E vitamini, kimyasal yapı itibarı ile bir tokol olup antisterilite vitamin olarak da bilinir. E vitamini yağda çözünen önemli bir antioksidandır ve özellikle hücre zarları ve lipoproteinlerde önemli antioksidan işlevler görmektedir. Epidemiyolojik ve sınırlı ara çalışmalar, E vitamininin kardiyovasküler hastalıkların, bazı kanserlerin ve öteki kronik hastalıkların riskini azalttığını belirlemektedir. Bazı büyük klinik deneylerle E vitamininin sağlığa yararları daha derinlemesine değerlendirilmektedir. Tokollerin (tokoferol ve tokotrienol) farklı bileşikleri E vitamini aktivitesi gösterir. En aktifi alfa-tokoferoldür. Geçmişte asıl olarak α-tokoferol üzerinde yoğunlaşılmışken, bugün öteki tokoferoller ve tokotrienoller daha fazla ilgi çekmektedir. İlk sonuçlara göre bunlar, α-tokoferolden farklı antioksidan ve diğer fonksiyonlara sahiptir.
Tarihi
E vitamini 1922'de, beslenme ile doğurganlık arasındaki ilişkiyi araştıran Evans ve tarafından bulundu. Aylarca E vitamininin olmadığı bir beslenmeye tabi tutulan dişi fareler, fetus emiliminden dolayı doğurganlık kaybına uğradı. Bu, beslenmelerine az miktarda taze hıyar, beyaz tohum ya da kurutulmuş alfalfa yaprakları eklenerek önlendi. Başlangıçta E vitamini terimi, doğurganlığı sürdürmek için gerekli olan ve bitkilerden elde edilen bir lipid ekstraktını tarif ediyordu. Sonraları, E vitamini aktivitesi gösteren 4 tokoferol ve 4 tokotrienolden ibaret 8 bileşik bulundu. Tokoferoller izole edildi ve ilk kez 1930'ların sonlarında tanımlandı; tokotrienoller de yaklaşık 25 yıl sonra tanımlandı.
Tokoferoller ve tokotrienoller aynı halkaya sahiptir fakat tokotrienollerin fitil zinciri üç içerir. α-Tokoferol E vitaminiyle eş anlamlı hale gelmiştir ve insan ve hayvan dokularındaki predominant şekli olduğundan asıl araştırma konusu olmuştur. Ancak diğer tokoferol ve tokotrienoller de beslenmede önemli ve özel bir antioksidan ve biyolojik etkiye sahiptir ve artık daha fazla ilgi çekmektedir.
İşlevleri
E vitamini sinir sisteminin, kasların, hipofiz ve gibi endokrin bezlerin ve üreme organlarının fonksiyonları için önemlidir. E vitamini, biyolojik bir antioksidan olup, atardamar hastalıklarının ve kanserin önlenmesi için gereklidir.
Ayrıca nükleik asit metabolizması, askorbik asit sentezi ve kükürtlü aminoasit metabolizmasında rol oynar. Mitokondrilerdeki lipidin oksidatif parçalanmasını önleyen Vitamin E , adenozin trifosfat gibi yüksek enerjili fosfat bileşiklerinde fosforilasyon işlevini düzenler.
Sekiz farklı fakat birbirleriyle bağlantılı molekül ailesinden oluşur. Kan dolaşımını ve normal kan pıhtılaşmasını güçlendirir. Dokuların onarımı için gereklidir, bazı yaraların etrafında iz oluşma ihtimalini azaltır. Yüksek kan basıncını azaltır, kataraktı önler, atletik performansı geliştirir, bacaklardaki krampları açar, kılcal damar duvarlarını güçlendirirken sağlıklı sinirler ve kaslar oluşturur. Ayrıca sağlıklı bir deri ve cilt için gereklidir. Anemi ve prematüre (erken-doğum) bebeklerde oluşan göz bozukluluklarına karşı vücudu korur, yaşlanmayı geciktirir ve yaşlılık lekelerini önleyebilir. Ayrıca, yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarını önlemede etkilidir.
Birbiriyle ilgili birçok bileşik, E vitamini etkisi gösterir. Hemen hemen tüm vitaminler gibi E vitamini eksikliği de normal büyümeyi engeller ve bazen böbrek hücrelerinin bozulmasına neden olur. E vitamini yokluğunda hücrelerde doymamış yağ asitleri azalır ve mitokondrilerde, lizozomlarda ve hatta hücre zarı gibi organellerde anormal yapısal ve işlevsel değişiklikler görülür.
Antioksidan fonksiyonları
E vitaminin insanlardaki ana antioksidan fonksiyonu çoğunlukla α-tokoferollerle birlikte incelenir ve bu, lipid peroksidasyonunun engellenmesidir. Lipid peroksidasyonu hücre ve organel zarlarında, lipoproteinlerde, yağlı dokuda, beyinde ve PUFA'nın (poly unsaturated fatty acids = çoklu doymamış yağ asitleri) bol olduğu diğer dokularda özellikle yaygındır.
α-Tokoferol, zarlarda yaklaşık 1 moleküle 1000 lipid molekülü oranında bulunur. Fitil kuyruğu sayesinde, yüzeye yakın olan aktif halkasıyla birlikte zar alt tabakasında konumlanmak gibi eşsiz bir yeteneğe sahiptir. Bu hem lipid antioksidanı olarak iş görmesine hem de diğer antioksidanlarla etkileşime geçerek oksitlenmiş halinden kendi haline yeniden dönüşmesine imkân sağlar. Diğer antioksidanlarla, özellikle de suda çözünenlerle sinerjisi, antioksidan sistemin önemli bir özelliğidir.
E vitamini aynı zamanda lipoproteinlerdeki lipid oksidasyonunu önlemede belirleyici rol oynar. α-Tokoferol LDL'deki bu etkiden sorumlu esas vitamin E formudur çünkü radikallerinin en yaygın ve en iyi temizleyicisidir. Fakat şilomikronlar da beslenmeye bağlı olarak diğer tokoferolleri ve tokotrienolleri α-tokoferole benzer ya da daha yüksek konsantrasyonda sürükleyebilir ve lipid antioksidanı olarak önemli bir rol oynayabilir. Bunlar aynı zamanda yağlı doku ve karaciğerde önemli bir lipid antioksidanı olarak iş görebilir. Bazı in vitro çalışmalarda tokotrienollerin LDL oksidasyonunu engellemede tokoferollerden çok daha etkili olduğu belirtilmektedir; öte yandan tokotrienol bakımından zengin bir beslenmeye tabi tutulmuş farelerden elde edilen plazmayla yapılan çalışmalar α-tokoferol ve α-tokotrienolün yaklaşık olarak aynı ölçüde engelleyici olduğuna işaret etmektedir; γ-tokoferol ve γ-tokotrienol aynı etkide bulunmasına rağmen bu α formlarında daha azdır. Bu bulgulardan yola çıkarak insanlara ilişkin direkt tahminlerde bulunmak zordur çünkü dinamik çevre farklıdır.
Tokoferoller ve tokotrienoller, peroksi radikallerinin yanı sıra, singlet oksijen ve diğer reaktif türleri ve serbest radikalleri de yakalar. E vitamininin azotlu reaktif türleri üzerindeki antioksidan etkisi gitgide daha fazla dikkat çekmektedir. Biyolojik sistemlerde, () oksijenle reaksiyonundan (NO2) elde edilir. α-Tokoferol NO2 ile reaksiyona girer fakat bu γ-tokoferolle olmaz. Aksine, γ-tokoferol NO2'yi NO'ya dönüştürür.
Tıpta ve endüstride kullanımı
Erken doğan bebeklerde görülen hemolitik anemiyi düzeltmek en yaygın kullanım alanıdır. Orak hücreli anemide E vitamininin oraklaşma oranını azalttığı ve hastalığın prognozunu önemli ölçüde düzelttiği gösterilmiştir. Kistik pankreas fibrozu olan çocuklara E vitamini vermek faydalıdır. Yeni doğanın solunum sıkıntısını gidermekte kullanılır. Akdeniz tipi glikoz-6-fosfatdehidrogenaz eksikliği Akdeniz'e kıysı olan ülkelerde çok sık görülmektedir. Bu hastalara günde 800 IU E vitamini verildiğinde üç ay içinde hemolizin azaldığı ve eritrositlerin yaşama müddetinin uzadığı kati olarak gösterilmiştir. Bir yıllık tedavi ise bu hastaların kansızlıklarını önemli ölçüde gidermiş ve krizleri hafif atlatmasını sağlamıştır. Bazı kaynaklar, E vitamininin vücuttaki serbest köklerin birikmesine mani olduğunu ve böylece yaşlanmayı geciktirdiğini iddia etmektedir. Fakat demir ve C vitamini ise bu serbest kökleri meydana getirerek iltihaplanma ile mücadeleyi kolaylaştırmaktadır.
E vitamini şeker hastalığındaki dejeneratif değişiklikleri önlemek, devamlı düşükleri tedavi etmek, sporcuları kuvvetlendirmek, erkek kısırlığını düzeltmek, prostat büyümelerini kontrol altında tutmak, katarakt meydana gelmesini önlemek, bazı deri hastalıklarını tedavi etmek için kullanılmıştır. Kozmetik sektöründe krem ve losyon formülasyonlarında kullanılır. Şampuan vb. ürünlerde de E vitamini kullanılabilmektedir.
Fiziksel ve kimyasal özellikleri
E vitamini yağda çözünen vitaminlerdendir. Bu yüzden hücre zarında bol miktarda bulunur. E vitamininin etkilerini gösteren 8 tokoferol ve tokotrienol vardır. α-tokoferol diğer tokoferoller içinde en etkili olanıdır. α-tokoferol ve daha çok kullanılan α-tokoferil asetat; hafif sarı, kokusuz, yağımsı berrak ve oldukça yapışkan maddelerdir. Doğada bulunan dekstro şekli fizyolojik olarak en etkili izomeridir. Suni rasemik α-tokoferol (DL-α-tokoferol) ve esteri, tekabül eden dekstro izomerinin %70-75 etkisine sahiptir. β ve γ tokoferoller, α izomerinin yarısı kadar, δ izomeriyse ancak % 1'i kadar etkilidir. Tokoferoller billuri şekilde elde edilemez. Oksijensiz ortamda 200 °C'ye kadar dayanır. Organik asitlerden 100 °C'ye kadar müteessir olmaz. Alkaliler etki eder. Oksidasyonla biyolojik etkisini hızla kaybeder. Acılaşmış yağda E vitamini bulunmaz. Işık ve bilhassa ultraviyole (morötesi) ışınlara karşı dayanıksızdır. Onun için E vitamini ihtiva eden gıdalar güneşe maruz bırakılmamalıdır. E vitaminininin bazı oksidasyon ürünleri K vitamini etkisi gösterir. Kızartmalarda E vitamininin %50-90'ı kayıp olur. Suni olarak ağartılmış unlarda E vitaminin bir kısmı harap olmaktadır. E vitamini antioksidan olduğundan yağlara katılarak yağın dayanıklılığı artırılır.
Biyolojik etkileri
- Sinyal iletimi
- α-Tokoferol, sinyal iletiminde önemli bir olan Protein Kinaz C'nin (PKC) inhibisyonunda β, γ ve δ-tokoferollerle α-tokotrienolden daha güçlüdür.
- Trombosit yapışması
- Çözülebilir fibrinojenin çözülemez dönüştüğü ve kanın pıhtılaştığı akıştaki ilk olay budur. Trombosit yapışması ve toplanması, kanamadan ölümün engellenmesi için kesinlikle gereklidir.
- 3-hidroksi-3-metilglutaril-koenzim A (HMG-CoA) redüktazın transkripsiyon sonrası bastırılması
- Bu enzim, kolesterol sentezi için önemlidir.
- Hücre dışı sıvıların kontrolü
Emilim ve taşınma
E vitamini trigliserid ve kolesterol gibi diğer nonpolar lipidlerle aynı şekilde emilir. Karaciğerin ürettiği safra, tokoferolleri diğer yağda çözünebilen bileşiklerle birlikte misellere katarak emülsiyon haline getirir ve böylelikle emilimi kolaylaştırır. Asetat ve süksinat gibi α-tokoferol esterleri lipazlar tarafından hidroliz edilir (lipazı pankreas üretir) ve serbest α-tokoferol olarak emilir. Lipaz ve safra üretimini destekleyen yemek yağlarının alınması E vitamininin emilimi için zorunludur. E vitamininin suda çözünen bir biçimi olan TPGS, kendi misellerini oluşturur ve lipaz veya safra tuzlarının yardımı olmaksızın emilir.
Tokoferoller ince bağırsaktan emilip bağırsak duvarında üretilen şilomikronlardaki lenf içine salgılanır. Lipoprotein lipazları şilomikronları hızla katabolize eder ve küçük bir miktar tokoferol, şilomikron kalıntılarından diğer lipoproteinlere veya dokulara transfer edilebilir. Bu sırada E apolipoproteini, şilomikron kalıntılarına bağlanır. Karaciğerin spesifik E apolipoprotein reseptörleri bulunduğundan, şilomikron kalıntılarının çoğunu tutar ve temizler. Kalıntılardaki tokoferoller çok düşük yoğunluklu lipoproteinlere (VLDL) salgılanır ve plazma yoluyla sirkülasyonu sağlanır. VLDL, lipoprotein lipaz tarafından, plazma tokoferollerinin büyük bölümünü taşıyan ve onları kolayca yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) ile değiştiren düşük yoğunluklu lipoproteinlere (LDL) hidroliz edilir. HDL'deki tokoferoller plazma tokoferolünü karaciğere geri getiren sirkülasyon esnasında şilomikron kalıntılarına kolayca geri transfer olur.
Tokoferollerin dokulardan alımı değişkenlik gösterir ve iyi bilinmemektedir. Tokoferoller şilomikronların ve VLDL'nin hidrolizi sırasında dokulara dağıtılabilir. Yine de, tokoferollerin LDL'den dokulara büyük oranda transferinin temelinde, doku hücrelerinin yüzeyindeki LDL reseptörlerinin hareketinin yanı sıra tokoferolün zarlardan geçerken çok yoğun bölgeden az yoğun bölgeye direkt geçişi yatmaktadır. Bu geçiş lipoproteinlerden dokulara veya dokulardan lipoproteinlere olabilir. Tokoferolün dokulardan alımı hem hızlı (plazma, alyuvarlar, dalak ve karaciğer) hem de yavaş (kalp, testis, kas, beyin ve omurilik) olarak tanımlanmıştır.
Tokotrienollerin emilimi tokoferollerinkine benzemektedir. Fakat bunların taşınması ve dokulardan alımı, α-tokoferolünkinden farklı görünmektedir. Tokotrienoller şilomikronun temizlenmesiyle plazmadan kaybolur ve trigliseridlerle birlikte yağlı dokuda birikir.
Vitamin E ve insan sağlığı
E Vitamini alımı için geleneksel tavsiyeler vitaminin vücut fonksiyonlarına katkısı ve kronik hastalıkları önlemedeki muhtemel rolleri göz önüne alınmadan belirlenmiştir. Klinik ve biokimyasal verilerce normal fertlerde E vitamininin eksikliğini belirleyen deliller görülmemekte eksiklik yalnız yağ absorblamayan uzun süreli hastalarda görülebilmektedir. E vitamini aktivitesinin normal dietlerde kafi olduğu sanılmaktadır. Müsaadeler ABD geleneksel gıdalarna göre belirlenmiştir. Yetişkin erkekler için 10 mg α-tokoferole eşdeğer, yetişkin kadınlar için ise 8 mg kafi değerlerdir. Araştırmalara göre bugün insanlar önerilen bu miktarlardan fazlasını almaktadır ki bu fazlalıkların insan sağlığına birçok yönden olumlu etkileri vardır.
- E vitamininin sağlığa yararları:
- Hücrelerin oksidatif tahripten korunması
- LDL'nin oksidasyondan korunması
- Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi
- Göz merceği, sinir dokusu, kan damarları, kıkırdak vb. özel dokuların oksidatif tahribinin azaltılması
- HMG-CoA redüktaz enziminin inhibisyonu yoluyla kolesterol sentezinin azaltılması
E Vitamininin Gerekliliği
vitamininin birinci fizyolojik rolü biyolojik antioksidan olmasıdır. E vitamininin antioksidan fonksiyonu diyetteki çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA) oksidasyonunun önlenmesidir. Gerekli olan E vitamininin miktarı yağ asidinin çifte bağ sayısı ile artan PUFA'nın ihtimaline bağlıdır. İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan çok sayıdaki çalışma raporuna göre alınan PUFA'nın gram başına gerekli E vitamini miktarı PUFA'nın oksidatif zararlarından korunmak için 0,4-0,8 mg'dır. Uzun zincirli PUFA'ca zengin diyetlerde vitamin E gerekliliği çok daha yüksek olmalıdır.
E vitamini eksikliği
1920'lerin başlarında yapılan bir gözlem, sonradan E vitamini diye adlandırılan bir beslenme faktörünün, farelerde fetus emilimini önlemek için gerekli olduğunu ortaya koydu. Sonradan onun erkek hayvanlarda normal üretkenlik için gerekli olduğu ortaya çıkarıldı. Son olarak E vitamini eksikliği birçok patolojik durumla ilişkilendirildi. E vitamini eksikliği her hayvanda başka etki göstermektedir. Tavşan ve maymunların erkeklerinde kısırlık, hindilerde kanama, maymunlarda hemolitik Anemiye vs. sebep olmaktadır.
İnsanda E vitamini eksikliği:
Doğada ve besinlerde oldukça bol olan E vitamini eksikliği insanlarda çok az görülür. Çok az sayıda rapor insanlarda E vitamini yetersizliğini bildirmektedir. Günde yalnız 2–3 mg tokoferol 1-2 yıl süre ile verilirse yetişkin insanlarda E vitamini yetersizliği semptomları (Eritrositlerde peroksidatif hemoliz) gözlenmektedir. Kalıtsal E vitamini yetersizliği olan hastalarda yürümede zorluk, konuşamama, ilerleyen beden hareketleri bozukluğu () gibi şiddetli nörolojik semptomlar rapor edilmiştir. Yağla yetersiz beslenmelerde nöromuskular bozukluklar 10-20 yıl sonra, çocuklarda yetersiz beslenmelerde belirtiler çok daha kısa sürede görülür. Erken doğan bebeklerde E vitamini eksikliğine bağlı olarak hemolitik Anemi görülür. E vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğu için sindirim esnasında yeterince yağ alınamadığı zaman E vitamini eksikliği görülür ki, bu da kandaki Eritrositlerin ömrünün kısalmasına yol açar. E vitamini eksik olan kimselerin eritrositleri bazı oksidan maddelere karşı dayanıksızıdr. Vitamin E yetersizliğinin üzerinde etkili olduğu rapor edilmiştir.
E vitamini fazlalığı
E vitamini fazlalığında, mide bulantısı ve sürekli kusma ya da nadiren mide ağrıları görülür. E Vitamini, vücut dokularının ve cildin sağlıklı olmasını ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Sağlıklı bir kemik yapısı için de gereklidir
Benzerleri ve türevleri
E vitaminin pek çok oksidasyon ürünü in vitro ve in vivo sistemlerde gözlemlenmiştir. Bunlar arasında (α-tokoferilkinon), dimerler ve kinon-epoksitler vardır. Bazı hayvan dokuları , hala etkili bir antioksidan olan mukabil hidrokinona indirgeyen bir enzim içerir. Yıllar boyunca E vitamininin bazı sıra dışı özellikleri, bazı koşullarda peroksidasyon reaksiyonlarını hızlandırma yeteneği açıklanamamıştır. Fakat 1993'te ve meslektaşları, bu sonuçlara sebebiyet veren bir hipotez geliştirmişlerdir. Onlar E vitamini radikalinin düşük yoğunluklu lipoprotein dispersiyonları gibi ortamlarda lipid oksidasyonunu hızlandırabileceğini ileri sürmektedirler.
E vitamininin benzerleri de iyi antioksidanlardır. 1991'de, tokoferol ve türetilen yapısal elementleri içeren A ve B tanımlamıştır. Yapısal zeminde parçaların hiçbirinden güçlü antioksidan aktivite beklenmemesine rağmen etanolde otookside olan yapılan testlerde bileşikler ve diğer tokoferol türevleriyle karşılaştırılabilir özellikler göstermiştir.
E vitamini kaynakları
Vitamin molekülleri içinde en büyüğü olan E vitamini, tahıl, tahıl ürünleri, süt, süt ürünleri, kırmızı et, sebze ve yağlarda, tahıl embriyoları, küspeler ve yeşil yapraklı bitkilerde bulunur. En önemli kaynak tohum yağlarıdır (nebati yağlar). Ekmek ne kadar esmer ise o kadar çok E vitamini ihtiva eder. Et ve meyvede çok az vardır. Normal yeme ile günde 5–10 mg E vitamini alınır. ABD'de tavsiye edilen miktar 15 mg/gün olduğu halde Kanada'da 9 mg/gün'dür. Bazı besinlerin 100 gramında bulunan α-tokoferolün miligram cinsinden miktarı şöyledir:
- sebzelerde 90
- sıvı yağlarda 50
- tahılda 45
- yumurtada 10,7
- margarinde 10,2
- fasulyede 9
- koyun ve sığır etinde 1,7
- tereyağında 1,6
- tavukta 1,6
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Kaynakça
- Prof. Dr. Halit Keskin; Besin Kimyası (I-II), İ.Ü. Yayınları, (İstanbul, 1987)
- H.D. Belitz, W. Grosch; Food Chemistry, Springer Verlag (Berlin, Heidelberg, New York, Paris, Londra, Tokyo, 1987)
- Richard A. Larson; Naturally Occuring Antioxidants, Boca Raton (Lewis Publishers, 1997)
- Fereidoon Shahidi; Natural Antioxidant: Chemistry, Health Effects and Applications, Champaigh, III (AOCS Press, 1997)
- Andreas M. Papas; Antioxidant STATUS, Diet, Nutrition and Health, Boca Raton (CRC Press, 1999)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
E vitamini kimyasal yapi itibari ile bir tokol olup antisterilite vitamin olarak da bilinir E vitamini yagda cozunen onemli bir antioksidandir ve ozellikle hucre zarlari ve lipoproteinlerde onemli antioksidan islevler gormektedir Epidemiyolojik ve sinirli ara calismalar E vitamininin kardiyovaskuler hastaliklarin bazi kanserlerin ve oteki kronik hastaliklarin riskini azalttigini belirlemektedir Bazi buyuk klinik deneylerle E vitamininin sagliga yararlari daha derinlemesine degerlendirilmektedir Tokollerin tokoferol ve tokotrienol farkli bilesikleri E vitamini aktivitesi gosterir En aktifi alfa tokoferoldur Gecmiste asil olarak a tokoferol uzerinde yogunlasilmisken bugun oteki tokoferoller ve tokotrienoller daha fazla ilgi cekmektedir Ilk sonuclara gore bunlar a tokoferolden farkli antioksidan ve diger fonksiyonlara sahiptir E vitamininin yapisiTarihiE vitamini 1922 de beslenme ile dogurganlik arasindaki iliskiyi arastiran Evans ve tarafindan bulundu Aylarca E vitamininin olmadigi bir beslenmeye tabi tutulan disi fareler fetus emiliminden dolayi dogurganlik kaybina ugradi Bu beslenmelerine az miktarda taze hiyar beyaz tohum ya da kurutulmus alfalfa yapraklari eklenerek onlendi Baslangicta E vitamini terimi dogurganligi surdurmek icin gerekli olan ve bitkilerden elde edilen bir lipid ekstraktini tarif ediyordu Sonralari E vitamini aktivitesi gosteren 4 tokoferol ve 4 tokotrienolden ibaret 8 bilesik bulundu Tokoferoller izole edildi ve ilk kez 1930 larin sonlarinda tanimlandi tokotrienoller de yaklasik 25 yil sonra tanimlandi Tokoferol ve tokotrienollerin formulleri Tokoferoller ve tokotrienoller ayni halkaya sahiptir fakat tokotrienollerin fitil zinciri uc icerir a Tokoferol E vitaminiyle es anlamli hale gelmistir ve insan ve hayvan dokularindaki predominant sekli oldugundan asil arastirma konusu olmustur Ancak diger tokoferol ve tokotrienoller de beslenmede onemli ve ozel bir antioksidan ve biyolojik etkiye sahiptir ve artik daha fazla ilgi cekmektedir IslevleriE vitamini sinir sisteminin kaslarin hipofiz ve gibi endokrin bezlerin ve ureme organlarinin fonksiyonlari icin onemlidir E vitamini biyolojik bir antioksidan olup atardamar hastaliklarinin ve kanserin onlenmesi icin gereklidir Ayrica nukleik asit metabolizmasi askorbik asit sentezi ve kukurtlu aminoasit metabolizmasinda rol oynar Mitokondrilerdeki lipidin oksidatif parcalanmasini onleyen Vitamin E adenozin trifosfat gibi yuksek enerjili fosfat bilesiklerinde fosforilasyon islevini duzenler Sekiz farkli fakat birbirleriyle baglantili molekul ailesinden olusur Kan dolasimini ve normal kan pihtilasmasini guclendirir Dokularin onarimi icin gereklidir bazi yaralarin etrafinda iz olusma ihtimalini azaltir Yuksek kan basincini azaltir katarakti onler atletik performansi gelistirir bacaklardaki kramplari acar kilcal damar duvarlarini guclendirirken saglikli sinirler ve kaslar olusturur Ayrica saglikli bir deri ve cilt icin gereklidir Anemi ve premature erken dogum bebeklerde olusan goz bozukluluklarina karsi vucudu korur yaslanmayi geciktirir ve yaslilik lekelerini onleyebilir Ayrica yaslanmaya bagli hafiza kayiplarini onlemede etkilidir Birbiriyle ilgili bircok bilesik E vitamini etkisi gosterir Hemen hemen tum vitaminler gibi E vitamini eksikligi de normal buyumeyi engeller ve bazen bobrek hucrelerinin bozulmasina neden olur E vitamini yoklugunda hucrelerde doymamis yag asitleri azalir ve mitokondrilerde lizozomlarda ve hatta hucre zari gibi organellerde anormal yapisal ve islevsel degisiklikler gorulur Antioksidan fonksiyonlari E vitaminin insanlardaki ana antioksidan fonksiyonu cogunlukla a tokoferollerle birlikte incelenir ve bu lipid peroksidasyonunun engellenmesidir Lipid peroksidasyonu hucre ve organel zarlarinda lipoproteinlerde yagli dokuda beyinde ve PUFA nin poly unsaturated fatty acids coklu doymamis yag asitleri bol oldugu diger dokularda ozellikle yaygindir a Tokoferol zarlarda yaklasik 1 molekule 1000 lipid molekulu oraninda bulunur Fitil kuyrugu sayesinde yuzeye yakin olan aktif halkasiyla birlikte zar alt tabakasinda konumlanmak gibi essiz bir yetenege sahiptir Bu hem lipid antioksidani olarak is gormesine hem de diger antioksidanlarla etkilesime gecerek oksitlenmis halinden kendi haline yeniden donusmesine imkan saglar Diger antioksidanlarla ozellikle de suda cozunenlerle sinerjisi antioksidan sistemin onemli bir ozelligidir E vitamini ayni zamanda lipoproteinlerdeki lipid oksidasyonunu onlemede belirleyici rol oynar a Tokoferol LDL deki bu etkiden sorumlu esas vitamin E formudur cunku radikallerinin en yaygin ve en iyi temizleyicisidir Fakat silomikronlar da beslenmeye bagli olarak diger tokoferolleri ve tokotrienolleri a tokoferole benzer ya da daha yuksek konsantrasyonda surukleyebilir ve lipid antioksidani olarak onemli bir rol oynayabilir Bunlar ayni zamanda yagli doku ve karacigerde onemli bir lipid antioksidani olarak is gorebilir Bazi in vitro calismalarda tokotrienollerin LDL oksidasyonunu engellemede tokoferollerden cok daha etkili oldugu belirtilmektedir ote yandan tokotrienol bakimindan zengin bir beslenmeye tabi tutulmus farelerden elde edilen plazmayla yapilan calismalar a tokoferol ve a tokotrienolun yaklasik olarak ayni olcude engelleyici olduguna isaret etmektedir g tokoferol ve g tokotrienol ayni etkide bulunmasina ragmen bu a formlarinda daha azdir Bu bulgulardan yola cikarak insanlara iliskin direkt tahminlerde bulunmak zordur cunku dinamik cevre farklidir Tokoferoller ve tokotrienoller peroksi radikallerinin yani sira singlet oksijen ve diger reaktif turleri ve serbest radikalleri de yakalar E vitamininin azotlu reaktif turleri uzerindeki antioksidan etkisi gitgide daha fazla dikkat cekmektedir Biyolojik sistemlerde oksijenle reaksiyonundan NO2 elde edilir a Tokoferol NO2 ile reaksiyona girer fakat bu g tokoferolle olmaz Aksine g tokoferol NO2 yi NO ya donusturur Tipta ve endustride kullanimi Erken dogan bebeklerde gorulen hemolitik anemiyi duzeltmek en yaygin kullanim alanidir Orak hucreli anemide E vitamininin oraklasma oranini azalttigi ve hastaligin prognozunu onemli olcude duzelttigi gosterilmistir Kistik pankreas fibrozu olan cocuklara E vitamini vermek faydalidir Yeni doganin solunum sikintisini gidermekte kullanilir Akdeniz tipi glikoz 6 fosfatdehidrogenaz eksikligi Akdeniz e kiysi olan ulkelerde cok sik gorulmektedir Bu hastalara gunde 800 IU E vitamini verildiginde uc ay icinde hemolizin azaldigi ve eritrositlerin yasama muddetinin uzadigi kati olarak gosterilmistir Bir yillik tedavi ise bu hastalarin kansizliklarini onemli olcude gidermis ve krizleri hafif atlatmasini saglamistir Bazi kaynaklar E vitamininin vucuttaki serbest koklerin birikmesine mani oldugunu ve boylece yaslanmayi geciktirdigini iddia etmektedir Fakat demir ve C vitamini ise bu serbest kokleri meydana getirerek iltihaplanma ile mucadeleyi kolaylastirmaktadir E vitamini seker hastaligindaki dejeneratif degisiklikleri onlemek devamli dusukleri tedavi etmek sporculari kuvvetlendirmek erkek kisirligini duzeltmek prostat buyumelerini kontrol altinda tutmak katarakt meydana gelmesini onlemek bazi deri hastaliklarini tedavi etmek icin kullanilmistir Kozmetik sektorunde krem ve losyon formulasyonlarinda kullanilir Sampuan vb urunlerde de E vitamini kullanilabilmektedir Fiziksel ve kimyasal ozellikleriE vitamini yagda cozunen vitaminlerdendir Bu yuzden hucre zarinda bol miktarda bulunur E vitamininin etkilerini gosteren 8 tokoferol ve tokotrienol vardir a tokoferol diger tokoferoller icinde en etkili olanidir a tokoferol ve daha cok kullanilan a tokoferil asetat hafif sari kokusuz yagimsi berrak ve oldukca yapiskan maddelerdir Dogada bulunan dekstro sekli fizyolojik olarak en etkili izomeridir Suni rasemik a tokoferol DL a tokoferol ve esteri tekabul eden dekstro izomerinin 70 75 etkisine sahiptir b ve g tokoferoller a izomerinin yarisi kadar d izomeriyse ancak 1 i kadar etkilidir Tokoferoller billuri sekilde elde edilemez Oksijensiz ortamda 200 C ye kadar dayanir Organik asitlerden 100 C ye kadar muteessir olmaz Alkaliler etki eder Oksidasyonla biyolojik etkisini hizla kaybeder Acilasmis yagda E vitamini bulunmaz Isik ve bilhassa ultraviyole morotesi isinlara karsi dayaniksizdir Onun icin E vitamini ihtiva eden gidalar gunese maruz birakilmamalidir E vitaminininin bazi oksidasyon urunleri K vitamini etkisi gosterir Kizartmalarda E vitamininin 50 90 i kayip olur Suni olarak agartilmis unlarda E vitaminin bir kismi harap olmaktadir E vitamini antioksidan oldugundan yaglara katilarak yagin dayanikliligi artirilir Biyolojik etkileriSinyal iletimia Tokoferol sinyal iletiminde onemli bir olan Protein Kinaz C nin PKC inhibisyonunda b g ve d tokoferollerle a tokotrienolden daha gucludur Trombosit yapismasiCozulebilir fibrinojenin cozulemez donustugu ve kanin pihtilastigi akistaki ilk olay budur Trombosit yapismasi ve toplanmasi kanamadan olumun engellenmesi icin kesinlikle gereklidir 3 hidroksi 3 metilglutaril koenzim A HMG CoA reduktazin transkripsiyon sonrasi bastirilmasiBu enzim kolesterol sentezi icin onemlidir Hucre disi sivilarin kontroluEmilim ve tasinma E vitamini trigliserid ve kolesterol gibi diger nonpolar lipidlerle ayni sekilde emilir Karacigerin urettigi safra tokoferolleri diger yagda cozunebilen bilesiklerle birlikte misellere katarak emulsiyon haline getirir ve boylelikle emilimi kolaylastirir Asetat ve suksinat gibi a tokoferol esterleri lipazlar tarafindan hidroliz edilir lipazi pankreas uretir ve serbest a tokoferol olarak emilir Lipaz ve safra uretimini destekleyen yemek yaglarinin alinmasi E vitamininin emilimi icin zorunludur E vitamininin suda cozunen bir bicimi olan TPGS kendi misellerini olusturur ve lipaz veya safra tuzlarinin yardimi olmaksizin emilir Tokoferoller ince bagirsaktan emilip bagirsak duvarinda uretilen silomikronlardaki lenf icine salgilanir Lipoprotein lipazlari silomikronlari hizla katabolize eder ve kucuk bir miktar tokoferol silomikron kalintilarindan diger lipoproteinlere veya dokulara transfer edilebilir Bu sirada E apolipoproteini silomikron kalintilarina baglanir Karacigerin spesifik E apolipoprotein reseptorleri bulundugundan silomikron kalintilarinin cogunu tutar ve temizler Kalintilardaki tokoferoller cok dusuk yogunluklu lipoproteinlere VLDL salgilanir ve plazma yoluyla sirkulasyonu saglanir VLDL lipoprotein lipaz tarafindan plazma tokoferollerinin buyuk bolumunu tasiyan ve onlari kolayca yuksek yogunluklu lipoprotein HDL ile degistiren dusuk yogunluklu lipoproteinlere LDL hidroliz edilir HDL deki tokoferoller plazma tokoferolunu karacigere geri getiren sirkulasyon esnasinda silomikron kalintilarina kolayca geri transfer olur Tokoferollerin dokulardan alimi degiskenlik gosterir ve iyi bilinmemektedir Tokoferoller silomikronlarin ve VLDL nin hidrolizi sirasinda dokulara dagitilabilir Yine de tokoferollerin LDL den dokulara buyuk oranda transferinin temelinde doku hucrelerinin yuzeyindeki LDL reseptorlerinin hareketinin yani sira tokoferolun zarlardan gecerken cok yogun bolgeden az yogun bolgeye direkt gecisi yatmaktadir Bu gecis lipoproteinlerden dokulara veya dokulardan lipoproteinlere olabilir Tokoferolun dokulardan alimi hem hizli plazma alyuvarlar dalak ve karaciger hem de yavas kalp testis kas beyin ve omurilik olarak tanimlanmistir Tokotrienollerin emilimi tokoferollerinkine benzemektedir Fakat bunlarin tasinmasi ve dokulardan alimi a tokoferolunkinden farkli gorunmektedir Tokotrienoller silomikronun temizlenmesiyle plazmadan kaybolur ve trigliseridlerle birlikte yagli dokuda birikir Vitamin E ve insan sagligi E Vitamini alimi icin geleneksel tavsiyeler vitaminin vucut fonksiyonlarina katkisi ve kronik hastaliklari onlemedeki muhtemel rolleri goz onune alinmadan belirlenmistir Klinik ve biokimyasal verilerce normal fertlerde E vitamininin eksikligini belirleyen deliller gorulmemekte eksiklik yalniz yag absorblamayan uzun sureli hastalarda gorulebilmektedir E vitamini aktivitesinin normal dietlerde kafi oldugu sanilmaktadir Musaadeler ABD geleneksel gidalarna gore belirlenmistir Yetiskin erkekler icin 10 mg a tokoferole esdeger yetiskin kadinlar icin ise 8 mg kafi degerlerdir Arastirmalara gore bugun insanlar onerilen bu miktarlardan fazlasini almaktadir ki bu fazlaliklarin insan sagligina bircok yonden olumlu etkileri vardir E vitamininin sagliga yararlari Hucrelerin oksidatif tahripten korunmasi LDL nin oksidasyondan korunmasi Bagisiklik sisteminin guclendirilmesi Goz mercegi sinir dokusu kan damarlari kikirdak vb ozel dokularin oksidatif tahribinin azaltilmasi HMG CoA reduktaz enziminin inhibisyonu yoluyla kolesterol sentezinin azaltilmasiE Vitamininin Gerekliligi vitamininin birinci fizyolojik rolu biyolojik antioksidan olmasidir E vitamininin antioksidan fonksiyonu diyetteki coklu doymamis yag asitlerinin PUFA oksidasyonunun onlenmesidir Gerekli olan E vitamininin miktari yag asidinin cifte bag sayisi ile artan PUFA nin ihtimaline baglidir Insan ve hayvanlar uzerinde yapilan cok sayidaki calisma raporuna gore alinan PUFA nin gram basina gerekli E vitamini miktari PUFA nin oksidatif zararlarindan korunmak icin 0 4 0 8 mg dir Uzun zincirli PUFA ca zengin diyetlerde vitamin E gerekliligi cok daha yuksek olmalidir E vitamini eksikligi 1920 lerin baslarinda yapilan bir gozlem sonradan E vitamini diye adlandirilan bir beslenme faktorunun farelerde fetus emilimini onlemek icin gerekli oldugunu ortaya koydu Sonradan onun erkek hayvanlarda normal uretkenlik icin gerekli oldugu ortaya cikarildi Son olarak E vitamini eksikligi bircok patolojik durumla iliskilendirildi E vitamini eksikligi her hayvanda baska etki gostermektedir Tavsan ve maymunlarin erkeklerinde kisirlik hindilerde kanama maymunlarda hemolitik Anemiye vs sebep olmaktadir Insanda E vitamini eksikligi Dogada ve besinlerde oldukca bol olan E vitamini eksikligi insanlarda cok az gorulur Cok az sayida rapor insanlarda E vitamini yetersizligini bildirmektedir Gunde yalniz 2 3 mg tokoferol 1 2 yil sure ile verilirse yetiskin insanlarda E vitamini yetersizligi semptomlari Eritrositlerde peroksidatif hemoliz gozlenmektedir Kalitsal E vitamini yetersizligi olan hastalarda yurumede zorluk konusamama ilerleyen beden hareketleri bozuklugu gibi siddetli norolojik semptomlar rapor edilmistir Yagla yetersiz beslenmelerde noromuskular bozukluklar 10 20 yil sonra cocuklarda yetersiz beslenmelerde belirtiler cok daha kisa surede gorulur Erken dogan bebeklerde E vitamini eksikligine bagli olarak hemolitik Anemi gorulur E vitamini yagda eriyen bir vitamin oldugu icin sindirim esnasinda yeterince yag alinamadigi zaman E vitamini eksikligi gorulur ki bu da kandaki Eritrositlerin omrunun kisalmasina yol acar E vitamini eksik olan kimselerin eritrositleri bazi oksidan maddelere karsi dayaniksizidr Vitamin E yetersizliginin uzerinde etkili oldugu rapor edilmistir E vitamini fazlaligi E vitamini fazlaliginda mide bulantisi ve surekli kusma ya da nadiren mide agrilari gorulur E Vitamini vucut dokularinin ve cildin saglikli olmasini ve bagisiklik sisteminin guclenmesini saglar Saglikli bir kemik yapisi icin de gereklidirBenzerleri ve turevleriE vitaminin pek cok oksidasyon urunu in vitro ve in vivo sistemlerde gozlemlenmistir Bunlar arasinda a tokoferilkinon dimerler ve kinon epoksitler vardir Bazi hayvan dokulari hala etkili bir antioksidan olan mukabil hidrokinona indirgeyen bir enzim icerir Yillar boyunca E vitamininin bazi sira disi ozellikleri bazi kosullarda peroksidasyon reaksiyonlarini hizlandirma yetenegi aciklanamamistir Fakat 1993 te ve meslektaslari bu sonuclara sebebiyet veren bir hipotez gelistirmislerdir Onlar E vitamini radikalinin dusuk yogunluklu lipoprotein dispersiyonlari gibi ortamlarda lipid oksidasyonunu hizlandirabilecegini ileri surmektedirler E vitamininin benzerleri de iyi antioksidanlardir 1991 de tokoferol ve turetilen yapisal elementleri iceren A ve B tanimlamistir Yapisal zeminde parcalarin hicbirinden guclu antioksidan aktivite beklenmemesine ragmen etanolde otookside olan yapilan testlerde bilesikler ve diger tokoferol turevleriyle karsilastirilabilir ozellikler gostermistir E vitamini kaynaklariVitamin molekulleri icinde en buyugu olan E vitamini tahil tahil urunleri sut sut urunleri kirmizi et sebze ve yaglarda tahil embriyolari kuspeler ve yesil yaprakli bitkilerde bulunur En onemli kaynak tohum yaglaridir nebati yaglar Ekmek ne kadar esmer ise o kadar cok E vitamini ihtiva eder Et ve meyvede cok az vardir Normal yeme ile gunde 5 10 mg E vitamini alinir ABD de tavsiye edilen miktar 15 mg gun oldugu halde Kanada da 9 mg gun dur Bazi besinlerin 100 graminda bulunan a tokoferolun miligram cinsinden miktari soyledir sebzelerde 90 sivi yaglarda 50 tahilda 45 yumurtada 10 7 margarinde 10 2 fasulyede 9 koyun ve sigir etinde 1 7 tereyaginda 1 6 tavukta 1 6Ayrica bakinizAntioksidan Gida katkisi Tokol Vitamin E vitamini eksikligiKaynakca Recommended Dietary Allowances RDA 9 Baski Recommended Dietary Allowances RDA 10 Baski Schuler 1990 Bindoli 1985 Hayachi 1992KaynakcaProf Dr Halit Keskin Besin Kimyasi I II I U Yayinlari Istanbul 1987 H D Belitz W Grosch Food Chemistry Springer Verlag Berlin Heidelberg New York Paris Londra Tokyo 1987 Richard A Larson Naturally Occuring Antioxidants Boca Raton Lewis Publishers 1997 Fereidoon Shahidi Natural Antioxidant Chemistry Health Effects and Applications Champaigh III AOCS Press 1997 Andreas M Papas Antioxidant STATUS Diet Nutrition and Health Boca Raton CRC Press 1999