Türkiye siyasi tarihi, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ulus devletini ihdas etmesine giden yolda bir evre olan Türk Kurtuluş Savaşı ile başlar.
Kurtuluş Savaşı dönemi: 1919-1923
Türk Kurtuluş Savaşı, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. 1919-1922 yılları arasında gerçekleşmiş ve 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri, Lozan Antlaşması'nda da yer almıştır. Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün oluşturan Türkiye'de yaşayan ve Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk ulusunu oluşturmaktadır[].
Saltanatın kaldırılmasının ve Lozan Antlaşması'nın ardından TBMM'de en çok tartışılan konulardan biri olan yeni devletin niteliği sorunu Mustafa Kemal Paşa'nın 28 Ekim gecesi İsmet İnönü'yle, devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırlaması ile son buldu. 29 Ekim 1923 günü,
"Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır. Türkiye Devletinin hükûmet şekli Cumhuriyettir"
esasına dayalı olarak Cumhuriyet ilan edildi ve yeni Türk Devleti'nin adı artık Türkiye Cumhuriyeti idi. Bu karar ise halka ilk kez 30 Ekim 1923 tarihli gazetesinde "Büyük Millet Meclisi Şekl-i Hükümetimizi Tesbit Eden Teşkilat-ı Esasiye Tadilatını Kabul ve Türkiye Cumhuriyetini İlan Eylemiştir” manşetiyle duyuruldu.
Tek partili dönem: 1923-1945
Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, devlet-hükûmet başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927, 1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.
Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili talimatlar verdi. Yurt dışına hiçbir resmî ziyaret için çıkmamakla birlikte, Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını ve komutanlarını ağırladı.
Mustafa Kemal Atatürk: 1923-1938
Atatürk dönemi iç politikası devrimleri ve yapılan yenilikleri kapsar.
Atatürk Halk Fırkası adıyla bir parti kurmak niyetini ve siyasi fırkaların gerekliliğini 7 Şubat 1923’te Balıkesir Paşa Camii’nde halka hitaben yaptığı, halkçılık temeline dayalı bir fırkanın kurulması üzerinde durduğu konuşmada
- 'Halk Fırkası dediğimiz zaman bunun içinde bir kısım değil, bütün millet dahildir... Halk Fırkası halkımıza terbiye-i siyasiye vermek için bir mektep olacaktır' diyerek belli etmiştir.
9 Eylül 1923’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yasal siyasi partisidir. Başlangıçta adı "Halk Fırkası" olan parti 1924 yılındaki kurultayda adını "Cumhuriyet Halk Fırkası" olarak değiştirdi. 1927 yılında "Cumhuriyetçilik", "Halkçılık", "Milliyetçilik" ve "Laiklik" ilkelerini tüzüğüne ekledi. 1935 yılındaki kurultayda daha önceki dört ilkeye "Devletçilik" ve '"Devrimcilik" ilkeleri de eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı ve partinin adı "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu.
Atatürk Devrimleri veya diğer adıyla Atatürk İnkılapları, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından öncülük edilen, günümüzde Atatürk İlkeleri olarak bilinen ilkeler doğrultusunda, 1922 ile 1937 yılları arasında hayata geçirilen bir dizi yasal, hukuki, dini, kültürel, sosyal ve ekonomik değişikliklerdir. Bu devrimlerin amacı, Atatürk tarafından; "Türkiye'yi gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkartmak" olarak beyan edilmiştir.
Cumhuriyetin ilanı, milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, Atatürk'ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir. 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışı ile millî egemenliğe dayalı yeni bir devlet kurulmuştu. Ancak Türk Kurtuluş Savaşı devam ederken, millî birlik ve beraberliğin bozulmaması için rejimin adı konulmamıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 25 Ekim 1923'te ortaya çıkan kabine bunalımı sonucunda, bu yönetim şeklinin kusurları daha net ortaya çıkmış ve 29 Ekim'de Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilerek, ülkenin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir.
Cumhuriyet’in ilanı Atatürk ve silah arkadaşları arasında görüş ayrılıklarına, dolayısıyla tepkilere yol açmıştı. Bu ayrılıklar Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)’na karşı ilk muhalefet hareketini doğurdu. Bu gelişmeden sonra Millî Mücadele döneminde M. Kemal Paşa’nın yakınında yer alan ve onu destekleyen Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Rauf Orbay ve Adnan Adıvar gibi önemli komutan ve şahsiyetler Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adıyla yeni bir parti kurdular.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Şeyh Said İsyanı sonrasında, programındaki fırkamız itikad-ı diniyeye ve fıkriyeye hürmetkardır maddesinden dolayı isyandan sorumlu tutularak 5 Haziran 1925’te kapatıldı.
1923-1929 yılları arasında Teşvik-i Sanayi Politikası uygulanmışsa da dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle beklenen ölçüde yararlı olamamıştır. Bunun sonucunda 1932 yılında hükûmet devletin üretime yönelen temel yatırımları gerçekleştirmesini üstlenmesine karar vermiştir.
1930'lu yıllar dünya tarihi açısından son derece önemliydi. Avrupa'da faşizm yayılmakla birlikte Türkiye'nin doğu komşusu SSCB'de de sosyalist idare anlayışı totaliter ve merkeziyetçi bir şekilde yayılmaktaydı. Dünyada ekonomik buhran halklar üzerinde etkisini artırarak sürdürmekteydi. Türkiye iktisadi buhranı atlatabilmek ve hızla kalkınabilmek maksadıyla devletçilik uygulamasına geçmişti.
1934 yılında I. Beş Yıllık Sanayileşme Planı devreye sokuldu. En büyük ağırlık dokuma sektörüne verilmekteydi. Fabrikaların büyük bir kısmı Sovyet kredisi ve teknolojisi ile kuruluyordu. Demiryolları yapımına önem verilmekteydi.
İsmet İnönü: 1938-1950
Atatürk'ün ölümü üzerine 11 Kasım 1938'de cumhurbaşkanlığına seçilen İnönü Cumhurbaşkanlığının yanı sıra CHP genel başkanlığına da getirildiğinden yönetim üzerinde geniş otorite sahibi oldu.
26 Aralık 1938’de toplanan CHP Üçüncü Büyük Kurultayı'nda İsmet Paşa değişmez genel başkan ve Millî Şef ilan edilmesiyle yaklaşık 12 yıl sürecek olan millî şeflik dönemi başlamış oluyordu.
Ocak 1939’a kadar Atatürk’ün son başbakanı olan Celal Bayar ile ve kurduğu 10. Hükûmet ile çalışmış Dahiliye Vekili Şükrü Kaya’nın yerine Refik Saydam, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras’ın yerine ise Şükrü Saraçoğlu getirilmiştir. Dış politika ilkeleri ve ekonomik politika farklılıkları yüzünden 25 Ocak 1939’da istifa eden Bayar yerine Refik Saydam yeni hükûmeti kurmuştur.
II. Dünya Savaşı (1939-1945) döneminde İnönü ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Savaş yıllarındaki ekonomik ve toplumsal sıkıntılar ise, dönemin unutulmayan mirası olarak kaldı. Gene bu dönemde Hasan Âli Yücel'in öncülüğündeki Köy Enstitüleri kuruldu ve geliştirildi.
Savaş nedeniyle çok sayıda gencin askere alınması ve temel ürünlerle ilgili olarak devlet stoklarının geniş tutulması nedeniyle iç piyasada büyük darlık yaşanmış ve ürünlerin fiyatları olağanüstü artmıştır. Aynı dönemde hükûmet stokçu, karaborsacı ve fırsatçılarla yoğun bir şekilde mücadele etmişse de, toplumun geniş kesmi tatmin edilememiştir.
1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti'ye (DP) bırakırken, İsmet İnönü ana muhalefet partisi genel başkanı olarak siyasal rolünü sürdürdü. On yıllık muhalefet dönemi sonunda 27 Mayıs sonrası yeni anayasa kabulü ile 15 Ekim 1961 genel seçimlerinden CHP birinci parti olarak çıkınca, İnönü yeniden hükûmeti kurmakla görevlendirildi. Bu dönemde CHP-AP, CHP-YTP-CKMP ve CHP-Bağımsızlar koalisyon hükûmetlerine başkanlık etti.
II. Dünya Savaşı
Amerikalı general Douglas MacArthur'la 1931 senesinde yaptığı bir konuşmada Atatürk şöyle demektedir:
“ | Versay Antlaşması, I. Dünya Savaşı'nı hazırlayan nedenlerin hiçbirini ortadan kaldırmamış, tersine dünün başlıca rakipleri arasındaki uçurumu daha da derinleştirmiştir. Galip devletler yenilenlere barış koşullarını zorla kabul ettirirken bu ülkelerin etnik, jeopolitik ve ekonomik özelliklerini dikkate almamışlar, yalnız düşmanlık duygularının üzerinde durmuşlardır. Böylelikle de bugün içinde yaşadığımız barış, ateşkesten öteye gidememiştir. Bence dün olduğu gibi yarın da Avrupa'nın kaderi Almanya'nın tutumuna bağlı kalacaktır. | „ |
II. Dünya Savaşı 20. yüzyılın iki topyekûn savaşından ikincisidir. Altı yıl boyunca, dünyanın çeşitli bölgelerinde süren kesintisiz savaşlarla süre giden II. Dünya Savaşı, Alman ordularının Polonya'ya saldırdığı 1 Eylül 1939'da başlamış kabul edilir. Ne var ki, birbirinden kopuk görünseler de bu tarihten önceki çatışmalar ve I. Dünya Savaşı sonrası yapılan ancak mağlup devletleri memnun etmemiş olan antlaşmaların geçersiz kılınması, savaşta birincil rol oynayan tarafların stratejik hedefleri arasında yer aldığından, savaşın başlangıcı tarihsel olarak daha geriye gitmektedir.
İnsan kaynakları yönünden ağır sonuçları yaşanan bir Kurtuluş Savaşı'nın hemen ardından yeni bir savaşa girmemek konusunda kesin olarak kararlı olan Türk yönetimi, sonuna kadar denge politikasını sürdürebilmiştir.
Kaçınılmaz görünen Avrupa savaşı dışında kalabilmeyi sağlamak üzere, İngiltere ve Fransa'yla 19 Ekim 1939'da Ankara'da bir ittifak anlaşması imzalandı.
Alman ordularının Balkanlar'ı istilasının hemen ardından Alman hükûmeti Türkiye'ye bir saldırmazlık anlaşması önermiştir. Hitler, devrin Türk cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye gönderdiği kişisel mektubunda, Alman ordularının Türk sınırlarına 85 km'den daha fazla yaklaşmayacağı güvencesini kişisel olarak verdiğini belirtmektedir.
18 Haziran 1941'de imzalanan saldırmazlık anlaşması Türkiye'nin Almanya ile olan ilişkileri yönünden bir kilometre taşı oldu. Ne var ki 10 Ağustos 1941'de Rusya ve İngiltere, ortak notayı Türk hükûmetine ilettiler.
Bu notada, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olunacağı ancak, Montrö Boğazlar Sözleşmesi gereği Türkiye'nin boğazları savaş gemilerine kapalı tutma taahhüdüne sadık kalmasının gereği belirtilmiştir.
İzleyen yıllar, Müttefikler'in Türkiye'nin kendi cephelerinde savaşa girmesi konusunda baskılarının giderek arttığı yıllar olmuştur.
2 Ağustos 1944 tarihine kadar Türk yönetimi bu baskılara direnmiş, savaşın kaderinin belli olduğu tespitiyle Müttefikler ile anlaşmaya yönelmiştir. Almanya ile ve hemen ardından Japonya ile tüm diplomatik ve ekonomik ilişkilerini kesme kararı alan Türk yönetimi, Müttefik liderleri Şubat 1945'te toplanan Yalta Konferansı'nda, yeni kurulacak Birleşmiş Milletler'e yalnızca 1 Mart 1945 tarihine kadar Almanya'ya savaş açmış ülkelerin katılmasını içeren bir karar almaları üzerine, 23 Şubat 1945'te Almanya'ya savaş ilan etmiştir.
Almanya'nın yenilmiş olmasından ötürü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir çatışmaya girmesini gerektiren bir durum ortaya çıkmamış ve savaş kararı uygulamaya konulmamıştır.
1945-1960 arası
Dörtlü Takrir ve Demokrat Parti
II. Dünya Savaşı'nın bitmesiyle basında ve mecliste çok partili siyasal sistemi savunan bir anlayış oluştu. Buna CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de yaptığı konuşmalarla destek verdi. Bunu takip eden gelişmelerde, meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında, CHP içinde başını Adnan Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Yusuf Hikmet Bayur, Emin Sazak gibi bazı milletvekillerinin çektiği bir muhalefet oluştu. 11 Haziran'da kabul edilen Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, parti içindeki muhalefetin güçlenmesine yol açtı. Bu yasanın görüşüldüğü sırada Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan, Parti Meclis Grubu'na Dörtlü Takrir olarak bilinen bir önerge verdiler. Ülke ve parti yönetiminde liberal düzenlemeler yapılmasını isteyen bu önerge, 12 Haziran'da reddedildi. Bu gelişmelerden sonra Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden geçici olarak ihraç edildi. Bayar ise önce vekillikten sonra partiden istifa etti.
7 Ocak 1946'da Dörtlü Takrir'e imza atanlar tarafından Demokrat Parti, kuruldu. Parti genel başkanlığına Bayar getirildi. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu. DP'nin kuruluşu iktidar tarafından önceleri hoş karşılandı. Ama partinin gelişmesi, tavrın değişikliğine ve baskıların yoğunlaşmasına yol açtı. İktidar muhalefeti ihtilalcilikle suçlarken, muhalefet ise iktidarı tek parti özlemcisi olarak niteledi. Muhalefetin yasalarda ve seçim sisteminde değişiklik isteğinin iktidar tarafından kabul edilmemesi, çatışmaları artırdı.
Demokrat Parti birinci iktidar döneminde (1950-54) liberalleşmede önemli adımlar attı. Yabancı yatırımlar desteklendi. Ezanın Arapça okunması ve radyoda dini program yapılması yasağı kaldırıldı ve okullara din dersi kondu. 1950 yılında Kore'ye asker gönderilmesinden sonra 1952'de NATO'ya girildi.
DP'nin üçüncü ve son iktidar dönemi (1957-60), iktidar ile muhalefetin yer yer sokağa taşan sert çatışmaları ile sürdü. 23. Hükûmet döneminde Menderes Kıbrıs konusunda imzaladıkları ortaklık anlaşmasına garantörlük maddesini yerleştirerek uluslararası başarıya imza atmıştır
Muhalefetin etkinliklerinin soruşturulması için DP tarafından TBMM içinde Tahkikat Komisyonu kuruldu. Komisyon, CHP lideri İsmet İnönü'nün TBMM'deki konuşmasını yasakladı.
Kore Savaşı
Türkiye Cumhuriyeti, 1950 yılında başlayan Kore Savaşı'na fiilen katılmış ve 1950'den 1953'e kadar tugay büyüklüğünde bir kuvvetle Kuzey Kore'ye karşı savaşmıştı. Kunu-ri Muharebesi'ndeki başarılarıyla dikkat çeken Türk Tugayı, başta Koreliler olmak üzere bütün dünyanın takdirini kazanmıştır.
II. Dünya Savaşı'nın bitip Soğuk Savaş'ın başlamasıyla Türkiye, uluslararası ortamda kendini yalnız buldu. II. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalarak bütünlüğünü Almanya'ya karşı korumuş ancak savaş sonrasında Sovyetler'in Doğu Anadolu Bölgesi'nde toprak ve Boğazlar'da üs ve ortak savunma talepleriyle karşılaşmıştı. Böylece Sovyet tehdidine karşı müttefik arayan Türkiye Batı Bloku'na ve Amerika'ya yaklaşmaya başladı.
Türkiye, NATO'ya girişini hızlandırmak için başlayan Kore Savaşı'na birlikler göndermiştir. Özellikle sol kesimler tarafından "Türk gencinin kanının Amerika'ya satılması" şeklinde eleştirilen bu davranış, Türkiye ile Batı Bloku arasındaki yakınlaştırmayı hızlandırmış ve 18 Şubat 1952'de Türkiye bir NATO üyesi olmuştur.
1960'lı yıllar
27 Mayıs Darbesi
27 Mayıs Darbesi, 27 Mayıs 1960'ta yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbedir. Ayrıca 27 Mayıs Askerî Müdahalesi ya da 27 Mayıs İhtilâli olarak da anılır. Darbe emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır; 37 düşük rütbeli subayın planları ile icra edilmiştir. Kritik mevziler bu subayların ellerindeki asker ve silahlarla önce ordudaki komuta kademesinin etkisiz hâle getirilmesi ile ele geçirilmiştir. Sonra cumhurbaşkanı ve hükûmet üyeleri tutuklanarak, hükûmet; 235 general ve 3500 civarında subay (daha çok albay, yarbay, binbaşı) emekliye sevk edilerek, ordu; 1402 üniversite öğretim görevlisi görevden alınarak ve bazı üniversiteler kapatılıp el konularak, üniversiteler; 520 hakim ve yargıç görevden alınarak, yargı kontrol altına alınmıştır.
Darbeden sonra darbeyi planlayan ve icra eden 37 düşük rütbeli subay ve emekli Orgeneral Cemal Gürsel'in oluşturduğu Millî Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlendi.
1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçelerini ileri sürerek Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir grup subay, 27 Mayıs 1960 sabahı ülke yönetimine bütünüyle el koydu. 37 subaydan oluşan Millî Birlik Komitesi bu harekât ile anayasa ve TBMM'yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere birçok Demokrat Partiliyi tutuklattı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, İstiklal Savaşı kahramanlarından Ali Fuat Paşa, Kore gazisi Tahsin Yazıcı ve emekli olduktan sonra DP'den milletvekili seçilen eski Genelkurmay başkanı Mehmet Nuri Yamut da tutuklananlar arasındaydı.
3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala'nın, eğer darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla Ankara'ya yürüyüp isyancıları yakalayacağını söylemesi üzerine darbeden haberi olmayan emekli Orgeneral Cemal Gürsel Millî Birlik Komitesi'nin başına getirildi. Bu darbenin daha sonraki yıllarda meydana gelen askerî darbelerden farkı,Türk Silahlı Kuvvetleri emir komuta zinciri içinde yapılmamış olmasıydı; nitekim dönemin Genelkurmay başkanı da yönetime el koyan askerî güçler tarafından tutuklanmıştı.
Askeri en fazla rahatsız eden gelişmelerden biri DP’nin, 1932’de Atatürk tarafından çıkartılan ezanın Türkçe okunması kanunu'nu değiştirmesiyle ilintiliydi. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bile tartışmalara neden olan bu konu, Menderes’in istifaya yanaşma resti ile sona ermiş ve ezan uzun bir aradan sonra yeniden Arapça okutulmaya başlanmıştı. Bu değişiklik ve Menderes’in
“ | Sizler isterseniz hilafeti bile getirirsiniz! | „ |
açıklaması genç subayların ve aydın kesimin tepkisini çeken uygulamalardan sadece biriydi.
Yüksek Adalet Divanı'nca yargılananlardan 15 kişi idama, 31 kişi ömür boyu hapse, 418 kişi değişik hapis cezalarına çarptırılırken 123 kişi de aklandı. Millî Birlik Komitesi'nin onayıyla Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961, Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961'de Yassıada'da idam edildi.Celal Bayar ve Refik Koraltan ile 11 kişinin idam cezası ömür boyu hapse çevrildi. DP, 29 Eylül 1960'ta kapatıldı.
Türkiye İşçi Partisi
1961 Anayasasının getirdiği demokratik ortamda, 12 sendikacının İstanbul Valiliğine verdikleri bildirimle kurulan, Türkiye İşçi Partisi kısaca TİP, 1961-1980 yılları arasında Türkiye'de faaliyet gösteren bir siyasi partidir. 13 Şubat 1961'de, Şaban Yıldız, Kemal Sülker, Kemal Türkler, İbrahim Güzelce, Rıza Kuas, , , , Kemal Nebioğlu, , ve tarafından kurulmuştur. Parti 1961 seçimlerine katılamadı.
TİP, 1965 seçimlerinde, 54 ilde, %3 oy alarak TBMM'ye 15 milletvekili göndermiştir. Çetin Altan'ın da aralarında olduğu bu milletvekilleri muhalefet görevini üstlenmişlerdir.
1968’de Sovyetler Birliği'nin Çekoslovakya’yı işgali partiyi ikiye bölmüştür.12 Mart 1971 muhtırası sonrasında 21 Temmuz'da TİP kapatıldı. Liderleri tutuklandı.
11 Şubat 1961'de Demokrat Parti'nin devamı olarak kurulan Adalet Partisi 15 Ekim 1961 seçimlerine girerek %34,8 oy topladı. 450 kişilik mecliste 158 milletvekilini, Senatoda ise 150 senatörün 70'ini aldı. Cumhuriyet Halk Partisi-Adalet Partisi koalisyonu kuruldu.
Demokrat Parti'nin devamı olduğunu söyleyen Adalet Partisi'nin 27 Mayıs'tan hemen sonra yapılan bu seçimde aldığı %34.82'lik oy oranı Türk halkının ihtilalle ilgili düşünceleri açısından önemlidir.Tıpkı 1980 sonrasında Kenan Evren tarafından kurdurulan ve açıktan oy istenen MDP ye oy vermemekle gösterdiği tutum gibi.
1961-1965 arası kurulan üç İnönü Hükûmeti'nin de Çalışma Bakanı olan Bülent Ecevit Ortanın Solu politikasını benimsemişti özellilikle Çalışma Bakanlığı döneminde işçilerle çok iyi ilişkiler kurmuştu. Bakanlığı döneminde 1963'te Grev, Lokavt ve Toplu Sözleşme Yasası'nın çıkarılmasını sağladı.
1970'li yıllar
12 Mart Muhtırası
Amacı, Ecevit'e göre, CHP içinde egemen olan "ortanın solu" politikasına son vermek ve partinin iktidar olmasını önlemek olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 12 Mart 1971'deki müdahalesi İnönü'nün parti genel sekreteri Bülent Ecevit'le anlaşmazlığa düşmesine ve Ecevit'e genel başkanlığa giden yolun açılmasına olanak vermiştir. Ecevit'le yoğun bir mücadeleye giren İnönü, Mayıs 1972'de toplanan V. Olağanüstü Kurultay'da, politikasının partisince onaylanmaması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Kurultayda parti meclisi Ecevit'in yanında yer alınca da 8 Mayıs 1972'de CHP genel başkanlığından ayrıldı. Türk siyasal yaşamında parti içi mücadele sonucunda değişen ilk genel başkan olan İnönü 4 Kasım 1972'de CHP üyeliğinden, 14 Kasım 1972'de de milletvekilliğinden istifa etti. Başvurusu üzerine tabii senatör olarak Cumhuriyet Senatosu'nda görev aldı.
1960'ların ortalarından itibaren Türkiye'de başlayan öğrenci hareketlerinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, 6 Mayıs 1972'de idam edilmiştir.
- "...Yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum. Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum."
Ecevitli CHP: "Milliyetçi solculuk"
30 Haziran 1972'de toplanan CHP 21.Olağan Kurultayı partideki büyük iktidar değişimine sahne oldu, CHP Tüzüğünün 35 maddesi birden değiştirildi. Kurultay, Genel Başkanlıktan istifa eden İsmet İnönü'nün CHP Kurultayına son katılımına sahne oldu. Bülent Ecevit, 1085 delegeden 1032'sinin oyunu alarak tekrar Genel Başkanlığa seçildi.
14 Ekim 1973 tarihinde yapılan seçimlerde Ecevit'in başkanlığındaki CHP en fazla oyu almasına rağmen çoğunluğu kazanamadı. 26 Ocak 1974 tarihinde Millî Selamet Partisi ile kurduğu koalisyon hükûmetinde ilk defa başbakanlık görevini aldı. Sadece 10 ay süren bu koalisyon hükûmetinin tarihe geçen en önemli olayı Kıbrıs Harekâtı olmuştur. Türk müdahalesi sonucu Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Nikos Sampson Hükûmeti de yıkılmıştır. 26 Ocak 1974-17 Kasım 1974 tarihleri arasında görevde bulunan Bülent Ecevit tarafından kurulan CHP ve MSP koalisyon hükûmeti 37. Cumhuriyet Hükûmeti, I. Ecevit Hükûmeti olarak anılmaktadır.
Milliyetçi Cephe hükûmetleri
I. Ecevit Hükûmeti'nin dağılması üzerine Süleyman Demirel'in başbakan olarak görev yaptığı AP-MSP-MHP-CGP partilerinden oluşan ve daha sonra I. Milliyetçi Cephe Hükûmeti olarak adlandırılacak olan koalisyon hükûmeti kuruldu.
II. Ecevit Hükûmeti
1979 yılında yapılan ara seçimlerde başarısızlığa uğrayan Ecevit görevden çekildi ve Süleyman Demirel 25 Kasım 1979 tarihinde MSP ve MHP'nin desteğiyle bir azınlık hükûmeti kurdu. 12 Eylül 1980 tarihinde Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in komutasındaki silahlı kuvvetler ülkenin yönetimine el koydu.
Kıbrıs Harekâtı
1960'ta Kıbrıs'ta yaşayan Rum ve Türk cemaatleri arasında kurulan ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti yaşanan iç çatışmalar sonucu sürdürülemez olmuş ve 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunan cuntasının Kıbrıs'ta darbe yaptırması sonucu 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Garanti Anlaşması'nın III. maddesine istinaden Kıbrıs Harekâtı'nı gerçekleştirmiştir.
20 Temmuz 1974 sabahı Türk Ordusunun Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Kıbrıs'a havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı.
Türk kuvvetleri 22 Temmuz'da Girne'yi ele geçirdi. Türk paraşütçüleri Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'nın Türk kesimine indi. Yunan birliklerinin adada garantör olarak bulunan Türk birliğine saldırması ise, çarpışmaların Ada geneline yayılmasına neden oldu. 22 Temmuz akşamı Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararını kabul etti. Türk müdahalesi sonucu Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Nikos Sampson Hükûmeti de yıkılmıştır.
8 Ağustos'ta II. Cenevre Konferansı sırasında yapılmakta olduğu sırada Rum Millî Muhafız Alayı ve EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır. Bunun üzerine Türkiye 14 Ağustos'ta başlayıp 16 Ağustos'ta sona eren üç günlük II. harekâtı gerçekleştirdi.
25-26 Ağustos 1974 tarihinde Kıbrıs'a gelen BM Genel Sekreteri toplumlar arasında ikili görüşmelerin başlatılmasını istemiş, mutabakat gereği nüfus mübadelesi yapılmış ve iki bölgeli ve iki toplumlu bir federal yapı için uygun ortam sağlanmış oldu. 13 Şubat 1975 günü Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanı Doktor Fazıl Küçük tarafından açıklanarak gerçekleşti. Ancak hedeflenen federal yapı gerçekleşmediğinden 15 Kasım 1983 tarihinde KKTC'nin ilanı gerçekleşti.
Yıllarca süren toplumlararası görüşmelerden bugüne değin herhangi bir sonuç çıkmamıştır. En son BM Kıbrıs Çözüm Planı ile iki toplum arasında yeniden birleşme imkânı da referandum'da Türklerin "evet"ine karşı Rumların "hayır" demesi sonucu gerçekleşmemiştir.
1980'li yıllar
24 Ocak Kararları
Süleyman Demirel, 1979 yılında Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirdiği Turgut Özal'a, yeni bir ekonomik istikrar programı hazırlama görevi vermiş ve program kısa sürede hazırlanmıştır; bir başka deyişle IMF tarafından hazırlanmış olan program, 24 Ocak 1980'de kamuoyuna açıklanmıştır.
IMF'nin daha önce yaptıramadığı isteklerini içeren program; Türkiye'yi tek taraflı olarak yabancı sermayeye açmıştır.
Kararlar uygulanmaya başlanmasından dört yıl sonra, bu politikaların burjuvazinin küçük bir kesimi dışında tüm toplum kesimlerinin çok önemli kayıplarına neden olduğu görülmüştür. Bu politikaların ortaya atıldığı dönemde destekçisi olan büyük holdinglerin önemli bir kesimi desteklerini geri çekmiştir.
12 Eylül Darbesi
27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırası'nın ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Silahlı Kuvvetlerin yönetime üçüncü ve son başarılı açık müdahalesi 12 Eylül 1980 Darbesi'dir.
Müdahalenin sebepleri olarak; sağ-sol çatışması, bölücülük, suikastlar, katliamlar, cumhurbaşkanı seçimi krizi ve siyasi, sosyal ve ekonomik istikrarsızlık gösterildi.
Müdahale sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Süleyman Demirel'in başbakan olduğu hükûmetin faaliyetine son verildi, parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırıldı, ülkenin her yerinde sıkıyönetim ilan edildi, yurt dışına çıkışlar yasaklandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren devlet başkanı oldu. Yasama yetkisini kullanmak üzere Kenan Evren başkanlığında kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'ndan oluşan Millî Güvenlik Konseyi kuruldu. Siyasi partiler lağvedildi, parti liderleri önce askerî üslerde gözetim altında tutuldu, sonra serbest bırakıldı, bir süre sonra ise bazıları yargılandı. 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askerî dönem başladı. Anayasa hazırlandı, 7 Kasım 1982 günü halkoyuna sunuldu, %91,37 oy oranı ile 1982 Anayasası ve Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı kabul edildi.
Darbe sonrası; resmî rakamlara göre 650.000 kişi gözaltına alındı, 230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılandı, cezaevlerinde ise işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi öldü, (48 kişi) (24 adli suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 ASALA militanı) idam edildi, 1.683.000 kişi ise fişlendi.
Siyasi yasaklar ve Özallı yıllar
7 Kasım 1982'de anayasa halkoyuna sunuldu ve %91.3 oyla anayasa kabul edildi. Aynı oylamayla MGK ve Devlet Başkanı Kenan Evren de 7. Cumhurbaşkanlığına seçildi. Seçimlerin 6 Kasım 1983'te yapılacağı açıklandı ve 1983 ortalarında siyasi faaliyetler serbest bırakıldı ancak MGK işleri sıkı tutuyordu. Parti kurulurken MGK'ye kurucuları veto etme yetkisi verildi.
CHP'nin tabanına hitap eden Erdal İnönü'nün kurduğu SODEP, Adalet Partisi'nin ardılı olarak kurulan Büyük Türkiye Partisi ve Doğru Yol Partisi de vetolardan nasibini almıştı. Seçimlere Turgut Özal'ın başında bulunduğu ANAP, Necdet Calp'in başında bulunduğu HP ve Turgut Sunalp'in MDP katıldı.
6 Kasım 1983 seçimleri sonucunda ANAP tek başına iktidara geldi ve 12 Eylül 1980 Askerî Darbesi'nden sonra, IMF politikalarını uygulamak amacıyla Bülend Ulusu Hükûmeti'nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirilen, göreve getirildikten 22 ay sonra, 14 Temmuz 1982 yılında istifa eden ve 20 Mayıs 1983'te Anavatan Partisi'ni kuran Turgut Özal yeni hükûmeti kurdu. (ANAP %45,14: 212, HP %30,46: 117, MDP %23,27: 71)
6 Kasım 1983'teki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak iktidar ve 45. Dönem Başbakanı olan Özal 1984 yerel seçimlerinde tekrar iktidar oldu. 25 Mart 1984'te yapılan yerel seçimlere SODEP de katıldı ve ANAP'ın ardından %23.4 oy alarak ikinci parti oldu.
Demokrat Parti ve Adalet Partisi'nin devamı olarak kabul edilen Doğru Yol Partisi 1983 yılında kurulduğunda Genel Başkanlığında Ahmet Nusret Tuna vardı ve ancak 1 ay kadar partiye başkanlık etti. Ardından Yıldırım Avcı başkanlığa geldi. 1985'teki olağan kurultayda Hüsamettin Cindoruk'a yenilerek başkanlık görevini bıraktı.
13 Nisan 1984'te toplanan SODEP 1. Küçük Kurultayı'nda Genel Başkan Erdal İnönü solda tek çatının şart olduğunu söyledi ve 26 Eylül 1985'te Gürkan ve İnönü SODEP-HP birleşme protokolünü imzaladılar. Yeni partinin adını Sosyaldemokrat Halkçı Parti olarak açıkladılar. HP kurultay toplanarak partinin adı SHP olarak değiştirildi. Ardından toplanan SODEP kurultayında parti feshedildi ve SHP'ye katıldı. 30 Mayıs 1986'da SHP 1.Kurultay toplandı ve Erdal İnönü genel başkan seçildi.
14 Kasım 1985'te Rahşan Ecevit tarafından kurulan DSP, eski Halkçı Parti'den ayrılıp bağımsız kalmış ya da SHP'den görüş ayrılıkları nedeniyle ayrılmış kimi milletvekillerinin katılmasıyla TBMM'de grup oluşturdu.
PKK
İlk ayaklanma 1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı bağımsız Zaza-Alevi devleti kurma amacıyla []girişilen Koçgiri aşireti tarafından başlatılan Dersim aşiretlerinin de desteklediği Tunceli yöresinde gerçekleşen Koçgiri İsyanı ayaklanmasıdır. Koçgiri ayaklanmasını Zaza-Alevilerden; Haydar ve Alişan Beyler ile Gülağaoğullarından Mehmed İzzet, Naki, Hasan Askeri, Kazım ve Alişir yönetmiştir. İsyan, Nurettin Paşa ve Topal Osman yönetimindeki [Giresun] muhafız alayı tarafından kısa sürede bastırılmış ve isyandan netice alınamamıştır. İsyana katılıp yakalananlara idam cezası verilmiş ancak daha sonra Dersim aşiretlerinin araya girmesiyle Mustafa Kemal Paşa cezaları kaldırmıştır.
1930'larda meydana gelen Dersim İsyanı, yapılan bir askerî harekâttan sonra 13 Kasım 1937'de sona erdi. Ayaklanmanın lideri Seyit Rıza ile 6 kişi idam edildi. Çok sayıda ayaklanmacı değişik hapis cezalarına çarptırıldı. Durulmayan olaylar üzerine 1938'de yeni bir ayaklanma çıktı ve başlatılan ikinci askerî harekât sonunda Eylül 1938'de ayaklanma tamamen bastırıldı.
TBMM'de yapılan görüşmelerde, bu gelişmelerin başta Fransa ve Fransa'nın mandası altındaki Suriye tarafından kışkırtıldığı ileri sürüldü. Başbakan İsmet İnönü ise, Tunceli ilinde iki yıldır izlenen reform programının amacının bölgenin uygar bir hâle getirilmesi olduğunu belirterek, programa karşı bölgede direniş olduğunu belirtmiştir.
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında dahi yaşanan isyanlar Cumhuriyetin ilanından sonra da devam etmiş ve etmektedir.
1970'lerin başında örgütlenmeye başlayan, 1984'te dağ kadrolarını oluşturarak paramiliter yapıya bürünen, Kürdistan İşçi Partisi, KADEK ve Kongra-Gel isimlerini kullanmış olan, kendisine Türkiye'nin güneydoğusu, Irak'ın kuzeyi, Suriye'nin kuzeydoğusu ve İran'ın kuzeybatısını kapsayan bölgede bir devlet kurmayı amaçlayan ve bu amaçla söz konusu toprakların Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kalan kısmına sahip olabilmek için Türk Silahlı Kuvvetleri ve sivillere karşı silahlı eylem yapan örgüt, 15 Şubat 1999'da Abdullah Öcalan'ın Kenya'da uluslararası bir operasyonla yakalanması ile büyük oranda çökertilmiş ve etkinliği yok denecek noktaya getirilmiştir. Bugün ise ad değiştirip siyasallaşarak meşrulaşma çabasına girmiştir.
Dörtler'in dönüşü
1987 yılında yapılan referandum ile siyasi yasaklar kalkmış ve Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Süleyman Demirel ile Necmettin Erbakan yeniden siyasi arenada yerlerini alabilmişlerdir. Ecevit Demokratik Sol Parti'nin, Türkeş Milliyetçi Çalışma Partisi'nin, Demirel Doğru Yol Partisi'nin, Erbakan ise Refah Partisi'nin genel başkanları oldular.
Hüsamettin Cindoruk 1987 yılında siyasi yasakların kalkması üzerine Süleyman Demirel'in genel başkanlığa geçmesi amacıyla istifa etmiştir ve bununla beraber Süleyman Demirel genel başkanlığa seçilmiştir. 1987 genel seçimlerinde, ANAP %36,31 oyla 292 milletvekili çıkarmış ve Özal tekrar çoğunluğu sağlayarak 46. Dönem Başbakanı olmuştur. 1987 seçimlerinde DSP iki milyonu aşkın (%8,54) oy almasına rağmen barajın altında kalması nedeniyle milletvekili çıkaramadı. %24,74 oy alan SHP ve %19,1 oyla DYP, 1987'de meclise giren partilerdir.
26 Mart 1989 yerel seçimlerinde SHP; İstanbul, Ankara ve İzmir belediye başkanlıklarıyla 39 ilin belediye başkanlığını kazanmıştı ayrıca il genel meclisi seçimlerinde %28.8 oy almayı başarmıştı. SHP ve DYP ANAP iktidarının meşrutiyetini kaybettiğini halkın desteğini yitirdiğini ve bu nedenle genel seçimlerin yenilenmesi gerektiğini savunmaya başladılar. Turgut Özal 9 Kasım 1989'da Kenan Evren'den boşalan cumhurbaşkanlığına SHP ve DYP'nin muhalefetine rağmen seçildi. Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini protesto eden Hatay milletvekili Murat Sökmenoğlu milletvekilliğinden istifa ederek sine-i millete döndü.
1990'lı yıllar
20 Ekim 1991 seçimlerinde DYP en çok oyu alan parti oldu. DYP %27 oy oranı ile 178, ANAP %21 ile 115, SHP %20,75 ile 88, RP %16,9 ile 62 ve DSP %10,75 ile 7 milletvekili elde etti.
Seçimlere HEP ile birlikte katılan SHP seçimlerden sonra TBMM açılışında Kürt kökenli milletvekillerinin Kürtçe yemin etmeye kalkışması ortalığı karıştırdı. 21 Mart 1992 Nevruz Bayramı'nda çıkan olaylar sonucunda da SHP içindeki HEP kökenliler partiden istifa ettiler.
Demirel DYP-SHP koalisyon hükûmetini 20 Kasım 1991'de kurdu. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü Başbakan Yardımcılığı görevini almıştı.
12 Eylül döneminde çıkartılmış olan kapatılan siyasi partilerin aynı adla tekrar açılmasını engelleyen yasa Haziran 1992'de kaldırıldı. SHP içindeki muhalefet hareketinin önde gelen ismi Deniz Baykal ve diğer CHP kökenliler CHP'yi tekrar açma kararı aldılar. 9 Eylül 1992'de CHP tekrar açıldı. SHP'den ayrılan bir grup milletvekili CHP'ye geçti.
17 Nisan 1993'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefat etmesi üzerine 16 Mayıs 1993'te Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir. Genel Başkanlığa, Millî Eğitim Bakanı Köksal Toptan, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller adaylıklarını koydular ancak ilk turda yeterli oyu alamamasına karşın Tansu Çiller'in yüksek oy alması diğer adayların adaylıktan çekilmelerine sebep olmuş ve 13 Haziran 1993'te Genel Başkanlığa Tansu Çiller seçilmiştir. 14 Haziran'da, Süleyman Demirel de 50. hükûmeti kurma görevini Tansu Çiller'e vermiştir.
Solda birlik çalışmaları
26 Mart 1994 yerel seçimlerine ayrı ayrı giren SHP, DSP ve CHP'nin; solun toplam oy oranı %25 olabilmişti. Bir önceki seçimde kazanılan büyük kentler Refah Partisi'ne teslim edilmişti. CHP bu seçimlerde sadece %4.7 oranında oy alabildi. Sosyal Demokrat oylar gitgide eriyordu ve birleşme çalışmaları başladı. 18 Şubat 1995'te toplanan ortak kurultayda 1003 delege birleşmenin CHP, 635 delege de SHP çatısı altında olması yönünde oy kullandı. Bunun üzerine SHP feshedilerek CHP'ye katılım kararı alındı. Hikmet Çetin oybirliğiyle CHP'nin 5. Genel Başkanı seçildi. Birleşme sürecinde partiden istifa eden CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay yerine Adnan Keskin getirildi. 25 Şubat'ta yapılan seçimde Adnan Keskin Genel Sekreter oldu.
9 Eylül 1995'teki kurultayda ise Deniz Baykal genel başkanlığa geldi. 30 Ekim'de DYP ve CHP bir koalisyon hükûmeti kurdu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak yer aldı. TBMM seçimlerin 24 Aralık 1995'te yenilenmesi kararı aldı. CHP bu seçimde kıl payı %10 barajını aşarak TBMM'ye girdi. Seçimlerin galibi ise Necmettin Erbakan'ın başında bulunduğu Refah Partisi olmuştu. RP %21.3:158, DYP %19,18:135, ANAP %19,65:132, DSP %14,64:76, CHP %10,71:49.
28 Şubat süreci
12 Eylül Darbesi sonucu ortaya çıkan siyasetin etkisiyle 1980 ve 1990'larda radikal sağcı gruplar güçlenmiş ve bunun sonucu olarak Refah Partisi 1995'teki genel seçimlerinde siyasette güçlü duruma gelmiştir. 1996 seçimlerinin ardından kurulan DYP-ANAP hükûmeti kısa sürede dağılmıştır. Bunun üzerine TBMM'de birinci parti durumunda olan RP ile DYP arasında kurulan 54. Hükûmet, 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.
8 Şubat 1997 günü yapılan MGK Toplantısı'nda köktendinci faaliyetlere ilişkin bir MİT raporu ele alınmıştır. Bu rapordan yola çıkarak alınan kararlar için bir çeşit "sivil muhtıra" yorumu yapıldı. Türk siyaset tarihine 28 Şubat Kararları olarak geçen kararlar Türk siyasi tarihinde önemli değişikliklere neden oldu.
Başbakan Necmettin Erbakan'ın 'havada yakıt ikmali' olarak tanımladığı başbakanlık görevini hükûmet ortağı DYP genel başkanı Tansu Çiller'e vermek amacıyla 18 Haziran 1997'de istifasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sundu. Ancak Demirel, hükûmet ortaklarının arasındaki protokolü dikkate almayarak hükûmeti kurma görevini ANAP genel başkanı Mesut Yılmaz'a verdi. 12 Temmuz'da Mesut Yılmaz başkanlığında ANAP-DSP-DTP arasında kurulan 55. hükûmet TBMM'den güvenoyu aldı.
MGK'nun 28 Şubat kararlarının ardından özellikle 18 Nisan 1999 seçimlerine kadar süren zaman diliminde 14 Ağustos 1997'de 8 yıllık kesintisiz eğitim kanunu TBMM’de kabul edildi. Bu kanunla İmam Hatip Liseleri dahil Meslek Liselerini ortaokul bölümleri kapatıldı.
1998'in Kasım ayında eski Refah Partisi mensubu İstanbul Büyükşehir belediye başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı düşürüldü.
28 Şubat süreci sırasında TSK içinde dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı yerine iki ismin, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir ile Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak'ın, adları daha çok ön plana çıktı. 2001 yılında bir televizyon programına katılan döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, 28 Şubat sürecini "postmodern bir darbe" olarak tanımlayan bazı yazarları haklı bulduğunu söyledi.
2000'li yıllar
2000 cumhurbaşkanlığı seçimi
2000 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'nin 10. cumhurbaşkanını seçmek üzere TBMM'de düzenlenen seçim sürecidir. Seçim sonucunda TBMM'de grubu bulunan 5 partinin üzerinde mutabakat sağladığı emekli Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer 3. tur sonunda gereken oy sayısının (276) üzerine çıkarak Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. İlk iki turda gereken 2/3 (367) çoğunluğa hiçbir aday ulaşamamıştır. Sezer Cumhurbaşkanlığı görevini 16 Mayıs 2000 tarihinde Süleyman Demirel'den devralmıştır.
Adalet ve Kalkınma Partisi ve Recep Tayyip Erdoğan
12 Aralık 1997 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek mahkeme tarafından 21 Nisan 1998 tarihinde Türk Ceza Kanunu'nun 603456868/15154 maddesi gereğince "halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçundan 1 yıl hapis ve 860 milyon TL para cezasına çarptırıldı. Daha sonra sanığın mahkemedeki ve duruşmadaki iyi hâli göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve 177 milyon TL para cezasına indirildi. Erdoğan Diyarbakır DGM kararına temyiz başvurusu yaptı, ancak Yargıtay 8. Ceza Dairesi 24 Eylül 1998 günü Erdoğan’ın cezasını onadı. Böylece 26 Mart günü Pınarhisar Cezaevi’ne giren Erdoğan 24 Temmuz 1999 günü tahliye oldu.
Fazilet Partisi'nin Anayasa Mahkemesince kapatılmasının ardından “gelenekçi” olarak adlandırılan Milli Görüşçü kanat 2001 yılında Saadet Partisi'ni kurarken “değişimci” ve “ılımlı” olduğu öne sürülen “yenilikçi” kanat ise yine 2001 yılında Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti’yi kurmuştu.
2002 seçimlerinde %34 oyla iktidara gelen AK Parti’nin genel başkanı Erdoğan, siyasi yasağı nedeniyle seçimlere giremedi ve milletvekili seçilemedi. Bu nedenle seçim sonrası kurulan 58. Hükûmet, Abdullah Gül’ün başkanlığında kuruldu. Bu hükûmet, Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılması için TBMM’ye yasa teklifi sunuldu. Yasa oy çokluğuyla kabul edildi ancak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından “öznel, somut ve kişisel” olduğu gerekçesiyle veto edildi. Yasa teklifi değiştirilmeden ikinci kez meclise sunuldu. Tekrar kabul edilen yasa bu kez Sezer tarafından onaylandı. Böylece Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin önündeki hukuki engel ortadan kalkmış oldu.
2007 cumhurbaşkanlığı seçimi
16 Mayıs 2000 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin 16 Mayıs 2007 tarihinde dolacak olması nedeni ile yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi Başbakan Erdoğan'ın muhtemel adaylığına başta CHP olmak üzere diğer siyasi partiler karşı çıkmışlardır.
CHP Erdoğan da dahil olmak üzere 3 ana makamın Millî Görüş adı verilen siyasi İslam akımının temsilcileri tarafından doldurulacağı ve bunun ülkede gerilime neden olacağı, Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması ve toplumsal uzlaşma ile seçilmesi, bu makamın sahibinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ve kurallarını içine sindirebilmiş olası gerekçeleri ile başta Erdoğan olmak üzere bu görüşe sahip kişilerin devletin temel nitelikleri ile ters düşeceği fikrini savunarak karşı çıkmıştır.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başlaması ile AK Parti Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü aday göstermiştir. CHP seçimlerin açılış oturumunda gerekli sayının 367 olması gerektiği, Meclis İçtüzük ihlali yapıldığı gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'ne seçimlerin iptali ve seçim sürecinin durdurulması için müracaat etmiş; Anayasa Mahkemesi aldığı karar ile oturum yeter sayısının 367 olması gerektiği kararını almış ve bunun neticesinde "Türkiye Tarihi'nde görülmemiş bir kararla" TBMM Cumhurbaşkanını seçemediği için erken genel seçime gitmek zorunda kalmıştır.
Cumhuriyet Mitingleri
2007 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Millî Görüş kökenli bir siyasetçinin olası cumhurbaşkanı adaylığına karşı 2007 yılının Nisan ve Mayıs aylarında düzenlenen Cumhuriyet Mitingleri, Ankara, İstanbul, İzmir, Manisa, Çanakkale gibi şehirlerde gerçekleştirildi. Mitinglerin duyurulmasında "Cumhuriyetine sahip çık!" mesajı kullanıldı.
2007 genel seçimleri
2007 seçimlerinde, AK Parti %47 ile TBMM'de sandalye çoğunluğunu elde etmiş ve seçim akabinde Başbakan Erdoğan toplumsal uzlaşı içinde olacakları beyanatını vermiştir. TBMM'nin açılması ve Başkanlık seçimlerini takiben Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başlamış, AK Parti Abdullah Gül'ün adaylığının devam ettiğini kamuoyuna deklare etmiştir. Bunun üzerine CHP ülkenin erken seçime Abdullah Gül'ün adaylığı sebebi ile gidildiği, AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uzlaşma karşıtı tutumlarının devam ettiği gerekçesi ile oturumlara katılmayacaklarını ve Gül seçildiği takdirde görev süresi boyunca Cumhurbaşkanının hiçbir davetine katılmayacaklarını, ancak Gül'ün seçimini sonucunu da meşruiyet konusu yapmayacaklarını beyan etmiştir.
MHP ise ilk oturuma katılacaklarını ancak kendi adaylarını göstereceklerini seçimden önce ve sonrasında beyan ederek, Kayseri milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı göstermişlerdir.
DSP ise Erdoğan'ın uzlaşma yanlısı olmayan tutumuna tavır koymak ve Cumhurbaşkanlığının uzlaşı ile seçilen; her kesimi temsil edebilme yeteneğine sahip birisinin olması gerekliliği düşüncesi ile bireysel başvuru yaparak aday olan Eskişehir milletvekili Tayfun İçli'nin adaylığının desteklenmesi kararını almıştır.
2010'lu yıllar
2011 genel seçimleri
2011 seçimlerinde, AK Parti %49,83 ile TBMM'ye 327 milletvekili ile girmiştir. Oy oranı artışına karşın meclise giren milletvekili bir önceki seçime göre azalmıştır. AK Parti hükûmeti 3. kez iktidara gelmiştir. CHP %25,98 oy almıştır.
2014 cumhurbaşkanlığı seçimi
Adaylar için kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşı olma şartı arandı.
Cumhurbaşkanlığına TBMM üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi en az yirmi milletvekilinin yazılı teklifiyle mümkün oldu. Her bir milletvekili ancak bir aday için teklifte bulunabildi.
2011 genel seçimlerinde, aldıkları geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında, yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebildi. Her bir siyasi parti ancak bir aday için teklifte bulunabildi.
16 Haziran 2014 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli TBMM'de düzenledikleri ortak basın toplantısıyla Ekmeleddin İhsanoğlu'nu çatı aday olarak göstereceklerini açıkladılar.
30 Haziran 2014 tarihinde ise, Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından düzenlenen basın toplantısı ile partinin cumhurbaşkanı adayının HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş olduğu açıklandı.
1 Temmuz 2014 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin cumhurbaşkanı adayının AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu açıklandı.
Seçim sonucunda Recep Tayyip Erdoğan %51,79 ile 1., Ekmeleddin İhsanoğlu %38,44 ile 2. ve Selahattin Demirtaş 3. oldu. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin 12. cumhurbaşkanı ve halk oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu.
Haziran 2015 genel seçimleri
7 Haziran 2015 tarihinde yapılan genel seçimlerde AK Parti %40,87 ile 1. oldu ve 258 milletvekili kazandı. AK Parti 13 seneden sonra ilk defa tek başına hükûmet kurabilme gücünü kaybetti. Oyu %8,96 oranında, milletvekili sayısı ise 69 sandalye azaldı.
Koalisyon görüşmeleri
Haziran 2015 Türkiye Genel Seçimleri'nde hiçbir partinin salt çoğunluğu bulunmaması üzerine koalisyon hükûmeti kurulması gerekiyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise görüşmelerin yapılması için görevi sandıktan birinci parti olarak AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na verdi. Ahmet Davutoğlu ilk görüşmeyi CHP ile gerçekleştirdi. İlk olarak heyetler arası yapılan görüşme olumlu geçti daha sonra liderler arasında yapılan ikinci görüşme sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu CHP ile koalisyon görüşmelerinin olumsuz geçtiğini basın açıklamasında bildirdi. Daha sonra MHP ile de görüşen Davutoğlu buradan da olumsuz ayrılarak görevi Cumhurbaşkanı'na iade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan hükûmet kurma yetkisini CHP'ye vermeyerek erken seçim kararı aldı.
Suruç saldırısı
“Kobane'yi Beraber Savunduk, Beraber İnşa Ediyoruz” sloganıyla İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve diğer illerden Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ne giden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi 200 genç açıklama yaptığı sırada canlı bomba saldırısına uğradı. Kobani’ye gitmek için hazırlık yapan genç- ler sabah saat 09.00 sıralarında Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde toplu kahvaltı yaptı. Suruç’un karşısında bulunan Kobani kentine gitmek üzere, sadece özel izinle geçiş yapılan Mürşitpınar Sınır Kapısı’na doğru yürüyüşe geçmeyi planlayan grup bunun öncesinde basın açıklaması yaptı. İşte tam bu sırada, açıklama devam ederken saat 11.50’de patlama oldu. Kameraların kaydettiği patlamanın şiddetiyle parçalanan insanların uzuvları ve cesetleri havaya savruldu. Can pazarının yaşandığı patlamanın şiddetiyle çevredeki ev ve işyerlerinin camları da kırıldı.
Seçim Hükûmeti ve Kasım 2015 erken genel seçimleri
Koalisyon görüşmelerinin olumsuz geçmesi ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevi iade etmesinin ardından 24 Ağustos 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Meclis Başkanı İsmet Yılmaz bir araya gelerek erken seçim kararını açıkladı.YSK, karar öncesinde, erken seçim kararı alınması hâlinde yasadaki 90 günlük süreyi 30 gün kısaltma yetkisinin bulunduğuna karar vererek karar alınması durumunda seçimlerin 1 Kasım'da yapılmasının mümkün olduğunu duyurmuştu. Hemen aynı gün Resmî Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan kararın ertesi günü, YSK seçim tarihini 1 Kasım 2015 olarak açıkladı.
Seçime kadar gidecek bir hükûmet kurmak üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu tekrar görevlendirdi. Anayasa uyarınca TBMM Başkanlığı, partilerin milletvekili sayılarına göre seçim hükûmetindeki kontenjanlarını hesapladı. Buna göre, başbakanlık ve anayasaya göre bağımsız olması gereken 3 bakan haricinde AKP'ye 11, CHP'ye 5, MHP ve HDP'ye üçer bakanlık düştü. CHP ve MHP bakanlıkları reddedeceklerini, HDP ise kabul edeceğini duyurdu. Buna karşın, bakanlık teklifi alanlardan MHP' li Tuğrul Türkeş parti kararının aksine bakanlığı kabul etti, HDP'li Levent Tüzel ise parti kararının aksine kabul etmedi. 31 Ağustos 2015 tarihinde başbakan yardımcılarının görev dağılımı belli oldu.
1 Kasım tarihindeki seçimlerde AKP kaybettiği tüm oyları geri kazanarak %49.5 oy oranıyla yeniden tek başına iktidar oldu.
15 Temmuz 2016 Askerî Darbe Girişimi
15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında saat 21.30 sularında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından askerî darbe teşebbüsü gerçekleştirilmiştir.
15-16 Temmuz sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda darbe girişimi bastırıldı ve askerler silahları ile birlikte teslim oldu. Olaylar sonucunda 104'ü darbe yanlısı asker olmak üzere 300'den fazla kişi öldü, 1.491 kişi yaralandı, farklı rütbelerden 8.036 asker gözaltına alındı. Yargı ve sivil siyaset mensupları dâhil olmak üzere toplam gözaltı sayısı 10 bini buldu. Bunun yanı sıra askerî, idari ve adli kurumlarda birçok kişi görevden alındı.
2017 anayasa değişikliği
Başkanlık sistemi, ilk olarak 2005 yılında Adalet Bakanı Cemil Çiçek tarafından önerildi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından desteklendi. Başkanlık sistemine geçiş Adalet ve Kalkınma Partisi liderleri tarafından birçok kez dile getirildi. 2011 Türkiye genel seçimleri sonrasında konuyla ilgili bir Anayasa değişikliği teklifi Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından ortaya atıldı. Ancak Meclis'teki tüm partilerden oluşan Anayasa Komisyonunun çalışmaları sonunda AKP dışındaki partilerin sistem değişikliğine sıcak bakmaması üzerine teklif geri çekildi.
2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte başkanlık sistemine geçiş tartışmaları hız kazandı ve hem Haziran 2015 genel seçimlerinde hem de Kasım 2015 genel seçimlerinde AK Parti'nin en önemli seçim politikalarından biri oldu. Mayıs 2016'da başbakanlığı ortadan kaldıracak anayasal değişiklik konusunda Erdoğan'la anlaşmazlıklar yaşayan Ahmet Davutoğlu görevden istifa ettirilerek yerine en önemli gündeminin Anayasa değişikliği olduğunu söyleyen Binali Yıldırım geldi. Geçmişte birçok kez başkanlık sistemine karşı olduğunu dile getiren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz 2016 tarihindeki askerî darbe girişimi sonrasında fikrini değiştirerek Ekim 2016'da değişiklik teklifini Meclis'e getirmesi için Hükûmete çağrı yaptı ve süreçte iş birliği içinde olabileceklerini duyurdu. 16 Kasım günü AK Parti, getirmeyi istediği sistemin adının başkanlık sistemi değil, cumhurbaşkanlığı sistemi adıyla anılacağını duyurdu. Bir aylık görüşmelerin ardından aralık ayında teklif üzerinde anlaşmaya varan iki parti, böylece önerinin referanduma sunulması için gerekli olan Meclis onayı sürecini başlattı. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olarak adlandırılan sistem, dünyada tam bir benzeri olmasa da bir tür başkanlık sistemi olarak tasarılaştı.
30 Aralık tarihinde tamamlanan Anayasa Komisyonu çalışmaları sonucunda 21 değişiklikten üçü tekliften çıkarıldı ve 18 madde onaylanmak üzere Meclis'e sunuldu.
20 Ocak 2017 günü tasarının tümü üzerine yapılan son oylamada, beşte üç oranı olan 330'u aşarak 339 oy toplayan Anayasa değişikliği teklifi Meclis'ten geçerek referandum kararı verildi. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi, oylamalar sırasında gizli oy kullanılması gerekirken açık oy kullanılması gibi çeşitli usulsüzlükler yaşandığını belirtti. Gerek 9 günlük Anayasa Komisyonu çalışmaları gerek de Meclis'teki görüşmelerin gece gündüz devam edilerek hızlı davranılması, toplumda yeterli tartışılma zamanı olamaması da eleştiri konusu oldu. Ayrıca birbiriyle ilgisiz maddeler bir arada tasarılaşırken gerekli birçok yasanın tasarlanıp yürürlüğe konması ihtiyacı ise "uyum yasaları" kapsamında ileri tarihe bırakıldı.
Tasarı; yürürlükteki parlamenter sistemin kaldırılarak yerine cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi adıyla bir tür başkanlık sistemi getirilmesini, başbakanlık makamının kaldırılmasını, hükûmetin yetkilerinin cumhurbaşkanına geçmesini, meclisteki vekil sayısının 550'den 600'e çıkarılmasını, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) yapısında değişiklikler yapılmasını, seçilme yaşının 18'e inmesini, cumhurbaşkanının bundan sonra seçildiği partiyle ilişiğini kesmek zorunda olmamasını, savaş durumu olmadıkça disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkeme kurulmasına son verilmesini, meclisin bakanları ve hükûmeti denetleme yetkisinin kaldırılmasını, kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisinin Bakanlar Kurulundan alınmasını ve cumhurbaşkanına bu yetkinin verilmesini içeriyordu.
16 Nisan Anayasa değişikliği referandumunda Büyük Birlik Partisinin de desteğiyle %51,41 oy oranıyla halk tarafından bu Anayasa değişiklikleri kabul edildi.
2018 cumhurbaşkanlığı seçimi
24 Haziran 2018 tarihinde, Türkiye cumhurbaşkanını seçmek için yapılan erken seçimdir. 6 resmî adayın yarıştığı seçimi Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır.
2020'li yıllar
2023 cumhurbaşkanlığı seçimi
2023 yılında Türkiye cumhurbaşkanını seçmek için yapılan seçimdir. Recep Tayyip Erdoğan 14 Mayıs'taki ilk turda gerekli olan %50'lik barajı aşamadığı için ikinci tura kalan seçimlerde 28 Mayıs'taki ikinci turda Recep Tayyip Erdoğan %52.18 oy alarak yeniden cumhurbaşkanı seçilmiştir.
2023 genel seçimleri
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde, AK Parti %35,62 oy oranıyla 1. parti olarak çıkmasına rağmen 27 sandalye kaybetmiş, %25,35 oy oranına sahip olan CHP bir önceki seçime göre oy oranını %2,70 artırarak 23 sandalye kazanmış ve yeni kurulan Yeniden Refah Partisi de %2,80 oy oranıyla 5 sandalye kazanmıştır. Bu seçimin sonucunda Cumhur İttifakı, azınlık hükûmeti kurmuştur.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Özel
- ^ . 30 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2010.
- ^ Gülmez, Nurettin (2005). "Yeni Gün'de Cumhuriyet". XXI (62). Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi. ss. 613-666. 28 Şubat 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2022.
- ^ a b Yüksel Kaştan-Karaelmas Üniversitesi[]
- ^ (PDF). 23 Kasım 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2020.
- ^ . 12 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2008.
- ^ Sakallıoğlu, Ümit Cizre. "Parameters and Strategies of Islam-State Interaction in Republican Turkey." International Journal of Middle East Studies, Vol. 28, No. 2 (May, 1996), pp. 231-251. Cambridge University Press. 18 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . URL erişim tarihi: 14 Haziran 2008.
- ^ Jacob M. Landau, Radical Politics in Modern Turkey, BRILL, 1974. "The 1960 Military Intervention and the 1961 Constitution" bölümü.
- ^ . 2 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2008.
- ^ . 30 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
- ^ . 3 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
- ^ . 21 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
- ^ . 14 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
- ^ . 20 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
- ^ . 16 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
- ^ . 20 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
- ^ İdris Adil-DİGİMEDYA[]
- ^ . 20 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2009.
- ^ "Kurtuluşcephesi". 9 Eylül 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Temmuz 2009.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2011.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2011.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Eylül 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Eylül 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Eylül 2015.
- ^ "Erdoğan: YSK'nın seçim günü 1 Kasım". Milliyet. 20 Ağustos 2015. 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Temmuz 2018.
- ^ "Görüşme bitti: Karar açıklandı". Milliyet. 24 Ağustos 2015. 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Temmuz 2018.
- ^ "YSK Başkanı erken seçim tarihini açıkladı: 1 Kasım 2015". Hürriyet. 25 Ağustos 2015. 6 Ekim 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Temmuz 2018.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Eylül 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Eylül 2015.
- ^ "Halka ateş açıldı! Yaralılar var..." haber7.com. 16 Temmuz 2016. 17 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2016.
- ^ "İstanbul'da polis ve asker çatışıyor". hurriyet.com.tr. 16 Temmuz 2016. 17 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2016.
- ^ "İçişleri'nde operasyon: 8777 personel açığa alındı". cnnturk.com. 18 Temmuz 2016. 18 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2016.
- ^ "Darbe sonrası büyük operasyonlar: 29 bin 354 kişi açığa alındı". cumhuriyet.com.tr. 19 Temmuz 2016. 19 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2016.
- ^ "Gündem başkanlık tartışması". NTV.com.tr. 3 Ocak 2005. 28 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Ekim 2016.
- ^ Yalçın, Zübeyde (16 Kasım 2016). . Sabah. 9 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2018.
- ^ "Anayasa değişiklik teklifi Komisyon'dan geçti". 30 Aralık 2016. 14 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Temmuz 2018.
- ^ "Anayasa değişikliği teklifi 339 oyla Meclis'ten geçti". BBC Türkçe. 21 Ocak 2017. 29 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ocak 2017.
- ^ . Diken. 10 Aralık 2016. 29 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2017.
- ^ . Evrensel. 10 Ocak 2017. 24 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2017.
- ^ (PDF). Yüksek Seçim Kurulu. 17 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2018.
- Genel
- Atatürk, Mustafa Kemal (1927). Nutuk, Cilt 1-2-3, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, İstanbul 1970.
- Akay, Oğuz (2006). Atatürk'ün Sofrası. Truva Yayınları.
- Öztürk, Kazım (1992). Atatürk'ün TBMM Açık ve Gizli Oturumlarındaki Konuşmaları, Cilt 1-2, Kültür Bakanlığı-Atatürk Dizisi.
- Hikmet Bila, CHP 1919-1999, Doğan Kitap, İstanbul 1999.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turkiye siyasi tarihi Mustafa Kemal Ataturk un Turk ulus devletini ihdas etmesine giden yolda bir evre olan Turk Kurtulus Savasi ile baslar Kurtulus Savasi donemi 1919 1923Turk Kurtulus Savasi I Dunya Savasi ndan yenik cikan Osmanli Devleti nin Itilaf Devletleri nce isgali sonucunda Misak i Milli sinirlari icinde ulke butunlugunu korumak icin girisilen cok cepheli siyasi ve askeri mucadeledir 1919 1922 yillari arasinda gerceklesmis ve 11 Ekim 1922 de imzalanan Mudanya Mutarekesi ile fiilen 24 Temmuz 1923 te imzalanan Lozan Antlasmasi ile resmen sona ermistir Turkiye Cumhuriyeti nin temel nitelikleri Lozan Antlasmasi nda da yer almistir Buna gore ulkesi ve ulusuyla bolunmez bir butun olusturan Turkiye de yasayan ve Turk devletine vatandaslik bagiyla bagli olan herkes esit ve ayni haklara sahip Turk ulusunu olusturmaktadir kaynak belirtilmeli Saltanatin kaldirilmasinin ve Lozan Antlasmasi nin ardindan TBMM de en cok tartisilan konulardan biri olan yeni devletin niteligi sorunu Mustafa Kemal Pasa nin 28 Ekim gecesi Ismet Inonu yle devletin niteliginin cumhuriyet oldugunu saptayan bir yasa tasarisi hazirlamasi ile son buldu 29 Ekim 1923 gunu Hakimiyet kayitsiz ve sartsiz milletindir Idare usulu halkin mukadderatini bizzat ve bilfiil idare etmesi esasina dayanir Turkiye Devletinin hukumet sekli Cumhuriyettir Harbiye Nezaretinin Mustafa Kemal Pasa yi 9 Ordu Kitaati Mufettisligi ne tayin yazisi1920 lerde Turkiye Buyuk Millet Meclisi esasina dayali olarak Cumhuriyet ilan edildi ve yeni Turk Devleti nin adi artik Turkiye Cumhuriyeti idi Bu karar ise halka ilk kez 30 Ekim 1923 tarihli gazetesinde Buyuk Millet Meclisi Sekl i Hukumetimizi Tesbit Eden Teskilat i Esasiye Tadilatini Kabul ve Turkiye Cumhuriyetini Ilan Eylemistir mansetiyle duyuruldu Tek partili donem 1923 1945Ataturk 24 Nisan 1920 ve 13 Agustos 1923 tarihlerinde TBMM Baskanligina secildi Bu baskanlik gorevi devlet hukumet baskanligi duzeyindeydi 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi ve Ataturk ilk cumhurbaskani secildi Anayasa geregince dort yilda bir cumhurbaskanligi secimleri yenilendi 1927 1931 1935 yillarinda TBMM Ataturk u yeniden cumhurbaskanligina secti Ataturk sik sik yurt gezilerine cikarak devlet calismalarini yerinde denetledi Ilgililere aksayan yonlerle ilgili talimatlar verdi Yurt disina hicbir resmi ziyaret icin cikmamakla birlikte Cumhurbaskani sifatiyla Turkiye yi ziyaret eden yabanci ulke devlet baskanlarini basbakanlarini bakanlarini ve komutanlarini agirladi Mustafa Kemal Ataturk 1923 1938 Gazi Mustafa Kemal 1924 te Bursa halkina hitap ediyor Ataturk bir ciftciyle sohbet ediyor Ataturk 28 Mayis 1936 da Harp Akademileri Tatbikatlari nda Ataturk donemi ic politikasi devrimleri ve yapilan yenilikleri kapsar Ataturk Halk Firkasi adiyla bir parti kurmak niyetini ve siyasi firkalarin gerekliligini 7 Subat 1923 te Balikesir Pasa Camii nde halka hitaben yaptigi halkcilik temeline dayali bir firkanin kurulmasi uzerinde durdugu konusmada Halk Firkasi dedigimiz zaman bunun icinde bir kisim degil butun millet dahildir Halk Firkasi halkimiza terbiye i siyasiye vermek icin bir mektep olacaktir diyerek belli etmistir 9 Eylul 1923 te Mustafa Kemal Ataturk tarafindan kurulmus olan Cumhuriyet Halk Partisi CHP Turkiye Cumhuriyeti nin ilk yasal siyasi partisidir Baslangicta adi Halk Firkasi olan parti 1924 yilindaki kurultayda adini Cumhuriyet Halk Firkasi olarak degistirdi 1927 yilinda Cumhuriyetcilik Halkcilik Milliyetcilik ve Laiklik ilkelerini tuzugune ekledi 1935 yilindaki kurultayda daha onceki dort ilkeye Devletcilik ve Devrimcilik ilkeleri de eklenerek ilkeler altiya cikarildi ve partinin adi Cumhuriyet Halk Partisi oldu Ataturk Devrimleri veya diger adiyla Ataturk Inkilaplari Turkiye Cumhuriyeti nin kurucusu ve ilk cumhurbaskani olan Mustafa Kemal Ataturk tarafindan onculuk edilen gunumuzde Ataturk Ilkeleri olarak bilinen ilkeler dogrultusunda 1922 ile 1937 yillari arasinda hayata gecirilen bir dizi yasal hukuki dini kulturel sosyal ve ekonomik degisikliklerdir Bu devrimlerin amaci Ataturk tarafindan Turkiye yi gelismis ulkelerin seviyesine cikartmak olarak beyan edilmistir Cumhuriyetin ilani milletin yonetilme seklinin belirlenmis oldugu Ataturk un siyasi devrimlerinden bir tanesidir 23 Nisan 1920 de TBMM nin acilisi ile milli egemenlige dayali yeni bir devlet kurulmustu Ancak Turk Kurtulus Savasi devam ederken milli birlik ve beraberligin bozulmamasi icin rejimin adi konulmamisti Turkiye Buyuk Millet Meclisi nde TBMM 25 Ekim 1923 te ortaya cikan kabine bunalimi sonucunda bu yonetim seklinin kusurlari daha net ortaya cikmis ve 29 Ekim de Anayasanin ilgili maddeleri degistirilerek ulkenin yonetim sekli cumhuriyet olarak belirlenmistir Cumhuriyet in ilani Ataturk ve silah arkadaslari arasinda gorus ayriliklarina dolayisiyla tepkilere yol acmisti Bu ayriliklar Cumhuriyet Halk Firkasi CHF na karsi ilk muhalefet hareketini dogurdu Bu gelismeden sonra Milli Mucadele doneminde M Kemal Pasa nin yakininda yer alan ve onu destekleyen Kazim Karabekir Ali Fuat Cebesoy Refet Bele Rauf Orbay ve Adnan Adivar gibi onemli komutan ve sahsiyetler Terakkiperver Cumhuriyet Firkasi adiyla yeni bir parti kurdular Terakkiperver Cumhuriyet Firkasi Seyh Said Isyani sonrasinda programindaki firkamiz itikad i diniyeye ve fikriyeye hurmetkardir maddesinden dolayi isyandan sorumlu tutularak 5 Haziran 1925 te kapatildi 1923 1929 yillari arasinda Tesvik i Sanayi Politikasi uygulanmissa da dunyada yasanan ekonomik kriz nedeniyle beklenen olcude yararli olamamistir Bunun sonucunda 1932 yilinda hukumet devletin uretime yonelen temel yatirimlari gerceklestirmesini ustlenmesine karar vermistir 1930 lu yillar dunya tarihi acisindan son derece onemliydi Avrupa da fasizm yayilmakla birlikte Turkiye nin dogu komsusu SSCB de de sosyalist idare anlayisi totaliter ve merkeziyetci bir sekilde yayilmaktaydi Dunyada ekonomik buhran halklar uzerinde etkisini artirarak surdurmekteydi Turkiye iktisadi buhrani atlatabilmek ve hizla kalkinabilmek maksadiyla devletcilik uygulamasina gecmisti 1934 yilinda I Bes Yillik Sanayilesme Plani devreye sokuldu En buyuk agirlik dokuma sektorune verilmekteydi Fabrikalarin buyuk bir kismi Sovyet kredisi ve teknolojisi ile kuruluyordu Demiryollari yapimina onem verilmekteydi Ismet Inonu 1938 1950 Ataturk un olumu uzerine 11 Kasim 1938 de cumhurbaskanligina secilen Inonu Cumhurbaskanliginin yani sira CHP genel baskanligina da getirildiginden yonetim uzerinde genis otorite sahibi oldu 26 Aralik 1938 de toplanan CHP Ucuncu Buyuk Kurultayi nda Ismet Pasa degismez genel baskan ve Milli Sef ilan edilmesiyle yaklasik 12 yil surecek olan milli seflik donemi baslamis oluyordu Ocak 1939 a kadar Ataturk un son basbakani olan Celal Bayar ile ve kurdugu 10 Hukumet ile calismis Dahiliye Vekili Sukru Kaya nin yerine Refik Saydam Hariciye Vekili Tevfik Rustu Aras in yerine ise Sukru Saracoglu getirilmistir Dis politika ilkeleri ve ekonomik politika farkliliklari yuzunden 25 Ocak 1939 da istifa eden Bayar yerine Refik Saydam yeni hukumeti kurmustur Cumhurbaskani Ismet Inonu 23 Haziran 1939 da ilhak kararinin alinmasinin ardindan Hatay da II Dunya Savasi 1939 1945 doneminde Inonu ulkeyi savastan uzak tutmaya calisti Savas yillarindaki ekonomik ve toplumsal sikintilar ise donemin unutulmayan mirasi olarak kaldi Gene bu donemde Hasan Ali Yucel in onculugundeki Koy Enstituleri kuruldu ve gelistirildi Savas nedeniyle cok sayida gencin askere alinmasi ve temel urunlerle ilgili olarak devlet stoklarinin genis tutulmasi nedeniyle ic piyasada buyuk darlik yasanmis ve urunlerin fiyatlari olaganustu artmistir Ayni donemde hukumet stokcu karaborsaci ve firsatcilarla yogun bir sekilde mucadele etmisse de toplumun genis kesmi tatmin edilememistir 1950 genel secimlerinden sonra CHP iktidari Demokrat Parti ye DP birakirken Ismet Inonu ana muhalefet partisi genel baskani olarak siyasal rolunu surdurdu On yillik muhalefet donemi sonunda 27 Mayis sonrasi yeni anayasa kabulu ile 15 Ekim 1961 genel secimlerinden CHP birinci parti olarak cikinca Inonu yeniden hukumeti kurmakla gorevlendirildi Bu donemde CHP AP CHP YTP CKMP ve CHP Bagimsizlar koalisyon hukumetlerine baskanlik etti II Dunya Savasi Amerikali general Douglas MacArthur la 1931 senesinde yaptigi bir konusmada Ataturk soyle demektedir Versay Antlasmasi I Dunya Savasi ni hazirlayan nedenlerin hicbirini ortadan kaldirmamis tersine dunun baslica rakipleri arasindaki ucurumu daha da derinlestirmistir Galip devletler yenilenlere baris kosullarini zorla kabul ettirirken bu ulkelerin etnik jeopolitik ve ekonomik ozelliklerini dikkate almamislar yalniz dusmanlik duygularinin uzerinde durmuslardir Boylelikle de bugun icinde yasadigimiz baris ateskesten oteye gidememistir Bence dun oldugu gibi yarin da Avrupa nin kaderi Almanya nin tutumuna bagli kalacaktir II Dunya Savasi 20 yuzyilin iki topyekun savasindan ikincisidir Alti yil boyunca dunyanin cesitli bolgelerinde suren kesintisiz savaslarla sure giden II Dunya Savasi Alman ordularinin Polonya ya saldirdigi 1 Eylul 1939 da baslamis kabul edilir Ne var ki birbirinden kopuk gorunseler de bu tarihten onceki catismalar ve I Dunya Savasi sonrasi yapilan ancak maglup devletleri memnun etmemis olan antlasmalarin gecersiz kilinmasi savasta birincil rol oynayan taraflarin stratejik hedefleri arasinda yer aldigindan savasin baslangici tarihsel olarak daha geriye gitmektedir Insan kaynaklari yonunden agir sonuclari yasanan bir Kurtulus Savasi nin hemen ardindan yeni bir savasa girmemek konusunda kesin olarak kararli olan Turk yonetimi sonuna kadar denge politikasini surdurebilmistir Kacinilmaz gorunen Avrupa savasi disinda kalabilmeyi saglamak uzere Ingiltere ve Fransa yla 19 Ekim 1939 da Ankara da bir ittifak anlasmasi imzalandi Turk Alman Dostluk ve Saldirmazlik Pakti imzalanirken 1941 Alman ordularinin Balkanlar i istilasinin hemen ardindan Alman hukumeti Turkiye ye bir saldirmazlik anlasmasi onermistir Hitler devrin Turk cumhurbaskani Ismet Inonu ye gonderdigi kisisel mektubunda Alman ordularinin Turk sinirlarina 85 km den daha fazla yaklasmayacagi guvencesini kisisel olarak verdigini belirtmektedir 18 Haziran 1941 de imzalanan saldirmazlik anlasmasi Turkiye nin Almanya ile olan iliskileri yonunden bir kilometre tasi oldu Ne var ki 10 Agustos 1941 de Rusya ve Ingiltere ortak notayi Turk hukumetine ilettiler Bu notada Turkiye nin toprak butunlugune saygili olunacagi ancak Montro Bogazlar Sozlesmesi geregi Turkiye nin bogazlari savas gemilerine kapali tutma taahhudune sadik kalmasinin geregi belirtilmistir Izleyen yillar Muttefikler in Turkiye nin kendi cephelerinde savasa girmesi konusunda baskilarinin giderek arttigi yillar olmustur 2 Agustos 1944 tarihine kadar Turk yonetimi bu baskilara direnmis savasin kaderinin belli oldugu tespitiyle Muttefikler ile anlasmaya yonelmistir Almanya ile ve hemen ardindan Japonya ile tum diplomatik ve ekonomik iliskilerini kesme karari alan Turk yonetimi Muttefik liderleri Subat 1945 te toplanan Yalta Konferansi nda yeni kurulacak Birlesmis Milletler e yalnizca 1 Mart 1945 tarihine kadar Almanya ya savas acmis ulkelerin katilmasini iceren bir karar almalari uzerine 23 Subat 1945 te Almanya ya savas ilan etmistir Almanya nin yenilmis olmasindan oturu Turk Silahli Kuvvetleri nin bir catismaya girmesini gerektiren bir durum ortaya cikmamis ve savas karari uygulamaya konulmamistir 1945 1960 arasiTurkiye siyasi tarihinde belli basli siyasi partiler ve kokenleri siyasi gelenekleri ve secim parlamento oranlariDortlu Takrir ve Demokrat Parti II Dunya Savasi nin bitmesiyle basinda ve mecliste cok partili siyasal sistemi savunan bir anlayis olustu Buna CHP Genel Baskani ve Cumhurbaskani Ismet Inonu de yaptigi konusmalarla destek verdi Bunu takip eden gelismelerde meclisteki butce gorusmeleri sirasinda CHP icinde basini Adnan Menderes Feridun Fikri Dusunsel Yusuf Hikmet Bayur Emin Sazak gibi bazi milletvekillerinin cektigi bir muhalefet olustu 11 Haziran da kabul edilen Ciftciyi Topraklandirma Kanunu parti icindeki muhalefetin guclenmesine yol acti Bu yasanin gorusuldugu sirada Celal Bayar Adnan Menderes Fuad Koprulu ve Refik Koraltan Parti Meclis Grubu na Dortlu Takrir olarak bilinen bir onerge verdiler Ulke ve parti yonetiminde liberal duzenlemeler yapilmasini isteyen bu onerge 12 Haziran da reddedildi Bu gelismelerden sonra Menderes Koprulu ve Koraltan partiden gecici olarak ihrac edildi Bayar ise once vekillikten sonra partiden istifa etti Yunanistan Basbakani Karamanlis Turkiye Disisleri Bakani Zorlu ve Turkiye Basbakani Menderes Zurih teki Kibris muzakerelerinde 7 Ocak 1946 da Dortlu Takrir e imza atanlar tarafindan Demokrat Parti kuruldu Parti genel baskanligina Bayar getirildi DP ekonomi ve siyasette liberal duzenlemeleri savunuyordu DP nin kurulusu iktidar tarafindan onceleri hos karsilandi Ama partinin gelismesi tavrin degisikligine ve baskilarin yogunlasmasina yol acti Iktidar muhalefeti ihtilalcilikle suclarken muhalefet ise iktidari tek parti ozlemcisi olarak niteledi Muhalefetin yasalarda ve secim sisteminde degisiklik isteginin iktidar tarafindan kabul edilmemesi catismalari artirdi Demokrat Parti birinci iktidar doneminde 1950 54 liberallesmede onemli adimlar atti Yabanci yatirimlar desteklendi Ezanin Arapca okunmasi ve radyoda dini program yapilmasi yasagi kaldirildi ve okullara din dersi kondu 1950 yilinda Kore ye asker gonderilmesinden sonra 1952 de NATO ya girildi DP nin ucuncu ve son iktidar donemi 1957 60 iktidar ile muhalefetin yer yer sokaga tasan sert catismalari ile surdu 23 Hukumet doneminde Menderes Kibris konusunda imzaladiklari ortaklik anlasmasina garantorluk maddesini yerlestirerek uluslararasi basariya imza atmistir Muhalefetin etkinliklerinin sorusturulmasi icin DP tarafindan TBMM icinde Tahkikat Komisyonu kuruldu Komisyon CHP lideri Ismet Inonu nun TBMM deki konusmasini yasakladi Kore Savasi Turkiye Cumhuriyeti 1950 yilinda baslayan Kore Savasi na fiilen katilmis ve 1950 den 1953 e kadar tugay buyuklugunde bir kuvvetle Kuzey Kore ye karsi savasmisti Kunu ri Muharebesi ndeki basarilariyla dikkat ceken Turk Tugayi basta Koreliler olmak uzere butun dunyanin takdirini kazanmistir II Dunya Savasi nin bitip Soguk Savas in baslamasiyla Turkiye uluslararasi ortamda kendini yalniz buldu II Dunya Savasi nda tarafsiz kalarak butunlugunu Almanya ya karsi korumus ancak savas sonrasinda Sovyetler in Dogu Anadolu Bolgesi nde toprak ve Bogazlar da us ve ortak savunma talepleriyle karsilasmisti Boylece Sovyet tehdidine karsi muttefik arayan Turkiye Bati Bloku na ve Amerika ya yaklasmaya basladi Turkiye NATO ya girisini hizlandirmak icin baslayan Kore Savasi na birlikler gondermistir Ozellikle sol kesimler tarafindan Turk gencinin kaninin Amerika ya satilmasi seklinde elestirilen bu davranis Turkiye ile Bati Bloku arasindaki yakinlastirmayi hizlandirmis ve 18 Subat 1952 de Turkiye bir NATO uyesi olmustur 1960 li yillar27 Mayis Darbesi 27 Mayis Darbesi 27 Mayis 1960 ta yapilan ve Turkiye Cumhuriyeti tarihinde gerceklesmis ilk askeri darbedir Ayrica 27 Mayis Askeri Mudahalesi ya da 27 Mayis Ihtilali olarak da anilir Darbe emir komuta zinciri icinde yapilmamistir 37 dusuk rutbeli subayin planlari ile icra edilmistir Kritik mevziler bu subaylarin ellerindeki asker ve silahlarla once ordudaki komuta kademesinin etkisiz hale getirilmesi ile ele gecirilmistir Sonra cumhurbaskani ve hukumet uyeleri tutuklanarak hukumet 235 general ve 3500 civarinda subay daha cok albay yarbay binbasi emekliye sevk edilerek ordu 1402 universite ogretim gorevlisi gorevden alinarak ve bazi universiteler kapatilip el konularak universiteler 520 hakim ve yargic gorevden alinarak yargi kontrol altina alinmistir Darbeden sonra darbeyi planlayan ve icra eden 37 dusuk rutbeli subay ve emekli Orgeneral Cemal Gursel in olusturdugu Milli Birlik Komitesi ulke yonetimini ustlendi 1950 yilinda iktidara gelen Demokrat Parti nin ulkeyi gitgide bir baski rejimine ve kardes kavgasina goturdugu gerekcelerini ileri surerek Turk Silahli Kuvvetleri icerisinde bir grup subay 27 Mayis 1960 sabahi ulke yonetimine butunuyle el koydu 37 subaydan olusan Milli Birlik Komitesi bu harekat ile anayasa ve TBMM yi feshetti siyasi faaliyetleri askiya aldi Cumhurbaskani Celal Bayar Basbakan Adnan Menderes basta olmak uzere bircok Demokrat Partiliyi tutuklatti Genelkurmay Baskani Orgeneral Rustu Erdelhun Istiklal Savasi kahramanlarindan Ali Fuat Pasa Kore gazisi Tahsin Yazici ve emekli olduktan sonra DP den milletvekili secilen eski Genelkurmay baskani Mehmet Nuri Yamut da tutuklananlar arasindaydi 3 Ordu Komutani Orgeneral Ragip Gumuspala nin eger darbenin lideri kendisinden daha kidemli degilse ordusuyla Ankara ya yuruyup isyancilari yakalayacagini soylemesi uzerine darbeden haberi olmayan emekli Orgeneral Cemal Gursel Milli Birlik Komitesi nin basina getirildi Bu darbenin daha sonraki yillarda meydana gelen askeri darbelerden farki Turk Silahli Kuvvetleri emir komuta zinciri icinde yapilmamis olmasiydi nitekim donemin Genelkurmay baskani da yonetime el koyan askeri gucler tarafindan tutuklanmisti Askeri en fazla rahatsiz eden gelismelerden biri DP nin 1932 de Ataturk tarafindan cikartilan ezanin Turkce okunmasi kanunu nu degistirmesiyle ilintiliydi Cumhurbaskani ile Basbakan arasinda bile tartismalara neden olan bu konu Menderes in istifaya yanasma resti ile sona ermis ve ezan uzun bir aradan sonra yeniden Arapca okutulmaya baslanmisti Bu degisiklik ve Menderes in Sizler isterseniz hilafeti bile getirirsiniz aciklamasi genc subaylarin ve aydin kesimin tepkisini ceken uygulamalardan sadece biriydi Yuksek Adalet Divani nca yargilananlardan 15 kisi idama 31 kisi omur boyu hapse 418 kisi degisik hapis cezalarina carptirilirken 123 kisi de aklandi Milli Birlik Komitesi nin onayiyla Fatin Rustu Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylul 1961 Adnan Menderes ise 17 Eylul 1961 de Yassiada da idam edildi Celal Bayar ve Refik Koraltan ile 11 kisinin idam cezasi omur boyu hapse cevrildi DP 29 Eylul 1960 ta kapatildi Turkiye Isci Partisi Turkiye Isci Partisinin kuruculari arasinda yer alan Kemal Sulker 1961 Anayasasinin getirdigi demokratik ortamda 12 sendikacinin Istanbul Valiligine verdikleri bildirimle kurulan Turkiye Isci Partisi kisaca TIP 1961 1980 yillari arasinda Turkiye de faaliyet gosteren bir siyasi partidir 13 Subat 1961 de Saban Yildiz Kemal Sulker Kemal Turkler Ibrahim Guzelce Riza Kuas Kemal Nebioglu ve tarafindan kurulmustur Parti 1961 secimlerine katilamadi TIP 1965 secimlerinde 54 ilde 3 oy alarak TBMM ye 15 milletvekili gondermistir Cetin Altan in da aralarinda oldugu bu milletvekilleri muhalefet gorevini ustlenmislerdir 1968 de Sovyetler Birligi nin Cekoslovakya yi isgali partiyi ikiye bolmustur 12 Mart 1971 muhtirasi sonrasinda 21 Temmuz da TIP kapatildi Liderleri tutuklandi 11 Subat 1961 de Demokrat Parti nin devami olarak kurulan Adalet Partisi 15 Ekim 1961 secimlerine girerek 34 8 oy topladi 450 kisilik mecliste 158 milletvekilini Senatoda ise 150 senatorun 70 ini aldi Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Partisi koalisyonu kuruldu Demokrat Parti nin devami oldugunu soyleyen Adalet Partisi nin 27 Mayis tan hemen sonra yapilan bu secimde aldigi 34 82 lik oy orani Turk halkinin ihtilalle ilgili dusunceleri acisindan onemlidir Tipki 1980 sonrasinda Kenan Evren tarafindan kurdurulan ve aciktan oy istenen MDP ye oy vermemekle gosterdigi tutum gibi 1961 1965 arasi kurulan uc Inonu Hukumeti nin de Calisma Bakani olan Bulent Ecevit Ortanin Solu politikasini benimsemisti ozellilikle Calisma Bakanligi doneminde iscilerle cok iyi iliskiler kurmustu Bakanligi doneminde 1963 te Grev Lokavt ve Toplu Sozlesme Yasasi nin cikarilmasini sagladi 1970 li yillar12 Mart Muhtirasi Amaci Ecevit e gore CHP icinde egemen olan ortanin solu politikasina son vermek ve partinin iktidar olmasini onlemek olan Turk Silahli Kuvvetleri nin 12 Mart 1971 deki mudahalesi Inonu nun parti genel sekreteri Bulent Ecevit le anlasmazliga dusmesine ve Ecevit e genel baskanliga giden yolun acilmasina olanak vermistir Ecevit le yogun bir mucadeleye giren Inonu Mayis 1972 de toplanan V Olaganustu Kurultay da politikasinin partisince onaylanmamasi durumunda istifa edecegini acikladi Kurultayda parti meclisi Ecevit in yaninda yer alinca da 8 Mayis 1972 de CHP genel baskanligindan ayrildi Turk siyasal yasaminda parti ici mucadele sonucunda degisen ilk genel baskan olan Inonu 4 Kasim 1972 de CHP uyeliginden 14 Kasim 1972 de de milletvekilliginden istifa etti Basvurusu uzerine tabii senator olarak Cumhuriyet Senatosu nda gorev aldi 1960 larin ortalarindan itibaren Turkiye de baslayan ogrenci hareketlerinin en onemli onderlerinden ve Turkiye Halk Kurtulus Ordusu THKO nun kurucu ve yoneticilerinden Deniz Gezmis 6 Mayis 1972 de idam edilmistir Yaptiklarimizin hakli olduguna inaniyorum Halen de bu inanci tasiyorum Turkiye nin bagimsizligindan baska bir sey istemedim ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve isbirlikcilerine karsi mucadele verdik Bundan dolayi olumden korkmuyoruz Onu ancak isbirlikciler dusunsun ve ancak onlar kendi caninin telasina dussun Ve ben 24 yasindayken kendimi Turkiye nin bagimsizligina armagan etmekten onur duyuyorum Ecevitli CHP Milliyetci solculuk Basbakan Ecevit baskanligindaki heyetin Fransa Cumhurbaskani Georges Pompidou nun cenaze torenine katildiktan sonra Claude Monet nin bahcelerini ziyareti 1974 Heyet Giverny Belediye Baskani Bernard Berche tarafindan kabul edildi Fransiz ev sahiplerinin mukemmel Ingilizce konusan kulturlu Turk basbakaninin onunde bakimsiz bir bahce sunmaktan utandiklari bildirildi 30 Haziran 1972 de toplanan CHP 21 Olagan Kurultayi partideki buyuk iktidar degisimine sahne oldu CHP Tuzugunun 35 maddesi birden degistirildi Kurultay Genel Baskanliktan istifa eden Ismet Inonu nun CHP Kurultayina son katilimina sahne oldu Bulent Ecevit 1085 delegeden 1032 sinin oyunu alarak tekrar Genel Baskanliga secildi 14 Ekim 1973 tarihinde yapilan secimlerde Ecevit in baskanligindaki CHP en fazla oyu almasina ragmen cogunlugu kazanamadi 26 Ocak 1974 tarihinde Milli Selamet Partisi ile kurdugu koalisyon hukumetinde ilk defa basbakanlik gorevini aldi Sadece 10 ay suren bu koalisyon hukumetinin tarihe gecen en onemli olayi Kibris Harekati olmustur Turk mudahalesi sonucu Yunanistan daki cunta idaresi ve Kibris Nikos Sampson Hukumeti de yikilmistir 26 Ocak 1974 17 Kasim 1974 tarihleri arasinda gorevde bulunan Bulent Ecevit tarafindan kurulan CHP ve MSP koalisyon hukumeti 37 Cumhuriyet Hukumeti I Ecevit Hukumeti olarak anilmaktadir Milliyetci Cephe hukumetleri I Ecevit Hukumeti nin dagilmasi uzerine Suleyman Demirel in basbakan olarak gorev yaptigi AP MSP MHP CGP partilerinden olusan ve daha sonra I Milliyetci Cephe Hukumeti olarak adlandirilacak olan koalisyon hukumeti kuruldu II Ecevit Hukumeti 1979 yilinda yapilan ara secimlerde basarisizliga ugrayan Ecevit gorevden cekildi ve Suleyman Demirel 25 Kasim 1979 tarihinde MSP ve MHP nin destegiyle bir azinlik hukumeti kurdu 12 Eylul 1980 tarihinde Genelkurmay Baskani Kenan Evren in komutasindaki silahli kuvvetler ulkenin yonetimine el koydu Kibris Harekati Kibris Harekati sonunda olen Turk askerlerin bulundugu Karaoglanoglu Sehitligi 1960 ta Kibris ta yasayan Rum ve Turk cemaatleri arasinda kurulan ortaklik Kibris Cumhuriyeti yasanan ic catismalar sonucu surdurulemez olmus ve 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunan cuntasinin Kibris ta darbe yaptirmasi sonucu 20 Temmuz 1974 tarihinde Turkiye Cumhuriyeti Devleti Turk Silahli Kuvvetleri nin Garanti Anlasmasi nin III maddesine istinaden Kibris Harekati ni gerceklestirmistir 20 Temmuz 1974 sabahi Turk Ordusunun Kara Deniz ve Hava Kuvvetleri Kibris a havadan indirme ve denizden cikarma yapmaya basladi Turk kuvvetleri 22 Temmuz da Girne yi ele gecirdi Turk parasutculeri Kibris in baskenti Lefkosa nin Turk kesimine indi Yunan birliklerinin adada garantor olarak bulunan Turk birligine saldirmasi ise carpismalarin Ada geneline yayilmasina neden oldu 22 Temmuz aksami Turkiye BM Guvenlik Konseyi nin ateskes kararini kabul etti Turk mudahalesi sonucu Yunanistan daki cunta idaresi ve Kibris Nikos Sampson Hukumeti de yikilmistir 8 Agustos ta II Cenevre Konferansi sirasinda yapilmakta oldugu sirada Rum Milli Muhafiz Alayi ve EOKA B isgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest birakmamislardir Bunun uzerine Turkiye 14 Agustos ta baslayip 16 Agustos ta sona eren uc gunluk II harekati gerceklestirdi 25 26 Agustos 1974 tarihinde Kibris a gelen BM Genel Sekreteri toplumlar arasinda ikili gorusmelerin baslatilmasini istemis mutabakat geregi nufus mubadelesi yapilmis ve iki bolgeli ve iki toplumlu bir federal yapi icin uygun ortam saglanmis oldu 13 Subat 1975 gunu Kibris Turk Federe Devleti nin ilani Doktor Fazil Kucuk tarafindan aciklanarak gerceklesti Ancak hedeflenen federal yapi gerceklesmediginden 15 Kasim 1983 tarihinde KKTC nin ilani gerceklesti Yillarca suren toplumlararasi gorusmelerden bugune degin herhangi bir sonuc cikmamistir En son BM Kibris Cozum Plani ile iki toplum arasinda yeniden birlesme imkani da referandum da Turklerin evet ine karsi Rumlarin hayir demesi sonucu gerceklesmemistir 1980 li yillar24 Ocak Kararlari Suleyman Demirel 1979 yilinda Basbakanlik Mustesarligi na getirdigi Turgut Ozal a yeni bir ekonomik istikrar programi hazirlama gorevi vermis ve program kisa surede hazirlanmistir bir baska deyisle IMF tarafindan hazirlanmis olan program 24 Ocak 1980 de kamuoyuna aciklanmistir IMF nin daha once yaptiramadigi isteklerini iceren program Turkiye yi tek tarafli olarak yabanci sermayeye acmistir Kararlar uygulanmaya baslanmasindan dort yil sonra bu politikalarin burjuvazinin kucuk bir kesimi disinda tum toplum kesimlerinin cok onemli kayiplarina neden oldugu gorulmustur Bu politikalarin ortaya atildigi donemde destekcisi olan buyuk holdinglerin onemli bir kesimi desteklerini geri cekmistir 12 Eylul Darbesi 12 Eylul Darbesi Newsweek haber dergisinin 22 Eylul 1980 tarihli sayisinin kapaginda yer aldi 27 Mayis 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtirasi nin ardindan Turkiye Cumhuriyeti tarihinde Silahli Kuvvetlerin yonetime ucuncu ve son basarili acik mudahalesi 12 Eylul 1980 Darbesi dir Mudahalenin sebepleri olarak sag sol catismasi boluculuk suikastlar katliamlar cumhurbaskani secimi krizi ve siyasi sosyal ve ekonomik istikrarsizlik gosterildi Mudahale sonucu Turkiye Buyuk Millet Meclisi ve Suleyman Demirel in basbakan oldugu hukumetin faaliyetine son verildi parlamento uyelerinin dokunulmazligi kaldirildi ulkenin her yerinde sikiyonetim ilan edildi yurt disina cikislar yasaklandi Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren devlet baskani oldu Yasama yetkisini kullanmak uzere Kenan Evren baskanliginda kuvvet komutanlari ve Jandarma Genel Komutani ndan olusan Milli Guvenlik Konseyi kuruldu Siyasi partiler lagvedildi parti liderleri once askeri uslerde gozetim altinda tutuldu sonra serbest birakildi bir sure sonra ise bazilari yargilandi 12 Mart 1971 Muhtirasi sonrasinda degistirilen 1961 Anayasasi uygulamadan kaldirildi ve Turkiye siyasetinin yeniden tasarlandigi bir askeri donem basladi Anayasa hazirlandi 7 Kasim 1982 gunu halkoyuna sunuldu 91 37 oy orani ile 1982 Anayasasi ve Kenan Evren in cumhurbaskanligi kabul edildi Darbe sonrasi resmi rakamlara gore 650 000 kisi gozaltina alindi 230 000 kisi askeri mahkemelerce yargilandi cezaevlerinde ise iskence sonucu 171 kisi olmak uzere yaklasik 300 kisi oldu 48 kisi 24 adli suclu 15 sol 8 sag 1 ASALA militani idam edildi 1 683 000 kisi ise fislendi Siyasi yasaklar ve Ozalli yillar 7 Kasim 1982 de anayasa halkoyuna sunuldu ve 91 3 oyla anayasa kabul edildi Ayni oylamayla MGK ve Devlet Baskani Kenan Evren de 7 Cumhurbaskanligina secildi Secimlerin 6 Kasim 1983 te yapilacagi aciklandi ve 1983 ortalarinda siyasi faaliyetler serbest birakildi ancak MGK isleri siki tutuyordu Parti kurulurken MGK ye kuruculari veto etme yetkisi verildi Papandreu ve Ozal 1986 CHP nin tabanina hitap eden Erdal Inonu nun kurdugu SODEP Adalet Partisi nin ardili olarak kurulan Buyuk Turkiye Partisi ve Dogru Yol Partisi de vetolardan nasibini almisti Secimlere Turgut Ozal in basinda bulundugu ANAP Necdet Calp in basinda bulundugu HP ve Turgut Sunalp in MDP katildi 6 Kasim 1983 secimleri sonucunda ANAP tek basina iktidara geldi ve 12 Eylul 1980 Askeri Darbesi nden sonra IMF politikalarini uygulamak amaciyla Bulend Ulusu Hukumeti nde ekonomiden sorumlu Basbakan yardimciligi gorevine getirilen goreve getirildikten 22 ay sonra 14 Temmuz 1982 yilinda istifa eden ve 20 Mayis 1983 te Anavatan Partisi ni kuran Turgut Ozal yeni hukumeti kurdu ANAP 45 14 212 HP 30 46 117 MDP 23 27 71 6 Kasim 1983 teki secimlerde 400 kisiden olusan parlamentoda 211 milletvekili cikararak iktidar ve 45 Donem Basbakani olan Ozal 1984 yerel secimlerinde tekrar iktidar oldu 25 Mart 1984 te yapilan yerel secimlere SODEP de katildi ve ANAP in ardindan 23 4 oy alarak ikinci parti oldu Demokrat Parti ve Adalet Partisi nin devami olarak kabul edilen Dogru Yol Partisi 1983 yilinda kuruldugunda Genel Baskanliginda Ahmet Nusret Tuna vardi ve ancak 1 ay kadar partiye baskanlik etti Ardindan Yildirim Avci baskanliga geldi 1985 teki olagan kurultayda Husamettin Cindoruk a yenilerek baskanlik gorevini birakti 13 Nisan 1984 te toplanan SODEP 1 Kucuk Kurultayi nda Genel Baskan Erdal Inonu solda tek catinin sart oldugunu soyledi ve 26 Eylul 1985 te Gurkan ve Inonu SODEP HP birlesme protokolunu imzaladilar Yeni partinin adini Sosyaldemokrat Halkci Parti olarak acikladilar HP kurultay toplanarak partinin adi SHP olarak degistirildi Ardindan toplanan SODEP kurultayinda parti feshedildi ve SHP ye katildi 30 Mayis 1986 da SHP 1 Kurultay toplandi ve Erdal Inonu genel baskan secildi 14 Kasim 1985 te Rahsan Ecevit tarafindan kurulan DSP eski Halkci Parti den ayrilip bagimsiz kalmis ya da SHP den gorus ayriliklari nedeniyle ayrilmis kimi milletvekillerinin katilmasiyla TBMM de grup olusturdu PKK Ilk ayaklanma 1921 yilinda Turkiye Buyuk Millet Meclisi ne karsi bagimsiz Zaza Alevi devleti kurma amaciyla kaynak belirtilmeli girisilen Kocgiri asireti tarafindan baslatilan Dersim asiretlerinin de destekledigi Tunceli yoresinde gerceklesen Kocgiri Isyani ayaklanmasidir Kocgiri ayaklanmasini Zaza Alevilerden Haydar ve Alisan Beyler ile Gulagaogullarindan Mehmed Izzet Naki Hasan Askeri Kazim ve Alisir yonetmistir Isyan Nurettin Pasa ve Topal Osman yonetimindeki Giresun muhafiz alayi tarafindan kisa surede bastirilmis ve isyandan netice alinamamistir Isyana katilip yakalananlara idam cezasi verilmis ancak daha sonra Dersim asiretlerinin araya girmesiyle Mustafa Kemal Pasa cezalari kaldirmistir 1930 larda meydana gelen Dersim Isyani yapilan bir askeri harekattan sonra 13 Kasim 1937 de sona erdi Ayaklanmanin lideri Seyit Riza ile 6 kisi idam edildi Cok sayida ayaklanmaci degisik hapis cezalarina carptirildi Durulmayan olaylar uzerine 1938 de yeni bir ayaklanma cikti ve baslatilan ikinci askeri harekat sonunda Eylul 1938 de ayaklanma tamamen bastirildi TBMM de yapilan gorusmelerde bu gelismelerin basta Fransa ve Fransa nin mandasi altindaki Suriye tarafindan kiskirtildigi ileri suruldu Basbakan Ismet Inonu ise Tunceli ilinde iki yildir izlenen reform programinin amacinin bolgenin uygar bir hale getirilmesi oldugunu belirterek programa karsi bolgede direnis oldugunu belirtmistir Turk Kurtulus Savasi sirasinda dahi yasanan isyanlar Cumhuriyetin ilanindan sonra da devam etmis ve etmektedir 1970 lerin basinda orgutlenmeye baslayan 1984 te dag kadrolarini olusturarak paramiliter yapiya burunen Kurdistan Isci Partisi KADEK ve Kongra Gel isimlerini kullanmis olan kendisine Turkiye nin guneydogusu Irak in kuzeyi Suriye nin kuzeydogusu ve Iran in kuzeybatisini kapsayan bolgede bir devlet kurmayi amaclayan ve bu amacla soz konusu topraklarin Turkiye Cumhuriyeti sinirlari dahilinde kalan kismina sahip olabilmek icin Turk Silahli Kuvvetleri ve sivillere karsi silahli eylem yapan orgut 15 Subat 1999 da Abdullah Ocalan in Kenya da uluslararasi bir operasyonla yakalanmasi ile buyuk oranda cokertilmis ve etkinligi yok denecek noktaya getirilmistir Bugun ise ad degistirip siyasallasarak mesrulasma cabasina girmistir Dortler in donusu 1987 yilinda yapilan referandum ile siyasi yasaklar kalkmis ve Bulent Ecevit Alparslan Turkes Suleyman Demirel ile Necmettin Erbakan yeniden siyasi arenada yerlerini alabilmislerdir Ecevit Demokratik Sol Parti nin Turkes Milliyetci Calisma Partisi nin Demirel Dogru Yol Partisi nin Erbakan ise Refah Partisi nin genel baskanlari oldular Husamettin Cindoruk 1987 yilinda siyasi yasaklarin kalkmasi uzerine Suleyman Demirel in genel baskanliga gecmesi amaciyla istifa etmistir ve bununla beraber Suleyman Demirel genel baskanliga secilmistir 1987 genel secimlerinde ANAP 36 31 oyla 292 milletvekili cikarmis ve Ozal tekrar cogunlugu saglayarak 46 Donem Basbakani olmustur 1987 secimlerinde DSP iki milyonu askin 8 54 oy almasina ragmen barajin altinda kalmasi nedeniyle milletvekili cikaramadi 24 74 oy alan SHP ve 19 1 oyla DYP 1987 de meclise giren partilerdir 26 Mart 1989 yerel secimlerinde SHP Istanbul Ankara ve Izmir belediye baskanliklariyla 39 ilin belediye baskanligini kazanmisti ayrica il genel meclisi secimlerinde 28 8 oy almayi basarmisti SHP ve DYP ANAP iktidarinin mesrutiyetini kaybettigini halkin destegini yitirdigini ve bu nedenle genel secimlerin yenilenmesi gerektigini savunmaya basladilar Turgut Ozal 9 Kasim 1989 da Kenan Evren den bosalan cumhurbaskanligina SHP ve DYP nin muhalefetine ragmen secildi Turgut Ozal in Cumhurbaskani secilmesini protesto eden Hatay milletvekili Murat Sokmenoglu milletvekilliginden istifa ederek sine i millete dondu 1990 li yillarBush ve Ozal 1991 20 Ekim 1991 secimlerinde DYP en cok oyu alan parti oldu DYP 27 oy orani ile 178 ANAP 21 ile 115 SHP 20 75 ile 88 RP 16 9 ile 62 ve DSP 10 75 ile 7 milletvekili elde etti Secimlere HEP ile birlikte katilan SHP secimlerden sonra TBMM acilisinda Kurt kokenli milletvekillerinin Kurtce yemin etmeye kalkismasi ortaligi karistirdi 21 Mart 1992 Nevruz Bayrami nda cikan olaylar sonucunda da SHP icindeki HEP kokenliler partiden istifa ettiler Demirel DYP SHP koalisyon hukumetini 20 Kasim 1991 de kurdu SHP Genel Baskani Erdal Inonu Basbakan Yardimciligi gorevini almisti 12 Eylul doneminde cikartilmis olan kapatilan siyasi partilerin ayni adla tekrar acilmasini engelleyen yasa Haziran 1992 de kaldirildi SHP icindeki muhalefet hareketinin onde gelen ismi Deniz Baykal ve diger CHP kokenliler CHP yi tekrar acma karari aldilar 9 Eylul 1992 de CHP tekrar acildi SHP den ayrilan bir grup milletvekili CHP ye gecti 17 Nisan 1993 te Cumhurbaskani Turgut Ozal in vefat etmesi uzerine 16 Mayis 1993 te Suleyman Demirel Cumhurbaskanligina secilmistir Genel Baskanliga Milli Egitim Bakani Koksal Toptan Icisleri Bakani Ismet Sezgin ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakani Tansu Ciller adayliklarini koydular ancak ilk turda yeterli oyu alamamasina karsin Tansu Ciller in yuksek oy almasi diger adaylarin adayliktan cekilmelerine sebep olmus ve 13 Haziran 1993 te Genel Baskanliga Tansu Ciller secilmistir 14 Haziran da Suleyman Demirel de 50 hukumeti kurma gorevini Tansu Ciller e vermistir Solda birlik calismalari 26 Mart 1994 yerel secimlerine ayri ayri giren SHP DSP ve CHP nin solun toplam oy orani 25 olabilmisti Bir onceki secimde kazanilan buyuk kentler Refah Partisi ne teslim edilmisti CHP bu secimlerde sadece 4 7 oraninda oy alabildi Sosyal Demokrat oylar gitgide eriyordu ve birlesme calismalari basladi 18 Subat 1995 te toplanan ortak kurultayda 1003 delege birlesmenin CHP 635 delege de SHP catisi altinda olmasi yonunde oy kullandi Bunun uzerine SHP feshedilerek CHP ye katilim karari alindi Hikmet Cetin oybirligiyle CHP nin 5 Genel Baskani secildi Birlesme surecinde partiden istifa eden CHP Genel Sekreteri Ertugrul Gunay yerine Adnan Keskin getirildi 25 Subat ta yapilan secimde Adnan Keskin Genel Sekreter oldu 9 Eylul 1995 teki kurultayda ise Deniz Baykal genel baskanliga geldi 30 Ekim de DYP ve CHP bir koalisyon hukumeti kurdu CHP Genel Baskani Deniz Baykal Basbakan Yardimcisi ve Disisleri Bakani olarak yer aldi TBMM secimlerin 24 Aralik 1995 te yenilenmesi karari aldi CHP bu secimde kil payi 10 barajini asarak TBMM ye girdi Secimlerin galibi ise Necmettin Erbakan in basinda bulundugu Refah Partisi olmustu RP 21 3 158 DYP 19 18 135 ANAP 19 65 132 DSP 14 64 76 CHP 10 71 49 28 Subat sureci Refah Partisi amblemli saat 12 Eylul Darbesi sonucu ortaya cikan siyasetin etkisiyle 1980 ve 1990 larda radikal sagci gruplar guclenmis ve bunun sonucu olarak Refah Partisi 1995 teki genel secimlerinde siyasette guclu duruma gelmistir 1996 secimlerinin ardindan kurulan DYP ANAP hukumeti kisa surede dagilmistir Bunun uzerine TBMM de birinci parti durumunda olan RP ile DYP arasinda kurulan 54 Hukumet 8 Temmuz 1996 da TBMM de yapilan oylamada guvenoyu almayi basarmistir 8 Subat 1997 gunu yapilan MGK Toplantisi nda koktendinci faaliyetlere iliskin bir MIT raporu ele alinmistir Bu rapordan yola cikarak alinan kararlar icin bir cesit sivil muhtira yorumu yapildi Turk siyaset tarihine 28 Subat Kararlari olarak gecen kararlar Turk siyasi tarihinde onemli degisikliklere neden oldu Basbakan Necmettin Erbakan in havada yakit ikmali olarak tanimladigi basbakanlik gorevini hukumet ortagi DYP genel baskani Tansu Ciller e vermek amaciyla 18 Haziran 1997 de istifasini Cumhurbaskani Suleyman Demirel e sundu Ancak Demirel hukumet ortaklarinin arasindaki protokolu dikkate almayarak hukumeti kurma gorevini ANAP genel baskani Mesut Yilmaz a verdi 12 Temmuz da Mesut Yilmaz baskanliginda ANAP DSP DTP arasinda kurulan 55 hukumet TBMM den guvenoyu aldi MGK nun 28 Subat kararlarinin ardindan ozellikle 18 Nisan 1999 secimlerine kadar suren zaman diliminde 14 Agustos 1997 de 8 yillik kesintisiz egitim kanunu TBMM de kabul edildi Bu kanunla Imam Hatip Liseleri dahil Meslek Liselerini ortaokul bolumleri kapatildi 1998 in Kasim ayinda eski Refah Partisi mensubu Istanbul Buyuksehir belediye baskani Recep Tayyip Erdogan in belediye baskanligi dusuruldu 28 Subat sureci sirasinda TSK icinde donemin Genelkurmay Baskani Ismail Hakki Karadayi yerine iki ismin donemin Genelkurmay 2 Baskani Cevik Bir ile Genelkurmay Genel Sekreteri Tumgeneral Erol Ozkasnak in adlari daha cok on plana cikti 2001 yilinda bir televizyon programina katilan doneminin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tumgeneral Erol Ozkasnak 28 Subat surecini postmodern bir darbe olarak tanimlayan bazi yazarlari hakli buldugunu soyledi 2000 li yillar2000 cumhurbaskanligi secimi 2000 Turkiye cumhurbaskanligi secimi Turkiye nin 10 cumhurbaskanini secmek uzere TBMM de duzenlenen secim surecidir Secim sonucunda TBMM de grubu bulunan 5 partinin uzerinde mutabakat sagladigi emekli Anayasa Mahkemesi Baskani Ahmet Necdet Sezer 3 tur sonunda gereken oy sayisinin 276 uzerine cikarak Turkiye nin 10 Cumhurbaskani secilmistir Ilk iki turda gereken 2 3 367 cogunluga hicbir aday ulasamamistir Sezer Cumhurbaskanligi gorevini 16 Mayis 2000 tarihinde Suleyman Demirel den devralmistir Adalet ve Kalkinma Partisi ve Recep Tayyip Erdogan 2007 genel secimleri oncesinde duzenlenen bir Adalet ve Kalkinma Partisi mitinginden gorunum 12 Aralik 1997 tarihinde Recep Tayyip Erdogan Siirt te yaptigi konusma gerekce gosterilerek mahkeme tarafindan 21 Nisan 1998 tarihinde Turk Ceza Kanunu nun 603456868 15154 maddesi geregince halki din ve irk farki gozeterek kin ve dusmanliga acikca tahrik etmek sucundan 1 yil hapis ve 860 milyon TL para cezasina carptirildi Daha sonra sanigin mahkemedeki ve durusmadaki iyi hali goz onune alinarak cezasi 10 ay hapis ve 177 milyon TL para cezasina indirildi Erdogan Diyarbakir DGM kararina temyiz basvurusu yapti ancak Yargitay 8 Ceza Dairesi 24 Eylul 1998 gunu Erdogan in cezasini onadi Boylece 26 Mart gunu Pinarhisar Cezaevi ne giren Erdogan 24 Temmuz 1999 gunu tahliye oldu Fazilet Partisi nin Anayasa Mahkemesince kapatilmasinin ardindan gelenekci olarak adlandirilan Milli Goruscu kanat 2001 yilinda Saadet Partisi ni kurarken degisimci ve ilimli oldugu one surulen yenilikci kanat ise yine 2001 yilinda Recep Tayyip Erdogan liderliginde AK Parti yi kurmustu 2002 secimlerinde 34 oyla iktidara gelen AK Parti nin genel baskani Erdogan siyasi yasagi nedeniyle secimlere giremedi ve milletvekili secilemedi Bu nedenle secim sonrasi kurulan 58 Hukumet Abdullah Gul un baskanliginda kuruldu Bu hukumet Erdogan in siyasi yasaginin kaldirilmasi icin TBMM ye yasa teklifi sunuldu Yasa oy cokluguyla kabul edildi ancak donemin Cumhurbaskani Ahmet Necdet Sezer tarafindan oznel somut ve kisisel oldugu gerekcesiyle veto edildi Yasa teklifi degistirilmeden ikinci kez meclise sunuldu Tekrar kabul edilen yasa bu kez Sezer tarafindan onaylandi Boylece Erdogan in milletvekili secilmesinin onundeki hukuki engel ortadan kalkmis oldu 2007 cumhurbaskanligi secimi 16 Mayis 2000 tarihinde Cumhurbaskani secilen Ahmet Necdet Sezer in gorev suresinin 16 Mayis 2007 tarihinde dolacak olmasi nedeni ile yapilacak Cumhurbaskanligi secimi Basbakan Erdogan in muhtemel adayligina basta CHP olmak uzere diger siyasi partiler karsi cikmislardir CHP Erdogan da dahil olmak uzere 3 ana makamin Milli Gorus adi verilen siyasi Islam akiminin temsilcileri tarafindan doldurulacagi ve bunun ulkede gerilime neden olacagi Cumhurbaskani nin tarafsiz olmasi ve toplumsal uzlasma ile secilmesi bu makamin sahibinin Turkiye Cumhuriyeti nin kurulus felsefesi ve kurallarini icine sindirebilmis olasi gerekceleri ile basta Erdogan olmak uzere bu goruse sahip kisilerin devletin temel nitelikleri ile ters dusecegi fikrini savunarak karsi cikmistir Cumhurbaskanligi secim surecinin baslamasi ile AK Parti Disisleri Bakani Abdullah Gul u aday gostermistir CHP secimlerin acilis oturumunda gerekli sayinin 367 olmasi gerektigi Meclis Ictuzuk ihlali yapildigi gerekcesi ile Anayasa Mahkemesi ne secimlerin iptali ve secim surecinin durdurulmasi icin muracaat etmis Anayasa Mahkemesi aldigi karar ile oturum yeter sayisinin 367 olmasi gerektigi kararini almis ve bunun neticesinde Turkiye Tarihi nde gorulmemis bir kararla TBMM Cumhurbaskanini secemedigi icin erken genel secime gitmek zorunda kalmistir Cumhuriyet Mitingleri sirasinda Anitkabir 14 Nisan 2007Cumhuriyet Mitingleri 2007 Turkiye cumhurbaskanligi secimi oncesinde Milli Gorus kokenli bir siyasetcinin olasi cumhurbaskani adayligina karsi 2007 yilinin Nisan ve Mayis aylarinda duzenlenen Cumhuriyet Mitingleri Ankara Istanbul Izmir Manisa Canakkale gibi sehirlerde gerceklestirildi Mitinglerin duyurulmasinda Cumhuriyetine sahip cik mesaji kullanildi 2007 genel secimleri 2007 genel secimlerinde oy kullanan bir vatandas 2007 secimlerinde AK Parti 47 ile TBMM de sandalye cogunlugunu elde etmis ve secim akabinde Basbakan Erdogan toplumsal uzlasi icinde olacaklari beyanatini vermistir TBMM nin acilmasi ve Baskanlik secimlerini takiben Cumhurbaskanligi secim sureci baslamis AK Parti Abdullah Gul un adayliginin devam ettigini kamuoyuna deklare etmistir Bunun uzerine CHP ulkenin erken secime Abdullah Gul un adayligi sebebi ile gidildigi AK Parti nin Cumhurbaskanligi secimlerinde uzlasma karsiti tutumlarinin devam ettigi gerekcesi ile oturumlara katilmayacaklarini ve Gul secildigi takdirde gorev suresi boyunca Cumhurbaskaninin hicbir davetine katilmayacaklarini ancak Gul un secimini sonucunu da mesruiyet konusu yapmayacaklarini beyan etmistir MHP ise ilk oturuma katilacaklarini ancak kendi adaylarini gostereceklerini secimden once ve sonrasinda beyan ederek Kayseri milletvekili Sabahattin Cakmakoglu nu Cumhurbaskani adayi gostermislerdir DSP ise Erdogan in uzlasma yanlisi olmayan tutumuna tavir koymak ve Cumhurbaskanliginin uzlasi ile secilen her kesimi temsil edebilme yetenegine sahip birisinin olmasi gerekliligi dusuncesi ile bireysel basvuru yaparak aday olan Eskisehir milletvekili Tayfun Icli nin adayliginin desteklenmesi kararini almistir 2010 lu yillar2011 genel secimleri 2011 secimlerinde AK Parti 49 83 ile TBMM ye 327 milletvekili ile girmistir Oy orani artisina karsin meclise giren milletvekili bir onceki secime gore azalmistir AK Parti hukumeti 3 kez iktidara gelmistir CHP 25 98 oy almistir 2014 cumhurbaskanligi secimi Erdogan Demirtas ve Ihsanoglu nun yan yana yer aldigi afisler Mecidiyekoy Istanbul Adaylar icin kirk yasini doldurmus ve yuksekogrenim yapmis Turkiye Buyuk Millet Meclisi TBMM uyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili secilme yeterligine sahip Turk vatandasi olma sarti arandi Cumhurbaskanligina TBMM uyeleri icinden veya Meclis disindan aday gosterilebilmesi en az yirmi milletvekilinin yazili teklifiyle mumkun oldu Her bir milletvekili ancak bir aday icin teklifte bulunabildi 2011 genel secimlerinde aldiklari gecerli oylar toplami birlikte hesaplandiginda yuzde onu gecen siyasi partiler ortak aday gosterebildi Her bir siyasi parti ancak bir aday icin teklifte bulunabildi 16 Haziran 2014 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kilicdaroglu ve Milliyetci Hareket Partisi lideri Devlet Bahceli TBMM de duzenledikleri ortak basin toplantisiyla Ekmeleddin Ihsanoglu nu cati aday olarak gostereceklerini acikladilar 30 Haziran 2014 tarihinde ise Halklarin Demokratik Partisi HDP tarafindan duzenlenen basin toplantisi ile partinin cumhurbaskani adayinin HDP Esbaskani Selahattin Demirtas oldugu aciklandi 1 Temmuz 2014 tarihinde Adalet ve Kalkinma Partisi nin cumhurbaskani adayinin AK Parti Genel Baskani ve Basbakan Recep Tayyip Erdogan oldugu aciklandi Secim sonucunda Recep Tayyip Erdogan 51 79 ile 1 Ekmeleddin Ihsanoglu 38 44 ile 2 ve Selahattin Demirtas 3 oldu Recep Tayyip Erdogan Turkiye nin 12 cumhurbaskani ve halk oyuyla secilmis ilk cumhurbaskani oldu Haziran 2015 genel secimleri 7 Haziran 2015 tarihinde yapilan genel secimlerde AK Parti 40 87 ile 1 oldu ve 258 milletvekili kazandi AK Parti 13 seneden sonra ilk defa tek basina hukumet kurabilme gucunu kaybetti Oyu 8 96 oraninda milletvekili sayisi ise 69 sandalye azaldi Koalisyon gorusmeleri Haziran 2015 Turkiye Genel Secimleri nde hicbir partinin salt cogunlugu bulunmamasi uzerine koalisyon hukumeti kurulmasi gerekiyordu Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ise gorusmelerin yapilmasi icin gorevi sandiktan birinci parti olarak AK Parti Genel Baskani Ahmet Davutoglu na verdi Ahmet Davutoglu ilk gorusmeyi CHP ile gerceklestirdi Ilk olarak heyetler arasi yapilan gorusme olumlu gecti daha sonra liderler arasinda yapilan ikinci gorusme sonrasi Basbakan Ahmet Davutoglu CHP ile koalisyon gorusmelerinin olumsuz gectigini basin aciklamasinda bildirdi Daha sonra MHP ile de gorusen Davutoglu buradan da olumsuz ayrilarak gorevi Cumhurbaskani na iade etti Cumhurbaskani Erdogan hukumet kurma yetkisini CHP ye vermeyerek erken secim karari aldi Suruc saldirisi 2015 Suruc saldirisi sonrasinda patlama bolgesini inceleyen olay yeri inceleme uzmanlari Kobane yi Beraber Savunduk Beraber Insa Ediyoruz sloganiyla Istanbul Izmir Ankara Adana ve diger illerden Sanliurfa nin Suruc Ilcesi ne giden Sosyalist Genclik Dernekleri Federasyonu uyesi 200 genc aciklama yaptigi sirada canli bomba saldirisina ugradi Kobani ye gitmek icin hazirlik yapan genc ler sabah saat 09 00 siralarinda Amara Kultur Merkezi nin bahcesinde toplu kahvalti yapti Suruc un karsisinda bulunan Kobani kentine gitmek uzere sadece ozel izinle gecis yapilan Mursitpinar Sinir Kapisi na dogru yuruyuse gecmeyi planlayan grup bunun oncesinde basin aciklamasi yapti Iste tam bu sirada aciklama devam ederken saat 11 50 de patlama oldu Kameralarin kaydettigi patlamanin siddetiyle parcalanan insanlarin uzuvlari ve cesetleri havaya savruldu Can pazarinin yasandigi patlamanin siddetiyle cevredeki ev ve isyerlerinin camlari da kirildi Secim Hukumeti ve Kasim 2015 erken genel secimleri Koalisyon gorusmelerinin olumsuz gecmesi ve Basbakan Ahmet Davutoglu nun gorevi iade etmesinin ardindan 24 Agustos 2015 tarihinde Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ve Meclis Baskani Ismet Yilmaz bir araya gelerek erken secim kararini acikladi YSK karar oncesinde erken secim karari alinmasi halinde yasadaki 90 gunluk sureyi 30 gun kisaltma yetkisinin bulunduguna karar vererek karar alinmasi durumunda secimlerin 1 Kasim da yapilmasinin mumkun oldugunu duyurmustu Hemen ayni gun Resmi Gazete nin mukerrer sayisinda yayimlanan kararin ertesi gunu YSK secim tarihini 1 Kasim 2015 olarak acikladi Secime kadar gidecek bir hukumet kurmak uzere Basbakan Ahmet Davutoglu nu tekrar gorevlendirdi Anayasa uyarinca TBMM Baskanligi partilerin milletvekili sayilarina gore secim hukumetindeki kontenjanlarini hesapladi Buna gore basbakanlik ve anayasaya gore bagimsiz olmasi gereken 3 bakan haricinde AKP ye 11 CHP ye 5 MHP ve HDP ye ucer bakanlik dustu CHP ve MHP bakanliklari reddedeceklerini HDP ise kabul edecegini duyurdu Buna karsin bakanlik teklifi alanlardan MHP li Tugrul Turkes parti kararinin aksine bakanligi kabul etti HDP li Levent Tuzel ise parti kararinin aksine kabul etmedi 31 Agustos 2015 tarihinde basbakan yardimcilarinin gorev dagilimi belli oldu 1 Kasim tarihindeki secimlerde AKP kaybettigi tum oylari geri kazanarak 49 5 oy oraniyla yeniden tek basina iktidar oldu 15 Temmuz 2016 Askeri Darbe Girisimi 15 16 Temmuz 2016 tarihleri arasinda saat 21 30 sularinda Turk Silahli Kuvvetleri bunyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanimlayan bir grup asker tarafindan askeri darbe tesebbusu gerceklestirilmistir 15 16 Temmuz sabahi Turk Silahli Kuvvetleri ve Emniyet Genel Mudurlugu personelinin gerceklestirdigi operasyonlar sonucunda darbe girisimi bastirildi ve askerler silahlari ile birlikte teslim oldu Olaylar sonucunda 104 u darbe yanlisi asker olmak uzere 300 den fazla kisi oldu 1 491 kisi yaralandi farkli rutbelerden 8 036 asker gozaltina alindi Yargi ve sivil siyaset mensuplari dahil olmak uzere toplam gozalti sayisi 10 bini buldu Bunun yani sira askeri idari ve adli kurumlarda bircok kisi gorevden alindi 2017 anayasa degisikligi Milletvekilleri Anayasa degisikligi teklifini oyluyor Ocak 2017 Baskanlik sistemi ilk olarak 2005 yilinda Adalet Bakani Cemil Cicek tarafindan onerildi ve Basbakan Recep Tayyip Erdogan tarafindan desteklendi Baskanlik sistemine gecis Adalet ve Kalkinma Partisi liderleri tarafindan bircok kez dile getirildi 2011 Turkiye genel secimleri sonrasinda konuyla ilgili bir Anayasa degisikligi teklifi Adalet ve Kalkinma Partisi tarafindan ortaya atildi Ancak Meclis teki tum partilerden olusan Anayasa Komisyonunun calismalari sonunda AKP disindaki partilerin sistem degisikligine sicak bakmamasi uzerine teklif geri cekildi 2014 cumhurbaskanligi secimlerinde Recep Tayyip Erdogan in Turkiye cumhurbaskani olmasiyla birlikte baskanlik sistemine gecis tartismalari hiz kazandi ve hem Haziran 2015 genel secimlerinde hem de Kasim 2015 genel secimlerinde AK Parti nin en onemli secim politikalarindan biri oldu Mayis 2016 da basbakanligi ortadan kaldiracak anayasal degisiklik konusunda Erdogan la anlasmazliklar yasayan Ahmet Davutoglu gorevden istifa ettirilerek yerine en onemli gundeminin Anayasa degisikligi oldugunu soyleyen Binali Yildirim geldi Gecmiste bircok kez baskanlik sistemine karsi oldugunu dile getiren Milliyetci Hareket Partisi Genel Baskani Devlet Bahceli 15 Temmuz 2016 tarihindeki askeri darbe girisimi sonrasinda fikrini degistirerek Ekim 2016 da degisiklik teklifini Meclis e getirmesi icin Hukumete cagri yapti ve surecte is birligi icinde olabileceklerini duyurdu 16 Kasim gunu AK Parti getirmeyi istedigi sistemin adinin baskanlik sistemi degil cumhurbaskanligi sistemi adiyla anilacagini duyurdu Bir aylik gorusmelerin ardindan aralik ayinda teklif uzerinde anlasmaya varan iki parti boylece onerinin referanduma sunulmasi icin gerekli olan Meclis onayi surecini baslatti Cumhurbaskanligi Hukumet Sistemi olarak adlandirilan sistem dunyada tam bir benzeri olmasa da bir tur baskanlik sistemi olarak tasarilasti 30 Aralik tarihinde tamamlanan Anayasa Komisyonu calismalari sonucunda 21 degisiklikten ucu tekliften cikarildi ve 18 madde onaylanmak uzere Meclis e sunuldu 20 Ocak 2017 gunu tasarinin tumu uzerine yapilan son oylamada beste uc orani olan 330 u asarak 339 oy toplayan Anayasa degisikligi teklifi Meclis ten gecerek referandum karari verildi Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi oylamalar sirasinda gizli oy kullanilmasi gerekirken acik oy kullanilmasi gibi cesitli usulsuzlukler yasandigini belirtti Gerek 9 gunluk Anayasa Komisyonu calismalari gerek de Meclis teki gorusmelerin gece gunduz devam edilerek hizli davranilmasi toplumda yeterli tartisilma zamani olamamasi da elestiri konusu oldu Ayrica birbiriyle ilgisiz maddeler bir arada tasarilasirken gerekli bircok yasanin tasarlanip yururluge konmasi ihtiyaci ise uyum yasalari kapsaminda ileri tarihe birakildi Tasari yururlukteki parlamenter sistemin kaldirilarak yerine cumhurbaskanligi hukumet sistemi adiyla bir tur baskanlik sistemi getirilmesini basbakanlik makaminin kaldirilmasini hukumetin yetkilerinin cumhurbaskanina gecmesini meclisteki vekil sayisinin 550 den 600 e cikarilmasini Hakimler ve Savcilar Kurulunun HSK yapisinda degisiklikler yapilmasini secilme yasinin 18 e inmesini cumhurbaskaninin bundan sonra secildigi partiyle ilisigini kesmek zorunda olmamasini savas durumu olmadikca disiplin mahkemeleri disinda askeri mahkeme kurulmasina son verilmesini meclisin bakanlari ve hukumeti denetleme yetkisinin kaldirilmasini kanun hukmunde kararname KHK cikarma yetkisinin Bakanlar Kurulundan alinmasini ve cumhurbaskanina bu yetkinin verilmesini iceriyordu 16 Nisan Anayasa degisikligi referandumunda Buyuk Birlik Partisinin de destegiyle 51 41 oy oraniyla halk tarafindan bu Anayasa degisiklikleri kabul edildi 2018 cumhurbaskanligi secimi 24 Haziran 2018 tarihinde Turkiye cumhurbaskanini secmek icin yapilan erken secimdir 6 resmi adayin yaristigi secimi Cumhur Ittifaki nin adayi Recep Tayyip Erdogan kazanmistir 2020 li yillar2023 cumhurbaskanligi secimi 2023 yilinda Turkiye cumhurbaskanini secmek icin yapilan secimdir Recep Tayyip Erdogan 14 Mayis taki ilk turda gerekli olan 50 lik baraji asamadigi icin ikinci tura kalan secimlerde 28 Mayis taki ikinci turda Recep Tayyip Erdogan 52 18 oy alarak yeniden cumhurbaskani secilmistir 2023 genel secimleri 14 Mayis 2023 tarihinde yapilan genel secimlerde AK Parti 35 62 oy oraniyla 1 parti olarak cikmasina ragmen 27 sandalye kaybetmis 25 35 oy oranina sahip olan CHP bir onceki secime gore oy oranini 2 70 artirarak 23 sandalye kazanmis ve yeni kurulan Yeniden Refah Partisi de 2 80 oy oraniyla 5 sandalye kazanmistir Bu secimin sonucunda Cumhur Ittifaki azinlik hukumeti kurmustur Ayrica bakinizTurkiye deki siyasi partiler listesi Turkiye de genel secimler Yillara gore Turkiye Turk modeli Ara rejimKaynakcaOzel 30 Ekim 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Temmuz 2010 Gulmez Nurettin 2005 Yeni Gun de Cumhuriyet XXI 62 Ataturk Arastirma Merkezi Dergisi ss 613 666 28 Subat 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2022 a b Yuksel Kastan Karaelmas Universitesi olu kirik baglanti PDF 23 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 25 Mart 2020 12 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Haziran 2008 Sakallioglu Umit Cizre Parameters and Strategies of Islam State Interaction in Republican Turkey International Journal of Middle East Studies Vol 28 No 2 May 1996 pp 231 251 Cambridge University Press 18 Agustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde URL erisim tarihi 14 Haziran 2008 Jacob M Landau Radical Politics in Modern Turkey BRILL 1974 ISBN 9 0040 4016 1 The 1960 Military Intervention and the 1961 Constitution bolumu 2 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mayis 2008 30 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2010 3 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2010 21 Temmuz 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2010 14 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2010 20 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2010 16 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2010 20 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Agustos 2010 Idris Adil DIGIMEDYA olu kirik baglanti 20 Ocak 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Temmuz 2009 Kurtuluscephesi 9 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Temmuz 2009 Arsivlenmis kopya 12 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Mart 2011 Arsivlenmis kopya 5 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2011 Arsivlenmis kopya 4 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Eylul 2015 Arsivlenmis kopya 26 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Eylul 2015 Arsivlenmis kopya 10 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Eylul 2015 Erdogan YSK nin secim gunu 1 Kasim Milliyet 20 Agustos 2015 6 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Temmuz 2018 Gorusme bitti Karar aciklandi Milliyet 24 Agustos 2015 6 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Temmuz 2018 YSK Baskani erken secim tarihini acikladi 1 Kasim 2015 Hurriyet 25 Agustos 2015 6 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Temmuz 2018 Arsivlenmis kopya 23 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Eylul 2015 Arsivlenmis kopya 23 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Eylul 2015 Halka ates acildi Yaralilar var haber7 com 16 Temmuz 2016 17 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Temmuz 2016 Istanbul da polis ve asker catisiyor hurriyet com tr 16 Temmuz 2016 17 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Temmuz 2016 Icisleri nde operasyon 8777 personel aciga alindi cnnturk com 18 Temmuz 2016 18 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2016 Darbe sonrasi buyuk operasyonlar 29 bin 354 kisi aciga alindi cumhuriyet com tr 19 Temmuz 2016 19 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Temmuz 2016 Gundem baskanlik tartismasi NTV com tr 3 Ocak 2005 28 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Ekim 2016 Yalcin Zubeyde 16 Kasim 2016 Sabah 9 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Temmuz 2018 Anayasa degisiklik teklifi Komisyon dan gecti 30 Aralik 2016 14 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Temmuz 2018 Anayasa degisikligi teklifi 339 oyla Meclis ten gecti BBC Turkce 21 Ocak 2017 29 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ocak 2017 Diken 10 Aralik 2016 29 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Subat 2017 Evrensel 10 Ocak 2017 24 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Subat 2017 PDF Yuksek Secim Kurulu 17 Mayis 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Temmuz 2018 GenelAtaturk Mustafa Kemal 1927 Nutuk Cilt 1 2 3 Turk Devrim Tarihi Enstitusu Istanbul 1970 Akay Oguz 2006 Ataturk un Sofrasi Truva Yayinlari ISBN 975 6237 54 6 Ozturk Kazim 1992 Ataturk un TBMM Acik ve Gizli Oturumlarindaki Konusmalari Cilt 1 2 Kultur Bakanligi Ataturk Dizisi ISBN 975 17 0635 1 Hikmet Bila CHP 1919 1999 Dogan Kitap Istanbul 1999