Antik Mısır (veya Eski Mısır), Antik Çağ'daki medeniyetlerden biridir. Kuzeydoğu Afrika'da Nil Nehri'nin denize ulaştığı yarısı çevresinde yayılmış antik bir uygarlıktır. Uygarlığın yayıldığı bölge, bugünkü Mısır toprakları içinde yer almaktadır. MÖ 3.050 yılları civarında kuruluşundan önce, "Aşağı Mısır" (Nil Deltası ve güneyi, şimdiki Kuzey Mısır) ve "Yukarı Mısır" (Teb kenti merkez olmak üzere günümüz Güney Mısır'ı) olarak ikiye ayrılmaktaydı. Uygarlık, MÖ 3.150 yılında ilk firavunun yönetimi altında Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır'ı politik olarak birleştirdi. Bu politik birlik, izleyen 3 bin yıl boyunca sürdü.
Antik Mısır tarihinde, arada Orta Krallık olarak adlandırılan görece istikrarsız dönemlerin yaşandığı bir dizi istikrarlı krallık dönemi yer almaktadır. Antik Mısır, Yeni Krallık döneminde en gelişkin düzeyine ulaştı. Ardından, ağır seyreden bir gerileme dönemine girdi. Mısır, son dönemlerine doğru dış güçler karşısında art arda yenilgilere uğradı ve MÖ 31 yılında, erken Roma İmparatorluğu tarafından istila edilerek firavunların egemenliğine son verildi, Roma'nın bir eyaleti haline getirildi.
Antik Mısır uygarlığının başarısı, kısmen Nil Vadisi'nin koşullarına uyum sağlamakta gösterdiği beceriden gelmektedir. Taşkınların öngörülmesi ve verimli vadinin kontrollü sulanması, toplumsal ve kültürel gelişmeyi besleyen ürün fazlasının üretilmesini sağlamıştır. Ürün fazlasının kullanılmasıyla siyasi otorite, Nil vadisi ve civarındaki çöl arazisindeki madenleri işletmek, özgün bir yazı sistemini erken evrelerde geliştirmek, karmaşık inşaat ve tarım projelerini hayata geçirmek, dış dünya ile ticareti geliştirmek ve yabancı istilacıları uzak tutmaya ve Mısır üstünlüğünü kabul ettirmeye yönelik bir askeri yapılanışı sağlamak için gerekli kaynakları sağlamıştır. Bu yöndeki faaliyetleri harekete geçiren ve planlayıp örgütleyen, seçkin yazmanlardan oluşan bir bürokrasi, dini liderler, bir firavunun denetimi altındaki yöneticiler topluluğuydu. Bu unsurlar, aynı hedeflere yönlendirildi ve bölgede yerleşik insanları, ayrıntılı düzenlenmiş bir dini inançlar sistemi çerçevesinde bir araya getirdi.
Antik Mısır'ın birçok başarısı, bu uygarlık içinde ortaya çıkan çeşitli gelişmelere, uygulamalara dayanmaktadır. Taş ocaklarının işletilmesi, anıtsal piramit ve tapınakların, dikilitaşların yapımına olanak sağlayan ölçümleme ve inşaat teknikleri, taşkın sonrası kaybolan arazi sınırlarının tespitinde harita ve kadastro bilgisi, pratik ve etkili bir tıp bilgisi, sulama ve tarım teknikleri, bilinen ilk geminin yapımı, Mısır fayans ve cam tekniği, yeni yazın biçimleri ve bilinen en eski barış antlaşması gibi. Sonuçta Mısır, kalıcı bir miras bıraktı, sanat ve mimarisi yaygın olarak örnek alındı ve eski yapıtları dünyanın uzak köşelerine kadar taşındı. Anıtsal kalıntıları, yüzyıllar boyunca gezginlerin ve yazarların ilham kaynağı oldu. Erken Modern Dönem'deki kazılar, Mısır Uygarlığı'nın yapıtlarına karşı ilgi uyanmasına, giderek bu yönde bilimsel araştırmalara yol açtığı gibi dünya ve Mısır için bıraktığı kültürel mirasa karşı daha büyük bir takdir oluştu.
Antik Mısır; Augustus Caesar'in liderliğindeki Roma İmparatorluğu tarafından MÖ 30 yılında ele geçirilmiştir. MS 7. yüzyılda Araplar burada egemen olmuş; 1250 yılında Memlükler; 1517 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. 1882 yılında da Mısır; Birleşik Krallık'ın kolonisi olmuştur.
Tarih
Geç Eski Taş Çağı'nda Kuzey Afrika'nın kurak iklimi giderek ısındı ve kuraklaştı. Bu yörelerde yaşayan insanlar, Nil vadisine yakınlaşmak zorunda kaldılar. Avcı-toplayıcı Modern İnsan, göçebelikten itibaren, Orta Buzul Çağı boyunca bu bölgede yaşamını sürdürdü. Böylece neredeyse 12 bin yıllık bir dönem boyunca Nil vadisi, insan türünün yaşam alanlarından biri oldu. Nil vadisinin verimli toprakları, bu bölgede yaşayan insanlara, yerleşik bir tarım ekonomisi ve daha uzmanlaşmış, merkezileşmiş toplumsal yapı geliştirme olanağı sağladı. Dolayısıyla bu bölgedeki gelişmeler, uygarlık tarihinin temel taşlarından bazılarını oluşturdu.
3000 yıldan daha fazla olan Antik Mısır tarihini incelemek için bölümlere ayırmak şarttır:
- Hanedanlık Öncesi Dönem
- Eski Krallık Dönemi (1. - 6. hanedan)
- Birinci ara dönem (7. - 10. hanedan)
- Orta Krallık Dönemi (11. - 14. hanedan)
- İkinci ara dönem (15. - 17. hanedan)
- Yeni Krallık Dönemi(18. - 20. hanedan)
- Son ara dönem (21. - 26. hanedan)
- Pers dönemi
- Geç Hanedanlık Dönemi (28. - 30. hanedan)
- Yunan dönemi
- Roma dönemi
Hanedanlık Öncesi Dönem
Mısır’da insan paleolitik zamandan beri vardı. Bu dönemin Mısır toplulukları merkezi bir yönetim kuramamışlardı. Siyasal birlik adına ise ilk gelişme bu dönemin sonunda Yukarı Mısır’ın kuzeyinde yer alan Hierakonpolis merkezi oldu.
Hanedanlık öncesi ve Erken Hanedanlık Dönemi'nde Mısır iklimi bugünkünden çok daha az kurak bir iklimdi. Mısır topraklarının geniş bir bölümü, toynaklı hayvan sürülerinin otladığı savanlarla kaplıydı. Flora ve Fauna (yaban hayatı), tüm bölgede çok daha verimliydi ve bu durum çok sayıda su kuşu türünün ve popülasyonunun yaşamasına olanak sağladı. Doğal olarak bu bölgede yaşayan insan toplulukları için avlanma yaygındı ve bu durum birçok hayvan türünün süreç içinde ilk kez bu bölgede evcilleştirilmesine olanak sağladı.
MÖ 5.500 dolaylarında Nil vadisinde yaşayan küçük insan toplulukları, tarım üzerinde etkili bir denetim, hayvan yetiştiriciliği, özgün çömlekçilik ve boncuk, tarak, bilezik gibi kişisel eşyalar yapımı olarak kendini gösteren bir dizi kültürel gelişme sağlamış bulunuyorlardı. Yukarı Mısır'daki bu kültürlerin en yüksek gelişme göstermiş olanı, Badari Kültürü, yüksek kalitede çömlekçiliği, taş aletleri ve bakır kullanımıyla bilinmektedir. Kuzey Mısır'da Badari Kültürünü, bir dizi teknolojik gelişme sağlayan Armatyan ve Gerzyan kültürleri izledi. Gerzyan zamanında Biblos sahili ve ile temaslar kurulmaya başlandığı gösteren bulgular vardır.
Güney Mısır'da Badari Kültürü'ne benzer özellikler gösteren Naqada Kültürü, yaklaşık olarak MÖ 4. binli yıllarda Nil Vadisi boyunca yayılmaya başlamıştı. Hanedanlık öncesi Mısırlılar, Naqada I dönemi kadar eski tarihlerde, Etiyopya'dan kesici ağızlar ve diğer yonga aletlerin yapımında kullanılmak üzere obsidyen getirmekteydiler. Yaklaşık bin yıllık bir süre içinde Naqada Kültürü, birkaç küçük tarım toplumundan güçlü bir uygarlık yönünde gelişme gösterdi. Öyle ki bu uygarlığın siyasi otoritesini temsil eden hükümdarlar, bölgede yaşayan tüm nüfus ve bölgenin kaynakları üzerinde bir hakimiyet kurdular. Naqada III hükümdarları, hükümranlıklarının etki alanını Nil boyunca Mısır'ın kuzeyine doğru geliştirirken önce Nekhen, daha sonra da Abidos gibi güç merkezleri oluşturdular. Ayrıca güneyde Nübye ile batıda Libya Çölü'nün vahalarıyla ve doğuda Doğu Akdeniz kültürleriyle ticari ilişkiler geliştirdiler.
Naqada Kültürü, artan gücünü ve seçkin bir sınıfın zenginliğini yansıtan birçok eşya üretmiştir. Bunlar arasında, boyanmış çömlekler, yüksek kalitede dekoratif taş vazolar, kozmetik paletler, altın Lapis lazuli ve fildişi'nden yapılma mücevher sayılabilir. Ayrıca çok sonraları Mısır'ın Roma hakimiyeti döneminde yaygın olarak kullanılan çeşitli işlemeli içecek kapları, muskalar ve küçük heykelciklerin üretiminde kullanılacak olan seramik sırı olarak bilinen fayansı geliştirdiler. Hanedanlık öncesi dönemin son evresinde Naqada Kültürü, yazıyı kullanmaya başladı ki, bu yazı sistemi sonunda eski Mısır dilini yazmak için gelişkin bir Hiyeroglif sistemi halinde geliştirildi.
Hierakonpolis
Hierakonpolis'te yaşayanlar diğer Mısır topluluklarına göre daha ileri bir kültüre sahiptiler. Dikdörtgen planlı evler yapıyor, seramik üretiyor ve küçük hacimli değiş-tokuş ticareti yapıyorlardı. Ancak MÖ 3500 yıllarında meydana gelen iklim değişikliği nedeniyle Hierakonpolisliler Nil Nehri’nin taşkınlarına maruz kalan bölgelere inmek zorunda kaldılar.
Hierakonpolis’i terk etmeyenler ise belli bir zenginliğe sahip olan elit sınıfıydı. Bu elit sınıfı göç eden toplulukları örgütlediler. Böylece sel sularını kontrol altında tutacak sulama projeleri gelişmeye başladı. Yani, sulu tarım ekonomisi keşfedilmiş oldu. Bu keşfi kentlerin kurulması izledi. Bu süreç, MÖ 3.000'li yılların sonunda Aşağı ve Yukarı Mısır’ın birleşmesiyle sonuçlandı.
Hanedanlar Dönemi
Mısır’ın tarihi ilk kez Mısırlı tarihçi ve rahip Manetho tarafından yazılmıştır. Manetho Mısır hanedanlık tarihini, uzun firavunlar dizisini Menes'den başlayarak kendi zamanına kadar 30 Hanedana bölmüştür (Bazı kaynaklarda 31 hanedanlık görülmektedir. Bunun nedeni Pers bir sülalenin devleti yönetmiş olmasıdır. Bazı tarihçiler bu sülaleyi hanedan sayısına katarken bazıları katmamıştır.). Bu hanedanlık dizisi bugün için hâlen kullanılmaktadır. Maneto, kendi resmi tarihini Menes adlı kralla başlatmayı seçti. Daha sora onun, MÖ 3.200 dolaylarında, Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır krallıklarını birleştiren kral olduğuna inandı. Birleşik bir devlete geçiş, aslında antik Mısır yazarlarının bize aktardıklarından daha yavaş bir süreç içerisinde, aşama aşama gerçekleşti ve Menes'le ilgili olarak günümüze ulaşan bir kayıt bulunmamaktadır. Ancak bugün için bazı bilim insanları, efsanevi Menes'in, Narmer Paleti'nde aşağı ve yukarı Mısır'ın birleşmesini simgeleyen bir törende kraliyet takılarıyla resmedilen firavun Narmer olabileceğine inanmaktadır.
Hanedanlık Dönemi'nin başlarında (MÖ 3.150 dolayları), ilk firavun Memphis'te bir başkent kurarak Aşağı Mısır üzerindeki hakimiyetini sağlamlaştırdı. Bu başkente dayanarak verimli deltanın tarımsal potansiyeli ve işgücü kaynakları üzerinde denetim kurabildi. Aynı zamanda Doğu Akdeniz'e uzanan riskli ve kazançlı ticaret yolu üzerinde de kontrol oluşturulabildi. Erken Hanedanlık Dönemi boyunca Firavunların artan güç ve zenginliği, onların özenle inşa edilmiş anıtsal höyüklerinde (Mastaba) kendini dışa vurmaktadır. Bunlar, ölümlerinden sonra tanrısallaştırılan firavunları kutsamayı ve kalıcı kılmayı amaçlayan çabalardı. Firavunlar tarafından geliştirilen krallığın güçlü kurumları, arazi, işgücü ve kaynaklar üzerinde siyasal otoriteyi meşru kılmaya hizmet etti. Siyasi otoritenin güçlü kurumlarca meşrulaştırılması, Mısır Uygarlığının ayakta kalabilmesi ve gelişmesi için gerekliydi.
Mısır Tarihi boyunca 190 Kral hüküm sürmüştür. 30 hanedanlı Mısır’ın tarihi, Eski Krallık Dönemi (MÖ 3.100-MÖ 2.150), Orta Krallık Dönemi (MÖ 2.050-MÖ 1.650), Yeni Krallık Dönemi (1570-935) ve Geç Dönem (MÖ 935 - MS 343) olmak üzere 4 döneme ayrılır. Her dönemin ardından karışıklıkların yaşandığı bir ara dönem gelir. Bu ara dönemlerin sayısı 3’tür.
Eski Krallık Dönemi (MÖ 2686–2181)
Dönemin en ünlü kralı 3. Hanedan’ın 2. Kralı olan Zoser’dir. Başkent Memphis kenti yakınındaki Sakkara’da Mısır’ın ilk piramidi olan Zoser Piramidi'ni inşa ettirmiştir. Bu piramidin mimarı Zoser’in veziri İmhotep’tir. Zoser’den sonraki krallar da piramit yaptırmaya devam etmişlerdir. Bunların en görkemlisi ise 4. Hanedan Kralları zamanında yapılan Keops Piramidi'dir.
Mimarideki, sanattaki ve teknolojideki çarpıcı gelişmeler Eski Krallık döneminde gerçekleşti. İyi gelişmiş merkezi otorite, tarımsal verimlilikteki artışı olanaklı hale getirdi. Tarımsal verimlilikteki artış ise söz konusu gelişmeleri, bir anlamda finanse etti. Vezirin yönetimi altındaki kamu görevlileri, vergileri topladı, ürün verimliliğini arttırıcı sulama projelerini düzenledi, inşaat projelerinde çalışmak üzere işçi topladı ve barışı ve düzeni sürdürmek için bir adalet sistemi oluşturdu. Verimli ve istikrarlı bir ekonomi tarafından sağlanan kaynak fazlasıyla siyasi otorite, devasa anıtsal inşaatları finanse etmeyi ve kraliyet işliklerinden olağanüstü sanatsal çalışmalar çıkartmayı başardı. Zoser, Khufu ve onun soyundan gelen diğerler firavunlar tarafından yaptırılan piramitler, Eski Mısır Uygarlığı'nın gerçekten anılmaya değer sembolleridir ve onların yapımını sağlayan firavunların gücüydü.
Merkezi yönetimin artan önemi ve ağırlığı ile birlikte, hizmetleri karşılığında firavun tarafından kendilerine arazi bahşedilen yeni bir eğitimli yazıcılar ve bürokratlar sınıfı ortaya çıktı. Firavunlar ayrıca, kendi anıtsal mezar kompleksleri ve yerel tapınaklara da arazi vermiştir. Böylece ölümlerinden sonra kendilerinin yüceltilmesi ve bir bakıma tapınılması için gerekli olan kaynaklar da sağlanmış oluyordu. Beş yüz yıl boyunca süren bu feodal uygulamalar, Eski Krallık'ın sonlarına doğru firavunların ekonomik gücünü yavaş yavaş aşındırdı ve firavunlar daha uzun bir süre bu geniş merkezi yönetiminin giderlerini finanse edemez duruma geldiler. Firavunun gücü azalırken, nomark olarak bilinen bölge valileri, firavunun otorite ve gücünü meydan okumaya başladılar. Bu durum, MÖ 2.200 - 2.150 yılları arasında yaşanan şiddetli kuraklıklarla birleşince, sonuçta Mısır'ın, Birinci Ara Dönem olarak bilinen bir yoksulluk ve toplumsal çalkantılar dönemine girmesine yol açtı.
Birinci Ara Dönem (MÖ 2181–1991)
Eski Krallık'ın sonunda merkezi yönetimin çökmesi ardından yönetim, Mısır ekonomisini artık destekleyemedi ve dengede tutamadı. Yerel valiler, kriz döneminde kral için güvenilir değildi. Yaşanan gıda maddeleri kıtlığı ve politik çekişmeler, ülkeyi yoksulluğa ve küçük çaplı iç savaşlara sürükledi. Yaşanan güç sorunlara karşın yerel yöneticiler firavuna hâlen bir haraç ya da vergi yükümlülüğü altında değillerdi ve yeni elde ettikleri bağımsızlığı, taşrada serpilip gelişen bir kültür oluşturmakta kullandılar. Kendi kaynakları üzerinde denetim sağladıkları andan itibaren taşra giderek daha varlıklı oldu. Taşradaki tüm sınıflardan insanların yaptırdığı daha büyük ve daha iyi mezarlar da bunu göstermektedir. Yaratıcılıktaki atılımlarla taşradaki zanaatkarlar kültürel motifleri, Eski Krallığın dar çerçevesine uyarladı. Yazıcılar, dönemin özgünlüğünü ve iyimserliğini yansıtan yazım stilleri geliştirdiler.
Firavuna bağlılıkları kalmayan yerel yöneticiler, bölgesel denetim ve politik güç için birbirleriyle rekabete giriştiler. Sonuçta MÖ 2.160 dolaylarında Teb'de Intef hanedanlığı Yukarı Mısır'a hakim olurken, Aşağı Mısır ise rakip Herakleopolis hükümdarının denetimine geçti. 1. İntef, güç ve etki alanını kuzeye doğru geliştirirken iki rakip hanedanlık arasında bir çatışma kaçınılmaz hale geldi. Yaklaşık olarak MÖ 2.055'te, Teb hükümdarı Nebhepetre Mentuhotep (2. Mentuhotep), sonunda Herakleopolis hükümranlığını yenilgiye uğrattı. Bu olay, iki Mısır'ı birleştiği, kültürel ve ekonomik bir rönesansın başladığı Orta Krallık olarak adlandırılan bir dönemi açtı.
Orta Krallık Dönemi (MÖ 2134–1690)
Orta Krallık Dönemi, 2. Mentuhotep’in Mısır’da siyasal birliği yeniden kurmasıyla başlar. Firavunlar bu dönemde devleti eyaletlere bölmüşler ve bu eyaletlere valiler atamışlardır. Asya ve Nübye sınırlarını korumak ve bu topraklarda ticari ihtiyaçlarını karşılamak amaçlı seferler yapmışlardır. Yük taşıma aracı olarak eşeklerden faydalanan Mısırlılar Girit ile de ticari ilişki içine girmişlerdir. Bu dönemde Eski Krallık Döneminden farklı olarak köle ticareti yapılmıştır. [] Bu dönemde Asyalı kölelerin sayısı çok fazladır. []
Orta Krallık firavunları, ülkenin refah ve istikrarını yeniden düzenledi. Bunun devamında, sanat, edebiyat ve anıtsal yapı projelerinde bir canlanış uyarılmış oldu. 2. Mentuhotep ve onunla başlayan 11. Hanedanlık, Mısır'ı Teb'den yönetti fakat tahtı yaklaşık MÖ 1.985 civarında ele geçirerek 12. Hanedanlık'ı kuran vezir I. Amenemhat, başkenti Feyyum Vahası'ndaki Itjtawy'ye taşıdı. 12. Hanedanlık'ın firavunları, Itjtawy'den başlamak üzere giderek genişleyen bir bölgede tarımsal üretimi artıracak ileri görüşlü bir arazi ıslahı ve sulama düzenine giriştiler. Ayrıca işçiler, Delta'nın doğusunda, dıştan gelecek saldırılara karşı savunma amaçlı, "Hükümdarın duvarları" olarak adlandırılan bir savunma mevzii inşa ederken, ordu da güneyde, taş ve altın madenleri yönünden zengin Nübye'yi yeniden ele geçirdi.
Sağlamlaştırılmış olan askeri ve politik güvenlik, geniş tarımsal ve maden varlığı, bölge nüfusu, sanat ve din sağlıklı bir biçimde gelişti. Eski Krallık'ın tanrılar konusundaki seçkinci tutumunun tersine Orta Krallık döneminde, kişisel dindarlığın dışa vurumunda bir artış yaşandı ve yaşam sonrasının demokratikleşmesi denebilecek tüm insanların bir ruhu olduğu ve ölüm sonrası tanrıları karşısında kabul görebileceği tarzında inanışlara yönelindi. Orta Krallık edebiyatı gelişmiş ve karmaşık konular benimsedi ve karakterler kendine güvenen, güzel konuşan tarzda, yazıldı. Kabartma ve insan yontularında ince ve özel ayrıntılar yakalandı ve teknik yetkinliğin doruklarına ulaştı.
Orta Krallık döneminin son firavunu 3. Amenemhat, özellikle madenlerde ve inşa işlerinde yeterli işgücü sağlamak için Asyalı göçmenlerin Delta'ya yerleşmelerine izin verdi. Ancak bu iddialı inşaat ve madencilik faaliyetleri, dönemin sonlarına doğru Nil taşkınlarının yetersiz olması ile birleşince ekonomiyi fazlasıyla zorladı İkinci Ara Dönem'in sonlarına doğru, 13. ve 14. Hanedanlık yıllarında yavaş seyreden bir çöküşe yol açtı. Bu gerileme döneminde yabancı Asyalı yerleşimciler Delta'da kontrolü ele geçirmeye başladılar ve sonunda Mısır'da, Hiksoslar olarak iktidarı ele geçirdiler. Göçebe bir Asyalı kavim olan Hiksoslar, Mısır’ın yabancısı olan ilk hanedanıydı. Hiksos Kralları'na Çoban Krallar denirdi. Mısırlılara göre daha ileri silah ve savaş tekniğine sahiptiler. Mısırlıları atlı savaş arabalarıyla tanıştırmışlardır.
İkinci Ara Dönem ve Hiksoslar (MÖ 1674–1549)
MÖ 1.650 dolaylarında Orta Krallık firavunlarının gücü zayıflarken, Delta'nın doğusunda Avaris kentinde yerleşmiş olan Asyalı göçmenler, bölgenin kontrolünü ele geçirdiler ve merkezi yönetimi Teb'e çekilmeye zorladılar. Teb'deki firavun, bağlı olmaya ve haraç ödemeye zorlandı. Antik Mısır dilinde "yabancı krallar" anlamına gelen Hiksoslar, Mısır yönetim modelini benimsediler ve kendilerini firavun olarak gösterdiler. Böylece Mısır kültür unsurları, Hiksoslar'ın Orta Bronz Çağı uygarlığıyla kaynaştı.
Bu gerilemeden sonra Teb kralları kendilerini kuzeyde Hiksoslar'la güneyde Hiksoslar'ın Nübyeli müttefiki olan Kuş Krallığı arasında tuzağa düşmüş durumda buldular. Bu durumu MÖ 1.555 yılından öncesine kadar hemen hemen 100 yıl nispeten sakin bir dönem izledi. Bu tarihte artık Teb askerî gücü, Hiksoslar'a meydan okumaya yeterli gücü toplamıştı. Hemen ardından 30 yıldan fazla sürecek bir çatışma başladı. Firavun ve Kamose sonunda Nübyelileri yenilgiye uğratmayı başardı fakat Hiksoslar'ın Mısır'daki varlığını kalıcı olarak sona erdiren, I. Ahmose'nin birbiri ardına giriştiği başarılı seferler oldu. İzleyen Yeni Krallık'ta ordu, firavunların Yakın Doğu hakimiyetini güven altına alınmasını sağlamak ve Mısır sınırlarını genişletmek istemesiyle merkezi bir önem kazandı.
Yeni Krallık Dönemi (MÖ 1549–1069)
Yeni Krallık Dönemi'nde I. Thutmose ile Mısır’ın dış politikası değişmiş ve Mısır emperyalist bir dış politika izlemiştir. Yeni Krallık'ın firavunları, sınırların güvenliği ve komşularıyla ilişkileri güçlendirme yoluyla görülmemiş bir refah dönemi getirdiler. Fırat Nehri’nin ötesine geçen ilk Mısır Firavunu olan I. Thutmose'nin torunu III. Thutmose zamanında kuzeyde Suriye, güneyde ise Nübye içlerine kadar Mısır hakimiyeti altına alınmıştır. Bu dönem egemenlik politikası kapsamında diğer devletlerle evlilik yoluyla bağlar kurulmuş ve vasal devletler oluşturulmuştur. Sonuçta bu firavunlar, Mısır'ın etkisinin yayıldığı alanda sadakati pekiştirdi ve bronz ve ağaç gibi dışarıdan getirilebilecek malların Mısır'a akışının sürmesini sağladı. Yeni Krallık firavunları, tanrı Amon'u yücelten ve ona tapıncı geliştiren büyük ölçekli inşaat işlerini Karnak merkezli olarak başlattılar. Hem hayali hem gerçek başarılarını yüceltmek için de anıtlar inşa ettiler. Kadın firavun Hatşepsut da taht üzerindeki iddiasını yasallaştırmak için bu tür propagandayı kullandı. Somali-Puntland'a yaptığı bir ticaret seferinin başarılarını, zarif bir anıtsal mezar-tapınak, devasa bir çift dikilitaş ve Karnak'taki bir şapel ile anıtlaştırdı.
Kraliçe Hatşepsut ticari ilişkilere önem vermiş, Punt’a (Somali) gemiler göndererek Ümit Burnu’na ulaşılmasını sağlamıştır. Bu ülkeden Mısırlılar değersiz mallar karşılığında değerli mallar almışlardır. Alınan malların listesi Hatşepsut Tapınak Duvarı'na yazılmıştır. Bu listede fildişi, abanoz, maymun, leopar derileri, köleler gibi maddeler yer alır. Bu başarılarına karşın yeğeni ve aynı zamanda üvey oğlu olan III. Thutmose, kendi hükümdarlığının sonlarına doğru, belki de tahtı gasbetme girişimine misilleme olarak onun mirasını silmeye çalıştı.
MÖ 1.279 civarında tahta çıkan ve Büyük Ramses olarak bilinen II. Ramses, Mısır tarihindeki diğer firavunlardan daha çok tapınak, daha çok yontu ve dikilitaş inşa ettirdi ve daha çok çocuk sahibi oldu. Atılgan bir askeri lider olan II. Ramses, ordusunu Kadeş Savaşı'nda Hititler'in üstüne yürüttü. Kazanan tarafın belli olmadığı savaşın sonunda, tarihin ilk yazılı antlaşması MÖ 1.258 tarihinde akdedildi. Ancak Mısır'ın zenginlikleri, özellikle Antik Libya'lılar ve Deniz kavimleri açısından bölgeyi istila için cazip bir hedef haline getirdi. Başlangıçta Mısır ordusu bu istila girişimlerini püskürtmeyi başardı. Ama sonunda Mısır, Filistin ve Suriye'nin kontrolünü kaybetti. Dış tehdidin etkisi, yolsuzluk, mezar soygunculuğu ve sivil huzursuzluk gibi iç sorunları ağırlaştırıcı yönde oldu. Teb'deki Amon tapınak kompleksindeki yüksek rahipler, çok geniş ölçüde arazi üzerinde güç elde ettiler ve geniş bir servet topladılar. Öyle ki onların gelişen gücü, Üçüncü Ara Dönem boyunca tüm Mısır'a yayıldı.
Deniz Kavimleri ve Mısır
Mısırlılar Ege Göçleri'yle gelen kavimleri Deniz Kavimleri olarak adlandırmışlardır. MÖ 1.208 yılında Mısır’a saldıran kavimler başarılı olamamışlardır. Mısırlılar bu savaş başarısını unutulmaz kılmak için bu gün adına İsrail Anıt Taşı denilen anıtı dikmişler ve bu anıtın üzerine de egemen oldukları bölge ve halkların adlarını yazmışlardır. İsrail adının ilk kez geçtiği belge bu anıt taşıdır.
Deniz Kavimleri 20. Hanedan (Ramsesler) Dönemi’nin son önemli hükümdarı III. Ramses zamanında farklı yerde ve zamanlarda birçok saldırı düzenlemişler fakat başarısız olmuşlardır.
Üçüncü Ara Dönem (MÖ 1069–653)
Tanis hükümdarı Smendes, XI. Ramses'in MÖ 1.078 tarihinde ölümünün ardından Mısır'ın kuzey kesiminde yönetimi ele geçirdi. Güney ise, Smendes'i sadece ismen tanıyan Teb'deki Amon yüksek rahipleri tarafından kontrol edildi. Bu süre boyunca Delta'nın batısına Libyalılar yerleşiyordu ve Libyalı kabile şefleri özelliklerini artırmaya başlamıştı. MÖ 945'te Sirenayka'dan bir Berberi kabile şefi olan I. Şeşonk, Delta'nın kontrolünü ele geçirdi ve yaklaşık 200 yıl hüküm sürecek olan Libya ya da Bubastit hanedanlığını kurdu. Şeşonk önemli dini konumlara ailesinden bireyleri yerleştirerek güney Mısır'ın kontrolünü de ele geçirdi. Libya hakimiyeti, Delta'dan Leontopolis ve Kuş'ta yerleşik rakip hanedanlıklar yönünden gelişen tehditlerle sarsılmaya başladı. MÖ 727 olaylarında Kuş kralı Piye, kuzeye yönelen akınlarla Teb'in, dolayısıyla sonuçta Delta'nın kontrolünü ele geçirdi.
Mısır'ın geniş kapsamlı ve uzak erimli itibarı ve nüfuzu, büyük ölçüde Üçüncü Ara Dönem'in sonlarına doğru azaldı. Yabancı müttefikleri, Asur İmparatorluğu'nun etki alanına girmiş, iki ülke arasında savaş kaçınılmaz olmuştu. MÖ 671 ile 667 yılları arasında Asur orduları Mısır topraklarına saldırmaya başladılar. Kuş kralları Taharqa ve onun halefi Tantamani'nin hükümdarlıkları, Nübye yöneticilerinin birkaç zaferine karşın Asurlularla sürekli çatışmalarla geçti. Sonuçta Asurlular Kuş hakimiyetini Nübye içlerine doğru geri atarak, Memphis'i istila ettiler ve Teb tapınaklarını yağmaladılar.
Geç Hanedanlık Dönemi (MÖ 672–332)
Kesinleşmiş ve sürekli bir istila planlarının olmaması sonucu Asurlular, Mısır'ın kontrolünü birçok vasala bıraktılar. Bu yöneticiler, Yirmi altıncı Hanedanlık'ın Saite kralları olarak bilinir. Saite kralı ve aynı zamanda Mısır'ın ilk donanmasını Yunan paralı askerlerin de katkısıyla oluşturan I. Psamtik, yılında Asur hakimiyetine son verdi. Yunan etkisi, büyük ölçüde Delta'da 'de bir Yunan yerleşimi olarak gerçekleşti. Saite krallarının hüküm sürdüğü yeni başkent Sais, ekonomik ve kültürel yönden kısa fakat canlı bir yeniden dirilişe tanıklık etti fakat MÖ 525'te II. Kambises önderliğindeki güçlü Pers orduları, Mısır'ı ele geçirme girişimlerine başladılar. Sonuçta Pelisyum Muharebesi'nde firavun II. Psamtik'i Pers kuvvetlerine esir düştü. II. Kambises, daha sonra resmi olarak firavun unvanını aldı fakat İran / Huzistan'a dönerek Mısır'ın yönetimini atadığı bir satrap'a bıraktı. MÖ 5. yüzyılda birkaç başarılı ayaklanma yer almıştır fakat Mısır, asla Pers hakimiyetini kırmayı başaramadı. Perslerin istilası ardından Mısır, Ahameniş İmparatorluğu'nun Kıbrıs ve Fenike ile birlikte altı satraplığına katıldı. Mısır'daki Pers hakimiyetinin bu ilk dönemi aynı zamanda 27. Hanedanlık olarak bilinir. 27. Hanedanlık MÖ 402 yılında sona erdi ve MÖ 380 - 343 tarihleri arasında 30. Hanedanlık, son Mısırlı kraliyet hanedanlığı oldu. Mısır, II. Nektanebo'nun krallığıyla sona erdi. Pers hakimiyetinin kısa bir düzenlemesi bazı kaynaklarda 31. Hanedanlık olarak yer alır. Bu dönem, MÖ 343 - 332 tarihleri arasında yer aldı. Mısır, MÖ 332 yılında Pers yöneticisi tarafından savaşmadan Büyük İskender'e teslim edildi.
Ptolemaios Hanedanı
MÖ 332 tarihinde Büyük İskender Mısır'ı az bir Pers direnmesiyle karşılaşarak istila etti ve Mısırlılar tarafından kurtarıcı olarak karşılandı. Yeni başkent İskenderiye'de Büyük İskender'in yönetimi bıraktığı Ptolemaios Hanedanı tarafından kurulan yeni yönetim, Mısır modeline dayandırıldı. Başkent, Yunan gücünün ve nüfuzunun bir ifadesiydi. Ünlü İskenderiye Kütüphanesi'yle bilimin ve kültürün yeşerdiği bir kent haline geldi. İskenderiye Feneri, kente ulaşan deniz ticaret yolunu aydınlattı. Kentle dış dünya arasında gelişen, papirüs üretimi ve diğer karşılaştırmalı üstünlüğü olan malları konu alan geniş ticari ilişkiler, kente önemli ölçüde gelir sağladı.
Mısır halkının bağlılığını sürdürmek amacıyla Ptolemaios Hanedanı hükümdarları, eski gelenekleri desteklediler ve böylece Yunan kültürü, Mısır kültürünün yerini almadı. Mısır tarzı yeni tapınakların yapımı geleneksel kültürel değerleri destekledi ve yeni hanedanlığın hükümdarlarını halkın gözünde firavunlar kadar saygın duruma getirdi. Mısır ve Yunan tanrıları, örneğin Serapis gibi karma tanrılar olarak birleştirildi (Senkretizm). Yontularda klasik Yunan formu, geleneksel Mısır motiflerini etkiledi. Mısırlıların tepkilerini yumuşatma, soğutma çabalarına karşın Ptolemaios yöneticileri, yerel başkaldırılara, aileler arasındaki sert rekabete ve 4. Ptolemi'nin ölümünden sonra İskenderiye'de ortaya çıkan yoksul kesim arasındaki örgütlenmelere karşı tavır da almıştır. Bu arada Antik Roma'nın tahıl gereksiniminin önemli bir bölümü Mısır'dan karşılanıyordu. Doğal olarak Roma, Mısır'daki siyasi durumla yakından ilgilenmekteydi. Mısırlıların süregelen tepkileri, hırslı yöneticiler, güçlü rakip Suriye, Mısır'ın durumunu istikrarsızlaştırdı. Bu durum Roma'yı, imparatorluğun ister istemez ilgi alanı olan Mısır'daki durumu güven altına almak üzere kuvvet göndermeye yöneltti.
Roma Dönemi
Ptolemaios Hanedanından Kleopatra ile Marcus Antonius komutasındaki Mısır donanmasının Caesar Divi Filius Augustus komutasındaki Roma donanmasına yenildiği Aktium Savaşı ardından Mısır, MÖ 30 yılında Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti oldu. Roma, Mısır'dan gelen tahıl yüklü gemilere bel bağlamıştır ve İmparator tarafından atanan yüksek rütbeli bir komutanın idaresi altındaki Roma ordusu, bu başkaldırıyı bastırmıştı. Aynı ordu, katı bir biçimde ağır vergileri dayattı ve o dönemde önemli bir sorun haline gelen eşkıya faaliyetlerini önledi. Roma'da Mısır'dan gelen lüks mallara yönelik talebin yükselmesiyle İskenderiye'nin doğu ile ticaret hattındaki önemi giderek arttı.
Bununla birlikte Roma yönetimi, mumyalama ve Mısır'ın geleneksel tanrılarına süregelen tapınma ritüelleri konularında Yunanlara oranla daha düşmanca bir tutum sergiledi.Feyyum mumya portreleri gelişme gösterdi ve bazı Roma imparatorları, Yunan yöneticiler kadar yaygın ve kapsamlı olmasa da kendilerini bir firavun gibi betimlediler. Mısır gelenekleri, Mısır dışında yaşadı. Bölgedeki Roma yönetimi, Roma tarzını aldı ve geleneksel Mısır tarzı sona erdi.
MS 1. yüzyılın ortalarında, kabul edilebilir bir diğer din olarak Hristiyanlık İskenderiye'de kök saldı. Ancak Hristiyanlık, "paganlık"'tan Hristiyanlığa geçişler sağlamak konusunda taviz vermez bir dindi ve bu şekliyle geleneksel yaygın dinsel gelenekleri tehdit ediyordu. Bu durum Hristiyan inançlarını benimseyen kitleler üzerinde baskıya yol açtı. Hristiyanların tasfiyesi yönündeki bu baskılar MS 303 yılında imparator Diocletianus'la doruğa ulaştı fakat Hristiyanlığın yayılması önlenemedi. MS 391 yılında Hristiyanlığı kabul eden Roma İmparatoru I. Theodosius, Hristiyanlığı yasal hale getirdi, pagan tapınç yasaklanarak tapınakları kapatıldı. İskenderiye, gerek genel gerekse kişisel yontuların imha edilmesiyle sonuçlanan geniş çaplı pagan karşıtı ayaklanmalara sahne oldu. Sonuç olarak Mısır'da pagan kültürü sürekli olarak geriledi. Yerli halk kendi dilini konuşmayı sürdürürken Mısır tapınaklarındaki rahip ve rahibeler azaldı ve hiyeroglifi okuyup yazabilme becerisi giderek ortadan kalktı. Mısır tapınakları ise, bazıları kiliseye dönüştürüldü, bazıları ise çölde terk edildi.
Devlet ve ekonomi
Yönetim ve ticaret
Firavun, ülkenin mutlak hükümdarıydı ve en azından teoride, tüm kaynakların ve toprakların üzerinde hakim görünüyordu. Kral en yüksek askeri komutandı ve devletin başkanıydı. Belirlediği işlerin yürütülmesi için atanan görevlilerden oluşan bir bürokrasiye dayanmaktaydı. Yönetimin üstlenilmesinde onun hemen altındaki yönetim kademesindeki "Vezir", firavunu temsilen hareket etmekteydi. "Vezir", arazi kullanımını, devlet hazinesini, büyük inşaat projelerini, yasal sistemi ve arşivleri koordine etmekteydi.
Ülke, bölgesel düzeyde Ptolemaios Hanedanı döneminde sayıları 42'ye yaklaşan nom adı verilen yörel yönetim birimine ayrılmıştı. Bu yörel birimler, yetki alanlarında vezire karşı sorumlu olan yarı feodal yönetimlerdi. Antik Mısır'da nom olarak adlandırıldılar. Her bir nom, nomark adı verilen bir yetkilinin yönetimindeydi.
Tapınaklar ekonominin temel dayanağını oluşturdu. Tapınaklar sadece dini merkezler değildi. Aynı zamanda, bu konulardaki yetkililer tarafından yönetilen kraliyet hazineleri ve tahıl ambarları sistemindeki ulusal servetin toplanmasından, depolanmasından ve yeniden dağıtılmasından da sorumluydular.
Ekonomi büyük ölçüde merkezi olarak düzenlenmişti ve işleyişi sıkı bir biçimde denetlenmekteydi. Antik Mısır'da Son Dönem'e kadar madeni para kullanılmadı. Ancak mal değişimlerinde bir tür takas sistemi kullanirdılar. Takas sisteminde standart hacimde tahıl ve bir "deben" ağırlığında altın ya da gümüşü ortak bir payda oluşturacak şekilde kullandılar. Antik Mısır'da kullanılan bir ağırlık birimi olan "deben" kabaca 91 gr. ağırlıktı. İşçilere tahılla ödeme yapılırdı. Bir ustabaşı ayda 250 kg. tahıl kazanırken sıradan bir işçinin aylık kazancı 200 kg. kadar olurdu. Fiyatlar ülke genelinde narhla sabitlenmişti ve ticareti kolaylaştırmak üzere listeler halinde belirlenmişti. Örneğin bir gömlek beş gümüş deben, bir sığır fiyatı ise 140 debendi. Tahıl diğer mallarla, belirlenmiş olan listelere göre işlem görebilir, değiş tokuş edilebilirdi. Madeni para Mısır'a ilk kez MS 5. yüzyılda dışarıdan getirildi. İlk sikkeler gerçek para yerine standart hale getirilmiş değerli maden parçaları olarak kullanıldı. Daha sonraki yüzyıllarda uluslararası ticaret gerçek sikkelerle geldi.
Sosyal durum
Mısır toplumu belirgin biçimde tabakalaşmış bir toplumdu ve sosyal statü kesin olarak katıydı. Çiftçiler toplumun ana gövdesini oluştururdu fakat tarımsal üretim, doğrudan doğruya kraliyet, tapınak ya da toprak sahibi soylu aileler tarafından sahiplenilirdi. Çiftçi de bir işgücü vergisine konuydu ve bir angarya sistemi içinde sulama ya da inşaat projelerinde çalışması gerekirdi. Sanatçılar ve esnaf, çiftçilerden daha yüksek bir statüdeydi, ama onlar da hükümdarlığın kontrolü altındaydı, tapınağa bağlı işliklerde çalışır ve doğrudan hükümdarlık hazinesinden ücret alırlardı. Yazıcılar ve kamu görevlileri Antik Mısır'da üst sınıftı. Bulundukları üst sınıfın bir işareti olarak giydikleri beyazlatılmış keten giysilere atfen "beyaz etek sınıfı" olarak bilinirlerdi. Üst sınıf, sosyal statülerini sanat ve edebiyatta açıkça ortaya koyardı. Onların bir alt sınıfı, kendi alanlarında gördükleri eğitimle uzmanlaşmış rahipler, hekimler ve yapı ustalarıydı. Antik Mısır'da kölelik vardı ancak, yaygınlığı ve köle emeğinin kullanım tarzı çok net olarak bilinmemektedir.
Antik Mısırlılar, tüm sınıflardan insanları (kadın ve erkek), esasen hukuk önünde eşit olarak kölelerden ayrı tuttu. Tüm Mısırlıların, hatta en alt tabakadan köylülerin dahi, yapılan bir haksızlığın düzeltilmesi için vezire ve onun mahkemesine dilekçe verme hakkı vardı. Her kadın ve erkeğin kendi mallarını satmaya, mal edinmeye, sözleşme yapmaya, evlenmeye ve boşanmaya, mirasçılığa ve mahkemelerdeki hukuki itilafları takip etmeye hakkı vardı. Evli çiftler, ortaklaşa mal sahibi olabilir ve boşanma durumunda önceden yapılmış olan evlilik sözleşmesiyle haklarını koruyabilirdi. Böylece evliliğin sona ermesi durumunda erkeğin, eşine ve çocuklarına karşı olan mali yükümlülükleri düzenlenebilmekteydi. Antik Yunan, Roma, hatta dünya yüzündeki daha gelişkin uygarlıklarla karşılaştırıldığında Antik Mısır'da kadınlar, daha geniş başarı fırsatlarına ve daha geniş kişisel karar ve tercih alanına sahiptiler. Bir yanda, Hatshepsut ve Kleopatra gibi kadınlar firavun dahi olurken diğer yanda yine bir kadın, Amon kültünün en yüksek mevkiine çıkabilmiştir. Bu özgürlüklere karşın Antik Mısır'da kadınlar yönetimde resmi olarak bir rol oynamadı, tapınaklarda da ikincil düzeydeydiler ve herhangi bir kadının, herhangi bir erkek derecesinde eğitim alması olağan bir durum değildi.
Hukuk sistemi
Hukuk sisteminin başı resmi olarak firavundu. Firavun, yasama işlemlerinden (yasa çıkarma), adalet dağıtmaktan, hukuku ve düzeni korumaktan sorumluydu. Firavun bir bakıma doğruluk ve adalet tanrıçası Ma'at'ın yeryüzündeki temsiliydi. Antik Mısır'dan elimize ulaşan yasal düzenlemeler yoksa da, mahkeme kayıtları Mısır yasal düzeninin, doğru ve yanlışa ilişkin sağduyuya dayandığını göstermektedir. Bu sağduyu, konuyu karmaşık yasal düzenlemelere uydurmak yerine uzlaşmaya varmaya, anlaşmazlıkları çözmeye yönelmiştir. Yeni Krallık döneminde, Kenbet olarak adlandırılan yerel yaşlılar meclisleri, mahkemelerde ufak çekişmeleri ve küçük davaları çözümlemekle görevliydiler. Daha büyük davalar ise, örneğin cinayet, büyük emlak işlemleriyle ilgili uyuşmazlıklar ve mezar soygunculuğu gibi, Büyük Kenbet olarak adlandırılan, vezir ya da firavunun başkanlık ettiği mahkemede görülürdü. Davalı ve davacı kendilerini savunabilirlerdi ve gerçeği söyleyecekleri üzerine bir dini yemin etmeleri gerekirdi. Bazı davalarda devlet, davacı ve yargıç rollerini birlikte üstlenir ve işkence / dayak ile suçludan bir itiraf ya da suç ortaklarının adının alınması yoluna gidilebilirdi. Dava önemli ya da önemsiz de olsa mahkeme kâtipleri, suçlamaları, tanıklıkları ve mahkeme kararını, gelecekteki davalara dayanak olmak üzere kayda geçirirlerdi.
Küçük suçlara verilen ceza, suçun ağırlığına göre para cezası, dayak, burun ya da kulak vb. kesme ve sürgün olabilirdi. Cinayet ve mezar soygunculuğu gibi ciddi suçlar, başın kesilmesi, suda boğma ya da kazığa oturtma suretiyle idamla cezalandırılırdı. Cezalandırma, suçlunun ailesini de kapsayabilirdi. Hukuk sisteminde, hem sulh hem de ağır ceza davalarında adalet dağıtmada kahinlerin büyük rol oynaması, Yeni Krallık'la başladı. Kahin, tanrıya bir konu hakkında, cevabı "evet" ya da "hayır" olabilecek bir soru sorardı. Yargılama, bir grup rahibin hazır bulunduğu bir oturumda, tanrının birini ya da diğerini seçmesi, ileri ya da geri hareket ettirmesi ya da bir papirus ya da çömlek parçası üzerine yazılmış yanıtlardan birini işaret etmesiyle yapılırdı.
Tarım
Uygun coğrafi koşulların bir araya gelmesi, Mısır uygarlığının başarısında önemli bir rol oynamıştır. Bu coğrafi koşullar arasında en önemlisi Nil nehriydi. Nil, her yıl yenilenen taşkınlarıyla bölgeye verimli topraklar kazandırıyordu. Bu sayede antik Mısırlılar, bol gıda maddesi üretmeyi başardılar. Böylece toplum, kültürel etkinliklere, teknolojik ve estetik yönelimlere daha geniş zaman ve kaynak ayırabildi. Arazi yönetimi antik Mısır'da önemliydi çünkü vergiler, her kişinin sahip olduğu arazi ölçüsüne göre belirlenirdi.
Mısır'da tarım, Nil'in döngüsüne bağımlıydı. Bunun doğal sonucu olarak da Mısırlılarının üç iklimi vardı, Akhet (taşkın), Peret (ekim) ve Shemu (hasat) Taşkın mevsimi Haziran'dan Eylül'e kadar sürerdi ve Nil nehri kıyılarında mineralce zengin bir alüvyon tabakası yığılırdı. Bu alüvyon, bitki yetiştirmek için son derece uygun bir toprak oluşturmaktadır. Taşkın suların gerilemesinden sonra ürünlerin gelişme mevsimi Ekim'den Şubat'a kadarki dönemdi. Bu dönemin hemen başında çiftçiler tarlaları sürer ve tohum ekerdi. Devamında, ark ve kanallar yardımıyla tarlalar sulanırdı. Mısır, o zaman için de kurak bir iklime sahipti ve çiftçiler bu yüzden tarlaların sulanmasında Nil'e bel bağlamak zorundaydılar. Mart - Mayıs aylarında çiftçiler orak kullanarak hasat yaparlardı. Daha sonra samanla tohumu ayırmak için bir döven kullanarak harman dövülürdü. Daha sonra kepek ve tahıl ayrılır, un ve bira üretmek ya da daha sonra kullanmak üzere depolanırdı.
Eski Mısırlılar, verimi düşük bir tahıl olan emmer, arpa ve bazı diğer tahılları yetiştirirlerdi. Bu tahıllar, iki temel gıda maddesi olan ekmek ve bira yapımında kullanılırdı. Yetiştirilmeye başlanılmadan önce açık araziden köklenen keten, elyaf olarak kullanıldı. Bu lifler iplik olarak bükülür, giysi ya da diğer kullanımlar için dokunurdu. Nil kıyılarında yetişen Papirus, ise bir tür kâğıt yapımında kullanılırdı. Sebze ve meyve, hazırlanan bahçelerde, civar yerleşimlerde, kısmen yüksek arazide yetiştirildi ve insan gücüyle sulandı. Eski Mısır'da yetiştirilen sebzeler pırasa, sarımsak, kavun, karpuz, bakliyat, marul, kabak ve bunların yanı sıra şarap yapımında kullanılan üzümdü.
Hayvan yetiştiriciliği
Eski Mısırlılar, insanlarla hayvanlar arasındaki ilişkilerdeki dengenin, evrensel düzenin ana unsurlarından biri olduğuna inanıyorlardı. Diğer deyişle, insanların, hayvanların ve bitkilerin, tek bir var oluşun unsurları olduğu kabul ediliyordu. Bu nedenle, evcil ya da vahşi tüm hayvanlar, tinsel yaşamın önemli bir hareket noktasıydı. Büyükbaş hayvanlar en önemli çiftlik hayvanıydı. Yönetim, düzenli nüfus sayımlarında çiftlik hayvanlarından vergi topladı. Arazinin ve tapınağın önemi ve sahip olunan sürülerin büyüklüğü, saygınlığın ölçüsü sayılıyordu. Eski Mısır'da büyükbaş hayvanlarını yanı sıra koyun, keçi ve domuz da beslenmiştir. Ördek, kaz ve güvercin gibi kümes hayvanları ağlarla yakalandı ve çiftliklerde yetiştirildi. Bu tür hayvanlar, hamur yutmaya zorlanarak iyice semirtilirdi. Ayrıca Nil, balık yönünden zengin bir kaynak sayılırdı. Arılar da, balmumu ve bal elde etmek için en azından Eski Krallık'tan itibaren yetiştiriliyordu.
Eski Mısır'da yük hayvanı olarak eşekler ve öküz kullanıldı. Bu hayvanlar aynı zamanda toprağın sürülmesi ve ekim işlerinde de kullanılıyordu. Ayrıca, besili bir öküzün kesilmesi, kurban törenlerinin ana temasını oluşturuyordu. At, İkinci Ara Dönem'de Hiksos'lar tarafından Mısır'a getirildi. Deve de Yeni Krallık'tan itibaren biliniyor olduğu halde, bir yük hayvanı olarak deveden yararlanılması Geç Dönem'e kadar yaygınlaşmadı. Fillerin de Geç Dönem'de kısa bir dönem kullanıldığını gösteren bulgular vardır fakat otlaklarını filler için yetersiz olması nedeniyle bu hayvanın yetiştirilmesinden vazgeçildi. Köpek, kedi ve maymun gibi ev hayvanları sıradan evlerde beslenirken, Afrika'nın içlerinden getirilen yabancı ırk köpekler ve aslan, kraliyet ailesine ayrılırdı. Heradot Mısırlıların, hayvanlarını kendi evlerinde tutan biricik toplum olduğunu gözlemlemiştir. Hanedanlık öncesi ve Geç Dönemler boyunca hayvan şekilli tanrılara inanç, oldukça yaygındı. Örneğin kedi tanrıça Basted ve ibis tanrı Thoth. Bu hayvanlar, çiftliklerde kurban törenleri için çok sayıda yetiştirilirdi.
Doğal kaynaklar
Bölge, yapı ya da dekoratif amaçla kullanılabilecek taşın yanı sıra bakır ve kurşun cevheri, altın ve yarı değerli taşlar yönünden zengindi. Bu doğal kaynaklar eski Mısırlılara anıtlar inşa etme, heykeltıraşlık, araçlar yapma ve mücevhercilik konularında çalışma olanağı sağladı. Mumyacılar Natron Vadisi'nden gelen natron tuzunu kullanırlardı. Aynı yerden sıva yapmakta kullanılan alçı da gelmekteydi. Maden cevheri içeren kaya oluşumları uzakta bulunmakta idi. Bu tür bölgeler daha çok doğu çölü ve Sina'daki aşırı kurak vadilerdi ve bulundukları yerden çıkarılıp getirilmeleri, devletin yönetebileceği büyük çaplı düzenlemeleri gerektiriyordu. Nubya'da zengin altın madenleri vardı ve bilinen ilk harita, bu altın madenlerinden birinin haritasıdır. 'nde dikkate değer granit, sert bir tür kumtaşı ve altın kaynakları vardı. Çakmaktaşı, Nil vadisinde ilk çıkarılan ve alet yapımında ilk kullanılan malzemeydi. Nil vadisinde yerleşimler olduğunun ilk delilleri, çakmak taşından yapılma el baltalarıdır. Çakmaktaşı parçaları dikkatlice inceltildi ve orta sertlikte ok başları, kesici yüzeyler elde edildi. Daha sonraları bu aletlerin yapımında bakır kullanıldı.
Mısırlılar, Gebel Rosas'taki kurşun cevherinden elde ettikleri kurşunla şakül, olta kurşunu ve küçük heykelcikler yaptılar. Bakır, eski Mısır'da alet yapımında kullanılan en önemli madendi. Sina'daki maden ocaklarında malahitin fırınlarda ergitilmesiyle elde ediliyordu. İşçiler, alüvyon birikintilerdeki çökeltilerde külçe altın topladılar ya da daha faza işgücü kullanılarak altın içeren parçalar öğütüldü, yıkandı ve altın elde edildi. Geç Dönem'de yukarı Mısır'da demir yatakları bulundu ve işletildi. Yüksek kalitede yapı taşları Mısır'da bolca vardı. Mısırlılar, Nil vadisi boyunca kireçtaşı ocakları işlettiler, graniti Aswan'dan, bazaltı ve kumtaşını doğu çölü vadilerinden getirdiler. Dekoratif amaçlı kullanılacak taşlardan porphyry, alabaster ve benekli carnelian yatakları doğu çölünde bulunuyordu ve 1. Hanedanlık Dönemi'nden beri getiriliyordu. Yunan ve Roma Dönemi boyunca Mısırlı madenciler, Sikait Vadisi'ndeki zümrüt ve el Hudi Vadisi'ndeki ametist yataklarında çalıştılar.
Ticaret
Eski Mısırlılar ender olarak komşularıyla ticari ilişkilere girdiler, yabancı mallar Mısır'da pek bulunmazdı. Hanedanlık Öncesi Dönem'de Nubya ile, altın ve tütsü sağlamak için ticari ilişkiler geliştirmişlerdi. Ayrıca Filistin'le de ticaret yapıldığı, 1. Hanedanlık Dönemi firavunlarının mezarlarında bulunan Filistin tarzı yağ testilerinden anlaşılmaktadır. 1. Hanedanlık Dönemi'nden kısa süre önce güney Kenan (bölge)'da bir Mısır kolonisi kurulmuştu.Narmer, Kenan'da Mısır çömlekleri ürettirerek Mısır'a getirtti. 2. Hanedanlık Dönemi sonlarında, Mısır'da bulunmayan kaliteli kerestenin önemli bir kaynağı olan Biblos'la ticari ilişki kurdu. Dördüncü Hanedanlık döneminde altın, kokulu reçine, abanoz, fildişi ve vahşi hayvan (maymun ve babun gibi) sağlamak için de Punt'la ticaret kuruldu. Mısır Anadolu ile ticarete önem vermişti. Anadolu, önemli miktarda kalayın yanı sıra bakır da sağlıyordu. Her iki metal, bronz üretimi için gerekliydi. Afganistan'ın uzak kesimleriyle de mavi taş lapis lazuli için ticaret yapmaktaydı. Ayrıca Akdeniz ticaretine de katıldılar. Özellikle Antik Yunanistan ve Girit Uygarlığı ile diğer malların yanı sıra zeytinyağı sağlamak için ticaret yapıldı. Bu hammaddeler ve lüks mallar karşılığında Mısır esas olarak tahıl, altın, keten, papirüs ve mamul ürünlerden cam ve taş eşyalar ihraç etmiştir.
Dil
Tarihi gelişim
Mısır dili, Afro-Asya dilleri içinde yer alan berberi diller ile Sami dil ailesine dahil bir dildir. MÖ 3.200'lü yıllardan Orta Çağ'a kadar yazıyı kullanan Mısır dili, yazıyı en uzun süre kullanan ikinci dildir (Sümerce'den sonra). Ayrıca çok daha uzun bir süre konuşma dili olarak kullanılmıştır. Antik Mısır dilinin çağları, Arkaik Mısır dili, Eski Mısır dili, Klasik Mısır dili, Geç Mısır dili, halk dili ve Kıpti dilidir. Mısır yazısı, Koptik öncesinde lehçe farklılığı göstermez fakat muhtemelen Memphis ve daha sonra da Teb çevresinde konuşulan lehçelerdir.
Yazı
Mısırlılara ait ilk yazı örneklerine MÖ 3.200 dolaylarından başlayarak Hanedan Öncesi Dönemi mezarlıklarının üzerinde rastlanır. Bu durum bize yazının Mısır’da ölü kültüyle ilişkili olarak geliştiğini gösterir. Mısır yazısı sembollerden oluşuyordu. Bu semboller bazen bir heceyi, bir kelimeyi hatta bir cümleyi bile ifade edebiliyordu. Bu nedenle Mısır yazısında sembollerin sayısı 700 civarındadır. Şiir ve düz yazı halinde din, hukuk, hikâye, efsane gibi pek çok edebi eser yazılmıştır. Yazının günlük kullanımlarında, hieratik denilen daha hızlı ve daha kolay yazmayı sağlayan bir alfabe kullanıldı. Hiyeroglif normal olarak sağdan sola yazılmakla birlikte sütunlar ya da satırlar halinde yazılabilirken hieratik, daima sağdan sola, genellikle de yatay olarak yazıldı. Yazı malzemesi olarak taş, tahta, deri ve papirüs kullanılmıştır. Papirüs bitkisi, Nil kıyısındaki bataklıklarda çokça yetişen bir bitkiydi.
MS 1. yüzyıldan itibaren Koptik alfabeyle Demotik yazı da kullanılmaya başlandı. Koptik alfabe, Mısır'da Hristiyanlığın yayılması sırasında, altı demotik simgenin eklenmesiyle değiştirilmiş olan Grek alfabesidir. Her ne kadar resmi hiyeroglif, MS 4. yüzyıla kadar törensel olarak kullanıldıysa da az sayıda rahibin okuyabildiği bir yazıydı. Geleneksel dini kurumlar dağıtılınca hiyeroglif yazı bilgisi, büyük ölçüde kayboldu. Gerek Bizans'ta, Eski Mısır yazınından bazı iyi bilinen parçaları hiyeroglifleri çözme girişimleri olmuştu fakat ancak 1822 yılında Rosetta Taşı'nın bulunuşu ardından, Thomas Young ile Jean-François Champollion tarafından çözülmüştür.
Edebiyat
Ayrıca bakınız Eski Mısır edebiyatı
Yazı, başlarda kraliyet mezarlarında, elipstik bir etiket içine alınan kral adlarında görüldü. Daha sonra devlet kurumları, kütüphaneler (Kitap Evi denirdi) ve gözlemevleri oluştu. Eski Mısır yazınından bazı iyi bilinen parçalar, Piramit metinleri ve , klasik Mısır dilinde yazıldı ve MÖ 1.300 dolaylarına kadar bir yazı dili olmaya devam etti. Geç Mısır dili Yeni Krallık'tan itibaren konuşuldu ve Demotik ve Kıptice metinler olarak Ramses Dönemi (19. ve 20. hanedanlık) belgelerinde, aşk şiirlerinde, öykülerde kullanıldı. Bu dönem boyunca yazı geleneği, anıt mezarlardaki özgeçmişlerde gelişme gösterdi. Sebayt olarak bilinen tarz, ünlü soyluların ders ve öğütlerini iletmek için geliştirildi. Ipuwer papirüsü olarak bilinen, doğal felaketleri ve sosyal çalkantıları anlatan ağıt, Mısır yazını konusunda en ünlü örnektir.
Orta Mısır dilinde yazılan , Mısır yazınının en klasik yapıtı sayılır. Aynı dönemde yazılan Westcar Papirüsü de, rahipler tarafından gerçekleştirilen bir dizi mucizenin öyküsünü, oğullarının ağzından Khufu'ya anlatır., Yakın Doğu edebiyatının başyapıtı sayılır.Yeni Krallık'ın sonuna doğru, argo dil daha sık olarak, Wenamun'un Öyküsü gibi popüler parçaları eski hikâyelerde, Lübnan'dan sedir ağacı almak için yolculuk ederken soyulan ve Mısır'a dönmek için uğraşan bir soylunun başından geçenleri anlatır. MÖ 700'lerden itibaren öykülerin, yönergelerin yanı sıra kişisel ve iş yaşamıyla ilgili belgeler, demotik alfabeyle yazıldı. Yunan ve Roma etkilerinin sürdüğü dönemlerde yazılan birçok öykü, ülkenin II. Ramses gibi büyük bir firavun tarafından yönetildiği bağımsız Mısır'ın günlerinden kalmadır.
Sanat
Mısır Uygarlığı’ndaki heykeltıraşların ve ressamların birçok eseri günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak sanatçıların adları bilinmemektedir. Bu eserler daha çok Orta ve Yeni Krallık Dönemi’nden kalmadır. Maden, taş, tahta, fildişi gibi malzemeleri kullanmışlardır. Heykeltıraşlık alanında firavun büstleri özellikle ilgi çekicidir. Heykeltıraşlar ve ressamlar devletin desteğini almışlardır.
Eski Mısırlılar işlevsel amaçlara hizmet eden bir sanat ürettiler. Sanatçılar 3.500 yıldan fazla, Eski Krallık dönemi içinde geliştirilen sanatsal formlara ve ikonografiye bağlı kaldılar. Öte yandan, dikkatlice ve katı bir tarzda belirlenmiş ilkeler, dış etkilere ve iç değişimlere direnç gösterdi. Bu sanatsal standartlar - basit çizgiler, biçimler bileşik renkli düz alanlar, şekillerin keskin izdüşümü ile mekansal derinliğin olmaması- düzenleme içinde bir denge ve düzen duygusu yarattı. Şekiller ve metinler, mezarlarda ve tapınak duvarlarında, tabut, dikilitaş ve hatta heykellerde yan yana birlikte örüldü. Örneğin Narmer Paleti'nde, aynı zamanda hiyeroglif olarak da okunabilecek şekiller yer almaktadır. Katı kurallar nedeniyle son derece stilize ve sembolik anlatımı seçen antik Mısır sanatı, kesin ve açık olarak politik ve dinsel amaçlara hizmet etti.
Mısırlı sanatçılar, heykeller ve zarif kabartmalar oymakta taş kullandılar fakat ucuz ve işlenmesi kolay bir alternatif malzeme olarak tahtayı da kullandılar. Boyalar, demir cevheri (kırmızı ve sarı aşı boyası), bakır cevheri (mavi ve yeşil), is ya da mangal kömürü (siyah) ve kireçtaşı (beyaz) gibi minerallerden elde edildi. Boyalar, bağlayıcı madde olarak arap reçinesi ile karıştırılabiliyor ve kalıplarda presleniyordu. Daha sonra, kullanıldığında suyla nemlendiriliyordu. Firavunlar, savaşlardaki zaferleri, kraliyet kararnamelerini ve dini sahneleri ölümsüzleştirmek için kabartmalar yaptırdılar. Sıradan yurttaşların kendi cenaze törenleri için, uşabti adı verilen küçük heykelcikler ve Mısır ölüler kitabı gibi eşyalar edinme olanakları vardı. Bu tür parçaların öbür dünyada onları koruyacağına inanılıyordu. Orta Krallık dönemi boyunca tahta ya da kilden yapılan ve günlük yaşamı sergileyen modellerin mezarlara konulması adet olageldi. İnsanlar öbür dünyada sahip olmayı hayal ettikleri şeylere ilişkin bu tür imgelerin mezarlarına konulmasını istiyorlardı. Örneğin işçiler, evler, tekneler ve hatta askerî birlikler gibi. Tüm bunlar, antik Mısırlının öteki dünya yaşamına ilişkin ideal saydığı bir "yaşam"ı temsil ediyordu.
Eski Mısır sanatının homojen yapısına karşın, belirli zaman ve yörelere ilişkin tarzlar, değişik kültürel ya da siyasi tutumları da yansıtıyordu. Örneğin Hiksos işgalinin ardından gelen İkinci Ara Dönem'e ilişkin, Girit Uygarlığı tarzı freskler Avaris'te bulunmuştur. Siyasal odaklı değişimlerin en çarpıcı örneği, Amarna dönemine tarihlenen sanatsal biçimlerde görülmektedir. Bu dönemin sanatında biçimler ve tarzlar, Akhenaton'un devrimci dinsel görüşlerine uydurularak temelden değiştirilmişti. Amarna sanatı olarak bilinen bu sanatsal tarz, Akhenaton'un ölümünden hemen sonra hızla silindi ve yerini geleneksel sanat tarzı aldı.
Bilim
Mısır Uygarlığı’nın sahip olduğu pek çok güzellik bilimle şekillenmiştir. Gökyüzünü izlemişler ve böylece yön tayini, mevsim bilgileri, zaman geçişini hesaplama gibi konularda bilgi sahibi olmuşlardır. Bugün kullandığımız Güneş’e dayalı takvimi yapmışlardır. 365 günün 12 aya bölünmesiyle oluşan 5 günlük farkı da bayram günleri olarak kutlamışlardır.
Sel sularını kontrol etme ve sulama sistemleri oluşturarak matematik ve geometri bilgilerini ilerletmişler ve piramitlerin inşası neticesiyle ilk defa Pi sayısının tam değerini bilen bir formül bulmuşlardır.
Mumyalama tekniği sayesinde Mısırlılarda tıp bilimi çok gelişmişti. Ayrıca piramitlerin inşası sırasında yaşanan kazalar da bu bilimin gelişimine katkı sağlamıştır.
Mısırlılar müzik bilgisine de sahiptiler. Yedi sesli notayı icat etmeseler de onu kullanmasını biliyorlardı. Bunu bize kadar ulaşan kabartma resimlerde görüyoruz.
Teknolojide, tıpta ve matematikte antik Mısır, üretkenlik ve çok yönlülük açısından görece yüksek bir standart sağlamıştı. Mısırlılar, kendi alfabelerini ve ondalık sistemlerini oluşturdular.
Fayans ve cam
Eski Krallık'tan bile önce eski Mısırlılar olarak bilinen bir cam malzeme geliştirmişlerdi. Fayansı, yarı değerli bir taş olarak kabul ediyorlardı. Kil olmayan seramik olarak fayans, silisyum dioksit, az miktarda kalsiyum oksit ve (sodyum oksit) yapılır ve renklendirici olarak bakır kullanılır. Bu malzeme tespih tanesi, çini, heykelcikler ve diğer küçük eşyaların yapımında kullanıldı. Bu malzeme tespih tanesi, çini, heykelcikler ve diğer küçük eşyaların yapımında kullanıldı. Fayans üretmek için çeşitli yöntemler kullanılabilir fakat tipik üretim tekniği, kilden bir kalıp üzerine sıvanan toz malzeme daha sonra fırınlanmasıdır. Mısırlılar, bu tür işlerde kullandıkları "Mısır mavisi" olarak bilinen bir boya maddesi ürettiler. Eski Mısırlılar büyük bir beceriyle camdan çok çeşitli eşyalar üretebildiler fakat işlemin tüm üretim süresi boyunca bağımsız olarak yürütülüp yürütülmediği çok net değildir. Ham camı kendilerinin üretip üretmediği de bilinmiyor. Külçe halinde dışarıdan getirmiş, işlemiş de olabilecekleri düşünülüyor. Oysa cam eşyalar yapma konusunda teknik ustalıkları olduğu gibi, tamamlanmış camın rengini belirlemek için eklenecek mineraller konusuna da yabancı değillerdi. Sarı, kırmızı, yeşil, mavi, pembe ve beyaz renkleri elde edebiliyorlardı ve camı, şeffaf ya da opak (buzlu cam) olarak yapabiliyorlardı.
Tıp
Antik Mısırlıların üzerinde çalıştıkları tıbbi sorunlar, doğrudan doğruya çevreden kaynaklanan tıbbi sorunlardı. Nüfusun büyük kısmının Nil'e yakın yaşıyor olması, karaciğer ve bağırsak yıkımına yol açan sıtma ve Şistozomiyaz gibi riskler getirmişti. Timsah ve hipopotam gibi saldırgan olabilen yaban hayvanlarının varlığı da genel bir tehdit oluşturuyordu. İnsanların yaşam boyu ağır işlerde çalışması eklem ve omurga üzerinde ağır baskı ve sonuçta travmatik yaralanmalar yaratmaktaydı. Ayrıca savaşlar da nüfus üzerinde önemli bir baskı yarattı. Kullanılan undaki kum ve taş gibi küçük fakat sert parçacıklar dişleri aşındırdı ve apselere karşı savunmasız kıldı. Bununla birlikte çürük, ender görülmektedir.
Varlıklı kesim, şeker yönünden zengin besinler tüketmekteydi ve bu durum dişeti hastalıklarına neden oluyordu. Mezar duvarlarındaki resimlerde vücut yapılarının düzgün gösterilmesine karşın, varlık sınıfların mezarlarında kilolu çocuk mumyalarının fazlalığı, aşırı beslenmenin yaygın olduğunu göstermektedir. Yetişkin yaşam beklentisi erkekler için 35, kadınlar için 30'du. Ancak yetişkinliğe ulaşmak güçtü, nüfusun üçte biri çocuk yaşlarda ölüyordu.
Antik Mısır hekimleri iyileştirme becerileriyle antik Yakın Doğu'da ünlendiler. Bu hekimler içinde en ünlüsü İmhotep'tir.Herodot, Mısır tıbbının önemli ölçüde uzmanlaşmış olduğunu belirtmektedir. Bazı hekimler sadece baş ya da mide üzerinde çalışırken, göz doktorları ve dişçiler vardı. Tıp eğitimi veren kurumlar da oluşturulmuştu. Örneğin "Per Ankh" ya da "Yaşam Evi" bunlara örnektir. Özellikle Per-Bast ya da Bubastis olarak bilinen yerleşimde Yeni Krallık döneminde, Abidos ve Sais'te Geç Dönemde bu tür kurumlar oluşturulmuştu. Kazılarda bulunan tıbbi bir belge, Mısırlı hekimlerin geliştirdikleri anatomi, hastalıklar ve pratik tedavi hakkındaki deneysel bilgileri göstermektedir.
Yaralar, enfeksiyonu önlemek için bal emdirilmiş bezle, çiğ etle, keten sargı bezleri, ağlar, petlerle sarıldı ve tedavi edildi. Ağrıları gidermek için afyon ve güzelavrat otu kullanıldı. Yanık tedavisiyle ilgili bulunan en eski kayıtlarda, yanık bölgeye erkek bebek sahibi annelerden alınan anne sütü uygulandığı yer almaktadır. Tanrıça İsis için dua edilir ve küflü ekmek, bal ve göztaşı yanıklarda meydana gelecek enfeksiyonlardan korunmak için kullanılırdı. Sarımsak ve soğan, sağlık için kullanıldı ve astımlı hastaları rahatlatacağı kabul edildi. Mısırlı cerrahlar yaraları diktiler, kırık kemik uçlarını hizaladılar ve hastalıklı kol ve bacakları kestiler fakat bazı hastalıklar onlar için de fazlasıyla ciddi idi. Yapabilecekleri tek şeyin, hastayı ölene kadar rahat ettirmek olduğunu kabul ettiler.
Gemi yapımı
Eski Mısırlılar, MÖ 3.000 yıllarından itibaren bir gemi gövdesinin içine kalasların nasıl yerleştirileceğini biliyorlardı. raporunda, Abidos'ta yapılan kazılarda en eskilerinin henüz kazılıp çıkarılmadığı 14 gemi kalıntısının bulunduğunu, çıkarılan geminin tahta plakaların bir araya getirilerek adeta "dikilmesi" suretiyle inşa edilmiş olduğu bildirilmektedir. Kalasları birbirine bağlamak için örülmüş kayışlar, bağlantı yerlerini yalıtmak için kamış ya da kuru otlar kullanıldığı, New York Üniversite'nden Mısır bilimci David O'connor tarafından bulundu. Gemi, firavun 'nin kişisel mezarı yakınlarında, bir bütün halinde gömülü bulunduğu için tümünün O'na ait olduğu düşünüldü fakat bu gemilerden biri, MÖ 3.000'li yıllara tarihlenmektedir ve gemilerle ilişkili çanak çömlekler daha eski tarihleri göstermektedir. MÖ 3.000'li yıllarda yapılmış olduğu düşünülen tekne, yaklaşık 23 metre uzunluğundadır ve artık daha eski bir firavuna ait olduğu düşünülmektedir. Profesör O'Connor'a göre, 5 bin yıllık olan bu teknenin, firavun Hor-Aha'ya ait olması bile mümkündür.
Ayrıca eski Mısırlılar ahşap çivilerle kalasları birbirine nasıl tutturacaklarını biliyorlardı. Bağlantı yerlerini kalafatlamak için de reçine kullandılar. Keops gemisi, 43,6 metre uzunluğunda bir gemiydi. MÖ 2.500 dolaylarında Dördüncü Hanedanlık döneminin Keops Piramidi'nin altında bulundu. Tüm parçalarıyla sağlam kalan bir örnektir ve muhtemelen güneş tanrısı sembolünü ifade etmektedir. Eski Mısırlılar ayrıca parçaları, geçme parçalar halinde yapmayı da biliyorlardı. Eski Mısırlıların gemi inşası konusundaki bu teknik gelişmişlik düzeyleri, yine de çok büyük tekneler yapmak için yeterli değildi. Yaptıkları tekneler, Nil'de kolayca seyir yapabiliyordu fakat hem iyi denizci olarak biliniyor değillerdi hem de, Akdeniz ve Kızıl Deniz'de denizcilik faaliyetlerinde bulunmuyorlardı.
Matematik
Matematik hesaplamalarla ilgili bulunmuş en eski kanıtlar, Hanedanlık Öncesi dönemin Naqada evresine aittir ve tam olarak gelişmiş bir sayı sistemini göstermektedir. Eğitimli bir Mısırlı için matematiğin önemini, Eski Krallık döneminden bir roman-mektup açıkça göstermektedir. Bu belgede, yazar muhatabına bir bilgi yarışmasında kendisiyle yarışması öneriliyor. Yarışmanın konusu, toprak, işgücü ve tahıl konularındaki günlük hesaplamalardır.Rhind Matematik Papirüsü ve Moskova Matematik Papirüsü; Antik Mısırlıların dört işlemi -toplama, çıkarma, ve bölme- ve kesirleri kullandığını, dikdörtgen, üçgen ve dairenin alanını, kutuların, sütunların ve piramitlerin ise hacimlerini hesaplayabildiklerini gösteriyor. Cebir ve geometrinin temel kavramlarını anlamışlardı ve basit çözebiliyorlardı.
Matematiksel gösterim ondalıktı ve hiyerogliflere dayanıyordu. Bir milyona kadar 10'un her kuvveti için bir hiyeroglif sembolü kullanılmıştır. Bunların her biri, yazılmak istenen sayının gerektirdiği kadar kez yazılmış olabilir. Böylelikle 80 ya da 800 rakamını yazmak için on ya da yüz sembolü sekiz kez yazılırdı. Çünkü hesaplama yöntemleri, birden büyük paylı fazla sayıda kesirlerin üstesinden gelemiyordu. Eski Mısırlılar kesirleri, birkaç kesirin toplamı olarak yazmak zorundaydı. Örneğin iki bölü üç kesri, bir bölü beş ve bir bölü on beş kesirlerinin toplamı olarak ele alıyorlardı. Bu işlem, standart değer tablosu yardımıyla kolaylaştırıldı. Ancak bazı basit kesirler hiyeroglifle yazılırdı. İki bölü üç kesrinin hiyeroglifle yazılışı yanda gösterilmiştir.
Hiyeroglif olarak: 2⁄3 | ||
|
Eski Mısır matematikçileri, Pisagor teoremi'nin altında yatan ilkelere ilişkin bir kavrayışa sahiptiler. Örneğin dik açılı bir üçgende kenarlar arasında 3-4-5 oranının geçerli olduğunu biliyorlardı. Dairenin alanını, dairenin çapının dokuzda bir eksiğini alarak ve kareden hareketle hesaplayabildiler:
Alan ≈ [(8⁄9)D]2 = (256⁄81)r2 ≈ 3,16r2,
Sonuç, bilinen dairenin alan formülüne (πr2) çok yakın bir değerdi.
Altın oran, piramitlerde de olduğu gibi birçok Mısır mimari eserinde görünmektedir. Ancak bu durum, ahenk ve uyumun sezgisel bir kavranışı ile düğümlü ipler kullanılarak yürütülen eski Mısır uygulamalarının birlikte ortaya çıkardığı fakat hesaplanmamış, öngörülmemiş bir sonuç da olabilir.
Papirüs
Papirüs, Mısır’da Nil Deltası’nda yetişen Cyperus papyrus adlı su bitkisinin gövdesinden yapılan bir tür kağıttır. Bilinen en eski yazı papirüsü M.Ö.2900 Yılından kalmadır, Üst düzey bir memur olan Hemeka'nın mezarından çıktı. Ayrıca papirüs, Antik Mısır'da bilimin gelişimine katkı sağladı ve tıbbi papirüslerin yazımı ile günümüz modern tıbbına katkıları oldu.
Din
Tanrısal ve ahirete ilişkin inançlar, başlangıcından beri antik Mısır Uygarlığı'nda desteklendi. Bu inançlar, firavunların otoritesinin tanrısal olduğunu, tanrısal düzene dayandığını anlatmaktaydı.
Mısırlılar çok tanrılı bir dine sahiptiler. Mısır panteonu, doğaüstü güçleri olan ve yardım ya da koruma için yakarılan tanrılardan oluşturuluyordu. Ancak tanrılar her zaman yardımsever olarak görülüyor değildi. Mısırlılar, tanrıların doyurulması için onlara bir şeyler sunmak ve dua etmek gerektiğine inanıyorlardı. Bu panteonun yapısı, hiyerarşiye yeni tanrıların eklenmesiyle sürekli olarak değişti fakat rahipler, gerçekleşen değişmeleri ve zaman zaman ortaya çıkan tutarlı bir sistemle uyuşmayan mitler ve öyküleri düzenlemek için hiç çaba harcamadılar. Dinsel alandaki bu çeşitli kavram ve anlayışlar bir tutarsızlık olarak görülmedi, daha çok, gerçeğin çeşitli yüzeylerindeki kesitler olarak kabul edildi.
Tanrılara, firavunların lehine hareket eden din adamlarının yönetiminde ibadet edildi, tapınıldı. Tapınakların merkezinde, bir ayrı bölümde, o tapınca ait bir yontu vardı. Tapınaklar, bir topluluğun ya da genel olarak toplumun ibadet yerleri değildi. Tapınaklarda ibadet edilmez, sadece belirli bayram ve kutlama günlerinde tanrının yontusu genel ibadet için dışarı taşınırdı. Normalde, tanrıyla iletişim alanı dış dünyaya kapatıldı ve sadece tapınak yetkililerince ulaşılabilir durumda tutuldu. Sıradan yurttaşlar evlerindeki kendilerine ait tanrı yontularına ibadet edebiliyorlardı ve bir diğer ibadet nesnesi olarak muskaların, kaosun güçlerine karşı koruma sağladığına inanılıyordu. Yeni Krallık'tan sonra firavunun manevi bir aracı olarak rolü zayıfladı ve dini gelenekler, doğrudan tanrılara ibadet yönüne kaydı. Sonuçta rahipler, insanlara doğrudan doğruya tanrıların iradesini bildirecek kahinler sistemini geliştirdiler.
Eski Mısırlılar, her insanın ruhsal ve fiziksel parçalar ya da boyutlardan oluştuğuna inanıyorlardı. Bedenine ek olarak her kişinin, gölgesi (ya da hayaleti), bir kişiliği ya da ruhu, bir yaşam gücü ve bir adı vardı. Düşünce ve duyguların merkezi, beyin değil, kalp olarak görüldü. Ölümden sonra manevi yönler bedenden serbest kalır ve bir iradeye sahip olabilirdi fakat bu manevi yönler, fiziksel dayanağa, kalıntıya, (deyim yerindeyse bir pozisyona), sürekli bir barınak olarak gerek duyardı. Ölünün nihai yönelimi, kişilik ya da ruhun yaşam gücüyle yeniden birleşmesi ve kişinin bir "mübarek bir ölü" olmasıdır. Bunun olması için ölünün, bir mahkemede, "gerçeğin tüyü" kadar hafif bir kalbi olduğunu kanıtlamalıdır. Eğer layık görülürse, ölü yeryüzünde ruhsal düzeyde varlolmaya devam edebilir.
Firavunları için Osiris ayinleri yaparlardı. Osiris, Doğa Tanrıçası İsis’in kocasıydı. Onlar, doğanın doğumunu ve ölümünü temsil ediyorlardı. Tapınağı Abidos’ta bulunan Osiris firavunla özdeştirilmişti. Piramitlerin iç duvarlarındaki resimlerde de firavuna Osiris denilmiştir. Mısır’ın tanrı ve tanrıçalarının her biri bir hayvanın adını taşıyor ve adlarını taşıdıkları hayvan biçiminde gösteriliyordu.
Firavun Akhenaton'un Mısır'da tek tanrılı din kurma çabası
MÖ 1.350 civarında 4. Amenofis tahta çıktığı ve bir dizi radikal fakat düzensiz reformlara giriştiğinde, bir bakıma Yeni Krallık'ın istikrarı tehdit altına girdi. Adını Akhenaton olarak değiştirdi ve önceki gizemli güneş tanrısı Aton'u en üstün tanrı olarak lanse etti, diğer tanrı tapınçlarını bastırdı ve din adamlarının kurumsallaşmış gücüne saldırdı. Başkenti Akhenaton'a, günümüzdeki Amarna'ya taşıyan Akhenaton, dış ilişkilere kendini kapadı ve tümüyle yeni din ve sanat tarzıyla ilgilenir oldu. Ölümünden sonra Aton kültü hızla terk edildi ve sonraki firavunlar Tutankhamun, Ay ve Horemheb, Akhenaton'un yerleşik dinsel geleneklere aykırı tüm izlerini sildiler. Akhenaton'un hükümdarlık dönemi, Amarna Dönemi olarak bilinir. 4. Amemofis'in diğer tanrı ve tanrıçaları dışlayarak, Mısır’da tek tanrılı bir din inancı yerleştirmek çabasında olduğu kabul edilir. Amenofis’e göre Heliopolis’in baş tanrısı olan Aton-Ra (Güneş Tanrısı) tek bir tanrıydı ve firavunun da babasıydı. Mısır, tek bir firavunun otoritesi altında birleşmeden önce her krallığın kendi tanrısı vardı. Mısır birleşince, ister istemez çok tanrılı bir din ortaya çıkmış oldu. Akhenaton, tek bir hükümdarlıkta, tek bir tanrıya (o da, firavunun tanrısı) dayalı bir inanç sistemi kurmaya çalıştı.
Ölü kültürü, mumyalama
Nil Nehri’nin düzenli taşkınlıkları ve geri çekilmesi Mısır’da ölü kültürünün doğmasında etkili olmuştur. Mısırlılar ekinin kuruduktan sonra tekrar yeşermesini gözleyerek bu sürecin insanlar için de geçerli olduğunu, yani insanın fiziki yaşamının ölümden sonra da devam edeceğine inandılar. Bu ölümle yaşam arasındaki sınır onların firavunları için görkemli mezarlar, yani piramitler yapmalarını sağlamıştır. Firavunların öbür dünyaya geçişine de önem verdikleri için onları mumyalamışlardır. Kuşkusuz bunları firavunların çabasıyla, baskısıyla yapmışlardır. Ayrıca kendileri için de, olanakları elverdiği ölçüde gömütler yapmışlar, mumyalanmalarını sağlamışlardır. Mumyalamanın ilk izlerine Hierakonpolis mezarlığında rastlanmıştır.
Eski Mısırlılar, ölümden sonra ölümsüzlüğün sağlanması için gerekli olduğuna inandıkları ayrıntılı ölü defnetme geleneklerini sürdürdüler. Bu gelenekler, mumyalama ile bedeni koruma, defin törenlerini yapmak ve toprağa verme şeklindeydi. Böylece öteki dünyada ölünün, bedenini ve eşyalarını kullanacağına inanılıyordu. Eski Krallık öncesinde, çölde maden ocaklarına gömülen bedenlerin kurumayla doğal olarak korunmuş kaldığı görüldü. Antik Mısır tarihinin başından sonuna kadar kurak çöl koşulları, yoksul halkın gömülmesinde bir nimet olarak görülmeye devam etti. Çünkü, zengin sınırların yaptığı gibi ayrıntılı ve dolayısıyla pahalı defin işlemlerine olanakları yoktu. Varlıklı Mısırlılar ölülerini taş mezarlarda gömmeye başladılar. Sonuçta insan eliyle mumyalamayı kullandılar. Bu işlemlerde iç organların çıkartılması gerekiyor, beden ketenle sarılıyor ve dikdörtgen biçimli taş lahitle ya da tahta tabutla gömülüyordu. Dördüncü Hanedanlık'tan itibaren bazı iç organlar, özel toprak kavanozlarda korundu.
Yeni Krallık'la itibaren antik Mısırlılar mumyalama işlemlerini yetkinleştirdiler, bir sanat haline getirdiler. En gelişkin teknikte, işlemler 70 günü buluyordu. İç organların yine çıkarılması gerekiyordu. Beyin, burun kanalından özel aletlerle çıkarılıyor ve vücut, adı verilen bir tuz karışımı içinde kurutuluyordu. Beden daha sonra ketenle sarılıyor, koruyucu muska kuşaklarıyla donatılıyor, insan şeklinde ve boyanmış, süslenmiş bir tabuta yerleştiriliyordu. Geç Dönem mumyaları da keten ya da papirüs katmanlarından yapılan ve koruyucu bir macunla kaplanan özel malzemelerle defnedildi. Kullanılan koruma uygulamaları Ptolemaik ve Roma dönemlerinde geriledi, süslenen mumyanın dış görünüşü daha fazla önem kazandı
fakat tüm ölülerin mezarlarına, sosyal durumları ne olursa olsun bir şeyler kondu. Yeni Krallık'la birlikte mezarlara Ölüler Kitabı da bırakıldı. Ayrıca, öbür dünyada kendilerine hizmet edeceğine inandıkları küçük biblolar olan Uşabtiler de konuldu. Daha sonra mezar yakınları tarafından zaman zaman mezara yiyecek götürülüyor ve ölü adına dualar okunuyordu.
Toplumsal yapı
Yeni Krallık Dönemi’nde Mısır’da bürokrasi ayrıcalıklı bir sınıf oluşturmuştu. En önemli makamlardan birisi kâtiplikti. Katipler bir okul sistemi kurmuşlar ve soyluların eğitimiyle ilgilenmişlerdir. Eğitim ise dil ve hitabet üzerineydi. Diğer güçlü kesim ise rahiplerdir. Ancak kâtipler zorunlu askerlikten muaf iken, rahipler değildi. Yine de rahiplerin ayrıcalıklı bir konumu vardı.
Sulu tarım yapan halkın kendilerine ait arazileri vardı. Özel mülk gelişmişti ancak bu kişilerin zengin ya da güçlü olması zordu çünkü tarımın kaynağı sulama sistemi Firavunların kontrolündeydi. Ticaret ise rahiplerin elindeydi. Bu nedenle tüccar ve zanaatçıların etkinliği yerel, küçük pazarlarla sınırlı kaldı. Ordunun en büyük askeri kaynağı ise köylülerdi. Mısır’da köle sistemi vardı;ancak angarya işlerini özgür köylüler yapmak zorundaydı. Köleler daha çok üst sınıfı oluşturan ailelerin evinde yer alıyordu.
Erkek egemen bir toplum olan Mısır’da kadının konumu, erkeğe mutlak bağlılık değildi. Mısır yasaları boşanmak hakkını kadına da tanımıştı. Özellikle ölü gömme kültünde kadınların erkeklerle eşit muamele görmesi, kadının toplumdaki yerinin önemini gösterir.
Kültür
Günlük yaşam
Antik Mısır'ın en eski dönemlerinde çiftçiler toprağa bağlıydı. Kerpiçten, gündüzün sıcağında görece serin kalacak barınaklarında, en yakın aile üyeleriyle sınırlandırılmış olarak yaşamaktaydılar. Her barınakta, ekmek pişirmek için küçük bir ocak ve tahılı öğütmek için bir değirmen taşı bulunan açık çatılı bir mutfak bulunurdu. Duvarlar beyaz boyalıydı ve boyalı keten duvar kumaşları ile kaplı da olabiliyordu. Taban, hasırla kaplı olurdu ve ev eşyası olarak tahta tabureler, sedirler ve sehpalar bulunurdu.
Eski Mısırlılarda temizlik ve görünüm, büyük önem taşırdı. Çoğunlukla Nil'de, hayvansal yağ ve kireçtaşı tozundan yapılan yumuşak sabun kullanılarak yıkanılırdı. Erkekler temiz kalmak için tüm bedenlerini tıraş eder, kötü kokuları gidermek ve cildi yumuşatmak için kokulu merhem ve parfüm kullanırlardı. Giysiler beyazlatılmış basit keten kumaştı. Üst sınırlardan hem kadınlar hem de erkekler peruk takar, mücevher ve kozmetik malzemeler kullanırlardı. Çocuklar, ergenlik çağına kadar, çoğu kez 12 yaş, çıplak dolaşırlar ve erkek çocuklar sünnet edilir ve başları kazınırdı. Babalar ailenin geçimini sağlarken anneler çocukların bakımından sorumluydular.
Günlük beslenmenin en önemli kısmı ekmek ve biraydı. Ek olarak soğan, sarımsak gibi sebzeler ve hurma, incir gibi meyveler de yenilirdi. Balık, et ve kümes hayvanlarının eti, tuzlanmış ya da kurutulmuş olarak tutulur, güveçte pişirilir ya da ızgarada kızartılırdı. İmkanları olanlar için, müzik ve dans aranan eğlencelerdi. İlk müzik aletleri flüt ve arptı. Daha sonraları trompet, obua ve boru benzeri müzik aletleri yaygınlaştı. Yeni Krallık döneminde Mısırlılar zil, tef, davul ve Asya'dan getirilen lavta ve lir gibi çalgıları da kullandılar. Sistrum adı verilen bir çalgı ve çıngırak da, özellikle dini ayinlerde önem taşıyordu.
Eski Mısırlılar, oyun ve müzik gibi çeşitli boş zaman etkinliklerinden büyük hoşnutluk duymaktaydılar. Senet, şans faktörü ağırlıklı bir oyun olarak eskiden beri yaygın olan bir masa oyunuydu. Benzer bir oyun olan mehen'in dairesel bir oyun tahtası vardı. Hokkabazlık ve top oyunları çocuklar arasında yaygındı. Güreş de Beni Hasan'daki bir mezarda resmedilmiştir. Eski Mısır toplumunun varlıklı sınıfları, ayrıca tekne gezileri ve avcılıktan hoşlanırlardı.
Set Maat'ın işçi evlerinde yapılan kazılar, antik dünyadaki yaklaşık dört yüz yıla yayılan dönemde toplum yaşamının en kapsamlı bulgularının ortaya çıkarılmasıyla sonuçlandı. Bir toplumdaki toplumsal örgütlenme, sosyal etkileşmeler, çalışma yaşamı ve yaşam koşulları hakkında böylesine ayrıntılı malzeme sunan başka bir kazı çalışması bulunmamaktadır.
Mimari
Piramitler dünyanın tek ayakta kalan yedi harikasından biridir. Piramitlerin en büyüğü Firavun Keops’un kendisi ve karısı için yaptırdığı Gize’de yer alan Keops Piramidi’dir. Bu piramidin inşası için iki milyon üç yüz bin taş blok kullanılmıştır. Herodotos’a göre bu piramidin tamamlanması 20 yıl sürmüştür. Piramitin inşasında çalışanlar köleler değil, ziraatla uğraşan Mısırlı yerli halktır. Bu nedenle, ziraat işlerinin yoğun olmadığı zamanlarda inşaat yapılabiliyordu.
Eski Krallık Döneminden sonra ise piramit yapımı durmuştur. Güçlü bir konumları olan valiler (vezirler), firavun iktidarına karşı her zaman alternatif iktidar adayı durumundaydılar. Bu valiler, elde edilen zenginliklerin halkın refahı için kullanmak yerine piramit yapımı için kullanılmasına karşı çıktılar. İsyan eden valiler dolayısıyla 4. Hanedan yıkılmış ve Eski Krallık Dönemi sona ermiştir. Halkın hoşnutsuzluğuyla ilgili efsaneler Yunan tarihçilerin eserlerine de yansımış, MÖ 1. yüzyılda yaşamış olan Diodorus, firavun mumyalarının soylu Mısırlı aileler tarafından piramitlerden aşağıya atıldığını anlatmıştır.
Piramitler, Antik Mısır mimarisi dünyanın en ünlü yapılarının bir kısmıdır: Gize Piramitleri ve Karnak tapınakları gibi. Devlet tarafından finanse edilen dini ya da anıtsal amaçlı inşaat projeleri organize edildi fakat tüm bunlar esas olarak, firavunun gücünü pekiştirmekteydi. Eski Mısırlılar basit ama etkili aletler ve ölçüm araçlarıyla çalışan usta inşaatçılardı ve mimarları, büyük taş yapıları kesin doğru bir biçimde inşa edebiliyorlardı.
Gerek seçkin, gerek sıradan Mısırlıların oturdukları konutlar, kerpiç ve ahşap gibi dayanıksız malzemelerden inşa edildiği için günümüze ulaşamamıştır. Köylüler basit evlerde yaşarken varlıklı sınıfların evleri daha özenle inşa edilmiş ve daha fazla ayrıntıyla donatılmış yapılardı. Günümüze ulaşan ve Amarna'daki gibi birkaç kraliyet sarayı, zengin bezemeli duvarları ve havuzlar, insan, kuş tanrı ve tanrıça motifleri, geometrik desenleriyle dikkati çeker. Tapınak ve mezar gibi önemli yapılar, sonsuza dek ayakta kalması istenerek kerpiç yerine taş kullanılarak inşa edildi. Bu dünyanın ilk büyük ölçekli yapısı olan Zoser'de, papirus ve lotus desenli sütun ve kirişleri içeren mimari unsurlar kullanıldı.
Günümüze kadar ayakta kalan en eski mısır tapılanları, örneğin Giza, tavan örtüleri sütunlarla desteklenen ayrı salonlardan oluşur Yeni Krallık döneminde mimarlar anıtsal kapılar, açık avlular ve etrafı çevrili, tapınakların kutsal mekanlarına sütunlarda desteklenmiş tavanlar eklediler. Bu mimari stiller, Yunan ve Roma dönemlerine kadar değişmeden kullanıldı. Eski Krallık döneminde en yaygın ve en eski mezar mimarisi olan mastaba, kerpiç ya da taş bir yer altı mezar odasının üzerinde inşa edilen bir düz çatılı dikdörtgen yapı şeklinde inşa edilmekteydi. Zoser'in basamaklı piramidi, birbirinin üstüne inşa edilen bir dizi mastabadan oluşmaktadır. Piramitler, Eski Krallık ve Orta Krallık dönemleri boyunca inşa edildiler fakat daha sonra firavunlar, daha az göze batan kaya mezarları tercih ettiler.
Ordu
Mısır ordusunun işlevi, ülkeyi dış istilalara karşı savunmak ve Mısır'ın Yakın Doğu üzerindeki hakimiyetini sürdürmekti. Ordu, Eski Krallık dönemi boyunca Sina'daki maden seferlerini askeri yönden destekledi ve Birinci ve İkinci Ara Dönemler'de iç ayaklanmaları bastırdı. Ayrıca, önemli ticaret yolları üzerinde ulaşımın güvenliğini sağlamak için kurulmuş olan ana müstahkem mevkileri (kalelerin) korumayı da üstlenmişti. Nubya yolundaki bunlara örnek gösterilebilir. Diğer bir örnek Levant'a yapılan seferlerde operasyon üssü olarak kullanılan Sile'deki kaledir. Yeni Krallık döneminde bazı firavunlar Mısır ordusunu, Kuşan İmparatorluğu'nun ve Doğu Akdeniz'in bir kısım topraklarını istila etmek için kullandılar.
Orduda standart teçhizat; ok, yay, mızrak ve yuvarlak bir ahşap çerçeve üzerine hayvan derisi gerilerek yapılan kalkandı. Yeni Krallık döneminde, daha önce Hiksos ordularında gördükleri savaş arabaları da kullanıldı. Bronzun yaygın kullanımına başlanmasından sonra silah ve zırhlarda kullanılması yaygınlaştı. Artık kalkanlar bronz bir toka ile som ahşaptan, mızrakların temrenleri tunçtan yapılmaya başlanmıştı. Ayrıca genelde kullanılan ters orak şeklindeki kılıçlar terk edilerek, Asyalı askerlerinkilere benzer kılıçlar kullanılmaya başlandı. Firavunlar sanatta ve edebiyatta, genellikle ordunun başında ilerlerken betimlendi ve en azından ve oğulları gibi birkaç firavunun bu tarzı benimsediği görülmektedir. Askerler yerli nüfustan alınıyordu fakat Yeni Krallık döneminde ve özellikle de sonrasında Nübye'den ve Libya'dan paralı askerler alınmıştır.
Antik Mısır'ın mirası
Eski Mısır kültürü ve anıtları, dünya üzerinde kalıcı bir miras bıraktı. Örneğin tanrıça İsis kültü, dikilitaşlar ve diğer taşınabilir eserler, götürüldüğü Roma İmparatorluğu'nda popüler oldu. Romalılar da Mısır'dan Mısır tarzı yapılar kurmak için inşaat malzemesi ithal ettiler. Erken dönem tarihçilerinden Herodot, Strabon ve Diodorus, gizemli bir ülke olarak gördükleri Mısır üzerinde çalıştılar ve yazdılar.Orta Çağ ve Rönesans boyunca Mısır'ın pagan kültürü geriledi. Sonra Hristiyanlık ve ardından İslam yaygınlaştı fakat Orta Çağ bilim insanlarının yazılarında eski Mısır'a ilgi devam etti. Örneğin Dhul-Nun al-Misri ve al-Maqrizi gibi.
Avrupalı seyyah ve turistler, 17. ve 18. yüzyıllarda Mısır'dan antika eşyalar getirdiler ve gözlemlerini, izlenimlerini yazdılar. Böylelikle Avrupa'da Mısır'a yönelik bir ilgi yayılmaya başladı. Bu yeni ilgi Mısır'a koleksiyoncuları çekti. Sonuçta Mısır'dan çok değerli antik eserler çalındı, satın alındı ya da verildi. Her ne kadar Mısır'da Avrupalı sömürgecilerin istilası, ülkenin tarihi mirasının büyük bir bölümünü tahrip ettiyse de bazı yabancıların Mısır'a olumlu yönde etkileri de olmuştur. Örneğin Napolyon Bonapart Mısır bilimdeki ilk çalışmaları düzenledi. Yaklaşık 150 bilim insanı ve sanatçıyı, Mısır tarihi üzerinde çalışmaları ve belgelemeleri için Mısır'a getirdi ve bu çalışmalar daha sonra Description de l'Ėgypte adıyla yayımlandı. 19. yüzyılda Mısır Hükûmeti ve arkeologlar, kazılarda bütünlüğün ve kültüre saygının önemini aynı şekilde fark ettiler. Eski Eserler Yüksek Konseyi şimdi hazine yerine bilgi bulmayı amaçlayan tüm kazıları onaylamakta ve izlemektedir. Konsey ayrıca, Mısır tarihi mirası korumak için tasarlanmış müze ve anıt yeniden inşa programları denetlemektedir.
Buluşlar ve icatlar zaman çizelgesi
Hanedan Öncesi
- MÖ 4500: Senet, dünyanın en eski masa oyunu.
- MÖ 4500: Fayans ve Seramik, dünyanın ilk toprak çanağı.
- MÖ 4500: Kumaş, dünyada bilinen ilk kumaş üretimi.
- MÖ 4500: Mısır (bitki), dünyanın ilk mısır unu ve yağı üretildi.
- MÖ 4300: Papirus, Papirus bitkisiyle dünyanın ilk bilinen kağıdı.
Hanedanlar Dönemi
- : Tunç işler (bkz: Tunç Çağı)
- : Mısır hiyeroglifleri, tamamen geliştirilmiştir (bkz: Mısır'ın ilk hanedanı)
- : Onlu sayı sistemi[1], dünyadaki ilk kullanımı
- : Şarap mahzenleri, dünyadaki ilk bilinen[2]
- : Madencilik, Sina Yarımadası
- : Gemi yapımı Abidos'ta[3]
- MÖ 3000: Filistin ve Levant'a Nil'den ihracat: şarap (bkz: Narmer)
- MÖ 3000: Tıbbi müesseseler[4]
- : muhtemelen çelik: karbon içeren demir[5]
- : Cerrahi, dünya da bilinen ilk
- : işaretler, dünyanın bilinen ilk abecesinin temelini oluşturur
- : Sfenks, bugün dünyanın en büyük tek taştan oluşan heykeli
- : Mavna taşımacılığı, taş bloklar
- : Zoser'in Basamaklı Piramidi, dünyanın bilinen ilk büyük çaplı taş binası
- : Menkaure Piramidi ve Kırmızı Piramit, dünyanın bilinen ilk granitten yontulmuş işleri
- : Kırmızı Piramit, dünyanın bilinen ilk 'gerçek' yumuşak-kenarlı piramidi
- : Büyük Gize Piramidi; MS 1300 yılına kadar dünyanın en yüksek yapısı
- : Arıcılık
- : Astronomik Takvim, matematiksel düzeni nedeniyle Orta Çağ'da dahi kullanılmıştır
- : Bira[6]
- : muhtemel Nil-Kızıl Deniz Kanalı (12. Hanedan)
- : Alfabe, dünyanın bilinen en eski
- : Moskova Matematik Papirüsü, hacmi için genel(leştirilmiş) formül
- : Rhind Matematik Papirüsü: geometri, kotanjant analoğu, , aritmetik seriler, geometrik seriler
- : Edwin Smith Papirüsü, yaklaşık MÖ 3000'e kadar uzanan tıbbi gelenekler
- : Ebers Tıp Papirüsü, geleneksel ampirizm; dünyanın bilinen ilk belgelenmiş tümörleri (bkz: Tıp tarihi)
- : Barış antlaşması, dünya da bilinen ilk (bkz: II. Ramses)
- : Turin Papirüsü, dünyanın bilinen ilk jeolojik ve topoğrafik haritası
- MÖ 5. yüzyıl-MÖ 4. yüzyıl (belki de daha erken): petteia ve seega, savaş oyunları; satranç oyununun muhtemel ataları (bkz: Satrancın kökeni)
Kaynakça
Özel
- ^ Sadece MÖ 664 sonrası tarihler güvenilirdir. Eski Mısır kronolojisi için bkz. Digital Egypt for Universities, University College London. http://www.digitalegypt.ucl.ac.uk/chronology/index.html 16 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Dodson (2004) Sh.: 46
- ^ Clayton (1994) Sh.: 217
- ^ James (2005) Sh.: 8
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 6–7
- ^ Ward, Cheryl. "World's Oldest Planked Boats 19 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", in (Volume 54, Number 3, May/June 2001). Archaeological Institute of America.
- ^ Clayton (1994) Sh.: 153
- ^ James (2005) Sh.: 84
- ^ Shaw (2002) Sh.: 17
- ^ Shaw (2002) Sh.: 17, 67–69
- ^ "Dış bağlantı, Meat Production in Ancient Egypt - Salima İkram". 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Mart 2010.
- ^ Hayes (1964) Sh.: 220
- ^ Childe, V. Gordon (1953), "New light on the most ancient Near East" (Praeger Publications)
- ^ Patai, Raphael (1998), "Children of Noah: Jewish Seafaring in Ancient Times" (Princeton Uni Press)
- ^ Barbara G. Aston, James A. Harrell, Ian Shaw (2000). "Stone," in Ancient Egyptian Materials and Technology, Cambridge, 5-77, Sh.: 46-47. Barbara G. Aston (1994). "Ancient Egyptian Stone Vessels," Studien zur Archäologie und Geschichte Altägyptens 5, Heidelberg, Sh.: 23-26. (http://www.digitalegypt.ucl.ac.uk/stone/obsidian.html 1 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . and http://www.digitalegypt.ucl.ac.uk/foreignrelations/obsidian.html 29 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .)
- ^ Chronology of the Naqada Period 28 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Digital Egypt for Universities, University College London
- ^ a b Shaw (2002) Sh.: 61
- ^ Faience in different Periods 30 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Digital Egypt for Universities, University College London
- ^ Allen (2000) Sh.: 1
- ^ Shaw (2002) Sh.: 78–80
- ^ Clayton (1994) pp. 12–13
- ^ Shaw (2002) Sh.: 70
- ^ Erken Hanedanlık Dönemi 4 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Digital Egypt for Universities, University College London
- ^ James (2005) Sh.: 40
- ^ Shaw (2002) Sh.: 102
- ^ Shaw (2002) Sh.: 116–7
- ^ "Eski Krallık'ın sonu". British Broadcasting Corporation. 11 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Mart 2008.
- ^ Clayton (1994) Sh.: 69
- ^ Shaw (2002) Sh.: 120
- ^ Clayton (1994) Sh.: 29
- ^ Shaw (2002) Sh.: 148
- ^ Clayton (1994) Sh.: 79
- ^ Shaw (2002) Sh.: 158
- ^ Shaw (2002) Sh.: 179–82
- ^ Shaw (2002) Sh.: 146
- ^ Robins (1997) Sh.: 90
- ^ Shaw (2002) Sh.: 188
- ^ a b Ryholt (1997) Sh.: 310
- ^ Shaw (2002) Sh.: 189
- ^ Shaw (2002) Sh.: 224
- ^ James (2005) Sh.: 48
- ^ Hatshepsut 18 Kasım 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Digital Egypt for Universities, University College London
- ^ Clayton (1994) Sh.: 108
- ^ II. Ramses, iki asıl eşinden ve geniş hareminden, yüzden fazla çocuğun babası olmuştur. Clayton (1994) Sh.: 146
- ^ James (2005) Sh.: 54
- ^ Cerny (1975) Sh.: 645
- ^ Shaw (2002) Sh.: 345
- ^ ""The Kushite Conquest of Egypt", Ancient~Sudan: Nubia". 21 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mart 2010.
- ^ Shaw (2002) Sh.: 358
- ^ Shaw (2002) Sh.: 383
- ^ Shaw (2002) Sh.: 385
- ^ Shaw (2002) Sh.: 405
- ^ Shaw (2002) Sh.: 411
- ^ Shaw (2002) Sh.: 418
- ^ James (2005) Sh.: 62
- ^ James (2005) Sh.: 63
- ^ Shaw (2002) Sh.: 426
- ^ a b Shaw (2002) Sh.: 422
- ^ Shaw (2003) Sh.: 431
- ^ "The Church in Ancient Society", , Sh.: 373, Oxford University Press US, 2001,
- ^ "Christianizing the Roman Empire A.D 100-400", , Sh.: 63, Yale University Press, 1984,
- ^ Shaw (2002) Sh.: 445
- ^ a b c d Manuelian (1998) Sh.: 358
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 363
- ^ Meskell (2004) Sh.: 23
- ^ a b c Manuelian (1998) Sh.: 372
- ^ Walbank (1984) Sh.: 125
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 383
- ^ James (2005) Sh.: 136
- ^ Billard (1978) Sh.: 109
- ^ Antik Mısır’da sosyal sınıflar 13 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Digital Egypt for Universities, University College London
- ^ a b c Janet H. Johnson. "Antik Mısır'da Kadınların Yasal Hakları". University of Chicago. 7 Ekim 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Eylül 2008.
- ^ Oakes (2003) Sh.: 472
- ^ McDowell (1999) Sh.: 168
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 361
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 514
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 506
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 510
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 577 and 630
- ^ a b Strouhal (1989) Sh.: 117
- ^ a b c Manuelian (1998) Sh.: 381
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 409
- ^ Oakes (2003) Sh.: 229
- ^ Greaves (1929) Sh.: 123
- ^ Lucas (1962) Sh.: 413
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 28
- ^ Scheel (1989) sH.: 14
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 166
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 51
- ^ Shaw (2002) Sh.: 72
- ^ Naomi Porat and Edwin van den Brink (yazar), "An Egyptian Colony in Southern Palestine During the Late Predynastic to Early Dynastic," in The Nile Delta in Transition: 4th to 3rd Millennium BC (1992), Sh.: 433-440.
- ^ Shaw (2002) Sh.: 322
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 145
- ^ Harris (1990) Sh.: 13
- ^ Loprieno (1995b) Sh.: 2137
- ^ Loprieno, Antonio (2004). "Ancient Egyptian and Coptic". In Woodward, Roger D.. The Cambridge Encyclopedia of the World's Ancient Languages. Cambridge, UK: Cambridge University Press. pp. 160–192. .
- ^ Loprieno (2004) Sh.: 161
- ^ Loprieno (2004) Sh.: 162
- ^ Allen (2000) Sh.: 7
- ^ Loprieno (2004) Sh.: 166
- ^ El-Daly (2005) Sh.: 164
- ^ Allen (2000) Sh: 8
- ^ Strouhal (1989) Sh.: 235
- ^ Lichtheim (1975) Sh.: 11
- ^ Lichtheim (1975) Sh.: 215
- ^ "Wisdom in Ancient Israel", John Day,/John Adney Emerton,/Robert P. Gordon/ Hugh Godfrey/Maturin Williamson, Sh.: 23, Cambridge University Press, 1997,
- ^ Lichtheim (1980) Sh.: 159
- ^ Robins (1997) Sh.: 69
- ^ Robins (1997) Sh.: 21
- ^ Robins (2001) Sh.: 12
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 105
- ^ a b James (2005) Sh.: 31
- ^ Robins (1998) Sh.: 74
- ^ Shaw (2002) Sh.: 216
- ^ Robins (1998) p. 158
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 177
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 109
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 188
- ^ Nicholson (2000) Sh.: 215
- ^ Filer (1995) Sh.: 94
- ^ Filer (1995) Sh.: 78–80
- ^ Filer (1995) Sh.: 21
- ^ Rakamlar, doğumdaki yaşam beklentisi için değil, yetişkin yaşam beklentisi içindir. Filer (1995) Sh.: 25
- ^ Filer (1995) Sh.: 39
- ^ Strouhal (1989) Sh.: 243
- ^ Stroual (1989) Sh.: 244–46
- ^ Stroual (1989) Sh.: 250
- ^ Pećanac M, Janjić Z, Komarcević A, Pajić M, Dobanovacki D, Misković SS (May-Jun 2013). "Burns treatment in ancient times". Medicinski pregled. (PMID) 23888738. 10 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2013.
- ^ Filer (1995) Sh.: 38
- ^ a b c d Ward, Cheryl. "World's Oldest Planked Boats 19 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", in (Volume 54, Number 3, May/June 2001). .
- ^ a b c d e f g Schuster, Angela M.H. "This Old Boat 5 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", Aralık 11, 2000. .
- ^ Mısır matematiği, kullanılabilir malzemenin azlığı ve metinler üzerinde ayrıltılı çalışma eksikliği nedeniyle tam olarak aydınlatılmamıştır. Imhausen et al. (2007) Sh.: 13
- ^ Imhausen et al. (2007) Sh.: 11
- ^ Clarke (1990) Sh.: 222
- ^ Clarke (1990) Sh.: 217
- ^ Clarke (1990) pSh.: 218
- ^ Gardiner (1957) p. 197
- ^ Strouhal (1989) Sh.: 241
- ^ Strouhal 1989, s. 241.
- ^ Imhausen 2007, s. 31.
- ^ Kemp (1989) Sh.: 138
- ^ "Asos İndeks". asosindex.com.tr. 27 Mart 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2024.
- ^ "Index". anabilgi.anadolu.edu.tr. 27 Mart 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2024.
- ^ James (2005) Sh.: 102
- ^ "The Oxford Guide: Essential Guide to Egyptian Mythology" - Donald B. Redford, Sh.: 106, Berkley, 2003,
- ^ James (2005) Sh.: 117
- ^ Shaw (2002) Sh.: 313
- ^ Allen (2000) Sh.: 79, 94–5
- ^ Wasserman, et al. (1994) pSh.: 150–3
- ^ Aldred (1988) Sh.: 259
- ^ Cline (2001) Sh.: 273
- ^ "Mummies and Mummification: Old Kingdom". Digital Egypt for Universities, University College London. 7 Kasım 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mart 2008.
- ^ "Mummies and Mummification: Late Period, Ptolemaic, Roman and Christian Period". Digital Egypt for Universities, University College London. 19 Mart 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mart 2008.
- ^ "Shabtis". Digital Egypt for Universities, University College London. 6 Kasım 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mart 2008.
- ^ James (2005) Sh.: 124
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 401
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 403
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 405
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 406–7
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 399–400
- ^ "Music in Ancient Egypt". Digital Egypt for Universities, University College London. 31 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mart 2008.
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 126
- ^ “The Cambridge Ancient History: II Part I, The Middle East and the Aegean Region, c.1800-13380 B.C”, Edited I.E.S Edwards–C.JGadd–N.G.L Hammond-E.Sollberger, Cambridge at the University Press, Sh.: 380, 1973,
- ^ Clarke (1990) Sh.: 94–7
- ^ Badawy (1968) Sh.: 50
- ^ "Types of temples in ancient Egypt". Digital Egypt for Universities, University College London. 18 Mart 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Eylül 2008.
- ^ Dodson (1991) Sh.: 23
- ^ Shaw (2002) Sh.: 245
- ^ Manuelian (1998) Sh.: 366–67
- ^ Clayton (1994) Sh.: 96
- ^ Shaw (2002) Sh.: 400
- ^ Siliotti (1998) Sh.: 8
- ^ Siliotti (1998) Sh.: 10
- ^ El-Daly (2005) Sh.: 112
- ^ Siliotti (1998) Sh.: 13
- ^ Siliotti (1998) Sh.: 100
Genel
- ; (1990) [1930]. Ancient Egyptian Construction and Architecture. Ancient Egyptian Masonry: The Building Craft'ın kısaltılmamış yeniden basımı Ofxord University Press tarafından yayımlanmıştır. Dover Publications. ISBN . 18 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Nisan 2021.
- Strouhal, Eugen (1989). Life in Ancient Egypt. Norman, OK: University of Oklahoma Press. ISBN .
- (2007). "Egyptian Mathematics". Victor J. Katz (Ed.). The Mathematics of Egypt, Mesopotamia, China, India, and Islam: A Sourcebook. Princeton University Press. ISBN .
- Ivan Lissner (2006), Uygarlık Tarihi
- Overview of Egyptian Mathematics 28 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., URL'ye erişim tarihi 5 Aralık, 2005
- Wine in Ancient Egypt 10 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., URL'ye erişim tarihi 5 Aralık, 2005
- Francesco Raffaele Egyptology News 3 Mayıs 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., URL'ye erişim tarihi 5 Aralık, 2005
- İngilizce Vikipedi, Tıp tarihi maddesi 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., URL'ye erişim tarihi 30 Nisan, 2006
- Egypt: Science and chemistry in ancient Egypt 27 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., URL'ye erişim tarihi 5 Aralık, 2005
- Egypt: Tour Egypt Monthly: Ancient Egyptian Alcohol and Beer 27 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., URL'ye erişim tarihi 5 Aralık, 2005
- Akhenaten, King of Egypt - Cyril Aldred
- Middle Egyptian: An Introduction to the Language and Culture of Hieroglyphs - James P. Allen
- A History of Egyptian Architecture. Vol III - Alexander Badawy
- Ancient Egypt: Discovering its Splendors - Jules B. Billard
- Egypt from the Death of Ramesses III to the End of the Twenty-First Dynasty' in The Middle East and the Aegean Region c.1380–1000 BC - Cerny, J
- Chronicle of the Pharaohs - Clayton, Peter A.
- Amenhotep III: Perspectives on His Reign - Cline, Eric H.; O'Connor, David Kevin
- Egyptian Rock Cut Tombs - Dodson, Aidan
- The Complete Royal Families of Ancient Egypt - Dodson, Aidan; Hilton, Dyan
- Egyptology: The Missing Millennium - El-Daly, Okasha
- Disease - Filer, Joyce
- Egyptian Grammar: Being an Introduction to the Study of Hieroglyphs - Gardiner, Sir Alan
- Most Ancient Egypt: Chapter III. The Neolithic and Chalcolithic Communities of Northern Egypt - Hayes, W. C.
- The Mathematics of Egypt, Mesopotamia, China, India, and Islam: A Sourcebook - Imhausen, Annette; Eleanor Robson, Joseph W. Dauben, Kim Plofker, J. Lennart Berggren, Victor J. Katz
- The British Museum Concise Introduction to Ancient Egypt - James, T.G.H.
- Ancient Egypt: Anatomy of a Civilization - Kemp, Barry
- Ancient Egyptian Literature, vol 1. - Lichtheim, Miriam
- Ancient Egyptian Literature, A Book of Readings. Vol III: The Late Period - Lichtheim, Miriam
- Ancient Egyptian: A linguistic introduction - Loprieno, Antonio
- Ancient Egyptian and other Afroasiatic Languages - Loprieno, Antonio
- Ancient Egyptian and Coptic - Loprieno, Antonio
oç
- Egypt: The World of the Pharaohs - Peter Der Manuelian
- Village life in ancient Egypt: laundry lists and love songs - A. G. McDowell
- Object Worlds in Ancient Egypt: Material Biographies Past and Present (Materializing Culture) - Lynn Meskell
- The Prehistory of Egypt: From the First Egyptians to the First Pharaohs - Midant-Reynes
- Ancient Egyptian Materials and Technology - Paul T. Nicholson
- Ancient Egypt: An Illustrated Reference to the Myths, Religions, Pyramids and Temples of the Land of the Pharaohs - Lorna Oakes
- The Art of Ancient Egypt - Gay Robins
- The Political Situation in Egypt During the Second Intermediate Period - Kim Ryholt
- Egyptian Metalworking and Tools - Bernd Scheel
- The Oxford History of Ancient Egypt - Ian Shaw
- The Discovery of Ancient Egypt - Alberto Siliotti
- Life in Ancient Egypt - Eugen Strouhal
- Ramesses: Egypt's greatest pharaoh - Joyce Tyldesley
- Zum koptischen Sprachgut im Ägyptisch-Arabisch - G. Vittman
- The Cambridge ancient history - Frank William Walbank
- The Egyptian Book of the dead, the Book of going forth by day: being the Papyrus of Ani - James Wasserman
- The Complete Temples of Ancient Egypt - R. H. Wilkinson
Ayrıca bakınız
- Mısır Firavunları
- Mısır Tanrıları
- Piramitler
- Eski Mısır Tarihi Türkçe 11 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Antik Misir veya Eski Misir Antik Cag daki medeniyetlerden biridir Kuzeydogu Afrika da Nil Nehri nin denize ulastigi yarisi cevresinde yayilmis antik bir uygarliktir Uygarligin yayildigi bolge bugunku Misir topraklari icinde yer almaktadir MO 3 050 yillari civarinda kurulusundan once Asagi Misir Nil Deltasi ve guneyi simdiki Kuzey Misir ve Yukari Misir Teb kenti merkez olmak uzere gunumuz Guney Misir i olarak ikiye ayrilmaktaydi Uygarlik MO 3 150 yilinda ilk firavunun yonetimi altinda Asagi Misir ve Yukari Misir i politik olarak birlestirdi Bu politik birlik izleyen 3 bin yil boyunca surdu Nil nehrini nehir uzerindeki bes selaleyi ve Hanedanlik doneminin MO 30 buyuk sehir ve bolgelerini gosteren Antik Misirvuzyilasagi yukari MO 730Akbaba Yukari Misir in Yilan Asagi Misir in semboludur Antik Misir tarihinde arada Orta Krallik olarak adlandirilan gorece istikrarsiz donemlerin yasandigi bir dizi istikrarli krallik donemi yer almaktadir Antik Misir Yeni Krallik doneminde en geliskin duzeyine ulasti Ardindan agir seyreden bir gerileme donemine girdi Misir son donemlerine dogru dis gucler karsisinda art arda yenilgilere ugradi ve MO 31 yilinda erken Roma Imparatorlugu tarafindan istila edilerek firavunlarin egemenligine son verildi Roma nin bir eyaleti haline getirildi Antik Misir uygarliginin basarisi kismen Nil Vadisi nin kosullarina uyum saglamakta gosterdigi beceriden gelmektedir Taskinlarin ongorulmesi ve verimli vadinin kontrollu sulanmasi toplumsal ve kulturel gelismeyi besleyen urun fazlasinin uretilmesini saglamistir Urun fazlasinin kullanilmasiyla siyasi otorite Nil vadisi ve civarindaki col arazisindeki madenleri isletmek ozgun bir yazi sistemini erken evrelerde gelistirmek karmasik insaat ve tarim projelerini hayata gecirmek dis dunya ile ticareti gelistirmek ve yabanci istilacilari uzak tutmaya ve Misir ustunlugunu kabul ettirmeye yonelik bir askeri yapilanisi saglamak icin gerekli kaynaklari saglamistir Bu yondeki faaliyetleri harekete geciren ve planlayip orgutleyen seckin yazmanlardan olusan bir burokrasi dini liderler bir firavunun denetimi altindaki yoneticiler topluluguydu Bu unsurlar ayni hedeflere yonlendirildi ve bolgede yerlesik insanlari ayrintili duzenlenmis bir dini inanclar sistemi cercevesinde bir araya getirdi Antik Misir in bircok basarisi bu uygarlik icinde ortaya cikan cesitli gelismelere uygulamalara dayanmaktadir Tas ocaklarinin isletilmesi anitsal piramit ve tapinaklarin dikilitaslarin yapimina olanak saglayan olcumleme ve insaat teknikleri taskin sonrasi kaybolan arazi sinirlarinin tespitinde harita ve kadastro bilgisi pratik ve etkili bir tip bilgisi sulama ve tarim teknikleri bilinen ilk geminin yapimi Misir fayans ve cam teknigi yeni yazin bicimleri ve bilinen en eski baris antlasmasi gibi Sonucta Misir kalici bir miras birakti sanat ve mimarisi yaygin olarak ornek alindi ve eski yapitlari dunyanin uzak koselerine kadar tasindi Anitsal kalintilari yuzyillar boyunca gezginlerin ve yazarlarin ilham kaynagi oldu Erken Modern Donem deki kazilar Misir Uygarligi nin yapitlarina karsi ilgi uyanmasina giderek bu yonde bilimsel arastirmalara yol actigi gibi dunya ve Misir icin biraktigi kulturel mirasa karsi daha buyuk bir takdir olustu Antik Misir Augustus Caesar in liderligindeki Roma Imparatorlugu tarafindan MO 30 yilinda ele gecirilmistir MS 7 yuzyilda Araplar burada egemen olmus 1250 yilinda Memlukler 1517 yilinda ise Osmanli Imparatorlugu sinirlarina katilmistir 1882 yilinda da Misir Birlesik Krallik in kolonisi olmustur TarihGiza Piramitleri Gec Eski Tas Cagi nda Kuzey Afrika nin kurak iklimi giderek isindi ve kuraklasti Bu yorelerde yasayan insanlar Nil vadisine yakinlasmak zorunda kaldilar Avci toplayici Modern Insan gocebelikten itibaren Orta Buzul Cagi boyunca bu bolgede yasamini surdurdu Boylece neredeyse 12 bin yillik bir donem boyunca Nil vadisi insan turunun yasam alanlarindan biri oldu Nil vadisinin verimli topraklari bu bolgede yasayan insanlara yerlesik bir tarim ekonomisi ve daha uzmanlasmis merkezilesmis toplumsal yapi gelistirme olanagi sagladi Dolayisiyla bu bolgedeki gelismeler uygarlik tarihinin temel taslarindan bazilarini olusturdu 3000 yildan daha fazla olan Antik Misir tarihini incelemek icin bolumlere ayirmak sarttir Hanedanlik Oncesi Donem Eski Krallik Donemi 1 6 hanedan Birinci ara donem 7 10 hanedan Orta Krallik Donemi 11 14 hanedan Ikinci ara donem 15 17 hanedan Yeni Krallik Donemi 18 20 hanedan Son ara donem 21 26 hanedan Pers donemi Gec Hanedanlik Donemi 28 30 hanedan Yunan donemi Roma donemiHanedanlik Oncesi Donem Tipik ceylanlarla suslemis toprak kup Hanedan Oncesi Naqada II Misir da insan paleolitik zamandan beri vardi Bu donemin Misir topluluklari merkezi bir yonetim kuramamislardi Siyasal birlik adina ise ilk gelisme bu donemin sonunda Yukari Misir in kuzeyinde yer alan Hierakonpolis merkezi oldu Hanedanlik oncesi ve Erken Hanedanlik Donemi nde Misir iklimi bugunkunden cok daha az kurak bir iklimdi Misir topraklarinin genis bir bolumu toynakli hayvan surulerinin otladigi savanlarla kapliydi Flora ve Fauna yaban hayati tum bolgede cok daha verimliydi ve bu durum cok sayida su kusu turunun ve populasyonunun yasamasina olanak sagladi Dogal olarak bu bolgede yasayan insan topluluklari icin avlanma yaygindi ve bu durum bircok hayvan turunun surec icinde ilk kez bu bolgede evcillestirilmesine olanak sagladi MO 5 500 dolaylarinda Nil vadisinde yasayan kucuk insan topluluklari tarim uzerinde etkili bir denetim hayvan yetistiriciligi ozgun comlekcilik ve boncuk tarak bilezik gibi kisisel esyalar yapimi olarak kendini gosteren bir dizi kulturel gelisme saglamis bulunuyorlardi Yukari Misir daki bu kulturlerin en yuksek gelisme gostermis olani Badari Kulturu yuksek kalitede comlekciligi tas aletleri ve bakir kullanimiyla bilinmektedir Kuzey Misir da Badari Kulturunu bir dizi teknolojik gelisme saglayan Armatyan ve Gerzyan kulturleri izledi Gerzyan zamaninda Biblos sahili ve ile temaslar kurulmaya baslandigi gosteren bulgular vardir Guney Misir da Badari Kulturu ne benzer ozellikler gosteren Naqada Kulturu yaklasik olarak MO 4 binli yillarda Nil Vadisi boyunca yayilmaya baslamisti Hanedanlik oncesi Misirlilar Naqada I donemi kadar eski tarihlerde Etiyopya dan kesici agizlar ve diger yonga aletlerin yapiminda kullanilmak uzere obsidyen getirmekteydiler Yaklasik bin yillik bir sure icinde Naqada Kulturu birkac kucuk tarim toplumundan guclu bir uygarlik yonunde gelisme gosterdi Oyle ki bu uygarligin siyasi otoritesini temsil eden hukumdarlar bolgede yasayan tum nufus ve bolgenin kaynaklari uzerinde bir hakimiyet kurdular Naqada III hukumdarlari hukumranliklarinin etki alanini Nil boyunca Misir in kuzeyine dogru gelistirirken once Nekhen daha sonra da Abidos gibi guc merkezleri olusturdular Ayrica guneyde Nubye ile batida Libya Colu nun vahalariyla ve doguda Dogu Akdeniz kulturleriyle ticari iliskiler gelistirdiler Naqada Kulturu artan gucunu ve seckin bir sinifin zenginligini yansitan bircok esya uretmistir Bunlar arasinda boyanmis comlekler yuksek kalitede dekoratif tas vazolar kozmetik paletler altin Lapis lazuli ve fildisi nden yapilma mucevher sayilabilir Ayrica cok sonralari Misir in Roma hakimiyeti doneminde yaygin olarak kullanilan cesitli islemeli icecek kaplari muskalar ve kucuk heykelciklerin uretiminde kullanilacak olan seramik siri olarak bilinen fayansi gelistirdiler Hanedanlik oncesi donemin son evresinde Naqada Kulturu yaziyi kullanmaya basladi ki bu yazi sistemi sonunda eski Misir dilini yazmak icin geliskin bir Hiyeroglif sistemi halinde gelistirildi Hierakonpolis Hierakonpolis Hierakonpolis te yasayanlar diger Misir topluluklarina gore daha ileri bir kulture sahiptiler Dikdortgen planli evler yapiyor seramik uretiyor ve kucuk hacimli degis tokus ticareti yapiyorlardi Ancak MO 3500 yillarinda meydana gelen iklim degisikligi nedeniyle Hierakonpolisliler Nil Nehri nin taskinlarina maruz kalan bolgelere inmek zorunda kaldilar Hierakonpolis i terk etmeyenler ise belli bir zenginlige sahip olan elit sinifiydi Bu elit sinifi goc eden topluluklari orgutlediler Boylece sel sularini kontrol altinda tutacak sulama projeleri gelismeye basladi Yani sulu tarim ekonomisi kesfedilmis oldu Bu kesfi kentlerin kurulmasi izledi Bu surec MO 3 000 li yillarin sonunda Asagi ve Yukari Misir in birlesmesiyle sonuclandi Hanedanlar Donemi Misir in tarihi ilk kez Misirli tarihci ve rahip Manetho tarafindan yazilmistir Manetho Misir hanedanlik tarihini uzun firavunlar dizisini Menes den baslayarak kendi zamanina kadar 30 Hanedana bolmustur Bazi kaynaklarda 31 hanedanlik gorulmektedir Bunun nedeni Pers bir sulalenin devleti yonetmis olmasidir Bazi tarihciler bu sulaleyi hanedan sayisina katarken bazilari katmamistir Bu hanedanlik dizisi bugun icin halen kullanilmaktadir Maneto kendi resmi tarihini Menes adli kralla baslatmayi secti Daha sora onun MO 3 200 dolaylarinda Asagi Misir ve Yukari Misir kralliklarini birlestiren kral olduguna inandi Birlesik bir devlete gecis aslinda antik Misir yazarlarinin bize aktardiklarindan daha yavas bir surec icerisinde asama asama gerceklesti ve Menes le ilgili olarak gunumuze ulasan bir kayit bulunmamaktadir Ancak bugun icin bazi bilim insanlari efsanevi Menes in Narmer Paleti nde asagi ve yukari Misir in birlesmesini simgeleyen bir torende kraliyet takilariyla resmedilen firavun Narmer olabilecegine inanmaktadir Narmer Paleti Hanedanlik Donemi nin baslarinda MO 3 150 dolaylari ilk firavun Memphis te bir baskent kurarak Asagi Misir uzerindeki hakimiyetini saglamlastirdi Bu baskente dayanarak verimli deltanin tarimsal potansiyeli ve isgucu kaynaklari uzerinde denetim kurabildi Ayni zamanda Dogu Akdeniz e uzanan riskli ve kazancli ticaret yolu uzerinde de kontrol olusturulabildi Erken Hanedanlik Donemi boyunca Firavunlarin artan guc ve zenginligi onlarin ozenle insa edilmis anitsal hoyuklerinde Mastaba kendini disa vurmaktadir Bunlar olumlerinden sonra tanrisallastirilan firavunlari kutsamayi ve kalici kilmayi amaclayan cabalardi Firavunlar tarafindan gelistirilen kralligin guclu kurumlari arazi isgucu ve kaynaklar uzerinde siyasal otoriteyi mesru kilmaya hizmet etti Siyasi otoritenin guclu kurumlarca mesrulastirilmasi Misir Uygarliginin ayakta kalabilmesi ve gelismesi icin gerekliydi Misir Tarihi boyunca 190 Kral hukum surmustur 30 hanedanli Misir in tarihi Eski Krallik Donemi MO 3 100 MO 2 150 Orta Krallik Donemi MO 2 050 MO 1 650 Yeni Krallik Donemi 1570 935 ve Gec Donem MO 935 MS 343 olmak uzere 4 doneme ayrilir Her donemin ardindan karisikliklarin yasandigi bir ara donem gelir Bu ara donemlerin sayisi 3 tur Eski Krallik Donemi MO 2686 2181 Zoser Piramidi Donemin en unlu krali 3 Hanedan in 2 Krali olan Zoser dir Baskent Memphis kenti yakinindaki Sakkara da Misir in ilk piramidi olan Zoser Piramidi ni insa ettirmistir Bu piramidin mimari Zoser in veziri Imhotep tir Zoser den sonraki krallar da piramit yaptirmaya devam etmislerdir Bunlarin en gorkemlisi ise 4 Hanedan Krallari zamaninda yapilan Keops Piramidi dir Mimarideki sanattaki ve teknolojideki carpici gelismeler Eski Krallik doneminde gerceklesti Iyi gelismis merkezi otorite tarimsal verimlilikteki artisi olanakli hale getirdi Tarimsal verimlilikteki artis ise soz konusu gelismeleri bir anlamda finanse etti Vezirin yonetimi altindaki kamu gorevlileri vergileri topladi urun verimliligini arttirici sulama projelerini duzenledi insaat projelerinde calismak uzere isci topladi ve barisi ve duzeni surdurmek icin bir adalet sistemi olusturdu Verimli ve istikrarli bir ekonomi tarafindan saglanan kaynak fazlasiyla siyasi otorite devasa anitsal insaatlari finanse etmeyi ve kraliyet isliklerinden olaganustu sanatsal calismalar cikartmayi basardi Zoser Khufu ve onun soyundan gelen digerler firavunlar tarafindan yaptirilan piramitler Eski Misir Uygarligi nin gercekten anilmaya deger sembolleridir ve onlarin yapimini saglayan firavunlarin gucuydu Menkaura ve Kralice II Hamerernebti Eski Krallik Merkezi yonetimin artan onemi ve agirligi ile birlikte hizmetleri karsiliginda firavun tarafindan kendilerine arazi bahsedilen yeni bir egitimli yazicilar ve burokratlar sinifi ortaya cikti Firavunlar ayrica kendi anitsal mezar kompleksleri ve yerel tapinaklara da arazi vermistir Boylece olumlerinden sonra kendilerinin yuceltilmesi ve bir bakima tapinilmasi icin gerekli olan kaynaklar da saglanmis oluyordu Bes yuz yil boyunca suren bu feodal uygulamalar Eski Krallik in sonlarina dogru firavunlarin ekonomik gucunu yavas yavas asindirdi ve firavunlar daha uzun bir sure bu genis merkezi yonetiminin giderlerini finanse edemez duruma geldiler Firavunun gucu azalirken nomark olarak bilinen bolge valileri firavunun otorite ve gucunu meydan okumaya basladilar Bu durum MO 2 200 2 150 yillari arasinda yasanan siddetli kurakliklarla birlesince sonucta Misir in Birinci Ara Donem olarak bilinen bir yoksulluk ve toplumsal calkantilar donemine girmesine yol acti Birinci Ara Donem MO 2181 1991 Eski Krallik in sonunda merkezi yonetimin cokmesi ardindan yonetim Misir ekonomisini artik destekleyemedi ve dengede tutamadi Yerel valiler kriz doneminde kral icin guvenilir degildi Yasanan gida maddeleri kitligi ve politik cekismeler ulkeyi yoksulluga ve kucuk capli ic savaslara surukledi Yasanan guc sorunlara karsin yerel yoneticiler firavuna halen bir harac ya da vergi yukumlulugu altinda degillerdi ve yeni elde ettikleri bagimsizligi tasrada serpilip gelisen bir kultur olusturmakta kullandilar Kendi kaynaklari uzerinde denetim sagladiklari andan itibaren tasra giderek daha varlikli oldu Tasradaki tum siniflardan insanlarin yaptirdigi daha buyuk ve daha iyi mezarlar da bunu gostermektedir Yaraticiliktaki atilimlarla tasradaki zanaatkarlar kulturel motifleri Eski Kralligin dar cercevesine uyarladi Yazicilar donemin ozgunlugunu ve iyimserligini yansitan yazim stilleri gelistirdiler Firavuna bagliliklari kalmayan yerel yoneticiler bolgesel denetim ve politik guc icin birbirleriyle rekabete giristiler Sonucta MO 2 160 dolaylarinda Teb de Intef hanedanligi Yukari Misir a hakim olurken Asagi Misir ise rakip Herakleopolis hukumdarinin denetimine gecti 1 Intef guc ve etki alanini kuzeye dogru gelistirirken iki rakip hanedanlik arasinda bir catisma kacinilmaz hale geldi Yaklasik olarak MO 2 055 te Teb hukumdari Nebhepetre Mentuhotep 2 Mentuhotep sonunda Herakleopolis hukumranligini yenilgiye ugratti Bu olay iki Misir i birlestigi kulturel ve ekonomik bir ronesansin basladigi Orta Krallik olarak adlandirilan bir donemi acti Orta Krallik Donemi MO 2134 1690 Orta Krallik Donemi 2 Mentuhotep in Misir da siyasal birligi yeniden kurmasiyla baslar Firavunlar bu donemde devleti eyaletlere bolmusler ve bu eyaletlere valiler atamislardir Asya ve Nubye sinirlarini korumak ve bu topraklarda ticari ihtiyaclarini karsilamak amacli seferler yapmislardir Yuk tasima araci olarak eseklerden faydalanan Misirlilar Girit ile de ticari iliski icine girmislerdir Bu donemde Eski Krallik Doneminden farkli olarak kole ticareti yapilmistir kaynak belirtilmeli Bu donemde Asyali kolelerin sayisi cok fazladir kaynak belirtilmeli Orta Krallik firavunlari ulkenin refah ve istikrarini yeniden duzenledi Bunun devaminda sanat edebiyat ve anitsal yapi projelerinde bir canlanis uyarilmis oldu 2 Mentuhotep ve onunla baslayan 11 Hanedanlik Misir i Teb den yonetti fakat tahti yaklasik MO 1 985 civarinda ele gecirerek 12 Hanedanlik i kuran vezir I Amenemhat baskenti Feyyum Vahasi ndaki Itjtawy ye tasidi 12 Hanedanlik in firavunlari Itjtawy den baslamak uzere giderek genisleyen bir bolgede tarimsal uretimi artiracak ileri goruslu bir arazi islahi ve sulama duzenine giristiler Ayrica isciler Delta nin dogusunda distan gelecek saldirilara karsi savunma amacli Hukumdarin duvarlari olarak adlandirilan bir savunma mevzii insa ederken ordu da guneyde tas ve altin madenleri yonunden zengin Nubye yi yeniden ele gecirdi Saglamlastirilmis olan askeri ve politik guvenlik genis tarimsal ve maden varligi bolge nufusu sanat ve din saglikli bir bicimde gelisti Eski Krallik in tanrilar konusundaki seckinci tutumunun tersine Orta Krallik doneminde kisisel dindarligin disa vurumunda bir artis yasandi ve yasam sonrasinin demokratiklesmesi denebilecek tum insanlarin bir ruhu oldugu ve olum sonrasi tanrilari karsisinda kabul gorebilecegi tarzinda inanislara yonelindi Orta Krallik edebiyati gelismis ve karmasik konular benimsedi ve karakterler kendine guvenen guzel konusan tarzda yazildi Kabartma ve insan yontularinda ince ve ozel ayrintilar yakalandi ve teknik yetkinligin doruklarina ulasti III Amenemhat Orta Kralligin son hukumdari Orta Krallik doneminin son firavunu 3 Amenemhat ozellikle madenlerde ve insa islerinde yeterli isgucu saglamak icin Asyali gocmenlerin Delta ya yerlesmelerine izin verdi Ancak bu iddiali insaat ve madencilik faaliyetleri donemin sonlarina dogru Nil taskinlarinin yetersiz olmasi ile birlesince ekonomiyi fazlasiyla zorladi Ikinci Ara Donem in sonlarina dogru 13 ve 14 Hanedanlik yillarinda yavas seyreden bir cokuse yol acti Bu gerileme doneminde yabanci Asyali yerlesimciler Delta da kontrolu ele gecirmeye basladilar ve sonunda Misir da Hiksoslar olarak iktidari ele gecirdiler Gocebe bir Asyali kavim olan Hiksoslar Misir in yabancisi olan ilk hanedaniydi Hiksos Krallari na Coban Krallar denirdi Misirlilara gore daha ileri silah ve savas teknigine sahiptiler Misirlilari atli savas arabalariyla tanistirmislardir Ikinci Ara Donem ve Hiksoslar MO 1674 1549 MO 1 650 dolaylarinda Orta Krallik firavunlarinin gucu zayiflarken Delta nin dogusunda Avaris kentinde yerlesmis olan Asyali gocmenler bolgenin kontrolunu ele gecirdiler ve merkezi yonetimi Teb e cekilmeye zorladilar Teb deki firavun bagli olmaya ve harac odemeye zorlandi Antik Misir dilinde yabanci krallar anlamina gelen Hiksoslar Misir yonetim modelini benimsediler ve kendilerini firavun olarak gosterdiler Boylece Misir kultur unsurlari Hiksoslar in Orta Bronz Cagi uygarligiyla kaynasti Bu gerilemeden sonra Teb krallari kendilerini kuzeyde Hiksoslar la guneyde Hiksoslar in Nubyeli muttefiki olan Kus Kralligi arasinda tuzaga dusmus durumda buldular Bu durumu MO 1 555 yilindan oncesine kadar hemen hemen 100 yil nispeten sakin bir donem izledi Bu tarihte artik Teb askeri gucu Hiksoslar a meydan okumaya yeterli gucu toplamisti Hemen ardindan 30 yildan fazla surecek bir catisma basladi Firavun ve Kamose sonunda Nubyelileri yenilgiye ugratmayi basardi fakat Hiksoslar in Misir daki varligini kalici olarak sona erdiren I Ahmose nin birbiri ardina giristigi basarili seferler oldu Izleyen Yeni Krallik ta ordu firavunlarin Yakin Dogu hakimiyetini guven altina alinmasini saglamak ve Misir sinirlarini genisletmek istemesiyle merkezi bir onem kazandi Yeni Krallik Donemi MO 1549 1069 Yeni Krallik Donemi nde I Thutmose ile Misir in dis politikasi degismis ve Misir emperyalist bir dis politika izlemistir Yeni Krallik in firavunlari sinirlarin guvenligi ve komsulariyla iliskileri guclendirme yoluyla gorulmemis bir refah donemi getirdiler Firat Nehri nin otesine gecen ilk Misir Firavunu olan I Thutmose nin torunu III Thutmose zamaninda kuzeyde Suriye guneyde ise Nubye iclerine kadar Misir hakimiyeti altina alinmistir Bu donem egemenlik politikasi kapsaminda diger devletlerle evlilik yoluyla baglar kurulmus ve vasal devletler olusturulmustur Sonucta bu firavunlar Misir in etkisinin yayildigi alanda sadakati pekistirdi ve bronz ve agac gibi disaridan getirilebilecek mallarin Misir a akisinin surmesini sagladi Yeni Krallik firavunlari tanri Amon u yucelten ve ona tapinci gelistiren buyuk olcekli insaat islerini Karnak merkezli olarak baslattilar Hem hayali hem gercek basarilarini yuceltmek icin de anitlar insa ettiler Kadin firavun Hatsepsut da taht uzerindeki iddiasini yasallastirmak icin bu tur propagandayi kullandi Somali Puntland a yaptigi bir ticaret seferinin basarilarini zarif bir anitsal mezar tapinak devasa bir cift dikilitas ve Karnak taki bir sapel ile anitlastirdi Ebu Simbel tapinagi giris kapisi kenarlarinda bulunan II Ramses in dort devasa heykeli Kralice Hatsepsut ticari iliskilere onem vermis Punt a Somali gemiler gondererek Umit Burnu na ulasilmasini saglamistir Bu ulkeden Misirlilar degersiz mallar karsiliginda degerli mallar almislardir Alinan mallarin listesi Hatsepsut Tapinak Duvari na yazilmistir Bu listede fildisi abanoz maymun leopar derileri koleler gibi maddeler yer alir Bu basarilarina karsin yegeni ve ayni zamanda uvey oglu olan III Thutmose kendi hukumdarliginin sonlarina dogru belki de tahti gasbetme girisimine misilleme olarak onun mirasini silmeye calisti MO 1 279 civarinda tahta cikan ve Buyuk Ramses olarak bilinen II Ramses Misir tarihindeki diger firavunlardan daha cok tapinak daha cok yontu ve dikilitas insa ettirdi ve daha cok cocuk sahibi oldu Atilgan bir askeri lider olan II Ramses ordusunu Kades Savasi nda Hititler in ustune yuruttu Kazanan tarafin belli olmadigi savasin sonunda tarihin ilk yazili antlasmasi MO 1 258 tarihinde akdedildi Ancak Misir in zenginlikleri ozellikle Antik Libya lilar ve Deniz kavimleri acisindan bolgeyi istila icin cazip bir hedef haline getirdi Baslangicta Misir ordusu bu istila girisimlerini puskurtmeyi basardi Ama sonunda Misir Filistin ve Suriye nin kontrolunu kaybetti Dis tehdidin etkisi yolsuzluk mezar soygunculugu ve sivil huzursuzluk gibi ic sorunlari agirlastirici yonde oldu Teb deki Amon tapinak kompleksindeki yuksek rahipler cok genis olcude arazi uzerinde guc elde ettiler ve genis bir servet topladilar Oyle ki onlarin gelisen gucu Ucuncu Ara Donem boyunca tum Misir a yayildi Deniz Kavimleri ve Misir Misirlilar Ege Gocleri yle gelen kavimleri Deniz Kavimleri olarak adlandirmislardir MO 1 208 yilinda Misir a saldiran kavimler basarili olamamislardir Misirlilar bu savas basarisini unutulmaz kilmak icin bu gun adina Israil Anit Tasi denilen aniti dikmisler ve bu anitin uzerine de egemen olduklari bolge ve halklarin adlarini yazmislardir Israil adinin ilk kez gectigi belge bu anit tasidir Deniz Kavimleri 20 Hanedan Ramsesler Donemi nin son onemli hukumdari III Ramses zamaninda farkli yerde ve zamanlarda bircok saldiri duzenlemisler fakat basarisiz olmuslardir Ucuncu Ara Donem MO 1069 653 Tanis hukumdari Smendes XI Ramses in MO 1 078 tarihinde olumunun ardindan Misir in kuzey kesiminde yonetimi ele gecirdi Guney ise Smendes i sadece ismen taniyan Teb deki Amon yuksek rahipleri tarafindan kontrol edildi Bu sure boyunca Delta nin batisina Libyalilar yerlesiyordu ve Libyali kabile sefleri ozelliklerini artirmaya baslamisti MO 945 te Sirenayka dan bir Berberi kabile sefi olan I Sesonk Delta nin kontrolunu ele gecirdi ve yaklasik 200 yil hukum surecek olan Libya ya da Bubastit hanedanligini kurdu Sesonk onemli dini konumlara ailesinden bireyleri yerlestirerek guney Misir in kontrolunu de ele gecirdi Libya hakimiyeti Delta dan Leontopolis ve Kus ta yerlesik rakip hanedanliklar yonunden gelisen tehditlerle sarsilmaya basladi MO 727 olaylarinda Kus krali Piye kuzeye yonelen akinlarla Teb in dolayisiyla sonucta Delta nin kontrolunu ele gecirdi Misir in genis kapsamli ve uzak erimli itibari ve nufuzu buyuk olcude Ucuncu Ara Donem in sonlarina dogru azaldi Yabanci muttefikleri Asur Imparatorlugu nun etki alanina girmis iki ulke arasinda savas kacinilmaz olmustu MO 671 ile 667 yillari arasinda Asur ordulari Misir topraklarina saldirmaya basladilar Kus krallari Taharqa ve onun halefi Tantamani nin hukumdarliklari Nubye yoneticilerinin birkac zaferine karsin Asurlularla surekli catismalarla gecti Sonucta Asurlular Kus hakimiyetini Nubye iclerine dogru geri atarak Memphis i istila ettiler ve Teb tapinaklarini yagmaladilar Gec Hanedanlik Donemi MO 672 332 Kesinlesmis ve surekli bir istila planlarinin olmamasi sonucu Asurlular Misir in kontrolunu bircok vasala biraktilar Bu yoneticiler Yirmi altinci Hanedanlik in Saite krallari olarak bilinir Saite krali ve ayni zamanda Misir in ilk donanmasini Yunan parali askerlerin de katkisiyla olusturan I Psamtik yilinda Asur hakimiyetine son verdi Yunan etkisi buyuk olcude Delta da de bir Yunan yerlesimi olarak gerceklesti Saite krallarinin hukum surdugu yeni baskent Sais ekonomik ve kulturel yonden kisa fakat canli bir yeniden dirilise taniklik etti fakat MO 525 te II Kambises onderligindeki guclu Pers ordulari Misir i ele gecirme girisimlerine basladilar Sonucta Pelisyum Muharebesi nde firavun II Psamtik i Pers kuvvetlerine esir dustu II Kambises daha sonra resmi olarak firavun unvanini aldi fakat Iran Huzistan a donerek Misir in yonetimini atadigi bir satrap a birakti MO 5 yuzyilda birkac basarili ayaklanma yer almistir fakat Misir asla Pers hakimiyetini kirmayi basaramadi Perslerin istilasi ardindan Misir Ahamenis Imparatorlugu nun Kibris ve Fenike ile birlikte alti satrapligina katildi Misir daki Pers hakimiyetinin bu ilk donemi ayni zamanda 27 Hanedanlik olarak bilinir 27 Hanedanlik MO 402 yilinda sona erdi ve MO 380 343 tarihleri arasinda 30 Hanedanlik son Misirli kraliyet hanedanligi oldu Misir II Nektanebo nun kralligiyla sona erdi Pers hakimiyetinin kisa bir duzenlemesi bazi kaynaklarda 31 Hanedanlik olarak yer alir Bu donem MO 343 332 tarihleri arasinda yer aldi Misir MO 332 yilinda Pers yoneticisi tarafindan savasmadan Buyuk Iskender e teslim edildi Ptolemaios Hanedani MO 332 tarihinde Buyuk Iskender Misir i az bir Pers direnmesiyle karsilasarak istila etti ve Misirlilar tarafindan kurtarici olarak karsilandi Yeni baskent Iskenderiye de Buyuk Iskender in yonetimi biraktigi Ptolemaios Hanedani tarafindan kurulan yeni yonetim Misir modeline dayandirildi Baskent Yunan gucunun ve nufuzunun bir ifadesiydi Unlu Iskenderiye Kutuphanesi yle bilimin ve kulturun yeserdigi bir kent haline geldi Iskenderiye Feneri kente ulasan deniz ticaret yolunu aydinlatti Kentle dis dunya arasinda gelisen papirus uretimi ve diger karsilastirmali ustunlugu olan mallari konu alan genis ticari iliskiler kente onemli olcude gelir sagladi Misir halkinin bagliligini surdurmek amaciyla Ptolemaios Hanedani hukumdarlari eski gelenekleri desteklediler ve boylece Yunan kulturu Misir kulturunun yerini almadi Misir tarzi yeni tapinaklarin yapimi geleneksel kulturel degerleri destekledi ve yeni hanedanligin hukumdarlarini halkin gozunde firavunlar kadar saygin duruma getirdi Misir ve Yunan tanrilari ornegin Serapis gibi karma tanrilar olarak birlestirildi Senkretizm Yontularda klasik Yunan formu geleneksel Misir motiflerini etkiledi Misirlilarin tepkilerini yumusatma sogutma cabalarina karsin Ptolemaios yoneticileri yerel baskaldirilara aileler arasindaki sert rekabete ve 4 Ptolemi nin olumunden sonra Iskenderiye de ortaya cikan yoksul kesim arasindaki orgutlenmelere karsi tavir da almistir Bu arada Antik Roma nin tahil gereksiniminin onemli bir bolumu Misir dan karsilaniyordu Dogal olarak Roma Misir daki siyasi durumla yakindan ilgilenmekteydi Misirlilarin suregelen tepkileri hirsli yoneticiler guclu rakip Suriye Misir in durumunu istikrarsizlastirdi Bu durum Roma yi imparatorlugun ister istemez ilgi alani olan Misir daki durumu guven altina almak uzere kuvvet gondermeye yoneltti Roma Donemi Ptolemaios Hanedanindan Kleopatra ile Marcus Antonius komutasindaki Misir donanmasinin Caesar Divi Filius Augustus komutasindaki Roma donanmasina yenildigi Aktium Savasi ardindan Misir MO 30 yilinda Roma Imparatorlugu nun bir eyaleti oldu Roma Misir dan gelen tahil yuklu gemilere bel baglamistir ve Imparator tarafindan atanan yuksek rutbeli bir komutanin idaresi altindaki Roma ordusu bu baskaldiriyi bastirmisti Ayni ordu kati bir bicimde agir vergileri dayatti ve o donemde onemli bir sorun haline gelen eskiya faaliyetlerini onledi Roma da Misir dan gelen luks mallara yonelik talebin yukselmesiyle Iskenderiye nin dogu ile ticaret hattindaki onemi giderek artti Feyyum mumya portreleri Antik Misir ve Roma kulturlerinin karsilasip bilesmelerinin sembolleri Bununla birlikte Roma yonetimi mumyalama ve Misir in geleneksel tanrilarina suregelen tapinma rituelleri konularinda Yunanlara oranla daha dusmanca bir tutum sergiledi Feyyum mumya portreleri gelisme gosterdi ve bazi Roma imparatorlari Yunan yoneticiler kadar yaygin ve kapsamli olmasa da kendilerini bir firavun gibi betimlediler Misir gelenekleri Misir disinda yasadi Bolgedeki Roma yonetimi Roma tarzini aldi ve geleneksel Misir tarzi sona erdi MS 1 yuzyilin ortalarinda kabul edilebilir bir diger din olarak Hristiyanlik Iskenderiye de kok saldi Ancak Hristiyanlik paganlik tan Hristiyanliga gecisler saglamak konusunda taviz vermez bir dindi ve bu sekliyle geleneksel yaygin dinsel gelenekleri tehdit ediyordu Bu durum Hristiyan inanclarini benimseyen kitleler uzerinde baskiya yol acti Hristiyanlarin tasfiyesi yonundeki bu baskilar MS 303 yilinda imparator Diocletianus la doruga ulasti fakat Hristiyanligin yayilmasi onlenemedi MS 391 yilinda Hristiyanligi kabul eden Roma Imparatoru I Theodosius Hristiyanligi yasal hale getirdi pagan tapinc yasaklanarak tapinaklari kapatildi Iskenderiye gerek genel gerekse kisisel yontularin imha edilmesiyle sonuclanan genis capli pagan karsiti ayaklanmalara sahne oldu Sonuc olarak Misir da pagan kulturu surekli olarak geriledi Yerli halk kendi dilini konusmayi surdururken Misir tapinaklarindaki rahip ve rahibeler azaldi ve hiyeroglifi okuyup yazabilme becerisi giderek ortadan kalkti Misir tapinaklari ise bazilari kiliseye donusturuldu bazilari ise colde terk edildi Devlet ve ekonomiYonetim ve ticaret Firavun ulkenin mutlak hukumdariydi ve en azindan teoride tum kaynaklarin ve topraklarin uzerinde hakim gorunuyordu Kral en yuksek askeri komutandi ve devletin baskaniydi Belirledigi islerin yurutulmesi icin atanan gorevlilerden olusan bir burokrasiye dayanmaktaydi Yonetimin ustlenilmesinde onun hemen altindaki yonetim kademesindeki Vezir firavunu temsilen hareket etmekteydi Vezir arazi kullanimini devlet hazinesini buyuk insaat projelerini yasal sistemi ve arsivleri koordine etmekteydi Ulke bolgesel duzeyde Ptolemaios Hanedani doneminde sayilari 42 ye yaklasan nom adi verilen yorel yonetim birimine ayrilmisti Bu yorel birimler yetki alanlarinda vezire karsi sorumlu olan yari feodal yonetimlerdi Antik Misir da nom olarak adlandirildilar Her bir nom nomark adi verilen bir yetkilinin yonetimindeydi Tapinaklar ekonominin temel dayanagini olusturdu Tapinaklar sadece dini merkezler degildi Ayni zamanda bu konulardaki yetkililer tarafindan yonetilen kraliyet hazineleri ve tahil ambarlari sistemindeki ulusal servetin toplanmasindan depolanmasindan ve yeniden dagitilmasindan da sorumluydular Ekonomi buyuk olcude merkezi olarak duzenlenmisti ve isleyisi siki bir bicimde denetlenmekteydi Antik Misir da Son Donem e kadar madeni para kullanilmadi Ancak mal degisimlerinde bir tur takas sistemi kullanirdilar Takas sisteminde standart hacimde tahil ve bir deben agirliginda altin ya da gumusu ortak bir payda olusturacak sekilde kullandilar Antik Misir da kullanilan bir agirlik birimi olan deben kabaca 91 gr agirlikti Iscilere tahilla odeme yapilirdi Bir ustabasi ayda 250 kg tahil kazanirken siradan bir iscinin aylik kazanci 200 kg kadar olurdu Fiyatlar ulke genelinde narhla sabitlenmisti ve ticareti kolaylastirmak uzere listeler halinde belirlenmisti Ornegin bir gomlek bes gumus deben bir sigir fiyati ise 140 debendi Tahil diger mallarla belirlenmis olan listelere gore islem gorebilir degis tokus edilebilirdi Madeni para Misir a ilk kez MS 5 yuzyilda disaridan getirildi Ilk sikkeler gercek para yerine standart hale getirilmis degerli maden parcalari olarak kullanildi Daha sonraki yuzyillarda uluslararasi ticaret gercek sikkelerle geldi Sosyal durum Misir toplumu belirgin bicimde tabakalasmis bir toplumdu ve sosyal statu kesin olarak katiydi Ciftciler toplumun ana govdesini olustururdu fakat tarimsal uretim dogrudan dogruya kraliyet tapinak ya da toprak sahibi soylu aileler tarafindan sahiplenilirdi Ciftci de bir isgucu vergisine konuydu ve bir angarya sistemi icinde sulama ya da insaat projelerinde calismasi gerekirdi Sanatcilar ve esnaf ciftcilerden daha yuksek bir statudeydi ama onlar da hukumdarligin kontrolu altindaydi tapinaga bagli isliklerde calisir ve dogrudan hukumdarlik hazinesinden ucret alirlardi Yazicilar ve kamu gorevlileri Antik Misir da ust sinifti Bulunduklari ust sinifin bir isareti olarak giydikleri beyazlatilmis keten giysilere atfen beyaz etek sinifi olarak bilinirlerdi Ust sinif sosyal statulerini sanat ve edebiyatta acikca ortaya koyardi Onlarin bir alt sinifi kendi alanlarinda gordukleri egitimle uzmanlasmis rahipler hekimler ve yapi ustalariydi Antik Misir da kolelik vardi ancak yayginligi ve kole emeginin kullanim tarzi cok net olarak bilinmemektedir Antik Misirlilar tum siniflardan insanlari kadin ve erkek esasen hukuk onunde esit olarak kolelerden ayri tuttu Tum Misirlilarin hatta en alt tabakadan koylulerin dahi yapilan bir haksizligin duzeltilmesi icin vezire ve onun mahkemesine dilekce verme hakki vardi Her kadin ve erkegin kendi mallarini satmaya mal edinmeye sozlesme yapmaya evlenmeye ve bosanmaya mirasciliga ve mahkemelerdeki hukuki itilaflari takip etmeye hakki vardi Evli ciftler ortaklasa mal sahibi olabilir ve bosanma durumunda onceden yapilmis olan evlilik sozlesmesiyle haklarini koruyabilirdi Boylece evliligin sona ermesi durumunda erkegin esine ve cocuklarina karsi olan mali yukumlulukleri duzenlenebilmekteydi Antik Yunan Roma hatta dunya yuzundeki daha geliskin uygarliklarla karsilastirildiginda Antik Misir da kadinlar daha genis basari firsatlarina ve daha genis kisisel karar ve tercih alanina sahiptiler Bir yanda Hatshepsut ve Kleopatra gibi kadinlar firavun dahi olurken diger yanda yine bir kadin Amon kultunun en yuksek mevkiine cikabilmistir Bu ozgurluklere karsin Antik Misir da kadinlar yonetimde resmi olarak bir rol oynamadi tapinaklarda da ikincil duzeydeydiler ve herhangi bir kadinin herhangi bir erkek derecesinde egitim almasi olagan bir durum degildi Hukuk sistemi Hukuk sisteminin basi resmi olarak firavundu Firavun yasama islemlerinden yasa cikarma adalet dagitmaktan hukuku ve duzeni korumaktan sorumluydu Firavun bir bakima dogruluk ve adalet tanricasi Ma at in yeryuzundeki temsiliydi Antik Misir dan elimize ulasan yasal duzenlemeler yoksa da mahkeme kayitlari Misir yasal duzeninin dogru ve yanlisa iliskin sagduyuya dayandigini gostermektedir Bu sagduyu konuyu karmasik yasal duzenlemelere uydurmak yerine uzlasmaya varmaya anlasmazliklari cozmeye yonelmistir Yeni Krallik doneminde Kenbet olarak adlandirilan yerel yaslilar meclisleri mahkemelerde ufak cekismeleri ve kucuk davalari cozumlemekle gorevliydiler Daha buyuk davalar ise ornegin cinayet buyuk emlak islemleriyle ilgili uyusmazliklar ve mezar soygunculugu gibi Buyuk Kenbet olarak adlandirilan vezir ya da firavunun baskanlik ettigi mahkemede gorulurdu Davali ve davaci kendilerini savunabilirlerdi ve gercegi soyleyecekleri uzerine bir dini yemin etmeleri gerekirdi Bazi davalarda devlet davaci ve yargic rollerini birlikte ustlenir ve iskence dayak ile sucludan bir itiraf ya da suc ortaklarinin adinin alinmasi yoluna gidilebilirdi Dava onemli ya da onemsiz de olsa mahkeme katipleri suclamalari tanikliklari ve mahkeme kararini gelecekteki davalara dayanak olmak uzere kayda gecirirlerdi Kucuk suclara verilen ceza sucun agirligina gore para cezasi dayak burun ya da kulak vb kesme ve surgun olabilirdi Cinayet ve mezar soygunculugu gibi ciddi suclar basin kesilmesi suda bogma ya da kaziga oturtma suretiyle idamla cezalandirilirdi Cezalandirma suclunun ailesini de kapsayabilirdi Hukuk sisteminde hem sulh hem de agir ceza davalarinda adalet dagitmada kahinlerin buyuk rol oynamasi Yeni Krallik la basladi Kahin tanriya bir konu hakkinda cevabi evet ya da hayir olabilecek bir soru sorardi Yargilama bir grup rahibin hazir bulundugu bir oturumda tanrinin birini ya da digerini secmesi ileri ya da geri hareket ettirmesi ya da bir papirus ya da comlek parcasi uzerine yazilmis yanitlardan birini isaret etmesiyle yapilirdi Tarim Uygun cografi kosullarin bir araya gelmesi Misir uygarliginin basarisinda onemli bir rol oynamistir Bu cografi kosullar arasinda en onemlisi Nil nehriydi Nil her yil yenilenen taskinlariyla bolgeye verimli topraklar kazandiriyordu Bu sayede antik Misirlilar bol gida maddesi uretmeyi basardilar Boylece toplum kulturel etkinliklere teknolojik ve estetik yonelimlere daha genis zaman ve kaynak ayirabildi Arazi yonetimi antik Misir da onemliydi cunku vergiler her kisinin sahip oldugu arazi olcusune gore belirlenirdi Misir da tarim Nil in dongusune bagimliydi Bunun dogal sonucu olarak da Misirlilarinin uc iklimi vardi Akhet taskin Peret ekim ve Shemu hasat Taskin mevsimi Haziran dan Eylul e kadar surerdi ve Nil nehri kiyilarinda mineralce zengin bir aluvyon tabakasi yigilirdi Bu aluvyon bitki yetistirmek icin son derece uygun bir toprak olusturmaktadir Taskin sularin gerilemesinden sonra urunlerin gelisme mevsimi Ekim den Subat a kadarki donemdi Bu donemin hemen basinda ciftciler tarlalari surer ve tohum ekerdi Devaminda ark ve kanallar yardimiyla tarlalar sulanirdi Misir o zaman icin de kurak bir iklime sahipti ve ciftciler bu yuzden tarlalarin sulanmasinda Nil e bel baglamak zorundaydilar Mart Mayis aylarinda ciftciler orak kullanarak hasat yaparlardi Daha sonra samanla tohumu ayirmak icin bir doven kullanarak harman dovulurdu Daha sonra kepek ve tahil ayrilir un ve bira uretmek ya da daha sonra kullanmak uzere depolanirdi Eski Misirlilar verimi dusuk bir tahil olan emmer arpa ve bazi diger tahillari yetistirirlerdi Bu tahillar iki temel gida maddesi olan ekmek ve bira yapiminda kullanilirdi Yetistirilmeye baslanilmadan once acik araziden koklenen keten elyaf olarak kullanildi Bu lifler iplik olarak bukulur giysi ya da diger kullanimlar icin dokunurdu Nil kiyilarinda yetisen Papirus ise bir tur kagit yapiminda kullanilirdi Sebze ve meyve hazirlanan bahcelerde civar yerlesimlerde kismen yuksek arazide yetistirildi ve insan gucuyle sulandi Eski Misir da yetistirilen sebzeler pirasa sarimsak kavun karpuz bakliyat marul kabak ve bunlarin yani sira sarap yapiminda kullanilan uzumdu Hayvan yetistiriciligi Eski Misirlilar insanlarla hayvanlar arasindaki iliskilerdeki dengenin evrensel duzenin ana unsurlarindan biri olduguna inaniyorlardi Diger deyisle insanlarin hayvanlarin ve bitkilerin tek bir var olusun unsurlari oldugu kabul ediliyordu Bu nedenle evcil ya da vahsi tum hayvanlar tinsel yasamin onemli bir hareket noktasiydi Buyukbas hayvanlar en onemli ciftlik hayvaniydi Yonetim duzenli nufus sayimlarinda ciftlik hayvanlarindan vergi topladi Arazinin ve tapinagin onemi ve sahip olunan surulerin buyuklugu sayginligin olcusu sayiliyordu Eski Misir da buyukbas hayvanlarini yani sira koyun keci ve domuz da beslenmistir Ordek kaz ve guvercin gibi kumes hayvanlari aglarla yakalandi ve ciftliklerde yetistirildi Bu tur hayvanlar hamur yutmaya zorlanarak iyice semirtilirdi Ayrica Nil balik yonunden zengin bir kaynak sayilirdi Arilar da balmumu ve bal elde etmek icin en azindan Eski Krallik tan itibaren yetistiriliyordu Eski Misir da yuk hayvani olarak esekler ve okuz kullanildi Bu hayvanlar ayni zamanda topragin surulmesi ve ekim islerinde de kullaniliyordu Ayrica besili bir okuzun kesilmesi kurban torenlerinin ana temasini olusturuyordu At Ikinci Ara Donem de Hiksos lar tarafindan Misir a getirildi Deve de Yeni Krallik tan itibaren biliniyor oldugu halde bir yuk hayvani olarak deveden yararlanilmasi Gec Donem e kadar yayginlasmadi Fillerin de Gec Donem de kisa bir donem kullanildigini gosteren bulgular vardir fakat otlaklarini filler icin yetersiz olmasi nedeniyle bu hayvanin yetistirilmesinden vazgecildi Kopek kedi ve maymun gibi ev hayvanlari siradan evlerde beslenirken Afrika nin iclerinden getirilen yabanci irk kopekler ve aslan kraliyet ailesine ayrilirdi Heradot Misirlilarin hayvanlarini kendi evlerinde tutan biricik toplum oldugunu gozlemlemistir Hanedanlik oncesi ve Gec Donemler boyunca hayvan sekilli tanrilara inanc oldukca yaygindi Ornegin kedi tanrica Basted ve ibis tanri Thoth Bu hayvanlar ciftliklerde kurban torenleri icin cok sayida yetistirilirdi Dogal kaynaklar Bolge yapi ya da dekoratif amacla kullanilabilecek tasin yani sira bakir ve kursun cevheri altin ve yari degerli taslar yonunden zengindi Bu dogal kaynaklar eski Misirlilara anitlar insa etme heykeltiraslik araclar yapma ve mucevhercilik konularinda calisma olanagi sagladi Mumyacilar Natron Vadisi nden gelen natron tuzunu kullanirlardi Ayni yerden siva yapmakta kullanilan alci da gelmekteydi Maden cevheri iceren kaya olusumlari uzakta bulunmakta idi Bu tur bolgeler daha cok dogu colu ve Sina daki asiri kurak vadilerdi ve bulunduklari yerden cikarilip getirilmeleri devletin yonetebilecegi buyuk capli duzenlemeleri gerektiriyordu Nubya da zengin altin madenleri vardi ve bilinen ilk harita bu altin madenlerinden birinin haritasidir nde dikkate deger granit sert bir tur kumtasi ve altin kaynaklari vardi Cakmaktasi Nil vadisinde ilk cikarilan ve alet yapiminda ilk kullanilan malzemeydi Nil vadisinde yerlesimler oldugunun ilk delilleri cakmak tasindan yapilma el baltalaridir Cakmaktasi parcalari dikkatlice inceltildi ve orta sertlikte ok baslari kesici yuzeyler elde edildi Daha sonralari bu aletlerin yapiminda bakir kullanildi Misirlilar Gebel Rosas taki kursun cevherinden elde ettikleri kursunla sakul olta kursunu ve kucuk heykelcikler yaptilar Bakir eski Misir da alet yapiminda kullanilan en onemli madendi Sina daki maden ocaklarinda malahitin firinlarda ergitilmesiyle elde ediliyordu Isciler aluvyon birikintilerdeki cokeltilerde kulce altin topladilar ya da daha faza isgucu kullanilarak altin iceren parcalar ogutuldu yikandi ve altin elde edildi Gec Donem de yukari Misir da demir yataklari bulundu ve isletildi Yuksek kalitede yapi taslari Misir da bolca vardi Misirlilar Nil vadisi boyunca kirectasi ocaklari islettiler graniti Aswan dan bazalti ve kumtasini dogu colu vadilerinden getirdiler Dekoratif amacli kullanilacak taslardan porphyry alabaster ve benekli carnelian yataklari dogu colunde bulunuyordu ve 1 Hanedanlik Donemi nden beri getiriliyordu Yunan ve Roma Donemi boyunca Misirli madenciler Sikait Vadisi ndeki zumrut ve el Hudi Vadisi ndeki ametist yataklarinda calistilar Ticaret Eski Misirlilar ender olarak komsulariyla ticari iliskilere girdiler yabanci mallar Misir da pek bulunmazdi Hanedanlik Oncesi Donem de Nubya ile altin ve tutsu saglamak icin ticari iliskiler gelistirmislerdi Ayrica Filistin le de ticaret yapildigi 1 Hanedanlik Donemi firavunlarinin mezarlarinda bulunan Filistin tarzi yag testilerinden anlasilmaktadir 1 Hanedanlik Donemi nden kisa sure once guney Kenan bolge da bir Misir kolonisi kurulmustu Narmer Kenan da Misir comlekleri urettirerek Misir a getirtti 2 Hanedanlik Donemi sonlarinda Misir da bulunmayan kaliteli kerestenin onemli bir kaynagi olan Biblos la ticari iliski kurdu Dorduncu Hanedanlik doneminde altin kokulu recine abanoz fildisi ve vahsi hayvan maymun ve babun gibi saglamak icin de Punt la ticaret kuruldu Misir Anadolu ile ticarete onem vermisti Anadolu onemli miktarda kalayin yani sira bakir da sagliyordu Her iki metal bronz uretimi icin gerekliydi Afganistan in uzak kesimleriyle de mavi tas lapis lazuli icin ticaret yapmaktaydi Ayrica Akdeniz ticaretine de katildilar Ozellikle Antik Yunanistan ve Girit Uygarligi ile diger mallarin yani sira zeytinyagi saglamak icin ticaret yapildi Bu hammaddeler ve luks mallar karsiliginda Misir esas olarak tahil altin keten papirus ve mamul urunlerden cam ve tas esyalar ihrac etmistir DilTarihi gelisim Misir dili Afro Asya dilleri icinde yer alan berberi diller ile Sami dil ailesine dahil bir dildir MO 3 200 lu yillardan Orta Cag a kadar yaziyi kullanan Misir dili yaziyi en uzun sure kullanan ikinci dildir Sumerce den sonra Ayrica cok daha uzun bir sure konusma dili olarak kullanilmistir Antik Misir dilinin caglari Arkaik Misir dili Eski Misir dili Klasik Misir dili Gec Misir dili halk dili ve Kipti dilidir Misir yazisi Koptik oncesinde lehce farkliligi gostermez fakat muhtemelen Memphis ve daha sonra da Teb cevresinde konusulan lehcelerdir Yazi Hiyerogliflerin cozulmesinde onemli bir role sahip Rosetta Tasi British Museum Misirlilara ait ilk yazi orneklerine MO 3 200 dolaylarindan baslayarak Hanedan Oncesi Donemi mezarliklarinin uzerinde rastlanir Bu durum bize yazinin Misir da olu kultuyle iliskili olarak gelistigini gosterir Misir yazisi sembollerden olusuyordu Bu semboller bazen bir heceyi bir kelimeyi hatta bir cumleyi bile ifade edebiliyordu Bu nedenle Misir yazisinda sembollerin sayisi 700 civarindadir Siir ve duz yazi halinde din hukuk hikaye efsane gibi pek cok edebi eser yazilmistir Yazinin gunluk kullanimlarinda hieratik denilen daha hizli ve daha kolay yazmayi saglayan bir alfabe kullanildi Hiyeroglif normal olarak sagdan sola yazilmakla birlikte sutunlar ya da satirlar halinde yazilabilirken hieratik daima sagdan sola genellikle de yatay olarak yazildi Yazi malzemesi olarak tas tahta deri ve papirus kullanilmistir Papirus bitkisi Nil kiyisindaki batakliklarda cokca yetisen bir bitkiydi MS 1 yuzyildan itibaren Koptik alfabeyle Demotik yazi da kullanilmaya baslandi Koptik alfabe Misir da Hristiyanligin yayilmasi sirasinda alti demotik simgenin eklenmesiyle degistirilmis olan Grek alfabesidir Her ne kadar resmi hiyeroglif MS 4 yuzyila kadar torensel olarak kullanildiysa da az sayida rahibin okuyabildigi bir yaziydi Geleneksel dini kurumlar dagitilinca hiyeroglif yazi bilgisi buyuk olcude kayboldu Gerek Bizans ta Eski Misir yazinindan bazi iyi bilinen parcalari hiyeroglifleri cozme girisimleri olmustu fakat ancak 1822 yilinda Rosetta Tasi nin bulunusu ardindan Thomas Young ile Jean Francois Champollion tarafindan cozulmustur Edebiyat Ayrica bakiniz Eski Misir edebiyati Yazi baslarda kraliyet mezarlarinda elipstik bir etiket icine alinan kral adlarinda goruldu Daha sonra devlet kurumlari kutuphaneler Kitap Evi denirdi ve gozlemevleri olustu Eski Misir yazinindan bazi iyi bilinen parcalar Piramit metinleri ve klasik Misir dilinde yazildi ve MO 1 300 dolaylarina kadar bir yazi dili olmaya devam etti Gec Misir dili Yeni Krallik tan itibaren konusuldu ve Demotik ve Kiptice metinler olarak Ramses Donemi 19 ve 20 hanedanlik belgelerinde ask siirlerinde oykulerde kullanildi Bu donem boyunca yazi gelenegi anit mezarlardaki ozgecmislerde gelisme gosterdi Sebayt olarak bilinen tarz unlu soylularin ders ve ogutlerini iletmek icin gelistirildi Ipuwer papirusu olarak bilinen dogal felaketleri ve sosyal calkantilari anlatan agit Misir yazini konusunda en unlu ornektir Orta Misir dilinde yazilan Misir yazininin en klasik yapiti sayilir Ayni donemde yazilan Westcar Papirusu de rahipler tarafindan gerceklestirilen bir dizi mucizenin oykusunu ogullarinin agzindan Khufu ya anlatir Yakin Dogu edebiyatinin basyapiti sayilir Yeni Krallik in sonuna dogru argo dil daha sik olarak Wenamun un Oykusu gibi populer parcalari eski hikayelerde Lubnan dan sedir agaci almak icin yolculuk ederken soyulan ve Misir a donmek icin ugrasan bir soylunun basindan gecenleri anlatir MO 700 lerden itibaren oykulerin yonergelerin yani sira kisisel ve is yasamiyla ilgili belgeler demotik alfabeyle yazildi Yunan ve Roma etkilerinin surdugu donemlerde yazilan bircok oyku ulkenin II Ramses gibi buyuk bir firavun tarafindan yonetildigi bagimsiz Misir in gunlerinden kalmadir SanatMisir Uygarligi ndaki heykeltiraslarin ve ressamlarin bircok eseri gunumuze kadar ulasmistir Ancak sanatcilarin adlari bilinmemektedir Bu eserler daha cok Orta ve Yeni Krallik Donemi nden kalmadir Maden tas tahta fildisi gibi malzemeleri kullanmislardir Heykeltiraslik alaninda firavun bustleri ozellikle ilgi cekicidir Heykeltiraslar ve ressamlar devletin destegini almislardir Kralice Nefertiti nin bustu Eski Misirlilar islevsel amaclara hizmet eden bir sanat urettiler Sanatcilar 3 500 yildan fazla Eski Krallik donemi icinde gelistirilen sanatsal formlara ve ikonografiye bagli kaldilar Ote yandan dikkatlice ve kati bir tarzda belirlenmis ilkeler dis etkilere ve ic degisimlere direnc gosterdi Bu sanatsal standartlar basit cizgiler bicimler bilesik renkli duz alanlar sekillerin keskin izdusumu ile mekansal derinligin olmamasi duzenleme icinde bir denge ve duzen duygusu yaratti Sekiller ve metinler mezarlarda ve tapinak duvarlarinda tabut dikilitas ve hatta heykellerde yan yana birlikte oruldu Ornegin Narmer Paleti nde ayni zamanda hiyeroglif olarak da okunabilecek sekiller yer almaktadir Kati kurallar nedeniyle son derece stilize ve sembolik anlatimi secen antik Misir sanati kesin ve acik olarak politik ve dinsel amaclara hizmet etti Misirli sanatcilar heykeller ve zarif kabartmalar oymakta tas kullandilar fakat ucuz ve islenmesi kolay bir alternatif malzeme olarak tahtayi da kullandilar Boyalar demir cevheri kirmizi ve sari asi boyasi bakir cevheri mavi ve yesil is ya da mangal komuru siyah ve kirectasi beyaz gibi minerallerden elde edildi Boyalar baglayici madde olarak arap recinesi ile karistirilabiliyor ve kaliplarda presleniyordu Daha sonra kullanildiginda suyla nemlendiriliyordu Firavunlar savaslardaki zaferleri kraliyet kararnamelerini ve dini sahneleri olumsuzlestirmek icin kabartmalar yaptirdilar Siradan yurttaslarin kendi cenaze torenleri icin usabti adi verilen kucuk heykelcikler ve Misir oluler kitabi gibi esyalar edinme olanaklari vardi Bu tur parcalarin obur dunyada onlari koruyacagina inaniliyordu Orta Krallik donemi boyunca tahta ya da kilden yapilan ve gunluk yasami sergileyen modellerin mezarlara konulmasi adet olageldi Insanlar obur dunyada sahip olmayi hayal ettikleri seylere iliskin bu tur imgelerin mezarlarina konulmasini istiyorlardi Ornegin isciler evler tekneler ve hatta askeri birlikler gibi Tum bunlar antik Misirlinin oteki dunya yasamina iliskin ideal saydigi bir yasam i temsil ediyordu Eski Misir sanatinin homojen yapisina karsin belirli zaman ve yorelere iliskin tarzlar degisik kulturel ya da siyasi tutumlari da yansitiyordu Ornegin Hiksos isgalinin ardindan gelen Ikinci Ara Donem e iliskin Girit Uygarligi tarzi freskler Avaris te bulunmustur Siyasal odakli degisimlerin en carpici ornegi Amarna donemine tarihlenen sanatsal bicimlerde gorulmektedir Bu donemin sanatinda bicimler ve tarzlar Akhenaton un devrimci dinsel goruslerine uydurularak temelden degistirilmisti Amarna sanati olarak bilinen bu sanatsal tarz Akhenaton un olumunden hemen sonra hizla silindi ve yerini geleneksel sanat tarzi aldi BilimMisir Uygarligi nin sahip oldugu pek cok guzellik bilimle sekillenmistir Gokyuzunu izlemisler ve boylece yon tayini mevsim bilgileri zaman gecisini hesaplama gibi konularda bilgi sahibi olmuslardir Bugun kullandigimiz Gunes e dayali takvimi yapmislardir 365 gunun 12 aya bolunmesiyle olusan 5 gunluk farki da bayram gunleri olarak kutlamislardir Sel sularini kontrol etme ve sulama sistemleri olusturarak matematik ve geometri bilgilerini ilerletmisler ve piramitlerin insasi neticesiyle ilk defa Pi sayisinin tam degerini bilen bir formul bulmuslardir Mumyalama teknigi sayesinde Misirlilarda tip bilimi cok gelismisti Ayrica piramitlerin insasi sirasinda yasanan kazalar da bu bilimin gelisimine katki saglamistir Misirlilar muzik bilgisine de sahiptiler Yedi sesli notayi icat etmeseler de onu kullanmasini biliyorlardi Bunu bize kadar ulasan kabartma resimlerde goruyoruz Teknolojide tipta ve matematikte antik Misir uretkenlik ve cok yonluluk acisindan gorece yuksek bir standart saglamisti Misirlilar kendi alfabelerini ve ondalik sistemlerini olusturdular Fayans ve cam Yeni Krallik donemi cam objeler Eski Krallik tan bile once eski Misirlilar olarak bilinen bir cam malzeme gelistirmislerdi Fayansi yari degerli bir tas olarak kabul ediyorlardi Kil olmayan seramik olarak fayans silisyum dioksit az miktarda kalsiyum oksit ve sodyum oksit yapilir ve renklendirici olarak bakir kullanilir Bu malzeme tespih tanesi cini heykelcikler ve diger kucuk esyalarin yapiminda kullanildi Bu malzeme tespih tanesi cini heykelcikler ve diger kucuk esyalarin yapiminda kullanildi Fayans uretmek icin cesitli yontemler kullanilabilir fakat tipik uretim teknigi kilden bir kalip uzerine sivanan toz malzeme daha sonra firinlanmasidir Misirlilar bu tur islerde kullandiklari Misir mavisi olarak bilinen bir boya maddesi urettiler Eski Misirlilar buyuk bir beceriyle camdan cok cesitli esyalar uretebildiler fakat islemin tum uretim suresi boyunca bagimsiz olarak yurutulup yurutulmedigi cok net degildir Ham cami kendilerinin uretip uretmedigi de bilinmiyor Kulce halinde disaridan getirmis islemis de olabilecekleri dusunuluyor Oysa cam esyalar yapma konusunda teknik ustaliklari oldugu gibi tamamlanmis camin rengini belirlemek icin eklenecek mineraller konusuna da yabanci degillerdi Sari kirmizi yesil mavi pembe ve beyaz renkleri elde edebiliyorlardi ve cami seffaf ya da opak buzlu cam olarak yapabiliyorlardi Tip Sunnet uygulamasi Antik Misirlilarin uzerinde calistiklari tibbi sorunlar dogrudan dogruya cevreden kaynaklanan tibbi sorunlardi Nufusun buyuk kisminin Nil e yakin yasiyor olmasi karaciger ve bagirsak yikimina yol acan sitma ve Sistozomiyaz gibi riskler getirmisti Timsah ve hipopotam gibi saldirgan olabilen yaban hayvanlarinin varligi da genel bir tehdit olusturuyordu Insanlarin yasam boyu agir islerde calismasi eklem ve omurga uzerinde agir baski ve sonucta travmatik yaralanmalar yaratmaktaydi Ayrica savaslar da nufus uzerinde onemli bir baski yaratti Kullanilan undaki kum ve tas gibi kucuk fakat sert parcaciklar disleri asindirdi ve apselere karsi savunmasiz kildi Bununla birlikte curuk ender gorulmektedir Varlikli kesim seker yonunden zengin besinler tuketmekteydi ve bu durum diseti hastaliklarina neden oluyordu Mezar duvarlarindaki resimlerde vucut yapilarinin duzgun gosterilmesine karsin varlik siniflarin mezarlarinda kilolu cocuk mumyalarinin fazlaligi asiri beslenmenin yaygin oldugunu gostermektedir Yetiskin yasam beklentisi erkekler icin 35 kadinlar icin 30 du Ancak yetiskinlige ulasmak guctu nufusun ucte biri cocuk yaslarda oluyordu Antik Misir hekimleri iyilestirme becerileriyle antik Yakin Dogu da unlendiler Bu hekimler icinde en unlusu Imhotep tir Herodot Misir tibbinin onemli olcude uzmanlasmis oldugunu belirtmektedir Bazi hekimler sadece bas ya da mide uzerinde calisirken goz doktorlari ve disciler vardi Tip egitimi veren kurumlar da olusturulmustu Ornegin Per Ankh ya da Yasam Evi bunlara ornektir Ozellikle Per Bast ya da Bubastis olarak bilinen yerlesimde Yeni Krallik doneminde Abidos ve Sais te Gec Donemde bu tur kurumlar olusturulmustu Kazilarda bulunan tibbi bir belge Misirli hekimlerin gelistirdikleri anatomi hastaliklar ve pratik tedavi hakkindaki deneysel bilgileri gostermektedir Yaralar enfeksiyonu onlemek icin bal emdirilmis bezle cig etle keten sargi bezleri aglar petlerle sarildi ve tedavi edildi Agrilari gidermek icin afyon ve guzelavrat otu kullanildi Yanik tedavisiyle ilgili bulunan en eski kayitlarda yanik bolgeye erkek bebek sahibi annelerden alinan anne sutu uygulandigi yer almaktadir Tanrica Isis icin dua edilir ve kuflu ekmek bal ve goztasi yaniklarda meydana gelecek enfeksiyonlardan korunmak icin kullanilirdi Sarimsak ve sogan saglik icin kullanildi ve astimli hastalari rahatlatacagi kabul edildi Misirli cerrahlar yaralari diktiler kirik kemik uclarini hizaladilar ve hastalikli kol ve bacaklari kestiler fakat bazi hastaliklar onlar icin de fazlasiyla ciddi idi Yapabilecekleri tek seyin hastayi olene kadar rahat ettirmek oldugunu kabul ettiler Gemi yapimi Bir gemi modeli Giza Eski Misirlilar MO 3 000 yillarindan itibaren bir gemi govdesinin icine kalaslarin nasil yerlestirilecegini biliyorlardi raporunda Abidos ta yapilan kazilarda en eskilerinin henuz kazilip cikarilmadigi 14 gemi kalintisinin bulundugunu cikarilan geminin tahta plakalarin bir araya getirilerek adeta dikilmesi suretiyle insa edilmis oldugu bildirilmektedir Kalaslari birbirine baglamak icin orulmus kayislar baglanti yerlerini yalitmak icin kamis ya da kuru otlar kullanildigi New York Universite nden Misir bilimci David O connor tarafindan bulundu Gemi firavun nin kisisel mezari yakinlarinda bir butun halinde gomulu bulundugu icin tumunun O na ait oldugu dusunuldu fakat bu gemilerden biri MO 3 000 li yillara tarihlenmektedir ve gemilerle iliskili canak comlekler daha eski tarihleri gostermektedir MO 3 000 li yillarda yapilmis oldugu dusunulen tekne yaklasik 23 metre uzunlugundadir ve artik daha eski bir firavuna ait oldugu dusunulmektedir Profesor O Connor a gore 5 bin yillik olan bu teknenin firavun Hor Aha ya ait olmasi bile mumkundur Ayrica eski Misirlilar ahsap civilerle kalaslari birbirine nasil tutturacaklarini biliyorlardi Baglanti yerlerini kalafatlamak icin de recine kullandilar Keops gemisi 43 6 metre uzunlugunda bir gemiydi MO 2 500 dolaylarinda Dorduncu Hanedanlik doneminin Keops Piramidi nin altinda bulundu Tum parcalariyla saglam kalan bir ornektir ve muhtemelen gunes tanrisi sembolunu ifade etmektedir Eski Misirlilar ayrica parcalari gecme parcalar halinde yapmayi da biliyorlardi Eski Misirlilarin gemi insasi konusundaki bu teknik gelismislik duzeyleri yine de cok buyuk tekneler yapmak icin yeterli degildi Yaptiklari tekneler Nil de kolayca seyir yapabiliyordu fakat hem iyi denizci olarak biliniyor degillerdi hem de Akdeniz ve Kizil Deniz de denizcilik faaliyetlerinde bulunmuyorlardi Matematik Matematik hesaplamalarla ilgili bulunmus en eski kanitlar Hanedanlik Oncesi donemin Naqada evresine aittir ve tam olarak gelismis bir sayi sistemini gostermektedir Egitimli bir Misirli icin matematigin onemini Eski Krallik doneminden bir roman mektup acikca gostermektedir Bu belgede yazar muhatabina bir bilgi yarismasinda kendisiyle yarismasi oneriliyor Yarismanin konusu toprak isgucu ve tahil konularindaki gunluk hesaplamalardir Rhind Matematik Papirusu ve Moskova Matematik Papirusu Antik Misirlilarin dort islemi toplama cikarma ve bolme ve kesirleri kullandigini dikdortgen ucgen ve dairenin alanini kutularin sutunlarin ve piramitlerin ise hacimlerini hesaplayabildiklerini gosteriyor Cebir ve geometrinin temel kavramlarini anlamislardi ve basit cozebiliyorlardi Matematiksel gosterim ondalikti ve hiyerogliflere dayaniyordu Bir milyona kadar 10 un her kuvveti icin bir hiyeroglif sembolu kullanilmistir Bunlarin her biri yazilmak istenen sayinin gerektirdigi kadar kez yazilmis olabilir Boylelikle 80 ya da 800 rakamini yazmak icin on ya da yuz sembolu sekiz kez yazilirdi Cunku hesaplama yontemleri birden buyuk payli fazla sayida kesirlerin ustesinden gelemiyordu Eski Misirlilar kesirleri birkac kesirin toplami olarak yazmak zorundaydi Ornegin iki bolu uc kesri bir bolu bes ve bir bolu on bes kesirlerinin toplami olarak ele aliyorlardi Bu islem standart deger tablosu yardimiyla kolaylastirildi Ancak bazi basit kesirler hiyeroglifle yazilirdi Iki bolu uc kesrinin hiyeroglifle yazilisi yanda gosterilmistir Hiyeroglif olarak 2 3 Eski Misir matematikcileri Pisagor teoremi nin altinda yatan ilkelere iliskin bir kavrayisa sahiptiler Ornegin dik acili bir ucgende kenarlar arasinda 3 4 5 oraninin gecerli oldugunu biliyorlardi Dairenin alanini dairenin capinin dokuzda bir eksigini alarak ve kareden hareketle hesaplayabildiler Alan 8 9 D 2 256 81 r2 3 16r2 Sonuc bilinen dairenin alan formulune pr2 cok yakin bir degerdi Altin oran piramitlerde de oldugu gibi bircok Misir mimari eserinde gorunmektedir Ancak bu durum ahenk ve uyumun sezgisel bir kavranisi ile dugumlu ipler kullanilarak yurutulen eski Misir uygulamalarinin birlikte ortaya cikardigi fakat hesaplanmamis ongorulmemis bir sonuc da olabilir Papirus Papirus Misir da Nil Deltasi nda yetisen Cyperus papyrus adli su bitkisinin govdesinden yapilan bir tur kagittir Bilinen en eski yazi papirusu M O 2900 Yilindan kalmadir Ust duzey bir memur olan Hemeka nin mezarindan cikti Ayrica papirus Antik Misir da bilimin gelisimine katki sagladi ve tibbi papiruslerin yazimi ile gunumuz modern tibbina katkilari oldu DinTanrisal ve ahirete iliskin inanclar baslangicindan beri antik Misir Uygarligi nda desteklendi Bu inanclar firavunlarin otoritesinin tanrisal oldugunu tanrisal duzene dayandigini anlatmaktaydi Misirlilar cok tanrili bir dine sahiptiler Misir panteonu dogaustu gucleri olan ve yardim ya da koruma icin yakarilan tanrilardan olusturuluyordu Ancak tanrilar her zaman yardimsever olarak goruluyor degildi Misirlilar tanrilarin doyurulmasi icin onlara bir seyler sunmak ve dua etmek gerektigine inaniyorlardi Bu panteonun yapisi hiyerarsiye yeni tanrilarin eklenmesiyle surekli olarak degisti fakat rahipler gerceklesen degismeleri ve zaman zaman ortaya cikan tutarli bir sistemle uyusmayan mitler ve oykuleri duzenlemek icin hic caba harcamadilar Dinsel alandaki bu cesitli kavram ve anlayislar bir tutarsizlik olarak gorulmedi daha cok gercegin cesitli yuzeylerindeki kesitler olarak kabul edildi Tanrilara firavunlarin lehine hareket eden din adamlarinin yonetiminde ibadet edildi tapinildi Tapinaklarin merkezinde bir ayri bolumde o tapinca ait bir yontu vardi Tapinaklar bir toplulugun ya da genel olarak toplumun ibadet yerleri degildi Tapinaklarda ibadet edilmez sadece belirli bayram ve kutlama gunlerinde tanrinin yontusu genel ibadet icin disari tasinirdi Normalde tanriyla iletisim alani dis dunyaya kapatildi ve sadece tapinak yetkililerince ulasilabilir durumda tutuldu Siradan yurttaslar evlerindeki kendilerine ait tanri yontularina ibadet edebiliyorlardi ve bir diger ibadet nesnesi olarak muskalarin kaosun guclerine karsi koruma sagladigina inaniliyordu Yeni Krallik tan sonra firavunun manevi bir araci olarak rolu zayifladi ve dini gelenekler dogrudan tanrilara ibadet yonune kaydi Sonucta rahipler insanlara dogrudan dogruya tanrilarin iradesini bildirecek kahinler sistemini gelistirdiler Eski Misirlilar her insanin ruhsal ve fiziksel parcalar ya da boyutlardan olustuguna inaniyorlardi Bedenine ek olarak her kisinin golgesi ya da hayaleti bir kisiligi ya da ruhu bir yasam gucu ve bir adi vardi Dusunce ve duygularin merkezi beyin degil kalp olarak goruldu Olumden sonra manevi yonler bedenden serbest kalir ve bir iradeye sahip olabilirdi fakat bu manevi yonler fiziksel dayanaga kalintiya deyim yerindeyse bir pozisyona surekli bir barinak olarak gerek duyardi Olunun nihai yonelimi kisilik ya da ruhun yasam gucuyle yeniden birlesmesi ve kisinin bir mubarek bir olu olmasidir Bunun olmasi icin olunun bir mahkemede gercegin tuyu kadar hafif bir kalbi oldugunu kanitlamalidir Eger layik gorulurse olu yeryuzunde ruhsal duzeyde varlolmaya devam edebilir Firavunlari icin Osiris ayinleri yaparlardi Osiris Doga Tanricasi Isis in kocasiydi Onlar doganin dogumunu ve olumunu temsil ediyorlardi Tapinagi Abidos ta bulunan Osiris firavunla ozdestirilmisti Piramitlerin ic duvarlarindaki resimlerde de firavuna Osiris denilmistir Misir in tanri ve tanricalarinin her biri bir hayvanin adini tasiyor ve adlarini tasidiklari hayvan biciminde gosteriliyordu Firavun Akhenaton un Misir da tek tanrili din kurma cabasi MO 1 350 civarinda 4 Amenofis tahta ciktigi ve bir dizi radikal fakat duzensiz reformlara giristiginde bir bakima Yeni Krallik in istikrari tehdit altina girdi Adini Akhenaton olarak degistirdi ve onceki gizemli gunes tanrisi Aton u en ustun tanri olarak lanse etti diger tanri tapinclarini bastirdi ve din adamlarinin kurumsallasmis gucune saldirdi Baskenti Akhenaton a gunumuzdeki Amarna ya tasiyan Akhenaton dis iliskilere kendini kapadi ve tumuyle yeni din ve sanat tarziyla ilgilenir oldu Olumunden sonra Aton kultu hizla terk edildi ve sonraki firavunlar Tutankhamun Ay ve Horemheb Akhenaton un yerlesik dinsel geleneklere aykiri tum izlerini sildiler Akhenaton un hukumdarlik donemi Amarna Donemi olarak bilinir 4 Amemofis in diger tanri ve tanricalari dislayarak Misir da tek tanrili bir din inanci yerlestirmek cabasinda oldugu kabul edilir Amenofis e gore Heliopolis in bas tanrisi olan Aton Ra Gunes Tanrisi tek bir tanriydi ve firavunun da babasiydi Misir tek bir firavunun otoritesi altinda birlesmeden once her kralligin kendi tanrisi vardi Misir birlesince ister istemez cok tanrili bir din ortaya cikmis oldu Akhenaton tek bir hukumdarlikta tek bir tanriya o da firavunun tanrisi dayali bir inanc sistemi kurmaya calisti Olu kulturu mumyalama Nil Nehri nin duzenli taskinliklari ve geri cekilmesi Misir da olu kulturunun dogmasinda etkili olmustur Misirlilar ekinin kuruduktan sonra tekrar yesermesini gozleyerek bu surecin insanlar icin de gecerli oldugunu yani insanin fiziki yasaminin olumden sonra da devam edecegine inandilar Bu olumle yasam arasindaki sinir onlarin firavunlari icin gorkemli mezarlar yani piramitler yapmalarini saglamistir Firavunlarin obur dunyaya gecisine de onem verdikleri icin onlari mumyalamislardir Kuskusuz bunlari firavunlarin cabasiyla baskisiyla yapmislardir Ayrica kendileri icin de olanaklari elverdigi olcude gomutler yapmislar mumyalanmalarini saglamislardir Mumyalamanin ilk izlerine Hierakonpolis mezarliginda rastlanmistir Eski Misirlilar olumden sonra olumsuzlugun saglanmasi icin gerekli olduguna inandiklari ayrintili olu defnetme geleneklerini surdurduler Bu gelenekler mumyalama ile bedeni koruma defin torenlerini yapmak ve topraga verme seklindeydi Boylece oteki dunyada olunun bedenini ve esyalarini kullanacagina inaniliyordu Eski Krallik oncesinde colde maden ocaklarina gomulen bedenlerin kurumayla dogal olarak korunmus kaldigi goruldu Antik Misir tarihinin basindan sonuna kadar kurak col kosullari yoksul halkin gomulmesinde bir nimet olarak gorulmeye devam etti Cunku zengin sinirlarin yaptigi gibi ayrintili ve dolayisiyla pahali defin islemlerine olanaklari yoktu Varlikli Misirlilar olulerini tas mezarlarda gommeye basladilar Sonucta insan eliyle mumyalamayi kullandilar Bu islemlerde ic organlarin cikartilmasi gerekiyor beden ketenle sariliyor ve dikdortgen bicimli tas lahitle ya da tahta tabutla gomuluyordu Dorduncu Hanedanlik tan itibaren bazi ic organlar ozel toprak kavanozlarda korundu Yeni Krallik la itibaren antik Misirlilar mumyalama islemlerini yetkinlestirdiler bir sanat haline getirdiler En geliskin teknikte islemler 70 gunu buluyordu Ic organlarin yine cikarilmasi gerekiyordu Beyin burun kanalindan ozel aletlerle cikariliyor ve vucut adi verilen bir tuz karisimi icinde kurutuluyordu Beden daha sonra ketenle sariliyor koruyucu muska kusaklariyla donatiliyor insan seklinde ve boyanmis suslenmis bir tabuta yerlestiriliyordu Gec Donem mumyalari da keten ya da papirus katmanlarindan yapilan ve koruyucu bir macunla kaplanan ozel malzemelerle defnedildi Kullanilan koruma uygulamalari Ptolemaik ve Roma donemlerinde geriledi suslenen mumyanin dis gorunusu daha fazla onem kazandi fakat tum olulerin mezarlarina sosyal durumlari ne olursa olsun bir seyler kondu Yeni Krallik la birlikte mezarlara Oluler Kitabi da birakildi Ayrica obur dunyada kendilerine hizmet edecegine inandiklari kucuk biblolar olan Usabtiler de konuldu Daha sonra mezar yakinlari tarafindan zaman zaman mezara yiyecek goturuluyor ve olu adina dualar okunuyordu Toplumsal yapiYeni Krallik Donemi nde Misir da burokrasi ayricalikli bir sinif olusturmustu En onemli makamlardan birisi katiplikti Katipler bir okul sistemi kurmuslar ve soylularin egitimiyle ilgilenmislerdir Egitim ise dil ve hitabet uzerineydi Diger guclu kesim ise rahiplerdir Ancak katipler zorunlu askerlikten muaf iken rahipler degildi Yine de rahiplerin ayricalikli bir konumu vardi Sulu tarim yapan halkin kendilerine ait arazileri vardi Ozel mulk gelismisti ancak bu kisilerin zengin ya da guclu olmasi zordu cunku tarimin kaynagi sulama sistemi Firavunlarin kontrolundeydi Ticaret ise rahiplerin elindeydi Bu nedenle tuccar ve zanaatcilarin etkinligi yerel kucuk pazarlarla sinirli kaldi Ordunun en buyuk askeri kaynagi ise koylulerdi Misir da kole sistemi vardi ancak angarya islerini ozgur koyluler yapmak zorundaydi Koleler daha cok ust sinifi olusturan ailelerin evinde yer aliyordu Erkek egemen bir toplum olan Misir da kadinin konumu erkege mutlak baglilik degildi Misir yasalari bosanmak hakkini kadina da tanimisti Ozellikle olu gomme kultunde kadinlarin erkeklerle esit muamele gormesi kadinin toplumdaki yerinin onemini gosterir KulturGunluk yasam Antik Misir in en eski donemlerinde ciftciler topraga bagliydi Kerpicten gunduzun sicaginda gorece serin kalacak barinaklarinda en yakin aile uyeleriyle sinirlandirilmis olarak yasamaktaydilar Her barinakta ekmek pisirmek icin kucuk bir ocak ve tahili ogutmek icin bir degirmen tasi bulunan acik catili bir mutfak bulunurdu Duvarlar beyaz boyaliydi ve boyali keten duvar kumaslari ile kapli da olabiliyordu Taban hasirla kapli olurdu ve ev esyasi olarak tahta tabureler sedirler ve sehpalar bulunurdu Eski Misirlilarda temizlik ve gorunum buyuk onem tasirdi Cogunlukla Nil de hayvansal yag ve kirectasi tozundan yapilan yumusak sabun kullanilarak yikanilirdi Erkekler temiz kalmak icin tum bedenlerini tiras eder kotu kokulari gidermek ve cildi yumusatmak icin kokulu merhem ve parfum kullanirlardi Giysiler beyazlatilmis basit keten kumasti Ust sinirlardan hem kadinlar hem de erkekler peruk takar mucevher ve kozmetik malzemeler kullanirlardi Cocuklar ergenlik cagina kadar cogu kez 12 yas ciplak dolasirlar ve erkek cocuklar sunnet edilir ve baslari kazinirdi Babalar ailenin gecimini saglarken anneler cocuklarin bakimindan sorumluydular Gunluk beslenmenin en onemli kismi ekmek ve biraydi Ek olarak sogan sarimsak gibi sebzeler ve hurma incir gibi meyveler de yenilirdi Balik et ve kumes hayvanlarinin eti tuzlanmis ya da kurutulmus olarak tutulur guvecte pisirilir ya da izgarada kizartilirdi Imkanlari olanlar icin muzik ve dans aranan eglencelerdi Ilk muzik aletleri flut ve arpti Daha sonralari trompet obua ve boru benzeri muzik aletleri yayginlasti Yeni Krallik doneminde Misirlilar zil tef davul ve Asya dan getirilen lavta ve lir gibi calgilari da kullandilar Sistrum adi verilen bir calgi ve cingirak da ozellikle dini ayinlerde onem tasiyordu Eski Misirlilar oyun ve muzik gibi cesitli bos zaman etkinliklerinden buyuk hosnutluk duymaktaydilar Senet sans faktoru agirlikli bir oyun olarak eskiden beri yaygin olan bir masa oyunuydu Benzer bir oyun olan mehen in dairesel bir oyun tahtasi vardi Hokkabazlik ve top oyunlari cocuklar arasinda yaygindi Gures de Beni Hasan daki bir mezarda resmedilmistir Eski Misir toplumunun varlikli siniflari ayrica tekne gezileri ve avciliktan hoslanirlardi Set Maat in isci evlerinde yapilan kazilar antik dunyadaki yaklasik dort yuz yila yayilan donemde toplum yasaminin en kapsamli bulgularinin ortaya cikarilmasiyla sonuclandi Bir toplumdaki toplumsal orgutlenme sosyal etkilesmeler calisma yasami ve yasam kosullari hakkinda boylesine ayrintili malzeme sunan baska bir kazi calismasi bulunmamaktadir Mimari Piramitler dunyanin tek ayakta kalan yedi harikasindan biridir Piramitlerin en buyugu Firavun Keops un kendisi ve karisi icin yaptirdigi Gize de yer alan Keops Piramidi dir Bu piramidin insasi icin iki milyon uc yuz bin tas blok kullanilmistir Herodotos a gore bu piramidin tamamlanmasi 20 yil surmustur Piramitin insasinda calisanlar koleler degil ziraatla ugrasan Misirli yerli halktir Bu nedenle ziraat islerinin yogun olmadigi zamanlarda insaat yapilabiliyordu Eski Krallik Doneminden sonra ise piramit yapimi durmustur Guclu bir konumlari olan valiler vezirler firavun iktidarina karsi her zaman alternatif iktidar adayi durumundaydilar Bu valiler elde edilen zenginliklerin halkin refahi icin kullanmak yerine piramit yapimi icin kullanilmasina karsi ciktilar Isyan eden valiler dolayisiyla 4 Hanedan yikilmis ve Eski Krallik Donemi sona ermistir Halkin hosnutsuzluguyla ilgili efsaneler Yunan tarihcilerin eserlerine de yansimis MO 1 yuzyilda yasamis olan Diodorus firavun mumyalarinin soylu Misirli aileler tarafindan piramitlerden asagiya atildigini anlatmistir Piramitler Antik Misir mimarisi dunyanin en unlu yapilarinin bir kismidir Gize Piramitleri ve Karnak tapinaklari gibi Devlet tarafindan finanse edilen dini ya da anitsal amacli insaat projeleri organize edildi fakat tum bunlar esas olarak firavunun gucunu pekistirmekteydi Eski Misirlilar basit ama etkili aletler ve olcum araclariyla calisan usta insaatcilardi ve mimarlari buyuk tas yapilari kesin dogru bir bicimde insa edebiliyorlardi Gerek seckin gerek siradan Misirlilarin oturduklari konutlar kerpic ve ahsap gibi dayaniksiz malzemelerden insa edildigi icin gunumuze ulasamamistir Koyluler basit evlerde yasarken varlikli siniflarin evleri daha ozenle insa edilmis ve daha fazla ayrintiyla donatilmis yapilardi Gunumuze ulasan ve Amarna daki gibi birkac kraliyet sarayi zengin bezemeli duvarlari ve havuzlar insan kus tanri ve tanrica motifleri geometrik desenleriyle dikkati ceker Tapinak ve mezar gibi onemli yapilar sonsuza dek ayakta kalmasi istenerek kerpic yerine tas kullanilarak insa edildi Bu dunyanin ilk buyuk olcekli yapisi olan Zoser de papirus ve lotus desenli sutun ve kirisleri iceren mimari unsurlar kullanildi Gunumuze kadar ayakta kalan en eski misir tapilanlari ornegin Giza tavan ortuleri sutunlarla desteklenen ayri salonlardan olusur Yeni Krallik doneminde mimarlar anitsal kapilar acik avlular ve etrafi cevrili tapinaklarin kutsal mekanlarina sutunlarda desteklenmis tavanlar eklediler Bu mimari stiller Yunan ve Roma donemlerine kadar degismeden kullanildi Eski Krallik doneminde en yaygin ve en eski mezar mimarisi olan mastaba kerpic ya da tas bir yer alti mezar odasinin uzerinde insa edilen bir duz catili dikdortgen yapi seklinde insa edilmekteydi Zoser in basamakli piramidi birbirinin ustune insa edilen bir dizi mastabadan olusmaktadir Piramitler Eski Krallik ve Orta Krallik donemleri boyunca insa edildiler fakat daha sonra firavunlar daha az goze batan kaya mezarlari tercih ettiler OrduBir savas arabasiMesehti nin mezarinda bulunan ahsaptan figurler Misir in nin ordusu Misir ordusunun islevi ulkeyi dis istilalara karsi savunmak ve Misir in Yakin Dogu uzerindeki hakimiyetini surdurmekti Ordu Eski Krallik donemi boyunca Sina daki maden seferlerini askeri yonden destekledi ve Birinci ve Ikinci Ara Donemler de ic ayaklanmalari bastirdi Ayrica onemli ticaret yollari uzerinde ulasimin guvenligini saglamak icin kurulmus olan ana mustahkem mevkileri kalelerin korumayi da ustlenmisti Nubya yolundaki bunlara ornek gosterilebilir Diger bir ornek Levant a yapilan seferlerde operasyon ussu olarak kullanilan Sile deki kaledir Yeni Krallik doneminde bazi firavunlar Misir ordusunu Kusan Imparatorlugu nun ve Dogu Akdeniz in bir kisim topraklarini istila etmek icin kullandilar Orduda standart techizat ok yay mizrak ve yuvarlak bir ahsap cerceve uzerine hayvan derisi gerilerek yapilan kalkandi Yeni Krallik doneminde daha once Hiksos ordularinda gordukleri savas arabalari da kullanildi Bronzun yaygin kullanimina baslanmasindan sonra silah ve zirhlarda kullanilmasi yayginlasti Artik kalkanlar bronz bir toka ile som ahsaptan mizraklarin temrenleri tunctan yapilmaya baslanmisti Ayrica genelde kullanilan ters orak seklindeki kiliclar terk edilerek Asyali askerlerinkilere benzer kiliclar kullanilmaya baslandi Firavunlar sanatta ve edebiyatta genellikle ordunun basinda ilerlerken betimlendi ve en azindan ve ogullari gibi birkac firavunun bu tarzi benimsedigi gorulmektedir Askerler yerli nufustan aliniyordu fakat Yeni Krallik doneminde ve ozellikle de sonrasinda Nubye den ve Libya dan parali askerler alinmistir Antik Misir in mirasiEski Misir kulturu ve anitlari dunya uzerinde kalici bir miras birakti Ornegin tanrica Isis kultu dikilitaslar ve diger tasinabilir eserler goturuldugu Roma Imparatorlugu nda populer oldu Romalilar da Misir dan Misir tarzi yapilar kurmak icin insaat malzemesi ithal ettiler Erken donem tarihcilerinden Herodot Strabon ve Diodorus gizemli bir ulke olarak gordukleri Misir uzerinde calistilar ve yazdilar Orta Cag ve Ronesans boyunca Misir in pagan kulturu geriledi Sonra Hristiyanlik ve ardindan Islam yayginlasti fakat Orta Cag bilim insanlarinin yazilarinda eski Misir a ilgi devam etti Ornegin Dhul Nun al Misri ve al Maqrizi gibi Avrupali seyyah ve turistler 17 ve 18 yuzyillarda Misir dan antika esyalar getirdiler ve gozlemlerini izlenimlerini yazdilar Boylelikle Avrupa da Misir a yonelik bir ilgi yayilmaya basladi Bu yeni ilgi Misir a koleksiyonculari cekti Sonucta Misir dan cok degerli antik eserler calindi satin alindi ya da verildi Her ne kadar Misir da Avrupali somurgecilerin istilasi ulkenin tarihi mirasinin buyuk bir bolumunu tahrip ettiyse de bazi yabancilarin Misir a olumlu yonde etkileri de olmustur Ornegin Napolyon Bonapart Misir bilimdeki ilk calismalari duzenledi Yaklasik 150 bilim insani ve sanatciyi Misir tarihi uzerinde calismalari ve belgelemeleri icin Misir a getirdi ve bu calismalar daha sonra Description de l Ėgypte adiyla yayimlandi 19 yuzyilda Misir Hukumeti ve arkeologlar kazilarda butunlugun ve kulture sayginin onemini ayni sekilde fark ettiler Eski Eserler Yuksek Konseyi simdi hazine yerine bilgi bulmayi amaclayan tum kazilari onaylamakta ve izlemektedir Konsey ayrica Misir tarihi mirasi korumak icin tasarlanmis muze ve anit yeniden insa programlari denetlemektedir Buluslar ve icatlar zaman cizelgesiHanedan Oncesi MO 4500 Senet dunyanin en eski masa oyunu MO 4500 Fayans ve Seramik dunyanin ilk toprak canagi MO 4500 Kumas dunyada bilinen ilk kumas uretimi MO 4500 Misir bitki dunyanin ilk misir unu ve yagi uretildi MO 4300 Papirus Papirus bitkisiyle dunyanin ilk bilinen kagidi Hanedanlar Donemi Tunc isler bkz Tunc Cagi Misir hiyeroglifleri tamamen gelistirilmistir bkz Misir in ilk hanedani Onlu sayi sistemi 1 dunyadaki ilk kullanimi Sarap mahzenleri dunyadaki ilk bilinen 2 Madencilik Sina Yarimadasi Gemi yapimi Abidos ta 3 MO 3000 Filistin ve Levant a Nil den ihracat sarap bkz Narmer MO 3000 Tibbi muesseseler 4 muhtemelen celik karbon iceren demir 5 Cerrahi dunya da bilinen ilk isaretler dunyanin bilinen ilk abecesinin temelini olusturur Sfenks bugun dunyanin en buyuk tek tastan olusan heykeli Mavna tasimaciligi tas bloklar Zoser in Basamakli Piramidi dunyanin bilinen ilk buyuk capli tas binasi Menkaure Piramidi ve Kirmizi Piramit dunyanin bilinen ilk granitten yontulmus isleri Kirmizi Piramit dunyanin bilinen ilk gercek yumusak kenarli piramidi Buyuk Gize Piramidi MS 1300 yilina kadar dunyanin en yuksek yapisi Aricilik Astronomik Takvim matematiksel duzeni nedeniyle Orta Cag da dahi kullanilmistir Bira 6 muhtemel Nil Kizil Deniz Kanali 12 Hanedan Alfabe dunyanin bilinen en eski Moskova Matematik Papirusu hacmi icin genel lestirilmis formul Rhind Matematik Papirusu geometri kotanjant analogu aritmetik seriler geometrik seriler Edwin Smith Papirusu yaklasik MO 3000 e kadar uzanan tibbi gelenekler Ebers Tip Papirusu geleneksel ampirizm dunyanin bilinen ilk belgelenmis tumorleri bkz Tip tarihi Baris antlasmasi dunya da bilinen ilk bkz II Ramses Turin Papirusu dunyanin bilinen ilk jeolojik ve topografik haritasi MO 5 yuzyil MO 4 yuzyil belki de daha erken petteia ve seega savas oyunlari satranc oyununun muhtemel atalari bkz Satrancin kokeni KaynakcaOzel Sadece MO 664 sonrasi tarihler guvenilirdir Eski Misir kronolojisi icin bkz Digital Egypt for Universities University College London http www digitalegypt ucl ac uk chronology index html 16 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dodson 2004 Sh 46 Clayton 1994 Sh 217 James 2005 Sh 8 Manuelian 1998 Sh 6 7 Ward Cheryl World s Oldest Planked Boats 19 Kasim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde in Volume 54 Number 3 May June 2001 Archaeological Institute of America Clayton 1994 Sh 153 James 2005 Sh 84 Shaw 2002 Sh 17 Shaw 2002 Sh 17 67 69 Dis baglanti Meat Production in Ancient Egypt Salima Ikram 21 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Mart 2010 Hayes 1964 Sh 220 Childe V Gordon 1953 New light on the most ancient Near East Praeger Publications Patai Raphael 1998 Children of Noah Jewish Seafaring in Ancient Times Princeton Uni Press Barbara G Aston James A Harrell Ian Shaw 2000 Stone in Ancient Egyptian Materials and Technology Cambridge 5 77 Sh 46 47 Barbara G Aston 1994 Ancient Egyptian Stone Vessels Studien zur Archaologie und Geschichte Altagyptens 5 Heidelberg Sh 23 26 http www digitalegypt ucl ac uk stone obsidian html 1 Subat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde and http www digitalegypt ucl ac uk foreignrelations obsidian html 29 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Chronology of the Naqada Period 28 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Digital Egypt for Universities University College London a b Shaw 2002 Sh 61 Faience in different Periods 30 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Digital Egypt for Universities University College London Allen 2000 Sh 1 Shaw 2002 Sh 78 80 Clayton 1994 pp 12 13 Shaw 2002 Sh 70 Erken Hanedanlik Donemi 4 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Digital Egypt for Universities University College London James 2005 Sh 40 Shaw 2002 Sh 102 Shaw 2002 Sh 116 7 Eski Krallik in sonu British Broadcasting Corporation 11 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Mart 2008 Clayton 1994 Sh 69 Shaw 2002 Sh 120 Clayton 1994 Sh 29 Shaw 2002 Sh 148 Clayton 1994 Sh 79 Shaw 2002 Sh 158 Shaw 2002 Sh 179 82 Shaw 2002 Sh 146 Robins 1997 Sh 90 Shaw 2002 Sh 188 a b Ryholt 1997 Sh 310 Shaw 2002 Sh 189 Shaw 2002 Sh 224 James 2005 Sh 48 Hatshepsut 18 Kasim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Digital Egypt for Universities University College London Clayton 1994 Sh 108 II Ramses iki asil esinden ve genis hareminden yuzden fazla cocugun babasi olmustur Clayton 1994 Sh 146 James 2005 Sh 54 Cerny 1975 Sh 645 Shaw 2002 Sh 345 The Kushite Conquest of Egypt Ancient Sudan Nubia 21 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mart 2010 Shaw 2002 Sh 358 Shaw 2002 Sh 383 Shaw 2002 Sh 385 Shaw 2002 Sh 405 Shaw 2002 Sh 411 Shaw 2002 Sh 418 James 2005 Sh 62 James 2005 Sh 63 Shaw 2002 Sh 426 a b Shaw 2002 Sh 422 Shaw 2003 Sh 431 The Church in Ancient Society Sh 373 Oxford University Press US 2001 ISBN 0 19 924695 5 Christianizing the Roman Empire A D 100 400 Sh 63 Yale University Press 1984 ISBN 0 300 03216 1 Shaw 2002 Sh 445 a b c d Manuelian 1998 Sh 358 Manuelian 1998 Sh 363 Meskell 2004 Sh 23 a b c Manuelian 1998 Sh 372 Walbank 1984 Sh 125 Manuelian 1998 Sh 383 James 2005 Sh 136 Billard 1978 Sh 109 Antik Misir da sosyal siniflar 13 Aralik 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Digital Egypt for Universities University College London a b c Janet H Johnson Antik Misir da Kadinlarin Yasal Haklari University of Chicago 7 Ekim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Eylul 2008 Oakes 2003 Sh 472 McDowell 1999 Sh 168 Manuelian 1998 Sh 361 Nicholson 2000 Sh 514 Nicholson 2000 Sh 506 Nicholson 2000 Sh 510 Nicholson 2000 Sh 577 and 630 a b Strouhal 1989 Sh 117 a b c Manuelian 1998 Sh 381 Nicholson 2000 Sh 409 Oakes 2003 Sh 229 Greaves 1929 Sh 123 Lucas 1962 Sh 413 Nicholson 2000 Sh 28 Scheel 1989 sH 14 Nicholson 2000 Sh 166 Nicholson 2000 Sh 51 Shaw 2002 Sh 72 Naomi Porat and Edwin van den Brink yazar An Egyptian Colony in Southern Palestine During the Late Predynastic to Early Dynastic in The Nile Delta in Transition 4th to 3rd Millennium BC 1992 Sh 433 440 Shaw 2002 Sh 322 Manuelian 1998 Sh 145 Harris 1990 Sh 13 Loprieno 1995b Sh 2137 Loprieno Antonio 2004 Ancient Egyptian and Coptic In Woodward Roger D The Cambridge Encyclopedia of the World s Ancient Languages Cambridge UK Cambridge University Press pp 160 192 ISBN 0 521 56256 2 Loprieno 2004 Sh 161 Loprieno 2004 Sh 162 Allen 2000 Sh 7 Loprieno 2004 Sh 166 El Daly 2005 Sh 164 Allen 2000 Sh 8 Strouhal 1989 Sh 235 Lichtheim 1975 Sh 11 Lichtheim 1975 Sh 215 Wisdom in Ancient Israel John Day John Adney Emerton Robert P Gordon Hugh Godfrey Maturin Williamson Sh 23 Cambridge University Press 1997 ISBN 0 521 62489 4 Lichtheim 1980 Sh 159 Robins 1997 Sh 69 Robins 1997 Sh 21 Robins 2001 Sh 12 Nicholson 2000 Sh 105 a b James 2005 Sh 31 Robins 1998 Sh 74 Shaw 2002 Sh 216 Robins 1998 p 158 Nicholson 2000 Sh 177 Nicholson 2000 Sh 109 Nicholson 2000 Sh 188 Nicholson 2000 Sh 215 Filer 1995 Sh 94 Filer 1995 Sh 78 80 Filer 1995 Sh 21 Rakamlar dogumdaki yasam beklentisi icin degil yetiskin yasam beklentisi icindir Filer 1995 Sh 25 Filer 1995 Sh 39 Strouhal 1989 Sh 243 Stroual 1989 Sh 244 46 Stroual 1989 Sh 250 Pecanac M Janjic Z Komarcevic A Pajic M Dobanovacki D Miskovic SS May Jun 2013 Burns treatment in ancient times Medicinski pregled PMID 23888738 10 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Filer 1995 Sh 38 a b c d Ward Cheryl World s Oldest Planked Boats 19 Kasim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde in Volume 54 Number 3 May June 2001 a b c d e f g Schuster Angela M H This Old Boat 5 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Aralik 11 2000 Misir matematigi kullanilabilir malzemenin azligi ve metinler uzerinde ayriltili calisma eksikligi nedeniyle tam olarak aydinlatilmamistir Imhausen et al 2007 Sh 13 Imhausen et al 2007 Sh 11 Clarke 1990 Sh 222 Clarke 1990 Sh 217 Clarke 1990 pSh 218 Gardiner 1957 p 197 Strouhal 1989 Sh 241 Strouhal 1989 s 241 Imhausen 2007 s 31 Kemp 1989 Sh 138 Asos Indeks asosindex com tr 27 Mart 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2024 Index anabilgi anadolu edu tr 27 Mart 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2024 James 2005 Sh 102 The Oxford Guide Essential Guide to Egyptian Mythology Donald B Redford Sh 106 Berkley 2003 ISBN 0 425 19096 X James 2005 Sh 117 Shaw 2002 Sh 313 Allen 2000 Sh 79 94 5 Wasserman et al 1994 pSh 150 3 Aldred 1988 Sh 259 Cline 2001 Sh 273 Mummies and Mummification Old Kingdom Digital Egypt for Universities University College London 7 Kasim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mart 2008 Mummies and Mummification Late Period Ptolemaic Roman and Christian Period Digital Egypt for Universities University College London 19 Mart 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mart 2008 Shabtis Digital Egypt for Universities University College London 6 Kasim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mart 2008 James 2005 Sh 124 Manuelian 1998 Sh 401 Manuelian 1998 Sh 403 Manuelian 1998 Sh 405 Manuelian 1998 Sh 406 7 Manuelian 1998 Sh 399 400 Music in Ancient Egypt Digital Egypt for Universities University College London 31 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mart 2008 Manuelian 1998 Sh 126 The Cambridge Ancient History II Part I The Middle East and the Aegean Region c 1800 13380 B C Edited I E S Edwards C JGadd N G L Hammond E Sollberger Cambridge at the University Press Sh 380 1973 ISBN 0 521 08230 7 Clarke 1990 Sh 94 7 Badawy 1968 Sh 50 Types of temples in ancient Egypt Digital Egypt for Universities University College London 18 Mart 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Eylul 2008 Dodson 1991 Sh 23 Shaw 2002 Sh 245 Manuelian 1998 Sh 366 67 Clayton 1994 Sh 96 Shaw 2002 Sh 400 Siliotti 1998 Sh 8 Siliotti 1998 Sh 10 El Daly 2005 Sh 112 Siliotti 1998 Sh 13 Siliotti 1998 Sh 100 Genel 1990 1930 Ancient Egyptian Construction and Architecture Ancient Egyptian Masonry The Building Craft in kisaltilmamis yeniden basimi Ofxord University Press tarafindan yayimlanmistir Dover Publications ISBN 978 0 486 26485 1 18 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Nisan 2021 Strouhal Eugen 1989 Life in Ancient Egypt Norman OK University of Oklahoma Press ISBN 978 0 8061 2475 9 2007 Egyptian Mathematics Victor J Katz Ed The Mathematics of Egypt Mesopotamia China India and Islam A Sourcebook Princeton University Press ISBN 978 0 691 11485 9 Ivan Lissner 2006 Uygarlik Tarihi Overview of Egyptian Mathematics 28 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde URL ye erisim tarihi 5 Aralik 2005 Wine in Ancient Egypt 10 Subat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde URL ye erisim tarihi 5 Aralik 2005 Francesco Raffaele Egyptology News 3 Mayis 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde URL ye erisim tarihi 5 Aralik 2005 Ingilizce Vikipedi Tip tarihi maddesi 13 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi URL ye erisim tarihi 30 Nisan 2006 Egypt Science and chemistry in ancient Egypt 27 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde URL ye erisim tarihi 5 Aralik 2005 Egypt Tour Egypt Monthly Ancient Egyptian Alcohol and Beer 27 Nisan 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde URL ye erisim tarihi 5 Aralik 2005 Akhenaten King of Egypt Cyril Aldred Middle Egyptian An Introduction to the Language and Culture of Hieroglyphs James P Allen A History of Egyptian Architecture Vol III Alexander Badawy Ancient Egypt Discovering its Splendors Jules B Billard Egypt from the Death of Ramesses III to the End of the Twenty First Dynasty in The Middle East and the Aegean Region c 1380 1000 BC Cerny J Chronicle of the Pharaohs Clayton Peter A Amenhotep III Perspectives on His Reign Cline Eric H O Connor David Kevin Egyptian Rock Cut Tombs Dodson Aidan The Complete Royal Families of Ancient Egypt Dodson Aidan Hilton Dyan Egyptology The Missing Millennium El Daly Okasha Disease Filer Joyce Egyptian Grammar Being an Introduction to the Study of Hieroglyphs Gardiner Sir Alan Most Ancient Egypt Chapter III The Neolithic and Chalcolithic Communities of Northern Egypt Hayes W C The Mathematics of Egypt Mesopotamia China India and Islam A Sourcebook Imhausen Annette Eleanor Robson Joseph W Dauben Kim Plofker J Lennart Berggren Victor J Katz The British Museum Concise Introduction to Ancient Egypt James T G H Ancient Egypt Anatomy of a Civilization Kemp Barry Ancient Egyptian Literature vol 1 Lichtheim Miriam Ancient Egyptian Literature A Book of Readings Vol III The Late Period Lichtheim Miriam Ancient Egyptian A linguistic introduction Loprieno Antonio Ancient Egyptian and other Afroasiatic Languages Loprieno Antonio Ancient Egyptian and Coptic Loprieno Antonio oc Egypt The World of the Pharaohs Peter Der Manuelian Village life in ancient Egypt laundry lists and love songs A G McDowell Object Worlds in Ancient Egypt Material Biographies Past and Present Materializing Culture Lynn Meskell The Prehistory of Egypt From the First Egyptians to the First Pharaohs Midant Reynes Ancient Egyptian Materials and Technology Paul T Nicholson Ancient Egypt An Illustrated Reference to the Myths Religions Pyramids and Temples of the Land of the Pharaohs Lorna Oakes The Art of Ancient Egypt Gay Robins The Political Situation in Egypt During the Second Intermediate Period Kim Ryholt Egyptian Metalworking and Tools Bernd Scheel The Oxford History of Ancient Egypt Ian Shaw The Discovery of Ancient Egypt Alberto Siliotti Life in Ancient Egypt Eugen Strouhal Ramesses Egypt s greatest pharaoh Joyce Tyldesley Zum koptischen Sprachgut im Agyptisch Arabisch G Vittman The Cambridge ancient history Frank William Walbank The Egyptian Book of the dead the Book of going forth by day being the Papyrus of Ani James Wasserman The Complete Temples of Ancient Egypt R H WilkinsonAyrica bakinizMisir Firavunlari Misir Tanrilari Piramitler Eski Misir Tarihi Turkce 11 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde