Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.
Türk mitolojisi, birçok araştırmacıya göre aynı Tengricilik'te de olduğu gibi tektanrıcı bir temelden, zamanla çoktanrıcı bir biçime doğru gelişmiştir. Ayrıca tarihi Türk halklarının temasa geçtikleri Zerdüştlük, Mani dini ve Budizm de Türkler'in mitolojisinden izler devralmıştır. Bu yüzden genel bir tanım olan Türk mitolojisine, inançtaki farklı ögeler göz önünde tutulursa "Türk Mitolojileri" demek daha doğru olabilir.
Türklerin eski dinî inancı
’nin anlatımına göre eski Türkler kendi dinî liderlerine “Tuyuk”, dinlerine ise Arapçada kullanılan “Namus” ve “En-Nevâmis-i İlâhiye” kelimesinin ilk kökü olan “Nom” ismini vermişlerdi. Yunancaya “Numus – Havus” şeklinde geçen bu kelime sonsuz güç ve irade anlamında, Sanskrit dilinde ise “Tanrı” kelimesinin karşılığı olarak kullanılıyordu. Türkler kendi ruhanilerine “Tüyun/Tuyon,” kâhin ve büyücülerine ise “Kam” adını veriyorlardı. Ayrıca Türkler, dinî kitaplarına da “Nom”, Tüyunlara da “Nomiler” derlerdi. İslâmiyet’ten sonra ise Oğuzlar Kamlarına “Ozan” adını verdiler. “Şâmân” kelimesi ise bunun Avrupalılar aracılığıyla kullanılan biçimi idi. Şâmânlar, toplumda “doktorluk,” “büyücülük” ve “kâhinlik” olmak üzere üç ayrı mesleği birlikte yapmaktaydılar. Türk düşünürü Ziya Gökalp’e göre Avrupalılar aracılığıyla yanlış olarak “Şamanizm” olarak adlandırılan Türkler’in eski dinlerinin asıl doğru isminin “Tuyonizm” olması gerekir. Yine Ziya Gökalp’in savunduğu fikirlere göre, Türkler’in dini başlangıçta her ne kadar “Natüralizm” olarak algılanmaktaysa da gerçekte bu bazı gizli anlamı olan sözlerden olan ve birtakım simgelere tapınılan “Sembolizm” anlamına gelir. Farklı koşullar altında yaşayan toplumlar arasına yayılmış olan bu inanç sisteminde din ile sihri birbirinden ayıracak olursak, bir tarafta bir çeşit Animizm’den türemiş “Şamanizm”, diğer tarafta da tanrılar ve evreni kontrol eden bir “Tuyonizm” görülür.
İkili tanrı inancı
Gökyüzünün en yüksek katında evreni yöneten en ulu tanrı “Kayra Han” ile yeraltını yöneten kötülük tanrısı “Erlik” adındaki iki büyük tanrıya inanılıyordu. Yeryüzü düzenini sağlayan ve bütün Türk oymaklarını yöneten “Yer – Su İlâhları” adı verilen daha birtakım tanrılara da inanılmaktaydı.
Türk kozmogonisi
“Altay Türkleri” gökyüzünün on yedi tabakadan oluştuğuna ve en üst katın bütün tanrıların babası sayılan “Kayra Han”ın yaşadığına inanırlardı. Bu tanrıdan üç farklı tanrı ortaya çıkmıştı. Bu tanrıların ilki göğün on altıncı tabakasında altın bir taht üzerinde oturan “Ülgen” idi. İkincisi dokuzuncu katta yaşayan “Kızagan” ve üçüncüsü de yedinci katı kendine yurt edinmiş olan “Mergen ” di. Ayrıca bu tabakada yeri ve göğü aydınlatan “Gün Ana” adındaki “Ay Ata” da yaşamaktaydı. Beşinci tabakada ise “Yaratanlar Yaratanı” olarak adlandırılan “Katay Han” yaşıyordu.
Diğer tanrılar
Türk mitolojisinde Gök Tanrı asıl yaratıcı güçtür, Kayra Han'ın babasıdır. Şeytan Erlik Han yeraltının hakimidir. Ülgen ise gökyüzünün 16. katında oturur, Kayra Han'ın oğludur. "Barak Ata" Moğol ve Türk Mitolojilerinde Moğollar'ın türediği varsayılan köpek başlı yaratığa verilen addır, "Nokay Eçege" olarak da bilinir. "Umay" doğurganlığı ve bereketi simgeler. Üç boynuzu vardır, beyazlar içindedir ve doğacak çocukları o seçer. Ülgen, Umay ve Barak Ata daha sonraları tanrılaştırılmışlardır. Kuyaş Türk toplumlarında Güneş tanrısı düşüncesini simgeler. Maygıl ise suların tanrısıdır. Savaş tanrısı ise Elbis'tir
Türk mistisizmi
Kökleri Orta Asya Şamanlığına kadar dayanmaktadır. Şamanizm Grönland’dan Doğu Sibirya’ya kadar yayılan geniş bir alan üzerinde yaşayan birçok Türk-Moğol kavimleri, hattâ Laponlar ve Eskimolar arasında yaygın olan ortak bir “sihrî dîn” sistemidir.İslâmiyet ve Hristiyanlığın tam olarak nüfuz etmeyi başaramadığı yörelerde halâ hâkim olan bu din, onların sonradan girdiği bölgelerde bile ikinci plânda yaşamaktadır. Sekizinci yüzyıldan beri Türkler arasında yayılmaya başlayan Budizm, Maniheizm, İslâm ve Hristiyanlık etkilerine rağmen Şamanizm, yabancı inançları bünyesine toplayabilmesi nedeniyle gücünden pek bir şey kaybetmemiştir. Bu nedenle de Şamanizm’e “Türk paganizmi” adı da verilebilir. Onda en belirgin surette görünen nitelik gök tabakaları, Âhiret ve tanrılar âlemi ile zenginleştirilen bir “Çok – Tanrıcılık” yanında, yine aynı zenginliğe hâiz olan bir Natürizm’in süregelmesidir. Gerek sihir gerekse dîn şeklinde Türk mistisizminin izlerinine aşağıda yeniden gözden geçirilen Türk inançlarında da rastlamak mümkündür:
- Yakutlar insanın ölümünden sonraki kaderi hakkında belirsiz bir fikre sahiptir. Cennet ve cehennem hakkında herhangi bir fikre sahip değillerdir. Ölümden sonra yaşam ile ilgili görüşleri Yunan veya Arap mitolojisindeki gibi “réel – şe’ni” ve mahsus unsurlardan oluşmaktadır. Aralarından çoğu Âhiret hayâtını bile düşünmezler. []
- Bütün Animistler gibi ruhların tekrar yaşadıkları eski topraklar etrafında dolaştığına ve insanları rahatsız edeceğine inanırlar. Ruh hakkındaki tasavvurları tamamıyla maddî ve mahsus eşya tasavvuruna bağlıdır. Ruh, insandan ayrı olup ağırlığa ve mekâna sahip olan bir mevcudattır. Bu ferdî ruhların üstünde yukarı ve aşağı göklerde büyük cetlerin mâbutlaşmış olan ruhları vardır. Onlar da her şeyden önce maddî bir varlığa sahiptir. Yerler, içerler, kızarlar ve tüm beşerî ihriraslara sahiptirler. Onlarla insanlar arasında bazen dostça bazen de düşmanca ilişkiler mevcuttur.
Şamanlar
Şamanlar hayatlarını mağara ve gizli hücrelerde tek başına geçiren, büyü ve sağlık konusunda yeteneklere sahip olan ve toplumda "büyücülük – doktorluk" görevlerini üstlenen kişilerdir. Görünmez ruhlarla iletişim kurabildiklerini iddia eden şamanlar; titreme, bayılma, kendinden geçme şekillerinde kendini dışa vuran bu yetenekleri sayesinde gizli büyücülük güçlerini kazanmaktaydılar. Şamanlar bu yeteneklerini çok yorucu ve uzun süren dini ayinler sayesinde edinirler. Bu ayinler esnasında kendinden geçen, ihtilâç hâlinde köpürerek suratı kararan ve bitâp düşünceye kadar dönen, nihâyetinde de kendinden geçen şamanın eşya ve gerçek evren ile olan tüm ilişkisi kaybolmaktadır.Samoyedler ve Hantılarda kalıtsal özel bir yeteneğe bağlı olan bu görev Tunguzlar, Yakutlar ve Altaylar’da yarı ırsî, yarı kazanılmış bir niteliktir. Tıpkı Eski Yunan ve Eski Roma’da olduğu gibi aşağı ve yukarı âlemler arasında elçilik görevi üstlenen “illuminé adamlar” yani “kâhinler” için kullanılan Şâmân tâbiri çeşitli yörelerde değişik adlar almaktadır. Görevleri hemen hemen birbirinin ayni olan bu Şâmânlara, Sibir Türkleri’nde Soyok, Eskimolar’da Angakok, Laponlar’da Noïde, Samoyetler’de Tadibca, diğer bazı Türk kâvimleri arasındaysa “Kam” ismi verilir. “Oğuzlar” ise İslâmiyet’in kabulünden sonra kendi Kam’larına Ozan adını vermişlerdir. Tabiî âlemle olan temasları sayesinde diğer insanlardan farklılaşan, yüksek bir ruh haline sahip olmaları nedeniyle de son derece kuvvetli ve diğer insanlar arasında hâkimiyet elde etmiş olan Şâmânlar, umumî ve adak kurban törenlerinde hazır bulunmakla yükümlüdürler.
Şaman ayinleri
Bazen soydan gelen ve bazen de sonradan edinilerek sürdürülen Şamanlık müessesesinin yürüttüğü âyinler açıklanması karmaşık olan bazı kurallar içermekteydi. “Şamanlar, sihirbaz ve kahin oldukları gibi aynı zamanda hastalıkları tedavi eden doktorlardı. Bunlardan başka Türkler arasında “Otacı” ve “Atasagon” adı verilen, maddî tedavi yöntemleriyle hastalıkları iyileştiren bir sınıf da mevcuttu. Şaman şiir ve mûsiki eşliğinde dans edip, kendi özel merasim elbisesini giymekte ve birtakım çıngırdaklar takınmaktaydı. Kadınların katılmadığı bu âyinler genellikle “Hoş Ağacı” ile dolu olan bir ormanlıkta kurulan yurtlarda yapılmaktaydı. “Üveysî” adı verilen tarikât şeyhlerine çok benzeyen ve aslen sinir hastalıklarına yakalanmış “nevrozlu adamlar” vehbî Şamanlık için en yetenekli insanlardı. Günümüzde hala “Uçak” olarak adlandırılan bazı ailelerin bütün aile üyelerinin tedavi etme yeteneklerine ait i’tikatlar ile vehbî Şâmânîlik arasında tam bir benzerlik vardır. Âyinlerde istiğrak halinde yapılan duaları ise Kamlardan başka kimsenin anlaması mümkün değildir.Şâmânlar için birer “Miraç” anlamına gelen vecd âyinleri esnasında tam bir “ulvî sarhoşluk” içine düşen Şamanların, bazen bu âyinler esnasında oluşan aşırı taşkınlıklar sonucu öldükleri bile olmuştur. Şâmânların vecd ve istiğrak halinde yukarı âlemlerle kurdukları iletişim Eski Yunan’daki Elefsis Gizemleriini anımsatmaktadır. Akdeniz mistisizminin temeli olarak gösterilen bu Eski Yunan gizemleri gibi Şâmânların “Miraç Âyinleri” de “Orta Asya” Mistisizminin gelişimindeki temel yapı taşını oluşturmuştur. Âyin esnasında taşkınlığı arttıran en önemli araç davuldur. Davulların üzerine Şâmânları gökyüzüne çıkaran hayvanların ve sandalların resimleri ile mâbudların timsalleri yapılmıştır. Şamanların “Barak” adını verdiği hayvan ile İslamiyet’teki Miraç hayvanı olan “Burak” arasındaki benzerlik kayda değerdir. İslamiyet’in kabulünden sonra da Türkler “Miraç” hâdisesi ile ilgili yaptıkları minyatürlerde benzer resimleri çizmeye devam ettiler.
Doğu kaynaklarına göre Şamanîzm
İslâm kaynaklarında Şamanizm Şemen’îyye (Semenniye) şeklinde geçmektedir. İbn-i Nedim kitabında Maveraünnehir halkının çoğunluğunun Semeniyye dininde olduğunu kaydediyor. Daha ayrıntılı bilgi ise El-Birunî’nin Kitâb-ı Malil’Hind adlı eserinde verilmektedir.El-Bîrûnî’ye göre bu kitabında “Budasef” olarak bahsettiği Budizm, Hindistan’dan çıkma olup, ondan önceki din ise “Şemânîlik” idi. Horasanlılar’da kendi dinlerine “Şemenan” adını vermekteydiler. Budizm’in kabulünden önce ise Cengiz Han’ın resmî dini de Şamanizm idi. Orada Kamlar büyük bir nüfuz sahibiydiler.Kazvinî'ye göre “Cem” âyininin kaynağı ilkel “Şamanlık” ve “Kam” merasimidir. Şamanlıkta görülen ilkel mistisizm ile Anadolu tarikât ve mezheplerindeki ilkel mistisizm arasında bazı benzerlikler mevcuttur. Örneğin, Kızılbaşlar’daki “Sahip ve Musâhip Âyini” ilkel topluluklardaki “Dühûl” merasiminin devamıdır.İmâm Câ’fer Menâkıbi’ne göre: “Eğer tâlip günahını saklarsa, Tarikât-ı Âliyye’de kezzâptır. Yol haini ve imân uğrusu olur. Aman kardeş gühahını saklamayıp derdini söyle. Karanlık kabre koma, burada söyle.”Alevîlerin kendilerinde bulunduğunu kabul ettikleri üç çeşit ruh, Yakutlar’ın “İşşi,” “Çor” ve “Kut” adını verdikleri ruhları çağrıştırmaktadır.Alevîler’e göre yatırların bulunduğu dağ, tepe ve ormanlar kutsaldır. Eski Başkırtlar’da rüzgâr, ağaç, dağ, nehir gibi şeyler birer tanrı olarak addedilirdi. Başkırtlar’ın bir kısmı balıklara, turna kuşlarına, bir kısmı da odun parçalarına taparlardı. Günümüzde Sibirya Şamanizminde ayı kutsal bir hayvan olarak kabul edilmektedir. Aynı şekilde, Anadolu Alevîliği’nde de ağaç ve ayı kutsal addedilmektedir. Anadolu Alevîliği; eski Anadolu toplumu, İslâm ve Antik İran kaynaklı çeşitli etkiler altında kalmıştır. “Pir Divânı”, “Cem Âyini” ve “Erenler Meydânı” bu mistik tesirlerin sonucu olup, doğrudan doğruya “Şamanizm” ile mukayese edilmesi mümkün değildir. Bütün bu karşılaştırmalar, eski Türk dininde mevcut olan ilkel mistisizmin İslâm sonrasında da gizli tarikat ve mezhepler halinde yaşamakta olduğunu göstermektedir. Bedr’ed-Dîn Mahmud Aynî, “Kamlar” ile “Aybek Baba,” “Burak Baba” ve “Geyikli Baba” gibi bazı Alevî babaları hakkında karşılaştırmalar yapılmasına yardımcı olacak ayrıntılı bilgi vermektedir.
En eski kalıntılar
Türk mitolojisinin en eski kalıntıları ancak diğer halkların yazılı belgeleriyle kanıtlanabilir. En önemli kanıtlar eski Çin yazılarında bulunur. Örneğin MÖ 330 yılından kalan bir yazıda Türk mitolojisinin en önemli efsanelerinden olan Asena destanı ile karşılaşılır.
Tanınmış destanlar
Gökbörü Destanı
Bilinen en eski Türk efsanelerinden biridir. Tüm Türk halklarında çeşitli şekilde yaygındır. Efsaneye göre Türkler düşmanları tarafından tamamen yok edilirler. Sadece iki çocuk sağ kalır. Tengri'nin gönderdiği kutsal bir dişi kurt çocukları besler büyütür ve korur. Kurt, bir çocuktan gebe kalır ve on yavru doğurur. Bu on çocuk gelecek Türk toplulukların hükümdarlarıdır.
Ergenekon destanı
Türkler büyük bir yenilgiye uğradıktan sonra çadırlarını toplayıp göç ederler. Tengri'nin gönderdiği kutsal bir kurt Türklere kılavuzluk eder ve onları verimli toprakları olan, etrafı dağlarla çevrili büyük bir ovaya götürür. Birkaç kuşak sonra Türkler bu ovaya sığmaz olurlar. Bu kez bir kurt onlara etraflarını çeviren dağlardan birisinin madenden oluştuğunu gösterir ve demirciler bu dağı eritirler. Halk ovadan çıkar ve tekrar bozkırların egemenliğini ele geçirdiklerini tüm bozkır halklarına duyururlar.
Oğuz Destanı
Bu destan Türklerin atası olarak bilinen Oğuz Kağan'ın hayatını anlatır. Doğumundan ölümüne ve devleti oğullarına pay edişine kadar geçen destanda, Oğuz'un eşleriyle tanışması, oğullarının doğumu ve savaşlar da bulunmaktadır.
Manas Destanı
Dünya'nın en uzun destanı olan Manas destanı'nda, daha küçük yaştan kahraman olacağı bilinen Kırgız Manas'ın hikâyesi anlatılmaktadır. Manas'ın dostları tarafından ihanete uğratılıp öldürüldüğü söylenir. Mezarı başında ağlayan hayvanlar Manas'a ağıt yakarlar ve Göktanrı acıyarak Manas'ı diriltir. Manas da kendisine ihanet eden dostlarının peşine düşer.
Alp Er Tunga Destanı
Alp Er Tunga’nın hayatı savaşlarla geçmiştir. Uzun süre mücadele ettiği İranlı Medlerin hükümdarı Keyhusrev'in davetinde hile ile öldürülmüştür.
Diğer Destanlar
Kabile'nin türeyişini anlatan efsaneler
Türk mitolojisinin en mühim özelliklerinden birisi her kabilenin, ne kadar ufak da olsa şahsi bir türeyiş efsanesine sahip olmasıdır. Örneğin Oğuzname'de her sözü edilen kabilenin ilk önce türeyiş efsanesi anlatılır.
En önemli ve en tanınmış efsane Türklerin ortak türeyiş destanıdır. Bu efsane neredeyse her Türk topluluğunda tanınır ve en eski Türk hükümdarlarının, Tengri'nin gönderdiği bir kurt ile çiftleşmesinden türediğini anlatır. Bazı versiyonlarda bir dişi kurdun en son Türk olarak kalmış bir erkek çocuğu ile, diğer versiyonlarda ise Gök Tanrı'nın bir erkek kurt kılığında hükümdarın kızı ile çiftleştiği anlatılır.
Diğer iyi tanılan bir türeyiş efsanesi Kırgız halkının türeyiş efsanesidir. Bu efsaneye göre kutsal bir gölün suyundan gebe kalan kırk kız ilk Kırgızları oluşturur.
Türk mitolojisinin Avrupa'daki izleri
Avrupa'ya göç etmiş olan antik Türk halklarından dolayı, Avrupa'da da Türk mitolojisinin izlerini bulmak mümkündür. Özellikle Hunlar ve Ön Bulgarlar destanlara konu olmuşlardır. Alman mitolojisinin en tanınmış destanı Hunlara ve ejderhalara karşı savaşan Alman kahraman Siegfried'in destanıdır. Bu destanda Atilla'nın adı "Etzel"dir.
Ön Bulgarların Balkanlara getirmiş olduğu Han Asparuh (İşbara Han) destanını Bulgaristan'da henüz birinci sınıfta okuyan her Bulgar çocuğu ezbere bilir. Ayrıca yine Ön Bulgarlar'ın getirmiş oldukları ilkbahar bayramı ""nde (Mart annesi) ilkokul çocukları Han Asparuh destanının bazı bölümlerini canlandırırlar. Canlandırılan bölümde, Han Asparuh ilk Bulgar devletini kurmuş ve bunu kutlamak için Gök Tanrı Tangra'ya adak vermek ister. Adak vermeden önce bir demet dereotunu kutsal ateşte yakması gerekir ama hiçbir yerde dereotu bulamaz. Bu yüzden çok üzülür. Çok uzaklarda Volga kıyılarında kalmış olan kız kardeşi, Asparuh'un derdini hisseder ve bir şahinin ayağına bir demet dereotu bağlayıp gönderir.Macarlarda da çok uzun bir Atilla ve eski Türk destanları bulunmaktadır.
Prof. Sven Laagarbring “Bizim atalarımız Oden’in yoldaşları Türklerdir. Bu konuda elimizde yeterli belge var. Onları Traklar ya da Getler olarak göstermek isteyenler var. Eleştirme gereği duymuyorum. Benim vardığım sonuçlar değişmiyor. Çünkü bunlar da aslında Türklerle bir serüveni olan halklardır. Liderlerimiz rahatlıkla, atalarımızı Türkler ve Göçerler olarak gösteriyorlar.” İsveççenin Türkçeyle Benzerlikleri Hakkında Müsteşar ve Şövalye Bay ’ye Mektup kitabını, tarih kitabını yazmadan 5 yıl önce yazmış ve Oden ve yanındakilerin Türk olduklarını Snorre Sturlesson’un yazılarına, Kuzey söylencelerine, masallarına ve destanlarına dayanarak kanıtlamak istemiştir. Daha da ileri giderek İsveççe ile Türkçe arasındaki benzerlikleri incelemiştir.
Budist Türk mitolojisi
9. yüzyılda Uygur Türkleri'nin Budizm dinini kabul etmiş ve bu dinin temeli üstünde ilk büyük yerleşik Türk kültürünü geliştirmişlerdir. Uygur rahiplerin bu dönemde binlerce Budist yazıyı, Sanskritçe ve Çince'den Türkçeye çevirmiş oldukları bilinmektedir. Bunların arasında birçok yabancı efsane de Türkçeye çevrilmiş, ama eski Türk destanları ve tarihi de yazıya alınmıştır. Hotan kentinde zamanının en büyük kütüphanesini oluşturmuşlar, ama Kırgızların bir saldırısında bu kütüphane tamamen yanmıştır. Günümüze sadece ufak tefek sayfa parçaları kalmıştır, ama bu sayfa parçalarının bazılarının üzerinde görünen sayfa sayıları (sayfa 500- sayfa 600) bu kitapların ne kadar geniş kapsamlı ve ayrıntılı olduklarını kanıtlamaktadır.
Bu az sayıdaki kalıntının arasında manastırlara yeni rahipler kazandırmak için tasarlanmış efsaneler de bulunmaktadır. Örneğin birisinde maddi hayatın kötü ve iğrenç olduğunu vurgulamak için korkunç bir hikâye anlatılmaktadır (Eski Türkçe):
- körüp ince sakıntı. Bo menin yutuzum bo tep içgerü kirip ülüg birle yattı... Yeme esrökin biligsizin üçün ölügüg kuçup uluvsuz bilig sürüp ol ölügke katıltı küçedükinte ötrü ölüg yarıltı... ol yarsinçıg et'özinteki kan irin arıgsız yablak taşıltı tökülti... yeme ol tözün är kamag özi tonı baştan adakka tegü kanka irinke örgenip uvutsuz biligin üçün esrükin ögsüz bolup könülina anıg ögrünçülük boltum tep sakıntı... ançagınçagan yarın yarudı kün tugdı... ol tözün er esröki adıntı usınta uduntı birök başın yokarı kötürüp körti supurgan icre yatukın koyınta ölüg yatur irin kan tökülür tüze yıdıyor kenti özün körtü kop kanka bulganmış arıgsızka ürgenmişin körüp ötrü belinledi anıg korkutı ulug ünün manradı terkin tul tonka taşıkıp tezdi nece yügürür erti anca kusar yarsıyur erti ol munca arıg ton kedsimişin antak terkin butarlayu üze bice yırtıp taşgaru kemişti ancak yügürtü bardı.. bir toş boşına tegti.. ötrü özin ol toş başına kemişti yuntı arıtıntı ol..
Yukarıda bir alıntısı gösterilen hikâyede, karısını kaybeden çaresiz bir adam, üzüntüsünden çok feci sarhoş olana kadar içki içer, ölmüş karısının mezarına gider, mezarı açar ve karısının cesedi ile cinsel ilişkiye girişir. Ceset ile öyle şiddetli sevişir ki çürümüş beden kollarının arasında çatlamaya başlar. Adam baştan aşağı çürük kana ve cerahata bulanır. Nihayet gün ağarır, adam başını kaldırır ve görür ki mezarın içinde karısının cesedinin yanında yatıyor, cesetten kan dökülüyor. Kendini görür; üstü başı kan ve cerahata bulanmıştır. Aniden yaptığı canavarlığı anlar, kendinden tiksinir, kıyafetlerini yırtmaya başlar, içini bir korku sarar ve paniğe kapılır. Adam mezardan çıkar ve koşmaya başlar. Bir yandan bağırarak ağlar, bir yandan kusar. Bu tip Budist hikâyelerde hep olduğu gibi adam sonunda bir manastıra gider ve tüm maddi dünyadan uzak bir şekilde hayatını Buda'ya adar.
Geyik Avı
Bazı hikâyelerde Buda'nın başka bedenlerde tekrar doğmuş varlığı konu olarak ele alınır. Hikâyelerin birisinde dengesiz bir Hint hükümdar yüzlerce adamı ile birlikte ava çıkar ve binlerce ceylanı öldürür. Ceylanların başı olan altın renginde bir ceylan, Buda'nın reenkarnasyonudur. Altın ceylan hükümdarı uyarır ve can almayı bırakmasını buyurur, ama hükümdar onu dinlemez. Altın ceylan sonunda hepsini feci şekilde cezalandırır.
Sibirya Türk mitolojisi
Sibirya'nın Türk halkları, Türk mitolojisini günümüze kadar en canlı, en renkli tutmuş ve muhafaza etmiş olanlarıdır. Günümüze kadar Tengricilik'in kutsal varlıklarına hala ibadet edip eski Türklerin destan anlatma geleneğini ayakta tutmaya devam etmektedirler.
Örneğin, sayıları çok azalmış olan Dolganlar'da çok eski bir mitoloji bulunmaktadır. Sibirya'nın çok kuzeyinde bulunan Tundra ikliminde yaşayan Dolganlar, göçebeliklerinde ara sıra buzları 10.000 yıldır çözülmemiş, yarısı topraktan dışarı dikilen Mamut cesetlerine rastlarlar. Dolganlar, yeraltı aleminin efendisi Erlik Han'ın, mamutları yeraltı alemine aldığını ve onları kendine hizmet ettirdiğine inanırlar. İnançlarına göre, mamutlar yeraltı aleminde tutsaktır. Eğer yeryüzüne çıkmaya çalışırlarsa ceza olarak derhal buz tutarlar. Radlof'a göre Dolganlar canlı olarak hiç görmedikleri bu dev hayvanların, yarı yere gömük, yarı dışarı çıkmış hali ve donmuş olmalarını bu şekilde açıklamışlardır.
Altaylılar, Yakutlar ve diğer Sibirya Türklerinde de dünyalarında olup biten çoğu şeyin sorumlusu, iyi ve kötü ruhlar ve kutsal varlıklardır. Dua edip kurbanlar vererek, bereketin kesilmemesi için onları hoş tutmaya çalışırlar.
Anadolu Türklerinin mitolojisi
Türkler, 10. yüzyıldan itibaren Anadolu'ya akın etmeleri sırasında Orta Asya'dan birçok destan ve hikâyeyi de beraberlerinde getirmişlerdir. 11. yüzyılda Akkoyunlu devletinde, Orta Asya'dan yeni gelmiş Türk boylarının anlattıkları hikâyeler tanınmayan bir yazar tarafından "Dede Korkut masalları" olarak kaleme alınmıştır. Ancak Türklerin Anadolu'ya gelmelerinden önce de Anadolu'da bulunan birçok mit var olmuştur. Bu mitler Anadolu Türkleri'nin mitolojisinde iz bırakmıştır.
Örneğin Pamukkale hakkındaki eski bir Yunan efsanesi günümüzde hala anlatılmaktadır. Bu efsaneye göre çirkin bir kız dışlanmaktan usanıp hayatına son vermek ister. Kendini Pamukkale'nin tepelerinden aşağıya atar ve kaynak suyu dolu bir terasın içine düşer. Ava çıkmış bir prens bu olayı görür ve hemen oraya koşar. Bir bakar ki kollarında kendine gelen kız adeta bir dünyalar güzeli. Meğer Pamukkale'nin şifalı kaynak suyu kızı güzelleştirmiştir. Sonra ikisi evlenir ve mutlu olurlar.
Dede Korkut hikâyeleri
Dresden yazması kısa bir giriş ve 12 öyküden oluşur. Öyküler sırasıyla:
- Dirse Han Oğlu Boğaç Han
- Salur Kazan'ın Evi Yağmalanması
- Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek
- Kazan Bey Oğlu Uruz'un Tutsak Olması
- Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
- Kanlı Koca Oğlu Kanturalı
- Kazılık Koca Oğlu Yegenek
- Basat'ın Tepegöz'ü Öldürmesi
- Begin Oğlu Emren
- Uşun Koca Oğlu Segrek
- Salur Kazanın Tutsak Olup Oğlu Uruz'un Çıkarması
- İç Oğuz'a Taş Oğuz Asi Olup Beyrek Öldüğü
Vatikan yazmasında kısa bir giriş ve altı öykü vardır:
- Hikayet-i Han Oğlu Boğaç Han
- Hikayet-i Bamsı Beyrek
- Hikayet-i Salur Kazan'ın Evi Yağmalanduğudur
- Hikayet-i Kazan Begün Oğlu Uruz Han Tutsak Olduğudur
- Hikayet-i Kazılık Koca Oğlu Yegenek Bey
- Hikayet-i Taş Oğuz İç Oğuz'a Asi Olup Beyrek Vefatı
Osmanlılarda mitoloji
Osmanlılar'ın en bilindik efsanesi, imparatorluğun kurulmasından önce Osman Bey'in bir rüya görmesi ve bu rüyanın Şeyh Edebali tarafından açıklanmasıdır. Şeyh Edebali, Osman Bey'in gördüğü rüyanın, Osman Bey'in bir cihan devleti kuracağının alameti olduğunu açıklar.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Türk – Moğol Tarihi, Cilt 2, Sayfa 49, Dökini tercüme.
- ^ Havz’ûl-Hayât. [Hindistan’da “Fakir” adı verilen meslek üyelerinin yaptığı ibâdetlerde bu kelime özel bir şekilde telâffuz edilmektedir.]
- ^ , Cihân-Kûşâ.
- ^ Ziya Gökalp, Türk Medeniyeti Tarihi, Sayfa 25.
- ^ Ziya Gökalp, Eski Türkler’de din, Dar’ül-Fünun Edebiyat Fakültesi mecmuaları, Sayı 5, Rûmi 1332.
- ^ Çoban, Ramazan Volkan. (2013). Türk Mitolojisinde İyilik Tanrısı Ülgen’in İnanıştaki Yeri, Tasviri ve Kökeni. Bilim ve Kültür, 1, 192-198. Kaynak 15 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ J. A. Mac. Culloch, Shamanism, Ancyclopedia of Religion and Ethnic, James Hastings.
- ^ Gök Alp, Ziya, Eski Türkler’de içtimâî teşkilât.
- ^ Radlof, Aus Sibérian, Cilt 2. (Yunanlarda ateşten bir nehri geçen sandal, Serbére, öteki âlemin menkıbeleri sembolden âri ve tamamıyla réel’dir. Kur'an-ı Kerîm’deki Cennet tasvirleri de ayni mahiyettedir. Bedreddin Simavî, Varidat’ın baş tarafında “Umur-û Âhiret cühelânın zu’mettikleri gibi değildir; âlem-i emr, âlem-i gayb, yani âlem-i melekûttur. Cennet, Cehennem, kusûr, enhar,.. ve emsali şeyler maanii zâhiresine münhasır değildir.” – Musa Kâzım Efendi tercümesi.)
- ^ Bu ruhların etrafta dolaşması hâdisesinden başka bir de tenasüh fikri mevcuttur ki, bu surette onu “Arya” dinlerindeki misterlere benzetmek olasıdır.
- ^ Professör Dumezil: Dinler Tarihi Notları, Sayfa 239, 1928.
- ^ Hilmi Ziya, Anadolu’da dinî ruhiyat müşahedeleri (Mihrap mecmuaları).
- ^ Türkîyat Mecmuası, Cilt 2, Sayfa 520.
- ^ Magnien, Victor, Les mystéres d’Eleusis-Pocyat, 1929.
- ^ Bu benzerlik ilk defa Ziya Gök Alp tarafından tespit edilmişti. Kanatlı arslan manâsına gelen “Sphinx” te ayrıca burada zikredilmeğe değer.
- ^ Professör Dumezil: Dinler Tarihi Notları, Sayfa 238-240, 1928. (Örneğin, “mahzenî esrâr” resimlerinde bu görülmektedir.)
- ^ İbn-i Nedim, Fihrist, [Köprülü Kütüphanesi, No: 1134.]
- ^ Ebû Reyhan el-Birûnî, Kitâb-û-Malil-Hind.
- ^ Sierozevski: Yakutlar’da Şâmânizm – Revue d’historie des Religions, 1900-1901.
- ^ Kazvinî, Asar-ül’Bilâd, H. 394.
- ^ Yusuf Ziya, İlâhiyat Fakültesi Mecmuaları, 1927-1928.
- ^ İmâm Câ’fer Menâkibi. (Ankara Umûmî Kütüphânesi, Tasavvuf. No: 86; Yusuf Ziya’dan nakil.)
- ^ İbn-i Fadlan, Ahmed İbni Fadlan Seyahatnâmesi.
- ^ Yakut-û Hamevî, Mü’cem-ûl’Büldan, Cilt 2, Sayfa 38.
- ^ Mahmud-ûl-Aynî, İkd-ûl’Cümman.
- ^ Hüseyin Hüsamettin Efendi Amas’ya Tarihi.
- ^ . Araştırma yazı,Yönetmen Tekin Gün. Mootol,Kültür Sanat.26 Aralık 2010. 10 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Dış kaynaklar
- Beydili, Celal (2005) Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, İstanbul:Yurt Kitap-Yayın
- Dilek, İbrahim (2013) Türk Mitoloji Sözlüğü (Altay-Yakut), İstanbul:Gazi Kitabevi.
- Dilçin, Cem (1983) Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Ankara:Türk Dil Kurumu Yayınları
- Çoban, Ramazan Volkan. (2012). Türk Mitolojisinde Kötülük Tanrısı Erlik’in İnanıştaki Yeri, Tasviri ve Kökeni. Simitçay Dergisi, Sayı 2, 1-6. Kaynak 15 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Çoban, Ramazan Volkan. (2013). Türk Mitolojisinde İyilik Tanrısı Ülgen’in İnanıştaki Yeri, Tasviri ve Kökeni. Bilim ve Kültür Dergisi, Sayı 1, 192-198. Kaynak 15 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Çoban, Ramazan Volkan. (2019). Türk Mitolojisinin Karanlık ve Aydınlık Yüzleri Ülgen Erlik Aktüel Arkeoloji Dergisi, Aktüel Arkeoloji, Sayı 70, 34-43. Kaynak 8 Ağustos 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Orkun, Hüseyin Namık (1943) Türk Efsaneleri, İstanbul:Çınar Yayınları
- Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Uraz, Murat (2001), Türk Mitolojisi, İstanbul: Düşünen Adam Yayınları
Dış bağlantılar
- Yetiş, Kâzım (1994) "Destan", Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. c.9 say.202-205 Online: [1] 26 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Ögel, Bahaeddin (1971 4.bas. 2003), Türk Mitolojisi (Kaynakları ve Açıklamaları ile Destanlar), Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları [2] 14 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Uysal Walker, Türk Öyküleri Sandığı (Uysal-Walker Archive of Turkish Oral Narrative), (2008-2009), Lubbock, Texas: Special Collections Library Texas Tech University, Online:[3]9 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Erişim:12.5.2017)
- Çoban, Ramazan Volkan. Türk Mitolojisinde Kötülük Tanrısı Erlik’in İnanıştaki Yeri, Tasviri ve Kökeni Online: [4] 12 Eylül 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Erişim:12.5.2017)
- Turkish Mythology Dictionary - Multilingual
- , Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayınları, E-Dergi.
- Turklib - Turkistan Library 8 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turk mitolojisi tarihi Turk halklarinin inanmis olduklari mitolojik butune verilen isimdir Eski efsaneler Turk halklarinin eski ortak inanci Tengricilikten ogeler tasimaktan cok sosyal ve kulturel temalarla doludur Bunlarin bazilari sonradan Islami ogeler ile degistirilmistir Dunyanin en eski edebi belgelerinden biri olarak gecen Dede Korkut destanlarinin orijinal yapitlari Vatikan ve Dresden kutuphanelerinde bulunmaktadir Ege ve Anadolu Uygarligi mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadir Turk mitolojisi bircok arastirmaciya gore ayni Tengricilik te de oldugu gibi tektanrici bir temelden zamanla coktanrici bir bicime dogru gelismistir Ayrica tarihi Turk halklarinin temasa gectikleri Zerdustluk Mani dini ve Budizm de Turkler in mitolojisinden izler devralmistir Bu yuzden genel bir tanim olan Turk mitolojisine inanctaki farkli ogeler goz onunde tutulursa Turk Mitolojileri demek daha dogru olabilir Turklerin eski dini inanci nin anlatimina gore eski Turkler kendi dini liderlerine Tuyuk dinlerine ise Arapcada kullanilan Namus ve En Nevamis i Ilahiye kelimesinin ilk koku olan Nom ismini vermislerdi Yunancaya Numus Havus seklinde gecen bu kelime sonsuz guc ve irade anlaminda Sanskrit dilinde ise Tanri kelimesinin karsiligi olarak kullaniliyordu Turkler kendi ruhanilerine Tuyun Tuyon kahin ve buyuculerine ise Kam adini veriyorlardi Ayrica Turkler dini kitaplarina da Nom Tuyunlara da Nomiler derlerdi Islamiyet ten sonra ise Oguzlar Kamlarina Ozan adini verdiler Saman kelimesi ise bunun Avrupalilar araciligiyla kullanilan bicimi idi Samanlar toplumda doktorluk buyuculuk ve kahinlik olmak uzere uc ayri meslegi birlikte yapmaktaydilar Turk dusunuru Ziya Gokalp e gore Avrupalilar araciligiyla yanlis olarak Samanizm olarak adlandirilan Turkler in eski dinlerinin asil dogru isminin Tuyonizm olmasi gerekir Yine Ziya Gokalp in savundugu fikirlere gore Turkler in dini baslangicta her ne kadar Naturalizm olarak algilanmaktaysa da gercekte bu bazi gizli anlami olan sozlerden olan ve birtakim simgelere tapinilan Sembolizm anlamina gelir Farkli kosullar altinda yasayan toplumlar arasina yayilmis olan bu inanc sisteminde din ile sihri birbirinden ayiracak olursak bir tarafta bir cesit Animizm den turemis Samanizm diger tarafta da tanrilar ve evreni kontrol eden bir Tuyonizm gorulur Ikili tanri inanci Gokyuzunun en yuksek katinda evreni yoneten en ulu tanri Kayra Han ile yeraltini yoneten kotuluk tanrisi Erlik adindaki iki buyuk tanriya inaniliyordu Yeryuzu duzenini saglayan ve butun Turk oymaklarini yoneten Yer Su Ilahlari adi verilen daha birtakim tanrilara da inanilmaktaydi Turk kozmogonisi Altay Turkleri gokyuzunun on yedi tabakadan olustuguna ve en ust katin butun tanrilarin babasi sayilan Kayra Han in yasadigina inanirlardi Bu tanridan uc farkli tanri ortaya cikmisti Bu tanrilarin ilki gogun on altinci tabakasinda altin bir taht uzerinde oturan Ulgen idi Ikincisi dokuzuncu katta yasayan Kizagan ve ucuncusu de yedinci kati kendine yurt edinmis olan Mergen di Ayrica bu tabakada yeri ve gogu aydinlatan Gun Ana adindaki Ay Ata da yasamaktaydi Besinci tabakada ise Yaratanlar Yaratani olarak adlandirilan Katay Han yasiyordu Diger tanrilar Turk mitolojisinde Gok Tanri asil yaratici guctur Kayra Han in babasidir Seytan Erlik Han yeraltinin hakimidir Ulgen ise gokyuzunun 16 katinda oturur Kayra Han in ogludur Barak Ata Mogol ve Turk Mitolojilerinde Mogollar in turedigi varsayilan kopek basli yaratiga verilen addir Nokay Ecege olarak da bilinir Umay dogurganligi ve bereketi simgeler Uc boynuzu vardir beyazlar icindedir ve dogacak cocuklari o secer Ulgen Umay ve Barak Ata daha sonralari tanrilastirilmislardir Kuyas Turk toplumlarinda Gunes tanrisi dusuncesini simgeler Maygil ise sularin tanrisidir Savas tanrisi ise Elbis tirTurk mistisizmiKokleri Orta Asya Samanligina kadar dayanmaktadir Samanizm Gronland dan Dogu Sibirya ya kadar yayilan genis bir alan uzerinde yasayan bircok Turk Mogol kavimleri hatta Laponlar ve Eskimolar arasinda yaygin olan ortak bir sihri din sistemidir Islamiyet ve Hristiyanligin tam olarak nufuz etmeyi basaramadigi yorelerde hala hakim olan bu din onlarin sonradan girdigi bolgelerde bile ikinci planda yasamaktadir Sekizinci yuzyildan beri Turkler arasinda yayilmaya baslayan Budizm Maniheizm Islam ve Hristiyanlik etkilerine ragmen Samanizm yabanci inanclari bunyesine toplayabilmesi nedeniyle gucunden pek bir sey kaybetmemistir Bu nedenle de Samanizm e Turk paganizmi adi da verilebilir Onda en belirgin surette gorunen nitelik gok tabakalari Ahiret ve tanrilar alemi ile zenginlestirilen bir Cok Tanricilik yaninda yine ayni zenginlige haiz olan bir Naturizm in suregelmesidir Gerek sihir gerekse din seklinde Turk mistisizminin izlerinine asagida yeniden gozden gecirilen Turk inanclarinda da rastlamak mumkundur Yakutlar insanin olumunden sonraki kaderi hakkinda belirsiz bir fikre sahiptir Cennet ve cehennem hakkinda herhangi bir fikre sahip degillerdir Olumden sonra yasam ile ilgili gorusleri Yunan veya Arap mitolojisindeki gibi reel se ni ve mahsus unsurlardan olusmaktadir Aralarindan cogu Ahiret hayatini bile dusunmezler kaynak belirtilmeli Butun Animistler gibi ruhlarin tekrar yasadiklari eski topraklar etrafinda dolastigina ve insanlari rahatsiz edecegine inanirlar Ruh hakkindaki tasavvurlari tamamiyla maddi ve mahsus esya tasavvuruna baglidir Ruh insandan ayri olup agirliga ve mekana sahip olan bir mevcudattir Bu ferdi ruhlarin ustunde yukari ve asagi goklerde buyuk cetlerin mabutlasmis olan ruhlari vardir Onlar da her seyden once maddi bir varliga sahiptir Yerler icerler kizarlar ve tum beseri ihriraslara sahiptirler Onlarla insanlar arasinda bazen dostca bazen de dusmanca iliskiler mevcuttur Samanlar Samanlar hayatlarini magara ve gizli hucrelerde tek basina geciren buyu ve saglik konusunda yeteneklere sahip olan ve toplumda buyuculuk doktorluk gorevlerini ustlenen kisilerdir Gorunmez ruhlarla iletisim kurabildiklerini iddia eden samanlar titreme bayilma kendinden gecme sekillerinde kendini disa vuran bu yetenekleri sayesinde gizli buyuculuk guclerini kazanmaktaydilar Samanlar bu yeteneklerini cok yorucu ve uzun suren dini ayinler sayesinde edinirler Bu ayinler esnasinda kendinden gecen ihtilac halinde kopurerek surati kararan ve bitap dusunceye kadar donen nihayetinde de kendinden gecen samanin esya ve gercek evren ile olan tum iliskisi kaybolmaktadir Samoyedler ve Hantilarda kalitsal ozel bir yetenege bagli olan bu gorev Tunguzlar Yakutlar ve Altaylar da yari irsi yari kazanilmis bir niteliktir Tipki Eski Yunan ve Eski Roma da oldugu gibi asagi ve yukari alemler arasinda elcilik gorevi ustlenen illumine adamlar yani kahinler icin kullanilan Saman tabiri cesitli yorelerde degisik adlar almaktadir Gorevleri hemen hemen birbirinin ayni olan bu Samanlara Sibir Turkleri nde Soyok Eskimolar da Angakok Laponlar da Noide Samoyetler de Tadibca diger bazi Turk kavimleri arasindaysa Kam ismi verilir Oguzlar ise Islamiyet in kabulunden sonra kendi Kam larina Ozan adini vermislerdir Tabii alemle olan temaslari sayesinde diger insanlardan farklilasan yuksek bir ruh haline sahip olmalari nedeniyle de son derece kuvvetli ve diger insanlar arasinda hakimiyet elde etmis olan Samanlar umumi ve adak kurban torenlerinde hazir bulunmakla yukumludurler Saman ayinleri Bazen soydan gelen ve bazen de sonradan edinilerek surdurulen Samanlik muessesesinin yuruttugu ayinler aciklanmasi karmasik olan bazi kurallar icermekteydi Samanlar sihirbaz ve kahin olduklari gibi ayni zamanda hastaliklari tedavi eden doktorlardi Bunlardan baska Turkler arasinda Otaci ve Atasagon adi verilen maddi tedavi yontemleriyle hastaliklari iyilestiren bir sinif da mevcuttu Saman siir ve musiki esliginde dans edip kendi ozel merasim elbisesini giymekte ve birtakim cingirdaklar takinmaktaydi Kadinlarin katilmadigi bu ayinler genellikle Hos Agaci ile dolu olan bir ormanlikta kurulan yurtlarda yapilmaktaydi Uveysi adi verilen tarikat seyhlerine cok benzeyen ve aslen sinir hastaliklarina yakalanmis nevrozlu adamlar vehbi Samanlik icin en yetenekli insanlardi Gunumuzde hala Ucak olarak adlandirilan bazi ailelerin butun aile uyelerinin tedavi etme yeteneklerine ait i tikatlar ile vehbi Samanilik arasinda tam bir benzerlik vardir Ayinlerde istigrak halinde yapilan dualari ise Kamlardan baska kimsenin anlamasi mumkun degildir Samanlar icin birer Mirac anlamina gelen vecd ayinleri esnasinda tam bir ulvi sarhosluk icine dusen Samanlarin bazen bu ayinler esnasinda olusan asiri taskinliklar sonucu oldukleri bile olmustur Samanlarin vecd ve istigrak halinde yukari alemlerle kurduklari iletisim Eski Yunan daki Elefsis Gizemleriini animsatmaktadir Akdeniz mistisizminin temeli olarak gosterilen bu Eski Yunan gizemleri gibi Samanlarin Mirac Ayinleri de Orta Asya Mistisizminin gelisimindeki temel yapi tasini olusturmustur Ayin esnasinda taskinligi arttiran en onemli arac davuldur Davullarin uzerine Samanlari gokyuzune cikaran hayvanlarin ve sandallarin resimleri ile mabudlarin timsalleri yapilmistir Samanlarin Barak adini verdigi hayvan ile Islamiyet teki Mirac hayvani olan Burak arasindaki benzerlik kayda degerdir Islamiyet in kabulunden sonra da Turkler Mirac hadisesi ile ilgili yaptiklari minyaturlerde benzer resimleri cizmeye devam ettiler Dogu kaynaklarina gore Samanizm Islam kaynaklarinda Samanizm Semen iyye Semenniye seklinde gecmektedir Ibn i Nedim kitabinda Maveraunnehir halkinin cogunlugunun Semeniyye dininde oldugunu kaydediyor Daha ayrintili bilgi ise El Biruni nin Kitab i Malil Hind adli eserinde verilmektedir El Biruni ye gore bu kitabinda Budasef olarak bahsettigi Budizm Hindistan dan cikma olup ondan onceki din ise Semanilik idi Horasanlilar da kendi dinlerine Semenan adini vermekteydiler Budizm in kabulunden once ise Cengiz Han in resmi dini de Samanizm idi Orada Kamlar buyuk bir nufuz sahibiydiler Kazvini ye gore Cem ayininin kaynagi ilkel Samanlik ve Kam merasimidir Samanlikta gorulen ilkel mistisizm ile Anadolu tarikat ve mezheplerindeki ilkel mistisizm arasinda bazi benzerlikler mevcuttur Ornegin Kizilbaslar daki Sahip ve Musahip Ayini ilkel topluluklardaki Duhul merasiminin devamidir Imam Ca fer Menakibi ne gore Eger talip gunahini saklarsa Tarikat i Aliyye de kezzaptir Yol haini ve iman ugrusu olur Aman kardes guhahini saklamayip derdini soyle Karanlik kabre koma burada soyle Alevilerin kendilerinde bulundugunu kabul ettikleri uc cesit ruh Yakutlar in Issi Cor ve Kut adini verdikleri ruhlari cagristirmaktadir Aleviler e gore yatirlarin bulundugu dag tepe ve ormanlar kutsaldir Eski Baskirtlar da ruzgar agac dag nehir gibi seyler birer tanri olarak addedilirdi Baskirtlar in bir kismi baliklara turna kuslarina bir kismi da odun parcalarina taparlardi Gunumuzde Sibirya Samanizminde ayi kutsal bir hayvan olarak kabul edilmektedir Ayni sekilde Anadolu Aleviligi nde de agac ve ayi kutsal addedilmektedir Anadolu Aleviligi eski Anadolu toplumu Islam ve Antik Iran kaynakli cesitli etkiler altinda kalmistir Pir Divani Cem Ayini ve Erenler Meydani bu mistik tesirlerin sonucu olup dogrudan dogruya Samanizm ile mukayese edilmesi mumkun degildir Butun bu karsilastirmalar eski Turk dininde mevcut olan ilkel mistisizmin Islam sonrasinda da gizli tarikat ve mezhepler halinde yasamakta oldugunu gostermektedir Bedr ed Din Mahmud Ayni Kamlar ile Aybek Baba Burak Baba ve Geyikli Baba gibi bazi Alevi babalari hakkinda karsilastirmalar yapilmasina yardimci olacak ayrintili bilgi vermektedir En eski kalintilarTurk mitolojisinin en eski kalintilari ancak diger halklarin yazili belgeleriyle kanitlanabilir En onemli kanitlar eski Cin yazilarinda bulunur Ornegin MO 330 yilindan kalan bir yazida Turk mitolojisinin en onemli efsanelerinden olan Asena destani ile karsilasilir Taninmis destanlarGokboru Destani Turk mitolojisinde bozkurt onemli bir rol oynamaktadir Bilinen en eski Turk efsanelerinden biridir Tum Turk halklarinda cesitli sekilde yaygindir Efsaneye gore Turkler dusmanlari tarafindan tamamen yok edilirler Sadece iki cocuk sag kalir Tengri nin gonderdigi kutsal bir disi kurt cocuklari besler buyutur ve korur Kurt bir cocuktan gebe kalir ve on yavru dogurur Bu on cocuk gelecek Turk topluluklarin hukumdarlaridir Ergenekon destani Turkler buyuk bir yenilgiye ugradiktan sonra cadirlarini toplayip goc ederler Tengri nin gonderdigi kutsal bir kurt Turklere kilavuzluk eder ve onlari verimli topraklari olan etrafi daglarla cevrili buyuk bir ovaya goturur Birkac kusak sonra Turkler bu ovaya sigmaz olurlar Bu kez bir kurt onlara etraflarini ceviren daglardan birisinin madenden olustugunu gosterir ve demirciler bu dagi eritirler Halk ovadan cikar ve tekrar bozkirlarin egemenligini ele gecirdiklerini tum bozkir halklarina duyururlar Oguz Destani Bu destan Turklerin atasi olarak bilinen Oguz Kagan in hayatini anlatir Dogumundan olumune ve devleti ogullarina pay edisine kadar gecen destanda Oguz un esleriyle tanismasi ogullarinin dogumu ve savaslar da bulunmaktadir Manas Destani Dunya nin en uzun destani olan Manas destani nda daha kucuk yastan kahraman olacagi bilinen Kirgiz Manas in hikayesi anlatilmaktadir Manas in dostlari tarafindan ihanete ugratilip olduruldugu soylenir Mezari basinda aglayan hayvanlar Manas a agit yakarlar ve Goktanri aciyarak Manas i diriltir Manas da kendisine ihanet eden dostlarinin pesine duser Alp Er Tunga Destani Alp Er Tunga nin hayati savaslarla gecmistir Uzun sure mucadele ettigi Iranli Medlerin hukumdari Keyhusrev in davetinde hile ile oldurulmustur Diger Destanlar Goc Destani Yaratilis Destani Su Destani Tureyis Destani Edigey Destani Koroglu DestaniKabile nin tureyisini anlatan efsanelerTurk mitolojisinin en muhim ozelliklerinden birisi her kabilenin ne kadar ufak da olsa sahsi bir tureyis efsanesine sahip olmasidir Ornegin Oguzname de her sozu edilen kabilenin ilk once tureyis efsanesi anlatilir En onemli ve en taninmis efsane Turklerin ortak tureyis destanidir Bu efsane neredeyse her Turk toplulugunda taninir ve en eski Turk hukumdarlarinin Tengri nin gonderdigi bir kurt ile ciftlesmesinden turedigini anlatir Bazi versiyonlarda bir disi kurdun en son Turk olarak kalmis bir erkek cocugu ile diger versiyonlarda ise Gok Tanri nin bir erkek kurt kiliginda hukumdarin kizi ile ciftlestigi anlatilir Diger iyi tanilan bir tureyis efsanesi Kirgiz halkinin tureyis efsanesidir Bu efsaneye gore kutsal bir golun suyundan gebe kalan kirk kiz ilk Kirgizlari olusturur Turk mitolojisinin Avrupa daki izleriAvrupa ya goc etmis olan antik Turk halklarindan dolayi Avrupa da da Turk mitolojisinin izlerini bulmak mumkundur Ozellikle Hunlar ve On Bulgarlar destanlara konu olmuslardir Alman mitolojisinin en taninmis destani Hunlara ve ejderhalara karsi savasan Alman kahraman Siegfried in destanidir Bu destanda Atilla nin adi Etzel dir On Bulgarlarin Balkanlara getirmis oldugu Han Asparuh Isbara Han destanini Bulgaristan da henuz birinci sinifta okuyan her Bulgar cocugu ezbere bilir Ayrica yine On Bulgarlar in getirmis olduklari ilkbahar bayrami nde Mart annesi ilkokul cocuklari Han Asparuh destaninin bazi bolumlerini canlandirirlar Canlandirilan bolumde Han Asparuh ilk Bulgar devletini kurmus ve bunu kutlamak icin Gok Tanri Tangra ya adak vermek ister Adak vermeden once bir demet dereotunu kutsal ateste yakmasi gerekir ama hicbir yerde dereotu bulamaz Bu yuzden cok uzulur Cok uzaklarda Volga kiyilarinda kalmis olan kiz kardesi Asparuh un derdini hisseder ve bir sahinin ayagina bir demet dereotu baglayip gonderir Macarlarda da cok uzun bir Atilla ve eski Turk destanlari bulunmaktadir Prof Sven Laagarbring Bizim atalarimiz Oden in yoldaslari Turklerdir Bu konuda elimizde yeterli belge var Onlari Traklar ya da Getler olarak gostermek isteyenler var Elestirme geregi duymuyorum Benim vardigim sonuclar degismiyor Cunku bunlar da aslinda Turklerle bir seruveni olan halklardir Liderlerimiz rahatlikla atalarimizi Turkler ve Gocerler olarak gosteriyorlar Isveccenin Turkceyle Benzerlikleri Hakkinda Mustesar ve Sovalye Bay ye Mektup kitabini tarih kitabini yazmadan 5 yil once yazmis ve Oden ve yanindakilerin Turk olduklarini Snorre Sturlesson un yazilarina Kuzey soylencelerine masallarina ve destanlarina dayanarak kanitlamak istemistir Daha da ileri giderek Isvecce ile Turkce arasindaki benzerlikleri incelemistir Budist Turk mitolojisiBudist Uygur Rahipler 9 yuzyilda Uygur Turkleri nin Budizm dinini kabul etmis ve bu dinin temeli ustunde ilk buyuk yerlesik Turk kulturunu gelistirmislerdir Uygur rahiplerin bu donemde binlerce Budist yaziyi Sanskritce ve Cince den Turkceye cevirmis olduklari bilinmektedir Bunlarin arasinda bircok yabanci efsane de Turkceye cevrilmis ama eski Turk destanlari ve tarihi de yaziya alinmistir Hotan kentinde zamaninin en buyuk kutuphanesini olusturmuslar ama Kirgizlarin bir saldirisinda bu kutuphane tamamen yanmistir Gunumuze sadece ufak tefek sayfa parcalari kalmistir ama bu sayfa parcalarinin bazilarinin uzerinde gorunen sayfa sayilari sayfa 500 sayfa 600 bu kitaplarin ne kadar genis kapsamli ve ayrintili olduklarini kanitlamaktadir Bu az sayidaki kalintinin arasinda manastirlara yeni rahipler kazandirmak icin tasarlanmis efsaneler de bulunmaktadir Ornegin birisinde maddi hayatin kotu ve igrenc oldugunu vurgulamak icin korkunc bir hikaye anlatilmaktadir Eski Turkce korup ince sakinti Bo menin yutuzum bo tep icgeru kirip ulug birle yatti Yeme esrokin biligsizin ucun olugug kucup uluvsuz bilig surup ol olugke katilti kucedukinte otru olug yarilti ol yarsincig et ozinteki kan irin arigsiz yablak tasilti tokulti yeme ol tozun ar kamag ozi toni bastan adakka tegu kanka irinke orgenip uvutsuz biligin ucun esrukin ogsuz bolup konulina anig ogrunculuk boltum tep sakinti ancagincagan yarin yarudi kun tugdi ol tozun er esroki adinti usinta udunti birok basin yokari koturup korti supurgan icre yatukin koyinta olug yatur irin kan tokulur tuze yidiyor kenti ozun kortu kop kanka bulganmis arigsizka urgenmisin korup otru belinledi anig korkuti ulug unun manradi terkin tul tonka tasikip tezdi nece yugurur erti anca kusar yarsiyur erti ol munca arig ton kedsimisin antak terkin butarlayu uze bice yirtip tasgaru kemisti ancak yugurtu bardi bir tos bosina tegti otru ozin ol tos basina kemisti yunti aritinti ol Yukarida bir alintisi gosterilen hikayede karisini kaybeden caresiz bir adam uzuntusunden cok feci sarhos olana kadar icki icer olmus karisinin mezarina gider mezari acar ve karisinin cesedi ile cinsel iliskiye girisir Ceset ile oyle siddetli sevisir ki curumus beden kollarinin arasinda catlamaya baslar Adam bastan asagi curuk kana ve cerahata bulanir Nihayet gun agarir adam basini kaldirir ve gorur ki mezarin icinde karisinin cesedinin yaninda yatiyor cesetten kan dokuluyor Kendini gorur ustu basi kan ve cerahata bulanmistir Aniden yaptigi canavarligi anlar kendinden tiksinir kiyafetlerini yirtmaya baslar icini bir korku sarar ve panige kapilir Adam mezardan cikar ve kosmaya baslar Bir yandan bagirarak aglar bir yandan kusar Bu tip Budist hikayelerde hep oldugu gibi adam sonunda bir manastira gider ve tum maddi dunyadan uzak bir sekilde hayatini Buda ya adar Geyik Avi Bazi hikayelerde Buda nin baska bedenlerde tekrar dogmus varligi konu olarak ele alinir Hikayelerin birisinde dengesiz bir Hint hukumdar yuzlerce adami ile birlikte ava cikar ve binlerce ceylani oldurur Ceylanlarin basi olan altin renginde bir ceylan Buda nin reenkarnasyonudur Altin ceylan hukumdari uyarir ve can almayi birakmasini buyurur ama hukumdar onu dinlemez Altin ceylan sonunda hepsini feci sekilde cezalandirir Sibirya Turk mitolojisiSibirya nin Turk halklari Turk mitolojisini gunumuze kadar en canli en renkli tutmus ve muhafaza etmis olanlaridir Gunumuze kadar Tengricilik in kutsal varliklarina hala ibadet edip eski Turklerin destan anlatma gelenegini ayakta tutmaya devam etmektedirler Ornegin sayilari cok azalmis olan Dolganlar da cok eski bir mitoloji bulunmaktadir Sibirya nin cok kuzeyinde bulunan Tundra ikliminde yasayan Dolganlar gocebeliklerinde ara sira buzlari 10 000 yildir cozulmemis yarisi topraktan disari dikilen Mamut cesetlerine rastlarlar Dolganlar yeralti aleminin efendisi Erlik Han in mamutlari yeralti alemine aldigini ve onlari kendine hizmet ettirdigine inanirlar Inanclarina gore mamutlar yeralti aleminde tutsaktir Eger yeryuzune cikmaya calisirlarsa ceza olarak derhal buz tutarlar Radlof a gore Dolganlar canli olarak hic gormedikleri bu dev hayvanlarin yari yere gomuk yari disari cikmis hali ve donmus olmalarini bu sekilde aciklamislardir Altaylilar Yakutlar ve diger Sibirya Turklerinde de dunyalarinda olup biten cogu seyin sorumlusu iyi ve kotu ruhlar ve kutsal varliklardir Dua edip kurbanlar vererek bereketin kesilmemesi icin onlari hos tutmaya calisirlar Anadolu Turklerinin mitolojisiTurkler 10 yuzyildan itibaren Anadolu ya akin etmeleri sirasinda Orta Asya dan bircok destan ve hikayeyi de beraberlerinde getirmislerdir 11 yuzyilda Akkoyunlu devletinde Orta Asya dan yeni gelmis Turk boylarinin anlattiklari hikayeler taninmayan bir yazar tarafindan Dede Korkut masallari olarak kaleme alinmistir Ancak Turklerin Anadolu ya gelmelerinden once de Anadolu da bulunan bircok mit var olmustur Bu mitler Anadolu Turkleri nin mitolojisinde iz birakmistir Ornegin Pamukkale hakkindaki eski bir Yunan efsanesi gunumuzde hala anlatilmaktadir Bu efsaneye gore cirkin bir kiz dislanmaktan usanip hayatina son vermek ister Kendini Pamukkale nin tepelerinden asagiya atar ve kaynak suyu dolu bir terasin icine duser Ava cikmis bir prens bu olayi gorur ve hemen oraya kosar Bir bakar ki kollarinda kendine gelen kiz adeta bir dunyalar guzeli Meger Pamukkale nin sifali kaynak suyu kizi guzellestirmistir Sonra ikisi evlenir ve mutlu olurlar Dede Korkut hikayeleri Dresden yazmasi kisa bir giris ve 12 oykuden olusur Oykuler sirasiyla Dirse Han Oglu Bogac Han Salur Kazan in Evi Yagmalanmasi Kam Bure Bey Oglu Bamsi Beyrek Kazan Bey Oglu Uruz un Tutsak Olmasi Duha Koca Oglu Deli Dumrul Kanli Koca Oglu Kanturali Kazilik Koca Oglu Yegenek Basat in Tepegoz u Oldurmesi Begin Oglu Emren Usun Koca Oglu Segrek Salur Kazanin Tutsak Olup Oglu Uruz un Cikarmasi Ic Oguz a Tas Oguz Asi Olup Beyrek Oldugu Vatikan yazmasinda kisa bir giris ve alti oyku vardir Hikayet i Han Oglu Bogac Han Hikayet i Bamsi Beyrek Hikayet i Salur Kazan in Evi Yagmalandugudur Hikayet i Kazan Begun Oglu Uruz Han Tutsak Oldugudur Hikayet i Kazilik Koca Oglu Yegenek Bey Hikayet i Tas Oguz Ic Oguz a Asi Olup Beyrek VefatiOsmanlilarda mitoloji Osmanlilar in en bilindik efsanesi imparatorlugun kurulmasindan once Osman Bey in bir ruya gormesi ve bu ruyanin Seyh Edebali tarafindan aciklanmasidir Seyh Edebali Osman Bey in gordugu ruyanin Osman Bey in bir cihan devleti kuracaginin alameti oldugunu aciklar Ayrica bakinizTurk mitolojisinde denizler Aydin AtaKaynakca Turk Mogol Tarihi Cilt 2 Sayfa 49 Dokini tercume Havz ul Hayat Hindistan da Fakir adi verilen meslek uyelerinin yaptigi ibadetlerde bu kelime ozel bir sekilde telaffuz edilmektedir Cihan Kusa Ziya Gokalp Turk Medeniyeti Tarihi Sayfa 25 Ziya Gokalp Eski Turkler de din Dar ul Funun Edebiyat Fakultesi mecmualari Sayi 5 Rumi 1332 Coban Ramazan Volkan 2013 Turk Mitolojisinde Iyilik Tanrisi Ulgen in Inanistaki Yeri Tasviri ve Kokeni Bilim ve Kultur 1 192 198 Kaynak 15 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde J A Mac Culloch Shamanism Ancyclopedia of Religion and Ethnic James Hastings Gok Alp Ziya Eski Turkler de ictimai teskilat Radlof Aus Siberian Cilt 2 Yunanlarda atesten bir nehri gecen sandal Serbere oteki alemin menkibeleri sembolden ari ve tamamiyla reel dir Kur an i Kerim deki Cennet tasvirleri de ayni mahiyettedir Bedreddin Simavi Varidat in bas tarafinda Umur u Ahiret cuhelanin zu mettikleri gibi degildir alem i emr alem i gayb yani alem i melekuttur Cennet Cehennem kusur enhar ve emsali seyler maanii zahiresine munhasir degildir Musa Kazim Efendi tercumesi Bu ruhlarin etrafta dolasmasi hadisesinden baska bir de tenasuh fikri mevcuttur ki bu surette onu Arya dinlerindeki misterlere benzetmek olasidir Professor Dumezil Dinler Tarihi Notlari Sayfa 239 1928 Hilmi Ziya Anadolu da dini ruhiyat musahedeleri Mihrap mecmualari Turkiyat Mecmuasi Cilt 2 Sayfa 520 Magnien Victor Les mysteres d Eleusis Pocyat 1929 Bu benzerlik ilk defa Ziya Gok Alp tarafindan tespit edilmisti Kanatli arslan manasina gelen Sphinx te ayrica burada zikredilmege deger Professor Dumezil Dinler Tarihi Notlari Sayfa 238 240 1928 Ornegin mahzeni esrar resimlerinde bu gorulmektedir Ibn i Nedim Fihrist Koprulu Kutuphanesi No 1134 Ebu Reyhan el Biruni Kitab u Malil Hind Sierozevski Yakutlar da Samanizm Revue d historie des Religions 1900 1901 Kazvini Asar ul Bilad H 394 Yusuf Ziya Ilahiyat Fakultesi Mecmualari 1927 1928 Imam Ca fer Menakibi Ankara Umumi Kutuphanesi Tasavvuf No 86 Yusuf Ziya dan nakil Ibn i Fadlan Ahmed Ibni Fadlan Seyahatnamesi Yakut u Hamevi Mu cem ul Buldan Cilt 2 Sayfa 38 Mahmud ul Ayni Ikd ul Cumman Huseyin Husamettin Efendi Amas ya Tarihi Arastirma yazi Yonetmen Tekin Gun Mootol Kultur Sanat 26 Aralik 2010 10 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Dis kaynaklarBeydili Celal 2005 Turk Mitolojisi Ansiklopedik Sozluk Istanbul Yurt Kitap Yayin ISBN 9759025051 Dilek Ibrahim 2013 Turk Mitoloji Sozlugu Altay Yakut Istanbul Gazi Kitabevi ISBN 6053440352 Dilcin Cem 1983 Orneklerle Turk Siir Bilgisi Ankara Turk Dil Kurumu Yayinlari ISBN 9789751604897 Coban Ramazan Volkan 2012 Turk Mitolojisinde Kotuluk Tanrisi Erlik in Inanistaki Yeri Tasviri ve Kokeni Simitcay Dergisi Sayi 2 1 6 Kaynak 15 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Coban Ramazan Volkan 2013 Turk Mitolojisinde Iyilik Tanrisi Ulgen in Inanistaki Yeri Tasviri ve Kokeni Bilim ve Kultur Dergisi Sayi 1 192 198 Kaynak 15 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Coban Ramazan Volkan 2019 Turk Mitolojisinin Karanlik ve Aydinlik Yuzleri Ulgen Erlik Aktuel Arkeoloji Dergisi Aktuel Arkeoloji Sayi 70 34 43 Kaynak 8 Agustos 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Orkun Huseyin Namik 1943 Turk Efsaneleri Istanbul Cinar Yayinlari Turk Soylence Sozlugu Deniz Karakurt Turkiye 2011 OTRS CC BY SA 3 0 27 Aralik 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Uraz Murat 2001 Turk Mitolojisi Istanbul Dusunen Adam Yayinlari ISBN 9759792359Dis baglantilarYetis Kazim 1994 Destan Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi c 9 say 202 205 Online 1 26 Agustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ogel Bahaeddin 1971 4 bas 2003 Turk Mitolojisi Kaynaklari ve Aciklamalari ile Destanlar Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari 2 14 Agustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Uysal Walker Turk Oykuleri Sandigi Uysal Walker Archive of Turkish Oral Narrative 2008 2009 Lubbock Texas Special Collections Library Texas Tech University Online 3 9 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim 12 5 2017 Coban Ramazan Volkan Turk Mitolojisinde Kotuluk Tanrisi Erlik in Inanistaki Yeri Tasviri ve Kokeni Online 4 12 Eylul 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim 12 5 2017 Turkish Mythology Dictionary Multilingual Ahmet Yesevi Universitesi Yayinlari E Dergi Turklib Turkistan Library 8 Subat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde