Dinozor (Dinosauria), ilk olarak Mezozoyik zamanda ortaya çıkan ve yaşayan tek üyeleri kuşlar olan arkozor sürüngen grubu. Dinozor adı, Richard Owen tarafından Grekçe "korkunç" anlamına gelen deinos ve "kertenkele" anlamına gelen sauros sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşur. Bu adın verilmesinin nedeni, geçmişte dinozorların dev kertenkeleler sanılmasıdır. Dinozorlar, 243 ile 233 milyon yıl önce Geç Triyas döneminde ortaya çıktı ve 66 milyon yıl önce kuşlar dışındaki tüm türlerinin soyu tükendi. Dinozorlar, sıcakkanlı ve soğukkanlı arası özellikler gösteren mezoterm canlılardır. Oldukça başarılı biçimde Mezozoyik'te tüm kıtalara yayılan dinozorlar çok farklı nişleri doldurdu. Yapılan araştırmalarda şimdiye kadar yaklaşık olarak 1.000 kadar -kuş olmayan- dinozor türünün yaşadığı belgelendi ve bugün dinozorların evrimsel olarak devamı olan kuşların 11.000 kadar türü vardır ki bu, yaşayan memelilerin tür sayısının (~6000) yaklaşık iki katıdır. Dinozorların nasıl yaşadığı, ne kadar çeşitlendiği ve ekosistemdeki yerleri kadar kuş olmayan gruplarının nasıl yok olduğu da bilimsel alanı meşgul etti. Kuş olmayan dinozorları yeryüzünden silen yok oluşun aşamalı mı, yoksa yerbilimsel olarak katastrofik (ansızın) mi olduğu, şimdi bile tartışmaya açık bir konudur.
Dinozor | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Çeşitli dinozor iskeletleri. Soldan saat yönüne doğru: Microraptor gui (kanatlı bir theropod), Apatosaurus louisae (dev bir sauropod), Edmontosaurus regalis (bir ördek gagalı ornithopod), Triceratops horridus (boynuzlu bir ceratopsian), Stegosaurus stenops (zırhlı bir stegosaur), (zırhlı bir ankylosaur) | |||||||||
Biyolojik sınıflandırma | |||||||||
| |||||||||
Alt gruplar | |||||||||
|
Dinozorlarla ilgili bir diğer konu da onların büyük çeşitlilik gösteren boyutlarıdır. Bu canlılar, yerküreyi titreten 65-75 tonlukArgentinosaurus gibi dev titanozor sauropodlardan en küçük yaşayan dinozor olan Arı sinek kuşuna değin boyut konusunda çok geniş bir yelpaze sunar. Farklı dinozor grupları farklı metabolizma hızları ve büyüme stratejileri geliştirdi, sauropodlar devleşip ısı kaybını aza indirirken, daha küçük bedene sahip gruplar da ısı kaybını önlemek için tüy barındırmış olabilir. Dinozorların ayırt edici fiziksel özelliklerinden birisi beden duruşlarıdır, yapılan çalışmalar dinozorların atalarının bipedal (iki ayak üstünde) olduğunu ileri sürdü. Yaşayan kertenkele türlerindeki bipedal duruşun evrimsel olarak koşucu özellikleri artırıcı bir adaptasyon olduğu biliniyor, bundan yola çıkarak kimi dinozorlarda da gerek avlanma gerekse avcılardan kaçmak için bipedal hareket biçiminin evrimleştiği düşünüldü.
Dinozorların evrimsel tarihi temelinde yerküre tarihidir, özellikle Dünya'nın geçirdiği büyük değişiklikler farklı dinozor ailelerinin veya aynı aileler içinde farklı cinslerin evrimleşmesine yol açtı. Bunun en önemli örneklerinden biri Kretase dönemi Kuzey Amerika'sında karaları ayıran Batı İç Denizyolu'dur ve yaşanan coğrafi izolasyon yoluyla Laramidya ve Appalachia karalarında ayrı cinsler oluştu.
Keşif
Dinozorların ilk olarak ne zaman toplumların ilgisini çektiği bilinmiyor ancak Antik Çağ'dan başlayarak belli varsayımlarda bulunulabilir. Bazı tarihçiler ve paleontologlar Geç Kretase döneminin Kampaniyen aşamasında yaşamış Protoceratops'un fosilleri bulunduğunda, bunların Greko-Romen kültürde yansımasını bulmuş olabileceğine inanıyorlar. Bunun yanı sıra Antik Çin kültüründeki ejderha motifinin de dönemin insanlarının bulduğu dinozor kemiklerinden kaynaklandığı ileri sürüldü. Muhtemelen bu kalıntıların bulunması ve onların dönemin insanlarınca masalsı yaratıklar olarak adlandırılması söz konusu olabilir (Griffon, anka kuşu vb). Bununla birlikte 2024 yılında Witton ve Hing'ın yaptığı çalışma, önceden ileri sürülen Protoceratops'un kalıntılarının altın arayan Asyalı göçebelerce bulunduğu ve daha sonra griffon adlı mitolojik varlığın yaratılmasını esinlediği ve bunun ticaret ile antik dünyada yayıldığı varsayımına karşı bir görüş ileri sürdü. Çalışmanın ana argümanları fosil kalıntılarının yakınında altın yataklarının bulunmaması ve griffon sanatının coğrafi yayılımının Orta Asya'dan kaynaklanma ve sonradan Batı'ya yayılma iddiasına uymamasıydı.
Yeni Çağ dolaylarında artık modern bilimin ayağa kalkmaya başladığı zamanlarda eksik keşifler yapılmıştır. 1676'da Oxford Üniversitesi'nde görevli bir rahip olan Robert Plot, bir dinozora ait olduğu bugün bilinen bir uyluk kemiğini Roma döneminden kalma savaş filine ait bir kalıntı sanmıştır. Örnekler çoğaltılabilir; ancak dinozorların ve doğa bilimlerinin doruk noktası 19. asrın başlarıdır. İlk olarak dinozorların ciddi bilimsel araştırmaların konusu olması İngiliz doğa bilimci Richard Owen'in katkısıyla oldu, çünkü dinozor terimini ortaya koyan kendisiydi. Bilimsel anlamda incelenen ilk dinozor fosili ise Megalosaurus'tur, bu orta Jura dönemi etçili, William Buckland tarafından bulunmuş ve tanımlanmıştır. Tanımlanan ikinci dinozorsa 1822 yılında Gideon Mantell'in keşfettiği İguanodon'dur, cins 1825 yılında Mantell tarafından resmi olarak tanımlanmıştır. Bilimsel anlamda son 200 yılda bir avuç eksik numuneyle başlayan dinozorları tanımlama süreci bugün en az 800 cins ve neredeyse 1000 türle çok büyük bir sayıda temsil edilmeye başladı. Bu geniş canlılar grubunun da hâlâ daha yeni bulgularla değişebilecek bir evrim süreci vardır.
Avrupa'da bu gelişmeler ve keşifler yapıldıktan sonra paleontoloji bilimi Amerika kıtasındaki çalışmalarla daha da genişlemiştir. Bilhassa Avrupa'da eğitim almış, ama saha çalışmalarını Kuzey Amerika'da yapan iki önemli bilimsel kişilik Othniel Charles Marsh ve Edward Drinker Cope sahneye çıkmıştır. Bu önemli keşifler git gide ekol hâline gelmiş ve ikili etrafında rekabete dayalı bir bilimsel hareket başlamıştır. Hem Cope hem de Marsh arazi gezilerine çıkarak fosil ararlarken; bir süre sonra arazi çalışmaları için işçi ekipleri kurup başlarına asistanlarını geçirmişlerdir. İlerleyen zamanlarda, bulunan ve ulaştırılan fosilleri ofislerinde inceleme ve tasnif etme işlerini yürütmüşlerdir. Bu ikilinin rekabeti ise fikir ayrılıkları ve fosil alanları ile ilgili çatışmalar nedeniyle kavgaya dönüşmüş olup 1890 yılının ocak ayında bu kavga gazete manşetlerine düşmüş ve kamuoyunun taraf olduğu bir hadiseye dönüşmüştür. Aralarındaki kavga, düşmanlık boyutuna vardı ve rüşvet, hırsızlık ve fosillere zarar vermeye kadar uzanan kötü eylemlere sahne oldu. Bu bilimsel tartışma ise bilim tarihine "Kemik Savaşları" (İngilizce: Bone Wars) olarak geçmiştir.
Paleobiyoloji
Boyut
Dinozorlar pek çok özellikleri noktasında yüksek çeşitlilik yakaladılar. Boyut bu özelliklerin başında gelmektedir. Memeliler ile karşılaştırmak gerekirse ortalama memeli boyutu köpek ölçülerindeyken; ortalama dinozor boyutu ayı ölçülerine karşılık gelir. Tüm dinozorlar, boyut konusunda dikkate değer bir evrimsel öykü sunar, Mezozoyik dönemde dinozor beden kütlesinin modu 1-10 ton arasındaydı. Günümüzde tamamıyla karada yaşayan en büyük sürüngenler dev kaplumbağalar ve monitör kertenkelelerdir ve 1 tona yaklaşamazlar, ancak büyük etçil dinozorlar 6-10 tona kadar ulaşabilen örneklere sahiplerdi. Geç Jura'nın Avrupa'sından bilinen Compsognathus 1-1,25 m uzunluğundayken,Tyrannosaurus rex 12 metre uzunluğunda ve 8 ton kadar gelmekteydi. Sauropodlar için boyut konuşulacaksa devleşme söz konusu olmalıdır, örnek olarak 75 tona kadar ulaşabilen Argentinosaurus ve 35 tonluk Supersaurus verilebilir. Bilinen en büyük ornithischian ve sauropod olmayan en büyük dinozor olan Shantungosaurus için de Gregory S. Paul, 15 m uzunluk ve 13 ton ağırlık tahmin etti.
Ayrıca 2024 yılında yapılan bir çalışmada Tyrannosaurus cinsine yeni bir tür eklenmiştir. T. mcraeensis, T. rex'ten 6-7 milyon yıl önce Laramidya'nın daha güneyinde yaşadı ve kendisinden daha genç akrabasıyla yarışır boyutlara sahipti. T. mcraeensis'in 12 metre uzunluğa sahip olduğu düşünülüyor. Bu yeni türün keşfiyle Tyrannosauridlerin büyük boyutlara nasıl ulaştıkları ve kökenlerine ilişkin evrimsel tarihleri daha iyi anlaşılabilir.
Dinozorlar aynı zamanda farklı beden yapılarının boyutu konusunda da uç örnekler sergilediler. İlginç örneklerden biri Mamenchisaurus'tur. Andrew Moore ve ekibi tarafından 2023'te yapılan çalışmaya göre 15 m uzunluğundaki boynuyla Mamenchisaurus'un şimdiye kadar bilinen en uzun boyna sahip canlı olduğu bulundu.
Bergmann kuralı zoolojide hayvanların boyutlarıyla yaşadıkları enlem arasındaki ilişkiyi konu eden bir ekolojik kuraldır. Wilson ve ark.'nın (2024) yaptıkları çalışmada bu kural Mezozoyik'te yaşamış dinozorlar ve memeliler ile onların torunları olan günümüz kuşları ve memelilerine uygulandı. Özellikle son yıllarda keşfedilen Kuzey Kutup Dairesi çevresinde yaşamış Nanuqsaurus gibi dinozorların da ele alındığı çalışmada beden büyüklüğünün yaşanılan yerin enlemiyle bir ilgisiyle olmadığı bulundu. Kuzey Amerika'nın daha alt enlemlerinde yaşamış dinozorlarla onların Arktik çevrelere yakın yaşamış akrabalarının beden büyüklüklerinin benzer olduğu görüldü.
Metabolizma
Omurgalılar dünyasında temel olarak iki tip enerji üretim sistemi metabolizmayı ve canlı yaşamını yönetir. Bunlardan biri yüksek metabolizma hızına sahip memeli ve kuşlardaki enerji sistemiyken; diğeri düşük metabolizma hızına sahip sürüngen, amfibi ve balıklarda görülen enerji üretim sistemidir. Dinozorların genellikle dik bacaklara sahip olması onların da memeli ve kuşlar gibi etkin canlılar olduğu fikrini desteklemektedir. Bu noktada pelvisin (kalça kemiği) boyutu önemli bir belirteçtir, sürüngenlerde yavaş harekete olanak sağlayan ufak bacak kasları (uyluk kasları) yine görece küçük bir pelvise bağlanır ve bu durum kuş ve memelilerde tam ters durumdadır onların büyük pelvisleri vardır. Özellikle prosauropodlar, erken teropodlar gibi bazı ilkin dinozor grupları, küçük pelvislere sahiptir ve kimi çalışmalarda onların da düşük metabolizma hızına sahip olduğu düşünülmüştür, ancak özellikle avian dinozorlarda, gelişmiş teropod ve sauropodlarda, modern kuşlardaki gibi hava keselerinin bulunması, bazı kuş kalçalı dinozorlarda diyafram benzeri bir yapının korunması da dinozorların yüksek metabolizma hızına veya en azından sürüngenler ile kuş-memeli metabolizması arasında bir metabolizmaya sahip olduğunu gösterir. Ayrıca fosilleşmiş kemik kalıntıları da canlının yaşadığı süreçteki ısı değişimini gösterecek izotoplar barındırır, yapılan incelemelere göre dinozorlar genelde aynı ortamda yaşadıkları timsahgillerden daha duraylı (sabit) vücut sıcaklıklarına sahip olmuştur.
Dinozorların vücut sıcaklıklarını dengelemek için sahip oldukları çeşitli adaptasyonları vardır. Büyük sauropod Camarasaurus ağır yapısı nedeniyle kolayca ısı kaybedemez ve aşırı ısınan kafatasını burun boşluklarında ve ağzında yer alan ısı transfer alanlarındaki kan damarlarıyla fazla ısıyı atarak soğutur. Yine Euplocephalus'ta döngüsel burun boşlukları vardır ve geniş kan damarları burada fazla ısıyı uzaklaştırır. Orta boy bir teropod olan Majungasaurus çenesiyle bağlantılı bir sinüs sistemine sahiptir, hayvan ağzını açtığında bu sinüslere hava dolar, sonra sinüsleri çevreleyen kan damarları havayı ısıtır ve fazla ısısını havaya kaybeden serin damarlar beyne gitmektedir. Hayvan ağzını kapatınca da ısınan hava burun ve ağızdan dışarı atılır.
Son zamanlardaki çalışmalarda Tyrannosaurus rex'in kafatasındaki deliklerin farklı işlevleri olabileceği bulundu. İlk olarak hayvanın kafasının soğumasına yardım ettiği düşünüldü, diğer olasılıklar da kafatasının ağırlığını azaltan veya daha iyi bir işitme duyusuna sahip olmasına yardım eden bir adaptasyon sayılmasıdır.
Dinozorların büyüme hızları da metabolizma incelemelerine konu edilir. Sauropodların evrimsel olarak boyutlarını büyütme eğilimi günümüzdeki büyük memelilerle karşılaştırılmıştır. Örnek olarak, beş yaşında bir afrika fili 1 ton kadar gelirken; aynı yaştaki Apatosaurus'un ise 20 tona ulaştığı biliniyor. Bu büyüme hızı yüksek görünse de yaşayan balinalarla karşılaştırılınca çok yüksek olmadığı görülmektedir. Yine 30 tonluk gri balina, 20,700 kg/gün büyüme hızı yakalarken Apatosaurus 14,460 kg/gün büyüme hızına sahiptir. Yaşamış en büyük kara hayvanı olduğu tahmin edilen Argentinosaurus'un da 55,638 kg/gün'lük büyüme hızıyla, 66,00 kg/gün'lük büyüme hızına sahip gelmiş geçmiş en büyük hayvan mavi balinanın gerisinde kalır. 2023 yılında D'emic ve meslektaşlarının yaptığı çalışmada farklı teropod dinozorların büyüme hızları ve süreleri belirlendi. Uyluk ve kaval kemiklerindeki büyüme halkaları üzerinde yapılan incelemeler sonucu Spinosaurus, Tyrannotitan, Acrocanthosaurus, Majungasaurus gibi cinslerin Tyrannosaurus'tan daha yavaş büyüdüğü saptandı. Mapusaurus'un da yılda % 200 oranında kütlesini artırarak hızlı büyüdüğü belgelendi.
2024 yılında Rogers ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmaya göre Triyas döneminde yaşayan ilk dinozorların ve onlarla yan yana yaşayan diğer sürüngenlerin benzer olarak hızlı ve sürekli büyüdüğü ortaya kondu. Ischigualasto Formasyonunda yaşayan bir dizi dinozor ve sürüngenin uyluk kemiklerinin histolojisi üzerine yapılan araştırma ile erken dinozorların Jura ve Kretase dönemlerindeki torunlarından daha sürekli büyüdüğü de keşfedildi.
Üreme ve davranış
Dinozorlar da tıpkı kuşlar ve sürüngenler gibi yumurtlayarak üremiştir ve bu durum fosilleşmiş yumurta ve hatta embriyo kalıntılarıyla belgelenmiştir. Troodon, Maiasaura, Oviraptor ve Hypacrosaurus cinslerine ait yumurtalar bulunmuştur ve en tam yumurta grubu da Troodon'a ait olanlardır. Yuva yapımı ve dinozorların kuluçkaya yatmasıyla ilgili ciddi kalıntılar ortaya çıkmıştır, en ünlü örnek yuvası üstüne kapanan Oviraptor fosilidir. Oviraptor kalıntıları ilk keşfedildiğinde bir Protoceratops yuvasına olan yakınlığı dolayısıyla yuvadan yumurtaları çaldığı düşünülerek bu canlıya yumurta hırsızı anlamına gelen Oviraptor adı verilse de 1993'de Mark Norell, ilgili yumurtaların birinde bulduğu embriyo inceleyerek yumurtaların Oviraptor'a ait olduğunu ortaya çıkardı ve bu dinozorun hırsızdan çok bir ebeveyn olduğu anlaşıldı. Ayrıca Troodon yumurtalarının bulunduğu yuvanın kenarlarında topraktan 12 cm'lik bir bariyer bulunmuştur.
Yavru bakımı konusunda kuş kalçalı dinozorlardan gelen fosil kanıtları bulunmuştur, özellikle Maiasaura adlı ördek gagalı dinozorun yavrularına tıpkı modern kuşlarda görüldüğü gibi baktığı anlaşılmıştır.
Dinozorların bazı türlerinin sürüler halinde yaşamış olabileceği ileri sürülmektedir, özellikle toplu fosil alanları bu konuda en önemli kanıtları oluşturmaktadır. Hadrosauridler ve ceratopsidler yuva alanlarında veya normal yaşamlarında toplulukla hareket ediyorlardı. Hem genç hem de yetişkin dinozorların fosillerinin bir arada bulunması veya toplu dinozor mezarlarının ortaya çıkmasıyla dinozorların toplu yaşamları konusunda daha net açıklamalar getirilebilmiştir. Wyoming'de bulunan beş Triceratops bireyine ait 1200 kemik ve kemik parçası üzerinden yapılan bir çalışmaya göre de bu dinozorların sürü davranışı gösterip göstermediği tartışıldı ve makalesinin de yazımına başlandı. Yüzlerce Triceratops dişinin incelenmesine dayanrak da bu beş dinozor için ortak olan toplu göçebe bir yaşam biçimi ileri sürüldü.
Dinozorların özel vücut yapıları da türler arası ve tür içi iletişimde önemli yer tutmaktadır. Özellikle boynuzlar, dikenler veya kemiksi yapılar bu oluşumlara örnektir. Boynuzların eşleri cezbetmek veya avcılardan korunma amaçlı kullanıldığı düşünülür, tıpkı stegosauridlerdeki dikenlerin kullanıldığı gibi. Ayrıca yavru-yetişkin iletişiminde de fizyolojik farklar rol oynamaktadır, örnek olarak yavru hadrosauridlerin yetişkinlerden daha farklı bir iskelet yapısı vardır. Teropod dinozorlarda da bireylerin kendi aralarında belli etkileşimlere girdiği bazı fosil kanıtlar üzerinden anlaşıldı. Özellikle fosil teropod çeneleri ve kranyumlarındaki yara, delik veya sıyrık izleri bu canlıların birbirleriyle av, yaşam alanı, yuva yeri veya çiftleşme hakkı için kavga ettiğini tezini doğruladı. Teropodlar arasında kurak günlerde yamyamlık görüldüğü hipotezi de birtakım fosil materyallerde bulunan travma izleri üzerinden açıklandı. Mygatt-Moore Quarry'deki kayalar Geç Jura yaşlı Morrison formasyonundan gelen dinozorların fosil topluluğunu içerir. Buradan gelen teropod fosillerinde başka bir teropod tarafından bırakılan izlere rastlandı. Diş izlerini Allosaurus, Ceratosaurus veya daha büyük olan Saurophaganax gibi cinslerden biri bırakmış olabilir.
Dinozorlar çağından kalan av avcı ilişkisinin somut bir kanıtı 1971'de Moğolistan'ın Geç Kretase yaşlı katmanlarında bulunan ve Savaşan Dinozorlar olarak ünlenen fosil kalıntılardır. Bu fosil örnek, bir Protoceratops ve Velociraptor arasındaki mücadeleyi betimlemektedir. Daha da ötesi bu iki canlının olası bir kum fırtınası veya kum tepesi çökmesi sonucu canlı canlı tam dövüşürlerken gömülmesidir. Dinozorların dünyasındaki davranış kalıplarına ilişkin çarpıcı bir örnek sunar.
Ünlü spinosaurlardan biri olan Irritator ile ilgili yapılan bir çalışmada dinozorun kafatası ve alt çenesinin duruşu ve yapısı konusunda yeni keşifler yapıldı. Yarım daire kanalları ve oksipital kondilin yönelimlerine dayanarak hayvanın başının yaklaşık 45° kadar öne eğik durduğu iddia edildi. Bunun yanı sıra, Irritator'un alt çenesindeki baskıcı kasların, paroksipital çıkıntının arka-yan yüzeyi ile retroartiküler çıkıntının posterodorsal yüzeyi arasında uzanarak bu canlının alt çenesinin güçlü ve hızlı bir açılma hareketine izin verdiği bulundu. Günümüzdeki pelikanlar gibi alt çenelerini beslenme sırasında genişlettikleri ileri sürüldü.
Yakın zamanda Çin'in Guizhou eyaletindeki Ziliujing Formasyonunda 3 yetişkin dinozor ve yumurta kümeleri bulundu. Yapılan çalışmada bu yumurtaların kabuğunun dokusunun derimsi olduğu anlaşıldı ve bu özelliğin arkozor atalarından gelen bir özellik olabileceği ileri sürüldü. Yumurta kabuğu kalınlığındaki artışın da teropod ve sauropodomorf evriminde erkenden gerçekleştiği bulundu.
Paleopatoloji
Fosil materyallerin araştırılmasıyla günümüz hayvanlarını etkileyen hastalıkların soyu tükenmiş canlılarda da olduğu ortaya kondu. Alberta, Kanada'da 77 milyon yıllık bir fosil yatağında bir Centrosaurus sürüsüne ait fosil kalıntılar bulunmuştur. Bu dinozorların toplu halde fosilleşmesi ani gelişen fırtınanın yarattığı selin hepsini boğmasıdır, ama bu fosil yatağındaki bir Centrosaurus'un kemikleri çok önemli bir bulguya işaret ediyordu. Ekhtiari ve ark. yaptığı çalışmada bir Centrosaurus bireyinin kaval kemiğinde osteosarkoma adlı kötü huylu bir kemik tümörünün bulunduğu ortaya konmuştur. Bu hasta dinozor erkek ve 19 yaşında bir bireydi.
Başka bir çalışmada Montana Dinozor Müzesinden Cary Woodruff, 145 milyon yıllık Diplodocid benzeri bir sauropodun boyun kemiklerinde garip, brokoli benzeri büyümeler gözlemledi. Yapılan BT taramaları ve X-ray incelemeleri ile bu oluşumların solunum yolları enfeksiyonu sonucu geliştiği ortaya konmuştur. Uzmanlar ilgili dinozorun, olasılıkla ateş, akıntı ve öksürükten muzdarip olduğunu düşünüyorlar. Bu keşif, kuşlara özgü solunum yolu enfeksiyonlarının kuş olmayan dinozorlarda görüldüğü ilk vaka olma özelliğini taşıyor. "Dolly" adı verilen dinozorun günümüzde de var olan hastalıklardan birisini göstermesi bu tip hastalıkların evrimsel tarihine ışık tutacaktır.
Baiano ve ark.'nın (2024) yaptığı bir çalışmaya göre Tetanurae olmayan teropodlarda ilk kez patolojik bir durum keşfedildi. Abelisaurid olan Aucasaurus'un kuyruk omurları ile hemal yayının sıkı şekilde birbirine bitişik olduğu bulundu. Bilgisayarlı tomografi ve morfolojik incelemeler kuyruk omurlarının büyümelerini tamamlamadığı ve birbirlerinden ayrılmadığını ve böylece bunun doğuştan bir şekil bozukluğuna işaret ettiğini gösterdi. Yine aynı çalışmada bir başka abelisaurid Elemgasem'in kuyruk omurlarında patolojik koşullara rastlandı. Omur gövdesinin eklem yüzeyinin sağ kenarında kemik büyümesi saptandı ve omur gövdesi arasındaki belirgin intercentrum boşlukları bu hayvanın artritten muzdarip olduğunu ortaya koydu.
Sınıflandırma
Dinozorlar hakkındaki ilk bilimsel açıklama çabaları Richard Owen'dan gelmiştir ki, bu canlılara genel dinozor adını veren de oydu. Richard Owen başlangıçta Iguanodon, Megalosaurus ve Hylaeosaurus olarak adlandırdığı 3 cins üzerinden bir sınıflandırma sistemi kurmaya çalıştı, hatta 1851 yılındaki ünlü sergi için Crystal Palace Parkı'nda Owen'ın isteğiyle heykeltıraş Waterhouse Hawkins ölçekli olarak heykeller yaptı, o dönem dinozorların dev kertenkeleler olduğu düşüncesi hâkim olduğu için sergilenmek üzere, yaşayan sürüngen türlerinin heykelleri de yapılmıştı. Dönemin bilim dünyası, yeni fosillerin ışığında Mezozoik sürüngen çeşitliliğinin günümüzden çok olduğu kanaatine varmıştı. Yeni sınıflandırma önerileri peşi sıra geldi. Önce T. H. Huxley 1868'de yeni bir takım önerdi. Ona göre adlı bir takım tasarlanmalıydı, zira bu canlıların kuşlara benzeyen çok yönü vardı. Bu takımı ikiye ayırdı ve ilkini dinosauria yapıp Iguanodontia ve grubunu ve cinsini bu alt takıma koydu ve kuş benzeri küçük etçil Compsognathus da diğer alt takıma alındı.
Bir süre sonra tabii ki yeni fikirler üretildi; ancak en yetkini 1887'de İngiliz biyolog H.G. Seeley'nin hipoteziydi. Seeley, fosili bulunan dinozorların kemik yapılarını incelediğinde ayırıcı iki tip kalça kemiği şekli görmüştür. Bunlardan bir kısmı kuş kalçasına benzer bir yapıdayken; diğerleri kertenkele kalçasına benzer yapıdadır. Ayrımı takım seviyesinde terimleştirmiştir: (Ornithischia) kuş kalçalılar ve (Saurischia) kertenkele kalçalılar. Bu takımları da alt takımlara bölmüştür. Ornithischia dört alttakım içeriyordu: Ornithopoda (Iguanodon ve benzerleri), Stegosauria (plakalı türler), Ankylosauria (Hylaeosaurus ve diğer zırhlı türler) ve Ceratopsia (Kuzey Amerika'da yeni keşfedilen boynuzlu türler). Ayrıca kuş kalçalı dinozorların kalça özellikleri ve beslenme gibi ortak biyolojik karakterleri Geç Kretase zamanına dek korunmuştur.
Seeley'nin ikinci takımı Saurischia ise tüm teropod (etçiller) cinslerini içerdiği gibi büyük otçulları (, ) da içeriyordu. Bu devrimsel sınıflama dinosauria grubu üzerinde birtakım şüpheler doğurdu zira iki takıma bölünen bu canlıların ortak şemsiyesi dinosauria grubu olabilir miydi, yoksa tamamen farkı canlılar mıydı. Bu belirsizlik bir asır daha sürse de artık Dinosauria'nın ortak özellikler paylaşan bu canlıların doğal bir şemsiyesi olduğunu biliyoruz. Bundan bir sene sonra Belçika'nın Benissart kasabasında bir kömür madeninin işletmesi yapılırken; kazara bir düzine eklemli ve tam Iguanodon fosili bulundu. Bu muazzam bir keşifti ve Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü uzun bir süre bu çalışmaları sürdürdü ve 1883'te bu Iguanodon sürüsü sergilendi. Bu hayvanların sürü hâlinde dolaştığı ve bazılarının bipedal (iki ayak üstünde) hareket ettiği anlaşılabildi. Dinozorların sınıflandırılması konusunda önemli bir nokta da dinozorların kökeni meselesidir. Dinozorların ataları için en temel açıklama erken Triyas döneminde yaşayan arkozor cinsini işaret eder: . Geç Triyas'ın erken dönemine (237-201 milyon yıl önce) tarihlenen bazı arkozor cinsleri de dinozorların atası olarak kabul edilmektedir: Lagosuchus, . Hatta Herrerasaurus ve Eoraptor gibi, bazı bilim insanlarının dinozor kabul ettiği, kimilerininse dinozor benzeri saydığı cinsler bulunmaktadır.
Paleoekoloji
Dinozorlar ve bitkiler
Dinozor araştırmalarında bitki-dinozor etkileşimini gösteren doğrudan fosil kanıtlar (korunmuş dinozor dişlerindeki bitki izleri gibi) olmamasına karşın bitkisel dünyaya ilişkin incelemeler ve hipotezler yapmak zorunludur, çünkü bitkiler Mezozoik Çağ'da çoktan kara yaşamına egemen olmuş ve büyük bir çeşitlilik arz etmeye başlamışlardı. Bitkilerin iki anlamda dinozorlar üzerinde büyük etkisi olmuştur. Bunlardan ilki besin olarak onların ekosisteminde temel üretici rolü üstlenmişler, ikinci olarak da evrimsel olarak onların karşılıklı ilişkide olduğu grubu oluşturmuşlardır. Dinozorlar Çağı'nda üç büyük damarlı bitki grubu mevcuttu. Bunlar: tohumsuz bitkiler, açık tohumlular ve Kretase içinde evrimleşen kapalı tohumlu bitkiler. Eğrelti otu, kurt ayağı gibi bitkiler tohumsuz ürerler; hızlı büyüme ve hızlı üreme özellikleriyle nemli bölgelerde otçul dinozorların otlama potansiyellerini dengelemiştir. Daha sonra ilk tohumlu bitkilerin üyeleri olan açık tohumlu bitkiler evrimleşmiş ve birtakım modifikasyonları kazanır hâle gelmişlerdir, zira otsu ve tohumsuz bitkilere nazaran yavaş büyüyen ve üreyen açık tohumlularsa otçul baskısına daha açıktılar. Bu duruma karşı güçlü evrimsel cevaplar verildi, örnek olarak güçlü hücre duvarları, reçine üretimi, dikensi doku ve kalın ağaç gövdesi yapısı otçulların onları daha az tercih etmesini sağladı. Tohum avantajı uzak yerlere taşınma metoduyla dağılımı sağlayıp bitkilerin çevreye olan hâkimiyetinin önünü açtı. Kretase içinde kapalı tohumlu bitkiler de ortaya çıktı, bir koruyucu doku yani meyve içinde kalan tohum daha iyi korunuyordu ve bu bitkiler açık tohumlu bitkilerden daha hızlı büyüyor ve ürüyorlardı. Bu nedenledir ki, günümüzde de bitkisel yaşamın en büyük üyeleri kapalı tohumlu bitkilerdir.
Habitat
Dinozorlar Mezozoyik'te farklı kıtalarda çeşitli habitatlarda varlıklarını sürdürmüşlerdir. Kurak ortamlardan çöllere, taşkın ovalarından lagünlere ve orman ekosistemlerine dek farklı yaşam alanlarına dağılmışlardır. Geç Jura'da yaşayan Archaeopteryx'in fosilleri lagün ortamında bulunmuştur ki o dönem Avrupa'nın takım adalar halinde olduğu bilinir.
Geç Kretase'de bugünkü Sahra çölü bir ırmak ekosistemiydi ve Spinosaurus ve Carcharodontosaurus menderes yapan ırmakların, taşkın ovalarının yer aldığı bu ortamda yaşamaktaydı. Son yıllarda Spinosaurus'un özelinde spinosaur ailesinin üyelerinin yaşam biçimleri üzerinde çok fazla tartışma yapıldı. Kimi çalışmalarda su yüzeyinde yüzen veya su kaynaklarının kıyılarında gezen yarı sucul bir canlı (bozayı, kaz) gibi betimlenirken; bazı çalışmalarda bilim insanları tarafından su altında hareket eden, suya tamamen dalan ilk dinozor olarak düşünüldü. Nathan P. Myhrvold ve ark. 2024 yılında yaptıkları çalışmada, makine öğrenmesine dayalı bir yöntem (pFDA) kullanarak Spinosaurus'un tamamen sucul yaşam biçimine sahip olduğunu ileri süren bir önceki çalışmanın verileri ve onların nasıl kullanıldığını yeniden değerlendirdi. Sonuç olarak yaratığın tamamen suya dalan ve avını su içinde deniz aslanı gibi takip eden bir yaşam biçimine sahip olmadığı düşünüldü. Daha çok su kıyısında 2 metreyi aşmayan sığlıklarda dolaşarak pençeleri ve ağzıyla balık yakalayabilecek bir yaşam biçimine sahip olduğu iddia edildi.
Yine geç Kretase yaşlı ünlü Kuzey Amerika fosil faunasına sahip Hell Creek formasyonu da sulak kıyı ovaları ve menderes çizen ırmakların taşkın ovaları çökellerini barındırır. T-rex, Triceratops ve Edmontosaurus gibi dinozorlar bu nemli arkaik çevrede yaşadı.
Güney Amerika dinozor fosili barındıran çokça jeolojik oluşuma sahiptir. Ünlü fosilli oluşumlardan biri de Geç Kretase yaşlı Candeleros formasyonudur. Giganotosaurus, Buitreraptor, Jakapil ve pek çok sürüngen bu formasyondan bilinmektedir. Bu formasyon, akarsu ortamı ve eoliyen ortamı yansıtan orta-büyük taneli kumtaşlarından oluşur. Silttaşı ve çamurtaşı varlığı da paleoçevrenin bataklık koşullarını temsil eder.
Çin de zengin fosil içeriğine sahip formasyonlara sahiptir. Bunlardan biri Liaoning eyaletindeki Erken Kretase yaşlı Yixian formasyonudur. Buradaki kaya oluşumları periyodik olarak gerçekleşen volkanik patlamaların çökel kayıtlarındaki izlerini taşır ve bu nedenle Mezozoyik Pompeii olarak da adlandırıldı. Formasyonun temsil ettiği arkaik çevre yüksek bir canlı çeşitliliğiyle sıcak bir iklimi işaret eden ve çok sayıda gölü de barındıran bir çevreydi ve Dilong paradoxus gibi erken tyrannosauridlerden birini içeriyordu.
Evrimsel süreçler
Dinozorlar, Mezozoyik boyunca arkaik yeryüzünde her kıtaya yayıldılar. Bu yayılış tüm türlerin yerküre boyunca sınırsız hareket ettiği bir dağılış değil, her türün kendine özgü bir dağılım şekline sahip olmasıyla tanımlanır. Bu yayılış büyük oranda kıtaların fiziksel konumları, iklim ve sıcaklık kuşaklarıyla ilgilidir. Dinozorların çevreye muazzam ölçüde iyi adapte olması ve ekolojik anlamda tüm nişleri doldurması, kayda değer bir başarıdır. Bitkiler bile bu karşıtlık üzerinden kendi evrimsel rotalarını çizmişlerdir; örneğin Araucaria cinsi ağaçlar uzun boyunlu sauropodlardan korunmak adına alt dallarından kurtulmuşlardır. Yine Stegosaurus cinsi geç Jura dinozoru temel diyeti olan çikas türevi bitkilerin yok olmasıyla ortadan kaybolduğu ileri sürüldü. Dinozorların uzun evrimsel öyküsü ise aslında soylarının tamamen tükenmemesidir, bugün artık pek çok bilimsel çalışmada kuşlar dinozorların yaşayan torunları olarak kabul edilmektedir. Dinozorlarla kuşların aralarındaki akrabalık ilişkisini vurgulayan ilk bilim insanı Thomas Huxley'dir. Uzun bir süre ilk kuş olarak adlandırılan Archaeopteryx lithographica'nın bulunmasıyla fosildeki korunmuş olan tüyler yıllar sonra ciddi bir tartışmaya yol açtı ve yıllar yılı soğukkanlı, pullu ve hantal sürüngenler olarak düşünülen dinozorların kuşlarla yakın akraba olabilecekleri üzerine araştırmalar yapıldı. Yakın zamanlarda Çin'de pek çok tüylü dinozor bulunması, kuşların kanatlarındaki tüy formasyonuna benzer olarak dinozorların kol kemiklerinde tüy kökü çıkıntıları bulunması önemli kanıtlardan biridir. Kuşlarla yakın akraba oldukları genetik olarak belli olan dinozorların ön kollarındaki parmak yapılarının kuşlara benzemesi ve birçok dinozorun kuşlar gibi sıcakkanlı olduklarının yaşadıkları bölge ve fosiller yardımıyla saptanması sonucu böylesi bir akrabalık bilimsel anlamda netleşmiştir.
Dinozorların irdelenen bir diğer yönü de kimi grupların evrimsel olarak yakınsak özellikler göstermesidir. Örnek olarak tyrannosauridler ve abelisauridler büyük bedenlerine ve kafataslarına göre çok küçük kalan ön kollara sahiptirler. Teropodlar içinde bu küçük kollu olma eğilimine bir grup daha sahiptir: Carcharodontosauridler. 2022 yılında yapılan bir çalışmada Arjantin'de Huincul formasyonundan tanımlanan Meraxes gigas'ın fosil örneği tam bir ön kolu korumuştu ve bu da canlının büyük bedenine göre bir hayli ufak kalmaktadır. Sonuç olarak üç teropod grubunun da büyük bedenlere karşın küçük kollar barındırarak yakınsak evrim örneği sunduğu belgelendi.
Ayrıca bilim insanlarının dinozorların nasıl göründüğüne ilişkin algısı bilimsel çalışmalar ışığında ciddi oranda değişmiştir. Hantal, kertenkele benzeri pullu canlılar olarak gösterilirken; bugün artık fosil kanıtlar sayesinde pek çok teropodun kuş akrabalarınınkine benzer tüy türevi yapılara sahip olduğunu biliyoruz. Özellikle bilim insanlarının bu konudaki anatomik görüşü de evrim geçirmiştir. En bilinen dinozor unvanını hâlâ sürdüren karizmatik teropod türü Tyrannosaurus rex ortalama olarak 12 metre uzunluğunda, 5 metre yüksekliğinde ve kabaca 9 ton ağırlığında bir canlıydı, bu tahminler yaklaşık bir asır önceki keşfinden bu yana çok değişmedi; ancak bu canlının rekonstrüksiyonu oldukça değişmiştir. Tyrannosaurus hatta neredeyse tüm teropodlar için eski görüşler, kuyruğunu sürüyen, neredeyse insan gibi dik duran ve hantal bir varlık düşünürken; modern görüş hızlı, tüylü bir vücut ve eğik bir duruş betimlemiştir.
Kuşlarda yaygın olarak gözlenen uyku pozisyonunun bazı dinozorlarda da görüldüğünü ortaya koyan fosil kalıntılar bulundu. 2004 yılında Xu Xing ve Mark Norell bir Troodontid olan Mei long'u tanımladı, bu dinozorun kalıntıları günümüz kuşlarında görülen uyku pozisyonunu yansıtan bir duruşla korunduğu anlaşıldı ve hayvanın uyurken aniden gelişen bir afetle gömüldüğü sanılıyor, fosil alanındaki tüf katmanları da volkanik bir etkinliği doğruladı.
Tüylülük
Tüyler dinozorların bir grubu olan kuşların en göze çarpan özelliklerinden biridir. Son 30 yılda yapılan çalışmalarda ise kuş olmayan dinozorların çeşitli üyelerinin fosillerinde de tüy vb. yapıların kalıntılarına rastlandı, ki bazı bilim insanlarına göre dinozor soy ağacının farklı gruplarında tüylü üyelerin bulunması tüylülüğün atasal bir özellik olduğu düşüncesini doğurdu. Son yıllarda Çin'de bulunan tüylü kuş olmayan dinozorlardan sonra Tyrannosaurus rex gibi büyük Geç Kretase Tyrannosauridlerinin de tüylü olabileceği tartışıldı. Yakın zamana kadar tüylülüğün daha çok küçük dinozorlarda görülen özellik olduğu düşünüldü çünkü canlılar büyüdükçe yüzey alanı/hacim oranı düşer ve bu da ısı kaybını azaltır ve sonuç olarak beden sıcaklığını korumak için tüylere gereksinim kalmaz. Yutyrannus'un keşfiyle büyük bir teropodun da tüylü olabileceği görüldü ve büyük Geç Kretase tyrannosauridleri de tüylerle betimlenmeye başladı, ancak Montana'da Tyrannosaurus rex'e ait olan fosil bir deri baskısı bulunmasıyla hayvanın pullarla kaplı olduğu anlaşıldı. Büyük Tyrannosauridlerin tüy barındırsalar bile bunların gövdelerinin yanlarıyla sınırlı olduğu düşünüldü.
Erken Kretase döneminde bugünkü Çin'de yaşayan Psittacosaurus'un da kuyruğunun gerisinde tüy benzeri yapılar taşıdığı çok iyi korunmuş bir fosil parçası sayesinde belirlendi. Tüy benzeri yapıların gösteriş veya uyarı için kullanılmış olabileceği ileri sürüldü. Bu yapıların tam olarak tüylerle mi yoksa epidermal çıkıntılar mı homolog olduğu hala tartışmalı olsa da teropod olmayan bir dinozorda tüy benzeri bir yapının rapor edilmesi önemliydi.
Sert doku
Dinozorların bazı grupları fiziksel görünüm konusunda sıradışı olan canlıları barındırır. Boynuzlar, dikenler, plakalar, topuzlar ve yumrular gibi özelleşmiş yapılar dinozorların ekosistem içindeki evrimsel gelişiminin bir sonucudur. Bu yapıların işlevi hakkında 5 temel açıklama ileri sürüldü: Fizyolojik görevler, savunma, cinsel seçilim, tür içi rekabet ve tür içi tanınma. En ünlü dinozorlardan biri olan Stegosaurus'un karakteristik görünümünü borçlu olduğu sırt plakaları da işlevlerinin özelinde çok tartışıldı. Başlangıçta savunma amaçlı olduğu düşünülen bu fosil yapıların görece kırılgan ve damarlı iç yapıları nedeniyle termoregülasyon işlevi gördüğü ileri sürüldü. Bir avcıya karşı gösterilen savunma davranışına ilişkin fosil kanıt bir Allosaurus bireyinin pelvisine saplanmış Stegosaurus kuyruk dikenidir. Sadece otçul dinozorlarda değil teropodlarda da boynuz ve kemiksi çıkıntılar görülür. Boynuza sahip sahip tek teropod Carnotaurus'tur ve bu boynuzların tür içi rekabet veya çiftleşme döneminde dişileri etkilemekte kullanıldığı öne sürüldü. Özelleşmiş yapılara sahip dinozorlar içinde olan bir diğer grup da ankylosaurlardır. Zırhlı dinozorlar olarak bilinen bu grubun en yi bilinen cinsi Ankylosaurus'tur. Bu cins, sırtındaki kemiksi plakaların yanı sıra kuyruğunun ucunda yırtıcılara veya tür içi rakiplerine karşı savurduğu bir topuz da bulundurur.
Yumuşak doku
Yumuşak dokular, fosilleşmeleri çok zor olduğu için seyrek olarak fosil kayıtlarda bulunurlar. Yine de dinozor çalışmaları içinde önemli yumuşak doku keşifleri yapıldı. Daha 19.yy'da pullu deri örnekleri bulundu, ama bunlar o dönemde yanlış olarak timsahlara atfedildi. İlgili bulgu, 20. yy'ın ilk çeyreğinde Reginald Hooley tarafından daha ayrıntılı olarak incelendi. Bunun yanı sıra sonradan Edmontosaurus olarak bilinen dinozorun kalıntıları arasında da yumuşak dokulara rastlandı ve 1912'de H. F. Osborn tarafından pullu derili dinozor betimlendi.
Teropodlar arasında da yumuşak dokuları korumuş fosillere sahip dinozorlar bulundu. İtalya'da bulunan ve Scipionyx adı verilen dinozor çarpıcı biçimde kas yapılarını koruyan ve iç organ yerleşimlerini gösteren kalıntılara sahipti.
Yakın tarihli çalışmalar da önemli bulguları ortaya koydu. 2022 yılında Bell ve ark. Psittacosaurus fosili üstünde pul yapılarına rastladı. Hayvanın kuyruğunda dörtgenel pullar varken, omuzlarındakiler kesik koni biçimindeydi. Ayrıca Dakota lakabı verilen Edmontosaurus fosili çok iyi korunmuş bir ön ayak örneğine sahipti, canlının ön ayaklarındaki orta parmakların birleşerek günümüz atlarındaki toynaklara benzeyen bir yapıyı oluşturduğu bulundu.
Büyük grupların yok oluşu
Büyük dinozorların nasıl yok olduğuna dair bugüne değin birçok iddia ortaya atılmıştır. Geçmişte, dinozorların kısa bir süre içinde toplu olarak nasıl yok oldukları uzun bir süre açıklanamamış ve yanardağ patlamalarından dünyadaki iklim değişikliklerine kadar çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. Bu konuda en yeni teori gök taşı (asteroid) çarpması sonucu bir felaket zinciri hâlinde yok oluşun tetiklendiği varsayımıdır. Yaklaşık 66 milyon yıl önceye tarihlenen yani stratigrafik olarak Kretase-Paleojen yok oluşu dizisi diye adlandırılabilecek bir çökel istif bu yok oluşu temsil ediyor.
Ünlü jeolog Walter Alvarez İtalya'nın Gubbio şehrinde bu yok oluş anını aydınlatacak önemli bir jeolojik iz keşfetti; bu Kretase döneminin sonunu temsil eden kil tabakasındaki anomaliydi. Bu anomali K-T sınırındaydı ve fosilsizdi. Bu jeolojik sınır Kretase ve Paleojen yaşlı birimlerin oluşturduğu tezatları gösteriyordu zira fosilce zengin Kretase kireçtaşları, ince bir kil tabakası ardından fosilsiz Paleojen kayaçlarına yerini bırakıyordu. Bu noktada kil tabakası jeolojik tarihte nasıl bir olayı betimliyordu sorusu gündeme gelmiştir ve bu sorunsalın yanıtına Walter'ın babası olan ünlü fizikçi Luis Alvarez 1970'lerde Gubbio şehrinde bu jeolojik sınırda nadir bir element olan iridyumu bularak yaklaşmıştır. Dünya'nın kabuğunda milyonda 0,3 olarak bulunan bu element (sondaj karotları veyahut yüzlek veren kayalardan örnekler toplanarak), K-T yok oluş sınırında milyonda 6,3'lük bir oranda bulundu yani 20 kat daha fazla bir miktar vardı. Dolayısıyla bugün Güneş sistemi bünyesindeki pek çok asteroidin de ortalama olarak bu düzeyde bir iridyum varlığına sahip olduğu bilindiğinden yaklaşık 66 milyon yıl önce Dünya'nın yüzeyine çarpan dev bir asteroidin toplu yok oluşun bir dizi sebebini ortaya çıkarabileceği mantıklı bir görüş hâline gelmiştir. Çapı 10 km, ağırlığı ise 1 katrilyon ton olarak hesaplanan bu dev asteroidin çarptığı yerin Meksika'daki Yucatan yarımadası Chicxulub krateri olduğu tahmin ediliyor. Çarpışma anında hızının saatte 100 bin km olabileceği düşünülürken, 11.0 Mw büyüklüğünün üstünde bir depremi tetiklemiştir (beraberinde dev tsunamiler) ve sonuç olarak böylesine bir çarpışma alanı (astrobleme) yüzlerce km çapında bir alanı kaplayabilir.
Daha da ilginci son araştırmalarda Ukrayna Boltiş kraterinin Chicxulub krateri ile hemen hemen aynı yaşta olduğu Ukrayna'daki kraterin sadece 2000-5000 yıl daha yaşlı olduğu görülmüştür. Bu durum da paleontologlara K-T yok oluşunun çoklu bir dünya dışı etkinin sonucu olduğunu düşündürmektedir. Kafa karıştıran bir nokta da dünyaya nazaran oldukça küçük bir asteroidin taşıdığı iridyum nasıl olur da K-T stratigrafik sınırı boyunca tüm yerküreye görece istikrarlı dağılabilmiştir; ama bu soruya rağmen asteroid hipotezi yaygın kabul görür. Bu noktada asteroid çarpması, dinozorları yeryüzünden anında sildi açıklaması doğru değildir, bu teorinin devamına kulak vermek gerekir. Çarpışma sonucu büyük miktarda kıtasal ve meteorik parça atmosfere saçıldı ve sonuçta devasa bir toz-partikül (silikat parçaları) bulutu dünyayı sararak güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasını engelledi. Bu ise zincirleme birtakım felaketlere neden oldu, zira önce fotosentetik canlıların soyları tükendi (büyük oranda bitkilerin) ve bu da herbivor (otçul) dinozorların kademe kademe yok oluşuna gitti ve nihayet carnivor (etçil) dinozorlar bu yok oluş silsilesinden etkilendi.
Yukarıdaki söylendiği gibi günümüzde kuş olmayan dinozorları yok eden olayın gerçekleşme şekli hâlâ tartışma konusudur. Kuş olmayan dinozorların yok oluşuna ilişkin en önemli tartışma konularından birisi de bu yok oluşun ani (katastrofik) mi, yoksa aşamalı olarak mı gerçekleştiğidir. Çin'de dinozor yumurtaları üzerinde yapılan bazı çalışmalara göre Kretase-Tersiyer yok oluşu öncesi iki milyon yıllık bir zaman diliminde yaklaşık 1000 kadar yumurta kabuğu ve tam yumurta fosilinin sadece üç farklı yumurta kabuğu çeşidinden geldiği belirlenmiştir. Bu üç çeşit yumurta kabuğundan ikisi dişsiz oviraptorlardan gelirken, diğeri otçul hadrosaurlarınkidir. Bu veriler ışığında yok oluş öncesinde zaten dinozorların çeşitlilik düşüşüne uğradığı ve yok oluşun aşamalı olduğu ileri sürülebilir.
Genelde fosil çalışmaları gösteriyor ki, toplu yok oluşlar ufak türleri es geçmektedir. Bilhassa özel nişleri dolduran ve belli bir oranın üstünde vücut büyüklüğü bulunan canlılar yok oluşları atlatamamıştır. K-T yok oluşu da kuşlar, sürüngenler ve memelilerin atlattığı; ama kuş olmayan dinozorların atlatamadığı bir dönemeç olarak görülebilir. Son olarak belirtmek gerekir ki, Kretase periyodunun sonuna doğru Dekkan yaylasındaki volkanik kapanların da püskürdüğü ve onların da bu yok oluşta bir paylarının olduğu düşünülebilir.
Yakın zamanda yapılan bir çalışmada kuş olmayan tüm dinozorları ve diğer bazı canlıları yok eden Geç Kretase sonu toplu yok oluş olayının Kuzey yarımküre'nin ilkbahar aylarında yaşandığı belirlenmiştir. Bu çalışmada yok oluşun mevsimi Acipenseriform grubu balıkların kalıntılarındaki duraylı izotoplardan yola çıkılarak mevsimsel bir döngü üzerinden bulunmuştur.
Olası Paleosen dinozorları
Kimi zaman Kretase-Paleosen yok oluşu sınırının üstünde kuş olmayan dinozor kalıntılarına rastlanır. Bu kalıntıların bazılarının aşınma sonucu Geç Kretase yaşlı katmanlardan kopup Paleosen yaşlı kayalarda yeniden gömüldüğü anlaşıldı. Ancak Fasset ve ark. (2011), New Mexico eyaletindeki Ojo Alamo Sandstone oluşumundan çıkan bir Alamosaurus sol uyluk kemiğini (kemikten boyuna ve enine enkesitler alarak) Uranyum-kurşun dönüşümü kullanarak doğrudan yaşlandırdı ve bu fosil örneğin yaşı 63.4 ± 0.6 milyon yıl önceye tarihlendirildi.
Fassett ve ark. (2009, 2011)'nın ortaya attığı Paleosen dinozorları hipotezine bazı araştırmacılar tarafından itiraz edildi. Lucas ve ark. (2011)'de Fassett'in çıkarımlarına stratigrafik yönlerde karşı çıktı, ilk olarak Ojo Alamo kumtaşının Kretase-Paleosen yok oluş çizgisini içerdiğini ve alt Ojo Alamo kumtaşının yaşının Maastrichtian olduğunu iddia ettiler. Bu hipoteze getirilen önemli bir itiraz da Paleosen çökellerine bulunan hadrosaur bacak kemiğinin Geç Kretase yaşlı tabakalardan taşındığı ve Paleosen tabakalarına yeniden çökeldiği ve dolayısıyla Paleosen'de kuş olmayan dinozorların yaşamadığının öne sürülmesiydi. Kalıntıların parçalı ve aşınmış olması kanıt olarak sunuldu. Paleosen dinozorları hipotezine bir diğer karşı çıkış da Koenig ve ark. (2012)'nın yaptığı çalışmada dile getirildi, bu çalışma özetle Fassett'in 2011 tarihli çalışmasında yaptığı radyoaktif yaşlandırma ile çok geniş bir yaş aralığı bulduğunu, hipotezi için yeterli paleopalinolojik ve manyetostratigrafik kanıtlar öne süremediğini ve yaşlandırma noktasında yeniden kristallenme işleminin süresini belirlemediğini savundu.
Bu konudaki bir diğer görüş de Kretase-Paleosen yok oluş çizgisinin 1.3 metre üstünde bulunan ve Paleosen dönemine tarihlenen çökellerde yer alan dinozor dişlerine dayanarak kuş olmayan dinozorların yok oluştan sonra yaklaşık 40.000 yıl boyunca yaşadığı savıdır. Özellikle dişler üstünde aşınma ve deformasyon olmaması da bu dişlerin daha yaşlı tabakalardan Paleosen çökellerine taşındığı iddiasını çürütebilir. Sonuç olarak, olasılıkla Kretase-Paleosen yok oluşundan binlerce yıl (yaklaşık 40 bin yıl) sonra bile yerküre üzerinde kuş olmayan dinozorların yaşadığı düşünülüyor.
Ayrıca bakınız
Notlar
- ^ Dinozor adı, Türkçeye Fransızcadaki dinosaur teriminden geçmiştir.
Kaynakça
- Özel
- ^ Matthew G. Baron; Megan E. Williams (2018). "A re-evaluation of the enigmatic dinosauriform Caseosaurus crosbyensis from the Late Triassic of Texas, USA and its implications for early dinosaur evolution". Acta Palaeontologica Polonica. 63. DOI:10.4202/app.00372.2017.
- ^ Andrea Cau (2018). "The assembly of the avian body plan: a 160-million-year long process" (PDF). Bollettino della Società Paleontologica Italiana. 57 (1): 1–25. DOI:10.4435/BSPI.2018.01.
- ^ Ferigolo, Jorge; Langer, Max C. (1 Ocak 2007). "A Late Triassic dinosauriform from south Brazil and the origin of the ornithischian predentary bone". Historical Biology. 19 (1): 23-33. doi:10.1080/08912960600845767. ISSN 0891-2963.
- ^ Langer, Max C.; Ferigolo, Jorge (1 Ocak 2013). "The Late Triassic dinosauromorph Sacisaurus agudoensis (Caturrita Formation; Rio Grande do Sul, Brazil): anatomy and affinities". Geological Society, London, Special Publications (İngilizce). 379 (1): 353-392. Bibcode:2013GSLSP.379..353L. doi:10.1144/SP379.16. ISSN 0305-8719. 14 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Temmuz 2023.
- ^ Cabreira, S.F.; Kellner, A.W.A.; Dias-da-Silva, S.; da Silva, L.R.; Bronzati, M.; de Almeida Marsola, J.C.; Müller, R.T.; de Souza Bittencourt, J.; Batista, B.J.; Raugust, T.; Carrilho, R.; Brodt, A.; Langer, M.C. (2016). "A Unique Late Triassic Dinosauromorph Assemblage Reveals Dinosaur Ancestral Anatomy and Diet". Current Biology. 26 (22): 3090-3095. doi:10.1016/j.cub.2016.09.040 . (PMID) 27839975.
- ^ Müller, Rodrigo Temp; Garcia, Maurício Silva (26 Ağustos 2020). "A paraphyletic 'Silesauridae' as an alternative hypothesis for the initial radiation of ornithischian dinosaurs". Biology Letters. 16 (8): 20200417. doi:10.1098/rsbl.2020.0417 . (PMC) 7480155 $2. (PMID) 32842895.
- ^ "etymology of Dinosaur word". 17 Nisan 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Nisan 2024.
- ^ a b Paul, Gregory. (PDF). www.gspauldino.com. ANNALS OF CARNEGIE MUSEUM. 28 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ "The functional origin of dinosaur bipedalism: Cumulative evidence from bipedally inclined reptiles and disinclined mammals". 27 Ocak 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ocak 2024.
- ^ Brownstein, Chase D. (PDF). Palaeontologia Electronica. 20 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ The complete dinosaur
- ^ Editors, Editors. www.liverpoolmuseums.org.uk. 11 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Did the horned dinosaur Protoceratops inspire the griffin?
- ^ James (Çev. Cumhur Öztürk), Ioan (2009). Büyük Biyologlar Ray'den Hamilton'a (2021 bas.). Cambridge: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. s. 129. ISBN .
- ^ Clark, Neil; Lindsay, William (1995). Pocket Dinosaurs. New York: Dorling Kindersly. s. 138. ISBN .
- ^ Editors, Editors. . DKfindout. 22 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c d e f Padian and Ostrom, Kevin and John. "Dinosaur". Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica, inc. 10 Haziran 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2020.
- ^ "Bone Wars". 18 Nisan 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Nisan 2024.
- ^ Hellman, Hal (2001). Bilim Tarihinden Seçilmiş On Tartışma Büyük Çekişmeler. İstanbul: Tübitak. ss. 135-157. ISBN .
- ^ Peczkis, Jan. . 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b Richardson, Hazel (2003). Dinosaurs and Prehistoric Life. Londra: Dorling Kindersly. ss. 68-69. ISBN . Erişim tarihi: 5 Temmuz 2023.
- ^ Persons IV, W. Scott; Currie, Philip J; Erickson, Gregory M. . 3 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b Paul, Gregory S. (2016). The Princeton Field Guide to Dinosaurs. New Jersey: Princeton University Press. ss. 50-125-200. ISBN .
- ^ Dalman, Sebastian G.; ve diğerleri. . www.nature.com. Nature. 11 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ [Re-assessment of the Late Jurassic eusauropod Mamenchisaurus sinocanadorum Russell and Zheng, 1993, and the evolution of exceptionally long necks in mamenchisaurids/ The longest neck]
- ^ "Global latitudinal gradients and the evolution of body size in dinosaurs and mammals". 11 Nisan 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Nisan 2024.
- ^ Greshko, Michael. . www.nationalgeographic.com. Nat Geo. 18 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Phillips, Louis (1997). Ask me anything about dinosaurs. New York: Avon Books. ss. 32. ISBN .
- ^ a b Surman, Holtz Jr., Farlow and Walters, M. K. Brett, Thomas R., James and Bob (2012). The complete dinosaur. Indiana, USA: Indiana University Press. ss. 650-660. ISBN .
- ^ "Growth rates". 4 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Nisan 2024.
- ^ Osteohistological insight into the growth dynamics of early dinosaurs and their contemporaries
- ^ "Oviraptor is a parent, not a thief". 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
- ^ a b Dixon, Dougal (2008). World Encyclopedia of Dinosaurs & Prehistoric Creatures. Lorenz Books. s. 31. ISBN .
- ^ a b c Currie, Philip; Padian, Kevin (1997). Encyclopedia of DINOSAURS. Amsterdam: Academic Press. ISBN .
- ^ "hadrosaurs lived in herds". 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
- ^ [Spielberg was right: Triceratops teamed up/ Did Triceratops live together?]
- ^ Tanke, Darren H.; Currie, Philip J. (PDF). www.researchgate.com. GAIA - Ecological Perspectives for Science and Society. 27 Şubat 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2024.
- ^ Drumheller, Stephanie K. "High frequencies of theropod bite marks provide evidence for feeding, scavenging, and possible cannibalism in a stressed Late Jurassic ecosystem". journals.plos.org/. PLOS ONE. 31 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2024.
- ^ ""The Fighting Dinosaurs": The position of their bodies before and after death Published: 11 February 2017". 10 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ "EVIDENCE OF PREDATORY BEHAVIOR BY CARNIVOROUS DINOSAURS". 25 Şubat 2024 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ "Irritator lower jaw". 27 Mart 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2024.
- ^ "Irritator anatomy". 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
- ^ de Lazaro, Enrico. "Eggs of Earliest Dinosaurs Were Leathery, Fossils Show". www.sci.news/. SciNews. 14 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Kasım 2023.
- ^ Timperley, Jocelyn. "Scientists have discovered the tell-tale signs of a range of dinosaur diseases – and found that they're remarkably similar to those affecting animals alive today". BBC. 8 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Nisan 2023.
- ^ respiratory disease in the first known non-avian dinosaur 16 Ocak 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Black, Riley. . www.natgeo.com. National Geographic. 17 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "New information on paleopathologies in non-avian theropod dinosaurs: a case study on South American abelisaurids". 28 Şubat 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Nisan 2024.
- ^ Editors, Editors. . Geological Society of London. 25 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2023.
- ^ a b c Brusatte, Stephen L. (2012). Dinosaur Paleobiology. West Sussex: Wiley-Blackwell. ss. 20-22. ISBN .
- ^ Dinosaurs and land plants.
- ^ Black, Riley. . Smithsonianmag. Smithsonian Enstitüsü. 24 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2023.
- ^ Angiosperms and dinosaurs
- ^ Ksepka, Daniel T. . www.americanscientist.org. American Scientist. 7 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Baggaley, Kate. . www.popsci.com. Popular Science. 1 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Subaqueous foraging among carnivorous dinosaurs". 11 Nisan 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2024.
- ^ "Paleontologists Find Flaws in Research Supporting Aquatic Pursuit Hunting in Spinosaurus". 29 Mart 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2024.
- ^ Davide, Fastovsky; Antoine, Bertovici. "The Hell Creek Formation and its contribution to the Cretaceous– Paleogene Extinction: a short primer" (PDF). www.sciencedirect.com. Sciencedirect.
- ^ Leanza, Héctor A.; Apesteguia, Sebastian; Novas, Fernando E.; de la Fuente, Marcelo S. "Cretaceous terrestrial beds from the Neuquén Basin (Argentina) and their tetrapod assemblages". www.sciencedirect.com. Cretaceous Research. 12 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Eylül 2023.
- ^ Liaoning Province—China's Extraordinary Fossil Site
- ^ Huxley's thoughts
- ^ Canale, J. I.; ve diğerleri. "New giant carnivorous dinosaur reveals convergent evolutionary trends in theropod arm reduction". pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/. National Library of Medicine. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Ocak 2024.
- ^ Therrien and Henderson, François and Donald. (PDF). dinoweb.ucoz.ru. DINOWEB. 2 Ekim 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Ross & Haas & Allmon, R. & D. & W. "Drawing Tyrannosaurus – You're Probably Doing it Wrong". www.nationalgeographic.com. Nat Geo. 19 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Mart 2020.
- ^ "A new troodontid dinosaur from China with avian-like sleeping posture". 26 Ocak 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Ocak 2024.
- ^ Switek, Brian. . www.nature.com. Nature. 13 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Xu, Xing; ve diğerleri. "A gigantic feathered dinosaur from the Lower Cretaceous of China". Nature. 29 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Nisan 2023.
- ^ Katz, Brigit. "T. Rex Was Likely Covered in Scales, Not Feathers". www.smithsonianmag.com. Smithsonian Magazine. 29 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Nisan 2023.
- ^ "Psittacosaurus and its bristle-like structures". 13 Mart 2024 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 14 Nisan 2024.
- ^ "Horns, Clubs, Plates and Spikes: How Did They Evolve?". 3 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ "The evolution of 'bizarre structures' in dinosaurs: biomechanics, sexual selection, social selection or species recognition?". 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ "Plates of the dinosaur stegosaurus: forced convection heat loss fins?". 3 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ "Spiked tail to the rescue!". 3 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ "Cranial mechanics and functional interpretation of the horned carnivorous dinosaur Carnotaurus sastrei". 3 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ "Ankylosaurs may have used their tail clubs to fight each other, not predators". 4 Nisan 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2024.
- ^ On the Integument of Iguanodon bernissartensis, Boulenger, and of Morosaurus becklesii, Mantell[]
- ^ 28b. Trachodon Twice Restored, 1912[]
- ^ "Scipionyx soft tissues". 30 Nisan 2024 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
- ^ "The exquisitely preserved integument of Psittacosaurus and the scaly skin of ceratopsian dinosaurs". 12 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Şubat 2024.
- ^ "Incredible dinosaur 'mummy' reveals a surprisingly hoof-like foot". 23 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Şubat 2024.
- ^ Editors, Editors. . www.tubitak.com. Tübitak. 11 Aralık 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Brusatte, Steve (2020). Dinozorların Yükselişi ve Çöküşü. İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları. ss. 210-215. ISBN .
- ^ "The Chicxulub impactor". 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
- ^ Schulte, Peter; ve diğerleri. (PDF). www.sciencemag.com. Sciencemag. 21 Eylül 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Senel, Cem Berk; ve diğerleri. "Chicxulub impact winter sustained by fine silicate dust". www.nature.com. Nature Geoscience. 20 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Kasım 2023.
- ^ "The Great Mystery". 23 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
- ^ Editor, Editor. "Dinosaur Biodiversity Was in Decline Millions of Years before End-Cretaceous Extinction: Study". www.sci.news. News Staff / Source. 27 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Eylül 2022.
- ^ "DID 'VOLCANIC WINTERS' LEAD TO DINOSAUR EXTINCTION?". 26 Ocak 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Ocak 2024.
- ^ "Deccan Traps". 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
- ^ During, Melanie A.D. "The Mesozoic terminated in boreal spring". www.nature.com. Nature. 24 Şubat 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2022.
- ^ Fassett, James E.; Heaman, Larry M.; Simonetti, Antonio. . 2 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Lucas, S.; ve diğerleri. "No Definitive Evidence of Paleocene Dinosaurs in the San Juan Basin". Semantic Scholar. 30 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Nisan 2023.
- ^ Koenig, Alan E.; ve diğerleri. . www.usgs.com. USGS. 9 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ SLOAN, ROBERT E.; RIGBY, J. KEITH; M. VAN VALEN, LEIGH; GABRIEL, DIANE. . Science. 4 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- Genel
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dinozor Dinosauria ilk olarak Mezozoyik zamanda ortaya cikan ve yasayan tek uyeleri kuslar olan arkozor surungen grubu Dinozor adi Richard Owen tarafindan Grekce korkunc anlamina gelen deinos ve kertenkele anlamina gelen sauros sozcuklerinin birlestirilmesinden olusur Bu adin verilmesinin nedeni gecmiste dinozorlarin dev kertenkeleler sanilmasidir Dinozorlar 243 ile 233 milyon yil once Gec Triyas doneminde ortaya cikti ve 66 milyon yil once kuslar disindaki tum turlerinin soyu tukendi Dinozorlar sicakkanli ve sogukkanli arasi ozellikler gosteren mezoterm canlilardir Oldukca basarili bicimde Mezozoyik te tum kitalara yayilan dinozorlar cok farkli nisleri doldurdu Yapilan arastirmalarda simdiye kadar yaklasik olarak 1 000 kadar kus olmayan dinozor turunun yasadigi belgelendi ve bugun dinozorlarin evrimsel olarak devami olan kuslarin 11 000 kadar turu vardir ki bu yasayan memelilerin tur sayisinin 6000 yaklasik iki katidir Dinozorlarin nasil yasadigi ne kadar cesitlendigi ve ekosistemdeki yerleri kadar kus olmayan gruplarinin nasil yok oldugu da bilimsel alani mesgul etti Kus olmayan dinozorlari yeryuzunden silen yok olusun asamali mi yoksa yerbilimsel olarak katastrofik ansizin mi oldugu simdi bile tartismaya acik bir konudur Dinozor Yasadigi donem araligi 233 23 0 myo Gunumuz PreYeYeOSDCPTJKPgNCesitli dinozor iskeletleri Soldan saat yonune dogru Microraptor gui kanatli bir theropod Apatosaurus louisae dev bir sauropod Edmontosaurus regalis bir ordek gagali ornithopod Triceratops horridus boynuzlu bir ceratopsian Stegosaurus stenops zirhli bir stegosaur zirhli bir ankylosaur Biyolojik siniflandirmaAlem AnimaliaSube ChordataKlad DracohorsKlad Dinosauria Owen 1842Alt gruplar Ornithischia Sauropodomorpha Theropoda Cesitli soyu tukenmis gruplar Aves kuslar Belirsiz akrabaliklari olan cinsler Alwalkeria Eodromaeus Tawa parafiletik Dinozorlarla ilgili bir diger konu da onlarin buyuk cesitlilik gosteren boyutlaridir Bu canlilar yerkureyi titreten 65 75 tonlukArgentinosaurus gibi dev titanozor sauropodlardan en kucuk yasayan dinozor olan Ari sinek kusuna degin boyut konusunda cok genis bir yelpaze sunar Farkli dinozor gruplari farkli metabolizma hizlari ve buyume stratejileri gelistirdi sauropodlar devlesip isi kaybini aza indirirken daha kucuk bedene sahip gruplar da isi kaybini onlemek icin tuy barindirmis olabilir Dinozorlarin ayirt edici fiziksel ozelliklerinden birisi beden duruslaridir yapilan calismalar dinozorlarin atalarinin bipedal iki ayak ustunde oldugunu ileri surdu Yasayan kertenkele turlerindeki bipedal durusun evrimsel olarak kosucu ozellikleri artirici bir adaptasyon oldugu biliniyor bundan yola cikarak kimi dinozorlarda da gerek avlanma gerekse avcilardan kacmak icin bipedal hareket biciminin evrimlestigi dusunuldu Dinozorlarin evrimsel tarihi temelinde yerkure tarihidir ozellikle Dunya nin gecirdigi buyuk degisiklikler farkli dinozor ailelerinin veya ayni aileler icinde farkli cinslerin evrimlesmesine yol acti Bunun en onemli orneklerinden biri Kretase donemi Kuzey Amerika sinda karalari ayiran Bati Ic Denizyolu dur ve yasanan cografi izolasyon yoluyla Laramidya ve Appalachia karalarinda ayri cinsler olustu Kesif Dinosaur terimini ilk kez kullanan Richard Owen Dinozorlarin ilk olarak ne zaman toplumlarin ilgisini cektigi bilinmiyor ancak Antik Cag dan baslayarak belli varsayimlarda bulunulabilir Bazi tarihciler ve paleontologlar Gec Kretase doneminin Kampaniyen asamasinda yasamis Protoceratops un fosilleri bulundugunda bunlarin Greko Romen kulturde yansimasini bulmus olabilecegine inaniyorlar Bunun yani sira Antik Cin kulturundeki ejderha motifinin de donemin insanlarinin buldugu dinozor kemiklerinden kaynaklandigi ileri suruldu Muhtemelen bu kalintilarin bulunmasi ve onlarin donemin insanlarinca masalsi yaratiklar olarak adlandirilmasi soz konusu olabilir Griffon anka kusu vb Bununla birlikte 2024 yilinda Witton ve Hing in yaptigi calisma onceden ileri surulen Protoceratops un kalintilarinin altin arayan Asyali gocebelerce bulundugu ve daha sonra griffon adli mitolojik varligin yaratilmasini esinledigi ve bunun ticaret ile antik dunyada yayildigi varsayimina karsi bir gorus ileri surdu Calismanin ana argumanlari fosil kalintilarinin yakininda altin yataklarinin bulunmamasi ve griffon sanatinin cografi yayiliminin Orta Asya dan kaynaklanma ve sonradan Bati ya yayilma iddiasina uymamasiydi Yeni Cag dolaylarinda artik modern bilimin ayaga kalkmaya basladigi zamanlarda eksik kesifler yapilmistir 1676 da Oxford Universitesi nde gorevli bir rahip olan Robert Plot bir dinozora ait oldugu bugun bilinen bir uyluk kemigini Roma doneminden kalma savas filine ait bir kalinti sanmistir Ornekler cogaltilabilir ancak dinozorlarin ve doga bilimlerinin doruk noktasi 19 asrin baslaridir Ilk olarak dinozorlarin ciddi bilimsel arastirmalarin konusu olmasi Ingiliz doga bilimci Richard Owen in katkisiyla oldu cunku dinozor terimini ortaya koyan kendisiydi Bilimsel anlamda incelenen ilk dinozor fosili ise Megalosaurus tur bu orta Jura donemi etcili William Buckland tarafindan bulunmus ve tanimlanmistir Tanimlanan ikinci dinozorsa 1822 yilinda Gideon Mantell in kesfettigi Iguanodon dur cins 1825 yilinda Mantell tarafindan resmi olarak tanimlanmistir Bilimsel anlamda son 200 yilda bir avuc eksik numuneyle baslayan dinozorlari tanimlama sureci bugun en az 800 cins ve neredeyse 1000 turle cok buyuk bir sayida temsil edilmeye basladi Bu genis canlilar grubunun da hala daha yeni bulgularla degisebilecek bir evrim sureci vardir Avrupa da bu gelismeler ve kesifler yapildiktan sonra paleontoloji bilimi Amerika kitasindaki calismalarla daha da genislemistir Bilhassa Avrupa da egitim almis ama saha calismalarini Kuzey Amerika da yapan iki onemli bilimsel kisilik Othniel Charles Marsh ve Edward Drinker Cope sahneye cikmistir Bu onemli kesifler git gide ekol haline gelmis ve ikili etrafinda rekabete dayali bir bilimsel hareket baslamistir Hem Cope hem de Marsh arazi gezilerine cikarak fosil ararlarken bir sure sonra arazi calismalari icin isci ekipleri kurup baslarina asistanlarini gecirmislerdir Ilerleyen zamanlarda bulunan ve ulastirilan fosilleri ofislerinde inceleme ve tasnif etme islerini yurutmuslerdir Bu ikilinin rekabeti ise fikir ayriliklari ve fosil alanlari ile ilgili catismalar nedeniyle kavgaya donusmus olup 1890 yilinin ocak ayinda bu kavga gazete mansetlerine dusmus ve kamuoyunun taraf oldugu bir hadiseye donusmustur Aralarindaki kavga dusmanlik boyutuna vardi ve rusvet hirsizlik ve fosillere zarar vermeye kadar uzanan kotu eylemlere sahne oldu Bu bilimsel tartisma ise bilim tarihine Kemik Savaslari Ingilizce Bone Wars olarak gecmistir PaleobiyolojiBelli dinozorlarin boyut karsilastirmasiBoyut Dinozorlar pek cok ozellikleri noktasinda yuksek cesitlilik yakaladilar Boyut bu ozelliklerin basinda gelmektedir Memeliler ile karsilastirmak gerekirse ortalama memeli boyutu kopek olculerindeyken ortalama dinozor boyutu ayi olculerine karsilik gelir Tum dinozorlar boyut konusunda dikkate deger bir evrimsel oyku sunar Mezozoyik donemde dinozor beden kutlesinin modu 1 10 ton arasindaydi Gunumuzde tamamiyla karada yasayan en buyuk surungenler dev kaplumbagalar ve monitor kertenkelelerdir ve 1 tona yaklasamazlar ancak buyuk etcil dinozorlar 6 10 tona kadar ulasabilen orneklere sahiplerdi Gec Jura nin Avrupa sindan bilinen Compsognathus 1 1 25 m uzunlugundayken Tyrannosaurus rex 12 metre uzunlugunda ve 8 ton kadar gelmekteydi Sauropodlar icin boyut konusulacaksa devlesme soz konusu olmalidir ornek olarak 75 tona kadar ulasabilen Argentinosaurus ve 35 tonluk Supersaurus verilebilir Bilinen en buyuk ornithischian ve sauropod olmayan en buyuk dinozor olan Shantungosaurus icin de Gregory S Paul 15 m uzunluk ve 13 ton agirlik tahmin etti Ayrica 2024 yilinda yapilan bir calismada Tyrannosaurus cinsine yeni bir tur eklenmistir T mcraeensis T rex ten 6 7 milyon yil once Laramidya nin daha guneyinde yasadi ve kendisinden daha genc akrabasiyla yarisir boyutlara sahipti T mcraeensis in 12 metre uzunluga sahip oldugu dusunuluyor Bu yeni turun kesfiyle Tyrannosauridlerin buyuk boyutlara nasil ulastiklari ve kokenlerine iliskin evrimsel tarihleri daha iyi anlasilabilir Dinozorlar ayni zamanda farkli beden yapilarinin boyutu konusunda da uc ornekler sergilediler Ilginc orneklerden biri Mamenchisaurus tur Andrew Moore ve ekibi tarafindan 2023 te yapilan calismaya gore 15 m uzunlugundaki boynuyla Mamenchisaurus un simdiye kadar bilinen en uzun boyna sahip canli oldugu bulundu Bergmann kurali zoolojide hayvanlarin boyutlariyla yasadiklari enlem arasindaki iliskiyi konu eden bir ekolojik kuraldir Wilson ve ark nin 2024 yaptiklari calismada bu kural Mezozoyik te yasamis dinozorlar ve memeliler ile onlarin torunlari olan gunumuz kuslari ve memelilerine uygulandi Ozellikle son yillarda kesfedilen Kuzey Kutup Dairesi cevresinde yasamis Nanuqsaurus gibi dinozorlarin da ele alindigi calismada beden buyuklugunun yasanilan yerin enlemiyle bir ilgisiyle olmadigi bulundu Kuzey Amerika nin daha alt enlemlerinde yasamis dinozorlarla onlarin Arktik cevrelere yakin yasamis akrabalarinin beden buyukluklerinin benzer oldugu goruldu Bir Chasmosaurus odunsu bitkilerle beslenirkenMetabolizma Omurgalilar dunyasinda temel olarak iki tip enerji uretim sistemi metabolizmayi ve canli yasamini yonetir Bunlardan biri yuksek metabolizma hizina sahip memeli ve kuslardaki enerji sistemiyken digeri dusuk metabolizma hizina sahip surungen amfibi ve baliklarda gorulen enerji uretim sistemidir Dinozorlarin genellikle dik bacaklara sahip olmasi onlarin da memeli ve kuslar gibi etkin canlilar oldugu fikrini desteklemektedir Bu noktada pelvisin kalca kemigi boyutu onemli bir belirtectir surungenlerde yavas harekete olanak saglayan ufak bacak kaslari uyluk kaslari yine gorece kucuk bir pelvise baglanir ve bu durum kus ve memelilerde tam ters durumdadir onlarin buyuk pelvisleri vardir Ozellikle prosauropodlar erken teropodlar gibi bazi ilkin dinozor gruplari kucuk pelvislere sahiptir ve kimi calismalarda onlarin da dusuk metabolizma hizina sahip oldugu dusunulmustur ancak ozellikle avian dinozorlarda gelismis teropod ve sauropodlarda modern kuslardaki gibi hava keselerinin bulunmasi bazi kus kalcali dinozorlarda diyafram benzeri bir yapinin korunmasi da dinozorlarin yuksek metabolizma hizina veya en azindan surungenler ile kus memeli metabolizmasi arasinda bir metabolizmaya sahip oldugunu gosterir Ayrica fosillesmis kemik kalintilari da canlinin yasadigi surecteki isi degisimini gosterecek izotoplar barindirir yapilan incelemelere gore dinozorlar genelde ayni ortamda yasadiklari timsahgillerden daha durayli sabit vucut sicakliklarina sahip olmustur Dinozorlarin vucut sicakliklarini dengelemek icin sahip olduklari cesitli adaptasyonlari vardir Buyuk sauropod Camarasaurus agir yapisi nedeniyle kolayca isi kaybedemez ve asiri isinan kafatasini burun bosluklarinda ve agzinda yer alan isi transfer alanlarindaki kan damarlariyla fazla isiyi atarak sogutur Yine Euplocephalus ta dongusel burun bosluklari vardir ve genis kan damarlari burada fazla isiyi uzaklastirir Orta boy bir teropod olan Majungasaurus cenesiyle baglantili bir sinus sistemine sahiptir hayvan agzini actiginda bu sinuslere hava dolar sonra sinusleri cevreleyen kan damarlari havayi isitir ve fazla isisini havaya kaybeden serin damarlar beyne gitmektedir Hayvan agzini kapatinca da isinan hava burun ve agizdan disari atilir Son zamanlardaki calismalarda Tyrannosaurus rex in kafatasindaki deliklerin farkli islevleri olabilecegi bulundu Ilk olarak hayvanin kafasinin sogumasina yardim ettigi dusunuldu diger olasiliklar da kafatasinin agirligini azaltan veya daha iyi bir isitme duyusuna sahip olmasina yardim eden bir adaptasyon sayilmasidir Dinozorlarin buyume hizlari da metabolizma incelemelerine konu edilir Sauropodlarin evrimsel olarak boyutlarini buyutme egilimi gunumuzdeki buyuk memelilerle karsilastirilmistir Ornek olarak bes yasinda bir afrika fili 1 ton kadar gelirken ayni yastaki Apatosaurus un ise 20 tona ulastigi biliniyor Bu buyume hizi yuksek gorunse de yasayan balinalarla karsilastirilinca cok yuksek olmadigi gorulmektedir Yine 30 tonluk gri balina 20 700 kg gun buyume hizi yakalarken Apatosaurus 14 460 kg gun buyume hizina sahiptir Yasamis en buyuk kara hayvani oldugu tahmin edilen Argentinosaurus un da 55 638 kg gun luk buyume hiziyla 66 00 kg gun luk buyume hizina sahip gelmis gecmis en buyuk hayvan mavi balinanin gerisinde kalir 2023 yilinda D emic ve meslektaslarinin yaptigi calismada farkli teropod dinozorlarin buyume hizlari ve sureleri belirlendi Uyluk ve kaval kemiklerindeki buyume halkalari uzerinde yapilan incelemeler sonucu Spinosaurus Tyrannotitan Acrocanthosaurus Majungasaurus gibi cinslerin Tyrannosaurus tan daha yavas buyudugu saptandi Mapusaurus un da yilda 200 oraninda kutlesini artirarak hizli buyudugu belgelendi 2024 yilinda Rogers ve arkadaslari tarafindan yapilan bir calismaya gore Triyas doneminde yasayan ilk dinozorlarin ve onlarla yan yana yasayan diger surungenlerin benzer olarak hizli ve surekli buyudugu ortaya kondu Ischigualasto Formasyonunda yasayan bir dizi dinozor ve surungenin uyluk kemiklerinin histolojisi uzerine yapilan arastirma ile erken dinozorlarin Jura ve Kretase donemlerindeki torunlarindan daha surekli buyudugu de kesfedildi Ureme ve davranis Dinozorlar da tipki kuslar ve surungenler gibi yumurtlayarak uremistir ve bu durum fosillesmis yumurta ve hatta embriyo kalintilariyla belgelenmistir Troodon Maiasaura Oviraptor ve Hypacrosaurus cinslerine ait yumurtalar bulunmustur ve en tam yumurta grubu da Troodon a ait olanlardir Yuva yapimi ve dinozorlarin kuluckaya yatmasiyla ilgili ciddi kalintilar ortaya cikmistir en unlu ornek yuvasi ustune kapanan Oviraptor fosilidir Oviraptor kalintilari ilk kesfedildiginde bir Protoceratops yuvasina olan yakinligi dolayisiyla yuvadan yumurtalari caldigi dusunulerek bu canliya yumurta hirsizi anlamina gelen Oviraptor adi verilse de 1993 de Mark Norell ilgili yumurtalarin birinde buldugu embriyo inceleyerek yumurtalarin Oviraptor a ait oldugunu ortaya cikardi ve bu dinozorun hirsizdan cok bir ebeveyn oldugu anlasildi Ayrica Troodon yumurtalarinin bulundugu yuvanin kenarlarinda topraktan 12 cm lik bir bariyer bulunmustur Oviraptor yumurtalari Yavru bakimi konusunda kus kalcali dinozorlardan gelen fosil kanitlari bulunmustur ozellikle Maiasaura adli ordek gagali dinozorun yavrularina tipki modern kuslarda goruldugu gibi baktigi anlasilmistir Dinozorlarin bazi turlerinin suruler halinde yasamis olabilecegi ileri surulmektedir ozellikle toplu fosil alanlari bu konuda en onemli kanitlari olusturmaktadir Hadrosauridler ve ceratopsidler yuva alanlarinda veya normal yasamlarinda toplulukla hareket ediyorlardi Hem genc hem de yetiskin dinozorlarin fosillerinin bir arada bulunmasi veya toplu dinozor mezarlarinin ortaya cikmasiyla dinozorlarin toplu yasamlari konusunda daha net aciklamalar getirilebilmistir Wyoming de bulunan bes Triceratops bireyine ait 1200 kemik ve kemik parcasi uzerinden yapilan bir calismaya gore de bu dinozorlarin suru davranisi gosterip gostermedigi tartisildi ve makalesinin de yazimina baslandi Yuzlerce Triceratops disinin incelenmesine dayanrak da bu bes dinozor icin ortak olan toplu gocebe bir yasam bicimi ileri suruldu Dinozorlarin ozel vucut yapilari da turler arasi ve tur ici iletisimde onemli yer tutmaktadir Ozellikle boynuzlar dikenler veya kemiksi yapilar bu olusumlara ornektir Boynuzlarin esleri cezbetmek veya avcilardan korunma amacli kullanildigi dusunulur tipki stegosauridlerdeki dikenlerin kullanildigi gibi Ayrica yavru yetiskin iletisiminde de fizyolojik farklar rol oynamaktadir ornek olarak yavru hadrosauridlerin yetiskinlerden daha farkli bir iskelet yapisi vardir Teropod dinozorlarda da bireylerin kendi aralarinda belli etkilesimlere girdigi bazi fosil kanitlar uzerinden anlasildi Ozellikle fosil teropod ceneleri ve kranyumlarindaki yara delik veya siyrik izleri bu canlilarin birbirleriyle av yasam alani yuva yeri veya ciftlesme hakki icin kavga ettigini tezini dogruladi Teropodlar arasinda kurak gunlerde yamyamlik goruldugu hipotezi de birtakim fosil materyallerde bulunan travma izleri uzerinden aciklandi Mygatt Moore Quarry deki kayalar Gec Jura yasli Morrison formasyonundan gelen dinozorlarin fosil toplulugunu icerir Buradan gelen teropod fosillerinde baska bir teropod tarafindan birakilan izlere rastlandi Dis izlerini Allosaurus Ceratosaurus veya daha buyuk olan Saurophaganax gibi cinslerden biri birakmis olabilir Dinozorlar cagindan kalan av avci iliskisinin somut bir kaniti 1971 de Mogolistan in Gec Kretase yasli katmanlarinda bulunan ve Savasan Dinozorlar olarak unlenen fosil kalintilardir Bu fosil ornek bir Protoceratops ve Velociraptor arasindaki mucadeleyi betimlemektedir Daha da otesi bu iki canlinin olasi bir kum firtinasi veya kum tepesi cokmesi sonucu canli canli tam dovusurlerken gomulmesidir Dinozorlarin dunyasindaki davranis kaliplarina iliskin carpici bir ornek sunar Kurak donemde bir teropod lesi icin kavga eden Allosaurus ve Ceratosaurus Unlu spinosaurlardan biri olan Irritator ile ilgili yapilan bir calismada dinozorun kafatasi ve alt cenesinin durusu ve yapisi konusunda yeni kesifler yapildi Yarim daire kanallari ve oksipital kondilin yonelimlerine dayanarak hayvanin basinin yaklasik 45 kadar one egik durdugu iddia edildi Bunun yani sira Irritator un alt cenesindeki baskici kaslarin paroksipital cikintinin arka yan yuzeyi ile retroartikuler cikintinin posterodorsal yuzeyi arasinda uzanarak bu canlinin alt cenesinin guclu ve hizli bir acilma hareketine izin verdigi bulundu Gunumuzdeki pelikanlar gibi alt cenelerini beslenme sirasinda genislettikleri ileri suruldu Yakin zamanda Cin in Guizhou eyaletindeki Ziliujing Formasyonunda 3 yetiskin dinozor ve yumurta kumeleri bulundu Yapilan calismada bu yumurtalarin kabugunun dokusunun derimsi oldugu anlasildi ve bu ozelligin arkozor atalarindan gelen bir ozellik olabilecegi ileri suruldu Yumurta kabugu kalinligindaki artisin da teropod ve sauropodomorf evriminde erkenden gerceklestigi bulundu Paleopatoloji Fosil materyallerin arastirilmasiyla gunumuz hayvanlarini etkileyen hastaliklarin soyu tukenmis canlilarda da oldugu ortaya kondu Alberta Kanada da 77 milyon yillik bir fosil yataginda bir Centrosaurus surusune ait fosil kalintilar bulunmustur Bu dinozorlarin toplu halde fosillesmesi ani gelisen firtinanin yarattigi selin hepsini bogmasidir ama bu fosil yatagindaki bir Centrosaurus un kemikleri cok onemli bir bulguya isaret ediyordu Ekhtiari ve ark yaptigi calismada bir Centrosaurus bireyinin kaval kemiginde osteosarkoma adli kotu huylu bir kemik tumorunun bulundugu ortaya konmustur Bu hasta dinozor erkek ve 19 yasinda bir bireydi Baska bir calismada Montana Dinozor Muzesinden Cary Woodruff 145 milyon yillik Diplodocid benzeri bir sauropodun boyun kemiklerinde garip brokoli benzeri buyumeler gozlemledi Yapilan BT taramalari ve X ray incelemeleri ile bu olusumlarin solunum yollari enfeksiyonu sonucu gelistigi ortaya konmustur Uzmanlar ilgili dinozorun olasilikla ates akinti ve oksurukten muzdarip oldugunu dusunuyorlar Bu kesif kuslara ozgu solunum yolu enfeksiyonlarinin kus olmayan dinozorlarda goruldugu ilk vaka olma ozelligini tasiyor Dolly adi verilen dinozorun gunumuzde de var olan hastaliklardan birisini gostermesi bu tip hastaliklarin evrimsel tarihine isik tutacaktir MOR 7029 ornegindeki patolojik pnomatik dokular Baiano ve ark nin 2024 yaptigi bir calismaya gore Tetanurae olmayan teropodlarda ilk kez patolojik bir durum kesfedildi Abelisaurid olan Aucasaurus un kuyruk omurlari ile hemal yayinin siki sekilde birbirine bitisik oldugu bulundu Bilgisayarli tomografi ve morfolojik incelemeler kuyruk omurlarinin buyumelerini tamamlamadigi ve birbirlerinden ayrilmadigini ve boylece bunun dogustan bir sekil bozukluguna isaret ettigini gosterdi Yine ayni calismada bir baska abelisaurid Elemgasem in kuyruk omurlarinda patolojik kosullara rastlandi Omur govdesinin eklem yuzeyinin sag kenarinda kemik buyumesi saptandi ve omur govdesi arasindaki belirgin intercentrum bosluklari bu hayvanin artritten muzdarip oldugunu ortaya koydu SiniflandirmaDinozorlar hakkindaki ilk bilimsel aciklama cabalari Richard Owen dan gelmistir ki bu canlilara genel dinozor adini veren de oydu Richard Owen baslangicta Iguanodon Megalosaurus ve Hylaeosaurus olarak adlandirdigi 3 cins uzerinden bir siniflandirma sistemi kurmaya calisti hatta 1851 yilindaki unlu sergi icin Crystal Palace Parki nda Owen in istegiyle heykeltiras Waterhouse Hawkins olcekli olarak heykeller yapti o donem dinozorlarin dev kertenkeleler oldugu dusuncesi hakim oldugu icin sergilenmek uzere yasayan surungen turlerinin heykelleri de yapilmisti Donemin bilim dunyasi yeni fosillerin isiginda Mezozoik surungen cesitliliginin gunumuzden cok oldugu kanaatine varmisti Yeni siniflandirma onerileri pesi sira geldi Once T H Huxley 1868 de yeni bir takim onerdi Ona gore adli bir takim tasarlanmaliydi zira bu canlilarin kuslara benzeyen cok yonu vardi Bu takimi ikiye ayirdi ve ilkini dinosauria yapip Iguanodontia ve grubunu ve cinsini bu alt takima koydu ve kus benzeri kucuk etcil Compsognathus da diger alt takima alindi Bir sure sonra tabii ki yeni fikirler uretildi ancak en yetkini 1887 de Ingiliz biyolog H G Seeley nin hipoteziydi Seeley fosili bulunan dinozorlarin kemik yapilarini incelediginde ayirici iki tip kalca kemigi sekli gormustur Bunlardan bir kismi kus kalcasina benzer bir yapidayken digerleri kertenkele kalcasina benzer yapidadir Ayrimi takim seviyesinde terimlestirmistir Ornithischia kus kalcalilar ve Saurischia kertenkele kalcalilar Bu takimlari da alt takimlara bolmustur Ornithischia dort alttakim iceriyordu Ornithopoda Iguanodon ve benzerleri Stegosauria plakali turler Ankylosauria Hylaeosaurus ve diger zirhli turler ve Ceratopsia Kuzey Amerika da yeni kesfedilen boynuzlu turler Ayrica kus kalcali dinozorlarin kalca ozellikleri ve beslenme gibi ortak biyolojik karakterleri Gec Kretase zamanina dek korunmustur Seeley nin ikinci takimi Saurischia ise tum teropod etciller cinslerini icerdigi gibi buyuk otcullari da iceriyordu Bu devrimsel siniflama dinosauria grubu uzerinde birtakim supheler dogurdu zira iki takima bolunen bu canlilarin ortak semsiyesi dinosauria grubu olabilir miydi yoksa tamamen farki canlilar miydi Bu belirsizlik bir asir daha surse de artik Dinosauria nin ortak ozellikler paylasan bu canlilarin dogal bir semsiyesi oldugunu biliyoruz Bundan bir sene sonra Belcika nin Benissart kasabasinda bir komur madeninin isletmesi yapilirken kazara bir duzine eklemli ve tam Iguanodon fosili bulundu Bu muazzam bir kesifti ve Belcika Kraliyet Doga Bilimleri Enstitusu uzun bir sure bu calismalari surdurdu ve 1883 te bu Iguanodon surusu sergilendi Bu hayvanlarin suru halinde dolastigi ve bazilarinin bipedal iki ayak ustunde hareket ettigi anlasilabildi Dinozorlarin siniflandirilmasi konusunda onemli bir nokta da dinozorlarin kokeni meselesidir Dinozorlarin atalari icin en temel aciklama erken Triyas doneminde yasayan arkozor cinsini isaret eder Gec Triyas in erken donemine 237 201 milyon yil once tarihlenen bazi arkozor cinsleri de dinozorlarin atasi olarak kabul edilmektedir Lagosuchus Hatta Herrerasaurus ve Eoraptor gibi bazi bilim insanlarinin dinozor kabul ettigi kimilerininse dinozor benzeri saydigi cinsler bulunmaktadir Kertenkele kalcali dinozorlar Saurischia HerrerasaurusTheropoda Coelophysis Liliensternus DilophosaurusNeotheropoda Ceratosauria Ceratosaurus Majungasaurus CarnotaurusTetanurae Megalosauroidea Spinosaurus Suchomimus TorvosaurusAvetheropoda Allosaurus Tyrannosaurus Velociraptor kuslar dahil Sauropodomorpha Plateosaurus MassospondylusSauropoda Bazal Sauropodalar Mamenchisaurus ShunosaurusDiplodocus Apatosaurus AmargasaurusBrachiosaurus CamarasaurusKus kalcali dinozorlar Ornithischia Heterodontosaurus AbrictosaurusThyreophora Bazal Thyreophoralar ScutellosaurusStegosauria Stegosaurus Kentrosaurus HuayangosaurusAnkylosauria Euoplocephalus AnkylosaurusPachycephalosaurus StegocerasCeratopsia Triceratops Protoceratops TorosaurusOrnithopoda Hypsilophodon Agilisaurus LeaellynasauraIguanodontia Iguanodon Edmontosaurus ParasaurolophusPaleoekolojiDinozorlar ve bitkiler Dinozor arastirmalarinda bitki dinozor etkilesimini gosteren dogrudan fosil kanitlar korunmus dinozor dislerindeki bitki izleri gibi olmamasina karsin bitkisel dunyaya iliskin incelemeler ve hipotezler yapmak zorunludur cunku bitkiler Mezozoik Cag da coktan kara yasamina egemen olmus ve buyuk bir cesitlilik arz etmeye baslamislardi Bitkilerin iki anlamda dinozorlar uzerinde buyuk etkisi olmustur Bunlardan ilki besin olarak onlarin ekosisteminde temel uretici rolu ustlenmisler ikinci olarak da evrimsel olarak onlarin karsilikli iliskide oldugu grubu olusturmuslardir Dinozorlar Cagi nda uc buyuk damarli bitki grubu mevcuttu Bunlar tohumsuz bitkiler acik tohumlular ve Kretase icinde evrimlesen kapali tohumlu bitkiler Egrelti otu kurt ayagi gibi bitkiler tohumsuz urerler hizli buyume ve hizli ureme ozellikleriyle nemli bolgelerde otcul dinozorlarin otlama potansiyellerini dengelemistir Daha sonra ilk tohumlu bitkilerin uyeleri olan acik tohumlu bitkiler evrimlesmis ve birtakim modifikasyonlari kazanir hale gelmislerdir zira otsu ve tohumsuz bitkilere nazaran yavas buyuyen ve ureyen acik tohumlularsa otcul baskisina daha aciktilar Bu duruma karsi guclu evrimsel cevaplar verildi ornek olarak guclu hucre duvarlari recine uretimi dikensi doku ve kalin agac govdesi yapisi otcullarin onlari daha az tercih etmesini sagladi Tohum avantaji uzak yerlere tasinma metoduyla dagilimi saglayip bitkilerin cevreye olan hakimiyetinin onunu acti Kretase icinde kapali tohumlu bitkiler de ortaya cikti bir koruyucu doku yani meyve icinde kalan tohum daha iyi korunuyordu ve bu bitkiler acik tohumlu bitkilerden daha hizli buyuyor ve uruyorlardi Bu nedenledir ki gunumuzde de bitkisel yasamin en buyuk uyeleri kapali tohumlu bitkilerdir Habitat Dinozorlar Mezozoyik te farkli kitalarda cesitli habitatlarda varliklarini surdurmuslerdir Kurak ortamlardan collere taskin ovalarindan lagunlere ve orman ekosistemlerine dek farkli yasam alanlarina dagilmislardir Gec Jura da yasayan Archaeopteryx in fosilleri lagun ortaminda bulunmustur ki o donem Avrupa nin takim adalar halinde oldugu bilinir Gec Kretase de bugunku Sahra colu bir irmak ekosistemiydi ve Spinosaurus ve Carcharodontosaurus menderes yapan irmaklarin taskin ovalarinin yer aldigi bu ortamda yasamaktaydi Son yillarda Spinosaurus un ozelinde spinosaur ailesinin uyelerinin yasam bicimleri uzerinde cok fazla tartisma yapildi Kimi calismalarda su yuzeyinde yuzen veya su kaynaklarinin kiyilarinda gezen yari sucul bir canli bozayi kaz gibi betimlenirken bazi calismalarda bilim insanlari tarafindan su altinda hareket eden suya tamamen dalan ilk dinozor olarak dusunuldu Nathan P Myhrvold ve ark 2024 yilinda yaptiklari calismada makine ogrenmesine dayali bir yontem pFDA kullanarak Spinosaurus un tamamen sucul yasam bicimine sahip oldugunu ileri suren bir onceki calismanin verileri ve onlarin nasil kullanildigini yeniden degerlendirdi Sonuc olarak yaratigin tamamen suya dalan ve avini su icinde deniz aslani gibi takip eden bir yasam bicimine sahip olmadigi dusunuldu Daha cok su kiyisinda 2 metreyi asmayan sigliklarda dolasarak penceleri ve agziyla balik yakalayabilecek bir yasam bicimine sahip oldugu iddia edildi Yine gec Kretase yasli unlu Kuzey Amerika fosil faunasina sahip Hell Creek formasyonu da sulak kiyi ovalari ve menderes cizen irmaklarin taskin ovalari cokellerini barindirir T rex Triceratops ve Edmontosaurus gibi dinozorlar bu nemli arkaik cevrede yasadi Guney Amerika dinozor fosili barindiran cokca jeolojik olusuma sahiptir Unlu fosilli olusumlardan biri de Gec Kretase yasli Candeleros formasyonudur Giganotosaurus Buitreraptor Jakapil ve pek cok surungen bu formasyondan bilinmektedir Bu formasyon akarsu ortami ve eoliyen ortami yansitan orta buyuk taneli kumtaslarindan olusur Silttasi ve camurtasi varligi da paleocevrenin bataklik kosullarini temsil eder Cin de zengin fosil icerigine sahip formasyonlara sahiptir Bunlardan biri Liaoning eyaletindeki Erken Kretase yasli Yixian formasyonudur Buradaki kaya olusumlari periyodik olarak gerceklesen volkanik patlamalarin cokel kayitlarindaki izlerini tasir ve bu nedenle Mezozoyik Pompeii olarak da adlandirildi Formasyonun temsil ettigi arkaik cevre yuksek bir canli cesitliligiyle sicak bir iklimi isaret eden ve cok sayida golu de barindiran bir cevreydi ve Dilong paradoxus gibi erken tyrannosauridlerden birini iceriyordu Evrimsel sureclerDinozorlar Mezozoyik boyunca arkaik yeryuzunde her kitaya yayildilar Bu yayilis tum turlerin yerkure boyunca sinirsiz hareket ettigi bir dagilis degil her turun kendine ozgu bir dagilim sekline sahip olmasiyla tanimlanir Bu yayilis buyuk oranda kitalarin fiziksel konumlari iklim ve sicaklik kusaklariyla ilgilidir Dinozorlarin cevreye muazzam olcude iyi adapte olmasi ve ekolojik anlamda tum nisleri doldurmasi kayda deger bir basaridir Bitkiler bile bu karsitlik uzerinden kendi evrimsel rotalarini cizmislerdir ornegin Araucaria cinsi agaclar uzun boyunlu sauropodlardan korunmak adina alt dallarindan kurtulmuslardir Yine Stegosaurus cinsi gec Jura dinozoru temel diyeti olan cikas turevi bitkilerin yok olmasiyla ortadan kayboldugu ileri suruldu Dinozorlarin uzun evrimsel oykusu ise aslinda soylarinin tamamen tukenmemesidir bugun artik pek cok bilimsel calismada kuslar dinozorlarin yasayan torunlari olarak kabul edilmektedir Dinozorlarla kuslarin aralarindaki akrabalik iliskisini vurgulayan ilk bilim insani Thomas Huxley dir Uzun bir sure ilk kus olarak adlandirilan Archaeopteryx lithographica nin bulunmasiyla fosildeki korunmus olan tuyler yillar sonra ciddi bir tartismaya yol acti ve yillar yili sogukkanli pullu ve hantal surungenler olarak dusunulen dinozorlarin kuslarla yakin akraba olabilecekleri uzerine arastirmalar yapildi Yakin zamanlarda Cin de pek cok tuylu dinozor bulunmasi kuslarin kanatlarindaki tuy formasyonuna benzer olarak dinozorlarin kol kemiklerinde tuy koku cikintilari bulunmasi onemli kanitlardan biridir Kuslarla yakin akraba olduklari genetik olarak belli olan dinozorlarin on kollarindaki parmak yapilarinin kuslara benzemesi ve bircok dinozorun kuslar gibi sicakkanli olduklarinin yasadiklari bolge ve fosiller yardimiyla saptanmasi sonucu boylesi bir akrabalik bilimsel anlamda netlesmistir Dinozorlarin irdelenen bir diger yonu de kimi gruplarin evrimsel olarak yakinsak ozellikler gostermesidir Ornek olarak tyrannosauridler ve abelisauridler buyuk bedenlerine ve kafataslarina gore cok kucuk kalan on kollara sahiptirler Teropodlar icinde bu kucuk kollu olma egilimine bir grup daha sahiptir Carcharodontosauridler 2022 yilinda yapilan bir calismada Arjantin de Huincul formasyonundan tanimlanan Meraxes gigas in fosil ornegi tam bir on kolu korumustu ve bu da canlinin buyuk bedenine gore bir hayli ufak kalmaktadir Sonuc olarak uc teropod grubunun da buyuk bedenlere karsin kucuk kollar barindirarak yakinsak evrim ornegi sundugu belgelendi Ayrica bilim insanlarinin dinozorlarin nasil gorundugune iliskin algisi bilimsel calismalar isiginda ciddi oranda degismistir Hantal kertenkele benzeri pullu canlilar olarak gosterilirken bugun artik fosil kanitlar sayesinde pek cok teropodun kus akrabalarininkine benzer tuy turevi yapilara sahip oldugunu biliyoruz Ozellikle bilim insanlarinin bu konudaki anatomik gorusu de evrim gecirmistir En bilinen dinozor unvanini hala surduren karizmatik teropod turu Tyrannosaurus rex ortalama olarak 12 metre uzunlugunda 5 metre yuksekliginde ve kabaca 9 ton agirliginda bir canliydi bu tahminler yaklasik bir asir onceki kesfinden bu yana cok degismedi ancak bu canlinin rekonstruksiyonu oldukca degismistir Tyrannosaurus hatta neredeyse tum teropodlar icin eski gorusler kuyrugunu suruyen neredeyse insan gibi dik duran ve hantal bir varlik dusunurken modern gorus hizli tuylu bir vucut ve egik bir durus betimlemistir Tyrannosaurus rex in eski durusu Charles Knight 1919 Tuylu Tyrannosaurus rex in yeni durusu Kuslarda yaygin olarak gozlenen uyku pozisyonunun bazi dinozorlarda da goruldugunu ortaya koyan fosil kalintilar bulundu 2004 yilinda Xu Xing ve Mark Norell bir Troodontid olan Mei long u tanimladi bu dinozorun kalintilari gunumuz kuslarinda gorulen uyku pozisyonunu yansitan bir durusla korundugu anlasildi ve hayvanin uyurken aniden gelisen bir afetle gomuldugu saniliyor fosil alanindaki tuf katmanlari da volkanik bir etkinligi dogruladi Mei Long uyku pozisyonundaTuyluluk Tuyler dinozorlarin bir grubu olan kuslarin en goze carpan ozelliklerinden biridir Son 30 yilda yapilan calismalarda ise kus olmayan dinozorlarin cesitli uyelerinin fosillerinde de tuy vb yapilarin kalintilarina rastlandi ki bazi bilim insanlarina gore dinozor soy agacinin farkli gruplarinda tuylu uyelerin bulunmasi tuylulugun atasal bir ozellik oldugu dusuncesini dogurdu Son yillarda Cin de bulunan tuylu kus olmayan dinozorlardan sonra Tyrannosaurus rex gibi buyuk Gec Kretase Tyrannosauridlerinin de tuylu olabilecegi tartisildi Yakin zamana kadar tuylulugun daha cok kucuk dinozorlarda gorulen ozellik oldugu dusunuldu cunku canlilar buyudukce yuzey alani hacim orani duser ve bu da isi kaybini azaltir ve sonuc olarak beden sicakligini korumak icin tuylere gereksinim kalmaz Yutyrannus un kesfiyle buyuk bir teropodun da tuylu olabilecegi goruldu ve buyuk Gec Kretase tyrannosauridleri de tuylerle betimlenmeye basladi ancak Montana da Tyrannosaurus rex e ait olan fosil bir deri baskisi bulunmasiyla hayvanin pullarla kapli oldugu anlasildi Buyuk Tyrannosauridlerin tuy barindirsalar bile bunlarin govdelerinin yanlariyla sinirli oldugu dusunuldu Erken Kretase doneminde bugunku Cin de yasayan Psittacosaurus un da kuyrugunun gerisinde tuy benzeri yapilar tasidigi cok iyi korunmus bir fosil parcasi sayesinde belirlendi Tuy benzeri yapilarin gosteris veya uyari icin kullanilmis olabilecegi ileri suruldu Bu yapilarin tam olarak tuylerle mi yoksa epidermal cikintilar mi homolog oldugu hala tartismali olsa da teropod olmayan bir dinozorda tuy benzeri bir yapinin rapor edilmesi onemliydi Sert doku Dinozorlarin bazi gruplari fiziksel gorunum konusunda siradisi olan canlilari barindirir Boynuzlar dikenler plakalar topuzlar ve yumrular gibi ozellesmis yapilar dinozorlarin ekosistem icindeki evrimsel gelisiminin bir sonucudur Bu yapilarin islevi hakkinda 5 temel aciklama ileri suruldu Fizyolojik gorevler savunma cinsel secilim tur ici rekabet ve tur ici taninma En unlu dinozorlardan biri olan Stegosaurus un karakteristik gorunumunu borclu oldugu sirt plakalari da islevlerinin ozelinde cok tartisildi Baslangicta savunma amacli oldugu dusunulen bu fosil yapilarin gorece kirilgan ve damarli ic yapilari nedeniyle termoregulasyon islevi gordugu ileri suruldu Bir avciya karsi gosterilen savunma davranisina iliskin fosil kanit bir Allosaurus bireyinin pelvisine saplanmis Stegosaurus kuyruk dikenidir Sadece otcul dinozorlarda degil teropodlarda da boynuz ve kemiksi cikintilar gorulur Boynuza sahip sahip tek teropod Carnotaurus tur ve bu boynuzlarin tur ici rekabet veya ciftlesme doneminde disileri etkilemekte kullanildigi one suruldu Ozellesmis yapilara sahip dinozorlar icinde olan bir diger grup da ankylosaurlardir Zirhli dinozorlar olarak bilinen bu grubun en yi bilinen cinsi Ankylosaurus tur Bu cins sirtindaki kemiksi plakalarin yani sira kuyrugunun ucunda yirticilara veya tur ici rakiplerine karsi savurdugu bir topuz da bulundurur Yumusak doku Yumusak dokular fosillesmeleri cok zor oldugu icin seyrek olarak fosil kayitlarda bulunurlar Yine de dinozor calismalari icinde onemli yumusak doku kesifleri yapildi Daha 19 yy da pullu deri ornekleri bulundu ama bunlar o donemde yanlis olarak timsahlara atfedildi Ilgili bulgu 20 yy in ilk ceyreginde Reginald Hooley tarafindan daha ayrintili olarak incelendi Bunun yani sira sonradan Edmontosaurus olarak bilinen dinozorun kalintilari arasinda da yumusak dokulara rastlandi ve 1912 de H F Osborn tarafindan pullu derili dinozor betimlendi Teropodlar arasinda da yumusak dokulari korumus fosillere sahip dinozorlar bulundu Italya da bulunan ve Scipionyx adi verilen dinozor carpici bicimde kas yapilarini koruyan ve ic organ yerlesimlerini gosteren kalintilara sahipti Yakin tarihli calismalar da onemli bulgulari ortaya koydu 2022 yilinda Bell ve ark Psittacosaurus fosili ustunde pul yapilarina rastladi Hayvanin kuyrugunda dortgenel pullar varken omuzlarindakiler kesik koni bicimindeydi Ayrica Dakota lakabi verilen Edmontosaurus fosili cok iyi korunmus bir on ayak ornegine sahipti canlinin on ayaklarindaki orta parmaklarin birleserek gunumuz atlarindaki toynaklara benzeyen bir yapiyi olusturdugu bulundu Buyuk gruplarin yok olusuBuyuk dinozorlarin nasil yok olduguna dair bugune degin bircok iddia ortaya atilmistir Gecmiste dinozorlarin kisa bir sure icinde toplu olarak nasil yok olduklari uzun bir sure aciklanamamis ve yanardag patlamalarindan dunyadaki iklim degisikliklerine kadar cesitli teoriler ortaya atilmistir Bu konuda en yeni teori gok tasi asteroid carpmasi sonucu bir felaket zinciri halinde yok olusun tetiklendigi varsayimidir Yaklasik 66 milyon yil onceye tarihlenen yani stratigrafik olarak Kretase Paleojen yok olusu dizisi diye adlandirilabilecek bir cokel istif bu yok olusu temsil ediyor Unlu jeolog Walter Alvarez Italya nin Gubbio sehrinde bu yok olus anini aydinlatacak onemli bir jeolojik iz kesfetti bu Kretase doneminin sonunu temsil eden kil tabakasindaki anomaliydi Bu anomali K T sinirindaydi ve fosilsizdi Bu jeolojik sinir Kretase ve Paleojen yasli birimlerin olusturdugu tezatlari gosteriyordu zira fosilce zengin Kretase kirectaslari ince bir kil tabakasi ardindan fosilsiz Paleojen kayaclarina yerini birakiyordu Bu noktada kil tabakasi jeolojik tarihte nasil bir olayi betimliyordu sorusu gundeme gelmistir ve bu sorunsalin yanitina Walter in babasi olan unlu fizikci Luis Alvarez 1970 lerde Gubbio sehrinde bu jeolojik sinirda nadir bir element olan iridyumu bularak yaklasmistir Dunya nin kabugunda milyonda 0 3 olarak bulunan bu element sondaj karotlari veyahut yuzlek veren kayalardan ornekler toplanarak K T yok olus sinirinda milyonda 6 3 luk bir oranda bulundu yani 20 kat daha fazla bir miktar vardi Dolayisiyla bugun Gunes sistemi bunyesindeki pek cok asteroidin de ortalama olarak bu duzeyde bir iridyum varligina sahip oldugu bilindiginden yaklasik 66 milyon yil once Dunya nin yuzeyine carpan dev bir asteroidin toplu yok olusun bir dizi sebebini ortaya cikarabilecegi mantikli bir gorus haline gelmistir Capi 10 km agirligi ise 1 katrilyon ton olarak hesaplanan bu dev asteroidin carptigi yerin Meksika daki Yucatan yarimadasi Chicxulub krateri oldugu tahmin ediliyor Carpisma aninda hizinin saatte 100 bin km olabilecegi dusunulurken 11 0 Mw buyuklugunun ustunde bir depremi tetiklemistir beraberinde dev tsunamiler ve sonuc olarak boylesine bir carpisma alani astrobleme yuzlerce km capinda bir alani kaplayabilir Daha da ilginci son arastirmalarda Ukrayna Boltis kraterinin Chicxulub krateri ile hemen hemen ayni yasta oldugu Ukrayna daki kraterin sadece 2000 5000 yil daha yasli oldugu gorulmustur Bu durum da paleontologlara K T yok olusunun coklu bir dunya disi etkinin sonucu oldugunu dusundurmektedir Kafa karistiran bir nokta da dunyaya nazaran oldukca kucuk bir asteroidin tasidigi iridyum nasil olur da K T stratigrafik siniri boyunca tum yerkureye gorece istikrarli dagilabilmistir ama bu soruya ragmen asteroid hipotezi yaygin kabul gorur Bu noktada asteroid carpmasi dinozorlari yeryuzunden aninda sildi aciklamasi dogru degildir bu teorinin devamina kulak vermek gerekir Carpisma sonucu buyuk miktarda kitasal ve meteorik parca atmosfere sacildi ve sonucta devasa bir toz partikul silikat parcalari bulutu dunyayi sararak gunes isiginin yeryuzune ulasmasini engelledi Bu ise zincirleme birtakim felaketlere neden oldu zira once fotosentetik canlilarin soylari tukendi buyuk oranda bitkilerin ve bu da herbivor otcul dinozorlarin kademe kademe yok olusuna gitti ve nihayet carnivor etcil dinozorlar bu yok olus silsilesinden etkilendi Yukaridaki soylendigi gibi gunumuzde kus olmayan dinozorlari yok eden olayin gerceklesme sekli hala tartisma konusudur Kus olmayan dinozorlarin yok olusuna iliskin en onemli tartisma konularindan birisi de bu yok olusun ani katastrofik mi yoksa asamali olarak mi gerceklestigidir Cin de dinozor yumurtalari uzerinde yapilan bazi calismalara gore Kretase Tersiyer yok olusu oncesi iki milyon yillik bir zaman diliminde yaklasik 1000 kadar yumurta kabugu ve tam yumurta fosilinin sadece uc farkli yumurta kabugu cesidinden geldigi belirlenmistir Bu uc cesit yumurta kabugundan ikisi dissiz oviraptorlardan gelirken digeri otcul hadrosaurlarinkidir Bu veriler isiginda yok olus oncesinde zaten dinozorlarin cesitlilik dususune ugradigi ve yok olusun asamali oldugu ileri surulebilir Genelde fosil calismalari gosteriyor ki toplu yok oluslar ufak turleri es gecmektedir Bilhassa ozel nisleri dolduran ve belli bir oranin ustunde vucut buyuklugu bulunan canlilar yok oluslari atlatamamistir K T yok olusu da kuslar surungenler ve memelilerin atlattigi ama kus olmayan dinozorlarin atlatamadigi bir donemec olarak gorulebilir Son olarak belirtmek gerekir ki Kretase periyodunun sonuna dogru Dekkan yaylasindaki volkanik kapanlarin da puskurdugu ve onlarin da bu yok olusta bir paylarinin oldugu dusunulebilir Yakin zamanda yapilan bir calismada kus olmayan tum dinozorlari ve diger bazi canlilari yok eden Gec Kretase sonu toplu yok olus olayinin Kuzey yarimkure nin ilkbahar aylarinda yasandigi belirlenmistir Bu calismada yok olusun mevsimi Acipenseriform grubu baliklarin kalintilarindaki durayli izotoplardan yola cikilarak mevsimsel bir dongu uzerinden bulunmustur Olasi Paleosen dinozorlari Kimi zaman Kretase Paleosen yok olusu sinirinin ustunde kus olmayan dinozor kalintilarina rastlanir Bu kalintilarin bazilarinin asinma sonucu Gec Kretase yasli katmanlardan kopup Paleosen yasli kayalarda yeniden gomuldugu anlasildi Ancak Fasset ve ark 2011 New Mexico eyaletindeki Ojo Alamo Sandstone olusumundan cikan bir Alamosaurus sol uyluk kemigini kemikten boyuna ve enine enkesitler alarak Uranyum kursun donusumu kullanarak dogrudan yaslandirdi ve bu fosil ornegin yasi 63 4 0 6 milyon yil onceye tarihlendirildi Fassett ve ark 2009 2011 nin ortaya attigi Paleosen dinozorlari hipotezine bazi arastirmacilar tarafindan itiraz edildi Lucas ve ark 2011 de Fassett in cikarimlarina stratigrafik yonlerde karsi cikti ilk olarak Ojo Alamo kumtasinin Kretase Paleosen yok olus cizgisini icerdigini ve alt Ojo Alamo kumtasinin yasinin Maastrichtian oldugunu iddia ettiler Bu hipoteze getirilen onemli bir itiraz da Paleosen cokellerine bulunan hadrosaur bacak kemiginin Gec Kretase yasli tabakalardan tasindigi ve Paleosen tabakalarina yeniden cokeldigi ve dolayisiyla Paleosen de kus olmayan dinozorlarin yasamadiginin one surulmesiydi Kalintilarin parcali ve asinmis olmasi kanit olarak sunuldu Paleosen dinozorlari hipotezine bir diger karsi cikis da Koenig ve ark 2012 nin yaptigi calismada dile getirildi bu calisma ozetle Fassett in 2011 tarihli calismasinda yaptigi radyoaktif yaslandirma ile cok genis bir yas araligi buldugunu hipotezi icin yeterli paleopalinolojik ve manyetostratigrafik kanitlar one suremedigini ve yaslandirma noktasinda yeniden kristallenme isleminin suresini belirlemedigini savundu Bu konudaki bir diger gorus de Kretase Paleosen yok olus cizgisinin 1 3 metre ustunde bulunan ve Paleosen donemine tarihlenen cokellerde yer alan dinozor dislerine dayanarak kus olmayan dinozorlarin yok olustan sonra yaklasik 40 000 yil boyunca yasadigi savidir Ozellikle disler ustunde asinma ve deformasyon olmamasi da bu dislerin daha yasli tabakalardan Paleosen cokellerine tasindigi iddiasini curutebilir Sonuc olarak olasilikla Kretase Paleosen yok olusundan binlerce yil yaklasik 40 bin yil sonra bile yerkure uzerinde kus olmayan dinozorlarin yasadigi dusunuluyor Ayrica bakinizDinozorlar listesi Dinozor iceren filmler listesiNotlar Dinozor adi Turkceye Fransizcadaki dinosaur teriminden gecmistir KaynakcaOzel Matthew G Baron Megan E Williams 2018 A re evaluation of the enigmatic dinosauriform Caseosaurus crosbyensis from the Late Triassic of Texas USA and its implications for early dinosaur evolution Acta Palaeontologica Polonica 63 DOI 10 4202 app 00372 2017 Andrea Cau 2018 The assembly of the avian body plan a 160 million year long process PDF Bollettino della Societa Paleontologica Italiana 57 1 1 25 DOI 10 4435 BSPI 2018 01 Ferigolo Jorge Langer Max C 1 Ocak 2007 A Late Triassic dinosauriform from south Brazil and the origin of the ornithischian predentary bone Historical Biology 19 1 23 33 doi 10 1080 08912960600845767 ISSN 0891 2963 Langer Max C Ferigolo Jorge 1 Ocak 2013 The Late Triassic dinosauromorph Sacisaurus agudoensis Caturrita Formation Rio Grande do Sul Brazil anatomy and affinities Geological Society London Special Publications Ingilizce 379 1 353 392 Bibcode 2013GSLSP 379 353L doi 10 1144 SP379 16 ISSN 0305 8719 14 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Temmuz 2023 Cabreira S F Kellner A W A Dias da Silva S da Silva L R Bronzati M de Almeida Marsola J C Muller R T de Souza Bittencourt J Batista B J Raugust T Carrilho R Brodt A Langer M C 2016 A Unique Late Triassic Dinosauromorph Assemblage Reveals Dinosaur Ancestral Anatomy and Diet Current Biology 26 22 3090 3095 doi 10 1016 j cub 2016 09 040 PMID 27839975 Muller Rodrigo Temp Garcia Mauricio Silva 26 Agustos 2020 A paraphyletic Silesauridae as an alternative hypothesis for the initial radiation of ornithischian dinosaurs Biology Letters 16 8 20200417 doi 10 1098 rsbl 2020 0417 PMC 7480155 2 PMID 32842895 etymology of Dinosaur word 17 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Nisan 2024 a b Paul Gregory PDF www gspauldino com ANNALS OF CARNEGIE MUSEUM 28 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi The functional origin of dinosaur bipedalism Cumulative evidence from bipedally inclined reptiles and disinclined mammals 27 Ocak 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ocak 2024 Brownstein Chase D PDF Palaeontologia Electronica 20 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi The complete dinosaur Editors Editors www liverpoolmuseums org uk 11 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Did the horned dinosaur Protoceratops inspire the griffin James Cev Cumhur Ozturk Ioan 2009 Buyuk Biyologlar Ray den Hamilton a 2021 bas Cambridge Turkiye Is Bankasi Kultur Yayinlari s 129 ISBN 978 625 405 266 8 Clark Neil Lindsay William 1995 Pocket Dinosaurs New York Dorling Kindersly s 138 ISBN 1 56458 662 6 Editors Editors DKfindout 22 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b c d e f Padian and Ostrom Kevin and John Dinosaur Encyclopaedia Britannica Encyclopaedia Britannica inc 10 Haziran 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2020 Bone Wars 18 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Nisan 2024 Hellman Hal 2001 Bilim Tarihinden Secilmis On Tartisma Buyuk Cekismeler Istanbul Tubitak ss 135 157 ISBN 975 403 211 4 Peczkis Jan 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b Richardson Hazel 2003 Dinosaurs and Prehistoric Life Londra Dorling Kindersly ss 68 69 ISBN 9780751337341 Erisim tarihi 5 Temmuz 2023 Persons IV W Scott Currie Philip J Erickson Gregory M 3 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b Paul Gregory S 2016 The Princeton Field Guide to Dinosaurs New Jersey Princeton University Press ss 50 125 200 ISBN 978 0 691 16766 4 Dalman Sebastian G ve digerleri www nature com Nature 11 Ocak 2024 tarihinde kaynagindan arsivlendi KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Re assessment of the Late Jurassic eusauropod Mamenchisaurus sinocanadorum Russell and Zheng 1993 and the evolution of exceptionally long necks in mamenchisaurids The longest neck Global latitudinal gradients and the evolution of body size in dinosaurs and mammals 11 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Nisan 2024 Greshko Michael www nationalgeographic com Nat Geo 18 Subat 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Phillips Louis 1997 Ask me anything about dinosaurs New York Avon Books ss 32 ISBN 0 380 78552 8 a b Surman Holtz Jr Farlow and Walters M K Brett Thomas R James and Bob 2012 The complete dinosaur Indiana USA Indiana University Press ss 650 660 ISBN 978 0 253 00849 7 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Growth rates 4 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Nisan 2024 Osteohistological insight into the growth dynamics of early dinosaurs and their contemporaries Oviraptor is a parent not a thief 11 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mayis 2024 a b Dixon Dougal 2008 World Encyclopedia of Dinosaurs amp Prehistoric Creatures Lorenz Books s 31 ISBN 978 0754817307 a b c Currie Philip Padian Kevin 1997 Encyclopedia of DINOSAURS Amsterdam Academic Press ISBN 978 0122268106 hadrosaurs lived in herds 11 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mayis 2024 Spielberg was right Triceratops teamed up Did Triceratops live together Tanke Darren H Currie Philip J PDF www researchgate com GAIA Ecological Perspectives for Science and Society 27 Subat 2008 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 14 Ocak 2024 Drumheller Stephanie K High frequencies of theropod bite marks provide evidence for feeding scavenging and possible cannibalism in a stressed Late Jurassic ecosystem journals plos org PLOS ONE 31 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2024 The Fighting Dinosaurs The position of their bodies before and after death Published 11 February 2017 10 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2024 EVIDENCE OF PREDATORY BEHAVIOR BY CARNIVOROUS DINOSAURS 25 Subat 2024 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Mayis 2024 Irritator lower jaw 27 Mart 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2024 Irritator anatomy 11 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mayis 2024 de Lazaro Enrico Eggs of Earliest Dinosaurs Were Leathery Fossils Show www sci news SciNews 14 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Kasim 2023 Timperley Jocelyn Scientists have discovered the tell tale signs of a range of dinosaur diseases and found that they re remarkably similar to those affecting animals alive today BBC 8 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Nisan 2023 respiratory disease in the first known non avian dinosaur 16 Ocak 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde Black Riley www natgeo com National Geographic 17 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi New information on paleopathologies in non avian theropod dinosaurs a case study on South American abelisaurids 28 Subat 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Nisan 2024 Editors Editors Geological Society of London 25 Mart 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2023 a b c Brusatte Stephen L 2012 Dinosaur Paleobiology West Sussex Wiley Blackwell ss 20 22 ISBN 978 0 470 65657 0 Dinosaurs and land plants Black Riley Smithsonianmag Smithsonian Enstitusu 24 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2023 Angiosperms and dinosaurs Ksepka Daniel T www americanscientist org American Scientist 7 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Baggaley Kate www popsci com Popular Science 1 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Subaqueous foraging among carnivorous dinosaurs 11 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2024 Paleontologists Find Flaws in Research Supporting Aquatic Pursuit Hunting in Spinosaurus 29 Mart 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2024 Davide Fastovsky Antoine Bertovici The Hell Creek Formation and its contribution to the Cretaceous Paleogene Extinction a short primer PDF www sciencedirect com Sciencedirect Leanza Hector A Apesteguia Sebastian Novas Fernando E de la Fuente Marcelo S Cretaceous terrestrial beds from the Neuquen Basin Argentina and their tetrapod assemblages www sciencedirect com Cretaceous Research 12 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Eylul 2023 Liaoning Province China s Extraordinary Fossil Site Huxley s thoughts Canale J I ve digerleri New giant carnivorous dinosaur reveals convergent evolutionary trends in theropod arm reduction pubmed ncbi nlm nih gov National Library of Medicine 18 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Ocak 2024 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Therrien and Henderson Francois and Donald PDF dinoweb ucoz ru DINOWEB 2 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Ross amp Haas amp Allmon R amp D amp W Drawing Tyrannosaurus You re Probably Doing it Wrong www nationalgeographic com Nat Geo 19 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Mart 2020 A new troodontid dinosaur from China with avian like sleeping posture 26 Ocak 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Ocak 2024 Switek Brian www nature com Nature 13 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Xu Xing ve digerleri A gigantic feathered dinosaur from the Lower Cretaceous of China Nature 29 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Nisan 2023 Eksik ya da bos url yardim KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Katz Brigit T Rex Was Likely Covered in Scales Not Feathers www smithsonianmag com Smithsonian Magazine 29 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Nisan 2023 Psittacosaurus and its bristle like structures 13 Mart 2024 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 14 Nisan 2024 Horns Clubs Plates and Spikes How Did They Evolve 3 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2024 The evolution of bizarre structures in dinosaurs biomechanics sexual selection social selection or species recognition 16 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2024 Plates of the dinosaur stegosaurus forced convection heat loss fins 3 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2024 Spiked tail to the rescue 3 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2024 Cranial mechanics and functional interpretation of the horned carnivorous dinosaur Carnotaurus sastrei 3 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2024 Ankylosaurs may have used their tail clubs to fight each other not predators 4 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2024 On the Integument of Iguanodon bernissartensis Boulenger and of Morosaurus becklesii Mantell olu kirik baglanti 28b Trachodon Twice Restored 1912 olu kirik baglanti Scipionyx soft tissues 30 Nisan 2024 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Mayis 2024 The exquisitely preserved integument of Psittacosaurus and the scaly skin of ceratopsian dinosaurs 12 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Subat 2024 Incredible dinosaur mummy reveals a surprisingly hoof like foot 23 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Subat 2024 Editors Editors www tubitak com Tubitak 11 Aralik 2005 tarihinde kaynagindan arsivlendi Brusatte Steve 2020 Dinozorlarin Yukselisi ve Cokusu Istanbul Koc Universitesi Yayinlari ss 210 215 ISBN 978 605 7685 46 9 The Chicxulub impactor 11 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mayis 2024 Schulte Peter ve digerleri PDF www sciencemag com Sciencemag 21 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Senel Cem Berk ve digerleri Chicxulub impact winter sustained by fine silicate dust www nature com Nature Geoscience 20 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Kasim 2023 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link The Great Mystery 23 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mayis 2024 Editor Editor Dinosaur Biodiversity Was in Decline Millions of Years before End Cretaceous Extinction Study www sci news News Staff Source 27 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Eylul 2022 DID VOLCANIC WINTERS LEAD TO DINOSAUR EXTINCTION 26 Ocak 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Ocak 2024 Deccan Traps 11 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mayis 2024 During Melanie A D The Mesozoic terminated in boreal spring www nature com Nature 24 Subat 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2022 Fassett James E Heaman Larry M Simonetti Antonio 2 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Lucas S ve digerleri No Definitive Evidence of Paleocene Dinosaurs in the San Juan Basin Semantic Scholar 30 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Nisan 2023 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Koenig Alan E ve digerleri www usgs com USGS 9 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link SLOAN ROBERT E RIGBY J KEITH M VAN VALEN LEIGH GABRIEL DIANE Science 4 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi GenelEncyclopedia of dinosaurs amp prehistoric life American Museum of Natural History New York N Y DK Publishing in association with the American Museum of Natural History 2008 ISBN 978 0 7566 3836 8 OCLC 181602635