Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.
Cumhuriyet dönemi edebiyatı, Millî Edebiyat 'tan kesin hatlarla ayrılamamaktadır, zira Millî Edebiyat devri sanatçıları, Cumhuriyet'in ilk yıllarında en önemli eserlerini vermişlerdir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip, Reşat Nuri, Refik Halit ve daha birçoğu Cumhuriyet'in ilk 50 yılına damgalarını vurmuşlardır. Cumhuriyet'in ilanını takiben hızlı bir şekilde yapılan dil ve harf devrimleriyle Latin harflerine dayalı yeni alfabenin kabulü ve dilde özleşme, 1920'li yıllarda başlayan ve hâlen devam eden bir edebiyat döneminin başlangıcı olarak kabul edilir.
Özellikleri
- Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve Atatürk devrimleri vardır. Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır. Millî duygu ve heyecan geliştirmeye yönelik bu çabalar Millî edebiyatın bir devamı niteliğindedir.
- Millî edebiyatla başlayan halka inme, Anadolu'yu tanıma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş, Türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir. Artık edebiyat İstanbul'un sınırlarını tamamen aşmıştır. Romanda ve öyküde toplum sorunları gözleme dayanan bir gerçekle anlatılmıştır.
- Yeni kurulan devlet ile yapılan bazı devrimleri halka tanıtmak ve benimsetmek görevi Cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştü. Sanatçı, siyaset ile halk arasında bir köprü olmuş, devrimleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur.
- Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu'nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşme yoluna gidilmiştir.
- Cumhuriyet'ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve halkbilimi ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan'ın, Yunus'un tarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir. Türk edebiyatı, batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı Ürünleri
Roman ve öykü
Cumhuriyet Dönemi edebiyatı Türkiye'nin gerçeklerine gittikçe genişleyen ölçüde eğildi. Yurdun bütün bölgelerinde kentlerdeki, köylerdeki yaşamı ve insan ilişkilerini, yurtdışına göçen işçileri ele aldı. Her sınıftan, her yaşam biçiminden gelen kahramanları canlandırdı. Onları kuşatan toplumsal bozuklukların giderilmesi için öneriler getirildi. Dil devrimi, edebiyatı yakından etkiledi. Türetilen ya da canlandırılan sözcükler yanında bölge ağızlarından sözcükler ve anlatım biçimleri de edebiyata girdi. Halk söyleyişleri, anlatımı kadar türlü eğilimlerden, deneylerden izlenimler görüldü. Cumhuriyet'in kuruluşunu ele alan yapıtlar oluşturuldu. Yakup Kadri yakın tarihte oluşan, kendi tanık olduğu olaylara dayanarak toplumdaki değişmeleri, siyasal yaşamdaki çalkantıları, çatışmaları ele alan romanlar yazdı. En etkili romanı ise köylü ve aydın çelişkisini anlatan Yaban (1932) oldu.
Cumhuriyet'in ilk 10 yılında Türk Kurtuluş Savaşı'na katılan halk ve aydınlar, yeni döneme ayak uydurmaya çalışan çıkarcılar ve işbirlikçiler, batı uygarlığı karşısında geleneksel ahlakın ve yerleşik değerlerin tartışılması, toplumdaki değişmelerin, batılılaşmayı yanlış anlamanın yıkıcı etkileri gibi toplumsal konulara bireysel sorunlar, ruhçözüm deneyleri eklendi. Şevket Esendal'ın Ayaşlı ve Kiracıları (1934) romanı başkent Ankara'nın Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki yaşamını canlandırıyordu. Deniz tutkunu olan Sait Faik, kendi yaşadığı Burgaz Adası'nın Rum balıkçılarını, kentin küçük insanlarını geniş bir insan sevgisiyle canlandırdı. Öte yandan üretim biçimine, üretim biçiminde değişmenin yaşamı nasıl etkilediğine dikkati çeken ilk yapıt Sadri Ertem'in Çıkrıklar Durunca (1931) adlı köy romanıdır. Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf romanıyla 20 yıl kadar sonra gelişecek köy romancılığına öncülük etti. Köylüleri, düşkün kadınları, toplumsal sınıflar arasındaki çelişkileri ele alan öyküler kaleme aldı.
İnce Memed romanında 1930 yıllarında Toroslar'da yaşayan, suça itilmiş bir eşkıyanın yaşamını konu edinen Yaşar Kemal bu yöreyi ve Çukurova'yı tarihsel kökleri, doğası, güncel sorunlarıyla yansıtırken anlatımdaki coşku, betimlemelerindeki renklilikle dikkat çekti. Orhan Kemal, İstanbul'un yoksul kesimlerinde yaşayanları, köyden kente nüfus göçünü, ezilen çocukların, genç kızların serüvenini konu edindi. Kemal Tahir'in köyü konu edinen romanları ve köydeki gelişmelerin geniş bir panoramasını verdi. Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Fakir Baykurt gibi yazarlar roman ve öyküleriyle köy ve kasaba yaşamına tanıklık ettiler. Aynı çevreyi konu edinen Bekir Yıldız, yurtdışında çalışan göçmen işçilerin yaşamını konu edinen yazarlardan oldu. Gerçeklere İroni ile bakan öykücüler bulunduğu gibi (ör; Haldun Taner) toplumsal bozuklukları gülmece öyküleri ve romanlarıyla çok geniş bir okur toplulukları önünde tartışan yazarlar (Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz) görüldü. Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyet dönemini, toplumcu ve gerçekçi yazarlara karşıt biçimde yorumlayan yazarlar (Tarık Buğra) da oldu.
Ruhsal çözümlemelere yönelen, biliçaltını sergileyen yazarlar (Yusuf Atılgan, Bilge Karasu, Adnan Özyalçıner, Oğuz Atay vs.) soyutlamalardan, kara mizahtan yararlandılar; geriye dönüşümlerle, çağrışımlarla beslenen, dilin olanaklarını araştıran denemelere giriştiler. Kadın romancılar ve öykücüler çevreyi, olayları, kişileri konu edinirken ayrıntılara daha çok indiler. Bu yazarlar (Nezihe Meriç, Adalet Ağaoğlu, Pınar Kür, Füruzan, Sevgi Soysal, Tomris Uyar) bireyin toplumla ilişkisi, toplumsal yapıda ve kültürdeki değişimler, cinsellik gibi konulara yönelirken yerleşik yargılara karşı çıktılar. Hızlı kentleşme, sanayileşme olguları köy edebiyatının ortadan silinmesine yol açarken, kentteki kaynaşmalar, kenar mahalle insanlarının, yoksulların, işçilerin yaşamından çok aydınların, sanatçıların, siyasal eylemlere katılanların toplumsal ve ruhsal dünyalarını, onların tanıklığıyla bireyi ve toplumu konu edinen bir edebiyat gelişti: Erhan Bener, Demir Özlü, Selim İleri, Orhan Pamuk, Latife Tekin, Nedim Gürsel gibi yazarların roman ve öyküleri.
Şiir
Şiirde, Millî Edebiyat akımından hece veznini devralan kuşak (Kemalettin Kamu,Ömer Bedrettin Uşaklı vs) küçük duyarlılıkları, doğa ve yurt güzelliklerini konu edindi. Biçim yetkinliğine,arı şiire yönelen çalışmalar folklordan (Ahmet Kutsi Tecer), tarihin yanı sıra psikolojiden (Ahmet Hamdi Tanpınar) beslendi. Simgelere (Ahmet Muhip Dıranas) ya da günlük yaşamdan sahnelere, yaygın izlenimlere, duyarlığa (Cahit Sıtkı Tarancı) yaslandı. Hece veznini kullanmada ulaşılan ustalığa yeni kalıplar, duraksız uygulamalar (A. M. Dıranas, C. S. Tarancı) eklendi. İnsanın iç dünyasına yönelik araştırmalar, gizemci düşünceler dile getirildi (Necip Fazıl Kısakürek).
Nâzım Hikmet'ın vezni, geleneksel kalıpları kıran şiiri, biçimsel özellikleri kadar Marxçı görüşe bağlı içeriğiyle de yenilik oluşturdu. Bu yenilikçi şiir zamanla halk şiirinden, divan şiirinden, hatta çağdaşı Garip şiirinden etkiler aldı: öykünün olanaklarından yararlanıldı, yerel ve evrensel değerlerle beslendi. Garip hareketinin temsilcileri (Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet, Oktay Rıfat) şiirde süregelen aşırı duyarlığa, şairaneliğe karşı çıktılar, vezinsiz şiiri yaygınlaştırdılar.
Garipçiler karşısında Nâzım Hikmet'in şiir anlayışından etkilenen toplumcu şiir anlayışı ortaya çıktı. Bu şiir geleneğinin temsilcileri Rıfat Ilgaz, A.Kadir, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin'dir. Toplumsal konuları, imgeye ve duyarlığa daha geniş yer vererek işleyen eğilimin temsilcisi Attilâ İlhan oldu. Doğa, aşk, yaşam, sevgi, barış, özgürlük vb. konuları işleyen açık aydınlık şiirin (Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Necati Cumalı) karşısında; insanın evrendeki yerini konu edinirken soyutlamalardan, bilinçaltı araştırmalardan yararlanan çalışmalar yer aldı. Asaf Halet Çelebi'nin şiirine eski uygarlıkların, tasavvufun, folklorun katkısı görüldü. Dönemin en üretken şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, insanın tanrı, evren, tarih, zaman karşısındaki yerini yer yer karanlık imgelerle okura sezdirmeye çalıştı. Garip şiirinin açık anlatımına karşın İkinci Yeni adı verilen şiirin temsilcileri Edip Cansever, İlhan Berk,Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan, çağdaş dünyanın karmaşası içinde bunalan insanın tedirginliğini, yer yer kapanık bir şiir diliyle anlattılar. Toplumsal eylemlere (Kemal Özer, Ataol Behramoğlu), kentin yaşamında çizgi dışı kalmış kitlelerin temsilcilerine (Refik Durbaş), kültürel kaynaklara ve tarihe (Hilmi Yavuz) yönelen ürünler kendini gösterdi. İroni (Salah Birsel), toplumsal (Metin Eloğlu) ve siyasal (Can Yücel) yergi, duyarlığa karşı şiir kaynaklarından birini oluşturdu.
Araştırma ve derleme
Türk edebiyatını uzun tarihi ve geniş coğrafyası içinde bir bütün olarak ele alan, dönemlerini belirleyen, eski yapıtları gün ışığına çıkaran yazar Fuad Köprülü'dür. Fuad Köprülü, siyasal ve toplumsal kurumlardaki değişmelerin edebiyattaki etkilerini gösterdi. Onun çizdiği çevreye bağlı kalarak geçmişteki Türk edebiyatını inceleyen araştırmacılar yetişti: İbrahim Necmi Dilmen, İsmail Habip Sevük, Agah Sırrı Levent, Mustafa Nihat Özön, Nihat Sami Banarlı, Kenan Akyüz, Abdülbaki Gölpınarlı, Fahir İz bu alanda çalışmalar gerçekleştirenlerden bazılarıdır. Değerlendirmelerinde düşünce hareketlerini, yazarların psikolojisini, anlatım özelliklerini göz önünde tutanlar (Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan) oldu.
Cumhuriyet Dönemi Edebiyat Akımları
Beş Hececiler
Millî Edebiyat'tan etkilenilmiş ve hece ölçüsü ustalıkla kullanılmıştır. Şiire 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamışlardır. Şiir dilinin sade ve süssüz olmasını tercih ettiler. Önceleri aruz kullanmışlarsa da, daha sonra hece ölçüsünü kullanmışlardır. Şiirlerinde; memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik gibi konuları ele almışlardır. 5 Hececiler grubunu Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon oluşturur.
Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir
Kurtuluş Savaşı'nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış şiir akımıdır. Bu akımın yazarları milliyetçilik düşüncesinden etkilenerek bu doğrultuda eseler vermişlerdir. Yazarlar dildeki yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih etmişlerdir. Şiirde, Halk edebiyatında olduğu gibi hece ölçüsü kullanılmıştır. Genellikle sözcüklerin akla gelen ilk anlamları kullanılmıştır. Yazarların verdikleri eserlerde millî hisler ön planda olurken, eserlerdeki kişiler halk arasından seçilmiş sıradan kişilerdir. Bu akıma dahil olan şairler şiirlerini Kültür Haftası, Hisar ve Çınaraltı gibi dergilerde yayınlamışlardır. Bu akıma dahil olan yazarlar: Ahmet Kutsi Tecer, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Kemal Çağlar, Necmettin Halil Onan, Zeki Ömer Defne ve Coşkun Ertepınar'dır.
Yedi Meşaleciler
Cumhuriyet döneminin başlarında bir araya gelen tek topluluktur. Yeni bir edebiyat kurmak, Batı edebiyatını takip etmek, özgün şiir oluşturmak adına ortaya çıkmışlar, ancak Beş Hececiler'in takipçileri olmaktan kurtulamamışlardır. Bu sanatçılar; Sabri Esat Siyavuşgil, Vasfi Mahir Kocatürk, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi, Muammer Lütfi, Ziya Osman Saba'dır. Bunların arasında en dikkate değer isim Ziya Osman'dır.
Garip hareketi (Birinci Yeni)
1940 sonrası Türk şiirinde önemli izler bırakan Garip akımını Orhan Veli kurar. Ona, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet destek verir. Bu akıma göre şiirde basitlik ön plandadır. Şiir hayata yaklaştığı sürece başarılıdır. Vezin, kafiye, nazım şekli şairin elini kolunu bağlayan gereksiz unsurlardır. Şiir serbest olmalı, hayatın canlılığını yansıtmalıdır. Şiirin ahengini sağlayan bu bağlar değil sözcüklerdir. Şiirde mecazlı söyleyişlerden kaçınılmalıdır. Sanatlar, şiire bu zamana kadar bir şey kazandırmamıştır. Şiir, yüksek zümrenin malı olmaktan çıkarılmalıdır. Yeni şiirin beğenisi mutlu sınıfı oluşturanların değil bir lokma ekmek için didinenlerin şiiridir. Onlara hitap edecektir.
Şiiri en öz, en yalın halde bulmak için bilinçaltına yönelen Garipçiler kendilerinin sürrealist akıma yaklaştığını söylemişlerdir. Garipçilerin şiir anlayışı, şiir dünyasına bomba gibi düşmüş, eleştirenler olduğu gibi destekleyenler de olmuştur. Ancak şiirin bu kadar basit olmadığını savunanlar sonunda haklı çıkmış, önce Oktay Rıfat ve Melih Cevdet kapalı, imgesel şiire yönelmiştir.
Serbest nazım ve toplumcu şiir
1920–1960 yılları arasında etkili olan şiir hareketidir. Bu türdeki eserlerde pragmatik ve didaktik bir yapı görülür. Şiirlerde savunulan bir görüş vardır. Şairler "toplum için sanat" doğrultusunda toplumsal kaygı güderek eserler vermiş ve gelecekçilik (fütürizm) akımından etkilenmişlerdir. Bu anlayışta eser veren şairler, şiirde önemli olanın "içerik" olduğunu savunup sanatsal kaygı gütmeden ölçüsüz ve uyaksız şiirler yazmışlardır. Eserler geniş kitlelere hitap etmek amacıyla yazılmıştır. Şiirde bireysellikten çok kolektiflik vardır. Başlıca temsilcileri: Nâzım Hikmet, Rıfat Ilgaz, İsmet Özel Aziz Nesin, Ceyhun Atuf Kansu, Ahmed Arif, Attila İlhan, Hasan Hüseyin, Ercüment Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul ve Mehmet Başaran'dır.
Serbest nazım: Genellikle ölçü ve uyağa bağlı bulunmayan ve dizelerdeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir. Daha çok Servet-i Fünûn'dan sonra yaygınlık göstermiştir. Bu türde ahenk, aliterasyon ve asonanslarla sağlanır.
Toplumcu şiir: İdeolojik eğilimli şiir türüdür, daha çok meteryalist dünya görüşü üzerine temellendirilmiştir ve Marksist ideolojiyle de şekillendirilmiştir. Bu görüşe göre eser veren şair ve yazarlar; işçi sorunları, köylü sorunları, siyasal ve toplumsal sorunlar gibi çeşitli konularda bir şeylere farkındalık yaratmaya çalışıp okuru etkilemeye çalışırlar. Toplum için sanat anlayışını da benimsemişlerdir.
İkinci Yeniler
Birinci Yeni, diğer adıyla Garip akımı, şiirselliği ve geleneksel kuralları, baştacı edilenleri yadsıyarak şiirde halka ve yalına yönelen, biçim, öz ve söyleyiş yenilikleri getirmişti. Ancak on yıl sonra, şiirde şiirsellik, duyarlılık, duygu, süslem ve imge aranır oldu. Batı'da geliştirilen "soyut", "imgesel" benzeri niteliklerle yazmak gibi yeni arayışlara gidildi. Bu, İkinci Yeni'nin doğmasına zemin hazırladı. Bu şiirin temsilcilerinden olan İlhan Berk, şiiri özelliklerini şöyle açıklamıştır.
Şiirin öğelerini, ilkelerini saptamak, kendi ilkelerinin dışındaki bütün öbür araçları atmak, şiiri şiir olarak düşünmek, İkinci Yeni Şiir ilk bunu düşünüyor.Şimdiye değin anlamın bir yönü biliniyordu: Akla bağlılık. Oysa şiirin en yüce öğesi aklı allak bullak etmesi, onu yıkmasıdır.
Bu şiirin diğer bir temsilcisi Edip Cansever ise görüşünü şöyle ifade eder:
Şiirin değeri okuyucunun çağrışım gücüne bağlı olmalı.
Ece Ayhan ise İkinci Yeni'de yapmak istediğini şöyle özetler:
İkinci cepheyi açmak, akıl dışında da bir anlam olduğunu savunmak, şiirin kuralları konusunda yıkıcı davranmak, anlamsızlığın anlamına doğru gitmek. Bu gerçekleri dil kurallarıyla sınırlayamadığımız için dili aşmak, kelimeleri anlamından kurtarmak, yeni özün sonucu olan yeni biçimi, yeni biçimin de zorunlu sonucu olan yeni özü getirmek.
Başlangıçta bir topluluk olarak ortaya çıkmayan, bildirgesi bulunmayan, kimi ilkeler üzerinde birleşmeden Birinci Yeni'yi yeterli görmeyerek şiirde, her birinin kendi aradığını gözettiği bu şairleri "İkinci Yeni" adı altında toplamak gerekmiştir. Bu grup çok uzun soluklu olmadıysa da Türk şiirine yeni boyutlar kazandırdı.
İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında 1960-1980 yılları arasındaki şiir eğilimidir. Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Özkan Mert, 1969'da Ant dergisinde "Toplumcu Genç Şairler Savaş Açıyor" başlıklı yazılarıyla İkinci Yeni şiir anlayışına karşı olduklarını belirtmişlerdir. Dönem şairleri konu olarak: umut, yaşama sevinci, isyan, devrim ve direnme gibi konuları seçip, Marksist ideolojiyi beniseyip; yerleşik düzeni eleştirmişler, sınıf anlayışı halk ve işçi sınıfına dair görüşler belirtmiş ayrıca da kadın ve kadın hakları konularına da atıflarda bulunmuşlardır. İkinci Yeni doğrultusunda eserler veren şairlerde "kapalı bir anlatım" görülürken, İkinci Yeni Sonrası Toplumcu şiir hareketini bağlı şairlerde ise "açık bir anlatım" görülür. Bu dönem şairleri biçimden çok içeriğe önem vermişler ve kendilerini toplumun sözcüsü olarak nitelemişlerdir. Şairler eserlerinde çeşitli sloganları da kullanıp geleneksel söyleyişilerden faydalanmışlardır. Temsilcileri: İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe, Nihat Behram, Refik Durbaş ve Ahmet Oktay'dır
Hisarcılar
"Hisarcılar”, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı şiir ekollüne bağlı olan şair ve yazarlar topluluğudur. Hisarcılar ilk şiirlerini Çınaraltı dergisinde, Garip akımına karşı bir duruş sergileyerek yayınladılar. Daha sonra 1950 yılında yayınlanmaya başlayan ve 1980 yılına kadar aralıklı olarak 277 sayı çıkarılan Hisar dergisi etrafında toplandılar.
Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer gibi şairler, kuruculuğunu yaptıkları Hisarcılar akımının ilk temsilcileridir. Daha çok sanatçının bağımsız olmasını ve Yaşayan Türkçeyi savunmuşlar, Garip akımına karşı çıkmışlardır. Yenileşmek için, geleneklerin tümüyle yok sayılmasını doğru bulmamışlardır. Şiir ve öykü dalında Türk edebiyatına yeni örnekler kazandırmışlardır.
Mehmet Çınarlı, Hisar dergisinin Aralık 1980 tarihli 277. veda sayısında dile getirdiği: "Hisar'ın savaşı, yabancı kopyası olmayan, geleneklerinden bağlarını koparmayan, politik ve ideolojik baskılara boyun eğmeyen bir sanatı, halkın konuştuğu dille konuşan bir edebiyatı koruyup geliştirme savaşı idi."
Dipnotlar
- ^ Detaylı bilgi için Millî Edebiyat maddesine bakınız.
- ^ H. E. Adıvar, Vurun Kahpeye, 1923; R. N. Güntekin, Yeşil Gece, 1928
- ^ H. E. Adıvar, Sinekli Bakkal, 1926
- ^ R.N.Güntekin, Yaprak Dökümü,1930
- ^ Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,1930
- ^ 4 c.1955-1987
- ^ Sığırdere, 1955; Körduman, 1957; Yedi Çınar Yaylası, 1958; Köyün Kamburu, 1962
- ^ Bakınız: Köy Edebiyatı
- ^ Bakınız:Serbest Nazım
- ^ Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çocuk ve Allah, 1940
- ^ Bir şiir hareketi: Ataol Behramoğlu 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Radikal, Erişim tarihi: 20 Mayıs 2016
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Osmanli Devleti nin son donemlerinde egitim amaciyla Avrupa ya ozellikle Fransa ya giden gencler oradaki edebiyatta gordukleri yenilikleri ulkeye donuslerinde Turk edebiyatinda uygulamaya baslamislardir Bu sekilde belli donemler halinde gunumuze kadar suren yeni bir edebiyat baslamistir Bu donemlerden biri de Cumhuriyet donemi edebiyatidir Cumhuriyet donemi edebiyati Milli Edebiyat tan kesin hatlarla ayrilamamaktadir zira Milli Edebiyat devri sanatcilari Cumhuriyet in ilk yillarinda en onemli eserlerini vermislerdir Yakup Kadri Karaosmanoglu Halide Edip Resat Nuri Refik Halit ve daha bircogu Cumhuriyet in ilk 50 yilina damgalarini vurmuslardir Cumhuriyet in ilanini takiben hizli bir sekilde yapilan dil ve harf devrimleriyle Latin harflerine dayali yeni alfabenin kabulu ve dilde ozlesme 1920 li yillarda baslayan ve halen devam eden bir edebiyat doneminin baslangici olarak kabul edilir OzellikleriCumhuriyet Donemi Edebiyatinin temelinde Istiklal Savasi ve Ataturk devrimleri vardir Siirler romanlar hikayeler bu iki konu ile dogrudan ya da dolayli olarak baglantilidir Milli duygu ve heyecan gelistirmeye yonelik bu cabalar Milli edebiyatin bir devami niteligindedir Milli edebiyatla baslayan halka inme Anadolu yu tanima cabasi bu donemin edebiyatinda ana ilkelerden olmus Turk halkinin her kesimi edebiyata girmistir Artik edebiyat Istanbul un sinirlarini tamamen asmistir Romanda ve oykude toplum sorunlari gozleme dayanan bir gercekle anlatilmistir Yeni kurulan devlet ile yapilan bazi devrimleri halka tanitmak ve benimsetmek gorevi Cumhuriyet donemi sanatcilarina dusmustu Sanatci siyaset ile halk arasinda bir kopru olmus devrimleri yorumlamis aciklamis ve savunmustur Yeni dil ve eski dil tartismalari Cumhuriyet ile noktalanmis siyasi guc olayi tekeline almis ve Turk Dil Kurumu nu kurarak dilde geri donulmez bir yenilesme yoluna gidilmistir Cumhuriyet ten once sadece sempati duyulan Turk Halk sanatlari ve halkbilimi on plana alinmis oncekilerin kucumsedigi Karacaoglan in Yunus un tarzi ornek alinmistir Artik harf benzerligi de kurulan Bati edebiyati daha yakindan takip edilmistir Turk edebiyati bati edebiyatinin yeniliklerini akimlarini uygulamaya baslamistir Cumhuriyet Donemi Edebiyati UrunleriRoman ve oyku Cumhuriyet Donemi edebiyati Turkiye nin gerceklerine gittikce genisleyen olcude egildi Yurdun butun bolgelerinde kentlerdeki koylerdeki yasami ve insan iliskilerini yurtdisina gocen iscileri ele aldi Her siniftan her yasam biciminden gelen kahramanlari canlandirdi Onlari kusatan toplumsal bozukluklarin giderilmesi icin oneriler getirildi Dil devrimi edebiyati yakindan etkiledi Turetilen ya da canlandirilan sozcukler yaninda bolge agizlarindan sozcukler ve anlatim bicimleri de edebiyata girdi Halk soyleyisleri anlatimi kadar turlu egilimlerden deneylerden izlenimler goruldu Cumhuriyet in kurulusunu ele alan yapitlar olusturuldu Yakup Kadri yakin tarihte olusan kendi tanik oldugu olaylara dayanarak toplumdaki degismeleri siyasal yasamdaki calkantilari catismalari ele alan romanlar yazdi En etkili romani ise koylu ve aydin celiskisini anlatan Yaban 1932 oldu Cumhuriyet in ilk 10 yilinda Turk Kurtulus Savasi na katilan halk ve aydinlar yeni doneme ayak uydurmaya calisan cikarcilar ve isbirlikciler bati uygarligi karsisinda geleneksel ahlakin ve yerlesik degerlerin tartisilmasi toplumdaki degismelerin batililasmayi yanlis anlamanin yikici etkileri gibi toplumsal konulara bireysel sorunlar ruhcozum deneyleri eklendi Sevket Esendal in Ayasli ve Kiracilari 1934 romani baskent Ankara nin Cumhuriyet in ilk yillarindaki yasamini canlandiriyordu Deniz tutkunu olan Sait Faik kendi yasadigi Burgaz Adasi nin Rum balikcilarini kentin kucuk insanlarini genis bir insan sevgisiyle canlandirdi Ote yandan uretim bicimine uretim biciminde degismenin yasami nasil etkiledigine dikkati ceken ilk yapit Sadri Ertem in Cikriklar Durunca 1931 adli koy romanidir Sabahattin Ali Kuyucakli Yusuf romaniyla 20 yil kadar sonra gelisecek koy romanciligina onculuk etti Koyluleri duskun kadinlari toplumsal siniflar arasindaki celiskileri ele alan oykuler kaleme aldi Ince Memed Yasar Kemal Ince Memed romaninda 1930 yillarinda Toroslar da yasayan suca itilmis bir eskiyanin yasamini konu edinen Yasar Kemal bu yoreyi ve Cukurova yi tarihsel kokleri dogasi guncel sorunlariyla yansitirken anlatimdaki cosku betimlemelerindeki renklilikle dikkat cekti Orhan Kemal Istanbul un yoksul kesimlerinde yasayanlari koyden kente nufus gocunu ezilen cocuklarin genc kizlarin seruvenini konu edindi Kemal Tahir in koyu konu edinen romanlari ve koydeki gelismelerin genis bir panoramasini verdi Samim Kocagoz Necati Cumali Fakir Baykurt gibi yazarlar roman ve oykuleriyle koy ve kasaba yasamina taniklik ettiler Ayni cevreyi konu edinen Bekir Yildiz yurtdisinda calisan gocmen iscilerin yasamini konu edinen yazarlardan oldu Gerceklere Ironi ile bakan oykuculer bulundugu gibi or Haldun Taner toplumsal bozukluklari gulmece oykuleri ve romanlariyla cok genis bir okur topluluklari onunde tartisan yazarlar Aziz Nesin Rifat Ilgaz goruldu Kurtulus Savasi nin ve Cumhuriyet donemini toplumcu ve gercekci yazarlara karsit bicimde yorumlayan yazarlar Tarik Bugra da oldu 2006 Nobel Edebiyat Odulu sahibi Turk yazar Orhan Pamuk Ruhsal cozumlemelere yonelen bilicaltini sergileyen yazarlar Yusuf Atilgan Bilge Karasu Adnan Ozyalciner Oguz Atay vs soyutlamalardan kara mizahtan yararlandilar geriye donusumlerle cagrisimlarla beslenen dilin olanaklarini arastiran denemelere giristiler Kadin romancilar ve oykuculer cevreyi olaylari kisileri konu edinirken ayrintilara daha cok indiler Bu yazarlar Nezihe Meric Adalet Agaoglu Pinar Kur Furuzan Sevgi Soysal Tomris Uyar bireyin toplumla iliskisi toplumsal yapida ve kulturdeki degisimler cinsellik gibi konulara yonelirken yerlesik yargilara karsi ciktilar Hizli kentlesme sanayilesme olgulari koy edebiyatinin ortadan silinmesine yol acarken kentteki kaynasmalar kenar mahalle insanlarinin yoksullarin iscilerin yasamindan cok aydinlarin sanatcilarin siyasal eylemlere katilanlarin toplumsal ve ruhsal dunyalarini onlarin tanikligiyla bireyi ve toplumu konu edinen bir edebiyat gelisti Erhan Bener Demir Ozlu Selim Ileri Orhan Pamuk Latife Tekin Nedim Gursel gibi yazarlarin roman ve oykuleri Siir Siirde Milli Edebiyat akimindan hece veznini devralan kusak Kemalettin Kamu Omer Bedrettin Usakli vs kucuk duyarliliklari doga ve yurt guzelliklerini konu edindi Bicim yetkinligine ari siire yonelen calismalar folklordan Ahmet Kutsi Tecer tarihin yani sira psikolojiden Ahmet Hamdi Tanpinar beslendi Simgelere Ahmet Muhip Diranas ya da gunluk yasamdan sahnelere yaygin izlenimlere duyarliga Cahit Sitki Taranci yaslandi Hece veznini kullanmada ulasilan ustaliga yeni kaliplar duraksiz uygulamalar A M Diranas C S Taranci eklendi Insanin ic dunyasina yonelik arastirmalar gizemci dusunceler dile getirildi Necip Fazil Kisakurek Nazim Hikmet in vezni geleneksel kaliplari kiran siiri bicimsel ozellikleri kadar Marxci goruse bagli icerigiyle de yenilik olusturdu Bu yenilikci siir zamanla halk siirinden divan siirinden hatta cagdasi Garip siirinden etkiler aldi oykunun olanaklarindan yararlanildi yerel ve evrensel degerlerle beslendi Garip hareketinin temsilcileri Orhan Veli Kanik Melih Cevdet Oktay Rifat siirde suregelen asiri duyarliga sairanelige karsi ciktilar vezinsiz siiri yayginlastirdilar Garipciler karsisinda Nazim Hikmet in siir anlayisindan etkilenen toplumcu siir anlayisi ortaya cikti Bu siir geleneginin temsilcileri Rifat Ilgaz A Kadir Ahmed Arif Hasan Huseyin dir Toplumsal konulari imgeye ve duyarliga daha genis yer vererek isleyen egilimin temsilcisi Attila Ilhan oldu Doga ask yasam sevgi baris ozgurluk vb konulari isleyen acik aydinlik siirin Bedri Rahmi Eyuboglu Behcet Necatigil Cahit Kulebi Necati Cumali karsisinda insanin evrendeki yerini konu edinirken soyutlamalardan bilincalti arastirmalardan yararlanan calismalar yer aldi Asaf Halet Celebi nin siirine eski uygarliklarin tasavvufun folklorun katkisi goruldu Donemin en uretken sairi Fazil Husnu Daglarca insanin tanri evren tarih zaman karsisindaki yerini yer yer karanlik imgelerle okura sezdirmeye calisti Garip siirinin acik anlatimina karsin Ikinci Yeni adi verilen siirin temsilcileri Edip Cansever Ilhan Berk Cemal Sureya Turgut Uyar Sezai Karakoc ve Ece Ayhan cagdas dunyanin karmasasi icinde bunalan insanin tedirginligini yer yer kapanik bir siir diliyle anlattilar Toplumsal eylemlere Kemal Ozer Ataol Behramoglu kentin yasaminda cizgi disi kalmis kitlelerin temsilcilerine Refik Durbas kulturel kaynaklara ve tarihe Hilmi Yavuz yonelen urunler kendini gosterdi Ironi Salah Birsel toplumsal Metin Eloglu ve siyasal Can Yucel yergi duyarliga karsi siir kaynaklarindan birini olusturdu Arastirma ve derleme Turk edebiyatini uzun tarihi ve genis cografyasi icinde bir butun olarak ele alan donemlerini belirleyen eski yapitlari gun isigina cikaran yazar Fuad Koprulu dur Fuad Koprulu siyasal ve toplumsal kurumlardaki degismelerin edebiyattaki etkilerini gosterdi Onun cizdigi cevreye bagli kalarak gecmisteki Turk edebiyatini inceleyen arastirmacilar yetisti Ibrahim Necmi Dilmen Ismail Habip Sevuk Agah Sirri Levent Mustafa Nihat Ozon Nihat Sami Banarli Kenan Akyuz Abdulbaki Golpinarli Fahir Iz bu alanda calismalar gerceklestirenlerden bazilaridir Degerlendirmelerinde dusunce hareketlerini yazarlarin psikolojisini anlatim ozelliklerini goz onunde tutanlar Ahmet Hamdi Tanpinar Mehmet Kaplan oldu Cumhuriyet Donemi Edebiyat AkimlariBes Hececiler Milli Edebiyat tan etkilenilmis ve hece olcusu ustalikla kullanilmistir Siire 1 Dunya Savasi ve Kurtulus Savasi yillarinda baslamislardir Siir dilinin sade ve sussuz olmasini tercih ettiler Onceleri aruz kullanmislarsa da daha sonra hece olcusunu kullanmislardir Siirlerinde memleket sevgisi yurdun guzellikleri kahramanlik ve yigitlik gibi konulari ele almislardir 5 Hececiler grubunu Faruk Nafiz Camlibel Enis Behic Koryurek Halit Fahri Ozansoy Yusuf Ziya Ortac ve Orhan Seyfi Orhon olusturur Milli Edebiyat zevk ve anlayisini surduren siir Kurtulus Savasi nin etkilerinin surdugu donemde ortaya cikmis siir akimidir Bu akimin yazarlari milliyetcilik dusuncesinden etkilenerek bu dogrultuda eseler vermislerdir Yazarlar dildeki yabanci sozcuklerin Turkce karsiliklarini kullanmayi tercih etmislerdir Siirde Halk edebiyatinda oldugu gibi hece olcusu kullanilmistir Genellikle sozcuklerin akla gelen ilk anlamlari kullanilmistir Yazarlarin verdikleri eserlerde milli hisler on planda olurken eserlerdeki kisiler halk arasindan secilmis siradan kisilerdir Bu akima dahil olan sairler siirlerini Kultur Haftasi Hisar ve Cinaralti gibi dergilerde yayinlamislardir Bu akima dahil olan yazarlar Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Saik Gokyay Kemalettin Kamu Omer Bedrettin Usakli Bedri Rahmi Eyuboglu Behcet Kemal Caglar Necmettin Halil Onan Zeki Omer Defne ve Coskun Ertepinar dir Yedi Mesaleciler Cumhuriyet doneminin baslarinda bir araya gelen tek topluluktur Yeni bir edebiyat kurmak Bati edebiyatini takip etmek ozgun siir olusturmak adina ortaya cikmislar ancak Bes Hececiler in takipcileri olmaktan kurtulamamislardir Bu sanatcilar Sabri Esat Siyavusgil Vasfi Mahir Kocaturk Yasar Nabi Nayir Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lutfi Ziya Osman Saba dir Bunlarin arasinda en dikkate deger isim Ziya Osman dir Garip hareketi Birinci Yeni 1940 sonrasi Turk siirinde onemli izler birakan Garip akimini Orhan Veli kurar Ona Oktay Rifat ve Melih Cevdet destek verir Bu akima gore siirde basitlik on plandadir Siir hayata yaklastigi surece basarilidir Vezin kafiye nazim sekli sairin elini kolunu baglayan gereksiz unsurlardir Siir serbest olmali hayatin canliligini yansitmalidir Siirin ahengini saglayan bu baglar degil sozcuklerdir Siirde mecazli soyleyislerden kacinilmalidir Sanatlar siire bu zamana kadar bir sey kazandirmamistir Siir yuksek zumrenin mali olmaktan cikarilmalidir Yeni siirin begenisi mutlu sinifi olusturanlarin degil bir lokma ekmek icin didinenlerin siiridir Onlara hitap edecektir Siiri en oz en yalin halde bulmak icin bilincaltina yonelen Garipciler kendilerinin surrealist akima yaklastigini soylemislerdir Garipcilerin siir anlayisi siir dunyasina bomba gibi dusmus elestirenler oldugu gibi destekleyenler de olmustur Ancak siirin bu kadar basit olmadigini savunanlar sonunda hakli cikmis once Oktay Rifat ve Melih Cevdet kapali imgesel siire yonelmistir Serbest nazim ve toplumcu siir 1920 1960 yillari arasinda etkili olan siir hareketidir Bu turdeki eserlerde pragmatik ve didaktik bir yapi gorulur Siirlerde savunulan bir gorus vardir Sairler toplum icin sanat dogrultusunda toplumsal kaygi guderek eserler vermis ve gelecekcilik futurizm akimindan etkilenmislerdir Bu anlayista eser veren sairler siirde onemli olanin icerik oldugunu savunup sanatsal kaygi gutmeden olcusuz ve uyaksiz siirler yazmislardir Eserler genis kitlelere hitap etmek amaciyla yazilmistir Siirde bireysellikten cok kolektiflik vardir Baslica temsilcileri Nazim Hikmet Rifat Ilgaz Ismet Ozel Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Attila Ilhan Hasan Huseyin Ercument Behzat Lav Arif Damar Sevket Sureyya Aydemir Vedat Nedim Tor Enver Gokce Sukran Kurdakul ve Mehmet Basaran dir Serbest nazim Genellikle olcu ve uyaga bagli bulunmayan ve dizelerdeki hece sayisi degisik olan siirlerdir Daha cok Servet i Funun dan sonra yayginlik gostermistir Bu turde ahenk aliterasyon ve asonanslarla saglanir Toplumcu siir Ideolojik egilimli siir turudur daha cok meteryalist dunya gorusu uzerine temellendirilmistir ve Marksist ideolojiyle de sekillendirilmistir Bu goruse gore eser veren sair ve yazarlar isci sorunlari koylu sorunlari siyasal ve toplumsal sorunlar gibi cesitli konularda bir seylere farkindalik yaratmaya calisip okuru etkilemeye calisirlar Toplum icin sanat anlayisini da benimsemislerdir Ikinci Yeniler Birinci Yeni diger adiyla Garip akimi siirselligi ve geleneksel kurallari bastaci edilenleri yadsiyarak siirde halka ve yalina yonelen bicim oz ve soyleyis yenilikleri getirmisti Ancak on yil sonra siirde siirsellik duyarlilik duygu suslem ve imge aranir oldu Bati da gelistirilen soyut imgesel benzeri niteliklerle yazmak gibi yeni arayislara gidildi Bu Ikinci Yeni nin dogmasina zemin hazirladi Bu siirin temsilcilerinden olan Ilhan Berk siiri ozelliklerini soyle aciklamistir Siirin ogelerini ilkelerini saptamak kendi ilkelerinin disindaki butun obur araclari atmak siiri siir olarak dusunmek Ikinci Yeni Siir ilk bunu dusunuyor Simdiye degin anlamin bir yonu biliniyordu Akla baglilik Oysa siirin en yuce ogesi akli allak bullak etmesi onu yikmasidir Bu siirin diger bir temsilcisi Edip Cansever ise gorusunu soyle ifade eder Siirin degeri okuyucunun cagrisim gucune bagli olmali Ece Ayhan ise Ikinci Yeni de yapmak istedigini soyle ozetler Ikinci cepheyi acmak akil disinda da bir anlam oldugunu savunmak siirin kurallari konusunda yikici davranmak anlamsizligin anlamina dogru gitmek Bu gercekleri dil kurallariyla sinirlayamadigimiz icin dili asmak kelimeleri anlamindan kurtarmak yeni ozun sonucu olan yeni bicimi yeni bicimin de zorunlu sonucu olan yeni ozu getirmek Baslangicta bir topluluk olarak ortaya cikmayan bildirgesi bulunmayan kimi ilkeler uzerinde birlesmeden Birinci Yeni yi yeterli gormeyerek siirde her birinin kendi aradigini gozettigi bu sairleri Ikinci Yeni adi altinda toplamak gerekmistir Bu grup cok uzun soluklu olmadiysa da Turk siirine yeni boyutlar kazandirdi Ikinci Yeni sonrasi toplumcu siir Cumhuriyet donemi Turk edebiyatinda 1960 1980 yillari arasindaki siir egilimidir Ataol Behramoglu Ismet Ozel Sureyya Berfe ve Ozkan Mert 1969 da Ant dergisinde Toplumcu Genc Sairler Savas Aciyor baslikli yazilariyla Ikinci Yeni siir anlayisina karsi olduklarini belirtmislerdir Donem sairleri konu olarak umut yasama sevinci isyan devrim ve direnme gibi konulari secip Marksist ideolojiyi beniseyip yerlesik duzeni elestirmisler sinif anlayisi halk ve isci sinifina dair gorusler belirtmis ayrica da kadin ve kadin haklari konularina da atiflarda bulunmuslardir Ikinci Yeni dogrultusunda eserler veren sairlerde kapali bir anlatim gorulurken Ikinci Yeni Sonrasi Toplumcu siir hareketini bagli sairlerde ise acik bir anlatim gorulur Bu donem sairleri bicimden cok icerige onem vermisler ve kendilerini toplumun sozcusu olarak nitelemislerdir Sairler eserlerinde cesitli sloganlari da kullanip geleneksel soyleyisilerden faydalanmislardir Temsilcileri Ismet Ozel Ataol Behramoglu Sureyya Berfe Nihat Behram Refik Durbas ve Ahmet Oktay dir Hisarcilar Hisarcilar Cumhuriyet Donemi Turk Edebiyati siir ekollune bagli olan sair ve yazarlar toplulugudur Hisarcilar ilk siirlerini Cinaralti dergisinde Garip akimina karsi bir durus sergileyerek yayinladilar Daha sonra 1950 yilinda yayinlanmaya baslayan ve 1980 yilina kadar aralikli olarak 277 sayi cikarilan Hisar dergisi etrafinda toplandilar Mehmet Cinarli Ilhan Gecer Mustafa Necati Karaer gibi sairler kuruculugunu yaptiklari Hisarcilar akiminin ilk temsilcileridir Daha cok sanatcinin bagimsiz olmasini ve Yasayan Turkceyi savunmuslar Garip akimina karsi cikmislardir Yenilesmek icin geleneklerin tumuyle yok sayilmasini dogru bulmamislardir Siir ve oyku dalinda Turk edebiyatina yeni ornekler kazandirmislardir Mehmet Cinarli Hisar dergisinin Aralik 1980 tarihli 277 veda sayisinda dile getirdigi Hisar in savasi yabanci kopyasi olmayan geleneklerinden baglarini koparmayan politik ve ideolojik baskilara boyun egmeyen bir sanati halkin konustugu dille konusan bir edebiyati koruyup gelistirme savasi idi Dipnotlar Detayli bilgi icin Milli Edebiyat maddesine bakiniz H E Adivar Vurun Kahpeye 1923 R N Guntekin Yesil Gece 1928 H E Adivar Sinekli Bakkal 1926 R N Guntekin Yaprak Dokumu 1930 Peyami Safa Dokuzuncu Hariciye Kogusu 1930 4 c 1955 1987 Sigirdere 1955 Korduman 1957 Yedi Cinar Yaylasi 1958 Koyun Kamburu 1962 Bakiniz Koy Edebiyati Bakiniz Serbest Nazim Fazil Husnu Daglarca Cocuk ve Allah 1940 Bir siir hareketi Ataol Behramoglu 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Radikal Erisim tarihi 20 Mayis 2016