İstanbul Boğazı ya da tarihî ismiyle Bosporus (Yunanca: Βόσπορος, romanize: Bosporos (Öküz Geçidi)), Asya ile Avrupa kıtalarını birbirinden ayıran ve Marmara Denizi ile Karadeniz'i birbirine bağlayan bir boğaz ve uluslararası su yoludur. Boğaz, genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa Yakası ve Anadolu (Asya) Yakası olarak ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılan yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir.
İstanbul Boğazı | |
---|---|
İstanbul Boğazı'nın ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün akşam görüntüsü | |
İstanbul Boğazı İstanbul Boğazı İstanbul Boğazı | |
Genel Bilgiler | |
Konum | İstanbul, Türkiye |
Koordinatlar | 41°7′10″K 29°4′31″D / 41.11944°K 29.07528°D |
Ayırdığı topraklar | Avrupa← →Asya |
Tür | Boğaz |
Bağladığı sular | Karadeniz →← Marmara Denizi |
Uzunluk | 29,9 km (18,6 mi) |
Genişlik | 3,6 km (2,2 mi) |
En derin noktası | 120 m (390 ft) |
En dar yeri | 698 m (2.290 ft) |
Dipçe | 1: (Anadolu ve Rumeli Fenerleri arası) 2: (Anadolu ve Rumeli Hisarları arası) 3: (Bebek Camii ve Kandilli Burnu arası) |
Bağlantı | 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray Tüneli, Avrasya Tüneli |
Özellikler | Türk Boğazlarının bir parçası |
Wikimedia Commons | |
1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi ile uluslararası su yolu niteliği kazanan ve 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile tamamen Türkiye Cumhuriyeti'nin denetimine giren İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Türk Boğazları olarak adlandırılır ve Avrupa ile Asya kıtalarını birbirinden ayıran doğal sınırlardan biri olarak kabul edilir. 1 Mayıs 1982 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Liman Tüzüğü uyarınca, İstanbul Boğazı'nın kuzey sınırı Anadolu Feneri'ni Rumeli Feneri'ne birleştiren hat; güney sınırı ise İnciburnu Feneri'ni Ahırkapı Feneri'ne birleştiren hat olarak belirlenmiştir.
Boğazın kıyıları tarih boyunca değişik uygarlıklara yurt olmuş, MÖ 685 yılında Megara'dan gelen Yunanların günümüzde tarihî yarımada olarak adlandırılan bölgede bir şehir devleti kurmasıyla gelişerek büyümüştür.Roma İmparatorluğu'na, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'na, Latin İmparatorluğu'na ve Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapan ve günümüzde Türkiye'nin en büyük kenti olan İstanbul'un simgelerinden biridir ve gerek kentin, gerekse ülkenin yurt dışı tanıtımlarında baş ögelerden biri olarak kullanılmaktadır.
Uluslararası deniz taşımacılığının yapılabildiği en dar geçit olma özelliğini taşıyan İstanbul Boğazı üzerinde 15 Temmuz Şehitler, Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim asma köprüleri bulunur. Bu köprüler İstanbul'un iki yakasını birbirine bağladığı gibi, Avrupa kıtası ile Asya kıtası arasında da birer geçiş noktası yaratır. İstanbul'da toplu taşımanın kilit noktalarından biri olan Boğaz'da kıtalararası ulaşım, deniz otobüsleri, yük, araç ve yolcu taşıyan feribotlar, şehir hatları vapurları ve yolcu motorlarıyla da desteklenmektedir. Deniz altı raylı sistem tüp geçidi olan Marmaray Tüneli ile iki kıta arasında kesintisiz bir demiryolu hattı oluşmuş olup bu demiryolu tüp geçidi ile Londra'dan Pekin'e demir yolunu kullanarak gitmek mümkün olacaktır.
İstanbul Boğazı, Karadeniz'e kıyısı bulunan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya ve Ukrayna için Akdeniz'e ulaşmanın tek yoludur. Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi ile birlikte İstanbul Boğazı'nın egemenlik hakları, 20 Temmuz 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile belirli kurallar ışığında Türkiye'ye verilmiştir.
Adının kökeni
Boğaz'ın en eski yerleşimcilerinden biri olan Bizanslılar, buraya Bosporos (Yunanca: Βόσπορος, romanize: Bosporos, Yunanca telaffuz: ) adını veriyordu. Bu sözcük inek ya da öküz anlamına gelen βοῦς (bous) ve yol, geçit anlamlarına gelen πόρος (poros) adlarının birleştirilmesiyle türetilmişti.Öküz ya da inek geçidi anlamına gelen Bosporos adını taşıyan boğaza bu adın verilmesi Yunan mitolojisinde baştanrı Zeus'un, İo adında bir kıza âşık olması olayına dayanır. Hikâyeye göre İo nehirler tanrısı İnahos'un kızıdır. Tanrıların kralı olan Zeus bu güzel kızı görünce ona âşık olur ve eşi Hera'dan gizlice onunla birlikte olmaya başlar. Bir gün Hera'ya yakalanmak üzereyken kendini bir buluta, İo'yu ise bir ineğe çevirir. Aldanmayan Hera, ineği hediye olarak eşinden ister. Onu Zeus'tan uzak tutmak adına Argos Panoptis adlı canavarın gözetimine bırakır. Ancak Zeus, Hermes'i yollayıp Argos'u öldürtür. Bunun üzerine Hera, ineğe dönüşmüş İo'yu sürekli rahatsız etmesi için ona bir sinek musallat eder. Sinekten kurtulmak için var gücüyle koşan İo boğaza geldiğinde kendini boğazın sularına bırakır ve bu engeli yüzerek geçer. Kıyıya çıktığı yerde Keroessa adında bir kız çocuğu doğurur ve bu kız büyüdüğünde denizler tanrısı Poseidon ile evlenerek Bizas adında bir oğlan dünyaya getirir. Bu çocuk doğduğu yerde kendi adını verdiği Bizantion kentini kurar. Bu mitolojik öyküler hem İstanbul şehrine hem de Boğaz'a adlarını vermelerinden dolayı önemlidir.
Boğaz'ın antik dönemde kullanılan adlarından biri olan Bosporus'un kökenine ilişkin ortaya atılan bir başka görüş de sözcüğün Fosforos (Yunanca: Φωσφόρος - fosforlu, ışık saçan)'dan geldiği yönündedir. İstanbul Boğazı batı dillerinde hâlâ bu ad ya da bu adın değişik biçimleriyle bilinmektedir. Eski Türk kaynaklarında ise İstanbul Boğazı'nın Halîc-i bahr-i rûm (Marmara Denizi Boğazı), Halîc-i bahr-i siyâh (Karadeniz Boğazı), Halîc-i konstantiniyye (Konstantiniye Boğazı), Merecü'l bahreyn / Mecma'ül bahreyn (İki denizin birleştiği yer) ve İslâmbol Boğazı gibi adlarla anıldığı görülmektedir.
Oluşumu
Genel olarak İstanbul coğrafyası ve İstanbul Boğazı 4. jeolojik zamanda oluşmuştur. Ancak İstanbul Boğazı'nın nasıl oluştuğu sorusuna kesin yanıt verebilen dünyaca kabul görmüş bir görüş yoktur. Bugüne dek yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ağır basan kanı, jeolojik açıdan İstanbul Boğazı'nın deniz suları ile dolmuş bir fay çöküntüsü olduğudur. Buna göre, MÖ 20.000 ilâ 18.000 yılları arasında, Buzul Çağı sonlanmış ve dünyanın büyük bölümünü kaplayan buz kütleleri erimeye başlamıştır. Binyıllarca süren bir erime sürecinin sonucunda, MÖ 8.000 ilâ 7.000'lerde Akdeniz'in suları ilk hâlinden yaklaşık 150 metre daha yukarı çıkmıştır. Deniz seviyesindeki bu büyük ölçekli artış nedeniyle Akdeniz'in suları Marmara'yı basmış; Marmara Denizi'nin suları da devam eden yükselmeler sonucunda Karadeniz ile birleşmiştir. Boğaz'ın derinliğinin kuzeyden güneye azalma göstermesi, geçmişte kuzeydeki bu yükseltilerin Marmara'nın sularına karşı bir set görevi gördüğü ve bunların deniz seviyesindeki yükselmeyle aşıldığı savını güçlendirmektedir.
Ortaya atılan bir diğer görüşe göreyse İstanbul Boğazı'nın olduğu yerden çok eski çağlarda büyük bir akarsu geçiyordu. Başta Haliç olmak üzere, bugün Boğaziçi'nde koy olarak beliren yeryüzü şekilleri o dönemde bu akarsunun kollarının ana suyla birleşme noktalarıydı. Buzul çağı bitip dünyada buzul çözülmeleri başlayınca tüm sular gibi bu akarsunun da su seviyesi yükseldi ve günümüzdeki biçimini aldı.
Marmara Denizi'nin suyla dolarak Karadeniz'le birleşmesi olayı, mitolojide bilinen ve kimi kutsal kitaplarda da yer alan Nuh Tufanı ile de ilişkilendirilmiştir. Bu konuda pek çok araştırma yapılmış ve 2001 yılında Amerikalı araştırmacı Robert Ballard'ın bulgu ve savları büyük yankı uyandırmıştır. Çalışmaları 2001 yılı mayıs ayında National Geographic dergisinde de yayınlanmıştır. Ballard'a göre Buzul Çağı'nda Karadeniz, çevresinde verimli tarım alanları bulunan büyük bir tatlı su gölüydü. Günümüzden 12.000 yıl önce başlayan buzul çözülmeleriyle birlikte ortaya çıkan sular, İstanbul Boğazı'nın güneyindeki engelin ardında birikmeye başladı. En sonunda bu engeli aşmayı başaran sular muazzam bir hızla Karadeniz'e akmaya başladı. Bir tatlısu gölü olan Karadeniz'e tuzlu deniz suyu doldu ve bu süreç boyunca Karadeniz'in suları günde 15 cm kadar yükseldi. Su seviyesindeki toplam yükselmenin 150 metre olduğu kabul edildiğine göre bu süreç 1000 gün yani yaklaşık 3 yıl sürdü. Tufan savını savunan bilim insanlarına göre verimli tarım alanlarını ve göl çevresi yerleşimlerini yutan bu olağanüstü su yükselmesi kuşaktan kuşağa Nuh Tufanı olarak aktarılarak günümüze dek ulaştı.
Su özellikleri
İstanbul Boğazı, tuzluluk oranları, su sıcaklıkları gibi birbirinden farklı özelliklere sahip olan iki su kütlesinin arasında yer alır.Karadeniz'deki tuzluluk ‰ 17 - 18 iken, bu oran Marmara Denizi'nde ‰ 35 - 36 kadardır. İstanbul Boğazı'nın en tuzlu bölümleri ise Marmara Denizi ile birleştiği alanlar, özellikle de Üsküdar açıklarıdır. Boğaz'ın tuzluluk oranları Yeniköy açıklarına kadar belirli noktalarda daha düşük değerlerde de olsa yüksektir. En düşük oranlar Karadeniz ile Boğaz'ın birleştiği noktadan başlayarak Beykoz açıklarına kadar sürer.
İstanbul Boğazı'ndaki tuzluluk değerleri mevsimlere göre önemli farklılıklar gösterir. İstanbul Boğazı ve Karadeniz'den daha tuzlu bir suya sahip olan Marmara Denizi'nden boğaza giren suyun miktarı kışın artar ve bu da kış mevsiminde boğaz suyunun tuzluluk oranını önemli ölçüde arttırır. Boğaz suyunun tuzluluğu havaların ısınmaya başladığı nisan ayından itibaren azalmaya başlar. Tuzluluk oranları haziran ayında en alt düzeyde, kasım ayında ise en üst düzeyde seyreder.
Boğaziçi'nde ve İstanbul Boğazı'nda genel olarak Akdeniz iklimi özellikleri görülür. Yazların sıcak ve kuru; kışların ılık ve yağışlı olduğu Akdeniz ikliminin yanı sıra Karadeniz iklimi özellikleri ve Balkanlar ve Anadolu'nun kara iklimi özellikleri de İstanbul Boğazı ve çevresinin su sıcaklığında etkilidir. Boğaz suyunun sıcaklığı genel olarak hava sıcaklığı ile aynı değerlerde seyreder.
Akıntılar
İstanbul Boğazı, Tuna, Dinyeper ve Don gibi üç büyük akarsu ve sayısız küçük suyla beslenen Karadeniz'in sularının tek çıkış yoludur ve Karadeniz'den Marmara Denizi'ne boğaz aracılığıyla akan su miktarı yıllık 660 milyar metreküptür.
İstanbul Boğazı, Karadeniz'den alçak, Marmara Denizi'nden yüksek bir konumda yer alır. Düzey farklılığı Boğaz'ın başlangıç noktası ile bitiş noktası arasında toplamda 40 cm'yi bulur. Bu nedenle Karadeniz'den Marmara Denizi'ne sürekli bir yüzey akıntısı vardır. Yüzey akıntıları, Boğaz'ın orta kesimlerinde en şiddetli duruma gelirler. Akıntı kuvveti özellikle Kandilli açıklarından başlayarak güneye doğru saatte 5 kilometreyi bulan bir hızla güçlü bir biçimde devam eder. Yüzey akıntıları en kuvvetli hâllerini Karadeniz üzerinden gelen kuzey rüzgârlarının estiği dönemlerde alır. Olağan koşullarda 3-4 knot olan akıntı hızı, rüzgârlar ile beslendiğinde 7 knota kadar çıkar ve akış hızı hemen hemen bir nehir hızına ulaşır.
Marmara Denizi'nin suyunun Karadeniz'in suyundan neredeyse iki kat daha tuzlu olmasından dolayı bu iki denizin arasında büyük bir yoğunluk farkı bulunur. Daha tuzlu olan Marmara suyunun özgül ağırlığı Karadeniz ve Boğaz sularından daha fazladır. Bu nedenle bu iki su kütlesini bağlayan Boğaz'da dip akıntıları oluşur. Bu akıntı türü Boğaz'ın 15-20 metre derinliğinden başlayarak derinliğin el verdiği ölçüde 45 metreye dek inebilmektedir.
Boğaz'da kimi zaman da ana akıntının yolu üstünde bulunan koy ve burunların kıvrımlarına giren suyun, kıyıdaki kıvrımları izleyerek ters yönde akmasıyla da anaforlar oluşur. Bu anaforların ana yüzey akıntısına tekrar karıştığı noktalarda girdaplar görülür. Bu eğrimler denizciler arasında "ayna" olarak da adlandırılır. Oluşan anaforların büyüklüğü ve şiddeti, ana akıntının günlük şiddetine doğru orantılı olarak artar. Boğaz'ın ters akıntılarının yönü, büyüklüğü ve şiddeti hava koşullarıyla, özellikle de rüzgârlarla bağlantılıdır. Esen rüzgâr kıble ya da lodossa anafor akıntısının eni 1 gomina kadar daralır.
Güneyden esen rüzgârların çok kuvvetli olduğu zamanlarda, ana akıntı Boğaz'ın tamamını kaplayarak kuzeye yönelir. Üsküdar'ın kuzeyindeki koyda ters akıntı dar bir çizgide kuzeydoğu yönünde akar. Lodos esmesi hâlinde Boğaz'ın orta kesimlerine kadar ilerleyebilir. Beylerbeyi semtinin kuzeydoğusunda bulunan koyda, Vaniköy'deki koyda, Anadoluhisarı'nda ve İstinye ile Bebek koylarının dış bölümlerinde kısa ters akıntılar vardır.
Büyükdere Koyu'nda, 0.5 mil hızında bir ters akıntı kıyı şeridini izleyerek poyraz yönünde Mesar Burnu'na dek çıkar. Bu burunun kuzeydoğusunda ise başka bir ters akıntı girdap oluşturarak Tellitabya'ya ulaşır. Garipçe Burnu ile Rumeli Burnu arasında yer alan koylarda kuzey yönlü küçük çaplı ters akıntılar vardır.
Selvi Burnu'nun güneydoğusunda bulunan koyda ve İncirköy ile Beykoz limanlarının içinde bulunduğu Paşabahçe Koyu'nda, kıyıdan açıklara doğru, büyüklüğü 4 gominaya kadar çıkabilen büyük anafor akıntıları vardır. Boğazda ters akıntı bulunan diğer noktalar Fil Burnu'nun iki yakası, Keçilik Koyu, Poyraz Burnu, Umuryeri Koyu'nun güney kesimleridir.
İstanbul Boğazı'na özgü, güçlü akıntılardan biri de orkozdur. Orkozlar, başta lodos olmak üzere güneyden kuvvetli rüzgârların Marmara'nın sularını kuzeye yığmasından ötürü oluşur. Bu zamanlarda Boğaz'ın Marmara girişinde sular yarım metreye kadar yükselir. Bu olağandışı yükselme Boğaz'ın akıntı rejimini de değiştirir ve yüzeyde orkoz adı verilen ters akıntılar oluşur. Bu akıntının hızı zaman zaman 6-7 knota kadar çıkar ve Karadeniz'den Marmara'ya olan yüzey akıntısının hızına erişir. Orkozlar, yıl içinde birkaç kez görülür ve şehir hatları vapurlarının seferlerini iptal ettirecek kadar kuvvetli olabilirler.
İstanbul Boğazı'nda oluşan üst akıntılar orkoz ve kuvvetli rüzgârların neden olduğu ters akıntılar dışında genelde kuzeyden güneye doğrudur. Boğaz'ın keskin dönüşler gerektiren kıvrımlı yapısı da bu akıntılara eklenince gemiler için İstanbul Boğazı en zorlu rotalardan biri hâline gelir. Manevra yaparken Boğaz'ın karşı trafik şeridine savrulmak, arkadan gemiyi iten güçlü akıntı nedeniyle hızını alamayıp karaya oturmak Boğaz'daki en yaygın kazalardandır. İstanbul Boğazı'nda kazaya uğrayan gemilerin çoğunlukla Karadeniz yönünden gelenler olmasının nedeni işte bu akıntılardır. Akıntılara karşı zamanında ve yerinde müdahalede bulunulmaması durumunda yer yer kıyıda bile derinliği 10 metre olabilen Boğaz'da gemilerin evlerin içlerine kadar girerek karaya oturması olayları yaşanmaktadır.
Coğrafya
İstanbul Boğazı, Karadeniz ile Marmara Denizi'ni bağlayan 29.9 km uzunluğunda bir su yoludur. Boğaz'ın, uluslararası taşımacılık yapılan sulara oranla çok dar ve bir o kadar da kıvrımlı bir yapısı vardır. Boğaz'ın iki yakasının birbirine en yaklaştığı nokta Anadoluhisarı ile Rumelihisarı arasında 698 metredir. En derin yeri Bebek ve Kandilli semtleri arasında 110, ikinci derin yeriyse Arnavutköy ve Vaniköy arasında 106 metredir. Ortalama su derinliği 60 metredir. Derinlik güneyden kuzeye çıkıldıkça artış gösterir.
İstanbul Boğazı'nın girintili-çıkıntılı yapısı hemen her bölgede kendini gösterir. 12 keskin kıvrımı bulunan Boğaz'ın kıvrılma açıları Kandilli açıklarında 45o, Yeniköy açıklarında ise 80oyi bulur. Boğaz'ın bu kıvrımlı yapısı nedeniyle suyolu uzunluğu ile kıyı uzunluğu birbiriyle aynı değildir. Kara uzunluğu Avrupa yakasında bir uçtan bir uca 55 kilometreyi bulurken, Anadolu yakasında bu uzunluk 35 kilometre kadardır.
Boğaz'ın kıyılarında geniş düzlükler bulunmaz. Yer yer denizin bitiminden birkaç metre sonra yalçın tepeler başlar. Boğaz'ın özellikle Avrupa yakası kıyılarındaki düz alanların çoğu deniz doldurularak elde edilmiştir. İstanbul Boğazı çevresinde yüksekliği 100 metreyi aşmayan çok sayıda küçük yükselti vardır. Boğaz'a bakan en önemli yükselti 252 metre yüksekliği ile Büyük Çamlıca Tepesi ve 216 metre yüksekliği ile Küçük Çamlıca Tepesi'dir.
İstanbul Boğazı ve çevresine egemen iklim türü Akdeniz iklimidir. Yaz mevsimi, kurak ve tropikal hava kütleleri nedeniyle sıcak geçer. Ancak yazlar Türkiye'nin batısında ve güneyinde olduğu ölçüde şiddetli ve uzun süreli değildir. Kış mevsimleri dönemsel olarak ılık ya da soğuk geçebildiği gibi Boğaziçi'nin kimi bölgelerinde yükseklik ve bitki örtüsü gibi etkenlere bağlı olarak iklim özelliklerinde değişiklikler gözlemlenebilir. Boğaziçi'nde yıllık ortalama hava sıcaklığı 13.6 °C ile 13.9 °C arasında değişir. Bölgenin yıl içinde aldığı yağış miktarı ortalaması 672 mm ile 745 mm arasında ölçülür. Boğaz çevresinde bağıl nem oranı ise %70-80 arasında değişir ki, bu da Türkiye'de görülen en yüksek rakamdır. Kimi zamanlarda kutupsal hava kütlelerine bağlı olarak Boğaz ve çevresinde kar yağışlı günler geçebilir.
Boğaz çevresinde soğuk hava nedeniyle don olayları yaşandığına sık sık rastlansa da İstanbul Boğazı'nda suların donması tuzluluk, akıntılar, gemi trafiği ve diğer coğrafi koşullardan ötürü söz konusu değildir. Ancak buna rağmen yakın geçmişte bile kış mevsimlerinde İstanbul Boğazı'nda yüzen büyük buz kütleleri görülmüştür. Halk arasında Boğaz'ın donması olarak adlandırılan bu olay geçmişte bazı dönemlerde öylesine yoğun yaşanmıştır ki İstanbul Boğazı'nın yüzeyi tümüyle buz parçalarıyla kaplanmıştır. Bu buz kütleleri Avrupanın iç kesimlerinden geçerek Karadeniz'e dökülen akarsular aracılığıyla Boğaz'a yığılmaktadır. Soğuk geçen kışlarda donan nehirlerden kopan buzlar Karadeniz'de yüzerek Boğaz'a girerler ve Boğaz'ın koylarında, limanlarında birikirler. Yığılan buzlar İstanbul'daki mevcut soğuk hava nedeniyle birbirlerine kaynayınca üzerinde insanların yürüyebileceği sağlamlığa erişir.
İstanbul Boğazı'nda belirli dönemlerde fırtınalar görülür. Bu fırtınaların en yoğun ve şiddetli yaşandığı dönem ocak ayıdır. Fırtınalı günlerin sayısı eylül ayından başlayarak artış gösterir. Fırtınalı dönemlerde Boğaz'da akıntı seyri değişebilir ve bu değişim Boğaz'da ulaşımı zaman zaman sekteye uğratabilir. Sisli günler ise en çok mart ve nisan aylarında görülür. Kar yağışı ve sis nedeniyle Boğaz trafiğe kapatılabilir. Boğaz'da iklimsel ölçümler Kandilli Rasathanesi'nden yapılır. Ancak bu gözlemevinin 114 metre yükseklikte bir noktada yer almasından dolayı bazı ölçümler yapılamamaktadır.
Koylar
İstanbul Boğazı'nın iki yakası arasında kabaca bir paralellik vardır. Güneyden başlayarak Üsküdar'daki çıkıntı Dolmabahçe'deki girintinin, Ortaköy'deki çıkıntı Çengelköy Koyu'nun, Kandilli Burnu Bebek Koyu'nun, Yeniköy'deki çıkıntı Paşabahçe Koyu'nun karşısında yer alır. Ancak Boğaz'ın her iki yakasında koylar ve burunlar eşit bir dağılım göstermez. Boğaz'daki koylar balıkçı tekneleri ve özel yatlar için en önemli sığınak noktalarıdır. Anadolu Yakası'ndaki liman ve koylarda 1653, Avrupa Yakası'ndaki liman ve koylarda ise 1781 adet olmak üzere, İstanbul Boğazı'nda toplam 3434 tekne bulunmaktadır. Bu teknelerin büyük bölümünü balıkçı tekneleri oluşturmaktadır ve bu tekneler genelde boğazın kuzeyinde yoğunlaşırlar. Bunun nedeni gezeğen balıkların mevsimsel olarak kuzeydeki koylarda yoğunlaşmasıdır. Boğaz'daki teknelerin, çekek sahalarının dağılımı; Avrupa Yakası'nda Rumelikavağı'nda 74, Sarıyer'de 30, İstinye'de 20 tanedir. Anadolu Yakası'nda ise Anadolukavağı'nda 91, Yalıköy'de 8, Anadoluhisarı'nda 27 tanedir.
Adalar
İstanbul Boğazı'nın sularının çevrelediği iki kara parçası vardır. Bunlar Salacak açıklarında bulunan Kız Kulesi'nin üstünde olduğu kayalık ada ile Kuruçeşme açıklarında bulunan ve resmi adı Kuruçeşme Adası olan Galatasaray Adası'dır.
- Kız Kulesi
İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi ile birleştiği bölgede, Salacak semti kıyısına yaklaşık 100 metre uzaklıkta yer alır. Kimi kaynaklarda bu adacık üstünde ilk yapının Boğaz trafiğini kontrol altına almak isteyen Atinalı bir komutanın kurduğu karakol olduğu söylenir.
Kız Kulesi teknik anlamda bir deniz feneri olduğu için Osmanlı döneminde Fenerler İdaresi'nin yönetimindeydi. Cumhuriyet döneminde, 1945 yılında Liman Müdürlüğü tarafından devralındı ve 1959 yılında askeriyeye verildi. Son olarak 1982'de Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin yönetimine girdi ve bu dönemde geçici bir süre siyanür deposu olarak kullanıldı. 2000 yılında özel bir işletmeye kiraya verildi ve restoran olarak işletilmeye başlandı. Kız Kulesi, İstanbul sanatında en önemli ögelerden biridir. Kuleye ulaşım her gün belirli saatler arasında Salacak ve Kabataş'tan sağlanır. Galatasaray Adası
Galatasaray Adası ya da resmî adıyla Kuruçeşme Adası,Bebek kıyılarının 165 metre açığında yer alır.
1872'de Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan'a hediye edilen ada, bir dönem Sarkis Bey Adacığı olarak anılır. Osmanlı döneminde, ünlü ressam Ayvazovski'nin kaldığı bu ada, 1914'lerden itibaren kömür deposu hâline getirildi. Bir süre sonra şehir hatları vapurlarına yakıt sağlayan bir yer oldu. 1957'de Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Sadık Giz 150 TL karşılığında adayı satın aldı ve diğer üyelerin hizmetine sundu. 1957-1968 arası, Galatasaray Spor Kulübü Sutopu Şubesi'ne tahsis edildi. 2006'da eğlence yeri ve lokanta işletmecisi Mehmet Koçarslan'a 3 yıllığına kiralandı. İşletmeci, adanın üzerindeki tesislere "Suada" adını verdi.
Tarihçe
Antik Yunan, Pers, Roma ve Bizans dönemleri (1453 öncesi)
Boğaz'ın stratejik önemi bin yıllara dayanmaktadır. MÖ 5. yüzyılda Karadeniz'deki İskit limanlarından tahıl ithalatına bağımlı olan Yunan şehir devleti Atina, Bizans'ın Megara kolonisi gibi boğazları kontrol eden şehirlerle kritik ittifaklar sürdürdü.
İstanbul Boğazı kıyılarında ilk yerleşim yeri MÖ 685 yılında Megara'dan gelen Yunanların günümüzde tarihî yarımada olarak adlandırılan bölgeye gelmesiyle kurulmuştur. Bu yerleşim yeri günümüze pek çok kez el ve ad değiştirerek gelmiştir. Bunu, yine yakın dönemlerde Dorların Anadolu Yakası'nda günümüzde yerini Kadıköy ilçe merkezinin aldığı Kalkedon kentini kurması izlemiştir. Günümüzde yerinde Üsküdar ilçesinin bulunduğu alanda kurulmuş olan Skutari şehri de Boğaziçi'nin en eski yerleşim birimlerinden biridir. Boğaz, ilk çağda Karadeniz kıyısında kurulmuş olan kolonilere ulaşma açısından önemli bir suyoluydu. MÖ 493'te İskit seferine çıkan Pers imparatoru I. Darius İstanbul Boğazı'nı yüzlerce gemiyi yan yana sıralayıp yüzer bir köprü oluşturarak geçmişti.
Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu kurulduğunda Boğaz kıyısında bu üç şehir dışında önemli bir yerleşme yoktu ve küçük kıyı köylerinde insanlar balıkçılıkla uğraşırlardı. Boğaz çevresinde nüfus arttıkça ve şehirler büyüdükçe Boğaz önem kazanmaya başladı. Özellikle Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç ile çevrili olan ve güçlü surlarla korunan Konstantinopolis şehri bölgede önemli bir güçtü. Doğu'da Müslümanların ilerlemeleriyle birlikte Boğaz ve kıyıları dönemin çok kutuplu dünyasında kilit bir önem kazandı. Bu dönemde Katolik Avrupa, kutsal sayılan Kudüs şehrini ele geçirmek için Müslümanlar üzerine Haçlı Seferleri düzenliyordu. 1204 yılında Konstantinopolis üzerinden gerçekleştirilen Dördüncü Haçlı Seferi'nde Katolikler Ortodoksluğun merkezi olan bu şehri ve çevresini de ele geçirdiler ve burada Katolik Latin İmparatorluğu'nu kurdular. Bu olayın ardından Konstantinopolis ve Boğaz, 57 yıl boyunca Latin İmparatorluğu yönetiminde kaldı. Bölgenin egemenliği 1261 yılında Bizans imparatoru VIII. Mihail'in şehri ele geçirmesiyle yeniden Ortodokslara geçti.
Dönem dönem Arapların ve Bulgarların da Boğaz üzerinden akınlar düzenlediği Konstantinopolis'e 15. yüzyıldan itibaren ise Türkler saldırıda bulunmaya başladı. Bu saldırılardan kapsamlı olarak yürütülen ilki, II. Murad komutasındaki Osmanlı ordusunun, 1422 yılında II. Manuil yönetimindeki Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu üzerine yaptığı akındır. Şehri ele geçirmek amacıyla yapılan bu kuşatma Osmanlı Devleti'ndeki iç karışıklıklar nedeniyle Türkler adına başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Konstantinopolis'in düşüşü ancak 1453 yılında II. Mehmed'in kuşatmasıyla gerçekleştirilebilmiştir. II. Mehmed, şehri ele geçirebilmek için önce Boğaz çevresindeki bölgeleri ele geçirmiş, sonra da buradaki mevcut kaleleri güçlendirmiştir. Boğaz'ın en dar noktasına Anadolu Yakası'nda I. Bayezid tarafından yaptırılan hisarın karşısına ise yeni bir kale yaptırmıştır. Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı olarak adlandırılan bu yapılar günümüzde hâlâ ayaktadır.
Osmanlı dönemi (1453–1922)
Konstantinopolis'i fethetme düşüncesiyle ön hazırlıklar yapan Osmanlı sultanları öncelikle İstanbul Boğazı çevresini ele geçirmişler ve buralarda iskân politikası yürütmüşlerdir. Bu dönemde ilk kez Boğaziçi'nde Türk köyleri de kurulmuştur. Konstantinopolis şehrinin 53 gün süren kuşatma sonucu 29 Mayıs 1453 tarihinde düşmesiyle yeni köyler de kurulmaya devam etmiş, mevcut köylerin nüfusları hızla artmıştır.
İstanbul Boğazı Türk kültüründe ve günlük yaşamında 18. yüzyıldan itibaren etkili olmaya başlamıştır. Boğaziçi'nde pek çok noktada Osmanlı sultanlarına avlaklar, hasbahçeler, gezi parkurları oluşturulmuştur. Özellikle Lale Devri süresince Boğaz'ın en seçkin noktalarına kasırlar yaptırılmış, Boğaz kıyıları dönemin ileri gelenlerinin yaptırdıkları yazlık konaklarla dolmuştur. Sayfiye yeri olarak öne çıkan Boğaz kıyılarının belirli noktalarında kadınlar ve erkekler için deniz hamamı denen ayrı kumsallar açılmış, Boğaz'da kayıklarla yapılan mehtap sefaları moda olmuştur.
İstanbul Boğazı 19. yüzyılda da bu dönemde kazandığı önemini korumuştur. Boğaza nazır tepelerde oluşturulan korular, parklar ve kıyılara yaptırılan mimari bakımdan batı esintileri taşıyan sahilsaraylar bu dönemin en belirgin özellikleridir.Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Çırağan Sarayı bu dönemden günümüze gelen en bilinen yapılardır.
Boğaz'ın askerî ve politik bir sorun olarak yeniden gündeme gelmesi 20. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin eski otoritesini yitirdiği dönemde ortaya çıkmıştır.I. Dünya Savaşı sırasında tarafsızlık politikası güden Osmanlı Devleti, yönetimini elinde bulundurduğu Boğazlara savaş gemilerinin girmesine izin vermiyordu ancak kendisine sığınan Almanya bandıralı SMS Goeben ve SMS Breslau gemilerine barınma hakkı vererek tarafsızlık politikasını terk etti. Uygulamada ise bunu sürdürmek için gemileri satın aldığını ve adlarını Yavuz ve Midilli olarak değiştirdiğini bildirdi. Bu gemiler Osmanlı yetkililerin bilgisi dışında Boğaz'ı geçerek kuzey Karadeniz'de Rus limanlarını topa tuttular. Bu ve bunun sonucunda gelişen olaylar nedeniyle savaşa dâhil olup, yenilen Osmanlı Devleti Boğazların egemenliğini tümüyle yitirdi. Yenik Osmanlı Devleti ile kazanan taraflar Mondros Antlaşması'nı imzaladılar ve antlaşmanın imzalanmasından kısa süre sonra, 13 Kasım 1918 günü Osmanlı Devleti toprakları işgal edilmeye başlandı. İstanbul Boğazı'na ilk yabancı ülke donanmaları bu tarihte girdi. 22 İngiliz, 12 Fransız, 17 İtalyan ve 4 Yunan gemisinden oluşan 55 birimlik müttefik donanması Dolmabahçe ve Sarayburnu önlerinde demirledi. Gemilerden çıkan askerler, İstanbul'da gerekli görülen stratejik noktalara konuşlandırıldılar. Bir grup asker ve gemi ise Boğaz'daki istihkâmları ve tersaneleri boşaltıp teslim aldılar. Bu tarihten başlayarak 20 Temmuz 1936 tarihine dek Boğazlar önce savaşı kazanan devletlerce, daha sonra ise uluslararası bir komisyonca yönetildi.
Cumhuriyet dönemi (1923-günümüz)
Osmanlı Devleti ve müttefiklerinin I. Dünya Savaşı'nda yenilmesinin ardından sırasıyla Mondros, Sevr ve Lozan Antlaşmaları imzalandı. Mondros Antlaşması uyarınca başkent İstanbul ve taşra toprakları işgal edilirken, Sevr Antlaşması ise yürürlüğe girmedi. Sevr Antlaşması'nda Türk Boğazları'nın Milletler Cemiyeti bünyesinde oluşturulacak uluslararası bir komisyon tarafından yönetilmesi öngörülüyordu. Komisyon başkanları ve temsilcileri üye ülkelerden seçilecek ancak Türkler bu komisyona başkanlık edemeyecekti. Sevr Antlaşması uygulamaya konulmadığı için Boğazları ilgilendiren bu hükümler de devre dışı kaldı. Bu dönemde Türklerin direniş başlatarak bağımsızlık kazanması üzerine Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Lozan Antlaşması ise kazanan devletlerle yeni Türk devleti arasında yapıldı. Bu antlaşmada Türkiye'nin uluslararası alanda birçok diplomatik kazanımı olsa da Boğazların egemenliği tam olarak Türk tarafının lehine sonuçlanmayan en önemli konulardan biriydi.
Vikikaynak'ta Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Sevr Antlaşması ile kurulamayan uluslararası komisyon, Lozan Antlaşması ile kuruldu ancak bu kez komisyona Türk tarafından seçilen bir kişi başkanlık edecekti. Boğazların tüm ticaret gemilerine açık olması, barış zamanında da savaş gemilerinin belli bir sınırlamayla serbestçe Boğazlardan geçmesi öngörülüyordu. Savaş zamanında Türkiye tarafsızsa Boğazlardan geçişleri engellemeyecek, savaşa katılmışsa karşı devletlerin gemilerine istediği biçimde müdahalede bulunacaktı. Savaş zamanı tarafsız devletlerin ticaret gemileri yardım götürmüyorsa yine serbestçe Boğazlardan geçebilecekti. Boğaz çevresinde kritik noktalar silahsızlandırılacaktı.
Boğazlar, 20 Temmuz 1936 tarihine dek bu koşullar altında yönetildi. II. Dünya Savaşı öncesinde gerilmeye başlayan siyasi ortamda, Türkiye güvenlik kaygıları olduğunu dile getirerek Boğazlar üzerinde yetkisini arttırmak için harekete geçti. Konuya hâkim bir heyet tarafından bir taslak hazırlandı ve Türk tarafının bastırması sonucu İsviçre'nin Montrö kentinde Boğazların durumu için Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da Boğazlarla ilgili olan devletler arasında görüşmeler başlatıldı.
Görüşmeler sırasında Türkiye'yi dönemin dışişleri bakanı Tevfik Rüştü Aras, Londra Büyükelçisi Fethi Okyar, Paris Büyükelçisi Suat Davaz, Genelkurmay ikinci başkanı Asım Gündüz ve Türkiye'nin Milletler Cemiyeti sürekli delegesi Necmettin Sadak'ın içinde bulunduğu 24 kişilik bir grup temsil ediyordu.
Türk tarafı, gemiler için işlemekte olan geçiş serbestisine karşı çıkmıyor ancak askerî gemilerin geçişleri süresince ulusal güvenliği sağlamak için yetki istiyordu. Karadeniz'e giren savaş gemilerinin sayısına ve Karadeniz sularında kalış süresine sınırlama getirilmesi de Türkiye'nin istekleri arasındaydı. Türk tarafına Boğazlar üzerinde tam egemenlik hakkı veren bu istekler Karadeniz'e kıyısı olan diğer ülkelerin çıkarlarına da uyduğu için söz konusu ülkelerce desteklendi. Yetkilerin komisyon tarafından sürdürülmesi konusunda bastıran Birleşik Krallık'ın görüşleri kabul görmedi ve imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye güvenlik konularında Boğaz üzerinde tam yetkili oldu.
Boğazların egemenlik hakkı Türkiye'ye tanındıktan kısa bir süre sonra II. Dünya Savaşı patlak verdi. Savaşın sonuna dek katı bir tarafsızlık politikası izleyen Türkiye, ilgili antlaşmalar ve sözleşmeler uyarınca Boğazları tüm muharip ülkelerin savaş gemilerine kapalı tuttu. Türkiye'yi Alman ve İtalyan savaş gemilerini ticaret gemisi sayarak Boğazlardan Karadeniz'e sokmakla suçlayan Sovyet Rusya, Türkiye'ye nota verdi. Boğazların Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerce yönetilmesini öngören bir yönerge taslağıyla sözleşme değişikliği isteminde bulundu ancak Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık Türkiye'nin itirazlarını destekleyince Rusya'nın önerisi görüşülmeden bırakıldı.
Türkiye, Boğazlarda İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra güvenlik tehdidi olarak değerlendirilebilecek herhangi bir olay yaşamadı ancak özellikle son 50 yıl içinde Boğazlardan geçen ve akaryakıt taşıyan gemilerin yaptığı kazalar nedeniyle çevre felaketlerinden zarar gördü. Boğazlarda egemenlik ve savaş gemilerine kapalı olma konuları 2008 yılındaki Güney Osetya Savaşı'nda yeniden gündeme geldi. Gürcistan'a insanî yardım götürmek amacıyla NATO adına USNS Comfort ve USNS Mercy adlı ABD savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi Türkiye'de Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin ihlâl edildiği konusunda hararetli tartışmalara yol açtı. Yabancı ülke savaş gemilerine kapalı olan Boğazlarda özel günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kutlama etkinlikleri yürütülür. Zafer ve Kabotaj bayramlarında fırkateynler, denizaltılar ve hücum botları simgesel top atışlarıyla İstanbul Boğazı'ndan geçer.
Stratejik önemi
İstanbul Boğazı, Türkiye dışında Karadeniz'e kıyısı olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna için Akdeniz'e ve diğer açıkdenizlere ulaşabilmenin tek yoludur. Baltık Denizi ve Arktik Okyanusu'na kıyısı olan Rusya dışında diğer ülkeler içinse alternatifi olmayan bir güzergâhtır. Boğazlar üzerindeki egemenlik Türkiye'nin yanı sıra bu kıyıdaş ülkeler için de önemli bir konudur.
Avrupa ve Asya anakaralarını birbirinden ayıran doğal sınırlardan yalnızca biri olmasına karşın içlerinde en bilineni İstanbul Boğazı'dır. Bunda, iklim ve coğrafi koşullar bakımından elverişli bir bölge olmasından ötürü çağlar boyunca yerleşim bölgesi olmasının büyük payı vardır. İstanbul Boğazı kıyısındaki eski İstanbul şehri Roma, Doğu Roma (Bizans), Latin ve Osmanlı imparatorluklarına payitahtlık yapmış ve bugün ise Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik ve kültürel bakımdan en önemli kentidir. Boğazın boydan boya ikiye böldüğü İstanbul şehri, dünyanın az sayıda kıtalararası şehrinden biridir. Türkiye'nin, Montrö Boğazlar Sözleşmesi gereğince Boğazlardan geçen gemilerden geçiş ücreti alma hakkı bulunmasa da askerî olarak geniş yetkilere sahiptir. Günümüzde İstanbul Boğazı kıyılarında Boğaz Komutanlığı yer almakta ve komutanlığa bağlı askerî gemiler Boğaz sularında demirlemektedir.
Geçmiş çağlardan beri önemini hep koruyan Boğaz'da ilk egemenliğin Atinalı devlet adamı ve komutan Alkibiadis tarafından sağlandığı rivayet edilir. Alcibiades bugünkü Kız Kulesi'nin üstünde bulunduğu adacığa gümrük binası işlevi gören bir yapı kurarak Boğaz'dan geçen gemilerden vergi almıştır. Bizans'ın egemenlik kurduğu dönemlerde de Boğaz'dan geçiş için alınan vergiler devlet için önemli bir gelir kapısı olmuştur. Karadeniz, İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi'nin kesişme noktasında bir yarımada üstünde kurulu İstanbul şehri yüzyıllar boyunca en korunaklı, ele geçirilmesi en güç kentlerden olmuştur.
Osmanlı döneminde de Boğaz'ın egemenliğini kazanmak için çevre topraklar ele geçirilmiş, Boğaz'ı kullanan gemilerden geçiş ücreti alınmıştır. İstanbul şehri kuşatılmadan önce Boğaz'ın en dar noktasına karşılıklı olarak Anadolu ve Rumeli hisarları yaptırılmış ve Boğaz'ın kontrolü böyle sağlanmıştır.
İstanbul kuşatması başarıya ulaşıp, şehir düştüğünde Osmanlılar Boğaz'ın tam egemenliğini sağlamış oldular. Şehrin ilhakından kısa süre sonra, Osmanlı Devleti'nin Çanakkale ve İstanbul boğazlarındaki limanlardan kazandığı toplam gelir 42 bin altın dolaylarındaydı. Bu dönemde Boğazdan duraksız geçişlerde ise gemilerden asgarî 300 akçe alınıyordu. Yine aynı dönemde yayalar için geçiş ücreti kişi başı üç akçeydi. Doğu-batı doğrultusunda yer alan en işlek ticaret yolları bu dönemde İstanbul'dan geçiyordu.
Yerleşim
İstanbul Boğazı kıyılarına ilk yerleşimler günümüzde tarihî yarımada olarak adlandırılan bölgede kurulan Bizantion, Kadıköy'de kurulan Kalkedon ve Üsküdar'da kurulan Skutarion'du. Kurulduğu andan başlayarak sürekli bir genişleme yaşayan bu şehirler içinde ilk olarak Bizantion ile günümüz Galata semtinde bulunan köy bitişti. Bizans döneminde Boğaz'ın özellikle Avrupa Yakası'nda irili ufaklı pek çok köy bulunuyordu ve bu köyde yaşayan halk balıkçılık ve kısmen tarımla uğraşıyordu.
İstanbul'da Türk yayılması başlayınca Boğaz kıyılarında ve iç kesimlerde ilk Türk köyleri de kurulmaya başlandı.Konstantinopolis de düşünce bölgede Türk nüfus ağır basmaya başladı. Boğaziçi'ndeki ilk Türk yerleşiminin Kanunî Sultan Süleyman döneminde yapıldığı bilinmektedir. Boğaziçi'ndeki ilk Türk yapısı, Süleyman'ın kızı Neslişah Sultan tarafından 1540 yılında İstinye'de yaptırılan bir külliye idi. 18. yüzyılda Lale Devri'nde İstanbul'un ileri gelen aileleri Boğaz kenarında yazlık kıyı evleri yaptırmaya başladı.Sahilhane denen bu evler daha sonraları yalı (Yunanca: γιαλός yalos / kıyı, sahil) olarak anılmaya başlandı. Osmanlı döneminde Boğaz kıyısında gayrimüslim nüfusu oldukça yüksekti.
Cumhuriyet dönemindeyse hızlı bir sanayileşme süreci içine giren İstanbul'a iç göç durmaksızın arttı. Göçmenler içinden parasal bakımdan daha iyi durumda olanların çoğu yine Boğaz kıyılarını tercih etti. 1950'lerde Boğaz kıyılarında yoğun bir gecekondulaşma süreci başladı. Bu çarpık kentleşme alanlarının bir bölümü daha sonra yerini çeşitli lüks site, blok apartman ve villalara bıraktı. 1973 ve 1988 yıllarında yapılan iki asma köprü ile sıklaştırılan vapur seferleri İstanbul'a göçü ve Boğaz kıyılarında ikâmeti özendiren bir başka önemli etken oldu. Boğaz kıyısındaki semtler ve köyler büyüyerek birbirleriyle bitişti ve iç içe geçti. Boğaz'ın her iki yakasına yayılan bu kent bölgesi eski dönemlerden bu yana Boğaziçi olarak adlandırılır.
Günümüzde Boğaziçi'nde 7 ilçe vardır. Bunlar: Avrupa Yakası'nda Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş ve Sarıyer; Anadolu Yakası'nda Kadıköy, Üsküdar ve Beykoz'dur. Sahil şeridinde Avrupa Yakası'nda, Ahırkapı, Karaköy, Fındıklı, Kabataş, Dolmabahçe, Akaretler, Beşiktaş, Çırağan, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Rumelihisarı, Baltalimanı, Emirgân, İstinye, Yeniköy, Tarabya, Kireçburnu, Büyükdere, Sarıyer, Rumelikavağı semtleri yer alırken; Anadolu Yakası'nda ise Salacak, Üsküdar, Kuzguncuk, Beylerbeyi, Çengelköy, Vaniköy, Kandilli, Anadoluhisarı, Kanlıca, Çubuklu, Paşabahçe, Beykoz, İncirköy ve Anadolukavağı bulunur. Boğaziçi'ndeki emlâk fiyatları İstanbul ortalamasının çok üzerindedir ve özellikle yalıların fiyatları yüz milyon doların üzerine çıkabilmektedir.
Boğaziçi mimarisi
Boğaziçi'nin mimari yapısı Bizans döneminde kıyılarda kurulan balıkçı köylerindeki basit evlerle biçimlenmeye başlamıştır. Osmanlı döneminde kıyılara kondurulan yalılar ise Boğaziçi mimarisinin en seçkin örneklerinden olmuş ve yıllar boyunca İstanbul Boğazı ile özdeşleştirilegelmiştir. Yüzyıllar boyunca İstanbul Boğazı'nın iki yakasında yapılan yalılardan günümüze ulaşanların sayısı yaklaşık 360'tır. Yalıların en büyük özelliği lebiderya, yani denize sıfır konutlar olmaları olsa da, zaman içinde kimi yalılar gerek konut sahiplerince mekân kazanmak için önleri toprak doldurularak, gerekse kıyı şeridine yol yapmak için belediye tarafından geri plana alınarak denizden kısmen uzaklaşmıştır. Günümüzde büyük çoğunluğu hâlen eski hâllerini koruyan yalılar, hem İstanbul şehrinin, hem de Türkiye'nin en pahalı taşınmazları arasında yer alırlar.yalıların değerleri en yüksek olanları arasında Hasip Paşa Yalısı, Muhsinizade Yalısı, Ahmed Fethi Paşa Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı vardır.
Osmanlı yalılarının mimari özellikleri sahiplerinin sosyal sınıfına göre değişiklik gösterirdi. Müslüman yalıları arasında boşluklar bulunurken, gayrimüslim yalıları ise genelde bitişik nizamda inşa edilirdi. Yalılar genel olarak 2 ilâ 3 katlı olarak yapılır ve renkleri gül kurusuyla bordo arasında değişirdi. Gayrimüslim yalıları daha koyu renkler taşırdı. Bu renk geleneği son yıllarda değişmiş Boğaziçi yalılarının rengârenk boyandığı görülmüştür. Genelde balkon ögesi bulunmayan yalılarda bunun yerine geniş cumbalar kullanılmış ve yalıların tümünde kayıkhane denen bir küçük iskele ile yalıların simgesi olan çiçek bahçeleri olmuştur.
Osmanlı döneminde saray halkının da en gözde mekânlarından olan Boğaziçi'nde saraylılar çok sayıda yapı inşa etmişlerdir. Sultan'ın ve yakınlarının dönem dönem kullandığı yapılar arasında en göze çarpanlar: Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Beykoz Kasrı ve Adile Sultan Kasrı'dır. Galatasaray Üniversitesi, Mısır Konsolosluğu ve Sakıp Sabancı Müzesi gibi tarihî yapılar da Boğaziçi'nin en bilinen mimari örneklerindendir.
Boğaziçi'nin önemli semtlerine Osmanlı döneminde bir iskele binasının yanı sıra, bir iskele meydanı ve meydan camii yapmak geleneği vardı. Bu geleneğin günümüze ulaşan örnekler arasında Beşiktaş İskelesi, Ortaköy Meydanı, Ortaköy Camii, Bebek Camii, Beylerbeyi Camii, Vanî Mehmed Efendi (Vaniköy) Camii ve Şemsi Paşa Camii sayılabilir.
İstanbul'da son yıllarda sayıları hızla artan gökdelenlerden ve blok apartmanlardan dolayı Boğaziçi'nin silüetinde büyük değişiklikler oldu. Bu konuda en büyük tartışmalar Dolmabahçe ile Gümüşsuyu semtleri arasında yer alan ve halk arasında görünümüne atfen Gökkafes olarak adlandırılan Süzer Plaza'nın yapımı konusunda yapıldı. 1987 yılında yapımına başlanan gökdelenin inşaatı yıllarca sürerek 2001 yılında bitirilebildi. Bu süre boyunca hukuken şaibeli ve şehir planlamacılığına aykırı olduğu gerekçesiyle çeşitli kişi ve kurumlarca protesto edildi. Binanın hukukî belirsizliği sürmesine karşın plazadaki işletmeler hâlen faaliyettedir.
İstanbul'un çağdaş bina ve gökdelenleriyle ünlü iki semti olan Maslak ve Levent'te yer alan binalar da coğrafi olarak İstanbul Boğazı'na uzak noktalarda yer alsalar da Boğaziçi'nin değişik noktalarından görülebilmekte ve aynı şekilde İstanbul'un silüetini bozdukları eleştirine uğramaktadır.Tarabya Koyu kıyısında bulunan ve bir yangın sonucu yıkılan tarihî Tokatlıyan Oteli'nin yerine yapılan Büyük Tarabya Oteli de Boğaz'ın silüetini bozmakla eleştirilen yapılardandır. Bunun dışında Boğaz silüetine doğrudan etki etmemekle birlikte Ulus ve Akat gibi semtlerde Boğaz'a nazır yüksek apartman blokları vardır.
Çevresel sorunlar
İstanbul Boğazı'nda çevre sorunları kıyılardaki yerleşim birimleri büyüdükçe arttı. Bugün Boğaziçi semtlerinin kirlilik potansiyeline Karadeniz ve Marmara Denizi üzerinden gelen seyrelmiş atıksular ve yüzer evsel atıklar de eklenince Boğaz'daki kirliliğin alarm verir düzeyde olduğu görülmektedir.Tuna, Don ve Dinyeper gibi Avrupa'nın içlerinden geçerek sularını Karadeniz'e boşaltan büyük akarsular geçtikleri ülkelerden sularına kattıkları atıkları Karadeniz'e yığmaktadır. Boğaz'ın akıntı rejiminden ötürü bu atıklar önce Boğaz sularına giriş yapmakta, oradan da Marmara Denizi'ne geçmektedir. Boğaz'a giriş yapan katı atıklar özellikle Boğaz'ın koylarında birikmekte ve görünür kirliliğin baş ögesi olmaktadır. Boğaz'a akan dereler, Boğaz kıyısındaki kafeler, koylarda demirleyen tekne ve yatlar da zaman zaman Boğaz kirliliğinde rol oynamaktadır. Boğaziçi'ndeki semtlerin kanalizasyon atıklarının iyi arıtılamadan denize verilmesi de Boğaz'ın kirliliğinde etkili bir başka etkendir.
1966, 1979, 1982, 1994, 1999 ve 2004 tarihlerinde İstanbul Boğazı'nda meydana gelen tanker kazalarında on binlerce ton akaryakıt Boğaz sularına karışmıştır. 1979 yılından bu yana İstanbul Boğazı'nda kaza ya da arıza sonucu sulara gömülen 28 geminin 11'i akaryakıt taşıyan tankerlerdir. Deniz tabanındaki bu batıkların kimilerinden hâlâ akaryakıt sızması olduğu ve bunların Boğaz suyuna karıştığı sanılmaktadır. Boğaz'da sağlık açısından denize girmeye uygun nokta bulunmamaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünün laboratuvarlarında yapılan incelemelerin sonucunda yüzmeye elverişli sularda azamî 2.000/ml olması gereken koli basili sayısı Tarabya'dan alınan örneklerde 3.800; Emirgân'dan alınan örneklerde 2.800; Bebek'den alınan örneklerde ise 2.500 olarak ölçülmüştür. Buna rağmen, yaz aylarında Boğaz sularında yüzenler olduğu gibi Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi'nce de Boğaz'da yüzme, kürek ve kano yarışları düzenlenmektedir.
Cif, Kızılay ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile boğaza toplam 20 adet çöpkapar yerleştirildi.
Bununla birlikte Cif Kadıköy Parkı inşa edildi. Eminönü ve Karaköy yaya alt geçitleri yenilendi.
Canlı çeşitliliği
Karadeniz ile Marmara Denizi arasında bir doğal koridor görevi gören İstanbul Boğazı birbirinden farklı iki ekosistem arasında yer alır ve zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir.Atlas Okyanusu'ndan gelen göçücü pelajik balıkların Boğaz'dan geçerek Karadeniz'e yaptığı göçler balıkçılar arasında anavaşya olarak adlandırılır. Kışa yakın, havalar soğumaya başlayınca bu balıklar yine Boğaz'dan geçerek Marmara'ya ve oradan da Akdeniz ile Atlas Okyanusu'na geri dönüş yaparlar. Balıkların Boğazlar üzerinden Karadeniz sularından ayrılması olayına da katavaşya denir. Bu dönemlerde İstanbul Boğazı balık türlerinin beslenme ve üremesi konusunda önemli bir merkezdir.
Son yıllarda Boğaz suyunda artan kirlilikle bağlantılı olarak Boğaz ekosisteminde görülen balık çeşitleri büyük ölçüde yok olmuştur.İSKİ'nin hazırladığı raporlara göre 70'li yılların sonlarında İstanbul Boğazı'nda yaşayan balık türü 60 iken, İstanbul Boğazı'nda yaşanan çevresel bozulma nedeniyle bu sayı günümüzde 20'ye kadar düşmüştür. İstanbul Boğazı'nda canlı çeşitliliği bakımından tehlike altında olan ve korunması gereken toplam 33 deniz bitkisi ve hayvanı bulunmaktadır. İstanbul şehri, köklü bir kültür ve geçmişin yanı sıra; sahip olduğu doğal alanlar da hesaba katılarak UNESCO'nun 1972 tarihli Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmesi ile Akdeniz'de ortak öneme sahip 100 tarihî sit alanından biri seçilmiştir.
İstanbul'un bitki örtüsü özellikle Boğaz ve Karadeniz kıyılarında yoğunlaşmış olup Boğaziçi florasında görülen bitkiler Akdeniz ve Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş özelliği göstermektedir. İç kesimlerde yoğun ormanlarla karşılaşılırken, kıyıya ve yerleşim yerlerine yakın noktalarda bozulmuş orman ve psödomaki oluşumları görülür. Boğaziçi'nde en yaygın ağaç türleri kestane, meşe, karaağaç, ıhlamur, akasya ve dişbudak olup; defne, sakızağacı ve köpekelması gibi türler de çevredeki maki-ağaççık türleridir.
İstanbul Boğazı dönemsel olarak denizanası akınına uğrar. Boğaz'ın tüm yüzeyini kaplayan ve genelde koylarda biriken denizanaları balıkçılar için sıkıntı yaratır. Boğaziçi'nde eskiye oranla büyük artış gösteren denizanası popülasyonunun nedeni olarak Boğaz'a karışan evsel ve endüstriyel atıklar gösterilmektedir.
Boğaz'da nadiren rastlanan ve hem İstanbulluların, hem de iç basının büyük ilgi gösterdiği yunuslar ise yalnızca temiz sularda görülebilmeleri bakımından sevinç yaratmaktadır. Eski dönemlerde Boğaz'da görülen yunuslar afalina ve mutur denen türlerdi. Bu hayvanlar lüfer sürülerinin peşinden Boğaz'a girer ve avlanırken balık sürülerini kıyılara sürdüğü için balıkçılar tarafından "mübarek hayvan" olarak adlandırılır, uğurlu sayılırdı. Zaman zaman ise ağlara takılan yunuslar balık ağlarını parçalar ve yakalanan balıkların kaçmasına neden olurdu. Boğaz'da görülen yunusların sayısı 1950'lerden itibaren Karadeniz'de zıpkınla avlanma ve su kirliliği nedeniyle azaldı.
Geçmişte İstanbul direyinde daha sık karşılaşılan yunuslar dışında, Boğaz sularında görülen bir başka deniz memelisi de foklardı. 1960'lara dek Türkiye'nin tüm kıyılarında yaşayan fok türü, Akdeniz fokuydu. Foklar İstanbul'da en yaygın olarak Adalar ve Tuzla kıyılarında ürer, kışın ise daha geniş alanlara yayılırlardı. İstanbul Boğazı'na da giren foklar, Boğaz'ın işlek olmayan koylarında ve hatta yalıların boşalan kayıkhanelerinde barınırlardı. Foklar en çok levrekle beslenirdi. Henüz yavruyken yakalanan kimi foklar eğitilerek Eminönü ve Galata'daki eğlence merkezlerinde düzenlenen gösterilerde kullanılırdı. Foklar da, yunuslar gibi kirlilik ve yavruladıkları alanların kentleşmesi gibi nedenlerde Boğaziçi direyinden silindiler.
Boğaziçi'nde hâkim kuş türü ise martılardır. Yalnızca İstanbul Boğazı'nda değil tüm İstanbul kıyılarında, hatta iç kesimlerde bile görülen martılar Boğaziçi'nin önemli simgelerindendir. 20. yüzyılın ilk çeyreğine değin Boğaz'ı çevreleyen tepelerde tavşan, sülün, keklik, güvercin, bıldırcın, üveyik, karatavuk avlandığı kaydedilmiştir. Pırnalların olduğu yerlerde bülbül, ispinoz, fülürye, serçe; korularda ise ağaçkakan, karga, saksağan ve tarla kuşları olduğu bilinmektedir. Belirli dönemlerde Boğaziçi'ne akın eden leylek, çaylak ve kırlangıç sürüleri de artık günümüzde Boğaziçi'nden hemen hemen silinen canlılardır.
İstanbul Boğazı'nda rastlanan balıklar | ||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Oca | Şub | Mar | Nis | May | Haz | Tem | Ağu | Eyl | Eki | Kas | Ara | |
Barbunya (Mullus barbatus) | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + |
Çipura (Sparus aurata) | + | - | - | - | - | - | - | - | + | + | + | + |
Eşkina (Sciaena umbra) | - | + | + | + | - | - | - | - | - | - | - | - |
Gelincik (Gaidropsarus mediterraneus) | - | - | + | + | + | - | - | - | + | + | - | - |
Gümüş (Atherina boyeri) | - | + | + | + | + | + | + | - | - | - | - | - |
Hamsi (Engraulis encrasicolus) | + | + | + | + | + | - | - | - | - | + | + | + |
Hani (Serranus Scriba) | - | + | + | + | + | + | - | - | + | + | - | - |
İskorpit balığı (Scorpeana scrofa) | - | + | + | + | + | - | - | + | + | + | + | - |
İstavrit (Trachurus trachurus) | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + |
İzmarit (Spicara flexuosa) | - | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + |
Kalkan (Psetta maxima) | + | + | + | + | + | - | - | - | - | - | + | + |
Karagöz ve Hacivat (Diplodus vulgaris) | - | - | + | + | + | - | - | - | + | + | - | - |
Kefal (Mugilidae) | + | + | + | + | - | - | - | - | + | + | + | + |
Kılıç (Xiphias gladius) | - | - | + | + | + | + | + | + | + | - | - | - |
Kırlangıç (Triglia lucerna) | - | - | + | + | + | + | + | + | - | - | - | - |
Kolyoz (Scomber japonicus) | + | + | + | - | - | - | - | + | + | + | + | + |
Kupes (Boops boops) | - | - | + | + | + | + | + | + | + | + | - | - |
Levrek (Dicentrarchus labrax) | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + |
Lüfer (Pomatomus saltatrix) | + | + | + | + | + | - | - | - | + | + | + | + |
Mercan (Pagrus pagrus) | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + |
Mezgit (Merlangius merlangus) | - | - | + | + | + | - | - | - | - | - | - | - |
Orkinos (Tonbalığı) (Thunnus tyhnnus) | + | + | - | - | - | - | - | - | - | - | + | + |
Palamut ve Palamut (balık) (Sarda sarda) | + | + | - | - | - | - | - | + | + | + | + | + |
Sardalya (Sardina pilchardus) | - | - | - | + | + | + | + | + | + | - | - | - |
Sinarit (Dentex dentex) | - | - | - | + | + | + | + | + | - | - | - | - |
Tekir (Mullus barbatus) | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + | + |
Tirsi (Alosa fallax nilotica) | + | + | + | + | - | - | - | - | + | + | + | + |
Uskumru (Scomber scombrus) | + | + | - | - | - | - | - | + | + | + | + | + |
Zargana (Belone belone) | - | - | + | + | + | + | + | + | + | + | + | - |
Kaynak: Atlas Dergisi Özel Koleksiyonu; Türkiye Balık Atlası. 2. Baskı, 2008
Ulaşım
Bu maddenin daha doğru ve güvenilir bilgi sunması için güncellenmesi gerekmektedir. Daha fazla bilgi için bakınız. |
İki kıtaya yayılan ve İstanbul Boğazı ile bölünen İstanbul'da ulaşım en önemli konulardan biridir. Avrupa Yakası daha kalabalık bir nüfusa ev sahipliği yapmasının yanı sıra, önemli ve tarihî semtlerin, pek çok şirket ve kamu kuruluşunun genel merkezlerinin de bulunduğu bir yerdir. Bu nedenle 1973 yılında inşa edilen Boğaziçi Köprüsü ve 1988 yılında inşa edilen Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile birbirine bağlanan İstanbul'un iki yakası arasında her gün yaklaşık 2 milyon insan; toplu taşıma araçları, şehir hatları vapurları ve özel araçlar ile taşınmaktadır. Yolcu taşımacılığının yanı sıra ticaret ürünlerinin taşınması için de İstanbul Boğazı üzerindeki köprüler önemli birer ögedir. Bu köprüler yalnızca Türkiye'nin iç ticareti için değil, tüm Avrupa ve Asya ülkeleri arasındaki alışverişler için en kısa yoldur.
Transit ulaşım
İstanbul Boğazı'nda transit geçişler Asya'dan Avrupa'ya kara yoluyla ve Karadeniz'den Marmara Denizi'ne deniz yoluyla olmak üzere ikiye ayrılır. Yük gemileri, akaryakıt taşıyan tankerler ve benzeri deniz taşıtları İstanbul Liman Tüzüğü'nce belirtilen hükümler ışığında İstanbul Boğazı'ndan uğraksız geçiş yaparlar. Köprülerde de geçişler için birtakım kısıtlama ve düzenlemeler vardır. Tırlar, kamyonlar, şehirlerarası taşımacılık yapan yolcu otobüsleri ve diğer ağır vasıtalar Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü kullanırken, Boğaziçi Köprüsü'nde ağırlık şehiriçi ulaşım araçlarındadır. Her gün on binlerce özel araç ve İETT'ye bağlı yolcu otobüsleri başta Boğaziçi Köprüsü olmak üzere Boğaz üzerinde bulunan iki köprüden geçiş yapar. Köprülere kısıtlı erişim imkânı vardır. Boğaz üzerindeki köprülerden geçmek ücrete tâbidir. Her iki köprüden yılda ortalama 130 milyon araç geçmekte ve elde edilen gelir 100 milyon TL'yi aşmaktadır. Boğaz üzerindeki iki köprüden geçen tüm araçlarının %89,5'ini özel araçlar oluştururken, İETT'ye bağlı yolcu otobüsleri %5,5'lik bir yer tutar. Köprülerden transit geçiş yapan araçlar ise toplamın %2 ilâ 3'ü arasındadır.
15 Temmuz Şehitleri Köprüsü (Boğaziçi Köprüsü)
Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren İstanbul Boğazı'nı köprüyle aşma fikri, Boğaziçi Köprüsü yapılana değin yıllar boyunca sık sık gündeme geldi. Cumhuriyetin ilk yıllarında varlıklı bir iş adamı olan Nuri Demirağ köprü için bireysel çalışmalarda bulunarak, 1931 yılında San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü'nü yapan şirket olan Bethlehem Steel Company'ye bir proje çizdirdi. Demirağ'ın hayata geçirilmeyen projesinin dışında, 1951 yılında bir Alman firmasının hazırladığı proje de gerçekleşmedi.
Devlet ise köprü inşasıyla 1953 yılında yapılan bir etütten sonra ilgilenmeye başladı. Trafik sayımı ve güzergâhın kararlaştırılması için çalışmalar yapıldı. Beylerbeyi ve Ortaköy arasında karar kılındı. Bu aşamadan sonra ihale teklifleri alınmaya başlandı. İlk alınan teklifler teknik, ekonomik ve estetik yönlerden değerlendirilerek kabul görmedi. 27 Mayıs 1960 tarihindeki askerî müdahale nedeniyle de köprü projesine ara verildi. Günümüzdeki köprünün yapımı için 1968 yılında Freeman, Fox and Partners firmasına ait olan tasarımı kabul edildi. Köprünün yapım işleriyse İngiltere menşeli Cleveland Bridge and Eng. Co firmasıyla Almanya menşeli Hochtief A.G.'ye verildi. Köprü için hazırlanan sözleşme 20 Ocak 1970 tarihinde dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in katıldığı toplantıda imzalandı. Haliç'e üçüncü köprü, çevreyolu, Boğaziçi Köprüsü ve bunların yapımı için gerekli istimlak çalışmaları için dönemin değerlerine göre yaklaşık 2.1 milyar TL harcandı. Gerekli para Avrupa Yatırım Bankası, tek pazar ülkeleri ve Japon Uluslararası İşbirliği Bankası'ndan oluşan kreditörlerden alındı. Köprünün temeli dönemin cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından 20 Şubat 1970 tarihinde atıldı.
Boğaziçi Köprüsü'nün inşaatının her aşaması iç basın tarafından ilgiyle izlendi ve kamuya duyuruldu. Yapım sürecinin ardından son hazırlıklar ve kontroller de yapılarak, köprü 30 Ekim 1973 tarihinde saat 12.00'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 50. yıldönümü şerefine devlet töreniyle hizmete sokuldu. Açılışını yeni göreve gelmiş olan Fahri Korutürk'ün yaptığı köprü dönemin en büyük köprülerindendi. Köprünün açılış törenine dönemin başbakanı Naim Talu, devlet bakanı İsmail Hakkı Tekinel, bayındırlık bakanı Nurettin Ok, İstanbul valisi Namık Kemal Şentürk, belediye başkanı Fahri Atabey'in yanı sıra onlarca ülkeden gelen çok sayıda basın mensubu katıldı. On binlerce İstanbullu töreni izlemek için Ortaköy ve Beylerbeyi semtlerindeki yüksek noktalara tırmandı. İETT'nin tahsis ettiği 5 otobüs ile tören alanına getirilmeye çalışılan 3 bin davetli ve on binlerce kişi açılış anından başlayarak her iki yakadan karşılıklı olarak yürüyüşe geçti.
Açıldığı gün 28.126 aracın geçiş yaptığı köprüde ilk 10 yıl boyunca 9.500 trafik kazası oldu. Bunlardan ilki daha açılış günü köprünün Ortaköy ayağında bir otomobilin Faruk Attila adlı vatandaşa çarparak ayağından yaralamasıyla yaşandı. İlk açıldığında köprüden geçiş ücreti otomobiller için 10, yayalar için 1 liraydı. İlk önceleri yaya geçişine açık olan köprüde ilk intihar vakasıysa 14 Ocak 1975 tarihinde Ali ve Esma Cennet çiftinin kendilerini Boğaz'ın sularına bırakmasıydı. Boğaziçi Köprüsü dört yıl boyunca yayalara açık kaldı ancak intihar girişimlerinin ve kazaların artmasından ötürü güvenlik gerekçesiyle 1 Aralık 1977 tarihinden sonra yaya girişine izin verilmedi. 1979 yılında ilk kez kıtalararası bir maraton düzenlendi. Bu tarihten sonra geleneksel bir hâl alan halk koşusuna Avrasya Maratonu adı verildi. 29 Aralık 1997 tarihinde Boğaziçi Köprüsü'nden 1 milyarıncı araç geçti.
Bugün İstanbul'un iki yakası arasındaki geçişlerde en büyük paya sahip olan Boğaziçi Köprüsü haftanın belirli gün ve saatlerinde büyük bir trafik yoğunluğuna sahne olmaktadır. Köprüdeki araç yoğunluğunu azaltmak için İETT, hâlihazırda Boğaziçi Köprüsü'nü kullanmakta olan 20 otobüs hattına ek olarak Avcılar - Zincirlikuyu arasında çalışan metrobüs hattını köprüden geçirerek Söğütlüçeşme'ye dek uzatmıştır. 34A numarasına sahip olan ve Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme arasında işleyen hat, köprüye girişten önce kendine ayrılan özel şeritten gidip, köprüde normal trafiğe katılır. Çıkışta yine kendine ayrılan özel şeritten son durağa kadar gider. Köprüde toplu taşımanın payını arttırmak ve geçiş yapan özel araç sayısını azaltmak için yapılan bu hamle sonucu 2009 yılında ilk kez köprü gelirlerinde düşüş görüldü.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
1973 yılında tamamlanarak hizmete sokulan, Boğaz'ın ilk köprüsü Boğaziçi Köprüsü kısa sürede İstanbullu sürücülerin vazgeçilmez güzergâhlarından oldu. Köprüye alternatif olan araba vapurları da kullanımdan çekilince köprü trafiği her geçen gün arttı. İki yaka arasında ulaşım kolaylaşınca köprü öncesi dönemde çok daha seyrek nüfuslanmış olan Anadolu Yakası hızlı bir genişleme süreci içine girdi. İstanbul'un toplam nüfusu ilk köprünün yapılmasıyla çok kısa bir sürede yaklaşık 350 bin kişi birden arttı.
Köprünün ilk açılış yılında günde ortalama 32 bin 500 araç geçiş yaparken, 14 yıl sonra bu rakam günlük ortalama 130 bine yükseldi. Köprünün hizmet kapasitesinin çok üstünde olan bu sayı nedeniyle köprünün hizmet düzeyi düştü ve trafik akışı sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilemediği için köprü işlevini tam anlamıyla yerine getiremez hâle geldi.
Mevcut köprüdeki sıkışıklığı gidermek, köprüdeki aşırı araç yükünü hafifletmek ve standartları daha yüksek bir çevreyolu yapmak için karar alındı. Köprünün projesini, Boğaziçi Köprüsü'nün de tasarımlarını hazırlayan Freeman, Fox and Partners firması üstlendi. İnşaat işleriyse Japonya menşeli Ishikawajima Harima Heavy Industries Co. Ltd., Mitsubishi Heavy Industries Ltd. ve Nippon Kokan K. K. adlı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyuma 125 milyon dolarlık ihale bedeliyle verildi. 29 Mayıs 1985 tarihinde Boğaz'ın ikinci köprüsünün temeli atıldı.
Yapım süresi sözleşmede 1.100 gün olarak belirtildiyse de köprü öngörülen tarihten 192 önce, 29 Mayıs 1988 tarihinde bitirildi. Son hazırlıkların tamamlanmasının ardından köprü yaklaşık 1 ay sonra, 3 Temmuz 1988 tarihinde dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından törenle açıldı. Köprüden ilk geçen araç, cumhurbaşkanı Özal'ın resmî makam aracı oldu.
Kullanıma girdiği temmuz ayı içinde yaklaşık 500 bin aracı ağırlayan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün, birincinin yükünü hafifleteceğini düşünenler bu dönemde büyük şaşkınlık yaşadılar; zira 1988 yılının mayıs ayında 4 milyon 203 bin aracın geçiş yaptığı Boğaziçi Köprüsü'nden, yeni köprüye rağmen temmuz ayında 4 milyon 427 bin araç geçti.
Boğaziçi Köprüsü 3+3 şeride sahipken, şerit sayısı bu köprüde arttırıldı. 4+4 şeride sahip Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden şehirlerarası yolcu otobüslerinin, tırların, kamyonların ve diğer ağır vasıtaların geçmesine izin verilmektedir. Ayakları Boğaziçi Köprüsü'nün aksine kıyıya değil, karşılıklı iki tepe üstüne oturtulmuştur. Köprü zeminini ana taşıyıcı halata bağlayan yan asma halatlarsa bu köprüde verev değil düzdür.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün inşası tamamlanınca İstanbul'a olan iç göçte patlama yaşandı. Köprünün İstanbul nüfusuna getirisi 650 bin kişi oldu. 1960'larda hazırlanan İstanbul'un nâzım planında kentin büyümesinin Marmara Denizi'ne paralel olarak doğu-batı doğrultusunda olması öngörülüyordu. Aynı dönemde nüfusun dörtte üçü Avrupa Yakası'nda yaşarken, yalnızca dörtte birlik bir bölümü Anadolu Yakası'nda ikâmet ediyordu. Anadolu Yakası'ndaki nüfus özellikle kıyı şeridinde yoğunlaşmıştı. Boğaziçi Köprüsü'nün kullanıma girmesiyle önce kıtalararası nüfus yoğunluğu değişti; ardından Anadolu Yakası'ndaki yeşil alanlar hızla kentleşmeye başladı. İkinci köprü ile birlikteyse kent için hazırlanan nâzım planı tümüyle bozuldu. Büyüme kuzeye kaydı. Bu kesimlerdeki yeşil alanlar hızla kentleşti. Su havzaları ve orman arazileri risk altına girdi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü
Her ay 20 bin yeni aracın trafiğe katıldığı İstanbul'da kayıtlı olan yaklaşık 2.5 milyon araç bulunmaktadır. Hâlihazırda İstanbul Boğazı üzerinde bulunan 2 köprüyse özellikle günün belirli saatlerinde yaşanan aşırı yoğunluk nedeniyle tam anlamıyla işlevini yerine getirememektedir. Bu nedenle son yıllarda Boğaz'a üçüncü bir köprünün yapılması için birçok öneri ortaya koyuldu. İlk somut adımsa 60. hükûmet döneminde atıldı. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan üçüncü köprünün gerekli olduğunu ve derhâl yapılması gerektiğini savundu. Helikopterle köprünün güzergâhını belirlemek için keşif gezileri yaptı.
Köprünün yeri için özellikle şehrin ormanlarla kaplı kuzey kesimleri öne çıkartılırken, köprünün kesin güzergâhı kamuoyuna duyurulmadı.[] Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul il başkanı Gürsel Tekin ise Erdoğan'ın bilgisiyle hazırladığını öne sürdüğü belgelerle bir basın açıklaması yaparak üçüncü köprünün Beykoz ile Tarabya arasında yapılacağını iddia etti. Köprü için inşa edilecek otoyolun Silivri'nin ormanlık bölgelerinden başladığını ve otoyolun İstanbul'un ormanlarına ve su havzalarına zarar vereceğini belirtti. Otoyolun geçeceği güzergâh üzerinde on binlerce dönüm arazinin el değiştirdiğini; iddialarının yalanlanması hâlinde paylaşmak üzere başka belgelere de sahip olduğunu söyledi.
Tekin'in iddiaları hükûmet tarafından yalanlanmadı ancak kesin güzergâhın hâlâ belli olmadığının altı çizildi. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yaptığı basın açıklamasında üçüncü köprünün diğer iki köprünün kuzeyinde yapılacağının kesin olduğunu; uçlarının ise Tarabya-Beykoz ya da Sarıyer-Beykoz arasında olacağını, kesin karara varılmadığını söyledi.
Geçmişte üçüncü köprü için yapılan itirazlara dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da büyük destek vermiş, kendi kadrosunca hazırlanan büyükşehir imar planında üçüncü köprüye yer verilmemişti. Uzman şehir planlamacıları tarafından yaklaşık 6 ayda oluşturulan kentsel ve çevresel tahribat raporunu savunan Erdoğan yaptığı bir açıklamada "İşte bilim de kanıtlıyor ki üçüncü köprü İstanbul için cinayettir; bu nedenle direneceğiz ve yaptırmayacağız!" diyerek köprüye karşı çıktı
Erdoğan'ın başbakanlık görevi süresince ulaşım konusunda yapılan çalışmalara karşın İstanbul'daki trafik sorunu çözüme kavuşturulamadı. Köprü konusunda ilk somut adımı atan Erdoğan söz aldığı ulaştırma şûralarından birinde İstanbul'a üçüncü köprünün gerekliliğini "Birinci köprüye karşıya çıktılar. Sonra utanmadan sıkılmadan seyahat ettiler. İkinci köprüye de karşı çıktılar, utanmadan onun üstünden de geçtiler. Şimdi üçüncü köprüye karşı çıkıyorlar. ABD'de gördüm, nehirde 500 metre arayla 3 köprü var. Bunlar olmazsa olmaz." sözleriyle vurguladı.
Köprü ve köprü ile birlikte yapılacak olan otoyolun ayrıntıları 25 bin ölçekli imar planlarına işlendi. Bununla birlikte Çorlu-Çerkezköy bölgesine üçüncü bir havaalanı yapılması, Anadolu Yakası'nın kuzey bölümünde Riva çevresinin turizme açılması, İzmit yakınlarına büyük bir teknopark yapılması da planlandı. Köprünün kuzeydeki orman arazilerine ve içme suyu havzalarına zarar vermemesi için tünel ve viyadük ağırlıklı olacağı söylendi. Ayrıca köprünün öncüllerinin aksine devlet eliyle değil, yap-işlet-devret modeliyle özel sektöre yaptırılacağı bildirildi. Bu nedenle köprü hizmete girdiğinde geçiş ücretlerinin devlet tarafından mı belirleneceği konusu belirsizliğini korumaktadır. 29 Nisan 2010 tarihinde dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından yapılan basın açıklamasında üçüncü köprünün kesin güzergâhının Garipçe-Poyraz arası olduğu belirtildi. 29 Mayıs 2013’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül köprünün ismini açıkladı: Yavuz Sultan Selim Köprüsü.
Araç geçiş ücretleri
Ücretler (tek geçiş) | |||||
---|---|---|---|---|---|
Tünel | Köprüler | ||||
Araç Sınıfı Toplam uzunluk Geçiş süresi | Avrasya Tüneli 14600 metre (5+5 dakika) | 15 Temmuz Şehitler Köprüsü 1560 metre (4+4 dakika) | Fatih Sultan Mehmet Köprüsü 1510 metre (4+4 dakika) | Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2164 metre (4+4 dakika) | |
1 (Aks Aralığı 3.20’den Küçük 2 Akslı Araç) | 05:00-23:59 Arası ₺53,00 00:00-04.59 Arası ₺26,50 | ₺8,25 | ₺8,25 | ₺19 | Köprüden önce ilk giriş ve ilk çıkış ücretidir. Otoyol ücreti eklendiğinde ücret artacaktır. |
2 (Aks Aralığı 3.20’ye Eşit ve Büyük 2 Akslı Araç) | 05:00-23:59 Arası ₺79,50 00:00-04.59 Arası ₺39,75 | ₺10,75 | ₺10,75 | ₺25 | |
3 (Aks Sayısı 3 Olan Araç) | Giremez | Giremez | Giremez | ₺46,50 | |
4 (Aks Sayısı 4 veya 5 Olan Araç) | Giremez | Giremez | Giremez | ₺118,50 | |
5 (Aks Sayısı 6, 7, 8 ve Daha Fazla Olan Araç) | Giremez | Giremez | Giremez | ₺147,50 | |
6 (Motosiklet) | 05:00-23:59 Arası ₺20,70 00:00-04.59 Arası ₺10,35 | ₺3,25 | ₺3,25 | ₺13 |
Şehir içi ulaşım
İstanbul'da Anadolu ve Avrupa yakaları arasında her gün çeşitli yollarla yaklaşık 2 milyon kişi taşınmaktadır. Köprülerdeki trafiğin %89,5'ini özel araçlar oluştururken, İETT'ye bağlı yolcu otobüsleri %5,5'lik bir paya sahiptir. Bu küçük paya karşın yolcu otobüsleri iki kıta arasında kara yolunu kullanan yolcuların %58'ini taşır. Kara yolunun kullanan yolcular için seçenekler özel araçlar dışında; İETT otobüsleri, dolmuşlar ve ticari taksilerdir. Boğazda kara yolu ulaşımının yanı sıra şehir hatları vapurları, yolcu motorları, deniz taksileri ve araba vapurları da hizmet vermektedir.
2013 yılında tamamlanarak 29 Ekim 2013 tarihinde hizmete girmesi beklenen Marmaray projesiyle birlikte İstanbul Boğazı ilk kez demir yoluyla da bağlanmış olacaktır. İki yaka arasında teleferik, monoray gibi sistemler mevcut değildir. Boğaz köprülerinden yaya geçişi yasak olduğu gibi, bisiklet ve at arabalarıyla geçmek de yasaktır.
Marmaray
Marmaray, İstanbul Boğazı'nın altından geçirilen batırma tünelle (Marmaray Tüneli) kentin iki yakasını bağlamak amacıyla inşa edilmiş bir demiryolu projesidir.
Marmaray projesi kapsamında Boğaz, tünellerle aşılarak iki yaka birbirine bağlanmış, mevcut istasyonlara ek olarak Kazlıçeşme, Yenikapı, Sirkeci, Üsküdar ve Ayrılık Çeşmesi'nde yeni istasyonlar inşa edilmiş ve mevcut B1 (Sirkeci - Halkalı) Banliyö Hattı ve B2 (Haydarpaşa - Gebze) Banliyö Hattı'nın istasyonları iyileştirilmiştir. Toplamda 76,6 kilometre uzunluğunda olan demiryolu hattının 13,6 kilometrelik bölümünü Kazlıçeşme ile Ayrılık Çeşmesi arasında yer alan Marmaray Tüneli oluşturmaktadır. Tünelin Boğaz'dan geçen bölümü 1,4 kilometre uzunluğunda olup, depreme dayanıklı 11 parçadan oluşmaktadır. Önceden iki hat olan demiryolu hattı, proje ile üçe çıkarılmıştır. Birinci ve ikinci hat şehiriçi yolcu taşımacılığı için, yeni hizmete giren üçüncü hat ise şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı için kullanılmaktadır. Marmaray'ın saatte tek yönde 75 bin yolcu taşınması hedeflenmektedir. Gebze ve Halkalı arasını 104 dakikaya indirecek olan bu projeyle aynı zamanda şehiriçi ulaşımda raylı sistemlerin payını arttırmak, Boğaz köprülerinin yüklerini hafifletmek ve önemli merkezler arasında seri aktarma olanaklarıyla kısa sürede yolculuk sunmak amacı güdülmektedir. Marmaray, Yenikapı'da İstanbul Metrosunun M1ᴀ (Yenikapı - Atatürk Havalimanı) Metro Hattı, M1ʙ (Yenikapı - Kirazlı - Halkalı) Metro Hattı ve M2 (Yenikapı - Hacıosman) Metro Hattı ve İDO'nun Yenikapı Terminali ile; Sirkeci'de T1 (Bağcılar - Kabataş) Tramvay Hattı ile; Üsküdar'da M5 (Üsküdar - Çekmeköy) Metro Hattı ile; Ayrılık Çeşmesi'nde ise M4 (Kadıköy - Tavşantepe) Metro Hattına entegredir.
Marmaray projesinin ana hatları 1987 yılında belirlenmiştir. Daha sonraki yıllarda da sıkça tartışılsa da etüt ve çalışmalara 1995 yılında başlanmıştır. 1998 yılında sonlanan çalışmalar sonucunda daha önce belirlenmiş olan taslak üzerine karar kılınmış ve şehiriçi ulaşım ve trafik yoğunluğu sorunlarına çözüm olarak Marmaray projesinin hayata geçirilmesi kararlaştırılmıştır. 1999 yılında Japon Uluslararası İşbirliği Bankası'yla yapılan sözleşme uyarınca, projenin Boğaz geçişi bölümü için öngörülen kaynak, kredi olarak bu bankadan alınmıştır. Mart 2002'de ihale belgeleri hazırlanmaya başlanmış ve ihale ulusal ve uluslararası yüklenicilere açık tutulmuştur. 2004 ve 2006 yıllarında istasyon inşaları, iyileştirmeler ve yeni araç temininin finansmanı için Avrupa Yatırım Bankası ile masaya oturulmuştur. Projenin yapımına Mayıs 2004'te başlanmış ve projeye Boğaz geçişi, iyileştirmeler ve yeni inşaatlar dâhil toplamda 2.5 milyar dolarlık bütçe ayrılmıştır.
Projenin karada yürütülen kazı çalışmaları, tarihî yarımadada başlangıçtan bu yana kazılan hemen her noktadan tarihî bir kalıntı çıkması nedeniyle sık sık kesintiye uğramıştır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin yürütmesini üstlendiği kazı çalışmalarının her adımını izlemesi için birer Osmanlı ve Bizans tarihçisi görevlendirilmiştir. Bu tarihçiler raporlarla gerekli makamları düzenli olarak bilgilendirmiş ve yapım çalışmaları Koruma Kurulunun izin verdiği ölçüde yürütülmüştür. Yapım işlerinin tarihî yarımadadaki eserler ve eski evler üzerindeki etkisinin en aza indirgenmesi konusunda özen gösterilmiştir. Proje kapsamında yıkılması gerekecek tarihî binaların korunarak bir başka yere taşınması; mümkün değilse birebir replikalarının yapılması taahhüt edilmiştir.
Toplu Ulaşım
İETT'nin Boğaz'ın iki yakası arasında çalışan toplam 36 adet otobüs hattı vardır. Bunlardan yirmisi Boğaziçi Köprüsü'nü kullanarak, on altısı ise Fatih Sultan Mehmet Köprüsü aracılığıyla iki kıta arasında yolcu taşımaktadır. İki yaka arasında, metrobüsler hariç her iki yönde günde ortalama 4 bin 500 otobüs seferi yapılmaktadır. 3 Mart 2009 tarihinde kullanıma giren metrobüsle ise 24 saat yapılan seferlerle günde 300 bin kişinin taşınması hedeflenmektedir. Asya ve Avrupa kıtaları arasında işleyen ulaşım hatları şunlardır:
|
|
|
|
|
Boğaziçi vapurları
Osmanlı döneminde İstanbul şehri belirli merkezlerin çevresinde gelişmiş, İstanbul Boğazı'nın kıyıları buralara oranla boş kalmıştı. Ancak 1800'lü yıllarda duraksamış olan Osmanlı ekonomisindeki canlanmalar sonucunda İstanbul şehri Boğaz kıyıları boyunca genişlemeye başladı.Boğaziçi'nde artan nüfus böylece Boğaz sularını hareketlendirmiş oldu. Bu dönemde insanlar bir yakadan diğerine kayıklarla taşınıyordu. Toplu taşımaya elverişsiz ve güvenlik bakımından yetersiz olan bu uygulamalara ilk alternatif 1837 yılında biri İngiliz, diğeri Rus iki şirketin Boğaz'da çalıştırmaya başladığı buharlı vapurlar oldu. Özellikle yaz sezonunda mesire yerlerine, ayazmalara, çayırlara akın eden İstanbullular bu vapurlara rağbet etti.
Yabancı sermayeli bu vapurlar bir süre işledikten sonra Osmanlı yönetimince yasaklandı ve dönemin deniz ulaşımından sorumlu makamı olan Hazine-i Hassa Vapurları İdaresi bunların yerine Hümapervaz adındaki ilk vapuru hizmete soktu. Düzenli sefer yapmasına karşın vapur ve sefer sayısındaki yetersizlik nedeniyle yalnızca bu işle ilgilenecek bir şirket kurulması için Osmanlı meclisine bir teklif sunuldu. Teklifin onay almasıyla 1851 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anonim şirketi olan Şirket-i Hayriye kuruldu.
95 yıl boyunca Boğaziçi'nin iki yakasını birleştiren Şirketi-i Hayriye'nin büyüklü-küçüklü onlarca vapuru oldu. Kimilerinin güverte ve kaptan köşkleri açık, siyah boyalı, yandan çarklı, tek uskurlu-çift uskurlu, çoğunluğu ahşap Osmanlı vapurlara önceleri Boğaziçi'ndeki kıyı semtlerinin adları verilirdi ancak daha sonraları vapur adlandırmalarında yoğun bir Arapça etkisi kendisini gösterdi. Boğaziçi vapurlarından en meşhurları dünyanın ilk araba vapuru olanSuhulet, Resanet, Tarz-ı nevin, Kamer, Halâs, Beşiktaş, Tarabya, Rumeli, Beylerbeyi, Tophane, Göksu, Asayiş, Terakki, Tayyar, Meymenet, Refet, Meserret, İşgüzar, Rehber, Resanet, Resan, Hâle, Süreyya, İnşirah, Nimet, Rağbet, Seyyar, Sür'at, Azimet, Sahilbent, Nüzhet, Amed, Nusret, İhsan, Neveser, Metanet, İkdam, Dilnişin, Seyyale, Şihap, İnbisa, Şükran ve Rüçhan'dı.
Şirket-i Hayriye, 1945 yılında devlet tarafından satın alındı ve şehir hatlarına devredildi. 1987 yılına dek tek başına işleyen bu kurumun yanında, ikinci bir şirket olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan İstanbul Ulaşım ve Ticaret A.Ş. ortaya çıktı. 1988 yılında unvan değişikliğine giden şirket bugün de kullanılmakta olan İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İDO) adını aldı. Büyükşehir Belediyesi 2005 yılında özelleştirilen Şehir Hatları İşletmeleri'ni satın aldı ve bu kurumu da İDO'nun bünyesine kattı. Böylece İDO, İstanbul deniz taşımacılığında en büyük kurum oldu. İstanbul limanlarından şehirlerarası seferler de düzenleyen İDO'nun şehir içi ulaşımda kullandığı filosunda 5 ayrı türde, toplam 35 vapur yer almaktadır. Bunlar:
|
|
|
|
|
İskeleler
İstanbul Boğazı'nın iki yakasına yayılmış hemen hemen her Boğaziçi semtinin kendisiyle aynı adı taşıyan bir de iskelesi vardır. Geçmişte Şirket-i Hayriye vapurlarının, günümüzdeyse İDO şehir hatları vapurlarıyla deniz taksilerinin, kıtalararası ve semtlerarası deniz ulaşımını sağladığı bu iskelelerin birçoğu Osmanlı döneminden kalma tarihî yapılardır. Restore edilerek günümüzde hâlâ kullanılan iskelelerin yanı sıra yakın zamanda inşa edilmiş iskeleler de Boğaz'da yolcu taşımacılığına yardımcı olmaktadır. Boğaziçi iskelelerinin en belirgin özellikleri tek katlı ve çoğu zaman yarı ahşap yarı betonarme olarak inşa edilmelerdir. İstanbul Boğazı'nda on dördü Anadolu Yakası'nda, on dördü Avrupa Yakası'nda olmak üzere toplam 28 iskele bulunmakta ve bunların on dokuzunda deniz taksi kullanılabilmektedir.Kadıköy ve Üsküdar iskeleleri gibi günün her saati yoğun olarak kullanılan iskelelerin aksine Boğaziçi iskelelerinden çoğu zaman yalnızca pik saatlerde vapur kalkar ve haftanın belirli günlerinde vapur seferleri yapılmaz. İstanbul Boğazı'nda bulunan ve kullanımda olan iskeleler şunlardır:
Ülkeye ekonomik katkıları
Geçmiş yüzyıllarda Boğaz'ı kullanan gemiler Doğu Roma (Bizans) ve Osmanlı imparatorluklarının önemli gelir kaynakları olmuşsa da, 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi uyarınca Boğaz tüm devletlerin ticaret gemilerine açıktır. Türkiye Cumhuriyeti Boğaz'dan geçen ticari gemilerden geçiş ücreti alma yetkisine sahip değildir. Ancak, Türkiye Denizcilik İşletmeleri İstanbul limanlarını kullanan gemilerden ve bu gemilerden karaya inen yolculardan tarifede belirtilen miktarlarda ayakbastı ücreti alır. İstanbul limanlarında verilen kılavuzluk hizmetleri de gelir elde edilen bir başka alandır. Boğazlardaki kılavuzluk hizmetlerinin ücretleri dolar üzerinden hesaplanmakta ve tahsil edilmekte; hizmet verilen gemilerin tonajının artmasıyla beher bin groston için ek ücret kesilmektedir.
İstanbul Boğazı'nın ülke ekonomisine en büyük katkısıysa Boğaz üzerindeki iki köprüden elde edilen geçiş ücretleridir. Her ay toplamda ortalama 12 milyon aracın geçiş yaptığı köprülerden elde edilen gelir aylık 12-13 milyon TL dolaylarındadır. Elde edilen gelir yıllık 150 milyon TL'yi aşmaktadır. Köprülerden elde edilen gelirlerin %10'u, köprünün kule ve alt bakım gibi masrafları için harcanmaktadır.
Limanlar
İstanbul Boğazı'nda hizmet veren iki büyük liman işletmesi bulunmaktadır. Bunlar; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları tarafından işletilmekte olan Haydarpaşa Limanı ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne ait olan İstanbul Limanı'dır.
Haydarpaşa Limanı, konumu itibarıyla demir yoluna doğrudan bağlantılıdır ve art bölgesi Avrupa Yakası'na göre daha gelişmiştir. Liman tesisleri ilk olarak 1899 yılında Anadolu Bağdat Demiryolları Kumpanyası tarafından kurulmuş; 1924 yılında dek bu kuruluşça işletilmiştir. 1924 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından ulusallaştırılmış ve üç yıl boyunca özel bir rejimle işletildikten sonra Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı olan Devlet Demiryolları'na devredilmiştir. Tesislerdeki yetersizlik nedeniyle 1953 yılında limanı genişletme çalışmalarına başlanmış, işler tam anlamıyla 1967'de bitirilebilmiştir.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin yönetiminde bulunan İstanbul Limanı ise Beyoğlu ilçesinin İstanbul Boğazı kıyılarında yer almaktadır. İstanbul Liman tesisleri, Salıpazarı ve Galata rıhtımı olmak üzere iki bölüme ayrılmış durumdadır. Limanın batısında Karaköy Şehirhatları İskelesi, doğusunda Deniz Ticaret Odası, kuzeyinde ise Kemankeş Caddesi ile Meclis-i Mebusan Caddesi vardır.
İstanbul Limanı, şehre gelen kruvaziyer yolcu gemilerini ağırlamaktadır. Gemiden inerek şehri ziyaret etmek isteyecek yolcuları tarihî mekânlara götürerek şehir gezisi yaptıracak olan tur otobüslerinin 200 adedini aynı anda alabilecek kapasitede açık otopark alanı mevcuttur. İstanbul Limanı'na uğrayan kruvaziyer sayısı her geçen yıl artmakta ve bu artışla doğru orantılı olarak İstanbul'a ayak basan turist sayısı da yükselmektedir. 2007 yılında bu limandan, 832 gemiyle, 460 bin 427 turist İstanbul'a giriş yapmıştır.
Denizcilik kazaları
Coğrafi özellikleri nedeniyle son derece riskli bir suyolu olan İstanbul Boğazı'ndan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalandığı 1936 yılında, yılda ortalama 4 bin 700 gemi geçiş yapıyorken; bu sayı günümüzde 55 bini aşmıştır. Hemen hemen yarısına yakını Boğaz'dan uğraksız geçen bu gemilerin yaklaşık 10 bininiyse petrol taşıyan tankerler oluşturmaktadır. Her yıl İstanbul Boğazı'ndan ortalama 135 milyon ton ham petrol geçmektedir. Boğazın kıvrımlı yapısının denizciler için en zor rotalardan biri olduğu göz önüne alındığında İstanbul'un büyük risk altında olduğu görülmektedir. Son yıllarda seyir güvenliğine yönelik geliştirilen ciddi önlemler sonucunda İstanbul Boğazı'nda büyük bir denizcilik kazası yaşanmamıştır. Ancak geçmişte yaşanan pek çok tanker ve yük gemisi kazası İstanbul'da çevre felaketlerine ve milyonlarca liralık maddi kayba yol açmıştır.
İstanbul Boğazı'nda meydana gelen ilk ciddi kaza 14 Aralık 1960 tarihinde Yunan bandıralı World Harmony ve Yugoslav bandıralı Peter Zoranic'in çarpışmasıyla oldu. Kazada 20 denizci yaşamını yitirirken, tonlarca petrol Boğaz suyuna karıştı. Altı yıl sonra, 1 Ocak 1966'da iki Sovyet Rus bandıralı gemi; Kransky Oktyabr ve Lutsk İstanbul Boğaz'ında çarpıştı. Denize akan petrol alev aldı. Suda yayılan petrolle genişleyen yangın Karaköy iskelesini ve bir şehir hatları vapurunu kül etti. 15 Kasım 1979 tarihinde Romanya bandıralı tanker Independenta, Yunan kuru yük gemisi Evriyali ile çarpıştı. 100 bin ton ham petrol taşıyan Rumen tankeri infilak etti. 43 denizcinin öldüğü patlamanın şiddetinden, Boğaziçi semtlerindeki binlerce ev ve işyerinin camları kırıldı. Tankerin tüm yükü yine Boğaz'a aktı denize yayılan petrol günlerce yandı.
14 Ekim 1991'de Lübnan bayraklı Rabinion ve Filipinler bandıralı Madonna Lily adlı yük gemisi çarpıştı. Kaza sonucunda 21 bin baş koyun Boğaz'ın sularına gömüldü. Bunlar dışında, İstanbul Boğazı'nda birkaç yılda bir, daha küçük çapta kazalar yaşandı. Boğaz'da en sık yaşanan kazalardan biri de akıntıya kapılan ya da dümeni kilitlenen gemilerin Boğaz'ın sığ sularında karaya oturması ve hatta evlerin içine kadar girmesidir. Bugüne dek pek çok örneği yaşanan bu kazalar hemen her yıl olmaktadır. Tiyatro oyuncusu Oya Başar'ın Yeniköy'deki yalısı ve Sarıyer'de bulunan çocuk parkı da gemi çarpan yerler arasındadır. Boğaz'da yaşanacak olası bir tanker patlamasının 11 şiddetinde bir depreme eşdeğer yıkım yaratacağı ve yaklaşık 50 kilometrelik bir alanda etkili olacağı ifade edilmektedir. Boğaz'ı kullanan gemilerin herhangi bir kazaya sebebiyet vermemesi için, bunların köprü ayaklarına, deniz fenerleri ve şamandıralara 50 metreden daha fazla yaklaşması; vardiya tutan personelin, vardiya esnasında kanındaki alkol oranının 50 promilden fazla olması da yasaktır. İstanbul'daki olası faciaların önlenmesi amacıyla tehlikeli madde taşıyan gemilerin Boğaz yerine, Karadeniz-Sakarya Nehri-Sapanca Gölü-İzmit Körfezi hattında açılacak yapay bir kanala yönlendirilmesi önerileri ortaya atılmaktadır. 2009 yılında dönemin ulaştırma bakanı Binali Yıldırım, bu projenin değerlendirilmekte olduğunu belirtmiştir.
Kültüre etkisi
Yüzyıllar boyunca birçok devletin hâkimiyetine giren İstanbul'da 15. yüzyılın ilk yarısından sonra Türk etkisi kendini göstermeye başladı. Türklerle, yerli Rum, Ermeni, Musevî ve Levanten grupların kültürlerinin kaynaşması, bu grupların yoğun olarak yaşadığı Boğaziçi'nde doruk noktasına ulaştı. Çağdaş kültür, sanat ve edebiyat çevrelerinde Boğaziçi medeniyeti olarak adlandırılan bu kültür birikimi, günümüzde resimden yazına, modadan sinemaya, yemek kültüründen müziğe kadar pek çok alanda; yazılı ve görsel basında etkili oldu.
İstanbul'a coğrafi bakımdan başka örneği bulunmayan bir özellik veren İstanbul Boğazı geçmişte şehri askerî, siyasi ve ekonomik bir cazibe merkezi kılıyordu. Boğaz günümüzde İstanbul'un, hatta Türkiye'nin simgesi hâlini alarak ülkenin tanıtım filmlerinde kullanıldı.
Osmanlı döneminden başlayarak Türk yazınına damgasını vuran İstanbul Boğazı pek çok kitapta olay örgüsünün çevresinde geliştiği bir merkezdir. Nabizade Nazım'ın yazdığı adlı romanın ilk sayfalarında yazar uzun uzun Boğaziçi'ni betimler.Mehmet Rauf'un Eylül adlı yapıtı da kısmen yeni evli bir çiftin Boğaz kıyısında kiraladığı bir yalıda geçer. Çağdaş Türk yazınındaysa, kitaplarında çoğunlukla İstanbul'u yazan Selim İleri, Boğaziçi'nin geçmişine ilişkin unutulmuş anıları okuyucusuyla paylaşır. Batı yazınında da kendine yer bulan İstanbul Boğazı oryantalist yapıtların vazgeçilmez ögelerindendir. İnatçı adlı öyküsünde Jules Verne, bir kıyıdan diğerine geçmek için devlet tarafından istenen 10 kuruşluk Boğaz vergisini ödemeyi kabul etmeyen Kahraman Ağa'yı anlatır. Kahraman Ağa, sırf o vergiyi ödememek için Karaköy'den Üsküdar'a bütün Karadeniz'i dolaşarak gider. Verne, kitapta Boğaziçi semtlerinin betimlemelerine yer verir.Orhan Veli Kanık, Necip Fazıl Kısakürek ve Özdemir Asaf'ın İstanbul Boğazı üzerine yazdıkları şiirler de vardır.
İstanbul Boğazı'nın etkileri sinema, televizyon ve müzikte de görülür. Boğaz'a yazılmış pek çok Türkçe ve Rumca şarkı vardır. Cem Karaca'nın Hep kahır,Kenan Doğulu'nun Boğaziçi,Grup Kargo'nun Boğaziçi şarkısıSezen Aksu'nun Ah İstanbul,'ın Boğaz Vapuru Simit ve Çay ve Alkinoos Yoannidis'in Vosporos adlı parçaları Boğaziçi'ni anlatan şarkılardan birkaçıdır. Boğaziçi Şarkısı adını taşıyan bir de 1966 yapımı film vardır. Siyah-beyaz çekilen ve başrollerinde Selda Alkor ve Tamer Yiğit'in oynadığı film Boğaziçi'nin adını taşıyan ilk filmdir. İstanbul Boğazı, Türk sinema ve televizyonculuğunda İstanbul'da çekilen hemen her film ve dizide kendini göstermektedir. Ortaköy, Bebek, Arnavutköy, Beylerbeyi ve Kuzguncuk gibi semtler dizi, film ve reklam çekimlerinde sık sık kullanılan mekânlardır. Boğaz kıyısındaki yalılarda çekilen dizilerden kimileri Arap ülkelerinde de yayınlanmıştır ve her yıl Arap turistler dizilerin çekildiği yerleri görebilmek için buralara özel turlar düzenlemektedir. İstanbul Boğazı ve Boğaziçi panoramalarının Türk haber ve sohbet programlarında sık sık arka fon olarak kullanıldığı görülür.
Zengin bir canlı çeşitliliğine sahip olan Boğaz'da, balıkçılık da oldukça gelişmiştir. Geçmişten günümüzde hâlen amatör balıkçılar Boğaz'ın çeşitli koylarında ve iskelelerinde balık avcılığını sürdürmektedir. Boğaz balıkçılığı, orkoz, anavaşya, katavaşya gibi sözcüklerle kendi jargonunu da yaratmıştır. Boğaz'da gelişen balıkçılık kültürü, sonuç olarak zengin bir yemek kültürü doğmasını da sağlamıştır. Boğaz kıyısı boyunca kurulan meyhanelerde ve hatta açık alanlarda akşamcılık, çilingir sofrası ve rakı-balık kültürü gibi gelenekler doğmuştur.
İstanbul Boğazı'yla özdeşleşen bazı yolcu vapurları da Boğaziçi kültürünün ayrılmaz birer parçasıdır. Her gün on binlerce kişiyi iki yaka arasında taşıyan vapurlar, ilk hizmete girdiklerinde de İstanbullular için özel bir yere sahipti. İstanbul'un ileri gelenleri aylık büyük paralar ödeyerek vapurda müdavimleri oldukları yerleri kendilerine ayırtırlardı. Bugün Boğaziçi vapurlarının pek çoğu, yenilenen emektar vapurlardır. Kış aylarında vapurlarda Boğaz'a karşı çay içmek, satılan kâğıt helvalardan almak ve Boğaz martılarına simit atmak İstanbul Boğazı'nın hâlen sürmekte olan geleneklerindendir. Teknelerle, Boğaz'ın Marmara girişinden ya da Ortaköy'den Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne kadar yapılan boğaz turları ve geceleri düzenlenen mehtap turlarıysa yalnızca yabancı turistlerin değil, İstanbulluların da gerçekleştirdiği bir etkinliktir. İstanbullular, Boğaz'ın yanı sıra Boğaziçi semtlerinde kıyı boyunca sıralanan semt meydanları, semt parkları ve belediye tesislerinden de yararlanmaktadır.
Yılın hemen her dönemi işlek olan Boğaziçi semtlerinin bazıları kendilerine özgü geleneklerle öne çıkmıştır. Ortaköy'de bulunan çok sayıda kumpir ve dondurma büfesi, Sarıyer'in böreği, Kanlıca'nın yoğurdu ve Çengelköy'ün hıyarları Boğaziçi semtlerinin en bilinen simgelerindendir.Kuruçeşme ve Rumeli Hisarı Konserleri'ne her yıl Türkiye'den ve dünyadan seçkin sanatçılar katılarak İstanbullulara dinletiler sunmaktadır. Geçmişte Boğaz'da deniz hamamı denen halk plajları geleneği bugün yok olmuştur. Sağlık açısından yüzmeye elverişli olmayan Boğaz'da sıcak yaz aylarında yüzenlere hâlen rastlanmaktadır. Ayrıca her yıl İsa'nın doğumunu ve vaftiz edilişini kutlamak için Boğaziçi'nin değişik semtlerinde Rum Ortodoks kilisesinin yürüttüğü, Boğaz'a haç atma ayini düzenlenmektedir. Din adamlarının denize attığı haç, kış ayında denize dalan Rum gençleri tarafından çıkartılarak din adamlarına teslim edilir. Bunun dışında her yıl Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından geleneksel olarak düzenlenen Asya'dan Avrupa'ya Uluslararası Yüzme, Kürek, Yelken ve Kano Yarışları adı altında etkinlikler düzenlenmektedir. İstanbul Boğazı'nın ilk köprüsü olan ve normal koşullarda yaya trafiğine kapalı olan Boğaziçi Köprüsü ise her yıl bir kez araç trafiğine kapatılır ve İstanbul Avrasya Maratonu denen halk koşusu düzenlenir. İlki 1979 yılında düzenlenen ve hâlen sürmekte olan maraton geleneği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce yürütülmektedir.
İstanbul Boğazı ve Boğaziçi son yıllarda ticari markalar tarafından çok daha sık kullanılmaya başlandı. Boğaziçi temalı giyim eşyaları ve aksesuarların yanı sıra; dekorasyon ögeleri, kırtasiye malzemeleri ve yapbozlar piyasaya sürüldü. Boğaziçi semtleri ve İstanbul ile ilgili kapsamlı araştırma kitapları hazırlandı.
Boğaziçi semtlerinde yaşayanların sık sık yakındığı gürültü sorununa ise Çevre ve Orman Bakanlığı el attı. 72 desibelin üzerine müzik yayını yapmak yasaklandı. Yasağın ardından Boğaz'daki bazı işletme ve teknelerde ses ölçümleri yapıldı. Yasağa uymayan işletmelere gereken cezalar kesildi. Boğaz'daki gürültü kirliliğinin önlenmesi amacıyla Boğaz'dan geçiş yapan gemilerin de gereksiz düdük çalması ve ses sınırını aşan müzik yayını yapmaları yasaktır. İstanbul Boğazı'ndaki ışık kirliliğinin önüne geçilmesi için de düzenlenmeler yapılmıştır.
İstanbul Boğazı'na yapılan ilk köprü olan Boğaziçi Köprüsü'nün ışıklandırma sistemleri 2007 yılında yenilendi. Yeni sistem, düzenlenen tören ve ışık gösterisiyle faaliyete geçirildi. Köprünün tamamı 16 milyon adet uzun ömürlü, düşük enerji tüketimine sahip ve çevre dostu renk değiştirebilen led armatürle aydınlatıldı. Her yıl cumhuriyetin kuruluşunun yıldönümü Boğaziçi Köprüsü'nde düzenlenen lazer ışığı ve havai fişek gösterileriyle kutlanmaktadır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g "İstanbul Boğazı". Yeni Cumhuriyet Ansiklopedisi. VI. İstanbul: Arkın Kitabevi. ss. sf. 910.
- ^ a b c d e f g "İstanbul Boğazı". Temel Britannica. IX. İstanbul: Ana Yayıncılık. 1993. ss. sf. 123.
- ^ "Türk Boğazları ile ilgili Vakıf Başkanının Llyod's List'te çıkan yazısı". Türk Deniz Araştırmaları Vakfı. Erişim tarihi: 1 Kasım 2009.[]
- ^ a b c . İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü. 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2009.
- ^ a b "The Early History of Constantinople". 18 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Temmuz 2008.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n . 1 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2009.
- ^ "Pekin ile Londra'yı birbirine bağlıyoruz". Erişim tarihi: 2 Kasım 2009.[]
- ^ . 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2009.
- ^ . 29 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2009.
- ^ Βόσπορος 6 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . at Henry George Liddell, Robert Scott, 1940, A Greek-English Lexicon.
- ^ βοῦς 11 Temmuz 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . at Henry George Liddell, Robert Scott, 1940, A Greek-English Lexicon.
- ^ πόρος at Henry George Liddell, Robert Scott, 1940, A Greek-English Lexicon.
- ^ Türkçe Vikisözlük 4 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. projesindeki βοῦς maddesi
- ^ Aeschylus, Prometheus Bound, 733.
- ^ . 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2009.
- ^ "Boğaz efsaneleri". 11 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2009.
- ^ Φωσφόρος / Fosforlu sözcüğü Yunan mitolojisinde sihir ve büyü tanrıçası olarak betimlenen 'nin alametifarikalarından biridir.
- ^ "Boğaziçi". 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ a b c d "Nasıl oluştu". 26 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Kasım 2009.
- ^ a b . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2009.
- ^ a b . 21 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2009.
- ^ a b . 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2009.
- ^ a b (PDF). 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2009.
- ^ "İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürlüğü" (PDF). Erişim tarihi: 4 Kasım 2009.[]
- ^ a b c d "Fiziksel özellikler". İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü. 1 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Kasım 2009.
- ^ "Deniz Kirliliğini Önlemeye İlişkin Hedefler". 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Kasım 2009.
- ^ a b c d "İstanbul Boğazı". Temel Britannica. IX. İstanbul: Ana Yayıncılık. 1993. ss. sf. 124.
- ^ . 23 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2009.
- ^ "Gemi kıyıya vurdu". Hürriyet. 24 Şubat 1999. 11 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Aralık 2009.
- ^ ""Selin-S" nihayet gitti!". Radikal. 9 Ağustos 2009. 20 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Aralık 2009.
- ^ . 6 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2009.
- ^ . 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2009.
- ^ a b c d e (PDF). 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2010.
- ^ "Boğaz ve Haliç buz tutmuştu". 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2009.
- ^ a b c (PDF). 18 Ocak 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2009.
- ^ a b c "Kızkulesi". Türkiye Adalar Atlası. I. İstanbul: Doğan Burda. 2009. ss. sf. 10.
- ^ "Kızkulesi tarihçesi". 22 Kasım 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2009.
- ^ "Kızkulesi". Erişim tarihi: 10 Kasım 2009.[]
- ^ "Kızkulesi: Ulaşım". 22 Kasım 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Kasım 2009.
- ^ "Galatasaray Adası". 18 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2009.
- ^ a b "Galatasaray Adası, yenilenecek". 13 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2009.
- ^ "Nilhan Sultan'ın Dikkatine". 14 Mart 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Mart 2017.
- ^ "Galatasaray Spor Kulübü Resmi Sitesi". 29 Ocak 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2009.
- ^ "Galatasaray Spor Kulübü Resmi Sitesi". 17 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2009.
- ^ . 7 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2009.
- ^ "Istanbul history - Earliest times". Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.[]
- ^ "History of Istanbul". Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.[]
- ^ "Çağların içinden gelecek zamanlara". 15 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ "Military Bridging". 8 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 6 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 4 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 4 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 26 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ "Bizans İmparatorluğu Dönemi". Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 27 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 18 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ "The Fall of Constantinople, 1453". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 2 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ . 6 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ "The Bosphorus, with the Castles of Europe & Asia. 1846 — Allom, Thomas". Collections. Victoria and Albert Museum. 2007. 17 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Nisan 2024.
- ^ . 10 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ a b . 10 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ (PDF). 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ "Istanbul - The Bosphorus with Lunch". Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.[]
- ^ "Bir Boğaziçi Ebrusu Kayık Sefaları". 17 Mart 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ "İstanbul'un ilçeleri : Eyüp". 17 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
- ^ a b c d "Savaş öncesi durum". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ a b c . 2 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ a b c ?, (Ed.) (1990). "Düşman filoları İstanbul'da". 20. yüzyıl ansiklopedisi. I (? bas.). İstanbul: Tercüman Gazetesi. ss. sf. 97.
- ^ "Yunanistan ve itilaf devletleri" (PDF). 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ "20 Temmuz 1936 - Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesi imzalandı". Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.[]
- ^ . 10 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ a b . 2 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ "Sevr Antlaşması". 19 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ . 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ a b c d (PDF). 15 Şubat 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ a b c . 7 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ "İkinci Dünya Savaşı Yılları". Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ a b (PDF). 15 Şubat 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ "İstanbul Boğazı'ndaki Deniz Kazaları". 7 Şubat 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ "NATO: Her şey Montrö Anlaşması'na uygun". 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ a b c d . 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2009.
- ^ . 19 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ a b "Osmanlı Dönemi'nde Boğazlar". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ . 10 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ "Osmanlı Devleti'nin İlk Dönemlerinde Kültürel Hayat". Osmanlı İmparatorluğu Tarihi. II. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. 2009. ss. sf. 190.
- ^ "II. Mehmed'in saltanatı sırasında Osmanlı Devleti'nin kaynakları ve hedefleri". Osmanlı İmparatorluğu Tarihi. I. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. 2009. ss. sf. 409.
- ^ "Byzantion / İstanbul". Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.[]
- ^ a b c "Boğaziçi". Temel Britannica. XX (dizin). İstanbul: Ana Yayıncılık. 1993. ss. sf. 96.
- ^ a b c d e "İstanbul Boğazı". Temel Britannica. IX. İstanbul: Ana Yayıncılık. 1993. ss. sf. 125.
- ^ a b "Bir Zamanlar Boğaziçi Köy, Haliç Kentti". Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.[]
- ^ Göncüoğlu, Süleyman Faruk (2010). İstanbul'un İlkleri Enleri. İstanbul: Ötüken. .
- ^ . 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ . 19 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ "Rumelihisarı". 21 Nisan 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ a b "İstabul'un ilçelerini gösteren güncel harita". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ "Boğaziçi'ndeki semtleri gösteren ayrıntılı harita". 11 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ a b c "Boğaz'ın en pahalı 10 yalısı". 5 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2009.
- ^ a b "İstanbul'un gerdanında parıldayan incilere yolculuk". 11 Ocak 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 15 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ a b c d e f . 20 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 14 Haziran 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 19 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 10 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ "Sarayda müthiş yüzleşme". 11 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ "Gökkafes ve Cargill devlete karşı". 14 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ "Tarihî Silüet, Gökdelenlerin Gölgesinde". 27 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ "Tarabya Oteli satışa çıktı". 20 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ a b c d e "Deniz Kirliliğini Önlemeye İlişkin Hedefler". 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 9 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ a b "Boğaz'daki büyük deniz kazaları". 3 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ . 20 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009.
- ^ a b . 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2009.
- ^ . 19 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2009.
- ^ a b c d e f "İstanbul'da balıklar". Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. II. İstanbul: Tarih Vakfı.
- ^ "Historcal Areas of Istanbul". 6 Eylül 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Kasım 2009.
- ^ a b c d e f . 26 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2009.
- ^ a b "Boğazdaki dev deniz anaları görenleri hayrete düşürüyor". Erişim tarihi: 25 Kasım 2009.[]
- ^ "İstanbul'un nüfusu". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ a b . 13 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ . 26 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ a b c d e f "Fatih Sultan Mehmet Köprüsü" (PDF). Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.[]
- ^ a b c d e f g h i j k l m n "İstanbul Boğazı". Aylık coğrafya ve keşif dergisi Atlas. Sayı 180. İstanbul: Doğan Burda. 2008. ss. Sayfa 106.
- ^ "Köprüler para basıyor". 13 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ "Otoyol ve köprüler para basıyor. Uçak Biletini Tercih Ediliyor". 29 Kasım 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ "Köprüye Taraf Olanlar Bile Kuzeye Yapılmasına Karşı". 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ . 27 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ a b c d e f g h i j "Boğaziçi Köprüsü: İlk geçiş". Aylık coğrafya ve keşif dergisi Atlas. Sayı 180. İstanbul: Doğan Burada. 2008. ss. Sayfa 120.
- ^ a b c d e f g h "Köprüden geçti zaman...". Aylık coğrafya ve keşif dergisi Atlas. Sayı 7. İstanbul: Doğan Burda. 1993. ss. Sayfa 75.
- ^ a b c d e f "'Gerdanlık' 30 yaşında". 6 Şubat 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ a b . 11 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ a b c . 19 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.
- ^ "Boğaz köprüleri". Erişim tarihi: 1 Aralık 2009.[]
- ^ . 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ "Erdoğan 3. köprü güzergâhını inceliyor". 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ . 13 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ a b c "Gürsel Tekin, 3. Köprü'nün güzergahını açıkladı". 10 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ "Köprüye karşı çıkanlar utanmadan üstünden geçiyor". Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ "Üçüncü köprü kuzeyde olacak". 18 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ "İşte üçüncü köprünün güzergâhı". 2 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010.
- ^ "Gül, üçüncü köprünün ismini açıkladı". 11 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mayıs 2013.
- ^ a b c . www.avrasyatuneli.com. 1 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2022.
- ^ a b c d e f . www.kgm.gov.tr. 22 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2022.
- ^ a b c d e f . www.kgm.gov.tr. 4 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2022.
- ^ . 28 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ Murat Germen (Haziran 2008). "Marmaray". GEO, 30. ss. 80-89.
- ^ Ahu Erkıvanç Yıldız (Haziran 2008). "İstanbul'un 150 Yıllık Düşü". GEO, 30. ss. 90-100.
- ^ a b c d e . 31 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2020.
- ^ . 13 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2018.
- ^ a b . 5 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2018.
- ^ a b İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü, İstanbul Avrupa Yakası Haritalı Toplu Taşıma Rehberi, 2009/yaz. Sayfalar: 18, 19, 20, 21, 22
- ^ a b İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü, İstanbul Anadolu Yakası Haritalı Toplu Taşıma Rehberi, 2009/yaz. Sayfalar: 18, 19, 20, 21
- ^ . 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ "Metrobüs Anadolu Yakası'nda". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ a b c d e f . 19 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ a b "Şirket-i Hayriye'nin Kuruluşu". Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.[]
- ^ . 19 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ "Vapurların adları ne anlama geliyor?". Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.[]
- ^ a b c . 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ . 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ . sehirhatlari.com.tr. 21 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2015.
- ^ . 28 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ a b . 27 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2009.
- ^ . 15 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Türkiye'de Kılavuzluk Hizmetleri". 16 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 26 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 9 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 24 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b c d . 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b c d e . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "İstanbul'da Liman İşletmeleri". 26 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b c d . 13 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "İstanbul Boğazı'ndaki Deniz Kazaları". 7 Şubat 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b c "İstanbul Boğazı´nı ferahlatacak kanal". 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b c d e "En büyük tanker kazaları". 20 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 22 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 31 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b . 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 4 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 8 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "2007 yılı turizm afişleri". 11 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Romanda tasvirin psikolojik rolü" (PDF). 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Mehmet Rauf'un Eylül Romanı". 28 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 7 Eylül 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b "Osmanlıların en inatçısı". 2 Aralık 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 27 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Boğaz gezintisi". 11 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Hep kahır". 16 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 11 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 11 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Ah İstanbul". 16 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 28 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Vosporos". 29 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b "Boğaziçi, 1966". 23 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Tarihî Boğaziçi semtleri dizi seti oldu". Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.[]
- ^ . 18 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 10 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 11 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b "Deleon'dan vapur anekdotları". 20 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 17 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 28 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Rumelihisarı Konserleri'ne sayılı günler". 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Arnavutköy'de denize haç atıldı". 11 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 16 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 4 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 20 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ . 18 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "KS Games, 1000 parça Kız Kulesi Puzzle'ı". Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.[]
- ^ a b . 27 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ a b c "Boğaziçi Köprüsü'ne ışıklandırma sistemi". 5 Eylül 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
- ^ "Boğazda Cumhuriyet coşkusu". 17 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2009.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta İstanbul Boğazı ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- İstanbul Boğazı'nın 40 GB büyüklüğündeki panoramik fotoğrafı 27 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- İstanbul Boğazı Deniz Haritaları 3 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Istanbul Bogazi ya da tarihi ismiyle Bosporus Yunanca Bosporos romanize Bosporos Okuz Gecidi Asya ile Avrupa kitalarini birbirinden ayiran ve Marmara Denizi ile Karadeniz i birbirine baglayan bir bogaz ve uluslararasi su yoludur Bogaz genel olarak kuzeydogu guneybati dogrultusunda uzanir ve Istanbul sehrini Avrupa Yakasi ve Anadolu Asya Yakasi olarak ikiye boler Bogazin her iki yakasina yayilan yerlesim bolgesine Bogazici adi verilir Istanbul BogaziIstanbul Bogazi nin ve 15 Temmuz Sehitler Koprusunun aksam goruntusuIstanbul BogaziIstanbul haritasinda gosterIstanbul BogaziTurkiye haritasinda gosterIstanbul BogaziAvrupa haritasinda gosterGenel BilgilerKonumIstanbul TurkiyeKoordinatlar41 7 10 K 29 4 31 D 41 11944 K 29 07528 D 41 11944 29 07528Ayirdigi topraklarAvrupa AsyaTurBogazBagladigi sularKaradeniz Marmara DeniziUzunluk29 9 km 18 6 mi Genislik3 6 km 2 2 mi En derin noktasi120 m 390 ft En dar yeri698 m 2 290 ft Dipce1 Anadolu ve Rumeli Fenerleri arasi 2 Anadolu ve Rumeli Hisarlari arasi 3 Bebek Camii ve Kandilli Burnu arasi Baglanti15 Temmuz Sehitler Koprusu Fatih Sultan Mehmet Koprusu Yavuz Sultan Selim Koprusu Marmaray Tuneli Avrasya TuneliOzelliklerTurk Bogazlarinin bir parcasiWikimedia CommonsIstanbul Bogazi nin uzaydan gorunumu 1923 te Lozan Antlasmasi ile birlikte imzalanan Bogazlar Sozlesmesi ile uluslararasi su yolu niteligi kazanan ve 1936 yilinda imzalanan Montro Bogazlar Sozlesmesi ile tamamen Turkiye Cumhuriyeti nin denetimine giren Istanbul Bogazi Marmara Denizi ve Canakkale Bogazi ile birlikte Turk Bogazlari olarak adlandirilir ve Avrupa ile Asya kitalarini birbirinden ayiran dogal sinirlardan biri olarak kabul edilir 1 Mayis 1982 tarihinde yururluge giren Istanbul Liman Tuzugu uyarinca Istanbul Bogazi nin kuzey siniri Anadolu Feneri ni Rumeli Feneri ne birlestiren hat guney siniri ise Inciburnu Feneri ni Ahirkapi Feneri ne birlestiren hat olarak belirlenmistir Istanbul bogazinda bir marti Bogazin kiyilari tarih boyunca degisik uygarliklara yurt olmus MO 685 yilinda Megara dan gelen Yunanlarin gunumuzde tarihi yarimada olarak adlandirilan bolgede bir sehir devleti kurmasiyla geliserek buyumustur Roma Imparatorlugu na Dogu Roma Bizans Imparatorlugu na Latin Imparatorlugu na ve Osmanli Imparatorlugu na baskentlik yapan ve gunumuzde Turkiye nin en buyuk kenti olan Istanbul un simgelerinden biridir ve gerek kentin gerekse ulkenin yurt disi tanitimlarinda bas ogelerden biri olarak kullanilmaktadir Uluslararasi deniz tasimaciliginin yapilabildigi en dar gecit olma ozelligini tasiyan Istanbul Bogazi uzerinde 15 Temmuz Sehitler Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim asma kopruleri bulunur Bu kopruler Istanbul un iki yakasini birbirine bagladigi gibi Avrupa kitasi ile Asya kitasi arasinda da birer gecis noktasi yaratir Istanbul da toplu tasimanin kilit noktalarindan biri olan Bogaz da kitalararasi ulasim deniz otobusleri yuk arac ve yolcu tasiyan feribotlar sehir hatlari vapurlari ve yolcu motorlariyla da desteklenmektedir Deniz alti rayli sistem tup gecidi olan Marmaray Tuneli ile iki kita arasinda kesintisiz bir demiryolu hatti olusmus olup bu demiryolu tup gecidi ile Londra dan Pekin e demir yolunu kullanarak gitmek mumkun olacaktir Cengelkoy iskelesinden Sariyer Manzarasi Istanbul Bogazi Karadeniz e kiyisi bulunan Bulgaristan Gurcistan Romanya ve Ukrayna icin Akdeniz e ulasmanin tek yoludur Canakkale Bogazi ve Marmara Denizi ile birlikte Istanbul Bogazi nin egemenlik haklari 20 Temmuz 1936 da imzalanan Montro Bogazlar Sozlesmesi ile belirli kurallar isiginda Turkiye ye verilmistir Adinin kokeniBogaz in Alman Lisesi nden gorunumu Bogaz in en eski yerlesimcilerinden biri olan Bizanslilar buraya Bosporos Yunanca Bosporos romanize Bosporos Yunanca telaffuz bos po ros adini veriyordu Bu sozcuk inek ya da okuz anlamina gelen boῦs bous ve yol gecit anlamlarina gelen poros poros adlarinin birlestirilmesiyle turetilmisti Okuz ya da inek gecidi anlamina gelen Bosporos adini tasiyan bogaza bu adin verilmesi Yunan mitolojisinde bastanri Zeus un Io adinda bir kiza asik olmasi olayina dayanir Hikayeye gore Io nehirler tanrisi Inahos un kizidir Tanrilarin krali olan Zeus bu guzel kizi gorunce ona asik olur ve esi Hera dan gizlice onunla birlikte olmaya baslar Bir gun Hera ya yakalanmak uzereyken kendini bir buluta Io yu ise bir inege cevirir Aldanmayan Hera inegi hediye olarak esinden ister Onu Zeus tan uzak tutmak adina Argos Panoptis adli canavarin gozetimine birakir Ancak Zeus Hermes i yollayip Argos u oldurtur Bunun uzerine Hera inege donusmus Io yu surekli rahatsiz etmesi icin ona bir sinek musallat eder Sinekten kurtulmak icin var gucuyle kosan Io bogaza geldiginde kendini bogazin sularina birakir ve bu engeli yuzerek gecer Kiyiya ciktigi yerde Keroessa adinda bir kiz cocugu dogurur ve bu kiz buyudugunde denizler tanrisi Poseidon ile evlenerek Bizas adinda bir oglan dunyaya getirir Bu cocuk dogdugu yerde kendi adini verdigi Bizantion kentini kurar Bu mitolojik oykuler hem Istanbul sehrine hem de Bogaz a adlarini vermelerinden dolayi onemlidir Bogaz in antik donemde kullanilan adlarindan biri olan Bosporus un kokenine iliskin ortaya atilan bir baska gorus de sozcugun Fosforos Yunanca Fwsforos fosforlu isik sacan dan geldigi yonundedir Istanbul Bogazi bati dillerinde hala bu ad ya da bu adin degisik bicimleriyle bilinmektedir Eski Turk kaynaklarinda ise Istanbul Bogazi nin Halic i bahr i rum Marmara Denizi Bogazi Halic i bahr i siyah Karadeniz Bogazi Halic i konstantiniyye Konstantiniye Bogazi Merecu l bahreyn Mecma ul bahreyn Iki denizin birlestigi yer ve Islambol Bogazi gibi adlarla anildigi gorulmektedir OlusumuGenel olarak Istanbul cografyasi ve Istanbul Bogazi 4 jeolojik zamanda olusmustur Ancak Istanbul Bogazi nin nasil olustugu sorusuna kesin yanit verebilen dunyaca kabul gormus bir gorus yoktur Bugune dek yapilan bilimsel calismalar sonucunda agir basan kani jeolojik acidan Istanbul Bogazi nin deniz sulari ile dolmus bir fay cokuntusu oldugudur Buna gore MO 20 000 ila 18 000 yillari arasinda Buzul Cagi sonlanmis ve dunyanin buyuk bolumunu kaplayan buz kutleleri erimeye baslamistir Binyillarca suren bir erime surecinin sonucunda MO 8 000 ila 7 000 lerde Akdeniz in sulari ilk halinden yaklasik 150 metre daha yukari cikmistir Deniz seviyesindeki bu buyuk olcekli artis nedeniyle Akdeniz in sulari Marmara yi basmis Marmara Denizi nin sulari da devam eden yukselmeler sonucunda Karadeniz ile birlesmistir Bogaz in derinliginin kuzeyden guneye azalma gostermesi gecmiste kuzeydeki bu yukseltilerin Marmara nin sularina karsi bir set gorevi gordugu ve bunlarin deniz seviyesindeki yukselmeyle asildigi savini guclendirmektedir Istanbul Bogazi Karadeniz den alcak Marmara Denizi nden yuksek bir konumda yer alir Ortaya atilan bir diger goruse goreyse Istanbul Bogazi nin oldugu yerden cok eski caglarda buyuk bir akarsu geciyordu Basta Halic olmak uzere bugun Bogazici nde koy olarak beliren yeryuzu sekilleri o donemde bu akarsunun kollarinin ana suyla birlesme noktalariydi Buzul cagi bitip dunyada buzul cozulmeleri baslayinca tum sular gibi bu akarsunun da su seviyesi yukseldi ve gunumuzdeki bicimini aldi Marmara Denizi nin suyla dolarak Karadeniz le birlesmesi olayi mitolojide bilinen ve kimi kutsal kitaplarda da yer alan Nuh Tufani ile de iliskilendirilmistir Bu konuda pek cok arastirma yapilmis ve 2001 yilinda Amerikali arastirmaci Robert Ballard in bulgu ve savlari buyuk yanki uyandirmistir Calismalari 2001 yili mayis ayinda National Geographic dergisinde de yayinlanmistir Ballard a gore Buzul Cagi nda Karadeniz cevresinde verimli tarim alanlari bulunan buyuk bir tatli su goluydu Gunumuzden 12 000 yil once baslayan buzul cozulmeleriyle birlikte ortaya cikan sular Istanbul Bogazi nin guneyindeki engelin ardinda birikmeye basladi En sonunda bu engeli asmayi basaran sular muazzam bir hizla Karadeniz e akmaya basladi Bir tatlisu golu olan Karadeniz e tuzlu deniz suyu doldu ve bu surec boyunca Karadeniz in sulari gunde 15 cm kadar yukseldi Su seviyesindeki toplam yukselmenin 150 metre oldugu kabul edildigine gore bu surec 1000 gun yani yaklasik 3 yil surdu Tufan savini savunan bilim insanlarina gore verimli tarim alanlarini ve gol cevresi yerlesimlerini yutan bu olaganustu su yukselmesi kusaktan kusaga Nuh Tufani olarak aktarilarak gunumuze dek ulasti Su ozellikleriAnadolukavagi ndan Istanbul Bogazi nin Karadeniz e acildigi nokta Istanbul Bogazi tuzluluk oranlari su sicakliklari gibi birbirinden farkli ozelliklere sahip olan iki su kutlesinin arasinda yer alir Karadeniz deki tuzluluk 17 18 iken bu oran Marmara Denizi nde 35 36 kadardir Istanbul Bogazi nin en tuzlu bolumleri ise Marmara Denizi ile birlestigi alanlar ozellikle de Uskudar aciklaridir Bogaz in tuzluluk oranlari Yenikoy aciklarina kadar belirli noktalarda daha dusuk degerlerde de olsa yuksektir En dusuk oranlar Karadeniz ile Bogaz in birlestigi noktadan baslayarak Beykoz aciklarina kadar surer Istanbul Bogazi ndaki tuzluluk degerleri mevsimlere gore onemli farkliliklar gosterir Istanbul Bogazi ve Karadeniz den daha tuzlu bir suya sahip olan Marmara Denizi nden bogaza giren suyun miktari kisin artar ve bu da kis mevsiminde bogaz suyunun tuzluluk oranini onemli olcude arttirir Bogaz suyunun tuzlulugu havalarin isinmaya basladigi nisan ayindan itibaren azalmaya baslar Tuzluluk oranlari haziran ayinda en alt duzeyde kasim ayinda ise en ust duzeyde seyreder Bogazici nde ve Istanbul Bogazi nda genel olarak Akdeniz iklimi ozellikleri gorulur Yazlarin sicak ve kuru kislarin ilik ve yagisli oldugu Akdeniz ikliminin yani sira Karadeniz iklimi ozellikleri ve Balkanlar ve Anadolu nun kara iklimi ozellikleri de Istanbul Bogazi ve cevresinin su sicakliginda etkilidir Bogaz suyunun sicakligi genel olarak hava sicakligi ile ayni degerlerde seyreder Akintilar Istanbul Bogazi Tuna Dinyeper ve Don gibi uc buyuk akarsu ve sayisiz kucuk suyla beslenen Karadeniz in sularinin tek cikis yoludur ve Karadeniz den Marmara Denizi ne bogaz araciligiyla akan su miktari yillik 660 milyar metrekuptur Istanbul Bogazi Karadeniz den alcak Marmara Denizi nden yuksek bir konumda yer alir Duzey farkliligi Bogaz in baslangic noktasi ile bitis noktasi arasinda toplamda 40 cm yi bulur Bu nedenle Karadeniz den Marmara Denizi ne surekli bir yuzey akintisi vardir Yuzey akintilari Bogaz in orta kesimlerinde en siddetli duruma gelirler Akinti kuvveti ozellikle Kandilli aciklarindan baslayarak guneye dogru saatte 5 kilometreyi bulan bir hizla guclu bir bicimde devam eder Yuzey akintilari en kuvvetli hallerini Karadeniz uzerinden gelen kuzey ruzgarlarinin estigi donemlerde alir Olagan kosullarda 3 4 knot olan akinti hizi ruzgarlar ile beslendiginde 7 knota kadar cikar ve akis hizi hemen hemen bir nehir hizina ulasir Bogaz akintilari zaman zaman gemiler icin buyuk tehlikeler yaratabilmektedir Marmara Denizi nin suyunun Karadeniz in suyundan neredeyse iki kat daha tuzlu olmasindan dolayi bu iki denizin arasinda buyuk bir yogunluk farki bulunur Daha tuzlu olan Marmara suyunun ozgul agirligi Karadeniz ve Bogaz sularindan daha fazladir Bu nedenle bu iki su kutlesini baglayan Bogaz da dip akintilari olusur Bu akinti turu Bogaz in 15 20 metre derinliginden baslayarak derinligin el verdigi olcude 45 metreye dek inebilmektedir Bogaz da kimi zaman da ana akintinin yolu ustunde bulunan koy ve burunlarin kivrimlarina giren suyun kiyidaki kivrimlari izleyerek ters yonde akmasiyla da anaforlar olusur Bu anaforlarin ana yuzey akintisina tekrar karistigi noktalarda girdaplar gorulur Bu egrimler denizciler arasinda ayna olarak da adlandirilir Olusan anaforlarin buyuklugu ve siddeti ana akintinin gunluk siddetine dogru orantili olarak artar Bogaz in ters akintilarinin yonu buyuklugu ve siddeti hava kosullariyla ozellikle de ruzgarlarla baglantilidir Esen ruzgar kible ya da lodossa anafor akintisinin eni 1 gomina kadar daralir Guneyden esen ruzgarlarin cok kuvvetli oldugu zamanlarda ana akinti Bogaz in tamamini kaplayarak kuzeye yonelir Uskudar in kuzeyindeki koyda ters akinti dar bir cizgide kuzeydogu yonunde akar Lodos esmesi halinde Bogaz in orta kesimlerine kadar ilerleyebilir Beylerbeyi semtinin kuzeydogusunda bulunan koyda Vanikoy deki koyda Anadoluhisari nda ve Istinye ile Bebek koylarinin dis bolumlerinde kisa ters akintilar vardir 23 Subat 1999 gunu siddetli lodosla olusan dalgalara kapilarak karaya vuran Selin S adli Honduras bandirali geminin 27 Temmuz 2006 da cekilmis fotografi Uzun yillar Kumkapi sahilinde yana yatik duran geminin sokulme ve sahilden kaldirilma islemleri bu fotografin cekilmesinden bir yil kadar sonra tamamlanmistir Buyukdere Koyu nda 0 5 mil hizinda bir ters akinti kiyi seridini izleyerek poyraz yonunde Mesar Burnu na dek cikar Bu burunun kuzeydogusunda ise baska bir ters akinti girdap olusturarak Tellitabya ya ulasir Garipce Burnu ile Rumeli Burnu arasinda yer alan koylarda kuzey yonlu kucuk capli ters akintilar vardir Selvi Burnu nun guneydogusunda bulunan koyda ve Incirkoy ile Beykoz limanlarinin icinde bulundugu Pasabahce Koyu nda kiyidan aciklara dogru buyuklugu 4 gominaya kadar cikabilen buyuk anafor akintilari vardir Bogazda ters akinti bulunan diger noktalar Fil Burnu nun iki yakasi Kecilik Koyu Poyraz Burnu Umuryeri Koyu nun guney kesimleridir Istanbul Bogazi na ozgu guclu akintilardan biri de orkozdur Orkozlar basta lodos olmak uzere guneyden kuvvetli ruzgarlarin Marmara nin sularini kuzeye yigmasindan oturu olusur Bu zamanlarda Bogaz in Marmara girisinde sular yarim metreye kadar yukselir Bu olagandisi yukselme Bogaz in akinti rejimini de degistirir ve yuzeyde orkoz adi verilen ters akintilar olusur Bu akintinin hizi zaman zaman 6 7 knota kadar cikar ve Karadeniz den Marmara ya olan yuzey akintisinin hizina erisir Orkozlar yil icinde birkac kez gorulur ve sehir hatlari vapurlarinin seferlerini iptal ettirecek kadar kuvvetli olabilirler Istanbul Bogazi nda olusan ust akintilar orkoz ve kuvvetli ruzgarlarin neden oldugu ters akintilar disinda genelde kuzeyden guneye dogrudur Bogaz in keskin donusler gerektiren kivrimli yapisi da bu akintilara eklenince gemiler icin Istanbul Bogazi en zorlu rotalardan biri haline gelir Manevra yaparken Bogaz in karsi trafik seridine savrulmak arkadan gemiyi iten guclu akinti nedeniyle hizini alamayip karaya oturmak Bogaz daki en yaygin kazalardandir Istanbul Bogazi nda kazaya ugrayan gemilerin cogunlukla Karadeniz yonunden gelenler olmasinin nedeni iste bu akintilardir Akintilara karsi zamaninda ve yerinde mudahalede bulunulmamasi durumunda yer yer kiyida bile derinligi 10 metre olabilen Bogaz da gemilerin evlerin iclerine kadar girerek karaya oturmasi olaylari yasanmaktadir CografyaBogaz in kiyilarinda genis duzlukler bulunmaz Istanbul Bogazi Karadeniz ile Marmara Denizi ni baglayan 29 9 km uzunlugunda bir su yoludur Bogaz in uluslararasi tasimacilik yapilan sulara oranla cok dar ve bir o kadar da kivrimli bir yapisi vardir Bogaz in iki yakasinin birbirine en yaklastigi nokta Anadoluhisari ile Rumelihisari arasinda 698 metredir En derin yeri Bebek ve Kandilli semtleri arasinda 110 ikinci derin yeriyse Arnavutkoy ve Vanikoy arasinda 106 metredir Ortalama su derinligi 60 metredir Derinlik guneyden kuzeye cikildikca artis gosterir Istanbul Bogazi nin girintili cikintili yapisi hemen her bolgede kendini gosterir 12 keskin kivrimi bulunan Bogaz in kivrilma acilari Kandilli aciklarinda 45o Yenikoy aciklarinda ise 80oyi bulur Bogaz in bu kivrimli yapisi nedeniyle suyolu uzunlugu ile kiyi uzunlugu birbiriyle ayni degildir Kara uzunlugu Avrupa yakasinda bir uctan bir uca 55 kilometreyi bulurken Anadolu yakasinda bu uzunluk 35 kilometre kadardir Bogaz in kiyilarinda genis duzlukler bulunmaz Yer yer denizin bitiminden birkac metre sonra yalcin tepeler baslar Bogaz in ozellikle Avrupa yakasi kiyilarindaki duz alanlarin cogu deniz doldurularak elde edilmistir Istanbul Bogazi cevresinde yuksekligi 100 metreyi asmayan cok sayida kucuk yukselti vardir Bogaz a bakan en onemli yukselti 252 metre yuksekligi ile Buyuk Camlica Tepesi ve 216 metre yuksekligi ile Kucuk Camlica Tepesi dir Istanbul Bogazi ve cevresine egemen iklim turu Akdeniz iklimidir Yaz mevsimi kurak ve tropikal hava kutleleri nedeniyle sicak gecer Ancak yazlar Turkiye nin batisinda ve guneyinde oldugu olcude siddetli ve uzun sureli degildir Kis mevsimleri donemsel olarak ilik ya da soguk gecebildigi gibi Bogazici nin kimi bolgelerinde yukseklik ve bitki ortusu gibi etkenlere bagli olarak iklim ozelliklerinde degisiklikler gozlemlenebilir Bogazici nde yillik ortalama hava sicakligi 13 6 C ile 13 9 C arasinda degisir Bolgenin yil icinde aldigi yagis miktari ortalamasi 672 mm ile 745 mm arasinda olculur Bogaz cevresinde bagil nem orani ise 70 80 arasinda degisir ki bu da Turkiye de gorulen en yuksek rakamdir Kimi zamanlarda kutupsal hava kutlelerine bagli olarak Bogaz ve cevresinde kar yagisli gunler gecebilir Sisli gunler en cok Mart ve Nisan aylarinda gorulur Bogaz cevresinde soguk hava nedeniyle don olaylari yasandigina sik sik rastlansa da Istanbul Bogazi nda sularin donmasi tuzluluk akintilar gemi trafigi ve diger cografi kosullardan oturu soz konusu degildir Ancak buna ragmen yakin gecmiste bile kis mevsimlerinde Istanbul Bogazi nda yuzen buyuk buz kutleleri gorulmustur Halk arasinda Bogaz in donmasi olarak adlandirilan bu olay gecmiste bazi donemlerde oylesine yogun yasanmistir ki Istanbul Bogazi nin yuzeyi tumuyle buz parcalariyla kaplanmistir Bu buz kutleleri Avrupanin ic kesimlerinden gecerek Karadeniz e dokulen akarsular araciligiyla Bogaz a yigilmaktadir Soguk gecen kislarda donan nehirlerden kopan buzlar Karadeniz de yuzerek Bogaz a girerler ve Bogaz in koylarinda limanlarinda birikirler Yigilan buzlar Istanbul daki mevcut soguk hava nedeniyle birbirlerine kaynayinca uzerinde insanlarin yuruyebilecegi saglamliga erisir Istanbul Bogazi nda belirli donemlerde firtinalar gorulur Bu firtinalarin en yogun ve siddetli yasandigi donem ocak ayidir Firtinali gunlerin sayisi eylul ayindan baslayarak artis gosterir Firtinali donemlerde Bogaz da akinti seyri degisebilir ve bu degisim Bogaz da ulasimi zaman zaman sekteye ugratabilir Sisli gunler ise en cok mart ve nisan aylarinda gorulur Kar yagisi ve sis nedeniyle Bogaz trafige kapatilabilir Bogaz da iklimsel olcumler Kandilli Rasathanesi nden yapilir Ancak bu gozlemevinin 114 metre yukseklikte bir noktada yer almasindan dolayi bazi olcumler yapilamamaktadir Koylar Istanbul Bogazi nin iki yakasi arasinda kabaca bir paralellik vardir Guneyden baslayarak Uskudar daki cikinti Dolmabahce deki girintinin Ortakoy deki cikinti Cengelkoy Koyu nun Kandilli Burnu Bebek Koyu nun Yenikoy deki cikinti Pasabahce Koyu nun karsisinda yer alir Ancak Bogaz in her iki yakasinda koylar ve burunlar esit bir dagilim gostermez Bogaz daki koylar balikci tekneleri ve ozel yatlar icin en onemli siginak noktalaridir Anadolu Yakasi ndaki liman ve koylarda 1653 Avrupa Yakasi ndaki liman ve koylarda ise 1781 adet olmak uzere Istanbul Bogazi nda toplam 3434 tekne bulunmaktadir Bu teknelerin buyuk bolumunu balikci tekneleri olusturmaktadir ve bu tekneler genelde bogazin kuzeyinde yogunlasirlar Bunun nedeni gezegen baliklarin mevsimsel olarak kuzeydeki koylarda yogunlasmasidir Bogaz daki teknelerin cekek sahalarinin dagilimi Avrupa Yakasi nda Rumelikavagi nda 74 Sariyer de 30 Istinye de 20 tanedir Anadolu Yakasi nda ise Anadolukavagi nda 91 Yalikoy de 8 Anadoluhisari nda 27 tanedir Adalar Istanbul Bogazi nin sularinin cevreledigi iki kara parcasi vardir Bunlar Salacak aciklarinda bulunan Kiz Kulesi nin ustunde oldugu kayalik ada ile Kurucesme aciklarinda bulunan ve resmi adi Kurucesme Adasi olan Galatasaray Adasi dir Kiz Kulesi Galatasaray Adasi Kiz Kulesi Istanbul Bogazi nin Marmara Denizi ile birlestigi bolgede Salacak semti kiyisina yaklasik 100 metre uzaklikta yer alir Kimi kaynaklarda bu adacik ustunde ilk yapinin Bogaz trafigini kontrol altina almak isteyen Atinali bir komutanin kurdugu karakol oldugu soylenir Kiz Kulesi teknik anlamda bir deniz feneri oldugu icin Osmanli doneminde Fenerler Idaresi nin yonetimindeydi Cumhuriyet doneminde 1945 yilinda Liman Mudurlugu tarafindan devralindi ve 1959 yilinda askeriyeye verildi Son olarak 1982 de Turkiye Denizcilik Isletmeleri nin yonetimine girdi ve bu donemde gecici bir sure siyanur deposu olarak kullanildi 2000 yilinda ozel bir isletmeye kiraya verildi ve restoran olarak isletilmeye baslandi Kiz Kulesi Istanbul sanatinda en onemli ogelerden biridir Kuleye ulasim her gun belirli saatler arasinda Salacak ve Kabatas tan saglanir Galatasaray Adasi Galatasaray Adasi ya da resmi adiyla Kurucesme Adasi Bebek kiyilarinin 165 metre aciginda yer alir 1872 de Sultan Abdulaziz tarafindan Sarkis Balyan a hediye edilen ada bir donem Sarkis Bey Adacigi olarak anilir Osmanli doneminde unlu ressam Ayvazovski nin kaldigi bu ada 1914 lerden itibaren komur deposu haline getirildi Bir sure sonra sehir hatlari vapurlarina yakit saglayan bir yer oldu 1957 de Galatasaray Spor Kulubu Baskani Sadik Giz 150 TL karsiliginda adayi satin aldi ve diger uyelerin hizmetine sundu 1957 1968 arasi Galatasaray Spor Kulubu Sutopu Subesi ne tahsis edildi 2006 da eglence yeri ve lokanta isletmecisi Mehmet Kocarslan a 3 yilligina kiralandi Isletmeci adanin uzerindeki tesislere Suada adini verdi TarihceAntik Yunan Pers Roma ve Bizans donemleri 1453 oncesi Floransali haritaci Cristoforo Buondelmonti tarafindan 1422 de tasarlanan Konstantinopolis haritasi gunumuz Istanbul u Bu sehrin eskiden kalan en eski ve 1453 teki Istanbul un Fethinden onceki tek haritasidir Haritanin sag tarafinda tarihi sehri dikey olarak saran Bogazici gorulebilmektedir Bogaz in stratejik onemi bin yillara dayanmaktadir MO 5 yuzyilda Karadeniz deki Iskit limanlarindan tahil ithalatina bagimli olan Yunan sehir devleti Atina Bizans in Megara kolonisi gibi bogazlari kontrol eden sehirlerle kritik ittifaklar surdurdu Istanbul Bogazi kiyilarinda ilk yerlesim yeri MO 685 yilinda Megara dan gelen Yunanlarin gunumuzde tarihi yarimada olarak adlandirilan bolgeye gelmesiyle kurulmustur Bu yerlesim yeri gunumuze pek cok kez el ve ad degistirerek gelmistir Bunu yine yakin donemlerde Dorlarin Anadolu Yakasi nda gunumuzde yerini Kadikoy ilce merkezinin aldigi Kalkedon kentini kurmasi izlemistir Gunumuzde yerinde Uskudar ilcesinin bulundugu alanda kurulmus olan Skutari sehri de Bogazici nin en eski yerlesim birimlerinden biridir Bogaz ilk cagda Karadeniz kiyisinda kurulmus olan kolonilere ulasma acisindan onemli bir suyoluydu MO 493 te Iskit seferine cikan Pers imparatoru I Darius Istanbul Bogazi ni yuzlerce gemiyi yan yana siralayip yuzer bir kopru olusturarak gecmisti Istanbul un Bizans donemindeki hali Dogu Roma Bizans Imparatorlugu kuruldugunda Bogaz kiyisinda bu uc sehir disinda onemli bir yerlesme yoktu ve kucuk kiyi koylerinde insanlar balikcilikla ugrasirlardi Bogaz cevresinde nufus arttikca ve sehirler buyudukce Bogaz onem kazanmaya basladi Ozellikle Marmara Denizi Istanbul Bogazi ve Halic ile cevrili olan ve guclu surlarla korunan Konstantinopolis sehri bolgede onemli bir guctu Dogu da Muslumanlarin ilerlemeleriyle birlikte Bogaz ve kiyilari donemin cok kutuplu dunyasinda kilit bir onem kazandi Bu donemde Katolik Avrupa kutsal sayilan Kudus sehrini ele gecirmek icin Muslumanlar uzerine Hacli Seferleri duzenliyordu 1204 yilinda Konstantinopolis uzerinden gerceklestirilen Dorduncu Hacli Seferi nde Katolikler Ortodokslugun merkezi olan bu sehri ve cevresini de ele gecirdiler ve burada Katolik Latin Imparatorlugu nu kurdular Bu olayin ardindan Konstantinopolis ve Bogaz 57 yil boyunca Latin Imparatorlugu yonetiminde kaldi Bolgenin egemenligi 1261 yilinda Bizans imparatoru VIII Mihail in sehri ele gecirmesiyle yeniden Ortodokslara gecti Donem donem Araplarin ve Bulgarlarin da Bogaz uzerinden akinlar duzenledigi Konstantinopolis e 15 yuzyildan itibaren ise Turkler saldirida bulunmaya basladi Bu saldirilardan kapsamli olarak yurutulen ilki II Murad komutasindaki Osmanli ordusunun 1422 yilinda II Manuil yonetimindeki Dogu Roma Bizans Imparatorlugu uzerine yaptigi akindir Sehri ele gecirmek amaciyla yapilan bu kusatma Osmanli Devleti ndeki ic karisikliklar nedeniyle Turkler adina basarisizlikla sonuclanmistir Konstantinopolis in dususu ancak 1453 yilinda II Mehmed in kusatmasiyla gerceklestirilebilmistir II Mehmed sehri ele gecirebilmek icin once Bogaz cevresindeki bolgeleri ele gecirmis sonra da buradaki mevcut kaleleri guclendirmistir Bogaz in en dar noktasina Anadolu Yakasi nda I Bayezid tarafindan yaptirilan hisarin karsisina ise yeni bir kale yaptirmistir Rumeli Hisari ve Anadolu Hisari olarak adlandirilan bu yapilar gunumuzde hala ayaktadir Osmanli donemi 1453 1922 Avrupa ve Asya Kaleleri ile Bogaz Thomas Allom tarafindan yapilmis 19 yuzyil gravuru Kaleler sirasiyla Rumelihisari ve Anadoluhisari dir Orijinali Victoria ve Albert Muzesi nin cevrimici koleksiyonunda bulunan bir suluboya resimdir Buyukdere Koyu nun Abdullah Biraderlerce cekilmis 1895 tarihli fotografi Dolmabahce onlerinde demirleyen USS Noma Konstantinopolis i fethetme dusuncesiyle on hazirliklar yapan Osmanli sultanlari oncelikle Istanbul Bogazi cevresini ele gecirmisler ve buralarda iskan politikasi yurutmuslerdir Bu donemde ilk kez Bogazici nde Turk koyleri de kurulmustur Konstantinopolis sehrinin 53 gun suren kusatma sonucu 29 Mayis 1453 tarihinde dusmesiyle yeni koyler de kurulmaya devam etmis mevcut koylerin nufuslari hizla artmistir Istanbul Bogazi Turk kulturunde ve gunluk yasaminda 18 yuzyildan itibaren etkili olmaya baslamistir Bogazici nde pek cok noktada Osmanli sultanlarina avlaklar hasbahceler gezi parkurlari olusturulmustur Ozellikle Lale Devri suresince Bogaz in en seckin noktalarina kasirlar yaptirilmis Bogaz kiyilari donemin ileri gelenlerinin yaptirdiklari yazlik konaklarla dolmustur Sayfiye yeri olarak one cikan Bogaz kiyilarinin belirli noktalarinda kadinlar ve erkekler icin deniz hamami denen ayri kumsallar acilmis Bogaz da kayiklarla yapilan mehtap sefalari moda olmustur Istanbul Bogazi 19 yuzyilda da bu donemde kazandigi onemini korumustur Bogaza nazir tepelerde olusturulan korular parklar ve kiyilara yaptirilan mimari bakimdan bati esintileri tasiyan sahilsaraylar bu donemin en belirgin ozellikleridir Dolmabahce Sarayi Beylerbeyi Sarayi ve Ciragan Sarayi bu donemden gunumuze gelen en bilinen yapilardir Bogaz in askeri ve politik bir sorun olarak yeniden gundeme gelmesi 20 yuzyilda Osmanli Devleti nin eski otoritesini yitirdigi donemde ortaya cikmistir I Dunya Savasi sirasinda tarafsizlik politikasi guden Osmanli Devleti yonetimini elinde bulundurdugu Bogazlara savas gemilerinin girmesine izin vermiyordu ancak kendisine siginan Almanya bandirali SMS Goeben ve SMS Breslau gemilerine barinma hakki vererek tarafsizlik politikasini terk etti Uygulamada ise bunu surdurmek icin gemileri satin aldigini ve adlarini Yavuz ve Midilli olarak degistirdigini bildirdi Bu gemiler Osmanli yetkililerin bilgisi disinda Bogaz i gecerek kuzey Karadeniz de Rus limanlarini topa tuttular Bu ve bunun sonucunda gelisen olaylar nedeniyle savasa dahil olup yenilen Osmanli Devleti Bogazlarin egemenligini tumuyle yitirdi Yenik Osmanli Devleti ile kazanan taraflar Mondros Antlasmasi ni imzaladilar ve antlasmanin imzalanmasindan kisa sure sonra 13 Kasim 1918 gunu Osmanli Devleti topraklari isgal edilmeye baslandi Istanbul Bogazi na ilk yabanci ulke donanmalari bu tarihte girdi 22 Ingiliz 12 Fransiz 17 Italyan ve 4 Yunan gemisinden olusan 55 birimlik muttefik donanmasi Dolmabahce ve Sarayburnu onlerinde demirledi Gemilerden cikan askerler Istanbul da gerekli gorulen stratejik noktalara konuslandirildilar Bir grup asker ve gemi ise Bogaz daki istihkamlari ve tersaneleri bosaltip teslim aldilar Bu tarihten baslayarak 20 Temmuz 1936 tarihine dek Bogazlar once savasi kazanan devletlerce daha sonra ise uluslararasi bir komisyonca yonetildi Osmanli Imparatorlugu doneminde Istanbul Bogazi ve Halic in panoramik goruntusuCumhuriyet donemi 1923 gunumuz Lozan Antlasmasi ni imzalayan Turk heyeti Lozan Antlasmasi na gore Turkiye nin sinirlari ve Bogazlar Komisyonu yetki alani Osmanli Devleti ve muttefiklerinin I Dunya Savasi nda yenilmesinin ardindan sirasiyla Mondros Sevr ve Lozan Antlasmalari imzalandi Mondros Antlasmasi uyarinca baskent Istanbul ve tasra topraklari isgal edilirken Sevr Antlasmasi ise yururluge girmedi Sevr Antlasmasi nda Turk Bogazlari nin Milletler Cemiyeti bunyesinde olusturulacak uluslararasi bir komisyon tarafindan yonetilmesi ongoruluyordu Komisyon baskanlari ve temsilcileri uye ulkelerden secilecek ancak Turkler bu komisyona baskanlik edemeyecekti Sevr Antlasmasi uygulamaya konulmadigi icin Bogazlari ilgilendiren bu hukumler de devre disi kaldi Bu donemde Turklerin direnis baslatarak bagimsizlik kazanmasi uzerine Turkiye Cumhuriyeti kuruldu Lozan Antlasmasi ise kazanan devletlerle yeni Turk devleti arasinda yapildi Bu antlasmada Turkiye nin uluslararasi alanda bircok diplomatik kazanimi olsa da Bogazlarin egemenligi tam olarak Turk tarafinin lehine sonuclanmayan en onemli konulardan biriydi Vikikaynak ta Montro Bogazlar Sozlesmesi ile ilgili metin bulabilirsiniz Sevr Antlasmasi ile kurulamayan uluslararasi komisyon Lozan Antlasmasi ile kuruldu ancak bu kez komisyona Turk tarafindan secilen bir kisi baskanlik edecekti Bogazlarin tum ticaret gemilerine acik olmasi baris zamaninda da savas gemilerinin belli bir sinirlamayla serbestce Bogazlardan gecmesi ongoruluyordu Savas zamaninda Turkiye tarafsizsa Bogazlardan gecisleri engellemeyecek savasa katilmissa karsi devletlerin gemilerine istedigi bicimde mudahalede bulunacakti Savas zamani tarafsiz devletlerin ticaret gemileri yardim goturmuyorsa yine serbestce Bogazlardan gecebilecekti Bogaz cevresinde kritik noktalar silahsizlandirilacakti Haziran 1990 da Istanbul Bogazi Bogazlar 20 Temmuz 1936 tarihine dek bu kosullar altinda yonetildi II Dunya Savasi oncesinde gerilmeye baslayan siyasi ortamda Turkiye guvenlik kaygilari oldugunu dile getirerek Bogazlar uzerinde yetkisini arttirmak icin harekete gecti Konuya hakim bir heyet tarafindan bir taslak hazirlandi ve Turk tarafinin bastirmasi sonucu Isvicre nin Montro kentinde Bogazlarin durumu icin Karadeniz e kiyidas olan ya da Bogazlarla ilgili olan devletler arasinda gorusmeler baslatildi Gorusmeler sirasinda Turkiye yi donemin disisleri bakani Tevfik Rustu Aras Londra Buyukelcisi Fethi Okyar Paris Buyukelcisi Suat Davaz Genelkurmay ikinci baskani Asim Gunduz ve Turkiye nin Milletler Cemiyeti surekli delegesi Necmettin Sadak in icinde bulundugu 24 kisilik bir grup temsil ediyordu Turk tarafi gemiler icin islemekte olan gecis serbestisine karsi cikmiyor ancak askeri gemilerin gecisleri suresince ulusal guvenligi saglamak icin yetki istiyordu Karadeniz e giren savas gemilerinin sayisina ve Karadeniz sularinda kalis suresine sinirlama getirilmesi de Turkiye nin istekleri arasindaydi Turk tarafina Bogazlar uzerinde tam egemenlik hakki veren bu istekler Karadeniz e kiyisi olan diger ulkelerin cikarlarina da uydugu icin soz konusu ulkelerce desteklendi Yetkilerin komisyon tarafindan surdurulmesi konusunda bastiran Birlesik Krallik in gorusleri kabul gormedi ve imzalanan Montro Bogazlar Sozlesmesi ile Turkiye guvenlik konularinda Bogaz uzerinde tam yetkili oldu Bogazlarin egemenlik hakki Turkiye ye tanindiktan kisa bir sure sonra II Dunya Savasi patlak verdi Savasin sonuna dek kati bir tarafsizlik politikasi izleyen Turkiye ilgili antlasmalar ve sozlesmeler uyarinca Bogazlari tum muharip ulkelerin savas gemilerine kapali tuttu Turkiye yi Alman ve Italyan savas gemilerini ticaret gemisi sayarak Bogazlardan Karadeniz e sokmakla suclayan Sovyet Rusya Turkiye ye nota verdi Bogazlarin Karadeniz e kiyidas ulkelerce yonetilmesini ongoren bir yonerge taslagiyla sozlesme degisikligi isteminde bulundu ancak Amerika Birlesik Devletleri ve Birlesik Krallik Turkiye nin itirazlarini destekleyince Rusya nin onerisi gorusulmeden birakildi Turkiye Bogazlarda Ikinci Dunya Savasi ndan sonra guvenlik tehdidi olarak degerlendirilebilecek herhangi bir olay yasamadi ancak ozellikle son 50 yil icinde Bogazlardan gecen ve akaryakit tasiyan gemilerin yaptigi kazalar nedeniyle cevre felaketlerinden zarar gordu Bogazlarda egemenlik ve savas gemilerine kapali olma konulari 2008 yilindaki Guney Osetya Savasi nda yeniden gundeme geldi Gurcistan a insani yardim goturmek amaciyla NATO adina USNS Comfort ve USNS Mercy adli ABD savas gemilerinin Bogazlardan gecmesi Turkiye de Montro Bogazlar Sozlesmesi nin ihlal edildigi konusunda hararetli tartismalara yol acti Yabanci ulke savas gemilerine kapali olan Bogazlarda ozel gunlerde Turk Silahli Kuvvetleri nin kutlama etkinlikleri yurutulur Zafer ve Kabotaj bayramlarinda firkateynler denizaltilar ve hucum botlari simgesel top atislariyla Istanbul Bogazi ndan gecer Stratejik onemiIstanbul Bogazi Turkiye disinda Karadeniz e kiyisi olan Bulgaristan Gurcistan Romanya Rusya ve Ukrayna icin Akdeniz e ve diger acikdenizlere ulasabilmenin tek yoludur Baltik Denizi ve Arktik Okyanusu na kiyisi olan Rusya disinda diger ulkeler icinse alternatifi olmayan bir guzergahtir Bogazlar uzerindeki egemenlik Turkiye nin yani sira bu kiyidas ulkeler icin de onemli bir konudur Avrupa ve Asya anakaralarini birbirinden ayiran dogal sinirlardan yalnizca biri olmasina karsin iclerinde en bilineni Istanbul Bogazi dir Bunda iklim ve cografi kosullar bakimindan elverisli bir bolge olmasindan oturu caglar boyunca yerlesim bolgesi olmasinin buyuk payi vardir Istanbul Bogazi kiyisindaki eski Istanbul sehri Roma Dogu Roma Bizans Latin ve Osmanli imparatorluklarina payitahtlik yapmis ve bugun ise Turkiye Cumhuriyeti nin ekonomik ve kulturel bakimdan en onemli kentidir Bogazin boydan boya ikiye boldugu Istanbul sehri dunyanin az sayida kitalararasi sehrinden biridir Turkiye nin Montro Bogazlar Sozlesmesi geregince Bogazlardan gecen gemilerden gecis ucreti alma hakki bulunmasa da askeri olarak genis yetkilere sahiptir Gunumuzde Istanbul Bogazi kiyilarinda Bogaz Komutanligi yer almakta ve komutanliga bagli askeri gemiler Bogaz sularinda demirlemektedir Gecmis caglardan beri onemini hep koruyan Bogaz da ilk egemenligin Atinali devlet adami ve komutan Alkibiadis tarafindan saglandigi rivayet edilir Alcibiades bugunku Kiz Kulesi nin ustunde bulundugu adaciga gumruk binasi islevi goren bir yapi kurarak Bogaz dan gecen gemilerden vergi almistir Bizans in egemenlik kurdugu donemlerde de Bogaz dan gecis icin alinan vergiler devlet icin onemli bir gelir kapisi olmustur Karadeniz Istanbul Bogazi ve Marmara Denizi nin kesisme noktasinda bir yarimada ustunde kurulu Istanbul sehri yuzyillar boyunca en korunakli ele gecirilmesi en guc kentlerden olmustur Osmanli doneminde de Bogaz in egemenligini kazanmak icin cevre topraklar ele gecirilmis Bogaz i kullanan gemilerden gecis ucreti alinmistir Istanbul sehri kusatilmadan once Bogaz in en dar noktasina karsilikli olarak Anadolu ve Rumeli hisarlari yaptirilmis ve Bogaz in kontrolu boyle saglanmistir Istanbul kusatmasi basariya ulasip sehir dustugunde Osmanlilar Bogaz in tam egemenligini saglamis oldular Sehrin ilhakindan kisa sure sonra Osmanli Devleti nin Canakkale ve Istanbul bogazlarindaki limanlardan kazandigi toplam gelir 42 bin altin dolaylarindaydi Bu donemde Bogazdan duraksiz gecislerde ise gemilerden asgari 300 akce aliniyordu Yine ayni donemde yayalar icin gecis ucreti kisi basi uc akceydi Dogu bati dogrultusunda yer alan en islek ticaret yollari bu donemde Istanbul dan geciyordu Yerlesim source source source source source source Istanbul Bogazindan bir gorunum arka planda Dolmabahce Sarayi source source source source source source Istanbul Bogazi arka planda 15 Temmuz Sehitler Koprusu Istanbul Bogazi kiyilarina ilk yerlesimler gunumuzde tarihi yarimada olarak adlandirilan bolgede kurulan Bizantion Kadikoy de kurulan Kalkedon ve Uskudar da kurulan Skutarion du Kuruldugu andan baslayarak surekli bir genisleme yasayan bu sehirler icinde ilk olarak Bizantion ile gunumuz Galata semtinde bulunan koy bitisti Bizans doneminde Bogaz in ozellikle Avrupa Yakasi nda irili ufakli pek cok koy bulunuyordu ve bu koyde yasayan halk balikcilik ve kismen tarimla ugrasiyordu Istanbul da Turk yayilmasi baslayinca Bogaz kiyilarinda ve ic kesimlerde ilk Turk koyleri de kurulmaya baslandi Konstantinopolis de dusunce bolgede Turk nufus agir basmaya basladi Bogazici ndeki ilk Turk yerlesiminin Kanuni Sultan Suleyman doneminde yapildigi bilinmektedir Bogazici ndeki ilk Turk yapisi Suleyman in kizi Neslisah Sultan tarafindan 1540 yilinda Istinye de yaptirilan bir kulliye idi 18 yuzyilda Lale Devri nde Istanbul un ileri gelen aileleri Bogaz kenarinda yazlik kiyi evleri yaptirmaya basladi Sahilhane denen bu evler daha sonralari yali Yunanca gialos yalos kiyi sahil olarak anilmaya baslandi Osmanli doneminde Bogaz kiyisinda gayrimuslim nufusu oldukca yuksekti Cumhuriyet donemindeyse hizli bir sanayilesme sureci icine giren Istanbul a ic goc durmaksizin artti Gocmenler icinden parasal bakimdan daha iyi durumda olanlarin cogu yine Bogaz kiyilarini tercih etti 1950 lerde Bogaz kiyilarinda yogun bir gecekondulasma sureci basladi Bu carpik kentlesme alanlarinin bir bolumu daha sonra yerini cesitli luks site blok apartman ve villalara birakti 1973 ve 1988 yillarinda yapilan iki asma kopru ile siklastirilan vapur seferleri Istanbul a gocu ve Bogaz kiyilarinda ikameti ozendiren bir baska onemli etken oldu Bogaz kiyisindaki semtler ve koyler buyuyerek birbirleriyle bitisti ve ic ice gecti Bogaz in her iki yakasina yayilan bu kent bolgesi eski donemlerden bu yana Bogazici olarak adlandirilir Gunumuzde Bogazici nde 7 ilce vardir Bunlar Avrupa Yakasi nda Fatih Beyoglu Besiktas ve Sariyer Anadolu Yakasi nda Kadikoy Uskudar ve Beykoz dur Sahil seridinde Avrupa Yakasi nda Ahirkapi Karakoy Findikli Kabatas Dolmabahce Akaretler Besiktas Ciragan Ortakoy Kurucesme Arnavutkoy Bebek Rumelihisari Baltalimani Emirgan Istinye Yenikoy Tarabya Kirecburnu Buyukdere Sariyer Rumelikavagi semtleri yer alirken Anadolu Yakasi nda ise Salacak Uskudar Kuzguncuk Beylerbeyi Cengelkoy Vanikoy Kandilli Anadoluhisari Kanlica Cubuklu Pasabahce Beykoz Incirkoy ve Anadolukavagi bulunur Bogazici ndeki emlak fiyatlari Istanbul ortalamasinin cok uzerindedir ve ozellikle yalilarin fiyatlari yuz milyon dolarin uzerine cikabilmektedir Bogazici mimarisiBogazici nin bir baska simgesi Ortakoy MeydaniBogazici ndeki gokdelenler Bogazici nin mimari yapisi Bizans doneminde kiyilarda kurulan balikci koylerindeki basit evlerle bicimlenmeye baslamistir Osmanli doneminde kiyilara kondurulan yalilar ise Bogazici mimarisinin en seckin orneklerinden olmus ve yillar boyunca Istanbul Bogazi ile ozdeslestirilegelmistir Yuzyillar boyunca Istanbul Bogazi nin iki yakasinda yapilan yalilardan gunumuze ulasanlarin sayisi yaklasik 360 tir Yalilarin en buyuk ozelligi lebiderya yani denize sifir konutlar olmalari olsa da zaman icinde kimi yalilar gerek konut sahiplerince mekan kazanmak icin onleri toprak doldurularak gerekse kiyi seridine yol yapmak icin belediye tarafindan geri plana alinarak denizden kismen uzaklasmistir Gunumuzde buyuk cogunlugu halen eski hallerini koruyan yalilar hem Istanbul sehrinin hem de Turkiye nin en pahali tasinmazlari arasinda yer alirlar yalilarin degerleri en yuksek olanlari arasinda Hasip Pasa Yalisi Muhsinizade Yalisi Ahmed Fethi Pasa Yalisi Tophane Musiri Zeki Pasa Yalisi Kibrisli Yalisi Tahsin Bey Yalisi Kont Ostrorog Yalisi Sehzade Burhaneddin Efendi Yalisi Zarif Mustafa Pasa Yalisi ve Nuri Pasa Yalisi vardir Osmanli yalilarinin mimari ozellikleri sahiplerinin sosyal sinifina gore degisiklik gosterirdi Musluman yalilari arasinda bosluklar bulunurken gayrimuslim yalilari ise genelde bitisik nizamda insa edilirdi Yalilar genel olarak 2 ila 3 katli olarak yapilir ve renkleri gul kurusuyla bordo arasinda degisirdi Gayrimuslim yalilari daha koyu renkler tasirdi Bu renk gelenegi son yillarda degismis Bogazici yalilarinin rengarenk boyandigi gorulmustur Genelde balkon ogesi bulunmayan yalilarda bunun yerine genis cumbalar kullanilmis ve yalilarin tumunde kayikhane denen bir kucuk iskele ile yalilarin simgesi olan cicek bahceleri olmustur Osmanli doneminde saray halkinin da en gozde mekanlarindan olan Bogazici nde saraylilar cok sayida yapi insa etmislerdir Sultan in ve yakinlarinin donem donem kullandigi yapilar arasinda en goze carpanlar Dolmabahce Sarayi Ciragan Sarayi Beylerbeyi Sarayi Kucuksu Kasri Beykoz Kasri ve Adile Sultan Kasri dir Galatasaray Universitesi Misir Konsoloslugu ve Sakip Sabanci Muzesi gibi tarihi yapilar da Bogazici nin en bilinen mimari orneklerindendir Bogazici nin onemli semtlerine Osmanli doneminde bir iskele binasinin yani sira bir iskele meydani ve meydan camii yapmak gelenegi vardi Bu gelenegin gunumuze ulasan ornekler arasinda Besiktas Iskelesi Ortakoy Meydani Ortakoy Camii Bebek Camii Beylerbeyi Camii Vani Mehmed Efendi Vanikoy Camii ve Semsi Pasa Camii sayilabilir Istanbul da son yillarda sayilari hizla artan gokdelenlerden ve blok apartmanlardan dolayi Bogazici nin siluetinde buyuk degisiklikler oldu Bu konuda en buyuk tartismalar Dolmabahce ile Gumussuyu semtleri arasinda yer alan ve halk arasinda gorunumune atfen Gokkafes olarak adlandirilan Suzer Plaza nin yapimi konusunda yapildi 1987 yilinda yapimina baslanan gokdelenin insaati yillarca surerek 2001 yilinda bitirilebildi Bu sure boyunca hukuken saibeli ve sehir planlamaciligina aykiri oldugu gerekcesiyle cesitli kisi ve kurumlarca protesto edildi Binanin hukuki belirsizligi surmesine karsin plazadaki isletmeler halen faaliyettedir Istanbul un cagdas bina ve gokdelenleriyle unlu iki semti olan Maslak ve Levent te yer alan binalar da cografi olarak Istanbul Bogazi na uzak noktalarda yer alsalar da Bogazici nin degisik noktalarindan gorulebilmekte ve ayni sekilde Istanbul un siluetini bozduklari elestirine ugramaktadir Tarabya Koyu kiyisinda bulunan ve bir yangin sonucu yikilan tarihi Tokatliyan Oteli nin yerine yapilan Buyuk Tarabya Oteli de Bogaz in siluetini bozmakla elestirilen yapilardandir Bunun disinda Bogaz siluetine dogrudan etki etmemekle birlikte Ulus ve Akat gibi semtlerde Bogaz a nazir yuksek apartman bloklari vardir Cevresel sorunlarBogaz a gelen kati atiklar ozellikle Bogaz in koylarinda birikmekte ve gorunur kirliligin bas ogesi olmaktadir Istanbul Bogazi nda cevre sorunlari kiyilardaki yerlesim birimleri buyudukce artti Bugun Bogazici semtlerinin kirlilik potansiyeline Karadeniz ve Marmara Denizi uzerinden gelen seyrelmis atiksular ve yuzer evsel atiklar de eklenince Bogaz daki kirliligin alarm verir duzeyde oldugu gorulmektedir Tuna Don ve Dinyeper gibi Avrupa nin iclerinden gecerek sularini Karadeniz e bosaltan buyuk akarsular gectikleri ulkelerden sularina kattiklari atiklari Karadeniz e yigmaktadir Bogaz in akinti rejiminden oturu bu atiklar once Bogaz sularina giris yapmakta oradan da Marmara Denizi ne gecmektedir Bogaz a giris yapan kati atiklar ozellikle Bogaz in koylarinda birikmekte ve gorunur kirliligin bas ogesi olmaktadir Bogaz a akan dereler Bogaz kiyisindaki kafeler koylarda demirleyen tekne ve yatlar da zaman zaman Bogaz kirliliginde rol oynamaktadir Bogazici ndeki semtlerin kanalizasyon atiklarinin iyi aritilamadan denize verilmesi de Bogaz in kirliliginde etkili bir baska etkendir 1966 1979 1982 1994 1999 ve 2004 tarihlerinde Istanbul Bogazi nda meydana gelen tanker kazalarinda on binlerce ton akaryakit Bogaz sularina karismistir 1979 yilindan bu yana Istanbul Bogazi nda kaza ya da ariza sonucu sulara gomulen 28 geminin 11 i akaryakit tasiyan tankerlerdir Deniz tabanindaki bu batiklarin kimilerinden hala akaryakit sizmasi oldugu ve bunlarin Bogaz suyuna karistigi sanilmaktadir Bogaz da saglik acisindan denize girmeye uygun nokta bulunmamaktadir Istanbul Teknik Universitesi Cevre Muhendisligi Bolumunun laboratuvarlarinda yapilan incelemelerin sonucunda yuzmeye elverisli sularda azami 2 000 ml olmasi gereken koli basili sayisi Tarabya dan alinan orneklerde 3 800 Emirgan dan alinan orneklerde 2 800 Bebek den alinan orneklerde ise 2 500 olarak olculmustur Buna ragmen yaz aylarinda Bogaz sularinda yuzenler oldugu gibi Turkiye Milli Olimpiyat Komitesi nce de Bogaz da yuzme kurek ve kano yarislari duzenlenmektedir Cif Kizilay ve Istanbul Buyuksehir Belediyesi isbirligi ile bogaza toplam 20 adet copkapar yerlestirildi Bununla birlikte Cif Kadikoy Parki insa edildi Eminonu ve Karakoy yaya alt gecitleri yenilendi Canli cesitliligiGocu boyunca Istanbul Bogazi ni kullanan baliklardan sardalya Bogazici nin en yaygin kuslari martilar Karadeniz ile Marmara Denizi arasinda bir dogal koridor gorevi goren Istanbul Bogazi birbirinden farkli iki ekosistem arasinda yer alir ve zengin bir biyolojik cesitlilige sahiptir Atlas Okyanusu ndan gelen gocucu pelajik baliklarin Bogaz dan gecerek Karadeniz e yaptigi gocler balikcilar arasinda anavasya olarak adlandirilir Kisa yakin havalar sogumaya baslayinca bu baliklar yine Bogaz dan gecerek Marmara ya ve oradan da Akdeniz ile Atlas Okyanusu na geri donus yaparlar Baliklarin Bogazlar uzerinden Karadeniz sularindan ayrilmasi olayina da katavasya denir Bu donemlerde Istanbul Bogazi balik turlerinin beslenme ve uremesi konusunda onemli bir merkezdir Son yillarda Bogaz suyunda artan kirlilikle baglantili olarak Bogaz ekosisteminde gorulen balik cesitleri buyuk olcude yok olmustur ISKI nin hazirladigi raporlara gore 70 li yillarin sonlarinda Istanbul Bogazi nda yasayan balik turu 60 iken Istanbul Bogazi nda yasanan cevresel bozulma nedeniyle bu sayi gunumuzde 20 ye kadar dusmustur Istanbul Bogazi nda canli cesitliligi bakimindan tehlike altinda olan ve korunmasi gereken toplam 33 deniz bitkisi ve hayvani bulunmaktadir Istanbul sehri koklu bir kultur ve gecmisin yani sira sahip oldugu dogal alanlar da hesaba katilarak UNESCO nun 1972 tarihli Dunya Kulturel ve Dogal Mirasinin Korunmasina Dair Sozlesmesi ile Akdeniz de ortak oneme sahip 100 tarihi sit alanindan biri secilmistir Istanbul un bitki ortusu ozellikle Bogaz ve Karadeniz kiyilarinda yogunlasmis olup Bogazici florasinda gorulen bitkiler Akdeniz ve Karadeniz iklimleri arasinda bir gecis ozelligi gostermektedir Ic kesimlerde yogun ormanlarla karsilasilirken kiyiya ve yerlesim yerlerine yakin noktalarda bozulmus orman ve psodomaki olusumlari gorulur Bogazici nde en yaygin agac turleri kestane mese karaagac ihlamur akasya ve disbudak olup defne sakizagaci ve kopekelmasi gibi turler de cevredeki maki agaccik turleridir Istanbul Bogazi donemsel olarak denizanasi akinina ugrar Bogaz in tum yuzeyini kaplayan ve genelde koylarda biriken denizanalari balikcilar icin sikinti yaratir Bogazici nde eskiye oranla buyuk artis gosteren denizanasi populasyonunun nedeni olarak Bogaz a karisan evsel ve endustriyel atiklar gosterilmektedir Bogaz da nadiren rastlanan ve hem Istanbullularin hem de ic basinin buyuk ilgi gosterdigi yunuslar ise yalnizca temiz sularda gorulebilmeleri bakimindan sevinc yaratmaktadir Eski donemlerde Bogaz da gorulen yunuslar afalina ve mutur denen turlerdi Bu hayvanlar lufer surulerinin pesinden Bogaz a girer ve avlanirken balik surulerini kiyilara surdugu icin balikcilar tarafindan mubarek hayvan olarak adlandirilir ugurlu sayilirdi Zaman zaman ise aglara takilan yunuslar balik aglarini parcalar ve yakalanan baliklarin kacmasina neden olurdu Bogaz da gorulen yunuslarin sayisi 1950 lerden itibaren Karadeniz de zipkinla avlanma ve su kirliligi nedeniyle azaldi Gecmiste Istanbul direyinde daha sik karsilasilan yunuslar disinda Bogaz sularinda gorulen bir baska deniz memelisi de foklardi 1960 lara dek Turkiye nin tum kiyilarinda yasayan fok turu Akdeniz fokuydu Foklar Istanbul da en yaygin olarak Adalar ve Tuzla kiyilarinda urer kisin ise daha genis alanlara yayilirlardi Istanbul Bogazi na da giren foklar Bogaz in islek olmayan koylarinda ve hatta yalilarin bosalan kayikhanelerinde barinirlardi Foklar en cok levrekle beslenirdi Henuz yavruyken yakalanan kimi foklar egitilerek Eminonu ve Galata daki eglence merkezlerinde duzenlenen gosterilerde kullanilirdi Foklar da yunuslar gibi kirlilik ve yavruladiklari alanlarin kentlesmesi gibi nedenlerde Bogazici direyinden silindiler Bogazici nde hakim kus turu ise martilardir Yalnizca Istanbul Bogazi nda degil tum Istanbul kiyilarinda hatta ic kesimlerde bile gorulen martilar Bogazici nin onemli simgelerindendir 20 yuzyilin ilk ceyregine degin Bogaz i cevreleyen tepelerde tavsan sulun keklik guvercin bildircin uveyik karatavuk avlandigi kaydedilmistir Pirnallarin oldugu yerlerde bulbul ispinoz fulurye serce korularda ise agackakan karga saksagan ve tarla kuslari oldugu bilinmektedir Belirli donemlerde Bogazici ne akin eden leylek caylak ve kirlangic suruleri de artik gunumuzde Bogazici nden hemen hemen silinen canlilardir Istanbul Bogazi nda rastlanan baliklarBalik adi Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas AraBarbunya Mullus barbatus Cipura Sparus aurata Eskina Sciaena umbra Gelincik Gaidropsarus mediterraneus Gumus Atherina boyeri Hamsi Engraulis encrasicolus Hani Serranus Scriba Iskorpit baligi Scorpeana scrofa Istavrit Trachurus trachurus Izmarit Spicara flexuosa Kalkan Psetta maxima Karagoz ve Hacivat Diplodus vulgaris Kefal Mugilidae Kilic Xiphias gladius Kirlangic Triglia lucerna Kolyoz Scomber japonicus Kupes Boops boops Levrek Dicentrarchus labrax Lufer Pomatomus saltatrix Mercan Pagrus pagrus Mezgit Merlangius merlangus Orkinos Tonbaligi Thunnus tyhnnus Palamut ve Palamut balik Sarda sarda Sardalya Sardina pilchardus Sinarit Dentex dentex Tekir Mullus barbatus Tirsi Alosa fallax nilotica Uskumru Scomber scombrus Zargana Belone belone Kaynak Atlas Dergisi Ozel Koleksiyonu Turkiye Balik Atlasi 2 Baski 2008UlasimBu maddenin daha dogru ve guvenilir bilgi sunmasi icin guncellenmesi gerekmektedir Daha fazla bilgi icin tartisma sayfasina bakiniz Iki kitaya yayilan ve Istanbul Bogazi ile bolunen Istanbul da ulasim en onemli konulardan biridir Avrupa Yakasi daha kalabalik bir nufusa ev sahipligi yapmasinin yani sira onemli ve tarihi semtlerin pek cok sirket ve kamu kurulusunun genel merkezlerinin de bulundugu bir yerdir Bu nedenle 1973 yilinda insa edilen Bogazici Koprusu ve 1988 yilinda insa edilen Fatih Sultan Mehmet Koprusu ile birbirine baglanan Istanbul un iki yakasi arasinda her gun yaklasik 2 milyon insan toplu tasima araclari sehir hatlari vapurlari ve ozel araclar ile tasinmaktadir Yolcu tasimaciliginin yani sira ticaret urunlerinin tasinmasi icin de Istanbul Bogazi uzerindeki kopruler onemli birer ogedir Bu kopruler yalnizca Turkiye nin ic ticareti icin degil tum Avrupa ve Asya ulkeleri arasindaki alisverisler icin en kisa yoldur Transit ulasim Istanbul Bogazi nda transit gecisler Asya dan Avrupa ya kara yoluyla ve Karadeniz den Marmara Denizi ne deniz yoluyla olmak uzere ikiye ayrilir Yuk gemileri akaryakit tasiyan tankerler ve benzeri deniz tasitlari Istanbul Liman Tuzugu nce belirtilen hukumler isiginda Istanbul Bogazi ndan ugraksiz gecis yaparlar Koprulerde de gecisler icin birtakim kisitlama ve duzenlemeler vardir Tirlar kamyonlar sehirlerarasi tasimacilik yapan yolcu otobusleri ve diger agir vasitalar Fatih Sultan Mehmet Koprusu nu kullanirken Bogazici Koprusu nde agirlik sehirici ulasim araclarindadir Her gun on binlerce ozel arac ve IETT ye bagli yolcu otobusleri basta Bogazici Koprusu olmak uzere Bogaz uzerinde bulunan iki kopruden gecis yapar Koprulere kisitli erisim imkani vardir Bogaz uzerindeki koprulerden gecmek ucrete tabidir Her iki kopruden yilda ortalama 130 milyon arac gecmekte ve elde edilen gelir 100 milyon TL yi asmaktadir Bogaz uzerindeki iki kopruden gecen tum araclarinin 89 5 ini ozel araclar olustururken IETT ye bagli yolcu otobusleri 5 5 lik bir yer tutar Koprulerden transit gecis yapan araclar ise toplamin 2 ila 3 u arasindadir 15 Temmuz Sehitleri Koprusu Bogazici Koprusu Osmanli Imparatorlugu doneminden itibaren Istanbul Bogazi ni kopruyle asma fikri Bogazici Koprusu yapilana degin yillar boyunca sik sik gundeme geldi Cumhuriyetin ilk yillarinda varlikli bir is adami olan Nuri Demirag kopru icin bireysel calismalarda bulunarak 1931 yilinda San Francisco daki Golden Gate Koprusu nu yapan sirket olan Bethlehem Steel Company ye bir proje cizdirdi Demirag in hayata gecirilmeyen projesinin disinda 1951 yilinda bir Alman firmasinin hazirladigi proje de gerceklesmedi Devlet ise kopru insasiyla 1953 yilinda yapilan bir etutten sonra ilgilenmeye basladi Trafik sayimi ve guzergahin kararlastirilmasi icin calismalar yapildi Beylerbeyi ve Ortakoy arasinda karar kilindi Bu asamadan sonra ihale teklifleri alinmaya baslandi Ilk alinan teklifler teknik ekonomik ve estetik yonlerden degerlendirilerek kabul gormedi 27 Mayis 1960 tarihindeki askeri mudahale nedeniyle de kopru projesine ara verildi Gunumuzdeki koprunun yapimi icin 1968 yilinda Freeman Fox and Partners firmasina ait olan tasarimi kabul edildi Koprunun yapim isleriyse Ingiltere menseli Cleveland Bridge and Eng Co firmasiyla Almanya menseli Hochtief A G ye verildi Kopru icin hazirlanan sozlesme 20 Ocak 1970 tarihinde donemin basbakani Suleyman Demirel in katildigi toplantida imzalandi Halic e ucuncu kopru cevreyolu Bogazici Koprusu ve bunlarin yapimi icin gerekli istimlak calismalari icin donemin degerlerine gore yaklasik 2 1 milyar TL harcandi Gerekli para Avrupa Yatirim Bankasi tek pazar ulkeleri ve Japon Uluslararasi Isbirligi Bankasi ndan olusan kreditorlerden alindi Koprunun temeli donemin cumhurbaskani Cevdet Sunay tarafindan 20 Subat 1970 tarihinde atildi Bogazici Koprusu nun insaatinin her asamasi ic basin tarafindan ilgiyle izlendi ve kamuya duyuruldu Yapim surecinin ardindan son hazirliklar ve kontroller de yapilarak kopru 30 Ekim 1973 tarihinde saat 12 00 de Turkiye Cumhuriyeti nin kurulusunun 50 yildonumu serefine devlet toreniyle hizmete sokuldu Acilisini yeni goreve gelmis olan Fahri Koruturk un yaptigi kopru donemin en buyuk koprulerindendi Koprunun acilis torenine donemin basbakani Naim Talu devlet bakani Ismail Hakki Tekinel bayindirlik bakani Nurettin Ok Istanbul valisi Namik Kemal Senturk belediye baskani Fahri Atabey in yani sira onlarca ulkeden gelen cok sayida basin mensubu katildi On binlerce Istanbullu toreni izlemek icin Ortakoy ve Beylerbeyi semtlerindeki yuksek noktalara tirmandi IETT nin tahsis ettigi 5 otobus ile toren alanina getirilmeye calisilan 3 bin davetli ve on binlerce kisi acilis anindan baslayarak her iki yakadan karsilikli olarak yuruyuse gecti Acildigi gun 28 126 aracin gecis yaptigi koprude ilk 10 yil boyunca 9 500 trafik kazasi oldu Bunlardan ilki daha acilis gunu koprunun Ortakoy ayaginda bir otomobilin Faruk Attila adli vatandasa carparak ayagindan yaralamasiyla yasandi Ilk acildiginda kopruden gecis ucreti otomobiller icin 10 yayalar icin 1 liraydi Ilk onceleri yaya gecisine acik olan koprude ilk intihar vakasiysa 14 Ocak 1975 tarihinde Ali ve Esma Cennet ciftinin kendilerini Bogaz in sularina birakmasiydi Bogazici Koprusu dort yil boyunca yayalara acik kaldi ancak intihar girisimlerinin ve kazalarin artmasindan oturu guvenlik gerekcesiyle 1 Aralik 1977 tarihinden sonra yaya girisine izin verilmedi 1979 yilinda ilk kez kitalararasi bir maraton duzenlendi Bu tarihten sonra geleneksel bir hal alan halk kosusuna Avrasya Maratonu adi verildi 29 Aralik 1997 tarihinde Bogazici Koprusu nden 1 milyarinci arac gecti Bugun Istanbul un iki yakasi arasindaki gecislerde en buyuk paya sahip olan Bogazici Koprusu haftanin belirli gun ve saatlerinde buyuk bir trafik yogunluguna sahne olmaktadir Koprudeki arac yogunlugunu azaltmak icin IETT halihazirda Bogazici Koprusu nu kullanmakta olan 20 otobus hattina ek olarak Avcilar Zincirlikuyu arasinda calisan metrobus hattini kopruden gecirerek Sogutlucesme ye dek uzatmistir 34A numarasina sahip olan ve Zincirlikuyu Sogutlucesme arasinda isleyen hat kopruye giristen once kendine ayrilan ozel seritten gidip koprude normal trafige katilir Cikista yine kendine ayrilan ozel seritten son duraga kadar gider Koprude toplu tasimanin payini arttirmak ve gecis yapan ozel arac sayisini azaltmak icin yapilan bu hamle sonucu 2009 yilinda ilk kez kopru gelirlerinde dusus goruldu Bogazici Koprusu nun genel gorunumu Dogu ayaginda Beylerbeyi bati ayaginda Ortakoy semtiFatih Sultan Mehmet Koprusu Fatih Sultan Mehmet Koprusu nun Otagtepe den gorunusu Birinci koprunun yukunu hafifletmek icin yapilan bu kopru de artik yetersiz kalmaktadir 1973 yilinda tamamlanarak hizmete sokulan Bogaz in ilk koprusu Bogazici Koprusu kisa surede Istanbullu suruculerin vazgecilmez guzergahlarindan oldu Kopruye alternatif olan araba vapurlari da kullanimdan cekilince kopru trafigi her gecen gun artti Iki yaka arasinda ulasim kolaylasinca kopru oncesi donemde cok daha seyrek nufuslanmis olan Anadolu Yakasi hizli bir genisleme sureci icine girdi Istanbul un toplam nufusu ilk koprunun yapilmasiyla cok kisa bir surede yaklasik 350 bin kisi birden artti Koprunun ilk acilis yilinda gunde ortalama 32 bin 500 arac gecis yaparken 14 yil sonra bu rakam gunluk ortalama 130 bine yukseldi Koprunun hizmet kapasitesinin cok ustunde olan bu sayi nedeniyle koprunun hizmet duzeyi dustu ve trafik akisi saglikli bir bicimde gerceklestirilemedigi icin kopru islevini tam anlamiyla yerine getiremez hale geldi Mevcut koprudeki sikisikligi gidermek koprudeki asiri arac yukunu hafifletmek ve standartlari daha yuksek bir cevreyolu yapmak icin karar alindi Koprunun projesini Bogazici Koprusu nun de tasarimlarini hazirlayan Freeman Fox and Partners firmasi ustlendi Insaat isleriyse Japonya menseli Ishikawajima Harima Heavy Industries Co Ltd Mitsubishi Heavy Industries Ltd ve Nippon Kokan K K adli sirketlerin olusturdugu konsorsiyuma 125 milyon dolarlik ihale bedeliyle verildi 29 Mayis 1985 tarihinde Bogaz in ikinci koprusunun temeli atildi Yapim suresi sozlesmede 1 100 gun olarak belirtildiyse de kopru ongorulen tarihten 192 once 29 Mayis 1988 tarihinde bitirildi Son hazirliklarin tamamlanmasinin ardindan kopru yaklasik 1 ay sonra 3 Temmuz 1988 tarihinde donemin cumhurbaskani Turgut Ozal tarafindan torenle acildi Kopruden ilk gecen arac cumhurbaskani Ozal in resmi makam araci oldu Kullanima girdigi temmuz ayi icinde yaklasik 500 bin araci agirlayan Fatih Sultan Mehmet Koprusu nun birincinin yukunu hafifletecegini dusunenler bu donemde buyuk saskinlik yasadilar zira 1988 yilinin mayis ayinda 4 milyon 203 bin aracin gecis yaptigi Bogazici Koprusu nden yeni kopruye ragmen temmuz ayinda 4 milyon 427 bin arac gecti Bogazici Koprusu 3 3 seride sahipken serit sayisi bu koprude arttirildi 4 4 seride sahip Fatih Sultan Mehmet Koprusu nden sehirlerarasi yolcu otobuslerinin tirlarin kamyonlarin ve diger agir vasitalarin gecmesine izin verilmektedir Ayaklari Bogazici Koprusu nun aksine kiyiya degil karsilikli iki tepe ustune oturtulmustur Kopru zeminini ana tasiyici halata baglayan yan asma halatlarsa bu koprude verev degil duzdur Fatih Sultan Mehmet Koprusu nun insasi tamamlaninca Istanbul a olan ic gocte patlama yasandi Koprunun Istanbul nufusuna getirisi 650 bin kisi oldu 1960 larda hazirlanan Istanbul un nazim planinda kentin buyumesinin Marmara Denizi ne paralel olarak dogu bati dogrultusunda olmasi ongoruluyordu Ayni donemde nufusun dortte ucu Avrupa Yakasi nda yasarken yalnizca dortte birlik bir bolumu Anadolu Yakasi nda ikamet ediyordu Anadolu Yakasi ndaki nufus ozellikle kiyi seridinde yogunlasmisti Bogazici Koprusu nun kullanima girmesiyle once kitalararasi nufus yogunlugu degisti ardindan Anadolu Yakasi ndaki yesil alanlar hizla kentlesmeye basladi Ikinci kopru ile birlikteyse kent icin hazirlanan nazim plani tumuyle bozuldu Buyume kuzeye kaydi Bu kesimlerdeki yesil alanlar hizla kentlesti Su havzalari ve orman arazileri risk altina girdi Fatih Sultan Mehmet Koprusu nun genel gorunumu Dogu ayaginda Kavacik bati ayaginda Hisarustu semtiYavuz Sultan Selim Koprusu Her ay 20 bin yeni aracin trafige katildigi Istanbul da kayitli olan yaklasik 2 5 milyon arac bulunmaktadir Halihazirda Istanbul Bogazi uzerinde bulunan 2 kopruyse ozellikle gunun belirli saatlerinde yasanan asiri yogunluk nedeniyle tam anlamiyla islevini yerine getirememektedir Bu nedenle son yillarda Bogaz a ucuncu bir koprunun yapilmasi icin bircok oneri ortaya koyuldu Ilk somut adimsa 60 hukumet doneminde atildi Donemin basbakani Recep Tayyip Erdogan ucuncu koprunun gerekli oldugunu ve derhal yapilmasi gerektigini savundu Helikopterle koprunun guzergahini belirlemek icin kesif gezileri yapti Koprunun yeri icin ozellikle sehrin ormanlarla kapli kuzey kesimleri one cikartilirken koprunun kesin guzergahi kamuoyuna duyurulmadi kaynak belirtilmeli Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi nin Istanbul il baskani Gursel Tekin ise Erdogan in bilgisiyle hazirladigini one surdugu belgelerle bir basin aciklamasi yaparak ucuncu koprunun Beykoz ile Tarabya arasinda yapilacagini iddia etti Kopru icin insa edilecek otoyolun Silivri nin ormanlik bolgelerinden basladigini ve otoyolun Istanbul un ormanlarina ve su havzalarina zarar verecegini belirtti Otoyolun gececegi guzergah uzerinde on binlerce donum arazinin el degistirdigini iddialarinin yalanlanmasi halinde paylasmak uzere baska belgelere de sahip oldugunu soyledi Tekin in iddialari hukumet tarafindan yalanlanmadi ancak kesin guzergahin hala belli olmadiginin alti cizildi Donemin Ulastirma Bakani Binali Yildirim yaptigi basin aciklamasinda ucuncu koprunun diger iki koprunun kuzeyinde yapilacaginin kesin oldugunu uclarinin ise Tarabya Beykoz ya da Sariyer Beykoz arasinda olacagini kesin karara varilmadigini soyledi Gecmiste ucuncu kopru icin yapilan itirazlara donemin Istanbul Buyuksehir Belediye Baskani Recep Tayyip Erdogan da buyuk destek vermis kendi kadrosunca hazirlanan buyuksehir imar planinda ucuncu kopruye yer verilmemisti Uzman sehir planlamacilari tarafindan yaklasik 6 ayda olusturulan kentsel ve cevresel tahribat raporunu savunan Erdogan yaptigi bir aciklamada Iste bilim de kanitliyor ki ucuncu kopru Istanbul icin cinayettir bu nedenle direnecegiz ve yaptirmayacagiz diyerek kopruye karsi cikti Erdogan in basbakanlik gorevi suresince ulasim konusunda yapilan calismalara karsin Istanbul daki trafik sorunu cozume kavusturulamadi Kopru konusunda ilk somut adimi atan Erdogan soz aldigi ulastirma suralarindan birinde Istanbul a ucuncu koprunun gerekliligini Birinci kopruye karsiya ciktilar Sonra utanmadan sikilmadan seyahat ettiler Ikinci kopruye de karsi ciktilar utanmadan onun ustunden de gectiler Simdi ucuncu kopruye karsi cikiyorlar ABD de gordum nehirde 500 metre arayla 3 kopru var Bunlar olmazsa olmaz sozleriyle vurguladi Kopru ve kopru ile birlikte yapilacak olan otoyolun ayrintilari 25 bin olcekli imar planlarina islendi Bununla birlikte Corlu Cerkezkoy bolgesine ucuncu bir havaalani yapilmasi Anadolu Yakasi nin kuzey bolumunde Riva cevresinin turizme acilmasi Izmit yakinlarina buyuk bir teknopark yapilmasi da planlandi Koprunun kuzeydeki orman arazilerine ve icme suyu havzalarina zarar vermemesi icin tunel ve viyaduk agirlikli olacagi soylendi Ayrica koprunun oncullerinin aksine devlet eliyle degil yap islet devret modeliyle ozel sektore yaptirilacagi bildirildi Bu nedenle kopru hizmete girdiginde gecis ucretlerinin devlet tarafindan mi belirlenecegi konusu belirsizligini korumaktadir 29 Nisan 2010 tarihinde donemin Ulastirma Bakani Binali Yildirim tarafindan yapilan basin aciklamasinda ucuncu koprunun kesin guzergahinin Garipce Poyraz arasi oldugu belirtildi 29 Mayis 2013 te Cumhurbaskani Abdullah Gul koprunun ismini acikladi Yavuz Sultan Selim Koprusu Arac gecis ucretleri Ucretler tek gecis Tunel KoprulerArac Sinifi Toplam uzunluk Gecis suresi Avrasya Tuneli 14600 metre 5 5 dakika 15 Temmuz Sehitler Koprusu 1560 metre 4 4 dakika Fatih Sultan Mehmet Koprusu 1510 metre 4 4 dakika Yavuz Sultan Selim Koprusu 2164 metre 4 4 dakika 1 Aks Araligi 3 20 den Kucuk 2 Aksli Arac 05 00 23 59 Arasi 53 00 00 00 04 59 Arasi 26 50 8 25 8 25 19 Kopruden once ilk giris ve ilk cikis ucretidir Otoyol ucreti eklendiginde ucret artacaktir 2 Aks Araligi 3 20 ye Esit ve Buyuk 2 Aksli Arac 05 00 23 59 Arasi 79 50 00 00 04 59 Arasi 39 75 10 75 10 75 253 Aks Sayisi 3 Olan Arac Giremez Giremez Giremez 46 504 Aks Sayisi 4 veya 5 Olan Arac Giremez Giremez Giremez 118 505 Aks Sayisi 6 7 8 ve Daha Fazla Olan Arac Giremez Giremez Giremez 147 506 Motosiklet 05 00 23 59 Arasi 20 70 00 00 04 59 Arasi 10 35 3 25 3 25 13Sehir ici ulasim Deniz taksisi Istanbul da Anadolu ve Avrupa yakalari arasinda her gun cesitli yollarla yaklasik 2 milyon kisi tasinmaktadir Koprulerdeki trafigin 89 5 ini ozel araclar olustururken IETT ye bagli yolcu otobusleri 5 5 lik bir paya sahiptir Bu kucuk paya karsin yolcu otobusleri iki kita arasinda kara yolunu kullanan yolcularin 58 ini tasir Kara yolunun kullanan yolcular icin secenekler ozel araclar disinda IETT otobusleri dolmuslar ve ticari taksilerdir Bogazda kara yolu ulasiminin yani sira sehir hatlari vapurlari yolcu motorlari deniz taksileri ve araba vapurlari da hizmet vermektedir 2013 yilinda tamamlanarak 29 Ekim 2013 tarihinde hizmete girmesi beklenen Marmaray projesiyle birlikte Istanbul Bogazi ilk kez demir yoluyla da baglanmis olacaktir Iki yaka arasinda teleferik monoray gibi sistemler mevcut degildir Bogaz koprulerinden yaya gecisi yasak oldugu gibi bisiklet ve at arabalariyla gecmek de yasaktir Marmaray Istanbul toplu ulasim agini gosteren harita Marmaray en guneydeki yesil cizgi Marmaray Istanbul Bogazi nin altindan gecirilen batirma tunelle Marmaray Tuneli kentin iki yakasini baglamak amaciyla insa edilmis bir demiryolu projesidir Marmaray projesi kapsaminda Bogaz tunellerle asilarak iki yaka birbirine baglanmis mevcut istasyonlara ek olarak Kazlicesme Yenikapi Sirkeci Uskudar ve Ayrilik Cesmesi nde yeni istasyonlar insa edilmis ve mevcut B1 Sirkeci Halkali Banliyo Hatti ve B2 Haydarpasa Gebze Banliyo Hatti nin istasyonlari iyilestirilmistir Toplamda 76 6 kilometre uzunlugunda olan demiryolu hattinin 13 6 kilometrelik bolumunu Kazlicesme ile Ayrilik Cesmesi arasinda yer alan Marmaray Tuneli olusturmaktadir Tunelin Bogaz dan gecen bolumu 1 4 kilometre uzunlugunda olup depreme dayanikli 11 parcadan olusmaktadir Onceden iki hat olan demiryolu hatti proje ile uce cikarilmistir Birinci ve ikinci hat sehirici yolcu tasimaciligi icin yeni hizmete giren ucuncu hat ise sehirlerarasi yuk ve yolcu tasimaciligi icin kullanilmaktadir Marmaray in saatte tek yonde 75 bin yolcu tasinmasi hedeflenmektedir Gebze ve Halkali arasini 104 dakikaya indirecek olan bu projeyle ayni zamanda sehirici ulasimda rayli sistemlerin payini arttirmak Bogaz koprulerinin yuklerini hafifletmek ve onemli merkezler arasinda seri aktarma olanaklariyla kisa surede yolculuk sunmak amaci gudulmektedir Marmaray Yenikapi da Istanbul Metrosunun M1ᴀ Yenikapi Ataturk Havalimani Metro Hatti M1ʙ Yenikapi Kirazli Halkali Metro Hatti ve M2 Yenikapi Haciosman Metro Hatti ve IDO nun Yenikapi Terminali ile Sirkeci de T1 Bagcilar Kabatas Tramvay Hatti ile Uskudar da M5 Uskudar Cekmekoy Metro Hatti ile Ayrilik Cesmesi nde ise M4 Kadikoy Tavsantepe Metro Hattina entegredir Marmaray projesinin ana hatlari 1987 yilinda belirlenmistir Daha sonraki yillarda da sikca tartisilsa da etut ve calismalara 1995 yilinda baslanmistir 1998 yilinda sonlanan calismalar sonucunda daha once belirlenmis olan taslak uzerine karar kilinmis ve sehirici ulasim ve trafik yogunlugu sorunlarina cozum olarak Marmaray projesinin hayata gecirilmesi kararlastirilmistir 1999 yilinda Japon Uluslararasi Isbirligi Bankasi yla yapilan sozlesme uyarinca projenin Bogaz gecisi bolumu icin ongorulen kaynak kredi olarak bu bankadan alinmistir Mart 2002 de ihale belgeleri hazirlanmaya baslanmis ve ihale ulusal ve uluslararasi yuklenicilere acik tutulmustur 2004 ve 2006 yillarinda istasyon insalari iyilestirmeler ve yeni arac temininin finansmani icin Avrupa Yatirim Bankasi ile masaya oturulmustur Projenin yapimina Mayis 2004 te baslanmis ve projeye Bogaz gecisi iyilestirmeler ve yeni insaatlar dahil toplamda 2 5 milyar dolarlik butce ayrilmistir Projenin karada yurutulen kazi calismalari tarihi yarimadada baslangictan bu yana kazilan hemen her noktadan tarihi bir kalinti cikmasi nedeniyle sik sik kesintiye ugramistir Istanbul Arkeoloji Muzeleri nin yurutmesini ustlendigi kazi calismalarinin her adimini izlemesi icin birer Osmanli ve Bizans tarihcisi gorevlendirilmistir Bu tarihciler raporlarla gerekli makamlari duzenli olarak bilgilendirmis ve yapim calismalari Koruma Kurulunun izin verdigi olcude yurutulmustur Yapim islerinin tarihi yarimadadaki eserler ve eski evler uzerindeki etkisinin en aza indirgenmesi konusunda ozen gosterilmistir Proje kapsaminda yikilmasi gerekecek tarihi binalarin korunarak bir baska yere tasinmasi mumkun degilse birebir replikalarinin yapilmasi taahhut edilmistir Toplu Ulasim IETT nin Bogaz in iki yakasi arasinda calisan toplam 36 adet otobus hatti vardir Bunlardan yirmisi Bogazici Koprusu nu kullanarak on altisi ise Fatih Sultan Mehmet Koprusu araciligiyla iki kita arasinda yolcu tasimaktadir Iki yaka arasinda metrobusler haric her iki yonde gunde ortalama 4 bin 500 otobus seferi yapilmaktadir 3 Mart 2009 tarihinde kullanima giren metrobusle ise 24 saat yapilan seferlerle gunde 300 bin kisinin tasinmasi hedeflenmektedir Asya ve Avrupa kitalari arasinda isleyen ulasim hatlari sunlardir 15 Temmuz Sehitler Koprusu nu kullanan 34G Beylikduzu Sogutlucesme Metrobusu 129T Bostanci Taksim 251 Pendik Mecidiyekoy 252 Kartal Mecidiyekoy Sisli 256 Yeditepe Universitesi Atasehir Taksim 522 Alemdag Mecidiyekoy SG 2 Taksim Sabiha Gokcen Havalimani D31 Kadikoy Taksim D32 Kadikoy Nisantasi D33 Kadikoy Sisli D35 Bostanci Sisli D36 Bostanci Taksim Fatih Sultan Mehmet Koprusu nu kullanan 15TA 1 Turk Alman Universitesi Mecidiyekoy 121A Beykoz Mecidiyekoy 121B Kavacik Mecidiyekoy 121BS Sultaniye Soguksu Mecidiyekoy 122C Tepeustu Mecidiyekoy 122D Tasdelen Cumhuriyet Mahallesi Mecidiyekoy 122H Sabiha Gokcen Havalimani Yenisehir 4 Levent 122M Sahinbey Mecidiyekoy 122V Veysel Karani Mecidiyekoy 122Y Cekmekoy Mecidiyekoy 129L Kozyatagi 4 Levent Metro 129L B Bogazici Universitesi Rumeli Hisarustu Kampusu Anadolu Hisari Kampusu 500T Tuzla Sifa Mahallesi Cevizlibag 522B Yenidogan Mecidiyekoy 522N Nisantepe 4 Levent Metro 522ST Sultanbeyli Mecidiyekoy 622 Yenidogan Mecidiyekoy E 3 Sabiha Gokcen Havalimani 4 Levent HVIST 13 Sabiha Gokcen Havalimani Istanbul Havalimani HVIST 14 Kadikoy Istanbul Havalimani SG 2 Sabiha Gokcen Havalimani Taksim Bogazici vapurlari Sehir Hatlari nin en eski 3 vapurundan biri olan Baris Manco vapurunun 2013 te cekilmis bir fotografiBir Bogazici vapurundan Bogaz in gorunumu Osmanli doneminde Istanbul sehri belirli merkezlerin cevresinde gelismis Istanbul Bogazi nin kiyilari buralara oranla bos kalmisti Ancak 1800 lu yillarda duraksamis olan Osmanli ekonomisindeki canlanmalar sonucunda Istanbul sehri Bogaz kiyilari boyunca genislemeye basladi Bogazici nde artan nufus boylece Bogaz sularini hareketlendirmis oldu Bu donemde insanlar bir yakadan digerine kayiklarla tasiniyordu Toplu tasimaya elverissiz ve guvenlik bakimindan yetersiz olan bu uygulamalara ilk alternatif 1837 yilinda biri Ingiliz digeri Rus iki sirketin Bogaz da calistirmaya basladigi buharli vapurlar oldu Ozellikle yaz sezonunda mesire yerlerine ayazmalara cayirlara akin eden Istanbullular bu vapurlara ragbet etti Yabanci sermayeli bu vapurlar bir sure isledikten sonra Osmanli yonetimince yasaklandi ve donemin deniz ulasimindan sorumlu makami olan Hazine i Hassa Vapurlari Idaresi bunlarin yerine Humapervaz adindaki ilk vapuru hizmete soktu Duzenli sefer yapmasina karsin vapur ve sefer sayisindaki yetersizlik nedeniyle yalnizca bu isle ilgilenecek bir sirket kurulmasi icin Osmanli meclisine bir teklif sunuldu Teklifin onay almasiyla 1851 yilinda Osmanli Imparatorlugu nun ilk anonim sirketi olan Sirket i Hayriye kuruldu 95 yil boyunca Bogazici nin iki yakasini birlestiren Sirketi i Hayriye nin buyuklu kucuklu onlarca vapuru oldu Kimilerinin guverte ve kaptan koskleri acik siyah boyali yandan carkli tek uskurlu cift uskurlu cogunlugu ahsap Osmanli vapurlara onceleri Bogazici ndeki kiyi semtlerinin adlari verilirdi ancak daha sonralari vapur adlandirmalarinda yogun bir Arapca etkisi kendisini gosterdi Bogazici vapurlarindan en meshurlari dunyanin ilk araba vapuru olanSuhulet Resanet Tarz i nevin Kamer Halas Besiktas Tarabya Rumeli Beylerbeyi Tophane Goksu Asayis Terakki Tayyar Meymenet Refet Meserret Isguzar Rehber Resanet Resan Hale Sureyya Insirah Nimet Ragbet Seyyar Sur at Azimet Sahilbent Nuzhet Amed Nusret Ihsan Neveser Metanet Ikdam Dilnisin Seyyale Sihap Inbisa Sukran ve Ruchan di Sirket i Hayriye 1945 yilinda devlet tarafindan satin alindi ve sehir hatlarina devredildi 1987 yilina dek tek basina isleyen bu kurumun yaninda ikinci bir sirket olarak Istanbul Buyuksehir Belediyesi tarafindan kurulan Istanbul Ulasim ve Ticaret A S ortaya cikti 1988 yilinda unvan degisikligine giden sirket bugun de kullanilmakta olan Istanbul Deniz Otobusleri Sanayi ve Ticaret A S IDO adini aldi Buyuksehir Belediyesi 2005 yilinda ozellestirilen Sehir Hatlari Isletmeleri ni satin aldi ve bu kurumu da IDO nun bunyesine katti Boylece IDO Istanbul deniz tasimaciliginda en buyuk kurum oldu Istanbul limanlarindan sehirlerarasi seferler de duzenleyen IDO nun sehir ici ulasimda kullandigi filosunda 5 ayri turde toplam 35 vapur yer almaktadir Bunlar Fatih Kadikoy Beyoglu Beykoz Sariyer Pr Dr Aykut Barka Emin Kul A Hulusi Yildirim Baris Manco Maltepe Fahri S Koruturk Pasabahce Sht Adem Yavuz Aydin Guler Besiktas 1 Caddebostan Sht Caner Gonyeli Hamdi Karahasan I Hakki Dursun Sht Ilker Karter Kalamis Sht Kara Oglanoglu Sht Metin Sulus Moda Sht M Aydogdu N Alpdogan Sht Necati Gurkaya Istanbul 9 Sht Sami Akbulut Sht Temel Simsir Anadolufeneri Mehmet Akif Ersoy Kiziltoprak K Gunduz Aybay Zubeyde Hanim Iskeleler Istanbul Bogazi nin iki yakasina yayilmis hemen hemen her Bogazici semtinin kendisiyle ayni adi tasiyan bir de iskelesi vardir Gecmiste Sirket i Hayriye vapurlarinin gunumuzdeyse IDO sehir hatlari vapurlariyla deniz taksilerinin kitalararasi ve semtlerarasi deniz ulasimini sagladigi bu iskelelerin bircogu Osmanli doneminden kalma tarihi yapilardir Restore edilerek gunumuzde hala kullanilan iskelelerin yani sira yakin zamanda insa edilmis iskeleler de Bogaz da yolcu tasimaciligina yardimci olmaktadir Bogazici iskelelerinin en belirgin ozellikleri tek katli ve cogu zaman yari ahsap yari betonarme olarak insa edilmelerdir Istanbul Bogazi nda on dordu Anadolu Yakasi nda on dordu Avrupa Yakasi nda olmak uzere toplam 28 iskele bulunmakta ve bunlarin on dokuzunda deniz taksi kullanilabilmektedir Kadikoy ve Uskudar iskeleleri gibi gunun her saati yogun olarak kullanilan iskelelerin aksine Bogazici iskelelerinden cogu zaman yalnizca pik saatlerde vapur kalkar ve haftanin belirli gunlerinde vapur seferleri yapilmaz Istanbul Bogazi nda bulunan ve kullanimda olan iskeleler sunlardir Avrupa YakasiBarbaros Hayrettin Pasa Bebek Besiktas Eminonu Kabatas Karakoy Ortakoy Anadolu YakasiBeykoz Kuzguncuk UskudarUlkeye ekonomik katkilariGecmis yuzyillarda Bogaz i kullanan gemiler Dogu Roma Bizans ve Osmanli imparatorluklarinin onemli gelir kaynaklari olmussa da 1936 tarihli Montro Bogazlar Sozlesmesi uyarinca Bogaz tum devletlerin ticaret gemilerine aciktir Turkiye Cumhuriyeti Bogaz dan gecen ticari gemilerden gecis ucreti alma yetkisine sahip degildir Ancak Turkiye Denizcilik Isletmeleri Istanbul limanlarini kullanan gemilerden ve bu gemilerden karaya inen yolculardan tarifede belirtilen miktarlarda ayakbasti ucreti alir Istanbul limanlarinda verilen kilavuzluk hizmetleri de gelir elde edilen bir baska alandir Bogazlardaki kilavuzluk hizmetlerinin ucretleri dolar uzerinden hesaplanmakta ve tahsil edilmekte hizmet verilen gemilerin tonajinin artmasiyla beher bin groston icin ek ucret kesilmektedir Istanbul Bogazi nin ulke ekonomisine en buyuk katkisiysa Bogaz uzerindeki iki kopruden elde edilen gecis ucretleridir Her ay toplamda ortalama 12 milyon aracin gecis yaptigi koprulerden elde edilen gelir aylik 12 13 milyon TL dolaylarindadir Elde edilen gelir yillik 150 milyon TL yi asmaktadir Koprulerden elde edilen gelirlerin 10 u koprunun kule ve alt bakim gibi masraflari icin harcanmaktadir Limanlar Haydarpasa Limani yalnizca Istanbul un degil Marmara nin de en buyuk konteyner limanidir Istanbul Limani kruvaziyer yolcu gemilerini agirlamaktadir Istanbul Bogazi nda hizmet veren iki buyuk liman isletmesi bulunmaktadir Bunlar Turkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollari tarafindan isletilmekte olan Haydarpasa Limani ve Turkiye Denizcilik Isletmeleri ne ait olan Istanbul Limani dir Haydarpasa Limani konumu itibariyla demir yoluna dogrudan baglantilidir ve art bolgesi Avrupa Yakasi na gore daha gelismistir Liman tesisleri ilk olarak 1899 yilinda Anadolu Bagdat Demiryollari Kumpanyasi tarafindan kurulmus 1924 yilinda dek bu kurulusca isletilmistir 1924 yilinda Turkiye Cumhuriyeti devleti tarafindan ulusallastirilmis ve uc yil boyunca ozel bir rejimle isletildikten sonra Bayindirlik Bakanligi na bagli olan Devlet Demiryollari na devredilmistir Tesislerdeki yetersizlik nedeniyle 1953 yilinda limani genisletme calismalarina baslanmis isler tam anlamiyla 1967 de bitirilebilmistir Turkiye Denizcilik Isletmeleri nin yonetiminde bulunan Istanbul Limani ise Beyoglu ilcesinin Istanbul Bogazi kiyilarinda yer almaktadir Istanbul Liman tesisleri Salipazari ve Galata rihtimi olmak uzere iki bolume ayrilmis durumdadir Limanin batisinda Karakoy Sehirhatlari Iskelesi dogusunda Deniz Ticaret Odasi kuzeyinde ise Kemankes Caddesi ile Meclis i Mebusan Caddesi vardir Istanbul Limani sehre gelen kruvaziyer yolcu gemilerini agirlamaktadir Gemiden inerek sehri ziyaret etmek isteyecek yolculari tarihi mekanlara goturerek sehir gezisi yaptiracak olan tur otobuslerinin 200 adedini ayni anda alabilecek kapasitede acik otopark alani mevcuttur Istanbul Limani na ugrayan kruvaziyer sayisi her gecen yil artmakta ve bu artisla dogru orantili olarak Istanbul a ayak basan turist sayisi da yukselmektedir 2007 yilinda bu limandan 832 gemiyle 460 bin 427 turist Istanbul a giris yapmistir Denizcilik kazalariCografi ozellikleri nedeniyle son derece riskli bir suyolu olan Istanbul Bogazi ndan Montro Bogazlar Sozlesmesi nin imzalandigi 1936 yilinda yilda ortalama 4 bin 700 gemi gecis yapiyorken bu sayi gunumuzde 55 bini asmistir Hemen hemen yarisina yakini Bogaz dan ugraksiz gecen bu gemilerin yaklasik 10 bininiyse petrol tasiyan tankerler olusturmaktadir Her yil Istanbul Bogazi ndan ortalama 135 milyon ton ham petrol gecmektedir Bogazin kivrimli yapisinin denizciler icin en zor rotalardan biri oldugu goz onune alindiginda Istanbul un buyuk risk altinda oldugu gorulmektedir Son yillarda seyir guvenligine yonelik gelistirilen ciddi onlemler sonucunda Istanbul Bogazi nda buyuk bir denizcilik kazasi yasanmamistir Ancak gecmiste yasanan pek cok tanker ve yuk gemisi kazasi Istanbul da cevre felaketlerine ve milyonlarca liralik maddi kayba yol acmistir Bogaz dan yilda ortalama 55 bin gemi gecmektedir Istanbul Bogazi nda meydana gelen ilk ciddi kaza 14 Aralik 1960 tarihinde Yunan bandirali World Harmony ve Yugoslav bandirali Peter Zoranic in carpismasiyla oldu Kazada 20 denizci yasamini yitirirken tonlarca petrol Bogaz suyuna karisti Alti yil sonra 1 Ocak 1966 da iki Sovyet Rus bandirali gemi Kransky Oktyabr ve Lutsk Istanbul Bogaz inda carpisti Denize akan petrol alev aldi Suda yayilan petrolle genisleyen yangin Karakoy iskelesini ve bir sehir hatlari vapurunu kul etti 15 Kasim 1979 tarihinde Romanya bandirali tanker Independenta Yunan kuru yuk gemisi Evriyali ile carpisti 100 bin ton ham petrol tasiyan Rumen tankeri infilak etti 43 denizcinin oldugu patlamanin siddetinden Bogazici semtlerindeki binlerce ev ve isyerinin camlari kirildi Tankerin tum yuku yine Bogaz a akti denize yayilan petrol gunlerce yandi 14 Ekim 1991 de Lubnan bayrakli Rabinion ve Filipinler bandirali Madonna Lily adli yuk gemisi carpisti Kaza sonucunda 21 bin bas koyun Bogaz in sularina gomuldu Bunlar disinda Istanbul Bogazi nda birkac yilda bir daha kucuk capta kazalar yasandi Bogaz da en sik yasanan kazalardan biri de akintiya kapilan ya da dumeni kilitlenen gemilerin Bogaz in sig sularinda karaya oturmasi ve hatta evlerin icine kadar girmesidir Bugune dek pek cok ornegi yasanan bu kazalar hemen her yil olmaktadir Tiyatro oyuncusu Oya Basar in Yenikoy deki yalisi ve Sariyer de bulunan cocuk parki da gemi carpan yerler arasindadir Bogaz da yasanacak olasi bir tanker patlamasinin 11 siddetinde bir depreme esdeger yikim yaratacagi ve yaklasik 50 kilometrelik bir alanda etkili olacagi ifade edilmektedir Bogaz i kullanan gemilerin herhangi bir kazaya sebebiyet vermemesi icin bunlarin kopru ayaklarina deniz fenerleri ve samandiralara 50 metreden daha fazla yaklasmasi vardiya tutan personelin vardiya esnasinda kanindaki alkol oraninin 50 promilden fazla olmasi da yasaktir Istanbul daki olasi facialarin onlenmesi amaciyla tehlikeli madde tasiyan gemilerin Bogaz yerine Karadeniz Sakarya Nehri Sapanca Golu Izmit Korfezi hattinda acilacak yapay bir kanala yonlendirilmesi onerileri ortaya atilmaktadir 2009 yilinda donemin ulastirma bakani Binali Yildirim bu projenin degerlendirilmekte oldugunu belirtmistir Kulture etkisiYuzyillar boyunca bircok devletin hakimiyetine giren Istanbul da 15 yuzyilin ilk yarisindan sonra Turk etkisi kendini gostermeye basladi Turklerle yerli Rum Ermeni Musevi ve Levanten gruplarin kulturlerinin kaynasmasi bu gruplarin yogun olarak yasadigi Bogazici nde doruk noktasina ulasti Cagdas kultur sanat ve edebiyat cevrelerinde Bogazici medeniyeti olarak adlandirilan bu kultur birikimi gunumuzde resimden yazina modadan sinemaya yemek kulturunden muzige kadar pek cok alanda yazili ve gorsel basinda etkili oldu Istanbul a cografi bakimdan baska ornegi bulunmayan bir ozellik veren Istanbul Bogazi gecmiste sehri askeri siyasi ve ekonomik bir cazibe merkezi kiliyordu Bogaz gunumuzde Istanbul un hatta Turkiye nin simgesi halini alarak ulkenin tanitim filmlerinde kullanildi Osmanli doneminden baslayarak Turk yazinina damgasini vuran Istanbul Bogazi pek cok kitapta olay orgusunun cevresinde gelistigi bir merkezdir Nabizade Nazim in yazdigi adli romanin ilk sayfalarinda yazar uzun uzun Bogazici ni betimler Mehmet Rauf un Eylul adli yapiti da kismen yeni evli bir ciftin Bogaz kiyisinda kiraladigi bir yalida gecer Cagdas Turk yazinindaysa kitaplarinda cogunlukla Istanbul u yazan Selim Ileri Bogazici nin gecmisine iliskin unutulmus anilari okuyucusuyla paylasir Bati yazininda da kendine yer bulan Istanbul Bogazi oryantalist yapitlarin vazgecilmez ogelerindendir Inatci adli oykusunde Jules Verne bir kiyidan digerine gecmek icin devlet tarafindan istenen 10 kurusluk Bogaz vergisini odemeyi kabul etmeyen Kahraman Aga yi anlatir Kahraman Aga sirf o vergiyi odememek icin Karakoy den Uskudar a butun Karadeniz i dolasarak gider Verne kitapta Bogazici semtlerinin betimlemelerine yer verir Orhan Veli Kanik Necip Fazil Kisakurek ve Ozdemir Asaf in Istanbul Bogazi uzerine yazdiklari siirler de vardir Istanbul Bogazi nin etkileri sinema televizyon ve muzikte de gorulur Bogaz a yazilmis pek cok Turkce ve Rumca sarki vardir Cem Karaca nin Hep kahir Kenan Dogulu nun Bogazici Grup Kargo nun Bogazici sarkisiSezen Aksu nun Ah Istanbul in Bogaz Vapuru Simit ve Cay ve Alkinoos Yoannidis in Vosporos adli parcalari Bogazici ni anlatan sarkilardan birkacidir Bogazici Sarkisi adini tasiyan bir de 1966 yapimi film vardir Siyah beyaz cekilen ve basrollerinde Selda Alkor ve Tamer Yigit in oynadigi film Bogazici nin adini tasiyan ilk filmdir Istanbul Bogazi Turk sinema ve televizyonculugunda Istanbul da cekilen hemen her film ve dizide kendini gostermektedir Ortakoy Bebek Arnavutkoy Beylerbeyi ve Kuzguncuk gibi semtler dizi film ve reklam cekimlerinde sik sik kullanilan mekanlardir Bogaz kiyisindaki yalilarda cekilen dizilerden kimileri Arap ulkelerinde de yayinlanmistir ve her yil Arap turistler dizilerin cekildigi yerleri gorebilmek icin buralara ozel turlar duzenlemektedir Istanbul Bogazi ve Bogazici panoramalarinin Turk haber ve sohbet programlarinda sik sik arka fon olarak kullanildigi gorulur Bogaz da balikcilik da oldukca gelismistir Bogazici Koprusu nde Avrasya Maratonu denen halk kosusu duzenlenir Zengin bir canli cesitliligine sahip olan Bogaz da balikcilik da oldukca gelismistir Gecmisten gunumuzde halen amator balikcilar Bogaz in cesitli koylarinda ve iskelelerinde balik avciligini surdurmektedir Bogaz balikciligi orkoz anavasya katavasya gibi sozcuklerle kendi jargonunu da yaratmistir Bogaz da gelisen balikcilik kulturu sonuc olarak zengin bir yemek kulturu dogmasini da saglamistir Bogaz kiyisi boyunca kurulan meyhanelerde ve hatta acik alanlarda aksamcilik cilingir sofrasi ve raki balik kulturu gibi gelenekler dogmustur Istanbul Bogazi yla ozdeslesen bazi yolcu vapurlari da Bogazici kulturunun ayrilmaz birer parcasidir Her gun on binlerce kisiyi iki yaka arasinda tasiyan vapurlar ilk hizmete girdiklerinde de Istanbullular icin ozel bir yere sahipti Istanbul un ileri gelenleri aylik buyuk paralar odeyerek vapurda mudavimleri olduklari yerleri kendilerine ayirtirlardi Bugun Bogazici vapurlarinin pek cogu yenilenen emektar vapurlardir Kis aylarinda vapurlarda Bogaz a karsi cay icmek satilan kagit helvalardan almak ve Bogaz martilarina simit atmak Istanbul Bogazi nin halen surmekte olan geleneklerindendir Teknelerle Bogaz in Marmara girisinden ya da Ortakoy den Fatih Sultan Mehmet Koprusu ne kadar yapilan bogaz turlari ve geceleri duzenlenen mehtap turlariysa yalnizca yabanci turistlerin degil Istanbullularin da gerceklestirdigi bir etkinliktir Istanbullular Bogaz in yani sira Bogazici semtlerinde kiyi boyunca siralanan semt meydanlari semt parklari ve belediye tesislerinden de yararlanmaktadir Istanbul Bogazi bugune dek 4 kez Turk lirasinin uzerinde yer aldi Yilin hemen her donemi islek olan Bogazici semtlerinin bazilari kendilerine ozgu geleneklerle one cikmistir Ortakoy de bulunan cok sayida kumpir ve dondurma bufesi Sariyer in boregi Kanlica nin yogurdu ve Cengelkoy un hiyarlari Bogazici semtlerinin en bilinen simgelerindendir Kurucesme ve Rumeli Hisari Konserleri ne her yil Turkiye den ve dunyadan seckin sanatcilar katilarak Istanbullulara dinletiler sunmaktadir Gecmiste Bogaz da deniz hamami denen halk plajlari gelenegi bugun yok olmustur Saglik acisindan yuzmeye elverisli olmayan Bogaz da sicak yaz aylarinda yuzenlere halen rastlanmaktadir Ayrica her yil Isa nin dogumunu ve vaftiz edilisini kutlamak icin Bogazici nin degisik semtlerinde Rum Ortodoks kilisesinin yuruttugu Bogaz a hac atma ayini duzenlenmektedir Din adamlarinin denize attigi hac kis ayinda denize dalan Rum gencleri tarafindan cikartilarak din adamlarina teslim edilir Bunun disinda her yil Turkiye Milli Olimpiyat Komitesi TMOK tarafindan geleneksel olarak duzenlenen Asya dan Avrupa ya Uluslararasi Yuzme Kurek Yelken ve Kano Yarislari adi altinda etkinlikler duzenlenmektedir Istanbul Bogazi nin ilk koprusu olan ve normal kosullarda yaya trafigine kapali olan Bogazici Koprusu ise her yil bir kez arac trafigine kapatilir ve Istanbul Avrasya Maratonu denen halk kosusu duzenlenir Ilki 1979 yilinda duzenlenen ve halen surmekte olan maraton gelenegi Istanbul Buyuksehir Belediyesi nce yurutulmektedir Istanbul Bogazi ve Bogazici son yillarda ticari markalar tarafindan cok daha sik kullanilmaya baslandi Bogazici temali giyim esyalari ve aksesuarlarin yani sira dekorasyon ogeleri kirtasiye malzemeleri ve yapbozlar piyasaya suruldu Bogazici semtleri ve Istanbul ile ilgili kapsamli arastirma kitaplari hazirlandi Bogazici semtlerinde yasayanlarin sik sik yakindigi gurultu sorununa ise Cevre ve Orman Bakanligi el atti 72 desibelin uzerine muzik yayini yapmak yasaklandi Yasagin ardindan Bogaz daki bazi isletme ve teknelerde ses olcumleri yapildi Yasaga uymayan isletmelere gereken cezalar kesildi Bogaz daki gurultu kirliliginin onlenmesi amaciyla Bogaz dan gecis yapan gemilerin de gereksiz duduk calmasi ve ses sinirini asan muzik yayini yapmalari yasaktir Istanbul Bogazi ndaki isik kirliliginin onune gecilmesi icin de duzenlenmeler yapilmistir Istanbul Bogazi na yapilan ilk kopru olan Bogazici Koprusu nun isiklandirma sistemleri 2007 yilinda yenilendi Yeni sistem duzenlenen toren ve isik gosterisiyle faaliyete gecirildi Koprunun tamami 16 milyon adet uzun omurlu dusuk enerji tuketimine sahip ve cevre dostu renk degistirebilen led armaturle aydinlatildi Her yil cumhuriyetin kurulusunun yildonumu Bogazici Koprusu nde duzenlenen lazer isigi ve havai fisek gosterileriyle kutlanmaktadir Ayrica bakinizTurk Bogazlari Canakkale Bogazi Kanal Istanbul Sakiz BogaziKaynakca a b c d e f g Istanbul Bogazi Yeni Cumhuriyet Ansiklopedisi VI Istanbul Arkin Kitabevi ss sf 910 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b c d e f g Istanbul Bogazi Temel Britannica IX Istanbul Ana Yayincilik 1993 ss sf 123 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Turk Bogazlari ile ilgili Vakif Baskaninin Llyod s List te cikan yazisi Turk Deniz Arastirmalari Vakfi Erisim tarihi 1 Kasim 2009 olu kirik baglanti a b c Istanbul Cevre ve Orman Mudurlugu 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Kasim 2009 a b The Early History of Constantinople 18 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Temmuz 2008 a b c d e f g h i j k l m n 1 Nisan 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Kasim 2009 Pekin ile Londra yi birbirine bagliyoruz Erisim tarihi 2 Kasim 2009 olu kirik baglanti 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Kasim 2009 29 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Kasim 2009 Bosporos 6 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde at Henry George Liddell Robert Scott 1940 A Greek English Lexicon boῦs 11 Temmuz 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde at Henry George Liddell Robert Scott 1940 A Greek English Lexicon poros at Henry George Liddell Robert Scott 1940 A Greek English Lexicon Turkce Vikisozluk 4 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi projesindeki boῦs maddesi Aeschylus Prometheus Bound 733 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Kasim 2009 Bogaz efsaneleri 11 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2009 Fwsforos Fosforlu sozcugu Yunan mitolojisinde sihir ve buyu tanricasi olarak betimlenen nin alametifarikalarindan biridir Bogazici 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Kasim 2009 a b c d Nasil olustu 26 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Kasim 2009 a b 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Kasim 2009 a b 21 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Kasim 2009 a b 12 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Kasim 2009 a b PDF 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 4 Kasim 2009 Istanbul Meteoroloji Bolge Mudurlugu PDF Erisim tarihi 4 Kasim 2009 olu kirik baglanti a b c d Fiziksel ozellikler Istanbul Cevre ve Orman Mudurlugu 1 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Kasim 2009 Deniz Kirliligini Onlemeye Iliskin Hedefler 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Kasim 2009 a b c d Istanbul Bogazi Temel Britannica IX Istanbul Ana Yayincilik 1993 ss sf 124 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim 23 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Kasim 2009 Gemi kiyiya vurdu Hurriyet 24 Subat 1999 11 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Aralik 2009 Selin S nihayet gitti Radikal 9 Agustos 2009 20 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Aralik 2009 6 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Kasim 2009 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2009 a b c d e PDF 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 24 Haziran 2010 Bogaz ve Halic buz tutmustu 6 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2009 a b c PDF 18 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 10 Kasim 2009 a b c Kizkulesi Turkiye Adalar Atlasi I Istanbul Dogan Burda 2009 ss sf 10 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Kizkulesi tarihcesi 22 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2009 Kizkulesi Erisim tarihi 10 Kasim 2009 olu kirik baglanti Kizkulesi Ulasim 22 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Kasim 2009 Galatasaray Adasi 18 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2009 a b Galatasaray Adasi yenilenecek 13 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2009 Nilhan Sultan in Dikkatine 14 Mart 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Mart 2017 Galatasaray Spor Kulubu Resmi Sitesi 29 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2009 Galatasaray Spor Kulubu Resmi Sitesi 17 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2009 7 Mart 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Kasim 2009 Istanbul history Earliest times Erisim tarihi 21 Kasim 2009 olu kirik baglanti History of Istanbul Erisim tarihi 21 Kasim 2009 olu kirik baglanti Caglarin icinden gelecek zamanlara 15 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Kasim 2009 Military Bridging 8 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Kasim 2009 6 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 4 Subat 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 4 Subat 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 26 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 Bizans Imparatorlugu Donemi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 27 Kasim 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 18 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 The Fall of Constantinople 1453 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Kasim 2009 2 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 6 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 The Bosphorus with the Castles of Europe amp Asia 1846 Allom Thomas Collections Victoria and Albert Museum 2007 17 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Nisan 2024 10 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 a b 10 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 PDF 29 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Kasim 2009 Istanbul The Bosphorus with Lunch Erisim tarihi 21 Kasim 2009 olu kirik baglanti Bir Bogazici Ebrusu Kayik Sefalari 17 Mart 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Kasim 2009 Istanbul un ilceleri Eyup 17 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Kasim 2009 a b c d Savas oncesi durum 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Kasim 2009 a b c 2 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 a b c Ed 1990 Dusman filolari Istanbul da 20 yuzyil ansiklopedisi I bas Istanbul Tercuman Gazetesi ss sf 97 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Yunanistan ve itilaf devletleri PDF 21 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 22 Kasim 2009 20 Temmuz 1936 Montro Montreux Bogazlar Sozlesmesi imzalandi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 olu kirik baglanti 10 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 a b 2 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 Sevr Antlasmasi 19 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Kasim 2009 12 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 a b c d PDF 15 Subat 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 a b c 7 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 Ikinci Dunya Savasi Yillari Erisim tarihi 23 Kasim 2009 a b PDF 15 Subat 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 23 Kasim 2009 Istanbul Bogazi ndaki Deniz Kazalari 7 Subat 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2009 NATO Her sey Montro Anlasmasi na uygun 12 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2009 a b c d 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Kasim 2009 19 Nisan 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Kasim 2009 a b Osmanli Donemi nde Bogazlar 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2009 10 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Kasim 2009 Osmanli Devleti nin Ilk Donemlerinde Kulturel Hayat Osmanli Imparatorlugu Tarihi II Istanbul Yeditepe Yayinevi 2009 ss sf 190 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim II Mehmed in saltanati sirasinda Osmanli Devleti nin kaynaklari ve hedefleri Osmanli Imparatorlugu Tarihi I Istanbul Yeditepe Yayinevi 2009 ss sf 409 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Byzantion Istanbul Erisim tarihi 23 Kasim 2009 olu kirik baglanti a b c Bogazici Temel Britannica XX dizin Istanbul Ana Yayincilik 1993 ss sf 96 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b c d e Istanbul Bogazi Temel Britannica IX Istanbul Ana Yayincilik 1993 ss sf 125 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b Bir Zamanlar Bogazici Koy Halic Kentti Erisim tarihi 23 Kasim 2009 olu kirik baglanti Goncuoglu Suleyman Faruk 2010 Istanbul un Ilkleri Enleri Istanbul Otuken ISBN 978 975 437 753 8 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Kasim 2009 19 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Kasim 2009 Rumelihisari 21 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2009 a b Istabul un ilcelerini gosteren guncel harita 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2009 Bogazici ndeki semtleri gosteren ayrintili harita 11 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2009 a b c Bogaz in en pahali 10 yalisi 5 Temmuz 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2009 a b Istanbul un gerdaninda parildayan incilere yolculuk 11 Ocak 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Kasim 2009 15 Subat 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 a b c d e f 20 Ekim 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 14 Haziran 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 19 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 10 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 Sarayda muthis yuzlesme 11 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Kasim 2009 Gokkafes ve Cargill devlete karsi 14 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Kasim 2009 Tarihi Siluet Gokdelenlerin Golgesinde 27 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Kasim 2009 Tarabya Oteli satisa cikti 20 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Kasim 2009 a b c d e Deniz Kirliligini Onlemeye Iliskin Hedefler 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Kasim 2009 9 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 a b Bogaz daki buyuk deniz kazalari 3 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Kasim 2009 25 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 20 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Kasim 2009 a b 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Kasim 2009 19 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Kasim 2009 19 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Kasim 2009 a b c d e f Istanbul da baliklar Dunden Bugune Istanbul Ansiklopedisi II Istanbul Tarih Vakfi erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Historcal Areas of Istanbul 6 Eylul 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Kasim 2009 a b c d e f 26 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Kasim 2009 a b Bogazdaki dev deniz analari gorenleri hayrete dusuruyor Erisim tarihi 25 Kasim 2009 olu kirik baglanti Istanbul un nufusu 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2009 a b 13 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Aralik 2009 26 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Aralik 2009 a b c d e f Fatih Sultan Mehmet Koprusu PDF Erisim tarihi 1 Aralik 2009 olu kirik baglanti a b c d e f g h i j k l m n Istanbul Bogazi Aylik cografya ve kesif dergisi Atlas Sayi 180 Istanbul Dogan Burda 2008 ss Sayfa 106 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Kopruler para basiyor 13 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2009 Otoyol ve kopruler para basiyor Ucak Biletini Tercih Ediliyor 29 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2009 Kopruye Taraf Olanlar Bile Kuzeye Yapilmasina Karsi 25 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2009 27 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Aralik 2009 a b c d e f g h i j Bogazici Koprusu Ilk gecis Aylik cografya ve kesif dergisi Atlas Sayi 180 Istanbul Dogan Burada 2008 ss Sayfa 120 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b c d e f g h Kopruden gecti zaman Aylik cografya ve kesif dergisi Atlas Sayi 7 Istanbul Dogan Burda 1993 ss Sayfa 75 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b c d e f Gerdanlik 30 yasinda 6 Subat 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Aralik 2009 a b 11 Subat 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Aralik 2009 a b c 19 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Aralik 2009 Bogaz kopruleri Erisim tarihi 1 Aralik 2009 olu kirik baglanti 21 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Erdogan 3 kopru guzergahini inceliyor 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Aralik 2009 13 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 a b c Gursel Tekin 3 Kopru nun guzergahini acikladi 10 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Kopruye karsi cikanlar utanmadan ustunden geciyor Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Ucuncu kopru kuzeyde olacak 18 Temmuz 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Iste ucuncu koprunun guzergahi 2 Temmuz 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Temmuz 2010 Gul ucuncu koprunun ismini acikladi 11 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mayis 2013 a b c www avrasyatuneli com 1 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mart 2022 a b c d e f www kgm gov tr 22 Mart 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mart 2022 a b c d e f www kgm gov tr 4 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mart 2022 28 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Murat Germen Haziran 2008 Marmaray GEO 30 ss 80 89 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Ahu Erkivanc Yildiz Haziran 2008 Istanbul un 150 Yillik Dusu GEO 30 ss 90 100 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b c d e 31 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Kasim 2020 13 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Nisan 2018 a b 5 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Nisan 2018 a b IETT Isletmeleri Genel Mudurlugu Istanbul Avrupa Yakasi Haritali Toplu Tasima Rehberi 2009 yaz Sayfalar 18 19 20 21 22 a b IETT Isletmeleri Genel Mudurlugu Istanbul Anadolu Yakasi Haritali Toplu Tasima Rehberi 2009 yaz Sayfalar 18 19 20 21 4 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Metrobus Anadolu Yakasi nda 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Aralik 2009 a b c d e f 19 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 a b Sirket i Hayriye nin Kurulusu Erisim tarihi 2 Aralik 2009 olu kirik baglanti 19 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 Vapurlarin adlari ne anlama geliyor Erisim tarihi 2 Aralik 2009 olu kirik baglanti a b c 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 28 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 sehirhatlari com tr 21 Subat 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Subat 2015 28 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 a b 27 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Aralik 2009 15 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Turkiye de Kilavuzluk Hizmetleri 16 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 26 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 9 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 24 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b c d 25 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b c d e 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Istanbul da Liman Isletmeleri 26 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b c d 13 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Istanbul Bogazi ndaki Deniz Kazalari 7 Subat 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b c Istanbul Bogazi ni ferahlatacak kanal 12 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b c d e En buyuk tanker kazalari 20 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 22 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 31 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 4 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 8 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 2007 yili turizm afisleri 11 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Romanda tasvirin psikolojik rolu PDF 21 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Mehmet Rauf un Eylul Romani 28 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 7 Eylul 2005 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b Osmanlilarin en inatcisi 2 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 27 Mart 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Bogaz gezintisi 11 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Hep kahir 16 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 11 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 11 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Ah Istanbul 16 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 28 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Vosporos 29 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b Bogazici 1966 23 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Tarihi Bogazici semtleri dizi seti oldu Erisim tarihi 3 Aralik 2009 olu kirik baglanti 18 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 10 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 11 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b Deleon dan vapur anekdotlari 20 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 17 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 28 Agustos 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Rumelihisari Konserleri ne sayili gunler 24 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Arnavutkoy de denize hac atildi 11 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 16 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 4 Temmuz 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 20 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 18 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 KS Games 1000 parca Kiz Kulesi Puzzle i Erisim tarihi 3 Aralik 2009 olu kirik baglanti a b 27 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Aralik 2009 a b c Bogazici Koprusu ne isiklandirma sistemi 5 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Bogazda Cumhuriyet coskusu 17 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2009 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Istanbul Bogazi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Bu maddeyi dinle 3 parca info b Parca 1 Parca 2 Parca 3 Konusan Vikipedi Bu ses dosyasi 04 07 2010 tarihli surumunden uretilmistir ve bu tarihten sonra madde yapilmis olan eklemeleri kapsamamaktadir Medya yardim Diger konusan maddelar Istanbul Bogazi nin 40 GB buyuklugundeki panoramik fotografi 27 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Istanbul Bogazi Deniz Haritalari 3 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde