Ankara Muharebesi, farklı kaynaklara göre 20 veya 28 Temmuz 1402'de Ankara'nın kuzeydoğusundaki Çubuk Ovası'nda, Osmanlı Devleti ile Timur İmparatorluğu arasında gerçekleşen muharebedir. Timur İmparatorluğu'nun kesin zaferiyle sonuçlanan muharebe sonrasında, Osmanlı Padişahı I. Bayezid Timurlulara esir düşmüş ve devlet, Fetret Devri olarak bilinen 11 yıllık hükümdarsız bir döneme girmiştir.
Ankara Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Timurlu fetihleri | |||||||
Muharebeyi tasvir eden bir Babür minyatürü | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Timur İmparatorluğu | Osmanlı Devleti Kastrioti Prensliği Sırbistan Prensliği | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Timur Şahruh Sultan Mahmud Halil Sultan Miranşah Muhammed Sultan Cihanşah | I. Bayezid (esir) Çandarlı Ali Paşa Süleyman Çelebi Mehmed Çelebi Musa Çelebi (esir) Mustafa Çelebi (esir) İsa Çelebi Timurtaş Paşa (esir) Stefan Lazareviç | ||||||
Çatışan birlikler | |||||||
Ağır zırhlı süvariler Anadolu beyleri Serbedâri piyadeler Savaş filleri | Yeniçeriler Sırp piyadeler Tımarlı sipahiler ← Kara Tatarlar ← Anadolu eyalet askerleri | ||||||
Güçler | |||||||
140.000-800.000↓ | 70.000-300.000↓ |
I. Murad'ın yerine 1389'da Osmanlı padişahı olan I. Bayezid ilk olarak ayaklanan Anadolu beyliklerini egemenliği altına aldı ve 1391'de Konstantinopolis'i kuşattı. 1396'da Niğbolu Muharebesi'nde Batı Avrupa'dan şövalyelerin oluşturduğu Haçlı ordusunu yenilgiye uğrattı. 1397 sonbaharında Karamanlılara karşı Akçay Muharebesi'ni kazandı. I. Bayezid 1399'da Malatya'yı Memlûklerden aldı. 1370 yılında Timur'un başına geçtiği Türk-Moğol devleti Timur İmparatorluğu ise Mâverâünnehir'de dağınık hâldeki Türk ve Moğol boylarını birleştirdi. 1378 yılında İran'ı alan Timur, sonrasında Azerbaycan ve Irak'ı ele geçirdi. 1391 ve 1395'te olmak üzere iki kez Altın Orda Devleti'ni mağlup etti. Timur 1399 yılında (Hindistan Seferi) ile Hindistan'ın kuzeyini kontrolü altına aldı. Ardından batıya yönelerek Bağdat'ı aldı ve Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf, tâbi olduğu Celâyir Sultanı Ahmed Celâyir ile birlikte I. Bayezid'e sığındı. Timur, Azerbaycan bölgesini verdiği oğlu Miranşah'ın akıl sağlığının bozulması ve karışıklıklar çıkması nedeniyle yedi yıl harbi olarak adlandırılan üçüncü batı seferine çıktı.
1399-1400 kışını Karabağ'da geçiren Timur, Pasinler'e geldiği esnada Anadolu beyleri kendisine sığındı ve Bayezid tarafından alınan topraklarının geri verilmesini talep etti. Timur, Akkoyunlu Hükümdarı Kara Yülük Osman Bey ile Erzincan Emiri Mutahharten'i siyasi vaatler ile kendi safına çekti. I. Bayezid ise Mutahharten'e tekrar kendisine tâbi olmasını ve vergisini vermesini istedi. Timur ise Bayezid'e Haçlılar ile savaşması nedeniyle saldırmadığını, haddini bilmesini ve kendisini savaşa zorlamamasını tembihledi. Bayezid ise Timur'a; "önceden beri onunla muharebe yapmak istediğini ve gelmediği takdirde kendisinin onun üzerine gideceğini" söyleyen bir mektup gönderdi. Bunun üzerine Timur, Sivas Kalesi'ni ele geçirmesinin ardından Suriye tarafına hareket etti. Bayezid ise bu esnada Mutahharten'den Erzincan ve Kemah'ı geri alırken Mutahharten'in ailesini tutsak etti. Timur, Bayezid'den Kemah ve çevresini teslim etmesini, şehzadelerinden birisini kendisine rehin vermesini, kendisine tâbi olmasını, Anadolu beylerinin topraklarını geri vermesini ve Kara Yusuf ile ailesinin teslim edilmesini talep ederken Bayezid bu istekleri reddetti. Timur, 1402 yılında tekrar Kemah Kalesi'ni ele geçirdi. Daha sonra Osmanlı elçileri tarafından Bayezid'in diplomatik teamüllere uymayan hakaret içerikli mektubu getirildi. Timur mektubu okuduktan sonra elçilere: "Bayezid'e verdiği nasihatlerin fayda etmediğini ve taleplerini yerine getirmeyen Bayezid'in sabırla bekleyerek intikamına hazır olmasını" tembihleyen bir konuşma yaptı. Timur, şart koştuğu taleplerinden vazgeçmedi ve Bayezid'in ordusuyla harekete geçtiğini öğrenince muharebe kararı aldı.
İki ordu Çubuk Ovası'nda, 20 veya 28 Temmuz günü muharebe düzenini aldı. Farklı kaynakların belirttiğine göre; Timur'un 140.000-800.000, Bayezid'in ise 70.000-300.000 aralığında askerden oluşan ordusu mevcuttu. Timur İmparatorluğu'nun, Osmanlı ordusunun sol cenahına ok saldırısıyla yaptığı ilk saldırıyı Rumeli tımarlı sipahileri püskürttü. Muharebe başında Osmanlı ordusunun sol cenahında yer alan Kara Tatarlar, muharebe esnasında saf değiştirerek Timur tarafına geçtiler. Daha sonra Anadolu beylerine bağlı eyalet askerleri de saf değiştirdiler. Her iki cenahını kaybeden Osmanlı ordusu, kalan kuvvetlerini merkezde birleştirerek tek bir tümen hâline geldi. Osmanlı ordusunda Sadrazam Çandarlı Ali Paşa, Yeniçeri Ağası Hasan Ağa, Süleyman Çelebi, Mehmed Çelebi ve İsa Çelebi kuvvetleriyle birlikte muharebe alanını terk ettiler. Bayezid kalan kuvvetleriyle düşman çemberini yararak, muharebe alanından yaklaşık 16 kilometre uzaklıktaki Mahmutoğlan'a ulaştı ancak burada atının tökezleyip düşmesiyle Sultan Mahmud tarafından yakalanarak esir alındı.
Muharebenin ardından Osmanlıların elindeki birçok şehir Timur ordusu tarafından yağmalanırken Bayezid'in Bursa'daki ailesi esir alındı. Bayezid, 8 Mart 1403'te Akşehir'de öldü. Timur, Bayezid'in ele geçirdiği topraklarını Anadolu beylerine iade etti ve Anadolu'daki siyasi birlik bozuldu. Kalan topraklar Osmanlı şehzadeleri arasında paylaştırıldı. Böylece Osmanlı Devleti, Fetret Devri olarak adlandırılan ve 1413 yılına kadar süren bir iktidar boşluğu dönemine girdi. Devletin sınırları; Çorum, Amasya ve Tokat hariç, Orhan Gazi dönemindeki sınırlarına kadar küçüldü. Timur'un Anadolu ve civar yerlere yaptığı seferler nedeniyle Anadolu'daki ticaret akışı bozuldu. Venedik ve Ceneviz ise Doğu Akdeniz'deki deniz ticaretini ele geçirdi. Anadolu'nun demografik yapısı kısmen değişirken, buradaki insan nüfusu Rumeli ve Balkanlara göç etti.
Muharebe öncesindeki askerî ve siyasi durum
Osmanlı Padişahı I. Murad'ın 1389'daki ölümünün ardından yerine geçen I. Bayezid, ilk olarak yeniden ayaklanan Anadolu beyliklerini bir yıl içinde kendi ülkesinin topraklarına kattı.Anadolu'daki birliği sağladıktan sonra 1391 yılında Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'i kuşattı. 1396'da Niğbolu Muharebesi'nde Macaristan Kralı Sigismund yönetiminde, Batı Avrupa'dan şövalyelerin oluşturduğu Haçlı ordusunu mağlup etti. Ertesi sene 1397 yılının sonbaharında Karamanlılara karşı kazanılan Akçay Muharebesi sonucunda Konya, Niğde, Aksaray, Karaman ve Develi; Osmanlı Devleti'nin eline geçti. 1398'de ise Sivas ve çevresini kontrol eden Kadı Burhâneddin'in öldürülmesiyle Sivas, Tokat, Kayseri ve Amasya da Osmanlı egemenliğine girdi.
1399'da Memlûk Sultanı Berkuk'un ölmesiyle birlikte, yerine çocuk yaştaki Ferec'in geçmesinden yararlanan I. Bayezid, Malatya'yı Memlûklerden aldı.Dulkadiroğulları Beyliği'nin elinde bulunan Kâhta, Divriği, Besni ve Darende kaleleri de Osmanlıların eline geçti. Bu fetihlerden sonra Osmanlı Devleti'nin sınırları böylece Fırat boylarına dayandı. I. Bayezid daha sonra yenilgiye uğrayan yerel hanedanları tasfiyeye yönelerek, sıkı bir merkezî yapı kurmaya girişti. Bu amaçla Balkanların Hristiyan prensliklerine ve aristokrasisine yaslanması ise, Türk beylerinin ve İslam ulemasının kendisine duyduğu tepkiyi artırıcı bir rol oynadı.
Aynı dönemde Mâverâünnehir'de Timur'un başında olduğu başka bir Türk-Moğol devleti de bulunduğu bölgede topraklarını genişletiyordu. 1370 yılında devletin başına geçen Timur ilk olarak civar yerlerde dağınık hâldeki Türk ve Moğol boylarını birleştirdi. 1378 yılında İran'ı ele geçirdi. Daha sonra Azerbaycan ve Irak'ı aldı. 1391'de Kunduzca Muharebesi'nde Toktamış Han yönetimindeki Altın Orda Devleti'ni mağlup etti. 1395'teki Terek Muharebesi'nde bir kez daha Altın Orda ordusunu yenilgiye uğratarak onların Rusya üzerindeki hâkimiyetine son verdi. Timur, daha sonra doğuya yöneldi ve 1399 yılında (Hindistan seferi) sonunda Kuzey Hindistan'ın tamamını ele geçirdi. Bu seferin ardından tekrar batıya yönelerek Bağdat'ı ele geçirdi ve Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf tâbi olduğu Celâyir Sultanı Ahmed Celâyir ile birlikte Anadolu'ya geçerek I. Bayezid'e sığındı.
Mısır'daki Memlûk Devleti ise Timur'un baskıları sonucu ismen Timur'a tâbi olduklarını bildirdi. İran'ı hâkimiyeti altına alan Timur, Büyük Selçuklu İmparatorluğu ve İlhanlıların varisi olarak Anadolu'da kendi hâkimiyetini sağlamak amacındaydı. Asıl amacı hiçbir zaman yeni ve sürekli bir devlet kurmak olmayan, bunun aksine; ganimet ve ün kazanmayı ve kendisine karşı yapılan hakaret ve meydan okumaya karşılık vermeyi amaçlayan Timur, Osmanlı Devleti'ni kontrolü altına almak amacındaydı.
Arka plan
Timur, Azerbaycan valiliğine atadığı oğlu Miranşah'ın asayişi sağlayamaması, hakkında şikâyetler gelmesi ve bu bölgede karışıklıklar çıkması nedeniyle, Hindistan seferinin ardından Eylül 1399'da çıktığı "Yedi Yıl Harbi" olarak da adlandırılan üçüncü Batı seferinde;Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan'ı ele geçirdi. Ankara Muharebesi öncesinde kuzeyde Altın Orda, güneyde Mısır Memlûk Devleti Timur'a mağlup oldu ve böylece Osmanlı Devleti muhtemel iş birliği yapacağı devletlerin yenilgiye uğramasıyla tek başına kaldı. 1399-1400 kışını Karabağ'da geçiren Timur, Pasinler'e geldiği zaman Germiyanoğlu II. Yakub Bey, Menteşeoğlu İlyas Bey, Aydınoğlu İsa Bey ve Saruhanoğlu Hızır Şah gibi eski Anadolu beyleri kendisine iltica ederek Bayezid tarafından ele geçirilen topraklarının geri verilmesini talep ettiler. Timur, Akkoyunlu hükümdarı Kara Yülük Osman Bey ile Erzincan Emiri Mutahharten'i isyan etmeleri ve Osmanlı iktidarını zayıflatmaları için kendi safına çekerek birtakım siyasi vaatlerde bulundu. Bunun yanında Timur'un hükümdarlığına son verdiği Karakoyunlu Beyi Kara Yusuf ile Celâyir Sultanı Ahmed Celâyir de Bayezid'e sığındı.
Bayezid, Timur'a itaatini bildiren Mutahharten'e yolladığı mektupla kendisine tâbi olarak vergisini göndermesini istese de bunu reddeden Mutahharten, durumu Timur'a bildirdi. Timur ise buna cevaben tehditkâr ve nasihatvari bir mektup yolladı. Mektupta özetle; "Osmanlıların Avrupa sınırında Hristiyanlarla savaşmaları nedeniyle onlara saldırmadığını, böyle bir savaşın Müslümanların aleyhine olacağını" ve "Bayezid'in haddini bilmesini ve kendisini savaşa zorlamamasını" ifade etti. Bu mektuba Bayezid, "Seninle ne zamandan beri muharebe etmek isterdim, şimdi bunu fiile çıkarmaya azmettim; eğer sen benim üzerime gelmezsen ben sana karşı Tebriz ve Sultaniye'ye geliyorum." sözleriyle yanıt verdi.
Bayezid'in cevabı üzerine Timur, ordusunu toplayarak Sivas'a doğru hareket etti ve Sivas Kalesi'ni ele geçirdikten sonra kaleyi yakıp yıktırdı. Teslim olanları bırakmasının ardından, 4.000 sipahiyi kendisine karşı koydukları gerekçesiyle öldürttü. Devamında ise önce Malatya, Kâhta ve civar yerleri; ardından Antep, Halep ve Şam'ı; sonrasında ise Mardin ve üçüncü kez Bağdat'ı ele geçirdikten sonra, Tebriz'e giderek Karabağ'da kışladı. Bayezid ise Sivas'ı ele geçiren Timur'un Batı Anadolu'ya doğru yöneleceğini düşünerek Kayseri'ye hareket edip beklemeye geçti. Timur Sivas'ı ele geçirdikten sonra buradan Suriye tarafına hareket etti. Timur'un Suriye'ye girdiğini ve 1400-1401 kışını Şam civarında geçirdiğini öğrenen Bayezid ise Rumeli ve Anadolu'dan topladığı kuvvetlerle Timur'un müttefiki olan ve Timur ile aralarındaki düşmanlığın sebebi olarak gördüğü Mutahharten'den Erzincan ve Kemah'ı geri aldı. Kendisinin hâkimiyetini tanıması şartıyla Mutahharten'e geri verdi. Ancak Kemah Kalesi'ni iade etmeyen Bayezid, buraya muhafızlar yerleştirip Mutahharten'in ailesini rehin alarak Bursa'ya göndertti. Timur'a tâbi olan Mutahharten'e karşı yapılan bu muamele, Bayezid ile Timur'un arasının büsbütün bozulmasına yol açtı. Timur, Suriye seferi esnasında Bayezid'e kendi başarılarını saydıktan sonra itaat etmesini bildirirken, Bayezid ise neslinden ve üstünlüklerinden bahsederek, karşısına çıkacak düşmana karşı hazır olduğunu bildirdi. Timur bu cevaba karşılık Bayezid'e, aralarında oluşacak birliğin düşmanlara karşı İslam'ın kuvvetini artıracağını belirtip oğullarından birini kendisine göndermesini isteyerek Bayezid'i nüfuzu altına almak istedi.
Bu gelişmeleri takiben başta Sadrazam Çandarlı Ali Paşa olmak üzere Osmanlı devlet erkânı Bayezid'i barış yapması için ikna etmeye çalıştılar. Bu sebeple Timur'a bir kez daha elçi gönderen Bayezid, aradaki huzursuzluğun hiçbir sebebinin olmadığını ve bütün ecdadı gibi kendisinin de kâfirlerle gaza hâlinde olduğunu belirterek anlaşma teklif etti. Timur ise Bayezid'den Kemah'ın Mutahharten'e teslim edilerek ailesinin serbest bırakılmasını, şehzadelerinden birisinin kendisine rehin olarak verilmesini, yollayacağı külâh ve kemeri kabul ederek kendisine tâbi olmasını, Anadolu beylerinin topraklarını iade etmesini, Kara Yusuf'un Osmanlı topraklarını terk etmesi sebebiyle ailesinin teslim edilmesini talep ederek; bunları kabul ettiği takdirde aralarında baba oğul ilişkisi olacağını ve kâfirlere karşı kendisine yardım edileceğini bildirdi. Ayrıca ordusunun kışı burada geçireceğini, ilkbaharda Anadolu sınırına gelerek Bayezid'in cevabını bekleyeceğini belirterek kendi elçileriyle birlikte Bayezid'in elçilerini tekrar gönderdi. Timur ısrarla Kara Yusuf'un kendisine ölü veya diri olarak teslim edilmesini şart koşarken, Bayezid ise onun zaten gittiğini ve tekrar kendisine sığınsa bile teslim etmeyeceğini belirtiyordu. Timur elindeki kuvvetle Bayezid'e karşı başarılı olamayacağı düşüncesiyle Orta Asya'dan kuvvet takviyesi yaparak kışı Karabağ'da geçirdikten sonra Anadolu'ya hareket etmeyi planlıyordu.
Karabağ'da geçirdiği kışın ardından Timur, Mart 1402'de kurultayını toplayarak Mirza ve emirlerinin fikirlerini aldı. Emirlerinin birçoğu iki İslam ve Türk devletinin savaşmasına karşı fikirdeydiler. Ancak bu tarihlerde Timur'un oğlu Şahruh'un Semerkant'ta bir oğlu dünyaya geldi, ayrıca gökyüzünde bir kuyruklu yıldızın batıdan doğuya doğru hareket ettiği gözlemlendi. Timur'un müneccimleri bunu Timur'un batıda zafer elde edeceğinin bir belirtisi olarak yorumladılar ve bu sebepler Timur'un savaşma azmini arttırdı. Timur Bayezid'e bir kez daha; Kara Yusuf'un ailesinin kendisine teslim edilerek aralarında barışın sağlanmasını, Kemah'ın tekrar kendisine bırakılmasını talep etti ve bunların sağlanması hâlinde Bayezid'e din muhalifleriyle yaptığı savaşlarda yardım etme sözü verdi.
Timur Avnik bölgesinde iki ay bekledikten sonra Erzurum'a hareket etti ve orada Irak'tan dönen kuvvetleriyle birleşerek, Bayezid'den kendisine teslim edilmesini istediği Kemah Kalesi'ni kuşattı. Yaklaşık on gün süren bir kuşatmadan sonra Timur Kemah Kalesi'ni tekrar ele geçirdi ve Mutahharten'e verdi. Timur burayı aldıktan sonra artık Osmanlı'ya karşı harekete geçmeye karar verdi. Kemah Kalesi'ni ele geçirdikten sonra Bayezid'in yolladığı elçiler beraberinde hediyeler ve mektupla geldiler. Ancak getirilen hediyelerin adedi ve mektubun üslubu Timur'u kızdırdı. Anadolu beyliklerini kontrolü altına alan ve kendine güvenen Bayezid, Timur'a gönderdiği mektupta; diplomatik teamüle uymayan hakaret içerikli ve meydan okuyan bir üslup kullandı. Timur'a "kudurmuş köpek" (kelb-i akur) yakıştırması yaparken, yolladığı mektubu aldıktan sonra savaş meydanına gelmediği takdirde "üç talak ile zevcelerin boş olsun" (in len ta't fezevecâtike tewâlik selâsâ), kendisinin de onun karşısına çıkmadığı takdirde "zevcelerim üç talak ile boş olsun" cümlelerini kullandı. Bayezid, ayrıca gönderdiği hediyelerin sayısını âdet olduğu üzere dokuzar değil onar adet olarak gönderip mektupta kendi adını yaldızlı ve büyük harflerle yazarken, Timur'un adını da küçük ve siyah mürekkeple yazdı. Timur mektubu okuduktan sonra "Osmanoğlu aptal bir delidir" dedi ve elçilere; "kendisinin verdiği nasihatlerin Bayezid'e fayda etmediğini" ima ederek, "Kemah Kalesi'ni Osmanlılara ihtiyaç duymadan ele geçirdiğini, Kara Yusuf'un ailesi ile Kemah Kalesi'nin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle, bundan sonrasında mertçe sabrederek kendisinin intikamına hazır olmalarını" söyledi. Daha sonra Timur, Osmanlı elçilerinin de bulunduğu Sivas'ta ordusunun geçit töreni yapmasını emretti. Şafak vaktinden öğleye kadar süren bu geçidin ardından Timur elçileri yollarken kendi askerlerinin safları arasından geçirerek ordusunun ihtişamını gösterdi. Daha sonra ise elçilere; tüm dargınlığına rağmen Bayezid ile barış yapmak niyetinde olduğunu belirterek, Mutahharten'in ailesi ile Bayezid'in oğullarından birinin kendisine getirilmesini şart koştu. Ancak daha sonra Bayezid'in kalabalık bir ordu ile geldiğini haber aldıktan sonra savaş hazırlıklarına başladı.
Orduların hareketleri
Muharebe kararı alındıktan sonra Bayezid ordunun toplanması için Anadolu ve Rumeli'ye fermanlar gönderdi. Bunun yanında Timur'un ordusuyla mücadele edebilmek için mevcut kuvvetine yeni askerlerin alınmasını emretti. 1402 baharının başlarında, Balkanlardaki Osmanlı faaliyetleri durdu. Hem Hristiyan hem de Müslümanlardan toplanabilen her asker aceleyle Anadolu'ya sevk edilmeye başlandı. Muharebe için Bursa, İznik ve İzmit bölgelerinde toplanan Osmanlı ordusu, tüm hazırlıklarını tamamlayarak; İzmit, Bolu ve Gerede ile Bursa, Geyve ve Beypazarı güzergâhlarını takip eden iki kolla Haziran'ın ortasına doğru Ankara üzerine harekete başladı. Bayezid, ordusunun çoğunluğunu süvari askerlerin oluşturduğu Timur'un herhangi bir kaleye ansızın saldırmaması için bütün harekâtın ivedilikle yapılmasına önem gösterdi. Osmanlı ordusu 1402 Haziran ayının sonuna doğru, Ankara etrafında tüm birlikleriyle birlikte çadırlı ordugâhlarını kurdu. Timur'un ordusunun ise henüz Sivas çevresinde olduğu ve Tokat üzerinden hareket edeceği istihbaratı alındı. Bayezid Ankara'yı bir üs merkezi olarak kullandı ve ordusunun ağırlıklarını burada bırakarak Timur'u karşılamak amacıyla orta yol güzergâhını takip ederek doğuya doğru hareket etti. Bayezid, Sadrazam Çandarlı Ali Paşa ve devlet erkânının, Ankara'da bekleyip muharebeyi bu mevkide yapma tavsiyesini kabul etmedi. Çoğunluğu piyade olan Osmanlı ordusu, muharebeyi dağlık bir alanda yapmak amacıyla Kızılırmak'ı geçerek Kadışehri, Artıkova ve Akdağmadeni bölgesine hareket etti. Osmanlı ordusunun Tokat ve Amasya bölgesindeki kuvvetleri, Timur'a karşı Sivas'ın doğu ve kuzeyini, Akdağ ve Yıldız Dağı'ndan geçen bütün güzergâhlarını kontrol altına alarak savunma konumuna getirdiler.
Timur Karabağ'da kışladığı zaman, emrindeki ülkelere haberciler yollayarak "bahar ayında bütün ülkelerden askerlerin kendi ordusuna katılması"nı emretti. Muharebeden önce arazi, yol, geçit, iaşe ve Osmanlı ordusu ile ilgili konularda bilgi topladı. Bu bilgiler kapsamında Sivas'tan batıya giden yollar ve Tokat'taki kuzey yolu ile günümüzde Alaca istikametinden geçen orta yol; yer yer ormanlık, dağlık, dar ve derin vadilerden meydana geliyordu. Ordu ve hayvan iaşesi için de uygun değildi. Ayrıca Bayezid'in de bu güzergâhları kontrolü altında tuttuğundan haberdar olan Timur, kendi ordusu için müsait olmayan dağlık arazi koşullarında bir saldırı yapmayı uygun görmeyerek, güneydeki Kızılırmak vadisinden batıya doğru hareket etti. Timur'un ordusu bu harekât esnasında Bayezid'in ordusunun yakınında kısa mesafelerle bölge bölge ilerleyerek tedbirli bir şekilde hareket etti. Timur, Osmanlı topraklarının içerisine girdikçe Bayezid'in kendisine saldıracağını düşünerek onu üzerine çekmek amacındaydı. Timur'un ordusu Sivas'tan Kayseri'ye kadar olan yaklaşık 150 kilometrelik mesafeyi; atlı bir şekilde kısa yürüyüşlerle yaklaşık 6 günde kat edip orada toplandı. Kayseri'de 4 gün kalan Timur buradaki yeni mahsulü toplatarak kendi ordusu için kullandı. Düşman ordusunun harekât ve durumu hakkında bilgi topladıktan sonra tekrar Kırşehir istikametine doğru hareket etti. Bu istikamette coğrafi koşullar sebebiyle düşman ordusu ile aradaki mesafe azaldı ve Timur, ve Emir Nureddin liderliğinde öncü birlikler ile çeşitli keşif birliklerini ileri sürdü. Bu harekâtın dördüncü gününde Kırşehir civarında Osmanlı ordusu ile bir temas yaşandı. Timur düşman ordusunun yerini tespit etmek amacıyla Şahmelik liderliğinde bir keşif birliği gönderdi. Bu birlik ertesi gün Osmanlı ordusunun büyük kısmının, günümüzdeki Yerköy civarında Delice Irmağı boyunda olduğunu tespit etti. Osmanlı ordusunun ileri hattında yer alan birliklerle kısa bir çarpışma yaşandı ve iki Osmanlı askeri rehin alındı. Timur bu aşamadan sonra birtakım tedbirler aldı. İlk olarak ordusunu Kırşehir'in kuzeyinde müsait bir alanda hazırlık mevziine soktu, daha sonra tahkimat yaptırarak hendekler kazdırdı ve düşman hakkında alınan istihbaratları emirleri ile paylaştı. Ertesi gün Şahmelik tarafından Osmanlı ordusunun Kırşehir'e doğru hareket ettiği bilgisi geldi. Timur muharebe için müsait olmayan bir alanda baskın yememek için düşman ordusunun üzerine öncü birlikler yolladı. Daha sonra emirlerini ve devlet erkânını toplayarak "biri; bulunulan bu sahada bekleyerek burada bir muharebe vermek, diğeri, derhâl ileri hareket etmek ve her tarafa ılgar eylemektir. Bu hâlde onlar arkamıza düşerler" sözleriyle düşman ordusunun gelmesini beklemeden hareket etti.
Kırşehir'den hareketinin üçüncü gününde Ankara'ya ulaşan Timur, daha önceden birliklerini etrafına konuşlandırdığı Ankara Kalesi'ni kuşatarak saldırıya başladı. Bayezid ise Sivas'ta savunma mevzilerine saldırmayıp Kayseri üzerinden hareket eden Timur'un kendisini hazırlıksız bir hâlde taarruz ettirmek istediğini ya da hızlı bir şekilde Ankara'yı tutarak geriden ters cephe ile savaşmak zorunda bırakacağını düşünüyordu. Bu nedenle Tokat'tan tekrar ordusuyla birlikte Ankara'ya dönerek muharebeyi Ankara Kalesi'nin çevresinde yapmak istedi ve kale kumandanını haberdar ederek kalenin mutlak suretle savunulmasını emretti. Osmanlı ordusu kısa istirahatlerle sekiz gün süren bir hareketle, Akdağmadeni, Yozgat, Delice Vadisi ve Kalecik güzergâhlarını izleyerek Ankara'ya ulaştı. Timur, Bayezid Ankara'ya ulaşmadan Ankara Kalesi'ni ele geçirmek niyetindeydi. Ancak Bayezid'in ordusu ile yaklaştığını ve yaklaşık 16 kilometrelik mesafede olduğunu haber aldı. Ordusu yorgun durumda olan Bayezid'in beklediğinden daha erken geleceğini tahmin etmeyen Timur, kuvvetlerinin bir kısmını Ankara'nın güneydoğusundaki mevzilere, bir kısmını Eymir ve Mogan gölleri civarına ve bir kısmını da Ankara Çayı boyuna konumlandırdı. Timur; düşmanın geleceğini düşünmediği ve ona göre düzen almadığı bu güzergâhta Bayezid'in kuvvetlerine emniyet tedbirlerinden yoksun bir şekilde yakalandı. Bu durum üzerine Timur muhasarayı kaldırdı ve Çubuk Çayı'nı geçerek ordusunu muharebe düzenine soktu ve tahkimat yaptırdı. Bayezid ise düşmanı Ankara Kalesi ile kendi ordugâhının arasına çekmek için, Ravlı civarındaki sulak alanı bırakarak daha önceden muharebe için uygun olduğunu düşündüğü Melikşah köyü civarına hareket etti. Gece öncü birlikler arasında çarpışmalar devam etti. 28 Temmuz sabahı Timur ordusuyla beraber Osmanlılara yaklaşık 12 kilometrelik bir mesafede mevzi aldı.
Muharebe
Gerçekleştiği tarih
Muharebenin tarihi konusunda tarihçiler arasında farklı görüşler olsa da, genel olarak 1402 yılının 20-28 Temmuz günleri kabul edilmektedir. Farklı iddialara göre muharebenin 16 Haziran ile 5 Ağustos arasındaki 50 günlük süre içerisinde gerçekleştiği tahmin edilir.Şerafeddin Ali Yezdî, muharebenin 20 Temmuz Perşembe günü yapıldığını yazar. Bu iki ismi kaynak alan Hoca Sâdeddin Efendi, Ömer Halis Bıyıktay, Yılmaz Öztuna ve René Grousset gibi tarihçiler de aynı tarihi kabul eder.Müneccimbaşı ile Hayrullah Efendi de 20 Temmuz tarihini verir. Muharebenin cuma namazı kılındıktan sonra başladığını belirten Âşıkpaşazâde'nin belirttiği cuma gününün muhtemelen 21 Temmuz (20 Zilhicce) olduğu düşünülür.Herbert Adams Gibbons ve Oruç Bey muharebeyle ilgili bir tarih vermezken, Paul Wittek ise bir eserinde 18 Temmuz Salı, bir başka eserinde 28 Temmuz Cuma gününü verir.İbn Arabşah da 28 Temmuz tarihini verir. Yine İbn Tağrıberdî 28 Temmuz tarihini;İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Neşrî'nin verdiği 1401 yılının muhtemelen 1402 olduğunu ve yanlışlıkla 1401 yazdığını belirtir.
Makrîzî ile Bedreddin Aynî, muharebenin Ağustos 1402'nin beşinci pazarında yapıldığını savunur. 13 Ağustos 1402, Behiştî 2 Ağustos 1403, Ahmed Atâ ise 19 Temmuz 1402 Çarşamba tarihini verir. Uzunçarşılı, bu tarihlerden en yakın olanının 20 veya 28 Temmuz olduğunu belirterek 20 Temmuz'u kabul eden tarihçilerin Şerafeddin Ali Yezdî'yi, 28 Temmuz'u kabul edenlerin ise İbn Arabşah'ı referans aldıklarını yazar. da yaygın olarak 28 Temmuz Cuma tarihinin kabul edildiğini belirtirken; ayrı nüshaları karşılaştırarak yayınladığı Fetihnâme'de 28 Temmuz'u verir.İsmail Hami Danişmend de; Âşıkpaşazâde, Lütfi Paşa, Oruç Bey, Hoca Sâdeddin Efendi ve Âli Çelebi gibi tarihçilerin ortak şekilde cuma gününden bahsetmelerinden ötürü Timur'a ait olduğu iddia edilen bir mektubunda 28 Temmuz tarihine rastlaması sebebiyle muharebenin 28 Temmuz 1402 tarihinde gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu, muharebede yer alan Sultaniye Başpiskoposu Johannes'in hatıratında ve Georgios Frantzis'in eserinde de bu tarihin gösterildiğini belirtir. Yine Alexandrescu Dersca da Georgios Frantzis ve Johannes'e ek olarak; 'nun ve Gerardo Sagredo'nun 28 Temmuz tarihini verdiğini; Sagredo'nun, bilgilerini Bayezid'in ordusunda askere alınan ve bu nedenle Ankara'da savaşan bir görgü tanığı Pictro Longo Candiotto'dan alma avantajına sahip olduğunu ifade eder.Franz Babinger'in Muhyiddin'e atfettiği Friedrich Giese tarafından yayınlanan anonim kronik, savaşın bir cuma günü yapıldığını öne sürer.
Muharebe alanı
Muharebenin yapıldığı alan yaygın kabul edilen görüşe göre; doğuda Çubuk Çayı vadisi; batıda Kuşçu Dağı, , Ova Çayı, Kışlacık Deresi; kuzeyde Cankurtaran; güneyde Karacaviran ve Kuşçu Dağı arasında kalan Çubuk Ovası adıyla bilinen yerdi. Muharebe esas olarak; Çubuk Çayı'ndan itibaren batıya doğru yaklaşık 6 kilometre kadar uzanan Kızılcaköy Deresi üzerinde meydana geldi. İlk olarak Ömer Halis Bıyıktay tarafından ortaya atılan bu görüş daha sonra Alexandrescu Dersca'nın da kabul etmesiyle sonraki araştırmacılar tarafından da benimsendi. İki ordunun öncü birlikleri arasındaki mesafe yaklaşık 12 kilometreydi. Muharebe alanının toplamı 30 km2den daha fazlaydı. Muharebe alanının rakımı yaklaşık 500 metreydi.
Muharebenin gerçekleştiği yer, başlıca çağdaş kaynaklardan Şamî'nin Zafernâme adlı eserinde "Çuluğ arazisi" şeklinde geçer. Hüseyin Çınar ve Osman Gümüşçü gibi akademisyenler, bölgenin yabancısı olan bu tarihçinin "Çubuk" ismini yanlış okuduğunu ve belirtilen yerin "Çubuk" olması gerektiği görüşünü savundular. Çubuk ilk defa 1463 tarihli bir Osmanlı tahrir defterinde "Çubukbazarı" adıyla günümüzdeki "Çubuk" ilçesinin yerinde yer alan ve 24 haneye sahip bir yerleşim yeri olarak geçer. Neşrî, Âşıkpaşazâde, Hadîdî ve Oruç Bey gibi ilk Osmanlı tarihçileri muharebenin Ankara'da geçtiğinden bahseder. Bunlardan yalnızca Oruç Bey "Ankara ovası"; Dukas da "Ankara'da bir ova" tanımını kullanır. Johannes Schiltberger "Ankara yakınlarında" ifadesini kullanırken, İbn Arabşah da Timur'un ordusunun "suyun karşısında" yerini aldığını ve muharebenin Ankara'ya yakın bir yerde olduğundan bahseder. Timur'un Fetihnâme'sinde, muharebenin "Ankara'nın doğusunda, buraya yarım fersah [yaklaşık 3 km] uzaklıkta" yapıldığı belirtilir.Kemalpaşazâde, adlı eserinde "Çubuk sahrası" ifadesiyle muharebe alanı için Çubuk adını açıkça kullanan ilk tarihçidir. Aynı dönemin tarihçilerinden Rûhî Çelebi de muharebenin gerçekleştiği mekânı; "Ankara nevâhisinde Çubuk nâm mevkide" ifadeleriyle tanımlar. Bunlardan sonra gelen Gelibolulu Mustafa Âlî; "Çibuk Ovası", Müneccimbaşı Ahmed Dede ise; "Cibuk Ova" tanımlamasını yapar.
Akademisyen Halil Çetin, yaygın görüşün aksine Ankara'nın Haymana ilçesine bağlı Culuk köyü olduğundan bahsederken, buranın Şâmî'nin muharebe yeri olarak verdiği "Culug" ismiyle de uyuştuğunu söyler. Ayrıca Neşrî'nin Kitâb-ı Cihannümâ adlı eserinde de; Bayezid'in ordusuyla Sivriler'de yerini aldığından bahsettiğini ve günümüzde Haymana'nın batısında Sivri köy adında bir yerleşim yerinin bulunduğuna işaret eder. Yine Osmanlı ordusunun susuzluk çektiğinden bahseden Çetin, Çubuk Ovası'nda su kaynaklarının olduğunu ancak Haymana taraflarının bahsi geçen iddialara uygun bir yer olduğunu belirtir. Yazar buna benzer tespitlerle muharebenin Çubuk Ovası'nda olduğuna dair kesin bir bilgi olmadığını ve Haymana'nın da muhtemel muharebe alanı olabileceğini iddia eder.
Orduların büyüklükleri
Muharebede iki ordunun asker sayıları hakkında farklı iddialar mevcuttur. Osmanlı ordusu, İsmail Hakkı Uzunçarşılı'ya göre 70.000,Ömer Halis Bıyıktay'a göre 74.000,Solakzade Mehmed Hemdemî'ye göre 90.000,Hoca Sâdeddin Efendi'ye göre 90.000,İdris-i Bitlisî'ye göre 90.000,Joseph von Hammer-Purgstall'a göre 120.000, Âşıkpaşazâde ile Neşrî'ye göre 130.000 ve Hayrullah Efendi'ye göre 300.000'dir.Yılmaz Öztuna, Hammer'ın verdiği rakamı "en makulü" kabul eder.Ahmet Şimşirgil, Osmanlıların 80.000 kişilik bir kuvvete sahip olduklarını ve yüz binli ordu kuvvetinin ancak I. Selim döneminde elde edildiğini savunur. Timur'un Ankara Muharebesi'nden sonra yazdığı Fetihnâme'de, Osmanlı kuvvetlerinin 70.000 atlı ve yayadan oluştuğu belirtilir.
Timur'un ordusundaki asker sayısı ise; Ömer Halis Bıyıktay'a göre 140.000,Ernest Lavisse ile 'a göre 200-300.000,Kâtip Çelebi'ye göre 700.000, Sâdeddin Efendi ve Hammer'a göre 840.000 ve Hayrullah Efendi'ye göre 850.000'dir. Yılmaz Öztuna, Hayrullah Efendi'nin her iki ordunun asker sayılarını "abartılı" yazdığını iddia eder. Ayrıca Hoca Sâdeddin Efendi'nin de Osmanlı'nın yenilgisini düşman kuvvetlerinin sayısının çok olmasına bağlamak amacıyla abarttığını belirterek, eserlerinde onu kaynak alan Hammer'ın da ondan etkilenerek sayıyı "abartılı" yazdığını söyler. Öztuna, Rambaud'un görüşünü desteklediğini ve "en makul" sayının 250.000 olduğunu kabul eder. Ayrıca Bıyıktay'ın her iki ordunun asker sayılarını oldukça az verdiğini belirtir.
Orduların düzeni
Bayezid, yanlardan ve arkadan bir saldırıya uğramamak amacıyla düşmanın süvari kuvvetlerinin Osmanlı birliklerinin cephesine gelecek veya düşman hareketini takip ederek hızlıca cephe alınabilecek bir alanı muharebe için seçti. Bu nedenle ordu, cephesi Melikşah köyünün güney kısmına bakacak şekilde konuşlandırıldı. Yeniçerilerin tuttuğu yer yüksek olmasının yanı sıra, tahkim ve savunma için de uygundu. Muharebe alanında Osmanlı ordusunun; 10.000 kişilik yeniçeri birliklerinin önünde azaplar ve tımarlı sipahilerden oluşan merkez kuvvetlerine Bayezid kumanda ediyordu. Sadrazam Çandarlı Ali Paşa, Mustafa Çelebi, İsa Çelebi ve Musa Çelebi onun yanında ve arkasında yer alıyordu. Sağ cenahtaKara Timurtaş Paşa komutasındaki Anadolu eyalet askerleri ve onların sağında okçular vardı. Yine Bayezid'in kayınbiraderi de olan Sırbistan Despotu Stefan Lazareviç'in kumandası altında tamamı zırhlı ve siyah giysili 20.000 asker de sağ cenahtaydı. Sağ cenahta bir miktar Arnavut kuvveti de mevcuttu. Sol cenah ise Süleyman Çelebi komutasındaki Rumeli askerlerinden meydana geliyordu. Bunların gerisinde ise Kara Tatarlar ve ihtiyat kuvvetleri ile Mehmed Çelebi yer alıyordu. Sadrazam Çandarlı Ali Paşa'nın girişimiyle Anadolu ve Rumeli'den toplanan cerehor adıyla anılan bir askerî birlik de muharebede yer alıyordu. Osmanlı ordusunun sah cenahı Mire Dağı'na ve sol cenahı ise ova tarafına düşüyordu. Bayezid'in komutasındaki merkez kuvvetleri ise Melikşah köyünün güneyindeki tepede bulunuyordu. Bayezid ayrıca, herhangi bir kuşatma girişimini önlemek için yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Çataltepe'de takviye birlikleri bıraktı. Saldırının Böyrek ve Mire dağları bölgesinde bulunan askerler tarafından yapılması planlandı.
Timur ise Ankara Kalesi'nin kuşatmasını kaldırdıktan sonra, ordusuyla kuzeye ilerledi ve nehrin karşı yakasındaki Çubuk Çayı ovasında kampını kurarak ordusunun su ihtiyacını da temin etti. Ayrıca civardaki çeşmelere, Çubuk Çayı'nın Kızılcaköy, İncesu ve Bent derelerine zehir dökerek Osmanlıları susuz bırakırken, bölgedeki çeşme, sebil, kuyu, sarnıç, tarla, değirmen, depo, sürü ve çiftlikleri Bayezid'in kullanmaması için tahrip ettirdi. Timur, ordusunun Çubuk ovasındaki savaş düzeninde merkezde yer alıyordu. Sağ cenahta Miranşah; onun yanında tamamıyla zırhlı süvari birlikleriyle Muhammed Sultan Mirza,, Şeyh Nureddin, Ali Sultan, Ali Kavçin, Emir Mübeşşir ve Mutahharten vardı. Sol cenahta ise yine Timur'un oğlu Şahruh, Halil Sultan, Emirzade Rüstem, Sultan Hüseyin, Emir Süleyman Şah, Emir Şahmelik, Emir Burunduk, Sevincek Bahadır, Devlet Timur, Emir Musa ve Emir Bisteri vardı. Hindistan'dan getirilen 32 zırhlı savaş fili, İsen Buga komutası altında ordunun önünde yer alıyordu. Birbirlerine zincirlerle bağlanan bu fillerin sırtlarında bir kule bulunur ve bu kulelerden düşman askerlere oklar ve ateşler atıldığı rivayet edilir.
İki ordunun karşılaşması
Gürzlerin ve okların çıkardığı seslerden savaş erlerinin ruhları feryad ediyordu.
Süvarilerin atlarının kaldırdığı tozlardan hava karardı, muharebe meydanı ölülerle doldu."Muharebe gecesi, ileri karakollarda ve keşif birlikleri arasında sabaha kadar süren çarpışmalar dışında orduların ana kuvvetleri arasında herhangi bir çatışma yaşanmadı. 28 Temmuz 1402 sabahında Bayezid ordusunu organize etti. Osmanlı sancakları açıldıktan sonra Bayezid, ordusunun sadakati ve başarılarından bahseden bir konuşma yaptı. Timur da ordusunun düzenini sağladıktan sonra her muharebe öncesinde yaptığı gibi; iki rekât namaz kıldı ve onun emrinden sonra nefir, borgu ve nakkare sesleri ile birlikte muharebe başladı. İlk olarak Timur ordusunun sağ cenahındaki komutasındaki birlikler ok saldırısıyla atak yaptı. Cihanşah Mirza ve Kara Yülük Osman Bey de muharebenin ilk hücumuna destek verdi. Yapılan bu saldırıyı Rumeli tımarlı askerleri karşıladılar ve Timurluları geri püskürttüler. Bir süre bu cenahtaki mücadelenin böyle devam etmesi sonrasında, muharebenin başında Osmanlı tarafında yer alan Kara Tatarlar taraf değiştirerek ön saflarındaki Rumeli askerlerine ok saldırısı yapmaya başladılar. Bu durum Rumeli askerleri üzerinde olumsuz bir etkiye sebep oldu. Mehmed Çelebi genel ihtiyat kuvvetleri ile birlikte sol cenahta Timurlulara karşı saldırı yapsa da durumu düzeltemedi. İki ateş arasında kalan Osmanlı sol cenahı, kuvvet dengesinin Timurlular lehine değişmesiyle birlikte bozularak geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece Osmanlı sol cenahı yarı yarıya eksildi ve bu durum Osmanlıların maneviyatı üzerinde olumsuz bir etki bıraktı.Moğollar, Türkmenler, Karakoyunlular, Tatarlar ve Kara Tatarlar saf değiştirdikten sonra Osmanlı sol cenahının arkasından saldırmaya başladılar. Bu cenaha Timurlular tarafından yapılan saldırılar Osmanlılarca ancak öğleye doğru Bahadırtepe önlerinde durduruldu. Böylece Timurlular muharebenin bu aşamasında gerilere doğru çekilen Osmanlı ordusunun sol cenahının arkasına kadar sokularak üstünlüğü ele geçirdi.
Osmanlıların öğlene doğru merkezden gerçekleştirdiği genel hücumla Timur ordusu geriye püskürtüldü. Sultan Hüseyin'in Osmanlılara karşı başarısızlıkla sonuçlanan hücumunun ardından Muhammed Sultan Mirza'nın ihtiyat kuvvetleri bir hücum gerçekleştirdi. Osmanlı sağ cenahı bu hücumlara karşılık verdi. Timur ise bozulan sol cenahını yeniden takviye etti. Timurluların bu cenaha yaptıkları saldırılar, Anadolu eyalet askerlerinin okçuları tarafından püskürtüldü. Sırp askerlerinin de bu savunmaya katılmasıyla birlikte karşı saldırıya geçen Osmanlılar, Timurluları güneye çekilmek zorunda bıraktı. Ancak Timur karşı bir hamleyle geri çekilen ordusunu, birbirine bağlı zırhlı savaş filleri ve Mâverâünnehir'dan gelen zırhlı süvariler ile destekleyerek karşı saldırıya geçirdi. Timur öğleden sonra ise ordusunda yer alan Germiyan, Saruhan, Aydın ve Menteşe beylerine kendi sancaklarını açtırarak; Osmanlı sağ cenahında bulunan Anadolu eyalet askerlerinin sipahilerini kendi saflarına çekti. Böylece Osmanlı ordusunun sağ cenahı da bozularak geri çekilmek zorunda kaldı. Bu durum üzerine Osmanlı ordusunun merkez kuvvetlerinin etrafı açıldı. Sağ kanattaki Sırp birliklerinin mücadelesi ise Timur tarafından takdir edildi.
Timur, öğleden sonra ordusuna genel hücum emri verdi. Bu esnada Sadrazam Çandarlı Ali Paşa, Murad Paşa ve Yeniçeri Ağası Hasan Ağa; en büyük şehzade Süleyman Çelebi ile birlikte muharebe alanını terk ettiler. Mehmed Çelebi ihtiyat kuvvetleriyle gerçekleştirdiği hücumla Timur ordusunun sol cenahını bozdu. Ancak Timur daha sonra zırhlı Semerkant kuvvetleriyle bu cenahı takviye etti. Muharebeyi terk eden Süleyman Çelebi'nin peşine takılan Şeyh Nureddin ise başarısız bir kovalamadan sonra tekrar muharebe alanına döerek yaptığı saldırıyla Osmanlı sol cenahındaki Rumeli tımarlı sipahilerini bozdu. Osmanlı ordusunda yalnızca Bayezid'in komutasındaki merkez kuvvetleri düşmana karşı başarıyla savunma yapıyordu. İkindiye doğru Mehmed Çelebi kendi kuvvetleriyle birlikte muharebeden çekilerek sancak merkezi Amasya'ya gitti.Mustafa Çelebi'nin kuvvetleri ise dağıldı ve kendisi de kayboldu. İsa Çelebi de muharebe alanını terk etti. Her iki cenahını kaybeden Osmanlılar burada kalan az sayıdaki kuvvetlerle birlikte merkezde birleşerek tek bir tümen hâline geldiler.
İkindi vaktinden sonra Bayezid elinde kalan birkaç bin kuvvetle birlikte Çataltepe'ye çekildi. Timur, Bayezid'i yakalaması için oğlu Şahruh'u gönderdi. Şahruh'un yanında Miranşah, Sultan Hüseyin, Emir Süleyman Şah da kuvvetleriyle yer alıyordu. Timur askerleri Çataltepe'nin etrafını sararken Bayezid ise tepedeki birkaç bin askerden oluşan kuvvetiyle kendini savunuyordu. Timur'un, düşmanı takip etmek için dağılan kuvvetlerinin de gelmesiyle birlikte yaklaşık 70.000 askerden oluşan Timur kuvvetleri, Çataltepe'yi ablukaya aldılar. Tepeye çıkmaya çalışan Timur ordusunun süvarileri ise Yeniçeriler veya sipahiler tarafından geri püskürtülmeye çalışılıyordu. Bayezid güneşin batmasıyla birlikte, düşman hücumlarının azaldığı bir vakitte elindeki yaklaşık 300 sipahiyle kuşatmayı yararak kaçmaya karar verdi. Bulunduğu tepenin kuzeydoğusuna doğru ilerleyerek; Sığırlıhacı istikametindeki düşman kuvvetlerinin oluşturduğu çemberi yarmayı başardı. Timur, Bayezid'in kaçmaya çalışması üzerine Sultan Mahmud'u, yakalaması için gönderdi. Bayezid'in bu girişiminde, yanındaki askerlerin birçoğu sıcaktan ve susuzluktan dolayı hayatını kaybetti. Bayezid muharebe alanından yaklaşık 16 kilometre uzaklaşmayı başarsa da, Mahmutoğlan'a gelindiğinde atının tökezleyip düşmesiyle birlikte, hamle yapamadan aldığı bir gürz darbesiyle Sultan Mahmud tarafından yakalanarak esir edildi.Musa Çelebi, Mustafa Çelebi, Kara Timurtaş Paşa ve Rumeli Beylerbeyi Hoca Fîruz da Bayezid ile birlikte esir düştü.
Sonrası
Muharebenin neticelenmesiyle birlikte Bayezid'in yakalandığını öğrenen Timur, devlet erkânının tebriklerini kabul etti. Bayezid gece yarısına doğru, oğlu Şahruh ile otağında satranç oynayan Timur'un yanına getirildi. Timur, Bayezid'in ellerinin çözülerek "saygılı bir şekilde" yanına getirilmesini emretti ve onu karşılayarak, özetle bu duruma düşmesinin onun hatası olduğunu belirterek teselli etti. Bayezid ise hatalı olduğunu kabul ederek Timur'un kendisini affetmesi durumunda yaşadığı müddetçe kendisinin ve çocuklarının elinden geldiğince hizmette kusur etmeyeceğini söyledi. Bu sözlerden sonra Timur Bayezid'e hil'at giydirdi. Daha sonra Bayezid, oğulları Musa Çelebi ve Mustafa Çelebi'nin bulunarak kendi yanına getirilmesini talep etti. Birkaç gün sonra Musa Çelebi bulundu ve hil'at giydirilerek Bayezid'in yanına gönderildi. Timur, Bayezid'i bir otağ kurdurarak orada ağırladı ve her gün sohbet edip teselli etti. Muharebeden sonra Ankara Kalesi'nin kumandanı Hoca Fîruz'un oğlu Yakup Bey kaleyi Timur'a teslim etti. Timur bu zaferden sonra Fransa Kralı VI. Charles ile İngiltere Kralı IV. Henry'ye mektup göndererek; kendilerinin yenemedikleri Osmanlı hükümdarına karşı zafer kazandığını bildirdi.Trabzon İmparatoru III. Manuil, Timur'a haraç ödedi.
Timur, muharebenin ardından Muhammed Sultan Mirza'yı 30.000 kişilik bir ordu ile Bursa'ya, Sultan Hüseyin, Emir Süleyman Şah ve Rüstem Togay Buğa'yı da Konya, Akşehir ve Karahisar taraflarına takip ve istila amacıyla gönderdi. Daha sonra Sivrihisar'a oradan Kütahya'ya geçen Timur, burada bir eğlence düzenledi ve Bayezid'e çeşitli hediyeler verdi. Bunun yanında Bayezid'e devletini geri iade edeceği vaadinde de bulundu. Üç günlük bir yolculuktan sonra Bursa'ya ulaşan Muhammed Sultan Mirza, şehrin kontrolünü eline aldı. Daha sonra o tarihe kadar toplanan Osmanlı hazinesini ele geçirerek Timur'a yolladı. Bu yağmanın ardından şehir yakıldı. Bursa'ya giren Şeyh Nureddin ise burada şehri yağmalayıp Ahmed Celâyir'in kızını, Stefan Lazareviç'in kız kardeşi aynı zamanda Bayezid'in eşi Olivera Despina Hatun'u ve Bayezid'in iki kızını esir aldı. Timur, Bayezid'in kızlarından büyüğünü, ile Paşa Melek adındaki küçüğünü de Emir Celaleddin'in oğlu Şemseddin Muhammed ile evlendirdi.
Bir-iki ay kadar Kütahya'da konaklayan Timur, daha sonra Altıntaş'a hareket etti. Daha sonra muharebeyi terk eden Mehmed Çelebi, Bayezid'i kurtarmak amacıyla Altıntaş'a casuslar gönderdi. Bu casuslar, Bayezid'in bulunduğu otağa lağım kazarken yakalanıp idam edildi. Bayezid'i kaçırma girişiminde parmağı olduğu düşünülen Hoca Fîruz da idam edildi. Bu olaydan sonra, Bayezid'in herhangi bir baskın ile kaçırılmaması için güvenlik önlemleri artırıldı. Buna göre Timur'un Bayezid'in kaçırılmasını önlemek için demirden bir kafes yaptırarak onu bu kafeste taşıttığı rivayetleri mevcuttur. Bizans İmparatoru II. Manuil ve Süleyman Çelebi, Timur'a tâbi olduklarını bildirdiler. Timur, Süleyman Çelebi'ye hil'atla birlikte çeşitli hediyeler yolladı. Daha sonra Denizli'ye, oradan da İzmir'e hareket eden Timur, İzmir'de Hristiyanların elinde bir kalenin olduğu ve o tarihe kadar kimsenin orayı ele geçiremediğinin söylenmesi üzerine buraya Pir Muhammed Mirza ile Şeyh Nureddin'i elçi olarak gönderdi. İslam'a davet edilen Hristiyanların bu daveti geri çevirmeleri üzerine kale kuşatılarak ele geçirildi ve şövalyeleri kılıçtan geçirildi. Buranın ardından sonra Foça Kalesi'ne yönelen Timur, kaledekilerin teslim olmasıyla burayı da ele geçirdi. Bu esnada Bayezid'in oğlu İsa Çelebi de Timur'a hediyeler göndererek tâbiiyetini bildirdi. İsa Çelebi, Timur'un izni ile işgal ettiği Bursa'nın yönetimini eline aldı.
Bayezid'in 8 Mart 1403'te Akşehir'deyken ölmesi üzerine Timur, Bayezid'e ait topraklar ile ona bağlı beylerin kendi hükmü altına girdiğini duyurdu. Bayezid'in ölüm nedeniyle ilgili farklı iddialar mevcuttur: Bunlardan ilki Bayezid'in yüzük taşında sakladığı zehri içerek intihar ettiğidir. İkincisi ise gut hastalığı veya nefes darlığı sebebiyle eceliyle öldüğüdür. 16. yüzyıl vakayinameleri ve daha sonraki Osmanlı vakayinameleri ile Hammer ve Gibbons gibi batılı Osmanlı tarihçileri Bayezid'in eceli ile öldüğünü kabul eder. Timur ve sonraki İran tarihçileri de aynı görüşü paylaşır. Bunun yanında ilk dönem Osmanlı kaynaklarından; Oruç Bey ve Hadîdî ise Bayezid'in Timur tarafından Semerkant'a götürüleceğini anladıktan sonra yüzüğündeki zehri içerek intihar ettiğini iddia eder. Bayezid'in Timur tarafından öldürüldüğü iddiası ise zayıf bir iddia olarak kabul edilir.
Sonuçları
Genel ve politik sonuçları
Ankara Muharebesi, Osmanlı tarihinin ilk üç asrında Osmanlı ordusunun ezici şekilde yenilgiye uğradığı ve devletin bir hükümdarının esir düştüğü tek örnek oldu. Gibbons'a göre Ankara Muharebesi; Kosova ya da Niğbolu Muharebesi gibi kazanan ya da kaybeden ulusun kaderini etkilemediği için, tarihin akışını değiştirecek muharebeler arasında yer almamaktadır.
Timurlular, muharebe sonrası Anadolu'yu ordu birliklerinin muhtelif kolları ile ele geçirdi ve 1402 yazı ile 1402-1403 kışını Anadolu'da yerleştikleri İzmir, Manisa, Denizli, Uluborlu ve Kütahya yörelerinde dört grup hâlinde geçirdi. Bu süre zarfında Timur kuvvetleri, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yağma ve talan yaptı. Muharebe sahasında Bayezid'in esir düşmesiyle birlikte Osmanlı Devleti, Osmanlı tarihinde Fetret Devri olarak bilinen 11 yıl süren hükümdarsız bir dönem yaşadı. Osmanlı Devleti'nin Bursa'daki devlet hazinesinin tamamı Timur ordusu tarafından ele geçirildi ve o tarihe kadar tutulan Osmanlı arşivleri yok edildi.
Bu yenilgi, Osmanlı Devleti'nin varlığını tehlikeye düşürdü ve geçici süreliğine dağılmasına yol açtı.Tuna kıyılarından Erzurum ve Halep limanlarına kadar uzanan ve genişlemekte olan Osmanlı Devleti'nin yerini, iç savaşların pençesindeki parçalanan bir devlet aldı. Bunun yanında Anadolu ve Rumeli'deki birçok bölge terk edilirken, I. Murad zamanında ele geçirilen Çorum ile Bayezid devletinin topraklarına kattığı Amasya ve Tokat hariç, devlet Orhan Gazi dönemindeki sınırlarına küçüldü. Kalan topraklar ise Osmanlı şehzadeleri arasında paylaştırıldı.
Ankara Muharebesi, kuruluş dönemini tamamlamakta olan Osmanlı Devleti'nin imparatorluk dönemine geçişini geciktirdi. Osmanlılar tarafından kuşatma altında tutulan Konstantinopolis halkı, uzun süren kuşatma ve açlık nedeniyle Bayezid ile anlaşarak şehri teslim etmeye niyetlendilerse de, Ankara Muharebesi'nin başlamasıyla kuşatma kaldırıldı. Timur, Bayezid'in topraklarını aldığı Anadolu beyliklerine yurtlarını yeniden iade etti. Wittek'in yazdığına göre; Saruhan beyi Manisa'ya muharebenin bitmesinden 3 hafta sonra, 17 Ağustos'ta alayla girdi. Böylece Erzincan'dan Menteşe Beyliği'nin yerleştiği Karya'ya kadar bütün eski Anadolu beylikleri yeniden kuruldu. Selçukluların başkenti Konya'da bulunan Karamanoğulları Beyliği ise onların meşru varisi oldukları gerekçesiyle, Anadolu'da üstünlük hakkının kendilerine ait olduğunu iddia etti. Karamanoğulları Sivrihisar ve Beypazarı bölgelerini kapsayacak şekilde Ankara ile Bursa arasına yerleşti. Bunun yanında Kayseri, Kırşehir ve Antalya yörelerini de kontrolüne almasıyla, eski sınırlarından daha büyük bir hâkimiyet alanına ulaştı.
Yaşanan iç savaşlar Osmanlı gücünün sürekli zayıflamasına yol açarken, Romanya beylikleri, Venedik, Avusturya ve Macaristan gibi Avrupa devletleri yeniden güç kazandı. Osmanlılara ait Selanik, Teselya, Konstantinopolis'in etrafındaki yerler, Karadeniz kıyıları, İskiri, Skopelos ve İskados adaları Bizans'a bırakıldı. Osmanlılar, Rumeli'de Adriyatik kıyılarından; Pindus Dağları'nın doğusuna kadar geri çekildi. Süleyman Çelebi, "baba" olarak gördüğü Bizans İmparatoru II. Manuil'e küçük kardeşi Kasım'ı ve kız kardeşi Fatma Hatun'u rehin olarak verdi. Bizans, Osmanlılara ödediği haracı keserken Konstantinopolis'teki Türkleri şehir dışına attı.Atina Dükalığı'nı 1402'de ele geçiren I. Antonio Acciaioli, Türklerle ittifak hâlinde olan Eğriboz'a saldırdı ve buranın karşısına düşen anakaradaki yaklaşık 8 kilometre uzunluğundaki yerleri Venedik Cumhuriyeti adına kendi tımarı olarak aldı. Böylece Türklerin yerleştiği köyler Venedik kontrolüne geçti. Gibbons, "hayret verici" olarak nitelendirdiği Ankara'daki yenilgi sonrasında ya da şehzadeler arasında yaşanan Fetret Devri sırasında ne Bizanslıların ne Venediklilerin ne de Cenevizlilerin, Osmanlılara karşı düşmanca bir tavır almadıklarını kaydetti. Ankara Muharebesi, Osmanlı'nın Anadolu ve Balkanlara derinden kök saldığını ve yaşanacak çeşitli aksiliklerin üstesinden gelebileceğini de kanıtladı.
Amasya hâkimi Mehmed Çelebi'nin diğer kardeşlerini yenerek yeniden birliği sağlamasıyla Osmanlı Devleti de jure konumuna yükseldi. Ancak muharebede esir olarak Semerkant'a götürülen şehzade Mustafa Çelebi, Timur'un ölümüyle birlikte tekrar Anadolu'ya gelerek önce Karamanoğlu, ardından Bizans ve Eflak himayesinde Rumeli'de saltanat iddialarına taraftar kazanmaya çalıştı. Bu sebeple Bizans'ın elinde olan Mustafa Çelebi, I. Mehmed ve II. Murad dönemlerinde Osmanlıların ihtiyatlı bir siyaset yolunu izlemesine sebep oldu. Mustafa Çelebi'nin müttefiklerinden Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal, 1416'da başlattıkları isyanla Anadolu'da karışıklığa yol açtı. II. Murad döneminde Mustafa Çelebi 1421'de Edirne'de hükümdarlığını ilan etti. Ancak daha sonra yakalanarak idam edildi.
Ekonomik ve askerî sonuçları
Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki kara ticaretinin büyük çoğunluğu Anadolu'daki yollar üzerinden yapılıyordu. Timur'un ordusuyla bu yollar üzerinde Anadolu ve civar ülkelere yaptığı seferler, buradaki ticaret ve ulaşımı engelledi ve Osmanlı Devleti ile diğer ülkelerin ticaret ve ekonomilerini olumsuz yönde etkiledi. Osmanlıların muharebeyi kaybetmesiyle birlikte ülke toprakları Timur İmparatorluğu'nun eline geçti ve Fetret Devri'nin başlamasıyla Anadolu'daki yurt içi ve kıtalararası ulaşım, ticaret ve ikmal işleri aksadı. Bunlarla birlikte hemen hemen her şehirden alınan aman parası ile birlikte Osmanlı Devleti iktisadi olarak sıkıntıya düştü.
Muharebede Osmanlı ordusu yenilgiye uğrasa da kuvvetlerin birçoğu Anadolu'nun çeşitli bölgelerine çekilmeyi başardı. Osmanlı Devleti bu mağlubiyetten sonra Rumeli'de artık savunmaya geçmek zorunda kalırken, Timur İzmir ve Foça'yı Hristiyanların elinden alarak Müslümanlara bıraktı. Osmanlıların batıya doğru yaptığı seferler sona erdi ve esir alımı yapılamayınca Pençik Kanunu uygulanamadı. Venedik ve Ceneviz ise Doğu Akdeniz'deki deniz ticaretini tekrar kontrolü altına aldı. Deniz ve ticaret dengesi yeniden Venedik'in lehine döndü.
Yaşanan iç savaşlar insan mevcudiyetini azaltırken, Osmanlı ordu teşkilatı kadro bakımından eksildi. Mevcut kuvvetler ise yurtta iç güvenliği sağlayamayacak kadar yetersiz hâle geldi. Muharebe sonrasında Anadolu'nun demografik yapısı kısmi değişikliklere maruz kaldı. Buna göre Orta Anadolu'daki Kara Tatarlar zorunlu olarak Orta Asya'ya göç ettirildi. Büyük ticaret merkezlerinde veya kırsal kesimde yaşayan Türkmen, Kürt ve Araplar muharebeden sonra Rumeli'ye göç ettiler. Halil İnalcık'a göre; Timur'un Anadolu'yu istila etmesi, Türk nüfusunun Balkanlara akmasına neden oldu. Zanaatkâr ve ilim adamlarının Anadolu'dan Semerkant'a götürülmesi de, Osmanlı Devleti'ni sanayi ve ilim alanlarında olumsuz etkiledi.
Notlar
- ^ Herbert Adams Gibbons ve Nicolae Iorga gibi tarihçiler şehrin 1391'den 1402 yılına kadar kesintisiz olarak ablukaya alındığını; Âşıkpaşazâde, Neşrî, Oruç Bey, Tâcü't-Tevârih gibi Osmanlı kaynakları ise Niğbolu Muharebesi'nden önce ve sonra olmak üzere şehrin iki defa kuşatıldığını kabul ederler.
- ^ Miranşah'ın 1396 yılında Hoy civarında attan düşmesiyle akıl sağlığı bozuldu ve devlet işlerini başka kişiler yürüttü. Miranşah'ın arasının açıldığı eşi Hanzâde daha sonra bu durumu Timur'a bildirdi.
- ^ Taharten olarak da bilinir.
- ^ Şami; çoğunluğu Ermeni olan 4.000 askerin kuyuya atıldığından bahseder,Yezdî de kaledeki Hristiyan ve Ermeni 4.000 askerin diri diri çukurlara atılıp üzerlerine toprak atıldığını yazar. Buna karşın Yılmaz Öztuna ise askerlerin Ermeni oldukları iddiasını yalanlarken; Timur'un hiç kan dökmeyeceğine söz vermesi üzerine 4.000 askeri canlı olarak toprağa gömdürdüğünü ve bazılarını ise atların ayakları altında çiğnettiğini söyler.Solakzade de Öztuna'nın iddialarını doğrular. Ayrıca Bayezid'in oğlu Şehzade Ertuğrul'unda öldürüldüğü rivayet edilir.
- ^ Timur'un Sivas'ı aldıktan sonra Osmanlı toprakları yerine Suriye tarafına gitmesinin nedeni tarihçiler arasında farklı sebeplere bağlanır: 'ye göre; Timur Bayezid'e bir mektup göndererek kendisi için Anadolu'ya yürümenin Şam'a yürümekten daha kolay olduğunu, ancak Bayezid'in ülkesini tahrip etmek istemediği ve Bayezid'in rahatsız olması sebebiyle Şam'a yöneldi. Âşıkpaşazâde ise bunun sebebinin Mısır ordusunun Halep'te toplanmasını ve Timur'un ilk olarak buradaki orduyu yok etmek istemesini gösterir. Hayrullah Efendi de Timur'un iki elçisinin öldürülüp bir komutanının Mısır hükümdarı tarafından tutuklanmasını sebep olarak gösterir. Uzunçarşılı ise Timur'un Osmanlı kuvvetleri hakkında yeterli istihbarat edinememesini sebep olarak gösterir.
- ^ Timur, yıldız biliminde maharetli olan Abdulah-i Lisan adlı kişiden bu yılın doğuş özelliklerinden ve kuyruklu yıldızın getirdiği hükümler hakkında bilgi istedi, bu kişinin de onun bahtının çok güçlü olduğunu ve Hamel burcunda, batı yönüne doğan kuyruklu yıldızın Bayezid'in yenilgisine delil olduğunu açıkladı. Söylediklerini Muhyiddin el-Mağribî'nin yazdığı eserlerle destekleyince Timur kafasındaki kuşkulardan kurtularak savaş hazırlıklarının yapılmasını emretti.
- ^ Osmanlıların elinde bulunan Kemah Kalesi'ne yapılan bu saldırı ile birlikte Timur'un Osmanlılara karşı resmen savaş ilân ettiği düşünülür.
- ^ Bazı kaynaklarda "ihtiyar köpek" ifadesi geçer.
- ^ Bayezid'e atfedilen bu sözler İbn Arabşah'ın adlı eserinde geçer. Bu ifadelerin İbn Arabşah'ın kendine ait olduğu iddiaları da mevcuttur. Ankara Muharebesi öncesinde Bayezid ve Timur arasındaki mektuplaşmalar hakkında detaylı bilgi için Abdurrahman Daş'ın Ankara Savaşı Öncesi Timur İle Yıldırım Bayezid'in Mektuplaşmaları adlı makalesini inceleyiniz.
- ^ Dokuz sayısı kutsal kabul edilir.
- ^ Ömer Halis Bıyıktay ve onu kaynak alan Alexandrescu Dersca, Bayezid'in Timur'un beklemediği bu güzergâhı kullanarak Ankara'ya giriş yaptığını savunurlar. Ancak Halil Çetin ise dönemin kaynaklarında bu görüşü destekleyecek bir bilginin yer almadığını belirtir. Ayrıca Osmanlıların susuz bir bölgede savaşa girdiklerini ve su sıkıntısı çektiklerini ifade ederken, muharebeden bir gün önce bu güzergâhı kullanan Osmanlı ordusunun Kızılırmak'tan geçerken su tedarikini yapması lazım geldiğini belirtir. Bu nedenle Osmanlıların Timur'un izlediği güzergâhı kullanarak onun arkasından geldiklerini iddia eder.
- ^ Lütfi Paşa'nın adlı eserinde; Bayezid'in Timur'u hazırlıksız yakalaması üzerine devlet erkânı ve şehzadelerin Timur'un üzerine hemen taarruz edilmesini tavsiye ettikleri ancak Bayezid'in düşman ordusu toplandıktan sonra adet olduğu üzere hücum edilmesini emrettiği yazar.
- ^ Eski kaynaklarda "Çubuk âbad" olarak da geçer.
- ^ Azman Deresi olarak da bilinir.
- ^ Timur'un Fetihnâme'sini kaynak gösterir. Sonrasında ise ordu sayısını az bulan sadrazam Çandarlı Ali Paşa'nın "cerehor" denilen ücretli askerler getirerek sayıyı 90.000'e çıkardığını iddia eder.
- ^ Savaş düzenindeki ordunun (sağ ya da sol) iki yanından her biri.
- ^ Mustafa Çelebi Timur tarafından esir alınarak Semerkant'a götürüldü. Timur'un ölümüyle birlikte daha sonra tekrar Anadolu'ya geldi. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Mustafa Çelebi'nin birçok Osmanlı kaynağında kaybolduğu iddiasına karşılık, Timur'un Fetihnâme'si ile Yezdî ve Şâmî'nin Fetihnâme'sinde Mustafa Çelebi'nin esir düştüğü bilgisinin zikredildiğini belirtir.
- ^ Yarbayırları adıyla da bilinir.
- ^ Bayezid'in yakalanışı ile ilgili farklı iddialar mevcuttur: Kemalpaşazâde Bayezid'in akşam vaktinde Timur'un fillerinin üzerine atını sürerken, karşı taraftaki Germiyanoğlu Yakub Bey tarafından tanındığını ve Timur'un askerlerinin yakaladığını söyler. İslâm Ansiklopedisi'nde de yine Yakub Bey tarafından tanındığını ve Timur'un canlı yakalanmasını emrettiğini yazar.
- ^ Kara Timurtaş Paşa'nın Ankara Muharebesi'nde nerede olduğuyla ilgili farklı iddialar mevcuttur: Makaledeki bilgilerin aksine; yaşının ilerlemesi sebebiyle muharebeye katılmadığı ancak büyük oğlu Ali Bey'in muharebede esir düştüğü, diğer oğlu Yahşi Bey'in de hayatını kaybettiği iddiası mevcuttur. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Sarı Timurtaş Paşa adını verdiği başka birisinin esir düştüğünü belirtirken Kara Timurtaş Paşa'nın oğullarından Ali Bey'in esir edildiğini ve diğer oğlu Yahşi Bey'in de maktul olduğunu iddia eder.
- ^ a b Bayezid'in ölümü ve demir kafes rivayeti ilgili detaylı bilgi için: Mehmet Fuad Köprülü'nün Belleten'de yayımlanan Yıldırım Bayezid'in Esareti ve İntiharı Hakkında: I. Demir Kafes Rivayeti. II. İntihar Meselesi adlı makaleyi inceleyiniz.
- ^ Dukas, Halkokondilis, Schiltberger, Yezdî ve İbn Hacer gibi tarihçiler bu rivayetten bahsetmezler. Hoca Sâdeddin Efendi ise Şerafeddin Ali Yezdî'nin Timur tarihini anlatan Zafernâme adlı eserinde bu rivayeti kaydetmemesini gerekçe göstererek, Bayezid'in demir kafese konduğunu iddia eden tarihçileri tenkit etmiş ve onların tahtırevan ile kafesi ayırt edemeyecek kadar anlayışsız olduklarını söylemiştir. Bunun dışında Frantzis ve İbn Arabşah gibi tarihçiler ise bu rivayeti açıkça kaydetmişlerdir. Âşıkpaşazâde de bu muharebede Bayezid'in maiyetindeki bir solaktan aktardığına göre; esir padişahın "iki atın arasına konan kafes gibi bir tahtırevan" ile götürüldüğünden bahsetmiştir. Hammer da Osmanlı kaynaklarındaki "kafes gibi tahtırevan" benzetmesinin, İbn Arabşah'ın demir kafes rivayetinin etkisiyle yanlış yorumlandığını ve bunun bir efsane olduğunu belirtmiştir.Gibbons, bu rivayetin gerçek olduğunu ve Osmanlı hanedanının şerefini korumak isteyen saray tarihçilerinin dışında bu rivayetin Osmanlılarca kabul gördüğünü iddia etmiştir.
- ^ Saltanat fasılası (Fâsıla-i saltanat) adıyla da bilinir.
- ^ Halil İnalcık, çağdaş Batı kaynaklarının Bayezid'i "Türk imparatoru" anlamına gelen imperatorum Turcorum olarak andıklarını ve ilk imparatorluğu onun kurduğunu savunur. Ayrıca bu muharebeyle birlikte imparatorluk döneminin çöktüğünü ve ikincisinin İstanbul'un Fethi ile kurulduğu görüşünü belirtir.
Kaynakça
- Özel
- ^ İnalcık 2017, s. 67.
- ^ Uzunçarşılı 1998, s. 271.
- ^ a b c d İnalcık 2017, s. 68.
- ^ a b İnalcık 1992, s. 233.
- ^ Solakzade 1989, ss. 76-77.
- ^ Neşrî 1949, ss. 319-321.
- ^ Solakzade 1989, s. 78.
- ^ Neşrî 1949, s. 321.
- ^ a b Aka 1999, s. 231.
- ^ Danişmend 1971, s. 120.
- ^ Danişmend 1971, s. 121.
- ^ İnalcık 2017, s. 69.
- ^ Uzunçarşılı 1998, ss. 301-302.
- ^ a b Aka 1999, s. 230.
- ^ a b Uzunçarşılı 1998, s. 302.
- ^ Emecen 2016, s. 271.
- ^ Jorga 2017, ss. 297-298.
- ^ Tunalı 1972, s. 34.
- ^ Yezdî 2019, ss. 323-324.
- ^ a b Daş 2004, s. 144.
- ^ a b Danişmend 1971, s. 122.
- ^ Neşrî 1949, s. 343.
- ^ Aka 1999, ss. 229-230.
- ^ a b Uzunçarşılı 1998, s. 307.
- ^ Neşrî 1949, s. 345.
- ^ Öztuna 1946, s. 6.
- ^ a b Uzunçarşılı 1998, s. 303.
- ^ Şâmî 1987, s. 260.
- ^ Hoca Sâdeddin Efendi 1979, s. 231.
- ^ Yezdî 2019, s. 339.
- ^ Şâmî 1987, ss. 260-261.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 50.
- ^ Şâmî 1987, s. 261.
- ^ a b Öztuna 1946, s. 10.
- ^ a b Şâmî 1987, s. 262.
- ^ a b Yezdî 2019, s. 343.
- ^ Solakzade 1989, s. 91.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 34.
- ^ Şâmî 1987, s. 263.
- ^ a b Uzunçarşılı 1998, s. 304.
- ^ Neşrî 1949, s. 347.
- ^ Neşrî 1949, s. 348.
- ^ a b c d Uzunçarşılı 1998, s. 305.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 53.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 57.
- ^ a b Hoca Sâdeddin Efendi 1979, s. 242.
- ^ a b c d e Uzunçarşılı 1998, s. 306.
- ^ a b Aka 2000, s. 27.
- ^ Neşrî 1949, s. 297.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 51.
- ^ Öztuna 1946, s. 18.
- ^ Hoca Sâdeddin Efendi 1979, s. 258.
- ^ a b c Hammer 2014, s. 124.
- ^ Neşrî 1949, s. 299.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 59.
- ^ Egemen & Orhan 1995, ss. 59-60.
- ^ Neşrî 1949, s. 300.
- ^ a b İnalcık 2017, s. 72.
- ^ Yezdî 2019, s. 341.
- ^ Yüksel 2010, s. 357.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 61.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 55.
- ^ Hammer 2014, s. 125.
- ^ Egemen & İnalcık 2017, s. 80.
- ^ a b c Neşrî 1949, s. 301.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 57.
- ^ Hammer 2014, ss. 125-126.
- ^ Bıyıktay 1934, ss. 55-56.
- ^ Solakzade 1989, s. 97.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 58.
- ^ Tacan, Necati (1936). "Batı Türklerinin (Osmanlılar) Teessüs ve İstila Devirlerinde Harb Güdemi Usulleri". Askeri Mecmua, 103. İstanbul: Askeri Matbaa.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 59.
- ^ Hoca Sâdeddin Efendi 1979, s. 251.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 57.
- ^ Gibbons 1916, s. 243.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 97.
- ^ a b Bıyıktay 1934, s. 58.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 49.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 60.
- ^ Bıyıktay 1934, ss. 58-59.
- ^ a b Bıyıktay 1934, s. 59.
- ^ Uzunçarşılı 1998, s. 309.
- ^ a b Bıyıktay 1934, s. 60.
- ^ Bıyıktay 1934, ss. 60-61.
- ^ a b c d Bıyıktay 1934, s. 61.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 62.
- ^ a b Bıyıktay 1934, s. 62.
- ^ Alexandrescu 1942, ss. 62-63.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 63.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 68.
- ^ Hoca Sâdeddin Efendi 1979, s. 261.
- ^ Çetin 2012, s. 135.
- ^ Çetin 2012, ss. 143-144.
- ^ Çetin 2012, s. 141.
- ^ a b Bıyıktay 1934, s. 70.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 69.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 64.
- ^ Alexandrescu 1942, ss. 63.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 64.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 66.
- ^ Bıyıktay 1934, ss. 65-66.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 65.
- ^ a b Öztuna 1946, s. 26.
- ^ a b c d e Uzunçarşılı 1998, s. 310.
- ^ Öztuna 1946, ss. 26-27.
- ^ a b Öztuna 1946, s. 27.
- ^ İbn Tağrıberdî 2013, s. 268.
- ^ Uzunçarşılı 1998, ss. 310-311.
- ^ a b Alexandrescu 1942, s. 117.
- ^ a b c d e f g Uzunçarşılı 1998, s. 311.
- ^ a b c Aka 2000, s. 28.
- ^ a b Aka 1981, s. 12.
- ^ Danişmend 1971, ss. 127-128.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 116.
- ^ a b Danişmend 1971, s. 130.
- ^ a b Çetin 2012, s. 137.
- ^ a b c Çetin 2012, s. 138.
- ^ a b c d e Bıyıktay 1934, s. 84.
- ^ a b Öztuna 1946, s. 28.
- ^ Öztuna 1946, s. 22.
- ^ Şâmî 1987, s. 302.
- ^ a b Çetin 2012, s. 139.
- ^ Çetin 2012, ss. 139-140.
- ^ Çetin 2012, s. 142.
- ^ Çetin 2012, s. 144.
- ^ Çetin 2012, ss. 142-145.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 74.
- ^ a b c d e f Öztuna 1946, s. 24.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 77.
- ^ Solakzade 1989, s. 98.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 114.
- ^ Şimşirgil 2017, s. 177.
- ^ Aka 1981, ss. 11-12.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 75.
- ^ a b c d e f Öztuna 1946, s. 25.
- ^ a b Bıyıktay 1934, s. 71.
- ^ Şimşirgil 2017, s. 179.
- ^ a b c Şâmî 1987, s. 305.
- ^ Solakzade 1989, s. 99.
- ^ Çetin 2012, s. 152.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 72.
- ^ a b c Uzunçarşılı 1998, s. 312.
- ^ a b Alexandrescu 1942, s. 65.
- ^ a b Öztuna 1946, s. 21.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 69.
- ^ Yezdî 2019, s. 304.
- ^ a b Şâmî 1987, s. 306.
- ^ a b Yezdî 2019, s. 392.
- ^ a b c d Egemen & Orhan 1995, s. 71.
- ^ Bıyıktay 1934, ss. 84-85.
- ^ a b Bıyıktay 1934, ss. 85.
- ^ Öztuna 1946, ss. 28-29.
- ^ a b c d Öztuna 1946, s. 29.
- ^ Egemen & Orhan 1995, ss. 71-72.
- ^ a b c Egemen & Orhan 1995, s. 73.
- ^ a b Neşrî 1949, ss. 350-351.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 86.
- ^ a b c d e Uzunçarşılı 1998, s. 313.
- ^ Çetin 2012, s. 159.
- ^ Öztuna 1946, ss. 29-30.
- ^ a b c Öztuna 1946, s. 30.
- ^ a b c d e Öztuna 1946, s. 31.
- ^ a b c d Uzunçarşılı 1998, s. 314.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 87.
- ^ Bıyıktay 1934, ss. 87-88.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 88.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 89.
- ^ a b c Yezdî 2019, s. 393.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 77.
- ^ Bıyıktay 1934, ss. 89-90.
- ^ a b Emecen 2012, s. 186.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 90.
- ^ a b c Gibbons 1916, s. 254.
- ^ a b c d e Yezdî 2019, s. 394.
- ^ a b Şâmî 1987, s. 310.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 80.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 92.
- ^ Şâmî 1987, ss. 311-312.
- ^ Bıyıktay 1934, s. 92.
- ^ Şâmî 1987, ss. 312.
- ^ a b Şâmî 1987, ss. 313.
- ^ a b Başar 2017, s. 151.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 80.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 81.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 82.
- ^ Öztuna 1946, s. 34.
- ^ Öztuna 1946, s. 35.
- ^ a b Egemen & Orhan 1995, s. 83.
- ^ Köprülü 1937, s. 591.
- ^ Köprülü 1937, ss. 591-592.
- ^ Şâmî 1987, ss. 315-316.
- ^ Şâmî 1987, ss. 318-319.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 82.
- ^ Şâmî 1987, ss. 319-320.
- ^ İnalcık 2017, s. 78.
- ^ Öztuna 1946, s. 39.
- ^ a b c Köprülü 1937, s. 598.
- ^ Öztuna 1946, ss. 40-41.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 84.
- ^ Uzunçarşılı 1998, s. 327.
- ^ a b Danişmend 1971, s. 132.
- ^ a b c d e f Egemen & Orhan 1995, s. 106.
- ^ Danişmend 1971, s. 133.
- ^ Wittek 1943, s. 557.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 97.
- ^ a b c Çetin 2012, s. 191.
- ^ Çetin 2012, ss. 189-190.
- ^ Mollaoğlu 2008, s. 141.
- ^ Wittek 1943, s. 571.
- ^ Wittek 1943, ss. 571-572.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 110.
- ^ Wittek 1943, s. 573.
- ^ a b Jorga 2017, s. 308.
- ^ a b c Egemen & Orhan 1995, s. 107.
- ^ Jorga 2017, s. 309.
- ^ a b Alexandrescu 1942, s. 100.
- ^ Alexandrescu 1942, ss. 110-111.
- ^ Çetin 2012, s. 192.
- ^ a b Çetin 2012, s. 195.
- ^ Çetin 2012, s. 199.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 107.
- ^ Alexandrescu 1942, s. 108.
- ^ Egemen & Orhan 1995, s. 108.
- ^ Şâmî 1987, ss. 328-329.
- ^ Çetin 2012, s. 194.
- ^ Çetin 2012, s. 196.
- Genel
- Aka, İsmail (1999). Güler Eren (Ed.). Osmanlı. 1. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları. ISBN .
- Aka, İsmail (1981). "Timur'un Ankara Savaşı (1402) Fetihnâmesi". TTK Türk Tarih Belgeleri Dergisi. XI (15). ss. 1-22. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mart 2021.
- Aka, İsmail (2000). Timur ve Devleti. Ankara: Türk Tarih Kurumu. ISBN .
- Alexandrescu, Dersca M.M. (1942). La Campagne de Timur, en Anatolie (1402) (Fransızca). Bükreş: Publicatiunile Institutului de Turcologie.
- Başar, Fahameddin (2017). Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç: Makaleler (1 bas.). Ankara: Türk Tarih Kurumu. ISBN .
- Bıyıktay, Ömer Halis (1934). Yedi Yıl Harbi İçinde Timur'un Anadolu Seferi ve Ankara Savaşı. İstanbul: İstanbul Askeri Matbaa.
- Çetin, Halil (2012). Can, Aykut (Ed.). Ankara Savaşı ve Timur'un Anadolu Seferi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. ISBN .
- Danişmend, İsmail Hami (1971). İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi. 1. Türkiye Yayınevi.
- Daş, Abdurrahman (2004). "Ankara Savaşı Öncesi Timur ile Yıldırım Bayezid'in Mektuplaşmaları". Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 15. Konya.
- Egemen, Rahmi; Orhan, Nafiz (1995). Ankara Meydan Muharebesi, 1402. Ankara: Genelkurmay Askerı̂ Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı yayınları. ISBN .
- Emecen, Feridun (2016). İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Dünyası (3 bas.). İstanbul: Timaş Yayınları. ISBN .
- Emecen, Feridun (2012). TDV İslâm Ansiklopedisi - Timurtaş Paşa (PDF). 41. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
- Gibbons, Herbert Adams (1916). The Foundation of the Ottoman Empire: A History of the Osmanlis up to the Death of Bayezid I. (1300–1403) (İngilizce). Londra: Clarendon Press, Oxford.
- Von Hammer, Joseph (2014). Osmanlı İmparatorluğu Tarihi. 1. İstanbul: İlgi Kültür Sanat Yayıncılık. ISBN .
- Hoca Sâdeddin Efendi (1979). Tâcü't-Tevârih. 2. Ankara: Kültür Bakanlığı.
- İbn Tağrıberdî (2013). En-Nücumu'z Zahire (Parlayan Yıldızlar). İstanbul: Selenge Yayınları. ISBN .
- İnalcık, Halil (1992). TDV İslâm Ansiklopedisi - Bayezid I (بايزيد) (PDF). 5. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
- İnalcık, Halil (2017). Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar - II. İstanbul: İş Bankası Yayınları. ISBN .
- Jorga, Nicolae (2017). Osmanlı İmparatorluğu Tarihi 1300-1451. 1. İstanbul: Yeditepe Yayınları. ISBN .
- Köprülü, Mehmet Fuad (1937). "Yıldırım Bayezid'in Esareti ve İntiharı Hakkında: I. Demir Kafes Rivayeti. II. İntihar Meselesi". Belleten. I (2). ss. 591-603. ISSN 0041-4255.
- Mollaoğlu, Ferhan Karlıdökme (2008). "Sultan I. Bayezid Dönemine Ait Grekçe Bir Anlatı" (PDF). Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (24).
- Neşrî, Mehmed (1949). Kitâb-ı Cihan-Nümâ Neşrî Tarihi. 1. Ankara: Türk Tarih Kurumu.
- Öztuna, Yılmaz (1946). 1402 Ankara Muharebesi - Bayazıt ile Timur'un Ölümü ve Fetret Devri. İstanbul: Refet Zaimler.
- Solakzade, Mehmed Hemdemî (1989). Çabuk, Vahid (Ed.). Solak-Zâde Tarihi. 1. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. ISBN .
- Şâmî, Nizâmeddin (1987). Necati Lugal (Ed.). Zafernâme (2 bas.). Ankara: Türk Tarih Kurumu.
- Şimşirgil, Ahmet (2017). Emir Timur: Otağ II. İstanbul: Timaş Yayınları. ISBN .
- Tunalı, Tahsin (1972). "Ankara Savaşı". Hayat Tarih Mecmuası.
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1998). Osmanlı Tarihi: Anadolu Selçukluları ve Anadolu Beylikleri hakkında bir mukaddime ile Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan İstanbul'un fethine kadar. 1 (7 bas.). Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN .
- Wittek, Paul (1943). İnalcık, Halil (Ed.). "Ankara Bozgunu'ndan İstanbul'un Zaptına (1402-1455)". Belleten. VII (27). ss. 557-589.
- Yezdî, Şerafeddin Ali (2019). Emîr Timur: Zafernâme (2 bas.). İstanbul: Selenge Yayınları. ISBN .
- Yüksel, Musa Şamil (2010). "Dönemin Arap kaynaklarına göre "Ankara Savaşı"". Tarih İncelemeleri Dergisi. XXV (1). ss. 351-369.
Konuyla ilgili yayınlar
- Daş, Abdurrahman (2004). "Ankara Savaşı Öncesi Timur İle Yıldırım Bayezid'in Mektuplaşmaları". Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 15. Konya. 25 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mart 2021.
- Köprülü, Mehmet Fuad (1937). "Yıldırım Bayezid'in Esareti ve İntiharı Hakkında: I. Demir Kafes Rivayeti. II. İntihar Meselesi". Belleten. I (2). ss. 591-603. ISSN 0041-4255.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ankara Muharebesi farkli kaynaklara gore 20 veya 28 Temmuz 1402 de Ankara nin kuzeydogusundaki Cubuk Ovasi nda Osmanli Devleti ile Timur Imparatorlugu arasinda gerceklesen muharebedir Timur Imparatorlugu nun kesin zaferiyle sonuclanan muharebe sonrasinda Osmanli Padisahi I Bayezid Timurlulara esir dusmus ve devlet Fetret Devri olarak bilinen 11 yillik hukumdarsiz bir doneme girmistir Ankara MuharebesiTimurlu fetihleriMuharebeyi tasvir eden bir Babur minyaturuTarih20 veya 28 Temmuz 1402BolgeCubuk Ovasi AnkaraSonucKesin Timur Imparatorlugu zaferi I Bayezid in esir dusmesiyle Fetret Devri basladi Taraflar Timur ImparatorluguOsmanli Devleti Kastrioti Prensligi Sirbistan PrensligiKomutanlar ve liderlerTimur Sahruh Sultan Mahmud Halil Sultan Miransah Muhammed Sultan CihansahI Bayezid esir Candarli Ali Pasa Suleyman Celebi Mehmed Celebi Musa Celebi esir Mustafa Celebi esir Isa Celebi Timurtas Pasa esir Stefan LazarevicCatisan birliklerAgir zirhli suvariler Anadolu beyleri Serbedari piyadeler Savas filleriYeniceriler Sirp piyadeler Timarli sipahiler Kara Tatarlar Anadolu eyalet askerleriGucler140 000 800 000 70 000 300 000 I Murad in yerine 1389 da Osmanli padisahi olan I Bayezid ilk olarak ayaklanan Anadolu beyliklerini egemenligi altina aldi ve 1391 de Konstantinopolis i kusatti 1396 da Nigbolu Muharebesi nde Bati Avrupa dan sovalyelerin olusturdugu Hacli ordusunu yenilgiye ugratti 1397 sonbaharinda Karamanlilara karsi Akcay Muharebesi ni kazandi I Bayezid 1399 da Malatya yi Memluklerden aldi 1370 yilinda Timur un basina gectigi Turk Mogol devleti Timur Imparatorlugu ise Maveraunnehir de daginik haldeki Turk ve Mogol boylarini birlestirdi 1378 yilinda Iran i alan Timur sonrasinda Azerbaycan ve Irak i ele gecirdi 1391 ve 1395 te olmak uzere iki kez Altin Orda Devleti ni maglup etti Timur 1399 yilinda Hindistan Seferi ile Hindistan in kuzeyini kontrolu altina aldi Ardindan batiya yonelerek Bagdat i aldi ve Karakoyunlu Hukumdari Kara Yusuf tabi oldugu Celayir Sultani Ahmed Celayir ile birlikte I Bayezid e sigindi Timur Azerbaycan bolgesini verdigi oglu Miransah in akil sagliginin bozulmasi ve karisikliklar cikmasi nedeniyle yedi yil harbi olarak adlandirilan ucuncu bati seferine cikti 1399 1400 kisini Karabag da geciren Timur Pasinler e geldigi esnada Anadolu beyleri kendisine sigindi ve Bayezid tarafindan alinan topraklarinin geri verilmesini talep etti Timur Akkoyunlu Hukumdari Kara Yuluk Osman Bey ile Erzincan Emiri Mutahharten i siyasi vaatler ile kendi safina cekti I Bayezid ise Mutahharten e tekrar kendisine tabi olmasini ve vergisini vermesini istedi Timur ise Bayezid e Haclilar ile savasmasi nedeniyle saldirmadigini haddini bilmesini ve kendisini savasa zorlamamasini tembihledi Bayezid ise Timur a onceden beri onunla muharebe yapmak istedigini ve gelmedigi takdirde kendisinin onun uzerine gidecegini soyleyen bir mektup gonderdi Bunun uzerine Timur Sivas Kalesi ni ele gecirmesinin ardindan Suriye tarafina hareket etti Bayezid ise bu esnada Mutahharten den Erzincan ve Kemah i geri alirken Mutahharten in ailesini tutsak etti Timur Bayezid den Kemah ve cevresini teslim etmesini sehzadelerinden birisini kendisine rehin vermesini kendisine tabi olmasini Anadolu beylerinin topraklarini geri vermesini ve Kara Yusuf ile ailesinin teslim edilmesini talep ederken Bayezid bu istekleri reddetti Timur 1402 yilinda tekrar Kemah Kalesi ni ele gecirdi Daha sonra Osmanli elcileri tarafindan Bayezid in diplomatik teamullere uymayan hakaret icerikli mektubu getirildi Timur mektubu okuduktan sonra elcilere Bayezid e verdigi nasihatlerin fayda etmedigini ve taleplerini yerine getirmeyen Bayezid in sabirla bekleyerek intikamina hazir olmasini tembihleyen bir konusma yapti Timur sart kostugu taleplerinden vazgecmedi ve Bayezid in ordusuyla harekete gectigini ogrenince muharebe karari aldi Iki ordu Cubuk Ovasi nda 20 veya 28 Temmuz gunu muharebe duzenini aldi Farkli kaynaklarin belirttigine gore Timur un 140 000 800 000 Bayezid in ise 70 000 300 000 araliginda askerden olusan ordusu mevcuttu Timur Imparatorlugu nun Osmanli ordusunun sol cenahina ok saldirisiyla yaptigi ilk saldiriyi Rumeli timarli sipahileri puskurttu Muharebe basinda Osmanli ordusunun sol cenahinda yer alan Kara Tatarlar muharebe esnasinda saf degistirerek Timur tarafina gectiler Daha sonra Anadolu beylerine bagli eyalet askerleri de saf degistirdiler Her iki cenahini kaybeden Osmanli ordusu kalan kuvvetlerini merkezde birlestirerek tek bir tumen haline geldi Osmanli ordusunda Sadrazam Candarli Ali Pasa Yeniceri Agasi Hasan Aga Suleyman Celebi Mehmed Celebi ve Isa Celebi kuvvetleriyle birlikte muharebe alanini terk ettiler Bayezid kalan kuvvetleriyle dusman cemberini yararak muharebe alanindan yaklasik 16 kilometre uzakliktaki Mahmutoglan a ulasti ancak burada atinin tokezleyip dusmesiyle Sultan Mahmud tarafindan yakalanarak esir alindi Muharebenin ardindan Osmanlilarin elindeki bircok sehir Timur ordusu tarafindan yagmalanirken Bayezid in Bursa daki ailesi esir alindi Bayezid 8 Mart 1403 te Aksehir de oldu Timur Bayezid in ele gecirdigi topraklarini Anadolu beylerine iade etti ve Anadolu daki siyasi birlik bozuldu Kalan topraklar Osmanli sehzadeleri arasinda paylastirildi Boylece Osmanli Devleti Fetret Devri olarak adlandirilan ve 1413 yilina kadar suren bir iktidar boslugu donemine girdi Devletin sinirlari Corum Amasya ve Tokat haric Orhan Gazi donemindeki sinirlarina kadar kuculdu Timur un Anadolu ve civar yerlere yaptigi seferler nedeniyle Anadolu daki ticaret akisi bozuldu Venedik ve Ceneviz ise Dogu Akdeniz deki deniz ticaretini ele gecirdi Anadolu nun demografik yapisi kismen degisirken buradaki insan nufusu Rumeli ve Balkanlara goc etti Muharebe oncesindeki askeri ve siyasi durumOsmanli Padisahi I Murad in 1389 daki olumunun ardindan yerine gecen I Bayezid ilk olarak yeniden ayaklanan Anadolu beyliklerini bir yil icinde kendi ulkesinin topraklarina katti Anadolu daki birligi sagladiktan sonra 1391 yilinda Bizans Imparatorlugu nun baskenti Konstantinopolis i kusatti 1396 da Nigbolu Muharebesi nde Macaristan Krali Sigismund yonetiminde Bati Avrupa dan sovalyelerin olusturdugu Hacli ordusunu maglup etti Ertesi sene 1397 yilinin sonbaharinda Karamanlilara karsi kazanilan Akcay Muharebesi sonucunda Konya Nigde Aksaray Karaman ve Develi Osmanli Devleti nin eline gecti 1398 de ise Sivas ve cevresini kontrol eden Kadi Burhaneddin in oldurulmesiyle Sivas Tokat Kayseri ve Amasya da Osmanli egemenligine girdi 1399 da Memluk Sultani Berkuk un olmesiyle birlikte yerine cocuk yastaki Ferec in gecmesinden yararlanan I Bayezid Malatya yi Memluklerden aldi Dulkadirogullari Beyligi nin elinde bulunan Kahta Divrigi Besni ve Darende kaleleri de Osmanlilarin eline gecti Bu fetihlerden sonra Osmanli Devleti nin sinirlari boylece Firat boylarina dayandi I Bayezid daha sonra yenilgiye ugrayan yerel hanedanlari tasfiyeye yonelerek siki bir merkezi yapi kurmaya giristi Bu amacla Balkanlarin Hristiyan prensliklerine ve aristokrasisine yaslanmasi ise Turk beylerinin ve Islam ulemasinin kendisine duydugu tepkiyi artirici bir rol oynadi Ayni donemde Maveraunnehir de Timur un basinda oldugu baska bir Turk Mogol devleti de bulundugu bolgede topraklarini genisletiyordu 1370 yilinda devletin basina gecen Timur ilk olarak civar yerlerde daginik haldeki Turk ve Mogol boylarini birlestirdi 1378 yilinda Iran i ele gecirdi Daha sonra Azerbaycan ve Irak i aldi 1391 de Kunduzca Muharebesi nde Toktamis Han yonetimindeki Altin Orda Devleti ni maglup etti 1395 teki Terek Muharebesi nde bir kez daha Altin Orda ordusunu yenilgiye ugratarak onlarin Rusya uzerindeki hakimiyetine son verdi Timur daha sonra doguya yoneldi ve 1399 yilinda Hindistan seferi sonunda Kuzey Hindistan in tamamini ele gecirdi Bu seferin ardindan tekrar batiya yonelerek Bagdat i ele gecirdi ve Karakoyunlu hukumdari Kara Yusuf tabi oldugu Celayir Sultani Ahmed Celayir ile birlikte Anadolu ya gecerek I Bayezid e sigindi Misir daki Memluk Devleti ise Timur un baskilari sonucu ismen Timur a tabi olduklarini bildirdi Iran i hakimiyeti altina alan Timur Buyuk Selcuklu Imparatorlugu ve Ilhanlilarin varisi olarak Anadolu da kendi hakimiyetini saglamak amacindaydi Asil amaci hicbir zaman yeni ve surekli bir devlet kurmak olmayan bunun aksine ganimet ve un kazanmayi ve kendisine karsi yapilan hakaret ve meydan okumaya karsilik vermeyi amaclayan Timur Osmanli Devleti ni kontrolu altina almak amacindaydi Arka planTimur Imparatorlugu nun 1392 ile 1396 yillari arasindaki Altin Orda seferinin gosterildigi harita Timur Azerbaycan valiligine atadigi oglu Miransah in asayisi saglayamamasi hakkinda sikayetler gelmesi ve bu bolgede karisikliklar cikmasi nedeniyle Hindistan seferinin ardindan Eylul 1399 da ciktigi Yedi Yil Harbi olarak da adlandirilan ucuncu Bati seferinde Gurcistan Ermenistan ve Azerbaycan i ele gecirdi Ankara Muharebesi oncesinde kuzeyde Altin Orda guneyde Misir Memluk Devleti Timur a maglup oldu ve boylece Osmanli Devleti muhtemel is birligi yapacagi devletlerin yenilgiye ugramasiyla tek basina kaldi 1399 1400 kisini Karabag da geciren Timur Pasinler e geldigi zaman Germiyanoglu II Yakub Bey Menteseoglu Ilyas Bey Aydinoglu Isa Bey ve Saruhanoglu Hizir Sah gibi eski Anadolu beyleri kendisine iltica ederek Bayezid tarafindan ele gecirilen topraklarinin geri verilmesini talep ettiler Timur Akkoyunlu hukumdari Kara Yuluk Osman Bey ile Erzincan Emiri Mutahharten i isyan etmeleri ve Osmanli iktidarini zayiflatmalari icin kendi safina cekerek birtakim siyasi vaatlerde bulundu Bunun yaninda Timur un hukumdarligina son verdigi Karakoyunlu Beyi Kara Yusuf ile Celayir Sultani Ahmed Celayir de Bayezid e sigindi Bayezid Timur a itaatini bildiren Mutahharten e yolladigi mektupla kendisine tabi olarak vergisini gondermesini istese de bunu reddeden Mutahharten durumu Timur a bildirdi Timur ise buna cevaben tehditkar ve nasihatvari bir mektup yolladi Mektupta ozetle Osmanlilarin Avrupa sinirinda Hristiyanlarla savasmalari nedeniyle onlara saldirmadigini boyle bir savasin Muslumanlarin aleyhine olacagini ve Bayezid in haddini bilmesini ve kendisini savasa zorlamamasini ifade etti Bu mektuba Bayezid Seninle ne zamandan beri muharebe etmek isterdim simdi bunu fiile cikarmaya azmettim eger sen benim uzerime gelmezsen ben sana karsi Tebriz ve Sultaniye ye geliyorum sozleriyle yanit verdi Bayezid in cevabi uzerine Timur ordusunu toplayarak Sivas a dogru hareket etti ve Sivas Kalesi ni ele gecirdikten sonra kaleyi yakip yiktirdi Teslim olanlari birakmasinin ardindan 4 000 sipahiyi kendisine karsi koyduklari gerekcesiyle oldurttu Devaminda ise once Malatya Kahta ve civar yerleri ardindan Antep Halep ve Sam i sonrasinda ise Mardin ve ucuncu kez Bagdat i ele gecirdikten sonra Tebriz e giderek Karabag da kisladi Bayezid ise Sivas i ele geciren Timur un Bati Anadolu ya dogru yonelecegini dusunerek Kayseri ye hareket edip beklemeye gecti Timur Sivas i ele gecirdikten sonra buradan Suriye tarafina hareket etti Timur un Suriye ye girdigini ve 1400 1401 kisini Sam civarinda gecirdigini ogrenen Bayezid ise Rumeli ve Anadolu dan topladigi kuvvetlerle Timur un muttefiki olan ve Timur ile aralarindaki dusmanligin sebebi olarak gordugu Mutahharten den Erzincan ve Kemah i geri aldi Kendisinin hakimiyetini tanimasi sartiyla Mutahharten e geri verdi Ancak Kemah Kalesi ni iade etmeyen Bayezid buraya muhafizlar yerlestirip Mutahharten in ailesini rehin alarak Bursa ya gondertti Timur a tabi olan Mutahharten e karsi yapilan bu muamele Bayezid ile Timur un arasinin busbutun bozulmasina yol acti Timur Suriye seferi esnasinda Bayezid e kendi basarilarini saydiktan sonra itaat etmesini bildirirken Bayezid ise neslinden ve ustunluklerinden bahsederek karsisina cikacak dusmana karsi hazir oldugunu bildirdi Timur bu cevaba karsilik Bayezid e aralarinda olusacak birligin dusmanlara karsi Islam in kuvvetini artiracagini belirtip ogullarindan birini kendisine gondermesini isteyerek Bayezid i nufuzu altina almak istedi Bu gelismeleri takiben basta Sadrazam Candarli Ali Pasa olmak uzere Osmanli devlet erkani Bayezid i baris yapmasi icin ikna etmeye calistilar Bu sebeple Timur a bir kez daha elci gonderen Bayezid aradaki huzursuzlugun hicbir sebebinin olmadigini ve butun ecdadi gibi kendisinin de kafirlerle gaza halinde oldugunu belirterek anlasma teklif etti Timur ise Bayezid den Kemah in Mutahharten e teslim edilerek ailesinin serbest birakilmasini sehzadelerinden birisinin kendisine rehin olarak verilmesini yollayacagi kulah ve kemeri kabul ederek kendisine tabi olmasini Anadolu beylerinin topraklarini iade etmesini Kara Yusuf un Osmanli topraklarini terk etmesi sebebiyle ailesinin teslim edilmesini talep ederek bunlari kabul ettigi takdirde aralarinda baba ogul iliskisi olacagini ve kafirlere karsi kendisine yardim edilecegini bildirdi Ayrica ordusunun kisi burada gecirecegini ilkbaharda Anadolu sinirina gelerek Bayezid in cevabini bekleyecegini belirterek kendi elcileriyle birlikte Bayezid in elcilerini tekrar gonderdi Timur israrla Kara Yusuf un kendisine olu veya diri olarak teslim edilmesini sart kosarken Bayezid ise onun zaten gittigini ve tekrar kendisine siginsa bile teslim etmeyecegini belirtiyordu Timur elindeki kuvvetle Bayezid e karsi basarili olamayacagi dusuncesiyle Orta Asya dan kuvvet takviyesi yaparak kisi Karabag da gecirdikten sonra Anadolu ya hareket etmeyi planliyordu Karabag da gecirdigi kisin ardindan Timur Mart 1402 de kurultayini toplayarak Mirza ve emirlerinin fikirlerini aldi Emirlerinin bircogu iki Islam ve Turk devletinin savasmasina karsi fikirdeydiler Ancak bu tarihlerde Timur un oglu Sahruh un Semerkant ta bir oglu dunyaya geldi ayrica gokyuzunde bir kuyruklu yildizin batidan doguya dogru hareket ettigi gozlemlendi Timur un muneccimleri bunu Timur un batida zafer elde edeceginin bir belirtisi olarak yorumladilar ve bu sebepler Timur un savasma azmini arttirdi Timur Bayezid e bir kez daha Kara Yusuf un ailesinin kendisine teslim edilerek aralarinda barisin saglanmasini Kemah in tekrar kendisine birakilmasini talep etti ve bunlarin saglanmasi halinde Bayezid e din muhalifleriyle yaptigi savaslarda yardim etme sozu verdi Timur Avnik bolgesinde iki ay bekledikten sonra Erzurum a hareket etti ve orada Irak tan donen kuvvetleriyle birleserek Bayezid den kendisine teslim edilmesini istedigi Kemah Kalesi ni kusatti Yaklasik on gun suren bir kusatmadan sonra Timur Kemah Kalesi ni tekrar ele gecirdi ve Mutahharten e verdi Timur burayi aldiktan sonra artik Osmanli ya karsi harekete gecmeye karar verdi Kemah Kalesi ni ele gecirdikten sonra Bayezid in yolladigi elciler beraberinde hediyeler ve mektupla geldiler Ancak getirilen hediyelerin adedi ve mektubun uslubu Timur u kizdirdi Anadolu beyliklerini kontrolu altina alan ve kendine guvenen Bayezid Timur a gonderdigi mektupta diplomatik teamule uymayan hakaret icerikli ve meydan okuyan bir uslup kullandi Timur a kudurmus kopek kelb i akur yakistirmasi yaparken yolladigi mektubu aldiktan sonra savas meydanina gelmedigi takdirde uc talak ile zevcelerin bos olsun in len ta t fezevecatike tewalik selasa kendisinin de onun karsisina cikmadigi takdirde zevcelerim uc talak ile bos olsun cumlelerini kullandi Bayezid ayrica gonderdigi hediyelerin sayisini adet oldugu uzere dokuzar degil onar adet olarak gonderip mektupta kendi adini yaldizli ve buyuk harflerle yazarken Timur un adini da kucuk ve siyah murekkeple yazdi Timur mektubu okuduktan sonra Osmanoglu aptal bir delidir dedi ve elcilere kendisinin verdigi nasihatlerin Bayezid e fayda etmedigini ima ederek Kemah Kalesi ni Osmanlilara ihtiyac duymadan ele gecirdigini Kara Yusuf un ailesi ile Kemah Kalesi nin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle bundan sonrasinda mertce sabrederek kendisinin intikamina hazir olmalarini soyledi Daha sonra Timur Osmanli elcilerinin de bulundugu Sivas ta ordusunun gecit toreni yapmasini emretti Safak vaktinden ogleye kadar suren bu gecidin ardindan Timur elcileri yollarken kendi askerlerinin saflari arasindan gecirerek ordusunun ihtisamini gosterdi Daha sonra ise elcilere tum darginligina ragmen Bayezid ile baris yapmak niyetinde oldugunu belirterek Mutahharten in ailesi ile Bayezid in ogullarindan birinin kendisine getirilmesini sart kostu Ancak daha sonra Bayezid in kalabalik bir ordu ile geldigini haber aldiktan sonra savas hazirliklarina basladi Ordularin hareketleriOsmanli ordusunun muharebe oncesi iki koldan izledigi guzergah Timur un Ankara Muharebesi oncesinde ve sonrasinda izledigi guzergah Muharebe karari alindiktan sonra Bayezid ordunun toplanmasi icin Anadolu ve Rumeli ye fermanlar gonderdi Bunun yaninda Timur un ordusuyla mucadele edebilmek icin mevcut kuvvetine yeni askerlerin alinmasini emretti 1402 baharinin baslarinda Balkanlardaki Osmanli faaliyetleri durdu Hem Hristiyan hem de Muslumanlardan toplanabilen her asker aceleyle Anadolu ya sevk edilmeye baslandi Muharebe icin Bursa Iznik ve Izmit bolgelerinde toplanan Osmanli ordusu tum hazirliklarini tamamlayarak Izmit Bolu ve Gerede ile Bursa Geyve ve Beypazari guzergahlarini takip eden iki kolla Haziran in ortasina dogru Ankara uzerine harekete basladi Bayezid ordusunun cogunlugunu suvari askerlerin olusturdugu Timur un herhangi bir kaleye ansizin saldirmamasi icin butun harekatin ivedilikle yapilmasina onem gosterdi Osmanli ordusu 1402 Haziran ayinin sonuna dogru Ankara etrafinda tum birlikleriyle birlikte cadirli ordugahlarini kurdu Timur un ordusunun ise henuz Sivas cevresinde oldugu ve Tokat uzerinden hareket edecegi istihbarati alindi Bayezid Ankara yi bir us merkezi olarak kullandi ve ordusunun agirliklarini burada birakarak Timur u karsilamak amaciyla orta yol guzergahini takip ederek doguya dogru hareket etti Bayezid Sadrazam Candarli Ali Pasa ve devlet erkaninin Ankara da bekleyip muharebeyi bu mevkide yapma tavsiyesini kabul etmedi Cogunlugu piyade olan Osmanli ordusu muharebeyi daglik bir alanda yapmak amaciyla Kizilirmak i gecerek Kadisehri Artikova ve Akdagmadeni bolgesine hareket etti Osmanli ordusunun Tokat ve Amasya bolgesindeki kuvvetleri Timur a karsi Sivas in dogu ve kuzeyini Akdag ve Yildiz Dagi ndan gecen butun guzergahlarini kontrol altina alarak savunma konumuna getirdiler Timur Karabag da kisladigi zaman emrindeki ulkelere haberciler yollayarak bahar ayinda butun ulkelerden askerlerin kendi ordusuna katilmasi ni emretti Muharebeden once arazi yol gecit iase ve Osmanli ordusu ile ilgili konularda bilgi topladi Bu bilgiler kapsaminda Sivas tan batiya giden yollar ve Tokat taki kuzey yolu ile gunumuzde Alaca istikametinden gecen orta yol yer yer ormanlik daglik dar ve derin vadilerden meydana geliyordu Ordu ve hayvan iasesi icin de uygun degildi Ayrica Bayezid in de bu guzergahlari kontrolu altinda tuttugundan haberdar olan Timur kendi ordusu icin musait olmayan daglik arazi kosullarinda bir saldiri yapmayi uygun gormeyerek guneydeki Kizilirmak vadisinden batiya dogru hareket etti Timur un ordusu bu harekat esnasinda Bayezid in ordusunun yakininda kisa mesafelerle bolge bolge ilerleyerek tedbirli bir sekilde hareket etti Timur Osmanli topraklarinin icerisine girdikce Bayezid in kendisine saldiracagini dusunerek onu uzerine cekmek amacindaydi Timur un ordusu Sivas tan Kayseri ye kadar olan yaklasik 150 kilometrelik mesafeyi atli bir sekilde kisa yuruyuslerle yaklasik 6 gunde kat edip orada toplandi Kayseri de 4 gun kalan Timur buradaki yeni mahsulu toplatarak kendi ordusu icin kullandi Dusman ordusunun harekat ve durumu hakkinda bilgi topladiktan sonra tekrar Kirsehir istikametine dogru hareket etti Bu istikamette cografi kosullar sebebiyle dusman ordusu ile aradaki mesafe azaldi ve Timur ve Emir Nureddin liderliginde oncu birlikler ile cesitli kesif birliklerini ileri surdu Bu harekatin dorduncu gununde Kirsehir civarinda Osmanli ordusu ile bir temas yasandi Timur dusman ordusunun yerini tespit etmek amaciyla Sahmelik liderliginde bir kesif birligi gonderdi Bu birlik ertesi gun Osmanli ordusunun buyuk kisminin gunumuzdeki Yerkoy civarinda Delice Irmagi boyunda oldugunu tespit etti Osmanli ordusunun ileri hattinda yer alan birliklerle kisa bir carpisma yasandi ve iki Osmanli askeri rehin alindi Timur bu asamadan sonra birtakim tedbirler aldi Ilk olarak ordusunu Kirsehir in kuzeyinde musait bir alanda hazirlik mevziine soktu daha sonra tahkimat yaptirarak hendekler kazdirdi ve dusman hakkinda alinan istihbaratlari emirleri ile paylasti Ertesi gun Sahmelik tarafindan Osmanli ordusunun Kirsehir e dogru hareket ettigi bilgisi geldi Timur muharebe icin musait olmayan bir alanda baskin yememek icin dusman ordusunun uzerine oncu birlikler yolladi Daha sonra emirlerini ve devlet erkanini toplayarak biri bulunulan bu sahada bekleyerek burada bir muharebe vermek digeri derhal ileri hareket etmek ve her tarafa ilgar eylemektir Bu halde onlar arkamiza duserler sozleriyle dusman ordusunun gelmesini beklemeden hareket etti Kirsehir den hareketinin ucuncu gununde Ankara ya ulasan Timur daha onceden birliklerini etrafina konuslandirdigi Ankara Kalesi ni kusatarak saldiriya basladi Bayezid ise Sivas ta savunma mevzilerine saldirmayip Kayseri uzerinden hareket eden Timur un kendisini hazirliksiz bir halde taarruz ettirmek istedigini ya da hizli bir sekilde Ankara yi tutarak geriden ters cephe ile savasmak zorunda birakacagini dusunuyordu Bu nedenle Tokat tan tekrar ordusuyla birlikte Ankara ya donerek muharebeyi Ankara Kalesi nin cevresinde yapmak istedi ve kale kumandanini haberdar ederek kalenin mutlak suretle savunulmasini emretti Osmanli ordusu kisa istirahatlerle sekiz gun suren bir hareketle Akdagmadeni Yozgat Delice Vadisi ve Kalecik guzergahlarini izleyerek Ankara ya ulasti Timur Bayezid Ankara ya ulasmadan Ankara Kalesi ni ele gecirmek niyetindeydi Ancak Bayezid in ordusu ile yaklastigini ve yaklasik 16 kilometrelik mesafede oldugunu haber aldi Ordusu yorgun durumda olan Bayezid in beklediginden daha erken gelecegini tahmin etmeyen Timur kuvvetlerinin bir kismini Ankara nin guneydogusundaki mevzilere bir kismini Eymir ve Mogan golleri civarina ve bir kismini da Ankara Cayi boyuna konumlandirdi Timur dusmanin gelecegini dusunmedigi ve ona gore duzen almadigi bu guzergahta Bayezid in kuvvetlerine emniyet tedbirlerinden yoksun bir sekilde yakalandi Bu durum uzerine Timur muhasarayi kaldirdi ve Cubuk Cayi ni gecerek ordusunu muharebe duzenine soktu ve tahkimat yaptirdi Bayezid ise dusmani Ankara Kalesi ile kendi ordugahinin arasina cekmek icin Ravli civarindaki sulak alani birakarak daha onceden muharebe icin uygun oldugunu dusundugu Meliksah koyu civarina hareket etti Gece oncu birlikler arasinda carpismalar devam etti 28 Temmuz sabahi Timur ordusuyla beraber Osmanlilara yaklasik 12 kilometrelik bir mesafede mevzi aldi MuharebeGerceklestigi tarih Muharebenin tarihi konusunda tarihciler arasinda farkli gorusler olsa da genel olarak 1402 yilinin 20 28 Temmuz gunleri kabul edilmektedir Farkli iddialara gore muharebenin 16 Haziran ile 5 Agustos arasindaki 50 gunluk sure icerisinde gerceklestigi tahmin edilir Serafeddin Ali Yezdi muharebenin 20 Temmuz Persembe gunu yapildigini yazar Bu iki ismi kaynak alan Hoca Sadeddin Efendi Omer Halis Biyiktay Yilmaz Oztuna ve Rene Grousset gibi tarihciler de ayni tarihi kabul eder Muneccimbasi ile Hayrullah Efendi de 20 Temmuz tarihini verir Muharebenin cuma namazi kilindiktan sonra basladigini belirten Asikpasazade nin belirttigi cuma gununun muhtemelen 21 Temmuz 20 Zilhicce oldugu dusunulur Herbert Adams Gibbons ve Oruc Bey muharebeyle ilgili bir tarih vermezken Paul Wittek ise bir eserinde 18 Temmuz Sali bir baska eserinde 28 Temmuz Cuma gununu verir Ibn Arabsah da 28 Temmuz tarihini verir Yine Ibn Tagriberdi 28 Temmuz tarihini Ismail Hakki Uzuncarsili Nesri nin verdigi 1401 yilinin muhtemelen 1402 oldugunu ve yanlislikla 1401 yazdigini belirtir Makrizi ile Bedreddin Ayni muharebenin Agustos 1402 nin besinci pazarinda yapildigini savunur 13 Agustos 1402 Behisti 2 Agustos 1403 Ahmed Ata ise 19 Temmuz 1402 Carsamba tarihini verir Uzuncarsili bu tarihlerden en yakin olaninin 20 veya 28 Temmuz oldugunu belirterek 20 Temmuz u kabul eden tarihcilerin Serafeddin Ali Yezdi yi 28 Temmuz u kabul edenlerin ise Ibn Arabsah i referans aldiklarini yazar da yaygin olarak 28 Temmuz Cuma tarihinin kabul edildigini belirtirken ayri nushalari karsilastirarak yayinladigi Fetihname de 28 Temmuz u verir Ismail Hami Danismend de Asikpasazade Lutfi Pasa Oruc Bey Hoca Sadeddin Efendi ve Ali Celebi gibi tarihcilerin ortak sekilde cuma gununden bahsetmelerinden oturu Timur a ait oldugu iddia edilen bir mektubunda 28 Temmuz tarihine rastlamasi sebebiyle muharebenin 28 Temmuz 1402 tarihinde gerceklesmesinin muhtemel oldugunu muharebede yer alan Sultaniye Baspiskoposu Johannes in hatiratinda ve Georgios Frantzis in eserinde de bu tarihin gosterildigini belirtir Yine Alexandrescu Dersca da Georgios Frantzis ve Johannes e ek olarak nun ve Gerardo Sagredo nun 28 Temmuz tarihini verdigini Sagredo nun bilgilerini Bayezid in ordusunda askere alinan ve bu nedenle Ankara da savasan bir gorgu tanigi Pictro Longo Candiotto dan alma avantajina sahip oldugunu ifade eder Franz Babinger in Muhyiddin e atfettigi Friedrich Giese tarafindan yayinlanan anonim kronik savasin bir cuma gunu yapildigini one surer Muharebe alani Muharebenin yapildigi alan yaygin kabul edilen goruse gore doguda Cubuk Cayi vadisi batida Kuscu Dagi Ova Cayi Kislacik Deresi kuzeyde Cankurtaran guneyde Karacaviran ve Kuscu Dagi arasinda kalan Cubuk Ovasi adiyla bilinen yerdi Muharebe esas olarak Cubuk Cayi ndan itibaren batiya dogru yaklasik 6 kilometre kadar uzanan Kizilcakoy Deresi uzerinde meydana geldi Ilk olarak Omer Halis Biyiktay tarafindan ortaya atilan bu gorus daha sonra Alexandrescu Dersca nin da kabul etmesiyle sonraki arastirmacilar tarafindan da benimsendi Iki ordunun oncu birlikleri arasindaki mesafe yaklasik 12 kilometreydi Muharebe alaninin toplami 30 km2den daha fazlaydi Muharebe alaninin rakimi yaklasik 500 metreydi Muharebenin gerceklestigi yer baslica cagdas kaynaklardan Sami nin Zafername adli eserinde Culug arazisi seklinde gecer Huseyin Cinar ve Osman Gumuscu gibi akademisyenler bolgenin yabancisi olan bu tarihcinin Cubuk ismini yanlis okudugunu ve belirtilen yerin Cubuk olmasi gerektigi gorusunu savundular Cubuk ilk defa 1463 tarihli bir Osmanli tahrir defterinde Cubukbazari adiyla gunumuzdeki Cubuk ilcesinin yerinde yer alan ve 24 haneye sahip bir yerlesim yeri olarak gecer Nesri Asikpasazade Hadidi ve Oruc Bey gibi ilk Osmanli tarihcileri muharebenin Ankara da gectiginden bahseder Bunlardan yalnizca Oruc Bey Ankara ovasi Dukas da Ankara da bir ova tanimini kullanir Johannes Schiltberger Ankara yakinlarinda ifadesini kullanirken Ibn Arabsah da Timur un ordusunun suyun karsisinda yerini aldigini ve muharebenin Ankara ya yakin bir yerde oldugundan bahseder Timur un Fetihname sinde muharebenin Ankara nin dogusunda buraya yarim fersah yaklasik 3 km uzaklikta yapildigi belirtilir Kemalpasazade adli eserinde Cubuk sahrasi ifadesiyle muharebe alani icin Cubuk adini acikca kullanan ilk tarihcidir Ayni donemin tarihcilerinden Ruhi Celebi de muharebenin gerceklestigi mekani Ankara nevahisinde Cubuk nam mevkide ifadeleriyle tanimlar Bunlardan sonra gelen Gelibolulu Mustafa Ali Cibuk Ovasi Muneccimbasi Ahmed Dede ise Cibuk Ova tanimlamasini yapar Akademisyen Halil Cetin yaygin gorusun aksine Ankara nin Haymana ilcesine bagli Culuk koyu oldugundan bahsederken buranin Sami nin muharebe yeri olarak verdigi Culug ismiyle de uyustugunu soyler Ayrica Nesri nin Kitab i Cihannuma adli eserinde de Bayezid in ordusuyla Sivriler de yerini aldigindan bahsettigini ve gunumuzde Haymana nin batisinda Sivri koy adinda bir yerlesim yerinin bulunduguna isaret eder Yine Osmanli ordusunun susuzluk cektiginden bahseden Cetin Cubuk Ovasi nda su kaynaklarinin oldugunu ancak Haymana taraflarinin bahsi gecen iddialara uygun bir yer oldugunu belirtir Yazar buna benzer tespitlerle muharebenin Cubuk Ovasi nda olduguna dair kesin bir bilgi olmadigini ve Haymana nin da muhtemel muharebe alani olabilecegini iddia eder Ordularin buyuklukleri Muharebede iki ordunun asker sayilari hakkinda farkli iddialar mevcuttur Osmanli ordusu Ismail Hakki Uzuncarsili ya gore 70 000 Omer Halis Biyiktay a gore 74 000 Solakzade Mehmed Hemdemi ye gore 90 000 Hoca Sadeddin Efendi ye gore 90 000 Idris i Bitlisi ye gore 90 000 Joseph von Hammer Purgstall a gore 120 000 Asikpasazade ile Nesri ye gore 130 000 ve Hayrullah Efendi ye gore 300 000 dir Yilmaz Oztuna Hammer in verdigi rakami en makulu kabul eder Ahmet Simsirgil Osmanlilarin 80 000 kisilik bir kuvvete sahip olduklarini ve yuz binli ordu kuvvetinin ancak I Selim doneminde elde edildigini savunur Timur un Ankara Muharebesi nden sonra yazdigi Fetihname de Osmanli kuvvetlerinin 70 000 atli ve yayadan olustugu belirtilir Timur un ordusundaki asker sayisi ise Omer Halis Biyiktay a gore 140 000 Ernest Lavisse ile a gore 200 300 000 Katip Celebi ye gore 700 000 Sadeddin Efendi ve Hammer a gore 840 000 ve Hayrullah Efendi ye gore 850 000 dir Yilmaz Oztuna Hayrullah Efendi nin her iki ordunun asker sayilarini abartili yazdigini iddia eder Ayrica Hoca Sadeddin Efendi nin de Osmanli nin yenilgisini dusman kuvvetlerinin sayisinin cok olmasina baglamak amaciyla abarttigini belirterek eserlerinde onu kaynak alan Hammer in da ondan etkilenerek sayiyi abartili yazdigini soyler Oztuna Rambaud un gorusunu destekledigini ve en makul sayinin 250 000 oldugunu kabul eder Ayrica Biyiktay in her iki ordunun asker sayilarini oldukca az verdigini belirtir Ordularin duzeni Taraflarin temsili muharebe duzenleri Bayezid yanlardan ve arkadan bir saldiriya ugramamak amaciyla dusmanin suvari kuvvetlerinin Osmanli birliklerinin cephesine gelecek veya dusman hareketini takip ederek hizlica cephe alinabilecek bir alani muharebe icin secti Bu nedenle ordu cephesi Meliksah koyunun guney kismina bakacak sekilde konuslandirildi Yenicerilerin tuttugu yer yuksek olmasinin yani sira tahkim ve savunma icin de uygundu Muharebe alaninda Osmanli ordusunun 10 000 kisilik yeniceri birliklerinin onunde azaplar ve timarli sipahilerden olusan merkez kuvvetlerine Bayezid kumanda ediyordu Sadrazam Candarli Ali Pasa Mustafa Celebi Isa Celebi ve Musa Celebi onun yaninda ve arkasinda yer aliyordu Sag cenahtaKara Timurtas Pasa komutasindaki Anadolu eyalet askerleri ve onlarin saginda okcular vardi Yine Bayezid in kayinbiraderi de olan Sirbistan Despotu Stefan Lazarevic in kumandasi altinda tamami zirhli ve siyah giysili 20 000 asker de sag cenahtaydi Sag cenahta bir miktar Arnavut kuvveti de mevcuttu Sol cenah ise Suleyman Celebi komutasindaki Rumeli askerlerinden meydana geliyordu Bunlarin gerisinde ise Kara Tatarlar ve ihtiyat kuvvetleri ile Mehmed Celebi yer aliyordu Sadrazam Candarli Ali Pasa nin girisimiyle Anadolu ve Rumeli den toplanan cerehor adiyla anilan bir askeri birlik de muharebede yer aliyordu Osmanli ordusunun sah cenahi Mire Dagi na ve sol cenahi ise ova tarafina dusuyordu Bayezid in komutasindaki merkez kuvvetleri ise Meliksah koyunun guneyindeki tepede bulunuyordu Bayezid ayrica herhangi bir kusatma girisimini onlemek icin yaklasik 4 kilometre uzakliktaki Cataltepe de takviye birlikleri birakti Saldirinin Boyrek ve Mire daglari bolgesinde bulunan askerler tarafindan yapilmasi planlandi Timur ise Ankara Kalesi nin kusatmasini kaldirdiktan sonra ordusuyla kuzeye ilerledi ve nehrin karsi yakasindaki Cubuk Cayi ovasinda kampini kurarak ordusunun su ihtiyacini da temin etti Ayrica civardaki cesmelere Cubuk Cayi nin Kizilcakoy Incesu ve Bent derelerine zehir dokerek Osmanlilari susuz birakirken bolgedeki cesme sebil kuyu sarnic tarla degirmen depo suru ve ciftlikleri Bayezid in kullanmamasi icin tahrip ettirdi Timur ordusunun Cubuk ovasindaki savas duzeninde merkezde yer aliyordu Sag cenahta Miransah onun yaninda tamamiyla zirhli suvari birlikleriyle Muhammed Sultan Mirza Seyh Nureddin Ali Sultan Ali Kavcin Emir Mubessir ve Mutahharten vardi Sol cenahta ise yine Timur un oglu Sahruh Halil Sultan Emirzade Rustem Sultan Huseyin Emir Suleyman Sah Emir Sahmelik Emir Burunduk Sevincek Bahadir Devlet Timur Emir Musa ve Emir Bisteri vardi Hindistan dan getirilen 32 zirhli savas fili Isen Buga komutasi altinda ordunun onunde yer aliyordu Birbirlerine zincirlerle baglanan bu fillerin sirtlarinda bir kule bulunur ve bu kulelerden dusman askerlere oklar ve atesler atildigi rivayet edilir Iki ordunun karsilasmasi Her taraftan savas erleri keskin kiliclarini dusmanlarin kafasina oyle vuruyorlardi ki bulutlardan kilic yagiyor zannedilirdi Gurzlerin ve oklarin cikardigi seslerden savas erlerinin ruhlari feryad ediyordu Suvarilerin atlarinin kaldirdigi tozlardan hava karardi muharebe meydani olulerle doldu Zafername Sami Muharebe gecesi ileri karakollarda ve kesif birlikleri arasinda sabaha kadar suren carpismalar disinda ordularin ana kuvvetleri arasinda herhangi bir catisma yasanmadi 28 Temmuz 1402 sabahinda Bayezid ordusunu organize etti Osmanli sancaklari acildiktan sonra Bayezid ordusunun sadakati ve basarilarindan bahseden bir konusma yapti Timur da ordusunun duzenini sagladiktan sonra her muharebe oncesinde yaptigi gibi iki rekat namaz kildi ve onun emrinden sonra nefir borgu ve nakkare sesleri ile birlikte muharebe basladi Ilk olarak Timur ordusunun sag cenahindaki komutasindaki birlikler ok saldirisiyla atak yapti Cihansah Mirza ve Kara Yuluk Osman Bey de muharebenin ilk hucumuna destek verdi Yapilan bu saldiriyi Rumeli timarli askerleri karsiladilar ve Timurlulari geri puskurttuler Bir sure bu cenahtaki mucadelenin boyle devam etmesi sonrasinda muharebenin basinda Osmanli tarafinda yer alan Kara Tatarlar taraf degistirerek on saflarindaki Rumeli askerlerine ok saldirisi yapmaya basladilar Bu durum Rumeli askerleri uzerinde olumsuz bir etkiye sebep oldu Mehmed Celebi genel ihtiyat kuvvetleri ile birlikte sol cenahta Timurlulara karsi saldiri yapsa da durumu duzeltemedi Iki ates arasinda kalan Osmanli sol cenahi kuvvet dengesinin Timurlular lehine degismesiyle birlikte bozularak geri cekilmek zorunda kaldi Boylece Osmanli sol cenahi yari yariya eksildi ve bu durum Osmanlilarin maneviyati uzerinde olumsuz bir etki birakti Mogollar Turkmenler Karakoyunlular Tatarlar ve Kara Tatarlar saf degistirdikten sonra Osmanli sol cenahinin arkasindan saldirmaya basladilar Bu cenaha Timurlular tarafindan yapilan saldirilar Osmanlilarca ancak ogleye dogru Bahadirtepe onlerinde durduruldu Boylece Timurlular muharebenin bu asamasinda gerilere dogru cekilen Osmanli ordusunun sol cenahinin arkasina kadar sokularak ustunlugu ele gecirdi I Bayezid in muharebe sonunda esir dusmesini tasvir eden bir minyatur Osmanlilarin oglene dogru merkezden gerceklestirdigi genel hucumla Timur ordusu geriye puskurtuldu Sultan Huseyin in Osmanlilara karsi basarisizlikla sonuclanan hucumunun ardindan Muhammed Sultan Mirza nin ihtiyat kuvvetleri bir hucum gerceklestirdi Osmanli sag cenahi bu hucumlara karsilik verdi Timur ise bozulan sol cenahini yeniden takviye etti Timurlularin bu cenaha yaptiklari saldirilar Anadolu eyalet askerlerinin okculari tarafindan puskurtuldu Sirp askerlerinin de bu savunmaya katilmasiyla birlikte karsi saldiriya gecen Osmanlilar Timurlulari guneye cekilmek zorunda birakti Ancak Timur karsi bir hamleyle geri cekilen ordusunu birbirine bagli zirhli savas filleri ve Maveraunnehir dan gelen zirhli suvariler ile destekleyerek karsi saldiriya gecirdi Timur ogleden sonra ise ordusunda yer alan Germiyan Saruhan Aydin ve Mentese beylerine kendi sancaklarini actirarak Osmanli sag cenahinda bulunan Anadolu eyalet askerlerinin sipahilerini kendi saflarina cekti Boylece Osmanli ordusunun sag cenahi da bozularak geri cekilmek zorunda kaldi Bu durum uzerine Osmanli ordusunun merkez kuvvetlerinin etrafi acildi Sag kanattaki Sirp birliklerinin mucadelesi ise Timur tarafindan takdir edildi Timur ogleden sonra ordusuna genel hucum emri verdi Bu esnada Sadrazam Candarli Ali Pasa Murad Pasa ve Yeniceri Agasi Hasan Aga en buyuk sehzade Suleyman Celebi ile birlikte muharebe alanini terk ettiler Mehmed Celebi ihtiyat kuvvetleriyle gerceklestirdigi hucumla Timur ordusunun sol cenahini bozdu Ancak Timur daha sonra zirhli Semerkant kuvvetleriyle bu cenahi takviye etti Muharebeyi terk eden Suleyman Celebi nin pesine takilan Seyh Nureddin ise basarisiz bir kovalamadan sonra tekrar muharebe alanina doerek yaptigi saldiriyla Osmanli sol cenahindaki Rumeli timarli sipahilerini bozdu Osmanli ordusunda yalnizca Bayezid in komutasindaki merkez kuvvetleri dusmana karsi basariyla savunma yapiyordu Ikindiye dogru Mehmed Celebi kendi kuvvetleriyle birlikte muharebeden cekilerek sancak merkezi Amasya ya gitti Mustafa Celebi nin kuvvetleri ise dagildi ve kendisi de kayboldu Isa Celebi de muharebe alanini terk etti Her iki cenahini kaybeden Osmanlilar burada kalan az sayidaki kuvvetlerle birlikte merkezde birleserek tek bir tumen haline geldiler Ikindi vaktinden sonra Bayezid elinde kalan birkac bin kuvvetle birlikte Cataltepe ye cekildi Timur Bayezid i yakalamasi icin oglu Sahruh u gonderdi Sahruh un yaninda Miransah Sultan Huseyin Emir Suleyman Sah da kuvvetleriyle yer aliyordu Timur askerleri Cataltepe nin etrafini sararken Bayezid ise tepedeki birkac bin askerden olusan kuvvetiyle kendini savunuyordu Timur un dusmani takip etmek icin dagilan kuvvetlerinin de gelmesiyle birlikte yaklasik 70 000 askerden olusan Timur kuvvetleri Cataltepe yi ablukaya aldilar Tepeye cikmaya calisan Timur ordusunun suvarileri ise Yeniceriler veya sipahiler tarafindan geri puskurtulmeye calisiliyordu Bayezid gunesin batmasiyla birlikte dusman hucumlarinin azaldigi bir vakitte elindeki yaklasik 300 sipahiyle kusatmayi yararak kacmaya karar verdi Bulundugu tepenin kuzeydogusuna dogru ilerleyerek Sigirlihaci istikametindeki dusman kuvvetlerinin olusturdugu cemberi yarmayi basardi Timur Bayezid in kacmaya calismasi uzerine Sultan Mahmud u yakalamasi icin gonderdi Bayezid in bu girisiminde yanindaki askerlerin bircogu sicaktan ve susuzluktan dolayi hayatini kaybetti Bayezid muharebe alanindan yaklasik 16 kilometre uzaklasmayi basarsa da Mahmutoglan a gelindiginde atinin tokezleyip dusmesiyle birlikte hamle yapamadan aldigi bir gurz darbesiyle Sultan Mahmud tarafindan yakalanarak esir edildi Musa Celebi Mustafa Celebi Kara Timurtas Pasa ve Rumeli Beylerbeyi Hoca Firuz da Bayezid ile birlikte esir dustu Sonrasi Esaret altinda tutulan Bayezid in resmedildigi bir tablo Stanislaw Chlebowski 1878 Muharebenin neticelenmesiyle birlikte Bayezid in yakalandigini ogrenen Timur devlet erkaninin tebriklerini kabul etti Bayezid gece yarisina dogru oglu Sahruh ile otaginda satranc oynayan Timur un yanina getirildi Timur Bayezid in ellerinin cozulerek saygili bir sekilde yanina getirilmesini emretti ve onu karsilayarak ozetle bu duruma dusmesinin onun hatasi oldugunu belirterek teselli etti Bayezid ise hatali oldugunu kabul ederek Timur un kendisini affetmesi durumunda yasadigi muddetce kendisinin ve cocuklarinin elinden geldigince hizmette kusur etmeyecegini soyledi Bu sozlerden sonra Timur Bayezid e hil at giydirdi Daha sonra Bayezid ogullari Musa Celebi ve Mustafa Celebi nin bulunarak kendi yanina getirilmesini talep etti Birkac gun sonra Musa Celebi bulundu ve hil at giydirilerek Bayezid in yanina gonderildi Timur Bayezid i bir otag kurdurarak orada agirladi ve her gun sohbet edip teselli etti Muharebeden sonra Ankara Kalesi nin kumandani Hoca Firuz un oglu Yakup Bey kaleyi Timur a teslim etti Timur bu zaferden sonra Fransa Krali VI Charles ile Ingiltere Krali IV Henry ye mektup gondererek kendilerinin yenemedikleri Osmanli hukumdarina karsi zafer kazandigini bildirdi Trabzon Imparatoru III Manuil Timur a harac odedi Timur muharebenin ardindan Muhammed Sultan Mirza yi 30 000 kisilik bir ordu ile Bursa ya Sultan Huseyin Emir Suleyman Sah ve Rustem Togay Buga yi da Konya Aksehir ve Karahisar taraflarina takip ve istila amaciyla gonderdi Daha sonra Sivrihisar a oradan Kutahya ya gecen Timur burada bir eglence duzenledi ve Bayezid e cesitli hediyeler verdi Bunun yaninda Bayezid e devletini geri iade edecegi vaadinde de bulundu Uc gunluk bir yolculuktan sonra Bursa ya ulasan Muhammed Sultan Mirza sehrin kontrolunu eline aldi Daha sonra o tarihe kadar toplanan Osmanli hazinesini ele gecirerek Timur a yolladi Bu yagmanin ardindan sehir yakildi Bursa ya giren Seyh Nureddin ise burada sehri yagmalayip Ahmed Celayir in kizini Stefan Lazarevic in kiz kardesi ayni zamanda Bayezid in esi Olivera Despina Hatun u ve Bayezid in iki kizini esir aldi Timur Bayezid in kizlarindan buyugunu ile Pasa Melek adindaki kucugunu de Emir Celaleddin in oglu Semseddin Muhammed ile evlendirdi Chronicorum Turcicorum adli eserde Bayezid in demir kafeste resmedildigi bir cizim 1584 Bir iki ay kadar Kutahya da konaklayan Timur daha sonra Altintas a hareket etti Daha sonra muharebeyi terk eden Mehmed Celebi Bayezid i kurtarmak amaciyla Altintas a casuslar gonderdi Bu casuslar Bayezid in bulundugu otaga lagim kazarken yakalanip idam edildi Bayezid i kacirma girisiminde parmagi oldugu dusunulen Hoca Firuz da idam edildi Bu olaydan sonra Bayezid in herhangi bir baskin ile kacirilmamasi icin guvenlik onlemleri artirildi Buna gore Timur un Bayezid in kacirilmasini onlemek icin demirden bir kafes yaptirarak onu bu kafeste tasittigi rivayetleri mevcuttur Bizans Imparatoru II Manuil ve Suleyman Celebi Timur a tabi olduklarini bildirdiler Timur Suleyman Celebi ye hil atla birlikte cesitli hediyeler yolladi Daha sonra Denizli ye oradan da Izmir e hareket eden Timur Izmir de Hristiyanlarin elinde bir kalenin oldugu ve o tarihe kadar kimsenin orayi ele geciremediginin soylenmesi uzerine buraya Pir Muhammed Mirza ile Seyh Nureddin i elci olarak gonderdi Islam a davet edilen Hristiyanlarin bu daveti geri cevirmeleri uzerine kale kusatilarak ele gecirildi ve sovalyeleri kilictan gecirildi Buranin ardindan sonra Foca Kalesi ne yonelen Timur kaledekilerin teslim olmasiyla burayi da ele gecirdi Bu esnada Bayezid in oglu Isa Celebi de Timur a hediyeler gondererek tabiiyetini bildirdi Isa Celebi Timur un izni ile isgal ettigi Bursa nin yonetimini eline aldi Bayezid in 8 Mart 1403 te Aksehir deyken olmesi uzerine Timur Bayezid e ait topraklar ile ona bagli beylerin kendi hukmu altina girdigini duyurdu Bayezid in olum nedeniyle ilgili farkli iddialar mevcuttur Bunlardan ilki Bayezid in yuzuk tasinda sakladigi zehri icerek intihar ettigidir Ikincisi ise gut hastaligi veya nefes darligi sebebiyle eceliyle oldugudur 16 yuzyil vakayinameleri ve daha sonraki Osmanli vakayinameleri ile Hammer ve Gibbons gibi batili Osmanli tarihcileri Bayezid in eceli ile oldugunu kabul eder Timur ve sonraki Iran tarihcileri de ayni gorusu paylasir Bunun yaninda ilk donem Osmanli kaynaklarindan Oruc Bey ve Hadidi ise Bayezid in Timur tarafindan Semerkant a goturulecegini anladiktan sonra yuzugundeki zehri icerek intihar ettigini iddia eder Bayezid in Timur tarafindan olduruldugu iddiasi ise zayif bir iddia olarak kabul edilir SonuclariGenel ve politik sonuclari Ankara Muharebesi Osmanli tarihinin ilk uc asrinda Osmanli ordusunun ezici sekilde yenilgiye ugradigi ve devletin bir hukumdarinin esir dustugu tek ornek oldu Gibbons a gore Ankara Muharebesi Kosova ya da Nigbolu Muharebesi gibi kazanan ya da kaybeden ulusun kaderini etkilemedigi icin tarihin akisini degistirecek muharebeler arasinda yer almamaktadir Timurlular muharebe sonrasi Anadolu yu ordu birliklerinin muhtelif kollari ile ele gecirdi ve 1402 yazi ile 1402 1403 kisini Anadolu da yerlestikleri Izmir Manisa Denizli Uluborlu ve Kutahya yorelerinde dort grup halinde gecirdi Bu sure zarfinda Timur kuvvetleri Anadolu nun cesitli yerlerinde yagma ve talan yapti Muharebe sahasinda Bayezid in esir dusmesiyle birlikte Osmanli Devleti Osmanli tarihinde Fetret Devri olarak bilinen 11 yil suren hukumdarsiz bir donem yasadi Osmanli Devleti nin Bursa daki devlet hazinesinin tamami Timur ordusu tarafindan ele gecirildi ve o tarihe kadar tutulan Osmanli arsivleri yok edildi Bu yenilgi Osmanli Devleti nin varligini tehlikeye dusurdu ve gecici sureligine dagilmasina yol acti Tuna kiyilarindan Erzurum ve Halep limanlarina kadar uzanan ve genislemekte olan Osmanli Devleti nin yerini ic savaslarin pencesindeki parcalanan bir devlet aldi Bunun yaninda Anadolu ve Rumeli deki bircok bolge terk edilirken I Murad zamaninda ele gecirilen Corum ile Bayezid devletinin topraklarina kattigi Amasya ve Tokat haric devlet Orhan Gazi donemindeki sinirlarina kuculdu Kalan topraklar ise Osmanli sehzadeleri arasinda paylastirildi Ankara Muharebesi kurulus donemini tamamlamakta olan Osmanli Devleti nin imparatorluk donemine gecisini geciktirdi Osmanlilar tarafindan kusatma altinda tutulan Konstantinopolis halki uzun suren kusatma ve aclik nedeniyle Bayezid ile anlasarak sehri teslim etmeye niyetlendilerse de Ankara Muharebesi nin baslamasiyla kusatma kaldirildi Timur Bayezid in topraklarini aldigi Anadolu beyliklerine yurtlarini yeniden iade etti Wittek in yazdigina gore Saruhan beyi Manisa ya muharebenin bitmesinden 3 hafta sonra 17 Agustos ta alayla girdi Boylece Erzincan dan Mentese Beyligi nin yerlestigi Karya ya kadar butun eski Anadolu beylikleri yeniden kuruldu Selcuklularin baskenti Konya da bulunan Karamanogullari Beyligi ise onlarin mesru varisi olduklari gerekcesiyle Anadolu da ustunluk hakkinin kendilerine ait oldugunu iddia etti Karamanogullari Sivrihisar ve Beypazari bolgelerini kapsayacak sekilde Ankara ile Bursa arasina yerlesti Bunun yaninda Kayseri Kirsehir ve Antalya yorelerini de kontrolune almasiyla eski sinirlarindan daha buyuk bir hakimiyet alanina ulasti Yasanan ic savaslar Osmanli gucunun surekli zayiflamasina yol acarken Romanya beylikleri Venedik Avusturya ve Macaristan gibi Avrupa devletleri yeniden guc kazandi Osmanlilara ait Selanik Teselya Konstantinopolis in etrafindaki yerler Karadeniz kiyilari Iskiri Skopelos ve Iskados adalari Bizans a birakildi Osmanlilar Rumeli de Adriyatik kiyilarindan Pindus Daglari nin dogusuna kadar geri cekildi Suleyman Celebi baba olarak gordugu Bizans Imparatoru II Manuil e kucuk kardesi Kasim i ve kiz kardesi Fatma Hatun u rehin olarak verdi Bizans Osmanlilara odedigi haraci keserken Konstantinopolis teki Turkleri sehir disina atti Atina Dukaligi ni 1402 de ele geciren I Antonio Acciaioli Turklerle ittifak halinde olan Egriboz a saldirdi ve buranin karsisina dusen anakaradaki yaklasik 8 kilometre uzunlugundaki yerleri Venedik Cumhuriyeti adina kendi timari olarak aldi Boylece Turklerin yerlestigi koyler Venedik kontrolune gecti Gibbons hayret verici olarak nitelendirdigi Ankara daki yenilgi sonrasinda ya da sehzadeler arasinda yasanan Fetret Devri sirasinda ne Bizanslilarin ne Venediklilerin ne de Cenevizlilerin Osmanlilara karsi dusmanca bir tavir almadiklarini kaydetti Ankara Muharebesi Osmanli nin Anadolu ve Balkanlara derinden kok saldigini ve yasanacak cesitli aksiliklerin ustesinden gelebilecegini de kanitladi Amasya hakimi Mehmed Celebi nin diger kardeslerini yenerek yeniden birligi saglamasiyla Osmanli Devleti de jure konumuna yukseldi Ancak muharebede esir olarak Semerkant a goturulen sehzade Mustafa Celebi Timur un olumuyle birlikte tekrar Anadolu ya gelerek once Karamanoglu ardindan Bizans ve Eflak himayesinde Rumeli de saltanat iddialarina taraftar kazanmaya calisti Bu sebeple Bizans in elinde olan Mustafa Celebi I Mehmed ve II Murad donemlerinde Osmanlilarin ihtiyatli bir siyaset yolunu izlemesine sebep oldu Mustafa Celebi nin muttefiklerinden Borkluce Mustafa ve Torlak Kemal 1416 da baslattiklari isyanla Anadolu da karisikliga yol acti II Murad doneminde Mustafa Celebi 1421 de Edirne de hukumdarligini ilan etti Ancak daha sonra yakalanarak idam edildi Ekonomik ve askeri sonuclari Asya ve Avrupa kitalari arasindaki kara ticaretinin buyuk cogunlugu Anadolu daki yollar uzerinden yapiliyordu Timur un ordusuyla bu yollar uzerinde Anadolu ve civar ulkelere yaptigi seferler buradaki ticaret ve ulasimi engelledi ve Osmanli Devleti ile diger ulkelerin ticaret ve ekonomilerini olumsuz yonde etkiledi Osmanlilarin muharebeyi kaybetmesiyle birlikte ulke topraklari Timur Imparatorlugu nun eline gecti ve Fetret Devri nin baslamasiyla Anadolu daki yurt ici ve kitalararasi ulasim ticaret ve ikmal isleri aksadi Bunlarla birlikte hemen hemen her sehirden alinan aman parasi ile birlikte Osmanli Devleti iktisadi olarak sikintiya dustu Muharebede Osmanli ordusu yenilgiye ugrasa da kuvvetlerin bircogu Anadolu nun cesitli bolgelerine cekilmeyi basardi Osmanli Devleti bu maglubiyetten sonra Rumeli de artik savunmaya gecmek zorunda kalirken Timur Izmir ve Foca yi Hristiyanlarin elinden alarak Muslumanlara birakti Osmanlilarin batiya dogru yaptigi seferler sona erdi ve esir alimi yapilamayinca Pencik Kanunu uygulanamadi Venedik ve Ceneviz ise Dogu Akdeniz deki deniz ticaretini tekrar kontrolu altina aldi Deniz ve ticaret dengesi yeniden Venedik in lehine dondu Yasanan ic savaslar insan mevcudiyetini azaltirken Osmanli ordu teskilati kadro bakimindan eksildi Mevcut kuvvetler ise yurtta ic guvenligi saglayamayacak kadar yetersiz hale geldi Muharebe sonrasinda Anadolu nun demografik yapisi kismi degisikliklere maruz kaldi Buna gore Orta Anadolu daki Kara Tatarlar zorunlu olarak Orta Asya ya goc ettirildi Buyuk ticaret merkezlerinde veya kirsal kesimde yasayan Turkmen Kurt ve Araplar muharebeden sonra Rumeli ye goc ettiler Halil Inalcik a gore Timur un Anadolu yu istila etmesi Turk nufusunun Balkanlara akmasina neden oldu Zanaatkar ve ilim adamlarinin Anadolu dan Semerkant a goturulmesi de Osmanli Devleti ni sanayi ve ilim alanlarinda olumsuz etkiledi Notlar Herbert Adams Gibbons ve Nicolae Iorga gibi tarihciler sehrin 1391 den 1402 yilina kadar kesintisiz olarak ablukaya alindigini Asikpasazade Nesri Oruc Bey Tacu t Tevarih gibi Osmanli kaynaklari ise Nigbolu Muharebesi nden once ve sonra olmak uzere sehrin iki defa kusatildigini kabul ederler Miransah in 1396 yilinda Hoy civarinda attan dusmesiyle akil sagligi bozuldu ve devlet islerini baska kisiler yuruttu Miransah in arasinin acildigi esi Hanzade daha sonra bu durumu Timur a bildirdi Taharten olarak da bilinir Sami cogunlugu Ermeni olan 4 000 askerin kuyuya atildigindan bahseder Yezdi de kaledeki Hristiyan ve Ermeni 4 000 askerin diri diri cukurlara atilip uzerlerine toprak atildigini yazar Buna karsin Yilmaz Oztuna ise askerlerin Ermeni olduklari iddiasini yalanlarken Timur un hic kan dokmeyecegine soz vermesi uzerine 4 000 askeri canli olarak topraga gomdurdugunu ve bazilarini ise atlarin ayaklari altinda cignettigini soyler Solakzade de Oztuna nin iddialarini dogrular Ayrica Bayezid in oglu Sehzade Ertugrul unda olduruldugu rivayet edilir Timur un Sivas i aldiktan sonra Osmanli topraklari yerine Suriye tarafina gitmesinin nedeni tarihciler arasinda farkli sebeplere baglanir ye gore Timur Bayezid e bir mektup gondererek kendisi icin Anadolu ya yurumenin Sam a yurumekten daha kolay oldugunu ancak Bayezid in ulkesini tahrip etmek istemedigi ve Bayezid in rahatsiz olmasi sebebiyle Sam a yoneldi Asikpasazade ise bunun sebebinin Misir ordusunun Halep te toplanmasini ve Timur un ilk olarak buradaki orduyu yok etmek istemesini gosterir Hayrullah Efendi de Timur un iki elcisinin oldurulup bir komutaninin Misir hukumdari tarafindan tutuklanmasini sebep olarak gosterir Uzuncarsili ise Timur un Osmanli kuvvetleri hakkinda yeterli istihbarat edinememesini sebep olarak gosterir Timur yildiz biliminde maharetli olan Abdulah i Lisan adli kisiden bu yilin dogus ozelliklerinden ve kuyruklu yildizin getirdigi hukumler hakkinda bilgi istedi bu kisinin de onun bahtinin cok guclu oldugunu ve Hamel burcunda bati yonune dogan kuyruklu yildizin Bayezid in yenilgisine delil oldugunu acikladi Soylediklerini Muhyiddin el Magribi nin yazdigi eserlerle destekleyince Timur kafasindaki kuskulardan kurtularak savas hazirliklarinin yapilmasini emretti Osmanlilarin elinde bulunan Kemah Kalesi ne yapilan bu saldiri ile birlikte Timur un Osmanlilara karsi resmen savas ilan ettigi dusunulur Bazi kaynaklarda ihtiyar kopek ifadesi gecer Bayezid e atfedilen bu sozler Ibn Arabsah in adli eserinde gecer Bu ifadelerin Ibn Arabsah in kendine ait oldugu iddialari da mevcuttur Ankara Muharebesi oncesinde Bayezid ve Timur arasindaki mektuplasmalar hakkinda detayli bilgi icin Abdurrahman Das in Ankara Savasi Oncesi Timur Ile Yildirim Bayezid in Mektuplasmalari adli makalesini inceleyiniz Dokuz sayisi kutsal kabul edilir Omer Halis Biyiktay ve onu kaynak alan Alexandrescu Dersca Bayezid in Timur un beklemedigi bu guzergahi kullanarak Ankara ya giris yaptigini savunurlar Ancak Halil Cetin ise donemin kaynaklarinda bu gorusu destekleyecek bir bilginin yer almadigini belirtir Ayrica Osmanlilarin susuz bir bolgede savasa girdiklerini ve su sikintisi cektiklerini ifade ederken muharebeden bir gun once bu guzergahi kullanan Osmanli ordusunun Kizilirmak tan gecerken su tedarikini yapmasi lazim geldigini belirtir Bu nedenle Osmanlilarin Timur un izledigi guzergahi kullanarak onun arkasindan geldiklerini iddia eder Lutfi Pasa nin adli eserinde Bayezid in Timur u hazirliksiz yakalamasi uzerine devlet erkani ve sehzadelerin Timur un uzerine hemen taarruz edilmesini tavsiye ettikleri ancak Bayezid in dusman ordusu toplandiktan sonra adet oldugu uzere hucum edilmesini emrettigi yazar Eski kaynaklarda Cubuk abad olarak da gecer Azman Deresi olarak da bilinir Timur un Fetihname sini kaynak gosterir Sonrasinda ise ordu sayisini az bulan sadrazam Candarli Ali Pasa nin cerehor denilen ucretli askerler getirerek sayiyi 90 000 e cikardigini iddia eder Savas duzenindeki ordunun sag ya da sol iki yanindan her biri Mustafa Celebi Timur tarafindan esir alinarak Semerkant a goturuldu Timur un olumuyle birlikte daha sonra tekrar Anadolu ya geldi Ismail Hakki Uzuncarsili Mustafa Celebi nin bircok Osmanli kaynaginda kayboldugu iddiasina karsilik Timur un Fetihname si ile Yezdi ve Sami nin Fetihname sinde Mustafa Celebi nin esir dustugu bilgisinin zikredildigini belirtir Yarbayirlari adiyla da bilinir Bayezid in yakalanisi ile ilgili farkli iddialar mevcuttur Kemalpasazade Bayezid in aksam vaktinde Timur un fillerinin uzerine atini surerken karsi taraftaki Germiyanoglu Yakub Bey tarafindan tanindigini ve Timur un askerlerinin yakaladigini soyler Islam Ansiklopedisi nde de yine Yakub Bey tarafindan tanindigini ve Timur un canli yakalanmasini emrettigini yazar Kara Timurtas Pasa nin Ankara Muharebesi nde nerede olduguyla ilgili farkli iddialar mevcuttur Makaledeki bilgilerin aksine yasinin ilerlemesi sebebiyle muharebeye katilmadigi ancak buyuk oglu Ali Bey in muharebede esir dustugu diger oglu Yahsi Bey in de hayatini kaybettigi iddiasi mevcuttur Ismail Hakki Uzuncarsili Sari Timurtas Pasa adini verdigi baska birisinin esir dustugunu belirtirken Kara Timurtas Pasa nin ogullarindan Ali Bey in esir edildigini ve diger oglu Yahsi Bey in de maktul oldugunu iddia eder a b Bayezid in olumu ve demir kafes rivayeti ilgili detayli bilgi icin Mehmet Fuad Koprulu nun Belleten de yayimlanan Yildirim Bayezid in Esareti ve Intihari Hakkinda I Demir Kafes Rivayeti II Intihar Meselesi adli makaleyi inceleyiniz Dukas Halkokondilis Schiltberger Yezdi ve Ibn Hacer gibi tarihciler bu rivayetten bahsetmezler Hoca Sadeddin Efendi ise Serafeddin Ali Yezdi nin Timur tarihini anlatan Zafername adli eserinde bu rivayeti kaydetmemesini gerekce gostererek Bayezid in demir kafese kondugunu iddia eden tarihcileri tenkit etmis ve onlarin tahtirevan ile kafesi ayirt edemeyecek kadar anlayissiz olduklarini soylemistir Bunun disinda Frantzis ve Ibn Arabsah gibi tarihciler ise bu rivayeti acikca kaydetmislerdir Asikpasazade de bu muharebede Bayezid in maiyetindeki bir solaktan aktardigina gore esir padisahin iki atin arasina konan kafes gibi bir tahtirevan ile goturuldugunden bahsetmistir Hammer da Osmanli kaynaklarindaki kafes gibi tahtirevan benzetmesinin Ibn Arabsah in demir kafes rivayetinin etkisiyle yanlis yorumlandigini ve bunun bir efsane oldugunu belirtmistir Gibbons bu rivayetin gercek oldugunu ve Osmanli hanedaninin serefini korumak isteyen saray tarihcilerinin disinda bu rivayetin Osmanlilarca kabul gordugunu iddia etmistir Saltanat fasilasi Fasila i saltanat adiyla da bilinir Halil Inalcik cagdas Bati kaynaklarinin Bayezid i Turk imparatoru anlamina gelen imperatorum Turcorum olarak andiklarini ve ilk imparatorlugu onun kurdugunu savunur Ayrica bu muharebeyle birlikte imparatorluk doneminin coktugunu ve ikincisinin Istanbul un Fethi ile kuruldugu gorusunu belirtir KaynakcaOzel Inalcik 2017 s 67 Uzuncarsili 1998 s 271 a b c d Inalcik 2017 s 68 a b Inalcik 1992 s 233 Solakzade 1989 ss 76 77 Nesri 1949 ss 319 321 Solakzade 1989 s 78 Nesri 1949 s 321 a b Aka 1999 s 231 Danismend 1971 s 120 Danismend 1971 s 121 Inalcik 2017 s 69 Uzuncarsili 1998 ss 301 302 a b Aka 1999 s 230 a b Uzuncarsili 1998 s 302 Emecen 2016 s 271 Jorga 2017 ss 297 298 Tunali 1972 s 34 Yezdi 2019 ss 323 324 a b Das 2004 s 144 a b Danismend 1971 s 122 Nesri 1949 s 343 Aka 1999 ss 229 230 a b Uzuncarsili 1998 s 307 Nesri 1949 s 345 Oztuna 1946 s 6 a b Uzuncarsili 1998 s 303 Sami 1987 s 260 Hoca Sadeddin Efendi 1979 s 231 Yezdi 2019 s 339 Sami 1987 ss 260 261 Alexandrescu 1942 s 50 Sami 1987 s 261 a b Oztuna 1946 s 10 a b Sami 1987 s 262 a b Yezdi 2019 s 343 Solakzade 1989 s 91 Biyiktay 1934 s 34 Sami 1987 s 263 a b Uzuncarsili 1998 s 304 Nesri 1949 s 347 Nesri 1949 s 348 a b c d Uzuncarsili 1998 s 305 Egemen amp Orhan 1995 s 53 Egemen amp Orhan 1995 s 57 a b Hoca Sadeddin Efendi 1979 s 242 a b c d e Uzuncarsili 1998 s 306 a b Aka 2000 s 27 Nesri 1949 s 297 Alexandrescu 1942 s 51 Oztuna 1946 s 18 Hoca Sadeddin Efendi 1979 s 258 a b c Hammer 2014 s 124 Nesri 1949 s 299 Egemen amp Orhan 1995 s 59 Egemen amp Orhan 1995 ss 59 60 Nesri 1949 s 300 a b Inalcik 2017 s 72 Yezdi 2019 s 341 Yuksel 2010 s 357 Egemen amp Orhan 1995 s 61 Biyiktay 1934 s 55 Hammer 2014 s 125 Egemen amp Inalcik 2017 s 80 a b c Nesri 1949 s 301 Alexandrescu 1942 s 57 Hammer 2014 ss 125 126 Biyiktay 1934 ss 55 56 Solakzade 1989 s 97 Alexandrescu 1942 s 58 Tacan Necati 1936 Bati Turklerinin Osmanlilar Teessus ve Istila Devirlerinde Harb Gudemi Usulleri Askeri Mecmua 103 Istanbul Askeri Matbaa erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Alexandrescu 1942 s 59 Hoca Sadeddin Efendi 1979 s 251 Biyiktay 1934 s 57 Gibbons 1916 s 243 Egemen amp Orhan 1995 s 97 a b Biyiktay 1934 s 58 Egemen amp Orhan 1995 s 49 Alexandrescu 1942 s 60 Biyiktay 1934 ss 58 59 a b Biyiktay 1934 s 59 Uzuncarsili 1998 s 309 a b Biyiktay 1934 s 60 Biyiktay 1934 ss 60 61 a b c d Biyiktay 1934 s 61 Alexandrescu 1942 s 62 a b Biyiktay 1934 s 62 Alexandrescu 1942 ss 62 63 Biyiktay 1934 s 63 Biyiktay 1934 s 68 Hoca Sadeddin Efendi 1979 s 261 Cetin 2012 s 135 Cetin 2012 ss 143 144 Cetin 2012 s 141 a b Biyiktay 1934 s 70 Biyiktay 1934 s 69 Egemen amp Orhan 1995 s 64 Alexandrescu 1942 ss 63 Biyiktay 1934 s 64 Alexandrescu 1942 s 66 Biyiktay 1934 ss 65 66 Egemen amp Orhan 1995 s 65 a b Oztuna 1946 s 26 a b c d e Uzuncarsili 1998 s 310 Oztuna 1946 ss 26 27 a b Oztuna 1946 s 27 Ibn Tagriberdi 2013 s 268 Uzuncarsili 1998 ss 310 311 a b Alexandrescu 1942 s 117 a b c d e f g Uzuncarsili 1998 s 311 a b c Aka 2000 s 28 a b Aka 1981 s 12 Danismend 1971 ss 127 128 Alexandrescu 1942 s 116 a b Danismend 1971 s 130 a b Cetin 2012 s 137 a b c Cetin 2012 s 138 a b c d e Biyiktay 1934 s 84 a b Oztuna 1946 s 28 Oztuna 1946 s 22 Sami 1987 s 302 a b Cetin 2012 s 139 Cetin 2012 ss 139 140 Cetin 2012 s 142 Cetin 2012 s 144 Cetin 2012 ss 142 145 Biyiktay 1934 s 74 a b c d e f Oztuna 1946 s 24 Biyiktay 1934 s 77 Solakzade 1989 s 98 Alexandrescu 1942 s 114 Simsirgil 2017 s 177 Aka 1981 ss 11 12 Biyiktay 1934 s 75 a b c d e f Oztuna 1946 s 25 a b Biyiktay 1934 s 71 Simsirgil 2017 s 179 a b c Sami 1987 s 305 Solakzade 1989 s 99 Cetin 2012 s 152 Biyiktay 1934 s 72 a b c Uzuncarsili 1998 s 312 a b Alexandrescu 1942 s 65 a b Oztuna 1946 s 21 Egemen amp Orhan 1995 s 69 Yezdi 2019 s 304 a b Sami 1987 s 306 a b Yezdi 2019 s 392 a b c d Egemen amp Orhan 1995 s 71 Biyiktay 1934 ss 84 85 a b Biyiktay 1934 ss 85 Oztuna 1946 ss 28 29 a b c d Oztuna 1946 s 29 Egemen amp Orhan 1995 ss 71 72 a b c Egemen amp Orhan 1995 s 73 a b Nesri 1949 ss 350 351 Biyiktay 1934 s 86 a b c d e Uzuncarsili 1998 s 313 Cetin 2012 s 159 Oztuna 1946 ss 29 30 a b c Oztuna 1946 s 30 a b c d e Oztuna 1946 s 31 a b c d Uzuncarsili 1998 s 314 Biyiktay 1934 s 87 Biyiktay 1934 ss 87 88 Biyiktay 1934 s 88 Biyiktay 1934 s 89 a b c Yezdi 2019 s 393 Egemen amp Orhan 1995 s 77 Biyiktay 1934 ss 89 90 a b Emecen 2012 s 186 Biyiktay 1934 s 90 a b c Gibbons 1916 s 254 a b c d e Yezdi 2019 s 394 a b Sami 1987 s 310 Alexandrescu 1942 s 80 Alexandrescu 1942 s 92 Sami 1987 ss 311 312 Biyiktay 1934 s 92 Sami 1987 ss 312 a b Sami 1987 ss 313 a b Basar 2017 s 151 Egemen amp Orhan 1995 s 80 Egemen amp Orhan 1995 s 81 Alexandrescu 1942 s 82 Oztuna 1946 s 34 Oztuna 1946 s 35 a b Egemen amp Orhan 1995 s 83 Koprulu 1937 s 591 Koprulu 1937 ss 591 592 Sami 1987 ss 315 316 Sami 1987 ss 318 319 Egemen amp Orhan 1995 s 82 Sami 1987 ss 319 320 Inalcik 2017 s 78 Oztuna 1946 s 39 a b c Koprulu 1937 s 598 Oztuna 1946 ss 40 41 Egemen amp Orhan 1995 s 84 Uzuncarsili 1998 s 327 a b Danismend 1971 s 132 a b c d e f Egemen amp Orhan 1995 s 106 Danismend 1971 s 133 Wittek 1943 s 557 Alexandrescu 1942 s 97 a b c Cetin 2012 s 191 Cetin 2012 ss 189 190 Mollaoglu 2008 s 141 Wittek 1943 s 571 Wittek 1943 ss 571 572 Alexandrescu 1942 s 110 Wittek 1943 s 573 a b Jorga 2017 s 308 a b c Egemen amp Orhan 1995 s 107 Jorga 2017 s 309 a b Alexandrescu 1942 s 100 Alexandrescu 1942 ss 110 111 Cetin 2012 s 192 a b Cetin 2012 s 195 Cetin 2012 s 199 Alexandrescu 1942 s 107 Alexandrescu 1942 s 108 Egemen amp Orhan 1995 s 108 Sami 1987 ss 328 329 Cetin 2012 s 194 Cetin 2012 s 196 GenelAka Ismail 1999 Guler Eren Ed Osmanli 1 Ankara Yeni Turkiye Yayinlari ISBN 9756782048 Aka Ismail 1981 Timur un Ankara Savasi 1402 Fetihnamesi TTK Turk Tarih Belgeleri Dergisi XI 15 ss 1 22 12 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mart 2021 Aka Ismail 2000 Timur ve Devleti Ankara Turk Tarih Kurumu ISBN 975 1602 54 8 Alexandrescu Dersca M M 1942 La Campagne de Timur en Anatolie 1402 Fransizca Bukres Publicatiunile Institutului de Turcologie Basar Fahameddin 2017 Ord Prof Mukrimin Halil Yinanc Makaleler 1 bas Ankara Turk Tarih Kurumu ISBN 978 975 16 3437 5 Biyiktay Omer Halis 1934 Yedi Yil Harbi Icinde Timur un Anadolu Seferi ve Ankara Savasi Istanbul Istanbul Askeri Matbaa Cetin Halil 2012 Can Aykut Ed Ankara Savasi ve Timur un Anadolu Seferi Istanbul Yeditepe Yayinevi ISBN 9786054052974 Danismend Ismail Hami 1971 Izahli Osmanli Tarihi Kronolojisi 1 Turkiye Yayinevi Das Abdurrahman 2004 Ankara Savasi Oncesi Timur ile Yildirim Bayezid in Mektuplasmalari Selcuk Universitesi Turkiyat Arastirmalari Dergisi 15 Konya Egemen Rahmi Orhan Nafiz 1995 Ankara Meydan Muharebesi 1402 Ankara Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etut Baskanligi yayinlari ISBN 975 409 034 3 Emecen Feridun 2016 Ilk Osmanlilar ve Bati Anadolu Beylikler Dunyasi 3 bas Istanbul Timas Yayinlari ISBN 978 605 08 0497 3 Emecen Feridun 2012 TDV Islam Ansiklopedisi Timurtas Pasa PDF 41 Turkiye Diyanet Vakfi Yayinlari Gibbons Herbert Adams 1916 The Foundation of the Ottoman Empire A History of the Osmanlis up to the Death of Bayezid I 1300 1403 Ingilizce Londra Clarendon Press Oxford Von Hammer Joseph 2014 Osmanli Imparatorlugu Tarihi 1 Istanbul Ilgi Kultur Sanat Yayincilik ISBN 978 9944 978 32 3 Hoca Sadeddin Efendi 1979 Tacu t Tevarih 2 Ankara Kultur Bakanligi Ibn Tagriberdi 2013 En Nucumu z Zahire Parlayan Yildizlar Istanbul Selenge Yayinlari ISBN 978 97588 399 6 4 Inalcik Halil 1992 TDV Islam Ansiklopedisi Bayezid I بايزيد PDF 5 Turkiye Diyanet Vakfi Yayinlari Inalcik Halil 2017 Devlet i Aliyye Osmanli Imparatorlugu Uzerine Arastirmalar II Istanbul Is Bankasi Yayinlari ISBN 978 9944 88 645 1 Jorga Nicolae 2017 Osmanli Imparatorlugu Tarihi 1300 1451 1 Istanbul Yeditepe Yayinlari ISBN 978 605 2070 24 6 Koprulu Mehmet Fuad 1937 Yildirim Bayezid in Esareti ve Intihari Hakkinda I Demir Kafes Rivayeti II Intihar Meselesi Belleten I 2 ss 591 603 ISSN 0041 4255 Mollaoglu Ferhan Karlidokme 2008 Sultan I Bayezid Donemine Ait Grekce Bir Anlati PDF Ankara Universitesi Osmanli Tarihi Arastirma ve Uygulama Merkezi Dergisi 24 Nesri Mehmed 1949 Kitab i Cihan Numa Nesri Tarihi 1 Ankara Turk Tarih Kurumu Oztuna Yilmaz 1946 1402 Ankara Muharebesi Bayazit ile Timur un Olumu ve Fetret Devri Istanbul Refet Zaimler Solakzade Mehmed Hemdemi 1989 Cabuk Vahid Ed Solak Zade Tarihi 1 Ankara Kultur ve Turizm Bakanligi Yayinlari ISBN 975 17 0512 6 Sami Nizameddin 1987 Necati Lugal Ed Zafername 2 bas Ankara Turk Tarih Kurumu Simsirgil Ahmet 2017 Emir Timur Otag II Istanbul Timas Yayinlari ISBN 978 6050 825 33 6 Tunali Tahsin 1972 Ankara Savasi Hayat Tarih Mecmuasi Uzuncarsili Ismail Hakki 1998 Osmanli Tarihi Anadolu Selcuklulari ve Anadolu Beylikleri hakkinda bir mukaddime ile Osmanli Devleti nin kurulusundan Istanbul un fethine kadar 1 7 bas Turk Tarih Kurumu Basimevi ISBN 978 975 6945 11 7 Wittek Paul 1943 Inalcik Halil Ed Ankara Bozgunu ndan Istanbul un Zaptina 1402 1455 Belleten VII 27 ss 557 589 Yezdi Serafeddin Ali 2019 Emir Timur Zafername 2 bas Istanbul Selenge Yayinlari ISBN 978 9758 839 97 1 Yuksel Musa Samil 2010 Donemin Arap kaynaklarina gore Ankara Savasi Tarih Incelemeleri Dergisi XXV 1 ss 351 369 Konuyla ilgili yayinlarDas Abdurrahman 2004 Ankara Savasi Oncesi Timur Ile Yildirim Bayezid in Mektuplasmalari Selcuk Universitesi Turkiyat Arastirmalari Dergisi 15 Konya 25 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mart 2021 Koprulu Mehmet Fuad 1937 Yildirim Bayezid in Esareti ve Intihari Hakkinda I Demir Kafes Rivayeti II Intihar Meselesi Belleten I 2 ss 591 603 ISSN 0041 4255