Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır (kromozomların şeklini belirlemek gibi), diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde (hangi hücrelerde, hangi şartlarda) kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.
Kimyasal olarak DNA, nükleotit olarak adlandırılan basit birimlerden oluşan iki uzun polimerden oluşur. Bu polimerlerin omurgaları, ester bağları ile birbirine bağlanmış şeker ve fosfat gruplarından meydana gelir. Bu iki iplik birbirine ters yönde uzanır. Her bir şeker grubuna baz olarak adlandırılan dört tip molekülden biri bağlıdır. DNA'nın omurgası boyunca bu bazların oluşturduğu dizi, genetik bilgiyi kodlar. Protein sentezi sırasında bu bilgi, genetik kod aracılığıyla okununca proteinlerin amino asit dizisini belirler. Bu süreç sırasında DNA'daki bilgi, DNA'ya benzer yapıya sahip başka bir nükleik asit olan RNA'ya kopyalanır. Bu işleme transkripsiyon denir.
Hücrelerde DNA, kromozom olarak adlandırılan yapıların içinde yer alır. Hücre bölünmesinden evvel kromozomlar eşlenir, bu sırada DNA ikileşmesi gerçekleşir. Ökaryot canlılar (yani Hayvan, bitki, mantar ve Protistalar) DNA'larını hücre çekirdeği içinde bulundururken prokaryot canlılarda (yani bakteri ve arkelerde) DNA, hücre sitoplazmasında yer alır. Kromozomlarda bulunan kromatin proteinleri (histonlar gibi) DNA'yı sıkıştırıp organize ederler. Bu sıkışık yapılar DNA ile diğer proteinler arasındaki etkileşimleri düzenleyerek DNA'nın hangi kısımlarının okunacağını kontrol eder.
Özellikler
Nükleotit olarak adlandırılan birimlerden oluşan bir polimerdir. DNA zinciri 22 ila 26 Ångström arası (2,2-2,6 nanometre) genişliktedir, bir nükleotit birim 3,3 Å (0.33 nm) uzunluğundadır. Her bir birim çok küçük olmasına rağmen, DNA polimerleri milyonlarca nükleotitten oluşan muazzam moleküllerdir. Örneğin, en büyük insan kromozomu olan 1 numaralı kromozom yaklaşık 220 milyon baz çifti uzunluğundadır.
DNA'nın yarısı dişi bireyden yarısı da erkek bireyden gelir. Canlılarda DNA genelde tek bir molekül değil, birbirine sıkıca sarılı bir çift molekülden oluşur. Genelde çift sarmal olarak görülen DNA'nın günümüzde farklı çeşitleri görülmüştür. Bu iki uzun iplik sarmaşık gibi birbirine sarılarak bir çift sarmal oluşturur. Nükleotit birimler bir şeker, bir fosfat ve bir bazdan oluşurlar. Şeker ve fosfat DNA molekülünün omurgasını oluşturur, baz ise çifte sarmaldaki öbür DNA ipliği ile etkileşir. Genel olarak bir şekere bağlı baza nükleozit, bir şeker ve bir veya daha çok fosfata bağlı baza ise nükleotit denir. Birden çok nükleotidin birbirine bağlı haline polinükleotit denir.
DNA ipliğinin omurgası almaşıklı şeker ve fosfat artıklarından oluşur. DNA'da bulunan şeker 2-deoksiribozdur, bu bir pentozdur (beş karbonlu şekerdir). Bitişik iki şekerden birinin 3 numaralı karbonu ile öbürünün 5 numaralı karbon atomu arasındaki fosfat grubu, bir fosfodiester bağı oluşturarak şekerleri birbirine bağlar. Fosfodiester bağın asimetrik olması nedeniyle DNA ipliğinin bir yönü vardır. Çifte sarmalda bir iplikteki nükleotitlerin birbirine bağlanma yönü, öbür ipliktekilerin yönünün tersidir. DNA ipliklerinin bu düzenine anti-paralel denir. DNA ipliklerin asimetrik olan uçları 5' (beş üssü) ve 3' (üç üssü) olarak adlandırılır, 5' uç bir fosfat grubu, 3' uç ise bir hidroksil grubu taşır. DNA ve RNA arasındaki başlıca farklardan biri, içerdikleri şekerdir, RNA'da 2-deoksiriboz yerine başka bir pentoz şeker olan riboz bulunur.
Çift sarmalı iki ipliğe bağlı bazlar arasındaki hidrojen bağları DNA'yı stabilize eder. DNA'da bulunan dört baz, adenin (A olarak kısaltılır), sitozin (C), guanin (G) ve timin (T) olarak adlandırılır. Bu dört baz şeker-fosfata bağlanarak bir nükleotit oluşturur, örneğin "adenozin monofosfat" bir nükleotittir.
Bazlar iki tip olarak sınıflandırılırlar: adenin ve guanin, pürin türevleridir, bunlar beş ve altı üyeli halkaların kaynaşmasından oluşmuş heterosiklik bileşiklerdir; sitozin ve timin ise pirimidin türevleridir, bunlar altı üyeli bir halkadan oluşur. Bir diğer baz olan urasil (U), sitozinin yıkımı sonucu seyrek olarak DNA'da bulunabilir. Kimyasal olarak DNA'ya benzeyen RNA'da timin yerine urasil bulunur.
Oyuklar
İki sarmal iplik DNA omurgasını oluşturur. Bu iplikler arasındaki boşluklar takip edilerek iki tane hayali boşluk veya oyuk daha bulunabilir. Bu oyuklar baz çiftlerine bitişiktir ve onlara bağlanmak için bir yer oluşturabilirler. Bu oyuklar birbirlerinin tam karşısında olmadıkları için büyüklükleri aynı değildir. Bunlardan büyük oyuk (majör oyuk) olarak adlandırılanı 22 Å genişliğinde, küçük (minör) oyuk ise 12 Å genişliğindedir. Küçük oyuğun darlığı nedeniyle bazların kenarlarına erişmek büyük oyuktan daha kolaydır. Bu nedenle, DNA'daki belli baz dizilerine bağlanan, transkripsiyon faktörü gibi proteinler büyük oyuktan bazların kenarlarına temas ederler. Hücredeki DNA'nın bazı bölgelerinde bu durum farklı olabilir (aşağıda "Alternatif çifte sarmal yapılar" bölümüne bakınız) ama oralarda dahi, eğer DNA normal B biçimini alacak şekilde burulsaydı görülecek büyüklük farklılıklarına göre adlandırılır.
Baz eşleşmesi
DNA'nın bir ipliğindeki bir baz tipi, öbür iplikten tek bir baz tipi ile bağ kurar. Buna tümleyici (komplemanter) baz eşleşmesi denir: pürinler pirimidinler ile hidrojen bağı kurar, A yalnızca T'ye bağlanır, C de yalnızca G'ye bağlanır. Çift sarmalda karşıdan karşıya birbirine bağlı iki baza bir baz çifti denir. Çift sarmalı kararlı kılan ayrıca hidrofobik etki ve pi istiflenmesi vardır, bunlar DNA dizisinden bağımsızdır. Hidrojen bağları kovalent bağlardan daha zayıf olduklarından kolayca kopup tekrar oluşabilirler. Dolayısıyla DNA zincirinin iki ipliği, mekanik güç ile veya yüksek sıcaklıkta bir fermuar gibi kolayca birbirinden ayrılabilir. Komplementerliğin bir sonucu olarak bir DNA sarmalındaki iki iplikli dizideki tüm bilgi ipliklerin her birinde kopyalanmış durumdadır, bu da DNA kopyalanması için esas bir özelliktir. Aslında komplementer baz çiftleri arasındaki spesifik ve tersinir etkileşimler DNA'nın canlılardaki işlevleri için şarttır.
İki tip baz çifti farklı sayıda hidrojen bağları oluşturur, AT'nin iki hidrojen bağı, GC'nin üç hidrojen bağı vardır (bakınız şekil). Dolayısıyla GC çiftleri AT baz çiftlerinden daha güçlüdür. Dolayısıyla iki DNA ipliğinin birbirine bağlanma gücünü belirleyen, hem DNA çift sarmalının uzunluğu hem de onu oluşturan GC baz çiftlerinin yüzde oranıdır. Yüksek oranda GC'li uzun DNA'ların iplikleri birbirine daha sıkı bağlıdır, AT oranı yüksek kısa sarmalların iplikleri ise birbiriyle daha zayıf etkileşirler. Biyolojide, DNA çifte sarmalının kolay ayrılması gereken bölgelerinde AT oranı yüksek olur, örneğin bazı promotörlerde bulunan TATAAT Pribnow kutusu. Laboratuvarda bu etkileşimin gücünü ölçmek için hidrojen bağlarını koparmak için gerekli sıcaklık, ergime sıcaklığı belirlenir (bu, Tm sıcaklığı olarak da adlandırılır). DNA çifte sarmalındaki tüm baz çiftleri eridikten sonra iplikler ayrışır ve çözeltide iki bağımsız molekül olarak varlığını sürdürür. Bu iki tek iplikli DNA molekülünün tek bir biçimi yoktur, ama bazı biçimler diğerlerinden daha kararlıdır.
Anlam ve ters anlam
Bir DNA dizisi, eğer ondan protein sentezlemeye yarayan mesajcı RNA kopyası ile aynı diziye sahipse, "anlamlı" olduğu söylenir. Öbür iplikteki diziye "ters anlamlı" dizi denir. Aynı DNA ipliğinin farklı bölgelerinde anlamlı ve ters anlamlı diziler bulunabilir, yani her iki iplikte hem anlamlı hem anlamsız diziler bulunur. Hem prokaryot ve ökaryotlarda ters anlamlı, yani protein üretimine yaramayan, RNA'nın üretildiği olur, bu RNA'ların işlevi hâlen tam bilinmemektedir. Bir görüşe göre ters anlamlı RNA, RNA-RNA baz eşleşmesi yoluyla gen ifadesinin düzenlenmesine yaramaktadır.
Bazı DNA dizilerinde anlam ve ters anlam kavramları birbirine karışır; çünkü bazen genler birbiriye örtüşebilir. Böyle durumlarda bazı DNA dizileri çifte görev yapar, bir iplik boyunca okununca bir protein kodlar, öbür iplik boyunca okununca ikinci bir protein kodlar. Bakterilerde bu tür gen örtüşmelerinin gen transkripsiyonunun düzenlenmesi ile ilişkili olduğuna dair bulgular vardır, virüslerde ise, genlerin örtüşmesi küçük bir viral genoma daha çok bilginin sığmasını sağlar.
Süper burulma
Süper burulma (İngilizce supercoiling) tabir edilen bir süreç ile DNA bir halat gibi burulabilir. "Gevşek" hâlinde DNA'daki bir iplik, her 10,4 baz çiftinde bir, çift sarmalın ekseni etrafında bir tam dönüş yapar. Ama, eğer DNA burulursa iplikler daha sıkı veya daha gevşek sarılı olabilir. Eğer DNA sarmalı sarılma yönünde burulursa buna pozitif süper burulma denir ve bazlar birbirlerine daha sıkı şekilde tutunurlar. Eğer DNA ters yönde burulursa, buna negatif süperburulma denir ve bazlar birbirlerinden daha kolay ayrışırlar. Doğadaki çoğu DNA molekülü az derecede negatif süper burguludur, bundan topoizomeraz adlı enzimler sorumludur. Bu enzimlerin bir işlevi transkripsiyon ve DNA ikileşmesi gibi süreçler sırasında DNA ipliklerine etki eden burulmayı bertaraf etmektir.
Alternatif çifte sarmal yapılar
DNA'nın çeşitli biçimleri (konformasyonları) mevcuttur. Ancak, canlılarda sadece A-DNA, B-DNA ve Z-DNA gözlemlenmiştir. DNA'nın hangi biçimi aldığı DNA dizisine, süper burulmanın yönü ve miktarına, bazlardaki kimyasal değişimlere ve çözeltinin özelliklerine (metal iyonu ve poliamin konsantrasyonu gibi) bağlıdır. Bu üç biçimden yukarıda betimlenmiş olan "B" biçimi, hücrelerde bulunan şartlar altında en sık görülenidir.
B biçimine kıyasla DNA'nın A biçimi daha geniş bir sarmaldır, küçük oluk daha geniş ve sığ, büyük oluk da daha dar ve derindir. A biçimli nükleik asitler, fizyolojik olmayan şartlarda, suyunu kaybetmiş DNA örneklerinde görülür, hücre içinde ise DNA ve RNA ipliklerinin birbirine sarılmasından oluşan karma (hibrit) eşleşmelerde, ayrıca bazı enzim-DNA komplekslerinde meydana gelebilir.Metilasyonla kimyasal değişime uğrayan DNA parçaları daha büyük biçimsel değişiklik gösterip Z biçimini alabilirler. Bu durumda iplikler sarmal ekseni etrafında dönerek sol elli bir spiral oluşturur, bu daha yaygın olan B biçimindekinin tersi yöndedir. Bu sıra dışı yapılar Z-DNA bağlayıcı proteinler tarafından tanınır ve transkripsiyon kontrolü ile ilişkili olduğu sanılmaktadır.
Dörtlü Sarmal yapılar
Doğrusal kromozomların uçlarında telomer olarak adlandırılan özelleşmiş bölgeler bulunur. Bu bölgelerin ana fonksiyonu kromozom uçlarının telomeraz adlı enzim aracılığıyla kopyalanmasını sağlamaktır. DNA'yı normalde kopyalayan enzimler kromozomların en uç kısımlarını kopyalayamadığı için bu kopyalama telomeraz aracılığıyla yapılır. Bu özelleşmiş kromozom başlıkları ayrıca DNA'nın uçlarını korurlar ve hücredeki DNA tamir sistemlerinin bunları tamir edilmesi gereken hasar olarak algılanmasını engellerler. İnsan hücrelerinde telomerler genelde TTAGGG dizisinin birkaç bin kere tekrarından oluşan tek iplikli DNA uzantılarıdır.
Bu guanin zengini diziler normal DNA'daki baz çiftleri yerine, dört bazlı birimlerden meydana gelmiş istiflenme kümeleri ile kromozom uçlarını stabilize ederler. Burada dört guanin bazı yassı bir tabaka oluşturur, bunlar da birbiri üzerine istiflenerek kararlı bir G-dörtlüsü (G-quadruplex) yapısı oluştururlar. Bu yapıların stabilizasyonu, bazların kenarları arasındaki hidrojen bağları ve her dört bazlı birimin ortasında yer alan bir metal iyonun şelasyonu ile gerçekleşir. Bu G-dörtlüleri başka yollardan da oluşabilir: tek bir ipliğin birkaç kere katlanması ile bu dörtlü birim oluşabilir veya ikiden fazla farklı paralel ipliğin her birinin ortak yapıya bir baz temin etmesi ile de bu dört baz bir araya gelebilir.
Bu istiflenmiş yapıların yanı sıra, telomerler ayrıca telomer ilmiği (T-ilmiği; İngilizce: telomere loops veya T-loops) adlı yapılar oluştururlar. Bunlar da tek iplikli DNA, telomer bağlanıcı proteinler tarafından stabilize edilmiş bir halka olarak kıvrılır. Bir T-ilmiğinin en ucundaki tek iplikli DNA, çift iplikli bir DNA bölgesine bağlıdır. Bu birleşme noktasında tek iplikli telomer DNA'sı, çift iplikli DNA'nın çifte sarmalını bozup iki sarmaldan biri ile baz eşleşmesi yapar. Bu üç sarmallı yapıya yer değişim halkası (İngilizce displacement loop veya D-loop) denir.
Kimyasal değişimler
Baz değişimleri
Kromatin adı verilen bir yapı içinde DNA'nın paketlenmesi ile kromozomlar meydana gelir. Bu paketlenme gen ifadesine etki eder. Baz değişimi (modifikasyonu) bu paketlenmeyle ilişkilidir, öyle ki gen ifadesinin az olduğu veya hiç olmadığı yerlerde sitozin bazları yüksek derecede metilasyona uğramıştır. Örneğin, sitozin metilasyonu ile 5-metilsitozin meydana gelir, bu X kromozomu inaktivasyonu için önemlidir. Ortalama metilasyon düzeyi canlıdan canlıya fark eder: solucan Caenorhabditis elegans'da sitozin metilasyonu olmaz, buna karşın omurgalı DNA'sının %1 kadarı 5-metilsitozin içerebilir. 5-metilsitozinin önemli bir baz olmasına rağmen, onun deaminasyonu sonucu bir timin bazı oluşur, bu yüzden metillenmiş sitozinler mutasyona eğilimlidirler. Diğer baz modifikasyonarı arasında bakterilerde görülen adenin metilasyonu ve kinetoplastitlerde urasilin glikozilasyonu sonunda meydana gelen "J-bazı" sayılabilir.
DNA hasarı
DNA çeşitli farklı mutajenler tarafından hasara uğrayabilir, bunun sonucunda DNA dizisi değişebilir. Mutajenler arasında başlıca, yükseltgen (oksitleyici) etmenler, alkilleyici etmenler ve yüksek enerjili elektromanyetik ışınlar (morötesi ışık ve X ışınları gibi) sayılabilir. DNA'da meydana gelen hasarın tipi mutagenin tipine bağlıdır. Örneğin, mor ötesi ışık timin ikilileri (timin dimerleri) oluşturarak DNA'ya hasar verir. Buna karşın, serbest radikaller veya hidrojen peroksit gibi yükseltgen etmenler çeşitli farklı türden hasar oluşturabilirler, baz değişimi (özellikle guanozin) ve iki iplikli kırılmalar gibi. Her bir insan hücresinde günde 500 baz yükseltgeyici zarar görür. Bu yükseltgeyici hasarlardan en zararlısı çift zincirli kırılmalardır; çünkü bunların onarımı zordur, bunlar DNA dizilerinde noktasal mutasyonlara, insersiyonlara ve delesyonlara ayrıca kromozomal translokasyonlara yol açabilirler.
Çoğu mutajen, iki baz çifti arasındaki boşluğa girer, buna enterkalasyon denir. Çoğu enterkalatörler aromatik ve düzlemsel moleküllerdir, bunlara örnek olarak etidyum bromür, daunomisin ve doksorubisin sayılabilir. Bir enterkalatörün iki baz çifti arasına girebilmesi için bunların arasının açılması, bunun olabilesi için de DNA sarmalının normalin aksi yönde burularak gevşemesi gerekir. Bunlar olunca transkripsiyon ve DNA ikilenmesi engellenir, zehirlenme ve mutasyonlar meydana gelir. Bu yüzden DNA enterkalatörleri çoğunlukla kanserojendir, bunların iyi bilinen örnekleri olarak benzopiren diol epoksit, akridin türevleri aflatoksin ve etidyum bromür sayılabilir. Tüm bunlara rağmen, DNA transkripsiyonuna engel olma özelliklerinden dolayı bu toksinler aynı zamanda hızla büyüyen kanser hücrelerini engellemek amacıyla kemoterapide kullanılırlar.
Biyolojik işlevleri
DNA, ökaryotlarda doğrusal kromozomlar, prokaryotlarda ise dairesel kromozomlar içinde bulunur. Bir hücredeki kromozomlar kümesine onun genomu denir; insan genomu 46 kromozom içinde yer alan yaklaşık 3 milyar baz çiftinden oluşur. Protein ve diğer işlevsel RNA molekülleri kodlayan bilgi, gen adı verilen DNA parçalarının dizisinde yer alır. Genlerdeki genetik bilginin aktarılması baz eşleşmesi ile gerçekleşir. Örneğin, transkripsiyon sırasında bir DNA dizisinin ona komplementer bir RNA dizisi olarak kopyalanması, DNA ile doğru RNA nükleotitler arasındaki çekim ile mümkün olur. Protein çevrimi (translasyon) denen süreç sırasında bu RNA dizisine kaşılık gelen bir protein sentezlenirken, RNA nükleotitleri arasında gene baz eşleşmesi olur. Bir diğer önemli biyolojik süreç, hücredeki genetik bilginin kopyalanması olan DNA ikilenmesidir. Bu işlevlerin ayrıntıları başka maddelerde işlenmiştir; burada DNA ile genomun fonksiyonlarını yerine getiren diğer moleküller arasındaki etkileşimler ele alınmıştır.
Genler ve genomlar
Genomu oluşturan DNA ökaryotlarda hücre çekirdeğinde, ayrıca az miktarda mitokondrilerde bulunur. Prokaryotlardaki DNA, sitoplazma içinde yer alan, düzensiz şekilli nükleoit denen cismin içindedir. Genom tarafından kodlanan bilgi genlerde yer alır, bir canlı birey tarafından taşınan bu bilginin tamamına onun genotipi denir. Gen kalıtımsal bir birimdir ve organizmanın belli bir özelliğini belirleyen bir DNA dizisi ile tanımlanır. Ayrıca, bu DNA bölgesinin transkripsiyonunu düzenleyen diziler (promotör ve hızlandırıcılar gibi) de vardır.
Çoğu biyolojik türde genomdaki dizilerin ancak ufak bir bölümü protein kodlar. Örneğin insan genomunun ancak %1'i protein eksonları kodlar, buna karşın insan DNA'sının %50'si protein kodlamayan, kendini tekrar eden dizilerden oluşur. Ökaryot genomlarında bu kadar çok protein kodlamayan DNA'nın bulunması ve türlerin genom büyüklüğündeki ("C-değeri"ndeki) büyük farklılıkların nedeni henüz anlaşılamamıştır ve "C değeri muamması" olarak bilinir. Ancak, protein kodlamayan (non-coding) DNA dizileri gene de işlevsel kodlamayan RNA molekülleri kodlamaktadır, bunlar da gen ifadesinin düzenlenmesinde rol oynarlar.
Bazı kodlamayan DNA dizileri kromozomlar için yapısal rol oynarlar. Telomer ve sentromerler tipik olarak çok az sayıda gen içerir, ama kromozomların işlev ve stabilitesi için önemlidir. İnsanlarda bulunan kodlamayan DNA'ların önemli bir türü psödogenlerdir, bunlar mutasyon sonucu çalışmaz hale gelmiş genlerin kopyalarıdır. Bu DNA dizileri genelde birer moleküler fosilden ibarettir ama bazen gen ikilenmesi ve ıraksak evrim süreçleri sonucu yeni genlerin oluşumuna ham madde olabilirler.
Transkripsiyon ve çevrim
Genler, işlevsel moleküller kodlayan DNA dizileridir, bunlar canlının fenotipini belirler. Protein kodlayan genler durumunda DNA dizisi bir mesajcı RNA dizisini tanımlar, bu da bir veya birkaç proteinin dizisini belirler. Genlerdeki DNA dizisi ile proteinlerdeki amino asit dizisi arasındaki ilişki, biyolojik çevrim (translasyon) kuralları tarafından belirlenir, bunlar topluca genetik kod ile özetlenir. Genetik kod, üç nükleotitlik dizilere karşılık gelen, üç harfli 'kelimelerden' oluşur (örneğin, ACT, CAG, TTT), bu üçlüler kodon olarak adlandırılır.
Transkripsiyonda, protein kodlayan bir genin kodonları önce RNA polimeraz tarafından bir mesajcı RNA şeklinde kopyalanır. Bu RNA kopya, ardından bir ribozom tarafından deşifre edilir; ribozom, mesajcı RNA ile amino asit taşıyan taşıyıcı RNA'lar arasında baz eşlemesi yaparak onu okur. Dört bazın 3'lü kombinasyonları olabildiği için 64 olası kodon vardır ( kombinasyon). Bunlar yirmi standart amino asidi kodlarlar, böylece çoğu amino asite birden çok kodon düşer. Ayrıca, protein kodlayıcı bölgenin sonuna işaret eden üç tane de 'stop' veya anlamsız (nonsense) kodon vardır, bunlar TAA, TGA ve TAG kodonlarıdır.
İkileşme
Canlıların çoğalması ve (çok hücreli canlıların) büyümesi için hücre bölünmesi gereklidir. Ancak bir hücre bölünürken DNA'sını da kopyalamak zorundadır ki iki yavru hücre ana hücredeki genetik bilginin aynısına sahip olsunlar. DNA'nın iki iplikli yapısı DNA ikileşmesi (DNA duplikasyonu) için basit bir mekanizma sağlar. İki iplik ayrışırlar, sonra her bir iplikteki dizinin komplementer dizisi DNA polimeraz adlı bir enzim tarafından imal edilir. Bu enzim, tümleyici ipliği sentezlemek için gereken her bazın doğru olanını baz eşleşmesi yoluyla seçer ve onu uzamakta olan ipliğe ekler. DNA polimeraz bir DNA ipliğini ancak 5' - 3' yönünde uzatabildiği için, bir çifte sarmalın antiparalel ipliklerininin kopyalanması için farklı mekanizmalar mevcuttur. Böylece, eski iplikteki baz, yeni ipliğe eklenen bazları belirler, sonunda hücre DNA'sının mükemmel bir kopyasını elde eder.
Proteinler ile etkileşim
DNA'nın tüm işlevleri onun proteinlerle olan etkileşimine bağlıdır. Bu protein etkileşimlerinin bazıları özgül-dışıdır (non-spesifiktir), bazılarında ise protein ancak belli bir DNA dizisine bağlanabilir. Enzimler de DNA'ya bağlanabilir ve bunlar arasında DNA baz disini transkripsiyon ve DNA ikilemesi için kopyalayan polimerazlar özellikle çok önemlidir.
DNA'ya bağlanıcı proteinler
DNA'ya bağlanan yapısal proteinler, non-spesifik DNA-protein etkileşimlerinin iyi anlaşılmış örneklerindendir. Kromozomlarda bulunan DNA, yapısal proteinlerle beraber kompleksler oluşturur. Bu proteinler DNA'yı kromatin adlı kompakt yapı içinde organize ederler. Ökaryotlarda kromatinin oluşmasında DNA'nın histon adlı küçük, bazik proteinlere bağlanması önemli bir rol oynar; prokaryotlarda ise çeşitli başka protein türleri DNA'ya bağlanır. Histonlar, nükleozom adlı disk şeklinde bir kompleks oluştururlar, çift iplikli DNA buna sarılarak iki kere bunun etrafında döner. Histonların bazik kalıntıları ile DNA'nın şeker-fosfat omurgasındaki asidik fosfatlar arasındaki iyonik bağlar, non-spesifik bir etkileşim oluşturur, baz dizisinden büyük ölçüde bağımsızdırlar. Bu bazik amino asitlerin kimyasal değişimleri arasında metilasyon, fosforilasyon ve asetilasyon sayılabilir. Bu kimyasal değişimler, DNA'nın histonlarla etkileşimini etkiler, bunun sonucunda DNA'ya transkripsiyon faktörlerinin erişimi ve transkripsiyon hızı değişir. Kromatinde bulunan diğer non-spesifik DNA'ya bağlanıcı proteinler arasında bulunan yüksek hareketli grup proteinleri (ing. high-mobility group proteins) bükülmüş veya distorte olmuş DNA'ya bağlanır. Bu proteinler, bitişik nükleozom gruplarını bükerek daha büyük ölçekli yapılar oluştururlar ve kromozomları meydana getirirler.
DNA'ya bağlanıcı proteinler arasında bulunan başlıca bir protein grubu, tek iplikli DNA'ya bağlanıcı proteinlerdir (bunlar tek iplikli DNA bağlayıcı protein olarak da adlandırılırlar). İnsanda replikasyon protein A bu protein ailesinin en iyi anlaşılmış üyesi sayılır, bu protein, çifte sarmalın ayrıştığı durumlarda, örneğin DNA ikileşmesi, rekombinasyon ve DNA tamirinde işlev görür. Bu proteinler tek iplikli DNA'yı kararlı kılar, onun sap-ilmik (stem-loop) oluşturmasına veya nükleazlar tarafından yıkımına engel olurlar.
Yukarıda değinilen proteinlerden farklı olarak başka proteinler belli DNA dizilerine bağlanacak şekilde evrimleşmişlerdir. Bunların en iyi araştırılmış olanları transkripsiyon faktörleridir, bunlar transkripsiyonu düzenleyen proteinlerdir. Her transkripsiyon faktörü belli bir DNA diziler kümesine bağlanır ve bu dizilere yakın protörleri olan genlerin transkripsiyonunu etkinleştirir veya engeller. Transkripsiyon faktörleri bunu iki farklı yoldan gerçekleştirir. Birincisi, transkripsiyondan sorumlu olan RNA polimeraz bağlanırlar, bunu ya doğrudan ya da aracı proteinlerle yaparlar, bunun sonucunda polimeraz promotöre yakın bir konuma yerleştirilmiş olur ve transkripsiyona başlaması mümkün hale gelir. Bir diğer yolda ise, transkripsiyon faktörleri promotörde yer alan histonları kimyasal değişime uğratan enzimlere bağlanırlar; bunun sonucunda polimerazın DNA'ya erişimi değişir.
Bu DNA bağlanma dizileri bir canlının genomunun her tarafında bulunabileceği için, bir transkripsiyon faktörünün etkinliğinde meydan gelen değişiklikler binlerce gene etki edebilir. Dolayısıyla bu proteinler çoklukla, çevresel değişiklikler, hücresel başkalaşım ve gelişimi kontrol eden süreçlerle ilişkili olan sinyal iletim süreçlerinin hedefidirler. Bu transkripsiyon faktörlerinin DNA ile etkileşimindeki spesifisite, proteinin DNA bazlarının kenarları ile yaptığı temaslardan kaynaklanmaktadır, bu sayede bu proteinler DNA'nın dizisini "okurlar". Bazlarla olan bu etkileşimlerin çoğu, bu bazlara kolaylıkla erişilebilen büyük olukta meydan gelir.
DNA değiştirici enzimler
Nükleaz ve ligazlar
Nükleazlar DNA iplikleri kesen enzimlerdir, fosfodiester bağlarının hidrolizini katalizlerler. DNA ipliklerinin uçlarındaki nükleotitleri hidrolizleyen nükleazlare eksonükleaz, ipliklerin iç kısımlarındaki bağları hidrolizleyenlere ise endonükleaz denir. Moleküler biyolojide en sık kullanılan endonükleazlar restriksiyon endonükleazlarıdır, bunlar DNA'yı belli dizilerde keserler. Örneğin soldaki resimde görülen EcoRV enzimi 6 bazlı 5'-GAT|ATC-3' dizisini tanır ve dik çizgi ile gösterilen noktada onu keser. Doğada bu enzimler, restriksiyon modifikasyon sisteminin bir parçası olarak, hücrenin içine giren faj DNA'sını sindirerek bakterileri fajlara karşı korumaya yararlar. Teknolojide bu enzimler moleküler klonlama ve DNA parmakizlemesi için kullanılır.
DNA ligaz enzimleri kesilmiş veya kırık DNA ipliklerini birleştirir. Ligazlar özellikle gecikmeli iplik DNA ikileşmesinde önemli bir rol oynarlar; çünkü replikasyon çatalında meydana gelen kısa DNA parçalarını birleştirirler. Ayrıca DNA tamiri ve genetik rekombinasyonda kullanılırlar.
Topoizomeraz ve helikazlar
Topoizomerazlar hem nükleaz hem de ligaz etkinliğine sahiptir. Bu proteinler DNA'daki süper burulma derecesini değiştirirler. Bu enzimlerin bazıları DNA sarmalının bir ipliğini kesip bunun öbürü etrafında dönmesini sağlar, sonra da DNA'daki kesiği tekrar birleştirir. Bu enzimlerin diğerleri ise DNA sarmalının bir ipliğini kesip öbür ipliğin bu kesiğin içinden kesmesini sağlarlar, sonra kesiği tekrar birleştirirler. Topoizomerazlar DNA'yla ilgili pek çok süreçte yer alırlar, DNA ikileşmesi ve transkripsiyonu gibi.
Helikazlar moleküler motor özellikli proteinlerdir. Nükleozit trifosfatlarda, özellikle ATP'de taşınan kimyasal enerjiyi kullanıp bazlar arasındaki hidrojen bağlarını kırarlar ve DNA çifte sarmalını ters yönde burarak onu tek iplikler halinde açarlar. Bu enzimler DNA bazlarına erişmeye gerek duyan enzimlerin bulunduğu süreçlerde gereklidir.
Polimerazlar
Nükleik asit polimerazları, nükleozit trifosfatlardan polinükleotit zincirler sentezleyen enzimlerdir. Ürettikleri ürünler var olan polinükleotit zincirlerinin (bunlara kalıp denir) kopyalarıdır. Bu enzimler, bir DNA zincirindeki en son nükleotitin 3' hidroksil grubuna yeni bir nükleotit ekleyerek çalışır. Dolayısıyla tüm polimerazlar 5' - 3' doğrultusunda ilerler. Bu enzimlerin aktif bölgesinde, gelen nükleozit trifosfat kalıp ile baz eşleşmesi yapar; bu sayede polimeraz, kalıba komplementer bir ipliği doğru bir şekilde sentezleyebilir. Polimerazlar kullandıkları kalıbın tipine göre sınıflandırılır.
DNA ikileşmesinde, DNA-bağımlısı DNA polimeraz, bir DNA dizisinin kopyasını yapar. Bu süreçte hata olmaması hayatî önem taşıdığı için bu tip polimerazlarının çoğunda prova okuma aktivitesi bulunur. Bunlarda, sentez reaksiyonunda meydana gelen ender hatalar, baz eşleşmesinin doğru olmamasıyla anlaşılır. Eğer bir uyumsuzluk algılanırsa, 3'-5' yönünde çalışan bir eksonükleaz aktivitesi etkinleştirilir ve hatalı baz çıkartılır. Çoğu canlıda DNA polimerazlar replizom olarak adlandırılan ve yardımcı alt birimler (DNA kıskacı ve helikazlar gibi) içeren büyük bir kompleks içinde yer alır.
RNA-bağımlısı DNA polimerazlar RNA ipliğinde bulunan diziyi DNA olarak kopyalayan özel bir polimeraz sınıfıdır. Ters transkiptazlar bu sınıfa dâhildir, bunlar viral enzimler olup hücrelerin retrovirüsler tarafından enfeksiyonunda yer alırlar. Telomerazlar da bu sınıfa dâhildir, bunlar da telomerlerin ikilenmesi için gereklidir. Telomerazı diğer bu tip enzimlerden farklı kılan bir özelliği, kullandığı RNA kalıbının kendi yapısının bir parçası olmasıdır.
Transkripsiyon, DNA-bağımlısı RNA polimeraz tarafından gerçekleştirilir, bu enzim DNA ipliğindeki diziyi RNA olarak kopyalar. Bir genin transkripsiyonu için RNA polimeraz, DNA üzerinde promotör adlı bir bölgeye bağlanır ve DNA ipliklerini ayrıştırır. Sonra genin dizisini bir RNA zinciri olarak kopyalar, ta ki terminatör (sonlayıcı, İng. 'terminator') adlı bir DNA bölgesine gelip orada durup DNA'dan kopana kadar. DNA bağımlı DNA polimerazda olduğu gibi, RNA polimeraz II (ökaryotlardaki çoğu genin transkripsiyonun yapan enzim) de çeşitli düzenleyici ve yardımcı proteinlerden oluşmuş büyük bir protein kompleksinin parçası olarak çalışır.
Genetik Rekombinasyon
Bir DNA sarmalı genelde başka DNA parçaları ile etkileşmez, hatta insan hücrelerinde farklı kromozomlar çekirdekte farklı bölgelerde yer alırlar. Farklı kromozomların fiziksel olarak bu şekilde ayrı tutulması DNA'nın kararlı bir bilgi deposu olarak işlev görmesinde önemli bir rol oynar. Kromozomların birbiriyle etkileştiği zamanlar sadece rekombinasyona girdikleri krosover sırasındadır. Krosover sırasında iki DNA sarmalı kesilir, bir bölüm yer değiştirir ve kesik uçlar birleşir.
Rekombinasyon sayesinde kromozomlar arasında genetik bilgi takası olur ve yeni gen kombinasyonları meydana gelir, bunun doğal seleksiyonun verimini artırdığı ve yeni proteinlerin hızlı evrimleşmesinde önemli olduğu düşünülmektedir. Genetik rekombinasyon DNA tamiriyle de ilişkilidir, özellikle çift iplikli kırılmalara hücrenin tepkisinde.
Kromozom sarılmasının en yaygın şekli homolog rekombinasyondur, bunda iki kromozom birbirine çok benzer dizilere sahiptir. Non-homolog rekombinasyon hücreye zarar verici olabilir çünkü kromozomal translokasyon ve genetik anormalliklere yol açabilir. Rekombinasyon tepkimesi rekombinaz olarak adlandırılan enzimler (örneğin RAD51) tarafından katalizlenir. Rekombinasyonun ilk adımı çift iplikli bir kesik oluşturulmasıdır, bu ya bir endonükleaz ya da DNA hasarı sonucunda meydana gelir. Rekombinaz tarafından kısmen katalizlenen bir dizi adım sonucunda iki sarmal en az bir Holliday bağlantısı tarafından birleştirilir: her sarmalın bir ipliği, öbür sarmalda ona komplementer olan öbür iplik ile kaynaşır. Holliday bağlantısı, tetrahedral bir yapıdır, bu şekilde birleşmiş iki kromozomda bir ipliğin bir diğeriyle yer değiştirmesiyle bu yapı kromozomlar boyunca ilerler. Rekombinasyon tepkimesi, bağlantının kesilmesi ve serbest kalan DNA uçlarının tekrar birleşmesi ile son bulur.
DNA metabolizmasının evrimi
DNA'da bulunan genetik bilgi tüm modern canlıların işlev görmesine, yani büyümesi ve çoğalmasına olanak sağlar. Ancak, 4 milyar yıldır sürmekte olan yaşamın tarihçesi boyunca DNA'nın bu işlevi yerine getirdiği belli değildir, yaşamın en eski biçimlerinin kullanmış olduğu kalıtsal malzemenin RNA olduğu öne sürülmüştür. RNA, hem genetik bilgi aktarma hem de ribozimlerin parçası olarak katalizör özelliğine sahip olmasından dolayı ilk hücrelerin metabolizmasında merkezî bir rol oynamış olabilir. Nükleik asitlerin hem kalıtımda hem de katalizde rol oynadığı bu eski RNA dünyası, günümüz genetik kodunun dört nükleotit bazından oluşmuş şekilde evrimleşmesine etki etmiş olabilir. Bunun nedeni, bir canlıdaki bazların sayısının azlığının replikasyon verimini artıracağı ama bazların çokluğunun ise ribozimlerin katalitik verimini artıracağı, bu iki zıt etki ile kalıtsal bilgiyi kodlayan baz sayısının dört olarak dengelenmiş olabileceği öne sürülmüştür.
Ne var ki, eski genetik sistemler hakkında doğrudan delil mevcut değildir; çünkü çoğu fosillerden DNA elde edilmesi mümkün değildir. Bunun nedeni, çevre etkilerine maruz kalan DNA'nın bir milyon yıldan az süre dayanması ve çözelti içinde zamanla küçük parçalara yıkımıdır. Eski DNA'nın izole edilmiş olduğuna dair iddialar vardır, özellikle 250 milyon yıl evvelden kalma bir tuz kristali içinde canlı kalmış bir bakterinin izole edildiği iddia edilmiştir ama bu iddialar tartışmalıdır.
Teknolojide kullanım
Gen mühendisliği
Modern biyoloji ve biyokimyada rekombinant DNA teknolojisi yoğun bir şekilde kullanılır. Rekombinant DNA başka DNA parçalarından bir araya getirilmiş yapay bir DNA'dır. DNA parçaları, plazmit veya viral vektörler aracılığıyla canlıların içine transformasyon yoluyla sokulabilir. Bu yolla ortaya çıkan, genetik değişime uğramış canlılar kullanılarak rekombinant proteinler üretilebilir, bunlar tıbbi araştırmalarda veya tarımda kullanılabilir.
Adlî bilim
Adli bilimciler, bir suç mahalinde bulunmuş kan, meni, deri, tükürük veya saçta bulunan DNA'yı kullanarak bir failin kimliğini belirleyebilirler. Bu işleme genetik parmak izi çıkarma veya genetik profilleme denir. DNA profillemesinde, tekrarlı diziler (mikrosatelit ve minisatelit) içeren DNA'nın değişken kısımlarının uzunlukları belirlenir, bunlar farklı insanlarda karşılaştırılır. Bu yöntem bir suçlunun tanınması için son derece güvenilir bir yöntemdir. Ancak, eğer suç mahaline birden fazla kişinin DNA'sı bulaşmışsa bu kimlik belirleme işlemi karmaşıklaşabilir. DNA profillemesi 1984'te Britanyalı genetikçi Sir Alec Jeffreys tarafından geliştirilmiş ve adli bilimde ilk defa 1988'de Enderby cinayetleri için Colin Pitchfork'un suçlu bulnmasında kullanılmıştır. Bazı tür suçları işlemiş kişiler bir veritabanında depolanmak amacıyla kendi DNA'larından bir örnek vermeye mecbur tutulabilirler. Bu sayede suç mahalinde bulunmuş DNA örneğinden başka elde hiçbir delil bulunmayan bazı eski vakalar çözülebilmiştir. DNA profillemesi katliam kurbanlarının kimliklerinin belirlenmesinde de kullanılmıştır.
Biyoenformatik
DNA dizilerinin bilgisayar aracılığıyla işlenmesi, aranması ve analizi, biyoenformatik bilminin konuları arasındadır. DNA dizilerinin depolanması ve aranması için yöntemlerin geliştirilmesi sayesinde bilgisayar bilimlerinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir, özellikle dizi arama algoritmaları, makine öğrenimi ve veritabanı teorisi konularında. Dizi arama ve eşleştirme algoritmaları harflerden oluşan uzun diziler içinde daha kısa harf dizilerinin bulunmasıyla ilgilidir, bunlar belli nükleotit dizilerinin bulunması için geliştirilmiştir.Yazı editörü programlarının kullandığı algoritmalar DNA dizileri durumunda son derece verimsiz çalışırlar, DNA dizilerini oluşturan farklı karakterlerin küçük sayısından dolayı. Bununla ilişkili olan dizi hizalama problemi ise benzer dizileri bulmayı ve bunları birbirinden farklı kılan mutasyonları tanımlamayı amaçlar. Bu teknikler, özellikle çoklu dizi hizalaması, filogenetik ilişki ve protein işlevi araştırmalarında kullanılır. Bir genomun tamamına karşılık gelen DNA dizilerinin kullanılması için bu dizilerin üzerinde genlerin ve onların düzenleyici elemanlarının yerlerinin kaydedilmesi (İng. annotation) gerekmektedir. DNA dizilerinde protein veya RNA kodlayıcı genlerin özelliklerine sahip bölgelerin tanınması, gen bulma algoritmaları sayesinde mümkündür, bunlar sayesinde bilim insanları bir genin ürününü, bu ürün daha laboratuvarda saflaştırılmadan önce tahmin edebilirler.
DNA nanoteknolojisi
DNA nanoteknolojisi DNA'ya has moleküler tanıma özelliklerini kullanarak faydalı özelliklere sahip, kendi kendini oluşturan, dallı DNA kompleksleri imal eder. DNA böylece biyolojik bilgi taşımak için değil, yapısal bir malzeme olarak kullanılır. Bu yolla iki boyutlu periyodik dizilimler ve polihedral şekilli üç boyutlu yapılar yaratılmıştır. Nanomekanik araçlar ve algoritmik olarak oluşan yapılar da gösterilmiş, bu DNA yapıları ile başka moleküllerin (altın nano tanecikleri ve streptavidin proteinlerinin) düzenlenmesi sağlanabilmiştir.
Tarih ve antropoloji
Zaman içinde DNA'da biriken mutasyonlar sonra kalıtsal olarak aktarıldığı için, taşıdığı bilgi bir anlamda tarihseldir. Genetikçiler DNA dizlerini karşılaştırarak bir canlının evrimsel tarihi yani onun filogenetiği hakkında çıkarımlar yapabilirler. Filogenetik sahası evrimsel biyolojide güçlü bir araçtır. Bir türün bireylerine ait DNA dizileri karşılaştırıldığında topluluk genetikçileri o topluluğun tarihine dair bilgiler edinebilirler. Ekolojik genetikten antropolojiye kadar uzanan çeşitli sahalarda bu bilgilerden yararlanılabilir. Örneğin, Tevrat'ta söz konusu olan İsrail'in on kayıp kavmi, DNA bulguları ile tanımlanmaktadır.
DNA ayrıca aile ilişkilerini belirlemek için de kullanılmıştır, örneğin Amerikan başkanlarından Thomas Jefferson'un kölesi Sally Hemings'in soyundan kişiler ile Jefferson arasında akrabalık olduğunun kanıtlanmasında. Bu şekilde kullanım, yukarıda değinilen suç tahkikatlarında DNA'nın kullanılmasına benzerdir. Nitekim, bazı tahkikatların çözümlenmesi, suç mahalinde bulunan DNA'nın suçlunun akrabalarının DNA'sıyla uyuşması sayesinde olmuştur.
DNA araştırmasının tarihçesi
DNA ilk kez İsviçreli hekim Friedrich Miescher tarafından saflaştırılmıştır, kendisi 1869'da atık cerrahi pansumanlardaki irin içinde mikroskobik bir madde keşfetmiştir. Hücre çekirdeklerinde (nükleus) bulunduğu için ona "nüklein" adını vermiştir. 1919'da Phoebus Levene, nükleotit birimleri oluşturan baz, şeker ve fosfatı tanımlamıştır. Levene DNA'nın, birbirine fosfat grupları ile bağlı olan nükleotit birimlerden oluşan bir zincir olduğunu öne sürmüştür. Ancak, Levene, bu zincirin kısa olduğunu ve bazların kendini tekrar eden bir sıralamaya sahip olduğunu düşünmüştür. 1937'de William Astbury DNA'nın düzenli bir yapıya sahip olduğunu gösteren ilk X ışını difraksiyon görüntülerini elde etti.
1928'de Frederick Griffith, Pnömokok bakterisinin "düz" şeklini belirleyen özelliğin "buruşuk" şekilli Pnömokok bakterilere aktarılmasının mümkün olduğunu, bunun için ölü "düz" bakterilerin canlı "buruşuk" bakterilerle karıştırılmasının yettiğini gösterdi. Bu deneysel sistemi kullanarak Oswald Avery ve arkadaşları Colin MacLeod ve Maclyn McCarty 1943'te değiştirici etmenin DNA olduğunu gösterdiler. 1952'de Alfred Hershey ve Martha Chase tarafından Hershey-Chase deneyinde T2 fajının genetik malzemesinin DNA olduğunu göstererek DNA’nın kalıtımdaki rolünü teyit ettiler.
1953'te James D. Watson ve Francis Crick DNA'nın bugün kabul görmüş yapısını Nature dergisinde öne sürdüler. Çift sarmallı moleküler modelleri tek bir X-ışını kırınım resmine dayanmaktaydı, bu resim Rosalind Franklin ve Raymond Gosling tarafından Mayıs 1952'de elde edilmişti. Modellerini dayandırdıkları bir diğer bilgi Erwin Chargaff'ın evvelki yıllarda kendilerine özel olarak iletmiş olduğu, DNA bazlarının birbiriyle eşleştiğiydi. Chargaff kuralları hem B-DNA'nın hem de A-DNA'nın çifte sarmallı biçimini tespit etmekte önemli bir rol oynamıştır.
Watson ve Crick modelini destekleyen deneysel kanıtlar Nature dergisinin aynı sayısında yayımlanan beş makalede yer aldı. Bunlardan Franklin ve Gosling'in makalesi, Watson ve Crick modelini kısmen destekleyen, kendi X-ışını kırınım verileri ve analiz yönteminin ilk yayımlanmasıydı. Dergini aynı sayısında DNA yapısı hakkında Maurice Wilkins ve iki arkadaşının bir makalesi vardı, onların in vivo B-DNA X-ışını kırınım örüntüleri üzerinde yaptıkları analizler, iki sayfa geride Crick ve Watson tarafından önerilen çifte sarmal modelini destekliyordu. 1962'de Franklin'in ölümünden sonra Watson, Crick ve Wilkins birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazandılar. O zamanki Nobel ödülleri ancak hayatta olan kişilere ödülün verilmesine izin veriyordu. Keşif için kimlerin kredi alması gerektiği hakkında tartışma devam etmektedir.
Crick, 1957'de yaptığı etkili bir sunumda, moleküler biyolojinin "Temel Dogması"nı ortaya koyarak DNA, RNA ve proteinler arasındaki ilişkiyi, bu konuda kanıtlar henüz tamamen toplanmadan özetledi, ayrıca "adaptör hipotezi"ni dile getirdi. Çift sarmallı yapının ima ettiği kopyalama mekanizmasının teyidi, 1958'de yayımlanan Meselson-Stahl deneyi ile edildi. Crick ve arkadaşları tarafından yapılan diğer çalışmalar genetik kodun, kodon olarak adlandırılan, örtüşmeyen baz üçlülerinden oluştuğunu gösterdi, bu sayede Har Gobind Khorana, Robert W. Holley ve Marshall Warren Nirenberg genetik kodu çözdüler. Bu keşifler moleküler biyolojinin doğumuna karşılık gelir.
Ayrıca bakınız
Notlar
- ^ a b Alberts, Bruce (2002). Molecular Biology of the Cell; Fourth Edition. New York and London: Garland Science. ISBN . 3 Ekim 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Butler, John M. (2001). Forensic DNA Typing. Elsevier. ISBN .pp. 14–15.
- ^ Mandelkern M, Elias J, Eden D, Crothers D (1981). "The dimensions of DNA in solution". J Mol Biol. 152 (1). ss. 153-61. doi:10.1016/0022-2836(81)90099-1. (PMID) 7338906.
- ^ Gregory S; ve diğerleri. (2006). "The DNA sequence and biological annotation of human chromosome 1". Nature. 441 (7091). ss. 315-21. doi:10.1038/nature04727. (PMID) 16710414.
- ^ Watson J, Crick F (1953). "Molecular structure of nucleic acids; a structure for deoxyribose nucleic acid" (PDF). Nature. 171 (4356). ss. 737-8. doi:10.1038/171737a0. (PMID) 13054692. 23 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ a b Berg J., Tymoczko J. and Stryer L. (2002) Biochemistry. W. H. Freeman and Company
- ^ Abbreviations and Symbols for Nucleic Acids, Polynucleotides and their Constituents 5 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . IUPAC-IUB Commission on Biochemical Nomenclature (CBN), Accessed 03 Jan 2006
- ^ a b Ghosh A, Bansal M (2003). "A glossary of DNA structures from A to Z". Acta Crystallogr D Biol Crystallogr. 59 (Pt 4). ss. 620-6. doi:10.1107/S0907444903003251. (PMID) 12657780.
- ^ Wing R, Drew H, Takano T, Broka C, Tanaka S., Itakura K, Dickerson R (1980). "Crystal structure analysis of a complete turn of B-DNA". Nature. 287 (5784). ss. 755-8. doi:10.1038/287755a0. (PMID) 7432492.
- ^ Pabo C, Sauer R (1984). "Protein-DNA recognition". Annu Rev Biochem. Cilt 53. ss. 293-321. doi:10.1146/annurev.bi.53.070184.001453. (PMID) 6236744.
- ^ Ponnuswamy P, Gromiha M (1994). "On the conformational stability of oligonucleotide duplexes and tRNA molecules". J Theor Biol. 169 (4). ss. 419-32. doi:10.1006/jtbi.1994.1163. (PMID) 7526075.
- ^ Clausen-Schaumann H, Rief M, Tolksdorf C, Gaub H (2000). "Mechanical stability of single DNA molecules". Biophys J. 78 (4). ss. 1997-2007. (PMID) 10733978. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Chalikian T, Völker J, Plum G, Breslauer K (1999). "A more unified picture for the thermodynamics of nucleic acid duplex melting: a characterization by calorimetric and volumetric techniques". Proc Natl Acad Sci USA. 96 (14). ss. 7853-8. doi:10.1073/pnas.96.14.7853. (PMID) 10393911. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ deHaseth P, Helmann J (1995). "Open complex formation by Escherichia coli RNA polymerase: the mechanism of polymerase-induced strand separation of double helical DNA". Mol Microbiol. 16 (5). ss. 817-24. doi:10.1111/j.1365-2958.1995.tb02309.x. (PMID) 7476180.
- ^ Isaksson J, Acharya S, Barman J, Cheruku P, Chattopadhyaya J (2004). "Single-stranded adenine-rich DNA and RNA retain structural characteristics of their respective double-stranded conformations and show directional differences in stacking pattern". Biochemistry. 43 (51). ss. 15996-6010. doi:10.1021/bi048221v. (PMID) 15609994.
- ^ Designation of the two strands of DNA 24 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . JCBN/NC-IUB Newsletter 1989, Accessed 07 May 2008
- ^ Hüttenhofer A, Schattner P, Polacek N (2005). "Non-coding RNAs: hope or hype?". Trends Genet. 21 (5). ss. 289-97. doi:10.1016/j.tig.2005.03.007. (PMID) 15851066.
- ^ Munroe S (2004). "Diversity of antisense regulation in eukaryotes: multiple mechanisms, emerging patterns". J Cell Biochem. 93 (4). ss. 664-71. doi:10.1002/jcb.20252. (PMID) 15389973.
- ^ Makalowska I, Lin C, Makalowski W (2005). "Overlapping genes in vertebrate genomes". Comput Biol Chem. 29 (1). ss. 1-12. doi:10.1016/j.compbiolchem.2004.12.006. (PMID) 15680581.
- ^ Johnson Z, Chisholm S (2004). "Properties of overlapping genes are conserved across microbial genomes". Genome Res. 14 (11). ss. 2268-72. doi:10.1101/gr.2433104. (PMID) 15520290.
- ^ Lamb R, Horvath C (1991). "Diversity of coding strategies in influenza viruses". Trends Genet. 7 (8). ss. 261-6. (PMID) 1771674.
- ^ Benham C, Mielke S (2005). "DNA mechanics". Annu Rev Biomed Eng. Cilt 7. ss. 21-53. doi:10.1146/annurev.bioeng.6.062403.132016. (PMID) 16004565.
- ^ a b Champoux J (2001). "DNA topoisomerases: structure, function, and mechanism". Annu Rev Biochem. Cilt 70. ss. 369-413. doi:10.1146/annurev.biochem.70.1.369. (PMID) 11395412.
- ^ a b Wang J (2002). "Cellular roles of DNA topoisomerases: a molecular perspective". Nat Rev Mol Cell Biol. 3 (6). ss. 430-40. doi:10.1038/nrm831. (PMID) 12042765.
- ^ Basu H, Feuerstein B, Zarling D, Shafer R, Marton L (1988). "Recognition of Z-RNA and Z-DNA determinants by polyamines in solution: experimental and theoretical studies". J Biomol Struct Dyn. 6 (2). ss. 299-309. (PMID) 2482766.
- ^ Leslie AG, Arnott S, Chandrasekaran R, Ratliff RL (1980). "Polymorphism of DNA double helices". J. Mol. Biol. 143 (1). ss. 49-72. doi:10.1016/0022-2836(80)90124-2. (PMID) 7441761.
- ^ Wahl M, Sundaralingam M (1997). "Crystal structures of A-DNA duplexes". Biopolymers. 44 (1). ss. 45-63. doi:10.1002/(SICI)1097-0282(1997)44:1. (PMID) 9097733.
- ^ Lu XJ, Shakked Z, Olson WK (2000). "A-form conformational motifs in ligand-bound DNA structures". J. Mol. Biol. 300 (4). ss. 819-40. doi:10.1006/jmbi.2000.3690. (PMID) 10891271.
- ^ Rothenburg S, Koch-Nolte F, Haag F (2001). "DNA methylation and Z-DNA formation as mediators of quantitative differences in the expression of alleles". Immunol Rev. Cilt 184. ss. 286-98. doi:10.1034/j.1600-065x.2001.1840125.x. (PMID) 12086319.
- ^ Oh D, Kim Y, Rich A (2002). "Z-DNA-binding proteins can act as potent effectors of gene expression in vivo". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 99 (26). ss. 16666-71. doi:10.1073/pnas.262672699. (PMID) 12486233.
- ^ Created from NDB UD0017 7 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . koordinatlarından üretilmiştir.
- ^ a b Greider C, Blackburn E (1985). "Identification of a specific telomere terminal transferase activity in Tetrahymena extracts". Cell. 43 (2 Pt 1). ss. 405-13. doi:10.1016/0092-8674(85)90170-9. (PMID) 3907856.
- ^ a b c Nugent C, Lundblad V (1998). "The telomerase reverse transcriptase: components and regulation". Genes Dev. 12 (8). ss. 1073-85. doi:10.1101/gad.12.8.1073. (PMID) 9553037. 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Wright W, Tesmer V, Huffman K, Levene S, Shay J (1997). "Normal human chromosomes have long G-rich telomeric overhangs at one end". Genes Dev. 11 (21). ss. 2801-9. doi:10.1101/gad.11.21.2801. (PMID) 9353250. 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ a b Burge S, Parkinson G, Hazel P, Todd A, Neidle S (2006). "Quadruplex DNA: sequence, topology and structure". Nucleic Acids Res. 34 (19). ss. 5402-15. doi:10.1093/nar/gkl655. (PMID) 17012276. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Parkinson G, Lee M, Neidle S (2002). "Crystal structure of parallel quadruplexes from human telomeric DNA". Nature. 417 (6891). ss. 876-80. doi:10.1038/nature755. (PMID) 12050675.
- ^ Griffith J, Comeau L, Rosenfield S, Stansel R, Bianchi A, Moss H, de Lange T (1999). "Mammalian telomeres end in a large duplex loop". Cell. 97 (4). ss. 503-14. doi:10.1016/S0092-8674(00)80760-6. (PMID) 10338214.
- ^ Klose R, Bird A (2006). "Genomic DNA methylation: the mark and its mediators". Trends Biochem Sci. 31 (2). ss. 89-97. doi:10.1016/j.tibs.2005.12.008. (PMID) 16403636.
- ^ Bird A (2002). "DNA methylation patterns and epigenetic memory". Genes Dev. 16 (1). ss. 6-21. doi:10.1101/gad.947102. (PMID) 11782440.
- ^ Walsh C, Xu G (2006). "Cytosine methylation and DNA repair". Curr Top Microbiol Immunol. Cilt 301. ss. 283-315. doi:10.1007/3-540-31390-7_11. (PMID) 16570853.
- ^ Ratel D, Ravanat J, Berger F, Wion D (2006). "N6-methyladenine: the other methylated base of DNA". Bioessays. 28 (3). ss. 309-15. doi:10.1002/bies.20342. (PMID) 16479578.
- ^ Gommers-Ampt J, Van Leeuwen F, de Beer A, Vliegenthart J, Dizdaroglu M, Kowalak J, Crain P, Borst P (1993). "beta-D-glucosyl-hydroxymethyluracil: a novel modified base present in the DNA of the parasitic protozoan T. brucei". Cell. 75 (6). ss. 1129-36. doi:10.1016/0092-8674(93)90322-H. (PMID) 8261512.
- ^ PDB 1JDG 22 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . koordinatlarından üretilmiştir
- ^ Douki T, Reynaud-Angelin A, Cadet J, Sage E (2003). "Bipyrimidine photoproducts rather than oxidative lesions are the main type of DNA damage involved in the genotoxic effect of solar UVA radiation". Biochemistry. 42 (30). ss. 9221-6. doi:10.1021/bi034593c. (PMID) 12885257.
- ^ Cadet J, Delatour T, Douki T, Gasparutto D, Pouget J, Ravanat J, Sauvaigo S (1999). "Hydroxyl radicals and DNA base damage". Mutat Res. 424 (1–2). ss. 9-21. (PMID) 10064846.
- ^ Shigenaga M, Gimeno C, Ames B (1989). "Urinary 8-hydroxy-2′-deoxyguanosine as a biological marker of in vivo oxidative DNA damage". Proc Natl Acad Sci USA. 86 (24). ss. 9697-701. doi:10.1073/pnas.86.24.9697. (PMID) 2602371. 7 Mart 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Cathcart R, Schwiers E, Saul R, Ames B (1984). "Thymine glycol and thymidine glycol in human and rat urine: a possible assay for oxidative DNA damage" (PDF). Proc Natl Acad Sci USA. 81 (18). ss. 5633-7. doi:10.1073/pnas.81.18.5633. (PMID) 6592579. 25 Haziran 2008 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Valerie K, Povirk L (2003). "Regulation and mechanisms of mammalian double-strand break repair". Oncogene. 22 (37). ss. 5792-812. doi:10.1038/sj.onc.1206679. (PMID) 12947387.
- ^ Ferguson L, Denny W (1991). "The genetic toxicology of acridines". Mutat Res. 258 (2). ss. 123-60. (PMID) 1881402.
- ^ Jeffrey A (1985). "DNA modification by chemical carcinogens". Pharmacol Ther. 28 (2). ss. 237-72. doi:10.1016/0163-7258(85)90013-0. (PMID) 3936066.
- ^ Stephens T, Bunde C, Fillmore B (2000). "Mechanism of action in thalidomide teratogenesis". Biochem Pharmacol. 59 (12). ss. 1489-99. doi:10.1016/S0006-2952(99)00388-3. (PMID) 10799645.
- ^ Braña M, Cacho M, Gradillas A, de Pascual-Teresa B, Ramos A (2001). "Intercalators as anticancer drugs". Curr Pharm Des. 7 (17). ss. 1745-80. doi:10.2174/1381612013397113. (PMID) 11562309.
- ^ Venter J; ve diğerleri. (2001). "The sequence of the human genome". Science. 291 (5507). ss. 1304-51. doi:10.1126/science.1058040. (PMID) 11181995.
- ^ Thanbichler M, Wang S, Shapiro L (2005). "The bacterial nucleoid: a highly organized and dynamic structure". J Cell Biochem. 96 (3). ss. 506-21. doi:10.1002/jcb.20519. (PMID) 15988757.
- ^ Wolfsberg T, McEntyre J, Schuler G (2001). "Guide to the draft human genome". Nature. 409 (6822). ss. 824-6. doi:10.1038/35057000. (PMID) 11236998.
- ^ Gregory T (2005). "The C-value enigma in plants and animals: a review of parallels and an appeal for partnership". Ann Bot (Lond). 95 (1). ss. 133-46. doi:10.1093/aob/mci009. (PMID) 15596463. 16 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ The ENCODE Project Consortium (2007). "Identification and analysis of functional elements in 1% of the human genome by the ENCODE pilot project". Nature. 447 (7146). ss. 799-816. doi:10.1038/nature05874.
- ^ PDB 1MSW 6 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . koordinatlarından üretilmiştir
- ^ Pidoux A, Allshire R (2005). "The role of heterochromatin in centromere function". Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci. 360 (1455). ss. 569-79. doi:10.1098/rstb.2004.1611. (PMID) 15905142.
- ^ Harrison P, Hegyi H, Balasubramanian S, Luscombe N, Bertone P, Echols N, Johnson T, Gerstein M (2002). . Genome Res. 12 (2). ss. 272-80. doi:10.1101/gr.207102. (PMID) 11827946. 28 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Harrison P, Gerstein M (2002). "Studying genomes through the aeons: protein families, pseudogenes and proteome evolution". J Mol Biol. 318 (5). ss. 1155-74. doi:10.1016/S0022-2836(02)00109-2. (PMID) 12083509.
- ^ Albà M (2001). "Replicative DNA polymerases". Genome Biology. 2 (1). ss. REVIEWS3002. doi:10.1186/gb-2001-2-1-reviews3002. (PMID) 11178285.
- ^ Sandman K, Pereira S, Reeve J (1998). "Diversity of prokaryotic chromosomal proteins and the origin of the nucleosome". Cell Mol Life Sci. 54 (12). ss. 1350-64. doi:10.1007/s000180050259. (PMID) 9893710.
- ^ Dame RT (2005). "The role of nucleoid-associated proteins in the organization and compaction of bacterial chromatin". Mol. Microbiol. 56 (4). ss. 858-70. doi:10.1111/j.1365-2958.2005.04598.x. (PMID) 15853876.
- ^ Luger K, Mäder A, Richmond R, Sargent D, Richmond T (1997). "Crystal structure of the nucleosome core particle at 2.8 A resolution". Nature. 389 (6648). ss. 251-60. doi:10.1038/38444. (PMID) 9305837.
- ^ Jenuwein T, Allis C (2001). "Translating the histone code". Science. 293 (5532). ss. 1074-80. doi:10.1126/science.1063127. (PMID) 11498575.
- ^ Ito T. "Nucleosome assembly and remodelling". Curr Top Microbiol Immunol. Cilt 274. ss. 1-22. (PMID) 12596902.
- ^ Thomas J (2001). "HMG1 and 2: architectural DNA-binding proteins". Biochem Soc Trans. 29 (Pt 4). ss. 395-401. doi:10.1042/BST0290395. (PMID) 11497996.
- ^ Grosschedl R, Giese K, Pagel J (1994). "HMG domain proteins: architectural elements in the assembly of nucleoprotein structures". Trends Genet. 10 (3). ss. 94-100. doi:10.1016/0168-9525(94)90232-1. (PMID) 8178371.
- ^ Iftode C, Daniely Y, Borowiec J (1999). "Replication protein A (RPA): the eukaryotic SSB". Crit Rev Biochem Mol Biol. 34 (3). ss. 141-80. doi:10.1080/10409239991209255. (PMID) 10473346.
- ^ PDB 1LMB 6 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . koordinatlarından üretilmiştir
- ^ Myers L, Kornberg R (2000). "Mediator of transcriptional regulation". Annu Rev Biochem. Cilt 69. ss. 729-49. doi:10.1146/annurev.biochem.69.1.729. (PMID) 10966474.
- ^ Spiegelman B, Heinrich R (2004). "Biological control through regulated transcriptional coactivators". Cell. 119 (2). ss. 157-67. doi:10.1016/j.cell.2004.09.037. (PMID) 15479634.
- ^ Li Z, Van Calcar S, Qu C, Cavenee W, Zhang M, Ren B (2003). "A global transcriptional regulatory role for c-Myc in Burkitt's lymphoma cells". Proc Natl Acad Sci USA. 100 (14). ss. 8164-9. doi:10.1073/pnas.1332764100. (PMID) 12808131. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Pabo C, Sauer R (1984). "Protein-DNA recognition". Annu Rev Biochem. Cilt 53. ss. 293-321. doi:10.1146/annurev.bi.53.070184.001453. (PMID) 6236744.
- ^ PDB 1RVA 6 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . koordinatlarından yaratılmıştır
- ^ Bickle T, Krüger D (1993). "Biology of DNA restriction". Microbiol Rev. 57 (2). ss. 434-50. (PMID) 8336674.
- ^ Doherty A, Suh S (2000). "Structural and mechanistic conservation in DNA ligases". Nucleic Acids Res. 28 (21). ss. 4051-8. doi:10.1093/nar/28.21.4051. (PMID) 11058099. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Schoeffler A, Berger J (2005). "Recent advances in understanding structure-function relationships in the type II topoisomerase mechanism". Biochem Soc Trans. 33 (Pt 6). ss. 1465-70. doi:10.1042/BST20051465. (PMID) 16246147.
- ^ Tuteja N, Tuteja R (2004). "Unraveling DNA helicases. Motif, structure, mechanism and function". Eur J Biochem. 271 (10). ss. 1849-63. doi:10.1111/j.1432-1033.2004.04094.x. (PMID) 15128295.
- ^ a b Joyce C, Steitz T (1995). "Polymerase structures and function: variations on a theme?". J Bacteriol. 177 (22). ss. 6321-9. (PMID) 7592405. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Hubscher U, Maga G, Spadari S (2002). "Eukaryotic DNA polymerases". Annu Rev Biochem. Cilt 71. ss. 133-63. doi:10.1146/annurev.biochem.71.090501.150041. (PMID) 12045093.
- ^ Johnson A, O'Donnell M (2005). "Cellular DNA replicases: components and dynamics at the replication fork". Annu Rev Biochem. Cilt 74. ss. 283-315. doi:10.1146/annurev.biochem.73.011303.073859. (PMID) 15952889.
- ^ Tarrago-Litvak L, Andréola M, Nevinsky G, Sarih-Cottin L, Litvak S (1994). "The reverse transcriptase of HIV-1: from enzymology to therapeutic intervention". FASEB J. 8 (8). ss. 497-503. (PMID) 7514143. 5 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Martinez E (2002). "Multi-protein complexes in eukaryotic gene transcription". Plant Mol Biol. 50 (6). ss. 925-47. doi:10.1023/A:1021258713850. (PMID) 12516863.
- ^ PDB 1M6G 10 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde . kordinatlarından üretilmiştir
- ^ Cremer T, Cremer C (2001). "Chromosome territories, nuclear architecture and gene regulation in mammalian cells". Nature Reviews Genetics. 2 (4). ss. 292-301. doi:10.1038/35066075. (PMID) 11283701.
- ^ Pál C, Papp B, Lercher M (2006). "An integrated view of protein evolution". Nature Reviews Genetics. 7 (5). ss. 337-48. doi:10.1038/nrg1838. (PMID) 16619049.
- ^ O'Driscoll M, Jeggo P (2006). "The role of double-strand break repair - insights from human genetics". Nature Reviews Genetics. 7 (1). ss. 45-54. doi:10.1038/nrg1746. (PMID) 16369571.
- ^ Vispé S, Defais M (1997). "Mammalian Rad51 protein: a RecA homologue with pleiotropic functions". Biochimie. 79 (9-10). ss. 587-92. doi:10.1016/S0300-9084(97)82007-X. (PMID) 9466696.
- ^ Neale MJ, Keeney S (2006). "Clarifying the mechanics of DNA strand exchange in meiotic recombination". Nature. 442 (7099). ss. 153-8. doi:10.1038/nature04885. (PMID) 16838012.
- ^ Dickman M, Ingleston S, Sedelnikova S, Rafferty J, Lloyd R, Grasby J, Hornby D (2002). "The RuvABC resolvasome". Eur J Biochem. 269 (22). ss. 5492-501. doi:10.1046/j.1432-1033.2002.03250.x. (PMID) 12423347.
- ^ Orgel L. (PDF). Crit Rev Biochem Mol Biol. 39 (2). ss. 99-123. doi:10.1080/10409230490460765. (PMID) 15217990. 10 Temmuz 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Davenport R (2001). "Ribozymes. Making copies in the RNA world". Science. 292 (5520). s. 1278. doi:10.1126/science.292.5520.1278a. (PMID) 11360970.
- ^ Szathmáry E (1992). "What is the optimum size for the genetic alphabet?" (PDF). Proc Natl Acad Sci USA. 89 (7). ss. 2614-8. doi:10.1073/pnas.89.7.2614. (PMID) 1372984. 25 Haziran 2008 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Lindahl T (1993). "Instability and decay of the primary structure of DNA". Nature. 362 (6422). ss. 709-15. doi:10.1038/362709a0. (PMID) 8469282.
- ^ Vreeland R, Rosenzweig W, Powers D (2000). "Isolation of a 250 million-year-old halotolerant bacterium from a primary salt crystal". Nature. 407 (6806). ss. 897-900. doi:10.1038/35038060. (PMID) 11057666.
- ^ Hebsgaard M, Phillips M, Willerslev E (2005). "Geologically ancient DNA: fact or artefact?". Trends Microbiol. 13 (5). ss. 212-20. doi:10.1016/j.tim.2005.03.010. (PMID) 15866038.
- ^ Nickle D, Learn G, Rain M, Mullins J, Mittler J (2002). "Curiously modern DNA for a "250 million-year-old" bacterium". J Mol Evol. 54 (1). ss. 134-7. doi:10.1007/s00239-001-0025-x. (PMID) 11734907.
- ^ Goff SP, Berg P (1976). "Construction of hybrid viruses containing SV40 and lambda phage DNA segments and their propagation in cultured monkey cells". Cell. 9 (4 PT 2). ss. 695-705. doi:10.1016/0092-8674(76)90133-1. (PMID) 189942.
- ^ Houdebine L. "Transgenic animal models in biomedical research". Methods Mol Biol. Cilt 360. ss. 163-202. (PMID) 17172731.
- ^ Daniell H, Dhingra A (2002). "Multigene engineering: dawn of an exciting new era in biotechnology". Curr Opin Biotechnol. 13 (2). ss. 136-41. doi:10.1016/S0958-1669(02)00297-5. (PMID) 11950565.
- ^ Job D (2002). "Plant biotechnology in agriculture". Biochimie. 84 (11). ss. 1105-10. doi:10.1016/S0300-9084(02)00013-5. (PMID) 12595138.
- ^ Collins A, Morton N (1994). "Likelihood ratios for DNA identification" (PDF). Proc Natl Acad Sci USA. 91 (13). ss. 6007-11. doi:10.1073/pnas.91.13.6007. (PMID) 8016106. 27 Kasım 2007 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Weir B, Triggs C, Starling L, Stowell L, Walsh K, Buckleton J (1997). "Interpreting DNA mixtures". J Forensic Sci. 42 (2). ss. 213-22. (PMID) 9068179.
- ^ Jeffreys A, Wilson V, Thein S (1985). "Individual-specific 'fingerprints' of human DNA". Nature. 316 (6023). ss. 76-9. doi:10.1038/316076a0. (PMID) 2989708.
- ^ Colin Pitchfork — first murder conviction on DNA evidence also clears the prime suspect 14 Aralık 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Forensic Science Service Accessed 23 Dec 2006
- ^ . National Institute of Justice. Eylül 2006. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Baldi, Pierre. Brunak, Soren (2001). Bioinformatics: The Machine Learning Approach. MIT Press. ISBN .
- ^ Gusfield, Dan. Algorithms on Strings, Trees, and Sequences: Computer Science and Computational Biology. Cambridge University Press, 15 January 1997. .
- ^ Sjölander K (2004). . Bioinformatics. 20 (2). ss. 170-9. doi:10.1093/bioinformatics/bth021. (PMID) 14734307. 11 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Mount DM (2004). Bioinformatics: Sequence and Genome Analysis (2 bas.). Cold Spring Harbor, NY: Cold Spring Harbor Laboratory Press. ISBN .
- ^ Wray G (2002). "Dating branches on the tree of life using DNA". Genome Biol. 3 (1). ss. REVIEWS0001. doi:10.1046/j.1525-142X.1999.99010.x. (PMID) 11806830. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Lost Tribes of Israel, , PBS airdate: 22 February 2000. Transcript available from PBS.org, 16 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (last accessed on 4 March 2006)
- ^ Kleiman, Yaakov. "The Cohanim/DNA Connection: The fascinating story of how DNA studies confirm an ancient biblical tradition". 25 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . aish.com (January 13, 2000). Accessed 4 March 2006.
- ^ Bhattacharya, Shaoni. "Killer convicted thanks to relative's DNA". 12 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . newscientist.com (20 Nisan 2004). Erişim tarihi 22/12/2006
- ^ Dahm R (2005). "Friedrich Miescher and the discovery of DNA". Dev Biol. 278 (2). ss. 274-88. doi:10.1016/j.ydbio.2004.11.028. (PMID) 15680349.
- ^ Levene P, (1919). . J Biol Chem. 40 (2). ss. 415-24. 29 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Astbury W, (1947). "Nucleic acid". Symp. SOC. Exp. Bbl. 1 (66).
- ^ Lorenz MG, Wackernagel W (1994). "Bacterial gene transfer by natural genetic transformation in the environment". Microbiol. Rev. 58 (3). ss. 563-602. (PMID) 7968924.
- ^ Avery O, MacLeod C, McCarty M (1944). "Studies on the chemical nature of the substance inducing transformation of pneumococcal types. Inductions of transformation by a desoxyribonucleic acid fraction isolated from pneumococcus type III". J Exp Med. 79 (2). ss. 137-158. doi:10.1084/jem.79.2.137. 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Hershey A, Chase M (1952). "Independent functions of viral protein and nucleic acid in growth of bacteriophage" (PDF). J Gen Physiol. 36 (1). ss. 39-56. doi:10.1085/jgp.36.1.39. (PMID) 12981234. 1 Ekim 2008 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Watson J.D. ve Crick F.H.C. (1953). "A Structure for Deoxyribose Nucleic Acid" (PDF). Nature. 171 (4356). ss. 737-738. doi:10.1038/171737a0. (PMID) 13054692. 24 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Nature Archives Double Helix of DNA: 50 Years 5 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Franklin, Rosalind ve Gosling, Raymond (1953). "Molecular Configuration in Sodium Thymonucleate. Franklin R. and Gosling R.G" (PDF). Nature. 171 (4356). ss. 740-1. doi:10.1038/171740a0. (PMID) 13054694. 3 Ocak 2011 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ "Original X-ray diffraction image". Osulibrary.oregonstate.edu. 30 Ocak 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Şubat 2011.
- ^ Wilkins M.H.F., A.R. Stokes A.R. & Wilson, H.R. (1953). "Molecular Structure of Deoxypentose Nucleic Acids" (PDF). Nature. 171 (4356). ss. 738-740. doi:10.1038/171738a0. (PMID) 13054693. 13 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ The Nobel Prize in Physiology or Medicine 1962 4 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Nobelprize .org Accessed 22 December 06
- ^ Brenda Maddox (23 Ocak 2003). (PDF). Nature. 421 (6921). ss. 407-408. doi:10.1038/nature01399. (PMID) 12540909. 17 Ekim 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008.
- ^ Crick, F.H.C. On degenerate templates and the adaptor hypothesis (PDF). 1 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . genome.wellcome.ac.uk (Lecture, 1955). Accessed 22 Dec 2006
- ^ Meselson M, Stahl F (1958). "The replication of DNA in Escherichia coli". Proc Natl Acad Sci USA. 44 (7). ss. 671-82. doi:10.1073/pnas.44.7.671. (PMID) 16590258.
- ^ The Nobel Prize in Physiology or Medicine 1968 16 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Nobelprize.org Accessed 22 Dec 06
Bibliyografya
- Clayton, Julie. (Ed.). 50 Years of DNA, Palgrave MacMillan Press, 2003.
- Judson, Horace Freeland. The Eighth Day of Creation: Makers of the Revolution in Biology, Cold Spring Harbor Laboratory Press, 1996. (İngilizce)
- Olby, Robert. The Path to The Double Helix: Discovery of DNA, first published in October 1974 by MacMillan, with foreword by Francis Crick; (İngilizce)
- Matt Ridley. Francis Crick: Discoverer of the Genetic Code (Eminent Lives) HarperCollins Publishers; 192 pp, 2006 (İngilizce)
- Rose, Steven. The Chemistry of Life, Penguin, . (İngilizce)
- Watson, James D. and Francis H.C. Crick. A structure for Deoxyribose Nucleic Acid 24 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (PDF). Nature 171, 737–738, (1953). (İngilizce)
- Watson, James D. DNA: The Secret of Life . (İngilizce)
- Watson, James D. The Double Helix: A Personal Account of the Discovery of the Structure of DNA (Norton Critical Editions). (İngilizce)
- Watson, James D. "Avoid boring people and other lessons from a life in science" (2007) New York: Random House. (İngilizce)
- Calladine, Chris R.; Drew, Horace R.; Luisi, Ben F. and Travers, Andrew A. Understanding DNA, Elsevier Academic Press, 2003. (İngilizce)
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta DNA ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Genomlarla eğlence: Mikoçiğner DNA Bulmacası 14 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- (belgesel videolar)
- DNA verileri ve Millî DNA veri bankası kanun tasarısı ; Türkiye Tabibler Derneği 6 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ve Adli Bilimciler Derneği[]'nin bunun hakkındaki görüşleri.
- DNA testinin İspat hukuku Açısından Değerlendirilmesi
- Olay Yerinden DNA analizi için Biyolojik Örnek Toplama
- Double helix: 50 years of DNA 5 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Nature Nature dergisinin DNA'nın yapısının keşfinin 50 yıldönümü özel sayısı. (İngilizce)
- Elektron microskobu altında DNA 23 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- (animasyon)
- İki animasyon: 16 Eylül 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 1) DNA'dan kromozomların oluşması ve 2) DNA ikileşmesi.
- (İngilizce)
- DNA klonlaması hakkında temel animasyonlu rehber 6 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- DNA the Double Helix Game 5 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .: Nobel Ödülü Web sitesinden DNA ikileşmesiyle ilgili oyun. (İngilizce)
- DNA Lab, kolayca temin edilebilecek araç ve gereçlerle buğdaydan nasıl DNA elde edilebileceğini gösteriyor. (İngilizce video)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Deoksiriboz nukleik asit veya kisaca DNA tum organizmalarin ve bazi viruslerin canlilik islevleri ve biyolojik gelismeleri icin gerekli olan genetik talimatlari tasiyan bir nukleik asittir DNA nin baslica rolu bilgiyi uzun sure saklamasidir Protein ve RNA gibi hucrenin diger bilesenlerinin insasi icin gerekli olan bilgileri icermesinden dolayi DNA bir kalip sablon veya receteye benzetilir Bu genetik bilgileri iceren DNA parcalari gen olarak adlandirilir Bazi DNA dizilerinin yapisal islevleri vardir kromozomlarin seklini belirlemek gibi digerleri ise bu genetik bilginin ne sekilde hangi hucrelerde hangi sartlarda kullanilacaginin duzenlenmesine yararlar DNA cift sarmalinin yapisi Kimyasal olarak DNA nukleotit olarak adlandirilan basit birimlerden olusan iki uzun polimerden olusur Bu polimerlerin omurgalari ester baglari ile birbirine baglanmis seker ve fosfat gruplarindan meydana gelir Bu iki iplik birbirine ters yonde uzanir Her bir seker grubuna baz olarak adlandirilan dort tip molekulden biri baglidir DNA nin omurgasi boyunca bu bazlarin olusturdugu dizi genetik bilgiyi kodlar Protein sentezi sirasinda bu bilgi genetik kod araciligiyla okununca proteinlerin amino asit dizisini belirler Bu surec sirasinda DNA daki bilgi DNA ya benzer yapiya sahip baska bir nukleik asit olan RNA ya kopyalanir Bu isleme transkripsiyon denir Hucrelerde DNA kromozom olarak adlandirilan yapilarin icinde yer alir Hucre bolunmesinden evvel kromozomlar eslenir bu sirada DNA ikilesmesi gerceklesir Okaryot canlilar yani Hayvan bitki mantar ve Protistalar DNA larini hucre cekirdegi icinde bulundururken prokaryot canlilarda yani bakteri ve arkelerde DNA hucre sitoplazmasinda yer alir Kromozomlarda bulunan kromatin proteinleri histonlar gibi DNA yi sikistirip organize ederler Bu sikisik yapilar DNA ile diger proteinler arasindaki etkilesimleri duzenleyerek DNA nin hangi kisimlarinin okunacagini kontrol eder OzelliklerDNA nin kimyasal yapisi Hidrojen baglari noktali cizgiler olarak gosterilmistir Nukleotit olarak adlandirilan birimlerden olusan bir polimerdir DNA zinciri 22 ila 26 Angstrom arasi 2 2 2 6 nanometre genisliktedir bir nukleotit birim 3 3 A 0 33 nm uzunlugundadir Her bir birim cok kucuk olmasina ragmen DNA polimerleri milyonlarca nukleotitten olusan muazzam molekullerdir Ornegin en buyuk insan kromozomu olan 1 numarali kromozom yaklasik 220 milyon baz cifti uzunlugundadir DNA nin yarisi disi bireyden yarisi da erkek bireyden gelir Canlilarda DNA genelde tek bir molekul degil birbirine sikica sarili bir cift molekulden olusur Genelde cift sarmal olarak gorulen DNA nin gunumuzde farkli cesitleri gorulmustur Bu iki uzun iplik sarmasik gibi birbirine sarilarak bir cift sarmal olusturur Nukleotit birimler bir seker bir fosfat ve bir bazdan olusurlar Seker ve fosfat DNA molekulunun omurgasini olusturur baz ise cifte sarmaldaki obur DNA ipligi ile etkilesir Genel olarak bir sekere bagli baza nukleozit bir seker ve bir veya daha cok fosfata bagli baza ise nukleotit denir Birden cok nukleotidin birbirine bagli haline polinukleotit denir DNA ipliginin omurgasi almasikli seker ve fosfat artiklarindan olusur DNA da bulunan seker 2 deoksiribozdur bu bir pentozdur bes karbonlu sekerdir Bitisik iki sekerden birinin 3 numarali karbonu ile oburunun 5 numarali karbon atomu arasindaki fosfat grubu bir fosfodiester bagi olusturarak sekerleri birbirine baglar Fosfodiester bagin asimetrik olmasi nedeniyle DNA ipliginin bir yonu vardir Cifte sarmalda bir iplikteki nukleotitlerin birbirine baglanma yonu obur ipliktekilerin yonunun tersidir DNA ipliklerinin bu duzenine anti paralel denir DNA ipliklerin asimetrik olan uclari 5 bes ussu ve 3 uc ussu olarak adlandirilir 5 uc bir fosfat grubu 3 uc ise bir hidroksil grubu tasir DNA ve RNA arasindaki baslica farklardan biri icerdikleri sekerdir RNA da 2 deoksiriboz yerine baska bir pentoz seker olan riboz bulunur Cift sarmali iki iplige bagli bazlar arasindaki hidrojen baglari DNA yi stabilize eder DNA da bulunan dort baz adenin A olarak kisaltilir sitozin C guanin G ve timin T olarak adlandirilir Bu dort baz seker fosfata baglanarak bir nukleotit olusturur ornegin adenozin monofosfat bir nukleotittir Bazlar iki tip olarak siniflandirilirlar adenin ve guanin purin turevleridir bunlar bes ve alti uyeli halkalarin kaynasmasindan olusmus heterosiklik bilesiklerdir sitozin ve timin ise pirimidin turevleridir bunlar alti uyeli bir halkadan olusur Bir diger baz olan urasil U sitozinin yikimi sonucu seyrek olarak DNA da bulunabilir Kimyasal olarak DNA ya benzeyen RNA da timin yerine urasil bulunur Oyuklar DNA nin buyuk ve kucuk oyuklari Buyuk oyuk Hoechst 33258 icin bir baglanma yeridir Iki sarmal iplik DNA omurgasini olusturur Bu iplikler arasindaki bosluklar takip edilerek iki tane hayali bosluk veya oyuk daha bulunabilir Bu oyuklar baz ciftlerine bitisiktir ve onlara baglanmak icin bir yer olusturabilirler Bu oyuklar birbirlerinin tam karsisinda olmadiklari icin buyuklukleri ayni degildir Bunlardan buyuk oyuk major oyuk olarak adlandirilani 22 A genisliginde kucuk minor oyuk ise 12 A genisligindedir Kucuk oyugun darligi nedeniyle bazlarin kenarlarina erismek buyuk oyuktan daha kolaydir Bu nedenle DNA daki belli baz dizilerine baglanan transkripsiyon faktoru gibi proteinler buyuk oyuktan bazlarin kenarlarina temas ederler Hucredeki DNA nin bazi bolgelerinde bu durum farkli olabilir asagida Alternatif cifte sarmal yapilar bolumune bakiniz ama oralarda dahi eger DNA normal B bicimini alacak sekilde burulsaydi gorulecek buyukluk farkliliklarina gore adlandirilir Baz eslesmesi Ustte uc hidrojen bagli bir GC baz cifti Altta iki hidrojen bagli bir AT baz cifti Bazlar arasindaki hidrojen baglari kesik cizgiler olarak gosterilmistir DNA nin bir ipligindeki bir baz tipi obur iplikten tek bir baz tipi ile bag kurar Buna tumleyici komplemanter baz eslesmesi denir purinler pirimidinler ile hidrojen bagi kurar A yalnizca T ye baglanir C de yalnizca G ye baglanir Cift sarmalda karsidan karsiya birbirine bagli iki baza bir baz cifti denir Cift sarmali kararli kilan ayrica hidrofobik etki ve pi istiflenmesi vardir bunlar DNA dizisinden bagimsizdir Hidrojen baglari kovalent baglardan daha zayif olduklarindan kolayca kopup tekrar olusabilirler Dolayisiyla DNA zincirinin iki ipligi mekanik guc ile veya yuksek sicaklikta bir fermuar gibi kolayca birbirinden ayrilabilir Komplementerligin bir sonucu olarak bir DNA sarmalindaki iki iplikli dizideki tum bilgi ipliklerin her birinde kopyalanmis durumdadir bu da DNA kopyalanmasi icin esas bir ozelliktir Aslinda komplementer baz ciftleri arasindaki spesifik ve tersinir etkilesimler DNA nin canlilardaki islevleri icin sarttir DNA molekulunun bilgisayar modellemesi Adenin timin guanin ve sitozin ciftlesmeleri ve molekuler yapilari ayrintili olarak gorulebilmektedir Iki tip baz cifti farkli sayida hidrojen baglari olusturur AT nin iki hidrojen bagi GC nin uc hidrojen bagi vardir bakiniz sekil Dolayisiyla GC ciftleri AT baz ciftlerinden daha gucludur Dolayisiyla iki DNA ipliginin birbirine baglanma gucunu belirleyen hem DNA cift sarmalinin uzunlugu hem de onu olusturan GC baz ciftlerinin yuzde oranidir Yuksek oranda GC li uzun DNA larin iplikleri birbirine daha siki baglidir AT orani yuksek kisa sarmallarin iplikleri ise birbiriyle daha zayif etkilesirler Biyolojide DNA cifte sarmalinin kolay ayrilmasi gereken bolgelerinde AT orani yuksek olur ornegin bazi promotorlerde bulunan TATAAT Pribnow kutusu Laboratuvarda bu etkilesimin gucunu olcmek icin hidrojen baglarini koparmak icin gerekli sicaklik ergime sicakligi belirlenir bu Tm sicakligi olarak da adlandirilir DNA cifte sarmalindaki tum baz ciftleri eridikten sonra iplikler ayrisir ve cozeltide iki bagimsiz molekul olarak varligini surdurur Bu iki tek iplikli DNA molekulunun tek bir bicimi yoktur ama bazi bicimler digerlerinden daha kararlidir Anlam ve ters anlam Bir DNA dizisi eger ondan protein sentezlemeye yarayan mesajci RNA kopyasi ile ayni diziye sahipse anlamli oldugu soylenir Obur iplikteki diziye ters anlamli dizi denir Ayni DNA ipliginin farkli bolgelerinde anlamli ve ters anlamli diziler bulunabilir yani her iki iplikte hem anlamli hem anlamsiz diziler bulunur Hem prokaryot ve okaryotlarda ters anlamli yani protein uretimine yaramayan RNA nin uretildigi olur bu RNA larin islevi halen tam bilinmemektedir Bir goruse gore ters anlamli RNA RNA RNA baz eslesmesi yoluyla gen ifadesinin duzenlenmesine yaramaktadir Bazi DNA dizilerinde anlam ve ters anlam kavramlari birbirine karisir cunku bazen genler birbiriye ortusebilir Boyle durumlarda bazi DNA dizileri cifte gorev yapar bir iplik boyunca okununca bir protein kodlar obur iplik boyunca okununca ikinci bir protein kodlar Bakterilerde bu tur gen ortusmelerinin gen transkripsiyonunun duzenlenmesi ile iliskili olduguna dair bulgular vardir viruslerde ise genlerin ortusmesi kucuk bir viral genoma daha cok bilginin sigmasini saglar Super burulma Super burulma Ingilizce supercoiling tabir edilen bir surec ile DNA bir halat gibi burulabilir Gevsek halinde DNA daki bir iplik her 10 4 baz ciftinde bir cift sarmalin ekseni etrafinda bir tam donus yapar Ama eger DNA burulursa iplikler daha siki veya daha gevsek sarili olabilir Eger DNA sarmali sarilma yonunde burulursa buna pozitif super burulma denir ve bazlar birbirlerine daha siki sekilde tutunurlar Eger DNA ters yonde burulursa buna negatif superburulma denir ve bazlar birbirlerinden daha kolay ayrisirlar Dogadaki cogu DNA molekulu az derecede negatif super burguludur bundan topoizomeraz adli enzimler sorumludur Bu enzimlerin bir islevi transkripsiyon ve DNA ikilesmesi gibi surecler sirasinda DNA ipliklerine etki eden burulmayi bertaraf etmektir Alternatif cifte sarmal yapilar Soldan saga A B ve Z DNA nin yapilari DNA nin cesitli bicimleri konformasyonlari mevcuttur Ancak canlilarda sadece A DNA B DNA ve Z DNA gozlemlenmistir DNA nin hangi bicimi aldigi DNA dizisine super burulmanin yonu ve miktarina bazlardaki kimyasal degisimlere ve cozeltinin ozelliklerine metal iyonu ve poliamin konsantrasyonu gibi baglidir Bu uc bicimden yukarida betimlenmis olan B bicimi hucrelerde bulunan sartlar altinda en sik gorulenidir B bicimine kiyasla DNA nin A bicimi daha genis bir sarmaldir kucuk oluk daha genis ve sig buyuk oluk da daha dar ve derindir A bicimli nukleik asitler fizyolojik olmayan sartlarda suyunu kaybetmis DNA orneklerinde gorulur hucre icinde ise DNA ve RNA ipliklerinin birbirine sarilmasindan olusan karma hibrit eslesmelerde ayrica bazi enzim DNA komplekslerinde meydana gelebilir Metilasyonla kimyasal degisime ugrayan DNA parcalari daha buyuk bicimsel degisiklik gosterip Z bicimini alabilirler Bu durumda iplikler sarmal ekseni etrafinda donerek sol elli bir spiral olusturur bu daha yaygin olan B bicimindekinin tersi yondedir Bu sira disi yapilar Z DNA baglayici proteinler tarafindan taninir ve transkripsiyon kontrolu ile iliskili oldugu sanilmaktadir Dortlu Sarmal yapilar Telomer tekrarlarindan olusmus bir DNA dortlusunun quadruplex yapisi DNA omurgasinin bicimi tipik sarmal yapidan buyuk farklilik gosterir Dogrusal kromozomlarin uclarinda telomer olarak adlandirilan ozellesmis bolgeler bulunur Bu bolgelerin ana fonksiyonu kromozom uclarinin telomeraz adli enzim araciligiyla kopyalanmasini saglamaktir DNA yi normalde kopyalayan enzimler kromozomlarin en uc kisimlarini kopyalayamadigi icin bu kopyalama telomeraz araciligiyla yapilir Bu ozellesmis kromozom basliklari ayrica DNA nin uclarini korurlar ve hucredeki DNA tamir sistemlerinin bunlari tamir edilmesi gereken hasar olarak algilanmasini engellerler Insan hucrelerinde telomerler genelde TTAGGG dizisinin birkac bin kere tekrarindan olusan tek iplikli DNA uzantilaridir Bu guanin zengini diziler normal DNA daki baz ciftleri yerine dort bazli birimlerden meydana gelmis istiflenme kumeleri ile kromozom uclarini stabilize ederler Burada dort guanin bazi yassi bir tabaka olusturur bunlar da birbiri uzerine istiflenerek kararli bir G dortlusu G quadruplex yapisi olustururlar Bu yapilarin stabilizasyonu bazlarin kenarlari arasindaki hidrojen baglari ve her dort bazli birimin ortasinda yer alan bir metal iyonun selasyonu ile gerceklesir Bu G dortluleri baska yollardan da olusabilir tek bir ipligin birkac kere katlanmasi ile bu dortlu birim olusabilir veya ikiden fazla farkli paralel ipligin her birinin ortak yapiya bir baz temin etmesi ile de bu dort baz bir araya gelebilir Bu istiflenmis yapilarin yani sira telomerler ayrica telomer ilmigi T ilmigi Ingilizce telomere loops veya T loops adli yapilar olustururlar Bunlar da tek iplikli DNA telomer baglanici proteinler tarafindan stabilize edilmis bir halka olarak kivrilir Bir T ilmiginin en ucundaki tek iplikli DNA cift iplikli bir DNA bolgesine baglidir Bu birlesme noktasinda tek iplikli telomer DNA si cift iplikli DNA nin cifte sarmalini bozup iki sarmaldan biri ile baz eslesmesi yapar Bu uc sarmalli yapiya yer degisim halkasi Ingilizce displacement loop veya D loop denir Kimyasal degisimlersitozin 5 metilsitozin timinSitozinin 5 metil grubuyla ve onsuz yapisi Deaminasyon sonrasinda 5 metilsitozin timine donusur Baz degisimleri Kromatin adi verilen bir yapi icinde DNA nin paketlenmesi ile kromozomlar meydana gelir Bu paketlenme gen ifadesine etki eder Baz degisimi modifikasyonu bu paketlenmeyle iliskilidir oyle ki gen ifadesinin az oldugu veya hic olmadigi yerlerde sitozin bazlari yuksek derecede metilasyona ugramistir Ornegin sitozin metilasyonu ile 5 metilsitozin meydana gelir bu X kromozomu inaktivasyonu icin onemlidir Ortalama metilasyon duzeyi canlidan canliya fark eder solucan Caenorhabditis elegans da sitozin metilasyonu olmaz buna karsin omurgali DNA sinin 1 kadari 5 metilsitozin icerebilir 5 metilsitozinin onemli bir baz olmasina ragmen onun deaminasyonu sonucu bir timin bazi olusur bu yuzden metillenmis sitozinler mutasyona egilimlidirler Diger baz modifikasyonari arasinda bakterilerde gorulen adenin metilasyonu ve kinetoplastitlerde urasilin glikozilasyonu sonunda meydana gelen J bazi sayilabilir DNA hasari Sigara dumaninda bulunan baslica mutagen olan benzopiren ile DNA arasinda olusmus bir eklenti adduct DNA cesitli farkli mutajenler tarafindan hasara ugrayabilir bunun sonucunda DNA dizisi degisebilir Mutajenler arasinda baslica yukseltgen oksitleyici etmenler alkilleyici etmenler ve yuksek enerjili elektromanyetik isinlar morotesi isik ve X isinlari gibi sayilabilir DNA da meydana gelen hasarin tipi mutagenin tipine baglidir Ornegin mor otesi isik timin ikilileri timin dimerleri olusturarak DNA ya hasar verir Buna karsin serbest radikaller veya hidrojen peroksit gibi yukseltgen etmenler cesitli farkli turden hasar olusturabilirler baz degisimi ozellikle guanozin ve iki iplikli kirilmalar gibi Her bir insan hucresinde gunde 500 baz yukseltgeyici zarar gorur Bu yukseltgeyici hasarlardan en zararlisi cift zincirli kirilmalardir cunku bunlarin onarimi zordur bunlar DNA dizilerinde noktasal mutasyonlara insersiyonlara ve delesyonlara ayrica kromozomal translokasyonlara yol acabilirler Cogu mutajen iki baz cifti arasindaki bosluga girer buna enterkalasyon denir Cogu enterkalatorler aromatik ve duzlemsel molekullerdir bunlara ornek olarak etidyum bromur daunomisin ve doksorubisin sayilabilir Bir enterkalatorun iki baz cifti arasina girebilmesi icin bunlarin arasinin acilmasi bunun olabilesi icin de DNA sarmalinin normalin aksi yonde burularak gevsemesi gerekir Bunlar olunca transkripsiyon ve DNA ikilenmesi engellenir zehirlenme ve mutasyonlar meydana gelir Bu yuzden DNA enterkalatorleri cogunlukla kanserojendir bunlarin iyi bilinen ornekleri olarak benzopiren diol epoksit akridin turevleri aflatoksin ve etidyum bromur sayilabilir Tum bunlara ragmen DNA transkripsiyonuna engel olma ozelliklerinden dolayi bu toksinler ayni zamanda hizla buyuyen kanser hucrelerini engellemek amaciyla kemoterapide kullanilirlar Biyolojik islevleriDNA okaryotlarda dogrusal kromozomlar prokaryotlarda ise dairesel kromozomlar icinde bulunur Bir hucredeki kromozomlar kumesine onun genomu denir insan genomu 46 kromozom icinde yer alan yaklasik 3 milyar baz ciftinden olusur Protein ve diger islevsel RNA molekulleri kodlayan bilgi gen adi verilen DNA parcalarinin dizisinde yer alir Genlerdeki genetik bilginin aktarilmasi baz eslesmesi ile gerceklesir Ornegin transkripsiyon sirasinda bir DNA dizisinin ona komplementer bir RNA dizisi olarak kopyalanmasi DNA ile dogru RNA nukleotitler arasindaki cekim ile mumkun olur Protein cevrimi translasyon denen surec sirasinda bu RNA dizisine kasilik gelen bir protein sentezlenirken RNA nukleotitleri arasinda gene baz eslesmesi olur Bir diger onemli biyolojik surec hucredeki genetik bilginin kopyalanmasi olan DNA ikilenmesidir Bu islevlerin ayrintilari baska maddelerde islenmistir burada DNA ile genomun fonksiyonlarini yerine getiren diger molekuller arasindaki etkilesimler ele alinmistir Genler ve genomlar Genomu olusturan DNA okaryotlarda hucre cekirdeginde ayrica az miktarda mitokondrilerde bulunur Prokaryotlardaki DNA sitoplazma icinde yer alan duzensiz sekilli nukleoit denen cismin icindedir Genom tarafindan kodlanan bilgi genlerde yer alir bir canli birey tarafindan tasinan bu bilginin tamamina onun genotipi denir Gen kalitimsal bir birimdir ve organizmanin belli bir ozelligini belirleyen bir DNA dizisi ile tanimlanir Ayrica bu DNA bolgesinin transkripsiyonunu duzenleyen diziler promotor ve hizlandiricilar gibi de vardir Cogu biyolojik turde genomdaki dizilerin ancak ufak bir bolumu protein kodlar Ornegin insan genomunun ancak 1 i protein eksonlari kodlar buna karsin insan DNA sinin 50 si protein kodlamayan kendini tekrar eden dizilerden olusur Okaryot genomlarinda bu kadar cok protein kodlamayan DNA nin bulunmasi ve turlerin genom buyuklugundeki C degeri ndeki buyuk farkliliklarin nedeni henuz anlasilamamistir ve C degeri muammasi olarak bilinir Ancak protein kodlamayan non coding DNA dizileri gene de islevsel kodlamayan RNA molekulleri kodlamaktadir bunlar da gen ifadesinin duzenlenmesinde rol oynarlar T7 RNA polimeraz mavi DNA dan turuncu bir mRNA uretirken Bazi kodlamayan DNA dizileri kromozomlar icin yapisal rol oynarlar Telomer ve sentromerler tipik olarak cok az sayida gen icerir ama kromozomlarin islev ve stabilitesi icin onemlidir Insanlarda bulunan kodlamayan DNA larin onemli bir turu psodogenlerdir bunlar mutasyon sonucu calismaz hale gelmis genlerin kopyalaridir Bu DNA dizileri genelde birer molekuler fosilden ibarettir ama bazen gen ikilenmesi ve iraksak evrim surecleri sonucu yeni genlerin olusumuna ham madde olabilirler Transkripsiyon ve cevrim Genler islevsel molekuller kodlayan DNA dizileridir bunlar canlinin fenotipini belirler Protein kodlayan genler durumunda DNA dizisi bir mesajci RNA dizisini tanimlar bu da bir veya birkac proteinin dizisini belirler Genlerdeki DNA dizisi ile proteinlerdeki amino asit dizisi arasindaki iliski biyolojik cevrim translasyon kurallari tarafindan belirlenir bunlar topluca genetik kod ile ozetlenir Genetik kod uc nukleotitlik dizilere karsilik gelen uc harfli kelimelerden olusur ornegin ACT CAG TTT bu ucluler kodon olarak adlandirilir Transkripsiyonda protein kodlayan bir genin kodonlari once RNA polimeraz tarafindan bir mesajci RNA seklinde kopyalanir Bu RNA kopya ardindan bir ribozom tarafindan desifre edilir ribozom mesajci RNA ile amino asit tasiyan tasiyici RNA lar arasinda baz eslemesi yaparak onu okur Dort bazin 3 lu kombinasyonlari olabildigi icin 64 olasi kodon vardir 43 displaystyle 4 3 kombinasyon Bunlar yirmi standart amino asidi kodlarlar boylece cogu amino asite birden cok kodon duser Ayrica protein kodlayici bolgenin sonuna isaret eden uc tane de stop veya anlamsiz nonsense kodon vardir bunlar TAA TGA ve TAG kodonlaridir Ikilesme DNA ikilesmesi DNA cift sarmali bir helikaz ve topoizomeraz tarafindan acilir Ardindan bir DNA polimeraz oncu ipligi uretir Bir diger DNA polimeraz ise gecikmeli iplige kesintili zincire baglanir ve onu uzatarak kesintili parcalar sentezler bunlar Okazaki parcasi olarak adlandirilir sonra bunlar DNA ligaz tarafindan birlestirilir Canlilarin cogalmasi ve cok hucreli canlilarin buyumesi icin hucre bolunmesi gereklidir Ancak bir hucre bolunurken DNA sini da kopyalamak zorundadir ki iki yavru hucre ana hucredeki genetik bilginin aynisina sahip olsunlar DNA nin iki iplikli yapisi DNA ikilesmesi DNA duplikasyonu icin basit bir mekanizma saglar Iki iplik ayrisirlar sonra her bir iplikteki dizinin komplementer dizisi DNA polimeraz adli bir enzim tarafindan imal edilir Bu enzim tumleyici ipligi sentezlemek icin gereken her bazin dogru olanini baz eslesmesi yoluyla secer ve onu uzamakta olan iplige ekler DNA polimeraz bir DNA ipligini ancak 5 3 yonunde uzatabildigi icin bir cifte sarmalin antiparalel ipliklerininin kopyalanmasi icin farkli mekanizmalar mevcuttur Boylece eski iplikteki baz yeni iplige eklenen bazlari belirler sonunda hucre DNA sinin mukemmel bir kopyasini elde eder Proteinler ile etkilesimDNA nin tum islevleri onun proteinlerle olan etkilesimine baglidir Bu protein etkilesimlerinin bazilari ozgul disidir non spesifiktir bazilarinda ise protein ancak belli bir DNA dizisine baglanabilir Enzimler de DNA ya baglanabilir ve bunlar arasinda DNA baz disini transkripsiyon ve DNA ikilemesi icin kopyalayan polimerazlar ozellikle cok onemlidir DNA ya baglanici proteinler DNA nin histonlarla yukarida beyaz etkilesimi Bu proteinlerin bazik amino asitleri altta solda mavi DNA nin asidik fosfat gruplarina altta sagda kirmizi baglanirlar DNA ya baglanan yapisal proteinler non spesifik DNA protein etkilesimlerinin iyi anlasilmis orneklerindendir Kromozomlarda bulunan DNA yapisal proteinlerle beraber kompleksler olusturur Bu proteinler DNA yi kromatin adli kompakt yapi icinde organize ederler Okaryotlarda kromatinin olusmasinda DNA nin histon adli kucuk bazik proteinlere baglanmasi onemli bir rol oynar prokaryotlarda ise cesitli baska protein turleri DNA ya baglanir Histonlar nukleozom adli disk seklinde bir kompleks olustururlar cift iplikli DNA buna sarilarak iki kere bunun etrafinda doner Histonlarin bazik kalintilari ile DNA nin seker fosfat omurgasindaki asidik fosfatlar arasindaki iyonik baglar non spesifik bir etkilesim olusturur baz dizisinden buyuk olcude bagimsizdirlar Bu bazik amino asitlerin kimyasal degisimleri arasinda metilasyon fosforilasyon ve asetilasyon sayilabilir Bu kimyasal degisimler DNA nin histonlarla etkilesimini etkiler bunun sonucunda DNA ya transkripsiyon faktorlerinin erisimi ve transkripsiyon hizi degisir Kromatinde bulunan diger non spesifik DNA ya baglanici proteinler arasinda bulunan yuksek hareketli grup proteinleri ing high mobility group proteins bukulmus veya distorte olmus DNA ya baglanir Bu proteinler bitisik nukleozom gruplarini bukerek daha buyuk olcekli yapilar olustururlar ve kromozomlari meydana getirirler DNA ya baglanici proteinler arasinda bulunan baslica bir protein grubu tek iplikli DNA ya baglanici proteinlerdir bunlar tek iplikli DNA baglayici protein olarak da adlandirilirlar Insanda replikasyon protein A bu protein ailesinin en iyi anlasilmis uyesi sayilir bu protein cifte sarmalin ayristigi durumlarda ornegin DNA ikilesmesi rekombinasyon ve DNA tamirinde islev gorur Bu proteinler tek iplikli DNA yi kararli kilar onun sap ilmik stem loop olusturmasina veya nukleazlar tarafindan yikimina engel olurlar Lambda represoru DNA daki hedef dizisine baglanmis haliyle Yukarida deginilen proteinlerden farkli olarak baska proteinler belli DNA dizilerine baglanacak sekilde evrimlesmislerdir Bunlarin en iyi arastirilmis olanlari transkripsiyon faktorleridir bunlar transkripsiyonu duzenleyen proteinlerdir Her transkripsiyon faktoru belli bir DNA diziler kumesine baglanir ve bu dizilere yakin protorleri olan genlerin transkripsiyonunu etkinlestirir veya engeller Transkripsiyon faktorleri bunu iki farkli yoldan gerceklestirir Birincisi transkripsiyondan sorumlu olan RNA polimeraz baglanirlar bunu ya dogrudan ya da araci proteinlerle yaparlar bunun sonucunda polimeraz promotore yakin bir konuma yerlestirilmis olur ve transkripsiyona baslamasi mumkun hale gelir Bir diger yolda ise transkripsiyon faktorleri promotorde yer alan histonlari kimyasal degisime ugratan enzimlere baglanirlar bunun sonucunda polimerazin DNA ya erisimi degisir Bu DNA baglanma dizileri bir canlinin genomunun her tarafinda bulunabilecegi icin bir transkripsiyon faktorunun etkinliginde meydan gelen degisiklikler binlerce gene etki edebilir Dolayisiyla bu proteinler coklukla cevresel degisiklikler hucresel baskalasim ve gelisimi kontrol eden sureclerle iliskili olan sinyal iletim sureclerinin hedefidirler Bu transkripsiyon faktorlerinin DNA ile etkilesimindeki spesifisite proteinin DNA bazlarinin kenarlari ile yaptigi temaslardan kaynaklanmaktadir bu sayede bu proteinler DNA nin dizisini okurlar Bazlarla olan bu etkilesimlerin cogu bu bazlara kolaylikla erisilebilen buyuk olukta meydan gelir Restriksiyon enzimi EcoRV yesil substrat DNA si ile birlikteDNA degistirici enzimler Nukleaz ve ligazlar Nukleazlar DNA iplikleri kesen enzimlerdir fosfodiester baglarinin hidrolizini katalizlerler DNA ipliklerinin uclarindaki nukleotitleri hidrolizleyen nukleazlare eksonukleaz ipliklerin ic kisimlarindaki baglari hidrolizleyenlere ise endonukleaz denir Molekuler biyolojide en sik kullanilan endonukleazlar restriksiyon endonukleazlaridir bunlar DNA yi belli dizilerde keserler Ornegin soldaki resimde gorulen EcoRV enzimi 6 bazli 5 GAT ATC 3 dizisini tanir ve dik cizgi ile gosterilen noktada onu keser Dogada bu enzimler restriksiyon modifikasyon sisteminin bir parcasi olarak hucrenin icine giren faj DNA sini sindirerek bakterileri fajlara karsi korumaya yararlar Teknolojide bu enzimler molekuler klonlama ve DNA parmakizlemesi icin kullanilir DNA ligaz enzimleri kesilmis veya kirik DNA ipliklerini birlestirir Ligazlar ozellikle gecikmeli iplik DNA ikilesmesinde onemli bir rol oynarlar cunku replikasyon catalinda meydana gelen kisa DNA parcalarini birlestirirler Ayrica DNA tamiri ve genetik rekombinasyonda kullanilirlar Topoizomeraz ve helikazlar Topoizomerazlar hem nukleaz hem de ligaz etkinligine sahiptir Bu proteinler DNA daki super burulma derecesini degistirirler Bu enzimlerin bazilari DNA sarmalinin bir ipligini kesip bunun oburu etrafinda donmesini saglar sonra da DNA daki kesigi tekrar birlestirir Bu enzimlerin digerleri ise DNA sarmalinin bir ipligini kesip obur ipligin bu kesigin icinden kesmesini saglarlar sonra kesigi tekrar birlestirirler Topoizomerazlar DNA yla ilgili pek cok surecte yer alirlar DNA ikilesmesi ve transkripsiyonu gibi Helikazlar molekuler motor ozellikli proteinlerdir Nukleozit trifosfatlarda ozellikle ATP de tasinan kimyasal enerjiyi kullanip bazlar arasindaki hidrojen baglarini kirarlar ve DNA cifte sarmalini ters yonde burarak onu tek iplikler halinde acarlar Bu enzimler DNA bazlarina erismeye gerek duyan enzimlerin bulundugu sureclerde gereklidir Polimerazlar Nukleik asit polimerazlari nukleozit trifosfatlardan polinukleotit zincirler sentezleyen enzimlerdir Urettikleri urunler var olan polinukleotit zincirlerinin bunlara kalip denir kopyalaridir Bu enzimler bir DNA zincirindeki en son nukleotitin 3 hidroksil grubuna yeni bir nukleotit ekleyerek calisir Dolayisiyla tum polimerazlar 5 3 dogrultusunda ilerler Bu enzimlerin aktif bolgesinde gelen nukleozit trifosfat kalip ile baz eslesmesi yapar bu sayede polimeraz kaliba komplementer bir ipligi dogru bir sekilde sentezleyebilir Polimerazlar kullandiklari kalibin tipine gore siniflandirilir DNA ikilesmesinde DNA bagimlisi DNA polimeraz bir DNA dizisinin kopyasini yapar Bu surecte hata olmamasi hayati onem tasidigi icin bu tip polimerazlarinin cogunda prova okuma aktivitesi bulunur Bunlarda sentez reaksiyonunda meydana gelen ender hatalar baz eslesmesinin dogru olmamasiyla anlasilir Eger bir uyumsuzluk algilanirsa 3 5 yonunde calisan bir eksonukleaz aktivitesi etkinlestirilir ve hatali baz cikartilir Cogu canlida DNA polimerazlar replizom olarak adlandirilan ve yardimci alt birimler DNA kiskaci ve helikazlar gibi iceren buyuk bir kompleks icinde yer alir RNA bagimlisi DNA polimerazlar RNA ipliginde bulunan diziyi DNA olarak kopyalayan ozel bir polimeraz sinifidir Ters transkiptazlar bu sinifa dahildir bunlar viral enzimler olup hucrelerin retrovirusler tarafindan enfeksiyonunda yer alirlar Telomerazlar da bu sinifa dahildir bunlar da telomerlerin ikilenmesi icin gereklidir Telomerazi diger bu tip enzimlerden farkli kilan bir ozelligi kullandigi RNA kalibinin kendi yapisinin bir parcasi olmasidir Transkripsiyon DNA bagimlisi RNA polimeraz tarafindan gerceklestirilir bu enzim DNA ipligindeki diziyi RNA olarak kopyalar Bir genin transkripsiyonu icin RNA polimeraz DNA uzerinde promotor adli bir bolgeye baglanir ve DNA ipliklerini ayristirir Sonra genin dizisini bir RNA zinciri olarak kopyalar ta ki terminator sonlayici Ing terminator adli bir DNA bolgesine gelip orada durup DNA dan kopana kadar DNA bagimli DNA polimerazda oldugu gibi RNA polimeraz II okaryotlardaki cogu genin transkripsiyonun yapan enzim de cesitli duzenleyici ve yardimci proteinlerden olusmus buyuk bir protein kompleksinin parcasi olarak calisir Genetik RekombinasyonGenetik rekombinasyonda Holliday baglantisi ara urununun yapisi Dort farkli DNA ipligi kirmizi mavi yesil ve sari olarak renklendirilmistir Rekombinasyon iki kromozomun M ve F kesilip birlestirilmesi ile iki yeni kromozomun C1 ve C2 meydana gelmesidir Bir DNA sarmali genelde baska DNA parcalari ile etkilesmez hatta insan hucrelerinde farkli kromozomlar cekirdekte farkli bolgelerde yer alirlar Farkli kromozomlarin fiziksel olarak bu sekilde ayri tutulmasi DNA nin kararli bir bilgi deposu olarak islev gormesinde onemli bir rol oynar Kromozomlarin birbiriyle etkilestigi zamanlar sadece rekombinasyona girdikleri krosover sirasindadir Krosover sirasinda iki DNA sarmali kesilir bir bolum yer degistirir ve kesik uclar birlesir Rekombinasyon sayesinde kromozomlar arasinda genetik bilgi takasi olur ve yeni gen kombinasyonlari meydana gelir bunun dogal seleksiyonun verimini artirdigi ve yeni proteinlerin hizli evrimlesmesinde onemli oldugu dusunulmektedir Genetik rekombinasyon DNA tamiriyle de iliskilidir ozellikle cift iplikli kirilmalara hucrenin tepkisinde Kromozom sarilmasinin en yaygin sekli homolog rekombinasyondur bunda iki kromozom birbirine cok benzer dizilere sahiptir Non homolog rekombinasyon hucreye zarar verici olabilir cunku kromozomal translokasyon ve genetik anormalliklere yol acabilir Rekombinasyon tepkimesi rekombinaz olarak adlandirilan enzimler ornegin RAD51 tarafindan katalizlenir Rekombinasyonun ilk adimi cift iplikli bir kesik olusturulmasidir bu ya bir endonukleaz ya da DNA hasari sonucunda meydana gelir Rekombinaz tarafindan kismen katalizlenen bir dizi adim sonucunda iki sarmal en az bir Holliday baglantisi tarafindan birlestirilir her sarmalin bir ipligi obur sarmalda ona komplementer olan obur iplik ile kaynasir Holliday baglantisi tetrahedral bir yapidir bu sekilde birlesmis iki kromozomda bir ipligin bir digeriyle yer degistirmesiyle bu yapi kromozomlar boyunca ilerler Rekombinasyon tepkimesi baglantinin kesilmesi ve serbest kalan DNA uclarinin tekrar birlesmesi ile son bulur DNA metabolizmasinin evrimiEvrimin kokeni isimli calisma DNA ve RNA yapisi DNA da bulunan genetik bilgi tum modern canlilarin islev gormesine yani buyumesi ve cogalmasina olanak saglar Ancak 4 milyar yildir surmekte olan yasamin tarihcesi boyunca DNA nin bu islevi yerine getirdigi belli degildir yasamin en eski bicimlerinin kullanmis oldugu kalitsal malzemenin RNA oldugu one surulmustur RNA hem genetik bilgi aktarma hem de ribozimlerin parcasi olarak katalizor ozelligine sahip olmasindan dolayi ilk hucrelerin metabolizmasinda merkezi bir rol oynamis olabilir Nukleik asitlerin hem kalitimda hem de katalizde rol oynadigi bu eski RNA dunyasi gunumuz genetik kodunun dort nukleotit bazindan olusmus sekilde evrimlesmesine etki etmis olabilir Bunun nedeni bir canlidaki bazlarin sayisinin azliginin replikasyon verimini artiracagi ama bazlarin coklugunun ise ribozimlerin katalitik verimini artiracagi bu iki zit etki ile kalitsal bilgiyi kodlayan baz sayisinin dort olarak dengelenmis olabilecegi one surulmustur Ne var ki eski genetik sistemler hakkinda dogrudan delil mevcut degildir cunku cogu fosillerden DNA elde edilmesi mumkun degildir Bunun nedeni cevre etkilerine maruz kalan DNA nin bir milyon yildan az sure dayanmasi ve cozelti icinde zamanla kucuk parcalara yikimidir Eski DNA nin izole edilmis olduguna dair iddialar vardir ozellikle 250 milyon yil evvelden kalma bir tuz kristali icinde canli kalmis bir bakterinin izole edildigi iddia edilmistir ama bu iddialar tartismalidir Teknolojide kullanimGen muhendisligi Modern biyoloji ve biyokimyada rekombinant DNA teknolojisi yogun bir sekilde kullanilir Rekombinant DNA baska DNA parcalarindan bir araya getirilmis yapay bir DNA dir DNA parcalari plazmit veya viral vektorler araciligiyla canlilarin icine transformasyon yoluyla sokulabilir Bu yolla ortaya cikan genetik degisime ugramis canlilar kullanilarak rekombinant proteinler uretilebilir bunlar tibbi arastirmalarda veya tarimda kullanilabilir Adli bilim Adli bilimciler bir suc mahalinde bulunmus kan meni deri tukuruk veya sacta bulunan DNA yi kullanarak bir failin kimligini belirleyebilirler Bu isleme genetik parmak izi cikarma veya genetik profilleme denir DNA profillemesinde tekrarli diziler mikrosatelit ve minisatelit iceren DNA nin degisken kisimlarinin uzunluklari belirlenir bunlar farkli insanlarda karsilastirilir Bu yontem bir suclunun taninmasi icin son derece guvenilir bir yontemdir Ancak eger suc mahaline birden fazla kisinin DNA si bulasmissa bu kimlik belirleme islemi karmasiklasabilir DNA profillemesi 1984 te Britanyali genetikci Sir Alec Jeffreys tarafindan gelistirilmis ve adli bilimde ilk defa 1988 de Enderby cinayetleri icin Colin Pitchfork un suclu bulnmasinda kullanilmistir Bazi tur suclari islemis kisiler bir veritabaninda depolanmak amaciyla kendi DNA larindan bir ornek vermeye mecbur tutulabilirler Bu sayede suc mahalinde bulunmus DNA orneginden baska elde hicbir delil bulunmayan bazi eski vakalar cozulebilmistir DNA profillemesi katliam kurbanlarinin kimliklerinin belirlenmesinde de kullanilmistir Biyoenformatik DNA dizilerinin bilgisayar araciligiyla islenmesi aranmasi ve analizi biyoenformatik bilminin konulari arasindadir DNA dizilerinin depolanmasi ve aranmasi icin yontemlerin gelistirilmesi sayesinde bilgisayar bilimlerinde onemli ilerlemeler kaydedilmistir ozellikle dizi arama algoritmalari makine ogrenimi ve veritabani teorisi konularinda Dizi arama ve eslestirme algoritmalari harflerden olusan uzun diziler icinde daha kisa harf dizilerinin bulunmasiyla ilgilidir bunlar belli nukleotit dizilerinin bulunmasi icin gelistirilmistir Yazi editoru programlarinin kullandigi algoritmalar DNA dizileri durumunda son derece verimsiz calisirlar DNA dizilerini olusturan farkli karakterlerin kucuk sayisindan dolayi Bununla iliskili olan dizi hizalama problemi ise benzer dizileri bulmayi ve bunlari birbirinden farkli kilan mutasyonlari tanimlamayi amaclar Bu teknikler ozellikle coklu dizi hizalamasi filogenetik iliski ve protein islevi arastirmalarinda kullanilir Bir genomun tamamina karsilik gelen DNA dizilerinin kullanilmasi icin bu dizilerin uzerinde genlerin ve onlarin duzenleyici elemanlarinin yerlerinin kaydedilmesi Ing annotation gerekmektedir DNA dizilerinde protein veya RNA kodlayici genlerin ozelliklerine sahip bolgelerin taninmasi gen bulma algoritmalari sayesinde mumkundur bunlar sayesinde bilim insanlari bir genin urununu bu urun daha laboratuvarda saflastirilmadan once tahmin edebilirler DNA nanoteknolojisi Solda sematik gosterilen DNA yapisi atom guc mikroskobu ile sagda goruntulenen yapiyi kendi kendine olusturacaktir DNA naonteknolojisi DNA nin molekuler tanima ozelliklerini kullanarak nanometre boyutlarinda yapilar tasarlamayi amaclayan bilim dalidir Resim kaynagi Strong 2004 1 DNA nanoteknolojisi DNA ya has molekuler tanima ozelliklerini kullanarak faydali ozelliklere sahip kendi kendini olusturan dalli DNA kompleksleri imal eder DNA boylece biyolojik bilgi tasimak icin degil yapisal bir malzeme olarak kullanilir Bu yolla iki boyutlu periyodik dizilimler ve polihedral sekilli uc boyutlu yapilar yaratilmistir Nanomekanik araclar ve algoritmik olarak olusan yapilar da gosterilmis bu DNA yapilari ile baska molekullerin altin nano tanecikleri ve streptavidin proteinlerinin duzenlenmesi saglanabilmistir Tarih ve antropoloji Zaman icinde DNA da biriken mutasyonlar sonra kalitsal olarak aktarildigi icin tasidigi bilgi bir anlamda tarihseldir Genetikciler DNA dizlerini karsilastirarak bir canlinin evrimsel tarihi yani onun filogenetigi hakkinda cikarimlar yapabilirler Filogenetik sahasi evrimsel biyolojide guclu bir aractir Bir turun bireylerine ait DNA dizileri karsilastirildiginda topluluk genetikcileri o toplulugun tarihine dair bilgiler edinebilirler Ekolojik genetikten antropolojiye kadar uzanan cesitli sahalarda bu bilgilerden yararlanilabilir Ornegin Tevrat ta soz konusu olan Israil in on kayip kavmi DNA bulgulari ile tanimlanmaktadir DNA ayrica aile iliskilerini belirlemek icin de kullanilmistir ornegin Amerikan baskanlarindan Thomas Jefferson un kolesi Sally Hemings in soyundan kisiler ile Jefferson arasinda akrabalik oldugunun kanitlanmasinda Bu sekilde kullanim yukarida deginilen suc tahkikatlarinda DNA nin kullanilmasina benzerdir Nitekim bazi tahkikatlarin cozumlenmesi suc mahalinde bulunan DNA nin suclunun akrabalarinin DNA siyla uyusmasi sayesinde olmustur DNA arastirmasinin tarihcesiIkili sarmal modelinin gelistiricileri James D Watson ve Francis Crick sagda Maclyn McCarty ile solda DNA ilk kez Isvicreli hekim Friedrich Miescher tarafindan saflastirilmistir kendisi 1869 da atik cerrahi pansumanlardaki irin icinde mikroskobik bir madde kesfetmistir Hucre cekirdeklerinde nukleus bulundugu icin ona nuklein adini vermistir 1919 da Phoebus Levene nukleotit birimleri olusturan baz seker ve fosfati tanimlamistir Levene DNA nin birbirine fosfat gruplari ile bagli olan nukleotit birimlerden olusan bir zincir oldugunu one surmustur Ancak Levene bu zincirin kisa oldugunu ve bazlarin kendini tekrar eden bir siralamaya sahip oldugunu dusunmustur 1937 de William Astbury DNA nin duzenli bir yapiya sahip oldugunu gosteren ilk X isini difraksiyon goruntulerini elde etti 1928 de Frederick Griffith Pnomokok bakterisinin duz seklini belirleyen ozelligin burusuk sekilli Pnomokok bakterilere aktarilmasinin mumkun oldugunu bunun icin olu duz bakterilerin canli burusuk bakterilerle karistirilmasinin yettigini gosterdi Bu deneysel sistemi kullanarak Oswald Avery ve arkadaslari Colin MacLeod ve Maclyn McCarty 1943 te degistirici etmenin DNA oldugunu gosterdiler 1952 de Alfred Hershey ve Martha Chase tarafindan Hershey Chase deneyinde T2 fajinin genetik malzemesinin DNA oldugunu gostererek DNA nin kalitimdaki rolunu teyit ettiler Raymond Gosling DNA nin X isini kirinim goruntusunun Rosalind Franklin ile birlikte ureticisi 1953 te James D Watson ve Francis Crick DNA nin bugun kabul gormus yapisini Nature dergisinde one surduler Cift sarmalli molekuler modelleri tek bir X isini kirinim resmine dayanmaktaydi bu resim Rosalind Franklin ve Raymond Gosling tarafindan Mayis 1952 de elde edilmisti Modellerini dayandirdiklari bir diger bilgi Erwin Chargaff in evvelki yillarda kendilerine ozel olarak iletmis oldugu DNA bazlarinin birbiriyle eslestigiydi Chargaff kurallari hem B DNA nin hem de A DNA nin cifte sarmalli bicimini tespit etmekte onemli bir rol oynamistir Watson ve Crick modelini destekleyen deneysel kanitlar Nature dergisinin ayni sayisinda yayimlanan bes makalede yer aldi Bunlardan Franklin ve Gosling in makalesi Watson ve Crick modelini kismen destekleyen kendi X isini kirinim verileri ve analiz yonteminin ilk yayimlanmasiydi Dergini ayni sayisinda DNA yapisi hakkinda Maurice Wilkins ve iki arkadasinin bir makalesi vardi onlarin in vivo B DNA X isini kirinim oruntuleri uzerinde yaptiklari analizler iki sayfa geride Crick ve Watson tarafindan onerilen cifte sarmal modelini destekliyordu 1962 de Franklin in olumunden sonra Watson Crick ve Wilkins birlikte Nobel Fizyoloji veya Tip Odulu nu kazandilar O zamanki Nobel odulleri ancak hayatta olan kisilere odulun verilmesine izin veriyordu Kesif icin kimlerin kredi almasi gerektigi hakkinda tartisma devam etmektedir Crick 1957 de yaptigi etkili bir sunumda molekuler biyolojinin Temel Dogmasi ni ortaya koyarak DNA RNA ve proteinler arasindaki iliskiyi bu konuda kanitlar henuz tamamen toplanmadan ozetledi ayrica adaptor hipotezi ni dile getirdi Cift sarmalli yapinin ima ettigi kopyalama mekanizmasinin teyidi 1958 de yayimlanan Meselson Stahl deneyi ile edildi Crick ve arkadaslari tarafindan yapilan diger calismalar genetik kodun kodon olarak adlandirilan ortusmeyen baz uclulerinden olustugunu gosterdi bu sayede Har Gobind Khorana Robert W Holley ve Marshall Warren Nirenberg genetik kodu cozduler Bu kesifler molekuler biyolojinin dogumuna karsilik gelir Ayrica bakinizKristalografi DNA mikrocip DNA dizileme Uc sarmalli DNA Genetik muhendisligi A DNA Southern blotNotlar a b Alberts Bruce 2002 Molecular Biology of the Cell Fourth Edition New York and London Garland Science ISBN 0 8153 3218 1 3 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Butler John M 2001 Forensic DNA Typing Elsevier ISBN 978 0 12 147951 0 pp 14 15 Mandelkern M Elias J Eden D Crothers D 1981 The dimensions of DNA in solution J Mol Biol 152 1 ss 153 61 doi 10 1016 0022 2836 81 90099 1 PMID 7338906 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Gregory S ve digerleri 2006 The DNA sequence and biological annotation of human chromosome 1 Nature 441 7091 ss 315 21 doi 10 1038 nature04727 PMID 16710414 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Watson J Crick F 1953 Molecular structure of nucleic acids a structure for deoxyribose nucleic acid PDF Nature 171 4356 ss 737 8 doi 10 1038 171737a0 PMID 13054692 23 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 a b Berg J Tymoczko J and Stryer L 2002 Biochemistry W H Freeman and Company ISBN 0 7167 4955 6 Abbreviations and Symbols for Nucleic Acids Polynucleotides and their Constituents 5 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde IUPAC IUB Commission on Biochemical Nomenclature CBN Accessed 03 Jan 2006 a b Ghosh A Bansal M 2003 A glossary of DNA structures from A to Z Acta Crystallogr D Biol Crystallogr 59 Pt 4 ss 620 6 doi 10 1107 S0907444903003251 PMID 12657780 Wing R Drew H Takano T Broka C Tanaka S Itakura K Dickerson R 1980 Crystal structure analysis of a complete turn of B DNA Nature 287 5784 ss 755 8 doi 10 1038 287755a0 PMID 7432492 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Pabo C Sauer R 1984 Protein DNA recognition Annu Rev Biochem Cilt 53 ss 293 321 doi 10 1146 annurev bi 53 070184 001453 PMID 6236744 Ponnuswamy P Gromiha M 1994 On the conformational stability of oligonucleotide duplexes and tRNA molecules J Theor Biol 169 4 ss 419 32 doi 10 1006 jtbi 1994 1163 PMID 7526075 Clausen Schaumann H Rief M Tolksdorf C Gaub H 2000 Mechanical stability of single DNA molecules Biophys J 78 4 ss 1997 2007 PMID 10733978 24 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Chalikian T Volker J Plum G Breslauer K 1999 A more unified picture for the thermodynamics of nucleic acid duplex melting a characterization by calorimetric and volumetric techniques Proc Natl Acad Sci USA 96 14 ss 7853 8 doi 10 1073 pnas 96 14 7853 PMID 10393911 24 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link deHaseth P Helmann J 1995 Open complex formation by Escherichia coli RNA polymerase the mechanism of polymerase induced strand separation of double helical DNA Mol Microbiol 16 5 ss 817 24 doi 10 1111 j 1365 2958 1995 tb02309 x PMID 7476180 Isaksson J Acharya S Barman J Cheruku P Chattopadhyaya J 2004 Single stranded adenine rich DNA and RNA retain structural characteristics of their respective double stranded conformations and show directional differences in stacking pattern Biochemistry 43 51 ss 15996 6010 doi 10 1021 bi048221v PMID 15609994 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Designation of the two strands of DNA 24 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde JCBN NC IUB Newsletter 1989 Accessed 07 May 2008 Huttenhofer A Schattner P Polacek N 2005 Non coding RNAs hope or hype Trends Genet 21 5 ss 289 97 doi 10 1016 j tig 2005 03 007 PMID 15851066 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Munroe S 2004 Diversity of antisense regulation in eukaryotes multiple mechanisms emerging patterns J Cell Biochem 93 4 ss 664 71 doi 10 1002 jcb 20252 PMID 15389973 Makalowska I Lin C Makalowski W 2005 Overlapping genes in vertebrate genomes Comput Biol Chem 29 1 ss 1 12 doi 10 1016 j compbiolchem 2004 12 006 PMID 15680581 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Johnson Z Chisholm S 2004 Properties of overlapping genes are conserved across microbial genomes Genome Res 14 11 ss 2268 72 doi 10 1101 gr 2433104 PMID 15520290 Lamb R Horvath C 1991 Diversity of coding strategies in influenza viruses Trends Genet 7 8 ss 261 6 PMID 1771674 Benham C Mielke S 2005 DNA mechanics Annu Rev Biomed Eng Cilt 7 ss 21 53 doi 10 1146 annurev bioeng 6 062403 132016 PMID 16004565 a b Champoux J 2001 DNA topoisomerases structure function and mechanism Annu Rev Biochem Cilt 70 ss 369 413 doi 10 1146 annurev biochem 70 1 369 PMID 11395412 a b Wang J 2002 Cellular roles of DNA topoisomerases a molecular perspective Nat Rev Mol Cell Biol 3 6 ss 430 40 doi 10 1038 nrm831 PMID 12042765 Basu H Feuerstein B Zarling D Shafer R Marton L 1988 Recognition of Z RNA and Z DNA determinants by polyamines in solution experimental and theoretical studies J Biomol Struct Dyn 6 2 ss 299 309 PMID 2482766 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Leslie AG Arnott S Chandrasekaran R Ratliff RL 1980 Polymorphism of DNA double helices J Mol Biol 143 1 ss 49 72 doi 10 1016 0022 2836 80 90124 2 PMID 7441761 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Wahl M Sundaralingam M 1997 Crystal structures of A DNA duplexes Biopolymers 44 1 ss 45 63 doi 10 1002 SICI 1097 0282 1997 44 1 PMID 9097733 Lu XJ Shakked Z Olson WK 2000 A form conformational motifs in ligand bound DNA structures J Mol Biol 300 4 ss 819 40 doi 10 1006 jmbi 2000 3690 PMID 10891271 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Rothenburg S Koch Nolte F Haag F 2001 DNA methylation and Z DNA formation as mediators of quantitative differences in the expression of alleles Immunol Rev Cilt 184 ss 286 98 doi 10 1034 j 1600 065x 2001 1840125 x PMID 12086319 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Oh D Kim Y Rich A 2002 Z DNA binding proteins can act as potent effectors of gene expression in vivo Proc Natl Acad Sci U S A 99 26 ss 16666 71 doi 10 1073 pnas 262672699 PMID 12486233 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Created from NDB UD0017 7 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde koordinatlarindan uretilmistir a b Greider C Blackburn E 1985 Identification of a specific telomere terminal transferase activity in Tetrahymena extracts Cell 43 2 Pt 1 ss 405 13 doi 10 1016 0092 8674 85 90170 9 PMID 3907856 a b c Nugent C Lundblad V 1998 The telomerase reverse transcriptase components and regulation Genes Dev 12 8 ss 1073 85 doi 10 1101 gad 12 8 1073 PMID 9553037 27 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Wright W Tesmer V Huffman K Levene S Shay J 1997 Normal human chromosomes have long G rich telomeric overhangs at one end Genes Dev 11 21 ss 2801 9 doi 10 1101 gad 11 21 2801 PMID 9353250 27 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Burge S Parkinson G Hazel P Todd A Neidle S 2006 Quadruplex DNA sequence topology and structure Nucleic Acids Res 34 19 ss 5402 15 doi 10 1093 nar gkl655 PMID 17012276 24 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Parkinson G Lee M Neidle S 2002 Crystal structure of parallel quadruplexes from human telomeric DNA Nature 417 6891 ss 876 80 doi 10 1038 nature755 PMID 12050675 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Griffith J Comeau L Rosenfield S Stansel R Bianchi A Moss H de Lange T 1999 Mammalian telomeres end in a large duplex loop Cell 97 4 ss 503 14 doi 10 1016 S0092 8674 00 80760 6 PMID 10338214 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Klose R Bird A 2006 Genomic DNA methylation the mark and its mediators Trends Biochem Sci 31 2 ss 89 97 doi 10 1016 j tibs 2005 12 008 PMID 16403636 Bird A 2002 DNA methylation patterns and epigenetic memory Genes Dev 16 1 ss 6 21 doi 10 1101 gad 947102 PMID 11782440 Walsh C Xu G 2006 Cytosine methylation and DNA repair Curr Top Microbiol Immunol Cilt 301 ss 283 315 doi 10 1007 3 540 31390 7 11 PMID 16570853 Ratel D Ravanat J Berger F Wion D 2006 N6 methyladenine the other methylated base of DNA Bioessays 28 3 ss 309 15 doi 10 1002 bies 20342 PMID 16479578 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Gommers Ampt J Van Leeuwen F de Beer A Vliegenthart J Dizdaroglu M Kowalak J Crain P Borst P 1993 beta D glucosyl hydroxymethyluracil a novel modified base present in the DNA of the parasitic protozoan T brucei Cell 75 6 ss 1129 36 doi 10 1016 0092 8674 93 90322 H PMID 8261512 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link PDB 1JDG 22 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde koordinatlarindan uretilmistir Douki T Reynaud Angelin A Cadet J Sage E 2003 Bipyrimidine photoproducts rather than oxidative lesions are the main type of DNA damage involved in the genotoxic effect of solar UVA radiation Biochemistry 42 30 ss 9221 6 doi 10 1021 bi034593c PMID 12885257 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Cadet J Delatour T Douki T Gasparutto D Pouget J Ravanat J Sauvaigo S 1999 Hydroxyl radicals and DNA base damage Mutat Res 424 1 2 ss 9 21 PMID 10064846 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Shigenaga M Gimeno C Ames B 1989 Urinary 8 hydroxy 2 deoxyguanosine as a biological marker of in vivo oxidative DNA damage Proc Natl Acad Sci USA 86 24 ss 9697 701 doi 10 1073 pnas 86 24 9697 PMID 2602371 7 Mart 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Cathcart R Schwiers E Saul R Ames B 1984 Thymine glycol and thymidine glycol in human and rat urine a possible assay for oxidative DNA damage PDF Proc Natl Acad Sci USA 81 18 ss 5633 7 doi 10 1073 pnas 81 18 5633 PMID 6592579 25 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Valerie K Povirk L 2003 Regulation and mechanisms of mammalian double strand break repair Oncogene 22 37 ss 5792 812 doi 10 1038 sj onc 1206679 PMID 12947387 Ferguson L Denny W 1991 The genetic toxicology of acridines Mutat Res 258 2 ss 123 60 PMID 1881402 Jeffrey A 1985 DNA modification by chemical carcinogens Pharmacol Ther 28 2 ss 237 72 doi 10 1016 0163 7258 85 90013 0 PMID 3936066 Stephens T Bunde C Fillmore B 2000 Mechanism of action in thalidomide teratogenesis Biochem Pharmacol 59 12 ss 1489 99 doi 10 1016 S0006 2952 99 00388 3 PMID 10799645 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Brana M Cacho M Gradillas A de Pascual Teresa B Ramos A 2001 Intercalators as anticancer drugs Curr Pharm Des 7 17 ss 1745 80 doi 10 2174 1381612013397113 PMID 11562309 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Venter J ve digerleri 2001 The sequence of the human genome Science 291 5507 ss 1304 51 doi 10 1126 science 1058040 PMID 11181995 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Thanbichler M Wang S Shapiro L 2005 The bacterial nucleoid a highly organized and dynamic structure J Cell Biochem 96 3 ss 506 21 doi 10 1002 jcb 20519 PMID 15988757 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Wolfsberg T McEntyre J Schuler G 2001 Guide to the draft human genome Nature 409 6822 ss 824 6 doi 10 1038 35057000 PMID 11236998 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Gregory T 2005 The C value enigma in plants and animals a review of parallels and an appeal for partnership Ann Bot Lond 95 1 ss 133 46 doi 10 1093 aob mci009 PMID 15596463 16 Mayis 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 The ENCODE Project Consortium 2007 Identification and analysis of functional elements in 1 of the human genome by the ENCODE pilot project Nature 447 7146 ss 799 816 doi 10 1038 nature05874 PDB 1MSW 6 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde koordinatlarindan uretilmistir Pidoux A Allshire R 2005 The role of heterochromatin in centromere function Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci 360 1455 ss 569 79 doi 10 1098 rstb 2004 1611 PMID 15905142 Harrison P Hegyi H Balasubramanian S Luscombe N Bertone P Echols N Johnson T Gerstein M 2002 Genome Res 12 2 ss 272 80 doi 10 1101 gr 207102 PMID 11827946 28 Ekim 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Harrison P Gerstein M 2002 Studying genomes through the aeons protein families pseudogenes and proteome evolution J Mol Biol 318 5 ss 1155 74 doi 10 1016 S0022 2836 02 00109 2 PMID 12083509 Alba M 2001 Replicative DNA polymerases Genome Biology 2 1 ss REVIEWS3002 doi 10 1186 gb 2001 2 1 reviews3002 PMID 11178285 Sandman K Pereira S Reeve J 1998 Diversity of prokaryotic chromosomal proteins and the origin of the nucleosome Cell Mol Life Sci 54 12 ss 1350 64 doi 10 1007 s000180050259 PMID 9893710 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Dame RT 2005 The role of nucleoid associated proteins in the organization and compaction of bacterial chromatin Mol Microbiol 56 4 ss 858 70 doi 10 1111 j 1365 2958 2005 04598 x PMID 15853876 Luger K Mader A Richmond R Sargent D Richmond T 1997 Crystal structure of the nucleosome core particle at 2 8 A resolution Nature 389 6648 ss 251 60 doi 10 1038 38444 PMID 9305837 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Jenuwein T Allis C 2001 Translating the histone code Science 293 5532 ss 1074 80 doi 10 1126 science 1063127 PMID 11498575 Ito T Nucleosome assembly and remodelling Curr Top Microbiol Immunol Cilt 274 ss 1 22 PMID 12596902 Thomas J 2001 HMG1 and 2 architectural DNA binding proteins Biochem Soc Trans 29 Pt 4 ss 395 401 doi 10 1042 BST0290395 PMID 11497996 Grosschedl R Giese K Pagel J 1994 HMG domain proteins architectural elements in the assembly of nucleoprotein structures Trends Genet 10 3 ss 94 100 doi 10 1016 0168 9525 94 90232 1 PMID 8178371 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Iftode C Daniely Y Borowiec J 1999 Replication protein A RPA the eukaryotic SSB Crit Rev Biochem Mol Biol 34 3 ss 141 80 doi 10 1080 10409239991209255 PMID 10473346 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link PDB 1LMB 6 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde koordinatlarindan uretilmistir Myers L Kornberg R 2000 Mediator of transcriptional regulation Annu Rev Biochem Cilt 69 ss 729 49 doi 10 1146 annurev biochem 69 1 729 PMID 10966474 Spiegelman B Heinrich R 2004 Biological control through regulated transcriptional coactivators Cell 119 2 ss 157 67 doi 10 1016 j cell 2004 09 037 PMID 15479634 Li Z Van Calcar S Qu C Cavenee W Zhang M Ren B 2003 A global transcriptional regulatory role for c Myc in Burkitt s lymphoma cells Proc Natl Acad Sci USA 100 14 ss 8164 9 doi 10 1073 pnas 1332764100 PMID 12808131 24 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Pabo C Sauer R 1984 Protein DNA recognition Annu Rev Biochem Cilt 53 ss 293 321 doi 10 1146 annurev bi 53 070184 001453 PMID 6236744 PDB 1RVA 6 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde koordinatlarindan yaratilmistir Bickle T Kruger D 1993 Biology of DNA restriction Microbiol Rev 57 2 ss 434 50 PMID 8336674 Doherty A Suh S 2000 Structural and mechanistic conservation in DNA ligases Nucleic Acids Res 28 21 ss 4051 8 doi 10 1093 nar 28 21 4051 PMID 11058099 24 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Schoeffler A Berger J 2005 Recent advances in understanding structure function relationships in the type II topoisomerase mechanism Biochem Soc Trans 33 Pt 6 ss 1465 70 doi 10 1042 BST20051465 PMID 16246147 Tuteja N Tuteja R 2004 Unraveling DNA helicases Motif structure mechanism and function Eur J Biochem 271 10 ss 1849 63 doi 10 1111 j 1432 1033 2004 04094 x PMID 15128295 a b Joyce C Steitz T 1995 Polymerase structures and function variations on a theme J Bacteriol 177 22 ss 6321 9 PMID 7592405 24 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Hubscher U Maga G Spadari S 2002 Eukaryotic DNA polymerases Annu Rev Biochem Cilt 71 ss 133 63 doi 10 1146 annurev biochem 71 090501 150041 PMID 12045093 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Johnson A O Donnell M 2005 Cellular DNA replicases components and dynamics at the replication fork Annu Rev Biochem Cilt 74 ss 283 315 doi 10 1146 annurev biochem 73 011303 073859 PMID 15952889 Tarrago Litvak L Andreola M Nevinsky G Sarih Cottin L Litvak S 1994 The reverse transcriptase of HIV 1 from enzymology to therapeutic intervention FASEB J 8 8 ss 497 503 PMID 7514143 5 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Martinez E 2002 Multi protein complexes in eukaryotic gene transcription Plant Mol Biol 50 6 ss 925 47 doi 10 1023 A 1021258713850 PMID 12516863 PDB 1M6G 10 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde kordinatlarindan uretilmistir Cremer T Cremer C 2001 Chromosome territories nuclear architecture and gene regulation in mammalian cells Nature Reviews Genetics 2 4 ss 292 301 doi 10 1038 35066075 PMID 11283701 Pal C Papp B Lercher M 2006 An integrated view of protein evolution Nature Reviews Genetics 7 5 ss 337 48 doi 10 1038 nrg1838 PMID 16619049 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link O Driscoll M Jeggo P 2006 The role of double strand break repair insights from human genetics Nature Reviews Genetics 7 1 ss 45 54 doi 10 1038 nrg1746 PMID 16369571 Vispe S Defais M 1997 Mammalian Rad51 protein a RecA homologue with pleiotropic functions Biochimie 79 9 10 ss 587 92 doi 10 1016 S0300 9084 97 82007 X PMID 9466696 Neale MJ Keeney S 2006 Clarifying the mechanics of DNA strand exchange in meiotic recombination Nature 442 7099 ss 153 8 doi 10 1038 nature04885 PMID 16838012 Dickman M Ingleston S Sedelnikova S Rafferty J Lloyd R Grasby J Hornby D 2002 The RuvABC resolvasome Eur J Biochem 269 22 ss 5492 501 doi 10 1046 j 1432 1033 2002 03250 x PMID 12423347 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Orgel L PDF Crit Rev Biochem Mol Biol 39 2 ss 99 123 doi 10 1080 10409230490460765 PMID 15217990 10 Temmuz 2007 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Davenport R 2001 Ribozymes Making copies in the RNA world Science 292 5520 s 1278 doi 10 1126 science 292 5520 1278a PMID 11360970 Szathmary E 1992 What is the optimum size for the genetic alphabet PDF Proc Natl Acad Sci USA 89 7 ss 2614 8 doi 10 1073 pnas 89 7 2614 PMID 1372984 25 Haziran 2008 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Lindahl T 1993 Instability and decay of the primary structure of DNA Nature 362 6422 ss 709 15 doi 10 1038 362709a0 PMID 8469282 Vreeland R Rosenzweig W Powers D 2000 Isolation of a 250 million year old halotolerant bacterium from a primary salt crystal Nature 407 6806 ss 897 900 doi 10 1038 35038060 PMID 11057666 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Hebsgaard M Phillips M Willerslev E 2005 Geologically ancient DNA fact or artefact Trends Microbiol 13 5 ss 212 20 doi 10 1016 j tim 2005 03 010 PMID 15866038 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Nickle D Learn G Rain M Mullins J Mittler J 2002 Curiously modern DNA for a 250 million year old bacterium J Mol Evol 54 1 ss 134 7 doi 10 1007 s00239 001 0025 x PMID 11734907 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Goff SP Berg P 1976 Construction of hybrid viruses containing SV40 and lambda phage DNA segments and their propagation in cultured monkey cells Cell 9 4 PT 2 ss 695 705 doi 10 1016 0092 8674 76 90133 1 PMID 189942 Houdebine L Transgenic animal models in biomedical research Methods Mol Biol Cilt 360 ss 163 202 PMID 17172731 Daniell H Dhingra A 2002 Multigene engineering dawn of an exciting new era in biotechnology Curr Opin Biotechnol 13 2 ss 136 41 doi 10 1016 S0958 1669 02 00297 5 PMID 11950565 Job D 2002 Plant biotechnology in agriculture Biochimie 84 11 ss 1105 10 doi 10 1016 S0300 9084 02 00013 5 PMID 12595138 Collins A Morton N 1994 Likelihood ratios for DNA identification PDF Proc Natl Acad Sci USA 91 13 ss 6007 11 doi 10 1073 pnas 91 13 6007 PMID 8016106 27 Kasim 2007 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Weir B Triggs C Starling L Stowell L Walsh K Buckleton J 1997 Interpreting DNA mixtures J Forensic Sci 42 2 ss 213 22 PMID 9068179 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Jeffreys A Wilson V Thein S 1985 Individual specific fingerprints of human DNA Nature 316 6023 ss 76 9 doi 10 1038 316076a0 PMID 2989708 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Colin Pitchfork first murder conviction on DNA evidence also clears the prime suspect 14 Aralik 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Forensic Science Service Accessed 23 Dec 2006 National Institute of Justice Eylul 2006 24 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Baldi Pierre Brunak Soren 2001 Bioinformatics The Machine Learning Approach MIT Press ISBN 978 0 262 02506 5 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Gusfield Dan Algorithms on Strings Trees and Sequences Computer Science and Computational Biology Cambridge University Press 15 January 1997 ISBN 978 0 521 58519 4 Sjolander K 2004 Bioinformatics 20 2 ss 170 9 doi 10 1093 bioinformatics bth021 PMID 14734307 11 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Mount DM 2004 Bioinformatics Sequence and Genome Analysis 2 bas Cold Spring Harbor NY Cold Spring Harbor Laboratory Press ISBN 0879697121 Wray G 2002 Dating branches on the tree of life using DNA Genome Biol 3 1 ss REVIEWS0001 doi 10 1046 j 1525 142X 1999 99010 x PMID 11806830 24 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Lost Tribes of Israel PBS airdate 22 February 2000 Transcript available from PBS org 16 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde last accessed on 4 March 2006 Kleiman Yaakov The Cohanim DNA Connection The fascinating story of how DNA studies confirm an ancient biblical tradition 25 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde aish com January 13 2000 Accessed 4 March 2006 Bhattacharya Shaoni Killer convicted thanks to relative s DNA 12 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde newscientist com 20 Nisan 2004 Erisim tarihi 22 12 2006 Dahm R 2005 Friedrich Miescher and the discovery of DNA Dev Biol 278 2 ss 274 88 doi 10 1016 j ydbio 2004 11 028 PMID 15680349 Levene P 1919 J Biol Chem 40 2 ss 415 24 29 Haziran 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Astbury W 1947 Nucleic acid Symp SOC Exp Bbl 1 66 Lorenz MG Wackernagel W 1994 Bacterial gene transfer by natural genetic transformation in the environment Microbiol Rev 58 3 ss 563 602 PMID 7968924 Avery O MacLeod C McCarty M 1944 Studies on the chemical nature of the substance inducing transformation of pneumococcal types Inductions of transformation by a desoxyribonucleic acid fraction isolated from pneumococcus type III J Exp Med 79 2 ss 137 158 doi 10 1084 jem 79 2 137 27 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Hershey A Chase M 1952 Independent functions of viral protein and nucleic acid in growth of bacteriophage PDF J Gen Physiol 36 1 ss 39 56 doi 10 1085 jgp 36 1 39 PMID 12981234 1 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Watson J D ve Crick F H C 1953 A Structure for Deoxyribose Nucleic Acid PDF Nature 171 4356 ss 737 738 doi 10 1038 171737a0 PMID 13054692 24 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Nature Archives Double Helix of DNA 50 Years 5 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Franklin Rosalind ve Gosling Raymond 1953 Molecular Configuration in Sodium Thymonucleate Franklin R and Gosling R G PDF Nature 171 4356 ss 740 1 doi 10 1038 171740a0 PMID 13054694 3 Ocak 2011 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Original X ray diffraction image Osulibrary oregonstate edu 30 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Subat 2011 Wilkins M H F A R Stokes A R amp Wilson H R 1953 Molecular Structure of Deoxypentose Nucleic Acids PDF Nature 171 4356 ss 738 740 doi 10 1038 171738a0 PMID 13054693 13 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Agustos 2008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link The Nobel Prize in Physiology or Medicine 1962 4 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nobelprize org Accessed 22 December 06 Brenda Maddox 23 Ocak 2003 PDF Nature 421 6921 ss 407 408 doi 10 1038 nature01399 PMID 12540909 17 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2008 Crick F H C On degenerate templates and the adaptor hypothesis PDF 1 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde genome wellcome ac uk Lecture 1955 Accessed 22 Dec 2006 Meselson M Stahl F 1958 The replication of DNA in Escherichia coli Proc Natl Acad Sci USA 44 7 ss 671 82 doi 10 1073 pnas 44 7 671 PMID 16590258 The Nobel Prize in Physiology or Medicine 1968 16 Subat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nobelprize org Accessed 22 Dec 06BibliyografyaClayton Julie Ed 50 Years of DNA Palgrave MacMillan Press 2003 ISBN 978 1 4039 1479 8 Judson Horace Freeland The Eighth Day of Creation Makers of the Revolution in Biology Cold Spring Harbor Laboratory Press 1996 ISBN 978 0 87969 478 4 Ingilizce Olby Robert The Path to The Double Helix Discovery of DNA first published in October 1974 by MacMillan with foreword by Francis Crick ISBN 978 0 486 68117 7 Ingilizce Matt Ridley Francis Crick Discoverer of the Genetic Code Eminent Lives HarperCollins Publishers 192 pp ISBN 978 0 06 082333 7 2006 Ingilizce Rose Steven The Chemistry of Life Penguin ISBN 978 0 14 027273 4 Ingilizce Watson James D and Francis H C Crick A structure for Deoxyribose Nucleic Acid 24 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde PDF Nature 171 737 738 1953 Ingilizce Watson James D DNA The Secret of Life ISBN 978 0 375 41546 3 Ingilizce Watson James D The Double Helix A Personal Account of the Discovery of the Structure of DNA Norton Critical Editions ISBN 978 0 393 95075 5 Ingilizce Watson James D Avoid boring people and other lessons from a life in science 2007 New York Random House ISBN 978 0 375 41284 4 Ingilizce Calladine Chris R Drew Horace R Luisi Ben F and Travers Andrew A Understanding DNA Elsevier Academic Press 2003 ISBN 978 0 12 155089 9 Ingilizce Dis baglantilarWikimedia Commons ta DNA ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Genomlarla eglence Mikocigner DNA Bulmacasi 14 Eylul 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde belgesel videolar DNA verileri ve Milli DNA veri bankasi kanun tasarisi Turkiye Tabibler Dernegi 6 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde ve Adli Bilimciler Dernegi olu kirik baglanti nin bunun hakkindaki gorusleri DNA testinin Ispat hukuku Acisindan Degerlendirilmesi Olay Yerinden DNA analizi icin Biyolojik Ornek Toplama Double helix 50 years of DNA 5 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nature Nature dergisinin DNA nin yapisinin kesfinin 50 yildonumu ozel sayisi Ingilizce Elektron microskobu altinda DNA 23 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce animasyon Iki animasyon 16 Eylul 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde 1 DNA dan kromozomlarin olusmasi ve 2 DNA ikilesmesi Ingilizce DNA klonlamasi hakkinda temel animasyonlu rehber 6 Agustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce DNA the Double Helix Game 5 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nobel Odulu Web sitesinden DNA ikilesmesiyle ilgili oyun Ingilizce DNA Lab kolayca temin edilebilecek arac ve gereclerle bugdaydan nasil DNA elde edilebilecegini gosteriyor Ingilizce video