Birinci Balkan Savaşı, 7 Ekim 1912-30 Mayıs 1913'te Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı'ndan oluşan Balkan Birliği'nin Osmanlı Devleti'ne karşı başlattığı savaş. Bu savaş ile Balkan devletleri, Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki topraklarının büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Bu savaş sonucunda Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli'ne kadar olan Midye-Enez Hattı'nın batısındaki tüm topraklarını Balkan devletlerine bırakmak zorunda kaldı.
I. Balkan Savaşı | |||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Balkan Savaşları | |||||||||||
1913'te Balkanlar | |||||||||||
| |||||||||||
Taraflar | |||||||||||
Osmanlı İmparatorluğu | Balkan Birliği: Bulgaristan Sırbistan Yunanistan Karadağ | ||||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||||
Nazım Paşa Zeki Paşa Esad Paşa Abdullah Paşa Ali Rıza Paşa Hasan Tahsin Paşa | Mihail Savov Vasil Kutinçev Nikola Ivanov Radko Dimitriev Radomir Putnik Stepa Stepanović Prens Konstantin Pavlos Kountouriotis I. Nikola | ||||||||||
Güçler | |||||||||||
350.000 | Bulgaristan 366.000 (600.000) Sırbistan 190.000 (366.000) Yunanistan 115.000 (190.000) Karadağ 35.000 Toplam: 706.000 (1.191.000) | ||||||||||
Kayıplar | |||||||||||
Osmanlı İmparatorluğu: | Bulgaristan: | ||||||||||
632.000 - 1.500.000 Türk ve Müslüman sivil katledildi ve 400.000- 813.000 mülteci oldu |
Savaş Öncesi
1878 tarihli Berlin Antlaşması'nda umduğunu bulamayan Bulgaristan, bağımsızlığını kazandıktan sonra Balkanlar'da etkin bir politika izlemeye başlamıştı. Bosna-Hersek'in ilhakı ise Sırbistan'ı aynı yönde bir politika izlemeye itti.
1912 yılında bu iki devletin çıkarlarının çatışmaması için Rusya, Bulgaristan ve Sırbistan arasında arabuluculuk ve düzenleyicilik yapmaya başladı. Osmanlı Devleti'ne karşı yapılan ittifaka Yunanistan ve Karadağ da katıldı.
Uzun zamandır beklenen bu savaş 18 Ekim 1912 tarihinde başladı. Balkan Devletleri, özellikle Makedonya'yı paylaşmak için fırsat arıyorlardı. Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizlerden yararlanmak isteyen Balkan devletleri, bu tarihte savaş ilan ettiler.
Savaş Düzeni ve Planları
Savaş başladığında Balkanlardaki Osmanlı orduları, toplamda 12.024 subay, 324.718 asker, 47.960 yük, binek hayvanı ve savaş atı, 2.318 top ve 388 makineli tüfekten oluşmaktadır. Bunlardan 920 subay ve 42.607 asker de geri hizmetteydi. Böylece üç orduya dağılmış 293.206 subay ve asker kalıyordu, bunlar da dört orduya bölünmüştü. Bunun karşısında ise üç Slav ittifak gücü (Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ) genişleme planları içinde ordularını konuşlandırmıştı. Sırplar ve Karadağlılar, Sancak eyaletinde; Bulgar ve yine Sırplar Makedonya'da ve Trakya'daydı. 346.182 askerden oluşan Bulgar ordusu, Trakya'yı hedeflemişti. Karşısında 96.273 asker ve 26.000 garnizon askerinden oluşan Osmanlı Trakya ordusu (Doğu Ordusu) bulunmaktaydı. Bu sayı Hall ve Erickson'un 1993 basımı "the Turkish Gen. Staff's study" adlı eserinde ise toplamda 115.000 olarak gösterilmektedir. Kalan Osmanlı ordusu ise 200.000 kişiydi ve Makedonya'da konuşluydu. Karşısında ise 234.000 Sırp ve 48.000 Bulgar'dan oluşan Sırp komutanlığının emrinde bir ordu ve 115.000 kişilik Yunan ordusu bulunmaktaydı. Bağımsız statik muhafız güçlerinden oluşan tahkim edilmiş Yanya ve İşkodra şehirlerine doğru Osmanlı Makedonya ve Vardar ordularında karşı (Batı Ordusu) dağılmış vaziyetteydi. Yunanlar Epir ve İşkodra'ya doğru mevzilenmiş iken kuzey Arnavutluk'ta Karadağlılar da Osmanlı'ya karşı mevzilenmişti.
Bulgaristan
Bulgaristan, askerî açıdan bağımsızlığını kazandıktan kısa süre sonra Balkan Devletleri içindeki en güçlü orduya sahip devletlerden biri oldu. 4 devletin en güçlüsüydü. Rus ve yabancı yardımları sayesinde oluşturulmuş iyi donanımlı, iyi eğitimli ve güçlü bir orduya sahipti. Bulgaristan'da 4,3 milyon nüfusa karşılık 599.878 askerden oluşan bir ordu bulunmaktaydı. Dokuz piyade tümeni, bir süvari tümeni ve 1.116 topu bulunmaktaydı. Ülkeyi yöneten Çar Ferdinand ordunun görünen komutanıydı ama fiilî komutan General Michail Savov'du. Ama Bulgaristan donanma yönünden ise küçük bir güce sahipti, donanma sadece altı torpido bottan ibaretti. En fazla Karadeniz'de harekât yapabilecek kapasitedeydi.
Bulgaristan bu durumda savaş için Trakya ve Makedonya'yı hedeflemişti. Ana kuvvetler Trakya'da üç ordu şeklinde teşkilatlanmıştı. 1. Bulgar Ordusu 79.370 askerle general Vasil Kutinçev komutasında üç piyade tümeni ile Yanbolu'nun güneyinde konuşlanmıştı ve Tunca nehri boyunca harekât yapacaktı. 2. Bulgar Ordusu ise 122.748 asker ile general emrinde iki piyade tümeni ve bir piyade tugayından ibaretti. İlk ordunun hemen batısında ana hedef olarak Edirne'yi ve güçlü istihkâmlarını almayı hedefleyecekti. Plana göre üç piyade tümeninden oluşan Radko Dimitriev komutasındaki 94.884 asker mevcuduna sahip 3. Bulgar Ordusu ise önce 1. Bulgar Ordusu'nun arkasına gizlenip, yayılan süvari kuvvetleri ile Osmanlı odaklarından gizlenecek; ardından sürpriz şekilde Istranca Dağları'nı aşıp, saldırıya geçip doğruca (Kırk Kilise) adıyla da bilinen Kırklareli ve mevzilerine saldıracaktı. 49.180 kişilik 2. Piyade Tümeni ve 48.523 kişilik 7. Piyade Tümeni ise bağımsız bir rol üstlenecek ve Batı Trakya ile Doğu Makedonya'da harekât düzenleyip müttefik ülkelerin ordularıyla birlikte buraları ele geçirecekti.
Sırbistan
Sırbistan 2.912.000 kişilik nüfusa karşılık 255.000 kişilik bir orduya ve 228 topa sahipti. Ordu; on piyade tümeni, iki bağımsız tugay ve bir süvari tümeni şeklinde Eski Savaş Bakanı General Radomir Putnik emrinde teşkilatlanmıştı. Sırp Yüksek Komuta Konseyi savaş öncesi tatbikatlarında Üsküp'ten hemen önce platosunda nihai bir meydan savaşı ile Osmanlı'nın Vardar ordusunu kesin bir yenilgiye uğratmayı hedeflemişti. Ana kuvvetler 3 ordu ile Üsküp'e ve ötesine ilerlerken, bir tümen ve bir bağımsız tugay Yeni Pazar sancağındaki Karadağlılar ile birleşip birlikte harekât düzenleyecekti.
132.000 askerden oluşan 1. Sırp Ordusu, General emrindeydi ve güç olarak diğer Sırp Orduları içinde en güçlüsüydü. Üsküp yakınlarında merkezdeydi. 2. Sırp Ordusu, 74.000 askerle General Stepa Stepanović'in komutasındaydı. 1. Sırp Tümeni yanında müttefik Bulgaristan'ın 7. Rila Tümeni'nde birlikte hareket etmekteydi. Ordunun sol kanadını oluşturup Makedonya'nın şehri ve ötesine doğru ilerlemekle görevliydi. Bulgar tümeni her ne kadar harekât öncesi Sırp ve Bulgar ordusunun anlaşmalarına uygun şekilde hareket etmesi yönündeki anlaşmaya karşın; savaşın başlamasında sonra General Stepanoviç'in emirlerine uymayı bırakıp sadece Bulgaristan Yüksek Komuta Merkezi'nin emirlerini uygulamaya başladı. 3. Sırp Ordusu, General komutasında 76.000 askerden oluşmaktaydı ve Kosova'yı ele geçirip ardından diğer ordularla Ovče Polje platosunda, Osmanlı Vardar Ordusu ile yapılacak nihai savaşa katılacaktı. Bunun yanında 2 önemli askerî yığınak da Kuzeybatı Sırbistan ve karşısındaki Sırp-Avusturya Macaristan sınırına yapılmıştı. Bu ordulardan biri 25.000 kişilik General Mihail Zhivkovich emrindeki Ibar Ordusu diğeri ise Yarbay Milovoje Anđelković emrinde 12.000 kişilik Javor Tugayı'ydı.
Yunanistan
Yunanistan, bu sırada 2.666.000 nüfusa sahipti ve üç müttefik içinde en zayıfıydı. On altı yıl önce 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı esnasında Osmanlı'ya yenilmişti. Yunanistan'daki İngiliz Konsolosu 1910 yılında Yunan Ordusu'nun kapasitesi hakkında şu tasvirde bulunuyordu: "Eğer savaş varsa Yunan subaylarının konuşma yanında tek bir şey yaptığını görürsünüz, kaçmak" Ancak kara ordusunun bu zayıflığına karşın Yunanistan güçlü, kayda değer deniz gücüne sahip tek balkan ülkesiydi ve bu diğer iki müttefik için önemliydi. Çünkü Anadolu'da bulunan Osmanlı Birlikleri bu sayede Asya kıtasından Avrupa'ya kolayca nakledilemeyeceklerdi. Bu durum Sırp ve Bulgarların gözünden kaçmadı ve özellikle bu nedenle Yunanlar bu iki ülke tarafından ittifaka alındı ve teşvik edildi. Sofya'da süre gelen ittifak görüşmelerinde Yunan Büyükelçisi, ittifakta Yunanistan'ın girişinin başı çekeceğini şu sözlerle belirtmişti: "Yunanistan savaş desteği olarak 600.000 asker sağlayacaktır. 200.000 asker muharebe alanında ve donanma ile 400.000 askerin Türkiye'de Selânik ve Çanakkale arasında durdurulmasını sağlayarak..."
Savaş başlamadan önce Yunan Kara Ordusu, 1911'de çağrılan Fransız uzmanların gözetiminde yeniden yapılandırılmaktaydı. Bu uzmanların gözetiminde Yunanlar kendi ana formasyonlarının yanında üçgen piyade sistemini benimsediler ama bundan önemlisi oluşturdukları seferberlik sistemi 1897'de silahlandırdıklarından çok daha fazla kişinin silahlanmasına imkân veriyordu; yabancı uzmanlar yaklaşık 50.000 kişiyi silahlandırabileceklerini öngörürken Yunanlar 125.000 kişiyi silahlandırarak Osmanlı Devleti üzerine sürdüler. Bir de bunun üstüne ulusal muhafızlardan, yedeklerden 140.000 kişi daha seferber edilip savaşa sokuldu. 1897'de olduğu gibi 2 grup ordu oluşturuldu ve coğrafi ayrıma göre ad verilip bu ordular mevzilendi. Epir ve Teselya orduları.
Teselya Ordusu (Στρατιά Θεσσαλίας), Veliaht Prens Konstantin komutasında ve Korgeneral 'in Kurmay başkanlığındaydı. 7 Piyade Taburu, 1 Süvari Tümeni, 4 Bağımsız Evzon Taburu ve toplamda 100.000 askerden oluşuyordu. Ana hedefi ve görevi, Güney ve Merkez Makedonya'ya ilerlemek, burada tahkim edilmiş Osmanlı mevzilerini ele geçirmek, Selânik ve Manastır'ı almaktı. Buna karşılık toplamda 10-15.000 askerden oluşan Epir Ordusu (Στρατιά Ηπείρου), ise Korgeneral komutasında, zayıf bir konumda olup iyi şekilde tahkim edilmişti. Epir eyaletinin başkenti Yanya şehrini alabileceğine dair bir ümidi yoktu ama ana görevi, Teselya ordusunun takviyeleri gelene kadar Osmanlı kuvvetlerini olduğu yerde oyalayıp ilerlemesini engellemekti.
Yunan donanması ise nispeten modern ve İngiliz donanma subaylarının gözetiminde alınmış yeni gemilerle ve yapılan reformlarla güçlendirilmişti. İngiliz heyeti, Başbakan Venizelos tarafından 1910 yılında davet edilmiş ve Mayıs 1911'de Yunanistan'a gelmişti ve Koramiral 'in enerjik ve olağanüstü başkanlığı ile silah ve donanma manevralarında aşırı derecede bir iyileştirme oldu, donanma bakanlığı tekrar organize edildi. 1912'de donanmanın en modern ve temel hızlı zırhlı kruvazörü Averof, (1910'da tamamlandı) ve en modern hızlı savaş gemisiydi. Savaş sürerken Averof ve üç muhripten oluşan bir filo, Osmanlı'nın Karaburun'daki istihkâmlarını bombalamıştı. Bunun yanında modası geçmiş Hydra sınıfı üç savaş gemisi vardı. Ayrıca 1906-1907 arası 7 destroyer inşa edilmişti ve 6 yeni destroyer de savaş tehlikesi belirince 1912 yazında satın alındı.
Buna karşın savaş başladığında Yunan donanması hala planların gerisindeydi. Osmanlı Donanması, sayı ve ana yüzey gemileri ve özellikle uzun kalibreli toplara sahip gemi yönünden üstün konumdaydı. Sonuçta savaş donanmayı genişleme ve yeniden organize olma aşamasında yakalamıştı ve donanmasının üçte biri (altı yeni destroyer ve bir Delfin sınıfı denizaltı) savaş başladıktan sonra ve personel eğitimi yapılamadan bu konuda yeterli süre ayrılamadan, görev değişimi yapılamadan Yunanistan'a ulaştı. Kömür ve diğer donanma gemileri için gerekli stoklarda ise sıkıntı yaşanmaktaydı ve Averof'ta ise gerekli mühimmat yoktu Kasım sonuna kadar da bu durum değişmeyecekti.
Osmanlı İmparatorluğu
Balkanlarda Osmanlı Ordusunun Durumu
Osmanlı Devletinde ise sorunlar çok fazlaydı. 1908 yılındaki II. Meşrutiyet'in ilanı sonrası siyasi çalkantılar devam etmekteydi ve I. Balkan Savaşı öncesi İttihat ve Terakki Partisi ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası arasında çekişme yaşanmaktaydı. Diğer taraftan Osmanlı Ordusu, Trablusgarp'ta İtalyanlar ile savaşırken, Yemen'de çıkan isyan sonrası büyük bir hata içine düşerek, Rumeli'deki taburların bir kısmını bu isyanı bastırmak için Yemen'e gönderdi. Bunun yanında bir diğer sorun da nüfustu. Osmanlı İmparatorluğu'nun nüfusu 1912 yılında 26 milyon olsa da bunun sadece 6,1 milyonu Balkanlar'da yaşıyordu. Dahası bu nüfustan hiç askerlik yapmayan Hristiyan ahaliyi düşünce geriye sadece 2,3 milyonluk bir Müslüman Türk nüfus çıkıyordu ki, Anadolu'dan takviye almadan Rumeli'deki halktan bir ordu oluşturulmak istense sadece bu 2,3 milyonluk kesimden çıkartılmak zorundaydı.
Bunun yanında İmparatorluk bir de Trablusgarp'ta İtalyanlar ile savaş içindeydi ve Donanma'nın bir kısmı, On İki Adalara saldıran ve işgal eden İtalyan donanması ile uğraşmakta veya Trablusgarp'a askeri destek sağlamaktaydı. Dahası İtalyan donanması Beyrut Deniz Muharebesi gibi deniz savaşları ile Osmanlı donanmasının savaş ve taşıma yapan bir kısım gemilerini yok etmişti. Yine Trablusgarp Savaşı için bir kısım subay ve asker Libya'daydı. İtalyanlarla olan Trablusgarp Savaşı, ancak I. Balkan Savaşı'nın çıkmasından birkaç gün sonra 15 Ekim 1912'de sonra erdirilebildi. Trablusgarp'ın Osmanlı'nın elinden çıkması, Rodos'u da içine alan On Adaların ise İtalya'dan antlaşma masasında geri alınabilecek iken; Balkan savaşında Yunanlar tarafından işgal edilmesini engellemek için geçici olarak İtalyanların eline bırakılması ile sonuçlandı (1. Dünya Savaşında Osmanlı ve İtalya ayrı taraflarda savaşa girince zaten fiilen işgal altındaki On İki Adalar, resmen İtalyanlarca işgal edilip İtalyan toprağı oldu.). Ayrıca Osmanlıların bir kısım kuvvetlerini de Balkanlara geç aktarmasına veya hiç aktaramamasına sebep oldu. Osmanlı, I. Balkan Savaşı öncesi Balkanlarda ordularının yerini sağlamlaştırabilecek bir hamle yapamadı.
Yine oluşan siyasal çekişmeli ortamda ordu reformları ihmal edilmişti. Almanların yardımıyla orduda bir kısım modernizasyonlar yapılmışsa da bunlar yetersizdi, Osmanlı İmparatorluğu hala askeri reformlarına ve orduya bir şekil verememişti. İşin daha da kötüsü ordunun siyasetin içine düşmesi yanında Rumeli'de ikmal yollarında yaşanan sorunlardı. Rumeli'deki Osmanlı Demiryolu ağı, Rumeli'ye ulaşmak için, korumak için zayıf ve asker taşımak için yetersiz bir durumdaydı. Anadolu ile bağlantıda sorunlar yaşanmaktaydı. Deniz yolunda ise Yunanlar donanmalarını geliştirmişler ve Osmanlılardan denizde üstün bir konuma erişmişlerdi. Bu da sorunlara yol açabilecekti. Dahası I. Balkan Savaşı'nın hemen öncesi Osmanlı Yüksek Komutası Balkanlardaki 70.000 askerin ve bunların bulunduğu mobil askerî birliklerin tasarruf ve yaş haddi gerekçeleriyle terhis edilmesine karar vererek ölümcül bir hata yaptı; tecrübeli askerlerden yoksunluk ve böyle büyük çapta bir askeri terhis Balkan Savaşı'nda Osmanlının felaketini hazırlayan en büyük nedenlerden biri oldu. Yine Osmanlı Ordusu iki tür birlikten oluşmaktaydı Nizam denen birlikler düzenli ve iyi donanımlı askerlerden oluşmaktaydı buna karşın Redif denen takviye (yedek) askeri kuvvetler ise disiplinsiz ve tecrübesiz, eğitimsiz askerlerden oluşmaktaydı en önemlisi topçu başta olmak üzere yetersiz ekipmanlara sahipti. Bir de bunun yanında Yunanlar, Bulgarlar veya Sırpların aksine Osmanlı seferberlik sistemi eski ve hantal bir pozisyondaydı. Öyle ki I. Balkan Savaşı boyunca savaşan ordular, hiçbir zaman hedeflediği sayıya ulaşamadı. Osmanlı İmparatorluğu'nun savaş öncesi Rumeli'de 3 ordusu vardı. Bunlardan biri Makedonya Ordusu, diğeri Vardar ordusu (ikisinin birleşimi batı ordusunu oluşturmaktadır) ve sonuncusu Trakya Ordusu (doğu Ordusu) idi, bu orduların toplamda 1.203 hareketli ve korumalı bölgelerde 1.115 sabit topu vardı.
Teşkilatlanan Osmanlı ordusuna bir göz atılırsa;
- Doğu ordusu olan Trakya Ordusu 115.000 askerden oluşmaktaydı ve Bulgarlara karşı pozisyon almıştı. Nazım Paşa komutasında 7 kolorduda 11 düzenli piyade taburu, 13 redif ve 1+ (bir tümenden fazla ama 2 tümenden az) süvari tümenine sahipti:
- I. Kolordu 3 tümenden oluşmaktadır [2. Piyade Tümeni (eksik alay), 3. piyade ve 1. Geçici Piyade Tümenleri].
- II. Kolordu 3 tümenden oluşmaktadır [4 (eksik alay) ve 5. piyade tümenleri ve Uşak Redif tümeni].
- III. Kolordu 4 tümenden oluşmaktadır (7, 8 ve 9. piyade tümenleri (hepsi eksik alay) ve Afyonkarahisar Redif Tümeni).
- IV. Kolordu 3 tümenden oluşmaktadır [12. piyade tümeni (eksik alay), İzmit ve Bursa redif tümenleri].
- XVII. Kolordu 3 tümenden oluşmaktadır. (Samsun, Ereğli ve İzmir redif tümenleri).
- 6 ek tümen (10. ve 11. piyade; Edirne, Babaeski ve Gümülcine Redif ve Kale Tümeni, 4. Tüfek ve 12. Süvari Alayı).
- Kırcaali Müfrezesi iki ek tümen (Kırcaali Redif, Kırcaali Mustahfız Tümeni) ve 36. Piyade Alayı.
- Bağımsız Süvari Tümeni ve 5. Hafif Süvari Tugayı
- Makedonya ve Vardar ordularından oluşan Batı ordusu ise 10 kolorduda 32 piyade ve 2 süvari tümeni, toplamda yaklaşık 200.000 kişiden oluşmaktadır.
- Sırplara karşı konumlanmış merkezi Üsküp'te olan Vardar Ordusu Halepli Zeki Paşa komutasında 5 kolordu ve bu kolorduların içinde 18 piyade tümeni, 1 süvari tümeni ve 2 bağımsız süvari tugayı olarak teşkilatlanmıştır.
- V. Kolordu 4 tümenden oluşmaktadır (13, 15 ve 16. Piyade ile İştip Redif Tümeni).
- VI. Kolordu 4 tümenden oluşmaktadır (17 ve 18. Piyade ve Manastır ile Drama redif tümenleri).
- VII. Kolordu 3 tümenden oluşmaktadır (19. Piyade ve Üsküp ile Priştine redif tümenleri).
- II. Kolordu 3 tümenden oluşmaktadır (Uşak, Denizli ve İzmir redif tümenleri).
- Sancak Kolordusu 4 tümenden oluşmaktadır [20. Piyade (eksik alay), 60. Piyade ve Metroviça Redif Tümeni, Taşlıca Redif Alayı, Firzovik ve Taşlıca müfrezeleri].
- Bir bağımsız süvari tümeni, 7 ve 8. süvari tugayları.
- Merkezi Selânik'te bulunan Ali Rıza Paşa komutasındaki hem Yunanistan hem Bulgaristan hem de Karadağ'a karşı konumlanmıştı. 5 kolorduda 14 tümene sahipti.
- Sırplara karşı konumlanmış merkezi Üsküp'te olan Vardar Ordusu Halepli Zeki Paşa komutasında 5 kolordu ve bu kolorduların içinde 18 piyade tümeni, 1 süvari tümeni ve 2 bağımsız süvari tugayı olarak teşkilatlanmıştır.
Yunanistan'a karşı 7'den biraz fazla tümen konumlanmıştır.
- 3 tümeni bulunmaktadır. (22. Piyade ve Nasliç, Aydın Redif tümenleri).
- Yanya Kolordusu 3 tümeni bulunmaktadır. (23. Piyade, Yanya Redif ve Bizani Kale tümenleri).
- Bağımsız üniteler olarak Selanik Redif tümeni ve
Bulgaristan'a karşı güneydoğu Makedonya'da 1 kolordu 2 tümen konumlanmıştır.
- 2 tümeni bulunmaktadır. (14. Piyade ve Serez Redif tümeni bunlara ek olarak )
Karadağ'a karşı 4 den biraz fazla tümen konumlanmıştır.
- İşkodra Kolordusu 2'den biraz fazla tümen (22. Piyade ve İşkodra Redif tümeni, ve buna bağlı askerî birlik)
- İpek Müfrezesi 2 tümeni vardır (21. Piyade ve Prizren Redif tümenleri)
Organizasyon planına göre Osmanlı'nın batı ordusu (Vardar ve Makedonya orduları) savaş durumunda 598.000 askere ulaşacak ve bu şekilde düşmana karşı koyacaktı. Fakat demir yollarındaki yetersizlik bunun yanında Osmanlı'nın seferberlik sisteminde de hatalar vardı. Zira askere alınacak kişiler askere alındıkları ordunun yakınındaki bölgelerden alınırdı, bu seferberlik açısından silah altına alma ve askerlerin bölgeyi tanıması, zorlanmaması gibi belli bir kolaylık sağlasa da dezavantajları çoktu zira savaşılan bölgeye yakın ordunun olduğu yerde silah altına alınan bu kişiler, eğer silah altına alındıkları yerler cephe hattı ve düşman işgali tehlikesi olan yerlerdeyse bu bölge yakınında köylerinin, şehirlerinin başına gelenlerden derhal haberdar olduklarından bu durum onları demoralize edip dikkat dağınıklığı ve ailelerini korumak için firarlara sebep oluyordu. Örneğin Priştine ve Üsküp şehirlerinin ileride Sırpların eline geçtiğini veya buraya Sırplarının yürüdüğünü öğrenen, cephede savaşan tümenlerdeki Üsküplü Arnavut ve Türk redif askerlerin pek çoğu ailelerinin durumundan endişelenerek kurtarmak için panik içinde bulundukları yerleri terk edip bu yerlere gitmişlerdir. Sonuçta da Osmanlı ordusunda bu firarlar ağır sorunlara neden olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı'ndaki seferberlik programında imparatorluk bu sistemden dönebilmiştir. Balkan Savaşı'ndaki firar sorununun temel nedenlerinden biri de budur. Bu durum bazı kimselerce haksız şekilde "Balkanlarda Arnavutlar Osmanlılara ihanet etti" şeklinde düşünülmüştür. Bunu ihanet iddialarını destekleyecek öne sürdükleri bir dayanak da 1911'de Arnavutluk'ta ve 1912'de Kosova'da çıkan Arnavutluk isyanlarıdır. Oysaki durum hiç de öyle değildi zira 1911 yılındaki ve 1912 yılındaki isyanlara karşın Arnavutların çoğu Sırp, Karadağ, Yunan egemenliğinden çok Osmanlı yönetimi taraftarıydı ve özellikle Sırplarla çekişmeli durumdaydılar. Aynı eleştirilen Arnavutlar bu savaşta, Osmanlının "İşkodra Savunması" esnasında gönüllü birlikler kurup Osmanlı yanında Karadağ-Sırp birleşik ordusuna karşı savaşmışlardır. İşkodra'daki direniş ancak Nisan 1913'te savaşın sonuna yakın sert ve acımasız çatışmalardan, ablukadan sonra aç, susuz kalan şehir ile ilgili yapılan müzakerelerle teslim olması ile kırılmıştır. Ancak sonradan Esat Paşa Toptani gibi Arnavutlardan az sayıda kişiler sonradan Sırplarca etkilenerek Osmanlı aleyhine dönmüştür ancak bu kişiler de pek fazla Arnavutlardan taraftar bulmamıştır. Kaldı ki sadece Arnavutlardan değil Türklerden de Osmanlı aleyhine Balkan savaşında çalışan kişilere rastlanmaktadır. Büyük Sırbistan hayali Arnavutlar dışında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu da tedirgin etmekteydi. Bu imparatorlukta bölgede Slav veya Rus egemenliği yerine Osmanlıların bölgede olmasına taraftardı. Zira Sırbistan ve Rusya'nın kendi içindeki Slav azınlığı kışkırtacağı korkusu içindeydi, diğer taraftan Sırbistan'da bu imparatorluktan toprak koparma peşindeydi. Avusturya-Macaristan savaşta Osmanlı ordularının çöktüğünü fark ettiğinde ve Sırbistan'ın genişlemesinin kaçınılmaz olduğunu anladığında, bölgede bir Arnavutluk devleti kurulmasını ve bu şekilde Sırp egemenliğinin kırılmasını sağlamaya çalışmış, onlara hamilik etmiştir. Arnavutluk'un bağımsızlığın ilanı da apar topar yapılmıştır. Zira Osmanlı'nın artık kendilerine yardım imkânı kalmayıp; yaşadığı topraklarının Sırp, Karadağ ve Yunanlarca parçalanacağı ve katliama uğrayacakları korkusu ile yapılmış bir bağımsızlık ilanıdır.
Bununla birlikte ihanet iddialarına bir başka dayanak da özellikle Kumanova Muharebesi'nde görülen orduya alınan Hristiyan askerlerin firarı sorunudur ki bu yönden bu iddialara hak verilebilir. Zira NY Times gibi gazetelerde belirtildiği üzere özellikle redif tümenlerine Balkan Savaşı'nda gerekli adaptasyon yapılmadan alınan kimi yerlerde ordunun %15-20'sini oluşturan Osmanlı yönetimindeki bölgelerdeki Sırp, Yunan ve Bulgar azınlıklardan bir kısmı karşılarında kendi milletlerinden olan orduları görünce cepheden firar etmişlerdir. Ancak ihanet dışında burada Osmanlı seferberlik hizmetlerini eleştirmek gerekir. Zira seferberlik sırasında asker adaptasyonları bu kişilere eğitim verilmeden apar topar silahlandırılarak ön cepheye sürülmüşlerdir, dahası I. Dünya Savaşı'nda da Hristiyan ve diğer azınlıklardan silah altına alınan kişiler vardır. Ancak bunlar için Osmanlı ordusu, I. Balkan Savaşı'ndaki gibi firar sorunu ile karşılaşmamıştır. Zira bu azınlık askerleri özel olarak seçilerek, adaptasyon süreçleri tamamlanarak ve kritik pozisyonlardan çok geri hizmetlerde görevlendirilerek kullanılmışlardır. Bu da I. Balkan Savaşı'nın kaybedilmesindeki temel nedenlerden birinin de Osmanlı'nın o dönemdeki seferberlik sistemi olduğunun açık göstergesidir. Seferberlik sistemi çok dramatik şekilde savaşı ve orduda mevcut asker sayısını etkiledi. Savaş başlangıcında Batı Ordusu'nda yalnızca 200.000 asker mevcuttu. Takviye olarak daha fazla insan savaş boyunca gelse de savaştaki ağır kayıplar nedeniyle Batı Ordusu hiçbir zaman istenen sayının yakınına dahi ulaşamadı. Savaş sırasında Osmanlılar Suriye'den gerek Nizam (Nizamiye) ve gerekse Redif askerleri getirmeyi planlamıştı. Ancak bu da hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmedi; çünkü Yunanlar Ege'de deniz hakimiyetini ele geçirip takviyelerin denizden gelmesine engel oldular. Askerler de kara yolundan sevk edilmek zorunda kaldılar ve sonuçta bu takviyeler ya hiç Balkanlara gelmedi ya da istenen vakitte gelemedi. Osmanlı Komuta Konseyi, Alman Askerî Danışmanlığı misyonunda düşmanlarının durumuna göre 12 farklı savaş planı hazırlamıştı. Özellikle 5 no.lu Yunanistan, Bulgaristan ve Karadağ'a karşı hazırlanan savaş planı iyi geliştirilmiş bir plandı ve ordunun çeşitli kademelerine kendi yerel savaş planlarında kullanılmak ve geliştirilmek üzere gönderildi. Osmanlı Hükûmeti 16 Ekim 1912'de harp ilan etmekte ancak ordusunun son tertip 120 taburunu terhis etmiş, 35 taburunu başında Genelkurmay Başkanı Ahmet İzzet Paşa olmak üzere Yemen'e göndermiş, İtalyanların İzmir'e çıkarma ihtimaline karşı Balkanlardaki kuvvetlerinin bir kısmını İzmir'e intikal ettirmiş, seferberliğini tamamlayamamış, silahlı kuvvetlerini bir salgın hastalık gibi saran "mektepli", "alaylı", "redif", "zâdegân", "kurmay" subay çekişmelerini giderememiş, ordunun silah ve teçhizattaki eksikliklerini tamamlayamamış, yeterli eğitim ve tatbikat yaptırılamamıştı. Bunun yanında Alman askeri danışmanlığının hazırladığı savunma planı Osmanlı Ordusu kurmaylarınca göz ardı edildi; zira o sırada yeni Harbiye Nazırı olan Nazım Paşa; daha önce Ahmet İzzet Paşa'nın da onayıyla yapılan bu savunma planlarının ve görüşünün aksine kitaplarını olduğu Fransız General Ferdinand Foch'un Fransız saldırı doktrinini benimsemiş biriydi. Nazım Paşa'nın bu hatası bütün savaşı Osmanlı aleyhine etkileyecek nedenlerden biri olmuştur. Savaşın kaybedilmesinden hemen sonra Nazım Paşa, bu önemli hatalarından dolayı İttihatçı fedailer tarafından öldürüldü.
Osmanlı Donanmasının Durumu
Osmanlı Donanmasının özellikle 1897 Türk-Yunan Savaşındaki kötü performansı nedeniyle, Osmanlı hükûmeti donanmada reformlara başlamak zorunda kaldı. Eski gemiler emekliye ayrıldı; yerine Fransa ve Almanya'dan yeni gemiler alındı. Buna ilave olarak Osmanlı Devleti 1907 yılında İngiliz donanma misyonundan eğitim ve taktik konusunda yardım istedi. Amiral Bu yardım İngiltere tarafından kabul edildi. Sir başkanlığında bir heyet İstanbul'a geldi. Bununla birlikte bu misyon, görevi başarıya ulaşmasını neredeyse imkânsız görüyordu. Zira Jön Türkler İhtilali sonucu II. Abdülhamid tahtan indirilmiş ve Osmanlı Devleti politik açıdan karışık bir hale bürünmüştü. Dahası 1908 ile 1911 yılları arasındaki dönemde Osmanlı Donanma Bakanlığı tam 9 kere el değiştirdi. Bunun üzerine genç subaylarla, donanmanın çoğu kadrosunu elinde tutan ama hiç aktif görevlere katılmayan yaşlı eski subaylar arasında donanma içinde iç mücadeleler yaşanmakta idi ve yaşlı eski subaylar bu reformları engellemeye çalışıyordu. Bir de bunun üzerine Osmanlı gemi inşa programı üzerinde İngiliz kontrolü Osmanlı Bakanlarının şüpheleri ile karşılaştı ve Gamble'ın yeni gemiler alımı ve yapımı konusundaki planları için gerekli fonlar hiç hazır olmadı.
Yunanların Averof atağına karşı Osmanlılar yeni zırhlı Alman kruvazörü SMS Blücher veya savaş kruvazörü SMS Moltke tipinde bir gemi almaya çalıştıysa da büyük maliyetler nedeniyle bu plan rafa kaldırıldı. Osmanlılar bunun yerine iki tane eski Brandenburg sınıfı ön dretnot gemiyi Alman donanmasından satın aldı. Bu gemilerden biri Barbaros Hayrettin diğeri ise Turgut Reis zırhlısıydı. Bu zırhlılar Hamidiye ve Mecidiye kruvazörleri ile birlikte Osmanlı Donanmasının çekirdeğini oluşturuyordu. Ancak 1912 yazında, bu 4 gemi de yoksul bir devlette kronik bir ihmalin kurbanıydı; telefonları çalışmıyor, mühimmat asansörleri ve mesafe ölçerler yerinden sökülmüş, pompalar korozyona uğramış, su geçirmez kapılarının çoğu artık kapanmaz durumdaydı.
Harekatlar
Bulgar cephesi
[[Dosya:Yaroslav Veshin - Na nozh.jpg|küçükresim|Çek ressam tarafından çizilen "Bulgarlar, Osmanlı pozisyonlarını ele geçirdi" içerikli resmi
[[Dosya:Chataldja armistice.jpg|küçükresim|sol|upright=0.91|Birinci Çatalca Çatışması’nda Bulgar işgalini durduran Nazım Paşa komutasındaki Osmanlı, Bulgarlarla ateşkeste (Kasım 1912)]]]] Karadağ, 8 Ekim 1912'de Osmanlı'ya savaş ilan ederek I. Balkan Savaşı'nı başlattı. Savaşın ilerleyişi ve Osmanlı'nın pes ettirilmesi için Bulgarların Osmanlı ile savaştığı Trakya cephesi; Arnavutluk, Kosova ve Makedonya cepheleri de dahil olmak üzere Balkanlar'ın batı kısmındaki cephelerden daha önemliydi. Coğrafik olarak Trakya'nın Osmanlı ile olan savaştaki en büyük cephe olması beklenirken bölgedeki Osmanlı ordusunun Balkan Birliği'nin savaş düzenini ve askeri konumlarını yanlış tahmin etmesi üzerine Trakya'daki Osmanlı varlığı tehlikeye girdi. Düşmanın savaş stratejisinden bihaber olan Osmanlı güçleri Makedonya üzerinde yoğunlaştı. Osmanlı başkentindeki en etkili kişilerden biri olan Alman Büyükelçi Hans Freiherr von Wangenheim, 21 Ekim'de Berlin'e Osmanlı kuvvetlerinin savaş halinde Sırp ve Bulgar ordusunun büyük bölümünün Makedonya'ya yoğunlaşacağına inandığını rapor etmişti. Kölemen Abdullah Paşa'nın komutasındaki Osmanlı karargahı, Edirne'nin doğusunda yalnızca üç Bulgar piyade tümeni ile bulunacağına inanıyordu. Tarihçi E. J. Erickson'a göre Osmanlı'nın, Balkan Paktı'nın hedeflerini yanlış öngörüsü, Trakya'da Bulgarlara karşı gerekli direnişi gösterememeye neden oldu. Osmanlı'nın bu yanlış tahmini aynı zaman da savaşın başında Trakya cephesindeki oldukça saldırgan Osmanlı stratejisinin de sebebiydi.
Neticede Osmanlı Kırcaali Müfrezesi Kırcaali Muharebesi, kaybedilen Paşmaklı ve Kırcaali'yi geri almaya yönelik karşı saldırı olan Alamidere Muharebesini kaybetti akabinde müfrezeye Bulgar kıskaç harekâtı başladı, Mestanlı'dan ordu Batı Trakya'ya çekildi. Kıskacı önleme ve çıkmaya yönelik olarak Balkan Töresi Muharebesi ve Merhamlı Muharebesi kaybedildi. Sıkıştırılan müfrezeye bağlı kuvvetler ve müfreze komutanı 27 kasımda Meriç nehrinde Bulgarlara emrindeki askerlerle birlikte teslim oldu. Dedeağaç ve Gümülcine'yi içine alan Batı Trakya Toprakları ve Kırcaali gibi Osmanlı'nın elindeki son Bulgar toprakları,kilit öneme sahip Balkan dağ geçidleri,Doğu ve Batı Trakya'daki kilit öneme sahip demiryolu ağları Bulgarların eline geçti.
Doğu Trakya'da Osmanlı ordusu Bulgar ordusuna karşı Kırklareli Muharebesi ve Lüleburgaz Muharebesi'ni kaybetti. Edirne kuşatma altına alındı, ordu Çatalca önlerine kadar çekildi Bulgar Ordusu Birinci Çatalca Muharebesi'nde ancak durdurulabildi.
Bulgarlar Gelibolu ve Bolayır'a saldırarak Bolayır Muharebesi ile Çanakkale Boğazının Trakya kısmını ele geçirdiler. Kaybedilen Doğu Trakya topraklarını geri alma ve aynı zamanda kuşatılan Edirne'yi kurtarma İstanbul üzerindeki Bulgar tehlikesini bertarafa yönelik İkinci Çatalca Muharebesi'nden İstanbul'un Bulgarlarca işgalinin engellenmesi dışında tam netice alınamadı, Şarköy Harekatı başarısızlıkla sonuçlandı. Savaş sonuna kadar İstanbul üzerindeki Bulgar tehdidi bertaraf edilemedi. Bolayır ve Gelibolu 1913 ortalarına kadar Bulgarlardan geri alınamadı.
Bulgarları deniz ablukasına almaya yönelik Varna Deniz Muharebesi'de kaybedildi. 26 Mart 1913'te aylarca Bulgarlar ve Sırplarca kuşatılan Edirne Bulgarların eline geçti Bulgarlar 60.000'den fazla Osmanlı askerini esir aldı.
Yunan Cephesi
Epir Cephesi
Epir cephesinde Yunan ordusu başlangıçta sayıca oldukça üstün değildi ancak Osmanlı Yanya kolordusunda da disiplinsizlik Arnavutların firari had safhadaydı.Buna rağmen Yunanlar saldırıya geçtiler. Esad Paşa komutasındaki Osmanlı Yanya Kolordusu Komçiadis Muharebesi'nde General Sabuncakis komutasındaki Yunan Epir ordusunu yenmesine karşın hemen ardından Gribova Muharebesi Osmanlı yenilgisi ile sonuçlandı. Sonrasında Osmanlıların bazı başarılarına karşın Yunanlar ilerlemeye devam ettiler, bu arada Osmanlıların pasif tutumundan dolayı Yunanlar, 21 Ekim 1912'de Preveze'yi ele geçirdi; burayı geri almaya Epir ordusu'nun ilerlemesini durdurmaya yönelik Beşpınar Muharebesi'nden Osmanlılar bir sonuç alamadı. Sonrasında Driskos Muharebesi'nde Osmanlılar savunma hatlarına saldırıya geçen Epir Ordusu ile ona bağlı Yunan Kızıl gömleklileri'ni ve Garibaldin olarak bilinen İtalyan gönüllüleri bozguna uğratsa da Yunan ordusu saldırılarını Kuzey Yanya'ya doğru ilerlemesini sürdürdü. Epir ordusunun üstünlüğü ile sonuçlanan Pista Muharebesi akabinde Yanya kolordusu Yanya müstahkem mevkiine kadar gerileyip tümden savunma konumuna geçmek zorunda kaldı. Öte yandan 5 Kasım'da Binbaşı , Himara'nın kıyı bölgesinde bir isyana öncülük etti ve Osmanlı garnizonunu önemli bir direniş görmeden şehirden çıkardı. 20 Kasım'da Batı Makedonya'da Yunan birlikleri Osmanlı Vardar ordusuna bağlı birliklerce korunan Görice'yi Görice Muharebesi ile ele geçirdi. Yanya kolordusunun kuzeyden takviye ve lojistik desteklerini zora düşürdü. Bu ilerlemelerine rağmen Yunan kuvvetleri, Yanya'yı koruyan Bizani'deki Alman tasarımlı savunma pozisyonlarına karşı saldırmak için gerekli olan sayıdan yoksundu. Bu yüzden Makedon cephesinden takviye beklemek zorunda kaldılar.
Makedonya'daki askeri hareketlilik sona erdikten sonra ordunun büyük bir kısmı daha sonradan Konstantin'inin kendisinin komutasına girecek şekilde Epir'e yerleştirildi. Bununla birlikte Birinci Yanya Muharebeleri ve İkinci Yanya Muharebesi Osmanlı zaferi ile sonuçlandı. Fakat 2.Yanya Muharebesi sonrası kullanılan top mermileri yerine ısrarlı talebe karşın yenileri yollanmayan artık yeni takviye alamayan, Arnavut firarları ile bunalmış muharip asker sayısı iyice azalmış Yanya kolordusunun sürekli takviye alıp asker ve topçu sayısını iyice artıran Epir ordusundan gelecek yeni bir saldırıyı kaldıracak hali kalmamıştı.Nitekim Sabuncakis'in 1. Ve 2.Yanya Muharebelerindeki başarısızlıkları sebebiyle Epir kolordusu komutanlığı görevinden alınıp yerine Veliaht Ķonstantin'in getirilmesi akabinde Epir Ordusunca Bizani Muharebesi'nde (Üçüncü Yanya Muharebesi) Osmanlı hatları yarıldı ve 6 Mart 1913'te Yanya alındı Yanya kolordusunun pek çok askeri ve komutanı Esad Paşa Yunanlara teslim olmak zorunda kaldı. Kuşatma sırasında 8 Şubat 1913'te, Yunanistan pilotu Rus kökenli N. de Sackoff, Bizani Kalesi'ne bomba attıktan sonra yerden gelen ateş sonucu düştü. Böylece kendisi savaşta vurulan ilk pilot oldu. İyon Adaları'ndan 'ın kuzeyindeki küçük bir kasaba olan Preveze yakınlarına indi ve yerli Yunanların yardımı ile uçağını tamir edip üsse geri döndü. Yanya düştükten sonra Yunan ordusu Arnavutluk'un güneyindeki Kuzey Epir'e ilerledi. Sırp kontrol hattına çok yakın bir mevkide ilerlemelerini durdurdular.
I. Balkan Savaşı ve Londra Konferansı
Bu devletlerin savaş ilanında, Balkanları koruyacak büyük bir Osmanlı ordusu bulunmuyordu. Böylece güçsüz ve küçük ordulara karşı birçok zafer kazandılar. Bulgarlar, yönünü doğuya yöneltti ve Trakya'nın önemli kısmını işgal etti. Sırplar; Priştine, Üsküp ve Manastır'ı; Yunanlar ise Serfice, Selânik, Bozcaada, Limni, Sakız ve Midilli adalarını kolayca işgal etti. Sırplar ve Karadağlılar ise Arnavutluk'u paylaştılar. Osmanlı ordusu, bu yenilgilere karşı önemli bir savunmada bulunamıyordu.
Uğranılan bu ağır yenilgiler üzerine Bâb-ı Âli, barış istedi ve Londra Konferansı düzenlendi. Bu konferans ile Osmanlı Devleti büyük bir kayba uğruyordu.
Toprak Kaybı
Yapılan bu konferans ile, Osmanlı Devleti büyük bir kayba uğradı. Bu kayıp şöyledir:
- Osmanlı Devleti, 167.312 km²lik alan kaybetti. Bu alanda 6.582.000 nüfus vardı.
- Bulgaristan, 25.257 km²
- Yunanistan, 55.919 km²
- Sırbistan, 41.873 km²
- Karadağ, 5.590 km²
- Arnavutluk, 25.734 km²'lik alan kazandı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun savaş sonrası Avrupa'da kalan toprağı 26.000 km² idi. Avrupa'daki toprakların %83'ü ve nüfusun %69'u kaybedildi. Ayrıca On İki Ada, Ege Adaları ve Girit kaybedildi. Balkan Devletlerinin, bu toprak kazancı ile nüfusları, önemli oranda arttı. Bu devletlerden, Yunanistan, en çok toprak kazanan devlet olurken, en az toprak kazanan devlet ise Karadağ oldu. Bu savaş sonucunda, Kırklareli'ye kadar olan tüm topraklar kaybedildi. Ancak, bu toprak dağıtımında birçok devlet birbirine düştü. Nedeni ise; toprak paylaşımının adaletsizliği bahane edildi. Bu nedenle, II. Balkan Savaşı başladı.
Birinci Balkan Savaşı Muharebeleri | ||||||||
Adı | Saldıran | Komutan | Savunan | Komutan | Tarih | Kazanan | ||
Sarantaporon Muharebesi | Yunanlar | Hükümdar Prens | Osmanlılar | Hasan Tahsin Paşa | 22 Ekim 1912 | Yunanlar | ||
Kumanova Muharebesi | Sırplar | Gen. Radomir Putnik (Savaş sonrası Voyvodalığa yükseldi) | Osmanlılar | Zeki Paşa | 23 Ekim 1912 | Sırplar | ||
Kırkkilise Muharebesi | Bulgarlar | Gen. Radko Dimitriev, Gen. | Osmanlılar | Abdullah Paşa, Mahmud Muhtar Paşa | 24 Ekim 1912 | Bulgarlar | ||
Lüleburgaz Muharebesi | Bulgarlar | Gen. Radko Dimitriev, Gen. | Osmanlılar | Abdullah Paşa | 28 Ekim - 3 Kasım 1912 | Bulgarlar | ||
Yenice Muharebesi | Yunanlar | Hükümdar Prens Konstantin | Osmanlılar | Hasan Tahsin Paşa | 1 Kasım 1912 | Yunanlar | ||
Pirlepe Muharebesi | Sırplar | Osmanlılar | 3 Kasım 1912 | Sırplar | ||||
Beşpınar Muharebesi | Yunanlar | Gen. | Osmanlılar | 6-12 Kasım 1912 | Yunanlar | |||
Vevi Muharebesi | Yunanlar | Osmanlılar | 15 Kasım 1912 | Osmanlılar | ||||
Manastır Muharebesi | Sırplar | Gen. | Osmanlılar | Zeki Paşa | 16-19 Kasım 1912 | Sırplar | ||
Birinci Çatalca Muharebesi | Bulgarlar | Gen. Radko Dimitriev | Osmanlılar | Nazım Paşa | 17-18 Kasım 1912 | Osmanlılar | ||
Varna Deniz Muharebesi | Bulgarlar | Yzb. Dimitar Dobrev | Osmanlılar | Yzb. Hüseyin Rauf Bey | 21 Kasım 1912 | Bulgarlar | ||
İmroz Deniz Muharebesi | Yunanlar | Tuğamiral Pavlos Kunduriotis | Osmanlılar | Amiral Ramiz Bey | 16 Aralık 1912 | Yunanlar | ||
Bolayır Muharebesi | Osmanlılar | Bnb. Fethi Bey | Bulgarlar | Gen. | 26 Ocak 1913 | Bulgarlar | ||
Şarköy Çıkarması | Osmanlılar | Bnb. Enver Bey | Bulgarlar | Gen. Stiliyan Kovaçev | 26-28 Ocak 1913 | Bulgarlar | ||
Mondros Deniz Muharebesi | Yunanlar | Tuğamiral Pavlos Kunduriotis | Osmanlılar | 18 Ocak 1913 | Yunanlar | |||
Bizani Muharebesi | Yunanlar | Prens Konstantin | Osmanlılar | 5-6 Mart 1913 | Yunanlar | |||
Edirne Kuşatması (1913) | Bulgarlar & Sırplar | Gen. , Gen. | Osmanlılar | Gazi Şükrü Paşa | 11-13 Mart 1913 | Bulgarlar | ||
İkinci Çatalca Muharebesi | Bulgarlar | Gen.Vasil Kutinçev | Osmanlılar | Gen. Ahmet İzzet Paşa | 3 Şubat - 30 Mayıs 1913 | Osmanlılar (Fakat stratejik olarak Bulgarlar) |
Kaynakça
- ^ a b McCarthy, Justin (1995). Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims, 1821–1922.
- ^ Dennis Hupchick, a.g.e., s. 321.
- ^ Dennis Hupchick, a.g.e., s. 321
- ^ Harbin Sebepleri, Askeri Hazırlıklar ve Osmanlı Devletinin Harbe Girişi. Genelkurmay Basımevi. 1993. s. 100. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ The war between Bulgaria and Turkey 1912-1913, Volume II, Ministry of War 1928, pp. 659-663
- ^ a b Erickson (2003), p. 170
- ^ a b Hall (2000), p. 16
- ^ a b c Hall (2000), p. 18
- ^ a b Hall (2000), p. 17
- ^ a b Erickson (2003), p. 70
- ^ a b Fotakis (2005), p. 42
- ^ Fotakis (2005), p. 44
- ^ a b Fotakis (2005), pp. 25–35
- ^ Fotakis (2005), p. 45
- ^ Aram Andonyan, Balkan Savaşı, Çev. Zaven Biberyan, Aras Yayıncılık, İstanbul, 1999, s. 379. .
- ^ Fotakis (2005), pp. 45–46
- ^ Fotakis (2005), p. 46
- ^ Hall (2000), p. 19
- ^ Uyar & Erickson (2009), pp. 226–227
- ^ Uyar & Erickson (2009), pp. 225–226
- ^ Uyar & Erickson (2009), p. 227
- ^ Erickson (2003), p. 62
- ^ Özetle 5 nolu plan:Osmanlı Ordusuna askeri danışman olarak gönderilen Alman Kurmaylarından Colmar von der Goltz tarafından hazırlanan Osmanlı harekat planında Osmanlı ordusu Makedonya'da savunma halinde kalacak ve eğer gerekirse aşamalı olarak düşmana kayıp verdire verdire kademeli olarak Arnavutluk'a çekilecekti. üstüne kurulu bu taktik uyarınca bu savaşı esas etkileyecek muharebeler Trakya'da Balkan orduları içinde en güçlü kara ordusuna sahip Bulgaristan Krallığı ordusuna karşı yapılacak ve Osmanlı Ordusu özellikle bu ordu üzerine odaklanacaktı. Önce Bulgar ordusu burada durdurulup ardından püskürtülüp yenilgiye uğratılacak ve böylece Trakya-Rumeli hattındaki yollarda en iyi şekilde korunacaktı. Trakya ne pahasına olursa olsun elde tutulacaktı. Osmanlı'nın esas kuvvetleri de burayı korumaya ve Bulgar ordusunu savunma aşamasından sonra burada yenmeye odaklanacaktı. Ancak bundan sonra bir ilerleme söz konusu olacaktı. Yunanistan ve Karadağ'a karşı da aynı şekilde stratejik savunma üstüne kurulu gerekirse kademeli geri çekilmeyi içeren bir taktik izlenecekti. Bu taktiğin yararı Osmanlılara seferberliğini tamamlaması ve ordusunu toparlaması için zaman kazandıracak, kara yolları elde tutulacağından belki de en yararlı şekilde takviyeler Rumeli'ye ulaşabilecekti. Osmanlılar ya çok az bir toprak kaybı veyahut belli kazançlarla bu savaşı bitirebilecekti. Ahmet İzzet Paşa tarafından kabul edilen bu plan, ne yazık ki savaşın hemen öncesi yerine geçen halefi Nazım Paşa tarafından iptal edildi. Ölümüne kadar danışman ve kurmay olarak çalıştığı Osmanlı Ordusuna 1. Dünya Savaşı'nda, Halil Paşa ile birlikte Kut'ta büyük bir zafer kazandıran ve pek çok Türk subayının eğitiminde yararı bulunan ve Osmanlı subaylarından büyük saygı gören Goltz Paşa'nın haklılığı savaş sonunda anlaşıldığında Osmanlılar için artık çok geçti.
- ^ . 1 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2012.
- ^ Balkan Harbi (1912-1913) (1993). Harbin Sebepleri, Askeri Hazirliklar ve Osmani Devletinin Harbi Girisi. Genelkurmay Basimevi. Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. Greenwood Publishing Group. . Planına göre önce Sırplar üzerine yürünüp Sırp Ordusu yenilecek ardından Yunan ve Bulgar Orduları durdurulacak ve bu devletlerin ülkelerinin birinin veya birkaçının üzerine yürünmeye başlandığında onları koruyan Büyük devletler (İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya-Macaristan, Almanya...) 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'ndaki gibi Osmanlı ilerlemesini durdurmak için diplomatik müdahalede bulunacak ve sonuçta Osmanlı İmparatorluğu toprak kaybına uğramadan aksine belki minik toprak kazançları ile bu savaşı sonlandıracaktı. Ancak bu plan başarısız olmaya mahkûmdu. Zira Osmanlı Devleti seferberliğini tamamlayamamış ve savaş öncesi ağır hatalar yapmıştı. Ordular hedeflenen sayının çok altındaydı, donanma ve kuvvetler dağınık konumdaydı. Asker eğitimsiz haldeydi buna karşın geçen zamanda Balkan devletleri Osmanlının aksine ordu ve donanmalarını iyi şekilde güçlendirmişlerdi. Savunma planlarının aksine Ferdinand Foch tarafından geliştirilen Fransız saldırı doktrinini benimseyip buna göre seferberliği doğru düzgün tamamlanmadan orduyu cephe saldırısına yönlendirmek bu savaşta Osmanlı için yıkım oldu.
- ^ Sacit Kutlu, Milliyetçilik ve Emperyalizm Yüzyılında Balkanlar ve Osmanlı Devleti, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2007, s.32
- ^ Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. Greenwood Publishing Group. .sayfa:333 Bununla birlikte Goltz ve Ahmet İzzet Paşa'nın 5 nolu planında da bir önemli hata bulunmaktadır. Bu hatada her ne kadar 4 Balkan devletinin olası saldırısına karşı hazırlanmış olsa da Yunanların dinamik deniz gücüne karşı tam bir taktiksel savunma içermemesidir. Oysaki Yunan Deniz gücü yüzünden Osmanlılar Çanakkale'yi korumak için bir güç tutmak zorunda kalmış, başta Selanik olmak üzere önemli Osmanlı limanlarını abluka altına alıp, Osmanlı donanmasını Marmara'ya hapsetmiş, Suriye'den denizden takviye gelmesi engelenmiştir.
- ^ Langensiepen & Güleryüz (1995), pp. 9–14
- ^ Langensiepen & Güleryüz (1995), pp. 16–17
- ^ Erickson (2003), p. 131
- ^ Langensiepen & Güleryüz (1995), p. 20
- ^ Hall (2000), p. 22
- ^ Erickson (2003), p. 85
- ^ Erickson (2003), p. 86
- ^ Kondis, Basil (1978). Greece and Albania, 1908–1914. Institute for Balkan Studies. s. 93. 9 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Nisan 2021.
- ^ Epirus, 4000 years of Greek history and civilization 20 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde . M. V. Sakellariou. Ekdotike Athenon, 1997. , p. 367.
- ^ Albania's captives. 3 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Pyrros Ruches, Argonaut 1965, p. 65.
- ^ Baker, David, "Flight and Flying: A Chronology", Facts On File, Inc., New York, New York, 1994, Library of Congress card number 92-31491, , page 61.
- ^ a b Balkan Savaşları ve Balkan Savaşları'nda Bulgaristan, Süleyman Uslu
Wikimedia Commons'ta Birinci Balkan Savaşı ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Birinci Balkan Savasi 7 Ekim 1912 30 Mayis 1913 te Bulgaristan Kralligi Sirbistan Kralligi Yunanistan Kralligi ve Karadag Kralligi ndan olusan Balkan Birligi nin Osmanli Devleti ne karsi baslattigi savas Bu savas ile Balkan devletleri Osmanli Devleti nin Balkanlardaki topraklarinin buyuk bir bolumunu ele gecirmistir Bu savas sonucunda Osmanli Devleti Edirne ve Kirklareli ne kadar olan Midye Enez Hatti nin batisindaki tum topraklarini Balkan devletlerine birakmak zorunda kaldi I Balkan SavasiBalkan Savaslari1913 te BalkanlarTarih8 Ekim 1912 30 Mayis 1913 7 ay 3 hafta ve 1 gun BolgeBalkan Yarimadasi BalkanlarSebepMilliyetcilikSonucBalkan Birligi zaferi Osmanli Devleti yenildi Londra Antlasmasi imzalandi Cografi DegisikliklerOsmanli Imparatorlugu Balkanlardan cekildi TaraflarOsmanli ImparatorluguBalkan Birligi Bulgaristan Sirbistan Yunanistan KaradagKomutanlar ve liderlerNazim Pasa Zeki Pasa Esad Pasa Abdullah Pasa Ali Riza Pasa Hasan Tahsin Pasa Mihail Savov Vasil Kutincev Nikola Ivanov Radko Dimitriev Radomir Putnik Stepa Stepanovic Prens Konstantin Pavlos Kountouriotis I NikolaGucler350 000Bulgaristan 366 000 600 000 Sirbistan 190 000 366 000 Yunanistan 115 000 190 000 Karadag 35 000 Toplam 706 000 1 191 000 KayiplarOsmanli Imparatorlugu 50 000 olu 100 000 yarali 115 000 esir 75 000 hastaliktan oldu Toplam 340 000 olu yarali ya da esirBulgaristan 14 000 olu 50 000 yarali 19 000 hastaliktan oldu Yunanistan 2 360 olu 23 502 yarali 1 550 hastaliktan oldu Sirbistan 5 000 olu 18 000 yarali Karadag 2 836 oldurulmus veya hastaliktan oldu 6 602 yarali Toplam 145 000 olu ya da yarali632 000 1 500 000 Turk ve Musluman sivil katledildi ve 400 000 813 000 multeci olduSavas OncesiI Balkan Savasi ndan once Balkanlar 1905 1878 tarihli Berlin Antlasmasi nda umdugunu bulamayan Bulgaristan bagimsizligini kazandiktan sonra Balkanlar da etkin bir politika izlemeye baslamisti Bosna Hersek in ilhaki ise Sirbistan i ayni yonde bir politika izlemeye itti 1912 yilinda bu iki devletin cikarlarinin catismamasi icin Rusya Bulgaristan ve Sirbistan arasinda arabuluculuk ve duzenleyicilik yapmaya basladi Osmanli Devleti ne karsi yapilan ittifaka Yunanistan ve Karadag da katildi Uzun zamandir beklenen bu savas 18 Ekim 1912 tarihinde basladi Balkan Devletleri ozellikle Makedonya yi paylasmak icin firsat ariyorlardi Osmanli Devleti nin icinde bulundugu ekonomik ve siyasi krizlerden yararlanmak isteyen Balkan devletleri bu tarihte savas ilan ettiler Savas Duzeni ve PlanlariBirinci Balkan Savasi siralarinda Turk toplumu tarafinca olusturulan Gonullu Fedai birlikleri ve Osmanli savas bayragi Ekim 1912 1912 yilinda Balkan devletlerinin topraklarini genisletme konusundaki ozlemlerini gosteren haritaYarali Osmanli askerleri Savas basladiginda Balkanlardaki Osmanli ordulari toplamda 12 024 subay 324 718 asker 47 960 yuk binek hayvani ve savas ati 2 318 top ve 388 makineli tufekten olusmaktadir Bunlardan 920 subay ve 42 607 asker de geri hizmetteydi Boylece uc orduya dagilmis 293 206 subay ve asker kaliyordu bunlar da dort orduya bolunmustu Bunun karsisinda ise uc Slav ittifak gucu Bulgaristan Sirbistan Karadag genisleme planlari icinde ordularini konuslandirmisti Sirplar ve Karadaglilar Sancak eyaletinde Bulgar ve yine Sirplar Makedonya da ve Trakya daydi 346 182 askerden olusan Bulgar ordusu Trakya yi hedeflemisti Karsisinda 96 273 asker ve 26 000 garnizon askerinden olusan Osmanli Trakya ordusu Dogu Ordusu bulunmaktaydi Bu sayi Hall ve Erickson un 1993 basimi the Turkish Gen Staff s study adli eserinde ise toplamda 115 000 olarak gosterilmektedir Kalan Osmanli ordusu ise 200 000 kisiydi ve Makedonya da konusluydu Karsisinda ise 234 000 Sirp ve 48 000 Bulgar dan olusan Sirp komutanliginin emrinde bir ordu ve 115 000 kisilik Yunan ordusu bulunmaktaydi Bagimsiz statik muhafiz guclerinden olusan tahkim edilmis Yanya ve Iskodra sehirlerine dogru Osmanli Makedonya ve Vardar ordularinda karsi Bati Ordusu dagilmis vaziyetteydi Yunanlar Epir ve Iskodra ya dogru mevzilenmis iken kuzey Arnavutluk ta Karadaglilar da Osmanli ya karsi mevzilenmisti Bulgaristan Bulgaristan askeri acidan bagimsizligini kazandiktan kisa sure sonra Balkan Devletleri icindeki en guclu orduya sahip devletlerden biri oldu 4 devletin en guclusuydu Rus ve yabanci yardimlari sayesinde olusturulmus iyi donanimli iyi egitimli ve guclu bir orduya sahipti Bulgaristan da 4 3 milyon nufusa karsilik 599 878 askerden olusan bir ordu bulunmaktaydi Dokuz piyade tumeni bir suvari tumeni ve 1 116 topu bulunmaktaydi Ulkeyi yoneten Car Ferdinand ordunun gorunen komutaniydi ama fiili komutan General Michail Savov du Ama Bulgaristan donanma yonunden ise kucuk bir guce sahipti donanma sadece alti torpido bottan ibaretti En fazla Karadeniz de harekat yapabilecek kapasitedeydi Bulgaristan bu durumda savas icin Trakya ve Makedonya yi hedeflemisti Ana kuvvetler Trakya da uc ordu seklinde teskilatlanmisti 1 Bulgar Ordusu 79 370 askerle general Vasil Kutincev komutasinda uc piyade tumeni ile Yanbolu nun guneyinde konuslanmisti ve Tunca nehri boyunca harekat yapacakti 2 Bulgar Ordusu ise 122 748 asker ile general emrinde iki piyade tumeni ve bir piyade tugayindan ibaretti Ilk ordunun hemen batisinda ana hedef olarak Edirne yi ve guclu istihkamlarini almayi hedefleyecekti Plana gore uc piyade tumeninden olusan Radko Dimitriev komutasindaki 94 884 asker mevcuduna sahip 3 Bulgar Ordusu ise once 1 Bulgar Ordusu nun arkasina gizlenip yayilan suvari kuvvetleri ile Osmanli odaklarindan gizlenecek ardindan surpriz sekilde Istranca Daglari ni asip saldiriya gecip dogruca Kirk Kilise adiyla da bilinen Kirklareli ve mevzilerine saldiracakti 49 180 kisilik 2 Piyade Tumeni ve 48 523 kisilik 7 Piyade Tumeni ise bagimsiz bir rol ustlenecek ve Bati Trakya ile Dogu Makedonya da harekat duzenleyip muttefik ulkelerin ordulariyla birlikte buralari ele gecirecekti Sirbistan Birinci Balkan Savasi nda Sirplari orgutlendiren ayni zamanda da Eski Savas Bakani olan Rodamir Putnik Sirbistan 2 912 000 kisilik nufusa karsilik 255 000 kisilik bir orduya ve 228 topa sahipti Ordu on piyade tumeni iki bagimsiz tugay ve bir suvari tumeni seklinde Eski Savas Bakani General Radomir Putnik emrinde teskilatlanmisti Sirp Yuksek Komuta Konseyi savas oncesi tatbikatlarinda Uskup ten hemen once platosunda nihai bir meydan savasi ile Osmanli nin Vardar ordusunu kesin bir yenilgiye ugratmayi hedeflemisti Ana kuvvetler 3 ordu ile Uskup e ve otesine ilerlerken bir tumen ve bir bagimsiz tugay Yeni Pazar sancagindaki Karadaglilar ile birlesip birlikte harekat duzenleyecekti Sirplarin I Balkan Savasi na girme gerekcesi olan hayalini kurduklari devlet topraklari 132 000 askerden olusan 1 Sirp Ordusu General emrindeydi ve guc olarak diger Sirp Ordulari icinde en guclusuydu Uskup yakinlarinda merkezdeydi 2 Sirp Ordusu 74 000 askerle General Stepa Stepanovic in komutasindaydi 1 Sirp Tumeni yaninda muttefik Bulgaristan in 7 Rila Tumeni nde birlikte hareket etmekteydi Ordunun sol kanadini olusturup Makedonya nin sehri ve otesine dogru ilerlemekle gorevliydi Bulgar tumeni her ne kadar harekat oncesi Sirp ve Bulgar ordusunun anlasmalarina uygun sekilde hareket etmesi yonundeki anlasmaya karsin savasin baslamasinda sonra General Stepanovic in emirlerine uymayi birakip sadece Bulgaristan Yuksek Komuta Merkezi nin emirlerini uygulamaya basladi 3 Sirp Ordusu General komutasinda 76 000 askerden olusmaktaydi ve Kosova yi ele gecirip ardindan diger ordularla Ovce Polje platosunda Osmanli Vardar Ordusu ile yapilacak nihai savasa katilacakti Bunun yaninda 2 onemli askeri yiginak da Kuzeybati Sirbistan ve karsisindaki Sirp Avusturya Macaristan sinirina yapilmisti Bu ordulardan biri 25 000 kisilik General Mihail Zhivkovich emrindeki Ibar Ordusu digeri ise Yarbay Milovoje Anđelkovic emrinde 12 000 kisilik Javor Tugayi ydi Yunanistan 75 mm toplari ile Yunan topcusu Georgios Averof zirhli kruvazor Yunan filosu amiral gemisi O zamana kadar savasan butun devletlerin en modern savas gemisi olup Ege Denizindeki operasyonlarda onemli bir rol ustlenmistir Yunanistan bu sirada 2 666 000 nufusa sahipti ve uc muttefik icinde en zayifiydi On alti yil once 1897 Osmanli Yunan Savasi esnasinda Osmanli ya yenilmisti Yunanistan daki Ingiliz Konsolosu 1910 yilinda Yunan Ordusu nun kapasitesi hakkinda su tasvirde bulunuyordu Eger savas varsa Yunan subaylarinin konusma yaninda tek bir sey yaptigini gorursunuz kacmak Ancak kara ordusunun bu zayifligina karsin Yunanistan guclu kayda deger deniz gucune sahip tek balkan ulkesiydi ve bu diger iki muttefik icin onemliydi Cunku Anadolu da bulunan Osmanli Birlikleri bu sayede Asya kitasindan Avrupa ya kolayca nakledilemeyeceklerdi Bu durum Sirp ve Bulgarlarin gozunden kacmadi ve ozellikle bu nedenle Yunanlar bu iki ulke tarafindan ittifaka alindi ve tesvik edildi Sofya da sure gelen ittifak gorusmelerinde Yunan Buyukelcisi ittifakta Yunanistan in girisinin basi cekecegini su sozlerle belirtmisti Yunanistan savas destegi olarak 600 000 asker saglayacaktir 200 000 asker muharebe alaninda ve donanma ile 400 000 askerin Turkiye de Selanik ve Canakkale arasinda durdurulmasini saglayarak Savas baslamadan once Yunan Kara Ordusu 1911 de cagrilan Fransiz uzmanlarin gozetiminde yeniden yapilandirilmaktaydi Bu uzmanlarin gozetiminde Yunanlar kendi ana formasyonlarinin yaninda ucgen piyade sistemini benimsediler ama bundan onemlisi olusturduklari seferberlik sistemi 1897 de silahlandirdiklarindan cok daha fazla kisinin silahlanmasina imkan veriyordu yabanci uzmanlar yaklasik 50 000 kisiyi silahlandirabileceklerini ongorurken Yunanlar 125 000 kisiyi silahlandirarak Osmanli Devleti uzerine surduler Bir de bunun ustune ulusal muhafizlardan yedeklerden 140 000 kisi daha seferber edilip savasa sokuldu 1897 de oldugu gibi 2 grup ordu olusturuldu ve cografi ayrima gore ad verilip bu ordular mevzilendi Epir ve Teselya ordulari Teselya Ordusu Stratia 8essalias Veliaht Prens Konstantin komutasinda ve Korgeneral in Kurmay baskanligindaydi 7 Piyade Taburu 1 Suvari Tumeni 4 Bagimsiz Evzon Taburu ve toplamda 100 000 askerden olusuyordu Ana hedefi ve gorevi Guney ve Merkez Makedonya ya ilerlemek burada tahkim edilmis Osmanli mevzilerini ele gecirmek Selanik ve Manastir i almakti Buna karsilik toplamda 10 15 000 askerden olusan Epir Ordusu Stratia Hpeiroy ise Korgeneral komutasinda zayif bir konumda olup iyi sekilde tahkim edilmisti Epir eyaletinin baskenti Yanya sehrini alabilecegine dair bir umidi yoktu ama ana gorevi Teselya ordusunun takviyeleri gelene kadar Osmanli kuvvetlerini oldugu yerde oyalayip ilerlemesini engellemekti Yunan donanmasi ise nispeten modern ve Ingiliz donanma subaylarinin gozetiminde alinmis yeni gemilerle ve yapilan reformlarla guclendirilmisti Ingiliz heyeti Basbakan Venizelos tarafindan 1910 yilinda davet edilmis ve Mayis 1911 de Yunanistan a gelmisti ve Koramiral in enerjik ve olaganustu baskanligi ile silah ve donanma manevralarinda asiri derecede bir iyilestirme oldu donanma bakanligi tekrar organize edildi 1912 de donanmanin en modern ve temel hizli zirhli kruvazoru Averof 1910 da tamamlandi ve en modern hizli savas gemisiydi Savas surerken Averof ve uc muhripten olusan bir filo Osmanli nin Karaburun daki istihkamlarini bombalamisti Bunun yaninda modasi gecmis Hydra sinifi uc savas gemisi vardi Ayrica 1906 1907 arasi 7 destroyer insa edilmisti ve 6 yeni destroyer de savas tehlikesi belirince 1912 yazinda satin alindi Buna karsin savas basladiginda Yunan donanmasi hala planlarin gerisindeydi Osmanli Donanmasi sayi ve ana yuzey gemileri ve ozellikle uzun kalibreli toplara sahip gemi yonunden ustun konumdaydi Sonucta savas donanmayi genisleme ve yeniden organize olma asamasinda yakalamisti ve donanmasinin ucte biri alti yeni destroyer ve bir Delfin sinifi denizalti savas basladiktan sonra ve personel egitimi yapilamadan bu konuda yeterli sure ayrilamadan gorev degisimi yapilamadan Yunanistan a ulasti Komur ve diger donanma gemileri icin gerekli stoklarda ise sikinti yasanmaktaydi ve Averof ta ise gerekli muhimmat yoktu Kasim sonuna kadar da bu durum degismeyecekti Osmanli Imparatorlugu Balkanlarda Osmanli Ordusunun Durumu Osmanli Devletinde ise sorunlar cok fazlaydi 1908 yilindaki II Mesrutiyet in ilani sonrasi siyasi calkantilar devam etmekteydi ve I Balkan Savasi oncesi Ittihat ve Terakki Partisi ile Hurriyet ve Itilaf Firkasi arasinda cekisme yasanmaktaydi Diger taraftan Osmanli Ordusu Trablusgarp ta Italyanlar ile savasirken Yemen de cikan isyan sonrasi buyuk bir hata icine duserek Rumeli deki taburlarin bir kismini bu isyani bastirmak icin Yemen e gonderdi Bunun yaninda bir diger sorun da nufustu Osmanli Imparatorlugu nun nufusu 1912 yilinda 26 milyon olsa da bunun sadece 6 1 milyonu Balkanlar da yasiyordu Dahasi bu nufustan hic askerlik yapmayan Hristiyan ahaliyi dusunce geriye sadece 2 3 milyonluk bir Musluman Turk nufus cikiyordu ki Anadolu dan takviye almadan Rumeli deki halktan bir ordu olusturulmak istense sadece bu 2 3 milyonluk kesimden cikartilmak zorundaydi Bunun yaninda Imparatorluk bir de Trablusgarp ta Italyanlar ile savas icindeydi ve Donanma nin bir kismi On Iki Adalara saldiran ve isgal eden Italyan donanmasi ile ugrasmakta veya Trablusgarp a askeri destek saglamaktaydi Dahasi Italyan donanmasi Beyrut Deniz Muharebesi gibi deniz savaslari ile Osmanli donanmasinin savas ve tasima yapan bir kisim gemilerini yok etmisti Yine Trablusgarp Savasi icin bir kisim subay ve asker Libya daydi Italyanlarla olan Trablusgarp Savasi ancak I Balkan Savasi nin cikmasindan birkac gun sonra 15 Ekim 1912 de sonra erdirilebildi Trablusgarp in Osmanli nin elinden cikmasi Rodos u da icine alan On Adalarin ise Italya dan antlasma masasinda geri alinabilecek iken Balkan savasinda Yunanlar tarafindan isgal edilmesini engellemek icin gecici olarak Italyanlarin eline birakilmasi ile sonuclandi 1 Dunya Savasinda Osmanli ve Italya ayri taraflarda savasa girince zaten fiilen isgal altindaki On Iki Adalar resmen Italyanlarca isgal edilip Italyan topragi oldu Ayrica Osmanlilarin bir kisim kuvvetlerini de Balkanlara gec aktarmasina veya hic aktaramamasina sebep oldu Osmanli I Balkan Savasi oncesi Balkanlarda ordularinin yerini saglamlastirabilecek bir hamle yapamadi Osmanli redif askerleri Yine olusan siyasal cekismeli ortamda ordu reformlari ihmal edilmisti Almanlarin yardimiyla orduda bir kisim modernizasyonlar yapilmissa da bunlar yetersizdi Osmanli Imparatorlugu hala askeri reformlarina ve orduya bir sekil verememisti Isin daha da kotusu ordunun siyasetin icine dusmesi yaninda Rumeli de ikmal yollarinda yasanan sorunlardi Rumeli deki Osmanli Demiryolu agi Rumeli ye ulasmak icin korumak icin zayif ve asker tasimak icin yetersiz bir durumdaydi Anadolu ile baglantida sorunlar yasanmaktaydi Deniz yolunda ise Yunanlar donanmalarini gelistirmisler ve Osmanlilardan denizde ustun bir konuma erismislerdi Bu da sorunlara yol acabilecekti Dahasi I Balkan Savasi nin hemen oncesi Osmanli Yuksek Komutasi Balkanlardaki 70 000 askerin ve bunlarin bulundugu mobil askeri birliklerin tasarruf ve yas haddi gerekceleriyle terhis edilmesine karar vererek olumcul bir hata yapti tecrubeli askerlerden yoksunluk ve boyle buyuk capta bir askeri terhis Balkan Savasi nda Osmanlinin felaketini hazirlayan en buyuk nedenlerden biri oldu Yine Osmanli Ordusu iki tur birlikten olusmaktaydi Nizam denen birlikler duzenli ve iyi donanimli askerlerden olusmaktaydi buna karsin Redif denen takviye yedek askeri kuvvetler ise disiplinsiz ve tecrubesiz egitimsiz askerlerden olusmaktaydi en onemlisi topcu basta olmak uzere yetersiz ekipmanlara sahipti Bir de bunun yaninda Yunanlar Bulgarlar veya Sirplarin aksine Osmanli seferberlik sistemi eski ve hantal bir pozisyondaydi Oyle ki I Balkan Savasi boyunca savasan ordular hicbir zaman hedefledigi sayiya ulasamadi Osmanli Imparatorlugu nun savas oncesi Rumeli de 3 ordusu vardi Bunlardan biri Makedonya Ordusu digeri Vardar ordusu ikisinin birlesimi bati ordusunu olusturmaktadir ve sonuncusu Trakya Ordusu dogu Ordusu idi bu ordularin toplamda 1 203 hareketli ve korumali bolgelerde 1 115 sabit topu vardi Teskilatlanan Osmanli ordusuna bir goz atilirsa Dogu ordusu olan Trakya Ordusu 115 000 askerden olusmaktaydi ve Bulgarlara karsi pozisyon almisti Nazim Pasa komutasinda 7 kolorduda 11 duzenli piyade taburu 13 redif ve 1 bir tumenden fazla ama 2 tumenden az suvari tumenine sahipti I Kolordu 3 tumenden olusmaktadir 2 Piyade Tumeni eksik alay 3 piyade ve 1 Gecici Piyade Tumenleri II Kolordu 3 tumenden olusmaktadir 4 eksik alay ve 5 piyade tumenleri ve Usak Redif tumeni III Kolordu 4 tumenden olusmaktadir 7 8 ve 9 piyade tumenleri hepsi eksik alay ve Afyonkarahisar Redif Tumeni IV Kolordu 3 tumenden olusmaktadir 12 piyade tumeni eksik alay Izmit ve Bursa redif tumenleri XVII Kolordu 3 tumenden olusmaktadir Samsun Eregli ve Izmir redif tumenleri 6 ek tumen 10 ve 11 piyade Edirne Babaeski ve Gumulcine Redif ve Kale Tumeni 4 Tufek ve 12 Suvari Alayi Kircaali Mufrezesi iki ek tumen Kircaali Redif Kircaali Mustahfiz Tumeni ve 36 Piyade Alayi Bagimsiz Suvari Tumeni ve 5 Hafif Suvari Tugayi Makedonya ve Vardar ordularindan olusan Bati ordusu ise 10 kolorduda 32 piyade ve 2 suvari tumeni toplamda yaklasik 200 000 kisiden olusmaktadir Sirplara karsi konumlanmis merkezi Uskup te olan Vardar Ordusu Halepli Zeki Pasa komutasinda 5 kolordu ve bu kolordularin icinde 18 piyade tumeni 1 suvari tumeni ve 2 bagimsiz suvari tugayi olarak teskilatlanmistir V Kolordu 4 tumenden olusmaktadir 13 15 ve 16 Piyade ile Istip Redif Tumeni VI Kolordu 4 tumenden olusmaktadir 17 ve 18 Piyade ve Manastir ile Drama redif tumenleri VII Kolordu 3 tumenden olusmaktadir 19 Piyade ve Uskup ile Pristine redif tumenleri II Kolordu 3 tumenden olusmaktadir Usak Denizli ve Izmir redif tumenleri Sancak Kolordusu 4 tumenden olusmaktadir 20 Piyade eksik alay 60 Piyade ve Metrovica Redif Tumeni Taslica Redif Alayi Firzovik ve Taslica mufrezeleri Bir bagimsiz suvari tumeni 7 ve 8 suvari tugaylari Merkezi Selanik te bulunan Ali Riza Pasa komutasindaki hem Yunanistan hem Bulgaristan hem de Karadag a karsi konumlanmisti 5 kolorduda 14 tumene sahipti Yunanistan a karsi 7 den biraz fazla tumen konumlanmistir 3 tumeni bulunmaktadir 22 Piyade ve Naslic Aydin Redif tumenleri Yanya Kolordusu 3 tumeni bulunmaktadir 23 Piyade Yanya Redif ve Bizani Kale tumenleri Bagimsiz uniteler olarak Selanik Redif tumeni ve Bulgaristan a karsi guneydogu Makedonya da 1 kolordu 2 tumen konumlanmistir 2 tumeni bulunmaktadir 14 Piyade ve Serez Redif tumeni bunlara ek olarak Karadag a karsi 4 den biraz fazla tumen konumlanmistir Iskodra Kolordusu 2 den biraz fazla tumen 22 Piyade ve Iskodra Redif tumeni ve buna bagli askeri birlik Ipek Mufrezesi 2 tumeni vardir 21 Piyade ve Prizren Redif tumenleri Luleburgaz dan Catalca ya dogru cekilen Osmanli birlikleri Organizasyon planina gore Osmanli nin bati ordusu Vardar ve Makedonya ordulari savas durumunda 598 000 askere ulasacak ve bu sekilde dusmana karsi koyacakti Fakat demir yollarindaki yetersizlik bunun yaninda Osmanli nin seferberlik sisteminde de hatalar vardi Zira askere alinacak kisiler askere alindiklari ordunun yakinindaki bolgelerden alinirdi bu seferberlik acisindan silah altina alma ve askerlerin bolgeyi tanimasi zorlanmamasi gibi belli bir kolaylik saglasa da dezavantajlari coktu zira savasilan bolgeye yakin ordunun oldugu yerde silah altina alinan bu kisiler eger silah altina alindiklari yerler cephe hatti ve dusman isgali tehlikesi olan yerlerdeyse bu bolge yakininda koylerinin sehirlerinin basina gelenlerden derhal haberdar olduklarindan bu durum onlari demoralize edip dikkat daginikligi ve ailelerini korumak icin firarlara sebep oluyordu Ornegin Pristine ve Uskup sehirlerinin ileride Sirplarin eline gectigini veya buraya Sirplarinin yurudugunu ogrenen cephede savasan tumenlerdeki Uskuplu Arnavut ve Turk redif askerlerin pek cogu ailelerinin durumundan endiselenerek kurtarmak icin panik icinde bulunduklari yerleri terk edip bu yerlere gitmislerdir Sonucta da Osmanli ordusunda bu firarlar agir sorunlara neden olmustur Ancak I Dunya Savasi ndaki seferberlik programinda imparatorluk bu sistemden donebilmistir Balkan Savasi ndaki firar sorununun temel nedenlerinden biri de budur Bu durum bazi kimselerce haksiz sekilde Balkanlarda Arnavutlar Osmanlilara ihanet etti seklinde dusunulmustur Bunu ihanet iddialarini destekleyecek one surdukleri bir dayanak da 1911 de Arnavutluk ta ve 1912 de Kosova da cikan Arnavutluk isyanlaridir Oysaki durum hic de oyle degildi zira 1911 yilindaki ve 1912 yilindaki isyanlara karsin Arnavutlarin cogu Sirp Karadag Yunan egemenliginden cok Osmanli yonetimi taraftariydi ve ozellikle Sirplarla cekismeli durumdaydilar Ayni elestirilen Arnavutlar bu savasta Osmanlinin Iskodra Savunmasi esnasinda gonullu birlikler kurup Osmanli yaninda Karadag Sirp birlesik ordusuna karsi savasmislardir Iskodra daki direnis ancak Nisan 1913 te savasin sonuna yakin sert ve acimasiz catismalardan ablukadan sonra ac susuz kalan sehir ile ilgili yapilan muzakerelerle teslim olmasi ile kirilmistir Ancak sonradan Esat Pasa Toptani gibi Arnavutlardan az sayida kisiler sonradan Sirplarca etkilenerek Osmanli aleyhine donmustur ancak bu kisiler de pek fazla Arnavutlardan taraftar bulmamistir Kaldi ki sadece Arnavutlardan degil Turklerden de Osmanli aleyhine Balkan savasinda calisan kisilere rastlanmaktadir Buyuk Sirbistan hayali Arnavutlar disinda Avusturya Macaristan Imparatorlugu nu da tedirgin etmekteydi Bu imparatorlukta bolgede Slav veya Rus egemenligi yerine Osmanlilarin bolgede olmasina taraftardi Zira Sirbistan ve Rusya nin kendi icindeki Slav azinligi kiskirtacagi korkusu icindeydi diger taraftan Sirbistan da bu imparatorluktan toprak koparma pesindeydi Avusturya Macaristan savasta Osmanli ordularinin coktugunu fark ettiginde ve Sirbistan in genislemesinin kacinilmaz oldugunu anladiginda bolgede bir Arnavutluk devleti kurulmasini ve bu sekilde Sirp egemenliginin kirilmasini saglamaya calismis onlara hamilik etmistir Arnavutluk un bagimsizligin ilani da apar topar yapilmistir Zira Osmanli nin artik kendilerine yardim imkani kalmayip yasadigi topraklarinin Sirp Karadag ve Yunanlarca parcalanacagi ve katliama ugrayacaklari korkusu ile yapilmis bir bagimsizlik ilanidir Bununla birlikte ihanet iddialarina bir baska dayanak da ozellikle Kumanova Muharebesi nde gorulen orduya alinan Hristiyan askerlerin firari sorunudur ki bu yonden bu iddialara hak verilebilir Zira NY Times gibi gazetelerde belirtildigi uzere ozellikle redif tumenlerine Balkan Savasi nda gerekli adaptasyon yapilmadan alinan kimi yerlerde ordunun 15 20 sini olusturan Osmanli yonetimindeki bolgelerdeki Sirp Yunan ve Bulgar azinliklardan bir kismi karsilarinda kendi milletlerinden olan ordulari gorunce cepheden firar etmislerdir Ancak ihanet disinda burada Osmanli seferberlik hizmetlerini elestirmek gerekir Zira seferberlik sirasinda asker adaptasyonlari bu kisilere egitim verilmeden apar topar silahlandirilarak on cepheye surulmuslerdir dahasi I Dunya Savasi nda da Hristiyan ve diger azinliklardan silah altina alinan kisiler vardir Ancak bunlar icin Osmanli ordusu I Balkan Savasi ndaki gibi firar sorunu ile karsilasmamistir Zira bu azinlik askerleri ozel olarak secilerek adaptasyon surecleri tamamlanarak ve kritik pozisyonlardan cok geri hizmetlerde gorevlendirilerek kullanilmislardir Bu da I Balkan Savasi nin kaybedilmesindeki temel nedenlerden birinin de Osmanli nin o donemdeki seferberlik sistemi oldugunun acik gostergesidir Seferberlik sistemi cok dramatik sekilde savasi ve orduda mevcut asker sayisini etkiledi Savas baslangicinda Bati Ordusu nda yalnizca 200 000 asker mevcuttu Takviye olarak daha fazla insan savas boyunca gelse de savastaki agir kayiplar nedeniyle Bati Ordusu hicbir zaman istenen sayinin yakinina dahi ulasamadi Savas sirasinda Osmanlilar Suriye den gerek Nizam Nizamiye ve gerekse Redif askerleri getirmeyi planlamisti Ancak bu da hicbir zaman tam olarak gerceklesmedi cunku Yunanlar Ege de deniz hakimiyetini ele gecirip takviyelerin denizden gelmesine engel oldular Askerler de kara yolundan sevk edilmek zorunda kaldilar ve sonucta bu takviyeler ya hic Balkanlara gelmedi ya da istenen vakitte gelemedi Osmanli Komuta Konseyi Alman Askeri Danismanligi misyonunda dusmanlarinin durumuna gore 12 farkli savas plani hazirlamisti Ozellikle 5 no lu Yunanistan Bulgaristan ve Karadag a karsi hazirlanan savas plani iyi gelistirilmis bir plandi ve ordunun cesitli kademelerine kendi yerel savas planlarinda kullanilmak ve gelistirilmek uzere gonderildi Osmanli Hukumeti 16 Ekim 1912 de harp ilan etmekte ancak ordusunun son tertip 120 taburunu terhis etmis 35 taburunu basinda Genelkurmay Baskani Ahmet Izzet Pasa olmak uzere Yemen e gondermis Italyanlarin Izmir e cikarma ihtimaline karsi Balkanlardaki kuvvetlerinin bir kismini Izmir e intikal ettirmis seferberligini tamamlayamamis silahli kuvvetlerini bir salgin hastalik gibi saran mektepli alayli redif zadegan kurmay subay cekismelerini giderememis ordunun silah ve techizattaki eksikliklerini tamamlayamamis yeterli egitim ve tatbikat yaptirilamamisti Bunun yaninda Alman askeri danismanliginin hazirladigi savunma plani Osmanli Ordusu kurmaylarinca goz ardi edildi zira o sirada yeni Harbiye Naziri olan Nazim Pasa daha once Ahmet Izzet Pasa nin da onayiyla yapilan bu savunma planlarinin ve gorusunun aksine kitaplarini oldugu Fransiz General Ferdinand Foch un Fransiz saldiri doktrinini benimsemis biriydi Nazim Pasa nin bu hatasi butun savasi Osmanli aleyhine etkileyecek nedenlerden biri olmustur Savasin kaybedilmesinden hemen sonra Nazim Pasa bu onemli hatalarindan dolayi Ittihatci fedailer tarafindan olduruldu Osmanli Donanmasinin Durumu Fotografta Barbaros Hayreddin adli Osmanli Amiral Gemisi Bu geminin kardesi Turgut Reis gemisi Averof a gore daha iyi zirh ve korumaya sahip olmasina karsin hizi 5 knot daha dusuktu Osmanli Donanmasinin ozellikle 1897 Turk Yunan Savasindaki kotu performansi nedeniyle Osmanli hukumeti donanmada reformlara baslamak zorunda kaldi Eski gemiler emekliye ayrildi yerine Fransa ve Almanya dan yeni gemiler alindi Buna ilave olarak Osmanli Devleti 1907 yilinda Ingiliz donanma misyonundan egitim ve taktik konusunda yardim istedi Amiral Bu yardim Ingiltere tarafindan kabul edildi Sir baskanliginda bir heyet Istanbul a geldi Bununla birlikte bu misyon gorevi basariya ulasmasini neredeyse imkansiz goruyordu Zira Jon Turkler Ihtilali sonucu II Abdulhamid tahtan indirilmis ve Osmanli Devleti politik acidan karisik bir hale burunmustu Dahasi 1908 ile 1911 yillari arasindaki donemde Osmanli Donanma Bakanligi tam 9 kere el degistirdi Bunun uzerine genc subaylarla donanmanin cogu kadrosunu elinde tutan ama hic aktif gorevlere katilmayan yasli eski subaylar arasinda donanma icinde ic mucadeleler yasanmakta idi ve yasli eski subaylar bu reformlari engellemeye calisiyordu Bir de bunun uzerine Osmanli gemi insa programi uzerinde Ingiliz kontrolu Osmanli Bakanlarinin supheleri ile karsilasti ve Gamble in yeni gemiler alimi ve yapimi konusundaki planlari icin gerekli fonlar hic hazir olmadi Yunanlarin Averof atagina karsi Osmanlilar yeni zirhli Alman kruvazoru SMS Blucher veya savas kruvazoru SMS Moltke tipinde bir gemi almaya calistiysa da buyuk maliyetler nedeniyle bu plan rafa kaldirildi Osmanlilar bunun yerine iki tane eski Brandenburg sinifi on dretnot gemiyi Alman donanmasindan satin aldi Bu gemilerden biri Barbaros Hayrettin digeri ise Turgut Reis zirhlisiydi Bu zirhlilar Hamidiye ve Mecidiye kruvazorleri ile birlikte Osmanli Donanmasinin cekirdegini olusturuyordu Ancak 1912 yazinda bu 4 gemi de yoksul bir devlette kronik bir ihmalin kurbaniydi telefonlari calismiyor muhimmat asansorleri ve mesafe olcerler yerinden sokulmus pompalar korozyona ugramis su gecirmez kapilarinin cogu artik kapanmaz durumdaydi HarekatlarBulgar cephesi Dosya Yaroslav Veshin Na nozh jpg kucukresim Cek ressam tarafindan cizilen Bulgarlar Osmanli pozisyonlarini ele gecirdi icerikli resmi Dosya Chataldja armistice jpg kucukresim sol upright 0 91 Birinci Catalca Catismasi nda Bulgar isgalini durduran Nazim Pasa komutasindaki Osmanli Bulgarlarla ateskeste Kasim 1912 Karadag 8 Ekim 1912 de Osmanli ya savas ilan ederek I Balkan Savasi ni baslatti Savasin ilerleyisi ve Osmanli nin pes ettirilmesi icin Bulgarlarin Osmanli ile savastigi Trakya cephesi Arnavutluk Kosova ve Makedonya cepheleri de dahil olmak uzere Balkanlar in bati kismindaki cephelerden daha onemliydi Cografik olarak Trakya nin Osmanli ile olan savastaki en buyuk cephe olmasi beklenirken bolgedeki Osmanli ordusunun Balkan Birligi nin savas duzenini ve askeri konumlarini yanlis tahmin etmesi uzerine Trakya daki Osmanli varligi tehlikeye girdi Dusmanin savas stratejisinden bihaber olan Osmanli gucleri Makedonya uzerinde yogunlasti Osmanli baskentindeki en etkili kisilerden biri olan Alman Buyukelci Hans Freiherr von Wangenheim 21 Ekim de Berlin e Osmanli kuvvetlerinin savas halinde Sirp ve Bulgar ordusunun buyuk bolumunun Makedonya ya yogunlasacagina inandigini rapor etmisti Kolemen Abdullah Pasa nin komutasindaki Osmanli karargahi Edirne nin dogusunda yalnizca uc Bulgar piyade tumeni ile bulunacagina inaniyordu Tarihci E J Erickson a gore Osmanli nin Balkan Pakti nin hedeflerini yanlis ongorusu Trakya da Bulgarlara karsi gerekli direnisi gosterememeye neden oldu Osmanli nin bu yanlis tahmini ayni zaman da savasin basinda Trakya cephesindeki oldukca saldirgan Osmanli stratejisinin de sebebiydi Neticede Osmanli Kircaali Mufrezesi Kircaali Muharebesi kaybedilen Pasmakli ve Kircaali yi geri almaya yonelik karsi saldiri olan Alamidere Muharebesini kaybetti akabinde mufrezeye Bulgar kiskac harekati basladi Mestanli dan ordu Bati Trakya ya cekildi Kiskaci onleme ve cikmaya yonelik olarak Balkan Toresi Muharebesi ve Merhamli Muharebesi kaybedildi Sikistirilan mufrezeye bagli kuvvetler ve mufreze komutani 27 kasimda Meric nehrinde Bulgarlara emrindeki askerlerle birlikte teslim oldu Dedeagac ve Gumulcine yi icine alan Bati Trakya Topraklari ve Kircaali gibi Osmanli nin elindeki son Bulgar topraklari kilit oneme sahip Balkan dag gecidleri Dogu ve Bati Trakya daki kilit oneme sahip demiryolu aglari Bulgarlarin eline gecti Dogu Trakya da Osmanli ordusu Bulgar ordusuna karsi Kirklareli Muharebesi ve Luleburgaz Muharebesi ni kaybetti Edirne kusatma altina alindi ordu Catalca onlerine kadar cekildi Bulgar Ordusu Birinci Catalca Muharebesi nde ancak durdurulabildi Bulgarlar Gelibolu ve Bolayir a saldirarak Bolayir Muharebesi ile Canakkale Bogazinin Trakya kismini ele gecirdiler Kaybedilen Dogu Trakya topraklarini geri alma ve ayni zamanda kusatilan Edirne yi kurtarma Istanbul uzerindeki Bulgar tehlikesini bertarafa yonelik Ikinci Catalca Muharebesi nden Istanbul un Bulgarlarca isgalinin engellenmesi disinda tam netice alinamadi Sarkoy Harekati basarisizlikla sonuclandi Savas sonuna kadar Istanbul uzerindeki Bulgar tehdidi bertaraf edilemedi Bolayir ve Gelibolu 1913 ortalarina kadar Bulgarlardan geri alinamadi Bulgarlari deniz ablukasina almaya yonelik Varna Deniz Muharebesi de kaybedildi 26 Mart 1913 te aylarca Bulgarlar ve Sirplarca kusatilan Edirne Bulgarlarin eline gecti Bulgarlar 60 000 den fazla Osmanli askerini esir aldi Yunan Cephesi Epir Cephesi Epir cephesinde Yunan ordusu baslangicta sayica oldukca ustun degildi ancak Osmanli Yanya kolordusunda da disiplinsizlik Arnavutlarin firari had safhadaydi Buna ragmen Yunanlar saldiriya gectiler Esad Pasa komutasindaki Osmanli Yanya Kolordusu Komciadis Muharebesi nde General Sabuncakis komutasindaki Yunan Epir ordusunu yenmesine karsin hemen ardindan Gribova Muharebesi Osmanli yenilgisi ile sonuclandi Sonrasinda Osmanlilarin bazi basarilarina karsin Yunanlar ilerlemeye devam ettiler bu arada Osmanlilarin pasif tutumundan dolayi Yunanlar 21 Ekim 1912 de Preveze yi ele gecirdi burayi geri almaya Epir ordusu nun ilerlemesini durdurmaya yonelik Bespinar Muharebesi nden Osmanlilar bir sonuc alamadi Sonrasinda Driskos Muharebesi nde Osmanlilar savunma hatlarina saldiriya gecen Epir Ordusu ile ona bagli Yunan Kizil gomleklileri ni ve Garibaldin olarak bilinen Italyan gonulluleri bozguna ugratsa da Yunan ordusu saldirilarini Kuzey Yanya ya dogru ilerlemesini surdurdu Epir ordusunun ustunlugu ile sonuclanan Pista Muharebesi akabinde Yanya kolordusu Yanya mustahkem mevkiine kadar gerileyip tumden savunma konumuna gecmek zorunda kaldi Ote yandan 5 Kasim da Binbasi Himara nin kiyi bolgesinde bir isyana onculuk etti ve Osmanli garnizonunu onemli bir direnis gormeden sehirden cikardi 20 Kasim da Bati Makedonya da Yunan birlikleri Osmanli Vardar ordusuna bagli birliklerce korunan Gorice yi Gorice Muharebesi ile ele gecirdi Yanya kolordusunun kuzeyden takviye ve lojistik desteklerini zora dusurdu Bu ilerlemelerine ragmen Yunan kuvvetleri Yanya yi koruyan Bizani deki Alman tasarimli savunma pozisyonlarina karsi saldirmak icin gerekli olan sayidan yoksundu Bu yuzden Makedon cephesinden takviye beklemek zorunda kaldilar Makedonya daki askeri hareketlilik sona erdikten sonra ordunun buyuk bir kismi daha sonradan Konstantin inin kendisinin komutasina girecek sekilde Epir e yerlestirildi Bununla birlikte Birinci Yanya Muharebeleri ve Ikinci Yanya Muharebesi Osmanli zaferi ile sonuclandi Fakat 2 Yanya Muharebesi sonrasi kullanilan top mermileri yerine israrli talebe karsin yenileri yollanmayan artik yeni takviye alamayan Arnavut firarlari ile bunalmis muharip asker sayisi iyice azalmis Yanya kolordusunun surekli takviye alip asker ve topcu sayisini iyice artiran Epir ordusundan gelecek yeni bir saldiriyi kaldiracak hali kalmamisti Nitekim Sabuncakis in 1 Ve 2 Yanya Muharebelerindeki basarisizliklari sebebiyle Epir kolordusu komutanligi gorevinden alinip yerine Veliaht konstantin in getirilmesi akabinde Epir Ordusunca Bizani Muharebesi nde Ucuncu Yanya Muharebesi Osmanli hatlari yarildi ve 6 Mart 1913 te Yanya alindi Yanya kolordusunun pek cok askeri ve komutani Esad Pasa Yunanlara teslim olmak zorunda kaldi Kusatma sirasinda 8 Subat 1913 te Yunanistan pilotu Rus kokenli N de Sackoff Bizani Kalesi ne bomba attiktan sonra yerden gelen ates sonucu dustu Boylece kendisi savasta vurulan ilk pilot oldu Iyon Adalari ndan in kuzeyindeki kucuk bir kasaba olan Preveze yakinlarina indi ve yerli Yunanlarin yardimi ile ucagini tamir edip usse geri dondu Yanya dustukten sonra Yunan ordusu Arnavutluk un guneyindeki Kuzey Epir e ilerledi Sirp kontrol hattina cok yakin bir mevkide ilerlemelerini durdurdular I Balkan Savasi ve Londra KonferansiBirinci Balkan Savasi sirasinda Balkanlardan gocen muhacirler Istanbul 1912 Yanya nin Yunanlara teslimi Yunanistan Kralligi veliahdi Konstantin e kilici teslim eden Esad Pasa 21 Subat 1913 Bu devletlerin savas ilaninda Balkanlari koruyacak buyuk bir Osmanli ordusu bulunmuyordu Boylece gucsuz ve kucuk ordulara karsi bircok zafer kazandilar Bulgarlar yonunu doguya yoneltti ve Trakya nin onemli kismini isgal etti Sirplar Pristine Uskup ve Manastir i Yunanlar ise Serfice Selanik Bozcaada Limni Sakiz ve Midilli adalarini kolayca isgal etti Sirplar ve Karadaglilar ise Arnavutluk u paylastilar Osmanli ordusu bu yenilgilere karsi onemli bir savunmada bulunamiyordu Ugranilan bu agir yenilgiler uzerine Bab i Ali baris istedi ve Londra Konferansi duzenlendi Bu konferans ile Osmanli Devleti buyuk bir kayba ugruyordu Toprak KaybiYapilan bu konferans ile Osmanli Devleti buyuk bir kayba ugradi Bu kayip soyledir Osmanli Devleti 167 312 km lik alan kaybetti Bu alanda 6 582 000 nufus vardi Bulgaristan 25 257 km Yunanistan 55 919 km Sirbistan 41 873 km Karadag 5 590 km Arnavutluk 25 734 km lik alan kazandi Osmanli Imparatorlugu nun savas sonrasi Avrupa da kalan topragi 26 000 km idi Avrupa daki topraklarin 83 u ve nufusun 69 u kaybedildi Ayrica On Iki Ada Ege Adalari ve Girit kaybedildi Balkan Devletlerinin bu toprak kazanci ile nufuslari onemli oranda artti Bu devletlerden Yunanistan en cok toprak kazanan devlet olurken en az toprak kazanan devlet ise Karadag oldu Bu savas sonucunda Kirklareli ye kadar olan tum topraklar kaybedildi Ancak bu toprak dagitiminda bircok devlet birbirine dustu Nedeni ise toprak paylasiminin adaletsizligi bahane edildi Bu nedenle II Balkan Savasi basladi Birinci Balkan Savasi MuharebeleriAdi Saldiran Komutan Savunan Komutan Tarih KazananSarantaporon Muharebesi Yunanlar Hukumdar Prens Osmanlilar Hasan Tahsin Pasa 22 Ekim 1912 YunanlarKumanova Muharebesi Sirplar Gen Radomir Putnik Savas sonrasi Voyvodaliga yukseldi Osmanlilar Zeki Pasa 23 Ekim 1912 SirplarKirkkilise Muharebesi Bulgarlar Gen Radko Dimitriev Gen Osmanlilar Abdullah Pasa Mahmud Muhtar Pasa 24 Ekim 1912 BulgarlarLuleburgaz Muharebesi Bulgarlar Gen Radko Dimitriev Gen Osmanlilar Abdullah Pasa 28 Ekim 3 Kasim 1912 BulgarlarYenice Muharebesi Yunanlar Hukumdar Prens Konstantin Osmanlilar Hasan Tahsin Pasa 1 Kasim 1912 YunanlarPirlepe Muharebesi Sirplar Osmanlilar 3 Kasim 1912 SirplarBespinar Muharebesi Yunanlar Gen Osmanlilar 6 12 Kasim 1912 YunanlarVevi Muharebesi Yunanlar Osmanlilar 15 Kasim 1912 OsmanlilarManastir Muharebesi Sirplar Gen Osmanlilar Zeki Pasa 16 19 Kasim 1912 SirplarBirinci Catalca Muharebesi Bulgarlar Gen Radko Dimitriev Osmanlilar Nazim Pasa 17 18 Kasim 1912 OsmanlilarVarna Deniz Muharebesi Bulgarlar Yzb Dimitar Dobrev Osmanlilar Yzb Huseyin Rauf Bey 21 Kasim 1912 BulgarlarImroz Deniz Muharebesi Yunanlar Tugamiral Pavlos Kunduriotis Osmanlilar Amiral Ramiz Bey 16 Aralik 1912 YunanlarBolayir Muharebesi Osmanlilar Bnb Fethi Bey Bulgarlar Gen 26 Ocak 1913 BulgarlarSarkoy Cikarmasi Osmanlilar Bnb Enver Bey Bulgarlar Gen Stiliyan Kovacev 26 28 Ocak 1913 BulgarlarMondros Deniz Muharebesi Yunanlar Tugamiral Pavlos Kunduriotis Osmanlilar 18 Ocak 1913 YunanlarBizani Muharebesi Yunanlar Prens Konstantin Osmanlilar 5 6 Mart 1913 YunanlarEdirne Kusatmasi 1913 Bulgarlar amp Sirplar Gen Gen Osmanlilar Gazi Sukru Pasa 11 13 Mart 1913 BulgarlarIkinci Catalca Muharebesi Bulgarlar Gen Vasil Kutincev Osmanlilar Gen Ahmet Izzet Pasa 3 Subat 30 Mayis 1913 Osmanlilar Fakat stratejik olarak Bulgarlar Kaynakca a b McCarthy Justin 1995 Death and Exile The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims 1821 1922 Dennis Hupchick a g e s 321 Dennis Hupchick a g e s 321 Harbin Sebepleri Askeri Hazirliklar ve Osmanli Devletinin Harbe Girisi Genelkurmay Basimevi 1993 s 100 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The war between Bulgaria and Turkey 1912 1913 Volume II Ministry of War 1928 pp 659 663 a b Erickson 2003 p 170 a b Hall 2000 p 16 a b c Hall 2000 p 18 a b Hall 2000 p 17 a b Erickson 2003 p 70 a b Fotakis 2005 p 42 Fotakis 2005 p 44 a b Fotakis 2005 pp 25 35 Fotakis 2005 p 45 Aram Andonyan Balkan Savasi Cev Zaven Biberyan Aras Yayincilik Istanbul 1999 s 379 ISBN 9789757265214 Fotakis 2005 pp 45 46 Fotakis 2005 p 46 Hall 2000 p 19 Uyar amp Erickson 2009 pp 226 227 Uyar amp Erickson 2009 pp 225 226 Uyar amp Erickson 2009 p 227 Erickson 2003 p 62 Ozetle 5 nolu plan Osmanli Ordusuna askeri danisman olarak gonderilen Alman Kurmaylarindan Colmar von der Goltz tarafindan hazirlanan Osmanli harekat planinda Osmanli ordusu Makedonya da savunma halinde kalacak ve eger gerekirse asamali olarak dusmana kayip verdire verdire kademeli olarak Arnavutluk a cekilecekti ustune kurulu bu taktik uyarinca bu savasi esas etkileyecek muharebeler Trakya da Balkan ordulari icinde en guclu kara ordusuna sahip Bulgaristan Kralligi ordusuna karsi yapilacak ve Osmanli Ordusu ozellikle bu ordu uzerine odaklanacakti Once Bulgar ordusu burada durdurulup ardindan puskurtulup yenilgiye ugratilacak ve boylece Trakya Rumeli hattindaki yollarda en iyi sekilde korunacakti Trakya ne pahasina olursa olsun elde tutulacakti Osmanli nin esas kuvvetleri de burayi korumaya ve Bulgar ordusunu savunma asamasindan sonra burada yenmeye odaklanacakti Ancak bundan sonra bir ilerleme soz konusu olacakti Yunanistan ve Karadag a karsi da ayni sekilde stratejik savunma ustune kurulu gerekirse kademeli geri cekilmeyi iceren bir taktik izlenecekti Bu taktigin yarari Osmanlilara seferberligini tamamlamasi ve ordusunu toparlamasi icin zaman kazandiracak kara yollari elde tutulacagindan belki de en yararli sekilde takviyeler Rumeli ye ulasabilecekti Osmanlilar ya cok az bir toprak kaybi veyahut belli kazanclarla bu savasi bitirebilecekti Ahmet Izzet Pasa tarafindan kabul edilen bu plan ne yazik ki savasin hemen oncesi yerine gecen halefi Nazim Pasa tarafindan iptal edildi Olumune kadar danisman ve kurmay olarak calistigi Osmanli Ordusuna 1 Dunya Savasi nda Halil Pasa ile birlikte Kut ta buyuk bir zafer kazandiran ve pek cok Turk subayinin egitiminde yarari bulunan ve Osmanli subaylarindan buyuk saygi goren Goltz Pasa nin hakliligi savas sonunda anlasildiginda Osmanlilar icin artik cok gecti 1 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Subat 2012 Balkan Harbi 1912 1913 1993 Harbin Sebepleri Askeri Hazirliklar ve Osmani Devletinin Harbi Girisi Genelkurmay Basimevi Erickson Edward J 2003 Defeat in Detail The Ottoman Army in the Balkans 1912 1913 Greenwood Publishing Group ISBN 0 275 97888 5 Planina gore once Sirplar uzerine yurunup Sirp Ordusu yenilecek ardindan Yunan ve Bulgar Ordulari durdurulacak ve bu devletlerin ulkelerinin birinin veya birkacinin uzerine yurunmeye baslandiginda onlari koruyan Buyuk devletler Ingiltere Fransa Rusya Avusturya Macaristan Almanya 1897 Osmanli Yunan Savasi ndaki gibi Osmanli ilerlemesini durdurmak icin diplomatik mudahalede bulunacak ve sonucta Osmanli Imparatorlugu toprak kaybina ugramadan aksine belki minik toprak kazanclari ile bu savasi sonlandiracakti Ancak bu plan basarisiz olmaya mahkumdu Zira Osmanli Devleti seferberligini tamamlayamamis ve savas oncesi agir hatalar yapmisti Ordular hedeflenen sayinin cok altindaydi donanma ve kuvvetler daginik konumdaydi Asker egitimsiz haldeydi buna karsin gecen zamanda Balkan devletleri Osmanlinin aksine ordu ve donanmalarini iyi sekilde guclendirmislerdi Savunma planlarinin aksine Ferdinand Foch tarafindan gelistirilen Fransiz saldiri doktrinini benimseyip buna gore seferberligi dogru duzgun tamamlanmadan orduyu cephe saldirisina yonlendirmek bu savasta Osmanli icin yikim oldu Sacit Kutlu Milliyetcilik ve Emperyalizm Yuzyilinda Balkanlar ve Osmanli Devleti Bilgi Universitesi Yayinlari Istanbul 2007 s 32 Erickson Edward J 2003 Defeat in Detail The Ottoman Army in the Balkans 1912 1913 Greenwood Publishing Group ISBN 0 275 97888 5 sayfa 333 Bununla birlikte Goltz ve Ahmet Izzet Pasa nin 5 nolu planinda da bir onemli hata bulunmaktadir Bu hatada her ne kadar 4 Balkan devletinin olasi saldirisina karsi hazirlanmis olsa da Yunanlarin dinamik deniz gucune karsi tam bir taktiksel savunma icermemesidir Oysaki Yunan Deniz gucu yuzunden Osmanlilar Canakkale yi korumak icin bir guc tutmak zorunda kalmis basta Selanik olmak uzere onemli Osmanli limanlarini abluka altina alip Osmanli donanmasini Marmara ya hapsetmis Suriye den denizden takviye gelmesi engelenmistir Langensiepen amp Guleryuz 1995 pp 9 14 Langensiepen amp Guleryuz 1995 pp 16 17 Erickson 2003 p 131 Langensiepen amp Guleryuz 1995 p 20 Hall 2000 p 22 Erickson 2003 p 85 Erickson 2003 p 86 Kondis Basil 1978 Greece and Albania 1908 1914 Institute for Balkan Studies s 93 9 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Nisan 2021 Epirus 4000 years of Greek history and civilization 20 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde M V Sakellariou Ekdotike Athenon 1997 978 960 213 371 2 p 367 Albania s captives 3 Kasim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Pyrros Ruches Argonaut 1965 p 65 Baker David Flight and Flying A Chronology Facts On File Inc New York New York 1994 Library of Congress card number 92 31491 0 8160 1854 5 page 61 a b Balkan Savaslari ve Balkan Savaslari nda Bulgaristan Suleyman Uslu Wikimedia Commons ta Birinci Balkan Savasi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir