Dünya veya Yerküre,Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.
Apollo 17 astronotları tarafından çekilen ve Mavi Bilye olarak adlandırılan Dünya'yı gösteren ilk fotoğraf (7 Aralık 1972) | |||||||||||||||||
Yörünge özellikleri | |||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Dönem J2000 | |||||||||||||||||
Günöte | 152100000 km (94500000 mi; 1,017 AU) | ||||||||||||||||
Günberi | 147095000 km (91401000 mi; 0,98327 AU) | ||||||||||||||||
149598023 km (92955902 mi; 1,00000102 AU) | |||||||||||||||||
Dış merkezlik | 0,0167086 | ||||||||||||||||
365,256363004 g (1,00001742096 y) | |||||||||||||||||
Ortalama yörünge hızı | 29,78 km/s (107200 km/sa; 66600 mph) | ||||||||||||||||
358,617° | |||||||||||||||||
Eğiklik |
| ||||||||||||||||
-11,26064° (J2000 tutulumuna göre) | |||||||||||||||||
114,20783° | |||||||||||||||||
Doğal uyduları |
| ||||||||||||||||
Fiziksel özellikler | |||||||||||||||||
Ortalama yarıçap | 6371,0 km (3958,8 mi) | ||||||||||||||||
Ekvatoral yarıçap | 6378,1 km (3963,2 mi) | ||||||||||||||||
Kutupsal yarıçap | 6356,8 km (3949,9 mi) | ||||||||||||||||
Basıklık | 0,0033528 1/298,257222101 () | ||||||||||||||||
Çevresi |
| ||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Hacim | 1,08321×1012 km3 (2,59876×1011 cu mi) | ||||||||||||||||
Kütle | 5,97237×1024 kg (1,31668×1025 lb) (3,0×10-6 M☉) | ||||||||||||||||
Ortalama yoğunluk | 5,514 g/cm3(0,1992 lb/cu in) | ||||||||||||||||
9,80665 m/s2(1 g; 32,1740 ft/s2) | |||||||||||||||||
Atalet momenti faktörü | 0.3307 | ||||||||||||||||
11,186 km/s (40270 km/sa; 25020 mph) | |||||||||||||||||
0,99726968 g (23h 56m 4.100s) | |||||||||||||||||
Ekvatoral dönme hızı | 0,4651 km/s (1674,4 km/sa; 1040,4 mph) | ||||||||||||||||
23,4392811° | |||||||||||||||||
Albedo | |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Atmosfer | |||||||||||||||||
Yüzey basıncı | 101,325 kPa (ODS'de) | ||||||||||||||||
Bileşimleri | |||||||||||||||||
Wikimedia Commons'ta ilgili ortam |
Dünya'nın dönme ekseni, yörünge düzlemine göre eğik olup bu eğiklik mevsimlerin oluşmasına neden olmaktadır. Dünya ile Ay arasındaki kütleçekimsel etkileşim; Dünya'nın eksenindeki yönelimi sabitler, gelgitlere neden olur ve dönmesini kademeli olarak yavaşlatır. Katı ya da kaya ağırlıklı yapısı nedeniyle üyesi bulunduğu yer benzeri gezegenler grubuna adını veren Dünya, bu gezegen grubunun kütlece ve hacimce en büyük üyesi olmasının yanı sıra Güneş Sistemi'ndeki en yoğun gezegendir.
Litosfer (taşküre) olarak adlandırılan Dünya'nın en dış katmanı, milyonlarca yıldır hareket hâlindeki rijit tektonik levhalardan oluşmaktadır. Dünya yüzeyinin yaklaşık %29'u, kıtalar ve adaların meydana getirdiği kara iken; suyla kaplı olan kalan %71'lik bölüm ise okyanuslar, göller, akarsular ve diğer tatlı suların oluşturduğu hidrosfer (suküre) olarak adlandırılır. Günümüzde Dünya'nın kutup bölgelerinin çoğu buzla kaplıdır. Dünya'nın iç kısmı ise merkezde yer alan katı demir ve nikelden meydana gelen hâlâ etkin durumundaki iç çekirdek, gezegenin manyetik alanını oluşturan sıvı hâldeki dış çekirdek ve tektonik levhaların hareket etmelerine yol açan mantodan meydana gelmektedir.
Tarihinin ilk birkaç milyar yılı içerisinde okyanuslarda başlayan yaşam, atmosferi ve yeryüzünü etkileyerek, oksijensiz solunum yapan canlıların çoğalmasına, oksijen düzeylerinin artışının ardından da oksijenli solunum yapan canlıların ortaya çıkmasına yol açtı. Bazı yerbilimsel kanıtlara göre Dünya'da yaşam, yaklaşık 4,1 milyar yıl önce başladı. O zamandan beri, Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı, fiziksel özellikleri ve yerbilimsel tarihi, canlıların evrimleşmelerini ve gelişmelerini sağladı. Dünya'daki yaşamın tarihi süresince canlı çeşitliliği zamanla artarken, zaman zaman da yaşandı. Gezegende yaşamış olan türlerin %99,9'undan fazlasının soyu tükendi. Günümüzde varlığını sürdüren türlerin sayısı için ayrı tahminler bulunmaktayken bazı türler ise tanımlanmamıştır. Dünya'da yaşayan 8 milyardan fazla insanın hayatta kalması, gezegenin biyosferi ve doğal kaynaklarına bağlıdır. Siyasi bakımdan dünyada, 200'ün üzerinde bağımsız devlet bulunmaktadır.
Etimoloji ve isimlendirme
Dünya, Arapçada yeryüzü anlamına gelen ve dnw köküne dayanan dunyāˀ (دُنْياء) sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük "daha aşağıda veya beride olan" manasındaki Arapça adnā (أدنَى) kelimesinin fuˁlāˀ vezninde sıfat dişilidir. Bu sözcük ise danī "aşağı, beride" sözcüğünün kıyas hâli olup “öte taraf” ile bir karşıtlığı ima etmesi bakımından İslam dini kökenli bir kavramdır. Kelimenin bir Türki dilde kaydedilmiş en eski kullanımı 11. yüzyıla tarihlenen Kutadgu Bilig'e dayanmaktadır.
Yer, Eski Türkçe yeryüzü, dünya, zemin anlamına gelmiş yér kelimesi kökenlidir. Sözcüğün en eski kullanımı, 8. yüzyıla tarihlenen Orhun Yazıtları'nda "üze kök teŋri asra yagız yir kılındukda" (üstte mavi gök, altta kara yer yaratıldığında) söz öbeği içerisinde kaydedilmiştir. Yeryüzü kelimesinin yazılı ilk kullanımı ise 1330 senesinde, Âşık Paşa'nın Garibnâme eserinde geçmektedir.
Arz, yerküre anlamına gelen başka bir sözcüktür. Kelime Arapçada yeryüzü, ülke veya genişlik anlamlarına gelebilen arḍ (أرض) sözcüğünden alıntı olmaktadır. Âlem ve cihan, biri Arapça diğeri İrani kökenli sözcükler olup hem yerküreyi hem de evreni tanımlamak için kullanılabilirler.
Dünya anlamında yüre sözcüğü de bulunmaktadır.
Tarihi
Oluşumu
Güneş Sistemi'nde bulunan en eski malzeme, 4,5672±0,0006 milyar yıl öncesine aittir. İlkel Dünya'nın oluşumu, 4,54±0,04 milyar yıl önce başladı. Güneş Sistemi'ndeki yapılar ile Güneş oluştu ve evrime uğradı. Teoride, karmaşık bileşik yapılar ve içerdiği elementler göze alındığında Güneş, Dünya ve diğer gezegenler dahil Güneş Sistemi'ndeki yapıları oluşturan moleküler bulutsunun kaynağı, ömrünü önceden tamamlamış bir genç tip yıldızın dağılmış artıklarının ve yıldızlar arası maddenin bir merkez etrafında dönerek gittikçe yoğunlaşmasıyla oluşmuştur. Merkezde yoğunlaşan hidrojen ve helyum molekülleri yeni bir G2 türü yıldızı, yani Güneş'i oluşturmaya başlamış, çevre disklerdeki yoğunluklu bölgelerde ise gezegenler oluşmaya başlamıştır. Dünya ise Güneş'e 3. sırada yakınlıkta bulunan karasal bir iç gezegendir.
Oluşum diskleri süreci veya sonrasında bu karasal gezegenler, ağır gök taşı çarpışmalarına sahne olmuştur. Gök taşları yapısında bulunan donmuş buzlar, silikat ve metal yapılar, karaların ve okyanuslarının oluşmasını sağlamış, merkezde yoğunlaşan ağır demir ve nikel elementleri ise gezegenin çekirdeğini oluşturmuştur. Ağır gök taşı bombardımanı, asteroid kuşağının Jüpiter'in güçlü çekim etkisi sonucu daha kararlı hale gelmesiyle gittikçe azalmıştır. Uygun koşullar oluştuğunda oluşmaya ve evrimleşmeye başlayan canlı hayat (3.5 milyar yıl önce), sonrasında özellikle bitkilerin karaya çıkmasıyla (500 myö'den bu yana yaptıkları fotosentez nedeniyle Bkz. Bitkilerin evrimi) atmosferin yapısal bileşimi önemli oranda değişmiş ve oksijen oranının yükselmesine neden olmuştur.
Yaşı
Dünya'nın yaşı doğrudan doğruya kayaçların yaşıyla ölçülemez. Çünkü bilinen en yaşlı kayaçlar bile bugün artık yeryüzünde var olmayan daha yaşlı kayaçlardan oluşmuştur. Bugüne kadar saptanabilen en yaşlı kayaçlar Grönland'ın batısında bulunmuştur ve 4,1 milyar yaşındadır.
Bugün Dünya'nın yaşını hesaplamak için elde edilen en iyi yöntem radyoaktif elementlerin yarılanmaları sonucu başka elementlere dönüşümleridir. Örneğin radyoaktif uranyum elementinin uranyum-238 ve uranyum-235 gibi iki ayrı tipte atomu (izotop) vardır. Bu atomların ikisi de çok yavaş bir süreçle kurşun atomlarına dönüşür. Öbür uranyum izotopundan biraz daha ağır olan uranyum-238'in dönüşümüyle daha hafif bir kurşun izotopu olan kurşun-206, uranyum-234'in dönüşümüyle de biraz daha ağır bir izotop olan kurşun-207 atomları oluşur. Uranyum-235'in kurşuna dönüşme hızı uranyum-238'in dönüşme hızından altı kat daha fazladır. Bu nedenler, incelenen bir kayaçtaki kurşun-206 ve kurşun-207 atomlarının oranı kayacın yaşına bağlı olarak değişir. En yaşlı olduğu düşünülen bir kurşun minerali ile bugün okyanuslarda oluşan kurşunun izotop yapısı arasındaki fark, ancak bu iki örneğin oluşumları arasında 4,55 milyar yıllık bir zaman dilimi olmasıyla açıklanır. Bu süre de Dünya'nın yaşı olarak kabul edilir.
Fiziksel özellikleri
Şekli
Dünya'nın üzerindeki topoğrafik oluşumlar ve kendi ekseni etrafındaki eksantrik hareketi nedeniyle düzgün bir geometrisi yoktur. Geoibs bir biçimdedir fakat Ekvator'daki yarıçapı kutuplardaki yarıçapından fazladır. Bu kutuplarından basık, ekvatordan şişik özel küresel geometrik şekil geoit (Latince, Eski Yunanca Geo "dünya") yani "Dünya şekli" diye adlandırılır. Referans küremsinin ortalama çapı 12.742 km'dir (~40.000 km/π). Yerin ekseni etrafında dönmesi ekvatorun dışarı doğru biraz fırlamasına neden olduğu için ekvatorun çapı, kutupları birleştiren çaptan 43 km daha uzundur. Ortalamadan en büyük sapmalar, Everest Dağı (deniz seviyesinin üstünde 8.848 m) ve Mariana Çukuru'dur (deniz seviyesinin altında 10.924 m). Dolayısıyla ideal bir elipsoide kıyasla Yer'in %0,17'lik toleransı vardır. Ekvator'un şişkinliği yüzünden Yer'in merkezinden en yüksek nokta aslında ekvatordadır.
Katmanları
Dünya 5 farklı katmandan oluşur:
Katman | Yapısı | Türü |
---|---|---|
Su küre | Dünya zemininin %75'ini kapsar. Büyük bölümü okyanuslardan oluşur. | Görünür. |
Taş küre | Dünya zemininin %25'ini kapsar. Büyük bölümü yeşilliklerden oluşur. | Görünür. |
Hava küre | Dünya'nın büyük bir bölümünü oluşturur. Çoğu azottan oluşur. | Görünmez, hissedilir. |
Ateş küre | Depremlerin çoğu onun yüzünden gerçekleşir. Lavlı bir yapısı vardır, çekirdeğin yakınlarındadır | Görünmez. Depremlerden hissedilir. |
İç Çekirdek ve Dış Çekirdek | Dünya'nın merkezidir. | Görünmez. Dünya'nın merkezine inildikçe hissedilir. |
İç yapısı
Yerin içi, diğer gezegenler gibi, kimyasal olarak tabakalardan oluşur. Yerin silikattan oluşmuş bir kabuğu, yüksek viskoziteli bir mantosu, akışkan bir dış çekirdeği ve katı halde bir iç çekirdeği vardır.
Yerin tabakaları aşağıda belirtilen derinliklerdedir:
Derinlik (Km) | Tabaka |
0–60 | Litosfer (5 ila 200 km arası değişir) |
0–35 | Kabuk (5 ila 70 km arası değişir) |
35–60 | Manto|Üst Manto |
35–2890 | Manto |
100–700 | Astenosfer |
2890–5100 | Dış çekirdek |
5100–6378 | İç çekirdek |
Dünya'nın dış kabuğu ile bu kabuğun üzerindeki atmosfer (hava) ve hidrosfer (okyanuslar ve denizler) katmanları doğrudan gözlemle incelenebilir. Oysa Dünya'nın iç bölümlerine ulaşarak yapısını doğrudan inceleme olanağı yoktur. Dünya'nın iç yapısına ilişkin bütün bilgiler depremlerin incelenmesinden ve Dünya'nın içinde var olduğu düşünülen maddeler üzerindeki deneylerden elde edilmiştir. Yanardağların varlığına ve yer kabuğunun yüzeyindeki ısı akışı ölçümlerine dayanarak Dünya'nın iç bölümlerinin çok sıcak olduğunu biliyoruz. Yer kabuğunun derinliklerine doğru indikçe kayaçların sıcaklığı her kilometrede 30 °C kadar yükselir. Böylece kabuğun en alt katmanlarının çok daha üstünde yer alan kayaçlar kızıl kor haline dönüşür. Aslında Dünya'nın büyüklüğüne oranla yer kabuğu çok incedir. Eğer Dünya'yı bir futbol topu büyüklüğünde düşünürsek kabuğu da ancak topun üzerine yapıştırılmış bir posta pulu kalınlığındadır. Kabuğun altında kalan kayaçlar ise akkor sıcaklığına kadar ulaşır.
Depremlerin nedeni, yer kabuğundaki bir kırıkla birbirinden ayrılan iki büyük kütlenin (levhanın) birdenbire harekete geçerek üst üste binmesi ya da uzaklaşması sonucunda yer kabuğunun şiddetle ileri geri sarsılmasıdır. Büyük bir depremde bazı titreşimler Dünya'nın öbür yüzündeki dairesel bir alanda "odaklanır". Buna karşılık bazı titreşimler çekirdeği aşıp öbür yana geçmez. Böylece Dünya'nın öbür yüzünde hiçbir titreşimin duyulmadığı halka biçiminde bir "gölge" belirir. Bu gölgenin boyutları ölçülerek çekirdeğin büyüklüğü hesaplanabilir. Ayrıca deprem titreşimlerinin yayılma hızı saptanarak içinden geçtikleri maddelerin yoğunluğu, dolayısıyla bileşimi belirlenebilir. Eritilmiş kayaçlarla yapılan laboratuvar deneyleri bu çalışmalara büyük ölçüde ışık tutar. Dünya'nın yüzeyi, kalınlığı 6 ile 70 km arasında değişen bir "kabuk" katmanıyla örtülüdür. Yerkabuğu denen bu katman daha ağır maddelerden oluşan ve 2.865 km derine inen çok kalın "manto" katmanının üzerine oturur. Mantonun bittiği yerde Dünya'nın merkezine kadar 3.473 km boyunca uzanan "çekirdek" başlar. Jeologlara göre, içteki manto katmanı çok büyük kabarma hareketleri sonucunda yerkabuğunu iterek birçok yerde yüzeye çıkmıştır. Ayrıca normal olarak yerkabuğunun yapısında bulunmayan bazı kayaçlar da yanardağı hareketleri nedeniyle Dünya'nın yüzeyine ulaşmıştır. Jeologlar bu verilere dayanarak mantonun üst kesimlerinin "ültrabazik" korkayaçlardan oluştuğunu ileri sürerler. Bir yanda asit kayaç olarak nitelenen granitin yer aldığı kayaç sınıflandırmasının öbür ucunda bulunan bu ültrabazik kayaçlar ağır demir ve magnezyum silikatlardan oluşur. Mantonun alt bölümlerinin de aynı yapıda, ama daha ağır ve yoğun olduğu sanılmaktadır. Çekirdeğin yapısındaki maddeler ise hem mantodakilerden daha ağır, hem de hiç değilse çekirdeğin dış bölümünde sıvı haldedir. Buna karşılık çekirdeğin içinin manto ve kabuk gibi katı olduğu sanılıyor. Yer çekirdeğinde olağanüstü bir basınç vardır. Bilinen elementlerin çoğu böylesine büyük bir basınç altında çok yoğunlaşmış olarak bulunabilir; ama jeologların genel kanısı, bazı demirli göktaşları (meteoritler) gibi çekirdeğin de metal halindeki nikel ve demirden oluştuğudur.
Yer kabuğu
Yer kabuğu mantoya oranla daha hafif maddelerden oluşmuştur ve bu iki katman arasındaki geçiş bölgesi neredeyse kesadamin bir sınır çizer. Bu geçiş bölgesi, böyle bir sınırın varlığını ilk kez saptayan Yugoslav bilim insanı 'in (1857-1936) adıyla "Mohoroviçiç süreksizliği" kısaca "M-süreksizliği" ya da "moho" olarak anılır. Bu sınırın varlığını gösteren en önemli kanıt yer kabuğundaki deprem titreşimlerinin süreksizlik bölgesinden geçip mantoya ulaştığında birdenbire hızlanmasıdır.
Yer kabuğu okyanusların ve denizlerin altında uzandığı zaman "okyanus kabuğu" kıtaları oluşturduğu zaman da "kıta kabuğu" olarak adlandırılır. Okyanus kabuğunun kalınlığı 6–8 km arasındadır. Oysa ortalama kalınlığı 40 kilometreyi bulan kıta kabuğu yüksek sıradağların altında 60-70 kilometreye ulaşır.
Okyanus kabuğu üç katmandan oluşur. En alt katman, yerin derinlerindeki erimiş maddelerin (magmanın) katılaşmasıyla oluşan korkayaçlardır. Orta katman yanardağ lavlarından, üst katman ise temel olarak kum ve çamur gibi tortullardan oluşur. Okyanus kabuğu sürekli hareket halindedir. Bu nedenle kabukta okyanus sırtları boyunca çatlaklar oluşur ve bu çatlakların arasından yüzeye çıkan erişmiş maddelerin sertleşmesiyle okyanus kabuğuna yeni katmanlar eklenir. Bu yeni kabuk sertleştikten sonra yılda 1 ile 10 cm kadar ilerleyerek yavaş yavaş okyanus sırtından iki yana doğru yayılır. Böylece okyanus sırtları suyun altında yüksek sıradağlar oluşturur.
Yerkabuğu çok sayıda eğri levhanın yan yana dizilmesiyle oluşan bir bütün olarak düşünebilir. Bu levhalar mantonun oldukça yumuşak üst katmanına oturduğu için sağa sola hareket edebilir. Okyanus sırtları, okyanus çukurları ve bazı uzun kırıklar yalnızca levhaların kenarlarında oluşur; bu kırıkların olduğu yerlerde de levhalar kayarak birbirinin üstüne binebilir. Levhalardan çoğunun üzerinde bu levhalarla birlikte hareket eden bir ya da birkaç kıta bulunur. Nitekim, bir zamanlar iki kıtaya ayıran okyanus kabuğunun çökmesiyle kıtalar bazı yerde birbirine iyice yaklaşmış, hatta üst üste binmiştir. Örneğin aralarındaki okyanus kabuğu çökmesi sonucunda Hindistan ile Asya kıtası çarpışmış ve iki karanın kenarları yükselerek Himalaya Dağları'nı oluşturmuştur. Büyük ve şiddetli depremlerin hemen hepsi bu levhaların kenarlarında, bir levhanın öbürünün altına girmesiyle olur. Aynı biçimde, en etkin yanardağlar da okyanus kabuğunun ya İzlanda'da olduğu gibi yükselerek sırta dönüştüğü ya da Andlarda olduğu gibi çökerek kıtaların altına girdiği yerlerde bulunur.
Okyanus tabanının yanlara doğru yayılarak genişlemesi çok çarpıcı bir biçimde kanıtlanmıştır. Bu kanıtlamanın en önemli dayanak noktası da Dünya'nın manyetik alanının yukarıda anlatıldığı gibi zaman zaman yön değiştirmesidir. Yerkabuğunun derinliklerindeki erimiş magma yüzeye çıkarak kristalleşirken bazı mineral parçacıkları mıknatıslanır. Böylece her biri Dünya'nın manyetik kutuplarını gösteren küçük birer mıknatısa dönüşür. Jeologlar yaşları bilinen lav katmanlarının, yapılarındaki mıknatıslanmış parçacıklar bazen kuzey, bazen güney manyetik kutbuna yönelecek biçiminde yan yana yerleştiğini saptamışlardır. Bunun nedeni, bir katmandaki mıknatıslanmış parçacıkların kuzey ve güney kutuplarının Dünya'nın manyetik kutuplarına uygun olarak dizilmesi, sonra manyetik kutuplar yön değiştirdiğinde üstteki yeni katmanda bulunan parçacıkların bir önceki katmandakilere ters yönde yerleşmesidir. Kısacası okyanus kabuğu manyetik bantlı dev bir kayıt aleti, yani bir teyp gibi Dünya'nın manyetik alanındaki bütün değişiklikleri bir bir kaydetmiştir.
Tektonik levhalar
Levha hareket teorisine (tektonik levha teorisi olarak da bilinir) göre Yer'in en dış kısmı iki tabakadan oluşur: kabuğu da kapsayan litosfer ve mantonun katılaşmış dış kısmı. Litosferin altında astenosfer bulunur, bu mantonun yüksek viskoziteli olan iç kısmıdır.
Litosfer, astenosferin üzerinde, tektonik levhalara ayrılmış bir halde yüzmektedir. Bu plakalar belli temas noktalarında üç tür hareketten birini gösterirler: yaklaşma, uzaklaşma veya yan yana kayma. Bu temas noktalarında depremler, volkanik faaliyetler, dağ oluşumları ve okyanus dibi hendekler oluşur.
Ana levhalar şunlardır:
- Afrika levhası, Afrika'yı kapsar.
- Antarktika levhası, Antarktika'yı kapsar.
- Hint-Avustralya levhası, Avustralya'yı kapsar. (Hint plakası ile 53 milyon yıl önce birleşmiştir)
- Avrasya levhası, Asya ve Avrupa'yı kapsar.
- Kuzey Amerika levhası, Kuzey Amerika ve kuzey-doğu Sibirya'yı kapsar.
- Güney Amerika levhası, Güney Amerika'yı kapsar.
- Pasifik levhası, Büyük Okyanus'unu kapsar.
Yüzeyi
Dünya'nın yüzölçümü 509.200.000 km²dir. Bunun %70'i 360.600.000 km² ile denizleri, %30'u 148.600.000 km² ile karaları oluşturur. Kuzey kutup çevresinde karalarla çevrilmiş bir deniz, güney kutup çevresinde denizlerle çevrelenmiş bir kara parçası vardır ve bu kara parçası ayrı bir kıta olarak kabul edilir.
İsim | Uzaklık | Dönüşü |
---|---|---|
Ay | 386.694 km | 27 gün, 7 saat, 43,7 dakika |
238.700 mi |
Aşınma
Kıtaları oluşturan güç, levha hareketlerinin motoru olan Yer'in iç enerji kaynağıysa, çok daha büyük bir dış enerji kaynağı, kıtaları aşındırarak yok etme sürecinde etkili olur: Güneş enerjisi. Atmosfer hareketlerini ve su döngüsünü sürdürmek için gerekli enerjiyi sağlayan güneş ışınları, su ve rüzgâr aşındırması ile kıta yüzeylerinden koparılan minerallerin yine bu iki araç yardımıyla okyanus tabanlarına taşınarak çökmesine yardımcı olur. Bu mekanizma ile okyanus kabuğu üzerinde gittikçe kalınlaşarak biriken tortul kaya katmanı, dalma-batma mekanizması sırasında yerküre içlerine taşınarak yeniden erir.
Aşınma mekanizması, suyun yer çekimi etkisi altındaki hareketlerini izler, yüksek dağların aşınarak alçalmasına, okyanus derinliklerinin dolarak yükselmesine yol açar, sonuçta yer yuvarlağının girinti ve çıkıntılarının törpülenerek çekim etkisi ile belirlenmiş ideal geoit biçimine yaklaşması yönünde çalışır.
Yörünge ve dönme
Sürekli olarak hareket eden Dünya'nın iki çeşit hareketi vardır. Bu hareketlerden birisi kendi ekseni etrafında olur ve batıdan doğuya doğrudur. Dünya bu dönmeyi 23 saat, 56 dakika, 4,098903691 saniyede tamamlar. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki bu dönmesi ile birlikte olan ikinci hareketi Güneş etrafındadır. Güneş etrafında Dünya, elips şeklinde çok geniş bir yörünge üzerindeki hareketini de 365 gün, 5 saat, 48 dakika, 9 saniye, 763.545,6 mikro saniyede yani bir yılda tamamlar. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki ve Güneş etrafındaki bu iki hareketi, iki önemli olaya sebep verir. Kendi ekseni etrafında dönmesi ile gece ve gündüz, Güneş çevresinde 23 derece, 27 dakika eğiklikle dönmesi mevsimleri oluşturur ve mevsimlerin ardalanmasını sağlar.
Notlar
- ^ As of 4 January 2018, the United States Strategic Command tracked a total of 18,835 artificial objects, mostly debris. See:
- ^ Earth's is almost exactly 40,000 km because the metre was calibrated on this measurement—more specifically, 1/10-millionth of the distance between the poles and the equator.
- ^ Due to natural fluctuations, ambiguities surrounding , and mapping conventions for , exact values for land and ocean coverage are not meaningful. Based on data from the and Global Landcover 26 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . datasets, extreme values for coverage of lakes and streams are 0.6% and 1.0% of Earth's surface. The ice shields of and Greenland are counted as land, even though much of the rock that supports them lies below sea level.
- ^ Yeryüzü veya Yer de denir.
- ^ Bir yıl içindeki yıldız günlerinin sayısı, güneş günlerinin sayısından daha fazladır (Dünya'nın kendi ekseni etrafında tam olarak 360 derece dönmesi için geçen süre), çünkü bir yıldız günü, bir güneş gününden yaklaşık 236 saniye daha kısadır. Bu tutarsızlık, bir yıldan fazla süredir süren tam bir yıldız günü demektir.
Kaynakça
hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Commons'ta dosyalar | |
Vikisöz'de alıntılar |
- ^ a b aphelion = a × (1 + e); perihelion = a × (1 – e), where a is the semi-major axis and e is the eccentricity. The difference between Earth's perihelion and aphelion is 5 million kilometers.—Wilkinson, John (8 Ocak 2009). Probing the New Solar System. CSIRO Publishing. s. 144. ISBN .
- ^ a b Simon, J.L.; Bretagnon, P.; Chapront, J.; Chapront-Touzé, M.; Francou, G.; Laskar, J. (Şubat 1994). "Numerical expressions for precession formulae and mean elements for the Moon and planets". Astronomy and Astrophysics. 282 (2). ss. 663-83. Bibcode:1994A&A...282..663S.
- ^ a b Staff (7 Ağustos 2007). . . 28 Haziran 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2008.
- ^ a b c d e f g h i j Williams, David R. (16 Mart 2017). "Earth Fact Sheet". NASA/Goddard Space Flight Center. 19 Aralık 1996 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Temmuz 2018.
- ^ Allen, Clabon Walter; Cox, Arthur N. (2000). Allen's Astrophysical Quantities. Springer. s. 294. ISBN . Erişim tarihi: 13 Mart 2011.
- ^ "UCS Satellite Database". Nuclear Weapons & Global Security. . 10 Ağustos 2018. 25 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Eylül 2018.
- ^ Anz-Meador, Phillip; Shoots, Debi, (Ed.) (Şubat 2018). "Satellite Box Score" (PDF). Orbital Debris Quarterly News. 22 (1). s. 12. 2 Nisan 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 18 Nisan 2018.
- ^ Various (2000). David R. Lide (Ed.). Handbook of Chemistry and Physics (81. bas.). CRC. ISBN .
- ^ "Selected Astronomical Constants, 2011". The Astronomical Almanac. 26 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Şubat 2011.
- ^ a b (WGS-84). Available online 11 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . from .
- ^ (1995). (PDF). Ahrens, Thomas J (Ed.). Global Earth Physics: A Handbook of Physical Constants. Global Earth Physics: A Handbook of Physical Constants. Washington, DC: American Geophysical Union. Bibcode:1995geph.conf.....A. ISBN . 16 Ekim 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2008.
- ^ International Earth Rotation and Reference Systems Service (IERS) Working Group (2004). "General Definitions and Numerical Standards" (PDF). McCarthy, Dennis D.; Petit, Gérard (Ed.). IERS Conventions (2003) (PDF). IERS Technical Note No. 32. Frankfurt am Main: Verlag des Bundesamts für Kartographie und Geodäsie. s. 12. ISBN . 12 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 29 Nisan 2016.
- ^ Humerfelt, Sigurd (26 Ekim 2010). . 24 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2011.
- ^ Pidwirny, Michael (2 Şubat 2006). . University of British Columbia, Okanagan. 18 Mart 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2007.
- ^ Staff (24 Temmuz 2008). "World". The World Factbook. Central Intelligence Agency. 12 Haziran 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ağustos 2008.
- ^ Luzum, Brian; Capitaine, Nicole; Fienga, Agnès; Folkner, William; Fukushima, Toshio; Hilton, James; Hohenkerk, Catherine; Krasinsky, George; Petit, Gérard; Pitjeva, Elena; Soffel, Michael; Wallace, Patrick (Ağustos 2011). "The IAU 2009 system of astronomical constants: The report of the IAU working group on numerical standards for Fundamental Astronomy". Celestial Mechanics and Dynamical Astronomy. 110 (4). ss. 293-304. Bibcode:2011CeMDA.110..293L. doi:10.1007/s10569-011-9352-4.
- ^ (PDF) (2008 bas.). , NIST Special Publication 330. s. 52. 3 Haziran 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2020.
- ^ Williams, James G. (1994). "Contributions to the Earth's obliquity rate, precession, and nutation". The Astronomical Journal. Cilt 108. s. 711. Bibcode:1994AJ....108..711W. doi:10.1086/117108. ISSN 0004-6256.
- ^ Allen, Clabon Walter; Cox, Arthur N. (2000). Allen's Astrophysical Quantities. Springer. s. 296. ISBN . Erişim tarihi: 17 Ağustos 2010.
- ^ Arthur N. Cox, (Ed.) (2000). Allen's Astrophysical Quantities (4. bas.). New York: AIP Press. s. 244. ISBN . Erişim tarihi: 17 Ağustos 2010.
- ^ . WMO Weather and Climate Extremes Archive. . 16 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2010.
- ^ Kinver, Mark (10 Aralık 2009). "Global average temperature may hit record level in 2010". BBC. 5 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Nisan 2010.
- ^ . WMO Weather and Climate Extremes Archive. . 4 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2010.
- ^ "Trends in Atmospheric Carbon Dioxide: Recent Global CO2 Trend". . National Oceanic and Atmospheric Administration. 26 Temmuz 2018. 26 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından .
- ^ "dünya". Nişanyan Sözlük. 15 Haziran 2013 tarihinde kaynağından .
- ^ "yer". Nişanyan Sözlük. 21 Nisan 2013 tarihinde kaynağından .
- ^ "arz". Nişanyan Sözlük. 15 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından .
- ^ "cihan". Nişanyan Sözlük. 29 Haziran 2013 tarihinde kaynağından .
- ^ "âlem". Nişanyan Sözlük. 28 Haziran 2013 tarihinde kaynağından .
- ^ "PAÜ İngilizce Sözlük". 2 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Aralık 2020.
- ^ Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
- ^ Bulmaca Sözlüğü
- ^ Bu sözcük TDK BSTS'de "her noktası, merkez denilen bir iç noktadan eşitleyin uzak bir eğri yüzeyle çevrilmiş bir katıydır." anlamında verilmiştir. Bu tanım TDK GTS'deki küre sözcüğünün tanımına uymaktadır: "1. mat. Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim. 2. Yeryüzü, dünya" Yüre sözcüğünün küre sözcüğüne öz Türkçe karşılık olarak bulunduğu görülmektedir (Türk Dili Tetkik Cemiyeti, Türk Dili Dergisi, 21.-26. sayılar, (1937): s. 36, 43 ve 64).
- ^ Browing, Samuel A.; Housh, Todd (15 Eylül 1995), "The Earth's Early Evolution" (PDF), Science, cilt 269, ss. 1535-1540, 15 Aralık 2017 tarihinde kaynağından (PDF), erişim tarihi: 25 Aralık 2020
- ^ Bkz.:
- Dalrymple, G.B. (1991). The Age of the Earth. California: Stanford University Press. ISBN .
- Newman, William L. (9 Temmuz 2007). "Age of the Earth". Publications Services, USGS. 29 Nisan 1999 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Eylül 2007.
- Dalrymple, G. Brent (2001). "The age of the Earth in the twentieth century: a problem (mostly) solved". Geological Society, London, Special Publications. 190 (1): 205-21. Bibcode:2001GSLSP.190..205D. doi:10.1144/GSL.SP.2001.190.01.14. 11 Kasım 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Eylül 2007.
- ^ a b "Lüzumlu sabiteler". 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2010.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dunya veya Yerkure Gunes Sistemi nde Gunes e en yakin ucuncu gezegen olup su an icin uzerinde yasam ve sivi su barindirdigi kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir Radyometrik tarihleme ve diger kanitlara gore 4 55 milyar yildan fazla bir sure once olusmustur Dunya nin yer cekimi uzaydaki diger nesnelerle ozellikle Gunes le ve tek dogal uydusu Ay la etkilesime girer Dunya nin Gunes in etrafindaki yorungesi 365 256 gunes gunu yani bir yildiz yili surer Bu sure icerisinde Dunya kendi ekseni etrafinda 366 265 kez doner DunyaApollo 17 astronotlari tarafindan cekilen ve Mavi Bilye olarak adlandirilan Dunya yi gosteren ilk fotograf 7 Aralik 1972 Yorunge ozellikleriDonem J2000Gunote152100 000 km 94500 000 mi 1 017 AU Gunberi147095 000 km 91401 000 mi 0 98327 AU Yari buyuk eksen149598 023 km 92955 902 mi 1 000001 02 AU Dis merkezlik0 0167086Yorunge periyodu365 256363 004 g 1 000017 420 96 y Ortalama yorunge hizi29 78 km s 107200 km sa 66600 mph Ortalama ayriklik358 617 Egiklik7 155 Gunes in ekvatoruna gore 1 57869 degismeyen duzleme gore 0 00005 J2000 tutulumuna gore Cikis dugumu boylami 11 26064 J2000 tutulumuna gore Perihelyon acisi114 20783 Dogal uydulari1 dogal uydu Ay5 sanki uydu gt 1 800 faaliyetteki yapay uydu gt 16 000 uzay enkaziFiziksel ozelliklerOrtalama yaricap6371 0 km 3958 8 mi Ekvatoral yaricap6378 1 km 3963 2 mi Kutupsal yaricap6356 8 km 3949 9 mi Basiklik0 0033528 1 298 257222101 Cevresi40075 017 km ekvatoryal 24901 461 mi 40007 86 km boylamsal 24859 73 mi Yuzey alani510072 000 km2 196940 000 sq mi 148940 000 km2 kara 57510 000 sq mi 29 2 361132 000 km2 su 139434 000 sq mi 70 8 Hacim1 08321 1012 km3 2 59876 1011 cu mi Kutle5 97237 1024 kg 1 31668 1025 lb 3 0 10 6 M Ortalama yogunluk5 514 g cm3 0 1992 lb cu in Yuzey kutle cekimi9 80665 m s2 1 g 32 1740 ft s2 Atalet momenti faktoru0 3307Kurtulma hizi11 186 km s 40270 km sa 25020 mph Yildiz donme suresi0 99726968 g 23h 56m 4 100s Ekvatoral donme hizi0 4651 km s 1674 4 km sa 1040 4 mph Eksen egikligi23 4392811 Albedo0 367 geometrik0 306 BondYuzey sicakligi min ort maks Kelvin 184 K 287 16 K 1961 1990 yillari 330 KCelsius 89 2 C 14 0 C 1961 1990 yillari 56 9 CFahrenheit 128 5 F 57 2 F 1961 1990 yillari 134 3 FAtmosferYuzey basinci101 325 kPa ODS de Bilesimleri 78 08 azot N2 kuru hava 20 95 oksijen O2 1 su buhari iklime gore degisken 0 9340 argon 0 0408 karbondioksit 0 00182 neon 0 00052 helyum 0 00017 metan 0 00011 kripton 0 00006 hidrojen Wikimedia Commons ta ilgili ortam Dunya nin donme ekseni yorunge duzlemine gore egik olup bu egiklik mevsimlerin olusmasina neden olmaktadir Dunya ile Ay arasindaki kutlecekimsel etkilesim Dunya nin eksenindeki yonelimi sabitler gelgitlere neden olur ve donmesini kademeli olarak yavaslatir Kati ya da kaya agirlikli yapisi nedeniyle uyesi bulundugu yer benzeri gezegenler grubuna adini veren Dunya bu gezegen grubunun kutlece ve hacimce en buyuk uyesi olmasinin yani sira Gunes Sistemi ndeki en yogun gezegendir Litosfer taskure olarak adlandirilan Dunya nin en dis katmani milyonlarca yildir hareket halindeki rijit tektonik levhalardan olusmaktadir Dunya yuzeyinin yaklasik 29 u kitalar ve adalarin meydana getirdigi kara iken suyla kapli olan kalan 71 lik bolum ise okyanuslar goller akarsular ve diger tatli sularin olusturdugu hidrosfer sukure olarak adlandirilir Gunumuzde Dunya nin kutup bolgelerinin cogu buzla kaplidir Dunya nin ic kismi ise merkezde yer alan kati demir ve nikelden meydana gelen hala etkin durumundaki ic cekirdek gezegenin manyetik alanini olusturan sivi haldeki dis cekirdek ve tektonik levhalarin hareket etmelerine yol acan mantodan meydana gelmektedir Tarihinin ilk birkac milyar yili icerisinde okyanuslarda baslayan yasam atmosferi ve yeryuzunu etkileyerek oksijensiz solunum yapan canlilarin cogalmasina oksijen duzeylerinin artisinin ardindan da oksijenli solunum yapan canlilarin ortaya cikmasina yol acti Bazi yerbilimsel kanitlara gore Dunya da yasam yaklasik 4 1 milyar yil once basladi O zamandan beri Dunya nin Gunes e olan uzakligi fiziksel ozellikleri ve yerbilimsel tarihi canlilarin evrimlesmelerini ve gelismelerini sagladi Dunya daki yasamin tarihi suresince canli cesitliligi zamanla artarken zaman zaman da yasandi Gezegende yasamis olan turlerin 99 9 undan fazlasinin soyu tukendi Gunumuzde varligini surduren turlerin sayisi icin ayri tahminler bulunmaktayken bazi turler ise tanimlanmamistir Dunya da yasayan 8 milyardan fazla insanin hayatta kalmasi gezegenin biyosferi ve dogal kaynaklarina baglidir Siyasi bakimdan dunyada 200 un uzerinde bagimsiz devlet bulunmaktadir Etimoloji ve isimlendirmeDunya Arapcada yeryuzu anlamina gelen ve dnw kokune dayanan dunyaˀ د ن ياء sozcugunden alintidir Arapca sozcuk daha asagida veya beride olan manasindaki Arapca adna أدن ى kelimesinin fuˁlaˀ vezninde sifat disilidir Bu sozcuk ise dani asagi beride sozcugunun kiyas hali olup ote taraf ile bir karsitligi ima etmesi bakimindan Islam dini kokenli bir kavramdir Kelimenin bir Turki dilde kaydedilmis en eski kullanimi 11 yuzyila tarihlenen Kutadgu Bilig e dayanmaktadir Yer Eski Turkce yeryuzu dunya zemin anlamina gelmis yer kelimesi kokenlidir Sozcugun en eski kullanimi 8 yuzyila tarihlenen Orhun Yazitlari nda uze kok teŋri asra yagiz yir kilindukda ustte mavi gok altta kara yer yaratildiginda soz obegi icerisinde kaydedilmistir Yeryuzu kelimesinin yazili ilk kullanimi ise 1330 senesinde Asik Pasa nin Garibname eserinde gecmektedir Arz yerkure anlamina gelen baska bir sozcuktur Kelime Arapcada yeryuzu ulke veya genislik anlamlarina gelebilen arḍ أرض sozcugunden alinti olmaktadir Alem ve cihan biri Arapca digeri Irani kokenli sozcukler olup hem yerkureyi hem de evreni tanimlamak icin kullanilabilirler Dunya anlaminda yure sozcugu de bulunmaktadir TarihiOlusumu Gunes Sistemi nin on gezegen diskini gosteren bir cizim Gunes Sistemi nde bulunan en eski malzeme 4 5672 0 0006 milyar yil oncesine aittir Ilkel Dunya nin olusumu 4 54 0 04 milyar yil once basladi Gunes Sistemi ndeki yapilar ile Gunes olustu ve evrime ugradi Teoride karmasik bilesik yapilar ve icerdigi elementler goze alindiginda Gunes Dunya ve diger gezegenler dahil Gunes Sistemi ndeki yapilari olusturan molekuler bulutsunun kaynagi omrunu onceden tamamlamis bir genc tip yildizin dagilmis artiklarinin ve yildizlar arasi maddenin bir merkez etrafinda donerek gittikce yogunlasmasiyla olusmustur Merkezde yogunlasan hidrojen ve helyum molekulleri yeni bir G2 turu yildizi yani Gunes i olusturmaya baslamis cevre disklerdeki yogunluklu bolgelerde ise gezegenler olusmaya baslamistir Dunya ise Gunes e 3 sirada yakinlikta bulunan karasal bir ic gezegendir Olusum diskleri sureci veya sonrasinda bu karasal gezegenler agir gok tasi carpismalarina sahne olmustur Gok taslari yapisinda bulunan donmus buzlar silikat ve metal yapilar karalarin ve okyanuslarinin olusmasini saglamis merkezde yogunlasan agir demir ve nikel elementleri ise gezegenin cekirdegini olusturmustur Agir gok tasi bombardimani asteroid kusaginin Jupiter in guclu cekim etkisi sonucu daha kararli hale gelmesiyle gittikce azalmistir Uygun kosullar olustugunda olusmaya ve evrimlesmeye baslayan canli hayat 3 5 milyar yil once sonrasinda ozellikle bitkilerin karaya cikmasiyla 500 myo den bu yana yaptiklari fotosentez nedeniyle Bkz Bitkilerin evrimi atmosferin yapisal bilesimi onemli oranda degismis ve oksijen oraninin yukselmesine neden olmustur Yasi Dunya nin yasi dogrudan dogruya kayaclarin yasiyla olculemez Cunku bilinen en yasli kayaclar bile bugun artik yeryuzunde var olmayan daha yasli kayaclardan olusmustur Bugune kadar saptanabilen en yasli kayaclar Gronland in batisinda bulunmustur ve 4 1 milyar yasindadir Bugun Dunya nin yasini hesaplamak icin elde edilen en iyi yontem radyoaktif elementlerin yarilanmalari sonucu baska elementlere donusumleridir Ornegin radyoaktif uranyum elementinin uranyum 238 ve uranyum 235 gibi iki ayri tipte atomu izotop vardir Bu atomlarin ikisi de cok yavas bir surecle kursun atomlarina donusur Obur uranyum izotopundan biraz daha agir olan uranyum 238 in donusumuyle daha hafif bir kursun izotopu olan kursun 206 uranyum 234 in donusumuyle de biraz daha agir bir izotop olan kursun 207 atomlari olusur Uranyum 235 in kursuna donusme hizi uranyum 238 in donusme hizindan alti kat daha fazladir Bu nedenler incelenen bir kayactaki kursun 206 ve kursun 207 atomlarinin orani kayacin yasina bagli olarak degisir En yasli oldugu dusunulen bir kursun minerali ile bugun okyanuslarda olusan kursunun izotop yapisi arasindaki fark ancak bu iki ornegin olusumlari arasinda 4 55 milyar yillik bir zaman dilimi olmasiyla aciklanir Bu sure de Dunya nin yasi olarak kabul edilir Fiziksel ozellikleriSekli Dunya nin uzerindeki topografik olusumlar ve kendi ekseni etrafindaki eksantrik hareketi nedeniyle duzgun bir geometrisi yoktur Geoibs bir bicimdedir fakat Ekvator daki yaricapi kutuplardaki yaricapindan fazladir Bu kutuplarindan basik ekvatordan sisik ozel kuresel geometrik sekil geoit Latince Eski Yunanca Geo dunya yani Dunya sekli diye adlandirilir Referans kuremsinin ortalama capi 12 742 km dir 40 000 km p Yerin ekseni etrafinda donmesi ekvatorun disari dogru biraz firlamasina neden oldugu icin ekvatorun capi kutuplari birlestiren captan 43 km daha uzundur Ortalamadan en buyuk sapmalar Everest Dagi deniz seviyesinin ustunde 8 848 m ve Mariana Cukuru dur deniz seviyesinin altinda 10 924 m Dolayisiyla ideal bir elipsoide kiyasla Yer in 0 17 lik toleransi vardir Ekvator un siskinligi yuzunden Yer in merkezinden en yuksek nokta aslinda ekvatordadir Katmanlari Dunya 5 farkli katmandan olusur Katman Yapisi TuruSu kure Dunya zemininin 75 ini kapsar Buyuk bolumu okyanuslardan olusur Gorunur Tas kure Dunya zemininin 25 ini kapsar Buyuk bolumu yesilliklerden olusur Gorunur Hava kure Dunya nin buyuk bir bolumunu olusturur Cogu azottan olusur Gorunmez hissedilir Ates kure Depremlerin cogu onun yuzunden gerceklesir Lavli bir yapisi vardir cekirdegin yakinlarindadir Gorunmez Depremlerden hissedilir Ic Cekirdek ve Dis Cekirdek Dunya nin merkezidir Gorunmez Dunya nin merkezine inildikce hissedilir Ic yapisi Yerin ici diger gezegenler gibi kimyasal olarak tabakalardan olusur Yerin silikattan olusmus bir kabugu yuksek viskoziteli bir mantosu akiskan bir dis cekirdegi ve kati halde bir ic cekirdegi vardir Yerin tabakalari asagida belirtilen derinliklerdedir Derinlik Km Tabaka0 60 Litosfer 5 ila 200 km arasi degisir 0 35 Kabuk 5 ila 70 km arasi degisir 35 60 Manto Ust Manto35 2890 Manto100 700 Astenosfer2890 5100 Dis cekirdek5100 6378 Ic cekirdek24 Aralik 1968 Apollo 8 den Dunya nin Ay uzerinde dogusu Dunya nin dis kabugu ile bu kabugun uzerindeki atmosfer hava ve hidrosfer okyanuslar ve denizler katmanlari dogrudan gozlemle incelenebilir Oysa Dunya nin ic bolumlerine ulasarak yapisini dogrudan inceleme olanagi yoktur Dunya nin ic yapisina iliskin butun bilgiler depremlerin incelenmesinden ve Dunya nin icinde var oldugu dusunulen maddeler uzerindeki deneylerden elde edilmistir Yanardaglarin varligina ve yer kabugunun yuzeyindeki isi akisi olcumlerine dayanarak Dunya nin ic bolumlerinin cok sicak oldugunu biliyoruz Yer kabugunun derinliklerine dogru indikce kayaclarin sicakligi her kilometrede 30 C kadar yukselir Boylece kabugun en alt katmanlarinin cok daha ustunde yer alan kayaclar kizil kor haline donusur Aslinda Dunya nin buyuklugune oranla yer kabugu cok incedir Eger Dunya yi bir futbol topu buyuklugunde dusunursek kabugu da ancak topun uzerine yapistirilmis bir posta pulu kalinligindadir Kabugun altinda kalan kayaclar ise akkor sicakligina kadar ulasir Depremlerin nedeni yer kabugundaki bir kirikla birbirinden ayrilan iki buyuk kutlenin levhanin birdenbire harekete gecerek ust uste binmesi ya da uzaklasmasi sonucunda yer kabugunun siddetle ileri geri sarsilmasidir Buyuk bir depremde bazi titresimler Dunya nin obur yuzundeki dairesel bir alanda odaklanir Buna karsilik bazi titresimler cekirdegi asip obur yana gecmez Boylece Dunya nin obur yuzunde hicbir titresimin duyulmadigi halka biciminde bir golge belirir Bu golgenin boyutlari olculerek cekirdegin buyuklugu hesaplanabilir Ayrica deprem titresimlerinin yayilma hizi saptanarak icinden gectikleri maddelerin yogunlugu dolayisiyla bilesimi belirlenebilir Eritilmis kayaclarla yapilan laboratuvar deneyleri bu calismalara buyuk olcude isik tutar Dunya nin yuzeyi kalinligi 6 ile 70 km arasinda degisen bir kabuk katmaniyla ortuludur Yerkabugu denen bu katman daha agir maddelerden olusan ve 2 865 km derine inen cok kalin manto katmaninin uzerine oturur Mantonun bittigi yerde Dunya nin merkezine kadar 3 473 km boyunca uzanan cekirdek baslar Jeologlara gore icteki manto katmani cok buyuk kabarma hareketleri sonucunda yerkabugunu iterek bircok yerde yuzeye cikmistir Ayrica normal olarak yerkabugunun yapisinda bulunmayan bazi kayaclar da yanardagi hareketleri nedeniyle Dunya nin yuzeyine ulasmistir Jeologlar bu verilere dayanarak mantonun ust kesimlerinin ultrabazik korkayaclardan olustugunu ileri surerler Bir yanda asit kayac olarak nitelenen granitin yer aldigi kayac siniflandirmasinin obur ucunda bulunan bu ultrabazik kayaclar agir demir ve magnezyum silikatlardan olusur Mantonun alt bolumlerinin de ayni yapida ama daha agir ve yogun oldugu sanilmaktadir Cekirdegin yapisindaki maddeler ise hem mantodakilerden daha agir hem de hic degilse cekirdegin dis bolumunde sivi haldedir Buna karsilik cekirdegin icinin manto ve kabuk gibi kati oldugu saniliyor Yer cekirdeginde olaganustu bir basinc vardir Bilinen elementlerin cogu boylesine buyuk bir basinc altinda cok yogunlasmis olarak bulunabilir ama jeologlarin genel kanisi bazi demirli goktaslari meteoritler gibi cekirdegin de metal halindeki nikel ve demirden olustugudur Yer kabugu NASA tarafindan cok sayida fotograf bir araya getirilerek olusturulmus yeryuzunun birlesik gece goruntusu Parlak isikli bolgelerde insan eliyle yapilmis aydinlatmalar goruluyor Avrupa Hindistan Japonya Nil boyu ve Amerika ile Cin in dogu kesimlerindeki yogun nufuslanma net olarak anlasilabilirken Orta Afrika Orta Asya Amazonlar ve Avustralya da seyrek yerlesimler goze carpiyor Yer kabugu mantoya oranla daha hafif maddelerden olusmustur ve bu iki katman arasindaki gecis bolgesi neredeyse kesadamin bir sinir cizer Bu gecis bolgesi boyle bir sinirin varligini ilk kez saptayan Yugoslav bilim insani in 1857 1936 adiyla Mohorovicic sureksizligi kisaca M sureksizligi ya da moho olarak anilir Bu sinirin varligini gosteren en onemli kanit yer kabugundaki deprem titresimlerinin sureksizlik bolgesinden gecip mantoya ulastiginda birdenbire hizlanmasidir Yer kabugu okyanuslarin ve denizlerin altinda uzandigi zaman okyanus kabugu kitalari olusturdugu zaman da kita kabugu olarak adlandirilir Okyanus kabugunun kalinligi 6 8 km arasindadir Oysa ortalama kalinligi 40 kilometreyi bulan kita kabugu yuksek siradaglarin altinda 60 70 kilometreye ulasir Okyanus kabugu uc katmandan olusur En alt katman yerin derinlerindeki erimis maddelerin magmanin katilasmasiyla olusan korkayaclardir Orta katman yanardag lavlarindan ust katman ise temel olarak kum ve camur gibi tortullardan olusur Okyanus kabugu surekli hareket halindedir Bu nedenle kabukta okyanus sirtlari boyunca catlaklar olusur ve bu catlaklarin arasindan yuzeye cikan erismis maddelerin sertlesmesiyle okyanus kabuguna yeni katmanlar eklenir Bu yeni kabuk sertlestikten sonra yilda 1 ile 10 cm kadar ilerleyerek yavas yavas okyanus sirtindan iki yana dogru yayilir Boylece okyanus sirtlari suyun altinda yuksek siradaglar olusturur Yerkabugu cok sayida egri levhanin yan yana dizilmesiyle olusan bir butun olarak dusunebilir Bu levhalar mantonun oldukca yumusak ust katmanina oturdugu icin saga sola hareket edebilir Okyanus sirtlari okyanus cukurlari ve bazi uzun kiriklar yalnizca levhalarin kenarlarinda olusur bu kiriklarin oldugu yerlerde de levhalar kayarak birbirinin ustune binebilir Levhalardan cogunun uzerinde bu levhalarla birlikte hareket eden bir ya da birkac kita bulunur Nitekim bir zamanlar iki kitaya ayiran okyanus kabugunun cokmesiyle kitalar bazi yerde birbirine iyice yaklasmis hatta ust uste binmistir Ornegin aralarindaki okyanus kabugu cokmesi sonucunda Hindistan ile Asya kitasi carpismis ve iki karanin kenarlari yukselerek Himalaya Daglari ni olusturmustur Buyuk ve siddetli depremlerin hemen hepsi bu levhalarin kenarlarinda bir levhanin oburunun altina girmesiyle olur Ayni bicimde en etkin yanardaglar da okyanus kabugunun ya Izlanda da oldugu gibi yukselerek sirta donustugu ya da Andlarda oldugu gibi cokerek kitalarin altina girdigi yerlerde bulunur Okyanus tabaninin yanlara dogru yayilarak genislemesi cok carpici bir bicimde kanitlanmistir Bu kanitlamanin en onemli dayanak noktasi da Dunya nin manyetik alaninin yukarida anlatildigi gibi zaman zaman yon degistirmesidir Yerkabugunun derinliklerindeki erimis magma yuzeye cikarak kristallesirken bazi mineral parcaciklari miknatislanir Boylece her biri Dunya nin manyetik kutuplarini gosteren kucuk birer miknatisa donusur Jeologlar yaslari bilinen lav katmanlarinin yapilarindaki miknatislanmis parcaciklar bazen kuzey bazen guney manyetik kutbuna yonelecek biciminde yan yana yerlestigini saptamislardir Bunun nedeni bir katmandaki miknatislanmis parcaciklarin kuzey ve guney kutuplarinin Dunya nin manyetik kutuplarina uygun olarak dizilmesi sonra manyetik kutuplar yon degistirdiginde ustteki yeni katmanda bulunan parcaciklarin bir onceki katmandakilere ters yonde yerlesmesidir Kisacasi okyanus kabugu manyetik bantli dev bir kayit aleti yani bir teyp gibi Dunya nin manyetik alanindaki butun degisiklikleri bir bir kaydetmistir Tektonik levhalar Levha hareket teorisine tektonik levha teorisi olarak da bilinir gore Yer in en dis kismi iki tabakadan olusur kabugu da kapsayan litosfer ve mantonun katilasmis dis kismi Litosferin altinda astenosfer bulunur bu mantonun yuksek viskoziteli olan ic kismidir Litosfer astenosferin uzerinde tektonik levhalara ayrilmis bir halde yuzmektedir Bu plakalar belli temas noktalarinda uc tur hareketten birini gosterirler yaklasma uzaklasma veya yan yana kayma Bu temas noktalarinda depremler volkanik faaliyetler dag olusumlari ve okyanus dibi hendekler olusur Ana levhalar sunlardir Afrika levhasi Afrika yi kapsar Antarktika levhasi Antarktika yi kapsar Hint Avustralya levhasi Avustralya yi kapsar Hint plakasi ile 53 milyon yil once birlesmistir Avrasya levhasi Asya ve Avrupa yi kapsar Kuzey Amerika levhasi Kuzey Amerika ve kuzey dogu Sibirya yi kapsar Guney Amerika levhasi Guney Amerika yi kapsar Pasifik levhasi Buyuk Okyanus unu kapsar Yuzeyi Dunya nin yuzolcumu 509 200 000 km dir Bunun 70 i 360 600 000 km ile denizleri 30 u 148 600 000 km ile karalari olusturur Kuzey kutup cevresinde karalarla cevrilmis bir deniz guney kutup cevresinde denizlerle cevrelenmis bir kara parcasi vardir ve bu kara parcasi ayri bir kita olarak kabul edilir Isim Uzaklik DonusuAy 386 694 km 27 gun 7 saat 43 7 dakika238 700 miAsinma Kitalari olusturan guc levha hareketlerinin motoru olan Yer in ic enerji kaynagiysa cok daha buyuk bir dis enerji kaynagi kitalari asindirarak yok etme surecinde etkili olur Gunes enerjisi Atmosfer hareketlerini ve su dongusunu surdurmek icin gerekli enerjiyi saglayan gunes isinlari su ve ruzgar asindirmasi ile kita yuzeylerinden koparilan minerallerin yine bu iki arac yardimiyla okyanus tabanlarina tasinarak cokmesine yardimci olur Bu mekanizma ile okyanus kabugu uzerinde gittikce kalinlasarak biriken tortul kaya katmani dalma batma mekanizmasi sirasinda yerkure iclerine tasinarak yeniden erir Asinma mekanizmasi suyun yer cekimi etkisi altindaki hareketlerini izler yuksek daglarin asinarak alcalmasina okyanus derinliklerinin dolarak yukselmesine yol acar sonucta yer yuvarlaginin girinti ve cikintilarinin torpulenerek cekim etkisi ile belirlenmis ideal geoit bicimine yaklasmasi yonunde calisir Yorunge ve donmeDunya nin kendi cevresinde donusunu gosteren bir canlandirma Surekli olarak hareket eden Dunya nin iki cesit hareketi vardir Bu hareketlerden birisi kendi ekseni etrafinda olur ve batidan doguya dogrudur Dunya bu donmeyi 23 saat 56 dakika 4 098903691 saniyede tamamlar Dunya nin kendi ekseni etrafindaki bu donmesi ile birlikte olan ikinci hareketi Gunes etrafindadir Gunes etrafinda Dunya elips seklinde cok genis bir yorunge uzerindeki hareketini de 365 gun 5 saat 48 dakika 9 saniye 763 545 6 mikro saniyede yani bir yilda tamamlar Dunya nin kendi ekseni etrafindaki ve Gunes etrafindaki bu iki hareketi iki onemli olaya sebep verir Kendi ekseni etrafinda donmesi ile gece ve gunduz Gunes cevresinde 23 derece 27 dakika egiklikle donmesi mevsimleri olusturur ve mevsimlerin ardalanmasini saglar Notlar As of 4 January 2018 the United States Strategic Command tracked a total of 18 835 artificial objects mostly debris See Earth s is almost exactly 40 000 km because the metre was calibrated on this measurement more specifically 1 10 millionth of the distance between the poles and the equator Due to natural fluctuations ambiguities surrounding and mapping conventions for exact values for land and ocean coverage are not meaningful Based on data from the and Global Landcover 26 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde datasets extreme values for coverage of lakes and streams are 0 6 and 1 0 of Earth s surface The ice shields of and Greenland are counted as land even though much of the rock that supports them lies below sea level Yeryuzu veya Yer de denir Bir yil icindeki yildiz gunlerinin sayisi gunes gunlerinin sayisindan daha fazladir Dunya nin kendi ekseni etrafinda tam olarak 360 derece donmesi icin gecen sure cunku bir yildiz gunu bir gunes gununden yaklasik 236 saniye daha kisadir Bu tutarsizlik bir yildan fazla suredir suren tam bir yildiz gunu demektir KaynakcaVikipedi nin kardes projelerinden hakkinda daha fazla bilgi edininCommons ta dosyalarVikisoz de alintilar a b aphelion a 1 e perihelion a 1 e where a is the semi major axis and e is the eccentricity The difference between Earth s perihelion and aphelion is 5 million kilometers Wilkinson John 8 Ocak 2009 Probing the New Solar System CSIRO Publishing s 144 ISBN 978 0 643 09949 4 a b Simon J L Bretagnon P Chapront J Chapront Touze M Francou G Laskar J Subat 1994 Numerical expressions for precession formulae and mean elements for the Moon and planets Astronomy and Astrophysics 282 2 ss 663 83 Bibcode 1994A amp A 282 663S a b Staff 7 Agustos 2007 28 Haziran 2002 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Eylul 2008 a b c d e f g h i j Williams David R 16 Mart 2017 Earth Fact Sheet NASA Goddard Space Flight Center 19 Aralik 1996 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Temmuz 2018 Allen Clabon Walter Cox Arthur N 2000 Allen s Astrophysical Quantities Springer s 294 ISBN 978 0 387 98746 0 Erisim tarihi 13 Mart 2011 UCS Satellite Database Nuclear Weapons amp Global Security 10 Agustos 2018 25 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Eylul 2018 Anz Meador Phillip Shoots Debi Ed Subat 2018 Satellite Box Score PDF Orbital Debris Quarterly News 22 1 s 12 2 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 18 Nisan 2018 Various 2000 David R Lide Ed Handbook of Chemistry and Physics 81 bas CRC ISBN 978 0 8493 0481 1 Selected Astronomical Constants 2011 The Astronomical Almanac 26 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Subat 2011 a b WGS 84 Available online 11 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde from 1995 PDF Ahrens Thomas J Ed Global Earth Physics A Handbook of Physical Constants Global Earth Physics A Handbook of Physical Constants Washington DC American Geophysical Union Bibcode 1995geph conf A ISBN 978 0 87590 851 9 16 Ekim 2006 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 3 Agustos 2008 International Earth Rotation and Reference Systems Service IERS Working Group 2004 General Definitions and Numerical Standards PDF McCarthy Dennis D Petit Gerard Ed IERS Conventions 2003 PDF IERS Technical Note No 32 Frankfurt am Main Verlag des Bundesamts fur Kartographie und Geodasie s 12 ISBN 978 3 89888 884 4 12 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 29 Nisan 2016 Humerfelt Sigurd 26 Ekim 2010 24 Nisan 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Nisan 2011 Pidwirny Michael 2 Subat 2006 University of British Columbia Okanagan 18 Mart 2004 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Kasim 2007 Staff 24 Temmuz 2008 World The World Factbook Central Intelligence Agency 12 Haziran 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Agustos 2008 Luzum Brian Capitaine Nicole Fienga Agnes Folkner William Fukushima Toshio Hilton James Hohenkerk Catherine Krasinsky George Petit Gerard Pitjeva Elena Soffel Michael Wallace Patrick Agustos 2011 The IAU 2009 system of astronomical constants The report of the IAU working group on numerical standards for Fundamental Astronomy Celestial Mechanics and Dynamical Astronomy 110 4 ss 293 304 Bibcode 2011CeMDA 110 293L doi 10 1007 s10569 011 9352 4 PDF 2008 bas NIST Special Publication 330 s 52 3 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 27 Mart 2020 Williams James G 1994 Contributions to the Earth s obliquity rate precession and nutation The Astronomical Journal Cilt 108 s 711 Bibcode 1994AJ 108 711W doi 10 1086 117108 ISSN 0004 6256 Allen Clabon Walter Cox Arthur N 2000 Allen s Astrophysical Quantities Springer s 296 ISBN 978 0 387 98746 0 Erisim tarihi 17 Agustos 2010 Arthur N Cox Ed 2000 Allen s Astrophysical Quantities 4 bas New York AIP Press s 244 ISBN 978 0 387 98746 0 Erisim tarihi 17 Agustos 2010 WMO Weather and Climate Extremes Archive 16 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Agustos 2010 Kinver Mark 10 Aralik 2009 Global average temperature may hit record level in 2010 BBC 5 Agustos 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Nisan 2010 WMO Weather and Climate Extremes Archive 4 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Agustos 2010 Trends in Atmospheric Carbon Dioxide Recent Global CO2 Trend National Oceanic and Atmospheric Administration 26 Temmuz 2018 26 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan dunya Nisanyan Sozluk 15 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan yer Nisanyan Sozluk 21 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan arz Nisanyan Sozluk 15 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan cihan Nisanyan Sozluk 29 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan alem Nisanyan Sozluk 28 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan PAU Ingilizce Sozluk 2 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Aralik 2020 Es ve Yakin Anlamli Kelimeler Sozlugu Bulmaca Sozlugu Bu sozcuk TDK BSTS de her noktasi merkez denilen bir ic noktadan esitleyin uzak bir egri yuzeyle cevrilmis bir katiydir anlaminda verilmistir Bu tanim TDK GTS deki kure sozcugunun tanimina uymaktadir 1 mat Butun noktalari merkezden ayni uzaklikta bulunan bir yuzeyle sinirli cisim 2 Yeryuzu dunya Yure sozcugunun kure sozcugune oz Turkce karsilik olarak bulundugu gorulmektedir Turk Dili Tetkik Cemiyeti Turk Dili Dergisi 21 26 sayilar 1937 s 36 43 ve 64 Browing Samuel A Housh Todd 15 Eylul 1995 The Earth s Early Evolution PDF Science cilt 269 ss 1535 1540 15 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan PDF erisim tarihi 25 Aralik 2020 Bkz Dalrymple G B 1991 The Age of the Earth California Stanford University Press ISBN 978 0 8047 1569 0 Newman William L 9 Temmuz 2007 Age of the Earth Publications Services USGS 29 Nisan 1999 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Eylul 2007 Dalrymple G Brent 2001 The age of the Earth in the twentieth century a problem mostly solved Geological Society London Special Publications 190 1 205 21 Bibcode 2001GSLSP 190 205D doi 10 1144 GSL SP 2001 190 01 14 11 Kasim 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Eylul 2007 a b Luzumlu sabiteler 3 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Nisan 2010