Soy gaz veya asal gaz, standart şartlar altında her biri, diğer elementlere kıyasla daha düşük kimyasal reaktifliğe sahip, kokusuz, renksiz, tek atomlu gaz olan kimyasal element grubudur. Helyum (He), neon (Ne), argon (Ar), kripton (Kr), ksenon (Xe) ve radon (Rn) doğal olarak bulunan altı soy gazdır ve tamamı ametaldir. Her biri periyodik tablonun sırasıyla ilk altı periyodunda, 18. grubunda (8A) yer alır. Grupta yer alan oganesson (Og) için ise önceleri soy gaz olabileceği ihtimali üzerinde durulsa da günümüzde metalik görünümlü reaktif bir katı olduğu öngörülmektedir.
Soy gazlar, belirli ekstrem şartlar haricinde çok düşük reaktifliğe sahiplerdir. Bu inert yapıları sayesinde, kimyasal reaksiyon istenmeyen durumlarda kullanılmaya uygundurlar. Soy gazların özellikleri, atom yapısının modern teorileri ile açıklanmaktadır. En dış elektron kabukları tamamen değerlik elektronlarla dolu olduğundan dolayı reaksiyona girme eğilimleri düşüktür ve bu nedenle birkaç yüz soy gaz bileşiği elde edilebilmiştir. Her bir soy gazın erime ve kaynama noktaları birbirine en fazla 10 °C (18 °F) yakın olduğundan, bu gazlar yalnızca bu sıcaklık aralığında sıvı hâlde bulunurlar.
Neon, argon, kripton ve ksenon; bir hava ayırma ünitesi yardımıyla, gazların sıvılaştırılması ve ayrımsal damıtma yöntemleri kullanılarak havadan; helyum, yüksek yoğunlukta bulunduğu doğalgazdan, kriyojenik gaz ayırma teknikleri kullanılarak; radon ise genellikle çözünmüş radyum, toryum ya da uranyum bileşiklerinin radyoaktif bozunumundan izole edilerek elde edilir. Soy gazlar; aydınlatmada, dalgıçlıkta, eksimer lazerlerde, gaz balonlarında, kriyojenikte, tıpta ve diğer bilimsel araştırmalarda kullanılır.
Tarihi
Türkçedeki "soy gaz" veya diğer kullanımıyla "asal gaz" ifadesi Almanca Edelgas sözcüğünün çevirisi olup bu terim ilk kez 1898'de ilgili elementlerin kimyasal reaksiyona girme eğilimlerinin düşüklüğüne işaret etme adına Hugo Erdmann tarafından kullanıldı. Soy gazlar geçmişte inert gazlar (atıl, durgun ya da ölü gaz) olarak da anılmış ancak birçok soy gaz bileşiğinin tespit edilmesinden sonra bu tanımlama uygun bulunmadığından kullanılmamaya başlamıştır. Daha önceleri bu elementleri tanımlayan diğer bir terim olan "nadir gazlar" ise radyoaktif potasyum-40'ın bozunması sebebiyle argonun, Dünya atmosferinin hacimce %0,94'ünü, kütlece %1,3'ünü oluşturmasından ötürü nadir olmadığının tespit edilmesi sonrasında kullanılmamaktadır.
Helyumun varlığına dair ilk gözlem 18 Ağustos 1868'de, Güneş'in renk yuvarının emisyon spektrumunda 587,49 nanometre dalga boyuna sahip sarı bir çizgi gören Pierre Janssen tarafından gerçekleştirilse de o dönem bu çizginin sodyum olduğu düşünüldü. Aynı yılın 20 Ekim günü, Güneş spektrumunda sarı bir çizgi gözlemleyen Norman Lockyer; çizgiyi, hâlihazırda bilinen sodyumun D1 ve D2Fraunhofer çizgilerinin yanında olacak şekilde D3 olarak adlandırdı ve buna, Güneş'te var olsa da Dünya'da varlığı bilinmeyen bir elementin yol açtığı kanısına vardı. Lockyer ile Edward Frankland bu elemente, Yunancada Güneş anlamına gelen "ήλιος" (ilios) sözcüğünden esinlenerek helyum (İngilizce helium) adını verdiler. Argonun varlığına dair ilk bulgulara 1784'te Henry Cavendish'in; havanın, azottan daha az reaktif ve daha az oranda bir madde içerdiğini tespit etmesiyle ulaşıldı. 1894'te John William Strutt ile William Ramsay yaptıkları deneyle havadaki azot, oksijen, karbondioksit ve suyu ayırması sonrasında bu şekilde elde ettikleri azot yoğunluğunun, kimyasal reaksiyonlar sonucunda oluşan azot yoğunluğundan farklı olduğunu keşfetti ve havadan elde edilen azotun başka bir gaz ile karışık olduğu kanısına vardılar. Ardından yaptıkları deneyde izole etmeyi başardıkları yeni elemente Yunancada "tembel" anlamına gelen "αργός" (argos) sözcüğünden yola çıkılarak argon ismini verdiler. Bu keşifle birlikte periyodik tabloda bir gaz sınıfının tamamen eksik olduğunu fark ettiler. Bu dönemde argon üzerindeki çalışmalarını sürdüren Ramsay, bir taraftan da kleveyit mineralini ısıtması sonucunda helyumu ilk kez izole etmeyi başardı. 1902'de helyum ve argon elementleri için kanıtların kabul edilmesiyle Dmitri Mendeleyev bu gazları, daha sonra periyodik tablo olacak olan element dizilimine 0. grupta yer alacak şekilde yerleştirdi.
Ramsay, bu gazlar üzerindeki çalışmalarına Morris Travers ile birlikte, sıvı havayı çeşitli bileşene ayırdığı ayrımsal damıtma yöntemini kullanarak devam etti. 1898'de ikili; kripton, ksenon ve neon elementlerini keşfederek elementlere sırasıyla Yunancada "gizli" anlamına gelen "κρυπτός" (kriptos), "yabancı" anlamına gelen "ξένος" (ksenos) ve "yeni" anlamına gelen "νέος" (néos) isimlerini verdi.Radon, ilk kez Friedrich Ernst Dorn tarafından 1898'de tanımlandı ve radyum emanasyonu olarak adlandırıldı. Ancak özelliklerinin diğer soy gazlara benzediğinin William Ramsay tarafından 1904 yılında tespit edilmesine dek soy gaz olarak kabul edilmedi. Strutt ve Ramsay 1904'te, soy gazların keşfinden ötürü sırasıyla fizik ve kimya dallarında Nobel Ödülü kazandılar.
1962'de Neil Bartlett, ilk soy gaz bileşiği ksenon hekzafloroplatinatı keşfetti. Devamında diğer soy gaz bileşiklerinin de keşifleri gerçekleşti. 1962'de radon diflorür, 1963'te kripton diflorür (KrF2) keşfedildi. 40 K (-233 °C; -387,4 °F) sıcaklık altında oluşturulan argonun ilk kararlı bileşiği argon florohidrürün varlığına 2000 yılında ulaşıldı.
Ortak Nükleer Araştırma Enstitüsündeki bilim insanları, 1998'de plütonyum (Pu) elementine kalsiyum (Ca) bombardımanı uygulayarak tek atomlu 114. element olan fleroviyum (Fl) elementini elde etti. Başlangıç deneyleri bu elementin periyodik tablonun 14. grubunda yer almasına karşın anormal soy gaz benzeri yapıya sahip olan ilk süper ağır element olabileceğini gösterse de elementin soy gaz olup olmadığı bilinmemektedir. 2006'da Ortak Nükleer Araştırma Enstitüsü ve Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı'ndaki bilim insanları, kaliforniyum (Cf) elementine kalsiyum-48 bombardımanı yaparak oganesson (Og) adlı 18. gruptaki yedinci elementi yapay olarak elde ettiler. Oganessonun yapısı kesin olarak bilinmese de; önceki beklentilerin aksine bir soy gaz değil, metalik görünümlü reaktif bir katı ve bir yarı iletken (muhtemelen yarı metal) ya da bir zayıf metal olduğu öngörülmektedir.
Fiziksel ve atomik özellikleri
Özellik | Helyum | Neon | Argon | Kripton | Ksenon | Radon |
---|---|---|---|---|---|---|
Yoğunluk (g/dm3) | 0,1786 | 0,9002 | 1,7818 | 3,708 | 5,851 | 9,97 |
Kaynama noktası (K) | 4,4 | 27,3 | 87,4 | 121,5 | 166,6 | 211,5 |
Erime noktası (K) | 0,95 (25 barda) | 24,7 | 83,6 | 115,8 | 161,7 | 202,2 |
Buharlaşma entalpisi (kJ/mol) | 0,08 | 1,74 | 6,52 | 9,05 | 12,65 | 18,1 |
20 °C sudaki çözünürlüğü (cm3/kg) | 8,61 | 10,5 | 33,6 | 59,4 | 108,1 | 230 |
Atom numarası | 2 | 10 | 18 | 36 | 54 | 86 |
Atom yarıçapı (hesaplanan, pm) | 31 | 38 | 71 | 88 | 108 | 120 |
İyonlaşma enerjisi (kJ/mol) | 2372 | 2080 | 1520 | 1351 | 1170 | 1037 |
(Allen elektronegatifliği) | 4,16 | 4,79 | 3,24 | 2,97 | 2,58 | 2,60 |
Soy gazlar, diğer elementlere kıyasla sahip oldukları zayıf atomlar arası kuvvet nedeniyle daha düşük erime ve kaynama noktalarına sahiptir. Normalde katı olan elementlerin çoğundan daha büyük atom kütlesine sahip olanlar da dâhil olmak üzere soy gazların tamamı standart şartlar altında tek atomlu gazlardır. Helyum, bilinen diğer tüm kimyasal maddelerden daha düşük erime ve kaynama noktasına sahip olması, süperakışkanlık gösteren ve standart şartlar altında soğutularak katılaştırılamayan tek element olması (helyumu katılaştırmak için 25 standart atmosfer (2.500 kPa; 370 psi) basınç, 0,95 K (-272,05 °C; -457,69 °F) sıcaklıkta uygulanmalıdır) bakımından diğer elementlere göre birtakım eşsiz özelliklere sahiptir. Ksenona kadarki soy gazların birden çok kararlı izotopu bulunmaktadır. Radonun ise kararlı izotopu bulunmamakla birlikte en uzun ömürlü izotopu olan 222Rn'nin yarı ömrü 3,8 gün olup önce helyum ve polonyuma, nihayetinde de kurşuna bozunur.
Elektron sayısındaki artışa bağlı olarak periyot arttıkça soy gaz atomlarının atom yarıçapı yükselir. Atom yarıçapının artması, değerlik elektronların atom çekirdeğinden daha uzakta olmasına yol açacağından iyonlaşma enerjisi azalmasıyla sonuçlanır. Soy gazların her biri, kendi periyodundaki elementler arasında en büyük iyonlaşma enerjisine sahiptir. Bu durum, onların elektron dizilimlerinin kararlılığını gösterir ve soy gazların kimyasal tepkimeye girme eğilimlerinin diğer elementlere kıyasla daha düşük olmasına yol açar. Yine de bazı ağır soy gazlar, diğer elementler ve moleküllerle karşılaştırılmalarına yetecek kadar küçük iyonlaşma enerjisine sahiptir. Ksenonun iyonlaşma enerjisinin oksijen molekülününki ile benzer olduğunu fark eden Neil Bartlett, oksijenle yeterince güçlü bir şekilde reaksiyona girdiği bilinen bir yükseltgen madde olan platin hekzaflorür kullanarak ksenonu yükseltme denemesinde bulunmuştur. Ancak negatif elektron ilgisine sahip olan soy gazlar, kararlı anyonlar oluşturacak bir elektronu kabul edemez yapıdadırlar.
Soy gazların makroskobik fiziksel özelliklerinde, atomlar arasındaki van der Waals kuvvetleri hâkimdir. Kutuplanabilirlikteki artış ve iyonlaşma enerjisindeki düşüşün sonucu olarak atomun boyutu ve çekici kuvvet artar. Sistematik bir biçimde, 18. gruptan aşağı gidilirken atom yarıçapı ile atomlar arası kuvvetler artarak erime ve kaynama noktaları, buharlaşma entalpisi ve çözünürlüğün de yükselmesine yol açar. Atom kütlesinin artmasıyla yoğunluk da artar.
Kimyasal özellikleri
Soy gazlar; standart şartlar altında renksiz, kokusuz, tatsız ve yanmazdır. Bu elementler eskiden, sıfır değerliğe sahip olduklarına ve bu sebepten ötürü diğer elementlerle bileşik oluşturamayacakları düşünüldüğünden periyodik tabloda 0. grup olarak sınıflandırılmaktaydı. Ancak zaman içinde bazılarının bileşik oluşturabildiği tespit edildi ve bu sınıflandırma kullanımdan kaldırıldı.
Elektron dizilimleri
Z | Element | Elektron sayısı/kabuk |
---|---|---|
2 | helyum | 2 |
10 | neon | 2, 8 |
18 | argon | 2, 8, 8 |
36 | kripton | 2, 8, 18, 8 |
54 | ksenon | 2, 8, 18, 18, 8 |
86 | radon | 2, 8, 18, 32, 18, 8 |
Diğer gruplar gibi bu gruptaki elementler de elektron dizilimlerinde belli bir şablon taşımaktadır ve özellikle en dıştaki elektron kabukları, elementlerin kimyasal davranıştaki eğilimlerini belirleyicidir. Soy gazların her biri, tamamen dolu değerlik elektron kabuğuna sahiptir. Değerlik elektronlar bir atomun en dış elektronları olduğundan kimyasal bağa iştirak eden yegâne elektronlardır, dolayısıyla tamamen dolu değerlik elektron kabuğuna sahip atomlar kararlıdır ve bu yüzden kimyasal bağ oluşturma eğilimi göstermedikleri gibi elektron kaybetmeye ya da kazanmaya daha az meyillidirler. Ancak radon gibi daha ağır soy gazlarda elektromanyetik kuvvet, helyum gibi daha hafif soy gazlara oranla elektronları daha zayıf bir şekilde bir arada tutar. Bu nedenle daha ağır soy gazların en dış elektronlarının çıkarılması daha kolaydır.
Dolu kabuğun sonucu olarak, soy gazlar, elektron dizilimi gösterimi ile birlikte soy gaz gösteriminin oluşturulmasında kullanılabilirler. Bunu yapmak için, söz konusu elementten sonra gelen en yakın soy gaz önce yazılır ve sonrasında elektron dizilimi bu noktadan ileriye doğru devam ettirilir. Örneğin, fosforun elektron notasyonu 1s2 2s2 2p6 3s2 3p3 şeklinde iken soy gaz gösterimi [Ne]3s2 3p3 şeklinde olur. Bu gösterim, elementlerin tanımlanmasını kolaylaştırır ve atomik orbitallerin tamamının yazılmasından daha kısadır.
Bileşikleri
Soy gazlar, diğer elementlere kıyasla daha düşük kimyasal reaktiflik göstermektedir ve bundan ötürü birkaç yüz soy gaz bileşiği bulunur. Ksenon, kripton ve argon düşük düzeylerde reaktiflik gösterirken, helyum ve neonun dâhil olduğu kimyasal bağlarda yüksüz bileşik oluşmaz (yine de birkaç helyum bileşiğinin varlığına dair teorik kanıtlar mevcuttur). Soy gazların reaktiflik sıralaması Ne < He < Ar < Kr < Xe < Rn şeklindedir.
1933 yılında Linus Pauling, daha ağır soy gazların flor ve oksijen ile bileşik oluşturabileceğini öngördü. Pauling, kripton hekzaflorür (KrF6) ve ksenon hekzaflorür (XeF6) bileşiklerinin varolduğunu ve ksenon hekzaflorürün kararsız bir bileşik olabileceğini öngörerek ksenik asitin perksenat tuzları oluşturabileceği fikrini ortaya attı. İlerleyen dönemlerde, hem termodinamik hem de kinetik olarak kararsız olduğu düşünülen ksenon oktaflorür (XeF8) dışında bu öngörülerin genel olarak doğru olduğu tespit edildi.
Ksenon bileşikleri, soy gaz bileşiklerinin en kalabalık grubudur.Ksenon diflorür (XeF2), ksenon tetraflorür (XeF4), ksenon hekzaflorür (XeF6), ksenon tetroksit (XeO4) ve sodyum perksenat (Na4XeO6) bileşiklerinde olduğu gibi bu bileşiklerin çoğunda yükseltgenme seviyesi +2, +4, +6 veya +8 olan, oksijen ve flor gibi elektronegatifliği yüksek atomlarla bağ oluşturan ksenon atomu bulunur. Özellikle (florinasyon) maddesi olarak kullanılan ve ticari olarak satılan ksenon diflorür başta olmak üzere bu bileşiklerin bazıları kimyasal sentezde yükseltgen madde olarak kullanılır. 2007'ye kadar, organoksenon bileşikleri (karbona bağlı olan ksenon bileşikleri) ile azot, klor, altın, cıva ve ksenonun kendisine bağlı olanları da içeren diğer elementlere bağlı hâlde yaklaşık beş yüz ksenon bileşiği belirlenmiştir. Ksenonun bor, hidrojen, brom, iyot, berilyum, sülfür, titanyum, bakır ve gümüşe bağlandığı bileşikler de tespit edilmiş olup varlıklarına yalnızca düşük sıcaklıklardaki soy gaz matrislerinde veya süpersonik soy gaz jetlerinde rastlanmaktadır.
Teoride radonun, ksenondan daha reaktif olmasından dolayı ksenona kıyasla daha kolay kimyasal bağ oluşturması gerekse de izotoplarının yüksek radyoaktivitesi ve görece kısa yarı ömrü sebebiyle pratikte birkaç florür ve oksit oluşturabilmektedir. Kripton, ksenondan daha az reaktif olsa da +2 yükseltgenme seviyesine sahip kripton bileşiklerine rastlanmıştır. Kriptonun, azot veya oksijen ile tek bağ oluşturduğu bileşikler, sırasıyla -60 °C (-76 °F) ve -90 °C (-130 °F) altındaki sıcaklıklarda kararlıdır. Kripton atomlarının diğer ametaller (hidrojen, klor, karbon) ve bazı geçiş metalleriyle (bakır, gümüş, altın) kimyasal bağlar gerçekleştirdikleri gözlemlense de bunların varlıklarına ya düşük sıcaklıklardaki soy gaz matrislerinde ya da süpersonik soy gaz jetlerinde rastlanmaktadır. Benzer koşullar 2000'de, argon florohidrür (HArF) gibi argonun ilk birkaç bileşiğinin ve bazı geçiş metalleriyle oluşturduğu bağların elde edilmesinde kullanıldı. 2007 itibarı ile bilinen helyum ve neonun dâhil olduğu kovalent bağlı herhangi bir kararlı nötral molekül bulunmamaktadır.
Soy gazlar, gaz hâlinde kararlı moleküler iyonlar oluşturabilirler. Bu iyonların ilki, 1925'te keşfedilen helyum hidrit moleküler iyonudur (HeH+). Evrende en yaygın bulunan iki element olan hidrojen ile helyumun bileşiminden oluştuğu için bu iyonun, henüz saptanmamış olsa da yıldızlararası ortamda doğal olarak bulunabileceği düşünülmektedir. Bu iyonlara ek olarak soy gazların bilinen nötr eksimerleri bulunmaktadır. Bunlar, yalnızca uyarılmış elektron hâlinde kararlı olan ve gibi bileşiklerdir ve bu bileşiklerden bazıları eksimer lazerlerde kullanılmaktadır.
Soy gazlar, kovalent bağ oluşturdukları bileşiklere ek olarak kovalent olmayan bağla da bileşik oluşturabilirler. İlk kez 1949'da tanımlanan kafes bileşikler, belli başlı organik ve inorganik maddelerin kristal kafeslerindeki boşluklarda kıstırılmış soy gazlar içerirler. Bunların oluşumu için gerekli şart, ziyaretçinin (soy gaz), ev sahibi kristal kafesin boşluğuna yerleşebilmesi için uygun boyutta olmasıdır. Örneğin argon, kripton ve ksenon; hidrokinon ile kafes bileşik oluşturabilirken helyum ve neon, görece daha küçük olduğundan veya tutulabilmesi için yeterince kutuplanabilir olmadığından oluşturamaz. Neon, argon, kripton ve ksenon, soy gazın buz içinde kıstırıldığı klatrat hidratlar da meydana getirebilir.
Soy gazlar, soy gaz atomunun fulleren molekülü içinde kıstırıldığı endohedral fulleren bileşikleri oluşturabilmektedir. 1993'te, 60 karbon atomu içeren bir küresel molekül olan C60, yüksek basınç altında soy gazlara maruz bırakıldığında He@C60 gibi koordinasyon bileşiklerinin oluşabileceği keşfedildi (@ gösterimi helyumun C60 içerdiğini ancak ona kovalent olarak bağlanmadığını belirtmektedir). 2008 itibarı ile helyum, neon, argon, kripton ve ksenonlu endohedral bileşikler elde edildi. Bu bileşikler, soy gaz atomunun nükleer manyetik rezonansı vasıtasıyla fullerenlerin yapısı ve reaktivitesinin incelenmesinde kullanılmaktadır.
Ksenon diflorür (XeF2) gibi soy gaz bileşikleri, oktet kuralını ihlâl ettikleri için hipervalent olarak kabul edilir. Bu bileşiklerdeki bağlanmalar, üç merkez dört elektron bağı modeli kullanılarak açıklanabilmektedir. İlk olarak 1951'de önerilen bu model, üç doğrudaş atomun bağlanmasını göz önünde bulundurur. Örneğin ksenon diflorürdeki bağlanma, her atomun p orbitalinden kaynaklanan üç moleküler orbital ile tanımlanır. Bağlanma, ksenondan gelen dolu bir p orbitali ile her bir flor atomundan gelen yarı dolu p orbitallerinden meydana gelir ve bu da dolu bir bağ orbitali, dolu bir bağ yapmayan orbital ve bir karşıt bağlayıcı orbital ile sonuçlanır. (En yüksek dolu moleküler orbital) iki uç atomda yerelleşir.
Varlıkları ve oluşumları
Soy gazların atom numaraları arttıkça evrendeki bollukları azalır. Yaklaşık %24'lük kütle kesri ile helyum, hidrojenden sonra evrendeki en yaygın elementtir. Evrendeki helyumun büyük kısmı Büyük Patlama nükleosentezi sırasında oluşmuştur ve yıldız nükleosentezindeki hidrojen füzyonu ile görece daha az olacak şekilde ağır elementlerin alfa bozunması yaşamaları sebebiyle helyum miktarı sürekli olarak artmaktadır. Soy gazların Dünya'daki bollukları ise farklı eğilimlere bağlıdır. Örneğin, atomunun küçük kütleli olması nedeniyle yerçekimi alanında tutulamadığından atmosferde hiç ilksel helyum bulunmamakta ve bu da helyumun atmosferdeki en bol üçüncü soy gaz olmasına yol açmaktadır. Dünya'daki helyum; yerkabuğunda bulunan radyum, toryum ve uranyum gibi ağır elementlerin alfa bozunması sonrası meydana gelir ve doğalgaz birikintilerinde toplanma eğilimindedir.
Diğer taraftan argonun bolluğu, yine Dünya'nın kabuğunda bulunan potasyum-40'ın beta bozunmasına uğrayarak Güneş Sistemi'nde göreli olarak seyrek bulunmasına rağmen Dünya'daki en bol argon izotopu olan argon-40'ı oluşturmasıyla artar. Bu süreç, potasyum-argon yaş tayini yönteminin temelini oluşturmaktadır. Bilinmeyen nedenlerden ötürü ksenonun atmosferdeki bolluğu beklenenden düşüktür ve bu durum "kayıp ksenon sorunu" olarak tanımlanmaktadır. Bir teoriye göre ksenonun, yerkabuğunda bulunan mineraller tarafından hapsedilmesi bu duruma yol açmaktadır.Ksenon dioksidin keşfi sonrasında yapılan araştırmalar, kuvarsın yapısından silisyumun ksenon ile değişebildiğini göstermiştir. Radon, yerkabuğunda bulunan radyumun alfa bozunmasına uğraması sonucunda oluşur. Binaların temelindeki yarıklardan içeri sızabilen radon, yeterince iyi havalandırılmayan alanlarda birikebilir. Yüksek radyoaktifliği dolayısı ile canlı sağlığını tehdit eden radon, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda tahminen 21.000 akciğer kanseri kaynaklı ölüme sebep olmaktadır.
Bolluk | Helyum | Neon | Argon | Kripton | Ksenon | Radon |
---|---|---|---|---|---|---|
Güneş Sistemi (her bir silisyum atomu için) | 2343 | 2,148 | 0,1025 | 5,515 × 10−5 | 5,391 × 10−6 | - |
Dünya atmosferi (hacim kesri ppm) | 5,20 | 18,20 | 9340,00 | 1,10 | 0,09 | (0,06-18) × 10−19 |
Volkanik kaya (kütle kesri ppm) | 3 × 10−3 | 7 × 10−5 | 4 × 10−2 | - | - | 1,7 × 10−10 |
Neon, argon, kripton ve ksenon gazların sıvılaştırılması yöntemi kullanılarak havadan elde edilir. Böylece elementler sıvı hâle getirilir ve ayrımsal damıtma yöntemi ile de karışım bileşenlere ayrılır. Helyum, genellikle doğalgazdan ayrılarak üretilir. Radon ise radyum bileşiklerinin radyoaktif bozunmasından izole edilir.
Kullanım alanları
Soy gazlar, diğer elementlere göre sahip oldukları düşük erime ve kaynama noktaları nedeniyle kriyojenik soğutucu olarak kullanılmaktadır. Özellikle kaynama noktası 4,2 K (-268,8 °C; -451,84 °F) olan sıvı helyum, manyetik rezonans görüntüleme ve nükleer manyetik rezonansta ihtiyaç duyulan süperiletken mıknatısların soğutulması için kullanılır. Sıvı helyum kadar düşük sıcaklıklara ulaşamamasına karşın sıvı neon; sıvı helyumdan 400, sıvı hidrojenden ise 3 kattan daha fazla soğutma kapasitesine sahip olduğundan kriyojenikte kullanılmaktadır.
Helyum, özellikle lipitlerde olmak üzere sıvılardaki görece düşük çözünürlüğü nedeniyle solunum gazı bileşeni olarak azotun yerine kullanılır. Gazlar, aletli dalışta olduğu gibi basınç altında kan ve doku tarafından emilir ve derinlik sarhoşluğu olarak bilinen anestezik etkiye sebep olurlar. Düşük çözünürlüğü nedeniyle az miktarda helyum, hücre zarlarından içeri alınır ve helyum trimiks ve helioksta olduğu gibi solunum gazı parçası olarak kullanılırsa gazın derindeki narkotik etkisinde düşme meydana gelir. Vücutta çözünmüş gazın daha düşük miktarda bulunması, yükselme esnasında basıncın düşmesiyle birlikte daha az gaz kabarcığının oluşmasını sağlar. Helyumun düşük çözünürlüğü ayrıca, vurgun olarak bilinen durumda ek faydalar sağlamaktadır. Diğer taraftan argon, aletli dalıştaki elbisenin şişirilmesinde kullanılan en iyi gaz olarak kabul edilmektedir.
1937'deki Hindenburg Felâketinin ardından helyum, yüzme özelliğindeki %8,6 düşüşe rağmen hafifliği ve yanıcı olmaması sebebiyle zeplin ve balonlarda kaldırma gazı olarak hidrojenin yerine kullanılmaya başlanmıştır.
Çeşitli uygulamada soy gazlar, inert atmosfer ortamı yaratmak amacıyla kullanılır. Argon, azota hassas olan havaya duyarlı bileşiklerin sentezinde kullanılır. Katı argon, reaksiyon ara ürünleri gibi çok kararsız bileşiklerin araştırılmasında, bileşikleri çok düşük sıcaklıklarda bir inert matriste hapsetme amacıyla da kullanılır. Helyum; gaz kromatografisinde taşıyıcı ortam, termometrelerde gaz dolgusu, kabarcık odası ve Geiger sayacı gibi radyasyon ölçmeye yarayan aletlerde kullanılır. Helyum ve argon ark kaynaklarında, kaynak ve kesme esnasında ana metalin etrafını sararak koruma oluşturmanın yanı sıra diğer metalurjik süreçlerde ve yarı iletken sanayiindeki silisyum ve germanyum üretiminde koruyucu olarak kullanılırlar. Diğer taraftan helyumdan, nükleer reaktörlerdeki yakıt çubuklarında da gaz dolgusu olarak yararlanılır.
Soy gazlar, diğer gazlara kıyasla sahip oldukları düşük reaktiflik nedeniyle aydınlatmada yaygın olarak kullanılır. Argon ile azot karıştırılarak ampuller için gaz dolgusu olarak kullanılır.Filamanın buharlaşma oranını argondan daha fazla düşüren kripton, daha yüksek renk sıcaklığı ve verimliliğe sahip daha yüksek performanslı ampullerde kullanılır. Halojen lambalarda kripton, iyot ve brom bileşikleri ile karıştırılarak kullanılır. Soy gazlar, gaz deşarj lambalarında kullanıldığında birbirinden farklı renklerde gözükür. Neon lambası olarak adlandırılan lambalarda neonun yanı sıra kullanılan diğer gazlar ve fosfor, neonun turuncu-kırmızı rengine farklı tonlar eklemektedir. Neredeye sürekli spektrumları sayesinde gün ışığını andıran, film projektörleri ve otomobil farlarında kullanılan ksenon ark lambaları ise içeriğinde ksenon barındırır.
Soy gazlar; eksimer olarak bilinen kısa ömürlü, elektronik olarak uyarılmış molekülleri temel alan eksimer lazerlerde kullanılır. Lazerde kullanılan eksimerler Ar2, Kr2 veya Xe2 gibi soy gaz dimerleri olabileceği gibi daha yaygın olarak soy gazların ArF, KrF, XeF veya XeCl gibi bir halojenle birlikte kullanılmasıyla da olabilir. Bu lazerler, görece kısa dalga boyları sebebiyle (ArF için 193 nm, KrF için 248 nm) morötesi ışık üretir. Eksimer lazerler, entegre devre imalatı ile lazer anjiyoplasti ve göz cerrahisi gibi lazer cerrahisinde temel gereksinim olan mikrolitografi ve mikrofabrikasyon için kullanılır.
Bazı soy gazlar tıp alanında doğrudan kullanıma sahiptir. Helyum, bazen astım hastalarının solunumunu kolaylaştırmak için kullanılır. Ksenon, azot oksitten daha etkili olmasını sağlayan lipitlerdeki yüksek çözünürlüğü ve sağlayan vücuttan görece daha hızlı çıkarak daha hızlı iyileşmeyi sağlaması sebebiyle anestezik olarak kullanılır. Ksenon, hiperpolarize edilmiş manyetik rezonans görüntüleme yoluyla akciğerlerin tıbbi görüntülenmesinde kullanılır. Radon ise, görece yüksek radyoaktivitesi ve dakikalarla var olması nedeniyle radyoterapide kullanılır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Özel
- ^ Türker, Mehmet (2002). "Asal Gaz Yoğunlaştırma Metodu ile Nanoboyutlu Ağ Tozlarının Üretimi ve Özelliklerinin Değerlendirilmesi" (PDF). Turkish Journal of Engineering and Environmental Sciences. TÜBİTAK. 26: 147-154. 13 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 13 Eylül 2018.
- ^ Renouf, Edward (15 Şubat 1901). "Noble gases". Science (İngilizce). 13 (320): 268-270. doi:10.1126/science.13.320.268.
- ^ Ozima & Podosek 2002, s. 30
- ^ Ozima & Podosek 2002, s. 4.
- ^ "argon". Encyclopædia Britannica (İngilizce). 2008. 13 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ Kochhar, R. K. (1991). "French astronomers in India during the 17th – 19th centuries". (İngilizce). 101 (2): 95-100. Bibcode:1991JBAA..101...95K.
- ^ Emsley, John (2001). Nature's Building Blocks (İngilizce). Oxford: Oxford University Press. ss. 175-179. ISBN .
- ^ Lockyer, J. N. (Ekim 1868). "Notice of an observation of the spectrum of a solar prominence". Proceedings of the Royal Society (İngilizce). 17: 91-92. Bibcode:1868RSPS...17...91L. doi:10.1098/rspl.1868.0011. JSTOR 112357.
- ^ Hampel, Clifford A. (1968). The Encyclopedia of the Chemical Elements (İngilizce). New York: Van Nostrand Reinhold. ss. 256-268. ISBN .
- ^ Thomson, William (3 Ağustos 1871). "Inaugural Address of Sir William Thomson". Nature (İngilizce). 4 (92): 261-278 [268]. Bibcode:1871Natur...4..261.. doi:10.1038/004261a0. (PMC) 2070380 $2. 2 Aralık 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Eylül 2018.
- ^ a b Ozima & Podosek 2002, s. 1.
- ^ Strutt, John William; Ramsay, William (1894–1895). "Argon, a New Constituent of the Atmosphere". Proceedings of the Royal Society (İngilizce). 57 (1): 265-287. doi:10.1098/rspl.1894.0149. JSTOR 115394.
- ^ Strutt, John William; Ramsay, William (1895). "VI. Argon: A New Constituent of the Atmosphere". (İngilizce). 186: 187. Bibcode:1895RSPTA.186..187R. doi:10.1098/rsta.1895.0006. JSTOR 90645.
- ^ "About Argon, the Inert; The New Element Supposedly Found in the Atmosphere". The New York Times (İngilizce). 3 Mart 1895. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Eylül 2018.
- ^ Ramsay, William (1895). "On a Gas Showing the Spectrum of Helium, the Reputed Cause of D3, One of the Lines in the Coronal Spectrum. Preliminary Note". Proceedings of the Royal Society of London (İngilizce). 58 (347-352): 65-67. doi:10.1098/rspl.1895.0006.
- ^ Mendeleyev, Dmitri (1903). Osnovy khimii (Rusça) (7. bas.). s. 497.
- ^ Ramsay, William; Travers, Morris W. (1898). "On the Companions of Argon". Proceedings of the Royal Society of London (İngilizce). 63 (1): 437-440. doi:10.1098/rspl.1898.0057.
- ^ Partington, J. R. (Mayıs 1957). "Discovery of Radon". Nature (İngilizce). 179 (4566): 912. Bibcode:1957Natur.179..912P. doi:10.1038/179912a0.
- ^ Ramsay, William; Collie, J. Normal (1904). "The Spectrum of the Radium Emanation". Proceedings of the Royal Society (İngilizce). 73 (488-496): 470-76. doi:10.1098/rspl.1904.0064.
- ^ Cederblom, J. E. (1904). "The Nobel Prize in Physics 1904 Presentation Speech" (İngilizce). 10 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ Cederblom, J. E. (1904). "The Nobel Prize in Chemistry 1904 Presentation Speech" (İngilizce). 10 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ a b Bartlett, Neil (1962). "Xenon hexafluoroplatinate Xe+[PtF]-6". Proceedings of the Chemical Society (İngilizce) (6): 218. doi:10.1039/PS9620000197.
- ^ Fields, Paul R.; Stein, Lawrence; Zirin, Moshe H. (1962). "Radon Fluoride". Journal of the American Chemical Society (İngilizce). 84 (21): 4164-4165. doi:10.1021/ja00880a048.
- ^ Grosse, A. V.; Kirschenbaum, A. D.; Streng, A. G.; Streng, L. V. (1963). "Krypton Tetrafluoride: Preparation and Some Properties". Science (İngilizce). 139 (3559): 1047-1048. Bibcode:1963Sci...139.1047G. doi:10.1126/science.139.3559.1047. (PMID) 17812982.
- ^ Khriachtchev, Leonid; Pettersson, Mika; Runeberg, Nino; Lundell, Jan; Räsänen, Markku (24 Ağustos 2000). "A stable argon compound". Nature (İngilizce). 406 (6798): 874-876. doi:10.1038/35022551. (PMID) 10972285.
- ^ Oganesyan, Yu. Ts.; Utyonkov, V.; Lobanov, Yu.; Abdullin, F.; Polyakov, A.; Lougheed; Tsyganov; Gulbekian; Bogomolov; Gikal; Mezentsev; Iliev; Subbotin; Sukhov; Buklanov; Subotic; Itkis; Moody; Wild; Stoyer; Stoyer (1999). "Synthesis of Superheavy Nuclei in the 48Ca + 244Pu Reaction". Physical Review Letters (İngilizce). Amerikan Fizik Topluluğu. 83 (16): 3154-3157. Bibcode:1999PhRvL..83.3154O. doi:10.1103/PhysRevLett.83.3154.
- ^ Popeko, Andrey G. (2016). (PDF) (İngilizce). Ortak Nükleer Araştırma Enstitüsü. 4 Şubat 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2018.
- ^ Gäggeler, H. W. (5-7 Kasım 2007). (PDF) (İngilizce). Paul Scherrer Enstitüsü. 20 Şubat 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2018.
- ^ Yakushev, Alexander; Eichler, Robert (2016). Gas-phase chemistry of element 114, flerovium (PDF). Nobel Symposium NS160 - Chemistry and Physics of Heavy and Superheavy Elements (İngilizce). doi:10.1051/epjconf/201613107003. 31 Mart 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2018.
- ^ Barber, Robert C.; Karol, Paul J.; Nakahara, Hiromichi; Vardaci, Emanuele; Vogt, Erich W. (2011). "Discovery of the elements with atomic numbers greater than or equal to 113 (IUPAC Technical Report)*". Pure and Applied Chemistry (İngilizce). IUPAC. 83 (7). doi:10.1515/ci.2011.33.5.25b.
- ^ Oganessian, Yu. Ts.; Utyonkov, V.; Lobanov, Yu.; Abdullin, F.; Polyakov, A.; Lougheed, R.; Shirokovsky, I.; Tsyganov, Yu.; Voinov, A.; Gulbekian, G.; Bogomolov, S.; Gikal, B.; Mezentsev, A.; Iliev, S.; Subbotin, V.; Sukhov, A.; Subotic, K.; Zagrebaev, V.; Vostokin, G.; Itkis, M.; Moody, K.; Patin, J.; Shaughnessy, D.; Stoyer, M.; Stoyer, N.; Wilk, P.; Kenneally, J.; Landrum, J.; Wild, J. (2006). "Synthesis of the isotopes of elements 118 and 116 in the 249Cf and 245Cm + 48Ca fusion reactions". Physical Review C. 74 (4): 44602. Bibcode:2006PhRvC..74d4602O. doi:10.1103/PhysRevC.74.044602.
- ^ Mewes, Jan-Michael; Smits, Odile Rosette; Jerabek, Paul; Schwerdtfeger, Peter (25 Temmuz 2019). "Oganesson is a Semiconductor: On the Relativistic Band‐Gap Narrowing in the Heaviest Noble‐Gas Solids". Angewandte Chemie (İngilizce). 58 (40): 14260-14264. doi:10.1002/anie.201908327. (PMID) 31343819.
- ^ Gong, Sheng; Wu, Wei; Wang, Fancy Qian; Liu, Jie; Zhao, Yu; Shen, Yiheng; Wang, Shuo; Sun, Qiang; Wang, Qian (8 Şubat 2019). "Classifying superheavy elements by machine learning". Physical Review A (İngilizce). 99 (2): 022110-1-7. Bibcode:2019PhRvA..99b2110G. doi:10.1103/PhysRevA.99.022110. hdl:1721.1/120709.
- ^ a b c d e f g h "Noble Gas". Encyclopædia Britannica (İngilizce). 2008. 15 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ a b c Greenwood & Earnshaw 1997, s. 891.
- ^ Allen, Leland C. (1989). "Electronegativity is the average one-electron energy of the valence-shell electrons in ground-state free atoms". Journal of the American Chemical Society (İngilizce). 111 (25): 9003-9014. doi:10.1021/ja00207a003.
- ^ (İngilizce). Alberta Üniversitesi. 5 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ Wheeler, John C. (1997). "Electron Affinities of the Alkaline Earth Metals and the Sign Convention for Electron Affinity". Journal of Chemical Education (İngilizce). 74: 123-127. doi:10.1021/ed074p123.
- ^ Kalcher, Josef; Sax, Alexander F. (1994). "Gas Phase Stabilities of Small Anions: Theory and Experiment in Cooperation". Chemical Reviews (İngilizce). 94 (8): 2291-2318. doi:10.1021/cr00032a004.
- ^ Ozima & Podosek 2002, s. 35.
- ^ * Bobrow Test Preparation Services (2007). CliffsAP Chemistry (İngilizce). CliffsNotes. s. 15. ISBN .
- ^ a b c d e f g h Grochala, Wojciech (2007). "Atypical compounds of gases, which have been called noble". Chemical Society Reviews (İngilizce). 36 (10): 1632-1655. doi:10.1039/b702109g. (PMID) 17721587.
- ^ Pauling, Linus (1933). "The Formulas of Antimonic Acid and the Antimonates". Journal of the American Chemical Society (İngilizce). 55 (5): 1895-1900. doi:10.1021/ja01332a016.
- ^ Seppelt, Konrad (1979). "Recent developments in the Chemistry of Some Electronegative Elements". Accounts of Chemical Research (İngilizce). 12 (6): 211-216. doi:10.1021/ar50138a004.
- ^ Moody, G. J. (1974). "A Decade of Xenon Chemistry". Journal of Chemical Education (İngilizce). 51 (10): 628-630. Bibcode:1974JChEd..51..628M. doi:10.1021/ed051p628.
- ^ Zupan, Marko; Iskra, Jernej; Stavber, Stojan (1998). "Fluorination with XeF2. 44. Effect of Geometry and Heteroatom on the Regioselectivity of Fluorine Introduction into an Aromatic Ring". The Journal of Organic Chemistry (İngilizce). 63 (3): 878-880. doi:10.1021/jo971496e. (PMID) 11672087.
- ^ Harding, Charlie J.; Janes, Rob (2002). Elements of the P Block (İngilizce). Royal Society of Chemistry. ss. 90-99. ISBN .
- ^ .Avrorin, V. V.; Krasikova, R. N.; Nefedov, V. D.; Toropova, M. A. (1982). "The Chemistry of Radon". Russian Chemical Reviews (İngilizce). 51 (1): 12-20. Bibcode:1982RuCRv..51...12A. doi:10.1070/RC1982v051n01ABEH002787.
- ^ Lehmann, J (2002). "The chemistry of krypton". Coordination Chemistry Reviews (İngilizce). 233-234: 1-39. doi:10.1016/S0010-8545(02)00202-3.
- ^ Hogness, T. R.; Lunn, E. G. (1925). "The Ionization of Hydrogen by Electron Impact as Interpreted by Positive Ray Analysis". Physical Review (İngilizce). 26: 44-55. Bibcode:1925PhRv...26...44H. doi:10.1103/PhysRev.26.44.
- ^ Fernandez, J.; Martin, F. (2007). "Photoionization of the HeH2+ molecular ion". (İngilizce). 40 (12): 2471-2480. Bibcode:2007JPhB...40.2471F. doi:10.1088/0953-4075/40/12/020.
- ^ Powell, H. M.; Guter, M. (1949). "An Inert Gas Compound". Nature (İngilizce). 164 (4162): 240-241. Bibcode:1949Natur.164..240P. doi:10.1038/164240b0.
- ^ Greenwood & Earnshaw 1997, s. 893.
- ^ Dyadin, Yuri A. (1999). "Clathrate hydrates of hydrogen and neon". Mendeleev Communications (İngilizce). 9 (5): 209-210. doi:10.1070/MC1999v009n05ABEH001104.
- ^ Saunders, M.; Jiménez-Vázquez, H. A.; Cross, R. J.; Poreda, R. J. (1993). "Stable compounds of helium and neon. He@C60 and Ne@C60". Science (İngilizce). 259 (5100): 1428-1430. Bibcode:1993Sci...259.1428S. doi:10.1126/science.259.5100.1428. (PMID) 17801275.
- ^ Saunders, Martin; Jimenez-Vazquez, Hugo A.; Cross, R. James; Mroczkowski, Stanley; Gross, Michael L.; Giblin, Daryl E.; Poreda, Robert J. (1994). "Incorporation of helium, neon, argon, krypton, and xenon into fullerenes using high pressure". Journal of the American Chemical Society (İngilizce). 116 (5): 2193-2194. doi:10.1021/ja00084a089.
- ^ Frunzi, Michael; Cross, R. Jame; Saunders, Martin (2007). "Effect of Xenon on Fullerene Reactions". Journal of the American Chemical Society (İngilizce). 129 (43): 13343-6. doi:10.1021/ja075568n. (PMID) 17924634.
- ^ Greenwood & Earnshaw 1997, s. 897.
- ^ Weinhold, F.; Landis, C. (2005). Valency and Bonding (İngilizce). Cambridge University Press. ss. 275-306. ISBN .
- ^ Pimentel, G. C. (1951). "The Bonding of Trihalide and Bifluoride Ions by the Molecular Orbital Method". The Journal of Chemical Physics (İngilizce). 19 (4): 446-448. Bibcode:1951JChPh..19..446P. doi:10.1063/1.1748245.
- ^ Weiss, Achim. (İngilizce). . 28 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ Coc, A. (2004). "Updated Big Bang Nucleosynthesis confronted to WMAP observations and to the Abundance of Light Elements". The Astrophysical Journal (İngilizce). Amerikan Astronomi Topluluğu. 600 (2): 544-552. arXiv:astro-ph/0309480 $2. Bibcode:2004ApJ...600..544C. doi:10.1086/380121.
- ^ a b Morrison, P.; Pine, J. (1955). "Radiogenic Origin of the Helium Isotopes in Rock". (İngilizce). 62 (3): 71-92. Bibcode:1955NYASA..62...71M. doi:10.1111/j.1749-6632.1955.tb35366.x.
- ^ Scherer, Alexandra (16 Ocak 2007). (İngilizce). Freiberg Madencilik Akademisi Teknik Üniversitesi. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ Sanloup, Chrystèle; Schmidt, Burkhard C.; Perez, Eva Maria Chamorro; Jambon, Albert; Gregoryanz, Eugene; Mezouar, Mohamed (2005). "Retention of Xenon in Quartz and Earth's Missing Xenon". Science (İngilizce). 310 (5751): 1174-1177. Bibcode:2005Sci...310.1174S. doi:10.1126/science.1119070. (PMID) 16293758.
- ^ Irving, Tyler (Mayıs 2011). (İngilizce). L'Actualité chimique canadienne (Canadian Chemical News). 9 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Eylül 2018.
- ^ Angelo, Joseph A. (2004). Nuclear Technology (İngilizce). (ABC-CLIO/Greenwood). s. 228. ISBN .
- ^ "A Citizen's Guide to Radon" (İngilizce). U.S. Environmental Protection Agency. 26 Kasım 2007. 28 Haziran 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ Lodders, Katharina (10 Temmuz 2003). "Solar System Abundances and Condensation Temperatures of the Elements". The Astrophysical Journal (İngilizce). Amerikan Astronomi Topluluğu. 591 (2): 1220-1247. Bibcode:2003ApJ...591.1220L. doi:10.1086/375492.
- ^ (İngilizce). Ulusal Hava Durumu Servisi. 18 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ a b c d e f g Häussinger, Peter; Glatthaar, Reinhard; Rhode, Wilhelm; Kick, Helmut; Benkmann, Christian; Weber, Josef; Wunschel, Hans-Jörg; Stenke, Viktor; Leicht, Edith; Stenger, Hermann (2002). "Noble gases". Ullmann's Encyclopedia of Industrial Chemistry (İngilizce). Wiley. doi:10.1002/14356007.a17_485.
- ^ Greenwood & Earnshawf 1997, s. 891.
- ^ Zhang, C. J.; Zhou, X. T.; Yang, L. (1992). "Demountable coaxial gas-cooled current leads for MRI superconducting magnets". Magnetics, IEEE Transactions on (İngilizce). IEEE. 28 (1): 957-959. Bibcode:1992ITM....28..957Z. doi:10.1109/20.120038.
- ^ Fowler, B.; Ackles, K. N.; Porlier, G. (1985). "Effects of inert gas narcosis on behavior—a critical review". Undersea Biomedical Research (İngilizce). 12 (4): 369-402. ISSN 0093-5387. OCLC 2068005. (PMID) 4082343.
- ^ Bennett, Peter B.; Elliott, David H. (1998). The Physiology and Medicine of Diving (İngilizce). SPCK Publishing. s. 176. ISBN .
- ^ Vann, R. D. (1989). "The Physiological Basis of Decompression". 38th Undersea and Hyperbaric Medical Society Workshop (İngilizce). 75 (Phys) 6-1-89: 437.
- ^ Maiken, Eric (1 Ağustos 2004). "Why Argon?" (İngilizce). Decompression. 6 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ "Disaster Ascribed to Gas by Experts". The New York Times (İngilizce). 7 Mayıs 1937. s. 1.
- ^ Freudenrich, Craig (2008). (İngilizce). HowStuffWorks. 29 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Eylül 2009.
- ^ Dunkin, I. R. (1980). "The matrix isolation technique and its application to organic chemistry". Chemical Society Reviews (İngilizce). 9: 1-23. doi:10.1039/CS9800900001.
- ^ Hwang, Shuen-Chen; Lein, Robert D.; Morgan, Daniel A. (2005). "Noble Gases". Kirk Othmer Encyclopedia of Chemical Technology (İngilizce). Wiley. ss. 343-383. doi:10.1002/0471238961.0701190508230114.a01.
- ^ Horhoianu, G.; Ionescu, D. V.; Olteanu, G. (1999). "Thermal behaviour of CANDU type fuel rods during steady state and transient operating conditions". Annals of Nuclear Energy (İngilizce). 26 (16): 1437-1445. doi:10.1016/S0306-4549(99)00022-5.
- ^ Basting, Dirk; Marowsky, Gerd (2005). Excimer Laser Technology (İngilizce). Springer. ISBN .
- ^ Sanders, Robert D.; Ma, Daqing; Maze, Mervyn (2005). "Xenon: elemental anaesthesia in clinical practice". British Medical Bulletin (İngilizce). 71 (1): 115-135. doi:10.1093/bmb/ldh034. (PMID) 15728132.
- ^ Albert, M. S.; Balamore, D. (1998). "Development of hyperpolarized noble gas MRI". Nuclear Instruments and Methods in Physics Research A (İngilizce). 402 (2-3): 441-453. Bibcode:1998NIMPA.402..441A. doi:10.1016/S0168-9002(97)00888-7. (PMID) 11543065.
- Genel
- Greenwood, N. N.; Earnshaw, A. (1997). Chemistry of the Elements (İngilizce) (2. bas.). Oxford: Butterworth-Heinemann. ISBN .
- Ozima, Minoru; Podosek, Frank A. (2002). Noble Gas Geochemistry (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN .[]
Konuyla ilgili yayınlar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Soy gaz veya asal gaz standart sartlar altinda her biri diger elementlere kiyasla daha dusuk kimyasal reaktiflige sahip kokusuz renksiz tek atomlu gaz olan kimyasal element grubudur Helyum He neon Ne argon Ar kripton Kr ksenon Xe ve radon Rn dogal olarak bulunan alti soy gazdir ve tamami ametaldir Her biri periyodik tablonun sirasiyla ilk alti periyodunda 18 grubunda 8A yer alir Grupta yer alan oganesson Og icin ise onceleri soy gaz olabilecegi ihtimali uzerinde durulsa da gunumuzde metalik gorunumlu reaktif bir kati oldugu ongorulmektedir Periyodik tablonun en sagindaki 18 grup 8A elementlerinin ilk alti periyodunda soy gazlar yer almaktadirSoy gazlarin urettigi renkler soldan saga helyum neon argon kripton ve ksenon Soy gazlar belirli ekstrem sartlar haricinde cok dusuk reaktiflige sahiplerdir Bu inert yapilari sayesinde kimyasal reaksiyon istenmeyen durumlarda kullanilmaya uygundurlar Soy gazlarin ozellikleri atom yapisinin modern teorileri ile aciklanmaktadir En dis elektron kabuklari tamamen degerlik elektronlarla dolu oldugundan dolayi reaksiyona girme egilimleri dusuktur ve bu nedenle birkac yuz soy gaz bilesigi elde edilebilmistir Her bir soy gazin erime ve kaynama noktalari birbirine en fazla 10 C 18 F yakin oldugundan bu gazlar yalnizca bu sicaklik araliginda sivi halde bulunurlar Neon argon kripton ve ksenon bir hava ayirma unitesi yardimiyla gazlarin sivilastirilmasi ve ayrimsal damitma yontemleri kullanilarak havadan helyum yuksek yogunlukta bulundugu dogalgazdan kriyojenik gaz ayirma teknikleri kullanilarak radon ise genellikle cozunmus radyum toryum ya da uranyum bilesiklerinin radyoaktif bozunumundan izole edilerek elde edilir Soy gazlar aydinlatmada dalgiclikta eksimer lazerlerde gaz balonlarinda kriyojenikte tipta ve diger bilimsel arastirmalarda kullanilir TarihiTurkcedeki soy gaz veya diger kullanimiyla asal gaz ifadesi Almanca Edelgas sozcugunun cevirisi olup bu terim ilk kez 1898 de ilgili elementlerin kimyasal reaksiyona girme egilimlerinin dusuklugune isaret etme adina Hugo Erdmann tarafindan kullanildi Soy gazlar gecmiste inert gazlar atil durgun ya da olu gaz olarak da anilmis ancak bircok soy gaz bilesiginin tespit edilmesinden sonra bu tanimlama uygun bulunmadigindan kullanilmamaya baslamistir Daha onceleri bu elementleri tanimlayan diger bir terim olan nadir gazlar ise radyoaktif potasyum 40 in bozunmasi sebebiyle argonun Dunya atmosferinin hacimce 0 94 unu kutlece 1 3 unu olusturmasindan oturu nadir olmadiginin tespit edilmesi sonrasinda kullanilmamaktadir Helyumun spektrum cizgileri Helyumun varligina dair ilk gozlem 18 Agustos 1868 de Gunes in renk yuvarinin emisyon spektrumunda 587 49 nanometre dalga boyuna sahip sari bir cizgi goren Pierre Janssen tarafindan gerceklestirilse de o donem bu cizginin sodyum oldugu dusunuldu Ayni yilin 20 Ekim gunu Gunes spektrumunda sari bir cizgi gozlemleyen Norman Lockyer cizgiyi halihazirda bilinen sodyumun D1 ve D2Fraunhofer cizgilerinin yaninda olacak sekilde D3 olarak adlandirdi ve buna Gunes te var olsa da Dunya da varligi bilinmeyen bir elementin yol actigi kanisina vardi Lockyer ile Edward Frankland bu elemente Yunancada Gunes anlamina gelen hlios ilios sozcugunden esinlenerek helyum Ingilizce helium adini verdiler Argonun varligina dair ilk bulgulara 1784 te Henry Cavendish in havanin azottan daha az reaktif ve daha az oranda bir madde icerdigini tespit etmesiyle ulasildi 1894 te John William Strutt ile William Ramsay yaptiklari deneyle havadaki azot oksijen karbondioksit ve suyu ayirmasi sonrasinda bu sekilde elde ettikleri azot yogunlugunun kimyasal reaksiyonlar sonucunda olusan azot yogunlugundan farkli oldugunu kesfetti ve havadan elde edilen azotun baska bir gaz ile karisik oldugu kanisina vardilar Ardindan yaptiklari deneyde izole etmeyi basardiklari yeni elemente Yunancada tembel anlamina gelen argos argos sozcugunden yola cikilarak argon ismini verdiler Bu kesifle birlikte periyodik tabloda bir gaz sinifinin tamamen eksik oldugunu fark ettiler Bu donemde argon uzerindeki calismalarini surduren Ramsay bir taraftan da kleveyit mineralini isitmasi sonucunda helyumu ilk kez izole etmeyi basardi 1902 de helyum ve argon elementleri icin kanitlarin kabul edilmesiyle Dmitri Mendeleyev bu gazlari daha sonra periyodik tablo olacak olan element dizilimine 0 grupta yer alacak sekilde yerlestirdi Soy gazlarin kesfini gerceklestiren William Ramsay ustte ve John William Strutt Ramsay bu gazlar uzerindeki calismalarina Morris Travers ile birlikte sivi havayi cesitli bilesene ayirdigi ayrimsal damitma yontemini kullanarak devam etti 1898 de ikili kripton ksenon ve neon elementlerini kesfederek elementlere sirasiyla Yunancada gizli anlamina gelen kryptos kriptos yabanci anlamina gelen 3enos ksenos ve yeni anlamina gelen neos neos isimlerini verdi Radon ilk kez Friedrich Ernst Dorn tarafindan 1898 de tanimlandi ve radyum emanasyonu olarak adlandirildi Ancak ozelliklerinin diger soy gazlara benzediginin William Ramsay tarafindan 1904 yilinda tespit edilmesine dek soy gaz olarak kabul edilmedi Strutt ve Ramsay 1904 te soy gazlarin kesfinden oturu sirasiyla fizik ve kimya dallarinda Nobel Odulu kazandilar 1962 de Neil Bartlett ilk soy gaz bilesigi ksenon hekzafloroplatinati kesfetti Devaminda diger soy gaz bilesiklerinin de kesifleri gerceklesti 1962 de radon diflorur 1963 te kripton diflorur KrF2 kesfedildi 40 K 233 C 387 4 F sicaklik altinda olusturulan argonun ilk kararli bilesigi argon florohidrurun varligina 2000 yilinda ulasildi Ortak Nukleer Arastirma Enstitusundeki bilim insanlari 1998 de plutonyum Pu elementine kalsiyum Ca bombardimani uygulayarak tek atomlu 114 element olan fleroviyum Fl elementini elde etti Baslangic deneyleri bu elementin periyodik tablonun 14 grubunda yer almasina karsin anormal soy gaz benzeri yapiya sahip olan ilk super agir element olabilecegini gosterse de elementin soy gaz olup olmadigi bilinmemektedir 2006 da Ortak Nukleer Arastirma Enstitusu ve Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvari ndaki bilim insanlari kaliforniyum Cf elementine kalsiyum 48 bombardimani yaparak oganesson Og adli 18 gruptaki yedinci elementi yapay olarak elde ettiler Oganessonun yapisi kesin olarak bilinmese de onceki beklentilerin aksine bir soy gaz degil metalik gorunumlu reaktif bir kati ve bir yari iletken muhtemelen yari metal ya da bir zayif metal oldugu ongorulmektedir Fiziksel ve atomik ozellikleriOzellik Helyum Neon Argon Kripton Ksenon RadonYogunluk g dm3 0 1786 0 9002 1 7818 3 708 5 851 9 97Kaynama noktasi K 4 4 27 3 87 4 121 5 166 6 211 5Erime noktasi K 0 95 25 barda 24 7 83 6 115 8 161 7 202 2Buharlasma entalpisi kJ mol 0 08 1 74 6 52 9 05 12 65 18 120 C sudaki cozunurlugu cm3 kg 8 61 10 5 33 6 59 4 108 1 230Atom numarasi 2 10 18 36 54 86Atom yaricapi hesaplanan pm 31 38 71 88 108 120Iyonlasma enerjisi kJ mol 2372 2080 1520 1351 1170 1037Allen elektronegatifligi 4 16 4 79 3 24 2 97 2 58 2 60 Soy gazlar diger elementlere kiyasla sahip olduklari zayif atomlar arasi kuvvet nedeniyle daha dusuk erime ve kaynama noktalarina sahiptir Normalde kati olan elementlerin cogundan daha buyuk atom kutlesine sahip olanlar da dahil olmak uzere soy gazlarin tamami standart sartlar altinda tek atomlu gazlardir Helyum bilinen diger tum kimyasal maddelerden daha dusuk erime ve kaynama noktasina sahip olmasi superakiskanlik gosteren ve standart sartlar altinda sogutularak katilastirilamayan tek element olmasi helyumu katilastirmak icin 25 standart atmosfer 2 500 kPa 370 psi basinc 0 95 K 272 05 C 457 69 F sicaklikta uygulanmalidir bakimindan diger elementlere gore birtakim essiz ozelliklere sahiptir Ksenona kadarki soy gazlarin birden cok kararli izotopu bulunmaktadir Radonun ise kararli izotopu bulunmamakla birlikte en uzun omurlu izotopu olan 222Rn nin yari omru 3 8 gun olup once helyum ve polonyuma nihayetinde de kursuna bozunur Soy gazlarin atom numaralarina gore iyonlasma enerjilerini gosteren tablo Elektron sayisindaki artisa bagli olarak periyot arttikca soy gaz atomlarinin atom yaricapi yukselir Atom yaricapinin artmasi degerlik elektronlarin atom cekirdeginden daha uzakta olmasina yol acacagindan iyonlasma enerjisi azalmasiyla sonuclanir Soy gazlarin her biri kendi periyodundaki elementler arasinda en buyuk iyonlasma enerjisine sahiptir Bu durum onlarin elektron dizilimlerinin kararliligini gosterir ve soy gazlarin kimyasal tepkimeye girme egilimlerinin diger elementlere kiyasla daha dusuk olmasina yol acar Yine de bazi agir soy gazlar diger elementler ve molekullerle karsilastirilmalarina yetecek kadar kucuk iyonlasma enerjisine sahiptir Ksenonun iyonlasma enerjisinin oksijen molekulununki ile benzer oldugunu fark eden Neil Bartlett oksijenle yeterince guclu bir sekilde reaksiyona girdigi bilinen bir yukseltgen madde olan platin hekzaflorur kullanarak ksenonu yukseltme denemesinde bulunmustur Ancak negatif elektron ilgisine sahip olan soy gazlar kararli anyonlar olusturacak bir elektronu kabul edemez yapidadirlar Soy gazlarin makroskobik fiziksel ozelliklerinde atomlar arasindaki van der Waals kuvvetleri hakimdir Kutuplanabilirlikteki artis ve iyonlasma enerjisindeki dususun sonucu olarak atomun boyutu ve cekici kuvvet artar Sistematik bir bicimde 18 gruptan asagi gidilirken atom yaricapi ile atomlar arasi kuvvetler artarak erime ve kaynama noktalari buharlasma entalpisi ve cozunurlugun de yukselmesine yol acar Atom kutlesinin artmasiyla yogunluk da artar Kimyasal ozellikleriSoy gazlar standart sartlar altinda renksiz kokusuz tatsiz ve yanmazdir Bu elementler eskiden sifir degerlige sahip olduklarina ve bu sebepten oturu diger elementlerle bilesik olusturamayacaklari dusunuldugunden periyodik tabloda 0 grup olarak siniflandirilmaktaydi Ancak zaman icinde bazilarinin bilesik olusturabildigi tespit edildi ve bu siniflandirma kullanimdan kaldirildi Elektron dizilimleri Z Element Elektron sayisi kabuk2 helyum 210 neon 2 818 argon 2 8 836 kripton 2 8 18 854 ksenon 2 8 18 18 886 radon 2 8 18 32 18 8 Diger gruplar gibi bu gruptaki elementler de elektron dizilimlerinde belli bir sablon tasimaktadir ve ozellikle en distaki elektron kabuklari elementlerin kimyasal davranistaki egilimlerini belirleyicidir Soy gazlarin her biri tamamen dolu degerlik elektron kabuguna sahiptir Degerlik elektronlar bir atomun en dis elektronlari oldugundan kimyasal baga istirak eden yegane elektronlardir dolayisiyla tamamen dolu degerlik elektron kabuguna sahip atomlar kararlidir ve bu yuzden kimyasal bag olusturma egilimi gostermedikleri gibi elektron kaybetmeye ya da kazanmaya daha az meyillidirler Ancak radon gibi daha agir soy gazlarda elektromanyetik kuvvet helyum gibi daha hafif soy gazlara oranla elektronlari daha zayif bir sekilde bir arada tutar Bu nedenle daha agir soy gazlarin en dis elektronlarinin cikarilmasi daha kolaydir Dolu kabugun sonucu olarak soy gazlar elektron dizilimi gosterimi ile birlikte soy gaz gosteriminin olusturulmasinda kullanilabilirler Bunu yapmak icin soz konusu elementten sonra gelen en yakin soy gaz once yazilir ve sonrasinda elektron dizilimi bu noktadan ileriye dogru devam ettirilir Ornegin fosforun elektron notasyonu 1s2 2s2 2p6 3s2 3p3 seklinde iken soy gaz gosterimi Ne 3s2 3p3 seklinde olur Bu gosterim elementlerin tanimlanmasini kolaylastirir ve atomik orbitallerin tamaminin yazilmasindan daha kisadir Bilesikleri Kesfedilen ilk soy gaz bilesiklerinden biri olan ksenon tetraflorur kristallerinin goruntusu Soy gazlar diger elementlere kiyasla daha dusuk kimyasal reaktiflik gostermektedir ve bundan oturu birkac yuz soy gaz bilesigi bulunur Ksenon kripton ve argon dusuk duzeylerde reaktiflik gosterirken helyum ve neonun dahil oldugu kimyasal baglarda yuksuz bilesik olusmaz yine de birkac helyum bilesiginin varligina dair teorik kanitlar mevcuttur Soy gazlarin reaktiflik siralamasi Ne lt He lt Ar lt Kr lt Xe lt Rn seklindedir 1933 yilinda Linus Pauling daha agir soy gazlarin flor ve oksijen ile bilesik olusturabilecegini ongordu Pauling kripton hekzaflorur KrF6 ve ksenon hekzaflorur XeF6 bilesiklerinin varoldugunu ve ksenon hekzaflorurun kararsiz bir bilesik olabilecegini ongorerek ksenik asitin perksenat tuzlari olusturabilecegi fikrini ortaya atti Ilerleyen donemlerde hem termodinamik hem de kinetik olarak kararsiz oldugu dusunulen ksenon oktaflorur XeF8 disinda bu ongorulerin genel olarak dogru oldugu tespit edildi Ksenon bilesikleri soy gaz bilesiklerinin en kalabalik grubudur Ksenon diflorur XeF2 ksenon tetraflorur XeF4 ksenon hekzaflorur XeF6 ksenon tetroksit XeO4 ve sodyum perksenat Na4XeO6 bilesiklerinde oldugu gibi bu bilesiklerin cogunda yukseltgenme seviyesi 2 4 6 veya 8 olan oksijen ve flor gibi elektronegatifligi yuksek atomlarla bag olusturan ksenon atomu bulunur Ozellikle florinasyon maddesi olarak kullanilan ve ticari olarak satilan ksenon diflorur basta olmak uzere bu bilesiklerin bazilari kimyasal sentezde yukseltgen madde olarak kullanilir 2007 ye kadar organoksenon bilesikleri karbona bagli olan ksenon bilesikleri ile azot klor altin civa ve ksenonun kendisine bagli olanlari da iceren diger elementlere bagli halde yaklasik bes yuz ksenon bilesigi belirlenmistir Ksenonun bor hidrojen brom iyot berilyum sulfur titanyum bakir ve gumuse baglandigi bilesikler de tespit edilmis olup varliklarina yalnizca dusuk sicakliklardaki soy gaz matrislerinde veya supersonik soy gaz jetlerinde rastlanmaktadir Teoride radonun ksenondan daha reaktif olmasindan dolayi ksenona kiyasla daha kolay kimyasal bag olusturmasi gerekse de izotoplarinin yuksek radyoaktivitesi ve gorece kisa yari omru sebebiyle pratikte birkac florur ve oksit olusturabilmektedir Kripton ksenondan daha az reaktif olsa da 2 yukseltgenme seviyesine sahip kripton bilesiklerine rastlanmistir Kriptonun azot veya oksijen ile tek bag olusturdugu bilesikler sirasiyla 60 C 76 F ve 90 C 130 F altindaki sicakliklarda kararlidir Kripton atomlarinin diger ametaller hidrojen klor karbon ve bazi gecis metalleriyle bakir gumus altin kimyasal baglar gerceklestirdikleri gozlemlense de bunlarin varliklarina ya dusuk sicakliklardaki soy gaz matrislerinde ya da supersonik soy gaz jetlerinde rastlanmaktadir Benzer kosullar 2000 de argon florohidrur HArF gibi argonun ilk birkac bilesiginin ve bazi gecis metalleriyle olusturdugu baglarin elde edilmesinde kullanildi 2007 itibari ile bilinen helyum ve neonun dahil oldugu kovalent bagli herhangi bir kararli notral molekul bulunmamaktadir Soy gazlar gaz halinde kararli molekuler iyonlar olusturabilirler Bu iyonlarin ilki 1925 te kesfedilen helyum hidrit molekuler iyonudur HeH Evrende en yaygin bulunan iki element olan hidrojen ile helyumun bilesiminden olustugu icin bu iyonun henuz saptanmamis olsa da yildizlararasi ortamda dogal olarak bulunabilecegi dusunulmektedir Bu iyonlara ek olarak soy gazlarin bilinen notr eksimerleri bulunmaktadir Bunlar yalnizca uyarilmis elektron halinde kararli olan ve gibi bilesiklerdir ve bu bilesiklerden bazilari eksimer lazerlerde kullanilmaktadir Soy gazlar kovalent bag olusturduklari bilesiklere ek olarak kovalent olmayan bagla da bilesik olusturabilirler Ilk kez 1949 da tanimlanan kafes bilesikler belli basli organik ve inorganik maddelerin kristal kafeslerindeki bosluklarda kistirilmis soy gazlar icerirler Bunlarin olusumu icin gerekli sart ziyaretcinin soy gaz ev sahibi kristal kafesin bosluguna yerlesebilmesi icin uygun boyutta olmasidir Ornegin argon kripton ve ksenon hidrokinon ile kafes bilesik olusturabilirken helyum ve neon gorece daha kucuk oldugundan veya tutulabilmesi icin yeterince kutuplanabilir olmadigindan olusturamaz Neon argon kripton ve ksenon soy gazin buz icinde kistirildigi klatrat hidratlar da meydana getirebilir Bir soy gaz atomu iceren bir endohedral fulleren bilesigini gosteren cizim Soy gazlar soy gaz atomunun fulleren molekulu icinde kistirildigi endohedral fulleren bilesikleri olusturabilmektedir 1993 te 60 karbon atomu iceren bir kuresel molekul olan C60 yuksek basinc altinda soy gazlara maruz birakildiginda He C60 gibi koordinasyon bilesiklerinin olusabilecegi kesfedildi gosterimi helyumun C60 icerdigini ancak ona kovalent olarak baglanmadigini belirtmektedir 2008 itibari ile helyum neon argon kripton ve ksenonlu endohedral bilesikler elde edildi Bu bilesikler soy gaz atomunun nukleer manyetik rezonansi vasitasiyla fullerenlerin yapisi ve reaktivitesinin incelenmesinde kullanilmaktadir Ksenon diflorur XeF2 gibi soy gaz bilesikleri oktet kuralini ihlal ettikleri icin hipervalent olarak kabul edilir Bu bilesiklerdeki baglanmalar uc merkez dort elektron bagi modeli kullanilarak aciklanabilmektedir Ilk olarak 1951 de onerilen bu model uc dogrudas atomun baglanmasini goz onunde bulundurur Ornegin ksenon diflorurdeki baglanma her atomun p orbitalinden kaynaklanan uc molekuler orbital ile tanimlanir Baglanma ksenondan gelen dolu bir p orbitali ile her bir flor atomundan gelen yari dolu p orbitallerinden meydana gelir ve bu da dolu bir bag orbitali dolu bir bag yapmayan orbital ve bir karsit baglayici orbital ile sonuclanir En yuksek dolu molekuler orbital iki uc atomda yerellesir Varliklari ve olusumlariSoy gazlarin atom numaralari arttikca evrendeki bolluklari azalir Yaklasik 24 luk kutle kesri ile helyum hidrojenden sonra evrendeki en yaygin elementtir Evrendeki helyumun buyuk kismi Buyuk Patlama nukleosentezi sirasinda olusmustur ve yildiz nukleosentezindeki hidrojen fuzyonu ile gorece daha az olacak sekilde agir elementlerin alfa bozunmasi yasamalari sebebiyle helyum miktari surekli olarak artmaktadir Soy gazlarin Dunya daki bolluklari ise farkli egilimlere baglidir Ornegin atomunun kucuk kutleli olmasi nedeniyle yercekimi alaninda tutulamadigindan atmosferde hic ilksel helyum bulunmamakta ve bu da helyumun atmosferdeki en bol ucuncu soy gaz olmasina yol acmaktadir Dunya daki helyum yerkabugunda bulunan radyum toryum ve uranyum gibi agir elementlerin alfa bozunmasi sonrasi meydana gelir ve dogalgaz birikintilerinde toplanma egilimindedir Diger taraftan argonun bollugu yine Dunya nin kabugunda bulunan potasyum 40 in beta bozunmasina ugrayarak Gunes Sistemi nde goreli olarak seyrek bulunmasina ragmen Dunya daki en bol argon izotopu olan argon 40 i olusturmasiyla artar Bu surec potasyum argon yas tayini yonteminin temelini olusturmaktadir Bilinmeyen nedenlerden oturu ksenonun atmosferdeki bollugu beklenenden dusuktur ve bu durum kayip ksenon sorunu olarak tanimlanmaktadir Bir teoriye gore ksenonun yerkabugunda bulunan mineraller tarafindan hapsedilmesi bu duruma yol acmaktadir Ksenon dioksidin kesfi sonrasinda yapilan arastirmalar kuvarsin yapisindan silisyumun ksenon ile degisebildigini gostermistir Radon yerkabugunda bulunan radyumun alfa bozunmasina ugramasi sonucunda olusur Binalarin temelindeki yariklardan iceri sizabilen radon yeterince iyi havalandirilmayan alanlarda birikebilir Yuksek radyoaktifligi dolayisi ile canli sagligini tehdit eden radon yalnizca Amerika Birlesik Devletleri nde yilda tahminen 21 000 akciger kanseri kaynakli olume sebep olmaktadir Bolluk Helyum Neon Argon Kripton Ksenon RadonGunes Sistemi her bir silisyum atomu icin 2343 2 148 0 1025 5 515 10 5 5 391 10 6 Dunya atmosferi hacim kesri ppm 5 20 18 20 9340 00 1 10 0 09 0 06 18 10 19Volkanik kaya kutle kesri ppm 3 10 3 7 10 5 4 10 2 1 7 10 10 Neon argon kripton ve ksenon gazlarin sivilastirilmasi yontemi kullanilarak havadan elde edilir Boylece elementler sivi hale getirilir ve ayrimsal damitma yontemi ile de karisim bilesenlere ayrilir Helyum genellikle dogalgazdan ayrilarak uretilir Radon ise radyum bilesiklerinin radyoaktif bozunmasindan izole edilir Kullanim alanlariSivi helyumun superiletken miknatislarin sogutulmasinda kullanildigi bir modern manyetik rezonans goruntuleme tarayicisi Soy gazlar diger elementlere gore sahip olduklari dusuk erime ve kaynama noktalari nedeniyle kriyojenik sogutucu olarak kullanilmaktadir Ozellikle kaynama noktasi 4 2 K 268 8 C 451 84 F olan sivi helyum manyetik rezonans goruntuleme ve nukleer manyetik rezonansta ihtiyac duyulan superiletken miknatislarin sogutulmasi icin kullanilir Sivi helyum kadar dusuk sicakliklara ulasamamasina karsin sivi neon sivi helyumdan 400 sivi hidrojenden ise 3 kattan daha fazla sogutma kapasitesine sahip oldugundan kriyojenikte kullanilmaktadir Helyum ozellikle lipitlerde olmak uzere sivilardaki gorece dusuk cozunurlugu nedeniyle solunum gazi bileseni olarak azotun yerine kullanilir Gazlar aletli dalista oldugu gibi basinc altinda kan ve doku tarafindan emilir ve derinlik sarhoslugu olarak bilinen anestezik etkiye sebep olurlar Dusuk cozunurlugu nedeniyle az miktarda helyum hucre zarlarindan iceri alinir ve helyum trimiks ve helioksta oldugu gibi solunum gazi parcasi olarak kullanilirsa gazin derindeki narkotik etkisinde dusme meydana gelir Vucutta cozunmus gazin daha dusuk miktarda bulunmasi yukselme esnasinda basincin dusmesiyle birlikte daha az gaz kabarciginin olusmasini saglar Helyumun dusuk cozunurlugu ayrica vurgun olarak bilinen durumda ek faydalar saglamaktadir Diger taraftan argon aletli dalistaki elbisenin sisirilmesinde kullanilan en iyi gaz olarak kabul edilmektedir Yukselmesi icin helyumun kullanildigi bir zeplin 1937 deki Hindenburg Felaketinin ardindan helyum yuzme ozelligindeki 8 6 dususe ragmen hafifligi ve yanici olmamasi sebebiyle zeplin ve balonlarda kaldirma gazi olarak hidrojenin yerine kullanilmaya baslanmistir Cesitli uygulamada soy gazlar inert atmosfer ortami yaratmak amaciyla kullanilir Argon azota hassas olan havaya duyarli bilesiklerin sentezinde kullanilir Kati argon reaksiyon ara urunleri gibi cok kararsiz bilesiklerin arastirilmasinda bilesikleri cok dusuk sicakliklarda bir inert matriste hapsetme amaciyla da kullanilir Helyum gaz kromatografisinde tasiyici ortam termometrelerde gaz dolgusu kabarcik odasi ve Geiger sayaci gibi radyasyon olcmeye yarayan aletlerde kullanilir Helyum ve argon ark kaynaklarinda kaynak ve kesme esnasinda ana metalin etrafini sararak koruma olusturmanin yani sira diger metalurjik sureclerde ve yari iletken sanayiindeki silisyum ve germanyum uretiminde koruyucu olarak kullanilirlar Diger taraftan helyumdan nukleer reaktorlerdeki yakit cubuklarinda da gaz dolgusu olarak yararlanilir IMAX projektorlerinde kullanilan 15 000 watt lik ksenon kisa ark lambasi Soy gazlar diger gazlara kiyasla sahip olduklari dusuk reaktiflik nedeniyle aydinlatmada yaygin olarak kullanilir Argon ile azot karistirilarak ampuller icin gaz dolgusu olarak kullanilir Filamanin buharlasma oranini argondan daha fazla dusuren kripton daha yuksek renk sicakligi ve verimlilige sahip daha yuksek performansli ampullerde kullanilir Halojen lambalarda kripton iyot ve brom bilesikleri ile karistirilarak kullanilir Soy gazlar gaz desarj lambalarinda kullanildiginda birbirinden farkli renklerde gozukur Neon lambasi olarak adlandirilan lambalarda neonun yani sira kullanilan diger gazlar ve fosfor neonun turuncu kirmizi rengine farkli tonlar eklemektedir Neredeye surekli spektrumlari sayesinde gun isigini andiran film projektorleri ve otomobil farlarinda kullanilan ksenon ark lambalari ise iceriginde ksenon barindirir Neon tuplerinde kullanilan farkli soy gazlarin urettigi renkler Helyum Neon Argon Kripton Ksenon Soy gazlar eksimer olarak bilinen kisa omurlu elektronik olarak uyarilmis molekulleri temel alan eksimer lazerlerde kullanilir Lazerde kullanilan eksimerler Ar2 Kr2 veya Xe2 gibi soy gaz dimerleri olabilecegi gibi daha yaygin olarak soy gazlarin ArF KrF XeF veya XeCl gibi bir halojenle birlikte kullanilmasiyla da olabilir Bu lazerler gorece kisa dalga boylari sebebiyle ArF icin 193 nm KrF icin 248 nm morotesi isik uretir Eksimer lazerler entegre devre imalati ile lazer anjiyoplasti ve goz cerrahisi gibi lazer cerrahisinde temel gereksinim olan mikrolitografi ve mikrofabrikasyon icin kullanilir Bazi soy gazlar tip alaninda dogrudan kullanima sahiptir Helyum bazen astim hastalarinin solunumunu kolaylastirmak icin kullanilir Ksenon azot oksitten daha etkili olmasini saglayan lipitlerdeki yuksek cozunurlugu ve saglayan vucuttan gorece daha hizli cikarak daha hizli iyilesmeyi saglamasi sebebiyle anestezik olarak kullanilir Ksenon hiperpolarize edilmis manyetik rezonans goruntuleme yoluyla akcigerlerin tibbi goruntulenmesinde kullanilir Radon ise gorece yuksek radyoaktivitesi ve dakikalarla var olmasi nedeniyle radyoterapide kullanilir Ayrica bakinizSoy metalKaynakcaOzel Turker Mehmet 2002 Asal Gaz Yogunlastirma Metodu ile Nanoboyutlu Ag Tozlarinin Uretimi ve Ozelliklerinin Degerlendirilmesi PDF Turkish Journal of Engineering and Environmental Sciences TUBITAK 26 147 154 13 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 13 Eylul 2018 Renouf Edward 15 Subat 1901 Noble gases Science Ingilizce 13 320 268 270 doi 10 1126 science 13 320 268 Ozima amp Podosek 2002 s 30 Ozima amp Podosek 2002 s 4 argon Encyclopaedia Britannica Ingilizce 2008 13 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Kochhar R K 1991 French astronomers in India during the 17th 19th centuries Ingilizce 101 2 95 100 Bibcode 1991JBAA 101 95K Emsley John 2001 Nature s Building Blocks Ingilizce Oxford Oxford University Press ss 175 179 ISBN 0 19 850341 5 Lockyer J N Ekim 1868 Notice of an observation of the spectrum of a solar prominence Proceedings of the Royal Society Ingilizce 17 91 92 Bibcode 1868RSPS 17 91L doi 10 1098 rspl 1868 0011 JSTOR 112357 Hampel Clifford A 1968 The Encyclopedia of the Chemical Elements Ingilizce New York Van Nostrand Reinhold ss 256 268 ISBN 0 442 15598 0 Thomson William 3 Agustos 1871 Inaugural Address of Sir William Thomson Nature Ingilizce 4 92 261 278 268 Bibcode 1871Natur 4 261 doi 10 1038 004261a0 PMC 2070380 2 2 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Eylul 2018 a b Ozima amp Podosek 2002 s 1 Strutt John William Ramsay William 1894 1895 Argon a New Constituent of the Atmosphere Proceedings of the Royal Society Ingilizce 57 1 265 287 doi 10 1098 rspl 1894 0149 JSTOR 115394 Strutt John William Ramsay William 1895 VI Argon A New Constituent of the Atmosphere Ingilizce 186 187 Bibcode 1895RSPTA 186 187R doi 10 1098 rsta 1895 0006 JSTOR 90645 About Argon the Inert The New Element Supposedly Found in the Atmosphere The New York Times Ingilizce 3 Mart 1895 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Eylul 2018 Ramsay William 1895 On a Gas Showing the Spectrum of Helium the Reputed Cause of D3 One of the Lines in the Coronal Spectrum Preliminary Note Proceedings of the Royal Society of London Ingilizce 58 347 352 65 67 doi 10 1098 rspl 1895 0006 Mendeleyev Dmitri 1903 Osnovy khimii Rusca 7 bas s 497 Ramsay William Travers Morris W 1898 On the Companions of Argon Proceedings of the Royal Society of London Ingilizce 63 1 437 440 doi 10 1098 rspl 1898 0057 Partington J R Mayis 1957 Discovery of Radon Nature Ingilizce 179 4566 912 Bibcode 1957Natur 179 912P doi 10 1038 179912a0 Ramsay William Collie J Normal 1904 The Spectrum of the Radium Emanation Proceedings of the Royal Society Ingilizce 73 488 496 470 76 doi 10 1098 rspl 1904 0064 Cederblom J E 1904 The Nobel Prize in Physics 1904 Presentation Speech Ingilizce 10 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Cederblom J E 1904 The Nobel Prize in Chemistry 1904 Presentation Speech Ingilizce 10 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2009 a b Bartlett Neil 1962 Xenon hexafluoroplatinate Xe PtF 6 Proceedings of the Chemical Society Ingilizce 6 218 doi 10 1039 PS9620000197 Fields Paul R Stein Lawrence Zirin Moshe H 1962 Radon Fluoride Journal of the American Chemical Society Ingilizce 84 21 4164 4165 doi 10 1021 ja00880a048 Grosse A V Kirschenbaum A D Streng A G Streng L V 1963 Krypton Tetrafluoride Preparation and Some Properties Science Ingilizce 139 3559 1047 1048 Bibcode 1963Sci 139 1047G doi 10 1126 science 139 3559 1047 PMID 17812982 Khriachtchev Leonid Pettersson Mika Runeberg Nino Lundell Jan Rasanen Markku 24 Agustos 2000 A stable argon compound Nature Ingilizce 406 6798 874 876 doi 10 1038 35022551 PMID 10972285 Oganesyan Yu Ts Utyonkov V Lobanov Yu Abdullin F Polyakov A Lougheed Tsyganov Gulbekian Bogomolov Gikal Mezentsev Iliev Subbotin Sukhov Buklanov Subotic Itkis Moody Wild Stoyer Stoyer 1999 Synthesis of Superheavy Nuclei in the 48Ca 244Pu Reaction Physical Review Letters Ingilizce Amerikan Fizik Toplulugu 83 16 3154 3157 Bibcode 1999PhRvL 83 3154O doi 10 1103 PhysRevLett 83 3154 Popeko Andrey G 2016 PDF Ingilizce Ortak Nukleer Arastirma Enstitusu 4 Subat 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 3 Eylul 2018 Gaggeler H W 5 7 Kasim 2007 PDF Ingilizce Paul Scherrer Enstitusu 20 Subat 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 3 Eylul 2018 Yakushev Alexander Eichler Robert 2016 Gas phase chemistry of element 114 flerovium PDF Nobel Symposium NS160 Chemistry and Physics of Heavy and Superheavy Elements Ingilizce doi 10 1051 epjconf 201613107003 31 Mart 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Eylul 2018 Barber Robert C Karol Paul J Nakahara Hiromichi Vardaci Emanuele Vogt Erich W 2011 Discovery of the elements with atomic numbers greater than or equal to 113 IUPAC Technical Report Pure and Applied Chemistry Ingilizce IUPAC 83 7 doi 10 1515 ci 2011 33 5 25b Oganessian Yu Ts Utyonkov V Lobanov Yu Abdullin F Polyakov A Lougheed R Shirokovsky I Tsyganov Yu Voinov A Gulbekian G Bogomolov S Gikal B Mezentsev A Iliev S Subbotin V Sukhov A Subotic K Zagrebaev V Vostokin G Itkis M Moody K Patin J Shaughnessy D Stoyer M Stoyer N Wilk P Kenneally J Landrum J Wild J 2006 Synthesis of the isotopes of elements 118 and 116 in the 249Cf and 245Cm 48Ca fusion reactions Physical Review C 74 4 44602 Bibcode 2006PhRvC 74d4602O doi 10 1103 PhysRevC 74 044602 Mewes Jan Michael Smits Odile Rosette Jerabek Paul Schwerdtfeger Peter 25 Temmuz 2019 Oganesson is a Semiconductor On the Relativistic Band Gap Narrowing in the Heaviest Noble Gas Solids Angewandte Chemie Ingilizce 58 40 14260 14264 doi 10 1002 anie 201908327 PMID 31343819 Gong Sheng Wu Wei Wang Fancy Qian Liu Jie Zhao Yu Shen Yiheng Wang Shuo Sun Qiang Wang Qian 8 Subat 2019 Classifying superheavy elements by machine learning Physical Review A Ingilizce 99 2 022110 1 7 Bibcode 2019PhRvA 99b2110G doi 10 1103 PhysRevA 99 022110 hdl 1721 1 120709 a b c d e f g h Noble Gas Encyclopaedia Britannica Ingilizce 2008 15 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2009 a b c Greenwood amp Earnshaw 1997 s 891 Allen Leland C 1989 Electronegativity is the average one electron energy of the valence shell electrons in ground state free atoms Journal of the American Chemical Society Ingilizce 111 25 9003 9014 doi 10 1021 ja00207a003 Ingilizce Alberta Universitesi 5 Kasim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Wheeler John C 1997 Electron Affinities of the Alkaline Earth Metals and the Sign Convention for Electron Affinity Journal of Chemical Education Ingilizce 74 123 127 doi 10 1021 ed074p123 Kalcher Josef Sax Alexander F 1994 Gas Phase Stabilities of Small Anions Theory and Experiment in Cooperation Chemical Reviews Ingilizce 94 8 2291 2318 doi 10 1021 cr00032a004 Ozima amp Podosek 2002 s 35 Bobrow Test Preparation Services 2007 CliffsAP Chemistry Ingilizce CliffsNotes s 15 ISBN 047013500X a b c d e f g h Grochala Wojciech 2007 Atypical compounds of gases which have been called noble Chemical Society Reviews Ingilizce 36 10 1632 1655 doi 10 1039 b702109g PMID 17721587 Pauling Linus 1933 The Formulas of Antimonic Acid and the Antimonates Journal of the American Chemical Society Ingilizce 55 5 1895 1900 doi 10 1021 ja01332a016 Seppelt Konrad 1979 Recent developments in the Chemistry of Some Electronegative Elements Accounts of Chemical Research Ingilizce 12 6 211 216 doi 10 1021 ar50138a004 Moody G J 1974 A Decade of Xenon Chemistry Journal of Chemical Education Ingilizce 51 10 628 630 Bibcode 1974JChEd 51 628M doi 10 1021 ed051p628 Zupan Marko Iskra Jernej Stavber Stojan 1998 Fluorination with XeF2 44 Effect of Geometry and Heteroatom on the Regioselectivity of Fluorine Introduction into an Aromatic Ring The Journal of Organic Chemistry Ingilizce 63 3 878 880 doi 10 1021 jo971496e PMID 11672087 Harding Charlie J Janes Rob 2002 Elements of the P Block Ingilizce Royal Society of Chemistry ss 90 99 ISBN 0854046909 Avrorin V V Krasikova R N Nefedov V D Toropova M A 1982 The Chemistry of Radon Russian Chemical Reviews Ingilizce 51 1 12 20 Bibcode 1982RuCRv 51 12A doi 10 1070 RC1982v051n01ABEH002787 Lehmann J 2002 The chemistry of krypton Coordination Chemistry Reviews Ingilizce 233 234 1 39 doi 10 1016 S0010 8545 02 00202 3 Hogness T R Lunn E G 1925 The Ionization of Hydrogen by Electron Impact as Interpreted by Positive Ray Analysis Physical Review Ingilizce 26 44 55 Bibcode 1925PhRv 26 44H doi 10 1103 PhysRev 26 44 Fernandez J Martin F 2007 Photoionization of the HeH2 molecular ion Ingilizce 40 12 2471 2480 Bibcode 2007JPhB 40 2471F doi 10 1088 0953 4075 40 12 020 Powell H M Guter M 1949 An Inert Gas Compound Nature Ingilizce 164 4162 240 241 Bibcode 1949Natur 164 240P doi 10 1038 164240b0 Greenwood amp Earnshaw 1997 s 893 Dyadin Yuri A 1999 Clathrate hydrates of hydrogen and neon Mendeleev Communications Ingilizce 9 5 209 210 doi 10 1070 MC1999v009n05ABEH001104 Saunders M Jimenez Vazquez H A Cross R J Poreda R J 1993 Stable compounds of helium and neon He C60 and Ne C60 Science Ingilizce 259 5100 1428 1430 Bibcode 1993Sci 259 1428S doi 10 1126 science 259 5100 1428 PMID 17801275 Saunders Martin Jimenez Vazquez Hugo A Cross R James Mroczkowski Stanley Gross Michael L Giblin Daryl E Poreda Robert J 1994 Incorporation of helium neon argon krypton and xenon into fullerenes using high pressure Journal of the American Chemical Society Ingilizce 116 5 2193 2194 doi 10 1021 ja00084a089 Frunzi Michael Cross R Jame Saunders Martin 2007 Effect of Xenon on Fullerene Reactions Journal of the American Chemical Society Ingilizce 129 43 13343 6 doi 10 1021 ja075568n PMID 17924634 Greenwood amp Earnshaw 1997 s 897 Weinhold F Landis C 2005 Valency and Bonding Ingilizce Cambridge University Press ss 275 306 ISBN 0521831288 Pimentel G C 1951 The Bonding of Trihalide and Bifluoride Ions by the Molecular Orbital Method The Journal of Chemical Physics Ingilizce 19 4 446 448 Bibcode 1951JChPh 19 446P doi 10 1063 1 1748245 Weiss Achim Ingilizce 28 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Coc A 2004 Updated Big Bang Nucleosynthesis confronted to WMAP observations and to the Abundance of Light Elements The Astrophysical Journal Ingilizce Amerikan Astronomi Toplulugu 600 2 544 552 arXiv astro ph 0309480 2 Bibcode 2004ApJ 600 544C doi 10 1086 380121 a b Morrison P Pine J 1955 Radiogenic Origin of the Helium Isotopes in Rock Ingilizce 62 3 71 92 Bibcode 1955NYASA 62 71M doi 10 1111 j 1749 6632 1955 tb35366 x Scherer Alexandra 16 Ocak 2007 Ingilizce Freiberg Madencilik Akademisi Teknik Universitesi 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Sanloup Chrystele Schmidt Burkhard C Perez Eva Maria Chamorro Jambon Albert Gregoryanz Eugene Mezouar Mohamed 2005 Retention of Xenon in Quartz and Earth s Missing Xenon Science Ingilizce 310 5751 1174 1177 Bibcode 2005Sci 310 1174S doi 10 1126 science 1119070 PMID 16293758 Irving Tyler Mayis 2011 Ingilizce L Actualite chimique canadienne Canadian Chemical News 9 Subat 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Eylul 2018 Angelo Joseph A 2004 Nuclear Technology Ingilizce ABC CLIO Greenwood s 228 ISBN 1573563366 A Citizen s Guide to Radon Ingilizce U S Environmental Protection Agency 26 Kasim 2007 28 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Lodders Katharina 10 Temmuz 2003 Solar System Abundances and Condensation Temperatures of the Elements The Astrophysical Journal Ingilizce Amerikan Astronomi Toplulugu 591 2 1220 1247 Bibcode 2003ApJ 591 1220L doi 10 1086 375492 Ingilizce Ulusal Hava Durumu Servisi 18 Subat 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2009 a b c d e f g Haussinger Peter Glatthaar Reinhard Rhode Wilhelm Kick Helmut Benkmann Christian Weber Josef Wunschel Hans Jorg Stenke Viktor Leicht Edith Stenger Hermann 2002 Noble gases Ullmann s Encyclopedia of Industrial Chemistry Ingilizce Wiley doi 10 1002 14356007 a17 485 Greenwood amp Earnshawf 1997 s 891 Zhang C J Zhou X T Yang L 1992 Demountable coaxial gas cooled current leads for MRI superconducting magnets Magnetics IEEE Transactions on Ingilizce IEEE 28 1 957 959 Bibcode 1992ITM 28 957Z doi 10 1109 20 120038 Fowler B Ackles K N Porlier G 1985 Effects of inert gas narcosis on behavior a critical review Undersea Biomedical Research Ingilizce 12 4 369 402 ISSN 0093 5387 OCLC 2068005 PMID 4082343 Bennett Peter B Elliott David H 1998 The Physiology and Medicine of Diving Ingilizce SPCK Publishing s 176 ISBN 0702024104 Vann R D 1989 The Physiological Basis of Decompression 38th Undersea and Hyperbaric Medical Society Workshop Ingilizce 75 Phys 6 1 89 437 Maiken Eric 1 Agustos 2004 Why Argon Ingilizce Decompression 6 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Disaster Ascribed to Gas by Experts The New York Times Ingilizce 7 Mayis 1937 s 1 Freudenrich Craig 2008 Ingilizce HowStuffWorks 29 Nisan 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Eylul 2009 Dunkin I R 1980 The matrix isolation technique and its application to organic chemistry Chemical Society Reviews Ingilizce 9 1 23 doi 10 1039 CS9800900001 Hwang Shuen Chen Lein Robert D Morgan Daniel A 2005 Noble Gases Kirk Othmer Encyclopedia of Chemical Technology Ingilizce Wiley ss 343 383 doi 10 1002 0471238961 0701190508230114 a01 Horhoianu G Ionescu D V Olteanu G 1999 Thermal behaviour of CANDU type fuel rods during steady state and transient operating conditions Annals of Nuclear Energy Ingilizce 26 16 1437 1445 doi 10 1016 S0306 4549 99 00022 5 Basting Dirk Marowsky Gerd 2005 Excimer Laser Technology Ingilizce Springer ISBN 3540200568 Sanders Robert D Ma Daqing Maze Mervyn 2005 Xenon elemental anaesthesia in clinical practice British Medical Bulletin Ingilizce 71 1 115 135 doi 10 1093 bmb ldh034 PMID 15728132 Albert M S Balamore D 1998 Development of hyperpolarized noble gas MRI Nuclear Instruments and Methods in Physics Research A Ingilizce 402 2 3 441 453 Bibcode 1998NIMPA 402 441A doi 10 1016 S0168 9002 97 00888 7 PMID 11543065 GenelGreenwood N N Earnshaw A 1997 Chemistry of the Elements Ingilizce 2 bas Oxford Butterworth Heinemann ISBN 0 7506 3365 4 Ozima Minoru Podosek Frank A 2002 Noble Gas Geochemistry Ingilizce Cambridge University Press ISBN 0521803667 olu kirik baglanti Konuyla ilgili yayinlarHolloway John H 1968 Noble Gas Chemistry Ingilizce Londra Methuen ISBN 0412211009