C Vitamin | |
Genel özellikleri | |
---|---|
Kimyasal formülü | C6H8O6 |
Moleküler ağırlığı | 176,12 g/mol |
Erime noktası | 189 oC |
192 oC | |
Diğer adı | |
| |
Vitamin özellikleri | |
Çözünürlüğü | Suda 33g/100g Etanolde 2g/100g Gliserinde 1g/100g |
Günlük alınması gereken miktar (Yetişkin erkek) | 75mg/gün |
Eksikliği | |
| |
Fazlalığı | |
| |
Kaynakları | |
C vitamini veya askorbik asit, suda çözünebilen ve birçok görevi olan vitamin. Çoğu Hayvanlar ve bitkiler, kendi C vitaminlerini glukozdan üretebilirler. İnsanlar, bazı meyve yarasaları, ve insan benzeri primatlar C vitamini üretemediklerinden bunu besinlerden almak zorundadırlar.
C vitamini, süpe - roksit ve hidroksil radikalleri ile reaksiyona girerek onları ortamdan süpürür. Askorbik asit, proteine bağlı ferri (Fe3+) demiri uzaklaştırarak ya da indirgeyerek hidrojen peroksit ile etkileşmeye ve sonunda hidroksil radikali oluşturmaya uygun ferro (Fe2+) demire dönüştürür.
Tarihçe
Askorbik asit üzerinde ilk bilimsel araştırmalar 1907'de Holst ve tarafından yapılan deneylerle başlar. Araştırmalarını sürdüren Holst ve Frolich birçok besin maddesinin ve bu arada özellikle yeşil sebze ve meyvelerin skorbüt hastalığını önleyici etkileri olduğunu bulmuşlardır. 1912'de skorbüt hastalığının besinlerde bulunan bir faktörün eksikliği sonucu oluştuğu düşüncesini ortaya koymuş ve bu maddeye antiskorbutik vitamin adını vermiştir. Daha sonra Drummond 1920'de antiskorbutik vitamin için Vitamin C adını kullanmıştır. ve çalışma arkadaşları (1918-1929) limondan antiskorbutik faktörü yoğunlaştırma üzerinde çalışmışlar ve hemen hemen saf askorbik asit bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenerek izole edilmiştir. Zilva bu çalışmaları esnasında () vitamin çözeltisi tarafından indirgendiğini de bulmuştur.
Zilva deneylerini sürdürürken - 1928 yılında portakal, lahana ve hayvanların adrenal bezlerinden askorbik asidi ayırmış fakat 1932 yılına dek bu maddenin antiskorbüt vitamini olduğunu anlayamamıştır. Buluşunu yayımlamadan King bu araştırmadan habersiz heksuronik asit ile aynı olduğunu kabul ettikleri kristal maddenin limon suyundan izolasyonunu bildirmiştir. Askorbik asit ismi Szent-Gyorki'e izafeten verilmiştir.
Askorbik asit ve C vitamini, L-ksiloaskorbik asidin günümüzde yaygın olarak kullanılan iki ismidir. Bununla beraber tarihsel gelişimi sırasında cevitamik asit, antiskorbutik vitamin, heksuronik asit, skorbutamin ve redoxon olarak adlandırılmıştır. Diğer kimyasal isimleri; L-askorbik asit, 3-Oxo-L-glufuranolaktonel (enol form), L-3-ketotreoheksuronikasitlaktondur.
Genel özellikleri
Askorbik asit bir monosakkarit türevi olup yapıca glikoza ve diğer altı karbonlu monosakkaritlere benzer. Renksiz, beyaz, dikdörtgen kristallerdir. Çok hafif özel bir kokusu vardır. Ekşi tatta ve asit reaksiyondadır. Optikçe aktiftir. Polarize ışığı sağa çevirir. Asetonda çok zor çözünür. Eter, petrol eteri, benzen, kloroform ve yağlarda çözünmez.
C vitamini kimyasal olarak askorbik asidin ışığı sola döndüren enantiyomeridir. Ticari C vitamini genelde askorbik asit kristallerinden veya askorbik asidin kalsiyum veya sodyum tuzlarından oluşmaktadır.
C vitamini (askorbik asid) omurilik, akciğer ve göz gibi pek çok hayvansal dokunun sulu bölümlerinde oldukça yüksek yoğunlukta ( ve üstü) bulunur. Bazı meyveler yüzde 1'den fazla (~6 mM) içerebilir. İnsan kanı plazmasında normal olarak 0,1 mM düzeyinde bulunur. Çoğu organizma C vitaminini sentezleyebilmesine rağmen, insanlar dahil birkaçı onu diyetle almak zorundadırlar. yapısından ötürü, hayli düşük bir ilk sergiler (4,2 civarında) ve buna bağlı olarak da çoğu dokularda monoanyon olarak varolur. 3- pozisyonundaki hidrojen de, ki en asidik olanıdır, tek elektronlu oksidasyon reaksiyonlarında çıkarılan hidrojen atomudur.
C vitamininin kesin ölçümü hem onun biyokimyasal hem de farmakokinetik özellikleri için zorunludur. Biyolojik sistemlerde askorbik asidin rolü, C vitamininin in vivo fonksiyon ve gerekleri iki faktörle birlikte ele alınmalıdır: Birincisi, C vitamininin hem antioksidan hem de bir enzim kofaktörü olarak hareket etme yeteneği dahil biyokimyasal özellikleridir. İkincisi, bağırsakta emilmeyi, serum konsantrasyonunu, hücresel dağılımı, kullanım ve dışarı atılımını içeren farmakokinetiğidir.
Kaynakları ve kullanım alanları
Askorbik asit bütün canlı dokularda bulunur. Doğada çok yaygın şekilde bulunan bu vitaminin en zengin kaynaklarını taze meyve ve sebzeler ve çiğ et oluşturur. Meyveler arasında en çok askorbik asit içerenler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür. Elma, armut ve erik ise bunlara göre daha az miktarda askorbik asit içerir. Bu meyvelerden özellikle sitrus meyveleri (limon, portakal, greyfurt), kivi ve domatesin dış kısımları (kabuk) askorbik asit bakımından zengindir.
Sebzeler, özellikle kuşburnu, karnabahar, lahana, ıspanak, kuru soğan, biber, turp, tere, maydanoz ve yer elması askorbik asit bakımından en zengin kaynaklardandır. Aşağıdaki tabloda çeşitli sebze ve meyvelerin askorbik asit değerleri görülmektedir.
Çeşitli Sebze ve Meyvelerde Askorbik Asit Miktarları. | |||
---|---|---|---|
Sebze-meyve | Askorbik asit (g/100g) | Sebze-meyve | Askorbik asit (g/100g) |
Kuşburnu | 0,450 | Portakal | 0,050 |
Taze kırmızı biber | 0,340 | Limon | 0,030 |
Maydanoz | 0,180 | Lahana | 0,042 |
Şalgam yaprağı | 0,130 | Greyfurt | 0,043 |
Asma yaprağı | 0,120 | Mandalina | 0,030 |
Yeşil sivri biber | 0,100 | Şeftali | 0,028 |
Kara lahana | 0,094 | Domates | 0,023 |
Kivi | 0,090 | Ahududu | 0,022 |
Karnabahar | 0,080 | Böğürtlen | 0,020 |
Ispanak | 0,050 | 0,020 | |
Çilek | 0,070 | Patates | 0,016 |
Kızılcık | 0,055 |
(Verilen rakamlar çeşitli türlerin ortalamasıdır.[])
Askorbik asit sadece meyve ve sebzelerde bulunan bir madde olmamakla beraber birçok hayvansal ürünlerde de bu maddeye rastlamak mümkündür. Örneğim İnek karaciğerinin 100 g'da yaklaşık 0,036 g Askorbik asit bulunmaktadır.
Sebze ve meyvelerin askorbik asit değeri türüne, yetiştiği toprağa, iklime ve olgunluk derecesine göre değişir. Genellikle ham meyve ve sebze iyice olgunlaşmışından daha çok askorbik asit içerir. Yine güneş ışığından çok yararlanan bitkilerin askorbik asit değeri az olanlardan daha yüksektir.
Askorbik asit oksijen tutma özelliğine sahip olması nedeniyle antioksidan olarak kullanılır. Yağların ve yağlı besinlerin uzun süre saklanabilmesi, beyaz renkteki sebze ve meyvelerin kararmasının önlenmesi için kullanılır. Ayrıca çabuk soğutularak dondurulumuş meyveler erime sırasında doğal renk ve kokularını yitirir. Bunlara dondurmadan önce saf askorbik asit katmakla bu sakıncalar önlenebilmektedir. Oksijen hoşa gitmeyen değişiklikleri yapmadan önce askorbik asit tarafından tutulur. Bu şekilde dondurulumuş kayısı, şeftali, elma, üzüm, muz, armut, ananas gibi meyvelerde 25 yıldan beri askorbik asit antioksidan olarak yeğlenerek kullanılır ve yaygın biçimde de kullanılır. Sadece tek yanlı zincir hidroksil grubunun konfigürasyonunda değişiklik gösteren sentetik izomer eritorbik asid de kuvvetli bir antioksidandır fakat tam tersine pek az vitamin aktivitesi vardır. Yine de doğal olarak oluşur ve belli mantarlarda askorbatın yerini alır. Bundan başka askorbik asit birçok preparatlarında, besin ve içeceklerin vitamince zenginleştirilmesinde kullanılır.
Askorbik asit kuvvetli bir indirgeyici ajandır; 280 mV'lik düşük bir redoks potansiyeline sahip olması onun hemen tüm diğer okside olan serbest radikallerle reaksiyona girme termodinamik potansiyelinin varolduğu anlamına gelir.
Demir ve bakır tuzlarının H2O2 ve hidroksil radikallerinin oluşumunu desteklediği iyi bilinir ki bu muhtemelen onun bazı koşullarda sitotoksik olabilmesi veya prooksidan olarak davranmasıyla ilgilidir.
Askorbik asit tipik peroksil radikallerle suda tepkimeye girer; daha aktif radikaliyle 100 kat daha hızlı tepkimeye girer. Askorbat molü başına yakalanan radikallerinin sayısı, düşük askorbat yoğunluklarında 2'den, yüksek askorbat yoğunluklarında 0'a kadar değişiklik gösterir. Bunun nedeni yüksek askorbat seviyelerinde radikal yakalamayla rekabet eden kendi kendini sonlandıran reaksiyonlardır.
Yapılarında bol miktarda C Vitamini yani Askorbik asit bulunduran bazı Meyve ve Sebzeler
- Kuşburnu, 0,450 gramla C vitamini açısından en zengin meyvedir.
- Limon C vitamini açıından en zengin meyvelerdendir.
- Yeşil sivri biberde 0,100 g. C vitamini bulunur.
- Karnabahar ve kara lahana da C vitamini açısından zengin bitkilerdendir.
- Narenciye'ler yapılarında bol miktarda C vitamini bulundurur.
Önemi ve eksikliği
C vitamini (askorbik asid), insanlar için zorunlu bir besindir. C vitamininin vücudun çoğu dokusuna sağlamlığını veren kolajenin üretiminden alyuvarların işlemesine kadar çok sayıda görevi vardır. Beslenme rejiminde askorbatın eksikliği iskorbüt hastalığına yol açar. Bu hastalık, halsizlik, kolayca kanayan diş etleri, ciltte morluklara neden olan deri altında küçük kanamalar, saçların kıvrılması, , eklem ağrısı, nefes darlığı ve letarji (uyuşukluk) şeklinde kendini gösterir. C vitamini eksikliğinin önemli bir erken belirtisi de bitkinliktir.
Ağır skorbüt günde 50–100 mg C vitamini ile engellenebilir (1 mg = 1 miligram = 1/1000 g = 0,001 gram). Günde 50–1500 mg alan insanlar klinik belirtisiz skorbüt halindedirler. İnsanlığın büyük çoğunluğu, batı toplumları dahil, bu durumdadır. Bunun nedeni ağır skorbütü engelleyen miktarın ötesinde C vitamini alımının tıpta ( tıp dışında) daha kabul edilmemiş olmasındandır. Bu durumun temel belirtileri zayıf bağışıklık sistemi, alerji, kanser, mide ülseri ve kalp ve damar hastalıklarına elverişliliktir.
'in 200 yıl önce denizciler üzerinde yaptığı iskorbütle ilgili çalışmasında bitkinlikten sözedilmektedir ve bu, 'nün son çalışmalarında da C vitamini eksikliğinin ilk belirtisi olarak geçmektedir. En son 1989'da tarafından tavsiye edilen günlük C vitamini alım miktarı 60 mg'dır. Ancak son veriler bu tavsiyelerin dayandığı verilerin hatalı olabileceğini ve tavsiye edilen alım miktarının günde 60 mg'dan fazla olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu konular aşağıda daha geniş olarak ele alınacaktır. Ayrıca belirli popülasyonların daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu gösteren kanıtlar da vardır. Sonuç olarak hamile kadınlara günde 70 mg, emzikli kadınlara günde 95 mg ve sigara içenlere de günde 100 mg tavsiye edilmektedir.
Pauling 1970 yılında yayınladığı araştırmasında günlük miktarın 2-3 g olması gerektiğini ileri sürmektedir. Birleşik Krallık'ta yapılan çalışmalar yetişkinler için günlük alınması gereken miktarın 30 mg, SSCB'de yapılan çalışmalar ise bu miktarın 70–700 mg olduğunu göstermiştir. Günlük askorbik asit gereksinimi olarak çeşitli kaynaklar tarafından önerilen miktarlar arasında farklılıklar vardır. Bunun sebebi askorbik asit ihtiyacımızın ampirik esaslara dayandığıdır. Günlük askorbik asit gereksinimi yaş ve cinsiyete bağlı olarak da değişmektedir.
Yaşa ve cinse göre günlük askorbik asit ihtiyaçları. | ||
---|---|---|
Cins | Yaş | Günlük ihtiyac (mg) |
Bebek | 1 yaşın altında | 30 |
Bebek-Çocuk | 1-3 | 35 |
Çocuk | 4-6 | 50 |
Çocuk | 7-9 | 60 |
Çocuk | 10-12 | 75 |
Ergenlik çağındaki kız | 13-20 | 80 |
Ergenlik çağındaki erkek | 13-15 | 90 |
Ergenlik çağındaki erkek | 16-20 | 100 |
Yetişkin erkek | 20 yaş ve üstü | 75 |
Kadın | Orta derecede aktif | 70 |
Kadın | Hamile, ikinci dönem | 100 |
Kadın | Laktasyon dönemi | 150 |
Askorbik asidin vücutta birçok kimyasal tepkimenin normal olarak yürümesi için gerekli oluşu, dış etkenlerin bu vitaminin dokulardaki durumunu etkilemesi bireyin gereksinimini arttırmaktadır. Askorbik asidin dokularda doymuş düzeyde bulunması gebelik, emziklilik, zehirlenme, bakteri toksinleri veya enfeksiyonlara, soğuk, yaralanma, hırpalanmalar gibi streslere karşı konulması için önemlidir. Ayrıca sporcuların normalden daha fazla askorbik aside ihtiyaçları olduğu bildirilmiştir. Aynı şekilde yanık ve ameliyatlarda günlük gereksinimin arttırılması gerekir. Ağızdan hapları alınması, hamilelik, sigara içilmesi gibi durumlarda da gereksinim artabilmektedir.
Askorbik asidin yetersizliği başladığında idrar ve kandaki askorbik asit miktarı azalmaktadır. Radyoizotopla yetişkinler üzerinde yapılan denemelerde, normal askorbik asit alımında vücut dokularında ortalama 1500 mg kadar askorbik asit bulunmaktadır. Askorbik asitsiz bir diyet alınmaya başlandıktan sonra bu miktar günlük %2,6'lık bir hızla azalarak 84-97 gün sonra 300 mg'a kadar inmektedir. Bu düzeyde idrarda askorbik asit görülmemekte, kan plazmasındaki miktar 0,3 mg/100 mL'ye inmektedir. Bu durumda askorbik asit eksikliğine bağlı klinik belirtiler görülmeye başlamaktadır. Klinik belirtilerin hafif şekilleri yorgunluk, iştah azalması, yaraların iyileşmesindeki gecikme ve isteksizliktir. Yetersizlik arttıkça klinik belirtiler ağırlaşmakta ve sırası ile büyümede duraklama, Anemi, enfeksiyonlara karşı direncin azalması, diş etlerinin şişmesi ve kanaması, diş kaybı, eklemlerde şişmeler, ateş, kanamalar ve kemiklerde kırılmalarla belirlenen skorbüt hastalığı görülmektedir.
Bazı araştırmacılar askorbik asidin kanser ve kalp hastalığının önlenmesinde, sıradan soğuk algınlığının önlenmesi şeklinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde rol oynadığını belirtmektedirler.
Bütün canlı dokularda bulunan askorbik asit (C vitamini) vücutta birçok kimyasal tepkimenin normal olarak yürümesi için gereklidir. Doğada yaygın olarak bulunan bu vitaminin en zengin kaynakları taze meyve ve sebzelerdir. Dış etkenlerin bu vitaminin dokulardaki durumunu etkilemesi bireyin gereksinimini arttırmaktadır. Bu bakımdan çeşitli farmasötik preparatları halinde kullanılmaktadır.
Beslenme ve sağlık açısından insan yaşamında önemli bir vitamin kaynağı olan askorbik asidin besinlerde UV- yöntem ile miktar tayininde termal bozundurma, katalitik dönüşüm, UV ışın ile bozundurma ve alkali ile muamele gibi zemin düzeltmeleri yapılmaktadır.
Farmakolojik etkisi
Besinlerdeki askorbik asit, vücuda alındıktan birkaç saat sonra ince bağırsaktan emilerek kana geçer. 100 mg ve daha az vitamin alındığında bunun %80-90'ının emildiği belirtilmiştir. Bu esnada kandaki düzeyi kısa süre için yükselir. Kan dolaşımı ile dokulara taşınır ve fazlası böbreklerden idrarla dışarı atılır. Gereğinden fazla alınan askorbik asidin bir bölümü de monosakkaritlerde olduğu gibi karbondioksit ve suya okside olur.
Askorbik asidin kandaki ve idrardaki düzeyleri alınanla orantılıdır. Günlük 60–75 mg askorbik asit alanlarda serum askorbik asit düzeyi 0,75 mg/dL olarak bulunmuştur. Vitamin yetersiz alındığında kan ve idrardaki miktarlar azalır. Kan ve idrardaki vitamin miktarının azlığı dokularda yeterli miktarda askorbik asidin bulunmadığının işareti sayılır. Bu nedenle kanda ve idrardaki vitaminin düzeyi bireyin askorbik asit yönünden yeterli beslenip beslenmediğinin saptanmasında gösterge olarak kabul edilir.
Askorbik asidin vücut çalışmasında birçok işlevi vardır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, askorbik asidin bağ dokularından olan kollojen sentezinde görev aldığını ortaya koymuştur. Askorbik asidin kan damarlarının kuvvetli olmasında da görev yaptığı sanılmaktadır. Vitamin yetersizliğinde kan damarları zayıflamakta ve ufak darbelerle kanamalar görülebilmektedir.
Askorbik asidin vücudu enfeksiyonlardan ve bakteri toksinlerinden koruduğu yolundaki gözlemler tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Enfeksiyonlar vücut doku ve sıvılarındaki askorbik asit miktarını azaltmaktadır. Enfeksiyonlarda beyaz kan hücrelerinde askorbik asit düzeyi düştüğünden bağışıklığın zayıfladığı sanılmaktadır. Normal askorbik asit gereksiniminin karşılanması ile dokulardaki miktarın yeterli düzeyde tutulabildiği rapor edilmiştir. Bununla birlikte şiddetli enfeksiyon ve bakteri zehirlenmelerinde alınan askorbik asit miktarının arttırılması gerektiği görüşünde olanlar da vardır.
Askorbik asidin steroid hormonlarının sentezinde de görev aldığı bildirilmiştir. Askorbik asit yetersizliğinde, adrenalin bezi %270 oranında büyüme göstermektedir. Askorbik asidin ile yara ve iltihaplanmaya karşı etkinlik gösteren steroidlerin sentezinde rolü olduğu bildirilmiştir.
Askorbik asit diğer bazı besin öğelerinin vücutta kullnılması için de yardımcıdır. Askorbik asidin demir, kalsiyum, B vitaminlerinden tiamin, riboflavin, folik asit, pantotenik asit, A ve E vitaminlerinin vücutta daha elverişli olarak kullanılmalarında gerekli olduğu rapor edilmiştir. Bunun yanında aşırı askorbik asit alımının bağırsaklarda asiditeyi arttırarak B12 vitamininin emilimini azalttığı da bildirilmiştir. Askorbik asidin bu alandaki görevi oksidasyon redüksiyon olaylarındaki etkinliğindendir. Folik asidin etkin şekli olan dönüşmesi askorbik asidin yardımı ile olmaktadır. Diğer B vitaminlerinin kullanılmasındaki etkinliği ise bağırsak florasının olumlu yönde değişmesini ve dolayısı ile daha çok B vitamini sentezlenmesini sağlamasındandır.
Askorbik asit, bazı toksik öğelerin etkisini azaltmaktadır. Örneğin vücuda alınan nitritlerin kanser yapıcı dönüşümünü önlemektedir. Askorbik asidin hücre çalışmasında görev alan birçok öğe ile ilişkisi olmasına karşın bu ilişkilerden birçoğunun gerçek mekanizması henüz yeterince açıklanamamıştır. Bununla birlikte askorbik asidin vücut çalışmasında çok yönlü ve önemli görevleri olduğu kesin olarak bilinmektedir.
Askorbik asit yan etkileri oldukça az olan bir ilaç etken maddesidir. Fazla miktarda alındığında diyare ve karın ağrısı yapabilir. Yüksek dozda askorbik asit ile tedavi gören gebelerden doğan bebeklerde skorbüt oluşmasının kolaylaştığı saptanmıştır.
Alım şekli ve dozajı
Yapay C vitaminiyle bitkilerden elde edilen C vitamini arasında herhangi bir kimyasal veya etkisel fark yoktur. Bununla birlikte en uygun olanı C vitaminini doğal besinlerden almaktır. Doğal besinlerin dışında C vitamini çeşitli şekillerde alınabilir. Ağız yoluyla tablet olarak yutulabilir. Ancak eczanede satılan C vitaminlerinin dozu genelde düşük olmakla beraber, kilo başına fiyatı da yüksek olabilmektedir. En ucuz ve en uygun şekli toz halinde, %99,5 veya daha yüksek saflıkta, tıbbi askorbik asit kristalleridir. (Teknik saflık düzeyindeki askorbik asit tüketilmemelidir.)
Günlük doz (2-5 g) küçük dozlara bölünerek büyük bir bardak su veya meyve suyuna karıştırılarak yutulabilir. Asitlikten rahatsız olanlar bir bardak suya askorbik asit koyup yarı miktarda sodyum bikarbonat (kabartma tozu) ekleyerek asitliği yok edebilirler. Bu durumda içilmiş olunur.
On yaşından küçük çocuklara yaşları kadar gram askorbik asit verilmesi tavsiye edilir. Ağır hastalıklarda, özellikle viral enfeksiyonlarda ve kanserde hastalara damardan, günde 20 ila 300 mg sodyum askorbat verilmesi her zaman ağrıların, ateşin ve diğer semptomların hızla azalmasına, kanser dışında çoğu zaman hastanın iyileşmesine ve kanserli durumdaki hastanın ömrünün önemli ölçüde uzamasına yol açmaktadır.[]
Yüksek dozlu C vitamini alımını ortomoleküler tıbbın babası olarak nitelendirilen çift paylaşılmamış Nobel Ödülü sahibi Linus Carl Pauling yaygınlaştırmıştır.
Kaynakça
Kaynakça
- Richard A. Larson; Naturally Occuring Antioxidants, Boca Raton (Lewis Publishers, 1997)
- Fereidoo Shaihidi; Natural Antioxidant: Chemistry, Health Effects and Applications, Champaigh, III (AOCS Press, 1997)
- Andreas M. Papas; Antioxidant Status, Diet, Nutrition and Health, Boca Raton (CRC Press, 1999)
Dış bağlantılar
- C Vitamini İçeren Tüm Meyveler Listesi 19 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- C vitamini derneği 27 Eylül 2004 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (ingilizce)
- (ingilizce)
- Linus Pauling Enstitüsü, C vitamini sayfası8 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (ingilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
C VitaminGenel ozellikleriKimyasal formulu C6H8O6Molekuler agirligi 176 12 g molErime noktasi 189 oC192 oCDiger adiAskorbik asitVitamin ozellikleriCozunurlugu Suda 33g 100g Etanolde 2g 100g Gliserinde 1g 100gGunluk alinmasi gereken miktar Yetiskin erkek 75mg gunEksikligiIskorbut hastaligi Halsizlik Dis eti rahatsizliklari sisme kanama v b Ciltte morluklar Eklemlerde agri Bagisiklik sisteminin zayiflamasi Aft Yaralarin gec iyilesmesi Kas agrilariFazlaligiYokKaynaklariMaydanoz Turuncgiller kivi Domates Lahana Cilek Kusburnu Bogurtlen Koyu yesil yaprakli sebzeler C vitamini veya askorbik asit suda cozunebilen ve bircok gorevi olan vitamin Cogu Hayvanlar ve bitkiler kendi C vitaminlerini glukozdan uretebilirler Insanlar bazi meyve yarasalari ve insan benzeri primatlar C vitamini uretemediklerinden bunu besinlerden almak zorundadirlar C vitamini supe roksit ve hidroksil radikalleri ile reaksiyona girerek onlari ortamdan supurur Askorbik asit proteine bagli ferri Fe3 demiri uzaklastirarak ya da indirgeyerek hidrojen peroksit ile etkilesmeye ve sonunda hidroksil radikali olusturmaya uygun ferro Fe2 demire donusturur TarihceAskorbik asit uzerinde ilk bilimsel arastirmalar 1907 de Holst ve tarafindan yapilan deneylerle baslar Arastirmalarini surduren Holst ve Frolich bircok besin maddesinin ve bu arada ozellikle yesil sebze ve meyvelerin skorbut hastaligini onleyici etkileri oldugunu bulmuslardir 1912 de skorbut hastaliginin besinlerde bulunan bir faktorun eksikligi sonucu olustugu dusuncesini ortaya koymus ve bu maddeye antiskorbutik vitamin adini vermistir Daha sonra Drummond 1920 de antiskorbutik vitamin icin Vitamin C adini kullanmistir ve calisma arkadaslari 1918 1929 limondan antiskorbutik faktoru yogunlastirma uzerinde calismislar ve hemen hemen saf askorbik asit bazi fiziksel ve kimyasal ozellikleri belirlenerek izole edilmistir Zilva bu calismalari esnasinda vitamin cozeltisi tarafindan indirgendigini de bulmustur Zilva deneylerini surdururken 1928 yilinda portakal lahana ve hayvanlarin adrenal bezlerinden askorbik asidi ayirmis fakat 1932 yilina dek bu maddenin antiskorbut vitamini oldugunu anlayamamistir Bulusunu yayimlamadan King bu arastirmadan habersiz heksuronik asit ile ayni oldugunu kabul ettikleri kristal maddenin limon suyundan izolasyonunu bildirmistir Askorbik asit ismi Szent Gyorki e izafeten verilmistir Askorbik asit ve C vitamini L ksiloaskorbik asidin gunumuzde yaygin olarak kullanilan iki ismidir Bununla beraber tarihsel gelisimi sirasinda cevitamik asit antiskorbutik vitamin heksuronik asit skorbutamin ve redoxon olarak adlandirilmistir Diger kimyasal isimleri L askorbik asit 3 Oxo L glufuranolaktonel enol form L 3 ketotreoheksuronikasitlaktondur Genel ozellikleriAskorbik asit bir monosakkarit turevi olup yapica glikoza ve diger alti karbonlu monosakkaritlere benzer Renksiz beyaz dikdortgen kristallerdir Cok hafif ozel bir kokusu vardir Eksi tatta ve asit reaksiyondadir Optikce aktiftir Polarize isigi saga cevirir Asetonda cok zor cozunur Eter petrol eteri benzen kloroform ve yaglarda cozunmez C vitamini kimyasal olarak askorbik asidin isigi sola donduren enantiyomeridir Ticari C vitamini genelde askorbik asit kristallerinden veya askorbik asidin kalsiyum veya sodyum tuzlarindan olusmaktadir C vitamini askorbik asid omurilik akciger ve goz gibi pek cok hayvansal dokunun sulu bolumlerinde oldukca yuksek yogunlukta ve ustu bulunur Bazi meyveler yuzde 1 den fazla 6 mM icerebilir Insan kani plazmasinda normal olarak 0 1 mM duzeyinde bulunur Cogu organizma C vitaminini sentezleyebilmesine ragmen insanlar dahil birkaci onu diyetle almak zorundadirlar yapisindan oturu hayli dusuk bir ilk sergiler 4 2 civarinda ve buna bagli olarak da cogu dokularda monoanyon olarak varolur 3 pozisyonundaki hidrojen de ki en asidik olanidir tek elektronlu oksidasyon reaksiyonlarinda cikarilan hidrojen atomudur C vitamininin kesin olcumu hem onun biyokimyasal hem de farmakokinetik ozellikleri icin zorunludur Biyolojik sistemlerde askorbik asidin rolu C vitamininin in vivo fonksiyon ve gerekleri iki faktorle birlikte ele alinmalidir Birincisi C vitamininin hem antioksidan hem de bir enzim kofaktoru olarak hareket etme yetenegi dahil biyokimyasal ozellikleridir Ikincisi bagirsakta emilmeyi serum konsantrasyonunu hucresel dagilimi kullanim ve disari atilimini iceren farmakokinetigidir Kaynaklari ve kullanim alanlariAskorbik asit butun canli dokularda bulunur Dogada cok yaygin sekilde bulunan bu vitaminin en zengin kaynaklarini taze meyve ve sebzeler ve cig et olusturur Meyveler arasinda en cok askorbik asit icerenler limon portakal greyfurt kivi ananas cilek ve frenk uzumudur Elma armut ve erik ise bunlara gore daha az miktarda askorbik asit icerir Bu meyvelerden ozellikle sitrus meyveleri limon portakal greyfurt kivi ve domatesin dis kisimlari kabuk askorbik asit bakimindan zengindir Sebzeler ozellikle kusburnu karnabahar lahana ispanak kuru sogan biber turp tere maydanoz ve yer elmasi askorbik asit bakimindan en zengin kaynaklardandir Asagidaki tabloda cesitli sebze ve meyvelerin askorbik asit degerleri gorulmektedir Cesitli Sebze ve Meyvelerde Askorbik Asit Miktarlari Sebze meyve Askorbik asit g 100g Sebze meyve Askorbik asit g 100g Kusburnu 0 450 Portakal 0 050Taze kirmizi biber 0 340 Limon 0 030Maydanoz 0 180 Lahana 0 042Salgam yapragi 0 130 Greyfurt 0 043Asma yapragi 0 120 Mandalina 0 030Yesil sivri biber 0 100 Seftali 0 028Kara lahana 0 094 Domates 0 023Kivi 0 090 Ahududu 0 022Karnabahar 0 080 Bogurtlen 0 020Ispanak 0 050 0 020Cilek 0 070 Patates 0 016Kizilcik 0 055 Verilen rakamlar cesitli turlerin ortalamasidir kaynak belirtilmeli Askorbik asit sadece meyve ve sebzelerde bulunan bir madde olmamakla beraber bircok hayvansal urunlerde de bu maddeye rastlamak mumkundur Ornegim Inek karacigerinin 100 g da yaklasik 0 036 g Askorbik asit bulunmaktadir Sebze ve meyvelerin askorbik asit degeri turune yetistigi topraga iklime ve olgunluk derecesine gore degisir Genellikle ham meyve ve sebze iyice olgunlasmisindan daha cok askorbik asit icerir Yine gunes isigindan cok yararlanan bitkilerin askorbik asit degeri az olanlardan daha yuksektir Askorbik asit oksijen tutma ozelligine sahip olmasi nedeniyle antioksidan olarak kullanilir Yaglarin ve yagli besinlerin uzun sure saklanabilmesi beyaz renkteki sebze ve meyvelerin kararmasinin onlenmesi icin kullanilir Ayrica cabuk sogutularak dondurulumus meyveler erime sirasinda dogal renk ve kokularini yitirir Bunlara dondurmadan once saf askorbik asit katmakla bu sakincalar onlenebilmektedir Oksijen hosa gitmeyen degisiklikleri yapmadan once askorbik asit tarafindan tutulur Bu sekilde dondurulumus kayisi seftali elma uzum muz armut ananas gibi meyvelerde 25 yildan beri askorbik asit antioksidan olarak yeglenerek kullanilir ve yaygin bicimde de kullanilir Sadece tek yanli zincir hidroksil grubunun konfigurasyonunda degisiklik gosteren sentetik izomer eritorbik asid de kuvvetli bir antioksidandir fakat tam tersine pek az vitamin aktivitesi vardir Yine de dogal olarak olusur ve belli mantarlarda askorbatin yerini alir Bundan baska askorbik asit bircok preparatlarinda besin ve iceceklerin vitamince zenginlestirilmesinde kullanilir Askorbik asit kuvvetli bir indirgeyici ajandir 280 mV lik dusuk bir redoks potansiyeline sahip olmasi onun hemen tum diger okside olan serbest radikallerle reaksiyona girme termodinamik potansiyelinin varoldugu anlamina gelir Demir ve bakir tuzlarinin H2O2 ve hidroksil radikallerinin olusumunu destekledigi iyi bilinir ki bu muhtemelen onun bazi kosullarda sitotoksik olabilmesi veya prooksidan olarak davranmasiyla ilgilidir Askorbik asit tipik peroksil radikallerle suda tepkimeye girer daha aktif radikaliyle 100 kat daha hizli tepkimeye girer Askorbat molu basina yakalanan radikallerinin sayisi dusuk askorbat yogunluklarinda 2 den yuksek askorbat yogunluklarinda 0 a kadar degisiklik gosterir Bunun nedeni yuksek askorbat seviyelerinde radikal yakalamayla rekabet eden kendi kendini sonlandiran reaksiyonlardir Yapilarinda bol miktarda C Vitamini yani Askorbik asit bulunduran bazi Meyve ve Sebzeler Kusburnu 0 450 gramla C vitamini acisindan en zengin meyvedir Limon C vitamini aciindan en zengin meyvelerdendir Yesil sivri biberde 0 100 g C vitamini bulunur Karnabahar ve kara lahana da C vitamini acisindan zengin bitkilerdendir Narenciye ler yapilarinda bol miktarda C vitamini bulundurur Onemi ve eksikligiC vitamini askorbik asid insanlar icin zorunlu bir besindir C vitamininin vucudun cogu dokusuna saglamligini veren kolajenin uretiminden alyuvarlarin islemesine kadar cok sayida gorevi vardir Beslenme rejiminde askorbatin eksikligi iskorbut hastaligina yol acar Bu hastalik halsizlik kolayca kanayan dis etleri ciltte morluklara neden olan deri altinda kucuk kanamalar saclarin kivrilmasi eklem agrisi nefes darligi ve letarji uyusukluk seklinde kendini gosterir C vitamini eksikliginin onemli bir erken belirtisi de bitkinliktir Agir skorbut gunde 50 100 mg C vitamini ile engellenebilir 1 mg 1 miligram 1 1000 g 0 001 gram Gunde 50 1500 mg alan insanlar klinik belirtisiz skorbut halindedirler Insanligin buyuk cogunlugu bati toplumlari dahil bu durumdadir Bunun nedeni agir skorbutu engelleyen miktarin otesinde C vitamini aliminin tipta tip disinda daha kabul edilmemis olmasindandir Bu durumun temel belirtileri zayif bagisiklik sistemi alerji kanser mide ulseri ve kalp ve damar hastaliklarina elverisliliktir in 200 yil once denizciler uzerinde yaptigi iskorbutle ilgili calismasinda bitkinlikten sozedilmektedir ve bu nun son calismalarinda da C vitamini eksikliginin ilk belirtisi olarak gecmektedir En son 1989 da tarafindan tavsiye edilen gunluk C vitamini alim miktari 60 mg dir Ancak son veriler bu tavsiyelerin dayandigi verilerin hatali olabilecegini ve tavsiye edilen alim miktarinin gunde 60 mg dan fazla olmasi gerektigini ortaya koymaktadir Bu konular asagida daha genis olarak ele alinacaktir Ayrica belirli populasyonlarin daha fazlasina ihtiyac duydugunu gosteren kanitlar da vardir Sonuc olarak hamile kadinlara gunde 70 mg emzikli kadinlara gunde 95 mg ve sigara icenlere de gunde 100 mg tavsiye edilmektedir Pauling 1970 yilinda yayinladigi arastirmasinda gunluk miktarin 2 3 g olmasi gerektigini ileri surmektedir Birlesik Krallik ta yapilan calismalar yetiskinler icin gunluk alinmasi gereken miktarin 30 mg SSCB de yapilan calismalar ise bu miktarin 70 700 mg oldugunu gostermistir Gunluk askorbik asit gereksinimi olarak cesitli kaynaklar tarafindan onerilen miktarlar arasinda farkliliklar vardir Bunun sebebi askorbik asit ihtiyacimizin ampirik esaslara dayandigidir Gunluk askorbik asit gereksinimi yas ve cinsiyete bagli olarak da degismektedir Yasa ve cinse gore gunluk askorbik asit ihtiyaclari Cins Yas Gunluk ihtiyac mg Bebek 1 yasin altinda 30Bebek Cocuk 1 3 35Cocuk 4 6 50Cocuk 7 9 60Cocuk 10 12 75Ergenlik cagindaki kiz 13 20 80Ergenlik cagindaki erkek 13 15 90Ergenlik cagindaki erkek 16 20 100Yetiskin erkek 20 yas ve ustu 75Kadin Orta derecede aktif 70Kadin Hamile ikinci donem 100Kadin Laktasyon donemi 150 Askorbik asidin vucutta bircok kimyasal tepkimenin normal olarak yurumesi icin gerekli olusu dis etkenlerin bu vitaminin dokulardaki durumunu etkilemesi bireyin gereksinimini arttirmaktadir Askorbik asidin dokularda doymus duzeyde bulunmasi gebelik emziklilik zehirlenme bakteri toksinleri veya enfeksiyonlara soguk yaralanma hirpalanmalar gibi streslere karsi konulmasi icin onemlidir Ayrica sporcularin normalden daha fazla askorbik aside ihtiyaclari oldugu bildirilmistir Ayni sekilde yanik ve ameliyatlarda gunluk gereksinimin arttirilmasi gerekir Agizdan haplari alinmasi hamilelik sigara icilmesi gibi durumlarda da gereksinim artabilmektedir Askorbik asidin yetersizligi basladiginda idrar ve kandaki askorbik asit miktari azalmaktadir Radyoizotopla yetiskinler uzerinde yapilan denemelerde normal askorbik asit aliminda vucut dokularinda ortalama 1500 mg kadar askorbik asit bulunmaktadir Askorbik asitsiz bir diyet alinmaya baslandiktan sonra bu miktar gunluk 2 6 lik bir hizla azalarak 84 97 gun sonra 300 mg a kadar inmektedir Bu duzeyde idrarda askorbik asit gorulmemekte kan plazmasindaki miktar 0 3 mg 100 mL ye inmektedir Bu durumda askorbik asit eksikligine bagli klinik belirtiler gorulmeye baslamaktadir Klinik belirtilerin hafif sekilleri yorgunluk istah azalmasi yaralarin iyilesmesindeki gecikme ve isteksizliktir Yetersizlik arttikca klinik belirtiler agirlasmakta ve sirasi ile buyumede duraklama Anemi enfeksiyonlara karsi direncin azalmasi dis etlerinin sismesi ve kanamasi dis kaybi eklemlerde sismeler ates kanamalar ve kemiklerde kirilmalarla belirlenen skorbut hastaligi gorulmektedir Bazi arastirmacilar askorbik asidin kanser ve kalp hastaliginin onlenmesinde siradan soguk alginliginin onlenmesi seklinde bagisiklik sisteminin guclendirilmesinde rol oynadigini belirtmektedirler Butun canli dokularda bulunan askorbik asit C vitamini vucutta bircok kimyasal tepkimenin normal olarak yurumesi icin gereklidir Dogada yaygin olarak bulunan bu vitaminin en zengin kaynaklari taze meyve ve sebzelerdir Dis etkenlerin bu vitaminin dokulardaki durumunu etkilemesi bireyin gereksinimini arttirmaktadir Bu bakimdan cesitli farmasotik preparatlari halinde kullanilmaktadir Beslenme ve saglik acisindan insan yasaminda onemli bir vitamin kaynagi olan askorbik asidin besinlerde UV yontem ile miktar tayininde termal bozundurma katalitik donusum UV isin ile bozundurma ve alkali ile muamele gibi zemin duzeltmeleri yapilmaktadir Farmakolojik etkisiBesinlerdeki askorbik asit vucuda alindiktan birkac saat sonra ince bagirsaktan emilerek kana gecer 100 mg ve daha az vitamin alindiginda bunun 80 90 inin emildigi belirtilmistir Bu esnada kandaki duzeyi kisa sure icin yukselir Kan dolasimi ile dokulara tasinir ve fazlasi bobreklerden idrarla disari atilir Gereginden fazla alinan askorbik asidin bir bolumu de monosakkaritlerde oldugu gibi karbondioksit ve suya okside olur Askorbik asidin kandaki ve idrardaki duzeyleri alinanla orantilidir Gunluk 60 75 mg askorbik asit alanlarda serum askorbik asit duzeyi 0 75 mg dL olarak bulunmustur Vitamin yetersiz alindiginda kan ve idrardaki miktarlar azalir Kan ve idrardaki vitamin miktarinin azligi dokularda yeterli miktarda askorbik asidin bulunmadiginin isareti sayilir Bu nedenle kanda ve idrardaki vitaminin duzeyi bireyin askorbik asit yonunden yeterli beslenip beslenmediginin saptanmasinda gosterge olarak kabul edilir Askorbik asidin vucut calismasinda bircok islevi vardir Son yillarda yapilan arastirmalar askorbik asidin bag dokularindan olan kollojen sentezinde gorev aldigini ortaya koymustur Askorbik asidin kan damarlarinin kuvvetli olmasinda da gorev yaptigi sanilmaktadir Vitamin yetersizliginde kan damarlari zayiflamakta ve ufak darbelerle kanamalar gorulebilmektedir Askorbik asidin vucudu enfeksiyonlardan ve bakteri toksinlerinden korudugu yolundaki gozlemler tam olarak acikliga kavusmamistir Enfeksiyonlar vucut doku ve sivilarindaki askorbik asit miktarini azaltmaktadir Enfeksiyonlarda beyaz kan hucrelerinde askorbik asit duzeyi dustugunden bagisikligin zayifladigi sanilmaktadir Normal askorbik asit gereksiniminin karsilanmasi ile dokulardaki miktarin yeterli duzeyde tutulabildigi rapor edilmistir Bununla birlikte siddetli enfeksiyon ve bakteri zehirlenmelerinde alinan askorbik asit miktarinin arttirilmasi gerektigi gorusunde olanlar da vardir Askorbik asidin steroid hormonlarinin sentezinde de gorev aldigi bildirilmistir Askorbik asit yetersizliginde adrenalin bezi 270 oraninda buyume gostermektedir Askorbik asidin ile yara ve iltihaplanmaya karsi etkinlik gosteren steroidlerin sentezinde rolu oldugu bildirilmistir Askorbik asit diger bazi besin ogelerinin vucutta kullnilmasi icin de yardimcidir Askorbik asidin demir kalsiyum B vitaminlerinden tiamin riboflavin folik asit pantotenik asit A ve E vitaminlerinin vucutta daha elverisli olarak kullanilmalarinda gerekli oldugu rapor edilmistir Bunun yaninda asiri askorbik asit aliminin bagirsaklarda asiditeyi arttirarak B12 vitamininin emilimini azalttigi da bildirilmistir Askorbik asidin bu alandaki gorevi oksidasyon reduksiyon olaylarindaki etkinligindendir Folik asidin etkin sekli olan donusmesi askorbik asidin yardimi ile olmaktadir Diger B vitaminlerinin kullanilmasindaki etkinligi ise bagirsak florasinin olumlu yonde degismesini ve dolayisi ile daha cok B vitamini sentezlenmesini saglamasindandir Askorbik asit bazi toksik ogelerin etkisini azaltmaktadir Ornegin vucuda alinan nitritlerin kanser yapici donusumunu onlemektedir Askorbik asidin hucre calismasinda gorev alan bircok oge ile iliskisi olmasina karsin bu iliskilerden bircogunun gercek mekanizmasi henuz yeterince aciklanamamistir Bununla birlikte askorbik asidin vucut calismasinda cok yonlu ve onemli gorevleri oldugu kesin olarak bilinmektedir Askorbik asit yan etkileri oldukca az olan bir ilac etken maddesidir Fazla miktarda alindiginda diyare ve karin agrisi yapabilir Yuksek dozda askorbik asit ile tedavi goren gebelerden dogan bebeklerde skorbut olusmasinin kolaylastigi saptanmistir Alim sekli ve dozaji Yapay C vitaminiyle bitkilerden elde edilen C vitamini arasinda herhangi bir kimyasal veya etkisel fark yoktur Bununla birlikte en uygun olani C vitaminini dogal besinlerden almaktir Dogal besinlerin disinda C vitamini cesitli sekillerde alinabilir Agiz yoluyla tablet olarak yutulabilir Ancak eczanede satilan C vitaminlerinin dozu genelde dusuk olmakla beraber kilo basina fiyati da yuksek olabilmektedir En ucuz ve en uygun sekli toz halinde 99 5 veya daha yuksek saflikta tibbi askorbik asit kristalleridir Teknik saflik duzeyindeki askorbik asit tuketilmemelidir Gunluk doz 2 5 g kucuk dozlara bolunerek buyuk bir bardak su veya meyve suyuna karistirilarak yutulabilir Asitlikten rahatsiz olanlar bir bardak suya askorbik asit koyup yari miktarda sodyum bikarbonat kabartma tozu ekleyerek asitligi yok edebilirler Bu durumda icilmis olunur On yasindan kucuk cocuklara yaslari kadar gram askorbik asit verilmesi tavsiye edilir Agir hastaliklarda ozellikle viral enfeksiyonlarda ve kanserde hastalara damardan gunde 20 ila 300 mg sodyum askorbat verilmesi her zaman agrilarin atesin ve diger semptomlarin hizla azalmasina kanser disinda cogu zaman hastanin iyilesmesine ve kanserli durumdaki hastanin omrunun onemli olcude uzamasina yol acmaktadir kaynak belirtilmeli Yuksek dozlu C vitamini alimini ortomolekuler tibbin babasi olarak nitelendirilen cift paylasilmamis Nobel Odulu sahibi Linus Carl Pauling yayginlastirmistir Kaynakca PDF 25 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Nick 1986 Bendich 1986 Niki 1991 Simic 1988 Aruoma 1993 Bendich 1986 National Research CouncilKaynakcaRichard A Larson Naturally Occuring Antioxidants Boca Raton Lewis Publishers 1997 Fereidoo Shaihidi Natural Antioxidant Chemistry Health Effects and Applications Champaigh III AOCS Press 1997 Andreas M Papas Antioxidant Status Diet Nutrition and Health Boca Raton CRC Press 1999 Dis baglantilarC Vitamini Iceren Tum Meyveler Listesi 19 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde C vitamini dernegi 27 Eylul 2004 tarihinde Wayback Machine sitesinde ingilizce ingilizce Linus Pauling Enstitusu C vitamini sayfasi8 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde ingilizce