12 Eylül Darbesi veya 1980 İhtilali, resmî isimlendirmeleriyle 12 Eylül 1980 Harekâtı veya Bayrak Harekâtı,Türk Silahlı Kuvvetlerinin 12 Eylül 1980 günü emir komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askerî darbe.27 Mayıs Darbesi ve 12 Mart Muhtırası'nın ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Silahlı Kuvvetlerin yönetime karşı gerçekleştirdiği üçüncü ve son başarılı açık müdahaledir.
12 Eylül Darbesi | |
---|---|
Hürriyet gazetesinin 12 Eylül 1980 tarihli manşeti: "Ordu yönetime el koydu" | |
Tarih | 12 Eylül 1980 (43 yıl, 8 ay, 3 hafta ve 3 gün önce) |
Saat | 03.00 |
Konum | Türkiye Cumhuriyeti |
Diğer adı | 12 Eylül İhtilali 12 Eylül Harekâtı Bayrak Harekâtı |
Neden | 12 Eylül Darbesi'ne giden süreç
|
İlk duyuran | Kenan Evren |
Katılanlar | Kenan Evren, Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer, Sedat Celasun, Bülent Ulusu, Haydar Saltık |
Sonuç |
|
Can kaybı | Cezaevlerinde işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi öldü. 48 kişi (24 adli suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 ASALA militanı) idam edildi. |
Kayıp | 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi askerî mahkemelerce yargılandı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. |
12 Eylül 1980 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından saat 03.00'te TRT, PTT ve diğer iletişim dairelerine el konularak başlayan askerî müdahale; İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakan Süleyman Demirel'in konutu ve diğer hedeflerin de sorunsuz olarak ele geçirilmesiyle saat 04.00'te radyolardan tüm ülkeye duyuruldu. İlk bildiride, "Girişilen harekâtın amacı; ülke bütünlüğünü korumak, millî birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mâni olan sebepleri ortadan kaldırmaktır." ifadeleri yer aldı. Saat 13.00'te ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, canlı yayında yaptığı uzun bir radyo ve televizyon konuşmasıyla müdahalenin gerekçelerini ve amaçlarını anlattı.
Müdahale sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Süleyman Demirel'in başbakan olduğu hükûmetin faaliyetine son verildi, parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırıldı, ülkenin her yerinde sıkıyönetim ilan edildi, yurt dışına çıkışlar yasaklandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren devlet başkanı oldu. Yasama yetkisini kullanmak üzere Kenan Evren başkanlığında Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'ndan oluşan Millî Güvenlik Konseyi kuruldu. Siyasi partiler lağvedildi, parti liderleri önce askerî üslerde gözetim altında tutuldu, sonra serbest bırakıldı, bir süre sonra ise bazıları yargılandı. 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askerî dönem başladı. Anayasa hazırlandı, 7 Kasım 1982 günü halkoyuna sunuldu, %91,37 oy oranı ile 1982 Anayasası ve Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı kabul edildi.
Darbe sonrası; resmî rakamlara göre 650.000 kişi gözaltına alındı, 230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılandı, cezaevlerinde ise işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi öldü, (48 kişi) (24 adli suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 ASALA militanı) idam edildi, 1.683.000 kişi ise fişlendi.
12 Eylül 2010'daki referandumda %57,88 "evet" oyu çıktı ve 13 Eylül 2010 sabahından itibaren 12 Eylül'ü yapanlar hakkında suç duyurularında bulunulmaya başlandı. Bütün suç duyuruları toplandı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 7 Nisan 2011 tarihinde ilk soruşturma açıldı. Bu, darbenin üzerinden geçen 31 yıl sonunda açılabilen ilk soruşturmaydı. 4 Nisan 2012 tarihinde darbenin yargılanmasına başlandı. Dava sonucunda Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nin "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tahsin Şahinkaya'nın, Kenan Evren’den iki ay sonra, 90 yaşında ölmesiyle Yargıtay aşamasındaki dava düştü, kararlar kesinleşmedi. Yıllar sonra, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası; Kenan Evren'in ifadesini alan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya dava açan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı, açılan davaya ilk bakan hâkimler ve iddia makamında bulunan savcılar, "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması" kapsamında meslekten ihraç edildi. Daha sonra bazıları yargılandı ve mahkûm oldu.
Darbenin gerekçeleri ve darbe öncesi olaylar
Siyasi istikrarsızlık
12 Eylül 1980 Askerî Darbesi'nin gerekçeleri arasında, ülkede yaygınlaşan siyasi cinayetler ile 6 Eylül 1980 günü Konya'da Necmettin Erbakan önderliğinde yapılan ve darbe liderlerinin "şeriat amaçlı bir kalkışma girişimi" olarak nitelediği Kudüs Mitingi de gösterildi. Konya Mitingi olarak da bilinen bu mitingde topluluk İstiklal Marşı sırasında yerlere oturmuş ve İstiklal Marşı yuhalanmış, "Ezan sesi istiyoruz. Bu marşı söylemiyoruz." diye bağırılmış, Erbakan ve diğer Millî Selamet Partili kişiler kortej hâlinde Arapça pankartlarla ve ilahilerle yürümüşlerdir. Miting sırasında sürekli şeriat çağrısı yapılmış, devlet protesto edilmiştir.Kenan Evren bu olayı öğrendikten sonra "çok sinirlendiklerini" ifade edip bu mitingi "31 Mart Vakası provası" diye nitelemiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 25 Mart 1980'de ilk turunu yaptığı cumhurbaşkanlığı seçimini 124 tur oylama yaptığı hâlde darbe gününe kadar sonuçlandıramayarak halkta demokratik yollarla ülkenin düzlüğe çıkamayacağı inancına yol açtı.
Ekonomik sebepler
12 Eylül öncesi dönemin son başbakanı Süleyman Demirel'in, "70 sente muhtacız." sözü ile özetlenen dış ticaret açığındaki artış ve döviz darboğazı; işsizlik, kıtlık ve iş yeri anlaşmazlıkları ile beraber darbenin ekonomik sebeplerini oluşturdu. 1979'da %80 olan enflasyon, 1980'de artmaya devam etti ve %100'ün üzerine çıktı.Bülent Ecevit döneminde yapılan zamları eleştiren ve, "Bu ekonomik tedbirler vatandaşın kanını emme hareketidir. Ecevit istifa etmelidir." diyen Başbakan Demirel de birçok ürüne zam yaptı, ekonomik bunalım giderek arttı. 24 Ocak kararlarından sonra gübreye %500-800 arasında, elektriğe %78, İstanbul şehir vapurları yolcu ücretlerine %100, et ve et ürünlerine %100, sakatata %200, lastik fiyatlarına %52 oranında zam yapıldı. Bu zamlar tepki çekti. Ana Muhalefet Lideri Ecevit, "Demirel'in rejimi değiştirmeye çalıştığını, işçilerin tepki gösterip haklarını almaları gerektiğini" söyledi.
Güvenlik sorunları
Türkiye'de 1970'li yıllarda sağ-sol çatışması binlerce kişinin ölümüne neden oldu. 1978'den sonra çatışmalar daha da şiddetlendi, Doğu'da da Apocular olarak bilinen PKK kuruldu ve saldırılara başladı, 12 Eylül Darbesi'ne giden süreç ivme kazandı. Bu dönem "örtülü iç savaş" olarak da tanımlandı, 4.000'den fazla kişi öldü.
12 Eylül öncesinde sürekli yaşanan cezaevlerinden kaçışlar, ülke gündeminde yer buldu.
11 Eylül 1980 tarihli gazeteler, "Ankara'da kurşuna dizilen 2'si kardeş 4 kişinin öldürüldüğünü, Siirt'te yiyecek çuvallarının içine gizlenen bombanın patlamasıyla 5 kişinin öldürüldüğünü, Fatsa'da 3 ve Malatya'da 2 kişinin öldürüldüğünü, Mersin'de bir sinemada bilet kuyruğunun taranmasıyla 4 kişinin öldürüldüğünü, Eskişehir'de bir kahvenin taranması sonucu 1 kişinin öldürüldüğünü, İstanbul'da asılan yüzlerce bombalı pankartı indirmeye çalışan polislerin kollarının koptuğunu, kör olduklarını" yazar.
Dış siyaset etkenleri
NATO'nun güney kanadının en önemli üyelerinden olan Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı özellikle ABD tarafından gözleniyordu. 1979 yılında meydana gelen İran İslam Devrimi, ardından aynı yıl içinde Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi üzerine Türkiye'nin ABD politikaları için istikrarlı hâle gelmesi önem kazandı.
Suikastlar
Suikast kurbanı | Mesleği | Tarih | Öldürüldüğü yer | Notlar |
---|---|---|---|---|
Doğan Öz | Cumhuriyet Savcısı | 24 Mart 1978 | Ankara | İbrahim Çiftçi tarafından öldürüldü. |
Hamit Fendoğlu | Malatya Belediye Başkanı | 17 Nisan 1978 | Malatya | Bombalı paketle öldürüldü. |
Bedrettin Cömert | Akademisyen | 11 Temmuz 1978 | Ankara | Rıfat Yıldırım ile Kasım Gençyılmaz tarafından açılan yaylım ateşiyle öldürüldü. |
MHP İstanbul İl Başkanı | 3 Ekim 1978 | İstanbul | (MLSP/B) tarafından öldürüldü. | |
Bedri Karafakioğlu | Akademisyen | 20 Ekim 1978 | İstanbul | İTÜ'ye gitmek için minibüse binerken Cengiz Ayhan tarafından öldürüldü. |
Tarsus Cumhuriyet Savcı Yardımcısı | 28 Aralık 1978 | Tarsus, Mersin | Evine gelen militan tarafından kalbinden silahla vurularak öldürüldü. | |
Abdi İpekçi | Gazeteci, yazar | 1 Şubat 1979 | Teşvikiye, İstanbul | Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. |
Ömer Sunar | Eski Şekerbank Genel Müdürü | 13 Nisan 1979 | İstanbul | Yatağında öldürüldü. Baş ucuna, "Bir halk düşmanı daha yok oldu. İhtilal yolu, Çayanların yolu." yazılı bir kâğıt bırakıldı. |
Hikmet Tekin | Bingöl Belediye Başkanı | 12 Ağustos 1979 | Bingöl | Otomobille giderken yaylım ateşine tutularak annesi ve kardeşiyle birlikte öldürüldü. |
Eski Türkiye İşçi Partisi Adana İl Başkanı | 10 Eylül 1979 | Adana | Yazıhanesinde öldürüldü. | |
Çukurova Üniversitesi Rektör Vekili | 13 Eylül 1979 | Adana | Evinin önünde öldürüldü. | |
Eski Malatya Ülkü Ocakları Başkanı | 19 Eylül 1979 | Sultanahmet, İstanbul | Malatya Öğrenci Yurdu önünde silahla vurularak öldürüldü. | |
Cevat Yurdakul | Adana Emniyet Müdürü | 28 Eylül 1979 | Adana | Makam aracıyla göreve giderken silahlı saldırıyla öldürüldü. |
İlhan Egemen Darendelioğlu | Adalet Partisi İstanbul Milletvekili | 19 Kasım 1979 | Beyazıt, İstanbul | Silahlı saldırıyla öldürüldü. |
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı | 20 Kasım 1979 | Etiler, İstanbul | Profesörler Sitesi'nde öldürüldü. | |
Kemal Fedai Coşkuner | Fedai dergisi sahibi, yazarı | 3 Aralık 1979 | İzmir | Agora semtinde öldürüldü. |
Cavit Orhan Tütengil | İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi | 7 Aralık 1979 | Levent, İstanbul | Evinden üniversiteye giderken Recep Öztürk tarafından silahlı saldırıda öldürüldü. |
İsmail Gerçeksöz | Ortadoğu gazetesi yazarı | 4 Nisan 1980 | Fatih, İstanbul | Fail bulunamadı. |
Ümit Kaftancıoğlu | TRT İstanbul Radyosu prodüktörlerinden | 11 Nisan 1980 | Şişli, İstanbul | Evinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü. |
Gün Sazak | Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı | 27 Mayıs 1980 | Ankara | Eşiyle gittiği bir ziyaretten dönüp arabadan eşyalarını indirdiği sırada Devrimci Sol militanlarınının açtığı çapraz ateşte öldürüldü. |
Mehmet Zeki Tekiner | CHP Nevşehir İl Başkanı | 17 Haziran 1980 | Nevşehir | Girdiği bakkalda uğradığı silahlı saldırıyla öldürüldü. |
Milliyetçi Hareket Partisi Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı | 24 Haziran 1980 | İstanbul | Evinde eşi ve kızıyla birlikte öldürüldü. | |
Abdurrahman Köksaloğlu | Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili | 15 Temmuz 1980 | Şişli, İstanbul | İş yerinde öldürüldü. |
Nihat Erim | Eski Türkiye başbakanlarından | 19 Temmuz 1980 | İstanbul | Dev-Sol militanları tarafından silahlı saldırıyla öldürüldü: Nihat Erim suikastı |
Kemal Türkler | Eski DİSK ve mevcut Maden-İş Sendikası Genel Başkanı | 22 Temmuz 1980 | Merter, İstanbul | Silahlı saldırı sonucu öldürüldü. |
Hükûmet belirsizliği ve arayışları
1973 Türkiye genel seçimleri sonrası hiçbir parti tek başına iktidar olacak milletvekili sayısını bulamayınca uzlaşma sonucunda Bülent Ecevit başbakanlığında kurulan 37. Türkiye Hükûmeti, CHP ve MSP arasındaki anlaşmazlıklar sonucunda Ecevit'in 1974 Kasım'ında görevinden istifası ve erken seçim kararı almasıyla sona ermiştir. Ardından Sadi Irmak geçici bir hükûmet kurmuş, sonrasında ise Süleyman Demirel başbakanlığında Adalet Partisi, Millî Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyetçi Güven Partisi ortaklığıyla "Milliyetçi Cephe Hükûmeti" kurulmuştur. İki yıl sonra 1977 Türkiye genel seçimlerine gidilmiş ancak yine tek başına hükûmet çıkmaması üzerine "Çankaya Hükûmeti" olarak bilinen Ecevit başbakanlığındaki 40. Türkiye Hükûmeti kurulmuş, bu hükûmet ancak 21 Haziran-21 Temmuz 1977 tarihleri arasında görev yapabilmiş, TBMM'de güvenoyu alamayan Ecevit istifa etmiştir. Sonrasında "İkinci Milliyetçi Cephe" olarak bilinen 41. Türkiye Hükûmeti, Demirel başbakanlığında 21 Temmuz 1977-5 Ocak 1978 tarihleri arasında görev yapmıştır.
Güneş Motel Olayı ve 42. Hükûmet
22 Aralık 1977'de Ana Muhalefet Lideri Bülent Ecevit, İstanbul'un Florya semtinde bulunan Güneş Moteli'nde, daha sonra "11'ler" olarak anılacak Adalet Partisinden ayrılan bağımsız milletvekillerinden Enver Akova, Ali Rıza Septioğlu, Mustafa Kılıç, Şerafettin Elçi, Mete Tan, Tuncay Mataracı, Güneş Öngüt, Orhan Alp, Ahmet Karaaslan, Hilmi İşgüzar, Oğuz Atalay ile görüşmüş ve yeni kurulacak hükûmette bakanlık koltuğu karşılığında Süleyman Demirel Hükûmeti aleyhindeki gensoruyu desteklemeleri konusunda anlaşmıştır. 31 Aralık'ta II. Milliyetçi Cephe Hükûmeti düşürülmüş ve 5 Ocak 1978'de 229 güvenoyunu sağlayan Ecevit, III. Ecevit Hükûmetini kurmuştur. Bakanlık koltuğunu istemeyen Oğuz Atalay dışındaki 10 kişiye bakanlık verilmiştir. Adalet Partisi bu durumu "bir oya bir bakanlık" diyerek eleştirmiş ve bu hükûmet "Motel Hükûmeti" olarak anılmıştır. Ana Muhalefet Lideri olan Demirel, bu hükûmetin gayrimeşru olduğunu iddia ederek Ecevit'e başbakan demeyip sürekli olarak "hükûmetin başı" diye hitap etmiştir. Motel Hükûmeti ancak 5 Ocak 1978 ile 12 Kasım 1979 tarihleri arasında görev yapabilmiştir.
Tunceli Raporu
1978 yılının 15-26 Haziran tarihlerinde Doğu'da denetlemeye çıkan bir mühendis albay, Tunceli'de denetim yaparken oradaki Harita Birliği personeli ve Ziraat Okulu öğretmenlerinden edindiği bilgilerden çok etkilendiğini ve bunları bildirmenin bir vatan borcu olduğunu ifade ederek gördüklerini ve duyduklarını bir rapor hâlinde Genelkurmay Başkanlığına sundu:
— Türkçe bilindiği hâlde askerlere ve emniyet mensuplarına Türkçe cevap verilmiyor.
— Subay, astsubay ve emniyet mensuplarına "faşist köpekler" diyorlar.
— Tunceli Valisi'nin arkasından "Eco'nun (Ecevit) faşist köpeği" diye bağırılmış.
— 15 kadar okulda bayrak merasimi yapılmamakta, İstiklal Marşı söylenmemekte.
— Emniyet Müdürü dövülmüş.
— Resmî kişilere bakkallar, "Size satılacak bir şeyimiz yok." diyerek mal satmaktan imtina etmekte, bu yüzden harita personeli jandarma tavassutu ile alışveriş yapabilmekte.
— İstiklal mücadelesinde kullanılacak haritalar yapılıyor diye araziye dikilen harita işaretleri tahrip edilmekte.
— 19 Mayıs gösterilerine 15 okuldan ancak 17 öğrenci çıkarılabilmiş, o da Ziraat Okulundan öğrenciler.
— Tunceli'deki gizli bir komitenin emri ile sosyal ve ekonomik faaliyetler derhâl durdurulabilmekte.
— Duvarlara sarı yıldızlı Kürt millî bayrağı yapıştırılmakta.
— Kürt millî marşı diye bir marş toplu olarak okunabilmekte.
— Toplu olarak komünist enternasyonal marşı okunmakta.
— Kürt istiklal mücadelesinin patlaması ile birlikte bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun tümden mücadeleye katılacağı anlatılmakta.
Kahramanmaraş Olayları
19 Aralık ile 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve Alevileri hedef alan saldırılarda resmî rakamlara göre yedi gün süren olaylar sırasında 107 Alevi öldürüldü, yine Alevilere ait 200'ün üzerinde ev yakıldı, 100'e yakın iş yeri tahrip edildi. 12 Eylül'ün lideri Kenan Evren, bu olaylardan Anıları'nın birinci cildinde şöyle bahsetmiştir:
"Kahramanmaraş'ta öldürülen iki öğretmenin cenaze töreninde Milliyetçi Hareket Partisi militanları ve dinci yobazlar tarafından başlatılan katliam kısa sürede bütün şehre yayılmış, şehirdeki emniyet kuvvetleri ve askerî birliklerle dahi katliam önlenememiş ve Gaziantep'ten mekanize birliklerin gönderilmesi sonucu ancak 27 Aralık günü durdurulabilmiştir. Olaylar sırasında çoğunlukla Alevi vatandaşların oturdukları evler ve iş yerleri yakılmış-yıkılmış ve çocuklarla hamile kadınlar da dâhil olmak üzere hunharca 107 kişi katledilmiştir. Olaylar başlar başlamaz 23 Aralık günü İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı ile Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun Kahramanmaraş'a gitmişler ve olaylara mahallinde müdahale etmişlerse de gözlerini kan bürümüş canilerin şehrin muhtelif yerlerindeki katliamına ve tahribata mâni olamamışlardır. Jandarma Genel Komutanı'nın döndükten sonra bana anlattıklarından benim de tüylerim ürperdi. Beş altı aylık çocuğun bacaklarından tutup ikiye bölünmüş; karnından bıçaklanmış kadın, çocuk, genç, ihtiyar cesetlerini gözleri ile görmüş."
Devrimci Demokratik Kültür Dernekleri Kongresi
1979 yılının ilk ayında yasal bir örgüt olan Devrimci Demokratik Kültür Dernekleri, yaptığı kongrede, "Doğu yöresinde Kürt halkından olmayan kamu görevlilerinin bölgeden uzaklaştırılması" kararını aldı. Bu karara karşı bir işlem yapılmadı. Kararın devlet tarafından yerine getirilmemesi sonucu 16 Ocak 1979'da Mardin Kızıltepe'de bir ilkokul öğretmeni dövüldü ve tehdit edildi. 22 Ocak 1979 günü Mardin Bayındırlık Müdürlüğünde görevli inşaat mühendisi İbrahim Özer, sabah işe giderken bir endüstri meslek lisesi öğrencisi tarafından silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü. 24 Ocak 1979 günü Mardin Derik Savcı Yardımcısı'nın evi uzun menzilli silahlarla tarandı.
Abdi İpekçi suikastı
1 Şubat 1979'da Milliyet Başyazarı ve Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi, Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Cinayet, Türkiye ve dünyada büyük yankı yaptı. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk üzüntüsünü dile getirdi ve "her türlü çekişmeyi bırakarak ulusça ortak bir tavır takınılmasını" istedi.Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel'in birlik olup ülke sorunlarını beraber çözmelerini sürekli dile getiren İpekçi'nin cenaze töreninde Ecevit ve Demirel yine birbiriyle konuşmadı. Basın bunu, "Cenaze töreninde bile Ecevit-Demirel görüşmesi olmadı." şeklinde kamuoyuna duyurdu.
Diyarbakır Raporu
1979 yılında Diyarbakır'da dört lisede millî güvenlik bilgisi dersi öğretmenliği yapan subaylar, Genelkurmay Başkanlığına bir rapor sundu:
1. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu, öğretmenlerine olan saygınlıklarını yitirmişlerdir.
2. Öğrenciler dersleri ile uğraşacaklarına siyasetle uğraşmakta ve kendilerinin ayrı bir millet olduklarını söylemekteler.
3. Bir kısım öğrenciler; millî güvenlik bilgisi derslerinin, egemen güçlerin devrimci güçleri uyutmak için konulduğu görüşündeler.
4. Okulun duvarlarında, sıraların üstlerinde Kürtçülük sloganları yazılı. Hiçbir dershanede Atatürk'ün resmi yok.
5. Öğrenciler, millî güvenlik bilgisi öğretmenlerinin şahsında bütün subaylara antipati duymakta ve onları Kürtçülüğü engelleyen bir güç olarak görmekteler.
6. Öğretmen dershaneye girdiğinde hiçbir öğrenci ayağa kalkmıyor. İkaz edilmesine rağmen kalkmamakta direniliyor. Nasıl hareket edilmesi gerektiği kendilerine izah edildiğinde bir öğrenci, "Biz Pavlov'un köpekleri değiliz." diye cevap verebiliyor.
7. Bazı okullarda öğretmene devamlı olarak aşağıdaki sorular sorulmakta:
— Pasaportunuz var mı? Diyarbakır'a nasıl girdiniz?
— Kürdistan Devleti hakkında bilgi verir misiniz?
— Kürtler, Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan önce de vardı, ne dersiniz?
— Atatürk'ün kaç babası vardı, Atatürk bir önder midir?
8. Öğrencilere, "Bir savaş olsa katılmaz mısınız?" diye sorulduğunda, "Kendi savaşımız olursa katılırız." şeklinde cevap alınıyor.
Bölücülük Raporu
Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanı'nın başkanlığında oluşturulan ve görevlendirilen teftiş kurulunun 22 gün süren Doğu teftişi sonucunda hazırlanan rapor, 6 Nisan 1979 günü Başbakan Bülent Ecevit başkanlığında yapılan Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı'nda okundu. Rapordan bazı ifadeler şöyleydi:
Bugün Suruç'tan Uludere'ye, daha ötelere kadar, Güney hudut bölgelerimiz adım adım yoğun bir bölücülük humması içindedir.
Oralarda artık Devriye Talimatı'ndaki klasik 2 kişilik devriyelerle göreve çıkmak hayal olmuştur. Bir köye 20 kişiden az müfreze ile girmek, arama yapmak, oradan bir kanun kaçağını çıkarmak artık cesaret isteyen bir iş hâline gelmiştir.
Dağlar, taşlar anlamları korkunç Kürtçe sloganlarla doludur. Şehirler, köy ve kasabalar için için kaynamaktadır. Arkadaşlarımız kendilerini bir müstemlekeci asker gibi hissettiklerini; bölge halkının, kendilerine bir işgal ordusunun subayı nazarı ile baktığını söylemektedirler.
Hudut bölgelerimiz, sessiz ve derinden bir kaosa sürüklenmektedir.
Ne yazık, o yörelerde Silahlı Kuvvetler dışında ayakta duran sağlıklı bir devlet organı daha kalmamıştır. Devlet müesseseleri, yaygın bir güvensizlik ve ürkeklik havası içinde otorite ve saygınlığını yitirmeye başlamıştır.
Biz Mardin'de iken Derik'te bir polis güpegündüz sokak ortasında kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Davaya bakacak olan Derik Hâkimi istirahat almış, bir diğeri kendi kendini reddetmiş, Mazıdağı Hâkimi yetkisizlik kararı vermiş. Yüksek Hâkimler Kurulunca görevli kılınan Mardin Hâkimi ise sanık bir öğretmenle 3 eğitim enstitüsü öğrencisini tutuklayacak yürekliliği gösterememiştir. İşin dramatik yanı; Savcı, bu sanıkların sorguları yapılırken pencerelere kum torbaları yığılmak suretiyle can güvenliklerinin sağlanması talebinde bulunmuştur.
Biz Mardin'de iken Öğretmen Okulu öğrencileri, derslerin Kürtçe verilmesini sağlamak için dersleri boykot etmişlerdir.
24 Eylül 1978'de Mardin Eğitim Enstitüsü kapısına asılan pano ve pankartlarda şu sloganlar göze çarpıyordu:
"Yaşasın Kürdistan'ın Kurtuluş Savaşı!"
"Yaşasın Kürdistan Devleti!"
"Silahlı Mücadelemiz Sürecektir!"
"Yaşasın Bağımsız Kürdistan!"
"Kürtlere Özgürlük, Sonuna Kadar Savaş!"
Suruç Ortaokulunda bir öğrenci, defterinin yapraklarını niçin "kan, kan, kan" kelimeleri ile doldurmuştur? Körpe çocuklara sınıf geçme notunu ihtilal yapma metodu öğretisine göre veren öğretmenleri denetleyen bir merci kalmadı mı?
Mardin'de polis karakolu otomatik silahlarla taranmış, Cizre'de Kaymakam'ın evi ve polis karakolu taşlanmıştır. Tekmil devlet memurları açık açık tehdit edilerek günbegün artan baskı ve terör havası içinde pasivize edilmiş ve susturulmuştur.
Bölücülük tehlikesi, amansız bir ahtapot gibi gezdiğimiz hudut kesimlerini sarmış durumdadır. KAWA'lar, SİVANCI'lar, KOMAL, RIZGARI grupları, DDKD'ciler, KUK'cular, DAĞCI'lar, APOCU'lar, yeraltında ve yer üstünde faaliyette bulunan legal, illegal teşekküller kasabalardan köylere doğru korkunç bir doğurganlıkla yayılmakta ve çoğalmaktadırlar.
23 Nisan 1979 tarihli Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı
Doğu bölgesinde yaptığı geziden sonra 23 Nisan 1979 günü yapılan Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı'nda konuşan Adalet Bakanı Mehmet Can, "Bingöl'de okullarda İstiklal Marşı'nın söylenmediğini, Atatürk'ün resminin sınıflardan alınıp çamura atıldığını, buna engel olmaya çalışan öğretmenin öldürüldüğünü" söyledi. Can; hâkim, savcı ve valilerin durumuna dair de şöyle dedi:
"Pertek Savcısı, evinin iki defa bombalandığını söyledi. Hâkimin evini de bombalamışlar. 'Yatak odasının ışığını yakıyor, kendim karanlıkta çatı katında yatıyorum. Ne olur beni buradan alın.' diye yalvardı. Tunceli Valisi de kendisinin alınması için yalvarıyor. Diyarbakır Valisi, Kars Valisi de, 'Ne olur beni buradan alın.' diyorlar."
ODTÜ İstiklal Marşı krizi
8 Ağustos 1979 günü Orta Doğu Teknik Üniversitesinin yeni eğitim-öğretim dönemi açılış töreni yapıldı. Bazı milletvekillerinin de bulunduğu törende bando tarafından İstiklal Marşı çalınırken bir grup, "Ayağa kalkmayın!" diye bağırdı. Birçok öğrenci yerinden kalkmadı. İstiklal Marşı'nın bitmesinin ardından bütün öğrenciler ayağa kalktı ve toplu hâlde sol yumruklar eşliğinde enternasyonal marşı söylendi. Olay ülkede gündem oldu. Olaydan sonra üniversitenin profesörleri Ankara'da "İstiklal Marşı'na Saygı Yürüyüşü" yapıp Atatürk Anıtı'na çelenk koydu. Ana Muhalefet Lideri Süleyman Demirel, Başbakan Bülent Ecevit'i eleştirdi:
"Hükûmet, eğitimi Marksizm'e kaydırdı. Enternasyonal marşını söylemek cesaretini gösterenlerin arkasında bu hükûmet vardır."
Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu, 11 Ağustos'ta yazdığı yazıda, "ODTÜ'nün açılışında kendilerine «Devrimci» adını takan «zıpır sosyalistler»in bir kısmının «İstiklâl Marşı» söylenirken yerlerinden kalkmamaları, gerçekten şiddetle kınanmalıdır." dedi. 26 Ağustos'ta Silahlı Kuvvetler Günü için bir konuşma yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren de bu olaya değindi:
"Kendi çıkarlarını ülke bütünlüğünün üstünde görenler, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi sapık ideolojilerinin vaatleriyle aldatarak onları Türk istiklalinin sembolü İstiklal Marşı'mıza dahi saygısızlıkta bulunabilecek kadar Türklüğünden uzaklaştırabilmektedirler. Ama sizleri temin ederim ki o kendini ve milleti idrakten aciz vatan hainleri, her zaman olduğu gibi karşılarında yine bizleri -Türk Silahlı Kuvvetlerini- bulacaklar ve bunların hesabını millet önünde vereceklerdir. Onların ilim ve irfan yuvası okullarımızdan temizlendiğini ve bu okulların kalbi Atatürk sevgisi, vatan ve millet aşkı ile yanıp tutuşan, birbirleriyle uygarca fikir münakaşası yapabilen, eli silahsız, kültürlü gençlerle dolu olduğunu görmek bizim de en büyük arzumuzdur."
Azınlık Hükûmeti ve "Yüz Gün Planı"
14 Ekim 1979'da yapılan seçimlerde Adalet Partisi ikinci parti olarak çıkmış olmasına rağmen Bülent Ecevit'in istifa etmesiyle Süleyman Demirel'e hükûmeti kurma yetkisi verildi.Milliyetçi Hareket Partisi, Millî Selamet Partisinin hükûmete alınmasına karşı çıktığı için "Üçüncü Milliyetçi Cephe" gerçekleştirilemedi ve 12 Kasım 1979'da Demirel'in başbakanlığında azınlık hükûmeti kuruldu. Milliyetçi Hareket Partisi ve Millî Selamet Partisi, hükûmeti dışarıdan destekledi.
Başbakan olan Demirel, "Yüz Gün Planı"nı açıklayarak anarşi ve enflasyon olmak üzere Türkiye'nin iki temel sorununu 100 günde çözeceğini iddia etti. Bu plan tartışmalara yol açtı ancak tartışma, 100 günün hükûmetin güvenoyu aldığı 25 Kasım 1979'dan itibaren mi yoksa Demirel'in planı açıkladığı 8 Aralık 1979'dan itibaren mi başlamış sayılacağı konusuna odaklandı.
"Kerhen Millî Cephe Hükûmeti" olarak bilinen 43. Türkiye Hükûmeti, 12 Eylül Darbesi'nden önce millet iradesi ile kurulan son hükûmettir. Hükûmet, 12 Kasım 1979-12 Eylül 1980 tarihleri arası görev yapmıştır.
TSK'nin uyarı mektubu
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülend Ulusu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'un imzasını taşıyan uyarı mektubu 27 Aralık 1979 tarihinde Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e verildi. Ordu, siyasal partilerin ve diğer anayasal kuruluşların ülkenin sorunlarının çözülmesinde birlik olmalarını istedi. Mektupta şu ifadeler kullanıldı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri iç hizmet yasası ve kendisine verilen görev ve sorumluluğunun idraki içinde ülkemizin bugünkü hayati sorunları karşısında siyasi partilerimizin, bir an önce milli menfaatlerimizi ön plana alarak, Anayasamızın ilkeleri doğrultusunda ve Atatürkçü bir görüşle biraraya gelerek anarşi, terör ve bölücülük gibi devleti çökertmeye yönelik her türlü hareketlere karşı bütün önlemleri müştereken almalarını ve diğer Anayasal kuruluşların da bu yönde yardımcı olmalarını ısrarla istemektedir."
Mektup, 2 Ocak günü kamuoyuna açıklandı. Başbakan Süleyman Demirel, "35 günde ne yapılabilirse onun azamisini yaptık." şeklinde kısa bir açıklama yaptı. Mektubun muhatabını kendisi kabul etti, Millî Savunma Bakanı İhsan Birincioğlu'nu çağırıp duyduğu üzüntüyü ve istifa etmeyi düşündüğünü bildirdi. Hemen sonra Birincioğlu'nun Evren'i ziyareti sırasında Evren ise, "mektubun hükûmete verilmediğini, mektubu okuyan herkesin böyle olduğunu rahatlıkla anlayacağını, istifa etmeyi gerektirecek bir durum olmadığını, istekleri gerçekleşirse daha rahat iş yapabileceğini, üzüntü yerine sevinç duyması gerektiğini" söyledi. Demirel göreve devam etti.
Ana Muhalefet Lideri Bülent Ecevit, "Mektup 12 Mart'a oranla değişik, hiç olmazsa bir model göstermiyor, ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir döneminde demokrasiyi koruma açısından bir uyarı almadı, oysa bu hükûmet daha 51'inci gününde böyle bir uyarı almıştır. Bu, aramızdaki farkı göstermektedir." diyerek Demirel ve Adalet Partisini eleştirdi.
14 Ocak 1980 tarihli Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı
14 Ocak 1980 günü genelkurmayda Süleyman Demirel Hükûmetinin ikinci Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı yapıldı. Adana Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Nevzat Bölügiray konuşmasının bir yerinde şöyle dedi:
"Eylemci solun aralık ayında en fazla faaliyet gösterdiği yer okullar oldu. İlk hareket, 4 Aralık günü ben Ankara'da sıkıyönetim toplantısında iken Yapı Meslek Lisesindeki öğrencilerin devriye gezen askerlerimize ateş etmesiyle başladı. Saatlerce okulun pencerelerinden ateş etmişlerdir, dinamit atmışlardır. Jandarma ve polisin kayzer ve panzerlerinin himayesinde olan güvenlik kuvvetleri, masum çocukları hedef almamak maksadıyla ateş açmamışlardır. Buradan verdiğim emirler gereğince ateş edilmemiştir. Ne yazıktır ki bu hareketi başlatan aynı lisenin müdür ve öğretmenleri, kendilerini bir odaya kilitlettirmek suretiyle olayın dışında kalacaklarını sanmışlardır. Ama teşvikçi kendileridir. Öğretmenler tarafından eline silah verilen bu çocuklar ateş ederken kız çocukları da ondan ona tabanca taşımış hatta birinin diğerine seslenerek, 'Koş, buradan askerin kafası daha iyi görünüyor, buradan daha iyi vurursun.' diyecek kadar şartlanmış oldukları görülmüştür. Askerlerimizi burada zapt etmek hakikaten bir mesele olmuştur. Adı geçen lisede bu olaylar, çatışmalar sürüp giderken yanındaki liseler de aynı harekete başlamışlardır. Onları tecrit edip çıkarmakla, tahliye etmekle yetinildi."
Bölügiray, "21-22 Aralık günlerinin de sıcak geçtiğini, Adana ve Gaziantep'te Josef Stalin'in doğumunun 100. yılı dolayısıyla kutlamalar yapıldığını, engel olmak isteyen askerlerden bazılarının açılan ateş sonucu yaralandıklarını" söyledi.
24 Ocak kararları
Ekonomik olarak yaşanan istikrarsızlık, üretimin azalması ve karaborsacılığın oluşması gibi durumların ortadan kaldırılması için kamu harcamalarının sınırlandırılması, ücretlerin düşürülmesi, serbest döviz kuru gibi ekonomik önlemler alınması kararlaştırıldı. Bunun için Başbakan Süleyman Demirel, Turgut Özal'ı başbakanlık müsteşarlığına atadı ve IMF ile bu kapsamda bir anlaşma imzalandı. Dolar 35 liradan 70 liraya çıkarıldı. Geniş çapta zamlar yapıldı. Gübreye %500-800 arasında, elektriğe %78, İstanbul şehir vapurları yolcu ücretlerine %100, et ve et ürünlerine %100, sakatata %200, lastik fiyatlarına %52 oranında zam yapıldı. Bu zamlar tepki çekti. Ana Muhalefet Lideri Bülent Ecevit, "Demirel'in rejimi değiştirmeye çalıştığını, işçilerin tepki gösterip haklarını almaları gerektiğini" söyledi.
17 Şubat 1980 tarihli Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı
17 Şubat 1980 günü genelkurmayda genişletilmiş Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı yapıldı. Sıkıyönetim Koordinasyon Başkanı Tümgeneral Selahattin Cambazoğlu, "Rus askerine selam dur, Türk askerini arkadan vur!" şeklinde sloganlar atıldığını söyledi. İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ, siyasileri eleştirdi:
"Öncelikle siyasi partilerimizin sanki her taraf güllük gülistanlıkmışçasına izahı mümkün olmayan bir serinkanlılık ve vurdumduymazlık içinde parlamentoda politik anarşiyi tahrik etmeleri ve bunu televizyon ekranına ve radyosuna sirayet ettirmeleri terörü giderek güçlendirmektedir. Terörün ihtiyacı; istikrarsız, karmaşık ve karanlık vasatı siyasi partilerimiz kendi elleriyle yaratmaktadırlar."
Üruğ, kumandanı olduğu I. Ordu mensuplarının kendisine, "Biz yolda sabaha kadar anarşistlerle mücadele ederken parlamentoda bu mücadelenin, bu şekilde siyasi mücadelenin yapılması için mi sokakları müdafaa etmekteyiz, anarşiste göğüs germekteyiz?" diye şikâyette bulunduklarını söyledi.
17 Mart 1980 tarihli Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı
17 Mart 1980 günü Sıkıyönetim Koordinasyon Toplantısı yapıldı. Bu toplantı, Başbakan Süleyman Demirel'in dördüncü toplantısı oldu. Demirel kısa bir konuşma ile toplantıyı açtı. Sıkıyönetim Koordinasyon Başkanı Tümgeneral Selahattin Cambazoğlu ve Emniyet Genel Müdürü Turan Şener'in konuşmalarının ardından Ankara Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Nihat Özer söz aldı:
"Türk Mimar Mühendisler Odası Birliği bizce sabıkalı bir yerdir. Adam öldürmekten 24 yıl ağır hapse mahkûm olan Mahmut Esat Güven burada iki tabanca ile birçok parlamentere ders verirken yakalanmış, 1979 Şubat ayında Vakıflar Bankası soygununun esas faili olan Tevfik Doğan Toker de yine soygunu müteakip buraya kaçmış ve bu dernekten çıkarken yakalanmıştır."
Korgeneral Özer, Ankara Eğitim Enstitüsünde yaşanan bir kopya olayını da anlattı:
"İkinci olay, Ankara Eğitim Enstitüsünde Türkçe sınavında cereyan etmiştir. Sınav sırasında dört öğrenci kopya çekerken bu duruma müdahale etmek isteyen öğretmenlere aynı salonda görevli öğretmen ..., ayağını sıraya dayayarak o öğretmenlerin kopya çeken öğrencilere yaklaşmasını önlemiş ve, 'Bu tarafa geçemezsiniz. Biz burada iki yılın acısını çıkaracağız. (Cumhuriyet Halk Partisi dönemini kastediyor.)' demiş ve böylece öğrencilerin kopya çekmesini sağlamıştır."
"Kadayıfın altı"
Şubat 1980'de Millî Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel Hükûmetini "kerhen (istemeyerek)" desteklediğini açıkça dile getirdi, mevcut hükûmetin görevinin biteceği tarihin Türkiye'nin çıkarlarına hizmet edecek bir tarih olması gerektiğini savunup 1 ay daha beklenmesi gerektiğini söyledi. Bundan dolayı 43. Türkiye Hükûmeti, "Kerhen MC (Milliyetçi Cephe)" olarak anılmaya başlandı. Erbakan, 13 Mart 1980 tarihli basın toplantısında şöyle dedi:
"Kadayıfın altı kızarmadan bu hükûmeti uzaklaştıracak olursanız bu zihniyet milleti aldatmanın gene fırsatını bulacaktır. Onun için kadayıfın altının kızarmasını bekleyeceğiz."
Erbakan, 24 Nisan 1980'de televizyonda gazetecilerin sorularını yanıtlarken şöyle dedi:
"18 Mayıs'a, MSP İl Başkanları Toplantısı'na kadar bekleyeceğiz. Kadayıfın altının kızarıp kızarmadığına bakacağız."
Erbakan, nisan ayının sonunda Meclis'teki odasında kendisini ziyaret eden Başbakan Demirel'e basının önünde kadayıf ikram etti. Demirel ise bu duruma esprili bir karşılık verdi:
"Hoca benim kilomun eksikliğini fark etmiş, onu tamamlamaya çalışıyor."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ise yaşananları şöyle değerlendirdi:
"Millet kan ağlarken bunlar milletin gözünün içine baka baka sanki milletle alay ediyorlardı."
Cumhurbaşkanı seçimi bunalımı
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün görev süresinin dolduğu (6 Nisan 1980) sırada Türkiye Büyük Millet Meclisindeki en büyük iki partinin liderleri Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit, cumhurbaşkanlığı için daha aday bile belirlememişlerdi. Korutürk'ün görev süresi bitmeden 22 Mart 1980'de yapılması gereken seçim, aday çıkmadığı için yapılamadı. 25 Mart 1980'de başlayan seçim turları aylarca sonuç vermedi, hiçbir aday cumhurbaşkanı olmak için yeterli oyu alamadı. Oy kâğıtlarına Ajda Pekkan, Bülent Ersoy, Aynur Aydan gibi isimler de yazıldı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, bu süreç içerisinde iki taraftan da isimlerle görüşüp bu krizin çözülmesini istedi. 5 Mayıs 1980'de Başbakan Demirel'e de "bu konunun bir an önce hâlledilmesi gerektiğini" söyledi. Demirel'in verdiği cevap şu oldu:
"Evet, iş o noktaya geldi. Yugoslavya Cumhurbaşkanı Mareşal Tito'nun cenaze töreni için Belgrad'a gideceğim. Orada Ecevit'le buluşacağız. Orada kendisiyle bu konuyu konuşacağım."
Evren bu cevaptan Anıları'nın ilk cildinde şöyle bahsetti:
"Sanki Türkiye'de konuşmak mümkün değilmiş gibi Yugoslavya'da cenaze töreninde buluşacak ve bu kadar mühim bir konuyu ayaküzeri konuşacak. Belli ki bizi oyalıyor, zaman kazanmak istiyordu. Bu görüşmemizden sonra iyice kanaat getirdim ki Başbakan bizi yanlış yollara sevk etmek istiyor, oyalama taktiğini kullanıyordu."
13 Mayıs 1980'de Brüksel dönüşünde havaalanında konuşan Evren, Brüksel'deki çalışmalar sırasında orada bulunan Askerî Komite üyelerinin, "Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı seçiminin neden yapılamadığını sürekli sorduklarını, buna cevap vermekte zorluk çektiğini" ifade edip şöyle dedi:
"Verilecek bir cevap da yoktu. Bazı dostlarıma şaka yollu takılmak mecburiyetini hissettim: 'Herhâlde cumhurbaşkanlığına layık bir kimse bulamıyorlar ki seçemiyorlar veya o kadar çok aday var ki bir tanesini bulup seçemiyorlar.' demek zorunda kaldım. Ama bir vatandaş olarak şunu ifade etmek isterim ki artık bu işe bir hâl çaresi bulmak lazım. Partilerin bir araya gelerek artık bu konuyu hâlletmeleri zamanının geldiği ve hatta geçtiği inancındayım."
Girişimler sonuç vermedi. TBMM, aylarca cumhurbaşkanı seçemedi.
Bayrak Harekâtı
17 Haziran 1980 günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve İkinci Başkan toplandı. Darbenin adı olan "Bayrak Harekât Planı" o gün ve 18-19-20 Haziran günlerinde belirli saatlerde yine gözden geçirildi. Bazı düzeltmeler yapılarak müdahalenin son şekli oluşturuldu. 1 Temmuz günü yine toplanıldı, harekâtın uygulanacağı tarihin 11 veya 12 Temmuz olmasına karar verildi. Emirler 3 Temmuz günü özel kuryelerle ordu ve sıkıyönetim komutanlıklarına iletilmeye başlandı.
3 Temmuz günü yapılan güven oylamasında Süleyman Demirel'in 214 güvensizlik oyuna karşı 227 oyla güvenoyu alması askerlerin planını bozdu. Evren, "güvenoyuna rağmen müdahale ederlerse CHP'nin düşüremediği bir iktidarı kendilerinin düşürmüş olacaklarını, Demirel'in 'CHP+Ordu=İktidar' sözlerine haklılık kazandıracaklarını" düşünüyordu. 8, 9 ve 10 Temmuz günleri Paris'te yapılacak borç erteleme görüşmelerinin de 22 Temmuz'a ertelenmesi sonucu müdahalenin günü ertelendi. 26 Ağustos'ta yapılan toplantıdaysa müdahalenin 12 Eylül'de yapılması kararlaştırıldı.
Çorum Olayları
1980'in mayıs-temmuz aylarında Çorum'da meydana gelen, siyasi ve dinî temelli olarak ortaya çıkan kanlı ve 57 kişinin öldüğü olaylar, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası yatıştırıldı.
Fatsa Nokta Operasyonu
14 Ekim 1979 tarihinde yapılan ara seçimlerde Devrimci Yol'un bağımsız adayı Fikri Sönmez; Cumhuriyet Halk Partisi adayının (Zeki Muslu) 1.150, Adalet Partisi adayının (Ali Rıza Özmaden) 850 oy aldığı seçimde 3.096 oy alarak Fatsa Belediye Başkanı seçildi. Belediye, halk komiteleri şeklinde örgütlendi. Bu örgütlenme ilk olarak yedi mahallesi olan Fatsa'nın çeşitli özelliklerine göre on bir birime ayrılması ve her bir birime üç ila yedi halk komitesi temsilcisi seçilmesi şeklinde belirlendi.
Sönmez'in belediye başkanı olduğu dönemde sokakların çamurdan arındırılması için "Çamura Son Kampanyası" ve Fatsa Halk Kültür Şenliği yapıldı.[]
8 Temmuz 1980'de askerî birlikler Fatsa ilçesine gönderildi. 9 Temmuz 1980 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, ordu komutanlarıyla beraber inceleme yapmak için Fatsa'ya gitti. Komutanlar Samsun'dan Fatsa'ya hareket etmeden önce Samsun Valisi Mehmet Karasarlıoğlu, "helikopterin Fatsa'da yüksekten uçmasını, kendilerine ateş açılabileceğini" söyleyerek Evren'i uyarmıştı. Bakanlar Kurulunun aldığı, "küçük terör odaklarında baskınlar yapılmasına" ilişkin kararla 11 Temmuz günü sabah erken saatlerde asker ve polis ile Fatsa'ya "Nokta Operasyonu" düzenlendi ve Fatsa Bağımsız Belediye Başkanı Sönmez ile beraber 300 kişi gözaltına alındı, bunlardan 250 kişi 15 Temmuz'da serbest bırakıldı. 12 Temmuz'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve Kaymakam görevden alındı. DİSK Genel Başkanı ise Başbakan Süleyman Demirel'i, "Çorum'u unutturmak için Fatsa olayını yaratmakla" suçladı. Sönmez 18 Temmuz'da tutuklandı.
Evren, 25 Ekim 1982'de Trabzon'da yaptığı konuşmada şöyle dedi:
"Fatsa kurtarılmış bir kasabaydı. Devletin kanunları orada işlemiyordu. Davalar halk mahkemelerinde neticelendiriliyordu hatta o mahkemelerde ölüm cezası bile veriliyor ve sokak ortasında infaz ediliyordu. Eğer 12 Eylül'ü biraz daha geciktirseydik Fatsa'da ayrı bir devletin ilan edildiğini görecektik."
Anayasa'nın kabulünden sonra 21 Kasım 1982'de Fatsa'ya da ziyarette bulunan Evren, Fatsalılara teşekkür etti:
"Sevgili Fatsalı Kardeşlerim, Türkiye'nin neresinde çok çile çekilmiş, neresinde anarşi ve terör en yüksek noktalara çıkmış ise oralarda en büyük oy potansiyeline ulaşıldı. O hâlde bu gösteriyor ki vatandaş; anarşiden, terörden yana değildir. Vatandaş, huzur ve güven aramaktadır!"
Zafer Bayramı ve Kudüs Mitingi
Necmettin Erbakan, 30 Ağustos 1980 günü Zafer Bayramı'nın Anıtkabir'deki kısmı ile Genelkurmay Başkanlığında yapılan kutlama törenlerine katılmadı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren tepki gösterdi:
"Genelkurmay Başkanı soruyor: Necmettin Erbakan 30 Ağustos'a karşı mı, değil mi? Bunu soruyorum!"
Erbakan yaptığı açıklamada, "çok büyük bir din adamının cenaze töreninden dolayı" kutlamalara katılamadığını söyledi. Evren, Zafer Bayramı dolayısıyla radyo ve televizyonda yayımlanan konuşmasında, halkın ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının bayramını kutladıktan sonra ülkenin ve devletin içinde bulunduğu durumdan bahsederek şöyle dedi:
"Yurtta doğmasını düşledikleri kargaşa ile demokratik düzenin ve ülke bütünlüğünün yok edilmesini amaçlayan anarşinin idrakten yoksun vatan haini yaratıcıları, elbette layık oldukları cezayı bulacak, tarihimizde bir zamanlar türemeye yeltenen benzerleri gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahredici yumruğu altında ezilerek akıttıkları kardeş kanlarının günahları içinde boğulup gidecekler ve yüce Türk ulusu, bağrından doğan Türk Silahlı Kuvvetlerinin yarattığı güven ortamı içinde sonsuza kadar birçok bayramları refah ve mutlulukla kutlayacaktır."
23 Temmuz 1980'de İsrail'in Kudüs'ü başkent ilan etmesi sonucu Millî Selamet Partisi 6 Eylül 1980 Cumartesi günü Konya'da "Kudüs'ü Kurtarma Yürüyüş ve Mitingi" düzenledi. 100 binden fazla kişinin katıldığı mitinge bazı kişiler şalvar, cübbe ve sarıkla gelerek eski harflerin bulunduğu pankartlar açıp; "Şeriat gelecek, vahşet bitecek!", "Dinsiz devlet, yıkılacak elbet!" gibi sloganlar attı. Miting sırasında okunan İstiklal Marşı topluluk tarafından yuhalandı. "Ezan sesi istiyoruz. Bu marşı söylemiyoruz!" diye bağırıldı, Necmettin Erbakan ve diğer Millî Selamet Partili kişiler kortej hâlinde Arapça pankartlarla ve ilahilerle yürüdü. Miting sırasında sürekli şeriat çağrısı yapılıp devlet protesto edildi. Kenan Evren bu olayı öğrendikten sonra "çok sinirlendiklerini" ifade edip bu mitingi "31 Mart Vakası provası" diye nitelemiştir. Erbakan, mitingi partilerinin yapmadığını öne sürmüştür:
"Konya Mitingi'ni MSP olarak biz yapmadık. Bütün partilerin sahip çıkması için bir tertip heyeti düzenlendi ve önemine binaen bütün partileri ve liderleri davet etti."
Ancak dönemin MSP'li Konya Belediye Başkanı Mehmet Keçeciler, mitingin MSP tarafından düzenlendiğini hatta kendisinin mitingden önce Erbakan ve Oğuzhan Asiltürk ile Ankara'da MSP Genel Merkezinde bu mitingi iptal ettirmek için görüştüğünü, iptal ettiremeyince MSP'den istifa ettiğini fakat bunun da kabul edilmediğini yıllar sonra belirtmiştir.
Darbe
Bayrak Harekâtı
Müdahale, 12 Eylül 1980 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından saat 03.00'te TRT, PTT ve diğer iletişim dairelerine el konularak başladı. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakan Süleyman Demirel'in konutu ve diğer bütün hedefler sorunsuz olarak ele geçirildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan Millî Güvenlik Konseyinin 12 Eylül 1980 sabahı saat 04.00'te radyolardan yayımlanan 1 numaralı bildirisiyle müdahale Türkiye'ye duyuruldu:
"Yüce Türk Milleti,
Büyük Atatürk'ün bize emanet ettiği, ülkesi ve milletiyle bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti son yıllarda izlediğimiz gibi dış ve iç düşmanların tahriki ile varlığına, rejimine ve bağımsızlığına yönelik fikrî ve fiziki haince saldırılar içindedir. Devlet başlıca organları ile işlemez duruma getirilmiş, anayasal kuruluşlar tezat veya suskunluğa bürünmüş, siyasi partiler kısır çekişmeler ve uzlaşmaz tutumları ile devleti kurtaracak birlik ve beraberliği sağlayamamışlar ve lüzumlu tedbirleri almamışlardır. Böylece yıkıcı ve bölücü mihraklar faaliyetlerini alabildiğine artırmışlar ve vatandaşların can ve mal güvenliği tehlikeye düşürülmüştür. Atatürkçülük yerine irticai ve diğer sapık ideolojik fikirler üretilerek sistemli bir şekilde ve haince ilkokullardan üniversitelere kadar eğitim kuruluşları, idare sistemi, yargı organları, iç güvenlik teşkilatı, işçi kuruluşları, siyasi partiler ve nihayet yurdumuzun en masum köşelerindeki yurttaşlarımız dahi saldırı ve baskı altında tutularak bölünme ve iç harbin eşiğine getirilmişlerdir. Kısaca devlet güçsüz bırakılmış ve acze düşürülmüştür.
Aziz Türk Milleti,
İşte bu ortam içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri, İç Hizmet Kanunu'nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti'ni kollama ve koruma görevini yüce Türk milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünü ile el koymuştur. Girişilen harekâtın amacı; ülke bütünlüğünü korumak, millî birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mâni olan sebepleri ortadan kaldırmaktır. Parlamento ve Hükûmet feshedilmiştir. Parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır. Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir. Yurt dışına çıkışlar yasaklanmıştır. Vatandaşların can ve mal güvenliğini süratle sağlamak bakımından saat 05.00'ten itibaren ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı konulmuştur. Bu kollama ve koruma harekâtı hakkında teferruatlı açıklama bugün saat 13.00'teki Türkiye Radyoları ve Televizyonun haber bülteninde tarafımdan yapılacaktır. Vatandaşların sükûnet içinde radyo ve televizyonları başında yayımlanacak bildirileri izlemelerini ve bunlara tam uymalarını ve bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerine güvenmelerini beklerim."
6 numaralı bildiri ile Kenan Evren'in Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları için hazırladığı mesaj saat 06.35'te radyolardan yayımlandı:
"Kahraman Silah Arkadaşlarım,
Türkiye Cumhuriyeti'nin ülke bütünlüğü ile ulusal birlik ve beraberliğinin maruz kaldığı hayati tehlike karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri, kendisine İç Hizmet Yasası ile verilmiş olan tarihî görevini ulusunun büyük çoğunluğunun ümit ve özlemle beklediği doğrultuda üstün disiplin anlayışı, sınırsız yurt ve ulus sevgisi, bilinçli bir kararlılık ve vakarla ifa ederek yönetime el koymuş ve tüm ülkede kısa sürede tam ve kesin kontrolü sağlamış bulunmaktadır. Ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların yarattığı sayısız bunalımlar ulusal varlığımıza kastederken bu tarihî karara başvurulmasaydı Ulu Atatürk'ün kutsal emanetleri ve ilkeleri sapık ideolojilerin kölesi olacak ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurduna geleneksel ve sınırsız bağlılığı, eşsiz kahramanlık ve fedakârlığı, şanlı tarihinin ve ulusunun önünde bu felaketin ağır vebali altında kalacaktı.
Aziz Silah Arkadaşlarım,
Sizlere, üstün gayret ve feragatle yürüttüğünüz hizmetlerinizin yanında yüce Türk ulusunun refah ve mutluluğunun sağlanması için anarşi, terör, bölücülük ve komünist, faşist, fanatik dinsel ideolojilerle mücadelede başarılı olacağınıza kesin inanç beslediğim tarihî ve şerefli bir sorumluluk tevdi ediyorum. Gücünüzü aziz Türk ulusunun vefa dolu kalbinde sizler için yaşattığı büyük güven ve gururdan, damarlarınızda yurt sevgisiyle alevlenen asil kandan ve bayrağınızla birlikte ebediyete kadar götürmeye ant içtiğiniz Atatürk İlkeleri'nden alacaksınız. Ülkemizin geçirdiği felaketli ve bunalımlı dönemlerde ulusumuzun daima en büyük destek ve güvenine mazhar olan şahsi çıkar ve ikbal hırsından uzak yüksek feragat ve fedakârlığınız, üstün disiplin anlayışınız, sonsuz çalışma ve başarma azminiz, vakur ve bilinçli hizmet aşkınız, Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk İlkeleri doğrultusunda ebediyete kadar hür ve bağımsız yaşatılmasında en kutsal ülkünüz olacaktır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün mensuplarının geçmişte olduğu gibi bugün de emir komuta zinciri içinde alacakları görevleri üstün disiplin ruhu ve vatanseverlik duyguları ile güçlerini de aşan gayretle ifa etmelerini, her türlü kışkırtıcı faaliyete karşı kendilerinden beklenen olgunluk ve soğukkanlılığı göstermelerini, yüce ulusumuzun nazarında Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahip olduğu saygınlığı zedeleyici söz ve davranışlardan kaçınmalarını, iç ve dış tehditlere karşı daima uyanık ve hazır bulunmalarını rica ederim."
Saat 13.00'te ise Kenan Evren radyo ve televizyondan canlı yayında şu konuşmayı yaptı:
- Yüce Türk Milleti,
- 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla sizlere radyo ve televizyondan hitap etmek imkânını bulmuş ve ayrılan kısıtlı süre içerisinde mümkün olduğu kadar yurdumuzun içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumu ile anarşik ve bölücü eylemleri, alınması gereken tedbirleri çok kısa olarak izah etmeye çalışmıştım. Yine çok iyi hatırlayacaksınız ki iki yıldır her fırsattan istifade ile muhtelif defalar verdiğim beyanat ve radyo-televizyon konuşmalarımda da bu hayati önemi olan konuları dile getirmiştim.
- Kalbi bu vatan ve millet için atan sağduyu sahibi vatandaşlarım kabul edeceklerdir ki ülkemizin hâlen içinde bulunduğu hayati önemi haiz siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar devlet ve milletimizin bekasını tehdit eder boyutlara ulaşmış ve bu hâl devletimizi cumhuriyet tarihimizin en ağır buhranına sürüklemiştir.
- Yine hepinizin bildiği ve gördüğü gibi anarşi, terör ve bölücülük her gün 20 civarında vatandaşımızın hayatını söndürmektedir. Aynı dinî ve millî değerleri paylaşan Türk vatandaşları, siyasi çıkarlar uğruna çeşitli suni ayrılıklar yaratılmak suretiyle muhtelif kamplara bölünmüş ve birbirlerinin kanlarını çekinmeden akıtacak kadar gözleri döndürülerek âdeta birbirlerine düşman edilmişlerdir.
- Atatürk ilkelerini esas alarak kurulan cumhuriyetimizin bu duruma düşürülebileceğini bundan 10 sene evvel tasavvur dahi etmek mümkün değildi.
- Bugüne kadar iktidara gelen çeşitli hükûmetlerin, her yıl artan bir hız ile yaygınlaşan ve dünya tarihinde sayısız örnekleri görülen özel harbin sızma ve çökertme harekâtına karşı iç güvenliği sağlayacak kararları ve tedbirleri birinci öncelikle alacaklarını vadetmelerine rağmen sonuç alacak teşebbüsleri; siyasi çıkar çatışmaları ve basit parti hesapları, kaprisler, hayaller, gerçek dışı talepler ve Türk Devleti'nin niteliklerine ters düşen gizli ve açık emeller arasında kaybolup gitmiştir.
- Düşmanın amaç ve yöntemleri, anarşi, terör ve bölücülüğün ulaştığı düzey; özel hukuki tedbirlere, idari düzenlemelere, sosyal koşulların geliştirilmesine, millî eğitim ve iş hayatının düzenlenmesine ihtiyaç göstermekteyken milletin vekâletini taşıyan milletvekilleri ve senatörler meclislerde aylardan beri hiçbir sorumluluk duymadan, yalnız parti menfaat ve disiplini uğruna bu olaylara seyirci kalabilmişlerdir. İktidarların başarı ümit ederek aldıkları her tedbir, muhalefetler tarafından kınanarak ve hatta memleket yararına da olsa baltalanmıştır. Millî birlik ve beraberliğe en fazla muhtaç olduğumuz dönemlerde bile kutuplaşmalar ve bölünmeler âdeta teşvik edilmiş, yangını beraberce söndürmek yerine üzerine benzin dökülerek memleket bilerek veya siyasi çıkarlar uğruna, sırf iktidara gelebilmek pahasına bir yangın yerine çevrilmek istenmiştir.
- Ağızlarından düşürmedikleri hukuk devleti kavramı bir kısım anayasal kuruluşlarca, devletin parçalanması pahasına da olsa yalnız kişilerin müdafaası olarak yorumlanmış, devletin ve milletin savunulması ise sahipsiz kalmıştır.
- Anayasa'nın kuvvetler ayrılığı ilkesinin birlikte getirdiği sorumluluk, uygulamada kuvvetler çatışmasına dönüştürülmüştür.
- Düşüncelerimiz, dinimiz üzerinde ve akla gelebilen her konuda dış ve iç kaynaklı bölücü ve yıkıcı faaliyetler bütün şiddetiyle sürdürülürken ne hazindir ki bir kısım gerçeğe uymayan özerklik, dar görüşlü, sahibinden başkasının inanmadığı bilimsellik ve koşulları dikkate almayan salt hukuk savunucuları, yıkılacak devletin enkazı altında kalacaklarının, yok olup gideceklerinin idraki içinde olmadıkları görünümünü vermişlerdir. Bu acı hakikatleri görüp çare arayanların veya Türk ulusunu uyaran ve milleti bütünleşmeye davet edenlerin ise seslerini duymak mümkün olamamıştır. (Bir kısım kıymetli Türk basınının bu konuda zaman zaman yaptıkları uyarıları burada şükranla belirtmek isterim.)
- Siyasi partiler, bu kritik dönemde milletin özlemle beklediği önlemleri almak yerine iç gerilimi devamlı olarak artırarak, yıkıcı ve bölücü mihrakları büsbütün kışkırtarak onlara cüret ve cesaret verecek beyan ve eylemleri ile âdeta yarışırcasına seçim yatırımları için zemin yaratma yollarını tercih etmişlerdir.
- İktidara gelen siyasi partiler, devlet teşkilatının bütün kademelerini kendi görüşleri doğrultusundaki kişilerle doldurarak kamu görevlilerinin ve vatandaşlarımızın bir tarafa girerek kamplara bölünmesini zorunlu hâle getirmişler, giderek anarşi ve bölücülüğü destekleyen kaynakların şekillenmesine ve kamu kuruluşlarında çalışanlarla polis ve öğretmenlerin dahi birbirine düşman kamplara ayrılmalarına neden olan partizan tutum ve davranışlarından vazgeçmemişlerdir. Böylece tarafsız halkımız, devletten beklediklerini parti kapılarında aramaya mecbur bırakılarak devlet otoritesi yok olmaya, vatandaşların hak ve hukukunu korumak ve ona tarafsız hizmet götürmek yerine devletin saygınlığı yavaş yavaş erimeye mahkûm olmuş ve dolayısıyla ülkemizde tam bir otorite boşluğu teşekkül etmiştir.
- Bir kısım bedbahtlar; Türk milletinin bağımsızlığını, birlik ve beraberliğini temsil eden İstiklal Marşı'mıza, koyu taassup veya sapık ideolojik amaçlarla protesto maksadıyla oturarak veya İstiklal Marşı yerine enternasyonali söyleyerek açıkça saygısızlık gösterebilmişler ve buna doğrudan sorumlu kişiler tevil yoluna sapmak suretiyle savunmalarını yapabilmişlerdir.
- Uzun zamandan beri bu fevkalade üzücü olayları yakından takip eden Türk Silahlı Kuvvetleri, hatırlayacağınız gibi milletin kendisine verdiği yetkileri kullanamayan ve bu korkunç gidişi acz içinde seyreden anayasal kuruluşların tümünü Cumhurbaşkanımız aracılığıyla uyararak alınması gereken tedbirlere de yer vermek suretiyle büyük Türk milletine karşı yüklendiği sorumluluğu dile getirmiştir. Aradan geçen 8 aylık süre içerisinde yaptığımız sayısız uyarmalara rağmen hemen hemen bu tedbirlerin hiçbirine yasama ve yürütme organları ile diğer anayasal kuruluşlardan yeterli bir cevap alınamamış ve bu konuda müspet faaliyetleri de izlenememiştir. Bu uyarı mektubundan sonra bir kısım yasaları etkisiz hâle getirerek çıkaran meclislerimiz, 22 Mart 1980 tarihinden beri siyasi çıkar hesapları ile çıkmaza sürüklenen cumhurbaşkanlığı seçiminden dolayı içinde bulunduğumuz buhran ile mücadelede en kıymetli unsur olan zamanı fütursuzca harcamışlardır. Dünyanın hiçbir ülkesinde cumhurbaşkanlığı makamı ve seçimi bu kadar hafife alınmamış ve bu kadar zaman boşa harcanmamıştır.
- Asayiş ve ekonomik bunalıma çareler getirmesi ve kanunlar yapması beklenen yasama organlarımız, memleket üzerine çöken bu kâbusa karşı kayıtsız kalmışlardır.
- Anayasa'mız, Türk vatandaşlarının dinî inançlarından ötürü kınanamayacağını açıkça belirtmiş olmasına rağmen tek bir oyun peşinde koşan siyasi partilerimiz, yüce Atatürk'ün cumhuriyeti döneminde unutulmuş mezhep ayrılıklarını kışkırtmakta faydalar görerek Erzincan, Sivas, Kahramanmaraş, Tunceli ve Çorum illerinde siyasi çıkarlar uğruna vatandaşlarımızın birbirini katletmelerine neden olmuşlardır.
- Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan ve kendini Türk vatandaşı kabul eden herkesin tek bir vücut hâlinde Türk milletini oluşturduğu unutulmuş ve değişik mezheplere bağlı vatandaşlarımızın tam bir kardeşlik bağı ile kaynaşmalarını engellemek isteyen kışkırtıcılar siyasi destek görmüşlerdir.
- Bir kısım anayasal kuruluşlar, muhtelif etkiler altında anarşi, terör ve bölücülük karşısında tarafsız, adil ve ortak bir yol izlemek yerine bizzat Anayasa'nın ihlali karşısında dahi sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.
- Bütün bu şartlara rağmen hukuk devletinin temel ilkelerini savunmakla görevli anayasal kuruluşlarımız, devletin en üst kademesindeki anarşizmin yarattığı tehlikenin büyüklüğünü idrak edemediklerinden veya terör odaklarının tehdidinden çekindiklerinden devletin temellerine konan dinamitle her an parçalanma tehlikesi karşısında olduğunu gözlerden kaçırmaya çalışmışlardır. Devlet çökertildiği zaman Anayasa'nın kanatları altına sığınan tüm hukuk kurumları ile özerk bilim müessese ve derneklerinin bu enkaz altında yok olacağı unutulmuştur.
- Son iki yıllık süre içinde terör 5.241 can almış, 14.152 kişinin yaralanmasına veya sakat kalmasına sebep olmuştur. İstiklal Harbi'nde, Sakarya Savaşı'ndaki şehit miktarı 5.713, yaralı miktarımız 18.480'dir. Bu basit mukayese dahi Türkiye'de hiçbir insanlık duygusuna değer vermeyen bir örtülü harbin uygulanıldığını açıkça ortaya koymaktadır.
- Sevgili Vatandaşlarım,
- İşte bütün bunlar ve buna benzer sayılabilecek ve hepiniz tarafından yakinen bilinen daha birçok sebeplerden dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri; ülkenin ve milletin bütünlüğünü, milletin hak, hukuk ve hürriyetini korumak, can ve mal güvenliğini sağlayarak korkudan kurtarmak, refah ve mutluluğunu sağlamak, kanun ve nizam hâkimiyetini, diğer bir deyimle devlet otoritesini tarafsız olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle devlet yönetimine el koymak zorunda kalmıştır. Bugünden itibaren yeni hükûmet ve yasama organı kuruluncaya kadar muvakkat bir zaman için yasama ve yürütme yetkileri benim başkanlığımda Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı'ndan oluşan Millî Güvenlik Konseyi tarafından kullanılacaktır.
- Büyük Atatürk'ün deyimiyle, "ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak, yurdumuzu dünyanın en mamur ve en uygar araç ve kaynaklarına sahip kılmak" hedefine yönelik hızlı bir kalkınma döneminin en kısa zamanda gerçekleştirilmesi zaruretine inanıyoruz. Bu inancımızın gerçekleşmesi için yüce ulusumuzun, bağrından çıkardığı ve yurdumuzdaki kutuplaşmada hiçbir tarafı tutmayan, sadece Atatürk ilkeleri doğrultusunda yürüyen Türk Silahlı Kuvvetleri yönetimine güveneceğinden kuşkumuz yoktur. İçinde bulunduğumuz buhrandan çıkmamız için ulusça arzu edildiğine inandığımız, disiplinli ve her türlü tasarrufa ağırlık veren bir yaşam ve dayanışma ortamına girilmesini ve milletçe gücümüzün tümünü ortaya koyacak bir çalışma hızını bekliyor ve yüce Türk milletine güveniyoruz.
- Vatandaşlarımızı kaderde, kıvançta ve tasada ortak bir bütün hâlinde millî şuur ve ülküler etrafında birleştirmenin iç barış ve huzurun sağlanmasında vazgeçilmez faktör olduğu düşüncesiyle Atatürk milliyetçiliğinden hız ve ilham almanın, politikada "Yurtta sulh, cihanda sulh." ilkesine bağlı kalmanın, Millî Mücadele ruhunun, millet egemenliğine, Atatürk ilke ve devrimlerine olan bağlılığın tam şuurunu yerleştirmek ve geliştirmekle ülkemize yönelik tehditlerin ulusça göğüsleneceğine inanıyoruz.
- Türkiye Cumhuriyeti, NATO dâhil tüm ittifak ve anlaşmalara bağlı kalarak başta komşularımız olmak üzere bütün ülkelerle karşılıklı bağımsızlık ve saygı esasına dayalı, birbirlerinin iç işlerine karışmamak kaydıyla eşit şartlar altında ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerini geliştirme kararındadır.
- Uluslararası sorunların barışçı yollarla çözümlenmesinden yana bir dış politika izlenmesine devam edilecektir.
- Birçok tutum ve davranışlarıyla demokratik, özgürlükçü parlamenter sisteme inancını defalarca kanıtlayan Türk Silahlı Kuvvetleri, en kısa zamanda Bakanlar Kurulunu kurarak yürütme sorumluluğunu bu Kurula bırakacak ve hür, demokratik parlamenter sistemin şimdi olduğu gibi dejenere edilmesine ve tıkanmasına mâni olucu ve Türk toplumuna yaraşır bir Anayasa ve Seçim Kanunu ile Partiler Kanunu'nu hazırlamayı ve bunlara paralel düzenlemeleri yapmayı müteakip insan hak ve hürriyetlerine saygılı, millî dayanışmayı ön plana alan, sosyal adaleti gerçekleştirecek, ferdin ve toplumun huzur, güven ve refahına önem veren özgürlükçü, demokratik, laik ve sosyal hukuk kurallarına dayalı bir yönetime ülke idaresini devredecektir.
- Sayılan bu hazırlıklar tamamlanıncaya kadar yurdumuzda her türlü siyasi faaliyetler her kademede durdurulmuştur. Zorunlu olarak faaliyetleri durdurulan siyasi partilerin, yeniden hazırlanacak Anayasa'daki düzenlemelere ve yeni Seçim ve Partiler Kanunu'na göre zamanı, koşulları ilan edilecek, seçimlerden yeterince önce faaliyete geçmesine müsaade edilecektir.
- Parlamento üyeleri, siyasi faaliyetlerden dolayı suçlanmayacak ve yeni yönetime karşı suç teşkil edecek tutum ve davranışlarda bulunmadıkları sürece haklarında herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Ancak kanunların suç kabul ettiği fiilleri vaktiyle işlediği saptanan parlamenterler hakkında gerekli kovuşturma yapılacaktır. Adalet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Millî Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partilerinin parti başkanları, şimdilik can güvenliklerinin sağlanması amacı ile Silahlı Kuvvetlerin koruma ve gözetiminde belirli yerlerde ikamete tabi tutulmuşlardır. Durum müsait olunca serbest bırakılacaklardır.
- Memlekette idarenin tam bir tarafsızlık içinde vatandaşın hizmetine koşması sağlanacaktır. Devlet hizmetinde bulunanların siyasi etkiler dışında çalışmaları kanun hâkimiyeti altına alınacaktır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu şu anda devletin yanında tarafsız ve adil hizmet görecek yöneticiler, eski zamanın siyasi davranışlarına yönelmedikçe hizmet ve görevlerine devam edeceklerdir.
- Kanun ve nizam hâkimiyetini sağlamada tecrübeli ve yetenekli kişilerden oluşan mahkemelerin süratle ve doğru kararlar verebilmelerini ve bunları korkusuzca uygulayabilmelerini sağlayacak yasal ve idari tedbirler alınacaktır.
- Memleketin ekonomik koşullarını kendi gücümüzle iyileştirmek için her alanda elden gelen gayret sarf edilecektir. Çalışkan ve vatanperver Türk işçisinin mevcut ekonomik koşullar çerçevesinde her türlü hakları korunacaktır. Ancak temiz Türk işçisini sömüren, onları kendi ideolojik görüşleri istikametinde kullanmak için her türlü baskı oyunlarına başvuran, işçinin hakkı yerine kendi menfaatlerini ön planda tutan bazı ağaların bu faaliyetlerine asla müsaade edilmeyecektir.
- Tüm işverenlerin, iş barışının koşullarını sağlayacak esaslardan ayrılmadan, üretimin artırılması ve ihracata yönelik gayretlerin gelişmesine yardımcı olmaları için her türlü tedbir alınacaktır.
- Köylünün milletimizin efendisi olduğu inancını kuvveden fiilen çıkarmak için tarım alanında üretimi artıracak bir tarım seferberliği ve fiyat politikası ile gerekli diğer önlemlerin alınmasına bilhassa önem verilecektir. Türk köylüsünün, tarlasından ayrılıp şehirlere göç etmesini zorlayan ekonomik ve sosyal nedenlere çare aranacaktır.
- Eğitim ve öğretimde Atatürk milliyetçiliğini yeniden yurdun en ücra köşelerine kadar yaygınlaştıracak tedbirler en kısa zamanda alınacaktır. Yarının teminatı olan evlatlarımızın Atatürk ilkeleri yerine yabancı ideolojilerle yetişerek sonunda birer anarşist olmasını önleyecek tedbirler alınacaktır. Bu maksatla hepimizin tek tek saygıyla andığımız öğretmenlerimizin Der'li, Bir'li derneklere üye olarak bölünmelerine müsaade edilmeyecektir. Her düzeyde öğrencinin amacı, Atatürk ilkeleri ve milliyetçiliği ile pekişmiş ve üretime yönelik bilgi ve becerisini kazanmak olacaktır.
- En kıdemsiz erinden en üst komutanına kadar Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm personeli, bu amaçlara ulaşmada, devletin iç ve dış tehditlere karşı kollayıcı ve koruyucu gücü olarak siyasetin dışında kalacaktır.
- Aziz Yurttaşlarım,
- Bir defa daha belirtiyorum ki Silahlı Kuvvetler; aziz Türk Milletinin hakkı olan refah ve mutluluğu, vatan ve milletin bütünlüğü ve gittikçe etkisi azaltılmaya çalışılan Atatürk ilkelerine yeniden güç ve işlerlik kazandırmak, kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi sağlam temeller üzerine oturtmak, kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek için yönetime el koymak zorunda kalmıştır.
- Komutan, subay, astsubay ve erler olarak hepimiz vatan ve milletin refah ve mutluluğu uğruna her şeyimizi, bu arada hayatımızı dahi seve seve feda etmeye hazırız. Memlekette her zaman bulunabilen ve özellikle son zamanlarda çoğalan kötü niyetli birçok kişi ve kuruluşlar sizlere yalanlar düzerek bunun aksini söyleyebilecekler ve menfi propagandalara başvurabileceklerdir. Bunlara asla inanmayınız. Bütün uygulamalar milletin gözü önünde yapılacaktır.
- Kıymetli Vatandaşlarım,
- Her zaman milletiyle bir bütün ve Türk milletinin emrinde olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve yeni yönetime karşı yapılacak her türlü direniş, gösteri ve tutum anında en sert şekilde kırılarak cezalandırılacaktır.
- Yurtta kan dökülmemesi için bütün vatandaşlarımın tahriklere kapılmaksızın sükûnet içinde, yayımlanacak bildiriler doğrultusunda hareket etmelerini ve ikinci bir bildiriye kadar sokağa çıkmamalarını rica ederim.
- Vatandaşlarımın birbirlerinin hak ve hukukuna saygılı olmalarını, sevgi içinde kırgınlıklarını unutmalarını, hepimizin bu mübarek topraklar üzerinde aynı haklara sahip bir Türk vatandaşı olduğumuzun idraki içerisinde olarak yeni yönetime yardımcı olmalarını vatanperverlik ve asil karakterlerinden bekler, mutlu ve aydınlık yarınlar dilerim.
12 Eylül günü 2 numaralı bildiriyle de ülke genelinde 13 sıkıyönetim bölgesine 13 general sıkıyönetim komutanı olarak atandı. 7 numaralı bildiriyle siyasi partilerin faaliyetlerinin yasaklanmış olduğu ve Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetlerinin de durdurulmuş olduğu duyuruldu. 9 numaralı bildiriyle Emniyet Genel Müdürlüğü bütün teşkilatı ile birlikte Jandarma Genel Komutanlığının emir ve kuruluşuna verildi. 20 Eylül'de Kenan Evren, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Ulusu'yu başbakan olarak görevlendirdi ve 21 Eylül'de Ulusu'nun sunduğu Bakanlar Kurulu listesi Millî Güvenlik Konseyi tarafından onaylandı.
Hamzakoy ve Uzunada
Kenan Evren; parti liderlerinin evlerine sadece subayların gitmemesini, subaylarla birlikte birer milletvekili veya bakanın da bulunmasını, çok kibar hareket edilmesini emretti. Evren bu emri, "liderlerin heyecanlanıp kalp krizi geçirmeleri ihtimalini düşünerek" verdiğini sonradan Anıları'nın ilk cildinde açıklayacaktı. Darbenin 04.00'te ilanından sonra saat 05.30'da Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'a Evren tarafından birer tebliğ gönderildi. Tüm tebliğlerde, "TSK yönetime el koymuştur. Hükûmetiniz feshedilmiş, parlamento üyeliğiniz düşmüştür. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz." ifadesiyle birlikte gidecekleri adresler belirtilmekteydi. Demirel ve Ecevit için Çanakkale Gelibolu Hamzakoy, Erbakan için ise İzmir Uzunada adres olarak verildi. Eşleriyle gitmelerine izin verildi. Ecevit ve Demirel eşleriyle birlikte aynı uçakla Hamzakoy'a götürüldü. Yaklaşık bir ay boyunca, 11 Ekim 1980'e kadar, burada kaldılar. Erbakan da aynı gün uçakla Uzunada'ya götürüldü.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş evinde bulunamadı. 12 Eylül ve 13 Eylül günlerinde de ortaya çıkmadı. Bunun üzerine Evren'in emriyle 13 Eylül günü Millî Güvenlik Konseyinin 13 numaralı bildirisi yayımlandı. Bildirinin üçüncü maddesi şöyleydi:
"Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş 14 Eylül 1980 günü saat 13.00'e kadar en yakın Garnizon Komutanlığına müracaat etmediği takdirde kendisinin Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı bildirilerine ve Millî Güvenlik Konseyi emirlerine uymadığından dolayı suçlu duruma düşeceği açıklanır."
Türkeş ertesi gün Ankara Sıkıyönetim Komutanlığına teslim oldu. Hemen Uzunada'ya Erbakan'ın yanına gönderildi.
Basın
Vikisöz'de 12 Eylül Darbesi ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
Uluslararası ajansların son dakika notuyla geçtiği 12 Eylül Darbesi'ni Türkiye'nin önde gelen gazeteleri aynı tarihte attıkları manşetlerle okuyuculara duyurdu. Dönemin büyük gazetelerinden Milliyet, "Parlamento ve hükümet feshedildi, bütün yurtta sıkıyönetim ilan edildi... SİLAHLI KUVVETLER YÖNETİME EL KOYDU"; Hürriyet, "BÜTÜN YURTTA SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ Ordu yönetime el koydu"; Cumhuriyet, "Parlamento ve hükümet feshedildi Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu" başlıklarıyla duyurdu.
Basının öne çıkan isimlerinden Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu, darbeyi "yağmurun yağması gibi doğal bir olay" şeklinde tanımladı:
"Devlet, devlet olmaktan çıkar, parlamento, onbeş gün içinde seçilmesi gereken Cumhurbaşkanını seçmez ve ülke baştanbaşa örtülü bir iç savaşın kanlı arenasına dönüşürse, Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koymasından doğal ne olabilir ki?"
Milliyet yazarı Refik Erduran şu ifadeleri kullandı:
"Başka ülkelerde yönetim olağanüstü bir yoldan el değiştirirken genellikle kan akar. Bizde ise 12 Eylül 1980, yıllardır kansız geçen ilk gün oldu."
Günaydın yazarı Hüsamettin Çelebi'nin değerlendirmesi ise şu oldu:
" 'Kara bahtlı vatan ana kurtarılsın.' diyor, bu kurtarılışın siyasi kadroların basirete dönmeleriyle gerçekleştirilmesini diliyorduk. Böyle olmasını isteyenlerin başında Genelkurmay Başkanı Sayın Evren ile Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komuta Kademesinde görev yapan arkadaşlarının yer aldıklarından hiç kuşku duyulamaz. İşin özü, siyasi kadroların beklenen basireti gösteremedikleri ve komutanların, bütün iyi niyet ve uyarılarına rağmen sonuç alamayınca yönetime el koymak zorunda kaldıklarıdır. Gelişmenin böyle olduğuna, Türk Silahlı Kuvvetleri Komutanlarının rejimin gereklerine azami dikkati göstererek yaptıkları uyarılardan sonuç alamayınca müdahalede bulunduklarına bütünüyle millet tanıktır. Tanrı tanıktır. Yarın tarih de tanıklık edecektir."
Hürriyet yazarı Cüneyt Arcayürek, darbenin bir zorunluluk olduğunu savundu:
"Orgeneral Evren'in böyle müdahalelere hiç yatkın olmadığını, hiçbir zaman arzulamadığını bizzat biliyorum. Defaatle konuştum kendisiyle. Her seferinde bütün iyi niyetiyle ülke için gerekli gördüklerini yetkili kesimlerin sağlamasından yana olduğunu içi yanarak anlatmış, sonuç alınamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirmişti. Nihayet Evren Paşa ordunun başıdır ve ordu, geleneksel Atatürkçülüğe bağlı bir güç olduğu için bir gün 'yapılamayanları yapmak zorunda' kalabilirdi. Bu zorunluluk 12 Eylül günü ve gecesi gerçekleşti."
Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç, siyasetçileri eleştirdi:
"Son 35 yılda nice demokrasi çığırtkanı tanıdık. Hepsinin de marifeti Türkiye'ye getire getire kakokrasiyi getirmek oldu. Oysa demokrasiyi hasta yatağından kaldırıp ayağa dikmek görevi şimdi ordunun omuzlarında. Demokratik çerçeve içinde ordusuna bir türlü yer bulamayan o çığırtkan takımı, artık bir kez olsun kızarmayı öğrenirse ne mutlu 12 Eylül'e..."
Halk
Kenan Evren, darbeden sonra, "halkın bankalara hücum ederek fazla para çekmesinden" endişe ediyordu. 15 Eylül Pazartesi akşamı, bankalara yatırılan mevduatın çekilenden daha fazla olduğu öğrenildi. Evren bu durumu, "halkın yeni yönetime duyduğu güvenin güzel bir örneği" olarak yorumladı.
Evren ve diğer Millî Güvenlik Konseyi üyeleri 2 Ekim 1980'de Van'a gitti. Komutanlar Van'da büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Kurbanlar kesildi. Halk tezahüratta bulundu. Evren halkın karşısında ilk kez Van'da konuştu. Türkiye'nin birçok iline giden Evren ve diğer komutanlar, halktan büyük destek gördü. Bu dönemde, "Ya ya ya şa şa şa Evren Paşa çok yaşa!" tezahüratı popüler oldu.
Amerika Birleşik Devletleri'nin rolü olduğu iddiası ve ABD ile ilişkiler
Mehmet Ali Birand'ın, Amerika Birleşik Devletleri Hükûmetinin darbeden haberdar olduğuna dair iddiaları 12 Eylül'de ABD'nin rolü konusunu tartışmalara açtı. Bu iddia ilk kez Birand'ın 12 Eylül Saat: 04.00 adlı kitabında ortaya atılmış olup kitapta, 12 Eylül 1980 günü, "Bizim çocuklar işi bitirdi." minvalindeki mesajın bir diplomat tarafından ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Sorumlusu Paul Henze'ye iletildiği iddia edilmektedir. Kitapta Henze'ye askerî müdahale haberini ulaştıran diplomatın, "Seninkiler nihayet yaptı." ve, "Senin generaller Türkiye'de darbe yaptılar." cümlelerini kullandığı, Henze'nin ise bu habere tepkisinin, "Öyle mi? Çok memnun oldum." şeklinde olduğu iddia edilmiştir.[] Henze daha sonra 2003 yılında Zaman gazetesine verdiği röportajda, "12 Eylül Darbesi'nin yapıldığı gün Başkan Carter'a, 'Bizim çocuklar bu işi başardı.' demedim. Bu tümüyle bir efsane, mit. Birand'ın uydurmuş olduğu bir şey." diyerek böyle bir konuşmanın geçmediğini ifade etti. Bu röportaj üzerine Birand, Henze ile yaptığı röportajın ilgili kesitini yayımladı ve 2011 yılında, "Henze, bunları bana anlattıktan sonra uzun süre yalanladı. Benim yanlış anladığımı iddia etti. Ama kendisinin önüne 32. Gün için anlattığı bu anekdotun banttaki hâlini koyunca tabii hiçbir şey söyleyemedi." dedi. Ancak yayımlanan kayıtlarda, konuşmanın Birand'ın iddia ettiği gibi değil, "The boys in Ankara did it. (Ankara'dakiler yaptılar.)" şeklinde olduğu görüldü. Birand ile Henze arasındaki röportajda ilgili kesit şu şekilde geçmektedir:
"Mehmet Ali Birand: 'CIA ve Pentagon'un darbe olacağından önceden haberi var mıydı?' Paul Henze: 'Sanmıyorum. Benim darbeden Ulusal Güvenlik Konseyinden gelen telefonla haberim oldu. Akşam saatiydi ama Türkiye'de sabahtı. Başkan Carter, Kennedy Center'daydı. Ona acilen haber verilmesi gerektiğine dair hemen bir telefon açtım. Bulunduğu yeri terk etmedi çünkü terk etmesini gerektirecek bir durum yoktu. Darbe olumlu bir gelişmeydi. Ertesi sabah Washington'a rahatlama duygusu hâkimdi. Generaller iktidarı almıştı. Bunu barışçıl ve etkili bir şekilde yapmışlardı. Teröristleri yakalama konusunda başarılı bir iş yapacaklardı. … Ulusal Güvenlik Konseyinden beni arayan kişinin şöyle bir şey dediğini hatırlıyorum: 'Ankara'dakiler yaptılar.'"
12 Eylül'ün lideri, dönemin Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren, darbe sonrasında 16 Eylül 1980 günü düzenlediği ilk basın toplantısında bir yabancı basın mensubunun, "Sayın General, Millî Güvenlik Konseyinin herhangi bir üyesi ya da Genelkurmaydan herhangi bir kişi bu hareketi yapmadan önce Birleşik Amerika ile istişarede bulundu mu?" sorusuna, "Suretikatiyede hayır. Bu hareketi ilgililerden başka kimse bilmiyordu. Hatta şunu söyleyebilirim, eşlerimiz ve çocuklarımız dahi bundan habersizdi. Diyecekler ki: 'Pekâlâ nasıl haber aldılar?' Amerikan Yardım Kurulu Başkanlığının bulunduğu binanın yakınına 11 Eylül akşamı tank birlikleri gelince bundan şüphelenmiş olabilirler. Nitekim bu şüphelenmeden mütevellit, 'Bu tanklar buraya niye geldi?' diye de sordular. Biz de, 'Bir tatbikatımız var, NATO tatbikatı başladı, bugün 11'inde başladı, onun için geldi.' diye kendilerine bilgi verdik. 'Merak etmeyin, bu bir tatbikattır, tatbikat dolayısıyla geldi.' dedik. Verilen haber budur. Yoksa böyle bir harekâtın yapılacağı hiçbir zaman kendilerine duyurulmamıştır harekât başlamadan evvel." cevabını verdi.
Kenan Evren, 6 Haziran 2011'de rahatsız olduğu için evinde Savcı Hüseyin Görüşen'e (15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası meslekten ihraç edildi ve yargılandı.) verdiği ifadede, "Bizim müdahale kararımızdan Amerika Birleşik Devletleri'nin bilgisi ve desteği yoktur." dedi.
Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya, GATA'da ifadesini alan Savcı Fikret Seçen'e (15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası meslekten ihraç edildi, yurt dışına kaçtı, gıyabında yargılandı.), "11 Eylül 1980 günü Türkiye’ye döneceğim sırada Amerika Genelkurmay Başkanı ile kahvaltı ettik. Bir gün sonra Türkiye’de askerî müdahalenin olduğu kendisine söylendiğinde şaşırarak böyle bir şeyi kendisine söylemediğimi beyan etmiş. Türk Hava Kuvvetleri Komutanı olarak yabancı bir ülkeden emir ve talimat almam. Onların talimatlarıyla hareket etmem. Kesinlikle bu iddiayı kabul etmiyorum." dedi. Mehmet Ali Birand'ın Paul Henze'ye karşı yayımladığı bantta da Şahinkaya'nın ismi şu şekilde geçmektedir:
"Paul Henze: 'Tam tarihi hatırlamıyorum ama 1980 yazının ağustos ortalarında General Şahinkaya aniden bir ABD ziyareti gerçekleştirdi. Washington'ı gezdi, bir sürü insanla görüştü. Genelkurmaydan ismini hatırlamadığım bir rütbelinin evinde buluştuğumuzu hatırlıyorum. Çok sosyal bir akşamdı. Türkiye hakkında çok konuştuk. Türkiye'nin gelenekleri, güzellikleri, tarihi hakkında konuştuk ama güncel siyasetten hiç bahsedilmedi. Ertesi gün Büyükelçi Şükrü Elekdağ'a, Şahinkaya'nın neden geldiğini sorduğumu hatırlıyorum. Büyükelçi Elekdağ bana, Şahinkaya'nın, Atatürk Türkiyesi'nin geleceği ve endişeleri hakkında Washington'un fikirlerini almaya geldiğini söyledi. 12 Eylül 1980 sabahı sonrasında Büyükelçi Elekdağ bana, General Şahinkaya'nın esas geliş sebebinin generallerin harekete geçeceğini söylemek olduğunu fakat ikisinin de Amerikalıları bir problem ile yüz yüze getirmek istemedikleri için vazgeçtiklerini söyledi. Bizi 'yapmayın' dedirtecek veya kamuoyuna bir açıklama yapma zorunda bırakmamak için söylemediklerini anlattı. O açıdan generaller nasıl istediyse öyle oldu."
12 Eylül döneminde ABD'nin Büyükelçisi James Spain'in [en] anılarını yazdığı 1984 tarihli "American Diplomacy in Turkey" adlı kitapta Türkiye-ABD ilişkilerine dair çeşitli notlar bulunmaktadır. Spain, anılarında, darbe sonrası oluşturulan Millî Güvenlik Konseyinin üyeleri Kenan Evren, Nurettin Ersin, Nejat Tümer, Tahsin Şahinkaya, Sedat Celasun ve Haydar Saltık'ı tanımasa da darbeden önceki birkaç hafta boyunca evine yapılan ziyaretlerde konuşulduklarını ve bildiğini belirtti.
Yunanistan, Türkiye'nin 1974 Kıbrıs Harekâtı ile adaya müdahale etmesinden sonraki eylemsizliği nedeniyle NATO'ya tepki göstererek NATO'nun askerî yapılanmasından çekilmişti. Büyükelçi Spain'in anılarında, darbeden sonraki haftalarda ABD Başkanı Carter'ın mektubunu Evren'e iletmek üzere yapılan görüşmede Evren tarafından Türk generallerin darbeden başka seçenekleri olmadığına dair Washington’ın gösterdiği anlayışa teşekkür edildiği, öte yandan Yunanistan'ın NATO'yla yeniden entegrasyonunu Türkiye'nin istediği de aktarılmıştır. Daha sonra 20 Ekim 1980'de Rogers Planı altındaki Yunanistan’ın NATO’ya entegrasyonu ilan edildi.
2011-2014 yılları arasında ABD Ankara Büyükelçisi olan Francis J. Ricciardone, Jr. de kendisine sorulan, "Darbe sizin desteğinizle mi oldu?" sorusunu, "Sizler buna inanıyorsunuz ama gerçek öyle değil. O günlerde insanlar darbenin gelmesini bekliyor ve istiyordu, biz de elçilikte tahminde bulunuyorduk, bilmiyorduk." şeklinde cevaplandırdı.
2012 yılında açılan 12 Eylül Davası kapsamında mahkemeye MİT tarafından ABD Ankara Büyükelçiliği hakkında, "... bütün personeli 11 Eylül 1980 gecesi saat 23.00’ten itibaren Büyükelçilik’te toplanmıştır. Büyükelçilik’te çalışan bir mahalli personel, 12 Eylül 1980 sabahı yaptığım görüşmede, elçilik mensuplarının askerî müdahale olacağını iki gün önceden bildiklerini beyan etmiştir." şeklinde bir belge gönderildi.
12 Eylül dönemi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren başkanlığında oluşturulan ve Kuvvet Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı'nın yer aldığı Millî Güvenlik Konseyi, 1983 Türkiye genel seçimlerine kadar Türkiye'ye ilişkin tüm kritik kararları aldı. 12 Eylül 1980'de başlayan askerî rejim, 7 Aralık 1983'te sona erdi.
"Anarşi ve terörle mücadele"
12 Eylül Darbesi'nin başlıca gerekçesi olarak "anarşi ve terör" gösterildi. 12 Eylül 1980'den önce 5.000'den fazla insan ölmüştü. 12 Eylül Yönetimi, ilk hedef olarak "anarşi ve terörün yok edilip can ve mal güvenliğinin sağlanacağını" açıkladı. Kenan Evren, bu hedefe ulaşmak için sıkıyönetim komutanlarına "bütün yetkilerini kullanmaları ve olayların üzerine cesaretle gitmeleri" emrini verdi. Bu husus, Millî Güvenlik Konseyinin 2 numaralı bildirisiyle ülkeye duyuruldu. Bildirinin 2 ve 3. maddelerinde şu ifadeler yer aldı:
"Sıkıyönetim komutanlıkları ülkede devlet otoritesinin tesisi, asayiş, emniyet, huzur, can ve mal güvenliğinin sağlanması için; lüzum görecekleri her türlü tertip ve tedbiri almaya yetkili kılınmışlardır. Bütün vatandaşlar; ülkede devlet otoritesinin tesisi, asayiş, emniyet, huzur, can ve mal güvenliğinin kısa sürede sağlanması için sıkıyönetim komutanlıklarının aldığı ve alacağı kararlara, tedbirlere ve yayınlanacak bildirilere titizlikle uyacaklardır."
Evren diğer yandan; lüzumlu kanunların hemen ele alınması, evvelce teklif edilip uzun süre Meclis Komisyonlarında ve Genel Kurulda bekletilip kanunlaşmayan kanun tasarılarının ele alınması, yeniden çıkarılması gereken kanunların tasarılarının en kısa zamanda önüne getirilmesi emrini de verdi. 12 Eylül'ün üçüncü ayı bitmeden 6 Aralık 1980 Cumartesi bir basın toplantı düzenleyen Başbakan Bülent Ulusu, 12 Eylül'den sonraki 80 gün ile 12 Eylül'den evvelki 80 günlük olayları karşılaştırarak resmî rakamları kamuoyuna açıkladı:
"Silahlı saldırı ve çatışma olaylarının sayısı 12 Eylül'den önceki 80 günlük dönemde 1.609 iken 12 Eylül'den sonraki 80 günlük dönemde 305'e inmiş,
Patlayıcı madde atma olaylarının sayısı 12 Eylül'den önceki 80 günlük dönemde 704 iken 12 Eylül sonrası 80 günde 288'e inmiş,
Anarşik olaylardaki ölü sayısı 12 Eylül'den önceki 80 günlük dönemde sadece sıkıyönetim ilan edilen 20 ilde 680 iken 12 Eylül'den sonraki 80 günde, 67 ilimizde, 137'ye inmiştir."
12 Mart 1981 Perşembe günü, 12 Eylül'ün üzerinden geçen 6 aylık süre içinde işlenen suçların seyri ve son ayla mukayesesi şöyle açıklandı:
"12 Eylül ile 12 Ekim 1980 arasında 1.146 suç tespit edildiği hâlde son ay içerisinde %75 azalma kaydedilerek bu rakam 292'ye düşmüştür.
Ölü sayısı 69'dan %87 azalma göstererek 9'a düşmüştür.
Yaralı sayısı 151'den 28'e düşerek %80 azalmıştır.
Silahlı saldırılarda %80 azalma olmuş, 138'den 32'ye düşmüştür.
Son bir aylık dönemde yapılan arama ve operasyonlar sonucunda 1.596 sol eylemci, 318 sağ eylemci, 444 bölücü ve 3.979 henüz yönü belirlenemeyen olmak üzere toplam 5.937 sanık yakalanmış ve haklarında yasal işlemlere başlanmıştır. Yine bu süre içerisinde 1.377 tüfek, 70 av tüfeği, 767 patlayıcı madde ele geçirilmiştir."
Ekonomi
Kenan Evren, 12 Eylül'den önceki sivil yönetimin aldığı 24 Ocak kararları ve o yönetimin ekonomik programının aynen uygulanacağını 16 Eylül 1980 günü yaptığı basın toplantısında açıkladı.
Turgut Özal, devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak 12 Eylül Kabinesine alındı. ABD, Fransa, Batı Almanya ve Japonya gibi ülkelere giden Özal, kredi imkânları aradı. ABD'nin yaptığı askerî ve ekonomik yardım miktarının kesintiye uğramaması için çalıştı.
Bu dönemde; ihracatın ve döviz girdilerinin çoğaltılması, her sahada tasarrufa riayet edilmesi, istihdam politikası gibi tedbirler alındı.
1980'de %100'leri aşan enflasyon, 1982'de %22'ye geriledi. 1983'te ise artış göstererek %37'ye yükseldi.
Diğer yandan 24 Ocak kararları sonrası faizlerin serbest bırakılmasıyla bir anda çoğalan bankerler, zaman içinde piyasanın bu faiz yükünü kaldıramaması sonucu hızla çökmeye başladı. "Banker Yalçın" ve "Banker Kastelli" olarak anılan Yalçın Doğan ve Cevher Özden ikilisinin karıştığı skandallar kamuoyunda derin yankı buldu.
İdamlar
Darbeden sonra, 1972'den beri infaz edilmeyen ölüm cezaları uygulanmaya başladı. Siyasi hükümlülerin yanında adli hükümlülerin de cezaları uygulanmaya başlandı. Ayrıca mahkemelerden peş peşe yeni ölüm cezası hükümleri çıktı. Sıkıyönetim askerî mahkemelerince 517 sanığa idam cezası verildi. Askerî Yargıtay’ın onayladığı idam kararlarının sayısı 124 oldu. 54 mahkûmun ölüm cezası yetkili kurumda (12 Eylül 1980-25 Ekim 1981 arası Millî Güvenlik Konseyi, 25 Ekim 1981-14 Ekim 1983 arası Danışma Meclisi, 6 Kasım 1983 sonrası Türkiye Büyük Millet Meclisi) onaylandı. Bunların (48'i) (24 adli suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 ASALA militanı) askerî rejim döneminde (12 Eylül 1980-7 Aralık 1983), (2'si) (sol) sivil dönemde infaz edildi.
İlk infaz, 1977 yılında bir kahvehane basıp 2 kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanmış ve 2 Ekim 1979'da idamına karar verilmiş olan Kurtuluş Hareketi mensubu komünist militan Necdet Adalı'nın; ikincisi, 1978 yılında Ülkücü militanlar tarafından Ankara'da gerçekleştirilen ve 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan ve "Balgat Katliamı" olarak da bilinen kahvehane saldırısında suçlu bulunarak darbe öncesinde idamına karar verilmiş olan Ülkücü militan Mustafa Pehlivanoğlu'nun idamı idi. Her ikisi de 7 Ekim 1980'de Ulucanlar Cezaevi'nde idam edildi. Ardından, 14 Eylül 1980'de fraksiyon ayrılığı sebebiyle İGD'li (İlerici Gençler Derneği) Erdoğan Polat'ı öldüren ve Tank Yüzbaşı Bülent Angın'ın içinde bulunduğu güvenlik güçleriyle çatışan (Yüzbaşı Angın öldürüldü.) Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi mensubu komünist militan Serdar Soyergin mahkûm oldu ve 25 Ekim'de Adana Cezaevi'nde idamı gerçekleşti. İnfaz edilen dördüncü idam kararı, 2 Şubat 1980'de Piyade Er Zekeriya Önge'yi öldürme suçundan yargılanarak 19 Mart 1980'de idam cezasına çarptırılan 19 yaşındaki komünist militan Erdal Eren'in idamı oldu. 1981, 1982, 1983 yıllarında infazlar devam etti.
Ölüm cezalarının yerine getirilmesinin, "teröristleri terör eylemlerinden alıkoyacak en tesirli tedbirlerin başında olduğunu" savunan Kenan Evren, idam kararlarını birçok konuşmasında savunmuştur. Örneğin askerî rejimden sonra sivil dönemde, 3 Ekim 1984'te Muş'ta halka seslendiği konuşmasında önceki gece yaşanan bir olayı örnek göstererek şöyle demiştir:
"Dün gece Şemdinli civarında yine böyle bir olay oldu. Aranan anarşistlerden bazıları gece vakti vazifeden dönen bir askerî araca ateş ediyorlar ve bir subayımızla bir erimizi şehit ediyorlar. Şimdi ben bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim! Ömür boyu ona bakacağım! Bu vatan için kanını akıtan bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim! Buna siz razı olur musunuz?"
İdam edilen adli suçlu mahkûmlar (24)
Mahkûm | Suç | İnfaz Tarihi | İnfaz yeri |
---|---|---|---|
İsmet Şahin | Biri Piyade Er Mustafa Çelimli olmak üzere 3 kişiyi öldürme | 20 Ağustos 1981 | İstanbul |
Sabri Altay | Karısını öldürme | 23 Nisan 1982 | Adapazarı |
Şahabettin Ovalı | Kan davasından bir kişiyi öldürme | 12 Haziran 1982 | Sinop |
Ednan Kavaklı | Tecavüz ettiği 16 yaşındaki erkek çocuğunu öldürme | 18 Haziran 1982 | Tokat |
Veli Acar | Kardeşini öldürme | 13 Ağustos 1982 | Isparta |
Eşref Özcan | Para karşılığı bir kişiyi öldürme | 19 Ağustos 1982 | Kayseri |
Halil Fevzi Uyguntürk | 3 kadını öldürme | 29 Aralık 1982 | Afyonkarahisar |
Kâzım Ergün | Kan davasından 3 kişiyi öldürme | 29 Aralık 1982 | Akşehir |
Muzaffer Öner | Karısını ve kayınbiraderini öldürme | 29 Aralık 1982 | Amasya |
Adem Özkan | Dedesini öldürme | 13 Ocak 1983 | Balıkesir |
Hüseyin Çaylı | Tecavüz ettiği 6 yaşındaki erkek çocuğunu öldürme | 13 Ocak 1983 | Afyonkarahisar |
Osman Demiroğlu | Tecavüz ettiği 12 yaşındaki kız çocuğunu öldürme | 13 Ocak 1983 | Antalya |
Ahmet Mehmet Uluğbay | Paralarını çalmak için 2 kişiyi öldürme | 22 Ocak 1983 | Akşehir |
Duran Bircan | Annesini ve göz koyduğu yeğenini öldürme | 23 Ocak 1983 | Denizli |
Rıdvan Karaköse | Kan davasından 2 kişiyi öldürme | 5 Şubat 1983 | Akşehir |
Cavit Karaköse | Kan davasından 2 kişiyi öldürme | 5 Şubat 1983 | Akşehir |
Süleyman Karaköse | Kan davasından 2 kişiyi öldürme | 5 Şubat 1983 | Akşehir |
Fatih Laçingil | Parasını gasbettiği bir kişiyi öldürme | 24 Şubat 1983 | Keşan |
Fayık Güngörmez | Bir kadını öldürme | 24 Şubat 1983 | Kilis |
Mustafa Başaran | Para karşılığı bir kişi ve kaçarken de başka bir kişi olmak üzere 2 kişiyi öldürme | 30 Mart 1983 | Edirne |
Hüseyin Üye | Kan güttüğü ailenin evinin bacasından gaz dökerek bir kadın ve 4 çocuğunu yakarak öldürme | 30 Mart 1983 | Nazilli |
Şener Yiğit | Tecavüz etmeye çalıştığı kadını ve annesini öldürme | 20 Nisan 1983 | Isparta |
Cafer Aksu (Altuntaş) | Kan davasından 2 kişiyi öldürme | 20 Nisan 1983 | Ordu |
Abdülaziz Kılıç | Parasını çalmak için bir kişiyi öldürme | 26 Mayıs 1983 | Edirne |
İdam edilen sol görüşlü mahkûmlar (15)
Mahkûm | Suç | İnfaz Tarihi | İnfaz yeri |
---|---|---|---|
Necdet Adalı | Kahve basıp 2 sağcıyı öldürme | 7 Ekim 1980 | Ankara |
Serdar Soyergin | Tank Yüzbaşı Bülent Angın'ı öldürme | 25 Ekim 1980 | Adana |
Erdal Eren | Piyade Er Zekeriya Önge'yi öldürme | 13 Aralık 1980 | Ankara |
Veysel Güney | Üsteğmen Şahin Akkaya'yı öldürme | 10 Haziran 1981 | Gaziantep |
Ahmet Saner | Bir Amerikalı astsubay ile Türk arkadaşını öldürme | 25 Haziran 1981 | İstanbul |
Kadir Tandoğan | Bir Amerikalı astsubay ile Türk arkadaşını öldürme | 25 Haziran 1981 | İstanbul |
Mustafa Özenç | 3 askeri ve bir memuru öldürme | 20 Ağustos 1981 | Adana |
Seyit Konuk | Bir müteahhiti ve MHP İzmir İl Sekreteri eczacıyı öldürme | 13 Mart 1982 | İzmir |
İbrahim Ethem Coşkun | Bir müteahhiti ve MHP İzmir İl Sekreteri eczacıyı öldürme | 13 Mart 1982 | İzmir |
Necati Vardar | Bir müteahhiti ve MHP İzmir İl Sekreteri eczacıyı öldürme | 13 Mart 1982 | İzmir |
Ali Aktaş (Ağtaş) | Bir sağcıyı öldürme | 23 Ocak 1983 | Adana |
Ramazan Yukarıgöz | Kuyumcu soygunu sırasında bir polis ve bir kuyumcuyu öldürme | 29 Ocak 1983 | İzmit |
Ömer Yazgan | Kuyumcu soygunu sırasında bir polis ve bir kuyumcuyu öldürme | 29 Ocak 1983 | İzmit |
Erdoğan Yazgan | Kuyumcu soygunu sırasında bir polis ve bir kuyumcuyu öldürme | 29 Ocak 1983 | İzmit |
Mehmet Kambur | Kuyumcu soygunu sırasında bir polis ve bir kuyumcuyu öldürme | 29 Ocak 1983 | İzmit |
İdam edilen sağ görüşlü mahkûmlar (8)
Mahkûm | Suç | İnfaz Tarihi | İnfaz yeri |
---|---|---|---|
Mustafa Pehlivanoğlu | Kahve tarayıp 5 solcuyu öldürme | 7 Ekim 1980 | Ankara |
Cevdet Karakaş | Bir solcu avukatı öldürme | 4 Haziran 1981 | Elazığ |
Fikri Arkan | 2 solcuyu öldürme | 27 Mart 1982 | Ankara |
Cengiz Baktemur | Malatya Doğanşehir CHP Gençlik Kolları Başkanı'nı öldürme | 30 Nisan 1982 | Elazığ |
Ali Bülent Orkan | Kahve basıp 7 solcuyu öldürme | 13 Ağustos 1982 | Ankara |
Ahmet Kerse | Bakkal dükkânı basıp solcu bir bakkalı öldürme | 30 Ocak 1983 | Gaziantep |
Halil Esendağ | Fırın basıp 4 solcu fırıncıyı öldürme | 5 Haziran 1983 | İzmir |
Selçuk Duracık | Fırın basıp 4 solcu fırıncıyı öldürme | 5 Haziran 1983 | İzmir |
İdam edilen ASALA mahkûmu (1)
Mahkûm | Suç | İnfaz Tarihi | İnfaz yeri |
---|---|---|---|
Levon Ekmekçiyan | Havalimanı bombalayarak 9 kişiyi öldürme | 29 Ocak 1983 | Ankara |
Türk vatandaşlığından çıkarılanlardan bazıları
Adı Soyadı | Tarih | Nüfusta kayıtlı bulunduğu yer |
---|---|---|
Yılmaz Güney | 6 Ocak 1983 | Adana |
Kadir Mısıroğlu | 7 Eylül 1983 | Trabzon |
1981 Atatürk Yılı
Millî Güvenlik Konseyi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yılı olması nedeniyle 1981 yılını kanun çıkararak "Atatürk Yılı" kabul ve ilan etti. 5 Ocak 1981 günü saat 08.45'te Anıtkabir'de saygı duruşunda bulunulduktan sonra saat 11.00'de Türkiye Büyük Millet Meclisinde tören başladı. Törende eski cumhurbaşkanları Celâl Bayar, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk de yer aldı. Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in yaptığı uzun bir konuşmayla Atatürk Yılı kutlamalara açıldı. Yıl boyunca yapılan etkinliklerle Atatürk'ün doğumunun 100. yılı kutlandı. Yeni Atatürk anıtları, Atatürk'ün adının verildiği kültür merkezleri ve tatbikatlar yapıldı. Birinci ve İkinci Meclis binaları müze olarak faaliyet göstermeye başladı. Atatürk ile ilgili kitap ve belgeler Millî Kütüphane'de toplanırken il ve ilçelere de Atatürk kitaplıkları kuruldu. Atatürk'ün kaldığı evler restore edilerek müze hâline getirildi. "Atatürk 100 Yaşında" sloganı ile 73 adet ilkokul yapıldı. 12 Eylül'den önceki Milliyetçi Cephe hükûmetleri döneminde sayıları büyük artış gösteren imam hatip okulu açılışı durduruldu, 12 Eylül Yönetimi bu dönemde imam hatip açmadı. Atatürk'ün çeşitli illere yaptığı ilk ziyaretlerin yıl dönümlerinde kutlamalar gerçekleşti. Ülkenin tanınmış sanatçılarına 100. yılı simgeleyen plaketler verildi. Ünlü ressamlardan ısmarlanan Atatürk ve Atatürk Devrimleri konulu resimler, düzenlenen sergilerde ziyarete açıldı. Tanınmış müzisyenlere Atatürk hakkında marşlar besteletildi. TRT, Atatürk'ün görüşlerini yansıtan programlara yer verdi. Ülkedeki okur yazar oranının artırılması için seferberlik başlatıldı. Ağaçlandırma çalışmaları yapıldı. Açılan birçok kurum ve kuruluş "Yüzüncü Yıl" adını aldı. 23 Nisan'daki bayramın adı "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak değiştirildi. 19 Mayıs'taki Gençlik ve Spor Bayramı'nın adı "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak değiştirildi ve 19 Mayıs 1981 günü stadyumlarda coşkulu şekilde kutlandı. Atatürk'ün 1928'de başöğretmen olduğu 24 Kasım günü "Öğretmenler Günü" olarak kutlandı. Üniversitelere zorunlu "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi" dersi getirildi.Kara Harp Okulu ve diğer askerî okullar için üç ciltlik "Atatürkçülük-Atatürk'ün Görüş ve Direktifleri" adlı kitap bastırıldı ve öğrencilere dağıtıldı.
Evren, gittiği illerde yaptığı konuşmalarda da "Atatürkçülük" vurgusu yapıyor, halkı Atatürk'te birleşmeye çağırıyordu. 17 Ocak 1981'de Gaziantep'te yaptığı konuşmada şöyle diyordu:
"Biliyorsunuz: Yalancı devrimciler, 'Tek yol devrim!' diye ortaya atıldılar; duvarlara, şuraya buraya yazdılar. Evet, devrim vardır ama bu tek yol Atatürk devrimidir! Onun yoludur. Atatürk'ün koyduğu ilkeler komünizme de faşizme de kapalıdır."
Evren, bu dönemde yapılanlar için 1998 yılında yayımlanan 12 Eylül belgeselinde şöyle dedi:
"Biz Atatürk'ün döneminde yetiştik. Atatürk'ün neler yaptığını yakinen biliyoruz. Onun içindir ki Atatürkçülüğün üzerinde ne kadar dursak az olduğuna inanıyoruz. Belki şu olmuştur, bir şeyi çok söylerseniz gına getirir. Ama ben ona dikkat etmeye çalıştım."
Devlet Mezarlığı
Askerî İdare, 12 Eylül'den sonra kanun çıkararak "Devlet Mezarlığı" yapımını başlattı. Zira Kenan Evren; "Anıtkabir'in Mustafa Kemal Atatürk için yapıldığını, orada sadece Atatürk'ün mezarının bulunması gerektiğini, Anıtkabir'in mezarlık hâline gelmemesi gerektiğini" düşünüyordu. Devlet Mezarlığı, Evren'in cumhurbaşkanlığı döneminde 30 Ağustos 1988 günü törenle açıldı.İnönü ailesinin isteği dikkate alındı ve İsmet İnönü'nün mezarı Anıtkabir'de bırakılırken diğer 12 mezar Anıtkabir'den kaldırılıp başka yerlere nakledildi. Eski cumhurbaşkanları ve Türk Kurtuluş Savaşı kumandanlarının naaşları da Devlet Mezarlığı'na nakledildi.
1402'likler
6 Kasım 1981'de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile YÖK kuruldu. Bundan sonra 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'nun 2301 ve 2766 sayılı Kanun'la değişik maddelerince özellikle solcu olduğu düşünülen 71 üniversite personeli YÖK tarafından görevden uzaklaştırıldı. İlk uzaklaştırmalar Şubat 1983'te başladı. Genelkurmayın açıklamalarına göre toplam 4.891 kamu personeli görevden alınmış ve 38 profesör, 25 doçent, 10 yardımcı doçent 1402'lik olmuştur.[]
Kürtaj hakkı
Kenan Evren liderliğindeki Askerî İdare, Türkiye'de uzun yıllardır var olan kürtaj yasağını kaldırdı. 27 Mayıs 1983 tarihinde çıkarılan yasayla kürtaj yasal hâle geldi.
MHP Davası
Askerî müdahalenin ardından diğer bütün siyasi partiler ile birlikte Milliyetçi Hareket Partisinin de siyasi faaliyette bulunması yasaklanmış, 16 Ekim 1981 tarihli Millî Güvenlik Konseyi (MGK) kararıyla siyasi partiler temelli kapatılarak mallarına el konmuştur. 29 Nisan 1981 tarihinde ise MHP ve Ülkücü Kuruluşlar hakkındaki soruşturma sonrasında 945 sayfalık bir iddianame ile "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası" açılmıştır. Dava 5 yıl 11 ay 8 gün sürmüş, 333 duruşmaya sahne olmuş ve 7 Nisan 1987'de sonuçlanmıştır. Ankara 1 Numaralı Askerî Mahkemesi'nde görülen 392 sanıklı davada MHP lideri Alparslan Türkeş'e 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verilmiştir. Partinin Genel İdare Kurulu üyelerinin tamamı beraat etmiş, 5 sanık hakkında idam cezası verilmiştir. 150 sanığın beraat ettiği davada 9 sanık hakkında müebbet hapis, 219 sanık hakkında 6 ay ile 36 yıl arasında değişen hapis ve 6 sanık hakkında da görevsizlik kararı verilmiştir. 3 sanık hakkındaki dava düşerken 2 sanık da yargılama sırasında ölmüştür.
Yargılama süresi içinde kalbinden rahatsızlanan Türkeş, 29 Mayıs 1983'te Mevki Askerî Hastanesi'ne kaldırılmıştır. 4 yıl 5 ay 28 gün tutuklu kalan MHP lideri, 9 Nisan 1985 günü tahliye edilmiştir.
Bilanço
Darbe sonrasında 650.000 kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 bin kişi için idam cezası istendi ve 517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilenlerden 48'i (24 adli suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 ASALA militanı) askerî idare döneminde, 2'si (sol) sivil idare döneminde olmak üzere 50 mahkûm asıldı. 71 bin kişi Türk Ceza Kanunu'nın 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı, 98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 30 bin kişi "siyasi mülteci" olarak yurt dışına gitti. 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi. Cezaevlerinde toplam 299 kişi öldü. 937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi. 13 büyük gazete için 303 dava açıldı. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. Gazetecilerden toplam 12.848.000.000 lira tazminat istendi. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 39 ton gazete ve dergi imha edildi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü.
1982 Anayasası
23 Ekim 1981'de açılan Danışma Meclisi, yeni anayasayı hazırlamaya başladı. Kenan Evren, Anayasa'nın ilk üç maddesinin "değiştirilemeyeceğini ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini" dördüncü madde olarak taslağa ekletti. Cumhurbaşkanlarının iki dönem görevde kalmalarını sağlayan maddeyi "bir dönem" olarak değiştirtti. Anayasa'daki cumhurbaşkanı yetkilerinin "az olmasını" ise ileride, Anıları'nın dördüncü cildinde şöyle açıklayacaktı:
"Anayasa'yı düzenlerken cumhurbaşkanına verilen yetkilerin kısıtlı olmasına ben sebep oldum. İleride bu makama gelecek olanlar bu yetkileri suistimal eder diye düşündüm, onun için fazla yetki ile donatılmasını uygun görmedim."
Hazırlanan ve son şeklini alan 1982 Anayasası, 18 Ekim 1982 tarihinde Millî Güvenlik Konseyi tarafından kabul edildi. Anayasa'nın halkın onayına sunulmasından önce Evren bazı illere gidip konuşmalar yaptı. Anayasa'nın çeşitli başlıklarını halka anlattı. Oy kullanırken iki renk olacaktı: Mavi renk, "hayır"; beyaz renk, "evet" demekti. Evren yaptığı konuşmalarla halkı mavi oy vermemesi konusunda telkin etti, verilecek beyaz oylarla Anayasa'nın kabul edilmesini istedi. Evren, referandumdan iki gün önce de radyo ve televizyondan bir konuşma yaparak Anayasa'ya destek istedi. Anayasa, 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halk oylamasında %8,63 "RED" oyuna karşılık %91,37 "KABUL" oyuyla kabul edildi. Evren, yürürlüğe giren Anayasa'nın 1. geçici maddesi uyarınca yedi yıllık bir süre için Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı sıfatını kazandı ve 9 Kasım 1982 günü göreve başladı. Hemen sonra 21 Kasım 1982'de Ordu'ya giden Evren, oylama sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
"Bu reyler Orgeneral Kenan Evren'e verilmedi. Bu reyler bizlere, Konsey üyelerine verilmedi. Bu reyler şunun için verildi: Millet huzur ve güven istiyor, huzur ve güven için verildi! Bu oylar devlet otoritesinin sağlanması için verildi! Bu oylar Atatürkçülük için verildi! Ve yine bu oylar birbirleriyle kavga eden, her gün birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya döken ve değil selamlaşmak, el sıkmayı bile yapamayan kişilerden memnun kalınmadığını belirtmek için verildi. Bu millet artık kavga değil, kardeşlik ve huzur bekliyor."
Anayasa'nın kabulünün önemli sebebi olarak ihtilal öncesi iç savaş ortamı nedeni ile vatandaşların kendi hayatlarından endişe etmeleri ifade edilir.
Kabul edilen Anayasa'da bulunan; Askerî Yönetim döneminde Millî Güvenlik Konseyi, Hükûmet ve Kurucu Meclis üyelerinin ömür boyu yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde, 2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumuna kadar kaldırılmadı.
Etkileri
Spora etkileri
13 Eylül 1980 tarihli Tercüman gazetesi, Millî Güvenlik Konseyinin spor konusundaki kararını okuyucularına şöyle aktardı:
"Bu hafta sonu yapılacak bütün spor faaliyetleri yasaklanmıştır. Durum ve şartlara göre bilahare izin verilecektir."
Spor etkinlikleri durduruldu. Futbolda 1. Lig ve 2. Lig'e ara verildi. 1. Lig'in bir haftalık aranın akabinde devam etmesi uygun görülse de Türkiye millî futbol takımının İzlanda ile oynayacağı maç nedeniyle ara uzadı.[]
Türkiye bir süredir İzmir'de İslam ülkelerini ağırlamaya hazırlanıyordu. 12 Eylül'le gelen Askerî Yönetim bu oyunlara izin verdi. 1. İslam Ülkeleri Spor Oyunları, 28 Eylül-5 Ekim tarihleri arasında Türkiye'de düzenlendi.
Millî Güvenlik Konseyi bu dönemde Gençlik ve Spor Bakanlığına Albay Hüsamettin Yılmaz'ı, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne Albay Yücel Seçkiner'i getirdi.
Kenan Evren, 21 Mayıs 1981'de Genelkurmay Başkanlığında şampiyon güreşçileri kabul etti. Evren yaptığı konuşmada, "1. Lig'i 20 takım yapın ve Ankaragücü'nü lige alın." dedi. 13 Mayıs'ta Türkiye Kupası'nı kazanan Ankaragücü'nün 3 Haziran'da Devlet Başkanlığı Kupası'nı da kazanması durumunda "2. Lig'de kalmasının üzücü olacağını" söyledi. Daha sonra, Türkiye Futbol Federasyonu 2 Haziran 1981'de yaptığı toplantıda Ankaragücü'nün 1. Lig'e alınmasını kararlaştırdı. Ankaragücü, ertesi gün oynanan final maçında Devlet Başkanlığı Kupası'nı da kazandı.
Sivil idareye geçiş
Zincirbozan
1983'te siyasi partilerin yeniden kurulmasına izin verildi. Ancak Millî Güvenlik Konseyinin yayımladığı 31 Mayıs 1983 tarih ve 79 sayılı kararla Adalet Partisinden Süleyman Demirel, Ali Naili Erdem, Ekrem Ceyhun, Saadettin Bilgiç, Nahit Menteşe, Yiğit Köker, İhsan Sabri Çağlayangil; Cumhuriyet Halk Partisinden Sırrı Atalay, Metin Tüzün, Celal Doğan, Deniz Baykal, Ferhat Aslantaş, Süleyman Genç, Yüksel Çakmur; Büyük Türkiye Partisinden Hüsamettin Cindoruk ve Mehmet Gölhan olmak üzere 16 eski siyasetçi 121 gün süreyle Çanakkale'nin Lapseki ilçesindeki Zincirbozan askerî üssünde zorunlu ikamete tabi tutuldu.
Millî Güvenlik Konseyinin yeni kurulan partilerin kurucularını veto etmesi ve bazı partilerin ülke genelindeki gerekli teşkilatlanmayı seçim dönemine yetiştirememeleri nedeniyle 6 Kasım 1983 genel seçimlerine katılmasına izin verilmeyen Büyük Türkiye Partisinin devamı niteliğinde olan Doğru Yol Partisi, Sosyal Demokrasi Partisi ve Refah Partisine "Yasaklılar"; Konsey tarafından genel seçimlere katılmaları uygun bulunan Emekli Orgeneral Turgut Sunalp'ın liderliğindeki Milliyetçi Demokrasi Partisi, eski Başbakanlık Müsteşarı Necdet Calp'ın liderliğindeki Halkçı Parti ve 24 Ocak kararlarını hazırlayan Turgut Özal'ın liderliğindeki Anavatan Partisine "İcazetliler" veya "6 Kasım Partileri" denildi.
1983 genel seçimleri
6 Kasım 1983 genel seçimlerini Anavatan Partisi kazandı, Halkçı Parti ikinci ve Milliyetçi Demokrasi Partisi de sürpriz bir şekilde üçüncü oldu. Seçimlerden sonra milletvekillerinin parti değiştirmeleri sonucunda Doğru Yol Partisi ve Sosyal Demokrasi Partisi de Meclis'e girdi. Daha sonra alınan başarısız seçim sonuçları nedeniyle Milliyetçi Demokrasi Partisi kendisini feshetti, Halkçı Parti ise Sosyal Demokrasi Partisi ile birleşerek Sosyaldemokrat Halkçı Partiyi kurdu.
Sıkıyönetim uygulamasının kaldırılması
Sıkıyönetim uygulamasının tarihlere göre kaldırıldığı iller:
19 Mart 1984 | Bilecik, Bitlis, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Gümüşhane, Isparta, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, İzmir, Sinop |
19 Temmuz 1984 | Afyon, Amasya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Çorum, Muğla, Nevşehir, Niğde, Rize, Sakarya, Tekirdağ, Yozgat |
19 Kasım 1984 | Denizli, Giresun, Kayseri, Konya, Manisa, Uşak |
18 Mart 1985 | Antalya, Bursa, Eskişehir, Hakkâri, İçel, Kocaeli, Malatya, Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Tokat, Zonguldak |
19 Temmuz 1985 | Ankara, Artvin, Edirne, Erzincan, İzmir, Ordu |
19 Eylül 1985 | Trabzon |
19 Kasım 1985 | Adana, Adıyaman, Ağrı, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kars |
19 Mart 1986 | Bingöl, Elazığ, Tunceli, Şanlıurfa |
19 Mart 1987 | Van |
19 Temmuz 1987 | Diyarbakır, Mardin, Siirt |
Darbenin yargılanması
Darbe sonrası hazırlanan 1982 Anayasası'nda yer alan geçici 15. madde ile 12 Eylül'ü gerçekleştiren Millî Güvenlik Konseyi ile bu Konseyin yönetimi döneminde kurulmuş Hükûmet ve Kurucu Meclis üyeleri hakkında dava açılması engellenmişti.
Sacit Kayasu'nun iddianamesi
2000 yılında Adana Savcısı Sacit Kayasu, Kenan Evren hakkında iddianame hazırladı. Fakat Kayasu'nun iddianamesi kabul edilmedi. Kayasu ilk olarak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından kınama cezası aldı. Daha sonra Yargıtay tarafından "görevi kötüye kullanmak" ve "askerî kuvvetleri tahkir ve tezyif" suçundan mahkûm edilen Kayasu'yu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu meslekten ihraç etti. Avukatlık yapma hakkı dahi elinden alınan Kayasu, ihraç kararı üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açtı. 2008'de sona eren davada "ifade özgürlüğünü kısıtladığı" için Türkiye 41 bin avro tazminata mahkûm edildi.
2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Mayıs 2010'da Meclis'ten geçen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından halkoyuna sunulan 26 maddelik anayasa değişikliği paketindeki maddelerden biri de "geçici 15. madde"nin kaldırılmasıyla ilgiliydi. Bu maddenin kaldırılmasıyla 12 Eylül Darbesi ile ilgili iddia edilen suçların zaman aşımına uğrayıp uğramayacağı konusunda farklı görüşler ortaya atıldı.
Referandum sonucu değişikliklerin kabul edilmesiyle (%57,88 "evet") 13 Eylül 2010 tarihinde çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar, dernekler ve bazı kişiler 12 Eylül'ü yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Bütün suç duyurularını toplayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Millî Güvenlik Konseyi (MGK) adı altında 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan ve 7 Aralık 1983 tarihine kadar bu statüsünü sürdüren askerî cunta yönetiminin hayatta kalan üyeleri Kenan Evren, Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya'nın işlediği (A) Nürnberg Şartı ile kabul edilmiş ve tüm devletlerin kendi kanunlarında yer almasa dahi suçun oluşumu hâlinde takip etmek zorunda oldukları uluslararası hukukun buyruk kuralı niteliğine sahip insanlığa karşı suçlar (B) 765 Sayılı Ceza Kanunu'nun 146, 147, 153, 174, 179, 180, 181. maddeleri kapsamında, insanlığa karşı suçlar ve resen takdir edilecek suçlar nedeniyle haklarında başsavcılık tarafından ceza dava açılması ve haklarında gerekli önlemlerin alınması istemi..." ile 7 Nisan 2011 tarihinde ilk soruşturmayı başlattı. 4 Nisan 2012 tarihinde darbenin yargılanmasına başlandı. Davaların sonucunda, 2014 yılında, Evren ve Şahinkaya mahkeme tarafından müebbet hapis cezası aldı. Karar sonrası temyize gidildi, bu süreçte hem Evren hem Şahinkaya öldü. Bunun üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, kamu davasını ortadan kaldırdı ve sanıkların ölümünden dolayı davanın düşürülmesine karar verdi. Kararlar kesinleşmedi. Ayrıca Yargıtay, Evren ve Şahinkaya'nın rütbelerinin sökülmesine ve mal varlıklarına el konulmasına yer olmadığını hükmetti. Davanın müdahillerinden olan Devrimci 78'liler Federasyonu, davadan vazgeçmeyeceklerini ve 57 ilde "işkence" iddiasıyla açılan davaları yakın takipte tutacaklarını belirtti.
15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası
Kenan Evren'in ifadesini alan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya dava açan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı, açılan davaya ilk bakan hâkimler ve iddia makamında bulunan savcılar, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması" kapsamında meslekten ihraç edildi. Daha sonra bazıları yargılandı ve mahkûm oldu.
Evren ve Şahinkaya hakkındaki davayı 3 Ocak 2012'de özel yetkili eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin açmıştı. Çetin, iddianamesinde, hayatta olan dönemin Millî Güvenlik Konseyi Başkan ve Üyesi olan iki şüphelinin “Anayasa'yı değiştirmek” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmişti. Hayatta olmayan MGK üyesi emekli orgenerallerden Osman Sedat Celasun, Nurettin Ersin ve Mehmet Nejat Tümer hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Davayı açan Savcı Çetin, 15 Temmuz'dan sonra Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla önce açığa alındı, 31 Ağustos 2016 tarihli kararla meslekten ihraç edildi, ardından tutuklandı.
12 Eylül Davası'na ilk bakan mahkeme, özel yetkili Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi olmuştu. Mahkeme Heyetine Hâkim Süleyman İnce başkanlık ederken hâkimler Gürcan Acar, Abdulkadir Çakır, Muhammet Alabaş ve Ali Ertan üye olarak aynı mahkemede görev yapmışlardı. Mahkeme Başkanı İnce ve üye hâkimler Acar, Alabaş ve Ertan HSYK'nin 24 Ağustos tarihli kararı, diğer bir üye hâkim Çakır ise HSYK'nin 31 Ağustos tarihli kararıyla meslekten ihraç edildi. Hâkim İnce yargılandı ve 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkemede iddia makamında, eski Ankara Cumhuriyet Savcıları Cemil Tuğtekin ile Selçuk Kocaman görev yapmıştı. Tuğtekin 24 Ağustos 2016, Kocaman 31 Ağustos 2016 tarihli HSYK kararlarıyla meslekten ihraç edildi. Kocaman, Evren ve Şahinkaya hakkında ağırlaştırılmış müebbet verilmesini içeren esas hakkındaki mütalaayı da vermişti. Kocaman daha sonra tutuklandı ve hakkında iddianame düzenlendi.
Dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse, 15 Temmuz sonrasında, "darbe girişiminin planlayıcısı olduğu" gerekçesiyle tutuklandı ve Millî Savunma Bakanlığı kararıyla meslekten ihraç edildi. Yargılama sonucunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Evren'in ifadesini alan kişi, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen olmuştu. Görüşen, "FETÖ soruşturması"nda HSYK kararıyla önce açığa alındı, sonra da 24 Ağustos 2016'da meslekten ihraç edildi. Tutuklanıp yargılanan Görüşen, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Şahinkaya'nın ifadesini alan kişi, dönemin özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen olmuştu. Seçen, 15 Temmuz sonrası meslekten ihraç edildi, yurt dışına kaçtı, gıyabında yargılandı.
Kültürel etkiler
Filmler
- 1986 - Sen Türkülerini Söyle (Şerif Gören)
- 1986 - Dikenli Yol (Zeki Alasya)
- 1986 - Prenses (Sinan Çetin)
- 1986 - Ses (Zeki Ökten)
- 1987 - Av Zamanı (Erden Kıral)
- 1988 - Sis (Zülfü Livaneli)
- 1988 - Kimlik (Melih Gülgen)
- 1989 - Bütün Kapılar Kapalıydı (Memduh Ün)
- 1989 - Uçurtmayı Vurmasınlar (Tunç Başaran)
- 1990 - Bekle Dedim Gölgeye (Atıf Yılmaz)
- 1991 - Uzlaşma (Oğuzhan Tercan)
- 1994 - Babam Askerde (Handan İpekçi)
- 1995 - 80. Adım (Tomris Giritlioğlu)
- 1998 - Gülün Bittiği Yer (İsmail Güneş)
- 1999 - Eylül Fırtınası (Atıf Yılmaz)
- 2004 - Vizontele Tuuba (Yılmaz Erdoğan)
- 2005 - Babam ve Oğlum (Çağan Irmak)
- 2006 - Beynelmilel (Sırrı Süreyya Önder)
- 2006 - Eve Dönüş (Ömer Uğur)
- 2007 - Zincirbozan (Atıl İnaç)
- 2008 - O... Çocukları (Murat Saraçoğlu)
- 2011 - Dedemin İnsanları (Çağan Irmak)
- 2012 - Bu Son Olsun (Orçun Benli)
- 2019 - 7. Koğuştaki Mucize (Mehmet Ada Öztekin)
Belgeseller ve diziler
- 1998 - 12 Eylül (
- 2000 - / ()
- 2004 - Çemberimde Gül Oya
- 2009 - (Bu Kalp Seni Unutur mu?)
- 2012 - Seksenler (27-34)
- 2013 - Öyle Bir Geçer Zaman ki
- 2023 - Dilek Taşı
Şarkılar
- Ozan Arif,
- Ozan Arif, Seksenciler
- Ozan Arif, Muhasebe
- Ozan Arif, C-5/İşkence
- Ozan Arif, Bir İt Vardı
- Hasan Mutlucan, Yine de Şahlanıyor
- Erkin Koray, Öyle Bir Geçer Zaman ki (1982)
- Ahmet Kaya, Şafak Türküsü (1986)
- Sezen Aksu, Son Bakış (1989)
- Cem Karaca, Raptiye Rap Rap (1992)
- Fikret Kızılok, Demirbaş (1995)
- Suavi, Eylül (1996)
- Mor ve Ötesi, Darbe (2006)
- Teoman (şarkıcı), İki Çocuk (2006)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Hasan Cömert (11 Eylül 2009). "Rakamlarla 12 Eylül darbesi". NTV.com.tr. 1 Şubat 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ocak 2016.
- ^ . beyaztarih.com. 27 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2020.
- ^ a b c Özkaya, Tanju (11 Eylül 2020). "Kanlı 12 Eylül darbesinin üzerinden 40 yıl geçti". Demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yer alan ve acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek uygulamaları beraberinde getiren 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 40 yıl geçti. Anadolu Ajansı. 11 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2020.
- ^ O silahlar babanızın malı mı? 14 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Ahmet Kekeç, Star.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: BAYRAK HAREKÂTININ BAŞLAMASI. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ . 28 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kenan Evren, leader of Turkey's 1980 military coup and former president, dies". Yet 650,000 people were detained in the upheaval and 230,000 people were prosecuted in military courts, according to official figures. About 300 people died in prison, including 171 who died after being tortured. The Guardian. 10 Mayıs 2015. 8 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2020.
- ^ "Former Turkish military chief Evren sentenced to life for staging 1980 coup". Evren, who also served as president after three years of military rule, never expressed regret for the coup. He said it saved NATO member Turkey from anarchy after thousands were killed in streetfighting by militant left-wingers and rightists. “Should we feed them in prison for years instead of hanging them?” he asked in a speech in 1984, defending the hanging of political activists after the army take-over. Fifty people were executed, some 500,000 were arrested, and many disappeared in a country which, bordering the Soviet Union, was on the front line of the Cold War. Reuters. 18 Haziran 2014. 5 Şubat 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2020.
- ^ "12 Eylül darbecilerinin ilk idamları: 'Soldan' Necdet, 'sağdan' Mustafa". Türkiye’nin en karanlık günlerinin başlangıcı olan 12 Eylül 1980 askeri darbesi sürecinde 650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 50 kişi idam edildi, 171 kişi işkencede öldü. Darbeciler idam sehpasına ilk olarak 8 Ekim 1980’de sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi. Darbenin lideri Kenan Evren’in “Şartların olgunlaşmasını bekledik” sözü ise tarihe geçti. Yeni Şafak. 8 Ekim 2018. 14 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2020.
- ^ "12 Eylül'de 1 milyon 683 bin kişi fişlendi". CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde 12 Eylül 1980 darbesinde 1 milyon 683 bin kişinin fişlendiğini belirterek “Fişlenen 1 milyon 683 bin kişinin kayıtları hala duruyor mu?” diye sordu. Hürriyet. 12 Eylül 2008. 12 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Eylül 2020.
- ^ (PDF). Darbelerin toplumumuzda ve siyasi hayatımızda ne büyük yaralar açtığına dair en iyi örnek hiç şüphesiz 12 Eylül 1980 darbesidir. 12 Eylül 1980 Darbesinde yaşanan travmanın ne boyutta olduğunu görmek için rakamlara müracaat etmek yeterli olacaktır. 12 Eylül Darbesinde, 650.000 kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. Türkiye Büyük Millet Meclisi. Kasım 2012. 23 Ocak 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2020.
- ^ "Darbecilere suç duyurusu". NTVMSNBC. 13 Eylül 2010. 6 Şubat 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Eylül 2010.
- ^ "12 Eylül davasında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya müebbet". t24.com.tr. 5 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Nisan 2016.
- ^ . 13 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "MİLLÎ SELAMET PARTİSİ'NİN KONYA'DAKİ KUDÜS MİTİNGİNİN BASINA YANSIMALARI" (PDF).
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Şubat 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mayıs 2012.
- ^ "Türkiye'de enflasyon". 5 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2021.
- ^ a b "26 Ocak 1980 tarihli Milliyet gazetesi: FİYATLAR SERBEST VE ZAMLAR GELDİ". 12 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "Uğur Mumcu, "Bundan Sonra...", 14 Eylül 1980". 6 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2023.
- ^ . 1 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "11 Eylül 1980 tarihli Milliyet gazetesi: Mersin'de sinema bilet kuyruğunda bekleyenlere ateş açıldı, 4 kişi öldü". 16 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2023.
- ^ . 1 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Mehmet Ali Birand, 12 Eylül Saat: 04:00 Karacan Yayınları, Temmuz 1985, 12.Baskı, syf. 184-186
- ^ BÜKE/İSTANBUL, Metin AKPINAR-Bahri (3 Aralık 2002). "Cömert'in katili 24 yıl sonra Türkiye'de". Hürriyet. 26 Mart 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mart 2024.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ a b Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: KONYA OLAYLARI. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "23 Ocak 1979 tarihli Milliyet gazetesi, Sayfa 9: Mardin'de silahlı saldırıya uğrayan bir mühendis öldü". 2 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: GİDİŞTEN ÜMİTLİ DEĞİLİZ. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ . 2 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: GİDİŞTEN ÜMİTLİ DEĞİLİZ". 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: BÖLÜCÜLÜK HAKKINDA JANDARMA DENETLEME BAŞKANININ RAPORU. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: ADALET BAKANININ İTİRAFLARI. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ . 2 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "11 Ağustos 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Uğur Mumcu, Gözlem, "Ayıp ve Çirkin..."". 3 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "27 Ağustos 1979 tarihli Milliyet gazetesi: EVREN: "ŞİDDET OLAYLARINA NEDEN OLAN ZAVALLILAR BİR AVUÇ AZINLIKTIR"". 27 Ocak 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ . 20 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2012.
- ^ "13 Kasım 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Türkiye'nin ilk azınlık hükümeti göreve başladı". 10 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "26 Kasım 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Hükümet güvenoyu aldı". 10 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "9 Aralık 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Demirel: "Biz fevkalâde halin hükümetiyiz"". 15 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "15 Ocak 1980 tarihli Milliyet gazetesi: DEMİREL, SIKIYÖNETİM KOMUTANLARIYLA 10 SAAT GÖRÜŞTÜ". 15 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: ADANA SIKIYÖNETİM KOMUTANININ SÖYLEDİKLERİ, POLİSTEN ŞİKÂYET". 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ (PDF). 15 Şubat 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008.
- ^ "25 Ocak 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Devalüasyon: Dolar 70 lira". 15 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "18 Şubat 1980 tarihli Milliyet gazetesi: 2 aylık sıkıyönetim uygulaması görüşüldü". 16 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: SIKIYÖNETİM KOORDİNASYON BAŞKANININ TAKDİMİ. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: 3'ÜNCÜ SIKIYÖNETİM KOORDİNASYON TOPLANTISI". 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "18 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi: ANARŞİYE KARŞI YENİ ÖNLEMLER SAPTANIYOR". 21 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: ANKARA SIKIYÖNETİM KOMUTANININ TAKDİMİ. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "Kadayıfın altı kızarırken!.." Necmettin Erbakan 1 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., TRT Türk
- ^ "14 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi: Erbakan: "Demirel konuştukça batıyor"". 11 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "25 Nisan 1980 tarihli Milliyet gazetesi: Erbakan: "Hükümet dediklerimizi yapmadı, artık serbestiz"". 18 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "1 Mayıs 1980 tarihli Milliyet gazetesi: ERBAKAN, BAŞBAKAN'A KADAYIF İKRAM ETTİ". 16 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ocak 2023.
- ^ "Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: ERBAKAN'IN GAYRI CİDDİ DAVRANIŞLARI". 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "23 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi: ADAY ÇIKMADI, SEÇİM SALIYA KALDI". 23 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ "23 Mart 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Aday çıkmadı, turlara geçilemedi..." 14 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ "26 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi: Cumhurbaşkanı seçiminin 2 tur oylamasında sonuç alınamadı". 5 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ "26 Mart 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Seçimin ilk 2 turunda sonuç alınamadı". 14 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ "28 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi, Sayfa 10: Cumhurbaşkanlığı için yapılan dünkü 2 tur oylamada da sonuç alınamadı". 20 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ "Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: MAYIS 1980, DEMİREL İLE GÖRÜŞMEM VE ÖZEL HARP ELEMANLARINI KULLANMAM İÇİN BANA YAPTIĞI TEKLİF". 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "14 Mayıs 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Evren: "Başkanlık seçimi artık sonuçlandırılmalı"". 14 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ "Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: BAYRAK HAREKÂT EMRİNE SON ŞEKLİ VERİLİYOR". 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: HAREKÂT TEHİR EDİLİYOR". 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "Dusman kardesler: Fatsa ve Sincan,URL erişim tarihi:6 Temmuz 2008". 23 Haziran 2004 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Temmuz 2008.
- ^ . 8 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2010.
- ^ a b c . 19 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2008.
- ^ "26 Ekim 1982 tarihli Milliyet gazetesi, Sayfa 7: "Anayasa'dan şikâyetçi olanlar 12 Eylül öncesini özlüyorlar"". 28 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ 10 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2012.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 4, 1991.
- ^ "31 Ağustos 1980 tarihli Milliyet gazetesi: EVREN: "ERBAKAN 30 AĞUSTOS'A KARŞI MI DEĞİL Mİ?"". 15 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ "31 Ağustos 1980 tarihli Milliyet gazetesi, Sayfa 7: Erbakan: "30 Ağustos bizim imanımızın şahlanışıdır"". 15 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2023.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 1, 1990: 30 AĞUSTOS MESAJIM. 11 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "MİLLÎ SELAMET PARTİSİ'NİN KONYA'DAKİ KUDÜS MİTİNGİNİN BASINA YANSIMALARI" (PDF).
- ^ . Cumhuriyet Gazetesi. 20 Eylül 2010. 2 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2018.
- ^ "Miting ile ilgili Erbakan ne diyor? URL erişim tarihi:6 Temmuz 2008". 17 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Temmuz 2008.
- ^ . 5 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2008.
- ^ "12 Eylül 1980 tarihli Resmî Gazete: MİLLÎ GÜVENLİK KONSEYİ'NİN BİR NUMARALI BİLDİRİSİ:" (PDF). 12 Mart 2022 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 16 Ocak 2023.
- ^ . 21 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kenan Evren'in 12 Eylül 1980'de Yaptığı Canlı Yayın Konuşması". 16 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2023.
- ^ "13 Eylül 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: ANA HEDEF ATATÜRKÇÜLÜK". 16 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2023.
- ^ Mehmet Ali Birand, 12 Eylül Saat:04:00 Karacan Yayınları,Temmuz 1985, 12.Baskı,s.213 Ulusu 11 Temmuz günü ertelenen Bayrak Planı sonucunda emekliye ayrılmış ve 12 Eylül Askerî Yönetimi arasında yer alamamıştır.
- ^ "21 Eylül 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Emekli Amiral Bülent Ulusu Başbakan oldu". 16 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2023.
- ^ "22 Eylül 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: BAKANLAR KURULU AÇIKLANDI". 16 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2023.
- ^ . 10 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2012.
- ^ "14 Eylül 1980 tarihli Resmî Gazete: MİLLÎ GÜVENLİK KONSEYİ'NİN 13 NUMARALI BİLDİRİSİ" (PDF). 23 Aralık 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 17 Ocak 2023.
- ^ "14 Eylül 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: TÜRKEŞ'E BUGÜN 13'E KADAR SÜRE TANINDI". 17 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ocak 2023.
- ^ "15 Eylül 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: MHP Başkanı Türkeş de teslim oldu". 17 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ocak 2023.
- ^ . haksozhaber.net. 11 Ocak 2012. 29 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2016.
- ^ "14 Eylül 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Uğur Mumcu, Gözlem, "Bundan Sonra..."". 17 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ocak 2023.
- ^ . 14 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 2, 1991: 13 EYLÜL CUMARTESİ. 12 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2022.
- ^ Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 2, 1991: 15 EYLÜL PAZARTESİ. 12 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2022.
- ^ "3 Ekim 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Evren: "Devleti yıllarca idare etmek niyetinde değiliz„".
- ^ "Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in İstanbul Konuşması (4 Kasım 1982)". 18 Aralık 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2021.
- ^ . Hürriyet Gazetesi. 14 Haziran 2003. 25 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2022.
- ^ a b c "CIA Şefi Paul Henze 12 Eylül Darbesini Anlatıyor". 32.Gün Arşivi. Youtube. 1997. 5:28 - 8:30 dakika. 25 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Ekim 2022.
- ^ . web.archive.org. 11 Mayıs 2006. 11 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2023.
- ^ "Cuntacılara 'bizim çocuklar' diyen ajan öldü". Milliyet. 4 Haziran 2011. 27 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Temmuz 2023.
- ^ . 21 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "17 Eylül 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Evren "Bozulan demokrasiyi işletmeye geldik"". 1 Ekim 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ocak 2023.
- ^ "12 Eylül'ün paşası: Bugün olsa yine yaparım". 17 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ocak 2023.
- ^ Odatv (8 Nisan 2012). "ABD BÜYÜKELÇİSİ 12 EYLÜL'Ü NASIL ÖĞRENDİ?". Odatv. 4 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mayıs 2024.
- ^ a b TANIŞ, Tolga (8 Nisan 2012). "JUSMMAT'a ait kitaptan 12 Eylül alıntıları". Hürriyet. 8 Ocak 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mayıs 2024.
- ^ NATO. "Greece and NATO - 1952". NATO (İngilizce). 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Mayıs 2024.
- ^ Acar, Taha. (PDF). 25 Ocak 2023 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ "Kenan Evren Gözüyle Türkiye-Yunanistan İlişkileri | 32. Gün Arşivi".
- ^ . Cumhuriyet. 27 Nisan 2012. 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2023.
- ^ "Bizim çocuklar haber vermiş". Cumhuriyet. 27 Nisan 2012. 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2024.
- ^ (PDF). 25 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ . 13 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 2, 1991: 16 EYLÜL SALI. 12 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2022.
- ^ "13 Mart 1981 tarihli Cumhuriyet gazetesi: MGK, altı ayda 123 yasa onayladı". 19 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ocak 2023.
- ^ "Türkiye'de Enflasyon". 5 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Kenan Evren - Seçme Konuşmalar: 12 Eylül 1980 - 6 Kasım 1989. 27 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Temmuz 2021.
- ^ (PDF). 27 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ a b Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları 2, 1991: 17 OCAK CUMARTESİ. 12 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2022.
- ^ . 19 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 27 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ ^ Atatürk yılı (1986 bas.). Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi - 2. Cilt. s. 963.
- ^ "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı - 19 Mayıs 1981". 20 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mart 2021.
- ^ . 1 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ (PDF). 27 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ "31 Ağustos 1988 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Evren: Eğer kusur varsa bu benimdir". 19 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ocak 2023.
- ^ "YOK.gov.tr Yönetmelik,URL erişim tarihi:6 Temmuz 2008". 16 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Temmuz 2008.
- ^ "Bir başka açıdan Atilla Yayla vakası URL erişim tarihi:6 Temmuz 2008". 4 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Temmuz 2008.
- ^ . 4 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2008.
- ^ (PDF). 8 Ocak 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ . 19 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 19 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "8 Nisan 1987 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Türkeş'e 11 yıl hapis". 19 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ocak 2023.
- ^ Türkiye Büyük Millet Meclisi resmi internet sitesi: Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun 2 Mayıs 2012 - 28 Kasım 2012 arasında yaptığı çalışmanın sonucunda yayınlanan rapor: “Sırasayı 376 Cilt 1, Sayfa 15, Paragraf 4 (devamı sayfa 16 ilk 5 satır) 23 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .”
- ^ . 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 18 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Devlet Başkanı Org. Kenan Evren'in Kocaeli Konuşması (2.11.1982)".
- ^ "Devlet Başkanı Org. Kenan Evren 'in İzmir Konuşması (1.11.1982)".
- ^ "Devlet Başkanı Org. Kenan Evren'in İzmir Konuşması (01.11.1982)". 20 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2021.
- ^ "Devlet Başkanı Org. Kenan Evren'in Radyo ve TV Konuşması (05.11.1982)". 20 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2021.
- ^ "8 Kasım 1982 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Yeni Anayasa ile yeni bir dönem Evren Cumhurbaşkanı". 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ . 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "22 Kasım 1982 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Evren: İnsanları kazanmalıyız". 6 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ . 26 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2006.
- ^ . T24. 5 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ocak 2021.
- ^ Uğur Mumcu (1985). Devrimci ve Demokrat. um:ag. s. 113.
- ^ "28 Eylül 1980 tarihli Milliyet gazetesi, Sayfa 10: İslâm Oyunları bugün törenle başlıyor". 16 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ . 21 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2015.
- ^ "22 Mayıs 1981 tarihli Milliyet gazetesi, Sayfa 16: Evren, "Birinci Lig'i 20 takım yapın ve Ankaragücü'nü lige alın" dedi..." 9 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ "3 Haziran 1981 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Ankaragücü, Federasyon kararıyla 1. lige çıkarıldı". 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ "3 Haziran 1981 tarihli Milliyet gazetesi, Sayfa 14: Ankaragücü Birinci Lig'e alındı..." 19 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ . 21 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 10 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2012.
- ^ Önderoğlu, Erol (13 Kasım 2008). "12 Eylül'ün Peşine Düşünce Cezalandırılan Savcı Kayasu AİHM'de Kazandı". Bianet. 6 Şubat 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Eylül 2010.
- ^ Darbeciler hakkında suç duyurusu 16 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Star.
- ^ [1] 6 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 12 Eylül'ün ilk soruşturması
- ^ "12 Eylül darbesi yargı önüne çıktı, millet ayağa kalktı". Zaman. 5 Nisan 2012. Erişim tarihi: 5 Nisan 2012.[]
- ^ "Darbe yapmak da teşebbüs de suçtur". Yeni Şafak. 5 Nisan 2012. 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Nisan 2012.
- ^ "Karar: Darbe suçundan müebbet hapis". Türkiye’de darbe suçu ilk kez mahkûm edildi. 12 Eylül 1980 darbesini yaptıkları gerekçesiyle Evren ve Şahinkaya hakkında müebbet hapis cezası verildi. Karar Yargıtay tarafından onanırsa iki eski generalin tüm askeri rütbeleri alınacak.Kenan Evren'in damadı ve avukatı karar sonrası Evren'in ne yaptığını anlattı... Avukatı, "Dediklerimi anlamadı ve 'Konferansa mı katıldınız' diye sordu" dedi. Milliyet. 19 Haziran 2014. 20 Ocak 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2020.
- ^ "12 Eylül darbesinin mimarı Evren, hangi suçlardan mahkûm edilmişti?". T24. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2020.
- ^ "Yargıtay 12 Eylül davasında kararını açıkladı". Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın 12 Eylül askeri darbesine ilişkin yargılandığı davanın temyiz incelemesini tamamladı. Anadolu Ajansı. 23 Haziran 2016. 5 Ekim 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2020.
- ^ . 21 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2020.
- ^ a b "12 Eylül davasına bakan savcı ve hâkimler FETÖ'cü çıktı". 11 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2021.
- ^ . 21 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 3 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 29 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 21 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Dış bağlantılar
- Genelkurmay ve Millî Güvenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in Türk Milleti'ne Açıklaması. 10 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- 5 Ocak 1981 Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in Atatürk Yılı Açılış Konuşması. 29 Ağustos 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- 12 Eylül Belgeseli Tüm Bölümleri 24 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Mehmet Ali Birand
Vikikaynak'ta Resmî Gazete'nin 12 Eylül 1980 tarihli nüshası ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
12 Eylul Darbesi veya 1980 Ihtilali resmi isimlendirmeleriyle 12 Eylul 1980 Harekati veya Bayrak Harekati Turk Silahli Kuvvetlerinin 12 Eylul 1980 gunu emir komuta zinciri icinde gerceklestirdigi askeri darbe 27 Mayis Darbesi ve 12 Mart Muhtirasi nin ardindan Turkiye Cumhuriyeti tarihinde Silahli Kuvvetlerin yonetime karsi gerceklestirdigi ucuncu ve son basarili acik mudahaledir 12 Eylul DarbesiHurriyet gazetesinin 12 Eylul 1980 tarihli manseti Ordu yonetime el koydu Tarih12 Eylul 1980 43 yil 8 ay 3 hafta ve 3 gun once Saat03 00KonumTurkiye CumhuriyetiDiger adi12 Eylul Ihtilali 12 Eylul Harekati Bayrak HarekatiNeden12 Eylul Darbesi ne giden surec Sag sol catismasi Boluculuk Suikastlar Katliamlar Cumhurbaskani secimi krizi Siyasi sosyal ve ekonomik istikrarsizlikIlk duyuranKenan EvrenKatilanlarKenan Evren Nurettin Ersin Tahsin Sahinkaya Nejat Tumer Sedat Celasun Bulent Ulusu Haydar SaltikSonucSag sol catismasi bitirildi Enflasyon dusuruldu Egitim ogretim kesintisiz yapildi 1981 yili Ataturk Yili ilan edildi ve yil boyunca kutlandi 12 Eylul oncesinin siyasi partileri temelli kapatildi Yuksekogretim Kurulu kuruldu Cumhuriyet Senatosu kaldirildi tek meclis sistemine donuldu Kamu Kurum ve Kuruluslarinda Calisan Personelin Kilik ve Kiyafetine Dair Yonetmelik cikarildi Basortusu yasagi getirildi 1982 Turkiye Anayasasi hazirlandi 7 Kasim 1982 de yapilan halk oylamasinda 91 37 oy orani ile kabul edildi Kurtaj yasagi kaldirildi Secim baraji sistemi getirildi 10 Ataturk Kultur Dil ve Tarih Yuksek Kurumu kuruldu Can kaybiCezaevlerinde iskence sonucu 171 kisi olmak uzere yaklasik 300 kisi oldu 48 kisi 24 adli suclu 15 sol 8 sag 1 ASALA militani idam edildi Kayip650 bin kisi gozaltina alindi 230 bin kisi askeri mahkemelerce yargilandi 1 milyon 683 bin kisi fislendi 12 Eylul 1980 gecesi Turk Silahli Kuvvetleri tarafindan saat 03 00 te TRT PTT ve diger iletisim dairelerine el konularak baslayan askeri mudahale Icisleri Bakanligi Emniyet Genel Mudurlugu Basbakan Suleyman Demirel in konutu ve diger hedeflerin de sorunsuz olarak ele gecirilmesiyle saat 04 00 te radyolardan tum ulkeye duyuruldu Ilk bildiride Girisilen harekatin amaci ulke butunlugunu korumak milli birlik ve beraberligi saglamak muhtemel bir ic savasi ve kardes kavgasini onlemek devlet otoritesini ve varligini yeniden tesis etmek ve demokratik duzenin islemesine mani olan sebepleri ortadan kaldirmaktir ifadeleri yer aldi Saat 13 00 te ise Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren canli yayinda yaptigi uzun bir radyo ve televizyon konusmasiyla mudahalenin gerekcelerini ve amaclarini anlatti Mudahale sonucu Turkiye Buyuk Millet Meclisi ve Suleyman Demirel in basbakan oldugu hukumetin faaliyetine son verildi parlamento uyelerinin dokunulmazligi kaldirildi ulkenin her yerinde sikiyonetim ilan edildi yurt disina cikislar yasaklandi Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren devlet baskani oldu Yasama yetkisini kullanmak uzere Kenan Evren baskanliginda Kuvvet Komutanlari ve Jandarma Genel Komutani ndan olusan Milli Guvenlik Konseyi kuruldu Siyasi partiler lagvedildi parti liderleri once askeri uslerde gozetim altinda tutuldu sonra serbest birakildi bir sure sonra ise bazilari yargilandi 12 Mart 1971 Muhtirasi sonrasinda degistirilen 1961 Anayasasi uygulamadan kaldirildi ve Turkiye siyasetinin yeniden tasarlandigi bir askeri donem basladi Anayasa hazirlandi 7 Kasim 1982 gunu halkoyuna sunuldu 91 37 oy orani ile 1982 Anayasasi ve Kenan Evren in cumhurbaskanligi kabul edildi Darbe sonrasi resmi rakamlara gore 650 000 kisi gozaltina alindi 230 000 kisi askeri mahkemelerce yargilandi cezaevlerinde ise iskence sonucu 171 kisi olmak uzere yaklasik 300 kisi oldu 48 kisi 24 adli suclu 15 sol 8 sag 1 ASALA militani idam edildi 1 683 000 kisi ise fislendi 12 Eylul 2010 daki referandumda 57 88 evet oyu cikti ve 13 Eylul 2010 sabahindan itibaren 12 Eylul u yapanlar hakkinda suc duyurularinda bulunulmaya baslandi Butun suc duyurulari toplandi ve Ankara Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan 7 Nisan 2011 tarihinde ilk sorusturma acildi Bu darbenin uzerinden gecen 31 yil sonunda acilabilen ilk sorusturmaydi 4 Nisan 2012 tarihinde darbenin yargilanmasina baslandi Dava sonucunda Kenan Evren ve Tahsin Sahinkaya 765 sayili TCK nin Devlet kuvvetleri aleyhine curumler baslikli 146 maddesi uyarinca agirlastirilmis muebbet hapis cezasina carptirildi Tahsin Sahinkaya nin Kenan Evren den iki ay sonra 90 yasinda olmesiyle Yargitay asamasindaki dava dustu kararlar kesinlesmedi Yillar sonra 15 Temmuz 2016 Darbe Girisimi sonrasi Kenan Evren in ifadesini alan donemin Ankara Cumhuriyet Bassavci Vekili Kenan Evren ve Tahsin Sahinkaya ya dava acan donemin Ankara Cumhuriyet Savcisi acilan davaya ilk bakan hakimler ve iddia makaminda bulunan savcilar Fethullahci Teror Orgutu FETO sorusturmasi kapsaminda meslekten ihrac edildi Daha sonra bazilari yargilandi ve mahkum oldu Darbenin gerekceleri ve darbe oncesi olaylarSiyasi istikrarsizlik 12 Eylul 1980 Askeri Darbesi nin gerekceleri arasinda ulkede yayginlasan siyasi cinayetler ile 6 Eylul 1980 gunu Konya da Necmettin Erbakan onderliginde yapilan ve darbe liderlerinin seriat amacli bir kalkisma girisimi olarak niteledigi Kudus Mitingi de gosterildi Konya Mitingi olarak da bilinen bu mitingde topluluk Istiklal Marsi sirasinda yerlere oturmus ve Istiklal Marsi yuhalanmis Ezan sesi istiyoruz Bu marsi soylemiyoruz diye bagirilmis Erbakan ve diger Milli Selamet Partili kisiler kortej halinde Arapca pankartlarla ve ilahilerle yurumuslerdir Miting sirasinda surekli seriat cagrisi yapilmis devlet protesto edilmistir Kenan Evren bu olayi ogrendikten sonra cok sinirlendiklerini ifade edip bu mitingi 31 Mart Vakasi provasi diye nitelemistir Turkiye Buyuk Millet Meclisi 25 Mart 1980 de ilk turunu yaptigi cumhurbaskanligi secimini 124 tur oylama yaptigi halde darbe gunune kadar sonuclandiramayarak halkta demokratik yollarla ulkenin duzluge cikamayacagi inancina yol acti Ekonomik sebepler 12 Eylul oncesi donemin son basbakani Suleyman Demirel in 70 sente muhtaciz sozu ile ozetlenen dis ticaret acigindaki artis ve doviz darbogazi issizlik kitlik ve is yeri anlasmazliklari ile beraber darbenin ekonomik sebeplerini olusturdu 1979 da 80 olan enflasyon 1980 de artmaya devam etti ve 100 un uzerine cikti Bulent Ecevit doneminde yapilan zamlari elestiren ve Bu ekonomik tedbirler vatandasin kanini emme hareketidir Ecevit istifa etmelidir diyen Basbakan Demirel de bircok urune zam yapti ekonomik bunalim giderek artti 24 Ocak kararlarindan sonra gubreye 500 800 arasinda elektrige 78 Istanbul sehir vapurlari yolcu ucretlerine 100 et ve et urunlerine 100 sakatata 200 lastik fiyatlarina 52 oraninda zam yapildi Bu zamlar tepki cekti Ana Muhalefet Lideri Ecevit Demirel in rejimi degistirmeye calistigini iscilerin tepki gosterip haklarini almalari gerektigini soyledi Guvenlik sorunlari Turkiye de 1970 li yillarda sag sol catismasi binlerce kisinin olumune neden oldu 1978 den sonra catismalar daha da siddetlendi Dogu da da Apocular olarak bilinen PKK kuruldu ve saldirilara basladi 12 Eylul Darbesi ne giden surec ivme kazandi Bu donem ortulu ic savas olarak da tanimlandi 4 000 den fazla kisi oldu 12 Eylul oncesinde surekli yasanan cezaevlerinden kacislar ulke gundeminde yer buldu 11 Eylul 1980 tarihli gazeteler Ankara da kursuna dizilen 2 si kardes 4 kisinin olduruldugunu Siirt te yiyecek cuvallarinin icine gizlenen bombanin patlamasiyla 5 kisinin olduruldugunu Fatsa da 3 ve Malatya da 2 kisinin olduruldugunu Mersin de bir sinemada bilet kuyrugunun taranmasiyla 4 kisinin olduruldugunu Eskisehir de bir kahvenin taranmasi sonucu 1 kisinin olduruldugunu Istanbul da asilan yuzlerce bombali pankarti indirmeye calisan polislerin kollarinin koptugunu kor olduklarini yazar Dis siyaset etkenleri NATO nun guney kanadinin en onemli uyelerinden olan Turkiye nin siyasi ve ekonomik istikrarsizligi ozellikle ABD tarafindan gozleniyordu 1979 yilinda meydana gelen Iran Islam Devrimi ardindan ayni yil icinde Sovyetler Birligi nin Afganistan i isgal etmesi uzerine Turkiye nin ABD politikalari icin istikrarli hale gelmesi onem kazandi Suikastlar Suikast kurbani Meslegi Tarih Olduruldugu yer NotlarDogan Oz Cumhuriyet Savcisi 24 Mart 1978 Ankara Ibrahim Ciftci tarafindan olduruldu Hamit Fendoglu Malatya Belediye Baskani 17 Nisan 1978 Malatya Bombali paketle olduruldu Bedrettin Comert Akademisyen 11 Temmuz 1978 Ankara Rifat Yildirim ile Kasim Gencyilmaz tarafindan acilan yaylim atesiyle olduruldu MHP Istanbul Il Baskani 3 Ekim 1978 Istanbul MLSP B tarafindan olduruldu Bedri Karafakioglu Akademisyen 20 Ekim 1978 Istanbul ITU ye gitmek icin minibuse binerken Cengiz Ayhan tarafindan olduruldu Tarsus Cumhuriyet Savci Yardimcisi 28 Aralik 1978 Tarsus Mersin Evine gelen militan tarafindan kalbinden silahla vurularak olduruldu Abdi Ipekci Gazeteci yazar 1 Subat 1979 Tesvikiye Istanbul Mehmet Ali Agca tarafindan olduruldu Omer Sunar Eski Sekerbank Genel Muduru 13 Nisan 1979 Istanbul Yataginda olduruldu Bas ucuna Bir halk dusmani daha yok oldu Ihtilal yolu Cayanlarin yolu yazili bir kagit birakildi Hikmet Tekin Bingol Belediye Baskani 12 Agustos 1979 Bingol Otomobille giderken yaylim atesine tutularak annesi ve kardesiyle birlikte olduruldu Eski Turkiye Isci Partisi Adana Il Baskani 10 Eylul 1979 Adana Yazihanesinde olduruldu Cukurova Universitesi Rektor Vekili 13 Eylul 1979 Adana Evinin onunde olduruldu Eski Malatya Ulku Ocaklari Baskani 19 Eylul 1979 Sultanahmet Istanbul Malatya Ogrenci Yurdu onunde silahla vurularak olduruldu Cevat Yurdakul Adana Emniyet Muduru 28 Eylul 1979 Adana Makam araciyla goreve giderken silahli saldiriyla olduruldu Ilhan Egemen Darendelioglu Adalet Partisi Istanbul Milletvekili 19 Kasim 1979 Beyazit Istanbul Silahli saldiriyla olduruldu Istanbul Universitesi Hukuk Fakultesi Dekan Yardimcisi 20 Kasim 1979 Etiler Istanbul Profesorler Sitesi nde olduruldu Kemal Fedai Coskuner Fedai dergisi sahibi yazari 3 Aralik 1979 Izmir Agora semtinde olduruldu Cavit Orhan Tutengil Istanbul Universitesi Iktisat Fakultesi Ogretim Uyesi 7 Aralik 1979 Levent Istanbul Evinden universiteye giderken Recep Ozturk tarafindan silahli saldirida olduruldu Ismail Gerceksoz Ortadogu gazetesi yazari 4 Nisan 1980 Fatih Istanbul Fail bulunamadi Umit Kaftancioglu TRT Istanbul Radyosu produktorlerinden 11 Nisan 1980 Sisli Istanbul Evinin onunde silahli saldiriya ugrayarak olduruldu Gun Sazak Milliyetci Hareket Partisi Genel Baskan Yardimcisi 27 Mayis 1980 Ankara Esiyle gittigi bir ziyaretten donup arabadan esyalarini indirdigi sirada Devrimci Sol militanlarininin actigi capraz ateste olduruldu Mehmet Zeki Tekiner CHP Nevsehir Il Baskani 17 Haziran 1980 Nevsehir Girdigi bakkalda ugradigi silahli saldiriyla olduruldu Milliyetci Hareket Partisi Gaziosmanpasa Ilce Baskani 24 Haziran 1980 Istanbul Evinde esi ve kiziyla birlikte olduruldu Abdurrahman Koksaloglu Cumhuriyet Halk Partisi Istanbul Milletvekili 15 Temmuz 1980 Sisli Istanbul Is yerinde olduruldu Nihat Erim Eski Turkiye basbakanlarindan 19 Temmuz 1980 Istanbul Dev Sol militanlari tarafindan silahli saldiriyla olduruldu Nihat Erim suikastiKemal Turkler Eski DISK ve mevcut Maden Is Sendikasi Genel Baskani 22 Temmuz 1980 Merter Istanbul Silahli saldiri sonucu olduruldu Hukumet belirsizligi ve arayislari 1973 Turkiye genel secimleri sonrasi hicbir parti tek basina iktidar olacak milletvekili sayisini bulamayinca uzlasma sonucunda Bulent Ecevit basbakanliginda kurulan 37 Turkiye Hukumeti CHP ve MSP arasindaki anlasmazliklar sonucunda Ecevit in 1974 Kasim inda gorevinden istifasi ve erken secim karari almasiyla sona ermistir Ardindan Sadi Irmak gecici bir hukumet kurmus sonrasinda ise Suleyman Demirel basbakanliginda Adalet Partisi Milli Selamet Partisi Milliyetci Hareket Partisi ve Cumhuriyetci Guven Partisi ortakligiyla Milliyetci Cephe Hukumeti kurulmustur Iki yil sonra 1977 Turkiye genel secimlerine gidilmis ancak yine tek basina hukumet cikmamasi uzerine Cankaya Hukumeti olarak bilinen Ecevit basbakanligindaki 40 Turkiye Hukumeti kurulmus bu hukumet ancak 21 Haziran 21 Temmuz 1977 tarihleri arasinda gorev yapabilmis TBMM de guvenoyu alamayan Ecevit istifa etmistir Sonrasinda Ikinci Milliyetci Cephe olarak bilinen 41 Turkiye Hukumeti Demirel basbakanliginda 21 Temmuz 1977 5 Ocak 1978 tarihleri arasinda gorev yapmistir Gunes Motel Olayi ve 42 Hukumet Motel Hukumeti projesinin mimari Bulent Ecevit 22 Aralik 1977 de Ana Muhalefet Lideri Bulent Ecevit Istanbul un Florya semtinde bulunan Gunes Moteli nde daha sonra 11 ler olarak anilacak Adalet Partisinden ayrilan bagimsiz milletvekillerinden Enver Akova Ali Riza Septioglu Mustafa Kilic Serafettin Elci Mete Tan Tuncay Mataraci Gunes Ongut Orhan Alp Ahmet Karaaslan Hilmi Isguzar Oguz Atalay ile gorusmus ve yeni kurulacak hukumette bakanlik koltugu karsiliginda Suleyman Demirel Hukumeti aleyhindeki gensoruyu desteklemeleri konusunda anlasmistir 31 Aralik ta II Milliyetci Cephe Hukumeti dusurulmus ve 5 Ocak 1978 de 229 guvenoyunu saglayan Ecevit III Ecevit Hukumetini kurmustur Bakanlik koltugunu istemeyen Oguz Atalay disindaki 10 kisiye bakanlik verilmistir Adalet Partisi bu durumu bir oya bir bakanlik diyerek elestirmis ve bu hukumet Motel Hukumeti olarak anilmistir Ana Muhalefet Lideri olan Demirel bu hukumetin gayrimesru oldugunu iddia ederek Ecevit e basbakan demeyip surekli olarak hukumetin basi diye hitap etmistir Motel Hukumeti ancak 5 Ocak 1978 ile 12 Kasim 1979 tarihleri arasinda gorev yapabilmistir Tunceli Raporu 1978 yilinin 15 26 Haziran tarihlerinde Dogu da denetlemeye cikan bir muhendis albay Tunceli de denetim yaparken oradaki Harita Birligi personeli ve Ziraat Okulu ogretmenlerinden edindigi bilgilerden cok etkilendigini ve bunlari bildirmenin bir vatan borcu oldugunu ifade ederek gorduklerini ve duyduklarini bir rapor halinde Genelkurmay Baskanligina sundu Turkce bilindigi halde askerlere ve emniyet mensuplarina Turkce cevap verilmiyor Subay astsubay ve emniyet mensuplarina fasist kopekler diyorlar Tunceli Valisi nin arkasindan Eco nun Ecevit fasist kopegi diye bagirilmis 15 kadar okulda bayrak merasimi yapilmamakta Istiklal Marsi soylenmemekte Emniyet Muduru dovulmus Resmi kisilere bakkallar Size satilacak bir seyimiz yok diyerek mal satmaktan imtina etmekte bu yuzden harita personeli jandarma tavassutu ile alisveris yapabilmekte Istiklal mucadelesinde kullanilacak haritalar yapiliyor diye araziye dikilen harita isaretleri tahrip edilmekte 19 Mayis gosterilerine 15 okuldan ancak 17 ogrenci cikarilabilmis o da Ziraat Okulundan ogrenciler Tunceli deki gizli bir komitenin emri ile sosyal ve ekonomik faaliyetler derhal durdurulabilmekte Duvarlara sari yildizli Kurt milli bayragi yapistirilmakta Kurt milli marsi diye bir mars toplu olarak okunabilmekte Toplu olarak komunist enternasyonal marsi okunmakta Kurt istiklal mucadelesinin patlamasi ile birlikte butun Dogu ve Guneydogu Anadolu nun tumden mucadeleye katilacagi anlatilmakta Kahramanmaras Olaylari 19 Aralik ile 26 Aralik 1978 de Kahramanmaras ta meydana gelen ve Alevileri hedef alan saldirilarda resmi rakamlara gore yedi gun suren olaylar sirasinda 107 Alevi olduruldu yine Alevilere ait 200 un uzerinde ev yakildi 100 e yakin is yeri tahrip edildi 12 Eylul un lideri Kenan Evren bu olaylardan Anilari nin birinci cildinde soyle bahsetmistir Kahramanmaras ta oldurulen iki ogretmenin cenaze toreninde Milliyetci Hareket Partisi militanlari ve dinci yobazlar tarafindan baslatilan katliam kisa surede butun sehre yayilmis sehirdeki emniyet kuvvetleri ve askeri birliklerle dahi katliam onlenememis ve Gaziantep ten mekanize birliklerin gonderilmesi sonucu ancak 27 Aralik gunu durdurulabilmistir Olaylar sirasinda cogunlukla Alevi vatandaslarin oturduklari evler ve is yerleri yakilmis yikilmis ve cocuklarla hamile kadinlar da dahil olmak uzere hunharca 107 kisi katledilmistir Olaylar baslar baslamaz 23 Aralik gunu Icisleri Bakani Irfan Ozaydinli ile Jandarma Genel Komutani Sedat Celasun Kahramanmaras a gitmisler ve olaylara mahallinde mudahale etmislerse de gozlerini kan burumus canilerin sehrin muhtelif yerlerindeki katliamina ve tahribata mani olamamislardir Jandarma Genel Komutani nin dondukten sonra bana anlattiklarindan benim de tuylerim urperdi Bes alti aylik cocugun bacaklarindan tutup ikiye bolunmus karnindan bicaklanmis kadin cocuk genc ihtiyar cesetlerini gozleri ile gormus Devrimci Demokratik Kultur Dernekleri Kongresi 1979 yilinin ilk ayinda yasal bir orgut olan Devrimci Demokratik Kultur Dernekleri yaptigi kongrede Dogu yoresinde Kurt halkindan olmayan kamu gorevlilerinin bolgeden uzaklastirilmasi kararini aldi Bu karara karsi bir islem yapilmadi Kararin devlet tarafindan yerine getirilmemesi sonucu 16 Ocak 1979 da Mardin Kiziltepe de bir ilkokul ogretmeni dovuldu ve tehdit edildi 22 Ocak 1979 gunu Mardin Bayindirlik Mudurlugunde gorevli insaat muhendisi Ibrahim Ozer sabah ise giderken bir endustri meslek lisesi ogrencisi tarafindan silahli saldiriya ugrayarak olduruldu 24 Ocak 1979 gunu Mardin Derik Savci Yardimcisi nin evi uzun menzilli silahlarla tarandi Abdi Ipekci suikasti 1 Subat 1979 da Milliyet Basyazari ve Genel Yayin Muduru Abdi Ipekci Mehmet Ali Agca tarafindan olduruldu Cinayet Turkiye ve dunyada buyuk yanki yapti Cumhurbaskani Fahri Koruturk uzuntusunu dile getirdi ve her turlu cekismeyi birakarak ulusca ortak bir tavir takinilmasini istedi Bulent Ecevit ve Suleyman Demirel in birlik olup ulke sorunlarini beraber cozmelerini surekli dile getiren Ipekci nin cenaze toreninde Ecevit ve Demirel yine birbiriyle konusmadi Basin bunu Cenaze toreninde bile Ecevit Demirel gorusmesi olmadi seklinde kamuoyuna duyurdu Diyarbakir Raporu 1979 yilinda Diyarbakir da dort lisede milli guvenlik bilgisi dersi ogretmenligi yapan subaylar Genelkurmay Baskanligina bir rapor sundu 1 Ogrencilerin buyuk bir cogunlugu ogretmenlerine olan sayginliklarini yitirmislerdir 2 Ogrenciler dersleri ile ugrasacaklarina siyasetle ugrasmakta ve kendilerinin ayri bir millet olduklarini soylemekteler 3 Bir kisim ogrenciler milli guvenlik bilgisi derslerinin egemen guclerin devrimci gucleri uyutmak icin konuldugu gorusundeler 4 Okulun duvarlarinda siralarin ustlerinde Kurtculuk sloganlari yazili Hicbir dershanede Ataturk un resmi yok 5 Ogrenciler milli guvenlik bilgisi ogretmenlerinin sahsinda butun subaylara antipati duymakta ve onlari Kurtculugu engelleyen bir guc olarak gormekteler 6 Ogretmen dershaneye girdiginde hicbir ogrenci ayaga kalkmiyor Ikaz edilmesine ragmen kalkmamakta direniliyor Nasil hareket edilmesi gerektigi kendilerine izah edildiginde bir ogrenci Biz Pavlov un kopekleri degiliz diye cevap verebiliyor 7 Bazi okullarda ogretmene devamli olarak asagidaki sorular sorulmakta Pasaportunuz var mi Diyarbakir a nasil girdiniz Kurdistan Devleti hakkinda bilgi verir misiniz Kurtler Osmanli Devleti nin kurulusundan once de vardi ne dersiniz Ataturk un kac babasi vardi Ataturk bir onder midir 8 Ogrencilere Bir savas olsa katilmaz misiniz diye soruldugunda Kendi savasimiz olursa katiliriz seklinde cevap aliniyor Boluculuk Raporu Jandarma Genel Komutanligi Denetleme Baskani nin baskanliginda olusturulan ve gorevlendirilen teftis kurulunun 22 gun suren Dogu teftisi sonucunda hazirlanan rapor 6 Nisan 1979 gunu Basbakan Bulent Ecevit baskanliginda yapilan Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi nda okundu Rapordan bazi ifadeler soyleydi Bugun Suruc tan Uludere ye daha otelere kadar Guney hudut bolgelerimiz adim adim yogun bir boluculuk hummasi icindedir Oralarda artik Devriye Talimati ndaki klasik 2 kisilik devriyelerle goreve cikmak hayal olmustur Bir koye 20 kisiden az mufreze ile girmek arama yapmak oradan bir kanun kacagini cikarmak artik cesaret isteyen bir is haline gelmistir Daglar taslar anlamlari korkunc Kurtce sloganlarla doludur Sehirler koy ve kasabalar icin icin kaynamaktadir Arkadaslarimiz kendilerini bir mustemlekeci asker gibi hissettiklerini bolge halkinin kendilerine bir isgal ordusunun subayi nazari ile baktigini soylemektedirler Hudut bolgelerimiz sessiz ve derinden bir kaosa suruklenmektedir Ne yazik o yorelerde Silahli Kuvvetler disinda ayakta duran saglikli bir devlet organi daha kalmamistir Devlet muesseseleri yaygin bir guvensizlik ve urkeklik havasi icinde otorite ve sayginligini yitirmeye baslamistir Biz Mardin de iken Derik te bir polis gupegunduz sokak ortasinda kursuna dizilerek oldurulmustur Davaya bakacak olan Derik Hakimi istirahat almis bir digeri kendi kendini reddetmis Mazidagi Hakimi yetkisizlik karari vermis Yuksek Hakimler Kurulunca gorevli kilinan Mardin Hakimi ise sanik bir ogretmenle 3 egitim enstitusu ogrencisini tutuklayacak yurekliligi gosterememistir Isin dramatik yani Savci bu saniklarin sorgulari yapilirken pencerelere kum torbalari yigilmak suretiyle can guvenliklerinin saglanmasi talebinde bulunmustur Biz Mardin de iken Ogretmen Okulu ogrencileri derslerin Kurtce verilmesini saglamak icin dersleri boykot etmislerdir 24 Eylul 1978 de Mardin Egitim Enstitusu kapisina asilan pano ve pankartlarda su sloganlar goze carpiyordu Yasasin Kurdistan in Kurtulus Savasi Yasasin Kurdistan Devleti Silahli Mucadelemiz Surecektir Yasasin Bagimsiz Kurdistan Kurtlere Ozgurluk Sonuna Kadar Savas Suruc Ortaokulunda bir ogrenci defterinin yapraklarini nicin kan kan kan kelimeleri ile doldurmustur Korpe cocuklara sinif gecme notunu ihtilal yapma metodu ogretisine gore veren ogretmenleri denetleyen bir merci kalmadi mi Mardin de polis karakolu otomatik silahlarla taranmis Cizre de Kaymakam in evi ve polis karakolu taslanmistir Tekmil devlet memurlari acik acik tehdit edilerek gunbegun artan baski ve teror havasi icinde pasivize edilmis ve susturulmustur Boluculuk tehlikesi amansiz bir ahtapot gibi gezdigimiz hudut kesimlerini sarmis durumdadir KAWA lar SIVANCI lar KOMAL RIZGARI gruplari DDKD ciler KUK cular DAGCI lar APOCU lar yeraltinda ve yer ustunde faaliyette bulunan legal illegal tesekkuller kasabalardan koylere dogru korkunc bir dogurganlikla yayilmakta ve cogalmaktadirlar 23 Nisan 1979 tarihli Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi Dogu bolgesinde yaptigi geziden sonra 23 Nisan 1979 gunu yapilan Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi nda konusan Adalet Bakani Mehmet Can Bingol de okullarda Istiklal Marsi nin soylenmedigini Ataturk un resminin siniflardan alinip camura atildigini buna engel olmaya calisan ogretmenin olduruldugunu soyledi Can hakim savci ve valilerin durumuna dair de soyle dedi Pertek Savcisi evinin iki defa bombalandigini soyledi Hakimin evini de bombalamislar Yatak odasinin isigini yakiyor kendim karanlikta cati katinda yatiyorum Ne olur beni buradan alin diye yalvardi Tunceli Valisi de kendisinin alinmasi icin yalvariyor Diyarbakir Valisi Kars Valisi de Ne olur beni buradan alin diyorlar ODTU Istiklal Marsi krizi 8 Agustos 1979 gunu Orta Dogu Teknik Universitesinin yeni egitim ogretim donemi acilis toreni yapildi Bazi milletvekillerinin de bulundugu torende bando tarafindan Istiklal Marsi calinirken bir grup Ayaga kalkmayin diye bagirdi Bircok ogrenci yerinden kalkmadi Istiklal Marsi nin bitmesinin ardindan butun ogrenciler ayaga kalkti ve toplu halde sol yumruklar esliginde enternasyonal marsi soylendi Olay ulkede gundem oldu Olaydan sonra universitenin profesorleri Ankara da Istiklal Marsi na Saygi Yuruyusu yapip Ataturk Aniti na celenk koydu Ana Muhalefet Lideri Suleyman Demirel Basbakan Bulent Ecevit i elestirdi Hukumet egitimi Marksizm e kaydirdi Enternasyonal marsini soylemek cesaretini gosterenlerin arkasinda bu hukumet vardir Cumhuriyet yazari Ugur Mumcu 11 Agustos ta yazdigi yazida ODTU nun acilisinda kendilerine Devrimci adini takan zipir sosyalistler in bir kisminin Istiklal Marsi soylenirken yerlerinden kalkmamalari gercekten siddetle kinanmalidir dedi 26 Agustos ta Silahli Kuvvetler Gunu icin bir konusma yapan Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren de bu olaya degindi Kendi cikarlarini ulke butunlugunun ustunde gorenler gelecegimizin teminati olan genclerimizi sapik ideolojilerinin vaatleriyle aldatarak onlari Turk istiklalinin sembolu Istiklal Marsi miza dahi saygisizlikta bulunabilecek kadar Turklugunden uzaklastirabilmektedirler Ama sizleri temin ederim ki o kendini ve milleti idrakten aciz vatan hainleri her zaman oldugu gibi karsilarinda yine bizleri Turk Silahli Kuvvetlerini bulacaklar ve bunlarin hesabini millet onunde vereceklerdir Onlarin ilim ve irfan yuvasi okullarimizdan temizlendigini ve bu okullarin kalbi Ataturk sevgisi vatan ve millet aski ile yanip tutusan birbirleriyle uygarca fikir munakasasi yapabilen eli silahsiz kulturlu genclerle dolu oldugunu gormek bizim de en buyuk arzumuzdur Azinlik Hukumeti ve Yuz Gun Plani 14 Ekim 1979 da yapilan secimlerde Adalet Partisi ikinci parti olarak cikmis olmasina ragmen Bulent Ecevit in istifa etmesiyle Suleyman Demirel e hukumeti kurma yetkisi verildi Milliyetci Hareket Partisi Milli Selamet Partisinin hukumete alinmasina karsi ciktigi icin Ucuncu Milliyetci Cephe gerceklestirilemedi ve 12 Kasim 1979 da Demirel in basbakanliginda azinlik hukumeti kuruldu Milliyetci Hareket Partisi ve Milli Selamet Partisi hukumeti disaridan destekledi Basbakan olan Demirel Yuz Gun Plani ni aciklayarak anarsi ve enflasyon olmak uzere Turkiye nin iki temel sorununu 100 gunde cozecegini iddia etti Bu plan tartismalara yol acti ancak tartisma 100 gunun hukumetin guvenoyu aldigi 25 Kasim 1979 dan itibaren mi yoksa Demirel in plani acikladigi 8 Aralik 1979 dan itibaren mi baslamis sayilacagi konusuna odaklandi Kerhen Milli Cephe Hukumeti olarak bilinen 43 Turkiye Hukumeti 12 Eylul Darbesi nden once millet iradesi ile kurulan son hukumettir Hukumet 12 Kasim 1979 12 Eylul 1980 tarihleri arasi gorev yapmistir TSK nin uyari mektubu Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren Kara Kuvvetleri Komutani Orgeneral Nurettin Ersin Deniz Kuvvetleri Komutani Oramiral Bulend Ulusu Hava Kuvvetleri Komutani Orgeneral Tahsin Sahinkaya ve Jandarma Genel Komutani Orgeneral Sedat Celasun un imzasini tasiyan uyari mektubu 27 Aralik 1979 tarihinde Cumhurbaskani Fahri Koruturk e verildi Ordu siyasal partilerin ve diger anayasal kuruluslarin ulkenin sorunlarinin cozulmesinde birlik olmalarini istedi Mektupta su ifadeler kullanildi Turk Silahli Kuvvetleri ic hizmet yasasi ve kendisine verilen gorev ve so rumlulugunun idraki icinde ulkemizin bugunku hayati sorunlari karsisinda siyasi partilerimizin bir an once milli menfaatlerimizi on plana alarak Anayasamizin ilkeleri dogrultusunda ve Ataturkcu bir gorusle biraraya gelerek anarsi teror ve boluculuk gibi devleti cokertmeye yonelik her turlu hareketlere karsi butun onlemleri mustereken almalarini ve diger Anayasal kuruluslarin da bu yonde yardimci olmalarini israrla istemektedir Mektup 2 Ocak gunu kamuoyuna aciklandi Basbakan Suleyman Demirel 35 gunde ne yapilabilirse onun azamisini yaptik seklinde kisa bir aciklama yapti Mektubun muhatabini kendisi kabul etti Milli Savunma Bakani Ihsan Birincioglu nu cagirip duydugu uzuntuyu ve istifa etmeyi dusundugunu bildirdi Hemen sonra Birincioglu nun Evren i ziyareti sirasinda Evren ise mektubun hukumete verilmedigini mektubu okuyan herkesin boyle oldugunu rahatlikla anlayacagini istifa etmeyi gerektirecek bir durum olmadigini istekleri gerceklesirse daha rahat is yapabilecegini uzuntu yerine sevinc duymasi gerektigini soyledi Demirel goreve devam etti Ana Muhalefet Lideri Bulent Ecevit Mektup 12 Mart a oranla degisik hic olmazsa bir model gostermiyor ayrica Cumhuriyet Halk Partisi hicbir doneminde demokrasiyi koruma acisindan bir uyari almadi oysa bu hukumet daha 51 inci gununde boyle bir uyari almistir Bu aramizdaki farki gostermektedir diyerek Demirel ve Adalet Partisini elestirdi 14 Ocak 1980 tarihli Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi 14 Ocak 1980 gunu genelkurmayda Suleyman Demirel Hukumetinin ikinci Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi yapildi Adana Sikiyonetim Komutani Korgeneral Nevzat Bolugiray konusmasinin bir yerinde soyle dedi Eylemci solun aralik ayinda en fazla faaliyet gosterdigi yer okullar oldu Ilk hareket 4 Aralik gunu ben Ankara da sikiyonetim toplantisinda iken Yapi Meslek Lisesindeki ogrencilerin devriye gezen askerlerimize ates etmesiyle basladi Saatlerce okulun pencerelerinden ates etmislerdir dinamit atmislardir Jandarma ve polisin kayzer ve panzerlerinin himayesinde olan guvenlik kuvvetleri masum cocuklari hedef almamak maksadiyla ates acmamislardir Buradan verdigim emirler geregince ates edilmemistir Ne yaziktir ki bu hareketi baslatan ayni lisenin mudur ve ogretmenleri kendilerini bir odaya kilitlettirmek suretiyle olayin disinda kalacaklarini sanmislardir Ama tesvikci kendileridir Ogretmenler tarafindan eline silah verilen bu cocuklar ates ederken kiz cocuklari da ondan ona tabanca tasimis hatta birinin digerine seslenerek Kos buradan askerin kafasi daha iyi gorunuyor buradan daha iyi vurursun diyecek kadar sartlanmis olduklari gorulmustur Askerlerimizi burada zapt etmek hakikaten bir mesele olmustur Adi gecen lisede bu olaylar catismalar surup giderken yanindaki liseler de ayni harekete baslamislardir Onlari tecrit edip cikarmakla tahliye etmekle yetinildi Bolugiray 21 22 Aralik gunlerinin de sicak gectigini Adana ve Gaziantep te Josef Stalin in dogumunun 100 yili dolayisiyla kutlamalar yapildigini engel olmak isteyen askerlerden bazilarinin acilan ates sonucu yaralandiklarini soyledi 24 Ocak kararlari 24 Ocak kararlarinin mimari Sandalyesiz Bakan Turgut Ozal Ekonomik olarak yasanan istikrarsizlik uretimin azalmasi ve karaborsaciligin olusmasi gibi durumlarin ortadan kaldirilmasi icin kamu harcamalarinin sinirlandirilmasi ucretlerin dusurulmesi serbest doviz kuru gibi ekonomik onlemler alinmasi kararlastirildi Bunun icin Basbakan Suleyman Demirel Turgut Ozal i basbakanlik mustesarligina atadi ve IMF ile bu kapsamda bir anlasma imzalandi Dolar 35 liradan 70 liraya cikarildi Genis capta zamlar yapildi Gubreye 500 800 arasinda elektrige 78 Istanbul sehir vapurlari yolcu ucretlerine 100 et ve et urunlerine 100 sakatata 200 lastik fiyatlarina 52 oraninda zam yapildi Bu zamlar tepki cekti Ana Muhalefet Lideri Bulent Ecevit Demirel in rejimi degistirmeye calistigini iscilerin tepki gosterip haklarini almalari gerektigini soyledi 17 Subat 1980 tarihli Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi 17 Subat 1980 gunu genelkurmayda genisletilmis Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi yapildi Sikiyonetim Koordinasyon Baskani Tumgeneral Selahattin Cambazoglu Rus askerine selam dur Turk askerini arkadan vur seklinde sloganlar atildigini soyledi Istanbul Sikiyonetim Komutani Orgeneral Necdet Urug siyasileri elestirdi Oncelikle siyasi partilerimizin sanki her taraf gulluk gulistanlikmiscasina izahi mumkun olmayan bir serinkanlilik ve vurdumduymazlik icinde parlamentoda politik anarsiyi tahrik etmeleri ve bunu televizyon ekranina ve radyosuna sirayet ettirmeleri teroru giderek guclendirmektedir Terorun ihtiyaci istikrarsiz karmasik ve karanlik vasati siyasi partilerimiz kendi elleriyle yaratmaktadirlar Urug kumandani oldugu I Ordu mensuplarinin kendisine Biz yolda sabaha kadar anarsistlerle mucadele ederken parlamentoda bu mucadelenin bu sekilde siyasi mucadelenin yapilmasi icin mi sokaklari mudafaa etmekteyiz anarsiste gogus germekteyiz diye sikayette bulunduklarini soyledi 17 Mart 1980 tarihli Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi 17 Mart 1980 gunu Sikiyonetim Koordinasyon Toplantisi yapildi Bu toplanti Basbakan Suleyman Demirel in dorduncu toplantisi oldu Demirel kisa bir konusma ile toplantiyi acti Sikiyonetim Koordinasyon Baskani Tumgeneral Selahattin Cambazoglu ve Emniyet Genel Muduru Turan Sener in konusmalarinin ardindan Ankara Sikiyonetim Komutani Korgeneral Nihat Ozer soz aldi Turk Mimar Muhendisler Odasi Birligi bizce sabikali bir yerdir Adam oldurmekten 24 yil agir hapse mahkum olan Mahmut Esat Guven burada iki tabanca ile bircok parlamentere ders verirken yakalanmis 1979 Subat ayinda Vakiflar Bankasi soygununun esas faili olan Tevfik Dogan Toker de yine soygunu muteakip buraya kacmis ve bu dernekten cikarken yakalanmistir Korgeneral Ozer Ankara Egitim Enstitusunde yasanan bir kopya olayini da anlatti Ikinci olay Ankara Egitim Enstitusunde Turkce sinavinda cereyan etmistir Sinav sirasinda dort ogrenci kopya cekerken bu duruma mudahale etmek isteyen ogretmenlere ayni salonda gorevli ogretmen ayagini siraya dayayarak o ogretmenlerin kopya ceken ogrencilere yaklasmasini onlemis ve Bu tarafa gecemezsiniz Biz burada iki yilin acisini cikaracagiz Cumhuriyet Halk Partisi donemini kastediyor demis ve boylece ogrencilerin kopya cekmesini saglamistir Kadayifin alti Subat 1980 de Milli Selamet Partisi Genel Baskani Necmettin Erbakan Suleyman Demirel Hukumetini kerhen istemeyerek destekledigini acikca dile getirdi mevcut hukumetin gorevinin bitecegi tarihin Turkiye nin cikarlarina hizmet edecek bir tarih olmasi gerektigini savunup 1 ay daha beklenmesi gerektigini soyledi Bundan dolayi 43 Turkiye Hukumeti Kerhen MC Milliyetci Cephe olarak anilmaya baslandi Erbakan 13 Mart 1980 tarihli basin toplantisinda soyle dedi Kadayifin alti kizarmadan bu hukumeti uzaklastiracak olursaniz bu zihniyet milleti aldatmanin gene firsatini bulacaktir Onun icin kadayifin altinin kizarmasini bekleyecegiz Erbakan 24 Nisan 1980 de televizyonda gazetecilerin sorularini yanitlarken soyle dedi 18 Mayis a MSP Il Baskanlari Toplantisi na kadar bekleyecegiz Kadayifin altinin kizarip kizarmadigina bakacagiz Erbakan nisan ayinin sonunda Meclis teki odasinda kendisini ziyaret eden Basbakan Demirel e basinin onunde kadayif ikram etti Demirel ise bu duruma esprili bir karsilik verdi Hoca benim kilomun eksikligini fark etmis onu tamamlamaya calisiyor Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren ise yasananlari soyle degerlendirdi Millet kan aglarken bunlar milletin gozunun icine baka baka sanki milletle alay ediyorlardi Cumhurbaskani secimi bunalimi Cumhurbaskani Fahri Koruturk un gorev suresinin doldugu 6 Nisan 1980 sirada Turkiye Buyuk Millet Meclisindeki en buyuk iki partinin liderleri Suleyman Demirel ve Bulent Ecevit cumhurbaskanligi icin daha aday bile belirlememislerdi Koruturk un gorev suresi bitmeden 22 Mart 1980 de yapilmasi gereken secim aday cikmadigi icin yapilamadi 25 Mart 1980 de baslayan secim turlari aylarca sonuc vermedi hicbir aday cumhurbaskani olmak icin yeterli oyu alamadi Oy kagitlarina Ajda Pekkan Bulent Ersoy Aynur Aydan gibi isimler de yazildi Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren bu surec icerisinde iki taraftan da isimlerle gorusup bu krizin cozulmesini istedi 5 Mayis 1980 de Basbakan Demirel e de bu konunun bir an once halledilmesi gerektigini soyledi Demirel in verdigi cevap su oldu Evet is o noktaya geldi Yugoslavya Cumhurbaskani Maresal Tito nun cenaze toreni icin Belgrad a gidecegim Orada Ecevit le bulusacagiz Orada kendisiyle bu konuyu konusacagim Evren bu cevaptan Anilari nin ilk cildinde soyle bahsetti Sanki Turkiye de konusmak mumkun degilmis gibi Yugoslavya da cenaze toreninde bulusacak ve bu kadar muhim bir konuyu ayakuzeri konusacak Belli ki bizi oyaliyor zaman kazanmak istiyordu Bu gorusmemizden sonra iyice kanaat getirdim ki Basbakan bizi yanlis yollara sevk etmek istiyor oyalama taktigini kullaniyordu 13 Mayis 1980 de Bruksel donusunde havaalaninda konusan Evren Bruksel deki calismalar sirasinda orada bulunan Askeri Komite uyelerinin Turkiye deki cumhurbaskanligi seciminin neden yapilamadigini surekli sorduklarini buna cevap vermekte zorluk cektigini ifade edip soyle dedi Verilecek bir cevap da yoktu Bazi dostlarima saka yollu takilmak mecburiyetini hissettim Herhalde cumhurbaskanligina layik bir kimse bulamiyorlar ki secemiyorlar veya o kadar cok aday var ki bir tanesini bulup secemiyorlar demek zorunda kaldim Ama bir vatandas olarak sunu ifade etmek isterim ki artik bu ise bir hal caresi bulmak lazim Partilerin bir araya gelerek artik bu konuyu halletmeleri zamaninin geldigi ve hatta gectigi inancindayim Girisimler sonuc vermedi TBMM aylarca cumhurbaskani secemedi Bayrak Harekati 17 Haziran 1980 gunu Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren Kuvvet Komutanlari Jandarma Genel Komutani ve Ikinci Baskan toplandi Darbenin adi olan Bayrak Harekat Plani o gun ve 18 19 20 Haziran gunlerinde belirli saatlerde yine gozden gecirildi Bazi duzeltmeler yapilarak mudahalenin son sekli olusturuldu 1 Temmuz gunu yine toplanildi harekatin uygulanacagi tarihin 11 veya 12 Temmuz olmasina karar verildi Emirler 3 Temmuz gunu ozel kuryelerle ordu ve sikiyonetim komutanliklarina iletilmeye baslandi 3 Temmuz gunu yapilan guven oylamasinda Suleyman Demirel in 214 guvensizlik oyuna karsi 227 oyla guvenoyu almasi askerlerin planini bozdu Evren guvenoyuna ragmen mudahale ederlerse CHP nin dusuremedigi bir iktidari kendilerinin dusurmus olacaklarini Demirel in CHP Ordu Iktidar sozlerine haklilik kazandiracaklarini dusunuyordu 8 9 ve 10 Temmuz gunleri Paris te yapilacak borc erteleme gorusmelerinin de 22 Temmuz a ertelenmesi sonucu mudahalenin gunu ertelendi 26 Agustos ta yapilan toplantidaysa mudahalenin 12 Eylul de yapilmasi kararlastirildi Corum Olaylari 1980 in mayis temmuz aylarinda Corum da meydana gelen siyasi ve dini temelli olarak ortaya cikan kanli ve 57 kisinin oldugu olaylar guvenlik guclerinin mudahalesi sonrasi yatistirildi Fatsa Nokta Operasyonu 14 Ekim 1979 tarihinde yapilan ara secimlerde Devrimci Yol un bagimsiz adayi Fikri Sonmez Cumhuriyet Halk Partisi adayinin Zeki Muslu 1 150 Adalet Partisi adayinin Ali Riza Ozmaden 850 oy aldigi secimde 3 096 oy alarak Fatsa Belediye Baskani secildi Belediye halk komiteleri seklinde orgutlendi Bu orgutlenme ilk olarak yedi mahallesi olan Fatsa nin cesitli ozelliklerine gore on bir birime ayrilmasi ve her bir birime uc ila yedi halk komitesi temsilcisi secilmesi seklinde belirlendi Sonmez in belediye baskani oldugu donemde sokaklarin camurdan arindirilmasi icin Camura Son Kampanyasi ve Fatsa Halk Kultur Senligi yapildi kaynak belirtilmeli 8 Temmuz 1980 de askeri birlikler Fatsa ilcesine gonderildi 9 Temmuz 1980 tarihinde Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren ordu komutanlariyla beraber inceleme yapmak icin Fatsa ya gitti Komutanlar Samsun dan Fatsa ya hareket etmeden once Samsun Valisi Mehmet Karasarlioglu helikopterin Fatsa da yuksekten ucmasini kendilerine ates acilabilecegini soyleyerek Evren i uyarmisti Bakanlar Kurulunun aldigi kucuk teror odaklarinda baskinlar yapilmasina iliskin kararla 11 Temmuz gunu sabah erken saatlerde asker ve polis ile Fatsa ya Nokta Operasyonu duzenlendi ve Fatsa Bagimsiz Belediye Baskani Sonmez ile beraber 300 kisi gozaltina alindi bunlardan 250 kisi 15 Temmuz da serbest birakildi 12 Temmuz da sokaga cikma yasagi ilan edildi ve Kaymakam gorevden alindi DISK Genel Baskani ise Basbakan Suleyman Demirel i Corum u unutturmak icin Fatsa olayini yaratmakla sucladi Sonmez 18 Temmuz da tutuklandi Evren 25 Ekim 1982 de Trabzon da yaptigi konusmada soyle dedi Fatsa kurtarilmis bir kasabaydi Devletin kanunlari orada islemiyordu Davalar halk mahkemelerinde neticelendiriliyordu hatta o mahkemelerde olum cezasi bile veriliyor ve sokak ortasinda infaz ediliyordu Eger 12 Eylul u biraz daha geciktirseydik Fatsa da ayri bir devletin ilan edildigini gorecektik Anayasa nin kabulunden sonra 21 Kasim 1982 de Fatsa ya da ziyarette bulunan Evren Fatsalilara tesekkur etti Sevgili Fatsali Kardeslerim Turkiye nin neresinde cok cile cekilmis neresinde anarsi ve teror en yuksek noktalara cikmis ise oralarda en buyuk oy potansiyeline ulasildi O halde bu gosteriyor ki vatandas anarsiden terorden yana degildir Vatandas huzur ve guven aramaktadir Zafer Bayrami ve Kudus Mitingi Necmettin Erbakan 30 Agustos 1980 gunu Zafer Bayrami nin Anitkabir deki kismi ile Genelkurmay Baskanliginda yapilan kutlama torenlerine katilmadi Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren tepki gosterdi Genelkurmay Baskani soruyor Necmettin Erbakan 30 Agustos a karsi mi degil mi Bunu soruyorum Erbakan yaptigi aciklamada cok buyuk bir din adaminin cenaze toreninden dolayi kutlamalara katilamadigini soyledi Evren Zafer Bayrami dolayisiyla radyo ve televizyonda yayimlanan konusmasinda halkin ve Turk Silahli Kuvvetleri mensuplarinin bayramini kutladiktan sonra ulkenin ve devletin icinde bulundugu durumdan bahsederek soyle dedi Yurtta dogmasini dusledikleri kargasa ile demokratik duzenin ve ulke butunlugunun yok edilmesini amaclayan anarsinin idrakten yoksun vatan haini yaraticilari elbette layik olduklari cezayi bulacak tarihimizde bir zamanlar turemeye yeltenen benzerleri gibi Turk Silahli Kuvvetlerinin kahredici yumrugu altinda ezilerek akittiklari kardes kanlarinin gunahlari icinde bogulup gidecekler ve yuce Turk ulusu bagrindan dogan Turk Silahli Kuvvetlerinin yarattigi guven ortami icinde sonsuza kadar bircok bayramlari refah ve mutlulukla kutlayacaktir 23 Temmuz 1980 de Israil in Kudus u baskent ilan etmesi sonucu Milli Selamet Partisi 6 Eylul 1980 Cumartesi gunu Konya da Kudus u Kurtarma Yuruyus ve Mitingi duzenledi 100 binden fazla kisinin katildigi mitinge bazi kisiler salvar cubbe ve sarikla gelerek eski harflerin bulundugu pankartlar acip Seriat gelecek vahset bitecek Dinsiz devlet yikilacak elbet gibi sloganlar atti Miting sirasinda okunan Istiklal Marsi topluluk tarafindan yuhalandi Ezan sesi istiyoruz Bu marsi soylemiyoruz diye bagirildi Necmettin Erbakan ve diger Milli Selamet Partili kisiler kortej halinde Arapca pankartlarla ve ilahilerle yurudu Miting sirasinda surekli seriat cagrisi yapilip devlet protesto edildi Kenan Evren bu olayi ogrendikten sonra cok sinirlendiklerini ifade edip bu mitingi 31 Mart Vakasi provasi diye nitelemistir Erbakan mitingi partilerinin yapmadigini one surmustur Konya Mitingi ni MSP olarak biz yapmadik Butun partilerin sahip cikmasi icin bir tertip heyeti duzenlendi ve onemine binaen butun partileri ve liderleri davet etti Ancak donemin MSP li Konya Belediye Baskani Mehmet Kececiler mitingin MSP tarafindan duzenlendigini hatta kendisinin mitingden once Erbakan ve Oguzhan Asilturk ile Ankara da MSP Genel Merkezinde bu mitingi iptal ettirmek icin gorustugunu iptal ettiremeyince MSP den istifa ettigini fakat bunun da kabul edilmedigini yillar sonra belirtmistir DarbeBayrak Harekati 12 Eylul 1980 Darbesi nin Newsweek haber dergisinin 22 Eylul 1980 tarihli sayisinin kapaginda yansimasi Mudahale 12 Eylul 1980 gecesi Turk Silahli Kuvvetleri tarafindan saat 03 00 te TRT PTT ve diger iletisim dairelerine el konularak basladi Icisleri Bakanligi Emniyet Genel Mudurlugu Basbakan Suleyman Demirel in konutu ve diger butun hedefler sorunsuz olarak ele gecirildi Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren Kara Kuvvetleri Komutani Orgeneral Nurettin Ersin Deniz Kuvvetleri Komutani Oramiral Nejat Tumer Hava Kuvvetleri Komutani Orgeneral Tahsin Sahinkaya ve Jandarma Genel Komutani Orgeneral Sedat Celasun dan olusan Milli Guvenlik Konseyinin 12 Eylul 1980 sabahi saat 04 00 te radyolardan yayimlanan 1 numarali bildirisiyle mudahale Turkiye ye duyuruldu Yuce Turk Milleti Buyuk Ataturk un bize emanet ettigi ulkesi ve milletiyle bir butun olan Turkiye Cumhuriyeti Devleti son yillarda izledigimiz gibi dis ve ic dusmanlarin tahriki ile varligina rejimine ve bagimsizligina yonelik fikri ve fiziki haince saldirilar icindedir Devlet baslica organlari ile islemez duruma getirilmis anayasal kuruluslar tezat veya suskunluga burunmus siyasi partiler kisir cekismeler ve uzlasmaz tutumlari ile devleti kurtaracak birlik ve beraberligi saglayamamislar ve luzumlu tedbirleri almamislardir Boylece yikici ve bolucu mihraklar faaliyetlerini alabildigine artirmislar ve vatandaslarin can ve mal guvenligi tehlikeye dusurulmustur Ataturkculuk yerine irticai ve diger sapik ideolojik fikirler uretilerek sistemli bir sekilde ve haince ilkokullardan universitelere kadar egitim kuruluslari idare sistemi yargi organlari ic guvenlik teskilati isci kuruluslari siyasi partiler ve nihayet yurdumuzun en masum koselerindeki yurttaslarimiz dahi saldiri ve baski altinda tutularak bolunme ve ic harbin esigine getirilmislerdir Kisaca devlet gucsuz birakilmis ve acze dusurulmustur Aziz Turk Milleti Iste bu ortam icerisinde Turk Silahli Kuvvetleri Ic Hizmet Kanunu nun verdigi Turkiye Cumhuriyeti ni kollama ve koruma gorevini yuce Turk milleti adina emir ve komuta zinciri icinde ve emirle yerine getirme kararini almis ve ulke yonetimine butunu ile el koymustur Girisilen harekatin amaci ulke butunlugunu korumak milli birlik ve beraberligi saglamak muhtemel bir ic savasi ve kardes kavgasini onlemek devlet otoritesini ve varligini yeniden tesis etmek ve demokratik duzenin islemesine mani olan sebepleri ortadan kaldirmaktir Parlamento ve Hukumet feshedilmistir Parlamento uyelerinin dokunulmazligi kaldirilmistir Butun yurtta sikiyonetim ilan edilmistir Yurt disina cikislar yasaklanmistir Vatandaslarin can ve mal guvenligini suratle saglamak bakimindan saat 05 00 ten itibaren ikinci bir emre kadar sokaga cikma yasagi konulmustur Bu kollama ve koruma harekati hakkinda teferruatli aciklama bugun saat 13 00 teki Turkiye Radyolari ve Televizyonun haber bulteninde tarafimdan yapilacaktir Vatandaslarin sukunet icinde radyo ve televizyonlari basinda yayimlanacak bildirileri izlemelerini ve bunlara tam uymalarini ve bagrindan cikan Turk Silahli Kuvvetlerine guvenmelerini beklerim 6 numarali bildiri ile Kenan Evren in Turk Silahli Kuvvetleri mensuplari icin hazirladigi mesaj saat 06 35 te radyolardan yayimlandi Kahraman Silah Arkadaslarim Turkiye Cumhuriyeti nin ulke butunlugu ile ulusal birlik ve beraberliginin maruz kaldigi hayati tehlike karsisinda Turk Silahli Kuvvetleri kendisine Ic Hizmet Yasasi ile verilmis olan tarihi gorevini ulusunun buyuk cogunlugunun umit ve ozlemle bekledigi dogrultuda ustun disiplin anlayisi sinirsiz yurt ve ulus sevgisi bilincli bir kararlilik ve vakarla ifa ederek yonetime el koymus ve tum ulkede kisa surede tam ve kesin kontrolu saglamis bulunmaktadir Ekonomik sosyal ve siyasal sorunlarin yarattigi sayisiz bunalimlar ulusal varligimiza kastederken bu tarihi karara basvurulmasaydi Ulu Ataturk un kutsal emanetleri ve ilkeleri sapik ideolojilerin kolesi olacak ve Turk Silahli Kuvvetlerinin yurduna geleneksel ve sinirsiz bagliligi essiz kahramanlik ve fedakarligi sanli tarihinin ve ulusunun onunde bu felaketin agir vebali altinda kalacakti Aziz Silah Arkadaslarim Sizlere ustun gayret ve feragatle yuruttugunuz hizmetlerinizin yaninda yuce Turk ulusunun refah ve mutlulugunun saglanmasi icin anarsi teror boluculuk ve komunist fasist fanatik dinsel ideolojilerle mucadelede basarili olacaginiza kesin inanc besledigim tarihi ve serefli bir sorumluluk tevdi ediyorum Gucunuzu aziz Turk ulusunun vefa dolu kalbinde sizler icin yasattigi buyuk guven ve gururdan damarlarinizda yurt sevgisiyle alevlenen asil kandan ve bayraginizla birlikte ebediyete kadar goturmeye ant ictiginiz Ataturk Ilkeleri nden alacaksiniz Ulkemizin gecirdigi felaketli ve bunalimli donemlerde ulusumuzun daima en buyuk destek ve guvenine mazhar olan sahsi cikar ve ikbal hirsindan uzak yuksek feragat ve fedakarliginiz ustun disiplin anlayisiniz sonsuz calisma ve basarma azminiz vakur ve bilincli hizmet askiniz Turkiye Cumhuriyeti nin Ataturk Ilkeleri dogrultusunda ebediyete kadar hur ve bagimsiz yasatilmasinda en kutsal ulkunuz olacaktir Turk Silahli Kuvvetlerinin butun mensuplarinin gecmiste oldugu gibi bugun de emir komuta zinciri icinde alacaklari gorevleri ustun disiplin ruhu ve vatanseverlik duygulari ile guclerini de asan gayretle ifa etmelerini her turlu kiskirtici faaliyete karsi kendilerinden beklenen olgunluk ve sogukkanliligi gostermelerini yuce ulusumuzun nazarinda Turk Silahli Kuvvetlerinin sahip oldugu sayginligi zedeleyici soz ve davranislardan kacinmalarini ic ve dis tehditlere karsi daima uyanik ve hazir bulunmalarini rica ederim Saat 13 00 te ise Kenan Evren radyo ve televizyondan canli yayinda su konusmayi yapti Yuce Turk Milleti 30 Agustos Zafer Bayrami dolayisiyla sizlere radyo ve televizyondan hitap etmek imkanini bulmus ve ayrilan kisitli sure icerisinde mumkun oldugu kadar yurdumuzun icinde bulundugu siyasi ve ekonomik durumu ile anarsik ve bolucu eylemleri alinmasi gereken tedbirleri cok kisa olarak izah etmeye calismistim Yine cok iyi hatirlayacaksiniz ki iki yildir her firsattan istifade ile muhtelif defalar verdigim beyanat ve radyo televizyon konusmalarimda da bu hayati onemi olan konulari dile getirmistim Kalbi bu vatan ve millet icin atan sagduyu sahibi vatandaslarim kabul edeceklerdir ki ulkemizin halen icinde bulundugu hayati onemi haiz siyasi ekonomik ve sosyal sorunlar devlet ve milletimizin bekasini tehdit eder boyutlara ulasmis ve bu hal devletimizi cumhuriyet tarihimizin en agir buhranina suruklemistir Yine hepinizin bildigi ve gordugu gibi anarsi teror ve boluculuk her gun 20 civarinda vatandasimizin hayatini sondurmektedir Ayni dini ve milli degerleri paylasan Turk vatandaslari siyasi cikarlar ugruna cesitli suni ayriliklar yaratilmak suretiyle muhtelif kamplara bolunmus ve birbirlerinin kanlarini cekinmeden akitacak kadar gozleri dondurulerek adeta birbirlerine dusman edilmislerdir Ataturk ilkelerini esas alarak kurulan cumhuriyetimizin bu duruma dusurulebilecegini bundan 10 sene evvel tasavvur dahi etmek mumkun degildi Bugune kadar iktidara gelen cesitli hukumetlerin her yil artan bir hiz ile yayginlasan ve dunya tarihinde sayisiz ornekleri gorulen ozel harbin sizma ve cokertme harekatina karsi ic guvenligi saglayacak kararlari ve tedbirleri birinci oncelikle alacaklarini vadetmelerine ragmen sonuc alacak tesebbusleri siyasi cikar catismalari ve basit parti hesaplari kaprisler hayaller gercek disi talepler ve Turk Devleti nin niteliklerine ters dusen gizli ve acik emeller arasinda kaybolup gitmistir Dusmanin amac ve yontemleri anarsi teror ve boluculugun ulastigi duzey ozel hukuki tedbirlere idari duzenlemelere sosyal kosullarin gelistirilmesine milli egitim ve is hayatinin duzenlenmesine ihtiyac gostermekteyken milletin vekaletini tasiyan milletvekilleri ve senatorler meclislerde aylardan beri hicbir sorumluluk duymadan yalniz parti menfaat ve disiplini ugruna bu olaylara seyirci kalabilmislerdir Iktidarlarin basari umit ederek aldiklari her tedbir muhalefetler tarafindan kinanarak ve hatta memleket yararina da olsa baltalanmistir Milli birlik ve beraberlige en fazla muhtac oldugumuz donemlerde bile kutuplasmalar ve bolunmeler adeta tesvik edilmis yangini beraberce sondurmek yerine uzerine benzin dokulerek memleket bilerek veya siyasi cikarlar ugruna sirf iktidara gelebilmek pahasina bir yangin yerine cevrilmek istenmistir Agizlarindan dusurmedikleri hukuk devleti kavrami bir kisim anayasal kuruluslarca devletin parcalanmasi pahasina da olsa yalniz kisilerin mudafaasi olarak yorumlanmis devletin ve milletin savunulmasi ise sahipsiz kalmistir Anayasa nin kuvvetler ayriligi ilkesinin birlikte getirdigi sorumluluk uygulamada kuvvetler catismasina donusturulmustur Dusuncelerimiz dinimiz uzerinde ve akla gelebilen her konuda dis ve ic kaynakli bolucu ve yikici faaliyetler butun siddetiyle surdurulurken ne hazindir ki bir kisim gercege uymayan ozerklik dar goruslu sahibinden baskasinin inanmadigi bilimsellik ve kosullari dikkate almayan salt hukuk savunuculari yikilacak devletin enkazi altinda kalacaklarinin yok olup gideceklerinin idraki icinde olmadiklari gorunumunu vermislerdir Bu aci hakikatleri gorup care arayanlarin veya Turk ulusunu uyaran ve milleti butunlesmeye davet edenlerin ise seslerini duymak mumkun olamamistir Bir kisim kiymetli Turk basininin bu konuda zaman zaman yaptiklari uyarilari burada sukranla belirtmek isterim Siyasi partiler bu kritik donemde milletin ozlemle bekledigi onlemleri almak yerine ic gerilimi devamli olarak artirarak yikici ve bolucu mihraklari busbutun kiskirtarak onlara curet ve cesaret verecek beyan ve eylemleri ile adeta yarisircasina secim yatirimlari icin zemin yaratma yollarini tercih etmislerdir Iktidara gelen siyasi partiler devlet teskilatinin butun kademelerini kendi gorusleri dogrultusundaki kisilerle doldurarak kamu gorevlilerinin ve vatandaslarimizin bir tarafa girerek kamplara bolunmesini zorunlu hale getirmisler giderek anarsi ve boluculugu destekleyen kaynaklarin sekillenmesine ve kamu kuruluslarinda calisanlarla polis ve ogretmenlerin dahi birbirine dusman kamplara ayrilmalarina neden olan partizan tutum ve davranislarindan vazgecmemislerdir Boylece tarafsiz halkimiz devletten beklediklerini parti kapilarinda aramaya mecbur birakilarak devlet otoritesi yok olmaya vatandaslarin hak ve hukukunu korumak ve ona tarafsiz hizmet goturmek yerine devletin sayginligi yavas yavas erimeye mahkum olmus ve dolayisiyla ulkemizde tam bir otorite boslugu tesekkul etmistir Bir kisim bedbahtlar Turk milletinin bagimsizligini birlik ve beraberligini temsil eden Istiklal Marsi miza koyu taassup veya sapik ideolojik amaclarla protesto maksadiyla oturarak veya Istiklal Marsi yerine enternasyonali soyleyerek acikca saygisizlik gosterebilmisler ve buna dogrudan sorumlu kisiler tevil yoluna sapmak suretiyle savunmalarini yapabilmislerdir Uzun zamandan beri bu fevkalade uzucu olaylari yakindan takip eden Turk Silahli Kuvvetleri hatirlayacaginiz gibi milletin kendisine verdigi yetkileri kullanamayan ve bu korkunc gidisi acz icinde seyreden anayasal kuruluslarin tumunu Cumhurbaskanimiz araciligiyla uyararak alinmasi gereken tedbirlere de yer vermek suretiyle buyuk Turk milletine karsi yuklendigi sorumlulugu dile getirmistir Aradan gecen 8 aylik sure icerisinde yaptigimiz sayisiz uyarmalara ragmen hemen hemen bu tedbirlerin hicbirine yasama ve yurutme organlari ile diger anayasal kuruluslardan yeterli bir cevap alinamamis ve bu konuda muspet faaliyetleri de izlenememistir Bu uyari mektubundan sonra bir kisim yasalari etkisiz hale getirerek cikaran meclislerimiz 22 Mart 1980 tarihinden beri siyasi cikar hesaplari ile cikmaza suruklenen cumhurbaskanligi seciminden dolayi icinde bulundugumuz buhran ile mucadelede en kiymetli unsur olan zamani futursuzca harcamislardir Dunyanin hicbir ulkesinde cumhurbaskanligi makami ve secimi bu kadar hafife alinmamis ve bu kadar zaman bosa harcanmamistir Asayis ve ekonomik bunalima careler getirmesi ve kanunlar yapmasi beklenen yasama organlarimiz memleket uzerine coken bu kabusa karsi kayitsiz kalmislardir Anayasa miz Turk vatandaslarinin dini inanclarindan oturu kinanamayacagini acikca belirtmis olmasina ragmen tek bir oyun pesinde kosan siyasi partilerimiz yuce Ataturk un cumhuriyeti doneminde unutulmus mezhep ayriliklarini kiskirtmakta faydalar gorerek Erzincan Sivas Kahramanmaras Tunceli ve Corum illerinde siyasi cikarlar ugruna vatandaslarimizin birbirini katletmelerine neden olmuslardir Turkiye Cumhuriyeti sinirlari icerisinde yasayan ve kendini Turk vatandasi kabul eden herkesin tek bir vucut halinde Turk milletini olusturdugu unutulmus ve degisik mezheplere bagli vatandaslarimizin tam bir kardeslik bagi ile kaynasmalarini engellemek isteyen kiskirticilar siyasi destek gormuslerdir Bir kisim anayasal kuruluslar muhtelif etkiler altinda anarsi teror ve boluculuk karsisinda tarafsiz adil ve ortak bir yol izlemek yerine bizzat Anayasa nin ihlali karsisinda dahi sessiz kalmayi tercih etmislerdir Butun bu sartlara ragmen hukuk devletinin temel ilkelerini savunmakla gorevli anayasal kuruluslarimiz devletin en ust kademesindeki anarsizmin yarattigi tehlikenin buyuklugunu idrak edemediklerinden veya teror odaklarinin tehdidinden cekindiklerinden devletin temellerine konan dinamitle her an parcalanma tehlikesi karsisinda oldugunu gozlerden kacirmaya calismislardir Devlet cokertildigi zaman Anayasa nin kanatlari altina siginan tum hukuk kurumlari ile ozerk bilim muessese ve derneklerinin bu enkaz altinda yok olacagi unutulmustur Son iki yillik sure icinde teror 5 241 can almis 14 152 kisinin yaralanmasina veya sakat kalmasina sebep olmustur Istiklal Harbi nde Sakarya Savasi ndaki sehit miktari 5 713 yarali miktarimiz 18 480 dir Bu basit mukayese dahi Turkiye de hicbir insanlik duygusuna deger vermeyen bir ortulu harbin uygulanildigini acikca ortaya koymaktadir Sevgili Vatandaslarim Iste butun bunlar ve buna benzer sayilabilecek ve hepiniz tarafindan yakinen bilinen daha bircok sebeplerden dolayi Turk Silahli Kuvvetleri ulkenin ve milletin butunlugunu milletin hak hukuk ve hurriyetini korumak can ve mal guvenligini saglayarak korkudan kurtarmak refah ve mutlulugunu saglamak kanun ve nizam hakimiyetini diger bir deyimle devlet otoritesini tarafsiz olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle devlet yonetimine el koymak zorunda kalmistir Bugunden itibaren yeni hukumet ve yasama organi kuruluncaya kadar muvakkat bir zaman icin yasama ve yurutme yetkileri benim baskanligimda Kara Deniz Hava Kuvvetleri Komutanlari ile Jandarma Genel Komutani ndan olusan Milli Guvenlik Konseyi tarafindan kullanilacaktir Buyuk Ataturk un deyimiyle ulusal kulturumuzu cagdas uygarlik duzeyinin ustune cikarmak yurdumuzu dunyanin en mamur ve en uygar arac ve kaynaklarina sahip kilmak hedefine yonelik hizli bir kalkinma doneminin en kisa zamanda gerceklestirilmesi zaruretine inaniyoruz Bu inancimizin gerceklesmesi icin yuce ulusumuzun bagrindan cikardigi ve yurdumuzdaki kutuplasmada hicbir tarafi tutmayan sadece Ataturk ilkeleri dogrultusunda yuruyen Turk Silahli Kuvvetleri yonetimine guveneceginden kuskumuz yoktur Icinde bulundugumuz buhrandan cikmamiz icin ulusca arzu edildigine inandigimiz disiplinli ve her turlu tasarrufa agirlik veren bir yasam ve dayanisma ortamina girilmesini ve milletce gucumuzun tumunu ortaya koyacak bir calisma hizini bekliyor ve yuce Turk milletine guveniyoruz Vatandaslarimizi kaderde kivancta ve tasada ortak bir butun halinde milli suur ve ulkuler etrafinda birlestirmenin ic baris ve huzurun saglanmasinda vazgecilmez faktor oldugu dusuncesiyle Ataturk milliyetciliginden hiz ve ilham almanin politikada Yurtta sulh cihanda sulh ilkesine bagli kalmanin Milli Mucadele ruhunun millet egemenligine Ataturk ilke ve devrimlerine olan bagliligin tam suurunu yerlestirmek ve gelistirmekle ulkemize yonelik tehditlerin ulusca goguslenecegine inaniyoruz Turkiye Cumhuriyeti NATO dahil tum ittifak ve anlasmalara bagli kalarak basta komsularimiz olmak uzere butun ulkelerle karsilikli bagimsizlik ve saygi esasina dayali birbirlerinin ic islerine karismamak kaydiyla esit sartlar altinda ekonomik sosyal ve kulturel iliskilerini gelistirme kararindadir Uluslararasi sorunlarin barisci yollarla cozumlenmesinden yana bir dis politika izlenmesine devam edilecektir Bircok tutum ve davranislariyla demokratik ozgurlukcu parlamenter sisteme inancini defalarca kanitlayan Turk Silahli Kuvvetleri en kisa zamanda Bakanlar Kurulunu kurarak yurutme sorumlulugunu bu Kurula birakacak ve hur demokratik parlamenter sistemin simdi oldugu gibi dejenere edilmesine ve tikanmasina mani olucu ve Turk toplumuna yarasir bir Anayasa ve Secim Kanunu ile Partiler Kanunu nu hazirlamayi ve bunlara paralel duzenlemeleri yapmayi muteakip insan hak ve hurriyetlerine saygili milli dayanismayi on plana alan sosyal adaleti gerceklestirecek ferdin ve toplumun huzur guven ve refahina onem veren ozgurlukcu demokratik laik ve sosyal hukuk kurallarina dayali bir yonetime ulke idaresini devredecektir Sayilan bu hazirliklar tamamlanincaya kadar yurdumuzda her turlu siyasi faaliyetler her kademede durdurulmustur Zorunlu olarak faaliyetleri durdurulan siyasi partilerin yeniden hazirlanacak Anayasa daki duzenlemelere ve yeni Secim ve Partiler Kanunu na gore zamani kosullari ilan edilecek secimlerden yeterince once faaliyete gecmesine musaade edilecektir Parlamento uyeleri siyasi faaliyetlerden dolayi suclanmayacak ve yeni yonetime karsi suc teskil edecek tutum ve davranislarda bulunmadiklari surece haklarinda herhangi bir islem yapilmayacaktir Ancak kanunlarin suc kabul ettigi fiilleri vaktiyle isledigi saptanan parlamenterler hakkinda gerekli kovusturma yapilacaktir Adalet Partisi Cumhuriyet Halk Partisi Milli Selamet Partisi ve Milliyetci Hareket Partilerinin parti baskanlari simdilik can guvenliklerinin saglanmasi amaci ile Silahli Kuvvetlerin koruma ve gozetiminde belirli yerlerde ikamete tabi tutulmuslardir Durum musait olunca serbest birakilacaklardir Memlekette idarenin tam bir tarafsizlik icinde vatandasin hizmetine kosmasi saglanacaktir Devlet hizmetinde bulunanlarin siyasi etkiler disinda calismalari kanun hakimiyeti altina alinacaktir Turk Silahli Kuvvetlerinin yonetime el koydugu su anda devletin yaninda tarafsiz ve adil hizmet gorecek yoneticiler eski zamanin siyasi davranislarina yonelmedikce hizmet ve gorevlerine devam edeceklerdir Kanun ve nizam hakimiyetini saglamada tecrubeli ve yetenekli kisilerden olusan mahkemelerin suratle ve dogru kararlar verebilmelerini ve bunlari korkusuzca uygulayabilmelerini saglayacak yasal ve idari tedbirler alinacaktir Memleketin ekonomik kosullarini kendi gucumuzle iyilestirmek icin her alanda elden gelen gayret sarf edilecektir Caliskan ve vatanperver Turk iscisinin mevcut ekonomik kosullar cercevesinde her turlu haklari korunacaktir Ancak temiz Turk iscisini somuren onlari kendi ideolojik gorusleri istikametinde kullanmak icin her turlu baski oyunlarina basvuran iscinin hakki yerine kendi menfaatlerini on planda tutan bazi agalarin bu faaliyetlerine asla musaade edilmeyecektir Tum isverenlerin is barisinin kosullarini saglayacak esaslardan ayrilmadan uretimin artirilmasi ve ihracata yonelik gayretlerin gelismesine yardimci olmalari icin her turlu tedbir alinacaktir Koylunun milletimizin efendisi oldugu inancini kuvveden fiilen cikarmak icin tarim alaninda uretimi artiracak bir tarim seferberligi ve fiyat politikasi ile gerekli diger onlemlerin alinmasina bilhassa onem verilecektir Turk koylusunun tarlasindan ayrilip sehirlere goc etmesini zorlayan ekonomik ve sosyal nedenlere care aranacaktir Egitim ve ogretimde Ataturk milliyetciligini yeniden yurdun en ucra koselerine kadar yayginlastiracak tedbirler en kisa zamanda alinacaktir Yarinin teminati olan evlatlarimizin Ataturk ilkeleri yerine yabanci ideolojilerle yetiserek sonunda birer anarsist olmasini onleyecek tedbirler alinacaktir Bu maksatla hepimizin tek tek saygiyla andigimiz ogretmenlerimizin Der li Bir li derneklere uye olarak bolunmelerine musaade edilmeyecektir Her duzeyde ogrencinin amaci Ataturk ilkeleri ve milliyetciligi ile pekismis ve uretime yonelik bilgi ve becerisini kazanmak olacaktir En kidemsiz erinden en ust komutanina kadar Turk Silahli Kuvvetlerinin tum personeli bu amaclara ulasmada devletin ic ve dis tehditlere karsi kollayici ve koruyucu gucu olarak siyasetin disinda kalacaktir Aziz Yurttaslarim Bir defa daha belirtiyorum ki Silahli Kuvvetler aziz Turk Milletinin hakki olan refah ve mutlulugu vatan ve milletin butunlugu ve gittikce etkisi azaltilmaya calisilan Ataturk ilkelerine yeniden guc ve islerlik kazandirmak kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi saglam temeller uzerine oturtmak kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek icin yonetime el koymak zorunda kalmistir Komutan subay astsubay ve erler olarak hepimiz vatan ve milletin refah ve mutlulugu ugruna her seyimizi bu arada hayatimizi dahi seve seve feda etmeye haziriz Memlekette her zaman bulunabilen ve ozellikle son zamanlarda cogalan kotu niyetli bircok kisi ve kuruluslar sizlere yalanlar duzerek bunun aksini soyleyebilecekler ve menfi propagandalara basvurabileceklerdir Bunlara asla inanmayiniz Butun uygulamalar milletin gozu onunde yapilacaktir Kiymetli Vatandaslarim Her zaman milletiyle bir butun ve Turk milletinin emrinde olan Turk Silahli Kuvvetlerine ve yeni yonetime karsi yapilacak her turlu direnis gosteri ve tutum aninda en sert sekilde kirilarak cezalandirilacaktir Yurtta kan dokulmemesi icin butun vatandaslarimin tahriklere kapilmaksizin sukunet icinde yayimlanacak bildiriler dogrultusunda hareket etmelerini ve ikinci bir bildiriye kadar sokaga cikmamalarini rica ederim Vatandaslarimin birbirlerinin hak ve hukukuna saygili olmalarini sevgi icinde kirginliklarini unutmalarini hepimizin bu mubarek topraklar uzerinde ayni haklara sahip bir Turk vatandasi oldugumuzun idraki icerisinde olarak yeni yonetime yardimci olmalarini vatanperverlik ve asil karakterlerinden bekler mutlu ve aydinlik yarinlar dilerim 12 Eylul gunu 2 numarali bildiriyle de ulke genelinde 13 sikiyonetim bolgesine 13 general sikiyonetim komutani olarak atandi 7 numarali bildiriyle siyasi partilerin faaliyetlerinin yasaklanmis oldugu ve Turk Hava Kurumu Cocuk Esirgeme Kurumu ve Kizilay disindaki derneklerin faaliyetlerinin de durdurulmus oldugu duyuruldu 9 numarali bildiriyle Emniyet Genel Mudurlugu butun teskilati ile birlikte Jandarma Genel Komutanliginin emir ve kurulusuna verildi 20 Eylul de Kenan Evren eski Deniz Kuvvetleri Komutani Bulent Ulusu yu basbakan olarak gorevlendirdi ve 21 Eylul de Ulusu nun sundugu Bakanlar Kurulu listesi Milli Guvenlik Konseyi tarafindan onaylandi Hamzakoy ve Uzunada Kenan Evren parti liderlerinin evlerine sadece subaylarin gitmemesini subaylarla birlikte birer milletvekili veya bakanin da bulunmasini cok kibar hareket edilmesini emretti Evren bu emri liderlerin heyecanlanip kalp krizi gecirmeleri ihtimalini dusunerek verdigini sonradan Anilari nin ilk cildinde aciklayacakti Darbenin 04 00 te ilanindan sonra saat 05 30 da Suleyman Demirel Bulent Ecevit ve Necmettin Erbakan a Evren tarafindan birer teblig gonderildi Tum tebliglerde TSK yonetime el koymustur Hukumetiniz feshedilmis parlamento uyeliginiz dusmustur Talimati getiren subayin ikazlarina uyunuz ifadesiyle birlikte gidecekleri adresler belirtilmekteydi Demirel ve Ecevit icin Canakkale Gelibolu Hamzakoy Erbakan icin ise Izmir Uzunada adres olarak verildi Esleriyle gitmelerine izin verildi Ecevit ve Demirel esleriyle birlikte ayni ucakla Hamzakoy a goturuldu Yaklasik bir ay boyunca 11 Ekim 1980 e kadar burada kaldilar Erbakan da ayni gun ucakla Uzunada ya goturuldu Milliyetci Hareket Partisi Genel Baskani Alparslan Turkes evinde bulunamadi 12 Eylul ve 13 Eylul gunlerinde de ortaya cikmadi Bunun uzerine Evren in emriyle 13 Eylul gunu Milli Guvenlik Konseyinin 13 numarali bildirisi yayimlandi Bildirinin ucuncu maddesi soyleydi Milliyetci Hareket Partisi Genel Baskani Alparslan Turkes 14 Eylul 1980 gunu saat 13 00 e kadar en yakin Garnizon Komutanligina muracaat etmedigi takdirde kendisinin Ankara Sikiyonetim Komutanligi bildirilerine ve Milli Guvenlik Konseyi emirlerine uymadigindan dolayi suclu duruma dusecegi aciklanir Turkes ertesi gun Ankara Sikiyonetim Komutanligina teslim oldu Hemen Uzunada ya Erbakan in yanina gonderildi Basin Vikisoz de 12 Eylul Darbesi ile ilgili sozleri bulabilirsiniz Uluslararasi ajanslarin son dakika notuyla gectigi 12 Eylul Darbesi ni Turkiye nin onde gelen gazeteleri ayni tarihte attiklari mansetlerle okuyuculara duyurdu Donemin buyuk gazetelerinden Milliyet Parlamento ve hukumet feshedildi butun yurtta sikiyonetim ilan edildi SILAHLI KUVVETLER YONETIME EL KOYDU Hurriyet BUTUN YURTTA SIKIYONETIM ILAN EDILDI Ordu yonetime el koydu Cumhuriyet Parlamento ve hukumet feshedildi Silahli Kuvvetler yonetime el koydu basliklariyla duyurdu Basinin one cikan isimlerinden Cumhuriyet yazari Ugur Mumcu darbeyi yagmurun yagmasi gibi dogal bir olay seklinde tanimladi Devlet devlet olmaktan cikar parlamento onbes gun icinde secilmesi gereken Cumhurbaskanini secmez ve ulke bastanbasa ortulu bir ic savasin kanli arenasina donusurse Silahli Kuvvetlerin yonetime el koymasindan dogal ne olabilir ki Milliyet yazari Refik Erduran su ifadeleri kullandi Baska ulkelerde yonetim olaganustu bir yoldan el degistirirken genellikle kan akar Bizde ise 12 Eylul 1980 yillardir kansiz gecen ilk gun oldu Gunaydin yazari Husamettin Celebi nin degerlendirmesi ise su oldu Kara bahtli vatan ana kurtarilsin diyor bu kurtarilisin siyasi kadrolarin basirete donmeleriyle gerceklestirilmesini diliyorduk Boyle olmasini isteyenlerin basinda Genelkurmay Baskani Sayin Evren ile Turk Silahli Kuvvetleri Yuksek Komuta Kademesinde gorev yapan arkadaslarinin yer aldiklarindan hic kusku duyulamaz Isin ozu siyasi kadrolarin beklenen basireti gosteremedikleri ve komutanlarin butun iyi niyet ve uyarilarina ragmen sonuc alamayinca yonetime el koymak zorunda kaldiklaridir Gelismenin boyle olduguna Turk Silahli Kuvvetleri Komutanlarinin rejimin gereklerine azami dikkati gostererek yaptiklari uyarilardan sonuc alamayinca mudahalede bulunduklarina butunuyle millet taniktir Tanri taniktir Yarin tarih de taniklik edecektir Hurriyet yazari Cuneyt Arcayurek darbenin bir zorunluluk oldugunu savundu Orgeneral Evren in boyle mudahalelere hic yatkin olmadigini hicbir zaman arzulamadigini bizzat biliyorum Defaatle konustum kendisiyle Her seferinde butun iyi niyetiyle ulke icin gerekli gorduklerini yetkili kesimlerin saglamasindan yana oldugunu ici yanarak anlatmis sonuc alinamamasindan duydugu uzuntuyu dile getirmisti Nihayet Evren Pasa ordunun basidir ve ordu geleneksel Ataturkculuge bagli bir guc oldugu icin bir gun yapilamayanlari yapmak zorunda kalabilirdi Bu zorunluluk 12 Eylul gunu ve gecesi gerceklesti Hurriyet in Genel Yayin Yonetmeni Cetin Emec siyasetcileri elestirdi Son 35 yilda nice demokrasi cigirtkani tanidik Hepsinin de marifeti Turkiye ye getire getire kakokrasiyi getirmek oldu Oysa demokrasiyi hasta yatagindan kaldirip ayaga dikmek gorevi simdi ordunun omuzlarinda Demokratik cerceve icinde ordusuna bir turlu yer bulamayan o cigirtkan takimi artik bir kez olsun kizarmayi ogrenirse ne mutlu 12 Eylul e Halk Kenan Evren darbeden sonra halkin bankalara hucum ederek fazla para cekmesinden endise ediyordu 15 Eylul Pazartesi aksami bankalara yatirilan mevduatin cekilenden daha fazla oldugu ogrenildi Evren bu durumu halkin yeni yonetime duydugu guvenin guzel bir ornegi olarak yorumladi Evren ve diger Milli Guvenlik Konseyi uyeleri 2 Ekim 1980 de Van a gitti Komutanlar Van da buyuk bir kalabalik tarafindan karsilandi Kurbanlar kesildi Halk tezahuratta bulundu Evren halkin karsisinda ilk kez Van da konustu Turkiye nin bircok iline giden Evren ve diger komutanlar halktan buyuk destek gordu Bu donemde Ya ya ya sa sa sa Evren Pasa cok yasa tezahurati populer oldu Amerika Birlesik Devletleri nin rolu oldugu iddiasi ve ABD ile iliskiler Mehmet Ali Birand in Amerika Birlesik Devletleri Hukumetinin darbeden haberdar olduguna dair iddialari 12 Eylul de ABD nin rolu konusunu tartismalara acti Bu iddia ilk kez Birand in 12 Eylul Saat 04 00 adli kitabinda ortaya atilmis olup kitapta 12 Eylul 1980 gunu Bizim cocuklar isi bitirdi minvalindeki mesajin bir diplomat tarafindan ABD Ulusal Guvenlik Konseyi Turkiye Masasi Sorumlusu Paul Henze ye iletildigi iddia edilmektedir Kitapta Henze ye askeri mudahale haberini ulastiran diplomatin Seninkiler nihayet yapti ve Senin generaller Turkiye de darbe yaptilar cumlelerini kullandigi Henze nin ise bu habere tepkisinin Oyle mi Cok memnun oldum seklinde oldugu iddia edilmistir kaynak belirtilmeli Henze daha sonra 2003 yilinda Zaman gazetesine verdigi roportajda 12 Eylul Darbesi nin yapildigi gun Baskan Carter a Bizim cocuklar bu isi basardi demedim Bu tumuyle bir efsane mit Birand in uydurmus oldugu bir sey diyerek boyle bir konusmanin gecmedigini ifade etti Bu roportaj uzerine Birand Henze ile yaptigi roportajin ilgili kesitini yayimladi ve 2011 yilinda Henze bunlari bana anlattiktan sonra uzun sure yalanladi Benim yanlis anladigimi iddia etti Ama kendisinin onune 32 Gun icin anlattigi bu anekdotun banttaki halini koyunca tabii hicbir sey soyleyemedi dedi Ancak yayimlanan kayitlarda konusmanin Birand in iddia ettigi gibi degil The boys in Ankara did it Ankara dakiler yaptilar seklinde oldugu goruldu Birand ile Henze arasindaki roportajda ilgili kesit su sekilde gecmektedir Mehmet Ali Birand CIA ve Pentagon un darbe olacagindan onceden haberi var miydi Paul Henze Sanmiyorum Benim darbeden Ulusal Guvenlik Konseyinden gelen telefonla haberim oldu Aksam saatiydi ama Turkiye de sabahti Baskan Carter Kennedy Center daydi Ona acilen haber verilmesi gerektigine dair hemen bir telefon actim Bulundugu yeri terk etmedi cunku terk etmesini gerektirecek bir durum yoktu Darbe olumlu bir gelismeydi Ertesi sabah Washington a rahatlama duygusu hakimdi Generaller iktidari almisti Bunu bariscil ve etkili bir sekilde yapmislardi Teroristleri yakalama konusunda basarili bir is yapacaklardi Ulusal Guvenlik Konseyinden beni arayan kisinin soyle bir sey dedigini hatirliyorum Ankara dakiler yaptilar 12 Eylul un lideri donemin Devlet Baskani Orgeneral Kenan Evren darbe sonrasinda 16 Eylul 1980 gunu duzenledigi ilk basin toplantisinda bir yabanci basin mensubunun Sayin General Milli Guvenlik Konseyinin herhangi bir uyesi ya da Genelkurmaydan herhangi bir kisi bu hareketi yapmadan once Birlesik Amerika ile istisarede bulundu mu sorusuna Suretikatiyede hayir Bu hareketi ilgililerden baska kimse bilmiyordu Hatta sunu soyleyebilirim eslerimiz ve cocuklarimiz dahi bundan habersizdi Diyecekler ki Pekala nasil haber aldilar Amerikan Yardim Kurulu Baskanliginin bulundugu binanin yakinina 11 Eylul aksami tank birlikleri gelince bundan suphelenmis olabilir ler Nitekim bu suphelenmeden mutevellit Bu tanklar buraya niye geldi diye de sordular Biz de Bir tatbikatimiz var NATO tatbikati basladi bugun 11 inde basladi onun icin geldi diye kendilerine bilgi verdik Merak etmeyin bu bir tatbikattir tatbikat dolayisiyla geldi dedik Verilen haber budur Yoksa boyle bir harekatin yapilacagi hicbir zaman kendilerine duyurulmamistir harekat baslamadan evvel cevabini verdi Kenan Evren 6 Haziran 2011 de rahatsiz oldugu icin evinde Savci Huseyin Gorusen e 15 Temmuz 2016 Darbe Girisimi sonrasi meslekten ihrac edildi ve yargilandi verdigi ifadede Bizim mudahale kararimizdan Amerika Birlesik Devletleri nin bilgisi ve destegi yoktur dedi Donemin Hava Kuvvetleri Komutani Emekli Orgeneral Tahsin Sahinkaya GATA da ifadesini alan Savci Fikret Secen e 15 Temmuz 2016 Darbe Girisimi sonrasi meslekten ihrac edildi yurt disina kacti giyabinda yargilandi 11 Eylul 1980 gunu Turkiye ye donecegim sirada Amerika Genelkurmay Baskani ile kahvalti ettik Bir gun sonra Turkiye de askeri mudahalenin oldugu kendisine soylendiginde sasirarak boyle bir seyi kendisine soylemedigimi beyan etmis Turk Hava Kuvvetleri Komutani olarak yabanci bir ulkeden emir ve talimat almam Onlarin talimatlariyla hareket etmem Kesinlikle bu iddiayi kabul etmiyorum dedi Mehmet Ali Birand in Paul Henze ye karsi yayimladigi bantta da Sahinkaya nin ismi su sekilde gecmektedir Paul Henze Tam tarihi hatirlamiyorum ama 1980 yazinin agustos ortalarinda General Sahinkaya aniden bir ABD ziyareti gerceklestirdi Washington i gezdi bir suru insanla gorustu Genelkurmaydan ismini hatirlamadigim bir rutbelinin evinde bulustugumuzu hatirliyorum Cok sosyal bir aksamdi Turkiye hakkinda cok konustuk Turkiye nin gelenekleri guzellikleri tarihi hakkinda konustuk ama guncel siyasetten hic bahsedilmedi Ertesi gun Buyukelci Sukru Elekdag a Sahinkaya nin neden geldigini sordugumu hatirliyorum Buyukelci Elekdag bana Sahinkaya nin Ataturk Turkiyesi nin gelecegi ve endiseleri hakkinda Washington un fikirlerini almaya geldigini soyledi 12 Eylul 1980 sabahi sonrasinda Buyukelci Elekdag bana General Sahinkaya nin esas gelis sebebinin generallerin harekete gececegini soylemek oldugunu fakat ikisinin de Amerikalilari bir problem ile yuz yuze getirmek istemedikleri icin vazgectiklerini soyledi Bizi yapmayin dedirtecek veya kamuoyuna bir aciklama yapma zorunda birakmamak icin soylemediklerini anlatti O acidan generaller nasil istediyse oyle oldu 12 Eylul doneminde ABD nin Buyukelcisi James Spain in en anilarini yazdigi 1984 tarihli American Diplomacy in Turkey adli kitapta Turkiye ABD iliskilerine dair cesitli notlar bulunmaktadir Spain anilarinda darbe sonrasi olusturulan Milli Guvenlik Konseyinin uyeleri Kenan Evren Nurettin Ersin Nejat Tumer Tahsin Sahinkaya Sedat Celasun ve Haydar Saltik i tanimasa da darbeden onceki birkac hafta boyunca evine yapilan ziyaretlerde konusulduklarini ve bildigini belirtti Yunanistan Turkiye nin 1974 Kibris Harekati ile adaya mudahale etmesinden sonraki eylemsizligi nedeniyle NATO ya tepki gostererek NATO nun askeri yapilanmasindan cekilmisti Buyukelci Spain in anilarinda darbeden sonraki haftalarda ABD Baskani Carter in mektubunu Evren e iletmek uzere yapilan gorusmede Evren tarafindan Turk generallerin darbeden baska secenekleri olmadigina dair Washington in gosterdigi anlayisa tesekkur edildigi ote yandan Yunanistan in NATO yla yeniden entegrasyonunu Turkiye nin istedigi de aktarilmistir Daha sonra 20 Ekim 1980 de Rogers Plani altindaki Yunanistan in NATO ya entegrasyonu ilan edildi 2011 2014 yillari arasinda ABD Ankara Buyukelcisi olan Francis J Ricciardone Jr de kendisine sorulan Darbe sizin desteginizle mi oldu sorusunu Sizler buna inaniyorsunuz ama gercek oyle degil O gunlerde insanlar darbenin gelmesini bekliyor ve istiyordu biz de elcilikte tahminde bulunuyorduk bilmiyorduk seklinde cevaplandirdi 2012 yilinda acilan 12 Eylul Davasi kapsaminda mahkemeye MIT tarafindan ABD Ankara Buyukelciligi hakkinda butun personeli 11 Eylul 1980 gecesi saat 23 00 ten itibaren Buyukelcilik te toplanmistir Buyukelcilik te calisan bir mahalli personel 12 Eylul 1980 sabahi yaptigim gorusmede elcilik mensuplarinin askeri mudahale olacagini iki gun onceden bildiklerini beyan etmistir seklinde bir belge gonderildi 12 Eylul donemiGenelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren baskanliginda olusturulan ve Kuvvet Komutanlari ile Jandarma Genel Komutani nin yer aldigi Milli Guvenlik Konseyi 1983 Turkiye genel secimlerine kadar Turkiye ye iliskin tum kritik kararlari aldi 12 Eylul 1980 de baslayan askeri rejim 7 Aralik 1983 te sona erdi Anarsi ve terorle mucadele 12 Eylul Darbesi nin baslica gerekcesi olarak anarsi ve teror gosterildi 12 Eylul 1980 den once 5 000 den fazla insan olmustu 12 Eylul Yonetimi ilk hedef olarak anarsi ve terorun yok edilip can ve mal guvenliginin saglanacagini acikladi Kenan Evren bu hedefe ulasmak icin sikiyonetim komutanlarina butun yetkilerini kullanmalari ve olaylarin uzerine cesaretle gitmeleri emrini verdi Bu husus Milli Guvenlik Konseyinin 2 numarali bildirisiyle ulkeye duyuruldu Bildirinin 2 ve 3 maddelerinde su ifadeler yer aldi Sikiyonetim komutanliklari ulkede devlet otoritesinin tesisi asayis emniyet huzur can ve mal guvenliginin saglanmasi icin luzum gorecekleri her turlu tertip ve tedbiri almaya yetkili kilinmislardir Butun vatandaslar ulkede devlet otoritesinin tesisi asayis emniyet huzur can ve mal guvenliginin kisa surede saglanmasi icin sikiyonetim komutanliklarinin aldigi ve alacagi kararlara tedbirlere ve yayinlanacak bildirilere titizlikle uyacaklardir Evren diger yandan luzumlu kanunlarin hemen ele alinmasi evvelce teklif edilip uzun sure Meclis Komisyonlarinda ve Genel Kurulda bekletilip kanunlasmayan kanun tasarilarinin ele alinmasi yeniden cikarilmasi gereken kanunlarin tasarilarinin en kisa zamanda onune getirilmesi emrini de verdi 12 Eylul un ucuncu ayi bitmeden 6 Aralik 1980 Cumartesi bir basin toplanti duzenleyen Basbakan Bulent Ulusu 12 Eylul den sonraki 80 gun ile 12 Eylul den evvelki 80 gunluk olaylari karsilastirarak resmi rakamlari kamuoyuna acikladi Silahli saldiri ve catisma olaylarinin sayisi 12 Eylul den onceki 80 gunluk donemde 1 609 iken 12 Eylul den sonraki 80 gunluk donemde 305 e inmis Patlayici madde atma olaylarinin sayisi 12 Eylul den onceki 80 gunluk donemde 704 iken 12 Eylul sonrasi 80 gunde 288 e inmis Anarsik olaylardaki olu sayisi 12 Eylul den onceki 80 gunluk donemde sadece sikiyonetim ilan edilen 20 ilde 680 iken 12 Eylul den sonraki 80 gunde 67 ilimizde 137 ye inmistir 12 Mart 1981 Persembe gunu 12 Eylul un uzerinden gecen 6 aylik sure icinde islenen suclarin seyri ve son ayla mukayesesi soyle aciklandi 12 Eylul ile 12 Ekim 1980 arasinda 1 146 suc tespit edildigi halde son ay icerisinde 75 azalma kaydedilerek bu rakam 292 ye dusmustur Olu sayisi 69 dan 87 azalma gostererek 9 a dusmustur Yarali sayisi 151 den 28 e duserek 80 azalmistir Silahli saldirilarda 80 azalma olmus 138 den 32 ye dusmustur Son bir aylik donemde yapilan arama ve operasyonlar sonucunda 1 596 sol eylemci 318 sag eylemci 444 bolucu ve 3 979 henuz yonu belirlenemeyen olmak uzere toplam 5 937 sanik yakalanmis ve haklarinda yasal islemlere baslanmistir Yine bu sure icerisinde 1 377 tufek 70 av tufegi 767 patlayici madde ele gecirilmistir Ekonomi Kenan Evren 12 Eylul den onceki sivil yonetimin aldigi 24 Ocak kararlari ve o yonetimin ekonomik programinin aynen uygulanacagini 16 Eylul 1980 gunu yaptigi basin toplantisinda acikladi Turgut Ozal devlet bakani ve basbakan yardimcisi olarak 12 Eylul Kabinesine alindi ABD Fransa Bati Almanya ve Japonya gibi ulkelere giden Ozal kredi imkanlari aradi ABD nin yaptigi askeri ve ekonomik yardim miktarinin kesintiye ugramamasi icin calisti Bu donemde ihracatin ve doviz girdilerinin cogaltilmasi her sahada tasarrufa riayet edilmesi istihdam politikasi gibi tedbirler alindi 1980 de 100 leri asan enflasyon 1982 de 22 ye geriledi 1983 te ise artis gostererek 37 ye yukseldi Diger yandan 24 Ocak kararlari sonrasi faizlerin serbest birakilmasiyla bir anda cogalan bankerler zaman icinde piyasanin bu faiz yukunu kaldiramamasi sonucu hizla cokmeye basladi Banker Yalcin ve Banker Kastelli olarak anilan Yalcin Dogan ve Cevher Ozden ikilisinin karistigi skandallar kamuoyunda derin yanki buldu Idamlar Darbeden sonra 1972 den beri infaz edilmeyen olum cezalari uygulanmaya basladi Siyasi hukumlulerin yaninda adli hukumlulerin de cezalari uygulanmaya baslandi Ayrica mahkemelerden pes pese yeni olum cezasi hukumleri cikti Sikiyonetim askeri mahkemelerince 517 saniga idam cezasi verildi Askeri Yargitay in onayladigi idam kararlarinin sayisi 124 oldu 54 mahkumun olum cezasi yetkili kurumda 12 Eylul 1980 25 Ekim 1981 arasi Milli Guvenlik Konseyi 25 Ekim 1981 14 Ekim 1983 arasi Danisma Meclisi 6 Kasim 1983 sonrasi Turkiye Buyuk Millet Meclisi onaylandi Bunlarin 48 i 24 adli suclu 15 sol 8 sag 1 ASALA militani askeri rejim doneminde 12 Eylul 1980 7 Aralik 1983 2 si sol sivil donemde infaz edildi Ilk infaz 1977 yilinda bir kahvehane basip 2 kisiyi oldurdugu gerekcesiyle tutuklanmis ve 2 Ekim 1979 da idamina karar verilmis olan Kurtulus Hareketi mensubu komunist militan Necdet Adali nin ikincisi 1978 yilinda Ulkucu militanlar tarafindan Ankara da gerceklestirilen ve 5 kisinin olumuyle sonuclanan ve Balgat Katliami olarak da bilinen kahvehane saldirisinda suclu bulunarak darbe oncesinde idamina karar verilmis olan Ulkucu militan Mustafa Pehlivanoglu nun idami idi Her ikisi de 7 Ekim 1980 de Ulucanlar Cezaevi nde idam edildi Ardindan 14 Eylul 1980 de fraksiyon ayriligi sebebiyle IGD li Ilerici Gencler Dernegi Erdogan Polat i olduren ve Tank Yuzbasi Bulent Angin in icinde bulundugu guvenlik gucleriyle catisan Yuzbasi Angin olduruldu Turkiye Halk Kurtulus Partisi Cephesi mensubu komunist militan Serdar Soyergin mahkum oldu ve 25 Ekim de Adana Cezaevi nde idami gerceklesti Infaz edilen dorduncu idam karari 2 Subat 1980 de Piyade Er Zekeriya Onge yi oldurme sucundan yargilanarak 19 Mart 1980 de idam cezasina carptirilan 19 yasindaki komunist militan Erdal Eren in idami oldu 1981 1982 1983 yillarinda infazlar devam etti Olum cezalarinin yerine getirilmesinin teroristleri teror eylemlerinden alikoyacak en tesirli tedbirlerin basinda oldugunu savunan Kenan Evren idam kararlarini bircok konusmasinda savunmustur Ornegin askeri rejimden sonra sivil donemde 3 Ekim 1984 te Mus ta halka seslendigi konusmasinda onceki gece yasanan bir olayi ornek gostererek soyle demistir Dun gece Semdinli civarinda yine boyle bir olay oldu Aranan anarsistlerden bazilari gece vakti vazifeden donen bir askeri araca ates ediyorlar ve bir subayimizla bir erimizi sehit ediyorlar Simdi ben bunu yakaladiktan sonra mahkemeye verecegim ve ondan sonra da idam etmeyecegim Omur boyu ona bakacagim Bu vatan icin kanini akitan bu Mehmetciklere silah ceken o haini ben senelerce besleyecegim Buna siz razi olur musunuz Idam edilen adli suclu mahkumlar 24 Mahkum Suc Infaz Tarihi Infaz yeriIsmet Sahin Biri Piyade Er Mustafa Celimli olmak uzere 3 kisiyi oldurme 20 Agustos 1981 IstanbulSabri Altay Karisini oldurme 23 Nisan 1982 AdapazariSahabettin Ovali Kan davasindan bir kisiyi oldurme 12 Haziran 1982 SinopEdnan Kavakli Tecavuz ettigi 16 yasindaki erkek cocugunu oldurme 18 Haziran 1982 TokatVeli Acar Kardesini oldurme 13 Agustos 1982 IspartaEsref Ozcan Para karsiligi bir kisiyi oldurme 19 Agustos 1982 KayseriHalil Fevzi Uygunturk 3 kadini oldurme 29 Aralik 1982 AfyonkarahisarKazim Ergun Kan davasindan 3 kisiyi oldurme 29 Aralik 1982 AksehirMuzaffer Oner Karisini ve kayinbiraderini oldurme 29 Aralik 1982 AmasyaAdem Ozkan Dedesini oldurme 13 Ocak 1983 BalikesirHuseyin Cayli Tecavuz ettigi 6 yasindaki erkek cocugunu oldurme 13 Ocak 1983 AfyonkarahisarOsman Demiroglu Tecavuz ettigi 12 yasindaki kiz cocugunu oldurme 13 Ocak 1983 AntalyaAhmet Mehmet Ulugbay Paralarini calmak icin 2 kisiyi oldurme 22 Ocak 1983 AksehirDuran Bircan Annesini ve goz koydugu yegenini oldurme 23 Ocak 1983 DenizliRidvan Karakose Kan davasindan 2 kisiyi oldurme 5 Subat 1983 AksehirCavit Karakose Kan davasindan 2 kisiyi oldurme 5 Subat 1983 AksehirSuleyman Karakose Kan davasindan 2 kisiyi oldurme 5 Subat 1983 AksehirFatih Lacingil Parasini gasbettigi bir kisiyi oldurme 24 Subat 1983 KesanFayik Gungormez Bir kadini oldurme 24 Subat 1983 KilisMustafa Basaran Para karsiligi bir kisi ve kacarken de baska bir kisi olmak uzere 2 kisiyi oldurme 30 Mart 1983 EdirneHuseyin Uye Kan guttugu ailenin evinin bacasindan gaz dokerek bir kadin ve 4 cocugunu yakarak oldurme 30 Mart 1983 NazilliSener Yigit Tecavuz etmeye calistigi kadini ve annesini oldurme 20 Nisan 1983 IspartaCafer Aksu Altuntas Kan davasindan 2 kisiyi oldurme 20 Nisan 1983 OrduAbdulaziz Kilic Parasini calmak icin bir kisiyi oldurme 26 Mayis 1983 EdirneIdam edilen sol goruslu mahkumlar 15 Mahkum Suc Infaz Tarihi Infaz yeriNecdet Adali Kahve basip 2 sagciyi oldurme 7 Ekim 1980 AnkaraSerdar Soyergin Tank Yuzbasi Bulent Angin i oldurme 25 Ekim 1980 AdanaErdal Eren Piyade Er Zekeriya Onge yi oldurme 13 Aralik 1980 AnkaraVeysel Guney Ustegmen Sahin Akkaya yi oldurme 10 Haziran 1981 GaziantepAhmet Saner Bir Amerikali astsubay ile Turk arkadasini oldurme 25 Haziran 1981 IstanbulKadir Tandogan Bir Amerikali astsubay ile Turk arkadasini oldurme 25 Haziran 1981 IstanbulMustafa Ozenc 3 askeri ve bir memuru oldurme 20 Agustos 1981 AdanaSeyit Konuk Bir muteahhiti ve MHP Izmir Il Sekreteri eczaciyi oldurme 13 Mart 1982 IzmirIbrahim Ethem Coskun Bir muteahhiti ve MHP Izmir Il Sekreteri eczaciyi oldurme 13 Mart 1982 IzmirNecati Vardar Bir muteahhiti ve MHP Izmir Il Sekreteri eczaciyi oldurme 13 Mart 1982 IzmirAli Aktas Agtas Bir sagciyi oldurme 23 Ocak 1983 AdanaRamazan Yukarigoz Kuyumcu soygunu sirasinda bir polis ve bir kuyumcuyu oldurme 29 Ocak 1983 IzmitOmer Yazgan Kuyumcu soygunu sirasinda bir polis ve bir kuyumcuyu oldurme 29 Ocak 1983 IzmitErdogan Yazgan Kuyumcu soygunu sirasinda bir polis ve bir kuyumcuyu oldurme 29 Ocak 1983 IzmitMehmet Kambur Kuyumcu soygunu sirasinda bir polis ve bir kuyumcuyu oldurme 29 Ocak 1983 IzmitIdam edilen sag goruslu mahkumlar 8 Mahkum Suc Infaz Tarihi Infaz yeriMustafa Pehlivanoglu Kahve tarayip 5 solcuyu oldurme 7 Ekim 1980 AnkaraCevdet Karakas Bir solcu avukati oldurme 4 Haziran 1981 ElazigFikri Arkan 2 solcuyu oldurme 27 Mart 1982 AnkaraCengiz Baktemur Malatya Dogansehir CHP Genclik Kollari Baskani ni oldurme 30 Nisan 1982 ElazigAli Bulent Orkan Kahve basip 7 solcuyu oldurme 13 Agustos 1982 AnkaraAhmet Kerse Bakkal dukkani basip solcu bir bakkali oldurme 30 Ocak 1983 GaziantepHalil Esendag Firin basip 4 solcu firinciyi oldurme 5 Haziran 1983 IzmirSelcuk Duracik Firin basip 4 solcu firinciyi oldurme 5 Haziran 1983 IzmirIdam edilen ASALA mahkumu 1 Mahkum Suc Infaz Tarihi Infaz yeriLevon Ekmekciyan Havalimani bombalayarak 9 kisiyi oldurme 29 Ocak 1983 AnkaraTurk vatandasligindan cikarilanlardan bazilari Adi Soyadi Tarih Nufusta kayitli bulundugu yerYilmaz Guney 6 Ocak 1983 AdanaKadir Misiroglu 7 Eylul 1983 Trabzon1981 Ataturk Yili Milli Guvenlik Konseyi Turkiye Cumhuriyeti nin kurucusu Mustafa Kemal Ataturk un dogumunun 100 yili olmasi nedeniyle 1981 yilini kanun cikararak Ataturk Yili kabul ve ilan etti 5 Ocak 1981 gunu saat 08 45 te Anitkabir de saygi durusunda bulunulduktan sonra saat 11 00 de Turkiye Buyuk Millet Meclisinde toren basladi Torende eski cumhurbaskanlari Celal Bayar Cevdet Sunay ve Fahri Koruturk de yer aldi Devlet Baskani Orgeneral Kenan Evren in yaptigi uzun bir konusmayla Ataturk Yili kutlamalara acildi Yil boyunca yapilan etkinliklerle Ataturk un dogumunun 100 yili kutlandi Yeni Ataturk anitlari Ataturk un adinin verildigi kultur merkezleri ve tatbikatlar yapildi Birinci ve Ikinci Meclis binalari muze olarak faaliyet gostermeye basladi Ataturk ile ilgili kitap ve belgeler Milli Kutuphane de toplanirken il ve ilcelere de Ataturk kitapliklari kuruldu Ataturk un kaldigi evler restore edilerek muze haline getirildi Ataturk 100 Yasinda slogani ile 73 adet ilkokul yapildi 12 Eylul den onceki Milliyetci Cephe hukumetleri doneminde sayilari buyuk artis gosteren imam hatip okulu acilisi durduruldu 12 Eylul Yonetimi bu donemde imam hatip acmadi Ataturk un cesitli illere yaptigi ilk ziyaretlerin yil donumlerinde kutlamalar gerceklesti Ulkenin taninmis sanatcilarina 100 yili simgeleyen plaketler verildi Unlu ressamlardan ismarlanan Ataturk ve Ataturk Devrimleri konulu resimler duzenlenen sergilerde ziyarete acildi Taninmis muzisyenlere Ataturk hakkinda marslar besteletildi TRT Ataturk un goruslerini yansitan programlara yer verdi Ulkedeki okur yazar oraninin artirilmasi icin seferberlik baslatildi Agaclandirma calismalari yapildi Acilan bircok kurum ve kurulus Yuzuncu Yil adini aldi 23 Nisan daki bayramin adi Ulusal Egemenlik ve Cocuk Bayrami olarak degistirildi 19 Mayis taki Genclik ve Spor Bayrami nin adi Ataturk u Anma Genclik ve Spor Bayrami olarak degistirildi ve 19 Mayis 1981 gunu stadyumlarda coskulu sekilde kutlandi Ataturk un 1928 de basogretmen oldugu 24 Kasim gunu Ogretmenler Gunu olarak kutlandi Universitelere zorunlu Ataturk Ilkeleri ve Inkilap Tarihi dersi getirildi Kara Harp Okulu ve diger askeri okullar icin uc ciltlik Ataturkculuk Ataturk un Gorus ve Direktifleri adli kitap bastirildi ve ogrencilere dagitildi Evren gittigi illerde yaptigi konusmalarda da Ataturkculuk vurgusu yapiyor halki Ataturk te birlesmeye cagiriyordu 17 Ocak 1981 de Gaziantep te yaptigi konusmada soyle diyordu Biliyorsunuz Yalanci devrimciler Tek yol devrim diye ortaya atildilar duvarlara suraya buraya yazdilar Evet devrim vardir ama bu tek yol Ataturk devrimidir Onun yoludur Ataturk un koydugu ilkeler komunizme de fasizme de kapalidir Evren bu donemde yapilanlar icin 1998 yilinda yayimlanan 12 Eylul belgeselinde soyle dedi Biz Ataturk un doneminde yetistik Ataturk un neler yaptigini yakinen biliyoruz Onun icindir ki Ataturkculugun uzerinde ne kadar dursak az olduguna inaniyoruz Belki su olmustur bir seyi cok soylerseniz gina getirir Ama ben ona dikkat etmeye calistim Devlet Mezarligi Askeri Idare 12 Eylul den sonra kanun cikararak Devlet Mezarligi yapimini baslatti Zira Kenan Evren Anitkabir in Mustafa Kemal Ataturk icin yapildigini orada sadece Ataturk un mezarinin bulunmasi gerektigini Anitkabir in mezarlik haline gelmemesi gerektigini dusunuyordu Devlet Mezarligi Evren in cumhurbaskanligi doneminde 30 Agustos 1988 gunu torenle acildi Inonu ailesinin istegi dikkate alindi ve Ismet Inonu nun mezari Anitkabir de birakilirken diger 12 mezar Anitkabir den kaldirilip baska yerlere nakledildi Eski cumhurbaskanlari ve Turk Kurtulus Savasi kumandanlarinin naaslari da Devlet Mezarligi na nakledildi 1402 likler 6 Kasim 1981 de cikarilan 2547 sayili Yuksekogretim Kanunu ile YOK kuruldu Bundan sonra 1402 sayili Sikiyonetim Kanunu nun 2301 ve 2766 sayili Kanun la degisik maddelerince ozellikle solcu oldugu dusunulen 71 universite personeli YOK tarafindan gorevden uzaklastirildi Ilk uzaklastirmalar Subat 1983 te basladi Genelkurmayin aciklamalarina gore toplam 4 891 kamu personeli gorevden alinmis ve 38 profesor 25 docent 10 yardimci docent 1402 lik olmustur kaynak belirtilmeli Kurtaj hakki Kenan Evren liderligindeki Askeri Idare Turkiye de uzun yillardir var olan kurtaj yasagini kaldirdi 27 Mayis 1983 tarihinde cikarilan yasayla kurtaj yasal hale geldi MHP Davasi Askeri mudahalenin ardindan diger butun siyasi partiler ile birlikte Milliyetci Hareket Partisinin de siyasi faaliyette bulunmasi yasaklanmis 16 Ekim 1981 tarihli Milli Guvenlik Konseyi MGK karariyla siyasi partiler temelli kapatilarak mallarina el konmustur 29 Nisan 1981 tarihinde ise MHP ve Ulkucu Kuruluslar hakkindaki sorusturma sonrasinda 945 sayfalik bir iddianame ile MHP ve Ulkucu Kuruluslar Davasi acilmistir Dava 5 yil 11 ay 8 gun surmus 333 durusmaya sahne olmus ve 7 Nisan 1987 de sonuclanmistir Ankara 1 Numarali Askeri Mahkemesi nde gorulen 392 sanikli davada MHP lideri Alparslan Turkes e 11 yil 1 ay 10 gun hapis cezasi verilmistir Partinin Genel Idare Kurulu uyelerinin tamami beraat etmis 5 sanik hakkinda idam cezasi verilmistir 150 sanigin beraat ettigi davada 9 sanik hakkinda muebbet hapis 219 sanik hakkinda 6 ay ile 36 yil arasinda degisen hapis ve 6 sanik hakkinda da gorevsizlik karari verilmistir 3 sanik hakkindaki dava duserken 2 sanik da yargilama sirasinda olmustur Yargilama suresi icinde kalbinden rahatsizlanan Turkes 29 Mayis 1983 te Mevki Askeri Hastanesi ne kaldirilmistir 4 yil 5 ay 28 gun tutuklu kalan MHP lideri 9 Nisan 1985 gunu tahliye edilmistir Bilanco Darbe sonrasinda 650 000 kisi gozaltina alindi 1 milyon 683 bin kisi fislendi acilan 210 bin davada 230 bin kisi yargilandi 7 bin kisi icin idam cezasi istendi ve 517 kisiye idam cezasi verildi Haklarinda idam cezasi verilenlerden 48 i 24 adli suclu 15 sol 8 sag 1 ASALA militani askeri idare doneminde 2 si sol sivil idare doneminde olmak uzere 50 mahkum asildi 71 bin kisi Turk Ceza Kanunu nin 141 142 ve 163 maddelerinden yargilandi 98 bin 404 kisi orgut uyesi olmak sucundan yargilandi 388 bin kisiye pasaport verilmedi 30 bin kisi sakincali oldugu icin isten atildi 14 bin kisi yurttasliktan cikarildi 30 bin kisi siyasi multeci olarak yurt disina gitti 300 kisi kuskulu bir sekilde oldu 171 kisinin iskenceden oldugu belgelendi Cezaevlerinde toplam 299 kisi oldu 937 film sakincali bulundugu icin yasaklandi 23 bin 677 dernegin faaliyeti durduruldu 3 bin 854 ogretmen universitede gorevli 120 ogretim uyesi ve 47 hakimin isine son verildi 13 buyuk gazete icin 303 dava acildi 400 gazeteci icin toplam 4 bin yil hapis cezasi istendi Gazetecilere 3 bin 315 yil 6 ay hapis cezasi verildi 31 gazeteci cezaevine girdi Gazetecilerden toplam 12 848 000 000 lira tazminat istendi Gazeteler 300 gun yayin yapamadi 39 ton gazete ve dergi imha edildi 300 gazeteci saldiriya ugradi 3 gazeteci silahla olduruldu 1982 Anayasasi23 Ekim 1981 de acilan Danisma Meclisi yeni anayasayi hazirlamaya basladi Kenan Evren Anayasa nin ilk uc maddesinin degistirilemeyecegini ve degistirilmesinin teklif edilemeyecegini dorduncu madde olarak taslaga ekletti Cumhurbaskanlarinin iki donem gorevde kalmalarini saglayan maddeyi bir donem olarak degistirtti Anayasa daki cumhurbaskani yetkilerinin az olmasini ise ileride Anilari nin dorduncu cildinde soyle aciklayacakti Anayasa yi duzenlerken cumhurbaskanina verilen yetkilerin kisitli olmasina ben sebep oldum Ileride bu makama gelecek olanlar bu yetkileri suistimal eder diye dusundum onun icin fazla yetki ile donatilmasini uygun gormedim Hazirlanan ve son seklini alan 1982 Anayasasi 18 Ekim 1982 tarihinde Milli Guvenlik Konseyi tarafindan kabul edildi Anayasa nin halkin onayina sunulmasindan once Evren bazi illere gidip konusmalar yapti Anayasa nin cesitli basliklarini halka anlatti Oy kullanirken iki renk olacakti Mavi renk hayir beyaz renk evet demekti Evren yaptigi konusmalarla halki mavi oy vermemesi konusunda telkin etti verilecek beyaz oylarla Anayasa nin kabul edilmesini istedi Evren referandumdan iki gun once de radyo ve televizyondan bir konusma yaparak Anayasa ya destek istedi Anayasa 7 Kasim 1982 Pazar gunu yapilan halk oylamasinda 8 63 RED oyuna karsilik 91 37 KABUL oyuyla kabul edildi Evren yururluge giren Anayasa nin 1 gecici maddesi uyarinca yedi yillik bir sure icin Turkiye nin 7 Cumhurbaskani sifatini kazandi ve 9 Kasim 1982 gunu goreve basladi Hemen sonra 21 Kasim 1982 de Ordu ya giden Evren oylama sonuclarini soyle degerlendirdi Bu reyler Orgeneral Kenan Evren e verilmedi Bu reyler bizlere Konsey uyelerine verilmedi Bu reyler sunun icin verildi Millet huzur ve guven istiyor huzur ve guven icin verildi Bu oylar devlet otoritesinin saglanmasi icin verildi Bu oylar Ataturkculuk icin verildi Ve yine bu oylar birbirleriyle kavga eden her gun birbirlerinin kirli camasirlarini ortaya doken ve degil selamlasmak el sikmayi bile yapamayan kisilerden memnun kalinmadigini belirtmek icin verildi Bu millet artik kavga degil kardeslik ve huzur bekliyor Anayasa nin kabulunun onemli sebebi olarak ihtilal oncesi ic savas ortami nedeni ile vatandaslarin kendi hayatlarindan endise etmeleri ifade edilir Kabul edilen Anayasa da bulunan Askeri Yonetim doneminde Milli Guvenlik Konseyi Hukumet ve Kurucu Meclis uyelerinin omur boyu yargilanmasini engelleyen gecici 15 madde 2010 Turkiye anayasa degisikligi referandumuna kadar kaldirilmadi EtkileriSpora etkileri Devlet Baskani Orgeneral Kenan Evren Ankaragucu Kaptani Adil Eric e Devlet Baskanligi Kupasi ni veriyor 3 Haziran 1981 13 Eylul 1980 tarihli Tercuman gazetesi Milli Guvenlik Konseyinin spor konusundaki kararini okuyucularina soyle aktardi Bu hafta sonu yapilacak butun spor faaliyetleri yasaklanmistir Durum ve sartlara gore bilahare izin verilecektir Spor etkinlikleri durduruldu Futbolda 1 Lig ve 2 Lig e ara verildi 1 Lig in bir haftalik aranin akabinde devam etmesi uygun gorulse de Turkiye milli futbol takiminin Izlanda ile oynayacagi mac nedeniyle ara uzadi kaynak belirtilmeli Turkiye bir suredir Izmir de Islam ulkelerini agirlamaya hazirlaniyordu 12 Eylul le gelen Askeri Yonetim bu oyunlara izin verdi 1 Islam Ulkeleri Spor Oyunlari 28 Eylul 5 Ekim tarihleri arasinda Turkiye de duzenlendi Milli Guvenlik Konseyi bu donemde Genclik ve Spor Bakanligina Albay Husamettin Yilmaz i Beden Terbiyesi Genel Mudurlugune Albay Yucel Seckiner i getirdi Kenan Evren 21 Mayis 1981 de Genelkurmay Baskanliginda sampiyon gurescileri kabul etti Evren yaptigi konusmada 1 Lig i 20 takim yapin ve Ankaragucu nu lige alin dedi 13 Mayis ta Turkiye Kupasi ni kazanan Ankaragucu nun 3 Haziran da Devlet Baskanligi Kupasi ni da kazanmasi durumunda 2 Lig de kalmasinin uzucu olacagini soyledi Daha sonra Turkiye Futbol Federasyonu 2 Haziran 1981 de yaptigi toplantida Ankaragucu nun 1 Lig e alinmasini kararlastirdi Ankaragucu ertesi gun oynanan final macinda Devlet Baskanligi Kupasi ni da kazandi Sivil idareye gecisZincirbozan 1983 te siyasi partilerin yeniden kurulmasina izin verildi Ancak Milli Guvenlik Konseyinin yayimladigi 31 Mayis 1983 tarih ve 79 sayili kararla Adalet Partisinden Suleyman Demirel Ali Naili Erdem Ekrem Ceyhun Saadettin Bilgic Nahit Mentese Yigit Koker Ihsan Sabri Caglayangil Cumhuriyet Halk Partisinden Sirri Atalay Metin Tuzun Celal Dogan Deniz Baykal Ferhat Aslantas Suleyman Genc Yuksel Cakmur Buyuk Turkiye Partisinden Husamettin Cindoruk ve Mehmet Golhan olmak uzere 16 eski siyasetci 121 gun sureyle Canakkale nin Lapseki ilcesindeki Zincirbozan askeri ussunde zorunlu ikamete tabi tutuldu Milli Guvenlik Konseyinin yeni kurulan partilerin kurucularini veto etmesi ve bazi partilerin ulke genelindeki gerekli teskilatlanmayi secim donemine yetistirememeleri nedeniyle 6 Kasim 1983 genel secimlerine katilmasina izin verilmeyen Buyuk Turkiye Partisinin devami niteliginde olan Dogru Yol Partisi Sosyal Demokrasi Partisi ve Refah Partisine Yasaklilar Konsey tarafindan genel secimlere katilmalari uygun bulunan Emekli Orgeneral Turgut Sunalp in liderligindeki Milliyetci Demokrasi Partisi eski Basbakanlik Mustesari Necdet Calp in liderligindeki Halkci Parti ve 24 Ocak kararlarini hazirlayan Turgut Ozal in liderligindeki Anavatan Partisine Icazetliler veya 6 Kasim Partileri denildi 1983 genel secimleri 6 Kasim 1983 genel secimlerini Anavatan Partisi kazandi Halkci Parti ikinci ve Milliyetci Demokrasi Partisi de surpriz bir sekilde ucuncu oldu Secimlerden sonra milletvekillerinin parti degistirmeleri sonucunda Dogru Yol Partisi ve Sosyal Demokrasi Partisi de Meclis e girdi Daha sonra alinan basarisiz secim sonuclari nedeniyle Milliyetci Demokrasi Partisi kendisini feshetti Halkci Parti ise Sosyal Demokrasi Partisi ile birleserek Sosyaldemokrat Halkci Partiyi kurdu Sikiyonetim uygulamasinin kaldirilmasi Sikiyonetim uygulamasinin tarihlere gore kaldirildigi iller 19 Mart 1984 Bilecik Bitlis Burdur Canakkale Cankiri Gumushane Isparta Kastamonu Kirklareli Kirsehir Kutahya Izmir Sinop19 Temmuz 1984 Afyon Amasya Aydin Balikesir Bolu Corum Mugla Nevsehir Nigde Rize Sakarya Tekirdag Yozgat19 Kasim 1984 Denizli Giresun Kayseri Konya Manisa Usak18 Mart 1985 Antalya Bursa Eskisehir Hakkari Icel Kocaeli Malatya Kahramanmaras Samsun Sivas Tokat Zonguldak19 Temmuz 1985 Ankara Artvin Edirne Erzincan Izmir Ordu19 Eylul 1985 Trabzon19 Kasim 1985 Adana Adiyaman Agri Erzurum Gaziantep Hatay Istanbul Kars19 Mart 1986 Bingol Elazig Tunceli Sanliurfa19 Mart 1987 Van19 Temmuz 1987 Diyarbakir Mardin SiirtDarbenin yargilanmasiDarbe sonrasi hazirlanan 1982 Anayasasi nda yer alan gecici 15 madde ile 12 Eylul u gerceklestiren Milli Guvenlik Konseyi ile bu Konseyin yonetimi doneminde kurulmus Hukumet ve Kurucu Meclis uyeleri hakkinda dava acilmasi engellenmisti Sacit Kayasu nun iddianamesi 2000 yilinda Adana Savcisi Sacit Kayasu Kenan Evren hakkinda iddianame hazirladi Fakat Kayasu nun iddianamesi kabul edilmedi Kayasu ilk olarak Hakimler ve Savcilar Yuksek Kurulu tarafindan kinama cezasi aldi Daha sonra Yargitay tarafindan gorevi kotuye kullanmak ve askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif sucundan mahkum edilen Kayasu yu Hakimler ve Savcilar Yuksek Kurulu meslekten ihrac etti Avukatlik yapma hakki dahi elinden alinan Kayasu ihrac karari uzerine Avrupa Insan Haklari Mahkemesi nde dava acti 2008 de sona eren davada ifade ozgurlugunu kisitladigi icin Turkiye 41 bin avro tazminata mahkum edildi 2010 Turkiye anayasa degisikligi referandumu Mayis 2010 da Meclis ten gecen ve Cumhurbaskani Abdullah Gul tarafindan halkoyuna sunulan 26 maddelik anayasa degisikligi paketindeki maddelerden biri de gecici 15 madde nin kaldirilmasiyla ilgiliydi Bu maddenin kaldirilmasiyla 12 Eylul Darbesi ile ilgili iddia edilen suclarin zaman asimina ugrayip ugramayacagi konusunda farkli gorusler ortaya atildi Referandum sonucu degisikliklerin kabul edilmesiyle 57 88 evet 13 Eylul 2010 tarihinde cesitli sivil toplum kuruluslari sendikalar dernekler ve bazi kisiler 12 Eylul u yapanlar hakkinda suc duyurusunda bulundu Butun suc duyurularini toplayan Ankara Cumhuriyet Bassavciligi Milli Guvenlik Konseyi MGK adi altinda 12 Eylul 1980 de ulke yonetimine el koyan ve 7 Aralik 1983 tarihine kadar bu statusunu surduren askeri cunta yonetiminin hayatta kalan uyeleri Kenan Evren Nejat Tumer ve Tahsin Sahinkaya nin isledigi A Nurnberg Sarti ile kabul edilmis ve tum devletlerin kendi kanunlarinda yer almasa dahi sucun olusumu halinde takip etmek zorunda olduklari uluslararasi hukukun buyruk kurali niteligine sahip insanliga karsi suclar B 765 Sayili Ceza Kanunu nun 146 147 153 174 179 180 181 maddeleri kapsaminda insanliga karsi suclar ve resen takdir edilecek suclar nedeniyle haklarinda bassavcilik tarafindan ceza dava acilmasi ve haklarinda gerekli onlemlerin alinmasi istemi ile 7 Nisan 2011 tarihinde ilk sorusturmayi baslatti 4 Nisan 2012 tarihinde darbenin yargilanmasina baslandi Davalarin sonucunda 2014 yilinda Evren ve Sahinkaya mahkeme tarafindan muebbet hapis cezasi aldi Karar sonrasi temyize gidildi bu surecte hem Evren hem Sahinkaya oldu Bunun uzerine Yargitay 16 Ceza Dairesi kamu davasini ortadan kaldirdi ve saniklarin olumunden dolayi davanin dusurulmesine karar verdi Kararlar kesinlesmedi Ayrica Yargitay Evren ve Sahinkaya nin rutbelerinin sokulmesine ve mal varliklarina el konulmasina yer olmadigini hukmetti Davanin mudahillerinden olan Devrimci 78 liler Federasyonu davadan vazgecmeyeceklerini ve 57 ilde iskence iddiasiyla acilan davalari yakin takipte tutacaklarini belirtti 15 Temmuz 2016 Darbe Girisimi sonrasi Kenan Evren in ifadesini alan donemin Ankara Cumhuriyet Bassavci Vekili Kenan Evren ve Tahsin Sahinkaya ya dava acan donemin Ankara Cumhuriyet Savcisi acilan davaya ilk bakan hakimler ve iddia makaminda bulunan savcilar 15 Temmuz 2016 Darbe Girisimi sonrasi Fethullahci Teror Orgutu FETO sorusturmasi kapsaminda meslekten ihrac edildi Daha sonra bazilari yargilandi ve mahkum oldu Evren ve Sahinkaya hakkindaki davayi 3 Ocak 2012 de ozel yetkili eski Ankara Cumhuriyet Savcisi Kemal Cetin acmisti Cetin iddianamesinde hayatta olan donemin Milli Guvenlik Konseyi Baskan ve Uyesi olan iki suphelinin Anayasa yi degistirmek sucundan ayri ayri agirlastirilmis muebbet hapisle cezalandirilmasini talep etmisti Hayatta olmayan MGK uyesi emekli orgenerallerden Osman Sedat Celasun Nurettin Ersin ve Mehmet Nejat Tumer hakkinda takipsizlik karari verilmisti Davayi acan Savci Cetin 15 Temmuz dan sonra Hakimler ve Savcilar Yuksek Kurulu karariyla once aciga alindi 31 Agustos 2016 tarihli kararla meslekten ihrac edildi ardindan tutuklandi 12 Eylul Davasi na ilk bakan mahkeme ozel yetkili Ankara 12 Agir Ceza Mahkemesi olmustu Mahkeme Heyetine Hakim Suleyman Ince baskanlik ederken hakimler Gurcan Acar Abdulkadir Cakir Muhammet Alabas ve Ali Ertan uye olarak ayni mahkemede gorev yapmislardi Mahkeme Baskani Ince ve uye hakimler Acar Alabas ve Ertan HSYK nin 24 Agustos tarihli karari diger bir uye hakim Cakir ise HSYK nin 31 Agustos tarihli karariyla meslekten ihrac edildi Hakim Ince yargilandi ve 6 yil 3 ay hapis cezasina carptirildi Mahkemede iddia makaminda eski Ankara Cumhuriyet Savcilari Cemil Tugtekin ile Selcuk Kocaman gorev yapmisti Tugtekin 24 Agustos 2016 Kocaman 31 Agustos 2016 tarihli HSYK kararlariyla meslekten ihrac edildi Kocaman Evren ve Sahinkaya hakkinda agirlastirilmis muebbet verilmesini iceren esas hakkindaki mutalaayi da vermisti Kocaman daha sonra tutuklandi ve hakkinda iddianame duzenlendi Donemin Genelkurmay Adli Musaviri Albay Muharrem Kose 15 Temmuz sonrasinda darbe girisiminin planlayicisi oldugu gerekcesiyle tutuklandi ve Milli Savunma Bakanligi karariyla meslekten ihrac edildi Yargilama sonucunda agirlastirilmis muebbet hapis cezasina carptirildi Evren in ifadesini alan kisi donemin Ankara Cumhuriyet Bassavci Vekili Huseyin Gorusen olmustu Gorusen FETO sorusturmasi nda HSYK karariyla once aciga alindi sonra da 24 Agustos 2016 da meslekten ihrac edildi Tutuklanip yargilanan Gorusen 7 yil 6 ay hapis cezasina carptirildi Sahinkaya nin ifadesini alan kisi donemin ozel yetkili Cumhuriyet Savcisi Fikret Secen olmustu Secen 15 Temmuz sonrasi meslekten ihrac edildi yurt disina kacti giyabinda yargilandi Kulturel etkilerAhmet Kaya 1986 yilinda Nevzat Celik in darbenin idamla yargiladiklarini dile getiren eserini ayni isimli albumle dillendirdi Filmler 1986 Sen Turkulerini Soyle Serif Goren 1986 Dikenli Yol Zeki Alasya 1986 Prenses Sinan Cetin 1986 Ses Zeki Okten 1987 Av Zamani Erden Kiral 1988 Sis Zulfu Livaneli 1988 Kimlik Melih Gulgen 1989 Butun Kapilar Kapaliydi Memduh Un 1989 Ucurtmayi Vurmasinlar Tunc Basaran 1990 Bekle Dedim Golgeye Atif Yilmaz 1991 Uzlasma Oguzhan Tercan 1994 Babam Askerde Handan Ipekci 1995 80 Adim Tomris Giritlioglu 1998 Gulun Bittigi Yer Ismail Gunes 1999 Eylul Firtinasi Atif Yilmaz 2004 Vizontele Tuuba Yilmaz Erdogan 2005 Babam ve Oglum Cagan Irmak 2006 Beynelmilel Sirri Sureyya Onder 2006 Eve Donus Omer Ugur 2007 Zincirbozan Atil Inac 2008 O Cocuklari Murat Saracoglu 2011 Dedemin Insanlari Cagan Irmak 2012 Bu Son Olsun Orcun Benli 2019 7 Kogustaki Mucize Mehmet Ada Oztekin Belgeseller ve diziler 1998 12 Eylul 2000 2004 Cemberimde Gul Oya 2009 Bu Kalp Seni Unutur mu 2012 Seksenler 27 34 2013 Oyle Bir Gecer Zaman ki 2023 Dilek Tasi Sarkilar Ozan Arif Ozan Arif Seksenciler Ozan Arif Muhasebe Ozan Arif C 5 Iskence Ozan Arif Bir It Vardi Hasan Mutlucan Yine de Sahlaniyor Erkin Koray Oyle Bir Gecer Zaman ki 1982 Ahmet Kaya Safak Turkusu 1986 Sezen Aksu Son Bakis 1989 Cem Karaca Raptiye Rap Rap 1992 Fikret Kizilok Demirbas 1995 Suavi Eylul 1996 Mor ve Otesi Darbe 2006 Teoman sarkici Iki Cocuk 2006 Ayrica bakinizTurkiye de sag sol catismasi 12 Eylul Darbesi ne giden surec Turkiye de askeri mudahaleler Turkiye de olum cezasi Turkiye de idam edilenler listesiKaynakca Hasan Comert 11 Eylul 2009 Rakamlarla 12 Eylul darbesi NTV com tr 1 Subat 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ocak 2016 beyaztarih com 27 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Subat 2020 a b c Ozkaya Tanju 11 Eylul 2020 Kanli 12 Eylul darbesinin uzerinden 40 yil gecti Demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yer alan ve acisi yillarca hafizalardan silinmeyecek uygulamalari beraberinde getiren 12 Eylul 1980 darbesinin uzerinden 40 yil gecti Anadolu Ajansi 11 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2020 O silahlar babanizin mali mi 14 Mayis 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ahmet Kekec Star Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 BAYRAK HAREKATININ BASLAMASI 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 28 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kenan Evren leader of Turkey s 1980 military coup and former president dies Yet 650 000 people were detained in the upheaval and 230 000 people were prosecuted in military courts according to official figures About 300 people died in prison including 171 who died after being tortured The Guardian 10 Mayis 2015 8 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2020 Former Turkish military chief Evren sentenced to life for staging 1980 coup Evren who also served as president after three years of military rule never expressed regret for the coup He said it saved NATO member Turkey from anarchy after thousands were killed in streetfighting by militant left wingers and rightists Should we feed them in prison for years instead of hanging them he asked in a speech in 1984 defending the hanging of political activists after the army take over Fifty people were executed some 500 000 were arrested and many disappeared in a country which bordering the Soviet Union was on the front line of the Cold War Reuters 18 Haziran 2014 5 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2020 12 Eylul darbecilerinin ilk idamlari Soldan Necdet sagdan Mustafa Turkiye nin en karanlik gunlerinin baslangici olan 12 Eylul 1980 askeri darbesi surecinde 650 bin kisi gozaltina alindi 1 milyon 683 bin kisi fislendi 50 kisi idam edildi 171 kisi iskencede oldu Darbeciler idam sehpasina ilk olarak 8 Ekim 1980 de sol goruslu Necdet Adali ardindan ulkucu Mustafa Pehlivanoglu idam edildi Darbenin lideri Kenan Evren in Sartlarin olgunlasmasini bekledik sozu ise tarihe gecti Yeni Safak 8 Ekim 2018 14 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2020 12 Eylul de 1 milyon 683 bin kisi fislendi CHP Kahramanmaras Milletvekili Durdu Ozbolat Adalet Bakani Mehmet Ali Sahin in yanitlamasi istemiyle verdigi soru onergesinde 12 Eylul 1980 darbesinde 1 milyon 683 bin kisinin fislendigini belirterek Fislenen 1 milyon 683 bin kisinin kayitlari hala duruyor mu diye sordu Hurriyet 12 Eylul 2008 12 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Eylul 2020 PDF Darbelerin toplumumuzda ve siyasi hayatimizda ne buyuk yaralar actigina dair en iyi ornek hic suphesiz 12 Eylul 1980 darbesidir 12 Eylul 1980 Darbesinde yasanan travmanin ne boyutta oldugunu gormek icin rakamlara muracaat etmek yeterli olacaktir 12 Eylul Darbesinde 650 000 kisi gozaltina alindi 1 milyon 683 bin kisi fislendi Turkiye Buyuk Millet Meclisi Kasim 2012 23 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 13 Eylul 2020 Darbecilere suc duyurusu NTVMSNBC 13 Eylul 2010 6 Subat 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Eylul 2010 12 Eylul davasinda Kenan Evren ve Tahsin Sahinkaya ya muebbet t24 com tr 5 Temmuz 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Nisan 2016 13 Eylul 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi MILLI SELAMET PARTISI NIN KONYA DAKI KUDUS MITINGININ BASINA YANSIMALARI PDF Arsivlenmis kopya 9 Subat 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mayis 2012 Turkiye de enflasyon 5 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Agustos 2021 a b 26 Ocak 1980 tarihli Milliyet gazetesi FIYATLAR SERBEST VE ZAMLAR GELDI 12 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 Ugur Mumcu Bundan Sonra 14 Eylul 1980 6 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2023 1 Subat 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi 11 Eylul 1980 tarihli Milliyet gazetesi Mersin de sinema bilet kuyrugunda bekleyenlere ates acildi 4 kisi oldu 16 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2023 1 Subat 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Mehmet Ali Birand 12 Eylul Saat 04 00 Karacan Yayinlari Temmuz 1985 12 Baski syf 184 186 BUKE ISTANBUL Metin AKPINAR Bahri 3 Aralik 2002 Comert in katili 24 yil sonra Turkiye de Hurriyet 26 Mart 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mart 2024 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 a b Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 KONYA OLAYLARI 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 23 Ocak 1979 tarihli Milliyet gazetesi Sayfa 9 Mardin de silahli saldiriya ugrayan bir muhendis oldu 2 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 GIDISTEN UMITLI DEGILIZ 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 2 Nisan 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 GIDISTEN UMITLI DEGILIZ 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 BOLUCULUK HAKKINDA JANDARMA DENETLEME BASKANININ RAPORU 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 ADALET BAKANININ ITIRAFLARI 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 2 Nisan 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi 11 Agustos 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi Ugur Mumcu Gozlem Ayip ve Cirkin 3 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 27 Agustos 1979 tarihli Milliyet gazetesi EVREN SIDDET OLAYLARINA NEDEN OLAN ZAVALLILAR BIR AVUC AZINLIKTIR 27 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 20 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2012 13 Kasim 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi Turkiye nin ilk azinlik hukumeti goreve basladi 10 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 26 Kasim 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi Hukumet guvenoyu aldi 10 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 9 Aralik 1979 tarihli Cumhuriyet gazetesi Demirel Biz fevkalade halin hukumetiyiz 15 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 15 Ocak 1980 tarihli Milliyet gazetesi DEMIREL SIKIYONETIM KOMUTANLARIYLA 10 SAAT GORUSTU 15 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 ADANA SIKIYONETIM KOMUTANININ SOYLEDIKLERI POLISTEN SIKAYET 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 PDF 15 Subat 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 5 Temmuz 2008 25 Ocak 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Devaluasyon Dolar 70 lira 15 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 18 Subat 1980 tarihli Milliyet gazetesi 2 aylik sikiyonetim uygulamasi gorusuldu 16 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 SIKIYONETIM KOORDINASYON BASKANININ TAKDIMI 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 3 UNCU SIKIYONETIM KOORDINASYON TOPLANTISI 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 18 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi ANARSIYE KARSI YENI ONLEMLER SAPTANIYOR 21 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 ANKARA SIKIYONETIM KOMUTANININ TAKDIMI 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 Kadayifin alti kizarirken Necmettin Erbakan 1 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde TRT Turk 14 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi Erbakan Demirel konustukca batiyor 11 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 25 Nisan 1980 tarihli Milliyet gazetesi Erbakan Hukumet dediklerimizi yapmadi artik serbestiz 18 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 1 Mayis 1980 tarihli Milliyet gazetesi ERBAKAN BASBAKAN A KADAYIF IKRAM ETTI 16 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 ERBAKAN IN GAYRI CIDDI DAVRANISLARI 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 23 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi ADAY CIKMADI SECIM SALIYA KALDI 23 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 23 Mart 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Aday cikmadi turlara gecilemedi 14 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 26 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi Cumhurbaskani seciminin 2 tur oylamasinda sonuc alinamadi 5 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 26 Mart 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Secimin ilk 2 turunda sonuc alinamadi 14 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 28 Mart 1980 tarihli Milliyet gazetesi Sayfa 10 Cumhurbaskanligi icin yapilan dunku 2 tur oylamada da sonuc alinamadi 20 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 MAYIS 1980 DEMIREL ILE GORUSMEM VE OZEL HARP ELEMANLARINI KULLANMAM ICIN BANA YAPTIGI TEKLIF 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 14 Mayis 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Evren Baskanlik secimi artik sonuclandirilmali 14 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 BAYRAK HAREKAT EMRINE SON SEKLI VERILIYOR 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 HAREKAT TEHIR EDILIYOR 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 Dusman kardesler Fatsa ve Sincan URL erisim tarihi 6 Temmuz 2008 23 Haziran 2004 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Temmuz 2008 8 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Nisan 2010 a b c 19 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Temmuz 2008 26 Ekim 1982 tarihli Milliyet gazetesi Sayfa 7 Anayasa dan sikayetci olanlar 12 Eylul oncesini ozluyorlar 28 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 10 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Haziran 2012 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 4 1991 31 Agustos 1980 tarihli Milliyet gazetesi EVREN ERBAKAN 30 AGUSTOS A KARSI MI DEGIL MI 15 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 31 Agustos 1980 tarihli Milliyet gazetesi Sayfa 7 Erbakan 30 Agustos bizim imanimizin sahlanisidir 15 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2023 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 1 1990 30 AGUSTOS MESAJIM 11 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2022 MILLI SELAMET PARTISI NIN KONYA DAKI KUDUS MITINGININ BASINA YANSIMALARI PDF Cumhuriyet Gazetesi 20 Eylul 2010 2 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Eylul 2018 Miting ile ilgili Erbakan ne diyor URL erisim tarihi 6 Temmuz 2008 17 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Temmuz 2008 5 Agustos 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Temmuz 2008 12 Eylul 1980 tarihli Resmi Gazete MILLI GUVENLIK KONSEYI NIN BIR NUMARALI BILDIRISI PDF 12 Mart 2022 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 16 Ocak 2023 21 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kenan Evren in 12 Eylul 1980 de Yaptigi Canli Yayin Konusmasi 16 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2023 13 Eylul 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi ANA HEDEF ATATURKCULUK 16 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2023 Mehmet Ali Birand 12 Eylul Saat 04 00 Karacan Yayinlari Temmuz 1985 12 Baski s 213 Ulusu 11 Temmuz gunu ertelenen Bayrak Plani sonucunda emekliye ayrilmis ve 12 Eylul Askeri Yonetimi arasinda yer alamamistir 21 Eylul 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Emekli Amiral Bulent Ulusu Basbakan oldu 16 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2023 22 Eylul 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi BAKANLAR KURULU ACIKLANDI 16 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2023 10 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Haziran 2012 14 Eylul 1980 tarihli Resmi Gazete MILLI GUVENLIK KONSEYI NIN 13 NUMARALI BILDIRISI PDF 23 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 17 Ocak 2023 14 Eylul 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi TURKES E BUGUN 13 E KADAR SURE TANINDI 17 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ocak 2023 15 Eylul 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi MHP Baskani Turkes de teslim oldu 17 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ocak 2023 haksozhaber net 11 Ocak 2012 29 Mart 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Ocak 2016 14 Eylul 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Ugur Mumcu Gozlem Bundan Sonra 17 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ocak 2023 14 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 2 1991 13 EYLUL CUMARTESI 12 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2022 Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 2 1991 15 EYLUL PAZARTESI 12 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2022 3 Ekim 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Evren Devleti yillarca idare etmek niyetinde degiliz Devlet Baskani Orgeneral Kenan Evren in Istanbul Konusmasi 4 Kasim 1982 18 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2021 Hurriyet Gazetesi 14 Haziran 2003 25 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Ekim 2022 a b c CIA Sefi Paul Henze 12 Eylul Darbesini Anlatiyor 32 Gun Arsivi Youtube 1997 5 28 8 30 dakika 25 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Ekim 2022 web archive org 11 Mayis 2006 11 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Temmuz 2023 Cuntacilara bizim cocuklar diyen ajan oldu Milliyet 4 Haziran 2011 27 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Temmuz 2023 21 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi 17 Eylul 1980 tarihli Cumhuriyet gazetesi Evren Bozulan demokrasiyi isletmeye geldik 1 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ocak 2023 12 Eylul un pasasi Bugun olsa yine yaparim 17 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ocak 2023 Odatv 8 Nisan 2012 ABD BUYUKELCISI 12 EYLUL U NASIL OGRENDI Odatv 4 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mayis 2024 a b TANIS Tolga 8 Nisan 2012 JUSMMAT a ait kitaptan 12 Eylul alintilari Hurriyet 8 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mayis 2024 NATO Greece and NATO 1952 NATO Ingilizce 11 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Mayis 2024 Acar Taha PDF 25 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Kenan Evren Gozuyle Turkiye Yunanistan Iliskileri 32 Gun Arsivi Cumhuriyet 27 Nisan 2012 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Temmuz 2023 Bizim cocuklar haber vermis Cumhuriyet 27 Nisan 2012 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2024 PDF 25 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi 13 Mart 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 2 1991 16 EYLUL SALI 12 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2022 13 Mart 1981 tarihli Cumhuriyet gazetesi MGK alti ayda 123 yasa onayladi 19 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Ocak 2023 Turkiye de Enflasyon 5 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kenan Evren Secme Konusmalar 12 Eylul 1980 6 Kasim 1989 27 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Temmuz 2021 PDF 27 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi a b Kenan Evren Kenan Evren in Anilari 2 1991 17 OCAK CUMARTESI 12 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2022 19 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi 27 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ataturk yili 1986 bas Buyuk Larousse Sozluk ve Ansiklopedisi 2 Cilt s 963 Ataturk u Anma Genclik ve Spor Bayrami 19 Mayis 1981 20 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mart 2021 1 Mart 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi 1 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF 27 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi 31 Agustos 1988 tarihli Cumhuriyet gazetesi Evren Eger kusur varsa bu benimdir 19 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Ocak 2023 YOK gov tr Yonetmelik URL erisim tarihi 6 Temmuz 2008 16 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Temmuz 2008 Bir baska acidan Atilla Yayla vakasi URL erisim tarihi 6 Temmuz 2008 4 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Temmuz 2008 4 Aralik 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Temmuz 2008 PDF 8 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi 19 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi 19 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi 8 Nisan 1987 tarihli Cumhuriyet gazetesi Turkes e 11 yil hapis 19 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Ocak 2023 Turkiye Buyuk Millet Meclisi resmi internet sitesi Darbe ve Muhtiralari Arastirma Komisyonu nun 2 Mayis 2012 28 Kasim 2012 arasinda yaptigi calismanin sonucunda yayinlanan rapor Sirasayi 376 Cilt 1 Sayfa 15 Paragraf 4 devami sayfa 16 ilk 5 satir 23 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde 20 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi 18 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Devlet Baskani Org Kenan Evren in Kocaeli Konusmasi 2 11 1982 Devlet Baskani Org Kenan Evren in Izmir Konusmasi 1 11 1982 Devlet Baskani Org Kenan Evren in Izmir Konusmasi 01 11 1982 20 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2021 Devlet Baskani Org Kenan Evren in Radyo ve TV Konusmasi 05 11 1982 20 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2021 8 Kasim 1982 tarihli Cumhuriyet gazetesi Yeni Anayasa ile yeni bir donem Evren Cumhurbaskani 20 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2023 20 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi 22 Kasim 1982 tarihli Cumhuriyet gazetesi Evren Insanlari kazanmaliyiz 6 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2023 26 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Kasim 2006 T24 5 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Ocak 2021 Ugur Mumcu 1985 Devrimci ve Demokrat um ag s 113 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim 28 Eylul 1980 tarihli Milliyet gazetesi Sayfa 10 Islam Oyunlari bugun torenle basliyor 16 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2023 21 Subat 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Subat 2015 22 Mayis 1981 tarihli Milliyet gazetesi Sayfa 16 Evren Birinci Lig i 20 takim yapin ve Ankaragucu nu lige alin dedi 9 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2023 3 Haziran 1981 tarihli Cumhuriyet gazetesi Ankaragucu Federasyon karariyla 1 lige cikarildi 20 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2023 3 Haziran 1981 tarihli Milliyet gazetesi Sayfa 14 Ankaragucu Birinci Lig e alindi 19 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Ocak 2023 21 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi 10 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Haziran 2012 Onderoglu Erol 13 Kasim 2008 12 Eylul un Pesine Dusunce Cezalandirilan Savci Kayasu AIHM de Kazandi Bianet 6 Subat 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Eylul 2010 Darbeciler hakkinda suc duyurusu 16 Eylul 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Star 1 6 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde 12 Eylul un ilk sorusturmasi 12 Eylul darbesi yargi onune cikti millet ayaga kalkti Zaman 5 Nisan 2012 Erisim tarihi 5 Nisan 2012 olu kirik baglanti Darbe yapmak da tesebbus de suctur Yeni Safak 5 Nisan 2012 13 Mart 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Nisan 2012 Karar Darbe sucundan muebbet hapis Turkiye de darbe sucu ilk kez mahkum edildi 12 Eylul 1980 darbesini yaptiklari gerekcesiyle Evren ve Sahinkaya hakkinda muebbet hapis cezasi verildi Karar Yargitay tarafindan onanirsa iki eski generalin tum askeri rutbeleri alinacak Kenan Evren in damadi ve avukati karar sonrasi Evren in ne yaptigini anlatti Avukati Dediklerimi anlamadi ve Konferansa mi katildiniz diye sordu dedi Milliyet 19 Haziran 2014 20 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2020 12 Eylul darbesinin mimari Evren hangi suclardan mahkum edilmisti T24 11 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2020 Yargitay 12 Eylul davasinda kararini acikladi Yargitay 16 Ceza Dairesi 7 Cumhurbaskani Kenan Evren ve eski Hava Kuvvetleri Komutani Tahsin Sahinkaya nin 12 Eylul askeri darbesine iliskin yargilandigi davanin temyiz incelemesini tamamladi Anadolu Ajansi 23 Haziran 2016 5 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2020 21 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Mart 2020 a b 12 Eylul davasina bakan savci ve hakimler FETO cu cikti 11 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2021 21 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi 3 Mayis 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi 29 Temmuz 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi 21 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Dis baglantilarGenelkurmay ve Milli Guvenlik Konseyi Baskani Orgeneral Kenan Evren in Turk Milleti ne Aciklamasi 10 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi 5 Ocak 1981 Devlet Baskani Orgeneral Kenan Evren in Ataturk Yili Acilis Konusmasi 29 Agustos 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi 12 Eylul Belgeseli Tum Bolumleri 24 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mehmet Ali BirandVikikaynak ta Resmi Gazete nin 12 Eylul 1980 tarihli nushasi ile ilgili metin bulabilirsiniz