Sığırcık ya da bayağı sığırcık (Sturnus vulgaris); ötücü kuşlar (Passeri) takımından, sığırcıkgiller (Sturnidae) familyasına ait bir kuş türüdür. Yaklaşık 20 cm uzunluğunda ve metalik parıltılı parlak siyah tüylere sahip olan sığırcığın tüy örtüsünde, yılın bazı dönemlerinde beyaz benekler görülür. Genç bireylerin tüy örtüleri, erişkin bireylerinkinden daha kahverengi tonlardadır. Bacakları pembe olan türün gagası kışları siyah yazları ise sarı renklidir. Özellikle toplu tüneme durumlarında gürültücü olan bu kuşun şakıması, müzikal bir tonda olmasa da çeşitlilik arz eder. Türün taklitçilik yetisine, çeşitli edebi eserlerde atıflar verilmiştir.
Sığırcık | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Korunma durumu | |||||||||||||||
Asgari endişe altında (IUCN 3.1) | |||||||||||||||
Biyolojik sınıflandırma | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
İkili adlandırma | |||||||||||||||
Sturnus vulgaris Linnaeus, 1758 | |||||||||||||||
Doğal dağılımı: Yaz konuğu Yerleşik Kış konuğuSokulduğu bölgeler: Yaz konuğu Yerleşik |
On iki kadar alt türü bulunan sığırcık, doğal dağılım alanı olan Avrupa'nın ılıman bölgeleri ile Palearktik biyocoğrafik bölgesinden Moğolistan'ın batısına kadar olan alanda, açık habitatta ürer. Tür ayrıca Avustralya, Yeni Zelanda, Polinezya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika, Karayipler, Arjantin ve Güney Afrika Cumhuriyeti'ne sokulmuştur. Avrupa'nın güneyi ve batısı ile Asya'nın güneybatısında yaşayan türleri yerleşik iken kuzeydoğu popülasyonları kışları, üreme alanları içinde daha güneye ve batıya göç ederler. Yapay ya da doğal oyuklara düzensiz yuvalar yapan sığırcığın dişileri dört ila beş adet, parlak açık mavi renkte yumurta yumurtlarlar. İki haftalık kuluçka süresinden sonra yumurtadan çıkan yavrular yaklaşık üç hafta daha yuvada kalır. Her yıl bir ya da iki kere üreme denemesinde bulunurlar. Hepçil olan tür, çeşitli omurgasızın yanı sıra tohum ve meyvelerle de beslenir. Çeşitli memeli ve yırtıcı kuşlar tarafından avlandıkları gibi hem iç hem de dış parazitlerden muzdariptirler.
Omurgasız haşerelerle beslenmeleri nedeniyle sığırcık sürüleri tarım için faydalı, meyve ve tohumlarla da beslenmeleri açısından ise zararlı olarak sayılabilirler. Kentsel alanlarda oluşturdukları gürültü ve kargaşa da insanlar açısından rahatsız edici olabilir. Geçmişte insanlar tarafından sokuldukları bölgelerde itlaf gibi yöntemlerle kontrol altına alınmaya çalışılsalar da, Batı Avustralya'daki kolonileşmenin önlenmesi dışında başarılı olunamamıştır. Avrupa'nın batısı ve kuzeyindeki sığırcık popülasyonu, yavruların beslenmesi için gerekli olan omurgasızların sayılarının azalması nedeniyle 1980'lerden beri azalır; Kuzey Amerika'da da 1970 ile 2014 arasında sokulmuş olan popülasyonun azaldığı görüldüğünden global olarak popülasyonunun azalma eğiliminde olduğu belirtilmiş ancak buna karşın küresel çaptaki popülasyonlarının büyüklüğü nedeniyle Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından asgari endişe altındaki türler arasında listelenir.
Etimoloji
Tür ilk olarak Carl Linnaeus'un 1758'de yayımlanan Systema Naturae adlı eserinde Sturnus vulgaris adı ile tanımlandı. Cins adı Sturnus Latincede "sığırcık", epiteti vulgaris ise Latincede "bayağı" anlamına gelir.
Dîvânu Lugâti't-Türk'te bu kuş sıkırçık ya da sıkırçuk olarak geçer.Eski Türkçede "çığırmak, ötmek" anlamına gelen "sıkır-" kökü ile "-çuk" küçültme ekinin birleştirilmesiyle oluşturulduğu düşünülmekle birlikte "şakıma" anlamına gelen "sıkırça-" köküne "-ık" eki eklenmesiyle oluşturulduğuna dair yorumlar da bulunur. Kelimenin kökünün sığır kelimesiyle bir ilgisi yoktur.Osmanlıcada sığırcuk ya da sığırcık;Farsçadan alıntılanmış olarak "anlayışlı kuş" anlamında mürg-i zîrek ya da mürg-i zeyrek;zürzür olarak kullanılırdı. Anadolu'da sığırcığa çekirgekuşu, çoğurcuk, sakızgan, sar, sarec, sari veya zurzur da denirkenKıbrıs ağzında, Rumcadan gelen mavrobullo kelimesi kullanılır.
Taksonomi ve evrimi
Sığırcıkgiller (Sturnidae) familyası, sokulduğu bölgeler haricinde tamamen Eski Dünya'ya özgüdür ve en çok tür çeşitliliği Güneydoğu Asya ile Sahra Altı Afrika'da görülür.Polifiletik olan Sturnus cinsinin üyeleri arasındaki bağlantılar tam olarak çözümlenememiştir. Sığırcığın en yakın akrabası kara sığırcıktır (Sturnus unicolor).Parapatrik olan, göçmen olmayan kara sığırcığın; mitokondriyal DNA araştırmalarından elde edilen sonuçlara göre Pleistosen'de, İber Yarımadası'ndaki buzulların çekilmesinin ardından ata tür olan sığırcıktan ayrılarak ortaya çıkan bir alt tür olması muhtemeldir. Sığırcık popülasyonları arasında görülen genetik varyasyonlar, sığırcık ile kara sığırcık arasında görülenlerden daha fazladır.Çibanyen'den kalma sığırcık fosilleri mevcut olsa da, fosil kalıntılarının daha sonraki dönemlerde kesintiye uğramasından ötürü sığırcıkgiller familyasında bulunan türler arasındaki ilişkiler kesin bir şekilde çözülememektedir.
Alt türler
Sığırcığın, boyut ve erişkin tüy örtüsünün renk tonlarının klinal olarak değiştiği alt türleri bulunur. Coğrafi alanda kademeli varyasyonların yaygın geçiş karakteristiklerinin görülmesi nedeniyle otoriteler arasında alt türlerin tanımlanması konusunda farklılıklar vardır.
Alt türler | ||||
---|---|---|---|---|
Alt tür | Otorite | Dağılımı | Açıklama | Görsel |
S. v. vulgaris | Linnaeus, 1758 | Uzak kuzeybatı ucu ile ve uzak güneydoğu ucu dışında Avrupa'nın çoğu yeri, İzlanda ve Kanarya Adaları | (Nominat alt türdür). | |
S. v. faroensis | Feilden, 1872 | Faroe Adaları | Özellikle gaga ve olmak üzere, S. v. vulgaris'ten daha büyük boyutludur. Erişkin bireylerin tüy örtüleri daha az lekeli, daha koyu ve daha mat yeşil parıltılıdır. Gençlerin tüyleri kurum karası, çene ve karınları beyazımsı, boğazları ise benekli karadır. | |
S. v. zetlandicus | Hartert, 1918. | Shetland | Görünüş olarak faroensis alt türüne benzese de boyutu faroensis ile vulgaris alt türleri arasındadır. Fair Adası, St. Kilda ve Dış Hebridler'de bulunan kuşların boyutları, bu alt tür ile vulgaris arasındadır ve otoriteye göre vulgaris ya da zetlandicus alt türünde sınıflandırılırlar. | |
S. v. granti | Hartert, 1903 | Azorlar | Görünüş olarak vulgaris gibidir, ancak özellikle ayakları olmak üzere daha küçüktür. Genellikle, özellikle üst kısımlarındaki tüy örtüsünün parıltısı mordur. | |
S. v. poltaratskyi | (Finsch, 1878) | Başkurdistan'ın doğusundan Ural Dağları boyunca doğuya doğru Sibirya'nın ortası, Baykal Gölü'ne ve Moğolistan'ın batısına kadar olan bölge | Görünüş olarak vulgaris gibidir, ancak baş kısmındaki tüy örtüsünün parıltısı mor, sırt bölgesininki yeşil, yan bölgelerininki morumsu mavi ve kanat üstününkü ise mavimsi yeşildir. Uçarken kanat altlarında açık tarçın-deve tüyü rengi tüyler görülür. | |
S. v. tauricus | Buturlin, 1904 | Kırım ve Dinyeper'in doğusundan Karadeniz boyunca doğuya ve Anadolu'nun batısına doğru olan bölge (yüksek rakımda yerini purpurascens alt türüne bırakır) | Görünüş olarak vulgaris'e benzer, ancak kanatları daha uzundur. Baştaki tüy örtüsünün parıltısı yeşil, gövdeninki bronz-mor, yanlar ile kanatların üzerininki ise yeşilimsi bronzdur. Kanat altları, uçları soluk olmak üzere siyahımsıdır. Üreme dönemindeki tüy örtüsünde hemen hemen hiç benek yoktur. | |
S. v. purpurascens | Gould, 1868 | Türkiye'nin doğusundan Tiflis ve Sevan Gölü'ne kadar olan bölge (Karadeniz'in doğu kıyılarındaki yüksek rakımlı bölgelerde tauricus alt türünün yerine bulunur) | Görünüş olarak vulgaris gibidir, ancak kanatları daha uzundur ve tüylerin yeşil parıltısı yalnızca kulak üstü, ense ve üst göğüste görülür. Bronz parıltıya sahip yanları ve kanat üst tüyleri dışında mor parıltılıdır. Kanatlarının alt kısımları koyu renklidir ve kenarlarında beyaz çizgi yer alır. | |
S. v. caucasicus | Lorenz, 1887 | Volga Deltası'ndan Kafkasya'nın doğusuna doğru ve komşu bölgeler | Başı ve sırtının parıltısı yeşil, ensesi ve karnının mor, kanatlarının üst kısımlarının ise daha mavimsi olup kanat altları purpurascens gibidir. | |
S. v. porphyronotus | (Sharpe, 1888) | Orta Asya'nın batısı (Çungarya Aladağları ile Altay Dağları arasında poltaratskyi alt türüne kademeli geçiş yapar) | Görünüş olarak tauricus alt türüne benzer, ancak boyut olarak daha küçüktür ve tamamen allopatriktir. Dağılım alanları arasında purpurascens, caucasicus ve nobilior alt türleri bulunur. | |
S. v. nobilior | (Hume, 1879) | Afganistan, Türkmenistan'ın güneydoğusu ve Özbekistan'dan İran'ın doğusuna kadar uzanan bölge ile komşu bölgeleri | Görünüş olarak purpurascens gibidir, ancak daha küçük ve kanatları daha kısadır. Kulak üstlerindeki tüy örtüsünün parıltısı mor, kulak altları ile kanat üstlerinin parıltısı daha kızılımsıdır. | |
S. v. humii | (Brooks, 1876) | Keşmir'den Nepal'e uzanan bölge | Vulgaris alt türüne nazaran daha küçük boyutludur. Ense bölgesindeki mor parıltı tüy örtüsü, yanlardan kuyruk üstüne kadar uzanabilir ve uzanmamışsa bu bölgelerdeki parıltı yeşildir. Bu alt tür bazen, Hodgson tarafından verilen indicus adı ile sınıflandırılır. | |
S. v. minor | (Hume, 1873) | Pakistan | Vulgaris alt türüne nazaran daha küçük boyutludur. Baş, karnın altı ve sırt bölgesindeki parıltı yeşil, diğer kısımlardaki parıltı ise mordur. |
Fair Adası, St. Kilda ve Dış Hebridler'de bulunan kuşların boyutları, nominat alt tür ile S. v. vulgaris arasındadır ve alt tür sınıflandırmaları, otoriteye göre vulgaris ya da zetlandicus alt türünde olmak üzere değişiklik gösterir. Bu adalarda tipik olarak bulunan koyu renkli genç kuşlara zaman zaman İskoçya ve diğer yerlerde de rastlandığından, daha önceleri izole oldukları sanılan faroensis ile zetlandicus alt türleri arasında gen akışı olduğu sonucuna varılmıştır.
Çoğu, çeşitli alt türlerin dağılımlarının birleştiği yerlerde görülen başka alt türler de tanımlanmışsa da bunlar günümüzde geçersiz kabul edilir. Bunların arasında Rusya'nın batısında vulgaris ile poltaratskyi alt türleri arasındaki geçiş ırkları olan S. v. ruthenus Menzbir, 1891 ve S. v. jitkowi Buturlin, 1904; Balkanların güneyinden Yunanistan ve İstanbul Boğazı boyunca Ukrayna'nın ortasına kadar vulgaris ile tauricus alt türlerinin geçiş ırkları olan S. v. graecus Tschusi, 1905 ve S. v. balcanicus Buturlin & Harms, 1909; İran'ın kuzeyinde caucasicus ve nobilior arasında geçiş ırkları olan S. v. heinrichi Stresemann, 1928 sayılabilir. İran'ın güneyinde, Fars eyaletinde bulunan ve 1928 S. v. vulgaris alt türüne benzeyen S. v. persepolis Ticehurst olarak adlandırılan bireylerin ayrı bir popülasyon mu yoksa Avrupa'nın güneydoğusundan göç eden kuşlar mı olduğu belirsizdir.
Fiziksel özellikler
Sığırcığın boyu 19–23 cm, kanat açıklığı 31–44 cm, kütlesi 58-101 g, kanat genişliği 11,8-13,8 cm, kuyruk uzunluğu 5,8-6,8 cm, gaga uzunluğu 2,5-3,2 cm, tarsus uzunluğu ise 2,7-3,2 cm arasındadır. Mor ya da yeşil parıltılı, yanardöner siyah renkteki tüy örtüsünde, özellikle kışın beyaz benekler bulunur. Erişkin erkek bireylerin gövdelerinin alt kısmındaki tüyler, erişkin dişi sığırcıklarınkinden daha az beneklidir. Erkeklerin gösteriş sırasında kullandığı boğaz tüyleri, dişilere göre daha uzun ve daha seyrek iken dişilerin boğaz tüyleri daha kısa ve uçları sivridir. Tıknaz bacakları pembemsi kızıl ya da grimsi kızıl renklidir. Uçları sivri olan dar ve konik gagaları, kışları kahverengimsi siyah iken yazları dişilerde limon sarısına, erkeklerde ise tabanı gri ve mavi olmak üzere sarıya dönüşür. Yılda bir kere, yaz sonundaki üreme mevsimi bittikten sonra tüy değiştirirler. Yeni çıkan göğüs tüylerinin ucu beyaz olurken kanat ya da sırt tüylerinin ucu da ten rengi olur. Tüylerin uçlarının beyaz ya da ten rengi olması sığırcığa yeni tüyleri çıktığında benekli görünümünü sağlar. Üreme döneminde beneklerin azalmasının nedeni ise tüylerin ucundaki beyaz ve ten rengi kısımların yıpranmasıdır. Genç kuşların tüyleri gri-kahverengidir ve ilk kışlarından itibaren erişkinlerin tüy renklerine sahip olurlar, ancak özellikle kafada olmak üzere kısmen gençlere özgü kahverengi tüyleri korurlar. Cinsiyetleri; erkeklerde koyu kahverengi, dişilerde de açık kahverengi ve gri olan iris rengine göre belirlenebilir. İris ile, her zaman koyu renkli olan göz bebeği arasındaki kontrastın tahmini, cinsiyeti belirlemede %97 doğru sonuç verir. Boğaz tüylerinin uzunluğu da hesaba katıldığında, ilk bakışta cinsiyeti doğru tahmin etme oranı %98'e çıkar.
Sığırcıkgillerin karasal üyelerinin çoğu gibi sığırcıklar da yerde, zıplamak yerine yürüyerek ya da koşarak hareket ederler. Üçgen şeklindeki kanatlarını periyodik bir şekilde çırpmalarının ardından, çok fazla irtifa kaybetmeden kısa mesafeler boyunca süzülüp akabinde tekrar kanat çırpmaya dönerek uçarlar. Sürü hâlindeyken bireyler hemen hemen aynı anda kalkar, birlikte ve ahenkle hareket eder, zaman zaman sıklaşıp zaman zaman araları açılarak geniş bir alana yayılır, en nihayetinde de kümelenerek aynı anda konarlar. Göç sırasında saatte 60 ila 80 km hıza ulaşıp 1.000 ila 1.500 km mesafe kat edebilirler.
Aralarında Sturnus cinsinin de bulunduğu sığırcıkgiller familyasına ait bazı türlerin kafatası ve kasları arayıcı beslenme şekline adapte olmuştur. Bu adaptasyon en çok kara sığırcık, ak yanaklı sığırcık (Spodiopsar cineraceus) ve sığırcıkta belirgin olup çenenin açılmasını sağlayan kaslar genişlemiş ve gözlerin gaganın ucuna bakacak şekilde yerleşebilmesi için kafatası daralmıştır. Bu şekilde sığırcık, gagasını toprağa sokup açarak saklı gıdalara ulaşabilir. Sığırcığın bu beslenme yöntemi için gerekli olan fiziksel özelliklere sahip olması muhtemelen bu kadar geniş bir alana yayılmasına yardımcı olmuştur.
İber Yarımadası, Akdeniz'in batısı ve Afrika'nın kuzeybatısında sığırcık, kara sığırcık ile karıştırılabilir. Yakından, özellikle de şakırken gözlemlendiğinde, kara sığırcığın boğaz tüylerinin daha uzun olduğu görülür.
Ses
Gürültücü bir tür olan sığırcığın şakıması hem melodik hem de mekanik seslerin ritüel şekilde birbirini izlemesinden oluşur ve çeşitlilik gösterir. Daha çok erkek bireyler şakır ve bu, genellikle bir dakika kadar sürer. Her bir şakıma tipik olarak ara vermeden birbirini takip eden dört çeşit şakıma türünden oluşur. Şakıma, bir dizi arı notalardan oluşan ıslıklarla başlar ve bunları, diğer kuş türlerinin şakımalarından ya da doğada duyulan insan yapısı seslerden taklit edilerek oluşan çeşitli sekanslar izler. Taklit edilen sesin yapısı ve basitliği, frekansından daha fazla önem taşır. Her ses sekansı birkaç kez tekrar edildikten sonra diğer sekansa geçilir. Çeşitlilik gösteren bu bölümden sonra bir dizi tekrar eden gaganın birbirine vurulması ile oluşan sesler gelir ve sonunda yine çeşitli sekanslardan oluşan yüksek frekanslı şarkı ile şakıma biter. Her kuşun kendine özgü bir repertuvarı vardır ve en yetenekli kuşların 35 kadar şarkı türü ile 14 kadar gagaların vurulması ile çıkarılan sesi olabilir.
Üreme mevsimi yaklaştıkça sürekli şakıyan erkekler, çiftlerini bulduktan sonra daha az şakımaya başlarlar. Dişi ortalıkta iken erkek bazen yuvaya uçarak girişe konar ve şakıyarak dişiyi yuvaya davet eder. Yaşlı kuşların repertuvarı gençlerden geniştir. Daha uzun ve çeşitli şekilde şakıyan erkek kuşların dişileri kendilerine çekmesi daha kolay olduğundan üreme başarıları da daha yüksektir. Dişilerin daha karmaşık şakıyan erkekleri tercih ettikleri görülür. Daha karmaşık şarkılara sahip olan sığırcıklar bu sayede daha genç ve tecrübesiz sığırcıklara karşı yuvalarını da daha kolay koruyabilirler.
Sığırcıklar, tüy değiştirme dönemi dışında tüm yıl boyunca şakır. Zaman zaman dişi bireylerin şakıdığı da gözlemlenir, ancak erkek bireylerde şakıma daha fazladır. Üreme mevsimi dışında yapılan şakımaların işlevi anlaşılamamıştır. Aralarında sürü çağrısı, tehdit çağrısı, saldırı çağrısı, homurtu çağrısı ve çiftleşme çağrısı gibi çağrılar bulunan on bir farklı çeşit şakıma tespit edilmiştir. Alarm çağrısı kulak tırmalayıcı bir çığlıktır ve bir arada yemek arayan sığırcık sürüsünden sürekli olarak bir hırıltı sesi duyulur. Tünerken ve yıkanırken sürekli karşılıklı şakırlar ve çıkardıkları yüksek ses, çevredeki insanların rahatsız olmasına yol açabilir. Sığırcık sürüsü birlikte uçarken kuşların kanatlarının senkronize olarak hareket etmesinden çıkan belirgin rüzgâr sesi yüzlerce metre öteden duyulabilir.
Davranış ve ekoloji
Sığırcık, özellikle sonbahar ve kış mevsimlerinde olmak üzere sosyal bir kuştur. Sürüyü oluşturan kuş sayısı farklılık gösterse de, tünedikleri yerlerin yakınlarında gürültücü sürüler oluştururlar. Bu sürülerin oluşmasının nedeninin, bayağı doğan (Falco peregrinus) ve bayağı atmaca (Accipiter nisus) gibi yırtıcı kuşlara karşı bir savunma mekanizması olduğu düşünülür. Yoğun, küre benzeri bir şekil oluşturan sürü, bir lideri olmadan hareket eder ve bu esnada sürekli olarak büyür, küçülür veya şekil değiştirir. Sürüdeki her bir birey, en yakınındaki bireyin hareketine göre yönünü ve hızını ayarlar. Şehir merkezi, ağaçlık ve sazlıklarda 1,5 milyona kadar bireyden oluşan sığırcık sürüleri, dışkılarıyla birtakım sorunlara yol açabilir. Toplamda 30 cm kalınlığa kadar ulaşabilen dışkılar, içerdiği kimyasallar nedeniyle ağaçların ölümüne yol açar. Daha az miktarlardaki dışkılar ise gübre görevi görür. Dolayısıyla orman bekçileri, sürüleri bulundukları yerden kaldırıp ihtiyaç olan yere yönlendirmeye çalışarak bu etkiden yararlanmakta ve büyük toksik dışkı birikintilerinin oluşmasını engellemeye çalışırlar.
İlkbaharda, Yutland'ın güneybatısındaki deniz tarafında bulunan bataklıkların üzerinde, günbatımından önce bir milyondan fazla sığırcığın oluşturduğu sürülerin uçuşu gözlemlenebilir. İskandinavya'nın kuzeyindeki kuşlar nisan ayının ortasında üreme bölgelerine göç etmek için ayrılmadan önce mart ayından itibaren sürüler hâlinde toplanmaya başlar. Sürü davranışının yarattığı gökyüzünde silüet olarak görülen karmaşık şekillerin oluşturduğu fenomene yörede sort sol ("kara güneş") adı verilir.Birleşik Krallık'ta kış ortasında beş ila elli bin arasında kuşun oluşturduğu sürüler güneş doğmadan hemen önce gözlemlenebilir. Yörede bu sürülere "mırıldanma" anlamına gelen murmuration adı verilir.
Beslenme
Büyük oranda böcekçil olan sığırcık, en çok haşere ve eklem bacaklılarla (Arthropoda) beslenir. Yedikleri böcekler arasında örümcekler (Araneae), çayır sinekleri (Tipulidae), güveler (Heterocera), mayıs sinekleri (Ephemeroptera), yusufçuklar (Anisoptera), küçük kızböcekleri (Zygoptera), çekirgeler (Caelifera), (Dermaptera), sinir kanatlılar (Neuroptera), evcikli böcekler (Trichoptera), sinekler (Diptera), kın kanatlılar (Coleoptera), yaprakarıları (Symphyta), arılar (Apoidea), yaban arıları ve karıncalar (Formicidae) sayılabilir. Bu böceklerin hem erişkin hem de larvalarını yiyen sığırcıklar; solucanlar, salyangozlar, küçük amfibiler ve kertenkelelerle de beslenirler. Başarılı bir üreme için omurgasızlarla beslenmeleri gerekli olsa da sığırcık hepçildir ve tahıl, tohum, meyve, nektar ve fırsat bulduğu durumlarda gıda atıklarıyla da beslenebilir. Yüksek oranda sakkaroz içeren gıdaları kolaylıkla metabolize edemeyen sığırcıkgiller, bu özellikleriyle çoğu kuş familyasından ayrılırlar. Azorlarda izole olarak yaşayan S. v. granti alt türü, burada bulunan ve soyu tehdit altındaki pembe sumru (Sterna dougallii) yumurtaları ile beslenir. Bu tür, ilkbahar aylarında üreme kolonileri için Azorlara dönmeden önce yöredeki sığırcık popülasyonunun itlafı gibi önlemlerle sayılarının kontrol altında tutulmasına çalışılmaktadır.
Sığırcıklar çeşitli yöntemlerle beslense de, yerde dolaşarak toprağın üstünde ya da hemen altında bulunan böcekleri avlamak en çok kullandıkları yöntemdir. Genellikle kısa otların arasında dolaşmayı tercih eder ve sıklıkla otlayan memelilerin arasında ya da üstünde, bu hayvanların dış parazitleri ile beslenirler. Sürüler toplu olarak yerde beslenirken sürünün arkasındakilerin sürekli olarak beslenme fırsatlarının daha iyi olduğu ön kısma uçarak beslenmesi "silindir beslenme" olarak adlandırılır. Sürü ne kadar büyükse, bir arada beslenen kuşlar birbirlerine o kadar yakındır. Sıklıkla bir yerde bir süreliğine beslenen sürü, topluca daha önce beslendikleri başka yerlere uçarak beslenmeye devam ederler.
Sığırcıklarda üç farklı davranışı gözlemlenmiştir. En yaygın olan arama davranışında kuş, bir böcek bulana kadar gagasını sürekli olarak rastgele bir şekilde toprağa saplar ve gagasını açarak toprakta bir delik bırakır. İlk olarak 1949 yılında Konrad Lorenz tarafından tanımlanan ve Almancada zirkeln olarak adlandırdığı bu davranış, aynı zamanda plastik çöp torbalarını delmek ve delikleri genişletmek için de kullanılır. Genç sığırcıklar, bu tekniği geliştirmeleri için zamana ihtiyaçları olmalarından dolayı genellikle daha az böcekle beslenir. İkinci yöntem, havada uçan böcekleri gagalarıyla kapmaktır. En az kullanılan üçüncü yöntem ise yerde hareket hâlindeki bir omurgasızı yakalamak için ileriye doğru hamle yaparak bunların topraktan çekilerek yenilmesidir. Besine erişimi kısıtlı olan ya da beslenme için gün ışığının azaldığı dönemlerde sığırcıklar, yağ depolayarak vücut kütlelerini artırırlar.
Yuvalama
Eşleşmemiş erkek sığırcık, uygun bir oyuk ya da kovuk bulur ve dişi sığırcıkları çekebilmek için yuva yapmaya başlar. Bu esnada sıklıkla çiçek veya taze yeşil bitkilerle yuvayı süslese de, erkek kuşu eşi olarak kabul eden dişi kuş, sonradan bu süsleri yuvadan kaldırır. Yuvada bulunan yeşil bitkilerin miktarı önemli olmasa da, dişiyi çekebilmek için yuvanın süslenmesinde kokulu otların kullanılmasının önem taşıdığı görülür. Civanperçemi (Achillea millefolium) gibi bitkilerin kokusu dişiler için çekici olabilir.
Erkekler yuvayı yaparken sürekli olarak şakırlar ve dişilerin yuvaya yaklaştığını gördüklerinde şakımaları artar. Çiftleşme gerçekleştikten sonra, her iki kuş yuvayı birlikte yapmaya devam eder. Herhangi bir oyuk ya da kovuk içerisinde olabilen yuvalar için en çok kullanılan yerler içi oyuk ağaçlar, binalar ve kesik ağaç gövdelerinin yanı sıra insan yapımı kuş yuvalarıdır. Nominat alt türde nadir olarak görülenin aksine S. v. zetlandicus, tipik olarak kayalıklarda bulunan yarık ve oyuklarda yuvalanır. Genel olarak saman, kuru ot ve ağaç dalcıklarından yapılan yuvaların içine tüy, yün ve yumuşak yapraklar gibi malzemelerle döşenir. Dört ila beş gün kadar süren yuva yapımı, kuluçka süresince de devam edebilir.
Sığırcıklar hem tek eşli hem de çok eşli olabilirler. Her ne kadar çoğunlukla yavrular bir erkek ve bir dişi kuştan oluşan çift tarafından büyütülse de, zaman zaman bu çifte yardımcı başka bir sığırcık da olabilir. Çiftler, bir koloninin parçası olduklarında aynı ağaçta ve çevredeki ağaçlarda başka yuvalar da bulunur. Erkekler ilk çiftleştikleri dişi kuş hâlâ yuvadayken başka bir dişi ile de çiftleşebilirler. Tek eşli kaldıklarında daha yüksek üreme başarısına sahip olan erkekler, aynı zamanda birinci yuvalarında da ikinci yuvalarındakine oranla daha yüksek üreme başarısı gösterir.
Üreme
Sığırcıkların üreme dönemi ilkbahar ve yaz aylarıdır. Eşleşmeden sonra dişi kuş, birkaç günlük süre boyunca günlük olarak yumurtlar. Bu süre içinde kaybolan yumurtaların olması durumunda, dişi kuş bunlar yerine tekrar yumurtlar. Normalde, açık mavi ya da bazen beyaz olmak üzere parlak görünüme sahip oval şeklindeki dört ya da beş yumurta yumurtlanır. Az ışık altında görece daha iyi görünmesi nedeniyle yumurtaların mavi renkli olacak şekilde evrimleştiği düşünülür. 26,5 ila 34,5 mm boyundaki yumurtalar maksimum çapı 20,0 ila 22,5 mm arasındadır.
Kuluçka süresi on üç gün kadar sürse de son yumurtlanan yumurta, ilk çatlayandan 24 saat kadar sonra çatlayabilir. Ebeveynlerin ikisi de kuluçkaya yatar, ancak dişinin kuluçka süresi erkekten fazladır. Geceleri, erkeğin toplu tünemeye dönmesiyle birlikte kuluçkada yalnızca dişi kalır. Yumurtadan çıktıklarında gözleri kapalı olan yavrular, aynı zamanda tüysüzdürler. Yedi günün ardından yumuşak hav tüyleri çıkarken dokuz gün içinde görmeye başlarlar. Ebeveynler, hem yavruları hem de yuvanın içindeki malzemeyi ıslatması nedeniyle ısı yalıtımını azaltarak yavruların üşümesi riskini artıracağı için, yavruların yumurtalarından çıkmalarının ardından yuvadaki dışkıları temizlerler. Yaklaşık altı gün sonra yavruların vücut sıcaklıklarını kontrol edebilmeye başlamalarıyla birlikte, erişkinlerin bu temizleme işlemi sona erer.
Yuvada üç hafta kadar kalan yavrular, bu süre zarfında hem erkek hem de dişi kuş tarafından beslenir. Palazlanmış kuşlar bir iki hafta kadar daha ebeveynler tarafından beslenmeye devam eder. Bir sığırcık çifti, aynı yuvayı kullanarak ve içini tekrar yumuşak malzeme ile döşeyerek yılda üç kere kuluçkaya yatabilir. Ancak tipik olarak iki kere kuluçkaya yatarlarken48° kuzey enleminin kuzeyinde tek kuluçka dönemi görülür. İki ay içerisinde ilk tüylerine kavuşan genç yavrular, takip eden yılda da erişkin rengi tüylerine bürünür.
Sığırcık yuvalarında tür içi kuluçka parazitleri yaygın olarak görülür. Üreme döneminde eşleşmemiş ama kolonide bulunan dişiler, sıklıkla diğer çiftlerin yuvalarına yumurtlarlar. Palazlanmış sığırcıkların da kendi yuvalarını ya da komşu yuvaları işgal ederek yeni kuluçkadan çıkan yavruları dışarı attıkları gözlemlenmiştir. Sığırcık yuvalarında yavruların palazlanma başarısı %48 ila %79 arasında, üreme yaşına gelme başarısı %20 iken erişkinlerin hayatta kalma başarısı ise %60'a yakındır. Sığırcıkların ortalama yaşam süreleri 2 ila 3 yıl iken kaydedilmiş en uzun yaşam süresi 22 yıl 11 aydır.
Yırtıcı ve parazitler
Sığırcıkların en yaygın avcıları yırtıcı kuşlardır. Avcılara karşı sığırcık sürülerinin tipik tepkisi, uçarken kıvrılan şekillere girerek ortak bir görüş alanına sahip olmak ve uçarak kaçmaktır. Uçuş becerilerine yırtıcı kuşlar nadiren karşılık verebilir. Erişkin sığırcıklar; bayağı çakır kuşu (Accipiter gentilis) ve bayağı atmaca (Accipiter nisus) gibi atmacalar ile bayağı doğan (Falco peregrinus), delice doğan (Falco subbuteo) ve bayağı kerkenez (Falco tinnunculus) gibi doğan ve kerkenezler tarafından avlanırlar.Kara çaylak (Milvus migrans), kızıl çaylak (Milvus milvus), (Aquila heliaca), bayağı şahin (Buteo buteo) ve Circus approximans gibi daha yavaş olan yırtıcı kuşlar ise daha kolay yakalanabildikleri için palazlanmış ya da genç sığırcıkları tercih eder. Geceleri gruplar hâlinde tünediklerinde; kukumav (Athene noctua), kulaklı orman baykuşu (Asio otus), kır baykuşu (Asio flammeus), bayağı peçeli baykuş (Tyto alba), alaca baykuş (Strix aluco) ve bayağı puhu (Bubo bubo) gibi baykuşlar tarafından avlanmaya müsaittir.
Kuzey Amerika'da 20'den fazla tür atmaca, baykuş ve doğanın sığırcıkları avladığı bilinmekte olup erişkin sığırcıkları en çok avlayan yırtıcı kuşlar bayağı doğanlar ve boz doğanlardır (Falco columbarius).Çiğdecilerin (Acridotheres tristis) bazen sığırcık yumurtalarını, yavrularını ve hatta erişkinlerini yuvalarından çıkarttığı bilinir ve kuluçka paraziti olan küçük balkılavuzu (Indicator minor), yumurtalarını sığırcık yuvalarına bırakır. Yuvalara tırmanabilen kakımlar (Mustela erminea), rakunlar (Procyon lotor) ve sincaplar (Sciurus spp.) gibi memeliler tarafından yuvaları talan edilebilmekte ikenkediler de dikkatsiz yavruları avlayabilirler. Diğer yandan sığırcıklar ise yaygın olarak, özellikle diğer sığırcıklar ve ağaçkakangiller (Picidae) olmak üzere başka kuşları yuvalarından dışarı atarlar.
Sığırcıklar, çeşitli parazitlerin konağıdır. Amerika Birleşik Devletleri'nin altı eyaletinde, 300 sığırcık üzerinde yapılan bir araştırmada, bireylerin her birinde en azından bir çeşit parazit bulunduğu tespit edilmiştir. Bunların %99'u pire (Siphonaptera), akar ve keneler (Ixodida) gibi dış parazitler taşırken %95'inde de çeşitli kurt tipi iç parazit bulunmaktaydı. Kan emici dış parazitler konağı öldüğünde ayrılırlar, ancak diğerleri öldükten sonra da ceset üzerinde kalırlar. Deforme olmuş gagası olan bir sığırcığın üzerinde muhtemelen ayıklayamadığı için yüksek miktarda ısırıcı bit (Mallophaga) bulunmuştur.
Ceratophyllus gallinae, sığırcık yuvalarında en sık görülen pire türüdür. Muhtemelen diğer türlerin yuvalarını kullanması nedeniyle C. fringillae de sıklıkla sığırcık yuvalarında görülür. Görülen bitler arasında Menacanthus eurystemus, Brueelia nebulosa ve Stumidoecus sturni sayılabilir. Diğer eklem bacaklı parazitler arasında Analgopsis passerinus, Boydaia stumi, Dermanyssus gallinae, Omithonyssus bursa, O. sylviarum, Proctophyllodes türleri, Pteronyssoides truncatus ve Trouessartia rosteri gibi kene ve akar türleri sayılabilir.D. gallinae, yine bir parazit olan Androlaelaps casalis tarafından avlanır. Parazit türlerinin sayıları üzerinde bu şekilde bir kontrol olması neden kuşların eski yuvaları kullanmaya hazır olduğunu gösterir.
Sığırcıklara musallat olan dış parazitlerden uçan böcekler arasında bit sineklerinden (Hippoboscidae) Omithomya nigricornis ve saprotrof sineklerden Camus hemapterus sayılabilir. C. hemapterus, konağının tüylerini kırarak yeni çıkan tüy örtüsünün ürettiği yağlarla beslenir.kahverengi güve (Hofmannophila pseudospretella) türü güvenin larvaları, yuvalardaki dışkı ya da ölü yavrular gibi atıklarla beslenir.Haemoproteus cinsi tek hücreli kan parazitleri sığırcıklarda yaygın olarak görülse de,yuvarlak solucanlardan çatallı solucan (Syngamus trachea) türü parazit daha yaygındır. Bu solucan, akciğerlerden soluk borusuna ilerler ve konağının boğulmasına yol açabilir. Büyük Britanya'da en çok parazit barındıran yabani kuşlar (Corvus frugilegus) ile sığırcıktır. Tespit edilmiş diğer iç parazitler arasına Prosthorhynchus transverses türü diken başlı solucan (Acanthocephala) da sayılabilir.
Dağılım ve yaşam alanları
2017 tahminlerine göre sığırcıkların küresel popülasyonu, 38.400.000 km2'lik üreme alanı ile 33.200.000 km2'lik geçici alana yayılan 150 milyon kuştan oluşur.Kuzey yarımkürede yaygın olarak bulunan sığırcık Avrasya kökenlidir ve Avrupa, Afrika'nın kuzeyi (Fas'tan Mısır'a kadar), Hindistan (asıl olarak kuzey bölgelerde ama düzenli olarak güneye doğru ilerler,Maldivler), Nepal, Suriye, İran ve Irak dahil olmak üzere Orta Doğu ve Çin'in kuzeybatısında yaşar.
Avrupa'nın güneyi ve batısı ile 40° kuzey enleminin güneyindeki sığırcıklar genel olarak göçmen değildir; ancak diğer popülasyonlar kışın görece sert geçtiği, toprağın donduğu ve besin bulmanın zorlaştığı Avrupa'nın kuzeyi, Rusya ve Ukrayna'dan güneybatı ve güneydoğuya doğru göç eder. Sonbaharda Avrupa'nın doğusundan göç eden sığırcıklar Britanya'ya vardığında, burada yaşayan popülasyonun çoğu İber Yarımadası ve Afrika'nın kuzeyine doğru yola çıkar. Merseyside'da yuvada iken halka takılan 15.000 sığırcık içinden bazı bireylere yılın farklı zamanlarında Norveç, İsveç, Finlandiya, Rusya, Ukrayna, Polonya, Almanya ve Hollanda gibi yerlerde rastlanmıştır.Japonya ve Hong Kong'da gözlemlenen görece az sayıdaki popülasyonun nereden geldiği bilinmemektedir. Kuzey Amerika'da kuzeyde yaşayan popülasyonlar belirli bir göç modeli geliştirmiştir ve Kanada'da yaşayan popülasyonları kışları buradan göç ederler. Kanada'nın doğusundaki kuşlar güneye, daha batısındaki kuşlar ise Amerika Birleşik Devletleri'nin güneybatısına göç ederler.
Sığırcıklar, insan yapısı yapıların ve ağaçların yeterli miktarda yuva yapma ve tüneme imkânı sağladığı kentsel ve banliyö bölgelerini tercih eder. Sazlıklar da tercih edilen bir tüneme yeridir ve tarla, otlak, golf sahası ve havaalanlarında, kısa çimlerin besin aramayı kolaylaştırdığı yerlerde beslenirler. Ara sıra açık ormanlık alanlarda ve Avustralya'da fundalıklarda da bulunurlar. Sığırcıklar nadiren yoğun ve nemli ormanlık alanlarda yaşar ancak deniz kıyılarında kayalıklarda yuva yaptıkları ve sahilde yosunlar arasında besin aradıkları görülür. Çok geniş ve farklı habitatlara uyum sağlayabilme yetileri sayesinde çok geniş bir alana yayılmış ve deniz kıyısından 1.900 m rakıma kadar farklı alanlarda yaşayabilirler.
Sokulmuş popülasyonlar
Sığırcık; Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Afrika, Kuzey Amerika, Fiji ve Karayipler'deki bazı adalara sokulmuş ve buralarda başarıyla üremiştir. Bunun bir sonucu olarak kuşlar; Tayland, Güneydoğu Asya ve Yeni Gine'ye de göç edebilir.
Güney Amerika
İngiltere'den gemiyle getirilen beş sığırcık, Kasım 1949'da Venezuela'daki Maracaibo Gölü yakınlarında salınmış, ancak sonrasında ortadan kaybolmuştur. 1987'da, Arjantin'in başkenti Buenos Aires'teki parklarda yuvalanmış bir sığırcık popülasyonu gözlemlenmiştir. Bu tarihten sonra, başlarda popülasyonu yok etmek için bazı girişimler yapıldıysa da sığırcık, Atlas Okyanusu kıyısının 30 km kadar yakınında kalmaya devam ederek yaşam alanını her yıl ortalama 7,5 km genişletir. Arjantin'de sığırcıklar, özellikle ağaçkakanların açtığı kovuklar gibi doğal ve insan yapısı oyuklarda yuva yaparlar.
Okyanusya
Avustralya'ya, tarım ürünlerine musallat olan haşerelerle mücadele etmek amacıyla sokulmuştur. İlk göçmenler sığırcıkların, ketenin döllenmesine de yardımcı olacağına inanarak gelmesini beklemiş ve yeni gelen kuşların kullanması için tarlaların yanına kuş yuvaları koymuşlardır. Sığırcıklar Melbourne'e 1857 yılında, Sidney'e de bundan yirmi yıl sonra getirilmiştir. 1880'lerin sonuna gelindiğinde ülkenin güneydoğusunda popülasyonlar, özellikle alıştırma komitelerinin çalışmalarıyla yerleşebilmeyi başarmıştır. 1920'lere gelindiğinde sığırcıklar Victoria, Queensland ve Yeni Güney Galler'de yaygın olarak yaşamakta; ancak artık zararlı tür olarak görülmekteydi. Her ne kadar Batı Avustralya'da ilk sığırcık 1917 yılında görüldüyse de eyalete yayılmaları engellenebilmiştir. Kurak Nullarbor Ovası doğal bir bariyer teşkil eder ve Batı Avustralya'da otuz yıl boyunca 55.000 sığırcığı itlaf eden kontrol yöntemleri uygulanmıştır. Sığırcıklar ayrıca Lord Howe Adası le Norfolk Adası'nda da koloniler oluşturmuştur.
Yeni Zelanda'ya gelen ilk göçmenler tarım yapmak için araziyi temizledikten sonra, önceki besin kaynaklarından mahrum kalan tırtıl ve diğer böcek sürülerinin ekinleri yediklerini gördüler. Yörede yaşayan yerel kuşlar ise insana yakın yaşamaya alışık olmadığından dolayı zararlı böceklerle mücadele etmek için Avrupa'dan sığırcıklar getirilmiştir. İlk olarak sığırcık 1862 yılında Nelson Alıştırma Derneği tarafından getirilmiş ve sonraları başka kuşların getirilmesine devam edilmiştir. Günümüzde sığırcıklar, ülkenin en kuzeyindeki Kermadec Adaları ile en güneyindeki Macquarie Adası dahil ülkenin tamamına yayılmışlardır.
Fiji'deki ilk sığırcıklara 1925 yılında, Ono-i-Lau ve Vatoa adalarında rastlandığı kaydedilmiştir. Muhtemelen Kermadec Adaları'nda bulunan Raoul Adası'ndaki kuşlar bu adalara gelmiştir. Fiji'deki popülasyon sınırlı olarak yayılmış ve 1990'da soyunun tükendiği kaydedilmiştir. Sığırcıklar, Tonga'da da hemen hemen aynı zamanlarda kolonileşmiş ve 1980'lerin başında adalar grubunun kuzeyine doğru yayılmışlardır. Ancak Tonga'da 1988 yılında 50 kadar kuşluk bir sürü gözlemlenmiştir bu da soyun sürdürülmesine yeterli miktar olmadığı için durumu şüphelidir.
Kuzey Amerika
Başarısız iki girişimden sonraWilliam Shakespeare'in eserlerinde geçen her kuş türünü Amerika Birleşik Devletleri'ne getirmeye çalışan Eugene Schieffelin'in 1890'ta, New York'taki Central Park'a 60 kadar sığırcık saldığı belirtilse de, bunun doğruluğu şüphelidir. Hemen hemen aynı tarihlerde Portland Ötücü Kuşlar Kulübü de Portland, Oregon'da 35 çift sığırcığı doğaya saldı. Yöreye yerleşen bu kuşlar, 1902 yılında ortadan kayboldu. 1940'ların ortasında Pasifik Kuzeybatısı'nda tekrar ortaya çıkan sığırcıkların 1890 yılında Central Park'a salınan sığırcıkların soyundan geldikleri düşünülür. Günümüzde Alaska ile Kanada'dan başlayıp Meksika'nın güneyine kadar uzanan bölgede on milyonlara ulaşan Kuzey Amerika'daki sığırcık popülasyonu, Kuzey Amerika Kuş Üremesi Gözlemi verilerine göre 1966 ile 2015 yılları arasında %51 oranında azalmıştır.
Karayipler
Sığırcık, Jamaika'ya 1903 yılında sokulmuş ve Bahamalar ile Küba, Amerika Birleşik Devletleri'nden doğal yollarla gelen sığırcıklarla kolonize olmuştur. Sığırcık Jamaika, Büyük Bahama ve Bimini'de oldukça yaygın olup Bahamaların diğer kısımlarında, Küba'nın doğusundaCayman Adaları, Porto Riko ve St. Croix'da görece nadir görülür.
Güney Afrika
Güney Afrika'ya sığırcık, Cecil Rhodes tarafından 1897 yılında sokulmuştur. Zamanla yayılan sığırcık popülasyonu, 1954 yılında ülkenin batısında Clanwilliam, doğusunda da Port Elizabeth kadar ulaşmıştır. Günümüzde, ülkenin güneyinde daha yaygın bulunan sığırcıkların sayısı Johannesburg'e doğru azalır. Batı Kap, Doğu Kap ve Özgür Devlet eyaletleri ile Lesotho'nun alçak kesimlerinde yaşayan sığırcıklar; KwaZulu-Natal, Gauteng ve Namibya'nın Oranjemund şehri yakınlarında görece daha nadir görülür. Göçmen olmayan Güney Afrika popülasyonu, insanlarla iç içe ve antropojenik habitata sahiptir. Daha kurak ve böcek aranamayacak kadar sert topraklı bölgelerden uzak durarak sulanmış arazileri tercih ederler. Yöreye endemik kuşlar ile oyuklarda yuva yapma konusunda rekabet içindedirler; ancak endemik kuşlar için doğal yaşam alanlarının yok olması daha büyük bir tehdittir. Üreme mevsimi eylül ile aralık ayları arasındadır ve üreme dönemi dışında özellikle sazlıklarda olmak üzere büyük sürüler hâlinde toplanırlar. Kentsel ve tarımsal alanlarda en yaygın kuş türüdür.
İnsanlarla etkileşimleri
Yarar ve sorunları
Sığırcıklar, telkurtları (Agriotes) gibi zararlı böceklerle beslendikleri için Avrasya'nın kuzeyinde yararlı bir tür olarak kabul edilir ve başka coğrafyalara sokulmasının nedenlerinden biri de bu davranışıdır. Türün, Yeni Zelanda'da Costelytra zealandica türü böceklerle mücadelede etkili olduğu görülmüştür. Avustralya'ya sokulmasında kuş yuvalarının yapılması, kuşların üreme başarılarını artırmıştır.Sovyetler Birliği'nde sığırcıklar için 25 milyon kuş yuvası yapılmıştır. Zararlı bir tür olarak görüldüğü Amerika Birleşik Devletleri'nde Tarım Bakanlığı, çok sayıda böceğin sığırcıklar tarafından yendiğini belirtir.
Avustralya ve Kuzey Amerika gibi Sturnus cinsinin diğer üyelerinin bulunmadığı yerlere sokulan sığırcıkların yuva olarak kullanılan oyuk ve kovuklar için yerel türlerle rekabet içine girerek bu türleri olumsuz yönde etkilemiştir. Kuzey Amerika'da sığırcıkların gelmesinden Poecile cinsi kuşlar, sıvacı kuşları (Sitta), ağaçkakanlar, mor kırlangıçlar (Progne subis) ve diğer kırlangıç (Hirundinidae) türleri etkilenmiş olabilir. Avustralya'da yuva yerleri için rekabet içinde olduğu türler arasında Platycercus elegans ile Platycercus eximius sayılabilir. Yerel türlerin popülasyonlarının azalmasındaki rolleri ve tarıma verdikleri zararlar nedeniyle sığırcık IUCN'in en kötü 100 istilacı tür listesinde yer alır.
Sığırcıklar; üzüm, şeftali, zeytin, frenk üzümü ve domates gibi meyve ve sebzeleri yiyerek yeni ekilmiş tohumlara ve yeni filizlere ise bunları kazarak zarar verebilir. Ayrıca hayvan besinlerini yer ve dışkılarıyla tohumları dağıtırlar. Avustralya'nın doğusunda Asparagus asparagoides, böğürtlen ve Chrysanthemoides monilifera gibi bitkilerin sığırcıklar tarafından yayıldığı düşünülür. Amerika Birleşik Devletleri'nde sığırcıkların tarıma verdiği zararın yıllık yaklaşık US$800 milyon olduğu tahmin edilir. Sığırcıklar, Güney Afrika'da tarıma zararlı olarak kabul edilmez.
Sürülerin büyüklüğü de sorunlara neden olabilir. Uçakların jet motorlarına yakalanabilen sığırcıkların bu şekilde yol açtığı en ölümcül kaza 1960'ta, Boston'da meydana gelmiştir. Bu kazada sığırcık sürüsüne dalan turboprop uçak denize çakılmış ve 62 kişi ölmüştür.
Sığırcık dışkılarında, insanlarda akut pulmoner histoplazmozise neden olan Histoplasma capsulatum mantarı bulunabilir. Sığırcıkların tünedikleri yerin altında birikmiş olan dışkılarda bu mantar yaşamını sürdürebilir. Sığırcıklardan insanlara başka hastalıkların da bulaşma potansiyeli bulunur.
Kontrol
Verdikleri zararlar nedeniyle sığırcık popülasyonlarının kontrol altında tutulması için çeşitli girişimler vardır. Doğal üreme alanı içinde bu mücadele yöntemleri, zaman zaman kanunlarla belirlenmiştir. Örneğin sığırcığın ticari amaçla yiyecek olarak avlandığı İspanya'daki avlanma dönemi, yasalarla düzenlenir. Zararlı bir tür olarak görüldüğü Fransa'da, yılın büyük bir bölümünde avlanması serbesttir. Büyük Britanya'da 1981 Yaban Hayatı ve Taşra Kanunu ile korunan sığırcıkların "kasti olarak öldürülmesi, yaralanması ya da alıkonulması; etkin kullanım hâlindeki yuvalarının alınması ya da yuvalara zarar verilmesi" yasakken Kuzey İrlanda'da ise 1985 tarihli Yaban Hayatı Kanunu, "yetkili bir kişinin, tarıma yönelik ciddi zararları önleme ya da kamu sağlığı ve güvenliğini koruma amacıyla sığırcıkları kontrol altında tutmasına" olanak verir. Sığırcıklar, göçmen olduğu için mücadele edilen popülasyon çok geniş bir alandan gelmiş olabilir ve dolayısıyla da üreme popülasyonları çok büyük oranda etkilenmeyebilir. Avrupa için değişkenlik gösteren yasalar ve göçmen olan popülasyonlar nedeniyle mücadele girişimleri uzun vadede sınırlı olarak başarılı olabilir.Korkuluklar gibi öldürücü olmayan yöntemlerle kuşları kaçırmak ise yalnızca geçici olarak etkili olabilir.
Şehirlerde bulunan sürüler, yaptıkları gürültü ve dışkılarının kokusu ile pisliği nedeniyle sorunlara neden olabilir. 1949 yılında Londra'daki Big Ben'in akrep ve yelkovanına o kadar çok kuş tünemiştir ki saat durmuştur. Bunu engellemek için ağlarla sürülerin konmasını engelleme, saçaklara kimyasal madde sürme ve sığırcık alarm çağrılarının hoparlörlerle yayınlanması gibi yöntemler başarılı olamamıştır.
Sığırcık, sokulduğu yerlerde yasalarla koruma altında değildir ve yaygın mücadele yöntemleri uygulanabilir. Kurulan kuş yuvalarının girişlerinin, sığırcıkların gerek duyduğu boyut olan 1,5 cm çapından küçük yapılmasıyla bu yuvaları kullanmaları engellenir. Ayrıca kuşları beslemek için kurulan kuş yuvalarından tüneme için yapılan çıkıntıların iptal edilmesi de sığırcıkların bunları ziyaret etmesini engeller.
Batı Avustralya hükûmeti, 1895 yılında sığırcıkların eyalete getirilmesini yasaklamıştır. Doğudan gelen sürüler rutin olarak öldürülmüş, genç kuşlar tuzaklarla ve ağlarla yakalanmıştır. Bir kuşun işaretlenerek GPS ile takip edilmesi ve sürünün bulunması gibi yeni mücadele yöntemleri geliştirilmiştir. Bir başka yeni teknik ise Avustralya sığırcıklarının DNA'sının analizi ile göç eden kuşların nereden geldiğinin tespiti ile daha iyi önleme stratejilerinin geliştirilmesidir. 2009 yılına gelindiğinde Batı Avustralya'da kalan sığırcık sayısı 300 kuş kadardı ve eyalet hükûmeti o yıl dahi sığırcıklarla mücadele için A$400.000 bütçe ayırmıştı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde sığırcıklar, göçmen kuşların avlanmasını yasaklayan kapsamında değildir. Yuvaları bozmak, yumurtaları toplamak, genç ve erişkin kuşları yakalamak ya da öldürmek için hiçbir izin gerekmez. 1966 yılında sığırcıklar tarafından yenebilecek ve onları öldürebilecek; ancak memeliler için çok zehirli olmayan ve ölü kuşları yiyen evcil hayvanların ölümüne neden yol açmayan bir kuş zehrinin üretimi için çalışmalara başlanmıştır. Bu kriterlere en çok uyan kimyasal, günümüzde Starlikit adıyla pazarlanan DRC-1339 adlı kimyasaldı. 2008 yılında Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti, yaklaşık 1,7 milyon sığırcığı zehirledi, yakaladı ya da tüfekle vurdu ki bu mücadele edilen türler arasında sayıca en fazla yok edilen türdür.
Bilim ve kültürdeki yeri
Sığırcıklar, evcil hayvan olarak ya da bilimsel araştırmalarda da kullanılır. Çok sayıda bireyin aynı kümeste bir arada tutulabilmesi, boyutlarının küçük olması dolayısıyla da kolaylıkla tutulabilmeleri gibi çeşitli açılardan kullanılmaları pratiktir. Esaret altında kalmaya kolayca alıştıkları ve şakıma, üreme ve uçma gibi doğal davranışları da göstermeye devam ettikleri için tercih edilirler. deneylerine de iyi cevap verirler.
Sığırcıklar; etoloji, davranış ekolojisi, nörobiyoloji alanlarında öğrenme, üreme fizyolojisi ve biyolojik ritmler, uçuş aerodinamiği ya da şarkı öğrenme ve üretme gibi konularda yapılan araştırmalarda denek olarak kullanılırlar. Laboratuvar araştırmalarında kullanılan sığırcıklar genellikle doğal ortamlarında yakalanılan hayvanlardır. Açık alanda büyük kafeslerde tutulmalarının dışında laboratuvarlarda üretilmeleri nadiren başarılı olabilir çünkü gençlerin beslenmesi için uygun besinler laboratuvar ortamında bulunamaz. Dolayısıyla denek olarak kullanılan sığırcıklar ya erişkin olarak ya da yumurtadan çıktıktan birkaç gün sonra yakalanırlar. Yeni doğmuş yavrular yakalandıktan sonra kendi başlarına beslenebilene kadar bakıcılar tarafından elde beslenir. Elde beslenerek büyütülen yavruların esarete uyum sağlamaları yetişkin olarak yakalanan bireylere göre daha fazladır. Tek dezavantajları dışkıları ile ortalığı kirletmeleri ve insanlara geçebilecek hastalıklara karşı önlem alınması gerekliliğidir. Sığırcıklar, laboratuvar araştırmalarında güvercinden (Columba livia domestica) sonra en çok kullanılan ikinci kuş türüdür.
Konrad Lorenz, Hz. Süleyman'ın Yüzüğü (King Solomon's Ring) adlı kitabında yeni doğmuş sığırcık yavrularının "kolaylıkla yuvadan alınabilmesi" ve "dikkatli bir şekilde büyütüldükten sonra bakımının kolay olması" nedeniyle sığırcıktan "fakirin köpeği" ve "sevilesi bir şey" olarak söz eder. Sığırcığın taklitçilik yeteneği, birtakım sanat eserlerinde de kendine yer bulmuştur. Orta Çağ'a tarihlenen Galce yazılmış Mabinogion'daki kahramanlardan , evcilleştirdiği sığırcığa "kelimeler öğretir" ve İrlanda Denizi'nin ötesine kendisini kurtarmaya gelen kardeşlerine mesaj gönderir.Gaius Plinius Secundus bu kuşlara Latince ve Yunanca tüm cümleler öğretilebileceğini iddia etmiştir ve William Shakespeare, IV. Henry (Henry IV) adlı oyununda sığırcığa bazı kelimeleri söylemesinin öğretilebileceğinden söz eder.
Wolfgang Amadeus Mozart'ın sol majör piyano konçertosunun (KV. 453) bir bölümünü şakıyabilen evcil bir sığırcığı vardı. Mozart altı hafta önce yazdığı ama henüz çalınmamış bir eserinden bir bölümü şakıyan sığırcığa bir dükkânda rastlayınca satın almıştı. Kuşa çok bağlanan Mozart, üç yıl sonra kuş ölünce ona görkemli bir cenaze töreni de düzenlemiştir. Bir Müzikal Şaka (K. 522) adlı eserinin de sığırcığın tuhaf ve alakasız şakıma stiline benzer bir tarzda yazıldığı ileri sürülür. Evcil hayvan olarak sığırcık beslemiş olan başka insanlar da bu kuşun ne kadar kolaylıkla bazı kelimeleri öğrenebildiğinden bahseder. Kelimelerin sığırcıklar için hiçbir anlamı olmadığı için bazen insanlara uygunsuz gelen bir biçimde şakımalarının arasına sokarlar.
Bazı Akdeniz ülkelerinde tuzakla yakalanan sığırcıklar besin olarak kullanılır. Eti görece sert ve düşük kaliteli olduğu için genellikle güveçte pişirilir. Bir tarifte ne kadar zaman alırsa alsın eti yumuşayana kadar kısık ateşte kaynatılması gerektiği söylenir ancak ne kadar iyi hazırlanırsa hazırlanılsın sığırcık eti "zamanla kazanılabilen bir zevk" olarak kabul edilir.
Korunma durumu
Sığırcık, popülasyonunun azalma eğiliminde olmasına rağmen küresel popülasyonunun büyüklüğü nedeniyle Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından asgari endişe altındaki türler arasında listelenir. Avrupa'nın tamamında 19. yüzyıldan 1950 ve 1960'lara kadar sayıları önemli derecede artış göstermiştir. Yaklaşık 1830'larda S. v. vulgaris, Britanya Adaları'ndaki alanını genişletti ve daha önceleri bulunmadığı İrlanda ile İskoçya'ya yayıldı. S. v. zetlandicus alt türü ise Shetland ve Dış Hebridler'de zaten varlıklarını sürdürüyordu. 1850'den itibaren İsveç'in kuzeyinde, 1935'ten itibaren ise İzlanda'da üremeye başladı. Üreme alanı Fransa'nın güneyinden İspanya'nın kuzeydoğusuna, İtalya, Avusturya ve Finlandiya'ya genişledi. Kara sığırcığın üreme alanının kuzeye doğru genişlediği İber Yarımadası'nda sığırcık, 1950'lerden itibaren üremeye başladı. Burada görülen yıllık 4,7 km'lik alan genişleme hızının görece yavaş olmasının nedeni, dağlık ve ormanlık alanların bulunmasıdır. İki benzer türün arasındaki doğrudan rekabet nedeniyle özellikle Fransa'nın güneybatısı ve İspanya'nın kuzeybatısında ilerlemeleri yavaşlamıştır.
İsveç, Finlandiya, Rusya'nın kuzeyi (Karelya) ve Baltık devletlerinde 1980'lerden itibaren önemli ölçüde popülasyonlarının azalmasının yanı sıra orta ve kuzey Avrupa'da daha az ölçüde popülasyonları azalmaya başladı. Bu bölgelerdeki kuşlar yoğun tarımdan kötü etkilenmişler ve çeşitli ülkelerde popülasyonları %50'den fazla azaldığı için korunma listelerine alınmışlardır. Kuzey İrlanda gibi yerlerde bulunan popülasyonların sabit kalmasına rağmen Birleşik Krallık'taki popülasyon 1966 ila 2004 yılları arasında %80 oranında azalmıştır. Genel olarak popülasyonların azalmasının nedeni tarım uygulamalarındaki değişiklikler nedeniyle genç kuşların hayatta kalma oranının düşmesi olduğu sanılır. Avrupa'nın kuzeyindeki yoğun tarım daha az otlak kalmasına dolayısıyla da yeni doğmuş yavruların yaşaması için gerekli olan otlaklarda yaşayan omurgasızların sayısının azalmasına neden olmuştur.
Notlar
Kaynakça
- Özel
- ^ Linnaeus, Carl (1758). Systema naturae per regna tria naturae, secundum classes, ordines, genera, species, cum characteribus, differentiis, synonymis, locis. Tomus I. Editio decima, reformata (Latince). Holmiae. (Laurentii Salvii). s. 167.
- ^ Jobling, James A (2010). The Helm Dictionary of Scientific Bird Names (PDF) (İngilizce). Londra: Christopher Helm. ss. 367, 405. ISBN . 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 16 Ekim 2014.
- ^ Kâşgarlı Mahmud (2006). Divânu Lügati't-Türk. Ankara: TDK Yayınları.
- ^ Nişanyan, Sevan. "Sığırcık". Nişanyan Sözlük. 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mayıs 2020.
- ^ Clauson, S. G. (1972). An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth- Century Turkish (İngilizce). Oxford. s. 816a.
- ^ Devellioğlu, F. (1999). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat. Ankara: Aydın Kitabevi. s. 734.
- ^ Çakmak, Merete; Işın, Mary (2005). Anadolu Kuş Adları Sözlüğü: Türkçe, İngilizce, Latince. Kitap Yayınevi. s. 98.
- ^ Gümüşatam, Gürkan (2011). "Kavram alanları açısından Kıbrıs Türklerince hayvanlara verilen adlar". Diyalektolog (3): 11-32. 1 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Şubat 2023.
- ^ Feare & Craig 1998, s. 13.
- ^ Zuccon, Dario; Cibois, Alice; Pasquet, Eric; Ericson, Per G. P. (2006). "Nuclear and mitochondrial sequence data reveal the major lineages of starlings, mynas and related taxa". Molecular Phylogenetics and Evolution (İngilizce). 41 (2): 333-344. doi:10.1016/j.ympev.2006.05.007. (PMID) 16806992.
- ^ a b Zuccon, Dario; Pasquet, Eric; Ericson, Per G. P. (Eylül 2008). "Phylogenetic relationships among Palearctic – Oriental starlings and mynas (genera Sturnus and Acridotheres: Sturnidae)". Zoologica Scripta (İngilizce). 37 (5): 469-481. doi:10.1111/j.1463-6409.2008.00339.x.
- ^ a b Neves, Verónica C; Griffiths, Kate; Savory, Fiona R.; Furness, Robert W.; Mable, Barbara K. (2009). "Are European starlings breeding in the Azores archipelago genetically distinct from birds breeding in mainland Europe?". European Journal of Wildlife Research (İngilizce). 56 (1): 95-100. doi:10.1007/s10344-009-0316-x.
- ^ Bedetti, C. (2001). "Update Middle Pleistocene fossil birds data from Quartaccio quarry (Vitinia, Roma, Italy)". Cavarretta, G.; Gioia, P.; Mussi, M.; Palombo, M. R. (Ed.). The World of Elephants: Proceedings of the First International Congress (İngilizce). ss. 18-22. ISBN .
- ^ a b c d Snow, David; Perrins, Christopher M., (Ed.) (1998). The Birds of the Western Palearctic (İngilizce). Oxford: Oxford University Press. ss. 1492-1496. ISBN .
- ^ a b Vaurie, Charles (1954). "Systematic Notes on Palearctic Birds. No. 12. Muscicapinae, Hirundinidae, and Sturnidae". American Museum Novitates (İngilizce). 1694: 1-18.
- ^ a b c d e f g h i j k l Feare & Craig 1998, ss. 183-189.
- ^ Gray, John Edward (1831). Zoological Miscellany (İngilizce). Wurtz: Treuttel. s. 84.
- ^ Rasmussen, Pamela C.; Anderton, John C. (2005). Birds of South Asia. The Ripley Guide. Volume 2 (İngilizce). Washington, DC ve Barselona: Smithsonian Institution and Lynx Edicions. s. 583. ISBN .
- ^ Neves, Verónica (2005). (PDF) (doktora) (İngilizce). Glasgow: Glasgow Üniversitesi. ss. 63-73. 20 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Parkin, David; Knox, Alan (2009). The Status of Birds in Britain and Ireland (İngilizce). Londra: Christopher Helm. ss. 65, 305-306. ISBN .
- ^ a b c d Coward, Thomas Alfred (1941). The Birds of the British Isles and Their Eggs (First series) (PDF) (İngilizce). Londra: Frederick Warne. ss. 38-41.
- ^ Smith, E. L.; Cuthill, I. C.; Griffiths, R.; Greenwood, V. J.; Goldsmith, A. R.; Evans, J. E. (2005). "Sexing Starlings Sturnus vulgaris using iris colour". Ringing & Migration (İngilizce). 22 (4): 193-197.
- ^ Harrison, James M (1928). "The colour of the soft parts of the starling". British Birds (İngilizce). 22 (2): 36-37.
- ^ a b c d e f g Linz, George M.; Homan, H. Jeffrey; Gaulker, Shannon M.; Penry, Linda B.; Bleier, William J. (2007). . Managing Vertebrate Invasive Species (İngilizce). Paper 24: 378-386. 17 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2014.
- ^ Feare & Craig 1998, ss. 21-22.
- ^ del Hoyo, Elliott & Christie 2009, ss. 665-667.
- ^ a b del Hoyo, Elliott & Christie 2009, s. 725.
- ^ a b c d e Feare, Chris (1996). "Studies of West Palearctic Birds: 196. Common starling Sturnus vulgaris". British Birds (İngilizce). 89 (12): 549-568.
- ^ a b c d e f g h i j k l Higgins, Peter & Cowling 2006, ss. 1923-1928.
- ^ Taylor, Marianne; Holden, Peter (2009). RSPB Where to Discover Nature: In Britain and Northern Ireland (İngilizce). Londra: Christopher Helm. s. 27. ISBN .
- ^ Carere, Claudio; Montanino, Simona; Moreschini, Flavia; Zoratto, Francesca; Chiarotti, Flavia; Santucci, Daniela; Alleva, Enrico (2009). "Aerial flocking patterns of wintering starlings, Sturnus vulgaris, under different predation risk". Animal Behaviour (İngilizce). 77 (1): 101-107. doi:10.1016/j.anbehav.2008.08.034. ISSN 0003-3472.
- ^ Hildenbrandt, H.; Carere, C.; Hemelrijk, C. K. (2010). "Self-organized aerial displays of thousands of starlings: a model". Behavioral Ecology (İngilizce). 21 (6): 1349-1359. doi:10.1093/beheco/arq149. ISSN 1465-7279.
- ^ Currie, F. A.; Elgy, D.; Petty, S. J. (1977). Starling Roost Dispersal from Woodlands: Forestry Commission Leaflet 69 (İngilizce). Edinburgh: HMSO. ISBN .
- ^ Winkler, Bjarne (19 Haziran 2006). . Earth Science Picture of the Day (İngilizce). NASA Yer Bilimi Bölümü, EOS Projesi Bilim Ofisi ve Üniversiteler Uzay Araştırma Derneği. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ocak 2013.
- ^ a b West, Meredith J.; King, Andrew P. (1990). "Mozart's Starling". American Scientist (İngilizce). 78 (2): 106-114. Bibcode:1990AmSci..78..106W.
- ^ Adeney, J. M. (2001). . Introduced Species Summary Project (İngilizce). Columbia Üniversitesi. 25 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2014.
- ^ a b c d e f g h i j Higgins, Peter & Cowling 2006, ss. 1907-1914.
- ^ Thomas, H. F. (1957). "The Starling in the Sunraysia District, Victoria. Part I". Emu (İngilizce). 57 (1): 31-48. doi:10.1071/MU957031.
- ^ a b c d Kirkpatrick, Win; Woolnough, Andrew P. (2007). (PDF). Pestnote (İngilizce). . 23 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ekim 2014.
- ^ a b Hawkins, P.; Morton, D. B.; Cameron, D.; Cuthill, I.; Francis, R.; Freire, R.; Gosler, A.; Healey, S.; Hudson, A.; Inglis, I.; Jones, A.; Kirkwood, J.; Lawton, M.; Monaghan, P.; Sherwin, C.; Townsend, P. (2001). "The starling, Sturnus vulgaris". Laboratory Animals (İngilizce). 35 (Supplement 1: Laboratory birds: refinements in husbandry and procedures): 120-126. doi:10.1258/0023677011912164.
- ^ Tinbergen, J. M. (1981). "Foraging decisions in starlings (Sturnus vulgaris L.)". Ardea (İngilizce). 69: 1-67. doi:10.5253/arde.v69.p1.
- ^ Witter, M. S.; Swaddle, J. P.; Cuthill, I. C. (1995). "Periodic food availability and strategic regulation of body mass in the European starling, Sturnus vulgaris". Functional Ecology (İngilizce). 9 (4): 568-574. doi:10.2307/2390146. JSTOR 2390146.
- ^ a b Brouwer, Lyanne; Komdeur, Jan (2004). (PDF). Animal Behaviour (İngilizce). 67 (3): 539-548. doi:10.1016/j.anbehav.2003.07.005. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2014.
- ^ Gwinner, Helga; Berger, Silke (2008). "Starling males select green nest material by olfaction using experience-independent and experience-dependent cues". Animal Behaviour (İngilizce). 75 (3): 971-976. doi:10.1016/j.anbehav.2007.08.008.
- ^ Michael, Edwin D. (1971). "Starlings nesting in rocky cliffs". Bird-Banding (İngilizce). 42 (2): 123. doi:10.2307/4511747. JSTOR 4511747.
- ^ Sandell, Maria I; Smith, Henrik G; Bruun, Måns (1996). "Paternal care in the European Starling, Sturnus vulgaris: nestling provisioning". Behavioral Ecology and Sociobiology (İngilizce). 39 (5): 301-309. doi:10.1007/s002650050293.
- ^ Węgrzyn, E.; Leniowski, K; Rykowska, I.; Wasiak, W. (2011). "Is UV and blue-green egg colouration a signal in cavity-nesting birds?". Ethology Ecology and Evolution (İngilizce). 23 (2): 121-131. doi:10.1080/03949370.2011.554882.
- ^ Marjoniemi, Kyösti (2001). (PDF) (İngilizce). Oulu: Oulu Üniversitesi. s. 19. ISBN . ISSN 1796-220X. 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2014.
- ^ Burton, Robert (1985). Bird Behaviour (İngilizce). Londra: Granada Publishing. s. 187. ISBN .
- ^ Wright, Jonathan; Cuthill, Innes (1989). "Manipulation of sex differences in parental care". Behavioral Ecology and Sociobiology (İngilizce). 25 (3): 171-181. doi:10.1007/BF00302916.
- ^ Sandell, M. I.; Diemer, Michael (1999). "Intraspecific brood parasitism: a strategy for floating females in the European starling". Animal Behaviour (İngilizce). 57 (1): 197-202. doi:10.1006/anbe.1998.0936. (PMID) 10053087.
- ^ "European Longevity Records" (İngilizce). Euring. 18 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Şubat 2023.
- ^ Powell, G. V. N. (1974). "Experimental analysis of the social value of flocking by starlings (Sturnus vulgaris) in relation to predation and foraging". Animal Behaviour (İngilizce). 22 (2): 501-505. doi:10.1016/S0003-3472(74)80049-7.
- ^ Witter, Mark S.; Cuthill, Innes C.; Bonser, Richard H. (1994). "Experimental investigations of mass-dependent predation risk in the European starling, Sturnus vulgaris". Animal Behaviour (İngilizce). 48 (1): 201-222. doi:10.1006/anbe.1994.1227.
- ^ Génsbøl 1984, ss. 142, 151.
- ^ Génsbøl 1984, ss. 239, 254, 273.
- ^ Bergman, G (1961). (PDF). British Birds (İngilizce). 54 (8): 307-320. 1 Ekim 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2020.
- ^ Génsbøl 1984, ss. 67, 74, 162.
- ^ Baker-Gabb, D. J. (1981). (PDF). Notornis (İngilizce). 28 (4): 241-254. 19 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2020.
- ^ Chavko, J.; Danko, Š.; Obuch, J.; Mihók, J. (2012). "The food of the Imperial Eagle (Aquila heliaca) in Slovakia". Slovak Raptor Journal (İngilizce). 1 (1): 1-18. doi:10.2478/v10262-012-0001-y.
- ^ Glue, David E. (1972). "Bird prey taken by British owls". Bird Study (İngilizce). 19 (2): 91-96. doi:10.1080/00063657209476330.
- ^ Marchesi, L.; Sergio, F.; Pedrini, P. (2002). "Costs and benefits of breeding in human‐altered landscapes for the eagle owl Bubo bubo". Ibis (İngilizce). 144 (4): E164-E177. doi:10.1046/j.1474-919X.2002.t01-2-00094_2.x.
- ^ Cabe, P. R. "European Starling- The Birds of North America Online" (İngilizce). Cornell Ornitoloji Laboratuvarı. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2014.
- ^ Sodhi, N. S.; Oliphant, L. W. (1993). "Prey selection by urban-breeding Merlins". The Auk (İngilizce). 110 (4): 727-735. doi:10.2307/4088628. JSTOR 4088628.
- ^ a b "Sturnus vulgaris (Common starling, Eurasian starling, European starling)". Biodiversity Explorer (İngilizce). IZIKO, Cape Town Müzesi. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Ekim 2014.
- ^ Bull, P. C.; Flux, John E. C. (2006). (PDF). Notornis (İngilizce). 53: 208-214. 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2014.
- ^ Begg, Barbara (2009). (PDF). Wildlife Afield (İngilizce). 6 (1): 25-26. 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2014.
- ^ "Are cats causing bird declines?" (İngilizce). . 2 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2014.
- ^ Evans, P. G. H. (1988). "Intraspecific nest parasitism in the European starling Sturnus vulgaris". Animal Behaviour (İngilizce). 36 (5): 1282-1294. doi:10.1016/S0003-3472(88)80197-0.
- ^ Short, Lester L. (1979). "Burdens of the picid hole-excavating habit". The Wilson Bulletin (İngilizce). 91 (1): 16-28. JSTOR 4161163.
- ^ Boyd, Elizabeth M. (1951). "A Survey of Parasitism of the Starling Sturnus vulgaris L. in North America". Journal of Parasitology (İngilizce). 37 (1): 56-84. doi:10.2307/3273522. JSTOR 3273522. (PMID) 14825028.
- ^ Rothschild & Clay 1957, ss. 84-85.
- ^ Rothschild & Clay 1957, s. 115.
- ^ a b Higgins, Peter & Cowling 2006, s. 1960.
- ^ Lesna, I.; Wolfs, P.; Faraji, F.; Roy, L.; Komdeur, J.; Sabelis, M. W. (2009). "Candidate predators for biological control of the poultry red mite Dermanyssus gallinae". Experimental and Applied Acarology (İngilizce). 48: 63-80. doi:10.1007/s10493-009-9239-1.
- ^ Rothschild & Clay 1957, s. 222.
- ^ Rothschild & Clay 1957, s. 251.
- ^ Rothschild & Clay 1957, s. 169.
- ^ Rothschild & Clay 1957, ss. 180-181.
- ^ Rothschild & Clay 1957, s. 189.
- ^ a b c Butchart, S.; Ekstrom, J. (2023). (İngilizce). BirdLife International. 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Ghorpade, Kumar D. (1973). "Occurrence of the Starling, Sturnus vulgaris Linnaeus near Bangalore". Journal of the Bombay Natural History Society (İngilizce). 70 (3): 556-557.
- ^ Strickland, M. J.; Jenner, J. C. (1977). "A report on the birds of Addu Atoll (Maldive Islands)". Journal of the Bombay Natural History Society (İngilizce). 74: 487-500.
- ^ (İngilizce). Merseyside Ringing Group. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2014.
- ^ Sibley, David (2000). The North American Bird Guide (İngilizce). Robertsbridge: Pica Press. s. 416. ISBN .
- ^ a b Long, John A. (1981). Introduced Birds of the World (İngilizce). Terrey Hills: A H & A W Reed. ss. 359-363. ISBN .
- ^ a b Peris, S.; Soave, G.; Camperi, A.; Darrieu, C.; Aramburu, R. (2005). "Range expansion of the European starling Sturnus vulgaris in Argentina". Ardeola (İngilizce). 52 (2): 359-364.
- ^ a b Woolnough, Andrew P.; Massam, Marion C.; Payne, Ron L.; Pickles, Greg S. (2005). "Out on the border: keeping starlings out of Western Australia" (İngilizce). ss. 183-189. 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
- ^ Australian Pest Animal Strategy – A national strategy for the management of vertebrate pest animals in Australia (PDF) (İngilizce). Canberra: Çevre ve Su Kaynakları Bakanlığı. 2007. s. 17. ISBN . 14 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
- ^ Olliver, Narena (2005). (İngilizce). Birds of New Zealand. 10 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2014.
- ^ Robertson, Hugh; Heather, Barrie (2005). Hand Guide to the Birds of New Zealand (İngilizce). Auckland: Oxford University Press. s. 162. ISBN .
- ^ Beckon, W. N. (1993). "The Effect of Insularity on the Diversity of Land Birds in the Fiji Islands: Implications for Refuge Design". Oecologia (İngilizce). Springer in cooperation with International Association for Ecology. 94 (3): 320. 13 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Haziran 2020.
- ^ Watling, D. (1982). (PDF). Notornis (İngilizce). 29: 227-230. 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
- ^ Watling, Dick (2003). A Guide to the Birds of Fiji and Western Polynesia (İngilizce). Suva: Environmental Consultants. ss. 142-143. ISBN .
- ^ Gill, B. J. (1988). "Records of birds and reptiles from Tonga". Records of the Auckland Institute and Museum (İngilizce). 25: 91. 13 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Haziran 2020.
- ^ a b c d e f Link, Russell. . Living with Wildlife (İngilizce). Washington Department of Fish and Wildlife. 10 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
- ^ Gup, Ted (1 Eylül 1990). "100 Years of the Starling". The New York Times (İngilizce). New York. 30 Aralık 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
- ^ Mirsky, Steve (23 Mayıs 2008). "Shakespeare to Blame for Introduction of European Starlings to U.S". Scientific American (İngilizce). 15 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
- ^ Strycker, Noah (2014). The Thing with Feathers (İngilizce). Penguin Group. s. 42. ISBN .
- ^ Tenner, Edward (1997). Why Things Bite Back (İngilizce). New York: Vintage Books. ss. 152-155. ISBN .
- ^ Lever, Christopher (2010). Naturalised Birds of the World (İngilizce). Londra: A&C Black. s. 197. ISBN .
- ^ Raffaele, Herbert; Wiley, James; Garrido, Orlando; Keith, Allan; Raffaele, Janis (2003). Birds of the West Indies (İngilizce). Londra: Christopher Helm. s. 126. ISBN .
- ^ Arlott, Norman (2010). Birds of the West Indies (İngilizce). Londra: Collins. s. 124. ISBN .
- ^ Craig, Adrian. (PDF). The Atlas of South African Birds (İngilizce). 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2014.
- ^ a b c . Wildlife Damage Management (İngilizce). USDA Wildlife Services. 27 Eylül 2011. 9 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2014.
- ^ The Atlas of Breeding Birds of Alberta: A Second Look (İngilizce). Edmonton: Alberta Doğabilimcileri Federasyonu. 2007. s. 374. ISBN .
- ^ Pell, A. S.; Tidemann, C. R. (1997). "The impact of two exotic hollow-nesting birds on two native parrots in savannah and woodland in eastern Australia". Biological Conservation (İngilizce). 79 (2/3): 145-153. doi:10.1016/S0006-3207(96)00112-7.
- ^ "100 of the World's Worst Invasive Alien Species". Global Invasive Species Database (İngilizce). Invasive Species Specialist Group, IUCN. 1 Nisan 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Ekim 2014.
- ^ a b Feare, Chris J.; Douville de Franssu, Pierre; Peris, Salvador J. (1992). The starling in Europe: multiple approaches to a problem. Proceedings of the Fifteenth Vertebrate Pest Conference (İngilizce). Davis: Kaliforniya Üniversitesi, Davis. ss. 83-88.
- ^ (PDF) (İngilizce). Threatened Species Network. 5 Nisan 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2014.
- ^ Kalafatas, Michael N. (2010). Bird Strike: The Crash of the Boston Electra (İngilizce). Brandeis. ISBN .
- ^ (İngilizce). Kuşların Korunması Kraliyet Topluluğu. 29 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2020.
- ^ a b c Cocker, Mark; Mabey, Richard (2005). Birds Britannica (İngilizce). Londra: Chatto & Windus. ss. 429-436. ISBN .
- ^ Woolnough, Andrew P.; Lowe, T. J.; Rose, K. (2006). "Can the Judas technique be applied to pest birds?". Wildlife Research (İngilizce). 33 (6): 449-455. doi:10.1071/WR06009.
- ^ Rollins, L. A.; Woolnough, Andrew P.; Sherwin, W. B. (2006). "Population genetic tools for pest management: a review". Wildlife Research (İngilizce). 33 (4): 251-261. doi:10.1071/WR05106.
- ^ Redman, Terry. "State Government commits to help eradicate starlings" (İngilizce). Batı Avustralya hükûmeti. 7 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2014.
- ^ "Birds protected by the Migratory Bird Treaty Act" (İngilizce). US Fish & Wildlife Service. 14 Aralık 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2014.
- ^ Decino, Thomas J.; Cunningham, Donald J.; Schafer, Edward W. (1966). "Toxicity of DRC-1339 to starlings". Journal of Wildlife Management (İngilizce). 30 (2): 249-253. doi:10.2307/3797809. JSTOR 3797809.
- ^ Stark, Mike (7 Eylül 2009). "Shock and Caw: Pesky Starlings Still Overwhelm". The Huffington Post (İngilizce). 28 Ekim 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2014.
- ^ a b c d Bateson, Melissa; Asher, Lucy (2010). "The European Starling". Hubrecht, R.; Kirkwood, J. (Ed.). The UFAW Handbook on the Care and Management of Laboratory and Other Research Animals (İngilizce) (8 bas.). Oxford: Wiley-Brackwell. s. 837. doi:10.1002/9781444318777.ch45. ISBN .
- ^ a b Asher, Lucy; Bateson, Melissa (2008). "Use and husbandry of captive European starlings (Sturnus vulgaris) in scientific research: a review of current practice". Laboratory Animal (İngilizce). 42 (2): 111-126. doi:10.1258/la.2007.007006. (PMID) 18435870.
- ^ Lorenz 1961, s. 59.
- ^ Kilham, Lawrence; Waltermire, Joan (1988). On Watching Birds (İngilizce). College Station: . s. 59. ISBN .
- ^ Jones, Gwyn; Jones, Thomas (1970). The Mabinogion (İngilizce). Londra: J M Dent & Sons. s. 30. ISBN .
- ^ Slater, Peter J. B.; Snowdon, Charles T.; Rosenblatt, Jay S.; Milinski, Manfred, (Ed.) (1997). Advances in the Study of Behavior (İngilizce). 26. Academic Press. s. 363. ISBN .
- ^ Lorenz 1961, s. 84.
- ^ Artusi, Pellegrino (2003). Science in the Kitchen and the Art of Eating Well (İngilizce). Toronto: University of Toronto Press. s. 220. ISBN .
- ^ Michalowski, Kevin (2011). Gun Digest Book of Sporting Shotguns (İngilizce). Iola: Gun Digest Books. s. 61. ISBN .
- ^ Ferrer, Xavier; Motis, Anna; Peris, Salvador J (1991). "Changes in the breeding range of starlings in the Iberian peninsula during the last 30 years: competition as a limiting factor". Journal of Biogeography (İngilizce). 18 (6): 631-636. doi:10.2307/2845544. JSTOR 2845544.
- ^ Baillie, S. R.; Marchant, J. H.; Leech, D. I.; Renwick, A. R.; Eglington, S. M.; Joys, A. C.; Noble, D. G.; Barimore, C.; Conway, G. J.; Downie, I. S.; Risely, K.; Robinson, R. A. (2012). . Bird Trends 2011 (İngilizce). British Trust for Ornithology. 22 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2014.
- ^ Granbom, Martin; Smith, Henrik G (2006). "Food limitation during breeding in a heterogeneous landscape". The Auk (İngilizce). 123 (1): 97-107. doi:10.1093/auk/123.1.97. JSTOR 4090631.
- Genel
- del Hoyo, Josep; Elliott, Andrew; Christie, David, (Ed.) (2009). Handbook of the Birds of the World. Volume 14: Bush-shrikes to Old World Sparrows (İngilizce). Barselona: Lynx Edicions. ISBN .
- Feare, Chris; Craig, Adrian (1998). Starlings and Mynas (İngilizce). Londra: Christopher Helm. ISBN .
- Génsbøl, Benny (1984). Birds of Prey of Europe, North Africa and Middle East (İngilizce). Londra: Collins. ISBN .
- Higgins, P. J.; Peter, J. M.; Cowling, S. J., (Ed.) (2006). Handbook of Australian, New Zealand, and Antarctic Birds. Volumes 7: Boatbill to Starlings (İngilizce). Melbourne: Oxford University Press. ISBN .
- Lorenz, Konrad (1961). King Solomon's Ring (İngilizce). Wilson, Marjorie Kerr tarafından çevrildi. Londra: Methuen. ISBN .
- Rothschild, Miriam; Clay, Theresa (1957). Fleas, Flukes and Cuckoos. A study of bird parasites (İngilizce). New York: Macmillan.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Sığırcık ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Sığırcık tüyleri(5 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sigircik ya da bayagi sigircik Sturnus vulgaris otucu kuslar Passeri takimindan sigircikgiller Sturnidae familyasina ait bir kus turudur Yaklasik 20 cm uzunlugunda ve metalik pariltili parlak siyah tuylere sahip olan sigircigin tuy ortusunde yilin bazi donemlerinde beyaz benekler gorulur Genc bireylerin tuy ortuleri eriskin bireylerinkinden daha kahverengi tonlardadir Bacaklari pembe olan turun gagasi kislari siyah yazlari ise sari renklidir Ozellikle toplu tuneme durumlarinda gurultucu olan bu kusun sakimasi muzikal bir tonda olmasa da cesitlilik arz eder Turun taklitcilik yetisine cesitli edebi eserlerde atiflar verilmistir SigircikToulouse Fransa daki eriskin bir sigircikKorunma durumuAsgari endise altinda IUCN 3 1 Biyolojik siniflandirmaAlem AnimaliaSube ChordataSinif AvesTakim PasseriformesFamilya SturnidaeCins SturnusTur S vulgarisIkili adlandirmaSturnus vulgarisLinnaeus 1758Dogal dagilimi Yaz konugu Yerlesik Kis konugu Sokuldugu bolgeler Yaz konugu Yerlesik On iki kadar alt turu bulunan sigircik dogal dagilim alani olan Avrupa nin iliman bolgeleri ile Palearktik biyocografik bolgesinden Mogolistan in batisina kadar olan alanda acik habitatta urer Tur ayrica Avustralya Yeni Zelanda Polinezya Kanada Amerika Birlesik Devletleri Meksika Karayipler Arjantin ve Guney Afrika Cumhuriyeti ne sokulmustur Avrupa nin guneyi ve batisi ile Asya nin guneybatisinda yasayan turleri yerlesik iken kuzeydogu populasyonlari kislari ureme alanlari icinde daha guneye ve batiya goc ederler Yapay ya da dogal oyuklara duzensiz yuvalar yapan sigircigin disileri dort ila bes adet parlak acik mavi renkte yumurta yumurtlarlar Iki haftalik kulucka suresinden sonra yumurtadan cikan yavrular yaklasik uc hafta daha yuvada kalir Her yil bir ya da iki kere ureme denemesinde bulunurlar Hepcil olan tur cesitli omurgasizin yani sira tohum ve meyvelerle de beslenir Cesitli memeli ve yirtici kuslar tarafindan avlandiklari gibi hem ic hem de dis parazitlerden muzdariptirler Omurgasiz haserelerle beslenmeleri nedeniyle sigircik suruleri tarim icin faydali meyve ve tohumlarla da beslenmeleri acisindan ise zararli olarak sayilabilirler Kentsel alanlarda olusturduklari gurultu ve kargasa da insanlar acisindan rahatsiz edici olabilir Gecmiste insanlar tarafindan sokulduklari bolgelerde itlaf gibi yontemlerle kontrol altina alinmaya calisilsalar da Bati Avustralya daki kolonilesmenin onlenmesi disinda basarili olunamamistir Avrupa nin batisi ve kuzeyindeki sigircik populasyonu yavrularin beslenmesi icin gerekli olan omurgasizlarin sayilarinin azalmasi nedeniyle 1980 lerden beri azalir Kuzey Amerika da da 1970 ile 2014 arasinda sokulmus olan populasyonun azaldigi goruldugunden global olarak populasyonunun azalma egiliminde oldugu belirtilmis ancak buna karsin kuresel captaki populasyonlarinin buyuklugu nedeniyle Dunya Doga ve Dogal Kaynaklari Koruma Birligi IUCN tarafindan asgari endise altindaki turler arasinda listelenir EtimolojiTur ilk olarak Carl Linnaeus un 1758 de yayimlanan Systema Naturae adli eserinde Sturnus vulgaris adi ile tanimlandi Cins adi Sturnus Latincede sigircik epiteti vulgaris ise Latincede bayagi anlamina gelir Divanu Lugati t Turk te bu kus sikircik ya da sikircuk olarak gecer Eski Turkcede cigirmak otmek anlamina gelen sikir koku ile cuk kucultme ekinin birlestirilmesiyle olusturuldugu dusunulmekle birlikte sakima anlamina gelen sikirca kokune ik eki eklenmesiyle olusturulduguna dair yorumlar da bulunur Kelimenin kokunun sigir kelimesiyle bir ilgisi yoktur Osmanlicada sigircuk ya da sigircik Farscadan alintilanmis olarak anlayisli kus anlaminda murg i zirek ya da murg i zeyrek zurzur olarak kullanilirdi Anadolu da sigirciga cekirgekusu cogurcuk sakizgan sar sarec sari veya zurzur da denirkenKibris agzinda Rumcadan gelen mavrobullo kelimesi kullanilir Taksonomi ve evrimiSigircikgiller Sturnidae familyasi sokuldugu bolgeler haricinde tamamen Eski Dunya ya ozgudur ve en cok tur cesitliligi Guneydogu Asya ile Sahra Alti Afrika da gorulur Polifiletik olan Sturnus cinsinin uyeleri arasindaki baglantilar tam olarak cozumlenememistir Sigircigin en yakin akrabasi kara sigirciktir Sturnus unicolor Parapatrik olan gocmen olmayan kara sigircigin mitokondriyal DNA arastirmalarindan elde edilen sonuclara gore Pleistosen de Iber Yarimadasi ndaki buzullarin cekilmesinin ardindan ata tur olan sigirciktan ayrilarak ortaya cikan bir alt tur olmasi muhtemeldir Sigircik populasyonlari arasinda gorulen genetik varyasyonlar sigircik ile kara sigircik arasinda gorulenlerden daha fazladir Cibanyen den kalma sigircik fosilleri mevcut olsa da fosil kalintilarinin daha sonraki donemlerde kesintiye ugramasindan oturu sigircikgiller familyasinda bulunan turler arasindaki iliskiler kesin bir sekilde cozulememektedir Alt turler Sigircigin boyut ve eriskin tuy ortusunun renk tonlarinin klinal olarak degistigi alt turleri bulunur Cografi alanda kademeli varyasyonlarin yaygin gecis karakteristiklerinin gorulmesi nedeniyle otoriteler arasinda alt turlerin tanimlanmasi konusunda farkliliklar vardir Alt turlerAlt tur Otorite Dagilimi Aciklama GorselS v vulgaris Linnaeus 1758 Uzak kuzeybati ucu ile ve uzak guneydogu ucu disinda Avrupa nin cogu yeri Izlanda ve Kanarya Adalari Nominat alt turdur S v faroensis Feilden 1872 Faroe Adalari Ozellikle gaga ve olmak uzere S v vulgaris ten daha buyuk boyutludur Eriskin bireylerin tuy ortuleri daha az lekeli daha koyu ve daha mat yesil pariltilidir Genclerin tuyleri kurum karasi cene ve karinlari beyazimsi bogazlari ise benekli karadir S v zetlandicus Hartert 1918 Shetland Gorunus olarak faroensis alt turune benzese de boyutu faroensis ile vulgaris alt turleri arasindadir Fair Adasi St Kilda ve Dis Hebridler de bulunan kuslarin boyutlari bu alt tur ile vulgaris arasindadir ve otoriteye gore vulgaris ya da zetlandicus alt turunde siniflandirilirlar S v granti Hartert 1903 Azorlar Gorunus olarak vulgaris gibidir ancak ozellikle ayaklari olmak uzere daha kucuktur Genellikle ozellikle ust kisimlarindaki tuy ortusunun pariltisi mordur S v poltaratskyi Finsch 1878 Baskurdistan in dogusundan Ural Daglari boyunca doguya dogru Sibirya nin ortasi Baykal Golu ne ve Mogolistan in batisina kadar olan bolge Gorunus olarak vulgaris gibidir ancak bas kismindaki tuy ortusunun pariltisi mor sirt bolgesininki yesil yan bolgelerininki morumsu mavi ve kanat ustununku ise mavimsi yesildir Ucarken kanat altlarinda acik tarcin deve tuyu rengi tuyler gorulur S v tauricus Buturlin 1904 Kirim ve Dinyeper in dogusundan Karadeniz boyunca doguya ve Anadolu nun batisina dogru olan bolge yuksek rakimda yerini purpurascens alt turune birakir Gorunus olarak vulgaris e benzer ancak kanatlari daha uzundur Bastaki tuy ortusunun pariltisi yesil govdeninki bronz mor yanlar ile kanatlarin uzerininki ise yesilimsi bronzdur Kanat altlari uclari soluk olmak uzere siyahimsidir Ureme donemindeki tuy ortusunde hemen hemen hic benek yoktur S v purpurascens Gould 1868 Turkiye nin dogusundan Tiflis ve Sevan Golu ne kadar olan bolge Karadeniz in dogu kiyilarindaki yuksek rakimli bolgelerde tauricus alt turunun yerine bulunur Gorunus olarak vulgaris gibidir ancak kanatlari daha uzundur ve tuylerin yesil pariltisi yalnizca kulak ustu ense ve ust goguste gorulur Bronz pariltiya sahip yanlari ve kanat ust tuyleri disinda mor pariltilidir Kanatlarinin alt kisimlari koyu renklidir ve kenarlarinda beyaz cizgi yer alir S v caucasicus Lorenz 1887 Volga Deltasi ndan Kafkasya nin dogusuna dogru ve komsu bolgeler Basi ve sirtinin pariltisi yesil ensesi ve karninin mor kanatlarinin ust kisimlarinin ise daha mavimsi olup kanat altlari purpurascens gibidir S v porphyronotus Sharpe 1888 Orta Asya nin batisi Cungarya Aladaglari ile Altay Daglari arasinda poltaratskyi alt turune kademeli gecis yapar Gorunus olarak tauricus alt turune benzer ancak boyut olarak daha kucuktur ve tamamen allopatriktir Dagilim alanlari arasinda purpurascens caucasicus ve nobilior alt turleri bulunur S v nobilior Hume 1879 Afganistan Turkmenistan in guneydogusu ve Ozbekistan dan Iran in dogusuna kadar uzanan bolge ile komsu bolgeleri Gorunus olarak purpurascens gibidir ancak daha kucuk ve kanatlari daha kisadir Kulak ustlerindeki tuy ortusunun pariltisi mor kulak altlari ile kanat ustlerinin pariltisi daha kizilimsidir S v humii Brooks 1876 Kesmir den Nepal e uzanan bolge Vulgaris alt turune nazaran daha kucuk boyutludur Ense bolgesindeki mor parilti tuy ortusu yanlardan kuyruk ustune kadar uzanabilir ve uzanmamissa bu bolgelerdeki parilti yesildir Bu alt tur bazen Hodgson tarafindan verilen indicus adi ile siniflandirilir S v minor Hume 1873 Pakistan Vulgaris alt turune nazaran daha kucuk boyutludur Bas karnin alti ve sirt bolgesindeki parilti yesil diger kisimlardaki parilti ise mordur Fair Adasi St Kilda ve Dis Hebridler de bulunan kuslarin boyutlari nominat alt tur ile S v vulgaris arasindadir ve alt tur siniflandirmalari otoriteye gore vulgaris ya da zetlandicus alt turunde olmak uzere degisiklik gosterir Bu adalarda tipik olarak bulunan koyu renkli genc kuslara zaman zaman Iskocya ve diger yerlerde de rastlandigindan daha onceleri izole olduklari sanilan faroensis ile zetlandicus alt turleri arasinda gen akisi oldugu sonucuna varilmistir Cogu cesitli alt turlerin dagilimlarinin birlestigi yerlerde gorulen baska alt turler de tanimlanmissa da bunlar gunumuzde gecersiz kabul edilir Bunlarin arasinda Rusya nin batisinda vulgaris ile poltaratskyi alt turleri arasindaki gecis irklari olan S v ruthenus Menzbir 1891 ve S v jitkowi Buturlin 1904 Balkanlarin guneyinden Yunanistan ve Istanbul Bogazi boyunca Ukrayna nin ortasina kadar vulgaris ile tauricus alt turlerinin gecis irklari olan S v graecus Tschusi 1905 ve S v balcanicus Buturlin amp Harms 1909 Iran in kuzeyinde caucasicus ve nobilior arasinda gecis irklari olan S v heinrichi Stresemann 1928 sayilabilir Iran in guneyinde Fars eyaletinde bulunan ve 1928 S v vulgaris alt turune benzeyen S v persepolis Ticehurst olarak adlandirilan bireylerin ayri bir populasyon mu yoksa Avrupa nin guneydogusundan goc eden kuslar mi oldugu belirsizdir Fiziksel ozellikler Londra da bir masaya tunemis tuy ortusu genel olarak gri ve kahverengi olan genc sigircik ustte ile Crissy Field Kaliforniya da kismen tuylerini degistirmisse de kafa ve ensede genclere ozgu kahverengi tuy ortusu yer alan eriskin olmayan bir sigircik Sigircigin boyu 19 23 cm kanat acikligi 31 44 cm kutlesi 58 101 g kanat genisligi 11 8 13 8 cm kuyruk uzunlugu 5 8 6 8 cm gaga uzunlugu 2 5 3 2 cm tarsus uzunlugu ise 2 7 3 2 cm arasindadir Mor ya da yesil pariltili yanardoner siyah renkteki tuy ortusunde ozellikle kisin beyaz benekler bulunur Eriskin erkek bireylerin govdelerinin alt kismindaki tuyler eriskin disi sigirciklarinkinden daha az beneklidir Erkeklerin gosteris sirasinda kullandigi bogaz tuyleri disilere gore daha uzun ve daha seyrek iken disilerin bogaz tuyleri daha kisa ve uclari sivridir Tiknaz bacaklari pembemsi kizil ya da grimsi kizil renklidir Uclari sivri olan dar ve konik gagalari kislari kahverengimsi siyah iken yazlari disilerde limon sarisina erkeklerde ise tabani gri ve mavi olmak uzere sariya donusur Yilda bir kere yaz sonundaki ureme mevsimi bittikten sonra tuy degistirirler Yeni cikan gogus tuylerinin ucu beyaz olurken kanat ya da sirt tuylerinin ucu da ten rengi olur Tuylerin uclarinin beyaz ya da ten rengi olmasi sigirciga yeni tuyleri ciktiginda benekli gorunumunu saglar Ureme doneminde beneklerin azalmasinin nedeni ise tuylerin ucundaki beyaz ve ten rengi kisimlarin yipranmasidir Genc kuslarin tuyleri gri kahverengidir ve ilk kislarindan itibaren eriskinlerin tuy renklerine sahip olurlar ancak ozellikle kafada olmak uzere kismen genclere ozgu kahverengi tuyleri korurlar Cinsiyetleri erkeklerde koyu kahverengi disilerde de acik kahverengi ve gri olan iris rengine gore belirlenebilir Iris ile her zaman koyu renkli olan goz bebegi arasindaki kontrastin tahmini cinsiyeti belirlemede 97 dogru sonuc verir Bogaz tuylerinin uzunlugu da hesaba katildiginda ilk bakista cinsiyeti dogru tahmin etme orani 98 e cikar Ucan bir sigircik Sigircikgillerin karasal uyelerinin cogu gibi sigirciklar da yerde ziplamak yerine yuruyerek ya da kosarak hareket ederler Ucgen seklindeki kanatlarini periyodik bir sekilde cirpmalarinin ardindan cok fazla irtifa kaybetmeden kisa mesafeler boyunca suzulup akabinde tekrar kanat cirpmaya donerek ucarlar Suru halindeyken bireyler hemen hemen ayni anda kalkar birlikte ve ahenkle hareket eder zaman zaman siklasip zaman zaman aralari acilarak genis bir alana yayilir en nihayetinde de kumelenerek ayni anda konarlar Goc sirasinda saatte 60 ila 80 km hiza ulasip 1 000 ila 1 500 km mesafe kat edebilirler Aralarinda Sturnus cinsinin de bulundugu sigircikgiller familyasina ait bazi turlerin kafatasi ve kaslari arayici beslenme sekline adapte olmustur Bu adaptasyon en cok kara sigircik ak yanakli sigircik Spodiopsar cineraceus ve sigircikta belirgin olup cenenin acilmasini saglayan kaslar genislemis ve gozlerin gaganin ucuna bakacak sekilde yerlesebilmesi icin kafatasi daralmistir Bu sekilde sigircik gagasini topraga sokup acarak sakli gidalara ulasabilir Sigircigin bu beslenme yontemi icin gerekli olan fiziksel ozelliklere sahip olmasi muhtemelen bu kadar genis bir alana yayilmasina yardimci olmustur Iber Yarimadasi Akdeniz in batisi ve Afrika nin kuzeybatisinda sigircik kara sigircik ile karistirilabilir Yakindan ozellikle de sakirken gozlemlendiginde kara sigircigin bogaz tuylerinin daha uzun oldugu gorulur Ses source source source source Bir sigircigin ustte ve sigircik grubunun sakimalari Gurultucu bir tur olan sigircigin sakimasi hem melodik hem de mekanik seslerin rituel sekilde birbirini izlemesinden olusur ve cesitlilik gosterir Daha cok erkek bireyler sakir ve bu genellikle bir dakika kadar surer Her bir sakima tipik olarak ara vermeden birbirini takip eden dort cesit sakima turunden olusur Sakima bir dizi ari notalardan olusan isliklarla baslar ve bunlari diger kus turlerinin sakimalarindan ya da dogada duyulan insan yapisi seslerden taklit edilerek olusan cesitli sekanslar izler Taklit edilen sesin yapisi ve basitligi frekansindan daha fazla onem tasir Her ses sekansi birkac kez tekrar edildikten sonra diger sekansa gecilir Cesitlilik gosteren bu bolumden sonra bir dizi tekrar eden gaganin birbirine vurulmasi ile olusan sesler gelir ve sonunda yine cesitli sekanslardan olusan yuksek frekansli sarki ile sakima biter Her kusun kendine ozgu bir repertuvari vardir ve en yetenekli kuslarin 35 kadar sarki turu ile 14 kadar gagalarin vurulmasi ile cikarilan sesi olabilir Sakiyan ve bogaz tuylerini gosteren eriskin erkek sigircik Ureme mevsimi yaklastikca surekli sakiyan erkekler ciftlerini bulduktan sonra daha az sakimaya baslarlar Disi ortalikta iken erkek bazen yuvaya ucarak girise konar ve sakiyarak disiyi yuvaya davet eder Yasli kuslarin repertuvari genclerden genistir Daha uzun ve cesitli sekilde sakiyan erkek kuslarin disileri kendilerine cekmesi daha kolay oldugundan ureme basarilari da daha yuksektir Disilerin daha karmasik sakiyan erkekleri tercih ettikleri gorulur Daha karmasik sarkilara sahip olan sigirciklar bu sayede daha genc ve tecrubesiz sigirciklara karsi yuvalarini da daha kolay koruyabilirler Sigirciklar tuy degistirme donemi disinda tum yil boyunca sakir Zaman zaman disi bireylerin sakidigi da gozlemlenir ancak erkek bireylerde sakima daha fazladir Ureme mevsimi disinda yapilan sakimalarin islevi anlasilamamistir Aralarinda suru cagrisi tehdit cagrisi saldiri cagrisi homurtu cagrisi ve ciftlesme cagrisi gibi cagrilar bulunan on bir farkli cesit sakima tespit edilmistir Alarm cagrisi kulak tirmalayici bir cigliktir ve bir arada yemek arayan sigircik surusunden surekli olarak bir hirilti sesi duyulur Tunerken ve yikanirken surekli karsilikli sakirlar ve cikardiklari yuksek ses cevredeki insanlarin rahatsiz olmasina yol acabilir Sigircik surusu birlikte ucarken kuslarin kanatlarinin senkronize olarak hareket etmesinden cikan belirgin ruzgar sesi yuzlerce metre oteden duyulabilir Davranis ve ekoloji source source source source source Rotterdam Hollanda daki bir sigircik surusu ucarken Sigircik ozellikle sonbahar ve kis mevsimlerinde olmak uzere sosyal bir kustur Suruyu olusturan kus sayisi farklilik gosterse de tunedikleri yerlerin yakinlarinda gurultucu suruler olustururlar Bu surulerin olusmasinin nedeninin bayagi dogan Falco peregrinus ve bayagi atmaca Accipiter nisus gibi yirtici kuslara karsi bir savunma mekanizmasi oldugu dusunulur Yogun kure benzeri bir sekil olusturan suru bir lideri olmadan hareket eder ve bu esnada surekli olarak buyur kuculur veya sekil degistirir Surudeki her bir birey en yakinindaki bireyin hareketine gore yonunu ve hizini ayarlar Sehir merkezi agaclik ve sazliklarda 1 5 milyona kadar bireyden olusan sigircik suruleri diskilariyla birtakim sorunlara yol acabilir Toplamda 30 cm kalinliga kadar ulasabilen diskilar icerdigi kimyasallar nedeniyle agaclarin olumune yol acar Daha az miktarlardaki diskilar ise gubre gorevi gorur Dolayisiyla orman bekcileri suruleri bulunduklari yerden kaldirip ihtiyac olan yere yonlendirmeye calisarak bu etkiden yararlanmakta ve buyuk toksik diski birikintilerinin olusmasini engellemeye calisirlar Ilkbaharda Yutland in guneybatisindaki deniz tarafinda bulunan batakliklarin uzerinde gunbatimindan once bir milyondan fazla sigircigin olusturdugu surulerin ucusu gozlemlenebilir Iskandinavya nin kuzeyindeki kuslar nisan ayinin ortasinda ureme bolgelerine goc etmek icin ayrilmadan once mart ayindan itibaren suruler halinde toplanmaya baslar Suru davranisinin yarattigi gokyuzunde siluet olarak gorulen karmasik sekillerin olusturdugu fenomene yorede sort sol kara gunes adi verilir Birlesik Krallik ta kis ortasinda bes ila elli bin arasinda kusun olusturdugu suruler gunes dogmadan hemen once gozlemlenebilir Yorede bu surulere mirildanma anlamina gelen murmuration adi verilir Beslenme Beslenmekte olan bir sigircik surusu Buyuk oranda bocekcil olan sigircik en cok hasere ve eklem bacaklilarla Arthropoda beslenir Yedikleri bocekler arasinda orumcekler Araneae cayir sinekleri Tipulidae guveler Heterocera mayis sinekleri Ephemeroptera yusufcuklar Anisoptera kucuk kizbocekleri Zygoptera cekirgeler Caelifera Dermaptera sinir kanatlilar Neuroptera evcikli bocekler Trichoptera sinekler Diptera kin kanatlilar Coleoptera yaprakarilari Symphyta arilar Apoidea yaban arilari ve karincalar Formicidae sayilabilir Bu boceklerin hem eriskin hem de larvalarini yiyen sigirciklar solucanlar salyangozlar kucuk amfibiler ve kertenkelelerle de beslenirler Basarili bir ureme icin omurgasizlarla beslenmeleri gerekli olsa da sigircik hepcildir ve tahil tohum meyve nektar ve firsat buldugu durumlarda gida atiklariyla da beslenebilir Yuksek oranda sakkaroz iceren gidalari kolaylikla metabolize edemeyen sigircikgiller bu ozellikleriyle cogu kus familyasindan ayrilirlar Azorlarda izole olarak yasayan S v granti alt turu burada bulunan ve soyu tehdit altindaki pembe sumru Sterna dougallii yumurtalari ile beslenir Bu tur ilkbahar aylarinda ureme kolonileri icin Azorlara donmeden once yoredeki sigircik populasyonunun itlafi gibi onlemlerle sayilarinin kontrol altinda tutulmasina calisilmaktadir source source source source source source Eriskin sigircik yavrulari beslemek icin yerde yiyecek ararken Sigirciklar cesitli yontemlerle beslense de yerde dolasarak topragin ustunde ya da hemen altinda bulunan bocekleri avlamak en cok kullandiklari yontemdir Genellikle kisa otlarin arasinda dolasmayi tercih eder ve siklikla otlayan memelilerin arasinda ya da ustunde bu hayvanlarin dis parazitleri ile beslenirler Suruler toplu olarak yerde beslenirken surunun arkasindakilerin surekli olarak beslenme firsatlarinin daha iyi oldugu on kisma ucarak beslenmesi silindir beslenme olarak adlandirilir Suru ne kadar buyukse bir arada beslenen kuslar birbirlerine o kadar yakindir Siklikla bir yerde bir sureligine beslenen suru topluca daha once beslendikleri baska yerlere ucarak beslenmeye devam ederler Sigirciklarda uc farkli davranisi gozlemlenmistir En yaygin olan arama davranisinda kus bir bocek bulana kadar gagasini surekli olarak rastgele bir sekilde topraga saplar ve gagasini acarak toprakta bir delik birakir Ilk olarak 1949 yilinda Konrad Lorenz tarafindan tanimlanan ve Almancada zirkeln olarak adlandirdigi bu davranis ayni zamanda plastik cop torbalarini delmek ve delikleri genisletmek icin de kullanilir Genc sigirciklar bu teknigi gelistirmeleri icin zamana ihtiyaclari olmalarindan dolayi genellikle daha az bocekle beslenir Ikinci yontem havada ucan bocekleri gagalariyla kapmaktir En az kullanilan ucuncu yontem ise yerde hareket halindeki bir omurgasizi yakalamak icin ileriye dogru hamle yaparak bunlarin topraktan cekilerek yenilmesidir Besine erisimi kisitli olan ya da beslenme icin gun isiginin azaldigi donemlerde sigirciklar yag depolayarak vucut kutlelerini artirirlar Yuvalama Oosterhout Hollanda daki bir agac kovugundaki yuvasinda yavrusunu besleyen bir sigircik Eslesmemis erkek sigircik uygun bir oyuk ya da kovuk bulur ve disi sigirciklari cekebilmek icin yuva yapmaya baslar Bu esnada siklikla cicek veya taze yesil bitkilerle yuvayi suslese de erkek kusu esi olarak kabul eden disi kus sonradan bu susleri yuvadan kaldirir Yuvada bulunan yesil bitkilerin miktari onemli olmasa da disiyi cekebilmek icin yuvanin suslenmesinde kokulu otlarin kullanilmasinin onem tasidigi gorulur Civanpercemi Achillea millefolium gibi bitkilerin kokusu disiler icin cekici olabilir Erkekler yuvayi yaparken surekli olarak sakirlar ve disilerin yuvaya yaklastigini gorduklerinde sakimalari artar Ciftlesme gerceklestikten sonra her iki kus yuvayi birlikte yapmaya devam eder Herhangi bir oyuk ya da kovuk icerisinde olabilen yuvalar icin en cok kullanilan yerler ici oyuk agaclar binalar ve kesik agac govdelerinin yani sira insan yapimi kus yuvalaridir Nominat alt turde nadir olarak gorulenin aksine S v zetlandicus tipik olarak kayaliklarda bulunan yarik ve oyuklarda yuvalanir Genel olarak saman kuru ot ve agac dalciklarindan yapilan yuvalarin icine tuy yun ve yumusak yapraklar gibi malzemelerle dosenir Dort ila bes gun kadar suren yuva yapimi kulucka suresince de devam edebilir Sigirciklar hem tek esli hem de cok esli olabilirler Her ne kadar cogunlukla yavrular bir erkek ve bir disi kustan olusan cift tarafindan buyutulse de zaman zaman bu cifte yardimci baska bir sigircik da olabilir Ciftler bir koloninin parcasi olduklarinda ayni agacta ve cevredeki agaclarda baska yuvalar da bulunur Erkekler ilk ciftlestikleri disi kus hala yuvadayken baska bir disi ile de ciftlesebilirler Tek esli kaldiklarinda daha yuksek ureme basarisina sahip olan erkekler ayni zamanda birinci yuvalarinda da ikinci yuvalarindakine oranla daha yuksek ureme basarisi gosterir Ureme Bir yuvada bulunan sigircik yumurtalari Sigirciklarin ureme donemi ilkbahar ve yaz aylaridir Eslesmeden sonra disi kus birkac gunluk sure boyunca gunluk olarak yumurtlar Bu sure icinde kaybolan yumurtalarin olmasi durumunda disi kus bunlar yerine tekrar yumurtlar Normalde acik mavi ya da bazen beyaz olmak uzere parlak gorunume sahip oval seklindeki dort ya da bes yumurta yumurtlanir Az isik altinda gorece daha iyi gorunmesi nedeniyle yumurtalarin mavi renkli olacak sekilde evrimlestigi dusunulur 26 5 ila 34 5 mm boyundaki yumurtalar maksimum capi 20 0 ila 22 5 mm arasindadir Galway Irlanda da duvardaki bir yarik icinde yapilmis yuvada beslenmeyi bekleyen sigircik yavrulari Kulucka suresi on uc gun kadar surse de son yumurtlanan yumurta ilk catlayandan 24 saat kadar sonra catlayabilir Ebeveynlerin ikisi de kuluckaya yatar ancak disinin kulucka suresi erkekten fazladir Geceleri erkegin toplu tunemeye donmesiyle birlikte kuluckada yalnizca disi kalir Yumurtadan ciktiklarinda gozleri kapali olan yavrular ayni zamanda tuysuzdurler Yedi gunun ardindan yumusak hav tuyleri cikarken dokuz gun icinde gormeye baslarlar Ebeveynler hem yavrulari hem de yuvanin icindeki malzemeyi islatmasi nedeniyle isi yalitimini azaltarak yavrularin usumesi riskini artiracagi icin yavrularin yumurtalarindan cikmalarinin ardindan yuvadaki diskilari temizlerler Yaklasik alti gun sonra yavrularin vucut sicakliklarini kontrol edebilmeye baslamalariyla birlikte eriskinlerin bu temizleme islemi sona erer Yuvada uc hafta kadar kalan yavrular bu sure zarfinda hem erkek hem de disi kus tarafindan beslenir Palazlanmis kuslar bir iki hafta kadar daha ebeveynler tarafindan beslenmeye devam eder Bir sigircik cifti ayni yuvayi kullanarak ve icini tekrar yumusak malzeme ile doseyerek yilda uc kere kuluckaya yatabilir Ancak tipik olarak iki kere kuluckaya yatarlarken48 kuzey enleminin kuzeyinde tek kulucka donemi gorulur Iki ay icerisinde ilk tuylerine kavusan genc yavrular takip eden yilda da eriskin rengi tuylerine burunur Sigircik yuvalarinda tur ici kulucka parazitleri yaygin olarak gorulur Ureme doneminde eslesmemis ama kolonide bulunan disiler siklikla diger ciftlerin yuvalarina yumurtlarlar Palazlanmis sigirciklarin da kendi yuvalarini ya da komsu yuvalari isgal ederek yeni kuluckadan cikan yavrulari disari attiklari gozlemlenmistir Sigircik yuvalarinda yavrularin palazlanma basarisi 48 ila 79 arasinda ureme yasina gelme basarisi 20 iken eriskinlerin hayatta kalma basarisi ise 60 a yakindir Sigirciklarin ortalama yasam sureleri 2 ila 3 yil iken kaydedilmis en uzun yasam suresi 22 yil 11 aydir Yirtici ve parazitlerEriskin olmayan bir sigircigi avlamis bir bayagi atmaca Accipiter nisus avinin uzerinde dururken Tarn Fransa Sigirciklarin en yaygin avcilari yirtici kuslardir Avcilara karsi sigircik surulerinin tipik tepkisi ucarken kivrilan sekillere girerek ortak bir gorus alanina sahip olmak ve ucarak kacmaktir Ucus becerilerine yirtici kuslar nadiren karsilik verebilir Eriskin sigirciklar bayagi cakir kusu Accipiter gentilis ve bayagi atmaca Accipiter nisus gibi atmacalar ile bayagi dogan Falco peregrinus delice dogan Falco subbuteo ve bayagi kerkenez Falco tinnunculus gibi dogan ve kerkenezler tarafindan avlanirlar Kara caylak Milvus migrans kizil caylak Milvus milvus Aquila heliaca bayagi sahin Buteo buteo ve Circus approximans gibi daha yavas olan yirtici kuslar ise daha kolay yakalanabildikleri icin palazlanmis ya da genc sigirciklari tercih eder Geceleri gruplar halinde tunediklerinde kukumav Athene noctua kulakli orman baykusu Asio otus kir baykusu Asio flammeus bayagi peceli baykus Tyto alba alaca baykus Strix aluco ve bayagi puhu Bubo bubo gibi baykuslar tarafindan avlanmaya musaittir Kuzey Amerika da 20 den fazla tur atmaca baykus ve doganin sigirciklari avladigi bilinmekte olup eriskin sigirciklari en cok avlayan yirtici kuslar bayagi doganlar ve boz doganlardir Falco columbarius Cigdecilerin Acridotheres tristis bazen sigircik yumurtalarini yavrularini ve hatta eriskinlerini yuvalarindan cikarttigi bilinir ve kulucka paraziti olan kucuk balkilavuzu Indicator minor yumurtalarini sigircik yuvalarina birakir Yuvalara tirmanabilen kakimlar Mustela erminea rakunlar Procyon lotor ve sincaplar Sciurus spp gibi memeliler tarafindan yuvalari talan edilebilmekte ikenkediler de dikkatsiz yavrulari avlayabilirler Diger yandan sigirciklar ise yaygin olarak ozellikle diger sigirciklar ve agackakangiller Picidae olmak uzere baska kuslari yuvalarindan disari atarlar Sigirciklar cesitli parazitlerin konagidir Amerika Birlesik Devletleri nin alti eyaletinde 300 sigircik uzerinde yapilan bir arastirmada bireylerin her birinde en azindan bir cesit parazit bulundugu tespit edilmistir Bunlarin 99 u pire Siphonaptera akar ve keneler Ixodida gibi dis parazitler tasirken 95 inde de cesitli kurt tipi ic parazit bulunmaktaydi Kan emici dis parazitler konagi oldugunde ayrilirlar ancak digerleri oldukten sonra da ceset uzerinde kalirlar Deforme olmus gagasi olan bir sigircigin uzerinde muhtemelen ayiklayamadigi icin yuksek miktarda isirici bit Mallophaga bulunmustur Sigircik yuvalarinda en sik gorunen pire turu olan Ceratophyllus gallinae Ceratophyllus gallinae sigircik yuvalarinda en sik gorulen pire turudur Muhtemelen diger turlerin yuvalarini kullanmasi nedeniyle C fringillae de siklikla sigircik yuvalarinda gorulur Gorulen bitler arasinda Menacanthus eurystemus Brueelia nebulosa ve Stumidoecus sturni sayilabilir Diger eklem bacakli parazitler arasinda Analgopsis passerinus Boydaia stumi Dermanyssus gallinae Omithonyssus bursa O sylviarum Proctophyllodes turleri Pteronyssoides truncatus ve Trouessartia rosteri gibi kene ve akar turleri sayilabilir D gallinae yine bir parazit olan Androlaelaps casalis tarafindan avlanir Parazit turlerinin sayilari uzerinde bu sekilde bir kontrol olmasi neden kuslarin eski yuvalari kullanmaya hazir oldugunu gosterir Sigirciklara musallat olan dis parazitlerden ucan bocekler arasinda bit sineklerinden Hippoboscidae Omithomya nigricornis ve saprotrof sineklerden Camus hemapterus sayilabilir C hemapterus konaginin tuylerini kirarak yeni cikan tuy ortusunun urettigi yaglarla beslenir kahverengi guve Hofmannophila pseudospretella turu guvenin larvalari yuvalardaki diski ya da olu yavrular gibi atiklarla beslenir Haemoproteus cinsi tek hucreli kan parazitleri sigirciklarda yaygin olarak gorulse de yuvarlak solucanlardan catalli solucan Syngamus trachea turu parazit daha yaygindir Bu solucan akcigerlerden soluk borusuna ilerler ve konaginin bogulmasina yol acabilir Buyuk Britanya da en cok parazit barindiran yabani kuslar Corvus frugilegus ile sigirciktir Tespit edilmis diger ic parazitler arasina Prosthorhynchus transverses turu diken basli solucan Acanthocephala da sayilabilir Dagilim ve yasam alanlari2017 tahminlerine gore sigirciklarin kuresel populasyonu 38 400 000 km2 lik ureme alani ile 33 200 000 km2 lik gecici alana yayilan 150 milyon kustan olusur Kuzey yarimkurede yaygin olarak bulunan sigircik Avrasya kokenlidir ve Avrupa Afrika nin kuzeyi Fas tan Misir a kadar Hindistan asil olarak kuzey bolgelerde ama duzenli olarak guneye dogru ilerler Maldivler Nepal Suriye Iran ve Irak dahil olmak uzere Orta Dogu ve Cin in kuzeybatisinda yasar Goc sirasinda bir cam agaci ustunde dinlenen bir sigircik surusu Avrupa nin guneyi ve batisi ile 40 kuzey enleminin guneyindeki sigirciklar genel olarak gocmen degildir ancak diger populasyonlar kisin gorece sert gectigi topragin dondugu ve besin bulmanin zorlastigi Avrupa nin kuzeyi Rusya ve Ukrayna dan guneybati ve guneydoguya dogru goc eder Sonbaharda Avrupa nin dogusundan goc eden sigirciklar Britanya ya vardiginda burada yasayan populasyonun cogu Iber Yarimadasi ve Afrika nin kuzeyine dogru yola cikar Merseyside da yuvada iken halka takilan 15 000 sigircik icinden bazi bireylere yilin farkli zamanlarinda Norvec Isvec Finlandiya Rusya Ukrayna Polonya Almanya ve Hollanda gibi yerlerde rastlanmistir Japonya ve Hong Kong da gozlemlenen gorece az sayidaki populasyonun nereden geldigi bilinmemektedir Kuzey Amerika da kuzeyde yasayan populasyonlar belirli bir goc modeli gelistirmistir ve Kanada da yasayan populasyonlari kislari buradan goc ederler Kanada nin dogusundaki kuslar guneye daha batisindaki kuslar ise Amerika Birlesik Devletleri nin guneybatisina goc ederler Sigirciklar insan yapisi yapilarin ve agaclarin yeterli miktarda yuva yapma ve tuneme imkani sagladigi kentsel ve banliyo bolgelerini tercih eder Sazliklar da tercih edilen bir tuneme yeridir ve tarla otlak golf sahasi ve havaalanlarinda kisa cimlerin besin aramayi kolaylastirdigi yerlerde beslenirler Ara sira acik ormanlik alanlarda ve Avustralya da fundaliklarda da bulunurlar Sigirciklar nadiren yogun ve nemli ormanlik alanlarda yasar ancak deniz kiyilarinda kayaliklarda yuva yaptiklari ve sahilde yosunlar arasinda besin aradiklari gorulur Cok genis ve farkli habitatlara uyum saglayabilme yetileri sayesinde cok genis bir alana yayilmis ve deniz kiyisindan 1 900 m rakima kadar farkli alanlarda yasayabilirler Sokulmus populasyonlar Sigircik Yeni Zelanda Avustralya Guney Afrika Kuzey Amerika Fiji ve Karayipler deki bazi adalara sokulmus ve buralarda basariyla uremistir Bunun bir sonucu olarak kuslar Tayland Guneydogu Asya ve Yeni Gine ye de goc edebilir Guney Amerika Ingiltere den gemiyle getirilen bes sigircik Kasim 1949 da Venezuela daki Maracaibo Golu yakinlarinda salinmis ancak sonrasinda ortadan kaybolmustur 1987 da Arjantin in baskenti Buenos Aires teki parklarda yuvalanmis bir sigircik populasyonu gozlemlenmistir Bu tarihten sonra baslarda populasyonu yok etmek icin bazi girisimler yapildiysa da sigircik Atlas Okyanusu kiyisinin 30 km kadar yakininda kalmaya devam ederek yasam alanini her yil ortalama 7 5 km genisletir Arjantin de sigirciklar ozellikle agackakanlarin actigi kovuklar gibi dogal ve insan yapisi oyuklarda yuva yaparlar Okyanusya Christchurch Yeni Zelanda daki bir sigircik Avustralya ya tarim urunlerine musallat olan haserelerle mucadele etmek amaciyla sokulmustur Ilk gocmenler sigirciklarin ketenin dollenmesine de yardimci olacagina inanarak gelmesini beklemis ve yeni gelen kuslarin kullanmasi icin tarlalarin yanina kus yuvalari koymuslardir Sigirciklar Melbourne e 1857 yilinda Sidney e de bundan yirmi yil sonra getirilmistir 1880 lerin sonuna gelindiginde ulkenin guneydogusunda populasyonlar ozellikle alistirma komitelerinin calismalariyla yerlesebilmeyi basarmistir 1920 lere gelindiginde sigirciklar Victoria Queensland ve Yeni Guney Galler de yaygin olarak yasamakta ancak artik zararli tur olarak gorulmekteydi Her ne kadar Bati Avustralya da ilk sigircik 1917 yilinda gorulduyse de eyalete yayilmalari engellenebilmistir Kurak Nullarbor Ovasi dogal bir bariyer teskil eder ve Bati Avustralya da otuz yil boyunca 55 000 sigircigi itlaf eden kontrol yontemleri uygulanmistir Sigirciklar ayrica Lord Howe Adasi le Norfolk Adasi nda da koloniler olusturmustur Yeni Zelanda ya gelen ilk gocmenler tarim yapmak icin araziyi temizledikten sonra onceki besin kaynaklarindan mahrum kalan tirtil ve diger bocek surulerinin ekinleri yediklerini gorduler Yorede yasayan yerel kuslar ise insana yakin yasamaya alisik olmadigindan dolayi zararli boceklerle mucadele etmek icin Avrupa dan sigirciklar getirilmistir Ilk olarak sigircik 1862 yilinda Nelson Alistirma Dernegi tarafindan getirilmis ve sonralari baska kuslarin getirilmesine devam edilmistir Gunumuzde sigirciklar ulkenin en kuzeyindeki Kermadec Adalari ile en guneyindeki Macquarie Adasi dahil ulkenin tamamina yayilmislardir Fiji deki ilk sigirciklara 1925 yilinda Ono i Lau ve Vatoa adalarinda rastlandigi kaydedilmistir Muhtemelen Kermadec Adalari nda bulunan Raoul Adasi ndaki kuslar bu adalara gelmistir Fiji deki populasyon sinirli olarak yayilmis ve 1990 da soyunun tukendigi kaydedilmistir Sigirciklar Tonga da da hemen hemen ayni zamanlarda kolonilesmis ve 1980 lerin basinda adalar grubunun kuzeyine dogru yayilmislardir Ancak Tonga da 1988 yilinda 50 kadar kusluk bir suru gozlemlenmistir bu da soyun surdurulmesine yeterli miktar olmadigi icin durumu suphelidir Kuzey Amerika Kaliforniya da bir sigircik surusu Basarisiz iki girisimden sonraWilliam Shakespeare in eserlerinde gecen her kus turunu Amerika Birlesik Devletleri ne getirmeye calisan Eugene Schieffelin in 1890 ta New York taki Central Park a 60 kadar sigircik saldigi belirtilse de bunun dogrulugu suphelidir Hemen hemen ayni tarihlerde Portland Otucu Kuslar Kulubu de Portland Oregon da 35 cift sigircigi dogaya saldi Yoreye yerlesen bu kuslar 1902 yilinda ortadan kayboldu 1940 larin ortasinda Pasifik Kuzeybatisi nda tekrar ortaya cikan sigirciklarin 1890 yilinda Central Park a salinan sigirciklarin soyundan geldikleri dusunulur Gunumuzde Alaska ile Kanada dan baslayip Meksika nin guneyine kadar uzanan bolgede on milyonlara ulasan Kuzey Amerika daki sigircik populasyonu Kuzey Amerika Kus Uremesi Gozlemi verilerine gore 1966 ile 2015 yillari arasinda 51 oraninda azalmistir Karayipler Sigircik Jamaika ya 1903 yilinda sokulmus ve Bahamalar ile Kuba Amerika Birlesik Devletleri nden dogal yollarla gelen sigirciklarla kolonize olmustur Sigircik Jamaika Buyuk Bahama ve Bimini de oldukca yaygin olup Bahamalarin diger kisimlarinda Kuba nin dogusundaCayman Adalari Porto Riko ve St Croix da gorece nadir gorulur Guney Afrika Guney Afrika ya sigircik Cecil Rhodes tarafindan 1897 yilinda sokulmustur Zamanla yayilan sigircik populasyonu 1954 yilinda ulkenin batisinda Clanwilliam dogusunda da Port Elizabeth kadar ulasmistir Gunumuzde ulkenin guneyinde daha yaygin bulunan sigirciklarin sayisi Johannesburg e dogru azalir Bati Kap Dogu Kap ve Ozgur Devlet eyaletleri ile Lesotho nun alcak kesimlerinde yasayan sigirciklar KwaZulu Natal Gauteng ve Namibya nin Oranjemund sehri yakinlarinda gorece daha nadir gorulur Gocmen olmayan Guney Afrika populasyonu insanlarla ic ice ve antropojenik habitata sahiptir Daha kurak ve bocek aranamayacak kadar sert toprakli bolgelerden uzak durarak sulanmis arazileri tercih ederler Yoreye endemik kuslar ile oyuklarda yuva yapma konusunda rekabet icindedirler ancak endemik kuslar icin dogal yasam alanlarinin yok olmasi daha buyuk bir tehdittir Ureme mevsimi eylul ile aralik aylari arasindadir ve ureme donemi disinda ozellikle sazliklarda olmak uzere buyuk suruler halinde toplanirlar Kentsel ve tarimsal alanlarda en yaygin kus turudur Insanlarla etkilesimleriYarar ve sorunlari Tellere tunemis sigirciklar Lille Fransa Sigirciklar telkurtlari Agriotes gibi zararli boceklerle beslendikleri icin Avrasya nin kuzeyinde yararli bir tur olarak kabul edilir ve baska cografyalara sokulmasinin nedenlerinden biri de bu davranisidir Turun Yeni Zelanda da Costelytra zealandica turu boceklerle mucadelede etkili oldugu gorulmustur Avustralya ya sokulmasinda kus yuvalarinin yapilmasi kuslarin ureme basarilarini artirmistir Sovyetler Birligi nde sigirciklar icin 25 milyon kus yuvasi yapilmistir Zararli bir tur olarak goruldugu Amerika Birlesik Devletleri nde Tarim Bakanligi cok sayida bocegin sigirciklar tarafindan yendigini belirtir Avustralya ve Kuzey Amerika gibi Sturnus cinsinin diger uyelerinin bulunmadigi yerlere sokulan sigirciklarin yuva olarak kullanilan oyuk ve kovuklar icin yerel turlerle rekabet icine girerek bu turleri olumsuz yonde etkilemistir Kuzey Amerika da sigirciklarin gelmesinden Poecile cinsi kuslar sivaci kuslari Sitta agackakanlar mor kirlangiclar Progne subis ve diger kirlangic Hirundinidae turleri etkilenmis olabilir Avustralya da yuva yerleri icin rekabet icinde oldugu turler arasinda Platycercus elegans ile Platycercus eximius sayilabilir Yerel turlerin populasyonlarinin azalmasindaki rolleri ve tarima verdikleri zararlar nedeniyle sigircik IUCN in en kotu 100 istilaci tur listesinde yer alir Yere dusmus elma ile beslenen bir sigircik Larvik Norvec Sigirciklar uzum seftali zeytin frenk uzumu ve domates gibi meyve ve sebzeleri yiyerek yeni ekilmis tohumlara ve yeni filizlere ise bunlari kazarak zarar verebilir Ayrica hayvan besinlerini yer ve diskilariyla tohumlari dagitirlar Avustralya nin dogusunda Asparagus asparagoides bogurtlen ve Chrysanthemoides monilifera gibi bitkilerin sigirciklar tarafindan yayildigi dusunulur Amerika Birlesik Devletleri nde sigirciklarin tarima verdigi zararin yillik yaklasik US 800 milyon oldugu tahmin edilir Sigirciklar Guney Afrika da tarima zararli olarak kabul edilmez Surulerin buyuklugu de sorunlara neden olabilir Ucaklarin jet motorlarina yakalanabilen sigirciklarin bu sekilde yol actigi en olumcul kaza 1960 ta Boston da meydana gelmistir Bu kazada sigircik surusune dalan turboprop ucak denize cakilmis ve 62 kisi olmustur Sigircik diskilarinda insanlarda akut pulmoner histoplazmozise neden olan Histoplasma capsulatum mantari bulunabilir Sigirciklarin tunedikleri yerin altinda birikmis olan diskilarda bu mantar yasamini surdurebilir Sigirciklardan insanlara baska hastaliklarin da bulasma potansiyeli bulunur Kontrol Verdikleri zararlar nedeniyle sigircik populasyonlarinin kontrol altinda tutulmasi icin cesitli girisimler vardir Dogal ureme alani icinde bu mucadele yontemleri zaman zaman kanunlarla belirlenmistir Ornegin sigircigin ticari amacla yiyecek olarak avlandigi Ispanya daki avlanma donemi yasalarla duzenlenir Zararli bir tur olarak goruldugu Fransa da yilin buyuk bir bolumunde avlanmasi serbesttir Buyuk Britanya da 1981 Yaban Hayati ve Tasra Kanunu ile korunan sigirciklarin kasti olarak oldurulmesi yaralanmasi ya da alikonulmasi etkin kullanim halindeki yuvalarinin alinmasi ya da yuvalara zarar verilmesi yasakken Kuzey Irlanda da ise 1985 tarihli Yaban Hayati Kanunu yetkili bir kisinin tarima yonelik ciddi zararlari onleme ya da kamu sagligi ve guvenligini koruma amaciyla sigirciklari kontrol altinda tutmasina olanak verir Sigirciklar gocmen oldugu icin mucadele edilen populasyon cok genis bir alandan gelmis olabilir ve dolayisiyla da ureme populasyonlari cok buyuk oranda etkilenmeyebilir Avrupa icin degiskenlik gosteren yasalar ve gocmen olan populasyonlar nedeniyle mucadele girisimleri uzun vadede sinirli olarak basarili olabilir Korkuluklar gibi oldurucu olmayan yontemlerle kuslari kacirmak ise yalnizca gecici olarak etkili olabilir Sehirlerde bulunan suruler yaptiklari gurultu ve diskilarinin kokusu ile pisligi nedeniyle sorunlara neden olabilir 1949 yilinda Londra daki Big Ben in akrep ve yelkovanina o kadar cok kus tunemistir ki saat durmustur Bunu engellemek icin aglarla surulerin konmasini engelleme sacaklara kimyasal madde surme ve sigircik alarm cagrilarinin hoparlorlerle yayinlanmasi gibi yontemler basarili olamamistir Kuslari beslemek icin yapilmis yuvayi ziyaret eden bir sigircik Kis aylarinda gagalari siyah renklidir Sigircik sokuldugu yerlerde yasalarla koruma altinda degildir ve yaygin mucadele yontemleri uygulanabilir Kurulan kus yuvalarinin girislerinin sigirciklarin gerek duydugu boyut olan 1 5 cm capindan kucuk yapilmasiyla bu yuvalari kullanmalari engellenir Ayrica kuslari beslemek icin kurulan kus yuvalarindan tuneme icin yapilan cikintilarin iptal edilmesi de sigirciklarin bunlari ziyaret etmesini engeller Bati Avustralya hukumeti 1895 yilinda sigirciklarin eyalete getirilmesini yasaklamistir Dogudan gelen suruler rutin olarak oldurulmus genc kuslar tuzaklarla ve aglarla yakalanmistir Bir kusun isaretlenerek GPS ile takip edilmesi ve surunun bulunmasi gibi yeni mucadele yontemleri gelistirilmistir Bir baska yeni teknik ise Avustralya sigirciklarinin DNA sinin analizi ile goc eden kuslarin nereden geldiginin tespiti ile daha iyi onleme stratejilerinin gelistirilmesidir 2009 yilina gelindiginde Bati Avustralya da kalan sigircik sayisi 300 kus kadardi ve eyalet hukumeti o yil dahi sigirciklarla mucadele icin A 400 000 butce ayirmisti Amerika Birlesik Devletleri nde sigirciklar gocmen kuslarin avlanmasini yasaklayan kapsaminda degildir Yuvalari bozmak yumurtalari toplamak genc ve eriskin kuslari yakalamak ya da oldurmek icin hicbir izin gerekmez 1966 yilinda sigirciklar tarafindan yenebilecek ve onlari oldurebilecek ancak memeliler icin cok zehirli olmayan ve olu kuslari yiyen evcil hayvanlarin olumune neden yol acmayan bir kus zehrinin uretimi icin calismalara baslanmistir Bu kriterlere en cok uyan kimyasal gunumuzde Starlikit adiyla pazarlanan DRC 1339 adli kimyasaldi 2008 yilinda Amerika Birlesik Devletleri hukumeti yaklasik 1 7 milyon sigircigi zehirledi yakaladi ya da tufekle vurdu ki bu mucadele edilen turler arasinda sayica en fazla yok edilen turdur Bilim ve kulturdeki yeri Kafeste tutulan bir sigircik Sigirciklar evcil hayvan olarak ya da bilimsel arastirmalarda da kullanilir Cok sayida bireyin ayni kumeste bir arada tutulabilmesi boyutlarinin kucuk olmasi dolayisiyla da kolaylikla tutulabilmeleri gibi cesitli acilardan kullanilmalari pratiktir Esaret altinda kalmaya kolayca alistiklari ve sakima ureme ve ucma gibi dogal davranislari da gostermeye devam ettikleri icin tercih edilirler deneylerine de iyi cevap verirler Sigirciklar etoloji davranis ekolojisi norobiyoloji alanlarinda ogrenme ureme fizyolojisi ve biyolojik ritmler ucus aerodinamigi ya da sarki ogrenme ve uretme gibi konularda yapilan arastirmalarda denek olarak kullanilirlar Laboratuvar arastirmalarinda kullanilan sigirciklar genellikle dogal ortamlarinda yakalanilan hayvanlardir Acik alanda buyuk kafeslerde tutulmalarinin disinda laboratuvarlarda uretilmeleri nadiren basarili olabilir cunku genclerin beslenmesi icin uygun besinler laboratuvar ortaminda bulunamaz Dolayisiyla denek olarak kullanilan sigirciklar ya eriskin olarak ya da yumurtadan ciktiktan birkac gun sonra yakalanirlar Yeni dogmus yavrular yakalandiktan sonra kendi baslarina beslenebilene kadar bakicilar tarafindan elde beslenir Elde beslenerek buyutulen yavrularin esarete uyum saglamalari yetiskin olarak yakalanan bireylere gore daha fazladir Tek dezavantajlari diskilari ile ortaligi kirletmeleri ve insanlara gecebilecek hastaliklara karsi onlem alinmasi gerekliligidir Sigirciklar laboratuvar arastirmalarinda guvercinden Columba livia domestica sonra en cok kullanilan ikinci kus turudur Konrad Lorenz Hz Suleyman in Yuzugu King Solomon s Ring adli kitabinda yeni dogmus sigircik yavrularinin kolaylikla yuvadan alinabilmesi ve dikkatli bir sekilde buyutuldukten sonra bakiminin kolay olmasi nedeniyle sigirciktan fakirin kopegi ve sevilesi bir sey olarak soz eder Sigircigin taklitcilik yetenegi birtakim sanat eserlerinde de kendine yer bulmustur Orta Cag a tarihlenen Galce yazilmis Mabinogion daki kahramanlardan evcillestirdigi sigirciga kelimeler ogretir ve Irlanda Denizi nin otesine kendisini kurtarmaya gelen kardeslerine mesaj gonderir Gaius Plinius Secundus bu kuslara Latince ve Yunanca tum cumleler ogretilebilecegini iddia etmistir ve William Shakespeare IV Henry Henry IV adli oyununda sigirciga bazi kelimeleri soylemesinin ogretilebileceginden soz eder Mozart in sigircik sarkisi Wolfgang Amadeus Mozart in sol major piyano koncertosunun KV 453 bir bolumunu sakiyabilen evcil bir sigircigi vardi Mozart alti hafta once yazdigi ama henuz calinmamis bir eserinden bir bolumu sakiyan sigirciga bir dukkanda rastlayinca satin almisti Kusa cok baglanan Mozart uc yil sonra kus olunce ona gorkemli bir cenaze toreni de duzenlemistir Bir Muzikal Saka K 522 adli eserinin de sigircigin tuhaf ve alakasiz sakima stiline benzer bir tarzda yazildigi ileri surulur Evcil hayvan olarak sigircik beslemis olan baska insanlar da bu kusun ne kadar kolaylikla bazi kelimeleri ogrenebildiginden bahseder Kelimelerin sigirciklar icin hicbir anlami olmadigi icin bazen insanlara uygunsuz gelen bir bicimde sakimalarinin arasina sokarlar Bazi Akdeniz ulkelerinde tuzakla yakalanan sigirciklar besin olarak kullanilir Eti gorece sert ve dusuk kaliteli oldugu icin genellikle guvecte pisirilir Bir tarifte ne kadar zaman alirsa alsin eti yumusayana kadar kisik ateste kaynatilmasi gerektigi soylenir ancak ne kadar iyi hazirlanirsa hazirlanilsin sigircik eti zamanla kazanilabilen bir zevk olarak kabul edilir Korunma durumu Sigircik populasyonunun azalma egiliminde olmasina ragmen kuresel populasyonunun buyuklugu nedeniyle Dunya Doga ve Dogal Kaynaklari Koruma Birligi IUCN tarafindan asgari endise altindaki turler arasinda listelenir Avrupa nin tamaminda 19 yuzyildan 1950 ve 1960 lara kadar sayilari onemli derecede artis gostermistir Yaklasik 1830 larda S v vulgaris Britanya Adalari ndaki alanini genisletti ve daha onceleri bulunmadigi Irlanda ile Iskocya ya yayildi S v zetlandicus alt turu ise Shetland ve Dis Hebridler de zaten varliklarini surduruyordu 1850 den itibaren Isvec in kuzeyinde 1935 ten itibaren ise Izlanda da uremeye basladi Ureme alani Fransa nin guneyinden Ispanya nin kuzeydogusuna Italya Avusturya ve Finlandiya ya genisledi Kara sigircigin ureme alaninin kuzeye dogru genisledigi Iber Yarimadasi nda sigircik 1950 lerden itibaren uremeye basladi Burada gorulen yillik 4 7 km lik alan genisleme hizinin gorece yavas olmasinin nedeni daglik ve ormanlik alanlarin bulunmasidir Iki benzer turun arasindaki dogrudan rekabet nedeniyle ozellikle Fransa nin guneybatisi ve Ispanya nin kuzeybatisinda ilerlemeleri yavaslamistir Isvec Finlandiya Rusya nin kuzeyi Karelya ve Baltik devletlerinde 1980 lerden itibaren onemli olcude populasyonlarinin azalmasinin yani sira orta ve kuzey Avrupa da daha az olcude populasyonlari azalmaya basladi Bu bolgelerdeki kuslar yogun tarimdan kotu etkilenmisler ve cesitli ulkelerde populasyonlari 50 den fazla azaldigi icin korunma listelerine alinmislardir Kuzey Irlanda gibi yerlerde bulunan populasyonlarin sabit kalmasina ragmen Birlesik Krallik taki populasyon 1966 ila 2004 yillari arasinda 80 oraninda azalmistir Genel olarak populasyonlarin azalmasinin nedeni tarim uygulamalarindaki degisiklikler nedeniyle genc kuslarin hayatta kalma oraninin dusmesi oldugu sanilir Avrupa nin kuzeyindeki yogun tarim daha az otlak kalmasina dolayisiyla da yeni dogmus yavrularin yasamasi icin gerekli olan otlaklarda yasayan omurgasizlarin sayisinin azalmasina neden olmustur Notlar Bu irk Hodgson tarafindan Gray in 1831 tarihli Zoological Miscellany kitabinda S indicus olarak tanimlanmistir ve muhtemelen humii adi uzerinde taksonomik adlandirma onceligi bulunur KaynakcaOzel Linnaeus Carl 1758 Systema naturae per regna tria naturae secundum classes ordines genera species cum characteribus differentiis synonymis locis Tomus I Editio decima reformata Latince Holmiae Laurentii Salvii s 167 Jobling James A 2010 The Helm Dictionary of Scientific Bird Names PDF Ingilizce Londra Christopher Helm ss 367 405 ISBN 978 1 4081 2501 4 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 16 Ekim 2014 Kasgarli Mahmud 2006 Divanu Lugati t Turk Ankara TDK Yayinlari Nisanyan Sevan Sigircik Nisanyan Sozluk 16 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mayis 2020 Clauson S G 1972 An Etymological Dictionary of Pre Thirteenth Century Turkish Ingilizce Oxford s 816a Devellioglu F 1999 Osmanlica Turkce Ansiklopedik Lugat Ankara Aydin Kitabevi s 734 Cakmak Merete Isin Mary 2005 Anadolu Kus Adlari Sozlugu Turkce Ingilizce Latince Kitap Yayinevi s 98 Gumusatam Gurkan 2011 Kavram alanlari acisindan Kibris Turklerince hayvanlara verilen adlar Diyalektolog 3 11 32 1 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Subat 2023 Feare amp Craig 1998 s 13 Zuccon Dario Cibois Alice Pasquet Eric Ericson Per G P 2006 Nuclear and mitochondrial sequence data reveal the major lineages of starlings mynas and related taxa Molecular Phylogenetics and Evolution Ingilizce 41 2 333 344 doi 10 1016 j ympev 2006 05 007 PMID 16806992 a b Zuccon Dario Pasquet Eric Ericson Per G P Eylul 2008 Phylogenetic relationships among Palearctic Oriental starlings and mynas genera Sturnus and Acridotheres Sturnidae Zoologica Scripta Ingilizce 37 5 469 481 doi 10 1111 j 1463 6409 2008 00339 x a b Neves Veronica C Griffiths Kate Savory Fiona R Furness Robert W Mable Barbara K 2009 Are European starlings breeding in the Azores archipelago genetically distinct from birds breeding in mainland Europe European Journal of Wildlife Research Ingilizce 56 1 95 100 doi 10 1007 s10344 009 0316 x Bedetti C 2001 Update Middle Pleistocene fossil birds data from Quartaccio quarry Vitinia Roma Italy Cavarretta G Gioia P Mussi M Palombo M R Ed The World of Elephants Proceedings of the First International Congress Ingilizce ss 18 22 ISBN 88 8080 025 6 a b c d Snow David Perrins Christopher M Ed 1998 The Birds of the Western Palearctic Ingilizce Oxford Oxford University Press ss 1492 1496 ISBN 019854099X a b Vaurie Charles 1954 Systematic Notes on Palearctic Birds No 12 Muscicapinae Hirundinidae and Sturnidae American Museum Novitates Ingilizce 1694 1 18 a b c d e f g h i j k l Feare amp Craig 1998 ss 183 189 Gray John Edward 1831 Zoological Miscellany Ingilizce Wurtz Treuttel s 84 Rasmussen Pamela C Anderton John C 2005 Birds of South Asia The Ripley Guide Volume 2 Ingilizce Washington DC ve Barselona Smithsonian Institution and Lynx Edicions s 583 ISBN 84 87334 66 0 Neves Veronica 2005 PDF doktora Ingilizce Glasgow Glasgow Universitesi ss 63 73 20 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Parkin David Knox Alan 2009 The Status of Birds in Britain and Ireland Ingilizce Londra Christopher Helm ss 65 305 306 ISBN 1 4081 2500 5 a b c d Coward Thomas Alfred 1941 The Birds of the British Isles and Their Eggs First series PDF Ingilizce Londra Frederick Warne ss 38 41 Smith E L Cuthill I C Griffiths R Greenwood V J Goldsmith A R Evans J E 2005 Sexing Starlings Sturnus vulgaris using iris colour Ringing amp Migration Ingilizce 22 4 193 197 Harrison James M 1928 The colour of the soft parts of the starling British Birds Ingilizce 22 2 36 37 a b c d e f g Linz George M Homan H Jeffrey Gaulker Shannon M Penry Linda B Bleier William J 2007 Managing Vertebrate Invasive Species Ingilizce Paper 24 378 386 17 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Ekim 2014 Feare amp Craig 1998 ss 21 22 del Hoyo Elliott amp Christie 2009 ss 665 667 a b del Hoyo Elliott amp Christie 2009 s 725 a b c d e Feare Chris 1996 Studies of West Palearctic Birds 196 Common starling Sturnus vulgaris British Birds Ingilizce 89 12 549 568 a b c d e f g h i j k l Higgins Peter amp Cowling 2006 ss 1923 1928 Taylor Marianne Holden Peter 2009 RSPB Where to Discover Nature In Britain and Northern Ireland Ingilizce Londra Christopher Helm s 27 ISBN 1 4081 0864 X Carere Claudio Montanino Simona Moreschini Flavia Zoratto Francesca Chiarotti Flavia Santucci Daniela Alleva Enrico 2009 Aerial flocking patterns of wintering starlings Sturnus vulgaris under different predation risk Animal Behaviour Ingilizce 77 1 101 107 doi 10 1016 j anbehav 2008 08 034 ISSN 0003 3472 Hildenbrandt H Carere C Hemelrijk C K 2010 Self organized aerial displays of thousands of starlings a model Behavioral Ecology Ingilizce 21 6 1349 1359 doi 10 1093 beheco arq149 ISSN 1465 7279 Currie F A Elgy D Petty S J 1977 Starling Roost Dispersal from Woodlands Forestry Commission Leaflet 69 Ingilizce Edinburgh HMSO ISBN 0 11 710218 0 Winkler Bjarne 19 Haziran 2006 Earth Science Picture of the Day Ingilizce NASA Yer Bilimi Bolumu EOS Projesi Bilim Ofisi ve Universiteler Uzay Arastirma Dernegi 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Ocak 2013 a b West Meredith J King Andrew P 1990 Mozart s Starling American Scientist Ingilizce 78 2 106 114 Bibcode 1990AmSci 78 106W Adeney J M 2001 Introduced Species Summary Project Ingilizce Columbia Universitesi 25 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2014 a b c d e f g h i j Higgins Peter amp Cowling 2006 ss 1907 1914 Thomas H F 1957 The Starling in the Sunraysia District Victoria Part I Emu Ingilizce 57 1 31 48 doi 10 1071 MU957031 a b c d Kirkpatrick Win Woolnough Andrew P 2007 PDF Pestnote Ingilizce 23 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Ekim 2014 a b Hawkins P Morton D B Cameron D Cuthill I Francis R Freire R Gosler A Healey S Hudson A Inglis I Jones A Kirkwood J Lawton M Monaghan P Sherwin C Townsend P 2001 The starling Sturnus vulgaris Laboratory Animals Ingilizce 35 Supplement 1 Laboratory birds refinements in husbandry and procedures 120 126 doi 10 1258 0023677011912164 Tinbergen J M 1981 Foraging decisions in starlings Sturnus vulgaris L Ardea Ingilizce 69 1 67 doi 10 5253 arde v69 p1 Witter M S Swaddle J P Cuthill I C 1995 Periodic food availability and strategic regulation of body mass in the European starling Sturnus vulgaris Functional Ecology Ingilizce 9 4 568 574 doi 10 2307 2390146 JSTOR 2390146 a b Brouwer Lyanne Komdeur Jan 2004 PDF Animal Behaviour Ingilizce 67 3 539 548 doi 10 1016 j anbehav 2003 07 005 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Ekim 2014 Gwinner Helga Berger Silke 2008 Starling males select green nest material by olfaction using experience independent and experience dependent cues Animal Behaviour Ingilizce 75 3 971 976 doi 10 1016 j anbehav 2007 08 008 Michael Edwin D 1971 Starlings nesting in rocky cliffs Bird Banding Ingilizce 42 2 123 doi 10 2307 4511747 JSTOR 4511747 Sandell Maria I Smith Henrik G Bruun Mans 1996 Paternal care in the European Starling Sturnus vulgaris nestling provisioning Behavioral Ecology and Sociobiology Ingilizce 39 5 301 309 doi 10 1007 s002650050293 Wegrzyn E Leniowski K Rykowska I Wasiak W 2011 Is UV and blue green egg colouration a signal in cavity nesting birds Ethology Ecology and Evolution Ingilizce 23 2 121 131 doi 10 1080 03949370 2011 554882 Marjoniemi Kyosti 2001 PDF Ingilizce Oulu Oulu Universitesi s 19 ISBN 951 42 6542 4 ISSN 1796 220X 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Ekim 2014 Burton Robert 1985 Bird Behaviour Ingilizce Londra Granada Publishing s 187 ISBN 0 246 12440 7 Wright Jonathan Cuthill Innes 1989 Manipulation of sex differences in parental care Behavioral Ecology and Sociobiology Ingilizce 25 3 171 181 doi 10 1007 BF00302916 Sandell M I Diemer Michael 1999 Intraspecific brood parasitism a strategy for floating females in the European starling Animal Behaviour Ingilizce 57 1 197 202 doi 10 1006 anbe 1998 0936 PMID 10053087 European Longevity Records Ingilizce Euring 18 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Subat 2023 Powell G V N 1974 Experimental analysis of the social value of flocking by starlings Sturnus vulgaris in relation to predation and foraging Animal Behaviour Ingilizce 22 2 501 505 doi 10 1016 S0003 3472 74 80049 7 Witter Mark S Cuthill Innes C Bonser Richard H 1994 Experimental investigations of mass dependent predation risk in the European starling Sturnus vulgaris Animal Behaviour Ingilizce 48 1 201 222 doi 10 1006 anbe 1994 1227 Gensbol 1984 ss 142 151 Gensbol 1984 ss 239 254 273 Bergman G 1961 PDF British Birds Ingilizce 54 8 307 320 1 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 14 Mayis 2020 Gensbol 1984 ss 67 74 162 Baker Gabb D J 1981 PDF Notornis Ingilizce 28 4 241 254 19 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 14 Mayis 2020 Chavko J Danko S Obuch J Mihok J 2012 The food of the Imperial Eagle Aquila heliaca in Slovakia Slovak Raptor Journal Ingilizce 1 1 1 18 doi 10 2478 v10262 012 0001 y Glue David E 1972 Bird prey taken by British owls Bird Study Ingilizce 19 2 91 96 doi 10 1080 00063657209476330 Marchesi L Sergio F Pedrini P 2002 Costs and benefits of breeding in human altered landscapes for the eagle owl Bubo bubo Ibis Ingilizce 144 4 E164 E177 doi 10 1046 j 1474 919X 2002 t01 2 00094 2 x Cabe P R European Starling The Birds of North America Online Ingilizce Cornell Ornitoloji Laboratuvari 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2014 Sodhi N S Oliphant L W 1993 Prey selection by urban breeding Merlins The Auk Ingilizce 110 4 727 735 doi 10 2307 4088628 JSTOR 4088628 a b Sturnus vulgaris Common starling Eurasian starling European starling Biodiversity Explorer Ingilizce IZIKO Cape Town Muzesi 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Ekim 2014 Bull P C Flux John E C 2006 PDF Notornis Ingilizce 53 208 214 25 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Ekim 2014 Begg Barbara 2009 PDF Wildlife Afield Ingilizce 6 1 25 26 3 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Ekim 2014 Are cats causing bird declines Ingilizce 2 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Ekim 2014 Evans P G H 1988 Intraspecific nest parasitism in the European starling Sturnus vulgaris Animal Behaviour Ingilizce 36 5 1282 1294 doi 10 1016 S0003 3472 88 80197 0 Short Lester L 1979 Burdens of the picid hole excavating habit The Wilson Bulletin Ingilizce 91 1 16 28 JSTOR 4161163 Boyd Elizabeth M 1951 A Survey of Parasitism of the Starling Sturnus vulgaris L in North America Journal of Parasitology Ingilizce 37 1 56 84 doi 10 2307 3273522 JSTOR 3273522 PMID 14825028 Rothschild amp Clay 1957 ss 84 85 Rothschild amp Clay 1957 s 115 a b Higgins Peter amp Cowling 2006 s 1960 Lesna I Wolfs P Faraji F Roy L Komdeur J Sabelis M W 2009 Candidate predators for biological control of the poultry red mite Dermanyssus gallinae Experimental and Applied Acarology Ingilizce 48 63 80 doi 10 1007 s10493 009 9239 1 Rothschild amp Clay 1957 s 222 Rothschild amp Clay 1957 s 251 Rothschild amp Clay 1957 s 169 Rothschild amp Clay 1957 ss 180 181 Rothschild amp Clay 1957 s 189 a b c Butchart S Ekstrom J 2023 Ingilizce BirdLife International 15 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ghorpade Kumar D 1973 Occurrence of the Starling Sturnus vulgaris Linnaeus near Bangalore Journal of the Bombay Natural History Society Ingilizce 70 3 556 557 Strickland M J Jenner J C 1977 A report on the birds of Addu Atoll Maldive Islands Journal of the Bombay Natural History Society Ingilizce 74 487 500 Ingilizce Merseyside Ringing Group 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ekim 2014 Sibley David 2000 The North American Bird Guide Ingilizce Robertsbridge Pica Press s 416 ISBN 1 873403 98 4 a b Long John A 1981 Introduced Birds of the World Ingilizce Terrey Hills A H amp A W Reed ss 359 363 ISBN 0 589 50260 3 a b Peris S Soave G Camperi A Darrieu C Aramburu R 2005 Range expansion of the European starling Sturnus vulgaris in Argentina Ardeola Ingilizce 52 2 359 364 a b Woolnough Andrew P Massam Marion C Payne Ron L Pickles Greg S 2005 Out on the border keeping starlings out of Western Australia Ingilizce ss 183 189 16 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2020 Australian Pest Animal Strategy A national strategy for the management of vertebrate pest animals in Australia PDF Ingilizce Canberra Cevre ve Su Kaynaklari Bakanligi 2007 s 17 ISBN 978 0 642 55369 0 14 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 15 Mayis 2020 Olliver Narena 2005 Ingilizce Birds of New Zealand 10 Subat 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ekim 2014 Robertson Hugh Heather Barrie 2005 Hand Guide to the Birds of New Zealand Ingilizce Auckland Oxford University Press s 162 ISBN 0 14 028835 X Beckon W N 1993 The Effect of Insularity on the Diversity of Land Birds in the Fiji Islands Implications for Refuge Design Oecologia Ingilizce Springer in cooperation with International Association for Ecology 94 3 320 13 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Haziran 2020 Watling D 1982 PDF Notornis Ingilizce 29 227 230 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 30 Ekim 2014 Watling Dick 2003 A Guide to the Birds of Fiji and Western Polynesia Ingilizce Suva Environmental Consultants ss 142 143 ISBN 982 9030 04 0 Gill B J 1988 Records of birds and reptiles from Tonga Records of the Auckland Institute and Museum Ingilizce 25 91 13 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Haziran 2020 a b c d e f Link Russell Living with Wildlife Ingilizce Washington Department of Fish and Wildlife 10 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Ekim 2014 Gup Ted 1 Eylul 1990 100 Years of the Starling The New York Times Ingilizce New York 30 Aralik 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Ekim 2014 Mirsky Steve 23 Mayis 2008 Shakespeare to Blame for Introduction of European Starlings to U S Scientific American Ingilizce 15 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Ekim 2014 Strycker Noah 2014 The Thing with Feathers Ingilizce Penguin Group s 42 ISBN 978 1 59448 635 7 Tenner Edward 1997 Why Things Bite Back Ingilizce New York Vintage Books ss 152 155 ISBN 978 0679747567 Lever Christopher 2010 Naturalised Birds of the World Ingilizce Londra A amp C Black s 197 ISBN 1 4081 2825 X Raffaele Herbert Wiley James Garrido Orlando Keith Allan Raffaele Janis 2003 Birds of the West Indies Ingilizce Londra Christopher Helm s 126 ISBN 978 0 7136 5419 6 Arlott Norman 2010 Birds of the West Indies Ingilizce Londra Collins s 124 ISBN 0 00 727718 0 Craig Adrian PDF The Atlas of South African Birds Ingilizce 18 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 30 Ekim 2014 a b c Wildlife Damage Management Ingilizce USDA Wildlife Services 27 Eylul 2011 9 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Ekim 2014 The Atlas of Breeding Birds of Alberta A Second Look Ingilizce Edmonton Alberta Dogabilimcileri Federasyonu 2007 s 374 ISBN 978 0 9696134 9 7 Pell A S Tidemann C R 1997 The impact of two exotic hollow nesting birds on two native parrots in savannah and woodland in eastern Australia Biological Conservation Ingilizce 79 2 3 145 153 doi 10 1016 S0006 3207 96 00112 7 100 of the World s Worst Invasive Alien Species Global Invasive Species Database Ingilizce Invasive Species Specialist Group IUCN 1 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Ekim 2014 a b Feare Chris J Douville de Franssu Pierre Peris Salvador J 1992 The starling in Europe multiple approaches to a problem Proceedings of the Fifteenth Vertebrate Pest Conference Ingilizce Davis Kaliforniya Universitesi Davis ss 83 88 PDF Ingilizce Threatened Species Network 5 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 31 Ekim 2014 Kalafatas Michael N 2010 Bird Strike The Crash of the Boston Electra Ingilizce Brandeis ISBN 1 58465 897 5 Ingilizce Kuslarin Korunmasi Kraliyet Toplulugu 29 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Mayis 2020 a b c Cocker Mark Mabey Richard 2005 Birds Britannica Ingilizce Londra Chatto amp Windus ss 429 436 ISBN 0 7011 6907 9 Woolnough Andrew P Lowe T J Rose K 2006 Can the Judas technique be applied to pest birds Wildlife Research Ingilizce 33 6 449 455 doi 10 1071 WR06009 Rollins L A Woolnough Andrew P Sherwin W B 2006 Population genetic tools for pest management a review Wildlife Research Ingilizce 33 4 251 261 doi 10 1071 WR05106 Redman Terry State Government commits to help eradicate starlings Ingilizce Bati Avustralya hukumeti 7 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2014 Birds protected by the Migratory Bird Treaty Act Ingilizce US Fish amp Wildlife Service 14 Aralik 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2014 Decino Thomas J Cunningham Donald J Schafer Edward W 1966 Toxicity of DRC 1339 to starlings Journal of Wildlife Management Ingilizce 30 2 249 253 doi 10 2307 3797809 JSTOR 3797809 Stark Mike 7 Eylul 2009 Shock and Caw Pesky Starlings Still Overwhelm The Huffington Post Ingilizce 28 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2014 a b c d Bateson Melissa Asher Lucy 2010 The European Starling Hubrecht R Kirkwood J Ed The UFAW Handbook on the Care and Management of Laboratory and Other Research Animals Ingilizce 8 bas Oxford Wiley Brackwell s 837 doi 10 1002 9781444318777 ch45 ISBN 9781405175234 a b Asher Lucy Bateson Melissa 2008 Use and husbandry of captive European starlings Sturnus vulgaris in scientific research a review of current practice Laboratory Animal Ingilizce 42 2 111 126 doi 10 1258 la 2007 007006 PMID 18435870 Lorenz 1961 s 59 Kilham Lawrence Waltermire Joan 1988 On Watching Birds Ingilizce College Station Texas A amp M University Press s 59 ISBN 0 89096 763 6 Jones Gwyn Jones Thomas 1970 The Mabinogion Ingilizce Londra J M Dent amp Sons s 30 ISBN 0 460 01097 2 Slater Peter J B Snowdon Charles T Rosenblatt Jay S Milinski Manfred Ed 1997 Advances in the Study of Behavior Ingilizce 26 Academic Press s 363 ISBN 0080582877 Lorenz 1961 s 84 Artusi Pellegrino 2003 Science in the Kitchen and the Art of Eating Well Ingilizce Toronto University of Toronto Press s 220 ISBN 0 8020 8657 8 Michalowski Kevin 2011 Gun Digest Book of Sporting Shotguns Ingilizce Iola Gun Digest Books s 61 ISBN 1 4402 2669 5 Ferrer Xavier Motis Anna Peris Salvador J 1991 Changes in the breeding range of starlings in the Iberian peninsula during the last 30 years competition as a limiting factor Journal of Biogeography Ingilizce 18 6 631 636 doi 10 2307 2845544 JSTOR 2845544 Baillie S R Marchant J H Leech D I Renwick A R Eglington S M Joys A C Noble D G Barimore C Conway G J Downie I S Risely K Robinson R A 2012 Bird Trends 2011 Ingilizce British Trust for Ornithology 22 Subat 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Ekim 2014 Granbom Martin Smith Henrik G 2006 Food limitation during breeding in a heterogeneous landscape The Auk Ingilizce 123 1 97 107 doi 10 1093 auk 123 1 97 JSTOR 4090631 Geneldel Hoyo Josep Elliott Andrew Christie David Ed 2009 Handbook of the Birds of the World Volume 14 Bush shrikes to Old World Sparrows Ingilizce Barselona Lynx Edicions ISBN 978 84 96553 50 7 Feare Chris Craig Adrian 1998 Starlings and Mynas Ingilizce Londra Christopher Helm ISBN 0 7136 3961 X Gensbol Benny 1984 Birds of Prey of Europe North Africa and Middle East Ingilizce Londra Collins ISBN 0 00 219176 8 Higgins P J Peter J M Cowling S J Ed 2006 Handbook of Australian New Zealand and Antarctic Birds Volumes 7 Boatbill to Starlings Ingilizce Melbourne Oxford University Press ISBN 0 19 553996 6 Lorenz Konrad 1961 King Solomon s Ring Ingilizce Wilson Marjorie Kerr tarafindan cevrildi Londra Methuen ISBN 0 416 53860 6 Rothschild Miriam Clay Theresa 1957 Fleas Flukes and Cuckoos A study of bird parasites Ingilizce New York Macmillan Dis baglantilarWikimedia Commons ta Sigircik ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Sigircik tuyleri 5 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde