Antik Yunanistan, bugünkü Yunanistan toprakları ile Küçük Asya'da (Anadolu) yaşayan toplumların kurduğu devlet ve uygarlıkların, MÖ 756 (Arkaik dönem) ile MÖ 146 (Roma işgâli) tarihleri arasında hüküm sürdükleri bölgenin adı.
Balkanlar'a göç eden Yunan kabilelerin kurmuş olduğu Yunan şehir devletleri demokrasinin ilk temellerinin atıldığı yerlerdir.Eshilos, Aristofanes, Euripides, Sofokles, Aristo, Eflatun, Sokrates, Herodot ve Ksenofon gibi büyük filozofların yetiştiği Atina, Sparta, Tebai ve Nakşa gibi büyük şehirler gerek birbirleriyle gerek o dönemin en önemli güçlerinden biri olan Persler ile üstünlük mücadelelerine girmişlerdir.
Antik Yunan uygarlığının zirveye çıktığı, en çok geliştiği dönemler İskender yönetiminde olmuştur. Yunan kültürü içinde bir eğitim almış olan İskender, babası II. Filip'in ölmeden önce hazırlamış olduğu ortamı kaybetmemiş, Antik Yunan kültürünü batıda Makedonya'dan doğuda Hindistan'a, kuzeyde Fergana'dan güneyde Mısır çöllerine kadar yaymıştır.
Çok tanrılı din inancının hâkim olduğu, toplumun sınıflara ayrıldığı, tiyatro ve mimarinin o dönemdeki en büyük eserlerinin verildiği Antik Yunan medeniyetinin gelişimi Augustus Caesar'ın MÖ 27 yılında Yunanistan'ı Achaea eyaleti olarak Roma İmparatorluğu'na bağlaması ile durmuştur. Fakat yine de Antik Yunan kültürü batı medeniyetlerinin temeli olarak kabul edilir. Yunan kültür ve uygarlığının, Avrupa'nın birçok yerinde hüküm sürüp kendinden izler bırakmış Roma İmparatorluğu üzerinde çok büyük etkisi vardır. 14. ve 16. yüzyıllar arasında Avrupa'yı etkisi altına alan Rönesans hareketinin ve Neo-Klasik canlanmanın üzerinde Antik Yunan medeniyetinin büyük izleri görülür.
Kronoloji
Yunan Medeniyetinin başlangıcı ve bitişi hakkında kesin ya da dünyaca kabul görmüş herhangi bir görüş yoktur. Genel olarak Roma İmparatorluğu'ndan önceki dönemler Antik Yunan tarihi olarak değerlendirilir. Bazı tarihçiler MÖ 1150 yılında yıkılan, Yunanca konuşan Miken uygarlığını da Yunan tarihi içerisinde değerlendirirler. Buna rağmen birçoğu ise Miken uygarlığını etkilemiş olan Girit Uygarlığı'nın daha sonraki Yunan kültürlerinden çok farklı olduğunu öne sürerek sınıflandırmayı ayrı yaparlar.
Günümüzde Yunanistan'da okul kitaplarında "eski zamanlar", Miken felaketiyle başlayan ve ülke topraklarının Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmesine kadar olan 900 yıllık bir dönemi kapsamakta olup, sanat, kültür ve politika temelinde üç bölüme ayrılabilir.
Tarihî dönemler Yunan Karanlık Çağı ile başlar (MÖ 1100 - MÖ 800). Bu dönemde sanatçılar amforalar ve çeşitli çömlekler üzerine üçgen, kare, çember gibi geometrik şekiller yapmışlardır.Arkaik Dönemler'de (MÖ 800 - MÖ 490) ise ayakta duran gerçekçi gülümsemelere sahip heykeller yapılmıştır.Klasik Dönem'de sanatçılar Parthenon gibi eserler vermeye başlamışlardır (MÖ 490 - MÖ 323).Büyük İskender'in ülkeyi fethiyle başlayan Helenistik Dönem olarak anılan dönemde ise (MÖ 323 – MÖ 146) Antik Yunan Kültürü Mısır ve Baktria kültürüne de katkıda bulunmuştur.
Geleneksel olarak Antik Yunan döneminin başlangıcı MÖ 776'da ilk Olimpiyat Oyunları'nın yapılması olarak alınır. Ama birçok tarihçi Yunan Kültürü'nün geçmişini MÖ 1000'lere kadar yayar. Fakat çoğunlukla kabul gören bitiş tarihi MÖ 323'te Büyük İskender'in ölümüdür.Bir sonraki dönem ise Romalıların ülkeyi ele geçirmesiyle başlayan uyum dönemidir. Fakat bu konuda da tartışmalar vardır. Bazı tarihçiler Yunan kültürünün 3. yüzyıl'da Hristiyanlık'ın çıkışına kadar ufak değişimlerle devam ettiğini öne sürerler.
Köken
Yunanların MÖ 2000 yıllarında kitleler hâlinde Balkan Yarımadası'nın güneyine göç ettikleri inanılır. MÖ 23. ve MÖ 17. yüzyıllar Proto-Grek dönem olarak adlandırılır. MÖ 1600'den 1100'e kadar olan dönem, Homeros'un epiklerinde masallaştırdığı Truva'ya karşı savaşan Kral Agememnon'un başında olduğu Miken Yunan Çağı'dır. MÖ 1100'den MÖ 8. yüzyıla olan hiçbir yazılı eserin günümüze ulaşmadığı ve sadece yetersiz arkeolojik kalıntıların bulunduğu Karanlık Çağ olarak adlandırılır.Herodot'un Tarih, Pausanias'ın Yunanistan'ın Tanımı, Diodorus'un Biblioteca ve Jerome'nin Kranikon adlı eserleri bu dönemle ilgili bazı kısa bilgiler ve dönemin kralları hakkında bilgi verir. Antik Yunan Çağı'nın çoğu zaman MÖ 323 yılında ölen Büyük İskender'in hükümdarlığının başlaması ile sona erdiği kabul edilir.Büyük İskender dönemine Helenistik Çağ adı da verilir.
Yunanistan'daki her tarihî olay sebepleri ile birlikte yazılmıştır. Herodot, Tukididis, Ksenofon, Demosthenes, Eflatun ve Aristo gibi eserleri günümüze kadar ulaşan politikacı ve tarihçi yazarların çoğu Atinalı idi. Bu yüzden tüm Yunan medeniyeti içinde en çok bilgi sahibi olunan şehir Atina'dır ve yine bu yüzden diğer şehirlerin tarihleri hakkında kayda değer fazla bir bilgi yoktur. Ayrıca bu yazarlar neredeyse tamamen politik, askerî ve diplomatik olayları yazmaya odaklandıklarından ekonomik ve sosyal tarihi pek dikkate almamışlardır. Yunan tarihi hakkında söylenen her şey bu yazarların kalemlerinden çıkan bilgilerden ibarettir.
Yunanistan'ın doğuşu
MÖ 8. yüzyılda Miken Uygarlığı'nın çöküşe geçmesi ile Yunanistan, Karanlık Çağ'ından çıkmaya başladı. Gerek kültürel gerekse toplumsal alanda büyük canlanmalar başladı.Okuryazarlık kayboldu ve Miken yazısı unutuldu. Fakat Yunanlar Fenike Alfabesi'nden Yunan Alfabesini yarattılar. MÖ 800'lerde ilk yazılı kayıtlar görülmeye başladı.Yunanistan, daha sonra tüm Yunan coğrafyasına model teşkil edecek olan, her adanın, vadinin ve ovanın, deniz ya da dağ sınırları ile birbirinden ayrıldığı, kendi kendini yöneten küçük yönetim birimlerine ayrıldı.
Nüfus MÖ 800'den MÖ 350'lere kadar tahminen 700.000'lerden 8-10 milyona kadar çıktı ki bu tarıma elverişli arazilere oranla olması gerekenin çok üstündeydi. Bu nedenle MÖ 750'lerden itibaren Yunanlar her yönde koloniler kurmaya başladılar.
İlk olarak doğuda Anadolu Yarımadası'nın Ege Denizi kıyıları kolonize edildi. Daha sonra Trakya ve Kıbrıs adasında koloniler kuruldu.Marmara Denizi çevresi, Anadolu'nun Karadeniz kıyıları ve hatta günümüzdeki Ukrayna kıyıları bile sömürgeleştirildi. Bunun yanı sıra doğuda İllirya (Balkan Yarımadası'nın Adriyatik Kıyıları), Sicilya, İtalya'nın doğu uçları ile Fransa'nın güney kıyıları, Korsika, Libya ve Mısır'da bile Yunan kolonileri kurulmuştur. Günümüz modern şehirlerinden Siracusa (Συρακούσαι) Sirekuse Kolonisi, Napoli (Νεάπολις) Neopolis Kolonisi, Marsilya (Μασσαλία) Massaliya Kolonisi ve İstanbul (Βυζάντιον) Bizantion Kolonisi tarafından, koloni devleti olarak kurulmuş olan yerlerdir.
Milattan önce 6. yüzyıla gelindiğinde Yunan dili ve kültürü coğrafi olarak topraklarının kapladığı alandan çok daha geniş bir alanda etkiliydi. Yunan sömürgeleri dinî ve ticari yönden geldikleri şehirlere bağlı olsalar da politik yönden kendi kontrolleri kendi ellerindeydi. Eski Yunanlar hem anayurtlarında hem de kolonilerinde kendilerini bağımsız küçük topluluklara bölmüşlerdir. Pólis adı verdikleri şehirler Yunan hükûmetinin ana birimleri olmuşlardır.
Bu dönemde hem Yunanistan'da hem de denizaşırı sömürgelerinde büyük ekonomik gelişmeler olmuş hem de insanların yaşam standartları oldukça iyileşmiştir. Bazı ekonomi tarihçilerine göre, Antik Yunanistan endüstrileşme öncesi ekonomilerin en gelişmişlerinden biridir. Yunan işçisinin ortalama günlük ücreti yaklaşık 12 kg buğdaya denk geliyordu. Bu, ortalama günlüğü yaklaşık 3,75 kg olan Roma döneminde bir Mısırlı işçinin ücretinden yaklaşık 3 kat daha fazlaydı.
Sosyal ve ekonomik sınıf farkılıkları
Yunan şehirlerinin her biri aslen bir krallık olmalarına rağmen bunların çoğu o kadar küçüktü ki, yöneticileri için kullanılan kral terimi yanıltıcı derecede büyük bir kavramdı. Bu dönemde para sisteminin kullanıma geçmesiyle tüccarlar sınıfının ortaya çıkması, büyük şehirlerde sınıf ayrılıklarına yol açtı. MÖ 650'lerden başlayarak aristokratlar devrilmemek ve Tiran diye adlandırdıkları gaddar, halkçı liderlerin onların yerini almaması için büyük mücadeleler vermek zorunda kaldılar.[]
MÖ 6. yüzyılda Atina, Sparta, Korint ve Tebai gibi bazı şehirler Yunan çevrelerinde öne çıkmaya başladı. Bu şehirlerden her biri çevrelerindeki kırsal alanları, kendilerinden küçük kasabaları kontrolleri altına almışlar ve Atina ile Sparta genel siyasete hâkim olmak amacı ile daima bir rekabet içinde olmuşlardır.
Sparta'da kökleşmiş aristokrasi gücünü muhafaza etti ve (MÖ 650) Likurgus anayasası ile daha da güçlendi. Bu güç Sparta'ya ikili monarşi altında kalıcı bir askerî güç verdi. Sparta, Peleponnese'de (Bugünkü Mora Yarımadası) Argos ve Achaia hariç tüm şehirler üstünde hâkimiyet kurdu.[]
Bunun aksine, Atina'da, monarşi MÖ 683'te kaldırıldı ve Solon'un ilan ettiği reformlar aristokratik hükûmeti ölçülü bir düzeyde tuttu. Atina'yı çok büyük bir ticaret ve donanma şehri hâline getiren aristokratları Pisistratid tiranı ve oğulları izledi. Bu dönemdeki despotçu düzen devrilince MÖ 500'de Kleisthenes tarafından dünyanın ilk demokratik düzeni ilan edildi. Demokrasi gücünü şehirli erkeklerin oluşturduğu bir meclisten alıyordu. Bu meclis köleleri ve Atinalı olmayanları kapsamayan sadece yerel halktan oluşan bir topluluktu.[]
Pers Savaşları
Koloni devleti olarak kurulmuş Bodrum, Milas gibi büyük merkezlere sahip olan İyonya diğer devletlere karşı gücünü ve bağımsızlığını koruyacak durumda değildi ve MÖ 6. yüzyılda Pers İmparatorluğu'nun egemenliği altına girdi. Bu kaos ortamında Yunanların kışkırttığı İyon ayaklanmaları birçok şehirde amacına ulaştı.
MÖ 490'da İyon ayaklanmalarını bastıran Pers Kralı I. Darius Yunanları cezalandırmak için bir filo yolladı. Atina'lı general Miltiades'in önderliğinde, Maraton Savaşı'nda Persler, Yunan ordularına yenildiler. Günümüzde bu savaşta ölenlerin mezarları hâlâ Maraton alanında görülebilir.
10 yıl sonra Darius'un vârisi I. Serhas daha güçlü bir orduyla tekrar Yunan topraklarına girdi. Thermopylae Muharebesi'nde Sparta kralı I. Leonidas'ın sebep olduğu bir gecikme ile Serhas Atina içerine doğru ilerledi ve ele geçirmiş olduğu şehri yakıp yıktı. Fakat Atinalılar şehri deniz kenarına tahliye etmişlerdi ve Temistokles önderliğinde Salamis Savaşında Yunan ordusu Pers ordusunu tekrar yendi. Bir yıl sonra Yunanlar Spartalı Pausanius ile Pers ordusunu Plataea'da da yenilgiye uğrattı. Son olarak Yunan ordusu MÖ 478 yılında Pers ordusunu tamamen Ege Denizi'nin dışına çıkarmayı başardı ve Bizans şehrini kuşatarak ele geçirdi.[]
Atina hâkimiyeti
Pers savaşları, Yunan çevrelerinde Atina hâkimiyetinin başı çektiği dönemdir. Korint'in hâlâ dişli bir rakip olarak varlığını devam ettirmesine rağmen Atina, denizlerin ve ticari gücün meydan okunamaz efendisi olmuştur. Bu dönemin başlıca devlet adamı, Parthenon ve Atina'nın diğer birçok klasik eserlerinin yaptırmak için Delos Antlaşmasının taraflarının verdiği vergileri kullanan Perikles'dir. Perikles döneminde Atina artık bir büyük bir devlet hâline gelmişti.[]
Yunanistan'ın refahı tüm yetenekli insanları etkiledi ve sanatın patronları hâline gelen varlıklı bir sanatçılar sınıfı ortaya çıktı. Atina devleti, sanatları özellikle de mimariyi öğrenmeyi destekledi ve sanatçılara destek oldu. Yunan edebiyatının, felsefesinin, sahne sanatlarının merkezi Atina oldu. Adları bugün bile bilinen dramatistler Eshilos, Aristofanes, Evripides, Sofokles; filozoflar Aristo, Eflatun, Sokrates; tarihçiler Herodot, Tukidides, Ksenofon; şair Simonides; heykeltıraş Fidias bu müreffeh dönemde yaşamış önemli kişilerdir. Atina bu dönemde Perikles'in deyimiyle Helen uygarlığının okulu hâline geldi.[]
Diğer Yunan devletçikleri başlarda Perslere karşı yapılan savaşlarda Atina'nın liderliğini kabul ettiler. Fakat daha sonra muhafazakâr politikacı Kimon'un MÖ 466'da düşmesiyle Atina giderek artan bir emperyalist güç edindi. MÖ 461'de Eurymedon savaşındaki başarıdan sonra Persler artık büyük bir tehdit unsuru olmaktan çıkmıştı. Ama Naksos (Nakşa) gibi bazı şehirler bağımsızlıklarını ilan etmeye kalkıştılarsa da sert bir müdahale ile tekrar boyun eğmek zorunda bırakıldılar. Yeni Atina önderleri, Perikles ve Efialtes, Atina ve Sparta arasındaki ilişkilerin bozulmasına sebep oldu ve MÖ 458'de bir savaş patlak verdi. Birkaç yıl süren sonuçsuz savaşın ardından 30 yıllık bir barış antlaşması imzalandı. Bu olay Yunanlar ve Persler arasındaki son çarpışma olan Kıbrıs'taki Salamis Savaşı ile aynı zamana denk gelir. Bu savaşı takiben Persler ve Yunanlar arasında Callius Barış Antlaşması imzalanmıştır.
Mora (Peloponez) Savaşı
MÖ 431'de Atina ve Sparta arasında tekrar savaş çıktı. Mora savaşının sebebi kaynaktan kaynağa değişir ama tüm bunların arasında en tutarlıları eski Yunan tarihçileri Tukidides ve Plutarh'ın söyledikleridir. Yazılanlara göre Korint ve kolonilerinden biri olan Korfu, Atina'nın kışkırtması ile birbirine düştü. Daha sonra Atina ile Korint arasında Potidaea (Nea Potidai) kontrolü üzerine, Atina'nın Potidaea'yı kuşatmasıyla sonuçlanan bir sürtüşme başladı. Sonunda Atina, Megoria Fermanı adı ile ekonomik fermanlar dizisi çıkardı ve bununla 30 yıllık Peloponnesia Barış Antlaşması'nı bozmakla suçlandı. Böylece, her iki tarafın da önceden kararlaştırdıkları hükümler gereğince Sparta, Atina'ya savaş açtı.
Birçok tarihçi bunu savaşın asıl sebebi sayarken bir kısmı da Sparta'nın Atina'nın Yunan çevrelerindeki üstünlüğünü çekememezliğinden kaynaklandığını öne sürerler.[] Bu savaş tam 27 yıl sürmüş, fakat ne donanması güçlü Atina ordusu, ne de kara kuvvetleri güçlü Sparta, birbirlerine karşı herhangi bir üstünlük sağlayamamıştır.
Sparta'nın başlangıçtaki stratejisi Atina'yı işgal etmekti fakat Atina'lıların ardına sığınabilecekleri güçlü şehir surları vardı. Bu arada bir veba salgının patlak vermesi çok büyük kayıplara sebep oldu. Aynı zamanda Atina filosu (MÖ 429) Naupactus ve (MÖ 425) Pylos savaşlarını kazanarak askerî birliklerini Pelaponnesia'ya çıkardı. Fakat bu taktikler her iki tarafa da kesin bir zafer getirmedi. Uzun yıllar sonunda daha ılımlı bir lider olan Yunan komutanı Nicias sonuçsuz askerî harekâtı, Nicias Barışı (MÖ 421) ile sonlandırdı.
MÖ 418'de Sparta ve Atina müttefiki Argos arasındaki düşmanca tutum savaşın tekrar başlamasına sebep oldu. Montinea'da Sparta orduları, Atina ve müttefiklerinden oluşan orduları yendi. Savaşın tekrar ateşlenmiş olması, savaş taraftarlarının Atina'da iş başına geçmesine neden oldu. MÖ 415'te Alcibiades, Atina meclisini bir Peloponnesia müttefiki olan Sicilya'daki Siracusa'ya karşı bir keşif seferi düzenlemeye ikna etti. Nicias, Sicilya seferine karşı kuşku ile yaklaşıyor olmasına rağmen Atina meclisi tarafından Alcibiades ile birlikte kendini keşif grubunun başında buldu. Şahsına karşı yapılan suçlamalar nedeniyle Sparta'dan yardım isteyen ve oraya sığınan Alcibiade'nin gitmesi ile keşif harekâtı tamamen bir felakete dönüştü. Grup dağıldı, Nicias esir alındı ve idam edildi.[]
Sparta bu kez Perslerin de yardımı ile Atina'nın deniz üstünlüğüne meydan okumak için yeni bir donanma hazırladı. Donanması için Çanakkale Boğazı'nın yönetimini elde tutmakta olan, bölgenin stratejik inisiyatifi ele almış askerî bir lider buldu. Çanakkale Boğazı, Yunanistan'a giren tahılın kaynağıydı. Atina'nın karşısında, Atina'nın kaderini elinde tutan bir komutanın olması, açlık tehdidini doğuruyordu ve Atina son bir umutla elinde kalan tek filosunu da ağır bir yenilgi alacağını bilemeden oraya gönderdi. MÖ 405 Aegospotami Savaşı'nın kaybedilmesi ile Atina iflasın eşiğine sürüklenmeden, bir an önce barış istemek zorunda kaldı. Bu da Sparta'nın en çok istediği şeydi ve Atina için acımasız hükümlere sahip bir anlaşma hazırlandı. Çaresiz, anlaşmayı kabul eden Atina şehir surlarını, filosunu ve deniz aşırı tüm topraklarını kaybetti. Totaliter rejim Sparta'nın da desteği ile güç kazandı.[]
Sparta ve Tebai hâkimiyeti
Peloponez Savaşı'nın ardından Sparta tüm Yunanistan'ın hâkimiydi ama bu olay bazı çevrelere rahatsızlık verdiği için acilen harekete geçildi. Her türlü entrika ile Atina'da ve önceden Atina'ya bağlı şehirlerde demokratik partiler birkaç yıl içinde siyasi gücü tekrar ellerine geçirdiler. MÖ 395'te Sparta idarecileri Lysander'i yönetimden aldılar ve bu nedenle Sparta donanma üstünlüğünü kaybetti. Atina, Argos, Tebai ve Korint, ki son iki şehir daha önceden Sparta'nın en yakın müttefikleri idi, bu kez bir sonuç elde edilemeden biten Korint Savaşı'nda Sparta'ya meydan okudular (MÖ 387). Aynı yıl içerisinde bu kez Sparta, Persler ile savaşa girdi, kaybedeceğini anlayınca barış antlaşması istedi ve yapılan Antalcidas Antlaşması hükümlerine göre İyonya ve Kıbrıs'tan vazgeçerek 100 yıldır Perslere karşı yenilgi yüzü görmemiş Yunan milletinin tarihini tersine çevirdi. Bu olay Atina'yı ve birlikte Sparta'ya karşı savaştığı müttefiklerini çok şaşırttı.[]
Daha sonra Tebai kumandanları Epaminondos ve Pelopidas MÖ 371'de Leuctra'da kesin bir zafer kazandılar. Bu savaşın sonucunda Sparta hâkimiyetini ve Tebai üzerindeki üstünlüğünü kaybetti. Bu dönemde Atina kaybetmiş olduğu gücünü tekrar toparlama fırsatını buldu, çünkü Tebai üstünlüğü pek kısa ömürlü oldu. İmparator Epaminondos'ın MÖ 362'deki ölümü ile beraber en büyük lider kaybedilmiş oldu ve kendinden sonrakiler Phocis ile gereksiz bir savaş yapma hatâsına düştüler. Yenilmeye başladıklarını anlayınca Makedonya Kralı II. Filip'ten yardım istendi. Böylece Makedonya ilk kez Yunan dünyası içine girmiş oldu.
Makedonya'nın doğuşu
Makedonya Krallığı MÖ 7. yüzyılda doğdu. 5. yüzyılda Yunan politikasında küçük roller oynuyordu. 4. yüzyılın başlarında Tebai'de eğitim-öğrenim görmüş, hırslı bir lider olan Makedonya Kralı II. Filip artık daha büyük bir rol oynamak istedi. Sparta'nın güç kaybetmesi ile kendilerini toplayan Yunan şehirleri arasında kabul görmek istiyordu. Amphipolis, Methone ve Potidaea gibi Yunan şehirlerini ele geçirdikten sonra, buralardaki altın ve gümüş madenlerini de yönetimi altına almış oldu. Böylesine zengin kaynaklara sahip olmak Filip'e Yunanistan üzerinde daha etkili olma fikrini verdi.
Filip, MÖ 352'de Tesalya ve MÖ 348'de Trakya üzerinde Makedon hâkimiyetini kurdu. MÖ 348'de Thermopylae'in kuzeyindeki yerleri kontrol ediyordu. Yunan çevresine dost gibi görünmek istedi, dillere destan zenginliğini her şehirde bir Makedon partisi kurmak için Yunan politikacılarına rüşvet olarak kullandı. Tebai ve Phocis arasındaki savaşa müdahale etmiş olması ile büyük bir ün kazandı ve Yunan çevrelerinde dikkate değer bir güç olmasına fırsat sağladı. Filip'in bu politikasının sonuçlarının nereye varacağını anlayan Atina lideri Demosthenes, ünlü nutuklarında halkı Filip'in bu amacına karşı koyması için yönlendiriyordu.[]
MÖ 339'da Atina ve Tebai, gün geçtikçe büyüyen Filip tehlikesini engellemek için bir araya gelerek anlaşma yaptı. Bunun üzerine Filip, Yunanistan içlerine ilerledi ve MÖ 338'de Chraeronea'da Atina'nın müttefiklerini yendi. Fakat yine de, o dönemden sonra birçok şehir devleti, Roma İmparatorluğu dönemine kadar bağımsız olarak yaşamaya devam etti.
Filip, Atina'nın üzerinde baskı kurabilmek için bu kez pahalı hediyeler ve pohpohlama yoluna gitti. Fakat çabalarının ulaştığı başarı, beklediğinin aksine, daha düşük oldu. Yunan çevrelerinde sempati kazanmak için, ele geçirmiş olduğu Yunan şehirlerini azat etmesini sağlamak ve geçen asırda Yunanistan topraklarına yaptıkları seferin öcünü almak için Perslerin üzerine sefer yapacağını bildirdi. Fakat bunu yapmaya fırsat bulamadan suikaste uğrayarak, öldü.
Büyük İskender'in fetihleri
Filip'in tahtını, babasının yarım kalmış plânlarını uygulamak için yola çıkan ve henüz 20 yaşında olan İskender aldı. Atina'nın düştüğünü görünce Atina geleneklerini geri getirmek için Pers İmparatorluğu'nu ortadan kaldırmak istedi. Daha sonra Yunan şehirlerinin kendine liderleri olarak kabul ettiği Korint'e gitti ve ardından güç toplamak için kuzeye ilerledi. İskender'in ordusunun çekirdeği, sağlam Makedon dağ-savaşçılarıydı. İskender, ordusuna her türlü desteği sağladı ve Yunanistan'ın her köşesinde gördüğü, Tebai'deki süvarilerden Sparta'daki gerilla taktiğine kadar, savaş taktiklerini değiştirdi. Her şeyini Yunan kökenine uygun hâle getirdi. Trakya'ya sefere çıktığında Tebai şehrinin ayaklandığı haberini aldı hemen güneye inerek Tebai şehrini yerle bir etti. Daha önce büyük dedelerinden birine bir şiir hediye etmiş olan Pindar'ın yaşadığı ev dışında ayakta hiçbir yapı bırakmadı. Büyük İskender'in bu hareketi, Yunan şehirlerine eğer İskender'in gücünü kabul etmezlerse başlarına neler gelebileceğini, "uslu dururlar" ise nasıl yaşayabileceklerini gösteren acımasız bir gözdağıydı.
MÖ 334'te Büyük İskender, Asya'ya geçti ve bugün Çanakkale ili sınırları içerisinde kalan Granikos Çayı kıyılarında Persleri yenilgiye uğrattı. Bu galibiyet, İskender'e İyonya kıyılarının kontrolünü verdi ve bu nedenle özgürlüğüne kavuşmuş diğer Yunan şehirlerinde zafer kutlamaları yaptı. Bu yörede her şeyi düzene koyduktan sonra Anadolu'da, Kilikya üzerinden Suriye'ye seferler düzenledi ve MÖ 333'te III. Darius'un ordusunu yendi. Burada da düzeni sağladıktan sonra Fenike üzerinden küçük bir askerî direnç ile karşılaştığı Mısır'a geçti. Fakat Mısır halkı Büyük İskender'i Perslerin ve imparator Amun'un oğlunun baskısından rahata çıkaran bir kurtarıcı gibi karşıladılar.
Darius, ülkesine barış içinde dönebilmek için İskender'den barış istemeye hazırdı, fakat Büyük İskender'in böyle bir niyeti yoktu. Pers topraklarını fethedip kendini dünyanın imparatoru yapmaya kararlıydı. Kuzeydoğu'da Suriye üzerinden Mezopotamya'ya ilerledi ve Dairus'u tekrar bu kez Gaugamela Savaşı'nda yenilgiye uğrattı (MÖ 331). Bu savaştan sonra Dairus kaçtı ve kendi yandaşları tarafından öldürüldü ve böylece Büyük İskender, Susa ve Persepolis'de hiçbir karşı koymaya uğramadan kendini Pers İmparatorluğu'nun başında buldu.
Büyük İskender, Yunan İmparatorluğunu bu kadar sahiplenmiş iken bazı şehirler Makedonya kontrolünden kaçmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. MÖ 331'de Megalopolis'de, Büyük İskender'in vekili Antepater, Makedonya üstünlüğünü tanımak istemeyen Sparta'lıları yendi.
Büyük İskender ardından azimle Afganistan, Pakistan ve İndus Irmağı vadisine ilerledi. MÖ 326'da Pencab'a girdi, Ganj Nehri ve Bengal Körfezi'ne geldiğinde ise askerlerde baş gösteren isteksizlik ve yorgunluk nedeni ile ordusunu toplayarak geri dönme kararı aldı. Hayâl kırıklığı içinde Yunanistan'a gitmek için yola çıktığında ise dönüş yolunda MÖ 323'te Babil'de bilinmeyen bir ateşli hastalığa yakalanarak öldü.
Büyük İskender'in ölümünün ardından kurduğu imparatorluk yıkıldı ama yapmış olduğu fetihler Yunan dünyasını tamamen değiştirdi. Binlerce Yunan onunla veya ondan sonra, almış olduğu topraklara yerleşti. Başta İskenderiye olmak üzere, kurduğu şehirler önemli merkezler hâline geldi. Mısır'da, Suriye'de, İran'da ve Baktria'da Yunanca konuşulan krallıklar kuruldu. Doğu ile batının kültür ve bilgi birikimi birleşip etkileşmeye başladı.
Toplum
Eski Yunanistan'da toplumda genel olarak göze çarpan ayrılık hürler, metikler ve kölelerdir. İnanılan dine, cinsiyete, önemli bir mevkide akrabaya sahip olup olmamakta ya da soylu olup olmamaya göre sosyal görev ve sorumluluklar değişiklik göstermiştir. Atina'daki sosyal yaşam Sparta'dakine kıyasla Yunan dünyasına daha çok örnek olmuştur.
Toplumun yapısı
Yunan şehir devletlerinde sadece hür insanlar kanunların kesin korumasına tâbi idi. Roma hariç diğer hiçbir şehirde sosyal sınıf farklılıkları özel haklara sahip olunmasına izin vermiyordu. Örneğin birinin herhangi bir aileye mensup olarak doğması kişiye doğrudan bir hak getirmezdi.
Atina'da nüfus gelir durumuna göre dört tabakaya ayrılmıştı. Para kazanarak zengin olan kişiler sınıf atlayabilirlerdi. Sparta'da tüm erkek vatandaşlar eğitim öğretimlerine devam ettikleri sürece eşitlerdi. Köleler herhangi bir hakka ya da sosyal statüye sahip değillerdi. Evlenip yuva kurma hakları olmasına rağmen politikaya girme ve oy kullanma hakları yoktu.
M.Ö. 600'lerde dışarıdan köle getirme âdeti başladı. M.Ö. 5. yüzyıla gelindiğinde köleler artık nüfusun üçte birini oluşturuyordu. Atina'da nüfusun beşte ikisi (bazı yazarlara göre beşte dördü) köleydi. Sparta dışında hemen hiçbir yerde köleler ayaklanmamıştır çünkü diğer yerlerdeki köleler organize olabilmek için çok seyrek ve dağınıklardı. Birçok aile ev işlerinde ve insan gücüne gerek duyulan çalışmalar için köle bakıyorlardı. En fakir ailelerin bile köleleri olabiliyordu. Sahiplerin köleleri dövme ya da öldürme gibi bir hakları yoktu. Sahipleri köleleri daha sıkı çalıştırmak için zaman zaman onları gelecekte azad edeceklerini söylerlerdi. Roma hariç, azad edilen köleler yine de bir vatandaş olarak kabul görmezdi, onun yerine diğer şehirlerden gelip resmî olarak şehirde yaşamalarına izin verilmiş, ticaretle uğraşan metik adı verilen (μέτοικος) sınıfa katılırlardı. Bu gruptakiler ne hür bir vatandaş gibi haklara sahiptiler, ne de bir köle gibi çalıştırılırlardı.
Şahısların yanında, şehir devletleri de kölelere sahipti. Kendi kendilerine yaşayan ve sadece belirli görevler yapan devlet köleleri, şahsa özel kölelerden daha fazla hakka sahipti. Bu devlet çalışanı kölelerden Atina'da olanlar sadece piyasada gezen sahte paraları denetlemekle görevliydi. Bazıları ise tapınaklarda temizlik görevlisi olarak çalıştırılırlardı.
Sparta tüm şehir devletlerinden daha değişik bir kölelik sistemine sahipti. Helot adı verilen her bir köle Spartalıların savaş esirleriydi. Bunlar devlet tarafından tutulur ve ailelere tahsis edilirdi. Sparta vatandaşları, kendi şehirlerinden olanları köle edinmezdi. Helotlar, kadınların güçlü ve sağlıklı çocuklar doğurup yetiştirirken; erkeklerin, çocukları oplit adı verilen (ὁπλίτης) zırhlı piyade askerler olarak hazırlamasına zaman vermek için yiyecek yetiştirirler ve günlük ev işleri ile uğraşırlardı. Sahipleri Sparta'daki kölelere çok sert ve kırıcı davrandığından birçok ayaklanma yaşanmıştır.
Yaşam tarzı
Yunan şehirlerinde yaşam stili uzun süre aynı kaldı. Şehirlerde yaşayan insanlar servetlerine göre müstakil evlerinde ya da bugünkü apartmanlar gibi birçok evden meydana gelen yapılarda yaşıyorlardı. Evler, sosyal yapılar ve tapınaklar Agora'nın etrafına inşâ edilirdi. İnsanlar bazen köylerde ve şehir merkezinin dışında seyrek konutlaşmış yerlerde yaşarlardı. Atina'da insanların çoğunluğu şehir surları dışında yaşıyorlardı. Tahminî olarak 560.000 olan nüfusun 400.000'i şehir surları dışındaydı.
Yerleşme
Genel Yunan evleri bir avlu etrafında dizilmiş yatak odaları, kilerler ve bir mutfaktan oluşuyordu. Yunan kültüründe evler diğer uygarlıklara kıyasla çok daha büyük olmuştur her bir evin, yaklaşık 230–250 m2 olduğu görülmektedir.
Evler genel olarak ebeveyn ve çocuk yatak odalarından oluşuyordu ve diğer akrabaların aile içinde yaşadığı pek görülmezdi. Erkekler aileyi geçindirmekle yükümlü olduğundan evde pek vakit geçirmezlerdi. Ev işlerini köleler yaparlardı. Kadınların görevi çocuklara bakmak, yapılacak ev işlerinin listesini hazırlamak ve çeşmelerden eve su taşıyan, yemek pişiren, temizlik yapan ve çocuklarla oyun oynayan köleleri denetlemekti. Erkekler akşamları misafirleri ağırlayabilecekleri özel odalara sahipti zira erkek misafirlerin evin, kadınının ve çocuklarının yaşadığı mahrem bölümlere girmesi yasaktı. Erkekler arkadaşlarını çağırarak sempozyumlar düzenlerlerdi. Işık gaz yağından sağlanır, odun kömürü yakarak ısınılırdı. Ev içi mobilyalar gayet basitti. Tahtadan masalar, sandalyeler, yataklar, dolap ve komodinler kullanılırdı.
Tarım
Yunan insanlarının yaklaşık %80'i tarım ile uğraşıyordu. Toprak az verimli ve yağmur kıttı. Araştırmalar o günden bu zamana iklimin pek değişmediğini göstermektedir. Yunanların verimli toprakları kolonize etme ihtiyacının bir sebebi de budur. O zamanlarda birçok iş insan eli ile yapılmasına rağmen bazen öküzler çift sürmek için kullanılırdı. Yunan çiftçileri çanak - çömlek, tuz, balık almak ve ihtiyaç fazlası mahsullerini satmak için festivallere giderlerdi.
Yetiştirilen başlıca yiyecekler lahana, soğan, sarımsak, mercimek, fasulye ve bezelye idi. Bunun yanında nane, adaçayı ve kekik gibi şifalı otlar da hem yemeklerde kullanılmak hem de tedavi amaçlı olarak yetiştirilirdi. Tarlalarda köleler çalıştırılırdı. Sulama, zararlı otları yolma, mahsul toplama, ekin ve hasat zamanları köleler tarlalarda çalışırdı.
Eski Yunanistan'da en çok yetiştirilen şey bugün de olduğu gibi zeytin idi. Yunan illerinin her bir yerinde yetişen zeytin, halkın günlük yaşamında da büyük yer tutuyordu. Buna bağlı olarak zeytinyağı üretimi de oldukça gelişmişti.
Tıp
Antik Yunan tıp konusunda pek ileri değildi fakat Hipokrates gibi büyük tıp bilginleri yine de Yunanistan'dan çıkmıştır. Eski Yunanistan'da yetiştirilen şifâlı otlar ağrı kesici olarak kullanılırdı fakat enfeksiyonları engellemek için herhangi bir kürleri yoktu, bu nedenle en sağlıklı bir insan bile her yaşta en ufak bir hastalıktan ölebilirdi. İlaç ve merhem yapımını büyük ölçüde Mısır kültüründen edinmişlerdi.
Tarihin bilinen ilk tıp okulu Knidos'da, MÖ 700'lerde açıldı. Anatomi uzmanı Alcmaeon bu okulda eğitmenlik yaptı. Daha sonra ünlü tıpçı Hipokrates, Kos'ta kendi okulunu açmıştır.
Bunun yanında insanlar formlarını korumak için kendileri de spor yaparlardı. Erkekler, askerî harekâtlara her an hazır olmak için egzersiz yaparlardı. Hemen her şehir en azından bir spor kompleksine sahipti. Sparta hariç diğer tüm şehirlerde bu salonlar sadece erkeklere açıktı ve içeride egzersizlerin çıplak yapılması âdettendi.
Mutfak
Eski Yunanistan'da insanların yiyecekleri zengin de olsa, fakir de olsa oldukça mütevazı idi. Fakirler soğanla tatlandırılmış arpa ve yulaf lapası yerlerdi. Şehir festivallerinde tanrılara kesilen kurbanlar haricinde halkın çok azı et yeme lüksüne sahipti. Fırıncılar günlük olarak ekmek çıkartırdı ve şarap, sudan sonra en önemli içecekti.
Yemekler genelde üç öğün üzerine kuruluydu. Sabah, öğlen ve akşam üzeri öğünleri vardı. İnsanlar kahvaltıda şaraba banılmış yulaf ekmeği yerlerdi. Eğer biraz zengin ise bunun yanına zeytin ya da incir eşlik ederdi.
Daha zengin olanların gücü domuz veya keçi kesmeye de yeterdi. Sığır eti, sadece hükümdarların ve üst düzey insanların tatmaya tâbi olduğu çok lüks et çeşidi idi. En ucuz et çeşidi yine de domuzdu. Hür bir işçi üç günlük ücreti ile ailesini doyuracak kadar domuz eti satın alabilirdi. Yemekler genelde dörtgen, bazen de yuvarlak bir masa etrafında yenirdi. Masa ayaklarının hayvan ayağı gibi oyulması âdetti.
Eğitim
Yunan tarihinde eğitim, Sparta hariç, kişisel idi. Sparta'da çocuklar 7 yaşlarına kadar aileleriyle kalır daha sonra devlete ait kurumlara giderdi. Daha çok müzik eşliğinde yapılan jimnastikle vücut geliştirilir, bunun yanında okuma yazma, aritmetik, devlet işleri ve din de öğretilirdi. Helenistik dönem boyunca birçok şehir devleti halk okulları açtı. Sadece bazı varlıklı aileler çocuklarına özel öğretmen tutabilecek durumdaydı. Erkekler okuma - yazmayı ve edebî metinleri öğreniyorlardı. Bunun yanında şarkı söylemeyi ve en az bir müzik âleti çalmayı öğrenen çocuklar aynı zamanda askerî birlikler için birer atlet gibi yetiştiriliyorlardı. Sadece bir meslek için değil, etkileyici bir yurttaş olmak için de çabalıyorlardı. Kızlar da okumayı yazmayı ve ev işlerinde yardımcı olması amacıyla basit aritmetik işlemleri okullarda öğrenmişlerdir fakat çocukluktan sonra bir daha hemen hiç eğitim alan olmamıştır.
Erkek çocukların çok az bir kısmı çocukluktan sonra da eğitimlerine devam etmişlerdir. Varlıklı gençlerden bazıları kendilerinden yaşça büyük akıl hocaları tutuyorlardı. Gençler hocalarını izleyerek ve onunla beraber sempozyumlara katılarak, çarşıda politika konuşmayı, günlük görevlerini nasıl yapması gerektiğini vb. öğrenirlerdi. En zengin öğrenciler ise eğitim hayatlarına kolejlerde devam ederdi ve büyük bir şehirde üniversite'ye giderdi. Bu üniversiteler dönemin en önemli ve saygın öğretmenlerine sahip olurlar ve eğitimi verilebilecek en iyi biçimde verirlerdi.
Din ve inanış
Eski Yunan kültüründe çok tanrılı bir inanış vardı. Her önemli doğa ögesi ve insan duyguları ile ilgili tanrılar vardı. Tanrıların tanrısı Zeus dünyayı ve gökleri yönetir, ondan sonra kardeşleri Hades ve Poseidon gelirdi. Eski Yunanlar'ın inanışlarına göre Zeus, önceleri Tanrıların tanrısı değildi, babası Kronos'u devirdi ve hâkimiyeti kendi eline aldı. Fakat Zeus gibi babası Kronos da asıl tanrı değildi ve o da gerçek tanrı olan Uranos ve karısı Gaia'yı devirip iş başına geçmişti. Zeus'un kardeşlerinden Hades ölülerin dünyası olduğu kabul edilen yer altı dünyasını, Poseidon ise Yunanların yaşamlarında hayatî öneme sahip olan denizlerin tanrısıydı.
Zeus ve kardeşlerinin Olimpos Dağı'nda yaşadıklarına inanılırdı. Zeus'un Hera adında bir karısı vardı. Zeus'un bazı çocukları Hephaistos, Apollon, Artemis, Athena, Ares, Dionysos ve Hermes idi. Tüm bu tanrıların insanlar gibi yaşadığına, âşık olduğuna, evlendiğine, kıskançlığa kapıldığına, kavga ettiklerine ve ara bozduklarına fakat ölümsüz oldukları inanılırdı.
Yunanlar bir takım mağaraların tanrılarının tapınakları olduğuna inanırlardı. Korint ve Delfi'de rahip ve rahibeler tanrılar adına kâhinlik yapardı.
Genel yaşam
Antik Yunanistan'da herkes gün içinde görevlerini yapar ve dinî görevlerini aksatmamaya çalışırdı. Atina gibi büyük şehirlerde sık sık festivaller düzenlenirdi, bu festivallere katılmak bir görevdi. Festivallerde tanrılara müzik, şiir, drama türlerinde hediyeler sunulurdu. Atina'lılar birbiri ardına festivalleri olmasıyla övünürlerdi. Büyük Panhellenik (tüm Yunan şehirlerinden katılımcıların bulunduğu) festivaller Olimpia, Delfi, Nemea ve Isthmia gibi yerlerde düzenlenirdi. Bu festivallerde yarışmalar düzenlenir ve kazanan şairler, atletler zengin ve ünlü olurlardı. En popüler ve para getireni ise Kariot (atların çektiği iki tekerlekli savaş arabası) yarışlarıydı.
Yunanların giyim biçimi zamanla ufak değişimlere uğramıştır. Kadınlar da erkekler de genelde bol giysiler giyerlerdi. Tunikler renkli dizaynlara sahip olurdu ve çoğu zaman bir kemerle bağlanırdı. Soğuk zamanlarda şapka ve pelerin giyerler, sıcak havalarda deri sandaletler ve tüm vücudu örten ince kumaştan yapılma elbiseler giyilirdi. Kadınlar mücevher takarlar ve kozmetik ürünler kullanırlardı. Saçlarını yüzyıllar boyunca modası geçmeyen bir âdet olarak enselerinde topuz yapmak Yunan kadınlarının en büyük şıklık göstergesiydi. Özellikle pudrayla ten rengine beyaz bir görüntü vermek gelenekti. Hoş kokulu esanslar kullanır ve tırnaklarını boyarlardı. Soylu Yunan kadınlarının sıkça kullandığı yağlı kremi yapmayı ilk başaran hekim Galen'dir. Antik dönemde erkekler de kadınlar gibi uzun saçlı olmuşlar Büyük İskender'in başlattığı tıraş modasına değin sakal bırakmışlardır. Zira Büyük İskender savaş anında düşmanların askerlerin sakallarına yapışıp bırakmaması endişesi taşımıştır. Eski Yunanistan'da şehre ya da eve gelen misafirlere sıcak banyo sunmak ve banyo sonrasında hoş kokulu yağlar ikram etmek bir gelenek hâline gelmişti.
İlk para Lidyalılar tarafından bulunmuş olmasına rağmen yaygın olarak kullanımı Eski Yunanistan'da olmuştur. Bugünkü bozuk paraların tasarımı da aynı biçimde Eski Yunanistan kültüründen kalmıştır. Yuvarlak olması, herhangi bir yüzünde önemli bir liderin kabartmasının bulunması bu dönemdeki âdetlerdendir. Eski Yunanistan'da para süsleme ve basma bir sanat olarak görülmemişse de onların el becerileri hakkında en çok bilgi veren eserlerden biri de paralardır.
Tiyatro
Eski Yunanistan'da tiyatro kültürün en önemli parçasıydı. Tiyatrolar halkı eğlendirmenin yanı sıra halkı eğitmek için de kullanılmıştır. Bu dönemde sadece erkeklerin tiyatro oyuncusu olmasına izin verildiğinden erkek oyuncular gerektiğinde maskeler ile kadın rollerini de üstlenirlerdi.
İlk olarak şarap tanrısı Dionysos'u kutsamak için dinî törenlerde söylenen ilâhilerden doğan tiyatronun ilk oyuncusu, önceden plânlanmış soruları halktan biriymiş gibi öne çıkıp ilâhi korosuna yönelterek rol yapan Thespis olmuştur. Tiyatronun ilk olarak böyle doğmasından dolayı tiyatroların oynandığı yerler uzun süre halk tarafından tapınaklar kadar kutsal sayılmıştır.
Antik Yunan tiyatro sanatında oyunlar tragedya,satirik ve olarak üçe ayrılırdı. Genelde Yunan mitolojisi üzerine yazılan senaryoların birçoğu şiirsel bakımdan birer başyapıt niteliği taşır. Eserlerinin bir kısmı günümüze ulaşabilen üç Yunan yazarı-düşünürü Aiskhylos, Euripides ve Sofokles'dir. Bunların içinde ilk kez sahne dekoru kullanan kişi Sofokles'dir.
Mimarî
Yunan uygarlığında mimarînin zirveye çıktığı dönemlerde yapılan en önemli eserler, Atina'da Korint'te, bugün Türkiye sınırları içinde kalan Efes ve Bergama'da görülebilir. Bugüne dek kurulmuş en görkemli Yunan şehri, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri sayılan İskenderiye Feneri'nin inşa edilmiş olduğu, Mısır'daki İskenderiye şehri olarak kabul edilir. Fakat yağmalar ve âfetler sonucu bugün İskenderiye Feneri de dahil olmak üzere neredeyse hiçbir eser ayakta değildir.
Eski Yunanlarda mimarînin oldukça gelişmiş bir başka kolu da anıtmezarlardır. Genelde dönemin kralları için inşâ ettirilen anıt mezarlardan en ünlüsü Bodrum'da Karya Kralı Artemisia adına yaptırılmış Mausoleion'dur. Taban ölçüleri 32 x 38 metre boyutlarındaki Mausoleion'un yüksekliği 55 metreyi bulur.
Yunanlar yaptıkları evlerin ya da diğer yapıların zeminlerini geleneksel bir nedenden dolayı aşınmış çakıl taşları ile döşerlerdi. Ana fon siyah olup desenler beyaz varsa renkli çakıl taşlarından yapılırdı. Bu dönemlerden kalma en eski buluntu M.Ö. 8. yüzyılda yapılmıştır. Antik Yunanlara ait mimarî kalıntıların büyük çoğunluğu toprak altında olduğundan, her yeni keşifle ortaya daha yeni bilgiler çıkmaktadır.
Yunanların en sık görülen yapıları ise tiyatrolardır. Bulgulara göre ilk tiyatrolar Dionysos adına yapılan dinî şenliklerde tapınakların önünde bulunan, aslen bir sunak olan ve halkın etrafındaki tepelere çıkarak seyrettiği, ilâhi söylenen yükseltilerdir. Tiyatrolar zamanla gelişerek ilk amfitiyatro örnekleri oluşmuştur. Sahnenin seyircilere bakmayan tarafı, beyaz taşlardan duvar ile kapatılmış, olayın geçtiği yere göre, bu duvarlara orman ya da deniz resimleri çizilmiştir. Arka fon ve oturakların oluşması günümüz tiyatro sanatının temelleri olarak kabul edilir.
Eşcinsellik
Eski Yunanistan'da eşcinsellik genelde erkekler arasında görülürdü. Aşk çoğu zaman bir ergen erkek ile bir yetişkin arasında kurulurdu. Yunanlar bir erkeğin, başka bir erkeğin güzelliğine vurulmasını normal karşılardı fakat farklılık bunu dışa vurma şekliydi. Eğer erkeğe duyulan tutku kadına duyulandan fazla ise kişi dışlanırdı. Eski Yunanistan'da bu tip ilişkiler genelde antrenmanların çıplak yapıldığı spor komplekslerinde ortaya çıkardı.
Erkekler arasındaki eşcinsel ilişkilerde yetişkin bireye erastes, genç bireye eromenos denirdi. Yunan eşcinsel ilişkileri genelde bu tipti fakat buna alternatif olarak Boeotia'da çiftler birlikte yaşamışlar, Elis gibi yerlerde gençler hediyeler verilerek ikna edilmiş, İyonya gibi yerlerde ise eşcinsellik toptan yasaklanmıştır.
Eşcinsellik, Eski Yunanistan'da tanrılar arasında bile yaygındır. Bu konudaki mitlere bakıldığında Zeus, Poseidon, Apollo, Orpheus, Herkül, Dionysus, Hermes ve Pan gibi tanrıların her birinin genç sevgilileri olduğu görülür. Hattâ efsaneye göre yakışıklılığı ile ünlü bir kahraman olan Narkissos nehre su içmek için eğildiğinde, yansımada kendi görüntüsünü görüp kendi vücuduna âşık olur.
Fahişelik
Fahişelik, büyük şehirlerde ve özellikle limanlarda fahişelik iş sahasıydı ve azımsanamayacak derecede çok insana iş sağlıyordu.
Bu iş aslında sadece kadınlar arasında değil, erkeklerce de yapılan bir işti. Genelde erkekleri orta yaşlı kadınlar tutardı ama bazen yaşlı kadınlara da hizmet verdikleri olurdu. Cinsel tercihe göre zaman zaman erkek müşterilere de giderlerdi.
Antik Roma'daki uygulamanın aksine, MÖ 390'lara kadar, köleler ile cinsel ilişki görülmemiştir. Eski Yunanistan'da fahişelere bu kadar çok yönelinmesinin bir başka sebebi de oral seksin bir tabu olmasıydı. İnsanların bunu yapması alçaltıcı olarak algılanırdı. Erkekler arasındaki ilişkilerde bile Erastes (yetişkin olan taraf), Eromenosdan (genç taraf) çok ayıp sayıldığı için bunu yapmasını isteyemezdi. Bu yüzden hem heteroseksüel insanlar, hem erkek eşcinseller genelevlere sık sık giderdi.
Fahişelik hem yasal, hem de bu kadar kabul gören bir iş olmasına rağmen, bu işi yapanlar yine de toplum tarafından aşağılanırdı. Bu işi yapan kadınlar Khametipis (χαμαιτυπής - yerin dibine geçirilmiş) adı ile anılırlardı. MÖ 4. yüzyıldan sonra fahişelik köleler arasında yaygınlaştı. Atina'da Atinalı bir kişi bu işi yaparsa bütün sosyal hak ve özgürlüklerini kaybeder ve köleler ile eşit duruma düşerdi, bu nedenle başka şehirden gelenlerin de bu işi yaptığı görülürdü.
Eski Yunanistan'da genelevlerin nasıl olduğu konusunda sadece edebî eserlerden bilgi edinilmektedir. Buna göre genelevler karanlık, dar koridorlu ve pis kokulu yerlerdir. Kadınlar bu evlerde ne olursa olsun hamile kalmaktan kaçınırlardı ve ilkel doğum kontrol yöntemlerine başvururlardı.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f . Statemaster.com. 10 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "Demokrasi ve Antik Yunanistan". Arwhead.com. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "Aeschylus'un dilinden Persler". Ucalgary.ca. 8 Ekim 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ . Ellopos.net. 29 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ . Scnu.edu. 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "Rönesans ve Hellenizm". Princeton.edu. 8 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ a b "Miken Uygarlığı ve Antik Yunanistan". Aroundgreece.com. 9 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ . Gulfcoast.edu. 20 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "Amfora". Enchantedlearning.com. 5 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "Antik Yunan Heykelleri". Statue.com. 3 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "Antik Yunan Mimarisi". Ancientgreece.com. 9 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ a b "Hellenistik Dönem". Wisegeek.com. 9 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "İlk Olimpiyat Oyunları". Thenagain.info. 15 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ "M.Ö. 1000'ler ve Antik Yunanistan". metmuseum.org. 22 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ a b . Historyforkids.org. 10 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009.
- ^ Beye, Charles Rowan, "Ancient Greek Literature and Society", Garden City, N.Y. : Anchor Press, 1975. (Cf. p.1) . 2nd ed., rev., Ithaca : Cornell University Press, 1987. . "We know very little about the period between the Greeks' arrival in their historic land and the beginnings of their recorded history in the eighth and seventh centuries B.C. They seem to have entered what is now called Greece toward the end of the third millennium, coming down out of the Balkan peninsula from present-day Arnavutluk ve Yugoslavya".
- ^ "Proto-Grek dönem tanımı". Allwords.com. 10 Ocak 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Temmuz 2009.
- ^ "Agamemnon". Greek-gods.info. 30 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Temmuz 2009.
- ^ Population crises and cycles in history 5 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. A review of the book Population Crises and Population cycles by Claire Russell and W.M.S. Russell.
- ^ . Bmcr.brynmawr.edu. 19 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2009.
- ^ "Akropol - Atina". Ancient Greece. 9 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Temmuz 2009.
- ^ a b "Miken Uygarlığı ve Bronz çağı". Odysseyadventures.ca. 29 Eylül 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Temmuz 2009.
- ^ "Okuryazarlığın kayboluşu". Varchive.org. 12 Mart 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Temmuz 2009.
- ^ a b . Geocities.com. 28 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Temmuz 2009.
- ^ "Yunan şehir devletleri". Prenhall.com. 25 Haziran 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Temmuz 2009.
- ^ a b c d e "Greek colonization 2.000 BC - 400 BC". let.leidenuniv.nl. 26 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2009.
- ^ . indoeuro.bizland.com. 2 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2009.
- ^ . wsu.edu:8080. 4 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2009.
- ^ "The Colonization of Greece and Factors to Solons Reform in 594 B.C." Bookrags. 27 Nisan 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2009.
- ^ "The Economy of Ancient Greece". eh.net. 22 Ekim 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2009.
- ^ . Olympia-greece.com. 13 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2009.
- ^ W. Schieder, "Real slave prices and the relative cost of slave labor in the Greco-Roman world", Ancient Society, vol. 35, 2005.
- ^ M. Kutluğhan Savaş Ökte. Antik Çağda İktisadi Düşünce. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Bahar–2008 C.7 S. 24 (037–062). ISSN:1304–0278. Tam metin 7 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Mora Savaşı 8 Temmuz 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Indiana Üniversitesi
- ^ Mora (Peloponnesia) Savaşı 4 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Washington Üniversitesi
- ^ a b c d e f Ayşe F. Erol. Arkaik Dönem Atina'sında Kölelik Sistemi. GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 27, Sayı 1(2007) 249-260. Tam metin 16 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Slavery in Ancient Greece 1 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Britannica Student Encyclopædia.
- ^ "Ömer Çaha - Siyasi Düşüncelere Giriş (say. 11)". 2 Ekim 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Ekim 2015.
- ^ a b Estin, Colette (2002) [1987]. Yunan ve Roma Mitolojisi. Ankara: TÜBİTAK. ss. 12, 13, 54, 55. .
- ^ Nick Fisher, Aeschines: Against Timarchos, "Introduction," p.26; Oxford University Press, 2001
- ^ Plato, Symposium, 182A
- ^ Xenophon, Constitution of the Lacedaemonians, 2.12-14
- ^ Bernard Sergent, Homosexuality and Greek Myth, passim
- ^ Xenophon, Symposium
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Antik Yunanistan ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- British Museum'dan Antik Yunanistan Websitesi (İngilizce) 26 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Eski Yunanistan'da ekonomi (İngilizce) 2 Mayıs 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Antik Yunanistan bugunku Yunanistan topraklari ile Kucuk Asya da Anadolu yasayan toplumlarin kurdugu devlet ve uygarliklarin MO 756 Arkaik donem ile MO 146 Roma isgali tarihleri arasinda hukum surdukleri bolgenin adi MO 550 lerde Eski YunanistanBazi onemli Yunan kentleri Balkanlar a goc eden Yunan kabilelerin kurmus oldugu Yunan sehir devletleri demokrasinin ilk temellerinin atildigi yerlerdir Eshilos Aristofanes Euripides Sofokles Aristo Eflatun Sokrates Herodot ve Ksenofon gibi buyuk filozoflarin yetistigi Atina Sparta Tebai ve Naksa gibi buyuk sehirler gerek birbirleriyle gerek o donemin en onemli guclerinden biri olan Persler ile ustunluk mucadelelerine girmislerdir Antik Yunan uygarliginin zirveye ciktigi en cok gelistigi donemler Iskender yonetiminde olmustur Yunan kulturu icinde bir egitim almis olan Iskender babasi II Filip in olmeden once hazirlamis oldugu ortami kaybetmemis Antik Yunan kulturunu batida Makedonya dan doguda Hindistan a kuzeyde Fergana dan guneyde Misir collerine kadar yaymistir Cok tanrili din inancinin hakim oldugu toplumun siniflara ayrildigi tiyatro ve mimarinin o donemdeki en buyuk eserlerinin verildigi Antik Yunan medeniyetinin gelisimi Augustus Caesar in MO 27 yilinda Yunanistan i Achaea eyaleti olarak Roma Imparatorlugu na baglamasi ile durmustur Fakat yine de Antik Yunan kulturu bati medeniyetlerinin temeli olarak kabul edilir Yunan kultur ve uygarliginin Avrupa nin bircok yerinde hukum surup kendinden izler birakmis Roma Imparatorlugu uzerinde cok buyuk etkisi vardir 14 ve 16 yuzyillar arasinda Avrupa yi etkisi altina alan Ronesans hareketinin ve Neo Klasik canlanmanin uzerinde Antik Yunan medeniyetinin buyuk izleri gorulur KronolojiYunan Medeniyetinin baslangici ve bitisi hakkinda kesin ya da dunyaca kabul gormus herhangi bir gorus yoktur Genel olarak Roma Imparatorlugu ndan onceki donemler Antik Yunan tarihi olarak degerlendirilir Bazi tarihciler MO 1150 yilinda yikilan Yunanca konusan Miken uygarligini da Yunan tarihi icerisinde degerlendirirler Buna ragmen bircogu ise Miken uygarligini etkilemis olan Girit Uygarligi nin daha sonraki Yunan kulturlerinden cok farkli oldugunu one surerek siniflandirmayi ayri yaparlar Gunumuzde Yunanistan da okul kitaplarinda eski zamanlar Miken felaketiyle baslayan ve ulke topraklarinin Roma Imparatorlugu tarafindan fethedilmesine kadar olan 900 yillik bir donemi kapsamakta olup sanat kultur ve politika temelinde uc bolume ayrilabilir Bati yonunden Partenon tapinagi Yunanistan Tarihi donemler Yunan Karanlik Cagi ile baslar MO 1100 MO 800 Bu donemde sanatcilar amforalar ve cesitli comlekler uzerine ucgen kare cember gibi geometrik sekiller yapmislardir Arkaik Donemler de MO 800 MO 490 ise ayakta duran gercekci gulumsemelere sahip heykeller yapilmistir Klasik Donem de sanatcilar Parthenon gibi eserler vermeye baslamislardir MO 490 MO 323 Buyuk Iskender in ulkeyi fethiyle baslayan Helenistik Donem olarak anilan donemde ise MO 323 MO 146 Antik Yunan Kulturu Misir ve Baktria kulturune de katkida bulunmustur Geleneksel olarak Antik Yunan doneminin baslangici MO 776 da ilk Olimpiyat Oyunlari nin yapilmasi olarak alinir Ama bircok tarihci Yunan Kulturu nun gecmisini MO 1000 lere kadar yayar Fakat cogunlukla kabul goren bitis tarihi MO 323 te Buyuk Iskender in olumudur Bir sonraki donem ise Romalilarin ulkeyi ele gecirmesiyle baslayan uyum donemidir Fakat bu konuda da tartismalar vardir Bazi tarihciler Yunan kulturunun 3 yuzyil da Hristiyanlik in cikisina kadar ufak degisimlerle devam ettigini one surerler KokenHerodot bustu Yunanlarin MO 2000 yillarinda kitleler halinde Balkan Yarimadasi nin guneyine goc ettikleri inanilir MO 23 ve MO 17 yuzyillar Proto Grek donem olarak adlandirilir MO 1600 den 1100 e kadar olan donem Homeros un epiklerinde masallastirdigi Truva ya karsi savasan Kral Agememnon un basinda oldugu Miken Yunan Cagi dir MO 1100 den MO 8 yuzyila olan hicbir yazili eserin gunumuze ulasmadigi ve sadece yetersiz arkeolojik kalintilarin bulundugu Karanlik Cag olarak adlandirilir Herodot un Tarih Pausanias in Yunanistan in Tanimi Diodorus un Biblioteca ve Jerome nin Kranikon adli eserleri bu donemle ilgili bazi kisa bilgiler ve donemin krallari hakkinda bilgi verir Antik Yunan Cagi nin cogu zaman MO 323 yilinda olen Buyuk Iskender in hukumdarliginin baslamasi ile sona erdigi kabul edilir Buyuk Iskender donemine Helenistik Cag adi da verilir Yunanistan daki her tarihi olay sebepleri ile birlikte yazilmistir Herodot Tukididis Ksenofon Demosthenes Eflatun ve Aristo gibi eserleri gunumuze kadar ulasan politikaci ve tarihci yazarlarin cogu Atinali idi Bu yuzden tum Yunan medeniyeti icinde en cok bilgi sahibi olunan sehir Atina dir ve yine bu yuzden diger sehirlerin tarihleri hakkinda kayda deger fazla bir bilgi yoktur Ayrica bu yazarlar neredeyse tamamen politik askeri ve diplomatik olaylari yazmaya odaklandiklarindan ekonomik ve sosyal tarihi pek dikkate almamislardir Yunan tarihi hakkinda soylenen her sey bu yazarlarin kalemlerinden cikan bilgilerden ibarettir Yunanistan in dogusuMO 8 yuzyilda Miken Uygarligi nin cokuse gecmesi ile Yunanistan Karanlik Cag indan cikmaya basladi Gerek kulturel gerekse toplumsal alanda buyuk canlanmalar basladi Okuryazarlik kayboldu ve Miken yazisi unutuldu Fakat Yunanlar Fenike Alfabesi nden Yunan Alfabesini yarattilar MO 800 lerde ilk yazili kayitlar gorulmeye basladi Yunanistan daha sonra tum Yunan cografyasina model teskil edecek olan her adanin vadinin ve ovanin deniz ya da dag sinirlari ile birbirinden ayrildigi kendi kendini yoneten kucuk yonetim birimlerine ayrildi Nufus MO 800 den MO 350 lere kadar tahminen 700 000 lerden 8 10 milyona kadar cikti ki bu tarima elverisli arazilere oranla olmasi gerekenin cok ustundeydi Bu nedenle MO 750 lerden itibaren Yunanlar her yonde koloniler kurmaya basladilar Yunanlardan kalma bir amfi tiyatro Siracusa Italya Ilk olarak doguda Anadolu Yarimadasi nin Ege Denizi kiyilari kolonize edildi Daha sonra Trakya ve Kibris adasinda koloniler kuruldu Marmara Denizi cevresi Anadolu nun Karadeniz kiyilari ve hatta gunumuzdeki Ukrayna kiyilari bile somurgelestirildi Bunun yani sira doguda Illirya Balkan Yarimadasi nin Adriyatik Kiyilari Sicilya Italya nin dogu uclari ile Fransa nin guney kiyilari Korsika Libya ve Misir da bile Yunan kolonileri kurulmustur Gunumuz modern sehirlerinden Siracusa Syrakoysai Sirekuse Kolonisi Napoli Neapolis Neopolis Kolonisi Marsilya Massalia Massaliya Kolonisi ve Istanbul Byzantion Bizantion Kolonisi tarafindan koloni devleti olarak kurulmus olan yerlerdir Milattan once 6 yuzyila gelindiginde Yunan dili ve kulturu cografi olarak topraklarinin kapladigi alandan cok daha genis bir alanda etkiliydi Yunan somurgeleri dini ve ticari yonden geldikleri sehirlere bagli olsalar da politik yonden kendi kontrolleri kendi ellerindeydi Eski Yunanlar hem anayurtlarinda hem de kolonilerinde kendilerini bagimsiz kucuk topluluklara bolmuslerdir Polis adi verdikleri sehirler Yunan hukumetinin ana birimleri olmuslardir Bu donemde hem Yunanistan da hem de denizasiri somurgelerinde buyuk ekonomik gelismeler olmus hem de insanlarin yasam standartlari oldukca iyilesmistir Bazi ekonomi tarihcilerine gore Antik Yunanistan endustrilesme oncesi ekonomilerin en gelismislerinden biridir Yunan iscisinin ortalama gunluk ucreti yaklasik 12 kg bugdaya denk geliyordu Bu ortalama gunlugu yaklasik 3 75 kg olan Roma doneminde bir Misirli iscinin ucretinden yaklasik 3 kat daha fazlaydi Sosyal ve ekonomik sinif farkiliklariLycurgus kabartmasi Yunan sehirlerinin her biri aslen bir krallik olmalarina ragmen bunlarin cogu o kadar kucuktu ki yoneticileri icin kullanilan kral terimi yaniltici derecede buyuk bir kavramdi Bu donemde para sisteminin kullanima gecmesiyle tuccarlar sinifinin ortaya cikmasi buyuk sehirlerde sinif ayriliklarina yol acti MO 650 lerden baslayarak aristokratlar devrilmemek ve Tiran diye adlandirdiklari gaddar halkci liderlerin onlarin yerini almamasi icin buyuk mucadeleler vermek zorunda kaldilar kaynak belirtilmeli MO 6 yuzyilda Atina Sparta Korint ve Tebai gibi bazi sehirler Yunan cevrelerinde one cikmaya basladi Bu sehirlerden her biri cevrelerindeki kirsal alanlari kendilerinden kucuk kasabalari kontrolleri altina almislar ve Atina ile Sparta genel siyasete hakim olmak amaci ile daima bir rekabet icinde olmuslardir Argos sehrinin gunumuzde kalintilari Argolis Yunanistan Sparta da koklesmis aristokrasi gucunu muhafaza etti ve MO 650 Likurgus anayasasi ile daha da guclendi Bu guc Sparta ya ikili monarsi altinda kalici bir askeri guc verdi Sparta Peleponnese de Bugunku Mora Yarimadasi Argos ve Achaia haric tum sehirler ustunde hakimiyet kurdu kaynak belirtilmeli Bunun aksine Atina da monarsi MO 683 te kaldirildi ve Solon un ilan ettigi reformlar aristokratik hukumeti olculu bir duzeyde tuttu Atina yi cok buyuk bir ticaret ve donanma sehri haline getiren aristokratlari Pisistratid tirani ve ogullari izledi Bu donemdeki despotcu duzen devrilince MO 500 de Kleisthenes tarafindan dunyanin ilk demokratik duzeni ilan edildi Demokrasi gucunu sehirli erkeklerin olusturdugu bir meclisten aliyordu Bu meclis koleleri ve Atinali olmayanlari kapsamayan sadece yerel halktan olusan bir topluluktu kaynak belirtilmeli Pers SavaslariSalamis Savasi ve gidisati Koloni devleti olarak kurulmus Bodrum Milas gibi buyuk merkezlere sahip olan Iyonya diger devletlere karsi gucunu ve bagimsizligini koruyacak durumda degildi ve MO 6 yuzyilda Pers Imparatorlugu nun egemenligi altina girdi Bu kaos ortaminda Yunanlarin kiskirttigi Iyon ayaklanmalari bircok sehirde amacina ulasti MO 490 da Iyon ayaklanmalarini bastiran Pers Krali I Darius Yunanlari cezalandirmak icin bir filo yolladi Atina li general Miltiades in onderliginde Maraton Savasi nda Persler Yunan ordularina yenildiler Gunumuzde bu savasta olenlerin mezarlari hala Maraton alaninda gorulebilir 10 yil sonra Darius un varisi I Serhas daha guclu bir orduyla tekrar Yunan topraklarina girdi Thermopylae Muharebesi nde Sparta krali I Leonidas in sebep oldugu bir gecikme ile Serhas Atina icerine dogru ilerledi ve ele gecirmis oldugu sehri yakip yikti Fakat Atinalilar sehri deniz kenarina tahliye etmislerdi ve Temistokles onderliginde Salamis Savasinda Yunan ordusu Pers ordusunu tekrar yendi Bir yil sonra Yunanlar Spartali Pausanius ile Pers ordusunu Plataea da da yenilgiye ugratti Son olarak Yunan ordusu MO 478 yilinda Pers ordusunu tamamen Ege Denizi nin disina cikarmayi basardi ve Bizans sehrini kusatarak ele gecirdi kaynak belirtilmeli Atina hakimiyetiPers savaslari Yunan cevrelerinde Atina hakimiyetinin basi cektigi donemdir Korint in hala disli bir rakip olarak varligini devam ettirmesine ragmen Atina denizlerin ve ticari gucun meydan okunamaz efendisi olmustur Bu donemin baslica devlet adami Parthenon ve Atina nin diger bircok klasik eserlerinin yaptirmak icin Delos Antlasmasinin taraflarinin verdigi vergileri kullanan Perikles dir Perikles doneminde Atina artik bir buyuk bir devlet haline gelmisti kaynak belirtilmeli Yunanistan in refahi tum yetenekli insanlari etkiledi ve sanatin patronlari haline gelen varlikli bir sanatcilar sinifi ortaya cikti Atina devleti sanatlari ozellikle de mimariyi ogrenmeyi destekledi ve sanatcilara destek oldu Yunan edebiyatinin felsefesinin sahne sanatlarinin merkezi Atina oldu Adlari bugun bile bilinen dramatistler Eshilos Aristofanes Evripides Sofokles filozoflar Aristo Eflatun Sokrates tarihciler Herodot Tukidides Ksenofon sair Simonides heykeltiras Fidias bu mureffeh donemde yasamis onemli kisilerdir Atina bu donemde Perikles in deyimiyle Helen uygarliginin okulu haline geldi kaynak belirtilmeli Diger Yunan devletcikleri baslarda Perslere karsi yapilan savaslarda Atina nin liderligini kabul ettiler Fakat daha sonra muhafazakar politikaci Kimon un MO 466 da dusmesiyle Atina giderek artan bir emperyalist guc edindi MO 461 de Eurymedon savasindaki basaridan sonra Persler artik buyuk bir tehdit unsuru olmaktan cikmisti Ama Naksos Naksa gibi bazi sehirler bagimsizliklarini ilan etmeye kalkistilarsa da sert bir mudahale ile tekrar boyun egmek zorunda birakildilar Yeni Atina onderleri Perikles ve Efialtes Atina ve Sparta arasindaki iliskilerin bozulmasina sebep oldu ve MO 458 de bir savas patlak verdi Birkac yil suren sonucsuz savasin ardindan 30 yillik bir baris antlasmasi imzalandi Bu olay Yunanlar ve Persler arasindaki son carpisma olan Kibris taki Salamis Savasi ile ayni zamana denk gelir Bu savasi takiben Persler ve Yunanlar arasinda Callius Baris Antlasmasi imzalanmistir Mora Peloponez SavasiMO 431 de Atina ve Sparta arasinda tekrar savas cikti Mora savasinin sebebi kaynaktan kaynaga degisir ama tum bunlarin arasinda en tutarlilari eski Yunan tarihcileri Tukidides ve Plutarh in soyledikleridir Yazilanlara gore Korint ve kolonilerinden biri olan Korfu Atina nin kiskirtmasi ile birbirine dustu Daha sonra Atina ile Korint arasinda Potidaea Nea Potidai kontrolu uzerine Atina nin Potidaea yi kusatmasiyla sonuclanan bir surtusme basladi Sonunda Atina Megoria Fermani adi ile ekonomik fermanlar dizisi cikardi ve bununla 30 yillik Peloponnesia Baris Antlasmasi ni bozmakla suclandi Boylece her iki tarafin da onceden kararlastirdiklari hukumler geregince Sparta Atina ya savas acti Alkibiades bustu Bircok tarihci bunu savasin asil sebebi sayarken bir kismi da Sparta nin Atina nin Yunan cevrelerindeki ustunlugunu cekememezliginden kaynaklandigini one surerler kaynak belirtilmeli Bu savas tam 27 yil surmus fakat ne donanmasi guclu Atina ordusu ne de kara kuvvetleri guclu Sparta birbirlerine karsi herhangi bir ustunluk saglayamamistir Sparta nin baslangictaki stratejisi Atina yi isgal etmekti fakat Atina lilarin ardina siginabilecekleri guclu sehir surlari vardi Bu arada bir veba salginin patlak vermesi cok buyuk kayiplara sebep oldu Ayni zamanda Atina filosu MO 429 Naupactus ve MO 425 Pylos savaslarini kazanarak askeri birliklerini Pelaponnesia ya cikardi Fakat bu taktikler her iki tarafa da kesin bir zafer getirmedi Uzun yillar sonunda daha ilimli bir lider olan Yunan komutani Nicias sonucsuz askeri harekati Nicias Barisi MO 421 ile sonlandirdi MO 418 de Sparta ve Atina muttefiki Argos arasindaki dusmanca tutum savasin tekrar baslamasina sebep oldu Montinea da Sparta ordulari Atina ve muttefiklerinden olusan ordulari yendi Savasin tekrar ateslenmis olmasi savas taraftarlarinin Atina da is basina gecmesine neden oldu MO 415 te Alcibiades Atina meclisini bir Peloponnesia muttefiki olan Sicilya daki Siracusa ya karsi bir kesif seferi duzenlemeye ikna etti Nicias Sicilya seferine karsi kusku ile yaklasiyor olmasina ragmen Atina meclisi tarafindan Alcibiades ile birlikte kendini kesif grubunun basinda buldu Sahsina karsi yapilan suclamalar nedeniyle Sparta dan yardim isteyen ve oraya siginan Alcibiade nin gitmesi ile kesif harekati tamamen bir felakete donustu Grup dagildi Nicias esir alindi ve idam edildi kaynak belirtilmeli Sparta bu kez Perslerin de yardimi ile Atina nin deniz ustunlugune meydan okumak icin yeni bir donanma hazirladi Donanmasi icin Canakkale Bogazi nin yonetimini elde tutmakta olan bolgenin stratejik inisiyatifi ele almis askeri bir lider buldu Canakkale Bogazi Yunanistan a giren tahilin kaynagiydi Atina nin karsisinda Atina nin kaderini elinde tutan bir komutanin olmasi aclik tehdidini doguruyordu ve Atina son bir umutla elinde kalan tek filosunu da agir bir yenilgi alacagini bilemeden oraya gonderdi MO 405 Aegospotami Savasi nin kaybedilmesi ile Atina iflasin esigine suruklenmeden bir an once baris istemek zorunda kaldi Bu da Sparta nin en cok istedigi seydi ve Atina icin acimasiz hukumlere sahip bir anlasma hazirlandi Caresiz anlasmayi kabul eden Atina sehir surlarini filosunu ve deniz asiri tum topraklarini kaybetti Totaliter rejim Sparta nin da destegi ile guc kazandi kaynak belirtilmeli Sparta ve Tebai hakimiyetiPeloponez Savasi nin ardindan Sparta tum Yunanistan in hakimiydi ama bu olay bazi cevrelere rahatsizlik verdigi icin acilen harekete gecildi Her turlu entrika ile Atina da ve onceden Atina ya bagli sehirlerde demokratik partiler birkac yil icinde siyasi gucu tekrar ellerine gecirdiler MO 395 te Sparta idarecileri Lysander i yonetimden aldilar ve bu nedenle Sparta donanma ustunlugunu kaybetti Atina Argos Tebai ve Korint ki son iki sehir daha onceden Sparta nin en yakin muttefikleri idi bu kez bir sonuc elde edilemeden biten Korint Savasi nda Sparta ya meydan okudular MO 387 Ayni yil icerisinde bu kez Sparta Persler ile savasa girdi kaybedecegini anlayinca baris antlasmasi istedi ve yapilan Antalcidas Antlasmasi hukumlerine gore Iyonya ve Kibris tan vazgecerek 100 yildir Perslere karsi yenilgi yuzu gormemis Yunan milletinin tarihini tersine cevirdi Bu olay Atina yi ve birlikte Sparta ya karsi savastigi muttefiklerini cok sasirtti kaynak belirtilmeli Daha sonra Tebai kumandanlari Epaminondos ve Pelopidas MO 371 de Leuctra da kesin bir zafer kazandilar Bu savasin sonucunda Sparta hakimiyetini ve Tebai uzerindeki ustunlugunu kaybetti Bu donemde Atina kaybetmis oldugu gucunu tekrar toparlama firsatini buldu cunku Tebai ustunlugu pek kisa omurlu oldu Imparator Epaminondos in MO 362 deki olumu ile beraber en buyuk lider kaybedilmis oldu ve kendinden sonrakiler Phocis ile gereksiz bir savas yapma hatasina dustuler Yenilmeye basladiklarini anlayinca Makedonya Krali II Filip ten yardim istendi Boylece Makedonya ilk kez Yunan dunyasi icine girmis oldu Makedonya nin dogusuAtina lideri Demosthenes Makedonya Kralligi MO 7 yuzyilda dogdu 5 yuzyilda Yunan politikasinda kucuk roller oynuyordu 4 yuzyilin baslarinda Tebai de egitim ogrenim gormus hirsli bir lider olan Makedonya Krali II Filip artik daha buyuk bir rol oynamak istedi Sparta nin guc kaybetmesi ile kendilerini toplayan Yunan sehirleri arasinda kabul gormek istiyordu Amphipolis Methone ve Potidaea gibi Yunan sehirlerini ele gecirdikten sonra buralardaki altin ve gumus madenlerini de yonetimi altina almis oldu Boylesine zengin kaynaklara sahip olmak Filip e Yunanistan uzerinde daha etkili olma fikrini verdi Filip MO 352 de Tesalya ve MO 348 de Trakya uzerinde Makedon hakimiyetini kurdu MO 348 de Thermopylae in kuzeyindeki yerleri kontrol ediyordu Yunan cevresine dost gibi gorunmek istedi dillere destan zenginligini her sehirde bir Makedon partisi kurmak icin Yunan politikacilarina rusvet olarak kullandi Tebai ve Phocis arasindaki savasa mudahale etmis olmasi ile buyuk bir un kazandi ve Yunan cevrelerinde dikkate deger bir guc olmasina firsat sagladi Filip in bu politikasinin sonuclarinin nereye varacagini anlayan Atina lideri Demosthenes unlu nutuklarinda halki Filip in bu amacina karsi koymasi icin yonlendiriyordu kaynak belirtilmeli MO 339 da Atina ve Tebai gun gectikce buyuyen Filip tehlikesini engellemek icin bir araya gelerek anlasma yapti Bunun uzerine Filip Yunanistan iclerine ilerledi ve MO 338 de Chraeronea da Atina nin muttefiklerini yendi Fakat yine de o donemden sonra bircok sehir devleti Roma Imparatorlugu donemine kadar bagimsiz olarak yasamaya devam etti Filip Atina nin uzerinde baski kurabilmek icin bu kez pahali hediyeler ve pohpohlama yoluna gitti Fakat cabalarinin ulastigi basari beklediginin aksine daha dusuk oldu Yunan cevrelerinde sempati kazanmak icin ele gecirmis oldugu Yunan sehirlerini azat etmesini saglamak ve gecen asirda Yunanistan topraklarina yaptiklari seferin ocunu almak icin Perslerin uzerine sefer yapacagini bildirdi Fakat bunu yapmaya firsat bulamadan suikaste ugrayarak oldu Buyuk Iskender in fetihleriBuyuk Iskender Bustu Filip in tahtini babasinin yarim kalmis planlarini uygulamak icin yola cikan ve henuz 20 yasinda olan Iskender aldi Atina nin dustugunu gorunce Atina geleneklerini geri getirmek icin Pers Imparatorlugu nu ortadan kaldirmak istedi Daha sonra Yunan sehirlerinin kendine liderleri olarak kabul ettigi Korint e gitti ve ardindan guc toplamak icin kuzeye ilerledi Iskender in ordusunun cekirdegi saglam Makedon dag savascilariydi Iskender ordusuna her turlu destegi sagladi ve Yunanistan in her kosesinde gordugu Tebai deki suvarilerden Sparta daki gerilla taktigine kadar savas taktiklerini degistirdi Her seyini Yunan kokenine uygun hale getirdi Trakya ya sefere ciktiginda Tebai sehrinin ayaklandigi haberini aldi hemen guneye inerek Tebai sehrini yerle bir etti Daha once buyuk dedelerinden birine bir siir hediye etmis olan Pindar in yasadigi ev disinda ayakta hicbir yapi birakmadi Buyuk Iskender in bu hareketi Yunan sehirlerine eger Iskender in gucunu kabul etmezlerse baslarina neler gelebilecegini uslu dururlar ise nasil yasayabileceklerini gosteren acimasiz bir gozdagiydi MO 334 te Buyuk Iskender Asya ya gecti ve bugun Canakkale ili sinirlari icerisinde kalan Granikos Cayi kiyilarinda Persleri yenilgiye ugratti Bu galibiyet Iskender e Iyonya kiyilarinin kontrolunu verdi ve bu nedenle ozgurlugune kavusmus diger Yunan sehirlerinde zafer kutlamalari yapti Bu yorede her seyi duzene koyduktan sonra Anadolu da Kilikya uzerinden Suriye ye seferler duzenledi ve MO 333 te III Darius un ordusunu yendi Burada da duzeni sagladiktan sonra Fenike uzerinden kucuk bir askeri direnc ile karsilastigi Misir a gecti Fakat Misir halki Buyuk Iskender i Perslerin ve imparator Amun un oglunun baskisindan rahata cikaran bir kurtarici gibi karsiladilar Darius ulkesine baris icinde donebilmek icin Iskender den baris istemeye hazirdi fakat Buyuk Iskender in boyle bir niyeti yoktu Pers topraklarini fethedip kendini dunyanin imparatoru yapmaya kararliydi Kuzeydogu da Suriye uzerinden Mezopotamya ya ilerledi ve Dairus u tekrar bu kez Gaugamela Savasi nda yenilgiye ugratti MO 331 Bu savastan sonra Dairus kacti ve kendi yandaslari tarafindan olduruldu ve boylece Buyuk Iskender Susa ve Persepolis de hicbir karsi koymaya ugramadan kendini Pers Imparatorlugu nun basinda buldu Buyuk Iskender Yunan Imparatorlugunu bu kadar sahiplenmis iken bazi sehirler Makedonya kontrolunden kacmak icin ellerinden geleni yapiyorlardi MO 331 de Megalopolis de Buyuk Iskender in vekili Antepater Makedonya ustunlugunu tanimak istemeyen Sparta lilari yendi Buyuk Iskender in ele gecirdigi topraklar Buyuk Iskender ardindan azimle Afganistan Pakistan ve Indus Irmagi vadisine ilerledi MO 326 da Pencab a girdi Ganj Nehri ve Bengal Korfezi ne geldiginde ise askerlerde bas gosteren isteksizlik ve yorgunluk nedeni ile ordusunu toplayarak geri donme karari aldi Hayal kirikligi icinde Yunanistan a gitmek icin yola ciktiginda ise donus yolunda MO 323 te Babil de bilinmeyen bir atesli hastaliga yakalanarak oldu Buyuk Iskender in olumunun ardindan kurdugu imparatorluk yikildi ama yapmis oldugu fetihler Yunan dunyasini tamamen degistirdi Binlerce Yunan onunla veya ondan sonra almis oldugu topraklara yerlesti Basta Iskenderiye olmak uzere kurdugu sehirler onemli merkezler haline geldi Misir da Suriye de Iran da ve Baktria da Yunanca konusulan kralliklar kuruldu Dogu ile batinin kultur ve bilgi birikimi birlesip etkilesmeye basladi ToplumEski Yunanistan da toplumda genel olarak goze carpan ayrilik hurler metikler ve kolelerdir Inanilan dine cinsiyete onemli bir mevkide akrabaya sahip olup olmamakta ya da soylu olup olmamaya gore sosyal gorev ve sorumluluklar degisiklik gostermistir Atina daki sosyal yasam Sparta dakine kiyasla Yunan dunyasina daha cok ornek olmustur Toplumun yapisi Efendisinin yaninda bir kole Yunan sehir devletlerinde sadece hur insanlar kanunlarin kesin korumasina tabi idi Roma haric diger hicbir sehirde sosyal sinif farkliliklari ozel haklara sahip olunmasina izin vermiyordu Ornegin birinin herhangi bir aileye mensup olarak dogmasi kisiye dogrudan bir hak getirmezdi Atina da nufus gelir durumuna gore dort tabakaya ayrilmisti Para kazanarak zengin olan kisiler sinif atlayabilirlerdi Sparta da tum erkek vatandaslar egitim ogretimlerine devam ettikleri surece esitlerdi Koleler herhangi bir hakka ya da sosyal statuye sahip degillerdi Evlenip yuva kurma haklari olmasina ragmen politikaya girme ve oy kullanma haklari yoktu M O 600 lerde disaridan kole getirme adeti basladi M O 5 yuzyila gelindiginde koleler artik nufusun ucte birini olusturuyordu Atina da nufusun beste ikisi bazi yazarlara gore beste dordu koleydi Sparta disinda hemen hicbir yerde koleler ayaklanmamistir cunku diger yerlerdeki koleler organize olabilmek icin cok seyrek ve daginiklardi Bircok aile ev islerinde ve insan gucune gerek duyulan calismalar icin kole bakiyorlardi En fakir ailelerin bile koleleri olabiliyordu Sahiplerin koleleri dovme ya da oldurme gibi bir haklari yoktu Sahipleri koleleri daha siki calistirmak icin zaman zaman onlari gelecekte azad edeceklerini soylerlerdi Roma haric azad edilen koleler yine de bir vatandas olarak kabul gormezdi onun yerine diger sehirlerden gelip resmi olarak sehirde yasamalarina izin verilmis ticaretle ugrasan metik adi verilen metoikos sinifa katilirlardi Bu gruptakiler ne hur bir vatandas gibi haklara sahiptiler ne de bir kole gibi calistirilirlardi Sahislarin yaninda sehir devletleri de kolelere sahipti Kendi kendilerine yasayan ve sadece belirli gorevler yapan devlet koleleri sahsa ozel kolelerden daha fazla hakka sahipti Bu devlet calisani kolelerden Atina da olanlar sadece piyasada gezen sahte paralari denetlemekle gorevliydi Bazilari ise tapinaklarda temizlik gorevlisi olarak calistirilirlardi Sparta tum sehir devletlerinden daha degisik bir kolelik sistemine sahipti Helot adi verilen her bir kole Spartalilarin savas esirleriydi Bunlar devlet tarafindan tutulur ve ailelere tahsis edilirdi Sparta vatandaslari kendi sehirlerinden olanlari kole edinmezdi Helotlar kadinlarin guclu ve saglikli cocuklar dogurup yetistirirken erkeklerin cocuklari oplit adi verilen ὁpliths zirhli piyade askerler olarak hazirlamasina zaman vermek icin yiyecek yetistirirler ve gunluk ev isleri ile ugrasirlardi Sahipleri Sparta daki kolelere cok sert ve kirici davrandigindan bircok ayaklanma yasanmistir Yasam tarziYunan sehirlerinde yasam stili uzun sure ayni kaldi Sehirlerde yasayan insanlar servetlerine gore mustakil evlerinde ya da bugunku apartmanlar gibi bircok evden meydana gelen yapilarda yasiyorlardi Evler sosyal yapilar ve tapinaklar Agora nin etrafina insa edilirdi Insanlar bazen koylerde ve sehir merkezinin disinda seyrek konutlasmis yerlerde yasarlardi Atina da insanlarin cogunlugu sehir surlari disinda yasiyorlardi Tahmini olarak 560 000 olan nufusun 400 000 i sehir surlari disindaydi Yerlesme Genel Yunan evleri bir avlu etrafinda dizilmis yatak odalari kilerler ve bir mutfaktan olusuyordu Yunan kulturunde evler diger uygarliklara kiyasla cok daha buyuk olmustur her bir evin yaklasik 230 250 m2 oldugu gorulmektedir Evler genel olarak ebeveyn ve cocuk yatak odalarindan olusuyordu ve diger akrabalarin aile icinde yasadigi pek gorulmezdi Erkekler aileyi gecindirmekle yukumlu oldugundan evde pek vakit gecirmezlerdi Ev islerini koleler yaparlardi Kadinlarin gorevi cocuklara bakmak yapilacak ev islerinin listesini hazirlamak ve cesmelerden eve su tasiyan yemek pisiren temizlik yapan ve cocuklarla oyun oynayan koleleri denetlemekti Erkekler aksamlari misafirleri agirlayabilecekleri ozel odalara sahipti zira erkek misafirlerin evin kadininin ve cocuklarinin yasadigi mahrem bolumlere girmesi yasakti Erkekler arkadaslarini cagirarak sempozyumlar duzenlerlerdi Isik gaz yagindan saglanir odun komuru yakarak isinilirdi Ev ici mobilyalar gayet basitti Tahtadan masalar sandalyeler yataklar dolap ve komodinler kullanilirdi Tarim Tarlada calistirilan koleleri tasvir eden bir comlek Yunan insanlarinin yaklasik 80 i tarim ile ugrasiyordu Toprak az verimli ve yagmur kitti Arastirmalar o gunden bu zamana iklimin pek degismedigini gostermektedir Yunanlarin verimli topraklari kolonize etme ihtiyacinin bir sebebi de budur O zamanlarda bircok is insan eli ile yapilmasina ragmen bazen okuzler cift surmek icin kullanilirdi Yunan ciftcileri canak comlek tuz balik almak ve ihtiyac fazlasi mahsullerini satmak icin festivallere giderlerdi Yetistirilen baslica yiyecekler lahana sogan sarimsak mercimek fasulye ve bezelye idi Bunun yaninda nane adacayi ve kekik gibi sifali otlar da hem yemeklerde kullanilmak hem de tedavi amacli olarak yetistirilirdi Tarlalarda koleler calistirilirdi Sulama zararli otlari yolma mahsul toplama ekin ve hasat zamanlari koleler tarlalarda calisirdi Eski Yunanistan da en cok yetistirilen sey bugun de oldugu gibi zeytin idi Yunan illerinin her bir yerinde yetisen zeytin halkin gunluk yasaminda da buyuk yer tutuyordu Buna bagli olarak zeytinyagi uretimi de oldukca gelismisti Tip Antik Yunan tip konusunda pek ileri degildi fakat Hipokrates gibi buyuk tip bilginleri yine de Yunanistan dan cikmistir Eski Yunanistan da yetistirilen sifali otlar agri kesici olarak kullanilirdi fakat enfeksiyonlari engellemek icin herhangi bir kurleri yoktu bu nedenle en saglikli bir insan bile her yasta en ufak bir hastaliktan olebilirdi Ilac ve merhem yapimini buyuk olcude Misir kulturunden edinmislerdi Tarihin bilinen ilk tip okulu Knidos da MO 700 lerde acildi Anatomi uzmani Alcmaeon bu okulda egitmenlik yapti Daha sonra unlu tipci Hipokrates Kos ta kendi okulunu acmistir Bunun yaninda insanlar formlarini korumak icin kendileri de spor yaparlardi Erkekler askeri harekatlara her an hazir olmak icin egzersiz yaparlardi Hemen her sehir en azindan bir spor kompleksine sahipti Sparta haric diger tum sehirlerde bu salonlar sadece erkeklere acikti ve iceride egzersizlerin ciplak yapilmasi adettendi Mutfak Ekmek hamuru yoguran bir kadin Eski Yunanistan da insanlarin yiyecekleri zengin de olsa fakir de olsa oldukca mutevazi idi Fakirler soganla tatlandirilmis arpa ve yulaf lapasi yerlerdi Sehir festivallerinde tanrilara kesilen kurbanlar haricinde halkin cok azi et yeme luksune sahipti Firincilar gunluk olarak ekmek cikartirdi ve sarap sudan sonra en onemli icecekti Yemekler genelde uc ogun uzerine kuruluydu Sabah oglen ve aksam uzeri ogunleri vardi Insanlar kahvaltida saraba banilmis yulaf ekmegi yerlerdi Eger biraz zengin ise bunun yanina zeytin ya da incir eslik ederdi Daha zengin olanlarin gucu domuz veya keci kesmeye de yeterdi Sigir eti sadece hukumdarlarin ve ust duzey insanlarin tatmaya tabi oldugu cok luks et cesidi idi En ucuz et cesidi yine de domuzdu Hur bir isci uc gunluk ucreti ile ailesini doyuracak kadar domuz eti satin alabilirdi Yemekler genelde dortgen bazen de yuvarlak bir masa etrafinda yenirdi Masa ayaklarinin hayvan ayagi gibi oyulmasi adetti Egitim Yunan tarihinde egitim Sparta haric kisisel idi Sparta da cocuklar 7 yaslarina kadar aileleriyle kalir daha sonra devlete ait kurumlara giderdi Daha cok muzik esliginde yapilan jimnastikle vucut gelistirilir bunun yaninda okuma yazma aritmetik devlet isleri ve din de ogretilirdi Helenistik donem boyunca bircok sehir devleti halk okullari acti Sadece bazi varlikli aileler cocuklarina ozel ogretmen tutabilecek durumdaydi Erkekler okuma yazmayi ve edebi metinleri ogreniyorlardi Bunun yaninda sarki soylemeyi ve en az bir muzik aleti calmayi ogrenen cocuklar ayni zamanda askeri birlikler icin birer atlet gibi yetistiriliyorlardi Sadece bir meslek icin degil etkileyici bir yurttas olmak icin de cabaliyorlardi Kizlar da okumayi yazmayi ve ev islerinde yardimci olmasi amaciyla basit aritmetik islemleri okullarda ogrenmislerdir fakat cocukluktan sonra bir daha hemen hic egitim alan olmamistir Erkek cocuklarin cok az bir kismi cocukluktan sonra da egitimlerine devam etmislerdir Varlikli genclerden bazilari kendilerinden yasca buyuk akil hocalari tutuyorlardi Gencler hocalarini izleyerek ve onunla beraber sempozyumlara katilarak carsida politika konusmayi gunluk gorevlerini nasil yapmasi gerektigini vb ogrenirlerdi En zengin ogrenciler ise egitim hayatlarina kolejlerde devam ederdi ve buyuk bir sehirde universite ye giderdi Bu universiteler donemin en onemli ve saygin ogretmenlerine sahip olurlar ve egitimi verilebilecek en iyi bicimde verirlerdi Din ve inanis Eski Yunan kulturunde cok tanrili bir inanis vardi Her onemli doga ogesi ve insan duygulari ile ilgili tanrilar vardi Tanrilarin tanrisi Zeus dunyayi ve gokleri yonetir ondan sonra kardesleri Hades ve Poseidon gelirdi Eski Yunanlar in inanislarina gore Zeus onceleri Tanrilarin tanrisi degildi babasi Kronos u devirdi ve hakimiyeti kendi eline aldi Fakat Zeus gibi babasi Kronos da asil tanri degildi ve o da gercek tanri olan Uranos ve karisi Gaia yi devirip is basina gecmisti Zeus un kardeslerinden Hades olulerin dunyasi oldugu kabul edilen yer alti dunyasini Poseidon ise Yunanlarin yasamlarinda hayati oneme sahip olan denizlerin tanrisiydi Zeus ve kardeslerinin Olimpos Dagi nda yasadiklarina inanilirdi Zeus un Hera adinda bir karisi vardi Zeus un bazi cocuklari Hephaistos Apollon Artemis Athena Ares Dionysos ve Hermes idi Tum bu tanrilarin insanlar gibi yasadigina asik olduguna evlendigine kiskancliga kapildigina kavga ettiklerine ve ara bozduklarina fakat olumsuz olduklari inanilirdi Yunanlar bir takim magaralarin tanrilarinin tapinaklari olduguna inanirlardi Korint ve Delfi de rahip ve rahibeler tanrilar adina kahinlik yapardi Genel yasam Kadinlarin giydigi bol elbise Chiton Antik Yunanistan da herkes gun icinde gorevlerini yapar ve dini gorevlerini aksatmamaya calisirdi Atina gibi buyuk sehirlerde sik sik festivaller duzenlenirdi bu festivallere katilmak bir gorevdi Festivallerde tanrilara muzik siir drama turlerinde hediyeler sunulurdu Atina lilar birbiri ardina festivalleri olmasiyla ovunurlerdi Buyuk Panhellenik tum Yunan sehirlerinden katilimcilarin bulundugu festivaller Olimpia Delfi Nemea ve Isthmia gibi yerlerde duzenlenirdi Bu festivallerde yarismalar duzenlenir ve kazanan sairler atletler zengin ve unlu olurlardi En populer ve para getireni ise Kariot atlarin cektigi iki tekerlekli savas arabasi yarislariydi Zeus un Chariot u Yunanlarin giyim bicimi zamanla ufak degisimlere ugramistir Kadinlar da erkekler de genelde bol giysiler giyerlerdi Tunikler renkli dizaynlara sahip olurdu ve cogu zaman bir kemerle baglanirdi Soguk zamanlarda sapka ve pelerin giyerler sicak havalarda deri sandaletler ve tum vucudu orten ince kumastan yapilma elbiseler giyilirdi Kadinlar mucevher takarlar ve kozmetik urunler kullanirlardi Saclarini yuzyillar boyunca modasi gecmeyen bir adet olarak enselerinde topuz yapmak Yunan kadinlarinin en buyuk siklik gostergesiydi Ozellikle pudrayla ten rengine beyaz bir goruntu vermek gelenekti Hos kokulu esanslar kullanir ve tirnaklarini boyarlardi Soylu Yunan kadinlarinin sikca kullandigi yagli kremi yapmayi ilk basaran hekim Galen dir Antik donemde erkekler de kadinlar gibi uzun sacli olmuslar Buyuk Iskender in baslattigi tiras modasina degin sakal birakmislardir Zira Buyuk Iskender savas aninda dusmanlarin askerlerin sakallarina yapisip birakmamasi endisesi tasimistir Eski Yunanistan da sehre ya da eve gelen misafirlere sicak banyo sunmak ve banyo sonrasinda hos kokulu yaglar ikram etmek bir gelenek haline gelmisti Ilk para Lidyalilar tarafindan bulunmus olmasina ragmen yaygin olarak kullanimi Eski Yunanistan da olmustur Bugunku bozuk paralarin tasarimi da ayni bicimde Eski Yunanistan kulturunden kalmistir Yuvarlak olmasi herhangi bir yuzunde onemli bir liderin kabartmasinin bulunmasi bu donemdeki adetlerdendir Eski Yunanistan da para susleme ve basma bir sanat olarak gorulmemisse de onlarin el becerileri hakkinda en cok bilgi veren eserlerden biri de paralardir Tiyatro Oyuncularin kullandigi maskeler Eski Yunanistan da tiyatro kulturun en onemli parcasiydi Tiyatrolar halki eglendirmenin yani sira halki egitmek icin de kullanilmistir Bu donemde sadece erkeklerin tiyatro oyuncusu olmasina izin verildiginden erkek oyuncular gerektiginde maskeler ile kadin rollerini de ustlenirlerdi Ilk olarak sarap tanrisi Dionysos u kutsamak icin dini torenlerde soylenen ilahilerden dogan tiyatronun ilk oyuncusu onceden planlanmis sorulari halktan biriymis gibi one cikip ilahi korosuna yonelterek rol yapan Thespis olmustur Tiyatronun ilk olarak boyle dogmasindan dolayi tiyatrolarin oynandigi yerler uzun sure halk tarafindan tapinaklar kadar kutsal sayilmistir Antik Yunan tiyatro sanatinda oyunlar tragedya satirik ve olarak uce ayrilirdi Genelde Yunan mitolojisi uzerine yazilan senaryolarin bircogu siirsel bakimdan birer basyapit niteligi tasir Eserlerinin bir kismi gunumuze ulasabilen uc Yunan yazari dusunuru Aiskhylos Euripides ve Sofokles dir Bunlarin icinde ilk kez sahne dekoru kullanan kisi Sofokles dir Mimari Epidaurus tiyatrosu Yunan uygarliginda mimarinin zirveye ciktigi donemlerde yapilan en onemli eserler Atina da Korint te bugun Turkiye sinirlari icinde kalan Efes ve Bergama da gorulebilir Bugune dek kurulmus en gorkemli Yunan sehri Dunyanin Yedi Harikasi ndan biri sayilan Iskenderiye Feneri nin insa edilmis oldugu Misir daki Iskenderiye sehri olarak kabul edilir Fakat yagmalar ve afetler sonucu bugun Iskenderiye Feneri de dahil olmak uzere neredeyse hicbir eser ayakta degildir Yunanca terimler ile temsili bir Yunan tiyatrosu Eski Yunanlarda mimarinin oldukca gelismis bir baska kolu da anitmezarlardir Genelde donemin krallari icin insa ettirilen anit mezarlardan en unlusu Bodrum da Karya Krali Artemisia adina yaptirilmis Mausoleion dur Taban olculeri 32 x 38 metre boyutlarindaki Mausoleion un yuksekligi 55 metreyi bulur Yunanlar yaptiklari evlerin ya da diger yapilarin zeminlerini geleneksel bir nedenden dolayi asinmis cakil taslari ile doserlerdi Ana fon siyah olup desenler beyaz varsa renkli cakil taslarindan yapilirdi Bu donemlerden kalma en eski buluntu M O 8 yuzyilda yapilmistir Antik Yunanlara ait mimari kalintilarin buyuk cogunlugu toprak altinda oldugundan her yeni kesifle ortaya daha yeni bilgiler cikmaktadir Yunanlarin en sik gorulen yapilari ise tiyatrolardir Bulgulara gore ilk tiyatrolar Dionysos adina yapilan dini senliklerde tapinaklarin onunde bulunan aslen bir sunak olan ve halkin etrafindaki tepelere cikarak seyrettigi ilahi soylenen yukseltilerdir Tiyatrolar zamanla geliserek ilk amfitiyatro ornekleri olusmustur Sahnenin seyircilere bakmayan tarafi beyaz taslardan duvar ile kapatilmis olayin gectigi yere gore bu duvarlara orman ya da deniz resimleri cizilmistir Arka fon ve oturaklarin olusmasi gunumuz tiyatro sanatinin temelleri olarak kabul edilir Escinsellik Kir ve Cobanlar tanrisi Pan ogrencisi Daphnis e Syrinks calmayi ogretirken Eski Yunanistan da escinsellik genelde erkekler arasinda gorulurdu Ask cogu zaman bir ergen erkek ile bir yetiskin arasinda kurulurdu Yunanlar bir erkegin baska bir erkegin guzelligine vurulmasini normal karsilardi fakat farklilik bunu disa vurma sekliydi Eger erkege duyulan tutku kadina duyulandan fazla ise kisi dislanirdi Eski Yunanistan da bu tip iliskiler genelde antrenmanlarin ciplak yapildigi spor komplekslerinde ortaya cikardi Erkekler arasindaki escinsel iliskilerde yetiskin bireye erastes genc bireye eromenos denirdi Yunan escinsel iliskileri genelde bu tipti fakat buna alternatif olarak Boeotia da ciftler birlikte yasamislar Elis gibi yerlerde gencler hediyeler verilerek ikna edilmis Iyonya gibi yerlerde ise escinsellik toptan yasaklanmistir Escinsellik Eski Yunanistan da tanrilar arasinda bile yaygindir Bu konudaki mitlere bakildiginda Zeus Poseidon Apollo Orpheus Herkul Dionysus Hermes ve Pan gibi tanrilarin her birinin genc sevgilileri oldugu gorulur Hatta efsaneye gore yakisikliligi ile unlu bir kahraman olan Narkissos nehre su icmek icin egildiginde yansimada kendi goruntusunu gorup kendi vucuduna asik olur Fahiselik Fahiselik buyuk sehirlerde ve ozellikle limanlarda fahiselik is sahasiydi ve azimsanamayacak derecede cok insana is sagliyordu Bu is aslinda sadece kadinlar arasinda degil erkeklerce de yapilan bir isti Genelde erkekleri orta yasli kadinlar tutardi ama bazen yasli kadinlara da hizmet verdikleri olurdu Cinsel tercihe gore zaman zaman erkek musterilere de giderlerdi Antik Roma daki uygulamanin aksine MO 390 lara kadar koleler ile cinsel iliski gorulmemistir Eski Yunanistan da fahiselere bu kadar cok yonelinmesinin bir baska sebebi de oral seksin bir tabu olmasiydi Insanlarin bunu yapmasi alcaltici olarak algilanirdi Erkekler arasindaki iliskilerde bile Erastes yetiskin olan taraf Eromenosdan genc taraf cok ayip sayildigi icin bunu yapmasini isteyemezdi Bu yuzden hem heteroseksuel insanlar hem erkek escinseller genelevlere sik sik giderdi Fahiselik hem yasal hem de bu kadar kabul goren bir is olmasina ragmen bu isi yapanlar yine de toplum tarafindan asagilanirdi Bu isi yapan kadinlar Khametipis xamaityphs yerin dibine gecirilmis adi ile anilirlardi MO 4 yuzyildan sonra fahiselik koleler arasinda yayginlasti Atina da Atinali bir kisi bu isi yaparsa butun sosyal hak ve ozgurluklerini kaybeder ve koleler ile esit duruma duserdi bu nedenle baska sehirden gelenlerin de bu isi yaptigi gorulurdu Eski Yunanistan da genelevlerin nasil oldugu konusunda sadece edebi eserlerden bilgi edinilmektedir Buna gore genelevler karanlik dar koridorlu ve pis kokulu yerlerdir Kadinlar bu evlerde ne olursa olsun hamile kalmaktan kacinirlardi ve ilkel dogum kontrol yontemlerine basvururlardi Ayrica bakinizYunan danslari Antik Yunan da escinsellikKaynakca a b c d e f Statemaster com 10 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Demokrasi ve Antik Yunanistan Arwhead com 11 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Aeschylus un dilinden Persler Ucalgary ca 8 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Ellopos net 29 Agustos 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Scnu edu 29 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Ronesans ve Hellenizm Princeton edu 8 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 a b Miken Uygarligi ve Antik Yunanistan Aroundgreece com 9 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Gulfcoast edu 20 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Amfora Enchantedlearning com 5 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Antik Yunan Heykelleri Statue com 3 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Antik Yunan Mimarisi Ancientgreece com 9 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 a b Hellenistik Donem Wisegeek com 9 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Ilk Olimpiyat Oyunlari Thenagain info 15 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 M O 1000 ler ve Antik Yunanistan metmuseum org 22 Agustos 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 a b Historyforkids org 10 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Temmuz 2009 Beye Charles Rowan Ancient Greek Literature and Society Garden City N Y Anchor Press 1975 Cf p 1 ISBN 0 385 06443 8 2nd ed rev Ithaca Cornell University Press 1987 ISBN 0 8014 1874 7 We know very little about the period between the Greeks arrival in their historic land and the beginnings of their recorded history in the eighth and seventh centuries B C They seem to have entered what is now called Greece toward the end of the third millennium coming down out of the Balkan peninsula from present day Arnavutluk ve Yugoslavya Proto Grek donem tanimi Allwords com 10 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Temmuz 2009 Agamemnon Greek gods info 30 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Temmuz 2009 Population crises and cycles in history 5 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde A review of the book Population Crises and Population cycles by Claire Russell and W M S Russell Bmcr brynmawr edu 19 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2009 Akropol Atina Ancient Greece 9 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Temmuz 2009 a b Miken Uygarligi ve Bronz cagi Odysseyadventures ca 29 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Temmuz 2009 Okuryazarligin kaybolusu Varchive org 12 Mart 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Temmuz 2009 a b Geocities com 28 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Temmuz 2009 Yunan sehir devletleri Prenhall com 25 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Temmuz 2009 a b c d e Greek colonization 2 000 BC 400 BC let leidenuniv nl 26 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2009 indoeuro bizland com 2 Aralik 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Ekim 2009 wsu edu 8080 4 Ocak 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Ekim 2009 The Colonization of Greece and Factors to Solons Reform in 594 B C Bookrags 27 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2009 The Economy of Ancient Greece eh net 22 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2009 Olympia greece com 13 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Ekim 2009 W Schieder Real slave prices and the relative cost of slave labor in the Greco Roman world Ancient Society vol 35 2005 M Kutlughan Savas Okte Antik Cagda Iktisadi Dusunce Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi Bahar 2008 C 7 S 24 037 062 ISSN 1304 0278 Tam metin 7 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Mora Savasi 8 Temmuz 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Indiana Universitesi Mora Peloponnesia Savasi 4 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Washington Universitesi a b c d e f Ayse F Erol Arkaik Donem Atina sinda Kolelik Sistemi GU Gazi Egitim Fakultesi Dergisi Cilt 27 Sayi 1 2007 249 260 Tam metin 16 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Slavery in Ancient Greece 1 Aralik 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Britannica Student Encyclopaedia Omer Caha Siyasi Dusuncelere Giris say 11 2 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Ekim 2015 a b Estin Colette 2002 1987 Yunan ve Roma Mitolojisi Ankara TUBITAK ss 12 13 54 55 ISBN 978 975 403 260 4 Nick Fisher Aeschines Against Timarchos Introduction p 26 Oxford University Press 2001 Plato Symposium 182A Xenophon Constitution of the Lacedaemonians 2 12 14 Bernard Sergent Homosexuality and Greek Myth passim Xenophon SymposiumDis baglantilarWikimedia Commons ta Antik Yunanistan ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir British Museum dan Antik Yunanistan Websitesi Ingilizce 26 Subat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Eski Yunanistan da ekonomi Ingilizce 2 Mayis 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde