Nâzım Hikmet (d. 14 Ocak 1902; Selanik, Osmanlı İmparatorluğu – ö. 3 Haziran 1963; Moskova, SSCB), Türk şair ve yazardır. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.
Nâzım Hikmet Ran | |
---|---|
Doğum | Mehmed Nâzım 14 Ocak 1902 Selanik, Selanik Vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 3 Haziran 1963 (61 yaşında) Moskova, Rusya SFSC, SSCB |
Defin yeri | Novodeviçi Mezarlığı, Moskova 55°43′29″N 37°33′15″E / 55.724722°K 37.554167°D |
Mahlas | Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman, Ercüment Er |
Takma ad | Güzel Yüzlü Şair · Mavi Gözlü Dev |
Meslek | |
Vatandaşlık | Osmanlı (1902-1922) Türkiye (1922-1951) Polonya (1951-) Türkiye (2009-da yeniden verildi) |
Eğitim | Bahriye Mektebi (1915-1918) |
Alma mater | Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi (1921-1924) |
Dönem | Cumhuriyet Dönemi |
Edebî akım | Toplumcu Gerçekçilik · Fütürizm |
Evlilik | Nüzhet Hanım (?-1924) Lena Yurçenko (1926-?) Piraye Altınoğlu (31 Ocak 1935-23 Mart 1951) Vera Tulyakova (1959-1963) |
Partner | Münevver Berk (1948-1951) Galina Grigoryevna (1952-1959) |
Çocuklar | Mehmet Nâzım (Ran) (1951-2018) Memet Fuat (1926-2002) (üvey) |
Akrabalar | Celile Hikmet (annesi) · Ali Fuat Cebesoy (dayısı) · Oktay Rifat (kuzeni) · Refik Erduran (kayın biraderi) |
Etkilendikleri | |
İmza | |
Komünist düşünceleri ve yasaklı Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeliği nedeniyle defalarca tutuklanmış ve yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş; Türkiye'de 11 ayrı davadan yargılanarak İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre hapis yatmıştır. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanmıştır. 1951 yılında Türkiye'den ayrılması sonrasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmış; bu karar ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihinde iptal edilmiştir.
Doğum adı Mehmet Nâzım olup, resmî olarak, 1935'te yürürlüğe giren Soyadı Kanunu gereği Ran soyadını, 1951'de vatandaşlıktan çıkarılması üzerine Polonya vatandaşlığına geçince ise, dedesinden dolayı Borzecki soyadını almakla birlikte, kendi soyadı yerine babasının adını kullanarak hep Nâzım Hikmet ismini kullanmıştır.
1963 yılında Moskova'da kalp krizi sonucu ölmüştür. Mezarı hâlen Moskova'dadır.
Yaşam öyküsü
Ailesi
Babası, Matbuat Umum Müdürlüğü ve Hamburg Şehbenderliği yapmış olan Hikmet Nâzım Bey'dir (d. 1876). Hikmet Bey; Diyarbakır, Halep, Konya ve Sivas gibi illerde valilikler yapmış olan Mehmet Nâzım Paşa'nın (ö. 1926) oğludur.Mevlevi tarikatından olan ve özgürlükçü fikirlere sahip Nâzım Paşa, Selanik'in son valisidir.
Annesi Ayşe Celile Hanım (d. 1880), dilci ve eğitimci de olan Hasan Enver Paşa ile Leyla Hanım'ın kızıdır; piyano çalan, resim yapan, Fransızca bilen bir kadındır. Hasan Enver Paşa Polonya'dan 1848 Ayaklanmaları sırasında Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden ve Osmanlı vatandaşı olunca Mustafa Celalettin Paşa adını alan Konstantin Borzecki'nin (Lehçe: Konstanty Borzęcki, d. 1826 - ö. 1876) oğludur. Mustafa Celaleddin Paşa, Osmanlı Ordusu'nda subay olarak görev yapmış ve Türk tarihi üzerine önemli bir eser olan Les Turcs anciens et modernes (Eski ve Yeni Türkler) kitabını yazmıştır. Celile Hanım'ın annesi Leyla Hanım ise Alman kökenli Osmanlı generali Mehmet Ali Paşa'nın, yani Ludwig Karl Friedrich Detroit'in kızıdır. Celile Hanım'ın kız kardeşi Münevver Hanım, şair Oktay Rifat'ın annesidir. Oğlu Nâzım tarafından "Alman, Polonyalı, Gürcü, Çerkes ve Fransız kökenli" olarak tarif edilen Celile Hanım, 3/8 Çerkes, 2/8 Leh, 1/8 Sırp, 1/8 Alman, 1/8 Fransız (Huguenot) kökenliydi.
Nâzım Hikmet'in babası Hikmet Nâzım Bey ile annesi Ayşe Celile Hanım 1901 Şubat ayında evlendiler.
Çocukluğu
Nâzım Hikmet, Mehmet Nâzım adıyla 15 Ocak 1902 tarihinde Selanik'te doğdu. O sırada Hariciye Nezareti memuru olarak Selanik'te çalışan Hikmet Bey, Nâzım'ın çocukluğunda memuriyetten ayrıldı ve ailesiyle birlikte, Halep'te bulunan babasının yanına gitti. Burada bulundukları sırada Hikmet-Celile çiftinin biri Ali İbrahim, diğeri Samiye adında iki çocuğu oldu, fakat Ali İbrahim dizanteriye yakalanıp öldü. Nâzım Paşa'nın Diyarbakır'a atanmasıyla birlikte, Hikmet Bey ve ailesi de Diyarbakır'a taşındı. Ancak burada bunalan Hikmet Bey, ailesiyle birlikte İstanbul'a taşındı. Hikmet Bey'in İstanbul'daki iş kurma denemeleri de iflasla neticelenince memuriyet hayatına geri döndü. Fransızca bildiği için 28 Şubat 1914’te Matbuat-ı Umumiye çevirmenliğine atandı. Bu sırada 1910 yılında emekli olan Nâzım Paşa da İstanbul'a, oğlunun yanına taşındı.
Nâzım Hikmet, ilk öğrenimini Göztepe Taş Mektebinde tamamladı. İlk şiiri Feryad-ı Vatan'ı 3 Temmuz 1913'te yazdı. Aynı yıl Mekteb-i Sultanide ortaokula başladı, fakat bu okulun pahalı olması nedeniyle Nişantaşı Sultanisine geçti.
Bir aile toplantısında denizciler için yazdığı bir kahramanlık şiirini Bahriye Nazırı Cemal Paşa'ya okuyunca Bahriye Mektebine gitmesine karar verildi. 25 Eylül 1915'te Heybeliada Bahriye Mektebine girdi. O sırada Yahya Kemal de bu okulda öğretmenlik yapmaktaydı. Yahya Kemal'in, Nâzım'ın annesi Celile Hanım'la ilişkisi olduğu söylentileri, Hikmet-Celile çiftinin arasını bozdu ve çift, bir süre sonra boşandı. Hikmet Bey daha sonra Cavide Hanım'la evlendi, ondan Metin ve Fatma (Melda) adlarında iki çocuğu oldu; 1918-1922 yılları arasında Hamburg Başkonsolosu olarak görev yaptı. Celile Hanım ise resim dalında eğitim almak için Paris'e gitti.
Nâzım'ın Mehmet Nâzım imzasıyla yazdığı ve ilk yayımlanan şiiri olan Hala Servilerde Ağlıyorlar mı? 3 Ekim 1918'de Yeni Mecmua dergisinde çıktı. Nâzım aynı yıl 26 kişi içinden 8. olarak Bahriye Mektebinden mezun oldu. Karne değerlendirmelerinde zeki, orta derecede çalışkan ve ahlakî tavırları iyi bir öğrenci olmakla birlikte, elbisesine özen göstermediği ve sinirli olduğu belirtilmektedir. Mezun olduğunda dönemin okul gemisi Hamidiye gemisine güverte stajyer subayı olarak atandı. 1919 kışında zatülcenp hastalığına yakalandı, birkaç ay süren tedavisi sırasında sağlık kurulu 1920 Mayıs ayında Nâzım'ı askerlikten çürüğe çıkardı.
Millî Mücadele dönemi
Millî Mücadelenin ilk yılını hasta olarak geçiren Nâzım Hikmet, 19 yaşındayken, 1921 Ocak ayında arkadaşı Vâlâ Nureddin ile Kurtuluş Savaşına katılmak üzere ailesinden habersiz Anadolu'ya geçti. İnebolu'ya vardığında Anadolu halkının, özellikle köylünün çileli yaşayışını yakından gördü. Bu sırada Spartakistlerden Sadık Ahi (Mehmet Eti) adlı bir sosyalistle tanıştı ve ondan yeni fikirler öğrendi. Yedi günlük yaya yolculuk sonrasında Ankara'ya ulaştı. Cepheye gönderilmedi, Tedrisat-ı Taliye Müdürü Kâzım Nâmi’nin (Duru) yardımıyla 14 Haziran 1921’de Bolu Sultanisi kısm-ı iptidai muallimliğine atandı. Burada bir süre öğretmenlik yaptı, çevrenin tutucu olması nedeniyle zorlandı, hatta Milli Mücadeleye karşı padişahı destekleyen kişilerin düşmanlığını kazandı.
Ağustos 1921'de Bolu'dan ayrıldı. Düzce, Akçakoca, Zonguldak ve Trabzon'dan geçerek 30 Eylül'de Batum'a ulaştı. Burada bir süre yaşadı, yolculuğunda kendine eşlik eden Vâlâ Nureddin'in yanı sıra Batum'da tanıştığı Ahmet Cevat (Emre) ve Şevket Süreyya (Aydemir) ile Temmuz 1922'de Tiflis'ten Moskova'ya gitti.
Moskova dönemi (1922-1928)
Nâzım Hikmet Temmuz 1922'de Moskova'ya vardığında Ekim Devrimi sonrasında başlamış olan Rus İç Savaşının son ayları yaşanıyordu. Nâzım Türkiye Komünist Partisi üyesi olarak burada Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesinde felsefe, siyasal bilimler ve iktisat dallarından oluşan Marksizm-Leninizm eğitimi aldı.
Moskova’da SSCB'nin ilk yıllarına tanık oldu. Rus avangart şiirini inceledi; , Mayakovski, , , gibi edebiyatçıların eserlerini tanıdı. Rus fütüristleri ve konstrüktivistlerinden esinlendiği bu dönemde klasik biçimden sıyrılarak yeni bir biçim geliştirmeye başladı. 1923 Ocak ayında Mayerhold Tiyatrosunda düzenlenen Uluslararası Sanat Gösterisinde Yeni Sanat başlıklı şiirini okudu. 1924'te yayınlanan ve Türkiye Komünist Partisinin (TKP) kurucularından Mustafa Suphi ve 14 arkadaşının 28-29 Ocak 1921'de Trabzon açıklarından boğularak katledilmelerini anlatan ilk şiir kitabı 28 Kanunisani Moskova'da sahnelendi.
Ekim Devriminin lideri Lenin'in 24 Ocak 1924 günü ölmesi üzerine Nâzım, Lenin'in mezarında beş dakika nöbet tuttu.
Nâzım Hikmet Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesinden mezun olup 1924 Aralık ayında Türkiye Komünist Partisinin ülke içindeki faaliyetlerine katılmak üzere yurda döndü fakat sadece yedi ay kalabildi. Bir yandan babasının çıkardığı Sinema Postası dergisinin teknik işlerine yardım etti, bir yandan da Türkiye Komünist Partisinin legal yayın çalışmalarında görev aldı. Bunlardan Aydınlık dergisine yazılar ve şiirler yazdı, 21 Ocak 1925 tarihinde yayımlanmaya başlayan Orak-Çekiç gazetesine de yazdı, bu gazeteyi sokaklarda sattı. Polis takibine takılması üzerine gizlice İzmir'e gitti.
1925 Mart ayında çıkan Takrir-i Sükûn Kanunu aracılığıyla liberal, sosyalist her türlü muhalif kuruluşlar ve yayın organları kapatıldı, birçok yazar tutuklandı. Nâzım Hikmet aranmasına rağmen bulunamadı, İstiklal Mahkemesinde gıyaben yargılandı ve 12 Ağustos 1925 tarihinde gizli komünist partisi üyeliğinden 15 yıl kürek mahkûmiyetine çarptırıldı. Ay sonunda gizlice İstanbul'a gitti, annesinin yanına uğradı ve bir takaya binerek dönemin TKP lideri Şefik Hüsnü ile birlikte yurt dışına çıkıp TKP'nin 1926 Viyana Konferansına katıldı ve yeniden Moskova'ya gitti.
Türkiye'ye dönüşü (1928-1935)
1 Mart 1926 tarihinde kabul edilen Türk Ceza Kanunu uyarınca bir yıl önce aldığı 15 yıllık hapis cezası 1 yıla inince, Nâzım Hikmet yurda dönmek için Türkiye Büyükelçiliğine birkaç kez başvurdu fakat olumlu sonuç alamadı. Bunun üzerine Temmuz 1928'de partili yoldaşı Laz İsmail (1970'lerde TKP genel sekreteri olan, Marat kod adlı İsmail Bilen) ile birlikte ülkeye sahte pasaportla girdikten sonra Hopa'da yakalanıp burada iki ay tutuklu kaldıktan sonra Rize'ye, oradan İstanbul'a, oradan da Ankara'ya sevk edildiler. Burada Nâzım'ın 1925 İstiklal Mahkemesi mahkûmiyet hükmü kaldırıldı, ikisine sahte pasaport kullanmaktan üç ay ceza verildi, fakat tutukluluk süreleri mahkûmiyet süresini aşmış bulunduğu için serbest bırakıldılar.
Nâzım, Ankara'da eski TKP yöneticilerinden olup 1927 Tevkifatı sonrası Kemalizm ile uzlaşmayı tercih eden Şevket Süreyya Aydemir ve başkaları tarafından ya da onlar aracılığıyla kendine yapılan Halkevi bünyesinde çalışma teklifini geri çevirip İstanbul'a gitti ve 1929'da Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel'in çıkardığı Resimli Ay dergisinin kadrosuna katıldı. Bu arada Muhsin Ertuğrul, Cemal Reşit Rey, Peyami Safa gibi ünlü isimlerle de çalıştı. Kısa sürede ülke çapında tanınan bir şaire ve düşünce adamına dönüştü.
835 Satır adlı şiir kitabı edebiyat çevrelerinde geniş yankı uyandırdı; Ahmet Haşim gibi şairlerin övgüsüyle karşılaştı. Fakat bu süreçte Nâzım Hikmet'in Putları Yıkıyoruz başlığı altındaki yazı dizisinde eski edebiyatı yıkmak ve yeninin temellerini atmak yönündeki fikirleri, dönemin önde gelen edebiyatçılarının tepkisini çekti.
1+1=1, 835 Satır, Jokond ile Si-Ya-U, Sesini Kaybeden Şehir ve Varan 3 adlı kitapları hakkında açılan davalar beraatla sonuçlandı. Kafatası adlı oyunu İstanbul Şehir Tiyatrosunda sahneye kondu.
Bu dönemde Nâzım, TKP içerisinde de hızla öne çıktı. Fakat parti içinde Komintern'den Moskova-Ankara hükûmetleri arasındaki ilişkiler olumlu seyrederken TKP'nin Kemalist rejime karşı sert muhalefet yapmaması yönünde gelen talimatlara itiraz eden "devrimci muhalefet" hareketinin liderliğini yapmasının ardından arkadaşlarıyla birlikte Troçkist vb. olmakla suçlanıp 1932'de partiden atıldı.
Bir süre görece rahat bir dönem yaşanıp ardından yine baskılar artınca Nâzım yirmiye yakın takma ad kullanarak yazmaya devam etti. Destanlarla öne çıkan ustalık döneminin ilk kitabı sayılan Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı (1936) Türkiye’de sağlığında yayımlanan son eseri oldu. Bu tarihten 1968 yılına kadar eserlerinin Türkiye'de basım ve yayımı yasaktı.
Hapis hayatı (1938-1950)
- 1925 Ankara İstiklâl Mahkemesi Davası - 12 Ağustos'ta 15 yıl kürek mahkumiyetine çarptırıldı.
- 1927-1928 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası - 23 Ocak 1928 tarihinde gıyabında üç ay hapis cezasına çarptırıldı.
- 1928 Rize Ağır Ceza Mahkemesi Davası - "Ekalliyetleri kışkırtma" suçlamasıyla yargılandı ve beraat etti.
- 1928 Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Davası - İstiklal Mahkemesinin 1925 yılındaki mahkumiyet hükmü kaldırıldı.
- 1931 İstanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesi Davası - “Bir zümrenin hâkimiyetini temin etmek gayesine matuf olduğu ve halkı cürüm ikaına teşvik ettiği" iddiasıyla yargılandı, oy birliğiyle beraat etti.
- 1933 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası - "Halkı hükümete karşı kışkırtmak" suçlamasıyla yargılandı, 29 Temmuz 1933 tarihinde altı ay üç gün hapis cezası aldı, ama ceza Af Kanunu sayesinde düştü.
- 1933 İstanbul Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi Davası - Bir şiirinde Süreyya İlmen'e hakaret ettiği iddiasıyla yargılandı, bir yıl hapis ve 500 lira tazminat cezasına çarptırıldı. Yargıtay kararı bozdu; 29 Ekim 1933 tarihinde çıkarılan Af Kanunu sayesinde mahkeme davanın bütün sonuçlarıyla düşmesine karar verdi.
- 1933-1934 Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Davası - 18 Mart 1933 tarihinde önce gözaltına alındı, ardından tutuklandı ve Sultanahmet Cezaevine kondu. 31 Mayıs'ta Bursa Cezaevine nakledildi. 30 Ekim'de açıklanan iddianamede Türkiye Komünist Partisi’nden ayrı, gizli ve özellikle işçiler arasında etkin bir örgütün kurulduğu, Nâzım Hikmet’in de bu örgüte katıldığı ve bazı bildirilerle broşürleri kaleme aldığı öne sürülmekte ve TCK’nın 146 ve 147. maddelerine göre idamı istenmekteydi. 4 Ağustos 1934 tarihinde sonuçlanan davada dört yıl hapis cezasına mahkum oldu. Af Kanunu sayesinde ceza üç yıla indirildi, tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye edildi.
- 1936-1937 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
- 1938 Harp Okulu Komutanlığı Askerî Mahkemesi Davası
- 1938 Donanma Komutanlığı Askerî Mahkemesi Davası
Nâzım Hikmet ordu mensupları arasında komünizm propagandası ve örgütlenme faaliyetleri yürüttüğü iddiasıyla 17 Ocak 1938 gecesi gözaltına alındı, sonra Ankara'ya gönderildi. Harp Okulu Komutanlık Askerî Mahkemesinde "askerî kişileri üstlerine karşı kışkırtmak" suçlamasıyla yargılandı. 29 Mart 1938 tarihinde on beş yıl ağır hapsine ve ömür boyu kamu hizmetlerinden men edilmesine karar verildi. Aynı fiillerinden ötürü ayrıca Ağustos ayında 1938 Donanması Davası olarak da bilinen davada da o dönem TKP'nin önde gelen isimlerinden Hikmet Kıvılcımlı ile birlikte "donanmayı isyana teşvik" suçundan yargılanıp herhangi bir tanık veya kanıt olmamasına rağmen yirmi yıl ağır hapis cezası aldı. Böylece toplam hapis cezası, birtakım indirimlerden sonra, 28 yıl 4 ay oldu.
31 Ağustos 1938'de İstanbul Tevkifhanesine, oradan da 1940 Şubat ayında Çankırı Cezaevine gönderildi. Burada birlikte kaldığı Kemal Tahir ile dostluğu daha sonra mektuplarla sürdü. Çünkü sağlığının bozulması üzerine aynı yılın Aralık ayında Bursa Cezaevine nakledildi. Burada ise Orhan Kemal ve Balaban ile birlikte kaldı. Tüm bu süre zarfında edebi çalışmalarına cezaevinden devam etti, ailesi ve arkadaşlarıyla mektuplaştı. Cezaevindeyken Kuvâyi Milliye Destanı, Memleketimden İnsan Manzaraları gibi sayısız eserler üretti.
Cezaevinde kaldığı yıllar boyunca hakkında verilen kararın bozulması için çabalarını sürdürdü. Gerek büyük dayısı Ali Fuat Cebesoy ve başkaları aracılığıyla yapılan çabalar gerekse doğrudan kendinin "Başvurabileceğim en inkılapçı baş sensin. Kemalizm’den ve senden adalet istiyorum. Türk inkılabına ve senin başına and içerim ki suçsuzum." gibi ifadeler içeren dilekçesi vb. hiç fayda etmedi.
Bu sırada, Komintern 1935'ten itibaren İtalya'da Faşizm ve Almanya'da Nazizm karşısında demokrasiyi savunmak için geniş birleşik cephe oluşturma politikası izlemiş, 1939'da başlayan II. Dünya Savaşı sırasında, özellikle 1941'de Almanya'nın Sovyetler Birliği'ne saldırmasının ardından bu politika uluslararası anti-faşist cephe oluşturulmasına yol açmış ve bu süreçte Nâzım da yeniden parti çizgisine uygun hareket eder olmuştu. 1945'te II. Dünya Savaşı sona erdiğinde bir yandan Türkiye'de tek parti rejiminden çok partili demokrasiye geçiş sancıları yaşanıyor, bir yandan da uluslararası planda yavaş yavaş Soğuk Savaş rüzgarları hissedilmeye başlıyor ve bu koşullarda tek cephe politikaları sürdürülmeye çalışılıyordu. 1945 yılı sonunda Komünist Partililerle Demokrat Partililerin Sabiha Sertel yönetiminde Görüşler adlı bir ortak dergi çıkarmaları dergi 1. sayısının çıkmasının hemen ardından patlak veren Tan Olayı ile tırmanan gerginlik ortamda akamete uğramış olsa da bunu 1949 yılında yine Demokrat Parti çevresinden birinin, Vatan gazetesinin liberal demokrat sahibi ve başyazarı Ahmet Emin Yalman'ın Nâzım Hikmet'e özgürlük kampanyası başlatması izledi.
Bursa'ya gidip cezaevinde Nâzım'la görüşen Ahmet Emin Yalman'ın 19 Ağustos 1949 tarihli gazetesinde [Tevfik] Fikret ve Nâzım Hikmet başlıklı başyazısını yayınlaması Nâzım Hikmet’in hapis sürecinde bir dönüm noktası oluşturdu. Liberal gazeteci Ahmet Emin Yalman'ın tek parti rejimi tarafından haksız yere hapsedilen komünist şair Nâzım Hikmet'in serbest bırakılması için bu şekilde başlayan bir dizi yazısı ve gazetenin avukatı olup bu aşamada Nâzım'ın avukatlığını da devralan 'e yaptırdığı on yazıdan oluşan bir inceleme sonucunda kamuoyunda Nâzım Hikmet'in bir "adli hata" yüzünden cezaevinde olduğu görüşü ağırlık kazandı.
Avukatların yanı sıra Adnan Adıvar, Adnan Cemgil, Adnan Saygun, Ahmet Emin Yalman, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ali Naci Karacan, Bedri Koraman, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behice Boran, Cahit Sıtkı Tarancı, Falih Rıfkı Atay, Gazanfer Özcan, Halide Edip Adıvar, Hilmi Ziya Ülken, Mazhar Osman Uzman, Mehmet Ali Aybar, Melih Cevdet Anday, Mina Urgan, Mustafa Ekmekçi, Nadir Nadi, Neyzen Tevfik, Nurullah Ataç, Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Refit Halit Karay, Sabahattin Eyüboğlu, Sabiha Sertel, Vâlâ Nureddin ve Zekeriya Sertel gibi aydınlar topluca imzaladıkları dilekçelerle cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye başvurdular. Yurt dışında da sanatçıların, hukukçuların öncülüğü ile benzer girişimler yapıldı. Paris’te Tristan Tzara’nın öncülüğünde “Nâzım Hikmet’i Kurtarma ve Yapıtlarını Yayma Komitesi” kuruldu; Albert Camus, Picasso, Jean-Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Aragon ve Yves Montand gibi aydın ve sanatçılar bu oluşuma destek verdiler. Birleşmiş Milletler nezdinde danışma organlarından biri statüsünde olan Uluslararası Hukukçular Derneği 9 Şubat 1950'de Nâzım Hikmet'in serbest bırakılması isteğiyle meclis başkanı ile milli savunma ve adalet bakanlarına birer mektup gönderdi.
İktidarın bu konuda bir türlü adım atmaması ve meclisin gündeminde bulunan af kanununu çıkarmadan tatile girmesi üzerine Nâzım 8 Nisan 1950'de açlık grevine başladı. Bu kamuoyunda büyük yankı uyandırıp imza kampanyaları başlatıldı, Nâzım Hikmet adlı bir dergi çıkarıldı. 9 Mayıs 1950'de annesi Celile Hanım, 10 Mayıs'ta şair Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat da açlık grevine başladılar. CHP oylarının %40'ın altında kaldığı, Demokrat Partinin oyların %55'ten fazlasını alarak iktidara geldiği 14 Mayıs seçimleri sonucunda ortaya çıkan yeni durum üzerine, yeni meclise ve hükûmete zaman tanımak için avukatların ve dostlarının ricasıyla 19 Mayıs'ta greve ara verdi. Sonunda 14 Temmuz'da meclisten çıkarılan genel af kanununun ertesi gün Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla 15 Temmuz 1950'de, 12 yılı aşkın aralıksız hapis hayatının ardından özgürlüğüne kavuştu.
22 Kasım 1950'de Dünya Barış Konseyi tarafından Julius Fučík, Pablo Picasso, Pablo Neruda, Paul Robeson ve Wanda Jakubowska ile birlikte kendine Uluslararası Barış Ödülü verildi. Kendisi katılamadığı için törende onun adına ödülü alıp kabul konuşmasını yapan Neruda oldu.
Sürgün dönemi
Serbest bırakıldıktan sonra - yasal olarak yükümlülüğü olmamasına rağmen - askere çağrılınca, kötüleşen sağlık durumu da göz önünde bulundurulduğunda öldürülmek istendiği endişesiyle 17 Haziran 1951'de barış ödülü parasının bir kısmıyla satın aldığı ve kayınbiraderi Refik Erduran'ın kullandığı sürat motoruyla İstanbul'dan Karadeniz'e açılarak Romanya üzerinden Moskova'ya gitti. Bir daha Türkiye'ye dönemedi.
Ayrılışından bir ay sonra, 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. Bu gelişme üzerine “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından –hey gidi dünya– çıkarılmışım. Beni Türklükten, halkımın evlâdı olmaktan, milletime ölümsüz bağlı bulunmaktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıramaz” açıklamasında bulundu.
Sovyetler Birliği'ne 1920'li yıllar ve 1930'ların başlarından farklı olarak II. Dünya Savaşında faşizmi yenilgiye uğratan Kızıl Ordunun başkomutanı Stalin'e sevgi ve saygı duyarak geldi. Fakat Stalin ve Sovyet komünist partisi politbürosu Nâzım konusunda temkinli bir politika izledi. Gelir gelmez Nâzım'a en iyi sağlık hizmeti sağlanması, Moskova'da büyük bir daire tahsis edilmesi ve Rusça basılan eserleri için en yüksek seviyeden telif ödenmesi için politbüro kararı çıkarıldı fakat siyasi konularda, parti işlerinde ona güvenilmiyordu. Nâzım da Stalin Rusyasında toplumun tamamen susturulmuş ve sindirilmiş olduğunu, bürokratizmin ve kişiye tapınmacılığın hüküm sürdüğünü, hatta birçok TKP'li yoldaşının Sibirya'daki kamplara sürüldüğünü ve Stalin'in terör rejimi altında öldüğünü öğrendikçe bunlara tepki duyuyor fakat içinde bulunduğu şartları dikkate alarak düşüncelerini sadece eş dost arasında dillendirip kamuoyu önünde yasal siyasete uygun davranıyordu.
Ağırlıkla Nâzım'ın getirdiği bilgiler ve fikirleri ile Sovyet komünist partisine "TKP MK Politbüro üyesi Marat ve TKP üyesi Nâzım Hikmet" imzasıyla sunulan 23 Temmuz 1951 tarihli raporda Türkiye'deki durumun etraflı bir çözümlemesi yapıldıktan sonra TKP'nin güçlendirilmesi için çeşitli öneriler ve yardım talepleri yer alıyordu. Bunlar arasında yurt dışına yasal yoldan çıkamayan TKP yönetici ve üyelerinden Reşat Fuat Baraner, Mehmet Ali Aybar, Sabiha Sertel ve Kemal Tahir ile duygudaşlardan Zekeriya Sertel ve Yıldız Sertel'in yasa dışı şekilde çıkarılmasına yardım talebi de vardı (oysa o sırada Sertel ailesi zorlukları sonunda aşarak çoktan Paris'e varmışlar, Moskova'da olduğunu öğrendikleri Nâzım'la iletişim kurmaya çalışıyorlardı). Bu öneri ve yardım taleplerinden Dış Büro kurulması, (adı daha sonra Bizim Radyo olarak kararlaştırılan) "Bağımsız Türkiye Radyosu" adlı radyo yayınına başlanması gibi çoğu sonraki yıllarda adım adım uygulamaya kondu.
Nâzım'ın sürgündeki ilk uluslararası yolculuğu Ağustos 1951'de yine Sovyet Komünist Partisi politbüro kararıyla çıkan izinle ve yanında gizli servis elemanı biri olmak üzere Doğu Berlin'deki 3. Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivaline onur konuğu olarak katılmak oldu. Fakat Moskova'daki yetkililer tarafından burada genç TKP'lilerden oluşan Türkiye delegasyonu ile zaman zaman Sovyet korumasını atlatarak yaptığı kimi görüşmeler, özellikle de Sevim Belli'ye Türkiye'ye dönüp gizli parti örgütleriyle bağlantı sağlama görevi vermesinin TKP'ye yönelik 1951 Tevkifatında önemli payı olduğu kanısı nedeniyle kendiyle ilgili güven sorunu uzun yıllar devam etti.
Festivalin ardından, Eylül 1951’de Bulgaristan Komünist Partisinin daveti üzerine Bulgaristan’a gitti. İktidarın kurmaya çalıştığı sosyalist düzene, kooperatifleşmeye vb. Türk ve Müslüman azınlığın bütünleşmesinde sorunlar yaşanıyordu. Sonunda yeni düzeni benimsemeyenlerin Türkiye'ye göç etmesine izin verme kararı verilmiş ancak ülke nüfusunun onda birini bulan Türklerin neredeyse tümünün göç etmeye kalkışması üzerine bunun ekonomik sonuçlarından korkularak karardan dönülmüştü. Nâzım Hikmet'ten beklenen bu sorunun çözümüne yardımcı olmasıydı. Bunun üzerine Nâzım dört gün içinde yirmi köy dolaşıp binlerce insanla görüşerek bir yandan onları Türkiye'ye göç etmekten vazgeçirmeye, diğer yandan onların sorunlarını belirlemeye çalıştı. Sofya'ya dönünce parti ve hükûmet yetkililerine şu önerilerde bulundu: "Bu sorunu çözmek, Türk halkının burada sizlerle beraber kardeşçe yaşamasını istiyorsanız: 1- Onların dillerine, dinlerine saygı gösteriniz. 2- Onlar için Türkçe dersler veren okullar açınız. 3- Bu okullar için öğretmen okullarında öğretmen yetiştiriniz. 4- Onlar için Türkçe gazete, dergi, kitap vs. yayımlayınız. 5- Radyoda, Türkçe yayınlara ve Türk şarkılarına önem veriniz." Bulgar parti ve hükûmetinin bu önerileri ciddiye alması sonucunda ortam yumuşadı.
Bu sürgün yıllarında siyasal eylemlerinin ağırlıklı bir bölümünü oluşturan Dünya Barış Konseyi çalışmaları kapsamında Avusturya, Bulgaristan, Çin, Doğu Almanya, Fransa, Macaristan, Küba, Mısır gibi birçok ülkeye yolculuk yaptı; buralarda konferanslarda, savaş ve emperyalizm karşıtı etkinliklerde yer aldı.
Türkiye'ye yönelik siyasal eylemleri ise Moskova Radyosu, Budapeşte Radyosu gibi radyoların Türkçe hizmetlerinde ve 1958’de İsmail Bilen yönetiminde Leipzig’de kurulan Bizim Radyo'da Sertellerle birlikte yaptığı radyo programları ve konuşmaları oldu. Türkiye'nin ABD ve NATO yörüngesinden çıkarak bunun yerine 1920'li yıllardakine benzer şekilde Sovyetlerle dostluk ilişkilerinin geliştirilmesi konularına ağırlık verilen bu radyo konuşmalarının bir kısmı günümüze ulaşmıştır.
Ölümü
3 Haziran 1963 sabahı saat 06.30'da gazetesini almak üzere ikinci kattaki dairesinden apartman kapısına yürüdüğü sırada, tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda öldüğünde 61 yaşındaydı. Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli ve yabancı yüzlerce sanatçı katıldı ve törenin görüntüleri siyah beyaz olarak kaydedildi. Ünlü Novodeviçi Mezarlığında (Rusça: Новодевичье кладбище) gömüldü. Meşhur şiirlerinden biri olan Rüzgâra Karşı Yürüyen Adam figürü siyah granitten yapılan mezar taşı üzerinde ebedileştirildi.[]
Kişisel yaşamı
Nâzım ilk gençlik yıllarında önce Rum kökenli Marika adlı bir kızla arkadaşlık etti. []
Daha sonra eski bir valinin kızı olan Sabiha'ya aşık oldu; onun için Gözleri Siyah Kadın şiirini yazdı.
1915'te İstanbul'da tanıştığı Nüzhet Hanım'la (d. 1900) 1922'de gittiği Moskova'da yeniden karşılaştı. Arkadaşlıkları ilerleyince evlendiler, fakat çok geçmeden Nüzhet Hanım hastalandı, tedavi için 1923 yılında İstanbul'a dönmek zorunda kaldı, oradan Avrupa'ya gitti. Çift 1924'te Türkiye'de bir araya geldiklerinde, Nüzhet Hanım'ın teklif ve ısrarı üzerine anlaşarak ayrılmaya karar verdiler.
Nüzhet Hanım’la ayrılmasından sonra Moskova’dan okul arkadaşı Liyolya’yla birlikte olsa da, Türkiye’ye dönmesi gerektiği ve Liyolya Türkiye’ye gelemediği için ayrılmak zorunda kaldılar.
1924-25 yıllarında Türkiye’deki yedi aylık kalışından sonra döndüğü Moskova’da tanıştığı Lena Yurçenko ile 1926 yılında evlendi. Fakat Türkiye’ye tekrar döndüğünde Lena onunla gidemedi.
Nâzım 1930 yılında kız kardeşinin arkadaşı Piraye (Altınoğlu) ile tanıştı, 1932 yılında nişanlandı. Babası Hikmet Bey, kuduz ve tetanoz aşılarını yanlışlıkla peş peşe olduğu için hastalandı ve 19 Mart 1932 günü hayatını kaybetti.
Nâzım 31 Ocak 1935 tarihinde Piraye ile evlendi, böylece hayatına üvey oğlu Memet Fuat da girdi. 1938-1950 yılları arasında hapiste kaldığı süre boyunca Piraye ile yazıştı ve bazen hapishanede görüştü.
Mahkumiyetinin son dönemlerinde, o sırada Nurullah Berk ile evli olan, dayısının kızı Münevver (d. 1917) ile yakınlaştı ve eşi Piraye ile araları açıldı. Hapisten çıktıktan sonra Piraye’den boşandı, üç gün sonra, 26 Mart 1951 tarihinde, Münevver'den olan oğlu Mehmed Nâzım dünyaya geldi.
Nâzım Hikmet 17 Haziran 1951 tarihinde Türkiye'yi terk ettikten sonra Türk hükûmetinin engellemeleri nedeniyle Münevver ve oğlundan ayrı kaldı.
Temmuz 1951'de yuttaşlıktan çıkarılınca vatansız duruma düşmesinden sonra, büyük dedesi Mustafa Celâleddin Paşa'nın memleketi olan Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını aldı.
1952 yılındaki Çin ziyaretinde kalp krizi geçirerek Moskova'ya döndüğünde dört ay hastanede kaldığı sırada tanıştığı doktoru Galina Grigoryevna ile sekiz yıla yakın bir süre boyunca birlikte yaşadı.
1956 Şubat ayında annesi Celile Hanım Ankara'da öldü.
1955'te tanışıp aşık olduğu, kendinden 30 yaş küçük ve o sırada başkasıyla evli olan Vera Tulyakova (d. 1932) ile 1960'ta evlendi. Ardından Münevver'in Türkiye'den kaçtığını öğrendi; Varşova'da Münevver'le buluştu, fakat Vera'yla evlendiğini ve birlikte olamayacaklarını söyledi. Bu tarihten sonra hayatını Vera ile geçirdi. Münevver ve oğlu Mehmed Nâzım Ran ise Varşova'da kaldılar.
Yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınması
2006 yılında Bakanlar Kurulunun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılan kişilerle ilgili yeni bir düzenleme yapması gündeme geldi. Yıllardır tartışılmakta olan Nâzım Hikmet'in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına yeniden kabul edilmesi yolu açılmış gibi görünmesine rağmen bu düzenlemenin sadece yaşamakta olan kişiler için olduğu ve Nâzım Hikmet'i kapsamadığını belirtilerek bu yöndeki talepler reddedildi. Daha sonra dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu TBMM İçişleri Komisyonunda "Tasarıda, şahsa bağlı hak olduğu için bizzat müracaat etmesi gerekir. Arkadaşlarım da olumlu şeyler belirttiler, komisyonda görüşülür, bir karar verilir" dedi.
2009 yılının 5 Ocak günü "Nâzım Hikmet Ran'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin önerge" Bakanlar Kurulunda imzaya açıldı. Nâzım Hikmet Ran'a yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının iade edilmesine ilişkin bir kararname hazırladıklarını ve imzaya açıldığını ifade eden hükûmet sözcüsü Cemil Çiçek 1951 yılında vatandaşlıktan çıkartılan Nâzım Hikmet'in yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına ilişkin önerinin Bakanlar Kurulu' tarafından oylanarak kabul edildiğini söyledi.
Bakanlar Kurulunun 5 Ocak 2009 tarihinde aldığı bu karar 10 Ocak 2009 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlandı ve Nâzım Hikmet Ran 58 yıl sonra yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu.
Üslubu ve başarıları
Nâzım Hikmet ilk şiirlerini hece ölçüsü ile yazmaya başladı fakat bunlar içerik bakımından diğer hececilerden farklıydı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece ölçüsü ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliği'nde yaşadığı ilk yıllar olan 1922 ile 1925 arasında bu arayış doruğa çıktı. Hem içerik hem de biçim bakımından dönemindeki şairlerden farklıydı. Hece ölçüsünden ayrılarak Türkçenin vokal özellikleri ile ahenk oluşturan serbest ölçüyü benimsedi. Mayakovski ve fütürizm taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi.
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan,
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak.
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın.
Yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim...
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...— Nâzım Hikmet, Davet
Nazım Hikmet'in eserleri dünya basınına ilk kez 1932 yılında yansıdı. Amerika'da yayımlanan The Bookman dergisinin ocak-şubat sayısında Nermin Muvaffak'ın şairle yaptığı röportajın yanı sıra tercüme ettiği şiirler yer aldı.
Şiirlerinden birçoğu Fikret Kızılok, Cem Karaca, Gülden Karaböcek, Selda Bağcan, İlhan İrem, Edip Akbayram, Fuat Saka, Grup Yorum, Ezginin Günlüğü, Zülfü Livaneli, Ahmet Kaya gibi sanatçılar ve gruplar tarafından bestelendi. Nazım Hikmet'in "Niye Böyle Geç Kaldın" adlı eseri Gülden Karaböcek, "Memleketim" adlı eseri Selda Bağcan, "Hoşgeldin Kadınım" adlı eseri İlhan İrem, "Güzel Günler Göreceğiz" adlı eseri Edip Akbayram, "Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı'nda", "Hep Kahır", "Çok Yorgunum", "Mavi Liman", "Herkes Gibisin" adlı adlı eserleri Cem Karaca tarafından yorumlanarak bestelenmiştir.,,,,,Ünol Büyükgönenç tarafından özgün bir şekilde yorumlanmış olan küçük bir kısmı ise 1979'da Güzel Günler Göreceğiz ismiyle kaset olarak çıktı. Birkaç şiiri ise Yunan besteci Manos Loizos tarafından bestelendi. Ayrıca bazı şiirleri Yeni Türkü grubunun eski üyesi Selim Atakan tarafından da bestelendi. Salkım söğüt adlı şiiri Ethem Onur Bilgiç'in 2014 tarihli animasyon filmine konu oldu.
Şairin anısına "Nazım Hikmet Memleket" adlı şarkı Leman Sam, İlhan Şeşen ve Edip Akbayram tarafından yorumlanmıştır.
UNESCO'nun ilan ettiği 2002 Nâzım Hikmet Yılı için besteci Suat Özönder Şarkılarda Nâzım Hikmet adlı bir albüm hazırladı ve Kültür Bakanlığının katkılarıyla Yeni Dünya plak şirketi tarafından hayata geçirildi.
2008 yılının ilk günlerinde Nâzım Hikmet'in eşi Piraye'nin torunu Kenan Bengü tarafından Piraye'nin evrakları arasında Dört Güvercin adında bir şiiri ve üç adet tamamlanmamış roman taslağı bulundu.
Suman Pokhrel, Nâzım'ın birçok şiirini Nepali diline çevirerek ve bunları Manpareka Kehi Kavita - 2018 adlı antolojide bir araya getirerek sunmuştur. Ayrıca, bu çevrilen eserler çeşitli basılı ve çevrimiçi edebi dergilerde sergilenmiştir.
2020 yazında Kitap-lık dergisi TÜSTAV Komintern Arşivinde yaptığı çalışmalarla keşfedilen İstanbul’da 1 Mayıs, Beyanname, Gecenin Penceresinde, İtiraf ve Hayatımız Yirmi İki Kelimede isimli şiirlerini yayımladı.
Eserleri
Bestelenmiş şiirleri
- Ahmet Aslan, Geberiyorum
- Ahmet Kaya, Aynı Daldaydık
- Ahmet Kaya, Şeyh Bedrettin (Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı şiirinden uyarlama)
- Athena, Geberiyorum
- Bulutsuzluk Özlemi, Bedrettin albümü (Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı şiirinden uyarlama)
- Büyük Ev Ablukada, Güneş Yerinde (Yaşamaya Dair şiirinden uyarlama)
- Cem Karaca, Ceviz Ağacı
- Cem Karaca, Çok Yorgunum (Mavi Liman şiirinden uyarlama)
- Cem Karaca, Hasret (Davet şiirinden uyarlama)
- Cem Karaca, Herkes Gibi
- Cem Karaca, Hoşgeldin Kadınım (Hoş Geldin şiirinden uyarlama)
- Cem Karaca, Kerem Gibi
- Cem Karaca, Şeyh Bedrettin Destanı (Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı şiirinden uyarlama)
- Edip Akbayram, Gidenlerin Türküsü
- Edip Akbayram, Güzel Günler Göreceğiz (Nikbinlik şiirinden uyarlama)
- Edip Akbayram, Korkuyorlar
- Esin Afşar, Tahir ile Zühre Meselesi
- Ezginin Günlüğü, Japon Balıkçısı
- Ezginin Günlüğü, Seni Düşünmek Güzel Şey
- Fikret Kızılok, Akın Var
- Gülden Karaböcek, Niye Böyle Geç Kaldın
- Grup Baran, Güneşi İçenlerin Türküsü
- Grup Baran, Salkım Söğüt
- Grup Munzur, Kerem Gibi
- Grup Yorum, Ben Bir Asker Kaçağıyam
- Grup Yorum, Bu Memleket Bizim
- Grup Yorum, İnsanların İçindeyim
- Grup Yorum, Veda
- Hümeyra, Yaşamaya Dair
- Hüsnü Arkan, Bor Oteli
- İlhan İrem, Hoşgeldin Kadınım
- İlkay Akkaya, Beyazıt Meydanı
- , Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş
- Onur Akın, Sev Bakalım
- Onur Akın, Seviyorum Seni
- Ruhi Su, Kadınlarımız
- Ruhi Su, Masalların Masalı
- Ruhi Su, Onlar Ki
- Ruhi Su, Kız Çocuğu
- Ruhi Su, Şeyh Bedreddin Destanı
- Selda Bağcan, Nice Nice Yıllara
- Sümeyra Çakır, Hürriyet Kavgası
- Taci Uslu, Piraye
- Yeni Türkü, Beyazıt Meydanı'ndaki Ölü
- Yeni Türkü, Mapushane Kapısı
- Yeni Türkü, Öldükten sonra
- Yeni Türkü, Sen
- Zülfü Livaneli, Bulut Mu Olsam
- Zülfü Livaneli, Hoşçakal Kardeşim Deniz
- Zülfü Livaneli, Karlı Kayın Ormanı
- Zülfü Livaneli, Kız Çocuğu
- Zülfü Livaneli, Memetçik Memet
- Zülfü Livaneli, Saat Dört Yoksun
- Zülfü Livaneli, Şeyh Bedrettin Destanı (Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı şiirinden uyarlama)
- Zülfü Livaneli, Vapur
Hakkındaki eserler
- Mavi Gözlü Dev (Bursa cezaevi yıllarını anlatan film, 2007)
- Merhaba Güzel Vatanım (biyografik film, 2019)
- Bu Dünyadan Nâzım Geçti (Vâlâ Nureddin)
- Nâzım Üstüne (Abidin Dino)
- Mavi Gözlü Dev (Zekeriya Sertel)
- Nâzım Hikmet'in Son Yılları (Zekeriya Sertel)
- Nâzım Hikmet ile Serteller (Yıldız Sertel)
- Giderayak: Anılarımdaki Nâzım Hikmet (Gün Benderli)
- Nâzım'ın Özgürlük Savaşı (Mehmet Ali Sebük)
- Nâzım Hikmet: Yaşamı, Ruhsal Yapısı, Davaları, Tartışmaları, Dünya Görüşü, Şiirinin Gelişmeleri (Memet Fuat)
- Nâzım Hikmet'in Gerçek Yaşamı (6 cilt, Kemal Sülker)
- Komintern Belgelerinde Nâzım Hikmet (TÜSTAV)
- Hava Kurşun Gibi Ağır: Nazım Hikmet'in Romanı (Hıfzı Topuz)
- Nâzım’ın Siyasal Yaşamı ve Davaları (Atilla Coşkun)
- Nâzım (Can Dündar)
- Çizgilerle Nâzım Hikmet (Müjdat Gezen, Savaş Dinçel)
- Romantik Komünist (Saime Göksu, Edward Timms)
- Nâzım Hikmet ve Memleket (Göksel Aymaz)
- Nâzım Hikmet - Siyasi Biyografi (Hikmet Akgül)
- Sevdalınız Komünisttir: Nâzım Hikmet’in Siyasal Yaşamı (Emin Karaca)
- Tepeden Tırnağa Nâzım Hikmet (Emin Karaca)
- Nâzım (Aydın Aydemir)
- Nâzım Nâzım (Aydın Aydemir)
- Piraye'de Nazım Olmak (Nazan Arısoy)
Dış bağlantılar
hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Commons'ta dosyalar | |
Vikisöz'de alıntılar | |
Vikikaynak'ta belgeler |
- Nâzım'ın Hikâyesi web sitesi (Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi) 6 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Nâzım Hikmet Ran web sitesi (Memet Fuat) 19 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı web sitesi 15 Kasım 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Moskova Nâzım Hikmet Vakfı web sitesi 10 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
- Genel
- Bezirci, Asım (1975). Nâzım Hikmet (1993 bas.). İstanbul: Evrensel Basım Yayın. ISBN .
- Nâzım'ın Hikâyesi 6 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Nâzım Hikmet Külür ve Sanat Araştırma Merkezi).
- Özel
- ^ . Anadolu Ajansı. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Yücel Demirel (Temmuz-Ağustos 2018). "Nâzım Hikmet'in Dünyaya Gelişi". Kitap-lık dergisi, 198. YKY. 7 Ocak 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ocak 2022.
- ^ . TÜSTAV. 14 Ocak 2019. 17 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2022.
Bu mektuptaki en dikkat çekici yer Paşa’nın düştüğü tarihtir: Nâzım’ın Hicrî tarihle 4 Şevvâl 1319’da doğduğunu söylüyor. Bu tarih 14 Ocak 1902’dir. Bu tarihi Paşa bir karta ‘Celileciğe’ ithafıyla yazıp göndermiştir. Bu kart Nâzım Hikmet’in 1921’de Moskova’da çekilmiş olan bir fotoğrafının altına yapıştırılmış olarak Piraye Koleksiyonu’nda bulunmaktadır.
- ^ "3/13401 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı" (PDF). T.C. Resmî Gazete, 7885. 15 Ağustos 1951. 30 Aralık 2016 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 29 Aralık 2016.
[...] Komünizmi yaymak maksadını güden neşriyatiyle Sovyet hükûmetinin verdiği hizmeti ifa etmekte olan mâruf komünist Nâzım Hikmet Ran'ın [...] Türk vatandaşlığından çıkarılması; [...] 1312 sayılı kanunun 10uncu maddesine göre, Bakanlar kurulunun 25/7/1951 tarihinde kararlaştırılmıştır.
- ^ "Nâzım Hikmet'in sözleri kitapları ve hayatı". Radikal.com.tr. 28 Nisan 2014. 30 Aralık 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Aralık 2016.
[...] Türkiye vatandaşlığından çıkarılmasının ardından, büyük dedesi Mustafa Celaleddin Paşa (Konstantin Borzecki)'nın memleketi olan Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını aldı.
- ^ "2009/14540 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı". T.C. Resmî Gazete, 27106. 10 Ocak 2009. 18 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Aralık 2016.
Nâzım Hikmet Ran'ın Türk vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin 25/7/1951 tarihli ve 3/13401 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yürürlükten kaldırılması; [...] Bakanlar Kurulu'nca 5/1/2009 tarihinde kararlaştırılmıştır.
- ^ Ansiklopedi AnaBritannica, Cilt 16, Sf. 429
- ^ a b c "Nâzım'sız 47 yıl". 14 Mart 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ocak 2013.
- ^ . . Casa della poesia. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2015.
- ^ Hikmet, Vera Tulyakova (1989). Nâzım'la söyleşi. Cem Yayınevi. ISBN .
- ^ Akgül, Hikmet (2002). Nâzım Hikmet: siyasi biyografi. Çiviyazilari. ISBN .
- ^ "Vera tulyakova hikmet nazım la son söyleşimiz". www.issuu.com. Hüseyin Şenol. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2015.
- ^ Kalyoncu, Cemal A. (15 Haziran 2009). [Not Nâzım himself, but his reputation was punished]. Aksiyon. İstanbul: Feza Publications. 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2015.
- ^ . 4 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2013.
- ^ a b c d . 21 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Temmuz 2013.
- ^ "Nâzım Hikmet Berlin'de". Toplumsal Tarih dergisi, 285. Tarih Vakfı. Eylül 2017. s. 70-88. 28 Aralık 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Aralık 2021.
- ^ "Sertel, Zekeriya. Nâzım Hikmet’in Son Yılları. Milliyet Yayınları, 1978. s. 47-48.
- ^ . 8 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Güngör, Serhan (Ekim 2018). "Nâzım Hikmet'in Polonya vatandaşlığına başvuru ve kabul belgesi!". #tarih, 53. ss. 58-60. ISSN 2148-547X.
- ^ Nâzım'ın vatandaşlığı AKP'ye takıldı 30 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Radikal, 19 Mayıs 2006
- ^ TBMM İÇİŞLERİ KOMİSYONU 21 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . TBMM.gov.tr. 26 Nisan 2006. Erişim: 25 Nisan 2012.
- ^ Bakanlar kurulu kararı Resmi Gazete'de yayınlandı 24 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., İhlas Haber Ajansı, Erişim tarihi: 2 Haziran 2016
- ^ Nâzım Hikmet'e vatandaşlığı iade edilecek 20 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Habertürk, 6 Ocak 2009
- ^ . siir.gen.tr. 23 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2017.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2022.
- ^ "Salkım Söğüt - Weeping Willow". 9 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Haziran 2017.
- ^ Nâzım Hikmet’in son sürprizi! 13 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . NTV, 3 Ocak 2008
- ^ Akhmatova, Anna; Świrszczyńska, Anna; Ginsberg, Allen; Agustini, Delmira; Farrokhzad, Forough; Mistral, Gabriela; Jacques, Jacques; Derviş, Mahmud; Al-Malaika, Nazik; Hikmet, Nazim; Kabbani, Nizar; Paz, Octavio; Neruda, Pablo; Plath, Sylvia; Amichai, Yehuda (2018). Manpareka Kehi Kavita मनपरेका केही कविता [Benim Seçtiklerimden Bazı Şiirler] (Nepalce). Pokhrel, Suman tarafından çevrildi (First bas.). Kathmandu: Shikha Books. s. 174.
- ^ Tripathi, Geeta (2018). अनुवादमा 'मनपरेका केही कविता' [Manpareka Kehi Kavita: Çevirisi Yapılmış Dünya Şiirleri Antolojisi]. Kalashree. ss. 358-359.
- ^ "Nâzım'ın bilinmeyen beş şiiri gün yüzüne çıktı". edebiyathaber.net. 1 Temmuz 2020. 3 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Temmuz 2020.
- ^ Bardakçı, Murat (Şubat 2001). "İşte Nâzım Hikmet'in sansürlemek şarkıları". Hürriyet. 19 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Şubat 2017.
- ^ Piraye İçin Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri kitabındaki 6 Ekim 1945 tarihli şiirden uyarlama
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Nazim Hikmet d 14 Ocak 1902 Selanik Osmanli Imparatorlugu o 3 Haziran 1963 Moskova SSCB Turk sair ve yazardir Siirleri elliden fazla dile cevrilmis ve eserleri bircok odul almistir Turkiye de serbest nazimin ilk uygulayicisi ve cagdas Turk siirinin en onemli isimlerindendir Uluslararasi bir une ulasmistir ve dunyada 20 yuzyilin en gozde sairleri arasinda gosterilmektedir Nazim Hikmet RanDogumMehmed Nazim 14 Ocak 1902 Selanik Selanik Vilayeti Osmanli ImparatorluguOlum3 Haziran 1963 61 yasinda Moskova Rusya SFSC SSCBDefin yeriNovodevici Mezarligi Moskova 55 43 29 N 37 33 15 E 55 724722 K 37 554167 D 55 724722 37 554167MahlasOrhan Selim Ahmet Oguz Mumtaz Osman Ercument ErTakma adGuzel Yuzlu Sair Mavi Gozlu DevMeslekSairRomanciOyun yazariVatandaslikOsmanli 1902 1922 Turkiye 1922 1951 Polonya 1951 Turkiye 2009 da yeniden verildi EgitimBahriye Mektebi 1915 1918 Alma materDogu Emekcileri Komunist Universitesi 1921 1924 DonemCumhuriyet DonemiEdebi akimToplumcu Gercekcilik FuturizmEvlilikNuzhet Hanim 1924 Lena Yurcenko 1926 Piraye Altinoglu 31 Ocak 1935 23 Mart 1951 Vera Tulyakova 1959 1963 PartnerMunevver Berk 1948 1951 Galina Grigoryevna 1952 1959 CocuklarMehmet Nazim Ran 1951 2018 Memet Fuat 1926 2002 uvey AkrabalarCelile Hikmet annesi Ali Fuat Cebesoy dayisi Oktay Rifat kuzeni Refik Erduran kayin biraderi Etkiledikleri Ahmed Arif Attila Ilhan Hasan Izzettin Dinamo Rifat Ilgaz Hasan Huseyin Korkmazgil Nevzat Celik Arif Damar Sabahattin AliEtkilendikleri Tevfik Fikret Vladimir Mayakovski Ziya Pasa Namik KemalImza Komunist dusunceleri ve yasakli Turkiye Komunist Partisi TKP uyeligi nedeniyle defalarca tutuklanmis ve yasaminin buyuk bolumunu hapiste ya da surgunde gecirmis Turkiye de 11 ayri davadan yargilanarak Istanbul Ankara Cankiri ve Bursa cezaevlerinde 12 yili askin sure hapis yatmistir Yasakli oldugu yillarda Orhan Selim Ahmet Oguz Mumtaz Osman ve Ercument Er adlarini da kullanmistir 1951 yilinda Turkiye den ayrilmasi sonrasinda Turkiye Cumhuriyeti vatandasligindan cikarilmis bu karar olumunden 46 yil sonra 5 Ocak 2009 tarihinde iptal edilmistir Dogum adi Mehmet Nazim olup resmi olarak 1935 te yururluge giren Soyadi Kanunu geregi Ran soyadini 1951 de vatandasliktan cikarilmasi uzerine Polonya vatandasligina gecince ise dedesinden dolayi Borzecki soyadini almakla birlikte kendi soyadi yerine babasinin adini kullanarak hep Nazim Hikmet ismini kullanmistir 1963 yilinda Moskova da kalp krizi sonucu olmustur Mezari halen Moskova dadir Yasam oykusuAilesi Babasi Matbuat Umum Mudurlugu ve Hamburg Sehbenderligi yapmis olan Hikmet Nazim Bey dir d 1876 Hikmet Bey Diyarbakir Halep Konya ve Sivas gibi illerde valilikler yapmis olan Mehmet Nazim Pasa nin o 1926 ogludur Mevlevi tarikatindan olan ve ozgurlukcu fikirlere sahip Nazim Pasa Selanik in son valisidir Annesi Ayse Celile Hanim d 1880 dilci ve egitimci de olan Hasan Enver Pasa ile Leyla Hanim in kizidir piyano calan resim yapan Fransizca bilen bir kadindir Hasan Enver Pasa Polonya dan 1848 Ayaklanmalari sirasinda Osmanli Imparatorlugu na goc eden ve Osmanli vatandasi olunca Mustafa Celalettin Pasa adini alan Konstantin Borzecki nin Lehce Konstanty Borzecki d 1826 o 1876 ogludur Mustafa Celaleddin Pasa Osmanli Ordusu nda subay olarak gorev yapmis ve Turk tarihi uzerine onemli bir eser olan Les Turcs anciens et modernes Eski ve Yeni Turkler kitabini yazmistir Celile Hanim in annesi Leyla Hanim ise Alman kokenli Osmanli generali Mehmet Ali Pasa nin yani Ludwig Karl Friedrich Detroit in kizidir Celile Hanim in kiz kardesi Munevver Hanim sair Oktay Rifat in annesidir Oglu Nazim tarafindan Alman Polonyali Gurcu Cerkes ve Fransiz kokenli olarak tarif edilen Celile Hanim 3 8 Cerkes 2 8 Leh 1 8 Sirp 1 8 Alman 1 8 Fransiz Huguenot kokenliydi Nazim Hikmet in babasi Hikmet Nazim Bey ile annesi Ayse Celile Hanim 1901 Subat ayinda evlendiler Cocuklugu Nazim Hikmet Mehmet Nazim adiyla 15 Ocak 1902 tarihinde Selanik te dogdu O sirada Hariciye Nezareti memuru olarak Selanik te calisan Hikmet Bey Nazim in cocuklugunda memuriyetten ayrildi ve ailesiyle birlikte Halep te bulunan babasinin yanina gitti Burada bulunduklari sirada Hikmet Celile ciftinin biri Ali Ibrahim digeri Samiye adinda iki cocugu oldu fakat Ali Ibrahim dizanteriye yakalanip oldu Nazim Pasa nin Diyarbakir a atanmasiyla birlikte Hikmet Bey ve ailesi de Diyarbakir a tasindi Ancak burada bunalan Hikmet Bey ailesiyle birlikte Istanbul a tasindi Hikmet Bey in Istanbul daki is kurma denemeleri de iflasla neticelenince memuriyet hayatina geri dondu Fransizca bildigi icin 28 Subat 1914 te Matbuat i Umumiye cevirmenligine atandi Bu sirada 1910 yilinda emekli olan Nazim Pasa da Istanbul a oglunun yanina tasindi Nazim Hikmet Heybeliada Bahriye Mektebi nde ogrenciyken Nazim Hikmet ilk ogrenimini Goztepe Tas Mektebinde tamamladi Ilk siiri Feryad i Vatan i 3 Temmuz 1913 te yazdi Ayni yil Mekteb i Sultanide ortaokula basladi fakat bu okulun pahali olmasi nedeniyle Nisantasi Sultanisine gecti Bir aile toplantisinda denizciler icin yazdigi bir kahramanlik siirini Bahriye Naziri Cemal Pasa ya okuyunca Bahriye Mektebine gitmesine karar verildi 25 Eylul 1915 te Heybeliada Bahriye Mektebine girdi O sirada Yahya Kemal de bu okulda ogretmenlik yapmaktaydi Yahya Kemal in Nazim in annesi Celile Hanim la iliskisi oldugu soylentileri Hikmet Celile ciftinin arasini bozdu ve cift bir sure sonra bosandi Hikmet Bey daha sonra Cavide Hanim la evlendi ondan Metin ve Fatma Melda adlarinda iki cocugu oldu 1918 1922 yillari arasinda Hamburg Baskonsolosu olarak gorev yapti Celile Hanim ise resim dalinda egitim almak icin Paris e gitti Nazim in Mehmet Nazim imzasiyla yazdigi ve ilk yayimlanan siiri olan Hala Servilerde Agliyorlar mi 3 Ekim 1918 de Yeni Mecmua dergisinde cikti Nazim ayni yil 26 kisi icinden 8 olarak Bahriye Mektebinden mezun oldu Karne degerlendirmelerinde zeki orta derecede caliskan ve ahlaki tavirlari iyi bir ogrenci olmakla birlikte elbisesine ozen gostermedigi ve sinirli oldugu belirtilmektedir Mezun oldugunda donemin okul gemisi Hamidiye gemisine guverte stajyer subayi olarak atandi 1919 kisinda zatulcenp hastaligina yakalandi birkac ay suren tedavisi sirasinda saglik kurulu 1920 Mayis ayinda Nazim i askerlikten curuge cikardi Milli Mucadele donemi Milli Mucadelenin ilk yilini hasta olarak geciren Nazim Hikmet 19 yasindayken 1921 Ocak ayinda arkadasi Vala Nureddin ile Kurtulus Savasina katilmak uzere ailesinden habersiz Anadolu ya gecti Inebolu ya vardiginda Anadolu halkinin ozellikle koylunun cileli yasayisini yakindan gordu Bu sirada Spartakistlerden Sadik Ahi Mehmet Eti adli bir sosyalistle tanisti ve ondan yeni fikirler ogrendi Yedi gunluk yaya yolculuk sonrasinda Ankara ya ulasti Cepheye gonderilmedi Tedrisat i Taliye Muduru Kazim Nami nin Duru yardimiyla 14 Haziran 1921 de Bolu Sultanisi kism i iptidai muallimligine atandi Burada bir sure ogretmenlik yapti cevrenin tutucu olmasi nedeniyle zorlandi hatta Milli Mucadeleye karsi padisahi destekleyen kisilerin dusmanligini kazandi Agustos 1921 de Bolu dan ayrildi Duzce Akcakoca Zonguldak ve Trabzon dan gecerek 30 Eylul de Batum a ulasti Burada bir sure yasadi yolculugunda kendine eslik eden Vala Nureddin in yani sira Batum da tanistigi Ahmet Cevat Emre ve Sevket Sureyya Aydemir ile Temmuz 1922 de Tiflis ten Moskova ya gitti Moskova donemi 1922 1928 Nazim Hikmet Temmuz 1922 de Moskova ya vardiginda Ekim Devrimi sonrasinda baslamis olan Rus Ic Savasinin son aylari yasaniyordu Nazim Turkiye Komunist Partisi uyesi olarak burada Dogu Emekcileri Komunist Universitesinde felsefe siyasal bilimler ve iktisat dallarindan olusan Marksizm Leninizm egitimi aldi Moskova da SSCB nin ilk yillarina tanik oldu Rus avangart siirini inceledi Mayakovski gibi edebiyatcilarin eserlerini tanidi Rus futuristleri ve konstruktivistlerinden esinlendigi bu donemde klasik bicimden siyrilarak yeni bir bicim gelistirmeye basladi 1923 Ocak ayinda Mayerhold Tiyatrosunda duzenlenen Uluslararasi Sanat Gosterisinde Yeni Sanat baslikli siirini okudu 1924 te yayinlanan ve Turkiye Komunist Partisinin TKP kurucularindan Mustafa Suphi ve 14 arkadasinin 28 29 Ocak 1921 de Trabzon aciklarindan bogularak katledilmelerini anlatan ilk siir kitabi 28 Kanunisani Moskova da sahnelendi Ekim Devriminin lideri Lenin in 24 Ocak 1924 gunu olmesi uzerine Nazim Lenin in mezarinda bes dakika nobet tuttu Nazim Hikmet Dogu Emekcileri Komunist Universitesinden mezun olup 1924 Aralik ayinda Turkiye Komunist Partisinin ulke icindeki faaliyetlerine katilmak uzere yurda dondu fakat sadece yedi ay kalabildi Bir yandan babasinin cikardigi Sinema Postasi dergisinin teknik islerine yardim etti bir yandan da Turkiye Komunist Partisinin legal yayin calismalarinda gorev aldi Bunlardan Aydinlik dergisine yazilar ve siirler yazdi 21 Ocak 1925 tarihinde yayimlanmaya baslayan Orak Cekic gazetesine de yazdi bu gazeteyi sokaklarda satti Polis takibine takilmasi uzerine gizlice Izmir e gitti 1925 Mart ayinda cikan Takrir i Sukun Kanunu araciligiyla liberal sosyalist her turlu muhalif kuruluslar ve yayin organlari kapatildi bircok yazar tutuklandi Nazim Hikmet aranmasina ragmen bulunamadi Istiklal Mahkemesinde giyaben yargilandi ve 12 Agustos 1925 tarihinde gizli komunist partisi uyeliginden 15 yil kurek mahkumiyetine carptirildi Ay sonunda gizlice Istanbul a gitti annesinin yanina ugradi ve bir takaya binerek donemin TKP lideri Sefik Husnu ile birlikte yurt disina cikip TKP nin 1926 Viyana Konferansina katildi ve yeniden Moskova ya gitti Turkiye ye donusu 1928 1935 1 Mart 1926 tarihinde kabul edilen Turk Ceza Kanunu uyarinca bir yil once aldigi 15 yillik hapis cezasi 1 yila inince Nazim Hikmet yurda donmek icin Turkiye Buyukelciligine birkac kez basvurdu fakat olumlu sonuc alamadi Bunun uzerine Temmuz 1928 de partili yoldasi Laz Ismail 1970 lerde TKP genel sekreteri olan Marat kod adli Ismail Bilen ile birlikte ulkeye sahte pasaportla girdikten sonra Hopa da yakalanip burada iki ay tutuklu kaldiktan sonra Rize ye oradan Istanbul a oradan da Ankara ya sevk edildiler Burada Nazim in 1925 Istiklal Mahkemesi mahkumiyet hukmu kaldirildi ikisine sahte pasaport kullanmaktan uc ay ceza verildi fakat tutukluluk sureleri mahkumiyet suresini asmis bulundugu icin serbest birakildilar Nazim Ankara da eski TKP yoneticilerinden olup 1927 Tevkifati sonrasi Kemalizm ile uzlasmayi tercih eden Sevket Sureyya Aydemir ve baskalari tarafindan ya da onlar araciligiyla kendine yapilan Halkevi bunyesinde calisma teklifini geri cevirip Istanbul a gitti ve 1929 da Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel in cikardigi Resimli Ay dergisinin kadrosuna katildi Bu arada Muhsin Ertugrul Cemal Resit Rey Peyami Safa gibi unlu isimlerle de calisti Kisa surede ulke capinda taninan bir saire ve dusunce adamina donustu 835 Satir adli siir kitabi edebiyat cevrelerinde genis yanki uyandirdi Ahmet Hasim gibi sairlerin ovgusuyle karsilasti Fakat bu surecte Nazim Hikmet in Putlari Yikiyoruz basligi altindaki yazi dizisinde eski edebiyati yikmak ve yeninin temellerini atmak yonundeki fikirleri donemin onde gelen edebiyatcilarinin tepkisini cekti 1 1 1 835 Satir Jokond ile Si Ya U Sesini Kaybeden Sehir ve Varan 3 adli kitaplari hakkinda acilan davalar beraatla sonuclandi Kafatasi adli oyunu Istanbul Sehir Tiyatrosunda sahneye kondu Bu donemde Nazim TKP icerisinde de hizla one cikti Fakat parti icinde Komintern den Moskova Ankara hukumetleri arasindaki iliskiler olumlu seyrederken TKP nin Kemalist rejime karsi sert muhalefet yapmamasi yonunde gelen talimatlara itiraz eden devrimci muhalefet hareketinin liderligini yapmasinin ardindan arkadaslariyla birlikte Trockist vb olmakla suclanip 1932 de partiden atildi Bir sure gorece rahat bir donem yasanip ardindan yine baskilar artinca Nazim yirmiye yakin takma ad kullanarak yazmaya devam etti Destanlarla one cikan ustalik doneminin ilk kitabi sayilan Simavne Kadisi Oglu Seyh Bedrettin Destani 1936 Turkiye de sagliginda yayimlanan son eseri oldu Bu tarihten 1968 yilina kadar eserlerinin Turkiye de basim ve yayimi yasakti Nazim Hikmet Cankiri CezaevindeHapis hayati 1938 1950 Yargilandigi davalarin listesi 1925 Ankara Istiklal Mahkemesi Davasi 12 Agustos ta 15 yil kurek mahkumiyetine carptirildi 1927 1928 Istanbul Agir Ceza Mahkemesi Davasi 23 Ocak 1928 tarihinde giyabinda uc ay hapis cezasina carptirildi 1928 Rize Agir Ceza Mahkemesi Davasi Ekalliyetleri kiskirtma suclamasiyla yargilandi ve beraat etti 1928 Ankara Agir Ceza Mahkemesi Davasi Istiklal Mahkemesinin 1925 yilindaki mahkumiyet hukmu kaldirildi 1931 Istanbul Ikinci Asliye Ceza Mahkemesi Davasi Bir zumrenin hakimiyetini temin etmek gayesine matuf oldugu ve halki curum ikaina tesvik ettigi iddiasiyla yargilandi oy birligiyle beraat etti 1933 Istanbul Agir Ceza Mahkemesi Davasi Halki hukumete karsi kiskirtmak suclamasiyla yargilandi 29 Temmuz 1933 tarihinde alti ay uc gun hapis cezasi aldi ama ceza Af Kanunu sayesinde dustu 1933 Istanbul Ucuncu Asliye Ceza Mahkemesi Davasi Bir siirinde Sureyya Ilmen e hakaret ettigi iddiasiyla yargilandi bir yil hapis ve 500 lira tazminat cezasina carptirildi Yargitay karari bozdu 29 Ekim 1933 tarihinde cikarilan Af Kanunu sayesinde mahkeme davanin butun sonuclariyla dusmesine karar verdi 1933 1934 Bursa Agir Ceza Mahkemesi Davasi 18 Mart 1933 tarihinde once gozaltina alindi ardindan tutuklandi ve Sultanahmet Cezaevine kondu 31 Mayis ta Bursa Cezaevine nakledildi 30 Ekim de aciklanan iddianamede Turkiye Komunist Partisi nden ayri gizli ve ozellikle isciler arasinda etkin bir orgutun kuruldugu Nazim Hikmet in de bu orgute katildigi ve bazi bildirilerle brosurleri kaleme aldigi one surulmekte ve TCK nin 146 ve 147 maddelerine gore idami istenmekteydi 4 Agustos 1934 tarihinde sonuclanan davada dort yil hapis cezasina mahkum oldu Af Kanunu sayesinde ceza uc yila indirildi tutukluluk suresi goz onunde bulundurularak tahliye edildi 1936 1937 Istanbul Agir Ceza Mahkemesi Davasi 1938 Harp Okulu Komutanligi Askeri Mahkemesi Davasi 1938 Donanma Komutanligi Askeri Mahkemesi Davasi Nazim Hikmet ordu mensuplari arasinda komunizm propagandasi ve orgutlenme faaliyetleri yuruttugu iddiasiyla 17 Ocak 1938 gecesi gozaltina alindi sonra Ankara ya gonderildi Harp Okulu Komutanlik Askeri Mahkemesinde askeri kisileri ustlerine karsi kiskirtmak suclamasiyla yargilandi 29 Mart 1938 tarihinde on bes yil agir hapsine ve omur boyu kamu hizmetlerinden men edilmesine karar verildi Ayni fiillerinden oturu ayrica Agustos ayinda 1938 Donanmasi Davasi olarak da bilinen davada da o donem TKP nin onde gelen isimlerinden Hikmet Kivilcimli ile birlikte donanmayi isyana tesvik sucundan yargilanip herhangi bir tanik veya kanit olmamasina ragmen yirmi yil agir hapis cezasi aldi Boylece toplam hapis cezasi birtakim indirimlerden sonra 28 yil 4 ay oldu 31 Agustos 1938 de Istanbul Tevkifhanesine oradan da 1940 Subat ayinda Cankiri Cezaevine gonderildi Burada birlikte kaldigi Kemal Tahir ile dostlugu daha sonra mektuplarla surdu Cunku sagliginin bozulmasi uzerine ayni yilin Aralik ayinda Bursa Cezaevine nakledildi Burada ise Orhan Kemal ve Balaban ile birlikte kaldi Tum bu sure zarfinda edebi calismalarina cezaevinden devam etti ailesi ve arkadaslariyla mektuplasti Cezaevindeyken Kuvayi Milliye Destani Memleketimden Insan Manzaralari gibi sayisiz eserler uretti Cezaevinde kaldigi yillar boyunca hakkinda verilen kararin bozulmasi icin cabalarini surdurdu Gerek buyuk dayisi Ali Fuat Cebesoy ve baskalari araciligiyla yapilan cabalar gerekse dogrudan kendinin Basvurabilecegim en inkilapci bas sensin Kemalizm den ve senden adalet istiyorum Turk inkilabina ve senin basina and icerim ki sucsuzum gibi ifadeler iceren dilekcesi vb hic fayda etmedi Bu sirada Komintern 1935 ten itibaren Italya da Fasizm ve Almanya da Nazizm karsisinda demokrasiyi savunmak icin genis birlesik cephe olusturma politikasi izlemis 1939 da baslayan II Dunya Savasi sirasinda ozellikle 1941 de Almanya nin Sovyetler Birligi ne saldirmasinin ardindan bu politika uluslararasi anti fasist cephe olusturulmasina yol acmis ve bu surecte Nazim da yeniden parti cizgisine uygun hareket eder olmustu 1945 te II Dunya Savasi sona erdiginde bir yandan Turkiye de tek parti rejiminden cok partili demokrasiye gecis sancilari yasaniyor bir yandan da uluslararasi planda yavas yavas Soguk Savas ruzgarlari hissedilmeye basliyor ve bu kosullarda tek cephe politikalari surdurulmeye calisiliyordu 1945 yili sonunda Komunist Partililerle Demokrat Partililerin Sabiha Sertel yonetiminde Gorusler adli bir ortak dergi cikarmalari dergi 1 sayisinin cikmasinin hemen ardindan patlak veren Tan Olayi ile tirmanan gerginlik ortamda akamete ugramis olsa da bunu 1949 yilinda yine Demokrat Parti cevresinden birinin Vatan gazetesinin liberal demokrat sahibi ve basyazari Ahmet Emin Yalman in Nazim Hikmet e ozgurluk kampanyasi baslatmasi izledi 10 Mayis 1950 tarihli Vatan gazetesi kupuru Bursa ya gidip cezaevinde Nazim la gorusen Ahmet Emin Yalman in 19 Agustos 1949 tarihli gazetesinde Tevfik Fikret ve Nazim Hikmet baslikli basyazisini yayinlamasi Nazim Hikmet in hapis surecinde bir donum noktasi olusturdu Liberal gazeteci Ahmet Emin Yalman in tek parti rejimi tarafindan haksiz yere hapsedilen komunist sair Nazim Hikmet in serbest birakilmasi icin bu sekilde baslayan bir dizi yazisi ve gazetenin avukati olup bu asamada Nazim in avukatligini da devralan e yaptirdigi on yazidan olusan bir inceleme sonucunda kamuoyunda Nazim Hikmet in bir adli hata yuzunden cezaevinde oldugu gorusu agirlik kazandi Avukatlarin yani sira Adnan Adivar Adnan Cemgil Adnan Saygun Ahmet Emin Yalman Ahmet Hamdi Tanpinar Ali Naci Karacan Bedri Koraman Bedri Rahmi Eyuboglu Behice Boran Cahit Sitki Taranci Falih Rifki Atay Gazanfer Ozcan Halide Edip Adivar Hilmi Ziya Ulken Mazhar Osman Uzman Mehmet Ali Aybar Melih Cevdet Anday Mina Urgan Mustafa Ekmekci Nadir Nadi Neyzen Tevfik Nurullah Atac Orhan Veli Kanik Oktay Rifat Refit Halit Karay Sabahattin Eyuboglu Sabiha Sertel Vala Nureddin ve Zekeriya Sertel gibi aydinlar topluca imzaladiklari dilekcelerle cumhurbaskani Ismet Inonu ye basvurdular Yurt disinda da sanatcilarin hukukcularin onculugu ile benzer girisimler yapildi Paris te Tristan Tzara nin onculugunde Nazim Hikmet i Kurtarma ve Yapitlarini Yayma Komitesi kuruldu Albert Camus Picasso Jean Paul Sartre Simone de Beauvoir Aragon ve Yves Montand gibi aydin ve sanatcilar bu olusuma destek verdiler Birlesmis Milletler nezdinde danisma organlarindan biri statusunde olan Uluslararasi Hukukcular Dernegi 9 Subat 1950 de Nazim Hikmet in serbest birakilmasi istegiyle meclis baskani ile milli savunma ve adalet bakanlarina birer mektup gonderdi Iktidarin bu konuda bir turlu adim atmamasi ve meclisin gundeminde bulunan af kanununu cikarmadan tatile girmesi uzerine Nazim 8 Nisan 1950 de aclik grevine basladi Bu kamuoyunda buyuk yanki uyandirip imza kampanyalari baslatildi Nazim Hikmet adli bir dergi cikarildi 9 Mayis 1950 de annesi Celile Hanim 10 Mayis ta sair Orhan Veli Melih Cevdet ve Oktay Rifat da aclik grevine basladilar CHP oylarinin 40 in altinda kaldigi Demokrat Partinin oylarin 55 ten fazlasini alarak iktidara geldigi 14 Mayis secimleri sonucunda ortaya cikan yeni durum uzerine yeni meclise ve hukumete zaman tanimak icin avukatlarin ve dostlarinin ricasiyla 19 Mayis ta greve ara verdi Sonunda 14 Temmuz da meclisten cikarilan genel af kanununun ertesi gun Resmi Gazete de yayinlanmasiyla 15 Temmuz 1950 de 12 yili askin araliksiz hapis hayatinin ardindan ozgurlugune kavustu 22 Kasim 1950 de Dunya Baris Konseyi tarafindan Julius Fucik Pablo Picasso Pablo Neruda Paul Robeson ve Wanda Jakubowska ile birlikte kendine Uluslararasi Baris Odulu verildi Kendisi katilamadigi icin torende onun adina odulu alip kabul konusmasini yapan Neruda oldu Surgun donemi Nazim Hikmet 1951 de Dogu Berlin de yapilan 3 Dunya Genclik ve Ogrenci Festivalinde Nazim Hikmet 1950 lerde Dogu Berlin de yapilan bir Dunya Baris Konseyi kongresinde Arkada ustte Picasso nun baris guvercini altta ise Almanya Baris Ulkesi Olmalidir slogani yer aliyor Serbest birakildiktan sonra yasal olarak yukumlulugu olmamasina ragmen askere cagrilinca kotulesen saglik durumu da goz onunde bulunduruldugunda oldurulmek istendigi endisesiyle 17 Haziran 1951 de baris odulu parasinin bir kismiyla satin aldigi ve kayinbiraderi Refik Erduran in kullandigi surat motoruyla Istanbul dan Karadeniz e acilarak Romanya uzerinden Moskova ya gitti Bir daha Turkiye ye donemedi Ayrilisindan bir ay sonra 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu karariyla Turkiye Cumhuriyeti vatandasligindan cikarildi Bu gelisme uzerine Turkiye Cumhuriyeti vatandasligindan hey gidi dunya cikarilmisim Beni Turklukten halkimin evladi olmaktan milletime olumsuz bagli bulunmaktan kimse hicbir kuvvet cikaramaz ayiramaz aciklamasinda bulundu Sovyetler Birligi ne 1920 li yillar ve 1930 larin baslarindan farkli olarak II Dunya Savasinda fasizmi yenilgiye ugratan Kizil Ordunun baskomutani Stalin e sevgi ve saygi duyarak geldi Fakat Stalin ve Sovyet komunist partisi politburosu Nazim konusunda temkinli bir politika izledi Gelir gelmez Nazim a en iyi saglik hizmeti saglanmasi Moskova da buyuk bir daire tahsis edilmesi ve Rusca basilan eserleri icin en yuksek seviyeden telif odenmesi icin politburo karari cikarildi fakat siyasi konularda parti islerinde ona guvenilmiyordu Nazim da Stalin Rusyasinda toplumun tamamen susturulmus ve sindirilmis oldugunu burokratizmin ve kisiye tapinmaciligin hukum surdugunu hatta bircok TKP li yoldasinin Sibirya daki kamplara suruldugunu ve Stalin in teror rejimi altinda oldugunu ogrendikce bunlara tepki duyuyor fakat icinde bulundugu sartlari dikkate alarak dusuncelerini sadece es dost arasinda dillendirip kamuoyu onunde yasal siyasete uygun davraniyordu Agirlikla Nazim in getirdigi bilgiler ve fikirleri ile Sovyet komunist partisine TKP MK Politburo uyesi Marat ve TKP uyesi Nazim Hikmet imzasiyla sunulan 23 Temmuz 1951 tarihli raporda Turkiye deki durumun etrafli bir cozumlemesi yapildiktan sonra TKP nin guclendirilmesi icin cesitli oneriler ve yardim talepleri yer aliyordu Bunlar arasinda yurt disina yasal yoldan cikamayan TKP yonetici ve uyelerinden Resat Fuat Baraner Mehmet Ali Aybar Sabiha Sertel ve Kemal Tahir ile duygudaslardan Zekeriya Sertel ve Yildiz Sertel in yasa disi sekilde cikarilmasina yardim talebi de vardi oysa o sirada Sertel ailesi zorluklari sonunda asarak coktan Paris e varmislar Moskova da oldugunu ogrendikleri Nazim la iletisim kurmaya calisiyorlardi Bu oneri ve yardim taleplerinden Dis Buro kurulmasi adi daha sonra Bizim Radyo olarak kararlastirilan Bagimsiz Turkiye Radyosu adli radyo yayinina baslanmasi gibi cogu sonraki yillarda adim adim uygulamaya kondu Nazim in surgundeki ilk uluslararasi yolculugu Agustos 1951 de yine Sovyet Komunist Partisi politburo karariyla cikan izinle ve yaninda gizli servis elemani biri olmak uzere Dogu Berlin deki 3 Dunya Genclik ve Ogrenci Festivaline onur konugu olarak katilmak oldu Fakat Moskova daki yetkililer tarafindan burada genc TKP lilerden olusan Turkiye delegasyonu ile zaman zaman Sovyet korumasini atlatarak yaptigi kimi gorusmeler ozellikle de Sevim Belli ye Turkiye ye donup gizli parti orgutleriyle baglanti saglama gorevi vermesinin TKP ye yonelik 1951 Tevkifatinda onemli payi oldugu kanisi nedeniyle kendiyle ilgili guven sorunu uzun yillar devam etti Festivalin ardindan Eylul 1951 de Bulgaristan Komunist Partisinin daveti uzerine Bulgaristan a gitti Iktidarin kurmaya calistigi sosyalist duzene kooperatiflesmeye vb Turk ve Musluman azinligin butunlesmesinde sorunlar yasaniyordu Sonunda yeni duzeni benimsemeyenlerin Turkiye ye goc etmesine izin verme karari verilmis ancak ulke nufusunun onda birini bulan Turklerin neredeyse tumunun goc etmeye kalkismasi uzerine bunun ekonomik sonuclarindan korkularak karardan donulmustu Nazim Hikmet ten beklenen bu sorunun cozumune yardimci olmasiydi Bunun uzerine Nazim dort gun icinde yirmi koy dolasip binlerce insanla goruserek bir yandan onlari Turkiye ye goc etmekten vazgecirmeye diger yandan onlarin sorunlarini belirlemeye calisti Sofya ya donunce parti ve hukumet yetkililerine su onerilerde bulundu Bu sorunu cozmek Turk halkinin burada sizlerle beraber kardesce yasamasini istiyorsaniz 1 Onlarin dillerine dinlerine saygi gosteriniz 2 Onlar icin Turkce dersler veren okullar aciniz 3 Bu okullar icin ogretmen okullarinda ogretmen yetistiriniz 4 Onlar icin Turkce gazete dergi kitap vs yayimlayiniz 5 Radyoda Turkce yayinlara ve Turk sarkilarina onem veriniz Bulgar parti ve hukumetinin bu onerileri ciddiye almasi sonucunda ortam yumusadi Bu surgun yillarinda siyasal eylemlerinin agirlikli bir bolumunu olusturan Dunya Baris Konseyi calismalari kapsaminda Avusturya Bulgaristan Cin Dogu Almanya Fransa Macaristan Kuba Misir gibi bircok ulkeye yolculuk yapti buralarda konferanslarda savas ve emperyalizm karsiti etkinliklerde yer aldi Turkiye ye yonelik siyasal eylemleri ise Moskova Radyosu Budapeste Radyosu gibi radyolarin Turkce hizmetlerinde ve 1958 de Ismail Bilen yonetiminde Leipzig de kurulan Bizim Radyo da Sertellerle birlikte yaptigi radyo programlari ve konusmalari oldu Turkiye nin ABD ve NATO yorungesinden cikarak bunun yerine 1920 li yillardakine benzer sekilde Sovyetlerle dostluk iliskilerinin gelistirilmesi konularina agirlik verilen bu radyo konusmalarinin bir kismi gunumuze ulasmistir Nazim Hikmet in gomutu Temmuz 1985 Olumu 3 Haziran 1963 sabahi saat 06 30 da gazetesini almak uzere ikinci kattaki dairesinden apartman kapisina yurudugu sirada tam gazetesine uzanirken gecirdigi kalp krizi sonucunda oldugunde 61 yasindaydi Sovyet Yazarlar Birligi salonunda yapilan torene yerli ve yabanci yuzlerce sanatci katildi ve torenin goruntuleri siyah beyaz olarak kaydedildi Unlu Novodevici Mezarliginda Rusca Novodeviche kladbishe gomuldu Meshur siirlerinden biri olan Ruzgara Karsi Yuruyen Adam figuru siyah granitten yapilan mezar tasi uzerinde ebedilestirildi kaynak belirtilmeli Kisisel yasamiNazim ilk genclik yillarinda once Rum kokenli Marika adli bir kizla arkadaslik etti kaynak belirtilmeli Daha sonra eski bir valinin kizi olan Sabiha ya asik oldu onun icin Gozleri Siyah Kadin siirini yazdi 1915 te Istanbul da tanistigi Nuzhet Hanim la d 1900 1922 de gittigi Moskova da yeniden karsilasti Arkadasliklari ilerleyince evlendiler fakat cok gecmeden Nuzhet Hanim hastalandi tedavi icin 1923 yilinda Istanbul a donmek zorunda kaldi oradan Avrupa ya gitti Cift 1924 te Turkiye de bir araya geldiklerinde Nuzhet Hanim in teklif ve israri uzerine anlasarak ayrilmaya karar verdiler Nuzhet Hanim la ayrilmasindan sonra Moskova dan okul arkadasi Liyolya yla birlikte olsa da Turkiye ye donmesi gerektigi ve Liyolya Turkiye ye gelemedigi icin ayrilmak zorunda kaldilar 1924 25 yillarinda Turkiye deki yedi aylik kalisindan sonra dondugu Moskova da tanistigi Lena Yurcenko ile 1926 yilinda evlendi Fakat Turkiye ye tekrar dondugunde Lena onunla gidemedi Nazim 1930 yilinda kiz kardesinin arkadasi Piraye Altinoglu ile tanisti 1932 yilinda nisanlandi Babasi Hikmet Bey kuduz ve tetanoz asilarini yanlislikla pes pese oldugu icin hastalandi ve 19 Mart 1932 gunu hayatini kaybetti Nazim 31 Ocak 1935 tarihinde Piraye ile evlendi boylece hayatina uvey oglu Memet Fuat da girdi 1938 1950 yillari arasinda hapiste kaldigi sure boyunca Piraye ile yazisti ve bazen hapishanede gorustu Mahkumiyetinin son donemlerinde o sirada Nurullah Berk ile evli olan dayisinin kizi Munevver d 1917 ile yakinlasti ve esi Piraye ile aralari acildi Hapisten ciktiktan sonra Piraye den bosandi uc gun sonra 26 Mart 1951 tarihinde Munevver den olan oglu Mehmed Nazim dunyaya geldi Nazim Hikmet 17 Haziran 1951 tarihinde Turkiye yi terk ettikten sonra Turk hukumetinin engellemeleri nedeniyle Munevver ve oglundan ayri kaldi Temmuz 1951 de yuttasliktan cikarilinca vatansiz duruma dusmesinden sonra buyuk dedesi Mustafa Celaleddin Pasa nin memleketi olan Polonya nin vatandasligina gecerek Borzecki soyadini aldi 1952 yilindaki Cin ziyaretinde kalp krizi gecirerek Moskova ya dondugunde dort ay hastanede kaldigi sirada tanistigi doktoru Galina Grigoryevna ile sekiz yila yakin bir sure boyunca birlikte yasadi 1956 Subat ayinda annesi Celile Hanim Ankara da oldu 1955 te tanisip asik oldugu kendinden 30 yas kucuk ve o sirada baskasiyla evli olan Vera Tulyakova d 1932 ile 1960 ta evlendi Ardindan Munevver in Turkiye den kactigini ogrendi Varsova da Munevver le bulustu fakat Vera yla evlendigini ve birlikte olamayacaklarini soyledi Bu tarihten sonra hayatini Vera ile gecirdi Munevver ve oglu Mehmed Nazim Ran ise Varsova da kaldilar Yeniden Turkiye Cumhuriyeti vatandasligina alinmasi2006 yilinda Bakanlar Kurulunun Turkiye Cumhuriyeti vatandasligindan cikarilan kisilerle ilgili yeni bir duzenleme yapmasi gundeme geldi Yillardir tartisilmakta olan Nazim Hikmet in Turkiye Cumhuriyeti vatandasligina yeniden kabul edilmesi yolu acilmis gibi gorunmesine ragmen bu duzenlemenin sadece yasamakta olan kisiler icin oldugu ve Nazim Hikmet i kapsamadigini belirtilerek bu yondeki talepler reddedildi Daha sonra donemin Icisleri Bakani Abdulkadir Aksu TBMM Icisleri Komisyonunda Tasarida sahsa bagli hak oldugu icin bizzat muracaat etmesi gerekir Arkadaslarim da olumlu seyler belirttiler komisyonda gorusulur bir karar verilir dedi 2009 yilinin 5 Ocak gunu Nazim Hikmet Ran in Turkiye Cumhuriyeti vatandasligindan cikartilmasina iliskin Bakanlar Kurulu kararinin yururlukten kaldirilmasina iliskin onerge Bakanlar Kurulunda imzaya acildi Nazim Hikmet Ran a yeniden Turkiye Cumhuriyeti vatandasliginin iade edilmesine iliskin bir kararname hazirladiklarini ve imzaya acildigini ifade eden hukumet sozcusu Cemil Cicek 1951 yilinda vatandasliktan cikartilan Nazim Hikmet in yeniden Turkiye Cumhuriyeti vatandasi olmasina iliskin onerinin Bakanlar Kurulu tarafindan oylanarak kabul edildigini soyledi Bakanlar Kurulunun 5 Ocak 2009 tarihinde aldigi bu karar 10 Ocak 2009 tarihinde Resmi Gazete de yayinlandi ve Nazim Hikmet Ran 58 yil sonra yeniden Turkiye Cumhuriyeti vatandasi oldu Uslubu ve basarilariNazim Hikmet ilk siirlerini hece olcusu ile yazmaya basladi fakat bunlar icerik bakimindan diger hececilerden farkliydi Siirsel gelisimi arttikca hece olcusu ile yetinmemeye ve siiri icin yeni formlar aramaya basladi Sovyetler Birligi nde yasadigi ilk yillar olan 1922 ile 1925 arasinda bu arayis doruga cikti Hem icerik hem de bicim bakimindan donemindeki sairlerden farkliydi Hece olcusunden ayrilarak Turkcenin vokal ozellikleri ile ahenk olusturan serbest olcuyu benimsedi Mayakovski ve futurizm taraftari genc Sovyet sairlerinden esinlendi Dortnala gelip Uzak Asya dan Akdeniz e bir kisrak basi gibi uzanan bu memleket bizim Bilekler kan icinde disler kenetli ayaklar ciplak Ve ipek bir haliya benzeyen toprak bu cehennem bu cennet bizim Kapansin el kapilari bir daha acilmasin Yok edin insanin insana kullugunu bu davet bizim Yasamak bir agac gibi tek ve hur ve bir orman gibi kardescesine bu hasret bizim Nazim Hikmet Davet Nazim Hikmet in eserleri dunya basinina ilk kez 1932 yilinda yansidi Amerika da yayimlanan The Bookman dergisinin ocak subat sayisinda Nermin Muvaffak in sairle yaptigi roportajin yani sira tercume ettigi siirler yer aldi Siirlerinden bircogu Fikret Kizilok Cem Karaca Gulden Karabocek Selda Bagcan Ilhan Irem Edip Akbayram Fuat Saka Grup Yorum Ezginin Gunlugu Zulfu Livaneli Ahmet Kaya gibi sanatcilar ve gruplar tarafindan bestelendi Nazim Hikmet in Niye Boyle Gec Kaldin adli eseri Gulden Karabocek Memleketim adli eseri Selda Bagcan Hosgeldin Kadinim adli eseri Ilhan Irem Guzel Gunler Gorecegiz adli eseri Edip Akbayram Ben Bir Ceviz Agaciyim Gulhane Parki nda Hep Kahir Cok Yorgunum Mavi Liman Herkes Gibisin adli adli eserleri Cem Karaca tarafindan yorumlanarak bestelenmistir Unol Buyukgonenc tarafindan ozgun bir sekilde yorumlanmis olan kucuk bir kismi ise 1979 da Guzel Gunler Gorecegiz ismiyle kaset olarak cikti Birkac siiri ise Yunan besteci Manos Loizos tarafindan bestelendi Ayrica bazi siirleri Yeni Turku grubunun eski uyesi Selim Atakan tarafindan da bestelendi Salkim sogut adli siiri Ethem Onur Bilgic in 2014 tarihli animasyon filmine konu oldu Sairin anisina Nazim Hikmet Memleket adli sarki Leman Sam Ilhan Sesen ve Edip Akbayram tarafindan yorumlanmistir UNESCO nun ilan ettigi 2002 Nazim Hikmet Yili icin besteci Suat Ozonder Sarkilarda Nazim Hikmet adli bir album hazirladi ve Kultur Bakanliginin katkilariyla Yeni Dunya plak sirketi tarafindan hayata gecirildi 2008 yilinin ilk gunlerinde Nazim Hikmet in esi Piraye nin torunu Kenan Bengu tarafindan Piraye nin evraklari arasinda Dort Guvercin adinda bir siiri ve uc adet tamamlanmamis roman taslagi bulundu Suman Pokhrel Nazim in bircok siirini Nepali diline cevirerek ve bunlari Manpareka Kehi Kavita 2018 adli antolojide bir araya getirerek sunmustur Ayrica bu cevrilen eserler cesitli basili ve cevrimici edebi dergilerde sergilenmistir 2020 yazinda Kitap lik dergisi TUSTAV Komintern Arsivinde yaptigi calismalarla kesfedilen Istanbul da 1 Mayis Beyanname Gecenin Penceresinde Itiraf ve Hayatimiz Yirmi Iki Kelimede isimli siirlerini yayimladi EserleriBestelenmis siirleri Ahmet Aslan Geberiyorum Ahmet Kaya Ayni Daldaydik Ahmet Kaya Seyh Bedrettin Simavne Kadisi Oglu Seyh Bedreddin Destani siirinden uyarlama Athena Geberiyorum Bulutsuzluk Ozlemi Bedrettin albumu Simavne Kadisi Oglu Seyh Bedreddin Destani siirinden uyarlama Buyuk Ev Ablukada Gunes Yerinde Yasamaya Dair siirinden uyarlama Cem Karaca Ceviz Agaci Cem Karaca Cok Yorgunum Mavi Liman siirinden uyarlama Cem Karaca Hasret Davet siirinden uyarlama Cem Karaca Herkes Gibi Cem Karaca Hosgeldin Kadinim Hos Geldin siirinden uyarlama Cem Karaca Kerem Gibi Cem Karaca Seyh Bedrettin Destani Simavne Kadisi Oglu Seyh Bedreddin Destani siirinden uyarlama Edip Akbayram Gidenlerin Turkusu Edip Akbayram Guzel Gunler Gorecegiz Nikbinlik siirinden uyarlama Edip Akbayram Korkuyorlar Esin Afsar Tahir ile Zuhre Meselesi Ezginin Gunlugu Japon Balikcisi Ezginin Gunlugu Seni Dusunmek Guzel Sey Fikret Kizilok Akin Var Gulden Karabocek Niye Boyle Gec Kaldin Grup Baran Gunesi Icenlerin Turkusu Grup Baran Salkim Sogut Grup Munzur Kerem Gibi Grup Yorum Ben Bir Asker Kacagiyam Grup Yorum Bu Memleket Bizim Grup Yorum Insanlarin Icindeyim Grup Yorum Veda Humeyra Yasamaya Dair Husnu Arkan Bor Oteli Ilhan Irem Hosgeldin Kadinim Ilkay Akkaya Beyazit Meydani Kanatlari Gumus Yavru Bir Kus Onur Akin Sev Bakalim Onur Akin Seviyorum Seni Ruhi Su Kadinlarimiz Ruhi Su Masallarin Masali Ruhi Su Onlar Ki Ruhi Su Kiz Cocugu Ruhi Su Seyh Bedreddin Destani Selda Bagcan Nice Nice Yillara Sumeyra Cakir Hurriyet Kavgasi Taci Uslu Piraye Yeni Turku Beyazit Meydani ndaki Olu Yeni Turku Mapushane Kapisi Yeni Turku Oldukten sonra Yeni Turku Sen Zulfu Livaneli Bulut Mu Olsam Zulfu Livaneli Hoscakal Kardesim Deniz Zulfu Livaneli Karli Kayin Ormani Zulfu Livaneli Kiz Cocugu Zulfu Livaneli Memetcik Memet Zulfu Livaneli Saat Dort Yoksun Zulfu Livaneli Seyh Bedrettin Destani Simavne Kadisi Oglu Seyh Bedreddin Destani siirinden uyarlama Zulfu Livaneli VapurHakkindaki eserlerMavi Gozlu Dev Bursa cezaevi yillarini anlatan film 2007 Merhaba Guzel Vatanim biyografik film 2019 Bu Dunyadan Nazim Gecti Vala Nureddin Nazim Ustune Abidin Dino Mavi Gozlu Dev Zekeriya Sertel Nazim Hikmet in Son Yillari Zekeriya Sertel Nazim Hikmet ile Serteller Yildiz Sertel Giderayak Anilarimdaki Nazim Hikmet Gun Benderli Nazim in Ozgurluk Savasi Mehmet Ali Sebuk Nazim Hikmet Yasami Ruhsal Yapisi Davalari Tartismalari Dunya Gorusu Siirinin Gelismeleri Memet Fuat Nazim Hikmet in Gercek Yasami 6 cilt Kemal Sulker Komintern Belgelerinde Nazim Hikmet TUSTAV Hava Kursun Gibi Agir Nazim Hikmet in Romani Hifzi Topuz Nazim in Siyasal Yasami ve Davalari Atilla Coskun Nazim Can Dundar Cizgilerle Nazim Hikmet Mujdat Gezen Savas Dincel Romantik Komunist Saime Goksu Edward Timms Nazim Hikmet ve Memleket Goksel Aymaz Nazim Hikmet Siyasi Biyografi Hikmet Akgul Sevdaliniz Komunisttir Nazim Hikmet in Siyasal Yasami Emin Karaca Tepeden Tirnaga Nazim Hikmet Emin Karaca Nazim Aydin Aydemir Nazim Nazim Aydin Aydemir Piraye de Nazim Olmak Nazan Arisoy Dis baglantilarVikipedi nin kardes projelerinden hakkinda daha fazla bilgi edininCommons ta dosyalarVikisoz de alintilarVikikaynak ta belgelerNazim in Hikayesi web sitesi Nazim Hikmet Kultur ve Sanat Arastirma Merkezi 6 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nazim Hikmet Ran web sitesi Memet Fuat 19 Aralik 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nazim Hikmet Kultur ve Sanat Vakfi web sitesi 15 Kasim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Moskova Nazim Hikmet Vakfi web sitesi 10 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde KaynakcaGenelBezirci Asim 1975 Nazim Hikmet 1993 bas Istanbul Evrensel Basim Yayin ISBN 975 7837 63 6 Nazim in Hikayesi 6 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nazim Hikmet Kulur ve Sanat Arastirma Merkezi Ozel Anadolu Ajansi 2 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Yucel Demirel Temmuz Agustos 2018 Nazim Hikmet in Dunyaya Gelisi Kitap lik dergisi 198 YKY 7 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Ocak 2022 TUSTAV 14 Ocak 2019 17 Ocak 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Ocak 2022 Bu mektuptaki en dikkat cekici yer Pasa nin dustugu tarihtir Nazim in Hicri tarihle 4 Sevval 1319 da dogdugunu soyluyor Bu tarih 14 Ocak 1902 dir Bu tarihi Pasa bir karta Celilecige ithafiyla yazip gondermistir Bu kart Nazim Hikmet in 1921 de Moskova da cekilmis olan bir fotografinin altina yapistirilmis olarak Piraye Koleksiyonu nda bulunmaktadir 3 13401 sayili Bakanlar Kurulu Karari PDF T C Resmi Gazete 7885 15 Agustos 1951 30 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 29 Aralik 2016 Komunizmi yaymak maksadini guden nesriyatiyle Sovyet hukumetinin verdigi hizmeti ifa etmekte olan maruf komunist Nazim Hikmet Ran in Turk vatandasligindan cikarilmasi 1312 sayili kanunun 10uncu maddesine gore Bakanlar kurulunun 25 7 1951 tarihinde kararlastirilmistir Nazim Hikmet in sozleri kitaplari ve hayati Radikal com tr 28 Nisan 2014 30 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Aralik 2016 Turkiye vatandasligindan cikarilmasinin ardindan buyuk dedesi Mustafa Celaleddin Pasa Konstantin Borzecki nin memleketi olan Polonya nin vatandasligina gecerek Borzecki soyadini aldi 2009 14540 sayili Bakanlar Kurulu Karari T C Resmi Gazete 27106 10 Ocak 2009 18 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Aralik 2016 Nazim Hikmet Ran in Turk vatandasligindan cikarilmasina iliskin 25 7 1951 tarihli ve 3 13401 sayili Bakanlar Kurulu Kararinin yururlukten kaldirilmasi Bakanlar Kurulu nca 5 1 2009 tarihinde kararlastirilmistir Ansiklopedi AnaBritannica Cilt 16 Sf 429 a b c Nazim siz 47 yil 14 Mart 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Ocak 2013 Casa della poesia 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mayis 2015 Hikmet Vera Tulyakova 1989 Nazim la soylesi Cem Yayinevi ISBN 978 975 406 073 7 Akgul Hikmet 2002 Nazim Hikmet siyasi biyografi Civiyazilari ISBN 978 975 8663 18 7 Vera tulyakova hikmet nazim la son soylesimiz www issuu com Huseyin Senol Erisim tarihi 2 Mayis 2015 Kalyoncu Cemal A 15 Haziran 2009 Not Nazim himself but his reputation was punished Aksiyon Istanbul Feza Publications 29 Kasim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mayis 2015 4 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 10 Subat 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Ocak 2013 a b c d 21 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Temmuz 2013 Nazim Hikmet Berlin de Toplumsal Tarih dergisi 285 Tarih Vakfi Eylul 2017 s 70 88 28 Aralik 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Aralik 2021 Sertel Zekeriya Nazim Hikmet in Son Yillari Milliyet Yayinlari 1978 s 47 48 8 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Gungor Serhan Ekim 2018 Nazim Hikmet in Polonya vatandasligina basvuru ve kabul belgesi tarih 53 ss 58 60 ISSN 2148 547X Nazim in vatandasligi AKP ye takildi 30 Eylul 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Radikal 19 Mayis 2006 TBMM ICISLERI KOMISYONU 21 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde TBMM gov tr 26 Nisan 2006 Erisim 25 Nisan 2012 Bakanlar kurulu karari Resmi Gazete de yayinlandi 24 Eylul 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ihlas Haber Ajansi Erisim tarihi 2 Haziran 2016 Nazim Hikmet e vatandasligi iade edilecek 20 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Haberturk 6 Ocak 2009 siir gen tr 23 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Subat 2017 Arsivlenmis kopya 22 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Arsivlenmis kopya 4 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2022 Salkim Sogut Weeping Willow 9 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Haziran 2017 Nazim Hikmet in son surprizi 13 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde NTV 3 Ocak 2008 Akhmatova Anna Swirszczynska Anna Ginsberg Allen Agustini Delmira Farrokhzad Forough Mistral Gabriela Jacques Jacques Dervis Mahmud Al Malaika Nazik Hikmet Nazim Kabbani Nizar Paz Octavio Neruda Pablo Plath Sylvia Amichai Yehuda 2018 Manpareka Kehi Kavita मनपर क क ह कव त Benim Sectiklerimden Bazi Siirler Nepalce Pokhrel Suman tarafindan cevrildi First bas Kathmandu Shikha Books s 174 Tripathi Geeta 2018 अन व दम मनपर क क ह कव त Manpareka Kehi Kavita Cevirisi Yapilmis Dunya Siirleri Antolojisi Kalashree ss 358 359 Nazim in bilinmeyen bes siiri gun yuzune cikti edebiyathaber net 1 Temmuz 2020 3 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Temmuz 2020 Bardakci Murat Subat 2001 Iste Nazim Hikmet in sansurlemek sarkilari Hurriyet 19 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Subat 2017 Piraye Icin Yazilmis Saat 21 22 Siirlerikitabindaki 6 Ekim 1945 tarihli siirden uyarlama