I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914 tarihinde başlayıp 11 Kasım 1918 tarihinde sona eren Avrupa merkezli küresel bir savaştır.II. Dünya Savaşı'na (1939-1945) kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş[] olarak adlandırılmıştır. Savaşın taraflarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu'nda "Genel Savaş" anlamında Harb-i Umumi (Osmanlıca: حرب عمومی), halk arasında ise Seferberlik olarak adlandırılmıştır. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri'nin savaşa katılmasına kadar bu savaş ABD basınında Avrupa Savaşı olarak anılmıştır. Savaşan taraflar, çoğunlukla Avrupa, Kafkasya, Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile Asya'nın bazı bölgelerinde çatıştılar.
I. Dünya Savaşı | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Üstten saat yönünde: Batı Cephesi'nde siperler, siperleri geçen İngiliz Mark IV tankları, Çanakkale Deniz Harekâtları'nda İngiliz Kraliyet Donanma gemisi HMS Irresistible mayına çarpmış batarken, gaz maskeleriyle bir Vickers makineli tüfek ekibi ve Alman Albatros D. III uçakları. | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
|
| ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Raymond Poincaré Georges Clemenceau Herbert Henry Asquith David Lloyd George II. Nikolay III. Vittorio Emanuele Vittorio Orlando Woodrow Wilson I. Ferdinand Taişo I. Petar ve diğerleri... | II. Wilhelm Franz Joseph I. Karl V. Mehmed VI. Mehmed Üç Paşalar I. Ferdinand ve diğerleri... | ||||||||
Güçler | |||||||||
İtilaf Devletleri: 8.660.000 8.841.541 12.000.000 5.615.140 4.743.826 1.234.000 800.000 707.343 380.000 250.000 100.000 50.000 80 Toplam: 42.959.930 | İttifak Devletleri: 13.250.000 7.800.000 3.000.000 1.200.000 Toplam: 25.248.321 | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
Ölen asker: 5.525.000 Yaralı asker: 12.831.500 Kayıp asker: 4.121.000 Toplam: 22.477.500 | Ölen asker: 4.386.000 Yaralı asker: 8.388.000 Kayıp asker: 3.629.000 Toplam: 16.403.000 |
O zamanın büyük güçleri, "İtilaf" ve "İttifak" adlarıyla iki tarafa ayrılarak savaşta yer almışlardır.İtilaf Devletleri; Birleşik Krallık, Fransa Cumhuriyeti ve Rus İmparatorluğu arasındaki Üçlü İtilaf merkezlidir. İttifak Devletleri; Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve İtalya Krallığı arasındaki Üçlü İttifak merkezlidir; fakat Avusturya-Macaristan anlaşmaya karşı saldırıya geçtiği için İtalya savaşa girmemiştir. Bu ittifaklar yeniden yapılanmış (İtalya, 1915 yılında İtilaf Devletleri’nin tarafına geçmiştir) ve yeni devletlerin savaşa girmesiyle genişlemiştir.
Nihayetinde 60 milyon Avrupalı dâhil olmak üzere 70 milyon askerî personel, tarihin en büyük savaşlarından biri olan bu savaş için seferber edilmiştir. Yeni teknolojiler sayesinde silahların öldürücülüğünde görülen muazzam ilerlemeye karşılık, savunma ve hareketlilikte aynı miktarda gelişme olmaması sonucu, savaşa katılan yaklaşık 9 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Böylece bu savaş, dünya tarihindeki en çok zayiat verilen 5. savaş olmuş ve savaşa katılan devletlerde birçok politik değişikliğe ve devrimlere yol açmıştır.
Savaşın bir diğer nedeni de, Avrupalı büyük güçler olan Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Rus İmparatorluğu, Birleşik Krallık, İtalya Krallığı ve Fransa Cumhuriyeti'nin uzun zamandır süregelen emperyalist dış politikalarıdır. Avusturya-Macaristan tahtının veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914'te Gavrilo Princip adında bir Sırp milliyetçisi tarafından devletin başkenti Saraybosna'da öldürülmesi, savaşı tetikleyen olay olmuştur. Olaydan sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Sırbistan Krallığı'na bir ültimatom göndermiştir. Nihayetinde on yıllardır yapılanmakta olan ittifaklar sisteminin işlemesiyle, birkaç hafta içerisinde Avrupa’nın ana güçleri kendilerini savaşta bulmuşlar ve koloniler yoluyla savaş bütün dünyaya yayılmıştır.
Çatışmalar, 28 Temmuz'da Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’ı işgal etmesi ile başlamış ve bunu Almanya’nın Belçika, Lüksemburg ve Fransa’yı işgali ile Rusya'nın Almanya’ya saldırması takip etmiştir. Almanların Paris'e yürüyüşü durma noktasına gelince, Batı cephesindeki çatışmalar durağan bir siper savaşına dönüşmüştür ve bu durum 1917’ye kadar pek değişmemiştir. Doğu cephesinde ise Rus ordusu, Avusturya-Macaristan kuvvetleriyle başarılı bir şekilde savaşmış, fakat Doğu Prusya, Polonya ve Alman ordusu tarafından geri püskürtülmüştür.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1914'te, İtalya ve Bulgaristan'ın 1915’te ve Romanya’nın 1916’da savaşa girmesiyle ilave cepheler açılmıştır. Çarlık rejimiyle yönetilen Rusya, 1917'de Bolşevik Devrimi ile yıkılınca savaştan çekilmiştir. 1918'de Batı Cephesi boyunca bir Alman taarruzundan sonra, müttefikler ardı ardına yaptıkları saldırılarla Almanları geri püskürtmüş ve ABD kuvvetleri siperlere girmeye başlamıştır. Bu noktada, başı kendi içindeki devrimcilerle dertte olan Almanya, daha sonra "Ateşkes Günü" olarak tarihe geçecek olan 11 Kasım 1918’de mütarekeyi kabul etmiştir. Savaş böylece İtilaf Devletleri'nin zaferiyle sona ermiştir.
Savaşın tarafları, tüm insan gücü ve ekonomik kaynaklarını bir topyekûn savaş için seferber etmeye çalıştıklarından, sivillerin durumu da cepheler kadar çalkantılı olmuştur. Savaşın sona ermesiyle büyük emperyalist güçlerden dördü olan Almanya, Rusya, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorlukları tarihe karışmıştır. Bunlardan Alman ve Rus İmparatorluklarının halefleri çok büyük toprak kaybı yaşamış; Avusturya-Macaristan ile Osmanlı İmparatorlukları ise tamamen parçalanmışlardır.
Avrupa haritası daha küçük parçalardan oluşacak şekilde yeniden çizilmiştir. Daha sonra bu tarz çatışmaların yaşanmasını önlemesi ümidiyle 10 Ocak 1920'de Milletler Cemiyeti kurulmuştur. Avrupa’da bu savaş sonucunda imparatorlukların yıkılmasıyla milliyetçiliğin yeniden canlanması, Almanya’nın yenilgisinin yan etkileri ve Versay Antlaşması’nın yarattığı problemler, II. Dünya Savaşı’nın çıkmasına katkıda bulunan etkenler olarak kabul edilir.
Savaşın nedenleri
Siyasi nedenler
Avrupa'da 16. yüzyılda yaşanan Katolik-Protestan ayrışmasıyla birlikte Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na bağlı prenslikler, farklı taraflarda savaşmışlar; tarihte Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) olarak bilinen bu savaş da Vestfalya Antlaşması'yla sona ermiştir. Savaş sonucunda, bugün bile Avrupa Birliği'nin kökenini oluşturan Kutsal Roma İmparatorluğu dağılmıştır. Savaşın sonunda Fransa'nın güçlenmesi, tam aksine Roma Cermen İmparatorluğu'nun ve Habsburg Hanedanı'nın zayıflaması söz konusudur. Bu sonuç Almanya için 19. yüzyıla kadar sürecek bir zayıflık dönemine ve yine bu tarihlere kadar birliğini kuramamasına neden olmuştur. Sanayi Devrimi ve sömürgecilik hareketlerinde de bu olay etkisini göstermiş ve İngiltere ile Fransa, sömürgecilik alanında hızla güçlenirken Almanya'nın bu alanda geri kalmasına neden olmuştur.
1815'te yapılan Viyana Kongresi ile Avrupa'ya ve geniş anlamda dünyaya yeni bir statü getirilmiş ve buna göre güçler dengesi kurulmuştur. Kırım Savaşı'nda (1853-56) bu dengelerin Rusya lehine değişmesine engel olmak için, Haçlı Seferleri'nden sonraki en önemli ittifakla Avrupa devletleri, Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte Ruslara karşı savaşmıştır. Yenilgiye uğrayan Ruslar, etkisi 1917 Bolşevik Devrimi'ne kadar sürecek siyasi ve ekonomik dalgalanmalar yaşamıştır. Yine bu savaşın sonunda, İtalya Birliği'ne gidecek yollar da açılmıştır.
Sedan Muharebesi (1870) ile Almanya ve İtalya'nın birliklerini kurmaları ve büyük devletler olarak devletler arası ilişkilerde yer almak için girişimlerde bulunmaları, Viyana Kongresi statükosunu ve güçler dengesini büyük ölçüde değiştirmişti. Bundan sonrası ise yeniden bir dengenin kurulması girişimlerine, Avrupa'da yeni blokların ortaya çıkmasına ve bunların birbirleriyle çatışmasına yol açmıştır. Bloklar arasındaki gerginlik de karşılıklı silahlanmaya neden olmuş ve silahlı barış dönemi ortaya çıkmıştır. Bu dönemde bloklar ve devletler arası ilişkilerde çok yönlü gelişen çatışmalar, gerginliği daha da artırmış ve devletleri bir savaşın eşiğine getirmiştir.
Bu genel çerçeve içerisinde I. Dünya Savaşı'nın nedenleri çeşitli ekonomik, siyasi ve askerî gelişmelere dayanmaktadır. Bunlara büyük devletlerin çıkar hesaplarını da eklemek gerekir. Özelikle Prusya'nın Avusturya'yı yenip Alman birliğini sağladıktan sonra yeni ortaya çıkan Alman İmparatorluğu'nun elinde önemli sömürgeleri olmamasına rağmen, dönemin süper gücü Britanya İmparatorluğu'na karşı koyabilecek, hatta onu geçebilecek bir sanayi, insan gücü ve teknoloji hâline gelmesi ve bunun başta İngiltere ve Fransa tarafından engellenmek istemesi başlıca çekişme kaynağıdır.
Ekonomik nedenler
Sanayi Devrimi ve sömürgecilik sonucunda ekonomik pozisyonlarını güçlendiren İngiltere ve Fransa, karşı taraftaki Almanya ve İtalya gibi ülkelerden ekonomik olarak çok ilerideydi. Almanya ve İtalya, siyasi birliklerini oluşturduktan sonra 1914'e kadar olan süreçte aradaki farkı kapatmaya çalışmışlardır. İngiltere ve Fransa'nın ekonomik hâkimiyet alanlarını koruma, Almanya'nın ise bu alanları ele geçirme niyeti, savaşın başlıca ekonomik nedenlerindendir. Bu nedenler; sömürgeler, deniz yollarının hâkimiyeti, uluslararası ticaret imtiyazları gibi ana başlıklarda değerlendirilebilir.
Öte yandan, 19. yüzyıl sonlarından itibaren kullanılmaya başlayan ve neredeyse 20. yüzyıla damgasını vuran petrol yataklarının mülkiyeti de savaşın temel ekonomik nedenlerindendir. Osmanlı İmparatorluğu'nun hâkimiyeti altındaki Orta Doğu coğrafyasındaki petrol yataklarının varlığı, 19. yüzyıl sonlarında özellikle İngilizler tarafından, çeşitli gizli-açık yöntemlerle tespit edilmiştir. İngiltere, petrol siyasetini, 1900'lerde tüm stratejilerinin birinci sırasına koymuştur.
Diğer bir konu da Rus İmparatorluğu'nun ekonomik durumudur. Rusya, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarında toplumsal dalgalanmanın en fazla görüldüğü ülkedir. Toplumun en büyük kesimini oluşturan köylü sınıfı ve o büyüklükte olmasa da etkin bir işçi sınıfı, 1905 Devrimi ile ardından 1917 Ekim Devrimi'ne giden yolu açmıştır. Toplumsal dalgalanmalar, ekonomik açıdan Rus İmparatorluğu ve çarlık rejimi için tehlike oluşturuyordu. Rus yönetimi bu dalgalanmaları engellemek için siyasi ve ekonomik güç kazanmak zorundaydı.
Ülkelerin stratejileri
Britanya İmparatorluğu
I. Elizabeth'in uzun ve başarılı saltanatında (1558-1603) İskoçya'daki İngiliz etkisinde farklılık görülmeye başlandı. İngiltere'deki Tudor Hanedanı'yla İskoçya'daki Stuart Hanedanı arasındaki evlenmeler, iki geleneksel düşmanı birbirine yaklaştırdı. İskoçya Kralı I. James aynı zamanda İngiltere kralı oldu. 1707 yılında iki krallığı birleştiren bir antlaşma imzalandı. Bu tarihten sonra Büyük Britanya tarihi başladı.
1642-1651 yılları arasında gerçekleşen İngiliz İç Savaşı sonucunda krallık devrildi. Bunun yerine önce parlamento idaresinde (1649-53) sonra da Oliver Cromwell iktidarında (1653-59) kısa süreli bir cumhuriyet kuruldu. Cromwell'in ölümünün ardından parlamento iç karışıklıkları önlemek için sürgündeki kral II. Charles'ı krallığı yeniden kurmak üzere İngiltere'ye davet etti.
18. ve 19. yüzyıllarda İngiltere, büyük bir sanayi devleti ve sömürge gücü hâline gelen Britanya İmparatorluğu'nun merkezi konumundaydı. 19. yüzyılın başlarında Avustralya, Kanada, Hindistan, Afrika’da bazı devletler, Antiller ve Hong Kong gibi dünyanın büyük bir kısmına yayılan dev bir sömürge imparatorluğu kurulmuştu. Kraliçe Victoria (1837-1901) zamanında Birleşik Krallık dünyanın en büyük gücü durumuna geldi. Önce 1858'de Hindistan sömürgeleştirildi. 1882'de ise Osmanlı İmparatorluğu'ndan Mısır ele geçirildi.
Büyük Britanya İmparatorluğu, 20. yüzyıla gelindiğinde hâlâ dünyanın en büyük gücü konumundaydı. Bu gücü sömürgeler, deniz yolları hâkimiyeti, küresel şirketler aracılığıyla askerî ve siyasi anlamda da sağlamayı başarabilmiştir. 1871 yılından itibaren Alman İmparatorluğu'nu kendi etkinliğine karşı en önemli tehdit olarak algılamıştır. Çünkü güçlü bir Almanya, İngiltere için en büyük tehdit olacaktır. Fransa ile sürdürdüğü ortaklıkta, Fransa'nın da 1871 yenilgisinden itibaren Alman İmparatorluğu'na karşı olan düşmanlığı belirleyici nokta olmuştur. Yine aynı şekilde Rusya ile I. Dünya Savaşı öncesinde temin ettiği ittifak da, Balkanlar ve Doğu Avrupa'da Rusya'nın Panslavizm politikası ile Almanya'nın Pan-Cermen politikası karşıtlığı temeline oturmuştur.
Britanya, bir ada ülkesi olması nedeniyle, savunma stratejisini Hollanda ve Belçika'nın Almanya'ya karşı dirençli olması esasına dayandırmaktaydı. Alman İmparatorluğu'nun İngiltere için gerek ekonomik gerekse de siyasi tehdit hâline gelmesi, Britanya için tartışmasız bir savaş nedeniydi. Aynı zamanda sömürgelerin korunması, deniz yollarının kontrol altında tutulması, küresel şirketlerin hâkimiyeti ve en önemlisi de Orta Doğu Enerji Koridoru'na sahip olmak stratejileri, tamamen Alman İmparatorluğu çıkarlarıyla çatışmaktaydı.
Fransa Cumhuriyeti
1815 yılında yapılan Waterloo Muharebesi'nde Napolyon Bonapart yenildi ve Fransa'da krallık yönetimine geri dönüldü. Ancak bu kez kralın yetkilerine anayasal kısıtlamalar getirildi. 1830 yılında çıkan bir sivil ayaklanma olan Temmuz Devrimi'yle Bourbon Hanedanı tümüyle kaldırılarak anayasal krallığa dayanan Temmuz Monarşisi getirildi. Bu yönetim biçimi 1848 yılına dek sürdü. Bu arada kurulan İkinci Cumhuriyet oldukça kısa süreli oldu ve 1852 yılında III. Napolyon, İkinci İmparatorluğu kurunca yıkıldı. 1870 yılında başlayan Fransa-Prusya Savaşı'nda yenilen III. Napolyon, bunun üzerine tahttan indirildi ve bu yönetim rejimi de Üçüncü Cumhuriyet'in kurulmasıyla feshedildi.
Fransa Cumhuriyeti, 17. yüzyıldan başlayarak 1960'lara dek sömürgeci bir devlet kimliğiyle var oldu. 19. ve 20. yüzyıllarda dünyanın dört bir yanında edindiği sömürge toprakları, Fransa'yı İngiltere'den sonra ikinci büyük sömürge imparatorluğu hâline getirdi.
Fransa ve Almanya, 1871 yılından itibaren birbirlerini tehdit olarak görmüşlerdir. Fransa için, kaybettiği Alsas-Loren bölgesi hem ekonomik hem de askerî açıdan büyük öneme sahipti. Öte yandan Ren Nehri üzerindeki köprüler ve Belçika'nın güçlü savunmaya sahip olması, Fransa için diğer iki askerî strateji unsuruydu. Fransa için Alman İmparatorluğu, Merkezi Avrupa'da olduğu kadar, sömürgeleri için de büyük tehdit oluşturuyordu. Çünkü Fransız askerî-ekonomik-siyasi gücünün temeli sömürgeler üzerine kuruluydu.
Rus İmparatorluğu
Rus İmparatorluğu'nun başlangıcı 1721 yılındadır. 1866 yılında toprakları Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın belirli bölümlerini kapsamıştır. 19. yüzyılın başında dünyanın en büyük ülkesi olmuş ve toprakları kuzeyde Kuzey Buz Denizi'nden güneyde Karadeniz'e, doğuda Pasifik'ten batıda Baltık Denizi'ne kadar uzanmıştır.
19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında, imparatorluğun ekonomik yapısı geniş ölçüde köylü ve sayıca daha az ama etkili bir işçi sınıfına dayanmaktaydı. Sanayileşme yetersizdi ve üretim büyük ölçüde tarıma dayalıydı. Şehirleşme iki-üç şehir dışında son derece az ve nüfusun büyük çoğunluğu taşrada yaşamaktaydı. 1905 Devrimi ve ardından gelen 1917 Ekim Devrimi, Rusya'nın bu ekonomik ve siyasi yapısından kaynaklanmıştır.
Rusya, 19. yüzyılda temelde dört hedef doğrultusunda siyasetini yapmaktaydı:
- Batısında Panslavizm politikasıyla Balkanlar ve Doğu Avrupa'da hâkimiyet sağlamak. (Böylece Slav kökenli halkların kontrolünü eline geçirmiş olacaktı.)
- Güneyde Osmanlı İmparatorluğu (İstanbul ve Çanakkale boğazlarını ve Doğu Anadolu'yu ele geçirmek) ve İran petrol alanları üstünde hâkimiyetini sağlamak.
- 19. yüzyılda Orta Asya'nın büyük bölümünü ele geçirmekle elde edilen hâkimiyeti devam ettirmek.
- Doğuda Japonya-Rusya-İngiltere-ABD arasındaki güç dengesini kaybetmemek.
1904-1905 Japon-Rus Savaşı'nda büyük yenilgiye uğrayan Rusya, aynı tarihlerde İngiltere ile İngiliz-Rus Sömürge Antlaşması'nı imzalamak zorunda kalmıştır.
Batıda Alman İmparatorluğu'nun Pan-Cermenizm politikası, güneyde Osmanlı İmparatorluğu ile yüz yılı aşkın süren savaşlar, Pasifik Okyanusu'nda İngiltere'ye karşı ABD ile yardımlaşma gibi birçok stratejiler nedeniyle Rusya, İtilaf Devletleri safında yer almıştır.
Alman İmparatorluğu
18 Ocak 1871'de Prusya ve diğer küçük Alman devletlerinin birleşmesiyle kurulan Alman İmparatorluğu, tüm dağınık Alman devletçiklerini –Avusturya hariç– bir arada topladı. İmparatorluk 1884'ten itibaren ülke dışında sömürgeler kurmaya başladı. Alman İmparatorluğu 1914 yılına kadar, birliğini geç oluşturması nedeniyle geri kaldığı İngiltere-Fransa-Rusya ittifakıyla, ekonomik, siyasi ve askerî yönden başa baş noktasına geldi. Hatta sanayileşme ve iş gücü alanında İngiltere'den (1914 verilerine göre) daha ileri bir seviyeye ulaştı.
II. Wilhelm döneminde Almanya, diğer Avrupa güçleri gibi emperyal bir politika izlemiş ve zaman zaman sömürgeleri konusunda komşu devletlerle sürtüşmeye girmiştir. Bu, Almanya'nın dostluklarını zedelemiştir. Bu yüzden Almanya'ya karşı Fransa, Birleşik Krallık ve Rusya İmparatorluğu bir anlaşma imzalayarak kutup oluşturmuşlardır. Almanya ise sadece Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile ittifak kurabilmiştir. Almanya'nın emperyal politikası ülke dışına da taşmış ve imparatorluk, diğer Avrupa güçleri gibi Afrika'nın paylaşımına katılmıştır. 1884-85'teki Berlin Konferansı'nda bu kıta Avrupa güçlerine pay edilmiştir. Almanya'nın payına Alman Doğu Afrikası, Alman Kuzeybatı Afrikası, Togo ve Kamerun düşmüştür. Afrika'da büyük güçler arasında yaşanan bu mücadele, I. Dünya Savaşı'nın nedenlerinden biri olmuştur.
Almanya siyaset alanında ve denizlerde, o sırada Britanya'ya ait olan küresel konumu ele geçirmek ve böylece Britanya'yı otomatik olarak daha alt statüye indirgemek istiyordu. 1900'lerde, emperyalist çağın en yüksek noktasında, hem Almanya'nın "Alman ruhu dünyayı yenileyecektir!" deyişiyle yegâne küresel statü iddiası, hem de Avrupa merkezli bir dünyanın tartışmasız büyük güçleri olan Britanya ve Fransa'nın iddiası hâlâ etkiliydi.
Alman İmparatorluğu'nun kurulduğu 1871 ile I. Dünya Savaşı'nın çıktığı 1914 tarihleri arasında Avrupa tarihinin hiç değişmeyen öğesi, Almanya ile Fransa arasındaki düşmanlıktır. Fransa'nın 1871 Alman yenilgisi, bu düşmanlığın en önemli etkenidir. Aynı zamanda Alsas-Loren'in kaybedilmesi iki ülke için, hem ekonomik hem de askerî önemi, bu düşmanlıklarda etkili olmuştur. Çünkü iki ülke arasındaki en önemli savunma noktaları olan Alsas-Loren ve Ren Nehri Köprüleri'ne sahip olmak önemliydi.
Öte yandan, Hohenzollern Hanedanı yönetiminde ve mutlakiyetçi yapıdaki Alman İmparatorluğu, siyasi olarak cumhuriyetçi İngiltere ve Fransa'nın yönetim sistemi yönünden de rakibiydi. Bu rekabet, I. Dünya Savaşı'nı, bir nevi mutlakiyet ve cumhuriyet mücadelesi şekline de getirmiştir. Bu mücadelenin sonucu olarak, savaş sonrasında mağlubiyete uğrayan taraftaki bütün mutlakiyetler çökmüş, yerine yeni cumhuriyetler kurulmuştur.
Alman İmparatorluğu 1914 yılına gelinirken, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile olan ittifakı dışında, Avrupa'da güçlü bir müttefike sahip değildi. Belki de savaşın daha başındaki bu durum, savaşın sonucunu belirleyecek olan olaylarda Alman stratejisinin savaşın kaybı konusundaki en büyük eksikliğiydi. Çünkü Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun çok uzun ömürlü olamayacağı, 1910'larda neredeyse kesin gibi duruyordu. Bu konuda Adolf Hitler bile Kavgam adlı eserinde, "Eğer Reich, Schöenerer'in Habsburglar hakkındaki ikazlarına kulak vermiş olsa idi, Almanya'nın başına bütün dünyaya karşı savaşa girerek uğradığı felaket gelmeyecekti." demiştir.
Almanya'nın oluşturmak zorunda kaldığı diğer ittifakları da (Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan) savaşın sonucuna etki edebilecek ekonomik ve askerî düzeyde değildi. Almanya için güvenilmesi gereken temel güç, kendi öz gücüydü.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
Kutsal Roma İmparatorluğu'nun etkinliği azaldıkça Avusturya'nın arşidükleri bağımsız olarak hareket etmeye başladılar. 1804 yılında arşidükler kendilerini imparator ilan ettiler. 1866'da Prusya-Avusturya Savaşı yenilgisi ve Alman Konfederasyonu'nun dağılmasından sonra prestijini kaybeden Avusturya İmparatorluğu, 1867'de de Macaristan ile birleşerek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu kurdular. Avusturya ve Macaristan aslında iç işlerinde bağımsız olan iki ayrı ülkeydiler. Fakat dış işleri açısından tek bir Habsburg İmparatoru tarafından yönetilmekteydiler.
Emperyal bir devlet olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda, 11'in üzerinde etkili etnik grup mevcuttu. Bu etnik grupların büyük kısmı Almanlar, Slavlar ve Macarlardan oluşmaktaydı. Etkinlik sahasında (doğu bölgesinde yoğun Slav devletleri, batısında Germen toplumları) farklı etnik gruplar bulunmaktaydı. 1789 Fransız Devrimi ve beraberinde getirdiği süreç, emperyal devletlerin sonunu hazırlamaktaydı. Uyanan ve gittikçe kabaran milliyetçilik akımları, 19. yüzyılda en fazla Osmanlı İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gibi çok uluslu devletlere zarar verdi.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun karşısındaki en büyük tehdit, Rusya ve Rusya'nın Panslavizm politikasıydı. Rusya, Doğu Avrupa'ya ve Balkanlara doğru güç alanını genişletmek istiyordu. Bu amaçla gerek Osmanlı içindeki, gerekse de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu içindeki tüm etnik unsurlara -başta da Slavlar olmak üzere- açık (veya el altından) destek veriyordu. Bunun yanı sıra, batı kanadının güvenliğini sağlamak için, Almanya'yla yapılan ittifak ile sağlamlaştıran Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, diğer taraftaki Rusya etkinliğini yok etmek istiyordu.
Aslında, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun da durumu Osmanlı İmparatorluğu'ndan çok da farklı değildi. İki imparatorluk da kendi geleceklerini tamamen savaş sonunda alınacak bir galibiyete bağlamışlardı. Yani savaş, bir ölüm-kalım mücadelesiydi.
1882 yılında yapılan antlaşmayla kurulan Üçlü İttifak ile Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya arasında oluşturulan birliktelik (1902 yılında yenilenerek) I. Dünya Savaşı'na kadar sürmüştür. (İtalya, savaşın başında tarafsız kaldıktan sonra, İtilaf Devletleri safında savaşa girmiştir.)
İtalya Krallığı
19. yüzyılın ilk yıllarında İtalya, Napolyon Bonapart tarafından işgal edilerek Fransız etkisi altına girdi. Viyana Kongresi İtalya'nın, Fransız işgalinden önce yöneten hanedanlara geri verilmesini öngörüyordu. Böylece Papalık Devleti, Sardinya Krallığı, Toskana Grandüklüğü, Modena Düklüğü ve Lombardiya-Venedik Krallığı tekrar kuruldu. Ancak Carbonari adı verilen gizli dernekler, İtalya'nın birleşmesi için çalışmaya başladılar. Giuseppe Mazzini ve Giuseppe Garibaldi, birleşme hareketinin öncüleri arasında yer alıyorlardı. Ayrıca Sardinya Kralı II. Victor Emmanuel de bu birleşme hareketini destekleyenler arasındaydı.
1848'de Lombardiya, Avusturya'nın elinde bulunuyordu. İtalya'yı birleştirmek konusunda Fransa'nın desteğini almayı başaran İtalya, 1859 yılında Fransa ile birlikte Avusturya'yı mağlup etti ve 11 Kasım 1859'da Avusturya ile Piyemonte arasında Zürih'te barış antlaşması yapıldı. Buna göre Avusturya, Lombardiya'yı Piyemonte'ye verdi. Venedik dâhil olmak üzere diğer İtalyan devletleri arasında bir konfederasyon oluşturulması ve konfederasyonun fahri başkanının Papa, fiilî başkanının Piyemonte olması kabul edildi. Bir süre sonra Kuzey İtalya'daki küçük devletler de Piyemonte'ye katılma kararı aldılar. Böylece bütün Kuzey ve Orta İtalya, Piyemonte'ye katılmış oldu.
1870'te Roma, 1886'da da Venedik İtalya birliğine dâhil oldu. Bunların da katılımı sonucu İtalyan Millî Birliği tamamlanmış oldu ve İtalya Krallığı kuruldu. İtalya, Roma devrinden sonra ilk kez tek bir ülke hâline gelebilmişti. 20. yüzyılda Yeni İtalya Krallığı'nda Kuzey İtalya hızlı sanayileşerek gelişirken, Güney İtalya'da nüfus hızla yükseliyor ve milyonlarca insan daha iyi bir yaşam için yurt dışına göç etme yolları arıyordu.
19. yüzyılın son yirmi yılından başlayarak İtalya da diğer Avrupa ülkeleri gibi sömürgeleşme yoluna gitti. Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yaptığı Trablusgarp Savaşı'nı (1911-12) kazandı. Batı Türkiye'de On İki Ada, Afrika'da Libya, Etiyopya ve Somali gibi bazı ülkeleri de işgal ederek sömürgeleştirdi.
1882 yılında, Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Üçlü İttifak'ı oluşturan İtalya, I. Dünya Savaşı'nın başında tarafsız olmasına rağmen, 1915'te Londra Paktı ile İtilaf Devletleri arasına katıldı. İtalya'ya savaşa girmesi koşuluyla Trento, Trieste, Istria, Dalmaçya ve Osmanlı İmparatorluğu'nun bazı bölgeleri vadedildi. Savaş süresince 600.000 İtalyan askeri yaşamını yitirdi ve İtalya ekonomisi çöktü. Savaşın sonucunda İtalya'ya verilen sözlerden çoğu tutulmadı. Savaşın sonunda imzalanan Saint-Germain Antlaşması ile İtalya, galip tarafta olmasına karşın yalnızca Trento, Trieste ve Bolzano'yu alabildi. Bu sonuç İtalyan toplumu arasında büyük hoşnutsuzluklara yol açtı.
İtalya savaş öncesi dönemde mevcut sömürgelerini korumak isterken, aynı zamanda Orta Doğu, Balkanlar ve Afrika'daki gücünü de artırmak amacındaydı. Fransa ile eski düşmanlıkları ve yeni ortaya çıkan durum nedeniyle 1915'e kadar ortada bir siyaset takip ederken, bu tarihte İtilaf Devletleri safında savaşa katılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu, 1699 yılındaki Karlofça Antlaşması'ndan beri süregelen gerileme döneminin son ağır yenilgisini, 1912-1913 yıllarındaki Balkan Savaşları ile almıştı. Bu savaşlarda, imparatorluktan ayrılmış küçük devletlerle dahi başa çıkamaz durumda olduğu görülmüştür. Ülkenin genel durumu şöyledir:
Ekonomik durumu: Maliye iflas etmiş, yıllık enflasyon %300'lerde (Temmuz-Kasım 1914 aralığında %50), tamamen dışa bağımlı ve cari harcamaları dahi karşılayamayacak bir durumdadır.
İngiltere ve Fransa'nın olumsuz tutumlarına rağmen Almanya'nın aracılık etmesiyle Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek karşılığında tazminat ödemeye ikna edilmesinden sonra gelişmesi ivmelenen Alman-Osmanlı ilişkileri, Bağdat Demiryolu inşaatı ve imtiyazının 1909'da Almanya'ya verilmesiyle arttı. Hatta 1910'da Osmanlı bütçe açığını kapatmak için Alman ve Avusturya bankaları birleşerek, kurdukları bir konsorsiyum ile büyük çaplı bir kredi açtılar. Aynı yıl iki Alman zırhlısı da satın alınarak Barbaros ve Turgut adları ile Osmanlı donanmasına katıldılar. Almanya ile ticaret de diğer ülkelere göre çok ilerlemişti. 1888-1911 yılları arasında Almanya'nın Osmanlı'ya ihracatı 11 milyon marktan 112.8 milyona, Osmanlı'nın Almanya'ya ihracatı ise 3.5 milyon marktan 70 milyon marka yükselmişti.
Siyasi durumu: Balkanları ve Mısır'ı kaybetmiş, Orta Doğu'daki kalan toprakları için de endişeli bir görünümü vardır. Etnik gruplarındaki milliyetçilik ve ayrışma hareketleri nedeniyle, Anadolu'da dahi güvenlik sorunları en üst düzeydeydi. İmparatorluk, İngiliz ve Fransızların Orta Doğu konusundaki niyetlerini ve -sanılanın aksine- petrolün yeni dönemdeki önemini son derece iyi bilmekteydi. Öte yandan, Osmanlı, yüz yıldan fazla süredir aralıklarla savaştığı Rusya'nın da Boğazlar ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi üzerindeki hedeflerinin farkındaydı.
93 Harbi'nden itibaren İngiliz ve Fransızların Osmanlı politikaları aşama aşama olumsuz yönde değişmişti. Rusya tehdidine karşı denge unsuru olarak kullanılabilmiş her iki ülke de bir genel savaşa gidildiği dönemde birbirleriyle olduğu gibi Rusya ile de ikili anlaşmalar yapmışlar, hatta Üçlü İtilaf adıyla bir ittifak içine girmişlerdi. Bu da Osmanlı'nın Almanya ile daha da yakınlaşmasına neden olmaktaydı.
Askerî durumu: Balkan Savaşları sonucunda ordunun son derece zayıflamış yapısı ortaya çıkmasına rağmen, İttihat ve Terakki Hükûmeti iki yıldan kısa bir sürede bu yapıyı reforme ederek yeni bir ordu oluşturma başarısı göstermiştir. Hükûmet, ordu yapısı içerisindeki alaylı/okullu sistemini değiştirerek, okullu subayları faal birliklere, alaylı subayları da ya emekliye ya da geri görevlere sevk etmiştir. Öte yandan personel yapısında da çok başarılı bir değişim gösteren Osmanlı ordusu, aynı başarıyı -ekonomik nedenlerden dolayı- teknoloji ve silahlar yönünde yakalayamamıştır. Alman ekolünün hâkim olduğu Osmanlı ordusu, özellikle lojistik ve sevkiyat konusunda da gerekli düzeyde kabiliyete sahip değildi.
22 Ocak 1913'te Bâb-ı Âli Baskını ile iktidara gelen İttihat ve Terakki Hükûmeti, savaşın kaçınılmaz olduğunu fark ettiği andan itibaren, İngiltere ve Fransa ile uzlaşmak amacıyla çalışırken, Almanya ile de ilişkilerini aynı ölçüde sıkı tutmaya çalışmıştır. 26 Nisan 1913'te Almanya'nın Osmanlı büyükelçisi Hans Freiherr von Wangenheim'in hükûmetine gönderdiği raporunda, ordu ile ilişkilerin iyi tutulması yoluyla Osmanlı hükûmeti üzerinde etkili olunacağını bildirmiştir. Nitekim zaten eğitim amaçlı Alman askerî heyetleri bulunmakta olan Osmanlı Devleti'ne büyük çaplı bir askerî reform gerçekleştirmek üzere yardım edilmesi kararı alındı. Geniş bir askerî heyetin gönderilmesi kararlaştırıldı.
Alman korgeneral Otto Liman von Sanders de 14 Aralık 1913 tarihinde İstanbul'a geldi. Daha önce jandarma birliklerinin eğitim ve düzenlenmesi Fransız generali Baumann'a, donanma düzenlemesi ise İngiliz amirali Limpus'a verilmişken, bu kez kara kuvvetlerinde daha geniş çaplı bir yeniden düzenleme için çok sayıda Alman subay ve astsubayı intikal etmişti. Bu durum İngiltere ve Fransa nezdinde bir krize neden oldu. Krizin çözülmesi Otto Liman von Sanders'in orgeneral rütbesine yükseltilmesi, Osmanlı'nın ise mareşal unvanı vermesi ve böylece Sanders'in fiilî komutanlıktan alınmasıyla sonlandı. Bu durum görünüşte İngiliz diplomasisi kazanmış gibi görünürken, Sanders mareşal unvanıyla "Ordu Genel Müfettişi" yapılınca Almanya ve Osmanlı Devleti'nin amacına hizmet etmiş oldu.
Bu dönemde öylesine yoğun bir çift taraflı mücadele olmuştur ki, her iki tarafla da son dakikaya kadar görüşmeler devam etmiştir. İngiltere ile yapılan görüşmelerde Osmanlı Hükûmeti'nin ittifak için temel beklentisi olan savaş sonrası toprak bütünlüğünün garanti altına alınması isteği, İngiliz tarafından ancak savaş sonrası görüşülebileceği şeklinde yanıtlanmıştır. İngiltere ve Fransa ile ittifakı sağlayamayacağı kesin görünen İttihat ve Terakki Hükûmeti, 2 Ağustos 1914 günü Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması (Osmanlı-Alman Gizli Antlaşması) imzalayarak savaşa İttifak güçleri yanında girmeyi taahhüt etmiş ve silahlı kuvvetlerinin genel sevk ve idaresi için bir Alman askerî heyetini yetkili kılmayı uygun görmüştür. Anlaşma için 7 Temmuz günü görüşülmeye başlanmıştı ve maddelerindeki ifadelerden de anlaşılacağı üzere, Rusya'nın 31 Temmuz'da genel seferberlik ilan etmesi de, bunu savaş ilanı kabul edeceğini açıklamış olan Almanya'nın 1 Ağustos günü Rusya'ya savaş ilanı da gerçekleşmeden önce maddeler düzenlenmiş, ancak 2 Ağustos'ta maddelerde değişiklik yapılmadan imzalanmıştı.
Anlaşmadan haberdar olan İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun sipariş ettiği iki zırhlıyı Osmanlı İmparatorluğu'na teslim etmekten vazgeçer. Rauf Orbay ve ekibi Londra'dan eli boş döner. Kalabalık bir İngiliz donanmasının Çanakkale Boğazı'na kadar kovaladığı Goben ve Breslav adlı iki Alman zırhlısının Çanakkale Boğazı'ndan geçmesine izin verilir. İki gemi 11 Ağustos günü İstanbul'a gelir. İngiltere'nin, bu durumu yansızlığın ihlali olarak değerlendiren bir nota vermesi üzerine, Alman zırhlı gemileri Osmanlı donanmasınca 'satın alınır' ve gemi mürettebatı fes giydirilerek Osmanlı hizmetine alınır. Goeben donanması "Yavuz", Breslau donanması ise "Midilli" ismini almıştır (Yavuz ve Midilli Olayı).
26 Ekim 1914'te Osmanlı donanması bir keşif tatbikatı için hazırlanma emri aldı ve ertesi gün toplanma bölgelerine gitmek için Haydarpaşa'dan ayrıldı. 28 Ekim'de Osmanlı filosu 4 ayrı görev gücüne ayrılarak Rusya kıyılarında farklı hedeflere yöneldi. Alman koramiral Wilhelm Souchon, 29 Ekim 1914 günü sabah 06.30'da üç Osmanlı destroyerinin refakatinde bulunan Goeben gemisi ile Sivastopol'daki Rus kıyı bataryalarına ateş açtı. Hamidiye Kruvazörü 06.30'da Kefe'ye geldi ve yerel yetkilileri 2 saat içinde çatışmaların başlayacağı konusunda uyardı. Hamidiye 09.00'da bir saat süren bir ateşe başladı ve daha sonra da Yalta'ya giderek burada 7 Rus ticaret gemisini batırdı. 2 Osmanlı destroyeri 06.30'da Odessa'ya hücum etti ve 2 Rus gambotunu batırarak birkaç tahıl silosunu tahrip etti. Breslau Kruvazörü ve ona eşlik eden Osmanlı destroyeri Novorossiysk'e geldi, yerel yetkilileri uyararak 10.30'da kıyı bataryalarına ateş etti ve 60 mayın döşediler. Limandaki 7 gemi hasar gördü, biri battı.
30 Ekim 1914 tarihinde Rusya Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açmış; bundan birkaç saat sonra Enver Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya'ya savaş ilan ederek, savaşa İttifak Bloku'nun yanında girdiğini duyurmuştur. Bu duyurudan sonra İngiltere ve Fransa, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmiştir. (Ayrıca bakınız: Alman-Osmanlı ittifakı)
Bulgaristan
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemeye başlaması ve Rus İmparatorluğu'nun da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmişti. 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı, Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır.
Bulgaristan'ın Balkan Savaşları sonrası konumu, Yunanistan-Sırbistan-Karadağ-Romanya ile batıda Osmanlı İmparatorluğu arasında sıkışmasına yol açmıştı. Savaş öncesi dönemde diğer Balkan devletleri ile olan düşmanlığı, Bulgaristan için Almanya ile ittifaktan başka bir seçenek bırakmamıştır.
Savaşın çıkışı
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand, 28 Haziran 1914 günü Saraybosna'yı ziyaretinde bir Sırp Milliyetçisi olan Gavrilo Princip tarafından eşi Prenses Sophie ile birlikte suikaste uğradı. İki devleti bir arada tutan tek unsur olan Habsburg Hanedanı'nın tek veliahtı öldürülmüştü. Avusturya Hükûmeti'nin tepkisi çok sert oldu. Fakat Rusya'yı tek başına karşısına almaya çekinen Avusturya, öncelikle Almanya'ya danıştı. Almanya'nın verdiği üstü kapalı desteğin ardından, Avusturya Sırbistan'a 48 saat süreli ve bağımsız bir devletin kabul edemeyeceği ağır bir nota verdi. Sırbistan bu notaya -Rusya'nın desteğiyle-, kaçamak yanıtlar verdi. Bunun üzerine Avusturya 28 Temmuz 1914'te Belgrad'ı bombalamaya başlayarak, Sırbistan'a savaş ilan etti. Bunun üzerine Rusya 31 Temmuz'da genel seferberlik ilan etti. Daha önceden Rus Seferberliği'ni savaş ilanı kabul edeceğini açıklamış bulunan Almanya 1 Ağustos'ta Rusya'ya, 3 Ağustos'ta da Fransa'ya savaş ilan etti. Almanya, barış zamanında hazırlamış olduğu Schlieffen Planı'na uygun olarak, Fransa'yı hemen ezip, seferberliğini tamamlama çabası içinde bulunan Rusya'ya daha sonra dönmek istediğinden, Fransa'ya saldırıda ordusunu, en kolay yol olan, Flander Düzlükleri'nden geçirmek istedi ve bunun için Belçika'ya zararsız geçiş için başvurdu. Tarafsız bir ülke olan Belçika, İngiltere'ye danıştıktan sonra Almanya'nın önerisini reddedince, Almanya 4 Ağustos 1914 tarihinde Belçika'ya saldırdı. İngiltere de Almanya'ya savaş açtı. Böylece, 4 Ağustos 1914 tarihine gelindiğinde üç cephede savaş başlamıştı: Alman-Fransız Cephesi, Alman-Rus Cephesi ve Avusturya-Sırbistan Cephesi.
Cepheler
Savaş başında taraflar arasında, savaşın süresinin çok da uzun olmayacağı konusunda neredeyse bir fikir birlikteliği vardı. Almanya, Schlieffen Planı ile Fransa’yı altı hafta gibi kısa bir sürede devre dışı bırakacağını varsayıyordu. Bu planı 4 Ağustos 1914 tarihinde Belçika’ya saldırarak uygulamaya koysa da, Belçika’nın umulandan daha uzun süre dayanması sonucunda (plandan 12 günlük bir gecikmeyle Liège ele geçirilebildi), Almanya Schlieffen Planı’nın başarısızlığı ile karşı karşıya kaldı. 6-12 Eylül 1914 I. Marne Muharebesi, savaşın akıbeti hakkında taraflara bir fikir vermişti. Schlieffen Planı başarısız olduktan sonra Almanya’nın alternatif bir planı yoktu ve gecikmeler sonucunda Rusya seferberliğini tamamlamak üzereydi.
Almanya’nın hızlı bir harekâtı sonuca ulaştıramamasının ardından, I. Dünya Savaşı’nın yeni ve belirleyici bir özelliği olan ‘siper savaşı’ başlamış oldu.
I. Dünya Savaşı cepheleri 2 ana başlıkta toplanabilir.
Batı Cephesi
Batı Cephesi, Almanya'nın batısında kalan Avrupa topraklarında, esas olarak Belçika, Hollanda ve Fransa'yı yani Batı Avrupa'yı içine alan cephedir.
Doğu Cephesi
Doğu Cephesi, I. Dünya Savaşı'nda Orta Avrupa ve Doğu Avrupa'da, Almanya'nın, Avusturya-Macaristan'ın ve Bulgaristan'ın doğusunda, Rusya'nın ve Romanya'nın ise batısında kalan cephedir.
Osmanlı'nın cepheleri
Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nda savaştığı 8 tane cephe vardı. Bunlar birinci dereceden (Kendi topraklarında savaştığı) ve ikinci dereceden (Kendi toprakları dışında savaştığı) olmak üzere ikiye ayrılır.
Birinci Dereceden Cepheler:
İkinci Dereceden Cepheler:
Yıllarına göre yaşananlar
1914 yılı
Batı Cephesi'nde Schlieffen Planı’na göre altı haftada Fransa’yı işgal etmeyi öngören Almanya, Belçika’nın direnmesi sonucunda bu planda başarısız olmuştur. Almanya’nın ‘Yıldırım Harekatı’ ile engellenmiştir. Batı Cephesi’nde savaş, 1914 yılında siper savaşına dönmüştür.
Doğu Cephesi’nde savaş, 2 Ağustos 1914’te Avusturya’nın Sırbistan’a saldırısı ile başladı. Avusturya, Bosna yolu ile Belgrad’a doğru ilerledi. Avusturya’nın Belgrad’a kolayca gireceği sanılırken, Belgrad ancak üç ay sonra düştü. Ardından iki hafta sonra Sırplar, Belgrad’ı geri aldılar. Avusturya Orduları, Tuna'nın kuzeyine çekilmek zorunda kaldılar. Bu olay Avusturya’nın güçsüzlüğünü ortaya koyması bakımından önemlidir. Almanya, Batı Cephesi’nde Fransız direnişiyle karşılaştıktan sonra, doğuda da Avusturya’ya güvenemeyeceğini anlamıştır.
Rusya seferberliğini beklenenden kısa sürede tamamlayarak, 17 Ağustos 1914‘te Doğu Prusya’ya girdi. Rusya’nın ilerlemesi karşısında doğudaki Alman Orduları’nın başına Hindenburg ve Ludendorff getirildi. Alman Orduları, Rus Orduları karşısında geri çekilmeye başlayınca, Rus Orduları’nın komutanı Samsonov, Alman Orduları’nın bozgun hâlinde geri çekildiği düşüncesine kapıldı. Rus Orduları, haberleşmede şifre kullanmayı bıraktı ve hızla Almanya içlerine doğru ilerleyerek, ikmal merkezleriyle olan bağlantılarını zayıflattı. Gerçekte Alman Generalleri, Rus Orduları’nı bilinçli olarak Tannenberg Bölgesi’nde oluşturdukları pusuya doğru çekiyorlardı. Sonunda Rus Ordusu, çember altına alınarak Tannenberg Bölgesi’nde yenilgiye uğratıldı ve 120.000 Rus Askeri esir alındı. Almanya büyük bir zafer kazanmıştı. Rusya vurucu gücünü yitirmişti.
Bundan sonra Batı Cephesi’nde Rusya'nın yükünü hafifletmek isteyen İngiltere ve Fransa, Rusya’ya acil silah yardımı yapmak amacıyla 1915 yılındaki Çanakkale Savaşı’na yol açacak planlarını oluşturmaya başlamışlardır.
Diğer taraftan Avusturya, Galiçya Muharebesi’nde Rusya’ya karşı bir üstünlük elde edemedi. Bu cephede uzun ve kanlı savaşlar sonucunda taraflar birbirine karşı bir avantaj elde edememiştir.
1915 yılı
1915 yılında Batı Cephesi, İsviçre sınırından Manş Denizi’ne kadar uzanan ve yıl boyunca taraflara somut hiçbir şey kazandırmayan; uzun ve son derece kanlı muharebelerden oluşmaktaydı. Siper savaşının kanlı ve sonuç almaktan uzak niteliği yüzünden bu dönemde (zehirli gazların da yoğun kullanımıyla) binlerce kişi ölmüştür. 1915 Sonbaharı’na kadar geçen sürede Batı Cephesi kayıpları şöyledir: İngiltere 60.000, Fransa 190.000, Almanya 210.000 kişi.
Diğer yönden, Almanya 1915 yılı içerisinde İngiltere’yi (bu savaşta ilk kez kullanılan) zeplinler ile havadan bombalamaya başladı. Bu bombardımanlar 1916 yılına kadar sürdü. Ağır ve kolay hedef olan zeplinler önemli zayiata yol açamadı (İngiltere’de 11.000 kişi bu saldırılarda ölmüştür) ve 1916’da Almanya Zeplin Bombardımanı’nı kesti. Fakat, İngiltere kamuoyu üzerinde bu bombardımanların etkisi büyük oldu. Bir ada ülkesi olan İngiltere’de ilk kez bir saldırıyla karşılaşan halkta Almanya’ya karşı büyük bir nefret uyandı. Günlük yaşam, savaş algısıyla bozuldu.
Savaşın getirdiği bir diğer teknolojik yenilik de Almanlar’ın kullandığı U-Boat(Unterseeboot)’tur. Almanlar denizaltı kullanımıyla, savaş gemilerinin yanında ticaret gemilerini de batırarak, lojistik yönünden başta İngiltere olmak üzere tüm rakip devletlere ciddi zararlar vermiştirler.
1915’in kış aylarında Rusya’ya karşı yapılan Almanya-Avusturya ortak harekâtı başarılı oldu. Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Birlikleri iki hafta içerisinde Rusya içinde 120 km ilerlediler. Rusya’nın talebiyle Osmanlı İmparatorluğu üzerinden yeni bir cephenin açılması bu dönemde kararlaştırıldı. Bu cephe Çanakkale Cephesi olacaktı.
1916 yılı
1916 yılı da savaşın taraflarına hemen hemen hiçbir avantaj kazandırmamıştır. Bu yılın Batı Cephesi’ndeki en önemli savaşları, Verdun Bölgesi’nde olmuştur. Bu savaşlar, aynı zamanda I. Dünya Savaşı’nın da en kanlı savaşlarıdır. İngiltere tarafından, denizden sıkı bir ablukayla kuşatılmış olan Almanya -zaten sınırlı sayıdaki sömürgelerinden lojistik sağlayamıyordu-, savaşın uzamasının en büyük zararı kendisine vereceğini biliyordu. Schlieffen Planı’nda arkasından dolaşmayı tasarladığı Verdun’u düşürüp Paris’e girmek ve hiç olmazsa Batı Cephesi’nde savaşı bitirmek istiyordu. Başlangıçta başarılar kazanan Almanya, sonradan Fransız komutan Mareşal Petain’in uyguladığı cephe gerisi stratejisi-Fransa’nın diğer bölgeleri ile Verdun arasındaki ulaşım olanaklarının artırılması ve lojistik sağlamada kolaylık-ile birlikte sonuca gidememiştir.
Verdun Savaşları, Şubat-Haziran 1916 arasında sürmüş ve çok sayıda kayba neden olmuştur (Fransa 350.000, Almanya 300.000). Buna karşın, her iki taraf da bir sonuca ulaşamamıştır. Daha sonra İngiltere, Somme Bölgesi’nden bir karşı saldırıya geçmişse de bunda başarılı olamamıştır. İngilizlerin, bu saldırının ilk gününde 60.000 olmak üzere toplam kaybı 420.000 kişi olmuştur.
1916’da, Batı Cephesi’nde ölü sayısı 1.263.000’e ulaşmıştır. Ayrıca ilk kez bu cephede savaş tarihinde tank kullanılmıştır.
1915’in sonlarında İtalya savaşa dâhil oldu. Yine aynı dönemde Bulgaristan da savaşa katıldı. Bu iki katılım ile savaş güçleri her iki taraf için de dengelendi. 1916’da Romanya, Almanya ve müttefiklerine savaş açtı. Doğu Cephesi’nde açılan bu yeni rota, Alman ve Avusturya ordularının dört ay gibi kısa bir sürede -1916’nın aralık ayında- Bükreş’e girmesiyle son buldu.
Bunun dışında, Doğu Cephesi’nde de Batı Cephesi’nde olduğu gibi, 1916 yılında yapılan savaşlar iki tarafa da bir üstünlük sağlamadı.
1917 ve 1918 yılları
Denizaltı savaşları
Askerî açıdan değerlendirildiğinde İttifak Devletleri, 1917’ye kadar olan dönemde başarılı görünmektedir. Fakat, savaş uzadıkça Almanya için sıkıntılar had safhaya çıkmaya başlıyordu. Sömürgelerinin lojistik desteğine rahatlıkla ulaşan İngiltere ve Fransa, denizden abluka altına aldığı Almanya’ya aynı şansı tanımıyordu. Almanya bu ablukayı denizaltıları ile kırmaya çalışıyordu. Bu amaçla deniz savaşlarına ağırlık vermişti.
ABD'nin savaşa girmesi
Almanya’nın denizaltı savaşına yönelmesi, ABD’nin dış ticaretine çok olumsuz etki yapmıştı. Aynı zamanda, Almanya’nın kurmaya çalıştığı Alman-Meksika İttifakı’da ABD’de büyük bir tepkiye yol açmıştı (Almanya ABD’nin savaşa girmesi durumunda Meksika’nın ABD’ye saldırmasını istiyordu).
Bu iki nedenin ABD’de kamuoyu oluşturmasıyla, Amerikan Kongresi 6 Nisan 1917’de Almanya’ya savaş ilan etti.
ABD’nin savaşa girmesi, aynı zamanda dönemin en büyük ekonomik imkânlarına sahip olan bir devletin savaşa girmesi demekti. Bu da savaşın kaderine çok önemli etkilerde bulunmuştur.
Rus İç Savaşları
1917 Şubat Devrimi
1905 Devrimleri ile son dönemecine giren İmparatorluk Rusyası, Tannenberg Savaşı’nda kaybettiği gücünü -Çanakkale Savaşları sonucunda da yardım alamayarak- savaşın sonuna kadar toparlayamadı. Bunun üzerine Menşevikler ve Beyaz Ordu ülkede Şubat Devrimi'ni yaptılar. Menşeviklerin iktidara gelişi, Rusya'nın tüm saldırılarını durdurmasına neden oldu.
1917 Ekim Devrimi
Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Bolşevik kanadı (1918 yılında adı Sovyetler Birliği Komünist Partisi olarak değiştirildi) öncülüğünde işçiler, köylüler ve askerler 1917 yılının Kasım ayında Ekim Devrimi'ni yaptılar. Bunun sonucunda, Rusya Brest Litovsk Barış Antlaşması'yla tamamen savaştan çekildi. Böylece Doğu Cephesi kapanmış oldu. Fakat, Almanya için bu olay savaşın kazanılmasına yol açmamıştır. Ama Osmanlı için, bu olay eski doğu sınırlarına geri dönüş anlamına geliyordu.
Savaşın sonuçlanması
1918 yılı Almanya için sonun başlangıcı olmuştur. Sınırlı kaynakları ile abluka altında, hammadde ve gıda sıkıntısı had safhaya ulaşan Alman İmparatorluğu'nda, Rusya'dan Ekim Devrimi sonucunda hızla yayılan Bolşevik hareketleri ile grevler ve ayaklanmalar başlamıştı. Bu grevleri önlemeye çalışan hükûmet, çok kritik bir hata yaparak, grevcileri -ceza olarak- savaş alanlarına sürdü. Grevciler, bu sefer de Alman ordusu içerisinde isyanlara ve itaatsizliklere yol açtılar. 1918'de savaş tamamen İttifak Devletleri'nin aleyhine dönmüştü. Rusya'nın savaştan çekilmesiyle, Doğu Cephesi'ndeki gücünü Batı Cephesi'ne kaydıran Almanya, mart ayında General Ludendorff komutasında büyük bir saldırı başlattı. Bu saldırı sonucunda Almanya kısmen başarılı olup cepheyi yarmayı başarsa da, Alman ordusu içerisindeki isyancılar ve karşı tarafta da Amerikan tanklarının cepheye sokulması ile daha fazla ilerleyemedi. İtilaf Devletleri, Alman ordusunu geriye doğru püskürtmeye başladı. Bu saatten sonra, artık İttifak Devletleri için yapılacak pek bir şey kalmamıştı.
İtilaf Devletleri'yle tek tek İttifak Devletleri arasında yapılan mütarekelerle çatışmalar resmî olarak sonlandırılmıştır. Bu mütarekeler, Bulgaristan ile 29 Eylül 1918 tarihinde Selanik Ateşkes Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile 3 Kasım 1918 tarihinde Villa Giusti Ateşkesi ve Almanya ile 11 Kasım 1918 günü Rethondes Antlaşması'dır.
Kullanılan teknoloji
I. Dünya Savaşı, kendinden önceki savaşlardan çok farklı özellikler gösterir. Bu, modern çağlardaki en ağır ve en acımasız insan buluşu olan ‘Topyekün Savaş’tır. 20. yüzyıldan önceki savaşlar belirli cephelerde sürerdi. Savaşa katılan ülkelerin halkları direkt olarak savaşın etkilerine maruz kalmazlardı. Daha çok gıda ve ihtiyaç maddeleri sıkıntısı halklar üzerinde etkili olurdu. Fakat I. Dünya Savaşı bu durumu değiştirdi. Cephe gerisi saldırıları, sabotajlar vb. savaş taktikleriyle, savaşan devletlerin sosyal hayatlarını düzenli bir şekilde sürdürmeleri imkânsız hâle geldi.
Kara teknolojisi
I. Dünya Savaşı’nın getirdiği bir savaş tarzı siper savaşıdır. Tahkim edilmiş, ağır silahlarla donatılmış siperlerde, iki tarafın çok ağır insan kayıplarına yol açacak çatışmalar yaşanmıştır. Ayrıca, Almanya Ypres Çatışmalarında klor gazı kullanarak tarihteki ilk kimyasal saldırıyı gerçekleştirmiştir. Başlangıçta itilaf devletlerini korkutsa da, gaz maskesi kullanımı ile zehirli gaz saldırıları etkilerini yitirmiştir. Korumaya karşın kimyasal silahların kullanımı, halkların gözünü korkutmuştur.
Siper savaşlarında kullanılan silahlar büyük gelişmeler gösterdi. Mitralyözler ve yarı otomatik tüfekler kullanıldı. Piyade tüfeklerin atış hızı artırıldı. Siper aralarında süngü çarpışmaları görülüyordu. Gemilere karşı kullanılan sabit ve hareketli toplar güçlendirildi. 15 km uzağa ateş edebilen sabit toplar kullanıldı.
İlk olarak İngilizler tarafından Batı cephesinde tanklar ve zırhlı araçlar kullanılmıştır. Tanklara karşı da tanksavarlar geliştirilmiştir.
Ayrıca haberleşme de gelişmiştir. Güçlü sistemler geliştirilip, karşı taraftan istihbarat alma; ve karşı tarafın fark edemeyeceği şekilde haberleşme sistemleri kuruldu.
Deniz teknolojisi
Denizde ise menzili 15 km'ye varan savaş gemileri ve denizaltılar kullanılmıştır. İlk denizaltı olarak bilinen Alman U-Botları, ABD'nin İngiltere'ye insani ve askerî yardım ulaştırmasını engelleyerek İtilaf Devletleri'ne ciddi kayıplar verdirtmişlerdir. Denizaltıların kullanımı, sonarın geliştirilmesine neden olmuştur.
Kruvazör, destroyer gibi gemilerle sahil kısımları ve daha iç kısımlar denizden bombardımana tutulmuştur. Bu durum çıkarmaya karşı koymaya çalışan orduları çok zor durumda bırakmıştır.
Hava teknolojisi
Havada ise uçaktan yararlanılmaya devam edilmiştir. I. Dünya Savaşı'nda hava gücü, daha çok istihbarat elde etme ve düşmanın istihbarat almasını engelleme görevlerinde kullanılmıştır. Almanlar ise, yine tarihte bir ilk olarak zeplinleri İngiltere’yi bombalama amaçlı kullanmışlardır. Fakat zeplinlerin ağır ve korumasız olması nedeniyle 1916 yılında faaliyetlerine son vermişlerdir. Bunların yanında, düşmanın yük trenlerini bombalama, donanmaları bombalama gibi amaçlarda da kullanıldı. Bir yandan da uçaklara karşı olarak uçaksavar silahlar geliştirilmiştir.
Etkileri
Tüm ülkelerden 65.038.810 askerin katıldığı savaş, arkasında resmî rakamlara göre toplam 8.556.315 ölü, 21.219.452 yaralı ve 7.750.945 kayıp veya esir bırakmıştır. I. Dünya Savaşı ülkeler arasındaki sorunları çözümlememiş, ağır yaptırımlar içeren antlaşmaların sonucu olarak savaş sonrası gelişen aşırı milliyetçilik, yeni oluşan faşizm ve nasyonal sosyalizm gibi ideolojiler II. Dünya Savaşı'na zemin hazırlamıştır.
İlgili filmler
- (I. Dünya Savaşı filmleri ve TV programları listesi)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ "Ülkelerin I. Dünya Savaşı'na Giriş Tarihleri". 1 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Ağustos 2009.
- ^ a b Tucker & Roberts 2005, s. 273
- ^ "I. Dünya Savaşı". encyclopedia.ushmm.org. 14 Haziran 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Aralık 2022.
- ^ http://www.euro-dmc.com, Euro-DMC, Dijital Marka Çözümleri. "Harb-i Umumi-Osmanlıca Türkçe Sözlük Lügat لغت". EURODMC. 15 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Aralık 2022.
- ^ "Were they always called World War I and World War II?" [Her zaman I. ve II. Dünya Savaşı olarak mı adlandırıldılar?]. Ask History. 1 Ekim 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ekim 2013.
- ^ Willmott 2003, ss. 10-11
- ^ Willmott 2003, s. 15
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;haberturk.com
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Keegan 1988, s. 8
- ^ Bade & Brown 2003, ss. 167-168
- ^ Willmott 2003, s. 307
- ^ Taylor 1998, ss. 80-93
- ^ Djokić 2003, s. 24
- ^ Evans 2004, s. 12
- ^ Martel 2003, s. xii ff
- ^ Keegan 1988, s. 7
- ^ Keegan 1988, s. 11
- ^ a b c d e f g h i j k l m Oral Sander, Siyasi Tarih, Haziran 1998
- ^ a b c d e f g h i j Eric Hobsbawm, Kısa 20. yüzyıl, Eylül 2006
- ^ a b c d e f g h William McNeill, Dünya Tarihi, Haziran 1994
- ^ Oral Sander,Siyasi Tarih,Haziran 1998,sayfa 235
- ^ Alman İmparatorluğu'nun tüm sömürgeleri www.worldstatesmen.org
- ^ a b Eric J.Hobsbawm, Kısa 20. YY., sayfa 37
- ^ Alman İmparatorluğu dış politikası www.britannica.com
- ^ ^ Khapoya op. cit. p. 115f
- ^ Eric J.Hobsbawm, Kısa 20. YY., sayfa 38
- ^ Oral Sander, Siyasi Tarih, Haziran 1998, sayfa 221
- ^ Oral Sander, Siyasi Tarih, Haziran 1998, sayfa 209-212
- ^ Adolf Hitler, Kavgam, 2005, sayfa 77
- ^ a b c Adolf Hitler, Kavgam, Şubat 2005
- ^ Dipnot metnini buraya girin
- ^ Eric J.Hobsbawm, Kısa 20. YY.
- ^ ^ (Bosworth (2005), pp. 49.)
- ^ tarihvemedeniyet.org/2009/08/osmanli-turkiyesinde-enflasyon/
- ^ Mütercimler, Erol (Nisan 2005). Komplo Teorileri. Alfa Yayınları. s. 108.
- ^ Mütercimler, 2005, ss. 105-107.
- ^ Mütercimler, 2005, ss. 106-107.
- ^ a b Birinci Cihan Harbi 1-4 []
- ^ a b Cemal Paşa Hatıralar-İşbankası Yayınları-Mayıs 2001,sayfa 93
- ^ Anlaşmanın tam metni için İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, c. 4, sf. 411-412.
- ^ Mütercimler, 2005, s. 110.
- ^ Talat Paşa'nın Anıları, İş Bankası Yayınları, Temmuz 2006
- ^ Oral Sander, Siyasi Tarih, Haziran 1998, sayfa 316
- ^ a b c d e f g h i Oral Sander, Siyasi Tarih, Haziran 1998, sayfa 318-322
- ^ a b c d e f g h i j k William McNeill, Dünya Tarihi, 1994
- ^ a b c d e f g h i j k Fahir Armaoğlu, Yirminci Yüzyıl Siyasi Tarihi, 2005
- ^ Oral Sander,Siyasi Tarih,Haziran 1998,sayfa 318
- ^ Eric Hobsbawm, Kısa 20. YY, Eylül 2006, sayfa 31
- ^ Oral Sander, Siyasi Tarih, Haziran 1998, sayfa 335-337
- ^ Oral Sander, Siyasi Tarih, Haziran 1998, s. 348
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Mart 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Ocak 2020.
- ^ NTV Tarih dergisi - Şubat 2009, Sayı 1, Sayfa 21
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
I Dunya Savasi 28 Temmuz 1914 tarihinde baslayip 11 Kasim 1918 tarihinde sona eren Avrupa merkezli kuresel bir savastir II Dunya Savasi na 1939 1945 kadar Dunya Savasi veya Buyuk Savas kaynak belirtilmeli olarak adlandirilmistir Savasin taraflarindan biri olan Osmanli Imparatorlugu nda Genel Savas anlaminda Harb i Umumi Osmanlica حرب عمومی halk arasinda ise Seferberlik olarak adlandirilmistir 1917 de Amerika Birlesik Devletleri nin savasa katilmasina kadar bu savas ABD basininda Avrupa Savasi olarak anilmistir Savasan taraflar cogunlukla Avrupa Kafkasya Amerika Orta Dogu ve Afrika ile Asya nin bazi bolgelerinde catistilar I Dunya SavasiUstten saat yonunde Bati Cephesi nde siperler siperleri gecen Ingiliz Mark IV tanklari Canakkale Deniz Harekatlari nda Ingiliz Kraliyet Donanma gemisi HMS Irresistible mayina carpmis batarken gaz maskeleriyle bir Vickers makineli tufek ekibi ve Alman Albatros D III ucaklari Tarih28 Temmuz 1914 11 Kasim 1918 4 yil 3 ay 2 hafta BolgeAvrupa Afrika Orta Dogu Asya Pasifik Atlantik Akdeniz ve KafkasyaSebep Sanayi Devrimi sonrasi ortaya cikan somurgecilik rekabeti Fransiz Ihtilali nden 1789 sonra cikan milliyetcilik akimi etkisi Devletler arasi silahlanma yarisi Avrupali devletlerin toprak anlasmazliklari Avrupa da guc dengelerinin bozulmasi Avusturya Macaristan arsiduku Franz Ferdinand in Saraybosna da oldurulmesi SonucItilaf Devletleri nin zaferi Rus Alman Avusturya Macaristan ve Osmanli imparatorluklari yikildi Avrupa ve Orta Dogu da yeni devletler kuruldu Alman somurgeleri ve Orta Dogu Itilaf Devletleri nin kontrolune gecti Avrupa Asya ve Afrika da ulke sinirlari degisti Milletler Cemiyeti kuruldu Rus Ic Savasi Turk Kurtulus Savasi ve II Dunya Savasi gibi savaslara neden oldu Somurgeciligin yerine manda ve himaye duzeni getirildi TaraflarItilaf Devletleri Fransa ve yaninda katilan Fransiz somurge gucleri Birlesik Krallik Avustralya Guney Afrika Hindistan Britanya Denizasiri Topraklari Kanada Newfoundland Yeni Zelanda Rusya 1914 1917 ABD 1917 1918 Italya 1915 1918 Japonya Sirbistan Belcika ve yaninda katilan Belcika somurge gucleri Karadag Luksemburg Necid ve Ahsa Emirligi Asir Emirligi Portekiz Romanya Hicaz Kralligi Yunanistan Liberya San Marino Cin Cumhuriyeti Kuba Panama Brezilya Bolivya Siyam Kosta Rika Peru Uruguay Ekvador Guatemala Nikaragua Haiti Honduras Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti Cekoslovakya Andorra Jamaika Dominik CumhuriyetiIttifak Devletleri Alman Imparatorlugu Belarus Kurland ve Semigallia Kirim Bolgesel Hukumeti Don Cumhuriyeti Finlandiya Gurcistan Kuban Halk Cumhuriyeti Litvanya Kuzey Kafkasya Polonya Ukrayna Birlesik Baltik Duklugu Avusturya Macaristan Imparatorlugu Osmanli Imparatorlugu Azerbaycan 1918 Cebel Sammar Emirligi Bulgaristan Kralligi 1915 1918 Guney Afrika Cumhuriyeti 1914 1915 Somali Dervis hareketi 1915 1916 Senusiler 1915 1918 Darfur SultanligiKomutanlar ve liderlerRaymond Poincare Georges Clemenceau Herbert Henry Asquith David Lloyd George II Nikolay III Vittorio Emanuele Vittorio Orlando Woodrow Wilson I Ferdinand Taiso I Petar ve digerleri II Wilhelm Franz Joseph I Karl V Mehmed VI Mehmed Uc Pasalar I Ferdinand ve digerleri GuclerItilaf Devletleri 8 660 000 8 841 541 12 000 000 5 615 140 4 743 826 1 234 000 800 000 707 343 380 000 250 000 100 000 50 000 80 Toplam 42 959 930Ittifak Devletleri 13 250 000 7 800 000 3 000 000 1 200 000 Toplam 25 248 321KayiplarOlen asker 5 525 000 Yarali asker 12 831 500 Kayip asker 4 121 000 Toplam 22 477 500Olen asker 4 386 000 Yarali asker 8 388 000 Kayip asker 3 629 000 Toplam 16 403 000 O zamanin buyuk gucleri Itilaf ve Ittifak adlariyla iki tarafa ayrilarak savasta yer almislardir Itilaf Devletleri Birlesik Krallik Fransa Cumhuriyeti ve Rus Imparatorlugu arasindaki Uclu Itilaf merkezlidir Ittifak Devletleri Alman Imparatorlugu Avusturya Macaristan Imparatorlugu ve Italya Kralligi arasindaki Uclu Ittifak merkezlidir fakat Avusturya Macaristan anlasmaya karsi saldiriya gectigi icin Italya savasa girmemistir Bu ittifaklar yeniden yapilanmis Italya 1915 yilinda Itilaf Devletleri nin tarafina gecmistir ve yeni devletlerin savasa girmesiyle genislemistir Nihayetinde 60 milyon Avrupali dahil olmak uzere 70 milyon askeri personel tarihin en buyuk savaslarindan biri olan bu savas icin seferber edilmistir Yeni teknolojiler sayesinde silahlarin olduruculugunde gorulen muazzam ilerlemeye karsilik savunma ve hareketlilikte ayni miktarda gelisme olmamasi sonucu savasa katilan yaklasik 9 milyon kisi hayatini kaybetmistir Boylece bu savas dunya tarihindeki en cok zayiat verilen 5 savas olmus ve savasa katilan devletlerde bircok politik degisiklige ve devrimlere yol acmistir Savasin bir diger nedeni de Avrupali buyuk gucler olan Alman Imparatorlugu Avusturya Macaristan Imparatorlugu Osmanli Imparatorlugu Rus Imparatorlugu Birlesik Krallik Italya Kralligi ve Fransa Cumhuriyeti nin uzun zamandir suregelen emperyalist dis politikalaridir Avusturya Macaristan tahtinin veliahti Arsiduk Franz Ferdinand in 28 Haziran 1914 te Gavrilo Princip adinda bir Sirp milliyetcisi tarafindan devletin baskenti Saraybosna da oldurulmesi savasi tetikleyen olay olmustur Olaydan sonra Avusturya Macaristan Imparatorlugu Sirbistan Kralligi na bir ultimatom gondermistir Nihayetinde on yillardir yapilanmakta olan ittifaklar sisteminin islemesiyle birkac hafta icerisinde Avrupa nin ana gucleri kendilerini savasta bulmuslar ve koloniler yoluyla savas butun dunyaya yayilmistir Catismalar 28 Temmuz da Avusturya Macaristan in Sirbistan i isgal etmesi ile baslamis ve bunu Almanya nin Belcika Luksemburg ve Fransa yi isgali ile Rusya nin Almanya ya saldirmasi takip etmistir Almanlarin Paris e yuruyusu durma noktasina gelince Bati cephesindeki catismalar duragan bir siper savasina donusmustur ve bu durum 1917 ye kadar pek degismemistir Dogu cephesinde ise Rus ordusu Avusturya Macaristan kuvvetleriyle basarili bir sekilde savasmis fakat Dogu Prusya Polonya ve Alman ordusu tarafindan geri puskurtulmustur Osmanli Imparatorlugu nun 1914 te Italya ve Bulgaristan in 1915 te ve Romanya nin 1916 da savasa girmesiyle ilave cepheler acilmistir Carlik rejimiyle yonetilen Rusya 1917 de Bolsevik Devrimi ile yikilinca savastan cekilmistir 1918 de Bati Cephesi boyunca bir Alman taarruzundan sonra muttefikler ardi ardina yaptiklari saldirilarla Almanlari geri puskurtmus ve ABD kuvvetleri siperlere girmeye baslamistir Bu noktada basi kendi icindeki devrimcilerle dertte olan Almanya daha sonra Ateskes Gunu olarak tarihe gececek olan 11 Kasim 1918 de mutarekeyi kabul etmistir Savas boylece Itilaf Devletleri nin zaferiyle sona ermistir Savasin taraflari tum insan gucu ve ekonomik kaynaklarini bir topyekun savas icin seferber etmeye calistiklarindan sivillerin durumu da cepheler kadar calkantili olmustur Savasin sona ermesiyle buyuk emperyalist guclerden dordu olan Almanya Rusya Avusturya Macaristan ve Osmanli Imparatorluklari tarihe karismistir Bunlardan Alman ve Rus Imparatorluklarinin halefleri cok buyuk toprak kaybi yasamis Avusturya Macaristan ile Osmanli Imparatorluklari ise tamamen parcalanmislardir Avrupa haritasi daha kucuk parcalardan olusacak sekilde yeniden cizilmistir Daha sonra bu tarz catismalarin yasanmasini onlemesi umidiyle 10 Ocak 1920 de Milletler Cemiyeti kurulmustur Avrupa da bu savas sonucunda imparatorluklarin yikilmasiyla milliyetciligin yeniden canlanmasi Almanya nin yenilgisinin yan etkileri ve Versay Antlasmasi nin yarattigi problemler II Dunya Savasi nin cikmasina katkida bulunan etkenler olarak kabul edilir Savasin nedenleriSiyasi nedenler Avrupa da 16 yuzyilda yasanan Katolik Protestan ayrismasiyla birlikte Kutsal Roma Cermen Imparatorlugu na bagli prenslikler farkli taraflarda savasmislar tarihte Otuz Yil Savaslari 1618 1648 olarak bilinen bu savas da Vestfalya Antlasmasi yla sona ermistir Savas sonucunda bugun bile Avrupa Birligi nin kokenini olusturan Kutsal Roma Imparatorlugu dagilmistir Savasin sonunda Fransa nin guclenmesi tam aksine Roma Cermen Imparatorlugu nun ve Habsburg Hanedani nin zayiflamasi soz konusudur Bu sonuc Almanya icin 19 yuzyila kadar surecek bir zayiflik donemine ve yine bu tarihlere kadar birligini kuramamasina neden olmustur Sanayi Devrimi ve somurgecilik hareketlerinde de bu olay etkisini gostermis ve Ingiltere ile Fransa somurgecilik alaninda hizla guclenirken Almanya nin bu alanda geri kalmasina neden olmustur 1815 te yapilan Viyana Kongresi ile Avrupa ya ve genis anlamda dunyaya yeni bir statu getirilmis ve buna gore gucler dengesi kurulmustur Kirim Savasi nda 1853 56 bu dengelerin Rusya lehine degismesine engel olmak icin Hacli Seferleri nden sonraki en onemli ittifakla Avrupa devletleri Osmanli Imparatorlugu ile birlikte Ruslara karsi savasmistir Yenilgiye ugrayan Ruslar etkisi 1917 Bolsevik Devrimi ne kadar surecek siyasi ve ekonomik dalgalanmalar yasamistir Yine bu savasin sonunda Italya Birligi ne gidecek yollar da acilmistir Sedan Muharebesi 1870 ile Almanya ve Italya nin birliklerini kurmalari ve buyuk devletler olarak devletler arasi iliskilerde yer almak icin girisimlerde bulunmalari Viyana Kongresi statukosunu ve gucler dengesini buyuk olcude degistirmisti Bundan sonrasi ise yeniden bir dengenin kurulmasi girisimlerine Avrupa da yeni bloklarin ortaya cikmasina ve bunlarin birbirleriyle catismasina yol acmistir Bloklar arasindaki gerginlik de karsilikli silahlanmaya neden olmus ve silahli baris donemi ortaya cikmistir Bu donemde bloklar ve devletler arasi iliskilerde cok yonlu gelisen catismalar gerginligi daha da artirmis ve devletleri bir savasin esigine getirmistir Alman Imparatorlugu donanmasi icin insa edilen ve dort Nassau sinifi zirhlidan biri olan SMS Rheinland gemisi 1910 da hizmete girdi Bu genel cerceve icerisinde I Dunya Savasi nin nedenleri cesitli ekonomik siyasi ve askeri gelismelere dayanmaktadir Bunlara buyuk devletlerin cikar hesaplarini da eklemek gerekir Ozelikle Prusya nin Avusturya yi yenip Alman birligini sagladiktan sonra yeni ortaya cikan Alman Imparatorlugu nun elinde onemli somurgeleri olmamasina ragmen donemin super gucu Britanya Imparatorlugu na karsi koyabilecek hatta onu gecebilecek bir sanayi insan gucu ve teknoloji haline gelmesi ve bunun basta Ingiltere ve Fransa tarafindan engellenmek istemesi baslica cekisme kaynagidir Ekonomik nedenler Sanayi Devrimi ve somurgecilik sonucunda ekonomik pozisyonlarini guclendiren Ingiltere ve Fransa karsi taraftaki Almanya ve Italya gibi ulkelerden ekonomik olarak cok ilerideydi Almanya ve Italya siyasi birliklerini olusturduktan sonra 1914 e kadar olan surecte aradaki farki kapatmaya calismislardir Ingiltere ve Fransa nin ekonomik hakimiyet alanlarini koruma Almanya nin ise bu alanlari ele gecirme niyeti savasin baslica ekonomik nedenlerindendir Bu nedenler somurgeler deniz yollarinin hakimiyeti uluslararasi ticaret imtiyazlari gibi ana basliklarda degerlendirilebilir Ote yandan 19 yuzyil sonlarindan itibaren kullanilmaya baslayan ve neredeyse 20 yuzyila damgasini vuran petrol yataklarinin mulkiyeti de savasin temel ekonomik nedenlerindendir Osmanli Imparatorlugu nun hakimiyeti altindaki Orta Dogu cografyasindaki petrol yataklarinin varligi 19 yuzyil sonlarinda ozellikle Ingilizler tarafindan cesitli gizli acik yontemlerle tespit edilmistir Ingiltere petrol siyasetini 1900 lerde tum stratejilerinin birinci sirasina koymustur Ingilizler Osmanli Imparatorlugu nun sahip oldugu Orta Dogu ya petrol yataklarini ele gecirmek amaciyla 1914 te saldirmaya basladi Diger bir konu da Rus Imparatorlugu nun ekonomik durumudur Rusya 19 yuzyilin sonlarindan 20 yuzyilin baslarinda toplumsal dalgalanmanin en fazla goruldugu ulkedir Toplumun en buyuk kesimini olusturan koylu sinifi ve o buyuklukte olmasa da etkin bir isci sinifi 1905 Devrimi ile ardindan 1917 Ekim Devrimi ne giden yolu acmistir Toplumsal dalgalanmalar ekonomik acidan Rus Imparatorlugu ve carlik rejimi icin tehlike olusturuyordu Rus yonetimi bu dalgalanmalari engellemek icin siyasi ve ekonomik guc kazanmak zorundaydi Ulkelerin stratejileri1914 yilinda olusturulmus olan ittifaklarin bir haritasi Yesil renkte olanlar Uclu Itilaf kahverengi renkte olanlar Uclu Ittifak devletleridir Krem renginde olanlar ise savasa sonradan dahil olmuslar ve bu iki bloktan birinde savasmislardir Britanya Imparatorlugu Ingilizlerin Birinci Dunya Savasi icin hazirladiklari afis I Elizabeth in uzun ve basarili saltanatinda 1558 1603 Iskocya daki Ingiliz etkisinde farklilik gorulmeye baslandi Ingiltere deki Tudor Hanedani yla Iskocya daki Stuart Hanedani arasindaki evlenmeler iki geleneksel dusmani birbirine yaklastirdi Iskocya Krali I James ayni zamanda Ingiltere krali oldu 1707 yilinda iki kralligi birlestiren bir antlasma imzalandi Bu tarihten sonra Buyuk Britanya tarihi basladi 1642 1651 yillari arasinda gerceklesen Ingiliz Ic Savasi sonucunda krallik devrildi Bunun yerine once parlamento idaresinde 1649 53 sonra da Oliver Cromwell iktidarinda 1653 59 kisa sureli bir cumhuriyet kuruldu Cromwell in olumunun ardindan parlamento ic karisikliklari onlemek icin surgundeki kral II Charles i kralligi yeniden kurmak uzere Ingiltere ye davet etti 18 ve 19 yuzyillarda Ingiltere buyuk bir sanayi devleti ve somurge gucu haline gelen Britanya Imparatorlugu nun merkezi konumundaydi 19 yuzyilin baslarinda Avustralya Kanada Hindistan Afrika da bazi devletler Antiller ve Hong Kong gibi dunyanin buyuk bir kismina yayilan dev bir somurge imparatorlugu kurulmustu Kralice Victoria 1837 1901 zamaninda Birlesik Krallik dunyanin en buyuk gucu durumuna geldi Once 1858 de Hindistan somurgelestirildi 1882 de ise Osmanli Imparatorlugu ndan Misir ele gecirildi 1914 yilinda Britanya Imparatorlugu topraklari Buyuk Britanya Imparatorlugu 20 yuzyila gelindiginde hala dunyanin en buyuk gucu konumundaydi Bu gucu somurgeler deniz yollari hakimiyeti kuresel sirketler araciligiyla askeri ve siyasi anlamda da saglamayi basarabilmistir 1871 yilindan itibaren Alman Imparatorlugu nu kendi etkinligine karsi en onemli tehdit olarak algilamistir Cunku guclu bir Almanya Ingiltere icin en buyuk tehdit olacaktir Fransa ile surdurdugu ortaklikta Fransa nin da 1871 yenilgisinden itibaren Alman Imparatorlugu na karsi olan dusmanligi belirleyici nokta olmustur Yine ayni sekilde Rusya ile I Dunya Savasi oncesinde temin ettigi ittifak da Balkanlar ve Dogu Avrupa da Rusya nin Panslavizm politikasi ile Almanya nin Pan Cermen politikasi karsitligi temeline oturmustur Britanya bir ada ulkesi olmasi nedeniyle savunma stratejisini Hollanda ve Belcika nin Almanya ya karsi direncli olmasi esasina dayandirmaktaydi Alman Imparatorlugu nun Ingiltere icin gerek ekonomik gerekse de siyasi tehdit haline gelmesi Britanya icin tartismasiz bir savas nedeniydi Ayni zamanda somurgelerin korunmasi deniz yollarinin kontrol altinda tutulmasi kuresel sirketlerin hakimiyeti ve en onemlisi de Orta Dogu Enerji Koridoru na sahip olmak stratejileri tamamen Alman Imparatorlugu cikarlariyla catismaktaydi Fransa Cumhuriyeti Bastille Baskini 1789 1815 yilinda yapilan Waterloo Muharebesi nde Napolyon Bonapart yenildi ve Fransa da krallik yonetimine geri donuldu Ancak bu kez kralin yetkilerine anayasal kisitlamalar getirildi 1830 yilinda cikan bir sivil ayaklanma olan Temmuz Devrimi yle Bourbon Hanedani tumuyle kaldirilarak anayasal kralliga dayanan Temmuz Monarsisi getirildi Bu yonetim bicimi 1848 yilina dek surdu Bu arada kurulan Ikinci Cumhuriyet oldukca kisa sureli oldu ve 1852 yilinda III Napolyon Ikinci Imparatorlugu kurunca yikildi 1870 yilinda baslayan Fransa Prusya Savasi nda yenilen III Napolyon bunun uzerine tahttan indirildi ve bu yonetim rejimi de Ucuncu Cumhuriyet in kurulmasiyla feshedildi Fransa Cumhuriyeti 17 yuzyildan baslayarak 1960 lara dek somurgeci bir devlet kimligiyle var oldu 19 ve 20 yuzyillarda dunyanin dort bir yaninda edindigi somurge topraklari Fransa yi Ingiltere den sonra ikinci buyuk somurge imparatorlugu haline getirdi Fransa ve Almanya 1871 yilindan itibaren birbirlerini tehdit olarak gormuslerdir Fransa icin kaybettigi Alsas Loren bolgesi hem ekonomik hem de askeri acidan buyuk oneme sahipti Ote yandan Ren Nehri uzerindeki kopruler ve Belcika nin guclu savunmaya sahip olmasi Fransa icin diger iki askeri strateji unsuruydu Fransa icin Alman Imparatorlugu Merkezi Avrupa da oldugu kadar somurgeleri icin de buyuk tehdit olusturuyordu Cunku Fransiz askeri ekonomik siyasi gucunun temeli somurgeler uzerine kuruluydu Rus Imparatorlugu Koyu yesil alanlar Rusya nin 1914 teki topraklarini gostermektedir Rus Imparatorlugu nun baslangici 1721 yilindadir 1866 yilinda topraklari Asya Avrupa ve Kuzey Amerika nin belirli bolumlerini kapsamistir 19 yuzyilin basinda dunyanin en buyuk ulkesi olmus ve topraklari kuzeyde Kuzey Buz Denizi nden guneyde Karadeniz e doguda Pasifik ten batida Baltik Denizi ne kadar uzanmistir 19 yuzyilin sonu ve 20 yuzyilin baslarinda imparatorlugun ekonomik yapisi genis olcude koylu ve sayica daha az ama etkili bir isci sinifina dayanmaktaydi Sanayilesme yetersizdi ve uretim buyuk olcude tarima dayaliydi Sehirlesme iki uc sehir disinda son derece az ve nufusun buyuk cogunlugu tasrada yasamaktaydi 1905 Devrimi ve ardindan gelen 1917 Ekim Devrimi Rusya nin bu ekonomik ve siyasi yapisindan kaynaklanmistir Rus Imparatorlugu nun savas afisi 1915 Rusya 19 yuzyilda temelde dort hedef dogrultusunda siyasetini yapmaktaydi Batisinda Panslavizm politikasiyla Balkanlar ve Dogu Avrupa da hakimiyet saglamak Boylece Slav kokenli halklarin kontrolunu eline gecirmis olacakti Guneyde Osmanli Imparatorlugu Istanbul ve Canakkale bogazlarini ve Dogu Anadolu yu ele gecirmek ve Iran petrol alanlari ustunde hakimiyetini saglamak 19 yuzyilda Orta Asya nin buyuk bolumunu ele gecirmekle elde edilen hakimiyeti devam ettirmek Doguda Japonya Rusya Ingiltere ABD arasindaki guc dengesini kaybetmemek 1904 1905 Japon Rus Savasi nda buyuk yenilgiye ugrayan Rusya ayni tarihlerde Ingiltere ile Ingiliz Rus Somurge Antlasmasi ni imzalamak zorunda kalmistir Batida Alman Imparatorlugu nun Pan Cermenizm politikasi guneyde Osmanli Imparatorlugu ile yuz yili askin suren savaslar Pasifik Okyanusu nda Ingiltere ye karsi ABD ile yardimlasma gibi bircok stratejiler nedeniyle Rusya Itilaf Devletleri safinda yer almistir Alman Imparatorlugu Alman Imparatorlugu nun koloni bayragi 18 Ocak 1871 de Prusya ve diger kucuk Alman devletlerinin birlesmesiyle kurulan Alman Imparatorlugu tum daginik Alman devletciklerini Avusturya haric bir arada topladi Imparatorluk 1884 ten itibaren ulke disinda somurgeler kurmaya basladi Alman Imparatorlugu 1914 yilina kadar birligini gec olusturmasi nedeniyle geri kaldigi Ingiltere Fransa Rusya ittifakiyla ekonomik siyasi ve askeri yonden basa bas noktasina geldi Hatta sanayilesme ve is gucu alaninda Ingiltere den 1914 verilerine gore daha ileri bir seviyeye ulasti II Wilhelm doneminde Almanya diger Avrupa gucleri gibi emperyal bir politika izlemis ve zaman zaman somurgeleri konusunda komsu devletlerle surtusmeye girmistir Bu Almanya nin dostluklarini zedelemistir Bu yuzden Almanya ya karsi Fransa Birlesik Krallik ve Rusya Imparatorlugu bir anlasma imzalayarak kutup olusturmuslardir Almanya ise sadece Avusturya Macaristan Imparatorlugu ile ittifak kurabilmistir Almanya nin emperyal politikasi ulke disina da tasmis ve imparatorluk diger Avrupa gucleri gibi Afrika nin paylasimina katilmistir 1884 85 teki Berlin Konferansi nda bu kita Avrupa guclerine pay edilmistir Almanya nin payina Alman Dogu Afrikasi Alman Kuzeybati Afrikasi Togo ve Kamerun dusmustur Afrika da buyuk gucler arasinda yasanan bu mucadele I Dunya Savasi nin nedenlerinden biri olmustur Alman birlikleri seferber ediliyor 1914 Almanya siyaset alaninda ve denizlerde o sirada Britanya ya ait olan kuresel konumu ele gecirmek ve boylece Britanya yi otomatik olarak daha alt statuye indirgemek istiyordu 1900 lerde emperyalist cagin en yuksek noktasinda hem Almanya nin Alman ruhu dunyayi yenileyecektir deyisiyle yegane kuresel statu iddiasi hem de Avrupa merkezli bir dunyanin tartismasiz buyuk gucleri olan Britanya ve Fransa nin iddiasi hala etkiliydi Alman Imparatorlugu nun kuruldugu 1871 ile I Dunya Savasi nin ciktigi 1914 tarihleri arasinda Avrupa tarihinin hic degismeyen ogesi Almanya ile Fransa arasindaki dusmanliktir Fransa nin 1871 Alman yenilgisi bu dusmanligin en onemli etkenidir Ayni zamanda Alsas Loren in kaybedilmesi iki ulke icin hem ekonomik hem de askeri onemi bu dusmanliklarda etkili olmustur Cunku iki ulke arasindaki en onemli savunma noktalari olan Alsas Loren ve Ren Nehri Kopruleri ne sahip olmak onemliydi Alman Imparatorlugu topraklari icinde Alsas Loren bolgesi Ote yandan Hohenzollern Hanedani yonetiminde ve mutlakiyetci yapidaki Alman Imparatorlugu siyasi olarak cumhuriyetci Ingiltere ve Fransa nin yonetim sistemi yonunden de rakibiydi Bu rekabet I Dunya Savasi ni bir nevi mutlakiyet ve cumhuriyet mucadelesi sekline de getirmistir Bu mucadelenin sonucu olarak savas sonrasinda maglubiyete ugrayan taraftaki butun mutlakiyetler cokmus yerine yeni cumhuriyetler kurulmustur Alman Imparatorlugu 1914 yilina gelinirken Avusturya Macaristan Imparatorlugu ile olan ittifaki disinda Avrupa da guclu bir muttefike sahip degildi Belki de savasin daha basindaki bu durum savasin sonucunu belirleyecek olan olaylarda Alman stratejisinin savasin kaybi konusundaki en buyuk eksikligiydi Cunku Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun cok uzun omurlu olamayacagi 1910 larda neredeyse kesin gibi duruyordu Bu konuda Adolf Hitler bile Kavgam adli eserinde Eger Reich Schoenerer in Habsburglar hakkindaki ikazlarina kulak vermis olsa idi Almanya nin basina butun dunyaya karsi savasa girerek ugradigi felaket gelmeyecekti demistir Almanya nin olusturmak zorunda kaldigi diger ittifaklari da Osmanli Imparatorlugu ve Bulgaristan savasin sonucuna etki edebilecek ekonomik ve askeri duzeyde degildi Almanya icin guvenilmesi gereken temel guc kendi oz gucuydu Avusturya Macaristan Imparatorlugu Avusturya Macaristan Imparatorlugu 1914 Kutsal Roma Imparatorlugu nun etkinligi azaldikca Avusturya nin arsidukleri bagimsiz olarak hareket etmeye basladilar 1804 yilinda arsidukler kendilerini imparator ilan ettiler 1866 da Prusya Avusturya Savasi yenilgisi ve Alman Konfederasyonu nun dagilmasindan sonra prestijini kaybeden Avusturya Imparatorlugu 1867 de de Macaristan ile birleserek Avusturya Macaristan Imparatorlugu nu kurdular Avusturya ve Macaristan aslinda ic islerinde bagimsiz olan iki ayri ulkeydiler Fakat dis isleri acisindan tek bir Habsburg Imparatoru tarafindan yonetilmekteydiler Emperyal bir devlet olan Avusturya Macaristan Imparatorlugu nda 11 in uzerinde etkili etnik grup mevcuttu Bu etnik gruplarin buyuk kismi Almanlar Slavlar ve Macarlardan olusmaktaydi Etkinlik sahasinda dogu bolgesinde yogun Slav devletleri batisinda Germen toplumlari farkli etnik gruplar bulunmaktaydi 1789 Fransiz Devrimi ve beraberinde getirdigi surec emperyal devletlerin sonunu hazirlamaktaydi Uyanan ve gittikce kabaran milliyetcilik akimlari 19 yuzyilda en fazla Osmanli Imparatorlugu ve Avusturya Macaristan Imparatorlugu gibi cok uluslu devletlere zarar verdi Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun karsisindaki en buyuk tehdit Rusya ve Rusya nin Panslavizm politikasiydi Rusya Dogu Avrupa ya ve Balkanlara dogru guc alanini genisletmek istiyordu Bu amacla gerek Osmanli icindeki gerekse de Avusturya Macaristan Imparatorlugu icindeki tum etnik unsurlara basta da Slavlar olmak uzere acik veya el altindan destek veriyordu Bunun yani sira bati kanadinin guvenligini saglamak icin Almanya yla yapilan ittifak ile saglamlastiran Avusturya Macaristan Imparatorlugu diger taraftaki Rusya etkinligini yok etmek istiyordu Aslinda Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun da durumu Osmanli Imparatorlugu ndan cok da farkli degildi Iki imparatorluk da kendi geleceklerini tamamen savas sonunda alinacak bir galibiyete baglamislardi Yani savas bir olum kalim mucadelesiydi 1882 yilinda yapilan antlasmayla kurulan Uclu Ittifak ile Almanya Avusturya Macaristan ve Italya arasinda olusturulan birliktelik 1902 yilinda yenilenerek I Dunya Savasi na kadar surmustur Italya savasin basinda tarafsiz kaldiktan sonra Itilaf Devletleri safinda savasa girmistir Italya Kralligi 19 yuzyilin ilk yillarinda Italya Napolyon Bonapart tarafindan isgal edilerek Fransiz etkisi altina girdi Viyana Kongresi Italya nin Fransiz isgalinden once yoneten hanedanlara geri verilmesini ongoruyordu Boylece Papalik Devleti Sardinya Kralligi Toskana Granduklugu Modena Duklugu ve Lombardiya Venedik Kralligi tekrar kuruldu Ancak Carbonari adi verilen gizli dernekler Italya nin birlesmesi icin calismaya basladilar Giuseppe Mazzini ve Giuseppe Garibaldi birlesme hareketinin onculeri arasinda yer aliyorlardi Ayrica Sardinya Krali II Victor Emmanuel de bu birlesme hareketini destekleyenler arasindaydi 1848 de Lombardiya Avusturya nin elinde bulunuyordu Italya yi birlestirmek konusunda Fransa nin destegini almayi basaran Italya 1859 yilinda Fransa ile birlikte Avusturya yi maglup etti ve 11 Kasim 1859 da Avusturya ile Piyemonte arasinda Zurih te baris antlasmasi yapildi Buna gore Avusturya Lombardiya yi Piyemonte ye verdi Venedik dahil olmak uzere diger Italyan devletleri arasinda bir konfederasyon olusturulmasi ve konfederasyonun fahri baskaninin Papa fiili baskaninin Piyemonte olmasi kabul edildi Bir sure sonra Kuzey Italya daki kucuk devletler de Piyemonte ye katilma karari aldilar Boylece butun Kuzey ve Orta Italya Piyemonte ye katilmis oldu Italya Kralligi nin da icinde oldugu Uclu Ittifak 1870 te Roma 1886 da da Venedik Italya birligine dahil oldu Bunlarin da katilimi sonucu Italyan Milli Birligi tamamlanmis oldu ve Italya Kralligi kuruldu Italya Roma devrinden sonra ilk kez tek bir ulke haline gelebilmisti 20 yuzyilda Yeni Italya Kralligi nda Kuzey Italya hizli sanayileserek gelisirken Guney Italya da nufus hizla yukseliyor ve milyonlarca insan daha iyi bir yasam icin yurt disina goc etme yollari ariyordu 19 yuzyilin son yirmi yilindan baslayarak Italya da diger Avrupa ulkeleri gibi somurgelesme yoluna gitti Osmanli Imparatorlugu na karsi yaptigi Trablusgarp Savasi ni 1911 12 kazandi Bati Turkiye de On Iki Ada Afrika da Libya Etiyopya ve Somali gibi bazi ulkeleri de isgal ederek somurgelestirdi 1882 yilinda Almanya ve Avusturya Macaristan Imparatorlugu ile Uclu Ittifak i olusturan Italya I Dunya Savasi nin basinda tarafsiz olmasina ragmen 1915 te Londra Pakti ile Itilaf Devletleri arasina katildi Italya ya savasa girmesi kosuluyla Trento Trieste Istria Dalmacya ve Osmanli Imparatorlugu nun bazi bolgeleri vadedildi Savas suresince 600 000 Italyan askeri yasamini yitirdi ve Italya ekonomisi coktu Savasin sonucunda Italya ya verilen sozlerden cogu tutulmadi Savasin sonunda imzalanan Saint Germain Antlasmasi ile Italya galip tarafta olmasina karsin yalnizca Trento Trieste ve Bolzano yu alabildi Bu sonuc Italyan toplumu arasinda buyuk hosnutsuzluklara yol acti Italya savas oncesi donemde mevcut somurgelerini korumak isterken ayni zamanda Orta Dogu Balkanlar ve Afrika daki gucunu de artirmak amacindaydi Fransa ile eski dusmanliklari ve yeni ortaya cikan durum nedeniyle 1915 e kadar ortada bir siyaset takip ederken bu tarihte Itilaf Devletleri safinda savasa katilmistir Osmanli Imparatorlugu Osmanli Imparatorlugu 1699 yilindaki Karlofca Antlasmasi ndan beri suregelen gerileme doneminin son agir yenilgisini 1912 1913 yillarindaki Balkan Savaslari ile almisti Bu savaslarda imparatorluktan ayrilmis kucuk devletlerle dahi basa cikamaz durumda oldugu gorulmustur Ulkenin genel durumu soyledir Ekonomik durumu Maliye iflas etmis yillik enflasyon 300 lerde Temmuz Kasim 1914 araliginda 50 tamamen disa bagimli ve cari harcamalari dahi karsilayamayacak bir durumdadir Ingiltere ve Fransa nin olumsuz tutumlarina ragmen Almanya nin aracilik etmesiyle Avusturya Macaristan in Bosna Hersek karsiliginda tazminat odemeye ikna edilmesinden sonra gelismesi ivmelenen Alman Osmanli iliskileri Bagdat Demiryolu insaati ve imtiyazinin 1909 da Almanya ya verilmesiyle artti Hatta 1910 da Osmanli butce acigini kapatmak icin Alman ve Avusturya bankalari birleserek kurduklari bir konsorsiyum ile buyuk capli bir kredi actilar Ayni yil iki Alman zirhlisi da satin alinarak Barbaros ve Turgut adlari ile Osmanli donanmasina katildilar Almanya ile ticaret de diger ulkelere gore cok ilerlemisti 1888 1911 yillari arasinda Almanya nin Osmanli ya ihracati 11 milyon marktan 112 8 milyona Osmanli nin Almanya ya ihracati ise 3 5 milyon marktan 70 milyon marka yukselmisti 1914 yilinda Osmanli Imparatorlugu nun sinirlari Siyasi durumu Balkanlari ve Misir i kaybetmis Orta Dogu daki kalan topraklari icin de endiseli bir gorunumu vardir Etnik gruplarindaki milliyetcilik ve ayrisma hareketleri nedeniyle Anadolu da dahi guvenlik sorunlari en ust duzeydeydi Imparatorluk Ingiliz ve Fransizlarin Orta Dogu konusundaki niyetlerini ve sanilanin aksine petrolun yeni donemdeki onemini son derece iyi bilmekteydi Ote yandan Osmanli yuz yildan fazla suredir araliklarla savastigi Rusya nin da Bogazlar ve Dogu ile Guneydogu Anadolu Bolgesi uzerindeki hedeflerinin farkindaydi 93 Harbi nden itibaren Ingiliz ve Fransizlarin Osmanli politikalari asama asama olumsuz yonde degismisti Rusya tehdidine karsi denge unsuru olarak kullanilabilmis her iki ulke de bir genel savasa gidildigi donemde birbirleriyle oldugu gibi Rusya ile de ikili anlasmalar yapmislar hatta Uclu Itilaf adiyla bir ittifak icine girmislerdi Bu da Osmanli nin Almanya ile daha da yakinlasmasina neden olmaktaydi Askeri durumu Balkan Savaslari sonucunda ordunun son derece zayiflamis yapisi ortaya cikmasina ragmen Ittihat ve Terakki Hukumeti iki yildan kisa bir surede bu yapiyi reforme ederek yeni bir ordu olusturma basarisi gostermistir Hukumet ordu yapisi icerisindeki alayli okullu sistemini degistirerek okullu subaylari faal birliklere alayli subaylari da ya emekliye ya da geri gorevlere sevk etmistir Ote yandan personel yapisinda da cok basarili bir degisim gosteren Osmanli ordusu ayni basariyi ekonomik nedenlerden dolayi teknoloji ve silahlar yonunde yakalayamamistir Alman ekolunun hakim oldugu Osmanli ordusu ozellikle lojistik ve sevkiyat konusunda da gerekli duzeyde kabiliyete sahip degildi Itilaf Devletleri ne karsi cihat ilan eden Osmanli seyhulislami 22 Ocak 1913 te Bab i Ali Baskini ile iktidara gelen Ittihat ve Terakki Hukumeti savasin kacinilmaz oldugunu fark ettigi andan itibaren Ingiltere ve Fransa ile uzlasmak amaciyla calisirken Almanya ile de iliskilerini ayni olcude siki tutmaya calismistir 26 Nisan 1913 te Almanya nin Osmanli buyukelcisi Hans Freiherr von Wangenheim in hukumetine gonderdigi raporunda ordu ile iliskilerin iyi tutulmasi yoluyla Osmanli hukumeti uzerinde etkili olunacagini bildirmistir Nitekim zaten egitim amacli Alman askeri heyetleri bulunmakta olan Osmanli Devleti ne buyuk capli bir askeri reform gerceklestirmek uzere yardim edilmesi karari alindi Genis bir askeri heyetin gonderilmesi kararlastirildi Alman korgeneral Otto Liman von Sanders de 14 Aralik 1913 tarihinde Istanbul a geldi Daha once jandarma birliklerinin egitim ve duzenlenmesi Fransiz generali Baumann a donanma duzenlemesi ise Ingiliz amirali Limpus a verilmisken bu kez kara kuvvetlerinde daha genis capli bir yeniden duzenleme icin cok sayida Alman subay ve astsubayi intikal etmisti Bu durum Ingiltere ve Fransa nezdinde bir krize neden oldu Krizin cozulmesi Otto Liman von Sanders in orgeneral rutbesine yukseltilmesi Osmanli nin ise maresal unvani vermesi ve boylece Sanders in fiili komutanliktan alinmasiyla sonlandi Bu durum gorunuste Ingiliz diplomasisi kazanmis gibi gorunurken Sanders maresal unvaniyla Ordu Genel Mufettisi yapilinca Almanya ve Osmanli Devleti nin amacina hizmet etmis oldu Bu donemde oylesine yogun bir cift tarafli mucadele olmustur ki her iki tarafla da son dakikaya kadar gorusmeler devam etmistir Ingiltere ile yapilan gorusmelerde Osmanli Hukumeti nin ittifak icin temel beklentisi olan savas sonrasi toprak butunlugunun garanti altina alinmasi istegi Ingiliz tarafindan ancak savas sonrasi gorusulebilecegi seklinde yanitlanmistir Ingiltere ve Fransa ile ittifaki saglayamayacagi kesin gorunen Ittihat ve Terakki Hukumeti 2 Agustos 1914 gunu Almanya ile gizli bir ittifak antlasmasi Osmanli Alman Gizli Antlasmasi imzalayarak savasa Ittifak gucleri yaninda girmeyi taahhut etmis ve silahli kuvvetlerinin genel sevk ve idaresi icin bir Alman askeri heyetini yetkili kilmayi uygun gormustur Anlasma icin 7 Temmuz gunu gorusulmeye baslanmisti ve maddelerindeki ifadelerden de anlasilacagi uzere Rusya nin 31 Temmuz da genel seferberlik ilan etmesi de bunu savas ilani kabul edecegini aciklamis olan Almanya nin 1 Agustos gunu Rusya ya savas ilani da gerceklesmeden once maddeler duzenlenmis ancak 2 Agustos ta maddelerde degisiklik yapilmadan imzalanmisti Yavuz ve Midilli Olayi nin bas kahramani olan Alman komutan Wilhelm Souchon ve Osmanli donanmasinin uniformali subaylari 29 Ekim 1914 Anlasmadan haberdar olan Ingiltere Osmanli Imparatorlugu nun siparis ettigi iki zirhliyi Osmanli Imparatorlugu na teslim etmekten vazgecer Rauf Orbay ve ekibi Londra dan eli bos doner Kalabalik bir Ingiliz donanmasinin Canakkale Bogazi na kadar kovaladigi Goben ve Breslav adli iki Alman zirhlisinin Canakkale Bogazi ndan gecmesine izin verilir Iki gemi 11 Agustos gunu Istanbul a gelir Ingiltere nin bu durumu yansizligin ihlali olarak degerlendiren bir nota vermesi uzerine Alman zirhli gemileri Osmanli donanmasinca satin alinir ve gemi murettebati fes giydirilerek Osmanli hizmetine alinir Goeben donanmasi Yavuz Breslau donanmasi ise Midilli ismini almistir Yavuz ve Midilli Olayi Britanya gemileri Akdeniz de Alman gemileri Goeben ve Breslau yu Yavuz ve Midilli takip ediyor Agustos 1914 26 Ekim 1914 te Osmanli donanmasi bir kesif tatbikati icin hazirlanma emri aldi ve ertesi gun toplanma bolgelerine gitmek icin Haydarpasa dan ayrildi 28 Ekim de Osmanli filosu 4 ayri gorev gucune ayrilarak Rusya kiyilarinda farkli hedeflere yoneldi Alman koramiral Wilhelm Souchon 29 Ekim 1914 gunu sabah 06 30 da uc Osmanli destroyerinin refakatinde bulunan Goeben gemisi ile Sivastopol daki Rus kiyi bataryalarina ates acti Hamidiye Kruvazoru 06 30 da Kefe ye geldi ve yerel yetkilileri 2 saat icinde catismalarin baslayacagi konusunda uyardi Hamidiye 09 00 da bir saat suren bir atese basladi ve daha sonra da Yalta ya giderek burada 7 Rus ticaret gemisini batirdi 2 Osmanli destroyeri 06 30 da Odessa ya hucum etti ve 2 Rus gambotunu batirarak birkac tahil silosunu tahrip etti Breslau Kruvazoru ve ona eslik eden Osmanli destroyeri Novorossiysk e geldi yerel yetkilileri uyararak 10 30 da kiyi bataryalarina ates etti ve 60 mayin dosediler Limandaki 7 gemi hasar gordu biri batti 30 Ekim 1914 tarihinde Rusya Osmanli Imparatorlugu na savas acmis bundan birkac saat sonra Enver Pasa Osmanli Imparatorlugu nun Rusya ya savas ilan ederek savasa Ittifak Bloku nun yaninda girdigini duyurmustur Bu duyurudan sonra Ingiltere ve Fransa Osmanli Imparatorlugu na savas ilan etmistir Ayrica bakiniz Alman Osmanli ittifaki Bulgaristan Osmanli Imparatorlugu nun gerilemeye baslamasi ve Rus Imparatorlugu nun da destegiyle Balkanlarin tumunde oldugu gibi Bulgaristan da da ulusal kurtulus hareketi alevlenmisti 93 Harbi nden yenilgiyle cikan Osmanli Bulgaristan i 1878 yilinda icislerinde bagimsiz prenslik olarak 1908 senesinde ise tam bagimsiz carlik olarak tanimistir Bulgaristan in Balkan Savaslari sonrasi konumu Yunanistan Sirbistan Karadag Romanya ile batida Osmanli Imparatorlugu arasinda sikismasina yol acmisti Savas oncesi donemde diger Balkan devletleri ile olan dusmanligi Bulgaristan icin Almanya ile ittifaktan baska bir secenek birakmamistir Savasin cikisiSavasan taraflar Yesiller Itilaf Devletleri turuncular Ittifak Devletleri Avusturya Macaristan Imparatorlugu Veliahti Franz Ferdinand 28 Haziran 1914 gunu Saraybosna yi ziyaretinde bir Sirp Milliyetcisi olan Gavrilo Princip tarafindan esi Prenses Sophie ile birlikte suikaste ugradi Iki devleti bir arada tutan tek unsur olan Habsburg Hanedani nin tek veliahti oldurulmustu Avusturya Hukumeti nin tepkisi cok sert oldu Fakat Rusya yi tek basina karsisina almaya cekinen Avusturya oncelikle Almanya ya danisti Almanya nin verdigi ustu kapali destegin ardindan Avusturya Sirbistan a 48 saat sureli ve bagimsiz bir devletin kabul edemeyecegi agir bir nota verdi Sirbistan bu notaya Rusya nin destegiyle kacamak yanitlar verdi Bunun uzerine Avusturya 28 Temmuz 1914 te Belgrad i bombalamaya baslayarak Sirbistan a savas ilan etti Bunun uzerine Rusya 31 Temmuz da genel seferberlik ilan etti Daha onceden Rus Seferberligi ni savas ilani kabul edecegini aciklamis bulunan Almanya 1 Agustos ta Rusya ya 3 Agustos ta da Fransa ya savas ilan etti Almanya baris zamaninda hazirlamis oldugu Schlieffen Plani na uygun olarak Fransa yi hemen ezip seferberligini tamamlama cabasi icinde bulunan Rusya ya daha sonra donmek istediginden Fransa ya saldirida ordusunu en kolay yol olan Flander Duzlukleri nden gecirmek istedi ve bunun icin Belcika ya zararsiz gecis icin basvurdu Tarafsiz bir ulke olan Belcika Ingiltere ye danistiktan sonra Almanya nin onerisini reddedince Almanya 4 Agustos 1914 tarihinde Belcika ya saldirdi Ingiltere de Almanya ya savas acti Boylece 4 Agustos 1914 tarihine gelindiginde uc cephede savas baslamisti Alman Fransiz Cephesi Alman Rus Cephesi ve Avusturya Sirbistan Cephesi CephelerSavas basinda taraflar arasinda savasin suresinin cok da uzun olmayacagi konusunda neredeyse bir fikir birlikteligi vardi Almanya Schlieffen Plani ile Fransa yi alti hafta gibi kisa bir surede devre disi birakacagini varsayiyordu Bu plani 4 Agustos 1914 tarihinde Belcika ya saldirarak uygulamaya koysa da Belcika nin umulandan daha uzun sure dayanmasi sonucunda plandan 12 gunluk bir gecikmeyle Liege ele gecirilebildi Almanya Schlieffen Plani nin basarisizligi ile karsi karsiya kaldi 6 12 Eylul 1914 I Marne Muharebesi savasin akibeti hakkinda taraflara bir fikir vermisti Schlieffen Plani basarisiz olduktan sonra Almanya nin alternatif bir plani yoktu ve gecikmeler sonucunda Rusya seferberligini tamamlamak uzereydi Almanya nin hizli bir harekati sonuca ulastiramamasinin ardindan I Dunya Savasi nin yeni ve belirleyici bir ozelligi olan siper savasi baslamis oldu I Dunya Savasi cepheleri 2 ana baslikta toplanabilir Bati Cephesi Bati Cephesi Almanya nin batisinda kalan Avrupa topraklarinda esas olarak Belcika Hollanda ve Fransa yi yani Bati Avrupa yi icine alan cephedir Dogu Cephesi Dogu Cephesi I Dunya Savasi nda Orta Avrupa ve Dogu Avrupa da Almanya nin Avusturya Macaristan in ve Bulgaristan in dogusunda Rusya nin ve Romanya nin ise batisinda kalan cephedir Osmanli nin cepheleri Osmanli Imparatorlugu nun I Dunya Savasi nda savastigi 8 tane cephe vardi Bunlar birinci dereceden Kendi topraklarinda savastigi ve ikinci dereceden Kendi topraklari disinda savastigi olmak uzere ikiye ayrilir Birinci Dereceden Cepheler Kafkasya Cephesi Canakkale Cephesi Sina ve Filistin Cephesi Hicaz Yemen Cephesi Irak Cephesi Ikinci Dereceden Cepheler Iran Cephesi Galicya Cephesi Makedonya CephesiYillarina gore yasananlar1914 yili Bati Cephesi nde Schlieffen Plani na gore alti haftada Fransa yi isgal etmeyi ongoren Almanya Belcika nin direnmesi sonucunda bu planda basarisiz olmustur Almanya nin Yildirim Harekati ile engellenmistir Bati Cephesi nde savas 1914 yilinda siper savasina donmustur Dogu Cephesi nde savas 2 Agustos 1914 te Avusturya nin Sirbistan a saldirisi ile basladi Avusturya Bosna yolu ile Belgrad a dogru ilerledi Avusturya nin Belgrad a kolayca girecegi sanilirken Belgrad ancak uc ay sonra dustu Ardindan iki hafta sonra Sirplar Belgrad i geri aldilar Avusturya Ordulari Tuna nin kuzeyine cekilmek zorunda kaldilar Bu olay Avusturya nin gucsuzlugunu ortaya koymasi bakimindan onemlidir Almanya Bati Cephesi nde Fransiz direnisiyle karsilastiktan sonra doguda da Avusturya ya guvenemeyecegini anlamistir Rusya seferberligini beklenenden kisa surede tamamlayarak 17 Agustos 1914 te Dogu Prusya ya girdi Rusya nin ilerlemesi karsisinda dogudaki Alman Ordulari nin basina Hindenburg ve Ludendorff getirildi Alman Ordulari Rus Ordulari karsisinda geri cekilmeye baslayinca Rus Ordulari nin komutani Samsonov Alman Ordulari nin bozgun halinde geri cekildigi dusuncesine kapildi Rus Ordulari haberlesmede sifre kullanmayi birakti ve hizla Almanya iclerine dogru ilerleyerek ikmal merkezleriyle olan baglantilarini zayiflatti Gercekte Alman Generalleri Rus Ordulari ni bilincli olarak Tannenberg Bolgesi nde olusturduklari pusuya dogru cekiyorlardi Sonunda Rus Ordusu cember altina alinarak Tannenberg Bolgesi nde yenilgiye ugratildi ve 120 000 Rus Askeri esir alindi Almanya buyuk bir zafer kazanmisti Rusya vurucu gucunu yitirmisti Bundan sonra Bati Cephesi nde Rusya nin yukunu hafifletmek isteyen Ingiltere ve Fransa Rusya ya acil silah yardimi yapmak amaciyla 1915 yilindaki Canakkale Savasi na yol acacak planlarini olusturmaya baslamislardir Diger taraftan Avusturya Galicya Muharebesi nde Rusya ya karsi bir ustunluk elde edemedi Bu cephede uzun ve kanli savaslar sonucunda taraflar birbirine karsi bir avantaj elde edememistir 1915 yili 1915 yilinda Bati Cephesi Isvicre sinirindan Mans Denizi ne kadar uzanan ve yil boyunca taraflara somut hicbir sey kazandirmayan uzun ve son derece kanli muharebelerden olusmaktaydi Siper savasinin kanli ve sonuc almaktan uzak niteligi yuzunden bu donemde zehirli gazlarin da yogun kullanimiyla binlerce kisi olmustur 1915 Sonbahari na kadar gecen surede Bati Cephesi kayiplari soyledir Ingiltere 60 000 Fransa 190 000 Almanya 210 000 kisi Diger yonden Almanya 1915 yili icerisinde Ingiltere yi bu savasta ilk kez kullanilan zeplinler ile havadan bombalamaya basladi Bu bombardimanlar 1916 yilina kadar surdu Agir ve kolay hedef olan zeplinler onemli zayiata yol acamadi Ingiltere de 11 000 kisi bu saldirilarda olmustur ve 1916 da Almanya Zeplin Bombardimani ni kesti Fakat Ingiltere kamuoyu uzerinde bu bombardimanlarin etkisi buyuk oldu Bir ada ulkesi olan Ingiltere de ilk kez bir saldiriyla karsilasan halkta Almanya ya karsi buyuk bir nefret uyandi Gunluk yasam savas algisiyla bozuldu Savasin getirdigi bir diger teknolojik yenilik de Almanlar in kullandigi U Boat Unterseeboot tur Almanlar denizalti kullanimiyla savas gemilerinin yaninda ticaret gemilerini de batirarak lojistik yonunden basta Ingiltere olmak uzere tum rakip devletlere ciddi zararlar vermistirler 1915 in kis aylarinda Rusya ya karsi yapilan Almanya Avusturya ortak harekati basarili oldu Almanya ve Avusturya Macaristan Imparatorlugu Birlikleri iki hafta icerisinde Rusya icinde 120 km ilerlediler Rusya nin talebiyle Osmanli Imparatorlugu uzerinden yeni bir cephenin acilmasi bu donemde kararlastirildi Bu cephe Canakkale Cephesi olacakti 1916 yili 1916 yili da savasin taraflarina hemen hemen hicbir avantaj kazandirmamistir Bu yilin Bati Cephesi ndeki en onemli savaslari Verdun Bolgesi nde olmustur Bu savaslar ayni zamanda I Dunya Savasi nin da en kanli savaslaridir Ingiltere tarafindan denizden siki bir ablukayla kusatilmis olan Almanya zaten sinirli sayidaki somurgelerinden lojistik saglayamiyordu savasin uzamasinin en buyuk zarari kendisine verecegini biliyordu Schlieffen Plani nda arkasindan dolasmayi tasarladigi Verdun u dusurup Paris e girmek ve hic olmazsa Bati Cephesi nde savasi bitirmek istiyordu Baslangicta basarilar kazanan Almanya sonradan Fransiz komutan Maresal Petain in uyguladigi cephe gerisi stratejisi Fransa nin diger bolgeleri ile Verdun arasindaki ulasim olanaklarinin artirilmasi ve lojistik saglamada kolaylik ile birlikte sonuca gidememistir Verdun Savaslari Subat Haziran 1916 arasinda surmus ve cok sayida kayba neden olmustur Fransa 350 000 Almanya 300 000 Buna karsin her iki taraf da bir sonuca ulasamamistir Daha sonra Ingiltere Somme Bolgesi nden bir karsi saldiriya gecmisse de bunda basarili olamamistir Ingilizlerin bu saldirinin ilk gununde 60 000 olmak uzere toplam kaybi 420 000 kisi olmustur 1916 da Bati Cephesi nde olu sayisi 1 263 000 e ulasmistir Ayrica ilk kez bu cephede savas tarihinde tank kullanilmistir 1915 in sonlarinda Italya savasa dahil oldu Yine ayni donemde Bulgaristan da savasa katildi Bu iki katilim ile savas gucleri her iki taraf icin de dengelendi 1916 da Romanya Almanya ve muttefiklerine savas acti Dogu Cephesi nde acilan bu yeni rota Alman ve Avusturya ordularinin dort ay gibi kisa bir surede 1916 nin aralik ayinda Bukres e girmesiyle son buldu Bunun disinda Dogu Cephesi nde de Bati Cephesi nde oldugu gibi 1916 yilinda yapilan savaslar iki tarafa da bir ustunluk saglamadi 1917 ve 1918 yillari Denizalti savaslari Askeri acidan degerlendirildiginde Ittifak Devletleri 1917 ye kadar olan donemde basarili gorunmektedir Fakat savas uzadikca Almanya icin sikintilar had safhaya cikmaya basliyordu Somurgelerinin lojistik destegine rahatlikla ulasan Ingiltere ve Fransa denizden abluka altina aldigi Almanya ya ayni sansi tanimiyordu Almanya bu ablukayi denizaltilari ile kirmaya calisiyordu Bu amacla deniz savaslarina agirlik vermisti ABD nin savasa girmesi Almanya nin denizalti savasina yonelmesi ABD nin dis ticaretine cok olumsuz etki yapmisti Ayni zamanda Almanya nin kurmaya calistigi Alman Meksika Ittifaki da ABD de buyuk bir tepkiye yol acmisti Almanya ABD nin savasa girmesi durumunda Meksika nin ABD ye saldirmasini istiyordu Bu iki nedenin ABD de kamuoyu olusturmasiyla Amerikan Kongresi 6 Nisan 1917 de Almanya ya savas ilan etti ABD nin savasa girmesi ayni zamanda donemin en buyuk ekonomik imkanlarina sahip olan bir devletin savasa girmesi demekti Bu da savasin kaderine cok onemli etkilerde bulunmustur Rus Ic Savaslari 1917 Subat Devrimi 1905 Devrimleri ile son donemecine giren Imparatorluk Rusyasi Tannenberg Savasi nda kaybettigi gucunu Canakkale Savaslari sonucunda da yardim alamayarak savasin sonuna kadar toparlayamadi Bunun uzerine Mensevikler ve Beyaz Ordu ulkede Subat Devrimi ni yaptilar Menseviklerin iktidara gelisi Rusya nin tum saldirilarini durdurmasina neden oldu 1917 Ekim Devrimi Rusya Sosyal Demokrat Isci Partisi nin Bolsevik kanadi 1918 yilinda adi Sovyetler Birligi Komunist Partisi olarak degistirildi onculugunde isciler koyluler ve askerler 1917 yilinin Kasim ayinda Ekim Devrimi ni yaptilar Bunun sonucunda Rusya Brest Litovsk Baris Antlasmasi yla tamamen savastan cekildi Boylece Dogu Cephesi kapanmis oldu Fakat Almanya icin bu olay savasin kazanilmasina yol acmamistir Ama Osmanli icin bu olay eski dogu sinirlarina geri donus anlamina geliyordu Savasin sonuclanmasi1918 yili Almanya icin sonun baslangici olmustur Sinirli kaynaklari ile abluka altinda hammadde ve gida sikintisi had safhaya ulasan Alman Imparatorlugu nda Rusya dan Ekim Devrimi sonucunda hizla yayilan Bolsevik hareketleri ile grevler ve ayaklanmalar baslamisti Bu grevleri onlemeye calisan hukumet cok kritik bir hata yaparak grevcileri ceza olarak savas alanlarina surdu Grevciler bu sefer de Alman ordusu icerisinde isyanlara ve itaatsizliklere yol actilar 1918 de savas tamamen Ittifak Devletleri nin aleyhine donmustu Rusya nin savastan cekilmesiyle Dogu Cephesi ndeki gucunu Bati Cephesi ne kaydiran Almanya mart ayinda General Ludendorff komutasinda buyuk bir saldiri baslatti Bu saldiri sonucunda Almanya kismen basarili olup cepheyi yarmayi basarsa da Alman ordusu icerisindeki isyancilar ve karsi tarafta da Amerikan tanklarinin cepheye sokulmasi ile daha fazla ilerleyemedi Itilaf Devletleri Alman ordusunu geriye dogru puskurtmeye basladi Bu saatten sonra artik Ittifak Devletleri icin yapilacak pek bir sey kalmamisti Itilaf Devletleri yle tek tek Ittifak Devletleri arasinda yapilan mutarekelerle catismalar resmi olarak sonlandirilmistir Bu mutarekeler Bulgaristan ile 29 Eylul 1918 tarihinde Selanik Ateskes Antlasmasi Osmanli Imparatorlugu ile 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateskes Antlasmasi Avusturya Macaristan Imparatorlugu ile 3 Kasim 1918 tarihinde Villa Giusti Ateskesi ve Almanya ile 11 Kasim 1918 gunu Rethondes Antlasmasi dir Kullanilan teknoloji source source source source Itilaf Kuvvetlerine ait tanklar Renault FT 17 ve Mark V goruntuleyen belgesel Langres Haute Marne Fransa 1918 I Dunya Savasi kendinden onceki savaslardan cok farkli ozellikler gosterir Bu modern caglardaki en agir ve en acimasiz insan bulusu olan Topyekun Savas tir 20 yuzyildan onceki savaslar belirli cephelerde surerdi Savasa katilan ulkelerin halklari direkt olarak savasin etkilerine maruz kalmazlardi Daha cok gida ve ihtiyac maddeleri sikintisi halklar uzerinde etkili olurdu Fakat I Dunya Savasi bu durumu degistirdi Cephe gerisi saldirilari sabotajlar vb savas taktikleriyle savasan devletlerin sosyal hayatlarini duzenli bir sekilde surdurmeleri imkansiz hale geldi Kara teknolojisi I Dunya Savasi nin getirdigi bir savas tarzi siper savasidir Tahkim edilmis agir silahlarla donatilmis siperlerde iki tarafin cok agir insan kayiplarina yol acacak catismalar yasanmistir Ayrica Almanya Ypres Catismalarinda klor gazi kullanarak tarihteki ilk kimyasal saldiriyi gerceklestirmistir Baslangicta itilaf devletlerini korkutsa da gaz maskesi kullanimi ile zehirli gaz saldirilari etkilerini yitirmistir Korumaya karsin kimyasal silahlarin kullanimi halklarin gozunu korkutmustur Siper savaslarinda kullanilan silahlar buyuk gelismeler gosterdi Mitralyozler ve yari otomatik tufekler kullanildi Piyade tufeklerin atis hizi artirildi Siper aralarinda sungu carpismalari goruluyordu Gemilere karsi kullanilan sabit ve hareketli toplar guclendirildi 15 km uzaga ates edebilen sabit toplar kullanildi Ilk olarak Ingilizler tarafindan Bati cephesinde tanklar ve zirhli araclar kullanilmistir Tanklara karsi da tanksavarlar gelistirilmistir Ayrica haberlesme de gelismistir Guclu sistemler gelistirilip karsi taraftan istihbarat alma ve karsi tarafin fark edemeyecegi sekilde haberlesme sistemleri kuruldu Deniz teknolojisi Denizde ise menzili 15 km ye varan savas gemileri ve denizaltilar kullanilmistir Ilk denizalti olarak bilinen Alman U Botlari ABD nin Ingiltere ye insani ve askeri yardim ulastirmasini engelleyerek Itilaf Devletleri ne ciddi kayiplar verdirtmislerdir Denizaltilarin kullanimi sonarin gelistirilmesine neden olmustur Kruvazor destroyer gibi gemilerle sahil kisimlari ve daha ic kisimlar denizden bombardimana tutulmustur Bu durum cikarmaya karsi koymaya calisan ordulari cok zor durumda birakmistir Hava teknolojisi source source source source Ace of Aces olarak taninan Amerikali pilot Yuzbasi komutasindaki ucaklarin Alman hattina karsi duzenledigi bombardiman saldirisini goruntuleyen belgesel Havada ise ucaktan yararlanilmaya devam edilmistir I Dunya Savasi nda hava gucu daha cok istihbarat elde etme ve dusmanin istihbarat almasini engelleme gorevlerinde kullanilmistir Almanlar ise yine tarihte bir ilk olarak zeplinleri Ingiltere yi bombalama amacli kullanmislardir Fakat zeplinlerin agir ve korumasiz olmasi nedeniyle 1916 yilinda faaliyetlerine son vermislerdir Bunlarin yaninda dusmanin yuk trenlerini bombalama donanmalari bombalama gibi amaclarda da kullanildi Bir yandan da ucaklara karsi olarak ucaksavar silahlar gelistirilmistir EtkileriI Dunya Savasi nda cenesini kaybedip sakat kalan Fransiz gazisi Kizilhac tarafindan temin edilen maskeyi taktigi hali Tum ulkelerden 65 038 810 askerin katildigi savas arkasinda resmi rakamlara gore toplam 8 556 315 olu 21 219 452 yarali ve 7 750 945 kayip veya esir birakmistir I Dunya Savasi ulkeler arasindaki sorunlari cozumlememis agir yaptirimlar iceren antlasmalarin sonucu olarak savas sonrasi gelisen asiri milliyetcilik yeni olusan fasizm ve nasyonal sosyalizm gibi ideolojiler II Dunya Savasi na zemin hazirlamistir Ilgili filmlerI Dunya Savasi filmleri ve TV programlari listesiAyrica bakinizI Dunya Savasi kronolojisi Savasmayi bitirecek olan savasKaynakca Ulkelerin I Dunya Savasi na Giris Tarihleri 1 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Agustos 2009 a b Tucker amp Roberts 2005 s 273 I Dunya Savasi encyclopedia ushmm org 14 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Aralik 2022 http www euro dmc com Euro DMC Dijital Marka Cozumleri Harb i Umumi Osmanlica Turkce Sozluk Lugat لغت EURODMC 15 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Aralik 2022 Were they always called World War I and World War II Her zaman I ve II Dunya Savasi olarak mi adlandirildilar Ask History 1 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ekim 2013 Willmott 2003 ss 10 11 Willmott 2003 s 15 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi haberturk com isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Keegan 1988 s 8 Bade amp Brown 2003 ss 167 168 Willmott 2003 s 307 Taylor 1998 ss 80 93 Djokic 2003 s 24 Evans 2004 s 12 Martel 2003 s xii ff Keegan 1988 s 7 Keegan 1988 s 11 a b c d e f g h i j k l m Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 a b c d e f g h i j Eric Hobsbawm Kisa 20 yuzyil Eylul 2006 a b c d e f g h William McNeill Dunya Tarihi Haziran 1994 Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 sayfa 235 Alman Imparatorlugu nun tum somurgeleri www worldstatesmen org a b Eric J Hobsbawm Kisa 20 YY sayfa 37 Alman Imparatorlugu dis politikasi www britannica com Khapoya op cit p 115f Eric J Hobsbawm Kisa 20 YY sayfa 38 Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 sayfa 221 Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 sayfa 209 212 Adolf Hitler Kavgam 2005 sayfa 77 a b c Adolf Hitler Kavgam Subat 2005 Dipnot metnini buraya girin Eric J Hobsbawm Kisa 20 YY Bosworth 2005 pp 49 tarihvemedeniyet org 2009 08 osmanli turkiyesinde enflasyon Mutercimler Erol Nisan 2005 Komplo Teorileri Alfa Yayinlari s 108 Mutercimler 2005 ss 105 107 Mutercimler 2005 ss 106 107 a b Birinci Cihan Harbi 1 4 ISBN 975 7369 21 7 a b Cemal Pasa Hatiralar Isbankasi Yayinlari Mayis 2001 sayfa 93 Anlasmanin tam metni icin Ismail Hami Danismend Izahli Osmanli Tarihi Kronolojisi c 4 sf 411 412 Mutercimler 2005 s 110 Talat Pasa nin Anilari Is Bankasi Yayinlari Temmuz 2006 Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 sayfa 316 a b c d e f g h i Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 sayfa 318 322 a b c d e f g h i j k William McNeill Dunya Tarihi 1994 a b c d e f g h i j k Fahir Armaoglu Yirminci Yuzyil Siyasi Tarihi 2005 Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 sayfa 318 Eric Hobsbawm Kisa 20 YY Eylul 2006 sayfa 31 Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 sayfa 335 337 Oral Sander Siyasi Tarih Haziran 1998 s 348 Arsivlenmis kopya 29 Mart 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Ocak 2020 NTV Tarih dergisi Subat 2009 Sayi 1 Sayfa 21