Rus İmparatorluğu (: Россійская Имперія, Günümüz Rusçası: Российская империя; Rossiyskaya imperiya) veya Çarlık Rusyası, Büyük Kuzey Savaşı'nı sona erdiren Nystad Antlaşması'nın ardından Rusya Çarlığı'ndan evrilerek 1721'den itibaren Avrasya ve Kuzey Amerika'ya yayılan tarihi bir imparatorluk. Rus İmparatorluğu'nun yükselişi, İsveç İmparatorluğu, Polonya-Litvanya Birliği, İran, Osmanlı İmparatorluğu ve Çin gibi komşu rakip güçlerin zayıflamalarıyla eş zamanlı olmuştur.
Rus İmparatorluğu Россійская Имперія Российская Империя (Rusça) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1721-1917 | |||||||||
(Bayrak) (Arma) | |||||||||
Rus İmparatorluğu Rus İmparatorluğu (1853) Etki alanı | |||||||||
Başkent | Sankt-Peterburg (1721–1728/1730–1917) Moskova (1728–1730) | ||||||||
Yaygın dil(ler) | Rusça | ||||||||
Hükûmet | Diktatörlük (1721-1755) Monarşi (1755-1901) Demokrasi (1901-1914) Diktatörlük (1914-1917) | ||||||||
İmparator | |||||||||
| |||||||||
• | Üst kamara | ||||||||
Alt kamara | |||||||||
Tarihçe | |||||||||
| |||||||||
Yüzölçümü | |||||||||
• Toplam | 21.799.825 km2 | ||||||||
Nüfus | |||||||||
• Sayılan | 181.537.800 | ||||||||
Para birimi | Ruble | ||||||||
| |||||||||
Günümüzdeki durumu | Rusya |
İmparatorluk, 1917 Şubat Devrimi'nden sonra iktidara gelen Geçici Hükûmet tarafından Cumhuriyet ilan edilinceye kadar varlığını sürdürdü.Rus Çarlığı'nın ardılı olmuş olan Rus İmparatorluğu, 20. yüzyılda Sovyetler Birliği olarak bir "süper güç" hâline gelecek olan Rusya'nın çerçevesini oluşturmuştur. Dünya tarihindeki en geniş imparatorluklardan biri olmuş olan Rus İmparatorluğu, Britanya ve Moğol imparatorluklarının ardından en geniş sınırlara ulaşmış tarihteki üçüncü ülkedir.
1866'da toprakları kuzeyden Arktik Okyanusu'yla, güneyden Karadeniz'le, doğuda Alaska'yla, batıda Baltık Denizi'yle çevrelenmişti. Avrupa'daki son mutlak monarşilerden biridir. 20. yüzyılın başlarında Britanya İmparatorluğu'nun ardından dünyanın en geniş ikinci imparatorluğu durumunda olan Rus İmparatorluğu, 1914 yılında I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, 5 milyon kişiden oluşan ordusu ile Avrupa'nın beş büyük gücünden biri konumundaydı. Avrupa'nın en büyük askerî güçlerinden biri olmasına karşın savaşın halk üzerinde yol açtığı yıkımın ve İngilizlerin Çanakkale Cephesi'ni kaybetmesi nedeniyle müttefiklerinden yardım almamasının sonucu olarak 1917 yılında meydana gelen Rus Devrimi'yle tarihe karıştı. Yerine önce Rusya Geçici Hükûmeti, ardından Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu.
Çar I. Petro'nun 1721 yılında bütün Rusların imparatoru (imperator) unvanını almış olmasına rağmen Rusya'nın imparatorluk olarak tanımlanmasını III. İvan'ın Novgorod'u fethi veya IV. İvan'ın Kazan'ı fethine kadar götüren görüşler de vardır. Başka bir bakış açısına göre de 1546'de IV. İvan'ın tahta çıkmasından sonra kullanılmaya başlanan Çarlık teriminin zaten o dönem için imparatorluk terimine karşılık geldiği ve çarlık terimi yerine kullanılmaya başlanan "imparatorluk"un çarlık kelimesinin yalnızca Latinleştirilmiş eş anlamlısı olduğudur.
18. yüzyıl
18. yüzyılda I. Petro (Büyük Petro) ve Büyük Katerina'nın (1762-1796) hükümdarlıkları döneminde Rusya'nın öyküsü, batıya doğru genişleme ve Batılılaşma çabalarını anlatır. Her iki monark da Hollandalı, Alman ve İngiliz teknisyenlerin Rusya'ya göç etmelerini teşvik ederek, hem orduyu hem de devlet mekanizmasını güçlendirmek istedi. Batı'nın üstün gücü, ancak onların sahip olduğu araçlar ve anlayışla dengelenebilirdi. Kısaca, Rusya'nın "Doğulu" yüzünün değiştirilmesinde ve bir Avrupa devleti hâline getirilmesinde kararlıydılar.
Bu dönemde sarayda Avrupa giysileri giyilmeye başladı ve Kuzey Avrupa Protestan devletlerinde olduğu gibi, Kilise monarşinin denetimi altına alındı. Petro, reformlarında kararlı olduğunu göstermek için de halkın gözü önünde bazı soyluların sakallarını kesmekten çekinmedi.Prusya'da Büyük Frederick'in yaptığı gibi, devlet ordunun ihtiyaçlarına göre yönetilmeye başlandı. Urallar'da bir silah endüstrisi kuruldu ve Rusya'nın "Batılılaştığının" bir simgesi olarak, başkent batıya, Sankt-Peterburg'a alındı. İmparator I. Petro'nun Büyük Kuzey Savaşı (1700-21) sonunda Letonya ve Estonya gibi iki bölgeyi İsveç'ten almasıyla, Rus gücü Baltık'a tam anlamıyla yerleşti. I. Petro'nun öldüğü 1725 tarihine gelindiğinde, Rusya önemli bir Avrupa devleti olmuştu. İmparatoriçe II. Yekaterina'nın Osmanlılara karşı giriştiği 1768-1774 ve 1787-1792 savaşları sonunda, Rusya Karadeniz'in kuzeyine yerleşti. Böylece 18. yüzyılın sonunda, Baltık'tan Karadeniz'e ve oradan da Pasifik Okyanusu'na kadar geniş Avrasya bölgesi üzerinde, 20. yüzyılın ikinci yarısının "süper gücü" Rusya'nın çerçevesi kurulmuş oldu.
Petro dönemi
Kremlin dışında, Avrupa kültürüne açık bir bir ortamda yetişen I. Petro, 1689'da bir saray darbesiyle Sofia Alekseyevna'yı naibelikten uzaklaştırdıktan sonra yönetimi bir süre annesinin akrabalarına bıraktı. Kutsal Birlik'in Osmanlılara savaş açması üzerine 1695'te Tatar akınlarını önleme ve Karadeniz'e inme düşüncesiyle Kırım'a bir sefer düzenledi. Bu başarısız seferin hemen ardından ilk Rus filosunu kurdu ve ertesi yıl Don Nehri boyunca ilerleyerek Azak'ı ele geçirdi. Aynı yıl V. İvan'ın ölümüyle tek başına çar oldu.
Ekonomik ve kültürel alanda bilgi toplamak amacıyla çıktığı Avrupa gezisinde Osmanlılara karşı yeni bir ittifak girişiminden sonuç alamayan Petro, Karadeniz yerine Baltık Denizine yönelmeye karar vererek İsveç'e karşı ünlü Büyük Kuzey Savaşı'na (1700-21) girişti. Başlangıçta alınan yenilgilere karşın Poltava Çarpışması'yla (1709) Rusya'nın lehine dönen bu savaş, ortaya çıkan eksiklikleri kapatmak ve bütün kaynakları herekete geçirmek için köklü önlemler alınmasını gerektirdi. Rusya'nın eski kurumlarında Petro'nun başlattığı büyük dönüşümler özellikle askerî zaferin belirginleştiği dönemde hız kazandı. Bu arada İsveç'in çabalarıyla savaşa katılan Osmanlı ordusu karşısında 1711'de düştüğü güç durumdan Azak'ı vererek kurtulan Petro, sonunda denizlerde de üstünlüğü sağlayarak İsveç'e boyun eğdirdi ve Baltık bölgesinin doğusunu Rusya'ya kattı. Böylece Batı'yla doğrudan ticaret yollarına kavuşan Rusya, Avrupa'nın büyük devletleri arasına girdi. Doğu Avrupa'da kilit bir konumu olan Polonya büyük ölçüde Rus nüfuzunu tanımak zorunda kaldı. İzleyen dönemde Orta Asya, Hazar bölgesi ve Sibirya'ya yönelik seferlerin öne çıkmasıyla Doğu'ya doğru genişleme dönemi de başladı.
Savaş koşulları nedeniyle geniş çaplı reformlar için çoğu kez sert ve baskıcı önlemlere başvuran Petro, toplumsal sınıflar arasındaki geleneksel ayrına modern ve rasyonel bir yapı kazandırmaya yöneldi. Soyluların devlete hizmet yükümlülüğünü kalıcı ve düzenli bir temele kavuşturdu; askerî ve idari görevlerin dağıtımında devletin gereklerini ön plana çıkardı. Toprak sahibi soyluların arazilerini ve serfler üzerindeki haklarını genişletirken, mülkiyetin babadan en büyük oğluna geçmesini sağlayan düzenlemeyle geniş toprakların bölünmesi önlendi. Köylülerin aile başına ödediği vergiyi kişi başına vergiye dönüştürerek serflik sistemini daha da katılaştırdı. Kentlere belediye kurma hakkı tanımanın yanı sıra tüccar ve zanaatçıların loncalarda örgütlenmesini sağladı. Bu arada merkezî otoritenin denetimine esneklik kazandırmaya yönelik bir yerel yönetim sistemi geliştirildi.
Petro, reformlarının asıl odak noktasını oluşturan devlet yönetimi alanında, çok daha kapsamlı düzenlemelere gitti. Sayısız ve karmaşık devlet dairelerinin (prikazi) yerine daha düzenli ve tutarlı bir işleyişe dayanan kurullar (kollegi) oluşturdu. Boyar Dumayı kaldırarak devlet organları arasında eşgüdüm sağlama, mali denetim ve yasama işlerini Senato adlı yeni bir kuruma verdi. İlk düzenli ordunun temellerini atmanın yanı sıra etkili ve yaygın bir kolluk ağı kurdu.
Patriklik makamına son vererek kilise hiyerarşinin başına kendisine bağlı Kutsal Sinod'u getirdi ve kiliseyi mutlakiyetçi rejimin başlıca dayanaklarından birine dönüştürerek, dinî kurumları (kilise) yönetim bürokrasisinin bir parçası olarak kontrol altına aldı. Bütün devlet görevlerini kademelere ayıran bir sistem çerçevesinde bürokraside eğitim, liyakat ve kıdemi esas alan bir yapıyı egemen kıldı.
Uzun süreli savaşların getirdiği ağır yük Petro'yu ekonomik alanda da yeni atılımlara yöneltti. Özellikle silah ve gemi yapımı açısından madenciliğin ve sanayinin gelişmesine büyük önem veren Petro, yerli ve yabancı yatırımcılara çeşitli destekler vermenin yanı sıra serfleri bayındırlık ve imalat işlerinde zorla çalıştırma olanağını sağladı. Kendi kurduğu ve 1712'de başkenti taşıdığı Petersburg ile Riga ve Reval (bugün Tallinn) limanlarını Batı'ya açılan ticari kapılar durumuna getirdi.
Petro döneminde devletin eğitim alanına girmesi Rus kültüründe geniş çaplı bir dönüşümün yolunu açtı. Eğitim kanalıyla Batı'ya özgü birçok kurum ve gelenek Rusya'ya girmeye başladı. Petro'nun 1724'te temelini attığı Petersburg Bilim ve Sanat Akademisi (bugün Rusya Bilimler Akademisi) daha sonraları bilimsel ve teknolojik gelişmede öncü bir rol oynadı. Slavonik alfabeden Yunan harflerine geri döndü, matbaa kurdurdu, gazete çıkardı. 1705'te Papaz Ernst Glück tarafından Moskova'da klasik lise (gimnazyum) kuruldu (okul 1715'te öğrenci kaydolmadığı için kapandı). Matematik ve Denizcilik Okulu, Mühendislik ve Topçuluk Okulu (1712), Denizcilik Akademisi (1715). Buralarda ders vermek üzere Avrupa'dan bilginler getirildi. 1714’te soylular için zorunlu öğretimi getirdi; büyük şehirlerde 50 kadar ilkokul kurdu, devlet memurlarına matematik ve geometri öğrenmeyi zorunlu tuttu. Gemiciliğin yanı sıra yabancı dil öğrenme, ekonomi, tıp, güzel sanatlar ve mimari alanlarında da Batıya öğrenciler gönderdi. Halkı "eğitim vasıtasıyla aydınlatmaya" çalıştı. Geleneksel Rus takvimi yerine protestan takvimini kabul etti. Petro Rusya'yı geleneksel ortodoks geçmişinden laik akılcılık temeline geçirdi.
Kuzey Seferi'nden sonra bütün Rusların imparatoru (imperator) unvanını alan Petro, ertesi yıl da çarların kendi ardıllarını belirleme ilkesini koydu. Ama bu hakkını kullanamadan öldüğü için, yerine 1724'te imparatoriçe tacını giydirdiği karısı I. Yekaterina geçti.
Petro'nun Ardılları
Petro'nun ani ölümünün geride bıraktığı boşluk oldukça uzun süren bir çekişme ve karışıklık dönemi getirdi. Yekaterina'nın çariçe ilan edilmesini sağlayarak fiilen yönetimi eline alan , çok geçmeden iktidarı Petro döneminin öteki güçlü devlet adamlarıyla paylaşmak zorunda kaldı. Böylece Senatonun yerini almak üzere bir Özel Danışma Kurulu oluşturuldu. Bu kurul Yekaterina'nın ölümünden (1727) sonra Petro'nun torunu olan küçük yaştaki II. Petro'yu başa geçirdi. Bu dönemde yönetime egemen olarak Menşikov'u sürgüne gönderen Dolgoruki ailesinin üstünlüğü, Petro'nun 1730'da ölmesiyle, çok kısa sürdü. Özel Danışma Kurulunun, yönetimin kendi elinde kalması koşuluyla tahta çıkardığı I. Petro'nun yeğeni Anna İvanovna, soyluların ve muhafız birliği subaylarının oligarşik iktidara tepki göstermesinden yararlanarak bu planı bozdu. Ardından Özel Danışma Kurulunu dağıttı ve E. J. Biron ile öteki Alman danışmanlarına dayanarak mutlakıyetçi yönetimi yeniden kurdu. Alman danışmanların sert ve acımasız yöntemleri ve Rusya'yı savaşlara sokan dış politikaları, soyluların muhalefete geçmesine yol açtı. Çocuğu olmayan Anna, ölümünden (1740) kısa bir süre önce iki aylık yeğeni VI. İvan'ı varisi ilan etti. İvan'ın annesi Anna Leopoldovna'nın gene Alman danışmanları aracılığıyla yürüttüğü naibelik yönetimine, ertesi yıl bir saray darbesiyle son verildi ve I. Petro'nun kızı Yelizaveta tahta çıkarıldı.
Senatoyu yeniden eski konumuna kavuşturan, ama daha yakın danışmanlarına dayanan Yelizaveta'nın 21 yıllık hükümdarlık dönemi, Petro'nun reformlarından alınmaya başlanan sonuçlarla devlet ve toplum yaşamında yeni bir yapılanmaya sahne oldu. Bürokrasi içindeki hiyerarşik düzen en tepede yer alan ve generalitet olarak adlandırılan güçlü bir kesim doğurdu. Kilit devlet makamlarını elinde tutarak hükümdarın çevresini kuşatan ve bürokraside yükselme yolunu denetim altında tutan bu kesimin başlıca dayanağı, daha alt kademedeki soylularla kurulan ittifak bağlarıydı. Sistemin işleyişinde eğitimin belirleyici bir rol oynaması nedeniyle, soyluları devlet görevleri için yetiştiren kurumlar büyük önem kazandı. Bürokrasi içindeki eski bölge ve aile bağlarının yerini alan bu kurumlar, aynı zamanda Batı Avrupa'dan gelen düşünce ve akımların yayılmasına öncülük eden bir işlev kazandı.
Dönemin bir başka önemli gelişmesi devlet hizmetindeki soyluların giderek malikanelerinden kopmasıydı. Bu süreçle birlikte Yelizaveta'nın başdanışmanı Pyotr Şuvalov, madenciliği ve imalat sektörünü geliştirmek amacıyla bazı soylulara tekeller ve ayrıcalıklar tanımaya yöneldi. Ayrıca devletin ekonomik alandaki denetimini gevşeterek iç ticaretin önündeki engelleri kaldırdı. Öte yandan kırsal kesimde toprak sahiplerine tanınan geniş yetkiler serfliğin daha da kökleşmesine ve tarımda modernleşme çabalarının tıkanmasına yol açtı.
II. Yekaterina dönemi
Yelizaveta'nın yerine geçen yeğeni III. Petro, Senatoyu arka plana atarak yetkileri yakın çevresinde topladı. Öte yandan geleneksel dış politikayı terk ederek Prusya ile ittifak kurmaya yöneldi. Bu adımların yarattığı yaygın tepki üzerine bir saray darbesiyle karısı II. Yekaterina tahta çıkarıldı.
Yekaterina'nın güçlü yönetimi önceki hükümdarlar döneminde izlenen yayılma politikasını daha da ileri götürdü. Ukrayna'yı Rusya'ya bağlama ve güneydeki geniş boş toprakları yerleşime açma süreci tamamlandı. Ardından Avusturya ve Prusya ile varılan anlaşma (1772) çerçevesinde parçalanan Polonya'nın doğu kesimi ile eski Litvanya Grandüklüğü toprakları Rusya'nın yönetimine geçti. Öte yandan Osmanlılara karşı kazanılan askerî başarılarla Karadeniz'in kuzey kıyıları bütünüyle Rus egemenliği altına girdi (1774). Bunu Kırım'ın ilhakı (1783) ve Urallar'ın doğusunda ve Hazar Denizi kıyıları boyunca sürdürülen fetihler izledi. Osmanlılara karşı sağlanan askerî üstünlüğün bir sonucu da Balkanlar'da dolaylı bir nüfuzunun kurulması oldu.
Yekaterina'nın gözdelerinden Grigoriy Potyomkin'in başlıca mimarı olduğu bu yayılma politikasına, özellikle güneyde yürütülen geniş çaplı bir kolonileşme eşlik etti. Bu süreçte kurulan kent ve limanlar kısa sürede canlı birer ticaret ve kültür merkezi durumuna geldi. Devlet görevlilerine ve soylulara dağıtılan geniş arazilerle Rus serflik sistemi yeni ele geçirilen topraklara da yayıldı. Serflik konusunda daha liberal bir profil çizen II. Katerina serfliğin bir sorun teşkil ettiğini buna rağmen kaldırılması için erken olduğunu belirtmekle birlikte kölelere mülkiyet hakkı verilebileceğini ifade etti. Ayrıca belirli bir özerklikten yararlanan Kazakların geleneksel askerî demokrasilerine son verilerek oturdukları ırmak vadilerinde etkili bir denetim sağlandı. Egemenlik altına alınan yabancı halkları imparatorluk düzeni altında bütünleştirmede genellikle Rus yöneticilere dayanarak eski siyasi ve toplumsal yapıları ortadan kaldırma politikası benimsendi. Bu çabaların din, dil ve kültür alanlarında baskılara yol açması boyunduruk altındaki halklar arasında ulusal kimliği koruma temelinde bir direniş doğurdu.
Rusya'nın merkezden atanan memurlara, toprak sahiplerine ve mir (köy komünü) sistemine dayanan yerel yönetim mekanizmasının yetersizliği, Yekaterina dönemindeki köylü ayaklanmalarıyla açık bir biçimde ortaya çıktı. Bunun üzerine bir reform programı hazırlayan (1775) Yekaterina, ülke topraklarını guberniya denen birimlere ayırarak doğrudan çarlık adına görev yapan valilerin yönetimine verdi. Ayrıca toprak sahibi soyluların ve kentlerin seçtiği görevlilerin yerel yönetimde belirli ölçüde söz sahibi olmasını sağlayan bir sistem geliştirdi (1785). Yekaterina'nın merkezî yönetim alanındaki düzenlemeleri ise Senatonun denetim yetkilerinin genişletilmesi, çeşitli devlet işlerini yürüten kurulların başkanlarına daha büyük bir güç kazandırması ve konumu tam belirlenmemiş bir tür kabinenin oluşturulması gibi değişikliklerle sınırlı kaldı. Eski yasaları yenilemeye yönelik çalışmaların tamamlanamamasına karşın, Yekaterina tarafından ortaya konan yol gösterici ilkeler daha sonraki reformlara temel oluşturdu. Otokratik bir devlet anlayışını önde tutan bu ilkeler, gene de devletçe çizilen sınırlar içinde kişi haklarının kullanılmasına olanak tanıyordu.
III. Petro'nun daha önce aldığı bir karar doğrultusunda soyluların devlet hizmeti yükümlülüğünü azaltarak ekonomiyle ilgili alanlara yönelmelerini sağlamaya çalışan Yekaterina, genel bir kadastroyla arazilerin sınırlarını kesin biçimde belirleyerek soylulara arazilerindeki yer altı ve yerüstü kaynakları işletme, ürünlerini serbestçe piyasada satma hakları tanındı. Taşra eşrafının örgütlenmesine yönelik düzenlemelerle birlikte toprak sahibi soyluları malikanelerine daha sıkı bağlayan bu önlemler, serfler üzerindeki sömürü ve baskının daha da ağırlaşmasına yol açtı. Böylece artan hoşnutsuzluklar toplumsal bir patlama getirdi. Kazak kökenli Yemelyan Pugaçov önderliğinde ülkenin bütün doğu kesimini saran köylü ayaklanması güçlükle bastırılabildi (1774). Yekaterina dönemine damgasını vuran bir başka gelişme, kentlerin ticaret ve kültür alanlarında büyük bir canlılık kazanması oldu.
18. Yüzyılda Toplumsal Değişim
I. Petro'nun eğitim alanında başlattığı atılım sonraki hükümdarlar döneminde de sürdürüldü. Böylece okullar yaygınlaşırken, bilimsel düşünce ve kültür düzeyi de hızla yükseldi. Bu süreçte Batı'dan gelen doğal hukuk öğretileri, Pietizm ve masonluk akımları Rus aydınları üzerinde derin bir etki bırakmaya başladı. Aydınlar arasında gelişen sorumluluk duygusu, imparatorluk düzenine yönelik ahlaki ve toplumsal bir eleştiri anlayışını doğurdu. Bu yeni tavır, özellikle Pugaçov'un köylü ayaklanmasından sonra serflik kurumunu hedef alan bir içerik kazandı. Öte yandan Avrupa'nın düzeyine ulaşma çabaları aydınlar arasında "ulusal gurur"u harekete geçirerek, Batı'yı doğrudan taklit etme yerine Rus tarihine eğilme yaklaşımını güçlendirdi.
Soyluların Avrupa kültürüyle donanmasını olumlu bulmakla birlikte, yeni düşüncelerin kolaylıkla siyasal sistemin aleyhine dönme tehlikesini içermesi nedeniyle aydınlar arasındaki gelişmelere karşı kararsız bir tutum takınan Yekaterina, Fransız Devrimi'nden sonra devlet denetiminin dışına çıkan akımların otokrasiyi tehdit etmesinden kaygı duymaya başladı. Devlete hizmet idealinin halka hizmet anlayışına dönüşmesi, seçkin tabakanın devletten kopması imparatorluk için kabul edilebilir bir durum değildi. Bu dönemde yazdığı eleştirel bir kitapla Yekaterina'nın tepkisini çeken 'in Sibirya'ya sürgün edilmesi, Rus aydınlara karşı 19. yüzyılda daha da sertleşecek olan tutumun ilk örneği oldu.
19. Yüzyıl
Rus İmparatorluğu'nun Avrupa Sahnesine Çıkması
19. yüzyılın başlarında tahta oturan İmparator I. Pavel, Fransız Devrimi benzeri bir ayaklanmanın kendi ülkesinde de gerçekleşebileceğinden duyduğu korkuyla bütün gününü kendisine sadık subay ve askerlerin arasında geçirmeye başlamıştı. Annesinin yerine geçtikten sonra reformları tersine çevirerek otokrasiyi yeniden güçlendirmeye çalışan Pavel (hükümdarlığı 1796-1801), serüvenci bir dış politikaya da yönelerek Rusya'yı yalnızlığa itti. Ayaklanma korkusu giderek paranoyaya dönüşen Pavel'in artan baskıcı önlemleri, sonunda kendi ailesinin düzenlediği bir saray darbesiyle öldürülmesine yol açtı. Pavel'den sonra tahta çıkan oğlu Aleksandr (hükümdarlığı 1801-25), Rusya'yı kuşatan düşmanlık çemberini kırmak için Büyük Britanya ve Fransa ile ilişkilerini düzeltmenin yanı sıra Prusya ve Avusturya'ya karşı yakınlaşma politikası izledi. Ama bu barış ortamında gerçekleştirmeye çalıştığı reformlar, Bonapart'ın 1805'te Avrupa'daki savaşı yeniden başlatmasıyla kesintiye uğradı. Birbirini izleyen yenilgiler üzerine Tilsit Antlaşması'yla (1807) sağlanan barış, Napoléon'un 1812'de Rusya'ya saldırmasıyla bir kez daha bozuldu.
1814 yılında Napolyon'u yendikten sonra Avrupa siyasetine giderek daha fazla müdahil olan Rusya, Avrupa'nın büyük devletleri arasında yer aldı ve diğer devletlerle ilişkilerini geliştirdi; Napoléon'u bozguna uğratan Rus ordularının batıya doğru başarılı ilerleyişi ve Aleksandr'ın yeni bir ittifakın yaratılmasında oynadığı büyük rol, Rus İmparatorluğu'nu Avrupa'nın önde gelen devletleri arasına soktu. Aleksandr'ın ardından çar olan kardeşi I. Nikolay (hükümdarlığı 1825-55) daha çok İran, Osmanlı Devleti, Polonya ve Kafkasya halkları gibi zayıf düşmanlara karşı yürüttüğü savaşlarla Rusya'nın bu konumunu iyice pekiştirdi. Avrupa'yı sarsan 1848'deki devrim dalgası yalnızca Rusya'da etkisiz kaldı. Dahası, imparatorluk orduları Macarların ayaklanmasını bastırarak monarşik düzenleri koruma gibi bir görevi yerine getirdi. Rusya'nın korkulan bir güce dönüşmesiyle Nikolay "Avrupa'nın jandarması" olarak nitelendirilmeye başladı. Ama Kırım Savaşı'nda (1853-56) uğranan askerî başarısızlık, dev imparatorluğun hantallığını ve geriliğini açıkça ortaya koydu.
Rusya'nın zayıflığı büyük ölçüde, köhnemiş askerî ve bürokratik bir otokrasiyle yöneltilmesinden geliyordu. Başlangıçta liberal görüşlere yakınlık duyan I. Aleksandr'ın 1801-03 ve 1807-12 arasında giriştiği reformlar, bazı yenilikler getirmekle birlikte köklü bir değişim sağlayamamıştı. Rusya'nın geniş insan gücünü ve sınırlı mali kaynaklarını tüketen savaşların ardından, kendini daha çok Avrupa diplomasisine ve dinsel işlere veren Aleksandr, giderek tutucu bir eğilime yöneldi. İmparatorluk yönetimine karşı gizli örgütlenmelerin yaygınlaşmaya başladığı bu dönemde her türlü muhalefet acımasızca sindirildi. Aleksandr'ın ölümünden hemen sonra Aralıkçıların düzenlediği başarısız ayaklanma, I. Nikolay'ı otokrasiyi ayakta tutmak için daha da sertleşmeye yöneltti. Siyasi baskılar özellikle 1848'deki devrimci dalgayla birlikte doruğa ulaştı.
Sonuç olarak Aleksandr ve Nikolay dönemleri Rusya'nın Avrupa sahnesine çıktığı, ama içeride koyu bir karanlığa gömüldüğü bir dönüm noktası oldu. Bu sürecin temel özellikleri siyasi ve toplumsal yaşamın hemen her alanına yansıdı.
Yönetim Mekanizması
Yekaterina sonrasında Senatoya temsili bir nitelik kazandırarak bu organı iktidarın odağı durumuna getirmeye çalışan soyluların çabaları sonuçsuz kaldı. Böylece otokratik yönetim yapısı korunurken, temsili kurumlar danışma organlarıyla sınırlandırıldı. Aleksandr döneminde devlet işlerini yürütmek üzere oluşturulan bakanlıklar eşgüdümü sağlama açısından bir komite altında bir araya getirildi. Gerçek anlamda bir kabineye denk düşmeyen bu düzenleme, yalnızca içişlerinin bütünüyle Aleksey Arakçeyev'e bırakıldığı dönemde etkili bir işlerlik kazandı. Komitenin varlığına son vermemekle birlikte bakanları doğrudan kendine bağlama yoluna giden Nikolay, iktidar yetkilerini önemli ölçüde özel kalemine ve bu kalem bünyesinde oluşturulan dairelere kaydırdı. İç güvenlikten sorumlu üçüncü daire, otokrasi karşıtı güçleri sindirmede ve halkı denetim altında tutmada en önemli araç durumuna geldi.
İmparatorluk düzeninin başlıca dayanağı, imparatora bağlılık temelinde örgütlenmiş olan bürokrasiydi. Rus bürokratları arasında paye ve statü önde geldiğinden, katı hiyerarşik sistem yetenekli kişilerin yükselmesine pek olanak vermiyordu. 19. yüzyılın ilk yarısında alt kademede memurların sayısının üç kat artmasıyla bürokraside büyük bir şişkinlik başladı. Genelde yetersiz bir öğrenimden geçen ve düşük ücretler alan geniş memurlar ordusunda kayırıcılık, rüşvet ve yolsuzluk son derece yaygındı. Yetki ve sorumlulukların aşırı merkezîleşmesi nedeniyle bürokrasi çok ağır işliyordu.
Toplumsal Sınıflar
Rusya'nın toplumsal yapısının temel taşı olan serflik kurumu aynı zamanda geriliğin başlıca kaynağıydı. Ama soyluların tepkisinden çekinen ve bir otorite boşluğunun doğmasından korkan dönemin her iki imparatoru da bu kuruma dokunamadı. İmparatorluk bürokrasisinin kırsal alanda uygulayabildiği tek reform, devlete ait arazileri eken köylülerle ilgili olarak bir bakanlığın kurulması oldu. Köylüleri volost denen birimler çerçevesinde örgütleyen bu bakanlık, tarım ve eğitimin geliştirilmesinde belirli ölçüde başarıya ulaştı.
Rus aydınlarının serflik sistemine karşı çıkmasının temelinde yatan düşünce, bu kurumun ekonomik gelişmeyi kösteklediği noktasında toplanıyordu. Toprakların verimli, işgücünün bol ve tahıl ticaretinin kazançlı olduğu güney bölgelerindeki durum bu yaklaşıma oldukça uygundu. Ama ülkenin öteki kesimlerinde toprak sahiplerinin tek işgücü dayanağını serfler oluşturuyordu. Ayrıca kuzeydeki bazı yörelerde zanaatçılıkla uğraşan serflerin ödediği vergiler toprak sahiplerine önemli bir gelir sağlıyordu. Sonuç olarak toprak sahiplerinin büyük çoğunluğunun çıkarları serfiliğin korunması yönündeydi.
19. yüzyılın ilk yarısında madencilik alanında öteki Avrupa devletlerinin gerisine düşen Rusya, daha çok pamuk dokumacılığı ve şeker üretimi gibi sanayilerde gelişme gösterebildi. Sanayiyi geliştirmeye yönelik yüksek gümrük tarifeleri de bu dönemde gündeme geldi. Tahıl ihracatında sağlanan önemli artışa karşın, Rusya'nın dış ticaret hacmi eski düzeyini aşamadı. Rusya'nın ilk demiryolu hattı ancak 1851'de hizmete açıldı ve karayolları ağı son derece yetersiz kalmaya devam etti. Sanayi ve ticaretteki cılız gelişmeye göre hızla büyüyen kentlerde, devlet korumasından yararlanan varlıklı tüccarlar önemli bir güç kazandı. Orta Rusya'daki İvanovo gibi bazı merkezlerde sanayi işçisi olarak nitelendirilebilecek bir kesim ortaya çıktı. Bununla birlikte kentlerin ağırlıklı öğelerini küçük esnaf ve zanaatçılar ile serfler oluşturuyordu.
Eğitim ve Düşünce Akımları
Aleksandr döneminde yasayla düzenlenen eğitim sisteminin yeni üniversite ve okullarla yaygınlaşmasına, aynı zamanda "zararlı düşünceler"i önlemeye yönelik sıkı bir denetim eşlik etti. Nikolay'ın yönetiminde okullarda daha özgür bir ortama izin verilmesine karşın, üniversite öğrenimini soylu ve varlıklı çevrelerin çocuklarıyla sınırlamaya yönelik sistemli bir çaba başladı. Gene de küçük memur, esnaf ve papazların oluşturduğu bir kesimden gelen yeni bir aydın tabaka ortaya çıktı.
Doğrudan siyasi eleştirilerin sert cezalarla karşılaştığı ağır baskı ve sansür ortamında, düşünce akımları ancak felsefe ve edebiyat alanında ifade olanağı buldu. Aydınlar arasındaki değişik eğilimler Slavofiller ve Batılılaşma yanlıları biçiminde bir kutuplaşma yarattı. Aleksandr Herzen, Vissarion Belinski ve Mihail Bakunin gibi adların temsil ettiği Batılılaşma akımı, Avrupa tipi bir burjuva liberalizminden çok, radikal bir siyasi dönüşümü savunuyor ve otokrasinin dayanağı olan Ortodoks Kilisesi'nin etkisini kırmayı hedef alıyordu. Buna karşılık Petro döneminde Batı'ya açılmanın sağlam geleneksel yapıyı bozduğunu öne süren Slavofillerin programı Rusya'ya özgü kurumları ve Ortodoksluğu temel alan evrimci bir gelişme çizgisine dayanıyordu. İki akımın temsilcileri zaman zaman belirli noktalarda buluşabiliyor, ayrıca bazı görüşlerle birbirlerini etkiliyebiliyordu.
Rus Yayılmacılığı ve Dış Politikası
Topraklarının genişlemesiyle değişik milliyetleri ve dinleri barındırmaya başlayan Rusya'da toplam nüfusun ancak yarısını oluşturan Ortodoks Rusların ayrıcalıklı bir konumu vardı. Otokrasi, Ortodoksluk ve Rus halkına inanç (narodnost) ilkelerine dayalı şoven ve asimilasyoncu Rus milliyetçiliği gene de imparatorluk yönetiminden tam bir destek görmüyordu. Bütün halkların imparatora bağlılığını önde tutan Nikolay, asi Polonyalılara karşı Ruslaştırma politikasını onaylarken, yönetimle uyumlu Baltık Almanlarının Estler ve Letonlar üzerindeki kültürel egemenliğini ayakta tutmaya çalışıyordu.
İmparatorluk yönetimi 19. yüzyılın ilk yarısında özellikle Asya'da geniş topraklar kazandı. Gürcü İmereti Krallığı'nın 1801'de Rusya'ya bağlanmasını öteki küçük Gürcü prensliklerinin ilhakı izledi. İran 1813'te Gülistan Antlaşması'yla Azerbaycan'ın kuzey kesimini Rusya'ya bırakmak zorunda kaldı. Ermenilerin yaşadıkları topraklar da 1828'de Rus yönetimine girdi. Şeyh Şamil önderliğindeki Çeçenlerin ve Dağıstan halklarının direnişi ancak 1834-59 arasındaki seferlerle kırılabilirken, Çerkeslerin denetim altına alınması 1864'e değin sürdü. Kazakistan'daki göçebe halklar ise 1840'larda egemenlik altına alındı.
17. yüzyılda Uzak Doğu'da Rus kuvvetleri Pasifik Okyanusu kıyılarına kadar ulaştı. 1707'de Japon adalarının kuzeyindeki Kamçatka yarımadası Rus bölgesi ilan edildi. 18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Ruslar Bering Boğazı'nı geçerek Alaska'ya girdiler. Rus-Amerikan Kumpanyası Alaska ve Kaliforniya'nın bazı kıyı ve adalarını ele geçirdi. Bu genişleme, Amerika'nın doğu ucunda bağımsızlığını kazanıp batıya doğru tüm kıtayı egemenliği altına alma uğraşı veren Amerika Birleşik Devletleri tarafından durduruldu.
19. yüzyıl başlarında Rus dış politikasının en önemli hedefleri Rusya'nın öteden beri çatıştığı İsveç, Polonya ve Osmanlı Devleti oldu. Tilsit Antlaşması'ndan sonra İsveç'e açılan savaş, 1809'da Finlandiya'nın Rus İmparatorluğu'na bağlanmasını sağladı. İzleyen dönemde İsveç, Rusya için bir tehlike olmaktan çıktı. Polonya'nın birliğinden yana bir politika izleyen Aleksandr'ın Rusya'yla müttefik bir krallık yaratma girişimleri ise sonuçsuz kaldı. Litvanya üzerindeki hak iddiaları üzerine Polonya'ya karşı sertleşen tutum, Rus korumasına son vermeye yönelik ayaklanmayla (1830) bir sindirme politikasına dönüştü. Ayaklanmanın bastırılmasından sonra Polonya'nın özerkliği kaldırılarak yoğun bir Ruslaştırma politikasına girişildi. Polonya sorununda Prusya ve Avusturya'dan güçlü bir destek gören Rusya, bir ölçüde Fransa ve Britanya'yla karşı karşıya geldi.
Rus yayılmasının başlıca hedefi olan Osmanlı Devleti'ne karşı izlenen politika ise ikili bir nitelik taşıdı. Daha çok Karadeniz üzerinden tahıl ihracatı için güvenli bir yol oluşturmayı amaçlayan imparatorluk yönetimi, öncelikle güçlü bir müttefik olarak Osmanlı Devleti üzerinde nüfuz kurmaya yöneldi. Bu politikanın uygulandığı 1798-1806 ve 1832-53 arasında Osmanlı Devleti'nin bütünlüğünü destekleyen Rusya, toprak taleplerinden kaçınma yolunu tuttu. Avrupa'daki güç dengelerinin bu politikayı güçleştirdiği dönemlerde ise Balkan halklarını kışkırtma ya da doğrudan savaş açma (1806-12, 1828-29, 1853-56) yolu seçildi. Osmanlılarla ittifak politikası Türk Boğazları üzerinde denetim kurma ve Akdeniz'e inme açısından daha büyük kazançlar sağladı. Çatışma dönemlerinde ise Boğdan ve Eflak prensliklerini ele geçirme çabası öne çıktı. Bu çabanın Avrupa'da yarattığı kaygı, Rusya'nın Avrupa'nın dışında tutulmasını düşünen Britanya ve Fransa'nın Osmanlı Devleti'nin yanında Kırım Savaşı'na girmesinde önemli rol oynadı.Sivastopol'un bir yıl başarıyla savunulmasına karşın savaşta ortaya çıkan ciddi yetersizlikler, Nikolay'ın yerine geçen II. Aleksandr'ı (hükümdarlığı 1855-81) öncelikle Rusya'nın geri kalmışlığının üstesinden gelmeye yöneltti.
Modernleşme Çabaları
Serfliğin Kaldırılması ve Reform
Ayrıca bakınız Köylü serfliğinin kaldırılması
Kırım Savaşı'ndaki mağlubiyet Rusya’nın geri kalmışlığının bir eseriydi. Bu nedenle Çar II. Aleksandr bir takım reform hareketlerine girişti. Bunların en başında ise kendisinin daha sonra "Özgürlükçü Çar" olarak anılmasını sağlayacak olan serflerin özgürleştirilmesiydi. Rusya'yı ileri Batı ülkelerinin düzeyine çıkarmak amacıyla köklü değişiklikler yapılması gerektiğini gören II. Aleksandr, toprak sahiplerinin sert muhalefetini belirli ödünlerle yumuşatarak 3 Mart 1861'de serfliği kaldıran bir kararname yayımladı. Bu kararnamede on milyonlarca kişi özgürlüğe kavuşturulurken, uzun vadeli bir ödeme programıyla eski serflere belirli ölçüde toprak dağıtıldı. Ama mülk sahibi geniş bir köylü sınıfı yaratma çabası, toprak sahiplerine verilen tazminatları karşılamak için köylülerin ağır bir borç altına sokulması ve birçok bölgede köylülerin topraklarını ellerinde tutamaması gibi nedenlerle başarısızlığa uğradı. Buna karşılık toprak sahiplerinin ekonomik dayanaklarının zayıflamasıyla feodal ilişkilerde hızlı bir çözülme süreci başladı.
Serfliğin kaldırılmasıyla birlikte toprak sahiplerinin yerel yönetimdeki ağırlığı da kırıldı. Daha önce toprak sahiplerince seçilen yerel yöneticilerin, merkezden atanması ilkesi getirildi. Kökeni çok eskiye dayanan köy komünü sistemi, devlet adına vergi toplamayı sağlayan bir araç olarak düzenlendi. Bu reformların ardından 1864'te denen yerel yönetim meclisleri oluşturuldu. Üyeleri seçimle belirlenmekle birlikte oy ve sandalye dağıtımı sayesinde toprak sahibi soyluların büyük bir ağırlık taşıdığı zemstvo'lara eğitim, sağlık, yol yapımı ve başka yerel işlerle uğraşma yetkisi tanındı. Aynı yıl yargı alanında yapılan geniş çaplı bir reformla düzenli ve modern bir adli sistem kuruldu.
Aleksandr bu tür reformların yanı sıra siyasi alanda da bir yumuşama başlattı. Birçok mahkûm ve sürgünü bağışlayarak baskı ve kısıtlamaları hafifletti. Ama liberal çevrelerin temsili bir yönetim oluşturulması yönündeki isteklerine sert bir biçimde karşı çıkarak, otokratik düzeni koruma yoluna gitti.
Devrimci Etkinlikler
Serfliğin kaldırılmasından sonra köylülerin karşılaştığı yeni güçlükler Nikolay Çernişevski gibi radikal aydınların yönelttiği sert eleştiriler doğrultusunda devrimci bir hareketin gelişmesine zemin hazırladı. 1863'te Polonya'da patlak veren ayaklanmanın ve 1866'da çara karşı girişilen suikastın ardından yönetimde tutucular ağırlık kazanmaya başladı. Bu dönemde reformlar, kentlerde sınırlı seçime dayalı belediye örgütlerinin kurulması (1870) ve zorunlu askerlik hizmetiyle birlikte ordunun modernleştirilmesi (1874) gibi adımlarla sınırlı kaldı. Devrimci hareketin Avrupa'daki sosyalist akımlardan da etkilenerek yeniden canlandığı 1870'lerde Narodnikler olarak adlandırılan gençler, siyasal propagandayla köylüleri ayaklandırma hedefine yöneldi. Bunu izleyen yaygın tutuklama ve sürgünler hareketin daha radikalleşmesine ve yeraltına geçmesine yol açtı. Sıkı bir örgütlenmeyle ortaya çıkan Zemlya i Volya (Toprak ve Özgürlük), zamanla şiddet eylemlerine başvurmaya başladı. Örgütün 1879'da ikiye bölünmesinden sonra Narodnaya Volya (Halkın İradesi) adını alan şiddet yanlısı kanat, 13 Mart 1881'de bombalı bir suikastle imparatoru öldürdü.
Başa geçen III. Aleksandr (hükümdarlığı 1881-94) babasının bir süre önce ele aldığı meşruti düzene geçiş tasarısını bir yana atarak eğitimi sınırlama, zemstvoların çalışmalarını engelleme ve köy komünleri üzerinde daha sıkı bir denetim kurma gibi baskıcı önlemler aldı. Olağanüstü yetkilerle donatılan ve maddi koşulları düzeltilen bürokrasi, etkili bir baskı aracı durumuna geldi. Ama ekonomik gelişmenin yarattığı yeni toplumsal güçler ve gerginlikler yeniden etkili bir muhalefet doğurdu. Merkezî hükûmetin otoriter tutumunun da etkisiyle zemstvolar içinde güçlenen ılımlı liberal hareket, otokrasiyi korumada direten II. Nikolay'ın (hükümdarlığı 1894-1917) imparator olmasından sonra daha da yaygınlaştı. Aydınlara ve serbest meslek sahiplerine dayanan radikal akımlar boy gösterirken, sosyalist harekete temel oluşturan sanayi işçileri ile özellikle Orta Volga bölgesindeki köylüler arasında da bir hareketlenme başladı.
Ekonomik ve Toplumsal Gelişmeler
Eski serflerin kendilerine dağıtılan toprakların borçlarını ödeyerek ve toprak satın alarak mülk sahibi bir sınıf durumuna gelmesi oldukça ağır ve sancılı bir süreç izledi. Bu süreçte köylüler arasında da belirgin bir farklılaşma ortaya çıkarken, soylu toprak sahiplerinin konumu gittikçe sarsıldı. Belirli bir köylü kesimin daha yüksek bir refah seviyesine ulaşmasına karşın, tarımdaki gerilik ve yoksulluk yaygın varlığını sürdürdü. Bunun başlıca nedenleri devletin tarımı ihmal etmesi, ağır borç yükü, çeşitli temel gereksinim mallarından alınan vergiler, üretim araç ve tekniklerinin eksikliği, düşük verimlilik düzeyiydi. Kırsal kesimdeki yaygın yoksulluğun bir başka kaynağı, Sibirya'daki yeni yerleşim alanlarıyla zengin tarım bölgelerine ve kentlere yönelik göçlerin hızla artan işgücü fazlasını eritememesiydi. Köy komünü sisteminin girişimci çiftçilerin gelişmesini köstekleyen katı kuralları da tarımdaki güçlükleri artırıyordu. Sonuç olarak feodalizmin çözülmesine eşlik eden ağır sorunlar köylerde bir altüst oluş başlattı ve özellikle yoksul köylüler arasındaki toprak talebini daha da keskinleştirdi.
Serfliğin kaldırılması ve kırsal kesimin pazara açılması sınırlı düzeyde de olsa kapitalizmin serpilmesine elverişli koşullar yarattı. Bankalar ve kredi kuruluşları küçük köylere kadar ulaştı, tahıl ticareti önemli ölçüde canlandı. Özellikle 1870'lerde hızlı yürütülen demiryolu yapımı, bölgeler arasındaki ekonomik bütünleşmeyi ileriye götürdü. Askerî geleneklerin ve demiryollarının demir ve çelik için yarattığı yüksek talep, bu ürünlerin içeride karşılanmasını zorunlu kıldı. Böylece 19. yüzyılın sonlarına doğru yaygın kömür üretiminin de yardımıyla geniş çaplı bir metalurji sanayisi doğdu. Orta Asya'daki yeni topraklardan sağlanan bol miktarda hammadde, dokumacılık ve şeker üretimi gibi sanayilere daha sağlam bir temel kazandırdı. Özellikle Petersburg'da makine yapımı ve elektrik donanımıyla ilgili sanayiler doğmaya başladı. Azerbaycan'da çıkarılan petrol önemli bir kaynak durumuna geldi. Öte yandan Fransız ve Belçika sermayesi metalurji sanayisinde, Britanya sermayesi petrol üretiminde, Alman sermayesi de elektrik alanında yoğun yatırımlara girişti.
Sanayinin işgücü kaynağını büyük ölçüde kırsal kesimden kopan köylüler oluşturdu. Kentlerde hızla büyüyen işçi sınıfı ağır bir sömürüyle karşı karşıya kaldı. Düşük ücretler, uzun iş saatleri ve kötü barınma koşulları işçiler arasında tepkiler doğurmada gecikmedi. İmparatorluk polisinin sıkı yasak ve baskılarına karşın, gizli sendikal örgütlenmeler ortaya çıktı ve giderek yükselen grev eylemleri başladı.
Devletin koruyucu şemsiyesi altında gelişen Rus burjuvazisi kaçınılmaz olarak otokratik yönetimle bütünleşme yoluna gitti. Bürokratik ve askerî bir nitelik taşıyan Rus kapitalizminin itici gücünü de büyük ölçüde resmî devlet politikaları oluşturdu.
Eğitim ve Düşünce Akımları
Rusya'da ilk modern sayımın yapıldığı 1897'de toplam nüfus içindeki oranı ancak yüzde 0,1'i bulan üniversite öğrencilerinin yaklaşık dörtte üçünü, soyluların ve memurların çocukları oluşturuyordu. Ortaöğretim kurumlarında okuyanların oranı da ancak yüzde 1'e yaklaşıyordu; bu kesimin içinde soylu ve memur çocuklarının oranı beşte ikiye ulaşıyordu. 1904'teki verilere göre ilköğrenim çağındaki çocukların ancak yüzde 27'si okula gidebiliyordu. Bu rakamların ortaya koyduğu olumsuz tablo, ülkenin geriliği ve kaynak yetersizliğinden çok, imparatorluk yönetiminin izlediği politikanın sonucuydu.
19. yüzyılın ikinci yarısında Rus düşünce dünyasında entelejansiya olarak adlandırılan bir kesim öne çıktı. Çekirdeğini hukukçu, hekim, öğretmen ve mühendislerin oluşturduğu entelejansiya içinde bazı bürokratlar, toprak sahipleri ve subaylar da yer alıyordu. Toplumsal ve siyasi konularla yakından ilgilenen bu kesim, imparatorluk rejiminin otokratik ve baskıcı yapısına kökten karşıydı. Her konuyu toplumun ilerlemesi açısından ele alan bu muhalefeti belirleyen temel çizgi toplumsal yararcılık anlayışıydı.
Dönemin devrimci hareketlerinin pek çok önderi entelejansiya çevresi içinden çıktı. Ağır polis baskısı ve özgürlüklerden yoksunluk, bu önderleri kitlelere yol gösterecek sıkı disiplinli bir örgütlenme modeline yöneltti. Bu dönemde devrimci ve radikal eğilimlere damgasını vuran Rus sosyalizmi iki ana akım çerçevesinde gelişti. Kökeni Narodnaya Volya'ya dayanan grupların 1901'de partileşmesiyle ortaya çıkan Sosyalist Devrimcilerin programı, kapitalizmin aşamasından geçmeden köy komünlerine dayalı sosyalist bir düzen kurmayı öngörüyordu. Bu hareketin bir kanadı şiddet yöntemlerini esas alırken, öteki kanadı radikal orta sınıf liberalizmiyle birleşme yoluna yöneldi. Çeşitli gizli işçi gruplarının 1898'de kurduğu Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDRP) ise kapitalizmin gelişmesini kaçınılmaz görüyor ve sosyalizm yolunun burjuva demokratik devrimle açılacağını savunuyordu. RSDRP'nin 1903'teki ikinci kongresinden sonra Sosyal Demokrat hareket de başını Vladimir İlyiç Lenin'in çektiği Bolşevikler ve Julius Martov'un öncülük ettiği Menşevikler olarak iki kanada ayrıldı.
Ruslaştırma Politikası
Polonya'da imparatorluk yönetimine karşı direnişin kırıldığı 1863'ten sonra toprak reformuyla birlikte başlatılan Ruslaştırma politikası, Ukrayna'daki benzer uygulamaların ardından 1890'larda genel bir niteliği büründü. Gücünü daha çok bürokrasiden alan ve Ortodoksluğu dayatma çabalarıyla atbaşı giden bu politikanın yürütülmesinde Rus Ortodoks Kilisesi de önemli rol oynadı. Ruslaştırmanın ilk hedeflerinden biri olan Baltık bölgesinde, yerel halkların Alman toprak sahiplerine ve zenginlerine duyduğu tepki, dil, eğitim ve kültür alanında Alman etkisinin kırılmasını büyük ölçüde kolaylaştırdı. Buna karşılık Ortodoksluğu benimsetme çabaları sonuçsuz kaldı. ve Kafkasya'daki Ruslaştırma girişimleri etkili bir pasif direnişle karşılaştı. İmparatorluğa bağlı Müslüman halklar arasında ekonomik ve kültürel bakımdan daha gelişmiş bir düzeyde bulunan Tatarlar, yoğun bir Ruslaştırma politikasına hedef oldu. Orta Asya'da ise Rus sömürgeci yönetimi dolaylı yöntemlere dayandığından, benzer bir uygulamaya gidilmedi ve eski düzenin sürmesine izin verildi.
Ruslaştırmanın bütün şiddetiyle sürdüğü dönemde Yahudilere yönelik ayrımcı politikalar da doruğuna çıktı. Böylece imparatorluğun kışkırtmasıyla girişilen pogromlar aynı zamanda halk arasındaki hoşnutsuzluğu başka yönlere çekmede kullanıldı.
Dış İlişkiler
19. yüzyılda Rus dış politikasının ağırlık noktalarını Balkanlar ve Uzak Doğu oluşturdu. Bu doğrultuda yürütülen nüfuz ve yayılma mücadelesi, Rusya'yı batıda Avusturya ve Almanya, doğuda da Japonya'yla karşı karşıya getirdi.
Kırım Savaşı'nın ardından konan askerî kısıtlamaların 1871'de kaldırılmasından sonra Karadeniz donanmasını yeniden kuran Rusya, geleneksel stratejisi doğrultusunda Balkanlar'da daha ekin bir rol oynamaya başladı. Panslavizm akımının da etkisiyle 1877'de Osmanlı Devleti'ne açılan savaş (93 Harbi), Bulgaristan'ın bağımsızlığını sağlayan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'yla (1878) noktalandı. Ama Berlin Kongresi'ni toplayarak Rus kazançlarını sınırlandıran Britanya ve Avusturya, izleyen dönemde de Balkanlar'da Rus nüfuzunu engellemeye çalıştı. Bu durumun yarattığı çatışma, Avusturya, Almanya ve İtalya'nın Üçlü İttifak'ı oluşturmasıyla daha da derinleşti. Destek için Fransa'ya dönmek zorunda kalan Rusya, 1891'de bu ülkeyle mali ilişkilerini geliştirmenin yanı sıra askerî bir ittifak kurdu.
Bu arada 1860'larda Türkistan'da başlayan Rus yayılması 1880'lerde Hazar Denizinin doğu kıyısındaki Türkmen topraklarına kadar ulaştı. Britanya'nın Hindistan'daki konumunu tehdit eden bu gelişmeler, iki ülke arasında Afganistan üzerinde başlayan çekişmeyle yeni bir boyut kazandı. Orta Asya'daki Rus-Britanya çekişmesi Eylül 1885'te nüfuz sınırının belirlenmesiyle yatıştı.
Japonya ve Çin'le bir dizi antlaşma imzalayarak Uzakdoğu'da Sahalin ve Kuril adalarıyla Amur Nehri vadisi gibi önemli köprübaşlarını ele geçiren Rusya, Kore üzerindeki Çin-Japon çekişmesinde (1894-95) Çin'in yanında yer aldı. Japonya'nın yayılmasını önlemeye yönelik bu politika, Mançurya'da ve ardından Liaodong Yarımadasında liman ve demiryolu ayrıcalıkları elde edilmesini sağladı. Boxer Ayaklanması sırasında Mançurya'ya Rus birliklerinin girmesi (1900), Japonya'yla rekabeti açık çatışmaya dönüştürdü. Çin'deki çıkarlarını korumak isteyen Britanya 1902'de Japonya'yla ittifaka girdi. Gerginliği azaltmaya yönelik görüşmeler sürerken, Japon kuvvetleri Şubat 1904'te Port Arthur'daki (Lüshun) Rus savaş gemilerine ani bir baskınla saldırdı. Böylece Rus-Japon Savaşı başladı.
İmparatorluğun Son Yılları
Devrim ve Dumalar
Japonlar karşısında hem karada, hem denizde alınan ağır yenilgiler, imparatorluk düzenine karşı hoşnutsuzluğu açığa çıkaran yaygın protesto hareketlerine yol açtı. Petersburg'da Kışlık Saray'a yürümek isteyen göstericilere ateş açılmasıyla yaşanan Kanlı Pazar, olayları tırmandırarak 1905 Devrimi'nin kıvılcımını oluşturdu. İşçi grevleri, sokak çatışmaları, köylü hareketleri ve askerî isyanlar biçiminde gelişen genel ayaklanma, özellikle azınlık milliyetlerin yaşadığı bölgelerde hızla yükseldi. Bu arada Kara Yüzler ve benzeri karşıdevrimci örgütler halkı sindirmeye yönelik saldırılara giriştiler. Ekim 1905'te başlayan demiryolu grevinin ülke çapında yaygınlaşarak bir genel grev biçimini alması ve Petersburg Sovyeti'nin oluşturulmasıyla devrimci hareket doruğuna ulaştı. Güç durumda kalan II. Nikolay, Ekim Manifestosu'nu yayımlayarak meşruti bir anayasa ve seçilmiş bir meclis (Duma) sözü verdi. Ardından Japonya'yla elverişli bir barış yapılmasında önemli rol oynayan ve halka ödün politikasının başlıca savunucuları arasında yer alan Sergey Vitte'yi başbakanlığa getirdi. Bunu izleyen siyasi manevralarla muhalefetin bölünmesi ve devrimci dalganın düşüş içine girmesi, karşı saldırıya geçen imparatorluk yönetimine adım adım ayaklanmaları bastırma olanağı verdi.
Radikal muhalefetin taleplerini karşılamaktan uzak yasal düzenlemelerden sonra Nisan 1906'da seçilen Birinci Duma'da, beklenenin tersine, Kadetler ve İşçi Grubu (Trudovikler) gibi liberal ve sol muhalefet örgütleri çoğunluğu elde etti. Ayrıca Rus olmayan milliyetler de geniş bir temsil olanağı buldu. Köklü reformlar istediği için imparatorluk hükûmetiyle çatışmaya giren Birinci Duma iki ay geçmeden dağıtıldı. Başbakanlığa atanan Pyotr Stolipin ülkeyi kararnameler aracılığıyla yöneterek son direniş noktalarını ortadan kaldırdı ve ordu ile polis örgütünü etkili bir işleyişe kavuşturdu. Şubat 1907'de İkinci Duma için yapılan seçimlerde İşçi Grubu ile Kadetler ilk iki sırayı alırken, boykot taktiğinden vazgeçen Sosyal Demokratlar üçüncü güç olarak Duma'ya girmeyi başardı. Ilımlı liberalleri temsil eden ile tutucu gruplar ise azınlıkta kaldı. Böylece daha da sola kayan İkinci Duma'nın ömrü ancak üç ay sürdü. Köylülerin ve azınlık milliyetlerin oy hakkının kısıtlanmasıyla tutucuların belirgin bir ağırlık kazandığı Üçüncü ve Dördüncü Duma'lar genelde imparatorluk hükûmetinin politikalarını desteklediler. Bu dönemde askerî ve bürokratik bir yapıya dayanan otokrasinin temel özellikleri ayakta kalmakla birlikte, siyasal partiler, basın, sendikalar ve eğitim kurumları görece bir serbestlikten yararlandı.
İmparatorluk düzenini yeniden pekiştirmede önemli rol oynayan Stolipin, tarımı modernleştirerek köylüler arasında imparatorluk için yeni bir dayanak yaratmaya çalıştı. Aynı yıllar sanayide de sürekli bir gelişmeye sahne oldu ve Sibirya'da geniş topraklar yerleşime açıldı. Devrim sırasındaki kazançları geri alınan azınlık milliyetlere karşı yeniden yoğun bir Ruslaştırma politikası uygulanmaya başladı. Orta Asya'da Rus göçmenlerin kurduğu koloniler hızla arttı.
Bürokratların entrikalarıyla konumu sarsılan Stolipin'in Eylül 1911'de öldürülmesinden sonra, hükûmet imparatorun çevresini kuşatan danışmanların eline geçti. Grigori Rasputin gibi serüvenci bir mistik, imparatorluk sarayında büyük bir nüfuz kazandı.
Savaş ve Monarşinin Çöküşü
Asya'da Japonya ve Britanya ile çatışmaya son veren Rusya, 1906'dan sonra Balkanlar üzerinde nüfuz kazanmak için Avusturya'ya karşı yoğun bir mücadeleye girdi. Balkanlar'da giderek kızışan ortam, Rusya'nın çok geçmeden Britanya ile Fransa'nın yanında I. Dünya Savaşı'na katılmasını getirdi. Bir süre sonra Osmanlı Devleti'nin Almanya ve Avusturya'nın müttefiki olarak savaşa girmesiyle Kafkasya'da yeni bir cephe açmak zorunda kalan Rusya, aynı zamanda Boğazlar'ın açık olmasına bağlı olan ikmal desteğini büyük ölçüde yitirdi. Ciddi silah ve mühimmat sıkıntısı çekmeye başlayan Rus orduları batıda birbirini izleyen ağır yenilgilere uğradı. 1915 sonbaharına gelindiğinde Rusya'nın kayıpları bir milyonu aşmış bulunuyordu.
Savaşın yol açtığı yıkımla birlikte basında ve Duma'da "halkın güvenine sahip bir hükûmet" talebi yükselmeye başladı. Ama Nikolay'ın dar bir hizbe dayanan beceriksiz yönetimi, ekonominin hızla bozulmasına ve imparatorluğa karşı tepkilerin derinleşmesine yol açtı.
1917 yılına gelindiğinde Rus ekonomisi iflas etmiş durumdaydı. Vergi sistemi karışık, bozuk ve adaletsizdi. Savaşın finansmanı ancak erimekte olan altın rezervleri ile dış borçlarla sağlanmaktaydı. Buna ek olarak Rusya'da, devlet kurulduğundan bu yana demokratik gelenek ve örgütlerin olmaması, hiçbir biçimde sesini duyuramayan Rus halkına, İmparatorluk rejimine karşı şiddetli başkaldırıdan başka bir seçenek bırakmamıştı.
Birinci Dünya Savaşı'nın bütün bu koşulları, imparatorluğu yıkmayı hedefleyen liberaller, reformcular ve Bolşevikler için bulunmaz bir fırsat oldu. Her şeyden önce, ülkede genel seferberlik ilan edildiği için, silah bu kez Rus halkının eline geçmişti.
Mart 1917'de başkentte yayılan grev ve sokak gösterileri, çarlık subaylarının emirlerini dinlemeyen askerî birliklerin de protestoları desteklemesiyle, Şubat Devrimi olarak bilinen bir ayaklanmaya dönüştü. Petrograd İşçi ve Asker Delegeleri Sovyeti ile Duma'nın vardığı anlaşma sonucunda, Prens G. Y. Lvov başkanlığında, ağırlığını Kadetler ve Oktobristlerin oluşturduğu bir Geçici Hükûmet oluşturuldu. Hükûmete bağlı birliklerce Pskov'da kuşatılan Nikolay'ın 15 Mart 1917'de tahttan çekilmesiyle imparatorluk rejimi sona erdi.
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Rus İmparatorluğu ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- ^ Geoffrey Swain (2014). Trotsky and the Russian Revolution. Routledge. s. 15. ISBN . 19 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 June 2015.
The first government to be formed after the February Revolution of 1917 had, with one exception, been composed of liberals.
- ^ Alexander Rabinowitch (2008). The Bolsheviks in Power: The First Year of Soviet Rule in Petrograd. Indiana UP. s. 1. ISBN . 10 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 June 2015.
- ^ a b c d Oral Sander, Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918'e, İmge Kitabevi, Eylül 2007. .
- ^ a b c Rusya Geçmişini Arıyor..., Focus, Mart 1998.
- ^ a b c d . 25 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2013.
- ^ a b , Rus Eğitiminde Batılılaşma Çabaları Ve Reformlar, Afyon Kocatepe Üniversitesi
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Rus Imparatorlugu Rossijskaya Imperiya Gunumuz Ruscasi Rossijskaya imperiya Rossiyskaya imperiya veya Carlik Rusyasi Buyuk Kuzey Savasi ni sona erdiren Nystad Antlasmasi nin ardindan Rusya Carligi ndan evrilerek 1721 den itibaren Avrasya ve Kuzey Amerika ya yayilan tarihi bir imparatorluk Rus Imparatorlugu nun yukselisi Isvec Imparatorlugu Polonya Litvanya Birligi Iran Osmanli Imparatorlugu ve Cin gibi komsu rakip guclerin zayiflamalariyla es zamanli olmustur Rus ImparatorluguRossijskaya Imperiya Rossijskaya Imperiya Rusca 1721 1917Bayrak ArmaSlogan S nami Bog S nami Bog Tanri bizimle Milli mars Boje Tsarya hrani Bozhe Carya hrani Tanri Cari korusun source source track track track track track track track track track track track track track Rus Imparatorlugu Rus Imparatorlugu 1853 Etki alaniBaskentSankt Peterburg 1721 1728 1730 1917 Moskova 1728 1730 Yaygin dil ler RuscaHukumetDiktatorluk 1721 1755 Monarsi 1755 1901 Demokrasi 1901 1914 Diktatorluk 1914 1917 Imparator 1721 1725 ilk I Petro 1894 1917 son II Nikolay Ust kamara Devlet DumasiAlt kamaraTarihce Kurulusu1721 Dagilisi1917Yuzolcumu Toplam21 799 825 km2Nufus Sayilan181 537 800Para birimiRubleOnculler ArdillarRusya Carligi Rusya CumhuriyetiGunumuzdeki durumu Rusya Imparatorluk 1917 Subat Devrimi nden sonra iktidara gelen Gecici Hukumet tarafindan Cumhuriyet ilan edilinceye kadar varligini surdurdu Rus Carligi nin ardili olmus olan Rus Imparatorlugu 20 yuzyilda Sovyetler Birligi olarak bir super guc haline gelecek olan Rusya nin cercevesini olusturmustur Dunya tarihindeki en genis imparatorluklardan biri olmus olan Rus Imparatorlugu Britanya ve Mogol imparatorluklarinin ardindan en genis sinirlara ulasmis tarihteki ucuncu ulkedir 1866 da topraklari kuzeyden Arktik Okyanusu yla guneyden Karadeniz le doguda Alaska yla batida Baltik Denizi yle cevrelenmisti Avrupa daki son mutlak monarsilerden biridir 20 yuzyilin baslarinda Britanya Imparatorlugu nun ardindan dunyanin en genis ikinci imparatorlugu durumunda olan Rus Imparatorlugu 1914 yilinda I Dunya Savasi patlak verdiginde 5 milyon kisiden olusan ordusu ile Avrupa nin bes buyuk gucunden biri konumundaydi Avrupa nin en buyuk askeri guclerinden biri olmasina karsin savasin halk uzerinde yol actigi yikimin ve Ingilizlerin Canakkale Cephesi ni kaybetmesi nedeniyle muttefiklerinden yardim almamasinin sonucu olarak 1917 yilinda meydana gelen Rus Devrimi yle tarihe karisti Yerine once Rusya Gecici Hukumeti ardindan Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu Car I Petro nun 1721 yilinda butun Ruslarin imparatoru imperator unvanini almis olmasina ragmen Rusya nin imparatorluk olarak tanimlanmasini III Ivan in Novgorod u fethi veya IV Ivan in Kazan i fethine kadar goturen gorusler de vardir Baska bir bakis acisina gore de 1546 de IV Ivan in tahta cikmasindan sonra kullanilmaya baslanan Carlik teriminin zaten o donem icin imparatorluk terimine karsilik geldigi ve carlik terimi yerine kullanilmaya baslanan imparatorluk un carlik kelimesinin yalnizca Latinlestirilmis es anlamlisi oldugudur 18 yuzyil18 yuzyilda I Petro Buyuk Petro ve Buyuk Katerina nin 1762 1796 hukumdarliklari doneminde Rusya nin oykusu batiya dogru genisleme ve Batililasma cabalarini anlatir Her iki monark da Hollandali Alman ve Ingiliz teknisyenlerin Rusya ya goc etmelerini tesvik ederek hem orduyu hem de devlet mekanizmasini guclendirmek istedi Bati nin ustun gucu ancak onlarin sahip oldugu araclar ve anlayisla dengelenebilirdi Kisaca Rusya nin Dogulu yuzunun degistirilmesinde ve bir Avrupa devleti haline getirilmesinde kararliydilar Bu donemde sarayda Avrupa giysileri giyilmeye basladi ve Kuzey Avrupa Protestan devletlerinde oldugu gibi Kilise monarsinin denetimi altina alindi Petro reformlarinda kararli oldugunu gostermek icin de halkin gozu onunde bazi soylularin sakallarini kesmekten cekinmedi Prusya da Buyuk Frederick in yaptigi gibi devlet ordunun ihtiyaclarina gore yonetilmeye baslandi Urallar da bir silah endustrisi kuruldu ve Rusya nin Batililastiginin bir simgesi olarak baskent batiya Sankt Peterburg a alindi Imparator I Petro nun Buyuk Kuzey Savasi 1700 21 sonunda Letonya ve Estonya gibi iki bolgeyi Isvec ten almasiyla Rus gucu Baltik a tam anlamiyla yerlesti I Petro nun oldugu 1725 tarihine gelindiginde Rusya onemli bir Avrupa devleti olmustu Imparatorice II Yekaterina nin Osmanlilara karsi giristigi 1768 1774 ve 1787 1792 savaslari sonunda Rusya Karadeniz in kuzeyine yerlesti Boylece 18 yuzyilin sonunda Baltik tan Karadeniz e ve oradan da Pasifik Okyanusu na kadar genis Avrasya bolgesi uzerinde 20 yuzyilin ikinci yarisinin super gucu Rusya nin cercevesi kurulmus oldu Petro donemi Rusya Carligi nin adini resmi olarak Rus Imparatorlugu na ceviren ve kendini de imparator ilan eden Buyuk Petro Kremlin disinda Avrupa kulturune acik bir bir ortamda yetisen I Petro 1689 da bir saray darbesiyle Sofia Alekseyevna yi naibelikten uzaklastirdiktan sonra yonetimi bir sure annesinin akrabalarina birakti Kutsal Birlik in Osmanlilara savas acmasi uzerine 1695 te Tatar akinlarini onleme ve Karadeniz e inme dusuncesiyle Kirim a bir sefer duzenledi Bu basarisiz seferin hemen ardindan ilk Rus filosunu kurdu ve ertesi yil Don Nehri boyunca ilerleyerek Azak i ele gecirdi Ayni yil V Ivan in olumuyle tek basina car oldu Ekonomik ve kulturel alanda bilgi toplamak amaciyla ciktigi Avrupa gezisinde Osmanlilara karsi yeni bir ittifak girisiminden sonuc alamayan Petro Karadeniz yerine Baltik Denizine yonelmeye karar vererek Isvec e karsi unlu Buyuk Kuzey Savasi na 1700 21 giristi Baslangicta alinan yenilgilere karsin Poltava Carpismasi yla 1709 Rusya nin lehine donen bu savas ortaya cikan eksiklikleri kapatmak ve butun kaynaklari herekete gecirmek icin koklu onlemler alinmasini gerektirdi Rusya nin eski kurumlarinda Petro nun baslattigi buyuk donusumler ozellikle askeri zaferin belirginlestigi donemde hiz kazandi Bu arada Isvec in cabalariyla savasa katilan Osmanli ordusu karsisinda 1711 de dustugu guc durumdan Azak i vererek kurtulan Petro sonunda denizlerde de ustunlugu saglayarak Isvec e boyun egdirdi ve Baltik bolgesinin dogusunu Rusya ya katti Boylece Bati yla dogrudan ticaret yollarina kavusan Rusya Avrupa nin buyuk devletleri arasina girdi Dogu Avrupa da kilit bir konumu olan Polonya buyuk olcude Rus nufuzunu tanimak zorunda kaldi Izleyen donemde Orta Asya Hazar bolgesi ve Sibirya ya yonelik seferlerin one cikmasiyla Dogu ya dogru genisleme donemi de basladi Savas kosullari nedeniyle genis capli reformlar icin cogu kez sert ve baskici onlemlere basvuran Petro toplumsal siniflar arasindaki geleneksel ayrina modern ve rasyonel bir yapi kazandirmaya yoneldi Soylularin devlete hizmet yukumlulugunu kalici ve duzenli bir temele kavusturdu askeri ve idari gorevlerin dagitiminda devletin gereklerini on plana cikardi Toprak sahibi soylularin arazilerini ve serfler uzerindeki haklarini genisletirken mulkiyetin babadan en buyuk ogluna gecmesini saglayan duzenlemeyle genis topraklarin bolunmesi onlendi Koylulerin aile basina odedigi vergiyi kisi basina vergiye donusturerek serflik sistemini daha da katilastirdi Kentlere belediye kurma hakki tanimanin yani sira tuccar ve zanaatcilarin loncalarda orgutlenmesini sagladi Bu arada merkezi otoritenin denetimine esneklik kazandirmaya yonelik bir yerel yonetim sistemi gelistirildi Petro reformlarinin asil odak noktasini olusturan devlet yonetimi alaninda cok daha kapsamli duzenlemelere gitti Sayisiz ve karmasik devlet dairelerinin prikazi yerine daha duzenli ve tutarli bir isleyise dayanan kurullar kollegi olusturdu Boyar Dumayi kaldirarak devlet organlari arasinda esgudum saglama mali denetim ve yasama islerini Senato adli yeni bir kuruma verdi Ilk duzenli ordunun temellerini atmanin yani sira etkili ve yaygin bir kolluk agi kurdu Patriklik makamina son vererek kilise hiyerarsinin basina kendisine bagli Kutsal Sinod u getirdi ve kiliseyi mutlakiyetci rejimin baslica dayanaklarindan birine donusturerek dini kurumlari kilise yonetim burokrasisinin bir parcasi olarak kontrol altina aldi Butun devlet gorevlerini kademelere ayiran bir sistem cercevesinde burokraside egitim liyakat ve kidemi esas alan bir yapiyi egemen kildi Uzun sureli savaslarin getirdigi agir yuk Petro yu ekonomik alanda da yeni atilimlara yoneltti Ozellikle silah ve gemi yapimi acisindan madenciligin ve sanayinin gelismesine buyuk onem veren Petro yerli ve yabanci yatirimcilara cesitli destekler vermenin yani sira serfleri bayindirlik ve imalat islerinde zorla calistirma olanagini sagladi Kendi kurdugu ve 1712 de baskenti tasidigi Petersburg ile Riga ve Reval bugun Tallinn limanlarini Bati ya acilan ticari kapilar durumuna getirdi Petro doneminde devletin egitim alanina girmesi Rus kulturunde genis capli bir donusumun yolunu acti Egitim kanaliyla Bati ya ozgu bircok kurum ve gelenek Rusya ya girmeye basladi Petro nun 1724 te temelini attigi Petersburg Bilim ve Sanat Akademisi bugun Rusya Bilimler Akademisi daha sonralari bilimsel ve teknolojik gelismede oncu bir rol oynadi Slavonik alfabeden Yunan harflerine geri dondu matbaa kurdurdu gazete cikardi 1705 te Papaz Ernst Gluck tarafindan Moskova da klasik lise gimnazyum kuruldu okul 1715 te ogrenci kaydolmadigi icin kapandi Matematik ve Denizcilik Okulu Muhendislik ve Topculuk Okulu 1712 Denizcilik Akademisi 1715 Buralarda ders vermek uzere Avrupa dan bilginler getirildi 1714 te soylular icin zorunlu ogretimi getirdi buyuk sehirlerde 50 kadar ilkokul kurdu devlet memurlarina matematik ve geometri ogrenmeyi zorunlu tuttu Gemiciligin yani sira yabanci dil ogrenme ekonomi tip guzel sanatlar ve mimari alanlarinda da Batiya ogrenciler gonderdi Halki egitim vasitasiyla aydinlatmaya calisti Geleneksel Rus takvimi yerine protestan takvimini kabul etti Petro Rusya yi geleneksel ortodoks gecmisinden laik akilcilik temeline gecirdi Kuzey Seferi nden sonra butun Ruslarin imparatoru imperator unvanini alan Petro ertesi yil da carlarin kendi ardillarini belirleme ilkesini koydu Ama bu hakkini kullanamadan oldugu icin yerine 1724 te imparatorice tacini giydirdigi karisi I Yekaterina gecti Petro nun Ardillari Petro nun ani olumunun geride biraktigi bosluk oldukca uzun suren bir cekisme ve karisiklik donemi getirdi Yekaterina nin carice ilan edilmesini saglayarak fiilen yonetimi eline alan cok gecmeden iktidari Petro doneminin oteki guclu devlet adamlariyla paylasmak zorunda kaldi Boylece Senatonun yerini almak uzere bir Ozel Danisma Kurulu olusturuldu Bu kurul Yekaterina nin olumunden 1727 sonra Petro nun torunu olan kucuk yastaki II Petro yu basa gecirdi Bu donemde yonetime egemen olarak Mensikov u surgune gonderen Dolgoruki ailesinin ustunlugu Petro nun 1730 da olmesiyle cok kisa surdu Ozel Danisma Kurulunun yonetimin kendi elinde kalmasi kosuluyla tahta cikardigi I Petro nun yegeni Anna Ivanovna soylularin ve muhafiz birligi subaylarinin oligarsik iktidara tepki gostermesinden yararlanarak bu plani bozdu Ardindan Ozel Danisma Kurulunu dagitti ve E J Biron ile oteki Alman danismanlarina dayanarak mutlakiyetci yonetimi yeniden kurdu Alman danismanlarin sert ve acimasiz yontemleri ve Rusya yi savaslara sokan dis politikalari soylularin muhalefete gecmesine yol acti Cocugu olmayan Anna olumunden 1740 kisa bir sure once iki aylik yegeni VI Ivan i varisi ilan etti Ivan in annesi Anna Leopoldovna nin gene Alman danismanlari araciligiyla yuruttugu naibelik yonetimine ertesi yil bir saray darbesiyle son verildi ve I Petro nun kizi Yelizaveta tahta cikarildi Senatoyu yeniden eski konumuna kavusturan ama daha yakin danismanlarina dayanan Yelizaveta nin 21 yillik hukumdarlik donemi Petro nun reformlarindan alinmaya baslanan sonuclarla devlet ve toplum yasaminda yeni bir yapilanmaya sahne oldu Burokrasi icindeki hiyerarsik duzen en tepede yer alan ve generalitet olarak adlandirilan guclu bir kesim dogurdu Kilit devlet makamlarini elinde tutarak hukumdarin cevresini kusatan ve burokraside yukselme yolunu denetim altinda tutan bu kesimin baslica dayanagi daha alt kademedeki soylularla kurulan ittifak baglariydi Sistemin isleyisinde egitimin belirleyici bir rol oynamasi nedeniyle soylulari devlet gorevleri icin yetistiren kurumlar buyuk onem kazandi Burokrasi icindeki eski bolge ve aile baglarinin yerini alan bu kurumlar ayni zamanda Bati Avrupa dan gelen dusunce ve akimlarin yayilmasina onculuk eden bir islev kazandi Donemin bir baska onemli gelismesi devlet hizmetindeki soylularin giderek malikanelerinden kopmasiydi Bu surecle birlikte Yelizaveta nin basdanismani Pyotr Suvalov madenciligi ve imalat sektorunu gelistirmek amaciyla bazi soylulara tekeller ve ayricaliklar tanimaya yoneldi Ayrica devletin ekonomik alandaki denetimini gevseterek ic ticaretin onundeki engelleri kaldirdi Ote yandan kirsal kesimde toprak sahiplerine taninan genis yetkiler serfligin daha da koklesmesine ve tarimda modernlesme cabalarinin tikanmasina yol acti II Yekaterina donemi Imparatorice II Yekaterina Yelizaveta nin yerine gecen yegeni III Petro Senatoyu arka plana atarak yetkileri yakin cevresinde topladi Ote yandan geleneksel dis politikayi terk ederek Prusya ile ittifak kurmaya yoneldi Bu adimlarin yarattigi yaygin tepki uzerine bir saray darbesiyle karisi II Yekaterina tahta cikarildi Yekaterina nin guclu yonetimi onceki hukumdarlar doneminde izlenen yayilma politikasini daha da ileri goturdu Ukrayna yi Rusya ya baglama ve guneydeki genis bos topraklari yerlesime acma sureci tamamlandi Ardindan Avusturya ve Prusya ile varilan anlasma 1772 cercevesinde parcalanan Polonya nin dogu kesimi ile eski Litvanya Granduklugu topraklari Rusya nin yonetimine gecti Ote yandan Osmanlilara karsi kazanilan askeri basarilarla Karadeniz in kuzey kiyilari butunuyle Rus egemenligi altina girdi 1774 Bunu Kirim in ilhaki 1783 ve Urallar in dogusunda ve Hazar Denizi kiyilari boyunca surdurulen fetihler izledi Osmanlilara karsi saglanan askeri ustunlugun bir sonucu da Balkanlar da dolayli bir nufuzunun kurulmasi oldu Yekaterina nin gozdelerinden Grigoriy Potyomkin in baslica mimari oldugu bu yayilma politikasina ozellikle guneyde yurutulen genis capli bir kolonilesme eslik etti Bu surecte kurulan kent ve limanlar kisa surede canli birer ticaret ve kultur merkezi durumuna geldi Devlet gorevlilerine ve soylulara dagitilan genis arazilerle Rus serflik sistemi yeni ele gecirilen topraklara da yayildi Serflik konusunda daha liberal bir profil cizen II Katerina serfligin bir sorun teskil ettigini buna ragmen kaldirilmasi icin erken oldugunu belirtmekle birlikte kolelere mulkiyet hakki verilebilecegini ifade etti Ayrica belirli bir ozerklikten yararlanan Kazaklarin geleneksel askeri demokrasilerine son verilerek oturduklari irmak vadilerinde etkili bir denetim saglandi Egemenlik altina alinan yabanci halklari imparatorluk duzeni altinda butunlestirmede genellikle Rus yoneticilere dayanarak eski siyasi ve toplumsal yapilari ortadan kaldirma politikasi benimsendi Bu cabalarin din dil ve kultur alanlarinda baskilara yol acmasi boyunduruk altindaki halklar arasinda ulusal kimligi koruma temelinde bir direnis dogurdu Rusya nin merkezden atanan memurlara toprak sahiplerine ve mir koy komunu sistemine dayanan yerel yonetim mekanizmasinin yetersizligi Yekaterina donemindeki koylu ayaklanmalariyla acik bir bicimde ortaya cikti Bunun uzerine bir reform programi hazirlayan 1775 Yekaterina ulke topraklarini guberniya denen birimlere ayirarak dogrudan carlik adina gorev yapan valilerin yonetimine verdi Ayrica toprak sahibi soylularin ve kentlerin sectigi gorevlilerin yerel yonetimde belirli olcude soz sahibi olmasini saglayan bir sistem gelistirdi 1785 Yekaterina nin merkezi yonetim alanindaki duzenlemeleri ise Senatonun denetim yetkilerinin genisletilmesi cesitli devlet islerini yuruten kurullarin baskanlarina daha buyuk bir guc kazandirmasi ve konumu tam belirlenmemis bir tur kabinenin olusturulmasi gibi degisikliklerle sinirli kaldi Eski yasalari yenilemeye yonelik calismalarin tamamlanamamasina karsin Yekaterina tarafindan ortaya konan yol gosterici ilkeler daha sonraki reformlara temel olusturdu Otokratik bir devlet anlayisini onde tutan bu ilkeler gene de devletce cizilen sinirlar icinde kisi haklarinin kullanilmasina olanak taniyordu III Petro nun daha once aldigi bir karar dogrultusunda soylularin devlet hizmeti yukumlulugunu azaltarak ekonomiyle ilgili alanlara yonelmelerini saglamaya calisan Yekaterina genel bir kadastroyla arazilerin sinirlarini kesin bicimde belirleyerek soylulara arazilerindeki yer alti ve yerustu kaynaklari isletme urunlerini serbestce piyasada satma haklari tanindi Tasra esrafinin orgutlenmesine yonelik duzenlemelerle birlikte toprak sahibi soylulari malikanelerine daha siki baglayan bu onlemler serfler uzerindeki somuru ve baskinin daha da agirlasmasina yol acti Boylece artan hosnutsuzluklar toplumsal bir patlama getirdi Kazak kokenli Yemelyan Pugacov onderliginde ulkenin butun dogu kesimini saran koylu ayaklanmasi guclukle bastirilabildi 1774 Yekaterina donemine damgasini vuran bir baska gelisme kentlerin ticaret ve kultur alanlarinda buyuk bir canlilik kazanmasi oldu 18 Yuzyilda Toplumsal Degisim I Petro nun egitim alaninda baslattigi atilim sonraki hukumdarlar doneminde de surduruldu Boylece okullar yayginlasirken bilimsel dusunce ve kultur duzeyi de hizla yukseldi Bu surecte Bati dan gelen dogal hukuk ogretileri Pietizm ve masonluk akimlari Rus aydinlari uzerinde derin bir etki birakmaya basladi Aydinlar arasinda gelisen sorumluluk duygusu imparatorluk duzenine yonelik ahlaki ve toplumsal bir elestiri anlayisini dogurdu Bu yeni tavir ozellikle Pugacov un koylu ayaklanmasindan sonra serflik kurumunu hedef alan bir icerik kazandi Ote yandan Avrupa nin duzeyine ulasma cabalari aydinlar arasinda ulusal gurur u harekete gecirerek Bati yi dogrudan taklit etme yerine Rus tarihine egilme yaklasimini guclendirdi Soylularin Avrupa kulturuyle donanmasini olumlu bulmakla birlikte yeni dusuncelerin kolaylikla siyasal sistemin aleyhine donme tehlikesini icermesi nedeniyle aydinlar arasindaki gelismelere karsi kararsiz bir tutum takinan Yekaterina Fransiz Devrimi nden sonra devlet denetiminin disina cikan akimlarin otokrasiyi tehdit etmesinden kaygi duymaya basladi Devlete hizmet idealinin halka hizmet anlayisina donusmesi seckin tabakanin devletten kopmasi imparatorluk icin kabul edilebilir bir durum degildi Bu donemde yazdigi elestirel bir kitapla Yekaterina nin tepkisini ceken in Sibirya ya surgun edilmesi Rus aydinlara karsi 19 yuzyilda daha da sertlesecek olan tutumun ilk ornegi oldu 19 YuzyilRus Imparatorlugu nun Avrupa Sahnesine Cikmasi 19 yuzyilin baslarinda tahta oturan Imparator I Pavel Fransiz Devrimi benzeri bir ayaklanmanin kendi ulkesinde de gerceklesebileceginden duydugu korkuyla butun gununu kendisine sadik subay ve askerlerin arasinda gecirmeye baslamisti Annesinin yerine gectikten sonra reformlari tersine cevirerek otokrasiyi yeniden guclendirmeye calisan Pavel hukumdarligi 1796 1801 seruvenci bir dis politikaya da yonelerek Rusya yi yalnizliga itti Ayaklanma korkusu giderek paranoyaya donusen Pavel in artan baskici onlemleri sonunda kendi ailesinin duzenledigi bir saray darbesiyle oldurulmesine yol acti Pavel den sonra tahta cikan oglu Aleksandr hukumdarligi 1801 25 Rusya yi kusatan dusmanlik cemberini kirmak icin Buyuk Britanya ve Fransa ile iliskilerini duzeltmenin yani sira Prusya ve Avusturya ya karsi yakinlasma politikasi izledi Ama bu baris ortaminda gerceklestirmeye calistigi reformlar Bonapart in 1805 te Avrupa daki savasi yeniden baslatmasiyla kesintiye ugradi Birbirini izleyen yenilgiler uzerine Tilsit Antlasmasi yla 1807 saglanan baris Napoleon un 1812 de Rusya ya saldirmasiyla bir kez daha bozuldu Aralikcilar Isyani 1814 yilinda Napolyon u yendikten sonra Avrupa siyasetine giderek daha fazla mudahil olan Rusya Avrupa nin buyuk devletleri arasinda yer aldi ve diger devletlerle iliskilerini gelistirdi Napoleon u bozguna ugratan Rus ordularinin batiya dogru basarili ilerleyisi ve Aleksandr in yeni bir ittifakin yaratilmasinda oynadigi buyuk rol Rus Imparatorlugu nu Avrupa nin onde gelen devletleri arasina soktu Aleksandr in ardindan car olan kardesi I Nikolay hukumdarligi 1825 55 daha cok Iran Osmanli Devleti Polonya ve Kafkasya halklari gibi zayif dusmanlara karsi yuruttugu savaslarla Rusya nin bu konumunu iyice pekistirdi Avrupa yi sarsan 1848 deki devrim dalgasi yalnizca Rusya da etkisiz kaldi Dahasi imparatorluk ordulari Macarlarin ayaklanmasini bastirarak monarsik duzenleri koruma gibi bir gorevi yerine getirdi Rusya nin korkulan bir guce donusmesiyle Nikolay Avrupa nin jandarmasi olarak nitelendirilmeye basladi Ama Kirim Savasi nda 1853 56 ugranan askeri basarisizlik dev imparatorlugun hantalligini ve geriligini acikca ortaya koydu Rusya nin zayifligi buyuk olcude kohnemis askeri ve burokratik bir otokrasiyle yoneltilmesinden geliyordu Baslangicta liberal goruslere yakinlik duyan I Aleksandr in 1801 03 ve 1807 12 arasinda giristigi reformlar bazi yenilikler getirmekle birlikte koklu bir degisim saglayamamisti Rusya nin genis insan gucunu ve sinirli mali kaynaklarini tuketen savaslarin ardindan kendini daha cok Avrupa diplomasisine ve dinsel islere veren Aleksandr giderek tutucu bir egilime yoneldi Imparatorluk yonetimine karsi gizli orgutlenmelerin yayginlasmaya basladigi bu donemde her turlu muhalefet acimasizca sindirildi Aleksandr in olumunden hemen sonra Aralikcilarin duzenledigi basarisiz ayaklanma I Nikolay i otokrasiyi ayakta tutmak icin daha da sertlesmeye yoneltti Siyasi baskilar ozellikle 1848 deki devrimci dalgayla birlikte doruga ulasti Sonuc olarak Aleksandr ve Nikolay donemleri Rusya nin Avrupa sahnesine ciktigi ama iceride koyu bir karanliga gomuldugu bir donum noktasi oldu Bu surecin temel ozellikleri siyasi ve toplumsal yasamin hemen her alanina yansidi Yonetim Mekanizmasi Yekaterina sonrasinda Senatoya temsili bir nitelik kazandirarak bu organi iktidarin odagi durumuna getirmeye calisan soylularin cabalari sonucsuz kaldi Boylece otokratik yonetim yapisi korunurken temsili kurumlar danisma organlariyla sinirlandirildi Aleksandr doneminde devlet islerini yurutmek uzere olusturulan bakanliklar esgudumu saglama acisindan bir komite altinda bir araya getirildi Gercek anlamda bir kabineye denk dusmeyen bu duzenleme yalnizca icislerinin butunuyle Aleksey Arakceyev e birakildigi donemde etkili bir islerlik kazandi Komitenin varligina son vermemekle birlikte bakanlari dogrudan kendine baglama yoluna giden Nikolay iktidar yetkilerini onemli olcude ozel kalemine ve bu kalem bunyesinde olusturulan dairelere kaydirdi Ic guvenlikten sorumlu ucuncu daire otokrasi karsiti gucleri sindirmede ve halki denetim altinda tutmada en onemli arac durumuna geldi Imparatorluk duzeninin baslica dayanagi imparatora baglilik temelinde orgutlenmis olan burokrasiydi Rus burokratlari arasinda paye ve statu onde geldiginden kati hiyerarsik sistem yetenekli kisilerin yukselmesine pek olanak vermiyordu 19 yuzyilin ilk yarisinda alt kademede memurlarin sayisinin uc kat artmasiyla burokraside buyuk bir siskinlik basladi Genelde yetersiz bir ogrenimden gecen ve dusuk ucretler alan genis memurlar ordusunda kayiricilik rusvet ve yolsuzluk son derece yaygindi Yetki ve sorumluluklarin asiri merkezilesmesi nedeniyle burokrasi cok agir isliyordu Toplumsal Siniflar Rusya nin toplumsal yapisinin temel tasi olan serflik kurumu ayni zamanda geriligin baslica kaynagiydi Ama soylularin tepkisinden cekinen ve bir otorite boslugunun dogmasindan korkan donemin her iki imparatoru da bu kuruma dokunamadi Imparatorluk burokrasisinin kirsal alanda uygulayabildigi tek reform devlete ait arazileri eken koylulerle ilgili olarak bir bakanligin kurulmasi oldu Koyluleri volost denen birimler cercevesinde orgutleyen bu bakanlik tarim ve egitimin gelistirilmesinde belirli olcude basariya ulasti Rus aydinlarinin serflik sistemine karsi cikmasinin temelinde yatan dusunce bu kurumun ekonomik gelismeyi kostekledigi noktasinda toplaniyordu Topraklarin verimli isgucunun bol ve tahil ticaretinin kazancli oldugu guney bolgelerindeki durum bu yaklasima oldukca uygundu Ama ulkenin oteki kesimlerinde toprak sahiplerinin tek isgucu dayanagini serfler olusturuyordu Ayrica kuzeydeki bazi yorelerde zanaatcilikla ugrasan serflerin odedigi vergiler toprak sahiplerine onemli bir gelir sagliyordu Sonuc olarak toprak sahiplerinin buyuk cogunlugunun cikarlari serfiligin korunmasi yonundeydi 19 yuzyilin ilk yarisinda madencilik alaninda oteki Avrupa devletlerinin gerisine dusen Rusya daha cok pamuk dokumaciligi ve seker uretimi gibi sanayilerde gelisme gosterebildi Sanayiyi gelistirmeye yonelik yuksek gumruk tarifeleri de bu donemde gundeme geldi Tahil ihracatinda saglanan onemli artisa karsin Rusya nin dis ticaret hacmi eski duzeyini asamadi Rusya nin ilk demiryolu hatti ancak 1851 de hizmete acildi ve karayollari agi son derece yetersiz kalmaya devam etti Sanayi ve ticaretteki ciliz gelismeye gore hizla buyuyen kentlerde devlet korumasindan yararlanan varlikli tuccarlar onemli bir guc kazandi Orta Rusya daki Ivanovo gibi bazi merkezlerde sanayi iscisi olarak nitelendirilebilecek bir kesim ortaya cikti Bununla birlikte kentlerin agirlikli ogelerini kucuk esnaf ve zanaatcilar ile serfler olusturuyordu Egitim ve Dusunce Akimlari Aleksandr doneminde yasayla duzenlenen egitim sisteminin yeni universite ve okullarla yayginlasmasina ayni zamanda zararli dusunceler i onlemeye yonelik siki bir denetim eslik etti Nikolay in yonetiminde okullarda daha ozgur bir ortama izin verilmesine karsin universite ogrenimini soylu ve varlikli cevrelerin cocuklariyla sinirlamaya yonelik sistemli bir caba basladi Gene de kucuk memur esnaf ve papazlarin olusturdugu bir kesimden gelen yeni bir aydin tabaka ortaya cikti Dogrudan siyasi elestirilerin sert cezalarla karsilastigi agir baski ve sansur ortaminda dusunce akimlari ancak felsefe ve edebiyat alaninda ifade olanagi buldu Aydinlar arasindaki degisik egilimler Slavofiller ve Batililasma yanlilari biciminde bir kutuplasma yaratti Aleksandr Herzen Vissarion Belinski ve Mihail Bakunin gibi adlarin temsil ettigi Batililasma akimi Avrupa tipi bir burjuva liberalizminden cok radikal bir siyasi donusumu savunuyor ve otokrasinin dayanagi olan Ortodoks Kilisesi nin etkisini kirmayi hedef aliyordu Buna karsilik Petro doneminde Bati ya acilmanin saglam geleneksel yapiyi bozdugunu one suren Slavofillerin programi Rusya ya ozgu kurumlari ve Ortodokslugu temel alan evrimci bir gelisme cizgisine dayaniyordu Iki akimin temsilcileri zaman zaman belirli noktalarda bulusabiliyor ayrica bazi goruslerle birbirlerini etkiliyebiliyordu Rus Yayilmaciligi ve Dis Politikasi Topraklarinin genislemesiyle degisik milliyetleri ve dinleri barindirmaya baslayan Rusya da toplam nufusun ancak yarisini olusturan Ortodoks Ruslarin ayricalikli bir konumu vardi Otokrasi Ortodoksluk ve Rus halkina inanc narodnost ilkelerine dayali soven ve asimilasyoncu Rus milliyetciligi gene de imparatorluk yonetiminden tam bir destek gormuyordu Butun halklarin imparatora bagliligini onde tutan Nikolay asi Polonyalilara karsi Ruslastirma politikasini onaylarken yonetimle uyumlu Baltik Almanlarinin Estler ve Letonlar uzerindeki kulturel egemenligini ayakta tutmaya calisiyordu Seyh Samil in yakalanmasi Theodor Horschelt in bir calismasi Imparatorluk yonetimi 19 yuzyilin ilk yarisinda ozellikle Asya da genis topraklar kazandi Gurcu Imereti Kralligi nin 1801 de Rusya ya baglanmasini oteki kucuk Gurcu prensliklerinin ilhaki izledi Iran 1813 te Gulistan Antlasmasi yla Azerbaycan in kuzey kesimini Rusya ya birakmak zorunda kaldi Ermenilerin yasadiklari topraklar da 1828 de Rus yonetimine girdi Seyh Samil onderligindeki Cecenlerin ve Dagistan halklarinin direnisi ancak 1834 59 arasindaki seferlerle kirilabilirken Cerkeslerin denetim altina alinmasi 1864 e degin surdu Kazakistan daki gocebe halklar ise 1840 larda egemenlik altina alindi 17 yuzyilda Uzak Dogu da Rus kuvvetleri Pasifik Okyanusu kiyilarina kadar ulasti 1707 de Japon adalarinin kuzeyindeki Kamcatka yarimadasi Rus bolgesi ilan edildi 18 yuzyilin ortalarina gelindiginde Ruslar Bering Bogazi ni gecerek Alaska ya girdiler Rus Amerikan Kumpanyasi Alaska ve Kaliforniya nin bazi kiyi ve adalarini ele gecirdi Bu genisleme Amerika nin dogu ucunda bagimsizligini kazanip batiya dogru tum kitayi egemenligi altina alma ugrasi veren Amerika Birlesik Devletleri tarafindan durduruldu 19 yuzyil baslarinda Rus dis politikasinin en onemli hedefleri Rusya nin oteden beri catistigi Isvec Polonya ve Osmanli Devleti oldu Tilsit Antlasmasi ndan sonra Isvec e acilan savas 1809 da Finlandiya nin Rus Imparatorlugu na baglanmasini sagladi Izleyen donemde Isvec Rusya icin bir tehlike olmaktan cikti Polonya nin birliginden yana bir politika izleyen Aleksandr in Rusya yla muttefik bir krallik yaratma girisimleri ise sonucsuz kaldi Litvanya uzerindeki hak iddialari uzerine Polonya ya karsi sertlesen tutum Rus korumasina son vermeye yonelik ayaklanmayla 1830 bir sindirme politikasina donustu Ayaklanmanin bastirilmasindan sonra Polonya nin ozerkligi kaldirilarak yogun bir Ruslastirma politikasina girisildi Polonya sorununda Prusya ve Avusturya dan guclu bir destek goren Rusya bir olcude Fransa ve Britanya yla karsi karsiya geldi Rus yayilmasinin baslica hedefi olan Osmanli Devleti ne karsi izlenen politika ise ikili bir nitelik tasidi Daha cok Karadeniz uzerinden tahil ihracati icin guvenli bir yol olusturmayi amaclayan imparatorluk yonetimi oncelikle guclu bir muttefik olarak Osmanli Devleti uzerinde nufuz kurmaya yoneldi Bu politikanin uygulandigi 1798 1806 ve 1832 53 arasinda Osmanli Devleti nin butunlugunu destekleyen Rusya toprak taleplerinden kacinma yolunu tuttu Avrupa daki guc dengelerinin bu politikayi guclestirdigi donemlerde ise Balkan halklarini kiskirtma ya da dogrudan savas acma 1806 12 1828 29 1853 56 yolu secildi Osmanlilarla ittifak politikasi Turk Bogazlari uzerinde denetim kurma ve Akdeniz e inme acisindan daha buyuk kazanclar sagladi Catisma donemlerinde ise Bogdan ve Eflak prensliklerini ele gecirme cabasi one cikti Bu cabanin Avrupa da yarattigi kaygi Rusya nin Avrupa nin disinda tutulmasini dusunen Britanya ve Fransa nin Osmanli Devleti nin yaninda Kirim Savasi na girmesinde onemli rol oynadi Sivastopol un bir yil basariyla savunulmasina karsin savasta ortaya cikan ciddi yetersizlikler Nikolay in yerine gecen II Aleksandr i hukumdarligi 1855 81 oncelikle Rusya nin geri kalmisliginin ustesinden gelmeye yoneltti Modernlesme Cabalari Serfligin Kaldirilmasi ve Reform Ayrica bakiniz Koylu serfliginin kaldirilmasi Kirim Savasi ndaki maglubiyet Rusya nin geri kalmisliginin bir eseriydi Bu nedenle Car II Aleksandr bir takim reform hareketlerine giristi Bunlarin en basinda ise kendisinin daha sonra Ozgurlukcu Car olarak anilmasini saglayacak olan serflerin ozgurlestirilmesiydi Rusya yi ileri Bati ulkelerinin duzeyine cikarmak amaciyla koklu degisiklikler yapilmasi gerektigini goren II Aleksandr toprak sahiplerinin sert muhalefetini belirli odunlerle yumusatarak 3 Mart 1861 de serfligi kaldiran bir kararname yayimladi Bu kararnamede on milyonlarca kisi ozgurluge kavusturulurken uzun vadeli bir odeme programiyla eski serflere belirli olcude toprak dagitildi Ama mulk sahibi genis bir koylu sinifi yaratma cabasi toprak sahiplerine verilen tazminatlari karsilamak icin koylulerin agir bir borc altina sokulmasi ve bircok bolgede koylulerin topraklarini ellerinde tutamamasi gibi nedenlerle basarisizliga ugradi Buna karsilik toprak sahiplerinin ekonomik dayanaklarinin zayiflamasiyla feodal iliskilerde hizli bir cozulme sureci basladi Serfligin kaldirilmasiyla birlikte toprak sahiplerinin yerel yonetimdeki agirligi da kirildi Daha once toprak sahiplerince secilen yerel yoneticilerin merkezden atanmasi ilkesi getirildi Kokeni cok eskiye dayanan koy komunu sistemi devlet adina vergi toplamayi saglayan bir arac olarak duzenlendi Bu reformlarin ardindan 1864 te denen yerel yonetim meclisleri olusturuldu Uyeleri secimle belirlenmekle birlikte oy ve sandalye dagitimi sayesinde toprak sahibi soylularin buyuk bir agirlik tasidigi zemstvo lara egitim saglik yol yapimi ve baska yerel islerle ugrasma yetkisi tanindi Ayni yil yargi alaninda yapilan genis capli bir reformla duzenli ve modern bir adli sistem kuruldu Aleksandr bu tur reformlarin yani sira siyasi alanda da bir yumusama baslatti Bircok mahkum ve surgunu bagislayarak baski ve kisitlamalari hafifletti Ama liberal cevrelerin temsili bir yonetim olusturulmasi yonundeki isteklerine sert bir bicimde karsi cikarak otokratik duzeni koruma yoluna gitti Devrimci Etkinlikler Serfligin kaldirilmasindan sonra koylulerin karsilastigi yeni guclukler Nikolay Cernisevski gibi radikal aydinlarin yonelttigi sert elestiriler dogrultusunda devrimci bir hareketin gelismesine zemin hazirladi 1863 te Polonya da patlak veren ayaklanmanin ve 1866 da cara karsi girisilen suikastin ardindan yonetimde tutucular agirlik kazanmaya basladi Bu donemde reformlar kentlerde sinirli secime dayali belediye orgutlerinin kurulmasi 1870 ve zorunlu askerlik hizmetiyle birlikte ordunun modernlestirilmesi 1874 gibi adimlarla sinirli kaldi Devrimci hareketin Avrupa daki sosyalist akimlardan da etkilenerek yeniden canlandigi 1870 lerde Narodnikler olarak adlandirilan gencler siyasal propagandayla koyluleri ayaklandirma hedefine yoneldi Bunu izleyen yaygin tutuklama ve surgunler hareketin daha radikallesmesine ve yeraltina gecmesine yol acti Siki bir orgutlenmeyle ortaya cikan Zemlya i Volya Toprak ve Ozgurluk zamanla siddet eylemlerine basvurmaya basladi Orgutun 1879 da ikiye bolunmesinden sonra Narodnaya Volya Halkin Iradesi adini alan siddet yanlisi kanat 13 Mart 1881 de bombali bir suikastle imparatoru oldurdu Basa gecen III Aleksandr hukumdarligi 1881 94 babasinin bir sure once ele aldigi mesruti duzene gecis tasarisini bir yana atarak egitimi sinirlama zemstvolarin calismalarini engelleme ve koy komunleri uzerinde daha siki bir denetim kurma gibi baskici onlemler aldi Olaganustu yetkilerle donatilan ve maddi kosullari duzeltilen burokrasi etkili bir baski araci durumuna geldi Ama ekonomik gelismenin yarattigi yeni toplumsal gucler ve gerginlikler yeniden etkili bir muhalefet dogurdu Merkezi hukumetin otoriter tutumunun da etkisiyle zemstvolar icinde guclenen ilimli liberal hareket otokrasiyi korumada direten II Nikolay in hukumdarligi 1894 1917 imparator olmasindan sonra daha da yayginlasti Aydinlara ve serbest meslek sahiplerine dayanan radikal akimlar boy gosterirken sosyalist harekete temel olusturan sanayi iscileri ile ozellikle Orta Volga bolgesindeki koyluler arasinda da bir hareketlenme basladi Ekonomik ve Toplumsal Gelismeler Eski serflerin kendilerine dagitilan topraklarin borclarini odeyerek ve toprak satin alarak mulk sahibi bir sinif durumuna gelmesi oldukca agir ve sancili bir surec izledi Bu surecte koyluler arasinda da belirgin bir farklilasma ortaya cikarken soylu toprak sahiplerinin konumu gittikce sarsildi Belirli bir koylu kesimin daha yuksek bir refah seviyesine ulasmasina karsin tarimdaki gerilik ve yoksulluk yaygin varligini surdurdu Bunun baslica nedenleri devletin tarimi ihmal etmesi agir borc yuku cesitli temel gereksinim mallarindan alinan vergiler uretim arac ve tekniklerinin eksikligi dusuk verimlilik duzeyiydi Kirsal kesimdeki yaygin yoksullugun bir baska kaynagi Sibirya daki yeni yerlesim alanlariyla zengin tarim bolgelerine ve kentlere yonelik goclerin hizla artan isgucu fazlasini eritememesiydi Koy komunu sisteminin girisimci ciftcilerin gelismesini kostekleyen kati kurallari da tarimdaki guclukleri artiriyordu Sonuc olarak feodalizmin cozulmesine eslik eden agir sorunlar koylerde bir altust olus baslatti ve ozellikle yoksul koyluler arasindaki toprak talebini daha da keskinlestirdi Serfligin kaldirilmasi ve kirsal kesimin pazara acilmasi sinirli duzeyde de olsa kapitalizmin serpilmesine elverisli kosullar yaratti Bankalar ve kredi kuruluslari kucuk koylere kadar ulasti tahil ticareti onemli olcude canlandi Ozellikle 1870 lerde hizli yurutulen demiryolu yapimi bolgeler arasindaki ekonomik butunlesmeyi ileriye goturdu Askeri geleneklerin ve demiryollarinin demir ve celik icin yarattigi yuksek talep bu urunlerin iceride karsilanmasini zorunlu kildi Boylece 19 yuzyilin sonlarina dogru yaygin komur uretiminin de yardimiyla genis capli bir metalurji sanayisi dogdu Orta Asya daki yeni topraklardan saglanan bol miktarda hammadde dokumacilik ve seker uretimi gibi sanayilere daha saglam bir temel kazandirdi Ozellikle Petersburg da makine yapimi ve elektrik donanimiyla ilgili sanayiler dogmaya basladi Azerbaycan da cikarilan petrol onemli bir kaynak durumuna geldi Ote yandan Fransiz ve Belcika sermayesi metalurji sanayisinde Britanya sermayesi petrol uretiminde Alman sermayesi de elektrik alaninda yogun yatirimlara giristi Sanayinin isgucu kaynagini buyuk olcude kirsal kesimden kopan koyluler olusturdu Kentlerde hizla buyuyen isci sinifi agir bir somuruyle karsi karsiya kaldi Dusuk ucretler uzun is saatleri ve kotu barinma kosullari isciler arasinda tepkiler dogurmada gecikmedi Imparatorluk polisinin siki yasak ve baskilarina karsin gizli sendikal orgutlenmeler ortaya cikti ve giderek yukselen grev eylemleri basladi Devletin koruyucu semsiyesi altinda gelisen Rus burjuvazisi kacinilmaz olarak otokratik yonetimle butunlesme yoluna gitti Burokratik ve askeri bir nitelik tasiyan Rus kapitalizminin itici gucunu de buyuk olcude resmi devlet politikalari olusturdu Egitim ve Dusunce Akimlari Rusya da ilk modern sayimin yapildigi 1897 de toplam nufus icindeki orani ancak yuzde 0 1 i bulan universite ogrencilerinin yaklasik dortte ucunu soylularin ve memurlarin cocuklari olusturuyordu Ortaogretim kurumlarinda okuyanlarin orani da ancak yuzde 1 e yaklasiyordu bu kesimin icinde soylu ve memur cocuklarinin orani beste ikiye ulasiyordu 1904 teki verilere gore ilkogrenim cagindaki cocuklarin ancak yuzde 27 si okula gidebiliyordu Bu rakamlarin ortaya koydugu olumsuz tablo ulkenin geriligi ve kaynak yetersizliginden cok imparatorluk yonetiminin izledigi politikanin sonucuydu 19 yuzyilin ikinci yarisinda Rus dusunce dunyasinda entelejansiya olarak adlandirilan bir kesim one cikti Cekirdegini hukukcu hekim ogretmen ve muhendislerin olusturdugu entelejansiya icinde bazi burokratlar toprak sahipleri ve subaylar da yer aliyordu Toplumsal ve siyasi konularla yakindan ilgilenen bu kesim imparatorluk rejiminin otokratik ve baskici yapisina kokten karsiydi Her konuyu toplumun ilerlemesi acisindan ele alan bu muhalefeti belirleyen temel cizgi toplumsal yararcilik anlayisiydi Donemin devrimci hareketlerinin pek cok onderi entelejansiya cevresi icinden cikti Agir polis baskisi ve ozgurluklerden yoksunluk bu onderleri kitlelere yol gosterecek siki disiplinli bir orgutlenme modeline yoneltti Bu donemde devrimci ve radikal egilimlere damgasini vuran Rus sosyalizmi iki ana akim cercevesinde gelisti Kokeni Narodnaya Volya ya dayanan gruplarin 1901 de partilesmesiyle ortaya cikan Sosyalist Devrimcilerin programi kapitalizmin asamasindan gecmeden koy komunlerine dayali sosyalist bir duzen kurmayi ongoruyordu Bu hareketin bir kanadi siddet yontemlerini esas alirken oteki kanadi radikal orta sinif liberalizmiyle birlesme yoluna yoneldi Cesitli gizli isci gruplarinin 1898 de kurdugu Rus Sosyal Demokrat Isci Partisi RSDRP ise kapitalizmin gelismesini kacinilmaz goruyor ve sosyalizm yolunun burjuva demokratik devrimle acilacagini savunuyordu RSDRP nin 1903 teki ikinci kongresinden sonra Sosyal Demokrat hareket de basini Vladimir Ilyic Lenin in cektigi Bolsevikler ve Julius Martov un onculuk ettigi Mensevikler olarak iki kanada ayrildi Ruslastirma Politikasi Polonya da imparatorluk yonetimine karsi direnisin kirildigi 1863 ten sonra toprak reformuyla birlikte baslatilan Ruslastirma politikasi Ukrayna daki benzer uygulamalarin ardindan 1890 larda genel bir niteligi burundu Gucunu daha cok burokrasiden alan ve Ortodokslugu dayatma cabalariyla atbasi giden bu politikanin yurutulmesinde Rus Ortodoks Kilisesi de onemli rol oynadi Ruslastirmanin ilk hedeflerinden biri olan Baltik bolgesinde yerel halklarin Alman toprak sahiplerine ve zenginlerine duydugu tepki dil egitim ve kultur alaninda Alman etkisinin kirilmasini buyuk olcude kolaylastirdi Buna karsilik Ortodokslugu benimsetme cabalari sonucsuz kaldi ve Kafkasya daki Ruslastirma girisimleri etkili bir pasif direnisle karsilasti Imparatorluga bagli Musluman halklar arasinda ekonomik ve kulturel bakimdan daha gelismis bir duzeyde bulunan Tatarlar yogun bir Ruslastirma politikasina hedef oldu Orta Asya da ise Rus somurgeci yonetimi dolayli yontemlere dayandigindan benzer bir uygulamaya gidilmedi ve eski duzenin surmesine izin verildi Ruslastirmanin butun siddetiyle surdugu donemde Yahudilere yonelik ayrimci politikalar da doruguna cikti Boylece imparatorlugun kiskirtmasiyla girisilen pogromlar ayni zamanda halk arasindaki hosnutsuzlugu baska yonlere cekmede kullanildi Dis Iliskiler 93 Harbi nde Rus kuvvetlerinin Tuna yi gecmelerini temsil eden bir calisma 19 yuzyilda Rus dis politikasinin agirlik noktalarini Balkanlar ve Uzak Dogu olusturdu Bu dogrultuda yurutulen nufuz ve yayilma mucadelesi Rusya yi batida Avusturya ve Almanya doguda da Japonya yla karsi karsiya getirdi Kirim Savasi nin ardindan konan askeri kisitlamalarin 1871 de kaldirilmasindan sonra Karadeniz donanmasini yeniden kuran Rusya geleneksel stratejisi dogrultusunda Balkanlar da daha ekin bir rol oynamaya basladi Panslavizm akiminin da etkisiyle 1877 de Osmanli Devleti ne acilan savas 93 Harbi Bulgaristan in bagimsizligini saglayan Ayastefanos Yesilkoy Antlasmasi yla 1878 noktalandi Ama Berlin Kongresi ni toplayarak Rus kazanclarini sinirlandiran Britanya ve Avusturya izleyen donemde de Balkanlar da Rus nufuzunu engellemeye calisti Bu durumun yarattigi catisma Avusturya Almanya ve Italya nin Uclu Ittifak i olusturmasiyla daha da derinlesti Destek icin Fransa ya donmek zorunda kalan Rusya 1891 de bu ulkeyle mali iliskilerini gelistirmenin yani sira askeri bir ittifak kurdu Bu arada 1860 larda Turkistan da baslayan Rus yayilmasi 1880 lerde Hazar Denizinin dogu kiyisindaki Turkmen topraklarina kadar ulasti Britanya nin Hindistan daki konumunu tehdit eden bu gelismeler iki ulke arasinda Afganistan uzerinde baslayan cekismeyle yeni bir boyut kazandi Orta Asya daki Rus Britanya cekismesi Eylul 1885 te nufuz sinirinin belirlenmesiyle yatisti Japonya ve Cin le bir dizi antlasma imzalayarak Uzakdogu da Sahalin ve Kuril adalariyla Amur Nehri vadisi gibi onemli koprubaslarini ele geciren Rusya Kore uzerindeki Cin Japon cekismesinde 1894 95 Cin in yaninda yer aldi Japonya nin yayilmasini onlemeye yonelik bu politika Mancurya da ve ardindan Liaodong Yarimadasinda liman ve demiryolu ayricaliklari elde edilmesini sagladi Boxer Ayaklanmasi sirasinda Mancurya ya Rus birliklerinin girmesi 1900 Japonya yla rekabeti acik catismaya donusturdu Cin deki cikarlarini korumak isteyen Britanya 1902 de Japonya yla ittifaka girdi Gerginligi azaltmaya yonelik gorusmeler surerken Japon kuvvetleri Subat 1904 te Port Arthur daki Lushun Rus savas gemilerine ani bir baskinla saldirdi Boylece Rus Japon Savasi basladi Imparatorlugun Son YillariDevrim ve Dumalar 1905 Devrimi nden bir sahne Ilya Repin in bir calismasi Japonlar karsisinda hem karada hem denizde alinan agir yenilgiler imparatorluk duzenine karsi hosnutsuzlugu aciga cikaran yaygin protesto hareketlerine yol acti Petersburg da Kislik Saray a yurumek isteyen gostericilere ates acilmasiyla yasanan Kanli Pazar olaylari tirmandirarak 1905 Devrimi nin kivilcimini olusturdu Isci grevleri sokak catismalari koylu hareketleri ve askeri isyanlar biciminde gelisen genel ayaklanma ozellikle azinlik milliyetlerin yasadigi bolgelerde hizla yukseldi Bu arada Kara Yuzler ve benzeri karsidevrimci orgutler halki sindirmeye yonelik saldirilara giristiler Ekim 1905 te baslayan demiryolu grevinin ulke capinda yayginlasarak bir genel grev bicimini almasi ve Petersburg Sovyeti nin olusturulmasiyla devrimci hareket doruguna ulasti Guc durumda kalan II Nikolay Ekim Manifestosu nu yayimlayarak mesruti bir anayasa ve secilmis bir meclis Duma sozu verdi Ardindan Japonya yla elverisli bir baris yapilmasinda onemli rol oynayan ve halka odun politikasinin baslica savunuculari arasinda yer alan Sergey Vitte yi basbakanliga getirdi Bunu izleyen siyasi manevralarla muhalefetin bolunmesi ve devrimci dalganin dusus icine girmesi karsi saldiriya gecen imparatorluk yonetimine adim adim ayaklanmalari bastirma olanagi verdi Radikal muhalefetin taleplerini karsilamaktan uzak yasal duzenlemelerden sonra Nisan 1906 da secilen Birinci Duma da beklenenin tersine Kadetler ve Isci Grubu Trudovikler gibi liberal ve sol muhalefet orgutleri cogunlugu elde etti Ayrica Rus olmayan milliyetler de genis bir temsil olanagi buldu Koklu reformlar istedigi icin imparatorluk hukumetiyle catismaya giren Birinci Duma iki ay gecmeden dagitildi Basbakanliga atanan Pyotr Stolipin ulkeyi kararnameler araciligiyla yoneterek son direnis noktalarini ortadan kaldirdi ve ordu ile polis orgutunu etkili bir isleyise kavusturdu Subat 1907 de Ikinci Duma icin yapilan secimlerde Isci Grubu ile Kadetler ilk iki sirayi alirken boykot taktiginden vazgecen Sosyal Demokratlar ucuncu guc olarak Duma ya girmeyi basardi Ilimli liberalleri temsil eden ile tutucu gruplar ise azinlikta kaldi Boylece daha da sola kayan Ikinci Duma nin omru ancak uc ay surdu Koylulerin ve azinlik milliyetlerin oy hakkinin kisitlanmasiyla tutucularin belirgin bir agirlik kazandigi Ucuncu ve Dorduncu Duma lar genelde imparatorluk hukumetinin politikalarini desteklediler Bu donemde askeri ve burokratik bir yapiya dayanan otokrasinin temel ozellikleri ayakta kalmakla birlikte siyasal partiler basin sendikalar ve egitim kurumlari gorece bir serbestlikten yararlandi Imparatorluk duzenini yeniden pekistirmede onemli rol oynayan Stolipin tarimi modernlestirerek koyluler arasinda imparatorluk icin yeni bir dayanak yaratmaya calisti Ayni yillar sanayide de surekli bir gelismeye sahne oldu ve Sibirya da genis topraklar yerlesime acildi Devrim sirasindaki kazanclari geri alinan azinlik milliyetlere karsi yeniden yogun bir Ruslastirma politikasi uygulanmaya basladi Orta Asya da Rus gocmenlerin kurdugu koloniler hizla artti Burokratlarin entrikalariyla konumu sarsilan Stolipin in Eylul 1911 de oldurulmesinden sonra hukumet imparatorun cevresini kusatan danismanlarin eline gecti Grigori Rasputin gibi seruvenci bir mistik imparatorluk sarayinda buyuk bir nufuz kazandi Savas ve Monarsinin Cokusu Asya da Japonya ve Britanya ile catismaya son veren Rusya 1906 dan sonra Balkanlar uzerinde nufuz kazanmak icin Avusturya ya karsi yogun bir mucadeleye girdi Balkanlar da giderek kizisan ortam Rusya nin cok gecmeden Britanya ile Fransa nin yaninda I Dunya Savasi na katilmasini getirdi Bir sure sonra Osmanli Devleti nin Almanya ve Avusturya nin muttefiki olarak savasa girmesiyle Kafkasya da yeni bir cephe acmak zorunda kalan Rusya ayni zamanda Bogazlar in acik olmasina bagli olan ikmal destegini buyuk olcude yitirdi Ciddi silah ve muhimmat sikintisi cekmeye baslayan Rus ordulari batida birbirini izleyen agir yenilgilere ugradi 1915 sonbaharina gelindiginde Rusya nin kayiplari bir milyonu asmis bulunuyordu Savasin yol actigi yikimla birlikte basinda ve Duma da halkin guvenine sahip bir hukumet talebi yukselmeye basladi Ama Nikolay in dar bir hizbe dayanan beceriksiz yonetimi ekonominin hizla bozulmasina ve imparatorluga karsi tepkilerin derinlesmesine yol acti 1917 yilina gelindiginde Rus ekonomisi iflas etmis durumdaydi Vergi sistemi karisik bozuk ve adaletsizdi Savasin finansmani ancak erimekte olan altin rezervleri ile dis borclarla saglanmaktaydi Buna ek olarak Rusya da devlet kuruldugundan bu yana demokratik gelenek ve orgutlerin olmamasi hicbir bicimde sesini duyuramayan Rus halkina Imparatorluk rejimine karsi siddetli baskaldiridan baska bir secenek birakmamisti Birinci Dunya Savasi nin butun bu kosullari imparatorlugu yikmayi hedefleyen liberaller reformcular ve Bolsevikler icin bulunmaz bir firsat oldu Her seyden once ulkede genel seferberlik ilan edildigi icin silah bu kez Rus halkinin eline gecmisti Mart 1917 de baskentte yayilan grev ve sokak gosterileri carlik subaylarinin emirlerini dinlemeyen askeri birliklerin de protestolari desteklemesiyle Subat Devrimi olarak bilinen bir ayaklanmaya donustu Petrograd Isci ve Asker Delegeleri Sovyeti ile Duma nin vardigi anlasma sonucunda Prens G Y Lvov baskanliginda agirligini Kadetler ve Oktobristlerin olusturdugu bir Gecici Hukumet olusturuldu Hukumete bagli birliklerce Pskov da kusatilan Nikolay in 15 Mart 1917 de tahttan cekilmesiyle imparatorluk rejimi sona erdi KaynakcaWikimedia Commons ta Rus Imparatorlugu ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Geoffrey Swain 2014 Trotsky and the Russian Revolution Routledge s 15 ISBN 9781317812784 19 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 June 2015 The first government to be formed after the February Revolution of 1917 had with one exception been composed of liberals Alexander Rabinowitch 2008 The Bolsheviks in Power The First Year of Soviet Rule in Petrograd Indiana UP s 1 ISBN 978 0253220424 10 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 June 2015 a b c d Oral Sander Siyasi Tarih Ilkcaglardan 1918 e Imge Kitabevi Eylul 2007 ISBN 978 975 533 043 3 a b c Rusya Gecmisini Ariyor Focus Mart 1998 a b c d 25 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2013 a b Rus Egitiminde Batililasma Cabalari Ve Reformlar Afyon Kocatepe Universitesi