Alman İmparatorluğu ya da İkinci Reich (Almanca: resmen Deutsches Reich, Alman tarih yazımında Deutsches Kaiserreich), 18 Ocak 1871'de Prusya ve diğer özellikle Otto von Bismarck'ın katkılarıyla, birleşmesiyle oluşan birleşik Alman devletidir. İlk imparatoru I. Wilhelm'in taç giymesiyle imparatorluk resmen kuruldu. Yeni İmparatorluğu Habsburg Hanedanı yerine Hohenzollern Hanedanı yönetti, başkent Berlin yapıldı. Yeni İmparatorluk, Avusturya'yı toprakları dışında bıraktı. 1884'ten itibaren Almanya, Avrupa dışında sömürgeler kurmaya başladı (Alman Sömürge İmparatorluğu). Hızlı büyüyen ekonomisiyle, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri oldu, ordusu ve donanmasıyla Büyük Britanya'ya kafa tutar hale geldi.
Birleşik Almanya, Şansölye Otto von Bismarck zamanında dış politikasını Almanya'nın güvenli bir pozisyonda durması, güçlü ülkelerle dostluk kurulması, Fransa ile dış politikada uzak durulmaması ve Fransa ile savaştan kaçınılması üzerine kurmuştu. İmparator II. Wilhelm zamanında ise sömürge konusunda diğer Avrupa ülkeleriyle çekişmeye girildi. Bu, Almanya'nın ittifaklarını yenileyememesine neden oldu. Bu esnada Fransa ise Büyük Britanya ve Rus İmparatorluğu ile ittifak kurdu (Rus-Fransız İttifakı ve İngiltere-Fransa Dostluk Antlaşması). Almanya ise sadece Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile ittifak kurabildi.
Almanya, sömürgecilik politikası gereği, Afrika'nın diğer Avrupa ülkeleri tarafından paylaşımına katılmak istedi. Berlin Konferansı ile Avrupa'nın önemli güçleri Afrika'yı paylaştılar. Almanya'nın payına Alman Doğu Afrikası, Alman Güneybatı Afrikası, Togoland ve Kamerun düştü. Afrika'yı paylaşma mücadelesi I. Dünya Savaşı'nı tetikledi.
Avusturya Arşidükü Ferdinand'ın 28 Haziran 1914'te suikasta uğraması ile I. Dünya Savaşı patlak verdi. Savaşta Almanya'nın içinde olduğu İttifak Devletleri savaşı kaybetti. Kasım 1918'de, Alman Devrimi patlak verdi; II. Wilhelm ve tüm prensler tahttaki haklarının tamamından vazgeçti. Almanya'nın savaş hali Haziran 1919'da imzalanan Versailles Antlaşması ile sona erdi. Bu, İttifak Devletleri'nin de mağlubiyeti anlamına geliyordu. İmzalanan antlaşmanın Almanya'yı aşağıladığı düşünülüyordu. Bu durum daha sonra Almanya'da nasyonal sosyalizmin güç kazanmasına sebep oldu.
Arka plan
Napoléon Savaşları'nın ardından düzenlenen Viyana Kongresi'nin (1814-15) sonuçlarından biri de, Alman Konfederasyonu'nun kurulmasıydı. 1815 Viyana Kongresi'nde ortaya çıkan Almanya büyüklü küçüklü 39 siyasal birimden oluşuyordu. İçlerindeki iki büyük devlet Avusturya ve Prusya'ydı. Bavyera, Württemberg, Saksonya ve Hannover'in küçük krallıkları, Baden, Nassau, Oldenburg ve gibi daha küçük düklükler, Schaumburg-Lippe, Schwarzburg-Sondershausen ve Reuss-Schleiz-Gera gibi çok küçük prenslikler ve Hamburg, Bremen, Lübeck, Frankfurt gibi özgür kentler bunların ardından geliyordu.
Almanya, İtalya ile birlikte 19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Batı ve Orta Avrupa'da ulusal birliğini kuramamış ve merkezi bir hükûmet biçimine sahip olmayan iki ülkeden biriydi. Alman birliğinin kuruluşu, bir devletin (Prusya Krallığı) ve bir devlet adamının (Otto von Bismarck) eseri gibi görünürse de, birliğin kuruluşunu yalnız askeri ve diplomatik olaylar olarak görmek, bu başarının tarihi önemini gölgeler. Almanya ve İtalya'nın birliklerini kurması, aynı zamanda, Batı ve Orta Avrupa'da ekonomik ve toplumsal yaşamın değişen yapısının sonucudur.
Prusya, Alman ulusal birliğini kurmak için bir değil, üç devletle, Danimarka, Avusturya ve Fransa ile savaşmak zorundaydı. Asıl Avusturya'nın siyasal üstünlüğüne meydan okuması gerekiyordu. Bu meydan okumanın temelinde, Danimarka'ya bağlı iki Alman dükalığı olan Schleswig ile yatmaktaydı. 1864 yılında Avusturya ile Prusya, Alman Konfederasyonu adına Danimarka'ya savaş açtılar ve Avusturya özellikle Holstein'da ayrı bir politika izlemeye ve Prusya'yı haklarından yoksun bırakmaya kalkınca, Prusya Başbakanı Otto von Bismarck, akıllı bir diplomasi sonucu Fransa ve Rusya'nın yansızlığını sağlayıp Avusturya'ya savaş açtı. 1866'da Königgrätz Muharebesi'nde bu devleti büyük bir bozguna uğratarak, Almanya'dan attı ve 1867'de Prusya'nın denetiminde Kuzey Germen Konfederasyonu'nu kurdu.
Bismarck, Königgrätz zaferinden sonra hiçbir direnci kalmamış Avusturya'nın başkenti Viyana'ya girebilir ve çok ağır bir barış antlaşmasını zorla kabul ettirebilirdi. Büyük bir ileri görüşlülük ve ılımlılık ile bunu yapmadı ve Avusturya'nın gururunu kırıp, kalıcı düşmanlığını üzerine çekmedi. Çünkü, Bismarck, Almanya'nın Avrupa'nın ortasında hınç duyguları arasında güçlü bir biçimde kurulamayacağını ve birliğini korumak için ileride müttefiklere ihtiyacı olacağını hesaplamıştı. Özellikle Fransa'ya karşı yanına alabileceği doğal müttefik, çoğunluğunu aynı ırktan insanların oluşturduğu ve aynı dilin konuşulduğu Avusturya idi.
Bismarck, Fransa'nın Katolik Alman devletleri üzerindeki denetimini kırmak için 1870 yılında Fransa'ya savaş açtı. Yine akıllı diplomasisiyle bu kez Avusturya ve Rusya'nın yansızlığını sağlamıştı. Ünlü Sedan Muharebesi'nda İmparator III. Napoléon'u ağır bir yenilgiye uğrattı. 1871 tarihli ile Alsace-Lorraine endüstri bölgesini ilhak etti. Bundan sonra Main akarsuyunun güneyindeki Katolik Alman devletleri Prusya'ya katıldılar ve böylece Alman ulusal birliği kurulmuş oldu. Prusya Kralı I. Wilhelm, veraset yoluyla Alman İmparatoru oldu. Bismarck ise Alman Şansölyesi unvanını aldı. Fransa'da ise, III. Napoléon'un imparatorluğu yıkılarak yerine cumhuriyet kuruldu.
Alman ulusal birliğinin kurulmasında, Alman milliyetçiliğinin temel özellikleri, ekonomik ve toplumsal nedenlerinin yanında, Bismarck'ın usta diplomasisinin de payı olduğunu söylemek gerekir. Avrupa'daki güç dengelerini çok iyi anlayan Bismarck, bazı küçük ödünler verip güçlü devletlerin yansızlığını sağlayarak, en uygun zamanda kiminle savaşacağını çok iyi kestirmiştir. İktidardan düştüğü 1890 yılına kadar, kendini tüm Avrupa diplomasisinin kilit adamı, Almanya'yı da en önemli ve güçlü devleti hâline getirmiştir.
Tarih
Kuruluşu ve İç Sorunlar
18 Ocak 1871'de kurulan Alman İmparatorluğu kitlelerden gelen milliyetçi duyguların değil, askeri zaferleri izleyen geleneksel diplomatik girişimlerin ürünüydü. Kuzey Alman Konfederasyonu'na üye devletlerin liderleriyle Bavyera, Baden, Hessen ve Württemberg'in hükümdarları arasında bir anlaşmaya varılmıştı. O tarihte Alman topraklarının ve nüfusunun yaklaşık beşte üçünü kapsayan Prusya, imparatorluğun I. Dünya Savaşı'nın ardından çöküşüne değin birliğin egemen gücü olarak kaldı. Reichsland statüsünü alan Alsace-Lorraine (Elsass-Lothringen) 25 Alman devletinin ortak mülküydü.
İmparatorluk oluştuğunda 540.857 km²'lik bir alanı kaplayan Almanya'nın nüfusu 1871-1914 arasında 41 milyondan 67 milyona çıktı. Nüfusun %63'ü Protestan, %36'sı Katolik, %1'i Yahudiydi. Polonyalı, Danimarkalı ve Fransızlardan oluşan küçük azınlık gruplarının dışında nüfus tümüyle Cermen kökenliydi. Kırsal nüfus %67 kadardı; gerisi kasaba ve kentlerde yaşıyordu. 1820'lerde ve 1830'larda çıkarılan zorunlu eğitim yasaları nedeniyle nüfusun neredeyse tümü okuryazardı.
Alman İmparatorluğu anayasası, Kuzey Alman Konfederasyonu'ndan devralınmıştı. Bismarck'ın 1867'de hazırladığı bu anayasa Almanya'nın kırsal ağırlıklı yapısını ve Junker kökenli Bismarck'ın otoriter eğilimlerini yansıtıyordu. Alman İmparatorluğu federal bir imparatorluktu, yani 25 devlet, kendi hanedanlarını ve meclislerini koruyorlardı. Ama askeri örgütlenme, posta örgütü ve para tüm devletlerde ortaktı.
Biri halkı, öbür 25 eyaleti temsil eden iki meclis vardı. Erkek yurttaşların tek dereceli gizli oyuyla seçilen İmparatorluk Meclisi (Reichstag) 397 üyeliydi. Parlamentonun eyalet temsilcilerinden oluşan üst kanadı ise Bundesrat (Federal Konsey) adını taşıyor ve bu mecliste de Prusya ağır basıyordu. 1871 martında seçilen ilk Reichstag, daha 16 Nisanda, imparatorluğun ilk anayasasını kabul etti.
1867 ve 1871'de belirlenen seçim bölgeleri hiçbir zaman nüfustaki değişiklikleri yansıtacak biçimde değiştirilmedi. Dolayısıyla da kentleşme ilerledikçe kırsal kesimin meclisteki ağırlığı ülkedeki oranının çok üstüne çıktı. Kuramsal olarak alt meclis her yasayı geri çevirilebilirdi; ama gerçekte yetkileri sınırlanmıştı. Ayrıca bakanlar da meclis değil, imparator tarafından seçiliyor ve ona karşı sorumlu tutuluyorlardı. İmparatorluk bütün varlık süresince imparatorluğun siyasal sistemi ile Prusya'nın siyasal sistemi arasındaki uyuşmazlığın etkisinde kaldı. Prusya'da alt meclis üç sınıflı bir seçim sistemiyle belirleniyor, erkek nüfusun yüzde 15'ini oluşturan mülk sahipleri temsilcilerin yaklaşık yüzde 85'ini seçiyordu. Dolayısıyla tutucular Prusya'da her zaman çoğunluğu sağlayabiliyor, oysa imparatorluk sistemi merkez ve sol partilere büyüyen çoğunluk olanağı veriyordu. İmparator aynı zamanda Prusya kralıydı. İki kısa dönem dışında Prusya başbakanı da hep imparatorluk şansölyesi oldu. Bu durumda yürütme, iki ayrı mecliste çoğunluk sağlama gibi bir sorunla karşı karşıyaydı. Genellikle bürokrasi ya da asker kökenli olan bakanların da çoğu kez parlamento ve dış politika deneyimleri yoktur.
Bismarck kırsal nüfusun liberal eğilimli ilerici partiye değil, muhafazakâr partilere oy vereceğini düşünerek erkekler için genel oy hakkını kabul etmiş, kurulacak yeni partileri hesaba katmamıştı. Ama 1870'lerin başında Prusya'da seçimlere katılmaya başlayan, Katolik inanç temelinde örgütlenmiş Merkez Partisi ve Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) önemli oranda oy aldı. 1871'de Bismarck Liberaller'le birleşerek Merkez Partisi'ni yok etmeye yönelik Kulturkampf'ı (kültür savaşı) başlattı. Katolik Kilisesi'ni hedef alan bir dizi yasa çıkarıldı; medeni nikâh kabul edildi; papazların yer değiştirmesi yasaklandı; tarikatlar dağıtıldı. Ama Kulturkampf amacına ulaşamadı. Tersine Katolik azınlığın bir siyasal partiye gereksinimleri olduğunu anlamalarına yaradı.
1870'lerin sonunda Kulturkampf'tan vazgeçen Bismarck bu kez muhafazakâr partiler ve Ulusal Liberaller'in birçok üyesiyle birleşerek SPD'ye karşı bir kampanya başlattı. Hızla sanayileşen Almanya'da tehlikeli olabilecek bu partinin anayasa gereği seçimlere katılmasını önleyemediyse de, 1878-90 arasında yasadışı ilan edilmesine yol açan meclis çoğunluğunu sağladı; liberallerin de desteğini alarak, sol partilerin siyasi faaliyetlerini yasaklayan antisosyalist yasalar çıkarılmasını sağlamış ve sol siyaseti baskılayarak toplumdan tecrit etmeye çalıştı. Pek çok sosyalist İsviçre'ye kaçtı. 1880'lerde Bismarck işçileri sosyalizmden caydırmak ve giderek kitleselleşen sosyal demokrat hareketin argümanlarını ortadan kaldırmak için bazı sosyal güvenlik uygulamaları başlattı; ülke çapında sağlık hizmetleri sistemi kurdu. Böylece 19. yüzyılda Alman İmparatorluğu'nun endüstrileşmesine paralel olarak büyüyen ve toplumda önemli bir yer tutan Alman roletaryasının beklentilerinin bir kısmı Avrupa'da bugünkü sosyal devlet kavramının temelini atan kamusal bir sosyal güvenlik sistemiyle karşılanmıştı.
Ama Katolikler karşısında olduğu gibi, sosyalistler karşısında da başarısızlığa uğradı. 1890 seçimlerinde Bismarck'ın deyimiyle "imparatorluk düşmanı" bu iki parti çok büyük kazançlar sağladı.
Bunlara rağmen, devlet işlerini, özellikle de diplomasiyi elinde tutan Şansölye Bismarck'ın, markı bir imparatorluk bankasına bastırması (1875), bir hukuk ve ceza muhakemeleri usulü yasasını yürürlüğe koyması (1872-1876), yedi yıllık askerlik sistemini getirmesi (1874), ulusal azınlıkların germenleştirilmesine çalışması ülkesinin birliğini güçlendirdi.
1870-90 Arasında Ekonomi
İmparatorluk 20 yıllık hızlı ekonomik büyüme döneminin sonuna doğru kurulmuş, Alman devletleri çelik üretiminde ve demiryolu yapımında Fransa'yı geride bırakmıştı. 1867'de Kuzey Alman Konfederasyonu'nun kurulması ekonomik büyümenin önündeki engelleri yok etti. Tefecilik yasaları ve iç göç sınırlamaları kaldırıldı. Bismarck ve müttefiki Ulusal Liberaller'in girişimiyle altına dayalı tek bir para kabul edildi. İmparatorluk bankası kuruldu. Çok ortaklıklı şirketlerin oluşmasını önleyen katı kuralları bir yana bırakıldı. Sonuçta 1870-73 arasında toplam 1,4 milyar sermayeyle 857 yeni şirket kuruldu, bu sayılar önceki 20 yılın toplamının üzerindeydi. 1865-75 arasında demiryolu ağı iki katına çıktı. On binlerce Alman ilk kez hisse senedi almaya başladı.
Bu çılgınca büyüme 1873'te bütün dünyayı saran ekonomik bunalımla sona erdi. Tarım ve sanayi fiyatları düştü; net millî hasılanın düşüşü altı yıl durdurulamadı. Yeni kurulan çok ortaklı şirketlerin yaklaşık yüzde 20'si iflas etti. Borç içindeki Junker'lar Alman pazarına dolan Amerikalı ve Rus tahıl fazlasının rekabetiyle karşılaştı. Kırsal Prusya nüfus kaybetti.; 1870'lerde 600 bini bulan Kuzey ve Güney Amerika'ya göç edenlerin sayısı 1880'lerde bunun iki katını aştı. Gene de 1870-90 arası sürekli bir bunalım dönemi olmadı. 1880'lerde tarımda değilse bile, sanayide önemli canlanmalar görüldü ve Britanya bu yeni rakibinin gücünü tanımaya başladı.
Bunalım koşulları Alman liderleri 20 yıllık serbest ticaret uygulamasından denetimli ekonomiye dönmeye yöneltti. Yeni döneme damgasını vuran yoğunlaşma oldu. Almanya büyük sanayi, büyük tarım, büyük bankacılık ve büyük yönetim ülkesi hâline geldi. Devlet korumasındaki kartel anlaşmalarıyla pazar bölüşüldü; mamul mallarda standartlaşmaya gidildi; sabit fiyat uygulamasına geçildi. Kartelleşme çelik, kömür, cam, çimento, potas ve kimya sanayilerinde hızla yayıldı. 1882-95 arasında toplam işyeri sayısı yüzde 4,6 ama 50'den fazla işçi çalıştıran işyeri sayısı yüzde 90 arttı. 1878-79'da muhafazakâr partilerle birleşip Ulusal Liberaller'e sırt çeviren Bismarck ayrıca sanayi ve tarımın gümrük duvarlarıyla korunmasını öngören bir ekonomi politikasını benimsedi. Tarım ürünlerinde gümrük iki kez yükseltildi ve toprak sahibi Junker'lere sübvansiyon sağlandı. Böylece toprak sahipleri, büyük sanayi, ordu ve sivil bürokrasinin üst kademeleri arasında sosyal demokrasiyi ve siyasal özgürleşmeyi önlemeye, ayrıca piyasadaki dalgalanmalardan korunmaya yönelik bir ittifak oluştu.
1870-90 Arasında Dış Politika
1890'daki istifasına değin Bismarck dış politikaya neredeyse istediği gibi yön verdi. Üç askeri zaferden sonra görevi barışı yerleştirerek zaman kazanmak, böylece Orta Avrupa'da güçlü bir Alman İmparatorluğu'nun doğal kabul edilmesini sağlamaktı. En büyük sorunları ise Balkanlar'da ve Fransa'da görüyordu. Osmanlı Devleti'nin çöküşü Balkanlar'da Avusturya ile Rusya arasında çatışmaya yol açabilir, gerek bu olay; gerekse Fransa'nın Almanya'dan öç almak istemesi Avrupa'yı yeniden savaşa sürükleyebilirdi.
Bismarck her ne kadar Realpolitik uygulamasının büyük ustası kabul edilirse de temelde monarşilerle ilişki kurmayı seçen, buna karşılık parlamenter hükûmetleri küçük gören bir politikacıydı. 1873'te Rusya ve Avusturya-Macaristan imparatorluklarıyla anlaşarak Üç İmparator Birliği'ni kurdu; Ama 1870'lerin ortalarında Osmanlıların Slav eyaletleri ayaklanınca birlik dağıldı. 1877'de Rusya Osmanlı Devleti'ne savaş açınca Britanya ve Avusturya-Macaristan Rus yayılmacılığından kaygılanmaya başladı. Bismarck ise Rusya'nın Ayastefanos Antlaşması'yla Osmanlılara kabul ettirdiği ağır koşulların 1878 Berlin Kongresi'nde yeniden görüşülmesini sağladı. 1879'da da Habsburglarla İkili İttifak'ı oluşturdu. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun dağılması durumunda Rusya'nın Polonya, Çekoslovakya ve öbür Slav topraklarına egemen olmasından korkuyordu; ayrıca bu durumda Almanya'ya göç edebilecek ve Merkez Partisi'ni güçlendirecek 7 milyon Germen kökenli Avusturyalı Katoliği de istemiyordu.
Bismarck sağlam bir müttefik bulduktan sonra 1881'de Üç İmparator Birliği'ni canlandırarak usta politikacılığını ortaya koydu. Artık Balkanlar'da bir çatışmayı önlemek için Viyana kadar Petersburg'da da etkili durumdaydı. 1882'de Fransa'dan korkan İtalya'nın da katılmasıyla İkili İttifak Üçlü İttifak'a dönüştü. Görünüşte Bismarck kazanmıştı. Fransa'nın müttefiki yoktu. Balkanlar'daki iki büyük karşıt güç de etkisi altındaydı. Ama çok geçmeden Bulgaristan nedeniyle Avusturya ve Rusya'nın arası açıldı ve birlik yeniden dağıldı. Bismarck'ın müdahalesiyle savaş önlenmekle birlikte Habsburglarla Romanovların ilişkileri artık düzelemeyecek kadar bozulmuştu. Bismarck 1887'de Rusya'yla ayrı bir antlaşma imzaladı, ama o daha başbakanlıktan ayrılmadan Fransa'yla Rusya yakınlaşmaya başladı.
Bismarck barışçı politikalarıyla Avrupalı liderlerin saygısını kazandı. Sorun Junker'lerin ve sanayi burjuvazisinin yönlendirdiği bu gelişen sanayileşmiş gücün öbür Batılı güçlerin kurduğu sömürge imparatorlukları karşısında aynı politikayı sürdürüp sürdüremeyeceğiydi.
Bismarck'ın Düşüşü ve II. Wilhelm
Alman dış politikasının yönetimini tümüyle Bismarck'a bırakmış bulunan İmparator I. Frederic Wilhelm'in 1888 yılında ölümü üzerine, yerine geçen ve Bismarck'tan nefret eden oğlu III. Friedrich, 1887'de yakalandığı gırtlak kanseri nedeniyle ancak birkaç ay tahtta kalabildi (Mart-Haziran 1888). Yerine geçen oğlu, 30 yaşındaki genç İmparator II. Wilhelm ile 74 yaşındaki yaşlı Şansölye Bismarck özellikle dış politika konusunda anlaşmazlığa düştüler. II. Wilhelm, yüksek ülküleri, dirik ve ilerici nitelikte düşünceleri olan genç bir hükümdardı. Tutucu bir politikacı olan Bismarck ile anlaşmazlığa düşmesi, tarihsel açıdan rastlantı değildi. Almanya, tıpkı 1800'lerin Britanyası gibi, büyük endüstri devleti olma yolundaydı. Şimdi II. Wilhelm'in aramakta olduğu yeni ve sömürgeci bir dış politikaya sahip olmak durumundaydı. Yeni "dünya politikası" (weltpolitik) ile Bismarck'ın Avrupa içine sıkışık politikası çatışmaktaydı. İki adam arasında iç politika alanında da anlaşmazlık vardı. Bismarck, giderek endüstrileşen Almanya'nın güçlü işçi partisi Sosyal Demokrat Parti'yi (SPD) gerekirse orduyu kullanarak ezmek istiyordu. II. Wilhelm ise, yönetimine bir iç savaşta kan dökerek başlamak niyetinde değildi.
Düşünceler arasındaki bu temel farklılık dolayısıyla Bismarck yirmi yıldır sürdürdüğü dış politikada güçlüklerle karşılaşmaya başladı. Almanya'nın doğu ve batısından Rusya ve Fransa gibi iki güçlü devletle sarılmış olması ve bunun sonucu olarak "iki cepheli savaş" tehlikesi Bismarck'ın karabasanıydı. Wilhelm'in yeni Genelkurmay Başkanı Alfred von Waldersee, iki cepheli savaştan Bismarck kadar korkmuyordu. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Galiçya'da Rusya'ya karşı açacağı cephe, bu devletin Almanya'ya karşı doğudan açacağı cephedeki yükü çok hafifletebilir ve böylece savaşın ilk aylarında Fransa ile tüm gücüyle savaşan Almanya, Fransa'yı yendikten sonra yine tüm gücüyle Rusya'ya yüklenebilirdi. Mantıki olarak bu stratejik düşüncenin siyaset alanındaki yansıması, Rus dostluğuna Bismarck kadar önem vermemekti. Üstelik, yeni imparator, 1889'da Bismarck'la çatışma pahasına Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit'i ziyaret ederek destek vadetmişti. Doğal olarak bu davranış, Bismarck'ın Rusya'ya Yakındoğu'da destek sözüyle çatışıyordu.
Bu koşullar altında, monarkla çatışan her yöneticinin başına geldiği gibi, Bismarck da görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Alman ulusal birliğinin kurucusu, Avrupa diplomasisinin en güçlü diplomatı ve belki de "İkinci Metternich", Alman siyasetinden çekilince, II. Wilhelm dizginleri sıkıca eline aldı.
1890-1914 Arasında Siyaset
Bismarck'ın kurduğu siyasal yapı pek az değişiklikle 1918'e değin korundu. Ama ardılı Leo von Caprivi iç politikada farklı bir yol tuttu. İlk kez siyaset sahnesine çıkan Caprivi askerdi. Şaşırtıcı bir kararla merkez ve sol partilerle çalışmayı seçti; onların desteğiyle tahıldan alınan gümrük vergilerini indirdi; Rusya, Avusturya-Macaristan ve Romanya'yla uzun vadeli ticaret anlaşmaları yaptı. Bunların sonucunda gıda maddeleri fiyatları düştü ve sanayi gelişti. Ulusal zenginlikle birlikte sanayi işçilerinin yaşam düzeyi de yükseldi. Caprivi, çıkarları zedelenen Junker aristokrasisi tarafından istifaya zorlandı ve onun düşüşü, izleyen başbakanlara toprak sahiplerine muhalefetin tehlikelerini öğretti. 1900-09 arasında başbakan olan Bernhard von Bülow, Caprivi'nin ticaret politikasını terk etti ve büyük sanayiyle büyük tarım arasındaki ittifakı yeniden kurdu.
20. yüzyıla girerken imparatorluk büyük bir bunalımın eşiğinde görünüyordu. Avrupa'nın en canlı ekonomisine sahip ülkenin otoriter siyasal sistemi felce uğramıştı. Kentsel seçmen kitlesinin büyümesiyle her seçimde oylarını artıran SPD 1890'da çoğunluk sağlayamamakla birlikte birinci parti durumuna geldi; 1891 Erfurt Kongresi'nde devrimci Marksist bir program benimsedi; 1912'ye gelindiğinde seçmen desteği izleyen iki büyük partinin toplam seçmen desteğini aşmıştı. SPD gibi Merkez Partisi'nin de kitle tabanı vardı. Muhafazakârlar, Ulusal Liberaller ve İlericiler ise geleneksel seçkinlerin önderlik ettiği, sürekli gerileyen partilerdi. Liberaller ve Muhafazakârlar Reichstag'daki ağırlığını yitirirken toplumda ilk kez parlamento dışı çıkar grupları belirdi. Pan-Germen Birliği, Donanma Birliği, Çiftçiler Birliği ve Sömürgeler Birliği gibi bu gruplar otoriter bir siyaseti ve yayılmacı bir dış politikayı savunuyordu. Çiftçiler Birliği dışında hepsi eğitimli orta sınıfa dayanıyor, önderleri arasında profesörler bulunuyordu. Bu gruplar karar alma sürecini etkilemekte olağanüstü başarı gösterdi.
İmparatorluk döneminin son seçimlerinde (1912) SPD oyların yüzde 34,8'ini ve meclis üyeliklerinin 110'u alarak büyük bir zafer kazandı. Güneyde Württemberg tam bir parlamenter yönetime yöneliyordu; Alsace-Lorraine'e de şaşılacak kadar geniş bir özerklik tanınmıştı. Dolayısıyla imparatorlukta temsili demokrasiye doğru bir evrimin belirtileri vardı. Buna karşılık Saksonya ve Hamburg Prusya'dan da kısıtlayıcı bir seçim yasası benimsemişti. Hepsinden önemlisi Junker'lere, askeri ve sivil bürokrasiye dayanan, çoğu profesör tarafından da desteklenen Prusya daha fazla demokrasiye kesinlikle karşı çıkıyordu.
1890-1914 Arasında Ekonomi
Alman sanayisi 1890 sonrasında soluk kesici bir hızla olgunluğa erişti. 1895-1907 arasında makine sanayisinde işçi sayısı iki katına çıktı. Amerika'ya göç 1880'lerde yılda 130 binden 1890'ların ortalarında yılda 20 bine düştü. Prusya'nın doğusundaki nüfus fazlası Ruhr Havzasındaki fabrikalara yöneldi. Alman malları Fransa dışında kıtadaki bütün büyük pazarları ele geçirdi.
Yüzyılın sonuna gelindiğinde hem ulusal gelirin, hem de nüfusun ağırlığı kentsel sanayi sektörüne kaydı. 1910'da nüfusun yüzde 60'ı kentlerde yaşıyordu. 1914'te 50'ye yakın kentin nüfusu 100.000'i aşmaktaydı.
Kentleşmenin gelişmesi, sanayileşmenin gelişmesine bağlıydı; 1913'te gayri safi millî hasılanın yüzde 60'ı sanayiden kaynaklanıyordu. Taşkömürü üretimi 26 Mt'dan 190 Mt'a, çelik üretimi 1 Mt'dan 18 Mt'a yükseldi; Alman kimya sanayisi, tartışılmaz bir üstünlüğe ulaştı. Ustaca düzenlenmiş su yolları yoğun ve pek merkezileşmemiş demiryollarının (1914'te 65.000 km) yanı sıra, limanlar da hızla gelişmekteydi (Hamburg limanının tonajı, 6 milyondan 15 milyona yükseldi). 1914'te, Alman ticaret filosu dünya kapasitesinin % 12'sini oluşturuyordu. Bunların tümü, karteller ve konzemler hâlinde sağlam biçimde gruplaşmış bir iktisadın başlıca kozlarını oluşturuyordu. Almanya'da üretilen ürünler, bu dönemde dünyanın her yanına satıldı.
1912'de toplam sendikalı işçi sayısı 3,7 milyon, sosyalist sendika üyeleri 2,5 milyondu. 1911'de 13,2 milyon işçi sosyal güvenlik kapsamındaydı. İşverenlerin bütün otoriterliğine karşın işçiler önemli kazanımlar elde etti; 1867-1913 arasında günlük çalışma saatleri yüzde 14 kısaldı. Kişi başına ulusal gelir 1871'de 352 marktan 1914'te 728 marka çıktı. Ama siyasal hakların birçoğundan yoksun olduklarından sanayi işçileri, çoğu kez Katolik bile olsalar, devrimci sosyalist partiye oy verdiler.
Sanayileşme hızlı olmakla birlikte yalnızca belli sektörlerde gerçekleşti, ekonominin öbür alanlarını çok etkilemedi. Almanya bir sanayi devine dönüşürken iki milyon Alman geleneksel zanaat dallarında çalışmayı sürdürdü. Büyük Junker mülklerinin ve kartellerinin yanında cüce çiftlikler ve küçük atölyeler de var oldu. Çiftçilerin yüzde 60'ının iki hektardan az toprağı vardı. Alman fabrikaları Britanya ve Fransızlarınkinden daha büyük, daha moderndi, ama kapitalizm öncesi sektörler bu ülkelerdekinden geriydi. Bunalım dönemlerinde geleneksel meslek sahipleri hem yurtsever, hem antikapitalist bir ideoloji olarak çoğu kez Yahudi düşmanlığına yöneldiler.
1890-1914 Arasında Dış Politika
Bismarck'ın ardılları onun dış politika ilkelerinden hemen vazgeçtiler. 1897-1912 arasında II. Wilhelm, kurnaz bir politikacı olan donanma danışmanı Alfred von Tirpitz'le birlikte Weltpolitik (dünya politikası) adıyla bilinen yayılmacı politikayı uygulamaya koydu. Almanya'nın önemsiz deniz gücü 10 yıldan biraz fazla zaman içinde Britanya'dan sonra ikinci sıraya yükselmiş, okyanuslarda öteki ülkelere meydan okuyabilecek yeni savaş gemileri yapılmıştı. Tirpitz usta bir propagandacıydı; güçlü imparatorluk düşünü tüccar ve sanayici orta sınıfa aşıladı. Donanma onların ticaret gemilerini de koruyacak, ayrıca tahta bağlılığı artırarak sol partilerin büyümesini önleyecekti.
Emperyalist dünyaya geç gelen Almanya en değerli sömürgeleri rakiplerine kaptırmıştı. Bu nedenle Afrika ve Pasifik bölgesindeki sahipsiz topraklar için diğer Avrupa güçleriyle rekabete girildi. Almanya'yı, rakibi Fransa'ya karşı bir balans ağırlığı olarak gören Britanya'nın desteği veya en azından kabullenmesiyle Almanlar Alman Güneybatı Afrikası (bugün Namibya), Kamerun, Togoland, Alman Doğu Afrikası (bugünkü Tanzanya anakarasının büyük kısmı) sömürgeler kazandılar. Pasifik'te antlaşma ve satın alma yoluyla adalar kazanılırken, Kuzeydoğu Çin'deki Jiaozhou Körfezi bölgesi için kiralama yoluna gidildi. Ancak Bu topraklardan yalnızca Togoland ve Alman Samoası kendi kendine yeter ve karlı durumundaydı. Diğerleri altyapı ve diğer yapılar için Berlin'in finansmanına muhtaçtı. Ayrıca ele geçirilen yerler donanmaya akıtılan paranın karşılığı olarak görülemezdi.
Orta Doğu
Şansölye Bismarck, Avrupa dengesinin Alman çıkarlarına göre ayarlanması ve Alman nüfuzunun etkisi altında devam etmesini istediği için Osmanlı İmparatorluğu ile pek ilgilenmedi. Bismarck, Avusturya ve Rusya'yı yanına alarak Fransa'yı Avrupa'da yalnız bırakma yoluna gitmişti. Alman şansölyesi her ne kadar "Şark Meselesi bir Alman erinin kemiklerine bile değmez", "Tekmil Türkiye, medeni Avrupa milletlerinin bu uğurda büyük harplerle birbirlerini mahvetmeye değecek kıymete haiz değildir" açıklamaları ile Doğu'ya olan ilgisizliğini belirtmeye çalışmışsa da, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında toplanmasına öncülük ettiği Berlin Kongresi'ndeki tutumu, bu görüşleri ile tam bir çelişki oluşturmuştur.
Osmanlı-Alman ilişkileri 1888'de tahta çıkan II. Wilhelm döneminde önemli bir gelişme göstermiştir. İmparator Wilhelm, sanayileşmiş devletler gibi, Osmanlı topraklarını iyi bir hammadde deposu ve mallarını satacağı geniş bir pazar olarak görmüştür. Ayrıca Almanya'nın günün birinde Britanya ile savaşa girmek zorunda kalırsa onu kendi adalarında vuramayacağına göre, sömürgelerine giden yollarda vurmalıydı. Osmanlı toprakları da bunun için en ideal konumdaydı. Ayrıca, Almanya'nın bir sömürge imparatorluğu kurmasında ve Doğu'ya yayılmasında Müslümanların da yardım ve sempatisini kazanması gerekiyordu. Bu yüzden 1898'deki ziyareti sırasında "300 milyon Müslümanın Halifesi olan Sultan Abdülhamit, kendisinin dostu olduğumdan hiçbir zaman kuşku duymamalıdır" diyecekti.
İstanbul'daki diplomatik boşluğu anlayan Wilhelm, Osmanlı Devleti'yle Britanya ve Fransa arasındaki ilişkilerin bozulmasından faydalanarak 1889 ve 1898'de iki kez İstanbul'u ziyaret etti. İkinci ziyaretin en önemli amacı, gerçekte, bir "demiryolu politikası" olan Almanya'nın Yakındoğu politikası doğrultusunda, Haydarpaşa-Bağdat demiryolunun yapımın için Alman Anadolu Demiryolları Şirketi'ne verilecek ayrıcalıklardı. Almanların bu planlarının yanı sıra Padişah II. Abdülhamid de, giderek zayıflayan halifelik sıfatını tekrar güçlendirmek için İstanbul'dan Mekke ve Medine'ye uzanacak bir demiryolunun, birçok İslam memleketini birbirine bağlamasıyla İslam dünyasının sevgisini kazanmayı düşünüyordu.
1888'de Anadolu demiryolları üzerinde yabancılara tanınmış olan tüm ayrıcalıklar, Alman şirketine devredildi ve 1902 yılında İstanbul'dan Bağdat'a kadar demiryolu yapım projesi Alman şirketine verildi. İnşaat Deutsche Bank'ın finansal desteğiyle başladı. I. Dünya Savaşı öncesinde İngilizlerin Almanların demiryolunu Bağdat'tan sonra Basra'ya, yani Basra Körfezi'ne kadar uzatarak, büyük deniz imparatorluğu Britanya'nın Basra Körfezi ve Hint Okyanusu'ndaki üstünlüğü için tehdit olabileceklerini görmesi savaşın nedenlerinden biri oldu. 1914'te, I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde duran demiryolu inşaatı Bağdat'ın 480 km uzağındaydı.
İktidarının ilk yirmi yılında II. Wilhelm'ın Yakındoğu politikası başarılı olmuş sayılabilir. Ancak, bu başarı, Wilhelm'ın Abdülhamit ile dostluğuna, dolayısıyla ikincisinin tahtının sağlamlığına dayanıyordu. 1909 yılında Abdülhamit düşürülünce, Alman politikası da sınırlandırılmış oldu. Ancak, bu sınırlama çok kısa sürdü. Balkan bunalımları, Osmanlı yöneticilerini yeniden Almanya'ya yaklaştırdı.
Avrupa
II. Wilhelm döneminde,Bismarck döneminde, Rusya'yla 1887'de imzalanmış olan antlaşma kaldırıldı. 1894'te Rusya Fransa'nın müttefiki oldu (Rus-Fransız İttifakı). Fransa yalnızlıktan kurtulurken, Almanya'nın Balkanlar'daki etkisi azaldı; Britanya'yla yakınlaşma çabaları ise çok önemsiz kaldı.
Üstelik Tirpitz'in yayılmacılık planı, Britanya'nın Almanya tehlikesine karşı önlem almasına yol açtı. Britanya 1902'de Japonya'yla ve 1904'te Fransa'yla birer anlaşma imzaladı. 1907'de ise Rusya'yla anlaşmazlıkları gidererek Fransa'nın da katılımıyla Üçlü İtilaf'ı oluşturdu. Böylece Almanya kendini üç büyük güçle çevrilmiş buldu.
Bismarck yönetiminde 20 yıl çatışmadan kaçınan Almanya izleyen dönemde hemen her yere karışmaya başladı. 1890'larda Çin'e müdahalesi Japonya'nın tepkisini çekti. Rusya'yı ilgilendiren Osmanlı Devleti üzerindeki etkisi, Fransa'nın unutamadığı ise 1870 yenilgisiydi. Almanya Britanya'nın da düşmanlığını kazanınca Bismarck'ın kabusu olan koalisyon gerçekleşti. Alman yönetimi 1905 Fas ve 1911 Agadir'de sorunlarından yararlanarak koalisyonu dağıtmayı denedi, ama bazı ödünler almakla birlikte Üçlü İtilaf'ı bozamadı. 1912'de Başbakan Theobald von Bethmann Hollweg ve bakanları Weltpolitik'in başarısızlığını kabul ettiler. 1894'ten beri genişletilmeyen orduya yeniden ağırlık verildi. İtalya güvenilir olmaktan çıktığı için artık tek sağlam müttefik Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ydu ve onun istikrarının bozulması Almanya'yı tam bir yalnızlığa itecekti.
Avusturya veliahtı Arşidük Franz Ferdinand Haziran 1914'te bir Sırp teröristi tarafından öldürüldü. Böyle bir olayın üstüne kararlılıkla gitmeyen bir Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun geleceği parlak olamazdı. II. Wilhelm ve başbakanı Sırbistan'a karşı sert önlemler alınmasında direttiler ve savaş çıkacak olursa Avusturya'ya koşulsuz bağlılıklarını bildirdiler.
I. Dünya Savaşı
Almanya, tıpkı Fransa gibi, I. Dünya Savaşı'na bir "kutsal birlik" anlayışı içinde girdi; savaşın ilk günlerinde Almanya'da bütün sınıf, din ve siyasal görüş ayrılıkları unutuldu. Bütün partiler ve hatta SPD bile savaş harcamalarını onayladı. Oysa Almanya tehlike içindeydi. İtilaf Devletleri denizlerde güçlüydü; nüfusları Almanya'nınkinin üç katıydı; sömürge imparatorlukları ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) aracılığıyla ulaşabildikleri zengin doğal kaynakları vardı. Hemen abluka altına alınan Almanya ise yalnızca kendi kaynaklarından ve savaşa katılmayan Hollanda, Danimarka ve İsviçre gibi komşularından yararlanabilirdi. Buna karşılık iki cepheli bir savaşta büyük önem taşıyacak iç geçitlere ve birleşik komuta yapısına sahipti. İtilaf Devletleri birleşik komutadan yoksundu.
Alman genelkurmay başkanı Alfred von Schlieffen'in planı Belçika üzerinden Fransa'ya büyük bir orduyla saldırmak ve altı-sekiz hafta içinde Paris'e ulaşmaktı. Doğuda Rusya'ya karşı küçük bir ordu bırakılacak, Fransa yenildikten sonra asıl ordu doğuya dönüp Rusları Doğu Prusya'dan çıkaracaktı. Schlieffen savaş başlamadan öldü; yerini Helmut von Moltke aldı. Batıda Alman orduları Belçika'yı geçti, ama Marne Çarpışması'nda (Eylül 1914) durduruldu. Bu arada Osmanlı Devleti Almanya'nın yanında savaşa girdi. Yeniden görev verilen 67 yaşındaki Paul von Hindenburg, Tümgeneral Erich Ludendorff'la birlikte doğuya gönderildi ve Tannenberg'de Rus ordularını yendi (Ağustos 1914). Batı cephesi uzun ve yıpratıcı bir savaşa sahne oldu. Verdun, Somme ve Ypres'teki büyük çarpışmalara karşın iki taraf da İsviçre sınırından Manş Denizine kadar uzanan siperlerinden 50 km'den fazla uzaklaşamadı. Doğuda ise İttifak Devletleri Rusya'ya karşı bir dizi zafer kazandılarsa da 1917 Ekim Devrimi'nde değin Rusya'yı savaş dışı bırakamadılar.
Moltke'den sonra genelkurmay başkanlığına getirilmiş olan Erich von Falkenhayn 1916'da görevden alındı. Ludendorff'la birlikte onun yerine getirilen Hindenburg da tıpkı Falkenhayn gibi savaşın sonucunu batı cephesinin belirleyeceğine inanıyordu. Ama 1915'te İtalya'nın, 1916'da da Romanya'nın İtilaf Devletleri'ne katılmasıyla İttifak kuvvetlerinin yıpratma savaşında hiçbir şansı kalmamıştı. Hindenburg ve Ludendorff fiilen Almanya'nın hükümdarları durumuna geldiler ve bütün toplumu seferber ettiler. Nüfusun yüzde 18'i askere alındı; bu 11 milyon askerin yaklaşık 2 milyonu öldü. Ülkede açlık baş gösterdi. 1916'da bağımsız bir Polonya devletinin oluşturulması o sıralarda beliren Rusya'yla ayrı bir antlaşma yapma olanağını yok etti.
1917'de ABD'yi savaşa katacağı bilinmesine rağmen "sınırsız" denizaltı savaşı başlatıldı. Alman denizaltıları uluslararası sularda karşılaştıkları gemileri savaş, ticaret ve yolcu gemisi olmalarına bakmaksızın batırmış ve batan gemilerde birçok Amerikalı yaşamını yitirmişti. Üstelik, çeşitli casusluk ve karşı-casusluk faaliyetleri sonunda, Almanya'nın Meksika'yı ABD aleyhine savaşa girmeye teşvik ettiği de ortaya çıkarıldı. Bütün bu gelişmeler üzerine, Amerikan Kongresi 6 Nisan 1917'de Almanya'ya savaş ilan etti. ABD, büyük maddi gücüyle Almanya'nın karşısına dikilmiş ve böylece Üçlü İtilaf Devletleri açısından büyük avantaj olmuştu.
Ancak, bu giriş siyasal açıdan önemli sorunlar da çıkarmamış değildir. Çünkü, ABD Hükûmeti ve özellikle Başkan Woodrow Wilson'ın savaş sonrası düzeni konusunda bağlaşıklarından çok farklı görüş ve düşünceleri vardı. Daha savaş sona ermeden, 1918 yılının ocak ayında Başkan Wilson savaş sonrası dünya ile ilgili görüşlerini ünlü On Dört Madde ile açıkladı. Nisan 1918'de Ludendorff Amerika Birleşik Devletleri başkanı Woodrow Wilson'ın önerdiği On Dört Madde'yi reddederek büyük bir saldırıya geçti. Askeri ve sivil liderler Reichstag'ın 1917'de kabul ettiği toprak ilhakına yer vermeyen barış kararını hiçe sayarak 1917-18'de Rusya ve Romanya'ya ağır barış koşullarını kabul ettirdiler.
Nisan 1918'deki Ludendorff saldırısı batıda büyük engeller aştı. Ama ilk başarıların sürdürülmesini sağlayacak yedek güçler yoktu. Ayrıca, ABD'nin savaşa girişi bu cephede ağırlığını göstermeye başlamıştı. Yaklaşık bir milyon ABD askeriyle birlikte karşı saldırıya geçen İtilaf Devletleri kısa sürede inisiyatifi ele aldılar. Alman kuvvetleri yavaş yavaş çekilmeye başladı ve 8 Ağustos'ta Kuzey Fransa'da ağır bir yenilgiye uğradı (Amiens Muharebesi).
Artık Almanya ve İttifak ülkeleri için yapacak çok bir şey kalmamıştı. 1918 yılının eylül ayında Bulgaristan ve ekim ayında Osmanlı Devleti teslim oldular. 3 Ekim 1918'de genelkurmayca sıkıştırılan II. Wilhelm, Prens Maximilian von Baden'in başkanlığında daha liberal bir hükûmeti işbaşına getirdi. Yeni hükûmet ateşkes istedi. Ama görüşmeler sonuçlanmadan donanmada devrimci ayaklanma başladı; devrim orduda ve kentsel işçi sınıfı arasında da yayılınca II. Wilhelm krallık ve imparatorluk tacını bırakarak Hollanda'ya kaçmak zorunda kaldı.
Yenilmiş Almanya'da iktidarı Sosyal Demokratlar üstlenirken, savaşın askeri ve sivil liderleri sorumluluktan kaçtı. 9 Kasım'da Alman Cumhuriyeti'nin kuruluşu açıklandı. 10 Kasım'da Baden Prensi başbakanlıktan ayrıldı ve sosyal demokrat Friedrich Ebert yönetiminde bir geçici hükûmet kuruldu. Almanya adına Merkez Partisi'nden bir sivilin, 'in imzaladığı ateşkes 11 Kasım 1918'de yürürlüğe girdi.
İmparatorluğun Yapısı
İmparatorluk 25 eyaletten (Bundesstaaten) ile 25 Alman devletinin ortak mülkü sayılan, Reichsland statüsündeki Alsace-Lorraine'den (Elsass-Lothringen) oluşuyordu.
Eyalet | Türü | Başkent | km² olarak alan (1910) | Nüfus (1871) | Nüfus (1900) | Nüfus (1910) |
---|---|---|---|---|---|---|
Prusya | Krallık | Berlin | 348.780 | 24.691.085 | 34.472.509 | 40.165.219 |
Bavyera | Krallık | Münih | 75.870 | 4.863.450 | 6.524.372 | 6.887.291 |
Württemberg | Krallık | Stuttgart | 19.507 | 1.818.539 | 2.169.480 | 2.437.574 |
Saksonya | Krallık | Dresden | 14.993 | 2.556.244 | 4.202.216 | 4.806.661 |
Baden | Büyük Dükalık | Karlsruhe | 15.070 | 1.461.562 | 1.867.944 | 2.142.833 |
Mecklenburg-Schwerin | Büyük Dükalık | Schwerin | 13.127 | 557.707 | 607.770 | 639.958 |
Hessen | Büyük Dükalık | Darmstadt | 7.688 | 852.894 | 1.119.893 | 1.282.051 |
Oldenburg | Büyük Dükalık | Oldenburg | 6.429 | 314.591 | 399.180 | 483.042 |
Saksonya-Weimar-Eisenach | Büyük Dükalık | Weimar | 3.610 | 286.183 | 362.873 | 417.149 |
Mecklenburg-Strelitz | Büyük Dükalık | Neustrelitz | 2.929 | 96.982 | 102.602 | 106.442 |
Braunschweig | Dükalık | Braunschweig | 3.672 | 312.170 | 464.333 | 494.339 |
Saksonya-Meiningen | Dükalık | Meiningen | 2.468 | 187.957 | 250.731 | 278.762 |
Anhalt | Dükalık | Dessau | 2.299 | 203.437 | 316.085 | 331.128 |
Saksonya-Coburg-Gotha | Dükalık | Coburg/Gotha | 1.977 | 174.339 | 229.550 | 257.177 |
Saksonya-Altenburg | Dükalık | Altenburg | 1.324 | 142.122 | 194.914 | 216.128 |
Lippe | Prenslik | Detmold | 1.215 | 111.135 | 138.952 | 150.937 |
Waldeck | Prenslik | Arolsen | 1.121 | 56.224 | 57.918 | 61.707 |
Schwarzburg-Rudolstadt | Prenslik | Rudolstadt | 941 | 75.523 | 93.059 | 100.702 |
Schwarzburg-Sondershausen | Prenslik | Sondershausen | 862 | 67.191 | 80.898 | 89.917 |
Reuss Genç Kolu | Prenslik | Gera | 827 | 89.032 | 139.210 | 152.752 |
Schaumburg-Lippe | Prenslik | Bückeburg | 340 | 32.059 | 43.132 | 46.652 |
Reuss Yaşlı Kolu | Prenslik | Greiz | 316 | 45.094 | 68.396 | 72.769 |
Hamburg | Hamburg | 414 | 338.974 | 768.349 | 1.014.664 | |
Lübeck | Özgür Kent | Lübeck | 298 | 52.158 | 96.775 | 116.599 |
Bremen | Özgür Kent | Bremen | 256 | 122.402 | 224.882 | 299.526 |
Alsace-Lorraine | İmparatorluk eyaleti | Strazburg | 14.522 | 1.549.738 | 1.719.470 | 1.874.014 |
Alman İmparatorluğu | İmparatorluk | Berlin | 540.858 | 41.058.792 | 56.367.178 | 64.925.993 |
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Deutsches Kaiserreich ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- ^ a b c d e Oral Sander, Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918'e, İmge Kitabevi, Eylül 2007. .
- ^ a b Statistisches Jahrbuch für das Deutsche Reich 1911 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Alman Patriotizminin Dünü, Bugünü ve Almanya'da Neo-Patriotizm[].
- ^ Osmanlı-Alman İlişkilerinin Gelişimi ve Bağdat Demiryolu'nun Yapımı 17 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Gemeindeverzeichnis Deutschland 1900 23 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ : Industrielle Revolution in Deutschland. Regionen als Wachstumsmotoren. Franz Steiner Verlag, Stuttgart 2004, , S. 126.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Alman Imparatorlugu ya da Ikinci Reich Almanca resmen Deutsches Reich Alman tarih yaziminda Deutsches Kaiserreich 18 Ocak 1871 de Prusya ve diger ozellikle Otto von Bismarck in katkilariyla birlesmesiyle olusan birlesik Alman devletidir Ilk imparatoru I Wilhelm in tac giymesiyle imparatorluk resmen kuruldu Yeni Imparatorlugu Habsburg Hanedani yerine Hohenzollern Hanedani yonetti baskent Berlin yapildi Yeni Imparatorluk Avusturya yi topraklari disinda birakti 1884 ten itibaren Almanya Avrupa disinda somurgeler kurmaya basladi Alman Somurge Imparatorlugu Hizli buyuyen ekonomisiyle dunyanin en buyuk ekonomilerinden biri oldu ordusu ve donanmasiyla Buyuk Britanya ya kafa tutar hale geldi Alman ImparatorluguDeutsches Reich Almanca 1871 1918Bayrak Arma 1889 1918 Slogan Gott mit uns Almanca Nobiscum Deus Latince Tanri bizimle Milli mars Zaferin Taci Sen Cok Yasa source source track track track track track track track track track track track track Alman Imparatorlugu nun I Dunya Savasi sirasindaki topraklari 1914 Alman Imparatorlugu Eylul 1918 de cokusunden kisa bir sure once1914 1918 yillarinda Alman topraklariAlman Imparatorlugu Haritasi 1871 1918BaskentBerlin 52 31 K 13 24 D 52 517 K 13 400 D 52 517 13 400Resmi dil ler Standart AlmancaYaygin dil ler Asagi Almanca Lehce Danca Yidis Limburgca Frizce Sorbca Litvanca KasupcaDemonimAlmanHukumetFederal parlamenter yari anayasal monarsi Askeri diktatorluk altinda 1916 1918 Imparator 1871 1888I Wilhelm 1888III Friedrich 1888 1918II WilhelmSansolye 1871 1890Otto von Bismarck ilk 1918Maximilian von Baden son Yasama organiCift meclislilik Ust meclisBundesrat Alt meclisReichstagTarihi donemYeni Somurgecilik I Dunya Savasi Almanya nin birlesmesi18 Ocak 1871 Alman Imparatorlugu anayasasi16 Nisan 1871 I Dunya Savasi28 Temmuz 1914 1918 1919 Alman Devrimi3 Kasim 1918 11 Kasim 1918 Ateskesi11 Kasim 1918Yuzolcumu1910540 857 km2Nufus 187141 058 792 190056 367 178 191064 925 993Para birimiGoldmark 1873 1914 1914 1918 Onculler ArdillarKuzey Almanya KonfederasyonuBavyera KralligiWurttemberg KralligiBaden Buyuk DukaligiHessen Buyuk DukaligiUcuncu Fransiz Cumhuriyeti Bavyera Sovyet CumhuriyetiAlsas Loren Sovyet CumhuriyetiWeimar CumhuriyetiSaar BolgesiDanzig Serbest SehriIkinci Polonya CumhuriyetiBelcika Birlesik Almanya Sansolye Otto von Bismarck zamaninda dis politikasini Almanya nin guvenli bir pozisyonda durmasi guclu ulkelerle dostluk kurulmasi Fransa ile dis politikada uzak durulmamasi ve Fransa ile savastan kacinilmasi uzerine kurmustu Imparator II Wilhelm zamaninda ise somurge konusunda diger Avrupa ulkeleriyle cekismeye girildi Bu Almanya nin ittifaklarini yenileyememesine neden oldu Bu esnada Fransa ise Buyuk Britanya ve Rus Imparatorlugu ile ittifak kurdu Rus Fransiz Ittifaki ve Ingiltere Fransa Dostluk Antlasmasi Almanya ise sadece Avusturya Macaristan Imparatorlugu ile ittifak kurabildi Almanya somurgecilik politikasi geregi Afrika nin diger Avrupa ulkeleri tarafindan paylasimina katilmak istedi Berlin Konferansi ile Avrupa nin onemli gucleri Afrika yi paylastilar Almanya nin payina Alman Dogu Afrikasi Alman Guneybati Afrikasi Togoland ve Kamerun dustu Afrika yi paylasma mucadelesi I Dunya Savasi ni tetikledi Avusturya Arsiduku Ferdinand in 28 Haziran 1914 te suikasta ugramasi ile I Dunya Savasi patlak verdi Savasta Almanya nin icinde oldugu Ittifak Devletleri savasi kaybetti Kasim 1918 de Alman Devrimi patlak verdi II Wilhelm ve tum prensler tahttaki haklarinin tamamindan vazgecti Almanya nin savas hali Haziran 1919 da imzalanan Versailles Antlasmasi ile sona erdi Bu Ittifak Devletleri nin de maglubiyeti anlamina geliyordu Imzalanan antlasmanin Almanya yi asagiladigi dusunuluyordu Bu durum daha sonra Almanya da nasyonal sosyalizmin guc kazanmasina sebep oldu Arka planNapoleon Savaslari nin ardindan duzenlenen Viyana Kongresi nin 1814 15 sonuclarindan biri de Alman Konfederasyonu nun kurulmasiydi 1815 Viyana Kongresi nde ortaya cikan Almanya buyuklu kucuklu 39 siyasal birimden olusuyordu Iclerindeki iki buyuk devlet Avusturya ve Prusya ydi Bavyera Wurttemberg Saksonya ve Hannover in kucuk kralliklari Baden Nassau Oldenburg ve gibi daha kucuk duklukler Schaumburg Lippe Schwarzburg Sondershausen ve Reuss Schleiz Gera gibi cok kucuk prenslikler ve Hamburg Bremen Lubeck Frankfurt gibi ozgur kentler bunlarin ardindan geliyordu Almanya Italya ile birlikte 19 yuzyilin ortalarina gelindiginde Bati ve Orta Avrupa da ulusal birligini kuramamis ve merkezi bir hukumet bicimine sahip olmayan iki ulkeden biriydi Alman birliginin kurulusu bir devletin Prusya Kralligi ve bir devlet adaminin Otto von Bismarck eseri gibi gorunurse de birligin kurulusunu yalniz askeri ve diplomatik olaylar olarak gormek bu basarinin tarihi onemini golgeler Almanya ve Italya nin birliklerini kurmasi ayni zamanda Bati ve Orta Avrupa da ekonomik ve toplumsal yasamin degisen yapisinin sonucudur Prusya Alman ulusal birligini kurmak icin bir degil uc devletle Danimarka Avusturya ve Fransa ile savasmak zorundaydi Asil Avusturya nin siyasal ustunlugune meydan okumasi gerekiyordu Bu meydan okumanin temelinde Danimarka ya bagli iki Alman dukaligi olan Schleswig ile yatmaktaydi 1864 yilinda Avusturya ile Prusya Alman Konfederasyonu adina Danimarka ya savas actilar ve Avusturya ozellikle Holstein da ayri bir politika izlemeye ve Prusya yi haklarindan yoksun birakmaya kalkinca Prusya Basbakani Otto von Bismarck akilli bir diplomasi sonucu Fransa ve Rusya nin yansizligini saglayip Avusturya ya savas acti 1866 da Koniggratz Muharebesi nde bu devleti buyuk bir bozguna ugratarak Almanya dan atti ve 1867 de Prusya nin denetiminde Kuzey Germen Konfederasyonu nu kurdu Bismarck Koniggratz zaferinden sonra hicbir direnci kalmamis Avusturya nin baskenti Viyana ya girebilir ve cok agir bir baris antlasmasini zorla kabul ettirebilirdi Buyuk bir ileri gorusluluk ve ilimlilik ile bunu yapmadi ve Avusturya nin gururunu kirip kalici dusmanligini uzerine cekmedi Cunku Bismarck Almanya nin Avrupa nin ortasinda hinc duygulari arasinda guclu bir bicimde kurulamayacagini ve birligini korumak icin ileride muttefiklere ihtiyaci olacagini hesaplamisti Ozellikle Fransa ya karsi yanina alabilecegi dogal muttefik cogunlugunu ayni irktan insanlarin olusturdugu ve ayni dilin konusuldugu Avusturya idi Bismarck Fransa nin Katolik Alman devletleri uzerindeki denetimini kirmak icin 1870 yilinda Fransa ya savas acti Yine akilli diplomasisiyle bu kez Avusturya ve Rusya nin yansizligini saglamisti Unlu Sedan Muharebesi nda Imparator III Napoleon u agir bir yenilgiye ugratti 1871 tarihli ile Alsace Lorraine endustri bolgesini ilhak etti Bundan sonra Main akarsuyunun guneyindeki Katolik Alman devletleri Prusya ya katildilar ve boylece Alman ulusal birligi kurulmus oldu Prusya Krali I Wilhelm veraset yoluyla Alman Imparatoru oldu Bismarck ise Alman Sansolyesi unvanini aldi Fransa da ise III Napoleon un imparatorlugu yikilarak yerine cumhuriyet kuruldu Alman ulusal birliginin kurulmasinda Alman milliyetciliginin temel ozellikleri ekonomik ve toplumsal nedenlerinin yaninda Bismarck in usta diplomasisinin de payi oldugunu soylemek gerekir Avrupa daki guc dengelerini cok iyi anlayan Bismarck bazi kucuk odunler verip guclu devletlerin yansizligini saglayarak en uygun zamanda kiminle savasacagini cok iyi kestirmistir Iktidardan dustugu 1890 yilina kadar kendini tum Avrupa diplomasisinin kilit adami Almanya yi da en onemli ve guclu devleti haline getirmistir TarihKurulusu ve Ic Sorunlar Versailles da Alman Imparatorlugu nun kurulmasi 1871 Bismarck ortadaki beyaz uniformali 18 Ocak 1871 de kurulan Alman Imparatorlugu kitlelerden gelen milliyetci duygularin degil askeri zaferleri izleyen geleneksel diplomatik girisimlerin urunuydu Kuzey Alman Konfederasyonu na uye devletlerin liderleriyle Bavyera Baden Hessen ve Wurttemberg in hukumdarlari arasinda bir anlasmaya varilmisti O tarihte Alman topraklarinin ve nufusunun yaklasik beste ucunu kapsayan Prusya imparatorlugun I Dunya Savasi nin ardindan cokusune degin birligin egemen gucu olarak kaldi Reichsland statusunu alan Alsace Lorraine Elsass Lothringen 25 Alman devletinin ortak mulkuydu Imparatorluk olustugunda 540 857 km lik bir alani kaplayan Almanya nin nufusu 1871 1914 arasinda 41 milyondan 67 milyona cikti Nufusun 63 u Protestan 36 si Katolik 1 i Yahudiydi Polonyali Danimarkali ve Fransizlardan olusan kucuk azinlik gruplarinin disinda nufus tumuyle Cermen kokenliydi Kirsal nufus 67 kadardi gerisi kasaba ve kentlerde yasiyordu 1820 lerde ve 1830 larda cikarilan zorunlu egitim yasalari nedeniyle nufusun neredeyse tumu okuryazardi Alman Imparatorlugu anayasasi Kuzey Alman Konfederasyonu ndan devralinmisti Bismarck in 1867 de hazirladigi bu anayasa Almanya nin kirsal agirlikli yapisini ve Junker kokenli Bismarck in otoriter egilimlerini yansitiyordu Alman Imparatorlugu federal bir imparatorluktu yani 25 devlet kendi hanedanlarini ve meclislerini koruyorlardi Ama askeri orgutlenme posta orgutu ve para tum devletlerde ortakti Biri halki obur 25 eyaleti temsil eden iki meclis vardi Erkek yurttaslarin tek dereceli gizli oyuyla secilen Imparatorluk Meclisi Reichstag 397 uyeliydi Parlamentonun eyalet temsilcilerinden olusan ust kanadi ise Bundesrat Federal Konsey adini tasiyor ve bu mecliste de Prusya agir basiyordu 1871 martinda secilen ilk Reichstag daha 16 Nisanda imparatorlugun ilk anayasasini kabul etti 1867 ve 1871 de belirlenen secim bolgeleri hicbir zaman nufustaki degisiklikleri yansitacak bicimde degistirilmedi Dolayisiyla da kentlesme ilerledikce kirsal kesimin meclisteki agirligi ulkedeki oraninin cok ustune cikti Kuramsal olarak alt meclis her yasayi geri cevirilebilirdi ama gercekte yetkileri sinirlanmisti Ayrica bakanlar da meclis degil imparator tarafindan seciliyor ve ona karsi sorumlu tutuluyorlardi Imparatorluk butun varlik suresince imparatorlugun siyasal sistemi ile Prusya nin siyasal sistemi arasindaki uyusmazligin etkisinde kaldi Prusya da alt meclis uc sinifli bir secim sistemiyle belirleniyor erkek nufusun yuzde 15 ini olusturan mulk sahipleri temsilcilerin yaklasik yuzde 85 ini seciyordu Dolayisiyla tutucular Prusya da her zaman cogunlugu saglayabiliyor oysa imparatorluk sistemi merkez ve sol partilere buyuyen cogunluk olanagi veriyordu Imparator ayni zamanda Prusya kraliydi Iki kisa donem disinda Prusya basbakani da hep imparatorluk sansolyesi oldu Bu durumda yurutme iki ayri mecliste cogunluk saglama gibi bir sorunla karsi karsiyaydi Genellikle burokrasi ya da asker kokenli olan bakanlarin da cogu kez parlamento ve dis politika deneyimleri yoktur Zwischen Berlin und Rom Berlin ile Roma Arasinda Kladderadatsch 1875 Bismarck ile Katolik Kilisesi arasindaki cekismeyi konu alan bir karikatur Bismarck kirsal nufusun liberal egilimli ilerici partiye degil muhafazakar partilere oy verecegini dusunerek erkekler icin genel oy hakkini kabul etmis kurulacak yeni partileri hesaba katmamisti Ama 1870 lerin basinda Prusya da secimlere katilmaya baslayan Katolik inanc temelinde orgutlenmis Merkez Partisi ve Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD onemli oranda oy aldi 1871 de Bismarck Liberaller le birleserek Merkez Partisi ni yok etmeye yonelik Kulturkampf i kultur savasi baslatti Katolik Kilisesi ni hedef alan bir dizi yasa cikarildi medeni nikah kabul edildi papazlarin yer degistirmesi yasaklandi tarikatlar dagitildi Ama Kulturkampf amacina ulasamadi Tersine Katolik azinligin bir siyasal partiye gereksinimleri oldugunu anlamalarina yaradi 1870 lerin sonunda Kulturkampf tan vazgecen Bismarck bu kez muhafazakar partiler ve Ulusal Liberaller in bircok uyesiyle birleserek SPD ye karsi bir kampanya baslatti Hizla sanayilesen Almanya da tehlikeli olabilecek bu partinin anayasa geregi secimlere katilmasini onleyemediyse de 1878 90 arasinda yasadisi ilan edilmesine yol acan meclis cogunlugunu sagladi liberallerin de destegini alarak sol partilerin siyasi faaliyetlerini yasaklayan antisosyalist yasalar cikarilmasini saglamis ve sol siyaseti baskilayarak toplumdan tecrit etmeye calisti Pek cok sosyalist Isvicre ye kacti 1880 lerde Bismarck iscileri sosyalizmden caydirmak ve giderek kitlesellesen sosyal demokrat hareketin argumanlarini ortadan kaldirmak icin bazi sosyal guvenlik uygulamalari baslatti ulke capinda saglik hizmetleri sistemi kurdu Boylece 19 yuzyilda Alman Imparatorlugu nun endustrilesmesine paralel olarak buyuyen ve toplumda onemli bir yer tutan Alman roletaryasinin beklentilerinin bir kismi Avrupa da bugunku sosyal devlet kavraminin temelini atan kamusal bir sosyal guvenlik sistemiyle karsilanmisti Ama Katolikler karsisinda oldugu gibi sosyalistler karsisinda da basarisizliga ugradi 1890 secimlerinde Bismarck in deyimiyle imparatorluk dusmani bu iki parti cok buyuk kazanclar sagladi Bunlara ragmen devlet islerini ozellikle de diplomasiyi elinde tutan Sansolye Bismarck in marki bir imparatorluk bankasina bastirmasi 1875 bir hukuk ve ceza muhakemeleri usulu yasasini yururluge koymasi 1872 1876 yedi yillik askerlik sistemini getirmesi 1874 ulusal azinliklarin germenlestirilmesine calismasi ulkesinin birligini guclendirdi 1870 90 Arasinda Ekonomi Imparatorluk 20 yillik hizli ekonomik buyume doneminin sonuna dogru kurulmus Alman devletleri celik uretiminde ve demiryolu yapiminda Fransa yi geride birakmisti 1867 de Kuzey Alman Konfederasyonu nun kurulmasi ekonomik buyumenin onundeki engelleri yok etti Tefecilik yasalari ve ic goc sinirlamalari kaldirildi Bismarck ve muttefiki Ulusal Liberaller in girisimiyle altina dayali tek bir para kabul edildi Imparatorluk bankasi kuruldu Cok ortaklikli sirketlerin olusmasini onleyen kati kurallari bir yana birakildi Sonucta 1870 73 arasinda toplam 1 4 milyar sermayeyle 857 yeni sirket kuruldu bu sayilar onceki 20 yilin toplaminin uzerindeydi 1865 75 arasinda demiryolu agi iki katina cikti On binlerce Alman ilk kez hisse senedi almaya basladi Bu cilginca buyume 1873 te butun dunyayi saran ekonomik bunalimla sona erdi Tarim ve sanayi fiyatlari dustu net milli hasilanin dususu alti yil durdurulamadi Yeni kurulan cok ortakli sirketlerin yaklasik yuzde 20 si iflas etti Borc icindeki Junker lar Alman pazarina dolan Amerikali ve Rus tahil fazlasinin rekabetiyle karsilasti Kirsal Prusya nufus kaybetti 1870 lerde 600 bini bulan Kuzey ve Guney Amerika ya goc edenlerin sayisi 1880 lerde bunun iki katini asti Gene de 1870 90 arasi surekli bir bunalim donemi olmadi 1880 lerde tarimda degilse bile sanayide onemli canlanmalar goruldu ve Britanya bu yeni rakibinin gucunu tanimaya basladi Bunalim kosullari Alman liderleri 20 yillik serbest ticaret uygulamasindan denetimli ekonomiye donmeye yoneltti Yeni doneme damgasini vuran yogunlasma oldu Almanya buyuk sanayi buyuk tarim buyuk bankacilik ve buyuk yonetim ulkesi haline geldi Devlet korumasindaki kartel anlasmalariyla pazar bolusuldu mamul mallarda standartlasmaya gidildi sabit fiyat uygulamasina gecildi Kartellesme celik komur cam cimento potas ve kimya sanayilerinde hizla yayildi 1882 95 arasinda toplam isyeri sayisi yuzde 4 6 ama 50 den fazla isci calistiran isyeri sayisi yuzde 90 artti 1878 79 da muhafazakar partilerle birlesip Ulusal Liberaller e sirt ceviren Bismarck ayrica sanayi ve tarimin gumruk duvarlariyla korunmasini ongoren bir ekonomi politikasini benimsedi Tarim urunlerinde gumruk iki kez yukseltildi ve toprak sahibi Junker lere subvansiyon saglandi Boylece toprak sahipleri buyuk sanayi ordu ve sivil burokrasinin ust kademeleri arasinda sosyal demokrasiyi ve siyasal ozgurlesmeyi onlemeye ayrica piyasadaki dalgalanmalardan korunmaya yonelik bir ittifak olustu 1870 90 Arasinda Dis Politika Otto von Bismarck 1886 1890 daki istifasina degin Bismarck dis politikaya neredeyse istedigi gibi yon verdi Uc askeri zaferden sonra gorevi barisi yerlestirerek zaman kazanmak boylece Orta Avrupa da guclu bir Alman Imparatorlugu nun dogal kabul edilmesini saglamakti En buyuk sorunlari ise Balkanlar da ve Fransa da goruyordu Osmanli Devleti nin cokusu Balkanlar da Avusturya ile Rusya arasinda catismaya yol acabilir gerek bu olay gerekse Fransa nin Almanya dan oc almak istemesi Avrupa yi yeniden savasa surukleyebilirdi Bismarck her ne kadar Realpolitik uygulamasinin buyuk ustasi kabul edilirse de temelde monarsilerle iliski kurmayi secen buna karsilik parlamenter hukumetleri kucuk goren bir politikaciydi 1873 te Rusya ve Avusturya Macaristan imparatorluklariyla anlasarak Uc Imparator Birligi ni kurdu Ama 1870 lerin ortalarinda Osmanlilarin Slav eyaletleri ayaklaninca birlik dagildi 1877 de Rusya Osmanli Devleti ne savas acinca Britanya ve Avusturya Macaristan Rus yayilmaciligindan kaygilanmaya basladi Bismarck ise Rusya nin Ayastefanos Antlasmasi yla Osmanlilara kabul ettirdigi agir kosullarin 1878 Berlin Kongresi nde yeniden gorusulmesini sagladi 1879 da da Habsburglarla Ikili Ittifak i olusturdu Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun dagilmasi durumunda Rusya nin Polonya Cekoslovakya ve obur Slav topraklarina egemen olmasindan korkuyordu ayrica bu durumda Almanya ya goc edebilecek ve Merkez Partisi ni guclendirecek 7 milyon Germen kokenli Avusturyali Katoligi de istemiyordu Bismarck saglam bir muttefik bulduktan sonra 1881 de Uc Imparator Birligi ni canlandirarak usta politikaciligini ortaya koydu Artik Balkanlar da bir catismayi onlemek icin Viyana kadar Petersburg da da etkili durumdaydi 1882 de Fransa dan korkan Italya nin da katilmasiyla Ikili Ittifak Uclu Ittifak a donustu Gorunuste Bismarck kazanmisti Fransa nin muttefiki yoktu Balkanlar daki iki buyuk karsit guc de etkisi altindaydi Ama cok gecmeden Bulgaristan nedeniyle Avusturya ve Rusya nin arasi acildi ve birlik yeniden dagildi Bismarck in mudahalesiyle savas onlenmekle birlikte Habsburglarla Romanovlarin iliskileri artik duzelemeyecek kadar bozulmustu Bismarck 1887 de Rusya yla ayri bir antlasma imzaladi ama o daha basbakanliktan ayrilmadan Fransa yla Rusya yakinlasmaya basladi Bismarck barisci politikalariyla Avrupali liderlerin saygisini kazandi Sorun Junker lerin ve sanayi burjuvazisinin yonlendirdigi bu gelisen sanayilesmis gucun obur Batili guclerin kurdugu somurge imparatorluklari karsisinda ayni politikayi surdurup surduremeyecegiydi Bismarck in Dususu ve II Wilhelm II Wilhelm Alman dis politikasinin yonetimini tumuyle Bismarck a birakmis bulunan Imparator I Frederic Wilhelm in 1888 yilinda olumu uzerine yerine gecen ve Bismarck tan nefret eden oglu III Friedrich 1887 de yakalandigi girtlak kanseri nedeniyle ancak birkac ay tahtta kalabildi Mart Haziran 1888 Yerine gecen oglu 30 yasindaki genc Imparator II Wilhelm ile 74 yasindaki yasli Sansolye Bismarck ozellikle dis politika konusunda anlasmazliga dustuler II Wilhelm yuksek ulkuleri dirik ve ilerici nitelikte dusunceleri olan genc bir hukumdardi Tutucu bir politikaci olan Bismarck ile anlasmazliga dusmesi tarihsel acidan rastlanti degildi Almanya tipki 1800 lerin Britanyasi gibi buyuk endustri devleti olma yolundaydi Simdi II Wilhelm in aramakta oldugu yeni ve somurgeci bir dis politikaya sahip olmak durumundaydi Yeni dunya politikasi weltpolitik ile Bismarck in Avrupa icine sikisik politikasi catismaktaydi Iki adam arasinda ic politika alaninda da anlasmazlik vardi Bismarck giderek endustrilesen Almanya nin guclu isci partisi Sosyal Demokrat Parti yi SPD gerekirse orduyu kullanarak ezmek istiyordu II Wilhelm ise yonetimine bir ic savasta kan dokerek baslamak niyetinde degildi Dusunceler arasindaki bu temel farklilik dolayisiyla Bismarck yirmi yildir surdurdugu dis politikada gucluklerle karsilasmaya basladi Almanya nin dogu ve batisindan Rusya ve Fransa gibi iki guclu devletle sarilmis olmasi ve bunun sonucu olarak iki cepheli savas tehlikesi Bismarck in karabasaniydi Wilhelm in yeni Genelkurmay Baskani Alfred von Waldersee iki cepheli savastan Bismarck kadar korkmuyordu Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun Galicya da Rusya ya karsi acacagi cephe bu devletin Almanya ya karsi dogudan acacagi cephedeki yuku cok hafifletebilir ve boylece savasin ilk aylarinda Fransa ile tum gucuyle savasan Almanya Fransa yi yendikten sonra yine tum gucuyle Rusya ya yuklenebilirdi Mantiki olarak bu stratejik dusuncenin siyaset alanindaki yansimasi Rus dostluguna Bismarck kadar onem vermemekti Ustelik yeni imparator 1889 da Bismarck la catisma pahasina Osmanli Sultani II Abdulhamit i ziyaret ederek destek vadetmisti Dogal olarak bu davranis Bismarck in Rusya ya Yakindogu da destek sozuyle catisiyordu Bu kosullar altinda monarkla catisan her yoneticinin basina geldigi gibi Bismarck da gorevinden istifa etmek zorunda kaldi Alman ulusal birliginin kurucusu Avrupa diplomasisinin en guclu diplomati ve belki de Ikinci Metternich Alman siyasetinden cekilince II Wilhelm dizginleri sikica eline aldi 1890 1914 Arasinda Siyaset Bismarck in kurdugu siyasal yapi pek az degisiklikle 1918 e degin korundu Ama ardili Leo von Caprivi ic politikada farkli bir yol tuttu Ilk kez siyaset sahnesine cikan Caprivi askerdi Sasirtici bir kararla merkez ve sol partilerle calismayi secti onlarin destegiyle tahildan alinan gumruk vergilerini indirdi Rusya Avusturya Macaristan ve Romanya yla uzun vadeli ticaret anlasmalari yapti Bunlarin sonucunda gida maddeleri fiyatlari dustu ve sanayi gelisti Ulusal zenginlikle birlikte sanayi iscilerinin yasam duzeyi de yukseldi Caprivi cikarlari zedelenen Junker aristokrasisi tarafindan istifaya zorlandi ve onun dususu izleyen basbakanlara toprak sahiplerine muhalefetin tehlikelerini ogretti 1900 09 arasinda basbakan olan Bernhard von Bulow Caprivi nin ticaret politikasini terk etti ve buyuk sanayiyle buyuk tarim arasindaki ittifaki yeniden kurdu 20 yuzyila girerken imparatorluk buyuk bir bunalimin esiginde gorunuyordu Avrupa nin en canli ekonomisine sahip ulkenin otoriter siyasal sistemi felce ugramisti Kentsel secmen kitlesinin buyumesiyle her secimde oylarini artiran SPD 1890 da cogunluk saglayamamakla birlikte birinci parti durumuna geldi 1891 Erfurt Kongresi nde devrimci Marksist bir program benimsedi 1912 ye gelindiginde secmen destegi izleyen iki buyuk partinin toplam secmen destegini asmisti SPD gibi Merkez Partisi nin de kitle tabani vardi Muhafazakarlar Ulusal Liberaller ve Ilericiler ise geleneksel seckinlerin onderlik ettigi surekli gerileyen partilerdi Liberaller ve Muhafazakarlar Reichstag daki agirligini yitirirken toplumda ilk kez parlamento disi cikar gruplari belirdi Pan Germen Birligi Donanma Birligi Ciftciler Birligi ve Somurgeler Birligi gibi bu gruplar otoriter bir siyaseti ve yayilmaci bir dis politikayi savunuyordu Ciftciler Birligi disinda hepsi egitimli orta sinifa dayaniyor onderleri arasinda profesorler bulunuyordu Bu gruplar karar alma surecini etkilemekte olaganustu basari gosterdi Imparatorluk doneminin son secimlerinde 1912 SPD oylarin yuzde 34 8 ini ve meclis uyeliklerinin 110 u alarak buyuk bir zafer kazandi Guneyde Wurttemberg tam bir parlamenter yonetime yoneliyordu Alsace Lorraine e de sasilacak kadar genis bir ozerklik taninmisti Dolayisiyla imparatorlukta temsili demokrasiye dogru bir evrimin belirtileri vardi Buna karsilik Saksonya ve Hamburg Prusya dan da kisitlayici bir secim yasasi benimsemisti Hepsinden onemlisi Junker lere askeri ve sivil burokrasiye dayanan cogu profesor tarafindan da desteklenen Prusya daha fazla demokrasiye kesinlikle karsi cikiyordu 1890 1914 Arasinda Ekonomi Alman sanayisi 1890 sonrasinda soluk kesici bir hizla olgunluga eristi 1895 1907 arasinda makine sanayisinde isci sayisi iki katina cikti Amerika ya goc 1880 lerde yilda 130 binden 1890 larin ortalarinda yilda 20 bine dustu Prusya nin dogusundaki nufus fazlasi Ruhr Havzasindaki fabrikalara yoneldi Alman mallari Fransa disinda kitadaki butun buyuk pazarlari ele gecirdi Yuzyilin sonuna gelindiginde hem ulusal gelirin hem de nufusun agirligi kentsel sanayi sektorune kaydi 1910 da nufusun yuzde 60 i kentlerde yasiyordu 1914 te 50 ye yakin kentin nufusu 100 000 i asmaktaydi Kentlesmenin gelismesi sanayilesmenin gelismesine bagliydi 1913 te gayri safi milli hasilanin yuzde 60 i sanayiden kaynaklaniyordu Taskomuru uretimi 26 Mt dan 190 Mt a celik uretimi 1 Mt dan 18 Mt a yukseldi Alman kimya sanayisi tartisilmaz bir ustunluge ulasti Ustaca duzenlenmis su yollari yogun ve pek merkezilesmemis demiryollarinin 1914 te 65 000 km yani sira limanlar da hizla gelismekteydi Hamburg limaninin tonaji 6 milyondan 15 milyona yukseldi 1914 te Alman ticaret filosu dunya kapasitesinin 12 sini olusturuyordu Bunlarin tumu karteller ve konzemler halinde saglam bicimde gruplasmis bir iktisadin baslica kozlarini olusturuyordu Almanya da uretilen urunler bu donemde dunyanin her yanina satildi 1912 de toplam sendikali isci sayisi 3 7 milyon sosyalist sendika uyeleri 2 5 milyondu 1911 de 13 2 milyon isci sosyal guvenlik kapsamindaydi Isverenlerin butun otoriterligine karsin isciler onemli kazanimlar elde etti 1867 1913 arasinda gunluk calisma saatleri yuzde 14 kisaldi Kisi basina ulusal gelir 1871 de 352 marktan 1914 te 728 marka cikti Ama siyasal haklarin bircogundan yoksun olduklarindan sanayi iscileri cogu kez Katolik bile olsalar devrimci sosyalist partiye oy verdiler Sanayilesme hizli olmakla birlikte yalnizca belli sektorlerde gerceklesti ekonominin obur alanlarini cok etkilemedi Almanya bir sanayi devine donusurken iki milyon Alman geleneksel zanaat dallarinda calismayi surdurdu Buyuk Junker mulklerinin ve kartellerinin yaninda cuce ciftlikler ve kucuk atolyeler de var oldu Ciftcilerin yuzde 60 inin iki hektardan az topragi vardi Alman fabrikalari Britanya ve Fransizlarinkinden daha buyuk daha moderndi ama kapitalizm oncesi sektorler bu ulkelerdekinden geriydi Bunalim donemlerinde geleneksel meslek sahipleri hem yurtsever hem antikapitalist bir ideoloji olarak cogu kez Yahudi dusmanligina yoneldiler 1890 1914 Arasinda Dis Politika Bismarck in ardillari onun dis politika ilkelerinden hemen vazgectiler 1897 1912 arasinda II Wilhelm kurnaz bir politikaci olan donanma danismani Alfred von Tirpitz le birlikte Weltpolitik dunya politikasi adiyla bilinen yayilmaci politikayi uygulamaya koydu Almanya nin onemsiz deniz gucu 10 yildan biraz fazla zaman icinde Britanya dan sonra ikinci siraya yukselmis okyanuslarda oteki ulkelere meydan okuyabilecek yeni savas gemileri yapilmisti Tirpitz usta bir propagandaciydi guclu imparatorluk dusunu tuccar ve sanayici orta sinifa asiladi Donanma onlarin ticaret gemilerini de koruyacak ayrica tahta bagliligi artirarak sol partilerin buyumesini onleyecekti Emperyalist dunyaya gec gelen Almanya en degerli somurgeleri rakiplerine kaptirmisti Bu nedenle Afrika ve Pasifik bolgesindeki sahipsiz topraklar icin diger Avrupa gucleriyle rekabete girildi Almanya yi rakibi Fransa ya karsi bir balans agirligi olarak goren Britanya nin destegi veya en azindan kabullenmesiyle Almanlar Alman Guneybati Afrikasi bugun Namibya Kamerun Togoland Alman Dogu Afrikasi bugunku Tanzanya anakarasinin buyuk kismi somurgeler kazandilar Pasifik te antlasma ve satin alma yoluyla adalar kazanilirken Kuzeydogu Cin deki Jiaozhou Korfezi bolgesi icin kiralama yoluna gidildi Ancak Bu topraklardan yalnizca Togoland ve Alman Samoasi kendi kendine yeter ve karli durumundaydi Digerleri altyapi ve diger yapilar icin Berlin in finansmanina muhtacti Ayrica ele gecirilen yerler donanmaya akitilan paranin karsiligi olarak gorulemezdi Orta Dogu 1 Kasim 1913 te acilan Bagdat Demiryolu nun Iskenderun Osmaniye hattinda ustu acik yuk vagonu ceken iki lokomotif Sansolye Bismarck Avrupa dengesinin Alman cikarlarina gore ayarlanmasi ve Alman nufuzunun etkisi altinda devam etmesini istedigi icin Osmanli Imparatorlugu ile pek ilgilenmedi Bismarck Avusturya ve Rusya yi yanina alarak Fransa yi Avrupa da yalniz birakma yoluna gitmisti Alman sansolyesi her ne kadar Sark Meselesi bir Alman erinin kemiklerine bile degmez Tekmil Turkiye medeni Avrupa milletlerinin bu ugurda buyuk harplerle birbirlerini mahvetmeye degecek kiymete haiz degildir aciklamalari ile Dogu ya olan ilgisizligini belirtmeye calismissa da 1877 1878 Osmanli Rus Savasi sonrasinda toplanmasina onculuk ettigi Berlin Kongresi ndeki tutumu bu gorusleri ile tam bir celiski olusturmustur Osmanli Alman iliskileri 1888 de tahta cikan II Wilhelm doneminde onemli bir gelisme gostermistir Imparator Wilhelm sanayilesmis devletler gibi Osmanli topraklarini iyi bir hammadde deposu ve mallarini satacagi genis bir pazar olarak gormustur Ayrica Almanya nin gunun birinde Britanya ile savasa girmek zorunda kalirsa onu kendi adalarinda vuramayacagina gore somurgelerine giden yollarda vurmaliydi Osmanli topraklari da bunun icin en ideal konumdaydi Ayrica Almanya nin bir somurge imparatorlugu kurmasinda ve Dogu ya yayilmasinda Muslumanlarin da yardim ve sempatisini kazanmasi gerekiyordu Bu yuzden 1898 deki ziyareti sirasinda 300 milyon Muslumanin Halifesi olan Sultan Abdulhamit kendisinin dostu oldugumdan hicbir zaman kusku duymamalidir diyecekti Istanbul daki diplomatik boslugu anlayan Wilhelm Osmanli Devleti yle Britanya ve Fransa arasindaki iliskilerin bozulmasindan faydalanarak 1889 ve 1898 de iki kez Istanbul u ziyaret etti Ikinci ziyaretin en onemli amaci gercekte bir demiryolu politikasi olan Almanya nin Yakindogu politikasi dogrultusunda Haydarpasa Bagdat demiryolunun yapimin icin Alman Anadolu Demiryollari Sirketi ne verilecek ayricaliklardi Almanlarin bu planlarinin yani sira Padisah II Abdulhamid de giderek zayiflayan halifelik sifatini tekrar guclendirmek icin Istanbul dan Mekke ve Medine ye uzanacak bir demiryolunun bircok Islam memleketini birbirine baglamasiyla Islam dunyasinin sevgisini kazanmayi dusunuyordu 1888 de Anadolu demiryollari uzerinde yabancilara taninmis olan tum ayricaliklar Alman sirketine devredildi ve 1902 yilinda Istanbul dan Bagdat a kadar demiryolu yapim projesi Alman sirketine verildi Insaat Deutsche Bank in finansal destegiyle basladi I Dunya Savasi oncesinde Ingilizlerin Almanlarin demiryolunu Bagdat tan sonra Basra ya yani Basra Korfezi ne kadar uzatarak buyuk deniz imparatorlugu Britanya nin Basra Korfezi ve Hint Okyanusu ndaki ustunlugu icin tehdit olabileceklerini gormesi savasin nedenlerinden biri oldu 1914 te I Dunya Savasi patlak verdiginde duran demiryolu insaati Bagdat in 480 km uzagindaydi Iktidarinin ilk yirmi yilinda II Wilhelm in Yakindogu politikasi basarili olmus sayilabilir Ancak bu basari Wilhelm in Abdulhamit ile dostluguna dolayisiyla ikincisinin tahtinin saglamligina dayaniyordu 1909 yilinda Abdulhamit dusurulunce Alman politikasi da sinirlandirilmis oldu Ancak bu sinirlama cok kisa surdu Balkan bunalimlari Osmanli yoneticilerini yeniden Almanya ya yaklastirdi Avrupa II Wilhelm doneminde Bismarck doneminde Rusya yla 1887 de imzalanmis olan antlasma kaldirildi 1894 te Rusya Fransa nin muttefiki oldu Rus Fransiz Ittifaki Fransa yalnizliktan kurtulurken Almanya nin Balkanlar daki etkisi azaldi Britanya yla yakinlasma cabalari ise cok onemsiz kaldi Ustelik Tirpitz in yayilmacilik plani Britanya nin Almanya tehlikesine karsi onlem almasina yol acti Britanya 1902 de Japonya yla ve 1904 te Fransa yla birer anlasma imzaladi 1907 de ise Rusya yla anlasmazliklari gidererek Fransa nin da katilimiyla Uclu Itilaf i olusturdu Boylece Almanya kendini uc buyuk gucle cevrilmis buldu Bismarck yonetiminde 20 yil catismadan kacinan Almanya izleyen donemde hemen her yere karismaya basladi 1890 larda Cin e mudahalesi Japonya nin tepkisini cekti Rusya yi ilgilendiren Osmanli Devleti uzerindeki etkisi Fransa nin unutamadigi ise 1870 yenilgisiydi Almanya Britanya nin da dusmanligini kazaninca Bismarck in kabusu olan koalisyon gerceklesti Alman yonetimi 1905 Fas ve 1911 Agadir de sorunlarindan yararlanarak koalisyonu dagitmayi denedi ama bazi odunler almakla birlikte Uclu Itilaf i bozamadi 1912 de Basbakan Theobald von Bethmann Hollweg ve bakanlari Weltpolitik in basarisizligini kabul ettiler 1894 ten beri genisletilmeyen orduya yeniden agirlik verildi Italya guvenilir olmaktan ciktigi icin artik tek saglam muttefik Avusturya Macaristan Imparatorlugu ydu ve onun istikrarinin bozulmasi Almanya yi tam bir yalnizliga itecekti Avusturya veliahti Arsiduk Franz Ferdinand Haziran 1914 te bir Sirp teroristi tarafindan olduruldu Boyle bir olayin ustune kararlilikla gitmeyen bir Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun gelecegi parlak olamazdi II Wilhelm ve basbakani Sirbistan a karsi sert onlemler alinmasinda direttiler ve savas cikacak olursa Avusturya ya kosulsuz bagliliklarini bildirdiler I Dunya Savasi Soldan saga General Hindenburg Imparator II Wilhelm ve General Ludendorff I Dunya Savasi sirasinda Almanya tipki Fransa gibi I Dunya Savasi na bir kutsal birlik anlayisi icinde girdi savasin ilk gunlerinde Almanya da butun sinif din ve siyasal gorus ayriliklari unutuldu Butun partiler ve hatta SPD bile savas harcamalarini onayladi Oysa Almanya tehlike icindeydi Itilaf Devletleri denizlerde gucluydu nufuslari Almanya ninkinin uc katiydi somurge imparatorluklari ve Amerika Birlesik Devletleri ABD araciligiyla ulasabildikleri zengin dogal kaynaklari vardi Hemen abluka altina alinan Almanya ise yalnizca kendi kaynaklarindan ve savasa katilmayan Hollanda Danimarka ve Isvicre gibi komsularindan yararlanabilirdi Buna karsilik iki cepheli bir savasta buyuk onem tasiyacak ic gecitlere ve birlesik komuta yapisina sahipti Itilaf Devletleri birlesik komutadan yoksundu Alman genelkurmay baskani Alfred von Schlieffen in plani Belcika uzerinden Fransa ya buyuk bir orduyla saldirmak ve alti sekiz hafta icinde Paris e ulasmakti Doguda Rusya ya karsi kucuk bir ordu birakilacak Fransa yenildikten sonra asil ordu doguya donup Ruslari Dogu Prusya dan cikaracakti Schlieffen savas baslamadan oldu yerini Helmut von Moltke aldi Batida Alman ordulari Belcika yi gecti ama Marne Carpismasi nda Eylul 1914 durduruldu Bu arada Osmanli Devleti Almanya nin yaninda savasa girdi Yeniden gorev verilen 67 yasindaki Paul von Hindenburg Tumgeneral Erich Ludendorff la birlikte doguya gonderildi ve Tannenberg de Rus ordularini yendi Agustos 1914 Bati cephesi uzun ve yipratici bir savasa sahne oldu Verdun Somme ve Ypres teki buyuk carpismalara karsin iki taraf da Isvicre sinirindan Mans Denizine kadar uzanan siperlerinden 50 km den fazla uzaklasamadi Doguda ise Ittifak Devletleri Rusya ya karsi bir dizi zafer kazandilarsa da 1917 Ekim Devrimi nde degin Rusya yi savas disi birakamadilar Moltke den sonra genelkurmay baskanligina getirilmis olan Erich von Falkenhayn 1916 da gorevden alindi Ludendorff la birlikte onun yerine getirilen Hindenburg da tipki Falkenhayn gibi savasin sonucunu bati cephesinin belirleyecegine inaniyordu Ama 1915 te Italya nin 1916 da da Romanya nin Itilaf Devletleri ne katilmasiyla Ittifak kuvvetlerinin yipratma savasinda hicbir sansi kalmamisti Hindenburg ve Ludendorff fiilen Almanya nin hukumdarlari durumuna geldiler ve butun toplumu seferber ettiler Nufusun yuzde 18 i askere alindi bu 11 milyon askerin yaklasik 2 milyonu oldu Ulkede aclik bas gosterdi 1916 da bagimsiz bir Polonya devletinin olusturulmasi o siralarda beliren Rusya yla ayri bir antlasma yapma olanagini yok etti 1917 de ABD yi savasa katacagi bilinmesine ragmen sinirsiz denizalti savasi baslatildi Alman denizaltilari uluslararasi sularda karsilastiklari gemileri savas ticaret ve yolcu gemisi olmalarina bakmaksizin batirmis ve batan gemilerde bircok Amerikali yasamini yitirmisti Ustelik cesitli casusluk ve karsi casusluk faaliyetleri sonunda Almanya nin Meksika yi ABD aleyhine savasa girmeye tesvik ettigi de ortaya cikarildi Butun bu gelismeler uzerine Amerikan Kongresi 6 Nisan 1917 de Almanya ya savas ilan etti ABD buyuk maddi gucuyle Almanya nin karsisina dikilmis ve boylece Uclu Itilaf Devletleri acisindan buyuk avantaj olmustu Ancak bu giris siyasal acidan onemli sorunlar da cikarmamis degildir Cunku ABD Hukumeti ve ozellikle Baskan Woodrow Wilson in savas sonrasi duzeni konusunda baglasiklarindan cok farkli gorus ve dusunceleri vardi Daha savas sona ermeden 1918 yilinin ocak ayinda Baskan Wilson savas sonrasi dunya ile ilgili goruslerini unlu On Dort Madde ile acikladi Nisan 1918 de Ludendorff Amerika Birlesik Devletleri baskani Woodrow Wilson in onerdigi On Dort Madde yi reddederek buyuk bir saldiriya gecti Askeri ve sivil liderler Reichstag in 1917 de kabul ettigi toprak ilhakina yer vermeyen baris kararini hice sayarak 1917 18 de Rusya ve Romanya ya agir baris kosullarini kabul ettirdiler Nisan 1918 deki Ludendorff saldirisi batida buyuk engeller asti Ama ilk basarilarin surdurulmesini saglayacak yedek gucler yoktu Ayrica ABD nin savasa girisi bu cephede agirligini gostermeye baslamisti Yaklasik bir milyon ABD askeriyle birlikte karsi saldiriya gecen Itilaf Devletleri kisa surede inisiyatifi ele aldilar Alman kuvvetleri yavas yavas cekilmeye basladi ve 8 Agustos ta Kuzey Fransa da agir bir yenilgiye ugradi Amiens Muharebesi Artik Almanya ve Ittifak ulkeleri icin yapacak cok bir sey kalmamisti 1918 yilinin eylul ayinda Bulgaristan ve ekim ayinda Osmanli Devleti teslim oldular 3 Ekim 1918 de genelkurmayca sikistirilan II Wilhelm Prens Maximilian von Baden in baskanliginda daha liberal bir hukumeti isbasina getirdi Yeni hukumet ateskes istedi Ama gorusmeler sonuclanmadan donanmada devrimci ayaklanma basladi devrim orduda ve kentsel isci sinifi arasinda da yayilinca II Wilhelm krallik ve imparatorluk tacini birakarak Hollanda ya kacmak zorunda kaldi Yenilmis Almanya da iktidari Sosyal Demokratlar ustlenirken savasin askeri ve sivil liderleri sorumluluktan kacti 9 Kasim da Alman Cumhuriyeti nin kurulusu aciklandi 10 Kasim da Baden Prensi basbakanliktan ayrildi ve sosyal demokrat Friedrich Ebert yonetiminde bir gecici hukumet kuruldu Almanya adina Merkez Partisi nden bir sivilin in imzaladigi ateskes 11 Kasim 1918 de yururluge girdi Imparatorlugun YapisiImparatorluk 25 eyaletten Bundesstaaten ile 25 Alman devletinin ortak mulku sayilan Reichsland statusundeki Alsace Lorraine den Elsass Lothringen olusuyordu Alman Imparotorlugu 1871 19181871 1918 Arasinda Alman Imparatorlugu nun Yapisi Eyalet Turu Baskent km olarak alan 1910 Nufus 1871 Nufus 1900 Nufus 1910 Prusya Krallik Berlin 348 780 24 691 085 34 472 509 40 165 219Bavyera Krallik Munih 75 870 4 863 450 6 524 372 6 887 291Wurttemberg Krallik Stuttgart 19 507 1 818 539 2 169 480 2 437 574Saksonya Krallik Dresden 14 993 2 556 244 4 202 216 4 806 661Baden Buyuk Dukalik Karlsruhe 15 070 1 461 562 1 867 944 2 142 833Mecklenburg Schwerin Buyuk Dukalik Schwerin 13 127 557 707 607 770 639 958Hessen Buyuk Dukalik Darmstadt 7 688 852 894 1 119 893 1 282 051Oldenburg Buyuk Dukalik Oldenburg 6 429 314 591 399 180 483 042Saksonya Weimar Eisenach Buyuk Dukalik Weimar 3 610 286 183 362 873 417 149Mecklenburg Strelitz Buyuk Dukalik Neustrelitz 2 929 96 982 102 602 106 442Braunschweig Dukalik Braunschweig 3 672 312 170 464 333 494 339Saksonya Meiningen Dukalik Meiningen 2 468 187 957 250 731 278 762Anhalt Dukalik Dessau 2 299 203 437 316 085 331 128Saksonya Coburg Gotha Dukalik Coburg Gotha 1 977 174 339 229 550 257 177Saksonya Altenburg Dukalik Altenburg 1 324 142 122 194 914 216 128Lippe Prenslik Detmold 1 215 111 135 138 952 150 937Waldeck Prenslik Arolsen 1 121 56 224 57 918 61 707Schwarzburg Rudolstadt Prenslik Rudolstadt 941 75 523 93 059 100 702Schwarzburg Sondershausen Prenslik Sondershausen 862 67 191 80 898 89 917Reuss Genc Kolu Prenslik Gera 827 89 032 139 210 152 752Schaumburg Lippe Prenslik Buckeburg 340 32 059 43 132 46 652Reuss Yasli Kolu Prenslik Greiz 316 45 094 68 396 72 769Hamburg Hamburg 414 338 974 768 349 1 014 664Lubeck Ozgur Kent Lubeck 298 52 158 96 775 116 599Bremen Ozgur Kent Bremen 256 122 402 224 882 299 526Alsace Lorraine Imparatorluk eyaleti Strazburg 14 522 1 549 738 1 719 470 1 874 014Alman Imparatorlugu Imparatorluk Berlin 540 858 41 058 792 56 367 178 64 925 993Ayrica bakinizBirinci Reich Ucuncu ReichKaynakcaWikimedia Commons ta Deutsches Kaiserreich ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir a b c d e Oral Sander Siyasi Tarih Ilkcaglardan 1918 e Imge Kitabevi Eylul 2007 ISBN 978 975 533 043 3 a b Statistisches Jahrbuch fur das Deutsche Reich 1911 24 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Alman Patriotizminin Dunu Bugunu ve Almanya da Neo Patriotizm olu kirik baglanti Osmanli Alman Iliskilerinin Gelisimi ve Bagdat Demiryolu nun Yapimi 17 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gemeindeverzeichnis Deutschland 1900 23 Subat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Industrielle Revolution in Deutschland Regionen als Wachstumsmotoren Franz Steiner Verlag Stuttgart 2004 ISBN 3 515 08613 7 S 126