanir 7 Eylul 1912 de Swansea nin o zamanki sahasi Vetch Field da oynanmis ve 1 1 berabere sonuclanmistir Guney Galler derbisi olarak adlandirilir Cardiff 43 kere kazanmistir Swansea nin ise 35 galibiyeti vardir Son senelerde iki takim da buyuk atilim gostermistir Cardiff 2009 2010 ve 2010 2011 sezonlarinda Play offlarda elendi Swansea ise 2011 2012 de Premier League de oynayacak ilk Galler takimi oldu HirvatistanDinamo Zagreb Hajduk Split Kulupler bazinda Avrupa Kupalarinda fazla varlik gosteremese de Hirvatistan futbolu cikardigi yildizlarla dunya capinda taninmis bir ekoldur Kulupler arasinda en buyuk derbi ise Hirvatistan in en buyuk iki sehri Zagreb ile Split arasindaki rekabete dayanir Yugoslavya nin dagilmasindan sonra bagimsizligini ilan eden Hirvatistan da bu iki kulup artik savas yillarinin acilarini silmekte ve gelecege aydinlik bir sekilde bakmaktadirlar Yugoslavya Ligi nde Hajduk Split 7 kere sampiyon olmus Dinamo Zagreb ise 4 kere sampiyon olabilmistir Hirvatistan Liginde ise Zagreb 13 6 ile sampiyonlukta ustunluk saglamistir HollandaAjax Amsterdam PSV Eindhoven Hollanda nin en buyuk derbisidir Taraftarin fazla atesli olmamasi nedeniyle karsilasmalar cok fazla hikayeye konu olmamistir Derbi olmasinin temel nedeni ise kuluplerin Hollanda tarihindeki tartismasiz en buyuk iki kulup olmasidir Ajax in 22 PSV nin 18 lig sampiyonlugu vardir Iki takimin Avrupa da da onemli sampiyonluklari vardir Hollanda nin en basarilisi olmak icin yapilan bu rekabet gunumuzde de cekismelere sahne olmaktadir Ajax Amsterdam FeyenoordIngiltereArsenal Chelsea Son yillarda Londra nin en cok on plana cikan iki takimi olduklarindan ozellikle son yillardaki maclari cok daha cekismeli gecmektedir Aralarindaki ilk lig maci 9 Kasim 1907 de Stamford Bridge de oynanmistir Aralarindaki seyirci sayisi en yuksek karsilasma ise 82 905 kisi ile 1935 te Stamford Bridge de oynanmistir Aralarinda oynadiklari 174 karsilasmanin 69 unu Kuzey Londra temsilcisi Arsenal kazanirken Bati Londra takimi Chelsea 54 kere gulmustur 51 karsilasma berabere sonuclanmistir Arsenal in 249 golune Chelsea 224 gol ile cevap vermistir Arsenal Tottenham Hotspur Londra nin en prestijli derbisidir Kuzey Londra nin iki takimi Kuzey Londra nin en buyugu olabilmek icin yuz yili askin suredir buyuk rekabet gostermektedirler Ilk bulusma 19 Kasim 1887 de o zamanlarda Arsenal in ikamet yeri olan Manor Ground da oynandi Macin bitimine 15 dakika kala ve Tottenham 2 1 ondeyken havanin kararmasi nedeniyle mac iptal edildi Ilk lig maci ise 4 Aralik 1909 da oynandi ve maci Arsenal 1 0 kazandi Arsenal 1910 da iflasin esigine gelir ve kulubu zengin bir Ingiliz satin alir Kulup 1913 yilinda Plumstead den Kuzey Londra ya Highbury ye tasinir Iste bu olay Tottenham taraftarlarini kizdirir Cunku onlar Londra nin kuzeyini paylasmak istemezler Aralarindaki maclar Arsenal in Highbury e 1913 te tasinmasiyla derbi niteligi kazandi ki Highbury Tottenham a 4 mil uzakliktaydi Komsu olarak ilk 1914 yilinda Spurs un sahasi White Hart Lane de karsilastilar O zaman Arsenal 2 Ligdeyken Spurs 1 Ligdeydi Arsenal maci 5 1 kazandi Birinci Dunya Savasindan sonra iki takimin bugunlere kadar surecek olan dusmanlik hikayelerinin temelleri atildi Savastan sonra 1 Ligi genisletmeyi dusunen yetkililer bir toplanti duzenledi Toplantida 19 siradaki Chelsea oylamayla ligde kalirken 20 siradaki Tottenham dusuruluyordu Ikinci Ligi 3 bitiren Barnsley de dusuruluyordu ki ligi normalde 6 bitiren Arsenal oylamaya yanlis hesaplamalar ve masa alti oyunlariyla 5 olarak katildi Yanlis hesaplama 1975 yilinda Ingiltere Futbol Ligleri tarafindan onaylanmistir Arsenal bununla da kalmayip oylama suresince gizli kulislerle ve masa alti oyunlariyla Birinci Lige cikarilmistir ki bu Tottenham in Ikinci Ligde oynamasi demekti Bu olaydan 1 yil sonra tekrar lige yukselen Tottenham ilk macta intikamini almis ve savasin bugunlere kadar geleceginin haberini vermistir Arsenal in bugune kadar rakibine galibiyetlerde 71 52 ustunlugu vardir 47 mac ise berabere sonuclanmistir Aston Villa Birmingham City Birmingham Ingiltere nin ikinci buyuk sehridir Bundan dolayi derbilere Ingilizler Second City Derby demektedirler Sehrin iki takimi Aston Villa ile Birmingham City FC nin tek derdi ise Birmingham sehrine sahip olmaktir 27 Eylul 1879 da baslayan rekabetlerinin ilk bulusma noktasi o zamanlar Small Heath adini kullanan Birmingham City nin sahasi Muntz Street idi Aston Villa oyunculari tarafindan yalnizca magaracilik icin uygun olarak tanimlanan Birmingham in sahasi Muntz Street te yapilan mac Birmingham in 1 0 lik galibiyetiyle sonuclandi Iki takim arasindaki ilk resmi mac 1887 de oynandi Aston Villa FA Cup ikinci tur mucadelesini 4 0 lik sonucla kazandi 1894 te oynanan ilk lig macinda ise yine Aston Villa sahadan 2 1 lik galibiyetle ayrildi Aston Villa nin 50 galibiyetine Birmingham 37 galibiyet ile karsilik verebilmistir Everton Liverpool Ingiltere nin kuzey batisindaki Mersey Nehri cografi olarak fazla buyuk bir nehir olmasa da yine de dunyada en cok bilinen nehirlerden biridir Cunku bu nehir icinden gectigi Liverpool sehrinin mavi ve kirmizi komsularini yaklasik 116 yildir kendi ismi etrafinda karsi karsiya getirmektedir Ingiltere nin en buyuk derbilerinden biri olan Merseyside Derbisi Liverpool sehrinin ya da baska bir deyisle Merseyside Bolgesinin kirmizilari ile mavilerinin savasidir 13 Ekim 1894 te baslayan rekabette ilk gulen 3 0 ile ev sahibi Everton olmustur 1900 lu yillarin ilk yarisinda Everton hem daha eski olmanin hem de Ingiltere liginin kurucu kuluplerinden biri olmanin verdigi avantajla rekabetin daha ustun olan kulubuydu Ancak 1965 li yillardan sonra rekabette Liverpool damgasi olusmaya basladi Bu yillara kadar ligde sampiyonluk sayilari bakimindan bir Liverpool bir Everton one geciyordu Ve daha onemlisi Avrupa kupasi basarisi diye bir sey soz konusu degildi Ama 1965 li yillardan itibaren Bill Shankly ile baslayan Bob Paisley Kenny Daglish ile devam eden bir Liverpool firtinasi bu rekabetin seyrini tamamen degistirdi 1973 1984 yillari arasinda yani sadece 11 yil icinde alinan 2 UEFA ve 4 Sampiyon Kulupler Kupasi Sampiyonluklarina sadece 1984 85 sezonunda 1 Kupa Galipleri Kupasi ile karsilik verebildi Everton Aslinda 1985 yilindan sonra baska basarilar da kazanabilirdi Cunku takim 1985 ve 1987 yillarinda ligde sampiyon olmus ve Liverpool firtinasini dindirmisti Ama Heysel Faciasi ile gelen suresiz men cezasi Everton in da olasi Avrupa basarilarini engellemis oldu Olay sonucu Ingiltere ye ve Ingiliz takimlarina uluslararasi karsilasmalardan 5 yil men cezasi verilmistir Liverpool a ise 8 yil ceza verilmistir Everton tribunleri ve taraftarlari ise Liverpool un son 40 yilda kazandigi pek cok basariya ragmen kuluplerini sevmekten hicbir zaman vazgecmediler Avrupa Kupalarinda Liverpool un basarilarinin golgesinde kalmis olsa da Liverpool sehrinde bu kulubun oldukca buyuk bir taraftar kitlesi var Yillardir Liverpool takiminda forma giymis bu kulubun sembol futbolcularindan biri olmus Graeme Souness in bir beyanati da bu durumun net bir aciklayicisi Everton are a bigger club than Liverpool I really mean that Everywhere you go on Merseyside you bump into Everton supporters Turkcesi Everton Liverpool dan daha buyuk bir kuluptur Bunu gercekten ifade ediyorum Merseyside da nereye gitseniz Everton taraftarlarina karisirsiniz Merseyside derbisinin seyrini degistiren dolayisiyla Liverpool taraftarlari icin cok ozel olan kisi hic tartismasiz Bill Shankly dir Kasim 1959 Temmuz 1974 yillari arasinda Liverpool un menajerligini yapan ve Avrupa da firtina gibi esecek olan takimin temellerini atan Shankly verdigi bir beyanatla da hem Liverpool taraftarlarinin hem de Everton taraftarlarinin kalplerinde yer etmis bir kisidir Tabi Everton taraftarinin kalbindeki yeri pek iyimser degildir In my time at Liverpool we always said we had the best two teams in Merseyside Liverpool and Liverpool reserves Turkcesi Benim zamanimda cogunlukla sunu soylerdik Merseyside da en iyi iki takim Liverpool ve Liverpool Rezerv Paf takimidir 1983 1834 Lig Kupasi Finalini tam 100 000 kisi izlemistir Aralarinda oynadiklari maclarda ise Liverpool un 85 66 galibiyet ustunlugu vardir 64 mac ise berabere bitmistir Liverpool gol sayilarinda 258 249 ustun olan taraftir Liverpool Manchester United Liverpool ile Manchester sehirlerinin rekabeti ne ise Liverpool ile United takimlarinin rekabeti de odur Bu tam anlamiyla bir Ingiltere Derbisidir Liverpool ve Manchester arasindaki rekabet 19 yuzyildaki sanayi devrimi ile yasittir Yani futboldan once baska meselelere kadar uzanir Basta tekstil olmak uzere imalat uretiminin baskenti olan Manchester sanayi devriminin basladigi ilk sehir olarak ezeli rekabete 1 0 onde basladi Bilimsel sosyalizmin kutsal kitaplarini yazan Marx ve Engels sanayi devrimi surecindeki uretim iliskileri surecini irdelerken surekli olarak Manchester a atifta bulundular Basta Irlanda ve Iskocya olmak uzere Ingiltere nin tum ic somurgelerinden ucuz is gucu Manchester a akin ettiginde Liverpool dunyanin en buyuk ve islek limanlarindan birisini restore etti ve o zamanlarin ticaretin en karli yolu olan deniz ticaretinin bayragini Ingiltere nin gonderine cekerek durumu 1 1 yapti Her iki sehir de sanayi devriminin kurumsallasmasi surecinde daha ucuz bir is gucune olan talebin baglaminda gocmenlerin akimina ugradi Henuz sosyologlar multietnik terimini icat etmeden ve insan haklari savunuculari bir arada yasam i kutsamadan once dunyanin ilk multietnik bir arada yasamin gerceklestigi sehirler Liverpool ve Manchester oldular Bu da daha sonralari her iki sehirle ozdeslesecek ve Ingiltere nin baska hicbir yerinde esine rastlanmayacak Liverpool lu Scouser ve Manchester li Mancunian aksanlarinin gelisimini sagladi 20 yuzyilin hemen basindaki Ingilizce sozluklerinde sadece Manchesterli ve Liverpoollulara ozgu yeni bir Ingilizce diyalekti yer almaya basladi Liverpool ve Manchester da Ingilizlerin ic somurgelerinden gelen gocmenlerin yani sira dunyanin her yerinde renkleri yuzunden horlanan Afrika kokenli siyahlar Cinliler ve ticarete olan ustun yetenekleri ile dinleri yuzunden asagilanan her turlu fasizmin hedefi haline gelen Museviler ilk kez digerleri tarafindan esit muamele ve haklara tabi oldular Multietnik yapinin kurdugu sosyo ekonomik denge her iki sehri Ada nin en cazip modern yasam merkezleri haline getirirken Manchester 19 yuzyilin sonunda buyuk Manchester Kanali ni acarak Liverpool daki deniz ticaretinin merkezi olan limanin tekeline son verdi ve 2 1 one gecti Futbol sahasinda ise ilk gol Manchester United dan gelmis gibi gozukse de Manchester United 1878 de ilk kuruldugunda adi Newton Heath FC di Newton tam da kuruculari olan Irlandali gocmen iscilere atifta bulunarak adini Manchester Celtic yapmaya karar verdiginde iceri giren Italyan gocmen Louis Rocca 1902 yilinda Eger takimimizin adini tek bir etnik kokene indirgersek Liverpool lularin dilinden kurtulamayiz diyerek Manchester United adini onerdi ve bu isim oybirligiyle kabul edilirken efsanenin temelleri atildi Lancashire bolgesinin diger yakasindaki sadece 400 mil uzakliktaki Liverpool da ise coktan 1892 yilinda Everton kulubunden ayrilan Houlding in Liverpool FC si kurulmustu bile Her iki takim da endustriyel ekonomi baglaminda Ada nin oncu sehirleri olmalarina ragmen II Dunya Savasi oncesinde futbolda sehirlerine kimliklerine gore son derece siradan takimlardi 1911 yilinda Old Trafford adli Manchester sehrinin bitmek tukenmek bilmeyen hayallerini temsil eden futbol tapinaginin acilisinda Manchester United Liverpool ile karsilasacakti Manchester in kizillari 3 0 one gecmesine ragmen Liverpool efsanevi geri donuslerinden ilkini yaparak 4 3 kazanacak tarihi rekabette skoru 2 2 ye esitleyecekti Rekabet bu olaydan sonra iyice kizisiyor ve gunumuzun en buyuk yarislarindan biri haline geliyordu 2001 de Liverpool hem UEFA Kupasi hem EFL Cup hem de FA Cup ta sampiyon olurken 11 yil sonra buyuk bir geri donusu mujdeleyecek ama gerisi gelmeyecekti Manchesterlilar icin 1999 kazandiklari UEFA Sampiyonlar Ligi FA Cup Ingiltere Ligi uclemesinden sonra sadece bir Mickey Mouse uclemesi olabilecek Liverpool geri donusu sadece medyanin partizanca bir histerisinden baska bir sey degildi Ama bir zamanlar Liverpool un taraftar grubu Kop un ilahi olan Robbie Fowler Manchester City formasiyla United filelerini havalandirdiginda farkli dusunuyordu 2006 kisinda Manchester United a golunu attiginda elleriyle Bes isareti yaparak Liverpool un kazandigi toplamdaki bes Avrupa Sampiyon Kulupler Kupasi na gonderme yapmis diger eliyle de Manchester United in kazandigi sadece iki Avrupa nin en buyuk kupasi sampiyonluguyla alay etmisti Gunumuzde ise Manchester United taraftarlari Liverpool ile 1990 yilinda beri kazanamadigi Lig sampiyonlugundan dolayi alay etmektedirler Liverpool 18 sampiyonluga sahipken Manchester United onlari 19 sampiyonlukla geride birakmayi basarmistir Manchester United Liverpool a karsi 71 61 galibiyet ustunlugu saglamistir 50 mac ise berabere sonuclanmistir Manchester United Manchester City Ilk karsilasma 12 Kasim 1881 de oynandi ve o zamanki adi Newton Heath olan kirmizi formali Manchesterlilar o zaman adi St Marks olan Manchesterin mavi formalilarini 3 0 yendi Bu karsilasma 150 yilina dogru giden Manchester derbilerinin ilk kivilcimiydi Manchesterlilar diger Ingiltere sehirlerine karsi ben Ingiliz degilim Manchesterliyim diyerek bir nevi Izmir in Karsiyakasi olmaktadir Fakat sira kendi aralarindaki maclara geldiginde ise bir City taraftari icin United United taraftari icin ise City taraftari olmak kadar buyuk bir suc olamaz Manchester in mavi yakasi City ezeli rakipleri United in stadi Old Trafford un Manchester sehrinin disinda olmasina ve taraftarlarinin yarisindan fazlasinin Manchester disindan olmasina gonderme yaparak Adimizda da vurguladigimiz gibi asil Manchester olduklarini iddia ederler Unitedlilar ise 90 li ve 2000 li yillarda Ingiltere nin en basarili ve dunyanin kendi yagiyla kavrulan en zengin takimi olduklarini ileri surup Nasil olur da 29 yildir tek bir kupa kazanamayan City asil Manchester oldugunu iddia edebilir diye ezeli rakiplerini alaya alir Isin asli 19 yuzyilin sonlarinda kurulan her iki takimin da benimsedikleri ilk isimlerinde Manchester sehrinin adi gecmez 1878 yilinda Newton Heath adiyla kurulan Manchester United sehre bagli ilcelerden birinin adini kullanir Manchester City ise ilk olarak kilise calisanlarinin girisimiyle 1880 yilinda St Marks adiyla futbol hayatina baslar 1887 yilinda Ardwick AFC adini alan kulup 1893 94 yilinda yasadigi ekonomik krizden sonra adini degistirmek zorunda kaldiginda Manchester City ismini secer Mavilerin City adini benimsemesinden 8 yil sonra rakipleri misali bir ekonomik yeniden yapilanma sureci yasayan Newton Heath yoneticileri Manchester Central ve Manchester Celtic isimleri arasinda kararsiz kalirken Louis Rocca isimli bir Italyan gocmen sehirde bircok farkli etnik toplulugun bir arada yasamasina gonderme yaparak Manchester United ismini ortaya atar 26 Nisan 1902 de Manchester United adi oybirligiyle kabul edilerek tescil edilir Manchester in kuzeyi ve sehir disi agirlikli olarak United i destekler Sehir merkezi ve guneyi ise takimlari her ne kadar United in cok arkasinda kalmis olsa bile mavi beyaz renklere gonul verir Seyh Mansour bin Zayed Al Nahyan City kulubunu satin alip kulube buyuk yildizlar kazandirinca maviler kirmizilari hic olmadigi kadar zorlamaya basladi 2011 de ilk defa UEFA Sampiyonlar Ligi ne katilacak olan City nin gelecek senelerde United i gecip gecemeyecegi ise sehrin insanlarini heyecanlandirmaktadir Oynanan toplam 174 macta United 72 kere kazanirken City galibiyette 44 rakamini gordu 52 mac ise berabere sonuclandi Millwall West Ham United Eger Thames Nehri Londra nin bu iki yakasini ayirmasaydi sonuc ne olurdu Londralilar bunu dusunmek bile istemezler Sadece Buyuk Britanya da degil belki Dunya da daha fanatik ve kulubune bu kadar siki sikiya bagli taraftarlar yoktur Iste bu yuzden aralarindaki rekabet Green Street Hooligans filmine de konu olmustur Millwall ve West Ham in ulke genelinde dikkat cekici bir basarilari olmasa da bu iki kucuk Londra kulubu taraftarlari ve rekabetleri sayesinde dunyaya konu olmuslardir Millwall F C nin kafakagidinda 1885 yazmaktadir Londra nin dogusunda Thames nehrinin hemen kenarinda Isle of dogs denilen yerde kurulmustur Kulubun kuruculari James Morton isimli bir demir tuccarinin Millwall tersanesinde actigi konserve yiyecek firmasinin calisanlaridir Iscilerin tamami olmasa da buyuk cogunlugu Morton gibi Iskocya vatandasidir Kulubun ilk baskani ise Irlandali William Murraydir Kulubun ilk ismini bulunduklari tersanenin isminden dem vurarak Millwall Rovers olarak belirlemisler Renkleri de mavi ve beyazdir Ilk yillarinda tersaneciler olarak anilan kulup 1900 yilinda FA Cup yari finaline yukseldiginde armasina bir aslan eklemis ve o tarihten sonra da The Lions yani aslanlar olarak anilmislardir Kulubun mottosu da tam taraftarlarinin ruh halini yansitan We Fear No Foe hicbir dusmandan korkmuyoruz dur Mottosundan da anlasilacagi uzere Millwall kendi taraftarlari disinda herkesin nefret ettigi bir kuluptur Yani cok fazla dusmani var West Ham United ise 1895 yilinda Thames Ironworks F C ismiyle bu tersanenin iscileri tarafindan kurulmus Kulup 1900 yilina kadar bu isimle kalmis su anki stadlari Upton Park a tasindiktan sonra ise mahallelerinin ismi olan West Ham United ismini almislar Iscilik koklerini olumsuzlestirmek icinde amblemlerine cekic eklemisler ve bu tarihten sonra da The hammers cekicler olarak anilmislar Upton Park a tasinmalarinin ardindan ilk maclarini 23 Eylul 1897 de ezeli rakip Millwall ile yapip 3 0 kazanmislar 10 000 kisinin onunde oynanan bu karsilasma Daily Mirror a da konu olmus ve komsu mahallelerin macini West Ham in kazandigini duyurmus gazete Bu karsilasmadan sonra Thames in iki isci mahallelerinin takimi olan Millwall ile West Ham United arasindaki ezeli rekabet tam anlamiyla baslamis oluyordu Esas patlak veren olaylar ise 1920 de tersaneler arasindaki grev kavgasiydi Millwall calisanlari Thames iscisi birini oldurunce mahalle savaslari baslamis oldu Birbirlerine cok yakin ama birbirlerinden olesiye uzak iki mahallenin iki halkin Guney Londra nin ara sokaklarindan tum Dunya ya yayilan nefretinin hikayesinin matematiksel sonuclarinda ise Millwall 38 West Ham ise 33 kere galip gelmis 26 mac ise berabere sonuclanmistir Newcastle United Sunderland Kuzey Ingiltere nin soguk iki memleketinin buyuk rekabetine Ingilizler Tyne Wear Derbisi demektedirler Tyne Wear Tyne Nehrinden dolayi Ingilterenin kuzeydogusundaki bu bolgeye verilen isimdir Kuzeyinde Newcastle guneyinde ise Sunderland sehirleri bulunur Ingiltere nin kuzeydogusundaki Tyne Wear Bolgesi ndeki Newcastle Sunderland rekabetinin ilk kez Ingiliz Ic Savasi yla basladigina inanilir Stuart Donemi nin hemen arkasindan patlak veren savasta Newcastle kraliyet yanlilarinin saflarina katilirken Sunderland ise parlamenter sisteme destek verenlerin basinda gelir Ic savas sonrasi kurulan parlamento bir sure sonra yerini tekrar kralliga birakirken bu iki sehrin cekismesi de sona ermemistir 18 yuzyilin sonlarinda Fransa destekli Katolik Jakobitler in Hannoverli Kral George a karsi giristikleri isyanlarda iki sehir yine ayri cephelerdeydi Newcastle George un yaninda yer alirken Sunderland Stuart Monarsisi nin geri gelmesini isteyen isyancilardan yana tavir koymustu Rekabetin futbol tarafina bakildiginda ise Newcastle United ve Sunderland in ilk yillarda dogrudan bir cekismeye girmedikleri gorulur Iki takimin oynadigi ilk macin tarihinin 1883 olmasina ragmen maclarin derbi huviyeti kazanmasi dokuz yil alir Bunun nedeni ise 19 yuzyilin son yillarinda iki kulubun de kentlerindeki tek takim olmamasidir Eski adiyla Newcastle East End West End le AFC Sunderland ise Albion la ustunluk mucadelesini surdururken 1892 de iki kentte de birer kulup dagiliyor ve Newcastle Sunderland rekabetinin futbol ayagi tam anlamiyla bu yildan itibaren baslar Halen pek cok kaynak iki kulubun birbiriyle yaptigi maclari siralarken ilk karsilasma olarak 1888 yilindaki FA Cup mucadelesini alir Newcastle United in Birinci Lig e cikisi ve cok kisa surede basa guresir hale gelmesi derbinin de seyrini bir hayli degistirir Sunderland in sampiyon rakibinin ise ucuncu bitirdigi 1901 02 sezonunda Paskalya Cumasi nda Newcastle in sahasi St James Park ta oynanan maca kapasitenin tam kirk bin uzerinde seyirci gelir 1903 04 sezonu ise tarihe Newcastle in ligi ilk kez Sunderland in onunde bitirdigi sezon olarak yazilir Daha sonraki yillarda ise Newcastle da sampiyonluk kazanmaya baslar ve derbi iyice keyiflenir Newcastle in dort yil icinde ucuncu kez sampiyon oldugu 1908 1909 sezonunda kendi evinde Sunderland den yirmi sekiz dakika icinde sekiz gol yemesi ve maci 1 0 dan 1 9 kaybetmesi unutulmazlar arasina girer Bu yillar aslinda hem iki ekibin hem de derbinin altin yillaridir Cunku sonrasinda Liverpool Manchester United Arsenal Wolverhampton Burnley gibi takimlarin sampiyonluklari Kuzeydogu Ingiltere futbolunun liderligini dusurecektir Nottingham Forest Notts County Nottingham sehrini paylasan iki takimin derbileridir Notts County dunyanin en eski profesyonel futbol takimi olarak dikkat ceker En buyuk basarisi 1893 1894 FA Cup sampiyonlugudur Nottingham Forest ise Ingiltere nin en dikkat cekici takimlarindan biridir 4 Lig Kupasi 2 FA Cup ve 1 Lig sampiyonlugu bir kenarda dursun 1979 ve 1980 yillarinda UEFA Sampiyonlar Ligi ni kazanarak Ingilizlerin saygi duydugu bir takim haline gelmistir Iki rakip ilk defa Forest kurulduktan bir sene sonra 1866 senesinde karsilastilar Ilk resmi maclari ise 16 Kasim 1878 tarihinde FA Cup mucadelesiydi Bu maci Forest 3 1 kazandi Nottts County ilk yillarda daha cok on safta olan takim olmasina ragmen 1970 lerden sonra hep rakibinin gerisinde kaldi Aralarindaki son lig maci 1994 yilinda oynandi Her iki takim da son yillarda atilim gostermektedir 2007 2008 sezonunda Forest EFL League One dan Champhionship e cikti 2010 2011 ssezonunda ise Premier League i Play Offlarda kacirdi Notts County ise 2009 2010 sezonunda League One a yukseldi Nottingham kucuk bir sehir ve uzun yillardir basariya ac oldugundan olsa gerek iki kulup arasinda fazla gerginlik cikmaz Misafir taraftarlar genelde dostca karsilanirlar Sheffield United Sheffield Wednesday Sheffield kucuk bir sehir olsa da futboldaki unu kendisinden buyuktur Cunku dunyanin gelmis gecmis en eski takimi olan Sheffield FC bu topraklarda kurulmustur Ayrica dunya futbol tarihindeki ilk derbi macinin da Sheffield takimlari olan Sheffield FC ile Hallam FC arasinda oynandigi da bilinmektedir Ne var ki bu takimlar bugunlerde amator duzeyde kaldigindan esas rekabet United ile Wednesday arasindadir Rekabet siki sikiyadir 45 maci United 41 maci Wednesday kazanmis 39 mac berabere bitmistir Sheffield kentinin son zamanlarda derbilerinin eskisine gore biraz daha sade gecmesinde takimlarin eski mazilerini aramasi etkilidir Su anda Sheffield United Premier League de iken Sheffield Wednesday ise Championship tedir IspanyaCelta Vigo Deportovi La Coruna Deportivo La Coruna Celta Vigo derbisinde rekabetin sebebi Osmanli Imparatorlugu nun Akdeniz e hakim oldugu tarihe dayanir Akdeniz in hakimi Tarihin onemli denizcisi Barbaros Hayrettin Pasa La Coruna kentinin insanlariyla iyi iliskiler kurmus ve bunun sonucunda La Corunalilar Barbaros Hayrettin Pasa yi desteklemislerdir Bu durumu kabullenemeyen komsu sehrin Vigolu insanlari La Corunalari vatan hainligiyle sucladilar ve onlara Turco yani Turk lakabini taktilar Buna karsilik La Corunalilar da Portekiz e yakinliklarindan dolayi Vigolulara Portugues yani Portekizli lakabini uygun gorduler Bu dusmanlik yillar sonra Futbol tribunlerine yansidi Celta Vigolu taraftarlar maclarda Turkler disari diye tezahurat yapaken Deportivo La Coruna li taraftarlar Turklugun utanilacak sey olmadigini ve bununla gurur duyduklarini ifade ediyorlar Hatta bu konuda bir adim atarak sehirde La Pasion Turca isimli dernek kurdular 10 Kasim 2015 yilinda Ataturk un olum yil doneminde ozel bir gorsel calisma yaparak gonullerimizi fethettiler Turk hayranliklarini halen Riazor Stadi nin kale arkasi tribununde cogu maclarda Turk bayragi acarak gosteriyorlar Athletic Bilbao Real Sociedad Bask Bolgesi Ispanya nin en milliyetci kesimidir Bundan dolayi da her zaman Ispanyollarca disari planda tutulmus sevilmemistir Fakat aralarindaki birliktelik onlari her zaman guclu kilmistir Iste bu birliktelik Bask Ozerk Bolgesinin bu iki takiminin maclarinda da vardir Beklenenin aksine karsilasmalari dostca gecmektedir Taraftarlar maclari hep beraber ayni tribunde yan yana izlemektedirler Athletic Bilbao Real Madrid ve Barcelona ile beraber hic kume dusmeyen 80 sezon 3 takimdan bir tanesidir San Sebastian kentinin takimi Real Sociedad ise 68 sezon La Liga da mucadele etmis 16 sezonunu da 2 Lig de gecirmistir Aralarinda ilk mac Subat 1929 da oynandi Suana kadar Athletic in galibiyetlerde 61 44 ustunlugu vardir 38 mac berabere bitmistir Atletico de Madrid Real Madrid Madrid in iki koklu kulubunu karsi karsiya getiren karsilasmalardir Real Madrid kralin ve yuksek kesimin takimi olarak anilmistir Atletico ise halkin isci sinifinin takimi olmustur Her ne kadar gunumuzde boyle bir ayrim pek kalmasa da ilk senelerde bunun etkisiyle maclar hep kiran kirana gecmistir Ilk lig macini 1928 1929 sezonunda oynadilar ve Real Madrid 2 1 kazandi Gunumuzde de Real Madrid in 80 35 galibiyet ustunlugu bulunmaktadir 1950 li yillara kadar hep kafa kafaya gittiler 1955 te her ikisinin de dorder sampiyonluklari vardi Fakat fark 1956 dan sonra acilmaya basladi Ferenc Puskas Alfredo Di Stefano gibi efsane isimlerle Real Madrid 1956 1970 arasinda 10 lig sampiyonlugu kazandi Atletico Madrid ise 2 kere bu sevinci yasayabildi Bundan da onemlisi Real Madrid ust uste 5 kere Sampiyon Kulupler Kupasi sampiyonlugu yasadi Bu tarihten sonra da Atletico Real in basarilarini izlemek zorunda kaldi Real Madrid basarilarinin da etkisiyle dunya capinda taraftari olan bir kuluptur Atletico yu ise Guney Madrid deki isci sinifi agirlikli bir kesim destekler Fakat Atletico taraftari Real taraftarina gore daha ateslidir Barcelona Real Madrid Dunya capinda bilinen ismiyle El Clasico gunumuzde dunyanin en cok seyredilen karsilasmalarina konu olur Gercek nedeni Barcelona ile Real Madrid in Ispanya nin en buyuk iki kulubu olmasi degildir Sebep Ispanyanin ta kendisidir Kralin takimi olarak bilinen Real Madrid merkeziyetci yapiyi ve Ispanya diktatoru Francisco Franco yu temsil eder Diktator Franco efsane yildiz Alfredo Di Stefano yu bile zorla Barcelona ya imza atacakken Real Madrid e getirtir Katalan halkinin takimi Barcelona ise ayrilikci cumhuriyetci kesimi temsil eder Bagimsiz Katalunya nin hayallerini kuran halkinin gunumuzde bile en buyuk sesidir Aralarinda ilk mac 17 Subat 1902 de yapildi Ilk lig maci ise 17 Subat 1929 da oynandi ve Real Madrid deplasmanda 2 1 kazandi Diktator Franco Katalanca ve Baskca nin Ispanya da konusulmasini bile yasaklar ve Bask ile Katalunya nin ozerkligine son verir Bu durum sonrasinda yuzbinlerce kisinin olecegi 1936 1939 Ispanya Ic Savasi na neden olacaktir Ispanya da ilk defa 1977 de genel secimler yapildi Ispanya demokrasiye dogru hizli bir atilim yapti Fakat uzun seneler Barcelona taraftarlari Real Madrid i Ispanya yi 1939 den 1975 e dek demir yumrukla yoneten General Franco nun rejimine benzetirken Madridlilerse Katalan ekibini ayrilikcilikla ozlestirdi Ancak artik bu gunlerde Kralci Cumhuriyetci ayriminin zamanla silinmeye yuz tuttugu da acikca goruluyor Barcelona ve Real Madrid arasindaki nefret tarihsel ve politik nedenlerle baslamis olsa bile simdiki rekabetin nedeni daha cok mali niteliklere sahiptir Reklam yapma telasi futbol endustrisinin bu iki devinin arasindaki rekabetin en buyuk yapitaslarindan biri haline geldi Real Madrid 86 kere galip geldi Barca ise 83 kere 44 mac berabere bitti Real in 353 golune karsilik Barca 342 gol atmistir Barcelona Espanyol Barselona kentinin iki takimi arasindaki maclardir Ispanyollar El derbi barceloni diye adlandirirlar Cumhuriyetci ve ayrilikci Barcelona ya karsi Espanyol krali desteklemistir Bundan dolayi iki kulup de hic hafife alinmayacak kadar buyuk bir rekabet icerisindedirler Ilk mac 7 Nisan 1929 da oynandi Barcelona 85 kere kazanmistir Espanyol ise 34 kere galip gelebilmistir 34 mac ise berabere sonuclanmistir Espanyol un hep Barcelona nin golgesinde kalmasi derbinin onemini azaltsa da derbi gunlerinde sehrin havasi degisir Real Betis Sevilla Sevilla kenti Ispanya nin en buyuk kentlerinden biridir Daha cok Endulus sehri olarak bilinir Sevilla ve Real Betis takiminin da derbileri bu sehrin en dikkat cekici ozelliklerindendir Iki takimin da cok ciddi taraftar potansiyeli vardir Ilk defa 8 Ekim 1915 te karsilastilar ve mac gunumuze kadar rekabetlerinin kiran kirana gececeginin habercisi gibiydi Maci Sevilla 4 3 kazandi Aralarindaki istatistikler dahi kiran kiranadir Betis 36 kere Sevilla ise 51 kere kazanmistir Iki takimin da birer tane La Liga sampiyonlugu bulunmaktadir Copa del Rey i Sevilla 5 kere Betis ise 2 kere kazanmistir Son yillarda Sevilla daha ustun olan taraftir Iki kere UEFA Kupasi almalari bunda buyuk pay sahibidir Betis ise son yillarda maddi sikintilar yasamaktadir La Liga dan Segunda ya dusmuslerse de 1 sene sonra yeniden 2011 2012 sezonunda La Liga da oynama hakki elde etmeyi basarmislardir IskocyaCeltic Rangers Glasgow derbisi Dunya uzerindeki en zorlu ve karmasik futbol maclarindan biridir Iki takim arasindaki ezeli rekabet Old Firm olarak bilinir ve iki tarafi birbirinden ayiran sey din ile politikadir Ilk defa 28 Mayis 1888 de karsi karsiya geldiler Aralarinda tam 399 karsilasma oynandi Rangers 159 Celtic ise 144 kere kazandi ve 96 mac ise beraberlikle sonuclanmistir Celtic 1888 de Glasgow sehrinin Dogu sunda Irlanda nufusunun yuksek oldugu ve Katolik vakiflarina bolca bagis yapilan bolgede kuruldu Bolgede yer alan Irlandalilarin buyuk cogunlugu gece kondularda ve kenar mahallelerde yasarken yabanci muamelesi gordukleri donemde cok dusuk maaslara calismayi kabul ettiler Bu durum Katoliklerin Protestanlara nazaran cok daha dusuk bir yasam kalitesi icinde yasamasina yol acti Buyuk bir taraftar destegini arkasina alan ve Edinburgh daki Hibernian kulubunden de bircok katolik oyuncu tranfer eden Celtic kisa surede oldukca iyi durumda olan ve Govan da kurulmus olan Rangers in ezeli rakibi oldu Rangers sadece Protestanlara acik bir kulup olarak baslarken Celtic de rakibi gibi ilk zamanlarda sadece Katolik oyunculara sahada sans tanidi Zamanla Katolikler tarafindan Katolik Takimi olarak gorulmeye baslanan Celtic karsisinda yer alan Rangers ise Protestanlarin destegiyle anti Katalolik bir kulup oldu Iste bu durum sonuc olarak futbolda mezhep savaslarini dogurdu Gunumuzde bile Katolik Protestan kavgalarinin eskisine nazaran daha nadir de olsa surdugu Britanya da bu iki kulupten Rangers Protestanlari Celtic ise Katolikleri temsil eder Gunumuzde bu iki kulup Scottish Premier Leaguei domine etmektedirler Ligde bu iki takim disinda en son 1984 1985 sezonunda Aberdeen FC sampiyon oldu Ilk yillarinda iki takim da kendi mezhebi disinda oyuncu almiyordu Bugunlerde iki ekipte de fazla yerel bolge futbolcusu kalmadi ancak taraftar ilk gunku kadar atesli ve heyecanli bir sekilde bagli oldugu renkleri destekliyor ItalyaInter Milan Milano kentinin devleri arasindaki bu mucadelelere Italyanlar Derby della Madonnina demektedirler 10 Ocak 1910 da baslayan bu rekabette Milan 108 kez kazanarak rakibine galibiyet sayisinda ustunluk kurmustur Paolo Maldini tam 56 kere Milano derbisinde boy gostermistir Milan 16 Eylul 1899 tarihinde Milano daki Du Nord otelinin bir odasinda kuruldu Kurulusundan 2 yil sonra yani 1901 yilinda ilk Italya Ligi sampiyonlugunu kazandi bu sampiyonlugu 1906 ve 1907 yillarinda kazanilan ust uste 2 sampiyonluk daha izledi Artik Milan donemin Italyan futbolunda oldukca onemli ve buyuk kulupler arasindaki yerini almisti Bu gorunum altinda Milan in ve Italya futbolunun gelecegini etkileyecek bir olayin gerceklesecegi 1908 yilina gelindi 9 Mart 1908 tarihinde Milan kulubu icinde anlasmazlik yasayan bir grup kulupten ayrilmaya ve yeni bir kulup kurmaya karar verdiler Football Club Internazionale Milano kulubunu kurdular Kulube yabanci uyruklu futbolculari da cekebilmek maksadiyla kulubun ismini Internazionale Milano Uluslararasi Milano olarak secmislerdi Bunun da bir gostergesi olarak takimin ilk kaptani Isvicreli Hernst Manktl olmustu Kulup renk olarak mavi ve siyahi secti Inter de ayni Milan gibi kurulusundan 2 yil sonra yani 1910 yilinda ilk italya ligi sampiyonlugunu kazandi Boylece Italya nin bu buyuk ezeli rekabeti 1908 yilinda baslamis oldu Inter kurulduktan sonra Milan da uzun yillar surecek bir durgunluk donemi basladi Milan kulubu 1907 yilindan sonra ilk sampiyonlugunu 1950 51 sezonunda kazanabildi Tam 44 yil sampiyonluk bekledi Bu 44 yil boyunca tek bir kupa da kazanamadi Ayni donemde Inter ise 1910 1920 1930 1938 1940 yillarinda italya ligi sampiyonlugunu 1939 yilinda da Coppa Italia kazanmis Milano sehrinin demirbasi olmustu Giuseppe Meazza onderligindeki kadrosu dunya futbol tarihine unutulmayacak bir sekilde yazilacakti 1951 yilindan sonra her iki kulup karsilikli olarak sampiyonluklar kazanmaya devam ettiler Inter Milan in 1951 yilina kadar devam eden sampiyonluksuz yillarinda elde ettigi daha cok sampiyon olma unvanini cok uzun yillar elinde tuttu Oyle ki Inter Italya da her 10 sampiyonluga verilen sari yildizi Milan dan tam 13 sene once 1965 66 sezonunun sonunda gogsune takti Milan ise 1978 79 sezonunun sonunda bu hakki kazandi Inter in 20 yuzyildaki son Italya Ligi sampiyonlugunu kazandigi 1988 89 sezonunun sonunda sampiyonluk sayilarinda Inter 13 Milan 11 idi O yildan sonra Inter in bir duraklama donemine girmesi ve Milan in Fabio Capello ile buyuk cikis yakalamasi sonucunda Milan 1991 92 ve 1992 93 sezonlarindaki sampiyonluklariyla durumu 13 13 yapti Milan 1993 94 1995 96 ve 1998 99 sezonlarinda 3 kez daha sampiyon olarak durumu 16 13 e getirdi 2006 da Italya da sike skandali patlak verince Inter ancak sampiyon olabildi Inter 2006 dan 2010 a kadar ust uste 5 kere sampiyon oldu Milan ise 2004 ve 2011 de sampiyon olmayi basardi Su anda Milan in 19 Inter in de 20 sampiyonlugu bulunmaktadir Iki takim da San Siro yu kullanmaktadir Karsilasma gunleri Milano da hayat durmaktadir Taraftarlarin hazirladigi koreografiler ise nefesleri kesmektedir Juventus Torino Torino kentinin takimlari arasindaki mucadelelerdir 13 Ocak 1907 de baslayan rekabette Juventus 91 Torino ise 74 kere kazanmistir Gunumuzde Juventus Torino ya buyuk ustunluk kurmustur Fakat bu asla her zaman boyle olmamistir Torino o zamanlarda buyuklugunu yuceltmek icin soylenen adiyla Il Grande Torino sadece Italyan degil Dunya futbolunda firtina gibi esti Valentino Mazzolali kadrosuyla 1940 li yillarda 5 kere sampiyon oldu Italyan futbol tarihinin o gune kadarki en basarili takimiydi Fakat bir ucak kazasinda bir efsane yok olacakti 11 Mayis 1947 de Italyan milli takimi Macaristan ile oynanan karsilasmadan donuyordu Icinde 10 Torinolu futbolcunun bulundugu ucak dustu Valentino Mazzolanin da bulundugu Torino nun efsane oyunculari oldu Il Grande Torino Buyuk Torino bir daha asla kendini toparlayamadi 1949 50 sampiyonu olan Juventus ipleri eline aldi Boylece Torino ustunlugu Juventus a gecmis oldu Bu tarihten sonra Torino sadece bir kere 1975 76 sezonunda sampiyon olabildi Toplamda 7 Italya lig sampiyonluguna karsilik Juventus un 27 sampiyonlugu vardir Bir sampiyonlugu da 2006 da sike yaptigi gerekcesiyle iptal edilmistir Juventus un Italya capinda taraftar kitlesi vardir Torino yu ise sadece Torino sehrindeki kesim destekler Torino nun daha az ve elit bir taraftar grubu vardir Lazio Roma Roma derbisi Italyanca da Derby della Capitale Italya nin en buyuk iki derbisinden biri olarak gosterilir Iki takim ilk defa 8 Aralik 1929 da karsi karsiya gelmislerdir Roma 1 0 kazanmistir Aralarindaki maclarda Roma 65 kere Lazio ise 45 kere gulmustur Roma baskentteki isci ve gocmenlerin sol goruslu futbol tutkunlarinin temsilcisidir Obur tarafta ise sirtini uzun sure eski Italyan fasist lider Benito Musolini ye dayamis irkci tavirlariyla unlenmis Lazio yer alir Buyuk savastan sonra bircok takim Nazi Almanyasi askerlerinin ozel birligi SS i animsattigi icin SS Societa Sportiva harflerini kaldirirken Lazio bununla gurur duymaya devam etmistir Son yillara kadar kadrosunda hic zenci futbolcu da barindirmamistir SS Lazio 9 Ocak 1900 yilinda Italyan ordusunda gorevli bir kisi olan Bigarelli tarafindan kurulmustur Lazio ilk olarak bir atletizm kulubu olarak kuruldu Olimpiyatlarin yapildigi ilk yer Yunanistan oldugu icin kulubun rengi Mavi Beyaz olarak belirlendi Amblemlerine ise gucu temsil eden kartal yerlestirildi Roma da bir bolge olan Lazio ismi takima verildi Lazio Roma sehrinin ilk takimi olmustu ki taraftarlari da Romalilari kizdirirken hep bu tabiri kullanirlar Ilk once biz vardik Lazio ilk olarak 1902 yilinda futbolla tanisti Boylelikle artik Roma sehrinde de futbol oynayan bir takim bulunuyordu Roma ise Lazio dan 27 sene sonra yani 1927 de Alba Fortitudo ProRoma Roma FBC takimlarinin birlesimiyle kuruldu Renkleri Turuncu Gul kurusu gibi ilginc bir renk olan Roma nin ambleminde ise mitolojiye gore Romus ve Romulus un kardeslerini emziren Disi Kurt bulunur Laziolu taraftarlar takimlarinin daha eski bir tarihte kurulmasindan dolayi onunmuslerdir fakat bunun tersi olarak Roma taraftarlarida kurulduklarindan 15 yil sonra sampiyonlugu tatmislardir Ancak Lazio ise tam 74 yil sonra yani 1974 te ilk sampiyonlugunu yasamistir Iste bu Roma taraftarlari icin ovunc kaynagi Lazio taraftarlari icin ise tam bir handikaptir Italya nin en atesli risk derecesi yuksek derbisi olarak bilinir Iki takim taraftarlari arasinda yasanan olaylar cogu zaman futbolun onune gecmistir Bir Lazio taraftari olan Vincenzo Paparelli 28 Ekim 1979 yilinda bir Roma derbisinde rakip taraftarlar tarafindan ateslenen bir isaret fiseginin kendisine isabet etmesiyle hayatani kaybetmistir Paparelli Italya daki ikinci futbolda siddet kurbanidir ve Lazio taraftari her yil kendisi icin anma toreni duzenler 21 Mart 2004 yilindaki derbinin oncesinde de buyuk olaylar cikmis ve Roma taraftari kucuk bir cocuk mac oncesi cikan olaylari bastirmaya polisin actigi ates sonunda hayatini kaybetmisti Bunun uzerine Roma nin taraftar temsilcileri sahaya girip kaptan Totti yi biraz da tehditkar soylemlerle macin oynanmamasi icin uyarmis ve mac da ileri bir tarihe ertelenmisti Iki takimin muzesinde ise Roma 3 Italya Ligi Sampiyonlugu 7 Coppa Italia 1 Avrupa Fuar Sehirleri Kupasi bulundurur Lazio ise 2 Italya Ligi Sampiyonlugu 4 Coppa Italia 1 UEFA Kupa Galipleri Kupasi 1 UEFA Super Kupasi kazanmistir Gunesin Derbisi Napoli ve Roma kentinin devleri arasindaki bu mucadelelere Italyanlar Derby del Sole demektedirler Iki takimin maclari guvenlik sebebi ile gunduz oynanmakta olup Italya nin en buyuk derbileri arasinda yer almaktadirGuney Kibris Rum KesimiOmonia Apoel Kibris Harekati ile yarisi Turk askerlerince alinan Lefkosa Turkcesi Lefkosa bolgesinin iki takimi arasindaki derbilerdir Rumlarca Nicosia Derbisi ya da Kibris Derbisi olarak adlandirilir Kibris Cumhuriyeti futbolla adi fazla duyulmamis olsa da bu iki takim taraftarlari arasindaki rekabet cogunlukla futbolun da onune gecmektedir Kibris in Rum tarafindaki Lefkosa takimlarinin mucadelesi siyasete uzanir Rum milliyetcilerinin takimi ve halen Turk karsiti tavirlariyla taninan Apoel e karsi Omonia her zaman Turk yanlisi bir tavir sergilemistir Bazi karsilasmalarda Turk bayragi acarlar ve boyle karsilasmalarin tansiyonunu yukseltirler Bircok karsilasmalarinda olaylar cikar ve yaralanmalar olur Apoel 28 kere Omonia ise 40 kere galip gelmistir Iki takimin bu kadar ezeli rakip olmalarina karsin ayni stadi kullanmasi da dikkat cekici bir baska husustur Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti KKTC Cetinkaya Kucuk Kaymakli Cetinkaya Yenicami Agdelen Kucuk Kaymakli Yenicami Agdelen Dogan Turk Birligi Turk Ocagi Limasol 1974 ten sonra Leymosun Limasol dan ayrilip Girne ye yerlesen iki takimin guneyde baslayip kuzeyde surmekte olan ve Kuzey Kibris in en koklu derbilerinden biri kabul edilen karsilasmadir Bu derbi Kuzey Kibris ta taraftarlarinin daha cok memur kesiminden olmasi nedeniyle DTB futbol takimina Kravatlilar Limasol da yuk gemilerine esya tasiyan ve mauna diye isimlendirilen kayiklarda isci olarak calisan futbolseverler tarafindan kuruldugu icin TOL a da Maunacilar dendigi icin bu derbi de Kravatlilar Maunacilar derbisi olarak da bilinir Leymosun derbisi ni Kibris in tek gercek derbisi olarak gorenler de vardir Bu derbi gibi iki farkli sehirde dort farkli bayrak altinda uc ayri cumhuriyette yasanan ve devam eden bir baska derbi yoktur DTB TOL derbisi Ingiliz somurge doneminde dogdu Kibris Cumhuriyeti doneminde surdu otonom yonetim federe devlet ve KKTC de ayni coskuyla yasaniyor Kibris spor basininin derbi maclari ile ilgili olarak Limasol a has bir meyve olan cumbezi kimin yiyecegine dair attigi basliklar da onemli bir derbi klasigi haline gelmisti BAF Ulku Yurdu Binatli 1974 ten sonra Kibris Cumhuriyeti sinirlari icinde kalan Baf tan ayrilip Guzelyurt a yerlesen Baf Ulku Yurdu nun yine ayni bolgede basarili oyunlar cikaran Binatli Yilmaz Spor Kulubu nun ozellikle bir donem epey ses getirmis derbisidir Zamanla BUY un alt liglere dusmesiyle eski onemini kaybetse de Kuzey Kibris in batisindaki en onemli derbi olarak bilinmektedir PortekizBenfica Sporting Lizbon Portekiz in baskenti Lizbon un iki koklu takimi arasindaki rekabettir Derby de Lisboa Derby Eterno Derby da Segunda Circular veya Derby da Capital seklinde adlandirilir Aralarindaki rekabet 1 Aralik 1907 de baslamis ve Sporting in 2 1 ustunlugu ile tamamlanmistir Toplamda 285 kere karsilasmislar ve Benfica 123 kere galip gelirken Sporting 104 kere kazanmistir Gollerde ise Benfica nin 490 447 ustunlugu bulunmaktadir 1946 da Benfica rakibini 7 2 1950 de ise Sporting 8 1 ile hezimete ugratmayi basarmistir Iki kulubun stadlari bir cadde ile ayrilmaktadir Bu yakinlik da aralarindaki rekabete ayri bir hava katmistir Ayrica Portekiz in eski somurgelerinde de bu iki takimin maclari halen buyuk heyecana sahne olmaktadir Iki kulup de tarihinde pek cok basariya imza atmistir ve bu bir asiri askin suredir cekisme halinde devam etmektedir Sporting in 19 lig sampiyonluguna karsilik Benfica nin 37 sampiyonlugu bulunmaktadir Taca de Portugal ni ise Benfica 26 Sporting 17 kez kazanmistir Sporting in bir adet Sampiyon Kulupler Kupasina karsilik Benfica Avrupa da Sampiyon Kulupler Kupasi ni 2 kere kazanmistir Benfica Porto Portekiz in en basarili ve en populer iki kulubunun karsilasmalaridir Porto ve Lizbon sehirleri tarih boyunca Portekiz ulkesini hep ayakta tutan sehirler olmustur Bu rekabet futbola da yansimistir O Classico diye adlandirilir Benfica nin 37 sampiyonluguna karsilik Porto 30 sampiyonluga sahiptir Ozellikle son yillarda bu farki kapatmaya baslayan taraf olan Porto kupadaki sampiyonluklarda ise 37 30 ile yine geride olan taraftir Fakat son yillarda Porto Portekiz futbolunda ilk defa Benfica yi net bir sekilde geride birakmistir Iki takimin da ikiser UEFA Sampiyonlar Ligi sampiyonlugu bulunmaktadir Porto nun ayrica 2 UEFA Kupasi ve 1 de UEFA Super Kupasi bulunmaktadir Porto Sporting Lizbon Portekiz de ucuncu onemli derbi olarak kabul gorur Portekiz futbolunun uc lokomotifinden ikisi arasindaki karsilasmalarda Sporting 77 76 ustun olan taraftir 20 yuzyilda Sporting ulke genelinde daha on planda olan tarafti 21 yuzyildan itibaren Porto kazandigi basarilarla rakibini geride birakmistir Sporting in Avrupa da 1964 te kazandigi UEFA Kupa Galipleri Kupasi muzesindeki tek Avrupa kupasidir Buna karsilik Porto nun toplamda 7 Avrupa Kupasi vardir Fakat Sporting ile hemen her maci ulkede buyuk heyecana sahne olmaya devam etmektedir RomanyaDinamo Bukres Steaua Bukres Bukres kentinin iki takimi arasindaki mucadelelerdir Steaua takimi ordunun destegini alan bir takim olarak on plana cikmistir Dinamo taraftarlari da buna karsi muhalif bir tutum sergilemis ve bir ara da komunizme yakinliklariyla dikkat cekmislerdir 1988 de oynanan derbi maci ise akillara kazinan en dikkat cekici karsilasma olarak bilinir Derbi 1 1 sona erer Ne var ki Romanya nin cumhurbaskani Cavusesku skoru 2 1 Steaua lehine tayin etti Bu Dinamo taraftarlari tarafindan buyuk kizginliga sebebiyet verdi Aralarinda oynanan maclarda Dinamo 54 kere kazanirken Steaua 49 kere kazanabilmistir Steaua nun 23 Dinamo nun 18 lig sampiyonlugu bulunmaktadir Steaua ayrica bir kez de UEFA Sampiyonlar Ligi ni kazanarak buyuk sukse yapmistir Rapid Bukres Steaua Bukres Bukres derbisinin cekismeli gecmesinin ana etkeni Steaua taraftarlarinin Rapid București taraftarlarina karsi irkci bir tutum sergilemesidir Steaua taraftarlari Rapid taraftarlarini cingene olarak adlandirirlar Steaua 56 kere kazanirken Rapid 28 kere kazanmistir Steaua genel basarilarda da rakibine onemli bir ustunluk saglamistir Rapid in Steaua ve Dinamo ya gore daha mutevazi sayida bir taraftari olsa da aralarindaki Bukres derbilerinde stad tamamen dolmaktadir RusyaCSKA Moskova Spartak Moskova Rusya nin baskentinin ve Rus futbolunun en koklu iki kulubunun aralarindaki karsilasmalardir Sadece futbol degil her alanda karsilasmalari rekabet icinde gecer Moskova sehri Lokomotiv ve Dinamo ile birlikte dort takim ile Rus Birinci Liginde temsil edilmektedir Ayrica koklu kuluplerden Torpedo Moskva ile FK Moskva da yakin zamanda Moskova yi en ust ligde temsil etmislerdir Fakat bu kadar Moskova takimi arasindan siyrilan en onemli iki kulup CSKA ile Spartak takimlaridir CSKA Moskova 1911 senesinde Rus Ordusuna mensup kisilerce kuruldu Ordu takimi olarak bilinir ve gunumuzde bile ordu ile ciddi iliskileri vardir Spartak Moskova ise 1922 senesinde daha cok halk sendikasi ve isciler tarafindan desteklenerek kuruldu Kuluplerin aralarinda ciddi bir ordu halk veya patron isci catismasi olmadi Aralarindaki rekabeti esas buyuten basarilariydi 1930 larda Sovyet Ligi oynanmaya basladiginda Spartak ile Dinamo takimlari Moskova futbolunun onde gelen iki kulubune burunmuslerdi 2 Dunya Savasi sonrasi Sovyetler Birligi super guc konumuna gelmeye basladi Ordu CSKA takimina buyuk yatirim yapti ve CSKA 1946 dan 1951 e kadar sadece bir sene sampiyonlugu kaybetti Fakat sonraki yillarda Spartak yine ustunlugu sagladi ve 1950 60 70 ve 80 lerde dokuz sampiyonluk daha kazandi CSKA ise sadece 1970 ve 1991 de sampiyonluk gorerek Dinamo ve Spartak in gerisinde kaldi Sovyetler dagilana kadar Spartak 12 CSKA ise 7 sampiyonluk kazandi Dinamo Kyiv ve Dinamo Moskova nin 54 sene ile hep yer aldigi Sovyet Birinci Liginde Spartak 53 sene CSKA ise 48 sene mucadele etti Spartak 1992 de Sovyetler dagildiktan sonra Rusya Liginde ezici bir ustunluk sagladi Rus Ordusu toparlanma surecindeyken CSKA cok zor zamanlar gecirdi 90 larda Spartak 7 sampiyonluk kazanirken CSKA sampiyonluk goremedi 2000 ve 2001 de Spartak iki sampiyonluk daha elde etti Sonraki yillarda ise kulup bazinda iyi bir yapilanmaya giden CSKA 2003 2005 ve 2006 da uc kez sampiyonluk yasadi ve ek olarak 2005 yilinda UEFA Kupasi ve UEFA Super Kupasi ni kazandi Bununla beraber Sovyetler dagildiktan sonra Avrupa Kupasi kazanan ilk ve tek Rus takimi olarak tarihe gecti Son yillarda Moskova futboluna Kazan ve Sankt Peterburg sehirleri darbe vurmus ve 2006 dan sonra hicbir Moskova ekibi sampiyonluk gorememistir 1990 lardan itibaren Dinamo nun eski gucunu yitirmesi sonrasi Moskova da bu iki kulup on plana cikmistir CSKA eskisi gibi ordu mensuplarinin destekledigi degil halkin destekledigi bir kimligi burundukten sonra taraftar sayisinda da Spartak ile neredeyse esdeger olmustur Boylece Moskova da en cok ilgi gosterilen derbi macini bu iki kulup oynamaktadirlar Bu iki Moskova takimi Fifa ve Uefa dan men edildi CSKA Moskova Lokomotiv Moskova Spartak Moskova Zenit St Petersburg Sankt Peterburg sehri Rus Carligi nin son yillarinda ve Rus Imparatorlugu doneminde ulkenin baskentiydi Bu durum 1917 senesindeki devrime kadar boyle devam etti Sonrasinda Moskova baskent ilan edildi Yatirimlar Moskova ya yonelince sehirlerarasi bir rekabet ortami olustu Bu durum futbola da yansidi Moskova takimlari Sovyet doneminde Rus futbolunu onde goturdu 1984 senesinde Zenit bir kere sampiyonluk yasadi Spartak Moscow ise 12 sampiyonluga sahipti Rusya nin ikinci buyuk sehri olan St Petersburg un futbolda bu kadar geri kalmasi yadirganir oldu Sovyet dagilip Moskova eski otoritesini yitirdikten sonra diger Rus sehirleri gibi St Petersburg da toparlanma donemine girdi Sehrin Leningrad ismi St Petersburg olarak eski ismine donduruldugu gibi takiminda adi Zenit Leningrad dan FK Zenit olarak degistirildi Kulup kalkinma surecine girdi 1989 da dustukleri 2 Ligden 1 Lig e 1992 senesinde geri alindilar Sovyetler dagildi ve ligdeki takim sayisi azalinca Zenit lige geri alindi Ilk sene 16 olarak bir kez daha 2 Lige dustuler 1995 te kulup yeniden 1 Lige yukseldi O yillarda Spartak Rossiyskaya Premyer Liga domine ediyordu Zenit her sene daha da toparlanmaya basladi 1990 larin sonlarinda ligi zorlar hale geldi 2001 yilinda ligi ucuncu bitirmeyi basardi 2003 yilinda ise ligi ikinci bitirdi 2007 yilinda sampiyon olmayi basardi Boylece Alania nin 1995 senesindeki sampiyonlugundan sonraki ilk Moskova disi sampiyon oldu 2010 senesinde bir kere daha sampiyon olmayi basarinca Zenit ile Moskova takimlari arasindaki rekabet kizisti Sovyetler doneminde Zenit in pek basarili olamamasindan dolayi hafif olan rekabet gunumuzde eski ve yeni baskent rekabeti olarak cok daha cekismeli olarak surmektedir Zenit in hemen her Moskova takimiyla maci cekismeli ve zaman zaman olayli olsa da ozellikle Spartak ile arasinda cok daha cekismeli maclar olmaktadir Sirbistan Crvena zvezda Partizan Belgrad Sirbistan in baskenti Belgrad in iki kulubunun arasindaki karsilasmalardir Sirplar aralarindaki olesiye rekabetten dolayi Olumsuz Derbi olarak adlandirir Avrupa nin en atesli ve gerilim dozu yuksek derbilerinden bir tanesi olarak kabul gorur Crvena zvezda Turkce Kizilyildiz adinin Sirpca yazilisidir Uluslararasi karsilasmalarda da bu isim ile adlandirilir Turkiye de genelde Kizilyildiz olarak bilinir ile Partizan takimlari arasinda oynanan bu karsilasmalarin oykusu siyasete uzanir ve bu da ortaya ilginc bir oyku olarak cikar II Dunya Savasi sirasinda Nazi Almanyasi isgali altinda kalan Sirbistan da fasist guclere karsi orgutlenen gencler tarafindan 4 Mart 1945 te Kizilyildiz kurulur Kizilyildiz halk takimi olarak taraftar toplar 4 Ekim 1945 te ise Mihver Devletleri ne karsi savasan Yugoslav Halk Ordusu nun mensuplari tarafindan Partizan Belgrad kurulur Kizilyildiz halkin Partizan ise adindan da anlasilabilecegi gibi ordunun takimi olarak on plana cikar Savas sonrasi guclenen Sosyalist rejim Yugoslavya yi da etkisi altina alir Bu rejim sirasinda iki kulupte milliyetci Sirp kimliklerini on plana cikarmislardir Sirp Hirvat cekismesi ile Hajduk Split ve Dinamo Zagreb ile birlikte Yugoslavya nin dort buyuk kulubu olarak anilmislardir 1992 de Yugoslavya dan Hirvatistan kopunca aralarindaki rekabet daha da kizisti Sirplar ve Bosnaklar arasindaki savas sirasinda iki kulup de milliyetcilikten irkciliga kayma egilimi gosterdi Partizan taraftarlari Radovan Karadzic posteri acacak kadar ileri gitti Gunumuzde de bu durum 1990 li yillardaki kadar olmasa da kendini gostermektedir Aralarinda oynanan maclarda Kizilyildiz 99 kere Partizan ise 71 kere kazanmis 43 mac ise berabere bitmistir Yugoslavya 1992 de dagilma surecine girene kadar Kizilyildiz Yugoslav futbolunda on plana cikan ekip oldu Yugoslavya Ligini Partizan 11 Kizilyildiz 19 kere kazanmistir 1992 den sonraki Yugoslavya Federal Cumhuriyeti zamaninda ise Partizan 8 Kizilyildiz 5 kere sampiyon oldu Karadag Sirbistan dan ayrildiktan sonra ise Superliga yi Partizan 4 Kizilyildiz ise 1 kere kazanmstir Son yillarda Partizan rakibinin bir adim daha onunde gibi gorunse de toplam da Kizilyildiz in daha basarili oldugu gorunmektedir Avrupa da Kizilyildiz in birer tane Sampiyon Kulupler Kupasi ve Kitalararasi Kupasi vardir Partizan ise Sampiyon Kulupler Kupasi nda 1966 senesinde bir kere final oynamayi basarmistir Sirbistan da 50 lik kesimin Kizilyildiz 32 lik kesimin ise Partizan i destekledigi bir arastirmada belirtilmistir Ayrica eski Yugoslavya ulkeleri olan Karadag ve Bosna Hersek te de pek cok Kizilyildiz ve Partizan taraftari oldugu bilinmektedir Gunumuzdeki maclarinda pek cok siddet olayi yasanmaktadir Ne var ki soz konusu Sirp milliyetciligi ise iki kulup taraftari da ozellikle Hirvat Bosnali Karadagli ve Kosovalilara karsi irkci tutumlar sergilemekte ve dunyanin tepkisini cekmektedirler SlovakyaSlovan Bratislava Spartak Trnava Slovakya nin en buyuk derbisidir Gecmiste Avrupa da UEFA Kupa Galipleri Kupasini muzesine goturen Slovan Bratislava ile Sampiyon Kulupler Kupasinda yari final oynatan Spartak Trnava mazilerini arasalarda aralarindaki maclar hala buyuk cekismeye sahne olmaktadir Cekoslovak Liginde 8 sampiyonlugu Slovak Liginde ise 6 sampiyonlugu bulunan Slovan Bratislava Slovakya nin en basarili takimidir Spartak Trnava ise onu izler Gunumuzde iki takim da Avrupa da adindan fazla soz edememektedirler Slovan 2008 2009 ve 2010 2011 de Slovakya Ligini kazanarak yeniden toparlanma donemine girdi Spartak Trnava nin ise henuz Slovakya lig sampiyonlugu yoktur Slovan 59 kere Trnava ise 41 kere derbide gulen taraf olmustur TurkiyeAkdeniz Adanaspor Adana Demirspor 20 Mart 2016 tarihinde oynanan 1 Lig maci oncesi iki takim seramonide Adanasporlular Demirspor u kurum takimi olmasi nedeniyle Ankara takimi olmakla suclarlar Onlara gore gercek Adana halkinin takimi Adanaspordur Adana turuncudur Demirsporlular ise buna karsilik gercek halkin takiminin Demirspor oldugunu ve Adanaspor un zenginlerin takimi oldugunu iddia ederler ve demirsporlarin klasik rengi mavi ve laciverti tercih ederler 1938 yilinda Devlet Demiryollari iscileri tarafindan temelleri atilan ve 1940 ta kurulan Demirspor uzun sure Adana futbolunu sirtlayan takim olur 1960 61 sezonunda uc buyuk il disinda 1 Lig de oynayan ilk takim olan Demirspor ertesi sene kume duser 1954 yilinda kurulan Adanaspor ise Adana Demirspor un sehrin rantini ustune aldigini ve sike yaptigini vurgulayan Adanalilar tarafindan kurulur ve ilk senede kendilerine rakip olur Demirspor her ne kadar isci takimi olarak kurulmussa da 1970 lere kadar Adana halkinin cogunlugu Demirspor u destekler Demirspor Adana halkinin takimi olur 1971 senesinde ise 1 Lig e cikmayi basaran Adanaspor ipleri eline alir Iki sene sonra ise Demirspor da 1 Lig e cikinca rekabet kizisir Adana nin ust kesimi daha cok Adanaspor u tercih eder isci sinifi ve alt kesim ise Demirspor u destekler Adanaspor 1976 77 senesinde ilk defa Avrupa da mucadele eder ve daha sonra iki defa daha Avrupa da oynayarak buyuk bir taraftar kitlesi olusturur ve ilk defa taraftar acisindan Demirspor a bu kadar buyuk rakip olur 1984 e kadar araliksiz 1 Lig de oynayan iki takim ayni sene kume duserler Bu surec icerisinde Avrupa da oynamasinin etkisiyle Adanaspor daha cok one ciksa da Demirspor da ligi bir kere altinci bitirir ve istikrarli dereceler elde eder 1987 de yeniden 1 Lig e cikan ve 3 sene ust uste oynayan Demirspor a karsilik Adanaspor da 1988 ve 1991 yillari arasinda uc kere en ust ligde rakip olur 90 larda Demirspor uc sene daha 1 Lig de oynayarak Adanaspor u geride birakir Adanaspor 1990 larin basinda sirketlesmeye baslar 21 yuzyilin basinda Uzan tarafindan satin alininca maddi olarak da ustunlugu ele gecirir 1998 2001 ve 2002 2004 yillari arasinda 1 Lig de oynar ve Demirspor bu yillarda 2 Lig de oynamak zorunda kalir Uzan Grubu iflas edince Adanaspor da iflas eder 2005 2006 da ve 2006 2007 de 3 Lig e kadar dusen Adanaspor Ceyhanspor u satin alarak yeniden yukselise gecer 2007 2008 de Adana Demirspor ile ayni gruba dusen ve nefes nefese sampiyonluk icin yarisan Adanaspor buradan da 1 Lig e yeniden donmeyi basarir Ayrica ayni sene Yukselme Grubu maclarinda tribunler yari yariya bolunerek ozlenen bir tablo gercelesmistir Adana Demirspor ise o yil play off finalinde elenerek Adanaspor un gerisinde kalir Son yillarda Demirspor bircok kez 1 Lig in kapisindan donerek rakibine lig olarak da ortak olmayi basaramamistir Adanaspor ise birkac yildir Super Lig icin cabalamaktadir ve 2009 2010 senesinde cok yaklasmissa da Bucaspor a averaj ile gecilmistir Sonunda 2015 16 1 Lig sezonunda Adanaspor sampiyon olarak Super Lig e cikti Demirspor ise play off a kaldi fakat finalde elendi Ama Adanaspor ciktigi yil sonuncu olarak tekrar 1 Lig e indi Demirspor ise 2020 21 1 Lig sezonunda sampiyon olarak Super Lig e cikti Aralarinda oynanan 61 resmi macta Adanaspor un 22 Adana Demirspor un ise 18 galibiyeti bulunmaktadir 24 mac berabere sonuclanmistir Adanaspor Mersin Idman Yurdu Mersin Osmanli nin son yillarinda baslamak uzere deniz ticaretinin gelismesiyle beraber Adana ya her zaman rakip olmustur Aralarindaki bu rekabetin futbola sicramasi da kacinilmaz oldugundan Cukurova Derbisi diye adlandirilan bu maclar Akdeniz in liman sehirlerinin bir nevi aralarindaki rekabetidir Mersin Idman Yurdu ilk yillarda bu bolgede futbol oynamak isteyen takimlarin dilegini yerine getirebilecek tek ciddi takimdi 1940 ta Demirspor kendisine rakip olsa da cok on plana cikamadi 1967 de Basbakanlik Kupasi ni alarak Cukurova nin en hakim takimi haline gelmisti Bu yillarda Adanaspor ise gelisme surecini tamamlamak uzereydi 1967 den 1974 e kadar yedi sene araliksiz 1 Lig de oynayan Idman Yurdu 1971 de Adanaspor ve 1973 te Demirspor un da gelmesiyle kendine ciddi rakipler buldu 1975 te yeniden ust lige cikan ve ust uste 11 sene burada oynayan Mersin Idman Yurdu ayrica 1982 83 senesinde Turkiye Kupasi nda final oynadi ve ertesi sene UEFA Kupa Galipleri Kupasi nda mucadele etmeyi basardi Bu yillarda uc kere Avrupa da oynayan Adanaspor Mersin Idman Yurdu nun en buyuk rakibi oldu 1981 de son kez kume dusen Mersin temsilcisi yeniden 1 Lig e cikmak icin 2011 e kadar beklemek zorunda kaldi Adanaspor ise bu zaman diliminde rakibine karsilik daha on planda olan tarafti 2009 2010 sezonunda Adanaspor Super Lig e cok yaklasti Rakibini deplasmanda 2 1 maglup ederek dusme hattina yaklastirdi Mersin taraftari ise buna karsilik iliskilerinin yakin seviyede oldugu Bucaspor lehine her macta tezahurat yaparak Adanaspor a karsi psikolojik baski da kurmasiyla dikkat cekerek derbiye renk katti Adanaspor un ust lige cikamamasinda payi olan Mersin taraftari ile Mersin Idman Yurdu ise 2011 2012 de yeniden en ust ligde oynama hakki elde ederek bir adim da olsa rakibinin yeniden onune gecmeyi basardi Ancak bu ligde gecirilen iki sezonun ardindan Mersin Idman Yurdu 2012 2013 sezonunda tekrar kume dustu Aralarindaki maclar ozellikle son yillarda Turkiye de Goztepe Karsiyaka maclarindan sonra en siddetli karsilasmalar olarak da dikkat cekti Adana Demirspor Mersin Idman Yurdu Cukurova Derbisi diye nitelendirilen Adana ile Mersin sehirlerinin takimlarinin karsilikli rekabetlerinin en buyugu olarak kabul edilir Bunda iki takimin buyuk taraftar kitlesine sahip olmus olmasi onemli etkendir Ayrica Turk futbolunun kilometre tasi olan bu iki takim Cukurova futbolunu da on planda tutmustur 1925 te kurulan Mersin Idman Yurdu ilk yillarda bolgenin tek hakim takimiydi 1940 ta demiryolu iscileri Adana Demirspor u kurmaya karar verince ve birkac sene sonra 1 Lig de oynayan ilk Cukurova takimi olunca aralaridaki rekabet kizisti 1968 de 1 Lig e cikan Mersin ekibi burada uzun yillar oynadi 1 Lig de uzun seneler birbirine rakip olan bu iki takim arasinda Cukurova nin en buyuk takimi olma yarisi rekabeti iyice kizistirdi 1980 1990 ve 2000 lerde Adana sehri futbolda Mersin in onune gecti Uzun yillar bu boyle devam etse de aralarindaki maclarda her zaman seyirci sayisi yuksek oldu Son yillarda ise Mersin Idman Yurdu daha on planda olan takim oldu 2010 2011 sezonunda sampiyon olan Mersin Idman Yurdu Adana Demirspor un bir adim onune gecmis gibi gorunse de Cukurova nin bu dusman kardesleri arasindaki rekabet bolgede eski sicakligiyla surmektedir Mersin Idman Yurdu Tarsus Idman Yurdu Tarsus antik caglardan beri Mersin ile iliskisi olan bir yerlesim yeri olmustur Kent limanindan gelen mallar buradan Anadolu ve Orta Dogu ya ithal edilirdi Bu gunumuzde dahi hemen hemen boyledir Bu iki kentin futbolda ise yardimlasmasindan ziyade rekabeti on plana cikmistir Bu rekabet Mersin Idman Yurdu nun da kurulmasindan oncedir 1923 te kurulan Tarsus Idman Yurdu o sene Mersinli genclerden futbol maci yapmak icin teklif alir Halep ten getirdikler bir toplari vardir Ancak formalari yoktur Tarsuslu bir hanima forma diktirmek isterler Ne var ki sadece sari ve lacivert renk vardir Bu renklerde sahaya cikar ve Mersinli genclerle karsilasirlar Bu renkler zamanla sevilir ve benimsenir Iki sene sonra Mersin Idman Yurdu kurulacaktir Mersin Idman Yurdu uzun sure Mersin in adini duyuran tek takim oldu Sehir takimi olmasi ve bundan dolayi buyuk destek gormesi ile 1 Lig de gunumuzde de oynamis ve oynayan tek Mersin takimidir Tarsus ise 1984 te sampiyonlugu son anda Kayserispor a kaptirinca 1 Lig e cikmayi kil payi kacirdi Son yillarda sampiyonluklari zorlayan bir takim olmasina ragmen amacina ulasamadi Mersin ise 2010 2011 de Super Lig e cikarak 3 Lig e dusen rakibiyle aradaki farki iyice acti Durum gunumuzde boyle olsa da rekabeti cok eskiye dayanan Mersin in iki temsilcisi arasindaki her karsilasma buyuk yanki uyandirmaya devam etmektedir Dogu Anadolu Elazigspor Diyarbakirspor Elazig ve Diyarbakir sehirleri 20 yuzyilin baslarindan beri hep yan yana anilmis yakin iliskiler kurulmus sehirler olarak bilinmislerdir Futbolda ise bolgeyi sahiplenme yarisi bunu rekabete donusturmustur 1977 senesinde ilk defa 1 Lig e yukselen Diyarbakirspor burada uc sene oynayarak Dogu nun ilk ciddi temsilcisi konumuna gelmistir Bundan sonra 21 yuzyila kadar da Elazigspor u geride birakmistir Zaman zaman 2 Lig de karsilasmalari aralarindaki rekabeti buyutmustur 2001 de Super Lig e yukselen Diyarbakirspor un ardindan bir sene sonra Elazigspor ilk defa Super Lig e yukselince rekabet iyice kizisti 2002 2003 senesinde son hafta Diyarbakirspor Elazigspor maci ise buyuk tartismalara neden oldu Elazigspor maci kazanarak ligde kaldi Altay ise kume dustu Elazigspor her seye ragmen bir sonraki sene yeniden 2 Lig e dustu Diyarbakirspor ise 2006 senesine kadar Super Lig de kalmayi basardi 2008 den 2011 e kadar 2 Lig de oynayan Elazigspor yeniden toparlanarak 2011 2012 senesinde yeniden 1 Lig de oynamaya hak kazandi Diyarbakirspor ise ekonomik sorunlardan dolayi 2010 2011 senesinde 2 Lig e dustu Ardindan art arda kume duserek 2016 17 sezonunda e kadar dustu Ama Elazigspor 2013 14 sezonuna kadar Super Lig de kalmayi basardi ve rakibiyle aradaki farki iyice acti Ama Elazigspor 2013 14 sezonu ligden dustu ve kendini ekonomik zorluklar icerisinde buldu Ardindan 2 Lig e indi 2020 21 sezonu da 17 Sirada 3 Lig e dustu Hala ekonomik zorluklarla ve yonetim hatalariyla mucadele ediyor Ama Diyarbakirspor hizla toparlandi ve sezonundan itibaren her sene bir ust lige nden Bolgesel Amator Lig e cikti Aralarindaki 47 karsilasmada Diyarbakirspor un 22 Elazigspor un ise 11 galibiyeti bulunmaktadir 14 karsilasma ise berabere bitmistir Elazigspor Malatyaspor Dogu ve Guneydogu daki en buyuk rekabet olarak bilinir Rekabet Elazig ve Malatya sehirlerinin arasindaki cekismeye dayanir Elaziglilar Malatyanin kayirilmasi ve buna karsilik Elazig a hic yatirim yapilmamis olmasini neden gosterirler Gunumuzde bile hemen her alanda cekisme icinde olan bu iki sehir takimlarinin da arasinda futbol rekabeti cikmasina neden olmuslardir Bircok karsilasmada rakip takim tarafina gectikleri ve ezeli rakipleri aleyhine tezahurat yaptiklari bilinir Ayrica birbirlerine yakinliklariyla bilinen Malatyaspor ile Diyarbakirspor Elazigspor a karsilik ayni cephede saf alirlar Elazigspor ile yapilan karsilasmalarda birbirlerine destek verdikleri pek cok kez gorulmustur Ilk defa 1969 da 3 Lig de karsi karsiya geldiler Ilk mucadeleleri 0 0 sonuclandi Malatya daki macta ise Malatyaspor 4 1 kazandi Bu skor Elaziglilari huzursuz etmistir Elazigspor a ciddi yatirimlar yapilmaya baslanir ve takim 1975 te 2 Lig e yukselir Malatyaspor ise dort sene sonrasinda 1977 de 3 Lig e duser Elazigspor un ustunlugu fazla surmez Malatyaspor 1980 de yeniden 2 Lig e yukselir Dort sene sonra ise tarihinde ilk defa 1 Lig e yukselince sehirde buyuk bir sahiplenme duygusu olusur 1990 a kadar en ust ligde oynamayi basaran Malatyaspor ile 20 yuzyilda hic en ust lig goremeyen Elazigspor 1990 larda 1 Ligi pek cok defa zorlasalarda cikmayi basaramazlar 2001 de Malatyaspor Diyarbakirspor ile birlikte ayni sene Super Lig e cikinca altlarinda kalan Elazigspor a artik en ust lige cikmak farz olmustur Sehir halki takim ustunde buyuk bir baski olusturur Ertesi sene Elazigspor bu baskinin da etkisiyle tarihinde ilk defa Super Lig e cikmayi basarir 2002 2004 yillari Dogu Futbolunun altin yillari olarak bilinir Uc Dogu temsilcisi en ust ligdedirler Malatyaspor ligi besinci bitirerek UEFA Kupasi na katilmayi basarir Elazig bir kez daha rakibinin gerisinde kalir Ertesi sene Malatyaspor UEFA Kupasi nda Basel e ilk turda elense de Avrupa da oynayan ilk Dogu takimi olarak Turkiye de sempatik bir yer edinir Elazigspor ise ertesi sene yeniden 2 Lig in yolunu tutar Malatyaspor ise 2006 da son defa Super Lig de mucadele eder 2006 2007 de Elazigspor Play Off u son anda kacirir Malatyaspor ise Play Off ta elenir ve boylece iki takim son kez yaklastiklari Super Lig e cikamazlar Bu tarihten sonra iki kulupte de ekonomik kriz yasanir Elazigspor ertesi sene 2 Lig e duser Malatya taraftarlari bu duruma karsilik lokma dokturerek Elaziglilarla bir nevi alay ederler Fakat ayni sey Malatyaspor un basina ertesi sene gelir ve bu sefer de Elaziglilar lokma doktururler 2009 2010 senesinde iki kulup de cok zor bir sezon gecirir Iflasin esigindeki iki kulupten Malatyaspor kume duser Elazigspor ise son haftalarda aldigi kritik sonuclar sayesinde zorlukla ligde kalir Ertesi sene Elazigspor yeniden toparlanir ve ilk senesinde 1 Lig e geri donmeyi basarir Bir sonraki sene ise Super Lig e cikmayi basaran Elazigspor gunumuzde halen Super Lig deki yerini korumaktayken toparlanamayarak iflas eden Malatyaspor ise 3 Lig de Amator Lig e duser Malatyalilar gunumuzde Malatyaspor un zamaninda pilot takimi olarak bilinen Yeni Malatyaspor a umut baglamis durumdadirlar Malatya Belediyespor u isim degisikleriyle Yeni Malatyaspor a donusturduler ve yatirimlarini bu kulup uzerine sekillendirmeye basladilar Bir zamanlarin efsane takimlari Malatyaspor un ise profesyonel liglere donup yeniden Elazigspor a rakip olup olamayacagi ise merak konusudur Ayrica Yeni Malatyaspor ayni sene 1 Lig e cikmayi Play Off larda kacirmistir Elazigspor ile Malatyaspor arasinda oynanan 48 macin 21 tanesini Elazigspor 15 tanesini ise Malatyaspor kazanmis 12 karsilasma berabere sonuclanmistir Ege Altay Bucaspor Izmir in iki kulubu arasindaki maclardir Altay uzun sure 1 Lig de Bucaspor da uzun sure 2 Liglerde oynadigindan aralarinda sadece 6 resmi karsilasma oynanmistir Altay 3 Bucaspor 1 kere kazanirken 2 mac da berabere sonuclanmistir En unutulmaz ve en kalabalik mac 11 Nisan 2010 da oynanan son mactir Bucaspor ile Altay 1 1 berabere kalmis ve Bucaspor Super Lig e averajla cikmistir Altay ise Play Offlara kalmis sonrasinda ust lige cikmayi basaramamistir Aralarinda sadece 6 resmi karsilasma oynanmasina ragmen Bucaspor ile Altay arasinda rekabet kent genelinde surmektedir Altay Goztepe Ana Madde Altay Goztepe derbisi 1923 24 ve 1924 25 sezonlarinda Izmir lig sampiyonu olan Altay o yillarda Izmir in en kuvvetli temsilcisiydi Fakat basari ayni zamanda cekismeleri ve anlasmazliklari da getirecekti 1923 te Ankara seyahati sirasinda bir grup ayrilarak Altinordu yu kurdu Fakat sorunlar bitmemisti 1925 te bu kez Aydin a giden kafilede tren yolculugu sirasinda tartisma cikti Alsancaklilar ile arasi acik olan Guzelyalililar tartisma sonrasi baglari tamamen kopardi Boylece Guzelyali kulubu Goztepe kurulmus oldu 1941 senesine kadar Goztepe etkili olamadi Altay ise 7 sampiyonluk kazandi Goztepe tek sampiyonlugunu Doganspor adi altinda alabildi Fakat Goztepe 1941 1944 arasinda ust uste 3 kere Izmir sampiyonu olunca rakibine ustunluk kurmaya basladi Ulusal Futbol Ligi kurulana kadar ise Altay 6 sampiyonluk daha kazandi Goztepe ise 2 sampiyonluk alarak Altay in biraz daha golgesinde kaldi Goztepe Avrupa kupalarinda basarili olunca Altinordu Izmirspor ve Karsiyaka yi golgede birakti 1960 li yillarda en buyuk rakibi Altay di Altay da istikrarli dereceler elde ediyor ve Turkiye yi Avrupa kupalarinda temsil ediyordu Iki takim da bu donemde ikiser Turkiye Kupasi sampiyonlugu elde etti Bunlardan 1967 Turkiye Kupasi finalinde iki takim karsi karsiya geldi ve mac 2 2 sona erdi O zamanin kurallari geregi para atisi yapildi ve Altay kupayi muzesine goturdu Goztepe yi bu yillarda bir adim one cikaran ise surekli ilk turlarda kupaya veda eden Altay in aksine Fuar Sehirleri Kupasi nda yari final ve UEFA Kupa Galipleri Kupasi nda ceyrek final oynamasiydi 1980 li ve 1990 li yillarda Altay 1 Lig de birkac sene haricinde surekli yer aldi Goztepe ise 1982 de dustu ve ancak 1999 da tekrar cikabildi Bu senelerde Altay ciddi taraftar potansiyeli topladi Karsiyaka ve Goztepe ile beraber en cok taraftara sahip uc takimdan biri oldu Goztepe ise 1999 da 1 Lig e cikarak itibarini yeniden kazandi Fakat 2000 li yillardaki kriz ve Amator Lig e kadar dusmesi Goztepe ye buyuk bir darbe vurdu Altay ise bu senelerde buyuk sanssizliklar yasayarak birkac kez Super Lig in kapisindan donmek zorunda kaldi Altay ile Goztepe arasinda 54 lig macinda Altay 23 Goztepe ise 11 galibiyete sahiptir 20 mac ise beraberlikle sona ermistir Goztepe Altay a karsi son galibiyetini 1979 80 sezonunda 3 1 ile elde etmistir Goztepe nin Izmir i sahiplenmesine karsin Altay Izmir in merkezinin ve daha ust tabakalarin takimi olarak bilinmistir Son senelerde bu durum goclerle degismeye ugrasa da Altay in taraftari hala yogunluk olarak Alsancak ve cevresindendir Goztepe ise Guzelyali ve cevresi agirlikli olsa da genel anlamda Izmir capinda taraftara sahiptir Altay Karsiyaka Karsiyaka 1912 senesinde Izmir in ilk Turk futbol kulubu olarak kuruldu Bolgedeki tek Turk takimi olan ve Izmir de azinlik takimlarinin oldugunu soylerek Turk ve Islam in tek temsilcisi oldugunu belirten Karsiyakalilar bundan dolayi da renklerini kirmizi ve yesil olarak belirledi Ne var ki bu konuda cok fazla beklemeleri gerekmeyecekti Iki sene sonra Izmir de Altay kulubu kurulacak ve uzun sure sehirdeki tek rakipleri olacaktir Cumhuriyet kurulduktan sonra Izmir Ligi nde ilk iki sene Altay sampiyon oldu Ertesi sene Karsiyaka kazaninca aralarindaki rekabet iyice kizisti Sonraki 11 senede ise Altay 5 kere sampiyon olurken Karsiyaka hic sampiyonluk kazanamadi Bu yillarda Izmir futbolunda Altay in buyuk bir ustunlugu bulunuyordu Ayrica bunyesinden Goztepe ve Altinordu isimli iki kulup daha cikmasina ragmen en basarili takim konumundaydilar Milli ligler baslayana kadar da Altay 9 sampiyonluk daha elde etti Karsiyaka ise 3 sampiyonluk elde edebildi Altay 16 sampiyonlukla liglere de acik ara farkla Izmir in en basarili takimi unvaniyla basladi Ilk sene Karsiyaka 2 Ligden 1 Lige cikti ve ilk defa 1960 senesinde karsilastilar Karsiyaka bu maci 2 0 kazandi Altay liglerde Izmir in takimlarina karsi buyuk bir ustunluk kurmustur 41 sene Super Lig de oynayarak bu ligde en fazla oynayan 5 takimdir En son kume dusmeden once ise uc buyuklerden sonra Super Lig de en fazla oynayan takimdi Karsiyaka ise toplamda 16 sene en ust ligde oynamistir Altay in ayrica 2 Turkiye Kupasi sampiyonlugu bulunmaktadir Ayrica bu kupada 5 kere final oynamis ve 2 kere de ligi ucuncu sirada tamamlamistir 1960 ve 1970 li senelerde Goztepe ve Altay in gerisinde kalan Karsiyaka 1980 li yillarda Izmir futbolunu Altay la beraber Birinci Lig de en fazla temsil eden takim oldu 1990 li yillarda ise 3 sezon 1 Lig de oynayan Karsiyaka 2000 li yillarda 1 Lig de oynayamadi Altay ise 2 sene mucadele edebildi Karsiyaka her ne kadar sportif basari olarak Altay in cok gerisinde kalsa da taraftari ve Karsiyakalilik kimligi kulubu on planda tutan etken olmustur Altay in 2 Lig e dusmesi sonrasi 2011 2012 sezonunda Karsiyaka tarihinde ilk defa Altay dan ust duzey bir ligde mucadele edecektir Aralarinda oynanan 55 macta Altay 24 kere Karsiyaka 12 kere gulmustur 19 mac ise berabere bitmistir Akhisarspor Turgutluspor Manisa ilinin en buyuk iki ilcesinin iki takimi arasindaki mucadelelerdir 1985 te ilk defa 3 Ligde karsi karsiya geldiler ve ilk mac 1 1 sonuclandi Iki takimin da onemli bir sportif basarisi olmasa da Turgutlu ve Akhisar ilcelerinin gecmisten beri olan komsuluk rekabetleri bu takimlar arasinda da iddiali maclar oynanmasina vesile olmustur Iki takimda cok buyuk bir taraftar potansiyeline sahip olmasa da aralarinda oynadiklari her mac dolu tribunlere karsi oynanir Turgutluspor ilk defa 1992 1993 senesinde 2 Lige cikmistir Akhisar Belediyespor ise 2007 2008 sezonunda 2 Lig e cikmistir 2009 2010 senesinde ise 1 Lig e cikarak ilk defa Turgutluspor un onune gecmistir Aralarinda oynanan 30 resmi macta Turgutluspor 15 6 galibiyet ustunlugune sahiptir 9 mac ise berabere bitmistir Akhisar Belediye Spor 2012 2013 sezonun Super Lig de Mucadele edecektir Aydinspor Nazilli Belediyespor Aydin takimlarinin mucadelelerine sahne olur Aydinspor 1984 senesinde aralarindaki ilk maci 6 1 kazanmistir Nazilli ilcesinin Aydin merkeziyle rekabeti sonucu dogmustur Aydinspor 1990 1993 seneleri arasinda 1 Lig de mucadele etmistir Nazilli Belediyespor ise en yuksek 2 Lig de mucadele edebilmistir Aydinspor genelde rakibine gore daha cok basarilara imza atmistir Nazillispor son yillarda ise Aydinspor un yasadigi maddi kriz nedeniyle Amator Lig e kadar dusmesi sonucu rakibine ustunluk kurmustur 2011 2012 senesinde 3 Lig e geri donen Aydinspor ile yeniden karsilasacaklardir Aralarindaki maclarda ise Nazilli Belediyespor 13 kere kazanmistir Aydinspor un 9 galibiyeti vardir 3 mac ise berabere bitmistir Bucaspor Goztepe Buca Cumhuriyet donemine kadar Rum Yahudi ve Turklerin beraber yasadigi ve levantenlerin kosklerinin bulundugu Izmir il merkezine uzak bir kasaba konumundaydi Izmir e olan bu uzakligi da bolgede futbolun gelismesini geciktirdi Her ne kadar Bucaspor 1928 senesinde kurulmus olsa da uzun seneler Izmir Mahalli Liglerinde oynadi Goztepe ise Izmir in merkezindeki diger kulupler gibi profesyonel liglere erken dahil oldu ve 1960 li senelerde Avrupa da onemli basarilara imza atti Goztepe ve Izmir merkezinin Bucalilara koylu gozuyle bakmasi rekabetin fitilini atesleyen kivilcim olmustur Buca her ne kadar artik merkez bir ilceyse de eskiden otobus ve trenin Izmir merkezine seyrek gitmesi ve Buca nin insanlarinin ciftcilikle gecinmesi Izmir in ise modern olarak on plana cikmasindan dolayi gunumuzde bile aralarindaki rekabetlerinde bu durum soz konusu edilebilmektedir 2010 senesinde Bucaspor Super Lig e ciktiginda Bucalilar Koylunun Zaferi sloganlarini tercih etmisler ve Izmir in koy olarak gorunen ilcesinin Izmir in tek Super Lig takimi olmasini vurgulamislardir 1980 li yillarda Buca Izmir in merkezi bir ilcesi haline geldi 1984 senesinde 3 Lig e dahil oldu Goztepe ise bu senelerde 1982 de dustugu 2 Lig de mucadele ediyordu Bucaspor 1989 1990 senesinde sampiyon olarak 2 Lig e cikmayi basarinca iki takim ilk defa 1990 1991 2 Lig B Grubunda karsilastilar Bucaspor lige 4te 4 yaparak girmis ve Firtina lakabini almisti Lider Bucaspor un ardindan ikinci Goztepe ise 9 puandaydi Bucaspor Alsancak Stadyumu nda Goztepe yi 2 1 yendi ve 5te 5 yaparak 1 Lig e cikma yolunda lige muthis bir baslangic yapmis oldu Aralarinda bircok kritik macin oldugu rekabet boylece baslamis oluyordu Yedi sene boyunca ayni ligde oynadilar Zaman zaman 1 Lig i zorlasalar da ust lige cikamadilar Goztepe ve Bucaspor birer kez 3 0 kazanirken Bucaspor un 4 3 kazandigi karsilasma ise aralarindaki en gollu karsilasma oldu 1997 98 ve 1998 99 sezonlarinda ise Karsiyaka ile de ayni ligde yer aldiklarindan maclarin guvenligi nedeniyle Goztepe Istanbul takimlarinin agirlikta oldugu A Grubu nda oynadi 1998 1999 senesinde 1 Lig e cikan Goztepe ertesi sene yeniden dustu 2000 2001 senesinde yeniden karsilastilar Iki takimin da birer kez galip geldigi bu sezonda Goztepe yeniden 1 Lig e cikti Bucaspor un sondan bir onceki haftada 2 1 kazandigi karsilasmada Goztepe taraftarlari Bucaspor lehine tezahurat yaptilar Bucaspor un uc puan alarak ligde kalma yolunda avantaj yakaladigi bu haftada rakip takimlar Goztepe nin Bucaspor a bilerek yenildigini iddia etti 2000 li yillarin baslarinda Bucaspor sari ve laciverte kirmizi rengini ekledi Bu durum kulup ve taraftar bazindan buyuk huzursuzluk yatarinca yonetim kurulu kirmizi rengi iptal etti 2004 2005 senesinde ise aralarindaki en gerilim dolu mac oynandi Ligin bitimine 5 hafta kala Goztepe nin Aydinspor un 6 puan gerisinde oldugu ve mutlak kazanmasi gereken macta Goztepe bir de penalti kacirdigi ilk devreyi 1 0 ustun tamamladi 2001 yilina atifta bulunarak Bucaspor taraftarlari Goztepe lehine tezahurat yapti Ne var ki ikinci yarida Bucaspor skoru 2 1 e cevirip Goztepe nin 3 Lig e dusmesi buyuk oranda kesinlesince mac sonlarina dogru ve sonrasinda olaylar cikti Bu mactan sonra da hep zit saflarda yer aldilar Ayrica ayni sene Goztepe Bucaspor u 3 0 ile Turkiye Kupasi disina itti Ilk lig macini ise Bucaspor deplasmanda 2 1 kazandi Iki takim son olarak 2009 da Turkiye Kupasinda karsilasti ve Bucaspor rakibini 1 0 yenerek eledi Son yillarda Bucaspor ust uste iki senede iki sampiyonluk yasayarak Super Lig e kadar cikarken Goztepe Amator Lig e kadar dusunce Bucaspor rakibine karsi buyuk bir basari ustunlugu kursa da Goztepe dort sene icinde uc lig atlayarak yeniden 1 Lig e cikti Bucaspor ise Super Lig den 1 Lig e dustu Aralarinda su ana 26 mac oynandi Izmir in sari lacivertlileri 11 kere kazanirken Goztepe 10 kere galip geldi 5 mac ise berabere sonuclandi Bucaspor taraftari cogunluk olarak Buca dan olmasina ragmen Izmir in en buyuk ikinci ilcesinin takimi olmasinin avantajiyla onemli bir taraftar kitlesini barindirmaktadir Onceki senelerde Buca da cok taraftari olmasiyla bilinen Goztepe ise son yillarda buradaki etkinligini Bucaspor a kaptirmistir Izmir in sahibi oldugunu iddia eden Goztepe ile Karsiyaka ile birlikte Izmir in bir diger aykiri takimi olan Bucaspor un rekabeti 2011 2012 senesinde 6 sene sonra mac oynanarak devam edecektir Bucaspor Karsiyaka Karsiyaka ve Bucaspor un ortak ozelligi Cumhuriyet in ilk yillarinda Izmir merkezine uzak olmalaridir Bu durum da Izmir in merkezi takimlari olan Goztepe Altay Izmirspor ve Altinordu ile soyutlasmalarina yol acmistir Gunumuzde bile hala kendilerine diger Izmir takimlarina oldugu kadar destek verilmedigini zaman zaman vurgulamaktadirlar Turk soylularinin kosklerinin bulundugu Karsiyaka ile levantenlerin kosklerinin bulundugu Buca zamanla Izmir in merkezi ilcesi durumuna gelmisseler de gunumuzde hala Bucali ve Karsiyakali olmalarini kendilerini Izmirli olmaktan on siraya koymaktadirlar Bucaspor ile Karsiyaka arasindaki ilk mac ise 1992 de 2 Lig de oynandi ve Karsiyaka 2 0 kazandi Aralarinda oynanan 31 karsilasmada Karsiyaka 15 kere Bucaspor ise 8 kere galip gelmistir 8 mac ise berabere bitmistir Aralarindaki en gollu mac 2002 de 4 4 biten mac oldu Ayrica 1997 de Bucaspor un 4 3 kazandigi macta 4 gol atan Bucaspor un unutulmaz oyuncusu Tevfik Cihan Bulut Izmir derbilerinde bir macta en cok gol atan oyuncu unvanina sahiptir Bucaspor 4 Nisan 2010 da oynanan unutulmaz macta ise rakibini 3 2 yendi ve bu macta Super Lig icin buyuk avantaj yakalarken rakibini de Play Off a itti Karsiyaka ve Buca halki buyuk oranda kendi ilcesinin takimini tutmaktadir ve gunumuzde hala Izmir i kendi ilcesinden sonraya koymaktadir Aralarinda ise her seye ragmen Izmir rekabeti devam etmektedir Bucaspor Turgutluspor Bucaspor ve Turgutluspor 1985 senesinde lige beraber dahil olmuslardir Bu seneden sonra tam 17 kere ayni liglerde yer almislardir Aralarindaki ilk karsilasmayi Turgutluspor 3 1 kazanmistir Aralarindaki 52 macta Bucaspor 19 kere Turgutluspor ise 15 kere kazanmistir 18 mac berabere bitmistir Aralarindaki rekabetin temelinin tek bir nedeni yoktur Yillardan beri sik sik ayni ligde olmalari ve cikma ve dusme konusunda rekabet etmeleri bunun temel nedenidir Son senelerde ise taraftarlar arasinda gerceklesen hadiseler de maclarin rekabete donusmesine yol acmistir Turgutlu ve Buca arasi 45 dakikadir ve bundan dolayi da aralarinda yapilan maclarda iki takim taraftarinin da kalabalik gelmesi nedeniyle ozellikle son maclar olayli gecmistir 1996 1997 senesinde iki takim nefes nefese mucadele vermis ve Bucaspor ayni puanda olmasina ragmen rakibini averajla gecerek Klasman Grubunu lider tamamlamis ve 1 Lig icin Play Off oynamaya hak kazanmistir Bucaspor son uc sezonda iki sampiyonluk elde edip bir kere de Super Lig de oynamanin da etkisiyle rakibine her anlamda onemli bir ustunluk kurmustur Ayrica altyapisi ve tesislesmesiyle de eskiden olan rekabette artik buyuk ustunluge sahiptir Goztepe Karsiyaka 1960 li yillara kadar Izmir sehir merkezi Guzelyali Konak ve Alsancak tan ibaret olmustur Cumhuriyetten once ise Konak ve Alsancak ta Yahudi Rum ve Avrupa Mahalleleri yer alirdi Korfez in karsi yakasinda ise Karsiyaka bulunurdu Burasi tamamen Turk mahallelerinden olusur bundan dolayi da Karsiyakalilar kendilerini Izmir in Turk kesimi olarak gorurlerdi Bundan dolayidir ki sonrasinda kuracaklari futbol kuluplerinin renkleri de Turk un kirmizisini ve Islam in yesilini tasiyacaktir Karsiyakalilar Biz Karsiyakaliyiz der korfezin karsisina gecerken de Izmir e gidiyorum diye konusurlardi Bu durum Osmanli yillarinda baslamis ve Izmir goclerle metropol konumuna gelene kadar 1980 li yillara kadar surmustur Iste Karsiyaka boyle bir gelenegin takimidir Gunumuzde Bayrakli ve Bornova ilceleri Karsiyaka ile Izmir sehir merkezini hemen hemen birbirine baglamis durumdadir Ne var ki Karsiyakalilar ile Izmir arasindaki futbol rekabeti ise en az eskisi kadar sicaktir Goztepe Izmir in Guzelyali semtinde kurulmus olan bir kuluptur Her ne kadar semt kulubu olarak yola baslamis olsalar da bir Izmir takimi gorunumundedirler Izmir in Karsiyaka ve cevresi disindaki hemen her yerinden taraftarlari vardir Goztepe bir anlamda Karsiyakalilara karsi Izmir kentinin tepkisidir Ulkede futbol ilk olarak Izmir de oynanir Burada Ingilizlerin Bornova cayirlarinda baslattigi futbol hareketine Rum ve Ermeni gencler de katilir Karsiyakalilar vatandaki kotu gidisata sessiz kalmaya niyetli degildirler Kendi deyimleriyle Gavur Izmirdeki yabanci takimlara karsi bir Turk takimi olusturmanin zamani gelmistir Boyle bir ortamda isgale direnisin bir yolunun da futbol olacagina inanan her halk gibi Karsiyakali gencler de satin aldiklari bir topla futbol hayatlarina baslamislardir Burada Izmir in azinlik takimlariyla oynarlar Karsiyaka resmi olarak da Izmir in ilk Turk futbol kulubu olarak 1912 senesinde Karsiyaka Muaresei Bedeniye Kulubu adiyla kurulur Fakat bu yalnizliklari cok fazla surmez Iki sene sonra 1914 yilinda Altay kulubu kurulur Altay Karsiyaka nin o yillardaki en buyuk rakibi olur 1920 li yillara kadar gosterdigi basarilarla Karsiyaka nin bir adim onune gecse de basariyi sahiplenme duygusu Altay in icindeki gruplari birer birer ayrilmaya sevk eder 1923 yilinda Altinordu Altay dan ayrilarak Izmir in ucuncu futbol kulubu olarak kurulur Iki sene sonra ise Altay in Aydin a yaptigi seyahat sirasinda grupta bir anlasmazlik cikar ve Guzelyalidaki gencler 1925 senesinde nihayet Goztepe yi kurarlar Goztepe kurulduktan on dort sene sonra 1939 da ilk Izmir sampiyonlugunu Izmirspor ile birlestigi Doganspor adi altinda alir Ertesi sene yeniden ayrilirlar 1942 ve 1944 yillari arasinda da ust uste uc kere Izmir sampiyonu olurlar Artik Karsiyaka nin koltugu ciddi anlamda sallanmaktadir Goztepe basarili oldukca Izmir i sahiplenlenme yarisi iyice kizisir Altinordu Izmirspor ve Altay daha cok ust tabakayi temsil ederler ve bu duruma biraz daha yabanci kalirlar Karsiyaka Izmir Korfezi nin kuzey kisminin gururu olmustur Goztepe ise artik Guzelyali semtinden Izmir kentine yayilmistir Iste kutuplasma ve ezeli rekabet kuvvetli bir bicimde baslamistir Turkiye Futbol Ligi kurulana kadar da Izmir de ikiser sampiyonluk daha kazanirlar 1959 da Turkiye Ulusal Futbol Ligi kurulur Istanbul Ankara ve Izmir kulupleri bu lige katilir Izmir in son sampiyonu Karsiyaka ile Goztepe de bu kulupler arasindadirlar Aralarindaki ilk lig maci 8 Mart 1959 da Alsancak Stadyumu nda oynandi ve Goztepe 3 2 kazandi Ilk sene Goztepe ligi dorduncu Karsiyaka ise altinci tamamladi Artik unleri ulke capina da yayilmistir 5 Mart 1961 deki 6 2 biten Karsiyaka galibiyeti ise Goztepe nin itibarini biraz dusurur Goztepe nin altin yillari 1960 li senelerdir Altay bu turnuvada Izmir i temsil eden ilk takim olsa da Izmir ve Turkiye nin gururu 1964 ile 1971 yillarindaki Avrupa arenasinda Fuar Sehirleri Kupasi nda Gunumuzde UEFA Avrupa Ligi yari final oynayan Goztepe olmustur Ayrica UEFA Kupa Galipleri Kupasi nda da bir kere ceyrek final oynama basarisi gosteren Goztepe o yillarda artik Izmir in en buyuk takimidir Izmir de Goztepe cilginligi bas gostermistir Izmirliler Goztepe Izmirdir demektedirler Goztepe Izmir i dunyaya da tanitan bir ikon haline gelmistir Gursel Aksel Fevzi Zemzem Ali Artuner Nevzat Guzelirmak gibi efsane isimler Istanbul takimlarinin muthis tekliflerine ragmen Goztepe de kalmayi tercih ederler O zamanlar bir Izmirlinin top pesinde kosarkenki en buyuk hayali bir Gursel Aksel olabilmektir Bu duruma Karsiyakalilar sessiz kalmazlar ve Biz Izmirli degiliz Karsiyakaliyiz diyerek baglari koparirlar Artik plakalari otuz bes degil otuz bes bucuktur Bu duruma karsi Goztepeliler de biz Izmir i temsil ediyoruz diyerek Tam 35 sozunu kullanmaya baslarlar Karsiyaka ise 1960 ve 1970 li yillarda 2 Lig ile 1 Lig arasinda gidip geldi Istedigi basarilari yakalayamadi Goztepe ayrica 1967 de final oynadigi kupada 1969 ve 1970 te de Turkiye Kupasini da muzesine goturdu 1969 da final oynadigi kupada ise 1970 te Cumhurbaskanligi Kupasini da Gunumuzde Turkiye Super Kupasi muzesine goturmeyi basardi 1980 li yillarin en dikkat cekici olayinda 16 Mayis 1981 de ise Turkiye tarihinin en buyuk derbilerinden biri oynandi Dunya futbol tarihine ikinci lig tarihindeki en kalabalik karsilasma olarak gecen ve resmi kurumlarca da tescillenen bu karsilasma oncesi iki takimdan Karsiyaka 1 puan farkla 33 haftaya giriyordu ve kazandigi takdirde son hafta oncesi 1 Lig e cikmayi garantileyecekti Goztepe ise kazanarak son haftaya 1 puan onde girmeyi hesapliyordu Karsilasmada tribunler ikiye bolunmustu 40 000 Karsiyakali 40 000 Goztepeli takimlarini destekledi Maca Ege cevresinden seyirciler geldi Karnaval havasinda gecen karsilasma 0 0 sona erdi ve Karsiyaka son haftaya avantajli girdi Son hafta ise Karsiyaka yonetiminin ugruna tren kaldiracagi Bandirmaspor deplasmaninda Karsiyaka gol atamayacak Goztepe ise evinde Balikesirspor u 3 2 yenerek Super Lig e cikacakti 1982 de Goztepe kume dustu ve tam 19 sene burada mucadele etmek zorunda kaldi Karsiyaka ise bu sure zarfinda yedi sezon Birinci Lig de mucadele etti ve Goztepe nin onune gecti Karsiyaka 1996 da son kez kume dustu ve bir daha en ust duzey ligde oynayamadi Goztepe 1999 da Super Lig e geri dondu Boylece yeniden ipleri eline aldi Fakat mazisini yakalayamadi Ilk sene kume dustu Iki sene sonra yeniden cikti ilk sene yedinci olarak UEFA Kupasi ni kil payi kacirdi Fakat ertesi sene hemsehrisi Altay ile birlikte yeniden kume dustu Kulup borc krizi yuzunden transfer yasagiyla karsi karsiya kaldi ve bes senede dort lig dustu Amator Lig e kadar dusen Goztepe icin Karsiyaka taraftari lokma dokturdu ve Goztepe icin sela okuttu Goztepe ise bitti denilen yerde Altinbas Holding in takimi almasiyla kullerinden dogdu Dort senede uc lig atladi ve 2011 2012 sezonunda yeniden 1 Lig de oynayacak Bu sure zarfinda Karsiyaka ise iki kere Super Lig in kapisindan dondu Ilk olarak 2008 2009 sezonunda Play off finalinde Kasimpasa ya 2 1 ile kaybetti Ertesi sene ise yine Play Offlarda grubu 3 bitirerek Super Lig e cikamadi Tam 7 sene sonra 1 Lig de yeniden karsilasacak olan Izmir in ezeli rakipleri toplamda 43 kere karsi karsiya geldiler Iki takim da on yediser galibiyete sahipler 9 mac ise berabere sonuclanmistir Guneydogu Anadolu Ic Anadolu Ankaragucu Genclerbirligi Baskent Ankara Dunya nin pek cok baskentinin aksine her ne kadar buyuk bir futbol rekabetine sahip olmasa da her seye ragmen Turk Futbolunun iki koklu kulubu MKE Ankaragucu ile Genclerbirligi senelerdir oynadiklari Super Lig de ister istemez bir rekabete sahip olmuslardir Ankaragucu ile Genclerbirligi Istanbul veya Izmir takimlarinda oldugu gibi belli bolgenin takimi degildirler ve bu durum da ozel bir rekabetin veya hikayenin ortaya cikmamasinda onemli etken olmustur Iki kulup ilk defa 1959 1960 sezonunda karsi karsiya geldiler Ankaragucu 4 2 kazandi O yillarda Ankara dan pek cok takim en ust ligde mucadele ettiginden iki kulup arasinda herhangi bir rekabet soz konusu degildi Bu durum cok uzun yillar boyle devam etti Ankaragucu nun toplamda 49 Genclerbirligi nin ise 40 sene Super Lig de mucadele etmis olmasi ve Ankara takimlarina bu konuda buyuk fark atmis olmalari belli bir sure sonra rekabeti getirmistir Iki kulup ozellikle 1980 den sonra bu konuda iyice on plana cikmaya basladi 1977 78 senesinde Ankaragucu ligden dusunce Ankara sehri ilk defa temsilcisiz kaldi 1980 81 senesi sonunda Darbe Hukumeti Ankara nin 1 Lig de kulubu olmamasina dikkat cekerek o senenin Turkiye Kupasi sampiyonu Ankaragucunu 1 Lig e aldi Bu karar yurt genelinde huzursuzluk yaratti Genclerbirligi de bu durumdan rahatsiz olan takimlar arasindaydi 1983 te 1 Lig e yeniden donen Genclerbirligi 1987 de Turkiye Kupasi ni kazandi 1988 89 da yeniden 2 Lig de oynadi fakat ertesi sene yeniden ve son kez 1 Lig e yukseldi Ankaragucu ise 1981 den sonra hep en ust ligde yer aldi Iki takim boylece yirmi seneyi askin bir suredir beraber Ankara sehrini temsil etmektedirler Zaman zaman karsilastirilsalar da aralarindaki maclarda kayda deger bir olay gorulmemistir Genelde maclari dostane bir havada gecer Ankaragucu taraftar potansiyeli bakimindan rakibine ustunluk kurmustur Aralarindaki maclarda Ankaragucu 32 28 galibiyetlerde ustun olan taraf olmustur Corumspor Tokatspor Ic Anadolu Bolgesi nin iki kulubu tarihlerinde hic Super Lig de oynamamis olsalar da bir komsuluk rekabetine sahiptirler Iki kulupten Tokatspor bir defa Turkiye Kupasi nda gruplara kalmistir Corumspor ile Tokatspor ayrica 2008 2009 ve 2009 2010 sezonlarinda Yukselme Grubunda beraber yer almislar fakat 1 Lig e yukselememislerdir Aralarinda ilk mac 1970 te yapilmis ve Corumspor 1 0 kazanmistir Galibiyet sayilarinda ise Tokatspor un 22 20 ustunlugu vardir Kayserispor Sivasspor Anadolu Derbisi olarak adlandirilir Sehirler arasindaki rekabet kendini futbolda da gostermistir Ilk defa 1967 de karsilastilar ve Kayserispor 3 0 kazandi Bu karsilasmada olumler gerceklesti ve daha ilk macta buyuk rekabet baslamis oldu Bakiniz 1967 Kayseri stadyum faciasi Bu olaylardan sonra rovans maci guvenlik nedeniyle Ankara da oynandi Iki takim uzun yillar ayni liglerde mucadele ettirilmedi 1974 te Turkiye Kupasi nda ucuncu kez karsi karsiya geldiler ve Kayserispor 2 1 kazandi Lig maci ise ancak 1991 de yapildi 3 Lig deki bu maclarda ise Kayserispor un 2 0 ve 1 0 lik ustunlukleri vardi Kayserispor bircok defa kendine Super Lig de yer buldu fakat Sivasspor 2005 yilina kadar hic Super Lig de oynayamadi Sivasspor ilk defa 2007 2008 de sampiyonluga oynayarak dikkat cekti 2008 2009 da bir kez daha sampiyonlugu zorladi Kayserispor ise istikrarli dereceler alarak rakibinden cok asagida kalmadi Aralarinda oynanan maclarda Kayserispor 12 Sivasspor 13 galibiyet alirken 10 mac berabere bitmistir Karadeniz Caykur Rizespor Trabzonspor Trabzonspor ve Caykur Rizespor arasindaki fitili atesleyen en onemli neden Caykur dur Rize cok gelismeden once Trabzon da bulunan Caykur bircok kisinin calistigi bir sektor olmustur Fakat Caykur un Rize ye tasinmasi Trabzonlularin tepkisini cekmistir Bu durum iki il arasindaki dusmanligi arttirdi Bu durum futbola da yansidi Trabzonspor genellikle rakibini devirirken Rize nin surpriz yasattigi anlar da olmustur Aralarindaki 36 macin 23 unu Trabzonspor 6 sini Caykur Rizespor kazanmistir 7 si ise beraberedir Mac Rize de Trabzonspor icin 3 0 galibiyet ile sona erdi Trabzonspor Trabzon da Caykur Rizespor a 5 2 atti Giresunspor Orduspor Findik ile kaderi degisen iki sehrin hikayesi siyasi ekonomik ve kulturel alanlarda da devam etmistir Iki sirin Karadeniz sehrinin tarli rekabeti Karadeniz e damgasini vurmustur Findik uzerinden yurutulen yarisi Giresun Kalite Yagli Findigin dunya standartlari tarafindan onaylaninca bu alanda zaferi Giresun kazanmis olsa da Ordu bircok ekonomik alanda ilerleme kaydetmistir Son yapilan yasayla Ordu buyuksehir olmus fakat Orduspor Giresunspor kadar kaliteli bir futbol hayati devam ettirememistir Samsunspor Trabzonspor Marmara Istanbulspor Galatasaray Istanbulspor Besiktas Istanbulspor Fenerbahce Bandirmaspor Balikesirspor Besiktas Galatasaray Besiktas Fenerbahce Fenerbahce Galatasaray Kasimpasa Karagumruk rekabeti Kocaelispor Sakaryaspor rekabeti Antalyaspor Alanyaspor rekabetiUkraynaDinamo Kiev Shakhtar Donetsk Ukrayna nin en basarili takimlarinin maclaridir Heyecan ulke genelinde yasanir Dinamo Kyiv ilk 10 sene 9 kere sampiyon oldu Sovyetler Birligi doneminde de Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti nin tartismasiz en basarili takimiydi Sonraki 10 senede ise 6 kere Shakhtar Donetsk ipi gogusledi Dinamo ise 4 kere sampiyon oldu Bu iki takim disinda sadece Tavriya Simferopol Premyer Lihanin kuruldugu ilk sene olan 1992 de ipi goguslemeyi basarabildi Aralarindaki maclarda ise Dinamo Kiev 66 kere kazanirken Shakhtar Donetsk 33 kere guldu Shakhtar Donetsk Metallurg Donetsk Ukrayna nin ikinci buyuk kenti Donetsk in takimlari arasinda oynanir Shakhtar in cok buyuk bir ustunlugu vardir Taraftar olarak da Shakhtar in buyuk potansiyeli varken Metallurg kemik taraftara sahiptir 1996 dan 2006 ya kadar ust uste 18 Donetsk derbisi kazanan Shakhtar toplamda 26 kez kazanmis 2 kez berabere kalmis ve sadece 2 kere kaybetmistir YunanistanAris PAOK Yunanistan in ikinci buyuk sehri olan Selanik Aris ve PAOK arasinda Avrupa nin en buyuk sehir derbilerinden birine ev sahipligi yapar Takimlarin Avrupa genelinde buyuk basarilari olmasa da taraftarlarinin arasindaki rekabet onlari basarilarindan oteye tasimistir Aris taraftarlari PAOK taraftarlarini Turk olmakla suclar Nedeni PAOK un Istanbul da kurulmus bir kulup olmasi ve 1923 Turkiye Yunanistan Nufus Mubadelesinden sonra Yunanistan a gelmis Rumlar tarafindan Selanik e yerlesmis olmasidir Arisliler irkci taraftarlar ve Turk dusmani olarak bilinirler PAOK ise onlara gore daha ilimlidir Su ana kadar Aris 36 PAOK ise 48 kez kazanmistir Aris in ayrica 3 Yunanistan Ligi sampiyonluguna karsilik PAOK 3 kez lig sampiyonu olmustur Yunanistan Kupasini ise Aris 1 PAOK 4 kez havaya kaldirmistir Olympiakos Piraeus Panathinaikos Atina Atina derbisidir Panathinaikos Atina nin merkezinde bulunur Olympiakos ise Atina nin 12 km uzagindaki Pire de bulunur Sadece futbol degil basketbol basta olmak uzere nerede karsilassalar buyuk rekabet icindedirler Ilk kez 1 Haziran 1930 da karsilasmislardir Panathinaikos 8 2 galip ayrilmistir ve bu aralarindaki en farkli skordur Hemen ertesi hafta Pire de oynanacak olan 8 2 nin rovansi icin Pire emniyeti Panathinaikos taraftarlarinin can guvenligini garanti edemeyecegini aciklamistir Boylece daha ilk mactan itibaren rekabetin basladigi anlasilir Bugun bu iki takim Yunanistan daki iki ayri sosyal kesimi temsil etmektedir Panathinaikos taraftarlari zengin Olympiakos taraftarlari ise fakir kesimden olusur Siddet gosterilerine sahne olan ilk mac 1949 yilinda oynandi iki takimin taraftarlari ve futbolculari birbirine girdi ve iki oyuncu hastaneye kaldirildi Matematiksel verilerde ise Olympiakos 57 kere kazanirken Panathinaikos 35 kere gulebilmistir Panathinaikos Sampiyon Kulupler Kupasi nda 1971 de final oynamistir Olympiakos 38 kere lig sampiyonu olurken Panathinaikos 20 kere lig sampiyonu olabildi ArjantinBoca Juniors River Plate Arjantin in baskenti Buenos Aires in guneydeki La Boca ilcesinin takimi Boca Juniors ile kuzeydeki Belgrano ilcesinin takimi River Plate arasindaki karsilasmalardir Avrupa kitasi disinda en cekismeli rekabetlerdir Dunyanin en buyuk derbilerinden biri olarak kabul edilir Arjantin Ligi nin cogu takimi zaten baskent Buenos Airesdendir Baskentte herkes her an futbolla ilgilenir ve futbolla yatip kalkar Istatistiklere gore Arjantinli futbol taraftarlari arasinda 70 ten fazlasi Boca Juniors veya River Plate takimlarini tutmaktadir Ayni istatistige gore Boca nin taraftari 41 River in ise 32 dolaylarindadir Arjantin in resmi dili olan Ispanyolca Superclasico olarak adlandirilir Turkcesi Superderbi anlamina gelir Superclasico ayni zamanda Ingiliz gazetesi The Observer in Dunyada olmeden once izlenmesi gereken 50 spor olayi arasinda ilk siraya koydugu derbidir Ilk defa 2 Agustos 1908 tarihinde bir dostluk maci icin karsi karsiya geldiklerinde kimse bu ilk karsilasmanin buyuk bir rekabet hikayesinin baslangici olacagini tahmin edemezdi Ilk derbiyi Boca 2 1 kazandi Aralarinda ilk resmi mac ise 24 Agustos 1913 tarihinde oynanmistir River Plate in 2 1 ustunlugu ile bitmistir Iki kulubun arasi zaten gergindi Bu gerginlik sonucu da ayrintili olarak bilinmese de karsilasma sonrasi olaylarin ciktigi bilinmektedir Boylece rekabet daha ilk resmi macta baslamistir Iki takimda baslangicta Buenos Aires in La Boca kesiminde kurulmustu Ne var ki River Plate sonradan zengin bir kesim tarafindan alinir ve kentin kuzeyine tasinir Bu tasinma sonrasi Bocalilar rakip taraftarlari zenginlerin takimi olarak lanse eder ve halkin takiminin Boca oldugunu ileri surerler Bu durum sonradan ust kisim alt kisim savasina donusur Bocalilar River Plate taraftarlarina Gallinas yani tavuk diye hitap eder ve onlarin her seyden korktuklarini dusunur River taraftarlari ise buna karsilik Bocalilara los puercos yani domuzlar der Bunun nedeni ise Boca taraftarlarinin daha yoksul mahallelerden gelmeleridir Ek olarak da bosteros yani les kokan derler Bunun nedeni ise Boca nin kotu kokan bir nehrin kenarinda kurulmus olmasidir Gercekten de gunumuzde bile halen La Boca bolgesi baskentin yoksul kesiminden ve varoslarindan meydana geldiginden alt tabaka daha cok Boca yi tutar Daha luks konutlarin yukseldigi Belgrano bolgesi ve cevresi ise River Platelidir La Boca Italyan gocmenlerin kurdugu bir bolge oldugu icin gunumuzde kendilerine Los Xeneizes yani Cenovalilar demektedirler River Plate takimi ise Los Millionarios yani Milyonerler olarak anilir Boca River derbilerinde pek cok kez kavga ve yaralanmalar gorulmustur Boca taraftarlari yoksul kesimden gelmelerinin de buyuk etkisiyle daha kavgaci ve siddet yanlisi olarak bilinirler 1968 de River taraftarlarinin uzerine tutusturup attiklari kagit parcalarindan cikan panikte 74 Riverli olmustur 1994 te ise 2 0 kaybettikleri bir derbi sonrasinda iki River taraftarini olduren Boca nin taraftar ceteleri olaydan dort gun sonra Buenos Aires kentinin duvarlarina River 2 Boca 2 yazmislardir Bu olay buyuk tartismalara yol acmis ve kentte guvenligin sorgulanmasina yol acmistir River Plate 33 sampiyonlukla ligde en fazla sampiyon olan takimdir Onu 23 sampiyonlukla Boca Juniors izler Aralarinda belli bir takimin ustunluk kurdugu belli bir donem hemen hic yoktur Hemen her donem esit ustunluklerle gecmistir Fakat son yillarda River Plate in biraz daha dususte oldugu soylenebilir 2010 2011 sezonunda River Plate bir alt lige dusmustur Aralarinda oynanan toplam 351 macta ise Boca nin 127 River Plate in ise 112 galibiyeti bulunmaktadir 112 macta taraflar esitligi bozamamistir Independiente Racing Estudiantes Gimnasia La Plata Newell Old Boys Rosario CentralBrezilyaPalmeiras Santos Santos Sao Paulo FCBolivyaBolivar Strongest 20 yy in basinda baslayan Bolivya nin en unlu ve en buyuk derbisidir Bu derbi Bolivya da hemen hemen tum kitlelerin odagi haline gelmistir EkvadorBarcelona Emelec Ekvator un en buyuk derbisidir Barcelona ve Emelec bolgeleri tersane oldugu icin bu derbiye El Clasico del Astillero tersane klasik derbisi de denmektedir KolombiyaParaguayPeruAlianza Lima Universitario Superclasico Peruano Peru Super Klasiko adiyla bilinen Allianza Lima ve Universtario takimlari arasinda yasanan buyuk Peru derbisidir Bu rekabet ilk olarak 23 Eylul 1928 yilinda baslamis ve ilk maci Universitario 1 0 kazanmistir SiliUruguayKuzey Orta Amerika ve Karayipler CONCACAF ABD ve KanadaEl SalvadorGuatemalaHondurasKosta RikaMeksikaOkyanusya OFC Yeni Zelanda Kaynakca www transfermarkt com tr 14 Nisan 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Nisan 2022 www goal com 15 Subat 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Nisan 2022 Bastia 1 0 Ajaccio 2 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mackolik 1 Ocak 2018 tarihinde erisilmistir www fourfourtwo com tr 3 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Nisan 2022 24 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Ekim 2015