Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve karşı savunmasız olan kullanılmıştır.Ekim 2023) () ( |
Deniz seviyesinin yükselmesi, küresel ısınma ile bağlantılı olarak dünyanın ortalama deniz seviyesindeki son ve öngörülen artışla yaşanan deniz seviyesinin değişmesi durumuna denir.
En azından 20. yüzyılın başından bu yana, ortalama küresel deniz seviyesi yükseliyor. 1900-2016 yılları arasında deniz seviyesi 16–21 cm arttı. Uydu radar ölçümlerinden elde edilen daha kesin veriler, 1993'ten 2017'ye 7,5 cm'lik hızlanan bir artış olduğunu ortaya koymaktadır: 20. yüzyılda yaklaşık 30 cm bir eğilim vardır. Bu ivme çoğunlukla deniz suyunun termal genişlemesini, karadaki buz tabakalarının ve buzulların erimesini sağlayan insan kaynaklı küresel ısınmadan kaynaklanmaktadır. 1993-2018 yılları arasında okyanusların termal genişlemesi deniz seviyesinin yükselmesine% 42 katkıda bulundu; ılıman buzulların erimesi,% 21; Grönland,% 15; ve Antarktika,% 8 katkı payı vardır.İklim bilimcileri bu oranın 21. yüzyılda daha da hızlanmasını bekliyorlar. 62
İklim sisteminin birçok yönünün karmaşıklığı nedeniyle gelecekteki deniz seviyesinin projelendirilmesi zordur. Geçmiş ve şimdiki deniz seviyelerine yönelik iklim araştırması bilgisayar modellerinin geliştirilmesine yol açtığından, projeksiyonlar sürekli olarak artmıştır. Örneğin, 2007 yılında Hükûmetler Arası İklim Değişikliği Paneli 2099'da 60 cm'ye varan yüksek bir tahmin öngördü, ancak 2014 raporları üst düzey tahminini 90 cm'ye yükseltti. Daha sonraki bazı çalışmalar, bu yüzyılda 200 ile 270 cm küresel deniz seviyesi artışının "fiziksel olarak makul" olduğu sonucuna varmıştır. Uzun vadeli projeksiyonların muhafazakâr bir tahmini, her bir Santigrat derece sıcaklık artışının, iki bin yıl boyunca yaklaşık 2.3 metre deniz seviyesi artışını tetiklemesi bekleniliyor. Deniz seviyesi dünyanın her yerinde eşit olarak yükselmeyecek ve Kuzey Kutbu gibi bazı yerlerde bile biraz düşecektir. Yerel faktörler toprağın, gelgitlerin, akımların ve fırtınaların çökmesini içerir. Deniz seviyesindeki artışlar kıyı ve ada bölgelerindeki insan nüfusunu önemli ölçüde etkileyebilir. Binlerce yıl boyunca devam eden çeşitli ısınma dereceleriyle birlikte yaygın kıyı selleri bekleniyor. Diğer etkiler daha yüksek fırtına dalgalanmaları ve daha tehlikeli tsunamiler, nüfusun yer değiştirmesi, tarım arazilerinin kaybı ve bozulması şehirlerdeki zararlardır. Deniz ekosistemleri gibi doğal ortamlar da etkilenir, balıklar, kuşlar ve bitkiler yaşam alanlarının bir kısmını kaybeder.Toplumlar deniz seviyesindeki yükselmeye üç farklı şekilde cevap verebilirler: geri çekilmek, uyum sağlamak ve korumak. Bazen bu adaptasyon stratejileri el ele gider, ancak diğer zamanlarda farklı stratejiler arasında seçim yapılması gerekir. İç kısımlarda hareket ederek yükselen deniz seviyelerine uyum sağlayan ekosistemler, doğal veya yapay engeller nedeniyle bunu her zaman yapamayabilir.
Deniz seviyesindeki geçmiş değişiklikler
Geçmiş deniz seviyesinin anlaşılması, mevcut ve gelecekteki değişikliklerin analizi için önemlidir. Son jeolojik dönemde, kara buzundaki değişiklikler ve artan sıcaklıklardan kaynaklanan genleşme, deniz seviyesinin yükselmesinin başlıca nedenleridir. Dünya son endüstriyel sıcaklıklardan 2 °C daha sıcak olduğunda, deniz seviyeleri şu andan en az 5 metre daha yüksekti: Dünya yörüngesindeki yavaş değişimler nedeniyle Güneş ışığı son buzullara neden oldu. Isınma binlerce yıl boyunca devam etti ve deniz seviyesindeki artışın Antarktika ve Grönland buz tabakalarından büyük katkı sağladığını gösteriyor. Ayrıca, Kraliyet Hollanda Deniz Araştırmaları Enstitüsü'nün bir raporu yaklaşık üç milyon yıl önce, Dünya atmosferindeki karbondioksit seviyelerinin, sıcaklığı iki ila üç santigrat derece artıran ve Antarktika'nın buz tabakalarının üçte birini eriten bugünkü seviyelere benzediğini söyledi. Bu da deniz seviyelerinin 20 metreye yükselmesine neden oldu.
Yaklaşık 20.000 yıl önceki son buzul maksimumundan bu yana, deniz seviyesi 125 metreden daha fazla arttı, buz tabakalarının erimesinin bir sonucu olarak mm / yıldan 40+ mm / yıla değişen oranlarla birlikte Kanada ve Avrasya nasibini almıştır.. Buz tabakalarının hızlı parçalanması, deniz seviyesinin hızla arttığı dönemlerde 'erimiş su atımlarına' neden oldu. Artış oranı şimdiden yaklaşık 8.200 yıl önce yavaşlamaya başladı; deniz seviyesi son 2.500 yılda, 19. yüzyılın sonunda veya 20. yüzyılın başında başlayan son yükseliş trendinden önce neredeyse sabit kalmıştır.
Deniz seviyesi değişimlerinin nedenleri
Deniz seviyesi, denizleri dolduran su kütlesinin yüzeyi olduğuna göre, yüzeyin seviye değişmeleri öncelikli olarak su kütlesinin hacmiyle ilgilidir. Su hacminin artmasıyla deniz seviyesi yükselir, azalmasıyla da alçalır. Buna neden olan en önemli etken iklim değişmeleridir. İklimde soğuma olduğunda deniz seviyesi alçalırken, sıcak dönemlerde buzulların erimesiyle deniz seviyesi yükselir. Deniz seviyesi değişmeleri, iklim değişmeleri kadar, deniz ve okyanus havzalarının hacmindeki değişmeler, deniz suyu sıcaklık, tuzluluk gibi değişmelerle de ilgilidir.
Kuvaterner devrinde deniz seviyesi değişmeleri
Kuvaterner'deki iklim değişmeleri deniz seviyesini önemli ölçüde etkilemiştir. Buzul çağlarında buzulların yüksek hacimlere ulaşması, okyanus ve denizdeki su kütlesinin azalmasına, bu nedenle de dünya deniz seviyesinin alçalmasına neden olmuştur. Son buzul çağında bu alçalma 130 m kadar olmuştur. Son buzul dönemini izleyen ısınma döneminde ise bu buzullar eriyerek küçülen buzullardan denizlere büyük oranda su katılarak deniz seviyesi tekrar yükseltmiştir. Bu süreç, devamlı ve düzenli olmamıştır. Sıcaklık artışındaki değişmelere bağlı olarak farklı hızlarda olmuştur. Deniz seviyesi değişimlerinin en önemli sonuçları kıyı şekilleridir. Buzul çağlarına geçişte alçalan deniz seviyesine göre oluşan kıyı şekilleri, uzaklaşan kıyı gerisinde karasal süreçlerde aşınıp yok olmakta, buzul çağında yeni bir buzul arası çağa geçişte ise oluşan kıyı çizgileri deniz seviyesinin yükselmesiyle sular altında kalmaktadır. Son süreç, deniz seviyesi yükselmesi (Holosen trangresyonu) olduğu için önceki deniz seviyelerine, seviye yükselmesi sırasındaki duraklamalara ait kıyı izleri sular altında kalmıştır. Bu nedenle, uzun dönemli deniz seviyesi değişmeleri sadece kıyı çizgilerine bakılarak değil, mercan resiflerindeki gelişmelere ve dolaylı yollardan sağlanan verilerle belirlenebilmektedir.
Deniz seviyesindeki ölçümleri
Deniz seviyesindeki değişiklikler, okyanusun hacmi ya da deniz yüzeyine kıyasla karadaki değişimlerden kaynaklanabilir. Deniz seviyesindeki değişiklikleri ölçmek için kullanılan farklı teknikler tam olarak aynı şeyi ölçmez. Gelgit göstergeleri sadece bağıl deniz seviyesini ölçerken uydular da mutlak deniz seviyesi değişikliklerini ölçebilir. Deniz seviyesine yönelik kesin ölçümler elde etmek için, gezegenimizdeki buz ve okyanusları inceleyen araştırmacılar, özellikle geçmiş buz kütlelerinden geri çekilmekte olan kara kütleleri ve ayrıca Dünya'nın yerçekimi ve dönüşü nedeniyle yükselen kara kütleleri nedeniyle, gezegenimizin devam eden deformasyonlarında hızını kesmeyecektir.
Uydular
TOPEX / Poseidon'un 1992'de piyasaya sürülmesinden bu yana, altimetrik uydular deniz seviyesindeki değişiklikleri kaydetmektedir. Bu uydular, akımların neden olduğu denizdeki tepeleri ve vadileri ölçebilir ve yüksekliklerindeki eğilimleri tespit edebilir. Deniz yüzeyine olan mesafeyi ölçmek için, uydular okyanus yüzeyine bir mikrodalga darbesi gönderir ve geri dönüş süresini kaydeder. Mikrodalga radyometreleri atmosferdeki su buharının neden olduğu ek gecikmeyi düzeltir. Bu verilerin uzay aracının tam olarak bilinen konumu ile birleştirilmesi, deniz yüzeyi yüksekliğinin birkaç santimetre içinde belirlenmesini mümkün kılar. Uydu altimetrisinden gelen deniz seviyesi artış oranlarının 1993-2017 dönemi için yılda 3,0 - 0,4 milimetre olduğu tahmin edilmektedir. Daha önceki uydu ölçümleri daha önce gelgit göstergesi ölçümleriyle biraz çelişiyordu. Topex / Poseidon uydusu için küçük bir kalibrasyon hatası nihayetinde 1992-2005 deniz seviyelerinin fazla tahmin edilmesine neden olduğu ve devam eden deniz seviyesi artış hızını maskelediği tespit edildi.
1993 ve 2018 yılları arasında, ortalama deniz seviyesi dünya okyanuslarının çoğunda yükselmiştir.
Uydular, batı tropikal Pasifik'teki 1993-2012 yılları arasındaki önemli artış gibi deniz seviyesindeki bölgesel farklılıkları ölçmek için yararlıdır. Bu keskin yükseliş, Pasifik Decadal Salınımı ve El Niño-Güney Salınımı bir durumdan diğerine değiştiğinde meydana gelen artan ticaret rüzgârlarıyla bağlantılıdır. [ PDO, her biri yaygın olarak 10 ila 30 yıl süren iki fazdan oluşan havza çapında bir iklim modelidir, ENSO 2 ila 7 yıl daha kısa bir süreye sahiptir.
Gelgit göstergeleri
Deniz seviyesi gözlemlerinin bir diğer önemli kaynağı, küresel gelgit göstergeleri ağıdır. Uydu kaydına kıyasla, bu kayıt büyük uzaysal boşluklara sahiptir, ancak çok daha uzun bir süreyi kapsamaktadır. Gelgit göstergelerinin kapsamı öncelikle Kuzey Yarımküre'de başladı ve Güney Yarımküre için veriler 1970'lere kadar sınırlı kaldı. 1675 yılında kurulan en uzun deniz seviyesi ölçümleri olan NAP veya Amsterdam Ordnance Datum, Hollanda'nın Amsterdam kentinde kaydedilir. Avustralya'da, 1837'de başlayan amatör bir meteorolog tarafından yapılan ölçümler ve 1841'de Port Arthur hükümlü yerleşimi yakınlarındaki Ölüler Adası'nda küçük bir uçurumun üzerinde deniz seviyesindeki bir ölçekten alınan ölçümler de dahil olmak üzere kayıt koleksiyonu da oldukça geniştir.
Bu ağ, uydu altimetre verileriyle birlikte, ortalama deniz seviyesinin, 20. yüzyılda ortalama 1.44 mm / yıl oranında 1870 ve 2004 yılları arasında ise 19.5 cm yükseldiğini tespit etmek için kullanıldı.Avustralya'daki Commonwealth Bilim ve Sanayi Araştırmaları Örgütü (CSIRO) tarafından toplanan veriler, mevcut ortalama deniz seviyesi eğiliminin yılda 3.2 mm olduğunu, bu da 20. yüzyıldaki oranın iki katına çıktığını gösteriyor. Bu, küresel ısınmaya tepki olarak deniz seviyesindeki yükselmenin hızlanacağını öngören iklim değişikliği simülasyonlarının önemli bir teyidi.
Gelgit göstergesi verilerinde bazı bölgesel farklılıklar da görülebilir. Kaydedilen bölgesel farklılıkların bazıları gerçek deniz seviyesindeki farklılıklardan, diğerleri ise dikey kara hareketlerinden kaynaklanmaktadır. Örneğin Avrupa'da, bazı kara alanları yükselirken diğerleri batmakta olduğu için önemli farklılıklar bulunmaktadır. 1970'ten beri, gelgit istasyonlarının çoğu daha yüksek denizleri ölçmüştür, ancak buzul sonrası ribaund nedeniyle kuzey Baltık Denizi boyunca deniz seviyeleri düşmüştür.
Katılımlar
Isınmanın küresel deniz seviyesinin yükselmesine neden olmasının üç ana nedeni şunlardır: okyanuslar genişler, buz tabakaları kar yağışı oluştuğundan daha hızlı buz kaybeder ve daha yüksek rakımlardaki buzullar da erir. 20. yüzyılın başlangıcından bu yana deniz seviyesinin yükselmesi buzulların geri çekilmesi ve okyanusun genişlemesi ile egemen olmuştur, ancak iki büyük buz tabakasının (Grönland ve Antarktika) katkılarının 21. yüzyılda artması beklenmektedir. Buz tabakaları kara buzunun çoğunu Grönland için 7,4 m ve Antarktika için 58,3 m deniz seviyesinde eşdeğeri saklar.
Her yıl Antarktika ve Grönland'daki buz tabakalarına yaklaşık 8 mm yağış düşer, çoğunlukla kar olarak birikir ve zamanla buzul buzları oluşur. Bu yağışın büyük kısmı su buharının okyanus yüzeyinden buharlaşmasıyla başladı. Karın bir kısmı rüzgârla üflenir veya eriyerek buz tabakasından kaybolur. Karın geri kalanı yavaşça buza dönüşür. Bu buz, buz tabakasının kenarlarına akabilir ve kenarda veya buzdağı şeklinde eriyerek okyanusa dönebilir. Yağış, yüzey işlemleri ve kenardaki buz kaybı birbirini dengeliyorsa, deniz seviyesi aynı kalır. Ancak bilim adamları buzun kaybolduğunu ve hızlandığını tespit ettiler.
Okyanusların ısınması
Küresel ısınma ile Dünya'nın iklim sisteminde sıkışan ek ısının çoğu okyanuslarda depolanır. Ekstra ısının% 90'ından fazlasını depolarlar ve küresel ısınmanın etkilerine karşı tampon görevi görürler. Tüm dünya okyanusunun ortalama sıcaklık artışını 0.01 °C arttırmak için gereken ısı, atmosfer sıcaklığını yaklaşık 10 °C artıracaktır. Bu nedenle, okyanusun ortalama sıcaklığındaki küçük bir değişiklik, iklim sisteminin toplam ısı içeriğini değiştirebilir.
Okyanus ısı kazandığında su genişler ve deniz seviyesi yükselir. Genleşme miktarı hem su sıcaklığı hem de basınca göre değişir. Bu, soğuk Arktik Okyanus suyunun ılık tropikal suya kıyasla daha az genişleyeceği anlamına gelir. Farklı iklim modellerinin biraz farklı okyanus ısıtması modelleri olduğu için, okyanus ısıtmasının deniz seviyesinin yükselmesine olan katkısı konusunda tam olarak anlaşamamışlardır. Isı, rüzgârlar ve akımlar ile okyanusun daha derin kısımlarına taşınır ve bazıları 2.000 m'den daha fazla derinliğe ulaşır.
Antarktika
Antarktika buz tabakası kütle dengesi, kar yağışı birikimleri ve çevre boyunca buz deşarjından etkilenir. Küresel ısınmanın etkisi altında olan buz tabakasındaki eriyik artar. Aynı zamanda, atmosferin yağış taşıma kapasitesi sıcaklıkla artar, böylece kar yağışı şeklinde yağış ve bölgesel modeller de artar. Ek kar yağışı okyanuslarda artan buz akışına neden olur, böylece kar yağışı nedeniyle kütle kazancı kısmen telafi edilir.Kar yağışı son iki yüzyılda arttı, ancak Antarktika'nın iç kısmında son kırk yılda artış görülmedi. Antarktika'nın milyonlarca yıl boyunca buz kütlesi dengesindeki değişikliklere dayanarak, doğal iklim dalgalanmaları nedeniyle, araştırmacılar deniz buzunun kıtayı çevreleyen daha sıcak sular için bir bariyer görevi gördüğü sonucuna vardı. Sonuç olarak, deniz buzu kaybı tüm buz tabakasının dengesizliğinin önemli bir itici gücüdür.
Buz kütlesini ve değişimi ölçmek için farklı uydu yöntemleri iyi bir uyum içindedir ve yöntemleri birleştirmek Doğu Antarktika Buz Tabakası, Batı Antarktika Buz Tablası ve Antarktika Yarımadası'nın nasıl geliştiği konusunda daha kesinliğe yol açmaktadır. 2018 sistematik bir inceleme çalışması, 1992'den 2002'ye kadar olan dönemde tüm kıtadaki buz kaybının yılda ortalama 43 gigaton (Gt) olduğunu, ancak 2012'den 2017'ye kadar beş yıl boyunca yılda ortalama 220 Gt'ye ulaştığını tahmin etti. Eriyiklerin çoğu Batı Antarktika Buz Tabakasından gelir, ancak Antarktika Yarımadası ve Doğu Antarktika Buz Tabakası da katkıda bulunur. Antarktika'dan kaynaklanan deniz seviyesindeki artışın 1993-2005'ten bu yana yılda 0.25 mm ve 2005'ten 2015'e kadar yılda 0.42 mm olduğu tahmin edilmektedir. Tüm veri kümeleri genellikle Antarktika buz tabakasından gelen kütle kaybında bir hızlanma gösterir, ancak yıldan yıla varyasyonlar değişmektedir.
Doğu Antarktika
Dünyanın en büyük deniz seviyesi yükselme kaynağı, deniz seviyesini 53,3 m yükseltecek kadar buz tutan Doğu Antarktika Buz Levhası'dır. Buz tabakasının tarihsel olarak nispeten kararlı olduğu düşünülmüştür ve bu nedenle Batı Antarktika'ya kıyasla daha az bilimsel ilgi ve gözlem almıştır. Bununla birlikte, 2019'da farklı bir metodoloji kullanan bir çalışma, Doğu Antarktika'nın önemli miktarda buz kütlesini kaybettiği sonucuna vardı. Önde gelen bilim adamı Eric Rignot CNN'ye şunları söyledi: "Erime Antarktika'nın en savunmasız bölgelerinde olduğu için önümüzdeki yüzyılda deniz seviyesi 2 metre yükselme potansiyeline sahip olacaktır"
Yöntemler, Totten Buzulunun okyanus ısınmasına tepki olarak son yıllarda buz kaybettiğini kabul etmektedir. Totten Buzulu, Doğu Antarktika'daki büyük bir buz rezervuarı olan Aurora Subglacial Basin'in ana çıkışıdır ve hidrolojik süreçler nedeniyle hızla geri çekilebilmektedir. Yalnızca Totten Buzulu'ndan akan 3,5 metrelik deniz seviyesi potansiyeli, Batı Antarktika Buz Tabakasının muhtemel katkısı ile aynı büyüklüktedir.Doğu Antarktika'daki hızla geri çekilebilecek diğer büyük buz deposu, deniz buz tabakası kararsızlığına maruz kalan Wilkes Havzasıdır. Bu çıkış buzullarından kaynaklanan buz kaybı muhtemelen Antarktika'nın diğer bölgelerindeki birikim kazançlarıyla telafi edilir.
Batı Antarktika
Doğu Antarktika, deniz seviyesindeki en büyük potansiyel kaynağı içermesine rağmen, şu anda net bir buz akışı yaşayan Batı Antarktika'dır ve deniz seviyelerinin yükselmesine neden olmaktadır. 1992'den 2017'ye kadar farklı uydular kullanıldığında, eriyik buzul bu dönemde önemli ölçüde artmaktadır. Antarktika bir bütün olarak toplam 7.6 - 3.9 mm deniz seviyesinin yükselmesine neden oldu. Nispeten istikrarlı olan Doğu Antarktika Buz Levhasının kütle dengesi göz önüne alındığında, en büyük katkıda bulunan Batı Antarktika idi. Bu artışa, Amundsen Deniz Teçhizatı'ndaki çıkış buzullarının önemli ölçüde hızlanması da katkıda bulunmuş olabilir. Doğu Antarktika ve Antarktika Yarımadası'nın aksine, Batı Antarktika'daki sıcaklıklar, 1976 ve 2012 yıllları arasında on yılda 0.96 °C arasında bir trendle önemli ölçüde artmıştır.
Her iki buzulun ana kaya topoğrafisi iç kısımlarda daha derinleşerek toprak hattında daha sıcak su girişine maruz bırakıldığından, Thwaites ve Pine Island buzullarının bu süreçlere potansiyel olarak eğilimli oldukları tespit edilmiştir. Erimenin ve geri çekilmenin devam etmesi ile deniz seviyelerinin yükselmesine katkıda bulunuyorlar. Batı Antarktika Buz Tabakasının altında yatan anakayaların çoğu deniz seviyesinin oldukça altındadır. Batı Antarktika Buz Tabakasının hızla erimesi, deniz seviyesini 3,3 metre yükseltebilir.
Grönland
Grönland'daki çoğu buz parçası, en kalın 3 km olan Grönland buz tabakasının bir parçasıdır. Grönland'daki buzun geri kalanı, izole buzulların ve buz kapaklarının bir parçasıdır. Grönland'dan deniz seviyesinin yükselmesine katkıda bulunan kaynaklar, buz tabakasının erimesinden (%70) ve buzul buzağılamasından (% 30) kaynaklanmaktadır. Buz tabakasının kısımlarında yaşayan toz, mikroplar ve algler, buz yüzeyini koyulaştırarak böylece daha fazla termal radyasyonu emerek erimeyi daha da arttırır; bu bölgeler 2000 ve 2012 yılları arasında% 12 büyümüştür ve daha da genişlemesi muhtemeldir. Grönland'da yıllık ortalama buz kaybı, 21. yüzyılın başlarında 20. yüzyıla kıyasla iki kattan fazla arttı. Grönland'ın Jakobshavn Isbræ ve Kangerlussuaq Glacier gibi en büyük outlet buzullarından bazıları okyanusa daha hızlı akıyor.
2017 yılında yayınlanan bir araştırma, Grönland'ın çevre buzullarının ve buz kapaklarının 1997 yılında geri dönüşü olmayan bir devrilme noktasını geçtiği ve erimeye devam edeceği sonucuna vardı.
2020 yılında yayınlanan bir araştırma, Grönland Buz Tabakasının 1992 ve 2018 yılları arasında toplam 3.902 gigaton (Gt) buz kaybettiğini ve bu da deniz seviyesindeki 10.8 mm'lik bir artışa karşılık geldiğini tahmin etti. Grönland Buz Tabakası deniz seviyesindeki artış nedeniyle genel olarak zaman içinde artmış ve 1992 ile 1997 arasında yılda 0.07 mm'den 2012 ve 2017 arasında yılda 0.68 mm'ye yükselmiştir.
Gelecekte Grönland'dan deniz seviyesinin yükselmesine katkıda bulunacağı tahminleri 2100 yılı için 0,3 ila 3 metre arasında değişmektedir. Grönland buz tabakasının önümüzdeki birkaç yüzyıl boyunca deniz seviyesine katkısı, kendi kendini güçlendiren bir döngü nedeniyle çok yüksek olabilir. İlk erime süresinden sonra, buz tabakasının yüksekliği düşmüş olacaktır. Hava sıcaklığı deniz yüzeyine yaklaştıkça daha eriyik oluşmaya başlar. Erime sırasında buz rengi daha koyu olduğu için bu erime daha da hızlandırılabilir. Yüzey ısınmasında Grönland buz tabakasının kısmi veya neredeyse tamamen erimesinin meydana geldiği bir eşik vardır. Farklı araştırmalar bu eşik değerini sanayi öncesi sıcaklıkların üzerine 1 °C eklenmiş ve 4 °C kadar artmıştır.
Buzullar
Buzul buzunun % 1'inden azı Grönland'ta bulunur, Antarktika'daki buzulların % 99'u dağ buzullarındandır. Dağ buzulları tarihi deniz seviyesinin yükselmesine kayda değer katkıda bulunmuştur ve 21. yüzyılda deniz seviyesinin yükselmesinin daha küçük ama yine de önemli bir kısmına katkıda bulunacaklardır. Dünya üzerindeki yaklaşık 200.000 buzul tüm kıtalara yayılmıştır. Farklı buzullar artan sıcaklıklara farklı tepki verir. Örneğin, sığ bir eğime sahip olan vadi buzulları, yumuşak bir ısınma altında bile geri çekilir. Her buzulun üzerinde kütle net kazanç olan buzulun kütlesini kaybettiği bir yükseklik vardır. Bu yükseklik biraz değişirse, bunun sığ eğimli buzullar için büyük sonuçları olur. Birçok buzul okyanusa akar ve bu nedenle okyanus sıcaklıkları arttıkça buz kaybı artabilir.
Buzullardan ve buzullardan kaynaklanan kütle kaybının gözlem ve modelleme çalışmaları, 20. yüzyılda deniz seviyesinde yıllık ortalama 0.2-0.4 mm'lik artışa bir katkı olduğunu göstermektedir. 21. yüzyılda, buzulların küresel deniz seviyelerine 7 ila 24 cm katkıda bulunmasıyla bunun artması bekleniyor. Buzullar, 20. yüzyılda deniz seviyesindeki yükselmeye% 40 civarında katkıda bulundu.
Deniz buzu
Deniz buzu, küresel deniz seviyesinin yükselmesine çok az katkıda bulunur. Denizde yüzen buzdan gelen erimiş su, deniz suyuyla tamamen aynı olsaydı, Arşimet prensibine göre, herhangi bir artış olmazdı. Bununla birlikte, erimiş deniz buzu, deniz suyundan daha az çözünmüş tuz içerir ve bu nedenle daha az yoğundur: başka bir deyişle, erimiş deniz buzu, buz olduğunda yer değiştirdiği deniz suyuyla aynı olmasına rağmen, hacmi hala biraz daha yüksektir. Eğer tüm yüzen buz rafları ve buzdağları deniz seviyesini eritecek olsaydı sadece 4 cm yükselirdi.
Arazi suyu depolaması
İnsanlar karada ne kadar su depolandığını etkileyen bir unsurdur. barajlar, büyük miktarda suyun denize akmasını önler ve bu nedenle suyun karada depolanmasını artırır. Öte yandan insanlar, yükselen denizlere yol açan gıda üretimi için göllerden, sulak alanlardan ve yeraltı rezervuarlarından su çıkarırlar. 20. yüzyılda bu süreçler kabaca dengelenmiştir, ancak baraj inşası yavaşlamıştır ve 21. yüzyıl için düşük kalması beklenmektedir.
Projeksiyonlar
Deniz seviyesinin yükselmesini modellemenin ve gelecekteki projeksiyonları yapmanın iki yolu vardır. Bir yandan, bilim adamları, ilgili ve iyi anlaşılmış tüm fiziksel süreçlerin fiziksel bir modele dahil edildiği süreç tabanlı modellemeyi kullanırlar. Buz tabakalarının katkılarını hesaplamak için bir buz tabakası modeli, yükselen deniz sıcaklığını ve genişlemesini hesaplamak için genel bir sirkülasyon modeli kullanılır. Bu yöntemin bir dezavantajı, ilgili tüm işlemlerin yeterli bir seviyede anlaşılamamasıdır. Alternatif olarak, bazı bilim adamları, bazı temel fiziksel modellemelere ek olarak, ısınan bir dünyaya olası deniz seviyesi tepkilerini belirlemek için geçmişten gelen jeolojik verileri kullanan yarı deneysel teknikleri kullanırlar. Yarı deneysel deniz seviyesi modelleri, gözlemlenen ortalama deniz seviyesi ile ortalama sıcaklık arasındaki ilişkileri kullanarak istatistiksel tekniklere dayamaktadır. Bu tip modelleme, Hükûmetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yapılan önceki literatür değerlendirmelerinde, çoğu fiziksel modelin, 20. yüzyılın gözlemlerine kıyasla deniz seviyesindeki artış miktarını hafife aldığı gerçeğiyle kısmen motive olmuştur.
21. yüzyıl projeksiyonları
Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), beşinci değerlendirme raporunda, farklı sera gazı emisyon düzeylerine dayanarak 21. yüzyılda deniz seviyesinin ne kadar yükselebileceğini tahmin etti. Bu projeksiyonlar, deniz seviyesinin yükselmesine katkıda bulunan, ancak daha az anlaşılmış diğer süreçleri dışlayan iyi bilinen faktörlere dayanmaktadır. Ülkeler emisyonları hızlı bir şekilde keserse, deniz seviyesinin% 67 güven aralığıyla 26–55 cm artacağını düşünmektedir. Emisyonlar çok yüksek kalırsa, IPCC projeleri deniz seviyesinin 52–98 cm artacağını tahmin ediyor.
2013 IPCC değerlendirmesinin yayınlanmasından bu yana, daha fazla fiziksel süreç içermeye ve paleoiklim verileri kullanarak deniz seviyesinin yükselmesini yansıtabilecek modeller geliştirmeye çalışılmıştır. Bu tipik olarak deniz seviyesinin yükselme tahminlerinin artmasına neden olmuştur. Örneğin, Jim Hansen tarafından yürütülen bir 2016 çalışması, geçmiş iklim değişikliği verilerine dayanarak, deniz seviyesindeki yükselmenin önümüzdeki yıllarda sırasıyla 10, 20 veya 40 iki katına çıkarak okyanusu birkaç metre yükselterek hızlanabileceği sonucuna vardı.“
Buna ek olarak, bu yüzyıl boyunca yanma için yüksek fosil yakıt kullanımı ve güçlü ekonomik büyüme varsayımı yapılan bir 2017 çalışmasının senaryosu, ortalama 132 cm deniz seviyesinin yükselmesini ve 189 cm hızlı deniz seviyesinin yükselmesi anlamına gelebilir. Çalışma aynı zamanda Paris iklim anlaşması emisyon senaryosunun, karşılanması hâlinde, 5200 m deniz seviyesinin ortalama 2100 m artışa neden olacağı sonucuna vardı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Dördüncü (2017) Ulusal İklim Değerlendirmesi'ne (NCA) göre, deniz seviyesinin 2000 yılına kıyasla 2100 yılında 30 ila 130 cm arasında yükselmesi muhtemeldir. 2.4 m yüksek emisyon senaryosu altında fiziksel olarak mümkündür ancak yazarlar ne kadar olası olduğunu söyleyememiştir. Bu en kötü senaryo ancak Antarktika'dan büyük bir katkıda bulunabilir.
Batı-Antarktika buz tabakasının çökmesi ve ardından gelen hızlı deniz seviyesinin yükselmesi olasılığı 1970'lerde geri önerildi. Örneğin, Mercer 1978'de antropojenik karbondioksit ısınmasının ve 21. yüzyıldaki iklim üzerindeki potansiyel etkilerinin sadece Batı Antarktika buzul tabakasının erimesinden yaklaşık 5 metre deniz seviyesinin yükselmesine neden olabileceğini öngören bir çalışma yayınladı.
Yüksek emisyon senaryosunda, 2050'ye kadar 34 cm ve 2100'e kadar 111 cm olacaktır. 187 milyon insanın yerinden edilmesine yol açacak olan yüksek emisyon senaryosunda yükselişin 2100 yılına kadar 2 metreden fazla olması ihtimali var.
Eylül 2019'da Hükûmetler Arası İklim Değişikliği Paneli, iklim değişikliğinin deniz seviyesinin yükselmesi de dahil olmak üzere okyanuslar üzerindeki etkisi hakkında bir rapor yayınladı. Yazarlardan biri Michael Oppenheimer'a göre rapordaki ana fikir, eğer insanlık önümüzdeki yıllarda Sera gazı emisyonunu büyük ölçüde azaltacaksa sorunun zor ama yönetilebilir olacağıdır. Emisyondaki artış devam ederse sorun yönetilemez hale gelecektir.
Uzun vadeli deniz seviyesi artışı
İklim bilimcileri arasında, uzun süre deniz seviyesinde önemli bir yükselişin, sıcaklık stabilize olsa bile, yüzyıllar boyunca devam edeceği konusunda yaygın bir fikir birliği vardır. Modeller, deniz seviyesindeki yükselişin paleo kayıtlarını çoğaltabilir ve bu da uzun vadeli gelecekteki değişikliklere uygulanmasına güven verir.
Hem Grönland buz tabakası hem de Antarktika, 21. yüzyılın sonundan önce ulaşılabilecek ısınma seviyeleri için devrilme noktalarına sahiptir. Böyle devrilme noktalarının aşılması, buz tabakası değişikliklerinin potansiyel olarak geri döndürülemez olduğu anlamına gelir: sanayi öncesi sıcaklıklarda bir azalma, devrilme noktası geçildikten sonra buz tabakasını stabilize etmeyebilir. Bu devrilme noktasının geçildiği kesin sıcaklık değişiminin nicelleştirilmesi tartışmalıdır. Grönland için tahminler kabaca endüstriyel öncesi 1 ila 4 °C arasında değişmektedir.
Grönland buz tabakasının erimesi binlerce yıl boyunca 4 ila 7,5 m ek katkıda bulunabilir. 2013 yılında yapılan bir araştırma, önümüzdeki 2000 yıl boyunca her bir sıcaklık artışı için deniz seviyesindeki yükselmeye 2,3 m bağlılık olduğunu tahmin etmiştir. Özellikle Antarktika ile ilgili daha yeni araştırmalar, bunun muhtemelen muhafazakâr bir tahmin olduğunu ve gerçek uzun vadeli deniz seviyesi artışının daha yüksek olabileceğini göstermektedir. 2 °C hedefinin ötesinde ısınma, potansiyel olarak Antarktika'dan kaynaklanan buz kaybının baskın olduğu deniz seviyesi artış oranlarına yol açar. Fosil yakıt kaynaklarından devam eden karbondioksit emisyonları, önümüzdeki bin yıl boyunca on metrelik deniz seviyesinin yükselmesine neden olabilir ve Dünya'daki mevcut fosil yakıt, sonuçta Antarktika buz tabakasının tamamını eritmek için bile yeterlidir. 500 yıl sonra, sadece termal genişlemeden kaynaklanan deniz seviyesindeki artış, nihai seviyesinin sadece yarısına ulaşmış olabilir; bu, modellerin 0,5 ila 2 m arasında olabileceğini düşündürmektedir.
Bölgesel deniz seviyesi değişikliği
Deniz seviyesiinin yükselmesi tüm dünyada eşit değildir. Bazı kara kütleleri, çökme ya da buzul sonrası toparlanma sonucu yükselir ya da azalır, böylece yerel deniz seviyesi yükselmesi daha yüksek olabilir. Mevcut ve eski buzulların ve deniz seviyesinin düştüğü buz tabakalarının yakınında bile bölgeler var. Ayrıca, değişen buz kütlelerinin ve mekansal olarak değişen ısınma modellerinin yerçekimi etkileri, deniz suyunun dünyadaki dağılımında farklılıklara yol açmaktadır. Büyük bir buz tabakası eridiğinde yerçekimi etkileri devreye girer. Kütle kaybı ile, çekim kuvveti azalır ve yerel su seviyeleri düşebilir. Buz tabakasından daha uzakta su seviyeleri ortalamanın üzerinde artacaktır.
Birçok liman, kentsel holding ve tarım bölgesi nehir deltaları üzerine inşa edilmiştir, burada arazi çökmesi önemli ölçüde artan nispi deniz seviyesi artışına katkıda bulunur. Bu hem yeraltı suyunun sürdürülemez bir şekilde ekstraksiyonundan hem de tortu birikiminin ve deltaik toprakların doğal yerleşmesini telafi etmesini önleyen diğer taşkın yönetimi uygulamalarından kaynaklanmaktadır. toplam İnsan kaynaklı çöküşün Mississippi Nehri Deltası'nın kentsel alanlarında 3 ila 4 m üzerinde olduğu ve Sacramento-San Joaquin Nehri Deltası'nda 9 m'den fazla olduğu belirlenmiştir. İzostatik geri tepme, deniz seviyesinin Kanada'daki Hudson Körfezi ve kuzey Baltık bölgesinde düşmesine neden olur.
Atlantik, Pasifik'ten daha hızlı ısınmaya hazır. Bu durum, küresel ortalamanın 3-4 katında deniz seviyesinde artış elde eden Avrupa ve ABD Doğu Kıyısı içinvahim sonuçlar doğurmaktadır. Atlantik meridyen devirme sirkülasyonunun gerilemesi, ABD Kuzeydoğu Kıyısı'ndaki aşırı bölgesel deniz seviyesi artışına da bağlanmıştır.
Etkileri
Ek bilgi: Küresel ısınmanın bölgesel etkileri
Mevcut ve gelecekteki deniz seviyesinin yükselmesi, özellikle kıyı sistemleri üzerinde bir dizi etkiye sahip olacak şekilde ayarlanmıştır. Bu etkilerin çoğu zararlıdır. Kıyı ortamlarındaki büyük çeşitlilik sayesinde; tahmini göreli deniz seviyesi ve iklim değişikliklerindeki bölgesel ve yerel farklılıklar zaman ve mekan bakımından oldukça değişken olacaktır. Afrika, Asya ve küçük ada eyaletlerindeki nehir deltası, deniz seviyesindeki yükselmeye karşı özellikle savunmasızdır.
Sera gazları büyük ölçüde azaltılmazsa, küresel olarak on milyonlarca insan yüzyılın son on yıllarında yerlerinden edilecek. Birçok kıyı bölgesinde büyük nüfus artışı vardır ve bu da deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle daha fazla insanın risk altında kalmasına neden olur. Yükselen denizler doğrudan bir risk oluşturur: korunmasız evler su basabilir ve yüksek fırtına dalgalanmaları, tsunamiler ve kral gelgitlerinin dolaylı tehditleri başlayacaktır. Bangladeş, Çin, Hindistan, Endonezya ve Vietnam gibi ülkeler çok yoğun nüfuslu kıyı bölgelerine sahip olan Asya kıtası, deniz seviyesinden en büyük nüfusa sahip yerdir. Yerinden olmanın etkileri, Sahra altı ülkeleri ve ada ülkeleri gibi en fakir ülkeler için kaygılarla hükûmetin yükselen denize karşı savunma uygulamada ne kadar başarılı olacağına çok bağlıdır.
Ekim 2019'da Nature Communications dergisinde, 21. yüzyılda deniz seviyesindeki artıştan etkilenecek insan sayısının daha önce düşünülenden 3 kat daha fazla olduğunu belirten bir çalışma yayınlandı. 2050 yılına gelindiğinde, yüksek gelgit sırasında 150 milyon insan su hattının altında olacak. 2100 yılına gelindiğinde, bu rakamlar emisyon senaryosuna bağlı olarak keskin bir şekilde değişmektedir. Yüksek emisyon senaryosunda, rakamlar sırasıyla 540 milyon ve 640 milyona ulaşıyor. Bu insanların% 70'i Asya'daki 8 ülkede bulunur, bu ülkeler: Çin, Bangladeş, Hindistan, Endonezya, Tayland, Vietnam, Japonya ve Filipinler'dir. Birkaç gün sonra, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Asya ülkelerine karbon vergisi uygulamalarını, yeni kömür santralleri inşa etmeyi durdurmalarını ve fosil yakıtlara sübvansiyonları durdurmalarını bildiren raporu aktardı
Kıyı bölgeleri
Birçok nedenin sonucu olarak, deniz seviyesi, hem şimdi hem de gelecekte insan çevresine büyük bir tehdit oluşturan etkendir ve hızla artmaktadır. Bu yavaş ve sürekli bir süreç olmakla birlikte, özellikle kıyı bölgelerinde dünya üzerindeki uzun vadeli kümülatif etkisi ciddi tehlikeye neden olmuştur. Son yıllarda, bazı kıyı bölgeleri uzun bir değişim dönemi boyunca birikimin etkileriyle başa çıkmak zorundadır ve bu alanlar yükselen deniz seviyelerine, fırtınaların sıklığı ve yoğunluğundaki değişimlere, artan yağışlara ve artan okyanus sıcaklıklarına karşı hassastır. Dünya nüfusunun yüzde 10'u deniz seviyesinden 10 metreden daha az kıyı bölgelerinde yaşıyor. Ayrıca, beş milyondan fazla insanın bulunduğu dünya şehirlerinin üçte ikisi bu alçak kıyı bölgelerinde bulunmaktadır. Toplamda, yaklaşık 600 milyon insan doğrudan dünyadaki kıyılarda yaşıyor.
Mevcut etkiler
Venedik'te sel
Yükselen denizler aynı zamanda Pasifik ve Atlantik Okyanuslarındaki kıyı kentlerini potansiyel olarak etkileyecek şekilde tsunami riskini de artırmıştır.
Tehlikedeki alanlardan biri Venedik. Şehir, adalardaki Po ve Piave nehirlerinin deltasında yer almaktadır.Kıyı bölgelerinde fırtına dalgalanmalarının etkilerini ele almak için bazı özel tedbirler alınmakla birlikte, yükselen deniz seviyelerinin neden olduğu artan fırtına dalgalanmalarıyla başa çıkmak için çok fazla şey yapılmamıştır.
Kıyı bölgelerinde gıda üretimi, artan deniz seviyelerinden de etkilenmektedir. Taşkın ve tuzlu suların toprağa girmesi nedeniyle, denize yakın tarım alanlarının tuzluluğu artar, bu da tuza dayanıklı olmayan ürünler için sorun yaratır. Ayrıca, taze sulama suyunda tuz girişi sulanan ürünler için ikinci bir sorun oluşturmaktadır. Yeni geliştirilen tuza dayanıklı mahsul varyantları, şu anda değiştirilecekleri mahsullerden daha pahalıdır.Nil Deltası'ndaki tarım arazileri tuzlu su selinden etkilenmektedir ve şimdi Red River Deltası ve Vietnam'daki Mekong Deltası'nda toprakta ve sulama suyunda daha fazla tuz bulunmaktadır. Bangladeş ve Çin de benzer şekilde etkilenmektedir, özellikle pirinç üretiminde çok fazla etkilenmektedir.
Gelecekteki etkiler
Gelecekteki deniz seviyesindeki artış, önümüzdeki yüzyıllarda kıyı temelli topluluklar için potansiyel olarak felaket zorluklarına yol açabilir: örneğin, 3 ° 'nin mevcut yörüngesini takip ederse milyonlarca insan ve Miami, Rio de Janeiro, Osaka ve Şangay gibi şehirlerde etkilenecektir.. Mısır kenti İskenderiye'ye benzer bir durumla karşı karşıyadır, alçak yerlerde yaşayan yüzbinlerce insanın önümüzdeki on yılda yeniden yerleştirilmesi gerekebilir. Bununla birlikte, şehirler deniz duvarları inşa ederek veya yer değiştirerek adapte olduklarında deniz seviyesindeki ılımlı artışların telafi edilmesi muhtemeldir. Miami, fırtınaya bağlı su baskını ve deniz seviyesindeki yükselmeden kaynaklanan potansiyel hasar açısından "dünya çapında en savunmasız şehir" olarak listelenmiştir. gelecekte dünyanın kıyı bölgelerinde en büyük can ve mal kaybına neden olan şehirlerinden biri olabilir.Fırtına dalgalanmaları, son yıllarda, frekans ve yoğunlukta artan deniz seviyelerinden etkilenmiştir.
Ada ülkeleri
Atoller ve adalardaki alçak kıyı bölgeleri, deniz seviyesinin yükselmesine karşı özellikle savunmasızdır. Olası etkiler arasında kıyı erozyonu, sel ve topraklara ve tatlı suya tuz girmesi sayılabilir. Kasırga gibi diğer çevresel olaylara kıyasla, deniz seviyesindeki değişimin neden olduğu geçmiş erozyon ve selden ne kadar kaynaklandığını değerlendirmek zordur. Nüfusunun büyük bir kısmı risk altındaki bölgelerde yaşadığı için küçük ada ülkeleri için deniz seviyesinin yükselmesine karşı yapılan önlemler maliyetlidir.
Maldivler, Tuvalu ve diğer düşük seviyedeki ülkeler en yüksek risk altındaki bölgeler arasındadır. Mevcut oranlarda deniz seviyesi, Maldivleri 2100 yılına kadar yaşanmaz kılacak kadar yüksek olacaktır. Fırtınalar gibi jeomorfolojik olayların resif adası üzerinde, örneğin Marshall Adaları'ndan birinde, deniz seviyesinin yükselmesinden daha büyük etkileri vardır. Fırtınaların sıklığı ve yoğunluğunda beklenen bir artışla, adanın şeklinin ve büyüklüğünün belirlenmesinde deniz seviyesindeki artıştan daha önemli hale gelebilirler. Fiji adası ülkesi deniz seviyesinin yükselmesinden etkileniyor.Solomon Adaları'nın beşi, deniz seviyesinin yükselmesi ve suyu Batı Pasifik'e iten daha güçlü ticaret rüzgârlarının birleşik etkileri nedeniyle ortadan kayboldu.
Tüm adalarının yaşanmaz hale gelmesi veya tamamen deniz tarafından batırılması durumunda, devletlerin kendileri de çaresiz kalacaktır. Bu gerçekleştiğinde, çevredeki tüm haklar kaldırılır. Bu alan, tüm ada devleti etrafındaki 224 deniz mili yarıçapına kadar uzandığı için önemli olabilir. Bu alandaki fosil yağı, mineraller ve metaller gibi herhangi bir kaynak herkes tarafından serbestçe kazınabilir ve ada devletine herhangi bir komisyon ödemeye gerek kalmadan satılabilir.
ekosistemler
2016 yılında, endemik türlerin ve muhtemelen küresel olarak da yok olduğu ayriyeten Bramble cayı üzerinde tükenmiş olduğu açıklandı, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle habitat kaybı temel neden oldu.
Kıyı ekosistemleri, yükselen deniz seviyelerinin bir sonucu olarak ciddi değişikliklerle karşı karşıyadır. Çoğu sistem, deniz seviyeleri çok fazla veya çok hızlı yükseldiğinde kaybedilebilir. Bazı ekosistemler araziyi yüksek su işareti ile içe doğru hareket ettirebilir, ancak birçoğunun doğal veya yapay engeller nedeniyle göç etmesi önlenir. İnsan yapımı engeller düşünüldüğünde bazen 'kıyı sıkması' olarak adlandırılan bu kıyı daralması, çamurluklar ve bataklıklar gibi habitatların kaybolmasına neden olabilir. Mangrov ekosistemi, yükselen deniz seviyelerinden etkilenen bu ikonik ekosistemlerden biridir. Tropik sahil çamurluklarında ve çevresinde büyüyen mangrov bitkilerinden oluşan ekolojik bir bütündür. Ekolojik değeri önemlidir, çünkü canlılar için ideal bir evdir ve daha da önemlisi doğal bir kıyı barınağıdır. Bununla birlikte, deniz seviyesindeki yükselme oranı son birkaç yılda hızlanmıştır ve mangrovlar belirli dalgalara dayanabilse bile, ekosistemleri zamanla kaçınılmaz olarak etkilenecektir. Son yıllarda, mangrovlar yurt içinde hareket ediyor, ancak başarıları topografya ve jeoloji gibi çeşitli çevresel bilgilere bağlı. Bu yüzden bir mangrov ormanının başarılı bir şekilde göç etmesi için birçok ön koşul var. Mangrovlar ve gelgit bataklıkları, biriken tortu ve organik maddeleri kullanarak dikey olarak inşa ederek yükselen deniz seviyelerine uyum sağlar. Deniz seviyesinin yükselmesi çok hızlı olursa, ayak uyduramayacaklar ve suya batırılacaktır. Daha spesifik olarak, mangrov birikimi oranı deniz seviyesinin yükselmesine ayak uyduramazsa, mangrov ekosisteminin yok olmasının anahtarı iç göçün oranı ile deniz seviyesinin yükselme oranı arasındaki ilişkidir. Deniz seviyeleri mangrovların karaya çıkabileceğinden daha hızlı yükselirse, bu ekosistem kaybına yol açabilir. Mangrovların deniz seviyesindeki yükselme olaylarından kurtulma yeteneği, iç bölgelere göç etme yeteneklerine bağlıdır. Her iki ekosistem de fırtına dalgalanmalarına ve tsunamilere karşı koruduklarından onları kaybetmek deniz seviyesinin yükselmesinin etkilerini daha da kötüleştirmektedir.Baraj inşası gibi insan faaliyetleri, sulak alanlardaki tortu kaynaklarını kısıtlayabilir ve böylece doğal adaptasyon süreçlerini önleyebilir. Sonuç olarak gelgit bataklıklarının kaybı kaçınılmazdır.
Deniz suyu iç bölgelere ulaştığında, kirlenmiş topraklarla ilgili sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca, balıklar, kuşlar ve kıyı bitkileri yaşam alanlarının bir kısmını kaybedebilirler. [16] Kuş ve balık yaşamı için önemli olan mercan, güneş ışığından yeterli enerji elde etmek için deniz yüzeyine yakın kalmak için dikey olarak büyümelidir. Şimdiye kadar yükselen denizlerle dikey büyümeyi sürdürmeyi başardı, ancak gelecekte bunu yapamayabilir. 2016 yılında, Büyük Bir Bariyer Resifi adasında yaşayan Bramble Cay melodilerinin, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle muhtemelen tükenmiş olduğu bildirilmiştir. Bu rapor, Avustralya federal hükûmeti tarafından Şubat 2019'dan itibaren Bramble Cay melodilerinin nesli tükendiğini ilan ederek doğrulandı ve bu türün, deniz seviyesinin yükselmesi sonucu soyu tükenen
ilk memelidir.
Adaptasyon
Deniz seviyesinin yükselmesine uyum seçenekleri geniş bir şekilde geri çekilme, uyum sağlama ve koruma olarak sınıflandırılabilir. Geri çekilmek insanları ve altyapıyı daha az maruz kalan alanlara taşımak ve risk altındaki alanlarda daha fazla gelişmeyi önlemek. İnsanların yerinden edilmesi gerginliklere neden olabileceğinden, bu tür bir uyarlama potansiyel olarak yıkıcıdır. Konaklama seçenekleri, toplumları deniz seviyesinin yükselmesine daha esnek hale getiren ölçümlerdir. Örnekler, toprakta yüksek bir tuz içeriğine tolerans gösteren ve binanın daha yüksek inşa edilmesini gerektiren ve bir sel meydana gelmesi durumunda daha az hasara ihtiyaç duyan yeni bina standartları yapan gıda mahsullerinin yetiştirilmesidir. Son olarak, alanlar barajların, direğin inşası ve doğal savunmanın iyileştirilmesi ile korunabilir. Daha ayrıntılı olarak, insanların karşılaştığı mevcut sorunlar iki bölüme ayrılmıştır: biri su kirliliği, diğeri fırtına dalgalanmaları ve sellerdir. Amerika Birleşik Devletleri'nde, çevre koruma ajansı, özellikle kıyı kentlerinde, su temini altyapısının geliştirilmesini ve sürdürülmesini desteklemektedir ve daha fazla kıyı kenti ve ülke bu yaklaşımı aktif olarak uygulamaktadır. Ayrıca, fırtına dalgalanmaları ve su baskınları şehirler için anlık ve yıkıcı olabilir ve bazı kıyı bölgeleri yüksek gelgitler sırasında daha sık ve şiddetli sellerle başa çıkmak için fırtına suyu vanalarına yatırım yapmaya başlamıştır.
Bu adaptasyon seçenekleri ayrıca sert ve yumuşak olarak ayrılabilir. Sert adaptasyon çoğunlukla sermaye yoğun insan yapımı altyapıya dayanır ve insan toplumlarında ve ekolojik sistemlerde büyük çaplı değişiklikler içerir. Büyük ölçeği nedeniyle, genellikle esnek değildir. Yumuşak adaptasyon, yerel topluluklarda doğal savunmaların ve adaptasyon stratejilerinin güçlendirilmesini ve yerel olarak sahip olunabilecek basit ve modüler teknolojinin kullanımını içerir. İki tür uyarlama tamamlayıcı veya birbirini dışlayan olabilir.
Birçok ülke adaptasyon için somut planlar geliştirmektedir. Bir örnek, kısmen deniz seviyesinin altında bulunan ve çökmekte olan Hollanda'daki Delta Works'ün genişletilmesidir. 2008 yılında Hollanda Deltası Komisyonu, raporda Hollanda'nın önümüzdeki 190 yıl boyunca küresel ısınmanın beklenen etkilerine karşı ülkenin su savunmasını güçlendirmek için devasa bir yeni inşaat programına ihtiyacı olacağını önerdi. Bu tahliye için en kötü durum planlarının hazırlanmasını içeriyordu. Planda, kıyı kumullarının genişletilmesi ve deniz ve nehir kenarlarının güçlendirilmesi gibi ihtiyati tedbirlerin uygulanması için 2100 yılına kadar yeni harcamalarda 100 milyar Euro'dan (118 milyar ABD Doları) fazla harcama da yer aldı. Komisyon, ülkenin 2100 yılına kadar Kuzey Denizi'nde 1.3 metreye kadar bir yükselme planlaması ve 2200'e kadar 2-4 metre metrelik bir yükselme planlaması gerektiğini söyledi.
Miami Beach, deniz seviyesindeki yükselişi ele almak için 2015'ten 2020'ye 500 milyon dolar harcıyor. Eylemler arasında bir pompa drenaj sistemi ile karayolları ve kaldırımların kaldırılması yer almaktadır.ABD kıyı kentleri ayrıca mayınlı kumun taşındığı ve eklendiği plaj ikmali olarak da bilinen plaj beslemesi de yürütmektedir, ancak imar, devlet finansmanı kısıtlamaları ve bina kodu standartları gibi diğer uyum önlemleri de kullanılmaktadır. Maldivler Cumhuriyeti, Kiribati ve Tuvalu gibi bazı ada ulusları, yükselen denizlere tepki olarak nüfuslarının uluslararası göçünü düşünüyor. Farklı ülkelere taşınmak kolay bir çözüm değildir, çünkü hareket edenlerin yeni ülkelerinde sabit bir gelir ve sosyal ağa sahip olmaları gerekir. İç kısımlara doğru ilerleyerek ve doğal erozyon koruması için gerekli tortu arzını artırarak yerel olarak uyum sağlamak daha kolay olabilir. Fiji ada ülkesinde, sakinler, deniz duvarları inşa etmekten daha uygun maliyetli olduğu düşünülen sel ve erozyona karşı kendilerini korumak için mercan resiflerini ve mangrovları restore ediyorlar.
Mayıs 2019'da Endonezya cumhurbaşkanı Jakarta şehrinin başkenti başka bir şehre taşımasını gerektiren bir dereceye kadar battığını açıkladı. 1982 ve 2010 yılları arasında yapılan bir araştırma, Jakarta'nın bazı bölgelerinin yeraltı suyu sondajı ve binalarının ağırlığı nedeniyle yılda 28 cm kadar battığını ve sorunun şu anda daha da kötüleştiğini buldu. Deniz seviyesi yükselmesi. Bununla birlikte, yeni bir yerde inşa etmenin tropikal ormansızlaşmayı artıracağına dair endişeler bulunmaktadır.
Diğer tehdit altındaki şehirler arasında Lagos, Nijerya ve ABD'nin Houston, Texas şehirleri; New Orleans, Louisiana; ve Washington, D.C.
Ayrıca bakınız
- Göreli deniz seviyesi
- Climate emergency declaration
- Coastal sediment supply
- Effects of global warming on oceans
- Effects of climate change on island nations
- Hydrosphere
- Islands First
- Marine transgression
Kaynakça
- h[[:en:IPCC|ttps://en.wikipedia.org/wiki/IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.]] (2007), Solomon, S.; Qin, D.; Manning, M.; Chen, Z.; Marquis, M.; Averyt, K.B.; Tignor, M.; Miller, H.L. (eds.),http://www.ipcc.ch/publications_and_data/ar4/wg1/en/contents.html27 Temmuz 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Contribution of Working Group I to the Fourth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change, Cambridge University Press,
- ht[[:en:IPCC|tps://en.wikipedia.org/wiki/IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.]] (2007), Parry, M.L.; Canziani, O.F.; Palutikof, J.P.; van der Linden, P.J.; Hanson, C.E. (eds.), http://www.ipcc.ch/publications_and_data/ar4/wg2/en/contents.html10 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Contribution of Working Group II to the Fourth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change, Cambridge University Press,
- ht[[:en:IPCC|tps://en.wikipedia.org/wiki/IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.]] (2014), C.B.Field; V.R.Barros; D.J.Dokken; K.J.Mach; M.D. Mastrandrea (eds.), Climate Change 2014: Impacts, Adaptation and Vulnerability, Contribution of Working Group II to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change, Cambridge University Press
- ht[[:en:IPCC|tps://en.wikipedia.org/wiki/IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.]] (2013), Stocker, T.F.; Qin, G.; Plattner, K.; Tignor, M.; Allen, S.K.; Boschung, J.; Nauels, A.; Xia, Y. (eds.), Climate Change 2013: The Physical Science Basis, Contribution of Working Group I to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change, Cambridge University Press,
- USGCRP (2017), Wuebbles, D.J.; Fahey, D.W.; Hibbard, K.A.; Dokken, D.J.; Stewart, B.C.; T.K., Maycock (eds.), Climate Science Special Report: Fourth National Climate Assessment8 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Bucx, T.; Marchand, M.; Makaske, A.; van de Guchte, C. (December 2010), Comparative assessment of the vulnerability and resilience of 10 deltas: synthesis report, Delta Alliance report number 1, Delft-Wageningen, The Netherlands: Delta Alliance International, 978-94-90070-39-7
- Hanson, S.; Nicholls, R.; Ranger, N.; Hallegatte, S.; Corfee-Morlot, J.; Herweijer, C.; Chateau, J. (2011), "A global ranking of port cities with high exposure to climate extremes", Climatic Change, 104 (1): 89–111, 2011ClCh..104...89H31 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .10.1007/s10584-010-9977-4
- Tessler, Z. D.; Vörösmarty, C. J.; Grossberg, M.; Gladkova, I.; Aizenman, H.; Syvitski, J. P. M.; Foufoula-Georgiou, E. (2015), "Profiling risk and sustainability in coastal deltas of the world"24 Temmuz 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (PDF), Science, 349 (6248): 638–43,2015Sci...349..638T1 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 10.1126/science.aab3574
Kaynakça
- ^ . 8 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 28 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Şubat 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 3 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Mart 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Ekim 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 1 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Haziran 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Ocak 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.5751%2Fes-04953-170320
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 9 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 1 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ a b [Nizamettin Kazancı,Alper Gürbüz,Kuvaterner'de Deniz Seviyesi Değişimleri]
- ^ https://doi.org/10.1007%2Fs40641-016-0045-7
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 6 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Kasım 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 28 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1175%2F1520-0477%281997%29078%3C1069%3AAPICOW%3E2.0.CO%3B2
- ^ (PDF). 13 Haziran 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 1 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ ab"Arşivlenmiş kopya". 7 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 18 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 17 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2009.
- ^ (PDF). 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ Bibcode:2012Natur.492..239W. doi:10.1038/nature11616. PMID 23235878.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 1 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://research-information.bristol.ac.uk/en/publications/ocean-forced-variability-of-totten-glacier-mass-loss(27694a07-b3c7-45fd-bdfb-74eb6b09c3e0).html
- ^ https://doi.org/10.5194%2Ftc-12-2869-2018
- ^ https://doi.org/10.1016%2Fj.epsl.2014.12.035
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 2 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Ocak 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 3 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://semanticscholar.org/paper/3f9505e164955fcd2bd48b649a66fe4a7a206eb8 []
- ^ https://doi.org/10.1038%2Fngeo1194
- ^ . 25 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://research-information.bris.ac.uk/en/publications/spatial-and-temporal-distribution-of-mass-loss-from-the-greenland-ice-sheet-since-ad-1900(29ed76ed-b8f7-4b99-bf59-a275b0a22ce7).html []
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 27 Temmuz 2005 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Şubat 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 3 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1038%2Fs41586-019-1855-2
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 1 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ (PDF). 25 Şubat 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.7265%2FN52N506F
- ^ . 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1007%2Fs10712-016-9399-6
- ^ (PDF). 19 Ocak 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.5194%2Facp-16-3761-2016
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Kasım 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Nisan 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1088%2F1748-9326%2Faa92b6
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Aralık 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 13 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ (PDF). 7 Mart 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1007%2Fs10584-011-0037-5
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 7 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1126%2Fscience.1185782
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 31 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1080%2F00963402.2018.1461951
- ^ https://doi.org/10.1098%2Frsta.2010.0291
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1177%2F0956247807076960
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ (PDF). 26 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ (PDF). 30 Nisan 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ . 28 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 31 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1016%2Fj.ocecoaman.2013.07.010
- ^ a b https://doi.org/10.1007%2Fs00442-010-1705-2
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 2 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1016%2Fj.ecss.2016.08.018
- ^ a b (PDF). 12 Kasım 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ a b https://doi.org/10.1007%2Fs12237-013-9654-8
- ^ a b (PDF). 23 Kasım 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 17 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 17 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 8 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ (PDF). 10 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ https://www.nytimes.com/interactive/2017/06/15/world/europe/climate-change-rotterdam.html,%20https://www.nytimes.com/interactive/2017/06/15/world/europe/climate-change-rotterdam.html
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Şubat 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ . 6 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 13 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ https://doi.org/10.1007%2Fs11069-011-9866-9
- ^ . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 19 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2020.
Daha Fazla Okumak İçin
- Byravan, Sujatha; Rajan, Sudhir Chella (14 April 2011). "The Ethical Implications of Sea-Level Rise Due to Climate Change". Ethics & International Affairs. 24 (3): 239–260. 10.1111/j.1747-7093.2010.00266.x
- Menefee, Samuel Pyeatt (1991)"'Half Seas Over': The Impact of Sea Level Rise on International Law and Policy"17 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Warrick, R.A.; Provost, C.L.; Meier, M.F.; Oerlemans, J.; Woodworth, P.L. (1996). "Changes in sea level" In Houghton, John Theodore (ed.). Climate Change 1995: The Science of Climate Change. Cambridge, UK: Cambridge University Press. pp. 978-0-521-56436-6
- Church, J. A.; Gregory, J. M.; Huybrechts, P.; Kuhn, M.; Lambeck, K.; Nhuan, M. T.; Qin, D.; Woodworth, P. L. (2001). "Changes in Sea Level". In Houghton, J.T; Ding, Y.; Griggs, D.J.; Noguer, M.; Van der Linden, P.J.; Dai, X.; Maskell, K.; Johnson, C.A. (eds.). Climate Change 2001: The Scientific Basis: Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the Intergovernmental Panel. pp. 640–694. 10013/epic.15081.d001
- National Snow and Ice Data Center Contribution of the Cryosphere to Changes in Sea Level3 Nisan 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Accessed October 7, 2018
- Maumoon Abdul Gayoom Archived from the original on June 13, 2006. Retrieved 2006-01-06.
- Pilkey, O.H.; Young, R (2009) The Rising Sea
- Douglas, Bruce C. (July 1995). "Global sea level change: Determination and interpretation"21 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Williams, Angela (October 2008). "Turning the Tide: Recognizing Climate Change Refugees in International Law". Law & Policy. 30 (4): 502–529. 10.1111/j.1467-9930.2008.00290.x
- "Why does sea level rise threaten marine ecosystems?"7 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Marine Conservation Institute
- Horton, Benjamin P.; Khan, Nicole S.; Cahill, Niamh; Lee, Janice S. H.; Shaw, Timothy A.; Garner, Andra J.; Kemp, Andrew C.; Engelhart, Simon E.; Rahmstorf, Stefan (2020). "Estimating global mean sea-level rise and its uncertainties by 2100 and 2300 from an expert survey". npj Climate and Atmospheric Science. 10.1038/s41612-020-0121-5 2397-3722
- "Sea levels could rise more than a metre by 2100, experts say"15 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . The Guardian. 8 May 2020. Retrieved 12 May 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve baglanti olumune karsi savunmasiz olan yalin URL ler kullanilmistir Maddenin dogrulanabilir kalmasini ve maddede tutarli bir kaynak biciminin surdurulebilmesini saglamak adina lutfen bunlari tamamlayin Ekim 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Deniz seviyesinin yukselmesi kuresel isinma ile baglantili olarak dunyanin ortalama deniz seviyesindeki son ve ongorulen artisla yasanan deniz seviyesinin degismesi durumuna denir 1993 ve Kasim 2018 arasinda deniz seviyesi gozlemleri En azindan 20 yuzyilin basindan bu yana ortalama kuresel deniz seviyesi yukseliyor 1900 2016 yillari arasinda deniz seviyesi 16 21 cm artti Uydu radar olcumlerinden elde edilen daha kesin veriler 1993 ten 2017 ye 7 5 cm lik hizlanan bir artis oldugunu ortaya koymaktadir 20 yuzyilda yaklasik 30 cm bir egilim vardir Bu ivme cogunlukla deniz suyunun termal genislemesini karadaki buz tabakalarinin ve buzullarin erimesini saglayan insan kaynakli kuresel isinmadan kaynaklanmaktadir 1993 2018 yillari arasinda okyanuslarin termal genislemesi deniz seviyesinin yukselmesine 42 katkida bulundu iliman buzullarin erimesi 21 Gronland 15 ve Antarktika 8 katki payi vardir Iklim bilimcileri bu oranin 21 yuzyilda daha da hizlanmasini bekliyorlar 62 ABD nin Dorduncu Ulusal Iklim Degerlendirmesi icin Kuresel Degisim Arastirma Programi tarafindan Ocak 2017 de yayinlanan 2100 yilina kadar tarihi deniz seviyesinin yeniden insasi ve tahminleri 1 RCP 2 6 emisyonlarin 2020 den once zirveye ciktigi RCP 4 5 in 2040 civarinda zirveye ciktigi ve RCP 8 5 in her zamanki gibi artmaya devam ettigi senaryodur Iklim sisteminin bircok yonunun karmasikligi nedeniyle gelecekteki deniz seviyesinin projelendirilmesi zordur Gecmis ve simdiki deniz seviyelerine yonelik iklim arastirmasi bilgisayar modellerinin gelistirilmesine yol actigindan projeksiyonlar surekli olarak artmistir Ornegin 2007 yilinda Hukumetler Arasi Iklim Degisikligi Paneli 2099 da 60 cm ye varan yuksek bir tahmin ongordu ancak 2014 raporlari ust duzey tahminini 90 cm ye yukseltti Daha sonraki bazi calismalar bu yuzyilda 200 ile 270 cm kuresel deniz seviyesi artisinin fiziksel olarak makul oldugu sonucuna varmistir Uzun vadeli projeksiyonlarin muhafazakar bir tahmini her bir Santigrat derece sicaklik artisinin iki bin yil boyunca yaklasik 2 3 metre deniz seviyesi artisini tetiklemesi bekleniliyor Deniz seviyesi dunyanin her yerinde esit olarak yukselmeyecek ve Kuzey Kutbu gibi bazi yerlerde bile biraz dusecektir Yerel faktorler topragin gelgitlerin akimlarin ve firtinalarin cokmesini icerir Deniz seviyesindeki artislar kiyi ve ada bolgelerindeki insan nufusunu onemli olcude etkileyebilir Binlerce yil boyunca devam eden cesitli isinma dereceleriyle birlikte yaygin kiyi selleri bekleniyor Diger etkiler daha yuksek firtina dalgalanmalari ve daha tehlikeli tsunamiler nufusun yer degistirmesi tarim arazilerinin kaybi ve bozulmasi sehirlerdeki zararlardir Deniz ekosistemleri gibi dogal ortamlar da etkilenir baliklar kuslar ve bitkiler yasam alanlarinin bir kismini kaybeder Toplumlar deniz seviyesindeki yukselmeye uc farkli sekilde cevap verebilirler geri cekilmek uyum saglamak ve korumak Bazen bu adaptasyon stratejileri el ele gider ancak diger zamanlarda farkli stratejiler arasinda secim yapilmasi gerekir Ic kisimlarda hareket ederek yukselen deniz seviyelerine uyum saglayan ekosistemler dogal veya yapay engeller nedeniyle bunu her zaman yapamayabilir Deniz seviyesindeki gecmis degisikliklerSon buzul donemi sonundan bu yana deniz seviyesindeki degisiklikler Gecmis deniz seviyesinin anlasilmasi mevcut ve gelecekteki degisikliklerin analizi icin onemlidir Son jeolojik donemde kara buzundaki degisiklikler ve artan sicakliklardan kaynaklanan genlesme deniz seviyesinin yukselmesinin baslica nedenleridir Dunya son endustriyel sicakliklardan 2 C daha sicak oldugunda deniz seviyeleri su andan en az 5 metre daha yuksekti Dunya yorungesindeki yavas degisimler nedeniyle Gunes isigi son buzullara neden oldu Isinma binlerce yil boyunca devam etti ve deniz seviyesindeki artisin Antarktika ve Gronland buz tabakalarindan buyuk katki sagladigini gosteriyor Ayrica Kraliyet Hollanda Deniz Arastirmalari Enstitusu nun bir raporu yaklasik uc milyon yil once Dunya atmosferindeki karbondioksit seviyelerinin sicakligi iki ila uc santigrat derece artiran ve Antarktika nin buz tabakalarinin ucte birini eriten bugunku seviyelere benzedigini soyledi Bu da deniz seviyelerinin 20 metreye yukselmesine neden oldu Yaklasik 20 000 yil onceki son buzul maksimumundan bu yana deniz seviyesi 125 metreden daha fazla artti buz tabakalarinin erimesinin bir sonucu olarak mm yildan 40 mm yila degisen oranlarla birlikte Kanada ve Avrasya nasibini almistir Buz tabakalarinin hizli parcalanmasi deniz seviyesinin hizla arttigi donemlerde erimis su atimlarina neden oldu Artis orani simdiden yaklasik 8 200 yil once yavaslamaya basladi deniz seviyesi son 2 500 yilda 19 yuzyilin sonunda veya 20 yuzyilin basinda baslayan son yukselis trendinden once neredeyse sabit kalmistir Deniz seviyesi degisimlerinin nedenleriDeniz seviyesi denizleri dolduran su kutlesinin yuzeyi olduguna gore yuzeyin seviye degismeleri oncelikli olarak su kutlesinin hacmiyle ilgilidir Su hacminin artmasiyla deniz seviyesi yukselir azalmasiyla da alcalir Buna neden olan en onemli etken iklim degismeleridir Iklimde soguma oldugunda deniz seviyesi alcalirken sicak donemlerde buzullarin erimesiyle deniz seviyesi yukselir Deniz seviyesi degismeleri iklim degismeleri kadar deniz ve okyanus havzalarinin hacmindeki degismeler deniz suyu sicaklik tuzluluk gibi degismelerle de ilgilidir Kuvaterner devrinde deniz seviyesi degismeleriJeolojik olarak istikrarli ortamlarda 23 uzun surtunme mastar kayitlarindan alinan deniz seviyesi olcumleri 20 yuzyilda 2 mm yil 200 milimetre 7 9 inc bir artisa isaret etmektedir Kuvaterner deki iklim degismeleri deniz seviyesini onemli olcude etkilemistir Buzul caglarinda buzullarin yuksek hacimlere ulasmasi okyanus ve denizdeki su kutlesinin azalmasina bu nedenle de dunya deniz seviyesinin alcalmasina neden olmustur Son buzul caginda bu alcalma 130 m kadar olmustur Son buzul donemini izleyen isinma doneminde ise bu buzullar eriyerek kuculen buzullardan denizlere buyuk oranda su katilarak deniz seviyesi tekrar yukseltmistir Bu surec devamli ve duzenli olmamistir Sicaklik artisindaki degismelere bagli olarak farkli hizlarda olmustur Deniz seviyesi degisimlerinin en onemli sonuclari kiyi sekilleridir Buzul caglarina geciste alcalan deniz seviyesine gore olusan kiyi sekilleri uzaklasan kiyi gerisinde karasal sureclerde asinip yok olmakta buzul caginda yeni bir buzul arasi caga geciste ise olusan kiyi cizgileri deniz seviyesinin yukselmesiyle sular altinda kalmaktadir Son surec deniz seviyesi yukselmesi Holosen trangresyonu oldugu icin onceki deniz seviyelerine seviye yukselmesi sirasindaki duraklamalara ait kiyi izleri sular altinda kalmistir Bu nedenle uzun donemli deniz seviyesi degismeleri sadece kiyi cizgilerine bakilarak degil mercan resiflerindeki gelismelere ve dolayli yollardan saglanan verilerle belirlenebilmektedir Deniz seviyesindeki olcumleriYillik olcum araliklarini ilgili renklere atayan bir serit grafikte gosterildigi gibi deniz seviyesinin yukselmesi 1880 2013 23 Deniz seviyesindeki degisiklikler okyanusun hacmi ya da deniz yuzeyine kiyasla karadaki degisimlerden kaynaklanabilir Deniz seviyesindeki degisiklikleri olcmek icin kullanilan farkli teknikler tam olarak ayni seyi olcmez Gelgit gostergeleri sadece bagil deniz seviyesini olcerken uydular da mutlak deniz seviyesi degisikliklerini olcebilir Deniz seviyesine yonelik kesin olcumler elde etmek icin gezegenimizdeki buz ve okyanuslari inceleyen arastirmacilar ozellikle gecmis buz kutlelerinden geri cekilmekte olan kara kutleleri ve ayrica Dunya nin yercekimi ve donusu nedeniyle yukselen kara kutleleri nedeniyle gezegenimizin devam eden deformasyonlarinda hizini kesmeyecektir Jason 1 TOPEX Poseidon tarafindan baslatilan deniz yuzeyi olcumlerine devam etti Onu Jason 2 deki Ocean Surface Topography Mission ve Jason 3 izledi Uydular TOPEX Poseidon un 1992 de piyasaya surulmesinden bu yana altimetrik uydular deniz seviyesindeki degisiklikleri kaydetmektedir Bu uydular akimlarin neden oldugu denizdeki tepeleri ve vadileri olcebilir ve yuksekliklerindeki egilimleri tespit edebilir Deniz yuzeyine olan mesafeyi olcmek icin uydular okyanus yuzeyine bir mikrodalga darbesi gonderir ve geri donus suresini kaydeder Mikrodalga radyometreleri atmosferdeki su buharinin neden oldugu ek gecikmeyi duzeltir Bu verilerin uzay aracinin tam olarak bilinen konumu ile birlestirilmesi deniz yuzeyi yuksekliginin birkac santimetre icinde belirlenmesini mumkun kilar Uydu altimetrisinden gelen deniz seviyesi artis oranlarinin 1993 2017 donemi icin yilda 3 0 0 4 milimetre oldugu tahmin edilmektedir Daha onceki uydu olcumleri daha once gelgit gostergesi olcumleriyle biraz celisiyordu Topex Poseidon uydusu icin kucuk bir kalibrasyon hatasi nihayetinde 1992 2005 deniz seviyelerinin fazla tahmin edilmesine neden oldugu ve devam eden deniz seviyesi artis hizini maskeledigi tespit edildi 1993 ve 2018 yillari arasinda ortalama deniz seviyesi dunya okyanuslarinin cogunda yukselmistir Uydular bati tropikal Pasifik teki 1993 2012 yillari arasindaki onemli artis gibi deniz seviyesindeki bolgesel farkliliklari olcmek icin yararlidir Bu keskin yukselis Pasifik Decadal Salinimi ve El Nino Guney Salinimi bir durumdan digerine degistiginde meydana gelen artan ticaret ruzgarlariyla baglantilidir PDO her biri yaygin olarak 10 ila 30 yil suren iki fazdan olusan havza capinda bir iklim modelidir ENSO 2 ila 7 yil daha kisa bir sureye sahiptir Gelgit gostergeleri 1993 ve 2018 yillari arasinda ortalama deniz seviyesi dunya okyanuslarinin cogunda mavi renkler yukselmistir 29 Deniz seviyesi gozlemlerinin bir diger onemli kaynagi kuresel gelgit gostergeleri agidir Uydu kaydina kiyasla bu kayit buyuk uzaysal bosluklara sahiptir ancak cok daha uzun bir sureyi kapsamaktadir Gelgit gostergelerinin kapsami oncelikle Kuzey Yarimkure de basladi ve Guney Yarimkure icin veriler 1970 lere kadar sinirli kaldi 1675 yilinda kurulan en uzun deniz seviyesi olcumleri olan NAP veya Amsterdam Ordnance Datum Hollanda nin Amsterdam kentinde kaydedilir Avustralya da 1837 de baslayan amator bir meteorolog tarafindan yapilan olcumler ve 1841 de Port Arthur hukumlu yerlesimi yakinlarindaki Oluler Adasi nda kucuk bir ucurumun uzerinde deniz seviyesindeki bir olcekten alinan olcumler de dahil olmak uzere kayit koleksiyonu da oldukca genistir Bu ag uydu altimetre verileriyle birlikte ortalama deniz seviyesinin 20 yuzyilda ortalama 1 44 mm yil oraninda 1870 ve 2004 yillari arasinda ise 19 5 cm yukseldigini tespit etmek icin kullanildi Avustralya daki Commonwealth Bilim ve Sanayi Arastirmalari Orgutu CSIRO tarafindan toplanan veriler mevcut ortalama deniz seviyesi egiliminin yilda 3 2 mm oldugunu bu da 20 yuzyildaki oranin iki katina ciktigini gosteriyor Bu kuresel isinmaya tepki olarak deniz seviyesindeki yukselmenin hizlanacagini ongoren iklim degisikligi simulasyonlarinin onemli bir teyidi Gelgit gostergesi verilerinde bazi bolgesel farkliliklar da gorulebilir Kaydedilen bolgesel farkliliklarin bazilari gercek deniz seviyesindeki farkliliklardan digerleri ise dikey kara hareketlerinden kaynaklanmaktadir Ornegin Avrupa da bazi kara alanlari yukselirken digerleri batmakta oldugu icin onemli farkliliklar bulunmaktadir 1970 ten beri gelgit istasyonlarinin cogu daha yuksek denizleri olcmustur ancak buzul sonrasi ribaund nedeniyle kuzey Baltik Denizi boyunca deniz seviyeleri dusmustur Ross Buz SahanligiKatilimlarIsinmanin kuresel deniz seviyesinin yukselmesine neden olmasinin uc ana nedeni sunlardir okyanuslar genisler buz tabakalari kar yagisi olustugundan daha hizli buz kaybeder ve daha yuksek rakimlardaki buzullar da erir 20 yuzyilin baslangicindan bu yana deniz seviyesinin yukselmesi buzullarin geri cekilmesi ve okyanusun genislemesi ile egemen olmustur ancak iki buyuk buz tabakasinin Gronland ve Antarktika katkilarinin 21 yuzyilda artmasi beklenmektedir Buz tabakalari kara buzunun cogunu Gronland icin 7 4 m ve Antarktika icin 58 3 m deniz seviyesinde esdegeri saklar Her yil Antarktika ve Gronland daki buz tabakalarina yaklasik 8 mm yagis duser cogunlukla kar olarak birikir ve zamanla buzul buzlari olusur Bu yagisin buyuk kismi su buharinin okyanus yuzeyinden buharlasmasiyla basladi Karin bir kismi ruzgarla uflenir veya eriyerek buz tabakasindan kaybolur Karin geri kalani yavasca buza donusur Bu buz buz tabakasinin kenarlarina akabilir ve kenarda veya buzdagi seklinde eriyerek okyanusa donebilir Yagis yuzey islemleri ve kenardaki buz kaybi birbirini dengeliyorsa deniz seviyesi ayni kalir Ancak bilim adamlari buzun kayboldugunu ve hizlandigini tespit ettiler Okyanuslarin isinmasi 1957 2017 yillari arasindaki okyanus isi icerigi tablosu Kuresel isinma ile Dunya nin iklim sisteminde sikisan ek isinin cogu okyanuslarda depolanir Ekstra isinin 90 indan fazlasini depolarlar ve kuresel isinmanin etkilerine karsi tampon gorevi gorurler Tum dunya okyanusunun ortalama sicaklik artisini 0 01 C arttirmak icin gereken isi atmosfer sicakligini yaklasik 10 C artiracaktir Bu nedenle okyanusun ortalama sicakligindaki kucuk bir degisiklik iklim sisteminin toplam isi icerigini degistirebilir Okyanus isi kazandiginda su genisler ve deniz seviyesi yukselir Genlesme miktari hem su sicakligi hem de basinca gore degisir Bu soguk Arktik Okyanus suyunun ilik tropikal suya kiyasla daha az genisleyecegi anlamina gelir Farkli iklim modellerinin biraz farkli okyanus isitmasi modelleri oldugu icin okyanus isitmasinin deniz seviyesinin yukselmesine olan katkisi konusunda tam olarak anlasamamislardir Isi ruzgarlar ve akimlar ile okyanusun daha derin kisimlarina tasinir ve bazilari 2 000 m den daha fazla derinlige ulasir Antarktika Antarktika buz kita sahanligi etrafindaki surecler Antarktika buz tabakasi kutle dengesi kar yagisi birikimleri ve cevre boyunca buz desarjindan etkilenir Kuresel isinmanin etkisi altinda olan buz tabakasindaki eriyik artar Ayni zamanda atmosferin yagis tasima kapasitesi sicaklikla artar boylece kar yagisi seklinde yagis ve bolgesel modeller de artar Ek kar yagisi okyanuslarda artan buz akisina neden olur boylece kar yagisi nedeniyle kutle kazanci kismen telafi edilir Kar yagisi son iki yuzyilda artti ancak Antarktika nin ic kisminda son kirk yilda artis gorulmedi Antarktika nin milyonlarca yil boyunca buz kutlesi dengesindeki degisikliklere dayanarak dogal iklim dalgalanmalari nedeniyle arastirmacilar deniz buzunun kitayi cevreleyen daha sicak sular icin bir bariyer gorevi gordugu sonucuna vardi Sonuc olarak deniz buzu kaybi tum buz tabakasinin dengesizliginin onemli bir itici gucudur Buz kutlesini ve degisimi olcmek icin farkli uydu yontemleri iyi bir uyum icindedir ve yontemleri birlestirmek Dogu Antarktika Buz Tabakasi Bati Antarktika Buz Tablasi ve Antarktika Yarimadasi nin nasil gelistigi konusunda daha kesinlige yol acmaktadir 2018 sistematik bir inceleme calismasi 1992 den 2002 ye kadar olan donemde tum kitadaki buz kaybinin yilda ortalama 43 gigaton Gt oldugunu ancak 2012 den 2017 ye kadar bes yil boyunca yilda ortalama 220 Gt ye ulastigini tahmin etti Eriyiklerin cogu Bati Antarktika Buz Tabakasindan gelir ancak Antarktika Yarimadasi ve Dogu Antarktika Buz Tabakasi da katkida bulunur Antarktika dan kaynaklanan deniz seviyesindeki artisin 1993 2005 ten bu yana yilda 0 25 mm ve 2005 ten 2015 e kadar yilda 0 42 mm oldugu tahmin edilmektedir Tum veri kumeleri genellikle Antarktika buz tabakasindan gelen kutle kaybinda bir hizlanma gosterir ancak yildan yila varyasyonlar degismektedir Dogu Antarktika Dunyanin en buyuk deniz seviyesi yukselme kaynagi deniz seviyesini 53 3 m yukseltecek kadar buz tutan Dogu Antarktika Buz Levhasi dir Buz tabakasinin tarihsel olarak nispeten kararli oldugu dusunulmustur ve bu nedenle Bati Antarktika ya kiyasla daha az bilimsel ilgi ve gozlem almistir Bununla birlikte 2019 da farkli bir metodoloji kullanan bir calisma Dogu Antarktika nin onemli miktarda buz kutlesini kaybettigi sonucuna vardi Onde gelen bilim adami Eric Rignot CNN ye sunlari soyledi Erime Antarktika nin en savunmasiz bolgelerinde oldugu icin onumuzdeki yuzyilda deniz seviyesi 2 metre yukselme potansiyeline sahip olacaktir Yontemler Totten Buzulunun okyanus isinmasina tepki olarak son yillarda buz kaybettigini kabul etmektedir Totten Buzulu Dogu Antarktika daki buyuk bir buz rezervuari olan Aurora Subglacial Basin in ana cikisidir ve hidrolojik surecler nedeniyle hizla geri cekilebilmektedir Yalnizca Totten Buzulu ndan akan 3 5 metrelik deniz seviyesi potansiyeli Bati Antarktika Buz Tabakasinin muhtemel katkisi ile ayni buyukluktedir Dogu Antarktika daki hizla geri cekilebilecek diger buyuk buz deposu deniz buz tabakasi kararsizligina maruz kalan Wilkes Havzasidir Bu cikis buzullarindan kaynaklanan buz kaybi muhtemelen Antarktika nin diger bolgelerindeki birikim kazanclariyla telafi edilir Bati Antarktika source source source source source Ilik sularin ve Deniz Buz Tabakasi sureclerinin Bati Antarktika Buz Tabakasini nasil etkilediginin grafik bir gosterimi Dogu Antarktika deniz seviyesindeki en buyuk potansiyel kaynagi icermesine ragmen su anda net bir buz akisi yasayan Bati Antarktika dir ve deniz seviyelerinin yukselmesine neden olmaktadir 1992 den 2017 ye kadar farkli uydular kullanildiginda eriyik buzul bu donemde onemli olcude artmaktadir Antarktika bir butun olarak toplam 7 6 3 9 mm deniz seviyesinin yukselmesine neden oldu Nispeten istikrarli olan Dogu Antarktika Buz Levhasinin kutle dengesi goz onune alindiginda en buyuk katkida bulunan Bati Antarktika idi Bu artisa Amundsen Deniz Techizati ndaki cikis buzullarinin onemli olcude hizlanmasi da katkida bulunmus olabilir Dogu Antarktika ve Antarktika Yarimadasi nin aksine Bati Antarktika daki sicakliklar 1976 ve 2012 yilllari arasinda on yilda 0 96 C arasinda bir trendle onemli olcude artmistir Her iki buzulun ana kaya topografisi ic kisimlarda daha derinleserek toprak hattinda daha sicak su girisine maruz birakildigindan Thwaites ve Pine Island buzullarinin bu sureclere potansiyel olarak egilimli olduklari tespit edilmistir Erimenin ve geri cekilmenin devam etmesi ile deniz seviyelerinin yukselmesine katkida bulunuyorlar Bati Antarktika Buz Tabakasinin altinda yatan anakayalarin cogu deniz seviyesinin oldukca altindadir Bati Antarktika Buz Tabakasinin hizla erimesi deniz seviyesini 3 3 metre yukseltebilir Gronland 179 5000Gronland 2007 eriyik anomalisi 2007 de erime gerceklestigi gun sayisi ile 1988 2006 arasindaki yillik ortalama erime gunleri arasindaki fark olarak olculmustur 63 Gronland daki cogu buz parcasi en kalin 3 km olan Gronland buz tabakasinin bir parcasidir Gronland daki buzun geri kalani izole buzullarin ve buz kapaklarinin bir parcasidir Gronland dan deniz seviyesinin yukselmesine katkida bulunan kaynaklar buz tabakasinin erimesinden 70 ve buzul buzagilamasindan 30 kaynaklanmaktadir Buz tabakasinin kisimlarinda yasayan toz mikroplar ve algler buz yuzeyini koyulastirarak boylece daha fazla termal radyasyonu emerek erimeyi daha da arttirir bu bolgeler 2000 ve 2012 yillari arasinda 12 buyumustur ve daha da genislemesi muhtemeldir Gronland da yillik ortalama buz kaybi 21 yuzyilin baslarinda 20 yuzyila kiyasla iki kattan fazla artti Gronland in Jakobshavn Isbrae ve Kangerlussuaq Glacier gibi en buyuk outlet buzullarindan bazilari okyanusa daha hizli akiyor 2017 yilinda yayinlanan bir arastirma Gronland in cevre buzullarinin ve buz kapaklarinin 1997 yilinda geri donusu olmayan bir devrilme noktasini gectigi ve erimeye devam edecegi sonucuna vardi 2020 yilinda yayinlanan bir arastirma Gronland Buz Tabakasinin 1992 ve 2018 yillari arasinda toplam 3 902 gigaton Gt buz kaybettigini ve bu da deniz seviyesindeki 10 8 mm lik bir artisa karsilik geldigini tahmin etti Gronland Buz Tabakasi deniz seviyesindeki artis nedeniyle genel olarak zaman icinde artmis ve 1992 ile 1997 arasinda yilda 0 07 mm den 2012 ve 2017 arasinda yilda 0 68 mm ye yukselmistir Gelecekte Gronland dan deniz seviyesinin yukselmesine katkida bulunacagi tahminleri 2100 yili icin 0 3 ila 3 metre arasinda degismektedir Gronland buz tabakasinin onumuzdeki birkac yuzyil boyunca deniz seviyesine katkisi kendi kendini guclendiren bir dongu nedeniyle cok yuksek olabilir Ilk erime suresinden sonra buz tabakasinin yuksekligi dusmus olacaktir Hava sicakligi deniz yuzeyine yaklastikca daha eriyik olusmaya baslar Erime sirasinda buz rengi daha koyu oldugu icin bu erime daha da hizlandirilabilir Yuzey isinmasinda Gronland buz tabakasinin kismi veya neredeyse tamamen erimesinin meydana geldigi bir esik vardir Farkli arastirmalar bu esik degerini sanayi oncesi sicakliklarin uzerine 1 C eklenmis ve 4 C kadar artmistir Buzullar Buzul buzunun 1 inden azi Gronland ta bulunur Antarktika daki buzullarin 99 u dag buzullarindandir Dag buzullari tarihi deniz seviyesinin yukselmesine kayda deger katkida bulunmustur ve 21 yuzyilda deniz seviyesinin yukselmesinin daha kucuk ama yine de onemli bir kismina katkida bulunacaklardir Dunya uzerindeki yaklasik 200 000 buzul tum kitalara yayilmistir Farkli buzullar artan sicakliklara farkli tepki verir Ornegin sig bir egime sahip olan vadi buzullari yumusak bir isinma altinda bile geri cekilir Her buzulun uzerinde kutle net kazanc olan buzulun kutlesini kaybettigi bir yukseklik vardir Bu yukseklik biraz degisirse bunun sig egimli buzullar icin buyuk sonuclari olur Bircok buzul okyanusa akar ve bu nedenle okyanus sicakliklari arttikca buz kaybi artabilir Buzullardan ve buzullardan kaynaklanan kutle kaybinin gozlem ve modelleme calismalari 20 yuzyilda deniz seviyesinde yillik ortalama 0 2 0 4 mm lik artisa bir katki oldugunu gostermektedir 21 yuzyilda buzullarin kuresel deniz seviyelerine 7 ila 24 cm katkida bulunmasiyla bunun artmasi bekleniyor Buzullar 20 yuzyilda deniz seviyesindeki yukselmeye 40 civarinda katkida bulundu Deniz buzu Deniz buzu kuresel deniz seviyesinin yukselmesine cok az katkida bulunur Denizde yuzen buzdan gelen erimis su deniz suyuyla tamamen ayni olsaydi Arsimet prensibine gore herhangi bir artis olmazdi Bununla birlikte erimis deniz buzu deniz suyundan daha az cozunmus tuz icerir ve bu nedenle daha az yogundur baska bir deyisle erimis deniz buzu buz oldugunda yer degistirdigi deniz suyuyla ayni olmasina ragmen hacmi hala biraz daha yuksektir Eger tum yuzen buz raflari ve buzdaglari deniz seviyesini eritecek olsaydi sadece 4 cm yukselirdi Arazi suyu depolamasi Kara suyu depolamadaki egilimler Nisan 2002 den Kasim 2014 e kadar yillik gigatonlardaki GRACE gozlemlerinden buzullar ve buz tabakalari haric tutulmustur Insanlar karada ne kadar su depolandigini etkileyen bir unsurdur barajlar buyuk miktarda suyun denize akmasini onler ve bu nedenle suyun karada depolanmasini artirir Ote yandan insanlar yukselen denizlere yol acan gida uretimi icin gollerden sulak alanlardan ve yeralti rezervuarlarindan su cikarirlar 20 yuzyilda bu surecler kabaca dengelenmistir ancak baraj insasi yavaslamistir ve 21 yuzyil icin dusuk kalmasi beklenmektedir ProjeksiyonlarBu grafik atmosferik karbondioksit CO2 konsantrasyonlari dort kat veya iki katina cikarsa kuresel deniz seviyesi artisinda ongorulen minimum degisikligi gosterir Projeksiyon GFDL kuresel birlesik okyanus atmosferi modelinin birkac yuzyillik entegrasyonlarina dayanmaktadir Bu projeksiyonlar yalnizca deniz suyunun termal genlesmesi nedeniyle beklenen degisikliklerdir ve erimis kitasal buz tabakalarinin etkisini icermez Dahil edilen buz tabakalarinin etkisi ile toplam artis belirsiz ancak muhtemelen onemli bir faktor tarafindan daha buyuk olacaktir Deniz seviyesinin yukselmesini modellemenin ve gelecekteki projeksiyonlari yapmanin iki yolu vardir Bir yandan bilim adamlari ilgili ve iyi anlasilmis tum fiziksel sureclerin fiziksel bir modele dahil edildigi surec tabanli modellemeyi kullanirlar Buz tabakalarinin katkilarini hesaplamak icin bir buz tabakasi modeli yukselen deniz sicakligini ve genislemesini hesaplamak icin genel bir sirkulasyon modeli kullanilir Bu yontemin bir dezavantaji ilgili tum islemlerin yeterli bir seviyede anlasilamamasidir Alternatif olarak bazi bilim adamlari bazi temel fiziksel modellemelere ek olarak isinan bir dunyaya olasi deniz seviyesi tepkilerini belirlemek icin gecmisten gelen jeolojik verileri kullanan yari deneysel teknikleri kullanirlar Yari deneysel deniz seviyesi modelleri gozlemlenen ortalama deniz seviyesi ile ortalama sicaklik arasindaki iliskileri kullanarak istatistiksel tekniklere dayamaktadir Bu tip modelleme Hukumetler Arasi Iklim Degisikligi Paneli IPCC tarafindan yapilan onceki literatur degerlendirmelerinde cogu fiziksel modelin 20 yuzyilin gozlemlerine kiyasla deniz seviyesindeki artis miktarini hafife aldigi gercegiyle kismen motive olmustur 21 yuzyil projeksiyonlari Hukumetlerarasi Iklim Degisikligi Paneli IPCC besinci degerlendirme raporunda farkli sera gazi emisyon duzeylerine dayanarak 21 yuzyilda deniz seviyesinin ne kadar yukselebilecegini tahmin etti Bu projeksiyonlar deniz seviyesinin yukselmesine katkida bulunan ancak daha az anlasilmis diger surecleri dislayan iyi bilinen faktorlere dayanmaktadir Ulkeler emisyonlari hizli bir sekilde keserse deniz seviyesinin 67 guven araligiyla 26 55 cm artacagini dusunmektedir Emisyonlar cok yuksek kalirsa IPCC projeleri deniz seviyesinin 52 98 cm artacagini tahmin ediyor 2013 IPCC degerlendirmesinin yayinlanmasindan bu yana daha fazla fiziksel surec icermeye ve paleoiklim verileri kullanarak deniz seviyesinin yukselmesini yansitabilecek modeller gelistirmeye calisilmistir Bu tipik olarak deniz seviyesinin yukselme tahminlerinin artmasina neden olmustur Ornegin Jim Hansen tarafindan yurutulen bir 2016 calismasi gecmis iklim degisikligi verilerine dayanarak deniz seviyesindeki yukselmenin onumuzdeki yillarda sirasiyla 10 20 veya 40 iki katina cikarak okyanusu birkac metre yukselterek hizlanabilecegi sonucuna vardi Buna ek olarak bu yuzyil boyunca yanma icin yuksek fosil yakit kullanimi ve guclu ekonomik buyume varsayimi yapilan bir 2017 calismasinin senaryosu ortalama 132 cm deniz seviyesinin yukselmesini ve 189 cm hizli deniz seviyesinin yukselmesi anlamina gelebilir Calisma ayni zamanda Paris iklim anlasmasi emisyon senaryosunun karsilanmasi halinde 5200 m deniz seviyesinin ortalama 2100 m artisa neden olacagi sonucuna vardi Amerika Birlesik Devletleri nin Dorduncu 2017 Ulusal Iklim Degerlendirmesi ne NCA gore deniz seviyesinin 2000 yilina kiyasla 2100 yilinda 30 ila 130 cm arasinda yukselmesi muhtemeldir 2 4 m yuksek emisyon senaryosu altinda fiziksel olarak mumkundur ancak yazarlar ne kadar olasi oldugunu soyleyememistir Bu en kotu senaryo ancak Antarktika dan buyuk bir katkida bulunabilir Bati Antarktika buz tabakasinin cokmesi ve ardindan gelen hizli deniz seviyesinin yukselmesi olasiligi 1970 lerde geri onerildi Ornegin Mercer 1978 de antropojenik karbondioksit isinmasinin ve 21 yuzyildaki iklim uzerindeki potansiyel etkilerinin sadece Bati Antarktika buzul tabakasinin erimesinden yaklasik 5 metre deniz seviyesinin yukselmesine neden olabilecegini ongoren bir calisma yayinladi Yuksek emisyon senaryosunda 2050 ye kadar 34 cm ve 2100 e kadar 111 cm olacaktir 187 milyon insanin yerinden edilmesine yol acacak olan yuksek emisyon senaryosunda yukselisin 2100 yilina kadar 2 metreden fazla olmasi ihtimali var Eylul 2019 da Hukumetler Arasi Iklim Degisikligi Paneli iklim degisikliginin deniz seviyesinin yukselmesi de dahil olmak uzere okyanuslar uzerindeki etkisi hakkinda bir rapor yayinladi Yazarlardan biri Michael Oppenheimer a gore rapordaki ana fikir eger insanlik onumuzdeki yillarda Sera gazi emisyonunu buyuk olcude azaltacaksa sorunun zor ama yonetilebilir olacagidir Emisyondaki artis devam ederse sorun yonetilemez hale gelecektir Uzun vadeli deniz seviyesi artisi Kirmizi ile temsil edilen uzun vadeli 6 metre deniz seviyesi yukselmesine sahip Dunya Haritasi Iklim bilimcileri arasinda uzun sure deniz seviyesinde onemli bir yukselisin sicaklik stabilize olsa bile yuzyillar boyunca devam edecegi konusunda yaygin bir fikir birligi vardir Modeller deniz seviyesindeki yukselisin paleo kayitlarini cogaltabilir ve bu da uzun vadeli gelecekteki degisikliklere uygulanmasina guven verir Hem Gronland buz tabakasi hem de Antarktika 21 yuzyilin sonundan once ulasilabilecek isinma seviyeleri icin devrilme noktalarina sahiptir Boyle devrilme noktalarinin asilmasi buz tabakasi degisikliklerinin potansiyel olarak geri dondurulemez oldugu anlamina gelir sanayi oncesi sicakliklarda bir azalma devrilme noktasi gecildikten sonra buz tabakasini stabilize etmeyebilir Bu devrilme noktasinin gecildigi kesin sicaklik degisiminin nicellestirilmesi tartismalidir Gronland icin tahminler kabaca endustriyel oncesi 1 ila 4 C arasinda degismektedir Gronland buz tabakasinin erimesi binlerce yil boyunca 4 ila 7 5 m ek katkida bulunabilir 2013 yilinda yapilan bir arastirma onumuzdeki 2000 yil boyunca her bir sicaklik artisi icin deniz seviyesindeki yukselmeye 2 3 m baglilik oldugunu tahmin etmistir Ozellikle Antarktika ile ilgili daha yeni arastirmalar bunun muhtemelen muhafazakar bir tahmin oldugunu ve gercek uzun vadeli deniz seviyesi artisinin daha yuksek olabilecegini gostermektedir 2 C hedefinin otesinde isinma potansiyel olarak Antarktika dan kaynaklanan buz kaybinin baskin oldugu deniz seviyesi artis oranlarina yol acar Fosil yakit kaynaklarindan devam eden karbondioksit emisyonlari onumuzdeki bin yil boyunca on metrelik deniz seviyesinin yukselmesine neden olabilir ve Dunya daki mevcut fosil yakit sonucta Antarktika buz tabakasinin tamamini eritmek icin bile yeterlidir 500 yil sonra sadece termal genislemeden kaynaklanan deniz seviyesindeki artis nihai seviyesinin sadece yarisina ulasmis olabilir bu modellerin 0 5 ila 2 m arasinda olabilecegini dusundurmektedir Bolgesel deniz seviyesi degisikligiDeniz seviyesiinin yukselmesi tum dunyada esit degildir Bazi kara kutleleri cokme ya da buzul sonrasi toparlanma sonucu yukselir ya da azalir boylece yerel deniz seviyesi yukselmesi daha yuksek olabilir Mevcut ve eski buzullarin ve deniz seviyesinin dustugu buz tabakalarinin yakininda bile bolgeler var Ayrica degisen buz kutlelerinin ve mekansal olarak degisen isinma modellerinin yercekimi etkileri deniz suyunun dunyadaki dagiliminda farkliliklara yol acmaktadir Buyuk bir buz tabakasi eridiginde yercekimi etkileri devreye girer Kutle kaybi ile cekim kuvveti azalir ve yerel su seviyeleri dusebilir Buz tabakasindan daha uzakta su seviyeleri ortalamanin uzerinde artacaktir Bircok liman kentsel holding ve tarim bolgesi nehir deltalari uzerine insa edilmistir burada arazi cokmesi onemli olcude artan nispi deniz seviyesi artisina katkida bulunur Bu hem yeralti suyunun surdurulemez bir sekilde ekstraksiyonundan hem de tortu birikiminin ve deltaik topraklarin dogal yerlesmesini telafi etmesini onleyen diger taskin yonetimi uygulamalarindan kaynaklanmaktadir toplam Insan kaynakli cokusun Mississippi Nehri Deltasi nin kentsel alanlarinda 3 ila 4 m uzerinde oldugu ve Sacramento San Joaquin Nehri Deltasi nda 9 m den fazla oldugu belirlenmistir Izostatik geri tepme deniz seviyesinin Kanada daki Hudson Korfezi ve kuzey Baltik bolgesinde dusmesine neden olur Atlantik Pasifik ten daha hizli isinmaya hazir Bu durum kuresel ortalamanin 3 4 katinda deniz seviyesinde artis elde eden Avrupa ve ABD Dogu Kiyisi icinvahim sonuclar dogurmaktadir Atlantik meridyen devirme sirkulasyonunun gerilemesi ABD Kuzeydogu Kiyisi ndaki asiri bolgesel deniz seviyesi artisina da baglanmistir EtkileriEk bilgi Kuresel isinmanin bolgesel etkileri Mevcut ve gelecekteki deniz seviyesinin yukselmesi ozellikle kiyi sistemleri uzerinde bir dizi etkiye sahip olacak sekilde ayarlanmistir Bu etkilerin cogu zararlidir Kiyi ortamlarindaki buyuk cesitlilik sayesinde tahmini goreli deniz seviyesi ve iklim degisikliklerindeki bolgesel ve yerel farkliliklar zaman ve mekan bakimindan oldukca degisken olacaktir Afrika Asya ve kucuk ada eyaletlerindeki nehir deltasi deniz seviyesindeki yukselmeye karsi ozellikle savunmasizdir Sera gazlari buyuk olcude azaltilmazsa kuresel olarak on milyonlarca insan yuzyilin son on yillarinda yerlerinden edilecek Bircok kiyi bolgesinde buyuk nufus artisi vardir ve bu da deniz seviyesinin yukselmesi nedeniyle daha fazla insanin risk altinda kalmasina neden olur Yukselen denizler dogrudan bir risk olusturur korunmasiz evler su basabilir ve yuksek firtina dalgalanmalari tsunamiler ve kral gelgitlerinin dolayli tehditleri baslayacaktir Banglades Cin Hindistan Endonezya ve Vietnam gibi ulkeler cok yogun nufuslu kiyi bolgelerine sahip olan Asya kitasi deniz seviyesinden en buyuk nufusa sahip yerdir Yerinden olmanin etkileri Sahra alti ulkeleri ve ada ulkeleri gibi en fakir ulkeler icin kaygilarla hukumetin yukselen denize karsi savunma uygulamada ne kadar basarili olacagina cok baglidir Ekim 2019 da Nature Communications dergisinde 21 yuzyilda deniz seviyesindeki artistan etkilenecek insan sayisinin daha once dusunulenden 3 kat daha fazla oldugunu belirten bir calisma yayinlandi 2050 yilina gelindiginde yuksek gelgit sirasinda 150 milyon insan su hattinin altinda olacak 2100 yilina gelindiginde bu rakamlar emisyon senaryosuna bagli olarak keskin bir sekilde degismektedir Yuksek emisyon senaryosunda rakamlar sirasiyla 540 milyon ve 640 milyona ulasiyor Bu insanlarin 70 i Asya daki 8 ulkede bulunur bu ulkeler Cin Banglades Hindistan Endonezya Tayland Vietnam Japonya ve Filipinler dir Birkac gun sonra Birlesmis Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres Asya ulkelerine karbon vergisi uygulamalarini yeni komur santralleri insa etmeyi durdurmalarini ve fosil yakitlara subvansiyonlari durdurmalarini bildiren raporu aktardi Kiyi bolgeleri Bir gelgit sirasinda Miami de gelgit baskinlari 17 Ekim 2016 Deniz seviyesinin yukselmesiyle gelgit baskin riski artar Bircok nedenin sonucu olarak deniz seviyesi hem simdi hem de gelecekte insan cevresine buyuk bir tehdit olusturan etkendir ve hizla artmaktadir Bu yavas ve surekli bir surec olmakla birlikte ozellikle kiyi bolgelerinde dunya uzerindeki uzun vadeli kumulatif etkisi ciddi tehlikeye neden olmustur Son yillarda bazi kiyi bolgeleri uzun bir degisim donemi boyunca birikimin etkileriyle basa cikmak zorundadir ve bu alanlar yukselen deniz seviyelerine firtinalarin sikligi ve yogunlugundaki degisimlere artan yagislara ve artan okyanus sicakliklarina karsi hassastir Dunya nufusunun yuzde 10 u deniz seviyesinden 10 metreden daha az kiyi bolgelerinde yasiyor Ayrica bes milyondan fazla insanin bulundugu dunya sehirlerinin ucte ikisi bu alcak kiyi bolgelerinde bulunmaktadir Toplamda yaklasik 600 milyon insan dogrudan dunyadaki kiyilarda yasiyor Mevcut etkiler Venedik te sel Yukselen denizler ayni zamanda Pasifik ve Atlantik Okyanuslarindaki kiyi kentlerini potansiyel olarak etkileyecek sekilde tsunami riskini de artirmistir Tehlikedeki alanlardan biri Venedik Sehir adalardaki Po ve Piave nehirlerinin deltasinda yer almaktadir Kiyi bolgelerinde firtina dalgalanmalarinin etkilerini ele almak icin bazi ozel tedbirler alinmakla birlikte yukselen deniz seviyelerinin neden oldugu artan firtina dalgalanmalariyla basa cikmak icin cok fazla sey yapilmamistir Kiyi bolgelerinde gida uretimi artan deniz seviyelerinden de etkilenmektedir Taskin ve tuzlu sularin topraga girmesi nedeniyle denize yakin tarim alanlarinin tuzlulugu artar bu da tuza dayanikli olmayan urunler icin sorun yaratir Ayrica taze sulama suyunda tuz girisi sulanan urunler icin ikinci bir sorun olusturmaktadir Yeni gelistirilen tuza dayanikli mahsul varyantlari su anda degistirilecekleri mahsullerden daha pahalidir Nil Deltasi ndaki tarim arazileri tuzlu su selinden etkilenmektedir ve simdi Red River Deltasi ve Vietnam daki Mekong Deltasi nda toprakta ve sulama suyunda daha fazla tuz bulunmaktadir Banglades ve Cin de benzer sekilde etkilenmektedir ozellikle pirinc uretiminde cok fazla etkilenmektedir Gelecekteki etkiler Gelecekteki deniz seviyesindeki artis onumuzdeki yuzyillarda kiyi temelli topluluklar icin potansiyel olarak felaket zorluklarina yol acabilir ornegin 3 nin mevcut yorungesini takip ederse milyonlarca insan ve Miami Rio de Janeiro Osaka ve Sangay gibi sehirlerde etkilenecektir Misir kenti Iskenderiye ye benzer bir durumla karsi karsiyadir alcak yerlerde yasayan yuzbinlerce insanin onumuzdeki on yilda yeniden yerlestirilmesi gerekebilir Bununla birlikte sehirler deniz duvarlari insa ederek veya yer degistirerek adapte olduklarinda deniz seviyesindeki ilimli artislarin telafi edilmesi muhtemeldir Miami firtinaya bagli su baskini ve deniz seviyesindeki yukselmeden kaynaklanan potansiyel hasar acisindan dunya capinda en savunmasiz sehir olarak listelenmistir gelecekte dunyanin kiyi bolgelerinde en buyuk can ve mal kaybina neden olan sehirlerinden biri olabilir Firtina dalgalanmalari son yillarda frekans ve yogunlukta artan deniz seviyelerinden etkilenmistir Ada ulkeleri Atoller ve adalardaki alcak kiyi bolgeleri deniz seviyesinin yukselmesine karsi ozellikle savunmasizdir Olasi etkiler arasinda kiyi erozyonu sel ve topraklara ve tatli suya tuz girmesi sayilabilir Kasirga gibi diger cevresel olaylara kiyasla deniz seviyesindeki degisimin neden oldugu gecmis erozyon ve selden ne kadar kaynaklandigini degerlendirmek zordur Nufusunun buyuk bir kismi risk altindaki bolgelerde yasadigi icin kucuk ada ulkeleri icin deniz seviyesinin yukselmesine karsi yapilan onlemler maliyetlidir Maldivler Tuvalu ve diger dusuk seviyedeki ulkeler en yuksek risk altindaki bolgeler arasindadir Mevcut oranlarda deniz seviyesi Maldivleri 2100 yilina kadar yasanmaz kilacak kadar yuksek olacaktir Firtinalar gibi jeomorfolojik olaylarin resif adasi uzerinde ornegin Marshall Adalari ndan birinde deniz seviyesinin yukselmesinden daha buyuk etkileri vardir Firtinalarin sikligi ve yogunlugunda beklenen bir artisla adanin seklinin ve buyuklugunun belirlenmesinde deniz seviyesindeki artistan daha onemli hale gelebilirler Fiji adasi ulkesi deniz seviyesinin yukselmesinden etkileniyor Solomon Adalari nin besi deniz seviyesinin yukselmesi ve suyu Bati Pasifik e iten daha guclu ticaret ruzgarlarinin birlesik etkileri nedeniyle ortadan kayboldu Tum adalarinin yasanmaz hale gelmesi veya tamamen deniz tarafindan batirilmasi durumunda devletlerin kendileri de caresiz kalacaktir Bu gerceklestiginde cevredeki tum haklar kaldirilir Bu alan tum ada devleti etrafindaki 224 deniz mili yaricapina kadar uzandigi icin onemli olabilir Bu alandaki fosil yagi mineraller ve metaller gibi herhangi bir kaynak herkes tarafindan serbestce kazinabilir ve ada devletine herhangi bir komisyon odemeye gerek kalmadan satilabilir ekosistemler 2016 yilinda endemik turlerin ve muhtemelen kuresel olarak da yok oldugu ayriyeten Bramble cayi uzerinde tukenmis oldugu aciklandi deniz seviyesinin yukselmesi nedeniyle habitat kaybi temel neden oldu Kiyi ekosistemleri yukselen deniz seviyelerinin bir sonucu olarak ciddi degisikliklerle karsi karsiyadir Cogu sistem deniz seviyeleri cok fazla veya cok hizli yukseldiginde kaybedilebilir Bazi ekosistemler araziyi yuksek su isareti ile ice dogru hareket ettirebilir ancak bircogunun dogal veya yapay engeller nedeniyle goc etmesi onlenir Insan yapimi engeller dusunuldugunde bazen kiyi sikmasi olarak adlandirilan bu kiyi daralmasi camurluklar ve batakliklar gibi habitatlarin kaybolmasina neden olabilir Mangrov ekosistemi yukselen deniz seviyelerinden etkilenen bu ikonik ekosistemlerden biridir Tropik sahil camurluklarinda ve cevresinde buyuyen mangrov bitkilerinden olusan ekolojik bir butundur Ekolojik degeri onemlidir cunku canlilar icin ideal bir evdir ve daha da onemlisi dogal bir kiyi barinagidir Bununla birlikte deniz seviyesindeki yukselme orani son birkac yilda hizlanmistir ve mangrovlar belirli dalgalara dayanabilse bile ekosistemleri zamanla kacinilmaz olarak etkilenecektir Son yillarda mangrovlar yurt icinde hareket ediyor ancak basarilari topografya ve jeoloji gibi cesitli cevresel bilgilere bagli Bu yuzden bir mangrov ormaninin basarili bir sekilde goc etmesi icin bircok on kosul var Mangrovlar ve gelgit batakliklari biriken tortu ve organik maddeleri kullanarak dikey olarak insa ederek yukselen deniz seviyelerine uyum saglar Deniz seviyesinin yukselmesi cok hizli olursa ayak uyduramayacaklar ve suya batirilacaktir Daha spesifik olarak mangrov birikimi orani deniz seviyesinin yukselmesine ayak uyduramazsa mangrov ekosisteminin yok olmasinin anahtari ic gocun orani ile deniz seviyesinin yukselme orani arasindaki iliskidir Deniz seviyeleri mangrovlarin karaya cikabileceginden daha hizli yukselirse bu ekosistem kaybina yol acabilir Mangrovlarin deniz seviyesindeki yukselme olaylarindan kurtulma yetenegi ic bolgelere goc etme yeteneklerine baglidir Her iki ekosistem de firtina dalgalanmalarina ve tsunamilere karsi koruduklarindan onlari kaybetmek deniz seviyesinin yukselmesinin etkilerini daha da kotulestirmektedir Baraj insasi gibi insan faaliyetleri sulak alanlardaki tortu kaynaklarini kisitlayabilir ve boylece dogal adaptasyon sureclerini onleyebilir Sonuc olarak gelgit batakliklarinin kaybi kacinilmazdir Deniz suyu ic bolgelere ulastiginda kirlenmis topraklarla ilgili sorunlar ortaya cikabilir Ayrica baliklar kuslar ve kiyi bitkileri yasam alanlarinin bir kismini kaybedebilirler 16 Kus ve balik yasami icin onemli olan mercan gunes isigindan yeterli enerji elde etmek icin deniz yuzeyine yakin kalmak icin dikey olarak buyumelidir Simdiye kadar yukselen denizlerle dikey buyumeyi surdurmeyi basardi ancak gelecekte bunu yapamayabilir 2016 yilinda Buyuk Bir Bariyer Resifi adasinda yasayan Bramble Cay melodilerinin deniz seviyesinin yukselmesi nedeniyle muhtemelen tukenmis oldugu bildirilmistir Bu rapor Avustralya federal hukumeti tarafindan Subat 2019 dan itibaren Bramble Cay melodilerinin nesli tukendigini ilan ederek dogrulandi ve bu turun deniz seviyesinin yukselmesi sonucu soyu tukenen ilk memelidir AdaptasyonDeniz seviyesinin yukselmesine uyum secenekleri genis bir sekilde geri cekilme uyum saglama ve koruma olarak siniflandirilabilir Geri cekilmek insanlari ve altyapiyi daha az maruz kalan alanlara tasimak ve risk altindaki alanlarda daha fazla gelismeyi onlemek Insanlarin yerinden edilmesi gerginliklere neden olabileceginden bu tur bir uyarlama potansiyel olarak yikicidir Konaklama secenekleri toplumlari deniz seviyesinin yukselmesine daha esnek hale getiren olcumlerdir Ornekler toprakta yuksek bir tuz icerigine tolerans gosteren ve binanin daha yuksek insa edilmesini gerektiren ve bir sel meydana gelmesi durumunda daha az hasara ihtiyac duyan yeni bina standartlari yapan gida mahsullerinin yetistirilmesidir Son olarak alanlar barajlarin diregin insasi ve dogal savunmanin iyilestirilmesi ile korunabilir Daha ayrintili olarak insanlarin karsilastigi mevcut sorunlar iki bolume ayrilmistir biri su kirliligi digeri firtina dalgalanmalari ve sellerdir Amerika Birlesik Devletleri nde cevre koruma ajansi ozellikle kiyi kentlerinde su temini altyapisinin gelistirilmesini ve surdurulmesini desteklemektedir ve daha fazla kiyi kenti ve ulke bu yaklasimi aktif olarak uygulamaktadir Ayrica firtina dalgalanmalari ve su baskinlari sehirler icin anlik ve yikici olabilir ve bazi kiyi bolgeleri yuksek gelgitler sirasinda daha sik ve siddetli sellerle basa cikmak icin firtina suyu vanalarina yatirim yapmaya baslamistir Bu adaptasyon secenekleri ayrica sert ve yumusak olarak ayrilabilir Sert adaptasyon cogunlukla sermaye yogun insan yapimi altyapiya dayanir ve insan toplumlarinda ve ekolojik sistemlerde buyuk capli degisiklikler icerir Buyuk olcegi nedeniyle genellikle esnek degildir Yumusak adaptasyon yerel topluluklarda dogal savunmalarin ve adaptasyon stratejilerinin guclendirilmesini ve yerel olarak sahip olunabilecek basit ve moduler teknolojinin kullanimini icerir Iki tur uyarlama tamamlayici veya birbirini dislayan olabilir Plaj beslenmesi Barselona da devam ediyor Bircok ulke adaptasyon icin somut planlar gelistirmektedir Bir ornek kismen deniz seviyesinin altinda bulunan ve cokmekte olan Hollanda daki Delta Works un genisletilmesidir 2008 yilinda Hollanda Deltasi Komisyonu raporda Hollanda nin onumuzdeki 190 yil boyunca kuresel isinmanin beklenen etkilerine karsi ulkenin su savunmasini guclendirmek icin devasa bir yeni insaat programina ihtiyaci olacagini onerdi Bu tahliye icin en kotu durum planlarinin hazirlanmasini iceriyordu Planda kiyi kumullarinin genisletilmesi ve deniz ve nehir kenarlarinin guclendirilmesi gibi ihtiyati tedbirlerin uygulanmasi icin 2100 yilina kadar yeni harcamalarda 100 milyar Euro dan 118 milyar ABD Dolari fazla harcama da yer aldi Komisyon ulkenin 2100 yilina kadar Kuzey Denizi nde 1 3 metreye kadar bir yukselme planlamasi ve 2200 e kadar 2 4 metre metrelik bir yukselme planlamasi gerektigini soyledi Miami Beach deniz seviyesindeki yukselisi ele almak icin 2015 ten 2020 ye 500 milyon dolar harciyor Eylemler arasinda bir pompa drenaj sistemi ile karayollari ve kaldirimlarin kaldirilmasi yer almaktadir ABD kiyi kentleri ayrica mayinli kumun tasindigi ve eklendigi plaj ikmali olarak da bilinen plaj beslemesi de yurutmektedir ancak imar devlet finansmani kisitlamalari ve bina kodu standartlari gibi diger uyum onlemleri de kullanilmaktadir Maldivler Cumhuriyeti Kiribati ve Tuvalu gibi bazi ada uluslari yukselen denizlere tepki olarak nufuslarinin uluslararasi gocunu dusunuyor Farkli ulkelere tasinmak kolay bir cozum degildir cunku hareket edenlerin yeni ulkelerinde sabit bir gelir ve sosyal aga sahip olmalari gerekir Ic kisimlara dogru ilerleyerek ve dogal erozyon korumasi icin gerekli tortu arzini artirarak yerel olarak uyum saglamak daha kolay olabilir Fiji ada ulkesinde sakinler deniz duvarlari insa etmekten daha uygun maliyetli oldugu dusunulen sel ve erozyona karsi kendilerini korumak icin mercan resiflerini ve mangrovlari restore ediyorlar Mayis 2019 da Endonezya cumhurbaskani Jakarta sehrinin baskenti baska bir sehre tasimasini gerektiren bir dereceye kadar battigini acikladi 1982 ve 2010 yillari arasinda yapilan bir arastirma Jakarta nin bazi bolgelerinin yeralti suyu sondaji ve binalarinin agirligi nedeniyle yilda 28 cm kadar battigini ve sorunun su anda daha da kotulestigini buldu Deniz seviyesi yukselmesi Bununla birlikte yeni bir yerde insa etmenin tropikal ormansizlasmayi artiracagina dair endiseler bulunmaktadir Diger tehdit altindaki sehirler arasinda Lagos Nijerya ve ABD nin Houston Texas sehirleri New Orleans Louisiana ve Washington D C Ayrica bakinizGoreli deniz seviyesi Climate emergency declaration Coastal sediment supply Effects of global warming on oceans Effects of climate change on island nations Hydrosphere Islands First Marine transgressionKaynakcah en IPCC ttps en wikipedia org wiki IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi 2007 Solomon S Qin D Manning M Chen Z Marquis M Averyt K B Tignor M Miller H L eds http www ipcc ch publications and data ar4 wg1 en contents html27 Temmuz 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Contribution of Working Group I to the Fourth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change Cambridge University Press ht en IPCC tps en wikipedia org wiki IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi 2007 Parry M L Canziani O F Palutikof J P van der Linden P J Hanson C E eds http www ipcc ch publications and data ar4 wg2 en contents html10 Kasim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Contribution of Working Group II to the Fourth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change Cambridge University Press ht en IPCC tps en wikipedia org wiki IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi 2014 C B Field V R Barros D J Dokken K J Mach M D Mastrandrea eds Climate Change 2014 Impacts Adaptation and Vulnerability Contribution of Working Group II to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change Cambridge University Press ht en IPCC tps en wikipedia org wiki IPCC16 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi 2013 Stocker T F Qin G Plattner K Tignor M Allen S K Boschung J Nauels A Xia Y eds Climate Change 2013 The Physical Science Basis Contribution of Working Group I to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change Cambridge University Press US GCRP 2017 Wuebbles D J Fahey D W Hibbard K A Dokken D J Stewart B C T K Maycock eds Climate Science Special Report Fourth National Climate Assessment8 Aralik 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Bu cx T Marchand M Makaske A van de Guchte C December 2010 Comparative assessment of the vulnerability and resilience of 10 deltas synthesis report Delta Alliance report number 1 Delft Wageningen The Netherlands Delta Alliance International 978 94 90070 39 7 Ha nson S Nicholls R Ranger N Hallegatte S Corfee Morlot J Herweijer C Chateau J 2011 A global ranking of port cities with high exposure to climate extremes Climatic Change 104 1 89 111 2011ClCh 104 89H31 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde 10 1007 s10584 010 9977 4 Te ssler Z D Vorosmarty C J Grossberg M Gladkova I Aizenman H Syvitski J P M Foufoula Georgiou E 2015 Profiling risk and sustainability in coastal deltas of the world 24 Temmuz 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde PDF Science 349 6248 638 43 2015Sci 349 638T1 Agustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde 10 1126 science aab3574Kaynakca 8 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 28 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 13 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 3 Ocak 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 9 Mart 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 21 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 3 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya PDF 1 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 27 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 20 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 7 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 7 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 21 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 3 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 2 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 5751 2Fes 04953 170320 Arsivlenmis kopya 20 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 13 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 9 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 1 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 6 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 a b Nizamettin Kazanci Alper Gurbuz Kuvaterner de Deniz Seviyesi Degisimleri https doi org 10 1007 2Fs40641 016 0045 7 Arsivlenmis kopya 25 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 6 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 11 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 18 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 28 Subat 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1175 2F1520 0477 281997 29078 3C1069 3AAPICOW 3E2 0 CO 3B2 PDF 13 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 20 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 1 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 7 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 18 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 13 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 17 Temmuz 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Temmuz 2009 PDF 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 30 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Bibcode 2012Natur 492 239W doi 10 1038 nature11616 PMID 23235878 Arsivlenmis kopya 30 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 1 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https research information bristol ac uk en publications ocean forced variability of totten glacier mass loss 27694a07 b3c7 45fd bdfb 74eb6b09c3e0 html https doi org 10 5194 2Ftc 12 2869 2018 https doi org 10 1016 2Fj epsl 2014 12 035 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 2 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 13 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 9 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 19 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 3 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https semanticscholar org paper 3f9505e164955fcd2bd48b649a66fe4a7a206eb8 olu kirik baglanti https doi org 10 1038 2Fngeo1194 25 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https research information bris ac uk en publications spatial and temporal distribution of mass loss from the greenland ice sheet since ad 1900 29ed76ed b8f7 4b99 bf59 a275b0a22ce7 html olu kirik baglanti a b Arsivlenmis kopya 27 Temmuz 2005 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 8 Subat 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 3 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1038 2Fs41586 019 1855 2 Arsivlenmis kopya 13 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 1 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 PDF 25 Subat 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 7265 2FN52N506F 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1007 2Fs10712 016 9399 6 PDF 19 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 5194 2Facp 16 3761 2016 Arsivlenmis kopya 26 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 24 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1088 2F1748 9326 2Faa92b6 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 23 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 27 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 13 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 PDF 7 Mart 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 26 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 9 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 10 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1007 2Fs10584 011 0037 5 a b Arsivlenmis kopya 7 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1126 2Fscience 1185782 Arsivlenmis kopya 31 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 25 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1080 2F00963402 2018 1461951 https doi org 10 1098 2Frsta 2010 0291 Arsivlenmis kopya 14 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 9 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 18 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 https doi org 10 1177 2F0956247807076960 Arsivlenmis kopya 7 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 1 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 2 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 1 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 18 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 28 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 10 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 PDF 26 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 PDF 30 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 17 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 18 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 28 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 31 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 11 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 https doi org 10 1016 2Fj ocecoaman 2013 07 010 a b https doi org 10 1007 2Fs00442 010 1705 2 a b Arsivlenmis kopya 2 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 6 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 https doi org 10 1016 2Fj ecss 2016 08 018 a b PDF 12 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 a b https doi org 10 1007 2Fs12237 013 9654 8 a b PDF 23 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 17 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 17 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 8 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 PDF 10 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 https www nytimes com interactive 2017 06 15 world europe climate change rotterdam html 20https www nytimes com interactive 2017 06 15 world europe climate change rotterdam html Arsivlenmis kopya 21 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 21 Subat 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 6 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 5 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 27 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 7 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 13 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 https doi org 10 1007 2Fs11069 011 9866 9 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 19 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2020 Daha Fazla Okumak IcinByravan Sujatha Rajan Sudhir Chella 14 April 2011 The Ethical Implications of Sea Level Rise Due to Climate Change Ethics amp International Affairs 24 3 239 260 10 1111 j 1747 7093 2010 00266 x Menefee Samuel Pyeatt 1991 Half Seas Over The Impact of Sea Level Rise on International Law and Policy 17 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Warrick R A Provost C L Meier M F Oerlemans J Woodworth P L 1996 Changes in sea level In Houghton John Theodore ed Climate Change 1995 The Science of Climate Change Cambridge UK Cambridge University Press pp 978 0 521 56436 6 Church J A Gregory J M Huybrechts P Kuhn M Lambeck K Nhuan M T Qin D Woodworth P L 2001 Changes in Sea Level In Houghton J T Ding Y Griggs D J Noguer M Van der Linden P J Dai X Maskell K Johnson C A eds Climate Change 2001 The Scientific Basis Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the Intergovernmental Panel pp 640 694 10013 epic 15081 d001 National Snow and Ice Data Center Contribution of the Cryosphere to Changes in Sea Level3 Nisan 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde Accessed October 7 2018 Maumoon Abdul Gayoom Archived from the original on June 13 2006 Retrieved 2006 01 06 Pilkey O H Young R 2009 The Rising Sea Douglas Bruce C July 1995 Global sea level change Determination and interpretation 21 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Williams Angela October 2008 Turning the Tide Recognizing Climate Change Refugees in International Law Law amp Policy 30 4 502 529 10 1111 j 1467 9930 2008 00290 x Why does sea level rise threaten marine ecosystems 7 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Marine Conservation Institute Horton Benjamin P Khan Nicole S Cahill Niamh Lee Janice S H Shaw Timothy A Garner Andra J Kemp Andrew C Engelhart Simon E Rahmstorf Stefan 2020 Estimating global mean sea level rise and its uncertainties by 2100 and 2300 from an expert survey npj Climate and Atmospheric Science 10 1038 s41612 020 0121 5 2397 3722 Sea levels could rise more than a metre by 2100 experts say 15 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Guardian 8 May 2020 Retrieved 12 May 2020