Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Şubat 2024) () ( |
II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1.592.806 km² toprak ile en çok toprak kaybeden padişahlarından biri oldu. 1878'den 1908'e kadar Mısır, Sudan, Habeş vilayetleri (Eritre, Cibuti, Kuzey Somali toprakları), Tunus, Sırbistan, Karadağ, Dobruca ile birlikte Romanya, Bulgaristan, Girit, Kars, Batum, Ardahan, Bosna-Hersek ve Kotur şehri, onun döneminde kaybedildi.
Romanya, Sırbistan ve Karadağ'ın bağımsızlığı
Sırbistan, 1815 yılında özerklik kazandı. Bu özerklik, Ruslarla imzalanan Akkerman Antlaşması (1826) ve Edirne Antlaşması ile teyit edildi. 1835 yılında Sırbistan'ın ilk anayasası kabul edildi. 1867 yılında ise Batılı ülkelerin baskısıyla Türk birliklerinin Sırbistan'daki bütün kalelerden çekilmesi üzerine Sırbistan, görünüşte özerk, ancak fiilen bağımsız bir yapıya kavuştu. Karadağ ise İşkodra'ya bağlı bir sancak olmakla birlikte Osmanlı hâkimiyeti için askerî harekât yapılmasına lüzum görülmeyen çorak bölgede vladika adlı yöneticiler kısmî bir özerklik yaşamaktaydı. 1852 yılında Rusların da desteğiyle Karadağ Prensliği adıyla bu özerklik resmiyete kavuşturmayı başladı.
1858 ve 1862 yıllarındaki Osmanlı-Karadağ savaşlarının sonucunda imzalanan belgelerde Karadağ'ın sınırları belirlenmişti. Sırbistan ile savaş, başlangıçta Osmanlı ordularının başarısıyla sonuçlandı. Sırpların Niş, Pirot ve Sofya hedeflerine yönelik başlattıkları taarruzları durduran Türk birlikleri karşı taarruza geçti ve 1 Eylül 1876 tarihinde Aleksinaç Muharebesi'nde Sırpları kesin bir yenilgiye uğrattı. Ekim ayında Sırpların savunmasının tamamen çökmesi ve Osmanlı ordusuna Belgrad yolunun açılması üzerine Rusya, 48 saat içinde silahlı çatışmaların durdurulması konusunda Osmanlı Devleti'ne ültimatom verdi. Rus baskısına boyun eğmek zorunda kalan Osmanlı Devleti ateşkes yaptı. 15 Ocak 1877 tarihi itibarıyla Sırbistan ile savaşın ilk merhalesi kesin olarak sona erdi. Karadağ ile 18 Haziran 1876 tarihinde başlamış olan savaşta ise Osmanlı ordusu başarısız oldu. 18 Temmuz'da Niksiç Muharebesi'nde yenilgiye uğrayan Osmanlı ordusu geri çekilmek zorunda kaldı.
Balkanlarda ortaya çıkan buhranı çözüme kavuşturmak gayesiyle ve Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki eyaletlerinin idari şartlarını düzenlemek üzere Avrupa ülkelerinin baskısı ile İstanbul'daki Haliç tersanelerinde toplanan Tersane Konferansı'ndaki başarısızlık, sonrasında Ruslarla harbin çıkması üzerine hem Sırbistan, hem de Karadağ ile muharebeler de yeniden başladı. Osmanlıların neredeyse bütün birliklerini Ruslarla savaşa teksif ettikleri bir dönemde Sırbistan ve Karadağ'daki az sayıdaki birlikle savunmada kaldılar ve mağlup oldular. Sırplar 1878 yılında Niş, Pirot ve Vranje'yi ele geçirirken Karadağlılar da Nikşiç, Podgorica, Bar ve Ülgün'ü işgal ederek Adriyatik Denizi'ne çıktılar.
Savaş sonucunda imzalanan Berlin Antlaşması'na göre Karadağ bağımsız oldu. 1879'dan itibaren Karadağ ile diplomatik ilişkilerin de başladığı bu dönemde ilişkilerde mühim bir mesafe kat edilmiştir. Balkan Savaşları'na kadar küçük sınır çatışmaları haricinde Osmanlı-Karadağ ilişkilerinde savaşsız bir dönem geçirilmiştir.
93 Harbi öncesi ve başında Osmanlı himayesindeki Romanya Prensliği, Osmanlının, Rumen Kralı I. Carol'un baştaki Osmanlı yanlısı tutumunu değerlendirememesi ve Kırım Harbi'nin aksine Romanya'da savunma yapmak yerine Tuna boyunda savunma yapma stratejisi ardı ardına stratejik hataları karşısında Rus işgaline uğramamak ve bağımsız olmak için Osmanlı aleyhine dönmüştü. Ruslarla 1877'de Bükreş'te anlaşıp ülke bütünlüklerine saygı gösterme, işgale uğramama şartlı olarak Rus kuvvetlerinin geçmesine izin verdi, fiilen Osmanlı'ya karşı bağımsızlığını ilan etti ve sonrasında Ruslar yanında savaşa girip Rusların ilerlemesine kendi askerleri ile katıldı. Plevne muharebelerine Rumen Kralı da Rus İmparatoru ile birlikte ordusuyla iştirak etti. Sonuç olarak Romanya, savaş sonrası Ayastefanos ve Berlin Antlaşması ile hukuken de bağımsızlığı tanınarak Osmanlı'dan ayrılıp Kuzey Dobruca'yı da topraklarına katıp Romanya Krallığı olarak bağımsız bir devlet haline geldi.
Teselya'nın Yunanistan tarafından işgali
93 Harbi sürerken Yunan ordusu, beklenmedik şekilde savaş ilan etmeden Osmanlı'nın elindeki Teselya'yı işgal etti. Bölgedeki Osmanlı birlikleri Rus-Sırp-Romanya-Karadağ kuvvetleri ile savaşta olduğundan sayıca yetersizlikten bu işgale karşı koyamadı. Osmanlı Devleti 1878 yılında imzalanan Ayastefanos Antlaşması ve Berlin Antlaşması ile Karadağ ve Sırbistan'ın bağımsızlıklarını tanıdığı gibi kaybettiği toprakların bu iki ülkeye ait olduğunu da kabul etti. Teselya da Yunanistan'a verilmek zorunda kalındı.
Arnavut Milliyetçi Hareketi ve Prizren İttifakı
93 Harbi sonrasında yenik düşen Osmanlı İmparatorluğu Sırbistan'a ve Karadağ'a toprak bırakmak zorunda kalmıştı. Ayastefanos Antlaşması ile Makedonya'yı da içine alan bir Bulgaristan Krallığı kurulması kararlaştırılmıştı. Diğer taraftan Sırbistan ele geçirdiği bölgelerdeki Arnavutları sürmeye başladı. Özellikle %70'i Müslüman ve Osmanlı'nın pek çok savaşında yer almış son derece sadık vatandaşlarının haklarını koruyamaması, daha başka çeşitli bölgelerinde Sırbistan, Karadağ'a terk edileceği söylentileri Arnavut ve Müslüman ahalide büyük bir hoşnutsuzluk yarattı. Bölgedeki halkın çeşitli kesiminden kişiler Osmanlı'ya hizmet vermiş veya Müslüman halkça saygı gören 47 Arnavut beyinin başkanlığında Berlin Antlaşması'nın hemen öncesinde 10 Haziran 1878'de toplandı. Prizren İttifakı adı verilen bir örgüt kurulması kararı aldılar. Örgüt, 18 Haziran 1878'de bölgenin Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparılmaması, Osmanlı'nın toprak bütünlüğünün korunması bu amaçla Osmanlı'ya destek verilmesi yolunda Prizren Ulusal Savunma Komitesi Kararnamesi'ni yayınladı. İlaveten Arnavutların yaşadığı vilayetlerin birleştirilmesinin istenmesi de kararlaştırıldı. Bunun ardından bölgedeki Arnavutlar silahlanmaya ve milis güç örgütlenmesine başladılar. Her ne kadar ilgili örgüt bağımsız bir Arnavutluk kurulması amacıyla kurulmamışsa da ve çıkarılan metinde bu yönde Osmanlı'dan bölgenin alınması durumunda bir talep olacağı ima edilse de bu hareketi destekleyen ve katılanlar arasında Fraşirili Abdül Bey gibi bağımsızlık düşüncesinde olanlarda vardı. Temmuz'da Berlin Kongresi'nde kendi ve 60 kadar kişi birlik adına bir mektup yolladılar ve Arnavut olarak kendilerinin tanınmasını istediler.
1878 Berlin Kongresi'nde İngiliz delegasyonuna Prizren Birliği'nce gönderilen muhtıradan bir alıntı
Talepleri özellikle Bismark'ın "Arnavut diye bir ulus yoktur, burada olsa olsa coğrafi bir birlik olur" sözleri ile dikkate dahi alınmadı. Bunun yanında Berlin Antlaşması ile Arnavut ve Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu Bar, Podgorica ama en önemlisi Gusinye ve Plav çevresinin Karadağ'a bırakılmasına karar verildi. Bunun üzerine birlik bu anlaşma şartlarını kabul etmeyip silahlı mücadeleye girişmeye karar verdi. Öte yandan bu bölgenin devri Osmanlı'nın da istediği bir durum değildi. Fakat Rus birliklerinin, bu bölgelerin Karadağ'a katılması kesinleşmedikçe Doğu Rumeli'yi tahliye etmeyeceklerini öngören Rus ültimatomu karşısında Osmanlı'nın da başkaca bir çaresi kalmamıştı. Osmanlı İmparatorluğu Berlin Antlaşması şartlarını kabul ettirmek için Müşir Mehmet Ali Paşa ve birliğin bildirisine imza atan ancak sonrasında birlikten ayrılan Abdullah Paşa Dreni'yi ikna için bölgeye gönderdi.
93 harbindeki başarısızlıkları ve 1871'de bir Arnavut isyanını gidermedeki sert tutum ve davranışlarıyla zaten bölgede sevilmeyen Mehmet Ali Paşa tepki ile karşılandı. Yakova saldırısı diye bilinen olayda Abdullah Paşa Dreni ile birlikte bölge halkının Arnavut milislerin askerlere saldırısı ve çıkan çatışma sonucu öldürüldü. Bu birliğin ilk saldırısı oldu. Osmanlı'nın Karadağ'a olan feragatini tamamlayamaması, 1878 kongresinden sonra bile ülkenin yüksek istikrarsızlığını uluslararası düzeyde vurgulamıştır. Selanik'ten Üsküp ve Ferizovik'e büyük askerî birlikler, birliğin üzerine gönderilse de Osmanlılar Prizren Birliği'nin üzerine genel isyan riski ve bölgedeki hoşnutsuzluğu arttıracağını düşünerek yürümedi, bu saldırıyı mantıksız başkaca işlere bağlayıp gizlemeyi tercih ettiler. Ancak bu saldırı ve başarısı Fraşirili Abdül Bey gibi bağımsızlık yanlılarında istemlerinin güçlenmesine neden oldu. 27 Eylül'de, Arnavutların yaşadığı tüm bölgelerin azami özerkliğe sahip tek bir vilayette birleştirilmesini, Arnavutçanın bölgede resmi dil olarak kullanımı da içeren meclis kararları, talepleri İstanbul'da kardeşi Şemseddin Sâmi'nin sahibi olduğu Tercüman-ı Şark gazetesinde yayınlandı. Birlik sonrasında Gusinye ve Plav üzerine yönelen Karadağ birliklerine saldırdı. 9 Ekim - 22 Kasım 1879 arasında birliğin yaptığı Velika Saldırıları başarısız oldu. Bununla birlikte bölgedeki Osmanlı yöneticilerinden gizli yardım alan birliğe üye ama bağımsızlık yanlısı olmaktan çok Osmanlı taraftarı muhafazakar kanattan olan Gusinyeli Ali Paşa komutasındaki Arnavut ve Osmanlı Milisleri 4 Aralık 1879'da Novšiće Muharebesi'nde Karadağ ordusunu yenilgiye uğrattı. II. Abdülhamid ve Osmanlı kurmayları Ahmet Muhtar Paşa'yı Manastır üstü birliğin üzerine gönderse de Ahmet Muhtar Paşa barışçıl yollarla bu yerlerin devredilmesi gerektiğini belirten bir beyanname yayınlamakla yetindi. Bu arada birlik Karadağ birlikleri ile 8 Ocak 1880'de Murino Muharebesi'ne girişti. Her iki tarafta zafer ilan etse de muharebe sonuçsuz kaldı.
Bu kanlı mücadeleler ve direniş karşısında 1880'de Osmanlı İmparatorluğu ve büyük güçler Berlin Antlaşması'nda revizyon için pazarlığa oturdu. İtalyan temsicilsi Plav ve Gusinye'nin Osmanlı'da kalması karşılığında sahildeki Katolik Arnavut kabilelerine ait Hot ile Kelmendi'nin bir kısmının Karadağ'a verilmesini talep etti. Ancak bunun haberini alan bölgedeki Katolik Arnavutlar, İşkodra'daki Fransız konsolosluğuna Osmanlı Sultanı'na bağlı olup asla bu durumu kabul etmeyecekleri ve silahlı direnişle karşı koyacaklarını belirtir bir mektup yazdılar. Bunun üzerine Haziran 1880'de Berlin'de tekrar toplanan büyükelçiler, bu defa Ertem'e göre Osmanlıların teklifi ile Müslüman Arnavutların yaşadığı Ülgün kasabasının Karadağ'a verilmesini kararlaştırdılar ki bu sırada İngiltere'deki seçimleri Gladstone kazanmıştı. Birlik bunu da kabul etmedi, Ülgün'de direniş örgütledi. Osmanlılar da, Ülgün'ü Arnavutlardan teslim almayıp işi geciktirme sakınma peşindeydi. Ancak Gladstone, Osmanlı Devleti'ne derhal Ülgün'ü Karadağ'a teslim etmesi aksi takdirde İngiltere önderliğindeki uluslararası donanmanın İzmir'i işgal edeceğini bildirdi ve gemilerini Ülgün ve Osmanlı İmparatorluğu üzerine gönderdi. Osmanlı İmparatorluğu bunun üzerine Ülgün ve birliğin üzerine asker göndermek mecburiyetinde kaldı.
Müşir Derviş İbrahim Paşa komutasında Osmanlı birliklerince girişilen 1881'e kadar devam eden çatışmalar ve 22 Kasım 1880 Ülgün Muharebesi, 16-20 Nisan 1881'deki Slivova Muharebesi neticesinde birlik dağıtıltı liderleri tutuklandı. Neticede Ülgün Karadağ'a verildi, Plav ve Gusinye ise Osmanlı'da kaldı. 1913 yılında I. Balkan Savaşı'nda Karadağ tarafından işgal edilip elden çıkana kadar da kalmaya devam etti. Öte yandan Karadağ'daki gazeteler ittifakın hızla Osmanlıca Gladstone'un tehdit baskısı ile girişilen operasyonlar neticesi dağıtılması ve bu olaylar akabinde Osmanlıları ve Arnavutları (Prizren İttifakı'nı) Berlin Antlaşması ile kendilerine verilen toprakları vermemek ve büyük güçleri kandırmak için danışıklı oyun tertip etmekle itham etti. Bununla birlikte İttifak'ın muhafazakar kanadını temsil eden Arnavut Gusinyeli Ali Paşa sonrasında II. Abdülhamid tarafından affedilip serbest bırakılıp bulunduğu yerde Gusinye muhafızı, İpek mutasarrıfı yapılmıştır. İttifak'ın bağımsızlık yanlısı kanadını temsil eden Arnavut bağımsızlığını savunan Fraşirili Abdül Bey ise mahkemede yargılanıp ölüm cezası alsa da II. Abdülhamid cezayı hapse çevirdi, 1886'da sağlık nedenleri ile de affetti. Sonrasında kendi İstanbul şehremaneti üyeliğine getirilmiştir. II. Abdülhamid pek çok Arnavut'u üst düzey görevlere getirmiş ve askeriyeye almıştır. İlk Arnavut ulusal hareketi bu şekilde sona erdirildi ancak bu olaylar bir kısım Arnavutların zaman içinde zayıflayan Osmanlı'ya karşı cephe almasına ve bağımsızlık taleplerinin de önünü açmasına sebep oldu. II. Abdülhamid'in tahttan ayrılması ardından 1909'da bölgede tekrar Arnavut isyanları patlak verecekti.
Kıbrıs'ın Birleşik Krallık'a kiralanması
Mayıs 1878'de Osmanlı Devleti'ne resmen başvurmuş olan Birleşik Krallık, Kıbrıs'ın kendilerine verilmesi için bir anlaşma yapılmasını istedi. Ayastefanos Antlaşması yerine Rusya'yı daha Osmanlı lehine bir antlaşmaya ikna edebileceklerini de belirttiler. Osmanlı Dışişleri Bakanı Safvet Paşa, Birleşik Krallık'ın isteklerini yumuşatmak istediyse de İngiliz elçi gerekirse Kıbrıs'ı zorla işgâl edebileceklerini söyleyerek Osmanlı'yı tehdit etti. Bu tehdidin ardından anlaşmanın en geç 3 Haziran 1878 akşamına kadar yapılması için Osmanlı'ya yönelik baskı arttırıldı. Baskılar neticesinde Osmanlı, anlaşmayı kabul etti. Osmanlı Devleti ile Birleşik Krallık arasında Kıbrıs'ın yönetiminde değişiklik yapılmasını öngören anlaşma 4 Haziran 1878'de imzalandı. 7 Temmuz 1878'de de İngilizlerin Kıbrıs'a asker çıkarmalarına izin veren emir çıkarıldı. Böylece 12 Temmuz 1878'de Kıbrıs'a asker çıkaran İngilizler, Kıbrıs'taki Osmanlı bayrağını indirip yerine kendi bayraklarını çektiler. Böylelikle her ne kadar "geçici" olacağı söylense de Kıbrıs tamamen İngilizlere bırakılmış oldu.
Anlaşmanın karşılığı olarak Birleşik Krallık, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı sözünü tutarak, daha Osmanlı lehine olan ve Balkanlarda Makedonya'yı büyük ölçüde Osmanlı'ya bırakan bağımsız ve büyük bir Bulgaristan Krallıği yerine şeklen Osmanlıya bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurduran, Erzurum, Doğubayazıt'ın Osmanlıya geri iadesini sağlayan Berlin Antlaşması'nı Ruslara kabul ettirmiştir. Kıbrıs'ın İngilizlere teslim edilişinden iki yıl sonra, 1880 tarihinde, Altın Post Şövalyeleri Tarikatı tarafından, II. Abdülhamid'e şövalyelik nişanı verildi.
II. Abdülhamid'in iktidarının ardından Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin İngilizlere karşı savaşa girmesi neticesi 1914'te Kıbrıs, Birleşik Krallık tarafından ilhak edilecekti.
Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i işgali
Bosna-Hersek 18. yüzyıldan başlayarak uzun bir zaman boyunca Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya Arşidüklüğü arasında çatışmalara konu olmuş bir yerdi. Ancak Avusturya İmparatorluğu 18. yüzyılda burayı alma yönündeki tüm girişimlerinde başarısız olmuştu. Sonrasında halefi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu kurulduğunda Osmanlı ile ılımlı ilişkiler kurmayı tercih ettiğinden Bosna sorunu uzun bir süre iki devlet arasında gündeme gelmedi.
Bosna'da Müslüman beyler, Hristiyan köylülerin sorumlu olduğu çiftlik ürünleri ve hayvanlar üzerindeki çeşitli vergilerin yanı sıra, her bir köylünün mahsulünün bazen yarısı kadarını almaktaydı. Ayrıca, mütesellimler, kalan verim üzerinden ek vergiler alırlardı. 1874 mahsulünün başarısızlığı ve köylülerin kötü durumu ve Panslavizm ve Pansırbizm'deki dış etki ve ayrıca Avusturya'nın daha fazla Güney Slav topraklarındaki özlemleri, bölgedeki Sırpların isyanı ile 1875'te Hersek İsyanı denen isyanın patlamasına neden oldu. Bu isyan sürerken Osmanlı Balkanlarda Rusların desteklediği Bulgar İsyanı ve kendi özerk Sırbistan ile Karadağ prensliklerinin ayaklanmaları ile uğraşmaktaydı. Osmanlı devleti Rusya ile savaşa doğru yürürken, Kırım Savaşı'ndaki durumun aksine Rusya, diplomatik alanda Osmanlı'nın bu defa elini kolunu bağlayacak önemli hamlelerde bulundu. En başta 1815 Viyana Konferansı sonrası Osmanlı Devleti'nin Slavlara karşı toprak bütünlüğünü korumaya yönelik politikasını ne olursa olsun Balkanlarda Slav birliğini engelleme şeklinde değiştiren Avusturya-Macaristan Dışişleri Bakanı Kont Andrassy'e ulaştılar.
Osmanlı Devleti ile büyük güçler arasında Tersane Konferansı sürerken 15 Ocak 1877'de Avusturya Macaristan ile Rusya olası bir Osmanlı-Rus savaşında, Rus galibiyeti halinde Bosna-Hersek'in Avusturya-Macaristan'a verilmesi ve karşılığında Avusturya-Macaristan'ın tarafsız konumda kalması; Balkanlarda tek ve büyük bir Sırp veya Slav devleti kurulmayacağı konusunda Budapeşte'de Peşte Antlaşması diye bilinen gizli bir antlaşma imzaladılar. Rusya, Almanya ve diğer ülkelerle de tarafsızlık yolunda sözlü anlaşmalar yapıp savaşa girişinde başarısını diplomatik alanda garantilemek istemiş ve bunda da büyük ölçüde başarılı olmuştur. Sonuç olarak Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. 93 Harbi sürerken Hersek İsyanı bastırıldı ancak 93 Harbi ağır bir Osmanlı yenilgisi ile sonuçlandı.
Ayastefanos Antlaşması Rusya ile Osmanlı Devleti arasında imzalandı. Ancak bu antlaşmaya İngiltere kadar Avusturya-Macaristan da tepki gösterdi. Çünkü Rusya, aralarında imzaladıkları Peşte Antlaşması'na aykırı olarak Büyük Bulgaristan'ı kurdu, Avusturya'nın Selanik yolunu kesmeye çalıştı ve Karadağ'ın sınırlarını Avusturya-Macaristan aleyhine olacak şekilde genişleterek Avusturya'nın Adriyatik'e çıkışını iyice engelledi. Ayrıca savaş öncesinde aralarında yaptıkları Peşte Antlaşması'na göre Bosna-Hersek'i kendisi alacakken, Ayastefanos Antlaşması ile burası Rusya ve Avusturya'nın gözetiminde özerklik kazanmıştı. Bütün bu nedenlerden ötürü Avusturya-Macaristan, Rusya'ya tepkiliydi. Bundan dolayı İngiltere ile birlikte bu antlaşmanın iptalini istiyordu.
Sonuç olarak Avusturya-Macaristan, zaman kaybetmeden İstanbul'a bir diplomatını gönderdi. İngiltere'nin Kıbrıs'ı istediği gibi kendisi de İstanbul Hükûmetinden Bosna-Hersek'i direkt olarak talep etti. Bunun aksi olursa da Balkanlar'daki Sırbistan, Bulgaristan ve Karadağ'ın sınırlarının daraltılmasında Osmanlı Devleti'ne destek sağlamayacağını bildirdi. Ancak Babıali ve II. Abdülhamid bu teklifi reddetti. Bununla birlikte İngiltere, Osmanlı'dan Kıbrıs'ı alma karşılığı Berlin Kongresi planını çoktan hazırlamıştı. Rusya ve Avusturya Macaristan ile İngiliz dışişleri bakanları bir araya gelip kongrede neler yapılacağının planını kurdular. Buna göre İngiltere Osmanlı'ya yardım ederken 4 Haziran 1878 tarihli İngiltere, Avusturya-Macaristan ile yapılan gizli antlaşmada ise Bosna-Hersek'in Avusturya tarafından işgal edilmesi durumunda İngiltere karşı gelmeme garantisi verdi.
Kongreye katılan devletler Berlin Kongresi'ne normal şekilde başbakan ve dışişleri bakanlarını temsilci olarak gönderdiler. Ancak Osmanlı Devleti'nde ise durum hiç böyle olmadı. Abdülhamid sadece bir diplomat ve bir paşayı, Osmanlı'yı temsil için gönderdi. Bunun II. Abdülhamid'in hatalarından biri olduğu iddia edilmektedir.[] Sonuç olarak İngiltere, Avusturya-Macaristan ve Rusya arasındaki anlaşmalar gereği planlanan senaryo Temmuz ve Haziran 1878'de Büyük Güçler tarafından düzenlenen Berlin Kongresi'nde sahneye kondu. Daha kongre başında Bismark, Osmanlı delegesine gerçekleri belirtecek şekilde şunu söyledi. "Kongrenin Osmanlı Devleti için toplandığını zannederek kendinizi aldatmayınız. Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yapılan Ayastefanos Antlaşması Avrupa devletlerinin menfaatlerine dokunan bazı maddeleri ihtiva etmeseydi, olduğu gibi bırakılırdı."
Avusturya, Bosna-Hersek konusunda güvenlik çekincelerinin olduğunu belirtti. Sırbistan ve Karadağ'ın bölgede genişlemesinin Bosna-Hersek'i kendi bölgesindeki Slavları kışkırtacağını düşündüğünü, Hersek İsyanı gibi çıkacak benzer bir isyanın sorun olacağını belirtti. Avusturya Bosna-Hersek'te kendi askerlerinin olması için Osmanlı'ya ve İngiltere'ye talepte bulundu. Rus temsilcilerinin de Bosna-Hersek ve Yeni Pazar sancaklarına Avusturya'nın asker göndermesine itiraz etmeyeceğini belirtmesi üzerine kongreden Bosna-Hersek'e Avusturya-Macaristan'ın asker göndermesi hususunda karar çıktı. Osmanlı delegelerinin ısrarı üzerine, Avusturya-Macaristan ile Osmanlı bir protokol imzaladılar. Osmanlı sultanının hükümranlığının - semboliken de olsa - bölgede devam edeceği şartını Avusturya kabul etti. Bosna-Hersek için en acı gerçek yönetimin değişmesi; tüm idari kurumların farklı bir sistem ile yönetilecek olmasıdır.
Sonuç olarak Bosna-Hersek hukuki olarak Osmanlı'nın bir parçası olarak kalmaya devam etti, ancak fiilen elden çıktı ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na devredilmiş oldu. Ayrıca Avusturya-Macaristan Yeni Pazar Sancağı'nda garnizon tutma hakkını da elde etti. Müslüman Boşnak ve Arnavutlar, Babıali'den desteksiz Bosna-Hersek'te bu işgale karşı direnmeye çalıştılar. İşgal 28 Temmuz 1878'de, Avusturya-Macaristan Hükûmeti Bosna-Hersek hakkında bir beyanname yayınlayarak başladı. Beyanameye göre askerlerinin sınırı geçmek üzere oldukları ve bunu düşman sıfatıyla değil, Bosna-Hersek'i ve sınırdaki Avusturya-Macaristan arazisini uzun yıllar boyunca huzursuzluk içinde bulundurmuş olan kötülükleri ortadan kaldırmak üzere yapacaklarını belirttiler. Avusturya-Macaristan işgal kuvvetleri komutanı General Filipoviç, Hersek'in merkezi olan Mostar kasabasını şiddetli çatışmalardan sonra ele geçirdi.
Halkın Avusturya yanlısı olmaması sonucu birçok Bosnalı, İmparator'un askerine karşı gelmeye devam etti. General Filipoviç'in ordusu, Müslümanların ciddi direnişiyle karşılaştı ve Doboj, Žepče (Sebze), Maglaj şehirlerine girebilmek için kuzeyde çatışmalara girip önemli kayıplar verdi. Maglaj şehrinde Avusturya ordusu ile Boşnaklar arasında ciddi çarpışmalar olmasına rağmen, Avusturya ordusu, 5 Ağustos'ta bu şehri, 8 Ağustos'ta da Zepçe'yi işgal etti. Bu sırada Babıali, Bosna'daki askeri temsilcilerine Avusturya-Macaristan askerlerini dostça karşılamaları talimatını göndermişti, fakat birçok Türk komutanı, bu talimatın aksine hareket etti. Bu suretle, direnişçilerin sayısı gittikçe çoğaldı. Hristiyanlardan birçok kişi ve Müslüman Arnavutlar direnişçilerin saflarına katıldılar. Böylece Avusturyalılara karşı mücadele edenlerin sayısı yüz bine yaklaştı.Graçanik, Biskova Hanı'nda ve Tuzla'da önemli çarpışmalar oldu. Wurtemberg Dukası'nın emrindeki tümen üç günlük şiddetli bir çarpışmadan sonra, Travnik ile Saraybosna arasındaki direnen mevzileri ancak zorlayabildi. Duka daha sonra bu şehirlerden Travnik'i mukavemetsiz işgal etti. Avusturya işgal ordusunun büyük kısmı 18 Ağustos'ta Saraybosna'nın önüne geldi. Ordu, sokak sokak süren şiddetli bir çatışmadan sonra 19 Ağustos'ta Saraybosna şehrine büyük kayıplar vererek girdi. General Zach komutasındaki Avusturyalılar 19 Eylül'de Bihaç'ı hücumla ele geçirdiler. Başka bir yönde General Szapary, Ağustos ayı sonunda Doboj şehrine girdi. Eylül sonlarına doğru Biyelina müstahkem şehri ile Tuzla kasabası Avusturya askerlerinin eline geçti. Sonbaharın ilk günlerinde mukavemetin şiddeti, yavaş yavaş durmaya başlamıştı. Ancak kırsalda süren direnişle de bütün Bosna-Hersek'in Avusturya-Macaristan tarafından ele geçirilmesi 28 Ekim 1878'te ancak tamamlanabildi.
1908'de Bosna Krizi sonrasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu zaten askerini bulundurduğu Bosna-Hersek'i rakibi gördüğü Sırbistan'ın işgal etme tehlikesinin ortada olduğundan artık fiilen değil, resmi olarak da topraklarına katıp ilhak etmiştir. Böylece Osmanlı İmparatorluğu Bosna-Hersek'i tümden kaybetmiştir.
İran'a Kotur ve çevresinin terki
İran'da Nasıreddin Şah'ın kardeşi olan Mülk-i Ara Abbas Mirza, kardeşi tarafından sevilmezdi, özellikle babalarının ölümü üzerine Nasireddin Şah ona karşı düşmanlığını daha fazla belli etmeye başlamıştı. Tahtını sağlama almak isteyen abisinin kendisini öldürme riski altında İngiltere ve Rusya'nın desteklediği Abbas Mirza ülkeden kaçmak zorunda kaldı ve önce Osmanlı İmparatorluğu'nda Bağdat'a sonra 1852'de İstanbul'a geldi. Nasireddin Şah kardeşi için Sultan Abdülaziz'le konuşmuş ve Sultan'dan Şehzade'nin sınırdan uzak tutulmasını, Halep veya Diyarbakır'a gönderilmesini istemiş ve iki taraf bu şekilde anlaşmıştı. Ancak sonrasında Nasireddin Şah, Bağdat'a gitmişti. 93 Harbi'nde Osmanlı'nın endişesi, savaş sürerken İran'ın Rus tarafını tutması ve tarafsız kalmayacağı korkusu oldu. İran, Abbas Mirza'nın Bağdat'tan çıkarılması şartını ileri sürdü. İngiltere de İran'dan Rusya yanında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı cephe almamasını 1878'de talep etmiş, Nasireddin Şah "Osmanlı Devleti, Abbas Mirza'yı Bağdat'tan sürdüğü takdirde Rusya ile bir anlaşma yapılmayacaktır" cevabını vermişti. Bunun üzerine Abbas Mirza Tahran'a can güvenliği garanti şartı ile II. Abdülhamid tarafından geri gönderildi. Bir müddet sonra abisince Zencan Valiliğine tayin edildi.
Osmanlı 93 Harbi'nde yenilince Berlin Antlaşması'nda İngilizlerin araya girmesi ile Eleşkirt Ovası ve Doğubayazıt'ı geri vermeyi Ruslar kabul etmişti. Ancak Berlin Antlaşması'na İran'dan da bir temsilci katıldı. Ruslar, stratejik öneme sahip Kotur şehrinde Osmanlı varlığını kabul etmek istemiyordu. Burası İran ile Osmanlı arasında da sınır anlaşmazlığı sorunlardan biriydi. Ruslar, Berlin Antlaşması'na gözlemci gönderen İran'dan yana tavır alarak ellerindeki Doğubayazıt'ı ancak İran'a Kotur ve çevresindeki köylerin Osmanlı tarafından verilmesi karşılığında teslim edeceğini bildirdiler. Osmanlı, Rus şartının gereği olarak Kotur ve 18 köyü İran'a bırakmayı kabul edip, 1879'da burayı boşalttı. İran, Kotur ve çevresindeki 18 köyü böylece almış oldu. Ruslar da işgal ettikleri Doğubayazıt'ı Berlin Antlaşması gereği Osmanlı'ya geri verdiler.
Fransa'nın Tunus'u işgali
Tarihçi Sina Akşin'e göre Osmanlı Devleti'nin Berlin Antlaşması'nı imzalarken habersiz olduğu gizli anlaşmalardan biri de Fransa ile İngiltere ve Almanya arasında yapılmıştı. Bu gizli pazarlıkta İngiltere aldığı Kıbrıs'a karşılık Tunus'un Fransa tarafından işgaline ses çıkarmayacaktı. Fransa, bunun için fırsat kollarken İtalya'nın Tunus ile ilgilendiğini öğrenince derhal harekete geçmeye karar verdi.
Fransa, Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu buhrandan faydalanıp Cezayir ile bazı sözde sınır olaylarını, iki kabilenin birbiri ile çatışmasını gerekçe göstererek 1881 yılının başlarında Tunus'a girme hazırlıklarına başladı. Tarihçi Mehmet Özdemir'in yer verdiği Osmanlı arşiv ve belgelerine göre durumu fark eden Tunus beyi önce 19 Nisan'da Fransa'ya karşı Osmanlı Devleti'nden yardım istedi ama II. Abdülhamid ve Babıali donanmadan savaş gemilerini gönderip Fransa'yı karşısına almak yerine, çeşitli çekincelerle bu yola başvurmadılar. Tunus Beyi Muhammed Sadık Paşa'ya diplomatik çözüm ve Fransa ile iyi ilişkilerin korunması tavsiyesi verildi.
5 Mayıs 1881'de durumun daha da gerginleşmesi ve Fransa'nın tümden saldırmak üzere olduğunu anlayan Tunus Beyi çaresizce Osmanlı Devleti'ne durumun vahametini bildirip, savaş gemisi göndererek Fransa'ya karşı güç gösterisi yapmasını ve asker göndermesini talep etti. Bunun, halkın Osmanlı tarafından sahiplendiğinin delili olacağını kendinin ve Müslüman halkın yalnız bırakılmaması ve yardımın geciktirilmemesi gerektiğini de alenen ve açıkça belirtti. Nihayet II. Abdülhamid ve Babıali gemi gönderme kararı aldı durum Tunus Beyi'ne bildirdi ama gemilerin yola çıkması gecikmişti. 8 Mayıs'ta Tunus Beyi tekrar telgraf çekip yardım gönderileceği belirtilen telgrafın kendisini rahatlattığını ancak gemilerin geciktiğini ve Fransız birliklerinin denizden Tunus'a çıkarma yapmak üzere olduğunu bildirdi. Osmanlı gemileri gidemeden 11 Mayıs 1881'de Fransız birlikleri Tunus'a denizden çıkarma yapmaya başladılar. Tunus Beyi Muhammed Sadık Paşa, şehrin diğer ileri gelenleri ile direniş örgütleme görüşmesi yaptı. Öte yandan Osmanlı yardımının zamanında yetişemeyeceğini anlayan Bey, çıkarmanın hemen öncesinde İngilizlerden de yardım istedi. İngilizler yardım edeceklerini bildirse de esasında Fransa ile önceden anlaşarak Bey'i oyalama ve Fransa'nın ilk günden bir direnişle karşılamasını engelleme peşindeydiler.
Tunus Belediye Başkanı Zerruk Paşa, şehrin ileri gelenleri ile Manuba Valilik Sarayı'nda toplanarak direniş kararı aldı. Bey onayıyla Zerruk Paşa direnişi örgütlemek için Tunus şehrine gitti. Ancak bunun akabinde Bey'e - kuvvetle muhtemel Fransız tertibi olan - bir telgraf geldi. Telgrafta Padişah'ın "Tunus valisi Muhammed Sadık Paşa'yı azledip yerine Tunuslu Hayreddin Paşa'yı (Zerruk Paşa'nın akrabası) bey olarak görevlendirmeye karar verdiği" belirtilmekteydi. Bey telgrafı gerçek sanıp uğradığı derin kuşku ve hayal kırıklığı ile sarayından direnişi örgütlemeye o gün hareket etmedi.
Ertesi gün 12 Mayıs 1881 tarihinde Manuba'da sarayında Bey Fransızlarca kuşatıldı ve bir anlaşma sunuldu. Direniş yanlısı Zerruk Paşa ve ileri gelenler saraya gelip Bey ile konuşmaya çalışsa da gelen telgraf ve Hayreddin Paşa ile akrabalığından Tunus Bey'i onu dinlememekle kalmadı, belediye başkanlığı görevinden alıp, toplantıyı dağıttı. Fransız tehdidine boyun eğip Bardo'da, Bardo Antlaşması'nı imzaladı. Fransa, Tunus'u kendi himayesine aldığını duyurdu.
Osmanlı bu durumu kabul etmedi. Ancak II. Abdülhamid'in tutuklatmak istediği Midhat Paşa ise Bardo Antlaşması'nın imzalanmasından beş gün sonra - Akşin'in iddiasına göre 16 Mayıs'ı 17 Mayıs 1881'e bağlayan akşamda İzmir'deki konağının kimliği belirsiz kişilerce basılması akabinde - İzmir Fransız Konsolosluğuna sığındı. II. Abdülhamid de Midhat Paşa'nın teslim edilmesini istedi. II. Abdülhamid'in bu isteğine karşı gelmek Fransa'nın Tunus'a el koyma politikasını sekteye uğratabileceği ve geciktirebileceği için Fransa, Midhat Paşa'yı teslim etmeye karar verdi. Böylece Midhat Paşa Osmanlı Hükûmetine teslim oldu. Fransa'nın Midhat Paşa'yı çabuk teslim etmesi, Tunus sorununda II. Abdülhamid'in yumuşamasını sağladı. II. Abdülhamid'in politikasındaki bu değişiklik, Tunus sorununun Fransa'nın çıkarına göre gelişmesini hızlandırdı ve Tunus'un Osmanlı'nın elinden çıkmasını kolaylaştırdı. 8 Haziran 1883'te Tunus beyince Bardo Antlaşması'na ek Mersâ Antlaşması imzalanınca Tunus, Fransa'nın resmen tam idaresine girdi, sömürge halini aldı. Böylelikle Osmanlı Devleti de Tunus gibi çoğunlukla Müslümanların yaşadığı bir toprak parçasını kaybetmiş oldu. Halk bunlara tepki gösterse de direnişçiler arasında artık bir koordinasyon olmadığından Fransızlar isyanları bastırdı.
İngiltere'nin Mısır'ı işgali ve Akabe Krizi
Mısır'da bazı çevreler, yabancı müdahalesine karşı oldukça tepkiliydi. Özellikle Sultan Abdülaziz döneminde verilen kararla Mısır Hidivliği'ne dış borç alma yetkisinin tanınması ile Süveyş Kanalı'nın vs. projelerin yapımında alınan yüksek miktarda ödenmez hale gelen Hidivlik borçları bahanesi ile yabancılar iyice Hidivlik'in iç işlerine müdahil haldeydi. Gelişen bazı olaylar üzerine İsmail Paşa Mısırlılardan oluşan bir hükûmet kurdu, ancak İngiltere ve Fransa'nın baskısı üzerine II. Abdülhamid tarafından görevden alındı. Bu arada Mısır Hidivliği'ne karşı egemen olduğu Sudan'da Mehdi Savaşı denen bir isyan patlak vermiş ve Hidivlik, Sudan'da kontrolü kaybetmişti. Mısırlılar, Arabi Paşa etrafında toplanarak Osmanlı ve İsmail Paşa yanlısı yabancı müdahaleye isyan edince İngiltere de İskenderiye'yi topa tuttu. 13 Eylül 1882'de Arabi Paşa yandaşları ile İngiliz ordusu Tellülkebîr'de karşı karşıya geldi. Çarpışma neticesinde İngiltere Mısır'ı ve ardından Sudan'ı fiilen işgal etmiş oldu. Osmanlı Devleti böylece önemli bir toprak parçasını daha kaybetti. 1885'te İngilizlerin Mısır'ı boşaltma karşılığı anlaşma yapılmaya çalışılsa da bu sonuçsuz kaldı. Süveyş Kanalı'nın durumu için 1888 İstanbul Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile kanalın her devlete açık olacağı belirtilse de İngiltere kanal üzerinde de fiili hakim durumunu sürdürdü.
İngiliz işgali altındaki Mısır ile Osmanlı Devleti'nin Sina Yarımadası'ndaki sınırları üzerindeki ihtilaf uzunca bir süre konuşulmadı, Osmanlı'nın inşa ettirmeye uğraştığı Hicaz Demiryolu'nun Akabe Körfezi'ne doğru ilerlemesi bu ihtilafı tekrar gündeme getirdi. 1906'da Akabe Krizi denilen kriz patlak verdi. İngilizlerin Orta Doğu'da hakimiyeti genişletme niyetleri karşısında Osmanlı, Taba kasabasını işgal edip bir karakol kurdu. İngilizler, Akabe ve Taba'yı yeniden işgal etmek için Mısır'daki askerlerini toplayıp bir askeri gemi ile bölgeye gönderdi. Ancak Ahmed Muhtar Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri İngilizler tarafından gönderilen Mısır kuvvetlerini bölgeye indirttirmedi, bunun üzerine Mısır kuvvetleri yakındaki Firavun Adası'na indiler. İngiliz Donanması bunun üzerine Doğu Akdeniz'e savaş gemileri gönderdi ve Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı bazı adaları ele geçirmekle tehdit etti. II. Abdülhamid, 13 Mayıs 1906'da Taba'yı boşaltmayı kabul etti. Uzun müzakerelerden sonra, 1 Ekim 1906'da anlaşmaya varıldı. 8 maddelik anlaşma ile Akabe, Osmanlı İmparatorluğu Filistin eyaletine bağlı, Taba kasabası ise Britanya Mısırı'na bağlı kaldı. Hem İngiltere hem de Osmanlı İmparatorluğu, Refah'tan güneydoğu yönünde yaklaşık olarak doğrudan Akabe Körfezi'ndeki bir noktaya 5 kilometreden az olmayacak şekilde uzanan resmi bir sınır çizmeyi kabul etti. Sınır başlangıçta telgraf direkleri ile işaretlenmişti daha sonra bunlar sınır direkleri ile değiştirildi.I. Dünya Savaşı ile birlikte bölge tekrar hareketlenecek ancak Osmanlı'nın savaşı kaybetmesi ile birlikte Filistin ile birlikte Akabe de İngilizlerin eline geçecektir.
Sudan ve Habeş vilayetlerinin kaybı
Osmanlı Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde Habeş vilayetlerine kadar nüfusu genişletmişti. Sudan bir ara elden çıksa da Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve sonrasındaki yarı bağımsız Mısır Hidivleri Sudan'da otorite kurmayı başarmışlar ve Doğu Afrika topraklarını genişletmişlerdi. Buna karşın 1870'lerde Assab Koyu ve çevresindeki arazilerdeki beyler Osmanlı'dan İngiliz ve yabancılara kaymaya başlamıştı. Bu arada Fransızlar, İtalyanlar ve diğer yabancılar da para ile toprak ve imtiyaz alarak bölgeye yerleşmeye başlamıştılar. Fransızlar para ile satın aldıkları topraklarda Cibuti şehrini kurdular.
Osmanlı Sultanı Abdülaziz Han Afrika'da Osmanlı otoritesini güçlendirmek için 1870'lerde Mısır'ın Doğu Afrika'daki ilerlemesini destekler şekilde davrandı ve Osmanlı'nın elinde olan Musavva ve Sevakin limanlarının korumasını Mısır Hidivi'ne bıraktı. Bunun yanında fermanla Osmanlı yönetimi altındaki Zeyla da bırakıldı. Mısır ordusu Osmanlı'nın da desteğiyle Somali'ye Zanzibar Sultanlığı'na kadar ilerledi. Zanzibar Kralı'nın İngiltere'de yardım istemesi üzerine Mısır ile İngiltere arasında gerginlikler yaşandı. Mısır Hidivi geçici olarak aldığı bazı yerlerden çekilse de o sırada Fransa ile rekabet içindeki İngiltere, Hindistan yolunun güvencesi için zayıf durumdaki Osmanlı Devleti ve Mısır Hidivi'nin orada durmasının daha karlı olacağını düşündü. 1875'te İngiltere Osmanlı'nın ve ona bağlı Mısır Hidivi'nin Cape Guardafui'ye kadar olan Afrika'nın doğu sahillerine Mısır'ın yerleşmesine itiraz edilmeyeceğini bildirdi. Mısır Hidivi de buraya yerleşti. Osmanlı Devleti, Galla taraflarından Zeyla ve Berbera'ya saldırılar olmaya başlayınca Mısır Hidivi İsmail Paşa'dan yardım istedi. Komutan Mehmed Rauf Paşa komutasındaki Mısır ordusu önce Zeyla ve Berbera'yı ele geçirdi. Ardından Somali kıyılarını takip ederek Ras Hafun'a kadar geldi ve buraya Osmanlı bayrağını dikti.
Kısacası II. Abdülhamid'in saltanatına kadar bölgede Fransızlara karşı Hindistan yolunun güvence altına alınması hedefli İngilizlerin kendi kontrolünde bir Mısır-Osmanlı yayılmasının Fransızlara karşı tampon olarak kullanılması söz konusuydu. Bununla birlikte İngiliz Başbakan William Ewart Gladstone, iktidara gelince bu politikadan vazgeçip İngiltere'nin Osmanlı ve Mısır aleyhine politika izlemesine sebep oldu. İngiltere kendisi yayılarak Osmanlı ve ona bağlı Mısır Hidivliği topraklarının ilhakı ve Fransa ile arasında ise İtalyan bölgesinin olacağı bir politika peşine düştü. Yine Sudan ve Kuzey Somali'de Mısır-Osmanlı ordusunun yüksek vergi alması ve keyfi tutumları yerel halkta huzursuzluklara neden olmuştu. Gerilla savaşı tarzı baskın ve çarpışmalar baş gösterdi. İtalyanlar da İngilizlerin desteği ile 7 Temmuz 1880'de Zeyla'nın kuzeyindeki Assab'ı Osmanlı'dan ele geçirdiler. 1881'de kendisini Mehdi ilan eden Muhammed Ahmed'in, Mısır ve Osmanlı'ya karşı isyan etmesiyle, Sudan'da Mehdi Savaşı denen olay patlak verdi. İsyancılar Mısır kuvvetlerini birbiri ardına mağlup etti ve 1881-1882 arasında Mısır, Sudan üzerindeki kontrolünü kaybetti. Neticede karadan ikmalin zayıfladığı Eritre ve Somali kıyı bölgesinde zaten 18. yüzyıl sonundan itibaren zayıflayan Osmanlı varlığı iyice tehlikeye düştü. 1882'de Mısır, İngilizler tarafından işgal edilip Hidivlik'in himayesi İngilizlerin eline geçince bölgedeki Mısır birlikleri de tümden çekildi. 24 Eylül 1884'te Mısır birliklerini Berbera'dan çekmeye başladı ve çekilen Mısır birliklerinin yerini de İngiliz birlikleri almaya başladı.
Osmanlı Devleti İngilizlerin yerleşmesini engellemek için bir süre çabaladı. Babıâli, Lord Granville'in 3 Ekim 1884 tarihli takriri üzerine Berbera Limanı'nın Osmanlı Devleti'ne ait olduğunu bildiren bir yazıyı Hariciye Nezareti aracılığı ile İngiltere'ye bildirmek durumunda kaldı. Ancak yaşanan zorluklardan ve kendi üzerindeki Osmanlı hakimiyetine son veren İngilizlerin baskısı ile Mısır; Harar, Berbera ve Zeyla'yı 13 Mayıs 1885 tarihinde tamamen boşalttı. Bu arada Fransızlarda Cibuti'ye asker sokup Cibuti'nin yanında Obuk İskelesini de ele geçirdi. Diğer Osmanlı bölgeleri Fransızlar ile aralarında tampon bölge kurmak isteyen İngilizler tarafından İtalyanlara verildi. Yine 25 Aralık 1884 tarihinde İtalyanlar İngiltere'ye bölgede başka yerler ele geçirmek konusunda görüşlerini ilettiler. Osmanlı burada İtalyanların adım adım ilerlemesine sessiz kaldı. 1885'te Massava elden çıktı. İtalyan ilerlemesi bölgedeki bağımsız Ortodoks Hristiyan Etiyopya Krallığı'nın direnişi ve zaferleri ile ancak durdurulabildi. Ancak Eritre üzerindeki Osmanlı Mısır ortak hakimiyeti de sona erdi, burası İtalyanların eline geçti ve Doğu Afrika'da Kızıldeniz'e komşu tüm Osmanlı toprakları elden çıkmış oldu. Kaybedilen bu yerlerin bir kısmının Süveyş Kanalı'nın açılması sonrası önem kazanan gemilerin uğrak yeri, İngiltere'nin dünyanın Hindistan ve ticaret yolu üzerindeki limanlar olduğu düşünülürse Osmanlı maliyesinin imparatorlukta yaşanan mali krizi iyice derinleştirecek şekilde en önemli gelir kaynaklarından birinden mahrum kaldığı açıktır.[]
Doğu Rumeli'nin Bulgaristan Prensliği ile birleşmesi
Bu arada 93 Harbi sonrası Bulgaristan, Berlin Antlaşması ile özerk Bulgaristan Prensliği ve Osmanlı'ya bağlı, başkenti Filibe olan Doğu Rumeli vilayeti olarak ikiye bölünmüştü. Doğu Rumeli, otonom olması kaydıyla Berlin Antlaşması ile doğrudan Osmanlı'ya geri verilmişti.
Bulgaristan'da 93 Harbi sırasında Rus ordusu ve Bulgar çeteleri Müslüman ahaliye büyük yağma ve katliamlar yapmış, pek çok Müslüman bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Bunlar içinde Plevne Müdafaası'nda Lofça'nın düşmesi yapılan katliamlar akabinde kaçan Pomaklar da vardır. Kaçan Pomakların bir kısmı Trakya'ya diğer bir kısmı ise Düney Bulgaristan'daki Rodop Dağları'nda yine çoğunlukta oldukları Ropçoz (Dövlen) çevresindeki dağlık Pomak köylerine ve şehre sığınmışlardı. Bu bölgelerin de Ayastefanos Antlaşması'nın ardından Bulgar ve Rus egemenliğine girme tehlikesinden ötürü buradaki Pomak halkı silahlanıp Pomak Timraş Hükûmeti'ni kurdu. Rodoplu 30 Pomak milletvekilinin ve yaklaşık 100 nahiye müdürünün de onayını alan Ahmed Ağa Timirski, Abdullah Efendi ve önderliğinde kurulmuştur. Berlin Antlaşması imzalandıktan sonra da bulundukları yer Osmanlı'ya bırakılsa da otonom bir Bulgar eyaleti görünümündeki Doğu Rumeli'deki Bulgar etkisinden dolayı bölgenin aidiyetini bu Pomak geçici hükûmeti ve halkı kabul etmemiştir. 16 Mayıs 1879 tarihinde, İstanbul'da bulunan elçiliklere gönderdikleri mektupla bağımsızlıklarını ve nedenlerini tüm devletlere açıkça beyan ettiler. 1882'de Doğu Rumeli'deki eyalet birlikleri ve Bulgar güçleri bölgeye girmeye çalışsa da başarısız oldular.
Doğu Rumeli'de Osmanlı kendine bağlı ama Bulgar kökenli kişileri buraya vali olarak atamaktaydı. Fakat Doğu Rumeli bölgesindeki Bulgar halk 18 Eylül 1885 tarihinde özerk Bulgaristan Prensliği ile birleşmek için bir isyan başlattı. Osmanlı'nın isyanı bastırmadaki müdahalesi yetersiz kaldı. Bu konuda büyük devletlerin baskısı ile Almanya'dan Radowitz, Avusturya'dan Calice, Fransa'dan Noailles, İngiltere'den White, İtalya'dan Corti, Rusya'den Nelidof, Osmanlı Devleti de Hariciye Nazırı Said ve Adliye Nazırı Server paşalar ile 8 Kasım 1885'te Tophane Elçiler Konferansı denen konferans toplandı. İngilizler ve ilgili devletler II. Abdülhamid ve Babıali'ye Doğu Rumeli'nin özerk Bulgaristan Prensliği'ne bağlanması yönünde baskı yaptı. Rusların ve İngilizlerin müdahale edeceği korkusuyla Padişah, Doğu Rumeli Vilayetine 5 Nisan 1886'da Tophane Konferansı ile özerk Bulgaristan Prensini Osmanlı valisi olarak atadı. Sadece Kırcaali ve Doğu Rumeli Vilayetinden çıkarılıp Gümülcine Sancağına bağlı; Ropçoz ve çevre köyleri kısacası Pomak Timraş Cumhuriyeti'nin hak iddia ettiği alan bu vilayetten çıkarılıp Drama Sancağı'na bağlı bir Osmanlı şehri ve köyleri olarak kalmaya devam etmesi de kabul edildi. Güneyde stratejik Balkan dağ geçitleri Osmanlı elinde kalmıştır. Bölgenin doğrudan Osmanlı'ya devri sonrasında Pomak Timraş Cumhuriyeti sevkedilen Osmanlı birliklerince 1886'da sona erdirildi.
Doğu Rumeli Vilayeti ile ilgili durumu kabul edemeyen buranın kendilerine ait olduğunu iddia eden Sırplar ise Bulgarlara savaş açtı. Osmanlı, kendine bağlı gözükse de özerk Bulgaristan Prensliği yanında savaşa dahil olmadı. Doğu Rumeli'yi geri almak için bir hareket de yapmadı. Ancak buna rağmen özerk Bulgaristan Prensliği, Sırbistan Krallığı ile olan savaşı kazandı. Doğu Rumeli böylece tümden özerk Bulgaristan Prensliği elinde kaldı ve 1908'de Bulgaristan Prensliği'nin bağımsızlık ilanı ve Bulgaristan Krallığı haline gelmesi ile burası da elden çıktı. Kırcaali ve Ropçoz (Dövlen) çevresi ise II. Abdülhamid sonrası Sultan Reşad döneminde I. Balkan Savaşı sırasında elden çıktı. Binlerce Pomak Balkan Şavaşı sonrası Bulgar çeteleri ve ordusunun baskısı, katliam ve yağmaları sebebiyle Dövlen ve çevresini terk edip Trakya'ya ve Anadolu'ya kaçtı.
Kaynakça
- ^ Eğilmez, Mahfi. . 24 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2022.
- ^ . Yeni Çağ Gazetesi. 27 Eylül 2022. 27 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2022.
- ^ . Oda Tv -Habertürk Tarihin Arka Odası 25.03.2017 Tarihli Program. 25 Mart 2017. 29 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2022.
- ^ II. Abdülhamit zamanında toprak kaybedildi mi?, Doğruluyoruz.com internet sitesi, 30 Mayıs 2022, 28 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 5 Ocak 2023
- ^ II. Abdülhamit saltanatında Osmanlı’nın hiç toprak kaybetmediği iddiası, Teyit.org internet sitesi, 26 Mayıs 2022, 14 Aralık 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 5 Ocak 2023
- ^ Bayraktar, Çağdaş (28 Eylül 2022), Söylenenlerin aksine, 2. Abdülhamit, Türkiye’nin iki katı kadar toprak kaybetti: 'AKP, tarihi çarpıtıyor' (Gazeteci Çağdaş Bayraktar tarafından tarihçiler Prof. Dr. Mithat Baydur ve Ümit Doğan ile yapılan röportaj), Cumhuriyet Gazetesi internet sitesi, 14 Aralık 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 5 Ocak 2023
- ^ Çakır, İbrahim (2022), MİLLİYETÇİLİK AKIMININ OSMANLI DEVLETİ’NE ETKİLERİ: KARADAĞ’IN BAĞIMSIZLIĞI (s.1-18), Lefke Avrupa Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:13 Sayı:1, ss. 11-13, 24 Kasım 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 24 Kasım 2022
- ^ Özcan, Uğur (2012). II. Abdülhamid dönemi Osmanlı-Karadağ siyasi ilişkileri. Türk Tarih Kurumu. ISBN .
- ^ "Plevne'de 145 gün belgeseli TRT yayınları". 23 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Kasım 2012.
- ^ a b Merrill, Christopher (2001). Only the nails remain: Scenes from the Balkan Wars. Rowman & Littlefield: Lanham. s. 229. ISBN .
- ^ a b Gawrych, George (2006). The Crescent and the Eagle: Ottoman Rule, Islam and the Albanians, 1874–1913 (İngilizce). I.B.Tauris. ISBN . 20 Kasım 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Aralık 2021.
- ^ a b c Frashëri, Kristo (2002). Prifti, Kristaq (Ed.). Historia e Popullit Shqiptar s.169 (Arnavutça). 2. Toena. ISBN .
- ^ Frashëri,Kristo Lidhja Shqiptare e Prizrenit 1878-1881 Akademia e Shkencave e Shqipërisë. Tiranë, 2012.(Çeviren Ali BERKTAY) Baskı İstanbul, Hazıran 2013
- ^ Savez društava istoričara Jugoslavije (1983). Nastava povijesti. Savez društava istoričara Jugoslavije. s. 187.
- ^ BARTL, Peter; Milli Bağımsızlık Hareketleri Esnasında Arnavutluk Müslümanları (1878-1912); (Çeviren Ali TANER) Bedir 1998, s.204-205
- ^ a b Ertem, Ramiz, TSK Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi, Cilt III, Ankara, 1984,s.5-6
- ^ Istorijski glasnik: organ Društva istoričara SR Srbije. Društvo. 1989. s. 12. 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Şubat 2024.
- ^ Vickers, Miranda (28 Ocak 2011). The Albanians: A Modern History. I.B.Tauris. ISBN .
- ^ Hadri, Ali (1976). Kosova. Enti i Historisë së Kosovës. s. 141.
Uvodnicar zakljucuje da je ovo, u stvari, Portina igra u ime Arbanaske lige. „Danasnja predaja Ulcinja dokazuje da sav tzv. otpor arbanaski i ta strasna Arbanaska liga sa kojom je Turska operisala i oio svijet zavaravala — nije upravo nista ....„kao tragičan pad arbanaških lavova mada je ustanak i predaja samo jedna smiješna komedija.
- ^ Gawrych, George (2006). The Crescent and the Eagle: Ottoman rule, Islam and the Albanians, 1874–1913. Londra: IB Tauris. ss. 80-81. ISBN . 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Şubat 2024.
- ^ a b c d e Uçarol, Rifat, Siyasi Tarih, Der Yayınları, 3. Basım, s. 347-351
- ^ Yüksel, Dilek Yiğit (1 Haziran 2009). "Kıbrıs Türk Milli Mücadelesi (1914-1958)". Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. 8 (18): 162. ISSN 1300-0756. 12 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ Bardakçı, Murat (2015). Enver. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. s. 63. ISBN . 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ Perthes, J. (1909) ”Almanach de Gotha 1909” s.99-100
- ^ Reid, James J. (2000), Crisis of the Ottoman Empire: Prelude to Collapse 1839-1878, Franz Steiner Verlag, ss. 309,310, ISBN , 24 Ekim 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 17 Kasım 2022
- ^ a b c d e f g h Yoğurtçu, Esra (2021), Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan tarafından İşgalinin Osmanlı Basınına Yansıması (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) (PDF), Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, ss. 25,32,33-37, 17 Kasım 2022 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 17 Kasım 2022
- ^ Beydilli, Kemal (1991), “Avusturya”, 4, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Diyanet İslam Ansiklopedisi, s. 175, 17 Kasım 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 17 Kasım 2022
- ^ Kocabaş, Süleyman (1986). Avrupa Türkiyesi'nin Kaybı ve Balkanlarda Panslavizm. Vatan yayınları. s. 74. 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ a b c Çakmak, Zafer (2003), Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’i İşgali ve Sonrasında Osmanlı Devleti İle Yaptığı Antlaşma (s.16-20), Doğu Bölgesi Araştırmaları Cilt:1 Sayı:4, ss. 17,18, 17 Kasım 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 17 Kasım 2022
- ^ Çabuk, Fehminaz (2019), II. Abdülhamit Döneminde Osmanlı-İran İlişkilerinde Kürt Aşiretleri Meselesi (PDF), İksad Yayınevi, s. 59, 4 Kasım 2022 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 15 Kasım 2022
- ^ Yiğit,Duygu,93 Harbi Osmanlı-İran İlişkileri ve Kotur Meselesi (Yüksek Lisans Tezi),Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, ,2019,s.105
- ^ Türkiye tarihi: Osmanlı Devleti 1600-1908. Cem Yayınevi. 1989. s. 169. 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ a b c d e Uçarol, Rifat (2008). Siyasi tarih: 1789-2001. Der. ss. 379-381. 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ a b c d e f g h i j Özdemir, Mehmet (2003), Bir Zırvata Olayı Tunus'un İşgali (s.119-138), Türk Tarih Kurumu Belleten Dergisi Cilt:67 Sayı:248, ss. 123,127,128,130,131,135,136, 1 Aralık 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 1 Aralık 2022
- ^ a b Kartaç, Kemal (1954), Tunus Faciası Nasıl Başladı, Nasıl Devam Ediyor?, İstanbul, ss. 16,19
- ^ a b Türkiye Diyanet Vakfı İslâm ansiklopedisi. 41. Türkiye Diyanet Vakfı. 1988. s. 391. ISBN . 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ Türkiye tarihi: Osmanlı Devleti 1600-1908. 3. Cem Yayınevi. 1989. s. 166. 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ a b c Türkiye Diyanet Vakfı İslâm ansiklopedisi. 29. Türkiye Diyanet Vakfı. 1988. s. 570. ISBN . 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ Devrim, Melis (23 Ağustos 2018), Mısır'ın Gerçek Hakimi Kimdi?, Gazete Duvar, 24 Kasım 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 24 Kasım 2022
- ^ Mansfield, Peter, Ortadoğu Tarihi, Say Yayınları, s. 152
- ^ a b . legal.un.org (İngilizce). 14 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2017.
- ^ Friedman, Thomas L.; Times, Special to the New York (23 Eylül 1986). "THE TALK OF TABA; A DISPUTED SLICE OF SINAI IS TAKING IT ALL IN STRIDE". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 15 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ekim 2017.
- ^ Akabe Meselesi, 2, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 1989, ss. 211,212, 3 Kasım 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 2 Kasım 2022
- ^ Çetinsaya, Gökhan (1 Nisan 2016). "II. Abdülhamid'in İç Politikası: Bir Dönemlendirme Denemesi". Osmanlı Araştırmaları. 47 (47): 393-395. doi:10.18589/oa.583218. ISSN 0255-0636. 2 Aralık 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ a b c d Akalin, Durmuş (1 Haziran 2014). "Somali'de Berbera Limanı ve Osmanlı Devleti'nin Bölge Üzerindeki İddiaları(1839- 1894)". Tarih İncelemeleri Dergisi. 29 (1): 1-35. doi:10.18513/egetid.69159. ISSN 0257-4152. 16 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
- ^ a b c d S.Korkmaz (15 Mayıs 2022), "Pomak Timraş Cumhuriyetini kuranlara selam olsun.", POMAKNEWS AGENCY, 13 Ekim 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 13 Ekim 2022
- ^ a b Aydin, Mahir (5 Mart 2013). "TOPHANE KONFERANSI "DOĞU RUMELİ'YE VEDA"". Tarih Dergisi (53): 115-174. ISSN 1015-1818. 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Şubat 2024.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara II Abdulhamid doneminde toprak kayiplari haber gazete kitap akademik JSTOR Subat 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin II Abdulhamid Osmanli Imparatorlugu nun 1 592 806 km toprak ile en cok toprak kaybeden padisahlarindan biri oldu 1878 den 1908 e kadar Misir Sudan Habes vilayetleri Eritre Cibuti Kuzey Somali topraklari Tunus Sirbistan Karadag Dobruca ile birlikte Romanya Bulgaristan Girit Kars Batum Ardahan Bosna Hersek ve Kotur sehri onun doneminde kaybedildi II Abdulhamid tahta gecmeden hemen onceki Osmanli topraklari Romanya Sirbistan ve Karadag in bagimsizligiSirbistan 1815 yilinda ozerklik kazandi Bu ozerklik Ruslarla imzalanan Akkerman Antlasmasi 1826 ve Edirne Antlasmasi ile teyit edildi 1835 yilinda Sirbistan in ilk anayasasi kabul edildi 1867 yilinda ise Batili ulkelerin baskisiyla Turk birliklerinin Sirbistan daki butun kalelerden cekilmesi uzerine Sirbistan gorunuste ozerk ancak fiilen bagimsiz bir yapiya kavustu Karadag ise Iskodra ya bagli bir sancak olmakla birlikte Osmanli hakimiyeti icin askeri harekat yapilmasina luzum gorulmeyen corak bolgede vladika adli yoneticiler kismi bir ozerklik yasamaktaydi 1852 yilinda Ruslarin da destegiyle Karadag Prensligi adiyla bu ozerklik resmiyete kavusturmayi basladi 1858 ve 1862 yillarindaki Osmanli Karadag savaslarinin sonucunda imzalanan belgelerde Karadag in sinirlari belirlenmisti Sirbistan ile savas baslangicta Osmanli ordularinin basarisiyla sonuclandi Sirplarin Nis Pirot ve Sofya hedeflerine yonelik baslattiklari taarruzlari durduran Turk birlikleri karsi taarruza gecti ve 1 Eylul 1876 tarihinde Aleksinac Muharebesi nde Sirplari kesin bir yenilgiye ugratti Ekim ayinda Sirplarin savunmasinin tamamen cokmesi ve Osmanli ordusuna Belgrad yolunun acilmasi uzerine Rusya 48 saat icinde silahli catismalarin durdurulmasi konusunda Osmanli Devleti ne ultimatom verdi Rus baskisina boyun egmek zorunda kalan Osmanli Devleti ateskes yapti 15 Ocak 1877 tarihi itibariyla Sirbistan ile savasin ilk merhalesi kesin olarak sona erdi Karadag ile 18 Haziran 1876 tarihinde baslamis olan savasta ise Osmanli ordusu basarisiz oldu 18 Temmuz da Niksic Muharebesi nde yenilgiye ugrayan Osmanli ordusu geri cekilmek zorunda kaldi Balkanlarda ortaya cikan buhrani cozume kavusturmak gayesiyle ve Osmanli Devleti nin Balkanlardaki eyaletlerinin idari sartlarini duzenlemek uzere Avrupa ulkelerinin baskisi ile Istanbul daki Halic tersanelerinde toplanan Tersane Konferansi ndaki basarisizlik sonrasinda Ruslarla harbin cikmasi uzerine hem Sirbistan hem de Karadag ile muharebeler de yeniden basladi Osmanlilarin neredeyse butun birliklerini Ruslarla savasa teksif ettikleri bir donemde Sirbistan ve Karadag daki az sayidaki birlikle savunmada kaldilar ve maglup oldular Sirplar 1878 yilinda Nis Pirot ve Vranje yi ele gecirirken Karadaglilar da Niksic Podgorica Bar ve Ulgun u isgal ederek Adriyatik Denizi ne ciktilar Savas sonucunda imzalanan Berlin Antlasmasi na gore Karadag bagimsiz oldu 1879 dan itibaren Karadag ile diplomatik iliskilerin de basladigi bu donemde iliskilerde muhim bir mesafe kat edilmistir Balkan Savaslari na kadar kucuk sinir catismalari haricinde Osmanli Karadag iliskilerinde savassiz bir donem gecirilmistir 93 Harbi oncesi ve basinda Osmanli himayesindeki Romanya Prensligi Osmanlinin Rumen Krali I Carol un bastaki Osmanli yanlisi tutumunu degerlendirememesi ve Kirim Harbi nin aksine Romanya da savunma yapmak yerine Tuna boyunda savunma yapma stratejisi ardi ardina stratejik hatalari karsisinda Rus isgaline ugramamak ve bagimsiz olmak icin Osmanli aleyhine donmustu Ruslarla 1877 de Bukres te anlasip ulke butunluklerine saygi gosterme isgale ugramama sartli olarak Rus kuvvetlerinin gecmesine izin verdi fiilen Osmanli ya karsi bagimsizligini ilan etti ve sonrasinda Ruslar yaninda savasa girip Ruslarin ilerlemesine kendi askerleri ile katildi Plevne muharebelerine Rumen Krali da Rus Imparatoru ile birlikte ordusuyla istirak etti Sonuc olarak Romanya savas sonrasi Ayastefanos ve Berlin Antlasmasi ile hukuken de bagimsizligi taninarak Osmanli dan ayrilip Kuzey Dobruca yi da topraklarina katip Romanya Kralligi olarak bagimsiz bir devlet haline geldi Teselya nin Yunanistan tarafindan isgali93 Harbi surerken Yunan ordusu beklenmedik sekilde savas ilan etmeden Osmanli nin elindeki Teselya yi isgal etti Bolgedeki Osmanli birlikleri Rus Sirp Romanya Karadag kuvvetleri ile savasta oldugundan sayica yetersizlikten bu isgale karsi koyamadi Osmanli Devleti 1878 yilinda imzalanan Ayastefanos Antlasmasi ve Berlin Antlasmasi ile Karadag ve Sirbistan in bagimsizliklarini tanidigi gibi kaybettigi topraklarin bu iki ulkeye ait oldugunu da kabul etti Teselya da Yunanistan a verilmek zorunda kalindi Arnavut Milliyetci Hareketi ve Prizren IttifakiGusinyeli Ali Pasa oturan sol oturan orta ve diger Prizren Ittifaki uyeleri 93 Harbi sonrasinda yenik dusen Osmanli Imparatorlugu Sirbistan a ve Karadag a toprak birakmak zorunda kalmisti Ayastefanos Antlasmasi ile Makedonya yi da icine alan bir Bulgaristan Kralligi kurulmasi kararlastirilmisti Diger taraftan Sirbistan ele gecirdigi bolgelerdeki Arnavutlari surmeye basladi Ozellikle 70 i Musluman ve Osmanli nin pek cok savasinda yer almis son derece sadik vatandaslarinin haklarini koruyamamasi daha baska cesitli bolgelerinde Sirbistan Karadag a terk edilecegi soylentileri Arnavut ve Musluman ahalide buyuk bir hosnutsuzluk yaratti Bolgedeki halkin cesitli kesiminden kisiler Osmanli ya hizmet vermis veya Musluman halkca saygi goren 47 Arnavut beyinin baskanliginda Berlin Antlasmasi nin hemen oncesinde 10 Haziran 1878 de toplandi Prizren Ittifaki adi verilen bir orgut kurulmasi karari aldilar Orgut 18 Haziran 1878 de bolgenin Osmanli Imparatorlugu ndan koparilmamasi Osmanli nin toprak butunlugunun korunmasi bu amacla Osmanli ya destek verilmesi yolunda Prizren Ulusal Savunma Komitesi Kararnamesi ni yayinladi Ilaveten Arnavutlarin yasadigi vilayetlerin birlestirilmesinin istenmesi de kararlastirildi Bunun ardindan bolgedeki Arnavutlar silahlanmaya ve milis guc orgutlenmesine basladilar Her ne kadar ilgili orgut bagimsiz bir Arnavutluk kurulmasi amaciyla kurulmamissa da ve cikarilan metinde bu yonde Osmanli dan bolgenin alinmasi durumunda bir talep olacagi ima edilse de bu hareketi destekleyen ve katilanlar arasinda Frasirili Abdul Bey gibi bagimsizlik dusuncesinde olanlarda vardi Temmuz da Berlin Kongresi nde kendi ve 60 kadar kisi birlik adina bir mektup yolladilar ve Arnavut olarak kendilerinin taninmasini istediler Turk olmadigimiz ve olmak istemedigimiz gibi bizi Slavlara Avusturyalilara veya Yunanlara donusturmek isteyen herkese tum gucumuzle karsi cikacagiz Arnavut olmak istiyoruz 1878 Berlin Kongresi nde Ingiliz delegasyonuna Prizren Birligi nce gonderilen muhtiradan bir alinti Osmanli Imparatorlugu icinde Arnavut kulturunun savunmasini destekleyen bir orgut olan Prizren Birligi nin birlesme otonomi istedigi ve sonuna kadar savunulacagini belirttigi 4 eyaleti gosteren haritasi Talepleri ozellikle Bismark in Arnavut diye bir ulus yoktur burada olsa olsa cografi bir birlik olur sozleri ile dikkate dahi alinmadi Bunun yaninda Berlin Antlasmasi ile Arnavut ve Musluman nufusun cogunlukta oldugu Bar Podgorica ama en onemlisi Gusinye ve Plav cevresinin Karadag a birakilmasina karar verildi Bunun uzerine birlik bu anlasma sartlarini kabul etmeyip silahli mucadeleye girismeye karar verdi Ote yandan bu bolgenin devri Osmanli nin da istedigi bir durum degildi Fakat Rus birliklerinin bu bolgelerin Karadag a katilmasi kesinlesmedikce Dogu Rumeli yi tahliye etmeyeceklerini ongoren Rus ultimatomu karsisinda Osmanli nin da baskaca bir caresi kalmamisti Osmanli Imparatorlugu Berlin Antlasmasi sartlarini kabul ettirmek icin Musir Mehmet Ali Pasa ve birligin bildirisine imza atan ancak sonrasinda birlikten ayrilan Abdullah Pasa Dreni yi ikna icin bolgeye gonderdi Yakova saldirisi neticesi oldurulen Musir Mehmed Ali PasaFrasirili Abdul Bey 1880 93 harbindeki basarisizliklari ve 1871 de bir Arnavut isyanini gidermedeki sert tutum ve davranislariyla zaten bolgede sevilmeyen Mehmet Ali Pasa tepki ile karsilandi Yakova saldirisi diye bilinen olayda Abdullah Pasa Dreni ile birlikte bolge halkinin Arnavut milislerin askerlere saldirisi ve cikan catisma sonucu olduruldu Bu birligin ilk saldirisi oldu Osmanli nin Karadag a olan feragatini tamamlayamamasi 1878 kongresinden sonra bile ulkenin yuksek istikrarsizligini uluslararasi duzeyde vurgulamistir Selanik ten Uskup ve Ferizovik e buyuk askeri birlikler birligin uzerine gonderilse de Osmanlilar Prizren Birligi nin uzerine genel isyan riski ve bolgedeki hosnutsuzlugu arttiracagini dusunerek yurumedi bu saldiriyi mantiksiz baskaca islere baglayip gizlemeyi tercih ettiler Ancak bu saldiri ve basarisi Frasirili Abdul Bey gibi bagimsizlik yanlilarinda istemlerinin guclenmesine neden oldu 27 Eylul de Arnavutlarin yasadigi tum bolgelerin azami ozerklige sahip tek bir vilayette birlestirilmesini Arnavutcanin bolgede resmi dil olarak kullanimi da iceren meclis kararlari talepleri Istanbul da kardesi Semseddin Sami nin sahibi oldugu Tercuman i Sark gazetesinde yayinlandi Birlik sonrasinda Gusinye ve Plav uzerine yonelen Karadag birliklerine saldirdi 9 Ekim 22 Kasim 1879 arasinda birligin yaptigi Velika Saldirilari basarisiz oldu Bununla birlikte bolgedeki Osmanli yoneticilerinden gizli yardim alan birlige uye ama bagimsizlik yanlisi olmaktan cok Osmanli taraftari muhafazakar kanattan olan Gusinyeli Ali Pasa komutasindaki Arnavut ve Osmanli Milisleri 4 Aralik 1879 da Novsice Muharebesi nde Karadag ordusunu yenilgiye ugratti II Abdulhamid ve Osmanli kurmaylari Ahmet Muhtar Pasa yi Manastir ustu birligin uzerine gonderse de Ahmet Muhtar Pasa bariscil yollarla bu yerlerin devredilmesi gerektigini belirten bir beyanname yayinlamakla yetindi Bu arada birlik Karadag birlikleri ile 8 Ocak 1880 de Murino Muharebesi ne giristi Her iki tarafta zafer ilan etse de muharebe sonucsuz kaldi Bu kanli mucadeleler ve direnis karsisinda 1880 de Osmanli Imparatorlugu ve buyuk gucler Berlin Antlasmasi nda revizyon icin pazarliga oturdu Italyan temsicilsi Plav ve Gusinye nin Osmanli da kalmasi karsiliginda sahildeki Katolik Arnavut kabilelerine ait Hot ile Kelmendi nin bir kisminin Karadag a verilmesini talep etti Ancak bunun haberini alan bolgedeki Katolik Arnavutlar Iskodra daki Fransiz konsolosluguna Osmanli Sultani na bagli olup asla bu durumu kabul etmeyecekleri ve silahli direnisle karsi koyacaklarini belirtir bir mektup yazdilar Bunun uzerine Haziran 1880 de Berlin de tekrar toplanan buyukelciler bu defa Ertem e gore Osmanlilarin teklifi ile Musluman Arnavutlarin yasadigi Ulgun kasabasinin Karadag a verilmesini kararlastirdilar ki bu sirada Ingiltere deki secimleri Gladstone kazanmisti Birlik bunu da kabul etmedi Ulgun de direnis orgutledi Osmanlilar da Ulgun u Arnavutlardan teslim almayip isi geciktirme sakinma pesindeydi Ancak Gladstone Osmanli Devleti ne derhal Ulgun u Karadag a teslim etmesi aksi takdirde Ingiltere onderligindeki uluslararasi donanmanin Izmir i isgal edecegini bildirdi ve gemilerini Ulgun ve Osmanli Imparatorlugu uzerine gonderdi Osmanli Imparatorlugu bunun uzerine Ulgun ve birligin uzerine asker gondermek mecburiyetinde kaldi Musir Dervis Ibrahim Pasa komutasinda Osmanli birliklerince girisilen 1881 e kadar devam eden catismalar ve 22 Kasim 1880 Ulgun Muharebesi 16 20 Nisan 1881 deki Slivova Muharebesi neticesinde birlik dagitilti liderleri tutuklandi Neticede Ulgun Karadag a verildi Plav ve Gusinye ise Osmanli da kaldi 1913 yilinda I Balkan Savasi nda Karadag tarafindan isgal edilip elden cikana kadar da kalmaya devam etti Ote yandan Karadag daki gazeteler ittifakin hizla Osmanlica Gladstone un tehdit baskisi ile girisilen operasyonlar neticesi dagitilmasi ve bu olaylar akabinde Osmanlilari ve Arnavutlari Prizren Ittifaki ni Berlin Antlasmasi ile kendilerine verilen topraklari vermemek ve buyuk gucleri kandirmak icin danisikli oyun tertip etmekle itham etti Bununla birlikte Ittifak in muhafazakar kanadini temsil eden Arnavut Gusinyeli Ali Pasa sonrasinda II Abdulhamid tarafindan affedilip serbest birakilip bulundugu yerde Gusinye muhafizi Ipek mutasarrifi yapilmistir Ittifak in bagimsizlik yanlisi kanadini temsil eden Arnavut bagimsizligini savunan Frasirili Abdul Bey ise mahkemede yargilanip olum cezasi alsa da II Abdulhamid cezayi hapse cevirdi 1886 da saglik nedenleri ile de affetti Sonrasinda kendi Istanbul sehremaneti uyeligine getirilmistir II Abdulhamid pek cok Arnavut u ust duzey gorevlere getirmis ve askeriyeye almistir Ilk Arnavut ulusal hareketi bu sekilde sona erdirildi ancak bu olaylar bir kisim Arnavutlarin zaman icinde zayiflayan Osmanli ya karsi cephe almasina ve bagimsizlik taleplerinin de onunu acmasina sebep oldu II Abdulhamid in tahttan ayrilmasi ardindan 1909 da bolgede tekrar Arnavut isyanlari patlak verecekti Kibris in Birlesik Krallik a kiralanmasi12 Temmuz 1878 tarihinde Lefkosa burclarina ilk kez Birlesik Krallik bayraginin cekilmesi Ingiliz ordusu Kibris a ayak basar basmaz Lefkosa daki Kykko Manastiri nin bahcesindeki St Procopios Kilisesi nde Ingiliz bayragini kutsayan Rum rahipler 1878 Mayis 1878 de Osmanli Devleti ne resmen basvurmus olan Birlesik Krallik Kibris in kendilerine verilmesi icin bir anlasma yapilmasini istedi Ayastefanos Antlasmasi yerine Rusya yi daha Osmanli lehine bir antlasmaya ikna edebileceklerini de belirttiler Osmanli Disisleri Bakani Safvet Pasa Birlesik Krallik in isteklerini yumusatmak istediyse de Ingiliz elci gerekirse Kibris i zorla isgal edebileceklerini soyleyerek Osmanli yi tehdit etti Bu tehdidin ardindan anlasmanin en gec 3 Haziran 1878 aksamina kadar yapilmasi icin Osmanli ya yonelik baski arttirildi Baskilar neticesinde Osmanli anlasmayi kabul etti Osmanli Devleti ile Birlesik Krallik arasinda Kibris in yonetiminde degisiklik yapilmasini ongoren anlasma 4 Haziran 1878 de imzalandi 7 Temmuz 1878 de de Ingilizlerin Kibris a asker cikarmalarina izin veren emir cikarildi Boylece 12 Temmuz 1878 de Kibris a asker cikaran Ingilizler Kibris taki Osmanli bayragini indirip yerine kendi bayraklarini cektiler Boylelikle her ne kadar gecici olacagi soylense de Kibris tamamen Ingilizlere birakilmis oldu Anlasmanin karsiligi olarak Birlesik Krallik Osmanli Imparatorlugu na karsi sozunu tutarak daha Osmanli lehine olan ve Balkanlarda Makedonya yi buyuk olcude Osmanli ya birakan bagimsiz ve buyuk bir Bulgaristan Kralligi yerine seklen Osmanliya bagli bir Bulgaristan Prensligi kurduran Erzurum Dogubayazit in Osmanliya geri iadesini saglayan Berlin Antlasmasi ni Ruslara kabul ettirmistir Kibris in Ingilizlere teslim edilisinden iki yil sonra 1880 tarihinde Altin Post Sovalyeleri Tarikati tarafindan II Abdulhamid e sovalyelik nisani verildi II Abdulhamid in iktidarinin ardindan Birinci Dunya Savasi nda Osmanli Devleti nin Ingilizlere karsi savasa girmesi neticesi 1914 te Kibris Birlesik Krallik tarafindan ilhak edilecekti Avusturya Macaristan in Bosna Hersek i isgaliKarl Pippich tarafindan resmedilen Zepce Sebze Muharebesi 1878 Isgale tepki gosteren Osmanli ya bagli direniscilerce savunulan Saraybosna ya hucum eden Avusturya Macaristan ordusunu resmeden cizim 1878 Ingiliz gazetelerinde sivil halkin Bosnaklarin Saraybosna sokaklarinda Avusturya Macaristan ordusuna karsi catismasi ve direnisini resmeden grafik 1878 Bosna Hersek 18 yuzyildan baslayarak uzun bir zaman boyunca Osmanli Imparatorlugu ile Avusturya Arsiduklugu arasinda catismalara konu olmus bir yerdi Ancak Avusturya Imparatorlugu 18 yuzyilda burayi alma yonundeki tum girisimlerinde basarisiz olmustu Sonrasinda halefi Avusturya Macaristan Imparatorlugu kuruldugunda Osmanli ile ilimli iliskiler kurmayi tercih ettiginden Bosna sorunu uzun bir sure iki devlet arasinda gundeme gelmedi Bosna da Musluman beyler Hristiyan koylulerin sorumlu oldugu ciftlik urunleri ve hayvanlar uzerindeki cesitli vergilerin yani sira her bir koylunun mahsulunun bazen yarisi kadarini almaktaydi Ayrica mutesellimler kalan verim uzerinden ek vergiler alirlardi 1874 mahsulunun basarisizligi ve koylulerin kotu durumu ve Panslavizm ve Pansirbizm deki dis etki ve ayrica Avusturya nin daha fazla Guney Slav topraklarindaki ozlemleri bolgedeki Sirplarin isyani ile 1875 te Hersek Isyani denen isyanin patlamasina neden oldu Bu isyan surerken Osmanli Balkanlarda Ruslarin destekledigi Bulgar Isyani ve kendi ozerk Sirbistan ile Karadag prensliklerinin ayaklanmalari ile ugrasmaktaydi Osmanli devleti Rusya ile savasa dogru yururken Kirim Savasi ndaki durumun aksine Rusya diplomatik alanda Osmanli nin bu defa elini kolunu baglayacak onemli hamlelerde bulundu En basta 1815 Viyana Konferansi sonrasi Osmanli Devleti nin Slavlara karsi toprak butunlugunu korumaya yonelik politikasini ne olursa olsun Balkanlarda Slav birligini engelleme seklinde degistiren Avusturya Macaristan Disisleri Bakani Kont Andrassy e ulastilar Osmanli Devleti ile buyuk gucler arasinda Tersane Konferansi surerken 15 Ocak 1877 de Avusturya Macaristan ile Rusya olasi bir Osmanli Rus savasinda Rus galibiyeti halinde Bosna Hersek in Avusturya Macaristan a verilmesi ve karsiliginda Avusturya Macaristan in tarafsiz konumda kalmasi Balkanlarda tek ve buyuk bir Sirp veya Slav devleti kurulmayacagi konusunda Budapeste de Peste Antlasmasi diye bilinen gizli bir antlasma imzaladilar Rusya Almanya ve diger ulkelerle de tarafsizlik yolunda sozlu anlasmalar yapip savasa girisinde basarisini diplomatik alanda garantilemek istemis ve bunda da buyuk olcude basarili olmustur Sonuc olarak Rusya Osmanli Devleti ne savas ilan etti 93 Harbi surerken Hersek Isyani bastirildi ancak 93 Harbi agir bir Osmanli yenilgisi ile sonuclandi Ayastefanos Antlasmasi Rusya ile Osmanli Devleti arasinda imzalandi Ancak bu antlasmaya Ingiltere kadar Avusturya Macaristan da tepki gosterdi Cunku Rusya aralarinda imzaladiklari Peste Antlasmasi na aykiri olarak Buyuk Bulgaristan i kurdu Avusturya nin Selanik yolunu kesmeye calisti ve Karadag in sinirlarini Avusturya Macaristan aleyhine olacak sekilde genisleterek Avusturya nin Adriyatik e cikisini iyice engelledi Ayrica savas oncesinde aralarinda yaptiklari Peste Antlasmasi na gore Bosna Hersek i kendisi alacakken Ayastefanos Antlasmasi ile burasi Rusya ve Avusturya nin gozetiminde ozerklik kazanmisti Butun bu nedenlerden oturu Avusturya Macaristan Rusya ya tepkiliydi Bundan dolayi Ingiltere ile birlikte bu antlasmanin iptalini istiyordu Sonuc olarak Avusturya Macaristan zaman kaybetmeden Istanbul a bir diplomatini gonderdi Ingiltere nin Kibris i istedigi gibi kendisi de Istanbul Hukumetinden Bosna Hersek i direkt olarak talep etti Bunun aksi olursa da Balkanlar daki Sirbistan Bulgaristan ve Karadag in sinirlarinin daraltilmasinda Osmanli Devleti ne destek saglamayacagini bildirdi Ancak Babiali ve II Abdulhamid bu teklifi reddetti Bununla birlikte Ingiltere Osmanli dan Kibris i alma karsiligi Berlin Kongresi planini coktan hazirlamisti Rusya ve Avusturya Macaristan ile Ingiliz disisleri bakanlari bir araya gelip kongrede neler yapilacaginin planini kurdular Buna gore Ingiltere Osmanli ya yardim ederken 4 Haziran 1878 tarihli Ingiltere Avusturya Macaristan ile yapilan gizli antlasmada ise Bosna Hersek in Avusturya tarafindan isgal edilmesi durumunda Ingiltere karsi gelmeme garantisi verdi Kongreye katilan devletler Berlin Kongresi ne normal sekilde basbakan ve disisleri bakanlarini temsilci olarak gonderdiler Ancak Osmanli Devleti nde ise durum hic boyle olmadi Abdulhamid sadece bir diplomat ve bir pasayi Osmanli yi temsil icin gonderdi Bunun II Abdulhamid in hatalarindan biri oldugu iddia edilmektedir kimin tarafindan Sonuc olarak Ingiltere Avusturya Macaristan ve Rusya arasindaki anlasmalar geregi planlanan senaryo Temmuz ve Haziran 1878 de Buyuk Gucler tarafindan duzenlenen Berlin Kongresi nde sahneye kondu Daha kongre basinda Bismark Osmanli delegesine gercekleri belirtecek sekilde sunu soyledi Kongrenin Osmanli Devleti icin toplandigini zannederek kendinizi aldatmayiniz Osmanli Devleti ile Rusya arasinda yapilan Ayastefanos Antlasmasi Avrupa devletlerinin menfaatlerine dokunan bazi maddeleri ihtiva etmeseydi oldugu gibi birakilirdi Avusturya Bosna Hersek konusunda guvenlik cekincelerinin oldugunu belirtti Sirbistan ve Karadag in bolgede genislemesinin Bosna Hersek i kendi bolgesindeki Slavlari kiskirtacagini dusundugunu Hersek Isyani gibi cikacak benzer bir isyanin sorun olacagini belirtti Avusturya Bosna Hersek te kendi askerlerinin olmasi icin Osmanli ya ve Ingiltere ye talepte bulundu Rus temsilcilerinin de Bosna Hersek ve Yeni Pazar sancaklarina Avusturya nin asker gondermesine itiraz etmeyecegini belirtmesi uzerine kongreden Bosna Hersek e Avusturya Macaristan in asker gondermesi hususunda karar cikti Osmanli delegelerinin israri uzerine Avusturya Macaristan ile Osmanli bir protokol imzaladilar Osmanli sultaninin hukumranliginin semboliken de olsa bolgede devam edecegi sartini Avusturya kabul etti Bosna Hersek icin en aci gercek yonetimin degismesi tum idari kurumlarin farkli bir sistem ile yonetilecek olmasidir Sonuc olarak Bosna Hersek hukuki olarak Osmanli nin bir parcasi olarak kalmaya devam etti ancak fiilen elden cikti ve Avusturya Macaristan Imparatorlugu na devredilmis oldu Ayrica Avusturya Macaristan Yeni Pazar Sancagi nda garnizon tutma hakkini da elde etti Musluman Bosnak ve Arnavutlar Babiali den desteksiz Bosna Hersek te bu isgale karsi direnmeye calistilar Isgal 28 Temmuz 1878 de Avusturya Macaristan Hukumeti Bosna Hersek hakkinda bir beyanname yayinlayarak basladi Beyanameye gore askerlerinin siniri gecmek uzere olduklari ve bunu dusman sifatiyla degil Bosna Hersek i ve sinirdaki Avusturya Macaristan arazisini uzun yillar boyunca huzursuzluk icinde bulundurmus olan kotulukleri ortadan kaldirmak uzere yapacaklarini belirttiler Avusturya Macaristan isgal kuvvetleri komutani General Filipovic Hersek in merkezi olan Mostar kasabasini siddetli catismalardan sonra ele gecirdi Halkin Avusturya yanlisi olmamasi sonucu bircok Bosnali Imparator un askerine karsi gelmeye devam etti General Filipovic in ordusu Muslumanlarin ciddi direnisiyle karsilasti ve Doboj Zepce Sebze Maglaj sehirlerine girebilmek icin kuzeyde catismalara girip onemli kayiplar verdi Maglaj sehrinde Avusturya ordusu ile Bosnaklar arasinda ciddi carpismalar olmasina ragmen Avusturya ordusu 5 Agustos ta bu sehri 8 Agustos ta da Zepce yi isgal etti Bu sirada Babiali Bosna daki askeri temsilcilerine Avusturya Macaristan askerlerini dostca karsilamalari talimatini gondermisti fakat bircok Turk komutani bu talimatin aksine hareket etti Bu suretle direniscilerin sayisi gittikce cogaldi Hristiyanlardan bircok kisi ve Musluman Arnavutlar direniscilerin saflarina katildilar Boylece Avusturyalilara karsi mucadele edenlerin sayisi yuz bine yaklasti Gracanik Biskova Hani nda ve Tuzla da onemli carpismalar oldu Wurtemberg Dukasi nin emrindeki tumen uc gunluk siddetli bir carpismadan sonra Travnik ile Saraybosna arasindaki direnen mevzileri ancak zorlayabildi Duka daha sonra bu sehirlerden Travnik i mukavemetsiz isgal etti Avusturya isgal ordusunun buyuk kismi 18 Agustos ta Saraybosna nin onune geldi Ordu sokak sokak suren siddetli bir catismadan sonra 19 Agustos ta Saraybosna sehrine buyuk kayiplar vererek girdi General Zach komutasindaki Avusturyalilar 19 Eylul de Bihac i hucumla ele gecirdiler Baska bir yonde General Szapary Agustos ayi sonunda Doboj sehrine girdi Eylul sonlarina dogru Biyelina mustahkem sehri ile Tuzla kasabasi Avusturya askerlerinin eline gecti Sonbaharin ilk gunlerinde mukavemetin siddeti yavas yavas durmaya baslamisti Ancak kirsalda suren direnisle de butun Bosna Hersek in Avusturya Macaristan tarafindan ele gecirilmesi 28 Ekim 1878 te ancak tamamlanabildi 1908 de Bosna Krizi sonrasinda Avusturya Macaristan Imparatorlugu zaten askerini bulundurdugu Bosna Hersek i rakibi gordugu Sirbistan in isgal etme tehlikesinin ortada oldugundan artik fiilen degil resmi olarak da topraklarina katip ilhak etmistir Boylece Osmanli Imparatorlugu Bosna Hersek i tumden kaybetmistir Iran a Kotur ve cevresinin terkiIran da Nasireddin Sah in kardesi olan Mulk i Ara Abbas Mirza kardesi tarafindan sevilmezdi ozellikle babalarinin olumu uzerine Nasireddin Sah ona karsi dusmanligini daha fazla belli etmeye baslamisti Tahtini saglama almak isteyen abisinin kendisini oldurme riski altinda Ingiltere ve Rusya nin destekledigi Abbas Mirza ulkeden kacmak zorunda kaldi ve once Osmanli Imparatorlugu nda Bagdat a sonra 1852 de Istanbul a geldi Nasireddin Sah kardesi icin Sultan Abdulaziz le konusmus ve Sultan dan Sehzade nin sinirdan uzak tutulmasini Halep veya Diyarbakir a gonderilmesini istemis ve iki taraf bu sekilde anlasmisti Ancak sonrasinda Nasireddin Sah Bagdat a gitmisti 93 Harbi nde Osmanli nin endisesi savas surerken Iran in Rus tarafini tutmasi ve tarafsiz kalmayacagi korkusu oldu Iran Abbas Mirza nin Bagdat tan cikarilmasi sartini ileri surdu Ingiltere de Iran dan Rusya yaninda Osmanli Imparatorlugu na karsi cephe almamasini 1878 de talep etmis Nasireddin Sah Osmanli Devleti Abbas Mirza yi Bagdat tan surdugu takdirde Rusya ile bir anlasma yapilmayacaktir cevabini vermisti Bunun uzerine Abbas Mirza Tahran a can guvenligi garanti sarti ile II Abdulhamid tarafindan geri gonderildi Bir muddet sonra abisince Zencan Valiligine tayin edildi Osmanli 93 Harbi nde yenilince Berlin Antlasmasi nda Ingilizlerin araya girmesi ile Eleskirt Ovasi ve Dogubayazit i geri vermeyi Ruslar kabul etmisti Ancak Berlin Antlasmasi na Iran dan da bir temsilci katildi Ruslar stratejik oneme sahip Kotur sehrinde Osmanli varligini kabul etmek istemiyordu Burasi Iran ile Osmanli arasinda da sinir anlasmazligi sorunlardan biriydi Ruslar Berlin Antlasmasi na gozlemci gonderen Iran dan yana tavir alarak ellerindeki Dogubayazit i ancak Iran a Kotur ve cevresindeki koylerin Osmanli tarafindan verilmesi karsiliginda teslim edecegini bildirdiler Osmanli Rus sartinin geregi olarak Kotur ve 18 koyu Iran a birakmayi kabul edip 1879 da burayi bosaltti Iran Kotur ve cevresindeki 18 koyu boylece almis oldu Ruslar da isgal ettikleri Dogubayazit i Berlin Antlasmasi geregi Osmanli ya geri verdiler Fransa nin Tunus u isgaliTunus un Fransa tarafindan isgalini gosteren grafik 1881 Sidi Bil Hassan Kalesi ni isgale giden Fransiz birliklerini resmeden gravur 1881 Pierre Leon Maurand tarafindan aluminyum folyo uzerine baski ile 67 x 76 cm ebatinda resmedilen Bardo Anlasmasi nin imzalanmasini gosteren reproduksiyon gravur Soldan saga Muhammed Larbi Zarrouk Zarruk Pasa Muhammed Aziz Batur Mustafa Bin Ismail Muhammed Haznedar Osmanli Tunus Valisi beyi Muhammed Sadik Bey General Elias Mussali Fransiz Temsilcisi Theodore Roustan Fransiz General Breart Tarihci Sina Aksin e gore Osmanli Devleti nin Berlin Antlasmasi ni imzalarken habersiz oldugu gizli anlasmalardan biri de Fransa ile Ingiltere ve Almanya arasinda yapilmisti Bu gizli pazarlikta Ingiltere aldigi Kibris a karsilik Tunus un Fransa tarafindan isgaline ses cikarmayacakti Fransa bunun icin firsat kollarken Italya nin Tunus ile ilgilendigini ogrenince derhal harekete gecmeye karar verdi Fransa Osmanli Devleti nin icinde bulundugu buhrandan faydalanip Cezayir ile bazi sozde sinir olaylarini iki kabilenin birbiri ile catismasini gerekce gostererek 1881 yilinin baslarinda Tunus a girme hazirliklarina basladi Tarihci Mehmet Ozdemir in yer verdigi Osmanli arsiv ve belgelerine gore durumu fark eden Tunus beyi once 19 Nisan da Fransa ya karsi Osmanli Devleti nden yardim istedi ama II Abdulhamid ve Babiali donanmadan savas gemilerini gonderip Fransa yi karsisina almak yerine cesitli cekincelerle bu yola basvurmadilar Tunus Beyi Muhammed Sadik Pasa ya diplomatik cozum ve Fransa ile iyi iliskilerin korunmasi tavsiyesi verildi 5 Mayis 1881 de durumun daha da gerginlesmesi ve Fransa nin tumden saldirmak uzere oldugunu anlayan Tunus Beyi caresizce Osmanli Devleti ne durumun vahametini bildirip savas gemisi gondererek Fransa ya karsi guc gosterisi yapmasini ve asker gondermesini talep etti Bunun halkin Osmanli tarafindan sahiplendiginin delili olacagini kendinin ve Musluman halkin yalniz birakilmamasi ve yardimin geciktirilmemesi gerektigini de alenen ve acikca belirtti Nihayet II Abdulhamid ve Babiali gemi gonderme karari aldi durum Tunus Beyi ne bildirdi ama gemilerin yola cikmasi gecikmisti 8 Mayis ta Tunus Beyi tekrar telgraf cekip yardim gonderilecegi belirtilen telgrafin kendisini rahatlattigini ancak gemilerin geciktigini ve Fransiz birliklerinin denizden Tunus a cikarma yapmak uzere oldugunu bildirdi Osmanli gemileri gidemeden 11 Mayis 1881 de Fransiz birlikleri Tunus a denizden cikarma yapmaya basladilar Tunus Beyi Muhammed Sadik Pasa sehrin diger ileri gelenleri ile direnis orgutleme gorusmesi yapti Ote yandan Osmanli yardiminin zamaninda yetisemeyecegini anlayan Bey cikarmanin hemen oncesinde Ingilizlerden de yardim istedi Ingilizler yardim edeceklerini bildirse de esasinda Fransa ile onceden anlasarak Bey i oyalama ve Fransa nin ilk gunden bir direnisle karsilamasini engelleme pesindeydiler Tunus Belediye Baskani Zerruk Pasa sehrin ileri gelenleri ile Manuba Valilik Sarayi nda toplanarak direnis karari aldi Bey onayiyla Zerruk Pasa direnisi orgutlemek icin Tunus sehrine gitti Ancak bunun akabinde Bey e kuvvetle muhtemel Fransiz tertibi olan bir telgraf geldi Telgrafta Padisah in Tunus valisi Muhammed Sadik Pasa yi azledip yerine Tunuslu Hayreddin Pasa yi Zerruk Pasa nin akrabasi bey olarak gorevlendirmeye karar verdigi belirtilmekteydi Bey telgrafi gercek sanip ugradigi derin kusku ve hayal kirikligi ile sarayindan direnisi orgutlemeye o gun hareket etmedi Ertesi gun 12 Mayis 1881 tarihinde Manuba da sarayinda Bey Fransizlarca kusatildi ve bir anlasma sunuldu Direnis yanlisi Zerruk Pasa ve ileri gelenler saraya gelip Bey ile konusmaya calissa da gelen telgraf ve Hayreddin Pasa ile akrabaligindan Tunus Bey i onu dinlememekle kalmadi belediye baskanligi gorevinden alip toplantiyi dagitti Fransiz tehdidine boyun egip Bardo da Bardo Antlasmasi ni imzaladi Fransa Tunus u kendi himayesine aldigini duyurdu Osmanli bu durumu kabul etmedi Ancak II Abdulhamid in tutuklatmak istedigi Midhat Pasa ise Bardo Antlasmasi nin imzalanmasindan bes gun sonra Aksin in iddiasina gore 16 Mayis i 17 Mayis 1881 e baglayan aksamda Izmir deki konaginin kimligi belirsiz kisilerce basilmasi akabinde Izmir Fransiz Konsolosluguna sigindi II Abdulhamid de Midhat Pasa nin teslim edilmesini istedi II Abdulhamid in bu istegine karsi gelmek Fransa nin Tunus a el koyma politikasini sekteye ugratabilecegi ve geciktirebilecegi icin Fransa Midhat Pasa yi teslim etmeye karar verdi Boylece Midhat Pasa Osmanli Hukumetine teslim oldu Fransa nin Midhat Pasa yi cabuk teslim etmesi Tunus sorununda II Abdulhamid in yumusamasini sagladi II Abdulhamid in politikasindaki bu degisiklik Tunus sorununun Fransa nin cikarina gore gelismesini hizlandirdi ve Tunus un Osmanli nin elinden cikmasini kolaylastirdi 8 Haziran 1883 te Tunus beyince Bardo Antlasmasi na ek Mersa Antlasmasi imzalaninca Tunus Fransa nin resmen tam idaresine girdi somurge halini aldi Boylelikle Osmanli Devleti de Tunus gibi cogunlukla Muslumanlarin yasadigi bir toprak parcasini kaybetmis oldu Halk bunlara tepki gosterse de direnisciler arasinda artik bir koordinasyon olmadigindan Fransizlar isyanlari bastirdi Ingiltere nin Misir i isgali ve Akabe KriziFloh Dergisi nde yayinlanan ve II Abdulhamid in Misir politikasini elestiren bir karikatur bir yanda Fransa yi temsilen bir subay diger yanda bir Alman denizci eline kilic baglayip II Abdulhamid i Misir a mudahil olmasi icin iteklerken o ise mudahil olmamak ve Ingiltere ile karsi karsiya gelmemek icin direnmektedir Misir da bazi cevreler yabanci mudahalesine karsi oldukca tepkiliydi Ozellikle Sultan Abdulaziz doneminde verilen kararla Misir Hidivligi ne dis borc alma yetkisinin taninmasi ile Suveys Kanali nin vs projelerin yapiminda alinan yuksek miktarda odenmez hale gelen Hidivlik borclari bahanesi ile yabancilar iyice Hidivlik in ic islerine mudahil haldeydi Gelisen bazi olaylar uzerine Ismail Pasa Misirlilardan olusan bir hukumet kurdu ancak Ingiltere ve Fransa nin baskisi uzerine II Abdulhamid tarafindan gorevden alindi Bu arada Misir Hidivligi ne karsi egemen oldugu Sudan da Mehdi Savasi denen bir isyan patlak vermis ve Hidivlik Sudan da kontrolu kaybetmisti Misirlilar Arabi Pasa etrafinda toplanarak Osmanli ve Ismail Pasa yanlisi yabanci mudahaleye isyan edince Ingiltere de Iskenderiye yi topa tuttu 13 Eylul 1882 de Arabi Pasa yandaslari ile Ingiliz ordusu Tellulkebir de karsi karsiya geldi Carpisma neticesinde Ingiltere Misir i ve ardindan Sudan i fiilen isgal etmis oldu Osmanli Devleti boylece onemli bir toprak parcasini daha kaybetti 1885 te Ingilizlerin Misir i bosaltma karsiligi anlasma yapilmaya calisilsa da bu sonucsuz kaldi Suveys Kanali nin durumu icin 1888 Istanbul Antlasmasi imzalandi Bu antlasma ile kanalin her devlete acik olacagi belirtilse de Ingiltere kanal uzerinde de fiili hakim durumunu surdurdu Ingiliz isgali altindaki Misir ile Osmanli Devleti nin Sina Yarimadasi ndaki sinirlari uzerindeki ihtilaf uzunca bir sure konusulmadi Osmanli nin insa ettirmeye ugrastigi Hicaz Demiryolu nun Akabe Korfezi ne dogru ilerlemesi bu ihtilafi tekrar gundeme getirdi 1906 da Akabe Krizi denilen kriz patlak verdi Ingilizlerin Orta Dogu da hakimiyeti genisletme niyetleri karsisinda Osmanli Taba kasabasini isgal edip bir karakol kurdu Ingilizler Akabe ve Taba yi yeniden isgal etmek icin Misir daki askerlerini toplayip bir askeri gemi ile bolgeye gonderdi Ancak Ahmed Muhtar Pasa komutasindaki Osmanli birlikleri Ingilizler tarafindan gonderilen Misir kuvvetlerini bolgeye indirttirmedi bunun uzerine Misir kuvvetleri yakindaki Firavun Adasi na indiler Ingiliz Donanmasi bunun uzerine Dogu Akdeniz e savas gemileri gonderdi ve Osmanli Imparatorlugu na bagli bazi adalari ele gecirmekle tehdit etti II Abdulhamid 13 Mayis 1906 da Taba yi bosaltmayi kabul etti Uzun muzakerelerden sonra 1 Ekim 1906 da anlasmaya varildi 8 maddelik anlasma ile Akabe Osmanli Imparatorlugu Filistin eyaletine bagli Taba kasabasi ise Britanya Misiri na bagli kaldi Hem Ingiltere hem de Osmanli Imparatorlugu Refah tan guneydogu yonunde yaklasik olarak dogrudan Akabe Korfezi ndeki bir noktaya 5 kilometreden az olmayacak sekilde uzanan resmi bir sinir cizmeyi kabul etti Sinir baslangicta telgraf direkleri ile isaretlenmisti daha sonra bunlar sinir direkleri ile degistirildi I Dunya Savasi ile birlikte bolge tekrar hareketlenecek ancak Osmanli nin savasi kaybetmesi ile birlikte Filistin ile birlikte Akabe de Ingilizlerin eline gececektir Sudan ve Habes vilayetlerinin kaybi1800 den baslayarak tarihsel olarak 1880 deki Sudan daki Mehdi Isyani nin hemen oncesinde Osmanli Misiri ni gosteren harita Osmanli Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Suleyman devrinde Habes vilayetlerine kadar nufusu genisletmisti Sudan bir ara elden ciksa da Kavalali Mehmed Ali Pasa ve sonrasindaki yari bagimsiz Misir Hidivleri Sudan da otorite kurmayi basarmislar ve Dogu Afrika topraklarini genisletmislerdi Buna karsin 1870 lerde Assab Koyu ve cevresindeki arazilerdeki beyler Osmanli dan Ingiliz ve yabancilara kaymaya baslamisti Bu arada Fransizlar Italyanlar ve diger yabancilar da para ile toprak ve imtiyaz alarak bolgeye yerlesmeye baslamistilar Fransizlar para ile satin aldiklari topraklarda Cibuti sehrini kurdular Osmanli Sultani Abdulaziz Han Afrika da Osmanli otoritesini guclendirmek icin 1870 lerde Misir in Dogu Afrika daki ilerlemesini destekler sekilde davrandi ve Osmanli nin elinde olan Musavva ve Sevakin limanlarinin korumasini Misir Hidivi ne birakti Bunun yaninda fermanla Osmanli yonetimi altindaki Zeyla da birakildi Misir ordusu Osmanli nin da destegiyle Somali ye Zanzibar Sultanligi na kadar ilerledi Zanzibar Krali nin Ingiltere de yardim istemesi uzerine Misir ile Ingiltere arasinda gerginlikler yasandi Misir Hidivi gecici olarak aldigi bazi yerlerden cekilse de o sirada Fransa ile rekabet icindeki Ingiltere Hindistan yolunun guvencesi icin zayif durumdaki Osmanli Devleti ve Misir Hidivi nin orada durmasinin daha karli olacagini dusundu 1875 te Ingiltere Osmanli nin ve ona bagli Misir Hidivi nin Cape Guardafui ye kadar olan Afrika nin dogu sahillerine Misir in yerlesmesine itiraz edilmeyecegini bildirdi Misir Hidivi de buraya yerlesti Osmanli Devleti Galla taraflarindan Zeyla ve Berbera ya saldirilar olmaya baslayinca Misir Hidivi Ismail Pasa dan yardim istedi Komutan Mehmed Rauf Pasa komutasindaki Misir ordusu once Zeyla ve Berbera yi ele gecirdi Ardindan Somali kiyilarini takip ederek Ras Hafun a kadar geldi ve buraya Osmanli bayragini dikti Kisacasi II Abdulhamid in saltanatina kadar bolgede Fransizlara karsi Hindistan yolunun guvence altina alinmasi hedefli Ingilizlerin kendi kontrolunde bir Misir Osmanli yayilmasinin Fransizlara karsi tampon olarak kullanilmasi soz konusuydu Bununla birlikte Ingiliz Basbakan William Ewart Gladstone iktidara gelince bu politikadan vazgecip Ingiltere nin Osmanli ve Misir aleyhine politika izlemesine sebep oldu Ingiltere kendisi yayilarak Osmanli ve ona bagli Misir Hidivligi topraklarinin ilhaki ve Fransa ile arasinda ise Italyan bolgesinin olacagi bir politika pesine dustu Yine Sudan ve Kuzey Somali de Misir Osmanli ordusunun yuksek vergi almasi ve keyfi tutumlari yerel halkta huzursuzluklara neden olmustu Gerilla savasi tarzi baskin ve carpismalar bas gosterdi Italyanlar da Ingilizlerin destegi ile 7 Temmuz 1880 de Zeyla nin kuzeyindeki Assab i Osmanli dan ele gecirdiler 1881 de kendisini Mehdi ilan eden Muhammed Ahmed in Misir ve Osmanli ya karsi isyan etmesiyle Sudan da Mehdi Savasi denen olay patlak verdi Isyancilar Misir kuvvetlerini birbiri ardina maglup etti ve 1881 1882 arasinda Misir Sudan uzerindeki kontrolunu kaybetti Neticede karadan ikmalin zayifladigi Eritre ve Somali kiyi bolgesinde zaten 18 yuzyil sonundan itibaren zayiflayan Osmanli varligi iyice tehlikeye dustu 1882 de Misir Ingilizler tarafindan isgal edilip Hidivlik in himayesi Ingilizlerin eline gecince bolgedeki Misir birlikleri de tumden cekildi 24 Eylul 1884 te Misir birliklerini Berbera dan cekmeye basladi ve cekilen Misir birliklerinin yerini de Ingiliz birlikleri almaya basladi Osmanli Devleti Ingilizlerin yerlesmesini engellemek icin bir sure cabaladi Babiali Lord Granville in 3 Ekim 1884 tarihli takriri uzerine Berbera Limani nin Osmanli Devleti ne ait oldugunu bildiren bir yaziyi Hariciye Nezareti araciligi ile Ingiltere ye bildirmek durumunda kaldi Ancak yasanan zorluklardan ve kendi uzerindeki Osmanli hakimiyetine son veren Ingilizlerin baskisi ile Misir Harar Berbera ve Zeyla yi 13 Mayis 1885 tarihinde tamamen bosaltti Bu arada Fransizlarda Cibuti ye asker sokup Cibuti nin yaninda Obuk Iskelesini de ele gecirdi Diger Osmanli bolgeleri Fransizlar ile aralarinda tampon bolge kurmak isteyen Ingilizler tarafindan Italyanlara verildi Yine 25 Aralik 1884 tarihinde Italyanlar Ingiltere ye bolgede baska yerler ele gecirmek konusunda goruslerini ilettiler Osmanli burada Italyanlarin adim adim ilerlemesine sessiz kaldi 1885 te Massava elden cikti Italyan ilerlemesi bolgedeki bagimsiz Ortodoks Hristiyan Etiyopya Kralligi nin direnisi ve zaferleri ile ancak durdurulabildi Ancak Eritre uzerindeki Osmanli Misir ortak hakimiyeti de sona erdi burasi Italyanlarin eline gecti ve Dogu Afrika da Kizildeniz e komsu tum Osmanli topraklari elden cikmis oldu Kaybedilen bu yerlerin bir kisminin Suveys Kanali nin acilmasi sonrasi onem kazanan gemilerin ugrak yeri Ingiltere nin dunyanin Hindistan ve ticaret yolu uzerindeki limanlar oldugu dusunulurse Osmanli maliyesinin imparatorlukta yasanan mali krizi iyice derinlestirecek sekilde en onemli gelir kaynaklarindan birinden mahrum kaldigi aciktir kaynak belirtilmeli Dogu Rumeli nin Bulgaristan Prensligi ile birlesmesiTophane Elciler Konferansi sonrasi 1886 da Osmanli ya bagli Bulgaristan Prensligi ile sari bolge Bulgaristan Prensi nin vali olarak atanmasi ile birlesen Osmanli nin fiilen elinden cikan Dogu Rumeli Eyaleti turuncu bolge ve Osmanli ya Dogu Rumeli den cikarilip geri baglanan Ropcoz Dovlen Kircaali cevresi haki yesil bolgeler Bu arada 93 Harbi sonrasi Bulgaristan Berlin Antlasmasi ile ozerk Bulgaristan Prensligi ve Osmanli ya bagli baskenti Filibe olan Dogu Rumeli vilayeti olarak ikiye bolunmustu Dogu Rumeli otonom olmasi kaydiyla Berlin Antlasmasi ile dogrudan Osmanli ya geri verilmisti Bulgaristan da 93 Harbi sirasinda Rus ordusu ve Bulgar ceteleri Musluman ahaliye buyuk yagma ve katliamlar yapmis pek cok Musluman bolgeyi terk etmek zorunda kalmistir Bunlar icinde Plevne Mudafaasi nda Lofca nin dusmesi yapilan katliamlar akabinde kacan Pomaklar da vardir Kacan Pomaklarin bir kismi Trakya ya diger bir kismi ise Duney Bulgaristan daki Rodop Daglari nda yine cogunlukta olduklari Ropcoz Dovlen cevresindeki daglik Pomak koylerine ve sehre siginmislardi Bu bolgelerin de Ayastefanos Antlasmasi nin ardindan Bulgar ve Rus egemenligine girme tehlikesinden oturu buradaki Pomak halki silahlanip Pomak Timras Hukumeti ni kurdu Rodoplu 30 Pomak milletvekilinin ve yaklasik 100 nahiye mudurunun de onayini alan Ahmed Aga Timirski Abdullah Efendi ve onderliginde kurulmustur Berlin Antlasmasi imzalandiktan sonra da bulunduklari yer Osmanli ya birakilsa da otonom bir Bulgar eyaleti gorunumundeki Dogu Rumeli deki Bulgar etkisinden dolayi bolgenin aidiyetini bu Pomak gecici hukumeti ve halki kabul etmemistir 16 Mayis 1879 tarihinde Istanbul da bulunan elciliklere gonderdikleri mektupla bagimsizliklarini ve nedenlerini tum devletlere acikca beyan ettiler 1882 de Dogu Rumeli deki eyalet birlikleri ve Bulgar gucleri bolgeye girmeye calissa da basarisiz oldular Dogu Rumeli de Osmanli kendine bagli ama Bulgar kokenli kisileri buraya vali olarak atamaktaydi Fakat Dogu Rumeli bolgesindeki Bulgar halk 18 Eylul 1885 tarihinde ozerk Bulgaristan Prensligi ile birlesmek icin bir isyan baslatti Osmanli nin isyani bastirmadaki mudahalesi yetersiz kaldi Bu konuda buyuk devletlerin baskisi ile Almanya dan Radowitz Avusturya dan Calice Fransa dan Noailles Ingiltere den White Italya dan Corti Rusya den Nelidof Osmanli Devleti de Hariciye Naziri Said ve Adliye Naziri Server pasalar ile 8 Kasim 1885 te Tophane Elciler Konferansi denen konferans toplandi Ingilizler ve ilgili devletler II Abdulhamid ve Babiali ye Dogu Rumeli nin ozerk Bulgaristan Prensligi ne baglanmasi yonunde baski yapti Ruslarin ve Ingilizlerin mudahale edecegi korkusuyla Padisah Dogu Rumeli Vilayetine 5 Nisan 1886 da Tophane Konferansi ile ozerk Bulgaristan Prensini Osmanli valisi olarak atadi Sadece Kircaali ve Dogu Rumeli Vilayetinden cikarilip Gumulcine Sancagina bagli Ropcoz ve cevre koyleri kisacasi Pomak Timras Cumhuriyeti nin hak iddia ettigi alan bu vilayetten cikarilip Drama Sancagi na bagli bir Osmanli sehri ve koyleri olarak kalmaya devam etmesi de kabul edildi Guneyde stratejik Balkan dag gecitleri Osmanli elinde kalmistir Bolgenin dogrudan Osmanli ya devri sonrasinda Pomak Timras Cumhuriyeti sevkedilen Osmanli birliklerince 1886 da sona erdirildi Dogu Rumeli Vilayeti ile ilgili durumu kabul edemeyen buranin kendilerine ait oldugunu iddia eden Sirplar ise Bulgarlara savas acti Osmanli kendine bagli gozukse de ozerk Bulgaristan Prensligi yaninda savasa dahil olmadi Dogu Rumeli yi geri almak icin bir hareket de yapmadi Ancak buna ragmen ozerk Bulgaristan Prensligi Sirbistan Kralligi ile olan savasi kazandi Dogu Rumeli boylece tumden ozerk Bulgaristan Prensligi elinde kaldi ve 1908 de Bulgaristan Prensligi nin bagimsizlik ilani ve Bulgaristan Kralligi haline gelmesi ile burasi da elden cikti Kircaali ve Ropcoz Dovlen cevresi ise II Abdulhamid sonrasi Sultan Resad doneminde I Balkan Savasi sirasinda elden cikti Binlerce Pomak Balkan Savasi sonrasi Bulgar ceteleri ve ordusunun baskisi katliam ve yagmalari sebebiyle Dovlen ve cevresini terk edip Trakya ya ve Anadolu ya kacti Kaynakca Egilmez Mahfi 24 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2022 Yeni Cag Gazetesi 27 Eylul 2022 27 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2022 Oda Tv Haberturk Tarihin Arka Odasi 25 03 2017 Tarihli Program 25 Mart 2017 29 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2022 II Abdulhamit zamaninda toprak kaybedildi mi Dogruluyoruz com internet sitesi 30 Mayis 2022 28 Temmuz 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 5 Ocak 2023 II Abdulhamit saltanatinda Osmanli nin hic toprak kaybetmedigi iddiasi Teyit org internet sitesi 26 Mayis 2022 14 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 5 Ocak 2023 Bayraktar Cagdas 28 Eylul 2022 Soylenenlerin aksine 2 Abdulhamit Turkiye nin iki kati kadar toprak kaybetti AKP tarihi carpitiyor Gazeteci Cagdas Bayraktar tarafindan tarihciler Prof Dr Mithat Baydur ve Umit Dogan ile yapilan roportaj Cumhuriyet Gazetesi internet sitesi 14 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 5 Ocak 2023 Cakir Ibrahim 2022 MILLIYETCILIK AKIMININ OSMANLI DEVLETI NE ETKILERI KARADAG IN BAGIMSIZLIGI s 1 18 Lefke Avrupa Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt 13 Sayi 1 ss 11 13 24 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 24 Kasim 2022 Ozcan Ugur 2012 II Abdulhamid donemi Osmanli Karadag siyasi iliskileri Turk Tarih Kurumu ISBN 978 975 16 2527 4 Plevne de 145 gun belgeseli TRT yayinlari 23 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Kasim 2012 a b Merrill Christopher 2001 Only the nails remain Scenes from the Balkan Wars Rowman amp Littlefield Lanham s 229 ISBN 9781461640417 a b Gawrych George 2006 The Crescent and the Eagle Ottoman Rule Islam and the Albanians 1874 1913 Ingilizce I B Tauris ISBN 9781845112875 20 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Aralik 2021 a b c Frasheri Kristo 2002 Prifti Kristaq Ed Historia e Popullit Shqiptar s 169 Arnavutca 2 Toena ISBN 9992716231 Frasheri Kristo Lidhja Shqiptare e Prizrenit 1878 1881 Akademia e Shkencave e Shqiperise Tirane 2012 Ceviren Ali BERKTAY Baski Istanbul Haziran 2013 Savez drustava istoricara Jugoslavije 1983 Nastava povijesti Savez drustava istoricara Jugoslavije s 187 BARTL Peter Milli Bagimsizlik Hareketleri Esnasinda Arnavutluk Muslumanlari 1878 1912 Ceviren Ali TANER Bedir 1998 s 204 205 a b Ertem Ramiz TSK Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadag Cephesi Cilt III Ankara 1984 s 5 6 Istorijski glasnik organ Drustva istoricara SR Srbije Drustvo 1989 s 12 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Subat 2024 Vickers Miranda 28 Ocak 2011 The Albanians A Modern History I B Tauris ISBN 9780857710253 Hadri Ali 1976 Kosova Enti i Historise se Kosoves s 141 Uvodnicar zakljucuje da je ovo u stvari Portina igra u ime Arbanaske lige Danasnja predaja Ulcinja dokazuje da sav tzv otpor arbanaski i ta strasna Arbanaska liga sa kojom je Turska operisala i oio svijet zavaravala nije upravo nista kao tragican pad arbanaskih lavova mada je ustanak i predaja samo jedna smijesna komedija Gawrych George 2006 The Crescent and the Eagle Ottoman rule Islam and the Albanians 1874 1913 Londra IB Tauris ss 80 81 ISBN 9781845112875 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Subat 2024 a b c d e Ucarol Rifat Siyasi Tarih Der Yayinlari 3 Basim s 347 351 Yuksel Dilek Yigit 1 Haziran 2009 Kibris Turk Milli Mucadelesi 1914 1958 Cagdas Turkiye Tarihi Arastirmalari Dergisi 8 18 162 ISSN 1300 0756 12 Temmuz 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 Bardakci Murat 2015 Enver Turkiye Is Bankasi Kultur Yayinlari s 63 ISBN 978 605 332 603 8 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 Perthes J 1909 Almanach de Gotha 1909 s 99 100 Reid James J 2000 Crisis of the Ottoman Empire Prelude to Collapse 1839 1878 Franz Steiner Verlag ss 309 310 ISBN 978 3 515 07687 6 24 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 17 Kasim 2022 a b c d e f g h Yogurtcu Esra 2021 Bosna Hersek in Avusturya Macaristan tarafindan Isgalinin Osmanli Basinina Yansimasi Yayinlanmamis Yuksek Lisans Tezi PDF Sakarya Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu ss 25 32 33 37 17 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 17 Kasim 2022 Beydilli Kemal 1991 Avusturya 4 Istanbul Turkiye Diyanet Vakfi Yayinlari Diyanet Islam Ansiklopedisi s 175 17 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 17 Kasim 2022 Kocabas Suleyman 1986 Avrupa Turkiyesi nin Kaybi ve Balkanlarda Panslavizm Vatan yayinlari s 74 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 a b c Cakmak Zafer 2003 Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun Bosna Hersek i Isgali ve Sonrasinda Osmanli Devleti Ile Yaptigi Antlasma s 16 20 Dogu Bolgesi Arastirmalari Cilt 1 Sayi 4 ss 17 18 17 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 17 Kasim 2022 Cabuk Fehminaz 2019 II Abdulhamit Doneminde Osmanli Iran Iliskilerinde Kurt Asiretleri Meselesi PDF Iksad Yayinevi s 59 4 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 15 Kasim 2022 Yigit Duygu 93 Harbi Osmanli Iran Iliskileri ve Kotur Meselesi Yuksek Lisans Tezi Erzincan Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu 2019 s 105 Turkiye tarihi Osmanli Devleti 1600 1908 Cem Yayinevi 1989 s 169 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 a b c d e Ucarol Rifat 2008 Siyasi tarih 1789 2001 Der ss 379 381 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 a b c d e f g h i j Ozdemir Mehmet 2003 Bir Zirvata Olayi Tunus un Isgali s 119 138 Turk Tarih Kurumu Belleten Dergisi Cilt 67 Sayi 248 ss 123 127 128 130 131 135 136 1 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 1 Aralik 2022 a b Kartac Kemal 1954 Tunus Faciasi Nasil Basladi Nasil Devam Ediyor Istanbul ss 16 19 a b Turkiye Diyanet Vakfi Islam ansiklopedisi 41 Turkiye Diyanet Vakfi 1988 s 391 ISBN 978 975 389 878 2 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 Turkiye tarihi Osmanli Devleti 1600 1908 3 Cem Yayinevi 1989 s 166 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 a b c Turkiye Diyanet Vakfi Islam ansiklopedisi 29 Turkiye Diyanet Vakfi 1988 s 570 ISBN 978 975 389 878 2 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 Devrim Melis 23 Agustos 2018 Misir in Gercek Hakimi Kimdi Gazete Duvar 24 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 24 Kasim 2022 Mansfield Peter Ortadogu Tarihi Say Yayinlari s 152 a b legal un org Ingilizce 14 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Ekim 2017 Friedman Thomas L Times Special to the New York 23 Eylul 1986 THE TALK OF TABA A DISPUTED SLICE OF SINAI IS TAKING IT ALL IN STRIDE The New York Times Ingilizce ISSN 0362 4331 15 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ekim 2017 Akabe Meselesi 2 Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi 1989 ss 211 212 3 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 2 Kasim 2022 Cetinsaya Gokhan 1 Nisan 2016 II Abdulhamid in Ic Politikasi Bir Donemlendirme Denemesi Osmanli Arastirmalari 47 47 393 395 doi 10 18589 oa 583218 ISSN 0255 0636 2 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 a b c d Akalin Durmus 1 Haziran 2014 Somali de Berbera Limani ve Osmanli Devleti nin Bolge Uzerindeki Iddialari 1839 1894 Tarih Incelemeleri Dergisi 29 1 1 35 doi 10 18513 egetid 69159 ISSN 0257 4152 16 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024 a b c d S Korkmaz 15 Mayis 2022 Pomak Timras Cumhuriyetini kuranlara selam olsun POMAKNEWS AGENCY 13 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 13 Ekim 2022 a b Aydin Mahir 5 Mart 2013 TOPHANE KONFERANSI DOGU RUMELI YE VEDA Tarih Dergisi 53 115 174 ISSN 1015 1818 12 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Subat 2024