Otomobilin tarihi, 19. yüzyılda enerji kaynağı olarak buharın kullanılmasıyla başlar ve içten yanmalı motorlarda petrolün kullanılmasıyla devam eder. Günümüzde alternatif enerji kaynakları ile çalışan otomobillerin üretilmesi konusunda çalışmalar hız kazanmıştır.
Otomobil, ortaya çıkışından itibaren gelişmiş ülkelerde insan ve yük taşımacılığı konusunda ana ulaşım aracı olarak kendini kabul ettirmiş ve otomotiv endüstrisi II. Dünya Savaşı'ndan sonra en etkili endüstri kollarından birisi olmuştur. Dünya üzerinde 1907 yılında 250.000 olan otomobil sayısı, 1914'te Ford Model T'nin ortaya çıkışıyla 500.000'e ulaşmış, II. Dünya Savaşı'ndan hemen önce bu sayı 50 milyonun üzerine çıkmıştır. Savaşın ardından geçen otuz yıl içindeyse otomobil sayısı altı katına çıkarak 1975 yılında 300 milyona ulaşmıştır. Dünya üzerinde yıllık otomobil üretimi 2007 yılında 70 milyonu geçmiştir.
Otomobil tek bir kişi tarafından bulunmamış ve yaklaşık yüz yıl boyunca dünyanın dört bir yanında ortaya çıkan buluşların bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Modern otomobilin ortaya çıkışının yaklaşık 100.000 patent alımı sonrasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir.
Otomobil ulaşımda bir çığır açtı ve bireylerin mekân ile olan ilişkileri başta olmak üzere derin sosyal değişikliklere neden oldu. Ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesini kolaylaştırmakla kalmayıp yollar, otoyollar ve park yerleri gibi yeni altyapıların geliştirilmesi ve oluşmasına yol açtı. Tüketim nesnesi olarak görülmesiyle birlikte yeni bir evrensel kültüre temel oldu ve sanayileşmiş ülkelerdeki ailelerin gündelik yaşamı için olmazsa olmaz bir araç olarak yerini aldı.
Otomobilin sosyal yaşam üzerindeki etkileri her zaman tartışma konusu olmuştur. Yaygınlaşmaya başladığı 1920'lerden beri çevre üzerinde (yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanılması, kaza sonucu ölüm yüzdesinin artması, kirliliğe yol açması) ve sosyal yaşam üzerinde (bireyselliğin artması, obezite, çevre düzeninin değişmesi) olan etkileri nedeniyle eleştirilerin odağı haline olmuştur, ayrıca otomobil kullanımının artmasıyla birlikte şehir içinde tramvay ve şehirlerarası tren kullanımının önemli oranda azalmasına sebep olmuştur.
20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında önemli petrol krizleri ile karşılaşan otomobilin karşısında petrolün kaçınılmaz azalması, küresel ısınma ve endüstrinin genelinde uygulanan kirlilik yaratan gazların emisyonları üzerindeki kısıtlamalar gibi sorunlar bulunmaktadır. Bunların üzerine 2007 - 2009 yılları arasında yaşanan ve otomobil endüstrisini derinden etkileyen küresel finans krizi de eklenmiş, bu kriz önemli küresel otomotiv gruplarına ciddi zorluklar yaşatmıştır.
Otomobilin ilk adımları
Etimoloji
Otomobil sözcüğü Türkçeye, Grekçe "kendi" anlamındaki αὐτός (autós) ve Latince "hareket eden" manasındaki mobilis sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulan ve başka bir hayvan ya da araç tarafından itilmek ya da çekilmek yerine kendi kendine hareket eden araç anlamına gelen Fransızca automobile sözcüğünden geçmiştir. Franszıcada ilk defa 1865 civarında kullanımı görülen kelime başlarda elektrikli motorları belirtmiş olup 1894 dolaylarından itibaren benzin motorlu araçları tanımlamak için kullanılır hale gelmiştir. Türkçe yazılı kaynaklarda ilk olarak Ahmet Rasim tarafından Şehir Mektupları yapıtında 1898'de kullanılmıştır.
Öncülleri
Roger Bacon, 13. yüzyılda Guillaume Humbert'e yazdığı bir mektupta at ile çekilmeden, hayal bile edilemeyecek hızda hareket eden bir aracın yapılabileceğinden söz eder. Sözcük anlamına uygun olarak kendi kendine hareket eden ilk araç büyük olasılıkla 1679 - 1681 yılları arasında Pekin'de Cizvit misyoner Ferdinand Verbiest tarafından Çin imparatoru için bir oyuncak olarak yapılan küçük buharlı araçtır. Bir oyuncak olarak tasarlanan bu araç, küçük bir ocağın üzerinde yer alan buhar kazanı, buharın hareket ettirdiği bir çark ve dişliler ile hareket ettirilen küçük tekerleklerden oluşmaktaydı. Verbiest, bu aracın nasıl çalıştığını 1668'de yazdığı Astronomia Europa adlı yapıtında anlatır.
Bazılarına göre, Leonardo da Vinci'nin 15. yüzyıla ait Codex Atlanticus adlı yapıtında atsız hareket eden bir aracın ilk çizimleri yer almaktadır. Da Vinci'den önce ise, Rönesans dönemi mühendisi Francesco di Giorgio Martini çalışmalarında kabaca dört tekerlekli bir araca benzeyen ve "otomobil" adı ile anılan bir çizime yer vermiştir.
Buhar çağı
1769'da Fransız Nicolas Joseph Cugnot Ferdinand Verbiest'in düşüncesini hayata geçirmiş ve 23 Ekim'de buhar kazanı ile çalışan ve "fardier à vapeur" (buharlı yük arabası) adını verdiği aracı çalıştırmıştır. Kendinden tahrikli bu araç ağır topların taşınması amacıyla Fransız Ordusu için geliştirilmiştir. Yaklaşık olarak saatte 4 km. hıza ulaşan fardier 15 dakikalık bir otonomiye sahipti. Direksiyonu ve freni olmayan ilk araç deneme sırasında kaza eseri bir duvarı yıkmıştı. Bu kaza 7 metre uzunluğunda olan aracın gücünü göstermektedir.
Fransa'nın o dönem Dışişleri, Savaş ve Donanma Bakanı olan Choiseul Dükü bu proje ile yakından ilgilenir ve 1771'de ikinci bir model üretilir. Ancak Dük, beklenenden bir yıl önce görevinden ayrılır ve halefi fardier ile ilgilenmek istemez. Depoya kaldırılan araç 1800'lü yıllarda Topçu Genel Komiseri L.N. Rolland tarafından ortaya çıkarılır ama Napolyon Bonapart'ın ilgisini çekemez.
Fransa dışında diğer ülkelerde de benzer araçlar üretilmiştir. Ivan Kulibin, Rusya'da 1780'lerde pedallı ve buhar kazanı ile çalışan bir araç üzerinde çalışmaya başladı. 1791'de tamamlanan üç tekerlekli bu araç modern otomobillerde görülen volan, fren, vites kutusu ve yataklar gibi özelliklere sahipti. Ancak, Kulibin'in diğer buluşlarında olduğu gibi hükûmet bu aracın potansiyel pazar olanağını göremediği için çalışmalar daha öteye gidememiştir.Amerikalı mucit Oliver Evans yüksek basınç ile çalışan buhar makinelerini ortaya çıkarmıştır. Fikirlerini 1797'da sergilemiştir ama çok az kişi tarafından desteklenmiş ve icadı 19. yüzyılda önem görmeden önce ölmüştür. İngiliz Richard Trevithick, 1801'de buhar ile çalışan üç tekerlekli ilk İngiliz aracını sergilemiştir. "London Steam Carriage" adını verdiği bu araçla Londra caddelerinde 10 mil boyunca yol alır. Direksiyon ve süspansiyon ile ilgili temel sorunlar ve yolların durumu otomobilin bir taşıma aracı olarak kenara itilmesine ve yerini demiryollarına bırakmasına neden olur. Diğer buharlı otomobil denemelerinin arasında 1815'te Çek Josef Bozek tarafından yapılan ve yağ ile çalışan bir buharlı araç ile 1838'de İngiliz Walter Hancock tarafından yapılan dört kişilik buharlı fayton sayılabilir.
Buharlı makineler alanındaki gelişmeler sonucunda yol araçları üzerine yeniden çalışmalara başlanmıştır. Demiryollarının gelişmesinde öncü olan İngiltere'nin buharlı yol araçlarının gelişmesinde de başı çekeceği düşünülse de 1839'da çıkan ve buharlı araçların hızını saatte 10 km ile kısıtlayan yasa ve otomobillerin önünden kırmızı bayraklı bir kişinin gitmesini zorunlu kılan "Locomotive Act" bu gelişmeye ket vurmuştur.
Dolayısıyla buharlı otomobiller Fransa'da gelişimine devam etmiştir. Buharlı tahriğin örneklerinden biri 1873'te Amédée Bollée tarafından piyasaya sunulan ve ilk gerçek otomobil sayılabilecek olan L'Obéissante'tır. Bu araç on iki kişiyi taşıyabilmekte ve saatte 40 km hız yapmaktaydı. Bollée daha sonra 1876'da dört tekerden tahrikli ve yön verebilen buharlı bir yolcu arabası tasarladı. La Mancelle adını verdiği 2,7 tonluk bu araç önceki modelden daha hafifti ve rahatlıkla saatte 40 km'nin üzerine çıkabiliyordu.Paris'te Dünya Fuarı'nda sergilenen bu iki araç demiryolları kategorisine alınmıştır.
1878'de Paris Dünya Fuarı'nda sergilenen bu yeni araçlar hem halkın hem de büyük sanayicilerin ilgisini çekmiştir. Özellikle Almanya'dan olmak üzere her yerden siparişler alınmaya başlanmış ve 1880'de Bollée Almanya'da da bir şirket kurmuştur. 1880 ile 1881 yıllarında Bollée Moskova'dan Roma'ya, Suriye'den İngiltere'ye dünyayı gezerek modellerini tanıtır. 1880'de La Nouvelle adı verilen, iki vitesli ve 15 beygir gücünde bir buhar motoruna sahip yeni bir model çıkarılır.
1881'de altı kişilik ve saatte 63 km hıza ulaşan "La Rapide" modeli piyasaya sunulur. Bunu diğer modeller de izler ancak ağırlığa oranla elde edilen performansa bakıldığında buharlı tahriğin bir çıkmaza doğru gittiği görülür. Bollée ve oğlu Amédée alkol ile çalışan bir motor ile denemeler yapsalar da sonuçta içten yanmalı motor ve petrol kendini kabul ettirir.
Motorlarda sağlanan gelişmeler sonucunda bazı mühendisler buhar kazanının boyunu küçültmeye çalıştı. Bu çalışmaların sonunda, 1889 Dünya Fuarı'nda Serpollet - Peugeot tarafından gerçekleştirilen ve otomobil ile üç tekerlekli motosiklet arasında sayılan ilk buharlı araç sergilendi. Bu gelişme "anlık buharlaşma" sağlayan kazanı geliştiren Léon Serpollet sayesinde elde edilmiştir. Serpollet ayrıca kendi geliştirdiği araç ile birlikte ilk Fransız sürücü ehliyetinin de sahibi olmuştur. Hem sahip olduğu şasi hem de o dönemdeki kullanım tarzı bakımından bu üç tekerlekli araç otomobil olarak değerlendirilir.
Bu kadar çok prototipe rağmen otomobilin gerçek anlamda yerini bulması için 1860'larda otomobil tarihinde çığır açacak olan buluşun yapılmasını beklemek gerekmiştir. Bu önemli buluş içten yanmalı motordur.
İçten yanmalı motor
Çalışma prensibi
İçten yanmalı motorların öncülü sayılan, içinde bir piston bulunan metalik silindirden oluşan bir düzenek 1673'te Paris'te fizikçi Christiaan Huygens ve asistanı Denis Papin tarafından geliştirilmiştir.Alman Otto von Guericke'in geliştirdiği prensipten yola çıkan Huygens, vakum yaratmak için hava pompasından değil, barutun ısıtılmasıyla elde edilen bir yanma sürecinden yararlanmıştır. Hava basıncı pistonun ilk konumuna dönmesini sağlar ve böylece bir kuvvet oluşturur.
İsviçreli François Isaac de Rivaz 1775'lere doğru otomobilin gelişimine katkıda bulundu. Yaptığı buharlı birçok otomobil esneklikten yoksun olmaları nedeniyle başarılı olamasa da "Volta tabancası"nın çalışmasından esinlenerek yaptığı içten yanmalı motora benzeyen bir düzeneğe 30 Ocak 1807'de patent aldı.
Belçikalı mühendis Étienne Lenoir 1859'da "Gazlı ve genleşmiş havalı motor" adı altında iki zamanlı içten yanmalı bir motorun patentini alır ve 1860'ta elektrik ile ateşlenen ve su ile soğutulan ilk içten yanmalı motoru geliştirir. Bu motor ilk olarak gazyağı ile çalışıyordu ama daha sonra Lenoir gazyağı yerine petrol kullanılmasını sağlayan bir karbüratör bulur. En kısa zamanda yeni motorunu denemek isteyen Lenoir, kaba bir otomobile bu motoru yerleştirir ve Paris'ten Joinville-le-Pont'a kadar yolculuk yapar.
Ancak hem malî kaynakların hem de motorun veriminin yetersizliğinden ötürü Lenoir araştırmalarına son vermek zorunda kalır ve motorunu sanayicilere satar. İlk Amerikan petrol kuyusu 1850'de açılsa da petrolü kullanan etkili bir karbüratör George Brayton tarafından ancak 1872'de yapılır.
Gaz sıkıştırmasından yoksun olması nedeniyle verimliliği çok kötü olan Lenoir'ın buluşunu Alphonse Beau de Rochas iyileştirir ve bu sorunu emme, sıkıştırma, yanma ve egzozdan oluşan dört zamanlı bir termodinamik çevrim geliştirerek aşar. Teorisyen olan Beau de Rochas çalışmalarını gerçek hayata uygulayamaz. 1862'de patent alır ama maddî zorluklar nedeniyle koruyamaz ve ancak 1876'da ilk dört zamanlı içten yanmalı motorlar ortaya çıkar. Dört zamanlı çevrimin teorisinin Beau de Rochas tarafından ortaya konması sonucu içten yanmalı motorlardan gerçekten yararlanılmaya başlanır.Alman Nikolaus Otto, 1872'de Beau de Rochas prensibini uygulayan ilk mühendis olur ve bu çevrim artık "Otto çevrimi" olarak bilinmeye başlar.
Kullanımı
Beau de Rochas tarafından bulunan prensibe uygun olarak çalışan ilk motor, 1876'da Deutz şirketi adına Alman mühendis Gottlieb Daimler tarafından geliştirilmiştir. 1889'da René Panhard ve Émile Levassor ilk defa dört kişilik bir araca dört zamanlı içten yanmalı bir motor takar.
Édouard Delamare-Deboutteville gaz ile beslenen motora sahip aracı ile 1883'te yola çıkar ama gaz besleme hortumu ilk deneme sırasında patlayınca gaz yerine benzin kullanır. Benzin kullanabilmek için fitilli bir karbüratör bulur. 1884 Şubat ayında yola çıkan bu otomobil Karl Benz'in otomobilinden önce olmasına karşın doğru düzgün çalışamaması ve kısa kullanımları sırasındaki patlamalar nedeniyle "otomobilin babası" olarak Delamare-Deboutteville genel olarak kabul görmemektedir.
Tarihin ilk otomobilinin hangisi olduğunu söyleyebilmek oldukça zor olsa da genel olarak Karl Benz tarafından üretilen Benz Patent Motorwagen ilk otomobil olarak kabul edilir. Ancak Cugnot'nun "Fardier"sini de ilk otomobil olarak kabul edenler vardır. 1891'de Panhard ve Levassor Paris sokaklarında Benz motoruyla donatılmış ilk Fransız otomobilleriyle dolaşmaktaydı. 1877'de 4 zamanlı ve 1 beygir gücüne sahip motoru olan bir otomobil geliştiren Alman mucit Siegfried Marcus ise ilk otomobil ile ilgili tartışmaların dışında kalmıştır.
Teknolojik yenilikler
"Pyréolophore", 1807'de Niepce Kardeşler tarafından geliştirilen bir motor prototipidir. Bu prototipin üzerinde yapılan değişiklikler sonucunda Rudolf Diesel tarafından geliştirilen Dizel motor ortaya çıkmıştır. "Pyréolophore" ısı ile genleşen hava ile çalışan bir motor tipidir ve buhar makinalarına yakındır. Ancak bu motor ısı kaynağı olarak yalnızca kömür kullanmamıştır. Niepce kardeşler ilk olarak bir bitkinin sporlarını kullanmış, daha sonra içine petrol eklenmiş kömür ve reçine karışımı kullanmışlardır.
1880'de Fransız Fernand Forest ilk düşük basınç ateşleme manyetosunu bulur. Forest'nin 1885'te bulduğu sabit seviyeli karbüratör yetmiş yıl boyunca üretimde kalmıştır. Ama Forest'nin otomobil tarihindeki yeri içten yanmalı motorlar üzerinde yaptığı çalışmalarıdır. 1888 yılında 6 silindirli motoru ve 1891'de 4 dik silindirli ve subap kumandalı motoru bulmuştur.
Otomobilin oldukça fazla yakıt kullanması, yakıt ikmali için yöntemlerin geliştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Kullanıcılar, yolculuk sırasında eczacılardan sağladıkları yakıtı kendileri taşımaktaydı. Çalıştığı atölyede sürekli olarak benzin ile iç içe olan Norveçli John J. Tokheim, etrafta sürekli kıvılcımlar çıkan bir yerde bu yanıcı sıvının saklanmasının tehlikelerinin farkındaydı. Fabrikanın dışında yer alan ve değiştirilmiş bir su pompasına bağlı bir stoklama yeri yaptı. Buluşunun sağladığı avantaj ne kadar yakıt verildiğinin de bilinmesidir. 1901'de aldığı patent ile ilk benzin pompası ortaya çıkar.
Bu dönemde bir başka önemli buluş daha yapılır: Otomobil lastiği. Édouard ve André Michelin kardeşler, büyükbabaları tarafından Clermont-Ferrand'da kurulan ve bisiklet fren pabucu üreten "Michelin et Cie" şirketini devralır ve ilk otomobil lastiğini geliştirirler. 1895'te bu buluşu kullanan ilk otomobil "L'Eclair"i yaparlar. Bu aracın lastikleri 6,5 kg'ya şişirilmişti ve ortalama saatte 15 km hızla giden bir otomobil üzerinde 150 km'de yıpranmaktaydılar. İki kardeş birkaç yıl içinde tüm otomobillerin bu lastikleri kullanacağından emin olurlar. Tarih onları haklı çıkarmıştır.
Ardından birçok buluş daha ortaya çıkar. Fren sistemi ve direksiyon sistemi oldukça gelişir. Tahta tekerlekler yerine metal tekerleklere geçilir. Zincir ile güç iletimi yerine transmisyon aksı kullanılmaya başlar. Soğukta motorun çalışmasını sağlayan bujiler ortaya çıkar.
19. yüzyılın sonu - 20. yüzyılın başı
Bu dönemden itibaren araştırmalar ve teknolojik buluşlar hızla ilerleme kaydetti ama aynı zamanda otomobil kullanıcıları ilk zorluklarla karşılaşmaya başladı. Bir lüks obje sayılan otomobile sahip olabilenler, kötü yol şartları ile karşı karşıya kaldı. Yalnızca motoru bile çalıştırabilmek başlı başına bir zorluk sayılıyordu. Otomobil kötü hava şartlarına ve toza karşı sürücü ve yolcuları koruyamıyordu.
Otomobil üreticilerinin doğuşu
Birçok sanayici bu yeni buluşun potansiyelinin farkına varmıştı ve her gün yeni bir otomobil üreticisi günyüzüne çıkmaktaydı. 1891'de kuruldu ve ilk seri otomobil üretimine başladı. 2 Nisan 1891'de bir Panhard & Levassor kullanarak otomobili keşfeden Armand Peugeot kendi şirketini kurdu.Marius Berliet 1896'da çalışmalarına başlar ve Louis Renault kardeşleri Fernand ve Marcel'in yardımlarıyla ilk arabasını Billancourt'ta yapar. Otomobil mekaniği ve performansı konusunda birçok ilerleme kaydedilerek gerçek bir endüstri kurulmaya başlar.
20. yüzyılın otomobil üretim rakamlarına bakıldığında Fransa'nın başı çektiği görülür. 1903'te Fransa'da 30,204 adet otomobil üretimiyle dünya üretiminin %48,77'sine sahipti. Aynı yıl ABD'de 11.235, İngiltere'de 9.437, Almanya'da 6.904, Belçika'da 2.839 ve İtalya'da 1.308 otomobil üretilmiştir.Peugeot, Renault ve Panhard ABD'de satış büroları açmıştı. 1900 yılında Fransa'da 30, 1910'da 57 ve 1914'te 155 otomobil üreticisi bulunmaktaydı. ABD'de ise 1898 yılında 50 ve 1908'de 291 otomobil üreticisi vardı.
İlk yarışlar
Otomobilin tarihi otomobil yarışlarının tarihi ile iç içe geçmiştir. Yarışlar önemli bir ilerleme kaynağı olmanın yanı sıra insanlığa artık atlardan vazgeçilebileceğini göstermede önemli bir rol oynamıştır. Hız gereksinimi, benzinli motorların elektrikli ve buharlı araçların önüne geçmesine neden olmuştur. İlk yarışlar basitçe dayanıklılık üzerineydi öyle ki yalnızca yarışa katılmak bile hem otomobil üreticisine hem de pilotuna büyük bir prestij sağlıyordu. Bu yarışlara katılan pilotlar arasında otomobil tarihinin önemli isimleri yer alır: De Dion-Bouton, Panhard, Peugeot, Benz, vd. 1894'te organize edilen Paris-Rouen tarihin ilk otomobil yarışıdır. 126 km. süren bu yarışa 7 buharlı ve 14 petrol ile çalışan otomobil katılmıştır. Yarışı ortağı Albert de Dion ile birlikte yaptığı otomobil ile 5 saat 40 dakikada bitiren Georges Bouton yarışın resmî olmayan birincisidir. Resmî olarak ise dereceye girememiştir çünkü kurallar gereği kazanan otomobil tehlike içermeyen, kolay idare edilebilen ve pahalı olmayan bir otomobil olmak zorundaydı.
Otomobil tutkunları birçok zorluk çeker. Basın, bu "canavar" kullanan "çılgınları" topa tutar. Öte yandan otomobil için gerekli altyapı hemen hemen hiç yoktur ve 1898'de ilk ölümlü kaza meydana gelir: Montaignac markisi bir Landry Beyroux aracıyla yaptığı kaza sonucu ölür. Yine de bu kaza diğer yarışlara katılımı durdurmaz. Herkes bu "atsız arabaların" ne olduğunu görme konusunda büyük bir istek duymaktadır. Henri Desgrange, 1895'te L'Auto gazetesinde şöyle der: "Otomobilin yalnızca zenginlere ait bir zevk olmaktan çıkıp oldukça pratik bir kullanıma sahip olacağı zaman oldukça yakındır." Bu yarışlar sonucu buharlı motorlar ortadan kalkarak yerini hem esneklik hem de dayanıklılık gösteren içten yanmalı motorlara bırakır. Ayrıca André Michelin tarafından kullanılan Peugeot sayesinde de otomobilin "hava üzerinde" gitmesinin çok yararlı olduğu görülür.Paris - Bordeaux yarışı sırasında André Michelin tarafından idare edilen ve lastik kullanan tek araç olan otomobil, her ne kadar birçok kereler lastiği patlasa da yarışı bitiren üç araçtan biri olur.
Gordon Bennett kupası
20. yüzyılın başında büyük gazeteler önemli bir üne ve nüfuza sahipti. Birçok spor karşılaşması bu gazeteler tarafından organize edilmekteydi. Bu organizasyonlar büyük bir başarı göstermekteydi.
1889'da, New York Herald gazetesinin varlıklı sahibi James Gordon Bennett, ulusal ekipleri bir araya getiren uluslararası bir yarışma düzenlemeye karar verdi. Otomobil üreticileri arasında bir numarada bulunan Fransa kuralları belirler ve bu yarışmaya ev sahipliği yapar. 14 Haziran 1900'de Gordon Bennett otomobil kupası başlar ve 1905'e kadar devam eder. 554 km.lik ilk yarışma Fransız Charron, Panhard-Levassor otomobiliyle ortalama 60,9 km/h hız yaparak birinci bitirir. Fransa kupayı dört kere kazanarak doğmakta olan otomotiv endüstrisi içinde önderliğini kanıtlar. 1903'te kupa İrlanda'da, 1904'te de Almanya'da yapılır.
Bu yarışları seyretmek için milyonlarca izleyici yollara koşar ama yarışlarda hiçbir güvenlik önlemi alınmamıştır. 1903'te Paris - Madrid yarışında kaza sonucu ölümlerin olmasının ardından trafiğe açık yollarda yarış yapılması yasaklanmıştır. Bu yarışta 8 kişi ölmüş ve yarış Madrid'e gelmeden Bordeaux'da bitirilmiştir. Bundan sonra yarışlar ralli şeklinde, trafiğe kapatılan yollarda yapılmaya başlanır. Hız denemeleri için ise hızlanma pistleri kurulur.
Gordon Bennett kupası gibi, günümüzün en prestijli yarışlarından bazıları bu dönemde başlamıştır: Le Mans 24 Saat (1923), Monte Carlo Rallisi (1911), Indianapolis 500 (1911).
Hız rekorları
Otomobil yarışları aynı zamanda hız rekorları kırmak için de bir olanak sağlamıştır. Bu hız rekorları özellikle ve direksiyon konusunda teknik gelişmelerin bir göstergesidir. Ayrıca bu rekorları kıran otomobil üreticileri için önemli bir reklam fırsatı olmaktaydı. Ayrıca yüksek hızlara ulaşmak için yalnızca içten yanmalı motorlar kullanılmamıştır. Buharlı ya da elektrikli motorların savunucuları, petrolün tek verimli enerji kaynağı olmadığını kanıtlamak için hız rekoru denemelerinde bulunmuştur.
İlk zaman ölçümü 1897'de yapılmıştır ve Gladiator bisikletlerinin üreticisi Alexandre Darracq, üç tekerlekli La Triplette ile 10 km'yi 9'45" te yani saatte 60.504 m ile kat etmiştir. İlk hız rekoru sayılan resmî zaman ölçümü ise 18 Aralık 1898'de Fransa'da Achères yolunda (Yvelines) alınmıştır. Kont Gaston de Chasseloup-Laubat, elektrikli otomobili Le Duc de Jeantaud ile saatte 63.158 m hız yapmıştır. Bu denemeden sonra kont ile Belçikalı "Kızıl Baron" Camille Jenatzy arasında bir hız düellosu başlar. 1899 yılının başında rekor dört kez el değiştirir ve sonunda Camille Jenatzy Jamais Contente adlı elektrikli otomobiliyle yine Achères yolunda 29 Nisan ya da 1 Mayıs 1899'da saatte 100 km hız sınırını aşarak saatte 105.882 km ile rekoru eline geçirir. Elektrik, 19. yüzyılın sonundan itibaren mühendisler tarafından otomobiller için alternatif bir enerji kaynağı olarak değerlendirilmiştir. Elektrikli araçların hız rekoru alanındaki üstünlüğüne buharlı bir araç son verir. 13 Nisan 1902'de Léon Serpollet, L'Œeuf de Pâques adlı buharlı otomobiliyle Nice'de saatte 120.805 km hız yapar. Hız rekoru kıran son buharlı otomobil, Fred H. Marriott tarafından kullanılan ve Daytona Beach'te (Florida) 26 Ocak 1905'te saatte 195.648 km. hız yapan bir Stanley Steamer 'dır. Saatte 200 km sınırı 6 Kasım 1909'da Brooklands'te (İngiltere) Fransız Victor Héméry'nin kullandığı 200 bg'lik Benz motorlu otomobil ile saatte 202.681 km ile geçildi. Trafiğe kapatılmış karayolunda kırılan son hız rekoru 12 Temmuz 1924'te Fransa'da Arpajon'da (Essonne) Fiat Spéciale Méphistophélès otomobiliyle İngiliz Ernest A. D. Eldridge tarafından saatte 234.884 km ile kırılmıştır.
Hız rekorları artık özel araçlarla kırılmaya devam eder. Malcolm Campbell 25 Eylül 1924'te saatte 235.206 km'yi, Henry Segrave 16 Mart 1926'da saatte 240.307 km.'yi, J.G. Parry-Thomas 27 Nisan 1926'da saatte 270.482 km.'yi, Ray Keech 22 Nisan 1928'de saatte 334.019 km.'yi, George E.T. Eyston 19 Kasım 1937'de saatte 501.166 km.'yi ve John Cobb 15 Eylül 1938'de saatte 563.576 km.'yi geçerek rekor kırarlar. İçten yanmalı motorlu bir otomobille kırılan son hız rekoru, ilk ve son defa olarak saatte 400 mil hız sınırını geçen John Cobb tarafından 16 Eylül 1947'de saatte 634.089 km hız ile kırılmıştır.
Günümüzde kara üzerinde hız rekoru 1 Mart 1997 tarihinden beri İngiliz Andy Green'e aittir. Bu rekor Thrust SSC adlı, 2 Rolls-Royce turboreaktör ile çalışan ve 100.000 bg'ne ulaşan araç ile Black Rock'ta (Nevada) kırılmıştır. Saatte 1,227.985 km geçilerek ilk defa 1.016 Mach hız ile ses duvarı aşılmıştır.
Michelin dönemi
Michelin kardeşler, 1888'de John Boyd Dunlop tarafından yapılan kauçuk tekerlekleri geliştirerek otomobil lastiklerini bulmalarıyla tanınır. Çok önemli bir teknik ilerleme olan otomobil lastikleri, yola tutunmayı iyileştirmesi ve yolda ilerlemeye karşı direnci azaltmasıyla otomobil tarihinde bir devrim sayılır. Chasseloup-Laubat'nın denemeleri otomobil lastiklerinin önceki tekerleklere nazaran %35 daha az direnç gösterdiğini kanıtlamıştır. 1891'de geliştirilen ve patenti alınan hava ile şişirilen ilk Michelin lastiği aynı zamanda sökülüp takılabiliyordu. Ama 20. yüzyılın ilk on yılının Michelin dönemi olmasının nedeni başkadır.
Fransa İçişleri Bakanlığının Harita Servisinde çalışan André Michelin'in aklına otomobillerin geçebileceği yolları belirgin bir çizgiyle gösteren ve harita kullanmayı bilmeyen otomobil kullanıcılarının bile anlayabileceği bir yol haritası yapmak gelir. Birkaç yıl boyunca Michelin çeşitli coğrafi bilgileri toplar ve son Gordon Bennett kupası anısına 1905'te 1/100,000'lik ilk Michelin haritasını yayımlar. Bunun ardından çeşitli ölçeklerde birçok Fransa haritası yayımlanır. Michelin 1910'da trafik işaretlerinin ve belde isim panolarının yapılmasına da öncülük eder. Böylece artık otomobil kullanıcıları bir yere geldiklerinde inip nerede olduklarını sormak zahmetinde kalmaz. Michelin kardeşler ayrıca kilometre taşlarının konulmasında da öncülük etmiştir.
Yol haritalarının ortaya çıkması aynı zamanda toplu taşımacılık altyapısının da gelişmesine yardımcı olur. Fransa'da Compagnie Générale des Omnibus şirketi tarafından Haziran 1906'dan itibaren ilk düzenli otobüs seferleri konur. Fayton sürücüleri taksi şoförlerine dönüşür. Çoğunluğu Renault tarafından üretilen taksilerin sayısı 1914 yılında 10,000 civarındadır.I. Dünya Savaşı sırasında yol haritaları cephe hatlarını belirlemek ve birliklerin hareketini izlemek için de kullanılır.
Lüks tüketim objesi
Paris'te yapılan 1900 Dünya Fuarı, bilim ve teknoloji alanında ilerlemeleri göstermek için bir fırsat yaratır ama otomobil bu fuarda çok az bir yer kaplar. Otomobil, hâlâ at arabaları ile aynı alanda sergilenir. Bu durum çok sürmeyecektir.
Otomobil fuarlarda sergilenecek bir lüks tüketim objesi hâline gelir. Büyük otomobil fuarları 1898'de Paris'te Parc de Tuileries'te ortaya çıkar. Bu fuara yalnızca Paris - Versailles - Paris parkurunu başarıyla tamamlayabilmiş otomobiller kabul edilir. 1902, yalnızca otomobile ayrılmış olan ve "Uluslararası Otomobil Sergisi" adını taşıyan ilk otomobil fuarına tanıklık eder. Bu fuara 300 üretici katılır. Bugün Automobile Club de France adıyla tanınan bir "teşvik derneği" Albert de Dion, Pierre Meyan ve Étienne de Zuylen tarafından 1895'te kurulur.
Otomobil büyük bir başarı yakalamaktan henüz uzaktır. Otomobil fuarı vesilesiyle konuşan Félix Faure gösterime sunulan modellerin "kötü koktuğunu ve çirkin olduklarını" söyler. Yine de bu motorları seyretmek için kısa sürede büyük kalabalıklar fuarlara akın eder. Otomobil sahibi olmak bir sosyal mevki sahibi olmakla aynı görülmeye başlanır ve herkesin hayallaerini süslemeye başlar. Güçlü ve büyük bir otomobil sahibi olmak halk kitlelerinden ayrılmanın bir göstergesi hâline gelir. Çok sayıda üretilen Ford Model T dışında, 1920'lerde Avrupa'da yalnızca lüks otomobiller üretilmektedir. Tarihçi Marc Boyer'in dediği gibi "otomobil yalnızca zenginlerin mülklerini gezmeye yaramaktadır".
«Asri bela»
Otomobil kısa zamanda birçok polemiğe konu olmuştur. Otomobil sayısı hızla artarken uygun altyapılar aynı hızla gelişememiştir. Otomobil tamirini ve servisini bile bisiklet tüccarları yapmaktaydı. Otomobil hayvanları korkutur, hatta otomobil sürücülerine "tavuk katili" adı takılır, çok gürültülüdür ve iğrenç bir koku yayar. Şehirlerde yayaların sükûnetini bozan otomobillerin yasaklanması birçok kişi tarafından istenir. Bu kişiler yollarına çıkan otomobillere taş ya da gübre atmaktan çekinmezler. İlk yasaklamalar 1889'da başlar. İtalyan Carcano markisi, Nice şehir merkezinde De Dion-Bouton buharlı otomobiliyle gezmeye "cesaret" eder. Korkan ve şaşıran vatandaşlar belediye başkanına bir dilekçe ile başvurur. 21 Şubat 1893'te çıkan yasayı uygulayan belediye başkanı şehir merkezinde buharlı otomobillerin dolaşmasını yasaklar. Ancak bu yasa 1895'te yumuşatılarak elektrikli ya da benzinli otomobillerin saatte 10 km'den az olmak kaydıyla dolaşmasına izin verir.
Ulaşım imkânı sağlamasının ötesinde otomobil, ulaşım konusunda kültürel yaklaşımları da kökünden değiştirir. Teknik gelişim ile din arasındaki çekişme bazen çok sert geçmektedir. Hristiyan din adamları "bir insandan çok şeytana benzeyen bu makinaya" karşı çıkarlar.
İlk karayolu yasası 1902'de ortaya çıkar. Fransa Yüksek Mahkemesi, belediye başkanlarına şehirlerinde trafik ile ilgili kuralları kurma yetkisini verir. Özellikle saatte 4 km ile 10 km. arasında hız sınırlamalarını içeren ilk trafik işaretleri ortaya çıkar. 1893'ten itibaren Fransız yasaları karayolu hız sınırını saatte 30 km ve meskûn mahal hız sınırını saatte 12 km olarak belirler. Bu hızlar at arabalarının yaptığından daha düşüktür. Kısa zamanda otomobil sayısı artan Paris gibi bazı şehirlerde, bazı caddeler trafiğe kapatılır. Kısa bir süre sonra ilk araba ruhsatları ve otomobil plakaları ortaya çıkar.
Yasaların konmaya başlamasına rağmen otomobil bazıları için hâlâ tehlikeli olarak görülmektedir. Hukukçu Ambroise Collin 1908'de "Otomobilin aşırılıkları için birlik" adını verdiği topluluğu kurar ve tüm otomobil üreticilerine bu yeni endüstriden vazgeçmelerini isteyen bir mektup gönderir. Ancak bu mektup tarihin akışını değiştiremeyecektir.
Macera
19. yüzyılda demiryolunun gelişmesi yolculuk süresini kısaltmış ve daha az maliyet ile daha uzağa gidilmesini olanaklı kılmıştır. Otomobil ise trenin tam olarak veremediği yolculuk otonomisi ve yeni bir özgürlük duygusu sağlamıştır. Otomobil ile yolculuk edenler istedikleri zaman ve istedikleri yerde durabilmektedir. Fransa'da otomobil kullanıcılarının çoğu Paris'te toplanmıştır ve otomobil kısa zamanda başkentten uzağa maceraya yola çıkmak için bir araç olarak görülmeye başlamıştır. "Turizm" kavramı ortaya çıkmıştır. Luigi Ambrosini şöyle yazmıştır: "İdeal otomobil, eski el arabasının özgürlüğüne ve yayaların umursamaz bağımsızlığına sahip olandır. Herkes hızlı gidebilir. Otomobilci sanatı, gecikmesini bilebilmektir." Otomobil kulüpleri üyelerin yolculukları boyunca karşılaşacakları hizmetler hakkında bilgiler ve öneriler verir çünkü "gerçek turist önceden nerede yemek yiyeceğini, nerede uyuyacağını bilmeyen kişidir."
"Yazlık yolu" uzar ve Fransızları yazlıkçıların gözdesi Normandiya sahiline götürür. Uzun ve geniş yollarıyla Deauville otomobilleri ile gelenlerin doğal seçeneği hâline gelir ve ilk trafik sıkışıklıkları görülmeye başlanır. Yazlıkçı şehirlerinde otomobillerin kullanabileceği garajlar inşa edilir. Şehir merkezlerinden uzaklaştıkça yeni otomobil servisleri kurulur.
Otomobil kullanmak başlı başına bir maceradır. Otomobil ile yola çıkabilmek oldukça zahmetli olduğu kadar tehlikelidir de. Sürücü otomobili çalıştırmak için aracın önünde doğrudan motora bağlı olan bir manivelayı döndürmek zorundadır. Yüksek sıkıştırma oranları yüzünden bu manivelayı döndürmek oldukça zordur ve motor çalıştıktan sonra manivelanın geri dönmesiyle birlikte dikkatsiz şoförler başparmaklarını hatta kollarını kaybedebilmektedirler. Otomobil sürücülerine "şoför" denmesi de bu dönemden kalmadır. Fransızca "chauffeur" sözcüğü, "ısıtıcı" anlamına gelir. O dönemde otomobili çalıştırmadan önce sürücüler yakıt ile motoru ısıtmak zorundaydılar.
Çoğu otomobilin üstü henüz kapalı olmadığından, sürücü ve yolcular etraftan sıçrayan taşlardan ya da rüzgâr ve yağmurdan korunmak için örtünmek zorundaydı. Köye giren bir otomobil hemen içindekilerin kadın şapkalarına benzeyen başlıklarıyla dikkat çekmekteydi. Bu tarz başlıklar ön camların ortaya çıkmasıyla kullanılmamaya başlamıştır.
Otomobilin yayılması
Suçlular ve otomobil
Otomobilin kısa sürede bir lüks objesi olması suçluların da dikkatini çekmiştir. Otomobil hırsızlığının yanı sıra otomobil suçluların suç işledikleri yerden hızla kaçabilmeleri için bir araç olmuştur. Öne çıkan örneklerden biri otomobilden bir suç aleti olarak yararlanan Bonnot çetesidir. 1907'de Georges Clemenceau otomobil kullanan ilk mobil polis gücünü oluşturur.
Otomobil ile anılan birçok suçlu bulunur. Örneğin 1930'ların ünlü soyguncuları Bonnie ve Clyde polisten kaçarken otomobilleri içinde vurularak öldürülürler.Al Capone'da saatte 130 km hız yapan, 90 bg'lik V8 motoru olan Cadillac 85 Town Sedan aracıyla anılır. Zırhlı olan ve güvenlik açısından son derece iyi ekipe edilmiş bu otomobil, Al Capone'un tutuklanmasından sonra ABD başkanı Franklin Delano Roosevelt'in makam aracı olarak kullanılmıştır.
Sinemada otomobil
Aynı dönemde bulunan sinema ve otomobil, başından beri birbirleriyle bağlantı içinde olmuşlardır. Otomobil, sinema için kısa zamanda bir yaratıcılık kaynağı hâline gelmiştir. Otomobil ile kovalamacalar insanları büyülemekte, otomobil kazaları ise güldürmektedir. Otomobil sahneleri burlesk tarzda çekilmektedir. Otomobil, Laurel ve Hardy'nin komedilerinde, özellikle ilk kısa filmlerinden biri olan The Garage 'da sıklıkla kullanılmıştır. Bu film yalnızca otomobil ile ilgili komik sahnelerden oluşmaktadır. Özellikle Ford Model T, filmlerinde çok kullanılmıştır. Otomobil, sinema için vazgeçilmez bir aksesuardır, iki aşığın otomobil içinde öpüştüğü romantik sahnelerden, Mafya'nın öldürdüğü kişilerin cesetlerini taşımak için otomobil kullandığı sahnelere kadar değişik şekillerde kullanılmıştır. Çok daha sonraları The Love Bug, Christine gibi filmlerde baş aktör bir otomobil olacaktır.
At arabası karoserilerin sonu
20. yüzyılın başında otomobil karoserilerinde değişim başlar. İlk otomobiller, hem tahrik sistemleri hem de şekilleri itibarıyla, atlar tarafından çekilen arabalara benzemekteydiler. 1900'lerin otomobilleri sonunda "özgürlüğüne" kavuşur ve şekil değiştirirler.
İlk karoseri tasarımı Fransızca "yüz yüze" anlamına gelen vis-à-vis adını taşıyan bir De Dion-Bouton otomobiline aittir. Bu otomobil, oldukça kısa ve yüz yüze oturan dört kişiyi taşıyabilecek şekilde tasarlanmıştır. O dönemlerde rekor sayılacak bir sayıda, 2.970 adet satılmıştır. Otomobilin şekil değiştirdiği bu dönemde en yaratıcı karoserileri Jean-Henri Labourdette, otomobillere verdiği tekne ve uçak şekilleriyle ortaya çıkarmıştır.
1910'larda öncü bazı tasarımcılar otomobillerde aerodinamik tasarımlar yapmaya çalışır. Güdümlü balonlara benzeyen karoserisi ile Castagna tafaından çizilen (A.L.F.A 40/60 HP) otomobili bunlara bir örnektir.
1910-1940 yılları
Taylorculuk
Amerikalı iktisatçı ve mühendis Frederick Winslow Taylor, "Taylorculuk" adı verilen bir "Bilimsel Yönetim Kuramı"nı ortaya atar. Bu kuram kısa sürede, özellikle de Henry Ford tarafından uygulanmasıyla birlikte otomotiv dünyasında tartışmalara yol açar ve otomobil tarihinde yeni bir çığır açar. Amerikalı otomobil üreticisi Ford, Taylor'un yöntemine "Fordçuluk" adını verir ve 1908'den itibaren bu yöntemin felsefesini ortaya koyar. Bu yöntem yalnızca Ford tarafından uygulanmaz, Fransa'da Renault kısmen de olsa bu yöntemi uygulamaya başlar ve 1912'de tamamen Taylorculuğa geçer.
Otomobil endüstrisinde Taylorculuk ya da Fordçuluk bir endüstriyel devrimden daha öte bir yaklaşımdır. Bu yöntemle birlikte, yalnızca imtiyazlı bir zümreye lüks tüketim malları yapan zanaatkârlar, artık büyük kitleler için sıradan ürünler yapan uzman işçilere dönüşür. 20. yüzyılın başında Ford, kalifiye eleman eksikliği, devamsızlık, alkolizm gibi birçok personel sorunuyla karşılaşmıştır. Taylorculuğun önerdiği gibi, çok az ya da hiç kalifiye işgücü gerektirmeyen üretim bantlarının kurulmasıyla birlikte üretim maliyetleri önemli ölçüde düşer ve bu yeni ulaşım tarzının daha büyük kitlelerin tüketimine sunulmasına olanak verir.
ABD'de hızlı gelişme
Otomobil endüstrisi hızla gelişir. Fransa otomobil tasarımında öncü olduğu kadar, ABD'de de otomotiv endüstrisinde öncüdür. ABD otomotiv endüstrisi Ford ve General Motors ile hızlı bir yükseliş yakalar. Bu başarının altında standardizasyon, işçilik ekonomisi, işletmelerin bir araya gelmesi gibi faktörler yatmaktadır. Birçok ABD otomotiv devi 1920-1930 arasında ortaya çıkar: Chrysler 1925'te, Pontiac 1926'da, LaSalle 1927'de, Plymouth 1928'de kurulur.
1901'de bir ABD şirketi olan "Olds Motor Vehicle Company" tek bir modelden üç yıl içinde 12.500 adet satar. Taylorculuktan ortaya çıkan "üretim bandı" ilkelerine göre üretilen ilk otomobil "Ford Model T" o dönemde dünyada en çok satılan otomobil konumuna gelir. İlk gerçek "halk arabası" sayılan Ford Model T, 1908 - 1927 yılları arasında, 15.465.868 adet satılır.
1907'de Fransa ve ABD yaklaşık 25.000 otomobil üretirken Büyük Britanya yalnızca 2.500 otomobil üretmekteydi. Üretim bandında otomobil üretimi, üretim sayılarını artırdı. 1914'te, 250.000'i Ford Model T olmak üzere ABD'de 485.000 otomobil üretildi. Aynı yıl üretim sayısı Fransa'da 45.000, Büyük Britanya'da 34.000 ve Almanya'da 23.000 idi.
I. Dünya Savaşı
Marne Taksileri
Otomobil I. Dünya Savaşı sırasında önemli bir rol oynar. At kullanmaya alışık olan askerler, hızlıca hareket edebilmek için otomobillerden yararlanırlar. Cepheye erzak ve mühimmat nakli için de otomobiller kullanılır. Hem cephe hem de cephe gerisi örgütlenme değişikliğe uğramıştır. Cephede yaralananlar artık özel olarak döşenmiş kamyonlarla cephe gerisine taşınır. Atlı ambulansların yerini motorlu ambulanslar alır.
Marne Taksileri, otomobilin açtığı yeniliklere bir örnektir. 1914'te Almanların Fransız cephesini yarması sonucu Franszılar büyük bir saldırı planlar. Alman ilerleyişini durdurmak için Fransızların yedek güçlerini hızla cepheye ulaştırmaları gerekmektedir. Trenler ya kullanılamaz durumda ya da yeterli kapasitede değildir. General Joseph Gallieni askerleri cepheye taşımak için Paris taksilerini kullanmaya karar verir. 7 Eylül 1914'te tüm taksilere seferberlik emri verilir ve beş saat içinde 600 taksi ordunun emrine geçer. Bu taksiler, beşer kişi taşıyarak ve iki kere gidiş-geliş yaparak 5.000 askeri cepheye taşır. Bu fikir sayesinde Paris, Alman işgalinden kurtulur. Otomobil, bu şekilde ilk defa savaş alanında kullanılır ve endüstrileşmesi için önemli destek kazanır.
Askerî otomobiller
Savaşın başlamasıyla birlikte otomobil kısa sürede bir savaş makinasına dönüşür. Otomobilin askerî amaçlar için kullanılması konusunda Fransız albay Jean-Baptiste Estienne "zafer, her türlü arazi koşulunda hareket edebilecek bir otomobilin üzerine bir top takabilecekler tarafından kazanılacaktır" der ve kaba hatlarıyla bir tanka benzeyen palet üzerinde hareket eden bir zırhlı araç tasarlar. Basit Rolls-Royce Silver Ghost otomobilleri zırhlı levhalarla kaplanır ve cepheye sürülür.
Ülke çapında herkesin savaşa katkıda bulunduğu bu dönemde büyük otomotiv şirketleri de savaş için katkıda bulunur. I. Dünya Savaşı çıkmadan önce Berliet, Fransız Ordusuna ekipman sağlamaya başlamıştır. Benz, 6.000 kadar personel taşıyıcı üretir. Daimler denizaltılar için yedek parça yapar. Ford, savaş gemisi ve uçağı üretir. Renault, ilk savaş tanklarını üretmeye başlar. Otomobilin bu şekilde kullanımı savaş sahasında zayiatın artmasına neden olur. Güvenlik içinde düşmana ateş açılmasına ve geçilmez denilen engellerin aşılmasına olanak verir.
11 Kasım 1918'de savaş biter. Savaşın ardından küçük otomobil şirketleri de ortadan kalkmış ve yalnızca mühimmat ve askerî gereçler üreten şirketler ayakta kalabilmiştir. Her ne kadar bazı şirketler doğrudan otomobil alanında çalışmamış olsa da, uçak motoru üreten Bugatti ve Hispano-Suiza gibi şirketlerin geliştirdiği malzemeler ve teknikler otomobil endüstrisine de yararlı olmuştur.
İki savaş arası dönem
Avrupa Amerikan modelini uyguluyor
I. Dünya Savaşı'nın 1918'de sona ermesinden sonra endüstri ve ekonomi çok zayıflamış, fabrikalar yıkılmıştır. Avrupa, tekrar ayağa kalkmak için Amerikan modelini uygulamaya başlar. O dönemin en başarılı sanayicilerinden André Citroën Amerikan modelini taklit eder, 1919'da Citroën şirketini kurar ve otomobile getirdiği yeniliklerle kısa sürede başarılı olur. André Citroën, ABD'de Henry Ford'u ziyaret ederek ABD otomobil fabrikalarında uygulanan üretim yöntemlerini öğrenir.
Ama üretim yöntemlerinin ötesinde Amerikan modeli, Ford Model T gibi bir "halk otomobili" geliştirmenin önemini kavrama açısından önemlidir. Birçok Avrupalı otomotiv üreticisi bu sınıf otomobilleri üretmeye başlar. Fransa, küçük araba üretimi yapan şirketlere vergi muafiyeti sağlar. Peugeot "Quadrilette", Citroën ise ünlü "Citroën Type C" modellerini üretir.
Çılgın yıllar
On yıl içerisinde Avrupa gelişir ve otomotiv sanayiini sağlamlaştırır. 1926'da Mercedes ve Benz birleşerek lüks ve spor otomobil üreticisi Mercedes-Benz'i kurar. Ferdinand Porsche, bu şirketin teknik direktörlüğünü 1923 ile 1929 yılları arasında yapar. Bu birleşme sonucunda "S" modeli doğar ve daha sportif olan "SS", "SSK" ile "SSKL" modelleri ortaya çıkar. BMW ise daha önce, 1923'te dönüşümünü başarılı ile tamamlar.
Otomobil daha büyük kitlelere ulaşmayı başarırken 1920'lerde tüm zamanların en güzel tasarımları sayılan otomobiller ortaya çıkar. Bu lüks otomobiller, zor zamanların ardından tekrar elde edilen refahın sembolüdür. Bu dönemin öne çıkan iki modeli: Isotta Fraschini'nin "Tipo 8" modeli ve Hispano-Suiza'nın "Type H6" modelidir. Çok büyük boyutlara sahip olan bu otomobillerin ilki 5,9 litre ikincisi 6,6 litre motora sahiptir.
Bugatti şirketi de bu dönemde başarılı olur. Otomobil tasarımından sorumlu olan Jean Bugatti, "cesur, geniş hareketler ile ortaya çıkan ve zarafet ile birleşen büyük eğriler içeren" tasarımlara imzasını atar. Bu döneme ait en tipik otomobillerden olan Bugatti "Royale" 1926'da 6 adet olarak üretilir. Markanın en lüks otomobili olan bu model yalnızca hükümdarlara ve elit tabakalara yönelik olarak yapılmıştır. Dingil aralığı 4,57 m olan ve 14,726 litrelik motor içeren bu otomobilin fiyatı 500.000 Fransız frangının üzerindedir.
Britanya markası Rolls-Royce 1906'da ortaya çıkmasına rağmen 1920'lerde genişlemiştir. Başarılı satıcı Rolls ve kalite düşkünü mükemmeliyetçi Royce'un ortaklığı sonucu "en pahalı ama dünyanın en iyi" otomobilleri ortaya çıkmıştır. Otomobil tasarımında karöserinin önemli bir yer tuttuğu bu şatafatlı dönem kısa sürecektir.
Yeniden ekonomik kriz
İki dünya savaşı arasındaki dönem lüks otomobiller için bir altın dönem olmuştur çünkü otomobiller artık güvenilirlilik açısından gelişmiş, yol altyapısı iyileşmiş ama otomobil için yasal düzenlemeler henüz yolun başındadır. Fransa o dönem için dünyanın en iyi yollarına sahip olmakla böbürlenmektedir. Ama 1929'da Wall Street'te yaşanan "Kara Perşembe", diğer ekonomik sektörler gibi otomotiv endüstrisini de çok kötü etkilemiştir. Krizden ilk etkilenen ABD otomotiv endüstrisi olmuş ve satışlar hemen düşmüştür. ABD'de 1930'da 2.500.000 adet otomobil üretilmesine karşı, 1932'de yalnızca 1.500.000 otomobil üretilmiştir. "Çılgın yılları" şüphe ve belirsizlik içeren bir dönem izlemiştir.
Otomobil üretimini artırmak için Avrupalı ve Amerikalı üreticiler, daha hafif, daha hızlı ve daha ekonomik modelleri piyasaya sürer. Bu modellerin ortaya çıkmasında motorlar ve vites kutularının iyileştirilmesinde sağlanan ilerleme önemli rol oynamıştır. Bu dönem ayrıca gerçek bir estetik devrime de sahne olmuştur. Cabriolet, coupé model otomobiller ortaya çıkmıştır. Gittikçe geliştirilen motorların üzerine, uçaklardan yararlanılarak artık daha aerodinamik karoseri tasarımları kullanılmaya başlanmıştır. Otomobillerde artık Art déco'nun bir akımı olan Streamline Moderne zamanıdır. Karoseri tarzları oldukça değişmiştir. 1919'lara kadar otomobillerin %90'ı açık karoseriye sahip iken 1929'larda bu oran tersine dönmüştür. Artık üretimi mantık kullanarak yapmak, konforu, kullanım kolaylığını ve güvenliği artırmak için çalışılır.
Otomobilde dönüm noktası
Önden çekiş
Otomobilde önden çekiş üreticiler tarafından çok ilgi görmez. 1920'lerden itibaren iki mühendis özellikle yarış otomobillerinde önden çekiş ile denemeler yapar. 1925'te Cliff Durant tarafından tasarlanan önden çekişli bir Miller "Junior 8" model otomobil Indianapolis 500 yarışına katılır. Dave Lewis tarafında sürülen araç genel klasmanı ikinci olarak tamamlar. Otomobil üreticisi Harry Miller bu teknolojiyi yarış otomobillerinde kullanmaya devam eder ama otomobil üretiminde kullanmaz.
Her ne kadar Fransız Jean-Albert Grégoire 1929'da Tracta şirketini bu prensip üzerine kurmuş olsa da önden çekişin önemli bir etki yaratması için iki Amerikalı otomobil üreticisini Cord ve Ruxton'u beklemek gerekecektir. Cord'un "L-29" modeli yaklaşık 4.400 adet satar. 1931'de, DKW'de Front modeliyle bu teknolojiye geçer. Ama bu teknoloji yaygın kullanımına birkaç yıl sonra Citroën Traction Avant modeliyle başlar. Önden çekişin yararı ağırlık merkezinin alçaltılması ve yol tutuşunun iyileştirilmesidir.
Tek hacimli karoseri
Tek hacimli karoserinin kullanılması da otomobil üretimi için önemli bir dönüm noktasıdır. 1960'larda bu karoseri tipinin yaygın uygulanmasından çok önce Lancia 1920'lerde kullanmaya başlamıştır. Tekneleri inceleyen Vincenzo Lancia, klasik şasi yerine yan panoların ve koltukların takılabileceği çelik bir yapı geliştirmiştir. Bu yapı otomobilin genel dayanımını da artırmaktadır. 1922'de Paris otomobil fuarında sergilenen Lancia Lambda ilk tek hacimli karoseriye sahip olan modeldir. Çelik kullanımı otomobillerde giderek artar ve tamamı çelik ilk modeli Citroën yapar. Bu karoseri modeli 1930'lardan itibaren giderek birçok otomobil üreticisi tarafından kullanılmaya başlar. Chrysler'in 1934'te çıkardığı Airflow, Lincoln'ün 1935'te çıkardığı Zephyr ya da Nash'in "600" modeli bunlar arasında sayılabilir.
20. yüzyılın ortası
II. Dünya Savaşı
II. Dünya Savaşı sırasında otomobil Avrupa'da hemen hemen ortadan kaybolur ve yerini bisiklet ve bisikletli taksilere bırakır. Bu dönemde özellikle benzin yokluğu nedeniyle otomobiller sahiplerinin garajından dışarı çıkamaz. Benzinli motorların yerine kullanılan ve odun gazı ile çalışan otomobil motorları bu dönemde ortaya çıkar. Panhard, bu motor türü ile ilginen ilk otomobil üreticisidir.Fransa'da Alman işgali altında yaklaşık 130.000 otomobile bu motor eklenir.
Otomobil 1941'de yeni zorluklarla karşılaşır. Avrupa sanayisi, işgale uğradığı Almanya'nın kontrolüne girer. Yeni otomobil tasarlamanın zorluklarına rağmen, üreticilerin çoğu gelecek için model tasarımına başlar. Savaş diğer alanlarda olduğu gibi otomobil için de bir teknolojik gelişme fırsatı sağlamış ve bant üzerinde üretimin artmasına olanak vermiştir. Otomobillere otomatik vites kutusu, otomatik debreyaj, hidrolik süspansiyonlar ve senkronize vites kutuları takılmaya başlanmıştır. 1940'ta ABD hükûmeti için yaratılan hafif keşif aracı Jeep Willys yalnızca II. Dünya Savaşı'nın sembolü hâline gelmemiş aynı zamanda otomobillerde uygulanan gelişmelerin de bir sembolü olmuştur.
Savaş sonrası
Ekonomik büyümenin tekrar başlaması
Savaştan hemen sonra otomobil yalnızca bazı imtiyazlı kimseler tarafından alınabiliyordu. Avrupalı otomobil üreticileri tesislerini tekrar kurmaya çalıştıklarından Avrupa'da satılan otomobillerin çoğunluğu ABD endüstrisinden geliyordu. Savaş sonrası Avrupa yokluklar içindeydi ve ülkeler otomobille ilgilenmeden önce yeniden yapılanmak zorundaydı. Her ne kadar 1946 yılı otomobil fuarında sergilenen Renault 4CV gibi modeller gelecek hakkında olumlu işaret verse de enflasyon ve ücretlerin artmaması ailelerin alım gücünün düşmesine neden olmuştu.
Avrupa endüstrisi 1946-1947 yılları arasında normale döner. Dünya üzerinde otomobil üretimi büyük ölçüde artar. 1945 ile 1975 yılları arasında bu sayı 10 milyondan 30 milyona çıkar. Teknik gelişme, verimliliğin artışı ve endüstriyel yoğunluk sayesinde Avrupa'da küçük ekonomik otomobiller ortaya çıkar.
Bu artış, artık yalnızca temel gereksinimlerini karşılamanın ötesine geçen bir tüketim toplumunun da ortaya çıkışını gösterir. Bu durumdan en çok yararlanan sektör şüphesiz otomotiv sektörüdür. Sürekli artan talep karşısında üreticiler seri olarak üretim yapmak zorundadır.
1946'da Almanya'da ilk 10.000 "Vosvos" üretilir. Fransa'da 1946'da üretime başlayan Renault 4CV, 1954 yılına gelindiğinde 500.000'den fazla üretilmiştir. İtalya'da savaştan hemen önce çıkarılan küçük Fiat otomobiller görülmemiş bir başarı yakalar. Biraz gecikmeli olarak İngiltere'de ünlü Mini ile küçük otomobiller üretmeye başlar. Bu rakamlar otomobil için yeni bir dönemin başladığını göstermektedir. Artık otomobiller üst sınıfın değil toplumun tamamının kullanımına girmeye başlamıştır.
Otomobilin efsaneleri
Enzo Ferrari, 1920'lerden beri Alfa Romeo takımında otomobil yarışlarına katılmaktadır ama II. Dünya Savaşı'dan önce kendi şirketini kurmak için Alfa Romeo'dan ayrılır. Ama Avio Costruzioni adını verdiği şirketiyle yaptığı otomobiller ancak savaştan sonra tanınmaya başlar ve "adı otomobil tarihinin en tanınmış markası hâline gelir." 1947'de ilk Ferrari yarış otomobili Ferrari 125 S adıyla üretilir.
1949'da yarış otomobili Ferrari 166 MM Le Mans 24 Saat yarışını kazanır ve Ferrari 166 S Maranello fabrikalarında üretilen ilk turizm otomobili olur. Farklı kullanım amacıyla yapılan bu iki model, özellikle mekanik olmak üzere birçok ortak noktaya sahiptir. 1950'lerde Ferrari birçok dayanıklılık yarışını kazanarak markasının ününe ün katar.
Savaş sonrasında Nazilerle işbirliği yapmak suçundan hapiste tutulan Ferdinand Porsche özgürlüğüne kavuşur. 1947'de salıverilmesinin ardından oğlu Ferry Porsche ile birlikte "356" adı verilen bir prototip üzerinde çalışmaya başlar. Bu prototip, tasarımı Ferdinand Porsche tarafından yapılan "Vosvos" gibi motoru arkada olan küçük bir roadster modelidir. Resmî olarak Porsche markasının ortaya çıkışını gösteren bu prototipin son hâli 1949 Cenevre otomobil salonunda sergilenir ve "çevikliği, kısa dingil mesafesi ve ekonomikliği" ile herkesin ilgisini çeker. Başarılı mekaniği ve modası geçmeyen çizgileri ile markanın ünü gün geçtikçe artacaktır.
Şampiyonaların doğuşu
1920-1930 yılları arasında sportif yarışmalar için özel olarak yapılan otomobiller ortaya çıkar. Ancak bu spor disiplini 1946'da Fédération Internationale du Sport Automobile (Uluslararası Otomobil Sporu Federasyonu) tarafından kuralları ortaya çıktıktan sonra yaygınlık kazanmıştır.
Otomobil yarışları hızla yayılırken, Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) 1950'de otomobil üreticilerinin katılacağı dünya çapında bir yarış düzenlemeye karar verir. Bu uluslararası şampiyona, Indianapolis 500 dışında Avrupa'da yer alan altı "grand prix"den oluşmaktadır. Yarışlar silindir hacmi 4,5 litreyi geçmeyen Formula 1 otomobillerine ve Indianapolis 500 sırasında Indy Carlara açıktır. Giuseppe Farina ve Juan Manuel Fangio tarafından kullanılan Alfa Romeo Alfetta (type 158 ve 159) modelleri şampiyonanın tamamına damgasını vurur. Bunun üzerine FIA kategorileri oluşturur. Formula 2 böylece 1952'de ortaya çıkar.
1950'lerin öncüleri
Doğu Bloğu ülkelerinde, Lada, Trabant ve GAZ gibi otomobil üreticilerinin yaşadığı teknik durgunluğa rağmen otomobil yalnızca nomenklaturaya rezerve edilmişti. Doğu Avrupa'da bir yenilik olmasa da batıda yeniliğin öncüleri ortaya çıkıyordu.
Britanyalı otomobil üreticisi Rover, şimdiye kadar yalnızca uçaklarda kullanılan türbini bir kara aracına uyarlamaya karar verir. 1950'te türbin ile tahrik edilen ve "Jet 1" adı verilen ilk modeli sergilerler. Rover, 1970'lere kadar türbin kullanan otomobilleri geliştirmeye ve üretmeye devam eder. Fransa'da da Jean-Albert Grégoire ve Socéma şirketi türbin ile donatılmış olan ve saatte 200 km hız yapabilen bir model geliştirir. Ancak bir füzeye benzeyen şekliyle, türbin ile donatılmış en ünlü otomobil General Motors'un "Firebird" modelidir. XP-21 adı verilen ilk Firebird modeli 1954'te üretilir.
İlk Amerikan spor otomobili sayılan 1953 model Chevrolet Corvette birçok yenilik taşımaktadır. Bir konsept aracın çizgilerini taşıyan ilk seri otomobil olmasının yanı sıra karoserisi sentetik olan cam elyafından yapılmış ilk otomobildir. Fransa'da Citroën DS getirdiği birçok yenilik ile ön plana çıkar: hidrolik direksiyon, diskli frenler, otomatik vites kutusu, hidropnömatik süspansiyonlar ve aerodinamik yapı.
Uluslararası nitelik kazanıyor
1950'lerden itibaren otomobil yalnızca ABD ve birkaç Avrupa ülkesinin "oyuncağı" olmaktan çıkar. Önceden izole bir pazara sahip olan İsveç 1947'de Volvo PV 444 modeliyle uluslararası pazara açılan ilk otomobilini yapar. Bunu yine İsveçli otomobil üreticisi Saab izler. ABD ve Avrupalı otomobil üreticileri güneydeki ülkelere, özellikle Latin Amerika'ya yayılarak yeni fabrikalar açar. 1956'dan itibaren Volkswagen Beetle Brezilya'da üretilmeye başlar. Avustralya pazarını ele geçirmek için General Motors tarafından Holden markası 1948'de kurulur ve bu ülkeye özgü otomobiller üretmeye başlar.
Japonya ilk seri otomobillerini üreterek yavaş yavaş üretimini artırmaya başlar. Endüstrideki gecikmelerinin önüne geçmek için bazı üreticiler batılı şirketlerle ortaklık kurar. Amerikalı istatistikçi William Edwards Deming, sonradan "Japon mucizesi" olarak anılacak olan savaş sonrası Japon ekonomisinin gelişmesinin temeli olan kalite yönetimi yöntemlerini Japonya'da geliştirir.
Ellili yıllar
Görülmemiş ilerleme
1950'lerde yaşanan önemli ekonomik büyüme otomobil üretiminin de önemli derecede artışını sağlar. II. Dünya Savaşı sonucu yeniden kurulan sanayi etkisini göstermeye başlar. Refah seviyesinin yükselmesi sonucu tüketim mallarının satışı artar ve yeni teknolojik gelişmelerin önü açılır. 1954'ten itibaren otomobillerin satış fiyatı yıllardır ilk defa azalır. Otomobil sahibi olmak için artık kredilerden yararlanılır. 1960'larda sanayileşmiş ülkelerde artık herkes otomobil alabilme noktasına gelmiştir. Ellili yıllarda ABD'de otomobil üretimi o döneme kadar görülmemiş rakamlara ulaşır. 1947'de 3,5 milyon, 1949'da 5 milyon ve 1955'te yaklaşık 8 milyon otomobil ABD'de üretilir.
ABD'de gittikçe daha büyük otomobiller üretilirken, Avrupa'da orta büyüklükte motor hacmi ile ekonomik otomobillerin geliştirilmesi daha yaygındır. 1953'ten itibaren Avrupalılar, ABD'yi yakalar ve küçük ve orta ölçekli araç pazarında liderliği elde ederler. Müttefik Kuvvetler tarafından yapılan yardımlardan ve ABD yatırımlarından yararlanan Almanya otomobil üretiminde Avrupa'da lider konuma gelir. Yine de fabrikaları Sovyetler tarafından girilen bölgelerde kalan BMW ve Auto-Union gibi şirketler bu eknomik büyümeden hemen yararlanamayacaklardır. Orta ve lüks segmentte otomobil üreten Mercedes-Benz ise dünya pazarının lideri olma isteğini gösterir. Bu arzu sonucunda 1954 New York otomobil salonunda "martı kanadı" gibi açılan kapılarıyla 1950'lerin sembolü hâline gelen Mercedes-Benz 300 SL sergilenir.
Otomobil tasarımı gelişiyor
Biçim açısından bakıldığında otomobil tasarımı giderek daha yaratıcı olmaya başlar. Birbirlerinden çok farklı iki akım otomobil tasarımını derinden etkiler. Bunlar Amerikan refahı ve İtalyan inceliğidir. Tasarıma ilk önemi Amerikalılar verir. "Detroit'in Üç Büyüğü" için çalışan tasarım devleri General Motors için Harley Earl, Ford için George Walker ve Chrysler için Virgil Exner'dir. Raymond Loewy'de tasarımın gelişmesinde rol alır ve 1944'te endüstriyel tasarımcılar derneğinin kurulmasına önayak olur. Üç yıl sonra Time dergisinin kapağına çıkar. En güzel tasarımı 1953'teki Studebaker Starliner modelidir.
Ama daha uzun süre yaşayacak olan İtalyan tarzı tasarımdır. Otomobil tasarımının büyük isimleri hâlâ bu alanda liderliklerini sürdürmektedir: Pininfarina, Bertone, Zagato, ... Bu yeni moda 1947 Paris otomobil salonunda Pininfarina tarafından aşağıya doğru inen kaput tasarımıyla "savaş sonrası otomobil tasarımında belirleyici olan" Cisitalia 202 modeliyle lanse edilmiştir.
ABD'de tasarım stüdyoları 1930'lardan beri varolmasına rağmen Avrupa'da henüz yoktur. Tasarımın önemini anlayan Simca Avrupa'da ilk tasarım stüdyosunu kurar. Kısa süre sonra Pininfarina ve Peugeot arasındaki işbirliğini gören diğer otomobil şirketleri de benzer stüdyolarla anlaşır.
Karayollarının gelişimi
1910'lardan itibaren otomobil pazarının hızlı gelişmesi yol ağının da gelişmesine neden olur. 1913'te ABD New York'tan San Francisco'ya tüm ülkeyi katedecek olan ve Lincoln Highway adı verilen bir otoyol inşa etmeye karar verir. Yapım masraflarının büyük bir kısmı dönemin otomobil üreticileri tarafından karşılanır.
1960'larda dünya üzerinde karayolu ağı farklı bir boyuta ulaşır. ABD özellikle Interstate Highway System (Eyaletlerarası Otoyol Şebekesi) adını verdikleri projeleri geliştirmeye başlar. ABD Federal Hükûmeti 1944, 1956 ve 1968'de Federal Highway Acts (Federal Otoyol Yasaları) ile 1968'de 65.000 km'ye ulaşan bir otoyol ağı kurulmasını sağlar. Artık "Amerikan yaşamı otoyolun çevresinde organize olur" ve bundan en çok yararı otomobil endüstrisi ile petrol şirketleri görür.
Avrupa'da, Almanya II. Dünya Savaşı sırasında başladığı Autobahn projelerini geliştirmeye devam eder. "Ekonomik ve sosyal konservatizmini" koruyan Fransa'nın karayolu şebekesi yıllar boyunca yalnızca Paris'in batısındaki bir kesimle sınırlı kalmıştır.
« Otomobil bağımlılığı »
Hemen hemen ABD'nin tüm büyük şehirlerinin gelişmesi büyük otoyollar çevresinde ourken aynı zamanda toplumda büyük bir bağımlılık da oluştu. Bazıları bunu psikolojik bir bağımlılık olarak görürken diğerleri pratik bir ulaşım yöntemine bağımlılık olarak değerlendirmiştir. Otomobil bağımlılığının sonuçları arasında şehirlerde trafik tıkanıklığı, hava kirliliği, artan trafik kazaları, fiziksel egzersiz eksikliğinden kaynaklanan kardiyovasküler hastalıkların artışı sayılabilir. Bu bağımlılık, şehirlerde otomobillerin neden olduğu riskler nedeniyle çocuklarını taşımak için annelerin kullandığı arabalarla daha da artmıştır.
"Otomobil bağımlılığı" kavramı Avustralyalı yazarlar Peter Newman ve Jeffrey Kenworthy tarafından popüler hâle getirilmiştir. Newman ve Kenworthy, bu bağımlılığın sürücülere değil otomobile bağımlılık yaratan şehir düzenlemelerine ait olduğunu savunur. Gabriel Dupuy ise otomobil sisteminden ayrılmak isteyenlerin, otomobilin sağladığı birçok yarardan ayrılamadıkları için bundan vazgeçemediklerini belirtir.
Uzmanlar bu bağımlılık için birçok neden ileri sürmüştür. Bunların başında kültürel nedenler gelir, kalabalık şehirler yerine "bahçeli evlerinde ve şehirden uzakta" yaşamak isteyenler otomobilden vazgeçememektedir.
Krizin geri dönüşü
Kompakt otomobiller
1956 yılı otomobil sektörüne krizin geri döndüğü yıldır. Mısır devlet başkanı Cemal Abdünnasır'ın Süveyş Kanalı'nı Millîleştirmesi sonucunda otomobil yakıtı fiyatları çok yükseldi. Bunu izleyen ekonomik şok sonucu tüketim düşüncesi kökünden değişti: Önemli bir ekonomik yükselişin ardından otomobil artık yalnızca pragmatik amaçlarla kullanılmaya başlandı.
Otomobil üreticileri artık daha önceden uğraşmadıkları bir sorunla karşı karşıya kalmışlardı: Otomobillerin yakıt tüketimi. Otomobil üreticileri boyu 4,5 m'yi geçmeyen ve adına kompakt denen daha küçük otomobiller tasarlamaya başlar. Özellikle bu krizden etkilenen ABD 1959'dan itibaren daha küçük otomobiller üretir. Bunların arasında en tanınmışları Chevrolet Corvair, Ford Falcon ve Chrysler Valiant'tır.Austin Mini gibi çok daha küçük otomobiller bu dönemde çok başarılı olur.
Üreticilerin birleşmesi
Ekonomik kriz karşısında bazı otomobil üreticileri birleşmek zorunda kaldı, bazıları da büyük şirketler tarafından satın alındı. 1960'ların sonundan 1980'lerin başına kadar bu hareketlilik sonunda büyük otomobil üretici gruplarının sayısında azalma görüldü. Citroën 1965'te Panhard'ı, 1968'de Maserati'yi satın alır; Peugeot Citroën'i ve Chrysler'in Avrupa kısmını satın alarak PSA grubunu kurar; Renault American Motors'un kontrolünü eline geçirir ama sonra Chrysler'e satar; VAG grubu altında Audi, Seat sonradan Škoda birleşir; Saab General Motors'a katılırken Volvo Ford grubuna geçer; Fiat 1969'da Alfa Romeo, Ferrari ve Lancia'yı alır.
Şirketlerin satılması devam eder. 1966'da daha önceden Daimler'i alan Jaguar ile BMC British Motor Holdingi oluşturur ve sonradan Leyland Motor Corporation ile birleşerek British Leyland Motor Corporation şirketi meydana gelir. 1965'te Volkswagen tarafından "Audi-NSU-Auto Union" grubu oluşturulur.
Tüketici hakları ve güvenlik
Trafik kazaları sayısı oldukça yüksektir. ABD başkanı Lyndon B. Johnson, 1965'te Amerika'da son yirmi yılda trafik kazalarından ölenlerin sayısının 1,5 milyonu aştığını ve bunun son savaşlardaki kayıplardan daha yüksek olduğunu belirtir. Ralph Nader, otomobil üreticilerinin sorumluluğunu ortaya koyan Unsafe at any speed (Hangi hızda olursa olsun güvensiz) adlı bir broşür yayımlar. Fransa'da da 1958 - 1972 yılları arasında trafik kazalarının sayısının ikiye katlanması sonucu başbakan Jacques Chaban-Delmas "Fransız karayolu şebekesinin yoğun ve hızlı bir trafik için uygun olmadığını" belirtir.
1971'de emniyet kemeri takma zorunluluğunu ilk olarak oylama sonucu Avustralyalılar kabul eder. Bu yeni öncelikler sonucu arkadan itiş yerine önden çekiş önem kazanır. Otomobil üreticilerini çoğu artık önden çekişli otomobil üretmeye başlar. Fransa'da arkadan motorlu ünlü Renault 4CV'nin yerine önden çekişli R4 geçer. ABD'de de önden çekişe geçer ve Oldsmobile Toronado önden çekişli ilk otomobil olur. Otomobil yarışında orta arka konum yani arka takımın hemen önü öncelik kazanır. Bu konum ağırlıkların daha ideal dağıtılmasına ve aracın dinamik performansında yalpalama ve eğilme hareketlerini azaltır.
1960'larda otomobilin güvenliliği hakkında bilinçlenme sonucu toplumda bir yenilik olarak tüketici hakları ortaya çıkar. Tüketici hakları savunucusu Ralph Nader'in Unsafe at any speed broşürünün Amerikan arabalarının güvenli olmadığını ortaya koymasının ardından General Motors, Chevrolet Corvair modelinin satışını durdurmak zorunda kalır. Nader, otomobil sektörüne açtığı birçok davayı kazanır ve 1971'de "Public Citizen" adını verdiği Amerikan tüketici haklarını koruma derneğini kurar.
Şehir içinde otomobillerin sayısının artması işleri daha da zorlaştırır. Hava kirliliği, trafik sıkışıklığı ve park yerlerinin yetersizliği şehirlerin karşılaştığı sorunların bazılarıdır. Bazı şehirler otomobile alternatif olarak tekrar tramvaylara dönmeye çalışır, otomobilleri tek başına değil, birkaç kişinin bir arada kullanması önerilir.
1970'lerin petrol krizi
Arap-İsrail Savaşı'nın 6 Ekim 1973'te patlak vermesiyle ilk petrol krizi ortaya çıkar. Bu çatışma sonucunda en büyük petrol üretici ülkeleri içeren OPEC üyeleri brüt petrol fiyatını artırmaya karar verir ve ardından otomobil endüstrisi büyük bir enerji kriziyle karşı karşıya kalır. ABD daha küçük otomobiller üretmek zorunda kalır ama tutucu sayılan bu pazarda yeni modeller pek başarılı olamaz. Avrupa'da kriz sonucu yeni karoseri tipleri ortaya çıkar. Uzun sedan tipi araçlar yerine uzunlukları 4 m'yi geçmeyen ve arka bagajı iç hacimden ayrılmayan iki hacimli otomobiller ortaya çıkar. 1974'te tasarımı İtalyan Ital Design tarafından yapılan Volkswagen Golf ortaya çıkar ve "çekici ve fonksiyonel" çizgileriyle büyük bir başarı kazanır.
1979'da İran ve Irak arasında savaşın patlak vermesi sonucu ikinci petrol krizi ortaya çıkar. Petrolün varil fiyatı iki katına çıkar. Otomobil önemli bir yokluk dönemine girer. Örneğin Los Angeles'ta araçların plaka numaralarına göre yalnızca iki günde bir yakıt almalarına izin verilir. Yakıt tüketimini azaltmak için otomobil üreticileri daha aerodinamik otomobiller tasarlamaya başlar. Sürükleme katsayısı "Cx" otomobil tasarımı şartnamelerinde yerini alır.
Krize karşılık teknolojik gelişme
Yeniden tasarlanan motorlar
Enerji krizi sonucunda otomobillerin yakıt tüketimini optimize etme yönünde araştırmaların başlaması bir gereklilik hâline gelmiş ve otomobil motorları tasarımı yenilenmiştir. Otomobil üreticileri motorların yanma odalarını ve admisyon girişlerini yeniden tasarlayarak ve pistonun motor karteri içindeki hareketi sırasında oluşan sürtünmeleri azaltarak randımanlarını artırma yoluna gitmiştir. Ayrıca karbüratörler yerine enjeksiyon sistemine geçilmiştir. Şanzıman oranları büyütülerek rejim değişikliklerinin genliği azaltılmıştır.
Dizel motor 1920'lerden beri ticari araçlarda kullanılmakta ama hususi otomobillerde pek rağbet görmemekteydi. Mercedes 1936'dan beri Dizel motora sahip büyük sedan otomobiller üreten tek üreticiydi. 1974 yılının sonu Dizel motor kullanan otomobiller için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Benzinli motorlara göre termodinamik randımanı daha iyi olan Dizel motorlar daha az yakıt tüketmekteydi. Bu özellikleri nedeniyle otomobil üreticilerinin çoğu Dizel motora büyük bir ilgi göstermiştir. Volkswagen ve Oldsmobile 1976'dan, Audi ve Fiat 1978'den, Renault ve Alfa Romeo 1979'dan itibaren Dizel motorları otomobilleri piyasaya sürmüştür. Otomobillerin benzinli motordan çok Dizel motor ile üretilmesinin arkasında mazot vergilerini azaltan hükûmet desteklerinin yardımı olmuştur.
Turbokompresörler, yakıt enjekte edilen yanma odasına giren havanın sıkıştırılmasına olanak sağlar. Bu sayede aynı silindir hacmine daha fazla hava girmesi sağlanır ve dolayısıyla motorun randımanı artar. Bu teknik 1973'ten beri yalnızca BMW, Chevrolet ve Porsche modellerinin bazılarında kullanılmaktaydı. Ancak Dizel motorların çalışma sisteminin izin vermesi sayesinde yaygınlık kazanmıştır. Turbo sayesinde Dizel motorların gücünün benzinli motorlara nazaran daha fazla olması mümkün olmaktadır.
Elektroniğin yaygınlaşması
Otomobil tasarımında elektroniğin kullanımı hemen hemen tüm teknolojik alanlarda yaygınlaşır. Motorların içten yanma süreci ve yakıt beslemesi artık elektronik olarak kumanda edilir. Yakıt enjeksiyonu, debiyi ve enjeksiyon zamanını optimize eden mikroişlemciler tarafından ayarlanır.
Otomatik şanzımanlar vites geçişini düzenleyen programlar sayesinde daha etkin olarak kullanılmaya başlar. yol koşullarına ya da sürücünün kullanım tarzına göre elektronik olarak ayarlanır.
Elektronik sayesinde araçların aktif güvenlik sistemleri gelişir ve anti-patinaj gibi sürücüye yardımcı olan sistemler otomobillerde kullanılmaya başlar. Dört çeker otomobillerde, kaptörler yardımıyla çalışan işlemciler tekerlerin patinaj yaptığını belirler ve motordan gelen torku tüm tekerlere dağıtarak iki çekerden otomatik olarak dört çekere geçer.Bosch şirketi, şiddetli frenleme sırasında tekerlerin kilitlenmesi önleyen ABS (Anti-Blocking System ya da Antiblockiersystem) sistemini geliştirir.
1970 - 1980 yılları arasında otomobil tasarımında bilgisayar destekli sistemlerden yararlanılır ve CAD (Computer-aided design) yaygınlaşır.
20. yüzyılın sonu
Yeni sorunlar
Otomobil 20. yüzyılın sonunda toplumun ayrılmaz bir parçası olmuştur. Gelişmiş ülkelerde neredeyse kişi başına bir otomobil düşer. Bu yoğunluk birçok soruna da neden olmaktadır. Özellikle çevre üzerindeki olumsuz etkileri ve kaza sonucu ölümün önemli bir sorun hâline gelmesiyle birlikte yol güvenliği gibi konular nedeniyle 1970'lerden beri otomobil birçok tartışmanın odağını oluşturmuştur.
Trafik kurallarına uymayanlara karşı devletler ağır koşullar uygulamaya başlar. Çoğu ülke ehliyetin alınmasını gerektiren puan uygulamasına geçerken bazıları hapis cezalarını yasalarına ekler. Kaza sonucu ölüm oranını azaltmak için otomobil tasarımında güvenlik önlemleri alınır ve çarpışma testleri zorunlu kılınır.
20. yüzyılın başında Carfree (Otomobilden kurtulmuş) adı verilen uluslararası bir toplum hareketi ortaya çıkar. Bu hareket içinde otomobil olmayan şehirleri ya da mahalleleri destekler. Anti-otomobil hareketi giderek artar. Otomobilin algılanması gerçek bir evrimden geçer. Otomobil satın almak artık bir statü kazanmak olarak değerlendirilmekten çıkar. Büyük metropollerde abonelik ile otomobil kullanımı, ortak araba kullanımı gibi uygulamalar ortaya çıkar.
Düşük maliyetli otomobiller
Otomobil pazarının gelişimi ve petrol fiyatının artışı Renault tarafından geliştirilen Dacia Logan gibi düşük maliyetli, sade, az tüketen ve az kirleten otomobil tasarımının yayılmasına neden olur. Logan önemli bir başarı kazanır; Ekim 2007'nin sonunda 700.000'den fazla satış yapar. Bu başarı sonucunda diğer otomobil üreticileri düşük maliyetli, hatta Hindistan'da 1.500 € fiyata 2009 yılında satılmaya başlayan Tata Nano gibi çok düşük maliyetli otomobil modelleri üzerinde çalışmaya başlar..
Genel olarak düşük maliyetli otomobiller Romanya, İran, Türkiye ve Fas gibi ekonomisi gelişmekte olan ülkelerde büyük bir başarı kazansa da Fransa gibi daha gelişmiş ülkelerde de çok sayıda satış yapmaktadır.
Bu yeni eğilimler, emekli personelinin de getirdiği maliyetin eklenmesiyle General Motors gibi Amerikalı otomobil üreticilerinin kendi pazarları da dahil olmak üzere dünya üzerindeki talebe uygun ürünler sunamaması nedeniyle daralmalarında etkili olmuştur.
Modifiye otomobiller
Modifiye otomobiller ya da tuning 2000'lerde ortaya çıkan ve otomobilleri iyileştirip kişiselleştirmeyi içeren bir modadır. Bu eğilimin temelinde otomobillerin mekaniğini iyileştirip motor gücünü artıran değişiklikler yapanlar yatar.
Genellikle bu modayı izleyenle otomobillerinin hemen hemen tamamını modifiye ederler. Motorlara turbo eklenir, karoseriye aerodinamik kitler takılır ve dikkat çekici renklere boyanır. Kabin içine oldukça güçlü ses sistemleri eklenir. Modifiye otomobiller genellikle kendilerine özgü ve değişik bir otomobil isteyen gençleri ilgilendirir. Modifiye otomobil için ödenen miktarlar oldukça yüksektir. Bu modanın potansiyelinin farkında olan üreticiler modelleri için "tuning kitleri" de hazırlar.
Petrolsüz otomobile doğru
Uzmanlar petrol kaynaklarının azalacağı yönünde görüş birliğine varmıştır. 1999'da dünya üzerinde petrol kullanımının %41'ini ulaşım oluşturmaktaydı. Çin gibi bazı Asya ülkelerinin büyümesi sonucu benzin kullanımını artırırken üretim düşecektir. Yakın bir gelecekte ulaşım çok derinden etkilenebilecektir ama benzine alternatif çözümler günümüzde hem daha pahalı hem de daha az verimlidir. Otomobil üreticileri artık petrol kullanmandan çalışabilen otomobiller tasarlamak zorunda kalacaklardır. Var olan alternatif çözümler verimsiz ya da az verimli ama aynı zamanda çevre için yararı tartışmalı durumdadır.
Çevreye olan etkiyi azaltmak için gittikçe zorlaştırılan yönetmelikler otomobil üreticilerini yakıt tüketimi azaltılmış motorlar tasarlamaya ya da çevre için temiz bir otomobil üretilebilene kadar Toyota gibi üreticileri Prius gibi hibrid otomobilleri piyasaya sürmeye itmektedir. Bu hibrid otomobiller klasik bir içten yanmalı motor ile buna bağlı olarak çalışan ve elektrikli motora güç veren bir ya da birkaç bataryadan oluşur. Günümüzde artık birçok üretici geleceğin otomobillerinin güç kaynağı olarak elektriğe doğru yönelmiş durumdadır. (Tesla Roadster) gibi bazı otomobiller yalnızca elektrik ile çalışmaktadır.
21. yüzyılın başı
Yeni karoseriler
21. yüzyılın başında otomobil karoserilerinde yeni tipler ortaya çıkmıştır. Daha önceleri otomobil üreticilerinin model seçenekleri sedan, station wagon, coupe ya da cabriolet ile sınırlı kalıyordu. Rekabetin artması ve dünya sahnesinde oynanması otomobil üreticilerini var olan modelleri bir birleriyle çaprazlayarak yeni karoseri tipleri yaratmaya itmiştir. Bu eğilimin ortaya çıkardığı ilk tip SUV'dir (Sport utility vehicle). 4x4 arazi aracının şehir içinde kullanıma uygun hâle getirilmesi ile oluşturulmuştur. Crossover modeller arasında en tanınmışlarından Nissan Qashqai hem SUV hem de klasik sedan kullanıcılarını memnun edecek seçenekler sunmaya çalışmaktadır. SUV ve Crossover ABD'de de oldukça popülerdir.
Alman otomobil üreticileri bu alanda en yaratıcı olanlar arasındadır. Mercedes 2004'te beş kapılı bir sedan coupe olan CLS'yi piyasaya çıkarmış; Volkswagen 2008'de sedan Passat'ın coupe-confort versiyonunu tanıtmış ve BMW aynı yıl 4x4 coupé BMW X6'nın satışına başlamıştır.
Finansal kriz
2007'de patlak veren dünya finansal krizi otomobil endüstrisine oldukça ağır bir darbe indirmiştir. Temmuz ayından itibaren emlâk piyasası kredi krizinden etkilenen finans dünyası altüst olmuş ve otomobil üreticilerinin büyük çoğunluğunu bundan etkilenmiştir. Üreticiler bu krizin tüketiciler üzerinde yaratacağı tedirginlikten korkmaktaydılar. Ayrıca otomobil satışlarının üçte ikisi banka kredisi ile yapılmaktaydı ve bankalar giderek kredi vermekte zorlanmaya başlamış ve faiz oranları yükselişe geçmişti.
ABD otomotiv endüstrisi bu krizden özellikle oldukça fazla etkilenmiştir. Büyük ve çok yakıt tüketen arabalarıyla tanınan bu ülke endüstrisi yeniden yapılanma, yenilik yapma ve özellikle ekolojik otomobilleri tasarlamakta zorluklar yaşamaktaydı. Ekolojik sorunlar artık Amerikalı tüketiciyi yakından ilgilendirmekteydi. Bir zamanlar ABD pazarının lideri olan Detroit Big Three (Detroit'in üç büyüğü) Chrysler, General Motors ve Ford iflas etmenin eşiğine gelmişti. Üç otomotiv üreticisi 2 Aralık 2008'de ABD Kongresi'ne bir kurtarma planı ve 34 milyar dolarlık yardım için başvurur. Bazıları krizden en çok etkilenen Chrsyler'in yokolacağından bile söz eder ancak grubun başkanı Bob Nardelli, 11 Ocak 2009'da şirketin ayakta kalabileceği konusunda güvenini belirtir. Avrupa'da hükûmetler ve Avrupa Yatırım Bankası otomobil sektörünü destekler.
Elektrikli otomobiller
Elektrikli motor ile tahrik yüzyılı aşkın bir süredir bilinmektedir. Günümüzde bataryalarda gerçekleşen teknolojik gelişme sayesinde, Li-ion bataryalar normal otomobillerin performansına erişebilen otomobiller yapılmasını olanaklı kılmaktadır. Tesla Roadster, bu tip otomobillerin performansına bir örnektir.
Elektrikli otomobilin yerleşebilmesi için, hızlı batarya şarj istasyonları gibi yeni altyapıların da geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bataryaların geri dönüşümünü sağlamak da bir sorun olarak durmaktadır. Bu tarz altyapılar ancak ulusal düzeyde kararlar sonucu yapılabilir. Bir ülkenin elektrik üretiminin kendisine yeterli olup olmadığı, elektrik üretmek için kömür kullanıp kullanmadığı gibi konular elektrikli aracın termik motorlu araçlara göre enerji açısından temiz olup olmadığını etkileyecektir.
2009 Frankfurt otomobil salonunda Mercedes-Benz'den Toyota'ya hemen hemen tüm otomobil üreticileri çoğu henüz konsept olan 32 adet elektrikli otomobil sergilemiştir. Dört adet elektrikli otomobilden oluşan bir gam sergileyen Renault'nun başkanı Carlos Ghosn, 2011 yılından 2016 yılına kadar İsrail ve Danimarka'da 100.000 elektrikli Renault Fluence satacaklarını açıklamıştır.Volkswagen E-Up elektrikli otomobilini 2013'te, Peugeot iOn otomobilini 2010 sonundan itibaren piyasaya çıkaracağını bildirmiştir. Mitsubishi'nin i-Miev adlı modeli satışa sunulmuştur.
Dünya otomobil parkının gelişimi
Geçmiş büyüme
Dünya otomobil parkı yıllar boyunca çok hızlı bir şekilde gelişmiştir. Savaş için harcanan çabalar sonucu I. Dünya Savaşı ardından birçok teknolojik yenilik ortaya çıkmış ama aynı zamanda otomobil üretiminin önemli ölçüde artmasına olanak sağlayan üretim yöntemleri ve makine iyileştirmeleri de bulunmuştur. 1950 - 1970 arasında dünya otomobil üretimi üç kat artarak 10 milyondan 30 milyona çıkmıştır. Refah ve barış ortamı konfora yönelik tüketim aracı olan otomobilin satınalınabilmesine olanak sağlamıştır. 2002 yılında 42 milyona ulaşan dünya otomobil üretimi, 2007'den sonra Çin'in de büyümesiyle 70 milyonu aşarak 40 yılda iki katına çıkmıştır. 2007 - 2008 krizi Avrupa ve ABD'de otomobil satışlarını düşürmüş olsa da gelişmekte olan ülke pazarlarındaki satışlarla dünya otomobil parkı artışına devam etmiştir.
Gelecek büyüme
Özellikle büyümekte olan Çin ve Güney Amerika pazarlarının sayesinde 2007'de otomobil satışları %4 artarak dünya pazarı 900 milyonun üzerine çıkmıştır. Uzmanlar milyar sınırının 2010 yılının sonundan önce geçileceğini tahmin etmektedir. Yoğun otomobil sayısına sahip ülkelerde ortalama araç ömrü 10 yıl olduğundan ötürü otomobil parkının yenilenmesi yavaş olmaktadır.
Yine de kriz nedeniyle birçok otomobil pazarı zorluk içindedir. Satışlarında net bir düşüş gözlenen ABD pazarı krizden en çok etkilenen otomobil pazarıdır. ABD'de ekonomik konjonktürün değişmesi, yani ücretlerin azalması, işsizlik, emlâk ve petrol fiyatlarının artması sonucu 2008'de otomobil satışları yaklaşık 15 milyon adet düşmüştür.
Yeni pazarlar
Rusya, Hindistan ve Çin gibi yüksek nüfuslu ülkeler otomobil için yüksek potansiyel içeren pazarlardır. Avrupa Birliği içinde 1000 kişiye ortalama 600 otomobil düşerken bu sayı Rusya için 200, Çin için ise yalnızca 27'dir. Ayrıca ABD'de kriz nedeniyle satışların düşmesinin ardından Çin dünya üzerinde bir numaralı otomobil pazarı hâline gelmiştir. Uzmanlara göre kriz bu sonuca ulaşılmasını yalnızca hızlandırmıştır. Ayrıca Çin hükûmetinin otomobil alım vergilerini azaltması gibi otomobil sektörünü desteklemesi de ayrıca bu fenomene yardımcı olmuştur.
Uzun dönemli bazı tahminler 2060 yılına kadar dünya otomobil parkının 2,5 milyara ulaşacağı ve bu artışın %70'inin Çin ve Hindistan gibi kişi başına otomobil sayısının çok düşük olduğu ülkeler sayesinde olacağını göstermektedir.
Dış bağlantılar
- Wikimedia Commons'ta History of automobiles ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur
Kaynakça
- ^ . International Organization of Motor Vehicle Manufacturers. 2007. 25 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2009.(İngilizce)
- ^ a b c d e "Automobile History". About Inventors. 24 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi., Early Steam Powered Cars (İngilizce)
- ^ . Nişanyan Sözlük. 1 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Eylül 2021.
- ^ "Letter on secret works of art and of nature and on the invalidity of magic" 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., İngilizceye çeviren Michael S. Mahoney (İngilizce)
- ^ Ainsi naquit l'automobile, J. Ickx (1961) (Fransızca)
- ^ "1679-1681. Chariot à vapeur du R. P. Verbiest". L'histoire de l'Automobile des origines à 1900. Hergé. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından .(Fransızca)
- ^ Setright, L. J. K. (2004). Drive On!: A Social History of the Motor Car. Granta Books. ISBN .(İngilizce)
- ^ "Ferdinand Verbiest". La Belgique insolite. 10 Mart 2016 tarihinde kaynağından . (Fransızca)
- ^ Biographie des hommes remarquables de la Flandre-Occidentale..., Van de Putte et Delepierre (1884) s 269 (Fransızca)
- ^ a b c Il y a un siècle, L'automobile,T. Coulibaly (2007) s 8 (Fransızca)
- ^ Les Ingénieurs de la Renaissance, B. Gilles (1960) (Fransızca)
- ^ a b c Les pionniers de la locomotion terrestre, S. Bellu (1998), s 10 (Fransızca)
- ^ Fulton, Georges et Robert Stephenson, ou, Les bateaux à vapeur et les chemins de fer,A. Janin (1861), s 237 (Fransızca)
- ^ . Histomobile. 11 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ . 29 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ Kulibin'in araç tasarımları 15 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Rusça)
- ^ Kulibin'in araç tasarımları 27 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Rusça)
- ^ World History of the Automobile,E. Eckermann (2001), s 15 (İngilizce)
- ^ a b Encyclopédie de A à Z, G. Bordes (1979), cilt 2, s 578 (Fransızca)
- ^ a b Georgano, G.N. (1985). Cars: Early and Vintage, 1886-1930. Londra: Grange-Universal. (İngilizce)
- ^ a b c T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, p 12 (Fransızca)
- ^ Eric Favre. . 12 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ . 19 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. (İngilizce)
- ^ S. Bellu (1998), Les dilemmes de l'énergie, s 14 (Fransızca)
- ^ . 3 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ a b c "The History of the Automobile". 16 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi., The Internal Combustion Engine and Early Gas-Powered Cars (İngilizce)
- ^ a b CNRS (1982), Huygens et la France (Fransızca)
- ^ E. Eckermann (2001), World History of the Automobile, s 11 (İngilizce)
- ^ a b . 21 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ F. Roby, F. Denhez (2006), Vers la voiture sans pétrole ?, s 60 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), Les dilemmes de l'énergie, s 12 (Fransızca)
- ^ a b . 9 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ R. Vairez (2000), Automobilistes, tout ce que l'on vous cache, s 10 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 11 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Les dilemmes de l'énergie, s 15 (Fransızca)
- ^ . 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly, Il y a un siècle, l'automobile, s 14 (Fransızca)
- ^ a b . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ . 16 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ . 15 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ Gérard Hartmann. (PDF). 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 19 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 20 (Fransızca)
- ^ J. de Syon et B. Sion (2004), 1905-2005, Cent ans de progrès automobile, s 38 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 83 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), L'éclosion de la modernité, s 53 (Fransızca)
- ^ a b T. Coulibaly, Il y a un siècle, l'automobile, s 15 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly, Il y a un siècle, l'automobile, s 118 (Fransızca)
- ^ . 29 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. (İngilizce)
- ^ a b J. de Syon et B. Sion (2004), 1905-2005, Cent ans de progrès automobile, s 47 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La naissance d'un sport, s 22 (Fransızca)
- ^ a b c A.-L. Bonnet, R. Jonquet, P. Fillion (2006), 100 ans de grands prix automobiles en France, s 14 (Fransızca)
- ^ Jean Watin-Augouard. . 26 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ a b D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 25 (Fransızca)
- ^ a b T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 86 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 89 (Fransızca)
- ^ a b D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 26 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), La création des grands classiques, s 59 (Fransızca)
- ^ Çeşitli kaynaklara göre tarih farklılık göstermektedir.
- ^ (PDF). 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s. 98 (Fransızca)
- ^ Roger Labric, A l'assaut des records (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Les dilemmes de l'énergie, s 23 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 33 (Fransızca)
- ^ a b c T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 54 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La belle époque, s. 38 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 14 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 63 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La naissance d'un sport, s 23 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 19 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 65 (Fransızca)
- ^ a b M. Boyer (2005), Histoire générale du tourisme, s 267 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 30 (Fransızca)
- ^ J. de Syon et B. Sion (2004), 1905-2005, Cent ans de progrès automobile, s 41 (Fransızca)
- ^ a b c T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 32 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 38-40 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 34 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 44 (Fransızca)
- ^ J. de Syon et B. Sion (2004), 1905-2005, Cent ans de progrès automobile, s 43 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, l'automobile, s 43 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 51 (Fransızca)
- ^ a b D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 31 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 58-59 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 60 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 61 (Fransızca)
- ^ IMDB'de The Garage 8 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 129-130 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), L'émancipation, s 46 (Fransızca)
- ^ a b . 1 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 28 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Le modèle américain, s 70 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Le modèle américain, s 71 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), L'essor de la productivité, s 34 (Fransızca)
- ^ a b T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 27 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), La belle époque, s 40 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 40 (Fransızca)
- ^ T. Coulibaly (2007), Il y a un siècle, L'automobile, s 28 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), La belle époque, s 41 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 42 (Fransızca)
- ^ G. Bordes (1979), Encyclopédie de A à Z, cilt 2, s 580 (Fransızca)
- ^ a b c S. Bellu (1998), Le modèle américain, s. 72-73 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), Le modèle américain, s. 77 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La décennie de l'aérodynamisme, s. 140 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Le modèle américain, s 78 (Fransızca)
- ^ . 28 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 57 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (2008), s 37 (Fransızca)
- ^ G. N. Georgano (2002), Early and Vintage Cars, s 7 (İngilizce)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 62 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), L'apologie de l'acier, s 96 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), La rationalisation, s 148 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), L'apologie de l'acier, s 97 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), L'apologie de l'acier, s 98 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 84-86 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Les chemins de la liberté, s 127 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 88 (Fransızca)
- ^ B. Lestrade, S. Boutillier (2000), Les Mutations du travail en Europe, s 131 (Fransızca)
- ^ a b G. Bordes (1979), Encyclopédie de A à Z, cilt 2, s 584 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 96 (Fransızca)
- ^ a b D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 90-91 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 92 (Fransızca)
- ^ a b c S. Berstein et P. Milza (1999), Histoire de la France au XX. siècle, s 139 (Fransızca)
- ^ a b c d S. Bellu (1998), La naissance des légendes, s 192-193 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), La création de la firme Porsche, s. 201 (Fransızca)
- ^ (PDF). Gerpisa. 1999. 2 Aralık 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), L'Europe de l'avant-garde, s 191 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), L'Europe de l'avant-garde, s 193 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La reconstruction, s 169 (Fransızca)
- ^ . 14 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi., Teruhide Haga'nın tercümesi (İngilizce)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 94 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 97 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La reconstruction, s 165 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 98 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La reconstruction, s 167 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Les futurismes, s 181-182 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Les futurismes, s 183 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Les futurismes, s 185 (Fransızca)
- ^ Richard F. Weingroff. "The Lincoln Highway". 29 Mart 2016 tarihinde kaynağından .(İngilizce)
- ^ S. Bellu (1998), Sous le signe de l'« American Way of Life », s 172 (Fransızca)
- ^ Richard B. DuBoff, Accumulation and Power: An Economic History of the United States, Armonk, NY: M.E. Sharpe, 1989, s. 102-103. (İngilizce)
- ^ a b S. Bellu (1998), Sous le signe de l'« American Way of Life », s 174(Fransızca)
- ^ a b c (PDF). 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. (Fransızca)
- ^ (PDF). 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.(Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Le choc en retour, s 208 (Fransızca)
- ^ a b c S. Bellu (1998), Le choc en retour, s 209 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La crise de conscience, s 217 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Le revirement, s 232
- ^ S. Bellu (1998), Le revirement, s 233 (Fransızca)
- ^ . 21 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La conscience écologique, s. 302 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), Les chocs pétroliers, s 250 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), Les chocs pétroliers, s 251 (Fransızca)
- ^ S. Bellu (1998), La révolution informatique, s 272 (Fransızca)
- ^ a b c d e S. Bellu (1998), La révolution informatique, s 273 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), La révolution informatique, s 275 (Fransızca)
- ^ a b S. Bellu (1998), La conscience écologique, s. 298 (Fransızca)
- ^ D. Puiboube (2000), Un siècle d’automobile en France, s 136 (Fransızca)
- ^ "La crise modifie le comportement des consommateurs". Les Echos. 3 Mart 2009.[](Fransızca)
- ^ . 3 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. (Fransızca)
- ^ "Sortie embouteillée pour la Nano low-cost". Libération. 24 Mart 2009. 28 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından .(Fransızca)
- ^ . 31 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi.(Fransızca)
- ^ a b . 19 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi.(Fransızca)
- ^ . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.(Fransızca)
- ^ F. Roby, F. Denhez, Vers la voiture sans pétrole ? (Fransızca)
- ^ "Les constructeurs tétanisés par la crise financière". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından . (Fransızca)
- ^ "Le gouvernement américain envisage le dépôt de bilan des «Big three»". 4 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından .(Fransızca)
- ^ "Les « big three » présentent leurs plans de survie au Congrès". 7 Aralık 2008 tarihinde kaynağından .(Fransızca)
- ^ "Chrysler insiste sur sa viabilité et son intention de rembourser les prêts".[](Fransızca)
- ^ . Reuters publié par le Journal du Net. 12 Mart 2009. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.(Fransızca)
- ^ Cyrille Pluyette. "Offensive de la voiture électrique à Francfort". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından .(Fransızca)
- ^ a b "A Francfort, le volt-face des constructeurs". 24 Eylül 2009 tarihinde kaynağından .(Fransızca)
- ^ a b c d e . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.(Fransızca)
- ^ J.-C. Guibet, E. Faure (1997), Les Transports à l'approche de l'an 2000, s 12 (Fransızca)
- ^ "La Chine, premier marché automobile mondial". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından . (Fransızca)
- ^ J.-C. Guibet, E. Faure (1997), Les Transports à l'approche de l'an 2000, s 8 (Fransızca)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Otomobilin tarihi 19 yuzyilda enerji kaynagi olarak buharin kullanilmasiyla baslar ve icten yanmali motorlarda petrolun kullanilmasiyla devam eder Gunumuzde alternatif enerji kaynaklari ile calisan otomobillerin uretilmesi konusunda calismalar hiz kazanmistir 1910 model Ford Model T Otomobil ortaya cikisindan itibaren gelismis ulkelerde insan ve yuk tasimaciligi konusunda ana ulasim araci olarak kendini kabul ettirmis ve otomotiv endustrisi II Dunya Savasi ndan sonra en etkili endustri kollarindan birisi olmustur Dunya uzerinde 1907 yilinda 250 000 olan otomobil sayisi 1914 te Ford Model T nin ortaya cikisiyla 500 000 e ulasmis II Dunya Savasi ndan hemen once bu sayi 50 milyonun uzerine cikmistir Savasin ardindan gecen otuz yil icindeyse otomobil sayisi alti katina cikarak 1975 yilinda 300 milyona ulasmistir Dunya uzerinde yillik otomobil uretimi 2007 yilinda 70 milyonu gecmistir Otomobil tek bir kisi tarafindan bulunmamis ve yaklasik yuz yil boyunca dunyanin dort bir yaninda ortaya cikan buluslarin bir araya getirilmesiyle ortaya cikmistir Modern otomobilin ortaya cikisinin yaklasik 100 000 patent alimi sonrasinda gerceklestigi tahmin edilmektedir Otomobil ulasimda bir cigir acti ve bireylerin mekan ile olan iliskileri basta olmak uzere derin sosyal degisikliklere neden oldu Ekonomik ve kulturel iliskilerin gelismesini kolaylastirmakla kalmayip yollar otoyollar ve park yerleri gibi yeni altyapilarin gelistirilmesi ve olusmasina yol acti Tuketim nesnesi olarak gorulmesiyle birlikte yeni bir evrensel kulture temel oldu ve sanayilesmis ulkelerdeki ailelerin gundelik yasami icin olmazsa olmaz bir arac olarak yerini aldi Otomobilin sosyal yasam uzerindeki etkileri her zaman tartisma konusu olmustur Yayginlasmaya basladigi 1920 lerden beri cevre uzerinde yenilenemeyen enerji kaynaklarinin kullanilmasi kaza sonucu olum yuzdesinin artmasi kirlilige yol acmasi ve sosyal yasam uzerinde bireyselligin artmasi obezite cevre duzeninin degismesi olan etkileri nedeniyle elestirilerin odagi haline olmustur ayrica otomobil kullaniminin artmasiyla birlikte sehir icinde tramvay ve sehirlerarasi tren kullaniminin onemli oranda azalmasina sebep olmustur 20 yuzyilin sonlari ve 21 yuzyilin baslarinda onemli petrol krizleri ile karsilasan otomobilin karsisinda petrolun kacinilmaz azalmasi kuresel isinma ve endustrinin genelinde uygulanan kirlilik yaratan gazlarin emisyonlari uzerindeki kisitlamalar gibi sorunlar bulunmaktadir Bunlarin uzerine 2007 2009 yillari arasinda yasanan ve otomobil endustrisini derinden etkileyen kuresel finans krizi de eklenmis bu kriz onemli kuresel otomotiv gruplarina ciddi zorluklar yasatmistir Otomobilin ilk adimlariEtimoloji Verbiest tarafindan 1672 de cizilen buhar carkli oyuncagin resmi Otomobil sozcugu Turkceye Grekce kendi anlamindaki aὐtos autos ve Latince hareket eden manasindaki mobilis sozcuklerinin birlestirilmesiyle olusturulan ve baska bir hayvan ya da arac tarafindan itilmek ya da cekilmek yerine kendi kendine hareket eden arac anlamina gelen Fransizca automobile sozcugunden gecmistir Franszicada ilk defa 1865 civarinda kullanimi gorulen kelime baslarda elektrikli motorlari belirtmis olup 1894 dolaylarindan itibaren benzin motorlu araclari tanimlamak icin kullanilir hale gelmistir Turkce yazili kaynaklarda ilk olarak Ahmet Rasim tarafindan Sehir Mektuplari yapitinda 1898 de kullanilmistir Onculleri Roger Bacon 13 yuzyilda Guillaume Humbert e yazdigi bir mektupta at ile cekilmeden hayal bile edilemeyecek hizda hareket eden bir aracin yapilabileceginden soz eder Sozcuk anlamina uygun olarak kendi kendine hareket eden ilk arac buyuk olasilikla 1679 1681 yillari arasinda Pekin de Cizvit misyoner Ferdinand Verbiest tarafindan Cin imparatoru icin bir oyuncak olarak yapilan kucuk buharli aractir Bir oyuncak olarak tasarlanan bu arac kucuk bir ocagin uzerinde yer alan buhar kazani buharin hareket ettirdigi bir cark ve disliler ile hareket ettirilen kucuk tekerleklerden olusmaktaydi Verbiest bu aracin nasil calistigini 1668 de yazdigi Astronomia Europa adli yapitinda anlatir Bazilarina gore Leonardo da Vinci nin 15 yuzyila ait Codex Atlanticus adli yapitinda atsiz hareket eden bir aracin ilk cizimleri yer almaktadir Da Vinci den once ise Ronesans donemi muhendisi Francesco di Giorgio Martini calismalarinda kabaca dort tekerlekli bir araca benzeyen ve otomobil adi ile anilan bir cizime yer vermistir Buhar cagi Le fardier de Cugnot 1771 modeli Paris te Arts et Metiers Muzesi nde sergilenmektedir 1769 da Fransiz Nicolas Joseph Cugnot Ferdinand Verbiest in dusuncesini hayata gecirmis ve 23 Ekim de buhar kazani ile calisan ve fardier a vapeur buharli yuk arabasi adini verdigi araci calistirmistir Kendinden tahrikli bu arac agir toplarin tasinmasi amaciyla Fransiz Ordusu icin gelistirilmistir Yaklasik olarak saatte 4 km hiza ulasan fardier 15 dakikalik bir otonomiye sahipti Direksiyonu ve freni olmayan ilk arac deneme sirasinda kaza eseri bir duvari yikmisti Bu kaza 7 metre uzunlugunda olan aracin gucunu gostermektedir Fransa nin o donem Disisleri Savas ve Donanma Bakani olan Choiseul Duku bu proje ile yakindan ilgilenir ve 1771 de ikinci bir model uretilir Ancak Duk beklenenden bir yil once gorevinden ayrilir ve halefi fardier ile ilgilenmek istemez Depoya kaldirilan arac 1800 lu yillarda Topcu Genel Komiseri L N Rolland tarafindan ortaya cikarilir ama Napolyon Bonapart in ilgisini cekemez Fransa disinda diger ulkelerde de benzer araclar uretilmistir Ivan Kulibin Rusya da 1780 lerde pedalli ve buhar kazani ile calisan bir arac uzerinde calismaya basladi 1791 de tamamlanan uc tekerlekli bu arac modern otomobillerde gorulen volan fren vites kutusu ve yataklar gibi ozelliklere sahipti Ancak Kulibin in diger buluslarinda oldugu gibi hukumet bu aracin potansiyel pazar olanagini goremedigi icin calismalar daha oteye gidememistir Amerikali mucit Oliver Evans yuksek basinc ile calisan buhar makinelerini ortaya cikarmistir Fikirlerini 1797 da sergilemistir ama cok az kisi tarafindan desteklenmis ve icadi 19 yuzyilda onem gormeden once olmustur Ingiliz Richard Trevithick 1801 de buhar ile calisan uc tekerlekli ilk Ingiliz aracini sergilemistir London Steam Carriage adini verdigi bu aracla Londra caddelerinde 10 mil boyunca yol alir Direksiyon ve suspansiyon ile ilgili temel sorunlar ve yollarin durumu otomobilin bir tasima araci olarak kenara itilmesine ve yerini demiryollarina birakmasina neden olur Diger buharli otomobil denemelerinin arasinda 1815 te Cek Josef Bozek tarafindan yapilan ve yag ile calisan bir buharli arac ile 1838 de Ingiliz Walter Hancock tarafindan yapilan dort kisilik buharli fayton sayilabilir Buharli makineler alanindaki gelismeler sonucunda yol araclari uzerine yeniden calismalara baslanmistir Demiryollarinin gelismesinde oncu olan Ingiltere nin buharli yol araclarinin gelismesinde de basi cekecegi dusunulse de 1839 da cikan ve buharli araclarin hizini saatte 10 km ile kisitlayan yasa ve otomobillerin onunden kirmizi bayrakli bir kisinin gitmesini zorunlu kilan Locomotive Act bu gelismeye ket vurmustur Dolayisiyla buharli otomobiller Fransa da gelisimine devam etmistir Buharli tahrigin orneklerinden biri 1873 te Amedee Bollee tarafindan piyasaya sunulan ve ilk gercek otomobil sayilabilecek olan L Obeissante tir Bu arac on iki kisiyi tasiyabilmekte ve saatte 40 km hiz yapmaktaydi Bollee daha sonra 1876 da dort tekerden tahrikli ve yon verebilen buharli bir yolcu arabasi tasarladi La Mancelle adini verdigi 2 7 tonluk bu arac onceki modelden daha hafifti ve rahatlikla saatte 40 km nin uzerine cikabiliyordu Paris te Dunya Fuari nda sergilenen bu iki arac demiryollari kategorisine alinmistir Serpollet nin uc tekerlekli araci 1878 de Paris Dunya Fuari nda sergilenen bu yeni araclar hem halkin hem de buyuk sanayicilerin ilgisini cekmistir Ozellikle Almanya dan olmak uzere her yerden siparisler alinmaya baslanmis ve 1880 de Bollee Almanya da da bir sirket kurmustur 1880 ile 1881 yillarinda Bollee Moskova dan Roma ya Suriye den Ingiltere ye dunyayi gezerek modellerini tanitir 1880 de La Nouvelle adi verilen iki vitesli ve 15 beygir gucunde bir buhar motoruna sahip yeni bir model cikarilir 1881 de alti kisilik ve saatte 63 km hiza ulasan La Rapide modeli piyasaya sunulur Bunu diger modeller de izler ancak agirliga oranla elde edilen performansa bakildiginda buharli tahrigin bir cikmaza dogru gittigi gorulur Bollee ve oglu Amedee alkol ile calisan bir motor ile denemeler yapsalar da sonucta icten yanmali motor ve petrol kendini kabul ettirir Motorlarda saglanan gelismeler sonucunda bazi muhendisler buhar kazaninin boyunu kucultmeye calisti Bu calismalarin sonunda 1889 Dunya Fuari nda Serpollet Peugeot tarafindan gerceklestirilen ve otomobil ile uc tekerlekli motosiklet arasinda sayilan ilk buharli arac sergilendi Bu gelisme anlik buharlasma saglayan kazani gelistiren Leon Serpollet sayesinde elde edilmistir Serpollet ayrica kendi gelistirdigi arac ile birlikte ilk Fransiz surucu ehliyetinin de sahibi olmustur Hem sahip oldugu sasi hem de o donemdeki kullanim tarzi bakimindan bu uc tekerlekli arac otomobil olarak degerlendirilir Bu kadar cok prototipe ragmen otomobilin gercek anlamda yerini bulmasi icin 1860 larda otomobil tarihinde cigir acacak olan bulusun yapilmasini beklemek gerekmistir Bu onemli bulus icten yanmali motordur Icten yanmali motor Dort zamanli motor cevrimi 1 Emme 2 Sikistirma 3 Yanma 4 Egzoz Calisma prensibi Icten yanmali motorlarin onculu sayilan icinde bir piston bulunan metalik silindirden olusan bir duzenek 1673 te Paris te fizikci Christiaan Huygens ve asistani Denis Papin tarafindan gelistirilmistir Alman Otto von Guericke in gelistirdigi prensipten yola cikan Huygens vakum yaratmak icin hava pompasindan degil barutun isitilmasiyla elde edilen bir yanma surecinden yararlanmistir Hava basinci pistonun ilk konumuna donmesini saglar ve boylece bir kuvvet olusturur Isvicreli Francois Isaac de Rivaz 1775 lere dogru otomobilin gelisimine katkida bulundu Yaptigi buharli bircok otomobil esneklikten yoksun olmalari nedeniyle basarili olamasa da Volta tabancasi nin calismasindan esinlenerek yaptigi icten yanmali motora benzeyen bir duzenege 30 Ocak 1807 de patent aldi Belcikali muhendis Etienne Lenoir 1859 da Gazli ve genlesmis havali motor adi altinda iki zamanli icten yanmali bir motorun patentini alir ve 1860 ta elektrik ile ateslenen ve su ile sogutulan ilk icten yanmali motoru gelistirir Bu motor ilk olarak gazyagi ile calisiyordu ama daha sonra Lenoir gazyagi yerine petrol kullanilmasini saglayan bir karburator bulur En kisa zamanda yeni motorunu denemek isteyen Lenoir kaba bir otomobile bu motoru yerlestirir ve Paris ten Joinville le Pont a kadar yolculuk yapar Ancak hem mali kaynaklarin hem de motorun veriminin yetersizliginden oturu Lenoir arastirmalarina son vermek zorunda kalir ve motorunu sanayicilere satar Ilk Amerikan petrol kuyusu 1850 de acilsa da petrolu kullanan etkili bir karburator George Brayton tarafindan ancak 1872 de yapilir Gaz sikistirmasindan yoksun olmasi nedeniyle verimliligi cok kotu olan Lenoir in bulusunu Alphonse Beau de Rochas iyilestirir ve bu sorunu emme sikistirma yanma ve egzozdan olusan dort zamanli bir termodinamik cevrim gelistirerek asar Teorisyen olan Beau de Rochas calismalarini gercek hayata uygulayamaz 1862 de patent alir ama maddi zorluklar nedeniyle koruyamaz ve ancak 1876 da ilk dort zamanli icten yanmali motorlar ortaya cikar Dort zamanli cevrimin teorisinin Beau de Rochas tarafindan ortaya konmasi sonucu icten yanmali motorlardan gercekten yararlanilmaya baslanir Alman Nikolaus Otto 1872 de Beau de Rochas prensibini uygulayan ilk muhendis olur ve bu cevrim artik Otto cevrimi olarak bilinmeye baslar 1886 da cikan Benz Patent Motorwagen icten yanmali motoru kullanan ilk otomobildir Kullanimi Beau de Rochas tarafindan bulunan prensibe uygun olarak calisan ilk motor 1876 da Deutz sirketi adina Alman muhendis Gottlieb Daimler tarafindan gelistirilmistir 1889 da Rene Panhard ve Emile Levassor ilk defa dort kisilik bir araca dort zamanli icten yanmali bir motor takar Edouard Delamare Deboutteville gaz ile beslenen motora sahip araci ile 1883 te yola cikar ama gaz besleme hortumu ilk deneme sirasinda patlayinca gaz yerine benzin kullanir Benzin kullanabilmek icin fitilli bir karburator bulur 1884 Subat ayinda yola cikan bu otomobil Karl Benz in otomobilinden once olmasina karsin dogru duzgun calisamamasi ve kisa kullanimlari sirasindaki patlamalar nedeniyle otomobilin babasi olarak Delamare Deboutteville genel olarak kabul gormemektedir Tarihin ilk otomobilinin hangisi oldugunu soyleyebilmek oldukca zor olsa da genel olarak Karl Benz tarafindan uretilen Benz Patent Motorwagen ilk otomobil olarak kabul edilir Ancak Cugnot nun Fardier sini de ilk otomobil olarak kabul edenler vardir 1891 de Panhard ve Levassor Paris sokaklarinda Benz motoruyla donatilmis ilk Fransiz otomobilleriyle dolasmaktaydi 1877 de 4 zamanli ve 1 beygir gucune sahip motoru olan bir otomobil gelistiren Alman mucit Siegfried Marcus ise ilk otomobil ile ilgili tartismalarin disinda kalmistir Teknolojik yenilikler Michelin in maskotu Bibendum 1898 yilina ait bir afiste Pyreolophore 1807 de Niepce Kardesler tarafindan gelistirilen bir motor prototipidir Bu prototipin uzerinde yapilan degisiklikler sonucunda Rudolf Diesel tarafindan gelistirilen Dizel motor ortaya cikmistir Pyreolophore isi ile genlesen hava ile calisan bir motor tipidir ve buhar makinalarina yakindir Ancak bu motor isi kaynagi olarak yalnizca komur kullanmamistir Niepce kardesler ilk olarak bir bitkinin sporlarini kullanmis daha sonra icine petrol eklenmis komur ve recine karisimi kullanmislardir 1880 de Fransiz Fernand Forest ilk dusuk basinc atesleme manyetosunu bulur Forest nin 1885 te buldugu sabit seviyeli karburator yetmis yil boyunca uretimde kalmistir Ama Forest nin otomobil tarihindeki yeri icten yanmali motorlar uzerinde yaptigi calismalaridir 1888 yilinda 6 silindirli motoru ve 1891 de 4 dik silindirli ve subap kumandali motoru bulmustur Otomobilin oldukca fazla yakit kullanmasi yakit ikmali icin yontemlerin gelistirilmesi gerekliligini ortaya cikardi Kullanicilar yolculuk sirasinda eczacilardan sagladiklari yakiti kendileri tasimaktaydi Calistigi atolyede surekli olarak benzin ile ic ice olan Norvecli John J Tokheim etrafta surekli kivilcimlar cikan bir yerde bu yanici sivinin saklanmasinin tehlikelerinin farkindaydi Fabrikanin disinda yer alan ve degistirilmis bir su pompasina bagli bir stoklama yeri yapti Bulusunun sagladigi avantaj ne kadar yakit verildiginin de bilinmesidir 1901 de aldigi patent ile ilk benzin pompasi ortaya cikar Bu donemde bir baska onemli bulus daha yapilir Otomobil lastigi Edouard ve Andre Michelin kardesler buyukbabalari tarafindan Clermont Ferrand da kurulan ve bisiklet fren pabucu ureten Michelin et Cie sirketini devralir ve ilk otomobil lastigini gelistirirler 1895 te bu bulusu kullanan ilk otomobil L Eclair i yaparlar Bu aracin lastikleri 6 5 kg ya sisirilmisti ve ortalama saatte 15 km hizla giden bir otomobil uzerinde 150 km de yipranmaktaydilar Iki kardes birkac yil icinde tum otomobillerin bu lastikleri kullanacagindan emin olurlar Tarih onlari hakli cikarmistir Ardindan bircok bulus daha ortaya cikar Fren sistemi ve direksiyon sistemi oldukca gelisir Tahta tekerlekler yerine metal tekerleklere gecilir Zincir ile guc iletimi yerine transmisyon aksi kullanilmaya baslar Sogukta motorun calismasini saglayan bujiler ortaya cikar 19 yuzyilin sonu 20 yuzyilin basiBu donemden itibaren arastirmalar ve teknolojik buluslar hizla ilerleme kaydetti ama ayni zamanda otomobil kullanicilari ilk zorluklarla karsilasmaya basladi Bir luks obje sayilan otomobile sahip olabilenler kotu yol sartlari ile karsi karsiya kaldi Yalnizca motoru bile calistirabilmek basli basina bir zorluk sayiliyordu Otomobil kotu hava sartlarina ve toza karsi surucu ve yolculari koruyamiyordu Bir Panhard Levassor 1890 1895 Otomobil ureticilerinin dogusu Bircok sanayici bu yeni bulusun potansiyelinin farkina varmisti ve her gun yeni bir otomobil ureticisi gunyuzune cikmaktaydi Panhard amp Levassor 1891 de kuruldu ve ilk seri otomobil uretimine basladi 2 Nisan 1891 de bir Panhard amp Levassor kullanarak otomobili kesfeden Armand Peugeot kendi sirketini kurdu Marius Berliet 1896 da calismalarina baslar ve Louis Renault kardesleri Fernand ve Marcel in yardimlariyla ilk arabasini Billancourt ta yapar Otomobil mekanigi ve performansi konusunda bircok ilerleme kaydedilerek gercek bir endustri kurulmaya baslar 20 yuzyilin otomobil uretim rakamlarina bakildiginda Fransa nin basi cektigi gorulur 1903 te Fransa da 30 204 adet otomobil uretimiyle dunya uretiminin 48 77 sine sahipti Ayni yil ABD de 11 235 Ingiltere de 9 437 Almanya da 6 904 Belcika da 2 839 ve Italya da 1 308 otomobil uretilmistir Peugeot Renault ve Panhard ABD de satis burolari acmisti 1900 yilinda Fransa da 30 1910 da 57 ve 1914 te 155 otomobil ureticisi bulunmaktaydi ABD de ise 1898 yilinda 50 ve 1908 de 291 otomobil ureticisi vardi Ilk yarislar Otomobilin tarihi otomobil yarislarinin tarihi ile ic ice gecmistir Yarislar onemli bir ilerleme kaynagi olmanin yani sira insanliga artik atlardan vazgecilebilecegini gostermede onemli bir rol oynamistir Hiz gereksinimi benzinli motorlarin elektrikli ve buharli araclarin onune gecmesine neden olmustur Ilk yarislar basitce dayaniklilik uzerineydi oyle ki yalnizca yarisa katilmak bile hem otomobil ureticisine hem de pilotuna buyuk bir prestij sagliyordu Bu yarislara katilan pilotlar arasinda otomobil tarihinin onemli isimleri yer alir De Dion Bouton Panhard Peugeot Benz vd 1894 te organize edilen Paris Rouen tarihin ilk otomobil yarisidir 126 km suren bu yarisa 7 buharli ve 14 petrol ile calisan otomobil katilmistir Yarisi ortagi Albert de Dion ile birlikte yaptigi otomobil ile 5 saat 40 dakikada bitiren Georges Bouton yarisin resmi olmayan birincisidir Resmi olarak ise dereceye girememistir cunku kurallar geregi kazanan otomobil tehlike icermeyen kolay idare edilebilen ve pahali olmayan bir otomobil olmak zorundaydi Otomobil tutkunlari bircok zorluk ceker Basin bu canavar kullanan cilginlari topa tutar Ote yandan otomobil icin gerekli altyapi hemen hemen hic yoktur ve 1898 de ilk olumlu kaza meydana gelir Montaignac markisi bir Landry Beyroux araciyla yaptigi kaza sonucu olur Yine de bu kaza diger yarislara katilimi durdurmaz Herkes bu atsiz arabalarin ne oldugunu gorme konusunda buyuk bir istek duymaktadir Henri Desgrange 1895 te L Auto gazetesinde soyle der Otomobilin yalnizca zenginlere ait bir zevk olmaktan cikip oldukca pratik bir kullanima sahip olacagi zaman oldukca yakindir Bu yarislar sonucu buharli motorlar ortadan kalkarak yerini hem esneklik hem de dayaniklilik gosteren icten yanmali motorlara birakir Ayrica Andre Michelin tarafindan kullanilan Peugeot sayesinde de otomobilin hava uzerinde gitmesinin cok yararli oldugu gorulur Paris Bordeaux yarisi sirasinda Andre Michelin tarafindan idare edilen ve lastik kullanan tek arac olan otomobil her ne kadar bircok kereler lastigi patlasa da yarisi bitiren uc aractan biri olur Camille Jenatzy 1903 Gordon Bennett kupasinin galibi ilk yaris otomobillerinden Mercedes 35 HP nin direksiyonundaGordon Bennett kupasi 20 yuzyilin basinda buyuk gazeteler onemli bir une ve nufuza sahipti Bircok spor karsilasmasi bu gazeteler tarafindan organize edilmekteydi Bu organizasyonlar buyuk bir basari gostermekteydi 1889 da New York Herald gazetesinin varlikli sahibi James Gordon Bennett ulusal ekipleri bir araya getiren uluslararasi bir yarisma duzenlemeye karar verdi Otomobil ureticileri arasinda bir numarada bulunan Fransa kurallari belirler ve bu yarismaya ev sahipligi yapar 14 Haziran 1900 de Gordon Bennett otomobil kupasi baslar ve 1905 e kadar devam eder 554 km lik ilk yarisma Fransiz Charron Panhard Levassor otomobiliyle ortalama 60 9 km h hiz yaparak birinci bitirir Fransa kupayi dort kere kazanarak dogmakta olan otomotiv endustrisi icinde onderligini kanitlar 1903 te kupa Irlanda da 1904 te de Almanya da yapilir Bu yarislari seyretmek icin milyonlarca izleyici yollara kosar ama yarislarda hicbir guvenlik onlemi alinmamistir 1903 te Paris Madrid yarisinda kaza sonucu olumlerin olmasinin ardindan trafige acik yollarda yaris yapilmasi yasaklanmistir Bu yarista 8 kisi olmus ve yaris Madrid e gelmeden Bordeaux da bitirilmistir Bundan sonra yarislar ralli seklinde trafige kapatilan yollarda yapilmaya baslanir Hiz denemeleri icin ise hizlanma pistleri kurulur Gordon Bennett kupasi gibi gunumuzun en prestijli yarislarindan bazilari bu donemde baslamistir Le Mans 24 Saat 1923 Monte Carlo Rallisi 1911 Indianapolis 500 1911 Hiz rekorlari Camille Jenatzy nin elektrikli otomobili Jamais Contente hiz rekoru kirdiktan sonra ciceklerle suslenmis olarak Otomobil yarislari ayni zamanda hiz rekorlari kirmak icin de bir olanak saglamistir Bu hiz rekorlari ozellikle ve direksiyon konusunda teknik gelismelerin bir gostergesidir Ayrica bu rekorlari kiran otomobil ureticileri icin onemli bir reklam firsati olmaktaydi Ayrica yuksek hizlara ulasmak icin yalnizca icten yanmali motorlar kullanilmamistir Buharli ya da elektrikli motorlarin savunuculari petrolun tek verimli enerji kaynagi olmadigini kanitlamak icin hiz rekoru denemelerinde bulunmustur Ilk zaman olcumu 1897 de yapilmistir ve Gladiator bisikletlerinin ureticisi Alexandre Darracq uc tekerlekli La Triplette ile 10 km yi 9 45 te yani saatte 60 504 m ile kat etmistir Ilk hiz rekoru sayilan resmi zaman olcumu ise 18 Aralik 1898 de Fransa da Acheres yolunda Yvelines alinmistir Kont Gaston de Chasseloup Laubat elektrikli otomobili Le Duc de Jeantaud ile saatte 63 158 m hiz yapmistir Bu denemeden sonra kont ile Belcikali Kizil Baron Camille Jenatzy arasinda bir hiz duellosu baslar 1899 yilinin basinda rekor dort kez el degistirir ve sonunda Camille Jenatzy Jamais Contente adli elektrikli otomobiliyle yine Acheres yolunda 29 Nisan ya da 1 Mayis 1899 da saatte 100 km hiz sinirini asarak saatte 105 882 km ile rekoru eline gecirir Elektrik 19 yuzyilin sonundan itibaren muhendisler tarafindan otomobiller icin alternatif bir enerji kaynagi olarak degerlendirilmistir Elektrikli araclarin hiz rekoru alanindaki ustunlugune buharli bir arac son verir 13 Nisan 1902 de Leon Serpollet L Œeuf de Paques adli buharli otomobiliyle Nice de saatte 120 805 km hiz yapar Hiz rekoru kiran son buharli otomobil Fred H Marriott tarafindan kullanilan ve Daytona Beach te Florida 26 Ocak 1905 te saatte 195 648 km hiz yapan bir Stanley Steamer dir Saatte 200 km siniri 6 Kasim 1909 da Brooklands te Ingiltere Fransiz Victor Hemery nin kullandigi 200 bg lik Benz motorlu otomobil ile saatte 202 681 km ile gecildi Trafige kapatilmis karayolunda kirilan son hiz rekoru 12 Temmuz 1924 te Fransa da Arpajon da Essonne Fiat Speciale Mephistopheles otomobiliyle Ingiliz Ernest A D Eldridge tarafindan saatte 234 884 km ile kirilmistir Hiz rekorlari artik ozel araclarla kirilmaya devam eder Malcolm Campbell 25 Eylul 1924 te saatte 235 206 km yi Henry Segrave 16 Mart 1926 da saatte 240 307 km yi J G Parry Thomas 27 Nisan 1926 da saatte 270 482 km yi Ray Keech 22 Nisan 1928 de saatte 334 019 km yi George E T Eyston 19 Kasim 1937 de saatte 501 166 km yi ve John Cobb 15 Eylul 1938 de saatte 563 576 km yi gecerek rekor kirarlar Icten yanmali motorlu bir otomobille kirilan son hiz rekoru ilk ve son defa olarak saatte 400 mil hiz sinirini gecen John Cobb tarafindan 16 Eylul 1947 de saatte 634 089 km hiz ile kirilmistir Gunumuzde kara uzerinde hiz rekoru 1 Mart 1997 tarihinden beri Ingiliz Andy Green e aittir Bu rekor Thrust SSC adli 2 Rolls Royce turboreaktor ile calisan ve 100 000 bg ne ulasan arac ile Black Rock ta Nevada kirilmistir Saatte 1 227 985 km gecilerek ilk defa 1 016 Mach hiz ile ses duvari asilmistir Andre Michelin in 1872 yilina ait portresiMichelin donemi Michelin kardesler 1888 de John Boyd Dunlop tarafindan yapilan kaucuk tekerlekleri gelistirerek otomobil lastiklerini bulmalariyla taninir Cok onemli bir teknik ilerleme olan otomobil lastikleri yola tutunmayi iyilestirmesi ve yolda ilerlemeye karsi direnci azaltmasiyla otomobil tarihinde bir devrim sayilir Chasseloup Laubat nin denemeleri otomobil lastiklerinin onceki tekerleklere nazaran 35 daha az direnc gosterdigini kanitlamistir 1891 de gelistirilen ve patenti alinan hava ile sisirilen ilk Michelin lastigi ayni zamanda sokulup takilabiliyordu Ama 20 yuzyilin ilk on yilinin Michelin donemi olmasinin nedeni baskadir Fransa Icisleri Bakanliginin Harita Servisinde calisan Andre Michelin in aklina otomobillerin gecebilecegi yollari belirgin bir cizgiyle gosteren ve harita kullanmayi bilmeyen otomobil kullanicilarinin bile anlayabilecegi bir yol haritasi yapmak gelir Birkac yil boyunca Michelin cesitli cografi bilgileri toplar ve son Gordon Bennett kupasi anisina 1905 te 1 100 000 lik ilk Michelin haritasini yayimlar Bunun ardindan cesitli olceklerde bircok Fransa haritasi yayimlanir Michelin 1910 da trafik isaretlerinin ve belde isim panolarinin yapilmasina da onculuk eder Boylece artik otomobil kullanicilari bir yere geldiklerinde inip nerede olduklarini sormak zahmetinde kalmaz Michelin kardesler ayrica kilometre taslarinin konulmasinda da onculuk etmistir Yol haritalarinin ortaya cikmasi ayni zamanda toplu tasimacilik altyapisinin da gelismesine yardimci olur Fransa da Compagnie Generale des Omnibus sirketi tarafindan Haziran 1906 dan itibaren ilk duzenli otobus seferleri konur Fayton suruculeri taksi soforlerine donusur Cogunlugu Renault tarafindan uretilen taksilerin sayisi 1914 yilinda 10 000 civarindadir I Dunya Savasi sirasinda yol haritalari cephe hatlarini belirlemek ve birliklerin hareketini izlemek icin de kullanilir Luks tuketim objesi 1900 New York Auto Show otomobil fuari Paris te yapilan 1900 Dunya Fuari bilim ve teknoloji alaninda ilerlemeleri gostermek icin bir firsat yaratir ama otomobil bu fuarda cok az bir yer kaplar Otomobil hala at arabalari ile ayni alanda sergilenir Bu durum cok surmeyecektir Otomobil fuarlarda sergilenecek bir luks tuketim objesi haline gelir Buyuk otomobil fuarlari 1898 de Paris te Parc de Tuileries te ortaya cikar Bu fuara yalnizca Paris Versailles Paris parkurunu basariyla tamamlayabilmis otomobiller kabul edilir 1902 yalnizca otomobile ayrilmis olan ve Uluslararasi Otomobil Sergisi adini tasiyan ilk otomobil fuarina taniklik eder Bu fuara 300 uretici katilir Bugun Automobile Club de France adiyla taninan bir tesvik dernegi Albert de Dion Pierre Meyan ve Etienne de Zuylen tarafindan 1895 te kurulur Otomobil buyuk bir basari yakalamaktan henuz uzaktir Otomobil fuari vesilesiyle konusan Felix Faure gosterime sunulan modellerin kotu koktugunu ve cirkin olduklarini soyler Yine de bu motorlari seyretmek icin kisa surede buyuk kalabaliklar fuarlara akin eder Otomobil sahibi olmak bir sosyal mevki sahibi olmakla ayni gorulmeye baslanir ve herkesin hayallaerini suslemeye baslar Guclu ve buyuk bir otomobil sahibi olmak halk kitlelerinden ayrilmanin bir gostergesi haline gelir Cok sayida uretilen Ford Model T disinda 1920 lerde Avrupa da yalnizca luks otomobiller uretilmektedir Tarihci Marc Boyer in dedigi gibi otomobil yalnizca zenginlerin mulklerini gezmeye yaramaktadir Asri bela Eugene Chaperon un Le Petit Journal da cikan bir otomobil kazasi deseni Otomobil kisa zamanda bircok polemige konu olmustur Otomobil sayisi hizla artarken uygun altyapilar ayni hizla gelisememistir Otomobil tamirini ve servisini bile bisiklet tuccarlari yapmaktaydi Otomobil hayvanlari korkutur hatta otomobil suruculerine tavuk katili adi takilir cok gurultuludur ve igrenc bir koku yayar Sehirlerde yayalarin sukunetini bozan otomobillerin yasaklanmasi bircok kisi tarafindan istenir Bu kisiler yollarina cikan otomobillere tas ya da gubre atmaktan cekinmezler Ilk yasaklamalar 1889 da baslar Italyan Carcano markisi Nice sehir merkezinde De Dion Bouton buharli otomobiliyle gezmeye cesaret eder Korkan ve sasiran vatandaslar belediye baskanina bir dilekce ile basvurur 21 Subat 1893 te cikan yasayi uygulayan belediye baskani sehir merkezinde buharli otomobillerin dolasmasini yasaklar Ancak bu yasa 1895 te yumusatilarak elektrikli ya da benzinli otomobillerin saatte 10 km den az olmak kaydiyla dolasmasina izin verir Ulasim imkani saglamasinin otesinde otomobil ulasim konusunda kulturel yaklasimlari da kokunden degistirir Teknik gelisim ile din arasindaki cekisme bazen cok sert gecmektedir Hristiyan din adamlari bir insandan cok seytana benzeyen bu makinaya karsi cikarlar Ilk karayolu yasasi 1902 de ortaya cikar Fransa Yuksek Mahkemesi belediye baskanlarina sehirlerinde trafik ile ilgili kurallari kurma yetkisini verir Ozellikle saatte 4 km ile 10 km arasinda hiz sinirlamalarini iceren ilk trafik isaretleri ortaya cikar 1893 ten itibaren Fransiz yasalari karayolu hiz sinirini saatte 30 km ve meskun mahal hiz sinirini saatte 12 km olarak belirler Bu hizlar at arabalarinin yaptigindan daha dusuktur Kisa zamanda otomobil sayisi artan Paris gibi bazi sehirlerde bazi caddeler trafige kapatilir Kisa bir sure sonra ilk araba ruhsatlari ve otomobil plakalari ortaya cikar Yasalarin konmaya baslamasina ragmen otomobil bazilari icin hala tehlikeli olarak gorulmektedir Hukukcu Ambroise Collin 1908 de Otomobilin asiriliklari icin birlik adini verdigi toplulugu kurar ve tum otomobil ureticilerine bu yeni endustriden vazgecmelerini isteyen bir mektup gonderir Ancak bu mektup tarihin akisini degistiremeyecektir Macera source source source source 1900 Paris te otomobiller 19 yuzyilda demiryolunun gelismesi yolculuk suresini kisaltmis ve daha az maliyet ile daha uzaga gidilmesini olanakli kilmistir Otomobil ise trenin tam olarak veremedigi yolculuk otonomisi ve yeni bir ozgurluk duygusu saglamistir Otomobil ile yolculuk edenler istedikleri zaman ve istedikleri yerde durabilmektedir Fransa da otomobil kullanicilarinin cogu Paris te toplanmistir ve otomobil kisa zamanda baskentten uzaga maceraya yola cikmak icin bir arac olarak gorulmeye baslamistir Turizm kavrami ortaya cikmistir Luigi Ambrosini soyle yazmistir Ideal otomobil eski el arabasinin ozgurlugune ve yayalarin umursamaz bagimsizligina sahip olandir Herkes hizli gidebilir Otomobilci sanati gecikmesini bilebilmektir Otomobil kulupleri uyelerin yolculuklari boyunca karsilasacaklari hizmetler hakkinda bilgiler ve oneriler verir cunku gercek turist onceden nerede yemek yiyecegini nerede uyuyacagini bilmeyen kisidir Yazlik yolu uzar ve Fransizlari yazlikcilarin gozdesi Normandiya sahiline goturur Uzun ve genis yollariyla Deauville otomobilleri ile gelenlerin dogal secenegi haline gelir ve ilk trafik sikisikliklari gorulmeye baslanir Yazlikci sehirlerinde otomobillerin kullanabilecegi garajlar insa edilir Sehir merkezlerinden uzaklastikca yeni otomobil servisleri kurulur Otomobil kullanmak basli basina bir maceradir Otomobil ile yola cikabilmek oldukca zahmetli oldugu kadar tehlikelidir de Surucu otomobili calistirmak icin aracin onunde dogrudan motora bagli olan bir manivelayi dondurmek zorundadir Yuksek sikistirma oranlari yuzunden bu manivelayi dondurmek oldukca zordur ve motor calistiktan sonra manivelanin geri donmesiyle birlikte dikkatsiz soforler basparmaklarini hatta kollarini kaybedebilmektedirler Otomobil suruculerine sofor denmesi de bu donemden kalmadir Fransizca chauffeur sozcugu isitici anlamina gelir O donemde otomobili calistirmadan once suruculer yakit ile motoru isitmak zorundaydilar Cogu otomobilin ustu henuz kapali olmadigindan surucu ve yolcular etraftan sicrayan taslardan ya da ruzgar ve yagmurdan korunmak icin ortunmek zorundaydi Koye giren bir otomobil hemen icindekilerin kadin sapkalarina benzeyen basliklariyla dikkat cekmekteydi Bu tarz basliklar on camlarin ortaya cikmasiyla kullanilmamaya baslamistir Otomobilin yayilmasi Bonnie amp Clyde 1933 yilindaSuclular ve otomobil Otomobilin kisa surede bir luks objesi olmasi suclularin da dikkatini cekmistir Otomobil hirsizliginin yani sira otomobil suclularin suc isledikleri yerden hizla kacabilmeleri icin bir arac olmustur One cikan orneklerden biri otomobilden bir suc aleti olarak yararlanan Bonnot cetesidir 1907 de Georges Clemenceau otomobil kullanan ilk mobil polis gucunu olusturur Otomobil ile anilan bircok suclu bulunur Ornegin 1930 larin unlu soygunculari Bonnie ve Clyde polisten kacarken otomobilleri icinde vurularak oldurulurler Al Capone da saatte 130 km hiz yapan 90 bg lik V8 motoru olan Cadillac 85 Town Sedan araciyla anilir Zirhli olan ve guvenlik acisindan son derece iyi ekipe edilmis bu otomobil Al Capone un tutuklanmasindan sonra ABD baskani Franklin Delano Roosevelt in makam araci olarak kullanilmistir Sinemada otomobil Ayni donemde bulunan sinema ve otomobil basindan beri birbirleriyle baglanti icinde olmuslardir Otomobil sinema icin kisa zamanda bir yaraticilik kaynagi haline gelmistir Otomobil ile kovalamacalar insanlari buyulemekte otomobil kazalari ise guldurmektedir Otomobil sahneleri burlesk tarzda cekilmektedir Otomobil Laurel ve Hardy nin komedilerinde ozellikle ilk kisa filmlerinden biri olan The Garage da siklikla kullanilmistir Bu film yalnizca otomobil ile ilgili komik sahnelerden olusmaktadir Ozellikle Ford Model T filmlerinde cok kullanilmistir Otomobil sinema icin vazgecilmez bir aksesuardir iki asigin otomobil icinde opustugu romantik sahnelerden Mafya nin oldurdugu kisilerin cesetlerini tasimak icin otomobil kullandigi sahnelere kadar degisik sekillerde kullanilmistir Cok daha sonralari The Love Bug Christine gibi filmlerde bas aktor bir otomobil olacaktir At arabasi karoserilerin sonu Castagna tarafindan cizilen A L F A 40 60 HP 20 yuzyilin basinda otomobil karoserilerinde degisim baslar Ilk otomobiller hem tahrik sistemleri hem de sekilleri itibariyla atlar tarafindan cekilen arabalara benzemekteydiler 1900 lerin otomobilleri sonunda ozgurlugune kavusur ve sekil degistirirler Ilk karoseri tasarimi Fransizca yuz yuze anlamina gelen vis a vis adini tasiyan bir De Dion Bouton otomobiline aittir Bu otomobil oldukca kisa ve yuz yuze oturan dort kisiyi tasiyabilecek sekilde tasarlanmistir O donemlerde rekor sayilacak bir sayida 2 970 adet satilmistir Otomobilin sekil degistirdigi bu donemde en yaratici karoserileri Jean Henri Labourdette otomobillere verdigi tekne ve ucak sekilleriyle ortaya cikarmistir 1910 larda oncu bazi tasarimcilar otomobillerde aerodinamik tasarimlar yapmaya calisir Gudumlu balonlara benzeyen karoserisi ile Castagna tafaindan cizilen A L F A 40 60 HP otomobili bunlara bir ornektir 1910 1940 yillariFord Model T otomobillerin montaj hatti Bir balansel yardimiyla araca monte edilecek olan alt birlesik ust kattan calisma postasina getirilir Taylorculuk Amerikali iktisatci ve muhendis Frederick Winslow Taylor Taylorculuk adi verilen bir Bilimsel Yonetim Kurami ni ortaya atar Bu kuram kisa surede ozellikle de Henry Ford tarafindan uygulanmasiyla birlikte otomotiv dunyasinda tartismalara yol acar ve otomobil tarihinde yeni bir cigir acar Amerikali otomobil ureticisi Ford Taylor un yontemine Fordculuk adini verir ve 1908 den itibaren bu yontemin felsefesini ortaya koyar Bu yontem yalnizca Ford tarafindan uygulanmaz Fransa da Renault kismen de olsa bu yontemi uygulamaya baslar ve 1912 de tamamen Taylorculuga gecer Otomobil endustrisinde Taylorculuk ya da Fordculuk bir endustriyel devrimden daha ote bir yaklasimdir Bu yontemle birlikte yalnizca imtiyazli bir zumreye luks tuketim mallari yapan zanaatkarlar artik buyuk kitleler icin siradan urunler yapan uzman iscilere donusur 20 yuzyilin basinda Ford kalifiye eleman eksikligi devamsizlik alkolizm gibi bircok personel sorunuyla karsilasmistir Taylorculugun onerdigi gibi cok az ya da hic kalifiye isgucu gerektirmeyen uretim bantlarinin kurulmasiyla birlikte uretim maliyetleri onemli olcude duser ve bu yeni ulasim tarzinin daha buyuk kitlelerin tuketimine sunulmasina olanak verir ABD de hizli gelisme Otomobil endustrisi hizla gelisir Fransa otomobil tasariminda oncu oldugu kadar ABD de de otomotiv endustrisinde oncudur ABD otomotiv endustrisi Ford ve General Motors ile hizli bir yukselis yakalar Bu basarinin altinda standardizasyon iscilik ekonomisi isletmelerin bir araya gelmesi gibi faktorler yatmaktadir Bircok ABD otomotiv devi 1920 1930 arasinda ortaya cikar Chrysler 1925 te Pontiac 1926 da LaSalle 1927 de Plymouth 1928 de kurulur 1901 de bir ABD sirketi olan Olds Motor Vehicle Company tek bir modelden uc yil icinde 12 500 adet satar Taylorculuktan ortaya cikan uretim bandi ilkelerine gore uretilen ilk otomobil Ford Model T o donemde dunyada en cok satilan otomobil konumuna gelir Ilk gercek halk arabasi sayilan Ford Model T 1908 1927 yillari arasinda 15 465 868 adet satilir 1907 de Fransa ve ABD yaklasik 25 000 otomobil uretirken Buyuk Britanya yalnizca 2 500 otomobil uretmekteydi Uretim bandinda otomobil uretimi uretim sayilarini artirdi 1914 te 250 000 i Ford Model T olmak uzere ABD de 485 000 otomobil uretildi Ayni yil uretim sayisi Fransa da 45 000 Buyuk Britanya da 34 000 ve Almanya da 23 000 idi I Dunya Savasi Marne Taksileri Marne Taksileri Paris 2008 Otomobil Fuarinda sergide Otomobil I Dunya Savasi sirasinda onemli bir rol oynar At kullanmaya alisik olan askerler hizlica hareket edebilmek icin otomobillerden yararlanirlar Cepheye erzak ve muhimmat nakli icin de otomobiller kullanilir Hem cephe hem de cephe gerisi orgutlenme degisiklige ugramistir Cephede yaralananlar artik ozel olarak dosenmis kamyonlarla cephe gerisine tasinir Atli ambulanslarin yerini motorlu ambulanslar alir Marne Taksileri otomobilin actigi yeniliklere bir ornektir 1914 te Almanlarin Fransiz cephesini yarmasi sonucu Franszilar buyuk bir saldiri planlar Alman ilerleyisini durdurmak icin Fransizlarin yedek guclerini hizla cepheye ulastirmalari gerekmektedir Trenler ya kullanilamaz durumda ya da yeterli kapasitede degildir General Joseph Gallieni askerleri cepheye tasimak icin Paris taksilerini kullanmaya karar verir 7 Eylul 1914 te tum taksilere seferberlik emri verilir ve bes saat icinde 600 taksi ordunun emrine gecer Bu taksiler beser kisi tasiyarak ve iki kere gidis gelis yaparak 5 000 askeri cepheye tasir Bu fikir sayesinde Paris Alman isgalinden kurtulur Otomobil bu sekilde ilk defa savas alaninda kullanilir ve endustrilesmesi icin onemli destek kazanir Askeri otomobiller I Dunya Savasi sirasinda Ingiliz Rolls Royce marka otomitralyoz Savasin baslamasiyla birlikte otomobil kisa surede bir savas makinasina donusur Otomobilin askeri amaclar icin kullanilmasi konusunda Fransiz albay Jean Baptiste Estienne zafer her turlu arazi kosulunda hareket edebilecek bir otomobilin uzerine bir top takabilecekler tarafindan kazanilacaktir der ve kaba hatlariyla bir tanka benzeyen palet uzerinde hareket eden bir zirhli arac tasarlar Basit Rolls Royce Silver Ghost otomobilleri zirhli levhalarla kaplanir ve cepheye surulur Ulke capinda herkesin savasa katkida bulundugu bu donemde buyuk otomotiv sirketleri de savas icin katkida bulunur I Dunya Savasi cikmadan once Berliet Fransiz Ordusuna ekipman saglamaya baslamistir Benz 6 000 kadar personel tasiyici uretir Daimler denizaltilar icin yedek parca yapar Ford savas gemisi ve ucagi uretir Renault ilk savas tanklarini uretmeye baslar Otomobilin bu sekilde kullanimi savas sahasinda zayiatin artmasina neden olur Guvenlik icinde dusmana ates acilmasina ve gecilmez denilen engellerin asilmasina olanak verir 11 Kasim 1918 de savas biter Savasin ardindan kucuk otomobil sirketleri de ortadan kalkmis ve yalnizca muhimmat ve askeri gerecler ureten sirketler ayakta kalabilmistir Her ne kadar bazi sirketler dogrudan otomobil alaninda calismamis olsa da ucak motoru ureten Bugatti ve Hispano Suiza gibi sirketlerin gelistirdigi malzemeler ve teknikler otomobil endustrisine de yararli olmustur Iki savas arasi donem Avrupa Amerikan modelini uyguluyor Citroen Type C 1921 de uretilen Citroen model halk otomobili I Dunya Savasi nin 1918 de sona ermesinden sonra endustri ve ekonomi cok zayiflamis fabrikalar yikilmistir Avrupa tekrar ayaga kalkmak icin Amerikan modelini uygulamaya baslar O donemin en basarili sanayicilerinden Andre Citroen Amerikan modelini taklit eder 1919 da Citroen sirketini kurar ve otomobile getirdigi yeniliklerle kisa surede basarili olur Andre Citroen ABD de Henry Ford u ziyaret ederek ABD otomobil fabrikalarinda uygulanan uretim yontemlerini ogrenir Ama uretim yontemlerinin otesinde Amerikan modeli Ford Model T gibi bir halk otomobili gelistirmenin onemini kavrama acisindan onemlidir Bircok Avrupali otomotiv ureticisi bu sinif otomobilleri uretmeye baslar Fransa kucuk araba uretimi yapan sirketlere vergi muafiyeti saglar Peugeot Quadrilette Citroen ise unlu Citroen Type C modellerini uretir Cilgin yillar Bugatti Royale asiriliklariyla herkesi buyuler On yil icerisinde Avrupa gelisir ve otomotiv sanayiini saglamlastirir 1926 da Mercedes ve Benz birleserek luks ve spor otomobil ureticisi Mercedes Benz i kurar Ferdinand Porsche bu sirketin teknik direktorlugunu 1923 ile 1929 yillari arasinda yapar Bu birlesme sonucunda S modeli dogar ve daha sportif olan SS SSK ile SSKL modelleri ortaya cikar BMW ise daha once 1923 te donusumunu basarili ile tamamlar Otomobil daha buyuk kitlelere ulasmayi basarirken 1920 lerde tum zamanlarin en guzel tasarimlari sayilan otomobiller ortaya cikar Bu luks otomobiller zor zamanlarin ardindan tekrar elde edilen refahin semboludur Bu donemin one cikan iki modeli Isotta Fraschini nin Tipo 8 modeli ve Hispano Suiza nin Type H6 modelidir Cok buyuk boyutlara sahip olan bu otomobillerin ilki 5 9 litre ikincisi 6 6 litre motora sahiptir Bugatti sirketi de bu donemde basarili olur Otomobil tasarimindan sorumlu olan Jean Bugatti cesur genis hareketler ile ortaya cikan ve zarafet ile birlesen buyuk egriler iceren tasarimlara imzasini atar Bu doneme ait en tipik otomobillerden olan Bugatti Royale 1926 da 6 adet olarak uretilir Markanin en luks otomobili olan bu model yalnizca hukumdarlara ve elit tabakalara yonelik olarak yapilmistir Dingil araligi 4 57 m olan ve 14 726 litrelik motor iceren bu otomobilin fiyati 500 000 Fransiz franginin uzerindedir Britanya markasi Rolls Royce 1906 da ortaya cikmasina ragmen 1920 lerde genislemistir Basarili satici Rolls ve kalite duskunu mukemmeliyetci Royce un ortakligi sonucu en pahali ama dunyanin en iyi otomobilleri ortaya cikmistir Otomobil tasariminda karoserinin onemli bir yer tuttugu bu satafatli donem kisa surecektir Yeniden ekonomik kriz Peugeot 402 Streamline Moderne akiminin Fransa daki temsilcisi Iki dunya savasi arasindaki donem luks otomobiller icin bir altin donem olmustur cunku otomobiller artik guvenilirlilik acisindan gelismis yol altyapisi iyilesmis ama otomobil icin yasal duzenlemeler henuz yolun basindadir Fransa o donem icin dunyanin en iyi yollarina sahip olmakla boburlenmektedir Ama 1929 da Wall Street te yasanan Kara Persembe diger ekonomik sektorler gibi otomotiv endustrisini de cok kotu etkilemistir Krizden ilk etkilenen ABD otomotiv endustrisi olmus ve satislar hemen dusmustur ABD de 1930 da 2 500 000 adet otomobil uretilmesine karsi 1932 de yalnizca 1 500 000 otomobil uretilmistir Cilgin yillari suphe ve belirsizlik iceren bir donem izlemistir Otomobil uretimini artirmak icin Avrupali ve Amerikali ureticiler daha hafif daha hizli ve daha ekonomik modelleri piyasaya surer Bu modellerin ortaya cikmasinda motorlar ve vites kutularinin iyilestirilmesinde saglanan ilerleme onemli rol oynamistir Bu donem ayrica gercek bir estetik devrime de sahne olmustur Cabriolet coupe model otomobiller ortaya cikmistir Gittikce gelistirilen motorlarin uzerine ucaklardan yararlanilarak artik daha aerodinamik karoseri tasarimlari kullanilmaya baslanmistir Otomobillerde artik Art deco nun bir akimi olan Streamline Moderne zamanidir Karoseri tarzlari oldukca degismistir 1919 lara kadar otomobillerin 90 i acik karoseriye sahip iken 1929 larda bu oran tersine donmustur Artik uretimi mantik kullanarak yapmak konforu kullanim kolayligini ve guvenligi artirmak icin calisilir Otomobilde donum noktasi Onden cekis 1913 yili Indianapolis 500 depari Otomobilde onden cekis ureticiler tarafindan cok ilgi gormez 1920 lerden itibaren iki muhendis ozellikle yaris otomobillerinde onden cekis ile denemeler yapar 1925 te Cliff Durant tarafindan tasarlanan onden cekisli bir Miller Junior 8 model otomobil Indianapolis 500 yarisina katilir Dave Lewis tarafinda surulen arac genel klasmani ikinci olarak tamamlar Otomobil ureticisi Harry Miller bu teknolojiyi yaris otomobillerinde kullanmaya devam eder ama otomobil uretiminde kullanmaz Her ne kadar Fransiz Jean Albert Gregoire 1929 da Tracta sirketini bu prensip uzerine kurmus olsa da onden cekisin onemli bir etki yaratmasi icin iki Amerikali otomobil ureticisini Cord ve Ruxton u beklemek gerekecektir Cord un L 29 modeli yaklasik 4 400 adet satar 1931 de DKW de Front modeliyle bu teknolojiye gecer Ama bu teknoloji yaygin kullanimina birkac yil sonra Citroen Traction Avant modeliyle baslar Onden cekisin yarari agirlik merkezinin alcaltilmasi ve yol tutusunun iyilestirilmesidir Tek hacimli karoseri Tek hacimli karoseri kullanan 1935 model Chrysler Airflow Tek hacimli karoserinin kullanilmasi da otomobil uretimi icin onemli bir donum noktasidir 1960 larda bu karoseri tipinin yaygin uygulanmasindan cok once Lancia 1920 lerde kullanmaya baslamistir Tekneleri inceleyen Vincenzo Lancia klasik sasi yerine yan panolarin ve koltuklarin takilabilecegi celik bir yapi gelistirmistir Bu yapi otomobilin genel dayanimini da artirmaktadir 1922 de Paris otomobil fuarinda sergilenen Lancia Lambda ilk tek hacimli karoseriye sahip olan modeldir Celik kullanimi otomobillerde giderek artar ve tamami celik ilk modeli Citroen yapar Bu karoseri modeli 1930 lardan itibaren giderek bircok otomobil ureticisi tarafindan kullanilmaya baslar Chrysler in 1934 te cikardigi Airflow Lincoln un 1935 te cikardigi Zephyr ya da Nash in 600 modeli bunlar arasinda sayilabilir 20 yuzyilin ortasiII Dunya Savasi II Dunya Savasi sirasinda otomobil Avrupa da hemen hemen ortadan kaybolur ve yerini bisiklet ve bisikletli taksilere birakir Bu donemde ozellikle benzin yoklugu nedeniyle otomobiller sahiplerinin garajindan disari cikamaz Benzinli motorlarin yerine kullanilan ve odun gazi ile calisan otomobil motorlari bu donemde ortaya cikar Panhard bu motor turu ile ilginen ilk otomobil ureticisidir Fransa da Alman isgali altinda yaklasik 130 000 otomobile bu motor eklenir Otomobil 1941 de yeni zorluklarla karsilasir Avrupa sanayisi isgale ugradigi Almanya nin kontrolune girer Yeni otomobil tasarlamanin zorluklarina ragmen ureticilerin cogu gelecek icin model tasarimina baslar Savas diger alanlarda oldugu gibi otomobil icin de bir teknolojik gelisme firsati saglamis ve bant uzerinde uretimin artmasina olanak vermistir Otomobillere otomatik vites kutusu otomatik debreyaj hidrolik suspansiyonlar ve senkronize vites kutulari takilmaya baslanmistir 1940 ta ABD hukumeti icin yaratilan hafif kesif araci Jeep Willys yalnizca II Dunya Savasi nin sembolu haline gelmemis ayni zamanda otomobillerde uygulanan gelismelerin de bir sembolu olmustur Savas sonrasi Ekonomik buyumenin tekrar baslamasi Savastan hemen sonra otomobil yalnizca bazi imtiyazli kimseler tarafindan alinabiliyordu Avrupali otomobil ureticileri tesislerini tekrar kurmaya calistiklarindan Avrupa da satilan otomobillerin cogunlugu ABD endustrisinden geliyordu Savas sonrasi Avrupa yokluklar icindeydi ve ulkeler otomobille ilgilenmeden once yeniden yapilanmak zorundaydi Her ne kadar 1946 yili otomobil fuarinda sergilenen Renault 4CV gibi modeller gelecek hakkinda olumlu isaret verse de enflasyon ve ucretlerin artmamasi ailelerin alim gucunun dusmesine neden olmustu Avrupa endustrisi 1946 1947 yillari arasinda normale doner Dunya uzerinde otomobil uretimi buyuk olcude artar 1945 ile 1975 yillari arasinda bu sayi 10 milyondan 30 milyona cikar Teknik gelisme verimliligin artisi ve endustriyel yogunluk sayesinde Avrupa da kucuk ekonomik otomobiller ortaya cikar Bu artis artik yalnizca temel gereksinimlerini karsilamanin otesine gecen bir tuketim toplumunun da ortaya cikisini gosterir Bu durumdan en cok yararlanan sektor suphesiz otomotiv sektorudur Surekli artan talep karsisinda ureticiler seri olarak uretim yapmak zorundadir 1946 da Almanya da ilk 10 000 Vosvos uretilir Fransa da 1946 da uretime baslayan Renault 4CV 1954 yilina gelindiginde 500 000 den fazla uretilmistir Italya da savastan hemen once cikarilan kucuk Fiat otomobiller gorulmemis bir basari yakalar Biraz gecikmeli olarak Ingiltere de unlu Mini ile kucuk otomobiller uretmeye baslar Bu rakamlar otomobil icin yeni bir donemin basladigini gostermektedir Artik otomobiller ust sinifin degil toplumun tamaminin kullanimina girmeye baslamistir Otomobilin efsaneleri Ferrrari 250 TRI 1963 te Nurburgring de Enzo Ferrari 1920 lerden beri Alfa Romeo takiminda otomobil yarislarina katilmaktadir ama II Dunya Savasi dan once kendi sirketini kurmak icin Alfa Romeo dan ayrilir Ama Avio Costruzioni adini verdigi sirketiyle yaptigi otomobiller ancak savastan sonra taninmaya baslar ve adi otomobil tarihinin en taninmis markasi haline gelir 1947 de ilk Ferrari yaris otomobili Ferrari 125 S adiyla uretilir 1949 da yaris otomobili Ferrari 166 MM Le Mans 24 Saat yarisini kazanir ve Ferrari 166 S Maranello fabrikalarinda uretilen ilk turizm otomobili olur Farkli kullanim amaciyla yapilan bu iki model ozellikle mekanik olmak uzere bircok ortak noktaya sahiptir 1950 lerde Ferrari bircok dayaniklilik yarisini kazanarak markasinin unune un katar Savas sonrasinda Nazilerle isbirligi yapmak sucundan hapiste tutulan Ferdinand Porsche ozgurlugune kavusur 1947 de saliverilmesinin ardindan oglu Ferry Porsche ile birlikte 356 adi verilen bir prototip uzerinde calismaya baslar Bu prototip tasarimi Ferdinand Porsche tarafindan yapilan Vosvos gibi motoru arkada olan kucuk bir roadster modelidir Resmi olarak Porsche markasinin ortaya cikisini gosteren bu prototipin son hali 1949 Cenevre otomobil salonunda sergilenir ve cevikligi kisa dingil mesafesi ve ekonomikligi ile herkesin ilgisini ceker Basarili mekanigi ve modasi gecmeyen cizgileri ile markanin unu gun gectikce artacaktir Sampiyonalarin dogusu 1920 1930 yillari arasinda sportif yarismalar icin ozel olarak yapilan otomobiller ortaya cikar Ancak bu spor disiplini 1946 da Federation Internationale du Sport Automobile Uluslararasi Otomobil Sporu Federasyonu tarafindan kurallari ortaya ciktiktan sonra yayginlik kazanmistir Otomobil yarislari hizla yayilirken Uluslararasi Otomobil Federasyonu FIA 1950 de otomobil ureticilerinin katilacagi dunya capinda bir yaris duzenlemeye karar verir Bu uluslararasi sampiyona Indianapolis 500 disinda Avrupa da yer alan alti grand prix den olusmaktadir Yarislar silindir hacmi 4 5 litreyi gecmeyen Formula 1 otomobillerine ve Indianapolis 500 sirasinda Indy Carlara aciktir Giuseppe Farina ve Juan Manuel Fangio tarafindan kullanilan Alfa Romeo Alfetta type 158 ve 159 modelleri sampiyonanin tamamina damgasini vurur Bunun uzerine FIA kategorileri olusturur Formula 2 boylece 1952 de ortaya cikar 1950 lerin onculeri Chevrolet Corvette karoserisi cam elyafindan yapilan ilk otomobil Dogu Blogu ulkelerinde Lada Trabant ve GAZ gibi otomobil ureticilerinin yasadigi teknik durgunluga ragmen otomobil yalnizca nomenklaturaya rezerve edilmisti Dogu Avrupa da bir yenilik olmasa da batida yeniligin onculeri ortaya cikiyordu Britanyali otomobil ureticisi Rover simdiye kadar yalnizca ucaklarda kullanilan turbini bir kara aracina uyarlamaya karar verir 1950 te turbin ile tahrik edilen ve Jet 1 adi verilen ilk modeli sergilerler Rover 1970 lere kadar turbin kullanan otomobilleri gelistirmeye ve uretmeye devam eder Fransa da da Jean Albert Gregoire ve Socema sirketi turbin ile donatilmis olan ve saatte 200 km hiz yapabilen bir model gelistirir Ancak bir fuzeye benzeyen sekliyle turbin ile donatilmis en unlu otomobil General Motors un Firebird modelidir XP 21 adi verilen ilk Firebird modeli 1954 te uretilir Ilk Amerikan spor otomobili sayilan 1953 model Chevrolet Corvette bircok yenilik tasimaktadir Bir konsept aracin cizgilerini tasiyan ilk seri otomobil olmasinin yani sira karoserisi sentetik olan cam elyafindan yapilmis ilk otomobildir Fransa da Citroen DS getirdigi bircok yenilik ile on plana cikar hidrolik direksiyon diskli frenler otomatik vites kutusu hidropnomatik suspansiyonlar ve aerodinamik yapi Uluslararasi nitelik kazaniyor Volvo PV444 uluslararasi nitelik tasiyan ilk Isvec otomobili 1950 lerden itibaren otomobil yalnizca ABD ve birkac Avrupa ulkesinin oyuncagi olmaktan cikar Onceden izole bir pazara sahip olan Isvec 1947 de Volvo PV 444 modeliyle uluslararasi pazara acilan ilk otomobilini yapar Bunu yine Isvecli otomobil ureticisi Saab izler ABD ve Avrupali otomobil ureticileri guneydeki ulkelere ozellikle Latin Amerika ya yayilarak yeni fabrikalar acar 1956 dan itibaren Volkswagen Beetle Brezilya da uretilmeye baslar Avustralya pazarini ele gecirmek icin General Motors tarafindan Holden markasi 1948 de kurulur ve bu ulkeye ozgu otomobiller uretmeye baslar Japonya ilk seri otomobillerini ureterek yavas yavas uretimini artirmaya baslar Endustrideki gecikmelerinin onune gecmek icin bazi ureticiler batili sirketlerle ortaklik kurar Amerikali istatistikci William Edwards Deming sonradan Japon mucizesi olarak anilacak olan savas sonrasi Japon ekonomisinin gelismesinin temeli olan kalite yonetimi yontemlerini Japonya da gelistirir Ellili yillar Gorulmemis ilerleme 1950 lerin sembol otomobili Mercedes Benz 300 SL 1950 lerde yasanan onemli ekonomik buyume otomobil uretiminin de onemli derecede artisini saglar II Dunya Savasi sonucu yeniden kurulan sanayi etkisini gostermeye baslar Refah seviyesinin yukselmesi sonucu tuketim mallarinin satisi artar ve yeni teknolojik gelismelerin onu acilir 1954 ten itibaren otomobillerin satis fiyati yillardir ilk defa azalir Otomobil sahibi olmak icin artik kredilerden yararlanilir 1960 larda sanayilesmis ulkelerde artik herkes otomobil alabilme noktasina gelmistir Ellili yillarda ABD de otomobil uretimi o doneme kadar gorulmemis rakamlara ulasir 1947 de 3 5 milyon 1949 da 5 milyon ve 1955 te yaklasik 8 milyon otomobil ABD de uretilir ABD de gittikce daha buyuk otomobiller uretilirken Avrupa da orta buyuklukte motor hacmi ile ekonomik otomobillerin gelistirilmesi daha yaygindir 1953 ten itibaren Avrupalilar ABD yi yakalar ve kucuk ve orta olcekli arac pazarinda liderligi elde ederler Muttefik Kuvvetler tarafindan yapilan yardimlardan ve ABD yatirimlarindan yararlanan Almanya otomobil uretiminde Avrupa da lider konuma gelir Yine de fabrikalari Sovyetler tarafindan girilen bolgelerde kalan BMW ve Auto Union gibi sirketler bu eknomik buyumeden hemen yararlanamayacaklardir Orta ve luks segmentte otomobil ureten Mercedes Benz ise dunya pazarinin lideri olma istegini gosterir Bu arzu sonucunda 1954 New York otomobil salonunda marti kanadi gibi acilan kapilariyla 1950 lerin sembolu haline gelen Mercedes Benz 300 SL sergilenir Otomobil tasarimi gelisiyor Pininfarina tasarimi Cisitalia 202 Bicim acisindan bakildiginda otomobil tasarimi giderek daha yaratici olmaya baslar Birbirlerinden cok farkli iki akim otomobil tasarimini derinden etkiler Bunlar Amerikan refahi ve Italyan inceligidir Tasarima ilk onemi Amerikalilar verir Detroit in Uc Buyugu icin calisan tasarim devleri General Motors icin Harley Earl Ford icin George Walker ve Chrysler icin Virgil Exner dir Raymond Loewy de tasarimin gelismesinde rol alir ve 1944 te endustriyel tasarimcilar derneginin kurulmasina onayak olur Uc yil sonra Time dergisinin kapagina cikar En guzel tasarimi 1953 teki Studebaker Starliner modelidir Ama daha uzun sure yasayacak olan Italyan tarzi tasarimdir Otomobil tasariminin buyuk isimleri hala bu alanda liderliklerini surdurmektedir Pininfarina Bertone Zagato Bu yeni moda 1947 Paris otomobil salonunda Pininfarina tarafindan asagiya dogru inen kaput tasarimiyla savas sonrasi otomobil tasariminda belirleyici olan Cisitalia 202 modeliyle lanse edilmistir ABD de tasarim studyolari 1930 lardan beri varolmasina ragmen Avrupa da henuz yoktur Tasarimin onemini anlayan Simca Avrupa da ilk tasarim studyosunu kurar Kisa sure sonra Pininfarina ve Peugeot arasindaki isbirligini goren diger otomobil sirketleri de benzer studyolarla anlasir Karayollarinin gelisimi 1910 lardan itibaren otomobil pazarinin hizli gelismesi yol aginin da gelismesine neden olur 1913 te ABD New York tan San Francisco ya tum ulkeyi katedecek olan ve Lincoln Highway adi verilen bir otoyol insa etmeye karar verir Yapim masraflarinin buyuk bir kismi donemin otomobil ureticileri tarafindan karsilanir 1960 larda dunya uzerinde karayolu agi farkli bir boyuta ulasir ABD ozellikle Interstate Highway System Eyaletlerarasi Otoyol Sebekesi adini verdikleri projeleri gelistirmeye baslar ABD Federal Hukumeti 1944 1956 ve 1968 de Federal Highway Acts Federal Otoyol Yasalari ile 1968 de 65 000 km ye ulasan bir otoyol agi kurulmasini saglar Artik Amerikan yasami otoyolun cevresinde organize olur ve bundan en cok yarari otomobil endustrisi ile petrol sirketleri gorur Avrupa da Almanya II Dunya Savasi sirasinda basladigi Autobahn projelerini gelistirmeye devam eder Ekonomik ve sosyal konservatizmini koruyan Fransa nin karayolu sebekesi yillar boyunca yalnizca Paris in batisindaki bir kesimle sinirli kalmistir Otomobil bagimliligi Hemen hemen ABD nin tum buyuk sehirlerinin gelismesi buyuk otoyollar cevresinde ourken ayni zamanda toplumda buyuk bir bagimlilik da olustu Bazilari bunu psikolojik bir bagimlilik olarak gorurken digerleri pratik bir ulasim yontemine bagimlilik olarak degerlendirmistir Otomobil bagimliliginin sonuclari arasinda sehirlerde trafik tikanikligi hava kirliligi artan trafik kazalari fiziksel egzersiz eksikliginden kaynaklanan kardiyovaskuler hastaliklarin artisi sayilabilir Bu bagimlilik sehirlerde otomobillerin neden oldugu riskler nedeniyle cocuklarini tasimak icin annelerin kullandigi arabalarla daha da artmistir Otomobil bagimliligi kavrami Avustralyali yazarlar Peter Newman ve Jeffrey Kenworthy tarafindan populer hale getirilmistir Newman ve Kenworthy bu bagimliligin suruculere degil otomobile bagimlilik yaratan sehir duzenlemelerine ait oldugunu savunur Gabriel Dupuy ise otomobil sisteminden ayrilmak isteyenlerin otomobilin sagladigi bircok yarardan ayrilamadiklari icin bundan vazgecemediklerini belirtir Uzmanlar bu bagimlilik icin bircok neden ileri surmustur Bunlarin basinda kulturel nedenler gelir kalabalik sehirler yerine bahceli evlerinde ve sehirden uzakta yasamak isteyenler otomobilden vazgecememektedir Krizin geri donusu Kompakt otomobiller 1950 lerin kompakt otomobili Chevrolet Corvair 1956 yili otomobil sektorune krizin geri dondugu yildir Misir devlet baskani Cemal Abdunnasir in Suveys Kanali ni Millilestirmesi sonucunda otomobil yakiti fiyatlari cok yukseldi Bunu izleyen ekonomik sok sonucu tuketim dusuncesi kokunden degisti Onemli bir ekonomik yukselisin ardindan otomobil artik yalnizca pragmatik amaclarla kullanilmaya baslandi Otomobil ureticileri artik daha onceden ugrasmadiklari bir sorunla karsi karsiya kalmislardi Otomobillerin yakit tuketimi Otomobil ureticileri boyu 4 5 m yi gecmeyen ve adina kompakt denen daha kucuk otomobiller tasarlamaya baslar Ozellikle bu krizden etkilenen ABD 1959 dan itibaren daha kucuk otomobiller uretir Bunlarin arasinda en taninmislari Chevrolet Corvair Ford Falcon ve Chrysler Valiant tir Austin Mini gibi cok daha kucuk otomobiller bu donemde cok basarili olur Ureticilerin birlesmesi Ekonomik kriz karsisinda bazi otomobil ureticileri birlesmek zorunda kaldi bazilari da buyuk sirketler tarafindan satin alindi 1960 larin sonundan 1980 lerin basina kadar bu hareketlilik sonunda buyuk otomobil uretici gruplarinin sayisinda azalma goruldu Citroen 1965 te Panhard i 1968 de Maserati yi satin alir Peugeot Citroen i ve Chrysler in Avrupa kismini satin alarak PSA grubunu kurar Renault American Motors un kontrolunu eline gecirir ama sonra Chrysler e satar VAG grubu altinda Audi Seat sonradan Skoda birlesir Saab General Motors a katilirken Volvo Ford grubuna gecer Fiat 1969 da Alfa Romeo Ferrari ve Lancia yi alir Sirketlerin satilmasi devam eder 1966 da daha onceden Daimler i alan Jaguar ile BMC British Motor Holdingi olusturur ve sonradan Leyland Motor Corporation ile birleserek British Leyland Motor Corporation sirketi meydana gelir 1965 te Volkswagen tarafindan Audi NSU Auto Union grubu olusturulur Tuketici haklari ve guvenlik ABD ye onden cekisli otomobillerin gelisinin simgesi Oldsmobile Toronado Trafik kazalari sayisi oldukca yuksektir ABD baskani Lyndon B Johnson 1965 te Amerika da son yirmi yilda trafik kazalarindan olenlerin sayisinin 1 5 milyonu astigini ve bunun son savaslardaki kayiplardan daha yuksek oldugunu belirtir Ralph Nader otomobil ureticilerinin sorumlulugunu ortaya koyan Unsafe at any speed Hangi hizda olursa olsun guvensiz adli bir brosur yayimlar Fransa da da 1958 1972 yillari arasinda trafik kazalarinin sayisinin ikiye katlanmasi sonucu basbakan Jacques Chaban Delmas Fransiz karayolu sebekesinin yogun ve hizli bir trafik icin uygun olmadigini belirtir 1971 de emniyet kemeri takma zorunlulugunu ilk olarak oylama sonucu Avustralyalilar kabul eder Bu yeni oncelikler sonucu arkadan itis yerine onden cekis onem kazanir Otomobil ureticilerini cogu artik onden cekisli otomobil uretmeye baslar Fransa da arkadan motorlu unlu Renault 4CV nin yerine onden cekisli R4 gecer ABD de de onden cekise gecer ve Oldsmobile Toronado onden cekisli ilk otomobil olur Otomobil yarisinda orta arka konum yani arka takimin hemen onu oncelik kazanir Bu konum agirliklarin daha ideal dagitilmasina ve aracin dinamik performansinda yalpalama ve egilme hareketlerini azaltir 1960 larda otomobilin guvenliligi hakkinda bilinclenme sonucu toplumda bir yenilik olarak tuketici haklari ortaya cikar Tuketici haklari savunucusu Ralph Nader in Unsafe at any speed brosurunun Amerikan arabalarinin guvenli olmadigini ortaya koymasinin ardindan General Motors Chevrolet Corvair modelinin satisini durdurmak zorunda kalir Nader otomobil sektorune actigi bircok davayi kazanir ve 1971 de Public Citizen adini verdigi Amerikan tuketici haklarini koruma dernegini kurar Sehir icinde otomobillerin sayisinin artmasi isleri daha da zorlastirir Hava kirliligi trafik sikisikligi ve park yerlerinin yetersizligi sehirlerin karsilastigi sorunlarin bazilaridir Bazi sehirler otomobile alternatif olarak tekrar tramvaylara donmeye calisir otomobilleri tek basina degil birkac kisinin bir arada kullanmasi onerilir 1970 lerin petrol krizi 1970 lerin sembol arabasi iki hacimli Volkswagen Golf Arap Israil Savasi nin 6 Ekim 1973 te patlak vermesiyle ilk petrol krizi ortaya cikar Bu catisma sonucunda en buyuk petrol uretici ulkeleri iceren OPEC uyeleri brut petrol fiyatini artirmaya karar verir ve ardindan otomobil endustrisi buyuk bir enerji kriziyle karsi karsiya kalir ABD daha kucuk otomobiller uretmek zorunda kalir ama tutucu sayilan bu pazarda yeni modeller pek basarili olamaz Avrupa da kriz sonucu yeni karoseri tipleri ortaya cikar Uzun sedan tipi araclar yerine uzunluklari 4 m yi gecmeyen ve arka bagaji ic hacimden ayrilmayan iki hacimli otomobiller ortaya cikar 1974 te tasarimi Italyan Ital Design tarafindan yapilan Volkswagen Golf ortaya cikar ve cekici ve fonksiyonel cizgileriyle buyuk bir basari kazanir 1979 da Iran ve Irak arasinda savasin patlak vermesi sonucu ikinci petrol krizi ortaya cikar Petrolun varil fiyati iki katina cikar Otomobil onemli bir yokluk donemine girer Ornegin Los Angeles ta araclarin plaka numaralarina gore yalnizca iki gunde bir yakit almalarina izin verilir Yakit tuketimini azaltmak icin otomobil ureticileri daha aerodinamik otomobiller tasarlamaya baslar Surukleme katsayisi Cx otomobil tasarimi sartnamelerinde yerini alir Krize karsilik teknolojik gelisme Yeniden tasarlanan motorlar Turbokompresor hava girisi Enerji krizi sonucunda otomobillerin yakit tuketimini optimize etme yonunde arastirmalarin baslamasi bir gereklilik haline gelmis ve otomobil motorlari tasarimi yenilenmistir Otomobil ureticileri motorlarin yanma odalarini ve admisyon girislerini yeniden tasarlayarak ve pistonun motor karteri icindeki hareketi sirasinda olusan surtunmeleri azaltarak randimanlarini artirma yoluna gitmistir Ayrica karburatorler yerine enjeksiyon sistemine gecilmistir Sanziman oranlari buyutulerek rejim degisikliklerinin genligi azaltilmistir Dizel motor 1920 lerden beri ticari araclarda kullanilmakta ama hususi otomobillerde pek ragbet gormemekteydi Mercedes 1936 dan beri Dizel motora sahip buyuk sedan otomobiller ureten tek ureticiydi 1974 yilinin sonu Dizel motor kullanan otomobiller icin onemli bir donum noktasi olmustur Benzinli motorlara gore termodinamik randimani daha iyi olan Dizel motorlar daha az yakit tuketmekteydi Bu ozellikleri nedeniyle otomobil ureticilerinin cogu Dizel motora buyuk bir ilgi gostermistir Volkswagen ve Oldsmobile 1976 dan Audi ve Fiat 1978 den Renault ve Alfa Romeo 1979 dan itibaren Dizel motorlari otomobilleri piyasaya surmustur Otomobillerin benzinli motordan cok Dizel motor ile uretilmesinin arkasinda mazot vergilerini azaltan hukumet desteklerinin yardimi olmustur Turbokompresorler yakit enjekte edilen yanma odasina giren havanin sikistirilmasina olanak saglar Bu sayede ayni silindir hacmine daha fazla hava girmesi saglanir ve dolayisiyla motorun randimani artar Bu teknik 1973 ten beri yalnizca BMW Chevrolet ve Porsche modellerinin bazilarinda kullanilmaktaydi Ancak Dizel motorlarin calisma sisteminin izin vermesi sayesinde yayginlik kazanmistir Turbo sayesinde Dizel motorlarin gucunun benzinli motorlara nazaran daha fazla olmasi mumkun olmaktadir Elektronigin yayginlasmasi Otomobilin gosterge tablosunda ABS sembolu Otomobil tasariminda elektronigin kullanimi hemen hemen tum teknolojik alanlarda yayginlasir Motorlarin icten yanma sureci ve yakit beslemesi artik elektronik olarak kumanda edilir Yakit enjeksiyonu debiyi ve enjeksiyon zamanini optimize eden mikroislemciler tarafindan ayarlanir Otomatik sanzimanlar vites gecisini duzenleyen programlar sayesinde daha etkin olarak kullanilmaya baslar yol kosullarina ya da surucunun kullanim tarzina gore elektronik olarak ayarlanir Elektronik sayesinde araclarin aktif guvenlik sistemleri gelisir ve anti patinaj gibi surucuye yardimci olan sistemler otomobillerde kullanilmaya baslar Dort ceker otomobillerde kaptorler yardimiyla calisan islemciler tekerlerin patinaj yaptigini belirler ve motordan gelen torku tum tekerlere dagitarak iki cekerden otomatik olarak dort cekere gecer Bosch sirketi siddetli frenleme sirasinda tekerlerin kilitlenmesi onleyen ABS Anti Blocking System ya da Antiblockiersystem sistemini gelistirir 1970 1980 yillari arasinda otomobil tasariminda bilgisayar destekli sistemlerden yararlanilir ve CAD Computer aided design yayginlasir 20 yuzyilin sonuYeni sorunlar Otomobil 20 yuzyilin sonunda toplumun ayrilmaz bir parcasi olmustur Gelismis ulkelerde neredeyse kisi basina bir otomobil duser Bu yogunluk bircok soruna da neden olmaktadir Ozellikle cevre uzerindeki olumsuz etkileri ve kaza sonucu olumun onemli bir sorun haline gelmesiyle birlikte yol guvenligi gibi konular nedeniyle 1970 lerden beri otomobil bircok tartismanin odagini olusturmustur Dusuk maliyetli otomobillerin en taninmisi Dacia Logan Trafik kurallarina uymayanlara karsi devletler agir kosullar uygulamaya baslar Cogu ulke ehliyetin alinmasini gerektiren puan uygulamasina gecerken bazilari hapis cezalarini yasalarina ekler Kaza sonucu olum oranini azaltmak icin otomobil tasariminda guvenlik onlemleri alinir ve carpisma testleri zorunlu kilinir 20 yuzyilin basinda Carfree Otomobilden kurtulmus adi verilen uluslararasi bir toplum hareketi ortaya cikar Bu hareket icinde otomobil olmayan sehirleri ya da mahalleleri destekler Anti otomobil hareketi giderek artar Otomobilin algilanmasi gercek bir evrimden gecer Otomobil satin almak artik bir statu kazanmak olarak degerlendirilmekten cikar Buyuk metropollerde abonelik ile otomobil kullanimi ortak araba kullanimi gibi uygulamalar ortaya cikar Dusuk maliyetli otomobiller Tata Nano Dunya nin en ucuz otomobillerinden biridir Otomobil pazarinin gelisimi ve petrol fiyatinin artisi Renault tarafindan gelistirilen Dacia Logan gibi dusuk maliyetli sade az tuketen ve az kirleten otomobil tasariminin yayilmasina neden olur Logan onemli bir basari kazanir Ekim 2007 nin sonunda 700 000 den fazla satis yapar Bu basari sonucunda diger otomobil ureticileri dusuk maliyetli hatta Hindistan da 1 500 fiyata 2009 yilinda satilmaya baslayan Tata Nano gibi cok dusuk maliyetli otomobil modelleri uzerinde calismaya baslar Genel olarak dusuk maliyetli otomobiller Romanya Iran Turkiye ve Fas gibi ekonomisi gelismekte olan ulkelerde buyuk bir basari kazansa da Fransa gibi daha gelismis ulkelerde de cok sayida satis yapmaktadir Bu yeni egilimler emekli personelinin de getirdigi maliyetin eklenmesiyle General Motors gibi Amerikali otomobil ureticilerinin kendi pazarlari da dahil olmak uzere dunya uzerindeki talebe uygun urunler sunamamasi nedeniyle daralmalarinda etkili olmustur Modifiye otomobiller 2008 Tuning World Bodensee de sergilenen modifiye bir Chevrolet Corvette Modifiye otomobiller ya da tuning 2000 lerde ortaya cikan ve otomobilleri iyilestirip kisisellestirmeyi iceren bir modadir Bu egilimin temelinde otomobillerin mekanigini iyilestirip motor gucunu artiran degisiklikler yapanlar yatar Genellikle bu modayi izleyenle otomobillerinin hemen hemen tamamini modifiye ederler Motorlara turbo eklenir karoseriye aerodinamik kitler takilir ve dikkat cekici renklere boyanir Kabin icine oldukca guclu ses sistemleri eklenir Modifiye otomobiller genellikle kendilerine ozgu ve degisik bir otomobil isteyen gencleri ilgilendirir Modifiye otomobil icin odenen miktarlar oldukca yuksektir Bu modanin potansiyelinin farkinda olan ureticiler modelleri icin tuning kitleri de hazirlar Petrolsuz otomobile dogru Toyota Prius un hibrid teknolojisini gosteren sema Uzmanlar petrol kaynaklarinin azalacagi yonunde gorus birligine varmistir 1999 da dunya uzerinde petrol kullaniminin 41 ini ulasim olusturmaktaydi Cin gibi bazi Asya ulkelerinin buyumesi sonucu benzin kullanimini artirirken uretim dusecektir Yakin bir gelecekte ulasim cok derinden etkilenebilecektir ama benzine alternatif cozumler gunumuzde hem daha pahali hem de daha az verimlidir Otomobil ureticileri artik petrol kullanmandan calisabilen otomobiller tasarlamak zorunda kalacaklardir Var olan alternatif cozumler verimsiz ya da az verimli ama ayni zamanda cevre icin yarari tartismali durumdadir Cevreye olan etkiyi azaltmak icin gittikce zorlastirilan yonetmelikler otomobil ureticilerini yakit tuketimi azaltilmis motorlar tasarlamaya ya da cevre icin temiz bir otomobil uretilebilene kadar Toyota gibi ureticileri Prius gibi hibrid otomobilleri piyasaya surmeye itmektedir Bu hibrid otomobiller klasik bir icten yanmali motor ile buna bagli olarak calisan ve elektrikli motora guc veren bir ya da birkac bataryadan olusur Gunumuzde artik bircok uretici gelecegin otomobillerinin guc kaynagi olarak elektrige dogru yonelmis durumdadir Tesla Roadster gibi bazi otomobiller yalnizca elektrik ile calismaktadir 21 yuzyilin basiYeni karoseriler Alman uretici BMW tarafindan 2008 de tanitilan 4x4 coupe BMW X6 21 yuzyilin basinda otomobil karoserilerinde yeni tipler ortaya cikmistir Daha onceleri otomobil ureticilerinin model secenekleri sedan station wagon coupe ya da cabriolet ile sinirli kaliyordu Rekabetin artmasi ve dunya sahnesinde oynanmasi otomobil ureticilerini var olan modelleri bir birleriyle caprazlayarak yeni karoseri tipleri yaratmaya itmistir Bu egilimin ortaya cikardigi ilk tip SUV dir Sport utility vehicle 4x4 arazi aracinin sehir icinde kullanima uygun hale getirilmesi ile olusturulmustur Crossover modeller arasinda en taninmislarindan Nissan Qashqai hem SUV hem de klasik sedan kullanicilarini memnun edecek secenekler sunmaya calismaktadir SUV ve Crossover ABD de de oldukca populerdir Alman otomobil ureticileri bu alanda en yaratici olanlar arasindadir Mercedes 2004 te bes kapili bir sedan coupe olan CLS yi piyasaya cikarmis Volkswagen 2008 de sedan Passat in coupe confort versiyonunu tanitmis ve BMW ayni yil 4x4 coupe BMW X6 nin satisina baslamistir Finansal kriz GM Genel Merkezi Detroit ABD 2007 de patlak veren dunya finansal krizi otomobil endustrisine oldukca agir bir darbe indirmistir Temmuz ayindan itibaren emlak piyasasi kredi krizinden etkilenen finans dunyasi altust olmus ve otomobil ureticilerinin buyuk cogunlugunu bundan etkilenmistir Ureticiler bu krizin tuketiciler uzerinde yaratacagi tedirginlikten korkmaktaydilar Ayrica otomobil satislarinin ucte ikisi banka kredisi ile yapilmaktaydi ve bankalar giderek kredi vermekte zorlanmaya baslamis ve faiz oranlari yukselise gecmisti ABD otomotiv endustrisi bu krizden ozellikle oldukca fazla etkilenmistir Buyuk ve cok yakit tuketen arabalariyla taninan bu ulke endustrisi yeniden yapilanma yenilik yapma ve ozellikle ekolojik otomobilleri tasarlamakta zorluklar yasamaktaydi Ekolojik sorunlar artik Amerikali tuketiciyi yakindan ilgilendirmekteydi Bir zamanlar ABD pazarinin lideri olan Detroit Big Three Detroit in uc buyugu Chrysler General Motors ve Ford iflas etmenin esigine gelmisti Uc otomotiv ureticisi 2 Aralik 2008 de ABD Kongresi ne bir kurtarma plani ve 34 milyar dolarlik yardim icin basvurur Bazilari krizden en cok etkilenen Chrsyler in yokolacagindan bile soz eder ancak grubun baskani Bob Nardelli 11 Ocak 2009 da sirketin ayakta kalabilecegi konusunda guvenini belirtir Avrupa da hukumetler ve Avrupa Yatirim Bankasi otomobil sektorunu destekler Elektrikli otomobiller Tesla Roadster 350 km otonomiye sahip tamamen elektrikli otomobil Elektrikli motor ile tahrik yuzyili askin bir suredir bilinmektedir Gunumuzde bataryalarda gerceklesen teknolojik gelisme sayesinde Li ion bataryalar normal otomobillerin performansina erisebilen otomobiller yapilmasini olanakli kilmaktadir Tesla Roadster bu tip otomobillerin performansina bir ornektir Elektrikli otomobilin yerlesebilmesi icin hizli batarya sarj istasyonlari gibi yeni altyapilarin da gelistirilmesi gerekmektedir Ayrica bataryalarin geri donusumunu saglamak da bir sorun olarak durmaktadir Bu tarz altyapilar ancak ulusal duzeyde kararlar sonucu yapilabilir Bir ulkenin elektrik uretiminin kendisine yeterli olup olmadigi elektrik uretmek icin komur kullanip kullanmadigi gibi konular elektrikli aracin termik motorlu araclara gore enerji acisindan temiz olup olmadigini etkileyecektir 2009 Frankfurt otomobil salonunda Mercedes Benz den Toyota ya hemen hemen tum otomobil ureticileri cogu henuz konsept olan 32 adet elektrikli otomobil sergilemistir Dort adet elektrikli otomobilden olusan bir gam sergileyen Renault nun baskani Carlos Ghosn 2011 yilindan 2016 yilina kadar Israil ve Danimarka da 100 000 elektrikli Renault Fluence satacaklarini aciklamistir Volkswagen E Up elektrikli otomobilini 2013 te Peugeot iOn otomobilini 2010 sonundan itibaren piyasaya cikaracagini bildirmistir Mitsubishi nin i Miev adli modeli satisa sunulmustur Dunya otomobil parkinin gelisimiGecmis buyume 1930 2005 arasi dunya otomobil parkinin gelisimi Kaynak Carfree Dunya otomobil parki yillar boyunca cok hizli bir sekilde gelismistir Savas icin harcanan cabalar sonucu I Dunya Savasi ardindan bircok teknolojik yenilik ortaya cikmis ama ayni zamanda otomobil uretiminin onemli olcude artmasina olanak saglayan uretim yontemleri ve makine iyilestirmeleri de bulunmustur 1950 1970 arasinda dunya otomobil uretimi uc kat artarak 10 milyondan 30 milyona cikmistir Refah ve baris ortami konfora yonelik tuketim araci olan otomobilin satinalinabilmesine olanak saglamistir 2002 yilinda 42 milyona ulasan dunya otomobil uretimi 2007 den sonra Cin in de buyumesiyle 70 milyonu asarak 40 yilda iki katina cikmistir 2007 2008 krizi Avrupa ve ABD de otomobil satislarini dusurmus olsa da gelismekte olan ulke pazarlarindaki satislarla dunya otomobil parki artisina devam etmistir Gelecek buyume Hong Kong da trafik Ozellikle buyumekte olan Cin ve Guney Amerika pazarlarinin sayesinde 2007 de otomobil satislari 4 artarak dunya pazari 900 milyonun uzerine cikmistir Uzmanlar milyar sinirinin 2010 yilinin sonundan once gecilecegini tahmin etmektedir Yogun otomobil sayisina sahip ulkelerde ortalama arac omru 10 yil oldugundan oturu otomobil parkinin yenilenmesi yavas olmaktadir Yine de kriz nedeniyle bircok otomobil pazari zorluk icindedir Satislarinda net bir dusus gozlenen ABD pazari krizden en cok etkilenen otomobil pazaridir ABD de ekonomik konjonkturun degismesi yani ucretlerin azalmasi issizlik emlak ve petrol fiyatlarinin artmasi sonucu 2008 de otomobil satislari yaklasik 15 milyon adet dusmustur Yeni pazarlar Rusya Hindistan ve Cin gibi yuksek nufuslu ulkeler otomobil icin yuksek potansiyel iceren pazarlardir Avrupa Birligi icinde 1000 kisiye ortalama 600 otomobil duserken bu sayi Rusya icin 200 Cin icin ise yalnizca 27 dir Ayrica ABD de kriz nedeniyle satislarin dusmesinin ardindan Cin dunya uzerinde bir numarali otomobil pazari haline gelmistir Uzmanlara gore kriz bu sonuca ulasilmasini yalnizca hizlandirmistir Ayrica Cin hukumetinin otomobil alim vergilerini azaltmasi gibi otomobil sektorunu desteklemesi de ayrica bu fenomene yardimci olmustur Uzun donemli bazi tahminler 2060 yilina kadar dunya otomobil parkinin 2 5 milyara ulasacagi ve bu artisin 70 inin Cin ve Hindistan gibi kisi basina otomobil sayisinin cok dusuk oldugu ulkeler sayesinde olacagini gostermektedir Dis baglantilarWikimedia Commons ta History of automobiles ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunurKaynakca International Organization of Motor Vehicle Manufacturers 2007 25 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Eylul 2009 Ingilizce a b c d e Automobile History About Inventors 24 Subat 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Early Steam Powered Cars Ingilizce Nisanyan Sozluk 1 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Eylul 2021 Letter on secret works of art and of nature and on the invalidity of magic 24 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizceye ceviren Michael S Mahoney Ingilizce Ainsi naquit l automobile J Ickx 1961 Fransizca 1679 1681 Chariot a vapeur du R P Verbiest L histoire de l Automobile des origines a 1900 Herge 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Fransizca Setright L J K 2004 Drive On A Social History of the Motor Car Granta Books ISBN 1 86207 698 7 Ingilizce Ferdinand Verbiest La Belgique insolite 10 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Fransizca Biographie des hommes remarquables de la Flandre Occidentale Van de Putte et Delepierre 1884 s 269 Fransizca a b c Il y a un siecle L automobile T Coulibaly 2007 s 8 Fransizca Les Ingenieurs de la Renaissance B Gilles 1960 Fransizca a b c Les pionniers de la locomotion terrestre S Bellu 1998 s 10 Fransizca Fulton Georges et Robert Stephenson ou Les bateaux a vapeur et les chemins de fer A Janin 1861 s 237 Fransizca Histomobile 11 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca 29 Mart 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca Kulibin in arac tasarimlari 15 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Rusca Kulibin in arac tasarimlari 27 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Rusca World History of the Automobile E Eckermann 2001 s 15 Ingilizce a b Encyclopedie de A a Z G Bordes 1979 cilt 2 s 578 Fransizca a b Georgano G N 1985 Cars Early and Vintage 1886 1930 Londra Grange Universal Ingilizce a b c T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile p 12 Fransizca Eric Favre 12 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca 19 Subat 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ingilizce S Bellu 1998 Les dilemmes de l energie s 14 Fransizca 3 Mart 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca a b c The History of the Automobile 16 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi The Internal Combustion Engine and Early Gas Powered Cars Ingilizce a b CNRS 1982 Huygens et la France Fransizca E Eckermann 2001 World History of the Automobile s 11 Ingilizce a b 21 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca F Roby F Denhez 2006 Vers la voiture sans petrole s 60 Fransizca a b S Bellu 1998 Les dilemmes de l energie s 12 Fransizca a b 9 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca R Vairez 2000 Automobilistes tout ce que l on vous cache s 10 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 11 Fransizca S Bellu 1998 Les dilemmes de l energie s 15 Fransizca 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca T Coulibaly Il y a un siecle l automobile s 14 Fransizca a b 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca 16 Subat 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca 15 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca Gerard Hartmann PDF 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 19 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 20 Fransizca J de Syon et B Sion 2004 1905 2005 Cent ans de progres automobile s 38 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 83 Fransizca S Bellu 1998 L eclosion de la modernite s 53 Fransizca a b T Coulibaly Il y a un siecle l automobile s 15 Fransizca T Coulibaly Il y a un siecle l automobile s 118 Fransizca 29 Agustos 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ingilizce a b J de Syon et B Sion 2004 1905 2005 Cent ans de progres automobile s 47 Fransizca S Bellu 1998 La naissance d un sport s 22 Fransizca a b c A L Bonnet R Jonquet P Fillion 2006 100 ans de grands prix automobiles en France s 14 Fransizca Jean Watin Augouard 26 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca a b D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 25 Fransizca a b T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 86 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 89 Fransizca a b D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 26 Fransizca a b S Bellu 1998 La creation des grands classiques s 59 Fransizca Cesitli kaynaklara gore tarih farklilik gostermektedir PDF 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 98 Fransizca Roger Labric A l assaut des records Fransizca S Bellu 1998 Les dilemmes de l energie s 23 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 33 Fransizca a b c T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 54 Fransizca S Bellu 1998 La belle epoque s 38 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 14 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 63 Fransizca S Bellu 1998 La naissance d un sport s 23 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 19 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 65 Fransizca a b M Boyer 2005 Histoire generale du tourisme s 267 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 30 Fransizca J de Syon et B Sion 2004 1905 2005 Cent ans de progres automobile s 41 Fransizca a b c T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 32 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 38 40 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 34 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 44 Fransizca J de Syon et B Sion 2004 1905 2005 Cent ans de progres automobile s 43 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle l automobile s 43 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 51 Fransizca a b D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 31 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 58 59 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 60 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 61 Fransizca IMDB de The Garage 8 Subat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 129 130 Fransizca a b S Bellu 1998 L emancipation s 46 Fransizca a b 1 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 28 Fransizca S Bellu 1998 Le modele americain s 70 Fransizca S Bellu 1998 Le modele americain s 71 Fransizca S Bellu 1998 L essor de la productivite s 34 Fransizca a b T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 27 Fransizca a b S Bellu 1998 La belle epoque s 40 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 40 Fransizca T Coulibaly 2007 Il y a un siecle L automobile s 28 Fransizca a b S Bellu 1998 La belle epoque s 41 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 42 Fransizca G Bordes 1979 Encyclopedie de A a Z cilt 2 s 580 Fransizca a b c S Bellu 1998 Le modele americain s 72 73 Fransizca a b S Bellu 1998 Le modele americain s 77 Fransizca S Bellu 1998 La decennie de l aerodynamisme s 140 Fransizca S Bellu 1998 Le modele americain s 78 Fransizca 28 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 57 Fransizca S Bellu 2008 s 37 Fransizca G N Georgano 2002 Early and Vintage Cars s 7 Ingilizce D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 62 Fransizca a b S Bellu 1998 L apologie de l acier s 96 Fransizca a b S Bellu 1998 La rationalisation s 148 Fransizca S Bellu 1998 L apologie de l acier s 97 Fransizca S Bellu 1998 L apologie de l acier s 98 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 84 86 Fransizca S Bellu 1998 Les chemins de la liberte s 127 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 88 Fransizca B Lestrade S Boutillier 2000 Les Mutations du travail en Europe s 131 Fransizca a b G Bordes 1979 Encyclopedie de A a Z cilt 2 s 584 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 96 Fransizca a b D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 90 91 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 92 Fransizca a b c S Berstein et P Milza 1999 Histoire de la France au XX siecle s 139 Fransizca a b c d S Bellu 1998 La naissance des legendes s 192 193 Fransizca a b S Bellu 1998 La creation de la firme Porsche s 201 Fransizca PDF Gerpisa 1999 2 Aralik 2006 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Fransizca S Bellu 1998 L Europe de l avant garde s 191 Fransizca S Bellu 1998 L Europe de l avant garde s 193 Fransizca S Bellu 1998 La reconstruction s 169 Fransizca 14 Haziran 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Teruhide Haga nin tercumesi Ingilizce D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 94 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 97 Fransizca S Bellu 1998 La reconstruction s 165 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 98 Fransizca S Bellu 1998 La reconstruction s 167 Fransizca S Bellu 1998 Les futurismes s 181 182 Fransizca S Bellu 1998 Les futurismes s 183 Fransizca S Bellu 1998 Les futurismes s 185 Fransizca Richard F Weingroff The Lincoln Highway 29 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Ingilizce S Bellu 1998 Sous le signe de l American Way of Life s 172 Fransizca Richard B DuBoff Accumulation and Power An Economic History of the United States Armonk NY M E Sharpe 1989 s 102 103 Ingilizce a b S Bellu 1998 Sous le signe de l American Way of Life s 174 Fransizca a b c PDF 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Fransizca PDF 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Fransizca S Bellu 1998 Le choc en retour s 208 Fransizca a b c S Bellu 1998 Le choc en retour s 209 Fransizca S Bellu 1998 La crise de conscience s 217 Fransizca S Bellu 1998 Le revirement s 232 S Bellu 1998 Le revirement s 233 Fransizca 21 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca S Bellu 1998 La conscience ecologique s 302 Fransizca S Bellu 1998 Les chocs petroliers s 250 Fransizca a b S Bellu 1998 Les chocs petroliers s 251 Fransizca S Bellu 1998 La revolution informatique s 272 Fransizca a b c d e S Bellu 1998 La revolution informatique s 273 Fransizca a b S Bellu 1998 La revolution informatique s 275 Fransizca a b S Bellu 1998 La conscience ecologique s 298 Fransizca D Puiboube 2000 Un siecle d automobile en France s 136 Fransizca La crise modifie le comportement des consommateurs Les Echos 3 Mart 2009 olu kirik baglanti Fransizca 3 Mayis 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca Sortie embouteillee pour la Nano low cost Liberation 24 Mart 2009 28 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan Fransizca 31 Ekim 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca a b 19 Haziran 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca F Roby F Denhez Vers la voiture sans petrole Fransizca Les constructeurs tetanises par la crise financiere 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Fransizca Le gouvernement americain envisage le depot de bilan des Big three 4 Temmuz 2017 tarihinde kaynagindan Fransizca Les big three presentent leurs plans de survie au Congres 7 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan Fransizca Chrysler insiste sur sa viabilite et son intention de rembourser les prets olu kirik baglanti Fransizca Reuters publie par le Journal du Net 12 Mart 2009 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca Cyrille Pluyette Offensive de la voiture electrique a Francfort 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Fransizca a b A Francfort le volt face des constructeurs 24 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan Fransizca a b c d e 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Fransizca J C Guibet E Faure 1997 Les Transports a l approche de l an 2000 s 12 Fransizca La Chine premier marche automobile mondial 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Fransizca J C Guibet E Faure 1997 Les Transports a l approche de l an 2000 s 8 Fransizca