- Bu madde Avrupa'da faaliyet gösteren Hun İmparatorluğu hakkındadır. Çin kaynaklarında geçen göçebe Hun topluluğu için Hiung-nu maddesine ve "Hunlar" kavramı için Hunlar maddesine bakabilirsiniz.
Batı Hun İmparatorluğu ya da Avrupa Hun İmparatorluğu, 376 yılında başlayan çeşitli akınlarla Avrupa'daki Hun etkisinin artmasının kuruluşuna zemin hazırladığı, 434 ile 469 yılları arasında hüküm süren Hun kavimlerinin birleşmesi ile oluşmuş bir bozkır konfederasyonu.
Avrupa Hun İmparatorluğu Hun İmparatorluğu | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
352-469 | |||||||
Bayrak | |||||||
450 yılında Hunlar'ın kontrol ettiği bölgeler | |||||||
Başkent | Budin (Etzelburg) veya Segedin | ||||||
Yaygın dil(ler) | Hunca, Gotça (lingua franca), Latince, Yunanca | ||||||
Hükûmet | Monarşi | ||||||
Kağan, Han | |||||||
| |||||||
Tarihçe | |||||||
| |||||||
Yüzölçümü | |||||||
• Toplam | 4.000.000 km2 | ||||||
Para birimi | Solidus (sikke) |
350 yılında Avrasya steplerinden batı yönüne hareket ederek; dönemlerine göre gelişmiş silah ve donanımları, yüksek hızları ve savaş taktikleriyle diğer kavimleri sürerek ya da egemenlik altına alarak Doğu Avrupa'nın büyük bir kısmını işgal etmiş Hunlar, 434 yılında Attila altında birleşerek yaklaşık 35 sene boyunca sürecek bir konfederasyon kurmuşlardır. Hunların baskısıyla oluşan bu hareketlilik Avrupa'nın sosyal, kültürel, demografik yapısını değiştiren ve bugünkü yapısının temellerini oluşturan Kavimler Göçü'nün başlamasında ve Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasında önemli bir etken olmuştur.
Kökenler
Hunların kökeni ve diğer eski antik topluluklar ile ilişkileri hala kesinlik kazanmamış tartışmalı bir konudur. Akademisyenler Hunların kökenlerini Orta Asya'ya dayandırmakla beraber hangi kavimden türedikleri konusunda ortak bir fikre sahip değillerdir. Klasik kaynaklar Hunları 370 yılı civarında Avrupa'da birden ortaya çıkan bir kavim olarak tanımlamaktadır. Orijinal Çin kaynaklarına göre Hunların kökenlerinin Türk olduğu yönünde deliller öne sürülmektedir Aynı zamanda Avrupa'da ilk kez devlet kuran Türk kavmi daha sonraki adıyla Hun Türkleri olarak gösterilmektedir Pek çok Romalı yazar Hunların köklerini diğer bozkır göçebe toplumları ile bağdaştırmaya çalışmışlardır. Romalı yazarlar aynı zamanda Hunların Avrasya stepleri olarak adlandırılan bölgeden Kırım'a gelerek Gotlar'a saldırmalarını konu alan hikâyelerden bahsetmektedirler.Jordanes'in Getika eseri, Gotların Hunları kötü ruhların ve cadıların soyundan gelen bir halk olarak gördüklerini belirtmiştir.
Hiung-nular ile ilişkileri
Joseph de Guignes ilk defa 18. yüzyılda 4. ve 5. yüzyılda yaşamış Avrupa Hunları ile M.Ö. 3. yüzyıl ile M. S. 2 yüzyıl arasında Çin ve Moğolistan'da yaşamış Hiung-nu halkı arasında kökensel bir bağ olduğu iddiasını öne sürmüştür. İlerleyen yıllarda Hiungnuların (Türk tarih literatüründe Büyük Hun İmparatorluğu) kuzey kolunun Çin ile yaptıkları savaşı kaybetmelerinden ötürü kuzey batıya göç etmesi ve Avrupa Hunlarının kısmen de olsa göç eden bu halkların kökensel, kültürel ve genetik açıdan bir devamı olduğu fikri yaygınlaşmaya başladı. Dönemin Çin kaynaklarına dayandırılan bazı görüşlere göre de, Hiung-nu halkının devamının, 3. yüzyıla kadar süren Batı Hun ve Doğu Hunlar olduğu, sonrasında da 375 yılından itibaren Asya'dan Doğu Avrupa topraklarına kadar gelip Avrupa Hunlarının temelini oluşturduğu iddia edilir. Hatta, Avarlar, Bolgarlar (Ön Bulgarlar) ve Hungarların (Macarlar) da aynı kökenden geldikleri iddialar arasındadır. Akademisyenler aynı zamanda Eftalitlerin (Ak Hunlar) ve Kidarite Krallığı'nı kuran (Kızıl Hunlar da denen) Kidaritlerin de Hunlar ile akraba bir kavim olduğunu düşünmeye başlamışlardır.
Otto J. Maenchen-Helfen bu geleneksel fikrin birincil kaynak olarak arkeolojik bulgulara dayanmak yerine yazılı kaynaklara dayandığı gerekçesini öne sürerek güvenilmez olduğunu savunan ilk kişi olmuştur. Maenchen-Helfen'in çeşitli çalışmaları sonucunda Xiongnu ve Hunların aynı kavim veya aynı ataya sahip olan akraba kavimler olması fikri tartışmalı bir konu olmaya başlamıştır. Buna ek olarak daha önce Hunlar ile bağdaşlaştırılmış Eftalitlerin (Akhunlar) ve Kidarite Krallığı'nın da Hunlardan farklı bir kavim olduğuna dair çalışmalar yürütülmüştür. Walter Pohl ise hiçbir savaşçı bozkır konfederasyonunun etnik olarak tek bir milletten oluşmadığını, tarihte görülen farklı gruplarca kurulmuş benzer isimli devletlerin bu isimleri ismin prestiji yüzünden seçtiklerini veya diğer devletler tarafından kan bağına bakılmaksızın sadece geldikleri yer veya yaşayış tarzları yüzünden onlara bu isimlerin verildiklerini söylemiş ve Hiung-nular, Akhunlar ve Avrupa Hunları arasında tam bir köken ya da kan ilişkisi olmadığını savunmuştur.
Diller
5. yüzyılda yaşamış ve Attila ve Hun İmparatorluğu'nu ziyaret etmiş Romalı tarihçi ve diplomat Priskos'un çalışmaları Avrupa Hun İmparatorluğu'nun çok uluslu olduğunu ve Hunca'nın Gotlar gibi devleti oluşturan diğer kavimlerin dilleri ile beraber konuşulmuş olduğunu ortaya koymaktadır.. Hunca hiçbir metin veya tam cümle günümüze ulaşmamış olduğundan ötürü dil hakkındaki yazılı kaynaklar neredeyse tamamen Yunan ve Roma kaynaklarında geçen özel isimlerden oluşmaktadır. Günümüzde Hun dil hakkında sahip olunan kaynakların çok az olması nedeniyle sınıflandırılmasının neredeyse imkânsız olduğu düşünülmektedir.
Günümüzde özel isim olmayan sadece 3 adet Hunca sözcük ulaşmıştır. Bu kelimelerden medos bal şarabı, kamos arpa içeceği, strava ise cenaze kutlaması anlamına gelmektedir ve etimolojik olarak hepsi Hint Avrupa dilleri kökenlidir. Bu kelimelerin Slav, Cermen veya İrani kökenli olabilecekleri düşünülmektedir. Bazı akademisyenler bir Cermen dili olan Gotça'nın da Hun İmparatorluğunda Hunca ile beraber lingua franca statüsünde konuşulmuş olabileceğini savunmaktadırlar. Maenchen-Helfen medos ve kamos kelimelerinin ve Attila, Bleda, Laudaricus, Onegesius, Ragnaris ve Ruga gibi Hunca özel isimlerin büyük olasılıkla Cermen dili kökenli olduğunu belirtmiştir.
Karl Heinrich Menges ve Omeljan Pritsak gibi bazı tarihçiler Huncadaki özel isimlerden ve etnolojik nedenlerden yola çıkarak dilin olası kökenlerinin Moğolca veya Türki dillere yakın olduğunu belirtmişlerdir. Pritsak 33 Hunca özel ismi analiz etmiş ve dilin Türki olmadığını ancak Ön Bulgarca ve Yakutça gibi Türki dillere daha yakın olmak üzere Türki diller ve Moğolca arasında bulunan bir dil olabileceğini iddia etmiştir. Denis Sinor ve Hyun Jin Kim de, kaynak azlığı nedeniyle dilin sınıflandırılmasının çok zor olduğunu belirtmekle beraber aynı sonuca ulaşmış ve en azından yönetici kesimin bir kısmının Türki kökenli olduğunu iddia etmişlerdir.
Lajos Ligeti ve Edwin G. Pulleyblank gibi akademisyenlerse Yenisey dilleri dil ailesine mensup Ketçe gibi Sibirya dillerinin Hunlar'ın ve Hiung-nu'ların dilleri ile akraba olduğu veya dillerinin temelini oluşturduğunu savunmuşlardır. Hyun Jin Kim 2013 yılında Hunların, Çağatay Hanlığı'nda da görülmüş olan, orijinal olarak bir Yenisey dili kullanırken Dingling ve Tiele halkları tarafından asimile edilerek Ön Bulgarca kullanmaya başlamış olabileceğini bildirmiştir.
Bu teoriler dışında dilin Ural dilleri'ne ait olduğu ve Macarların Hunların soyundan geldiği gibi teoriler de mevcuttur.
Tarihçe
Kuruluş
352 yılında Kama Tarkan Avrupa Hun İmparatorluğunu kurdu ve yönetimi 370 yılına kadar elinde bulundurarak Hazar ve çevresinde önemli bir güç haline gelerek hakimiyet alanını batıya doğru ilerletti.[] Geçen 18 yıl, Hazar bölgesinde yaşayan Hunların teşkilatlanmasını ve Devlet düzenine geçmesini sağladı. 4. yüzyılın ortalarında Aral Gölü ile Hazar Denizi'nin kuzeyindeki Alan ülkesini ele geçirdikten sonra, 374 yılında Balamir komutasında İdil Nehri kıyılarında görünmüşler, Karadeniz'in kuzeyindeki düzlüklerde yaşayan Ostrogotlar'ı ve Vizigotlar'ı yenilgiye uğratmışlardır. 375 yılında Ostrogotlar ve Vizigotlar, Hunlar'ın saldırılarından dolayı batıya doğru yönelmişlerdir. Böylece Kavimler Göçü başlamıştır.
Balamir'den sonra 378 yılında , Hunların lideri olmuştur. 378 yılında Hunlar, Tuna Nehri'ni geçmişler ve Trakya'ya kadar ilerlemişlerdir. Hunlar, Trakya'ya kadar ilerlemelerine rağmen Roma İmparatorluğu'ndan bir direniş görmemişlerdir. Hunların baskısı altındaki barbar kavimler, Roma İmparatorluğu'nu zorlamaya başlamışlardır. Roma İmparatoru I. Theodosius'un 17 Ocak 395 tarihinde ölmesi üzerine Hunlar tekrar harekete geçmişlerdir. 395 yılında Hun orduları Balkanlar üzerinden Trakya'ya akın yapmışlardır. Yine aynı yıl Kafkasya'dan gelen Hunlar, bugün Lübnan'da bulunan Sur şehrinde, Şanlıurfa'da ve Antakya'da bir süre kalmışlar sonra tekrar Karadeniz'in kuzeyindeki topraklara dönmüşlerdir.
Uldız (Uldin) Dönemi
390 yılında Alypbi'den sonra başa geçen Uldız zamanında Hunlar, Karpat Dağları'nı aşarak bugünkü Macaristan'ın bulunduğu bölgeye girmişlerdir. Hun İmparatorluğu'nun dış siyaseti Uldız zamanında belirlenmiştir. Buna göre, Doğu Roma İmparatorluğu baskıda tutulacak, barbar kavimlere karşı Batı Roma İmparatorluğu ile iyi ilişkiler içinde bulunulacaktı. Bunun nedeni Batı Roma İmparatorluğu'nun düşmanı olan barbar kavimler aynı zamanda Hunların da düşmanıdır. Bu nedenle Hunlar, Batı Roma İmparatorluğu ile iyi ilişkiler içinde bulunmayı seçmişlerdir.
Uldız'ın Tuna boylarına kadar ilerlemesi ile barbar kavimler, Batı Roma İmparatorluğu topraklarına girmeye başlamıştır. Batı Roma İmparatorluğu, sınırlarını aşan kavimleri durdurmakta güçlük çekince Uldız'dan yardım istemiştir. Uldız yardım isteği üzerine 406 yılında Radagais idaresindeki barbar kavimler, bugünkü Floransa'nın güneyinde yenilgiye uğratmış, Ağustos 406 tarihinde Radagais idam edilmiştir. Uldız bir yandan Batı Roma İmparatorluğu'nu kurtarırken diğer yandan barbar kavimleri Galya'ya göçe zorlayıp, Hunlara batıda hareket serbestliği sağlamıştır.
Uldız, Doğu Roma'yı baskı altına almak amacıyla 409 yılında Tuna Nehri'ni geçmiştir. Kendisi ile barış görüşmeleri için gönderilen Doğu Roma İmparatorluğu elçisine
“ | Güneşin battığı yere kadar her yeri zaptedebilirim ! | „ |
diyerek meydan okumuştur. Uldız'ın 412 yılında ölümünden sonra yerine Karaton geçmiştir. Donatus isimli hükümdar ise 412 yılına kadar Karadeniz'in çevresindeki Hun topraklarını yönetmiştir. Karaton 422 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır.
Rua Dönemi
Oktar'dan sonra 422 yılında devletin başına Rua geçmiştir. Attila'nın babası olan Muncuk ise 408 yılında ölmüştür. Rua, 422 yılında Doğu Roma İmparatorluğu'nun, Hun ordusunu isyana kışkırtmak ve bağlı kavimleri Hunlar'dan ayırmak amacıyla Hun topraklarına gönderdiği casusları ileri sürerek Balkan seferine çıkmıştır. Direniş göstermeyen Doğu Roma İmparatorluğu, vergi ödemek zorunda bırakılmıştır.
Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius, Batı Roma İmparatorluğu'ndaki karışıklıklardan yararlanarak İtalya'ya ordu ve donanma göndermiştir. Batı Roma İmparatorluğu Rua'dan yardım istemiştir. Rua bölgeye asker gönderince II. Theodosius, Hunlar ile savaşmayı kabul etmeyerek geri çekilmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu, Hunların baskılarına karşı Hun idaresinde yaşayan kabileleri kışkırtmaya devam etmiştir. Bunun üzerine Rua, Doğu Romalı tüccarların Hun İmparatorluğu'nda ticaret yapmalarını ve ücretli asker toplamalarını yasaklamıştır. Yine bu dönemde 433 yılında Viyana Roma tarafından Hunlara teslim edilmiştir. Rua, Doğu Roma İmparatorluğu'na sığınan Hun kaçaklarını geri verilmesi ile uğraştığı sırada, 434 yılında ölmüştür.
Attila Dönemi
Rua'nın ölümü üzerine Attila ve Bleda, Hun İmparatorluğu'nun başına geçmiştir. Attila, babası Muncuk'un ölümünden sonra amcası Rua'nın yanında yetişmiş, birlikte savaşlara katılmış, devlet yönetimini ve Hun siyasetini öğrenerek tecrübe kazanmıştır. Attila ve Bleda idaresi sırasında Hun İmparatorluğu ile Doğu Roma İmparatorluğu arasında Hun kaçaklarıyla ilgili görüşme yapılmaktaydı. Attila ve Bleda Hun elçisi ile birlikte dönen II. Theodosius'un görevlendirmiş oldukları Roma konsülü ve Dionysius'u Tuna ve Morava nehirlerinin birleştiği yerdeki Margos (bugünkü Požarevac, Sırbistan)'da karşıladılar. Görüşmenin at sırtında yapılmasını isteyen Attila ve Bleda'ya karşı Roma elçileri de altta kalmamak için bu teklifi kabul etmiştir. Priscus'un yazdıklarına göre; at sırtında uzun süre oturmamış ve hiç müzakere yapmamış olan Roma elçilerinin zor halleri, Attila ve Bleda için eğlence ve alay konusu olmuştur. Yapılan görüşme sonucunda Doğu Roma İmparatorluğu ile Hun İmparatorluğu arasında yapılan Margos Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmanın başlıca maddeleri şunlardır;
- Doğu Roma İmparatorluğu, Hunlara ödemekte olduğu vergiyi iki katına çıkaracak (350 pound altından 700 pound altına).
- Doğu Roma İmparatorluğu, Hunlara bağlı ve onlara düşman kavimlerle antlaşma yapmayacak, ticari ilişkiler sınır kasabalarında devam edecek.
- Doğu Roma İmparatorluğu, elindeki Hun esirleri iade edecek.
- Doğu Roma İmparatorluğu, kaçak adam başına 8 Solidus altın ödeyecek.
İskitya Seferi
Attila ve Bleda Margos antlaşmayla; Hun İmparatorluğunun doğu bölgesine yapılacak sefer sırasında Bizans'tan gelebilecek tehditleri tümüyle ortadan kaldırmıştır. II. Theodosius ise bu antlaşmadan sonra, Sasani Şah'ı V. Behram ile aralarında geçmekte olan Ermenistan meselesine yoğunlaşmıştır. Hun kaçaklar geri alınarak bir kısmı idam edilmiş, Bizans'tan gelen altınlarla da İskitya Seferi için hazırlıklar tamamlanmıştır. 435 yılında Attila ve Bleda, Hun ordularının başına geçerek doğuda Volga boylarındaki Bizans'ın teşvikiyle isyan etmiş olan ve 'ın üzerine yürümüştür. Elde ettikleri galibiyetten sonra Attila, oğlu 'ı Akatların başına şef tayin etmiştir. Hun orduları Orta Asya'ya kadar geldikten sonra, dönüş yaparak Kara Deniz'in kuzeyindeki ovalar üzerinden Baltık sahillerine inmiş ve buradaki mağlup etmiştir. Bu güç gösterisiyle İmparatorluğunun her yerinde düzen ve istikrarı sağladıktan sonra Attila ve Bleda ordularıyla İmparatorluk merkezine geri dönmüştür. 435-440 yılları arasında geçen bu kontrol ve teşkilatlandırma seferinden sonra Hun İmparatorluğu en geniş sınırlarına ulaşmış ve yaklaşık 4 milyon km²'lik bir coğrafyaya hükmetmiştir.
1. Balkan Seferi
441 yılına gelindiğinde Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu tekrar barbar istilalarına maruz kalmıştır. Vandallar, Genserik idaresi altında Batı Roma İmparatorluğunun Afrika eyaletlerini istila ederek Kartaca'yı ele geçirmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu ise Sasanilerin Ermenistan'ı istilası, Anadolu'da ise Tzanilerin isyanlarıyla zor zamanlar geçirmektedir. Bizans'ın içinde bulunduğu durumun farkında olan Attila ve Bleda, Bizans ile aralarındaki antlaşma şartlarının değiştirilmesine karar vermiştir. Hun İmparatorluğuna ödenen haracın arttırılması için diplomatik müzakerelere gerek duyulmadığı, II. Theodosius'un karşı koyamayacağı bir saldırı sonucunda daha fazla ganimet elde edecekleri kararına varılmıştır. Saldırı gerekçesi olarak ise Doğu Roma İmparatorluğu'nun Margos Antlaşması'na uymaması ve Margos Piskoposunun Hun mezarlarını talan etmesi gösterilmiştir.
Hun orduları Attila ve Bleda önderliğinde, Tuna nehrini geçerek Viminacium (bugünkü Kostolac) şehrini yerle bir etmiştir. Margus kalesi önlerine gelindiğinde ise, Piskopos teslim olarak canının bağışlanması karşılığında, orduyu kaleye gizlice sokacağının teminatını verir. Attila ve Bleda bu öneriyi kabul ederek Margus Kalesi'ni fetheder. II. Theodosius, Hunlarla olan antlaşmaya sadık kalacağı sözünü vermiş bu istila karşısında Sasani şahı II. Yezdigirt ile antlaşma imzalayıp, Vandalların istilasına karşı deniz yoluyla Batı Roma İmparatorluğu'na yardım amaçlı gönderdiği filoyu geri çağırmıştır. Bu sefer sonucunda Doğu Roma İmparatorluğu'nun Hun ordularına karşı koyamayacağı anlaşılmıştır.
2. Balkan Seferi
443 yılına gelindiğinde Attila ve Bleda, ordusunu yeni kuşatma araçlarıyla (koçbaşları ve mancınıklar) donatarak Balkanların tamamına hakim olabilmek için orduyu dağıtmıştır. Naissus (Nis), Serdica (Sofya), Philippopolis (Filibe) ve Arcadiopolis (Lüleburgaz) şehirlerini sırayla harap edilmiştir. Fakat Attila ile Bleda'nın aralarında çıkan anlaşmazlıklar üzerine, Attila ağabeyi Bleda'yı 445 yılında öldürerek Hun İmparatorluğunun tek hakimi olmuştur. Bizans İmparatorluğunu kesin olarak itaati altına alabilmek için 446 yılında ordularını tekrar harekete geçiren Attila, bölgesindeki (bugünkü Plevne) Utus Savaşı'nda komutasındaki Bizans ordularını imha etmiştir. Bu galibiyetten sonra ordusunun bir bölümünü Yunanistan'a gönderen Attila, ana orduyla birlikte Konstantinopolis'e hareket etmiştir. 'ye kadar birçok yeri tahrip eden Hunlar, geri dönerek Büyükçekmece'ye kadar gelen ana Hun ordusuna katılmıştır.
Yenilgiyi kabul eden II. Theodosius, Attila ile yeni bir antlaşma yapmak için konsül 'u Hun ordugahına göndermiştir. 447 yılında Hun İmparatorluğu ile Bizans İmparatorluğu arasında yapılan Anotolyos Antlaşmasıyla;
- Doğu Roma İmparatorluğu, yıllık ödediği vergiyi 3 katına çıkartacak (700 pound altından 2.100 pound altına).
- Doğu Roma İmparatorluğu, bir defaya mahsus savaş tazminatı ödeyecek (6.000 pound altın)
- Doğu Roma İmparatorluğu, Tuna nehrinin güneyinde asker bulundurmayacak.
- Doğu Roma İmparatorluğu, elindeki Hun esirleri iade edecek.
- Doğu Roma İmparatorluğu, kaçak adam başına 12 Solidus altın ödeyecek.
Priscus'un yazdıklarına göre; Hunlara ödenmek zorunda kalınan olağanüstü vergiler yüzünden, birçok asilzade varlıklarını kaybetmiş, halk isyan etmiş ve iktisadi düşüş yüzünden birçok insan açlıktan ölmüştür. Kimisi de kendini öldürmüştür.
Batı Roma (Galya) Seferi (451)
Batı Roma İmparatoru'nun kızıyla evlenen Attila, çeyiz olarak imparatorluk topraklarının yarısını isteyince, bunu kabul etmeyen Batı Roma'nın üzerine yürüdü. 'nda Attila, 100 bini Hun, geri kalanı da Germen ve Slav kavimlerinden oluşan 200 bin kişilik bir orduya sahip iken, Roma ordusu da aynı bölgeye 200 bin kişilik bir ordu ile gelmişti. Hun düşmanı olan kavimlerin hepsi Flavius Aetius ordusunun safında birleşmişlerdi. 20 Haziran 451 günü dünyanın iki yarısı birbiri üzerine yüklendi. Katalon Savaşı yaklaşık 24 saat sürdü ve iki taraf da çok büyük kayıplar verdi; fakat akşam olduğunda dağılan taraf Roma ordusu oldu. Roma'yı destekleyen Batı Got ordusu da kralları savaşta ölünce çekilmek zorunda kaldı. Attila, Roma'nın asker deposu sayılan Galya'yı işgal etmiş, zamanın bilinen dünyasına yenilmezliğini kabul ettirmişti.
İtalya Seferi (452)
450 yılında başlayan Galya seferi Katalon Savaşı ile kapanmıştır. Konstantinopolis'te tutsak olan III. Valentinianus'un kız kardeşi Honoria, Attila'ya kendisini kurtarması için bir mektup ve kendisiyle evlenmesini için bir yüzük yollamıştır. İlk başta bunun bir aldatmaca olduğunu düşünen Attila, temkinli davranarak Ravenna'ya bir elçi heyeti gönderir. Honoria'nın serbest bırakılıp haklarının tanınmasını, aksi takdirde olayların daha kötü boyutlara ulaşacağının mesajını verir. III. Valentinianus, Attila'nın bu isteğini reddederek elçileri geri gönderir, Honoria'yı da Roma'ya getirterek üst düzey bir valiyle evlendirir. İsteğinin reddedildiğini öğrenen Attila, 451 yılında ordularını tekrar toplayarak İtalya aleyhinde harekâta başlamıştır. Katalon savaşında kesin bir zafer elde edemeyip saray entrikaları yüzünden Ravenna'da kalmak mecburiyetinde olan Flavius Aetius, vakit ve imkân bulup Hun İmparatoru'nun harekâtıyla meşgul olamamıştır. Bu sebeple Attila, İtalya yolunu bir kale-şehir olan Aquila'nın surları altına kadar kolayca katetmiştir.
Bu şehir, Batı Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırlarını savunmaya yarayan bir mevkideydi. Şehir çok sağlamlaştırılmıştı. Muhafızları, Gotlardan oluşturulmuş tecrübeli askerlerdi ve komutanları ise Got Prens idi. Hunlar tarafından kuşatılan şehir yaklaşık üç ay boyunca direndi ve hiçbir zaman teslim olmayacakmış izlenimi uyandırdı. Bu kadar uzun bir kuşatmaya çok rastlamamış olan, Aquila çevresindeki yerleşim yerlerini yağma etmiş olan Hun ordusu, yiyecek sıkıntısı yüzünden zor zamanlar geçiriyordu ve ordudaki askerler memnuniyetsizliklerini açıkça belirtmeye başladı. Attila bu durumun yakın zamanda daha da sakıncalı bir duruma dönüşebileceğini düşünüyor, böyle kalabalık ve kuvvetli bir kaleyi gerisinde bırakıp ilerlemeyi de uygun bulmuyordu. Geri çekilmeyi de İmparatorluğu'nun karşısında, kendisinin aciz ve beceriksiz görülmesini kabul edememiştir. Böyle bir durum ve tereddüt içinde olan ve ne karar alacağını bilmeyen Attila, Jordanes'in naklettiğine göre; bu sırada bir leylek sürüsünün Aquila'yı bırakıp gitmekte olduğunu görür. Attila, askerlerini cesaretlendirmek için bu olaydan yararlanmayı fırsat bilerek askerlerine hitap eder "Üstün bir önsezişle yaratılmış olan bu kuş sürüsü, şehrin kendilerine güvenlik sağlamadığına kanaat getirerek yuvasını bırakıp gitmektedir. Bu kaleyi savunanların artık şehri savunacak kuvvetten ve imkandan mahrum olduğunun kesin bir işaretidir. Demek oluyor ki, düşmanlarımız artık kuşatmamıza uzun zaman dayanamayacaktır." demiştir. Attila'nın bu sözleri askerleri üzerinde büyük bir etki yaratmıştır ve Hun askerleri, koçbaşları ve mancınıklarla artan bir heyecan ve şiddetle saldırıya geçmiştir. Surlarda açtıkları gedikten şehrin içine giren ordu, şehri yağma etmiş ve hiç kimseyi affetmeyerek öldürmüştür. Şehrin yağma edilişi bittikten sonra ise her taraftan verilen ateşle yakılmıştır. Böylelikle Batı Roma İmparatorluğu'nun en meşhur ve korunaklı şehirlerinden birisi haritadan silindiği gibi, İmparatorluğu doğu sınırında koruyan kapı da ortadan kalkmıştır.
Aquila şehri düştükten sonra Attila ordusu ile birlikte İtalya'ya girmiş ve sıra ile , Padova, Vicenza, Verona, Brixia ve Bergamo gibi şehirleri harabeye çevirmiştir. Yalnızca Pavia ve Milano şehirleri boyun eğip, değerli hediyeler karşılığında insanları ve evleri her türlü zarar ve ziyandan kurtulmuştur. Bu davranıştan anlaşılacağı üzere Hunların kendilerine yalnız baş eğmeyenlere acımasız oldukları doğrulanmıştır.
Hunların yaptıkları tahribat, verdikleri zarar karşısında bütün İtalya'yı dehşet ve korku kaplamıştır. Flavius Aetius, İmparatorluğu yıkılmanın eşiğinden kurtarması için toplayabileceği bir ordu ile birlikte defalarca çağrılmıştır. Fakat savaş yorgunu ordusunda çok az asker kalmış olan Aetius, zafer ihtimali görmediğinden, Hunlarla savaşı kabul etmemiştir. Bizans İmparatoru Marcianus'tan da yardım talep edilmiştir. Fakat ne onun ne de Aetius'un askerlerini toplayıp yardıma gelebilmesi uzun bir zaman gerektirmektedir. Galya'ya yerleşmiş olan barbar kabileler de, Attila'dan çekindiklerinden federe sıfatıyla Roma İmparatorluğunu savunmak için asker göndermeyi reddetmiştir. Durum ümitsizdir ve İmparator III. Valentinianus Ravenna'dan Roma'ya kaçmış olmasına rağmen orada da kendini güvende hissetmemektedir. Bu şartlar altında İmparatorluğun kurtulmasını sağlamak için danışmanlarından bazıları İmparator'a, bir elçi heyetinin hazırlanıp çok değerli ganimetlerle birlikte Attila'ya gönderilmesini tavsiye etmiştir. Bu sayede övgü dolu sözler ve ganimetlerle birlikte Hun Hakanı'nın yatıştırılıp, İtalya'yı istila etmekten vazgeçirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu plan bir bakıma savaşma yanlısı olanlarca sakıncalı görünse bile; Milano ve Pavia da baş eğerek ve ezikliği kabul ederek kurtulmuştu.
Roma elçiliğine; konsül ve en gözde senatörlerden biri olan Avienus, konsül ve vali Basileus ve Papa I. Leo seçilmiştir. Roma elçi heyeti Attila'yı (bugünkü Peschiera del Garda) denilen yerde bulmuştur. Hun ordusu, Irmağı kenarında ihtiyar papayı parlak dini elbise giymiş ve silahsız görünce şaşırmıştır. Piskopos ve Aziz III. Sixtus'un halefi, Gök Tanrısı adına Attila'dan, Roma'yı bağışlayıp, cemaatini barış içinde bırakmasını talep etmiştir.
Papanın kullanmış olduğu hitap ve İmparator III. Valentinianus'un hediye olarak gönderdiği paha biçilemeyecek değerde ganimetler, Attila'nın İtalya'yı işgal etmekten vazgeçirten sebepler olmuştur. Daha sonra Attila'nın, bu ganimetlerin bir kısmını Hun himayesindeki evlenen genç kızlara çeyiz olarak hediye verdiğine dair belgeler vardır. Bazı kaynaklar ise bu seferin o sırada İtalya'yı kırmakta olan veba salgını nedeniyle yarım kaldığını öne sürer.
Kuzey İtalya'dan topladıkları ganimet ve Roma'dan gönderilen altınlar, sefer sırasında orduda patlak veren ufak çaplı memnuniyetsizliğin karşılığı olmuştur. İtalya bu seferde kurtulmuştu; fakat Hun ordusu sapasağlamdı, yeni bir saldırı ve istila tehlikesi şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da dehşet ve ihtişamını koruyordu. Attila İtalya'yı bırakıp gitmeden önce, Honoria kendisine gönderilmez ve düğün hediyesi olarak yaklaşık 500.000 Solidus altın verilmezse, İtalya'ya tekrar döneceğini, bu sefer daha acımasız davranacağı tehdidinde bulundu. İsteği yerine getirilen Attila, payitahtına dönüşü sırasında, Konstantinopolis'e gönderdiği elçiler aracılığıyla, Bizans'tan II. Theodosius zamanından kendisine borçlu kaldıkları haracı göndermelerini istemiştir. İmparator Marcianus tekrar kuşatılma tehlikesiyle yüz yüze olduğunu bildiği için elçileri yüklü miktarda altınla Hun İmparatorluğu'nun merkezine göndermiştir.
Yıkılışı
Son seferinden kısa süre sonra 453'te Attila öldü ve tahtına en büyük oğlu İlek geçti. Ancak diğer oğulları ve İrnek taht kavgasına girdiler. Çıkan karışıklığı fırsat bilen bazı kabileler birlikten ayrıldı ve devlet dağılma sürecine girdi. Attila'nın ölümünden bir yıl sonra Hunlar Nedao Muharebesi'nde yenildi. İlek'in yerine tahta geçen Dengizik de 469'da Bizans'a karşı savaşta öldü ve bu tarih bazı kaynaklarda Hun İmparatorluğu'nun sonu olarak kabul edilir. Attila'nın en küçük oğlu İrnek bir kısım Hun kitlesiyle doğuya doğru göç etti. Karadeniz'in kuzeyindeki Türki kitlelerle karışan bu kitlenin bugünkü Bulgarların ataları olduğu ve "Bulgar" kelimesinin "bulgalanmak = bulanmak = karışmak" kelimelerinden "bulanan" yani karışan anlamında türediği kabul edilir.
Başkentler
Hun İmparatorluğu'nun başkenti farklı kaynaklarda Segedin ve Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin Budin kesimi yakınlarındaki olarak geçmektedir.
Avrupa Hunlarında ekonomi
Batı Hunları klasik göçebe ekonomik hayatına sahipti. Günümüzde bile bazı yerlerde görülen bu anlayış gerçek bir göçebelik değildir. Hiçbir yere bağlı kalmayıp oradan oraya göçenler bazı bedevi ile bazı kazak kabileleridir. Hunların da dahil olduğu göçebelikte yaylaklar ve kışlıklar vardır. Havalar ısındığında daha üst rakımlardaki yaylaklara kışın ise daha aşağıdaki kışlıklara geçilirdi. Her boy ve aşiretin temel olarak yaylak ve kışlağı belli idi. Yani oradan oraya sürekli göçen bir topluluktan bahsetmiyoruz. Kroniklerin ve arkeolojik verilerden de bunu anlıyoruz. Hunların yaptığı temel ekonomik faaliyet koyun ve at yetiştiriciliğidir. Koyundan yün deri et süt elde edip sütten yoğurt peynir ve kımız yapmaktaydılar. Atlar hem kılları hem derileri hem de binek hayvanı olarak çok değerliydi. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği tercih edilmiyordu. Sayısı da Hunlar arasında çok azdır. Hunlar büyük çoğunlukla koyun postunda yapılma çadırlarda kalırlardı. Macaristan'a geldiklerinde bir kısmının kot tarzı evlerde yaşadıklarını da biliyoruz. Hunların dokumayı bilmemesi veyahut çiftçilik yapmadığını bazı batılı yazarlar yazmışlardır fakat arkeolojik kanıtlar bunu yalanlamaktadır. Hunlar keten elbiseler dikmişlerdir. Bazı kurganlardan çıkan demir oraklar da onların bir kısmının tarımla uğraştığını göstermektedir.[]
Hunlar, Roma ile ticarette köle, at ve kürk ihraç etmişler ipek, şarap ve silah eşyası ithal etmişlerdir. Hunların şarap ve ipek sevdikleri bilinir.[] Kronikler Attila'nın sarayının ipekten yapıldığını bildirmektedir. Hunların altın ihtiyacını ticaret, Roma ordusunda yaptıkları paralı askerlik ve Romalıların Hunlara ödediği haraç ve vergiler ile sağlanıyordu. Hunların para bastığına dair bir bilgi yoktur. Roma para birimi olan Solidus'u kullandıkları biliniyor.[]
Avrupa Hun İmparatorları
- Detaylı liste için bakınız: Hun hükümdarları listesi
- (352 - 361)
- Balamir (361 - 375)
- Alypbi (Baltazar) - (375 - 386)
- Alypbi (Baltazar) ve Muncuk (386 - 390)
- Muncuk ve Uldız (390 - 408)
- Uldız (408 - 411)
- Karaton (411 - 412)
- Oktar (412 - 430)
- Rua (430 - 434)
- Attila ve Bleda (434 - 445)
- Attila (445 - 454)
- İlek (454 - 455)
- Tuldila (455 - 457)
- Dengizik ve İrnek (457 - 469)
- Rome:Total War: Barbarian Invasion (2004) [2]25 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Kaynakça
- ^ . ttk.org.tr. 2012. 19 Nisan 2013 tarihinde kaynağından (WMV) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2013.
- ^ a b Recep Şükrü Apuhan, Türklerin Tarihi, Timaş Yayınları, İstanbul, Mart 2008, s.17
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2019.
- ^ Man 2005, s. 61.
- ^ Thompson 1946, s. 73.
- ^ Heather 2005, ss. 153-154.
- ^ Sinor 1990, s. 177.
- ^ Heather 1995, s. 16.
- ^ Heather 2010, s. 502.
- ^ de la Vaissière 2015, s. 176.
- ^ de la Vaissière 2015, s. 177.
- ^ . 14 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ (PDF). 27 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Maenchen-Helfen 1973, s. 7.
- ^ Thompson 1996, s. 20.
- ^ Getika 24:121
- ^ Maenchen-Helfen 1973, s. 5.
- ^ a b Heather 2010, s. 209.
- ^ de la Vaissière 2015, s. 175, 180.
- ^ a b Wright 2011, s. 60.
- ^ Nimetulla (Ziyai), Mehemmetcan (1953). Uygurlar ve Anadolu Çelebileri. Londra, İngiltere.
- ^ Ziyai, Alimcan (2010). "Orijinal Çin Kaynaklarına Göre Hun-Türk Tarihi". Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi. Gazi Üniversitesi. 6 Haziran 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Nisan 2019.
- ^ Pohl 1999, s. 501.
- ^ de la Vaissière 2015, s. 175.
- ^ Thompson 1996, s. 1.
- ^ a b Schottky 2004.
- ^ Sinor 1990, s. 178.
- ^ Heather 2005, ss. 148-149.
- ^ Sinor 1990, s. 200.
- ^ Pohl 1999, ss. 501-502.
- ^ Maenchen-Helfen 1973, s. 377.
- ^ Maenchen-Helfen 1973, s. 382.
- ^ Maenchen-Helfen 1973, s. 376.
- ^ Doerfer 1973, s. 50.
- ^ Golden 2006, ss. 136-137.
- ^ Sinor 1990, ss. 201-202.
- ^ Heather 2006, s. 148.
- ^ a b Maenchen-Helfen 1973, s. 424–426.
- ^ Pronk-Tiethoff 2013, s. 58.
- ^ (1995). The Dawn of Slavic: an introduction to Slavic philology. . s. 6. ISBN . 23 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mart 2019.
- ^ (2000). Dacians, Romans, Romanians. Matthias Corvinus. s. 236. ISBN . 28 Ekim 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mart 2019.
- ^ Wolfram 1990, s. 254.
- ^ Wolfram 1997, s. 142.
- ^ Heather 2010, s. 329.
- ^ Maenchen-Helfen 1973, ss. 424-426.
- ^ Maenchen-Helfen 1973, ss. 386-389.
- ^ Menges 1995, s. 17.
- ^ Pritsak 1982, s. 470.
- ^ Kim 2013, s. 30.
- ^ Sinor 1990, s. 202.
- ^ E. G. Pulleyblank, "The consonontal system of old Chinese" [Pt 1], Asia Major, vol. IX (1962), pp. 1–2.
- ^ Vajda 2013, ss. 4, 14, 48, 103-6, 108-9, 130-1, 135-6, 182, 204, 263, 286, 310.
- ^ Kim 2013, ss. 20-30.
- ^ Wright 1997, ss. 87-89.
- ^ a b [Priscus, Bizans Tarihi (cilt 1) ]
- ^ Avrupa Hun İmparatorluğu önbilgisi.[]
- ^ [Stewart Oost, Galla Placidia Augusta, s. 284]
- ^ [Jordanes, Gotlar Kökenleri ve Tarihi]
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Aralık 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Ekim 2010.
- ^ Prof.Dr.Pierre Chuvin, İlk ilişkiler, Efsaneler dünyasından bir akrabalık, Popüler Tarih Dergisi, Ekim 2006 Fransa Büyükelçiliği 12 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Bibliyografya
- Akçalı, Emel; Korkut, Umut (2012). "Geographical Metanarratives in East-Central Europe: Neo-Turanism in Hungary". Eurasian Geography and Economics. 53 (3). ss. 596-614. doi:10.2747/1539-7216.53.5.596.
- Ammianus, Marcellinus (1939), AMMIANUS MARCELLINUS ROMAN ANTIQUITIES - Book XXXI (Vol. III of the Loeb Classical Library edition), 9 Nisan 2023 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 16 Kasım 2019
- Atwood, Christopher P. (2012). "Huns and Xiōngnú: New Thoughts on an Old Problem". Boeck, Brian J.; Martin, Russell E.; Rowland, Daniel (Ed.). Dubitando: Studies in History and Culture in Honor of Donald Ostrowski. Cambridge University Press. ss. 27-52. ISBN .
- Atwood, Christopher P. (2015). "The Kai, the Khongai, and the Names of the Xiōngnú". International Journal of Eurasian Studies. Cilt 2. ss. 35-63.
- Burgarski, Ivan (2005). "A Contribution to the Study of Lamellar Armours". Starinar. 55 (55). ss. 161-179. doi:10.2298/STA0555161B.
- Campbell, James (1986). Essays in Anglo-Saxon History. Londra: Hambledon Press. ISBN . OCLC 458534293. 6 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Kasım 2019.
- Crubézy, Eric (1990). "Merovingian Skull Deformations from the Southwest of France". Austin, David; Alcock, Leslie (Ed.). From the Baltic to the Black Sea: Studies in Medieval Archaeology. Londra: Psychology Press. ss. 189-208 (195-196).
- Dennis, George T. (1984). Maurice's Strategikon: Handbook of Byzantine Military Strategy. Philadelphia: University of Pennsylvania Press.
- Doerfer, Gerhard (1973). "Zur Sprache der Hunnen". Central Asiatic Journal. 17 (1). ss. 1-50.
- Eastman, David L. (2011). Paul the Martyr: The Cult of the Apostle in the Latin West. Atlanta: Society of Biblical Literature.
- Engel, Pál (2001). Ayton, Andrew (Ed.). The realm of St. Stephen : a history of medieval Hungary, 895–1526. Pálosfalvi, Tamás tarafından çevrildi. Londra, New York: I.B. Tauris. ISBN .
- Gillespie, George T. (1973). Catalogue of Persons Named in German Heroic Literature, 700-1600: Including Named Animals and Objects and Ethnic Names. Oxford: Oxford University. ISBN .
- Glad, Damien (2010). "The Empire's Influence on Barbarian Elites from the Pontus to the Rhine (5th–7th Centuries): A Case Study of Lamellar Weapons and Segmental Helmets". The Pontic-Danubian Realm in the Period of the Great Migration. ss. 349-362.
- Golden, Peter B. (1992). An Introduction to the History of the Turkic Peoples: Ethnogenesis and State-Formation in Medieval and Early Modern Eurasia and the Middle East. Wiesbaden: Harrassowitz. ISBN .
- Golden, Peter B. (2002). "War and warfare in the pre-Činggisid western steppes of Eurasia". di Cosmo, Nicolo (Ed.). Warfare in Inner Asian History (500-1800). Leiden, Boston, Cologne: Brill. ss. 105-172.
- Halsall, Guy (2007). Barbarian Migrations and the Roman West, 376–568. Cambridge University Press. ISBN . 1 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Kasım 2019.
- Haymes, Edward R.; Samples, Susan T. (1996). Heroic legends of the North: an introduction to the Nibelung and Dietrich cycles. New York: Garland. ISBN .
- Heather, Peter (1996). The Goths. Oxford: Wiley-Blackwell.
- Heather, Peter (1995). "The Huns and the End of the Roman Empire in Western Europe". English Historical Review. 90 (435). ss. 4-41. doi:10.1093/ehr/CX.435.4.
- (2010). Empires and Barbarians: The Fall of Rome and the Birth of Europe. Oxford University Press. ISBN .
- Heather, Peter (2005). The fall of the Roman Empire : a new history of Rome and the barbarians. New York: Oxford University Press. ss. 146-167. ISBN .
- Hedeager, Lotte (2011). "Knowledge production reconsidered". Iron Age myth and materiality : an archaeology of Scandinavia, AD 400–1000. Abingdon, Oxfordshire; New York, NY: Routledge. ss. 177-190. ISBN . OCLC 666403125.
- Heinric van Veldeken (2008). Goossens, Jan; Schlusemann, Rita; Voorwinden, Norbert (Ed.). Sente Servas. Münster: agenda.
- James, Simon (2011). Rome and the Sword. Londra: Thames & Hudson.
- Jordanes (2006). Mierow, Charles Christopher Mierow (Ed.). The Gothic History of Jordanes. Evolution Publishing. ISBN .
- Kamusella, Tomasz (2009). The Politics of Language and Nationalism in Modern Central Europe. New York: Palgrave MacMillan.
- Kazanski, Michel (2013). "Barbarian Military Equipment and its Evolution in the Late Roman and Great Migration Periods (3rd–5th C. A.D.)". War and Warfare in Late Antiquity. 8 (1). ss. 493-522. doi:10.1163/9789004252585_016. ISBN .
- Kazanski, Michel (2018). "Bowmen's Graves from the Hunnic Period in Northern Illyricum". Nagy (Ed.). To Make a Fairy's Whistle from a Briar Rose:" Studies Presented to Eszter Istvánovits on her Sixtieth Birthday. Nyíregyháza: Jósa András Museum. ss. 407-17.
- Kelly, Christopher (2015). "Neither Conquest nor Settlement: Attila's Empire and its Impact". Maas, Michael (Ed.). The Cambridge Companion to the Age of Attila. Cambridge University Press. ss. 193-208. ISBN .
- Kim, Hyun Jin (2015). The Huns (İngilizce). Routledge. ISBN .
- Kim, Hyun Jin (2013). The Huns, Rome and the Birth of Europe. Cambridge University Press. ISBN . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Kasım 2019.
- Kiss, Attila P. (2014). "Huns, Germans, Byzantines? The Origins of the Narrow Bladed Long Seaxes". Acta Archaeologica Carpathia. Cilt 49. ss. 131-164.
- Kowalczyk, Michał (2017). "Hungarian Turanism. From the Birth of the Ideology to Modernity – an Outline of the Problem". Historia Polityka. Cilt 20. ss. 49-63.
- Lafferton, Emese (2007). "The Magyar moustache: the faces of Hungarian state formation, 1867–1918". Elsevier: Studies in History and Philosophy of Biological and Biomedical Sciences. Cilt 38. ss. 706-732.
- Lendvai, Paul (2003). The Hungarians: A Thousand Years of Victory in Defeat. Major, Ann tarafından çevrildi. Princeton, NJ: Princeton University Press. ISBN .
- Lenski, Noel (2015). "Captivity Among the Barbarians and Its Impact on the Fate of the Roman Empire". Maas, Michael (Ed.). The Cambridge Companion to the Age of Attila. Cambridge University Press. ss. 230-246. ISBN .
- Lienert, Elisabeth (2015). Mittelhochdeutsche Heldenepik. Berlin: Erich Schmidt. ISBN .
- Maenchen-Helfen, Otto J. (1973). Knight, Max (Ed.). The World of the Huns: Studies in Their History and Culture. University of California Press. ISBN .
- Maenchen-Helfen, Otto J. (1959). "The Ethnic Name Hun". Egerod, Soren (Ed.). Studia Serica Bernhard Karlgren dedicata. Kopenhag. ss. 223-238.
- Makkai, László (2001). "Transylvania in the medieval Hungarian kingdom (896-1526)". Köpeczi, Béla (Ed.). History of Transylvania. I. New York: Columbia University Press. ss. 333-589.
- Man, John (2005). Attila: The Barbarian who Challenged Rome. New York: St. Martin's Press. ISBN .
- Miks, Christian (2009). "RELIKTE EINES FRÜHMITTELALTERLICHEN OBERSCHICHTGRABES? Überlegungen zu einem Konvolut bemerkenswerter Objekte aus dem Kunsthandel". Jahrbuch des Römisch-Germanischen Zentralmuseums Mainz. Cilt 56. ss. 395-538.
- Montgomery, Scott B. (2010). St. Ursula and the Eleven-Thousand Virgins of Cologne: Relics, Reliquaries and the Visual Culture of Group Sanctity in Medieval Europe. Oxford et al.: Peter Lang.
- Molnár, Mónika; János, István; Szűcs, László; Szathmáry, László (Nisan 2014). "Artificially deformed crania from the Hun-Germanic Period (5th–6th century AD) in northeastern Hungary: historical and morphological analysis". Journal of Neurosurgery. 36 (4). s. E1. doi:10.3171/2014.1.FOCUS13466. (PMID) 24684322.
- Nicolle, David (2006). Attila and the Nomad Hordes. Oxford: Osprey Publishing.
- Neidorf, Leonard (2013). "The Dating of Widsið and the Study of Germanic Antiquity". Neophilologus (İngilizce). 97 (1). ss. 165-183. doi:10.1007/s11061-012-9308-2. ISSN 0028-2677.
- Pohl, Walter (2015). "Migrations, Ethnic Groups, and State Building". Maas, Michael (Ed.). The Cambridge Companion to the Age of Attila. Cambridge University Press. ss. 246-263. ISBN .
- (1999). "Huns". Bowersock, G. W.; Brown, Peter; Grabar, Oleg (Ed.). Late Antiquity: A Guide to the Postclassical World. The Belknap Press of Harvard University Press. ss. 501-502. ISBN .
- Pritsak, Omeljan (1982). (PDF). IV. Cambridge, Massachusetts: . ss. 428-476. ISSN 0363-5570. 13 Aralık 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2019.
- Radjush, Oleg; Scheglova, Olga (2014). The Buried Treasure of Volnikovka: Horse and Rider Outfit Complex. First Half of the V Century AD. Collection Catalogue. Moskova.
- Reisinger, Michaela R. (2010). "New Evidence About Composite Bows and Their Arrows in Inner Asia". The Silk Road. Cilt 8. ss. 42-62.
- Róna-Tas, András (1999). Hungarians and Europe in the Early Middle Ages: An Introduction to Early Hungarian History. Budapeşte: Central European University Press.
- Schottky, Martin (2004). "Huns". Encyclopaedia Iranica. 23 Eylül 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Kasım 2019.
- Sinor, Denis (1997). Studies in Medieval Inner Asia. Hampshire: Ashgate. ISBN .
- Sinor, Denis (1990). "The Hun Period". Sinor, Denis (Ed.). The Cambridge history of early Inner Asia (1. publ. bas.). Cambridge [u.a.]: Cambridge Univ. Press. ss. 177-203. ISBN .
- Sinor, Denis (2005). "Hun Religion". Jones, Lindsay (Ed.). Encyclopedia of Religion (2.2cilt=6 bas.). Macmillan Reference. ss. 4228-4229. ISBN . OCLC 56057973.
- Sommer, Ulrike (2017). "Archaeology and nationalism". Moshenska, Gabriel (Ed.). Key Concepts in Public Archaeology. Londra: UCL Press. ss. 166-186. ISBN . JSTOR j.ctt1vxm8r7.16.
- Szűcs, Jenő (1999). "Theoretical Elements in Master Simon of Kéza's Gesta Hungarorum (1282–1285)". Veszprémy, László; Schaer, Frank (Ed.). Simon of Kéza: The Deeds of the Hungarians. Budapeşte: Central European University Press. ss. xxix-cii.
- (1996). Heather, Peter (Ed.). The Huns. Blackwell Publishers. ISBN .
- Uecker, Heiko (1972). Germanische Heldensage. Stuttgart: Metzler. ISBN .
- de la Vaissière, Étienne (2015). "The Steppe World and the Rise of the Huns". Maas, Michael (Ed.). The Cambridge Companion to the Age of Attila. Cambridge University Press. ss. 175-192. ISBN .
- Werner, Robert (1967). "Das früheste Auftreten des Hunnennamens Yüe-či und Hephthaliten". Jahrbücher für Geschichte Osteuropas. 15 (4). ss. 487-558.
- Wolfram, Herwig (1990). History of the Goths. University of California Press. ISBN . 2 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Kasım 2019.
- Wolfram, Herwig (1997). The Roman Empire and Its Germanic Peoples. University of California Press. s. 142. ISBN . 2 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Kasım 2019.
- {{Kitap kaynağı | kaynak = harv | soyadı=Wright | ad=David Curtis | başlık=The history of China | yıl=2011 | yayıncı=Greenwood |yer=Santa Barbara | isbn=978-0-313-37748-8 |basım=2.2
- Vajda, Edward J. (2013). Yeniseian Peoples and Languages: A History of Yeniseian Studies with an Annotated Bibliography and a Source Guide. Oxford/New York: Routledge.
- Zahariade, Mihail (2009). "Late Roman Pieces of Military Equipment from Halmyris". Thraco-Dacica. Cilt 24. ss. 125-130.
Dış bağlantılar
- Roma Seferi 'den yararlanılmıştır.
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Avrupa da faaliyet gosteren Hun Imparatorlugu hakkindadir Cin kaynaklarinda gecen gocebe Hun toplulugu icin Hiung nu maddesine ve Hunlar kavrami icin Hunlar maddesine bakabilirsiniz Bati Hun Imparatorlugu ya da Avrupa Hun Imparatorlugu 376 yilinda baslayan cesitli akinlarla Avrupa daki Hun etkisinin artmasinin kurulusuna zemin hazirladigi 434 ile 469 yillari arasinda hukum suren Hun kavimlerinin birlesmesi ile olusmus bir bozkir konfederasyonu Avrupa Hun ImparatorluguHun Imparatorlugu352 469Bayrak450 yilinda Hunlar in kontrol ettigi bolgelerBaskentBudin Etzelburg veya SegedinYaygin dil ler Hunca Gotca lingua franca Latince YunancaHukumetMonarsiKagan Han 352 361 Ilk yonetici 361 375Balamir 445 454Attila En onemli yoneticiTarihce Kurulusu352 Dagilisi469Yuzolcumu Toplam4 000 000 km2Para birimiSolidus sikke 350 yilinda Avrasya steplerinden bati yonune hareket ederek donemlerine gore gelismis silah ve donanimlari yuksek hizlari ve savas taktikleriyle diger kavimleri surerek ya da egemenlik altina alarak Dogu Avrupa nin buyuk bir kismini isgal etmis Hunlar 434 yilinda Attila altinda birleserek yaklasik 35 sene boyunca surecek bir konfederasyon kurmuslardir Hunlarin baskisiyla olusan bu hareketlilik Avrupa nin sosyal kulturel demografik yapisini degistiren ve bugunku yapisinin temellerini olusturan Kavimler Gocu nun baslamasinda ve Bati Roma Imparatorlugu nun yikilmasinda onemli bir etken olmustur Kokenler Avrasya stepleri Hunlarin kokeni ve diger eski antik topluluklar ile iliskileri hala kesinlik kazanmamis tartismali bir konudur Akademisyenler Hunlarin kokenlerini Orta Asya ya dayandirmakla beraber hangi kavimden turedikleri konusunda ortak bir fikre sahip degillerdir Klasik kaynaklar Hunlari 370 yili civarinda Avrupa da birden ortaya cikan bir kavim olarak tanimlamaktadir Orijinal Cin kaynaklarina gore Hunlarin kokenlerinin Turk oldugu yonunde deliller one surulmektedir Ayni zamanda Avrupa da ilk kez devlet kuran Turk kavmi daha sonraki adiyla Hun Turkleri olarak gosterilmektedir Pek cok Romali yazar Hunlarin koklerini diger bozkir gocebe toplumlari ile bagdastirmaya calismislardir Romali yazarlar ayni zamanda Hunlarin Avrasya stepleri olarak adlandirilan bolgeden Kirim a gelerek Gotlar a saldirmalarini konu alan hikayelerden bahsetmektedirler Jordanes in Getika eseri Gotlarin Hunlari kotu ruhlarin ve cadilarin soyundan gelen bir halk olarak gorduklerini belirtmistir Hiung nular ile iliskileri Hiung nu etkisi altindaki bolgeler M O 205 yili Joseph de Guignes ilk defa 18 yuzyilda 4 ve 5 yuzyilda yasamis Avrupa Hunlari ile M O 3 yuzyil ile M S 2 yuzyil arasinda Cin ve Mogolistan da yasamis Hiung nu halki arasinda kokensel bir bag oldugu iddiasini one surmustur Ilerleyen yillarda Hiungnularin Turk tarih literaturunde Buyuk Hun Imparatorlugu kuzey kolunun Cin ile yaptiklari savasi kaybetmelerinden oturu kuzey batiya goc etmesi ve Avrupa Hunlarinin kismen de olsa goc eden bu halklarin kokensel kulturel ve genetik acidan bir devami oldugu fikri yayginlasmaya basladi Donemin Cin kaynaklarina dayandirilan bazi goruslere gore de Hiung nu halkinin devaminin 3 yuzyila kadar suren Bati Hun ve Dogu Hunlar oldugu sonrasinda da 375 yilindan itibaren Asya dan Dogu Avrupa topraklarina kadar gelip Avrupa Hunlarinin temelini olusturdugu iddia edilir Hatta Avarlar Bolgarlar On Bulgarlar ve Hungarlarin Macarlar da ayni kokenden geldikleri iddialar arasindadir Akademisyenler ayni zamanda Eftalitlerin Ak Hunlar ve Kidarite Kralligi ni kuran Kizil Hunlar da denen Kidaritlerin de Hunlar ile akraba bir kavim oldugunu dusunmeye baslamislardir Otto J Maenchen Helfen bu geleneksel fikrin birincil kaynak olarak arkeolojik bulgulara dayanmak yerine yazili kaynaklara dayandigi gerekcesini one surerek guvenilmez oldugunu savunan ilk kisi olmustur Maenchen Helfen in cesitli calismalari sonucunda Xiongnu ve Hunlarin ayni kavim veya ayni ataya sahip olan akraba kavimler olmasi fikri tartismali bir konu olmaya baslamistir Buna ek olarak daha once Hunlar ile bagdaslastirilmis Eftalitlerin Akhunlar ve Kidarite Kralligi nin da Hunlardan farkli bir kavim olduguna dair calismalar yurutulmustur Walter Pohl ise hicbir savasci bozkir konfederasyonunun etnik olarak tek bir milletten olusmadigini tarihte gorulen farkli gruplarca kurulmus benzer isimli devletlerin bu isimleri ismin prestiji yuzunden sectiklerini veya diger devletler tarafindan kan bagina bakilmaksizin sadece geldikleri yer veya yasayis tarzlari yuzunden onlara bu isimlerin verildiklerini soylemis ve Hiung nular Akhunlar ve Avrupa Hunlari arasinda tam bir koken ya da kan iliskisi olmadigini savunmustur Diller5 yuzyilda yasamis ve Attila ve Hun Imparatorlugu nu ziyaret etmis Romali tarihci ve diplomat Priskos un calismalari Avrupa Hun Imparatorlugu nun cok uluslu oldugunu ve Hunca nin Gotlar gibi devleti olusturan diger kavimlerin dilleri ile beraber konusulmus oldugunu ortaya koymaktadir Hunca hicbir metin veya tam cumle gunumuze ulasmamis oldugundan oturu dil hakkindaki yazili kaynaklar neredeyse tamamen Yunan ve Roma kaynaklarinda gecen ozel isimlerden olusmaktadir Gunumuzde Hun dil hakkinda sahip olunan kaynaklarin cok az olmasi nedeniyle siniflandirilmasinin neredeyse imkansiz oldugu dusunulmektedir Gunumuzde ozel isim olmayan sadece 3 adet Hunca sozcuk ulasmistir Bu kelimelerden medos bal sarabi kamos arpa icecegi strava ise cenaze kutlamasi anlamina gelmektedir ve etimolojik olarak hepsi Hint Avrupa dilleri kokenlidir Bu kelimelerin Slav Cermen veya Irani kokenli olabilecekleri dusunulmektedir Bazi akademisyenler bir Cermen dili olan Gotca nin da Hun Imparatorlugunda Hunca ile beraber lingua franca statusunde konusulmus olabilecegini savunmaktadirlar Maenchen Helfen medos ve kamos kelimelerinin ve Attila Bleda Laudaricus Onegesius Ragnaris ve Ruga gibi Hunca ozel isimlerin buyuk olasilikla Cermen dili kokenli oldugunu belirtmistir Karl Heinrich Menges ve Omeljan Pritsak gibi bazi tarihciler Huncadaki ozel isimlerden ve etnolojik nedenlerden yola cikarak dilin olasi kokenlerinin Mogolca veya Turki dillere yakin oldugunu belirtmislerdir Pritsak 33 Hunca ozel ismi analiz etmis ve dilin Turki olmadigini ancak On Bulgarca ve Yakutca gibi Turki dillere daha yakin olmak uzere Turki diller ve Mogolca arasinda bulunan bir dil olabilecegini iddia etmistir Denis Sinor ve Hyun Jin Kim de kaynak azligi nedeniyle dilin siniflandirilmasinin cok zor oldugunu belirtmekle beraber ayni sonuca ulasmis ve en azindan yonetici kesimin bir kisminin Turki kokenli oldugunu iddia etmislerdir Lajos Ligeti ve Edwin G Pulleyblank gibi akademisyenlerse Yenisey dilleri dil ailesine mensup Ketce gibi Sibirya dillerinin Hunlar in ve Hiung nu larin dilleri ile akraba oldugu veya dillerinin temelini olusturdugunu savunmuslardir Hyun Jin Kim 2013 yilinda Hunlarin Cagatay Hanligi nda da gorulmus olan orijinal olarak bir Yenisey dili kullanirken Dingling ve Tiele halklari tarafindan asimile edilerek On Bulgarca kullanmaya baslamis olabilecegini bildirmistir Bu teoriler disinda dilin Ural dilleri ne ait oldugu ve Macarlarin Hunlarin soyundan geldigi gibi teoriler de mevcuttur TarihceKurulus Hun askerleri Hunlarin bir sehir kusatmasini tasvir eden 1360 tarihli minyatur 352 yilinda Kama Tarkan Avrupa Hun Imparatorlugunu kurdu ve yonetimi 370 yilina kadar elinde bulundurarak Hazar ve cevresinde onemli bir guc haline gelerek hakimiyet alanini batiya dogru ilerletti kaynak belirtilmeli Gecen 18 yil Hazar bolgesinde yasayan Hunlarin teskilatlanmasini ve Devlet duzenine gecmesini sagladi 4 yuzyilin ortalarinda Aral Golu ile Hazar Denizi nin kuzeyindeki Alan ulkesini ele gecirdikten sonra 374 yilinda Balamir komutasinda Idil Nehri kiyilarinda gorunmusler Karadeniz in kuzeyindeki duzluklerde yasayan Ostrogotlar i ve Vizigotlar i yenilgiye ugratmislardir 375 yilinda Ostrogotlar ve Vizigotlar Hunlar in saldirilarindan dolayi batiya dogru yonelmislerdir Boylece Kavimler Gocu baslamistir Balamir den sonra 378 yilinda Hunlarin lideri olmustur 378 yilinda Hunlar Tuna Nehri ni gecmisler ve Trakya ya kadar ilerlemislerdir Hunlar Trakya ya kadar ilerlemelerine ragmen Roma Imparatorlugu ndan bir direnis gormemislerdir Hunlarin baskisi altindaki barbar kavimler Roma Imparatorlugu nu zorlamaya baslamislardir Roma Imparatoru I Theodosius un 17 Ocak 395 tarihinde olmesi uzerine Hunlar tekrar harekete gecmislerdir 395 yilinda Hun ordulari Balkanlar uzerinden Trakya ya akin yapmislardir Yine ayni yil Kafkasya dan gelen Hunlar bugun Lubnan da bulunan Sur sehrinde Sanliurfa da ve Antakya da bir sure kalmislar sonra tekrar Karadeniz in kuzeyindeki topraklara donmuslerdir Uldiz Uldin Donemi 390 yilinda Alypbi den sonra basa gecen Uldiz zamaninda Hunlar Karpat Daglari ni asarak bugunku Macaristan in bulundugu bolgeye girmislerdir Hun Imparatorlugu nun dis siyaseti Uldiz zamaninda belirlenmistir Buna gore Dogu Roma Imparatorlugu baskida tutulacak barbar kavimlere karsi Bati Roma Imparatorlugu ile iyi iliskiler icinde bulunulacakti Bunun nedeni Bati Roma Imparatorlugu nun dusmani olan barbar kavimler ayni zamanda Hunlarin da dusmanidir Bu nedenle Hunlar Bati Roma Imparatorlugu ile iyi iliskiler icinde bulunmayi secmislerdir Uldiz in Tuna boylarina kadar ilerlemesi ile barbar kavimler Bati Roma Imparatorlugu topraklarina girmeye baslamistir Bati Roma Imparatorlugu sinirlarini asan kavimleri durdurmakta gucluk cekince Uldiz dan yardim istemistir Uldiz yardim istegi uzerine 406 yilinda Radagais idaresindeki barbar kavimler bugunku Floransa nin guneyinde yenilgiye ugratmis Agustos 406 tarihinde Radagais idam edilmistir Uldiz bir yandan Bati Roma Imparatorlugu nu kurtarirken diger yandan barbar kavimleri Galya ya goce zorlayip Hunlara batida hareket serbestligi saglamistir Uldiz Dogu Roma yi baski altina almak amaciyla 409 yilinda Tuna Nehri ni gecmistir Kendisi ile baris gorusmeleri icin gonderilen Dogu Roma Imparatorlugu elcisine Gunesin battigi yere kadar her yeri zaptedebilirim diyerek meydan okumustur Uldiz in 412 yilinda olumunden sonra yerine Karaton gecmistir Donatus isimli hukumdar ise 412 yilina kadar Karadeniz in cevresindeki Hun topraklarini yonetmistir Karaton 422 yilina kadar hukumdarlik yapmistir Rua Donemi Oktar dan sonra 422 yilinda devletin basina Rua gecmistir Attila nin babasi olan Muncuk ise 408 yilinda olmustur Rua 422 yilinda Dogu Roma Imparatorlugu nun Hun ordusunu isyana kiskirtmak ve bagli kavimleri Hunlar dan ayirmak amaciyla Hun topraklarina gonderdigi casuslari ileri surerek Balkan seferine cikmistir Direnis gostermeyen Dogu Roma Imparatorlugu vergi odemek zorunda birakilmistir Dogu Roma Imparatoru II Theodosius Bati Roma Imparatorlugu ndaki karisikliklardan yararlanarak Italya ya ordu ve donanma gondermistir Bati Roma Imparatorlugu Rua dan yardim istemistir Rua bolgeye asker gonderince II Theodosius Hunlar ile savasmayi kabul etmeyerek geri cekilmistir Dogu Roma Imparatorlugu Hunlarin baskilarina karsi Hun idaresinde yasayan kabileleri kiskirtmaya devam etmistir Bunun uzerine Rua Dogu Romali tuccarlarin Hun Imparatorlugu nda ticaret yapmalarini ve ucretli asker toplamalarini yasaklamistir Yine bu donemde 433 yilinda Viyana Roma tarafindan Hunlara teslim edilmistir Rua Dogu Roma Imparatorlugu na siginan Hun kacaklarini geri verilmesi ile ugrastigi sirada 434 yilinda olmustur Attila Donemi 1360 Viyana kroniklerinde Attila Attila nin Papa I Leo ile gorusmesi Rua nin olumu uzerine Attila ve Bleda Hun Imparatorlugu nun basina gecmistir Attila babasi Muncuk un olumunden sonra amcasi Rua nin yaninda yetismis birlikte savaslara katilmis devlet yonetimini ve Hun siyasetini ogrenerek tecrube kazanmistir Attila ve Bleda idaresi sirasinda Hun Imparatorlugu ile Dogu Roma Imparatorlugu arasinda Hun kacaklariyla ilgili gorusme yapilmaktaydi Attila ve Bleda Hun elcisi ile birlikte donen II Theodosius un gorevlendirmis olduklari Roma konsulu ve Dionysius u Tuna ve Morava nehirlerinin birlestigi yerdeki Margos bugunku Pozarevac Sirbistan da karsiladilar Gorusmenin at sirtinda yapilmasini isteyen Attila ve Bleda ya karsi Roma elcileri de altta kalmamak icin bu teklifi kabul etmistir Priscus un yazdiklarina gore at sirtinda uzun sure oturmamis ve hic muzakere yapmamis olan Roma elcilerinin zor halleri Attila ve Bleda icin eglence ve alay konusu olmustur Yapilan gorusme sonucunda Dogu Roma Imparatorlugu ile Hun Imparatorlugu arasinda yapilan Margos Antlasmasi imzalanmistir Antlasmanin baslica maddeleri sunlardir Dogu Roma Imparatorlugu Hunlara odemekte oldugu vergiyi iki katina cikaracak 350 pound altindan 700 pound altina Dogu Roma Imparatorlugu Hunlara bagli ve onlara dusman kavimlerle antlasma yapmayacak ticari iliskiler sinir kasabalarinda devam edecek Dogu Roma Imparatorlugu elindeki Hun esirleri iade edecek Dogu Roma Imparatorlugu kacak adam basina 8 Solidus altin odeyecek Iskitya Seferi Attila ve Bleda Margos antlasmayla Hun Imparatorlugunun dogu bolgesine yapilacak sefer sirasinda Bizans tan gelebilecek tehditleri tumuyle ortadan kaldirmistir II Theodosius ise bu antlasmadan sonra Sasani Sah i V Behram ile aralarinda gecmekte olan Ermenistan meselesine yogunlasmistir Hun kacaklar geri alinarak bir kismi idam edilmis Bizans tan gelen altinlarla da Iskitya Seferi icin hazirliklar tamamlanmistir 435 yilinda Attila ve Bleda Hun ordularinin basina gecerek doguda Volga boylarindaki Bizans in tesvikiyle isyan etmis olan ve in uzerine yurumustur Elde ettikleri galibiyetten sonra Attila oglu i Akatlarin basina sef tayin etmistir Hun ordulari Orta Asya ya kadar geldikten sonra donus yaparak Kara Deniz in kuzeyindeki ovalar uzerinden Baltik sahillerine inmis ve buradaki maglup etmistir Bu guc gosterisiyle Imparatorlugunun her yerinde duzen ve istikrari sagladiktan sonra Attila ve Bleda ordulariyla Imparatorluk merkezine geri donmustur 435 440 yillari arasinda gecen bu kontrol ve teskilatlandirma seferinden sonra Hun Imparatorlugu en genis sinirlarina ulasmis ve yaklasik 4 milyon km lik bir cografyaya hukmetmistir 1 Balkan Seferi 441 yilina gelindiginde Dogu ve Bati Roma Imparatorlugu tekrar barbar istilalarina maruz kalmistir Vandallar Genserik idaresi altinda Bati Roma Imparatorlugunun Afrika eyaletlerini istila ederek Kartaca yi ele gecirmistir Dogu Roma Imparatorlugu ise Sasanilerin Ermenistan i istilasi Anadolu da ise Tzanilerin isyanlariyla zor zamanlar gecirmektedir Bizans in icinde bulundugu durumun farkinda olan Attila ve Bleda Bizans ile aralarindaki antlasma sartlarinin degistirilmesine karar vermistir Hun Imparatorluguna odenen haracin arttirilmasi icin diplomatik muzakerelere gerek duyulmadigi II Theodosius un karsi koyamayacagi bir saldiri sonucunda daha fazla ganimet elde edecekleri kararina varilmistir Saldiri gerekcesi olarak ise Dogu Roma Imparatorlugu nun Margos Antlasmasi na uymamasi ve Margos Piskoposunun Hun mezarlarini talan etmesi gosterilmistir Hun ordulari Attila ve Bleda onderliginde Tuna nehrini gecerek Viminacium bugunku Kostolac sehrini yerle bir etmistir Margus kalesi onlerine gelindiginde ise Piskopos teslim olarak caninin bagislanmasi karsiliginda orduyu kaleye gizlice sokacaginin teminatini verir Attila ve Bleda bu oneriyi kabul ederek Margus Kalesi ni fetheder II Theodosius Hunlarla olan antlasmaya sadik kalacagi sozunu vermis bu istila karsisinda Sasani sahi II Yezdigirt ile antlasma imzalayip Vandallarin istilasina karsi deniz yoluyla Bati Roma Imparatorlugu na yardim amacli gonderdigi filoyu geri cagirmistir Bu sefer sonucunda Dogu Roma Imparatorlugu nun Hun ordularina karsi koyamayacagi anlasilmistir 2 Balkan Seferi 443 yilina gelindiginde Attila ve Bleda ordusunu yeni kusatma araclariyla kocbaslari ve manciniklar donatarak Balkanlarin tamamina hakim olabilmek icin orduyu dagitmistir Naissus Nis Serdica Sofya Philippopolis Filibe ve Arcadiopolis Luleburgaz sehirlerini sirayla harap edilmistir Fakat Attila ile Bleda nin aralarinda cikan anlasmazliklar uzerine Attila agabeyi Bleda yi 445 yilinda oldurerek Hun Imparatorlugunun tek hakimi olmustur Bizans Imparatorlugunu kesin olarak itaati altina alabilmek icin 446 yilinda ordularini tekrar harekete geciren Attila bolgesindeki bugunku Plevne Utus Savasi nda komutasindaki Bizans ordularini imha etmistir Bu galibiyetten sonra ordusunun bir bolumunu Yunanistan a gonderen Attila ana orduyla birlikte Konstantinopolis e hareket etmistir ye kadar bircok yeri tahrip eden Hunlar geri donerek Buyukcekmece ye kadar gelen ana Hun ordusuna katilmistir Yenilgiyi kabul eden II Theodosius Attila ile yeni bir antlasma yapmak icin konsul u Hun ordugahina gondermistir 447 yilinda Hun Imparatorlugu ile Bizans Imparatorlugu arasinda yapilan Anotolyos Antlasmasiyla Dogu Roma Imparatorlugu yillik odedigi vergiyi 3 katina cikartacak 700 pound altindan 2 100 pound altina Dogu Roma Imparatorlugu bir defaya mahsus savas tazminati odeyecek 6 000 pound altin Dogu Roma Imparatorlugu Tuna nehrinin guneyinde asker bulundurmayacak Dogu Roma Imparatorlugu elindeki Hun esirleri iade edecek Dogu Roma Imparatorlugu kacak adam basina 12 Solidus altin odeyecek Priscus un yazdiklarina gore Hunlara odenmek zorunda kalinan olaganustu vergiler yuzunden bircok asilzade varliklarini kaybetmis halk isyan etmis ve iktisadi dusus yuzunden bircok insan acliktan olmustur Kimisi de kendini oldurmustur Bati Roma Galya Seferi 451 Galya daki Roma villasi Hun ordulari tarafindan yagmalanirken Georges Rochegrosse in Illustration kitabi Bati Roma Imparatoru nun kiziyla evlenen Attila ceyiz olarak imparatorluk topraklarinin yarisini isteyince bunu kabul etmeyen Bati Roma nin uzerine yurudu nda Attila 100 bini Hun geri kalani da Germen ve Slav kavimlerinden olusan 200 bin kisilik bir orduya sahip iken Roma ordusu da ayni bolgeye 200 bin kisilik bir ordu ile gelmisti Hun dusmani olan kavimlerin hepsi Flavius Aetius ordusunun safinda birlesmislerdi 20 Haziran 451 gunu dunyanin iki yarisi birbiri uzerine yuklendi Katalon Savasi yaklasik 24 saat surdu ve iki taraf da cok buyuk kayiplar verdi fakat aksam oldugunda dagilan taraf Roma ordusu oldu Roma yi destekleyen Bati Got ordusu da krallari savasta olunce cekilmek zorunda kaldi Attila Roma nin asker deposu sayilan Galya yi isgal etmis zamanin bilinen dunyasina yenilmezligini kabul ettirmisti Italya Seferi 452 Attila onderligindeki Hunlar Italya yi ele gecirirken V Checa nin bir resminden 450 yilinda baslayan Galya seferi Katalon Savasi ile kapanmistir Konstantinopolis te tutsak olan III Valentinianus un kiz kardesi Honoria Attila ya kendisini kurtarmasi icin bir mektup ve kendisiyle evlenmesini icin bir yuzuk yollamistir Ilk basta bunun bir aldatmaca oldugunu dusunen Attila temkinli davranarak Ravenna ya bir elci heyeti gonderir Honoria nin serbest birakilip haklarinin taninmasini aksi takdirde olaylarin daha kotu boyutlara ulasacaginin mesajini verir III Valentinianus Attila nin bu istegini reddederek elcileri geri gonderir Honoria yi da Roma ya getirterek ust duzey bir valiyle evlendirir Isteginin reddedildigini ogrenen Attila 451 yilinda ordularini tekrar toplayarak Italya aleyhinde harekata baslamistir Katalon savasinda kesin bir zafer elde edemeyip saray entrikalari yuzunden Ravenna da kalmak mecburiyetinde olan Flavius Aetius vakit ve imkan bulup Hun Imparatoru nun harekatiyla mesgul olamamistir Bu sebeple Attila Italya yolunu bir kale sehir olan Aquila nin surlari altina kadar kolayca katetmistir Bu sehir Bati Roma Imparatorlugu nun dogu sinirlarini savunmaya yarayan bir mevkideydi Sehir cok saglamlastirilmisti Muhafizlari Gotlardan olusturulmus tecrubeli askerlerdi ve komutanlari ise Got Prens idi Hunlar tarafindan kusatilan sehir yaklasik uc ay boyunca direndi ve hicbir zaman teslim olmayacakmis izlenimi uyandirdi Bu kadar uzun bir kusatmaya cok rastlamamis olan Aquila cevresindeki yerlesim yerlerini yagma etmis olan Hun ordusu yiyecek sikintisi yuzunden zor zamanlar geciriyordu ve ordudaki askerler memnuniyetsizliklerini acikca belirtmeye basladi Attila bu durumun yakin zamanda daha da sakincali bir duruma donusebilecegini dusunuyor boyle kalabalik ve kuvvetli bir kaleyi gerisinde birakip ilerlemeyi de uygun bulmuyordu Geri cekilmeyi de Imparatorlugu nun karsisinda kendisinin aciz ve beceriksiz gorulmesini kabul edememistir Boyle bir durum ve tereddut icinde olan ve ne karar alacagini bilmeyen Attila Jordanes in naklettigine gore bu sirada bir leylek surusunun Aquila yi birakip gitmekte oldugunu gorur Attila askerlerini cesaretlendirmek icin bu olaydan yararlanmayi firsat bilerek askerlerine hitap eder Ustun bir onsezisle yaratilmis olan bu kus surusu sehrin kendilerine guvenlik saglamadigina kanaat getirerek yuvasini birakip gitmektedir Bu kaleyi savunanlarin artik sehri savunacak kuvvetten ve imkandan mahrum oldugunun kesin bir isaretidir Demek oluyor ki dusmanlarimiz artik kusatmamiza uzun zaman dayanamayacaktir demistir Attila nin bu sozleri askerleri uzerinde buyuk bir etki yaratmistir ve Hun askerleri kocbaslari ve manciniklarla artan bir heyecan ve siddetle saldiriya gecmistir Surlarda actiklari gedikten sehrin icine giren ordu sehri yagma etmis ve hic kimseyi affetmeyerek oldurmustur Sehrin yagma edilisi bittikten sonra ise her taraftan verilen atesle yakilmistir Boylelikle Bati Roma Imparatorlugu nun en meshur ve korunakli sehirlerinden birisi haritadan silindigi gibi Imparatorlugu dogu sinirinda koruyan kapi da ortadan kalkmistir Aquila sehri dustukten sonra Attila ordusu ile birlikte Italya ya girmis ve sira ile Padova Vicenza Verona Brixia ve Bergamo gibi sehirleri harabeye cevirmistir Yalnizca Pavia ve Milano sehirleri boyun egip degerli hediyeler karsiliginda insanlari ve evleri her turlu zarar ve ziyandan kurtulmustur Bu davranistan anlasilacagi uzere Hunlarin kendilerine yalniz bas egmeyenlere acimasiz olduklari dogrulanmistir Hunlarin yaptiklari tahribat verdikleri zarar karsisinda butun Italya yi dehset ve korku kaplamistir Flavius Aetius Imparatorlugu yikilmanin esiginden kurtarmasi icin toplayabilecegi bir ordu ile birlikte defalarca cagrilmistir Fakat savas yorgunu ordusunda cok az asker kalmis olan Aetius zafer ihtimali gormediginden Hunlarla savasi kabul etmemistir Bizans Imparatoru Marcianus tan da yardim talep edilmistir Fakat ne onun ne de Aetius un askerlerini toplayip yardima gelebilmesi uzun bir zaman gerektirmektedir Galya ya yerlesmis olan barbar kabileler de Attila dan cekindiklerinden federe sifatiyla Roma Imparatorlugunu savunmak icin asker gondermeyi reddetmistir Durum umitsizdir ve Imparator III Valentinianus Ravenna dan Roma ya kacmis olmasina ragmen orada da kendini guvende hissetmemektedir Bu sartlar altinda Imparatorlugun kurtulmasini saglamak icin danismanlarindan bazilari Imparator a bir elci heyetinin hazirlanip cok degerli ganimetlerle birlikte Attila ya gonderilmesini tavsiye etmistir Bu sayede ovgu dolu sozler ve ganimetlerle birlikte Hun Hakani nin yatistirilip Italya yi istila etmekten vazgecirilmesi kararlastirilmistir Bu plan bir bakima savasma yanlisi olanlarca sakincali gorunse bile Milano ve Pavia da bas egerek ve ezikligi kabul ederek kurtulmustu Roma elciligine konsul ve en gozde senatorlerden biri olan Avienus konsul ve vali Basileus ve Papa I Leo secilmistir Roma elci heyeti Attila yi bugunku Peschiera del Garda denilen yerde bulmustur Hun ordusu Irmagi kenarinda ihtiyar papayi parlak dini elbise giymis ve silahsiz gorunce sasirmistir Piskopos ve Aziz III Sixtus un halefi Gok Tanrisi adina Attila dan Roma yi bagislayip cemaatini baris icinde birakmasini talep etmistir Papanin kullanmis oldugu hitap ve Imparator III Valentinianus un hediye olarak gonderdigi paha bicilemeyecek degerde ganimetler Attila nin Italya yi isgal etmekten vazgecirten sebepler olmustur Daha sonra Attila nin bu ganimetlerin bir kismini Hun himayesindeki evlenen genc kizlara ceyiz olarak hediye verdigine dair belgeler vardir Bazi kaynaklar ise bu seferin o sirada Italya yi kirmakta olan veba salgini nedeniyle yarim kaldigini one surer Kuzey Italya dan topladiklari ganimet ve Roma dan gonderilen altinlar sefer sirasinda orduda patlak veren ufak capli memnuniyetsizligin karsiligi olmustur Italya bu seferde kurtulmustu fakat Hun ordusu sapasaglamdi yeni bir saldiri ve istila tehlikesi simdiye kadar oldugu gibi bundan sonra da dehset ve ihtisamini koruyordu Attila Italya yi birakip gitmeden once Honoria kendisine gonderilmez ve dugun hediyesi olarak yaklasik 500 000 Solidus altin verilmezse Italya ya tekrar donecegini bu sefer daha acimasiz davranacagi tehdidinde bulundu Istegi yerine getirilen Attila payitahtina donusu sirasinda Konstantinopolis e gonderdigi elciler araciligiyla Bizans tan II Theodosius zamanindan kendisine borclu kaldiklari haraci gondermelerini istemistir Imparator Marcianus tekrar kusatilma tehlikesiyle yuz yuze oldugunu bildigi icin elcileri yuklu miktarda altinla Hun Imparatorlugu nun merkezine gondermistir Yikilisi Son seferinden kisa sure sonra 453 te Attila oldu ve tahtina en buyuk oglu Ilek gecti Ancak diger ogullari ve Irnek taht kavgasina girdiler Cikan karisikligi firsat bilen bazi kabileler birlikten ayrildi ve devlet dagilma surecine girdi Attila nin olumunden bir yil sonra Hunlar Nedao Muharebesi nde yenildi Ilek in yerine tahta gecen Dengizik de 469 da Bizans a karsi savasta oldu ve bu tarih bazi kaynaklarda Hun Imparatorlugu nun sonu olarak kabul edilir Attila nin en kucuk oglu Irnek bir kisim Hun kitlesiyle doguya dogru goc etti Karadeniz in kuzeyindeki Turki kitlelerle karisan bu kitlenin bugunku Bulgarlarin atalari oldugu ve Bulgar kelimesinin bulgalanmak bulanmak karismak kelimelerinden bulanan yani karisan anlaminda turedigi kabul edilir BaskentlerHun Imparatorlugu nun baskenti farkli kaynaklarda Segedin ve Macaristan in baskenti Budapeste nin Budin kesimi yakinlarindaki olarak gecmektedir Avrupa Hunlarinda ekonomiBati Hunlari klasik gocebe ekonomik hayatina sahipti Gunumuzde bile bazi yerlerde gorulen bu anlayis gercek bir gocebelik degildir Hicbir yere bagli kalmayip oradan oraya gocenler bazi bedevi ile bazi kazak kabileleridir Hunlarin da dahil oldugu gocebelikte yaylaklar ve kisliklar vardir Havalar isindiginda daha ust rakimlardaki yaylaklara kisin ise daha asagidaki kisliklara gecilirdi Her boy ve asiretin temel olarak yaylak ve kislagi belli idi Yani oradan oraya surekli gocen bir topluluktan bahsetmiyoruz Kroniklerin ve arkeolojik verilerden de bunu anliyoruz Hunlarin yaptigi temel ekonomik faaliyet koyun ve at yetistiriciligidir Koyundan yun deri et sut elde edip sutten yogurt peynir ve kimiz yapmaktaydilar Atlar hem killari hem derileri hem de binek hayvani olarak cok degerliydi Buyukbas hayvan yetistiriciligi tercih edilmiyordu Sayisi da Hunlar arasinda cok azdir Hunlar buyuk cogunlukla koyun postunda yapilma cadirlarda kalirlardi Macaristan a geldiklerinde bir kisminin kot tarzi evlerde yasadiklarini da biliyoruz Hunlarin dokumayi bilmemesi veyahut ciftcilik yapmadigini bazi batili yazarlar yazmislardir fakat arkeolojik kanitlar bunu yalanlamaktadir Hunlar keten elbiseler dikmislerdir Bazi kurganlardan cikan demir oraklar da onlarin bir kisminin tarimla ugrastigini gostermektedir kaynak belirtilmeli Hunlar Roma ile ticarette kole at ve kurk ihrac etmisler ipek sarap ve silah esyasi ithal etmislerdir Hunlarin sarap ve ipek sevdikleri bilinir kaynak belirtilmeli Kronikler Attila nin sarayinin ipekten yapildigini bildirmektedir Hunlarin altin ihtiyacini ticaret Roma ordusunda yaptiklari parali askerlik ve Romalilarin Hunlara odedigi harac ve vergiler ile saglaniyordu Hunlarin para bastigina dair bir bilgi yoktur Roma para birimi olan Solidus u kullandiklari biliniyor kaynak belirtilmeli Avrupa Hun ImparatorlariDetayli liste icin bakiniz Hun hukumdarlari listesi 352 361 Balamir 361 375 Alypbi Baltazar 375 386 Alypbi Baltazar ve Muncuk 386 390 Muncuk ve Uldiz 390 408 Uldiz 408 411 Karaton 411 412 Oktar 412 430 Rua 430 434 Attila ve Bleda 434 445 Attila 445 454 Ilek 454 455 Tuldila 455 457 Dengizik ve Irnek 457 469 Rome Total War Barbarian Invasion 2004 2 25 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Kaynakca ttk org tr 2012 19 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan WMV arsivlendi Erisim tarihi 16 Ocak 2013 a b Recep Sukru Apuhan Turklerin Tarihi Timas Yayinlari Istanbul Mart 2008 s 17 Arsivlenmis kopya 13 Mart 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Mart 2019 Man 2005 s 61 Thompson 1946 s 73 Heather 2005 ss 153 154 Sinor 1990 s 177 Heather 1995 s 16 Heather 2010 s 502 de la Vaissiere 2015 s 176 de la Vaissiere 2015 s 177 14 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF 27 Temmuz 2023 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Maenchen Helfen 1973 s 7 Thompson 1996 s 20 Getika 24 121 Maenchen Helfen 1973 s 5 a b Heather 2010 s 209 de la Vaissiere 2015 s 175 180 a b Wright 2011 s 60 Nimetulla Ziyai Mehemmetcan 1953 Uygurlar ve Anadolu Celebileri Londra Ingiltere Ziyai Alimcan 2010 Orijinal Cin Kaynaklarina Gore Hun Turk Tarihi Gazi Egitim Fakultesi Dergisi Gazi Universitesi 6 Haziran 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Nisan 2019 Pohl 1999 s 501 de la Vaissiere 2015 s 175 Thompson 1996 s 1 a b Schottky 2004 Sinor 1990 s 178 Heather 2005 ss 148 149 Sinor 1990 s 200 Pohl 1999 ss 501 502 Maenchen Helfen 1973 s 377 Maenchen Helfen 1973 s 382 Maenchen Helfen 1973 s 376 Doerfer 1973 s 50 Golden 2006 ss 136 137 Sinor 1990 ss 201 202 Heather 2006 s 148 a b Maenchen Helfen 1973 s 424 426 Pronk Tiethoff 2013 s 58 1995 The Dawn of Slavic an introduction to Slavic philology s 6 ISBN 9780520015968 23 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mart 2019 2000 Dacians Romans Romanians Matthias Corvinus s 236 ISBN 9781882785131 28 Ekim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mart 2019 Wolfram 1990 s 254 Wolfram 1997 s 142 Heather 2010 s 329 Maenchen Helfen 1973 ss 424 426 Maenchen Helfen 1973 ss 386 389 Menges 1995 s 17 Pritsak 1982 s 470 Kim 2013 s 30 Sinor 1990 s 202 E G Pulleyblank The consonontal system of old Chinese Pt 1 Asia Major vol IX 1962 pp 1 2 Vajda 2013 ss 4 14 48 103 6 108 9 130 1 135 6 182 204 263 286 310 Kim 2013 ss 20 30 Wright 1997 ss 87 89 a b Priscus Bizans Tarihi cilt 1 Avrupa Hun Imparatorlugu onbilgisi olu kirik baglanti Stewart Oost Galla Placidia Augusta s 284 Jordanes Gotlar Kokenleri ve Tarihi Arsivlenmis kopya 23 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Ekim 2010 Prof Dr Pierre Chuvin Ilk iliskiler Efsaneler dunyasindan bir akrabalik Populer Tarih Dergisi Ekim 2006 Fransa Buyukelciligi 12 Aralik 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde BibliyografyaAkcali Emel Korkut Umut 2012 Geographical Metanarratives in East Central Europe Neo Turanism in Hungary Eurasian Geography and Economics 53 3 ss 596 614 doi 10 2747 1539 7216 53 5 596 Ammianus Marcellinus 1939 AMMIANUS MARCELLINUS ROMAN ANTIQUITIES Book XXXI Vol III of the Loeb Classical Library edition 9 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 16 Kasim 2019 Atwood Christopher P 2012 Huns and Xiōngnu New Thoughts on an Old Problem Boeck Brian J Martin Russell E Rowland Daniel Ed Dubitando Studies in History and Culture in Honor of Donald Ostrowski Cambridge University Press ss 27 52 ISBN 978 0 8 9357 404 8 Atwood Christopher P 2015 The Kai the Khongai and the Names of the Xiōngnu International Journal of Eurasian Studies Cilt 2 ss 35 63 Burgarski Ivan 2005 A Contribution to the Study of Lamellar Armours Starinar 55 55 ss 161 179 doi 10 2298 STA0555161B Campbell James 1986 Essays in Anglo Saxon History Londra Hambledon Press ISBN 978 0907628323 OCLC 458534293 6 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Kasim 2019 Crubezy Eric 1990 Merovingian Skull Deformations from the Southwest of France Austin David Alcock Leslie Ed From the Baltic to the Black Sea Studies in Medieval Archaeology Londra Psychology Press ss 189 208 195 196 Dennis George T 1984 Maurice s Strategikon Handbook of Byzantine Military Strategy Philadelphia University of Pennsylvania Press Doerfer Gerhard 1973 Zur Sprache der Hunnen Central Asiatic Journal 17 1 ss 1 50 Eastman David L 2011 Paul the Martyr The Cult of the Apostle in the Latin West Atlanta Society of Biblical Literature Engel Pal 2001 Ayton Andrew Ed The realm of St Stephen a history of medieval Hungary 895 1526 Palosfalvi Tamas tarafindan cevrildi Londra New York I B Tauris ISBN 978 1860640612 Gillespie George T 1973 Catalogue of Persons Named in German Heroic Literature 700 1600 Including Named Animals and Objects and Ethnic Names Oxford Oxford University ISBN 9780198157182 Glad Damien 2010 The Empire s Influence on Barbarian Elites from the Pontus to the Rhine 5th 7th Centuries A Case Study of Lamellar Weapons and Segmental Helmets The Pontic Danubian Realm in the Period of the Great Migration ss 349 362 Golden Peter B 1992 An Introduction to the History of the Turkic Peoples Ethnogenesis and State Formation in Medieval and Early Modern Eurasia and the Middle East Wiesbaden Harrassowitz ISBN 978 3 447 03274 2 Golden Peter B 2002 War and warfare in the pre Cinggisid western steppes of Eurasia di Cosmo Nicolo Ed Warfare in Inner Asian History 500 1800 Leiden Boston Cologne Brill ss 105 172 Halsall Guy 2007 Barbarian Migrations and the Roman West 376 568 Cambridge University Press ISBN 9780521434911 1 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Kasim 2019 Haymes Edward R Samples Susan T 1996 Heroic legends of the North an introduction to the Nibelung and Dietrich cycles New York Garland ISBN 978 0815300335 Heather Peter 1996 The Goths Oxford Wiley Blackwell Heather Peter 1995 The Huns and the End of the Roman Empire in Western Europe English Historical Review 90 435 ss 4 41 doi 10 1093 ehr CX 435 4 2010 Empires and Barbarians The Fall of Rome and the Birth of Europe Oxford University Press ISBN 978 0 19 973560 0 Heather Peter 2005 The fall of the Roman Empire a new history of Rome and the barbarians New York Oxford University Press ss 146 167 ISBN 978 0 19 515954 7 Hedeager Lotte 2011 Knowledge production reconsidered Iron Age myth and materiality an archaeology of Scandinavia AD 400 1000 Abingdon Oxfordshire New York NY Routledge ss 177 190 ISBN 9780415606042 OCLC 666403125 Heinric van Veldeken 2008 Goossens Jan Schlusemann Rita Voorwinden Norbert Ed Sente Servas Munster agenda James Simon 2011 Rome and the Sword Londra Thames amp Hudson Jordanes 2006 Mierow Charles Christopher Mierow Ed The Gothic History of Jordanes Evolution Publishing ISBN 978 1 889758 77 0 Kamusella Tomasz 2009 The Politics of Language and Nationalism in Modern Central Europe New York Palgrave MacMillan Kazanski Michel 2013 Barbarian Military Equipment and its Evolution in the Late Roman and Great Migration Periods 3rd 5th C A D War and Warfare in Late Antiquity 8 1 ss 493 522 doi 10 1163 9789004252585 016 ISBN 9789004252585 Kazanski Michel 2018 Bowmen s Graves from the Hunnic Period in Northern Illyricum Nagy Ed To Make a Fairy s Whistle from a Briar Rose Studies Presented to Eszter Istvanovits on her Sixtieth Birthday Nyiregyhaza Josa Andras Museum ss 407 17 Kelly Christopher 2015 Neither Conquest nor Settlement Attila s Empire and its Impact Maas Michael Ed The Cambridge Companion to the Age of Attila Cambridge University Press ss 193 208 ISBN 978 1 107 63388 9 Kim Hyun Jin 2015 The Huns Ingilizce Routledge ISBN 9781138841758 Kim Hyun Jin 2013 The Huns Rome and the Birth of Europe Cambridge University Press ISBN 9781107009066 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Kasim 2019 Kiss Attila P 2014 Huns Germans Byzantines The Origins of the Narrow Bladed Long Seaxes Acta Archaeologica Carpathia Cilt 49 ss 131 164 Kowalczyk Michal 2017 Hungarian Turanism From the Birth of the Ideology to Modernity an Outline of the Problem Historia Polityka Cilt 20 ss 49 63 Lafferton Emese 2007 The Magyar moustache the faces of Hungarian state formation 1867 1918 Elsevier Studies in History and Philosophy of Biological and Biomedical Sciences Cilt 38 ss 706 732 Lendvai Paul 2003 The Hungarians A Thousand Years of Victory in Defeat Major Ann tarafindan cevrildi Princeton NJ Princeton University Press ISBN 9781400851522 Lenski Noel 2015 Captivity Among the Barbarians and Its Impact on the Fate of the Roman Empire Maas Michael Ed The Cambridge Companion to the Age of Attila Cambridge University Press ss 230 246 ISBN 978 1 107 63388 9 Lienert Elisabeth 2015 Mittelhochdeutsche Heldenepik Berlin Erich Schmidt ISBN 978 3 503 15573 6 Maenchen Helfen Otto J 1973 Knight Max Ed The World of the Huns Studies in Their History and Culture University of California Press ISBN 978 0 520 01596 8 Maenchen Helfen Otto J 1959 The Ethnic Name Hun Egerod Soren Ed Studia Serica Bernhard Karlgren dedicata Kopenhag ss 223 238 Makkai Laszlo 2001 Transylvania in the medieval Hungarian kingdom 896 1526 Kopeczi Bela Ed History of Transylvania I New York Columbia University Press ss 333 589 Man John 2005 Attila The Barbarian who Challenged Rome New York St Martin s Press ISBN 9780553816587 Miks Christian 2009 RELIKTE EINES FRUHMITTELALTERLICHEN OBERSCHICHTGRABES Uberlegungen zu einem Konvolut bemerkenswerter Objekte aus dem Kunsthandel Jahrbuch des Romisch Germanischen Zentralmuseums Mainz Cilt 56 ss 395 538 Montgomery Scott B 2010 St Ursula and the Eleven Thousand Virgins of Cologne Relics Reliquaries and the Visual Culture of Group Sanctity in Medieval Europe Oxford et al Peter Lang Molnar Monika Janos Istvan Szucs Laszlo Szathmary Laszlo Nisan 2014 Artificially deformed crania from the Hun Germanic Period 5th 6th century AD in northeastern Hungary historical and morphological analysis Journal of Neurosurgery 36 4 s E1 doi 10 3171 2014 1 FOCUS13466 PMID 24684322 Nicolle David 2006 Attila and the Nomad Hordes Oxford Osprey Publishing Neidorf Leonard 2013 The Dating of Widsid and the Study of Germanic Antiquity Neophilologus Ingilizce 97 1 ss 165 183 doi 10 1007 s11061 012 9308 2 ISSN 0028 2677 Pohl Walter 2015 Migrations Ethnic Groups and State Building Maas Michael Ed The Cambridge Companion to the Age of Attila Cambridge University Press ss 246 263 ISBN 978 1 107 63388 9 1999 Huns Bowersock G W Brown Peter Grabar Oleg Ed Late Antiquity A Guide to the Postclassical World The Belknap Press of Harvard University Press ss 501 502 ISBN 978 0 674 51173 6 Pritsak Omeljan 1982 PDF IV Cambridge Massachusetts ss 428 476 ISSN 0363 5570 13 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 16 Kasim 2019 Radjush Oleg Scheglova Olga 2014 The Buried Treasure of Volnikovka Horse and Rider Outfit Complex First Half of the V Century AD Collection Catalogue Moskova Reisinger Michaela R 2010 New Evidence About Composite Bows and Their Arrows in Inner Asia The Silk Road Cilt 8 ss 42 62 Rona Tas Andras 1999 Hungarians and Europe in the Early Middle Ages An Introduction to Early Hungarian History Budapeste Central European University Press Schottky Martin 2004 Huns Encyclopaedia Iranica 23 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Kasim 2019 Sinor Denis 1997 Studies in Medieval Inner Asia Hampshire Ashgate ISBN 978 0860786320 Sinor Denis 1990 The Hun Period Sinor Denis Ed The Cambridge history of early Inner Asia 1 publ bas Cambridge u a Cambridge Univ Press ss 177 203 ISBN 9780521243049 Sinor Denis 2005 Hun Religion Jones Lindsay Ed Encyclopedia of Religion 2 2cilt 6 bas Macmillan Reference ss 4228 4229 ISBN 9780028657332 OCLC 56057973 Sommer Ulrike 2017 Archaeology and nationalism Moshenska Gabriel Ed Key Concepts in Public Archaeology Londra UCL Press ss 166 186 ISBN 978 1 911576 41 9 JSTOR j ctt1vxm8r7 16 Szucs Jeno 1999 Theoretical Elements in Master Simon of Keza s Gesta Hungarorum 1282 1285 Veszpremy Laszlo Schaer Frank Ed Simon of Keza The Deeds of the Hungarians Budapeste Central European University Press ss xxix cii 1996 Heather Peter Ed The Huns Blackwell Publishers ISBN 978 0 631 15899 8 Uecker Heiko 1972 Germanische Heldensage Stuttgart Metzler ISBN 978 3476101068 de la Vaissiere Etienne 2015 The Steppe World and the Rise of the Huns Maas Michael Ed The Cambridge Companion to the Age of Attila Cambridge University Press ss 175 192 ISBN 978 1 107 63388 9 Werner Robert 1967 Das fruheste Auftreten des Hunnennamens Yue ci und Hephthaliten Jahrbucher fur Geschichte Osteuropas 15 4 ss 487 558 Wolfram Herwig 1990 History of the Goths University of California Press ISBN 978 0 5200 6983 1 2 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Kasim 2019 Wolfram Herwig 1997 The Roman Empire and Its Germanic Peoples University of California Press s 142 ISBN 978 0 5200 8511 4 2 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Kasim 2019 Kitap kaynagi kaynak harv soyadi Wright ad David Curtis baslik The history of China yil 2011 yayinci Greenwood yer Santa Barbara isbn 978 0 313 37748 8 basim 2 2 Vajda Edward J 2013 Yeniseian Peoples and Languages A History of Yeniseian Studies with an Annotated Bibliography and a Source Guide Oxford New York Routledge Zahariade Mihail 2009 Late Roman Pieces of Military Equipment from Halmyris Thraco Dacica Cilt 24 ss 125 130 Dis baglantilarRoma Seferi den yararlanilmistir Ayrica bakinizBati Hiung nu